Görkemli Genel Kurul

Transkript

1 HAK-İŞ ten bir ilk: Profesyonel Genel Sekreterlik SAYI 61/OCAK 2012 HAK-İŞ KONFEDERASYONU YAYIN ORGANI HAK-İŞ TE MAHMUT ARSLAN DÖNEMİ 12. GENEL KURUL COŞKUYLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ Görkemli Genel Kurul Başbakan Genel Kurulumuzda konuştu: HAK-İŞ çalışan kesimin haklarını koruyor HAK-İŞ yeni döneme hızlı başladı Arslan: Her beş engelliden dördü işsiz HAK-İŞ ten Kadın çalışanlara mobbing eğitimi

2 Bu sayıda HAK İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU YAYIN ORGANI 04 HAK-İŞ ten görkemli Genel Kurul Sayı 64 Ocak 2012 Dört ayda bir yayımlanır Sahibi HAK-İŞ Konfederasyonu adına Mahmut ARSLAN Genel Başkan 18 Başbakan Erdoğan: HAK-İŞ çalışan kesimin haklarını koruyor Genel Yayın Yönetmeni Mustafa TORUNTAY Editör Birsen ÇİÇEK ODABAŞI Yazı İşleri Müdürü Av. Mecit ZEREN Fotoğraflar Arif ÇATAL 23 Bakan Çelik: Çalışma hayatı ve demokrasiye önemli katkılar sağladınız Tasarım İAP Baskı Star Medya Yayıncılık A.Ş. Mehmet Akif Mah. İnönü Cad., Basın Ekspres Yolu Star Sok. No: 2 İkitelli İstanbul Tel: (212) Salim Uslu HAK-İŞ Onursal Başkanı seçildi Yazışma Adresi Tunus Cad. No: 37 Kavaklıdere Ankara Tel: (312) Faks: (312) hakis@hakis.org.tr ÜCRETSİZDİR Yayımlanan yazıların her türlü sorumluluğu yazarına aittir. Kaynak gösterilerek iktibas edilebilir Tanrıverdi: HAK-İŞ işçi hareketeninin yüz akıdır Genel Kurulumuza yurtdışından yoğun katılım

3 Editör den HAK-İŞ olarak, 12 Eylül Darbe Anayasasının değiştirilmesi için verdiğimiz mücadeleyi daha somut bir hale getirdik. Yeni, özgürlükçü, insan ve emeği merkezine alan HAK-İŞ menşeli bir Anayasa Önerisi hazırladık ve TBMM ye sunduk. Coşkulu Bir Genel Kurul Uzun bir aradan sonra tekrar birlikteyiz Teknolojik gelişmelere ayak uydurarak ara verdiğimiz HAK-İŞ dergisini yeniden sizlere sunmanın heyecanını yaşıyoruz. HAK-İŞ in 12. Olağan Genel Kurulu, Medeniyetler Buluşmasından Küresel Sendikal İnşaya ana temasıyla gerçekleştirildi. Genel Kurulumuzla birlikte Konfederasyonumuzun 36. Kuruluş yıldönümü de büyük bir coşkuyla kutlandı. HAK-İŞ in 12. Olağan Genel Kurulu, sadece seçimlerin yapıldığı bir formalite olmaktan çıkıp, Medeniyetler Buluşmasından Küresel Sendikal İnşaya ana temasına uygun olarak farklı bir boyuta taşındı. Gerek yurtiçi ve yurtdışından gelen katılımcılarıyla, konuşmacılarıyla, gerekse akşamları gerçekleştirilen etkinliklerle tam bir Medeniyetler Buluşmasına dönüştü. Genel Kurulun bütün ayrıntılarını iç sayfalarda göreceksiniz. HAK-İŞ olarak, Genel Kurulumuzun ardından yoğun bir çalışma dönemine girdik. Başta yeni anayasa ve 2821 ve 2822 sayılı çalışma mevzuatı olmak üzere önemli yasal düzenlemeler gündemimizin ilk sıralarında yer aldı. HAK-İŞ olarak, 12 Eylül Darbe Anayasasının değiştirilmesi için verdiğimiz mücadeleyi daha somut bir hale getirdik. Yeni, özgürlükçü, insan ve emeği merkezine alan HAK-İŞ menşeli bir Anayasa Önerisi hazırladık ve TBMM ye sunduk. Bununla birlikte 12 Eylül ürünü çalışma mevzuatının değiştirilmesi için de mücadeleden geri durmadık. HAK-İŞ in her iki konuya ilişkin çalışmalarını, raporlarını ve faaliyetlerini de sayfalarımızda okuyacaksınız. HAK-İŞ olarak, dergimizin yanı sıra, yenilenmiş HAK-İŞ internet sitesiyle de adresinden sizlerle birlikte olmaya devam ediyoruz. HAK-İŞ olarak, sosyal medyanın önemine inanıyoruz. Bu amaçla HAK-İŞ in facebook ve twitter hesapları da aktif hale getirilmiştir. Konfederasyonumuzun faaliyetleri bundan sonra sosyal medyadan da takip edilebilir. HAK-İŞ dergimiz bundan böyle dört ayda bir çıkacak. Konfederasyonumuzun örgütlenme çalışmalarından ülke ve dünya politikalarına ilişkin politika önerilerini, kapsamlı faaliyet ve projelerini takip edebilirsiniz OCAK 1

4 Başkan dan Mahmut ARSLAN HAK-İŞ Genel Başkanı Örgütlü Türkiye, Örgütleyen HAK-İŞ HAK-İŞ Konfederasyonunun, 12. Olağan Genel Kurulu ve 36. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri, bütün görkemiyle, adına ve büyüklüğüne yakışır bir olgunlukla gerçekleştirildi. HAK-İŞ e bağlı bütün sendikalarımız ve delegelerimiz, HAK-İŞ e yakışır, HAK- İŞ in anlayışını, misyonunu, değerlerini daha da yükseğe taşımak adına güzel birliktelik ortaya koydular. Genel Kurulun hazırlık çalışmalarından başlamasına ve seçim sonuçlarının ilanına kadar her yönüyle örnek bir genel kurul gerçekleştirildi. Genel Kurulumuz, sadece gündüz kongre çalışmaları ile değil, akşamları da çeşitli etkinliklerle dolu dolu yaşanmıştır. Hem Türkiye ye hem de uluslararası camiaya örnek olabilecek nitelikte bir Genel Kurul u gerçekleştirdik. Genel Kurulumuz sonuçları itibariyle de ilklerin yaşandığı bir genel kurul olmuştur. HAK-İŞ in dört yıllık yol haritasını ve felsefesini ortaya koyan 42 karar alınmıştır. Bu genel Kurulumuzda bir ilki gerçekleştirdik ve profesyonel genel sekreterlik sisteminin hayata geçirdik. Uzun yıllardır HAK-İŞ e çeşitli kademelerde emek vermiş olan Dr. Osman Yıldız HAK-İŞ in ilk profesyonel Genel Sekreteri olmuştur. Konfederasyonumuzun 12. Olağan Genel Kurulu ve 36. Kuruluş yıldönümü etkinliklerini, Medeniyetler Buluşmasından, Küresel Sendikacılık İnşasına ana temasıyla gerçekleştirdik. 21 Ekim 2011 akşamı Medeniyetler İttifakı konulu toplantımıza Başbakan Yardımcımız Beşir Atalay, 22 Ekim 2011 akşamı TİKA konulu toplantıya da TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam katılarak delegelerimize hitap etme fırsatı buldular. Çalışma hayatında, sendikal hayatta, ülkemizin, dünyanın, bölgemizin sorunları tespit ettik. Bunların çözümüne yönelik önerilerimizi ve hedeflerimizi ortaya koyduk, çözümden yana olduk. Sadece slogan atan, sadece itiraz eden bir sendikal anlayışını yıktık. Uluslararası sendikacılık camiasına medeniyetler buluşmasından küresel sendikacılık inşasına giden yolda sendi OCAK

5 kal yapının daha da güçlendirilmesi çağrısını yaptık. Genel kurul kapsamında üç dinin temsilcisinin bir arada bulunduğu Antakya Medeniyetler Korosu nun bir konser verdi. Devlet Halk Dansları Topluluğu farklı yörelerden halk oyunları, Konya Mahvi Sema Topluluğu da sema gösterisi sundu. Katılımcıların büyük ilgisini gören Antakya Medeniyetler Korusu, farklılıklarımızla barış içinde bir arada yaşayabildiğimizi gösterdiler. Bir haham, papaz ve imamın aynı koroda, aynı türküleri seslendirdi. Biz bu medeniyetler buluşmasından yeni bir sendikal inşa üretmeliyiz, üretebiliriz, üretmek için çaba sarf etmeliyiz. HAK-İŞ olarak, bütün çabamız, hedefimiz; önü tıkanan, kan kaybeden ve bütün dünyada mecalsizleştirilen sendikal harekete yeni bir ivme kazandırabilmek, yeni bir anlayış geliştirebilmektir. HAK-İŞ, 12. Genel Kurulunu ve 36. Yaş Gününü; kimliğine ve saygınlığına yakışır bir şekilde, büyük bir coşkuyla gerçekleştirmiştir. HAK-İŞ, teşkilatından ve çalışanlardan aldığı bu güçle, geleceğe güvenle bakmaktadır. HAK-İŞ, 36 yıllık onurlu mücadelesinde, insan, emek, demokrasi, özgürlük ve adalet ilkelerinden taviz vermeden, bilgiye dayanarak, proje üreterek, Türkiye sendikal hareketine damga vurmuştur. Kendi gücümüze, kendi örgütlenme politikalarımıza güvenmek durumundayız. HAK-İŞ, tamamen kendi gücüne güvenerek ve tabandan gelen talep üzerine örgütlenme çalışmaları başlatmakta ve Biz, örgütlülüğün ne kadar önemli bir hak ve sorumluluk olduğunu çok iyi biliyoruz. Örgütlenemeyen bütün emekçilerin üzerimizde hakkı olduğunu düşünüyoruz. Biz Konfederasyon olarak, bütün emekçilere ulaşma sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz. Bu inançla hareket ediyoruz. HAK-İŞ li olan ya da olmayan alınteri akıtan bütün emekçi kardeşlerimize HAK-İŞ olarak açık bir davette bulunuyoruz. sonuca ulaşmaktadır. Yeni faaliyet döneminde de HAK-İŞ in örgütlenme çalışmaları devam edecektir. Bu Genel Kurulumuzu da, üyelerimizden aldığımız destekle, HAK-İŞ in daha çok büyüyüp güçleneceği bir milat olarak görüyoruz. Yeni faaliyet döneminde önümüze büyük bir hedef koyuyoruz. Üye sendikalarımızın sayısını ve etkinliğini artırmayı hedefliyoruz. Bir örgütlenme seferberliği başlatıyoruz. Biz, örgütlülüğün ne kadar önemli bir hak ve sorumluluk olduğunu çok iyi biliyoruz. Örgütlenemeyen bütün emekçilerin üzerimizde hakkı olduğunu düşünüyoruz. Biz Konfederasyon olarak, bütün emekçilere ulaşma sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz. Bu inançla hareket ediyoruz. HAK-İŞ li olan ya da olmayan alınteri akıtan bütün emekçi kardeşlerimize HAK-İŞ olarak açık bir davette bulunuyoruz. Bütün çalışanlarımızın, emekçilerimizin hepsini, sendikalı olmaya, HAK-İŞ li olmaya davet ediyoruz. Biz hem örgütlü Türkiye, hem de örgütleyen bir HAK-İŞ hedefini koyuyoruz. Bu hedefi teşkilatımızla birlikte başaracağımıza inanıyoruz OCAK 3

6 HAK-İŞ ten görkemli genel kurul HAK-İŞ Konfederasyonunun, 12. Olağan Genel Kurulu ve 36. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri, bütün görkemiyle Ekim 2011 tarihlerinde Ankara JW Marriott Otel de gerçekleştirildi. Konfederasyonumuzun 12. Olağan Genel Kurulu ve 36. Kuruluş yıldönümü etkinliklerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Çalışma Bakanı Faruk Çelik, eski Genel Başkanımız ve AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi olmak üzere çok sayıda Milletvekili, siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, yabancı ülkelerden gelen heyetler ve HAK-İŞ teşkilatı yoğun katılım gösterdi OCAK

7 12. OLAĞAN GENEL KURUL HAK-İŞ MAHMUT ARSLAN, HAK-İŞ İN VİZYON VE STRATEJİLERİNİ ORTAYA KOYDU GÜÇLÜ VE KARARLI BİR HAK-İŞ HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Genel Kurula hitaben yaptığı konuşmasına, hain saldırılar sonucu vatan savunmasında şehit düşen askerleri ve polisleri anarak başladı. Şehitlere Allah tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi. Arslan ın çağrısı üzerine, terör saldırıları alkışlarla protesto edildi. Arslan, HAK-İŞ Genel Kurulunun sendikal hareketin, dünyanın ve ülkemizin büyük bir fotoğrafının verileceği önemli ve anlamlı bir gün olduğunu ifade ederek, Bugün; şeffaf, defosuz, eklem ağrıları yaşamamış, demokratik, soylu bir duruşun, 12. kavşağında, huzurlarınızdayız. Genel Kurulumuz ile Konfederasyonumuzun 36. Yaş Gününü birlikte kutlamanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu mutlu günde, 36 yıllık mücadelemize emeği geçen başta Merhum Genel Başkanımız Necati Çelik olmak üzere herkesi saygıyla anıyor, teşekkür ediyoruz dedi. Arslan konuşmasında şunları kaydetti: GÜÇLÜ VE KARARLI HAK-İŞ Şahsım ve HAK-İŞ Konfederasyonu adına sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 12. Olağan Genel Kurulumuza hoş geldiniz, şeref verdiniz. Konuşmamın hemen başında hain saldırılar sonucu vatan savunmasında şehit düşen askerlerimize ve polislerimize Cenab-ı Hak dan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Acımız büyük. Annelerin yüreklerine ateş düştü. Babaların ciğerleri yanıyor. Bugün, sendikal hareketin, dünyanın ve ülkemizin büyük bir fotoğrafının verileceği önemli ve anlamlı bir gündeyiz. Bugün; şeffaf ve defosuz, eklem ağrıları yaşamamış, demokratik ve soylu bir duruşun, 12. kavşağındayız. Genel Kurulumuz ile Konfederasyonumuzun 36. Yaş Gününü birlikte kutlamanın heyecanını yaşıyoruz. Bu anlamlı günde, 36 yıllık mücadelemize emeği geçen başta Merhum Genel Başkanımız Necati Çelik olmak üzere ahirete göçenlere rahmet, hayatta bulunanlara da teşekkür ediyorum. Türkiye sendikal hareketine emek veren, iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu hayatını kaybeden bütün emekçi kardeşlerimizi de rahmetle yâdediyorum. HAK-İŞ in önümüzdeki dört yıllık yol haritasını şekillendirecek kararların alınacağı bir Genel Kurul icra ediyoruz. Güçlü ve kararlı bir HAK-İŞ in vizyonunu ve yol haritasını, hep birlikte gerçekleştireceğiz. Bugün, arazi koşullarını bütün yönleriyle belirlemiş, adımlarından emin, istikametinden sapmadan yürüyüşünü sürdüren; güçlü, kararlı bir HAK-İŞ var OCAK 5

8 HAK-İŞ 12. OLAĞAN GENEL KURUL HAK-İŞ, YENİ İŞÇİ BİLİNCİNİN ÖNCÜSÜ HAK-İŞ, 36 yıllık dinamik bir tarihin kökleştirdiği; sivil toplum refleksi, sosyal birikim, emek deneyimi ve demokratik yürüyüşünü bugünlere taşımıştır. HAK-İŞ; İsmi cismine delâlet eden bir anlam ve fonksiyonla, ikibinli yılların endüstriyel ilişkilerini şekillendirecek öncü duruşuyla karşınızdadır. HAK-İŞ olarak, 36 yıl boyunca iddialarımızın takipçisi olduk. Hayallerimize doğru yürüdük. HAK-İŞ yarım yüzyıla Bugün, arazi koşullarını bütün yönleriyle belirlemiş, adımlarından emin, istikametinden sapmadan yürüyüşünü sürdüren; güçlü, kararlı bir HAK-İŞ var. yaklaşan tarihinde, emeğin gerçek biçimde örgütlenmesinin mücadelesini vermiştir. Endüstriyel ilişkilerde özgün modeller ortaya koymuştur. Yüzyılın yükselen değerlerinin gerisinde kalmamış, Aksine bu değerlere; yerelle, küreseli birleştiren yeni yorumlar getirmiştir. Bugün ise bilgi çağı nın kavram ve kurumlarını içselleştirerek geleceğe bakmaktadır. Yani HAK-İŞ; sosyal ve toplumsal hareket, bilgi ve hizmet sendikacılığı ile yeni işçi bilincinin öncüsü olmaya, onu geliştirmeye çabalamıştır. ERDEMLİ SENDİKAL İNŞA Değerlerinden ve tarihsel arka plânından kaynaklanan bir kimlik ve aidiyet bilinci oluşturmuştur. Bunu oluştururken, sayısal olarak da gelişti ve büyüdü. Ülke gündeminde ve endüstriyel ilişkilerde belirleyici olan bir aktör haline geldi. HAK-İŞ olarak, sendikal hareketin erdemli bir inşaya ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Biz, bu erdemli sendikal inşayı; sendikal hareketin, baştan sona yenilenmesi ve yeniden doğuşu olarak niteliyoruz. Sendikaların, kurumsal yapılarını değiştirip dönüştüreceği, her alanda sorumluluk alacağı bir süreç olarak tanımlıyoruz. HAK-İŞ olarak, erdemli bir sendikal inşayı, medeniyet temellerimiz üzerinde bina etmek için ter döküyoruz. Çünkü biz; yapmaya muktedirken yapamadıklarımızdan da sorumlu olduğumuzun idrakindeyiz. Bu idrakle; geleceğe yönelik öngörülerde bulunarak gerçekçi politikalar oluşturarak, sendika-üye ilişkilerini, sendika-sivil toplum ilişkilerini yeniden güçlendirerek sendikal inşamızı gerçekleştireceğiz. Sendikalar yeni dönemde var olmak istiyorsa, bu erdemli sendikal inşayı, bu dönü- SETTAR ASLAN: HAK-İŞ çoban yıldızı olmaya devam edecek HAK-İŞ in adına ve büyüklüğüne yakışır bir biçimde gerçekleştirilen genel kurulumuz, Genel Başkan Yardımcımız Settar Aslan ın açılış konuşması ile başladı. Aslan, 12. Olağan Genel Kurulumuzu, son günlerde yaşadığımız terör olayları sonucu kaybettiğimiz askerlerimizin, polislerimizin ve sivil vatandaşlarımızın, şehitlerimizin acısını derin şekilde yaşayarak idrak etmenin üzüntüsü içerisindeyiz dedi. HAK-İŞ olarak, Türkiye nin huzurunu bozmaya yönelik saldırıları nefretle kınıyoruz diyen Aslan, saldırılarda hayatını kaybeden şehitlerimize Cenab-ı Hak dan rahmet, ailelerine ve milletimize sabır ve başsağlığı, yaralılara da acil OCAK

9 12. OLAĞAN GENEL KURUL HAK-İŞ şümleri gerçekleştirmek zorundadırlar. Dünya ve Türkiye, tarihin hiçbir evresinde görülmeyen hızlı bir değişimin etkisindedir. Bir düşünürün söylediği gibi; aynı yerde kalmak için bile, çok hızlı koşmaya mecbur, hatta mahkumuz. Hak ve adalet, huzur ve esenlik, refah ve paylaşım, sevgi ve hoşgörü zemini üzerinde yükselen, yeni iki binli yıllarda, medeniyetleri buluşturan yeni bir anlayışı talep ediyoruz. HAK-İŞ, bu anlayışla dünya ve Türkiye gerçeklerinden kopmadan, kendi kalarak değişme bilinciyle, zihniyet dönüşümüne katkı vermektedir. SENDİKAL MÜCADELEMİZİN TEMELİ: İNSAN, EMEK VE DEMOKRASİ HAK-İŞ in 11. Olağan Genel Kurulundan bu yana geçen dört yıllık dönemde Türkiye de şifalar diledi. Settar Aslan, 36 yıllık Sendikal mücadelesinde, insan, emek, demokrasi eksenli düşüncesinden, kararlı, ilkeli, sorumlu, sendikacılık anlayışından asla sapmadan, tüm kesimleri ve ilkelerimizi sahiplenerek, işçi hareketinin güçlü, farklı ve özgün sesi olmaya özen gösteren, yenilikçi anlayışın öncüsü olan, sorunların çözümünde ortak akla inanan, Konfederasyonumuzun, Medeniyetler Buluşmasından, Küresel Sendikacılığın İnşasına temasıyla gerçekleştirdiğimiz 12. Olağan Genel Kurulumuzun ülkemize, çalışma hayatımıza, teşkilatımıza hayırlar getirmesini diliyoruz. Erdemli fedakar, vefalı ve şerefli insanların, adanmış hayatların mücadelesiyle, bugün, Türkiye ve dünya sendikal hareketinde yükselen bir yıldız olarak parlayan HAK-İŞ, gelecekte de teşkilatından aldığı güven ve güç ile yol arayanların, umut arayanların, gelecek arayanların, çoban yıldızı olmaya devam edecektir. Yolumuz açık, emeğimiz bereketli, mücadelemiz kutlu olsun dedi. Aslan, HAK-İŞ 12. Olağan Genel Kurulu nun seçimli bir genel kurul olduğunu, salonda yeterli çoğunluk bulunduğunu belirterek, genel kurulu açtı. Aslan, Genel Kurulu sevk ve idare etmek üzere divan için önerilen isimleri okudu. Divan başkanlığına Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Sacit Adalı seçildi. Divan Başkan Yardımcılıklarına, HAK-İŞ Genel Mali Sekreteri Şenel Oğuz ve Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Muharrem Özkaya, Divan Katip Üyeliklerine ise Hamiyet Boyacı ve Esma Hatun Taşpınar getirildi. Divanın yerini almasının ardından, gündem gereği saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Divan Başkanı Sacit Adalı, HAK-İŞ Konfederasyonunun, bugüne kadar başta anayasa olmak üzere yürüttüğü çalışmalar hakkında övgü dolu sözler söyledi. Adalı, genel kurulun hayırlara ve güzelliklere vesile olmasını diledi. Adalı, Türk siyasetinin yapısı hakkında değerlendirmelerde bulundu. HAK-İŞ in 1976 yılında sendikacılık alanında faaliyete başladığını anımsatan Adalı, bütün kurucu başkan ve üyelere teşekkür etti. HAK-İŞ Konfederasyonu eski Genel Başkanı Necati Çelik e Allah tan rahmet diledi. Salim Uslu ya teşekkür etti. Mahmut Arslan a ve ekibine başarılar diledi OCAK 7

10 HAK-İŞ 12. OLAĞAN GENEL KURUL ve dünyada önemli gelişmeler ve değişimler yaşandı. HAK-İŞ, Türkiye ve dünya gündeminin pasif bir takipçisi değil, aktif bir katılımcısı oldu. Daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük talebini yükselterek sürdürdü. Çünkü, HAK-İŞ in yürüttüğü sendikal mücadelenin temelini, insan, emek ve demokrasi oluşturmaktadır. Çünkü HAK-İŞ, kararlı, sosyal diyalog ve sosyal ortaklığa dayanan, ilkeli, sorumlu bir sendikacılık anlayışına sahiptir. Biz, Avrupa Birliği nden sosyal politikalara, sosyal güvenlik reformundan, kayıtdışı istihdam ve işsizlikle mücadeleye, özelleştirmeden yolsuzluk ve yoksullukla mücadeleye, Anayasa çalışmalarından mesleki eğitime, sosyal korumadan sosyal yardımlara, kadın, çocuk, genç ve engellilerden göç ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına kadar pek çok konuda aktif bir çalışma içerisinde olduk. HAKLAR VE ÖZGÜRLÜKLER OLMAZSA OLMAZIMIZ Sorunların çözümü için yeni politikalar geliştirdik, model yaklaşımlar ürettik ve öncü roller üstlendik ve hayata geçirdik. HAK-İŞ olarak, başta sendikal haklar ve insan hakları olmak üzere, haklar ve özgürlükleri olmazsa olmaz ımız bildik ve bunun mücadelesini Dünya ve Türkiye, tarihin hiçbir evresinde görülmeyen hızlı bir değişimin etkisindedir. Bir düşünürün söylediği gibi; aynı yerde kalmak için bile, çok hızlı koşmaya mecbur, hatta mahkumuz. Hak ve adalet, huzur ve esenlik, refah ve paylaşım, sevgi ve hoşgörü zemini üzerinde yükselen, yeni iki binli yıllarda, medeniyetleri buluşturan yeni bir anlayışı talep ediyoruz. verdik. Dünyanın neresinde olursa olsun yaşanan savaşların sona ermesi için çaba sarf ettik. Bu yolda şehitler verdik. Barış yolundaki son şehidimizi, Dünyanın vicdanı olan Gazze ye yardım götüren Mavi Marmara gemisinde verdik. HAK-İŞ in şehadete sevdalı üyesi Fahri Yaldız, 31 Mayıs 2010 da İsrail in vahşi saldırısında dokuz şehidimizden birisi oldu. Yaldız a ve tüm şehitlerimize bir kez daha Allahtan rahmet diliyoruz. Bu vahşi katliamı yapanlardan, Uluslararası mahkemelerin hesap sormasını bekliyoruz. Bu vesileyle uluslararası camiadan Gazze ablukasının kaldırılması talebimizi tekrarlıyoruz. YARDIM ET BİR CAN KURTULSUN Türkiye de ve dünyanın her bir noktasında, yaşanan açlık, yoksulluk ve sefaletin sona ermesi için mücadele ettik. Önce depremden, sonra selden ağır zarar gören Pakistan a yardım elimizi uzattık. Doğu Afrika ve özellikle Somali yi sefalete sürükleyen açlık ve yoksulluk için Yardım et, bir can kurtulsun kampanyamızı başlattık. Kaynakları talan edilen Afrika nın yaşadığı bu trajedi, sömürgeci ve emperyalist güçlerin, sınır tanımayan vahşi iştahlarının bir sonucudur. 8 Kasım 2011 tarihine kadar sürecek kampanyamız için bir OCAK

11 12. OLAĞAN GENEL KURUL HAK-İŞ YENİ SİVİL VE DEMOKRATİK ANAYASA HAK-İŞ olarak, hukuk devletine hepimizin acil ihtiyacı var anlayışı ile 12 Eylül 2010 Anayasa referandumunda Darbelerin Kamilyon hedefini koyduk ve inşallah bu hedefe ulaşacağız. Kampanyamızın tamamlanmasının ardından bu yardımları Somalili kardeşlerimize doğrudan ulaştıracağız. Buradan, bir kez daha tüm dostlarımızı kampanyamıza destek vermeye davet ediyoruz. USLU, İŞÇİ HAREKETİNİN MECLİS TEKİ TEMSİLCİSİ HAK-İŞ camiası olarak, bu dönemde eski Genel Başkanlarımızdan merhum Necati Çelik i kaybetmenin acısını yaşadık. Bir kez daha camiamıza başsağlığı, kendisine Allahtan rahmet diliyoruz. HAK-İŞ in büyüyüp güçlenmesine büyük katkıları olan Genel Başkanımız Salim Uslu yu en üst düzey bir davetle siyasete uğurladık. Genel Başkanımız Salim Uslu nun siyaset işçiliğine davet edilmesi; emeğe, emekçiye ve HAK-İŞ e gösterilen itibarın bir göstergesidir. Uslu nun ayrılması, başta HAK-İŞ olmak üzere Türkiye sendikal hareketi açısından büyük bir kayıptır. Ancak işçi hareketinin Meclis teki temsilcisi olması bakımından da önemli bir kazanımdır. HAK-İŞ olarak, daha önce de Rahmetli Genel Başkanımız Necati Çelik i, Genel Başkan Yardımcımız Hüseyin Tanrıverdi yi ve Genel Mali Sekreterimiz Agah Kafkas ı siyasete uğurlamıştık. HAK-İŞ olarak, bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmalarda sendika-siyaset ilişkilerini yeni raylara taşıdık. Bu kapsamda sendikasiyaset ilişkilerinin normalleşmesine katkı verdik. Vermeye de devam ediyoruz. Çünkü biz çatışma yerine uzlaşmayı, karşıtlık yerine sosyal ortaklığı önemsiyoruz. Sosyal model, sosyal diyalog, sosyal sorum- luluk, üretim, verimlilik, rekabet, örgütlülük ve endüstriyel demokrasi gibi kavramları, ön yargılardan uzak bir şekilde özümsedik, geliştirdik ve geliştirmeye devam ediyoruz. Bu anlayış içerisinde, olayları geriden izlemek gibi pasif bir tutuma sapmadan sorumsuzluğa asla geçit vermedik. DEMOKRASİDEN VE DEMOKRATİKLEŞMEDEN YANA TARAFIZ Ülkemizi, çalışanları ve geleceğimizi ilgilendiren bütün oluşumlarda yer aldık. Ülkemizin demokrasi standartlarının yükselmesi için yoğun çaba sarfettik. Darbe anayasasının üzerinden, daha on yıl geçmeden, yeni sivil bir anayasa ihtiyacını düzenlediğimiz Anayasa Kurultayı ile ilk kez biz haykırdık. HAK-İŞ in 20 yıl önce haykırdığı bu gür ve haklı sesi, bugünlerde pek çok kesim yeni duymuştur. HAK-İŞ, dünden bugüne demokrasiden ve demokratikleşme yönündeki her türlü çabadan yana taraf olmuştur. Demokrasiyi engelleme girişimlerine karşı, cesaret ve kararlılıkla toplumun vicdanı olmuştur. Bundan böyle de çoğulcu, sivil ve demokratik bir anayasa için destek vermeye, öncü bir rol üstlenmeye devam edecektir. Demokrasinin güçlenmesi, gelişmesi ve yerleşmesi için her türlü çabayı gösterecektir. Bu anlayışla; toplumsal kırılma yaşamadan gerçekleştirilecek dönüşüme katkı yapmayı görev biliyoruz OCAK 9

12 HAK-İŞ 12. OLAĞAN GENEL KURUL Genel kurulumuz yoğn katılım ile gerçekleştirildi. ranlığından Demokrasinin Aydınlığına Evet dedik. Bu evet imiz aynı zamanda 12 Eylül rejiminin ürünü olan 82 anayasasının çöpe atılması için önemli bir başlangıç olmuştur. Referandumun hemen ertesi günü ise Yeni, Sivil ve Demokratik bir Anayasa talebimizi tekrar ortaya koyduk. Yeni ve sivil bir anayasanın ilkeleri, sütunları ve iskeleti, demokratik inisiyatif, insan hakları ve sivil toplum olmalıdır. Anayasanın temelini, insana, insan onuruna ve insan emeğine yapılacak vurgu oluşturmalıdır. HAK-İŞ; hem diğer sivil toplum örgütleri ile çalışmakta, hem de kendi bünyesinde Anayasa Hazırlık Komitesi kurarak, bu sürece aktif katkı vermektedir. Çünkü üyelerimizle yaptığımız araştırma, üyelerimizin yüzde 81 inin yeni bir anayasa isteğini ortaya koymaktadır. Yeni Anayasa çalışmalarında, sivil siyasetin etkinliğini artıran modern, katılımcı ve demokratik bir yönetim amaçlanmalıdır. Anayasanın sosyal ve ekonomik haklar ve ödevlere ilişkin hükümleri düzenlenirken; sendikal hak ve özgürlükler yeni Anayasanın aksesuarı olmamalıdır. Sendikal hakların özüne dokunan yasaklamalardan kaçınılmalı, uluslararası normlara uygun sağlam güvenceler getirilmelidir. Yeni Anayasa ile Türkiye nin ileriye doğru yürüyüşü hızlanarak devam etmelidir. Sivil toplum örgütlerinin de yeni ve sivil bir anayasa konusunda büyük bir gayretle çalışmalarını önemsiyoruz. Meclis te, sivil toplum örgütlerinin, yeni anayasa konusunda görüş, öneri ve katkılarının alınacağı bir mekanizmanın kurulması önem taşımaktadır. Meclis Başkanı tarafından yürütülen, bütün siyasi partiler tarafından da desteklenen, Anayasa hazırlık çalışmalarını son derece önemli buluyoruz. Bu çalışmalar, siyasi hesaplarla kesintiye uğratılmamalı, dar çıkarların ve taassupların ötesinde, Türkiye nin büyük iddialarına denk düşen, yeni sivil ve demokratik bir anayasa hayata geçirilmelidir. KAN VE GÖZYAŞI DURSUN ARTIK Son yıllarda ülkemizin yakaladığı güven, istikrar ve barış ortamını, terörle sabote etmek, yapısal reformların önünü tıkamak isteyenler ne yazık ki yine harekete geçmiştir. Türkiye de kan ve gözyaşının artık durmasını istiyoruz. Sağduyu sahibi herkesin şiddete, teröre ve silaha kararlılıkla hayır demesini istiyoruz. Türkiye demokratik açılımları ısrarlı ve kararlı bir biçimde sürdürmelidir. Bireyle devlet, toplumla siyaset arasındaki güven sorunu giderilmelidir. Bölge insanının hem devletine, hem de geleceğine güvenle bakmasını sağlayacak, bireyi esas alan reformlar, kararlılıkla devam ettirilmelidir. Bu noktada tarihî tecrübemiz bize ışık tutmaktadır. 10.yüzyılda yaşayan Büyük bilge Yusuf Has Hacib Kutadgu Bilig de devlettoplum ilişkisini şu muhteşem ifadeyle bizlere sunmaktadır: Devlet topluma Yasalarıma uy, vergini öde, düşmanımı düşman, dostumu dost bil dediğinde; toplumun cevabı: Yasalarına uyarım ancak adil olacak! Vergimi veririm ancak akçenin ayarıyla oynamamak kaydıyla! Düşmanını düşmanım, dostunu dostum bilirim, ancak güvenliğimi sağlarsan. olmuştur. Yani bugünün modern devletine temel sorumluluklarını ve ödevlerini ihtar etmektedir OCAK

13 12. OLAĞAN GENEL KURUL HAK-İŞ KÜRESELLEŞME ADİL BİR MÜZAKERE SÜRECİNE DÖNÜŞMELİ Siyasal, ekonomik ve sosyal değişimler başta olmak üzere bütün dünyayı derinden etkileyen küreselleşme, maalesef beklenen adil gelir bölüşümü ve refah tabloları sağlayamamıştır. Küreselleşme ile refah toplulukları değil, sefalet yığınları daha da artmıştır. Bu süreçten, sendikal hareket de etkilenmektedir. Sendikalar, küreselleşme sürecinin adil bir müzakere sürecine dönüştürülmesi talebini halen sürdürmektedir. Başta Ortadoğu ve Afrika ülkeleri olmak üzere bölgemizde meydana gelen gelişmeler ile dünya yeni bir sürece girmiştir. Bu süreç demokrasiye ilişkin taleplerin arttığı bir süreçtir. Özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu demokrasinin bütün dünyanın ortak ihtiyacı ve Yeni ve sivil bir anayasanın ilkeleri, sütunları ve iskeleti, demokratik inisiyatif, insan hakları ve sivil toplum olmalıdır. Anayasanın temelini, insana, insan onuruna ve insan emeğine yapılacak vurgu oluşturmalıdır. beklentisi olduğu açıktır. Türkiye bu süreçte önemli bir rol-model olarak öne çıkmıştır. Türkiye ve uluslararası toplum, bu değişimlerin bazı ülkelerde daha barışçıl bir şekilde gerçekleşmesine öncülük edebilirdi. Barışçıl değişim yönündeki çabalar, bu aşamadan sonra da devam ettirilmelidir. MEDENİYETLER BULUŞMASINDAN KÜRESEL SENDİKACILIK İNŞASINA HAK-İŞ olarak, yasakların kaldırılmasına ve özgürlüklerin genişlemesine yönelik kalıcı ve sürekli politikalar ürettik. Elimizi taşın altına koyduk, her alanda toplumla köprü olduk. 12. Olağan Genel Kurulumuzu ve 36. Yaş Günümüzü de bu rolümüzün gereği olarak, önemli etkinliklerle zenginleştirdik. Onun için bu Genel Kurulumuzu, Medeniyetler 2012 OCAK 11

14 HAK-İŞ 12. OLAĞAN GENEL KURUL Divan Kurulu Buluşmasından Küresel Sendikacılık İnşasına ana temasıyla gerçekleştiriyoruz. Bilindiği gibi, Başbakanımız ile İspanya Başbakanı Zapatero nun Medeniyetler İttifakının eşbaşkanlığını yapmaları dünya barışı için önemli bir projedir. Bugün, medeniyetler İttifakının anlatılması, Dış Türkler ve Akraba Toplulukları ile TİKA nın tanıtılması gibi Türkiye nin son yıllarda gerçekleştirdiği uluslararası açılımlara denk düşen bir etkinlik programı hazırladık. MEDENİYETLER ÇATIŞMAMALI, REKABET ETMELİ Bu etkinliklerimizi Antakya Medeniyet Korosu ve Devlet Halk Dansları Topluluğunun gösterileri ile; ayrıca, Hz. Mevlâna nın barışı, hoşgörüyü, sevgiyi, aşkı sembolize eden sema gösterimiyle de programımızı zenginleştirdik. Amacımız, dünyadaki; sosyal sorunların çözümüne, adil bir sosyo-ekonomik dengenin oluşmasına, etkin bir şekilde katkı sağlamaktır. Medeniyetlerin, tanımı gereği, iddia taşıdığını biliyoruz. Medeniyetlerin birbiriyle çatışma değil, rekabet etmesini istiyoruz. Medeniyetlerin, asıl rekabetinin adresi de bize göre bellidir. Rekabetin adı, insan onuru olmalıdır. KRİZ, KÜRESEL KAPİTALİZMİN KENDİ KRİZİDİR Küreselleşme süreçlerinde gördük ki; insanların, insanlığın hala karnını doyurmak, susuzluğunu gidermek, okur-yazar olmak, okul bulmak, ekmek bulmak, özgürlük bulmak, hatta yaşayabilmek gibi temel sorunları vardır. Medeniyetlerin çatışarak değil, güçlerini birleştirerek gelişeceği bilinmelidir. Asıl çatışma, yoksulluk, yoksunluk, açlık, susuzluk, haklar ve özgürlükler için olmalıdır. İnsanlar ve insanlık bunu beklemektedir. Dünyanın her köşesindeki insanlar, ülkelerinin zenginliklerine, fakirliklerine bakmadan taleplerini haykırmaktadırlar. Küreselleşmedeki kaygılarımızı sürekli haykırdık. Sosyal forumlarda kötü gidişata, örtünün altındaki sefalete dikkat çektik. Yaşanabilir başka bir dünyanın mümkün olduğunu dile getirdik. Bu taleplerimize uluslararası kurumlar, devletler, neoliberal aktörler kulaklarını tıkamışlardır. Bugün, ABD de Wall Street i işgal et sloganıyla başlayan isyanlar, aslında küresel kapitalizmin kendi ürettiği sonuçlardır. Bugün yaşanan dünya krizi de küresel kapitalizmin kendi krizidir. MEDENİYET İNŞASI TERLEMEK İSTER Bütün bunlara rağmen, HAK-İŞ ve emekçiler, karamsar değildir. Sorunlarla mücadele azmimiz ve kararlılığımız her geçen gün daha da artmaktadır. Sendikalar, küresel emek dayanışması nı daha da ileriye taşımalıdır. Yeni ve erdemli bir sendikal inşa için öncü olmalıdır. Kültürlerarası köprüleri tesis etmek ve dünya barışına katkı yapmak için küresel sendikal hareket belirleyici olmalıdır. Medeniyetler buluşmasıyla birlikte, küresel sendikacılık inşasına katkı sağlamayı başarabiliriz. Bu noktada üyesi olduğumuz ITUC ve ETUC un rolünü, gücünü ve liderliği önemsiyoruz. Biz emek diplomasisini önemsiyoruz. Sendikal dayanışmayı ve Sendikal işbirliğini önemsiyoruz. Biz biliyoruz ki; medeniyet inşası terlemek ister. Yani, TER ve EMEK ister. HAK-İŞ bu onurlu hedef için terlemeye ve emek vermeye devam edecektir. HAK-İŞ, bu yolda, Hz. Mevlana nın Biz bu dünyaya, ayırmaya, bölmeye, parçalamaya gelmedik. Biz, parçaları onarmaya, birleştirmeye, dağılanları toplamaya, insanlar arasında köprü olmaya geldik anlayışını eksen almıştır. HAK-İŞ bu anlayışla, bölge ve dünya barışı için çaba göstermeye ve yeni görevler üstlenmeye hazırdır. Nerede bulunursak bulunalım, ne yaparsak yapalım, eğer yaptıklarımız bir MEDENİYET İNŞASI na OCAK

15 12. OLAĞAN GENEL KURUL HAK-İŞ tekabül etmiyorsa, varlığımızın hiçbir anlamı yoktur. Sadece boşlukta yer işgal etmiş oluruz. Onun için biz; Hz. Mevlana nın, Hacı Bektaşı Veli nin, Yunus Emre nin, Hacı Bayram-ı Veli nin, Ahi Evran ın, Pir Sultan ın ve Ahmed-i Hâni nin insana yönelik mesajlarının verdiği ilhamla, barışa ve kardeşliğe katkı sağlamaya çalışıyoruz. AB SÜRECİ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ Türkiye nin, başta demokrasi olmak üzere, hayata dair her alanda çağdaş, modern ve demokratik standartlara kavuşması, odaklandığımız en önemli hedeftir. Bu kapsamda AB süreci bizim için çok önemli yöntemler bütünüdür. AB üyelik sürecinde hem Türkiye ye hem de AB tarafına sorumluluklar düşmektedir. Türkiye nin AB üyeliği, sadece bir ülkenin üyeliği olarak algılanmamakta, adeta bir medeniyetin ve blokun üyeliği gibi sıra dışı, büyük bir proje olarak algılanmaktadır. Bu algılama nedeniyle Türkiye nin AB üyeliği, AB nin vizyonunun genişliğini test edecek bir nitelik taşımaktadır. Avrupa Birliği nin Türkiye nin tam üyeliğine ilişkin tutarsızlığı, Kıbrıs konusundaki yanlı tutumu ve vize konusundaki katı tavır ve yaklaşımını şiddetle eleştiriyoruz. Halâ adanın kuzeyinde KKTC ye yönelik devam eden izolasyonların devam etmesi AB nin ve uluslararası toplumun ayıbıdır. Rumların uzlaşmaz tutumu nedeniyle Kıbrıs ta adil bir çözüme varılamamaktadır. AB Müzakere süreci, amacına uygun olarak sorunları öteleyen değil, çözen bir anlayışla sürdürülmelidir. SENDİKAL HAKLAR AB İLİŞKİLERİNDE ÖNEMLİ BİR KAVŞAK Türkiye, kültürel zenginlik, siyasi cesaret ve kollektif iddialar konularında Avrupa Birliği ne gerçek küresel aktör olma yolunda katkı sağlayabilecek bir niteliktedir. Bununla birlikte, Türkiye nin başta sosyal alanda olmak üzere hala önemli eksiklikleri bulunmaktadır. Avrupa Birliği nin Türkiye nin tam üyeliğine ilişkin tutarsızlığı, Kıbrıs konusundaki yanlı tutumu ve vize konusundaki katı tavır ve yaklaşımını şiddetle eleştiriyoruz. Halâ KKTC ye yönelik devam eden izolasyonların devam etmesi AB nin ve uluslararası toplumun ayıbıdır.ab Müzakere süreci, amacına uygun olarak sorunları öteleyen değil, çözen bir anlayışla sürdürülmelidir. Türkiye nin siyasi alandaki reformlarına paralel olarak sosyal reformlarına da ağırlık vermesi gerekmektedir. Sendikal haklar, Türkiye-AB ilişkilerinde siyasi kriterler de kavşak noktasını oluşturmaktadır. Ve bu son derece önem arzetmektedir. SENDİKAL MEVZUAT MİADINI DOLDURDU Endüstri ilişkiler sistemimize dar gelen, uluslararası zeminlerde sürekli eleştirilen, 12 Eylül rejiminin ürünü 2821 ve 2822 sayılı Sendikal Mevzuat çoktan miadını doldurmuştur. ILO ve Avrupa Sosyal Şartı başta olmak üzere, uluslararası norm ve standartları yakalamış, yeni sendikal mevzuat en büyük ihtiyacımızdır. Çalışma Bakanlığı, 2821 ve 2822 Sayılı Sendikal Mevzuatın değiştirilmesi çalışmalarına hız vermiş ve bir takvim oluşturmuştur. Yoğun tartışmalar sonucunda önemli bir aşmaya gelen bu girişimin, geçmişte birçok kez yaşandığı gibi tekrar sekteye uğratılmamasını ve biran önce sonuca ulaşmasını talep ediyoruz. KAYITDIŞI İLE MÜCADELEDE ÖRGÜTLENMENİN ÖNÜ AÇILMALIDIR Önemli bir kronik sorunumuz olan kayıtdışı, sosyal güvenlik açıklarının kapatılmasının önünde önemli bir engel teşkil etmektedir. Haksız rekabet ve sendikal örgütlenmenin önünde büyük bir engel olarak durmaktadır. Kayıt dışı ile mücadele ulusal politika haline getirilmelidir. Kayıtdışı ile mücadelede en önemli konunun örgütlenmenin önünün açılması olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Türkiye ekonomisi, dünya genelinde yaşanan bütün krizlere ve söylentilere rağmen istikrarlı bir süreç izlemiştir. Büyüme, milli gelir ve ihracat başta olmak üzere, temel ekonomik göstergelerde yakaladığı performans, hepimize moral kaynağı olmuştur. Türkiye nin güçlü ve uzun vadeli bir vizyonu ve programının olması memnuniyet vericidir OCAK 13

16 HAK-İŞ 12. OLAĞAN GENEL KURUL 2023 VİZYONU VE SOSYAL BEKLENTİLER Türkiye nin 2023 vizyonu ve planının olması, hepimiz için geçerli, belirleyici ve sevindirici bir durumdur. Biz de 2023 e göre sosyal beklentilerimizi ve örgütlenme stratejimizi ortaya koymaya çalışıyoruz. Türkiye nin ortaya koyduğu hedeflerin gerçekleştirilebilmesi de yapılan planlama kadar önemlidir. Ekonominin bazı sorun alanları olduğunu da biliyoruz. Örneğin cari açık gibi ekonomimizde riskler bulunmaktadır. Alınan bütün önlemlere ve getirilen teşviklere karşın, istihdam artışı istenilen düzeyde sağlanamamakta, büyüme ve verimlilikteki artış, ücretlere ve alım gücüne aynı oranda yansımamaktadır. Çünkü ülkemizde hala ekonomik kalkınma ile sosyal gelişme ilişkisi kurulamamıştır. Bu amaçla ekonomik yönetişim konusunda adımlar atılmalıdır. Ekonomik Sosyal Konsey in, ekonomik yönetişimin önemli bir enstrümanı olduğu unutulmamalı ve heba edilmemelidir. ESK nın hukuki yapısının güçlendirilmesine karşın, işlerliği ihmal edilmektedir. ESK nın, yönetmelikten kanu- na, oradan da Anayasaya terfi etmesi elbette memnuniyet vericidir. Ancak geçmişte, az da olsa, düzensiz de olsa, etkisiz de olsa toplanabilen ESK nın şuanda buharlaşma sürecini yaşadığı endişesini taşıyoruz. Kurumları çok geç buluyor, erken kaybediyoruz. EKONOMİK MODEL İSTİYORUZ Biz HAK-İŞ olarak, kurallı, örgütlenmeye açık, iş sağlığı ve güvenliğini esas alan, üreten ve sürdürülebilir, adil ve paylaşımcı bir ekonomik model istiyoruz. İşsizlik ve istihdam önemli sorun alanlarından biri olmaya ne yazık ki devam ediyor. Türkiye işsizlik konusunda yüzde 5 lerin altını hedeflemelidir. Türkiye nin özellikle işsizlik konusunda iyimser bir hedefinin ve bu hedefe ulaşabilmeyi sağlayacak yol haritalarının olması gerekmektedir. Ekonomide yaşanan olumlu gelişmelerin işgücü piyasasına yansımasını sağlayacak çok boyutlu mekanizmalar hayata geçirilmelidir. İşsizlikle mücadele ve istihdam stratejisi noktasında Avrupa Birliği nin istihdama yak OCAK

17 12. OLAĞAN GENEL KURUL HAK-İŞ na uygun olarak yeniden tartışılmalıdır. Yararlanma koşulları kolaylaştırılmalı, uygulama kapsamı genişletilmeli ve Gelir Yardımı Sistemi ile ilişkilendirilmelidir. Ülkemizde bulunmayan Asgari Gelir Desteği Sistemi uygulamaya konulmalıdır. Asgari Ücret, aileleriyle birlikte düşünüldüğünde toplumun önemli bir bölümünü kapsamaktadır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu nun yapısı, demokratik katılım ve temsile uygun bir hale getirilmelidir. Asgari ücret, işçinin ailesiyle birlikte geçimini sağlayacak şekilde yeniden belirlenmelidir. laşımı, istihdam stratejisi bizim için önemli bir referanstır. Her yıl, çalışabilir nüfusumuz bir milyon kişi artmakta ve işgücü piyasasına sekiz yüz bin genç girmektedir. Bu gençleri, nitelikli hale getirebilirsek, ülkemiz açısından bir avantaj yakalamış oluruz. İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ BAŞLATILMALIDIR HAK-İŞ olarak, işsizliğin çözümü için; farklı politikaların eşzamanlı olarak uygulanmasını istiyoruz. İşsizlik konusunda her şeyden önce bir istihdam seferberliği başlatılmalıdır. İş yaratan, girişimciliği geliştiren, mesleki eğitim ve yaşam boyu öğrenmeyi önceleyen yeni politikalar uygulamaya geçirilmelidir. Çalışma hayatında gençlerin, kadınların ve engellilerin istihdamı teşvik edilmelidir. Çocuk işçiliği ile mücadele kararlılıkla sürdürülmelidir. Mevcut İşsizlik Sigortası Fonu, amacı- KIDEM TAZMİNATINDA HAKLARIMIZ GARANTİ EDİLMELİDİR Çalışma hayatının önemli gündem maddelerinden birini de kuşkusuz Kıdem Tazminatı konusu oluşturmaktadır. Biz, kıdem tazminatı haklarımızın garanti edilmesinden yanayız. Kıdem tazminatının kaldırılması, yok edilmesi, düşürülmesi gibi bir yaklaşım içinde asla değiliz, olmamız da düşünülemez. HAK- İŞ olarak, kıdem tazminatını istisnasız her bir çalışan için güvence altına alacak, haksızlıkların, adaletsizliklerin olmadığı bir sistemin kurulmasından yanayız. Çünkü Türkiye de milyonlarca insan kazanılmış kıdem tazminatı hakkını alabilmek için ne yazık ki yargı mücadelesi vermek zorunda kalmaktadır. Özel sektör başta olmak üzere kamu işyerleri olan yerel yönetimlerde dahi bu konuda büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. İşçilerin kıdem tazminatları dava konusu olmakta, kazanılmış hakları yıllara yayılarak taksitler halinde ödenmektedir. Türkiye de milyonlarca insan kıdem tazminatı hakkını yargıda aramak zorunda kalmaktadır. İş Mahkemelerinin ve Yargıtay da görülen davaların yarısından çoğunu kıdem tazminatı alacakları oluşturmaktadır. HAK-İŞ olarak, kıdem tazminatı konusunda kazanılmış haklardan geriye gidiş olmayacak şekilde, çalışanların mağduriyetin giderecek bir çözümden yanayız. TAŞERONLAŞMA ÖNEMLİ BİR SORUN Çalışma hayatının önemli bir sorunu da 2012 OCAK 15

18 HAK-İŞ 12. OLAĞAN GENEL KURUL BÜTÜN ÇALIŞANLARI, HAK-İŞ Lİ OLMAYA DAVET EDİYORUZ Yeni faaliyet döneminde hedeflerimizi büyütüyotaşeronlaşma sorunudur. Taşeronlaşma, çalışma hayatının dengelerini bozmakta, ekonomik ve sosyal olarak büyük bir tahribat yapmaktadır. Örgütsüzlüğü, güvencesiz çalışmayı, kayıtdışını, kuralsızlığı, insan onuruna yaraşır düzgün iş tanımını yok saymaktadır. Başta yerel yönetimlerde olmak üzere, taşeronlaşmayı teşvik eden politikalar terk edilmelidir. Taşeron şirketlerde çalışanların sendikal örgütlenmesinin önündeki engeller kaldırılmalı, buralarda çalışan işçilerin hakları güvence altına alınmalıdır. TORBA YASA İSTİSMAR EDİLDİ Ayrıca kamuoyunda Torba yasa olarak bilinen kanunun 166. maddesinde getirilen düzenleme, birçok belediyelerce istismar edilmiştir. İhtiyaç fazlası oldukları gerekçesiyle işçilerin tamamına yakını adeta sürgün edilmiştir. Sayın Başbakanımızın işçilerin mağduriyetlerinin çözümü ne ilişkin iradesi maalesef anlaşılamamış, bu konuda yanlış bir politika izlenmiştir. Uygulamada ortaya çıkan suiistimallerin giderilmesi öncelikli talebimizdir. DEMOKRATİK KATILIM VE TEMSİL SORUNU GİDERİLMELİDİR Türkiye de sosyal diyaloğun sorun alanları vardır. Türkiye de hala, tek işçi konfederasyonunun katılımına dayanan, demokratik katılım ve temsile uygun olmayan, tekelci bir anlayışla oluşturulmuş kurumlar maalesef varlığını sürdürmektedir. Türkiye de etkili bir sosyal diyalog ortamının oluşturulabilmesi için yaşadığımız demokratik katılım ve temsil sorunu nun giderilmesi gerekmektedir. SOSYAL MODEL HAYATA GEÇİRİLMELİDİR Çalışma hayatına ilişkin sorunların çözümü, eksikliklerin giderilmesi için, bütüncül bir yaklaşımla, adil ve sürdürülebilir bir sosyal model hayata geçirilmelidir. ÖRGÜTLENME SEFERBERLİĞİ BAŞLATIYORUZ HAK-İŞ olarak, toplumun tüm kesimlerine ve tüm sektörlerine hitap etmek istiyoruz. HAK-İŞ te kendilerine ait bir şey görsünler, bulsunlar istiyoruz. HAK-İŞ yaparsa iyisini, doğrusunu ve güzelini yapar desinler istiyoruz. Çünkü HAK-İŞ, herkese hitap etmeye çalışıyor. Her şeyin en iyisini, en güzelini ve en doğrusunu yapmaya çalışıyor. HAK-İŞ olarak, yöremize, ülkemize, bölgemize ve küremize olan yükümlülüklerimizi, bir uygarlık ve medeniyet bilinciyle yerine getirmeye çalışıyoruz. HAK-İŞ, 12. Genel Kurulunu ve 36. Yaş Gününü; kimliğine ve saygınlığına yakışır bir şekilde, büyük bir coşkuyla gerçekleştirmektedir. HAK-İŞ, teşkilatından ve çalışanlardan aldığı bu güçle, geleceğe güvenle bakmaktadır. HAK-İŞ, yarım yüzyıla yaklaşan onurlu mücadelesinde, insan, emek, demokrasi, özgürlük ve adalet ilkelerinden taviz vermeden, bilgiye dayanarak, proje üreterek, Türkiye sendikal hareketine damgasını vurmuştur. HAK-İŞ, biri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde olmak üzere, toplam 12 sendikası, yarım milyonu aşkın üyesiyle güçlü ve etkin bir konfederasyondur. Bu Genel Kurulumuzu da, üyelerimizden aldığımız destekle, HAK-İŞ in daha çok büyüyüp güçleneceği bir milat olarak görüyoruz OCAK

19 12. OLAĞAN GENEL KURUL HAK-İŞ ruz. Bir örgütlenme seferberliği başlatıyoruz. Örgütlenemeyen bütün emekçilerin üzerimizde hakkı olduğunu düşünüyoruz. Biz HAK-İŞ olarak, bütün emekçilere ulaşma zorunluluğumuz olduğunu biliyoruz. Çünkü insana ve emeğe dair olan hiçbir şey HAK- İŞ e yabancı değildir! Çünkü biz dertsizlerin yeryüzüne yük olduğu nun idrakindeyiz. Onun için bizim DERDİMİZ VAR. Onun için bizim çok daha çalışacak DERSİMİZ VAR. Biz bu inançla hareket ediyoruz. HAK- İŞ li olan ya da olmayan; Gıda, çalışanlarını, Tarım ve orman işçilerini, Maden emekçilerini, Petrol ve kimya çalışanlarını, Tekstil işçilerini, Ağaç ve kağıt emekçilerini, Haberleşme ve basın emekçilerini, Banka çalışanlarını, Büro işçilerini, Toprak ve cam sanayi emekçilerini, Metal emekçilerini, İnşaat işçilerini, Enerji çalışanlarını, Taşımacılık işçilerini, Sağlık çalışanlarını, Turizm emekçilerini, Savunma ve Güvenlik emekçilerini, Belediye işçilerini,...kısacası alınteri akıtan bütün emekçi kardeşlerimizi selamlıyoruz. HAK-İŞ olarak buradan açık bir davette bulunuyoruz. Bütün çalışanlarımızın, emekçilerimizin hepsini, sendikalı olmaya, HAK- İŞ li olmaya davet ediyoruz. Hem örgütlü Türkiye, hem de örgütleyen bir HAK-İŞ hedefini koyuyoruz. Bu hedefi de birlikte başaracağımıza yürekten inanıyorum. Sizden güç ve destek bekliyoruz. HAK-İŞ i ANLAMAK, TÜRKİYE Yİ ANLAMAK, KENDİMİZİ ANLAMAK, EMEĞİMİZİ ANLAMAK OLACAKTIR! HAK-İŞ bir erdem anlayışı ve HAK-İŞ mensupları erdemliler topluluğudur. Bu yolda Allah hepimizin yardımcısı olsun. Kongremizin HAK-İŞ, Türkiye, dünya ve çalışma hayatına hayırlar getirmesini diliyorum. Yolunuz açık ve aydınlık olsun. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum Türkiye de sosyal diyaloğun sorun alanları vardır. Türkiye de hala, tek işçi konfederasyonunun katılımına dayanan, demokratik katılım ve temsile uygun olmayan, tekelci bir anlayışla oluşturulmuş kurumlar maalesef varlığını sürdürmektedir. Türkiye de etkili bir sosyal diyalog ortamının oluşturulabilmesi için yaşadığımız demokratik katılım ve temsil sorunu nun giderilmesi gerekmektedir OCAK 17

20 Başbakan Erdoğan: HAK-İŞ çalışan kesimin haklarını koruyor Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Konfederasyonumuzun 12. Olağan Genel Kuruluna katıldı. HAK-İŞ tanıtım filmini ilgiyle izleyen, Genel Başkanımız Mahmut Arslan ın konuşmasını dinleyen Başbakan Erdoğan, genel kurula hitaben bir konuşma yaptı. HAK-İŞ delegeleri ve katılımcılar tarafından ilgiyle ve büyük bir coşkuyla izlenen konuşmasına Başbakan Erdoğan, Türkiye nin kalkınmasına katkı sağlayan, emeğiyle, alın teriyle, ürettiği değerlerle ülkesine büyük hizmetlerde bulunan, geniş çalışan kesimlerin nabzının attığı bu genel kurulda; sizlerin aranızda olmaktan mutluyum. HAK-İŞ Konfederasyonu nun 12. Genel Kurulu nun hayırlı olmasını, çalışmalarınızın bereketlenerek devam etmesini; Allah tan temenni ediyorum. Türkiye nin sendikal tarihinde müstesna bir yere sahip olan, üstlendiği sosyal misyonla çalışma hayatına çok önemli katkılar sağlayan Hak-İş in 36. kuruluş yıl dönümünü de içtenlikle kutluyorum. diyerek başladı. STK LARIN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ Başbakan Erdoğan, konuşmasında ülke gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Terör olayları konusunda değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Elbette üzgünüz, kederliyiz. Milletçe yüreğimiz yanıyor. Acımız çok. Bu insanlık dışı manzaranın müsebbibi olanları, bu menfur saldırıyı ger OCAK

21 12. OLAĞAN GENEL KURUL HAK-İŞ Gün slogan atma zamanı değildir. Hamaset zamanı hiç değildir. Böylesine hassas bir gündemin reytinginden nemalanmak günü hiç değildir. Biz böyle zor zamanlarda sabır ve metanetini koruyabilen, ortak aklı harekete geçirebilen, soğukkanlılığını muhafaza edebilen bir milletiz. diyle, halkının derdiyle, vatanının, şehrinin, ilçesinin, beldesinin derdiyle dertlenmek gibi bir derdi yok. Bunlar sadece buradan nemalanmanın gayreti içerisindedir. Ve yaptıkları da budur dedi. Siyasi partilere ve Sivil Toplum Kuruluşlarına seslenen Erdoğan, Gelin ortak akıl oluşturmak suretiyle adımlarımıçekleştirenleri, bu cinayet şebekesine destek sağlayanları lanetliyoruz dedi. Terör saldırılarının zamanlamasına dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi: Türkiye de ne zaman toplumsal uzlaşmanın ve barışın tesisi, demokrasinin tahkimi, adaletin ve özgürlüklerin geliştirilmesi yönünde adımlar atılsa; hemen akabinde bu türden ağır saldırılara maruz kalıyoruz. Bunu çeşitli örneklerle, en çarpıcı şekilde ortaya koymak mümkündür. Türkiye nin yaşadığı güçlüklerin ardından nefes almaya başladığı, gelecek adına aydınlık hedefler ortaya koyduğu her dönemde; bu kahredici hadiseler ortaya çıkmıştır. Yine ülkemizde, demokrasiyi geliştirmek; insanlarımızın, hakkaniyetli, adil, eşitlikçi, özgür bir ülkede yaşamaları için ne zaman adım atsak; bu örgüt bu türden haince eylemlerde bulunmuştur. Ne zaman bölgelerimiz arasındaki gelir farklılıklarını en aza indirmeye; Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizin hayat standardını yükseltmeye yönelik projeler hayata geçirsek yine aynı şey olmuştur Terör konusunda iktidarıyla, muhalefetiyle, STK larıyla birlikte hareket edilmesinin önemine dikkat çeken Erdoğan, Eğer biz iktidarıyla, muhalefetiyle, STK larıyla bir olamazsak, beraber olamazsak bu süreç daha da uzayabilir dedi. Böylesine hassas bir gündemin reytinginden nemalanmanın doğru olmadığını ifade eden Erdoğan, siyasilere şu mesajı verdi, Gün slogan atma zamanı değildir. Hamaset zamanı hiç değildir. Böylesine hassas bir gündemin reytinginden nemalanmak günü hiç değildir. Biz böyle zor zamanlarda sabır ve metanetini koruyabilen, ortak aklı harekete geçirebilen, soğukkanlılığını muhafaza edebilen bir milletiz. Doğrudan birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, toplumsal huzur ve istikrarımıza yönelen bu türden ağır badirelerden de bu dirayetimizle, bu metanetimizle bir bütün olarak çıkıyoruz ve çıkacağız dedi. STK LARA ORTAK AKIL OLUŞTURALIM ÇAĞRISI Doğu ve Güneydoğuya tarihinde yapılmayan yatırımları AK Parti iktidarları zamanında yapıldığını anlatan Erdoğan, Şu anda 10 yıl öncesindeki Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi yok. Altyapısıyla, üst yapısıyla farklı bir Güneydoğu Anadolu, farklı bir Doğu Anadolu Bölgesi var dedi. Kürtlerin temsilcisi olduğunu iddia eden bir parti tarafından kazanılan belediyeleri örnek gösteren Erdoğan, Yatırım adına hiçbir şeyin olmadığını görürsünüz. Bu bir şeyi gösteriyor. Az öncede ifade edildi. Dertli olmak gerekir. Âşık olmak gerekir. Bunların, milletinin der OCAK 19

22 HAK-İŞ 12. OLAĞAN GENEL KURUL zı atalım. Gelin ortak aklı oluşturalım ve bu adımı böyle atalım dedi. ÜLKEMİZE, EKONOMİMİZE GÜVENİYORUZ Bütün dünyayı ve piyasaları adeta sarsan, kasıp kavuran, küresel boyutta bir ekonomik kriz yaşandığına dikkat çeken Erdoğan, 2008 yılında başlayan bu krizin olumsuz etkilerinin, bugün gelişmiş ülkeler ve özellikle de Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere, birçok ülkede yoğun biçimde kendini hissettirdiğini ifade etti. Erdoğan, şöyle devam etti: Böyle bir dönemde, böylesine olumsuz şartlar altında bile, Türkiye ekonomisi büyümeye, güçlenmeye devam ediyor. Bütün ülkeler, kısa ve uzun vadeli hedeflerini, daha küçük hedeflere doğru güncellerken; biz ulaştığımız her hedefin yerine daha büyüğünü koymayı başarıyoruz. Çünkü Türkiye ekonomisi, istikrarlı bir şekilde, sağlıklı politikalarla yol alıyor. Ülkemize, ekonomimize güveniyoruz. Yere sağlam basıyoruz. Bütün kesimlerimizle hedeflerimize kilitlenmiş durumdayız. Bugün geçmişte hiç olmamış bir şeyi başarmış; her alanda öz güveni tesis etmiş durumdayız. Geçmişte neler yaşandığını, nasıl ağır kriz dönemlerinden geçildiğini, ne kadar büyük bedeller ödendiğini, benim siz değerli işçi kardeşlerime anlatmama gerek var mı? Çünkü o günlerin en ağır yükünü; bu ülkenin çalışan kesimleri, işçisi, memuru, esnafı, emeklisi çekti. Bugün, o günlerin ne kadar uzağında olduğumuzu, ülkenin nasıl bir iyileşme seyriyle bugünlere geldiğini yine en iyi sizler biliyorsunuz. Sıkıntılar tamamen ortadan kalktı mı? Şüphesiz ki kalkmadı. Hala önümüzde uzun bir yol var. Ama biliyoruz ki bizde bu yolu kat edecek; takat de irade de var. Milletimizde var. Başardıklarımız, başaracaklarımızın teminatıdır. Eğer bu kriz ortamında bile, Türkiye bu kadar sağlam duruyorsa, bilin ki yolu uzun olsa da önü açıktır, ufku açıktır. İŞSİZLİK GERİLİYOR Rakamlar ve göstergelerin de Türkiye gerçeğini teyit ettiğini ifade eden Erdoğan, Çünkü Türkiye birçok doğruyu bir arada yapan bir ülke. Bunun en bariz örneği hem yüksek ve istikrarlı büyümenin sağlanması, hem de buna paralel biçimde enflasyonun da düşürülmesidir dedi yılına kadar kişi başına milli gelirin 25 bin dolara; ihracatın da 500 milyar dolar seviyesine çıkarma kararlılığında olduklarını kaydeden Erdoğan, Bu bizim için ütopik bir hedef değildir. Aksine somut gerçeklere dayanan rasyonel bir hedeftir dedi. Başbakan Erdoğan, uzun yıllardır ülkenin; hem ekonomik, hem de sosyal bakımdan, en büyük sıkıntılarından birisi olan işsizliğin azaltılması konusunda olumlu seyrin devam ettiğini belirterek, Küresel kriz döneminde gelişmiş ekonomilerin çoğunda işsizlik oranlarında çok yüksek artışlar gerçekleşirken, ülkemizde artış sınırlı kaldı. İşsizlik oranındaki artışa rağmen, kriz döneminde ülkemizde toplam istihdam hiçbir zaman azalmadı dedi. Erdoğan, yaşanan krizlere, dünya ekonomisindeki ciddi sorunlara rağmen; işsizlik oranının %9.1 düzeyinde bulunduğunu belirterek, Son 9 buçuk yılın en düşük işsizlik oranıdır. Bu da Türkiye ekonomisinin istikrarını, gücünü, dinamik yapısını, farkını gösteren en son veri olmuştur. Tabi bizim bunu da yeterli görmemiz asla mümkün değil. Şimdiden size müjdesini veriyorum. Önümüzdeki ayın, inşallah, işsizlik verisini de göreceğiz. Daha da düşecek. Çünkü bu mevsimler, işsizlikte bizim lehimize olandır. Ve hizmet sektöründeki istihdam sürekli lehimizde artıyor. Ve gelecek bu noktada daha da iyi olacaktır. Orta vadede ortaya koyduğumuz, kapsamlı yapısal tedbirlerle, inşallah istihdamın çok artırılmasında, çok daha iyi noktalara geleceğiz dedi. HAK-İŞ, ÇALIŞAN KESİMLERİN HAKLARINI KORUYOR Başbakan Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti: Türkiye nin pekçok alanda, emeğiyle, alınteriyle çalışan üreten, bu ülkenin kalkınmasında, büyümesinde katkısı olan insanları var. Sizler de bu geniş çalışan kesimlerimizin haklarını koruyor, temsil ediyorsunuz. Son OCAK