FAKİR GENCİN HİKÂYESİ. Cüneyt Arkın
|
|
- Yildiz Yalçınkaya
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 FAKİR GENCİN HİKÂYESİ Cüneyt Arkın
2 4
3 Cüneyt Arkın 1937 de doğdu beş yıl sonra bozkırda babasının yanında çoban oldu öksüz kuzuları sevdi köpeğini, eşeğini güneşten, soğuktan bağrı yanık kara, kuru, yoksul ama sonsuz hür bir çocukluğu oldu gençliğinde hiçbir kızın elini tutmadı ve bir gün doktor oldu sonra artiz malın gözüydü artık nice kadınlar sevdi hiçbiri yoktu çünkü onları öpmüyor, karate yapıyordu yüzlerce film o kadar köfte hayatı boyunca nayır, nolamaz dedi geçenlerde öldü reklam filmi çekerken 5
4 6
5 Cüneyt Arkın ın Korkunç İtirafları 1975 ten sonra, başta Yıkılmayan Adam ve diğer iki filmim yüzünden meşhur ceza maddeleriyle 15 yıl ağır mahkûmiyetle Devlet Güvenlik Mahkemesi nde yargılanırken aklıma gelmişti: savunduğum, inandığım düşüncelerimde ne kadar samimi ve dürüsttüm? Bu düşünceleri neler uğruna savunabilirdim? Mesela hapse girmeyi göze alabilir miydim? Varımı yoğumu kaybetmeyi, sürgünlere gitmeyi, hatta ölmeyi... Bu can yakıcı son, bende sabit bir kaygı haline geldi. Filmlerimde ezen zalimin karşısında ezilen yoksulun, hakkı yenenin yanındaydım. Güçlü, yiğit, cesurdum. Emeğin, alınterinin yanındaydım. İnsanı, insan şerefini savunuyordum. Polis Cemil de olduğu gibi baskı, tehdit, zorbalıklara karşı yiğitçe direniyordum. Başıma gelecek belaları umursamadan, bahtsız, kaderine terk edilmiş, durmadan horlanan, ezilen, hakkı yenen, hakkını arayamayan 7
6 halkımın acılarını paylaşıyor, yenilmez görünen zalim büyük güçlerle, ölümü göze alarak savaşıyordum. Zengin hainler, bana rüşvet teklif ediyorlardı. Zenginlik, ikbal, saygınlık, daha yüksek mevkiler vaat ediyorlardı. Hakaretle yüzlerine fırlatıyordum. Bir kuruş rüşvet alsam, oğlumun, halkımın yüzüne nasıl utanmadan bakabilirim? diyordum. Aynada kendi yüzüme bile bakamam. Uyuşturucudan bir çocuk ölse bütün çocuklar, bütün insanlar, şerefim de ölür, diye bağırıyordum. Cömerttim, insan âşığıydım. Yılmaz, cesur bir savaşçıydım. Ordular bozuyor, kaleler fethediyordum. Peki filmlerimde böyleydim de özel hayatımda aynı doğrucu, halkını, yurdunu seven insan mıydım? En basitinden, namuslu, dürüst bir insan mıydım? Halkıma ne kadar dürüst davrandım? Hayatım boyunca kendime hep bunları sorarak, kendimle hesaplaştım durdum. Mesleğimin, en zor, en kahırlı, hatta en çok incindiğim, kırıldığım o uzun dönemlerinde sizlere bir tek yalan söylemedim. Doktor olduğumdan, psikolojiye merakımdan, çok okuduğumdan biliyorum. Bir insanın, bebekliğinde, çocukluğunda, gençliğinde çoğu farkında olmadan aldığı darbelerle, ruhunda açılan yaralar, zamanla şuur altında kalıp kabuk bağlar. İlerde zaman içinde birden gelişen olaylar, bu yaraların kabuklarını çatlatır. Yaralar kanamaya başlar ve çok büyük acılara, yıkımlara sebep olur. 8
7 Ben de çocukluğumda, gençliğimde ilerde hayatımı derinden etkileyecek yaralar almış mıydım? Bu yaralar kanadığında ne tür acılar çekecektim, ama daha önemlisi, kişiliğimde, değerlerimde ne türlü değişikliklere sebep olacaktı? Şimdi geriye dönelim. Çocukluğuma, gençliğime... Sayın Rüstem Batum, bir ulusal kanala Cüneyt Arkın programı için çocukluk ve gençlik resimlerimi istedi. Ne varsa toplayıp verdim. İlk tespiti şu oldu: Bir tek gülen resmin yok. Hayata bu kadar mı dargınsın. Hayır, dargın değil açtım. Çoğu yıllar, engerek yılanının bile zor yaşadığı bozkırda, kara yel esip, toprak üstünde ne varsa kasıp kavurduğunda, hayvanlarımız, iki ablam, anam, babam ve ben korkunç bir açlık yaşardık. Rüyalarımda hep anamın taze tandır ekmeğini görürdüm. Bıkmadan, usanmadan, açlığın dayanılmaz ıstırabı ile toprağı kazar, bulduğumuz tatsız, çoğu acı olan kökleri yerdik. İşler biraz düzeldiğinde, borç ödemeleri başlar, yoksulluğumuz hep devam ederdi. Açlık onursuz bir şeydir. İnsanı insanlıktan çıkarır. Çocukluğumda, gençliğimde bu dayanılmaz onursuzluğun sefaletiyle yaşadım. İçime bir yılan gibi çöreklenen, hep canlı, kıpır kıpır sürünen bir yılan sessizliğiyle var olan bu korkunç açlık giderek yüreğimi, ruhumu, aklımı, zihnimi, bütün varlığımı paramparça etti. Büyük yaralar açtı. Sonunda tarifsiz bir korkuya dönüşerek beni esir aldı. 9
8 Bu yüzden hep dargın bakan bir çocuktum. Baştan aşağı açlık korkusuydum. Üstüm başım perişan olduğundan, hep hayvan ve ekşi küspe koktuğumdan arkadaşlarım benden uzak dururlardı. Böylesine kötü koktuğumu bilmiyordum. Yalnızlığımın sebebinin farkında değildim. Gencecik yüreğimde, derinden sızlayan, incecik bir keder vardı. Ne kirgınlık... Yüz kadar koyunumuz vardı. Babamla onları güderdik; ailece sağar, sütü mandıraya götürürdük. Yine babamla onları besler, altlarını temizlerdik. Ekten para gelsin diye bostan bekçiliği yapar, bozkırın kavuran ağustos sıcağında tuğla ocağında çalışırdım. Açlık korkusu yüzünden... Okula da gidiyordum. Ama bu çılgın gayret, bu delirmiş çaresizlik, genç yüreğimdeki sızım sızım sızlayan ince kederi, hüznü, daha da artırıyordu. Ve uçsuz bucaksız büyüyen, canavarlaşan, varlığımı köleleştiren korku, aç kalma korkusu bir zulüm gibi içime çöreklenmişti. Hep yaşadı. Hâlâ yaşıyor. Beni hiç bırakmadı. Para ve şöhrete kavuştuğum dönemlerde bir insanı mutlu edecek başarılar, alkışlar, takdirler, her istediğime sahip olma kudretiyle yaşadığım o baş döndürücü dönemlerde bile yüreğimdeki o ince keder sızladı durdu. Hiçbir zaman sahiden mutlu olamadım. Sahiden gülemedim. 10
9 Beş yıldızlı oteller, saray misali köşkler, kuş tüyü yataklar, en seçkin yiyecekler... Ama o boynu bükük hüzün hep içimdeydi. Derin bir yara gibi içten içe kanıyordu. Açlık korkusuna köleliğim devam ediyordu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi nin ilk iki yılında, Sirkeci de bir otel odasını iki köylü inşaat işçisiyle paylaştım. Onlarla birlikte inşaatlarda çalıştım. Fakülteye devam ettim. Sonra Malta Akdeniz Caddesi 76 No lu dairede kalan Eskişehirli arkadaşlarımın yanına taşındım. Çalıştım, okudum. Çok zor günlerdi. Hele dersler ağırlaşıp para kazanma saatlerim azalınca ne yapacağımı şaşırıyordum. Her zaman kitap çantamda bir parça ekmek olurdu. Onu gördüm mü huzura kavuşuyordum. Bana güç ve umut veriyordu. Balıkesirli bir kızla masum bir arkadaşlığımız başlamıştı. Bir tatil günü grup halinde Büyükada ya gittik. Herkes masalara oturdu, şarap ısmarlandı. Benim param yoktu. Yüreğime bir ağırlık gelip çöktü. Orada öylece kalakaldım. Şimdi anlatacaklarıma çocuklarım inanmamıştı. Gençtim, sağlıklıydım. Okula gidip gelmeler, gittikçe ağırlaşan derslerle baş etme gayreti, bir yandan da ekmek parası derdiyle çırpınıp dururken ara sıra vahşi bir istek vurdu mu yakıyordu. Bu cinsel istek dayanılmaz bir şeydi. Beni ateşler içerisinde bırakıyordu. 11
10 Tramvayda tanışmıştık. O kadının bakışlarını asla unutamadım. İç çamaşırlarıma iğrenerek bakıyordu. Hayır, yamalı değildi, kirli de değildi. Onları anam Sümerbank pazarından kumaş alıp kendi eliyle dikmişti. Defalarca çivitle yıkadığından çok lekeli ve çok kirli duruyordu. O gün ceketimi satıp kendime yeni iç çamaşırları aldım. Bu olayın etkisi beni öylesine sarsmış ve içime öyle işlemiş ki, şöhret olup paraya kavuştuğumda gerekli gereksiz durmadan iç çamaşırı satın alıyordum. Bir hastalık halini almıştı. Ruhumdaki yaranın derinliğini sonradan fark edebildim. Tıp Fakültesi nin son döneminde üçer aylık kadın doğum cerrahi, dahiliye stajlarını bitirdiğimde değerli hocam Profesör Doktor Cihat Abaoğlu bana bir iş buldu. Evlerde 24 saat ağır hasta bekliyordum. Altlarını temizliyor, kriz anlarında doktorun talimat yazısına göre hemen müdalale ediyordum. İlk gün on lira aldım. Hemen fırına koştum. On liralık ekmek aldım. Oburca, kusacak kadar yedim. Adeta çiğnemeden yutuyordum. Sonunda kustum. Ama yine yedim. Kalanları yatağımın başucuna koydum. Oda arkadaşlarım dalga geçiyorlardı. Umurumda değildi. Ekmekleri orada görmekle açlık korkumu yeniyor, huzur buluyordum. Cüneyt Arkın olup İstanbul dışına film çekmeye gittiğimizde, Türkiye yi karış karış dolaştığım Babacan programında, alkol, uyuşturucu konferanslarında otellerin oda servisleri olmasina rağmen, gece uyandığımda acıkmış 12
11 olurum diye, kendi elimle lokantadan ekmeği alıp başucumdaki komodinin üzerine koyuyordum. Ancak o mübarek ekmeğe bakarak uyuyabiliyordum. Şu güne kadar başıma gelmedik kalmadı. Çok önemli ve büyük olaylar yaşadım. Bu olaylar karşısında tutum ve davranışlarımı, kararlarımı, bu açlık korkusu etkiledi mi, etkilediyse ne kadar? Kişiliğimde değişikliklere sebep oldu mu? Korkup yılıp inandıklarımdan vazgeçtim mi? Davadan döndüğüm oldu mu? Devam edelim lere doğru Türkiye bir cehenneme dönmüştü. Gençler sokaklarda acımasızca birbirlerini öldürüyorlardı. Korku, baskı her yanı kaplamıştı. Bazı partilerin faşist çeteleri vardı. Türkiye karanlık bir yok oluşa sürükleniyordu. Eşkıyalar hükümdar olmuştu. Her yerde gözyaşı, kan vardı. İşte o günlerde hain bakışlı, karanlık, silahlı gruplar evime gelerek beni ziyaret etmeye başladılar. Bunlar ziyaret değil, korkutucu tehditlerdi. Baskıydı. Manevi kuşatmaydı, zulümdü. Kendi ideolojileri doğrultusunda filmler yapmamı istiyorlardı. Bu iş onlar için çok önemliydi. Çünkü onlar için yapacağım bir film Cüneyt Arkın dahil, Cüneyt Arkın sevdalısı, hayranı milyonlarca gencin onların eylemlerini onaylaması anlamına geleceği gibi bu gençlerin çoğu da onların saflarına katılacaktı. Aşırı sağ, sol gruplar ve diğer gruplar için bu film yapma işi hayati önem taşıyordu. Beni ikna etmek için kanlı, kansız her şeyi göze almışlardı. 13
12 Gereği gibi hepsine kesin hayır dedim. Bir akşam Topağacı nda oturan bir film yapımcısı çok önemli gerekçesiyle beni çağırdı. Gittim. İçeri girdim. Salon, o karanlık, soğuk yüzlü gençlerle doluydu. Ağır, otomatik silahlarını ölümcül bir tehdit gibi masa üzerlerine görünecek yerlere bırakmışlardı. Kamplarda eğitim gördükleri belli olan komando tavırlı gençlerin lideri önce çok nazik teklifi yineledi. Bize film yap. Hayır, imkânsız, dedim. Yüzü, sesi birden değişti. Gürledi. O zaman buradan sağ çıkamazsın. Her gün sokaklarda onlarca gencin öldürüldüğü, sorgusuz sualsiz cinayetlerin işlendiği bu yıllarda Cüneyt Arkın ın bir kaza kurşununa kurban gitmesi sorun bile olmazdı. Korkmuştum. Belli etmedim. Ama gencin ses tonu, el hareketleri beni daha çok öfkelendirmişti. Ev sahibine baktım. Sessiz duruyordu. Bu evden çıkıncaya kadar hayatımdan sen sorumlusun. Bu bir Türk geleneğidir. Türkçü olduğunuza göre bunu çok iyi bilirsiniz, dedim. Evden çıktıktan sonra kaderimizde ne yazılmışsa o olur. Sakin başını salladı. Diğerleri tetikte bekliyorlardı. Çok sakin yürüdüm. Kapıyı açtım. Çıktım. Daire ikinci kattaydı. Merdivenlerden inmedim. Dış kapıya geldiğimde taksi yanaştı. Rüzgâr gibi bindim. Şoför gazladı. O an yukarıya baktım. Silahlı gençler, bu taksi de nereden çıktı der gibi şaşkın, ateş edelim mi etmeyelim mi kararsızlığıyla duruyorlardı. 14
13 Çünkü oraya özel arabamla gelmiştim. Bir önlem olsun diye şoför Yılmaz a, Bir taksi tut, beni bekle, kapıda göründüğüm an son sürat yanaş! demiştim. Sonraki günler, eve çocuklarıma hediyeler gelmeye başladı. İlkini karım açtı. Gözyaşlarına boğuldu. Paketin içinde 9 mm lik bir kurşun vardı. ÇOCUKLARIMI ÖLDÜRECEKLERDİ. Karımın ailesi Avrupa ya gidip, izimizi kaybettirmemiz için çok yalvardı. Kabul etmedim. Ancak çocuklar dedelerinin yanına taşındılar. Ailece çok zor günler geçirdik. Zaman geçti li yılların çetelerinin döküntüleri mafyalar olarak ortaya çıkmaya başladı. Biri benimle film yapmak istedi. Hayır dedim. Atıf Yılmaz ın yönettiği Deli Yusuf setinde ayağımdan kurşunlandım. Tetiği çeken yakalandı. Garibanın tekiydi. Azmettiren döküntü mafya lideriydi. Polis onu arıyordu. Ama asıl patron, Eskişehir de tanıştığım eski savcı Kemal Beyefendi. Bir gün Hilton Oteli nin en üst katında lüks dairede karşı karşıya geldik. Hesaplaştık. Yarım saat sonra ikimiz de kanlar içinde otelin lobisine düştük. Savcı şikâyetçi olmadı. Mekânı basma suçu işlemiştim. Baştan bu yana faşist baskılara boyun eğmemiştim. Kendi hayatımın önemi yoktu. Ama çocuklarımın hayatını tehlikeye atmıştım. Onları her an öldürebilirlerdi. Bu dayanılmaz, çok ağır sorumluluğu nasıl yüklenmiştim? Çok cesur bir insan mıydım? 15
14 Yoksa her iyi insanda var olan hain, alçak zorbalığa karşı normal bir karşı koyma mıydı? Karar sizin. Devam edelim. Şimdi oturduğum Levent teki evi 1968 yılında satın aldım. Oturulacak gibi değildi. Tadilat başladı. Su gibi para harcanıyordu. Boğazıma kadar borca battım. Yıllık film sayısını on ikiden on altıya çıkardım. Gece gündüz saat çalışıyordum. Cumartesi pazarım yoktu. Evi daha çok annem, babam için almıştım. Köylü babam apartmanda yaşayamıyordu. Geceleri kendini sokağa atıp yıldız arıyor, gördüğü her karış toprağa bir şeyler ekiyordu. Şimdi bahçemiz vardı. Babam güvercin, kumru, serçe, tavuk, horoz, koyun beslemeye başladı. Geniş toprağı da ekip biçebiliyordu. Bahtiyardı. İşte o günlerde Malkoçoğlu filminin setinde sarayın balkonundan parende ile, aşağıda bekleyen atımın sırtına konacaktım. Olmadı. At ürktü kaçtı. Kıç üstü betona çakıldım. Korkunç bir acı, belden aşağısını yakıp kavurdu. Ha gayret, doğrulamadım. Alt tarafım tutmuyordu. Doktordum. Anladım. Omurgam kırılmıştı. Felç olmuştum. Dumanlar, garip sesler, inlemeler içinde bir serap gibi gençliğim gözümün önüne geldi. Yoksulluk, açlık. Genç yaşta sakat kalmak umurumda değildi. İçimi kan- 16
15 ser gibi saran, her zaman canlı kalıp büyüyen o zalim açlık korkusuydu beni felç eden. O var ya da yok olma faciasını yaşadığım kısa sürede belli belirsiz bir şeyler fark ettim. Çılgınlar gibi dur duraksız, tatilsiz, insan üstü çaba, gayret ve çalışmalarım, kalelerden uçmalarım, iki atın arasında son sürat düşmana hücum etmem, rüzgâr gibi giden atın karnı altına girmem, inip binmem gibi başarılı çabalarımın altında yatan acaba bu açlık korkusu muydu? Demek ki yıllarca bu çılgın açlık korkusuyla beraber yaşamıştım. Beni asla terk etmemişti. İşte şimdi felç olmuştum. Çalışamayacaktım. Borçlarımı ödeyemeyecektim. Ama daha kötüsü karım, iki oğlum yoksulluğa, açlığa mahkûm olacaklardı. İçim yandı. Ağladım. Ertesi gün teşhis kondu. Sakrum üstü bel omurlarımda tehlikeli kaymalar vardı. Kopan bir parça kıkırdak ciddi şekilde omuriliğe baskı yapıyordu. Sonuç olarak, sol bacağım artık benim değildi. Hayatı sona ermiş, ölmüştü. Ameliyat önerdiler. O zaman teknoloji bugünkü gibi gelişmiş değildi. Bu yüzden sonuç belirsizdi. Üstelik çelik korse kullanmam gerekecekti. Tahtadan sert bir yatak yapıp yattım. Durmadan kullanamadığım, artık benim olmayan bacağıma bakıyordum. Geceler gündüzler kâbus oldu. Zaman bir türlü geçmiyordu. En iyi tedavilerden birinin karın kaslarını güçlendirmek olduğunu biliyordum. Başladım çalışmaya, kan ter içinde, öfkeyle, umutla, umutsuzlukla isyanla kasları güçlendirecek hareketler yapıyordum. Gece gündüz. 17
16 Biraz avunuyordum, zaman geçiyordu. Ara sıra uyuyordum. Bir gece dehşetli bir şey yaşadım. Koşuyordum. Ata biniyordum. Zıplıyordum. Düştüm. Yuvarlandım. Uyandım. Yerde sürünüyordum. Giderek bu kâbusu sık sık görür oldum. Rüyamda koşuyor, zıplıyor, sonra yataktan düşüyor, uyanıyordum. Sonrası dayanılmaz bir acıydı. Yerde sürünüyordum. Bu korkunç durumdan kurtulmak için uyuyamaz oldum. Karım çaresiz ağlıyordu. Bir gece aklıma delice bir şey geldi. Geç vakit sürünerek mutfağa gittim. Ekmek dolabının önünde durdum. Ter içindeydim. Titriyordum. Boğuluyordum. Korku her yanımı sarmıştı. Birden dolabın kapısını açtım. Orada ekmek duruyordu. Aldım, öptüm, alnıma koydum. Uzun bir süre geçti. Ailece cehennemi yaşıyorduk. Yavaş yavaş yok olmaya gidiyorduk. O dehşet verici kâbus peşimi bırakmıyordu. Çıldırmak ya da intihar etmek. Baştan aşağı öfkeydim. Ailem de aç kalacak korkusuyla deliriyordum. Felaket sahneleri gözümün önünden gitmiyordu. Boğazlanmış bir hayvan gibi inliyordum. Çalışmalıyım. Çalışmalıyım. İlk seks filmi teklif geldi. İyi para veriyorlardı. Çekimler hep yatakta yapılacağı için ayağa kalkmama gerek yoktu. İlk yıl on film çekilecek, gelecek yıl sayı artacaktı. Patron bir çantaya doldurduğu parayı yatağın yanına koydu. Bu çok para, dedi. Seni krallar gibi yaşatacağız. Ballandıra ballandıra anlatıyordu. 18
17 Artık bir şey duyamaz olmuştum. Karıma baktım. Mahzun gözlerinde uçsuz bucaksız bir hüzün vardı. Dünya baştan aşağı hüzün oldu. Elleri vıcık vıcık yağlı, terli yüzlü, yağlı patrona cevap vermedim. Gece öksüz çocuklar ağlarken insanın yüreğini parçalayan bir iç çekişleri vardır. İşte ben de öyle iç çeke çeke sabaha kadar ağladım. Biraz rahatladım. Kararımı verdim. Ayağa kalkacak, şerefimle çalışıp kazanacaktım. Bu acımasız olay Cüneyt Arkın ın pek çok yanını ortaya çıkarmıştı. Cüneyt Arkın ahlaklı, namuslu bir insan mıdır? Yoksa yenilgiye, pes etmeye isyankâr biri midir? Ertesi gün, hayatım boyunca ilkesine sadık kaldığım Ölümse Ölüm şiirini yazdım. 19
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de
DetaylıΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:
DetaylıBilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.
Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz
DetaylıKILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA
KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini
DetaylıKazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.
Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat
Detaylı"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."
Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir
DetaylıAdı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?
ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa
DetaylıΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ
ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΕΛΙΚΕ ΕΝΙΑΙΕ ΓΡΑΠΣΕ ΕΞΕΣΑΕΙ ΥΟΛΙΚΗ ΥΡΟΝΙΑ: 2012-2013 Μάθημα: Σοσρκικά
DetaylıANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI
ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM
DetaylıAsker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;
Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin
DetaylıRafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.
Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar
DetaylıDört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda
Bir gün sormuşlar Ermişlerden birine: Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? Bakın göstereyim demiş Ermiş. Önce sevgiyi dilden gönle indirememiş olanları çağırarak onlara
DetaylıO sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç
O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek
DetaylıEvimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım
Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa
Detaylı6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi
6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri
DetaylıYOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN
YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir
Detaylıiki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.
Malum ülkemiz son dönemde Globalleşen dünya ile birlikte oldukça sıkıntılı. Halk olarak bizlerde de pek çok sıkıntılar var. Ekonomik sıkıntılar, siyasi sıkıntılar, sabotaj planları, suikast planları. Darbe
DetaylıALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?
ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.
DetaylıDÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM
Detaylıedersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları
RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki
Detaylıtellidetay.wordpress.com
Acele karar vermeyin Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanıyormuş. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral bu at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını
DetaylıABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.
SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç
DetaylıElvan & Emrah PEKŞEN
Bu hafta için 5 güne 5 değerlendirme hazırlıyoruz. İlk üçünü paylaşıyoruz. 2 Tanesi de çarşamba sitemizde! Puanlama Aşağıda... 1. Sınav Test Soruları 5 puan 6x5=30 Harf,hece tablo 1 puan 45x1=45 Sayı okuma
DetaylıΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:
DetaylıRukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5
Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.
Detaylıde hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu
İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda
DetaylıI. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS
I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara
DetaylıNURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.
Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci
Detaylıİntikam. Ölüm Allah ın Emri
İntikam Bilir misin sen her gece Kendinle oturup konuşmayı Geceden uyanmamaya ant içip Gün ışığıyla yeniden doğmayı Bilir misin sen her güne hayata küskün başlamayı Anti sosyal kişilik olup da Şişelerin
Detaylı4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda...
4. ve 5. Değerlendirme Sınavları Puanlama Aşağıda... 4. Sınav Test Soruları 5 puan 6x5=30 Çetele tablosu 5 puan 10x5=50 Doğru-Yanlış 2 puan 5x2=10 Sayı örüntüsü 2 puan 5x2=10 5. Sınav Test Soruları 5 puan
DetaylıMüşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.
TÜRKÇE 12-13: OKUMA - ANLAMA - YAZMA OKUMA - ANLAMA 1: Rezervasyon Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. Duşlu olması şart. Otel görevlisi: Tek kişilik odamız kalmadı
DetaylıBÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. FARE NİN DERS VEREN ÖYKÜSÜ
BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. FRE NİN DERS VEREN ÖYKÜSÜ 8 Evin minik faresi, duvardaki çatlaktan bakarken çiftçi ve eşinin mutfakta bir paketi açtıklarını
DetaylıΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες
DetaylıMuzaffer Asiltürk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 05.05.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
DetaylıA1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:
A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.
DetaylıGiovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.
OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav
DetaylıMaksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 13.5.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
Detaylıİnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for
DetaylıOKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ
OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi
DetaylıΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:
ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011
DetaylıEşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)
Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Yazan: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Ne varmış, ne çokmuş, gece karanlık, güneş yokmuş. Her kasabada kabadayı insanlar varmış.
DetaylıBudist Leyko dan Müslüman Leyla ya
Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki
DetaylıJiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.
Çeviri Deniz Hüsrev Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. 5 6 BİRİNCİ BÖLÜM Hayatınızı elinizden alınıp klozete atılmış, ardından da üzerine
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Kral Davut (Bölüm 2)
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Kral Davut (Bölüm 2) Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2007 Bible for
DetaylıBARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe
BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca
DetaylıGülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!
Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,
DetaylıSöyleyiniz. 1- Çağdaş caddeye neden koştu? 2- Kazadan sonra Çağdaş a kim yardım etti? Sözcük Sayısı : 56
SAAT TUTARAK METİN OKUMA-1 KAZA Çağdaş ile Cevat cadde kenarında top oynuyordu. Top caddeye kaçtı. Çağdaş topun arkasından koştu. O sırada caddeden geçen minibüs Çağdaş a çarptı. Çağdaş yere düştü. Cevat
DetaylıYaşama Hakkı Nerede?
Sayı:3 Ocak 2009 Yaşama Hakkı Nerede? T K TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ TIP ÖĞRENCİLERİ KOLU FAKÜLTE DOKU muza Sahip Çıkalım Erdem Erkoyun Akdeniz TÖK görevlendirildiği; hiçbir tanımı olmayan konumu
DetaylıTATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.
TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi
DetaylıTarihi karanlık bir aile: Rockefeller
Tarihi karanlık bir aile: Rockefeller Suikaste kurban gitme korkusuyla evlerinde dâhi onlarca koruma barındıran aile, Amerikan tarihine bir leke olarak düşen pek uygulamanın sahibi. 27.11.2016 / 11:59
DetaylıKÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU
KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,
DetaylıHazırlayan: Saide Nur Dikmen
Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu
DetaylıMenümüzü incelediniz mi?
by elemeği Menümüzü incelediniz mi? Yılmaz Usta nın hikayesini duydunuz mu? Niçin Nevale? Yılmaz Usta nın hikayesi Bir insan pasta ustası olmaya nasıl karar verir? Yani 1972 yılında Kastamonu da doğduğunuzu
DetaylıDÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙ ΕΙΑΣ, ΙΑ ΒΙΟΥ ΜΑΘΗΣΗΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Eğitim, Hayatboyu Öğrenme ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri
DetaylıBabamın Ardından. Yazar Leyla Hüseyin
İçimde bir endişe, bir tedirginlik,bir huzursuzluk, bir korku var...hiçbir şeye odaklanamıyorum, geceleri rahat uyuyamıyorum, gündüzleri ise üzgünüm...halbuki her şey yolunda, üzülecek veya endişelenecek
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar. İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for
DetaylıMelih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
DetaylıAHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE
Portal Adres AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE : www.gorelesol.com İçeriği : Gündem Tarih : 06.10.2014 : http://www.gorelesol.com/haber/haber_detay.asp?haberid=19336 1/3 AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE 2/3 AHMET ÖNERBAY
DetaylıHAYTAP İmdat Turu Ekibi ANKARA Yenimahalle 'Toplama Merkezi'nde... Son Güncelleme Çarşamba, 25 Eylül 2013 19:37
HAYTAP Akdeniz Ege İmdat Turu Ekibi olarak, turumuz da biz de bitmiş tükenmiş durumda olduğumuz halde, sokaklarından yüzlerce hayvanın yok olduğu, bakım evinin bir felaket olduğu bilgilerini kulak ardı
DetaylıBir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.
PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye
DetaylıİÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47
İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47 KUYUDAKİ TİLKİ 49 TİLKİ ON YAŞINDA, YAVRUSU ON BİR 51 KURT, TİLKİ
DetaylıYüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü
On5yirmi5.com Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü İki kol ve iki bacak nakli yaptığı Sevket Çavdır hayatını kaybedince suçlanan Doç. Dr. Nasır, o günü anlattı. Yayın Tarihi : 29 Mart 2012 Perşembe (oluşturma
DetaylıGüzel Bir Bahar ve İstanbul
Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.
DetaylıBir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..
BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat
DetaylıÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:
ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: 1. Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? (Hangi saatlerde) 2. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? 3. Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını
DetaylıPolat Gürgen. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 26.04.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
Detaylızaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,
DetaylıZengin Adam, Fakir Adam
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Zengin Adam, Fakir Adam Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children
DetaylıSevilen Oğul bir Köle Oluyor
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Sevilen Oğul bir Köle Oluyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Kerr ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children
Detaylı.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN
.com Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN n ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1 n Problem Avcıları Biz problem avcılarıyız. Benim
DetaylıAdım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi
Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi daha çok sevdiğimiz bir dağ köyünde doğup büyüdüm. Uzak
DetaylıTÜM BEL-SENDİKA Özel Sayı Kasım 2014 Sahibi: Ömer Salih EROL Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Mumtaz BAŞAR Tasarım: Cem DEMİR Yönetim Yeri: Sümer 2 Sokak
TÜM BEL-SENDİKA Özel Sayı Kasım 2014 Sahibi: Ömer Salih EROL Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Mumtaz BAŞAR Tasarım: Cem DEMİR Yönetim Yeri: Sümer 2 Sokak No: 29/7 Kat:4 Kızılay / ANKARA Tel: 0312 230 59 39-230
Detaylımeslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen
meslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen trenler, kaçırılan bağlantı noktaları, ne zaman yeneceği
DetaylıŞef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu
Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin
DetaylıA1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:
A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.
DetaylıBir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,
Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, elinde boş bir çuval, alanın ortasında öylece dikiliyordu.
DetaylıADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.
Detaylı(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı
2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle
Detaylı6. Sınıf sıfatlar testi testi 1
6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamını sağlayan kelime sıfat değildir? A) Kaç liralık fatura kesilecek? B) Oraya gidip de ne iş yapacaksın? C) Ne kadar güzel konuşuyor
DetaylıGülmekten Öldüren Fıkralar - Genç Gelişim Kişisel Gelişim
AMİN Çok iyi giyimli bir iş adamı Vatikan'a gelir papayla görüşmek istediğini söyler. Kendisini bir Kardinal'e götürürler. Adam ısrar eder. - Sizinle değil, doğrudan Papa ile ve yalnız görüşmek istiyorum.
DetaylıMehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 23.10.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
DetaylıYenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı
Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bakım ve rehabilitasyon çalışmaları tamamlanarak dünya standartlarında bir tesis haline getirilen Bodrum Belediyesi
DetaylıEkteki yaziyi okudugunuzda "ne yapalim onlar da o kadar dogurmasalardi" mi? diyeceksiniz... yoksa, yoksa...
Bu aksamki konugumuz bir ogretmenimiz, sevgili Ceyhun Ogretmen... (Ogretmenlerimizin yazacaklarina acik oldugumuzu belirtmek isteriz... Sevgili Hocamiz resimleriyle, hatta pdf haliyle yolladigi icin ayrica
DetaylıAYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ
AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ Geçtiğimiz 28 Mayıs ta kendisinden ayrılan iki çocuğunun annesi dini nikahlı eşi 29 yaşındaki Ayşegül Aslan ı çalıştığı işyerinde silahla öldüren, işyeri sahibini
Detaylı3. Sınıf Matematik Karışık Problemler. Karışık Problemler
Karışık Problemler 1. Ceyhun un 56 tane bilyesi vardı. 56 tane de babası ona aldı. Sonra Ceyhun bu bilyelerin 23 tanesini kaybetti. Acaba Ceyhun un geriye kaç bilyesi kaldı? 2. Bir çoban 126 tane koyunundan
DetaylıBaşarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.
Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Sizi tanıyabilirmiyiz? 1953 Söke doğumluyum. Evli, 2
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Akıllı Kral Süleyman
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Akıllı Kral Süleyman Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2007 Bible for
DetaylıDENEYLERLE BÜYÜYORUZ
BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler
DetaylıRamazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
Detaylı2. Sınıf Cümle Oluşturma Cümle Bilgisi
Penguenler Güney Kutup Bölgesi'nde yaşayan penguenler çok soğuk ve dondurucu olan kutuplarda rahatlıkla yaşayabilirler. Bunu sağlayan, penguenlerin derisinin altında bulunan kalın yağ tabakasıdır. Bu tabaka,
DetaylıAdım-Soyadım:... Oku ve renklendir.
Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir. Gemiyle bir yolculuğa çıkmaya hazır mısın? O zaman geminin üzerindeki çiçeklerden 2 tanesini yeşile, bir tanesini pembe renge boyamalısın. Geminin pencereleri açık mavi
DetaylıAsuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead
Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi Asuman Beksarı J. Keth Moorhead Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır. sözünü Asuman Beksarı için
DetaylıBenzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.
Edatlar (ilgeçler) Tek başına bir anlam taşımayan, ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldığında belirli bir anlamı olan sözcüklerdir.edatlar çekim eki alırsa adlaşırlar. En çok kullanılan edatlar
DetaylıOtistik Çocuklar. Berkay AKYÜREK 7-B 2464
Otistik Çocuklar Otistik olmak normal insan olmaktan çok farklı değildir aslında, sadece günlük ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Yani bizim kendi başımıza yapabildiğimiz (yemek yeme, kıyafet giyme, oyun
DetaylıTV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR
Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Detaylıþimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.
Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.
DetaylıMustafa GÜZELGÖZ
Mustafa GÜZELGÖZ 1921-17.02.2005 2010-04-15 Eşekli Kütüphane Sb-1 Yıl 1943. Genç Mustafa nın tayini kütüphaneci olarak Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi ne çıkar. Devlet memurluğu o dönemde süper bir şey, çünkü
DetaylıYukarıdaki diyalogda kaçıncı cümlede diğerlerinden farklı türde bir fiilimsi kullanılmıştır?
8. Sınıf Fiilimsiler Testi 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat fiil vardır? A) Çocuklar, bahçedeki kırık kapıdan girip meyve ağaçlarına çıktılar. B) Arkadaşımın ailesi buradan taşınalı tam iki yıl
DetaylıİÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI TUVALET İLETİŞİMİ N 1K (UYGULAMALI TUVALET İLETİŞİMİ)... 29
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI... 11 Freud Gerçeği...13 Brazelton ve Erken Tuvalet Eğitimi...15 Boşaltım Sistemi Fizyolojisi...18 Tuvalet Eğitimine Alternatif...20 TUVALET İLETİŞİMİ...
Detaylı