Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığının Vektörü Keneler: Biyoloji, Hastalık Nakli, Mücadele ve Korunma Yolları

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığının Vektörü Keneler: Biyoloji, Hastalık Nakli, Mücadele ve Korunma Yolları"

Transkript

1 Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığının Vektörü Keneler: Biyoloji, Hastalık Nakli, Mücadele ve Korunma Yolları Prof.Dr. Zati VATANSEVER Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji AD, KARS Prof.Dr.Münir AKTAŞ Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji AD, Elazığ Prof. Dr. Ayşen GARGILI İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Parazitoloji AD, İstanbul Prof.Dr.Levent AYDIN Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji AD, Bursa MAYIS

2 Şekil 1. Erişkin kenelerin soy düzeyinde ayırıcı morfolojik özellikleri 2

3 Türkiye Keneleri ve Vektörlükleri A. Türkiye Kene Türleri Kenelerin sistematikteki yeri ve Türkiye de görülen önemli türlerin isimleri aşağıda verilmiştir. Anaç: ARTHROPODA Anaç bölümü : CHELICERATA Sınıf altı: Acarina (Acari) Dizi: Metastigmata Aile: İxodidae Soy: İxodes Tür: Ixodes ricinus Tür: Ixodes hexagonus Tür: Ixodes frontalis Soy:Hyalomma Tür: Hyalomma anatolicum Tür: Hyalomma excavatum Tür: Hyalomma detritum Tür: Hyalomma marginatum Tür: Hyalomma aegyptium Tür: Hyalomma rufipes (nadir) Tür: Hyalomma turanicum? Soy: Haemaphysalis Tür: Haemaphysalis parva Tür: Haemaphysalis sulcata Tür: Haemaphysalis punctata Tür: Haemaphysalis inermis Tür: Haemaphysalis erinacei Soy: Dermacentor Tür: Dermacentor marginatus Tür: Dermacentor niveus 3

4 Soy: Rhipicephalus Tür: Rhipicephalus sanguineus Tür: Rhipicephalus bursa Tür: Rhipicephalus turanicus Tür: Rh. (Boophilus) annulatus Aile:Argasidae Soy: Ornithodorus Tür: Ornithodorus lahorensis Soy: Argas Tür: Argas reflexus Tür: Argas persicus Soy: Otobius Tür: Otobius mégnini Keneler, zorunlu kan emici dış parazitler olup birçok yapısal ve biyolojik yönü ile böceklerden ayrılan, örümceklerle birlikte Arachnida sınıfında yer alan eklem bacaklılardır. Vücutları tek bir parçadan ibaret olup larvaları 6, nimf ve erişkin evreleri ise 8 bacaklıdır. Dünyada bilinen 907 kene türünü barındıran üç aile (Argasidae=yumuşak keneler 186 tür; Ixodidae=sert keneler, 720 tür; Nuttalliellidae= 1 tür) de yer alan keneler, insan ve hayvanlara 200 kadar hastalık etkenini (virus, bakteri, protozoon, helmint) nakledebilmektedirler. Özellikle Ixodidae ailesinde yer alan keneler, bu konuda özel bir öneme sahiptir. Günümüze kadar Türkiye den 25 kadar Ixodidae türünün varlığı bildirilmiştir. Ülkemizde, gerek iklim ve coğrafik yapı, gerekse mera hayvancılığının yaygın olması nedeniyle hayvanlarda yoğun kene enfestasyonları (kenenin konakta 4

5 parazitlenmesi) ve buna bağlı hastalıklar gözlenmektedir. Günümüze kadar, özellikle Veteriner Hekimliğinde, keneler tarafından hayvanlara bulaştırılan hastalıklar konusunda çok iyi bilgi birikimi olmasına rağmen, son yıllarda önem kazanan kene kaynaklı insan hastalıkları konusunda ne yazık ki hiç bir meslek grubunun yeterli bilgi altyapısına sahip olmadığı görülmüştür. Ixodidae ailesindeki keneler mevsimsel aktivite göstermekte olup halk arasında sert kene, mera kenesi, sakırga (sakırtlak), yavsı, kerni (kerji, kırji), diza ve kuru budak gibi isimlerle de bilinmektedir. Bunlar, yumurtayı takip eden gelişmeleri boyunca larva, nimf ve erişkin (cinsel olgunluğa erişmiş erkek ve dişiler) olmak üzere, 3 değişik şekilde bulunurlar. Yaşam döngüleri boyunca biri larvadan nimfe, diğeri de nimften erişkine geçişte olmak üzere, iki defa gömlek değiştirirler (yarı metamorfoz). Larva ve nimf dönemlerinin, gömlek değiştirip bir sonraki evreye geçebilmek, erişkin dönemlerinin ise çiftleşebilmek ve yumurtlayabilmek için, mutlaka kan emip doymaları gerekmektedir. Gömlek değiştirme aşaması, kenenin türüne ve tercih ettiği konak sayısına bağlı olarak, konak üzerinde veya yerde geçebilir. Ixodidae ailesindeki keneler bir, iki veya üç konaklı özellik gösterir. Bir konaklı keneler, gömlek değiştirme dahil, bütün gelişimlerini tek bir konak üzerinde tamamlar. İki konaklı keneler ise larva ve nimf dönemlerinde aynı konak üzerinde beslenirken, erişkinleri başka bir konak üzerinde beslenir. Bu tip kenelerde, birinci gömlek değiştirme aşaması konak üzerinde tamamlanırken, ikinci gömlek değiştirme aşaması yerde geçmektedir. Üç konaklı keneler ise her gelişme döneminde farklı bir konaktan kan emmekte, aradaki gömlek değiştirme aşamaları ise yerde geçmektedir. Bir konaklı gelişim İki konaklı gelişim Üç konaklı gelişim 5

6 Keneler, diğer kan emen eklembacaklıların aksine, konakları üzerinde çok uzun süre kalıp bu süre içinde devamlı beslenirler. Emdikleri kanı, doğrudan damardan almayıp, deri altında çeşitli salgıları ile oluşturdukları küçük kan havuzlarından almaktadırlar. Ixodidae ailesinde keneler her gelişme döneminde sadece bir defa kan emer. Kan emme süresi larvada 3-4 gün kadar kısa olabilirken, erişkinlerde 15 günü bulabilmektedir. Bu süre içinde konaklarına ağız organelleri ile sıkıca tutunmuş olarak bulunurlar 1. Erişkin keneler kan emme sırasında çiftleşirler. Bu ailede yer alan dişi keneler, özel yapılarından dolayı fazla miktarda kan emebilmekte ve yaklaşık 100 kat ağırlık kazanabilmektedirler. Erişkin dişi keneler kan emip doyduktan sonra konağı bırakıp yere düşer, yumurtlar ve ölürler. Erkek keneler ise bir süre daha konak üzerinde kalıp çiftleşebilecekleri bir dişi aramaya devam ederler. Farklı gelişme dönemlerinde değişik konaklardan kan emebilme özelliği, kenelerin hastalık nakillerindeki önemlerini daha da arttırmaktadır. B. Kenelerde vektörlük İnsanlar için patojen olan mikroorganizmaların %61 sı zoonotik karakterde olup, bunların %22 si vektörler tarafından bulaştırılmaktadır. Günümüzde kabul edilen 907 (Argasidae 186 tür, Ixodidae 720 tür, Nuttalliellidae 1 tür) kene türünün yaklaşık %10 u, 200 kadar patojenin insan ve hayvanlara bulaştırılması ile ilgilidir. Bunların içinde özellikle Lyme borreliosis (LB), Tick-borne encephalitis (TBE), Kırım-Kongo Kanamalı ateşi (KKKA), Q humması bazı Anaplasma ve Rickettsia kökenli hastalıklar insanlar için kayda değerdir. Larva ve/veya nimf döneminde patojen ile enfekte konaklardan kan emen keneler, aldıkları etkenleri bir sonraki dönemlerine geçirebilir (transstadial nakil). Aynı şekilde, bazı hastalık etkenleri dişi kenelerden yumurtalarına ve dolayısıyla yeni nesil larvalara geçer (transovarial nakil). Bunun yanında, bazen kan emdikleri konakta herhangi bir hastalık etkeni olmasa bile, enfekte keneler keneler kendileri ile eşzamanlı aynı konak üzerinde beslenen (co-feeding) 1 Kenelerin ağız organelleri ters yönlü dişçiklere sahip olup, kan emme süresi boyunca konak derisi içinde gömülmüş ve özel bir madde ile sabitlenmiş halde bulunurlar. Halk arasında sıklıkla kullanılan kene gibi yapıştı deyimi kenelerin bu özelliğine dayanmaktadır. 6

7 enfekte olmayan keneleri enfekte edebilirler (non-viremik nakil). Bunlara ek olarak, bazı kene türlerinde erkek ve dişi kenelerin çiftleşme sırasında birbirini enfekte etmesi de söz konusudur (venereal nakil) Bu geçiş yolları doğal hastalık odaklarının devamlılığının sağlanmasında etkilidir. Ixodidae ailesindeki keneler yukarıdaki yollardan biri ile aldıkları hastalık etkenlerini kan emdikleri omurgalı konaklara genellikle tükrük salgısı ile vermektedir. 1. Kenelerle taşınan önemli bakteriler Ehrlichia / Anaplasma türleri Rickettsia türleri (Lekeli humma grubu) Spiroketler (Borrelia spp.) Anaplasma türleri Francisella spp. a. Ehrlichia türleri Tür Yaptığı hastalık Doğal E. bovis Bovine ehrlichiosis E. canis Canine ehrlichiosis E. chaffeensis Human monocytic (monocytotropic) ehrlichiosis (HME) konakları Sığır Köpek, kurt, çakal Köpek, geyik, keçi Tercih ettiği hücre Mononuclear hücreler Mononuclear hücreler Mononuclear hücreler Vektör Hyalomma spp. Rhipicephalus sanguineus Amblyomma americanum Yayılış Ortadoğu, Afrika Bütün Dünya da E. equi Equine At, lama, Granulositles Ixodes pacificus ABD, Avrupa ehrlichiosis kemiriciler E. ewingii Canine Köpek Granulositler Amblyomma ABD granulocytic ehrlichiosis americanum E. muris Bilinen bir hastalık yok Kemiriciler Mononuclear hücreler Haemaphysalis spp. Japonya E. ondiri Bovine petechial Sığır, yabani Granulositler Bilinmiyor Afrika fever ruminantlar E. ovina Ovine ehrlichiosis Koyun Mononuclear hücreler Bilinmiyor Orta Doğu Anaplasma (E.) Tickborne fever; Koyun, sığır, Granulositler Ixodes ricinus Avrupa phagocytophilum pasture fever kemiriciler, bizon, geyik, E. platys Canine cyclic Köpek Trombositler Bilinmiyor thrombocytopeni (R.sanguineus?) a HGE agent (Anaplasma phagocytophyla, E. equi) Human granulocytic (granulocytotropi c) ehrlichiosis (HGE) Geyik, yabani kemiriciler Granulositler -Tablolarda renkli satırlar Türkiye de olan hastalıkları gösteriyor. ABD ABD, Tayvan, İsrail, Yunanistan Ixodes scapularis ABD, Avrupa ve I. pacificus ABD de; I. ricinus Avrupa da 7

8 -Tam olarak araştırılmamış bir konu, daha fazlasının bulunması muhtemeldir. b. Rickettsia türleri Hastalık Etken Vektör Rezervuar Yayılış Rocky Mountain Spotted Fever Tick-borne lymphadenopathy (TIBOLA) Boutonneuse Fever (Mediterranean fever, South African Tick Bite fever, Kenya tick typhus, Indian tick typhus, Marseilles fever) Siberian Tick Typhus North Asian tick-borne rickettsial disease Rickettsia rickettsii R. slovaca R conorii R sibirica Dermacentor, Amblyomma, (Ixodes?) Dermacentor Hyalomma? Keneler, kemiriciler, köpek Amerika Yaban hayvanları Avrupa Rhpicephalus, Hyalomma, Amblyomma, Keneler, Avrupa, Afrika, Dermacentor, kemiriciler, köpek Asya Haemaphysalis, (Ixodes?) Dermacentor, Haemaphysalis, Rhipicephalus Queensland Tick Typhus R australis Ixodes holocyclus Coxiella Q Fever Ixodidae ve diğer yollar burnetii -Tablolarda renkli satırlar Türkiye de olan hastalıkları gösteriyor -Türkiye de R.conori olguları var. Kenelerde R. helvetica bulunmuş. Kemiriciler, köpek Kemiriciler, keseliler Sibirya, Orta Asya, Doğu Avrupa Avustralya Kene, koyun, keçi, Bütün Dünya da sığır c. Borrelia türleri Hastalık Etken Vektör Rezervuar Yayılış Relapsing fever Borrelia duttoni ve diğerleri Ornithodoros spp. kemiriciler Bütün Dünya da B. burgdorferi sl Lyme borreliosis B. burgdorferi ss Ixodes ricinus B. afzelii I. dammini Kemiriciler Avrupa, Asya, B. lusitaniae I. pasificus Yabani hayvanlar Amerika B. valaisiana I. persulcatus B.spielmanii B. garinii -Tablolarda renkli satırlar Türkiye de olan hastalıkları gösteriyor -Kenelerde çeşitli Borrelia türleri bulundu, insanlarda hastalık bildirimi çok az. d. Francisella tularensis Türkiye de sadece su kaynaklı olgular var (F. tularensis holarctica). Kenelerle bulaşması olasılığı da gözardı edilmemeli. 2. Kenelerle bulaşan protozoon hastalıkları Babesia (Hayvanlarda görülen birçok Babesia türü arasında sadece B. microti ve B. divergens önemli zoonotik değere sahiptir o Babesia divergens 8

9 Ixodes ricinus tarafından taşınır Sığırlar rezervuardır Avrupa da görülür Splenectomili bireylerde ölümcül olabilir o B. microti (Türkiye de yok) I. dammini tarafından taşınır Kemiriciler rezervuardır Amerika da görülür Yaşlı bireylerde önemlidir o Theileria Theileria annulata (sığırlarda tropikal theileriosis) Theileria buffeli (sığırlarda görülür apatojen bir türdür) Theileria lestoquardi (koyunlarda klinik enfeksiyonlara neden olur, Türkiye de varlığı tartışmalıdır) Theileria ovis (koyunlarda görülür apatojen bir türdür) o Diğer Babesia türleri B. bovis (sığır babesiosisi) B. bigemina (sığır babesiosisi) B. major (sığır babesiosisi) Babesia spp. (sığırlarda bulunur, patojen olup olmadığı bilinmemektedir) B. canis (köpek babesiosisi) o Hepatozoon Hepatozoon canis (köpek) 3. Kenelerle taşınan önemli viral zoonozlar TBE: Tick borne encephalitis KFD: Kyasanur Forest Disease OHF: Omsk Haemorrhagic Fever PWE: Powassan Encephalitis LI: Louping Ill CTF: Colorado Tick Fever CCHF: Crimean-Congo Hamorrhagic Fever (Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi, KKKA) Arbovirus Etken Yayılış Vektör Enfeksiyonları TBE Flaviviridae Avrupa, Kuzey Asya Ixodes ricinus, I. persulcatus PWE Flaviviridae Kuzey Amerika, Eski SSCB I. cookei, D. andersoni KFD Flaviviridae Hindistan Hae. spinigera ve diğerleri LI Flaviviridae İngiltere, İrlanda I. ricinus OHF Flaviviridae Eski SSCB D. reticulatus, I. apronophorus CTF Reoviridae Kuzey Amerika D. andersoni 9

10 CCHF Bunyaviridae Doğu Avrupa, Türkiye, Güney Rusya, Güney Ukarayna, Orta Asya, Ortadoğu, Afrika Hyalomma spp., Dermacentor? NSD Bunyaviridae Afrika R. appendiculatus Issyk_Kul Bunyaviridae Orta Asya Argas vespertilionis Sawgrass RhabdoviridaeKuzey Amerika D. variabilis ASFV Iridoviridae Afrika, Güney Avrupa O. moubata, O. erractus -Tablolarda renkli satırlar Türkiye de olan hastalıkları gösteriyor TBE encephalitis (Lyme gibi, Türkiye de yaygın değil veya bilinmiyor) o Flaviviridae o Yayılış Avrupa, Rusya o Rezervuar Küçük kemiriciler Yabani ve evcil etçiller, keçi, koyun, sığır Sütle bulaşma olabiliyor o Vektörleri (Transstadial nakil) I. ricinus ve I. persulcatus o İzolasyon (diğer keneler) Hae. inermis, Hae. punctata ve D. marginatus o Klinik Meningoensefalit, Sistemik febril tablo Louping ill (Türkiyede koyunlarda var, ancak büyük problem oluşturmuyor) o Flaviviridae o Yayılış Britanya o Konak Koyun o Rezervuar Yerden beslenen kuşlar, kemiriciler, Sığır, keçi o Vektörleri (Transstadial nakil) I. ricinus Hyalomma anatolicum (deneysel infeksiyon) o Klinik Koyun: Meningoensefalit, Sistemik febril tablo İnsan: Meningoensefalit 10

11 C. Türkiye de bulunan bazı kenelerin yayılış alanları ve önemleri Ülkemiz açısından önem taşıyan bazı kenelerin yayılış alanları aşağıda verilmiştir. Bu alanlar şimdiye kadar yapılan 48 doğrudan veya dolaylı çalışmanın verilerinden oluşturulmuştur. İlk zamanlarda yapılan çalışmalar sadece il düzeyinde verilere sahip olup, epidemiyolojik açıdan pek değer taşımamaktadır li yıllardan sonra ise bazı çalışmalar ilçe, bazı çalışmalar ise köy düzeyinde verilere sahip olup, özellikle köy düzeyindeki çalışmalar Coğrafi Bilgi Sistemlerine dayalı epidemiyolojik araştırmalar için çok değerlidir. Yine de, aşağıda verilen haritalar tam kene yayılışını gösterme iddiasında değildir (Hy. marginatum yaşam alanları haritası hariç). Özellikle çalışmaların yapıldığı bölgelerde gözlenen yoğunluklar aldatıcı olabilir. Tür Bölge Marmara Ege Akdeniz Karadeniz İç Anadolu Doğu Anadolu Güneydoğu Anadolu Ixodes ricinus Rhipicephalus bursa Rh.sanguineus Rh.turanicus Rhipicephalus (Boophilus) annulatus Hyalomma detritum Hy. anatolicum Hy. excavatum Hy. marginatum Hy.dromedarii Dermacentor marginatus Haemaphysalis punctata Hae. sulcata Hae.parva

12 Ixodes türleri Ixodes ricinus o Üç konaklı Bütün gelişme dönemleri evcil ve yabani hayvanlar ile insandan kan emer o Türkiye de nemli ormanlık bölgelerde yaygın Karadeniz, Marmara, Akdeniz Bu bölgelerde kene tutması olgularında öncelikle Lyme ve TBE düşünülmelidir. o TBE, Louping ill, Borelia burgdorferi sl, Babesia divergens, B. microti ve bazı Ricketsia ları taşır 12

13 Rhipicephalus türleri. Rhipicephalus bursa o İki konaklı Evcil ve yabani hayvanlarda parazitlenir o Babesia.ovis, B.bigemina, Anaplasma marginale, A. ovis, Theileria ovis in vektörüdür Rh. turanicus o Üç konaklı Evcil ve yabani hayvanlarda parazitlenir Rh. sanguineus o Üç konaklı Bütün gelişme dönemleri ağırlıklı olarak köpeklerde gözlense de diğer hayvanlarda da parazitlenir o Rickettsia conorii, Ehrlichia canis, Babesia vogeli, Hepatozoon canis in vektörüdür 13

14 Hyalomma türleri 14

15 Hy.marginatum için uygun yaşam alanları haritası. Bu harita kenelerin bilinen yayılış koordinatları ile uydu verilerinin analizi sonucu elde edilmiştir. Söz konusu kene için uygun yaşam alanlarını göstermekte olup, şimdiye kadar hazırlanan en güvenilir ve doğru haritadır. Hyalomma anatolicum o 2 (3) konaklı Bütün gelişme dönemleri büyük evcil hayvanlarda parazitlenir o Theileria annulata ve T. lestoquardi nin vektörüdür. Bazı ülkelerde KKKAH vektörü olarak bildirilmektedir. H. excavatum o 3 konaklı Larva ve nimfleri kemiricilerde Erişkinleri evcil hayvanlarda o Theileria equi nin vektörüdür. Theileria annulata yı deneysel olarak taşır. H. detritum o İki konaklı Evcil hayvanlarda parazitlenir o Theileria annulata nın doğal vektörüdür. H. marginatum o İki konaklı Larva ve nimfleri küçük hayvanlarda Yabani ve evcil kanatlılar (yerden beslenen kuşlar) Tavşan, kirpi Erişkinleri büyük hayvanlarda Sığır, koyun, keçi, at, deve, köpek, büyük yabani hayvanlar ve insan o KKKA ve çeşitli Rickettsia ları taşır. Deneysel olarak Theileria annulata yı taşır. 15

16 Haemaphysalis spp. Haemaphysalis türleri o Üç konaklı kenelerdir Larva ve nimfleri yabani kanatlılarda ve kemiricilerde Erişkinleri büyük memeliler, tavşan, kirpi, sincap ve büyük kanatlılarda parazitlenir o Haemaphysalis parva Babesia ovis i taşır o Hae. punctata Babesia major, B. motasi, Theileria buffeli, T. ovis i ve çeşitli Rickettsia ları taşır o Hea. sulcata Theileria ovis i taşır o Hae. inermis o Hae. numidiana (erinacei) o Hae. concinna 16

17 Dermacentor spp. Dermacentor marginatus o Üç konaklı Larva ve nimfler küçük kemirici, kirpi ve tavşanlardan Erişkinler sığır, koyun, at ve insandan kan emer o Babesia equi, B. caballi, B. ovis, B. canis, çeşitli Rickettsia ları (örn. R. slovaca=tibola) ve KKKA ni taşır. 17

18 D. KKKA ve Keneler Zoonoz hastalıkların, özellikle de vektörlerle bulaşanların epidemiyolojisinde E.N. Pavlovsky nin tanımladığı Natural nidality of the infections= hastalıkların doğal odakları kuramı yatmaktadır. Bu kurama göre, zoonoz karakterdeki patojenler ekosistemin bir parçasıdır ve yabani memeli konak ile artropod arasında geçişlerle varlıklarını devam ettirmektedirler. İnsanlar böyle odaklara girdiklerinde hastalıkla karşılaşırlar. Kenelerle bulaştırılan hastalıkların yayılışı belli arazi yapıları ve iklimle sınırlıdır. Bu gibi hastalıkların doğal odakları zaman ve mekan içinde sabit olup, keneler buralarda hem vektör, hem de hastalık etkenlerinin rezervuarı olarak işlev görürler. KKKA kenelerle bulaşan viral hastalıklar içinde en geniş yayılış alanına sahip olup Afrika, Asya, Balkanlar, Ukrayna, Güney Rusya ve Ortadoğu da 30 dan fazla ülkeyi etkilemektedir. Hastalık etkeni olan virus, Bunyaviridae ailesindeki Nairovirus grubunda yer alır. İnsanlara bulaşma, enfekte kenelerin (özellikle Hyalomma türleri) kan emmesi veya ezilmesi, enfekte olmuş hayvanların taze kesilmiş dokuları veya hasta insanların salgıları ile temas sonucunda olmaktadır. Hastalık insanlarda hafif gripal belirtiler ile ölüme varan dolaşım bozukluklarına kadar bir çok formda seyretmesine rağmen, evcil ve yabani hayvanlarda en fazla 7-10 gün sürebilen viremi sırasında herhnagi bir klinik belirti görülmez. Hastalığın Türkiye de varlığı konusunda (bir serolojik bildirim hariç) hiç bir bilgi yokken, 2002 yılında aniden farkına varılan ve hızla yayılış gösteren bir salgın halinde ortaya çıkmıştır. Bu güne kadar (2008 sonuna kadar), ağırlıklı olarak Tokat, Sivas, Corum, Yozgat, Çankırı, Kastamonu, Karabük, Gümüşhane ve Erzurum dan olmak üzere, 200 den fazla ilçeye bağlı 1500 kadar kırsal yerleşim biriminden 3135 olgu kaydedilmiş olup, bunların 155 i ölümle sonuçlanmıştır. Hastalık ülkemizle sınırlı olmayıp, özellikle Rusya nın Güney Federal Eyaletlerinde (Kuzey Kafkasya) yaygın olarak görülmektedir. Yine aynı şekilde Yunanistan ve Bulgaristan dan da az sayıda bildirimler vardır. Hastalık, insanlara kenelerin kan emmesi sırasında bulaşmaktadır. Bunun dışında kenelerin el ile ezilmesi, taze kesilmiş viremik hayvanların vücut sıvıları ve dokuları ile temas ve hasta insanların vücut sıvıları ile temas sonucu da 18

19 bulaşma olabilmektedir. Keneler hastalığın doğadaki esas taşıyıcısı ve rezervuarı (saklayıcı) olarak bilinirler. Evcil ve yabani hayvanlar virüsü ancak 7-10 gün kadar barındırabilmelerine karşın, virüs kenelerde ömür boyu (1-1.5 yıl), hatta nesiller boyu (transovaryal + transstadial geçiş) kalmakta ve çoğalabilmektedir. Virüs 30 kadar kene türünden izole edilmiştir. Ancak bu durum, hiç bir zaman söz konusu 30 türün, gerçek vektör (yeterli vektör) olduklarını göstermez. Bir kenenin gerçek anlamda vektör olduğunu kabul etmek için, bunun larva ve/veya nimf döneminde kan emdiği viremik bir konaktan virusu alabilmesi ve gömlek değiştirdikten sonra, erişkin döneminde bunu duyarlı başka konaklara verebilmesi gerekmektedir (transstadial nakil). Aynı şekilde, erişkin döneminde enfekte konaklardan kan emen bir dişi kenenin virusu yumurtalarına aktarabilmesi (transovarial nakil) de vektörlük işareti olarak kabul edilmektedir. Günümüzde, vektör yeteneği kanıtlanmış dördü Hyalomma soyundan olmak üzere, 10 kene türü vardır. Bu türlerden Hyalomma marginatum, H. asiaticum ile H. anatolicum un Avrasya nın farklı bölgelerinde, Hyalomma rufipes in ise Afrika da Kırım-Kongo virüsünün ana vektörleri oldukları kabul edilmektedir. Hyalomma türleri virusu transstadial ve transovarial yolla gelişme dönemleri ve nesiller arasında aktarılabilmektedir. Bunun yanında, enfekte olmayan bir konaktan kan emen enfekte keneler, virusu aynı konakta kendileri ile eşzamanlı kan emen enfekte olmayan kenelere de aktarabilmektedirler (non-vireaemic transmission). Yine bazı çalışmalar, KKKA virusunun erkek ve dişi keneler arasında venereal yolla bulaştırıldığını göstermektedir. Bütün bu bulaşma yolları (transtadial, transovarial, venereal ve non-vireamic) kene populasyonlarının viremik bir konağa ihtiyaç duymadan enfekte olmalarını ve virusun doğadaki uzun süreli dolaşımını sağlamada önemlidir. Vektörlük potansiyeli kanıtlanmış (etkin vektör) kenelerden Hyalomma marginatum, Hyalomma anatolicum 2 ve Dermacentor marginatus ülkemizde de 2 Hyalomma anatolicum genellikle 2 konaklı bir gelişim gösterir. Bütün gelişme şekilleri büyük evcil hayvanlarda beslenir ve yaban hayatı ile pek ilgisi yoktur. Bu kenenin gömlek değiştirme ve yumurtlama aşamaları hayvan barınaklarında gerçekleşebilmektedir. Ülkemizde bu kenenin 19

20 yaygın olarak bulunur. Ancak, hastalığın Balkan lar, Kırım ve Kafkas larda olduğu gibi, Anadolu da da insanlara bulaştırılması ile ilişkili tek kene türü şimdilik H. marginatum olarak göze çarpmaktadır. Bölgemizde Kırım-Kongo kanamalı ateşi virüsünün ana taşıyıcısı olan Hyalomma marginatum yaban hayatı ile çok yakından ilişkili olup, bozkır ikliminin diğer iklim kuşakları ile kesiştiği bölgelerde, özellikle de kuru taban örtüsüne sahip bodur ormanlık (meşe ve ardıç) alanlarda yayılış gösterir. Hyalomma marginatum iki konaklı bir yaşam döngüsüne sahiptir. Larva ve nimf evreleri, beslenmek için küçük yabani hayvanlar (özellikle tavşan ve kirpi) ile yerden beslenen kuşları (karga, keklik, sığırcık, hindi vs.) tercih etmektedirler. Larvadan nimfe dönüşüm aşaması (gömlek değiştirme) bu konaklar üzerinde gerçekleşir. Bu hayvanlardan gün boyunca kan emip beslenirler ve doymuş nimf olarak yere düşerler. Yere düşen nimfler, çevre şartlarına bağlı olarak 4 ile 20 gün arasında bir sürede gömlek değiştirerek aç erişkin haline gelmektedirler (erkek ve dişi erişkin aç keneler). Bu dönem genellikle sonbahara isabet ettiğinden, ortaya çıkan aç erişkin keneler konak aramak yerine, doğada kışı geçirebilecekleri bir yere saklanırlar. Kışın geçişini takiben, ertesi yılın ilkbaharında aktif hale gelirler. Söz konusu bu erişkin keneler, diğer bazı kenelerin aksine otlara tırmanıp konak bekleme yerine, toprakta veya bodur bitkiler altında gizlenmiş halde etraflarından kan emebilecekleri bir büyük konağın (sığır, koyun, at gibi evcil hayvanlar ve insan ile domuz vb. gibi yabani hayvanlar) geçmesini beklerler. Hayvanların yaydığı titreşimler, ısı ve kokular (CO 2, amonyak, butirik asit, laktik asit) kenenin konağını hissetmesini ve ona yönelmesini sağlar. Çevrede bir konağın varlığını hissetmedikleri takdirde, aylarca saklandıkları yerde bekleyebilirler. Uygun konağı bulup tutunan erişkin keneler, bu konaklarından 9-14 gün boyunca kan emer ve bu sırada çiftleşirler. Doyan dişi keneler toprağa düşer ve kendilerine yumurtlamak için uygun bir yer bulup sayısı 7000 e kadar varan yumurta bırakıp ölürler. Hyalomma marginatum un yaşam döngüsü, konak hayvan bulabilmesi ve mevsime bağlı yaygın olduğu yerlerde KKKA olgularına pek rastlanmamaktadır. Bunda, yaban hayvanlarını ve insanları konak olarak tercih etmemesi etkili olabilir. 20

21 olarak (uygun ısı, ışık, nem ve diğer bazı ekolojik faktörler) 4 ay ile 1,5 yıl arasında değişen bir sürede tamamlanır. Örneğin, sonbaharda virus taşıyan bir tavşandan kan emdikten sonra doymuş nimf halinde yere düşen bir kene, ya bu halde ya da gömlek değiştirip aç erişkin olduktan sonra kışı geçirebileceği uygun bir korunağa (taş altları, derin toprak çatlakları, kemirici yuvaları, ağaç kabuklarının altı, orman taban örtüsünün altı, ot balyaları vb.) girer. Kışı doymuş nimf veya aç erişkin olarak inaktif halde geçiren keneler, havaların ısınmasıyla tekrar aktif hale gelip, biyolojik döngülerine buradan devam ederler. Bu durum, hastalığın bir yıldan diğer yıla geçişini sağlayan en önemli unsurlardandır. Hastalığın bulaşma yolları ne olursa olsun, yayılışında keneler ve bunların konaklarının büyük önemi vardır. Balkanlar, Ukrayna ve Güney Rusya da ortaya çıkan KKKA epidemileri her zaman ekolojik dengelerin değişmesi sonucunda (savaş, tarımsal aktivitelerde köklü değişimler vs.) yaban hayvanı ve kene sayısındaki artışına bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Bunda özellikle H. marginatum un rol oynadığı bilinmektedir. Ülkemizde hastalığın bu denli geniş boyutlarda ortaya çıkmasını tetikleyen nedenler bilinmemektedir. Hastalığın çıktığı bölgelerde yapılan çalışmalarda, Hyalomma marginatum un ixodid türler içinde en baskın kene türü olduğu ortaya konmuş ve bu kenenin virüsü hem transovarial hem de transtadial olarak barındırdığı anlaşılmıştır. Ülkemizde bunu etkileyen biyotik (konak hayvanlar, kene ve virus ile ilişkili) ve abiyotik (iklim ile ilişkili) faktörlerin ne olduğunun araştırılarak ortaya konması epideminin kontrolü ve erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi açısından son derece önemlidir. 21

22 Şimdiye kadar yapılan çalışmalardan elde edilen verilerin ışığında: Türkiye de KKKA yayılışında etkili kene türünün Hyalomma marginatum olduğu anlaşılmış ve olguların gözlendiği bölgelerde bü türün baskın tür haline dönüştüğü. Bu kenede virüsün hem transtadial, hem de transovarial nakli gösterilmiştir. Hastalığın çıktığı bölgelerde yüksek oranda virus dolaşımının olduğu ve aynı zamanda, özellikle kırsal bölgelerdeki tarım alanlarında, insan-kene (Hyalomma marginatum) temasının (kene tutmaları) hastalığın yayılışında önemli olduğu görülmüştür. Hastalık riskinin, vektör kene yayılışı yanında, özellikle parçalı arazi yapısına sahip kırsal alanlarda (orman içi açıklıklar ve tarım alanları, ormana yakın tarım arazileri) yüksek olduğu ortaya konmuştur. Hastalık özellikle belirgin vadi oluşumlarının çevresinde, kuru taban örtüsüne sahip ve yaban hayvanınca zengin ormanlık (meşe, ardıç) bölgelerde gözlenmiştir. Türkiye genelinde insan ve kenelerde saptanan virusun, Balkanlar, Kırım ve Rusya da izole edilen virus ile aynı grupta olduğu gösterilmiştir. Trakya da bir kaç odaktaki insan ve kenelerde, daha önce Yunanistan dan bildirilen farklı bir suş da bulunmuştur. Vektör keneler için uygun yaşam alanları ve buna ilişkin olarak hastalık açısından riskli bölgelerin haritaları oluşturulmuştur. 22

23 KKKA gözlenen yerleşim yerleri ( ) KKKA olgularının ilçe bazında nüfusa oranı ( ) Hastalığın yıllara gore seyri. Ortalama yıllık insidens ( ) 3.37/ olmuştur. Hastalık ile ilgili risk analizi sonucunda 7 risk bölgesi belirlenmiştir. Risk kene varlığı ve parçalı arazi yapısı ile ilişkili bulunmuştur ( ). 23

24 Hyalomma marginatum un yaşam döngüsü ve KKKA virusunun hipotetik dolaşımı. 24

25 KKKA virusunun doğadaki döngüsü Doğada yerleşik küçük odaklar şeklindedir Yabani hayvan-kene arasında geçer; insanlar hastalandığında farkedilir Köklü ekolojik değişimler sonucunda odaklar genişler Oklar virüs geçişlerini göstermektedir Hyalomma marginatum için uygun yaşam alanları. Bunlar aynı zamanda hastalık riskinin olabileceği alanlar olarak da kabul edilebilir. 25

26 E. KKKA nin Önlenmesinde Kenelerle Mücadele ve Korunma Yolları 1. Kenelerle Mücadele Günümüzde, kene eradikasyonunun olanaksız olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle izlenen temel strateji, ekolojik dengeleri bozmadan ve hayvan ile insan sağlığına zarar vermeden, artan kene sayısının kabul edilebilir sınırlara indirilmesi yönündedir. Söz konusu olan, insan sağlığını etkileyen bir epidemi olduğundan, kene sayısını hızla azaltabilecek önlemlerin acilen alınması gerekmektedir. Bunu sağlamak için de, çoğunlukla hayvanların ve/veya kenelerin bulunabilecekleri alanların insektisit/akarisit ilaçlarla ilaçlanması yoluna gidilmektedir. a) Çiftlik hayvanlarının akarisid/insektisid ilaçlarla ilaçlanması Çiftlik hayvanları, keneler için iyi birer çoğaltıcı konak olduğundan, kene sayısının artışına katkıda bulunmaktadırlar. Keneler kan emme sırasında hayvanlara günlerce tutunmuş olarak bulunurlar. Bu nedenle, günümüz şartlarında en uygun acil eylem yollarından biri, evcil hayvanları ilkbahardan sonbahara kadar periyodik olarak akarisitlerle ilaçlayarak kene enfestasyonlarını olabildiğince azaltmaktır. Bu uygulamanın risk altındaki her yerde eşzamanlı ve periyodik olarak yapılması gerekmektedir. Kontrollü şekilde yapılmadığında başarı şansı düşmektedir. Çiftlik hayvanlarında kullanılacak akarisidlerin, et ve sütte kalıntı bırakmayan ve kolay uygulanabilir olmasına dikkat edilmelidir. b) Çevre/alan ilaçlaması Keneler yaşamlarının büyük kısmını konakları dışında (toprakta, yarık ve çatlaklarda, orman taban örtüsü altında) yumurtlama, gömlek değiştirme, kışlama veya konak arama şeklinde geçirmektedir. Çevre ilaçlamaları da, bu dönemlerin yok edilmesine yönelik düşünülmektedir. Ancak, Geniş çaplı çevre mücadelesi hem stratejik ve maddi olarak zor, hem de ekolojik dengeleri olumsuz etkilemesi bakımından kabul edilemezdir. Buna rağmen meraların ilaçlanması konusunda görüşler vardır. Bu uygulama, klasik yapıda açık meraları olan bölgeler için, dar kapsamda geçerli olabilir ve ekolojiyi fazla etkilemeyebilir. Ancak, Türkiye de Kırım-Kongo kanamalı ateşinin ve vektör kenenin gözlendiği bölgeler dikkatle incelenecek olursa, bunların bilinen anlamda meraya sahip olmadığı görülecektir. Söz konusu bölgelerin neredeyse tamamında hayvanlar orman veya çalılıklar (yaban hayatı ile iç içe) içinde otlatılmaktadır. Dolayısıyla bu gibi yerlerde ilaçlama yapmak hem sakıncalı, hem de neredeyse olanaksızdır. Buna bağlı olarak mera ilaçlaması kesinlikle önerilmemektedir. Hayvan barınaklarının ilaçlanması konusunda çeşitli görüşler vardır. Hayvanlar üzerinde kene mücadelesi yapıldığı sürece barınaklarda kene mücadelesi yapılmasına gerek yoktur. Daha da önemlisi Hyalomma marginatum, hayvan barınakları yerine, küçük yaban hayvanları ve yerden 26

27 beslenen kuşların dolaştığı alanlarda bulunduğu için, bu tip ilaçlamaların KKKA yayılışı konusunda etkinliği sınırlı kalacaktır. Çok yüksek risk taşıyan bölgelerde, park ve mesire yeri gibi küçük alanların ilaçlanması gerek toplum psikolojisinin düzeltilmesi, gerekse çok küçük ihtimal de olsa, olası kene varlığını ortadan kaldırması bakımından yararlı olabilir. Burada, risk tanımlamasının çok iyi yapılması gerekir ve bu risk tanımlaması dışında kalan bölgelerde park ve piknik alanlarının ilaçlanmasına gerek yoktur. Yapılacak bu tür ilaçlamalarda da, mutlaka uzmanların tavsiyelerine uyulmalı ve çevreye uygulanmasında sakınca olmayan akarisidler kullanılmalıdır. Orman kenarındaki tarım arazilerinin sınırlarının ve bu arazilerin içindeki tek ağaç ve çalı diplerinin tarımsal aktivitelere başlamadan önce akarisidler ile ilaçlanması düşünülebilir, ancak bu konunun araştırmalar ile desteklenmesi 3 ve uygulanabilir olduğunun kanıtlanması durumunda ilaçlamanın çevre ve yeraltı sularına zarar vermeyecek şekilde yapılmasına özen gösterilmelidir. c) Yaban hayvanı ilaçlaması Bu konuda özellikle ABD de Ixodes scapularis in konağı durumundaki geyiklerin ilaçlanması konusunda başarı elde edilmiştir. Bu amaçla özel olarak hazırlanmış ve ilaçlı süngerler iliştirilmiş yemlikler doğaya bırakılmakta ve geyiklerin yem yemesi sırasında bu süngerlere temas ederek ilaçlanması sağlanmaktadır. Benzer uygulama aynı kenenin larvaları için konak durumunda olan fareler için de uygulanmaktadır. Bu amaçla içinde akarisidli pamuk bulunan yem kutuları hazırlanmakta veya doğrudan akarisidli pamuklar doğaya bırakılmaktadır. Ancak fareler konusundaki çalışmalarda fazla başarı sağlanamamıştır. Benzer uygulamalar Hyalomma marginatum un konağı olan tavşan kirpi, yerden beslenen kuşlar ve yaban domuzları için de düşünülebilir. Ancak bu belli bir araştırma sürecini gerektirmektedir. d) Artan yaban hayvanı sayısının azaltılması Çok radikal bir yaklaşım olsa da, bazı durumlarda bir hayvan populasyonunun artışı gerçekten bir hastalığın yayılışını etkiliyorsa, bu populasyonun kontrollü şekilde azaltılması denenebilir. KKKA örneğinde yaban domuzu ve tavşan populasyonunda artış bilimsel verilere dayalı olarak gösterilebilir ve bunların hastalığın yayılışındaki etkisi kanıtlanabilirse, kontrollü sürek avları düzenlenebilir. Ancak bu önerinin kabul görmesi ve uygulanabilirliği çok zor olup, uygulanması durumunda da, başarı sağlayıp sağlayamayacağı bilinmemektedir. e) Kenelerin yaşam alanlarının değiştirilmesi Bu konuda geçmişte denenen, ancak etkisi ortaya konamayan bazı yöntemlerin uygulanmasından söz edilmektedir. Anızların yakılması orada bulunan gömlek değişimi, yumurtlama veya konak arama aşamasındaki keneleri öldürebilir. Ancak bunun Hyalomma 3 Tarım arazilerinde yürüttğüümüz saha çalışmalarında, kenelerin özellikle tarla sınırlarındaki bitki örtüsünün altında ve tarla ortasındaki tek ağaç ve çalı diplerinde yoğunlaştığını gözlemledik. 27

28 marginatum için kullanılması zordur. Çünkü bu kene genellikle orman kenarındaki arazilerde bulunmakta ve bu da anız yakma yönteminin kullanımını engellemektedir. Diğer taraftan bu yöntem ormanda kalın yaprak tabakası altında, tarlalardaki derin yarıklarda veya tarla sınırlarındaki bitki örtüsü altında bulunan keneleri etkilemediğinden, kene populasyonunu azaltmadaki etkinliği daha da sınırlanmaktadır. Meraların sürülmesi de bir başka yöntem olarak önerilmektedir. Bu tip bir işlem meraları kullanılmaz hale getireceğinden kabul edilebilir değildir. Diğer taraftan Hyalomma marginatum daha çok ormanlık alanlarda yaygın olduğundan, bu yöntemin KKKA açısından etkinliği olmayacaktır. Tarım arazilerinin sonbaharda sürülmesi de önerilen başka bir yöntemdir. Bu yöntemin kısmen etkili olabileceği düşünülse bile, uygulamanın geç sonbaharda derin sürüm şeklinde yapılması gerekmektedir ki, çok zor görülmektedir. Kaldı ki, hastalık odaklarının çoğunda cm lik toprak tabakasının altı derin sürüme izin vermeyecek kayalık yapıdadır. Diğer taraftan bu yöntem kışı ormanda kalın yaprak tabakası altında veya tarla sınırlarında geçiren keneleri etkilemeyecektir. Buna rağmen, arazi sahiplerinin özellikle sonbaharda olabildiğince derin sürüm yapmaya yönlendirilmelerinde sakınca yoktur. f) Kene aşıları Günümüzde kenelere karşı etkili ve hayvanlarda kullanılan kene antijenlerine dayalı bazı aşılar vardır. Ancak bunların H. marginatum a etkileri sınırlıdır. Diğer bazı kene antijenlerinden aşı hazırlama ile ilgili umut verici çalışmalar olsa da, bunlar henüz laboratuvarlarda test aşamasındadır. g) Biyolojik mücadele Bu konu oldukça sık olarak gündeme gelmekte, ancak şimdilik sansasyonel olmaktan öteye geçememektedir. Öncelikle, biyolojik mücadelenin kendisi doğaya insan eliyle müdahale olduğundan, ekolojik açıdan etkilerini kestirmek çok zordur. Bu konuda, sivrisinek larva mücadelesi için çare olarak görülen ve uygulamaya konan Gambusia balıkları kullanım projeleri, sonuçta sivrisinek sayısında azalmanın aksine, ekosistemde büyük tahribata yol açmıştır. Şimdi bu projeleri uygulayan ülkeler, Gambusia balıklarından kurtulmanın yollarını aramaktadır. Bu tip müdahalelerin çoğu zaman yarardan çok zarar getirebileceği hiç bir zaman unutulmamalıdır. Biyolojik mücadele fikri, kenelerin doğal düşmanlarının kullanılarak ortadan kaldırılmaları veya azaltılmaları temeline dayanmaktadır. Kanatlıların kullanılması: Ülkemizde keklik bu konuda üzerinde durulan kanatlılardandır. Keklikler keneleri yiyebilirler (belki) ancak bu hiç bir zaman kene populasyonunu kontrol edecek düzeyde değildir. Diğer taraftan, Hyalomma marginatum un erişkinlerinin otlara tırmanan diğer kenelerin aksine, toprakta saklanarak konak bekleyen keneler olduğu düşünülürse, kekliklerin bu konuda sağlayacakları başarısı kuşkuludur. Daha ve en önemlisi, Hyalomma marginatum larva ve nimflerinin özellikle keklik gibi yerden beslenen kanatlılar üzerinde beslendikleridir. Bu durumda, doğaya 28

29 kene mücadelesi amacı ile keklik salmanın, tam tersine kene sayısını arttırmayacağını kimse söyleyemez 4. Erişkin kekliklerin böceklere bağımlılığı minumum düzeyde olup, bitki tohumları ile beslenmeyi tercih etmektedirler. Yumurtadan yeni çıkan keklik palazları ise, yaşamlarının 5-6 haftalık döneminde yoğun protein ihtiyacından dolayı, böcek tüketmek zorundadır. Yani, keneleri bulup yiyebilecek olanlar yavru kekliklerdir. Yavru kekliklerin ortaya çıkışı (haziran) aynı zamanda kene larvalarının da yoğun olarak ortaya çıktığı dönemdir ki, bu durumda keklik, keneleri tüketmek yerine, gözle seçemediği kene larvalarına konak olmaktadır. Diğer predatör canlılar: keneler üzerinde parazitlenen veya bunlarla doğrudan beslenen predatörlerin (örümcek, yaban arısı, karınca, çekirge gibi) etkinlikleri bilinmemektedir. Bunların predatörlükleri, tek başlarına kene populasyonu üzerinde etkileri olmayacağı düşünülmektedir. Günümüzde Dünya da kenelere yönelik böyle bir uygulama da yoktur. Bazı küf ve mantarların keneleri enfekte ederek öldürdüğü bilinmektedir. Bu, en umut verici biyolojik mücadele yöntmi olarak kabul edilse de, henüz laboratuvar aşamasındadır. Kene feromonları (kenelerin davranışlarını belirleyen bazı hormonlar) ve bazı uçucu yağlrı kullanılarak arazideki kenelerin çeşitli tuzaklara çekilip öldürülmesi konusunda da oldukça başarılı çalışmalar yapılmış olsa da, günümüzde henüz uygulamaya geçilememiştir. Steril kenelerin üretilmesi: Bu tip fikirler 70 li yıllarda terkedildi. Nedense Türkiye de gündeme getirilmektedir. Radyasyon ile kısırlaştırılmış kenelerin mücadele amacı ile kullanılması gerek bilimsel, gerek ekolojik, gerekse epidemiyolojik anlamda değersiz ve yanlıştır. Öncelikle bu yöntem bir çok sinek türü için düşünülmekte ve uygulanmaya çalışılmaktadır. Veteriner Hekimliğine özellikle çeçe sinekleri konusunda kısmen başarılı sonuçlar alınmıştır. Burada amaç kısır erkek sineklerin, yaşamı boyunca sadece bir defa çiftleşen dişi sineklerle çiftleşmesini ve dişilerin dölsüz nesiller bırakmasını sağlamaktır. Ancak kenelerde durum böyle değildir: i. Keneler kan emme sırasında (5-10 gün) çiftleşmektedir. Bu sırada dişi keneler sabittir. Erkek keneler yer değiştirerek buldukları dişi keneleri döllemektedir. Genellikle bir dişi kenenin etrafında onu döllemeyi bekleyen bir kaç erkek kene vardır. Yani dişi keneler bir kaç erkek tarafından döllenebilmektedir. Bu arada, bazen erkek keneler kendisinden önce dişiye bırakılan spermleri dışarı atıp kendi spermelerini bırakmaktadır. Dolayısıyla steril bir erkek kenenin bir dişiyi dölleme şansı düşmektedir. ii. Steril kenelerin, çiftleşme konusunda doğal ortamdaki normal keneler ile yarışıp yarışamayacağı bilinmemektedir. iii. Steril kenelerin vektörlük potansiyelinin devam edebileceği ihtimali vardır. Bu durumda, KKKA nin olduğu bölgede, kene ile mücadele amacıyla bu virusu aktif olarak taşıma yeteneğine sahip bireylerin doğaya bırakılması büyük bir risktir. 4 Keklikler hem kene sayısının artışına hem de virusun yayılmasına neden olabilmektedir. 29

30 iv. Steril kene fikrinin doğruluğu kanıtlansa bile, KKKA nın bulunduğu bölgelerde etkin kontrol için milyonlarca steril kene üretilmesi gerekecektir. Günümüzde steril insekt mantığı hala güncelliğni korumakta, ancak bu sadece belli bazı sinek türlerinde (meyve sinekleri vs) uygulanmaya çalışılmaktadır. Yine de, bu tip sineklerin üretilmesi için radyasyon yerine bazı genetik yöntemlerin (RNAi, RNA silencing gibi) kullanılması benimsenmektedir. 2. Kenelerden Korunma Yolları Dünya nın her yerinde kenelerle bulaşan hastalıklardan korunmanın temelinde insan-kene temasını kesmek yatmaktadır. Bunun en etkili yolu da kişisel korunmadır. Bu da, her kene türüne özgü biyo-ekolojik özelliklerinin iyi bilinmesini gerektirmektedir. Örneğin, insanların gereksiz yere paniğe kapılmasına yol açan bazı yanlış düşüncelerin ve bilgilerin aksine, keneler uçmaz, sıçramaz, havadan düşmez veya tutundukları bir konağı bırakıp (hayvan) başka bir konak (insan) üzerine gitmezler. Hyalomma soyundaki keneler konaklarına yerden gelirler. Kırım-Kongo kanamalı ateşi ve H. marginatum u ele alacak olursak, insanların dikkat etmesi gereken iki önemli konu vardır. Birincisi, doğada bulunan ve konak arayan erişkin aç kenelerin insanları bulup tutunmasını engelleyecek önlemleri içermektedir 5. Bunlar şöyle sıralanabilir: Vektör kenelerin bulunabileceği alanlardan uzak durmak veya dikkatli olmak. Hyalomma marginatum larva ve nimf aşamasını tavşan, kirpi ve benzeri gibi küçük hayvanlar ile yerden beslenen kuşlar üzerinde geçirmekte ve yere doymuş nimf olarak düştükten sonra gömlek değiştirip aç erişkin haline gelmektedir. Ortaya çıkan aç erişkin keneler, konak arama arayışındadır ve insanlar için en riskli dönem budur. Tavşan, kirpi, ve yerden beslenen kuşların dolaştığı alanlarda potansiyel olarak aç erişkin kenelerle karşılaşma riski vardır. Coğrafik açıdan ele alındığında, Kırım-Kongo kanamalı ateşi virüsünün vektörleri toprağın ve havanın yüksek oranda nem içerdiği bölgelerde varlıklarını sürdüremezler. Hyalomma marginatum genellikle yaban hayvanınca zengin bodur meşelik ormanlar ile kaplı, kurak veya yarı kurak bozkır geçiş alanlarında 6 bulunur. Parçalı arazi yapısının (orman içi tarım arazileri ve açıklıklar, orman kenarındaki tarım arazileri) gözlendiği alanlar, yüksek oranda kene-insan temasının yaşandığı, KKKA açısından en riskli yerlerdir. Riskli alanlarda bulunulan zamanlarda, kenelerin elbiselerin altına girebileceği muhtemel açıklıkları kapatmak çok önemlidir. Örneğin, uzun kollu kapalı elbiseler giymek ve pantalon paçalarını çorapların içine sokmak, basit görünse de, hayli etkili bir önlemdir. Elbiselerin açık renkte olması, gelen kenelerin kolayca görülmesini sağlar. 5 Unutulmamalıdır ki, Hyalomma türleri sıcak kanlı canlıların yaydığı titreşimler, vücut ısısı ve kokular sayesinde aktifleşip konağa yönelirler. Bu nedenle de, özellikle doğada dinlenme ve uyuma sırasında risk daha yüksektir. 6 Yani kurak alanlar daha tehlikeli olabilir, sulak ve nemli yerlerde başka keneler bulunur. 30

31 Keneden korunmada en etkili yöntemlerden birisi insektisit/akarisit (böcek öldürücü) emdirilmiş elbiselerin giyilmesidir. Sentetik piretroid grubu bir insektisid olan permethrin 7, % 0,5 yoğunlukta sprey tarzında elbiselere uygulandığında, kenelere karşı birkaç hafta süren çok etkili bir koruma sağlamaktadır. Bu koruyucu etki, keneyi uzaklaştırmaktan çok, elbiselere gelen kenenin ölmesini sağlama şeklindedir. Keneler, permethrin ile muamele edilmiş bu gibi elbiselere temas ettikleri sürece ilaçtan etkilenip, felç olup ölürler. Burada da önemli olan, kenenin ilaçlı kumaşla temas süresidir. Örneğin Ixodes ricinus için bu süre dakika iken, Hyalomma marginatum un tamamen etkilenip ölmesi dakikalık teması gerektirmektedir. Ne yazık ki, kırsal alanda çalışan insanlar, bu tip spreyleri çoğunlukla sadece paçalarına sıkmakta, bu da beklenen etkiyi sağlamamaktadır. Çünkü, çok hızlı mesafe kateden bu keneler, ilaçlı bölgeleri çok fazla etkilenmeden hızlıca geçip vücuda tutunabilmektedirler. Her ne kadar Hyalomma marginatum için çok sınırlı etkinlikte olabileceği kabul edilse de, Dietiltoluamid (DEET) içeren böceksavar (repellent) ilaçların cilde sürülmesi koruma sağlayabilmektedir. Bu gibi böceksavar maddeler kan emici dış parazitler için daha çok caydırıcı bir etkiye sahip olup öldürücü etkileri yoktur. Caydırıcı etkileri ve süresi yoğunluklarıyla ilgilidir. Örneğin % 20 lik preparatları sadece sineklere karşı etkili olurken, % lik formülasyonlar kenelere karşı da etkilidir. Bu etki birkaç saat kadar sürmektedir. Böceksavar preparatların, elbiselerin ve ayakkabıların üzerine sıkılması da çok etkili bir korunma yoludur. Ancak, bazı sentetik tekstil ürünlerine ve plastik malzemelere zarar verebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Yine riskli alanlarda bulunulması durumunda, her 1-2 saatte bir vücudu kene yönünden gözden geçirmek, akşamları eve gelindiğinde vücüdu tamamen muayene etmek, kenelerin henüz hastalık etkenini vermeye başlamadan bulunması ve uzaklaştırılması bakımından çok önemlidir. Kırsal bölgede yaşayan ve günde bir kaç defa kene tutunma riski ile karşı karşıya olan insanlarımız, özellikle akşamları eve geldiklerinde soyunup, kene yönünden genel vücut kontrolü yapmayı bir alışkanlık haline getirirse, KKKA hastalığının görülme sıklığı çok büyük oranda azalacaktır. İkinci kritik nokta ise, evcil hayvanlar üzerinde bulunan keneleri çıplak el ile koparıp ezmekten kaçınmaktır. Aslında hayvanlar üzerinde bulunan kenelerin bu konağı bırakıp insana gelmesi söz konusu değildir; ancak, özellikle kırsal alanda yaşayan vatandaşlarımız sağım, tımar veya kırkım sırasında hayvanlar üzerinde bulunan keneleri elle koparıp ezme (kene kırma) eğilimindedirler. Bu durumda, eğer kenede virüs varsa eldeki çatlaklardan insana bulaşabilmektedir. Bu nedenle, hayvanların üzerindeki keneler kesinlikle elle toplanmamalı, hayvanların uygun insektisit/akarisitlerle ilaçlanması tercih edilmelidir. Özellikle yarı doymuş veya doymuş dişilerin elle uzaklaştırılması zorunlu ise, kenenin ezilmesi ve bağısak içeriğinin etrafa bulaşma durumu dikkate alınarak, el ile kene arasına sağlam bir bariyerin (eldiven vs) konulması gerekmektedir. 7 Ne yazık ki kırsal kesimde kullanımı oldukça sınırlı düzeydedir. 31

32 Coğrafik ve ekolojik yapıdan dolayı, bölgedeki vatandaşlarımız yaban hayatı ile iç içe yaşamak zorunda olduklarından, sürekli olarak vektör kene enfestasyonlarına maruz kalmaktadırlar. Yukarıda değinilen korunma yolları, tarım veya hayvancılıkla uğraşan bölge insanlarına bazen anlaşılmaz gelmekte veya gereksiz eziyet olarak görülmektedir. Diğer taraftan, kent merkezlerinde kenelerle ilgili gereksiz boyutlarda bir panik yaşanırken, kırsal kesimde bunun tam aksine çok duyarsız kalınmaktadır. Kırsal kesimde yaşayan insanlarımıza keneden korunma yollarını bir yaşam tarzı olarak kabul ettirip, kene-insan temasını kestiğimizde, insanlardaki hastalık da ortadan kalkacaktır. Bu durumda kenelerle birlikte yaşamayı öğrenmek ve bu doğrultuda hareket etmek gerekir. 32

33 Öneriler İçinde bulunduğumuz koşullar göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye de KKKA hastalığından korunmada öncelikli eylemin, kenelere karşı kişisel korunma önlemlerinin alınması ve özellikle kırsal kesimde kenelere karşı olan duyarsızlığın ortadan kaldırılması şeklinde olması gerekmektedir. Bunun yanında, özellikle hastakık odakları ve bunların etrafında Hyalomma marginatum için uygun yaşam alanlarına sahip köylerde çiftlik hayvanlarının akarisidler ile düzenli olarak ilaçlanması, kene sayısının azaltılması yönünde etkili olabilecektir. 1. Acil uygulamalar a. Eğitim ve bilgilendirme çalışmaları i. Televizyon, Radyo ve gazetelerde bakanlık üst düzey temsilcilerinin konu ile ilgili açıklamaları yer almalı ii. Televizyon ve radyo prime-time satlerinde kişisel korunma yollarını da gösteren uyarıcı mesajlar yayınlanmalıdır. iii. Riskli alanlar açıkça tanımlanmalıdır. Riskin kırsal alanda çalışanlarda olduğunu, şehirlerde KKKA açısından risk bulunmadığı konusunda halk sıklıkla bilgilendirilmelidir. KKKA vektörü nün neden şehir merkezlerinde görülme şansının çok küçük olduğu vurgulanmalıdır. Kişisel korunma yolları standardize edilip her yerde aynı şekilde uygulanması için çalışmalar yapılmalıdır. iv. Risk grupları kesin olarak ortaya konarak (tarım işçileri, çobanlar) eğitimler doğrudan bunlara yönelik verilmeli. v. Gerek medya, gerekse ilgili bakanlıklar aracılığı ile köy düzeyinde, özellikle kişisel korunma konusunda, eğitim ve uygulama çalışmaları yapılmalıdır. vi. Sağlık bilimleri alanında eğitim veren fakülte, yüksekokul ve liselerde vektörler ve bunlarla bulaşan hastalıklar, özellikle de KKKA, için kontrol ve korunma önlemlerini kapsayan derslerin eğitim programına konulması için gereken düzenlemenin yapılması. b. Kişisel korunmaya yönelik uygulamalar i. Kişisel korunma ile ilgili broşür ve afişler riskli alanlardaki her köye ulaştırılmalı. Bunlar görsel yönden zengin bir biçimde hazırlanmalıdır. ii. Kişisel korunma için gerekli repellent ve insektisidlerin halka tanıtılması, bunlara kolay ve ucuz erişimin sağlanması. iii. Riskli bölgelerdeki tarım arazilerinde çalışanlara akarisid emdirilmiş özel iş elbiselerinin kullandırmanın yollarının aranması. c. Çiftlik hayvanları ve çevreye yönelik çalışmalar i. Riskli alanlarda bulunan çiftlik hayvanları pratik uygulanabilen ve kalıntı sorunu olmayan ilaçlar ile Mart- 33

34 Eylül ayları arasında eşzamanlı ve periyodik olarak ilaçlanmalıdır. ii. Geniş alanların (mera, orman) ilaçlanmasından kaçınılmalıdır. Çevre ilaçlaması, vektör kene açısından riskli olan küçük mesire yerleri ve piknik alanları ile sınırlı tutulmalıdır. Bu gibi uygulamalarda çevre için kullanılmak üzere geliştirilmiş uzun süre etkili ilaçlar seçilmeli, hayvan sağlığı için kullanılan akarisidlerin kullanımından kaçınılmalıdır. Yerel yönetimlerin kontrolsüz çevre ilaçlamalarının önüne geçilmelidir. iii. Hyalomma marginatum ile mücadelede ahır ilaçlamasına gerek yoktur. iv. Endemik bölgelerden yapılacak hayvan nakillerinde, hayvanların mutlaka 15 gün önceden akarisid ile ilaçlanması sağlanmalıdır. v. Çiftlik hayvanlarında virusun yayılışı ve insidensinin ortaya konması için çalışmalar devam edilmelidir. d. Yaban hayatı i. Yaban hayvanlarının virusun yayılışındaki rolünün araştırılması ii. Yaban hayvanlarının kene populasyonuna etkisisnin araştırılması iii. Yaban hayvanı populasyon artışlarının belirlenmesi 2. Orta ve uzun vadeli uygulamalar a. Ekolojik değişimlere yol açan faktörlerin belirlenmesi ve hastalığın epidemiyolojisinin ortaya konması yönünde kapsamlı bilimsel çalışmaların yapılması. b. İnsan ve hayvanlarda virus veya buna bağlı antikorların tespitine yönelik tanı yöntemlerinin geliştirilmesi. c. İnsanları tutan kenelere yönelik çalışmalar i. Bu konuda yapılan çalışmalardan elde edilen veriler bir veritabanında toplanmalı ve keneler ile bunların taşıdıkları hastalıklar konusunda sağlık çalışanlarına yönelik uyarıcı/bilgilendirici risk haritaları oluşturulmalıdır. d. Hastalığın görüldüğü ve görülme riskinin olduğu bölgelerde kenelerin mevsimsel dinamiği belirlenmeli, nasıl bir sirkulasyonu olduğu ortaya konmalıdır. Bu takip eden yıllar için çok önemli bir rehber olacak ve savunma stratejilerine yön verecektir. Kenenin pik yaptığı dönemlerden önce yapılacak koruyucu mücadele sayıca keneyi azaltacaktır. 34

TÜRKİYE BULUNAN KENE TÜRLERİ VE ÖNEMİ

TÜRKİYE BULUNAN KENE TÜRLERİ VE ÖNEMİ TÜRKİYE BULUNAN KENE TÜRLERİ VE ÖNEMİ Prof.Dr Levent AYDIN Uludağ Üniversitesi Veteriner Fak. laydin@uludag.edu.tr KENE İNSECTALARDAN OLUKÇA FARKLIDIR Arachnida (Akar ve Örümcekler) Cephalothorax Insecta

Detaylı

Alem:Animale Alt Alem:Protozoa Anaç:Apicomplexa(=Sporozoa) Sınıf:Sporozoea Sınıf Altı:Piroplasmia Dizi:Piroplasmida Aile:Babesiidae Soy:Babesia

Alem:Animale Alt Alem:Protozoa Anaç:Apicomplexa(=Sporozoa) Sınıf:Sporozoea Sınıf Altı:Piroplasmia Dizi:Piroplasmida Aile:Babesiidae Soy:Babesia Babesiosis BABESİOSİS Babesiosis, Babesia soyunda bulunan türlerin tropik ve subtropik iklim kuşaklarında evcil ve yabani hayvanlarda oluşturduğu protozoer bir hastalıktır. Bu hastalık sığır, koyun, keçi,

Detaylı

Keneler. Doç.Dr. Zati Vatansever vatansev@veterinary.ankara.edu.tr zativet@hotmail.com

Keneler. Doç.Dr. Zati Vatansever vatansev@veterinary.ankara.edu.tr zativet@hotmail.com Keneler Keneler zorunlu kan emici artropodlar olup, Dünya nın her bölgesinde gözlenmektedirler. Ülkemizde halk arasında kene, sakırga, yavsı, kerni gibi isimlerle bilinmektedirler. Kenelerin sistematikteki

Detaylı

Francisella tularensis:

Francisella tularensis: Francisella tularensis: Doğal Rezervuarları,, Vektörleri ve Bulaşma Yolları Doç.Dr. Zati Vatansever Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Tularemi (tavşan an ateşi, geyik sineği

Detaylı

Ülkemizde ilk kez 2002 yaz aylarında Tokat ilinde benzer klinik tabloya sahip olan ancak bilinen hiç bir hastalığa ait klinik bulgular göstermeyen

Ülkemizde ilk kez 2002 yaz aylarında Tokat ilinde benzer klinik tabloya sahip olan ancak bilinen hiç bir hastalığa ait klinik bulgular göstermeyen Kene Gündeme Yap flt Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı nedeniyle 2002 yılından bu yana başta Tokat, Sivas, Yozgat ve Çorum illerinde olmak üzere çok sayıda hastanın hayatını kaybetmesi, hastalığa

Detaylı

Yumurta, Larva, Nimf ve Erişkin kene

Yumurta, Larva, Nimf ve Erişkin kene Yumurta, Larva, Nimf ve Erişkin kene 1 Kenelerde Kan Emme Davranışları Keneler buldukları her türlü sıcak kanlı canlılardan ve sürüngenlerden kan emebilirler. Sindirim sistemi oldukça gelişmiştir. Bu nedenle

Detaylı

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) 1 Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Nedir? Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), çoğunlukla keneler aracılığıyla hayvanlardan insanlara bulaştırılan mikrobik bir hastalıktır.

Detaylı

KENELERDEN KORUNMA VE KONTROL PROF.DR.LEVENT AYDIN

KENELERDEN KORUNMA VE KONTROL PROF.DR.LEVENT AYDIN KENELERDEN KORUNMA VE KONTROL PROF.DR.LEVENT AYDIN Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı + : Türkiye de saptananlar IXODIDA ARGASİDAE IXODİDAE NUTTALLİELLİDAE Argas + Antricola

Detaylı

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI (KKKA) VE KARADENİZ BÖLGESİ NDEKİ DURUMU

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI (KKKA) VE KARADENİZ BÖLGESİ NDEKİ DURUMU KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI (KKKA) VE KARADENİZ BÖLGESİ NDEKİ DURUMU Hamza KADI Veteriner Hekim Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsü Viroloji Laboratuvarı Tarihçe 12. yy da bugünkü Tacikistan bölgesinde

Detaylı

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Dr.İzlem KABALI Merkezefendi Toplum Sağlığı Merkezi TANIM: KKKA hastalığı ateş, yaygın vücut ağrısı, vakaların az bir kısmında ise deri, mukoza ve iç organlarda kanamalar

Detaylı

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ve Diğer Kene Kaynaklı Hastalıklarda Koruyucu Hekimlik

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ve Diğer Kene Kaynaklı Hastalıklarda Koruyucu Hekimlik AVRUPA BİRLİĞİ VETERİNER HEKİM PLATFORMU RAPORU www.abveteriner.org ab.veterinerhekim@gmail.com Rapor No: 2007/3 Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ve Diğer Kene Kaynaklı Hastalıklarda Koruyucu Hekimlik

Detaylı

KAYSERİ YÖRESİNDE SIĞIR VE KOYUNLARDA KENE TÜRLERİNİN ARAŞTIRILMASI Investigation of Tick Species on Sheep and Cattle Around of Kayseri

KAYSERİ YÖRESİNDE SIĞIR VE KOYUNLARDA KENE TÜRLERİNİN ARAŞTIRILMASI Investigation of Tick Species on Sheep and Cattle Around of Kayseri ARAŞTIRMA (Research Report) Yay M, Yazar S, Aydın L, Şahin İ KAYSERİ YÖRESİNDE SIĞIR VE KOYUNLARDA KENE TÜRLERİNİN ARAŞTIRILMASI Investigation of Tick Species on Sheep and Cattle Around of Kayseri Mehmet

Detaylı

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞ HASTALIĞI. Hastalık ilk defa 1944 yılında Kırım da görülmüş ve Kırım Kanamalı Ateşi olarak tanımlanmıştır.

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞ HASTALIĞI. Hastalık ilk defa 1944 yılında Kırım da görülmüş ve Kırım Kanamalı Ateşi olarak tanımlanmıştır. KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞ HASTALIĞI VE KENELER Derleyen: Yusuf AKBABA KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞ HASTALIĞI Hastalık ilk defa 1944 yılında Kırım da görülmüş ve Kırım Kanamalı Ateşi olarak tanımlanmıştır.

Detaylı

KENELERİN VEKTÖRLÜĞÜ VE TÜRKİYE DE DURUM

KENELERİN VEKTÖRLÜĞÜ VE TÜRKİYE DE DURUM ANKEM Derg 2009;23(Ek 2):249-252 KENELERİN VEKTÖRLÜĞÜ VE TÜRKİYE DE DURUM Ayşen GARGILI İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Parazitoloji Anabilim Dalı, İSTANBUL agargili@yahoo.com ÖZET Dünyanın

Detaylı

Kosta Y. Mumcuoglu, PhD

Kosta Y. Mumcuoglu, PhD İklim değişikliklerine bağlantılı değişen vektör-aracılı enfeksiyonlar Kosta Y. Mumcuoglu, PhD Parasitology Unit Department of Microbiology and Molecular Genetics The Kuvin Center for the Study of Infectious

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ'NE KENE ISIRMASI İLE BAŞVURAN HASTALARIN VE PİLOT BÖLGELERDEKİ KENELERİN ARAŞTIRILMASI

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ'NE KENE ISIRMASI İLE BAŞVURAN HASTALARIN VE PİLOT BÖLGELERDEKİ KENELERİN ARAŞTIRILMASI T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ'NE KENE ISIRMASI İLE BAŞVURAN HASTALARIN VE PİLOT BÖLGELERDEKİ KENELERİN ARAŞTIRILMASI LEYLA ÖVER TIBBİ PARAZİTOLOJİ

Detaylı

KENELER İLE BİRLİKTE YAŞAMAK!

KENELER İLE BİRLİKTE YAŞAMAK! KENELER İLE BİRLİKTE YAŞAMAK! Serap SÜZÜK* Enfeksiyon hastalıkları; bakteri, virüs, mantar ve parazit gibi mikroorganizmaların neden olduğu hastalıklardır ve bu hastalıklar son yıllarda ivmeli bir şekilde

Detaylı

Kırmızı Tavuk Biti (Dermanyssus gallinea, Tavuk Akarı)

Kırmızı Tavuk Biti (Dermanyssus gallinea, Tavuk Akarı) Kırmızı Tavuk Biti (Dermanyssus gallinea, Tavuk Akarı) - İnfeksiyöz Hastalıkların Bulaşma ve Yayılmasında Potansiyel Tehlike - Kırmızı tavuk biti ( Dermanyssus gallinae ) evcil kümes hayvanlarında özellikle

Detaylı

Aliye Baştuğ Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Ekmud VHA Kursu

Aliye Baştuğ Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Ekmud VHA Kursu Aliye Baştuğ Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ekmud VHA Kursu 11.5.2016 Virus Karakteristikleri Tarihçe Ekoloji Epidemiyoloji Yüksek riskli bölgelerde neler yapılabilir? KKKA virusu Nairovirus

Detaylı

Kırım-Kongo Kanamalı Atesi ve Keneler

Kırım-Kongo Kanamalı Atesi ve Keneler DERLEME Zafer KARAER * Kırım-Kongo Kanamalı Atesi ve Keneler Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının etkeni, Bunyaviridae ailesinin Nairovirus soyu içinde yer alan tek sarmallı, segmentli bir RNA virusudur.

Detaylı

Keneler ve kenelerle taşınan hastalıklar

Keneler ve kenelerle taşınan hastalıklar Manas J Agr Vet Life Sci, 2016, 6 (2), 45-54 Keneler ve kenelerle taşınan hastalıklar Nazir Dumanlı 1*, Kürşat Altay 2,3, Münir Aktaş 1 1 Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Parazitoloji Anabilim

Detaylı

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran

Detaylı

Türkiye nin Karadeniz Bölgesindeki Koyun ve Keçilerde Kene Enfestasyonları [1]

Türkiye nin Karadeniz Bölgesindeki Koyun ve Keçilerde Kene Enfestasyonları [1] Kafkas Univ Vet Fak Derg 18 (Suppl-A): A17-A22, 2012 DOI:10.9775/kvfd.2011.5209 RESEARCH ARTICLE Özet Bu çalışma, Karadeniz Bölgesi ndeki bazı illerde (Bolu, Kastamonu, Çorum, Samsun, Tokat, Giresun ve

Detaylı

İklim ve vektör bağımlı güncel viral enfeksiyonlar

İklim ve vektör bağımlı güncel viral enfeksiyonlar İklim ve vektör bağımlı güncel viral enfeksiyonlar Prof.Dr. Ayşen Gargılı Marmara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Epidemiyoloji Araştırma Merkezi Ulusal Kan Merkezler ve Transfüzyon Tıbbı Kursu

Detaylı

Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığı ilk nerede tanımlanmıştır?

Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığı ilk nerede tanımlanmıştır? Kırım-Kongo kanamalı ateşi nedir? Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA), Nairovirüslerin neden olduğu ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgular ile seyreden kene kaynaklı bir enfeksiyondur. Son

Detaylı

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), Nedir? Hastalık Mart-Eylül ayları arasında görülmekte EN FAZLA Temmuz ayında ortaya çıkmaktadır. 120 100 80 60 ıs y 'S k a V 40 20 0 Mart Nisan

Detaylı

Keneler ve Kenelerin Taşıdığı Bazı Önemli Hastalıklar

Keneler ve Kenelerin Taşıdığı Bazı Önemli Hastalıklar Türkiye Parazitoloji Dergisi, 34 (2): 131-136, 2010 Türkiye Parazitol Derg. Türkiye Parazitoloji Derneği Turkish Society for Parasitology Keneler ve Kenelerin Taşıdığı Bazı Önemli Hastalıklar Aycan Nuriye

Detaylı

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU insanlarda ölümcül hastalığa neden olabilir; her ne kadar genellikle çok daha az ciddi olsa da insan çiçek virüsü hastalığına benzer. Maymun çiçek virüsü

Detaylı

Sivrisinek ve Phlebotomus mücadelesinde veya parazit hastalıkların anlatılmasında kullanılan ve de pek anlaşılmayan iki kavram vardır.

Sivrisinek ve Phlebotomus mücadelesinde veya parazit hastalıkların anlatılmasında kullanılan ve de pek anlaşılmayan iki kavram vardır. Sivrisinek ve Phlebotomus mücadelesinde veya parazit hastalıkların anlatılmasında kullanılan ve de pek anlaşılmayan iki kavram vardır. Bu kavramlar ; vektör ve konak dır. VEKTÖR NEDİR? Herhangi bir bulaşıcı

Detaylı

Babezyoz (Babesiosis)

Babezyoz (Babesiosis) Babezyoz (Babesiosis) Dr. Mehmet Tanyüksel GATA Tıbbi Parazitoloji BD 28 Kasım 2008 II. Zoonotik İnfeksiyonlar Sempozyumu Sunu Akışı Etiyoloji, hayat döngüsü Epidemiyoloji Dünyada ve Ülkemizdeki durumu

Detaylı

Van ve Erciş Yöresindeki Sığır ve Koyunlarda Kene Türlerinin Belirlenmesi ve Mevsimsel Dağılımı

Van ve Erciş Yöresindeki Sığır ve Koyunlarda Kene Türlerinin Belirlenmesi ve Mevsimsel Dağılımı YYU Veteriner Fakultesi Dergisi, 2011, 22 (3), 133-137 ISSN: 1017-8422; e-issn: 1308-3651 ORİJİNAL MAKALE Van ve Erciş Yöresindeki ve larda Kene Türlerinin Belirlenmesi ve Mevsimsel Dağılımı Ali Bilgin

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDAKİ İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere olarak bitki ve hayvan topluluklarını

Detaylı

3. Bu alanlara av yada görev gereği gidenlerin lastik çizme giymeleri, pantolonlarının paçalarını çorap içine almaları,

3. Bu alanlara av yada görev gereği gidenlerin lastik çizme giymeleri, pantolonlarının paçalarını çorap içine almaları, KENELERDEN NASIL KORUNULUR Keneler yoluyla bulaşan birçok hastalık mevcut olup, tüm dünyada gözlenir. Ancak, kendinizi ve ailenizi korumak için uygulabileceğiniz önlemler bulunmaktadır. Keneler Nasıl Tanınır

Detaylı

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi nedir? Kırım-Kongo Kanamalı Ateş (KKKA), keneler tarafından taşınan Nairovirüs isimli bir mikrobiyal etkenin neden olduğu ateş, cilt içi ve diğer alanlarda

Detaylı

Vektör kaynaklı Viral Enfeksiyonlar. Koray Ergünay

Vektör kaynaklı Viral Enfeksiyonlar. Koray Ergünay Vektör kaynaklı Viral Enfeksiyonlar Koray Ergünay Arbovirus... (arthopod-borne virus) Artropod vektörler ile vertebralılar arasında nakledilen viruslar Robovirus... (rodent-borne virus) Kemirici (rodent)

Detaylı

Kırım-Kongo kanamalı ateşi virusunun kimyasal ve fiziksel etkenlere karşı duyarlılığı nedir?

Kırım-Kongo kanamalı ateşi virusunun kimyasal ve fiziksel etkenlere karşı duyarlılığı nedir? (KKKA, Crimean Congo haemorrhagic fever) Kırım-Kongo kanamalı ateşi nedir? Kırım-Kongo kanamalı ateşinde(kkka) etken nedir? Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirus soyundan virüslerin meydana getirdiği,

Detaylı

KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST

KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST 0533 6508818 KARASİNEKLER Familia : Diptera 0.5 1 Cm boyunda Siyah Gri renktedirler. Ortalama ömürleri 3 4 haftadır. KARASİNEKLER Ağız tipi

Detaylı

Arboviruslar. Prof.Dr.Ali Ağaçfidan İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Arboviruslar. Prof.Dr.Ali Ağaçfidan İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Arboviruslar Prof.Dr.Ali Ağaçfidan İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Arboviruslar Arthropod-borne virus İnsan da hastalık etkeni olabilen 130 dan fazla arbovirus bilinmektedir. Viruslar,

Detaylı

Lyme Borrelia burgdorferi s.l. Ixodes spp. epidemiyoloji. Ayşen Gargılı Keleş, DVM, PhD. Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi

Lyme Borrelia burgdorferi s.l. Ixodes spp. epidemiyoloji. Ayşen Gargılı Keleş, DVM, PhD. Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Lyme Borrelia burgdorferi s.l. Ixodes spp. epidemiyoloji Ayşen Gargılı Keleş, DVM, PhD. Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Lyme: mitler vs. gerçekler Irene Garcia-Marti PHD Student en Faculty

Detaylı

MANDALARIN SIK KARŞILAŞILAN HASTALIKLARI. Doç. Dr. Bülent Elitok İç Hastalıkları A.B.D.

MANDALARIN SIK KARŞILAŞILAN HASTALIKLARI. Doç. Dr. Bülent Elitok İç Hastalıkları A.B.D. MANDALARIN SIK KARŞILAŞILAN HASTALIKLARI Doç. Dr. Bülent Elitok İç Hastalıkları A.B.D. Anavatanı Hindistan ve Güney Asya olan manda, boynuzlugiller familyasının sığırlar alt familyasına ait olup, genellikle

Detaylı

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ Doğal, beşerî ve ekonomik özellikler bakımından çevresinden farklı; kendi içinde benzerlik gösteren alanlara bölge denir. Bölgeler, kullanım amaçlarına göre birbirine benzeyen

Detaylı

TİCK BORNE ENCEPHALİTİS. Emre ÖZAN Veteriner Hekim Viroloji Laboratuarı

TİCK BORNE ENCEPHALİTİS. Emre ÖZAN Veteriner Hekim Viroloji Laboratuarı TİCK BORNE ENCEPHALİTİS Emre ÖZAN Veteriner Hekim Viroloji Laboratuarı ARBOVİRUS Giriş CCHF WEST NİLE VİRUS (Manisa vs) TBE Asya ve Avrupa Sinir sistemi enfeksiyonu Kırsal alan Sosyo-ekonomik durum Mevsimsel

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Zeytin

Detaylı

Kene Isırması. [Tick Bite] Derleme/Review Article Kor Hek. 2008; 7 (2): TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 2008: 7 (2)

Kene Isırması. [Tick Bite] Derleme/Review Article Kor Hek. 2008; 7 (2): TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 2008: 7 (2) Derleme/Review Article Kor Hek. 2008; 7 (2):173-178 Kene Isırması [Tick Bite] ÖZET Keneler insan ve hayvan kanından beslenen artropodlar olup dünyanın birçok bölgesinde gözlenirler. Günümüzde Argasidae

Detaylı

K r m-kongo kanamal atefli

K r m-kongo kanamal atefli DERLEME Hacettepe T p Dergisi 2008; 39:134-143 K r m-kongo kanamal atefli Levent Ak n 1 1 Prof. Dr., Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Ankara ÖZET Kırım-Kongo kanamalı ateşi

Detaylı

Keneler ve Vektörlükleri. Zehirli Artropodlar ve Artropod zehirlenmesi. Prof. Dr. Salih KUK

Keneler ve Vektörlükleri. Zehirli Artropodlar ve Artropod zehirlenmesi. Prof. Dr. Salih KUK Keneler ve Vektörlükleri Zehirli Artropodlar ve Artropod zehirlenmesi Prof. Dr. Salih KUK AMAÇ ve ÖĞRENİM HEDEFLERİ Kenelerin genel özellikleri Sert ve yumuşak kene farkları Kene vektörlüğü Kene çıkarılması

Detaylı

Sığır Yetiştiriciliğinde Sinekle Mücadele Problemi. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

Sığır Yetiştiriciliğinde Sinekle Mücadele Problemi. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Sığır Yetiştiriciliğinde Sinekle Mücadele Problemi Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Sinekler gerek sebep oldukları hastalıklar gerekse verim kayıplarından dolayı sığır yetiştiriciliğinde ekonomik kayıplara neden

Detaylı

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ Kırım Kongo hastalığı 2002 yılından bu yana ülkemizde giderek yayılan viral bir hastalıktır. Keneler aracılığıyla yayılan hastalık tedaviye rağmen % 10 oranında ölümcül seyretmektedir.

Detaylı

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi. Dr. Hilal Tıpırdamaz Sipahi E.Ü.T.F. Halk Sağlığı A.D

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi. Dr. Hilal Tıpırdamaz Sipahi E.Ü.T.F. Halk Sağlığı A.D Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Dr. Hilal Tıpırdamaz Sipahi E.Ü.T.F. Halk Sağlığı A.D. 15.11.2006 Kırım nerede? Kongo nerede? Tarihçe 12. Yyda bugünkü Tacikistan da kanamalı bir sendrom tanımlanmış, kene yada

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

BALIK HASTALIKLARININ KONTROLÜ

BALIK HASTALIKLARININ KONTROLÜ BALIK HASTALIKLARININ KONTROLÜ Hastalığın Çıkışını Engelleyici Önlemler Hastalıklardan korunma ile ilgili öncelikli emniyet tedbirleri, sağlıklı canlılarla, sağlıklı yumurtalarla uygun oranlarda stoklama

Detaylı

Rüzgar Enerji Santralleri ve Karasal Memeli Faunası

Rüzgar Enerji Santralleri ve Karasal Memeli Faunası 6. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi, 01-02 Kasım 2017, JW Marriott, Ankara Rüzgar Enerji Santralleri ve Karasal Memeli Faunası Dr. Yasin İLEMİN Yaban Hayatı Uzmanı Öğretim Görevlisi Muğla Sıtkı Koçman

Detaylı

DÜNYADA VE TÜRKİYEDE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ EPİDEMİYOLOJİSİ

DÜNYADA VE TÜRKİYEDE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ EPİDEMİYOLOJİSİ DÜNYADA VE TÜRKİYEDE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ EPİDEMİYOLOJİSİ Doç. Dr. Fazilet Duygu Başkan Yardımcısı 08.04.2016 Sunum İçeriği - KKKA Genel Bilgiler - Dünyada KKKA Epidemiyolojisi - Türkiye de KKKA

Detaylı

Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu

Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu Prof. Dr. Celal TUNCER, Doç. Dr. İsmail ERPER 25.11.2016/SAKARYA ÇALIŞTAY SONUÇ BİLDİRİSİ Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu Sakarya Ticaret Borsası Sakarya İli Fındık

Detaylı

Biyolojik Risk Etmenleri

Biyolojik Risk Etmenleri Biyolojik Risk Etmenleri Mesleki tehlikeler Biyolojik, Biyomekanik, Kimyasal, Fiziksel (+radyolojik) Psikososyal TANIMLAMA Çalışma yaşamında biyolojik risk etkenleri denildiğinde akla, herhangi bir enfeksiyona,

Detaylı

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta ÖNEMLİ ZARARLILARI Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) Ergin 20 mm yumurta Larva 35-40 mm ÖNEMLİ ZARARLILARI ÇİÇEK TRİPSİ (Frankliniella tritici) Küçük sigara şeklinde 1,3 mm uzunluğunda, genelde sarı renkli

Detaylı

PARAZİTER HASTALIKLARDA KONTROL ve KORUNMA

PARAZİTER HASTALIKLARDA KONTROL ve KORUNMA PARAZİTER HASTALIKLARDA KONTROL ve KORUNMA Günümüzde gerek insan gerekse hayvan hastalıkları ile mücadelede koruyucu hekimliğe büyük önem verilmektedir. Özellikle hiçbir klinik belirti göstermeden uzun

Detaylı

B. garinii B. afzelii B. valaisiana B. japonica. B. tanukii. B. sinica B. andersonii B. bissettii

B. garinii B. afzelii B. valaisiana B. japonica. B. tanukii. B. sinica B. andersonii B. bissettii LYME HASTALIĞI ETKEN ve İZOLASYON Doç. Dr. J. Sedef GÖÇMEN KÜTF Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Kırıkkale - 2006 Spirochaetales takımı Leptospiraceae ve Spirochaetaceae ailesi Spirochaetaceae

Detaylı

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ UYGULAMA ÖRNEĞİ. Çeşme/ İZMİR,2015

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ UYGULAMA ÖRNEĞİ. Çeşme/ İZMİR,2015 ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ UYGULAMA ÖRNEĞİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRE BAŞKANLIĞI Çevre Koruma ve Kalite Kontrol Şube Müdürlüğü Çeşme/ İZMİR,2015 2 3 2014 YEREL SEÇİMLERDEN ÖNCE İlçe Sayısı: 5 Nüfus:

Detaylı

Virulan Faz I. Çevresel faktörlere direncini sağlayan küçük spor benzeri formları var. Faz II. Avirulan. Ayrıca. Etkenin iki ayrı fazı saptanmış

Virulan Faz I. Çevresel faktörlere direncini sağlayan küçük spor benzeri formları var. Faz II. Avirulan. Ayrıca. Etkenin iki ayrı fazı saptanmış Coxiella burnetii Gram-negatif Pleomorfik (0.3-1.5 x 0.2-0.4 µm) Mononükleer hücrelerin fagozomları içinde, plasenta ve embriyolu yumurtanın sarı kesesi gibi hücrelerin intrasitoplazmik vakuollerinde ve

Detaylı

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ EPİDEMİYOLOJİSİ

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ EPİDEMİYOLOJİSİ DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ EPİDEMİYOLOJİSİ Doç. Dr. Fazilet Duygu 12.05.2016 Sunum İçeriği - KKKA Genel Bilgiler - Dünyada KKKA Epidemiyolojisi - Türkiye de KKKA Epidemiyolojisi KKKA

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Zeytin

Detaylı

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Başak Avcıoğlu Çokçalışkan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Biraz ekolojik bilgi Tanımlar İlişkiler

Detaylı

UYUZ ETKENLERİ. Astigmata

UYUZ ETKENLERİ. Astigmata UYUZ ETKENLERİ Astigmata Chelicerata Astigmata Acarina Astigmata (Stigmaları yok, solunum vücut yüzeyi ile yapılır) Aile Sarcoptidae Psoroptidae Cnemidocoptidae Soy Sarcoptes Sarcoptes scabei hominis Sarcoptes

Detaylı

TÜR NE DEMEKTİR? TÜR TÜR

TÜR NE DEMEKTİR? TÜR TÜR TÜRLEŞME TÜR NE DEMEKTİR? Diğer popülasyonlardan evrimsel olarak bağımsız ve kendi aralarında üreyebilen (fertil döller verebilen) popülasyonlar topluluğuna TÜR (species) denir. Ortak atalara sahip olan

Detaylı

Zoonoz parazit nedir?

Zoonoz parazit nedir? PARAZİTER ZOONOZLAR Zoonoz parazit nedir? Zoonoz hastalık; herhangi bir hastalığın hayvandan insana ya da insandan hayvana geçmesidir. İnsanlarda görülen parazitlerin yaklaşık % 60 ı zoonozdur. Veteriner

Detaylı

Phthiraptera (Bitler)

Phthiraptera (Bitler) Phthiraptera (Bitler) Phthiraptera (Bitler) Taksonomi Anaç: Arthropoda Anaç bölümü: Antennata Sınıf: Insecta Dizi: Phthiraptera Dizi böl: Mallophaga (yapağı/kıl bitleri) Dizi böl.:anoplura (Kan emen bitler)

Detaylı

ORMANLARIMIZ ve ORMANCILIĞIMIZ OLASI İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI DİRENEBİLİR Mİ?

ORMANLARIMIZ ve ORMANCILIĞIMIZ OLASI İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI DİRENEBİLİR Mİ? ORMANLARIMIZ ve ORMANCILIĞIMIZ OLASI İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI DİRENEBİLİR Mİ? Yücel ÇAĞLAR ormanlarindelisi@gmail.com (Resim:Jakub Roszak (Yaş 8) Nedenleri mi? Sonuçları mı? Önlemleri mi? Ekolojik

Detaylı

HASTANE ENFEKSİYONLARININ EPİDEMİYOLOJİSİ. Yrd. Doç. Dr. Müjde ERYILMAZ

HASTANE ENFEKSİYONLARININ EPİDEMİYOLOJİSİ. Yrd. Doç. Dr. Müjde ERYILMAZ HASTANE ENFEKSİYONLARININ EPİDEMİYOLOJİSİ Yrd. Doç. Dr. Müjde ERYILMAZ Nozokomiyal enfeksiyonlar genelde hastaneye yatıştan sonraki 48 saat ile taburcu olduktan sonraki 10 gün içinde gelişen enfeksiyonlar

Detaylı

ÇIĞLARIN OLUŞUM NEDENLERİ:

ÇIĞLARIN OLUŞUM NEDENLERİ: ÇIĞ Genellikle boylu bitki örtüsü (orman) çok seyrek veya bulunmayan engebeli, dağlık ve eğimli arazilerde tabakalar halinde birikmiş olan kar kütlesinin iç ve dış kuvvetler etkisi ile başlayan bir ilk

Detaylı

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış Viral Hepatitler İnfeksiyöz Viral hepatitler A NANB E Enterik yolla geçen Dr. Ömer Şentürk Serum B D C F, G, TTV,? diğerleri Parenteral yolla geçen Hepatit Tipleri A B

Detaylı

SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ LUMPY SKIN DISEASE (LSD) Hastalık Kartı. Hazırlayan. Dr. M. Fatih BARUT Vet. Hekim

SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ LUMPY SKIN DISEASE (LSD) Hastalık Kartı. Hazırlayan. Dr. M. Fatih BARUT Vet. Hekim SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ LUMPY SKIN DISEASE (LSD) Hastalık Kartı Hazırlayan Dr. M. Fatih BARUT Vet. Hekim Etlik Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Virolojik Teşhis Laboratuvarı Etken: Etken,

Detaylı

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin Akdeniz iklimi / Roma Okyanusal iklim / Arjantin Savan iklimi/ Meksika Savan iklimi/ Brezilya Okyanusal iklim / Londra Muson iklimi/ Calcutta-Hindistan 3 3 Kutup iklimi/ Grönland - - - - - - -3-4 -4 -

Detaylı

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması Pestisit; herhangi bir istenmeyen canlının (zararlı organizma), yayılmasını engelleyen, uzaklaştıran ya da ondan koruyan her türlü bileşik ya da bileşikler karışımıdır. Tarımda pestisitler, zararlı organizmaları

Detaylı

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi 2015

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi 2015 KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi 2015 KKKA-Türkiye 2002 yılının ilkbahar ve yaz aylarında özellikle,

Detaylı

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 30.06.2018 » İnfluenzanın Tanımı» İnfluenza Bulaş Türleri» İnfluenza Nasıl Bulaşır?» Konak Seçimi» Klinik

Detaylı

Laboratuvar şartlarında Hyalomma excavatum'un üretilmesi ve kolonizasyonu

Laboratuvar şartlarında Hyalomma excavatum'un üretilmesi ve kolonizasyonu Ankara Üniv Vet Fak Derg, 62, 99-104, 2015 Laboratuvar şartlarında Hyalomma excavatum'un üretilmesi ve kolonizasyonu Serkan BAKIRCI, Hüseyin Bilgin BİLGİÇ, Selin HACILARLIOĞLU, Ahmet Hakan ÜNLÜ, Onur KÖSE,

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 ZEYTİN

Detaylı

PARAZİTOLOJİ ANABİLİM DALI. Haftalık Ders. Öğrenci Kredisi 2 +2 3 6

PARAZİTOLOJİ ANABİLİM DALI. Haftalık Ders. Öğrenci Kredisi 2 +2 3 6 PARAZİTOLOJİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DOKTORA DERS PLANI Enstitü Zorunlu Dersleri Dersin SZR 601* Dersin Adı Bilim Etiği ve Tarihi Haftalık Ders ZORUNLU Saati OLDUĞU (K+U) LİSANSÜSTÜ PROGRAM DOKTORA

Detaylı

Vektörlerle Bulaşan Hastalıklar

Vektörlerle Bulaşan Hastalıklar Vektörlerle Bulaşan Hastalıklar Yrd. Doç. Dr. Kaya Süer YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ AD GİRİŞ 1948 de Dünya Sağlık Örgütü nün kuruluşunun yıldönümünü

Detaylı

Diyarbakır ve Yöresi Ruminantlarında Görülen İxodidae ların Mevsimsel Etkinliği *

Diyarbakır ve Yöresi Ruminantlarında Görülen İxodidae ların Mevsimsel Etkinliği * YYU Veteriner Fakultesi Dergisi, 2012, 23 (1), 5-9 ISSN: 1017-8422; e-issn: 1308-3651 ORİJİNAL MAKALE Diyarbakır ve Yöresi Ruminantlarında Görülen İxodidae ların Mevsimsel Etkinliği * Neval Berrin ARSERİM

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 2 Ağustos 2018 Perşembe

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 2 Ağustos 2018 Perşembe Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 2 Ağustos 2018 Perşembe Uzman Dr. Ayşe Tekin Yılmaz Olgu İki yaş, erkek hasta

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane

Detaylı

PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ. ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ

PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ. ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ einak@ankara.edu.tr GENEL ZARARLILAR TEMEL KAVRAMLAR Pestisit(Pesticide): Pest cide (Zararlı

Detaylı

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ Sudan Sofraya Balık Güvenliği Ülkeler, insan yaşamı ve sağlığı için yüksek düzeyde bir koruma güvencesi sağlamak zorundadırlar. Bu yaklaşım çerçevesinde güvenli ve sağlıklı

Detaylı

Özgün Araştırma / Original Article 133

Özgün Araştırma / Original Article 133 Özgün Araştırma / Original Article 133 Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi ne Kene Tutunması ile Başvuran Çocuk Olgularının Değerlendirilmesi Evaluation of Children Cases Admitted for Tick Bite in Uludag

Detaylı

DEPOLAMA UYGULAMALARI. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

DEPOLAMA UYGULAMALARI. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 DEPOLAMA UYGULAMALARI Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 1 Gıda Maddelerinin Depolanması Gıda maddeleri canlı kaynaklı maddelerdir. Bu nedenle özel olarak saklanması gerekir. Aksi durumda büyük miktarlarda

Detaylı

NOHUT HASTALIKLARI VE ZARARLILARI

NOHUT HASTALIKLARI VE ZARARLILARI NOHUT HASTALIKLARI VE ZARARLILARI Antraknoz, nohut sineği ve yeşil kurt hakkında bilgiler verilecektir. Nohut antraknozu, Ascochyta rabiei adlı mantar tarafından meydana getirilen, Dr. Metin BABAOĞLU Ziraat

Detaylı

SANTRAL SİNİR SİSTEMİ ENFEKSİYONU ETKENİ ARBOVİRÜSLER

SANTRAL SİNİR SİSTEMİ ENFEKSİYONU ETKENİ ARBOVİRÜSLER Toplantı sunumları Dr.Mehmet Ali Öktem SANTRAL SİNİR SİSTEMİ ENFEKSİYONU ETKENİ ARBOVİRÜSLER Dr. İ. Mehmet Ali ÖKTEM Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı ali.oktem@deu.edu.t

Detaylı

Biyoloji = Canlı Bilimi. Biyoloji iki ana bölümden oluşur:

Biyoloji = Canlı Bilimi. Biyoloji iki ana bölümden oluşur: BİYOLOJİNİN ALT BİLİM DALLARI Biyoloji; Latincede canlı anlamına gelen bio ve bilim anlamına gelen logos kelimesinden oluşur. 1 Biyoloji = Canlı Bilimi Biyoloji tüm canlıların yapı, davranış ve fonksiyonlarını

Detaylı

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA),Nedir? insanlara kenelerin bulaştırdığı bir hastalıktır. Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Ateş, Üşüme, Titreme Yaygın Kas Ağrıları Baş Ağrısı Yüzde

Detaylı

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık Doç. Dr. Onur POLAT Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık personeli gibi hastalardan bulaşabilecek

Detaylı

BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ

BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ Badem Anadolu nun en eski meyve türlerinden birisidir. Ancak ülkemizde bademe gerekli önem verilmemekte, genellikle tarla kenarlarında sınır ağacı olarak yetiştirilmektedir. Ülkemizde

Detaylı

8 Enfeksiyonel hastalıkların ortaya çıkışı ve yeniden canlanışı

8 Enfeksiyonel hastalıkların ortaya çıkışı ve yeniden canlanışı yeniden canlanışı Sık bir alıntılanmayla 1970 te ABD Genel Cerrahisi kalp rahatsızlıklarında olduğu gibi, bulaşıcı ve öldürücü enfeksiyonel hastalıkların yaygınlaşmasına odaklanma zamanının geldiğini açıklamıştı.

Detaylı

Z. KARAER* B. A. YUKARI*** 3.The Breeding and Maintenance of Sterile Tick Species in the Laboratory.

Z. KARAER* B. A. YUKARI*** 3.The Breeding and Maintenance of Sterile Tick Species in the Laboratory. Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg. 45 193-199,1998 ANKARA YÖRESİNDEN ELDE EDİLEN THEİLERİA ANNULATA (Dschunkowsky ve Luhs, 1904) İZOLATLARI ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR 3. Laboratuvarda Steril Kene Türlerinin Yetiştirilmesi

Detaylı

TEK SAĞLIK YAKLAŞIMIYLA ZOONOTİK HASTALIKLARA BAKIŞ (SAĞLIK BAKANLIĞI PERSPEKTİFİ)

TEK SAĞLIK YAKLAŞIMIYLA ZOONOTİK HASTALIKLARA BAKIŞ (SAĞLIK BAKANLIĞI PERSPEKTİFİ) TEK SAĞLIK YAKLAŞIMIYLA ZOONOTİK HASTALIKLARA BAKIŞ (SAĞLIK BAKANLIĞI PERSPEKTİFİ) Dr. Ebru AYDIN Zoonotik ve Vektörel Hastalıklar Daire Başkanı 1 SAĞLIK BAKANLIĞINDA ZOONOTİK HASTALIKLAR İLE İLGİLİ YAPILANMA

Detaylı

HAYVANLARDA BRUCELLOSİS VE. Uzm.Vet.Hek.Nedret AYDIN

HAYVANLARDA BRUCELLOSİS VE. Uzm.Vet.Hek.Nedret AYDIN HAYVANLARDA BRUCELLOSİS VE EPİDEM DEMİYOLOJİSİ Uzm.Vet.Hek.Nedret AYDIN Brucella larınneden olduğu Brucellosis; sığır, koyun, keçi, domuz, koç vs. gibi hayvanlarda, özellikle, testis, meme, uterus gibi

Detaylı

Haftalık İnfluenza (Grip) Sürveyans Raporu

Haftalık İnfluenza (Grip) Sürveyans Raporu Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanlığı Haftalık İnfluenza (Grip) Sürveyans Raporu 20 Mayıs 2015 20. Hafta (11-17 Mayıs 2015) ÖZET Ülkemiz de 2015 yılı 20. hafta itibariyle çalışılan sentinel numunelerdeki

Detaylı

TULAREMİ DE KORUNMA VE KONTROL

TULAREMİ DE KORUNMA VE KONTROL TULAREMİ DE KORUNMA VE KONTROL Ferruh N. Ayoğlu ICD-9 9 021, ICD-10 A21 Rabbit fever, Deer-fly fever, Ohara disease,, Francis disease Kaynak: Control of Communicable Disease Manual Maxy-Rosenau Rosenau-Last

Detaylı

Ebola virüsü İstanbul'a geldi!

Ebola virüsü İstanbul'a geldi! On5yirmi5.com Ebola virüsü İstanbul'a geldi! Ebola Virüsü İstanbul'a Geldi! Ebola Nedir? Afrika'da birçok insanın ölmesine sebep olan Ebola virüsünün İstanbul'a gelmiş olduğundan şüpheleniliyor. Yayın

Detaylı