Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü. 19 Ekim 2009

Transkript

1 T. VAKIFLAR BANKASI T.A.O. HAZİNE BAŞKANLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ HAFTALIK GÖRÜNÜM Ekim 2009

2 YURTİÇİNDE GEÇEN HAFTA Cari işlemler hesabı, Ağustos ayında 127 milyon dolar fazla verdi. Alt kalemler itibariyle, ödemeler dengesindeki dış ticaret açığının bir önceki yılın Ağustos ayına göre %45.3 azalarak 6.4 milyar dolardan 3.5 milyar dolara gerilemesi ve hizmetler dengesi kaleminden kaynaklanan net gelirlerin %3.5 artarak 3.99 milyar dolara yükselmesi cari işlemler hesabının Ağustos ayında fazla vermesinde en çok etkili olan faktörler oldu. Hizmetler dengesi kaleminde gelirlerin artışında turizm gelirlerinin Ağustos ta bir önceki yılın aynı ayına göre %7 artması ve taşımacılıktan sağlanan gelirlerde %100 ün üzerinde artış yaşanması etkili oldu. Bu verilerle 2009 yılı Ocak-Ağustos döneminde cari açık, bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında %81.1 azalarak 34.9 milyar dolardan 6.6 milyar dolara geriledi. İşsizlik Oranı Haziran-Temmuz-Ağustos döneminde beklentilere paralel olarak %12.8 olarak açıklandı. Haziran 2009 döneminde %13 olan işsizlik oranı geçen yılın aynı döneminde %9.9 idi. Tarım dışı işsizlik oranı ise %16.3 olarak gerçekleşti. TCMB Para Politikası Kurulu toplantısında faiz oranlarında beklendiği gibi 50 baz puan indirime gidildi. Ekonomideki toparlanmanın kademeli olacağı ve enflasyonun düşük seyrini uzunca bir süre koruyacağı görüşünü tekrarlayan PPK, küresel risk algılamasındaki iyileşmenin etkisiyle kredi piyasalarında olumlu gelişmeler yaşandığına dikkat çekerek, gelecek toplantıda faiz indirimlerinde yavaşlamayı değerlendirebileceklerini bildirdi. TCMB, PPK toplantısında kredi koşullarındaki sıkışıklığı azaltarak genişletici para politikasına destek vermek için alınan karar doğrultusunda, TL zorunlu karşılık oranını %6 dan %5 e düşürdü. TCMB açıklamasında bu indirimle bankacılık sistemine 3.3 milyar TL kalıcı likidite sağlandığı belirtildi. TCMB nin zorunlu karşılık oranlarında yaptığı beklenmedik indirimin, reel sektörün kredi imkanlarını artırmanın yanında Hazine iç borçlanma piyasasını da destekleyeceği düşünülüyor. Merkezi yönetim bütçesi 2009 yılının Eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre %0.5 artarak 9.48 milyar TL açık verdi. Söz konusu ayda faiz dışı açık 4.49 milyar TL olarak gerçekleşti yılının Ocak-Eylül döneminde ise 4.8 milyar TL açık veren merkezi yönetim bütçesi 2009 yılının aynı döneminde 40.8 milyar TL ye ulaştı. Global krizin etkisiyle 2009 yılı içinde Türk ekonomisinde meydana gelen daralma ve vergi indirimlerinin gelirlerde yol açtığı 44.8 milyar liralık düşüş ile sosyal güvenlik harcamalarında oluşan 7.6 milyar liralık artış, bütçe açığını başlangıç hedefine göre 52.4 milyar lira artırdı. TBMM ne sunulan 2010 bütçesinde gelecek yıla ilişkin harcama ve gelir hedefleri belirlenirken 2009 yılı bütçe büyüklüklerine ilişkin gerçekleşme tahminlerinde de revizyona gidildi. Buna göre 2009 yılında başlangıçta 10 milyar 398 milyon lira olarak öngörülen bütçe açığının, 62 milyar 824 milyon liraya ulaşacağı tahmin edildi. Böylece bütçe giderleri başlangıç hedefinin yüzde 2.9 üstünde, bütçe gelirleri ise yüzde 18 altında kalacak da %0.9 düzeyinde öngörülen bütçe açığının GSYH ye oranının %6.6 ya ulaşması, %4.2 olarak hedeflenen faiz dışı fazlanın ise %0.8 dolayında faiz dışı açık vermesi bekleniyor. Tüketici Güven Endeksi, Eylül ayında bir önceki aya göre %0.77 artarak değerine çıktı. Temmuz ve Ağustos aylarında düşüş gösteren endeks, böylece iki aylık aranın ardından yeniden artıya geçmiş oldu. Hükümetin krize tedbir paketi içinde yer alan Kredi Garanti Fonu'na (KGF) Hazine'den 1 milyar liralık kaynak aktarılıyor. Sermayesi 60 milyon liradan 240 milyon liraya çıkarılan KGF'de TOBB'un payı yaklaşık %33.19, KOSGEB'in %33.18 oranında bulunuyor. Kalan kısım ise değişik oranlarda bankalar ile bazı meslek kuruluşlarına ait. Fitch: Kredi kartı yeniden yapılandırması Türk bankaları için pozitif

3 YURTDIŞINDA GEÇEN HAFTA ABD, hem ekonomik veri hem de bilanço akışı açısından hareketli bir haftayı geride bıraktı ABD de geçen hafta açıklanan bilanço ve veriler karışık bir görünün sergiledi. ABD de tüketici harcamalarının da göstergelerinden biri sayılan perakende satışlar, Eylül ayında %2.1 düşüş olan beklentilerinin altında %1.5 azalırken, çekirdek perakende satışlar beklentilerin üzerinde %0.5 artış gösterdi. Geçen hafta olumlu algılanan bir diğer veri ise haftalık işsizlik başvuruları oldu. ABD'de haftalık işsizlik başvuruları 10 bin kişi azalarak 514 bin oldu. Böylece son altı haftada başvurular beşinci defa azalarak Ocak ayından beri en düşük seviyeye indi. Sanayi üretimi ise otomotiv, metal ve yüksek teknoloji ürünlerin imalatındaki artışla birlikte üçüncü çeyrekte yıllık bazda %5.2 yükselerek, dört yıldır görülen en büyük artışı ve resesyonun başlangıcından beri ilk yükselişini yaşadı. Bölgesel aktivite endekslerinden New York eyaletindeki üretim büyüme verisi ise Ekim ayında den ye yükselerek, Mayıs 2004'ten beri en yüksek seviyeye ulaştı. Bütçe açığının rekor seviyelere yükseldiği böyle bir dönemde ABD'de uzun vadeli yabancı menkul kıymet alımlarının Ağustos'ta 15.3 milyar dolardan 28.6 milyar dolara yükselmesi piyasalar tarafından olumlu algılandı. Uzun vadeli ABD menkul kıymetlerinin yabancı alımları ise 32.9 milyar dolar oldu. Geçen hafta açıklanan bu olumlu verilere karşın olumsuz veriler de açıklandı. Bu verilerden ilki Michigan Üniversitesi tarafından hazırlanan tüketici güven endeksi oldu. Tüketici güven endeksi, Ekim ayında 69.4'e gerileyerek beklenenden sert bir düşüş kaydetti. Endeks geçen ay 73.5 ile Ocak 2008'den beri görülen en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Yine bölgesel aktivite endekslerinden bir diğeri olan Philadelphia FED Endeksi Ekim'de 14.1 den 11.5 e gerileyerek beklentilerin altında gerçekleşti. Böylece Ekim ayına ilişkin açıklanan ilk üretim faaliyeti verilerinden olan Philadelphia FED endeksi, ABD de imalat aktivitesinin Eylül ayına göre daha zayıf olduğunu gösterdi. ABD Hazinesi ve FED in aldığı önemlere rağmen üçüncü çeyrekte ABD'de icra sayısı artmaya devam etti. RealtyTrac. verilerine göre, üçüncü çeyrekte icra sayısı önceki çeyreğe göre %5, geçen yılın aynı dönemine göre %23 yükseldi. Açıklanan son verilerle ABD'de 937,840 adet mülke icra gelmiş oldu. Artan otomobil, enerji ve sağlık sektörü fiyatları sebebiyle ABD'de tüketici fiyatları ise Eylül ayında %0.2 artarken, kira ve konut sahibi olma masrafları ilk defa düştü. Enerji ve yiyecek fiyatları haricindeki çekirdek TÜFE ise %0.2 yükseldi. ABD de bu yıl Mevduat Sigorta Kuruluşu FDIC tarafından el konulan banka sayısı bir bankanın daha kapatılmasıyla 99 a yükseldi. ABD bankası JPMorgan Chase 2009 yılının üçüncü çeyreğinde 3.6 milyar dolar, yani hisse başına 0.82 dolar net kar açıkladı. Goldman Sachs üçüncü çeyrekte 3.19 milyar dolar, hisse başına 5.25 dolar kar ettiğini açıkladı. Citigroup üçüncü çeyrekte hisse başına 27 sent zarar ettiğini açıkladı. Bank of America'nın üçüncü çeyrekte zararı 2.2 milyar dolar (hisse başına 26 sent) oldu. General Electric üçüncü çeyrekte karının %44 azalarak 2.42 milyar dolara (hisse başına 23 sent) düştüğünü açıkladı. Beyaz Saray Ekonomik Danışmanlar Konseyi Başkanı Lawrance Summers: İşsizlik ve borç yükünden kaynaklanan zayıf talep ABD ekonomisine bir süre yansıyacak Fed Başkan Yardımcısı Donald Kohn, ABD ekonomisinde toparlanmanın ılımlı olacağını ancak V şeklinde tanımlanacak bir toparlanma olmayacağını söyledi. FED Yönetim Kurulu Üyesi/Tarullo: "Ekonomi büyüyor olabilir, ancak bankalar daha fazla zararla karşı karşıya"

4 FED eski başkanı ve Beyaz Saray danışmanı Volcker: "FED, politika değişikliği için çok uzun süre bekleyemez" FDIC/Bair: İflaslar artacak ama yardım gerekli olmayabilir FED in Eylül tarihlerinde yaptığı toplantının tutanaklarına göre FED yetkilileri, ekonominin desteklenmesi için ne kadar mortgage destekli menkul kıymet alınması gerektiği ve enflasyon için görünümün ne olacağı konularında farklı görüşlere sahipler. ABD'li şirketlerin düşük faiz oranlarının ve hükümetin nakit varlıkları desteklemesinin avantajını kullanmasının etkisiyle ABD'de 2009 yılı şirket tahvili ihraçları 1 trilyon doları aşarak, kayıtlardaki en hızlı artışı gerçekleştirdi. ABD li yüksek riskli tahvil fonlarına haftalık bazda milyon dolar giriş oldu Merrill Lynch: Çift tabanlı resesyon korkusu azaldı, risk iştahı son üç yılın zirvesinde Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch tarafından yapılan belirlemeye göre, ABD'de ticari mortgage destekli menkul kıymetlerde haciz oranı Eylül ayında da artmaya devam etti. Almanya da yatırımcı güvenini yansıtan ZEW eğilim endeksi Ekim'de 56 ile beklentilerin altında geldi. Euro Bölgesi nde sanayi üretimi, Ağustos ayında bir önceki aya göre %0.9 arttı, yıllık bazda ise %15.4 daraldı. ECB Başkanı Trichet: ABD güçlü dolar politikası izlemeli ECB/Noyer: "İşsizlik ve finansman eksikliği toparlanmayı tehdit ediyor" ECB Üyesi/Bini Smaghi: "Şirketlere verilen krediler 2010 dan önce toparlanmayacak" Japonya Merkez Bankası (BoJ) 2 günlük toplantısının ardından faiz oranlarının değiştirilmeyerek %0.1 de bırakılmasına karar verdi. BoJ, üst üste ikinci ayda ekonomiye ilişkin görüşlerini olumlu yönde revize etti. Japonya Maliye Bakanlığı, borç servisi maliyetleri için 21.9 trilyon yen talep etti. Çin'de ihracatın Eylül'de dokuz ayın en düşük hızında gerilemesi ile küresel ekonominin resesyondan çıktığı işaretlerine bir yenisi daha eklendi. Çin'de yetkililer, çimento ve çelik gibi çok fazla üretim kapasitesi olan sektörlerde kredileri azaltırken, teknoloji şirketlerine verilen kredileri genişletecek. Dünya Bankası: "Ekonomik canlanma henüz istikrarlı değil" OPEC, 2009 ve 2010 yılı için dünya petrol talebine ilişkin tahminini artırdı. OPEC Ekim ayı raporunda 2009 yılı için petrol talebi tahminini günlük 200 bin varil yukarı çekerek milyon varil e yükseltti.

5 Cari İşlemler Dengesinde Neler Oluyor? Cari Denge (aylık milyon $) Cari Denge (yıllık milyon $ sağ eksen) Geçtiğimiz hafta açıklanan Ağustos ayına ilişkin cari işlemler dengesi piyasa beklentilerinin aksine, bizim beklentilerimiz doğrultusunda fazla verdi. Eylül 2004 tarihinden beri ilk defa Temmuz ayında 220 milyar dolar cari fazla verilmesinin ardından Ağustos ayında da beklentilerimizin bir miktar altında 127 milyar dolar fazla verildi. Piyasa beklentisi 350 milyar dolar açık iken Ekonomik Araştırmalar olarak beklentimiz 400 milyar dolar civarında fazla görüleceği yönünde idi. Ağustos ayında görülen söz konusu fazlanın etkisiyle 2009 yılı Ocak Ağustos döneminde cari işlemler açığı milyar dolara gerilemiş oldu. Cari işlemler dengesinin en önemli alt kalemlerinden olan dış ticaret dengesinde, milyar dolar ithalata karşılık milyar dolar ihracat yapılmasıyla milyar dolar dış ticaret açığı verildi. Ayrıca turizm gelirlerinde görülen artışın etkisiyle hizmetler dengesi Ağustos ayında milyar dolar fazla verdi. Böylelikle Ocak Ağustos döneminde hizmetler dengesi geçtiğimiz senenin aynı dönemine göre, 170 milyon dolar artarak milyar dolar oldu. Gelir dengesinde ise, döviz çıkışının Ağustos ayında da devam ettiği görüldü. Özellikle uzun vadeli diğer yatırımlarda faiz ödemelerinde etkili olan döviz çıkışlarına karşılık portföy yatırımlarındaki kar transferlerinde döviz girişi görülmektedir. Böylelikle 2009 yılı Ağustos ayında 521 milyon dolar açık veren gelir dengesinde Ocak Ağustos döneminde milyar dolar açık gerçekleşti Doğrudan Yatırımlar (yıllık milyon $) Portföy Yatırımları (yıllık milyon $ sağ eksen) Cari İşlemler Hesabının finansman kısmı incelendiğinde, finansman konusunda hala bir miktar sıkıntıya rağmen son dönemde tüm dünyada etkili olan olumlu havadan etkilenildiği göze çarpmaktadır. Portföy yatırımlarında Haziran ayında görülen döviz çıkışına rağmen Temmuz ve Ağustos aylarında döviz girişleri görüldü. Piyasalardaki risk iştahının eski seviyelerine yeniden gelmeye başlaması yatırımcıların hisse senedi yatırımlarını artırmaktadır. Özellikle hisse senedine döviz girişi 563 milyon dolar olurken DİBS alımlarının 442 milyon dolarda kalması dikkat çekicidir. Doğrudan yatırımlar alt kaleminde ise, sınırlı bir hareketin etkili olduğu görülmektedir. Doğrudan yatırımlar

6 kaleminin genel olarak uzun vadeli yatırımlardan oluşması sebebiyle krizin başlamasından uzunca bir süre sonra düşmeye başladığı ve bu düşüşün de portföy yatırımlarındaki kadar sert olmadığı görülmektedir. Krizin 2007 ortalarında başlamasıyla portföy yatırımlarında ani bir düşüş görülmesine rağmen, doğrudan yatırımlardaki gerileme aynı zamanda ve aynı şiddette olmamıştır. Bu nedenle, yatırımcıların krizin tamamen bittiğine inanmasının ardından doğrudan yatırımlara hız vermeleri beklenmektedir. Portföy yatırımlarının ise, 2010 yılında krizin tüm dünyada sona ermesinin hemen ardından yükseliş başlaması beklenebilir. Yıl sonu Cari İşlemler Açığı Beklentimizi Revize Ediyoruz Cari İşlemler Dengesi (milyon $) 1991M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M07 Gerçekleşen Tahmin Edilen Son dönemde ABD kaynaklı küresel kriz nedeniyle, global piyasalarda agresif değişiklikler yaşanırken, Türkiye de pek çok göstergede olduğu gibi cari işlemler açığında radikal hareketler görülmektedir. Özellikle dış ticaret dengesinde yaşanan toparlanmanın da etkisiyle, Türkiye nin en önemli riskleri arasında yer alan cari işlemler açığının son dönemde fazlaya dönüştüğü görülmektedir. Dolayısıyla piyasalarda yaşanan dalgalanmaları daha yakından izleyebilmek için Ekonomik Araştırmalar olarak cari işlemler modelimizi revize ediyoruz. Pek çok gösterge ile başladığımız modelimizden anlamsız verileri atmak suretiyle cari işlemler dengesini; dış ticaret dengesi, dolar kuru, sanayi üretimi ve bu parametrelerin geçmiş değerlerini kullanarak açıklamaya çalıştığımız son modelimizin tahmin ettiği cari işlemler dengesi ile gerçekleşen cari işlemler dengesinin grafiği yukarıdaki tabloda görülmektedir. 1 Modele son dönemde yaşanan radikal değişikliklerin de eklenmesi ile tahmin gücünün arttığı görülürken, bu modele dayanarak hesapladığımız yıl sonu cari işlemler dengesi beklentimizi 13.1 milyar dolar seviyesinden 10.8 milyar dolara revize ediyoruz. Bundan önceki beklentilerimizde, petrol fiyatlarında yaşanacak olası yükselişlerin gerçekleşmemesi tahminlerimizi revize etmemize neden olurken ayrıca kurda son dönemde yaşanan aşağı yönlü trend ve bu trendin devam etme olasılığı yaptığımız revizyonda etkili olmuştur. Önümüzdeki dönemde dış ticaret açığı ve söz konusu verilerdeki hareket cari işlemler dengesi ile ilgili beklentilerimizin şekillenmesinde etkili olacakken, Eylül ayına ilişkin cari işlemler dengesi beklentimiz ise şimdilik 400 milyon dolar açık olacağı yönündedir. EKONOMİK ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ Zeynep Burcu ÇEVİK zeynepburcu.cevik@vakifbank.com.tr (0312) Seda MEYVECİ sedameyveci@vakifbank.com.tr (0312) Yapılan modelde değişen varyans problemi White consistent tahmin ediciler kullanılarak çözümlenirken, içsel bağlantı problemi autoregresive (.) değişkenlerin kullanılması ile çözümlenmiştir.

7 TCMB Ekim ayında faiz oranlarını 50 baz puan indirdi... TCMB O/N Faiz Oranları Kaynak: TCMB Borç Alma Borç Verme Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) geçtiğimiz hafta yaptığı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında gecelik borçlanma faiz oranlarını 50 baz puan indirerek, borç verme faiz oranını %6.75 e; borç alma faiz oranını ise % 9.25 e çekti. Böylece TCMB nin faiz indirimine başladığı 2008 yılı Kasım ayından bu yana yaptığı faiz indirimi puan oldu. Piyasada TCMB nin 25 baz puan faiz indirimine gideceğine yönelik beklentiler yer almasına karşın, geçtiğimiz hafta beklentilerin altında açıklanan sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı verilerinin ardından Vakıfbank olarak beklentimiz TCMB nin Ekim ayında 50 baz puan faiz indirimine gideceği yönündeydi. Faiz indirimlerinini yavaşlaması gündeme alındı... Merkez Bankası nın geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetteki toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağına işaret ettiği görüşünü yinelendi. Dış talep ve yurtiçi yatırım talebinin zayıf seyrinin devam ettiğine dikkat çekilirken, tüketim talebinin ikinci çeyrekte yükselişinin ardından zayıf bir seyir izlemesinin beklenildiği belirtildi. Diğer yandan işsizlik rakamlarının bir iyileşme kaydettiği vurgulanırken, bu iyileşmenin kalıcı olup olmadığının önemine dikkat çekildi. Bu gelişmeler altındaa enflasyonun düşük seyrini koruyacağı düşüncesi açıklamada yer alırken, küresel ekonomideki sorunlarınn henüz tam giderilememesi ve toparlanmanın gücüne ilişkin belirsizliklerin devam etmesi ile para politikasının aşağı yönlü esnekliğinin uzun bir süre korunacağı söylendi. Ancak TCMB nin söylemlerinde değişiklerin yer aldığı görüldü. Yayımlanan açıklamada küresel risk algılamalarındaki iyileşmenin etkisi ile kredi piyasasında toparlanmanın başladığına dikkat çekilirken, önümüzdeki süreçte faiz indirimlerinde yavaşlamanın gündeme alınabileceği belirtildi. Ayrıca, %6 olan Türk parası zorunlu karşılık oranı 1 puan azaltılarak %5 düzeyine indirdi. Zorunlu karşılık oranlarında indirime gidilmesi kredi koşullarındaki sıkılığın azaltılması ile genişletici para politikasına destek vermektedir. Bu indirimle ayrıca, faiz indirimlerinin yavaşlaması ile tahvil bonoo piyasasında oluşabilecek getirilerin yukarı yönlü hareketlerini engellemek amaçlanmaktadır. TCMB nin önümüzdeki dönemde faiz kararında enflasyon rakamları belirleyici olacaktır. 3 Kasım 2009 da açıklanacak Ekim ayı tüketici enflasyonuna ilişkin beklentimiz %1.85 ile %2.5 olan 2008 Ekim TÜFE rakamlarının altında kalmasına karşın, Eylül ayına göre yüksek bir rakama işaret etmesi, TCMB nin Kasım ayında 50 baz puan faiz indirimi yerine 25 baz puan faiz indirimine gideceği yönündeki beklentimizi kuvvetlendirmektedir. Aralık ayında ise Kasım ayı enflasyon rakamlarındaa önemli bir değişikliğin olmaması durumunda, TCMB nin 25 baz puan faiz indirimine daha giderek faiz oranını %6.25 seviyesine çekmesi ya da indirime gitmeden faiz oranını %6.50 seviyesinde bırakması mümkün olabilir. Merkez Bankası nın Enflasyonn Raporu nda enflasyonda Aralık ayındann sonra sert dalgalanmaların görülebileceğini söylemesine bağlı olarak, bundan sonra Merkez Bankası nın 1 yıldır devam ettiği faiz 25 indirimlerini sona erdirmesi ihtimali yüksek Risk 23 görünmektedir. Enflasyonun önümüzdeki dönemdee %4.49 Primi 21 seviyesinde dibi gördükten sonra enflasyonla 2 yıllık yurtiçi daralıyor 19 gösterge tahvil getirisi arasındaki spread korunacaktır. Bu 17 nedenle enflasyonda yukarı yönlü hareketin başlaması ile 15 getirilerde de yukarı yönlü hareketler görülebilir. Kurda 13 volatilitenin düşük olması ile yatırımcıların enflasyonla 11 gösterge tahvil getirisi arasındaki spreade odaklanması 9 ihtimaline karşın, kurda volatilitenin yüksek olması 7 5 durumunda yatırımcıların risk primi olarak adlandırılan 2 yıllık yurtiçi gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllık ABD Hazine tahvil getirisi arasındaki spreade odaklanacağını söyleyebiliriz. Yatırımcıların kurda volatilitenin olması ile 2 yıllık yurtiçi gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllık ABD Hazine tahvil getirisi spread (Risk Primi) söz konusu spreade odaklanması durumunda, spreadin kritik seviyesi olan 8.56 nın ortalama bileşik getiri için işaret ettiği %9.50 seviyesi önümüzdeki dönemdee önem kazanabilir. EKONOMİK ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ Emine Özgü Özen emineozgu.ozen@vakifbank.com.tr (0312) ü

8 YURTİÇİ PİYASALAR IMKB 100 endeksi geçtiğimiz haftayı 50,,000 seviyesinin altında kapattı Haftaya İMF ile yeni bir stand by anlaşmasına yönelik beklentilerle alıcılı başlayan yurtiçi piyasalarda hafta geleninde yukarı yönlü seyrin korunduğuu izlendi. Hafta ortasında ABD'den gelen kâr rakamlarının etkisinde yılın yeni rekor seviyesi olan 51,486 seviyelerine kadar yükselen IMKB 100 endeksinin haftanınn son işlem gününde ise gelen kar realizasyonları ve stopaj düzenlemeleri ile ilgili haberlerin etkisinde sert düşüşler yaşayarak 50,000 seviyesinin altında haftayı kapattığıı görüldü. Cuma günkü harekette ABD borsalarının, Bank of America ve GE in piyasa beklentileri karşılamayan bilanço rakamları ve tüketici güveni datası nedeniyle günüü düşüşle tamamlaması etkili olurken, endekste yaşanan %2.41 lik düşüş IMKB 100 ün haftayı ekside kapatmasına neden oldu. Geçtiğimiz hafta piyasalarda takip edilen diğer bir gelişme ise TCMB nin 50 baz puan faiz indirimi ve zorunluu karşılık oranlarının indirimi oldu. Bu gelişmeler bankacılık sektörü üzerinde olumlu bir etki yaratırken, yabancı yatırımcılara stopaj muafiyetini tanıyan kanunu iptal etmesi haberi piyasalarda kar realizasyonlarının hızlanmasını sağladı. Tüm bu gelişmelerle haftayı endeks 50,000 seviyesinin altındaa 49,700 seviyesinden kapattı. Bu hafta genelinde yurtdışı piyasalarda hızlanacak olan şirket bilançolarının takip edilmesi beklenirken, FED yetkililerinin açıklamaları ve ABD konut sektörüne ilişkin gelecek verilerin piyasalara yön vermesi bekleniyor. Yurtiçi piyasaları ise veri olarak sakin bir gündem beklerken, endeksin yurtdışı piyasalara paralel hareket etmesi bekleniyor. IMKB 100 ün haftayı 50,000 seviyenin altında kapamış olması hafta içinde endeks üzerinde aşağı yönlü bir baskı yaratacakken, bu seviyenin üzerine çıkılıp çıkılmaması endeksin hareketleri üzerinde etkili olacaktır. Hafta başında 50,0000 seviyesinin kırılması nedeniyle bu seviyenin altına inilip inilmemesi hafta içinde takip edilecekken, endeksin yukarı yönlü hareketine devam etmesi durumunda ilk aşamada 50,500 seviyelerini test etmesi mümkün olabilir. Hafta başında IMKB 100 ün bu seviyeyi kırmakta zorlandığı görülürken, teknikk olarak ilerleyen günlerdee bu seviyenin kırılması durumunda ise geçtiğimiz hafta kıramadığı 51,500 seviyelerine yükselişler yaşanabilir. ü

9 Haftaa içinde 51,500 seviyesininn kırılmaması durumunda ise piyasalarda kar realizasyonları yaşanacakken, teknik olarak bu durum için 50,000 seviyesinin altına inilip inilmemesi takip edilmelidir. Yukarı yönlü hareketlerde seviyesinin üzerindee kalıcı yükselişler yaşanması durumunda hedef 52,000 olabilir. Yurt dışı borsalarda aşağı yönlü bir seyir durumunda ise IMKB 100 endeksinin 50,0000 seviyesinin kırılmasıyla hareketlerin sertleşmesi mümkün olabilir. Bu durumda 49,000 ve 48,000 seviyeleri destek olarak dikkati çekmektedir. Geçtiğimiz haftaa USD/TL 3 aydır hareket ettiği bandının içinde bir haftalık kapanış gerçekleştirdi ABD de Alcoa nın 3. çeyrekte beklentilerin üzerinde kar açıklamasının ardından 3. Çeyrek bilanço sonuçlarına ilişkin olumlu beklentilerle yatırımcıların artan risk iştahına bağlı olarak yüksek getirili para birimlerindeki pozisyonlarını artırdıkları görüldü. Uluslararası piyasalarda dolar FED in faiz oranlarını uzun bir süre düşük seviyelerde tutacağı yönündeki beklentilerle diğer para birimleri karşısında değer kaybederken, Intel ve JP Morgan Chase in olumlu bilanço sonuçları ile EUR/USD seviyesinee kadar yükseldi. Paritedee yukarı yönlü hareketlerin hızlanması kurda aşağı yönlü hareketleri desteklerken, kur yaklaşık bir yıldır gördüğü en düşük seviye olan seviyelerine kadar geriledi. Haftanın son işlem gününde ise yurtiçinde yabancıların stopajının artırılacağına yönelik haberler kurun seyrinde önemli bir rol oynadı. Anayasaya Mahkemesi nin yerli ve yabancı yatırımcıdan alınan vergileri eşitleme kararı aldığını açıklaması ile USD/TL de sert yukarı yönlü hareketler yaşanırken, seviyesi test edildi. Ancak dahaa sonra Bakan Şimşek in mevcut durumun 9 ay daha süreceğini ve yeni düzenlemenin 9 ay sonra yapılacağını söylemesi, Maliye Bakanlığı nın da aynı anda yaptığı açıklamada piyasaları bozmayacak şekilde uygun bir düzenleme yapacaklarını söylemesi ile bu sert hareketler sonrası oluşan durum bir miktar geri döndü. Böylece USD/TL de 3 aydır hareket ettiği bandının altında günlük kapanışlar görülmesinee karşın, haftalık olarak kur 1.45 seviyesinin altında bir kapanış gerçekleştiremedi. Bu durum 1.45 seviyesinin önemini teyit etti. USD/TL haftalık bazda %0.35 oranında gerileyerek seviyesinden haftayı tamamladı. Euro nun dolar karşısında değer kazanmasının Avrupa da ihracatı vuracağı yönündeki endişelerinn etkisi ile EUR/USD paritesinin bu haftaya temkinli bir giriş yaptığı görülürken bilanço sonuçlarına ilişkin olumlu beklentilerle kısa sürede paritenin yeniden yukarıya ü

10 döndüğü görülmektedir. Paritenin hareketleri USD/TL de yukarı yönlü hareketleri sınırlandırırken, pariteye seviyesinden satış gelmeye başlaması ile kurda seviyelerine hareketler görülebilir. Önümüzdeki hafta boyunca geçtiğimiz hafta olduğu gibi bilanço sonuçlarının ve açıklamaların belirleyici olacağını söyleyebiliriz. Paritenin 1.50 seviyelerini aşmaktaa zorlanacağı dikkate alındığında bu hafta USD/TL de yukarı yönlü hareketlerr mümkün görünmektedir. USD/TL de yukarı yönlü hareketlerin destek bulması durumunda kurun Cuma günü de denediği ancak kıramadığı direnci önemli bir seviye olacaktır. Bu seviyenin kırılması durumunda ise seviyesininn üzerindeki kapanışlarda yukarı yönlü hareket hızlanacağından seviyesi yeni hedef seviye olacaktır. Bu seviyeden kurda satışların etkili olacağını beklememizee karşın, bu seviyenin kırılması ile kurda 1.50 seviyeleri görülebilir. Geçtiğimiz hafta 1.45 seviyesinin altında bir haftalık kapanışın gerçekleşmemesi 1.45 seviyesinin önemini teyyit ederken, olumlu bilanço sonuçları ile paritenin 1.50 seviyelerinde bir hareket oluşturması durumunda kurun seviyesini denemesi mümkün olabilir. Bu seviyenin de kırılması durumunda kur seviyesine gerileyecektir. Geçtiğimiz haftaa ortalama bileşik getiride yukarı yönlü hareketler görüldü Geçtiğimiz hafta ortalama bileşik getiride genel olarak yukarı yönlü bir seyir izlendi. Ortalama bileşik geitirininn düşük seviyelerden gösterge tahvilde kar realizasyonlarının etkili olduğu görülürken, piyasaların TCMB nin 50 baz puan faiz indirimini enflasyon rakamlarındaki düşüş trendininn devam etmesi ve beklentilerin altında açıklanan sanayi üretimi verilerinin ardından fiyatlandırdığı dikkat çekti. Uluslararası piyasalarda ABD de Alcoa nınn ardından, Intel ve JP Morgan Chase in de olumlu bilanço sonucu açıklamaları ile 3. Çeyrek bilanço sonuçlarına ilişkin olumlu beklentilerin destek bulduğu görülürken, yatırımcıların artan risk iştahına bağlı olarak gösterge tahvilde de alımların etkili olduğu görüldü. Yatırımcıların yüksek getirili ülkelere yöneldiklerii dikkat çekerken, ortalama bileşik getiri de %7.90 seviyesine kadar geriledi. Anayasaya Mahkemesi nin yerli ve yabancı yatırımcıdan alınan vergileri eşitleme kararı aldığını açıklaması ile gösterge tahvilde sert satışlar görülürken, ortalama bileşik getiri %8.61 seviyesine kadar yükseldi. Ancak Bakan Şimşek in 9 ay daha mevcut durumun devam edeceğini ve düzenlemenin 9 ay sonra yapılacağını söylemesi ile getiri yeniden geriledi. Böylece 03 Ağustoss 2011 vadeli yeni gösterge tahvilin ortalama bileşik getirisi bir önceki haftaya göre %3.30 oranında yükselerek %8. 17 seviyesinden haftayı tamamladı. ü

11 TCMB geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği Ekim ayı faiz toplantısının ardından faiz oranlarını 50 baz puan indirdiğini açıklarken, faiz indirimlerinde yavaşlamanın gündeme alınabileceğini söylemesi ile piyasalar da oluşan faiz indirimlerinin sonuna yaklaştığı düşüncesini teyyit etti. Önümüzdeki süreçte enflasyon rakamlarının TCMB nin faiz kararında belirleyici olacağı dikkate alındığında Kasım ayında açıklanacak Ekim ayı enflasyon rakamalarının Eylül ayına göre yükselişe işaret etmesi olumlu algılanacağından TCMB nin Kasım ayında 25 baz puanlık bir indirime gitmesi mümkün görünebilir. Aralık ayında ise açıklanacak enflasyon rakamlarına bağlı olarak 25 baz puan indirim yapması ya da hiç indirim yapmadan faiz indirimlerini sonlandırması olası görünmektedir. Bu durum getirilerde yukarı yönlü kırılganlığa neden olmaktadır. Yarın TCMB Başkanı Durmuş Yılmaz ın açıklamaları öncesi ortalama bileşik getiride sakin bir seyrin yaşanması mümkün olabilir. Bu hafta ortalama bileşik getirinin yukarı yönlü hareketlerinde %8.25 seviyesi önemli bir seviye olarak dikkat çekmektedir. Bu seviyenin üzerideki hareketlerde ise getiri %8.50 seviyesine kadar yükselebilir. Uluslararası piyasalarda bilanço sonuçlarına ilişkin haberlerin yatırımcıların risk algılamalarında belirleyici olduğu görülürken, bilanço sonuçlarının olumlu olması durumunda ortalama bileşik getiri %8.10 seviyesine kadar gerileyebilir. Bu seviyenin altına hareketlerde %8.00 seviyesi psikolojik destek seviyesi olacaktır. Risk primi olarak adlandırılan 2 yıllık yurtiçi gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllık ABD Hazine tahvil getirisi arasındaki spreadin kritik seviyesi olan 8.56 nın ortalama bileşik getiri için işaret ettiği %9.50 seviyesi önümüzdeki dönemde yeniden önemli olacaktır vadeli gösterge eurobono geçtiğimiz haftayı hafif değer kaybıyla tamamladı Önceki hafta Alcoa ile başlayan bilanço döneminde açıklanan kârların beklentilerin üzerinde gerçekleşmesinin yarattığı olumlu hava ve emtia fiyatlarında görülen yükselişlerin etkisinde haftaya hafif alıcılı bir başlangıç yapan gelişmekte olan ülke eurobonoları haftaya boyunca ABD de açıklanan bilançolar öncülüğünde pozitif dalgalı bir seyir izledi. Intel ve JP Morgan ın beklenenden olumlu kar açıklamasının ardından parekende satışlar verisinin de beklenenden iyi gelmesinin etkisiyle gelişmekte olan ülke eurobonoları hafta içi rekor seviyeleri test etmeyi başardı. Ancak sonraki günlerde açıklanan Citi ve Goldman bilançolarının detaylarının olumsuz algılanmasına ek olarak GE nin zayıf olarak yorumlanan bilanço rakamları ve Bank of America nın beklentilerin üzerinde zarar açıklaması gelişmekte olan ülke eurobonolarına rekor seviyelerden gelen satışları destekledi. Yurt içinde ise TCMB nin Perşembe günü gerçekleştirdiği faiz indirimiyle faiz oranlarını %6,75 seviyesine çekmesinin ardından Cuma günü Anayasa Mahkemesi nin yabancı yatırımcılara stopaj muafiyeti tanıyan kanunu iptal etmesi hafta boyunca piyasaları etkileyen gelişmeler olarak öne çıktı. Anayasa Mahkemesi kararının yarattığı belirsizlik yurtiçi piyasalara olumsuz yansırken, global piyasalardaki olumsuz görünümün de etkisinde Türk eurobonoları haftayı hafif değer kayıplarıyla sonlandırdı. Böylece geçen haftanın ilk işlem gününe seviyelerinden başlayan 2030 vadeli gösterge eurobono gelen satışlarla haftayı %0.08 oranında değer kaybıyla seviyelerinden tamamladı. Veri açısından nispeten daha sakin bir hafta geçirecek olan piyasalarda hafta boyunca ABD'de açıklanacak bilançolar global piyasaların seyrinde belirleyici olacakken, Apple, Coca Cola, Pfizer, Boeing, Morgan Stanley, Wells Fargo, AT&T, Credit Suisse ve Microsoft bilançoları öne çıkacak bilançolar arasında yer alacak. Veri akışı açısından ise ABD'de konut sektörüyle ilgili veriler yakından takip edilecekken, ÜFE, haftalık işsizlik başvuruları ve öncü göstergeler de öne çıkan veriler olarak dikkati çekiyor. Euro Bölgesi nde ise PMI Endeksi ile Almanya da açıklanacak olan IFO Endeksi piyasaların seyrinde etkili olabilecek diğer veriler olarak karşımıza çıkıyor. Bu haftanın ilk işlem gününe yatay bir başlangıç yapan 2030 vadeli gösterge eurobonoda üçüncü çeyrek bilanço sonuçlarının ve açıklanacak verilerin çok endişe verici olmaması durumunda yukarı yönlü hareketin yeniden başlaması mümkün olabilir. Bu durumda gösterge eurobonoda seviyesinin kırılması durumunda seviyelerine doğru bir hareketlilik mümkün olabilir. Gösterge eurobonodaki yükselişlerin kar satışları olarak değerlendirilmesi ya da yurt dışı piyasalardaki olumsuz havanın devam etmesi durumunda gösterge eurobonoya gelebilecek olası satışlarda ise seviyelerine doğru bir geri çekilme söz konusu olabilir. Bu seviyenin altında ise seviyesi sonraki destek seviyesi olarak dikkati çekmektedir.

12 YURTDIŞI PİYASALAR Geçtiğimiz haftaa USD, EUR karşısında değer kaybetmeye devam etti EUR/ /USD paritesi geçtiğimiz hafta yukarı yönlü hareketini sürdürerek 14 aylık en yüksek seviyesini gördü. FED in faizleri u süre yükseltemeceğine yönelik devam eden baskılar ve piyasalarda hafta içinde gelen bilançolarda görünümün güçlü USD nin değer kaybetmesinde etkili olurken, özellikle açıklanan FED tutanaklarında FED in büyüme yönlü baskılar nedeniyle faiz sinyalleri vermeye devam etmesi paritenin yani son 14 ayın zirvesine yükselmesindee etkili oldu. Bu seviyeyi h son günü yenidenn test eden EUR/USD nin ikinci seferde de kırılmaması paritenin yukarı yönlü trendinin zayıfladığını yans paritenin seviyeyisini kırmayı denemesine rağmen başarılı olamaması, EUR/USD paritesinde teknik olarak çif formasyonun oluşmasına neden oldu seviyesinden gelen satışlarla paritedee aşağı yönlü hareketlerin başladığı görü piyasalarda açıklanan bilançolardan Bank of America ve General Electric in beklentileri karşılayamamış olması da USD nin kazançlarını destekledi. Ayrıca, EUR un Euro Bölgesi ndeki toparlanmayı zedeleyecek kadar değer kazandığı yönünde yapıcılarının açıklamalarının ardından paritedeki değer kayıpları arttı. zun bir olması e düşük aftanın sıtırken, ft tepe ülürken, n değer politika Yeni haftaya başlarken, EUR/USD nin yukarı yönlü hareket etmek istediği izlenirken, hafta boyunca parite üzerinde açıklanmaya devam edecek olan bilanço sonuçları ve FED yetkililerinden gelecek açıklamaların etkili olması mümkün olabilir. Teknikk olarak seviyesininn geçtiğimiz hafta kıramayan paritenin seviyelerine yaklaşmakta zorlandığı görülmektir. Bu durum hafta içinde teknik olarak aşağı yönlü hareketleri destekleyecekken, EUR/USD nin aşağı yönlü hareketlerinde ilk aşamada desteğini test etmesi beklenmektedir. Bu seviyenin altındaki hareketlerde hedef olabilir. Paritenin volatilitesi yüksek bir haftaa daha yaşaması beklenirken, özellikle gelen bilançoların beklentileri karşılaması veya karşılayamaması şeklinde çelişkili bir görünüm çizmesi hareketliliği arttırabilir. Teknik olarak aşağı yönlü hareketlerin sertleşmesi durumunda ise 55 günlük hareketli ortalamanın işaret ettiği seviyesi güçlü bir destek görünümündedir. Yukarı yönlü hareketlerinde ise seviyesi ilk aşamada test edilecekken, bu seviyenin kırılması seviyelerinin görülmesinde etkili olabilir seviyesi hafta içinde güçlü ü

13 bir psikolojik dirençken, EUR nun sürekli değer kazanmasından rahatsız olunduğu yönünde gelen Euro Bölgesi yetkililerin açıklamaları önümüzdeki hafta içinde parite üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturabilir. Dolayısıyla seviyesinin kırılması beklenmezken, paritenin gelen diğer verilerin özellikle bilanço rakamlarının desteğiyle seviyelerini kırması durumunda ise seviyelerine kadar ilk aşamada yükselmesi mümkün olabilir. Bu seviyenin üzerinde ise yukarı yönlü hareketlerin sertleşmesi beklenebilir. USD/JPY paritesinin dolar lehine hareket etmesiyle yen dolar karşısında son 3 haftanın en düşük seviyelerini gördü Hafta başında Japonya Maliye Bakanı nın yene müdahale edilmeyeceği yönündeki açıklamalarını yinelemesinin ardından seviyelerini gören USD/JPY paritesi, ABD de beklentilerden iyi gelen şirket bilançoları ve perakende satışlar verisinin yanısıra, haftalık işsizlik başvurularının son 9 ayın en düşük seviyesinde gerçekleşmesinin dolara verdiği destekle e yükseldi. ABD borsalarının yılın yeni en yüksek seviyelerini test etmesi ve global piyasalarda oluşan olumlu havanın yatırımcıları yen pozisyonlarını kapatarak riski ve getirisi daha yüksek para birimlerine yönlendirmesi ise pariteyi seviyesine taşıdı. Cuma günü ile son 3 haftanın en yüksek seviyelerine yükselen USD/JPY paritesi, General Electric beklentilerin altında kâr etmesi, Bank of America'nın 1 milyar dolar zarar açıklamasının toparlanma endişelerini yeniden gündeme getirmesiyle haftayı seviyesinden sonlandırdı. Haftalık bazda %1.25 değer kazanan paritede yen kayıplarının artmasında japon yatırımcıların yen pozisyonlarını kapatarak yüksek getirili yabancı bonolara geçmesinin etkili olduğu görüldü. Japonya da mali koşulların sıkılaşmaya devam etmesi, bir başka ifadeyle kamu borcunun artması, dış ticaret hacminin daralması, portföy çıkışlarının ve deflasyonist baskıların sürmesine bağlı olarak yenin değer kaybetmeye devam etmesi bekleniyor bandının üzerine çıkan paritede 20 günlük hareketli ortalama olan seviyesinin kırılmasıyla seviyesinin üzerinde hareketler bekleniyor. Fibonacci %38.2 düzeltmesinin işaret ettiği önemli direnç seviyesi olarak görülürken, piyasalarda paritenin seviyesinde istikrar kazanmasıyla birlikte e doğru bir hareket başlayabileceği konuşuluyor. Hafta içinde yaşanabilecek olası aşağı yönlü hareketlerde ise seviyesinin altında destek seviyesi dikkat çekerken, seviyesini de önemini korumaya devam ediyor. Ancak kısa vadede seviyesinin altına inilmesi beklenmiyor.

14 Dow Jones un hareketinde bu hafta da finansal kuruluşlara ilişkin açıklanacak bilançolar etkili olacak ABD' 'de hem ekonomik veriler hem bilanço akışı geçen hafta Çarşamba gününden itibaren hareketlendi ve hafta boyunca ABD'de açıklanan bilançolar hisse senedi piyasalarının yönü konusunda belirleyici oldu. Çarşamba günü JP Morgan ile gelmeye başlayan banka bilançoları daha sonra Goldman Sachs, Citigroup ve Bank of America ile devam etti. Bilançoların iyi geleceği beklentisi ve emtia fiyatlarındaki yükselişle haftaya pozitif bir başlangıç yapan ABD borsaları, haftayı değer kazançlarıyla tamamlamayı başardı. JP Morgan ve Intel'in beklentilerin üzerinde gelen kar rakamlarının ardından hız kazanan bilanço sezonuna ilişkin iyimserlikle Dow Jones Endeksi bir yıl aradan sonra ilk kez 10,,000 puan seviyesinin üzerine çıkarken, Perşembe günü 52 haftanın en yüksek seviyesi olan 10,062 seviyesini test etti. Ancak haftanın son işlem günü General Electric ve Bank of America'nın olumsuz gelen üçüncü çeyrek bilanço sonuçlarının ardından ekonomide toparlanma yönünde oluşan endişelerle satıcılı bir seyir izleyen Dow Jones yeniden 10,000 seviyesinin altına gerileyerek haftayı %1.3 değer kazancıyla 9,995 seviyesindenn tamamladı. Finansal kuruluşlara ilişkin bilançolarınn yanı sıra Johnson&Johnson, Nokia ve General Electric de beklentileri karşılayamayan bilançolar olarak öne çıktı. ABD de hafta boyunca açıklanan veriler ise karşık sinyaller verdi. Haftalık işsizlik başvurularındaki gerilemeye rağmen, haftanın son günüü açıklanan tüketici güven endeksinde rekor düşüş gerçekleşirken, sanayi üretimi beklentilerinn üzerinde gerçekleşti. ABD de bu gelişmeler yaşanırken, Shanghai ve Nikkei ise haftayı sırasıyla %2.2 ve %2.4 oranındaa değer artışlarıyla tamamladılar. Veri açısından nispeten daha sakin bir haftaya girecek olan piyasalarda, bu hafta da ABD' de açıklanacak bilançolar global piyasaların seyrinde öncü rol oynamaya devam edecek. Hafta Apple'ın bilançosuyla başlayacak olup, Salı günü Coca Cola, Pfizer ve Dupont bilançoları, Çarşamba günü Boeing, Morgan Stanley ve Wells Fargo rakamlarını açıklayacak. Perşembe günü ise AT&T, Credit Suisse ve McDonald's öne çıkan bilançolar olurken, Cuma günü Microsoft bilançosuyla hafta kapanacak. ABD'de görece daha sakin olacak ekonomik veri akışında ise konut sektörüyle ilgili veriler öne çıkacak. Konut verilerininn hepsinde genel olarak bir önceki rakamlara göre iyileşme bekleniyor. Ayrıca ÜFE, haftalık işsizlik başvuruları ve öncü göstergeler de takip edilecek veriler arasında olacak. Geçen hafta belirttiğimiz gibi özellikle 17 Mart tan itibaren hisse senedi piyasalarında yukarı yönlü trendin başlamasının temel nedeni olan finansal kuruluşlara ilişkin üçüncü çeyrek bilanço sonuçlarınınn haftaya olumlu bir başlangıç yapması Dow ü

15 Jones un yeni rekor seviyelerini test etmesini sağlarken, sonraki günlerde gelmeye devam eden bilançoların olumsuz ve karışık görünümü yeni bir satış dalgasını da beraberinde getirdi. Günlük raporlarımızda da Dow Jones un yukarı yönlü hareketinde ivme kaybetmesini, endekse gelebilecek olası düzeltme hareketlerinin sinyalleri olarak değerlendirmiştik. Mali piyasalardaki canlanma hızının reel sektörün çok ötesinde olması bu eğilimi destekleyen ana etken olarak ön planda dikkati çekiyor. Yine yoğun bir bilanço haftasına giren Dow Jones ta bilançoların beklentileri karşılayamaması durumunda geçen haftanın son işlem günü başlayan satıcılı seyrin bu hafta da devam etmesi beklenirken, açıklanacak konut verilerinin de beklentileri karşılaması olası düzeltme hareketinin sınırlı kalmasını sağlayabilir. Bu durumda 9,800 seviyesi ilk destek seviyesi olarak dikkati çekerken, bu seviyenin de kırılması durumunda endekste 9,650 seviyelerine doğru bir hareketlilik görülebilir. Ters omuz baş omuz formasyonun oluşumlarının da görüldüğü Dow Jones ta 9,650 seviyelerinde bulunan önemli desteğini kırıp kıramaması ise yakından takip edilecektir. Dow Jones a gelebilecek satışların hızlanması durumunda ise endeksin 14 Temmuz dan itibaren üzerinde tutunmayı başardığı 55 günlük hareketli ortalama seviyesinin işaret ettiği 9,500 destek seviyeleri önemli görünmektedir. Hafta boyunca açıklanacak bilançoların beklentileri karşılaması durumunda ise endekste yeni rekor seviyelerin test edilmesi beklenirken, açıklanacak konut verilerinin olumlu gelmesi ise bu olumlu havaya destek olacaktır. Bu durumda 10,000 psikolojik seviyesinin üzerinde ilk aşamada 10,130 seviyesine doğru bir hareketlilik beklenirken, Dow Jones ta 2007 yılının Ekim ayında gördüğü en yüksek seviye olan 14,198 seviyesinden gelen %50 lik fibonacci düzeltme hareketinin desteklediği 10,350 seviyesi sonraki direnç seviyesi olarak dikkati çekmektedir. ABD 10 yıllık Hazine tahvilinde bu hafta alımlar artabilir Geçtiğimiz hafta ABD 10 yıllık Hazine tahvilinde karışık bir seyir hakimdi. Geçen haftanın ilk günü tahvil piyasasının kapalı olması haftalık bazda işlem hacminde düşüşlere neden olurken, ABD 10 yıllık Hazine tahvilinde bir önceki hafta görülen satışlara gelen tepki alımlarıyla haftaya başladığı gözlendi. ABD de perakende satışlar verisinin beklentilerden iyi gelmesiyle birlikte JP Morgan ve İntel gibi şirketlerin güçlü bilanço rakamlarının açıklaması, piyasada risk iştahında artış görülmesini sağladı. Söz konusu gelişme, güvenli liman olarak algılanan ABD 10 yıllık Hazine tahviline olan talebin düşmesine neden oldu. ABD de haftalık işsizlik başvuruları verisinin iyi gelmesinin yanısıra petrol fiyatlarının yükselmesi, risk iştahının artmasına destek verdi. Daha sonra, haftanın son işlem gününde Bank of America ve General Electric gibi önemli bazı şirketlerin bilanço görünümlerinin beklentilerden kötü gelmesi, ABD 10 yıllık Hazine tahviline olan talebi güvenli liman alımlarıyla arttırırken ABD Tüketici Güven Endeksi nin de olumsuz gelmesi bu alımlara destek verdi. Haftaya %3.36 getiri seviyesinden başlayan ABD 10 yıllık Hazine tahvili, söz konusu gelişmelerin etkisiyle en yüksek %3.4810; en düşük % getiri seviyelerini gördü. ABD 10 yıllık Hazine tahvil getirisi haftalık bazda %0.9 artışla haftayı % seviyelerinden kapattı. Bu sabah yatırımcıların kısa vadeli Hazine tahvilinden çıktığı, uzun vadeli tahvillere yöneldiği görülüyor. Bu durum ABD 10 yılık Hazine tahviline Cuma günü başlayan talebin devam etmesine neden oluyor. Ayrıca bugün 75 milyar dolarlık Hazine ihalesinin bulunması, yatırımcıların bu ihalenin sonucuna göre tahvil piyasasındaki hareketlerine yön vermesi bekleniyor. Teknik göstergeler tahvilde haftalık bazda satışların artabileceğine işaret ederken, hafta içinde ABD de açıklanacak şirket bilançolarının yanısıra makroekonomik veriler önemli olacaktır. Verilerin beklentilerden kötü gelmesi durumunda ABD 10 yıllık Hazine tahviline güvenli liman alımları gelebilir ve ABD 10 yıllık Hazine tahvili %3.36 ve %3.28 getiri seviyelerini test edebilir. Bu seviyelerin altında bir gün sonu kapanış ABD 10 yıllık Hazine tahvilinin %3.15 getiri seviyesine kadar gerilemesine neden olabilir. Tahvilde satışların yeniden başlaması durumunda ise, %3.48 getiri seviyesi ilk direnç olacaktır. Bu seviyenin üzerinde bir gün sonu kapanış tahvilin %3.50, %3.52 ve %3.60 getiri seviyelerini test etmesine neden olabilir.

16 Hafta boyunca yukarı yönlü hareket eden petrol fiyatları 12 ayın en yüksek seviyesini gördü ABD de şirket bilançolarına yönelik iyimserlik ve dolardaki zayıflığın sürmesine bağlı olarak petrol fiyatlarındaki yükseliş geçtiğimiz hafta da devam etti. Opec in global petrol talebinin yukarı yönlü revize etmesinin ardından dolar/varil seviyesine yükselen petrol fiyatları, olumlu perakende satışlar verisi ve Amerika da açıklanan her iki ham petrol stok verisinin de düşüşe işaret etmesiyle 76 dolara yakın seviyeleri test etti. Beklentilerden olumlu gelen işsizlik başvurusu verisinin istihdam piyasasının toparlanmaya başladığı görüşünü desteklemesi ise fiyatları dolar seviyesine taşıdı. Cuma günü açıklanan General Electric ve Bank of America'nın üçüncü çeyrek sonuçlarının ardından ekonomide toparlanma yönünde oluşan endişeler ve doların değer kazanması petrol fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı yaratsa da, petrol fiyatları haftayı %9.4 değer kazancıyla dolar/varil seviyesinden sonlandırdı. Geçtiğimiz hafta 2 ayın en yüksek haftalık değer kazancını elde eden ve yılbaşından bu yana da %76 değer kazanan petrol fiyatlarının Pazartesi günü dolarla 12 ayın en yüksek seviyesini görmesi yukarı yönlü hareketin devam edeceğine işaret ediyor. Dünyanın en yüksek petrol tüketen 2.ülkesi olan Çin in beklentilerin üzerinde gelen 3. Çeyrek büyüme rakamları petrol talebinin artacağı beklentilerini kuvvetlendirerek fiyatların yukarı yönlü hareketine destek veriyor. Bu sabah gördüğü en yüksek seviyeden bir miktar gerileyen petrol fiyatları yedi gündür süren yükselişe ara verirken, yatırımcıların şirketlerin çeyrek dönem sonuçlarının ekonomide güçlü toparlanmaya işaret edip etmediğini değerlendirdiği görülüyor. Bu hafta dolar ve borsalara göre yön bulmaya devam etmesi beklenen petrol fiyatlarının 20 günlük hareketli ortalama seviyesinin üzerinde hareket etmesi yukarı yönlü hareketin devam edeceğine işaret etmektedir. Buna göre seviyesindeki desteğin yukarı yönlü kırması durumunda yeniden seviyelerinin test edilmesi beklenebilir. Petrolün seviyesinin üzerinde kapanış yapması ise fiyatları en son Ekim 2008 de görülen seviyesine taşıyacaktır. ABD den gelebilecek olumsuz verilerin ardından toparlanma ve petrol talebine yönelik endişelerin yeniden canlanması durumunda yaşanacak aşağı yönlü hareketlerde seviyesindeki önemli desteğin altında düzeltme hareketi görülebilir. Bu durumda ve seviyeleri destek seviyeleri olacaktır.

17 Altın, geçtiğimiz hafta 1,070 dolar/ons tarihi rekor seviyesine kadar yükseldi Altın fiyatlarında hafta ortasına kadar görülen yükseliş haftanın son günlerinde yerini kar satışlarına bıraktı. Geçtiğimiz haftanın ilk işlem gününde dünyanın en büyük altın tüketicilerinden Hindistan da mücevhere olan talebin düştüğü haberlerinin çıkması altına satış getirmesinin hemen ardından doların düşmeye başlaması bu düşüşü tersine çevirdi. Salı günü global ekonomide görünümün sağlam olduğu yönündeki düşünceler, dolar satışlarını artırdı, söz konusu durum da alternatif yatırım aracı olan altına yönelimi destekledi. Böylelikle haftaya 1,048 dolar/ons seviyesinden başlayan altın fiyatları, Çarşamba günü tarihi rekor seviyesini yenileyerek 1,070.4 dolar/ons seviyesine kadar yükseldi. Bu yükselişte JP Morgan, İntel gibi şirketlerin beklentilerin üzerinde kar açıklamasının dolara satış getirmesinin de etkisi olurken Perşembe ve Cuma günü altında satışlar görüldü. Haftanın son iki işlem gününde satışların etkili olmasında şirket bilaço görünümlerinin zayıf gelmesi etkili olurken, altın fiyatları bir önceki haftaya göre %0.5 değer artışıyla haftayı 1,053.2 dolar/ons seviyesinden kapattı. Altın fiyatları bu sabah haftaya yatay bir seyirle başlarken doların güçlü seyri altındaki yükselişleri sınırlayabilir. Teknik göstergeler, günlük bazda aşağı yönlü harekete, haftalık bazda yukarı yönlü harekete işaret ederken doların seyri altın fiyatlarında etkili olmaya devam edecektir. Önceki haftalarda belirttiğim gibi, dolarda yaşanacak söz konusu dalgalanmalar altında da iki önemli neden dolayı aynı şekilde dalgalanmaya neden olabilir. Birincisi, yatırımcıların altın dahil altenatif yatırım araçlarına yönelmek için dolar satması durumunda doların değer kaybetmesi altına alımları arttırmaktadır. İkincisi ise, piyasalarda risk algılmasının artmasıyla dolara güvenli liman alımı gelmesi durumunda altına da alım gelmesi durumudur. Bunlardan birincisi özellikle küresel krizin görülmesiyle birlikte, daha baskın bir şekilde etkili olmaya başladı. Bu hafta dolardaki zayıflığın sürmesine bağlı olarak yaşanacak yukarı yönlü hareketlerde tarihi rekor seviyesi olan 1,071 dolar/ons seviyesinin yeniden test edilmesi ve buradaki direncin kırılması durumunda 1,090 ila 1,100 dolara doğru bir haraket başlaması beklenmektedir. Grafikde de görüldüğü üzere, altın fiyatlarının Mart 2008 de gördüğü 1,032.0 seviyesini aşağı yönlü kırması durumunda ise 30 günlük hareketli ortalama olan 1, dolara kadar geri çekilmesi mümkün olabilir. 1,020 doların altında yaşanacak harektlerde 980 dolara kadar bir geri çekilme görülebilir ancak kısa vadede böyle bir hareket beklenmemektedir.

18 HAFTANIN GÜNDEMİ (19 26 Ekim 2009) Tarih Ülke Açıklanacak Veri Önceki Beklenti ABD Konut Başlangıçları (Eylül aylık) 598, ,000 İnşaat İzinleri (Eylül aylık) %2.8 ÜFE (Eylül yıllık) %4.3 % ABD Haftalık Morgage Başvuruları ABD Haftalık İşsizlik Başvuruları 514 bin 514 bin Öncü Göstergeler (Eylül) %0.6 %0.8 Konut fiyatları (Ağustos) %0.3 Euro Bölgesi Cari İşlemler Dengesi (Ağustos) 8.8 milyar Japonya Dış Ticaret Dengesi (Eylül) milyar milyar ABD Konut Satışları (Eylül) %2.7 Euro Bölgesi PMI İmalat Endeksi PMI Hizmet Endeksi Almanya IFO Endeksi (Ekim) Türkiye... Yeni bir haftaya başlarken, Anayasa Mahkemesi nin Cuma günü yabancı yatırımcılara stopaj uygulaması ile ilgili aldığı iptal kararı sonrasında ortaya çıkan belirsizliğin azalan bir oranda etkili olmaya devam etmesi beklenirken, Maliye den gelen açıklamalar nedeniyle bu etkinin çok da kalıcı olması beklenmiyor. Bu hafta da yurt dışı piyasaları yakından takip etmesi beklenen yurt içinde piyasaları etkileyecek önemli bir gelişme bulunmazken, yurtiçinde açıklanacak olan tek veri Perşembe günü Merkez Bankası nın Ekim ayına ait ikinci Beklenti Anketi olacak. ABD... Geçtiğimiz hafta ABD de açıklanan perakende satışlar, Eylül ayında %1.5 azalırken, azalmanın temel nedeni olarak otomobil satışlarındaki yavaşlama dikkat çekti. Tüketici fiyatları ise bir önceki aya göre %0.2 yükselirken, çekirdek TÜFE deki artış bu yükselişte rol oynadı. Philadelphia Fed endeksi ise ABD de imalat aktivitesinin Eylül ayına göre daha zayıf olduğunu gösterdi. Geçtiğimiz hafta Intel ve JP Morgan Chase beklentilerin üzerinde bilanço açıklarken, bu durum piyasalardaki yükselişleri destekledi. Diğer yandan Goldman Sachs ve Citigroup ta beklentilerin üzerinde bilanço açıkladılar ancak bilanço sonuçlarına ilişkin sonradan oluşan güçlü beklentileri karşılayamadıkları görüldü. Geçtiğimiz hafta başlayan bilanço sonuçlarının önümüzdeki hafta da piyasaların yönünü belirlemesi beklenirken, açıklanacak veriler de yakından izlenecek. Haftanın ilk işlem gününde FED Başkanı Bernanke nin San Francisco FED konfrensında yapacağı konuşma takip edilecek. Salı günü ise konut başlangıçları (Eylül), inşaat izinleri (Eylül), ÜFE (Eylül) izlenecek. Ağustos ayında 598,000 olarak açıklanan konut başlangıçlarının Eylül ayında 610,000 e yükselmesi beklenmektedir. Bu yükselişte Ağustos ayında beklenmedik şekilde gerileyen müstakil konut başlangıçlarının etkili olacağı düşünülmektedir. Eylül ayında inşaat izinlerinin %1.73 yükselmesi beklenmektedir. Salı günü ABD de Eylül ayı ÜFE rakamları da izlenecekken, yıllık ÜFE nin enerji fiyatlarının gerilemesi ve negatif mevsimsel etkilerle %4 e düşmesi beklenmektedir. Çarşamba günü ise FED in Beige Book raporları yayınlanacaktır.