REZERV OPSİYON MEKANİZMASININ BANKA DAVRANIŞLARINA ETKİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "REZERV OPSİYON MEKANİZMASININ BANKA DAVRANIŞLARINA ETKİSİ"

Transkript

1 REZERV OPSİYON MEKANİZMASININ BANKA DAVRANIŞLARINA ETKİSİ Mehmet Emin BÖCÜOĞLU Uzmanlık Yeterlik Tezi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankaı Piyaalar Genel Müdürlüğü Ankara, Haziran 2015

2 REZERV OPSİYON MEKANİZMASININ BANKA DAVRANIŞLARINA ETKİSİ Mehmet Emin BÖCÜOĞLU Danışman Yrd.Doç.Dr. Emrah ŞENER Uzmanlık Yeterlik Tezi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankaı Piyaalar Genel Müdürlüğü Ankara, Haziran 2015

3 i

4 ÖNSÖZ Bu çalışmanın hazırlanmaında konu belirleme afhaından çalışmanın bitimine kadar katkı ve yönlendirmelerini benden eirgemeyen Piyaalar Genel Müdürü Erkan Kilimci ve TL Piyaaları Müdürü Güru Keleş e onuz şükranlarımı unarım. Çalışma üreince beni yönlendiren ve tecrübelerini paylaşan Danışman hocam Yrd. Doç. Dr. Emrah Şener, Merkez Bankaı Uzmanı Dr. Mutafa Haluk Güler, Merkez Bankaı Uzmanı Tandoğan Polat, Merkez Bankaı Uzmanı Hakan Er ve Merkez Bankaı Uzmanı Harun Türker Kara ya teşekkür ederim. Bu çalışmada kullanılan veri etininin oluşmaındaki deteklerinden ötürü Bankacılık ve Finanal Kuruluşlar Genel Müdürü Ahmet Biçer ve Finanal Veri ve İzleme Müdürü Birgül Ceylan ile Merkez Bankaı Uzman Yardımcıı Bekir Eren nezdinde tüm Bankacılık ve Finanal Kuruluşlar Genel Müdürlüğü çalışanlarına özellikle şükranlarımı unarım. Merkez Bankacılığı literatüründe gelenekel olmayan bir uygulama olan Rezerv Opiyon Mekanizmaı ile diğer TCMB politika araçlarının paraal aktarımını ve bilanço etkilerini banka grupları bazında inceleyen bu çalışmanın oluşumunda her türlü fedakarlıkla beni detekleyen eşim Feride Tuba Böcüoğlu na, birlikte geçirebileceğimiz oyun zamanlarından fedakarlıkta bulunan canım kızım İpek Alyama ve aileme ayrıca teşekkür ederim. ii

5 İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖNSÖZ... i İÇİNDEKİLER... iii TABLO LİSTESİ... v GRAFİK LİSTESİ... vi ŞEKİL LİSTESİ... viii KISALTMA LİSTESİ... ix EK LİSTESİ... x ÖZET... xi ABSTRACT... xii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM PARA POLİTİKASI UYGULAMALARI Değişen Riklere Uyarlanan Yeni Politika Bileşimi Yılında Para Politikaı Yılında Para Politikaı Yılında Para Politikaı Yılında Para Politikaı İKİNCİ BÖLÜM PARA POLİTİKASI ARACI OLARAK ZORUNLU KARŞILIKLAR Zorunlu Karşılık Politikaının Kullanımı Zorunlu Karşılıkların Aktarım Mekanizmaı iii

6 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM REZERV OPSİYON MEKANZİMASI: ZORUNLU KARŞILIK POLİKASINA YENİ BİR YAKLAŞIM Rezerv Opiyon Mekanizmaı: Zorunlu Karşılıklara Yeni Bir Yaklaşım ROM un İnşa Süreci ROM ve Finanal İtikrar ROM ve Bazı Kırılganlık Götergeleri Banka Grupları Ayrımı ve Gruplar Bazında ROM Kullanımı Banka Gruplandırma Metodolojii Gelenekel ve Katılım Bankalarında ROM Kullanımı Aktif Büyüklüklerine Göre Bankalar ve ROM Kullanımı Kamu-Özel Ayrımı ve ROM Kullanımı ROM ve Efektif Zorunlu Karşılık Oranı ROM un Paraal Aktarımı ROM un Maliyet Kanalıyla Etkii ROM un Likidite Kanalıyla Etkii ROM un Bilanço Kanalı İle Finanmanı ROM ve YP Bilanço ROM ve Bilanço Dışı TL Karşılığı YP İşlemler DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ROM UN ETKİLERİNİN MODELLENMESİ Ekonometrik Modellemede Kullanılan Yöntem:Panel VAR Model 1: ROM ve Paraal Aktarım Paraal Aktarım Modellerinin Sonuçları ve Yorumlanmaı Model 2: ROM un YP Krediler ve Yurtdışı Borçlanmaya Etkii Modelin Sonuçları ve Yorumlanmaı BEŞİNCİ BÖLÜM SONUÇ VE ÖNERİLER KAYNAKÇA EKLER iv

7 TABLO LİSTESİ Sayfa No Tablo 4.1. Paraal Aktarım Modellerinin Değişkenleri Tablo 4.2. YP Kredi ve YP Yurtdışı Borçlanma-ROM İlişkii Modelinin Değişkenleri v

8 GRAFİK LİSTESİ Sayfa No Grafik /6-2013/12 Araında Faizlerin Gelişimi Grafik 3.1. YP ZK ve ROM un Brüt Rezerve Katkıı Grafik 3.2. Brüt Rezerv/Yıllık İthalat Oranı ve ROM Grafik 3.3. Brüt Rezerv/KVDB ve ROM Grafik 3.4. Bankacılık Keimi KVDB ve ROM Grafik 3.5. Banka Tipi Bazında ROM Kullanımı Grafik 3.6. Banka Büyüklüğü ve ROM Kullanımı Grafik 3.7. Kamu-Özel Ayrımı ve ROM Kullanımı Grafik 3.8. Efektif TL ZKO ve Ortalama ZKO Grafik 3.9. Efektif YP ZKO ve Ortalama ZKO Grafik Banka Gruplarında Efektif TL ve YP ZKO Grafik Gelenekel Bankalar ve TL Mevduat Maliyetleri Grafik Katılım Bankaları ve TL Mevduat Maliyetleri Grafik Gelenekel Bankalar ve YP Mevduat Maliyetleri Grafik Katılım Bankaları ve YP Mevduat Maliyetleri Grafik Gelenekel Bankalarda ROM un TL Maliyet Avantajı ve İlave YP ZK Maliyeti (Baz Puan) Grafik Katılım Bankalarında ROM un TL Maliyet Avantajı ve İlave YP ZK Maliyeti (Baz Puan) Grafik 3.17: Gelenekel Bankalarda ROM un TL Maliyet Avantajı ve İlave YP ZK Maliyeti Grafik Katılım Bankalarında ROM un TL Maliyet Avantajı ve İlave YP ZK Maliyeti Grafik ROM İle Bankalara ZK dan Bırakılan Kalıcı TL Likidite Grafik ROM Sonraı Azalan TL ZK Heapları ve Repo Borçlanmaı.. 42 Grafik Gelenekel Bankaların YP Bilanço Görünümü (Miktar) Grafik Gelenekel Bankaların YP Bilanço Görünümü (Oran) Grafik Katılım Bankalarının YP Bilanço Görünümü (Miktar) vi

9 Grafik Katılım Bankalarının YP Bilanço Görünümü (Oran) Grafik ROM ve Azalan TL Alımı Para Takaı İşlemleri Grafik 4.1. Katılım Bankalarının Etki-Tepki Grafikleri Grafik 4.2. Büyük Gelenekel Bankaların Etki-Tepki Grafikleri Grafik 4.3. Orta Ölçekli Bankaların Etki-Tepki Grafikleri.. 52 Grafik 4.4. Küçük Ölçekli Gelenekel Bankaların Etki-Tepki Grafikleri Grafik 4.5. Kamu Bankalarının Etki-Tepki Grafikleri Grafik 4.6. Özel Büyük Bankaların Etki-Tepki Grafikleri Grafik 4.7. Tüketici Kredileri Varyan Ayrıştırmaı (10 Dönem) Grafik 4.8. Ticari Kredilerin TCMB Politika Araçlarına Tepkii Grafik 4.9. YP Yurtdışı Borçlanmanın TCMB Politika Araçlarına Tepkii Grafik YP Kredilerin TCMB Politika Araçlarına Tepkii vii

10 ŞEKİL LİSTESİ Sayfa No Şekil 1.1. TL ZKO da 2011 in İlk 8 Ayında Yapılan Artışlar... 7 Şekil Ekim 2011 de TL ZKO da Yapılan İndirimler... 8 Şekil 3.1. ROM Döviz İmkanı: ROD ve ROKların Evrimi Şekil 3.2. ROM Altın İmkanı: ROD ve ROKların Evrimi viii

11 KISALTMA LİSTESİ ABD AOFM APY/H BİST CDS FED FİR GMM KVDB PPK ROD ROK ROM TCMB TL TÜFE TÜİK USD VAR YP ZK ZKO : Amerika Birleşik Devletleri : Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti : Aktif-Paif Yönetimi ve Hazine : Bora İtanbul Anonim Şirketi : Credit Default Swap (Kredi Temerrüt Takaı) : Federal Reerve (Amerikan Merkez Bankaı) : Finanal İtikrar Raporu : Generalized Method of Moment (Genelleştirilmiş Momentler Metodu) : Kıa Vadeli Dış Borç : Para Politikaı Kurulu : Rezerv Opiyon Dilimi : Rezerv Opiyon Katayıı : Rezerv Opiyon Mekanizmaı : Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankaı : Türk Liraı : Tüketici Fiyat Endeki : Türkiye İtatitik Kurumu : Amerikan Doları : Vector Autoregreion Model (Vektör Otoregreyon Modeli) : Yabancı Para : Zorunlu Karşılık : Zorunlu Karşılık Oran ix

12 EK LİSTESİ Sayfa No Ek 1. Değişkenlerin Birim Kök Tetine İlişkin Sonuçlar Ek 2. Ticari Kredilerin Açıklayıcıları:10 Dönemlik Varyan Ayrıştırmaı (%) 77 Ek 3. YP Kredilerin Açıklayıcıları:10 Dönemlik Varyan Ayrıştırmaı(%) Ek 4. YP Yurtdışı Borçlanmanın Açıklayıcıları: 10 Dönemlik Varyan Ayrıştırmaı (%) x

13 ÖZET Bu çalışma, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankaının kriz onraı finanal itikrarın korunmaı amacıyla faiz politikaının yanııra uygulamaya koyduğu, aktif zorunlu karşılıklar politikaının en önemli parçaı olan Rezerv Opiyon Mekanizmaının bankalar üzerinde bıraktığı etkilerin detaylı bir analizini içermektedir. Çalışmada, Rezerv Opiyon Mekanizmaının faiz ve zorunlu karşılık politikaı ile birlikte paraal aktarımının yanııra, bankaların bilançolarının yabancı para tarafı üzerindeki etkileri hem betimel olarak hem de ekonometrik bir analizle incelenmektedir. Çalışmada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankaının politika araçlarının banka grupları bazında farklı yanımaı olup olmadığı irdelenmiş ve Rezerv Opiyon Mekanizmaının faydalarının yanı ıra yan etkilerinin olup olmadığı araştırılmıştır. Çalışmanın gelenekel olmayan para politikaı araçlarından oluşan bir politika taarlanırken, eçilecek entrümanların çok boyutlu etki analizinin yapılmaına örnek teşkil edeceğine ve bir vaka analizi olarak da para politikaı uygulamaları literatürüne katkı ağlayacağına inanılmaktadır. Anahtar Kelimeler: Rezerv Opiyon Mekanizmaı, Paraal Aktarım, Efektif Zorunlu Karşılık Oranı, Yabancı Para Kredi, Yurtdışı Borçlanma, Panel Vektör Otoregreif Model. xi

14 ABSTRACT Thi tudy contain an in-depth analyi of the impact of Reerve Option Mechanim which i the mot important part of active required reerve policy that Central Bank of the Republic of Turkey implement in the wake of the global financial crii for the purpoe of maintaining financial tability on bank. In thi tudy, monetary tranmiion of the ROM in line with that of the interet rate and required reerve policie a well a the impact of the Reerve Option Mechanim on foreign exchange ide of bank balance heet are examined both decriptively and with an econometric analyi. Whether Central Bank of the Republic of Turkey policy tool have different reflection on variou bank group and the Reerve Option Mechanim ha ide effect beide it benefit wa crutinized in the tudy. It i believed that thi tudy will be an example of multidimenional impact analyi of the policy intrument to be elected while deigning a ort of monetary policy which i compoed of unconventional tool and make a coniderable contibution to the literature of monetary policy implementation a a cae tudy. Key Word: Reerve Option Mechanim, Monetary Tranmiion, Effective Required Reerve Ratio, Foreign Exchange Loan, External Borrowing, Panel Vector Autoregreive Model. xii

15 GİRİŞ Küreel ekonomik kriz onraı gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkelerde para politikaının odaklanmaı gereken öncelikler değişmiştir. Bu üreçte, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkelerin genişletici para politkalarının etkiiyle hız kazanan ermaye hareketlerini gözeterek para politikaı uygulamalarını gelenekel olmayan politka araçları ile güçlendirmeye çalışmışlardır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankaı (TCMB), 2010 yılı ortalarından itibaren krizle birlikte uygulamaya başladığı detekleyici gelenekel politikaları çıkış tratejii ile yavaş yavaş onlandıracağını beyan ederek, adece fiyat itikrarını değil, finanal itikrarı da gözeten bir politika taarlamış ve uygulamaya koymuştur. Faiz koridorunun gerektiğinde aşağı ve yukarı yönlü aimetrik hale getirilmei ve aktif likidite yönetimi ile her an değişen ekonomik ve finanal koşullara anında cevap verebilir hale getirilen faiz politikaının yanı ıra, zorunlu karşılıklar (ZK) politikaı finanal itikrarı koruma hedefiyle tamamlayıcı bir politika aracı olarak devreye okulmuştur. Zorunlu karşılıklarda ie vade bazında oran farklılaştırmaı ile çok oranlı bir yapıya geçilirken, en önemli yenilik kuşkuuz zorunlu karşılıklar politikaına yeni ve çok farklı bir boyut getiren Rezerv Opiyon Mekanizmaı (ROM) olmuştur. Bir merkez bankaının zorunlu karşılıkları kendi para biriminden tutmayı kural haline getirmei bilinen ve yaygın uygulama iken, TCMB nin kendi para biriminden zorunlu karşılıkları altın ve döviz olarakta tutma imkanını bankalara tanımaı merkez bankacılığında görülmemiş bir ululararaı rezerv biriktirme şekli olarak dikkat çekmiştir. 1

16 Bu çalışmada, Rezerv Opiyon Dilimleri ve Katayıları ile daha da kapamlı bir hale getirilen ROM un bankaların zorunlu karşılık tutma, TL (Türk Liraı) kredi verme, yabancı para bilanço yönetme gibi davranışları üzerindeki etkileri incelenecektir. Ayrıca, bankalar tiplerine göre; gelenekel ve katılım bankaları, gelenekel bankalar aktif büyüklüklerine göre; büyük, orta ve küçük ölçekli bankalar, ermaye ahipliklerine göre; kamu bankaları ve özel bankalar şeklinde ınıflandırılarak, banka grupları bazında paraal aktarımın kredi kanalında bir farklılaşma olup olmadığı, ROM un yabancı para cini yurtdışı borçlanmalarında ve kredilerde bir yan etki yaratıp yaratmadığı araştırılacaktır. TCMB nin tüm para politikaı araçlarının aktarımını ve uygulamaya koyduğu gelenekel olmayan bir politika aracı olan ROM un etkilerini banka grupları bazında incelemei bakımından Türkiye de ilk olan bu çalışma, bildiğim kadarı ile panel vektör oto regreyon yönteminin bu alanda uygulandığı ilk çalışma olacaktır. Çalışmanın ilk bölümünde TCMB nin 2010 yılı ortalarından 2013 yılı onuna kadar uyguladığı para politikaının kıa bir özeti verilecek, ikinci bölümde zorunlu karşılıklar politikaının paraal aktarım kanalları üzerinde durulacaktır. Üçüncü bölümde, ROM un TCMB ululararaı rezervlerine katkıı üzerinden finanal itikrar götergelerindeki değişimlere, banka grupları bazında ROM imkanının kullanılma farklılığına, ROM la birlikte değişen efektif zorunlu karşılık oranlarına değinilecektir. Değişen efektif zorunlu karşılıklar üzerinden gelenekel ve katılım bankaları için ROM un maliyet avantajı ve dezavantajı temel yükümlülük olan mevduatlar üzerinden heaplanacak, hem baz puan hem de paraal olarak görelleştirilecektir. ROM un maliyet ve likidite kanalından paraal aktarımının irdeleneceği bu bölümde betimel itatitikler ile analizler daha anlaşılır hale getirilecek, bölümün on kımında ie ROM la birlikte gelenekel ve katılım bankaları bilançolarının yabancı para kalemlerinin ve TL likidite elde ettikleri para takaı işlemlerinin ROM ile etkileşimi betimel olarak anlatılacaktır. Çalışmanın dördüncü bölümünde ie, ROM un banka grupları bazında TL tüketici ve ticari kredileri üzerinden paraal aktarımı panel VAR (Vektör Otoregreyon) modeli ile anlaşılmaya çalışılacaktır. Yine aynı bölümün ikinci 2

17 kımında ROM un yabancı para cini yurtdışı borçlanma ve yabancı para krediler üzerindeki etkileri panel VAR modeli ile banka grupları bazında irdelenecektir. Çalışmanın on bölümünde ie onuçlar ve para politikaı taarımına ve politika araçlarının eçimine ilişkin öneriler yer alacaktır.. 3

18 BİRİNCİ BÖLÜM PARA POLİTİKASI UYGULAMALARI TCMB, küreel dengeizliklerin neden olabileceği olaı finanal ve ekonomik şoklara karşı önlem alabilmek amacı ile çok boyutlu bir politika etini 2010 Mayı ayından itibaren çıkış tratejii çerçeveinde aktif olarak devreye okmuştur. Faiz koridorunun, aktif likidite yönetimi ile dinamik olarak kullanılarak daha da işlevelleştirildiği bu dönemin bir diğer ık kullanılan politika aracı, finanal itikrarın korunmaı amacıyla yeniden ve alışagelmişin dışında taarlanıp uygulamaya konulan zorunlu karşılıklar olmuştur. ROM ie Merkez Bankacılığına ve zorunlu karşılıklar politikaına yeni bir bakış açıı getirirken, olumlu taraflarının yanı ıra yan etkilerinin neler olabileceği ürekli tartışılagelmiştir. Bu bölümde, TCMB politikalarının çalışmada incelenecek dönem olan Haziran 2010 ile 2013 onu araındaki eyri özetlenecektir Değişen Riklere Uyarlanan Yeni Politika Bileşimi Küreel krizin ardından, gelişmiş ekonomilerin genişlemeci politikaları neticeinde artan rik iştahı ile birlikte gelişmekte olan ülkelere artan ermaye akımları makro finanal rikleri artırmış ve TCMB nin fiyat itikrarının yanı ıra finanal itikrarı da gözeten bir para politikaı uygulamaını gerektirmiştir. TCMB, 2010 yılı ortalarından itibaren politika metinlerinde küreel dengeizliklerin bir yanımaı olarak ortaya çıkan makro finanal riklere artan bir ağırlıkla değinmeye başlamış, iç ve dış talepteki hızlı ayrışmanın kıa vadeli ermaye girişleri ile finanal itikrara dair rikleri artırdığı ıklıkla vurgulanmıştır (Başçı ve Kara, 2011). Fiyat itikrarı ile finanal itikrarın farklı politika araçları geliştirmeyi ve kullanmayı gerektireceğinden hareketle, merkez bankacılığında kullanımı oldukça azalmış olan zorunlu karşılıkların etkin bir politika aracı olarak devreye okulmaı kararlaştırılmış, faiz politikaı ile karşılıkların dinamik ve daha 4

19 önce görülmemiş, ROM gibi, yeniliklerle kullanılmaya başlandığı yeni bir döneme girilmiştir. Dinamik likidite yönetiminin de önemli bir parçaını oluşturduğu bu yeni yaklaşım, küreel kriz onraında ıklıkla kullanılmaya başlanan makro ihtiyati önlemlerle daha bütüncül bir hale getirilmeye çalışılmıştır. Aşağıda detaylı anlatımı yapılacak olan 2010 Haziran ile 2013 onu araındaki üreçte, TCMB dönem dönem faiz ve zorunlu karşılıkları ter yönde ıkılaştırıcı ve genişletici şekilde kullanarak, fiyat itikrarı-finanal itikrar dengeini ağlamaya ve korumaya çalışmıştır. Dört alt döneme ayırabileceğimiz bu ürecin ilk dönemi olan Haziran 2010 ile Ağuto 2011 araındaki dönemde, faiz politikaında hızlı ermaye girişlerini de caydıracak şekilde indirimler yapılırken, zorunlu karşılık oranları finanal itikrara katkı amacıyla yükeltilmiştir. Ağuto 2011 ile 2012 yılı ortaı araındaki ikinci dönemde faizler artırılıp, zorunlu karşılık oranları düşürülürken, zorunlu karşılıklara ROM ile makro-ihtiyati bir boyut getirilmiştir yılı ikinci yarıından başlayan ve 2013 Hazirana kadar geçen üçüncü dönemde faiz politikaı gevşetilirken, zorunlu karşılıklarda ınırlı artışlar yapılmıştır ün ikinci yarıından onuna kadar geçen dördüncü dönemde ie faiz artırımı ve aktif likidite yönetimi kanalıyla ıkılaştırma yapılmıştır Yılında Para Politikaı TCMB, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinin toparlanma hızları araındaki daha da belirgenleşen ayrışmanın para politikalarına da yanıdığı bu dönemde, krizin finanal piyaalar üzerindeki etkiinin de hafiflemeiyle birlikte 14 Nian 2010 tarihinde, kriz ıraında alınan likidite önlemlerinin geri alınmaını ve para politikaının normalleşmeini içeren çıkış tratejiini açıklamış ve piyaaya ihtiyacından fazla verilen likiditeyi kademeli olarak azaltırken, ZK politikaını daha aktif bir şekilde kullanmaya başlamıştır. 18 Mayı 2010 tarihli Para Politikaı Kurulu (PPK) kararı ile faiz ayarlamaı ürecinin ilk adımı atılmıştır. Bu tarihten itibaren bir hafta vadeli repo ihaleleri abit faiz oranından miktar ihalei yöntemiyle gerçekleştirilmeye başlanmış, böylece bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı para politikaı açıından politika faiz oranı niteliği kazanmıştır. 5

20 2010 Nian ayında, çıkış tratejiinin bir parçaı olarak, küreel piyaalardaki normalleşmenin belirginleştiği göz önünde bulundurularak yüzde 9 dan yüzde 9,5 a yükeltilen döviz yükümlülükler için Zorunlu Karşılık Oranı (ZKO), Temmuz 2010 onunda yüzde 10 a, Eylül onunda yüzde 11 e yükeltilmiştir. 23 Eylül 2010 tarihinde alınan kararla 8 Ağuto 2001 den itibaren ürmekte olan TL zorunlu karşılıklara faiz ödemeinden vazgeçilmiş ve ayılı TCMB duyuruunda gelecekte zorunlu karşılık oranlarının makroekonomik ve finanal rikleri azaltıcı araçlardan biri olarak daha aktif bir şekilde kullanılabilmeini ağlamak amacıyla Türk paraı zorunlu karşılıklara faiz ödenmei uygulamaına da on verilmiştir. ifadei kullanılarak zorunlu karşılıkların yeni dönemde daha aktif bir şekilde kullanılacağı haber verilmiştir. 12 Kaım 2010 tarihinde, TL cini yükümlülüklere uygulanan zorunlu karşılık oranı yüzde 5,5 ten yüzde 6 ya yükeltilirken, 17 Aralık 2010 tarihinde; bankacılık iteminde kaynakların vadeinin uzatılmaı yoluyla vade uyumuzluğunun azaltılmaına, dolayııyla finanal itikrara katkı ağlayacağı düşünceiyle TL zorunlu karşılık oranları vade bazında farklılaştırılmış ve kıa vadeden uzun vadeye azalan şekilde oranlar değiştirilmiş ve vade uzamaını teşvik amacıyla döviz yükümlülükler için de ilerleyen dönemlerde ZKO nun vade bazında farklılaştırılmaının öz konuu olabileceği ifade edilmiştir. Ayrıca, TCMB nin ayılı duyuruu ile bankaların TCMB ve birbirleriyle gerçekleştirdikleri repo işlemleri dışında kalan yurtiçi ve yurtdışı repo işlemlerinden ağladıkları fonlar da zorunlu karşılığa tabi tutularak zorunlu karşılık tabanı genişletilmiştir Yılında Para Politikaı 2011 yılı, TCMB nin değişen ekonomik ve finanal koşullar karşıında; faiz koridoru, likidite yönetimi ve zorunlu karşılığı en aktif şekilde kullandığı yıllardan birii olmuştur. TCMB, yeni politika çerçeveine geçişin hızlandığı Kaım 2010 dan Avrupa ekonomiindeki belirizliklerin hızla yoğunlaştığı Ağuto 2011 e kadar olan dönemde, bir yandan kıa vadeli ermaye akımlarının ınırlanmaını ve döviz kurundaki aşırı değerlenmenin önlenmeini hedeflemiş, diğer yandan da yurt içinde krediler ve talebin daha 6

21 kontrollü biçimde büyümeinin ağlanmaı ile iç ve dış talep araındaki ayrışmanın dengelenmeine odaklanmıştır. Bu dönemde, rik iştahının güçlü olmaı ve ermaye akımlarının kıa vadede yoğunlaşmaı nedeniyle, faiz koridoru aşağı doğru genişletilmiştir. Böylelikle gecelik piyaada oluşan faiz oranlarının politika faiz oranından daha düşük eviyede oluşmaına izin verilerek gecelik piyaa faizlerinde aşağı yönlü oynaklığın artırılmaı ve kıa vadeli ermaye girişlerinin azaltılmaı hedeflenmiştir. Ayrıca, aşırı kredi genişlemeini engellemek ve iç talebi kontrol altında tutabilmek amacıyla, TL zorunlu karşılık oranları 2010 yılı onu ile 2011 Ağuto ayı araındaki dönemde Şekil 1.1 de görüldüğü şekilde güçlü olarak artırılmıştır. Şekil 1.1: TL ZKO da 2011 in İlk 8 Ayında Yapılan Artışlar Kaynak:TCMB 2011 Ağuto ayından itibaren küreel rik iştahının bozulmaı neticeinde TL nin değer kaybetmei nedeniyle, kıa vadede enflayondaki yükelişin öngörülenden daha hızlı olacağı anlaşılmış ve PPK, Ekim ayında borç verme faizlerini önemli ölçüde artırarak faiz koridorunu yukarı doğru genişletmiştir. Bu çerçevede, Merkez Bankaı piyaaya yapılan fonlamayı koridorun üt bandından likidite kullanılacak şekilde ayarlayarak, para piyaaındaki gecelik faiz oranlarının politika faizinden daha yükekte oluşmaına izin vermiştir. Bu dönemde itemde faiz artışı nedeniyle oluşabilecek olaı bir likidite ıkışıklığının önüne geçmek amacıyla 6 Ekim de 1-3 ay vadeli TL mevduat/katılım heapları ZKO u yüzde 13 ten yüzde 12,5 e, TL cini diğer yükümlülükler içine ZKO lar 1 yıla kadar, 3 yıla kadar ve 3 7

22 yıldan uzun vadeler için ıraı ile yüzde 13 eviyeinden, 11, 8 ve 5 eviyeine düşürülmüştür. 27 Ekim 2011 de ie Şekil 1.2 de görüldüğü gibi mevduat/katılım heapları için TL ZKO lar daha güçlü bir şekilde indirilmiştir. Kaynak:TCMB Şekil 1.2: 27 Ekim 2011 de TL ZKO da Yapılan İndirimler Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan borç orunları nedeniyle artan tre nedeniyle 25 Temmuz 2011 tarihinde döviz alım ihaleleri durdurulmuş ve 5 Ağuto 2011 tarihinden itibaren TCMB gerek gördüğü günlerde döviz atım ihaleleri yoluyla piyaaya döviz likiditei ağlamaya başlamıştır. Küreel ekonomiye dair giderek artan orunların yurt içi iktiadi faaliyet üzerinde durgunluğa yol açma rikini azaltmak amacıyla, politika faizi 4 Ağuto 2011 tarihinde 50 baz puan indirilmiş; kıa vadeli faizlerde oluşabilecek aşağı yönlü oynaklığı azaltmak amacıyla, gecelik borçlanma faizi 350 baz puan artırılarak faiz koridoru daraltılmıştır. TL deki değer kaybı ve enflayon görünümündeki bozulma nedeniyle 20 Ekim tarihli PPK toplantıında borç verme faizi yüzde 9 eviyeinden yüzde 12,50 eviyeine artırılarak, faiz koridoru yukarı yönde genişletilmiştir. İtenilen ıkılaştırmayı ağlayabilmek amacı ile haftalık repo faiz oranından yapılan bir hafta vadeli APİ fonlama miktarı düşürülerek, bankaların fon ihtiyaçlarını genişletilmiş bant içinde daha yükek maliyetli kaynaklardan karşılamaları ağlanmıştır (TCMB Para ve Kur Politikaı 2012). 8

23 ZKO da yukarıda bahedilen indirimlerin yanı ıra, gerek bankacılık iteminin TL likidite ihtiyacının daha kalıcı bir yöntemle ve daha düşük bir maliyetle karşılanmaı, gerek döviz rezervlerinin deteklenerek zamanında, kontrollü ve etkili bir şekilde kullanılmaı amaçlarıyla TL yükümlülükler için tei edilmei gereken zorunlu karşılıkların belirli bir oranının ABD doları ve/veya euro cininden tei edilmeine imkan tanınmıştır. Merkez Bankaı, öz konuu oranı Eylül 2011 de en fazla yüzde 10 olarak belirlemiş, Ekim ve Kaım aylarında ıraıyla yüzde 20 ve yüzde 40 a yükeltmiştir. Ekim ayında, daha önce TL ZKO larda olduğu gibi, döviz ZKO larda vade bazında farklılştırılarak çok oranlı ZKO uygulamaı genişletilmiştir. Bunlara ek olarak, Merkez Bankaı, altın rezervlerini güçlendirmek ve bankalara likidite yönetimlerinde daha fazla eneklik ağlamak amacıyla, Türk liraı yükümlülükler için tei edilmei gereken zorunlu karşılıkların yüzde 10 una kadar olan kımının da tandart altın cininden tutulabilmeine imkân ağlamıştır. Zorunlu karşılık politikaında daha önceden görülmemiş şekilde yapılan bu değişiklikler ilerleyen bölümlerde Rezerv Opiyon Mekanizmaı başlığı altında daha geniş bir şekilde anlatılacaktır Yılında Para Politikaı 29 Aralık 2011 tarihinden itibaren ekiz günlük bir dönem boyunca ek paraal ıkılaştırma uygulayarak 2012 yılına başlayan TCMB, fiyat itikrarı amacı doğrultuunda fiyatlama davranışlarına dair yukarı yönlü rikleri göz önüne alarak, yılın ilk yarıında ıkı likidite politikaını ürdürmüştür. Ek paraal ıkılaştırma yapılan günlerde, politika faizinden yapılan fonlama geçici bir üre onlandırılmış, haftalık fonlama gelenekel yöntem ile yapılan gün içi repo ihaleleri ile ağlanmıştır. Söz konuu günlerde BIST (Bora İtanbul A.Ş.) Repo Piyaaı nda TCMB borç verme faiz oranından ve TCMB bünyeinde piyaa yapıcı repo faiz oranından yapılan işlemler onucunda para piyaaı faiz oranları TCMB faiz koridorunun üt bandına yakın eyretmiştir. Enflayon beklentilerinde bozulmayı engellemek amacıyla Mart 2012 tarihleri araında, altı günlük bir dönem boyunca ek paraal ıkılaştırma uygulanmıştır. 27 Mart 2012 tarihli Para Politikaı Kurulu toplantıında enflayonu etkileyen unurların yakından takip edilerek gerekli 9

24 görüldüğü günlerde para politikaında ek ıkılaştırmanın tekrarlanabileceği vurgulanmıştır. Bu doğrultuda 2012 yılında Nian, 4-11 Mayı, Mayı, 31 Mayı-4 Haziran dönemlerinde de ek paraal ıkılaştırma uygulanmıştır. Uygulanan bu paraal ıkılaştırmalar döviz kurundaki aşırı oynaklığın giderilmeine katkıda bulunarak fiyat itikrarını ve finanal itikrarı detekleyici bir işlev görmüştür (TCMB Para ve Kur Politikaı, 2013) yılının başlarından itibaren küreel rik iştahının kademeli olarak iyileşme eğilimine girmei, ekonomideki dengelenme ürecinin belirginleşmei ve yılın ikinci yarıında enflayonun kontrol altına alınmaıyla para politikaı aşamalı olarak daha detekleyici bir konuma getirilmiştir. Bu kapamda, yıl ortaından itibaren piyaaya verilen likidite artırılarak kıa vadeli faizlerin koridorun alt ınırına yakın eyretmei ağlanmıştır. Eylül ayından onra ie gerek Avrupa Merkez Bankaı nın aldığı kararların küreel rikleri ınırlamaı, gereke ROM un daha etkili bir şekilde devreye girmei faiz koridorunun üt ınırının kademeli olarak indirilmeine olanak tanımıştır. Yüzde 11,5 olan gecelik borç verme faiz oranı Eylül ayında yüzde 10 a, Ekim ayında yüzde 9,5 e ve Kaım ayında ie yüzde 9 a düşürülmüş, finanal itikrara katkı amacıyla Aralık ayında politika faiz oranında 25 baz puanlık indirime gidilerek politika faiz oranı yüzde 5,50 olarak belirlenmiş, zorunlu karşılıklar politikaı yoluyla ıkılaştırıcı adımlar atılmıştır. ROM daki ayarlamaların yanııra Aralık ayında yabancı para cini bir yıla kadar vadeli mevduat/katılım heapları ve diğer yükümlülükler için ZKO lar 0,5 puan artırılmıştır Yılında Para Politikaı 2012 yılının onlarından itibaren ie ermaye girişlerindeki güçlenme, kredilerde gözlenen canlanma ve TL üzerinde oluşan değerlenme bakıı TCMB nin yeniden makro finanal riklere odaklanmaına neden olmuştur. Böyle bir konjonktürde bir yandan faiz oranlarının düşük tutulmaının diğer yandan makro ihtiyati tedbirlere devam edilmeinin yerinde olacağı düşünceiyle yılın ilk yarıında kıa vadeli faiz oranları indirilirken zorunlu karşılıklara ilişkin ıkılaştırıcı yönde ölçülü adımlar atılmıştır. 22 Ocak 2013 ve 19 Şubat 2013 PPK toplantıında koridorun alt ve üt bandı 25 er baz 10

25 puan aşağı çekilirek ıraıyla yüzde 4,50 ve yüzde 8,50 olarak ilan edilmiş, politika faizi olan bir haftalık repo ihale faiz oranı ie yüzde 5,5 düzeyinde abit bırakılırken, 26 Mart 2013 PPK kararıyla borç verme faiz oranı yüzde 7,5 e düşürülmüştür. 16 Nian daki PPK kararıyla bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 5,5 den yüzde 5 e, borç verme faiz oranı yüzde 7 ye, borçlanma faiz oranı ie yüzde 4 e düşürülmüştür. Mayı ayındaki PPK toplantıında ie bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 4,5 e düşürülmüş, borçlanma ve borç verme faizleri ie ıraıyla yüzde 3,5 ve yüzde 6,5 olarak belirlenmiştir. Aynı dönemde ZKO, bir yıla kadar vadeli olan TL yükümlülükler için 0,50 puan, bir yıla kadar vadeli döviz tevdiat/katılım heapları ve yükümlülükler için 1,5 puan artırılmıştır. Mayı ayının onlarından itibaren yaşanan gelişmeler para politikaı duruşunun değiştirilmeini gerektirmiştir. Bu dönemde küreel para politikalarına dair artan belirizliklerin hızlı ermaye çıkışlarına, TL de aşırı değer kaybına ve finanal piyaalarda dalgalanmalara yol açmaı üzerine, TCMB piyaaya verdiği likiditenin kompoziyonunu değiştirerek likidite politikaını ıkılaştırmıştır. PPK, enflayonda gözlenen artışın fiyatlama davranışlarında bozulmaya yol açmaını engellemek ve finanal itikrarı deteklemek amacıyla Temmuz ayı toplantıında faiz koridorunun üt ınırının 75 baz puan artırılmaına karar vermiştir. Ayrıca, ek ıkılaştırma dönemlerinde faiz koridoru ve likidite yönetimi ile ilave ayarlamalar yapılmıştır. Kurul, enflayon görünümü orta vadeli hedeflerle uyumlu olana kadar para politikaının temkinli duruşunun korunacağını belirterek, gerektiğinde ek paraal ıkılaştırmaya gidilebileceğini ifade etmiştir. Ağuto ayında ek paraal ıkılaştırmanın etkinliğini artırmak amacıyla gecelik borç verme faiz oranı yüzde 7,25 ten yüzde 7,75 e yükeltilerek faiz koridoru yukarı yönlü genişletilmiştir. Ayrıca, ıkılaştırıcı likidite yönetimi ile kıa vadeli faizlerin koridorun üt ınırına yakın gerçekleşmei ağlanmıştır. Böylece, aynı dönemde enflayon beklentilerinde gözlenen artıştan daha güçlü ve önden yüklemeli bir paraal ıkılaştırma gerçekleştirilmiştir. Ağuto ayından itibaren ie küreel para politikalarına dair belirizliklerin yurt içine yanımalarının ınırlandırılmaı açıından TL likidite politikaındaki öngörülebilirliğin artırılmaına karar verilmiştir. Bu amaçla faiz belirizliğini 11

26 azaltma yönünde bir trateji benimenerek, küreel faiz oranları ile yurt içi faiz oranları araındaki ilişkinin büyük ölçüde zayıfladığı ve piyaa faizlerinin olmaı gerektiği gibi daha çok yurt içi makroekonomik gelişmelere duyarlı hale geldiği bir çerçeve oluşturulmuştur yılının on çeyreğinde, ağırlıklı olarak gıda enflayonunun beklenenden yükek eyretmeine ve döviz kurundaki oynaklığa bağlı olarak enflayon Ekim ayında unulan tahminlerin üzerinde gerçekleşmiştir. Enflayondaki bu eyrin fiyatlama davranışlarını bozmamaı amacı ile para politikaındaki temkinli duruş güçlendirilmiştir. Bu kapamda, 1 ay vadeli repo ihalelerine on verilmiş, ortalama fonlama faizinin yüzde 6,75 eviyeinin üzerinde eyretmei ağlanmış, BIST Bankalararaı Repo Piyaaındaki gecelik faiz oranları yüzde 7,75 düzeyine yakın oluşacak şekilde bir likidite politikaı izlenmiştir (TCMB Para ve Kur Politikaı, 2014). Çalışmada incelenen dönem olan Haziran 2010-Aralık 2013 araı TCMB faizlerinin ve BIST Bankalararaı Repo Faizinin 1 gelişimi Grafik 1.1 de unulmuştur. Grafik 1.1: 2010/6-2013/12 Araında Faizlerin Gelişi 1 BIST Repo Faizi erii oluşturulurken 7 Ocak 2011 tarihi öncei için BİST repo piyaaında tek bir pazar kurulu olduğu için Repo Pazarı faiz verii kullanılmıştır. 7 Ocak 2011 tarihi onraı BİST'te iki pazar kurulmuştur. Pazarlardan Kaynak: TCMB birinde 5 Ağuto 2011 tarihine kadar 14 günde bir cuma günleri yapılan işlemler zorunlu karşılığa tabi iken 5 Ağuto 2011 yükümlülük döneminden itibaren 14 günde bir cuma günleri yerine iki yükümlülük dönemi araındaki tüm günlerin işlem ortalamaı alınarak zorunlu karşılığa tabi tutulmuştur. Bu çerçevede, 7 Ocak 2011 tarihinden itibaren, faiz erii oluşturulurken, 5 Ağuto 2011 tarihine kadar işlem hacmi düşük de ola 14 günde bir cuma günleri Bankalararaı Repo Piyaaı faiz oranı ea alınmış, diğer günler ie iki pazarın ağırlıklı ortalama faiz oranı ea alınmıştır ile araındaki dönemde ie Repo Pazarı faiz veriine o dönem vadeiz mevduatın tabi olduğu zorunlu karşılık oranı kadar bir maliyet eklenerek veri eti oluşturulmuştur. 23 Eylül 2011 tarihinden itibaren direkt Bankalararaı Repo Pazarı verii kullanılmıştır. 12

27 İKİNCİ BÖLÜM PARA POLİTİKASI ARACI OLARAK ZORUNLU KARŞILIKLAR Günümüzde neredeye tüm Merkez Bankaları mevduat toplayan finanal kuruluşlar ya da bankaların, yükümlülüklerine karşı belli oranlarda bir karşılık ayırmalarını ve bu karşılıkları Merkez Bankaında tutmalarını zorunlu tutmaktadır. ZK uygulamalarının para politikaındaki rolü ve kullanım amacı zaman içeriinde ekonomik koşullara ve Merkez Bankalarının ulaşmak itediği hedefe göre değişebilmektedir Zorunlu Karşılık Politikaının Kullanımı Gray (2011) zorunlu karşılıkların ihtiyat, paraal kontrol ve likidite yönetimi olmak üzere üç amaçla uygulandığını belirtmektedir. İhtiyat aikiyle zorunlu karşılık uygulamaı altın tandartı döneminden beri uygulanmaktadır. Merkez Bankaında ya da diğer bankalarda tutulan zorunlu karşılığın likidite rikine ve ödeme gücünde meydana gelebilecek zayıflamalara karşı bir igorta işlevi görmei beklenmektedir. Paraal kontrol amacıyla zorunlu karşılıkların kullanılmaı ie temel olarak, bankaların para yaratma kabiliyetini ve mevduat faizi ile kredi faizi araındaki faiz farkını etkileyerek, paraal büyüklüklerin büyüme hızını kontrol etmeyi ağlamaktadır. Zorunlu karşılıkların likidite yönetimi için kullanılmaı aktif ya da paif olarak yapılabilmektedir. Zorunlu karşılıkların aktif olarak likidite yönetimi için kullanılmaı, fazla rezervlerin enflayona ya da paranın değer kaybına yol açmaını engellemek için zorunlu karşılık oranlarında dinamik ayarlamalar yapmayı gerektirmektedir. Zorunlu karşılıkların aktif olarak kullanılmaı kıa vadeli faiz oynaklığının azaltılmaının yanı ıra, ticari bankalara zorunlu karşılık heaplarını dönem ortalamaını tutturdukları ürece kendi likidite yönetimlerinde kullanabilmelerine olanak vermektedir. Rezervlerde ortalama tutturmaya izin 13

28 verilmei likidite yönetimini güçlendirirken, fazla ya da ihtiyari rezerv tutma ihtiyacını azaltmaktadır. TCMB de, TL zorunlu karşılıklar için tei dönemi boyunca ortalama tutturmaya izin vermekte, böylece bankalara zorunlu karşılıklar aracılığıyla likidite yönetimlerinde eneklik ağlamaktadır 2. Zorunlu karşılıklar merkez bankalarının likidite yönetiminde de önemli rol oynamaktadır. Para piyaaındaki likiditenin talepten fazla ya da az olmaı durumunda merkez bankaı zorunlu karşılıkları likidite fazlaını ya da açığını bertaraf edecek şekilde ayarlayarak, öz konuu dengeizliğin para piyaaındaki faiz oranları ya da döviz kurları üzerinde bakı oluşturmaının önüne geçebilmektedir. Günümüzde likidite, açık piyaa işlemleri yoluyla da etkin olarak yönetilebilirken, yapıal nitelikteki daha kalıcı dengeizlikler için zorunlu karşılıkların kullanılmaı daha uygun bir eçenek olmaktadır. Zorunlu karşılıklar politikaının 90 lı yıllarda enflayon hedeflemei ile birlikte kıa vadeli faiz oranlarının temel polika aracı olmaı ve kamu borçlarının Merkez Bankaları tarafından finane edilememe zorunluluğu gibi nedenlerle, özellikle gelişmiş ülkelerde, kullanımı eyrekleşmiştir (Giorgio,1999). Bu durumun Merkez Bankalarının zorunlu karşılıkların finanal aracılığa getirebileceği potaniyel maliyetlerin farkına varmalarının ve finanal inovayonun da etkiiyle ortaya çıktığı da öylenebilir. Finanal krizinin ardından azalan ermaye akımlarının olumuz etkiini bertaraf etmek için Brezilya,Peru, Kolombiya gibi birçok gelişmekte olan ülke merkez bankaı önce zorunlu karşılık oranlarını düşürürken, başta FED olmak üzere gelişmiş ülke merkez bankalarının genişlemeci politikalarının etkiiyle artan ermaye akımlarına karşı zorunlu karşılıkları daha aktif olarak kullanmaya ve zorunlu karşılık oranlarını arttırmaya başlamışlardır. Finanal itikrarın öne çıktığı bu dönemde, faiz artırımı yapılmaı halinde artabilecek ermaye girişlerinin, faiz oranlarını artırmak yerine zorunlu karşılıkların artırılmaı uretiyle finanal itikrar üzerinde yaratabileceği olumuz etkilerin engellenmei hedeflenmiştir. 2 Türkiye de zorunlu karşılıklar politikaının tarihel gelişimi ve mevcut uygulamaının detayları için, Yavuzarlan N. (2011). Finanal İtikrar ve Zorunlu Karşılıklar. Uzmanlık Yeterlilik Tezi. 14

29 Zorunlu karşılıkların aktif olarak kullanılmaını Montero ve Moreno(2011) şu şekilde açıklamaktadırlar: a. ZKO artışının ermaye girişleri için politika faiz artışları gibi cazip olma ihtimali düşüktür. ZKO artışı finanal aracılık üzerinde bir vergi etkii yaratacak ve aracılar net faiz gelirlerini, ya kredi faizlerini artırarak ya da mevduat faizlerini düşürmek uretiyle artırmaya çalışacaklardır. Böylece, politika faizi artışı durumunda meydana gelen hem kredi hem de mevduat faizi artışı aynı anda yaşanmayacak, yerel ekonomik koşullar ıkılaştırılırken, ermaye girişini hızlandırıcı etki ortaya çıkmayacaktır. b. Zorunlu karşılıklar politikaı faiz politikaının etkinliğini artırabilecektir. Faiz ödemei yapılan açık piyaa işlemleri ile fazla likiditeyi çekmek yerine, faiz ödemeinin yapılmadığı ya da politika faizinden daha az faiz ödemei yapılan bir ortamda ZKO nun artırılmaı neticeinde piyaadaki fazla likidite daha az bir maliyetle çekilebilecektir. Ayrıca hızlı kredi büyümei ve enflayon artışının olduğu dönemlerde, faiz artışları banka kredilerini kontrol altına almaya yeterli olmayabilir. Özellikle finanal piyaaların az gelişmiş ve kredi kanalı aktarım etkiinin düşük olduğu gelişmekte olan ülkeler için bu durum daha geçerlidir. c. Zorunlu karşılıklar finanal itikrar hedefinin gerçekleştirilmei ya da makro ihtiyati tedbirlerin kullanımını deteklemek için kullanılabilir. ZKO artışı ile ekonominin ıınmaya başladığı dönemlerde kredi büyümei ınırlanabilir ya da ekonomide oğuma olduğu dönemlerde ZKO indirimi ile ekonominin kredi kanalı ile canlandırılmaına katkıda bulunulabilir. Böylece ZK karşı devrevi bir işlev görecek ve oldukça kullanışlı bir entrüman haline gelecektir. ZK nın politika aracı olarak; merkez bankalarına görece daha düşük maliyetle ya da maliyetiz olarak ve bankaların kendi bilançounu kullanarak, bankacılık itemine likidite ağlayabilme enekliği kazandırmaı ie bir başka avantajıdır Zorunlu Karşılıkların Aktarım Mekanizmaı Literatürde zorunlu karşılıkların makro değikenler üzerindeki etkiinin iki kanal üzerinden gerçekleştiği vurgulanmaktadır. Zorunlu 15

30 karşılıklar politikaının aktarım kanalları olarakta bilinen bu iki kanaldan birincii, bankaların net faiz marjı üzerinde etkili olan maliyet kanalı, ikincii ie, bankaların likidite elde etme şeklini ve vadeini şekillendiren likidite kanalı dır. Maliyet kanalı, zorunlu karşılık oranlarındaki değişikliklerin bankaların kredi ve mevduat faizleri araındaki farkı etkilemei olarak tanımlanabilir. Bu kanal, zorunlu karşılık oranlarındaki artışın bankanın maliyetlerini artırmaı karıında bankanın bu artışı telafi edecek şekilde mevduat ve kredi faizlerinde değişikliğe gitmei şeklinde çalışmaktadır. (Talalı, 2012). Ancak, maliyet kanalı merkez bankaının zorunlu karşılıklara faiz ödememei ya da piyaa faizinin altında bir faiz ödemei ile etkin olabilmektedir. Faiz getirii olmayan zorunlu karşılıklar bankalar için ek bir maliyet oluşturmakta ve bankalar bu maliyeti hem mevduat yatıran hem de kredi verilen müşterilerine yanıtmaktadırlar. Reinhart ve Reinhart (1999) çalışmalarında zorunlu karılık oranındaki artışın kredi mevduat faiz farkına yanımaının banka dışı finanal keim ile bankaların rekabet dereceine bağlı olduğunu ifade etmektedirler. Aynı çalışmanın değerlendirmeine göre, oluşan maliyetin banka ile müşterileri araında naıl bölüşüleceği bankalar araındaki rekabetin düzeyi tarafından belirlenmektedir. Likidite kanalı ie zorunlu karşılık oranlarındaki değişikliğin bankacılık iteminin kıa vadeli merkez bankaı fonlarına ihtiyacını değiştirmek uretiyle kredi verme eğilimlerini etkilemei yoluyla çalışmaktadır. Başka bir şekilde ifade etmek gerekire, zorunlu karşılık oranlarında yapılan bir değişiklik bankacılık iteminin likiditei üzerinde doğrudan etkili olmaktadır. Zorunlu karşılık oranlarının artmaı bankaların kullanılabilir likidite eviyelerinin düşmeine ve dolayııyla da merkez bankaı fonlarına olan bağımlılığın artmaına neden olmaktadır. Merkez bankaı kaynaklarına olan ihtiyacın artmaı bankacılık iteminde vade uyumuzluğunu yükelten bir unur olmaktadır (Varga ve diğerleri, 2010). Vade uyumuzluğunun artmaı bankaların bu ilave faiz riki için ya verdikleri kredileri azaltmalarına ya da kredi faizlerinde ek bir prim talep ederek oranları yükeltmelerine neden olabilecektir. Varga ve diğerleri (2010) çalışmalarında faiz riki ve rikten kaçınan bankalar olduğu durumda, 16

31 mevduatların merkez bankaı fonları ile tam ikame olamayacağını ifade etmektedirler. Bu nedenle zorunlu karşılık oranlarındaki artışın mevduat faizleri üzerindeki etkii beliriz olmaktadır. Bir yönden, zorunlu karşılık oranlarının artmaı mevduatların maliyetini artırarak mevduat talebinin düşmeine neden olurken diğer yandan, mevduatların banka açıından merkez bankaı kaynaklarına kıyala daha güvenilir ve uzun vadeli olmaı, bankaların zorunlu karşılık artışı karşıında mevduat taleplerini artırmalarına yol açabilmektedir. 17

32 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM REZERV OPSİYON MEKANİZMASI: ZORUNLU KARŞILIK POLİTİKASINA YENİ BİR YAKLAŞIM Rezerv Opiyon Mekanizmaı, TCMB tarafından taarlanan ve TL cini zorunlu karşılıkların yabancı para ve altın cininden yatırılabilmeine imkan tanıyan bir araçtır. Bu bölümde, ROM un inşa üreci ve ayırt edici özellikleri, ululararaı rezervler üzerinden finanal itikrara katkıı, banka grupları bazında ROM kullanımı üzerinden efektif ZKO ların değişimi anlatılacaktır. Ayrıca maliyet ve likidite kanalından ROM un bankaları naıl etkilediği irdelenecektir. ROM için getirilen dövizlerin naıl ağlandığı yabancı para (YP) bilançoların gelişimi üzerinden anlaşılmaya çalışılacaktır. Diğer taraftan, bu bölümde anlatılacak olan ROM kullanımı, Efektif TL ve YP ZK, ROM un maliyet analizi ve likidite kanalı etkii ile YP bilançoların gelişimi gibi huular model aşamaına geçmeden önce ROM un etkilerini betimel olarak anlatma amacı taşımaktadır Rezerv Opiyon Mekanizmaı: Zorunlu Karşılıklara Yeni Bir Yaklaşım Merkez bankaları yabancı para cininden zorunlu karşılığa tabi yükümlülükler üzerinden heaplanan zorunlu karşılıkların, genellikle ya yerli para cininden tutulmaını ya da ABD doları gibi ululararaı geçerliliği yükek olan yabancı para birimleri cininden tutulmaını itemektedirler. ROM ie, bankalara TL cini yükümlülüklerini YP olarak tutabilme imkanının tanınmaı uretiyle zorunlu karşılık politikaına değişik bir boyut kazandırmıştır. Bu bildiğim kadarı ile dünyada da bir ilktir. İlk bakışta, ROM ile bankalara getirilen bu imkan merkez bankaı hükümranlığı açıından tezat olarak görülebilir ancak ülkemizde yıllara dayanan para ikamei olguu ve küreel kriz onraındaki itikrarızlık yaratabilecek ermaye akımları göz 18

33 önünde bulundurulduğunda, ROM un para ikameinden yararlanma amacı da taşıdığı açıktır. Bununla birlikte, ROM un en önemli amacının ermaye hareketlerindeki aşırı oynaklığın makroekonomik ve finanal itikrar üzerindeki olumuz etkilerini ınırlandırmak olduğu vurgulanmıştır (Yörükoğlu ve diğerleri, 2012). Diğer taraftan, ROM un bir finanal mühendilik çalışmaı olduğu, bankalara TL ve döviz likidite yönetimlerinde eneklik kazandırmaı ve TCMB nin brüt dış rezervlerine katkı yapmaı gibi avantajlı yönlerinin yanııra bankaları yurtdışı borçlanmaya teşvik ederek para ikameini artırıcı etki yapmak gibi olumuzluklara ebebiyet verebileceği yönünde eleştiriler de yapılmıştır (Özatay, 2012; Eğilmez,2012). ROM un bir diğer ayırt edici özelliği ie kuşkuuz Rezerv Opiyon Dilimleri (ROD) ve Rezerv Opiyon Katayıı (ROK) dır. ROK, belirlenen aralıklarda 1 birimlik TL zorunlu karşılık için ne kadar döviz ya da altın konulmaı gerektiğini göteren katayıdır. Bankalar ROM dan daha fazla yararlanmak itedikçe yeni bir ROD a geçmekte ve bir birim TL zorunlu karşılık için getirmeleri gereken döviz ve altın miktarı artmaktadır ROM un İnşa Süreci ROM aşamalı bir şekilde inşa edilerek uygulamaya geçişinin zamana yayılmaı hedeflenmiştir. İlk aşamada bankaların TL zorunlu karşılıkların bir kımını o dönemki döviz kuru çerçeveinde birebir döviz ve altın karşılığı tutmaına olanak ağlanmıştır. Yani, bu aşamada ROK, 1 olarak belirlenmiştir. TL zorunlu karşılıkların döviz olarak tei edilebilme imkanı Eylül 2011 de, altın olarak tei edilebilme imkanı ie Ekim 2011 de verilmiştir. Başlangıç aşamaında yüzde 10 olarak belirlenen öz konuu imkânlar, piyaa koşulları çerçeveinde kademeli olarak yükeltilmiş, on olarak Ağuto 2012 de döviz için yüzde 60, altın için yüzde 30 düzeyinde belirlenmiştir. Haziran 2012 de ROD lar ve dilimlere göre farklılaştırılmış ROK lar devreye okulmuş ve onraında piyaa koşullarına ve ROM kullanımına göre ürekli olarak değiştirilmiştir. 19

34 ROK, kıaca, bankaların 1 birim TL zorunlu karşılık için kaç birim YP getirmei gerektiğini göteren katayıdır. ROD ie Haziran 2013 te yüzde 60 olarak belirlenen döviz getirebilme üt ınırının 0-30, 30-35, 35-40, 40-45, 45-50, 50-55, şeklinde dilimlere ayrılmaı ile oluşan aralıkları ifade etmektedir. Bu aralıklarda uygulanan ROK lar faklılaşmakta, ROM dan daha fazla yararlanmak iteyen bankalar, yeni bir ROD a geçtikçe, artan ROK lar nipetinde YP getirmek durumunda kalmaktadır. Döviz imkanı için ROM un başlangıçtan 2014 Ocak ayına kadar ki inşa üreci, belirlenen ROD ve her ROD için değiştirilen ROK ları içerir halde, Şekil 3.1 de unulmuştur 3. Sayıal olarak örneklendirmek gerekire, Şekil 3.1 de te belirlenen ROD ve ROK lar ile tutmaı gereken 100 TL zorunlu karşılığının 60 TL lik kımını döviz getirerek tutmak iteyen bir banka, ABD Doları/TL kurunun 2 olduğu varayımıyla; 30*(1,4/2)+5*(1,5/2)+5*(1,8/2)+5*(2,2/2)+5*(2,5/2)+5*(2,7/2)+5*(2,8/2)=54,75 dolar getirmek durumundadır. Kaynak: TCMB Şekil 3.1: ROM Döviz İmkanı: ROD ve ROKların Evrimi ROM ile bankalara döviz imkanının yanı ıra bankalara tutmaları gereken TL zorunlu karşıkların yüzde 30 una kadarını altın olarak tutma 3 Son olarak 03 Ocak 2015 tarih ve ayılı zorunlu karşılıklara ilişkin duyuru ile döviz imkanı için araı on dilim 55-56,,59-60 olarak 5 yeni minik dilime daha bölünmüş ve ROK lar güncellenmiştir. 20

35 imkanı getirilmiştir. Altın imkanının inşa üreci, ROD ve ROK ların evrimi Grafik 3.2. de göterilmektedir. Kaynak: TCMB Şekil 3.2: ROM Altın İmkanı: ROD ve ROKların Evrimi 3.3. ROM ve Finanal İtikrar ROM un ermaye girişlerinin hızlandığı ve YP kaynaklara erişimin nipeten kolay ve maliyetin daha düşük olduğu dönemlerde, bankaları TL zorunlu karşılık yerine daha fazla YP koymaya iteceği,böylece TL nin aşırı değerlenmeinin de engellenebileceği; buna karşın ermaye girişlerinin yavaşladığı dönemlerde ie bankaların rezerve koydukları dövizi kullanmayı tercih ederek TL üzerindeki bakıyı hafifletebileceği en önemli beklentilerden biridir. Böylece, ROM otomatik dengeleyici bir rol oynayarak finanal piyaalardaki oynaklığı azaltmada önemli bir katkı ağlayacaktır 4 (Alper ve diğerleri, 2012). Bu doğrultuda yapılan çalışmalarda; Ermişoğlu ve diğerleri (2013), ROM kapamında TL zorunlu karşılıklar için tutulan döviz miktarını açıklayıcı değişken olarak kullandıkları çalışmalarında, ROM un döviz kuru oynaklığını düşürücü yönde anlamlı bir etkiinin olduğunu ortaya koyarken, 4 Bu noktada ermaye akımlarının hızlandığı dönemde TCMB nin faiz politikaında hiçbir ayarlama yapmayacağı düşünülmüştür. Oya ki ermaye akımlarının hızlandığı dönemlerde faiz indirimi, yavaşladığı ya da terine döndüğü durumlarda faiz artırımı gerekebilir. Bu durumda TL nin YP kaynaklara nazaran göreceli faizleri de etkilenip ZK tutmada YP-TL tercihleri değişmeyebilecektir. Nitekim, Kara ve diğerleri(2014) yaptıkları çalışmada, TL ZK tutmanın maliyetinin TL olarak tutulan zorunlu karşılıklara TCMB fonlama faizlerine endekli bir faiz ödenmei uretiyle abit tutulmaının, ROM un otomatik dengeleyici rolünü oynamaını ağlayabileceğini belirtmişlerdir. Bu doğrultuda, 21/10/2014 tarih ayılı kararla TL olarak tutulan zorunlu karşılıklara bankalar ve finanman şirketlerinin mevduat ve özkaynak toplamının kredilerine oranı ea alınarak faiz ödemei yapılacağı ve ödenecek faizinde TCMB Ağırlıklı Ortalama Faizine endekleneceği ifade edilmiştir. 21

36 Fendoğlu ve Değerli (2013) ie opiyon fiyatlarını kullanarak dolar/tl kur beklentilerininin rike duyarız normal dağılım fonkiyonunu elde etmişler ve ROM onraında dolar/tl kurunda oynaklık beklentiinin eçilmiş diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinin oynaklık beklentiinden daha düşük kaldığını ve aynı dış koşulların olduğu bir ortamda TL de daha düşük volatilite beklentiinin yanııra daha düşük değer kaybetme ve daha az aşırı hareketler olma olaılığı beklendiğini ortaya koymuşlardır. ROM ile TCMB döviz rezervlerinin güçlendirilmei ve ermaye hareketlerinin terine döndüğü zamanlarda bankalarca biriktirilen rezervin bir tampon işlevi görmei hedeflenmektedir. Nitekim Grafik 3.1 de görüldüğü gibi ROM un 2013 onuna kadarki üreçte TCMB toplam rezervlerine yaklaşık 50 milyar dolar katkı yaptığı görülürken, yabancı para zorunlu karşılıkların rezerve katkıı yaklaşık 30 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir 5. Kaynak: TCMB Grafik 3.1: YP ZK ve ROM un Brüt Rezerve Katkıı ROM un rezerve yaptığı katkı neticeinde önemli dış kırılganlık ölçütleri ve finanal itikrar götergelerinde iyileşme görülmektedir. 5 ROM un Brüt Rezervlere Katkıı Mart 2015 Zorunlu Karşılık Tei Dönemi itibarı ile yaklaşık 59 Milyar ABD Dolarıdır. 22

37 ROM ve Bazı Kırılganlık Götergeleri ROM un döviz rezervlerine yaptığı katkı neticeinde artan döviz rezervi önemli dış kırılganlık ölçütlerinden ve finanal itikrar götergelerinden biri olarak kabul edilen Brüt Rezerv/yıllık ithalat oranının yükelmeine katkıda bulunmuştur (Grafik 3.2). Kaynak: TCMB Grafik 3.2: Brüt Rezerv/Yıllık İthalat Oranı ve ROM ROM dış kırılganlık götergelerinden bir diğeri olan Brüt Rezerv/Kıa Vadeli Dış Borç (KVDB) oranının iyileşmeine de katkıda bulunmaktadır (Grafik 3.3). ROM ETKİSİ Kaynak: TCMB Grafik 3.3: Brüt Rezerv/KVDB ve ROM 23

38 Bankacılık ektörünün kıa vadeli yabancı para cini borçları ile bankacılık ektörünün ROM dahil olarak TCMB de tuttuğu yabancı para zorunlu karşılıklarını kıyaladığımızda, ROM un yürürlüğe girdiği 2011 Eylül ayından itibaren bankaların TCMB de tuttukları ROM kapamında getirdikleri miktar dahil YP zorunlu karşılıkların toplamının kıa vadeli YP dış borçlarına oranının arttığı görülmektedir (Grafik 3.4). Bu durum bankaların TL likiditeye erişmede ya da TCMB den elde edilen likiditeyi daha kalıcı hale getirmede döviz borçlanmayı yada mevcut döviz varlıklarını aktif olarak kullanabileceklerini de götermektedir. Kaynak: TCMB Grafik 3.4: Bankacılık Keimi KVDB ve ROM 3.4. Banka Grupları Ayrımı ve Gruplar Bazında ROM Kullanımı Bu kıımda, ROM kullanımının bankaların aktif-paif yapıı, aktif büyüklüğü, banka tipi, ermaye yapıı gibi nedenlerle farklılaşabileceği düşünceinden yola çıkılarak, bankalar gruplara ayrılacak ve ROM kullanımında bir farklılaşma olup olmadığı irdelenecektir. Çalışmanın model aşamaında ie banka grupları bazında ROM kullanımı ile faiz ve zorunlu karşılık gibi diğer TCMB politika araçlarının banka grupları bazında paraal aktarımı ve YP krediler ve mevduat dışı borçlanmanın ROM kullanımından naıl etkileneceği araştırılacaktır. ROM kullanımı, bankaların tutmaları gereken TL zorunlu karşılıkların ne kadarlık kımını döviz ve altın olarak tuttuklarını göteren orandır. Bu oran 24

39 daha önce de belirtildiği gibi yüzde 60 ı döviz, yüzde 30 u altın olmak üzere en fazla yüzde 90 olabilmektedir. Bankaların aktif-paif yapıı, bilanço kompoziyonu, YP kaynaklara erişim kolaylığı ya da YP varlık oluşturabilme yetenek ve imkanları, YP-TL faiz farkı, TL nin değer kaybı ya da kazanmaı, ROK ların düzeyi gibi faktörler ROM kullanımını etkileyebilmektedir. Dolayıı ile bankaların ROM kullanımı farklılık göterebilmektedir. Bankaların gruplandırılmaı, banka grupları bazında paraal aktarım farklılıklarını inceleyen çalışmalarda ıklıkla kullanılmaktadır. Literatürde Merkez Bankaı politika şoklarına banka grupları bazında verilen tepkilerin farklılaşıp farklılaşmadığı bilanço kalemleri üzerinden ya da kredi kanalı üzerinden anlaşılmaya çalışılmıştır. Kahyap ve Stein (1995), ermaye piyaaının banka eviyeinde etkin çalışmayacağı varayımı ile bankaları aktif büyüklüklerine göre gruplandırmışlar ve küçük ve büyük bankaların para politikaı şoklarına naıl tepki verdiğini anlamaya çalışmışlardır. Banka aktiflerinin kredi ve menkul kıymetler, yükümlülüklerinin ie mevduat ve mevduat-dışı yükümlülükler olarak gruplandırıldığı çalışma neticeinde, büyük ve küçük banka mevduatlarının para politikaı şokları neticeinde azaldığını ve büyük ve küçük bankalar araında anlamlı bir fark olmadığını görmüşlerdir. Paraal şokun küçük banka kredileri üzerinde azaltıcı bir etki yaptığı ancak büyük bankaların kredilerini kıa vadede arttırdığı gözlemlenmiştir. Menkul kıymet cüzdanlarının verdiği tepkilerin ie göreceli olarak çok farklı olmadığı onucuna varılmıştır. Zaheer ve diğerleri (2013) yaptıkları çalışmada Pakitan bankalarını büyüklüklerine ve tiplerine göre gelenekel ve ilami bankalar diye iki gruba ayırarak, banka kredilerinin para politikaına tepkiinde bir ayrışma olup olmadığını, bir başka deyişle kredi kanalı üzerinden paraal aktarımda bir farklılaşma olup olmadığını irdelemişlerdir. Likidite oranları da çalışmada farklılaştırıcı bir etken olarak değerlendirilmiştir. Çalışmada, likit küçük bankaların kredileri paraal ıkılaştırma olduğunda diğer küçük bankalardan daha az kıtığı, büyük bankaların likidite oranlarından bağımız olarak kredi vermeye devam ettiği, İlami bankaların ie, küçük bankalar olmalarına 25

40 rağmen, paraal şoklara tepkilerinin büyük bankalara benzer olduğu ortaya konmuştur. Benzer şekilde, bu çalışmada TL kredilerin ROM un yanııra faiz ve ZK politikaına verdikleri tepki banka grupları bazında ortaya konulmaya çalışılacaktır. Özşuca ve Akbotancı (2013), Türk bankalarının paraal aktarımdaki rollerini araştırdıkları çalışmalarında araı dönemi iki alt döneme ayırarak, para politikaı faiz oranındaki değişime karşı bankaların kredi verme tepkilerindeki farklılaşmayı analiz etmişler ve iki alt dönem araında tepkiler araında farklılıklar olduğunu ve bankalara özgü ermaye, varlık kalitei, yönetim etkinliği, karlılık ve likidite rayou gibi değişkenlerin de bankaların farklı tepkileri üzerinde etken faktörler olduklarını ortaya koymuşlardır. Benzer çalışmalarda bankaların faiz şoklarına tepkii banka grupları bazında anlaşılmaya çalışılmıştır. (Kahyap ve Stein, 2000; Kihan ve Opiela, 2000) Banka Gruplandırma Metodolojii Çalışmada, 21 bankanın aylık verileri ile çalışılmıştır. Bankalar tiplerine gore; Zaheer ve diğerlerinin (2013) çalışmaında olduğu gibi, gelenekel (mevduat) bankaları ve katılım bankaları olmak üzere iki ayrı gruba ayrılmıştır. Gelenekel bankalar ie benzer çalışmalarda olduğu gibi aktif büyüklüklerine gore büyük, orta ve küçük ölçekli olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. (Kahyap ve Stein, 1995 ve 2000; Zaheer ve diğerleri, 2013). Üçüncü bir gruplandırma ile büyük bankalar kamu ve özel olarak iki alt gruba ayrılmıştır. Seçilen bankaların inceleme dönemi olan Haziran 2010-Aralık 2013 araında birleşme, atın alma ya da bölünme gibi nedenlerle bilançolarında bir büyüme ya da küçülme olmamaı göz önünde bulundurulmuştur. 26

41 Gelenekel ve Katılım Bankalarında ROM Kullanımı Türkiye de mevduat bankacılığı alanında gelenekel ve katılım bankacılığı olmak üzere ikili bir bankacılık anlayışı mevcuttur. Katılım bankaları, İlami bankacılık preniplerine gore iş yapan bankalar olup, çalışmaya faal durumda bulunan 4 adet katılım bankaının tamamı dahil edilmiştir. Katılım bankaları, faizli işlem gerçekleştirememe, haram olarak kabul edilen işlerden uzak durma, kumar benzeri görülebilecek finanal işlemleri gerçekleştireme, belirizlik içeren özleşme ve işlemlerden kaçınma gibi kııtlarla iş yapan bankalar olmakla birlikte, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye de de gelenekel bankalarla aynı düzenlemelere tabidir. Ancak, katılım bankacılığında para ve ermaye piyaaı entrümanlarının çeşitliliği ve para piyaaında likidite yönetimini kolaylaştırıcı imkanlar gelenekel bankacılıktaki entrüman çeşitliliğinin çok geriindedir. Bunun dışında, örneğin mevduat toplarken katılım bankalarının peşin faiz belirleyememe gibi İlami Bankacılığın doğaından kaynaklı iş üreci farklılıkları vardır. Bir başka ifadeyle, gelenekel bankacılıkta mevduat önceden belirlenenen faizle toplanırken, katılım bankacılığında mevduat ahibine ödenecek kar payı oranı, ilkeel olarak mevduatın işletilmei onucunda elde edilecek getiri belirli hale geldikten onra keinleşecektir. Katılım bankaları; kredilendirmede ve kredi verme preniplerinde, likidite yönetiminde, borçlanmada v. fıkhi gereklilikleri de gözetmek durumundadır. Kullanılacak özleşmelerin fıkhi ilkelerle uyum içeriinde olmaı zorunludur. Sayılan nedenlerden ötürü Katılım Bankacılığında bilanço kompoziyonu farklılaşabileceği gibi, TCMB politika araçlarını kullanım şeklinin ve etkiinin de farklılaşabileceği beklenebilir. Bu nedenle katılım bankaları ve gelenekel bankalar ayrı banka tipleri olarak gruplandırılmışlardır. Nitekim, katılım bankaları ROM kullanımının gelenekel bankalardan daha yükek olduğu Grafik 3.5 de görülmektedir. ROM kullanımı, TL olarak tutulmaı gereken tutarın ne kadarının döviz ve altınla tutulduğunu götermektedir ve yüzde 60 ı döviz ve yüzde 30 u altın olmak üzere en fazla yüzde 90 olabilmektedir. 27

42 Kaynak: TCMB Grafik 3.5: Banka Tipi Bazında ROM Kullanımı Aktif Büyüklüklerine Göre Bankalar ve ROM Kullanımı Merkez bankaı politikalarının banka grupları bazında etkii ayrıştırılırken kullanılan yöntemlerden birii de bankaları aktif büyüklüklerine göre gruplandırmaktır. Çalışmada gelenekel bankalar, incelenen dönem olan 2010 Haziran ayı-2013 Aralık ayları ortalama aktif büyüklüklerine gruplandırılmıştır. Bankaların ortalama aktif büyüklüklerine göre 60 Milyar TL ve ütü, 20 Milyar TL-60 Milyar TL araı ve 20 Milyar ve altında kümelendikleri görülmüş ve gelenekel bankalar büyük, orta ve küçük ölçekli olmak üzere üç gruba ayrılmıştır 6. Banka büyüklüğünün ROM kullanımında bir farklılık yaratıp yaratmadığına bakıldığında, küçük bankaların ROM kullanımının daha düşük olduğu, orta ölçekli bankalar ile büyük bankaların ROM kullanım motiflerinin benzeştiği görülmektedir (Grafik 3.6). 6 Aktif büyüklüklerine göre katılım bankaları da küçük bankalardır. 28

43 Kaynak:TCMB Grafik 3.6: Banka Büyüklüğü ve ROM Kullanımı Kamu-Özel Ayrımı ve ROM Kullanımı Büyük bankalar kendi içlerinde özel ve kamu bankaları olarak bir ayrıma tutulmuş ve ROM kullanımında bir farklılık olup olmadığı irdelenmiştir. İncelenen dönemde ROM kullanımına bakıldığında kamu bankalarının özel bankalara göre ROM imkanından daha yükek oranlarda yararlandığı görülmektedir (Grafik 3.7). Kaynak:TCMB Grafik 3.7: Kamu-Özel Ayrımı ve ROM Kullanımı 29

44 3.5. ROM ve Efektif Zorunlu Karşılık Oranı ROM la birlikte, bankalar zorunlu karşılık heaplarında tuttukları TL tutarı azaltırken, TL zorunlu karşılıklar karşılığında getirdikleri döviz ve altın bankaların bilançolarında YP zorunlu karşılık tutarlarının artmaına neden olmuştur. Böylece fiili olarak tutulan TL ZK ve YP ZK rakamları, TCMB nin belirlediği zorunlu karşılık oranları üzerinden heaplanan ve bankaların tutmaları gereken TL ve YP rakamlarından farklılaşmıştır. Dolayııyla fiili olarak tutulan TL ve YP ZK rakamlarının, zorunlu karşılığa tabi yükümlülüklere bölünmei ile elde edilen ve efektif ZKO olarak adlandırılan zorunlu karşılık oranları, tutulmaı gereken TL ve YP ZK miktarlarının zorunlu karşılığa tabi yükümlülüklere bölünmei ile elde edilen ortalama ZKO dan farklılaşmıştır. Aşağıda verilen efektif ZKO ve ortalama ZKO lardan bu farklılıklar daha iyi anlaşılabilecektir. Efektif TL ZKO = TL Olarak Tutulan ZK ya da (Tutulmaı Gereken TL ZK(1-ROM Kullanım Oranı)) ZK ya tabi TL Yükümlülükler Ortalama TL ZKO = TL Olarak Tutulmaı Gereken ZK ZK ya tabi TL Yükümlülükler Efektif YP ZKO = (ROM Kapamında Getirilen YP + YP ZK) ZK ya tabi YP Yükümlülükler Ortalama YP ZKO = YP ZK ZK ya tabi YP Yükümlülükler Grafik 3.8 de göterilen efektif TL ZKO daki ROM nedeniyle düşüş, TL zorunlu karşılıklara faiz ödenmei ebebiyle, bankaların zorunlu karşılık maliyetlerindeki azalmaya bağlı olarak düşen efektif zorunlu karşılık oranı ile benzeşmektedir. TCMB, incelenen dönem içeriinde 2010 un Eylül ayına kadar TL zorunlu karışıklara TCMB borçlanma faizinin yüzde 80 i kadar faiz ödemei yapmıştır. Bu dönemler için heaplanan telafi katayıının 7 ortalama ZKO ile çarpılmaı ile elde edilen Efektif TL ZKO lara bakıldığında, ROM un 7 Telafi Katayıı: (TCMB Borçlanma Faizi* 0,80)/TCMB AOFM şeklinde heaplanmıştır. Bankalar tarafından tutulan TL zorunlu karşılıkların, TCMB den TCMB AOFM üzerinden fonlandığı varayılmıştır. Elde edilen katayının o dönem içi heaplanan ortalama ZKO ile çarpılmaı ile faiz ödenen dönem için efektif ZKO lar heaplanmıştır. 30

45 da benzer bir etki ile TL cini zorunlu karşılık maliyetlerini dolayıı ile efektif TL ZKO yu düşürdüğü görülecektir. Grafikte, 2013 onunda bankacılık keimi ortalama ZKO yüzde 10,93 eviyelerinde iken, ROM nedeni ile efektif TL ZKO eviyelerinin yüzde 2.15 e kadar düştüğü görülecektir. Grafikten çıkartılabilecek bir başka yorum ie, TCMB nin Ekim 2010 ile Nian 2011 araında yaptığı hızlı TL ZKO artışları ile bankalara getirilen ilave yükün, bankalara ROM imkanı tanınarak geri alınmış olabileceğidir. Ancak, ROM ile TL ZKO maliyeti artışı geri alınırken, efektif YP ZKO artışı kanalıyla bu maliyetin bir kımının bankalarca yine ütlenmek zorunda kalındığı unutulmamalıdır. Bu huu ilerleyen bölümlerde daha detaylı irdelenecektir. Kaynak: TCMB Grafik 3.8: Efektif TL ZKO ve Ortalama ZKO Diğer taraftan, ROM dolayıı ile getirilen döviz ve altın bankaların YP cini zorunlu karşılık heaplarını artırmıştır. Bu durum efektif YP ZKO nun yükelmeine neden olmuştur (Grafik 3.9). Grafikte görüldüğü gibi, 2013 onunda bankacılık keimi ortalama YP ZKO yüzde 11,93 eviyelerinde iken, efektif YP ZKO yüzde 29,74 eviyelerindedir. 31

46 Kaynak: TCMB Grafik 3.9: Efektif YP ZKO ve Ortalama ZKO ROM kullanım oranı efektif ZKO ların temel belirleyiciidir. ROM kullanımı daha fazla olan banka gruplarının efektif TL ZKO ları haliyle daha düşük, efektif YP ZKO ları da daha yükek olacaktır. Banka grupları bazında efektif TL/YP ve ortalama TL/YP ZKO ları göteren grafikler Grafik 3.10 da göterilmiştir. Grafiklerden de anlaşılabilceği gibi, ROM kullanımı fazla olan banka gruplarının efektif TL ZKO oranları daha düşük iken, efektif YP ZKO ları daha yükektir. 32

47 Kaynak:TCMB Grafik 3.10: Banka Gruplarında Efektif TL (ağ) ve YP ZKO ROM un Paraal Aktarımı ROM kullanımının, TL zorunlu karşılık maliyetlerini düşürmek uretiyle maliyet kanalı üzerinden ve bankaların likiditeye erişim şeklini değiştirdiği ve elde edilen TL likiditenin vadeini uzattığı için likidite kanalı üzerinden bankaları olumlu etkilemei beklenirken, YP tarafında getirdiği ek maliyetin TL tarafındaki maliyet avantajını ınırladığı düşünülebilir. Bu alt bölümde bankaların maliyet ve likidite kanalından ROM dan naıl etkilendiği detaylı olarak analiz edilecektir ROM un Maliyet Kanalıyla Etkii Zorunlu karşılık politikaındaki değişimler bankaların kaynak maliyetlerini etkilemek uretiyle bankaların fiyatlama davranışlarını değiştirebilmektedir. Bankaların zorunlu karşılık kaynaklı maliyetleri Türkiye deki gibi mevduatın temel yükümlülük olduğu bir durumda kabaca mevduat faizi ile zorunlu karşılık maliyetinin çarpımı ile elde edilebilir (Başçı ve Kara, 2011). 8 Grafiklerde kullanılan efektif YP ZKO lar banka bazlı YP ZK verileri olmadığı için, baitçe YP Zorunlu Karşılıkların Toplam YP Paiflere bölünmeiyle elde edilirken, model aşamaında katılım ve gelenekel bankaları için var olan Efektif YP ZKO ve Ortalama YP ZKO kullanılmıştır. 33

48 Bu yaklaşım bankaların aktif-paif yönetimi birimlerince yapılan fiyatlandırmalarda da geçerlidir. Bankaların aktif-paif birimleri şubelerden belli bir mevduat faiz oranı ile mevduat atın almaktadır. Bu oran getiri eğriinden elde edilen bir referan oranla likidite priminden oluşan ve şube mevduat oranı olarak adlandırılan bir orandır. Yine aktif-paif birimleri şubelere kredi fiyatı verirken şube mevduat oranı üzerine zorunlu karşılık maliyetini de ekleyerek fiyatlandırma yapmaktadırlar (Özbakan, 2015). Bankaların diğer maliyetler veri iken adece zorunlu karşılık kaynaklı maliyetlerini, ödedikleri mevduat faizine ekleyerek fiyatlandırma yaptıkları varayımı altında şubelere yapılan kredi fiyatlamaı baitçe şu şekilde formüle edilebilir. Şube için Kredi Fiyatı=Mevduat Faizi*(1+ZKO) ( 3.1) Bu durumda ZKO ların artmaı bankaların kaynak maliyetini artırırken, ZKO ların düşmei bankaların kaynak maliyetini azaltmış olacaktır. ROM ile bankaların efektif TL ZKO ları düşerken, efektif YP ZKO ları artmıştır. Aktif-paif yönetiminde her para birimi için yukarıdaki fiyatlandırma mekanizmaı ayrı ayrı çalışmaktadır. Bu durumda bankaların mevduat faizleri, mevduatların vade yapıı ve mevduat tiplerinin bilindiği bir durumda, bankacılık keiminin ROM kullanımı ile düşen efektif ZKO ayeinde elde ettikleri maliyet avantajı ile ROM kullanımı nedeni ile katlandıkları ek YP ZK maliyeti baitçe heaplanabilir. Alında aynı yöntem, ihraç edilmiş menkul kıymetler, alınan endikayon kredileri vb. gibi tüm kaynaklar için ayrı ayrı baitçe yapılabilir. Ancak elimizde adece mevduat tipleri, yapıları ve faizleri bilgii olduğu ve bankacılık keiminin temel yükümlülüğü mevduatlar olduğu için bu heap mevduatlar için yapılacaktır. Aktif-paif yönetiminde olduğu gibi her para birimi için bu heap ayrı ayrı yapılabilir ancak baitleştirme amacıyla burada YP mevduatların tamamının ABD Doları cininden olduğu varayılmıştır. Gelenekel bankacılık ektörü ile katılım bankacılığı için yapılan maliyet-fayda heaplamaları göreller üzerinden göterilecektir. Yapılan heaplamada öncelikle her iki bankacılık grubunun mevduatları için ortalama mevduat maliyeti heaplanmıştır. Zorunlu karşılığa tabi olan mevduatlar için bu heaplamada ortalama mevduat faizi; 34

49 MF Ort = i i (3.2) formulü ile elde edilmiştir. Burada MF Ort ortalama mevduat faizini yada kar oranını, i vadeiz mevduat, vadeli ticari mevduat ve vadeli taarruf mevduat olmak üzere 3 ayrı mevduat tipini, i herbir mevduat tipi için ödenen ortalama mevduat faizini, i her mevduat tipinin tutarının toplam TL ya da YP mevduat içindeki ağırlığını ifade etmektedir. Daha onra daha önce naıl heaplandığı açıklanan efektif ZKO ve ortalama ZKO lar mevduat faizlerine eklenerek etkin mevduat maliyetleri şu şekilde heaplanmıştır. Efektif ZKO Etkin Mevduat Maliyeti=MF zkoef= i ( ) i (3.3) Ortalama ZKO Etkin Mevduat Maliyeti=MF zko= i ( ) i (3.4) TL için ROM un maliyet avantajı, Ortalama ZKO Etkin Mevduat Maliyeti ile Efektif ZKO Etkin Mevduat Maliyeti araındaki farkı kadardır (Grafik 3.11 ve 3.12). Grafiklerde TL mevduat maliyetleri mevduat faizinin/kar oranının ortalama ZKO ile çarpımı kadar artmış iken, ROM un devreye girmei ile düşen efektif TL ZKO lar nedeniyle maliyetlerin Ortalama TL ZKO ile Efektif TL ZKO nun farkının mevduat faizi ile çarpımı kadar azaldığı görülebilir. 35

50 Kaynak: TCMB Grafik 3.11: Gelenekel Bankalar ve TL Mevduat Maliyetleri Grafik 3.12: Katılım Bankaları ve TL Mevduat Maliyetleri Kaynak: TCMB Buna karşın, YP mevduat maliyetleri için ROM un getirdiği ek maliyet YP için heaplanan Efektif ZKO Etkin Maliyet ile Ortalama ZK Etkin Mevduat Maliyeti araındaki fark kadardır (Grafik 3.13 ve Grafik 3.14). Efektif YP ZKO nun artmaıyla bankalar için YP mevduat maliyetlerininde artmaının YP tarafında bankaların faiz marjını azaltmış ya da kredilerini olumuz etkilemiş olmaı muhtemeldir. 36

51 Kaynak: TCMB Grafik 3.13: Gelenekel Bankalar ve YP Mevduat Maliyetleri Grafik 3.14: Katılım Bankaları ve YP Mevduat Maliyetleri Kaynak: TCMB ROM un getirdiği TL avantajı ile YP maliyet dezavantajı Efektif ZKO Etkin Faiz ya da Maliyet ile Ortalama ZKO Etkin Maliyetin araındaki farkın 100 ile çarpılmaı ile baz puan olarakta göterilmiştir (Grafik 3.15 ve Grafik 3.16). 37

52 Grafik 3.15: Gelenekel Bankalarda ROM un TL Maliyet Avantajı ve İlave YP ZK Maliyeti (Baz Puan) Kaynak:TCMB Grafik 3.16: Katılım Bankalarında ROM un TL Maliyet Avantajı ve İlave YP ZK Maliyeti (Baz Puan) Kaynak:TCMB Yıllık mevduat faizleri üzerinden baz puan olarak heaplanmış maliyet avantaj ve dezavantajı 12 ye bölünüp aylık hale getirilerek, çalışma dönemindeki her ayın toplam mevduat rakamı ile çarpılmış ve ROM un avantaj ve ek maliyeti TL cininden paraal olarakta göterilmiştir (Grafik 3.17 ve 3.18). 38

53 Grafik 3.17: Gelenekel Bankalarda ROM un TL Maliyet Avantajı ve İlave YP ZK Maliyeti Grafik 3.18: Katılım Bankalarında ROM un TL Maliyet Avantajı ve İlave YP ZK Maliyeti ROM un TL kaynak maliyetlerinde ağladığı maliyet avantajının fiyatlamalara yanıtılmaı durumunda kredi faizlerini düşürürek kredileri olumlu etkilemei beklenebilir. Öte yandan, daha olaı olan ie ROM un bankaların net faiz marjlarını artırmak uretiyle bankaların karlılığına katkı yapmış olmaıdır. Burada ortaya çıkan temel dinamik ie, göreceli TL kaynak maliyeti yükeldikçe ROM kullanımının avantajının daha da artmaıdır. 39

54 ROM un Likidite Kanalıyla Etkii Zorunlu karşılıkların likidite ve faiz riki üzerindeki etkii temel olarak bankaların yükümlülük yapıını değiştirmeinden kaynaklanmaktadır (Başçı va Kara, 2011). Zorunlu karşılık oranlarındaki değişim, enflayon hedeflemei gibi bir rejimde zorunlu karşılıkların merkez bankaından repo fonlamaı yoluyla finane edildiği varayımı altında, bilançoda büyüme ya da küçülme etkii yapacaktır. Zorunlu karşılıklar artırıldığında artan zorunlu karşılığa paralel olarak repo borçlanmaı artabilecek, azalan zorunlu karşılıklarla beraber merkez bankaından yapılan repo borçlanmaı da azalabilecektir. Bu durumda zorunlu karşılık oranlarında değişimin krediler üzerinde etki yapmamaı beklenebilir. ROM kullanımı neticeinde efektif TL ZKO nun azalmaı ile birlikte, bankaların fiilen tutmakta oldukları TL zorunlu karşılık miktarı azalmış ve bankalara yaklaşık 60 Milyar TL lik bir likidite bırakılmıştır (Grafik 3.16). Grafik 3.19: ROM İle Bankalara ZK dan Bırakılan Kalıcı TL Likidite Kaynak:TCMB İlk bakışta öz konuu likiditenin bankaların TL kredilerini olumlu etkilemiş olacağı düşünülebilir. Ancak, aıl olgu, bankaların zaten çok önceden kullandığı ve TCMB den ürekli çevirdiği nipeten geçici bir likiditenin ya da kıa üreli bir kaynağın(repo borçlanmaı), daha kalıcı bir likidite haline gelmeinden başka bir şey değildir. Bu durum baitleştirilmiş bir 40

55 banka bilançou üzerinde adım adım şu şekilde daha anlaşılır hale getirilebilir. i. Banka 1000 TL lik mevduat toplamış ve 100 TL ini TCMB ye zorunlu karşılık olarak yatırmış, 900 TL ini kredi vermiş, onra TCMB den ZK miktarı olan 100 TL yi repo yoluyla borçlanmış ve o 100 TL yi de kredi vermiş olun. Bu durumda bankanın bilançou aşağıdaki şekilde olacaktır. Aktifler Zorunlu Karşılıklar 100 Krediler 1000 Yükümlülükler Repodan Sağlanan Borçlar 100 Mevduat 1000 ii. ROM ile bankanın fiili olarak tuttuğu TL zorunlu karşılık miktarı 100 TL den 20 TL ye düşün. Bu durumda, banka kredi miktarını değiştirmeden TCMB den borçlanmaını 80 TL azaltır ve bilançou küçülür. Aktifler Zorunlu Karşılıklar 20 Krediler 1000 Yükümlülükler Repodan Sağlanan Borçlar 20 Mevduat 1000 Bankanın TCMB den borçlanmaını aynı bırakıp, 80 TL ile kredi hacmini artırmaı da beklenebilir. Ancak Grafik 3.20 de görülebileceği gibi, bankalar ROM la birlikte azalttıkları TL erbet mevduat bakiyelerinin yanııra TCMB den yaptıkları repo borçlanmalarını (NetAPİ) da azaltmışlardır. 41

56 Grafik 3.20: ROM Sonraı Azalan TL ZK Heapları ve Repo Borçlanmaı Kaynak: TCMB Bu durumda ROM un maliyetler kanalı üzerinden net faiz marjlarını olumlu etkilemei beklenirken, likidite kanalı üzerinden TL kredileri artırıcı bir etki yapmamaı beklenebilir ROM un Bilanço Kanalı İle Finanmanı ROM imkanı ile TL zorunlu karşılıklara karşılık olarak getirilen döviz ve altının naıl yaratıldığı orulagelen bir başka oru olmuştur. Bankaların bilançolarının aktif ya da paif tarafını mı kullandığı ya da bilanço dışı taka işlemleri kanalıyla mı getirilen YP zorunlu karşılıkları finane ettiği bu bölümde anlaşılmaya çalışılacaktır ROM ve YP Bilanço ROM için getirilen YP (döviz ve altın) cini varlıklar, bankalar tarafından bilançoda Zorunlu Karşılıklar kalemi altında göterilmektedir. ROM un en doğal neticei haliyle bu kalemin büyüklüğünün ROM kullanımına paralel olarak artmaıdır. Bilançonun aktif kımında bir kalem normalden hızlı bir şekilde artarken, bilançonun paif tarafındaki artışla ya da bilanço dışı işlemlerle bu artışın finane edilmediği varayımı altında, öz konuu artışın bilançonun diğer aktif kalemlerinden feragat edilerek ağlandığı akla gelecektir. 42

57 Aktiflerde anormal bir değişim yoka, o zaman paif tarafta bir büyüme ile zorunlu karşılıkların finane edildiği ya da bilanço dışı işlemlerle bu artışın ağlanmış olabileceği düşünülecektir. Bu bölümde de gelenekel ve katılım bankalarının YP bilançolarının gelişimi göterilecektir. Bilançoya ilişkin grafiklerde bankaların aktif tarafında yer alan Para Piyaaı Alacakları kalemi; bankaların para piyaalarından alacakları, bankalardan alacakları ve repo alacaklarının toplamından oluşmaktadır. Menkul Kıymetler ie gerçeğe uygun değer farkı kara/zarara yanııtılan menkul değerler, atılmaya hazır menkul değerler ve vadeye kadar elde tutulacak menkul değerlerin toplamından oluşmaktadır. Paif tarafında Diğer Yurtdışı Borçlar kalemi ie para piyaaı borçları, repo borçlanmaları, menkul kıymet ihraçları, tahvil ihraçları, ermaye benzeri borçları ve varlığa dayalı menkul kıymet ihraçları toplamından oluşmaktadır. Gelenekel bankaların toplulaştırılmış YP bilançolarına ilişkin bilgiler Grafik 3.21 ve Grafik 3.22 de unulmaktadır. Grafik 3.21 de yabancı para bilanço aktif ve paif kalemlerinin düzey olarak gelişimleri görülmektedir. Grafikte görüldüğü gibi, YP zorunlu karşılıkların miktarı ROM imkanının evrimine paralel olarak hızlı bir şekilde artmıştır. Paiflerde ie bankalara borçlar ve diğer yurtdışı borçlardan oluşan YP mevduat dışı borçlanmanın mevduata oranla hızlı bir artış göterdiği görülmektedir. YP mevduat dışı borçlanmanın neredeye tamamının yurtdışı kaynaklı olduğundan yola çıkılarak, mevduat dışı borçlanma aynı zamanda yurtdışı borçlanma olarak adlandırılacaktır. Kaynak: TCMB Grafik 3.21: Gelenekel Bankaların YP Bilanço Görünümü (Miktar) 43

58 Grafikte 3.22 de her bir aktif ve paif kaleminin aktifler ve paifler içindeki oranının gelişimi görülmektedir. Oranal olarak bakıldığında, aktifler içeriinde zorunlu karşılıkların payı ROM un doğal neticei olarak artarken, krediler ve menkul kıymetlerin oranının düştüğü görülmektedir. Paif kalemleri içeriinde ie mevduat dışı borçlanmanın payı, mevduata oranla hızlı artışının neticeinde, mevduatın payı ile eşitlenmiştir. Grafik 3.22: Gelenekel Bankaların YP Bilanço Görünümü (Oran) Kaynak: TCMB Katılım bankalarının toplulaştırılmış YP bilançolarına ilişkin bilgiler Grafik 3.23 ve Grafik 3.24 de unulmaktadır. Grafik 3.23 de yabancı para bilanço aktif ve paif kalemlerinin düzey olarak gelişimleri görülmektedir. Görüldüğü üzere, katılım bankalarının da YP zorunlu karşılıklarının miktarı ROM imkanının evrimine paralel olarak çok hızlı bir şekilde artmıştır. Paiflerde ie bankalara borçlar ve diğer yurtdışı borçlanlardan oluşan YP mevduat dışı borçlanmanın artışının yanııra mevduatlarda gelenekel bankalardan daha hızlı bir artış olduğu görülmektedir. Katılım bankalarının YP bilanço gelişimlerinden, gelenekel bankalara oranla daha hızlı bir bilanço büyümeine ahip oldukları anlaşılabilmektedir. 44

59 Grafik 3.23: Katılım Bankalarının YP Bilanço Görünümü (Miktar) Kaynak: TCMB Grafikte 3.24 de her bir aktif ve paif kaleminin aktifler ve paifler içindeki oranının gelişimi görülmektedir. Oranal olarak bakıldığında, aktifler içeriinde zorunlu karşılıkların payı ROM un doğal neticei olarak artarken, kredilerin ve nakit değerlerin payının düştüğü görülmektedir. Paif kalemleri içeriinde ie mevduat dışı borçlanmanın payının arttığı görülebilmektedir. Kaynak: TCMB Grafik 3.24: Katılım Bankalarının YP Bilanço Görünümü (Oran) ROM ve Bilanço Dışı TL Karşılığı YP İşlemler ROM un bir diğer etkii ie, bankaların döviz verip karşılığında TL likidite elde ettikleri para takaı(wap) işlemlerini azaltmaları olmuştur Kaım ayının Finanal İtikrar Raporundan alınan aşağıdaki grafikte(fir, Kaım 2012,. 64) bu eğilim net bir şekilde görülmektedir Haziran 45

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU Bu rapor Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Likit Kamu

Detaylı

Merkez in 2016 Para ve Kur Politikası..! Kararlı para politikası duruşu enflasyonu düşürmekte temel belirleyici olmuştur..!

Merkez in 2016 Para ve Kur Politikası..! Kararlı para politikası duruşu enflasyonu düşürmekte temel belirleyici olmuştur..! TCMB Mevcut Duruşu: Enflasyon görünümüne karşı sıkı Döviz likiditesinde dengeleyici Finansal istikrarı destekleyici niteliğini korumaktadır. Kararlı para politikası duruşu enflasyonu düşürmekte temel belirleyici

Detaylı

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara 21 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı Erdem BAŞÇI Başkan 2 Ocak 21 Ankara 21 Ocak Enflasyon Raporu: Ana Bölümler Genel Değerlendirme Uluslararası Ekonomik Gelişmeler Enflasyon Gelişmeleri Arz

Detaylı

İDARE MERKEZİ ANKARA, 27 Ocak 2015

İDARE MERKEZİ ANKARA, 27 Ocak 2015 İDARE MERKEZİ ANKARA, 27 Ocak 2015 Cevaplarda şu işaretlerin tekrarını dileriz: B.02.2.TCM.0.00.00.00- Sayın Ali BABACAN BAŞBAKAN YARDIMCISI ANKARA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (Merkez Bankası) Kanunu

Detaylı

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR Sermaye Hareketleri ve Döviz Kuru Politikaları Türkiye Ekonomi Kurumu Paneli Doç.Dr.Erdem BAŞÇI Başkan Yardımcısı, TCMB 11 Aralık 2010, Ankara 1 Konuşma Planı 1. Merkez

Detaylı

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı 13 Ekim 2011 Malatya KÜRESEL KRİZ ORTAMINA NASIL GELİNDİ? Net Bugünkü Değer Yöntemi Varlık fiyatlarının indirgenmiş nakit akımları (Net

Detaylı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Çıkış Stratejisi Genel Çerçevesi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Çıkış Stratejisi Genel Çerçevesi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Çıkış Stratejisi Genel Çerçevesi 14 Nisan 2010 İstanbul Durmuş YILMAZ Genel Olarak Çıkış Stratejileri 2 Genel Değerlendirme Çıkış stratejileri, kriz sırasında

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 23 Aralık 2015 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme

Detaylı

PARA POLİTİKASINI ANLAMAK

PARA POLİTİKASINI ANLAMAK PARA POLİTİKASINI ANLAMAK Hakan Kara BETAM Paneli 26 Aralık 2012 İstanbul Yeni Para Politikası Stratejisi TCMB 2010 Yılının sonlarından itibaren yeni bir politika stratejisi uygulamaya başlamıştır. Enflasyon

Detaylı

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası 8. Finansal Piyasalar 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası 016 yılında para politikasındaki en önemli gelişme, 011 yılından beri kullanılmakta olan geniş bantlı faiz koridorunda sadeleşmeye gidilmesi

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU Bu rapor Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Standart Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2015-30.06.2015

Detaylı

İDARE MERKEZİ ANKARA, 26 Ocak Sayın Mehmet ŞİMŞEK BAŞBAKAN YARDIMCISI ANKARA

İDARE MERKEZİ ANKARA, 26 Ocak Sayın Mehmet ŞİMŞEK BAŞBAKAN YARDIMCISI ANKARA İDARE MERKEZİ ANKARA, 26 Ocak 2016 Cevaplarda şu işaretlerin tekrarını dileriz: B.02.2.TCM.0.00.00.00- Sayın Mehmet ŞİMŞEK BAŞBAKAN YARDIMCISI ANKARA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (Merkez Bankası)

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU Bu rapor Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Büyüme Amaçlı Hisse Senedi

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 24 Şubat 2016 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride bıraktı.

Detaylı

İDARE MERKEZİ ANKARA, 28 Ocak 2014

İDARE MERKEZİ ANKARA, 28 Ocak 2014 İDARE MERKEZİ ANKARA, 28 Ocak 2014 Cevaplarda şu işaretlerin tekrarını dileriz: B.02.2.TCM.0.00.00.00- Sayın Ali BABACAN BAŞBAKAN YARDIMCISI ANKARA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (Merkez Bankası) Kanunu

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU Bu rapor Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Gruplara Yönelik Esnek Emeklilik

Detaylı

TCMB Rezerv Opsiyon Mekanizmasını etkin hale getirirken, faiz koridorunun üst bandını indirdi

TCMB Rezerv Opsiyon Mekanizmasını etkin hale getirirken, faiz koridorunun üst bandını indirdi TCMB Rezerv Opsiyon Mekanizmasını etkin hale getirirken, faiz koridorunun üst bandını indirdi Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı olan politika faizi %5.50 düzeyinde sabit tutuldu. Gecelik faiz oranları:

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 25 Mayıs 2016 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi

Detaylı

II. Ulusal Ekonomik Görünüm 2

II. Ulusal Ekonomik Görünüm 2 II. Ulusal Ekonomik Görünüm 2 3 yılının ikinci çeyreğinde iktisadi faaliyet yılın ilk çeyreğine kıyasla daha olumlu bir görünüm sergilemiştir. İç tüketimdeki canlanma ve altın ticaretindeki baz etkisi

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 24 Ağustos 2015, Sayı: 24. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 24 Ağustos 2015, Sayı: 24. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 24 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

Zorunlu Karşılıklar ve Diğer Makro-İhtiyati Tedbirler: Gelişmekte olan Ülkeler Deneyimleri Konferansı Açılış Konuşması

Zorunlu Karşılıklar ve Diğer Makro-İhtiyati Tedbirler: Gelişmekte olan Ülkeler Deneyimleri Konferansı Açılış Konuşması Zorunlu Karşılıklar ve Diğer Makro-İhtiyati Tedbirler: Gelişmekte olan Ülkeler Deneyimleri Konferansı Açılış Konuşması Erdem BAŞÇI 8 Ekim 2012, İstanbul Değerli Konuklar ve Basın Mensupları, Türkiye Cumhuriyet

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Eylül 2015 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Eylül 2015 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 23 Eylül 2015 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Yılın ilk yarısında iç talep büyümeye ılımlı katkı verirken dış talep zayıf seyretmiştir. Yılın ikinci

Detaylı

Para Politikası ve Bankacılık Sektöründe Faiz Oranları. Türkiye İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü Haziran 2016

Para Politikası ve Bankacılık Sektöründe Faiz Oranları. Türkiye İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü Haziran 2016 Para Politikası ve Bankacılık Sektöründe Faiz Oranları Türkiye İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü Haziran 2016 Para Politikası TCMB nin Ağustos 2015 tarihli açıklaması: faiz koridoru 1 hafta vadeli

Detaylı

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir

Detaylı

SON DÖNEM TCMB LİKİDİTE POLİTİKASI

SON DÖNEM TCMB LİKİDİTE POLİTİKASI SON DÖNEM TCMB LİKİDİTE POLİTİKASI İçindekiler 1 Son Dönem Likidite Yönetimi 2 Dikkat Çekici Tarihler : 28-29 Ocak / 2-3 Mart 2015 3 Likidite Kararları: Etkileri ve Alternatifleri 4 Sonuç ve Değerlendirme

Detaylı

2011 Yılında Enflasyonu Belirleyen Unsurlar

2011 Yılında Enflasyonu Belirleyen Unsurlar 31 Ocak 2012 Ali BABACAN Başbakan Yardımcısı ANKARA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (Merkez Bankası) Kanunu nun 42. maddesi uyarınca, enflasyonun hedeften belirgin olarak sapması durumunda Merkez Bankası

Detaylı

BAKANLAR KURULU SUNUMU

BAKANLAR KURULU SUNUMU BAKANLAR KURULU SUNUMU Murat Çetinkaya Başkan 12 Aralık 2016 Ankara Sunum Planı Küresel Gelişmeler İktisadi Faaliyet Dış Denge Parasal ve Finansal Koşullar Enflasyon 2 Genel Değerlendirme Yılın üçüncü

Detaylı

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST-100 endeksi, Mayıs ayı içerisinde %0,07 lik düşüş göstererek 85.990 seviyesinden kapandı. Aynı dönem içerisinde Bankacılık

Detaylı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4,56 Altın (USD) 1.250 Haziran 18 EUR/TRY 5,31 Petrol (Brent) 79,4 BİST - 100 96.520 Gösterge Faiz 19,2 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7,36% 5,1% 15,4% 10,1%

Detaylı

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.63 Altın (USD) 1,295 Mart 19 EUR/TRY 6.32 Petrol (Brent) 68.4 BİST - 100 93,784 Gösterge Faiz 22.8 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik -2.98% -7.3% 19.7% 13.5%

Detaylı

TCMB finansal istikrara odaklanmaya devam ediyor

TCMB finansal istikrara odaklanmaya devam ediyor TCMB finansal istikrara odaklanmaya devam ediyor Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı olan politika faizi %5.50 düzeyinde sabit tutuldu. Gecelik faiz oranları: Merkez Bankası borçlanma faiz oranı %5

Detaylı

EKONOMİK GÖRÜNÜM Bursa Ticaret ve Sanayi Odası

EKONOMİK GÖRÜNÜM Bursa Ticaret ve Sanayi Odası EKONOMİK GÖRÜNÜM Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Erdem Başçı Başkan 6 Ocak 212 Bursa Sunum Planı I. Küresel Gelişmeler II. Para Politikası III. Türkiye Ekonomisinde Son Gelişmeler 2 Sunum Planı I. Küresel

Detaylı

21 HAZİRAN 2016 PPK TOPLANTISI ÖNCESİ PARA POLİTİKASI DURUŞU AÇISINDAN MAKROEKONOMİK GÖRÜNÜMÜN ANALİZİ

21 HAZİRAN 2016 PPK TOPLANTISI ÖNCESİ PARA POLİTİKASI DURUŞU AÇISINDAN MAKROEKONOMİK GÖRÜNÜMÜN ANALİZİ 21 HAZİRAN 2016 PPK TOPLANTISI ÖNCESİ PARA POLİTİKASI DURUŞU AÇISINDAN MAKROEKONOMİK GÖRÜNÜMÜN ANALİZİ 2001 ekonomik krizinden sonra TBMM tarafından merkez bankası yasasında yapılan değişlikle TCMB, para

Detaylı

TCMB: Para Politikası Duruşunda Sıkı dan Temkinli ye Dönüş

TCMB: Para Politikası Duruşunda Sıkı dan Temkinli ye Dönüş TCMB: Para Politikası Duruşunda Sıkı dan Temkinli ye Dönüş Orkun GÖDEK DenizBank Özel Bankacılık Grubu Yönetmen Düzey Türev Araçlar Kredi Derecelendirme Kurumsal Yönetim Der. orkun.godek@denizbank.com

Detaylı

1- Ekonominin Genel durumu

1- Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. İKİNCİ GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2014 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu 2014 yılının ilk yarısı, yurtdışında Fed, yurtiçinde ise siyasi

Detaylı

Türkiye Bankalar Birliği Sunumu

Türkiye Bankalar Birliği Sunumu Türkiye Bankalar Birliği Sunumu Erdem Başçı Başkan 06 Nisan 2015 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Uygulanan temkinli para ve maliye politikaları ile alınan makroihtiyati önlemler enflasyonu,

Detaylı

Groupama Emeklilik Fonları

Groupama Emeklilik Fonları Groupama Emeklilik Fonları BEK - Groupama Emeklilik Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu Şubat ayında, Ocak ayında küresel piyasalarda görülen yukarı yönlü güçlü hareketin devam

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 34 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 25 Nisan 2016, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 25 Nisan 2016, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 17 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018 Busiad Hazırlayan:Doç.Dr.Metin 05.02.2018 1 ENFLASYON Aralık 2017 itibariyle tüketici fiyatlarının, %0,69 olarak gerçekleştiği ve %12,98 olan yıllık enflasyonun %11,92 düzeyine düştüğü görülmüş-tü. Ocak

Detaylı

Borsa Istanbul Faiz Döviz

Borsa Istanbul Faiz Döviz TÜFE de yılı Aralık ayında bir önceki aya göre %0,21, bir önceki yılın Aralık ayına göre %8,81, bir önceki yılın aynı ayına göre %8,81 ve on iki aylık ortalamalara göre %7,67 artış gerçekleşti. Ana harcama

Detaylı

Bülten. Rezerv Opsiyonu Mekanizması. Bunları Biliyor musunuz? TCMB Yayınları. TCMB Faiz Oranları % (20.11.2012)

Bülten. Rezerv Opsiyonu Mekanizması. Bunları Biliyor musunuz? TCMB Yayınları. TCMB Faiz Oranları % (20.11.2012) Bülten 2 Sayı: 28 / Aralık 2012 Rezerv Opsiyonu Mekanizması Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), sermaye hareketlerindeki aşırı oynaklığın makroekonomik ve finansal istikrar üzerindeki olumsuz etkilerini

Detaylı

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GENEL DEĞERLENDİRME Küresel kriz sonrası özellikle gelişmiş ülkelerde iktisadi faaliyeti iyileştirmeye yönelik alınan tedbirler sonucunda küresel iktisadi koşulların bir önceki Rapor dönemine kıyasla olumlu

Detaylı

1- Ekonominin Genel durumu

1- Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BAŞLANGIÇ KATILIM EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2017 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu 2017 yılına başlarken küresel piyasaların gündemindeki önemli konular

Detaylı

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTERNATİF STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak

Detaylı

7. Orta Vadeli Öngörüler

7. Orta Vadeli Öngörüler 7. Orta Vadeli Öngörüler Bu bölümde tahminlere temel oluşturan varsayımlar özetlenmekte, bu çerçevede üretilen orta vadeli enflasyon ve çıktı açığı tahminleri ile para politikası görünümü önümüzdeki üç

Detaylı

TÜSİAD KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU IMF RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU IMF RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TÜSİAD KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU IMF RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI Prof. Dr. TURALAY KENÇ BANKA MECLİSİ ÜYESİ PARA POLİTİKASI KURULU ÜYESİ

Detaylı

Türkiye Bankalar Birliği Sunumu

Türkiye Bankalar Birliği Sunumu Türkiye Bankalar Birliği Sunumu Erdem Başçı Başkan 29 Eylül 2015 İstanbul Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Cari işlemler dengesindeki iyileşmenin Ağustos verisi ile birlikte belirginleşeceği

Detaylı

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST-100 endeksi, Haziran ayı içerisinde %11,28 lik düşüş göstererek 76.295 seviyesinden kapandı. Aynı dönem içerisinde Bankacılık

Detaylı

1-Ekonominin Genel durumu

1-Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2014 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu 2014 yılının ilk yarısı, yurtdışında Fed, yurtiçinde ise siyasi kaynaklı belirsizlikler

Detaylı

7. Orta Vadeli Öngörüler

7. Orta Vadeli Öngörüler 7. Orta Vadeli Öngörüler Bu bölümde tahminlere temel oluşturan varsayımlar özetlenmekte, bu çerçevede üretilen orta vadeli enflasyon ve çıktı açığı tahminleri ile para politikası görünümü önümüzdeki üç

Detaylı

2015 Nisan Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 30 Nisan 2015 İstanbul

2015 Nisan Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 30 Nisan 2015 İstanbul 21 Nisan Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı Erdem BAŞÇI Başkan Nisan 21 İstanbul 21 Nisan Enflasyon Raporu: Ana Bölümler Genel Değerlendirme Uluslararası Ekonomik Gelişmeler Enflasyon Gelişmeleri

Detaylı

1- Ekonominin Genel durumu

1- Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. İKİNCİ GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2015 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu 2015 yılı Merkez Bankası politika faizleri kararları hakkındaki

Detaylı

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST-100 endeksi, Mayıs ayı içerisinde %0,07 lik düşüş göstererek 85.990 seviyesinden kapandı. Aynı dönem içerisinde

Detaylı

Sayı: 2014 5 28 Ocak 2014 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Toplantı Tarihi: 21 Ocak 2014

Sayı: 2014 5 28 Ocak 2014 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Toplantı Tarihi: 21 Ocak 2014 Sayı: 2014 5 28 Ocak 2014 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 21 Ocak 2014 Enflasyon Gelişmeleri 1. Aralık ayında tüketici fiyatları yüzde 0,46 oranında artmış ve yıllık enflasyon yüzde

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 21 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

7. Orta Vadeli Öngörüler

7. Orta Vadeli Öngörüler 7. Orta Vadeli Öngörüler Bu bölümde tahminlere temel oluşturan varsayımlar özetlenmekte, bu çerçevede üretilen orta vadeli enflasyon ve çıktı açığı tahminleri ile para politikası görünümü önümüzdeki üç

Detaylı

Politika Faizi: %8,00 (Önceki: %8,00) Borç Alma Faizi: %7,25 (Önceki: %7,25) Marjinal Fonlama Faizi: %8,50 (Önceki: %8,50)

Politika Faizi: %8,00 (Önceki: %8,00) Borç Alma Faizi: %7,25 (Önceki: %7,25) Marjinal Fonlama Faizi: %8,50 (Önceki: %8,50) TCMB Faiz Kararına Doğru 23.01.2017 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu toplantısı sonuçlarını 24 Ocak Salı günü saat 14:00 te açıklayacak. TCMB, en son toplantıda tüm faiz oranlarını

Detaylı

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212) GÜNLÜK EKONOMİ TAKVİMİ SAAT ÜLKE VERİ ÖNEM BEKLENEN ÖNCEKİ 09:45 EUR Fransa Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) (çeyreklik) ORTA 0,0% 0,0% 10:00 EUR Fransa İmalat Satın Alma Müdürleri Endeksi (PMI) (Eyl)

Detaylı

31/12/2011-31/03/2012 tarihleri arasında fon getirisi %2,11 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %2,49 olarak gerçekleşmiştir.

31/12/2011-31/03/2012 tarihleri arasında fon getirisi %2,11 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %2,49 olarak gerçekleşmiştir. GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. LİKİT-KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 3 AYLIK FAALİYET RAPORU 1.- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi genel olarak 2011 yılını bir önceki yıldan devraldığı Euro

Detaylı

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212) GÜNLÜK EKONOMİ TAKVİMİ SAAT ÜLKE VERİ ÖNEM BEKLENEN ÖNCEKİ 12:30 GBP İşletme Yatırımı (çeyreklik) (3. Çeyrek) ORTA 0,6% 1,0% 12:30 GBP İşletme Yatırımı (Yıllık) (3. Çeyrek) AZ -2,1% -0,8% 12:30 GBP Gayri

Detaylı

1- Ekonominin Genel durumu

1- Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu Küresel ekonomide erken ve ne kadar süreceği belirsiz bir düzeltme hareketinin olumsuz etkileri ile karşı karşıya

Detaylı

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5,32 Altın (USD) 1.319 Şubat 19 EUR/TRY 6,06 Petrol (Brent) 66,0 BİST - 100 104.530 Gösterge Faiz 18,8 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik -2.98% -10.0% 19.7% 13.5%

Detaylı

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4.04 Altın (USD) 1,313 Nisan 18 EUR/TRY 4.90 Petrol (Brent) 75.9 BİST - 100 104,283 Gösterge Faiz 14.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.26% 9.9% 10.8% 10.8%

Detaylı

2016 Temmuz Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Murat ÇETİNKAYA Başkan. 26 Temmuz 2016 Ankara

2016 Temmuz Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Murat ÇETİNKAYA Başkan. 26 Temmuz 2016 Ankara 21 Temmuz Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı Murat ÇETİNKAYA Başkan 2 Temmuz 21 Ankara 21 Temmuz Enflasyon Raporu: Ana Bölümler Genel Değerlendirme Uluslararası Ekonomik Gelişmeler Enflasyon Gelişmeleri

Detaylı

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST 100 endeksi, Nisan ayı içerisinde %0,2 lik artış göstererek 86.046 seviyesinden kapandı. Aynı dönem içerisinde Bankacılık

Detaylı

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EUROBOND) EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak

Detaylı

Groupama Emeklilik Fonları

Groupama Emeklilik Fonları Groupama Emeklilik Fonları BKB - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu Şubat Ayı nda, ABD de mevcut parasal genişleme programının (QE3) yavaşlatılabileceği,

Detaylı

Günlük Bülten 27 Mart 2013

Günlük Bülten 27 Mart 2013 Bülten 27 Mart 2 PİYASALAR Döviz Piyasası PPK kararları öncesi 1,8177 seviyesinde olan USD/TL kuru, koridorun üst bandında yapılan indirimin ardından 1,82 seviyelerine kadar yükselirken, TL likiditesinin

Detaylı

2015 Yılında Para ve Kur Politikası. Erdem BAŞÇI Başkan. 10 Aralık 2014 Ankara

2015 Yılında Para ve Kur Politikası. Erdem BAŞÇI Başkan. 10 Aralık 2014 Ankara 2015 Yılında Para ve Kur Politikası Erdem BAŞÇI Başkan 10 Aralık 2014 Ankara Temel Amaç: Fiyat İstikrarı 2017 yılı enflasyon hedefi Hükümet ile varılan mutabakatla uyumlu olarak yüzde 5 seviyesinde belirlenmiştir.

Detaylı

Grafik I.1.1 Küresel ve Gelişmiş Ülkelerde Büyüme Oranları... 5. Grafik I.1.2 İmalat Sanayi PMI Endeksleri... 6

Grafik I.1.1 Küresel ve Gelişmiş Ülkelerde Büyüme Oranları... 5. Grafik I.1.2 İmalat Sanayi PMI Endeksleri... 6 Grafikler I. Finansal İstikrarı Etkileyen Uluslararası ve Ulusal Gelişmeler I.1. Uluslararası Gelişmeler Grafik I.1.1 Küresel ve Gelişmiş Ülkelerde Büyüme Oranları... 5 Grafik I.1.2 İmalat Sanayi PMI Endeksleri...

Detaylı

1- Ekonominin Genel durumu

1- Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTERNATİF KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2014 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu 2014 yılının ilk yarısı, yurtdışında Fed, yurtiçinde ise siyasi kaynaklı

Detaylı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

AB Krizi ve TCMB Para Politikası AB Krizi ve TCMB Para Politikası Erdem Başçı Başkan 28 Haziran 2012 Stratejik Düşünce Enstitüsü, Ankara Sunum Planı I. Küresel Ekonomik Gelişmeler II. Yeni Politika Çerçevesi III. Dengelenme IV. Büyüme

Detaylı

Mayıs 13. Emeklilik Fon Bülteni BNP Paribas Cardif Emeklilik NİSAN AYI PİYASA GELİŞMELERİ BNP PARIBAS CARDIF

Mayıs 13. Emeklilik Fon Bülteni BNP Paribas Cardif Emeklilik NİSAN AYI PİYASA GELİŞMELERİ BNP PARIBAS CARDIF Mayıs 13 Emeklilik Fon Bülteni BNP Paribas Cardif Emeklilik 26.04.2013 tarihli Emeklilik Gözetim Merkezi verilerine göre BNP Paribas Cardif Emeklilik katılımcı sayısı 121.469 ve fon büyüklüğü 652 milyon

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( ) ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin

Detaylı

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST 100 endeksi, Nisan ayı içerisinde %0,2 lik artış göstererek 86.046 seviyesinden kapandı. Aynı dönem içerisinde Bankacılık

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 17 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

2017 Yılı Enflasyon Gelişmeleri ve Yıl Sonu Enflasyon Beklentisi

2017 Yılı Enflasyon Gelişmeleri ve Yıl Sonu Enflasyon Beklentisi 217 Yılı Enflasyon Gelişmeleri ve Yıl Sonu Enflasyon Beklentisi Bu notta, Türkiye de enflasyonun 217 yılı ortasındaki mevcut durumu ile 217 yılı kalan döneminde enflasyonu etkilemesi beklenen bazı önemli

Detaylı

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 6.56 Altın (USD) 1,202 Ağustos 18 EUR/TRY 7.65 Petrol (Brent) 77.4 BİST - 100 92,723 Gösterge Faiz 24.5 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.36% 2.9% 17.9% 9.7%

Detaylı

Günlük Bülten 18 Eylül 2013

Günlük Bülten 18 Eylül 2013 Bülten Eylül PİYASALAR Döviz Piyasası Güne, seviyesinden başlayan USD/TL kuru TCMB nin yabancı para zorunlu karşılık oranlarını ve/veya rezerv opsiyon katsayılarını azaltarak TL ye destek vereceği beklentilerine

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 28 Aralık 2015, Sayı: 41. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 28 Aralık 2015, Sayı: 41. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 41 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

1. Uygulamanın Amaçları

1. Uygulamanın Amaçları ZORUNLU KARŞILIKLARA FAİZ ÖDENMESİ HAKKINDA BİLGİ NOTU 1. Uygulamanın Amaçları Merkez Bankası tarafından, zorunlu karşılıkların Türk Lirası (TL) cinsinden tutulan kısmına faiz ödenmesine ilişkin 21 Ekim

Detaylı

PARA POLİTİKASI ve ENFLASYON GÖRÜNÜMÜ. Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü

PARA POLİTİKASI ve ENFLASYON GÖRÜNÜMÜ. Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü PARA POLİTİKASI ve ENFLASYON GÖRÜNÜMÜ Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü Türkiye Bankalar Birliği 18 Kasım 211 Politika Bileşimi TCMB Faiz Oranları (Yüzde) TL Zorunlu Karşılık Oranları (Yüzde)

Detaylı

Seçilmiş Haftalık Veriler* 3 Temmuz 2015

Seçilmiş Haftalık Veriler* 3 Temmuz 2015 Seçilmiş Haftalık Veriler* 3 Temmuz 215 Sermaye Piyasaları ve Makro Ekonomik Araştırmalar *BDDK ve TCMB nin 26 Haziran 215 haftasına ait haftalık istatistiklerinden derlenmiştir. Jun-9 Nov-9 Apr-1 Sep-1

Detaylı

1 OCAK- 31 MART 2010 DÖNEMİNE AİT KONSOLİDE OLMAYAN FAALİYET RAPORU

1 OCAK- 31 MART 2010 DÖNEMİNE AİT KONSOLİDE OLMAYAN FAALİYET RAPORU TURKISH BANK A.Ş. 1 OCAK- 31 MART 2010 DÖNEMİNE AİT KONSOLİDE OLMAYAN FAALİYET RAPORU A-BANKAMIZDAKİ GELİŞMELER 1-ÖZET FİNANSAL BİLGİLER Bankamızın 2009 yıl sonunda 1.025.939 bin TL. olan aktif büyüklüğü

Detaylı

1-Ekonominin Genel durumu

1-Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2014 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu 2014 yılı TCMB nin Ocak ayında faizleri belirgin şekilde arttırmasıyla başlamıştır.

Detaylı

Portföy Yönetimi. Makro Bülten. TCMB faiz indirebilir mi? Parasal sadeleştirme ne anlama gelmektedir? 23/03/2016

Portföy Yönetimi. Makro Bülten. TCMB faiz indirebilir mi? Parasal sadeleştirme ne anlama gelmektedir? 23/03/2016 Makro Bülten TCMB faiz indirebilir mi? Parasal sadeleştirme ne anlama gelmektedir? TCMB yarın merakla beklenen PPK toplantısını gerçekleştirecek. Bu toplantı bilindiği gibi Başkan Erdem Başçı nın (Nisan

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 02 Mart 2015, Sayı: 09. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 02 Mart 2015, Sayı: 09. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 09 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Ali Can Duran Çağlar Kuzlukluoğlu

Detaylı

Özet; 1) TL Opsiyonlarında Son Durum 2) Kur Normalleşiyor 3) Tarihlere Göre Kur Oynaklığı 4) Döviz Opsiyonlarını Kullanarak Kur Tahmini

Özet; 1) TL Opsiyonlarında Son Durum 2) Kur Normalleşiyor 3) Tarihlere Göre Kur Oynaklığı 4) Döviz Opsiyonlarını Kullanarak Kur Tahmini Türk Lirası ve Oynaklık 05.09.2016 Yakın dönemde Dolar/TL paritesinde oynaklık yaratan çok sayıda gelişme yaşandı. Bu gelişmeleri bir kenara bırakarak, piyasa katılımcılarının bu gelişmeler karşısında

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 20 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ NDE GÜNCEL EĞİLİMLER VE GENEL GÖRÜNÜM

TÜRKİYE EKONOMİSİ NDE GÜNCEL EĞİLİMLER VE GENEL GÖRÜNÜM TÜRKİYE EKONOMİSİ NDE GÜNCEL EĞİLİMLER VE GENEL GÖRÜNÜM 8 Eylül 216 Sunum Akışı I. İktisadi Faaliyet II. Dış Denge III. Enflasyon IV. Parasal ve Finansal Koşullar V. Genel Görünüm 2 İKTİSADİ FAALİYET 3

Detaylı

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. LİKİT-KARMA EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride

Detaylı

Para Politikası Tercihleri : Türkiye Güney Afrika Karşılaştırması

Para Politikası Tercihleri : Türkiye Güney Afrika Karşılaştırması Para Politikası Tercihleri : Türkiye Güney Afrika Karşılaştırması İçindekiler 1 Giriş 2 Para Politikası : Başlangıç Noktası 3 Para Politikasının Sonuçları : Karşılaştırma 4 Sonuç 5 Ek (Tablo) 2 Giriş «Kırılgan

Detaylı

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month, Makro Veri Ödemeler Dengesi: Cari açık yeni rekorda İbrahim Aksoy Ekonomist Tel: +90 212 334 91 04 E-mail: iaksoy@sekeryatirim.com.tr Cari denge Aralık ta 7,5 milyar $ rekor açık verirken, rakam, piyasa

Detaylı

1-Ekonominin Genel durumu

1-Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2015 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu 2015 yılı Merkez Bankası politika faizleri kararları hakkındaki tartışmalar, genel

Detaylı

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST-100 endeksi, Haziran ayı içerisinde %11,28 lik düşüş göstererek 76.295 seviyesinden kapandı. Aynı dönem içerisinde Bankacılık

Detaylı

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Bankacılık sektörü 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Şubat 2012 İçerik Bankacılık sektörünü etkileyen gelişmeler ve yansımalar 2012 yılına ilişkin beklentiler Gündemdeki başlıca konular 2

Detaylı

TCMB den büyüme ve enflasyon vurgusu Sayı: 204

TCMB den büyüme ve enflasyon vurgusu Sayı: 204 TCMB den büyüme ve enflasyon vurgusu Sayı: 204 Orkun GÖDEK DenizBank Deniz Özel ve Yatırım Grubu Yönetmen Düzey 3 Türev Araçlar Kredi Derecelendirme Kurumsal Yönetim Der. orkun.godek@denizbank.com +90

Detaylı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki

Detaylı