BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU"

Transkript

1 BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU İngiltere Tecrübesi Çalışma Tebliği Sayı: 4 /

2

3 BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU Çalışma Tebliği Sayı: 4 / İngiltere Tecrübesi Hazırlayanlar Faruk DEMİR Ayşegül KARABIYIK Murat KARAKOYUNLU Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı

4 Çalışma Tebliğleri; BDDK Teşkilat Yönetmeliği nin 18 inci maddesi çerçevesinde mali sektör, risk, makro ekonomi ve Kurumun faaliyet alanına giren diğer konularda yapılan araştırma ve analizleri içermektedir. Bu Tebliğ; BDDK nın görüşlerini yansıtmaz, içinde yer alan bilgi ve verilere dayanarak verilecek kararların sonuçlarından BDDK ve yazarları sorumlu tutulamaz. Kaynak göstermek koşuluyla kısa alıntılar yapılabilir. BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU Atatürk Bulvarı No: Kavaklıdere, Ankara-Türkiye Yıldız Posta Cad. Yener Sk. No: Gayrettepe, Đstanbul-Türkiye STRATEJĐ GELĐŞTĐRME DAĐRE BAŞKANLIĞI Telefon: (90 312) ; Faks: (90 312) ; Đnternet Sitesi: E-Posta: Bu yayın tüm içeriği ile BDDK internet sayfasında yer almaktadır. BDDK OFĐSTEKNĐK doküman merkezinde 100 adet basılmıştır. Basım Tarihi: 2 ; 2009 BDDK

5 Hazırlayanlar 1 Faruk DEMĐR Ayşegül KARABIYIK Murat KARAKOYUNLU ÖZET Bu Çalışma Tebliği; 2007 yılında ABD de başlayan finansal krizin benzer emarelerini ve yansımalarını ilk kez anglosakson geleneğin ve Avrupa Birliğinin en önemli temsilcilerinden olan Đngiltere nin yaşayacağı, bu durumun AB ve Dünya için çok iyi bir laboratuar çalışması örneğini teşkil edeceği temel varsayımlarına dayanmaktadır. Bununla birlikte, Đngiliz yönetiminin şu ana kadar şahit olmadığımız, ancak içinde yapısal problemler barındıran yönetim şeklinin başlangıçta tereddüt geçirdiği, sonraki safhalarda ise isabetli teşhislerde bulunduğu, ancak bunların hayata geçirilmesinin zaman aldığı, tüm ilgili mercilerin finansal dalgalanmanın ekonomik dalgalanmaya yol açmaması için olağanüstü çaba sarf ettikleri de çalışmanın diğer varsayımları arasında yer almaktadır. Đngiltere de; piyasaların işleyişinde ve kriz yönetiminde aksaklıkların olduğu, kredi sıkışıklığının yaşandığı, finansal istikrarın sağlanabilmesi için ilgili taraflarla müşterek çaba sarf edildiği, denetim otoritesi FSA in fazlasıyla sürece dahil olduğu, cari iktisadi yaklaşımları tersyüz eden uygulamaların finansal istikrarı sağlamak üzere maruz görüldüğü, güçlüklerin üstesinden gelebilmek için sadece finansal sektör bütünleşmesinin yeterli olmayacağı, reel sektör-finansal sektör bütünleşmesine de ihtiyaç bulunduğu tespit edilmiştir. ABSTRACT This working paper is built on the assumptions that England, which is among the leading countries of the Anglo-Saxon tradition and the European Union, is going to experience the reflections and similar indications of the financial crisis emerged in the USA in 2007, and this situation is going to constitute a very good study example for the EU and the World, and the English Government s governing method containing structural problems which were not witnessed so far, had hesitated initially, made well-directed diagnoses in the following phases but not made the necessary implemantations on time, and together with this, all concerning authorities had spent maximum effort in order the financial fluctuation not to cause an economic fluctuation. In this paper, it is found that there are defects in the functioning of the markets and crisis management, a credit crunch is being experienced, collective efforts are being spent together with the related parties, the auditing authority FSA is too much involved in the process, the implemantations which bring the common economic approaches upside down are seen acceptable, the integration of the financial sector will not be sufficient to overcome the difficulties and the co-integration of the real sector and the financial sector is required in England. 1 Daire Başkanı F. Demir, Kurum Uzmanı A. Karabıyık, M. Karakoyunlu.

6

7 ĐÇĐNDEKĐLER TABLOLAR iii KUTULAR iii KISALTMALAR LĐSTESĐ iv GĐRĐŞ ĐNGĐLTERE DE PĐYASALARIN ĐŞLEYĐŞĐ VE KRĐZ YÖNETĐMĐ Hükümetin Konut Piyasası Politikaları Mortgage Piyasasının Görünümü LĐBOR Piyasasının Önemi Ödeme Sistemlerinin Kapsamı Likidite Yönetiminin Esasları Kriz Yönetimine Đlişkin Yapı ĐNGĐLTERE DE KÜRESEL KRĐZĐN GELĐŞĐMĐ Ekonomik ve Finansal Gelişmeler Đngiltere nin Dünya Ekonomisindeki Yeri Ekonomik Göstergelerdeki Dalgalanma Bankacılık Sistemindeki Göstergelerin Seyri Mortgage Piyasası Verilerinin Gelişimi Risk Göstergelerindeki Değişim Kredi Riski Göstergelerindeki Değişim Likidite Riski Göstergelerindeki Değişim Piyasa Riski Göstergelerindeki Değişim KÜRESEL KRĐZĐN YÖNETĐMĐ VE YAPILAN REFORMLAR Finansal Sistemin Đstikrarı ve Sağlamlığına Đlişkin Çalışmalar Bankacılık Sektörüne Mali Destek Paketi Ekonomik Destek Paketi Mortgage Kurtarma Paketi Varlık Koruma Programı Açığa Satış Đşlemlerinin Sınırlandırılması Ulusal Ekonomi Konseyi KOBĐ lere Yönelik Eylem Planı Birleşik Krallık Finansal Yatırım Şirketi Kurulması Kamulaştırma ve Birleşmeler Gayrimenkullerin Satış ve Geriye Kiralanmasına Đlişkin Düzenleme Stres Testlerinin Gözden Geçirilmesi Şeffaflığın Artırılması ve Değerlemenin Geliştirilmesi Likidite Yönetimine Đlişkin Düzenlemeler Likidite Verilerinin Açıklanması ve Raporlanması Özel Likidite Planının Hazırlanması Düzenleme ve Denetleme Yapısının Đyileştirilmesi Düzenleme ve Denetleme Çerçevesinin Geliştirilmesi Merkez Bankasının Yapısının Güçlendirilmesi Ödeme Sistemlerinin Gözetimi Ücretlendirme Politikalarının Gözetimi Özel Çözüm Rejimi Tüketici Güveni ve Tazminat Düzenlemeleriyle Đlgili Çalışmalar Tazminat Limitleri ve Kapsamı Mevduat Güvencesinin Artırılması Hızlı Tazminat Ödemeleri Bilinçlendirmeye Yönelik Çabalar Mortgage Dolandırıcılığına Yönelik Tedbirlerin Hızlandırılması SONUÇ VE DEĞERLENDĐRME KAYNAKÇA i

8 GRAFĐKLER Grafik 1: Ekonomi ile Sektör Bilançolarının Uyumsuzluğu... 1 Grafik 2: Đngiltere de Konut Finansmanın Đşleyişi... 4 Grafik 3: Đngiltere de Ödeme Sistemleri Grafik 4: Đngiltere Merkez Bankası Para Politikasının Đşleyişi Grafik 5: Finansal Đstikrarın Sağlanmasına Đlişkin Yapısal Görünüm Grafik 6: Kriz Yönetiminde Üçlü Yapı ve Piyasanın Sistematik Đlişkileri Grafik 7: Düzenleyici Bakışıyla Küresel Komite Yapısı Grafik 8: Bankacılık Krizinin Gelişimi Grafik 9: Dünyada GSYĐH, Enflasyon, Tasarruf, Yatırım, Emtia Fiyatları Grafik 10: Uluslararası GSYĐH Büyüme Volatilitesi ve Tahminleri Grafik 11: Büyüme Oranları ve Sektörler Đtibarıyla GSYĐH Grafik 12: Ekonominin Verimliliği, Maliyetler, Đstihdam ve Đşsizlik Grafik 13: Tüketici ve Üretici Fiyatları Enflasyonu Grafik 14: BoE nin Enflasyon ve Büyüme Tahminleri Grafik 15: BoE Piyasa Đşlemlerinin Gelişimi Grafik 16: GBP/USD, GBP/EUR, GBP/JPY, BoE Faiz Kararları Grafik 17: Aktiften Silinen Kredi Kartı Borçları ve Krediler Grafik 18: Türev Ürünlerin Gelişimi Grafik 19: Konut Fiyatlarının Gelişimi Grafik 20: Konut Alımlarının Konut Değerlerine Göre Dağılımı Grafik 21: Mortgage Kredilerinin Gelişimi Grafik 22: Mortgage Faiz Oranlarının Gelişimi Grafik 23: Mortgage Borçları ve Ödenmemiş Mortgage Borçları Grafik 24: Yatırım Araçlarına Göre Yatırımcıların Dağılımı/Temerrüt Oranları Grafik 25: Kredi Zararları ve Kredilerin GSYĐH Đçindeki Payı Grafik 26: Bankaların CDS Spreadleri Grafik 27: Finansal Ürünlerin Zararları Grafik 28: Likidite Ölçüleri ve Likidite Endeksi Grafik 29: Borçlanma Verim Eğrileri Grafik 30: Faiz Oranlarındaki Gelişim Grafik 31: Pound ve Yen Cinsinden LĐBOR Oranları Grafik 32: Đngiltere ve ABD Borsaları Arasındaki Đlişki Grafik 33: Bankacılık Reformu Grafik 34: Đngiltere Hükümeti nin Mali Destek Planı Grafik 35: Risk Haritası Grafik 36: Mevcut Makro Stres Testi Uygulama Şeması Grafik 37: Stres Testine Yeni Yaklaşım Grafik 38: Yeni Likidite Rejiminin Unsurları Grafik 39: Yeni Kurulan Risk Daireleri ii

9 TABLOLAR Tablo 1: Mortgage Piyasası Katılımcıları ve Sorumlulukları... 5 Tablo 2: Para Birimlerine Göre LĐBOR Katılımcı Banka Sayıları... 9 Tablo 3: Maliye Bakanlığı nın Nakit Yönetim Amacı ve Đcra Göstergeleri Tablo 4: Üç Taraflı Daimi Komitenin Đşleyişi ve Đşleyişe Getirilen Öneriler Tablo 5: Đngiltere nin Uluslararası Finans Piyasalarındaki Payı Tablo 6: Resesyon ve Resesyon Dışı Durumun Özet Varsayımları Tablo 7: Đngiltere Ekonomisine Đlişkin Senaryolar Tablo 8: Cari Açığın Gelişimi Tablo 9: BoE nin Faiz Kararları Tablo 10: Likidite Enjeksiyonu Yapılan Bankalar ve Borsa Değerleri Tablo 11: Bankacılık Sektörü Aktif Kalemlerinin Gelişimi Tablo 12: Bankacılık Sektörü Pasif Kalemlerinin Gelişimi Tablo 13: Bankacılık Sektörü Gelir/Gider Gelişimi Tablo 14: Büyük Bankaların Tier 1 Sermaye Yeterliliği Oranı Tablo 15: Destek Paketinde Yer Alan Kurumların Sermaye Yapısı Tablo 16: Teminatlı Konut Kredileri ile Tüketici Kredilerinin Gelişimi Tablo 17: Basel Temel Prensiplerine Đlişkin Değerlendirme Tablo 18: Yeni Likidite Politikalarının 5 Temel Dayanağı Tablo 19: Tazminat Limitlerinde Planlanan Değişiklikler KUTULAR Kutu 1: LĐBOR Katılımcıları ve Hesaplama Yöntemi... 9 Kutu 2: Đngiltere Ödeme Sistemleri Kutu 3: Merkezi Otoriteler ve Hükümet Tarafından Alınan Önlemler Kutu 4: Uygulanan Ücretlendirme Politika Kriterlerinin Değerlendirilmesi Kutu 5: Uluslararası Düzeyde Geliştirilen Öneriler ve Yürütülen Çalışmalar iii

10 ACH AMI APACS APB BACS BBA BBC BCSG KISALTMALAR LĐSTESĐ Automated Clearing House- Otomatik Takas Odası Association of Mortgage Intermediaries-Mortgage Aracı Kurumlar Birliği Association for Payment Clearing Services-Takas Hizmetleri Birliği Auditing Practices Board-Denetim Uygulamaları Kurulu Banks Automated Clearing System-Banka Otomatik Ödeme Sistemleri British Bankers Association-Đngiliz Bankalar Birliği British Broadcasting Corporation - Đngiliz Radyo Yayın Şirketi Business Continuity Sub Group of The Tripartite Standing Committee- Üçlü Daimi Komitenin Đş Sürekliliği Alt Grubu BDDK Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu-Banking Regulation Supervision and Agency BDDK-SGD BERR BoE BSA C&CC CDO CEBS CESR CGFS CGS CHAPS CLO CLS CMBCG CML CMO COBR CPG CPI CPSS DMO DTI DWP EBA ECG BDDK Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı-BRSA Strategy Development Department Department for Business, Enterprise and Regulatory Reform- Đş, Girişim ve Düzenleyici Reform Bakanlığı Bank of England-Đngiltere Merkez Bankası Building Societies Association- Konut Yapı Kooperatifleri Birliği Cheque and Credit Clearings- Çek ve Kredi Takasları Collaterelized Debt Obligations-Teminatlandırılmıs Borc Yukumlulukleri Committee of European Banking Supervisors- Avrupa Bankacılık Denetim Otoriteleri Komitesi Committee of European Securities Regulators- Avrupa Sermaye Piyasaları Kurulları Komitesi Committee on the Global Financial System-Küresel Finansal Sistem Komitesi Government s Credit Guarantee Scheme-Hükümetin Kredi Garanti Planı Clearing House Automated Payment System- Takasbank Otomatik Ödeme Sistemi Collaterelized Loan Obligation- Teminatlandırılmış Kredi Yükümlülükleri Continuous Linked Settlement- Sürekli Ödeme Sistemi Cross Market Business Continuity Group-Piyasalar Arası Đş Devamlılığı Grubu Council Mortgage Lenders-Mortgage Kredi Verenler Kurulu Collateralized Mortgage Obligation-Teminatlandırılmış Đpotek Yükümlülüğü Cabinet Office Briefing Room-Bankanlık Brifing Ofisi Card Payments Group-Kart Ödemeleri Grubu Consumer Prices Index-Tüketici Fiyatları Endeksi Committee on Payment and Settlement Systems-Ödeme ve Mutabakat Sistemleri Komitesi Debt Management Office-Borç Yönetim Merkezi Department for Trade and Industry- Ticaret ve Sanayi Bakanlığı Department for Work and Pensions-Çalışma ve Emeklilik Departmanı European Banking Association- Avrupa Bankacılık Federasyonu Electronic Commerce Group-Elektronik Ticaret Grubu iv

11 ECOFIN ESF FATF FOS FRA FRN FSCS FSA Economic and Financial Affairs Council-Ekonomi ve Finansal Đşler Konseyi European Securitisation Forum- Avrupa Seküritizasyon Forumu Financial Action Task Force-Mali Eylem Görev Grubu Financial Ombudsman Service-Finansal Obdusman Servisi Forward Rate Agreement -Vadeli Faiz Oranlı Sözleşmeler Floating Rate Notes- Değişken Faiz Oranlı Tahviller Financial Services Compensation Scheme-Finansal Hizmetler Tazminat Planı Financial Services Authority-Finansal Hizmetler Otoritesi FSAP Financial Sector Assessment Program-Mali Sektörü Değerlendirme Programı FSC FSF (B) FXJSC Gold HMRC HMT IAASB IAIS IASC Financial Sector Continuity-Finansal Sektörün Sürekliliği Financial Stability Forum (Board)-Finansal Đstikrar Forumu (Kurulu) Foreign Exchange Joint Standing Committtee-Birleşik Daimi Döviz Komitesi Strategic Planning Committtee-Stratejik Planlama Komitesi Her Majesty Revenue&Customs-Majestenin Gelir&Gümrük Đdaresi Her Majesty Treasury-Majestenin Hazinesi International Auditing and Assurance Standards Board-Uluslararası Denetim ve Güvence Standartları Kurulu International Association of Insurance Supervisors-Uluslararası Sigorta Denetçileri Birliği International Accounting Standards Committee- Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi IASB International Accounting Standards Board-Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu IFIAR International Forum of Independent Audit Regulators-Uluslararası Bağımsız Denetim Düzenleyicileri Forumu IMF IOSCO JCCT LIBA LIBOR LIFFE LoLR MCCB MPC MMLG International Monetary Fund-Uluslararası Para Fonu International Organization of Securities Commission-Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonları Örgütü Joint Crisis Co-ordination Team-Birleşik Kriz Koordinasyon Ekibi London Investment Banking Association -Londra Yatırım Bankaları Birliği London Inter Bank Offering Rate-Londra Bankalararası Faiz Oranı The London International Financial Futures Exchange-Londra Uluslararası Finansal Vadeli Đşlemler Borsası Lender of Last Resort- Para Piyasasına Son Borç Verme Kaynağı Mortgage Code Compliance Board-Mortgage Kanuna Uygunluk Kurulu Monetary Policy Committee- Para Politikası Kurulu Money Markets Liaison Group-Para Piyasalarıyla Đlgili Grup MMLR Market Maker of Last Resort-Son Piyasa Yapıcısı ODPM OFT OMOs PIOB RIEs RPI PMI Office of the Deputy Prime Minister- Başbakan Yardımcılığı Ofisi Office of Fair Trading- Adil Ticaret Bürosu Open Market Operations- Açık Piyasa Đşlemleri Public Interest Oversight Board-Kamu Çıkarı Gözetim Kurulu Recognised Investment Exchanges- Tanımlı Yatırımlar Borsaları Retail Prices Index-Perakende Fiyatları Endeksi Purchasing Manager s Index-Satın Alma Yöneticisi Endeksi v

12 RTGS SEPA SIFMA SIMEX SRB SRR SWIFT TARGET TIFFE TLRT VoP Real-Time Gross Settlement- Gerçek Zamanlı Toptan Mutabakat Single Euro Payments Area- Sadece Euro Ödemeleri Bölgesi Securities Indıstry and Financial Markets Association- Menkul Değerler Sektörü ve Finansal Piyasalar Birliği Singapore International Monetary Exchange-Singapur Uluslararası Para Borsası Sale and Rent Back-Satış ve Geriye Kiralama Special Resolution Regime-Özel Çözüm Rejimi Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication-Dünya Çapında Bankalararası Elektronik Fon Transferi Trans European Automated Real-Time Gross Settlement Express Transfer- Avrupa Otomatik Gerçek Zamanlı Ekpres Transfer Sistemi Tokyo International Financial Futures Exchange-Tokyo Uluslararası Finansal Vadeli Đşlemler Borsası The London Resilience Team- Londra Esneklik Takımı Variation of Permission-Đzin Değişimi vi

13 GĐRĐŞ Sermaye hareketlerinde yaşanan hızlı gelişmeler, döviz kurlarında ve faiz oranlarında ciddi dalgalanmalara neden olmakta ve bankaları olumsuz etkilemektedir sonrası dönemde bankacılığın temelini oluşturan mevduat toplayıp kredi verme düşüncesi köklü değişime uğramış, bankalar mevduat toplamak yerine borçlanarak kaynak sağlama yolunu tercih etmeye başlamışlardır lardan itibaren yüksek kaldıraç imkânı sağlayan menkul kıymetleştirme ve kredi türevleri gibi yeni finansal ürünlerin küresel piyasalarda özellikle bankalar tarafından yoğun şekilde kullanılması; piyasaların iyi işlediği ve riskin düşük olduğu dönemlerde yüksek kâr imkânı sağlamıştır. Ancak, finansal kuruluşların yüksek kaldıraç kullanma eğilimi, sermaye yeterlilik oranlarının düşmesine, bankaların borçlarını yenileyemesine, sermaye gereksinimi duyan bankaların likidite krizini tetiklenmesine ve piyasalarda güven bunalımının doğmasına yol açmıştır. Grafik 1: Ekonomi ile Sektör Bilançolarının Uyumsuzluğu Döviz Kurlarındaki Bozulma Döviz kurlarını dengede tutmaya çalışmak Güven Kaybı Sermaye Akışlarının Tersine Dönmesi Rollover Şoku Döviz Kuru Şoku Faiz Oranlarındaki Artış Faiz Oranı Şoku Ekonomi ile uyumsuzluk Hükümet Bankalar Şirketler ve Hanehalkı Kaynak: Rosenberg, IMF Yayılma Son dönemlerde gevşek kredi politikalarından sıkı kredi politikalarına geçilmesi sonucu kredi piyasasında ortaya çıkan daralma, önce finans piyasalarını akabinde ülke ekonomilerini olumsuz olarak etkilemiştir. Menkul kıymetleştirme yoluyla küresel piyasalara sirayet eden kötü kredilerin yansımaları ve büyük finans kurumlarının iflas edebileceği, kısa vadede öngörülememiştir. Kriz öncesi dönemlerde, krizi iyi yönettikleri varsayılan büyük yatırımcıların bile krizin başlaması ile beraber risk yönetiminde güçlükler yaşadığı görülmüştür. Bu durum güven krizi sebebiyle sermaye hareketlerinin güvenli ülkelere doğru kaymasına zemin hazırlamıştır yılının üçüncü çeyreğinde 2 büyük serbest fonun iflası ve bankalararası piyasada fonlama spreadleri ile diğer kredi ürünlerindeki keskin yükselişlerin olması sorunların derinleşmesine zemin hazırlamıştır. Mesken amaçlı mortgage kredilerine dayalı menkul kıymetlerin ve bankalararası piyasalarda fonlamanın tıkanması ile Northern Rock olayının ortaya çıkması da piyasalara olan güvensizliğin artmasına ve likidite sorununun gün yüzüne çıkmasına yol açmıştır. Bu gelişme, konut fiyatlarının düşmesi ve kredi taleplerinin geri çekilmesine ilişkin sorunların Đngiltere başta olmak üzere diğer ülkelere de sirayet ettiğini göstermiştir. 1

14 2008 Eylül ayında, Lehman Brothers Yatırım Bankası nın iflası ve büyük şirketlerin zor durumlara düşmesi yaşanan finansal krizin büyüklüğünü göstermiştir. AIG nin kredi notlarının düşürülmesi kredilerin geri çağrılmasını tetiklemiştir Ekim ayında, hükümetler, finansal sistemin vazgeçilmez kurumları olan bankalara fonlama taahhüdü vererek, bankaların iflaslarının devam etmesini engellemeye yönelik her türlü önlemi alacaklarının mesajını vermiştir. Bu dönemde, hükümetler bankaların sermaye yapılarını yeniden düzenlemiş ve merkez bankalarının bankalara olan desteğini artırmıştır Kasım ayından 2009 yılı ilk çeyreğine kadar geçen dönemde de, kredi verme yeteneğini kaybeden bankalar, reel sektörün ekonomik darboğaza girmesine neden olmuştur. Sermaye yapıları bozulan bankaların kredi kayıpları karşısında resesyon tehdidi artmış, artan riskler nedeniyle varlık koruma programları uygulamaya konulmaya başlanmıştır. Küresel piyasalarda yaşanan kriz sürecinde ortaya çıkan gelişmeler, Đngiltere de hem finans piyasalarını hem de reel ekonomiyi olumsuz etkilemiştir. Uzun bir dönemden sonra ekonomisi küçülen Đngiltere de Hükümet, ilk etapta bankalara el koyarak piyasaya müdahale etmek zorunda kalmıştır. Ekonominin lokomotifi olarak görülen konut piyasasında ortaya çıkan dalgalanma, büyüme oranının yavaşlamasına, sterlinin diğer güçlü para birimleri karşısında değer kaybetmesine, enflasyon ve işsizlik ile diğer temel makroekonomik göstergelerin bozulmasına neden olmuştur. Northern Rock olayının etkisiyle kamuoyunda oluşan tepkilere bağlı olarak tüketici güven endeksinin hızlı bir ivmeyle düşmesi üzerine Hükümet, alınan önlem ve tedbirlerin içinde bulunulan durumun gerekli ve zorunlu bir sonucu olduğunu açıklamıştır. Bununla birlikte, Đngiltere Hükümeti, ABD Hükümeti nden farklı olarak, krizin etkilerinin yayılmasından önce piyasaya yönelik düzenleyici çalışmalara hız kazandırmış; özellikle likidite, muhasebe, otoriteler arasında sorumluluk dağılımı başta olmak üzere birçok konuda mevcut uygulamalara yönelik iyileştirme sürecini başlatmıştır. Kriz yönetim sürecinde, istikrarlı ve etkin bir bankacılık sistemi için Đngiltere, sermaye yeterliliği, muhasebe ve likidite, kurumsal ve bölgesel düzenlemeler, mevduat garantisi, özel çözüm önerisi, kredi derecelendirme kuruluşları, ücretlendirme politikaları, kredi temerrüt swapları, denetim yaklaşımı, firmaların risk yönetimi, yatırım bankacılığı ve sınır ötesi bankacılık konuları üzerinde yoğunlaşmıştır. Çalışmanın amacı, ABD mortgage krizinin ardından küresel piyasalara sirayet eden finans krizinin tetikleyicilerinden olan Đngiltere de, krizin piyasalara olan yansımaları, ekonomideki resesyonun gelişim süreci ile finans piyasalarına yönelik planlanan ve uygulamaya geçen reformları incelemektir. Çalışmanın birinci bölümde temel olarak Hükümet in konutlaşma politikaları, mortgage ve LĐBOR piyasası, ödeme sistemleri, likidite ve kriz yönetim süreci ele alınmaktadır. Küresel krizin Đngiltere deki gelişim sürecinin ele alındığı ikinci bölümde, küresel ekonomik göstergelerdeki gelişime kısaca bakılmakta, resesyona ilişkin yaklaşımlar incelenmekte ve Đngiltere ekonomisi, bankacılık sektörü ve mortgage piyasası verilerindeki değişim tarihsel verilerle açıklanmaya çalışılmaktadır. Çalışmanın son bölümünde ise, Đngiltere Hükümeti ile merkezi otoritelerin finansal piyasalara yönelik olarak yaptığı çalışmalar, küresel kriz döneminde alınan önlemler ve yürütülmekte olan reform çalışmalarına yer verilmektedir. 2

15 1 ĐNGĐLTERE DE PĐYASALARIN ĐŞLEYĐŞĐ VE KRĐZ YÖNETĐMĐ Đngiltere Hükümeti nin toplumsal refahı artırmak amacıyla uzun vadeli eylem planları arasında konut politikalarına yer vermesi mortgage piyasasının gelişimine katkı sağlamıştır. Bu kapsamda, düşük gelirli kesimin konut sahibi yapılabilmesi amacıyla, Hükümet desteğiyle maliyetlerin düşürülmesi sağlanmıştır. Ancak, küresel krizin etkisiyle konut fiyatları ve konut talebinde ortaya çıkan dalgalanma konut piyasasını olumsuz etkilemiştir. Bu süreçte, Đngiltere mortgage piyasasının önemli kurumlarından biri olan Northern Rock ın kamulaştırılması, otoritelerin finansal istikrarın sürdürülmesi üzerinde odaklanmasına neden olmuştur. Ayrıca, Đngiltere Merkez Bankası nın krizle mücadelede etkin olarak faiz kararlarını kullanması piyasa faiz oranlarında aşırı dalgalanmalara yol açmıştır. Özellikle, Đngiltere Bankalar Birliği tarafından hazırlanan ve piyasalarda referans faiz oranı olarak kabul edilen LĐBOR faiz oranının aşırı oynak olması, küresel piyasalarda finansal ürünlerin fiyatlama sorununu hızlandırmıştır. Hem küresel şoklardan etkilenmesi hem de küresel krizde belirleyici rol oynaması Đngiltere de piyasaların işleyişinin ve kriz yönetimi yapısının incelenmesini gündeme getirmiştir. 1.1 Hükümetin Konut Piyasası Politikaları Đngiltere de konut mülkiyetinde 20. yüzyılın başlarından itibaren önemli değişimler olmuştur. Konut sahibinin ikamet ettiği konutlar, belediye konutları, kayıtlı sosyal konutlar ve özel kiralık konutların yer aldığı kullanım hakkına dayalı konutlaşma sınıflandırması yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. Konut standartlarının genel yapısını oluşturmak amacıyla 2004 yılında Konut Kanunu kabul edilmiş ve Kanun kapsamında Konut Bilgilendirme Uygulaması getirilmiştir. 14 Aralık 2007 tarihinden itibaren Đngiltere de bulunan konutlar Konut Bilgilendirme Uygulamasına dâhil edilmeye başlanmış ve ülkedeki tüm konutlar hakkında, konutların yapısına ilişkin verileri derleyecek bir uygulama merkezi 2 oluşturulmuştur. Đngiltere Hükümeti nin konut piyasasına yönelmesinin temel nedeni müreffeh ve sürdürebilir toplumlar oluşturmaktır. Bu bağlamda, Hükümet, 2020 yılına kadar uygun koşullarda kiralanabilir ve satın alınabilir 3 milyondan faza konut yapımını hedeflemiştir. Ancak, tarihsel olarak değerlendirme yapıldığında, konut piyasası odaklı politikaların spekülatif amaçlı yatırımları tetikleyerek ekonomiyi uzun vadede olumsuz etkilediği görülmüştür. Đngiltere de özellikle dönenimde izlenen politikalar nedeniyle, konutlaşma sisteminin iyi çalışmamasına ilişkin olarak Hükümet, aşağıda belirtilen hususlarla karşı karşıya kalmıştır. 3 Tedarik mekanizmalarının, ödenebilir ve sosyal amaç için yeterli miktarda yeni konut sağlayamaması, Özel sektörün, sosyal kiralama amaçlı konut sahipliğini destekleyen sübvansiyonların sınırlandırılması ile boşluğu dolduramaması, Finans piyasasındaki deregülasyonun oldukça yüksek düzenlemelere sahip arazi piyasası ile birleşiminin konut piyasasında istikrarsızlığa yol açması, 2 Merkez, genel konut standartları ve ev alım satım uygulamalarında uzmanlaşmayı sağlayacaktır. Uygulama, Đngiltere konut piyasasının gelişimi, bir konutun durumu, yapı özellikleri, yerleştiği arsa, muhit özellikleri gibi pek çok nokta hakkında bilgi sahibi olmayı amaçlanmaktadır. 3 Office of the Deputy Prime Minister: London, Housing, Lessons From The Past, Challenges For The Future For Housing Policy, An Evaluation of English Housing Policy , January

16 Esnek bir yapıya sahip olan konut sektörünün, makro ekonomik politikaların daha etkili olmasını sağlama işlevine rağmen; konut piyasasındaki istikrarsızlığın rekabeti olumsuz yönde etkilemesi ve ekonomik istikrarsızlığı derinleştirmesi, Ülke genelinde özellikle talebin düşük olduğu bölgelerde, sosyal konutlarda ikamet eden yoksul nüfusun finansal kapasite yetersizliğinin büyümesi, Yüksek talep gören sosyal sektör kiracılarının genellikle ya sadece konaklama almaları ya da belirli konutlaşma ihtiyaçları sunulduğunda ve tüketici tercihlerine uygun olmadığında konutlardan taşınmaları, Sosyal kiracılar sektörünün yönetimindeki suçlarla mücadele, anti sosyal davranışlar gibi çevresel yönetim faktörleriyle yakından ilgili karmaşanın artması, Özellikle Siyah ve Etnik Azınlık hanehalkını kapsayan bazı grupların, konutlaşma ihtiyaçları ile bu grupların finansal destek ihtiyaçlarının genel konutlaşma politikalarıyla karşılanamaması ve yıpranmış konutların yenilenmesi için yürürlükte olan yenileme programlarının yetersiz olması. Đngiltere de dönemi konutlaşma sorunlarına rağmen 2000 sonrasında da konut edindirme politikalarına devam edilmiştir. Hükümet tarafından konut politikalarının desteklemesi, toplumun her kesimine konut edinme olanağı sağlamış ve bireylerin konut kredileri yoluyla borçlanma talebini artırmıştır. Bu durum, konut finansman maliyetlerinin düşürülmesine, kolay ulaşılabilir finansman olanaklarının geliştirilmesine ve mortgage piyasasının büyümesine yol açmıştır. 1.2 Mortgage Piyasasının Görünümü Đngiltere de konut finansman sektörünün yapısı, Hükümet in izlediği konut politikalarının da etkisiyle son 10 yılda değişm göstermiştir. Bölgesel konut yapı kooperatifleri önceden mortgage piyasasında baskın durumdayken, müşterek mülkiyetten hisseli mülkiyete geçişler (demutualisation) ve büyük ölçekli birleşmelerden sonra bugün tüm mortgage kredilerinin üçte ikisi büyük ticari bankalar tarafından temin edilir duruma gelmiştir. Perakende piyasasında mortgage aracı kuruluşlarının öneminin artması, mortgage kredisi veren kurumların iş modellerinin değişmesine, mortgage kredilerine dayalı menkul kıymetleştirmenin artmasına ve hanehalkı mortgage kredilerinin dolaylı finansmanı için uluslararası sermaye piyasalarından fon sağlamasına neden olmuştur. Grafik 2: Đngiltere de Konut Finansmanın Đşleyişi Perakande Mortgage Aracı Kuruluşları Đkincil Mevduatlar Mudiler Bankalar Hane Halkı Borç Verenler Đpotek Teminatlı Tahviller RMBS Para Piyasası Fonları Toptan Sigorta Şirketleri Kaynak: HM Treasury Bankalararası Borçlanma Yabancı ve Yerli Bankalar Đngiltere konut finansman sisteminin yapısı, teknolojik değişim, büyüyen yurtiçi rekabet ve küresel sermaye piyasalarındaki bütünleşmenin artmasıyla birlikte şekillenmiştir. Kredi alanlar ve aracı kuruluşlar, internet üzerinden güvenilir fonlama ve binlerce ürünü 4

17 karşılaştırabilme imkânı bulmuşlardır. Bu karşılaştırma, mortgage kredisi temin edenlere, ülke çapında kredi olanaklarına kolay erişim sağlayarak rebaketi artırmış ve kredi kullananlara daha fazla fayda sunmuştur. Bu sayede, ulusal şube ağının maliyetleri olmadan varlıkları çeşitlendirme başarısı elde edilmiştir. 4 Đngiltere mortgage piyasası; konut yapı kooperatifleri, uzman kredi sağlayıcıları ile yerli ve uluslararası bankaları içeren kredi verenin bulunduğu oldukça rekabetçi bir yapıya sahiptir. Mortgage piyasasının kurumlarını; otoriteler, birlikler ve mortgage kredisi veren kurumlar olmak üzere 3 temel grupta toplamak mümkündür. Mortagage kredilerinin düzenlenmesinden sorumlu olan kurumlar ve bunların sorumlulukları Tablo 1 de belirtilmiştir. Tablo 1: Mortgage Piyasası Katılımcıları ve Sorumlulukları OTORĐTELER BĐRLĐKLER Kurumlar Hazine FSA Finansal Hizmetler Ombudsmanı Finansal Hizmetler Tazminat Planı 6 Mortgage Kanunu Uygunluk Kurulu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Adil Ticaret Bürosu Başbakan Yardımcılığı Ofisi Toplumlar, Yerel Yönetimler Bakanlığı 8 Mortgage Kredisi Temin Edenler Kurulu Konut Yapı Kooperatifleri 9 Birliği Bankalar Birliği MORTGAGE KREDĐSĐ VERENLER Kaynak: FSA, BoE, HMT, CML Sorumlulukları Her türlü finansal hizmetlerin düzenlenmesi Mortgage satışlarının, reklamcılığın düzenlemesi ve gözetimi ile mortgage kredilerinin temel özelliklerinin açıklanması faaliyetlerinin içeriğinin belirlenmesi Kanuni düzenlemeler altında mortgage satışlarıyla ilgili şikâyetler Müşterilerin haklarına ilişkin daha fazla koruma elde edebilmesi Mortgage Kanunu 7 kapsamında mortgage aracı kuruluşları ile mortgage kredisi kullandıranların denetlenmesi ve izlenmesi Tüketici Kredi Kanunu kapsamında üzerindeki mortgage kredileri ile teminatlı ve teminatsız kredilerle ilgili tüm tüketici ilişkileri politikaları ve yıllık faiz oranlarının standartlaştırılması, hesaplanması ve açıklanması Tüketici sözleşmelerindeki haksız koşulların takip edilmesi, tüketici sözleşmelerinin denetimi, tüketici kredileri lisansları gibi ulusal ticaret standartlarının takibi Konut satış süreçlerinin de dâhil olduğu tüm konutlaşma politikaları Bakanlık konutlarını kiralamak ve satmak isteyenlerle, kiracılara yol gösterici olması için amaçlarına uygun olarak Konut Bilgi Paketinin hazırlanması Konut ve mortgage piyasasına yönelik ekonomik, istatistiksel, yasal incelemeler yapılabilmesi ile araştırma ve diğer piyasa bilgilerinin hazırlanabilmesi için uygun bir çalışma ortamı oluşturulması Konut yapı kooperatiflerini içeren ticari bir birliktir. Birliğin temel görevi, Đngiltere ve Belçika da Hükümet ve düzenleyiciler gibi konut yapı kooperatifleriyle dışarıdan bir güç olarak ilgilenmektir. Faaliyet alanları konut yapı kooperatiflerine ilişkin politikalar ile yasal ve hukuki düzenlemeleri geliştirmektir. Bankaları içeren mesleki kuruluştur. Bankalar, Konut Yapı Kooperatifleri, Mortgage Aracı Kurumları Mortgage piyasası; Bankacılık Kanunu ve Mortgage Kanunu ile düzenlenmiş, piyasanın düzenleme ve denetleme görev ve yetkisi de FSA ye verilmiştir. FSA tarafından mortgage kredilerine ilişkin kanuni düzenlemelerde borçlulara mortgage kredileri hakkında daha 4 HMT, Housing Finance Review: Analysis and Proposals, ISBN , March UK Mortgage Lenders Directory List, 6 Finansal Hizmetler Tazminat Planı ve FOS, 2000 Finansal Hizmetler ve Piyasalar Kanunu çerçevesinde bağımsız olarak kurulmuşlar ve 1 Aralık 2001 yılında faaliyete geçmişlerdir. FOS daha önce yapılan kanuni planlarda değişikliğe giderek finansal şirketlerin müşterilerine bağımsız ve tarafsız hizmet vermelerini sağlamıştır. 7 Mortgage Kanunu, mortgage aracı kurumları ile kredi verenleri ele alan birinci bölüm, sadece kredi verenlerin ele alındığı ikinci bölüm ile sadece mortgage aracılarının ele alındığı üçüncü bölümden oluşmaktadır. Mortgage Kanunu, kredi verenler için 1 Temmuz 1997 yılında ve mortgage aracı kuruluşları için 30 Nisan 1998 yılında yürürlüğe girmiştir. 8 Bakanlığın amacı 21. Yüzyıl için gelişmiş, katılımcı ve sürdürülebilir toplumlar, insanların yaşamak isteyecekleri, herkes için daha kaliteli yaşam ve fırsat sunan yerler yaratılmasıdır. Bakanlığın görevi, diğer bakanlıklar, belediyeler, özel sektör, gönüllü kuruluşlar ve toplumlar ile işbirliği yaparak sürdürülebilir toplumlar oluşturulmasına yardımcı olmaktır. 9 Konut kooperatifi karşılıklı etkileşimin olduğu bir kurumdur. Bunun anlamı tasarruf hesabı olan ya da mortgage kredisi olan, toplantılara katılma ve konuşma hakkı gibi bilgi alma ve oy kullanma hakları olan birçok insanın üye olduğu bir kurumdur. Her bir üyenin yatırım miktarına bakılmaksızın bir oy hakkı vardır. Her bir konut kooperatifinin, kooperatifin yönetilmesinden ve stratejilerin belirlenmesinden sorumlu yönetim kurulu vardır. Konut yapı kooperatifleri ticari bankalardan farklıdır. Birliğin dışardan hissedarları bulunmamakta ve şirket statüsünde yer almamaktadır. 5

18 iyi bilgi verilmesi ve tüketici haklarının koruması esas alınmıştır. 10 Đngiltere de mortgage kredisi veren tüm kurum ve kuruluşların, 31 Ekim 2004 tarihinden itibaren mortgage kredisi verebilmek için FSA den özel izin alması gerekli ve zorunlu hale getirilmiştir. Ayrıca, FSA tarafından kurumların 11 basiretli olmalarına ilişkin ihtiyatlı standartlar 12 belirlenmiş, Küçük Mortgage ve Sigorta Aracı Kurumlarına ilişkin rehber de hazırlanmıştır. Mortgage kredisine ilişkin reklam, finansal promosyon vermek, kampanya ilan etmek isteyen kişi veya firmalar FSA tarafından belirlenen kurallara 13 tabi tutulmuştur. Bu kapsamda, finansal promosyonlara 14 ilişkin işlem yapmak isteyenlere, FSA den onay alma zorunluluğu getirilmiş ve OFT ile birlikte Finansal Hizmetler ve Piyasalar Kanunu ile Tüketici Kredileri Kanunu na dayanılarak, kredi ve aracı kurumların reklam sürecinde tabi oldukları düzenleme ve süreçlere ilişkin bir rehber yayımlanmıştır. Ayrıca, mortgage kredisi kullanmak isteyen yatırımcıları bilgilendirmek, yatırımcıların koşullarına en uygun olan kredi seçimini yapabilmelerini sağlamak amacıyla, FSA, yatırımcılara yönelik olarak mortgage kredisi tüketici tercih formu hazırlamıştır. 15 Form sayesinde, tüketiciler kendilerine uygun koşullardaki tüm alternatifleri karşılaştırma olanağını elde etmektedir. 16 Mortgage piyasasının sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi, mortgage kredi tercihleri ile kredi başvuru süreçlerinin şeffaflaştırılmasına ve bu süreçlerin bilgilendirme amacıyla yazılı olarak tüketicilere sunulmasına bağlıdır. 17 Yapılan düzenlemelerle, tarafların çıkarları korunarak, mortgage kredi piyasasının daha etkin çalışması amacıyla kredi verenlerin yanı sıra kredi müşterilerinin de mortgage kredileri hakkında bilgilendirilmesi ve kendi koşullarına en uygun mortgage ürününü kullanması sağlanarak sistemin daha sağlıklı işlemesine yönelik çalışmalara önem verildiği görülmektedir. Mortgage piyasasının geniş ve kapsamlı mevzuat ile düzenlenmiş olmasına rağmen FSA tarafından piyasaya yönelik sorunların zamanında tespit edilememesi, finans sisteminde çok fazla düzenlemenin yapılmasından ziyade piyasanın dinamik yapısına uygun izleme ve uygulama yapısının oluşturulmasının önemli olduğunu ortaya çıkarmıştır. Nitekim, Đngiltere mortgage piyasasında 2004 yılından beri yapılan mevzuat çalışmaları, subprime sektörünün sahip oluğu risklerin tanımlanmasını, sistematik risklerin stres testleriyle ölçülmesinin önemini, mortgage kredilerinde erken ödeme cezalarının ele alınmasını, daha fazla ilkelere dayalı, sonuç odaklı ve AB mortgage direktiflerine uygun, etkili düzenlemelerin gerekliliğini gündeme getirmiştir Yapılan düzenlemelerle, kolayca karşılaştırılamayan kredi teklifleri, refinansman amacıyla kullanılmak üzere maliyetli kredi önerileri, yanıltıcı faiz oranlarının sunulması, sigortalı mortgage (endowment mortgages) kredilerinin satışı, yüksek poliçe ödemeli sigortaların yapılması konularına açıklık getirilmesi amaçlanmaktadır. 11 Firmalar, sigortacılar, mortgage firmaları ve sigorta aracı kurumları ile likidite riskiyle ilgili olan yapı kooperatifleri, bankalar ve kendi hesabı olan dealerları kapsamaktadır. 12 FSA tarafından hazırlanan Đhtiyatlı Standartlar bölümünün yer aldığı bütünleştirilmiş Đhtiyatlar kaynak kitabı 31 Aralık 2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 13 Reklam ve kampanyalar hakkındaki kurallar FSA nin internet sitesinde yer alan el kitaplarından iş yönetimi kaynak kitabının iş yönetimi ve mortgage bölümünde yer almaktadır. Reklam ve kampanyalar hakkındaki kuralların amacı, finansal promosyonların şeffaf ve adil bir şekilde yapılmasını sağlamak ve yanıltıcı ilanların yapılmasını engelleyerek firmaların, tüketicilerin gerçek ihtiyaçlarına uygun ve bunları karşılayabilecek şartları duyurmalarını sağlamaktır. 14 Finansal promosyonlarda ilgili en son tebliğ 5 Nisan 2007 tarihinde yayınlanmıştır. 15 Formda konutun ne amaçla alındığı, hangi bölgede olduğu, mortgage olanaklarının satın alma ya da konut sahipliğine ortak olma amaçlarından hangisine yönelik olduğu, konutun satın alma ve tahmini değeri, ne kadar ve kaç yıl vade ile borçlanılmak istendiği, mortgage faiz oranı çeşidi ve geri ödeme şeklini içeren sorular yer almaktadır Fischel Jonathan, Mortgages - An FSA update, Head of Mortgage and Credit Unions at the Mortgage Expo, 15 May Briault Clive, Risks in the mortgage market: A regulator's view, Managing Director, Retail Markets, FSA Council of Mortgage Lenders Annual Lunch, 20 April

19 1.3 LĐBOR Piyasasının Önemi 19 Piyasa olaylarına son derece duyarlı olan BBA LĐBOR, uzun süredir yerleşmiş ve kabul görmüş 20 olması, uluslararası piyasalarda türev ürünler, para piyasası ve diğer sermaye piyasası ürünleri için referans faiz oranı olarak kabul edilmesi ve işleyişinin şeffaf olması dolayısıyla finans piyasaları açısından büyük önem taşımaktadır. LĐBOR, tezgah üstü türevler, kredi sözleşmeleri, değişken faiz oranlı tahviller, vadeli faiz oranlı sözleşmeler ile LIFFE, Euronext, SIMEX, TIFFE gibi dünyanın önemli future ve opsiyon borsalarında faiz oranı hesaplamalarında referans olarak kabul edilmektedir. BBA LĐBOR, Đngiliz Bankalar Birliği (British Bankers Association-BBA) tarafından belirlenmektedir. Piyasa talebinin sürekli karşılanması amacıyla LĐBOR belirleme sürecinin gözetimi, 1998 yılında BBA bünyesinde kurulan BBA LĐBOR Yönetim Grubu 21 na (Yönetim Grubu) verilmiştir. BBA, Yönetim Grubu ile istişare ederek LĐBOR oranını belirleme sürecini zaman zaman kontrol etmekte ve gerekirse hesaplama yöntemlerinde değişiklikler yapmaktadır. Ayrıca, BBA, katılımcı bankalara gönderdiği talimatlara uyulmadığını tespit ettiğinde konuyu Yönetim Grubu na iletmektedir. Yapılan görüşme sonrasında durumun düzeltilmesi için katılımcı bankalar uyarılmakta, durumun hassasiyetine göre bankalar, katılımcılar heyetinden ihraç edilebilmektedir 22. LĐBOR oranı, kapsamlı bir listesi bulunmamakla birlikte eşzamanlı olarak Thomson Reuters, Telekurs, Bloomberg, Infotec, IDC, Quick, Class Editori, Proquote bilgi sağlayıcılarının da aralarında bulunduğu dünya üzerinde den fazla ekranda yayımlanmaktadır. LĐBOR belirleme sürecini BBA adına yöneten Reuters, katılımcı bankalardan topladığı verileri test ettikten sonra oranı belirleyip açıklamaktadır. 23 Önceki dönemlerde LĐBOR un BBA in web sayfasında yayınlanmaması, yukarıda belirtilen bilgi sağlayacılarına erişimi bulunmayan yatırımcıların, araştırmacıların ve akademi dünyasının LĐBOR oranlarına ulaşmalarına engel teşkil etmekteydi. LĐBOR oranını, bankaların future oranlarına dair beklentileri, katılımcı bankaların profilleri, yerel faiz oranları, ilgili dövizlerin 24 Londra piyasalarındaki likidite durumu başta olmak üzere birçok faktör etkilemektedir. Piyasalarda ortaya çıkan likidite sıkışıklığı, LĐBOR üzerine eklenen spreadi büyütmektedir. Bu nedenle, LĐBOR un likidite açısından para piyasasındaki koşulları temsil gücünün zayıflamaması için bankalar borçlanma oranlarını gerçek oranlar üzerinden beyan etmelidirler. Ancak, bankaların içinde bulunduğu durumu yansıtması dolayısıyla LĐBOR un artması bankalarda bazı 19 Đngiliz Bankalar Birliği nin sayfasındaki LĐBOR ile ilgili bölümlerden derlenmiştir. 20 BBA LĐBOR, sendikasyon kredilerinin artması ve türev piyasalarındaki gelişmelerle birlikte 1980 li yılların başlarında ortaya çıkmıştır. Bu dönemden itibaren LĐBOR, bütün uluslararası banka borçlanmalarının %20 den fazlası ve bütün yabancı para işlemlerinin %30 dan fazlasının yapıldığı Londra da gittikçe artan bir öneme sahip olmuştur. BBA LĐBOR oranlarının belirlenmesi resmi olarak 1 Ocak 1986 da başlamıştır. Bununla birlikte Aralık 1984-Ocak 1986 arasındaki deneme süresinde bazı oranlar belirlenmiştir yılında, çeşitli yeni piyasa araçlarını (özellikle faiz oran swapları, döviz opsiyonları ve forward oranı anlaşmaları) alıp satan bankaların sayısı artmasıyla birlikte finansal piyasalarda işlem hacmi artmış ve Londra Bankalararası Para Piyasası derinlik kazanmıştır. Bu gelişmelerle birlikte aynı zamanda getiri oranının hesaplanmasında tek tip bir ölçüt getirilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır yılı Ekim ayında BoE başta olmak üzere ilgili taraflarla birlikte çalışan Đngiliz Bankalar Birliği, çeşitli çalışma grupları oluşturmuş ve bu çalışma grupları Faiz Swap Oranları için Đngiliz Bankalar Birliği Standardını (The BBA standart for Interest Swap Rates- BBAIRS) belirlemişlerdir. Bu standart, BBA LĐBOR un selefi olan BBA faiz oranlarının belirlenmesini de kapsamıştır. 2 Eylül 1985 ten itibaren BBAIRS şartları standart piyasa uygulaması olmuş ve böylece LĐBOR ortaya çıkmıştır. 21 Yönetim Grubu, Londra daki interbank para piyasasında önde gelen aktif piyasa uygulamacılarından oluşmaktadır. 22 Katılımcı bankalardan birinin heyet üyeliği şartlarını sağlayamaz duruma gelmesi halinde de BBA, Yönetim Grubu ile alacağı ortak kararla mümkün olduğunca kısa sürede yeni bir banka belirleyip, sonucu zamanında ve uygun şekilde piyasaya duyurmaktadır. 23 Oranlar Londra saatine göre öğleden önce açıklamaktadır. Ayrıca, haber ve finans ağırlıklı birçok internet sitesinin gün sonunda (Londra saati ile 17:00 den sonra) BBA LIBOR verilerini yayımlama izni vardır. 24 BBA LĐBOR u belirleyen para birimleri arasında Đngiliz sterlini, ABD doları, Japon yeni, Đsviçre frangı, Kanada doları, Avustralya doları, euro, Danimarka kronu, Đsveç kronu ve Yeni Zelanda doları yer almaktadır. 7

20 finansal sorunlar olduğuna işaret etmektedir. Bu nedenle, bankalar kriz sürecinde finansal zorluk içinde olduklarını gizlemek amacıyla yüksek olan kısa vadeli borçlanma faiz ödemelerini düşük gösterebilmektedir. Bu ihtimalle birlikte LĐBOR katılımcılar heyetini oluşturan bankaların Hükümet in kurtarma paketlerine konu olması da LĐBOR oranlarına olan güvenin tartışma konusu olmasına yol açmıştır. 25 Küresel krizle birlikte sorgulanan LĐBOR oranına ilişkin getirilen ilk öneri, hesaplamaya dahil olunan bankaların krizden etkilenmeleri nedeniyle sadece bankalardan gelen bilgiye güvenilmeyerek, BBA tarafından her bankaya diğer bankalardan hangi faiz oranı üzerinden borçlanabildiğine ilişkin teyit sağlanmasıdır. Teyit yoluyla, LĐBOR hesaplamasına konu bankaların borçlanma faizlerini gerçek dışı beyan etmelerinin engellenmesi amaçlanmaktadır. Getirilen diğer öneriler ise faizlerin resmi bildirim saatinin değişmesi ile katılımcı bankalar heyetinde ABD'li bankaların sayısının artırılmasıdır. Bankaların ABD piyasalarının açılmasından sonra faiz raporlaması yapmaları ve ABD li bankaların sayısının artmasıyla ABD piyasalarının etkisinin gecikmeksiz, anlık olarak faiz oranlarına yansıması hedeflenmektedir. BBA nin 7 Nisan 2008 tarihinde 1 aylık LĐBOR dolar faiz oranını %2,72 açıklamasının ardından FED tarafından teminat altına alınmış krediler için faiz oranının %2,82 olarak belirlenmesi, bu dönemde LĐBOR hakkındaki tartışmaları daha da hızlandırmıştır. LĐBOR oranı hesaplamasının değiştirilmesi önerisini destekleyen FED de, LĐBOR un ABD piyasalarının durumunu iyi yansıtmadığını kabul etmiştir. 26 ABD nin önemli broker şirketlerinden olan ICAP Plc., LĐBOR hakkında oluşan tereddütleri bertaraf etmek ve ABD piyasalarının durumunu daha gerçekçi yansıtmak amacıyla LĐBOR a alternatif referans faiz oranı olarak oluşturduğu New York Fonlama Oranına (New York Funding Rate-NYFR) ilişkin çalışmalarını sürdürmektedir. NYFR ile faiz oranı hesaplamalarına ABD banka faiz oranlarının dâhil edilmesi ve raporlama saatinin New York Borsası işlem saatlerine göre belirlenmesi hedeflenmektedir. 27 LĐBOR a ilişkin tartışmalar sürerken BBA, piyasalarda oluşan tedirginlikleri azaltmak ve LĐBOR oranlarına tüm yatırımcıların erişimini sağlamak amacıyla LĐBOR la ilgili her türlü bilginin yer aldığı LĐBOR web portalının 28 oluşturulduğunu 29 Nisan 2009 tarihinde kamuoyuna duyurmuştur. LĐBOR hesaplamasında ortalamaya dâhil edilen bankaların borçlanma oranlarının kullanılması nedeniyle bu oranların piyasalardaki gelişmeleri yansıttığını savunan BBA, hesaplama yöntemini değiştirmemiş, LĐBOR yönetiminde oran belirleme ve gözetim olmak üzere iki alt komite oluşturulmasına karar verilmiştir. Ayrıca, katılımcılar için yazılı rehber oluşturulması, sürekli denetimin sağlanması ve tavsiyelerde bulunulmasını içeren üç yeni yaklaşım getirilmiş ve Döviz Kurları ve Para Piyasaları Komitesi Kıta Avrupası, ABD ve diğer LĐBOR kullanıcılarını içerecek şekilde genişletilmiştir. 29 Bununla birlikte, LĐBOR ile ilgilili kuşkuları ortadan kaldırmak amacıyla online mesajlama servisi kurulmuştur. Twitter 30 adı verilen bu sistem ile piyasalarla ilgilenen herkese günlük bilgi akışının sağlanması amaçlanmıştır. 25 Problems With Libor?, Erişim Tarihi: Livesey Ben, Finch Gavin, Libor Rate Faces Shakeup as Credibility is Doubted, Bloomberg News Service, Tuesday, May 13, Glover John, Finch Gavin, Bloomberg, ICAP Plans Rival Index to Libor for U.S. Bank Rates (Update2) May 1, Erişim Tarihi: 11 Haziran BBALIBOR, LIBOR Gets Enhanced Governance and Scrutiny Procedures, Proposals agreed by the FX & MM Committee,

21 Kutu 1: : LĐBOR Katılımcıları ve Hesaplama Yöntemi LĐBOR Katılımcılar Heyeti: BBA LĐBOR oranlarının belirlenmesi için oran bildiren katılımcı bankalardan oluşan, her para birimi için ayrı bir Katılımcılar Heyeti (Contributor Panel) bulunmaktadır. Bu katılımcı heyetleri en az 8 bankadan oluşmaktadır. BBA nın FX ve Para Piyasası Danışma Kurulu (FX and Money Market Advisory Panel) tarafından hangi bankaların BBA LĐBOR Heyetlerine (BBA LĐBOR Panels) katılacağı kararı, gizli olarak sağlanan faaliyet verilerine göre verilmektedir. Heyetlerde yer alacak bankalar, ilgili para türündeki itibar, piyasa faaliyet çapı ve uzmanlık esasına göre seçilmektedir. Bankalar, bir BBA LĐBOR heyetine katılmak istiyorlarsa BBA ile irtibat kurmaktadır. Aday bankalar, hem bankalararası nakit hem de forward FX swap piyasalarında 1 yıl vadeye kadar olan işlemlere dair 3 aylık faaliyet verilerini BBA ye sunmaktadır. LĐBOR Hesaplama Yöntemi: BBA LĐBOR kısa vadeli bir faiz oranıdır ve yalnızca 12 aya kadar olan vadeler için hesaplanmaktadır. Her para birimi için her gün 15 farklı vade mevcuttur. Euro, Amerikan doları, Đngiliz sterlini ve Kanada doları için en kısa vade gecelik, diğer para birimleri için spot/future faiz oranları geçerlidir. Herhangi bir para birimi için katılımcılar heyetini oluşturan bankaların bildirdiği faiz oranları en yüksek orandan en düşük orana göre sıraya konmaktadır. Bu sıralama doğrultusunda oranlar 4 çeyrek gruba ayrılmakta, bu gruplar içinde en yüksek oranları içeren 1. çeyrek ile en düşük oranları içeren 4. çeyrekteki oranlar dışarıda bırakılmaktadır. Ortada kalan 2 çeyrekteki oranların, aritmetik ortalaması alınmakta ve bu ortalama oran BBA nın belirli bir para, vade ve belirlenen gün için LĐBOR oranı olarak açıklanmaktadır. Bu işlem, bir geceden, 12 aya kadar olmak üzere, 15 farklı dönem ve kote olan 10 para birimi için faiz oranlarını belirlemek amacıyla 150 kez tekrarlanmaktadır. BBA LĐBOR belirleme sürecinin normal şekilde işlememesi durumunda BBA, Katılımcı Bankalar, BBA LĐBOR Yönetim Grubu ve diğer piyasa katılımcıları ile istişare ederek ikame bir oran belirlemektedir. BBA LĐBOR bileşik bir oran değildir. Ancak, finansman dönemindeki gerçekleşen (actual) günler/ esasına göre hesaplanmaktadır. Uluslararası piyasalarda borçlanma oranı belirlenirken LĐBOR a, spread adı verilen ve riski içeren bir marj eklenmektedir. ı ü ç ü ş LĐBOR oranının belirlendiği heyetlerde temsil edilen bankalar, nakit piyasalarda en aktif olan ve en yüksek kredi derecelerine sahip bankalardır. Katılımcılar Heyetinde bulunan bir bankanın durumu paralelinde interbank piyasasında fon talep edebileceği (borçlanabileceği) bir oranı saat 11:00 dan önce bildirmesi, oranları, para birimleri, vadeler ve fixing tarihlerine göre ve kabul edilmiş kotasyon kurallarına uygun olarak vermesi, katılımcının kendi oranlarını, diğer katılımcı bankalar tarafından verilen oranları hesaba katmadan vermesi, oranların Londra piyasasında makul piyasa büyüklüğündeki, basit ve teminatsız, Đngiltere ve Galler yargısına ve mahkemelerine tabi kişi ve kurumların taraf olduğu mevduatlar için olması, oranların virgülden sonra en az iki haneli en fazla beş haneli olarak verilmesi, bankaların kendi oranlarını Londra saatiyle 11:00 ile 11:10 arasında girmesi hususlarına uymak zorundadır. Katılımcı bankalar tarafından girilen oranlardaki hataların tespit edilmesi ve düzeltilmesi için saat 11:30 a kadar çalışılır. Katılımcı bankaların oranları ve ortaya çıkan ortalama, Londra saatiyle 11:30 civarında belirlenir. Geriye kalan hatalar sonraki 30 dakika içinde düzeltilir. Daha sonra, ortalamada gerekli uyarlamalar yapılır, bu oran BBA LĐBOR oranı olarak Londra saatiyle saat 12:00 da yayımlanır. Tablo 2: : Para Birimlerine Göre LĐBOR Katılımcı Banka Sayıları Para Birimi Banka Sayısı Kotasyon Fixing Esası Para Birimi Banka Sayısı Kotasyon Fixing Esası AUD 8 a/360 spot GBP 16 a/365 aynı gün CAD 12 a/360 spot JPY 16 a/360 spot CHF 12 a/360 spot NZD 8 a/360 spot DKK 8 a/360 spot SEK 8 a/360 spot EUR 16 a/360 spot 32 USD 8 a/360 spot Kaynak: BBA 31 Đngiliz sterlini için hesaplama, 360 yerine 365 gün için yapılmaktadır. Finansman süresindeki tam/gerçek gün sayılarını tespit etmek de önemlidir. Örneğin 3 aylık mevduat her zaman 90 gün olmayabilir, örneğin 89 veya 91 gün olabilmektedir. Örneğin 45 günlük bir finansman süresi varsa, doğru BBA LĐBOR oranına ulaşmak için 1 ay ve 2 aylık oranlar arasında ekstrapolasyon yapabilmektedir. 32 Euro için spot fixing, fixing tarihinden iki target iş günü sonrasıdır. 9

22 1.4 Ödeme e Sistemlerinin in Kapsamı Ödeme sistemleri, ekonomik birimler arasında mal ve hizmetlerin değişimini kolaylaştıran araçları, kurumsal ve örgütsel çatıyı, işletim süreçlerini ve haberleşme ağını kapsayan bir sistemdir. Ödeme sistemlerinin amaçları arasında, fon yönetiminde kolaylık, bankalararası fon aktarımlarında etkinlik, ödeme riskinin en aza indirgenmesi ve bankacılık sistemine yeni hizmetler sunması yer almaktadır. 33 Ödeme sistemlerinin önemi, özellikle mali sektörde üstlendikleri rollerden kaynaklanmaktadır. Mali sistem içinde finansal risklere, güvenilirliğe ve hızlılığa yönelik reformlar sonrasında ödeme sistemlerinde büyük değişimler görülmüştür. Bu kapsamda, para otoritelerini para politikasına yönelik karar verme süreçlerinde güçlü ve etkin ödeme sistemlerine sahip olma ve ödeme sistemiyle ilgili sistemik risklerden kaçınılmasına katkıda bulunacak çalışmalara yön verilmiştir. Đngiltere de ödeme sistemleri, banka dışında kullanılan ödeme araçları, bankalararası kambiyo ve mutabakat sistemleri ile ödeme sistemleri olarak üç temel ayrımda ele alınmaktadır. Grafik 3: : Đngiltere de Ödeme Sistemleri 34 Banka Dışında Kullanılan Ödeme Araçları Nakit Dışı Ödemeler Nakit Ödemeleri Kredi Transferleri, Çekler, Doğrudan Borçlandırma, Ödeme Kartları, Posta Araçları CHAPS Finansal piyasa işlemlerine dair ödemeler, CLS ödemeler ve geri ödemeler, konut alımları ve diğer ödemeler ĐNGĐLTERE ÖDEME SĐSTEMLERĐ Bankalararası Kambiyo ve Mutabakat Sistemleri Ödeme Sistemleri BACS Çek ve Kredi Takasları Döviz Ödemeleri Master & Visa Card Takas Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri Maaş vb. ödemeleri, doğrudan borçlanma sistemince yapılan fatura ödemeleri, telefon ve internet bankacılığı Tüketiciler ve şirketler tarafından mal ve hizmet ödemeleri, fatura ödemeleri ve küçük finansal işlemler, ihbarlı ödemeler Tüketiciler ve şirketler tarafından mal ve hizmet ödemeleri Londra Takas Odası, EuroCCP CREST, CMO LCH Clearnet Korumalı Ödeme Sistemi Sınırlı nakit ödemeleri, emtia teslimine ilişkin ödemeler, nakit ödemeler, temerrüt fonu primleri Kaynak: BIS, BoE BoE tarafından kullanılan menkul kıymet ara yüzü 33 BoE, Payment System Report 2007, Issue No:4, February CREST ödeme sistemi ile yapılan ödeme türleri arasında itibarlı menkul kıymetler, hisse senetleri (equities) ve para piyasası araçlarına (açık piyasa ve repo piyasası işlemleri dâhil) dair ödemeler yer almaktadır. 10

23 Günümüz ekonomilerinde ödeme sistemleri içerisinde plastik ödeme araçları önemli bir rol oynamaktadır. Đngiltere de de yaygın olarak kullanılan plastik kartlardan kredi kartları genellikle Visa ve MasterCard, banka kartları ise SWITCH ve Visa tarafından üretilmektedir. Ayrıca, bütün Otomatik Para Çekme Makineleri (ATM), bu makineleri kullanan finansal kurumların müşterilerinin izlenebildiği LINK 35 network ile birbirine bağlıdır. Bu durum, tekonoloji maliyetlerinin düşürülmesi açısından önem arz etmektedir Özel bir kurum olarak 1985 yılında kurulan Takas Hizmetleri Birliği (Association for Payment Clearing Services-APACS) 36, büyük bankalar ve konut yapı kooperatiflerinin para gönderimiyle ilgili rekabetçi olmayan konularda tartışmalar yapılabilmesi için forumlar sağlamaktadır. APACS çatısı altında Takasbank Otomatik Ödeme Sistemi Takas Şirketi 37 (Clearing House Automated Payment System Clearing Company- CHAPS), Banka Otomatik Ödeme Sistemleri Limited Şirketi, (Banks Automated Clearing System- BACS) ve Çek ve Kredi Takas Limited Şirketi (Cheque and Credit Clearing Company) olmak üzere 3 operasyonel takas şirketi faaliyet göstermektedir. 38 FSA, gömülü ödeme sistemlerini içeren takas odalarının düzenlenmesinden yasal olarak sorumludur. BoE ise Đngiltere deki ödeme sistemlerinin sağlamlığı ve esnekliğini artırmaya odaklanarak, ödeme sistemlerinin gözetim faaliyetlerini, kanuni zorlama gücünden yoksun (non-statutory basis) olarak yürütmektedir. BoE, HMT ve FSA arasında imzalanan mutabakat zaptında 39, sistemik risklerin azalmasına yönelik altyapının geliştirilmesi ve iyileştirilmesi ile ödeme sistemlerinde problemler arttığında Maliye Bakanı nın da tavsiyeler sunabilmesine ilişkin hükümler bulunmaktadır. 40 BoE nin ödeme sistemlerinin esnekliği ve sağlamlığına dair işlevinden farklı olarak, rekabet ve erişim konularında Adil Ticaret Bürosu nun (Office of Fair Trading-OFT) yasal sorumluluğu bulunmaktadır yılında Hükümet desteğiyle kurulan düzenleyici bir kurum olan Ödemeler Konseyi nin (Payments Council) de Đngiltere ödeme sistemlerinin geliştirilmesinde stratejik bir rolü bulunmaktadır. Konsey özellikle yeniliklerin yapılması ve geliştirilmesi, açık ve şeffaf bir şekilde ilgili taraflarla çalışılması ve ödeme sistemlerinin bütünlüğünün sağlanması gibi konulara odaklanmaktadır. Bununla birlikte, bu kurumlar temel olarak ödeme sistemlerinin sağlamlığı ve esnekliğine odaklanmamıştır 41. BoE ayrıca, Ödeme Sistemleri Direktifi (Settlement Finality Directive: Directive 98/26/EC) 42 uyarınca ödeme sistemlerini düzenleyici otorite olarak, FSA ise onaylı takas odalarındaki sistemler için düzenleyici otorite olarak görev yapmaktadır. Genelde, Ödeme Hizmetleri Direktifinin ilgili otoritesi FSA kabul 35 LINK ödeme sistemi ile müşteriler kendi bankalarına ait olmayan ATM den nakit çekebilmektedir. 36 APACS, özel bir kurum olarak 1985 yılında kurulmuştur. Takas Hizmetleri Birliği, büyük bankalar ve konut yapı kooperatiflerinin para gönderimiyle ilgili rekabetçi olmayan konularda tartışmalar yapılabilmesi için forumlar sağlayan bir kurumdur. 37 APACS a bağlı olan CHAPS Takas Şirketi tarafından yönetilen CHAPS RTGS sisteminden oldukça yüksek tutarlı toplu ödemeler geçmektedir. Bununla birlikte, işlem değerlerine ilişkin olarak bir limit tabanı belirlenmemiştir. Sistem aynı gün kesinlik kazanması gereken düşük değerli perakende ödemeler içinde kullanılabilmektedir. Sistem ağırlıklı olarak sterlin ve euro ödemelerine hizmet etmektedir. CHAPS Sterlin sistemi 1996 yılı Nisan ayında gün sonu netleştirme esasından RTGS esasına geçmiştir. 4 Ocak 1999 tarihinde CHAPS Euro sistemi faaliyetlerine başlamış ve pan-eu TARGET sistemiyle birleştirilmiştir. Sisteme üye olan bankalar böylece yurtiçi ve yurtdışı ödemelerini CHAPS Euro sisteminden yapabilme imkanı bulmuştur. NewCHAPS projesinin tamamlanmasının ardından 2001 yılı Ağustos ayından itibaren CHAPS Sterlin ve CHAPS Euro işlemleri aynı teknik platform (SWIFTbased) üzerinden yapılmaya başlanmıştır. 38 BIS, Payment Systems In The United Kingdom, CPSS - Red Book, BoE, HMT ve FSA arasında 1997 yılında imzalanan mutabakat zaptıyla ödeme sistemleriyle ilgili sorumluluğun BoE de olduğu resmileştirilmiştir. 40 BoE, Payment System Report 2008, Issue No:5, April A.g.e. 42 AB üyesi ülkeler tarafından 1 Kasım 2009 da uygulanması gereken Ödeme Hizmetleri Direktifi (Payment Services Directive 2007/64/EC), ödeme hizmeti sağlamada bilgilerin şeffaflığı gibi iş ahlakı konuları ile hizmet sağlayıcı ve kullanıcıların hak ve yükümlülükleri gibi hususları içermektedir. Bu direktif, ödeme sistemlerine özellikle de Settlement Finality Directive altında belirtilmemiş sistemlere açık ve adil erişimi sağlamaya çalışmaktadır. 11

24 edilmekle birikte Adil Ticaret Bürosu dâhil olmak üzere diğer kurumların da direktifin uygulanmasında rol alması planlanmıştır. 43 Finansal piyasaların ve ekonominin işleyişi açısından önem arz eden ödeme sistemlerinde ortaya çıkabilecek sorunlar, banka ve diğer finansal kuruluşlarla olan bağlantısı nedeniyle şirketleri ve tüketicileri, dolayısıyla ekonomiyi etkileyebilme potansiyeli taşımaktadır. Merkez bankalarının eşgüdümüyle güvenilir ve hızlı işleyen bir ödeme sisteminin varlığı, riskleri ortadan kaldırabilmenin yanı sıra para politikalarının etkinliğini de artırabilmektedir. Gün içinde kesintisiz olarak yapılacak ödeme gerçekleşmeleri, piyasalarda istenmeyen likidite hareketlerini engellemede önemli rol oynamaktadır. Yasal, işlevsel, mali riskler ile güvenlik riskleri ödeme sistemleri için büyük önem arz etmektedir. BoE, 2008 yılında ödeme sistemlerine ilişkin en önemli risklerin, bir üyenin iflas durumuna düştüğünde yaşadığı ödeme sıkıntısı ile sistemi destekleyen ağın çökmesi ya da hata vermesini içeren operasyonel riskler olduğunu belirtmiştir. BoE, ödeme sistemleri kapsamında ortaya çıkabilecek en önemli riskleri toptan ödeme sistemlerde yaşanabilecek sorunlarla ifade etmektedir. 44 Ödeme gerçekleşmelerini tehdit edecek boyuttaki bütün riskler, ödemelerin güvenilir merkezi bir sistem kanalıyla gerçekleştirilmesi gereğini zorunlu kılmaktadır. 45 Bu kapsamda, ödeme sistemlerinin gözetimi konusundaki yasal düzenleme boşluğu 2009 Bankacılık Kanunu ile giderilmeye çalışılmış ve ödeme sistemlerinin gözetiminin yasal sorumluluğu kesin olarak BoE ye verilmiştir. BoE, ödeme sistemlerinin güvenilirliği ve etkinliğini sağlamada tek otorite olarak belirlenmiştir. Ayrıca, BoE finansal sistemin istikrarını gözetmekle birlikte finansal sistemi tehdit eden durumları da tespit etmekle yükümlü tutulmuştur. Bununla birlikte, FSA, OFT, Ödemeler Konseyi ile diğer kamu kurumlarının ödeme sistemleri dahil olmak üzere finansal sistemin istikrarını olumsuz etkileyecek şekilde tüketiciyi koruma hedeflerini genişletemeyecekleri hüküm altına alınmıştır. FSA nin tüketiciyi koruma kapsamındaki yasal sorumluluğu 2000 Finansal Hizmetler ve Piyasalar Kanunu ile sınırlı tutulmuştur Bankacılık Kanunu kapsamında ödeme sistemlerinin tanımlanmasına ilişkin hükümlerle ilgili düzenleme çalışmalarına 2009 yılı Nisan ayında, diğer hükümlerle ilgili düzenleme çalışmalarına ise 2009 yazından sonra başlanılması planlanmıştır. Yeni rejimle ilgili bilgilerin kamuoyuna duyurulması BoE nin sorumluluğundadır. 43 BoE, Payment System Report 2007, Issue No:4, February BoE, Payment System Report 2008, Issue No:5, April BIS, Payment Systems In The United Kingdom, CPSS - Red Book, BoE, Payment System Report 2008, Issue No:5, April

25 Kutu 2: : Đngiltere Ödeme Sistemleri Takasbank Otomatik Ödeme Sistemi (Clearing House Automated Payment System-CHAPS), Đngiltere de kredi transferlerinin Gerçek Zamanlı Toptan Mutabakatını (Real-Time Gross Settlement=RTGS) sağlayan ödeme sistemidir. Önceden sterlin ve euro ödemeleri için CHAPS Sterlin ve CHAPS Euro olmak üzere iki sistem bulunmaktayken TARGET sisteminin hayata geçmesiyle CHAPS Euro sistemi sona ermiştir. RTGS nin altyapı hizmetleri dış kaynak kullanımı yoluyla CHAPS tarafından sağlanmaktadır. Bu hizmet alımı, Merkez Bankası ile CHAPS Clearing Company Ltd (CHAPSCo) arasındaki mutabakat zaptı çerçevesinde yapılmaktadır. CHAPS Sterlin ödemelerinin günlük değeri Đngiltere nin yıllık gayri safi yurtiçi hâsılasının yaklaşık %20-%25 ine tekabül etmektedir. Ayrıca, CHAPS ödemelerinin Đngiltere finansal sisteminde likiditenin dağıtılmasında kritik bir rolü vardır. RTGS nin Đngiltere deki diğer ödeme kanalları için nihai bir sistem olması, Merkez Bankası nın CHAPS deki ve ilgili RTGS altyapısındaki risklerin azaltılmasına özel bir önem vermesine neden olmaktadır. CHAPS sisteminin 15 üyesi bulunmaktadır 47. LCH Clearnet Ltd Korumalı Ödeme Sisteminin (Protected Payment System), Đngiltere deki ana merkezi karşı taraftır (main central counterparty=ccp). Đngiltere de özel bir limited şirket olarak kurulmuştur ve Finansal Hizmetler ve Piyasalar Kanunu 2000 e göre kabul edilmiş bir takas odası olarak FSA nin düzenlemesine tabidir. LCH Clearnet Ltd nin saklı ödeme anlaşmaları faaliyetlerinin (Korumalı Ödeme Sisteminin) denetimi Merkez Bankası tarafından yapılmaktadır. LCH Clearnet Ltd, Korumalı Ödeme Sistemi sayesinde, kârı ve diğer nakdi üyeleri arasında transfer eder. CREST, Đngiltere de, itibarlı menkul kıymetler, hisse senetleri ve para piyasası araçları için ödeme karşılığı teslimat hizmeti sağlayan bir ödeme sistemidir. Sistem, Euroclear SA/NV (ESA) nın tamamına sahip olduğu bağlı ortaklığı olan Euroclear UK & Ireland Ltd (EUI) 48 tarafından yönetilmektedir. EUI, Đngiltere de kurulmuştur ve Finansal Hizmetler ve Piyasalar Kanunu 2000 e göre kabul edilmiş bir takas odası olarak FSA nin düzenlemesine tabidir. Merkez Bankası, CREST ödemelerine dair sözleşmelerin gözetiminden sorumludur. Avrupa Otomatik Gerçek Zamanlı Ekspres Transfer Sistemi (Trans European Automated Real-Time Gross Settlement Express Transfer-TARGET), TARGET), Avrupa Para Birliği sürecinde, AB ülkelerinin RTGS Sistemlerini; aynı teknik alt yapı ile birbirine bağlayarak, sınır ötesi euro ödemelerini yapmalarını sağlayan ödeme sistemidir. TARGET sisteminde yapılan ödemeler, tüm RTGS sistemlerinde olduğu gibi geri alınamaz ve nihai özelliktedir. Ödemeler EURO cinsinden yapılmaktadır. Yeni TARGET sistemi, 19 Kasım 2007 de Avusturya, Almanya, Güney Kıbrıs, Litvanya, Letonya, Lüksemburg, Malta ve Slovenya nın katılımıyla uygulanmaya başlamıştır. Yeni sistem, üye ülkelerin her birinin TARGET sistemlerinin birleştirildiği tek bir paylaşım platformundan oluşmaktadır Mayıs ayında Đngiltere dâhil olmak üzere bütün Avrupa ülkeleri yeni TARGET sistemine geçmiştir. Bankacılık Otomatik Takas Sistemi (Bank Automated Clearing System-Bacs), hacim açısında Đngiltere nin en büyük perakende ödeme sistemidir. Bu sistemde 2007 yılında günlük ortalama 21,9 milyon elektronik ödeme gerçekleşmiş, bu işlemlerin ortalama günlük değeri 14,6 milyar sterlin olmuştur. Bacs Payment Schemes Ltd (BPSL), doğrudan borçlanma, kredi ve ödeme emirlerinden sorumludur ve işlemlerinin temel işleyişi, dış kaynak kullanımıyla, VocaLink Ltd tarafından sağlanmaktadır. Sürekli Ödeme Sistemi (Continuous Linked Settlement- CLS), yabancı para işlemlerine dair ödemelerdeki temel riski ortadan kaldırmak için tasarlanmıştır. FED, CLS hizmeti veren CLS Bank International (CLS Bank) ın kurulmasına izin vermiştir ve birincil denetçisi ve gözeticisidir. CLS Bank özel amaçlı bir bankadır. Operasyon merkezi Londra dır. CLS Bank ın ortaklık yapısına ülkelerin dağılımına göre bakıldığında Avustralya nın 4, Belçika nın 2, Kanada nın 5, Danimarka nın 2, Fransa nın 4, Almanya nın 7, Đtalya nın 1, Japonya nın 9, Lüksemburg un 1, Hollanda nın 3, Norveç in 1, Đspanya nın 3, Đsveç in 2, Đsviçre nin 3, Đngiltere nin 4 ve Amerika nın 15 olmak üzere toplam 66 büyük bankanın yer aldığı görülmektedir. Federal Reserve, CLS nin ortak gözetiminde yer alan diğer merkez bankaları ile birlikte sistemi Temel Prensiplere (Core Principals) göre değerlendirmektedir. Kaynak: BoE Üye: Abbey, BoE, Bank of Scotland (HBOS), Barclays Bank, Citibank, Clydesdale Bank, CLS Bnak International, The Cooperative Bank, Deutsche Bank, HSBC Bank, Lloyds Tsb Bank, National Westminster Bank, The Royal Bank of Scotland, Standart Chartered Bank, UBS AG, 48 Önceden CrestCo idi. 13

26 1.5 Likidite Yönetiminin Esasları Piyasalarda, firma likidite riski 49 ile piyasa likidite riski 50 olmak üzere iki tür likidite riski bulunmaktadır. Firmaların likiditesi ile piyasanın likiditesi birbirileriyle ilişkili kavramlardır. Firmalar likidite riskiyle karşılaştıklarında, nakit akışlarını dengeleyebilmek için varlık satış yoluna gidebilmektedir. Ancak, varlıklar piyasa için düşük likidite değerine sahipse firmalar düşük fiyattan satış yapmak zorunda kalabilmektedir. 51 Bu durum firmaların likidite sorunlarını, tahmin edilen varlık satışından daha fazla satış yapmak suretiyle karşılaması sonucunu doğurmaktadır. Ayrıca yatırımcılar tarafından düşük değerle yapılan varlık satışlarının hızlanması da firmaya olan güvenin azalmasına neden olmaktadır. Krizle birlikte daha da önem kazanan likidite konusuna FSA iki açıdan yaklaşmaktadır. Birincisi, firmaların bütün olası likidite taleplerine ilişkin kapsamlı bir bilgilendirmeye sahip olması ve kriz dönemleri de dâhil olmak üzere talepleri karşılamak için planlar geliştirmesi; ikincisi ise firmaların bilançolarında daha fazla ihtiyat için nakit veya diğer bankalardan alınacak likidite taahhüdü ve hemen nakde çevrilebilecek hazine kâğıtları gibi aktiflerin bulunmasıdır. FSA denetçilerinin bankalarla, gerekli olduğunda bankaların kendi denetçileriyle, likidite ile ilgili konularda proaktif bir şekilde iletişim halinde olması öngörülmüştür yılında FSA denetçileri aşağıda belirtilen alanlara odaklanmıştır. 52 Acil durumlarda iç ve dış finansman ile stres testlerinin niteliğine odaklanarak, bankaların likidite politikalarının incelenmesi, Vade uyumsuzluğu politikası ve raporlanan vade uyumsuzluklarındaki tarihi gelişimlerin değerlendirilmesi, Bankaların finansman durumlarının analiz edilmesi, Ana Ortak (Parental Support) düzenlemelerinin gözden geçirilmesi. Kriz dönemlerinde, firmaların likidite yönetimine ilişkin önemli sorumlulukları bulunmaktadır. Firmalar, gelecek dönem nakit akımlarını veya nakit akımları önemli tutarda ise bilanço dışı kalemlerini uygun zaman periyotları için tahmin ederek, BoE ye likidite yönetimi sürecinde yardımcı olmaktadır. Genellikle stresli koşullarda, düzenleyici otoriteler ve kanun yapıcılar kısa vadeli ve gün içi likidite yönetim uygulamalarıyla ilgilenirlerken, yapılandırılmış ürünlerin değerlemesinde ve bu ürünlere ilişkin bilgilerin yayılmasında önemli bir rol oynayan derecelendirme kuruluşları daha ziyade yapısal likiditeyle ilgilenmektedir. Đngiltere de otoriteler, yapılandırılmış ürünlerin finansmanında kredi derecelendirme kuruluşlarının rollerini tetkik etmek için FSF 53 ile Avrupa Birliği bölgesindeki uluslararası muhataplarla birlikte çalışmayı planlamakta ve IOSCO nun kredi reyting kuruluşları üzerine yürütülen çalışmalarını desteklemektedir. Piyasaların yeterli netice 49 Firma Likidite Riski: Firmaların nakit akışlarını karşılayamaması durumudur. 50 Piyasa Likidite Riski: Piyasa derinliğinin yetersiz olmasından ya da piyasanın bozulmasından dolayı, bir firmanın piyasa fiyatlarını önemli oranda etkilemeden bir pozisyonu kolay karşılayamaması veya tasfiye edememesi riskidir Annual Report BoE, HMT, FSA, Financial Stability an Depositor Protection: Further Consultation, CM 7436, July FSF, kredi derecelendirme kuruluşlarının derecelendirme yönteminin mahiyeti, yapılandırılmış ürünlere ilşkin derecelendirmenin ayrıştırılması, bilgilerin artırılması ve kullanılan verilerin niteliğinin değerlendirilmesi hususlarında değişiklik yapılmasını tavsiye etmiştir. Kredi derecelendirme kuruluşları, derecelendirme sürecinin niteliğini geliştirmeli ve yapılandırılmış ürünlerin derecelendirilmesindeki çıkar çatışmalarını engelleyici derecelendirme yöntemi geliştirmelidir. Yapılandırılmış ürünlere ilişkin reytingler tahvillere ilişkin reytinglerden ayrıştırılmalı ve bu ürünlerin risk karakterleri hakkında daha fazla bilgi vermelidir. Ayrıca, verileri inceleme yöntemlerini geliştirmeleride önerilmektedir. 14

27 almasına yardımcı olmak amacıyla daha fazla tedbir alınmasına ihtiyaç olup olmadığını belirlemek için de yapılandırılmış ürünlere ilişkin yatırımcı uygulamaları 54 geliştirilmektedir. 55 Piyasa açısından bakıldığında da otoritelerin makro düzeyde piyasaların likidite yönetimini yapmakla sorumlu olduğu görülmektedir. 56 Đngiltere de 1997 yılında Hükümet, piyasa likidite yönetimini doğrudan ilgilendiren para politikasıyla ilgili tüm sorumlulukları BoE ye devretmiş ve böylece BoE nin bağımsız merkez bankaları arasında yer almasını sağlamıştır. Ancak, Hükümet in olağanüstü durumlarda ulusal faiz talepleri oluştuğunda, sınırlı dönem için BoE ye faiz oranlarına yönelik talimatlar verme yetkisi bulunmaktadır. Likidite yönetiminde belirleyici otorite olan BoE nin para politikası amacı, düşük enflasyon düzeyinde fiyat istikrarını sağlamak ve Hükümet in büyüme ve istihdamı kapsayan ekonomik hedeflerini desteklemektir. Đngiltere için fiyat istikrarı, enflasyonun hedeflenen 57 %2 seviyesinde tutulmasıdır. Hükümetin enflasyon hedefi her yıl Maliye Bakanı tarafından yıllık Bütçe raporunda ilan edilmektedir. BoE, resmi faiz oranlarını değiştirirken ekonomideki harcama düzeyini değerlendirmektedir. Enflasyon hedeflemesi faiz politikasını uygulayan BoE, faiz oranlarındaki değişimi enflasyonun kontrolünde bir araç olarak kullanmaktadır. Grafik 4: Đngiltere Merkez Bankası Para Politikasının Đşleyişi Piyasa Oranları Yurtiçi Talep Resmi Faiz Oranı Varlık Fiyatları Beklentiler/ Güven Net Dış Talep Toplam Talep Yurtiçi Enflasyonist Baskı Đthal Fiyatları Enflasyon Döviz Kuru Kaynak: BoE BoE nin sterlin para piyasalarındaki 58 işlemlerinin yapısı, bankacılık sisteminin likidite ihtiyacının karşılanmasında Para Politikası Komitesi nin aldığı faiz oranları kararına bağlı olarak belirlenmektedir. Komite nin amaçları, durağan para piyasası verim eğrisi için gecelik piyasa faiz oranlarını Banka nın iskonto haddiyle uyumlu olarak belirlenmesi, verimli, güvenli ve esnek bir bankacılık sistemi likidite yönetim çatısının kurulması, basit, anlaşılabilir, saydam faaliyet yapısı ile rekabetçi ve adil bir sterlin para piyasası oluşturulmasıdır. Hem para piyasalarındaki rekabetin yönetilmesinde hem de merkez bankası parasının kullanıldığı yerlerde etkili, güvenli ve esnek bir likidite yönetimi 59 için 54 Ayrıca, serbest fon faaliyetlerine dair uygulamaların geliştirilebilmesi için otoriteler tarafından, 2007 Eylül ayında ABD deki Finansal Piyasalar Çalışma Grubu bünyesinde kurulan danışma grubu ile Đngiltere deki Sir Andrew Large ın Başkanlığında oluşturulan serbest fon çalışma grubunun belirlediği yapılandırılmış ürünlere dair tavsiyelerinin yatırımcılara etkilerinin dikkate alınması önerilmektedir. 55 FSA, International Regulatory Outlook, September Institute of International Finance-IIF, Principles of Liquidty Risk Management-March 2007 den alınmıştır. 57 %2 enflasyon hedefi Tüketici Fiyatları Endeksine dayanan enflasyonun yılık oranını ifade etmektedir. 58 BoE tarafından sterlin para piyasasında yapılan operasyonlar Red Book adı verilen yayında yer almaktadır. Red Book, bankaların normal koşullarda ve stres altında likidite yönetimi yapabilmelerine yardım edecek yayınlanmış olanakların özetlerini içermektedir. 59 BoE tarafından kullanılan 3 temel likidite unsuru: Ortalama Rezerv Planı (Reserves Averaging Scheme): Bu planın üyeleri Đngiltere bankaları ve konut yapı kooperatifleridir. Para Politikası Komitesinin, BoE nin bilânço hedeflerinin tutturulması konusunda sorumlulukları vardır. Destek Đmkânları (Standing Facilities): Para piyasası oranlarının Banka oranından uzaklaşmasını önlemek için normal piyasa koşullarında bir arbitraj sağlayan destek imkanları, oran belirleme sürecinin temel bir unsuru olarak tasarlanmıştır. Ayrıca, geçici ödeme 15

28 programlı ve yapılacak çalışmaların belirgin olduğu bir yapıya ihtiyaç duyulmaktadır. Diğer bir ifadeyle, likidite yönetiminde ihtiyaç duyulan, olağan durumların yanında, olağanüstü durumları da kapsayan bir yapının var olmasıdır. 60 BoE tarafından belirlenen faiz oranı, ticari bankalar, yapı kooperatifleri ve diğer kuruluşlar tarafından kullanılan faiz oranını ve bununla birlikte talebe bağlı olan tahvil ve bono gibi finansal varlıkların fiyatlarını ve döviz kurlarını etkilemektedir. Faiz oranlarının 61 düşmesi ya da yükselmesi ekonomideki harcamaları yakından ilgilendirmektedir. Etkisi ve güvenilirliği hızlı olan para politikası kararları, tasarruf ve harcama kararları ile uzun vadede tüketici fiyatları üzerinde etkili olmaktadır. Bu nedenle BoE, her zaman büyüklük ya da zaman açısından araçları kusursuz kullanamasa da tüketici fiyatları enflasyonu üzerinde belirleyici olan faiz oranları değişiminin maksimum düzeyde etkili olabilmesi için 1 yıllık tahminler hazırlamaktadır. Hükümet, BoE nin finansal istikrara ilişkin rolünü güçlendirmek ve BoE nin yasal görevini yerine getirmesi için yeterli araçlara sahip olmasını sağlamak amacıyla yeni yetkiler veren bir yasal düzenleme yapmayı gündeme getirmiştir. Düzenleme ile BoE ye finansal istikrar ve merkez bankası fonksiyonuyla ilgili sorumluluklarını yerine getirirken yaptığı eylemlerden doğacak zarara dair yükümlülükler için yasal muafiyet getirilmesi ve FSA ile Finansal Hizmetler Tazminat Planı nın (Financial Services Compensation Scheme-FSCS) mevcut muafiyetlerini bu reformda önerilen ilave yetkilere göre gerektiği ölçüde genişletecek yasal düzenleme yapılması planlanmıştır. Ayrıca Hükümet, gerektiğinde müzakereler yaparak, BoE ye işlevleriyle ilgili olarak verilen teminatın daha etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla 1999 Mutabakatı Sonlandırma Düzenlemeleri ni (Settlement Finality Regulations 1999) değiştirecek bir ikincil düzenleme yapmayı da öngörmektedir Bankacılık Kanunu nun özel hükümleri, Đngiltere nin finansal istikrarının sürdürülmesine yönelik finansal yardımlara ilişkin politikaların hedefine ulaşması için Hükümet e ikincil düzenlemeler yapma yetkisi vermektedir. Bu yetkiye dayanılarak hazırlanan 2008 Konut Yapı Kooperatifleri Finansal Yardımlar Tebliği (The Building Societies Financial Assistance Order 2008), Haziran ayında Parlamento tarafından onaylanmıştır. Tebliğde yapı kooperatiflerinin BoE den likidite desteği almasını zorlaştıran engeller kaldırılmıştır. Ayrıca, Hükümet, BoE tarafından yapılan likidite desteği karşılık oranlarıyla ilgi olarak konut yapı kooperatifleri tarafından sınırsız yükümlülük verilmesini sağlayacak bir yasal düzenleme hazırlığına da girmiştir 63. Nakit yönetiminde Đngiliz Hazinesi (Her Majesty Treasury-HMT), BoE, FSA nin yanında Maliye Bakanlığı nın da sorumlulukları bulunmaktadır. Borç ve rezerv yönetiminde şoklarından büyük sistemik sıkıntılara kadar çok çeşitli koşullara karşı likidite sigortası sağlamıştır. Mevduat ve teminat altına alınmış kredileri içeren destek olanakları Đngiliz bankaları ve konut yapı kooperatifleri tarafından talebe bağlı olarak kullanılmaktadır. Normal koşullarda yükümlülük süresince, resmi Banka oranları üzerinden her ayın son gününde artı eksi %25 baz puan ve geçen günler için artı eksi %100 baz puan cezai şart taşımaktadır. Açık Piyasa Đşlemleri (Open Market Operations-OMOs): Açık piyasa işlemleri bankacılık sisteminin ihtiyaç duyduğu rezervlerin merkez bankası parasıyla karşılanmasıdır. Açık piyasa işlemleri banka faiz oranlarıyla kısa vadeli repo, piyasa faiz oranlarıyla uzun vadeli repo ve tamamen açık artırmayla belirlenen fiyatları taşıyan yüksek getirili tahvillerin satın alınmasından oluşmaktadır. 60 A.g.e. 61 Liberalleştirilmiş finans piyasalarına sahip modern ekonomilerde para politikasının temel aracı kısa vadeli faiz oranlarıdır. Faiz oranlarındaki değişimler ve geleceğe yönelik beklentiler, ekonominin tamamını ilgilendiren faiz oranlarının yapısını etkilemektedir. Hane halkı ve firmaların davranışlarının, özellikle fiyatların ve ücretlerin, oluşmasında para politikası yönetimiyle ilgili beklentiler önemli bir rol oynmaktadır. 62 BoE, HMT, FSA, Financial Stability an Depositor Protection: Further Consultation, CM 7436, July A.g.e. 16

29 Maliye Bakanlığı nın amaçları ve faaliyetlerine ilişkin açıklamalar Tablo 3 te verilmektedir. Tablo 3: Maliye Bakanlığı nın Nakit Yönetim Amacı ve Đcra Göstergeleri Nakit Yönetim Amacı Borç Yönetim Ofisi, hükümetin ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için her gün yeterli miktarda nakit sağlamalıdır. Bu temel ve koşulsuz bir görevdir. Nakit yönetim, operasyonları ve ayarlamaları, para politikaları ile çakışmayacak ve engellemeyecek şekilde yapılmalıdır. Nakit para yönetim işlemleri ve ayarlamaları, sterlin para piyasalarının verimliliğini etkilemeyecek şekilde yürütülmelidir. Borç Yönetim Ofisi masrafları ve riskleri şeffaf olacak, ölçüldüğü, takip edildiği ve nakit yönetiminin değerlendirildiği bir sistemi sürdürmelidir. Borç Yönetim Ofisi, kâr maksimzasyonunundan ziyade masrafların minimuma indirilmesini amaçlar. Borç Yönetim Ofisi, uzun vadede masrafları düşürmeye yarayacak piyasada inanılır bir itibar edinerek sürdürülebilir bir nakit yönetim sistemi oluşturmalıdır. Önemli Đcra Göstergeleri ve Kontrolleri Nakit yönetimi amaçlı değişik yöntemlere yapılan transferlerden Borç Yönetim Hesabı 64 bakiyesinin pozitif olup olmadığının kontrolü. (Hazine, sonuçlara ilişkin tahminler yapılmasının takip edilmesinden ve raporlamasından sorumludur.) Borç Yönetim Ofisi pazar operasyonu işlemlerini dar bir aralıkta tamamlama ve Borç Ödeme Ofisinin Merkez bankasındaki birikmiş bakiyeyi tutturma hedefi ile yürütmektedir. Borç Yönetim Ofisi Sterlininin piyasalardaki duruma göre Merkez Bankası ile resmi ve gayri-resmi yollardan iletişimini açık tutacaktır. Borç Yönetim Ofisi, Merkez Bankası haftalık açık piyasa işlemlerini yürütmesi halinde haftalık ve bir amaca yönelik ihalelerini durdurma yollarını araştıracaktır. Borç Yönetim Ofisi, Hazineye Maliye Bakanlığı nakit akışlarının sterlin para piyasalarının likidite durumlarına dair etkilerini anlatacaktır. Borç yönetim ofisi, hazineye 3 aylık dönemler halinde nakit yönetim aktivitelerinin ayrıntıları, maruz kalınan pazarın ve kredilerin riskleri, fonlardan kaynaklanan marjinal masrafların hükümetçe nasıl yönetildiğine dair aktif yönetim göstergelerini raporlamalıdır. Performans Borç Yönetim Ofisinin yıllık değerlendirmesinde de yer alabilir. Borç Yönetim Ofisi iletişim kanallarını resmi ve gayri resmi yollardan para piyasası katılımcıları ve hazine kâğıdı yatırımcıları ile para piyasalarındaki işlemlerinin doğasını ve amacını anlatmak için açık tutmalıdır. Borç Yönetim Ofisi yayınladığı operasyonel uyarılarla ilgili uyumluluğu takip etmeli, bütün mukabil kuruluşlara, acentelere dış sistemlere ve operatörlere tam, tutarlı ve doğru zamanlı bilgileri sağlamalı ve anlaşılmış vade tarihlerinde işlemlerin gerçekleşmesini başarmalıdır. Kaynak: HMT, Debt and Reserves Management Report , ISBN: , March Kriz Yönetimi imine Đlişkin Yapı 65 Kriz yönetimine ilişkin, Đngiliz Hazinesi nin (Her Majesty Treasury-HMT), Đngiltere Merkez Bankası nın (Bank of England-BoE) ve Finansal Hizmetler Otoritesi nin (Financial Services Authority-FSA) kendi yapılarına uygun sorumlulukları bulunmaktadır. Otoritelerin uygulamaları olayların gidişatını etkilediğinden finansal piyasalar için önem arz etmektedir. Ancak, finansal olayların gelişim sürecinde zaman zaman otoriteler fonksiyonlarını etkin bir şekilde yerine getirmekte yetersiz kalabilmektedirler. Bu nedenle, kriz dönemlerinde gerekli kararların hızlı alınabilmesini sağlayabilmek ve otoritelerin etkinliğini artırabilmek amacıyla otoriteler arası işbirliği ile acil durum planları hazırlanmaktadır. Đngiltere de kriz yönetimi, Hazine nin başkanlığındaki Üç Taraflı Daimi Komite (Tripartite Standing Committee) tarafından yapılmaktadır. Kriz yönetiminin asıl amacı bozulan finansal istikrarın yeniden sağlanmasıdır. Bu amaçla, Üç Taraflı Daimi Komite üyelerinin Grafik 5 de belirtilen müşterek sorumluluklarının yanında resmi ve gayri resmi ilişkilerin bulunduğunu belirtmek mümkündür. Komite temel düzeyde, HMT Bakanı, BoE Guvernörü ve FSA Başkanı ndan oluşmaktadır. Normal şartlarda Daimi 64 Borç yönetim hesabı, BoE tarafından tutulan devletin nakit yönetim hesabıdır. 65 Đngiltere Finansal Sektörün Sürekliliği (UK Financial Sector Continuity) sayfası ile FSA in Finansal Sektör Kriz Yönetimdeki Gelişmeler sayfası olan adresinden derlenmiştir. 17

30 Komite, önemli münferit olayları ve finansal istikrara dair diğer gelişmeleri tartışmak üzere aylık olarak vekiller düzeyinde toplanmaktadır. Kriz dönemlerinde ise, duruma göre vekiller veya asiller düzeyinde toplantı yapılmaktadır. Grafik 5: Finansal Đstikrarın Sağlanmasına a Đlişkin Yapısal Görünüm Düzenleyici Politika FSA HMT Finansal Đstikrar BoE Para Politikası, Parasal Operasyonlar Finansal Đstikrarı Destekleyen Yapısal Görünüm Resmi Yapı Gayri Resmi Yapı Yasaya Dayalı Yönetim Maziye Dayanan Yakın Đş Đlişkileri Üçlü Komite Gündemdeki Konular ve Projelere Đlişkin Đşbirliği Daimi Komite Karşılıklı Komite Üyelikleri Bilgi Değişimine Đlişkin (Finansal Đstikrarın Gözden Mutabakat Zaptı Geçirilmesi, Basel 2 Taraflı Üst Düzey Yönetim Uygulaması) Otorite Kurul Üyeliği Risk Raporlaması Müşterek Eğitimler Kaynak: FSA Ortaya Çıkan Risklerin Gözetimi Üçlü Yapıda yer alan otoritelerin koordinasyonuna bakıldığında, BoE nin ödeme sistemleri ve piyasalardan, FSA nin borsa ve firmalardan, Hazine nin ise Hükümet ile iletişimden sorumlu olduğu görülmektedir. Ancak, Üçlü Yapının kanalları halen daha iyileştirilmeye devam edilmektedir. Bununla birlikte, finans sektörünün devamlılığının sağlanması amacıyla Finansal Sektörün Sürekliliği (Financial Sector Continuity-FSC) websitesi ( 66 oluşturulmuştur. Websitesinde, Đngiltere finans sektörünün devamlılığıyla ilgili günlük verilerin yer aldığı kamu bölümü ile finans sektörünün devamlılığına ilişkin güvenli ve gizli bilgilerin bulunduğu ve sadece otorite ve üyelerin ulaşabildiği güvenli bölüm olmak üzere iki temel alan bulunmaktadır. Üçlü Yapı ile finansal sektör arasındaki iletişim güçlü ve efektif ise, bu durum otoritelerin iyi bir koordinasyon içinde olduğunu göstermektedir. Đmzalanan protokollerde finansal sektörde ortaya çıkan büyük operasyonel karışıklıklar için oluşturulacak kriz yönetiminde, otoritelerin nasıl organize olacaklarına ayrıntılı bir şekilde yer verilmektedir. Ayrıca, yapılan düzenlemeler arasında, finansal sektörle toplantı ve bilgi paylaşımı ile FSC nin web sayfası ve medya aracılığıyla iletişim konuları da yer almaktadır. 67 Finansal piyasaları etkileyen büyük operasyonel karışıklıklar sadece üçlü yapıda yer alan otoriteleri değil Hükümetin diğer organları ile acil servislerini de yakından ilgilendirmektedir. Piyasaların zor durumlarında önemli olan, acil servisler ile Hükümet organları arasında geniş ölçüde, efektif işleyen iletişim ve koordinasyon mekanizmasının kurulu olmasıdır. Bu mekanizmanın başarılı olabilmesi için Hazine nin, Bakanlık Brifing Ofisi ne (Cabinet Office Briefing Room-COBR) katılımının olması ve Üçlü Yapının Gold- Polis Stratejik Koordinasyon Merkezi nde (Police Strategic Coordination Centre) temsilci bulundurması gerekmektedir Đnternet sitesinde, 10 Ekim 2008 tarihi itibarıyla, 2008 yılı Ağustos ayından sonra yeni bilgi girişi ya da herhangi bir güncelleme yapılmadığı tesbit edilmiştir. 67 Collins P. Stephen, THA Tripartite Approach to Business Continuity in the UK Financial Sector, Journal of Business Continuity & Emergency Planning, Volume 1, Number 2, Henry Stewart Publications, , 3rd October, Collins, a.g.e. 18

31 Đngiltere de kriz yönetim sürecinde, HMT, FSA ve BoE arasında mutabakat zaptına dayalı Üç Taraflı Daimi Komite nin yanında otoriteler ve Hükümet tarafından farklı sorumlulukları bulunan Birleşik Kriz Koordinasyon Ekibi 69 (Joint Crisis Co-ordination Team-JCCT) ve Piyasalar Arası Đş Devamlılığı Grubu 70 (Cross-Market Business Continuity Group-CMBCG) kurulmaktadır. JCCT nin sorumluluğu finansal krizin yönetimi iken CMBCG nin sorumluluğu büyük operasyonel dalgalanmalarda kriz yönetimidir. CMBCG altında Para Piyasalarıyla Đlgili Grup (Money Markets Liasion Group-MMLG), Birleşik Daimi Döviz Komitesi (Foreign Exchange Joint Standing Committee-FXJSC) ve ihtiyaca göre belirlenen diğer gruplar bulunmaktadır. CMBCG bu gruplar ile bilgi değişiminde bulunmaktadır. JCCT ve CMBCG tarafından kriz yönetimi sırasında finansal sektörle iletişim kurulması amacıyla kullanılan araçlar aşağıda belirtilmektedir. FSA denetçileri, kendi normal irtibatları sayesinde, denetime tabi kuruluşların durumunu saptayarak bilgileri ilgili yerlere ulaştırmakta, BoE, muhatabı olduğu ve ödeme sistemleri dâhilindeki kuruluşlardan gelen bilgileri güncellemekte, HMT, FSA ve BoE nin basın odaları, resmi beyanatları koordine edilmekte, BoE, para piyasaları katılımcılarından oluşan çeşitli komitelere ve bir kriz durumunda toplanabilecek olan Piyasalar Arası Đş Devamlılığı Grubu na başkanlık etmekte ve HMT, FSA ve BoE ile özel sektöre, finansal sektöre dair spesifik bilgileri paylaşmak için Finansal Sektörün Sürekliliği (Financial Sector Continuity-FSC) internet sitesinden yararlanmaktadır. Đngiltere de kriz yönetimine ilişkin yapısal bir oluşumun olduğunu söylemek mümkündür. Kriz yönetiminde, hükümet birimlerinden bağımsız otoritelere, kurulan gruplardan piyasalara kadar geniş bir sorumluluk dağılımı bulunmaktadır. Bununla birlikte, kurumlar ve birimler arası işleyişin bilgi değişimi, hükümet ile ilişki, piyasa bilgi akışı gibi hangi düzeyde yapılacağı da belirlenmiş durumdadır. Ayrıca, kriz yönetim sürecinde en büyük sorumluluğu üstlenen Üç Taraflı Daimi Komite nin yanında, Hazine ye bağlı birim olan Borç Yönetim Servisi de (Debt Management Office-DMO) Bakan a bağlı olarak çalışmalar yürütmektedir. Piyasalarda ortaya çıkan olayların şiddetine bağlı olarak, COBR nin başkanlığı Başbakan ya da Đçişleri Bakanı tarafından yürütülmekte ve diğer bakanlık ve resmi departmanlar hazır bulunmaktadır. Hazine, Daimi Üç Taraflı Komite ile COBR arasında arabirim sorumluluğunu yerine getirmekte ve böylece genellikle Üçlü Yapı ile Hükümet arasında yer almaktadır. Ayrıca, Londra da finans sektörünün işleyişini olumusuz etkileyen bir olay meydana geldiğinde Üçlü Yapı tarafından Stratejik Planlama Komitesi nin (Gold- 69 Birleşik Kriz Koordinasyon Ekibi: Bir finansal kriz halinde, Üçlü Daimi Komite (Tripartite Standing Committee) altındaki JCCT, finansal krizi ayrıntılı bir şekilde yönetmekten sorumludur. JCCT ye FSA başkanlık etmekte ve ekip BoE ve FSA dan ilgili personel ve HMTden bir gözlemciden oluşmaktadır. Đlgili bilgileri toplamak ve değerlendirmek; şirketler, piyasa katılımcıları ve yabancı otoritelerle olan irtibatı koordine etmek JCCT nin işlevleri arasında yer almaktadır. 70 Piyasalar Arası Đş Devamlılığı Grubu: FSA ve Hazine nin katılımının olduğu ve BoE tarafından başkanlık edilen CMBCG, büyük bir operasyonel karışıklık halinde, piyasaların işlemeye devam etme kapasitesi, kolayca sağlanabilecek altyapı hizmetlerinin türü ve içeriği, sıkıntı yaşanan alanlar ve esas finansal sistemin etkin olarak işlemesine ilişkin diğer hususlar gibi spesifik konular hakkında üst düzey uygulayıcıların görüşlerini saptamak için bir forum oluşturmaktadır. CMBCG tarafından sağlanan görüşler ve bilgiler, yukarıda bahsedilen kaynaklardan gelen bilgileri tamamlayıcı niteliktedir. CMBCG nin rolü danışmanlıktır; kararlar CMBCG sayesinde, resmi otoriteler, piyasa otoriteleri veya şirketlerin kendileri tarafından alınmaktadır. 19

32 Strategic Planning Committtee) olayın etkilerini azaltmak amacıyla göreve çağırılır. 71 Göreve çağırmanın bir diğer yönü ise, güvenilir bilgi akışını temin ederek gelecek dönemlerde çıkması muhtemel büyük olayların çözümlenmesini kolaylaştırmaktır. 72 Kriz yönetiminde Üçlü Yapı ile birlikte Hükümet birimlerinin dâhil olduğu tüm oluşumlar ile bu oluşumlar arasındaki ilişkiler Grafik 6 da yer almaktadır. Grafik 6: Kriz Yönetiminde Üçlü Yapı ve Piyasanın Sistematik Đlişkileri HÜKÜMET/ACĐL SERVĐSLER COBR Gold HMT DMO ÜÇ TARAFLI OTORĐTELER Daimi Komite BC Alt Grup Üçlü Basın Grubu FCS Websitesi/ Telekonferans FSA Đlişkisi BoE Đlişkisi CMBCG Herkes FĐNANSAL ÖZEL SEKTÖR Üyeler/ Katılımcılar Firmalar Karşı Taraflar Borsalar Piyasalar Takas Odaları Ödeme Sistemleri Mutabakat Sistemleri MMLG FXJSC Diğer Gruplar Üçlü Unsurlar Üçlü/Piyasa Unsurları Geniş Hükümet Öğeleri Üçlü/Piyasa Bilgi Değişimi Üçlü/Geniş Hükümet Linkleri Üçlü Otoriteden Piyasa Bilgi Akışı BC Alt Grup: Üçlü Daimi Komitenin Đş Sürekliliği Alt Grubu-Business Continuity Sub Group of The Tripartite Standing Committee DMO: Borç Yönetim Servisi-Debt Management Office Gold: Stratejik Planlama Komitesi-Strategic Planning Committtee COBR: Bakanlık Brifing Ofisi-Cabinet Office Briefing Room CMBCG: Piyasalar Arası Đş Devamlılığı Grubu-Cross Market Business Continuity Group MMLG:Para Piyasalarıyla Đlgili Grup-Money Markets Liaison Group FXJSC:Birleşik Daimi Döviz Komitesi-Foreign Exchange Joint Standing Committtee Kaynak: Coolins. Finansal istikrarın sağlanması ve kriz yönetim sürecine ilişkin olarak kurumsal bir yapılanma olmasına rağmen küresel krizin etkilerinin önceden tespit edilemeyerek önlem alınamaması nedeniyle yapılan kamulaştırmalar, kriz yönetimi yapısının sorgulanmasını gündeme getirmiştir. Northern Rock ın kamulaştırılmasının ardından, Hazine Komitesi (Treasury Committee) 73 tarafından, bankaların iflas etmelerinin engellenmesi, uygun mevduat sigorta sisteminin getirilmesi ve Üç Taraflı Daimi Komite nin finansal istikrara ilişkin daha etkin olabilmesi için koordinasyonun artırılmasına yönelik bir çalışma yürütülmüştür. 74 Çalışma kapsamında Hazine Komitesi, FSA tamamen dışarıda bırakılarak, bankacılık sektörünün düzenleme ve denetleme sorumluluğunun tekrar BoE ye verilmesini ve finansal istikrar konularından sorumlu olarak Finansal Đstikrar Birimi nin kurulmasını, ancak para politikası komisyonun üyesi olmamasını önermiştir. 71 Örneğin finans sektörünün faaliyetleri için polis kordonu oluşturulması planlanarak olayların anlaşılması sağlanmaktadır. 72 Collins, a.g.e. 73 Avam Kamerası tarafından belirlenen Hazine Komitesi, HMT nin, FSA ve BoE yi de içeren ilgili kamu kurumlarının politika ve giderlerini denetleyen bir kurumdur. Komite, bütün ita emirleri ve ödeme işlemlerinin denetimini yaparak yürütmenin görevini üstlenmiştir House of Commons Treasury Committee, The run on the Rock, Fifth Report of Session , Volume I, Report, together with formal minutes Ordered by The House of Commons to be printed 24 January

33 Bu öneri ile Hazine Komitesi, BoE nin para politikası kararlarında tamamen bağımsız olması gerektiği fikrini benimsediğini göstermiştir. Hazine Komitesi nin aksine Hazine, FSA ve BoE nin aşağıda belirtilen sorumlulukları yürütmesini önermiştir. Bununla birlikte, otoritelerin etkinliğinin artırılabilmesi için FSA ile BoE nin koordineli olarak çalışmasının gerekli olduğu ifade edilmiştir. Üç Taraflı Daimi Komite nin otoriteler itibarıyla sahip olduğu sorumluluklar ile mevcut yapıya yönelik getirilen öneriler karşılaştırmalı olarak Tablo 4 te verilmiştir. FSA, bankacılık sektörü ile diğer finans kurumlarının düzenleme ve denetlemesinden sorumlu otorite olarak devam etmeli, temerrüt riski, fonlama likiditesi riski ile operasyonel ve itibar risklerini içeren diğer risklerden sorumlu olmalıdır. BoE, para piyasasının son borç verme kaynağı olarak normal ve stresli zamanlarda piyasa likiditesinden sorumlu olmalıdır. Tablo 4: Üç Taraflı Daimi Komitenin Đşleyişi ve Đşleyişe Getirilen Öneriler Üç Taraflı Daimi Komite FĐNANSAL NSAL FSA BoE ĐSTĐKRAR Mevcut Öneri Mevcut Durum Öneri Durum Haz. Hazine Hazine Hazine K. Komitesi Ödeme Yeteneği * * * * * Likidite Fonlama Likiditesi * * Đskonto P.&LoLR 75 Piyasa Likiditesi * Düzenli APĐ&MMLR 76 * Đskonto P.& LoLR Finansal Đstikrar Birimi * Düzenli APĐ&MMLR * Đskonto P.& LoLR * Düzenli APĐ& MMLR * Yeni Öneriler. Kaynak: Buiter Willem, Lessons from Northern Rock: How to handle failure, 5 March Hazine Mevcut Öneri Durum Haz. Hazine Komitesi * * * * Sadece LoLR Ödeme Y. * Sadece MMLR Ödeme Y. * Sadece LoLR Ödeme Y. * Sadece MMLR Ödeme Y. * Sadece LoLR Ödeme Y. * Sadece MMLR Ödeme Y. Küresel kriz sürecnin yönetimi, yapılan reform ve yeniden yapılanma çalışmalarının 77 daha iyi anlaşılabilmesi için, Đngiltere nin Finans Sektörünün Sürekliliği oluşumunda yer alan otoritelerin sorumlulukları aşağıda genel hatlarıyla ele alınmaktadır. Merkez Bankasının (BoE) Rolü: Enflasyon hedeflemesi fiyat istikrarı politikasını benimseyen BoE nin finansal sistem içindeki temel rolü, karşı taraf risklerini yönetmenin yanı sıra gerekli likidite yönetimini yaparak Đngiliz finans piyasalarının düzenli olarak işlemesini ve finansal istikrarın sürekli olmasını sağlamaktır. BoE nin kriz yönetim sürecinde üstlenmiş olduğu sorumluluklar aşağıda belirtilmektedir. BoE, HMT ve FSA ile işbirliği yaparak bankacılık sisteminde yer alan bir banker gibi piyasa katılımcıları arasındaki operasyonel akışın izlemesi, Acil durumlarda likidite ihtiyacını belirleyip, Hazine nin onayıyla, münferit firmalara veya piyasanın tümüne likidite enjekte ederek finansal sistemin sürekliliğinin sağlanması ve 75 Lender of Last Resort- LoLR: Para piyasasına son borç verme kaynağı 76 Market maker of last resort -MMLR: Son piyasa yapıcısı 77 Üçüncü bölümde ele alınmaktadır. 21

34 Ödemeler sisteminin etkin bir şekilde çalışabilmesine yönelik izleme ve denetim faaliyetlerinin yürütülmesidir. Finansal istikrar için, bankalar ve diğer kuruluşların likiditeye kolay bir şekilde erişmesi özellikle önemlidir. BoE, para politikası ve finansal istikrara dair görevini yerine getirmek için para piyasası operasyonları gerçekleştirmektedir. Ayrıca BoE nin, FSA ile birlikte operasyonel risklerin belirlenip değerlendirilmesi ile krizin olası sistemik etkilerinin ölçülmesi sorumluluğu da bulunmaktadır. Finansal Hizmetler Kurumunun (FSA) Rolü: Piyasanın alt yapısını kuran FSA, Finansal Hizmetler ve Piyasalar Kanunu çerçevesinde finansal sistem içinde yer alan işletmelerin sağlıklı bir şekilde faaliyet göstermelerini sağlamak amacıyla bu işletmelerin düzenlemelere uygun olarak faaliyet gösterip göstermediklerini denetlemektedir. FSA nin kriz yönetim sürecinde üstlenmiş olduğu sorumluluklar arasında; Finansal sistemde ortaya çıkan sorunları düzenlemelere dayalı olarak çözebilmek için ilgili kuruluşlarla birlikte çalışmak ve Bir krizin olası sistemik etkilerini değerlendirerek, krizlerde özel sektör çözümünü kolaylaştırmak yer almaktadır. Finansal dalgalanmaya ilişkin olarak FSA nin tutum ve faaliyetleri önem teşkil etmektedir. FSA, finansal sistemin temeli olan büyük bankaların güçlü ve likit kalmalarını sağlamak için, büyük piyasa oyuncularının likidite durumlarını izleme sıklığını artırarak ve telafisi mümkün adımlar atmaya teşvik ederek izleme faaliyetlerini geliştirmektedir. FSA, genel likidite durumunu firmaların finansman ve likidite profillerinin analizi ile varlığa dayalı finansman bonosu gibi çeşitli araçların vade ve fiyatlandırma profilini izleyerek takip etmekte ve sonuçları değerlendirmektedir. FSA, küresel kredi piyasasındaki ciddi bir sıkışıklığın etkisinin büyük çapta olabileceği hususuyla da ilgilenmektedir. Subprime mortgage krizinin etkileri tam olarak ortaya çıkmadan önce, Ocak 2007 de yayımlanan Financial Risk Outlook ta likidite sıkışıklığının olduğu bir ortamda nasıl hareket etmeleri gerektiğini dikkate almaları hususunda firmalara uyarılarda bulunmuş ve stres testi ile senaryo analizlerinin önemini ve gereğini hatırlatmıştır. 78 Yapılan değerlendirmeler piyasa yorumcuları, analistler ve diğer küresel bankacılık otoriteleri tarafından paylaşılmıştır. Hazinenin (HMT ( HMT) Rolü: HMT nin sorumlulukları arasında, Đngiliz Hükümeti ile otorite ve kurumlar arasındaki bağlantıyı kurmak ve özellikle tahvil piyasaları ile Hükümet sözleşmelerinin sürekliliğini sağlamak yer almaktadır. HMT bünyesinde ayrıca büyük bir operasyonel karışıklık olması durumunda merkezi yönetimin olaylara müdahalesini koordine eden Bakanlık Brifing Ofisi de (Cabinet Office Briefing Room-COBR) bulunmaktadır. Hazine Bakanı acil durumlarda, Merkez Bankası ve FSA tarafından yapılan sistemik değerlendirmeler ışığında, kamu fonlarının kullanılıp kullanılmamasına karar vermektedir Temmuz 2007 de FSA Chief Executive Hector Sants tarafından yapılan basın bildirisinden alınmıştır. 22

35 Uluslararası Koordinasyonun Rolü: Đngiltere de uluslararası işbirliği, 79 krizlere karşı etkin bir kriz yönetim sürecinin oluşturulmasında uluslararası ortaklık çabalarının temelini oluşturmaktadır. Đngiltere de piyasalarda ortaya çıkan dalgalamalardan sonra özellikle büyük finans merkezlerinden sorumlu otoritelerle kamu kurumları arasında güçlü bir iletişim ve koordinasyon kurularak uluslararası gelişmeler yakından takip edilmektedir. FSA, her bir merkezdeki gelişmeler hakkında bilgi alışverişi yapmak ve ortak çıkarları tespit etmek için diğer büyük finans merkezlerindeki denetçilerle yakın ilişkiler kurmaktadır. 9 Ağustos 2007 tarihinden itibaren günlük olarak hatta bazen günde birden fazla sıklıkla BOE, HMT ve FSA arasında gelişmeler üzerine müzakereler yapılmıştır yılının üçüncü çeyreğinden sonra ortaya çıkan gelişmelerle birlikte küresel finansal sistemin düzenleme ve denetim açısından yeniden yapılandırılmasına yönelik olarak çalışmalar başlatılmıştır. Bu kapsamda, Đngiltere, özellikle küresel finansal piyasaların izlenmesinde önemli bir misyonu bulunan FSF tarafından yürütülen çalışmaları tamamen desteklenmektedir. ABD mortgage krizinin akabinde 2008 yılı Nisan ayında piyasalara yönelik alınması gereken tedbir setlerini açıklayan FSF, IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, Ekonomik Kalkınma ve Đşbirliği Örgütü, muhasebe, denetim, sigorta, menkul kıymetleştirme, kara para aklama kurulları, Basel, merkez bankaları tarafından yapılan çalışmalardan oluşmakta ve G-10 ülkeleri tarafından desteklenmektedir. Grafik 7: Düzenleyici Bakışıyla Küresel Komite Yapısı Kaynak: Davies Howard, Green. 79 Uluslararası işbirliği yanında G10 ülkelerini, Avrupa Merkez Bankaları Sistemini (ECBS), Uluslararası Ödemeler Bankasını (BIS) ve Uluslararası Para Fonunu (IMF) içeren uluslararası forumlar da küresel finans merkezlerinin, merkez bankalarının ve otoritelerin işbirliği yapmalarına yardımcı olmaktadır. 23

36 Küresel krizin gelişim sürecinde FSF ve FSF i destekleyen kurumların geç kalmış olması krizin yayılma etkisinin hızlanmasında etkin olmuştur. Bu durum, dinamik olan finansal piyasaların izlenmesinde, organizasyonların kurulmasından ziyade var olan kurumsal yapıların, piyasa dinamiklerini zamanında ve yerinde izleyebilen sistemlere sahip olmasının daha yerinde olacağının bir ispatı olmuştur. Bununla birlikte, stres dönemlerinde yatırımcı davranışlarının gözlenmesi, diğer bir ifadeyle akademik anlamda davranışsal finansın bulgularından yaranılması önem kazanmıştır. 80 Đngiltere ye ilişkin yapılan finansal durum değerlendirmelerinde, küçük ve büyük yatırımcı ayrımı yapılmaksızın kurumsal disiplinin sağlanmasına azami gayret gösterilmesi gerektiği, bu sorumluluk yaklaşımının piyasa oyuncularında ve düzenleyicilerinde olmamasının birçok problemi beraberinde getirdiği tespit edilmiştir. Ayrıca, Đngiltere de firmaların finansal bütünleşmesinin sağlanması, denetimin ana faaliyet konularının birleştirilerek çalışmaların kolaylaştırılması, denetim yapısı üzerinde gerekli değişiklikler gerçekleştirerek FSA, BoE ve Hazine nin sorumluluklarının net bir şekilde ayrılması önerilmektedir yılı Ağustos ayından itibaren yaşanan küresel likidite sorunu, bir dizi zaruri saydamlık ve dikkati gerektiren açılımlar yapılması gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Northern Rock deneyimi denetim esnasında zafiyetlerin oluştuğunu, problemin önceden görülerek tedbir alınmasında yeterli olunmadığı göstermiştir. Bu olaydan çıkan derslerden birincisi, piyasa risk faktörlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi ve otoritelerin piyasa riski faktörlerinin tamamını göz önünde bulundurması gerekliliğidir. Đkinci ise, kamu ve uluslararası otoritelerce hazırlanan istikrar raporlarının, denetim otoriteleri tarafından yapılan denetimlerde dikkate alınması ve bu kurumlar arasında koordinasyonun sağlanması hususudur IMF, United Kingdom: 2008 Article IV Consultation Staff Supplement; Staff Report; Public Information Notice on the Executive Board Discussion; and Statement by the Executive Director for the United Kingdom, August A.g.e. 24

37 2 ĐNGĐLTERE DE ĐLTERE DE KÜRESEL KRĐZĐN GELĐŞĐMĐ Son 20 yılda ortaya çıkan küresel ekonomik büyüme, dünya çapında finansal hizmetlerin hızlı bir ivmeyle genişlemesinde etkili olmuştur. Bu süreçte oldukça fazla kazanım elde eden Đngiltere, Londra nın uluslararası finans merkezi olmasıyla birlikte küresel finans sisteminin öncüleri arasında yer almıştır. Küresel büyüme sürecinin beraberinde getirdiği ve özellikle bankacılık sistemini etkisi altına alan mali ve ticari dengesizlik, gevşek para politikaları, zayıf kurumsal yönetim, yetersiz düzenleme ve denetim sorunları günümüzde yaşanmakta olan krizi ortaya çıkarmıştır. Bu durum, finansal hizmetler sektörünün ayrılmaz bir parçası olan güven unsurunun kısa sürede korku ve belirsizliğe dönüşmesine neden olmuştur. Piyasalarda ortaya çıkan olumsuzluklar birçok ülkedeki uluslararası finans merkezini de etkisi altına alarak krizin küreselleşmesine ve bankacılık sistemine sirayet etmesine yol açmıştır. Karmaşık faktörlerin karşılıklı etkileşimi sonucu ortaya çıkan bankacılık krizinin gelişimi Grafik 8 de anlatılmaktadır. 82 Grafik 8: : Bankacılık Krizinin Gelişimi Kaynak: HMT 2.1 Ekonomik ve Finansal Gelişmeler Finansal hizmetlerin hayati önem taşıdığı Đngiltere ekonomisi için krizin en önemli boyutu, kredi piyasasında yaşanan sorunlar ve buna bağlı olarak ağırlıklı faaliyet alanı mortgage olan Northern Rock Plc nin iflası ve Đngiltere finans piyasalarına karşı güven kaybının oluşmasıdır. Bu bölümde, Đngiltere nin dünya ekonomisindeki yeri, kredi sıkışıklığının likidite sorununa dönüşmesi ve küresel etkilerle birlikte Đngiltere ekonomisini durgunluğa götüren süreç veriler eşliğinde açıklanmaya çalışılmıştır. 82 HMT, UK International Financial Services-The Future, A report From UK Based Financial Services Leaders To The Government, May/09. 25

38 2.1.1 Đngiltere nin Dünya Ekonomisindeki ki Yeri 2007 yılı ortalarına kadar dünyada yaşanan likidite bolluğu ve ABD yönetiminin tüketimi destekleyen politikaları, spesifik olarak mortgage piyasalarında küresel bazda uzun süren bir bahar havası yaşatmıştır. Özellikle mortgage kredilerinin uzak doğu kaynaklı sermaye ile fonlanması ve düşük faiz oranları konut piyasasında bir balona neden olmuştur. Bu durum sadece mortgage piyasasını etkilememiş, genel anlamda tüketim eğilimlerini artırmıştır. Kredi hacminin hızla çok büyük değerlere ulaşması nedeniyle menkul kıymet piyasalarında ortaya çıkan sorunlar domino etkisiyle, finansal sistem bünyesindeki kuruluşların ve daha da ötesinde ülkelerin ekonomik faaliyetlerini olumsuz yönde etkilemiştir. Finansal hizmetlerin ekonomiler üzerinde yarattığı etkinin en önemli kaynağı, ekonomik birimler arasındaki ilişkilerin, uluslararası piyasalarla sanayi arasındaki ilişkiler sayesinde daha da güçlenmesi olmuştur. HSBC, Barclays, Standart Chartered ve Royal Bank of Scontland başta olmak üzere uluslararası bankacılık sisteminde yer alan büyük bankalara ev sahipliği yapan Đngiltere nin uluslararası finans piyasalarında önemli bir ağırlığı bulunmaktadır. Đngiltere de faaliyette bulunan dünyanın ilk 100 bankasının 2008 yılı itibarıyla küresel finans piyasaları içindeki payı, bankacılık alanında %50, sigorta piyasasında %45 ve varlık yönetiminde %67 dir. Tezgah üstü türev ürünlerinin hacminin de %40 olması, uluslararası finans piyasaları tarafından Đngiltere ekonomisindeki gelişmelerin yakından izlemesi gerektiğinin bir göstergesidir. Bu nedenle, Hükümetler, düzenleyici otoriteler, merkez bankaları ve reel sektör arasındaki işleyişin değişimine neden olan küresel krizin analizinde, Tablo 5 te yer alan Đngiltere nin uluslararası finans piyasalarındaki payının gelişimi önem arz etmektedir. Tablo 5: : Đngiltere nin Uluslararası Finans Piyasalarındaki Payı Piyasalar Makro Ekonomi Bankacılık Sigorta Varlık Yönetimi Sermaye Piyasaları Kaynak: 2008 yılı verileri, HMT. Faaliyetler Nominal GSYĐH Nüfus Đngiltere deki dünyanın ilk 100 bankası Mevduatlar Đngiltere Uluslar arası borçlanma Bankalarının Proje finansmanı Faaliyetleri Varlık finansmanı Ticaret finansmanı Đngiltere deki dünyanın ilk 100 sigorta şirketi Toplam sigorta primi Reasürans ve ticari faaliyetler Deniz sigortası primi Đngiltere deki dünyanın ilk 100 varlık yönetim şirketi Varlık yönetiminin portföyü Serbest fonlar Özel sermaye fonları Şirketlerin toplam piyasa değeri Uluslararası halka arzlar (IPOs) Yabancı para borç ihracı Türev ürünler hacmi Emtia piyasaları Döviz işlemleri cirosu Tezgah üstü türev ürünlerin hacmi Đngiltere nin Payı ayı(%)

39 Finans piyasalarındaki sorun küresel boyutta hemen hemen her kesimi ilgilendiren bir noktaya gelmiştir. Kredi mekanizmalarının aksaması ve büyüme beklentilerinin küçülmesi başta hükümetler olmak üzere tüm piyasa katılımcılarını çözüm arayışına yöneltmiş; ancak, krizin bulaşma etkisinin artmasıyla ekonomilerin ve piyasaların halen istikrara kavuşamaması çözüm arayışlarının devamını zorunlu hale getirmiştir. Mortgage krizini takiben yaşanan piyasa gelişmeleri, ABD ekonomisinde durgunluğa bağlı olarak yatırımları azaltmıştır. ABD Hükümetinin zor durumdaki finans kurumlarını kamulaştırması ve fonlaması, krizin daha da ağırlaşmasını engellemeye yönelik kısa vadeli çözümler olmuştur. Ancak, son ekonomik verilere bakıldığında ABD ekonomisinin durgunluk içinde olduğu ve bu durgunluğun aşılabilmesi için sisteme yönelik daha fazla tedbirlerin alınması gerektiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca, petrol fiyatlarındaki belirsizlik, talebe bağlı olarak gıda ve hammadde ürünlerinin ucuzlaması ve ABD kaynaklı finansal krizin diğer ülkelere yayılması yaşananların etkisinin hangi boyuta ulaşacağı ve ne kadar süreceği konusundaki tahminleri zorlaştırarak kötümserliği artırmaktadır. ABD nin ardından Đngiltere, Avrupa ve Japonya ekonomilerinin de daralması ekonomideki yavaşlamanın küresel çapta yayılmaya başladığına işaret etmektedir. Đngiltere de, ekonominin döngüsel evrimini gösteren iş çevrimlerinde zirveye ulaşılmışken; bu zirveden hızlı bir şekilde resesyona doğru gidiş tahmil edilmiş; ancak, döngünün bu kadar sert olması beklenmemiştir. Tasarruf, yatırım ve GSYĐH değerleri, 1997 Asya, 1998 Rusya, 2001 Türkiye ve 2003 Arjantin krizlerinin yaşandığı dönemlerde dünya ekonomisinin en düşük seviyesine indiği; ancak döneminde ise büyüme sergilediği ve nihayet 2007 yılında bu döngü içerisinde büyümenin sonuna gelindiği görülmektedir. Bu durum Keynesyen politikaların önde gelen görüşüdür ki, aynen 1929 Büyük Buhran da olduğu gibi zor durumdan kurtulmanın gereği olarak kabul edilir. Grafik 9: : Dünyada GSYĐH, Enflasyon, Tasarruf, Yatırım, Emtia Fiyatları % GSYĐH Payları ve Emtia Fiyat Endeksi Puan % Yıllık Değişim Yüzdeleri 8 6 % Yatırım/GSYĐH Brüt Tasarruflar/GSYĐH Emtia Fiyat Endeksi GSYĐH Ticaret Hacmi Enflasyon Kaynak: IMF, World Economic Outlook Database, October Piyasa katılımcıları, geçmiş yıllardaki bilânço büyümeleri sonucu ortaya çıkan sorunları gidermek için çabalamaktadır. Đngiltere ve ABD nin 1960 yılından itibaren GSYĐH büyüme oynaklığına bakıldığında, buhran sonrası hızlı bir gelişme gösteren Đngiltere nin özellikle 1992 den sonra ABD ye göre daha yavaş bir büyüme sürecine girdiği görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde zaman içinde borç alanların sayısının artması, kısmi olarak yabancı sermaye akışlarıyla fonlamanın yapılmasını ve uluslararası sermaye piyasalarının bütünleşmesini sağlamıştır. Bu bütünleşmenin fon kaynağı ise, 2007 yılında 1 trilyon $ a ulaşan Asya ekonomileri ve petrol ihraç eden ülkelerdeki cari işlemler fazlası olmuştur. Ekonomik durgunlukla birlikte sıkı kredi koşullarının getirilmesi, mal ve gıda 27

40 fiyatlarının keskin bir şekilde artması ve makro ekonomik göstergelerdeki belirsizlikler uluslararası büyüme tahminlerinin aşağı yönlü olarak yeniden değerlendirilmesini gerektirmiştir. 83 Küresel piyasalardaki gelişmeler paralelinde IMF, Dünya Bankası ve OECD gibi kuruluşlar uluslararası büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmiş ve büyümedeki toparlanmanın 2010 yılından itibaren başlayacağı tahminine yer vermiştir. Grafik 10: 1 : Uluslararası GSYĐH Büyüme Oynaklığı ve Tahminleri % GSYĐH Büyüme Volalitesi 4,0 3,0 2,0 1,0 0,0 Kaynak: BoE Đngiltere ABD Ekonomik Göstergelerdeki Dalgalanma Krizin etkilerinin ortaya çıkmaya başladığı dönem olan 2007 yılının üçüncü çeyreğinde Đngiltere otoriteleri tarafından yapılan ilk beyanatlarda göreceli olarak iyimser bir tablo 84 ortaya konmasına rağmen, 2007 yılı sonu ve 2008 yılı başlarında krizin etkilerine ve ekonominin durgunluk sinyalleri verdiğine dair açıklamalar yapılmıştır. Yaşanan dalgalanma Đngiltere de, kredi piyasalarında daralma ve güven kaybı şeklinde kendini göstermiştir. Sterlinin değerindeki ve petrol fiyatlarındaki oynaklık başta olmak üzere temel göstergelerin gelişimi, ekonomide durgunluk yaşandığına işaret etmektedir. 85 Diğer taraftan resesyonun tahmin edildiği kadar ciddi olmayacağı şeklinde beklentiler de dile getirilmiştir. Đki görüşün gerekçeleri Tablo 6 da karşılaştırmalı olarak sunulmuştur. Tablo 6: Resesyon ve Resesyon Dışı Durumun Özet Varsayımları -1 % GSYĐH Büyüme Tahminleri Temmuz 2007 Nisan 2008 Ekim Resesyon Olduğunu Savunanlar Kredi sıkışıklığı Varlık ve konut değerlerinde kayıplar Finansal hizmetlerle ekonominin diğer birimleri arasında güçlü etkileşim olması Yüksek hanehalkı borçları ve düşük tasarrufların keskin bir şekilde azalması Hedeflenenin üzerinde yüksek enflasyon oranı Sterlinin değer kaybetmesi sonucu Para Politikası Komitesi nin önlemleri artırması Dünya ekonomisinin zayıflaması Kaynak: Oxford Economics. Resesyon Olmadığını Savunanlar Resesyonun tipik tetikleyicisi olan aşırı stokların olmaması Sterlinin değerindeki düşmenin net dış ticareti artırması Şirketlerin eski standartlara göre güçlü finansal durumlarının olması Hane halkı borç servis rasyosunun yüksek olmaması Ücret fiyat spiralinin daha sıkı politikalarla karşı karşıya kalmaması Petrol ve mal fiyatlarındaki düşüşün faizi daha fazla düşürmeye zorlamaması ERM 86 üyeliği faiz oranı düşürme eğiliminin daha da az olması Đngiltere nin ekonomi ve finans sektörü incelendiğinde, orta ve uzun vadede hem firmalar hem de tüketiciler açısından önemli belirsizliklerin olduğu gözlenmektedir. Bu 83 BoE, Financial Stability Report Contents, Issue 24, 28 October yılı Eylül ayı itibarıyla 67 çeyrektir sürekli büyüyen büyük bir ekonomiye sahip olan Đngiltere de tarihsel olarak enflasyonun, piyasa ve mortgage faizlerinin düşük olduğu gözlenmektedir. Đngiltere deki ekonomik, parasal, mali ve düzenleyici çerçeve ile finansal piyasalar için üçlü otorite sistemi ekonomik istikrarı destekleyen unsurlar arasında yer almaktadır. Đngiltere küresel dalgalanma periyoduna iyi sermaye ve bilanço yapısına sahip, hızlı büyüyen güçlü bir bankacılık sektörüyle girmiştir. 85 Sir John Gieve, Bank of England, The impact of the financial market disruption on the UK economy, 17 January Exchange Rate Mechanism-ERM: Döviz Kuru Mekanizması 28

41 belirsizliklere ilişkin ekonomi ve endüstriyel finans merkezleri üzerine yürütülen çalışmalar sonucunda oluşturulan senaryo analizlerine göre üç farklı tahmin gerçekleştirilebilir. Đlki politik kararlarla geçiştirilebilecek yumuşak bir resesyon ve çabuk gerçekleşecek bir toparlanma; ikincisi daha uzun süren ancak resesyona bağlı etkilerle bertaraf edilebilecek bir toparlanma; üçüncü senaryoda ise stagflasyon senaryosu olup enflasyon baskısının etkileri ve buna bağlı sonuçlar ortaya konmaktadır. 87 Üç senaryoya ilişkin görüşlerin detayları Tablo 7 de yer almaktadır. Tablo 7: Đngiltere Ekonomisine Đlişkin Senaryolar Güven ve Büyümeyi Yeniden Kuracak Siyasi Yaklaşım Global ekonominin direnci azalır ve sınırlı düşüş yaşanır. Emtia fiyatlarında sürdürülebilir bir azalma gerçekleşir. Buna bağlı olarak enflasyonist baskı hafiflemeye başlar. Đç piyasada resesyon hissedilmeye başlanırken alınan tedbirlerin kısa vadeli etkileri gözlemlenir. Enflasyon hedef bandı olan %2- %3 aralığından daha düşük olmasına rağmen gelecek 2 yıl içinde tekrar %2 seviyesine ulaşacaktır. Mali kuruluşların sermaye yapılarını yeniden düzenlenerek finansal sektöre olan güven onarılmaya çalışılır. Kredi kullanım oranı azalmakla birlikte, hanehalkı ve şirketler bazındaki ödemeler devam eder. Konut fiyatları 2010 yılında dengeye gelecektir. Kaynak: FSA Beklenilenin Üstünde Resesyon Küresel düşüş beklenenden daha hızlı seyreder. Ticari faaliyetler azalır ve bazı ülkeler korumacı önlemler alır. Emtia fiyatlarındaki düşüş devam eder. Đç piyasada uzun süredir devam eden derin bir resesyon süreci yaşanır. Varlık fiyatları düşer ve üretim faaliyetleri döngüsü deflasyonist baskı altında kalır. Alınan önlemlerin ekonomiye etkisinin olmadığı görülür. Finans sektörünün problemleri devam eder. Kredi temininde sınırlama ve yüksek maliyetin devam etmesi, hanehalkı ve şirketlerin ödeme güçlüğü çekmesine neden olur. Tüketim azalır, iflaslar artar. Konut fiyatlarındaki düşüş 2010 yılı ve sonrasında da devam eder. Uzun Dönemde Stagflasyon Belirtileri Küresel ekonomi gelişmekte olan ülkeler yoluyla yavaş yavaş iyileşmeye başlar. Bu iyileşme emtia fiyatlarında olumlu baskı sağlar. Hanehalkı kesiminde başlayan yüksek kaldıraç ve finansal krizin etkisiyle ekonomilerdeki gelişme hızı küresel ekonomik iyileşmenin gerisinde kalır. Para piyasasındaki genişleme emtia fiyatlarını yükseltirken sterlinin değerini düşüren bir enflasyon meydana getirir. Fiyatların enflasyona verdiği tepki beklenilenden hızlı olur. Enflasyonu dengelemek için para politikasının sıkılaştırılması reel ekonomi üzerinde ters etki oluşturur ve sürekli işsizlik devam eder. Finansal istikrarı sağlamada üçlü otoritenin tedbirleri faydalı olur. Yüksek enflasyon ve ücret riskleri hanehalkının durmuş olan mortgage geri ödemelerini kolaylaştırır. Enflasyon, konut fiyatlarının dengeye gelmesine yardım eder. Đngiltere de son 15 yıl itibarıyla her çeyrekte artış gösteren GSYĐH, 2008 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde sıfır olarak gerçekleşmiş ve bunun ardından imalat, inşaat ve hizmetler sektörlerindeki verimlilik artışı ile ilgili tahminler aşağıya doğru düzeltilmiştir Eylül ayından itibaren küresel finansal kriz ile birlikte kötüleşen üçüncü çeyrek verileri, Đngiltere ekonomisinin teknik resesyonun 88 eşiğinde olduğunu göstermiştir yılı üçüncü çeyreğinde %0,7 küçülen GSYĐH, dördüncü çeyrekte de %1,5 oranında küçülerek Đngiltere ekonomisinin teknik resesyonda olduğunu teyit etmiştir. GSYĐH 2009 yılının ilk çeyreğinde de %1,9 daralma kaydetmiştir. Önceki dönemlerdeki güçlü büyüme performansına bağlı olarak 2007 yılında %1,1 büyüyen finansal hizmetler sektörü 2008 yılı son çeyrekte %0,6 daralmıştır yılında %1,2 büyüyen kamu ve diğer hizmetler sektörü ise 2008 yılı son çeyrekte %0,4 oranında küçülmesine rağmen yıllık bazda %0,8 büyüme göstermiştir. 87 FSA, Financial Risk Outlook Teknik Resesyon: Ard arda gelen iki çeyrekte negatif GSYĐH büyümesi kaydedilmesidir. 29

42 Grafik 11: Büyüme Oranları ve Sektörler Đtibarıyla GSYĐ SYĐH % Büyüme Oranları 1,5 1,0 0,5 0,0-0,5-1,0 % Reel Çıktı Büyümesi Sektörel Büyüme Trendi Yılık Çeyrek Çeyrek Dönem Çeyrek -1, Kaynak: Office For National Statistics Kamu H. Ulaşım ve Hab. Finansal Hiz. İnşaat GSYİH Dağıtım, Hotel ve Katering İmalat San yılında yapılan seçimlerden sonra oluşturulan yeni kabinede bazı bakanlıkların görev ve sorumluluk alanlarında değişiklikler yapılmıştır. Bu kapsamda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nın (Department of Trade and Industry) görev alanı üretim, ticaret, iş dünyası, rekabet, tüketiciyi koruma ve daha iyi denetim ve yönetimi kapsayacak şekilde genişletilerek Đş, Girişim ve Düzenleyici Reform Bakanlığı (Department of Business, Enterprise and Regulatory Reform-BERR) ismini almıştır. Hükümet, yapılan bu değişiklikle, piyasalara iş dünyasına olan duyarlılığını göstermiştir. Finansal piyasalardaki dalgalanmanın makroekonomik etkilerinin belirgin hale gelmesiyle hanehalkı ve şirketler daha ihtiyatlı davranmaya başlamıştır. Şirketlerin gelecek dönemle ilgili belirsizliğin artması nedeniyle yatırımlarını ertelemesi ve finans kurumlarının iflası, işsizlik oranları ile maliyetlerin artmasına, istihdam ile ekonomik verimliliğin düşmesine yol açmıştır. Cari fiyatlarla ölçülen çalışan ücretleri, 2008 yılı ikinci çeyreğinde %0,2 yükselerek 2007 yılının aynı döneminde görülen düzeyin %3,6 üzerinde olmuştur yılı ilk çeyreğinde işsizlik sayısı, bir önceki çeyreğe göre , bir önceki yıla göre kişi artarak 2 milyon 220 bin kişiye ulaşmıştır resesyonundan sonra çeyrek dönem itibarıyla sayı ve oran olarak en yüksek artış sergileyen işsizlik oranı 2009 yılı ilk çeyreğinde %7,1 olarak gerçekleşmiştir yılı ilk çeyreğinde iş pozisyonu bulunurken bu sayı %51 oranında azalarak 2009 yılı ilk çeyreğinde düzeyine inmiştir yılından sonra en düşük iş pozisyonun olduğu 2009 yılı ilk çeyreğinde iş pozisyonu sayısı en fazla finans sektöründe gerçekleşmiştir. 89 Grafik 12: 1 Ekonominin Verimliliği, Maliyetler, Đstihdam ve Đşsizlik % Bir Önceki Aya Göre 5 3 İstihdam ve İşsizlik Değişimi İstihdam Değişimi İşsizlik Değişimi % Yıllık Değişim 14 9 Ekonominin Verimliliği ve Maliyetler Birim Başına Ağırlıklı Maliyetler Verimlilik Kaynak: BoE 89 Office for National Statistics, Unemployment Rate rises to 7.1% 12 May

43 Đngiltere de enflasyonun seyri özellikle enerji ve hammadde fiyatları ile yakından ilişkilidir. Fiyat hareketlerinin temel sebebi ise Çin ve Hindistan gibi ülkelerin talep değişimidir. Talep artışı emtia, petrol ve bazı tarım ürünlerinin fiyatlarının artmasına yol açarak ithal edilen ürünlerin fiyatlarını artırmış ve bu artışın etkisi sterlindeki değer kaybı nedeniyle daha fazla hissedilmiştir. Ayrıca, ham petrol, toptan gaz ve elektrik için yerli üreticiler tarafından belirlenen sterlin bazındaki fiyatlar üzerinde de bir artış baskısı oluşmuştur Eylül ayında %5 in üzerinde bir oranla zirve yapan TÜFE yıllık enflasyon oranı, 2009 Ocak ayında %3 seviyesine inmiştir Ocak ayı yıllık enflasyon oranının düşüşünde, 2008 Aralık ayında uygulamaya konulan KDV indiriminin önemli bir katkısı bulunmaktadır. Bu durum, sterlinin değer kaybetmesine rağmen ithalat fiyatlarının artışına neden olmuştur. Üretici girdi fiyatları enflasyonu 2008 yılı Haziran ayında zirveye ulaşarak %34 olarak gerçekleşmiş; ancak, ham petrol ve ham petrolle ilişkili ürünlerin fiyatlarındaki keskin düşüşler nedeniyle 2009 Ocak ayında %2,3 seviyesine düşmüştür. Yıllık üreticisi çıktı fiyatları enflasyonu, 2008 Temmuz ayında %10 zirve oranına ulaştıktan sonra 2009 Ocak ayında, düşük petrol fiyatlarından etkilenen çıktı fiyatlarının etkisiyle %3,5 seviyesine gerilemiştir. Grafik 13: Tüketici ve Üretici Fiyatları Enflasyonu % Hedef Oran=%2,5 Enflasyon (TÜFE) Hedef Oran=% % Üretici Fiyatları Enflasyonu Üretim Girdi Fiyatları Üretim Çıktı Fiyatları 34, ,5 2, Kaynak: Office For National Statistics Đngiltere de, enflasyonu %2 oranlarına çeken keskin düşüşlerin gelecek yıllarda küresel emtia fiyatlarındaki enflasyonist baskı dolayısıyla sona ereceği, talebin düşmesinin ardından yerli üretim eğiliminde azalmanın baş göstereceği ve vergi gelirleri azalırken, tüketici fiyatlarında ciddi artışlar gerçekleşeceği öngörülmüştür yılının ilk aylarında orta vadeli enflasyonun görünümüne odaklanan BoE Para Politikası Kurulu nun 3 yıllık tahminleri, Đngiltere nin mevcut enflasyon hedeflemesine 2011 yılından sonra ulaşabileceğini göstermektedir. Kurul tarafından alınan kararlar, 2009 yılı boyunca enflasyon hedeflemesine ilişkin tutarlı bir yol izlenmesi amacını taşımaktadır. 92 Grafik 14: 1 BoE nin Enflasyon ve Büyüme Tahminleri % Büyüme Tahminleri 4,0 Ağustos Tahmini Kasım Tahmini 1,0-2,0 2008/IV 2009/II 2009/IV 2010/II 2010/IV Kaynak: BoE % Enflasyon Tahminleri 5,0 4,0 3,0 2,0 1,0 0,0 Ağustos Tahmini 2008/IV 2009/II 2009/IV 2010/II 2010/IV 90 Sir John Gieve, The impact of the financial market disruption on the UK economy, Deputy Governor, Bank of England, 17 January HMT, Pre-Budget Report 2008: Facing Global Challenges: Supporting People Through Difficult Times, CM 7484, November Darling Alistair, Why Has Inflation Moved Away From The Target?, Bank of England, London EC2R 8 AH, March

44 Yaklaşık 1 trilyon değerindeki bir ekonomi için oldukça düşük cari açığı olan Đngiltere nin enerji ve hammadde ithalatı, ülke ekonomisi üzerinde baskılara neden olmuştur Aralık ayında 4,3 milyar olan AB dışı ülkelerle ticaret açığı, 2009 yılı Ocak ayında 5,7 milyar ne yükselmiştir. Aynı dönemde, ara malları, sermaye, araba dışı tüketim, uçak ve yarı mamul malları ile kimyasal madde ihracatı düşmüş; değerli taş ve kimsayal ürün ithalatı artarken, ara malları ithalatı azalmıştır yılında ortalama %3,8 olan cari açığın GSYĐH ye oranı, 2008 yılı üçüncü çeyrekte %2,4 olarak gerçekleşmiştir. Sterlinin değer kaybedişi henüz dış ticaret üzerinde önemli bir etki yaratmamıştır. Bununla birlikte, ithalat fiyatlarının önce kur değerini düşürmesi ve kısa vadede ticaret açığı değerini artırması yönünde J eğrisi etkisi 93 ortaya çıkabilir. Cari dönemde, ticaret açığı üzerindeki temel kısıt, zayıflayan küresel talebin azalttığı ihracat değerine göre Đngiltere nin daralan iç talebinin daha fazla ithalat hacmini azaltmasıdır. 94 Tablo 8: Cari Açığın Gelişimi Milyar Mal Dengesi Hizmetler Dengesi Yatırım Gelirleri Dengesi Cari Transferler Cari Denge Cari Denge / GSYĐH (%) 2007 Ç1-21,6 10,3 2,5-3,1-11,9-3,5 Ç2-20,4 10,0 3,7-3,0-9,8-2,8 Ç3-23,8 10,6 3,5-3,0-12,7-3,6 Ç4-24,0 11,6 10,9-4,4-5,9-1, Ç1-23,2 11,5 12,6-4,1-3,3-0,9 Ç2-23,3 12,0 9,4-3,5-5,4-1,5 Ç3-23,6 10,7 8,1-3,3-8,2-2,3 Ç4-22,7 14,7 3,1-2,7-7,6-2,1 Kaynak: ONS Likidite yaratma ve borç ödeme sorunlarının çözümünde büyük önem taşıyan düşük faiz politikası, resesyon beklentilerinin arttığı dönemlerde merkez bankalarının en sık kullandığı para politikası aracı olmuştur. BoE de, faiz oranlarının düşürülmesi ve bilançosunu hem sayısal anlamda büyüterek hem de bilanço kompozisyonunu değiştirerek niteliksel anlamda parasal genişleme yaratılmasına ilişkin bir politika izlemektedir. BoE nin faiz kararlarının amacı, Avrupa Merkez Bankası ve FED kararlarıyla paralel olarak finans sisteminin işlerliliğini sağlamaktır. Özü itibarıyla ekonominin büyümesini hızlandırma ve yavaşlatmada kullanılan temel araç olan faiz, bu dönemde likidite sıkışıklığını önleme amacına yönelik kullanılmıştır yılı Aralık ayında faiz oranını %1 puan indiren BoE, 2009 yılına 1955 yılından beri en düşük faiz oranı olarak kabul edilen %2 ile girmiştir. Ayrıca, BoE bu dönemde, ekonomik paketlerin ve ABD seçimlerinin piyasalarda olumlu bir etki yaratacağı düşüncesiyle 2009 yılında faiz oranlarında bir düşüş olmayacağını öngörmüştür. Ancak, 2009 yılının ilk ayında dünya ekonomisinde devam eden keskin ivmelerin tüketici güven endekslerine halen olumsuz yönde yansımasıyla birlikte dünya ticaretindeki 93 J eğrisi etkisi, devalüasyonun ilk etapta dış ticaret dengesini kötüleştireceğini, ancak bu durumun belirli bir süre sonra tersine döneceğini ifade eden etkidir. Bu etkiye göre; devalüasyonun ilk etkisi, düşük döviz kuru nedeniyle ihraç mallarının ucuzlaması, ithal mallarının ise pahalı hale gelmesidir. Önceki dönemlerde yapılmış anlaşmalara bağlı kalınması ve halen taşıma sırasında olan malların bulunması gibi nedenlerle ilk etapta ithalat eskiye göre daha yüksek bir maliyete ulaşırken, ihraç mallarından elde edilen reel gelir düşmektedir. Bu etki, belirli bir süre sonra ihracat ve ithalat hacimlerinin değişmesiyle tersine döner. Ülkenin dış ticaret hacminin değişmesi; ülkenin ihraç ettiği mallara olan dış talep, malların ucuzlaması nedeniyle artması ve ülkede bulunan tüketiciler devalüasyon sonucu pahalılaşan ithal mal ve hizmetlerden, ucuzlayan yerel mal ve hizmetlere kaymaları olmak üzere iki nedenle ortaya çıkmaktadır. 94 PWC, UK Economic Outlook, March

45 yavaşlamanın devam etmesi beklentilerin ters yönde gerçeklemesini sağlamıştır yılına hızlı faiz indirimleriyle giren BoE, Nisan ayında faiz oranını değiştirmemiştir. Tablo 9: BoE nin Faiz Kararları M. R. P. C. K. J. D. T. A. S. P. Faiz King Lomax Tucker Bean Barker Gieve Blanchflower Besley Sentance Dale Fisher Oran. Faiz Artsın Faiz Đndirilsin Faiz Değişmesin Toplantı Katılımı (%) 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00-0,25 0,00 0,00 n/a n/a 5, ,25-0,25-0,25-0,25-0,25-0,25-0,50-0,25-0,25 n/a n/a 5, ,00 0,00 0,00 0,00 0,00-0,25-0,25 0,00 0,00 n/a n/a 5, ,25-0,25-0,25-0,25-0,25-0,25-0,50 0,00 0,00 n/a n/a 5, ,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00-0,25 0,00 0,00 n/a n/a 5, ,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00-0,25 0,00 0,00 n/a n/a 5, ,00 n/a 0,00 0,00 0,00 0,00-0,25 0,25 0,00 0,00 n/a 5, ,00 n/a 0,00 0,00 0,00 0,00-0,25 0,25 0,00 0,00 n/a 5, ,00 n/a 0,00 0,00 0,00 0,00-0,50 0,00 0,00 0,00 n/a 5, ,50 n/a -0,50-0,50-0,50-0,50-0,50-0,50-0,50-0,50 n/a 4, ,50 n/a -1,50-1,50-1,50-1,50-1,50-1,50-1,50-1,50 n/a 3, ,00 n/a -1,00-1,00-1,00-1,00-1,00-1,00-1,00-1,00 n/a 2, ,50 n/a -0,50-0,50-0,50-0,50-1,00-0,50-0,50-0,50 n/a 1, ,50 n/a -0,50-0,50-0,50-0,50-1,00-0,50-0,50-0,50 n/a 1, ,50 n/a -0,50-0,50-0,50 n/a -0,50-0,50-0,50-0,50-0, Kaynak: BoE BoE, finansal piyasalarda yaşanan uzun vadeli para piyasası sıkıntılarını azaltmak, sektör ve mali kuruluşları rahatlatmak amacıyla 2007 yılı son çeyreğinde 3 ay vadeli ihaleler gerçekleştirme kararı almıştır. Gerçekleştirilecek ihalelerde mortgage teminatları dâhil olmak üzere çok sayıda farklı teminatın kabul edileceği belirtilmiş ve Eylül-Ekim 2007 döneminde piyasaya likidite sağlamak amacıyla her biri 10 milyar değerinde 4 ihale gerçekleştirilmiştir yılı Şubat ayından sonra kredi krizinin küreselleşmesinin etkisiyle piyasaların kısa vadeli likidite ihtiyacının artması, Nisan-Eylül 2008 döneminin, BoE nin 2006 yılından bu yana kısa vadeli haftalık piyasa işlemlerini en yoğun olarak kullandığı dönem olmasını sağlamıştır. BoE, açık piyasa işlemleri yoluyla piyasalara hızla likidite enjekte etmekle birlikte reeskont faiz oranlarını indirerek kaydi para yaratma yolunu tercih etmiştir. Ancak, bu önlem piyasalara olan güveni artırmayarak ekonominin likidite tuzağına 95 düşmesine neden olmuştur. Ekonomik daralmanın olduğu dönemlerde vadeli işlem piyasalarına yönelmeyen mali sektör uygulayıcılarının bu dönemde sıkça gecelik repo uygulamalarını değerlendirmeleri, BoE nin repo işlemlerini artırmıştır. BoE, ekonomideki likidite darlığından kurtulmak amacıyla 21 Nisan 2008 de bankaların ellerindeki yüksek değerli ipoteğe dayalı menkul kıymetler ile diğer menkul kıymetleri Đngiltere Hazine Bonolarıyla geçici olarak takas etmelerini sağlayacak bir planı uygulama kararı almıştır. 96 Finansal piyasa aktörlerinin ekonomik durgunluğun yaşandığı dönemlerde tahvil-bono portföyleri yerine daha çok tercih edilen repo uygulamaları BoE nin para piyasası müdahalesinde sıkça kullandığı araçlar arasında yer almıştır. 95 Likidite Tuzağı: Yeterince düşük bir faiz oranında para talebinin faiz esnekliğinin sonsuz olması. Faiz oranının en düşük düzeye indiğgeldiğine inmiş olduğuna inanılması nedeniyle, para arzını artırarak faiz oranlarını daha fazla düşürmenin mümkün olmaması durumu. Bu durumda faiz oranının yeniden yükselebileceği beklentisi sebebiyle, eldeki para nakit olarak tutulmak istenecek, spekülatif para talebi tam esnek olacaktır. Bunun sonucu, para politikasının istihdam ve millî gelirin artırılması konusunda işlevsiz hale gelmesi, bir araç olarak kullanılabilir olmaktan çıkmasıdır. 96 Özel Likidite Planı hakkında ayrıntılı açıklamalar nolu bölümde yer almaktadır. 33

46 Grafik 15: 1 BoE Piyasa Đşlemlerinin Gelişimi Milyon Kaynak: BoE Günlük APĐ Đşlemleri Milyon Kısa Vadeli Haftalık Piyasa Đşlemleri 24.May Jul Aug Sep Nov Dec Jan Mar Apr Jun Jul Aug Oct Nov Jan Feb Mar May Jun Jul Sep yılında bankalararası 3 aylık faiz oranları önce 100 baz puan, durumun ciddiyetinin artmasıyla da yaklaşık 400 baz puan artmıştır. Yine aynı dönemde, bankaların uzun vadeli borçlanmada sıkıntı yaşaması nedeniyl aylık bankalararası borçlanma oranlarında önemli artışlar görülmüştür. Para ve mali piyasalardaki uygulamaların gecikmeli gerçekleşen etkisi, emtia fiyatlarındaki azalma ve sterlinin değerindeki düşüş, kredi performansının kötüleşmesi, Đngiltere de atıl kapasitenin üretime dönüşünde büyük zorluklar çıkarmıştır yılının üçüncü çeyreğinden itibaren, döviz pozisyonlarının kapatılması amacıyla dövize yönelme pound un euro, dolar ve özellikle Japon yeni ne karşı değer kaybemesine neden olmuştur. Grafik 16: : GBP/USD, GBP/EUR, GBP/JPY, BoE Faiz Kararları Puan 2,2 2 1,8 1,6 1,4 1,2 1 Kaynak: Bloomberg GBP/USD GBP/EURO GBP/YEN 01/07 05/07 09/07 01/08 05/08 09/08 01/ Đngiltere de son dönemde güven endeksinin hızlı bir ivmeyle düşmesinin ardından daha fazla güven kaybetmek istemeyen Hükümet, Northen Rock sonrasında aldığı tepkileri azaltmak amacıyla alınan önlemleri ve gelişmeleri küresel bir süreç olarak tanımlamıştır. Bankacılık sektörüne yönelik finansal destek paketi 97 ile Hükümet bankaların iflasına izin vermeyeceğini göstermiştir. Paket sayesinde bankaların vergi mükellefini zarara uğratacak riskler almaları engellenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, paket, yardım yapılması hedeflenen bankaların kötü durumda olduğu izlenimine neden olmayacak şekilde tasarlanmıştır. Tablo 10 da görüldüğü üzere, hem Đngiltere finans piyasalarında hem de küresel piyasalarda önem teşkil eden HBOS, LLOYDS TSB ve RBS borsada önemli ölçüde değer kaybına uğramışlardır. Bu nedenle, destek paketleriyle panik hâkimiyetinin piyasalarda sürekli olarak yerleşmesinin engellenmesi öngörülmüştür. Puan BoE Gösterge Faiz Kararları 01/75 04/79 07/83 10/87 01/92 04/96 07/00 10/04 01/09 97 Paketin ayrıntıları nolu bölümde ele alınmıştır. 34

47 Tablo 10: Likidite Enjeksiyonu Yapılan Bankalar ve Borsa Değerleri Milyar HBOS LLOYDS TSB RBS Borsa Değeri 25,5 30,9 41, Borsa Değeri 6,7 11,3 11,9 Değer Kaybı (%) 73,7 63,4 71,5 Hükümet Tarafından Yapılan Likidite Enjeksiyonu 11,5 5,5 20,0 Kaynak: BBC S&P 2009 yılı Ocak ayında Đngiltere nin kredi notu durağandan negatife 98 çevirmiştir. Kredi notunun düşürülmesi, sıkı maliye politikalarının uygulanmasına, kamu borç yükünün GSYĐH ya oranının %100 e yaklaşmasına ve borçlanma yapısının orta vadeli olmasına dayandırılmıştır yılında %49 olan net kamu borç yükünün GSYĐH oranının 2013 yılında %83 e yükseleceği varsayımı ile yapılan derecelendirmede, Đngiltere Hükümeti nin dönemi genel bütçe açıklarına ilişkin güncellenen projeksiyonları 99 esas alınmıştır. Bununla birlikte, 2009 yılı Nisan ayında Hükümet tarafından yapılan bütçe açıklamalarında, S&P nin önceki tahminlerine göre kamu finansmanının daha hızlı bir ivmeyle kötüye gittiğine yer verilmiştir. S&P, 2009 yılı kamu harcamalarının, oransal olarak GSYĐH nın %7-10 unu kadar ya da rakamsal olarak milyar aralığında gerçekleşeceğini öngörmüştür. Ayrıca, S&P, 2010 yılı ortalarında muhtemel olan genel seçimler öncesindeki olası belirsizliğe atıfta bulunularak siyasi gelişmeler karşısında ek finansal tedbirlerin alınması gerektiğini düşünmektedir. Ekonomik iyileşmenin, kamu borçlarının azalması ve Hükümet in istikrara kavuşmasına bağlı olduğunu belirten S&P ye göre, Đngiltere ekonomisindeki riskler devam etmekte ve bankacılık sistemine verilen kamu destek maliyetleri yapmış oldukları tahminlerin üzerinde gerçekleşmektedir Bankacılık Sistemindeki Göstergelerin Seyri Küresel kriz etkisiyle yavaşlayan büyüme hızı ve artan işsizlik oranı, kredi temerrüt oranını artırmış; düşen gayrimenkul fiyatları, kredi verenlerin sahip olduğu teminatların değerini düşürmüştür. Bu durum, mali yapıları bozulan bankaların finansal pozisyonlarını zayıflatarak kredi koşullarındaki sıkılaşmayı artırmıştır. Đngiltere'de yaşanan ekonomik durgunluk nedeniyle, 2008 yılının son 6 ayında 5 milyon kişinin kredi kartı ve ferdi kredi başvurusunun bankalar tarafından reddedildiği açıklanmıştır. Durgunluk beklentisiyle birlikte bankaların borç verme şartlarını ağırlaştırması sonucu reddedilen başvuru sayısı, her gün 27 bin kişinin 101 yaptığı başvurunun reddedilmesi anlamına gelmektedir. Küresel kriz bankaları, kimseye borç vermemeye, alabilecekleri kadar parayı da geri almak için gayret göstermeye sürüklemiştir. Bu nedenle de bankacılık sektörü borç verme konusunda isteksiz davranmıştır. Bunun sonucunda Đngiltere'de bankalardan kredi kullananlar, 18 ay öncesine göre çok daha yüksek maliyetle fon kaynağını bulabilmiştir S&P, ''AAA'' olan uzun dönemli ve ''A-1+'' olan kısa dönemli kredi notlarını onaylanarak konvertibilite notunu AAA olarak belirlemiştir. 99 Bu projeksiyonlar, Hükümet gelirlerinin erozyonu ve Hükümet harcamalarının büyümesi olarak yapılan hesaplamalara dâhil edilmiştir. 100 S&P, David T Beers, Frank Gill, United Kingdom Outlook Revised To Negative On Deteriorating Public Finances; 'AAA/A-1+' Ratings Affirmed, May 21, :22 Europe/London. 101 Bu rakam, Đngiltere'de yaşayan ve yetişkin nüfusun %56'sını oluşturan 26 milyon kişinin, geçen 6 ay içinde finansal ürünlere başvurduğunu, %13 ünün kredi kartı başvurularının reddedildiğini, %6 sının ise bireysel kredi başvurularının olumsuz yanıtlandığını ifade etmektedir. 102 Gardner Sean, Banks put the squeeze on overdrafts, Financial News, moneyexpert.com,october

48 Sektörün bilanço kalemlerindeki değişim incelediğinde, bankacılık sektörünün bilanço büyüklüğünün önceki yıl sonuna göre 2008 yılında 613 milyar azaldığı tespit edilmiştir. Bu değişim esas itibarıyla ters repo işlemlerindeki düşüşten kaynaklanmaktadır. Krediler kalemi 2008 yılı ikinci çeyreğinde 155 milyar düşerken, üçüncü çeyrekte alınan önlem paketlerinin de etkisiyle yeniden artmaya başlamıştır yılı genelinde ise krediler 229 milyar yükselerek milyar ne çıkmıştır. Tablo 11: Bankacılık Sektörü Aktif Kalemlerinin Gelişimi Değişim Bilanço Milyar Büyüklüğü I II III IV I II III IV 2008 Nakit Değerler Merkez Bankasından Alacaklar Krediler Kabuller Menkul Değerler Cüzdanı Ters Repo Avanslar Yatırımlar Geçici Hesap Tahakkuk Eden Alacaklar Diğer Aktifler TOPLAM AKTĐF Kaynak: BoE döneminde bankacılık sektörünün kullandırdığı kredi kartları ile teminatlı ve teminatsız kredileri içeren aktiften silinen borçlanmanın %89,3 ünü sterlin cinsi, %10,7 sini yabancı para cinsi borçlanma oluşturmuştur. Aktiften silinen sterlin cinsi borçlanmanın ortalama olarak %74,5 i bireysel borçlanmalardan kaynaklanmıştır. Kredi kartları, teminatsız ve teminatlı kredilerden oluşan bireysel borçlanma kalemindeki dalgalanmanın en önemli nedenini teminatlı krediler oluşturmuştur. Bilanço üzerindeki etkisi incelendiğinde kredi kartları ile teminatsız kredilerin etkisinin teminatlı kredilere oranla oldukça yüksek olduğu görülmüştür. Grafik 17: 1 : Aktiften Silinen Kredi Kartı Borçları ve Krediler Milyon Toplam Borçlanma Sterlin Borçlanma Döviz Cinsi Borçlanma Ç2 Ç4 Ç2 Ç4 Ç2 Ç4 Ç2 Ç4 Ç2 Ç4 Ç2 Ç4 Ç2 Ç4 Ç2 Ç4 Ç Milyon Bireysel Borçlanma Kredi Kartları Teminatsız Krediler Teminatlı Krediler (Sağ Eksen) Ç2 Ç4 Ç2 Ç4 Ç2 Ç4 Ç2 Ç4 Ç2 Ç4 Ç2 Ç4 Ç2 Ç4 Ç2 Ç4 Ç Kaynak: BoE Repo işlemlerinden sağlanan fonlardaki azalış pasifte meydana gelen düşüşte önemli rol oynamıştır yılında, sterlinin Japon yeni karşısında değer kaybetmesiyle Đngiltere bankacılık sisteminde vadeli ve vadesiz mevduattan en çok para çeken mudilerin 36

49 Japonlar olması arasında yakın bir ilişki olduğu görülmüştür yılı Ağustos ayında AB vatandaşlarının vadeli mevduatında artış kaydedilmiştir. Mevduat güvence limitinin yükseltilmesinin ardından mevduat çıkışı durmuştur yılı genelinde sterlin mevduat 113 milyar artış kaydederken, döviz mevduat kalemi 49 milyar azalmıştır yılı ikinci çeyrekten sonra CDs ve kısa vadeli kâğıt ihraçlarının azaldığı gözlenmiştir. Tablo 12: Bankacılık Sektörü Pasif Kalemlerinin Gelişimi Değişim Bilânço Milyar Büyüklüğü I II III IV I II III IV 2008 Sterlin Mevduat Döviz Mevduat Repo CDs ve Kısa Vad. Kağıt Đhraçı Geçici Hesap Net Türevler Tahakkuk Eden Borçlar Özkaynaklar TOPLAM PASĐF Kaynak: BoE Bankacılık sektörünün türev ürünlerinin 2007 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren gelişimi izlendiğinde, vadeli faiz, forward ve futures sözleşmelerinin genel itibarıyla düşük kısa/uzun pozisyonlarda olduğu; opsiyonlar, vadeli emtia/hisse senedi işlemleri ile swaplarda 2008 yılının ilk çeyreğindeki büyümeyle birlikte ikinci çeyrek itibarıyla açık pozisyonun kapandığı; krizin önemli kaynaklarından olan kredi türevlerinde ise uzun pozisyonun 45 milyar e kadar yükseldiği görülmüştür. CDS'lerin, ilgili oldukları ülkelerdeki kredi müşterilerinin temerrüde düşmesi halinde söz konusu uzun pozisyonun Đngiltere mali yapısına önemli yük getirmesi beklenmektedir. Önceki dönemlerde banka bilançolarında düşük seviyelerde bulunan CDs lerin, Ağustos 2007 döneminden itibaren piyasalarda yaşanan gelişmelerin etkisiyle, talebinin düşmesi banka bilançolarındaki ağırlığın artmasına neden olduğu gözlenmiştir. Grafik 18: : Türev Ürünlerin Gelişimi Milyon Ürün Bazında Dağılım Milyon Risk Bazında Dağılımı Opsiyonlar Swaplar Futures&Forwards Vadeli Faiz Sözleşmeleri Kaynak: BoE Faiz Oranı Döviz Diğer Kamuya açıklanan bankacılık sektörü gelir gider tablosu incelendiğinde, toplam net gelir kaleminde önemli bir değişiklik olmadığı gözlenmiştir yılında önceki yılı sonuna göre %7,4 artarak 378 milyar ne çıkmıştır. Đlgili dönemde faiz giderleri ise %2,6 artarak 319 milyar ne yükselmiştir. Net kâr payı gelir/giderleri 2007 yılsonu itibarıyla 1 milyar iken 2008 yılsonunda -8 milyar ne gerilemiştir. 37

50 Tablo 13: 1 : Bankacılık Sektörü Gelir/Gider Gelişimi Milyar I Değişim II III IV I II III IV 2007 Yılsonu 2008 Yılsonu Net Kâr Payı Gelir/Giderleri Net Faiz Gel/Gid Faiz Gelirleri Para Piyasası Araçları Kredi Repo ve Ters Repo Borçlanma Araçları Faiz Giderleri Para Piyasası Araçları Mevduat Repo ve Ters Repo Borçlanma Araçları Net Faiz Dışı Gel/Gid Net Diğer Gel/Gid TOP.NET GELĐR/GĐDER Kaynak: BoE Mevcut sermayeleri üzerindeki baskılar ve yeni sermaye maliyetinin artması nedeniyle bankalar, marjlarını artırma, yeni kredileri yavaşlatma ve böylece sermaye yükümlülüklerini azaltma yoluna gitmişlerdir. Karşı taraf kredi riski hakkındaki belirsizlik, kredi piyasalarında temerrüt oranlarının yükselmesi ve yeni kredi zararlarının boyutunun artması, bankaların ihtiyat kabilinden sermaye tabanını güçlendirmesini gerekli kılmıştır. Finansal piyasalarda son dönemde yaşanan gelişmelerden kaynaklanan, varlık fiyatlarının değer kaybetmesi, yatırımcı risk algısının değişmesi ve temerrüt oranlarının artması gibi birçok etken, bankaların sermaye rasyolarına aşağı yönde baskı yapmıştır. Bazı uluslararası bankalar birçok aktif türünün yeniden değerlemesi ve değer kayıpları sonucu aktiften silmek suretiyle defter değerini azaltırken, bazıları ise bilanço dışı araçlar için likidite desteği sağlamak zorunda kalmıştır. Birçok bankada bankaların sermaye rasyolarının tam olarak nasıl etkileneceği hususunda belirsizlikler olduğu görülmüştür yılı üçüncü çeyreğinden itibaren bankacılık sisteminde oluşan zarar ve aktiften silmeler, sermaye yeterlik oranlarının 2008 ilk iki çeyrekte düşmesine neden olmuştur. Tablo 14: Büyük Bankaların Tier 1 Sermaye Yeterliliği Oranı Tarih Minimum Maksimum Medyan 01.Oca.00 7,50 11,20 9,27 01.Oca.01 6,89 10,00 9,02 01.Oca.02 7,15 10,40 8,42 01.Oca.03 7,33 9,65 8,51 01.Oca.04 7,36 9,53 8,10 01.Oca.05 7,01 8,86 7,96 01.Oca.06 7,02 8,99 7,86 01.Oca.07 7,42 9,36 8,01 01.Oca.08 6,26 9,69 7,73 01.Tem.08 5,07 9,16 7,88 Kaynak: BoE 103 Bank of England, Inflation Report, February

51 Hükümet, bankacılık sektörüne finansal destek paketi 104 kapsamında Abbey, Barclays, HBOS, HSBC Bank Plc, Lloyds TSB, Nationwide Building Society, Royal Bank of Scotland ve Standard Chartered Bank ın sermaye artırımı planı kapsamına alınmasına karar vermiştir. Hükümet yukarıda belirtilen kurumların (Tier 1 capital) ana sermayelerini toplam 25 milyar artırmalarını öngörmüştür. Sermaye artırımları kurumdan kuruma farklılık göstermektedir. Kurumların, ya kendi bulacakları kaynaklarla ya da talep etmeleri durumunda Hükümetin tercihli ve normal hisselere yönelik sermaye yapılarına ilişkin düzenleme kapsamında temin edecekleri kaynakla sermaye artırım yükümlülüklerini yerine getirmelerine olanak sağlanmıştır. Sermaye artırımları tamamlandığında Kurumların Tier 1 sermaye rasyoları %9 un üzerinde ve uluslararası standartların minimum seviyesinden daha yukarıda olması öngörülmüştür. Tablo 15: Destek Paketinde Yer Alan Kurumların Sermaye Yapısı Cari Tier 1 Sermaye Artırım Taahhütleri (Milyar ) Yeni Tier 1 Rasyosu (%) Adi HS Đmtiyazlı HS Diğer Temettü Toplam Rasyosu (%) Barclays 9,1 3,6 3,0 1,5 2,0 10,1 >11,0 HBOS 8,6 8,5 3,0 0,0 0,0 11,5 12,0 HSBC 8,8 0,75 0,0 0,0 0,0 0,75 8,8 Lloyds TSB 8,6 4,5 1,0 0,0 0,0 5,5 12,1 Lloyds TSB&HBOS 13,0 4,0 0,0 0,0 17,0 Nationwide 9,7 0,5 0,5 10,3 RBS 9,1 15,0 5,0 0,0 2,0 22,0 12,1 Abbey/Alliance&Leicester 8 1,0 0,0 0,0 0,0 1,0 9,25 Toplam 51,4 Kaynak: BoE Mortgage Piyasası Verilerinin Gelişimi Đngiltere hanehalkı, uzun yıllar alışık olduğu istikrarlı ekonomik büyüme ve düşük enflasyon oranlarının ardından 2008 yılı itibarıyla birdenbire değişen ekonomik ve finansal koşullara maruz kalmıştır. Enerji ve gıda fiyatlarındaki artış uzun yıllardan sonra hanehalkının reel gelirinin donmasına neden olmuştur. Reel gelirlerin düşmesinin bir diğer nedeni de yüksek faiz oranlarıyla borçlanan mortgage kredisi kullanan hanehalkı olmuştur. Konut kredisi kullanımı, konut fiyatlarına ve konut alım-satım işlemlerinin hacmine göre değişim göstermiştir. Özellikle son yıllarda Đngiltere konut piyasasında yaşanan canlılık ve fiyat artışları kredi krizinin etkisiyle yavaşlamış ve 1990 lı yıllardan bu yana konut fiyatlarının en sert düşüşlerine neden olmuştur. Grafik 19: : Konut Fiyatlarının Gelişimi Milyon Konut Fiyatları 3 a/y Halifax Konut Fiyatları 3 Aylık Değişim Kaynak:Reuters Nation Halifax Bankacılık sektörüne finansal destek paketi çalışmanın nolu bölümünde ele alınmıştır. 39

52 Đlk defa konut alanlar, 125 bin den düşük değerli konutları tercih etmişlerdir. Bu durum düşük gelirlilerin uygun koşullarda kredi kullanımlarıyla açıklanabilmektedir. Diğer yandan konut değişimlerinde ise, 175 bin ve daha yüksek değerli konutlar tercih edilmiştir. Đlk defa konut alanların talepleri, son dönemlerde azalma gösterirken konut değiştirenlerin taleplerinde artış olduğu tespit edilmiştir. 500 bin in üzerindeki konutlara olan talebin artışı, üst gelir gruplarının küresel krizden etkilenmediğini ifade etmekte olup bu konutların arzı gelen talebe göre şekillenmektedir. Grafik 20: 2 Konut Alımlarının Konut Değerlerine Göre Dağılımı % 1,0 0,8 0,6 0,4 0,2 0,0 Đlk Defa Konut Alımları (Bin ) Ç2 Ç3 Ç4 Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 Ç1 Ç2 Ç3 % 1,0 0,8 0,6 0,4 0,2 0,0 Konut Değişimleri (Bin ) Ç2 Ç3 Ç4 Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 Ç1 Ç2 Ç < < < < Kaynak: CML Uzun vadeli mortgage kredilerinin yaygın olduğu Đngiltere de, artan faizler giderek daha fazla ailenin aylık ödemelerini yapmakta zorlanmasına neden olmuştur. Ayrıca, konut kredilerinin maliyetlerinin yükselmesi ilk kez ev alacak olanların piyasaya girmesini zorlaştırmıştır. Đngiltere de Hükümetin mortgage piyasasına ilişkin olarak aldığı önlemlerden biri, ilk kez konut alacak olanlara, alacakları mülkün fiyatının %30 una varan sıfır faizli kredi sağlanmasıdır. Bu kredilerin, yıllık geliri in altın olan ailelere, 5 yıllığına verilmesi planlanmıştır. Ancak, uygulamanın gelecek dönemlerde nasıl şekilleneceğine ilişkin detaylar Hükümet tarafından açıklanmamıştır. Hükümet, kredilerini geri ödemekte zorlanan aileler için belediyelerin ya da sosyal konut idarelerinin kalan borcu ödemesi ve ailelerden ödeyebilecekleri bir kira alması önerisinde de bulunmuştur. Hükümetin aldığı bir diğer önlem ise konut alırken ödenen vergiyle ilgilidir den ucuz alınan konutlar vergiden muaf tutulmuştur. Bu önlemin Hükümet e maliyetinin 600 milyon olacağı tahmin edilmiştir. 105 Konut satın alımı için kullanılan konut kredilerinin sayısı 2005 yılından sonra düşmeye başlamış ve aynı dönemde konut kredi tutarları yükselmeye başlamıştır. Kredi sayısının düşmesine rağmen kredi tutarının yükselme eğilimi göstermesi konut fiyatlarının artışıyla açıklanmaktadır. Nitekim 2007 yılının son çeyreğinde hem kredi talebi hem de kredi tutarı düşmeye başlamıştır yılının üçüncü çeyreğinde yaklaşık 18 milyar seviyesine gelen kredi tutarı, 2000 yılının ilk çeyreği ile aynı tutardır yılından beri kredi piyasasında en düşük borçlanma rakamları 2008 yılında ortaya çıkmıştır yılında toplam 363,7 milyar olan kredi piyasası hacmi, %30 azalarak 2008 yılında 256,4 milyar gerçekleşmiştir. Son mortgage kredi onaylarına bakıldığında bundan sonraki aylarda da borçlanma göstergelerinin aşağı yönlü seyredeceği öngörülmektedir yılı Aralık ayı, taleplerin azalması ve fonlama sıkıntısı olması nedeniyle mortgage piyasası 105 Daha önceki uygulamaya göre sterline kadar olan konutlar için vergi alınmamakta; aralığındaki konutlardan %1, bunun üzerinde değeri olan konutlardan ise %3 vergi alınmaktaydı. 40

53 için oldukça durağan bir ay olmuştur. Ancak, Hükümetin bankacılık sektörüne destek paketinin gelecek dönemde kredi piyasasını canlandıracağı beklenmektedir. 106 Grafik 21: 2 : Mortgage Kredilerinin Gelişimi Milyon Kaynak: CML Brüt Mortgage Kredilerinin Dağılımı Konut Satın Alma Remortgage 2000/1 2001/1 2002/1 2003/1 2004/1 2005/1 2006/1 2007/1 2008/1 % Faiz Oranlarına Göre Kredilerin Dağılımı Sabit Faizli Đskontolu Faiz Oranı Tracker Korumalı Faiz Oranı 2000/1 2001/1 2002/1 2003/1 2004/1 2005/1 2006/1 2007/1 2008/1 Đngiltere de kredi veren taraflar subprime krizi nedeniyle hanehalkına teminatlı ve teminatsız kredi kullandırımını 2007 yılında azaltmıştır. Teminatlı konut kredisi talebi, 2008 yılının ilk çeyreğinde 2007 yılına göre önemli ölçüde azalmıştır. Orta ölçekli finansal olmayan şirketlerin kredi talebinde de düşüş olmuştur. Bu düşüş büyük ölçekli şirketler için daha önemli boyuttadır. Teminatlı hanehalkı kredilerindeki temerrüt oranları ve temerrütten kaynaklanan zararlar artmıştır yılında da zararların devam edeceği öngörülmüştür. Orta ve büyük ölçekli finansal olmayan kuruluşlar için temerrüt oranlarında ise beklenenden daha fazla artış olmuştur. 107 Tablo 16: 1 : Teminatlı Konut Kredileri ile Tüketici Kredilerinin Gelişimi Teminatlı Konut Kredileri Tüketici Kredileri Değişim Büyüme Oranları (%) Değişim Büyüme Oranları (%) Toplam Değişim Büyüme Oranları (%) Milyar 1 Aylık 12 Aylık Milyar 1 Aylık 12 Aylık Milyar 1 Aylık 12 Aylık 2008 Ekim 0,7 0,1 4,5 0,7 0,3 5,4 1,4 0,1 4,7 Kasım 0,7 0,1 3,9 0,7 0,3 5,1 1,4 0,1 4,1 Aralık 1,8 0,1 3,4 0,3 0,1 4,9 2,1 0,1 3, Ocak 0,7 0,1 2,8 0,4 0,2 4,6 1,1 0,1 3,1 6 Aylık Ort. 1,4 0,6 2,0 Kalan Tutar 1.224,5 232, ,4 Kaynak: BoE Faiz türüne göre borçlanma yapısına bakıldığında 2004 yılında sabit oranlı faizle kullanılan mortgage kredilerinin toplam içindeki payı %37 iken bu oranın 2007 yılında %73 e yükseldiği görülmektedir. Standart değişken faizli mortgage kredilerinin toplam içindeki payı ise 2004 yılında %28 iken 2007 yılında %4 e düşmüştür dönemi boyunca en fazla oynaklık değişken faizli mortgage kredilerinde ortaya çıkmıştır. Aynı dönemde 2 yıllık sabit mortgage faiz oranları ortalamada %5,94, 5 yıllık sabit mortgage faiz oranları %4,67, 2 yıllık iskontolu mortgage faiz oranları %6,19 ve standart değişken mortgage faiz oranları %6,95 olarak gerçekleşmiştir. Kısa ve uzun vadeli sabit faizler 2006 yılı ikinci çeyreğinden sonra başa baş bir gelişim göstermiştir. 106 CML, Gross mortgage lending declines in December, 21 January Credit Conditions Survey, Bank of England, 3 August

54 Grafik 22: 2 : Mortgage Faiz Oranlarının Gelişimi % Türler Đtibariyle Faiz Oranları % Vadelerine Göre Sabit Faizler 8 6,5 6,5 5 5,5 3,5 98/12 00/12 02/12 04/12 06/12 08/12 Temel Tracker Faiz O. Değişken Faiz O. Đskontolu Faiz O.(2 Yıllık) Sabit Faiz O.(2 Yıllık) 4,5 06/12 07/04 07/08 07/12 08/04 08/08 08/12 2 Yıllık (%75LTV) 3 Yıllık (%75LTV) 5 Yıllık (%75LTV) 10 Yıllık (%75LTV) Kaynak: BoE Đngiltere de konut fiyatlarının düşmesine rağmen, alıcılardan gelen talep de düşmeye devam etmektedir. Bu durumda potansiyel alıcıların, satın alacakları konut seçmeden önce fiyatların tamamen yerleşmesini beklemesi etkili olmaktadır. Northern Rock ın kamulaştırılmasının ardından piyasalara olan güvenin sarsılmasıyla birlikte mortgage borçları düşme eğilimine girmiştir. ABD piyasalarından farklı olarak tüketiciler Đngiltere de daha temkinli bir ödeme planı yapmayı tercih etmişlerdir. Ödenmemiş mortgage borçlarındaki düşme, mortgage borçlarının da azalmasına neden olmuştur. Yeni kredi taleplerinin devam ettiği göz önüne alındığında, konut kredisi kullananların kısa vadeli yatırımları tercih ettikleri görülmüştür. Grafik 23: 2 : Mortgage Borçları ve Ödenmemiş Mortgage Borçları Milyar Mortgage Borçları /06 95/04 97/02 99/01 00/11 02/09 04/07 06/05 08/03 Bin Ödenmemiş Mortgage Borçları /06 96/06 99/06 02/06 05/06 08/06 Kaynak: Reuters Đngiltere mortgage piyasası değerlendirildiğinde, küresel finans piyasalarında devam eden dalgalanmaların, mortgage kredisi süreçlerinde şeffaflığı azaltıcı, mortgage kredilerine dayalı menkul kıymet piyasalarında likidite sorunlarını artırıcı etkisi olduğu görülmektedir. Artan kısa vadeli sabit mortgage faiz oranları karşısında, faiz artışından uzun dönemli koruma sağlama beklentisinde olan kredi kullanıcıları olmasına rağmen 10 yıl ya da daha uzun vadede sabit faizli mortgage kredisi kullanan konut sahibi sayısı azaltmıştır Risk Göstergelerindeki Değişim Finansal güç, bu gücü sürdürülebilir hale getiren risklerin zamanında ve doğru olarak tespiti ile mümkündür. IMF ve Dünya Bankası tarafından Đngiltere için düzenlenen ve Tablo 17 de verilen FSAP raporu verileri, kara para aklama ve uzaktan gözetim gibi alanlarda problem olduğunu göstermektedir. Ancak, program üzerinden 5 yıl geçmiş olması da göz önünde bulundurulduğunda (Đngiltere'nin bugün itibarıyla daha iyi 108 HMT, Housing Finance Review: Analysis and Proposals, ISBN , March

55 durumda olması beklenirken) değerlendirmenin yeterliliği konusunda şüphelerin var olduğunu göstermektedir. Đngiltere nin bugün bulunduğu durum, özellikle kredi politikalarına ilişkin tam uyumluluk değerlendirmesinin güncellenmesi ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Tablo 17: Basel Temel Prensiplerine Đlişkin Değerlendirme Prensiplerin Değerlendirilmesi Prensiplerin Değerlendirilmesi Prensiplerin Değerlendirilmesi Amaçlar, Özerklik Uyumlu Limit Açıklamaları Uyumlu Muhasebe Standartları Uyumlu Đzin Verilebilir Faaliyetler Uyumlu Borçlanma Đlişkileri Uyumlu Đyileştirici Ölçüler Uyumlu Đzin Kriterleri Uyumlu Ülke Riski Uyumlu Küresel Konsolide Denetim Uyumlu Sahiplik Uyumlu Piyasa Riski Uyumlu Ülkenin Kendi Denetimi Uyumlu Yatırım Kriterleri Uyumlu Diğer Riskler Uyumlu Yabancı Banka Kurulması Uyumlu Sermaye Yeterliliği Uyumlu Đç Kontrol ve Denetim Uyumlu Banka Yönetimiyle Đlişki Uyumlu Kredi Politikaları Uyumlu Kara Para Aklama BOU Yerinde Denetim BOU Kredi Değerleme Uyumlu Uzaktan Gözetim BOU Denetim Bilgileri BOU BOU: Büyük Oranda Uyumlu. Kaynak: FSAP, IMF Kredi Riski Göstergelerindeki Değişim Kriz öncesi dönemde düşük risk algısı ve elde edilen yüksek getiriler hem bankaların hem de diğer yatırımcıların yapılandırılmış ürünlere olan ilgisinin artmıştır. Bankalar, türev ürünlere yönelik riskten korunmadan ziyade spekülatif amaçlı kâr arayışı beklentisiyle CLO ve CDO ları 109 yoğun olarak tercih etmiştir. Yatırım fonları ve serbest fonlar, daha çok VDMK lere yatırım yapmış ve CDO ile CLO portföylerinden tekrardan yüksek riskli yapılandırılmış ürünler olan CDO ve CLO ları kullanmıştır. ABD ve Avrupa da spekülatif sınıf (BB-B) finansman bonolarının temerrüt oranları konjoktürel döngülerle paralellik göstermektedir. Savaş ekonomisinin gelişimiyle 2001 ve 2002 yıllarında hızla yükselen bu bonolardaki temerrüt oranları, ABD de %11 ve Avrupa da %17 seviyelerine ulaşmıştır. Tüm dünyada ekonomik büyümeyi takiben temerrüt oranları hem ABD de hem de Avrupa da %1-2 seviyelerine kadar gerilemiştir. Dikkat çekici olan husus, temerrüt oranlarındaki değişimin Avrupa da ABD ye oranla daha yüksek oluşudur. Bu durum, Avrupa nın ekonomik faaliyetlerinin durgunluk dönemlerinde daha çok etkilenmesinden kaynaklanmaktadır. Grafik 24: Yatırım Araçlarına Göre Yatırımcıların DağılımıD ağılımı/temerrüt Oranları % Kaynak: BoE ABD ve Avrupa Yüksek Riskli Şirket Tahvili Temerrüt Oranları ve Tahminleri ABD Avrupa % 50% 0% Kriz Öncesinde Yatırımcıların Dağılımı Global CLO Global CDO Riskli Krediler VDMK Bankalar SIV Fon Yöneticileri Sigorta Şirketleri Serbest Fonlar CDO/CLO Đngiltere de tüketici ve konut kredilerini kapsayan hanehalkı kredileri 1970 lerden itibaren, finans sektörü dışı kredilerden çok daha hızlı artış göstermiştir. Son dönemlerde artan varlık fiyatları ve düşük reel faiz oranları tüketimi ve dolayısıyla kredi talebini 109 CLO: Collaterelized Loan Obligation- Teminatlandırılmış Kredi Yükümlülükleri CDO: Collaterelized Debt Obligations-Teminatlandırılmış Borç Yükümlülükleri 43

56 artırmıştır. Artan kredi talebini karşılayan bankalar bilançolarında oluşan riskleri minimize edebilmek amacıyla menkul kıymetleştirilmiş ürünlere yönelmiştir. Kriz sonrası ön plana çıkan mortgage kredilerine dayalı menkul kıymetler konut piyasalarındaki gelişmelere bağlı olarak en sorunlu ürünler haline gelmiştir. Đngiltere de mesken amaçlı mortgage kredilerine dayalı CDO sözleşmelerinden kaynaklanan zararların projeksiyonuna Grafik 25 de yer verilmiştir. CDO ların özü gereği gerçekleşen zarar, teminat havuzundaki gruplardan yüksek riskli olana önce yansıtılmaktadır. Đpotek kredilerinde gecikme oranının %2,8 ten %4,9 a yükselmesi halinde her bir kredi notu diliminde karşılaşılacak zarar rakamları senaryo analizleri ile tahmin edilmiştir. %2,8 lik gecikme oranı sistemde 25 yıllık vadede 9,4 milyar, %4,9 luk gecikme oranında ise 12 milyar zarara sebep olması öngörülmüştür. Teminat havuzlarında düşük kredili ipoteğe dayalı menkul kıymetlerin ağırlığının artması olası zararları daha da yükseltecektir. Grafik 25: Kredi Zararları ve Kredilerin GSYĐH Đçindeki Payı Milyar 20 UK RMBS Kredi Zararları GSYĐH % 120 Bank Kredileri Hane Halkı Finans Dışı Kurumlar Total Start eroding AAA Total Start eroding AA Kaynak: BoE Đngiltere de kredi notlarına göre aynı vadeli özel sektör tahvillerinin spreadleri, risk algıları konusunda yön göstericidir. Aynı vadeli devlet tahvili getirisi ile farkı gösteren spreadler, piyasanın beklediği risk primini ifade etmek için kullanılmaktadır. Kredi krizinin likidite krizine dönüşmesinin ardından genel olarak özel sektör tahvillerin spreadleri yükselmiştir. Bu yüzden özel şirket tahvillerinin değeri düşerken, borçlanma maliyetleri de artmıştır. Kredi maliyetlerinin yükselmesi ekonominin büyüme hızının yavaşlayacağı beklentilerini beraberinde getirmiştir. Kredi notu düşük tahviller daha yüksek risk içerdiklerinden, hem risk primleri daha yüksek hem de piyasalardaki dalgalanmalara daha duyarlıdır. 5 yıl vadeli B kredi notuna sahip özel sektör tahvillerinin ortalama faizi %5,5 yükselmiştir. Aynı dalgalanma, AAA kredi notuna sahip tahvillerin faizini yaklaşık 100 baz puan artırmıştır. Ticari konut kredilerine dayalı menkul kıymet endeksine (CMBX) göre mortgage piyasalarında spreadler çok daha fazla artmış ve BB kredi notlu mortgage ipoteklerine dayalı menkul kıymetin spreadi %20 yükselmiştir. Bir referans varlığın temerrüde düşme beklentilerini gösteren CDS spreadleri, önemli göstergelerden birisidir. Piyasalarda ilgili varlık için beklentileri ifade eden bir değerdir. Đngiltere de kurtarma paketi kapsamına alınan bankaların CDS spreadlerinin küresel hisse senedi piyasalarında yaşanan sert satışlardan etkilendiği görülmüştür. 5 yıl vadeli 44

57 Đngiltere CDS lerinde spreadler, 2008 yılının son iki çeyreğinde Abbey haricinde hızla artmış; özellikle Bradford un spreadi baz puana (%15) kadar yükselmiş, devlet müdahaleleriyle bankaların iflasına izin verilmeyeceği anlaşılınca spreadler azalmaya başlamıştır. Spreadler, Đngiltere gibi AAA kredi notuna sahip bir ülkede ciddi olarak sorunun ele alınması gereğini ve piyasalarda güvensizliğin hâkim olduğunu göstermektedir. Bu şekilde CDS spreadlerinin hızla yükselmesi bankalararası piyasada bankaların birbirlerine borç vermelerini engellemiştir. Bu dönemde kısa vadeli LĐBOR oranları, uzun vadeli LĐBOR oranlarının üzerine çıkmış, bu durum bankaların birbirlerine likidite vermelerini engellemiştir. Grafik 26: Bankaların CDS Spreadleri Puan Barclays Standard Charter Allied Irısh Lloyds tsb HBOS Edin Puan Royal Bank of Sc Bank of Ireland BRDFORD HSBC ABBEY /08 07/12 08/03 08/06 08/09 07/08 07/12 08/03 08/06 08/09 Kaynak: Bloomberg Đngiltere nin bankacılık kesiminin, banka CDS endekslerine göre ciddi bir riske maruz kaldığı görülmüştür yılı Eylül ayında CDS spreadleri 650 baz puana kadar yükselmiş; Ekim ayı itibarıyla da 250 baz puana gerilemiştir. Ancak, Đngiltere nin ortalama CDS spreadlerinin, Euro bölgesi ve ABD spreadlerinden daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu durum tüm dünyadaki sıkıntının Đngiltere de daha ciddi yaşandığına dair bir gösterge olarak kabul edilebilir. Grafik 27: Finansal Ürünlerin Zararları Baz Puan Kaynak: BoE Banka CDS Spreadleri Đngiltere ABD Euro Bölgesi 1/09/08 11/09/08 21/09/08 1/10/08 11/10/08 Đngiltere de Market to Market Zararları Finansal Varlık (Milyar ) Vadesi Gelmemiş 2008 Yılı Zarar Borçlar Nisan Ekim Prime Konut Mort. Kredi ,2 17,4 Dayalı MK Konut Mort.Dışı Kredi. Dayalı 39 2,2 7,7 MK Ticari Mort. Kredi. Dayalı MK 33 3,1 4,4 Yatırım Amaçlı Şirket ,2 86,5 Tahvilleri Yüksek Getirili Şirket 15 3,0 6,6 Tahvilleri Toplam 62,7 122, Likidite Riski Göstergelerindeki Değişim Finansal piyasalar stres altında olduğunda, dünya çapında merkez bankaları borç verme olanaklarını daha fazla artırmaktadır. BoE 2007 yılının Ağustos ayından itibaren finans kurumlarının borçlanmasını %42 oranında artırmıştır yılının son 3 ayında piyasanın BoE den borçlanma oranı %31 den %74 e yükselmiştir. BoE, 2007 yılı Aralık ayından bu yana mortgage dayalı menkul kıymetleri içeren 3 aylık borç verme operasyonlarında aktif kalitesini daha da artırmış ve vadesi gelmemiş borçlara karşılık teminat aralığını 25 milyar e yükseltmiştir. Bu değişiklik, bankaların bilançolarında 45

58 geniş yer tutan likit olmayan varlıkların finansman problemini gidermeyi amaçlamıştır. 110 Piyasa likiditesinin 3 boyutu bulunmaktadır. Đlk boyut finansal aracın alım ve satımı arasındaki fiyat farklılığını ifade eden alım-satım farkı ile ölçülebilen sıkışıklık boyutudur. Normal koşullarda alım-satım spreadi büyük ölçüde piyasanın yapısal koşullarına göre belirlenmektedir. Ancak likidite sorununun olduğu koşullarda piyasa yapıcıları, elde tuttukları varlıkların kolayca satılmama olasılığını dikkate alarak alımsatım spreadini yükseltmektedir. Piyasa likiditesinin ikinci boyutu cari piyasa fiyatlarından etkilenmeden işlem hacmini ifade eden derinlik ve fiyat dalgalanmalarına duyarlılığı ifade eden esnekliktir. Aktif kârlılık rasyosu bu boyutların ölçülmesinde kullanılan bir orandır. Likiditenin olmadığı koşullarda, fiyatlar hareketli olan ticaret hacmine göre belirleneceğinden rasyo daha yüksek olacaktır. Piyasa likiditesinin üçüncü boyutu olan likidite primine ilişkin olarak, yatırımcıların piyasa riski yüksek olan varlıklar için daha yüksek likidite primi ödemesi önerilmektedir. Şirket tahvilleri için likidite priminin olası bir göstergesi olarak, tahmin edilen CDS spreadi ile gözlemlenen tahvil spreadi arasındaki fark gösterilmektedir. Faiz swapları için likidite primi, likidite nedeniyle getirisi oldukça yüksek olan hazine tahvillerinin getirisi üzerinde olan LĐBOR spreadindeki değişimlerdir. 111 Piyasa likiditesi boyutlarını gösteren ölçüler, tek bir birleşik gösterge olan likidite endeksinde özetlenmektedir. Bu durum kısmen yapısal özellikleri yansıtabilmekle birlikte serbest fonlar gibi yeni yatırımcıların artan rolleri ile finansal araçlardaki yenilikleri de açıklamaktadır. Grafik 28: Likidite Ölçüleri ve Likidite Endeksi 112 Alım Satım Farkları Gilt Repo Döviz Kurları FTSE 100 Kaynak: BoE, Bloomberg. LĐKĐDĐTE ÖLÇÜLERĐ Hacim Getiri Rasyosu Đngiliz Bono Piyasası FTSE 100 Hisse Senedi Opsiyonları Likidite Primi Şirket Tahvilleri LIBOR Spreadi (3 Aylık,$,e ) 1,50 1,00 0,50 0,00-0,50 00/1 01/4 02/7 03/10 05/1 06/4 07/7 08/10-1,00-1,50-2,00-2,50 31 Ekim 2008 tarihi itibarıyla bankacılık kesimi ve devlet borçlanma senetlerinin verim eğrileri karşılaştırıldığında bankacılık kesiminin kısa vadeli beklentilerinde endişelere bağlı olarak faiz oranlarının yükseldiği görülmüştür. 6 ay ve 1 yıl vadede spot oranları %5,20 nin üzerinde seyrederken 2,5 ve 3 yıl vadede faiz oranları hızlı bir düşüşle %4,30 a kadar gerilemiştir. Bu şekilde bir verim eğrisi bankacılık sektörünün yaşadığı likidite sıkıntısı ile yakından ilişkilidir. Uzun vadeli kaynak bulmakta zorlanan bankacılık kesimi kısa vadeli kaynaklarla likidite sorununu aşmaya çalışmaktadır. Devlet borçlanma kâğıtları ise bize daha çok ekonomik aktivite konusunda ön fikir vermektedir. Đlk 1,5 110 Bank of England, Special Liquidity Scheme, A.g.e. 112 Endeks, döneminin normalleştirilmesiyle, likiditenin basit, ağırlıklandırılmamış ortalamasını ölçmektedir. Endekste yer alan veriler üstelce ağırlıklı hareketli bir ortalamadır. Endeksin hesaplanmasında 1977 yılından sonra daha fazla sayıda veri ele alındığı gibi bu dönemden sonra endeks daha fazla güvenilir kabul edilmiştir. 46

59 yıllık dönemde faiz oranlarının düşük seyretmesi yatırımcıların resesyon algısına bağlı olarak Hükümet in düşük faiz politikasının ne kadar süreceği yönünde beklentilerini yansıtmaktadır. Geçmiş deneyimler göstermektedir ki, gelişmiş ekonomilerde resesyon dönemlerinde faiz oranları düşerken, büyüme dönemlerinde faizler yükselmektedir. Bu bağlamda 1,5 2 yıllık dönemde ekonomik faaliyetin normale döneceği ve büyümenin başlayacağının piyasalarda beklendiği şeklinde yorumlamak mümkündür. Grafik 29: Borçlanma Verim Eğrileri Faiz Oranları Bankacılık Sektörü Verim Eğrisi % 5,5 5,0 4,5 4,0 Faiz Oranları % 5,5 5,0 4,5 4,0 3,5 3,0 2,5 Devlet Borçlanma Kağıtları Verim Eğrisi 0,5 1,5 2,5 3,5 4,5 5,5 6,5 7,5 8,5 9,5 10,5 11,5 12,5 13,5 14,5 15,5 16,5 17,5 18,5 19,5 20,5 21,5 22,5 23,5 24,5 0,5 1,5 2,5 3,5 4,5 5,5 6,5 7,5 8,5 9,5 10,5 11,5 12,5 13,5 14,5 15,5 16,5 17,5 18,5 19,5 20,5 21,5 22,5 23,5 24,5 Kaynak: 31 Ekim 2008 tarihi itibarıyla, BoE Piyasa Riski Göstergelerindeki Değişim Piyasa risklerinden faiz oranı riski, piyasa faiz oranlarındaki değişimlere bağlı olarak kredi veren kurumun uğradığı zararı ifade etmektedir. Faiz riski, bilânçosunda faize duyarlı varlık bulunduran kurumlar için önemli bir faktördür. Özellikle menkul kıymetin değeri, vadesi uzadıkça faiz değişimlerine daha duyarlı hale gelmektedir. Đpotekli kredilerin vadelerinin genellikle uzun olması, kredi veren kurum açısından faiz oranı riskinin önemini arttırmaktadır. Konuya enflasyon açısından bakıldığında ise, ipotekli kredilerin uzun vadeli olmaları nedeniyle hem kredi veren kurum hem de kredi borçlusu açısından ayrıca bir satın alma gücü riski (enflasyon riski) de söz konusu olmaktadır. Faiz oranı riski ve satın alma gücü riski sabit faizli ipotek kredilerine alternatif olarak yaratılan değişken faizli ipotek kredileri ile azaltılmaya çalışılmaktadır yılı Ocak Eylül dönemi boyunca kısa vadeli piyasa faiz oranlarının BoE oranlarına yakın seyrettiği görülmüştür. Bankaların fonlama maliyetine ilişkin göstergelerden biri olan 3 aylık LĐBOR oranı ile 3 aylık hazine bonosunun risksiz getiri oranı arasındaki fark, 2007 yılında başlayan finansal krizden bu yana somut artışlar göstermiştir. Farkın finansal kriz başlamadan önceki beş yıllık ortalaması %0,28 iken, 2007 yılı Ağustos ile 2008 yılı Nisan dönemine ilişkin ortalama %1,30 seviyesine yükselmiştir. 113 Grafik 30: Faiz Oranlarındaki Gelişim % Günlük Faiz Oranları 9 6 Puan UK Đnterbank Oranları ile Taban Faiz Oranları Arasındaki Fark /1 01/1 02/2 03/3 04/3 05/4 06/5 07/5 08/6 Kaynak: BoE Banka Taban Faizleri -2 Resmi Faiz Oranları Gilt Repo Gecelik Faiz Oranları Nisan 2008, The Wall Street Journal. 47

60 LĐBOR faiz oranlarının gelişimine bakıldığında sıkışıklık dönemlerinde kısa vadeli LĐBOR oranlarının uzun vadeli LĐBOR oranlarının üzerinde seyrettiği görülmüştür. Gecelik sterlin LĐBOR oranları %7 ye kadar yükselmiştir. Nispeten dalgalanmadan daha az etkilenen Japon Yeni içinde aylık LĐBOR faiz oranlarının 3 er aylıklara eşitlendiği görülmüştür. Likidite sıkışıklığının aşılmasına yönelik açıklanan paketler ve bankalara yapılan müdahaleler, oranların normal seyrine dönmesine yardımcı olmuştur. Sterlin oranlarındaki dalgalanmanın Japon yeninden daha fazla olması, Đngiltere de durumun ciddiyetinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Grafik 31: Pound ve Yen Cinsinden LĐBOR Oranları % GBP LĐBOR 7,5 7,0 6,5 6,0 5,5 5,0 4,5 4,0 3,5 3,0 2,5 2,0 Gecelik 1 Aylık 3 Aylık 12 Aylık 07/12 08/03 08/06 08/09 08/12 % Yen LĐBOR 1,4 1,2 1 0,8 0,6 0,4 Gecelik 1 Aylık 0,2 3 Aylık 12 Aylık 0 07/01 07/05 07/09 08/01 08/05 08/09 09/01 Kaynak: Bloomberg Đngiltere ve ABD günlük kapanış borsa değerleri arasındaki oynaklığın korelasyonuna bakıldığında normal seyrinde korelasyon düzeyi %48 iken özellikle dalgalanma dönemlerinde bu ilişkinin arttığı ve ilişki düzeyinin %54 seviyesine yükseldiği görülmektedir. Korelasyon düzeyinin yüksek olması iki ülke borsalarının birbirleri arasındaki hareketlenme ve dalgalanmalardan etkilendiğini göstermektedir. Grafik 32: Đngiltere ve ABD Borsaları Arasındaki Đlişki 114 Borsalar Arasındaki Korelasyon Kaynak: FTSE, Reuters, Korelasyon kendi hesaplamamız. Puan Đngiltere ve ABD Borsa Endeskleri 00/01 01/01 02/01 03/01 04/01 05/01 06/01 07/01 08/01 09/01 FTSE S&P Korelasyon analizinde veri olarak iki ülkenin günlük kapanış borsa verileri ile 1 Ocak 2000 ile 5 Eylül 2008 dönemi esas alınmıştır. Analizin amacı, Đngiltere de ortaya çıkan dalgalanmanın ABD finansal krizinden farklı olarak likidite odaklı olduğunu ve piyasalara olan güvenin küresel dalgalanmalar nedeniyle sarsıldığını ve bu sarsılmanın oynaklığı etkilendiği ortaya koymaktır. Analizin yapılmasında Eviews istatistik paket programı kullanılmıştır. 48

61 3 KÜRESEL KRĐZĐN YÖNETĐMĐ VE YAPILAN REFORMLAR Küresel gelişmeler paralelinde Đngiltere de ortaya çıkan sorunları önlemek amacıyla mevcut uygulamaların gözden geçirilmesi ve reformların yapılması gündeme gelmiştir. Đngiltere de merkezi otoriteler, Northern Rock ın kamulaştırılmasından sonra reform ihtiyaçlarının yapısını belirleyebilmek için nelerin yapıldığını, nelerin yapılamadığını ortaya koyarak başarısızlığın kaynaklarını araştırmaya başlamıştır. Đngiltere de otoriteler, finansal sistemin bütününe yönelik reformlarla birlikte bankacılık sektörüne yönelik reform çalışmalarına da odaklanmış ve sorunların çözümünde bankaların değerlemeye olan bakış açılarının önem kazandığını belirtmişlerdir. Đngiltere de bankacılık reformu Grafik 33 de belirtildiği gibi denetim faaliyetlerinin yoğunlaştırılması ve getirilen çözüm önerileri olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Reform süreci, finansal sistemin istikrarının sağlanması, bireysel bankacılığın zorluklarının azaltılması, bankaların krizlerden etkilenmesinin önlenmesi, tüketici güveninin tesisine yönelik tazminat düzenlemelerinin oluşturulması ve BoE nin güçlendirilerek ulusal ve uluslararası otoritelerle etkin işbirliğinin sağlanması olmak üzere 5 aşamada ele alınmıştır. Birinci ve ikinci aşamada, otoritelerin kanuni yetkilerine dayanan çözümleri ve bağımsız yapılarından kaynaklanan ihtiyari çözümleri yer almaktadır. Đlk iki aşamada önemli olan FSA tarafından toplanan verilerin zamanında ve etkin bir şekilde diğer otoritelerle paylaşımının sağlanmasıdır. Üçücü aşamada bankaların değerleme yaklaşımları sorgulanırken, son iki aşamada yapısal öneriler bulunmaktadır. Grafik 33: Bankacılık Reformu Denetimin Yoğunlaşması Çözüm Önerileri 1.Aşama 2.Aşama 3,Aşama 5.Aşama Tekliflerin Kaynağı BoE nin güçlendirilmesi Basiretli Gözetim Şeffaflık ve Değerleme Kredi Notları Otoritelerin Risklere Yanıtı Sistemdeki Streslerin Yönetimi Uluslararası Koordinasyon Uluslararası Erken Uyarı Sistemleri Gönüllü Çözüm FSA in iradesine bağlı çözüm Acil Likidite Yardımı Bankalar değerleme yapmanın öneminin farkında mı? Hayır Evet Kamu sektörü yatırımları Doğrudan transfer Köprü banka ya da diğer yeniden yapılanma acılığıyla özel sektör çözümü Üçlü düzenlemelerin geliştirilmesi 4.Aşama Đş Geliştirme Planı Tüketici Güveninin Artışı FSA verileri toplması ve HMT, BoE ve FSCS ile veri paylaşımında artış Kaynak: FSA 49

62 Otoriteler, bankacılık sektörüne karşı azalan kamu güveninin tekrar sağlanabilmesi için kamulaştırma ve bankaların kurtarılması dâhil olmak üzere birtakım önlemler almışlardır. Bu kapsamda, BoE, interbank piyasalarında likiditeyi temin etmiş, özel likidite planını hazırlamış ve repo operasyonlarına ağırlık vermiştir. Hükümet de bankacılık sektörüne ilişkin olarak hazırlanan destek paketi de dâhil olmak üzere alınan tüm önlemlerle finansal piyasalara güvenin artırılmasını amaçlamıştır. 115 Kutu 3: Merkezi Otoriteler ve Hükümet Tarafından Alınan Önlemler ARAÇLAR Sermaye Enjeksiyonu Banka Borçlarına Devlet Güvencesi Diğer BoE Araçları Mevduat Ga.S. Varlık Alımı / Diğer Varlık Satın Alma Đskonto Penceresi Uygun Teminatların Değişimi Dolar Likidite Operasyonları Özel Likidite Rejimi Uzun Vadeli Açık Piyasa Đşlemleri Kaynak: BNP Paribas Ayrıntılar ÖZELLĐKLER Hükümet, 2009 yılsonuna kadar Đngiltere bankalarının tier 1 sermayelerini artırmaları amacıyla 50 milyar banka destek planı hazırlamıştır. 37 milyar ni RBS, HBOS ve Lloyds TSB ye aittir. RBS, 5 milyar değerindeki öncelikli pay senedini adi hisse senedine dönüştürme kararı almıştır. Böylelikle RBS nin tier 1 sermayesi artarak ekonomiye daha fazla borç verilmesi sağlanacaktır. RBS, Varlık Koruma Programı na katılabilmek için B hisselerine 6,5 milyar ödeyecektir. Hükümet RBS ye B hisselerinin karşılığında 13 milyar kaynak temin edecek ve 6 milyar değerindeki ek fon opsiyonunu saklı tutacaktır. Lloyds Varlık Koruma Programına dâhil olabilmek amacıyla 15,6 milyar değerindeki B hisselerini katılım bedeli olarak vererek, 4 milyar değerindeki öncelikli pay senedini adi hisse senedine çevirecektir. Hükümet tarafından kısa ve orta vadeli borçlara teminat verilecek Paket kapsamındaki kurumlara 36 ay vadeli enstrümanlar sunulacak. Uygulama 9 Nisan 2009 tarihinden 31 Aralık 2009 tarihine uzatılmıştır. Mevduat garanti limiti 35 bin den 50 bin ne yükseltilmiştir. Özel Likidite Rejimi. Varlık Satın Alma Programı. Garanti planının, bankaların fon erişimleri iyileştirmek amacıyla AAA VDMK larını kapsayacak şekilde geliştirilmesi Bankalar bilançolarının belirli bir oranını belli bir ücret karşılığında koruma altına alınması. Bankalar ilk zararlarının %90 ınını Hükümetten RBS ilk imzalayan banka varlıklarının 325 milyar ilk kayıp 19,5 milyar katılım payı 6,5 milyar değerinde B hissesi Lloyds TSB imzalayan ikinci banka. Varlıkların 260 milyar ilk kayıp 25 milyar katılım payı 15,6 milyar değerinde B hissesi BoE 50 milyar ne kadar yüksek kaliteli özel sektör varlıklarını satın alabilir. Varlık satın alımları BoE Varlık Satın Alma Fon Şirketi tarafından yapılır. Satın alınabilir varlıklar: finansman bonosu, şirket tahvilleri, Kredi Garanti Planı kapsamında ihraç edilen kağıtlar, sendikasyon kredileri ve VDMK lar. Banka sağlam teminatlı senetleri likidite sıkışıklığı sebebiyle riske giren ticari bankalara nakit ödeme ve geri iade etmek kaydı ile sınırlı süreli olarak alabilme olanağı tanındı. Bankanın değişime elverişli teminatları haftada bir bankanın 3 aylık repo faaliyetlerinde AAA reytingli varlığa dayalı menkul kıymetler ve yüksek oranlı ABCP ile değiştirme olanağı tanındı. FED den swap yoluyla gecelik dolar borçlanmasına gidebilir. 13 Ekim 2008 tarihine kadar sınırsız borçlanma imkânı kullanıldı. Rejim dâhilinde bankalar, takdir yetkisi Boe de olmak kaydıyla bir swap periyodu içerisinde likiditeye hemen dönüştürülemeyen ama yüksek kaliteli varlıkları ile Hazine kağıtlarıyla değiştirebilirler. Önerilen miktar ve kabul edilen teminatlı varlıkların değişim aralığı genişletildi. Miktar GSYĐH Payı (Milyar ) (%) 78,1 5, ,3 3,6 23,4 18,7 Ocak 2009: 150 Milyar Mart 2009: 150 Milyar 20 Ekim 2008 ve 30 Ocak 2009 tarihlerine kadar geçerli oldu. 3 Ekim 2008 tarihinde ilan edildi. 18 Kasım 2008 tarihine kadar geçerli idi. Her bir ihale 40 milyar $ 30 Ocak 2009 a kadar, toplamda en fazla 3 yıl olmak koşuluyla 1 er yıllığına takas yenileme 18 Aralık Ocak 2009 uygulandı. 115 OECD, Economic Outlook, Preliminary Edition, November

63 3.1 Finansal Sistemin Đstikrarı ve Sağlamlığına Đlişkin Çalışmalar Finansal piyasalar, hanehalkını, iş dünyasını ve ekonomiyi önemli ölçüde etkileyebilmektedir yılı Temmuz ayından itibaren küresel ekonomi, küresel finansal dengesizlik gibi makro ekonomik faktörler ile başarısız olan bankaların finansal risklerinin yönetilmesi gibi mikro ekonomik faktörler hakkında deneyim kazanmıştır. Piyasalarda ortaya çıkan istikrarsızlık, ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini göstermeye devam etmektedir. Đngiltere Hükümeti, finansal sistem üzerinde yer alan tehditlerin uzaklaştırılması amacına ulaşabilmek için aşağıda belirtilen hususlara odaklanmıştır. 116 Finansal sisteme olan güvenin yeniden sağlanması ve istikrarın desteklenmesi, Mevduat sahiplerinin haklarının korunması, Vergi mükelleflerinin haklarının korunması. Hükümet, gelecek döneme ilişkin olarak ekonomiyi desteklemek amacıyla oluşturulmuş eylem planlarında, hanehalkı ve iş dünyasının daha sağlıklı kredi kullanmasını teminen finansal sistemi izleme, ödeme kabiliyeti bozulan yatırımcı firmaların ve banka holding şirketlerinin yönetilmesinde otoritelerin yetkinliğini artırmayı öncelikleri arasına almıştır. Bu bağlamda, bankacılık mevzuatını güçlendirme ve sermaye yapılarının iyileştirilmesine ilişkin kolaylıkları sağlama konularına birinci derecede önem verilmiştir Bankacılık Sektörüne Mali Destek Paketi Hükümet, BoE ve FSA ile yapılan müzakereden sonra finansal sistemin istikrarının sağlanması ve iş dünyasının, kredi kullananların, mevduat ve tasarruf sahiplerinin haklarının korunması amacıyla belirlenen açık ve ayrıntılı çözümleri yayınlamıştır. Hükümet tarafından açıklanan destek paketi ile aşağıda belirtilen hususların gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. 117 Kısa vadede yeterli likidite düzeyinin sağlanması, Đngiltere bankaları ve konut yapı kooperatiflerinin reel ekonomiye olan desteklerini sürdürebilmelerini sağlanması için finansal durumlarının yeniden yapılandırılması amacıyla yeni sermaye yeterlilik rasyosunun belirlenmesi, Orta vadeli borç vermeyi sürdürebilmek için bankacılık sisteminin gerekli fonlara sahip olmasının sağlanması. Destek paketinde, piyasa koşullarında olağanüstü durumlarda BoE nin bankacılık sisteminin yeterli likiditeye ulaşabilmesi için gerekli olan bütün önlemleri aldığı, finansal sistemin istikrarı için kısa vadeli likiditenin sağlanmasına yönelik finansal olanakları genişlettiği görülmüştür. Bankalara 200 milyar destek sağlanmayı öngören Özel Likidite Planında, piyasalar dengeye ulaşıncaya kadar BoE nin, işlemlerin gerekliliği, sıklığı ve miktarının takip edilmesinden sorumlu olduğu ve vadesi uzamış teminatlara karşı 1 haftalık ABD doları ve 2 aylık sterlin borçlandırma için ihale yönetimine devam edileceği belirtilmiştir. Ayrıca, ödeme kabiliyetleri çerçevesinde bankaların sermaye yapılarını güçlendirmek amacıyla bankacılık sektörüne en az 50 milyar fonlama olanağı sağlanmıştır. 116 HMT, Pre-Budget Report 2008: Facing Global Challenges: Supporting People Through Difficult Times, CM 7484, November HM Treasury, Financial Support to the Banking Industry, 100/08, 8 October

64 Grafik 34: Đngiltere Hükümeti nin Mali Destek Planı Borçlanma Uluslararası Para Piyasaları Hazine Sermaye Arttırımı Đçin 50 Milyar Kısa Vad. Borçlan. 200 Milyar üzeri BoE Đmtiyazlı Hisseler Bankaların Faiz Ödemeleri Banka Hükümet Guarantees loans 200 Milyar üzeri Bankalararası Borçlanma Banka Geri Ödemeler Bireyler ve Küçük Đşletmeler Kaynak: BBC Kredi Hükümetin destek planı kapsamında garanti altına alınan banka borçlarına, BoE nin tüm vadesi uzatılmış teminatlı işlemleri de dâhil edilmiştir. Bununla birlikte, Hükümet, Tier 1 sermayesi yeterli olmayan ehil kurumlar 118 için borçlanma olanakları geliştirmiştir. Bütün katılımcı kurumların, Hükümetin kredi sigortası uygulamasının avantajlarından faydalanması öngörülmüştür. Borç yönetim merkezi tarafından belirtilen uygulamanın nasıl yürütüleceği, katılım ücretleri, koşullar, garantinin sunulacağı katılım süresi, başvuru süreci ile ilgili bilgilere aşağıda yer verilmektedir. 119 Garanti Bedeli ve Dönemi 120 : Hükümetin, 13 Ekim 2008 tarihinden itibaren 6 aylık süre zarfında belirli banka ve yapı kooperatifi tarafından ihraç edilen borçlanma araçlarına garanti verilmesi öngörülmektedir. Bu sürenin HMT nin tercihine göre uzatılabilmesine olanak verilmektedir. Garantili ihraçlar için HMT ye ödenmesi gereken bedel, kuruluşun 7 Ekim 2008 tarihine kadar olan 12 aylık süre zarfında ihraç edilen 5 yıllık CDS spreadlerinin ortalamasına 50 baz puan eklenmesi yöntemiyle ya da HMT tarafından doğrudan tespit edilecektir. Bu bedel, faiz getirili borçlanma araçlarının anapara tutarına, faiz getirisi olmayan borçlanma araçlarının ise brüt getirisine uygulanacaktır. HMT, açıklanmış verinin mevcut olmadığı durumda, kendi CDS spread tahminini uygulayacaktır. Ayrıca HMT, sterlin dışı para birimleri cinsinden ihraç edilen araçlara uygulanan garanti için ilave bir bedel talep edebilecektir. Garanti Verilen Araçlar 121 : Hazine tarafından garanti kapsamına alınan ürünler arasında mevduat sertifikaları, finansman bonoları, birinci dereceden teminatsız tahviller ve bonolar yer almaktadır. 118 Ehil kurumlar Đngiltere de önemli bir işlem hacmine sahip olan yabancı bağlı ortaklıklarında dahil olduğu anonim şirket halinde kurulmuş bankalar ile konut yapı kooperatifleridir. 119 Đngiltere Borç Yönetim Merkezinin (UK Debt Management Office DMO) adresinde bulunan piyasa açıklaması bölümünde yer almaktadır. 120 DMO, The 2008 Credit Guarantee Scheme As Amended By A Supplemental Deed, 20 October A.g.e. 52

65 Garantiler, bağımsız borç senetlerine ya da program dışında ihraç edilen araçlar ile yalnızca kompleks olmayan araçlara uygulanabilecektir. Ayrıca, her durumda HMT tarafından onaylanacaktır. Araçların, sterlin, euro ve ABD doları cinsinden olması zorunlu tutulmaktadır. Garantili Araçların Vadesi: Plana göre araçların vadelerinin 3 yılı aşmaması, ihraç edenin plan kapsamında garanti verilen aracın vade tarihinin öncesinde, kısmen veya tamamen erken itfa yapamayacağı, HMT tarafından herhangi bir süre uzatımı yapılmadığı takdirde, garanti süresinin 13 Nisan 2012 tarihinde sona ereceği belirtilmektedir. Başvuru Süreci ve Taahhüt Verilmesi: HMT tarafından belirlenen koşullara uygun kuruluşlarca, Borç Yönetim Servisi nin (Debt Management Office-DMO) internet sitesinde bulunan başvuru formu doldurulup imzalandıktan sonra DMO ya teslim edilecektir. Hükümet, desteklediği bankalar ile sermayenin yeniden yapılanması uygulamasında aşağıda belirtilen konularda kurumlardan taahhüt istemektedir. Son 3 yılda aktif bir şekilde rekabetçi fiyatlarla konut sahiplerine ve küçük işletmelere yönelik kredi pazarlaması yapmış olması, Mortgage geri ödemelerinde zorlanan insanlara evlerinden çıkmamalarını sağlayan finansal yeteneklerini geliştirici çalışmalarda bulunmuş olması, Üst düzey yöneticilerin mükâfatlandırılmasına yönelik 2008 yılında hükümetin beklentilerine uyacak şekilde yöneticilere performans primi verilmesi, 2009 yılı prim/ikramiye politikalarının belirlenmesinde uzun vadeli fayda sağlayan ve piyasa risklerini içeren yöntemlerin esas alınması, Hükümetin talebi doğrultusunda imza yetkisi olmayan yöneticilerin yönetim kurullarına atanması, Kâr payı politikalarının belirlenmesi. Sermaye yapılarının yeniden düzenlenmesi ile, katılımcı bankaların verimli ama ihtiyatlı sermaye yapılarına sahip olmalarını amaçlamaktadır. Hükümet, sermayelerin yeniden yapılandırılması ile, makul piyasa koşullarına uygun, paylarını tamamen ticari hedeflere dayalı bir şekilde profesyonelce yönetebileceği ve etkin bir şekilde vergi verenler için değerini koruyabileceği kurumları ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Hükümetin yatırım yapanlarla ilgili rolünü belirleyecek, şeffaflaştıracak ve kuşkuları yok edecek tanımlamaların gelecek dönemlerde yapılması öngörülmektedir. Hükümet tarafından alınan önlemlerin amacı, bankacılık sektöründe kalıcı bir yatırımcı olmaya değil sadece piyasaların düzenlemesine yöneliktir. Hükümet sektöre yönelik yatırımlarını zaman içinde elden çıkararak piyasa içinde sadece düzenleyici role sahip olmayı hedeflediğini göstermiştir Ekonomik Destek Paketi 122 Đngiltere de Hükümet, küresel dalgalanmanın etkilerini azaltmak amacıyla acil önlemler alarak ekonomiyi destekleme faaliyetlerini yoğunlaştırma kararı almıştır. Hükümet, hanehalkını ve iş dünyasını, Kasım ayında uygulamaya konulan Ekonomik Destek Paketi, çalışma sermayesi ve yatırımların finansmanında şirketlere yardım etmeyi amaçlayan yeni girişimcilik fonu ile kredi garantilerinden oluşmaktadır. 53

66 1 Aralık Aralık 2009 dönemi boyunca Katma Değer Vergisini %15 düşürerek ve Finansal şokların etki düzeyine göre , ve dönemlerinde toplamda 3 milyar sermaye harcaması yaparak desteklemeyi planlamaktadır. Hükümet in maliye politikalarının orta ve uzun vadede amacı kamu finansmanında sürdürülebilirliği sağlamaktır. Hükümet, ekonomide beklenen iyileşmeyi gerçekleştirdiğinde ve borçlanma desteğini azaltabildiğinde döneminde mali konsolidasyonu sağlayabileceğini öngörmektedir. Bu kapsamda alınacak önlemler aşağıda belirtilmektedir yılı Nisan ayından itibaren in üzerinde geliri olanlar için gelir vergisi indirimlerinin sınırlandırılması ve 2011 yılı Nisan ayından itibaren gelirleri in üzerinde geliri olanlar için vergi diliminin %45 seviyesine çıkarılması, Ekonomik büyüme oranının tahminlerin üzerinde gerçekleşmesi ve reel gelirlerin istikrarlı bir şekilde artması durumunda işçi, işveren ve serbest çalışanları Ulusal Sigorta Katkı Paylarının 2011 yılı Nisan ayından itibaren %0,5 artırılması ve döneminde para değeri hedefinin (value for money target) 5 milyar artırılması planlamaktadır. Bu planlama, cari harcamaların ve döneminde ortalama olarak %1,2 düzeyinde artması ve kamu sektörü yatırımlarının mali yılında GSYĐH nın %1,8 düzeyine çıkması tahminine dayanmaktadır. Konsolidasyonun temelinde Mali Đstikrar Kanunu yer almaktadır. Kanun kapsamında Hükümet tarafından yıllık dönemsel düzeltilmiş cari bütçeyi geliştirme ve acil durumlarda borçlanma oranlarını dengeleme politikaları oluşturulmaktadır. Ekonomik Destek Paketi 2009 Ocak ayında, küçük ve orta ölçekli işletmelerin nakit akımı, kredi ve yatırım ihtiyaçlarına ilişkin yeni tedbirlerle geliştirilmiştir. Bu kapsamda belirlenen tedbirler aşağıda yer almaktadır. 124 Cirosu 500 milyon ne kadar olan işletmelerin 20 milyar lik kısa vadeli banka borçlarını garanti altına alan 10 milyar lik Çalışma Sermayesi Planı, Cirosu 25 milyon olan küçük işletmelere 1,3 milyar ek banka kredisi olanağı sağlayan Girişimci Finansmanı Garanti Planı ve Sermaye ihtiyacı olan küçük işletmelere aktarılmak üzere 75 milyar Girişimciler için Sermaye Fonu. Đngiltere Hükümeti, ekonomik sisteminin tekrar canlanması amacıyla reel sektörün desteklemesine yönelik çalışmalarına devam etmektedir. Yapılan çalışmaların temelini, küresel piyasalardaki kötüleşme sonucu şirketlerin bozulan kredi koşullarının iyileştirilmesi oluşturmaktadır. Yürütülmekte olan çalışmaların arasında finansal yapısı oldukça kötü olan şirketlerin kurtarılması yer almamaktadır. 123 HMT, Pre-Budget Report 2008: Facing Global Challenges: Supporting People Through Difficult Times, CM 7484, November BERR, Real Help for Business, New Release, 14 January 2009, 54

67 Ekonomik destek paketinin geliştirilmesi kapsamında oluşturulan Çalışma Sermayesi Planının amacı, yıllık 500 milyon nin üzerinde ticaret hacmi bulunan ve banka kredileriyle borçlanmaları sınırlı olan riskli şirketlere finansman kolaylığı yaratılmasıdır. Plan kapsamında, bankacılık sektörünün 20 milyar üzerindeki yeni işletme sermayesi portföyü ile, mevcut risklerinin %50 si garanti altına alınmaktadır. Garanti planıyla, şirketlerin kısa vadeli kredi limitlerinin 20 milyar ne yükseltilmesi öngörülmektedir. Garanti planı ile, yeni borçlanma koşullarını uygulayan bankalar, sermayeye kolay ulaşım olanağı sağlamış olacaktır. Girişimci Finansmanı Garanti Planı P ise sıkılaştırılmış kredi koşulları nedeniyle çalışma sermayesi ya da yatırım finansmanı için gerekli olan kaynağa ulaşım zorluğu çeken kredibilitesi düşük, küçük işletmelere yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Borçlanmaya uygun olan şirketlere aktarılmak üzere 75 milyar değerindeki Girişimciler için Sermaye Fonu, uzun dönemli finansman olanağı yaratmak amacıyla geliştirilmiştir. Bu fon bankalar tarafından da desteklemektedir. Đngiltere de iş dünyasının finansal ihtiyaçlarına yardımcı olabilmek amacıyla bir web portalı 125 oluşturulmuştur. Portal, Hükümet desteğine uygun olan firmaların bu olanağa daha kolay erişmelerini sağlamaya hizmet etmektedir. Ekonomik Paketin Güçlendirilmesi: 2009 yılının Ocak ayına gelinmesine rağmen son iki ayda küresel ekonomik kötüleşmenin artmasıyla birlikte Đngiltere Hükümeti, finansal sistemde istikrarın güçlendirilmesi, güven ortamının oluşturulması, kredi kullanım kapasitesinin artırılması ve ekonominin desteklenmesi amacıyla ekonomi destek paketini genişletme kararı almıştır yılı Ekim ayında açıklanan 37 milyar değerindeki kurtarma paketinin ekonomiyi canlandırmaya ve bankaların kredi vermesini istenilen seviyeye çekmeye yetmediği için ikinci bir pakete ihtiyaç duymuştur. Yeni plan, bankaların riskli varlıkları için garanti programı oluşturulmasını içermektedir. Hükümet tarafından ilan edilen kararda, aşağıda belirtilen borçlanma engellerine vurgu yapılmıştır. 126 Bankalararası borçlanma risklerini azaltmaya yönelik olarak düzenlenen Hükümetin Kredi Garanti Planı (CGS- Government s Credit Guarantee Scheme) kapsamında yeni borçlanma olanağı için borç penceresi (drawdown window) uygulamasının uzatılması, Varlığa dayalı menkul kıymetler için yeni standartların oluşturulması, BoE nin likiditesi düşük varlıklarla swap olanağı tanıyarak bankacılık sektörüne likidite sağlayan iskonto penceresi uygulaması (discount window facility) için vade tarihlerinin uzatılması, BoE tarafından yüksek kaliteli varlıkların satın alınmasına yönelik olarak yeni standartların oluşturulması, Uluslararası koordinasyon sağlanarak bankalara yönelik olarak sermaye ve varlık koruma planlarının önerilmesi, FSA tarafından ilan edilen sermaye gereksinimlerine yönelik düzenleyici yaklaşımına açıklık getirilmesi HMT, Statement on Financial Intervention to Support Lending in the Economy, 05/09, 19 January

68 Ekonomik destek paketinin genişletmesi ile, bankaların riskli varlıkları için oluşturulan garanti programı sayesinde, tekrar normal bankacılık faaliyetlerine dönerek kredi verir hale getirilmesi amaçlanmaktadır. Hükümet, bankalara yeni kayıplara karşı garanti vererek, normal kredi verme işine dönmeleri konusunda teşvik etmeye çalışmaktadır. Plan, BoE Para Politikası Kurulu'na da enflasyon hedefine ulaşmaya yardım etmek için varlık satın alabilme yetkisi tanımaktadır. Daha önce Para Politikası Kurulu sadece faiz oranlarını belirlemeyi araç olarak kullanmaktaydı. Ancak, faizlerin gittikçe sıfıra yaklaşmasıyla bu aracın daha az etkili olduğu ve başka önlemler gerektiği belirtilmektedir. BoE, bankaların elindeki nakit değerleri artırabilmek için varlık satın alma yoluyla harcamak üzere 50 milyar ne sahip olacaktır. Satın alınacak varlıklar, Hazine tarafından garanti altına alınmış varlıkları ve piyasalarda alım satımı zor olan borçları içermektedir. Ayrıca, batık varlıkların kesinlikle satın alınmaması karara bağlanmıştır. Genişletilmiş ekonomik destek paketinde The Royal Bank of Scotland (RBS) bünyesinde bulunan 5 milyar tutarındaki önecelikli pay senetlerinin adi hisse senedine çevrilmesi öngörülmüştür. Hükümet, öncelikli pay senetlerini adi hisse senetlerine dönüştürerek yatırımcı güvenini artırmayı planlamıştır Mortgage Kurtarma Paketi 127 Đngiltere hükümeti, finans ve reel sektör tedbirlerine paralel olarak, Toplumlar ve Yerel Yönetimler Bakanlığı (Communities ana Local Government-CLG) aracılığıyla, krizin çıkış noktası olarak kabul edilen konut piyasasının, krizin etkilerinden sıyrılarak, yeniden istikrar ve güven ortamına kavuşmasının sağlanmasına yönelik bir tedbirler paketi 128 hazırlamıştır. Paket, Đngiltere nin uzun zamandır yürüttüğü konut edindirme projeleri kapsamında, mortgage kredilerinden yararlanarak konut edinmeye çalışan, ABD de subprime olarak adlandırılan, alt orta sınıftaki insanların, krizin etkisiyle birlikte zaten var olan risklerinin daha da artması üzerine hazırlanmıştır. Çoğunluğu değişken faizli olarak kullandırılan kredilerin geri ödenememesinin sağlayacağı domino etkisinin hem finansal kuruluşlar hem konut piyasası ve bağlı kuruluşları hem de bireyler üzerinde yaratacağı tesirleri önlemeyi hedefleyen paket; toplumun sürdürülebilirliğini esas alan unsurları ön plana çıkararak konut piyasasından kaynaklanacak bir sosyal patlama ihtimalini en aza indirmeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede belirlenen hedefler aşağıda belirtilmektedir. Taksitlerini ödeyememeleri durumunda konutlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalan, özellikle sosyal konutlarda oturan ve ödeme kabiliyeti düşük olan vatandaşları desteklemek, Sosyal konutlar başta olmak üzere kısa ve uzun vadede sosyal konutlara yönelik konutlaşma ihtiyacını karşılamak ve Kendi konutuna sahip olmak amacıyla ilk kez konut almak isteyenlere yardımcı olmaktır. 127 CLG, Mortgage Rescue Scheme, (Çevrimiçi, Erişim Tarihi: 17 Şubat 2009) sayfasından derlenmiştir yılının Mayıs ve Temmuz aylarında duyurulan paket, geliştirilerek 2 Eylül 2008 tarihinde açıklanmıştır. 56

69 Đngiltere hükümeti hedeflerini gerçekleştirebilmek için paket kapsamında aşağıda belirtilen önlemleri almıştır. Đlk defa konut satın almak amacıyla mortgage kredisi talep eden yaklaşık kişiye yeni bir plan (a new shared equity scheme) teklifi sunmak, Paket kapsamında, aldıkları kredileri ödeyemedikleri için konutlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya olan, oldukça düşük ödeme kabiliyetine sahip konut sahibini desteklemek, Mortgage ile konut sahibi olan, ancak krizin etkisi ile işini kaybeden konut sahiplerine yapılan desteğin, gelecek 2 yıl içinde 100 milyon tutarında genişletilmesini sağlamak, Piyasa koşullarından etkilenen ve gelecek 18 ay içerisinde teslim edilmesi gereken yeni sosyal konutun bitirilebilmesi için gerekli olan 400 milyon nin temin edilmesini sağlamak, Bölgesel toplulukların değişimi için yüksek potansiyeli olan kritik yenileme programlarını desteklemek ve bunun için Bölgesel Kalkınma Kurumları yla (Regional Development Agencies-RDAs) koordineli olarak çalışmaktır. 200 milyon değerindeki Mortgage Kurtarma Paketi 129, 16 Ocak 2009 tarihinde Đngiltere genelinde genişletilerek yürürlüğe konulmuştur. Paket, konut sahibi olmayanlara yönelik hazırlanan düzenlemelere göre konut edinme hakkı olan, yıllık geliri in altında olan yaşlı, özürlü ve çocuk sahibi konut kredisi kullanıcılarını hedef almaktadır. Ayrıca, Hükümet in yardım paketinden yararlanmak isteyen hanehalkının mortgage borçları den az, tasarrufları ise den düşük olmalıdır. Konut ihtiyacı bulunan fertlere, kendi koşullarına uygun olan konutlara sahip olabilmeleri için yerel otoritelere iki farklı seçenek ile başvurma imkânı verilmiştir. Konut ihtiyacı olan bireyler için yerel otoritelere başvurabilecekleri ilk seçenek, aylık mortgage ödemelerini azaltmak amacıyla, ödemelere karşılık gelen konut payını Konutlaşma Kurumuna satmaktır. Bu yöntem ile, konut satışından kâr elde etme amacı olmayan konutlaşma kurumu, konut ihtiyacı olanlar adına konut alımını gerçekleştirip talep sahiplerinin ödeyebilme olanaklarına uygun koşullar oluşturacaktır. Đkinci yöntem ise, bireylerin konutlarında kalabilmelerini sağlamak amacıyla kira yardımı sübvansiyonu karşılığında konutların Konutlaşma Kurumuna satılmasıdır. 130 Hükümet, mortgage kurtarma paketine ek olarak, hanehalkının kredi taksitlerini ödeyememe riskine karşı da önlemler almıştır. Mortgage Faiz Ödemeleri Đçin Gelir Desteği (Income Support for Mortgage Interest-ISMI) adı altındaki düzenleme ile işlerini kaybeden ve mortgage kredisi geri ödemeleri için mali yardım alan konut sahiplerine yapılan faiz ödemeleri için belirlenen süre, üçte iki oranında indirilerek 39 haftadan 13 haftaya düşürülmüştür. Bu sayede işsiz kalan konut sahipleri, işlerini kaybettikten 13 hafta sonra bu paketten yararlanmak için başvuru yapma imkânı bulmaktadır. Ayrıca mortgage ödemelerinin ertelenmesinde, Hükümet ve borç verenler tarafından, garanti kapsamında ek süreler de verilebilebileceği ifade edilmiştir. 129 Mortgage Kurtarma Paketi ile gelecek 2 yıl içersinde hanehalkına yardım yapılması beklenmektedir yılı Aralık ayında paketin uygulamasını yürütmek üzere yetkilendirilen 80 belediye meclisinin sayısı, 2009 yılı Ocak ayında Đngiltere nin tüm yerel yönetimleri kapsayacak şekilde genişletilmiştir. 130 CLG, Mortgage Rescue Schemextended Across England, 16 January

70 Hükümet aldığı bu tedbirlerin yanısıra ayrıca işsiz kalan konut sahiplerine ücretsiz olarak borçlanma ve hukuki danışmanlık hizmetleri de vermektedir. Bu danışmanlık hizmetleri ülke çapına genişletilmiş olup, 2009 Ön Bütçe Raporu nda 15 milyon ek bütçe ayrılmıştır. Hanehalkı bu hizmetlerden yararlanabilmek için yerel yönetimlerle ya da yerel vatandaşlık danışma bürolarıyla iletişime geçmelidir. Paket kapsamında alınan tüm tedbirlerin, kredi temin eden kurumlar tarafından uygulama kapsamında hazırlanan Mortgage Ön Eylem Protokolü nde (The Mortgage Pre- Action Protocal) yer alan borçluya ilişkin diğer alternatifler 131 değerlendirdikten sonra son çözüm olarak kullanılması öngörülmüştür Varlık Koruma Programı 132 Hükümet, vergi mükelleflerinin korunması, piyasadaki olumsuzlukların minimize edilmesi, yükselen piyasa ekonomileri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi, finansal piyasalara olan güvenin artırılarak reel sektörün fonlanabilmesi için sistemin yeniden işlevsel hale getirilerek toksik varlıkların garanti altına alınmasını içeren plan açıklamıştır. Programın hedefi, bankaların riskli varlıklarının gelecekte yaratacağı kayıplara karşı koruma sağlayarak Đngiltere nin en büyük bankalarına olan güvenin yeniden tesis edilmesidir. Programa dâhil edilecek bankaların aşağıda belirtilen kriterleri sağlaması beklenmektedir. Bankaların yeterli sermaye ve fon kaynaklarının olması, ya da yeterli sermaye ve fon kaynağına ulaşabileceklerine dair somut bir plan sunabilmeleri, Sürdürülebilir iş modeli ve planlarının olması, Fonlama profillerinin ve kaynaklarının geniş tabana yayılması ve süreklilik arz etmesi, Üst düzey yönetim ekibinin, iş geliştirme ve planları yürütebilme kabiliyetine sahip ve güvenilir olması. Programa göre başvuruda bulunan bankaların, ücretlendirme politikaları uygulamasının Finansal Hizmetler Kanunu yla uyumlu olması ve program dâhilindeki varlıklarının kamuya açıklanmasında uluslararası standartların kullanması gerekmektedir. Program kapsamına alınan varlıkların sınıflandırılmasına aşağıda yer verilmiştir. Kurumsal ve yüksek riskli krediler, Ticari ve konut kredileri, Mesken amaçlı mortgage kredilerine dayalı menkul kıymetler (Residential Mortgage Backed Security-RMBS) dâhil yapılandırılmış kredi varlıkları, Ticari mortgage kredilerine dayalı menkul kıymetler (Commercial Mortgage Backed Security-CMBS), Teminatlandırılmış kredi ve borç yükümlülükleri (Collateralized Loan Obligation- CLO / Collateralized Debt Obligation-CDO), Yukarıda sayılanlarla ilgili iştirakler. 131 Sadece taksitlerin ödenememesi nedeniyle konutlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya olan gelir seviyesi düşük hanehalkı için, aylık ödemelerin azaltılması gibi alternatiflerdir. 132 HM Treasury, Asset Protection Scheme, 27 February 2009, 58

71 Bankalar programa erişim karşılığında belirli bir ücret ödeyecek; ayrıca, bireysel ve ticari kredilerini artırma taahhüdü altına girecektir. Hükümet, varlık değeri 25 milyar $ olan bankaların 31 Mart 2008 tarihine kadar Programa katılmalarına imkân sağlamıştır. Đngiltere Hükümeti, Varlık Koruma Programı ile, artık önemlerin sıkılaştırılması gerektiğine inandığını ortaya koymuştur. Programın finansal piyasalar açısından en önemli etkisi, bankacılık sisteminde güvenin yeniden sağlanması yönündeki beklentileri kuvvetlendirmesidir Açığa Satış Đşlemlerinin Sınırlandırılması 133 FSA, kriz döneminde açığa satış işlemlerinin ortaya çıkardığı risklere odaklanmıştır. Söz konusu risklerin önlenmesine yönelik alınan geçici tedbirler arasında, Đngiltere finansal sektör şirketlerinin hisse senetleri üzerindeki net kısa pozisyonların artışının yasaklanması ve bu hisse senetleri üzerindeki belirli kısa pozisyonların detaylı olarak açıklanması yer almaktadır. Açığa satış tekniği, çoğu zaman piyasada olumsuz sonuçlar doğuran, birçok karmaşık ve tartışmalı tekniklerle hesaplanmaktadır. FSA, normal piyasa koşullarında piyasadaki etkinlik ve likiditeyi artırmak amacıyla açığa satış tekniğinin kullanılmasına izin vermektedir. Ancak, açığa satış tekniği piyasayı kötüleştirme, düzensiz piyasalar oluşturma, şeffaflığın azalması ve ödeme yetersizliği olmak üzere 4 sorunu bünyesinde barındırmaktadır. Açığa satış tekniğinin genellikle, olumsuz etkilerine rağmen piyasa etkinliğini artırması beklenmektedir. Piyasaların olağandışı dalgalanmalarında ve firmaların hisse senedi ihraç dönemlerinde riskler olabildiğince artmakta ve belirginleşmektedir. Bu nedenle, normal olarak piyasaya sunulmayan açığa satışlar, piyasada şeffaflık problemi oluşturabilmektedir. Her ne koşulda olursa olsun, açığa satışın faydaları oluğu düşünüldüğünde, yapılan sınırlamalar piyasadaki etkinliğin azalması gibi maliyetlerin oluşumuna neden olmaktadır. FSA, fiyatlardaki aşırı belirsizliğin ve özellikle finansal şokların fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı yaratması sonucu piyasaların nitelik ile bütünlüğünün korunması ve finansal sektördeki istikrarsızlığa karşı önlem almak amacıyla açığa satış işlemlerine sınırlama getirmiştir. Açığa satış tekniğine getirilen kısıtlamalar şunlardır: Tüm hisse senetlerine açığa satış yasağı, Korumalı açığa satış yasağı, Finansal sektör hisse senetlerine açığa satış yasağı, Hisse senedi ihracına giden şirketlere açığa satış yasağı, Hisse senedi ihraç sigortalamasına açığa satış yasağı, Acil durumda olan şirketlere açığa satış yasağı. 18 Eylül 2008 tarihinde, Đngiltere finans sektörü şirketlerinin hisse senetleri 134 üzerinde net kısa pozisyonların artışının ya da yeni pozisyonların yasaklanmasına ilişkin olarak, 133 FSA, Short Selling (No:5) Instrument 2009, FAQs Version 2, Issued 19 January 2009; FSA, Short Selling, Discusion Paper, 09/01, February Açığa Satışa konu olan hisse senetlerinin sahibi olan finansal kuruluşlar aşağıda sıralanmaktadır. Aberdeen Asset Management, ADMIRAL Group Plc., Alliance Trust Plc., Arbuthnot Banking Group PLC, Aviva Plc., Barclays Plc, Brit Insurance Holdings Plc, Chesnara 59

72 Piyasa Kuralları Kanunu nun kabul edilen yeni hükümlerini yürürlüğe girmiştir. 135 Bununla birlikte, FSA tarafından 23 Eylül 2008 tarihinden itibaren bir önceki iş gününde piyasa kapandığında ilgili şirketlerin adi hisse senedi sermayesinin %0,25 ini aşan tüm net kısa pozisyonların günlük olarak açıklanması gerekli kılınmıştır. Finans sektörü şirketlerinin hisse senetlerine getirilen sınırlamanın, gerekli görülmesi halinde diğer sektörleri de kapsayacak şekilde genişletilebileceği ve sınırlamanın 16 Ocak 2009 tarihine kadar yürürlükte olacağı ifade edilmiştir. Ocak 2009 da FSA tarafından, kısa pozisyonlardaki küçük değişikliklerle ilgili açıklama gereklilikleri genişletilmiş; ancak süresi dolanların geçici olarak açıklama hususlarının yasaklanmasına izin verilmiştir. Haziran 2009 da, yürürlükte olan Đngiltere finans sektörü şirketlerinin hisse senetlerinin net kısa vadeli pozisyonlarıyla ilgili açıklama rejiminin 136 uygulaması 30 Haziran 2009 tarihine kadar uzatılmıştır. Rejimin yürürlülük tarihinin uzatılmasının, piyasadaki bozulmalar ve olumsuz yatırımcı davranışları üzerinde azaltıcı yönde etkili olacağı beklenmektedir. Ayrıca, FSA, uzun dönemde açığa satış rejiminin tüm FTSE hisse senetlerini kapsayacak şekilde genişletilmesini de öngörmektedir. 137 FSA tarafından hazırlanan açığa şatış işlemlerini açıklama yükümlülüklerinin genişletilmesi hakkındaki danışma raporu 1 Haziran 2009 tarihinde kamu oyununa sunulmuş ve geri bildirimler 138 için 12 Haziran tarihine kadar süre verilmiştir. FSA, bu rapora yapılacak geri bldirimleri de dikkate alarak, açığa satış hususunda mevcut rejim yürürlükten kalkmadan önce yeni standartları belirleyecektir Ulusal Ekonomi Konseyi 140 Parlamento, Hükümetin yanında ekonomik politikaları koordine etmeye ilişkin yeni bir yaklaşımı sağlaması için 3 Ekim 2008 tarihinde Ulusal Ekonomi Konseyi nin 141 kurulmasına karar vermiştir. Ulusal Ekonomik Konsey, güncel ekonomik belirsizliklere odaklanarak birey ve şirketleri desteklemeyi hedeflemiştir. Konsey, Hükümetin ve uluslararası muadil kuruluşların dünyanın sınırlı kaynaklarının yönetiminde çalıştığı gibi yüksek gıda ve enerji fiyatları karşısında ailelere yardım etme ve gelecek için eğitim, bilim ve altyapı alanlarında doğru yatırım kararlarının verilebilmesine hizmet eden Plc, Hsbc Holdings Plc, Investec Plc, Islamic Bank Of Britain Plc, Just Retirement Holdings Plc, Legal & General Group Plc, Lloyds Banking Group Plc, Close Brothers Group Plc, Novae Group Plc, Old Mutual Plc, Provident Financial Plc, Prudential Plc, Rathbone Brothers Plc, Royal Bank Of Scotland Group Plc, European Islamic Investment Bank Plc., Friends Provident Plc, Rsa Insurance Group Plc, Schroders Plc, St James's Place Plc, Standard Chartered Plc, Standard Life Plc, Tawa Plc, F&C Asset Management Plc. 135 FSA, açığa satış işlemlerininde açıklanma rejiminin işleyişine ilişkin olarak Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonları Örgütü (International Organization of Securities Commissions-IOSCO) ve Avrupa Sermaye Piyasaları Kurulları Komitesi (Committee of European Securities Regulators-CESR) tarafından yürütülen açığa satış çalışma grubunun çalışmalarına da destek vermektedir. FSA, açığa satış ile ilgili uluslararası standartların geliştirilebilmesi için hazırlamış olduğu raporlara gelen geri bildirimleri kullanacağını da taahhüt etmiştir. 136 Uygulamada olan rejime paralel olarak şirket hisselerinin %0,25 ini aşan net kısa pozisyonlar ile net kısa pozisyonlardan oluşan %0,10 bandının üzerindeki değişimler (%0,35, %0,45, %0,55 gibi) açıklama kapsamında yer almaktadır. 137 FSA, FSA Proposes to Extend Short Selling Disclosure Regime, FSA/PN/069/2009, 01 June FSA, 2009 yılında şirketlerden gelen geri bildirimlere göre, getirilen yeni düzenlemenin her bir şirket için uyum maliyetinin aylık ortalama olduğunu bildirmiştir. FSA tarafından yaklaşık olarak 400 firmanın yeni düzenlemeden etkilendiği tahmin edilmekte ve yeni düzenlemenin finans sektörüne maliyetinin aylık olarak toplam 2,4 milyon yük getirmesi beklenmektedir. Ayrıca, uygulamanın ikinci kısmının da uyum maliyetinin yaklaşık olarak her bir şirket için olacağı tahmin edilmektedir. 139 FSA, Extension of the Short Selling Disclosure Obligation, 09/15***, Consultation Paper, June HMT, New Council to fire up Regional Economies, 116/08, 05 November Konseyin Başkanlığını Başbakan ve Başkan Yardımcılığını Maliye Bakanı yapmaktadır. Konseyin diğer üyeleri Dışişleri Bakanlığı, The Secretary of State for Business, Enterprise and Regulatory Reform, The Secretary of State for Innovation, Universities and Skills, The Secretary of State for Children, Schools and Families, The Secretary of State of Energy and Climate Change, The Secretary of State for Environment, Food and Rural Affairs, The Secretary of State for Work and Pensions, The Secretary of State for Communities and Local Government, The Secretaries of State for Scotland, Wales and Northern Ireland, The Chief Secretary to the Treasury, The Minister for Housing, The Minister for Science, The Minister for the City, The Minister for Economic Competitiveness and Small Business, The Minister for Communications, Technology and Broadcasting. Ayrıca Konseyin müşterek sekreterliği Kabine Sekreteri ve Müsteşar tarafından yürütülecektir. 60

73 forumlar yapılması konularında koordinasyon görevi üstlenmiştir. 142 Konsey Đngiltere nin her bölgesinde; Küresel ve ulusal ekonominin finansal piyasalardaki genişletici etkisinin devam ettirebilmesi, Küresel emtia piyasasındaki son gelişmelerin Đngiltere ekonomisine etkilerinin izlenmesi, Sürdürülebilir güvenli enerji kaynaklarının artırılması, Küresel ekonomik gelişmelerin Đngiltere nin kalifiye iş gücü istihdamı ihtiyacına etkilerinin ölçülmesi, KOBĐ lere yönelik iş imkânlarının sağlanması, Müteşebbis ruhun önündeki engelleri aşacak yeniliklerin getirilmesi, Konut ve planlama ihtiyaçlarının karşılanması için sık sık toplanma kararı almıştır. Ulusal Ekonomik Konsey in görevi, planlama ve koordinasyonu sağlamaktır. Konsey, Ekonomik Kalkınma Komitesi nin yerini alarak Bakanlar Kuruluna karşı sorumlu olacak ve ekonominin farklı sektörlerindeki yabancı uzmanlarla karşılıklı görüş alışverişinde bulunacaktır. Yeni ekonomik konsey güçlü bir bölgesel ağ oluşturarak her bir bölgede Hükümet adına çözüm üretici faaliyetlerde bulunmayı hedeflemiştir. Maliye Bakanlığı na bütçeler ve bütçe öncesi gelişmeleri içeren olağan raporlar yayınlamayı planlayan Ulusal Ekonomik Konsey tarafından aşağıda belirtilen destek çalışmalarının da yürütülmesi öngörülmüştür. Bünyesinde kabine sekreterliği, daimi sekreterlik ve hazinenin bulunacağı yönetim kurulu 143 oluşturulması, Ulusal Ekonomik Konsey Sekretaryası 144, Bölgesel Ekonomik Konsey kurulması ve bu konsey beraberinde bölge temsilcilerinin, iş dünyası ve bölge ticaret odalarının oluşturduğu bir temsil yöntemiyle bölgeye yönelik faaliyetler yürütülmesi, Ulusal Ekonomik Konseye bağlı bir ticari ataşeler ağı oluşturulması ve denizaşırı bölgelerde Hükümetin temsil edilmesinin sağlanması 145. Ulusal Ekonomik Konsey, her 3 ayda bir genel değerlendirmelerde bulunarak toplantılarla koordinasyonun üst düzeyde olması sorumluluğunu üstlenmiştir. Nitekim Ulusal Ekonomik Konsey in 5 Kasım 2008 tarihinde gerçekleşen ilk toplantısı bu şekilde olmuş; zincirleme şekilde gerçekleşen toplantılara Đngiltere Maliye Bakanı Alistair Darling ve Ticaret Bakanı Lord Mandelson da katılmıştır KOBĐ lere Yönelik Eylem Planı Đngiltere de BERR tarafından; KOBĐ lere yönelik olarak Đngiltere bankalarından kredi temini, çalışma sermayesi ve yatırım ihtiyaçları, daha iyi nakit akım yönetimi, Avrupa Yatırım Bankası kredilerine erişim, deniz aşırı ticaret olanakları konularında çalışmalar 142 Prime Minister's Office, National Economic Council, Friday 3 October Yönetim kuruluna bütün departmanların yöneticileri daimi üye olarak katılacaklardır. Bu yönetim kurulu Đngiltere ekonomisinin kısa, orta ve uzun vadedeki politikalarına ilişkin çalışmalar yürütecektir. 144 Sekretarya, çalışma grubu için analizler ve raporlamalarda bulunacaktır. 145 Đş dünyası ve üniversiteler önderliğinde yürütülecek çalışmalarla yurt dışındaki yatırımların koordinesi ve yeni yatırım fırsatları oluşturmanın yolları aranacaktır. 61

74 yürütülmektedir. BERR, girişim ve üretim stratejilerinin geliştirilmesi ile Đngiltere de ticari yaşamın ve yatırımların artırılmasını amaçlamaktadır. 146 Avrupa Yatırım Bankası, Đngiltere KOBĐ lerine dönemi için yaklaşık 4 milyar kredi kullandırma imkânı sunmuştur. Đngiltere bankaları sunulan kredi imkânının ilk etapta yaklaşık olarak 1 milyar lik kısmına ilgi göstermiştir. 147 Hükümet, KOBĐ lerin kredi kullanabilmesi ve taahhütlerini gerçekleştirip daha güçlü bir ekonomik sistem için sektörle birlikte çalışmaktadır. Mevcut durumda Avrupa Merkez Bankası ndan kredi kullanan bazı Đngiltere kurumları bulunmaktadır. Ancak, KOBĐ lerin verilen yeni krediye ilişkin taahhütlerin yerine getirilip getirilmeyeceği hususunda şüpheleri bulunmaktadır. Avrupa Merkez Bankası, Eylül ve Ekim 2008 de KOBĐ kredilerini, kredi miktarının artırılması, koşulların basitleştirilmesi ve modernleştirilmesi olmak üzere 3 alanda reforma tabi tutmuştur. 148 Avrupa Yatırım Bankası, KOBĐ lere 2007 yılına göre 2008 ve 2009 da kredi miktarını en fazla 15 milyar olacak şekilde %50 artırmıştır. KOBĐ lerin dönemi boyunca 30 milyar tutarındaki kredilendirme olanağından yararlanması öngörülmektedir. 149 Aracı kurumların aracılık hizmetlerinin finansmanında, proje maliyetinin %50 si olan sınırlandırma, %100 fonlama ile değiştirilmiştir. Sabit kıymetlerin alımında toplam kredi tutarının maksimum %25 sınırlandırılması kaldırılmıştır. Silah, sigara, kumar gibi sektörler dışındaki tüm sektörlerde yer alan KOBĐ lere finansman olanağı getirilmiştir. 10 işçiden az çalışanı bulunan KOBĐ lerin raporlama gereklilikleri daha da kolaylaştırılmıştır Birleşik Krallık Finansal Yatırım Şirketi Kurulması K Đngiltere Hükümeti, yönetimine tamamen hâkim olduğu ve riskli kuruluşları bunun üzerinden finanse etmeyi amaçladığı Birleşik Krallık Finansal Yatırım Şirketi nin (United Kingdom Financial Investment-UKFI) kurulmasına karar vermiştir. UKFI ile Hükümet, finansal istikrar ve rekabeti teşvik etmeyi, darboğaza girmiş kuruluşların işleyişini sürdürebilmeleri için ihtiyaç duyulan sermayeyi temin etmeyi hedeflemiştir. UKFI, bankalar ve yapı kooperatifleri ile yapacağı anlaşmalara uygun olarak sermaye artırımına gitmeyi sağlayacak ve hükümet adına bu sermaye artırımını kendisi gerçekleştirecektir. UKFI, şirketlerle yapacağı anlaşmaların ardından gerekli sermayenin aktarılmasına aracılık edecek ve bunun karşılığında da şirketlerin yönetim kuruluna UKFI yı temsil edecek bir yönetim kurulu üyesi atayacaktır. UKFI nin yönetime temsilci atamasının amacı yapılan sermaye aktarımının, kısa vadeli ve risk maksimizasyonuna yönelik alanlarda değerlendirilmesinin önüne geçmek olacaktır. Ayrıca, kârın uzun vadede maksimize edilmesi ve kısa dönemli risklerden kaçınılması esas olacaktır. Bunun dışında bağımsız yönetim kurulları, kendi stratejilerine uygun çalışmalar yürütebilecek, karar alma mekanizmalarını stratejileri ölçüsünde sürdürebileceklerdir. 151 Nitekim HMT, Extra support for small firms in the UK from the European Investment Bank, 30 October Daha fazla bilgi için HMT, Extra support for small firms in the UK from the European Investment Bank, 30 October A.g.e. 151 HMT, New company to manage Government s shareholding in banks, 114/08, 3 November

75 Northern Rock ve Bradford & Bingley in yönetimi, sermayenin yeniden yapılandırması kapsamında UKFI nin temsilcileri tarafından yürütülmektedir Kamulaştırma ve Birleşmeler Ağustos-Eylül 2007 döneminde finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmada, sterlin para piyasasında fonlama rasyolarında önemli oranda bozulmalar ortaya çıkmış, ipotekli konut finansmanı menkul kıymetleştirme piyasasında işlemler durma noktasına gelmiştir. Faaliyetlerinin büyük bir kısmını bu piyasalardan finanse eden Northern Rock, likidite zorlukları yaşamış, BoE ise piyasaya likidite desteğinde bulunmuştur. Kredi piyasasından fon temin etmekte zorluk çeken Northern Rock, 13 Eylül 2007 tarihinde, vadesi gelen borçlarını ödemek için en son kredi mercii olan BoE den likidite desteği talebinde bulunmuştur. Üçlü Otorite 14 Eylül 2007 tarihinde, BoE nin Northern Rock a likidite desteği vermesine karar vermiştir. Aynı tarihte BoE, yeterli teminat ve faiz oranı primi ile likidite desteğinin sağlanması konusunda Hazine Bakanı tarafından yetkilendirilmiştir. Yapılan likidite desteğinin kamuoyuna açıklanmasının ardından mudilerde oluşan panik havası nedeniyle Northern Rock yeniden likidite zorlukları çekmeye başlamıştır. Northern Rock ın yapılan likidite desteklerine rağmen finansal zorluklarını aşamaması nedeniyle tasarruf sahiplerinin tedirginliği devam etmiş ve 17 Eylül 2007 tarihinde şubelerden tasarruf çekimleri başlamıştır. Bankadan bu tarihte yaklaşık 2 milyar tutarında mevduatın çekilmesinin ardından Northern Rock hisselerinin borsa değeri %40 oranında değer kaybetmiştir. Hisse senetlerinin aşırı değer kaybetmesinin ardından Hazine tarafından Northern Rock mudilerinin tasarrufları garanti altına alınmıştır. 153 Hazinenin garanti altına alma yönündeki açıklamasının ardından Northern Rock hisseleri %16 değer kazanmıştır. Northern Rock Plc nin yeniden yapılandırılmasına dair tekliflerin yeterli bulunmaması sonucunda 2008 yılı Şubat ayında bankanın kamulaştırılmasına karar verilmiştir. Northern Rock Plc nin kamulaştırılmasından sonra satın alma, birleşme ve kısmi kamulaştırma işlemlerine konu olan kurumların sayısı artmaya başlamıştır. Gelişmeler Đngiltere bankacılık sektöründe konsolidasyona doğru hızlı bir gidişin olduğunu işaret etmiştir. 154 FSA, 27 Eylül 2008 de Bradford&Bingley UK nin mevduat toplama seviyesini sağlayamadığını tespit etmiştir. Hükümet, vergi ödeyenlerin üzerinde oluşabilecek riskleri minimize etmek için FSA ve BoE nin tavsiyesiyle acilen finansal istikrarın sürdürülmesi ve mevduat sahiplerinin korunmasına yönelik olarak harekete geçmiştir. 29 Eylül 2008 de Bradford&Bingley UK nin perakende mevduat işlemleri Banco Santander in Pre Budget Report.Ensuring Financial Stability Eylül 2007 günü Hazine den yapılan açıklamaya göre, Northern Rock ta bulunan mevduata verilen garantinin 19 Eylül itibarıyla mevcut olan bütün hesaplar için geçerli olacağı; tahakkuk edecek faiz ödemelerini, mevcut hesaplar arasındaki fon hareketlerini ve mevcut hesaplara yatırılan yeni mevduatı kapsayacağı belirtilmiştir. Bu garanti 13 Perşembe ile 19 Eylül Çarşamba günleri arasında kapatılmış olup gelecekte yeniden açılacak olan hesaplar için de geçerli olacağı bildirilmiştir. 9 Ekim 2007 günü yapılan açıklamaya göre ise, Hazine, Üçlü Otorite adına, Northern Rock ın mevcut mudilerinin korunmasına dair önceden açıklanan garanti düzenlemelerinin 19 Eylül den sonra yapılan (9 Ekim den sonra olanlar da dahil) perakende mevduatın hepsini kapsamasını kabul edebiliceği ifade edilmiştir. Bu düzenlemeler Bank of England tarafından yapılacak ilave kredi olanaklarıyla tamamlanmıştır. Bu düzenlemeler ve revize edilen yardımlar Northern Rock ın talebi halinde yapılacaktır. Northern Rock kredi desteğinin genişletilmesi için bir karşılık ödeyecektir. Önceden belirtildiği gibi, Northern Rock müşterilerini korumak için yapılan düzenlemeler, finansal piyasalardaki mevcut dalgalanma süresince yürürlükte olacaktır. 154 BoE, Financial Stability Report, Issue No. 24, October

76 bağlı kuruluşu olan Abbey National a devrolmuştur. Bradford&Bingley UK nin mevduat dışındaki aktif ve pasifleri Hazine ye aktarılmıştır. FSA tarafından Heritable 155 ve Kaupthing Singer&Friedlander 156 bankalarının rasyolarını tutturamadığı ve mudilere karşı yükümlülüklerini yerine getiremediği tespit edilmiş; 8 Ekim 2008 de bu bankaların mevduatlarını toplayan Kaupthing Edge, ING Direct e devredilmiştir. Banco Santander 157 da 10 Ekim 2008 de Alliance&Leicester bankaları tarafından satın alınmıştır. Hükümetin açıklamış olduğu destek planı çerçevesinde yer alan tier 1 sermaye rasyolarını, uluslararası minimum sermaye yeterlilik rasyosu olan %9 oranının üzerine çıkarmak ve mali piyasalara yönelik finansal destek sağlamak amaçlı olarak hazırlanan plan çerçevesinde Royal Bank of Scotland 13 Ekim 2008 tarihinde 20 Milyar tutarında sermaye artırımına gideceğini açıklanmıştır. Ancak, bankanın mevcut hissedarlarının sermaye artırımına katılımının düşük olması ve kendi kaynaklarıyla sermaye artırımına gitmeyi başaramaması nedeniyle bankanın çoğunluk hissesi kamuya geçmiştir. Đngiltere Hükümeti, Royal Bank of Scotland ın %57,9 luk hissesini 15 milyar e satın almıştır Gayrimenkullerin Satış ve Geriye Kiralanmasına Đlişkin Düzenleme 158 Küresel krizin tetikleyicisi olan gayrimenkul sektörü için önem arz eden konulardan biri de Satış ve Geriye Kiralama (Sale and Rent Back-SRB) 159 piyasasıdır. Hükümet, 2008 Ön Bütçe Raporu nda piyasanın düzenleme yetkisini FSA ye verdiğini de içeren düzenleyici hükümlere yer vermiştir. SRB piyasasının düzenlemesine ilişkin olarak FSA, ilk aşamada tüketicilerin acil ihtiyaçlarına yönelik bir müzakere raporu hazılanmayı ve raporu takiben 2010 yılı ikinci çeyrekte çalışmalarını tamamlamayı hedeflenmiştir. HMT tarafından yürütülen SRB çalışmalarında 160 ise sözleşmenin taraflarını, yönetimini, düzenlenmesini, dönemlerini ve ilan koşullarını içeren SRB sözleşmesine ilişkin hükümlerin düzenlemesini amaçlamıştır Stres Testlerinin Gözden Geçirilmesi Finans piyasası aktörlerinin, tüm olasılıkları göz önüne alan, istisnai fakat gerçekleşmesi muhtemel olaylara karşı verecekleri tepkiyi anlamak için kullanılan analiz yöntemlerinin geneli olarak kabul edilen stres testleri uygulaması, Đngiltere de finansal piyasa verilerini takip etmek için mikro ve makro esasına dayalı olarak uygulanmaktadır. Đngiltere de stres testleri özellikle likidite yönetimi açısından büyük önem taşımaktadır. 155 Landsbanki nin Ingiltere de yerleşik mevduat bankacılığı yan şirketidir. 156 Kaupthing Bankasının Đngiltere deki bankacılık yan kuruluşudur yılında Banco Santander in mortgage piyasasındaki payı %13 ve menkul kıymetleştirilmemiş bireysel krediler içindeki payı %8 idi. 158 FSA, Regulating Sale and Rent Back: An Interim Regime, Consultation Paper, 09/6**, February Geriye Kiralama: Gayrimenkulün, yeni sahibi tarafından eski sahibine geri kiralanacağı düşüncesiyle satılmasıdır. Böylelikle gayrimenkulün ilk sahibi, gayri menkul varlıklarını nakde dönüştürerek sermaye temini ile iş devamlılığını sağlamış olur. 160 Hazine tarafından yapılan düzenlemelerde, SRB ye başvuru yapmış olmak şartıyla konutlarını yeniden elde etmek isteyenlerin yapmış olduğu başvuruların muaf tutulması teklif edilmiştir. Bu teklife göre, muhasebeci, avukat, sigortacı gibi mesleki firmaların, Đskoçya, England ve Wales bölgesindeki yardım kuruluşlarının, yerel otoritelerin ve Konut ve Đletişim Kurumu, Kiracı Tafsiye Servisi, Đskoçya Konut ve Kuzey Đrlanda Konutlaşma Đdaresinin binaları muaf tutulmuştur. 64

77 Grafik 35: Risk Haritası Stres testlerinin mikro esaslı uygulaması FSA, makro esaslı uygulaması ise BoE tarafından yürütülmektedir. Mikro bazda veriler ve makroekonomik değişkenler kullanılarak yapılacak analizlerle sektördeki zafiyetler ve kırılganlıkları ortaya çıkararak bankacılık sektörünün bilançoları üzerindeki etkinin ölçülebilmesini sağlayacak bir analitik sistem meydana getirilmektedir. Bu analitik sistem FSA ve BoE tarafından portföye dayalı stres testi ile olaya dayalı strese testi biçiminde ele alınmaktadır. Đngiltere de stres testi uygulamaları uzun dönemdir Riske Maruz Değer (VAR) üzerinden gerçekleştirilmektedir. Son on yıllık dönem içerisinde yaşanan ekonomik krizler VAR modelinin gerçek piyasa koşullarında uygulanabilmesi için bir takım gerçekçi olmayan varsayımların da göze alınmasını gerekli kılmıştır. Risklerin çeşitliliği ve küresel bütünleşme stres testlerinin olabildiğince farklı değişkenlerle ele alınmasını zorunlu hale getirmiş ve Đngiltere de stres testi çalışmalarnı 2007 yılının ilk aylarından itibaren yeniden gözden geçirmeye başlanmıştır. BoE tarafından yapılan mevcut makro stres testinin 161, kısıtlı analize müsaade ettiği, dönemsel, yerel unsurları içeren az sayıda veriye dayalı olduğu, piyasa ve bankacılık sektörünün geleceğe dönük stratejilerinin hesaplanmasında yeterli sonuçlar vermediği görülmüştür. Grafik 36: Mevcut Makro Stres Testi Uygulama Şeması 162 Zarar Denklemlerinin Azaltılması Başlangıç Senaryosu Yapısal Makro Model Likidite Oranları Modeli Bankaların Zararları Gelir Denklemlerinin Azaltılması Kaynak: BoE 161 Mevcut makro stres testinde, bir senaryo üzerinden yola çıkılarak makro model oluşturulmakta ve bu modellemeden hareketle kredi ve piyasa risklerinin banka bilançolarına olası yansımaları hesaplanmaya çalışılmaktadır. Burada amaç olay esaslı senaryolar üretmektir

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi Finansal Đstikrar ve Makroekonomik Etkileşim F. Gülçin Özkan York Üniversitesi 1 Finansal kriz tanımı üzerinde hemfikir olunan bir tanım bulunmamakla birlikte, reel sektör etkisinin derecesi önemli bir

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TABLO LİSTESİ

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TABLO LİSTESİ TABLO LİSTESİ Tablo I.1. Ödemeler Dengesi (Milyar ABD doları) 6 Tablo I.2. Cari İşlemler Açığını Finanse Eden Taraflar (Milyar ABD doları) 7 Tablo I.3. Seçilmiş Ekonomilerde Cari İşlemler Dengesinin GSYİH

Detaylı

Grafik I.1 Seçilmiş Ülkelerde Piyasa Güven Göstergeleri 1 Grafik I.2 Kredi İflas Takası Endeksleri 2 Grafik I.3 Gelişmiş Ülke Borsa Endeksleri 2

Grafik I.1 Seçilmiş Ülkelerde Piyasa Güven Göstergeleri 1 Grafik I.2 Kredi İflas Takası Endeksleri 2 Grafik I.3 Gelişmiş Ülke Borsa Endeksleri 2 GRAFİK LİSTESİ Grafik I.1 Seçilmiş Ülkelerde Piyasa Güven Göstergeleri 1 Grafik I.2 Kredi İflas Takası Endeksleri 2 Grafik I.3 Gelişmiş Ülke Borsa Endeksleri 2 Grafik I.4 Seçilmiş Gelişmekte Olan Ülkeler

Detaylı

GRAFİK LİSTESİ. Grafik I.7.

GRAFİK LİSTESİ. Grafik I.7. GRAFİK LİSTESİ Grafik I.1. VIX Endeksi 1 Grafik I.2. itraxx Europe Crossover Endeksi 1 Grafik I.3. Gelişmiş Ülke Borsa Endeksleri 2 Grafik I.4. Seçilmiş Bazı Ülkelerde Büyüme Oranları 2 Grafik I.5. Seçilmiş

Detaylı

BÖLÜM BANKALARIN FAALİYET ALANLARININ GELİŞİMİ

BÖLÜM BANKALARIN FAALİYET ALANLARININ GELİŞİMİ İÇİNDEKİLER SUNUŞ...xiii ÖN SÖZ... xv TABLOLAR LİSTESİ... xvii ŞEKİLLER VE GRAFİKLER LİSTESİ... xix BİRİNCİ BÖLÜM BANKALARIN FAALİYET ALANLARININ GELİŞİMİ 1. Bankacılık Faaliyet Alanları... 1 1.1. Mevduat

Detaylı

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... i İÇİNDEKİLER... iii TABLO LİSTESİ... v GRAFİK LİSTESİ... vii KUTU LİSTESİ... xiv KISALTMA LİSTESİ.... xvi GENEL DEĞERLENDİRME... xvii I. Finansal İstikrarın Makroekonomik Unsurları...

Detaylı

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar 1. Belli miktarda bir mal veya kıymetin ve bunların karşılığı olan paranın işlemin ardından el değiştirmesini sağlayan piyasalara ne ad verilir? A) Swap B) Talep piyasası C) Spot piyasa D) Vadeli piyasa

Detaylı

Şeffaflık, Sürdürülebilirlik ve Hesap Verilebilirlikte Yeni Yaklaşımlar: Finansal Raporlama ve Denetim Penceresinden Yeni TTK

Şeffaflık, Sürdürülebilirlik ve Hesap Verilebilirlikte Yeni Yaklaşımlar: Finansal Raporlama ve Denetim Penceresinden Yeni TTK Şeffaflık, Sürdürülebilirlik ve Hesap Verilebilirlikte Yeni Yaklaşımlar: Finansal Raporlama ve Denetim Penceresinden Yeni TTK Prof. Dr. Serdar ÖZKAN İzmir Ekonomi Üniversitesi İzmir Ticaret Odası Meclis

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GRAFİK LİSTESİ

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GRAFİK LİSTESİ GRAFİK LİSTESİ Grafik I.1. VIX Endeksi 1 Grafik I.2. itraxx Europe Crossover Endeksi 1 Grafik I.3. Gelişmiş Ülke Döviz Kurları 2 Grafik I.4. ABD 10 Yıllık Devlet Tahvili Getirisi 2 Grafik I.5. Gelişmiş

Detaylı

Finansal Ekonometri. Ders 3 Risk ve Risk Ölçüleri

Finansal Ekonometri. Ders 3 Risk ve Risk Ölçüleri Finansal Ekonometri Ders 3 Risk ve Risk Ölçüleri RİSK Tanım (Oxford English Dictionary): Risk bir tehlike, kötü sonuçların oluşma şansı, kayıp yada şansızlığın ortaya çıkmasıdır. Burada bizim üzerinde

Detaylı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.50 Altın (USD) 1,225 Ekim 18 EUR/TRY 6.24 Petrol (Brent) 76.2 BİST - 100 90,201 Gösterge Faiz 24.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% -11.0% 25.2% 10.8%

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI İstanbul Ekonomi ve Finans Konferansı Dr. İbrahim Turhan Başkan Yardımcısı 20 Mayıs 2011 İstanbul 1 Sunum Planı I. 2008 Krizi ve Değişen Finansal Merkez Algısı II. III.

Detaylı

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013 Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program 22 Kasım 201 Büyüme Tahminleri (%) 4, 4,1 Küresel Büyüme Tahminleri (%) 4,1,2,0 ABD Büyüme Tahminleri (%) 2,,,,,,1,6,6 2,8 2,6 2,4 2,2

Detaylı

Sunum Başlığı Arial Regular 20 pt. Departman Ad/Panel/Yer Tarih

Sunum Başlığı Arial Regular 20 pt. Departman Ad/Panel/Yer Tarih Sunum Başlığı Arial Regular 20 pt Departman Ad/Panel/Yer Tarih Yatırım Finansman Kurumsal Kimliğimiz Ürün ve Hizmetlerimiz 2 Türkiye nin ilk özel aracı kurumu olarak, Türkiye İş Bankası ve Türkiye Sınai

Detaylı

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı 13 Ekim 2011 Malatya KÜRESEL KRİZ ORTAMINA NASIL GELİNDİ? Net Bugünkü Değer Yöntemi Varlık fiyatlarının indirgenmiş nakit akımları (Net

Detaylı

Haftalık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama

Haftalık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama Haftalık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama İstatistik Genel Müdürlüğü Parasal ve Finansal Veriler Müdürlüğü İçindekiler I- Tanım... 3 II- Amaç... 3 III- Yöntem... 3 IV- Yayımlama

Detaylı

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Bankacılık sektörü 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Şubat 2012 İçerik Bankacılık sektörünü etkileyen gelişmeler ve yansımalar 2012 yılına ilişkin beklentiler Gündemdeki başlıca konular 2

Detaylı

Merkez Bankası, 2013 yılının ilk enflasyon raporunu açıkladı; rapora göre, 2013 yıl sonu enflasyon tahmini değiştirilmeyerek %5,30 olarak korundu.

Merkez Bankası, 2013 yılının ilk enflasyon raporunu açıkladı; rapora göre, 2013 yıl sonu enflasyon tahmini değiştirilmeyerek %5,30 olarak korundu. Fon Bülteni OCAK 3 Yarın, umduğunuz gibi "Güven, saygı, kalite ve şeffaflık" ilkeleriyle yürüyen Aegon, Amerika, Avrupa ve Asya da faaliyet gösteren şirketleri ve binden fazla çalışanı ile hayat sigortası,

Detaylı

MENKUL KIYMET YATIRIMLARI

MENKUL KIYMET YATIRIMLARI DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. MENKUL KIYMET YATIRIMLARI KISA ÖZET

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

SPK Konferansõ-Abant Aralõk-2003

SPK Konferansõ-Abant Aralõk-2003 SPK Konferansõ-Abant Aralõk-2003 VADELİ İŞLEM VE OPSİYON BORSASI TÜRK FİNANSAL PİYASALARINDA YENİ BİR SIÇRAMA İçindekiler 1) VOB Hakkõnda 2) Dünyada Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarõ 3) Neden Vadeli İşlemler?

Detaylı

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 Mart 2009 ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2009 31.03.2009 Bankanın Ticaret Ünvanı : Bankpozitif Kredi ve Kalkınma

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ NAZİLLİ İİBF İKTİSAT BÖLÜMÜ VE AVRUPA ARAŞTIRMALAR MERKEZİ TARAFINDAN DÜZENLENEN GÜNCEL EKONOMİK SORUNLAR KONGRESİ NDE YAPACAĞI Açılış Konuşmasının

Detaylı

VİRTUS Serbest Yatırım Fonu. Finans Yatırım Bosphorus Capital B Tipi Değişken Fon

VİRTUS Serbest Yatırım Fonu. Finans Yatırım Bosphorus Capital B Tipi Değişken Fon VİRTUS Serbest Yatırım Fonu Finans Yatırım Bosphorus Capital B Tipi Değişken Fon Bosphorus Capital Bosphorus Capital Portföy Yönetimi A.Ş. Türk finans piyasalarında aktif varlık yönetimine odaklı Türkiye

Detaylı

TEB MALİ YATIRIMLAR A.Ş. 2009 YILI I. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU. Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2009 31.03.2009

TEB MALİ YATIRIMLAR A.Ş. 2009 YILI I. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU. Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2009 31.03.2009 TEB MALİ YATIRIMLAR A.Ş. 2009 YILI I. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2009 31.03.2009 Şirketin Ticaret Ünvanı : TEB Mali Yatırımlar A.Ş. Genel Müdürlük Adresi : Meclis-i

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM KALKINMA VE FİNANS

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM KALKINMA VE FİNANS SUNUŞ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM KALKINMA VE FİNANS I- Ekonomik kalkınma/1 II- Tasarruf/4 1- İç tasarruf/5 1.1. Bireysel tasarruf/5 1.2. Kurumsal tasarruf7 1.3. Devletin bütçe fazlası/8 2- Dış

Detaylı

KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF

KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. FİNANSAL KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

KÜRESEL KRİZ VE TÜRKİYE EKONOMİSİ K. ÖNDER ERGÜN MALİYE UZMANI

KÜRESEL KRİZ VE TÜRKİYE EKONOMİSİ K. ÖNDER ERGÜN MALİYE UZMANI KÜRESEL KRİZ VE TÜRKİYE EKONOMİSİ K. ÖNDER ERGÜN MALİYE UZMANI SUNUM PLANI 1 KÜRESEL KRİZİN GELİŞİMİ 2 KÜRESEL KRİZİN TÜRKİYE YE ETKİLERİ 3 4 TÜRKİYE NİN KONUMU KRİZDE SON DURUM KÜRESEL KRİZ 1929 DÜNYA

Detaylı

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR Sermaye Hareketleri ve Döviz Kuru Politikaları Türkiye Ekonomi Kurumu Paneli Doç.Dr.Erdem BAŞÇI Başkan Yardımcısı, TCMB 11 Aralık 2010, Ankara 1 Konuşma Planı 1. Merkez

Detaylı

SINAV KONU BAŞLIKLARI

SINAV KONU BAŞLIKLARI 1260 9. Takas, Operasyon, Saklama ve Kaydileştirme 1261 Takas, Operasyon, Saklama ve Kaydileştirme Düzenlemeleri 1/6 SINAV KONU BAŞLIKLARI SERMAYE PİYASASI FAALİYETLERİ TEMEL DÜZEY SINAVI 1100 1. Genel

Detaylı

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi FİNANS VE MAKROEKONOMİ Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme Finansal Krizler ve Ekonomi Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme Finansal Sistemin İşleyişi Doğrudan Finansman : Fon akışı finansal aracı kullanılmadan

Detaylı

FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR. N. CEREN TÜRKMEN

FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR. N. CEREN TÜRKMEN FİNANSAL PİYASALAR VE FİNANSAL KURUMLAR N. CEREN TÜRKMEN cturkmen@sakarya.edu.tr 1 FİNANSAL SİSTEM Bir ekonomide fonları talep edenler, fonları arz edenler bunlar arasındaki fon akımlarını düzenleyen kurumlar

Detaylı

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 MART 2015 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 MART 2015 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 MART 2015 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2015 31.03.2015 Bankanın Ticaret Ünvanı Genel Müdürlük Adresi : Bankpozitif

Detaylı

Taaleri Portföy Yönetimi A.Ş. Borçlanma Araçları Şemsiye Fonu na Bağlı TAALERİ PORTFÖY YABANCI BORÇLANMA ARAÇLARI FONU

Taaleri Portföy Yönetimi A.Ş. Borçlanma Araçları Şemsiye Fonu na Bağlı TAALERİ PORTFÖY YABANCI BORÇLANMA ARAÇLARI FONU Taaleri Portföy Yönetimi A.Ş. Borçlanma Araçları Şemsiye Fonu na Bağlı TAALERİ PORTFÖY YABANCI BORÇLANMA ARAÇLARI FONU 01 Ocak 31 Aralık 2016 Dönemine Ait Yatırım Performansı Konusunda Kamuya Açıklanan

Detaylı

İÇİNDEKİLER YAZAR HAKKINDA

İÇİNDEKİLER YAZAR HAKKINDA İÇİNDEKİLER YAZAR HAKKINDA... ii ÖNSÖZ... iii 2. BASIM İÇİN ÖNSÖZ... iv İÇİNDEKİLER... v ŞEKİLLER... xi TABLOLAR... xiii KISALTMALAR... xv GİRİŞ... 1 BÖLÜM 1: FİNANSAL SİSTEMİN EKONOMİ İÇERİSİNDEKİ YERİ...

Detaylı

TEB MALİ YATIRIMLAR A.Ş. 2010 YILI 1. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU. Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2010 31.03.2010

TEB MALİ YATIRIMLAR A.Ş. 2010 YILI 1. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU. Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2010 31.03.2010 TEB MALİ YATIRIMLAR A.Ş. 2010 YILI 1. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2010 31.03.2010 Şirketin Ticaret Ünvanı : TEB Mali Yatırımlar A.Ş. Genel Müdürlük Adresi : Meclis-i

Detaylı

Küresel Kriz ve Yükselen Piyasa Ekonomileri

Küresel Kriz ve Yükselen Piyasa Ekonomileri Küresel Kriz ve Yükselen Piyasa Ekonomileri Erdem Başçı Başkan Yardımcısı, TCMB 17 Aralık 2008, İstanbul, EAF 1 Sunuş Planı 1. Küresel Likidite Sorunu 2. Küresel Kriz, Küresel Çözüm Arayışları 3. Yükselen

Detaylı

SINAV ALT KONU BAŞLIKLARI

SINAV ALT KONU BAŞLIKLARI SINAV ALT KONU BAŞLIKLARI 1. Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Meslek Kuralları (Düzey 1, Konut, Gayrimenkul) 1.1. Sermaye Piyasası Kanunu 1.2. Sermaye Piyasası ile İlgili Diğer Düzenlemeler ve

Detaylı

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü Ekonomik Analiz ve Değerlendirme Dairesi Küresel Ekonomik Görünüm OECD 6 Mayıs ta yaptığı değerlendirmede 2014 yılı için yaptığı

Detaylı

2018 YILI SON DÖNEMİNE GİRERKEN BEKLENTİLER ve ÖNGÖRÜLER EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 28 AĞUSTOS 2018

2018 YILI SON DÖNEMİNE GİRERKEN BEKLENTİLER ve ÖNGÖRÜLER EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 28 AĞUSTOS 2018 YILI SON DÖNEMİNE GİRERKEN BEKLENTİLER ve ÖNGÖRÜLER EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 28 DÜNYA EKONOMİSİ YILIN SON DÖNEMİNDE BEKLENTİLER 1 DÜNYA EKONOMİSİNDE YÜZDE 3,5 BÜYÜME 2 DÜNYA MAL TİCARETİNDE

Detaylı

1.BAĞIMSIZ DENETİM YÖNETMELİĞİNDE DENETİM KALİTESİ GENEL ÇERÇEVESİNE İLİŞKİN DÜZENLEMELER

1.BAĞIMSIZ DENETİM YÖNETMELİĞİNDE DENETİM KALİTESİ GENEL ÇERÇEVESİNE İLİŞKİN DÜZENLEMELER İÇİNDEKİLER 1.BAĞIMSIZ DENETİM YÖNETMELİĞİNDE DENETİM KALİTESİ GENEL ÇERÇEVESİNE İLİŞKİN DÜZENLEMELER 1.1. Tanımlar 1.2. Bağımsız Denetimin Amacı ve Kapsamı 1.3. Denetim Çıktıları 1.4. Kalite Kontrol Sistemi

Detaylı

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.63 Altın (USD) 1,295 Mart 19 EUR/TRY 6.32 Petrol (Brent) 68.4 BİST - 100 93,784 Gösterge Faiz 22.8 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik -2.98% -7.3% 19.7% 13.5%

Detaylı

19 Ağustos 2015 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı: YÖNETMELİK

19 Ağustos 2015 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı: YÖNETMELİK 19 Ağustos 2015 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı: 29450 YÖNETMELİK Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: BANKALARCA KAMUYA AÇIKLANACAK FİNANSAL TABLOLAR İLE BUNLARA İLİŞKİN AÇIKLAMA VE DİPNOTLAR HAKKINDA

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRO BÖLGESİNDE BORÇ KRİZİNİN GELİŞİMİ VE NEDENLERİ III. AVRO BÖLGESİNDEKİ BORÇ KRİZİNİN SİSTEMİK NEDENLERİ 10

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRO BÖLGESİNDE BORÇ KRİZİNİN GELİŞİMİ VE NEDENLERİ III. AVRO BÖLGESİNDEKİ BORÇ KRİZİNİN SİSTEMİK NEDENLERİ 10 İÇİNDEKİLER TABLOLAR LİSTESİ GRAFİKLER LİSTESİ ŞEKİLLER LİSTESİ KISALTMALAR LİSTESİ vii ix xiv xvi GİRİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM AVRO BÖLGESİNDE BORÇ KRİZİNİN GELİŞİMİ VE NEDENLERİ I. EKONOMİK VE PARASAL BİRLİKTE

Detaylı

REIDIN.com Konut Satın Alma ve Kiralama Gücü Endeksleri

REIDIN.com Konut Satın Alma ve Kiralama Gücü Endeksleri REIDIN.com Konut Satın Alma ve Kiralama Gücü Endeksleri Firma Hakkında: REIDIN.com, özellikli olarak gelişmekte olan ülkeler ile ilgilenen gayrimenkul sektörü profesyonellerinin ihtiyaç duyduğu bilgi,

Detaylı

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015 Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü 21 Ocak 2015 Sunum Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın ın değerlendirmesi Küresel ekonomi Türkiye ekonomisi Bankacılık sektörü 2 Değerlendirme

Detaylı

...Türev Piyasalarda Yılların Deneyimi......Etkin Kurumsal Risk Yönetimi Çözümleri......Sermaye Piyasalarında Stratejik Danışmanlık...

...Türev Piyasalarda Yılların Deneyimi......Etkin Kurumsal Risk Yönetimi Çözümleri......Sermaye Piyasalarında Stratejik Danışmanlık... ...Türev Piyasalarda Yılların Deneyimi......Etkin Kurumsal Risk Yönetimi Çözümleri......Sermaye Piyasalarında Stratejik Danışmanlık... Deriva İle Tanışın Deriva Danışmanlık ve Eğitim reel ve mali sektör

Detaylı

SINAV ALT KONU BAŞLIKLARI

SINAV ALT KONU BAŞLIKLARI SINAV ALT KONU BAŞLIKLARI 1. Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Meslek Kuralları (Düzey 1, Konut, Gayrimenkul) 1.1. Sermaye Piyasası Kanunu 1.2. Sermaye Piyasası ile İlgili Diğer Düzenlemeler ve

Detaylı

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar Yatırım (Sermaye Bütçelemesi) ve Finanslama Kararları Şirket Nedir? Finansal Yönetici Kimdir? Şirketin Amaçları Finansal piyasalar ve kurumların

Detaylı

A. TANITICI BİLGİLER. PORTFÖYE BAKIŞ Halka arz tarihi: 20 Mayıs 2009 YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER

A. TANITICI BİLGİLER. PORTFÖYE BAKIŞ Halka arz tarihi: 20 Mayıs 2009 YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER ASHMORE PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. HİSSE SENEDİ ŞEMSİYE FONU NA BAĞLI ASHMORE PORTFÖY HİSSE SENEDİ FONU (HİSSE SENEDİ YOĞUN FON) NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ Halka arz

Detaylı

Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar

Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar İşlenecek Konular Finansal piyasalar ve kurumların önemi Tasarrufların şirketlere akışı Finansal piyasaların ve aracıların fonksiyonları Değer maksimizasyonu

Detaylı

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ Finans Önemli, Öğrenmek Heyecan Verici, Bilmek Değerlidir! DOÇ. DR. KORAY KAYALIDERE SUNUŞ İÇERİĞİ Finansal piyasalardaki riskler, Faiz - döviz kuru etkileşimi ve

Detaylı

MENKUL KIYMETLEŞTİRME

MENKUL KIYMETLEŞTİRME MENKUL KIYMETLEŞTİRME Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi DÜNYADA KONUT FİNANSMANI DÜNYADA KONUT FİNANSMANI

Detaylı

Finansal Yönetim. Finansal Planlama Yatırım Kararları. Finansman kararı. Finansal Analiz. Dünyada Faiz Oranları (Eylül2007) Finansal Yönetimin Kapsamı

Finansal Yönetim. Finansal Planlama Yatırım Kararları. Finansman kararı. Finansal Analiz. Dünyada Faiz Oranları (Eylül2007) Finansal Yönetimin Kapsamı Yönetim Yönetim Doç.Dr. Oktay Taş 1 Đşletme ve Muhasebe Üretim faktörleri (input) Đşletme (süreç) Mal ve Hizmet (output) Satıcılar(input) alıcılar Öz kaynak Yab. kaynak Öz kaynak Yab. kaynak Vergi Amaç

Detaylı

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU FİBA PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. TARAFINDAN YÖNETİLEN AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 1 OCAK - 30 HAZİRAN 2018 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU PERFORMANS SUNUM RAPORU NUN

Detaylı

Basel II ve III nedir Basel II ve Türk Eximbank Semineri 2013

Basel II ve III nedir Basel II ve Türk Eximbank Semineri 2013 Basel II ve III nedir Basel II ve Türk Eximbank Semineri 2013 Basel II ve Türk Eximbank Semineri 2013 İçerik 1. Basel uzlaşısı Basel ve tarihçesi Basel II kapsamı Basel III ün getirdiği yenilikler 2. Basel

Detaylı

(Değişik:RG-10/7/2015-29412) Ek-1 Lisans Gerektiren Unvan ve Görevler

(Değişik:RG-10/7/2015-29412) Ek-1 Lisans Gerektiren Unvan ve Görevler (Değişik:RG-10/7/2015-29412) Ek-1 Lisans Gerektiren Unvan ve Görevler Unvan ve Görevler YATIRIM KURULUŞLARI Aracı Kurum (Aksi belirtilmedikçe, faaliyet izinleri çerçevesinde dar, kısmi ve geniş yetkili

Detaylı

TEB HOLDİNG A.Ş. 2015 YILI 2. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU

TEB HOLDİNG A.Ş. 2015 YILI 2. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU TEB HOLDİNG A.Ş. 2015 YILI 2. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2015 30.06.2015 Şirketin Ticaret Unvanı : TEB Holding A.Ş. Şirketin Ticaret Sicil Numarası : 176711 Genel

Detaylı

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI Bankalar Merkez Bankaları Ticaret Bankaları Yatırım Bankaları Kalkınma Bankaları Katılım Bankaları Eximbank BDDK Uluslararası Bankacılık BANKALAR Finansal Aracılık

Detaylı

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim.

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim. 4 Ekim 2009 Tarihinde, DPT Müsteşar Yardımcısı Erhan USTA nın Euro50 Group Seminerinde İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planına İlişkin Konuşma Metni Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Detaylı

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 MART 2015 ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 MART 2015 ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 MART 2015 ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2015 31.03.2015 Bankanın Ticaret Ünvanı : Bankpozitif Kredi ve Kalkınma

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ ÜNİTE EKONOMİK VE FİNANSAL SİSTEM İKİNCİ ÜNİTE PARANIN ZAMAN DEĞERİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ ÜNİTE EKONOMİK VE FİNANSAL SİSTEM İKİNCİ ÜNİTE PARANIN ZAMAN DEĞERİ İÇİNDEKİLER BİRİNCİ ÜNİTE EKONOMİK VE FİNANSAL SİSTEM 1 13 1. EKONOMİK SİSTEM 2 2. FİNANSAL SİSTEM 5 3. FİNANSAL SİSTEMİN UNSURLARI 8 4. FİNANSAL PİYASALARIN YAPISI 9 4.1. Borç ve Öz Sermaye Yapısı 9 4.2.

Detaylı

Yarın, umduğunuz gibi. Ekonomide Son Durum. Fon Bülteni ŞUBAT 2013 GSYH. Milli Gelir İşsizlik /$ Milyon TL*

Yarın, umduğunuz gibi. Ekonomide Son Durum. Fon Bülteni ŞUBAT 2013 GSYH. Milli Gelir İşsizlik /$ Milyon TL* Fon Bülteni ŞUBAT Yarın, umduğunuz gibi "Güven, saygı, kalite ve şeffaflık" ilkeleriyle yürüyen Aegon, Amerika, Avrupa ve Asya da faaliyet gösteren şirketleri ve binden fazla çalışanı ile hayat sigortası,

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU Bu rapor Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Likit Kamu

Detaylı

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY 3 EYLÜL 2013 DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Değerli konuklar, yurtdışından gelen değerli misafirlerimiz, finans sektörünün kıymetli

Detaylı

Türkiye de Bankacılık Sektörü 1960-2013

Türkiye de Bankacılık Sektörü 1960-2013 Türkiye de Bankacılık Sektörü 196-213 Bu çalışma, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Türkiye İstatistik Kurumu, Sermaye Piyasası Kurumu, Bankalararası Kart Merkezi,

Detaylı

Günlük Bülten 25 Temmuz 2013

Günlük Bülten 25 Temmuz 2013 Bülten Temmuz 13 PİYASALAR Döviz Piyasası Çarşamba günü USD, gelişmekte olan ülke para birimleri karşısında değer kazanırken yurtiçinde kurumsal döviz talebinin de USD/TL kurunun yükselişine destek vermesiyle

Detaylı

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GENEL DEĞERLENDİRME Küresel kriz sonrası özellikle gelişmiş ülkelerde iktisadi faaliyeti iyileştirmeye yönelik alınan tedbirler sonucunda küresel iktisadi koşulların bir önceki Rapor dönemine kıyasla olumlu

Detaylı

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212) GÜNLÜK EKONOMİ TAKVİMİ SAAT ÜLKE VERİ ÖNEM BEKLENEN ÖNCEKİ 11:30 GBP Ortalama Gelir Endeksi + İkramiye (Kas) YÜKSEK 2,1% 2,4% 11:30 GBP İşsizlik Hak Başvurusu Sayısındaki Değişim (Ara) YÜKSEK 2,5K 3,9K

Detaylı

ABD Eşik Altı (Subprime) Finans Krizi. Yrd. Doç. Dr. Cem Demiroğlu Koç Üniversitesi

ABD Eşik Altı (Subprime) Finans Krizi. Yrd. Doç. Dr. Cem Demiroğlu Koç Üniversitesi ABD Eşik Altı (Subprime) Finans Krizi Yrd. Doç. Dr. Cem Demiroğlu Koç Üniversitesi Kriz nasıl oluştu? Emlak balonu + Aşırı kaldıraç kullanımı ABD konut fiyatı endeksi Kaynak: S&P/Case-Shiller Home Price

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride bıraktı.

Detaylı

ÖZEL SEKTÖR BORÇLANMA ARAÇLARINA İLİŞKİN RİSK BİLDİRİM FORMU

ÖZEL SEKTÖR BORÇLANMA ARAÇLARINA İLİŞKİN RİSK BİLDİRİM FORMU ÖZEL SEKTÖR BORÇLANMA ARAÇLARINA İLİŞKİN RİSK BİLDİRİM FORMU ÖNEMLİ AÇIKLAMA Özel sektör borçlanma araçları alım satım işlemleri sonucunda kar elde edebileceğiniz gibi zarar riskiniz de bulunmaktadır.

Detaylı

Konut Kredisi Piyasasına Bakış

Konut Kredisi Piyasasına Bakış Konut Kredisi Piyasasına Bakış Türkiye Konut Kredisi İstatistikleri (Kasım 2010 - Ekim 2011) Kasım 2011 Uyarı: Bu raporda sunulan istatistiklerin bir kısmı Konutkredisi.com.tr web sitesinin ziyaretçilerinin

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

DENİZ PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FON

DENİZ PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FON DENİZ PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FON 1 OCAK 31 ARALIK 2017 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR EY Building a better working

Detaylı

SEDEFED REKABET KONGRESİ Büyüme Dinamikleri Üzerine Bir Tartışma

SEDEFED REKABET KONGRESİ Büyüme Dinamikleri Üzerine Bir Tartışma SEDEFED REKABET KONGRESİ Büyüme Dinamikleri Üzerine Bir Tartışma Panel: Özel Sektörün Büyümeye Yaklaşımı, Şirketler Kesiminden Uygulama Örnekleri İstanbul 8 Kasım 2007 Ülkemiz son 5 yılda hızlı bir büyüme

Detaylı

II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI

II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI Türk mali sektörü 27 yılının ilk altı ayında büyümesini sürdürmüştür. Bu dönemde bankacılık sektörüne yabancı yatırımcı ilgisi de devam etmiştir. Grafik II.1. Mali Sektörün

Detaylı

Fon Bülteni Ekim Önce Sen

Fon Bülteni Ekim Önce Sen Fon Bülteni Ekim 216 Önce Sen Fon Bülteni Ekim 216 NN Hayat ve Emeklilik Fonları Sektör Karşılaştırmaları Yüksek Getiri! Son 1 Yıl - 3/9/21-3/9/216 2 2 1 1-11,6 13,74 9,7 12,3 14,74 12,44 8,72 9,7 9,3

Detaylı

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU. Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU. Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler A. TANITICI BİLGİLER Portföy Bilgileri Halka Arz Tarihi 13.06.2012 (*) 02 Ocak 2013 tarihi itibariyle Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler Portföy Yöneticileri Murat Zaman, Kerem Yerebasmaz, Serkan Şevik,

Detaylı

YAPI KREDİ PORTFÖY PY BORÇLANMA ARAÇLARI (DÖVİZ) ÖZEL FONU 1 OCAK - 31 ARALIK 2017 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

YAPI KREDİ PORTFÖY PY BORÇLANMA ARAÇLARI (DÖVİZ) ÖZEL FONU 1 OCAK - 31 ARALIK 2017 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU YAPI KREDİ PORTFÖY PY BORÇLANMA ARAÇLARI (DÖVİZ) ÖZEL FONU 1 OCAK - 31 ARALIK 2017 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU YAPI KREDİ PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. TARAFINDAN KURULAN ve YÖNETİLEN YAPI KREDİ PORTFÖY

Detaylı

TÜRKİYE SERMAYE PİYASASI. 23 Kasım 2011

TÜRKİYE SERMAYE PİYASASI. 23 Kasım 2011 TÜRKİYE SERMAYE PİYASASI 23 Kasım 2011 Almanya Sermaye Piyasası Kurumları Bankacılık Sermaye Piyasaları Sigortacılık BankacılıkDüzenlemeve Denetleme Kurulu (BDDK) Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Hazine Müsteşarlığı

Detaylı

Yarın, umduğunuz gibi. Ekonomide Son Durum. Fon Bülteni Mart 2013 GSYH. Milli Gelir İşsizlik /$ Milyon TL*

Yarın, umduğunuz gibi. Ekonomide Son Durum. Fon Bülteni Mart 2013 GSYH. Milli Gelir İşsizlik /$ Milyon TL* Fon Bülteni Mart Yarın, umduğunuz gibi "Güven, saygı, kalite ve şeffaflık" ilkeleriyle yürüyen Aegon, Amerika, Avrupa ve Asya da faaliyet gösteren şirketleri ve binden fazla çalışanı ile hayat sigortası,

Detaylı

Allianz Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları (Euro) Emeklilik Yatırım Fonu nun 31 Aralık 2012 Tarihinde Sona

Allianz Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları (Euro) Emeklilik Yatırım Fonu nun 31 Aralık 2012 Tarihinde Sona Allianz Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları (Euro) Emeklilik Yatırım Fonu nun 31 Aralık 2012 Tarihinde Sona Eren Hesap Dönemine Ait Yatırım Performansı Konusunda

Detaylı

Güven, Saygı, Kalite ve Şeffaflık

Güven, Saygı, Kalite ve Şeffaflık BÜLTENİ Aralık Güven, Saygı, Kalite ve Şeffaflık AEGON, hayat sigortası, emeklilik ve fon yönetimi alanlarında, uluslararası tecrübe ve başarılara sahip, Amerika, Avrupa ve Asya da faaliyet gösteren şirketleri

Detaylı

FİNANSAL YATIRIM ARAÇLARININ REEL GETİRİ ORANLARI HABER BÜLTENİNDE YAPILAN ANA REVİZYONA İLİŞKİN METODOLOJİK DOKÜMAN

FİNANSAL YATIRIM ARAÇLARININ REEL GETİRİ ORANLARI HABER BÜLTENİNDE YAPILAN ANA REVİZYONA İLİŞKİN METODOLOJİK DOKÜMAN Giriş FİNANSAL YATIRIM ARAÇLARININ REEL GETİRİ ORANLARI HABER BÜLTENİNDE YAPILAN ANA REVİZYONA İLİŞKİN METODOLOJİK DOKÜMAN 1997-2013 yılları arasında, Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları,

Detaylı

Finans Portföy Türkiye Yüksek Piyasa Değerli Bankalar Hisse Senedi Yoğun Borsa Yatırım Fonu'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

Finans Portföy Türkiye Yüksek Piyasa Değerli Bankalar Hisse Senedi Yoğun Borsa Yatırım Fonu'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı Finans Portföy Türkiye Yüksek Piyasa Değerli Bankalar Hisse Senedi Yoğun Borsa Yatırım Fonu'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ Halka Arz Tarihi : 24/08/2006 YATIRIM VE YÖNETİME

Detaylı

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU A. TANITICI BİLGİLER

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU A. TANITICI BİLGİLER A. TANITICI BİLGİLER Portföy Bilgileri Halka Arz Tarihi 13.06.2012 2 Temmuz 2012 tarihi itibariyle (*) Fon Toplam Değeri 2.155.647 Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler Portföy Yöneticileri Murat Zaman,

Detaylı

Küresel Kriz ve. Bekir Sıtkı ŞAFAK Sermaye Piyasası Kurulu

Küresel Kriz ve. Bekir Sıtkı ŞAFAK Sermaye Piyasası Kurulu Küresel Kriz ve Sermaye Piyasaları Bekir Sıtkı ŞAFAK Sermaye Piyasası Kurulu Sunum Akışı Küresel Krizin Oluşumu Kriz Neden Önlenemedi? Krize Karşı Tepkiler Düzenleyiciler Açısından Yapılması Gerekenler

Detaylı

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4.04 Altın (USD) 1,313 Nisan 18 EUR/TRY 4.90 Petrol (Brent) 75.9 BİST - 100 104,283 Gösterge Faiz 14.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.26% 9.9% 10.8% 10.8%

Detaylı

Güven, Saygı, Kalite ve Şeffaflık

Güven, Saygı, Kalite ve Şeffaflık BÜLTENİ Haziran 1 Güven, Saygı, Kalite ve Şeffaflık AEGON, hayat sigortası, emeklilik ve fon yönetimi alanlarında, uluslararası tecrübe ve başarılara sahip, Amerika, Avrupa ve Asya da faaliyet gösteren

Detaylı

AKTİF YATIRIM BANKASI A.Ş. B TİPİ TAHVİL BONO FONU PERFORMANS SUNUM RAPORU

AKTİF YATIRIM BANKASI A.Ş. B TİPİ TAHVİL BONO FONU PERFORMANS SUNUM RAPORU AKTİF YATIRIM BANKASI A.Ş. B TİPİ TAHVİL BONO FONU PERFORMANS SUNUM RAPORU A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka arz tarihi: 25 Şubat 2013 30 Haziran 2015 tarihi

Detaylı

YENİ EKONOMİ PROGRAMI YAPISAL DÖNÜŞÜM ADIMLARI 2019

YENİ EKONOMİ PROGRAMI YAPISAL DÖNÜŞÜM ADIMLARI 2019 YENİ EKONOMİ PROGRAMI 2019 Yapısal Reformların Önceliklendirilmesi Serbest Piyasa İlkeleriyle Uyumlu İhracatın ve İstihdamın Artırılması Odaklı Sürdürülebilir Büyüme ve Adaletli Paylaşım YENİ EKONOMİ PROGRAMI

Detaylı

01/01/ /12/2008 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 12 AYLIK RAPORU

01/01/ /12/2008 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 12 AYLIK RAPORU 01/01/2008 31/12/2008 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 12 AYLIK RAPORU BU RAPOR EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ KAMUYU AYDINLATMA AMACIYLA

Detaylı

Güven, Saygı, Kalite ve Şeffaflık

Güven, Saygı, Kalite ve Şeffaflık BÜLTENİ Şubat Güven, Saygı, Kalite ve Şeffaflık AEGON, hayat sigortası, emeklilik ve fon yönetimi alanlarında, uluslararası tecrübe ve başarılara sahip, Amerika, Avrupa ve Asya da faaliyet gösteren şirketleri

Detaylı

Ürün ve hizmet başvurularını işleme alma, ödeme ve işlemler gerçekleştirme, talimatları ya da talepleri tamamlama

Ürün ve hizmet başvurularını işleme alma, ödeme ve işlemler gerçekleştirme, talimatları ya da talepleri tamamlama Gizlilik Politikası Bu Gizlilik Politikası, Standard Chartered Grup un ( SCB, biz veya bizim ) herhangi bir üyesi tarafından Kişisel Verilerin toplanması, kullanılması ve ifşa edilmesi hakkındadır. Kişisel

Detaylı

2001 2013 Döneminde Türk Bankacılık Sektörü

2001 2013 Döneminde Türk Bankacılık Sektörü 2001 2013 Döneminde Türk Bankacılık Sektörü Prof. Dr. Sudi Apak Beykent Üniversitesi İçerik 2 Slayt 1 - Türk Bankalarında kurum riski bulunmaktadır. 140,00% Türk Bankacılık Sektörünün Aktif Büyüklüğü /

Detaylı

http://acikogretimx.com

http://acikogretimx.com 2009 S 4421- SERMYE PiYSSı VE FiNNSL KURUMLR 1. Birikim açığı olan ekonomik birimlerle birikim fazlalığı olan ekonomik birimlerin karşılaştığı ve finansal varlıkların alınıp satıldığı piyasalara ne ad

Detaylı

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri 877.247,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri 877.247,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri 31.03.2010 tarihi itibariyle Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam

Detaylı