Cumhuriyet Halk Partisi

Transkript

1 1 Cumhuriyet Halk Partisi CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak TBMM de, Başbakan artık çok rahat dün ak dediğine, bugün kara diyor dedi. Tarih : Olan bitenler hiç saydam değil, neyin ne için yapıldığını anlamak zor. Açık olan tek şey, milletin vicdanı ve mal varlığı üzerinden yine kirli oyunların oynanması. - Başbakan köprü ve otoyollarla ilgili ihalede bedelini düşük buluyor, bunu arkadaşlarla da görüştük diyor. Ama, aynı Kurulda görevli Maliye Bakanı ihale bedelini düşük bulanları ezbercilikle suçluyor. Böyle devlet yönetimi olur mu? - Aynı kurulda yer alan Başbakan ın kara dediğine, Maliye Bakanı nasıl ak diyor? Ya Başbakan köprü ve otoyolların değeri konusunda millete yanlış bilgi veriyor; ya da Maliye Bakanı - Sayın Başbakan Suriye den gelen göçmenler için yapılan harcamaların 600 milyon dolara ulaştığını söyledi. Bunun ne kadarı Türkiye Cumhuriyeti bütçesinden, ne kadarı diğer ülkelerden yardım olarak geldi? Mülteciler için gönderilen yardımların ülkeler ve tutarlar itibariyle dağılımını Sayın Başbakan bir açıklayıversin. - Sonuç olarak 2013 ü de Hükümet içindeki uçaktı, kara yoluydu kavgası ile geçireceğe benziyoruz. Olan yine araçtaki yolculara yani millete olacak. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak TBMM de haftalık değerlendirmesini yaptı ve görüşlerini şöyle açıkladı; Cumhuriyet Halk Partisi - 1 /

2 2 ü Güncel ekonomik gelişmelere ilişkin CHP nin görüşlerini paylaşmak üzere karşınızdayım. ü Geçtiğimiz hafta Başbakan katıldığı bir televizyon programında köprü ve otoyolların işletme imtiyazının devrine yönelik ihaleyi iptal edeceğinin sinyalini verdi. ü Biliyorsunuz köprü ve otoyolların 25 yıllık işletme imtiyazının devrine yönelik ihaleyi 5,7 milyar dolar karşılığında Koç-Ülker ve Malezyalı bir gruptan oluşan ortak girişim grubu kazanmıştı. ü Yapılan bu imtiyaz devri esasen devletin peşin aldığı bir meblağ karşılığında, 25 yıl boyunca, köprü ve otoyol gelirlerinden vazgeçmesidir. ü Bu haliyle peşin alınan bir meblağı önümüzdeki yılarda elde edilecek gelirlerle ödeme taahhüdü olan borçlanmadan çok da farklı olmadığını daha önceki basın toplantılarında açıklamıştım. ü Yapılan bu işlemin devlete sağladığı kar veya zarar devletin aynı vadedeki borçlanma maliyetiyle karşılaştırılarak hesaplanabileceğini söylemiştim. ü Böyle bakıldığında da bunun ucuz bir finansman olmadığının altını çizmiştim. Bugünkü küresel koşullarda devletin 5,7 milyar doları dışarıdan 25 yıllık vade ile borçlanmasının, 25 yıllığına köprü ve otoyolların gelirinden vazgeçmesine göre, daha ucuz olacağını dile getirmiştim. ü İhaleden hemen sonra Maliye Bakanı çıktı fiyatı düşük bulanları ezbere konuşmakla itham etti. Aynı Bakan, ihale bedelinin köprü ve otoyolların 27 yıllık karına eşit olduğunu, devletin bu bedeli 25 yıllık kardan vazgeçmesi karşılığında aldığı için karda olduğunu söyledi. ü Şimdi geldiğimiz noktaya bir bakın. Başbakan ihalede oluşan bedeli düşük buluyor, bunu arkadaşlarla da görüştük diyor. Ama Aynı Kurulda görevli Maliye Bakanı ihale bedelini düşük bulanları ezbercilikle suçluyor. ü Şimdi böyle bir devlet yönetimi olur mu? Özelleştirme Yüksek Kurulu diye bir Kurul var değil mi? Bu Kurulun başkanı Başbakan, peki diğer üyeler kim? Ekonominin koordinasyonundan sorumlu Başbakan Yardımcısı, Kalkınma Bakanı, Ulaştırma Bakanı ve Maliye Bakanı. ü Şimdi aynı kurulda yer alan Başbakan ın kara dediğine, Maliye Bakanı nasıl ak diyor? Ya Başbakan köprü ve otoyolların değeri konusunda millete yanlış bilgi veriyor; ya da Maliye Bakanı ü Herhalde köprü ve otoyol ihalesine çıkmadan önce bir değer tespiti yapılmıştır. ü Kanun bunu emrediyor. Cumhuriyet Halk Partisi - 2 /

3 3 ü Bu raporların özelleştirme işlemi tamamlandıktan sonra kamuoyuna duyurulması gerekiyor. ü Ancak bu raporların hiç birisi bugüne kadar kamuoyuna açıklanmadı. ü Bakın, AKP 2003 den bu yana Türkiye de 38 milyar dolarlık özelleştirme yaptı. Bu ülkede, Sümerbank, Tekel, TELEKOM, TÜPRAŞ, PETKİM gibi onlarca varlık satıldı, bir tane değerleme raporu yayımlanmadı. ü Biz satılan kamu varlıklarının ucuz veya muhammen bedelle satılıp satılmadığını Başbakan ın katıldığı Televizyon Programlarından, o da uygun görürse söylemesiyle mi öğreneceğiz. Tabii sadece biz değil bu kararı alacak kurulda birlikte çalıştığı Bakan arkadaşı da Başbakanın görüşünü muhtemelen TV den öğrendi. ü Böyle bir devlet yönetimi olmaz. Herkes görevini yaparken Kanunlara saygılı olmalıdır. Bir gün gelir herkes o kanunlara ve hukuka ihtiyaç duyar. ü Tabii burada Başbakanın tavrına da dikkat etmek lazım Başbakan artık çok rahat dün ak dediğine bugün kara diyor. Dün askerleri tutuklamadığı için bitmiştir dediği yargıyı bu gün neden askerleri tutukluyorsunuz diye eleştiriyor. Dün yakın dostum dediği Hariri ailesine TELEKOM u haraç mezat satarken sesi çıkmayan başbakan, şimdi otoyol ve köprüler ucuza gitti olmaz diyebiliyor. Sayın Başbakan, bu hidayete de nedense Katar a gittikten sonra eriverdi ü Katar deyince aklıma bir soru daha geldi. Sayın Başbakan ın bugün basına düşen bir açıklamasında Suriye den gelen göçmenler için yapılan harcamaların 600 milyon dolara ulaştığını söyledi. Bunun ne kadarı Türkiye Cumhuriyeti bütçesinden, ne kadarı diğer ülkelerden yardım olarak geldi? Mülteciler için gönderilen yardımların ülkeler ve tutarlar itibariyle dağılımını Sayın Başbakan bir açıklayıversin. ü Olan bitenler hiç saydam değil neyin ne için yapıldığını anlamak zor. Açık olan tek şey milletin vicdanı ve mal varlığı üzerinden yine kirli oyunlar oynanıyor. ü AKP li milletvekilleri ve bakanlar siyaset otobüsünden inecekleri üçüncü dönem durağına hızla yaklaşırken, Hükümet içinde de koltuk kapma yarışı hızlandı. Bu yarışın en iddialısı ekonomi yönetiminde yaşanıyor. ü Bakın bir süredir ihracattan sorumlu Ekonomi Bakanı ile Ekonominin Koordinasyonundan sorumlu Başbakan Yardımcısı arasında bir takım tartışmalar kamuoyu önünde cereyan ediyordu. ü Bunun neticesinde geçtiğimiz yıl frendi, gazdı derken büyüme çakıldı işsizlik artmaya başladı. Cumhuriyet Halk Partisi - 3 /

4 4 ü Şimdi bu post kavgasının içine bürokratlar da çekilmeye başlandı. İki Bakan bağımsız kurumları yöneten bürokratlar üzerinden bir kavgaya tutuştu. İşte bu son derece sakıncalı bir gelişmedir. ü Ne diyor İhracattan sorumlu Bakan Bizim kara yolunda hız sınırımız var Bizim uçmaya ihtiyacımız var. Türkiye karayoluyla 2023 hedeflerine ulaşamaz. ü Bunu kime diyor? Uçaktan indik, karayolunda ilerliyoruz diyen Merkez Bankası Başkanına. ü İhracattan Sorumlu Ekonomi Bakanı Merkez Bankası Başkanına ayar veriyor görünse de yapılan iş, post kavgasıdır. Ekonomi yönetiminde direksiyona kim oturacak kavgasıdır. ü Ancak bu kavganın ortasında Merkez Bankası dayak yemektedir. Bakanın TCMB Başkanına yönelik haddini bil uyarıları, Başçı Hükümetin memurudur, Hükümet atar, hükümet görevden alır açıklamaları Hükümet içindeki huzursuzluğun dışa yansımasıdır. ü Sayın Bakanlar aranızdaki kavgayı adının önünde Türkiye Cumhuriyet ibaresi bulunan Merkez Bankası üzerinden yapmayın. Bu ülkenin kurumlarına ve güvenilirliğine zarar veriyorsunuz. Hiç şüpheniz olmasın bunun faturası ülkeye yüksek faiz olarak çıkar. ü 2001 krizinden sonra ekonominin günlük işleyişine siyasetin müdahalesini engellemek amacıyla getirilen kurumsal düzenlemelerin ne kadar isabetli olduğunu bu kavga bir kez daha gösterdi. ü İhracattan sorumlu ekonomi Bakanı, Merkez Bankası Başkanının nasıl atandığını biliyor da, görevden nasıl alınacağını ya bilmiyor, ya da bilmezden geliyor. Başkan ancak 1211 Sayılı TCMB Kanunda yasaklanan işleri, yani ticaretle uğraşmak, şirketlerde hissedar olmak gibi eylemleri gerçekleştirir ise süresi dolmadan görevden alınabilir. Yoksa 5 yılın dolmasını bekleyeceksin Sayın Bakan. ü Yani Sayın Bakan, sen benim memurumsun yazarım bir kararname alırım görevden anlayışı burada sökmüyor. ü Sonuç olarak 2013 ü de Hükümet içindeki uçaktı, kara yoluydu kavgası ile geçireceğe benziyoruz. Olan yine araçtaki yolculara yani millete olacak. Değerli Basın Mensupları, ü Bu hafta açıklanan verilere baktığımızda ise açıklanan en önemli veri Ocak ayı enflasyonu idi Cumhuriyet Halk Partisi - 4 /

5 5 ü Ocak ayında enflasyon beklentilerin çok üzerinde arttı. Beklenen Ocak enflasyonu % 1,1 iken; gerçekleşen %1,65 oldu sonunda % 6,2 olan yıllık enflasyon ise böylece % 7,3 e sıçradı. ü Ancak daha da önemlisi bu yılın ilk ayında özellikle ailelerin tüketimi içinde önemli yer tutan, vatandaşın günlük hayatında en çok kullandığı ürünlerde çok ciddi zamların olduğunu gördük. ü Fiyatı en çok artan ilk 20 ürün ve hizmet içinde 9 gıda ürünü var ki, bu ürünleri vatandaş hemen hemen her gün kullanmak zorunda. ü Örneğin Domatesin fiyatı tek ayda % 51,5 arttı. Patlıcan % 48,1, Sivri biber % 45,8; Kabak % 45,1, Salatalık % 34, Dolmalık Biber % 33,1, yeşil soğan % 33, kuru soğan % 32 zam gördü. Ocak ayında vatandaşın mutfağı adeta yangın yerine döndü. ü Şubat ayında dünyada vatandaşına en pahalı benzini kullandıran ülkeler liginde yeniden birincilik koltuğuna oturduk bu da hayırlı olsun. ü AKP iktidarında gelenek haline gelen enflasyon hedefinin daha yılın ilk aylarında çöpe atılması uygulamasının bu yıl da süreceği anlaşılıyor. ü Diğer taraftan TL nin değerlenme süreci devam ediyor. Reel efektif kur Merkez Bankasının ölçülü müdahaleye başlarım dediği noktayı aştı. Bu ihracatın zorlaşması, ithalatınsa kolaylaşması anlamına geliyor. Cari açığı düşürmek giderek zorlaşıyor. ü Biraz önce de Aralık ayı sanayi üretim verileri geldi in Aralığına göre %3,8 daralan üretim, mevsim etkilerinden arındırıldığında da % 1,5 oranında düşmüş, Böylece son çeyrekte sanayi üretimi %0.26 arttı. ü Önümüzdeki aylarda bu verileri yakından izlemeye devam edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi - 5 /