Türk Futbolunda adından sıkça söz ettiren As Başkanı Hayrettin Hacısalihoğlu, ilişkin Sondakika Gazetesi ne gündeme oturacak açıklamalar

Transkript

1 SAYFA 1 KULÜBÜN BORCU 400 TRİLYON CİVARINDA Denizli de etek krizi Pantolon giydi diye dersten atmışlar! Eğitim İş Denizli Şubesi, soğuktan dolayı etek yerine pantolon giyen kız öğrencilerin sınıflardan çıkarıldığı iddiasıyla okul önünde eylem yaptı Türk Futbolunda adından sıkça söz ettiren As Başkanı Hayrettin Hacısalihoğlu, Trabzonspor un son dönemine ilişkin Sondakika Gazetesi ne gündeme oturacak açıklamalar Hem futbol hem de Trabzonspor kamuoyu içerisinde bilinen ve Trabzonspor da As Başkanlık yapmış bir isim, Hayrettin Hacısalihoğlu İstifasının ardından dahi, yaşanan sorunlarda sıkça kendisine başvurulan ve sıkça fikri alınan Hacısalihoğlu na biz de Trabzonspor un son dönemini sorduk. İşte cevaplar; 15 te ÖZEL RÖPOR- TAJ Eğitim İş Denizli Şube Başkanı Kadem Özbay, Merkezefendi ilçesindeki Hacı Hasan Ali Kömürcüoğlu Ortaokulu na müdür olarak yeni atanan Baki Keçelioğlu'nun, sabah okula gelen öğrencileri eteklerinden dolayı sınıftan çıkardığını belirtti. Özbay, Anayasanın eğitimle ilgili temel maddeleri olan 41. ve 42 maddeleri açık bir şekilde okul müdürü tarafından ihlal edilmiştir. Okul müdürü tarafından hem anayasa ihlal edilmiştir hem de Milli Eğitim'in bu noktadaki kılık kıyafet temel yönetmeliği ihlal edilmiştir. dedi. devamı 14 te 20 Şubat 2015 Cuma Kedi sayesinde ölümden döndü >>3 te Önce patron oldu sonra ödül kazandı Gediz Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi nin verdiği ücretsiz girişimcilik eğitimi Sevil Petrini'nin hayallerini gerçeğe dönüştürdü. Petrini, Dünyaca ünlü güzellik kampına katılacağım diye konuştu. 16 Kadınlardan şiddete karşı ŞOK önlem! Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesinin ardından hem kadına yönelik şiddet konusundaki toplumsal duyarlılık hem de savunma amaçlı kurs ve aletlere ilgi artıyor El feneri görünümlü elektrikli şok cihazının, bu konuda en fazla satılan ürünlerden olduğunu söyleyen Zorbey, "Tarsus'ta yaşanan olayın ardından el feneri görünümlü şok cihazı satışlarında ciddi bir artış, yoğun talep var. Bir hafta önce hiç talep yokken son birkaç günde 12 sipariş aldık. Bu cihaz, 220 volt elektrik vererek saldırganın hareket kabiliyetini kısıtlıyor, kırıyor. Onun saldırısını en zayıf noktaya getiriyor ve yarım saat süreyle saldırgan hareket edemiyor. Ayrıca saldırganı 1-1,5 metre geriye itiyor. Bu sayede saldırıya uğrayan kişi kendisini korumuş oluyor. Bunun yanı sıra caydırma amaçlı ses silahlarından, küçük çakılardan alıyorlar" dedi. devamı 14 te Çocuklar da dişini sıkıyor! Genelde yetişkinlerde görülen, yaşanan sorunlardan kaynaklı diş sıkma sorunlarının çocuklarda da yaygın olarak görüldü. Prof. Dr. Tancan Uysal, "7-19 yaş arasındaki 965 çocukta yaptığımız araştırmada çocukların yaklaşık yüzde 13'ünde şiddetli derecede diş sıkma problemi tespit ettik. Araştırmaya konulan olan çocuklardan 472'si kız, 473'ü erkek bireydi. Sınav stresi, huzursuz bir aile ortamı ve kıskançlık diş sıktırıyor dedi. devamı 13 te Başkan a fırıncı resti Balıkesir Fırıncılar Odası Başkanı Tunç'un marketlere 250 gram ekmeği 25 kuruştan sattığını iddia eden bir grup fırıncı esnaf, buna tepki göstererek fiyatı 75 kuruştan 45 kuruşa düşürdü. Fırıncı Cengiz, "Başkan böyle yaparsa biz nasıl ayakta duralım? Ama bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz diye konuştu. 14 te İzmir, ÖTV kapsamında bulunan tütün sayesinde Türkiye ikincisi oldu Hiç yakışmadı İzmir, 2014 yılında 39 milyar 853 milyon 648 bin TL vergi tahsilatı yaptı. Tahakkuk eden vergi miktarı da 45 milyar 484 bin 684 TL oldu. Bu oranla İzmir'in Türkiye ikincisi seçilmesinde tütünden elde ettiği ÖTV gelirinin artması etkili oldu Yediemin de TERK ETTİ! Çandarlı'dan Mordoğan'a sürüklenen hacizli gemiye atanan yediemin istifa etti, gemi kurtarma işlemi için yeni yediemin atanması süreci bekleniyor. İzmir Liman Başkan Yardımcısı Çankaya: "Geminin mevcut konumunda tehlikeli bir durum yok ancak acilen taşınması için çalışma yapıyoruz" dedi. devamı 16 da Tahakkukta yüzde 11,25, tahsilatta ise yüzde 9,67 artış sağlandı. İzmir, bu oranla vergi tahsilatında Kocaeli ni geçerek, İstanbul dan sonra Türkiye genelinde ikinci sırada yer aldı. İzmir Vergi Dairesi Başkanı Rıfat Engin, ilin 2014 yılından itibaren vergi tahsilatında ikinci sıraya yerleştiğini belirterek, 2014 yılından önceki yıllarda üçüncü ve dördüncü sırada gidip geliyordu yılından itibaren İzmir ikinci sıraya yerleşti. dedi. İzmir in ikinci sırda yer almasında, akaryakıt fiyatlarının düşmesine bağlı olarak Kocaeli nin ÖTV tahsilatının azalması ve İzmir in tütünden elde ettiği ÖTV gelirinin artması etkili oldu. Engin, İzmir in mükellef sayısının da yüzde 1,11 artarak 338 bin 998 e ulaştığını söyledi. İzmir in, Türkiye de kendi kendine yeten ve gelir fazlasını diğer illerle paylaşan 11 il arasında üçüncü sırada yer aldığını dile getiren Vergi Dairesi Başkanı Engin, İzmir, İstanbul ve Kocaeli nden sonra üçüncü sırada yer alıyor. İzmir deki 281 bin gelir vergisi mükellefinin Türkiye deki oranı yüzde 6,82, 43 bin kurumlar vergisi mükellefinin de yüzde 6,46. Buna yüzde 6 oranındaki motorlu taşıtlar vergi mükelleflerini de eklersek ortalama yüzde 7 si diyebiliriz ancak İzmir, vergi tahakkuk ve tahsilatta yüzde rakamlarına ulaşmakta. dedi. 16 da Liselilere akıllı telefon dersi Akıllı telefon ve tabletlerin işletim sistemleri için program ya- Lisede halk eğitim merkezi kursu şeklinde verilecek eğitimde, yazma eğitimi yok. işletim sistemlerinde uygulama bilişim teknolojilerine ilgi duyanlar akıllı telefon için uygulacek. Projenin bir çıktısı olarak İlk kez böyle bir eğitim verilezabilecek, bu cihazların tamirini yapabilecek eleman ihtiyacının ma yapmayı öğrenecek. da proje sonunda hazırlayacağımız raporu Bakanlığa suna- karşılanması için hazırlanan Mobil-İZ'in mobil cihazlarla ilgili liselerde eğitim altyapısı oluşturmayı da amaçladığını kaydena bu alanda bir dersin alınmacağız. Meslek liseleri müfredatı- proje kapsamında İzmir'de meslek lisesi bünyesinde tam donanımlı laboratuvar açıldı müfredatında ios ya da android den Sancak, "Meslek liselerinin sını önereceğiz" diye konuştu. 16 da Hem yakacak hem de temizleyecek! Uşak'ta bir girişimci tarafından geliştirilen, yakma teknolojisi sayesinde, gaz halini alabilen katı atıklardan enerji elde ederek üretilen aktif karbon ile "nehirlerde kirlenmeyi önleyebilecek" sistem oluşturdu. Gaz haline dönüşen tüm atık maddeleri yakarak enerji ve aktif karbon üretmeyi başaran Girişimci Yakut, "Organize sanayi bölgelerinde kurulacak sistem sayesinde Ergene, Büyük Menderes, Gediz gibi nehirler başta olmak üzere sanayi atıklarıyla can çekişen tüm akarsular yeniden eski haline dönecek, kirliliğin enerjisi doğaya can verecek" dedi. 9 da Mermerciden ENERJİ İSYANI Afyonkarahisar Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Hüseyin Şehitoğlu, mermercilik sektöründe enerji giderlerinin çok pahalı olduğunu savundu. Şehitoğlu, "Maliyetler noktasında yurt dışında rekabet etmek adına enerjinin bir şekilde ihracatçıya uygun şartlarda verilmesi lazım" dedi. devamı 16 da Sedat Kaya yazdı VEKİL OLUNUR DA, MİLLET OLUNUR MU? devamı 10 da Serap Yaşar Buzrul yazdı Kayıt dışı çalıştırılan işçinin başvuracağı yollar... devamı 9 da Sabit İnce yazdı ÖZGECAN,İDAM VE SEVGİ devamı 8 de

2 SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 20 Şubat 2015 Cuma "Bir taşım keyif-türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü" sergisi açıldı Bakan Çelik, Topkapı Sarayı Müzesi ile Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen kahvenin 500 yıllık öyküsünü anlatan "Bir taşım keyif-türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü" sergisinin açılışını gerçekleştirdi.topkapı Sarayı Has Ahırlar'daki törende konuşan Çelik, Türk kahvesinin, yalnızca yeme-içme kültürünün değil, sosyal hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurguladı. Kökleri 16. yüzyıla dayanan Türk kahvesi kültürünün, kendine has pişirme tekniği ve sunumunun yanı sıra etrafında şekillenen gelenekleriyle de kültürün çok önemli bir parçası olduğunu dile getiren Çelik, kahvenin, Osmanlı döneminde hem sarayda hem de günlük yaşam içinde sosyo-kültürel bir olgu olarak ön planda yer aldığını aktardı. Çelik, özellikle saray yaşamında kahve ikramının, törensel bir hava içinde özenle yapıldığını, bu amaçla sarayda kahvecibaşılık teşkilatının ihdas edildiğini anlattı.bakan Çelik, "Örneğin vezirlere kahve ikram edilecek zamanlar ve bu merasimin nasıl yapılacağı teşrifata kaydedilmiştir" dedi.ramazan ve kurban bayramlarının son günlerinde saraya gelen önemli devlet adamlarının, rütbelerine göre Darüssaade Ağası'nın veya Silahtar Ağa'nın odalarında kahve ikramı yapıldıktan sonra huzur-u hümayuna kabul edildiklerini kaydeden Çelik, padişahın tahta çıkma törenlerinde, sultan Hırka-i Saadet Dairesi'ne girdiği vakit, hazır bulunan vezirlere, arslanhane denilen yerlerde kahve ve tatlı ikram edildiğini dile getirdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, şu bilgileri verdi: "Dolayısıyla kahve bir içecek olmanın ötesinde devlet hayatından, tefrişattan, gündelik hayata kadar büyük bir kültürel yapının merkezinde yer almaktadır. Günlük yaşam içerisinde de çok önemli yeri var. Kahvehaneler ve seyyar kahve ocaklarında hazırlanıp içilen kahve, her sınıftan insanın gündelik hayatında önemli bir yere sahip olmuştur. Kahve kültürünün yüzyıllarca yaşatıldığı sosyal mekanlar olan kahvehaneler, aynı zamanda gölge oyunu, meddahlık ve orta oyunu gibi geleneksel Türk temaşa sanatlarına da ev sahipliği yapmıştır." Kahve kültürünü 'Kültürel Miras Listesi'ne alınmasını sağladık Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, Türk kahvesinin kültürel miras olarak değerini ve önemini yurtiçinde ve yurtdışında daha iyi anlatabilmek amacıyla 2013 yılında "Türk Kahvesi Kültürü ve Geleneğinin" UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne alınmasını sağladıklarını hatırlattı. Böylece ilk defa bir içeceğin etrafında şekillenen kültür ve gelenekler kavramının bu çerçevede bahse konu listeye alındığını ifade eden Çelik, bu gelişmenin çok önemli bir örnek teşkil ettiğini ve pek çok ülkenin çeşitli içecekler etrafında şekillenen geleneklerini UNESCO'ya sunma yönünde çalışmalar başlattığını söyledi.kahvenin, dünyanın çeşitli yerlerindeki içecek ve etrafında şekillenen kültürün de somut olmayan temsili miras listesine alınmasının öncülüğünü yaptığını dile getiren Çelik, şunları aktardı: "Medeniyetler beşiği Anadolumuzun kültürel çeşitliliği, insanlığın somut olmayan kültürel mirasına en değerli ve en zengin katkıyı yapmaktadır. Kültür politikalarımızın temel hedeflerinden birisi, bu mirasın sahiplenilmesi, tanıtılması, gelecek kuşaklara aktarılması, farklı kültürlerle diyalog ve etkileşim kanallarının açık tutularak, evrensel boyutlara taşınabilmesidir. Bu hedefin, somut olmayan kültürel miras ortak paydasında kültürler arası yakınlaşmayı, medeniyetler arası diyaloğu, bölgesel barış ve istikrarı beraberinde getireceğine inanıyoruz. Bizi biz yapan değerlerin ve yaşam biçimimizin en önemli tanıkları ve taşıyıcıları, somut olmayan kültürel mirasımızdır. Bu mirası korumak, sürdürülebilir kalkınmayı gözeterek kültürel üretime yatırım yapmayı, gelecek nesilleri kültür ve kimlik bilinci ile yetiştirmeyi, kültürün oluşumuna birey, grup ve toplulukların katkısını en üst seviyede ifade etmeyi gerektirmektedir." 12 somut olmayan kültürel miras ögemiz listeye alınmıştır" Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, kültürel mirasın bu hedefler doğrultusunda yeniden ele alındığında, tarih ve kültürel değerlerin daha iyi anlaşılacağını vurguladı.somut olmayan kültürel miras ögelerinin, UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne alınmasına yönelik çalışmalarının devam edeceğini ifade eden Çelik, "Halihazırda söz konusu listede aralarında ebru sanatı, meddahlık geleneği, aşıklık, Alevi- Bektaşi semah ritüeli, halı dokuma, hamam geleneği gibi önemli kültürel değerlerimizin bulunduğu 12 somut olmayan kültürel miras ögemiz bu listeye alınmıştır" diye konuştu. Türkiye'nin ayrıca 2014 yılında UNES- CO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi'ne taraf olan 161 ülke arasından seçilen 24 üyeli UNESCO Hükümetlerarası Komitesi'ne seçildiğini anımsatan Çelik, Türkiye'nin pozitif imajını geliştirerek, marka konumunu güçlendirmek ve turizm ürünlerinin çeşitliliğini vurgulamak amacıyla sürdürdükleri çalışmalarında gastronomi turizminin önemli bir yer tuttuğunu anlattı.bakanlık olarak Türk mutfağına yönelik tanıtıcı yayınların hazırlandığını, dünyanın en önemli dergilerin yemek yazarlarının Türkiye'de ağırlandığını, yabancı televizyonlarda Türk mutfağının temsilinin sağlandığını aktaran Çelik, bu kapsamda son bir yıl içinde başta İstanbul, Gaziantep, Hatay, Alaçatı ve Muğla olmak üzere birçok yerde düzenlenen etkinliğe destek verdiklerini, festivallere yurtdışından misafirleri çağırarak, Türkiye'nin tanıtılmasına katkı sağladıklarını söyledi.türk kahvesini tanıtmak üzere yurtiçi ve yurtdışında yapılacak bütün faaliyetlere destek vereceklerini belirten Çelik, "Kültüre sahip çıkmak kuşkusuz devletin görevidir, fakat kültüre sahip çıkma konusunda vatandaşlarımız, sivil toplum kuruluşları, etki grupları, öncülük sağlarlarsa devlet arkadan gelirse, o kültürün yaşaması daha mümkün olacaktır, daha da kuvvetli olacaktır. Bu dernek ve faaliyetleri bunun için çok önemli örnek teşkil etmektedir" değerlendirmesinde bulundu. Bakan Çelik, daha sonra Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği Başkanı Merve Gürsel ve diğer konuklarla cezve çeşitleri, güğümler, mangallar, kahve değirmenleri, işlenmemiş kahve çekirdeklerinin yer aldığı "Bir taşım keyif-türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü" sergisinin açılışını gerçekleştirdi. - Sergi hakkında Başta Topkapı Sarayı Müzesi koleksiyonları olmak üzere pek çok müze, özel müze, kütüphane ve koleksiyonlar eserlerinden oluşan "Bir taşım keyif- Türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü" sergisi, kahvenin Osmanlı kültürü içinde oluşturduğu özgün seremoniyi ortaya çıkıyor. Ana sponsorluğunu Şekerbank'ın yaptığı, küratörlüğünü Ersu Peki'in üstlendiği sergi, Topkapı Sarayı Müzesi Has Ahırlar'da 21 Şubat-15 Haziran tarihleri arasında ziyarete açık kalacak.kültür ve Turizm Bakanlığı'nın himayesinde açılacak sergi, bugüne kadar Türkiye'deki kahveyle ilgili açılan en kapsamlı sergi özelliğinde.çoğu ilk kez sergilenen eserlerle birlikte tarihi, kültürel ve sosyal ögelerin bir araya geldiği sergi, kahve bitkisinin botanik özellikleri, dünyadaki yayılımı ve pişirme teknikleriyle Osmanlı topraklarında yarattığı sosyal ortama, keyif ve ikram kültürüne, 16. yüzyıldan 20. yüzyıla tarihlenen eserler üzerinden tanıklık ediyor. (AA) "Kahve Osmanlı sayesinde yayılmıştır" Bakan Çelik, kahvenin Yemen'den çıkıp, Batı'ya yayılmasının Osmanlı sayesinde olduğunu söyledi.osmanlı İmparatorluğu'nun, Doğu ile Batı arasındaki ticaret yollarına hakim olmasının yanı sıra diplomatik ilişkilerde kahvenin Avrupalılar tarafından öğrenilmesini ve zevkle tüketilmesini sağladığını belirten Çelik, şöyle devam etti: "Örneğin Hoşbeş Nüktedan Süleyman Ağa, 1600'lü yılların ortasından sonlarına kadar yürüttüğü Paris Sefirliği sırasında götürdüğü kahveyi, Fransız kültürüne tanıtmıştır. Hatta kendisi dönerken Ermeni asıllı yardımcısı Paris'te kalıp kahvehane açmıştır. Bir başka çarpıcı örnek ise 1683 Viyana Kuşatması sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun kuşatmayı kaldırması sonucu bıraktığı 500 çuval kahveyle Viyana'daki ilk kahvehanelerin açılmasıdır. Bundan sonra Avrupa gerçek anlamda kahve kültürü ile tanışmıştır." Türkiye'nin tek tarım makineleri müzesi Ege Üniversitesi'nde Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümü nde, 1981 yılında Atatürk ün doğumunun 100. yılı dolayısıyla kurulan 100. Yıl Tarım Makineleri Müzesi, tarımın makineleşme tarihine ışık tutuyor. Türkiye de kendi alanında tek örnek olan müzede sergilenenlerin büyük çoğunluğu, bölümün kendi imkanlarıyla getirtilmiş. Müze, bin 200 metrekare kapalı ve 275 metrekare yarı kapalı alana sahip. Müzenin günümüzdeki en önemli amacı, bölümdeki mühendis adaylarının bilgi ve eğitimine katkı sağlamak, ayrıca bölgede faaliyet gösteren tarım makinesi imalatçılarına geniş bilgi kaynağı olmak, genç nesillere geçmişten günümüze makine ve diğer aletleri tanıtmak olarak açıklanıyor. EÜ Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri ve Teknolojileri Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Bülent Çakmak, müzenin kurulduğu zamanlarda Ege Ordu Komutanlığı tarafından desteklendiğini, sonra da çeşitli kurumlarından desteklerle bugünlere geldiğini anlattı. Çakmak, Müzemizde 250 ye yakın farklı özelliklerde makineler bulunuyor. Bu makineler Rusya, Romanya, Amerika, Bulgaristan ve daha birçok ülkeden geliyor. Biz bu makinelerin, olabildiğince tamir ve bakımlarını yapmaya çalışıyoruz. dedi. Diğer müzelerden farklı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Çakmak, Müzemiz sürekli açık olmuyor, çünkü fiziksel mekanımız buna uygun değil. Bununla ilgili birçok proje yapıldı. Bölümümüz öğrencilerinin ihtiyaçları dışında, farklı okullardan da öğrenciler ziyarete geliyor. diye konuştu. Yıl: 4 İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü- Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Nihal ÖZKEN Dağıtım: Bahri ÖZTÜRK GÜLTEKİN PAZARLAMA GÜREL DAĞITIM. Sayı: Şubat 2015 Cuma Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ Şubat Perşembe Cuma Kedisi uyandırdı, alevler arasında kalmaktan kurtuldu Kütahya'da, uyuduğu sırada evinde yangın çıkan kişi, üzerindeki battaniyenin kedisi tarafından çekilmesi sonucu uyanıp dışarı çıktı. Alınan bilgiye göre, sabaha karşı Mecidiye Mahallesi Telsiz Sokağı'nda Fazıl Temiz'e ait evde elektrik kontağından yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen alevler, o sırada kimsenin bulunmadığı bitişikteki Mehmet Kayhan'ın evine sıçradı.yangın sırasında evinde uyuyan Temiz'in kiracısı Yılmaz Şahin, bakımını üstlendiği kedilerden birinin, üzerindeki battaniyeyi çekmesi sonucu uyanıp dışarı çıktı. (AA) ZAYİ İLANI Süleyman Esen nolu nüfus kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür Birlikte yaşadığı kişiyi öldüren kadına tutuksuz yargılama KARARI Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, ilk eşinden ayrılan ve yüzde yüz özürlü bir çocuğu olduğu için tutuksuz yargılanan A.Ş. katıldı.a.ş, ifadesinde, ilk eşinden ayrıldıktan sonra Özgür Eraslan ile yaşamaya başladığını ilk yıllarda aralarında bir sorun olmadığını söyledia.ş, Eraslan'ın son dönemde evde pornografik içerikli filmler izlemeye başladığını, izlediklerini üzerinde uygulamak isteyince itiraz ettiğini bu nedenle de şiddet gördüğünü iddia etti.olay gecesi de benzeri bir isteği reddedince Eraslan ile aralarında ARAÇ KİRALAMA HİZMETİ ALINACAKTIR MSB İZMİR TED.BLG.BŞK.LIĞI Personel Taşıma hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : GAZİLER CD./ 1420 SOKAK 1/ YENİŞEHİR KONAK/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : ç) İhale dokümanının görülebileceği : internet adresi 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 1'inci Kısım için 3 güzergah 255 sefer, 2'nci kısım için 3 güzergah 255 sefer ve 3'üncü kısım için 3 güzergah 255 sefer personel taşıma hizmet alımı. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : EK-A Güzergah Çizelgesinde belirtilen güzergahlar. c) Süresi : İşe başlama tarihi , işin bitiş tarihi Resmi İlanlar: de boğuşma yaşandığını öne süren A.Ş, daha önce hırsızlık önlemi olsun diye yastığının altına koyduğu bıçağı çıkararak Eraslan'ı korkutmak istediğini savundu.olayda Eraslan'ın üzerine düştüğünü ve bu sırada elindeki bıçağın adamın boynuna saplandığını belirten A.Ş, şöyle konuştu: "Hemen ambulans çağırmak için telefonumu aradım, bulamayınca komşumuzun ziline bastım ve ambulans çağırmasını istedim. Bu sırada Özgür yerinden kalkmıştı. Hemen havlu aldım ve boğazına tampon yaptım. Sonra ambulans geldi ve onu 3-İhalenin a) Yapılacağı yer : MSB İzmir Ted.Blg. Bşk.lığı İhale Salonu Yenişehir/İZMİR b) Tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: a)her türlü personel ve yolcu taşıma işi b)personel ve yolcu taşınmasına ilişkin araç kiralama işi. Benzer iş olarak kabul edilecek işler birlikte değerlendirilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 20 TRY (Türk Lirası) karşılığı MSB İzmir Ted.Blg.Bşk.lığı Pl. Koor.Ş.Md.lüğü Şartname Dağıtım ve İlan Memurluğu (2404) adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar MSB İzmir Ted.Blg.Bşk.lığı Pl. Koor.Ş.Md.lüğü Şartname Dağıtım ve İlan Memurluğu Yenişehir-İzmir adresine elden teslim edilebileceği gibi aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda; geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 180 (yüzseksen) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Sondakika: 20/2 Basın: götürdüler. Bu nedenle çok pişmanım. Onu kasten öldürmedim."mahkemede A.Ş'nin, öldürülen Özgür Eraslan'dan doğma zihinsel engelli bir çocuğu olduğu hatırlatılarak, hakkında verilen adli kontrol kararının kaldırılması talep edildi.a.ş'nin adli kontrol kararını kaldıran mahkeme, sanık için yurtdışı yasağı koydu. Duruşma ertelendi.antalya'nın Kanal Mahallesi'nde 13 Ekim 2014'te A.Ş, birlikte yaşadığı Özgür Eraslan'ı bıçaklayarak öldürmüş, A.Ş, daha sonra polis ekiplerince gözaltına alınmıştı. (AA) Resmi İlanlar: de Antalya'da 5 yıldır birlikte yaşadığı k- işiyi bıçaklayarak öldüren 25 yaşındaki kadının, yüzde yüz zihinsel engelli çocuğu olduğu gerekçesiyle tutuksuz yargılanmasına karar verildi TELESKOPİK SEPETLİ KAMYON SATIN ALINACAKTIR İZMİR SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜGÜ (İZSU) TELESKOPİK SEPETLİ KAMYON alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a)adresi : Cumhuriyet Bulvari No: KONAK/İZMİR b)telefon ve faks numarası : c)elektronik Posta Adresi ç)ihale dokümanının görülebileceği : internet adresi (varsa) 2-İhale konusu malın a)niteliği, türü ve miktarı : 1 KALEM TELESKOPİK SEPETLİ KAMYON ALIMI b)teslim yeri : Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. c)teslim tarihi : Gaziler caddesi N.373 Halkapınar Konak/ İZMİR Sözleşmenin imzalanmasına müteakip 75 takvim günü. 3- ihalenin a)yapılacağı yer : Cumhuriyet Bulvarı No:16 K: KONAK İZMİR b)tarihi ve saati : :30 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgeler: -Aracın üreticisinden yada aracın Türkiye temsilcisinden aldığı, araca üst yapı yapmaya yetkili olduğunu ve araca yapılan üstyapının aracın garantisini bozmayacağını gösterir belge Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir veya noter tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge, standart forma uygun belge, 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kesin kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: -Araçların şase ve motor ile ilgili teknik dokümanlarını teklifleri ile birlikte verecektir. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Araç üstü sepetli platform ve araç üstü katlanır bomlu hidrolik vinç imalatı kabul edilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.Bu ihaleye sadece yerli istekliler katılabilecek olup yerli malı teklif eden yerli istekliye ihalenin tamamında % 5 (Beş) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 20 TRY (Türk Lirası) karşılığı Cumhuriyet Bulvarı No: 16 K: KONAK İZMİR adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Genel Evrak Şefliği Cumhuriyet Bulvarı No: K:Z KONAK İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika: 20/2 Basın: 27733

4 Bekara karı boşamak kolay sözünü hatırlatan Bakan Şimşek, Geçenlerde ana muhalefet lideri ramazanda ve Kurban Bayramı'nda emeklilere birer ilave maaş diyor. 11 milyona yakın emeklimiz var. Çarpın bir bakın, bir kalemde bütçe açığını neredeyse yüzde 70 artıracak, gerçekçi değil, hayali şeyler dedi Türkiye ile Makedonya arasında, ticaret hacmini arttırmak, analizlere dayanarak uzun vadeli planlar yapmak, ikili ilişkileri geliştirmek ve Serbest Ticaret Antlaşması'ndan azami sonuçlar elde etmek amacıyla "Çalışma Komitesi" kuruldu. Üsküp'teki bir otelde, Makedonya Ekonomi Odası'nın kuruluşunun 93. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe, Makedonya Başbakan Yardımcısı Zoran Stavrevski ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı. Etkinlik öncesinde ise Balkan Odalar Birliği (ABC) Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildi. Makedonya Ekonomi Odası Başkanı Branko Azeski, burada yaptığı konuşmada, kendilerine sürekli destek olan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'na teşekkür etti. Balkan Odalar Birliği Genel Kurul toplantısında alınan kararları açıklayan Azeski, mayıs ayında en büyük 200 Balkan şirketinin katılımıyla Ohri şehrinde konferans düzenlemesine karar verdiklerini aktardı. Başbakan Yardımcısı S- tavrevski de Avrupa'da ekonomik istikrarın sağlanması durumunda, bu yıl Makedonya'da yüzde 4 ile 4.5 arasında ekonomik büyüme beklediklerini söyledi. Rekabete önem verdiklerini ve bu kapsamda gerekli reformları yaptıklarını ifade eden Stavrevski, "Rekabet için altyapıyı öncelik olarak gördük" dedi. - "Makedonya, krize rağmen büyüyen bir ülke" Makedonya'daki temaslarını değerlendiren TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Makedonya'nın bağımsızlığını ilan ettikten sonra, Türkiye ile iyi ekonomik ve siyasi ilişkilerde olan, krize rağmen istikrarla büyüyen bir ülke olduğunu vurguladı. Balkan Odalar Birliği Genel Kurulu toplantısında karşılıklı ticari ilişkilerin arttırılmasını ele aldıklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de yapılacak olan toplantı için de neler yapılabileceği konusunda fikir alışverişinde bulunduklarını aktardı. Bu arada, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ile Makedonya Ekonomi Odası Başkanı Azeski, Makedonya ile Türkiye arasında "Çalışma Komitesi" kurulmasını öngören sözleşmeyi imzaladı. Komitenin önceliklerinin ticaret hacmini arttırmak, analizlere dayanarak uzun vadeli planlar yapmak, ikili ilişkileri geliştirmek ve Serbest Ticaret Antlaşması'ndan azami sonuçlar elde etmek olacağı bildirildi. (AA) 20 Şubat 2015 Cuma

5 1Şubat Cuma Perşembe Bakan Işık, 2015 yılının ikinci yarısından sonra büyümenin artacağına dikkati çekerek, bu yıl yüzde 4 büyümenin rahatlıkla yakalanacağını söyledi. Petrol fiyatlarının düşmesinin bölgedeki ihracat pazarlarında da belirsizliğe neden olduğunu ifade e- den Işık, "Petrol fiyatının düşmesinin Türkiye'ye faydası var ama ihracat pazarlarındaki alım gücü dolayısıyla ülkelerin planladıkları harcamaları yapmamalarının da bize negatif etkisi var" değerlendirmesinde bulundu. Son açıklanan işsizlik verilerini de değerlendiren Işık, "İşsizlik oranımızda bir miktar büyüme var. Ama bu yükselmenin sebebi Türkiye'nin iş üretmemesi değil. Çalışma yaşına giren nüfustaki hızlı artıştır. Türkiye son 12 ayda 1 milyon 430 bin yeni istihdam üretmiş, yüzde 5,5 artışa denk geliyor ki dünyada son bir yılda bu artışı sağlayan ülke yok" dedi. Işık, bütün istihdam taleplerini karşılamanın kolay olmadığını belirterek, "Hedefimiz çalışma hayatına katılan her insanımızı istihdam edebilmek, iş imkanı sunmak hatta mevcut işsizleri de mümkün olduğu kadar azaltmak ve eritmek. Bu noktada yeni istihdam oluşturma rakamlarını özellikle ben önemsiyorum. Şu anda yeni bir istihdam paketi üzerinde de çalışıyoruz" diye konuştu. (AA) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, hedeflerinin çalışma hayatına katılan her insanı istihdam edebilmek olduğunu belirterek, "Şu anda yeni bir istihdam paketi üzerinde çalışıyoruz" dedi Bakan Işık, 2014 yılının Türkiye'nin son yıllarda geçirdiği en zor yıl olduğunu belirterek, "İç konjonktür açısından bakarsanız, 2014'e Aralık operasyonlarıyla girdik, direkt hükümete yönelik açıkça ve dış bağlantılı büyük bir operasyondu. Hükümete yönelik bir darbe girişimi ve iki seçimin olduğu ve bu seçimlerin sonucunda da bir büyük devir teslimin yapıldığı bir yıl geçirdik. İç konjonktür açısından bakarsanız son derece zor bir yıldı" ifadelerini kullandı. Geçen yıl Amerikan Merkez Bankası'nın faiz artırımına gideceği beklentisinin çok güçlü olduğu hatırlatan Işık, şunları kaydetti: "Piyasadaki likidite daralacağı beklentisi çok güçlüydü. Likitide azaldıkça sizin cari açığı finanse etmekte zorluklar ortaya çıkıyor. Cari açığın ülke ekonomisine yönelik daha büyük bir risk oluşturmaması için bu defa cari açığı azaltacak bazı makro ihtiyati tedbirleri yürürlüğü koymamız gerekiyordu ki biz hükümet olarak büyümede bir miktar yavaşlamayı göze alarak bu tedbirleri yürürlüğe koyduk. Şu an da Türkiye, 2014 yılında cari açıkta önemli bir gerilemeyi yakaladı, bu alanda ciddi bir başarı elde etti. Bütün bu şartları değerlendirdiğimizde 2014'te yüzde 3 civarında büyüme son derece bana göre anlamlı. Bu şu anda AB ortalamasından da dünya ortalamasında da yüksek bir büyüme. Bu açıdan bunu bir başarı olarak görüyorum." - "Faizler düşük olursa sanayiciye olumlu yansır" Faiz konusundaki tartışmaların hatırlatılması üzerine Işık, "Bir ülkede faiz ne kadar yüksek olursa o ülkedeki yatırım bundan olumsuz olarak o kadar fazla etkilenir, bu açık. Ekonominin temel kurallarından biridir" ifadesini kullandı. Fikri Işık, yüksek faiz nedeniyle artan finansman maliyetlerinin, ürün fiyatlarını artırarak enflasyona yansıdığını belirterek, "Bugüne kadar hep sanayi perspektifinden baktım ve faizler ne kadar düşük olursa sanayicimize, iş adamımıza, üretimimize, ekonomimize o kadar olumlu yansıyacağını düşünüyorum" dedi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, paralel yapıyla mücadele konusunda, "Stratejik noktalardaki yapılanmaları, bunlara hem çok ciddi güç veriyordu hem de kontrol etmek istedikleri yapıları kolaylıkla kontrol etmelerine imkan sağlıyordu. Buralardaki mücadele etkin olarak verilince paralel yapının beli kırılmıştır ama bu mücadele bu noktada da bırakılmamalıdır, tamamıyla devletin içerisinden tasfiye edilene kadar da sürdürülmelidir" dedi. Işık, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Paralel yapıyla mücadeleye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Işık, Aralık sürecinden sonra verilen mücadeleyi ve gelinen noktayı önemsediğini söyledi. Bu mücadelede elde edilen başarının 2 temel aktörü olduğunu dile getiren Işık, en önemli aktörün millet olduğunu, paralel yapıyla mücadelede milletin 30 Mart ve 10 Ağustosta güçlü destek verdiğini ifade etti. Işık, şöyle konuştu: "Milletimizin bize sandıkta verdiği en önemli mesaj; bu yapıyla mücadele edin ve devletin içerisinden temizleyin. Bunların beklentileri AK Parti'nin 30 Mart seçimlerinde yüzde 29-30'lara düşmesiydi. Vatandaş bunları çok seviyordu, AK Parti'ye de çok kızıyordu ve dolayısıyla desteğini çekecekti, beklenti o yöndeydi. Kendi aralarında, muhalefet partilerinden bazılarıyla yaptıkları görüşmelerde bunu açıkça söylüyorlardı. Hatta birbirlerine de gaz veriyorlardı. Ortaya konan tablo yüzde 45,5, yerel seçimlerde çok çok önemli bir oy oranı. Bir önceki yerel seçime göre de çok ciddi bir artış anlamına geliyor. 10 Ağustosta da Sayın Cumhurbaşkanımıza verilen destek çok anlamlı bir destek. Bunu aslında paralelle mücadeleye de vatandaşımızın verdiği destek olarak yorumluyorum. Diğer nokta da Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve hükümetimizin yürüttüğü mücadele." - "Himmet paralarının makbuzu yok" Paralel yapıyı etkin kılan en önemli nedenin yargıdaki, emniyetteki yapılanması ve bu yapılar arasındaki sıkı işbirliği olduğunu vurgulayan Işık, ayrıca başka stratejik kurumlarda benzer örgütlenmelere gidildiğini belirtti. Bu konuda Anadolu'da ilginç hikayeler dinlediklerini dile getiren Işık, şunları kaydetti: "Güya himmet toplantısı yapıyorlar. O bölgenin küçük, orta ölçekli sanayicisini, iş adamı, esnafını davet ediyorlar, himmet isteyecekler. Bir bakıyorlar ki baş köşede savcı oturuyor, yanında emniyet müdürü, maliyeci oturuyor. Ondan sonra birisi kalkıyor normalde hiç veremeyeceği bir parayı taahhüt ediyor. Adamın gücü bin lira vermeye yetiyorsa '50 bin lira veriyorum' diyor. Halbuki vermiyor. Teşvik değil, gaz amaçlı. Maliyeci, emniyet müdürü orada 'ben de bari 25 bin lira vereyim' diyor ama 25 bin lirayı verme şansı yok. Bunlar bu işi, insanları kamu gücüyle zorlar hale getirmiştir. Hiçbirisinin de makbuzu yok. AK Parti'yi yolsuzlukla suçluyorlardı ya bugüne kadar toplanan himmet parasının tırnak içinde söylüyorum makbuzu var mı? Stratejik noktalardaki yapılanmaları, bunlara hem çok ciddi güç veriyordu hem de kontrol etmek istedikleri yapıları kolaylıkla kontrol etmelerine imkan sağlıyordu. Buralardaki mücadele etkin olarak verilince paralel yapının beli kırılmıştır ama bu mücadele bu noktada da bırakılmamalıdır, tamamıyla devletin içerisinden tasfiye edilene kadar da sürdürülmelidir." - TÜBİTAK'ta alınan önlemler Amirinden değil, abisinden talimat alan hiç kimseyi devletin içerisinde barındırma imkanları olmadığını belirten Fikri Işık, böyle bir yapıya göz yumma imkanları olmadığını söyledi. Işık, "Bu yapıyla ilişkisi olan herkes mevzuata uygun olarak, hukuki yollarla gereken karşılığı görmüştür, görmeye de devam edecek. TÜBİTAK'ta bu yapıyla etkin bir mücadele ortaya koyduk, bu devam edecek. Bunu yaparken de bu yapıyla irtibatı olmayan, daha önce olduğu halde sonradan ayrılan insanların canının yanmasını da istemiyoruz. Bu noktada kararlı tutumuz var. Çok net sonuçlar aldık. Bundan sonra da kararlılığımızı sadece TÜBİTAK'ta değil, sorumlu olduğum bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarda bu mücadele devam edecek" dedi - Bürokratların görev süresi Bakan Işık, kamudaki görevden almalar ve bu konuda Meclis gündeminde bulunan düzenleme konusundaki sorular üzerine, bu düzenlemenin son derece gerekli olduğunu söyledi. Bir iktidarın, o iktidarın politikalarına hiçbir şekilde inanmayan üst düzey bürokratlarla politikalarını hayata geçiremeyeceğini ifade eden Işık, şunları kaydetti: "Bence belirli bir düzeyin üstündeki bürokratların hükümetle gelip hükümetle gitmesi esastır. Amerika'da bu uygulanıyor, Türkiye'de de bu uygulanmalı. Burada özlük hakların kaybının önüne geçmek için yaptığımız düzenlemede belli bir süre o ö- zlük haklardan yararlanılmasının önü açılabilir. Şu anda TBMM'de bulunan düzenlemede bu öngörülüyor, belirli bir süre için atanan insanlar o sürenin sonu kadar görevden alınsalar dahi makamın getirdiği özlük haklarından yararlanma imkanına sahip olacaklar. Bu hakkaniyetli bir yaklaşım. Hem insanları mağdur etmemiş oluyorsunuz hem de çalışmak istemediğiniz bürokratı değiştirme imkanına sahip oluyorsunuz." Fikri Işık, siyasi iktidarın güçsüz, bürokrasinin güçlü kalmasının siyasete irtifa kaybettirdiğine işaret ederek, bunlara fırsat vermemek için getirilen düzenlemenin y- erinde olduğunu belirtti. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yeni kriptolu telefonu ilk kez Anadolu Ajansı'nda tanıttı. Işık, "Bu telefonların dinlenememesine yönelik dünyada en gelişmiş kripto çözücü cihazların çözme kabiliyetinin 3 katı kadar güvenlik sistemi geliştirdik. Bütün yazılımını değiştirdik. Dolayısıyla kripto çözücü cihazlarla bu kriptolu telefonun dinlenebileceğine inanmıyorum" dedi. Kriptolu telefonların dinlenmesi konusunda yürütülen adli ve idari süreçlerin hangi aşamaya gelindiğine ilişkin soru üzerine Işık, bu konuda göreve gelir gelmez çalışmalar yapıp bilgi, belge ve dokümanları savcılığa verdiklerini anımsattı. Söz konusu dönemde ilk yaptıkları işin, paralel yapıyla bağlantısı bulunduğunu düşündükleri insanların Kriptoloji Merkezi ile bağlantılarını kesmek olduğunu belirten Işık, "Şu anda yargıda yürüyen bir süreç var. O günden sonra kriptolu telefonlar kullanılmamıştır" diye konuştu. Kriptolu telefonun dinlenmesinin paralel yapının "hain ve sinsi" bir örgüt olduğunu gösterdiğini dile getiren Işık, bu telefonları TÜBİTAK'ın yanı sıra emniyet ve yargı ayağının da bulunduğu bir örgütün dinleyebileceğine dikkati çekti. Ortada, açık bir yapı bulunduğunu kaydeden Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: "TÜBİTAK'ta olmasalar kriptonun yazılması, hazırlanması ve şifrelerin daha sonra elde edilip çözülmesini sağlayacak yapıyı oluşturamazlar. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında (TİB) olmasalar dinlemeyi kaydedemezler. Emniyet aralardaki bağlantıyı kurmasa yine dinleme yapılamaz. Paralel yapının çok tipik, tehlikeli ve sinsi bir örgüt olduğunun aslında en önemli göstergelerinden bir tanesi kriptolu telefonların dinlenmesi. Dolayısıyla 'bu örgüt nerede, ben bunu göremiyorum, gidip üye olacağım' diyenler ya kafalarını kuma gömmüşler ya da duymak istediklerinin dışında hiçbir şey duymuyorlar, kulaklarını kapatmışlar. Gözü görmek istemeyenden daha kör kim olabilir, duymak istemeyenden daha sağır kim olabilir?" - "Kriptolu telefonların dinlenmesi casusluk faaliyetidir" Yeni kriptolu telefonların özelliklerine ilişkin soruyu da yanıtlayan Işık, devlet yöneticilerinin kullandığı kriptolu telefonların bu kişilerin tamamen kendi aralarında yaptıkları konuşmalar için kullanıldığını söyledi. "Kendi aralarındaki yapılan görüşmeler dinlenmiş, problem orada. Bu tamamen casusluk faaliyetidir" diyen Işık, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarının aralarındaki görüşmelerin deşifre edilerek kullanıldığına işaret etti. Sistemin kapalı bir sistem olduğunun altını çizen Işık, vatandaşın kullanacağı telefonlarla ilgili projenin sürdüğünü ve 2016 yılının haziran ayında bitmesinin amaçlandığını bildirdi. Işık, "Proje başarıyla sonuçlandırıldığında vatandaşlarımız kendi aralarında kriptolu olarak konuşabilecek" dedi. Telefonun donanımında çok fazla değişiklik yapmadıklarını anlatan Işık, "Ama bütün yazılımını değiştirdik. Bu telefonların dinlenememesine yönelik dünyada en gelişmiş kripto çözücü cihazların çözme kabiliyetinin 3 katı kadar güvenlik sistemi geliştirdik. Dolayısıyla kripto çözücü cihazlarla bu kriptolu telefonun dinlenebileceğine inanmıyorum" dedi. Telefonun donanımında da bazı değişiklikler yaptıklarını anlatan Işık, eski telefonda hem kriptolu hem de kriptosuz görüşmeye imkan tanıyan tuş olduğunu söyledi. Yeni donanımda kriptosuz görüşme seçeneğini iptal ettiklerini dile getiren Işık, "Paralel yapı, kripto yazılımında bazı korsan satırlar koymuş. Şifrelerin depolandığı ve daha sonra çözülmesi amacıyla saklandığı bazı satırlar koymuş. Zaten o sayede kriptoların çözülmesi mümkün olmuş. Onların tamamını temizledik, ayıkladık, hepsini sıfırdan ele aldık. Şu anda güvenliği çok yüksek kriptolu telefonu hazır hale getirdik" dedi. Telefonun bir yıllık bir süre içinde hazırlandığını kaydeden Işık, ihtiyaca göre telefonları hazırlayarak teslim aşamasına getirdiklerini kaydetti. (AA)

6 17 20 Şubat Per Cuma embe Adalet Bakanı Bozdağ:"İdam cezası, tek başına suçların işlenmesini önlemeye yeten bir ceza değil. O yüzden de bu konuya, cezayı artırarak biz bu meseleyi hallederiz diye yaklaşırsak büyük bir hata yaparız.bu konu, bence ceza konusu değil tek başına. Bir kanunla düzeltilecek de bir konu değil."dedi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Koç,"CHP, Mecliste, bu faşizan yasa teklifine karşı direnişini sürdürecektir.uydurma, düzmece ve iftiralardan oluşan, CHP'ye dönük saldırılara karşı gerekli hukuksal mücadelede, hukukçularımız tarafından bugün itibariyle başlatılmıştır"dedi CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, TBMM Genel Kurulu'nda İç Güvenlik Paketi nedeniyle çıkan kavgaya ilişkin, "CHP, Mecliste, bu faşizan yasa teklifine karşı direnişini sürdürecektir" dedi. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Koç, toplantı devam ederken, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.myk'da güncel konuların yanı sıra önümüzdeki seçimlerde işleyecekleri "genç işsizlik" ve "istihdam sorunu" ile ilgili politikaların tartışıldığını belirten Koç, CHP'nin "vatandaşın canını yakan temel sorunlara" ilişkin net çözümler üreteceğini söyledi. Koç, arası gençlerde işsizlik oranının yüzde 19,9'a yakın olduğunu dile getirerek, eğitim almış gençlerde bu oranın yüzde 30'a yükseldiğini savundu. Çıkartılan yasa gereğince genel sağlık sigortası primi toplandığını hatırlatan Koç, 5,3 milyon kişinin prim borçlusu göründüğünü, bunlardan 3,5 milyon kişinin ise bu borcundan habersiz yaşadığını ileri sürdü.bu borçların, seçim nedeniyle iktidar tarafından bilinçli olarak gündeme getirilmediğini ifade eden Koç, iktidarın bunlar yerine başka işlerle uğraştığını söyledi. Koç, şöyle devam etti:"çok açık ve net konuşuyorum; haramdan beslenip, haramla yaşayanlar, kendi düzenlerini sürdürmek için en alçak iftiralar dahil, her yola başvurabileceklerini örnekleriyle ortaya koyuyorlar. Hırsızlıkların, arsızlıkların, yolsuzlukların belgeleri apaçık ortadayken, bunlarla uğraşanlara karşı şimdi de yeni bir haysiyet cellatlığına soyunma senaryosuna giriştiler. Yıllarca ortaklaşa çalıştıkları yapılarla, bu ülkenin yurtseverlerine, demokratlarına kurdukları kumpaslar, şimdi yaşadıkları ve bu millete reva gördükleri tüm pisliklerin üzerine gidenlere karşı, karalama kampanyasına dönüştürülmek isteniyor. Ellerindeki, belki de dünya basın tarihi de diyebiliriz, en karanlık örnekler olarak geçecek, a- vanta ve vurgun sermayesi ile kurulan havuz bataklığının yayın organları, aldıkları talimatlarla dört koldan saldırmaya başladılar. Ne kaybettiğimiz Özgecan yavrumuzla ilgili yapılan protestolar gündeminde ne de toplumsal sorunlar. Doğrudan aldıkları talimat ve tek merkezden planlanan senaryolar üzerinde toplumu zehirlemeye çalışıyorlar. Şimdi bu senaryoların, iftiraların en pespayesini sergilemekten utanmıyorlar da. Kim AKP'nin hukuksuzluğunu, yolsuzluklarını, rüşvetlerini dile getirirse, şimdi ahlaksızca onları hedef haline getirme gayretine girişmiş bulunuyorlar.""torpil, kart vizit atamaları ve yolsuzlukların" olağan hale geldiğini iddia e- den Koç, devletin tüm imkanlarının bu iktidar döneminde peşkeş çekildiğini ileri sürdü. (AA) AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş,"Dün TBMM'de yaşanan tablo gösteriyor ki hem CHP hem MHP, HDP'nin vagonu haline dönmüştür. Dün HDP, iki siyasi partiyi kendi vagonu yapıp TBMM gündemini tıkama gayretinde bulunmuştur. "dedi

7 17 20 Şubat Per Cuma embe Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Lojistik merkezler sayesinde afet veya acil durumda o bölgelerdeki insanlara en süratli şekilde yardım elinin uzatılması mümkün olacak Düzce depreminde yıkıntıların altında kalan bir devletten, bugün ülke içinde ve dünyada yaşanan tüm afetlere, krizlere anında ve etkin şekilde müdahale edebilen bir Türkiye ye geldik"şeklinde konuştu AK Parti İstanbul Milletvekili Uçma,"Topluma rehberlik etmesi gereken siyasi önderlerimiz ayrıştırıcı bir üslupla, sanki mevcut hükümet olmasaydı Özgecan katledilmeyecekti, sorumluları mevcut siyasi süreçmiş gibi çirkin, k- abul edilmesi mümkün olmayan bir sürece taşımaya çalışıyor."dedi CHP Grup Başkanvekili Gök,"CHP o- larak bizi faşist devlet anlayışının uygulanacağı bir düzene götürmek isteyen yasaya karşı milletimizden aldığımız yetki ile demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü korumak için göğsümüzü siper ettik"dedi CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan kavgaya ilişkin, "CHP olarak bizi faşist devlet anlayışının uygulanacağı bir düzene götürmek isteyen yasaya karşı milletimizden aldığımız yetki ile demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü korumak için göğsümüzü siper ettik. Demokrasinin bir bedeli var. Biz halkımız adına bu bedeli ödemeye hazırız. Kimse bizi korkutamaz, kimse bizi yıldıramaz" dedi. Gök, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Meclis Genel Kurulu'nun kapalı oturumunda yaşanan kavgaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Parlamento tarihinin en kritik toplantılarından birinin gerçekleştirildiğini, belirten Gök, "AKP faşizmi Meclis'te denemeye çalışıyor. AKP kurmak istediği polis devletini önce Meclis'te kendi militan kadroları ile denemeye çalışıyor" ifadesini kullandı. AK Parti'nin muhalefet milletvekillerine gözdağı vermeye çalıştığını, onların görevlerini yapmasını engellediğini ileri süren Gök, şöyle devam etti:"dün CHP olarak bizi demokrasiden uzaklaştıracak, bizi faşist bir devlet anlayışının uygulanacağı bir düzene götürmek isteyen bu yasaya karşı milletimizden aldığımız yetki ile demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü korumak için kendimizi, göğsümüzü siper ettik. Demokrasinin bir bedeli var. Biz CHP milletvekilleri olarak halkımız, ülkemiz adına bu bedeli ödemeye hazırız. Kimse bizi korkutamaz, kimse bizi yıldıramaz. Bu yasa ile AKP kendi silahlı gücünü kurmak istiyor."iç Güvenlik Paketinin yasalaşması halinde halkın en masum, en barışçıl itirazlarını bile dile getirmesine izin verilmeyeceğini savunan Gök, CHP olarak böyle antidemokratik bir düzenlemeye geçit vermeyeceklerini söyledi. Gök, "Daha görüşülürken bu yasaya şiddet ve kan bulaşmıştır. Bu yasa daha görüşülmeden kanlı bir yasadır, insan haklarını hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi katleden bir yasadır" dedi.ak Parti milletvekillerinin ve AK Partili Meclis Başkanvekilinin görüşmeler sırasında muhalefetin Meclis İçtüzüğü'nden kaynaklanan haklarını gasp ettiklerini öne süren Gök, buna asla izin vermeyeceklerini, CH- P'nin haklarını çiğnemenin kimsenin haddi olmadığını vurguladı. Gök, şu değerlendirmelerde bulundu:"dün Meclis'te parlamento tarihinin en kanlı günlerinden birisi yaşanmıştır. Çekiçlerle, koparılan sandalyelerle milletvekillerimize ağır saldırılar gerçekleştirilmiştir. Bunların bir kısmı kapalı oturumda olduğu için göremediniz. Bu saldırgan bir güruhun demokratik haklarını kullanmak isteyen milletvekillerine karşı yaptığı bu kanlı baskını, saldırıyı göremediniz. Ama tüm vatandaşlarımız bilmelidir ki AKP kendi faşist yasalarını önce Meclis'te milletvekilleri üzerinde denemek istemiştir. Dört milletvekilimiz AKP'li milletvekillerinin saldırısı sonucu yaralanmıştır. AKP Grup Başkanvekili Sayın Elitaş, 'bize saldırdılar' diye açıklama yapmış. Dört yaralı CHP'de. U- tanmadan, sıkılmadan yalan söylüyorlar. Meclis'i gerginliğe bilerek itiyorlar. Çünkü biliyorlar ki bu yasa çıktıktan sonra Türkiye'de herkesin sesi kısılacak, herkesin nefesi dinlenecek. Daha yasa çıkmadan milletvekillerine bunu yapanlar, düşünün yasa çıktıktan sonra masum halka karşı neler yapmazlar. Kan ve şiddetin bulaştığı bu yasa görüşülmeden geri çekilmelidir." Muhalefet olarak paketin yol açabileceği tehlikelere dikkati çektiklerini, ancak iktidarın kendilerini dinlemediğini ve yasalaşması için çalıştığını belirten Gök, "İktidar muhalefetin haklı eleştirilerini dinlemiyorsa bilsinler ki Meclis'te bundan sonraki mücadelede biz bütün meşru haklarımızı kullanacağız. Ve yasanın geçmemesi için elimizden gelen ne varsa kullanacağız" diye konuştu.paketin tüm halkı ilgilendirdiğinin altını çizen Gök, "Bütün halkımıza, sivil topluma sesleniyorum; sesinizi yükseltin bu yasa çıktıktan sonra kimsenin sesinin yükseltilmesine izin verilmeyeceği bir ortama gidiyoruz. (AA)

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL Şubat Cuma Perşembe 20 Şubat 2015 Cuma SONDAKiKA GAZETESİ >> 9 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com ÖZGECAN, İDAM VE SEVGİ Özgecan''ın vahşice katledilmesine hepimiz çok çok üzüldük, insanlar sokaklara döküldü, yürüyüşler yapıldı, bazı gösteriler siyasi ve ideolojik şova da dönüştü. Politikacısı, iş adamı, kadınlarımız, erkekler, sivil toplum kuruluşları herkes ayağa kalktı. Kimileri de hükümeti Özgecan üzerinden vurarak şovunu yapmaya, ortalığı karıştırmaya kalktı. Sağduyu sahibi emniyet görevlileri yerine göre sakin, yerine göre görevini yaparak bazen de bu gösterileri bizzat idare ederek, Özgecanın resimlerini yaptırıp yürüşlerine katılarak görevlerini yaptılar. Bazı kendini bilmez sanatçı sıfatını haketmeyenlerde bu vesile ile gerçek yüzlerini göstererek değişik tepkiler verdiler. Kimi ülke gerçeklerinden habersiz kendi karakterini ortaya koyarken, kimi de şiddetle kınayıp bu Türkiye gerçeğine bir kez daha dikkat çekti. Hele o babanın bilinçli, acılı, mantıklı konuşması hepimizi iyice düşünmeye çağıran en önemli mesajdı. İdam çözüm değil, sevgi lazım diyordu. Evet unuttuğumuz sevgiyi hatırlatıyor, sevginin olmadığı yerde herşeyin olabileceği gerçeğini o acılı haliyle vurguluyordu. Kimileri de idam mı hadım mı diye tartışırken, eğitim ve insan yetiştirmenin gereğine kimse dikkat çekmek istemiyordu. Biz bilmem kaç yazımızda bu şoförlerin hepsinin psikolojik testten geçirilmesini kaç defa yazdık, söyledik, hükümete teklif ettik bilmiyorum. Maalesef bir toplumsal gerçek ortada. Şoförlerimizin ve toplumda çok yüksek oranda insanın psikolojik dengeleri bozuk, sadist, fanatik, sevgisiz ve her an cinayet işleyebilecek durumda milyonlarca insanımız var. Bunların önce tedavi, sonra da eğitilmeleri gerektiğine her zaman inanmışımdır. Çünkü herşey eğitim ve bilinçlenme ile mümkün. Tabii sevgisiz bir toplumda herşeyin olması da kaçınılmaz bir gerçek. Ama en güzelini de Ötüken dergisi sıralamış ve kimlerin idam edilmesi gerektiğini bir afis yaparak sosyal medyada paylaşmış. Çocuk istismarcıları, tecavüz,sapık, bölücü, terörist, hortumcu, vatan haini, fuhuş yaptıran, uyuşturucu işi yapanlara idam cezası getirilmesi istenmiş. Doğru bir tesbit bir madde de ben ekleyerek hükümete öneriyorum. Kadına şiddet... Öncelikle meclise çağrı yapıyorum bundan seçim yatırımı, nemalanma yerine vekillik görevlerini yerine getirerek acilen yukarıda sayılan suçlara acilen bir madde ile tüm indirim ve iyi niyet ceza düşümleri kaldırılmalı, daha sonra da medeni ülkelerdeki gibi ama ülke gerçeklerimizi de gözönüne alarak adam gibi bir yasa çıkarılarak, sadece yasa değil eğitim ve bilinçlendirme, yetiştirme, koruma ve kollama gibi hizmetleri de içerecek bir yasa da seçim filan beklenmeden çıkarılmalıdır. Hükümetin önerdiği ve hazırlık yaptığı evlilik ehliyeti de derhal yürürlüğe konmalı, evlilik okulunu bitirmeyen kimse kesinlikle evlendirilmemelidir. Şimdi neden susuyor diyenlere tokat gibi bir cevap ile Cumhurbaşkanı Erdoğan neler diyor bakalım: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, Bu alçaklığın, bu canice, vahşice yapılan bu katlin failleri yakandı. İnşallah hakettikleri cezayı da en ağır şekilde almaları için bizzat davanın takipçisi olacağım. Şu anda da zaten takip ediyorum" dedi. Kadını zayıf, korunmasız ve aciz görerek şiddet uygulayanların alçak ve zavallı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadına şiddet uygulamanın Allah'ın emanetine ihanet etmek olduğunu söyledi. Kaynak: AA 70 ÇİFTE RESMİ NİKAH İzmir'in Konak Belediyesi, Türk Medeni Kanunu nun kabul edilişinin 89. yıldönümünü 70 çifte resmi nikah kıyarak kutladı. Attıkları imzayla evliliklerini resmiyete kavuşturan çiftlere mutluluklar dileyen Belediye Başkanı Sema Pekdaş, eşlerden birbirlerini sevip saymalarını isterken şiddettin hiç yaşanmamasını diledi. Konak sınırları içinde yıllardır resmi nikahsız yaşayan 70 çift, toplu törenle birlikteliklerini resmileştirdi. Törene Başkan Pekdaş ın yanısıra belediye meclis üyeleri, CHP Konak İlçe Başkanı Şakir Başak, Konak Kadın Kolları Başkanı Hülya Yetişkin ve nikahı kıyılan çiftlerin yakınları katıldı. Çiftler arasında çocuklu olanların çokluğu dikkat çekerken kimileri de törene gelinlik ve damatlık giyerek katıldı. Yapılan toplu nikah merasiminden önce çiftlere nasihatte Pekdaş, birbirlerini sevmelerini, saymalarını ve şiddetin hiç yaşanmamasını, sağlıklı ortamlarda çocukların yetiştirilmesini istedi. Mersin de Özgecan Aslan'ın katledilişinden duyduğu üzüntüyü de dile getiren Pekdaş, Şiddet, insana özgü bir şey değil. Türkiye kaç gündür Özgecan ın ölümünü konuşuyor. Özgecan ı öldüren kişinin annesi de eşi tarafından şiddet görmüş. O çocuk, şiddet ortamında büyümüş. Bugün evlenenlere diyorum ki evlilikleriniz sevgiye, saygıya dayansın. Sağlıklı çocuklar büyüttüğünüz sürece sağlıklı toplumlar olur. Evliliğinizin ve evinizin bereketi daim olsun. dedi. (HABER MERKEZİ) Hem atıkları yakacak hem de nehirleri temizleyecek! Gaz haline dönüşen tüm atık maddeleri yakarak enerji ve aktif karbon üretmeyi başaran Girişimci Yakut, "Organize sanayi bölgelerinde kurulacak sistem sayesinde Ergene, Büyük Menderes, Gediz gibi nehirler başta olmak üzere sanayi atıklarıyla can çekişen tüm akarsular yeniden eski haline dönecek, kirliliğin enerjisi doğaya can verecek" şeklinde konuştu Uşak'ta bir girişimci tarafından geliştirilen, yakma teknolojisi sayesinde, gaz halini alabilen katı atıklardan enerji elde ederek üretilen aktif karbon ile "nehirlerde kirlenmeyi önleyebilecek" sistem oluşturdu. Uzun yıllar Endüstri Meslek lisesinde teknoloji öğretmenliği yapan girişimci Sami Yakut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geri dönüşüm sektöründe bir süredir kullandığı ve patentini aldığı yakma teknolojisi sistemiyle sanayi atıkları ile kirlenen nehirlerin temizlenebileceğini söyledi. Alüminyum ayrıştırma işiyle uğraşan ve 8 yıldır "Döner Fırınlarda Oluşan Gazlarla Enerji ve Karbon Üretim Sistemi" ismini verdiği teknoloji üzerinde çalışan Yakut, yapı özelliği gereği gaz haline dönüşen tüm katı atıkların sistemde yakılarak enerji elde edilebileceğini, bu enerji sayesinde sanayi atıklarıyla kirlenen doğanın "can bulacağını" savundu. İnsanoğlunun ürettikçe doğaya zarar verdiğini ancak üretimin yapmadan gelişmenin de mümkün olmadığına işaret eden Yakut, "Plastik, kağıt, tekstil atığı, atık su arıtma çamuru gibi pek çok gaz haline dönüşen katı atık, ürettiğimiz yakma teknolojisi sistemi ile bertaraf edilip çevreye hiç bir zarar vermeden enerjiye dönüşüyor" dedi. Yakut, atıklardan elektrik enerjisinin üretildiğini, bazı ülkelerde evlerin bu enerji sayesinde ısıtıldığını kaydetti. Atıklardan üretilen enerji Türkiye'de sanayi tesislerinin oluşturduğu kirliliğin doğal yaşamı tehdit ettiğine dikkati çeken Yakut, organize sanayi bölgelerinin atık su çamurlarının enerjiye dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Atık su çamurlarının içerisinde ağır metaller barındırdığını ve aktif karbon ile arıtma yapan sistemlerden geçirildikten sonra doğaya salınması gerektiğini ifade eden Yakut, aktif karbon kullanılarak yapılan arıtmanın maliyetli olduğu için tercih edilmediğini kaydetti. Geliştirdiği sistemle atık su çamurundan artı hiç bir enerji kullanılmadan yüksek enerji üretildiğini ve arıtma sistemleri için aktif karbon elde edildiğini anlatan Yakut, şunları söyledi: "Organize sanayi bölgelerinde kurulacak sistemle atık su çamuru kurutulacak, elde edilen katı atık, geliştirdiğim yakıt ünitesinde yakılacak, oluşan gaz ısıtılarak enerjiye dönüşecek. Ortaya çıkan enerji, PATRİK EMANETİ "HAÇI" 11 YIL SONRA TESLİM ETTİ Selçuk un turistik merkezlerinden Şirince, dinler arasındaki hoşgörüyü anlatan ilginç bir olaya sahne oldu. Fener Rum Patriği Bartholomeos un restore edilmeden yıllar önce Aziz Dimitrios Kilisesi ne ait yıkıntılar arasında bularak bir esnafa emanet ettiği tarihi haçı, babasının vasiyetini yerine getiren oğlu tarafından 11 yıl sonra teslim edildi. Patrik Bartholomeos, İzmir programı kapsamında 9 Şubat'ta, 1800 lü yıllarda yapılan ancak mübadele ile Rumlar ın köyden ayrılmasıyla kapılarını kapatan, son olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilen Aziz Dimitrios Kilisesi ni ziyaret etti. Kilisede Yunanistan dan gelen kalabalık bir cemaatin katılımıyla 93 yıl Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi (ZZTK), Türkiye'nin zeytin ve zeytinyağı ihracatını arttırmak için Rusya'nın başşehri Moskova'da 9-13 Şubat 2015 arasında düzenlenen 22. Prodexpo Gıda Fuarı ile Türkmenistan'ın Aşkabat şehrinde Şubat 2015 arasında düzenlenen 6. Türk İhraç Ürünleri Fuarı'na katılarak tanıtıma devam etti. Rusya nın en büyük gıda fuarı olan Prodexpo da ve Türkmenistan'dakinde Türk zeytin ve zeytinyağına gösterilen ilgiden son derece memnun kaldıklarını belirten ZZTK Başkanı Kadri Gündeş, fuarlara Avrupa ve Asya'nın çeşitli ülkelerinden büyük firmaların katıldığını kaydetti. Arjantin, Şili, Fransa, İtalya, İspanya gibi pek çok ülkenin katılımcı olarak yer aldığı Prodexpo'da, başta Rusya olmak üzere Çin, Brezilya gibi sonra düzenlenen ilk ayini yöneten Bartholomeos, ayin sonrası ilginç bir sürprizle karşılaştı yılında köyü ziyareti sırasında yıkıntılar arasında kiliseye ait tarihi bir haç bulan Bartholomeos, çıkışta sohbet ettiği esnaf Zeki Arabul a haçı emanet etti. Kilise tekrar açıldığında düzenlenen ilk ayinde kendisinden alacağını söyleyen Bartholomeos, Arabul dan haçı güvenli bir yerde saklamasını istedi. Kilisenin restorasyonunun tamamlanmasının ardından Patrik in Şirince ye gelişini bekleyen 65 yaşındaki Zeki Arabul, bu yıl ocak ayında kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Emaneti teslim etme görevi ise vasiyeti üzerine oğlu Umut Arabul a geçti. (AA) arıtma sistemlerinin enerji ihtiyacını karşılayacak. Ortaya çıkan aktif karbon, atık su çamurundan kalan suyun filtrelizasyonunda kullanılarak doğaya ağır metallerden arındırılmış temiz su pompalanacak. Sistemle oluşan aktif karbonun sadece üçte biri kullanılırken, tonu bin 500 dolar olan aktif karbon petro kimya endüstrisinde kullanılabilecek." Kirliliğin enerjisi doğaya can verecek Sistemin uygulanabilir olduğunu, kendi alüminyum ayrıştırma fabrikasında kullandığı yanma sisteminin kuruluş maliyetinin çok düşük olduğunu, uzun yıllar yüksek fayda sağlayacağını savunan Sami Yakut, şöyle konuştu: "Organize sanayi bölgelerinde kurulacak sistem sayesinde Ergene, Büyük Menderes, Gediz gibi nehirler başta olmak üzere sanayi atıklarıyla can çekişen tüm akarsular yeniden eski haline dönecek, kirliliğin enerjisi doğaya can verecek. Sistem ile zaman içinde kirlenen nehirler için zaman tersine işleyecek. Çok değil bir kaç yıl içinde bu nehirler kurtulacak, canlı hayatı yeniden güçlenecek, en önemlisi çocuklarımız artık kirletmeden üretmeye başlayacak." (AA) TÜRK ZEYTİNYAĞI RUSYA VE Türkmenistan'da görücüye çıktı dünyanın dört bir yanından firmaların ZZTK standını ziyaret ettiğini anlatan Gündeş, Son dönemde Rusya'nın Avrupa Birliği ülkelerine karşı uygulamakta olduğu boykotun fırsata çevrilerek, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi açısından Prodexpo Fuarı çok önemli bir fırsat oldu. Her ne kadar zeytin ve zeytinyağı, boykot edilen gıda ürünleri arasında yer almasa da yine de alımların bu vesileyle artacağını düşünmekteyiz. şeklinde konuştu. Prodexpo Fuarı na ZZTK olarak son beş yıldır katılmamalarına rağmen daha önceki yıllardaki faaliyetleri sırasında kurulan bağlantılar sayesinde ülkede Türk zeytin ve zeytinyağı için halihazırda bir pazar bulunduğunu ifade eden Kadri Gündeş, Rusya'nın Türk zeytin ve zeytinyağı Siyah elmasa üniversite desteği açısından çok büyük bir pazar potansiyeline sahip olduğunu belirtti. ZZTK Başkanı Gündeş, Türk İhraç Ürünleri fuarında yapılan gözlemler ve görüşmelerde ise Türkmenistan'da daha ziyade diğer nebati yağların yendiğini, zeytin ve zeytinyağı kullanımının ise yeterince tanınmamasından, biraz damak tadından ve fiyatının yüksekliğinden salatalarla sınırlı olduğunun anlaşıldığını ifade etti. Gündeş, "Türkler tarafından işletilen alışveriş merkezinin market raflarında, ülkemiz zeytin ve zeytinyağının da yer aldığını gördük ve bu durum bizi memnun etti. Türkmenistan'da komite olarak tanıtım faaliyetlerimize devam edeceğiz. Market raflarında markalı zeytin ve zeytinyağımızın sürekli olarak yer alması en büyük hedefimizdir." şeklinde konuştu. (CİHAN) Türkiye'deki trüf mantarı üretimi potansiyelinin ortaya çıkartılarak ekonomiye kazandırılması için Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) öncülüğünde çalışma yürütülüyor. "Siyah elmas" olarak nitelendirilen trüf mantarı üretiminin artırılması amacıyla Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü "Trüf Ormanı Eylem Planı" hazırladı. Piyasada, kalitesi, türü ve kilogram fiyatına göre 100 ila 3 bin avro arasında değer bulan trüf mantarı, Avrupa mutfağının vazgeçilmesi olarak görülüyor. Orman Genel Müdürlüğü ve MSKÜ işbirliğiyle hazırlanan plan doğrultusunda trüf mantarı ormanları kurulması planlanıyor. "Trüf ormanı eylem planı" kapsamında, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Trüf Merkezinde Orman Genel Müdürlüğü çalışanlarına uygulamalı "trüf aşılı fidan üretimi" eğitimi veriliyor. Laboratuvar ortamında ve sahada gerçekleşen çalışmalara, Orman Genel Müdürlüğü Odun Dışı Ürün ve Hizmetler Daire Başkanı Fuat Şanal, Başmüfettiş Ömer Naci Kaya, Bitkisel Ürünler Şube Müdürü Özgür Balcı, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü ile bazı illerin Orman Fidanlık Müdürleri, müdür yardımcıları ve mühendisleri katılıyor. Eğitim çalışmalarına katılanlar trüf aşılı fidan üretimi konusunda yeni yöntemler ve son gelişmeleri laboratuvar ortamında uygulamalı olarak öğreniyor. Program sonunda eğitim alan Orman Genel Müdürlüğü çalışanları trüf mantarı ekimi yapılacak illerde orman personeline bu eğitimi verecek. MSKÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Türkoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada önemli ticari potansiyeli bulunan trüf mantarının, aroması ve kokusunun cezbedici olması nedeniyle gurme ve üst düzey aşçılar tarafından beğenildiğini, Avrupa mutfağında önemli yere sahip mantar türünün, özellikle üst gelir grubu tarafından tercih edildiğini söyledi. Türkoğlu, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü ve MSKÜ işbirliğiyle 16 ilde yaklaşık 40 hektarlık boş alanda yapay trüf ormanları hazırlanacağını belirterek, 200 hektarlık doğal trüf ormanlarının da korumaya alınarak güçlendirileceğini dile getirdi. Üniversite bünyesinde kurulan trüf merkezinde özel sektörün ihtiyaç duyduğu trüf aşılı fidan üretimini yaptıklarını kaydeden Türkoğlu, bu çalışmaların yanında aşılı fidanların raporlanması ve trüf bahçesi kurulumu konularında danışmalık hizmetleri verdiklerini ifade etti. Türkoğlu, bu kapsamda çalışmanın kırsal alanda yeni istihdam alanları oluşturacağını, orman köylüsünün de gelir seviyesini yükselteceğini vurguladı. Son yıllarda yaptıkları çalışmalarla bir farkındalık oluşturduklarına değinen Türkoğlu, "Çok sayıda özel sektör temsilcileri kendi trüf bahçelerini kurmak için çalışma başlattı. Türkiye'deki önemli trüf alanlarını korumanın yanında uygun olan 16 bölgede yapay trüf ormanı kurulması planlandı. Bununla ilgili Denizli ve Muğla'da dikim yapıldı. Bu yıl da yeni illerde dikim yapılacak" dedi. Türkoğlu, Orman Genel Müdürlüğü personeline verdikleri teorik ve uygulamalı eğitim ile Türkiye'deki kara elması yetiştirecek ustaları yetiştiren bir çalışmaya imza attıklarını bildirdi. Trüf Eylem Planı kitabı hazır Türkiye'de bir ilk olma özelliği taşıyan çalışmanın Orman Genel Müdürlüğü personeli ile başlayacağını, daha sonra ise halka indirgeneceğini kaydeden Türkoğlu, şöyle konuştu: "Orman Genel Müdürlüğü ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi arasında imzalanan protokol kapsamında trüf eylem planı kitabı hazırlandı ve baskısı yapıldı. Bilim adamları ile arazi çalışması yaptık. Ülkemizin trüf potansiyelini yerinde tespit ettik. Son 10 yıldır yaptığımız çalışmaları bir kitapta topladık. 2 yıl süren çalışmalar sonucunda ülkemizin trüf haritasını çıkardık. Hangi trüfler var ve bunların özellikleri nelerdir bunları belirledik. Bölgelere göre dağılımı, ekonomik önemi, trüf bahçelerinin kurulumu, yönetimi, hasadı var. Bu kitap umarım ülkemiz için yeni bir endüstri alanının oluşmasında bilginin inovasyona dönüşmesinde katkı sağlar. Çünkü bilgilerin rafta kalmasının bir anlamı yok. İnsanlar için katma değer olduğu zaman anlam taşıyor." (AA) Küresel Doktorlar Yunanistan yolunda Küresel Doktorlar Ege Sağlık Federasyonu, Yunanistan ın İzmir Başkonsolosluğu na uluslararası sağlık hizmetlerinde işbirliği ziyaretinde bulundu. Ziyarete Küresel Doktorlar Ege Sağlık Federasyon Başkanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Yılmaz, Genel Sekreter Halil Güner ve Basın Müşaviri Timuçin Gündem katıldı. Küresel Doktorlar'ın uluslararası arenada insanlığa sunduğu hizmetler hakkında bilgi aktaran Yılmaz, Ziyaretten amacımız, ilk durağı Romanya olan Küresel Doktorlar'ın Balkan coğrafyası insanına sağlık alanında hizmet sunabilmesi, sosyal sorumluluğumuz gereği bu işe katkı koymak, bu maksatla da Yunanistan da bulunan sağlık personeli ve kurumları ile karşılıklı sağlıkta tecrübe paylaşımı projelerinde işbirliğidir. Bu anlamda Yunanistanlı sağlık çalışanlarına zeytin dalı uzatıyoruz. Hem onların bilgi ve tecrübelerinden istifade etmek hem de tecrübelerimizi komşu Yunanistan sağlık çalışanları ile paylaşmak bize mutluluk verecektir. Her geçen gün güçlenen Türk-Yunan dostluğuna bir tuğla da sağlık çalışanları olarak bizler koymak istiyoruz." dedi. Temiz ve yeşil enerji olarak adlandırılan yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılmasını amaçlayan Yaşar Üniversitesi öğrencileri, Greenpeace için reklam projeleri geliştirdi. Dünya çapındaki faaliyetleriyle tanınan çevreci sivil toplum kuruluşu Greenpeace (Yeşil Barış) yetkililerine projelerini sunan öğrenciler internet sitesi, afiş ve reklam filmleriyle nükleer enerjinin yerine geçebilecek olan yenilenebilir enerji kaynaklarına dikkat çekmeyi amaçladı. Yenilenebilir enerji kaynakları konusunda bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma için harekete geçtiklerini belirten Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğrencileri, anket çalışmalarında vatandaşların yenilenebilir enerjinin içeriği, maliyeti ve ülke ekonomisine katkısı hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını tespit ettiklerini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Ayda Sabuncuoğlu, Yrd. KRUVAZİYER GETİRENE TEŞVİK VERİLMELİ İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Türkiye ye ve İzmir e daha fazla kruvaziyer gemi gelmesi için teşvik sistemi uygulanmasını ve liman hizmetleri maliyetlerinin azaltılmasını önerdi. İzmir İktisat Kongresi nin 92. yıldönümü anma etkinlikleri kapsamında İzmir Ticaret Odası nda düzenlenen İzmir İktisat Kongresi Sempozyumu nda konuşan Öztürk, deniz turizminin geliştirilmesi için yapılması gerekenleri anlattı. Prof.Dr. İge Pırnar ın yönettiği sempozyumda, Türkiye de deniz turizminin geçmişi hakkında detaylı bilgi veren Öztürk, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ın 2003 te başlattığı destek sonucunda İzmir e gelen kruvaziyer yolcusu sayısının, sezonunda 510 bine ulaştığını söyledi. MALİYETLER AZALTILMALI Geçen yıl kruvaziyer yolcusu sayısının 275 bine düştüğünü dile getiren Öztürk, İzmir bir markadır, cazibesi yüksek bir şehirdir. Düşüşün asıl nedeni, kruvaziyerdeki rotasyon değişikliği. En önemli sorun da maliyetler. Yanaşma maliyeti, fener ücreti çok pahalı. Daha fazla yolcu çekmek istiyorsak mutlaka indirim yapmalıyız. Ayrıca 10 gemi, 20 gemi, 50 gemi getiren firmalara kademeli teşvik sistemi uygulanmalı. Hedefimiz, Başkonsolos Thedore Tsakırıs ise, "Böyle anlamlı bir ziyaretten oldukça memnuniyet duydum. Başkonsolosluğumuza hoş geldiniz. Yunanistan sağlık çalışanları ile sağlıkta tecrübe paylaşımı teklifiniz oldukça güzel. Bu işbirliği teklifinizi takdirle karşıladım. Sağlık alanındaki tecrübe paylaşımı noktasında projelerinize destek vermeye hazırım. İlk iş olarak da bu teklifinizi, Yunanistan ın ilgili makamları ve sağlık kurumlarına ulaştıracağımı bildiririm. Yunanistan da bulunan bazı doktorlar da Türkiye deki sağlık birimleriyle işbirliği yapmak istediklerini bize iletmişlerdi. Bu açıdan bakıldığında da işbirliği teklifiniz bizim için oldukça kıymetli oldu. Ortak projelerde de ilk pilot bölge olarak Yunanistan ın kuzey bölgesini tayin edebilir ve bu bölgedeki yerleşim yerlerinden işbirliği faaliyetine başlayabiliriz. Bunun için de gerekli çalışmalara vakit kaybetmeden başlayacağız. Bu ve bundan sonraki projelerinizde size destek vereceğimi belirterek, ziyaretinizden ötürü de Küresel Doktorlar'a ve emeği geçenlere teşekkür ederim. dedi. (HABER MERKEZİ) Üniversiteliler Greenpeace için kampanya tasarladı İzmir e 2,5-3 milyon yolcu getirmek. Daha fazla geminin yanaşması için parmak iskele ve yolcu salonu da yapılmalı. İzmir i gemilerin indi bindi limanı yapmak için çalışmalarımız devam ediyor. Bunun için fuar ve toplantılara katılıyoruz. Türkiye Kruvaziyer Platformu olarak da çalışıyoruz. dedi. Yapımına 1955 yılında başlanan İzmir Alsancak Limanı nda yatırımların devam ettiğini hatırlatan Öztürk, Yeni rıhtımlar yapalım, limanlarımızı daha fazla büyütelim te Türkiye deki limanlarda 1 milyar tonluk rakama ulaşılması hedefleniyor. Şu an limanlarda taşınan yük miktarı 400 milyon ton civarında. diye konuştu. (CİHAN) Doç. Dr. Ebru Gökaliler ve Araştırma Görevlisi Göker Gülay danışmanlığında hazırlanan, Türkiye de yenilenebilir enerjiye olumlu bakışı pekiştirmenin temel alındığı projelerde mizah öğesi kullanılarak hazırlanan Yeşil Lazım mı Abi, Yeşil Artık Yasal ve Yeni Nesil Çok Bozuldu sloganlarıyla nükleer enerjinin yol açabileceği sıkıntılar ve temiz enerjinin faydaları anlatılmaya çalışıldı. Greenpeace in yeni çalışmalarına fikir oluşturmak amacıyla çekilen Yeşil Lazım mı sloganlı viral reklam filminde ise nükleer atık satmaya çalışan, başarılı olamayınca temiz enerji kaynaklarına yönelen bir kişinin hikayesi anlatıldı. Öğrenciler, Yeni nesil çok bozuldu sloganlı kampanyayla da geçmişte yaşanan nükleer kazalarına ve bunların ortaya çıkardığı sağlık problemlerine dikkat çekmek istedi. (CİHAN) Serap YAŞAR BUZRUL serapyasar77@yahoo.com.tr KAYIT DIŞI ÇALIŞTIRILAN İŞÇİNİN BAŞVURACAĞI YOLLAR Günümüzde birçok sektörde sigortasız çalışanların sayısı her geçen gün artıyor. Peki, sigortasız çalışanlar ve maaşını elden alanlar neler yapmalıdır? Sigortasız çalışanların yapması gerekenler nelerdir. Son resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 33 ü kayıt dışı olarak istihdam ediliyor. Özellikle tarım kesiminde kayıt dışılık oranı yüzde 80 lere dayanmış durumda. Kayıt dışı olarak çalıştırılan vatandaşlar genelde işten ayrıldıktan sonra SGK ya durumu şikâyet etme veya iş mahkemesine dava açma yolunu tercih ediyorlar. Kayıt dışılık nedir, Neleri Kapsar? Kayıt dışı olarak çalışmak sosyal güvenlik hukuku uyarınca çalışanın bildirilmesi gerekmekte iken SGK ya bildirilmesini ifade ediyor. Kayıt dışılık kişinin bir işyerinde çalışıyor olmasına karşın hiçbir zaman sigortalı olarak SGK ya bildirilmemesi şeklinde olabileceği gibi hizmet günlerinin eksik bildirilmesi şeklinde de olabiliyor. Kayıt dışılık halinin özel bir durumunu da kişinin hizmet günlerinin tam bildirilmesine karşın ücretinin eksik bildirilmesi oluşturuyor. Bu halde kişi aylık 30 gün üzerinden sigortalı bildirilmesine rağmen ücreti eksik (genelde asgari ücret veya biraz üzerinden) bildiriliyor ve kişi adına eksik prim ödeniyor. Bu şekilde primi eksik yatırılan kişiler gelecekte, biriken primleri az olduğundan, çok az emekli maaşlarına mahkûm oluyor. SGK ya Başvurmak Mümkün Kayıt dışı istihdamın tespitinin ilk yöntemini idari yol oluşturmakta. ALO 170 veya BİMER hattı üzerinden yahut da SGK ya doğrudan verilecek bir dilekçe ile kayıt dışı çalışmanın ihbar veya şikâyet edilmesi mümkün. Kayıt dışı istihdam şikâyetleri üzerine SGK nın yetkili denetim elemanları olan müfettiş/denetmenlerce konu incelenecektir. SGK nın halen işyerinde çalışıyor olan kişiler ile ilgili tespit yöntemi işyerinde yerel denetim yapmaktır. İşyerine habersiz gidilerek denetim yapılması anlamını taşıyan yerel denetim de çalıştığı görülen sigortalının geriye dönük bir yıllık süreye kadar hizmeti tespit edilir. Öte yandan SGK müfettişleri/denetmenleri işten ayrılmış olan kişiler için ancak sonradan düzenlenebilir nitelikte olmayan bir belge edinmeleri halinde hizmet tespitinde bulunabilir. Sonradan düzenlenebilir nitelikte olmayan belgeler fatura, sevk irsaliyesi, banka yazıları, yevmiye defteri, resmi yazı gibi belgeleri kapsar. Eğer sigortalının elinde bu nitelikte bir belge yoksa idari aşamada hizmetini kazanabilmesi mümkün değildir. Zira 5510 sayılı Kanun müfettiş/denetmenin hizmet tespiti için belge bulmasını şart koşar. İş Mahkemesine Başvuru Süresi Beş Yıl Kayıt dışı istihdam edilen kişilerin bu duruma karşı başvurabilecekleri ikinci yolu ise yargı yolu oluşturur. Kişiler bunun için hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde yetkili iş mahkemesine dava açmak zorundadır. Hizmet tespit davası olarak ifade edilen bu davada, kişinin sigortalılığa esas çalışması ve ücreti araştırılıyor. Eğer bu beş yıllık süre geçmiş ise mahkeme davayı hak düşürücü süreden dolayı usulden reddediyor. Bordro Tanıkları Temel Delildir İş mahkemelerin neleri incelediğine gelince Hizmeti bulunduğunu, başka bir deyişle dava edilen işverenin işyerinde çalıştığını ispatlama yükümlülüğü sigortalılara aittir. Mahkemeler işyerinden sigortalının çalıştığına dair her türlü delili dikkate alabilecektir. Bunlar arasında ücret ödemesine dair belgeler, resmi kayıtlar, işyerinin yevmiye ve bilanço defterleri gibi her türlü belge vardır. Mahkemelerin hizmet tespitinde en temel kaynağı ise bordro tanıkları dediğimiz kişinin o tarihte o işyerinde çalıştığına şahit olan diğer çalışanlar, komşu işyerlerinin çalışan ve işverenleri, müşteriler gibi kişilerin ifadeleridir. SGK müfettişleri/denetmenleri bordro tanıklarına istinaden hizmet veremez iken mahkemeler ifadeleri tutarlı ve çelişkisiz görür ise sigortalının tüm hizmetlerinin tespit edilmesine hükmedebilecektir. Doğrudan Mahkemeye mi Başvurmalı? Eğer geçmiş yıllarda olan çalışmaları ile ilgili kişinin elinde sonradan düzenlenebilir nitelikte olmayan belgeler varsa mahkemeye gitmeye gerek kalmadan SGK ya başvurması tavsiye edilir. Bu belgelerin mutlaka şikâyet sırasında SGK ya ibraz edilmesi ve müfettiş/denetmenlerce incelenmesi sağlanmalıdır. Ancak elinde belge olarak yalnızca tanık beyanları var ise, bu takdirde SGK ya başvuruyla zaman kaybetmeden hizmet tespiti amacıyla doğrudan mahkemeye başvurulması daha doğru ve hızlı sonuç alacak yoldur. Mahkemede kişinin geçmişteki sigortasız çalışmasını ispatlamaya dönük en temel delili de sağlam bordro tanıklarıdır.

9 SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ 20 Şubat 2015 Cuma Evet bir seçimin daha başlangıcına gelmiş bulunmaktayız... Son yılların en çok bürokratının istifa ettiği bir seçim olarak da tarihe geçecek gözüküyor... Vekiller seçildikten sonra milletin sıkıntılarına derman olacakları yerlerde, merhemi başkalarına veriyor ve dertleri de iyice büyütüyorlar... Seçim yaklaşınca da, sanki o seçilmeden önce ki hali seçildikten sonraki hali arasında dünya kadar fark olduğunu görmeyenin ya işine gelmiyordur veya o seçilenin etrafındaki yalaka çemberi içindeki kişilerin görmemesini sağlaması ile başlıyor... Sedat KAYA sedatkaya20@hotmail.com VEKİL OLUNUR DA, MİLLET OLUNUR MU...? Milletin vekili denir ama meclise gidince Milletvekili olurlar... Toplumda yaşanmış olan bin bir türlü sorunun üstesinden gelinsin diye seçilmesi için gönderilen milletvekillerinin, nedense daha da sorun çıkardıklarını görüyoruz... Nedeni ise milletvekillerinin Meclis çatısı altında yapmış oldukları çatışmalarından dolayı, mevki makam koltuk sevdalarından dolayı... Meclise girince her şeyi unutuyorlar ve oy ile orada oturduklarını unutuyorlar... Eski dönemlerde Milletvekili adayı olmak için yola çıkan veya milletvekili olan bazı vekillerin halkın içerisine girdiğinde, sigaranın içerisindeki jelatin kağıdına not alırlardı ve aldıkları notu da çıkarken oturdukları masanın üzerinde bırakırlardı... Şimdi öyle yapmaya çalışan vekiller olmasa da,yine de yok dememek saygısızlık olur diye düşünüyorum. Notları artık kayıt altında olan bir sistem ile bildiriyor halkımız... Nedeni ise teknoloji gün geçtikçe gelişiyor... Ve artık halkımız da teknolojiyi kullanarak isteklerini yazdıkları için masada bırakacak bir şeyde kalmamış oluyor... Milletvekili olmak için milyarlarca para harcayarak değil, geçmişindeki başarılarla, dürüstlüğü ile, halkın içerisinden çıkmış olsa da kendisi de halk gibi yaşayan olması ile aday analiz edilmelidir... Sadece parası olan vekil adayı olur düşüncesi olduğu müddetçe, bizde yukarıda sıraladığımız faktörleri ikinci sırada görmeye devam edeceğiz... Vekil olunur da, millet olunur mu bilmiyorum...? Büyükşehir'den Suçatı yoluna neşter Kadın Meclisi Özgecan için siyaha büründü Mersin'de katledilerek öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için siyaha giyinerek olaya tepkisiz kalmayan Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi basın açıklamasında bulundu. Kent Konseyi binasında bir araya gelen kadınlar adına konuşan Kadın Meclisi Başkanı Bilsen Özen, şunları kaydetti: "Bu kadar güzel bir kültürden gelen bir nesilden insanı yok eden bir nesle nasıl dönüştük diye düşünmeliyiz. Bugün ülkemiz genelinde büyük bir öfke ve tepkiye yol açan bir canımızın adında can barındıran Özgecan kardeşimizin acısını milletçe kalbimizin en derininde hissediyoruz. Bu insanlık dışı saldırıyı tüm kadınlarımız adına Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak kınıyor ve lanetliyoruz. Bizler inanıyoruz ki, kadınların kendi yaşamlarıyla ve bedenleriyle ilgili özgürce karar vermelerini engelleyen her tür durum ya da davranış kadına yönelik şiddettir. Kadına yönelik şiddetin en ağırı ise kadın cinayetleridir." Bu kimin ve neyin öfkesidir? Özgecan'ın darp edilerek hunharca katledildiğini ifade eden Özen, "Bu ne yoğun bir öfke ve kindir? Bu kimin ve neyin öfkesidir? Biz Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak, günlük uygulamalarımız içinde başı örtülü, örtüsüz, açık giyinen, kapalı giyinen, Müslüman, ateist, zengin, yoksul, eğitimli, eğitimsiz farklı sosyal sınıflardan gelen birçok kadın başvurana danışmanlık yapıyor, sorunlarının çözümünde destek oluyor ve sıkıntılarını kendi sıkıntımız gibi üstleniyoruz. Kadına yönelik şiddetin her türünün çok yaygın olduğuna ve yol açtığı sonuçlara her gün tanık oluyoruz. Bize başvuranlardan dinlediğimiz öyküler ve yapılan bilimsel çalışmalar kadına yönelik şiddetin belli bir sosyal sınıf ya da hayat görüşüne sahip kadınlarla sınırlı olmadığını ancak erkek egemenliğinin yüksek olduğu toplumlarda daha yaygın olduğunu gösteriyor. Kadına yönelik şiddetin en önde gelen nedeni, erkek egemen sistem içinde erkeklerin kadınları kontrol altına alma, kadınların yaşamını ve yaşam alanlarını kendi koydukları kurallara göre düzenleme isteğidir" diye konuştu. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi, Mersin'de öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için siyah giyindi Zihniyetin değişmesini talep ediyoruz 21. yüzyıl Türkiye si için kadına yönelik şiddetin bir insanlık ayıbı olduğunu düşündüklerini ifade eden Özen, "İsyan ediyoruz! Cinsiyetçi ayrımcı ve cinsel saldırıları körükleyen zihniyetin bizzat ürettiği kadına yönelik cinsel, fiziksel, ruhsal şiddetin yaralarını sarmak yerine erkeklerin kendilerini sorgulamalarını, kendi rollerinin uzantılarına bakmalarını, kadına yönelik şiddetin önlenmesini istiyoruz! Sadece 'kadın' oldukları için öldürülen Özgecan Aslan ve yüzlerce kadının katlinden sorumlu olan cinsiyetçi ve cinsel saldırıları körükleyen zihniyetin değişmesini talep ediyoruz" dedi. Bu güne kadar hep çocuk eğitiminin öneminden bahsettiklerini anlatan Özen, şöyle konuştu: "Eğer Özgecan'a kıyanlar böyle yetişmemiş olsalardı belki de o hala hayatta olacaktı. Artık kızlarımıza nasıl giyineceklerini değil, oğullarımıza nasıl davranmaları gerektiğini öğretmemizin vakti geldi. Hele ki, 'Kadınlar size Allah'ın emanetleridir' diyen yüce bir dine sahip bir ülkede kadın cinayetleri artık 'son bulsun' diyor; sözümüzü Ulu Önder Atatürk ün şu söylemiyle noktalıyoruz; 'Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.' Tüm milletimizin başı sağolsun." HABER MERKEZİ Özen, basın açıklamasını Mevlana'nın şu dizeleriyle sonlandırdı: Çiçeklerle hoş geçin, balı incitme gönül, Bir küçük meyve için, dalı incitme gönül. Başın olsa da yüksek, gözün enginde gerek, Kibirle yürüyerek yolu incitme gönül! Mevlâ verince azma, geri alınca kızma, Tüten ocağı bozma, külü incitme gönül. Dokunur gayretine, karışma hikmetine Sahibi hürmetine, kulu incitme gönül. Sevmekten geri kalma, yapan ol, yıkan olma Sevene diken olma, gülü incitme gönül. Konuşmak bize mahsus, olsa da bir güzel süs, Ya hayır de, ya da sus, dili incitme gönül. Acıpayam İlçesi ile Suçatı Mahallesi arasındaki yolda meydana gelen heyelan nedeniyle tek şeride düşen yol, Denizli Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından onarıldı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı, yoğun kar yağışından dolayı heyelan nedeniyle tek şeride düşen Acıpayam İlçesi ile Suçatı Mahallesi arasındaki yola müdahale etti. Denizli'de geçtiğimiz hafta etkili olan kar yağışıyla birlikte Acıpayam İlçesi ile ilçeye bağlı Suçatı Mahallesi arasındaki yolda heyelan yaşanmıştı. Yaşanan heyelanın ardından yol büyük oranda hasar görürken, trafik tek şerite kadar düşmüştü. Hasar gören yola kısa sürede müdahale eden Denizli Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı ekipleri, 2 kamyon, 1 greyder, 1 ekskavatör ve 1 yükleyici ile birlikte çalışmalara başladı. Yolun daha fazla tehlike yaratmaması için hızlı bir şekilde yürütülen çalışma kapsmaında, güzergahta genişletme ve güçlendirme çalışması yapıldı. Kısa sürede yeniden çift şeride çıkarılan yol vatandaşların hizmetine sunuldu. Yaralanma ve can kaybı yaşanmaması sevindirici" Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Suçatı - Acıpayam yolundaki heyelan nedeniyle bozulan yolun Denizli Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı ekipleri tarafından yapıldığını belirterek, çalışmalarda emeği geçen herkese teşekkür etti. Heyelan sırasında Merkezefendi Belediyesi İLE İŞKUR İŞBİRLİĞİ Merkezefendi Belediyesi Toplum Yararına Çalışma Programı kapsamında belediye mücavir alanında, park bahçe işleri projelerinde çalıştırılmak üzere İŞKUR İl Müdürlüğü ile 10 kişinin istihdamını öngören bir sözleşme imzaladı. İŞKUR la Ortak Çalışma Yaparak Köprü Görevi Göreceğiz Proje kapsamında çevre temizliği ve düzenlenmesi hizmetleri ile parkların temizlik ve bakım işlerinin gerçekleştirileceğini belirten Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, İŞKUR - Belediye işbirliğinin, ülkemizin en önemli sosyo-ekonomik sorunu olan işsizliğin önlenmesinde önemli bir yer teşkil ettiğini biliyoruz. Bu proje ile iş arayan vatandaşlarımızın yerelden hizmet almasıyla işsizliğin giderilmesine katkı sağlanacağını düşünüyoruz. İŞ- KUR İl Müdürlüğümüz ile imzalamış olduğumuz sözleşmeyle ilçemiz sınırlarında parkların temizlik ve bakım işlerinde çalışmak üzere, 10 vatandaşımıza 4 ay boyunca sigortalı iş imkanı sağlamış olduk. İş arayan vatandaşlarımız ve İŞKUR arasında biz bir köprü görevi göreceğiz. Merkezefendi Belediyemize iş ile ilgili çok talep geliyor. Belediye olarak bütün iş taleplerine cevap verecek konumda değiliz. Fakat geçici süreyle vatandaşlarımıza istihdam sağlayacağımıza inanıyoruz. Park ve Bahçeler Müdürlüğümüz bünyesinde 4 ay hizmet verecek yeni mesai arkadaşlarımıza başarılar diliyorum dedi. Bu projeyle geçici olsa da bir işe kavuştukları için memnun olduklarını ifade eden işçiler Merkezefendi Belediyesi ve İŞKUR a teşekkür ettiler. HABER MERKEZİ herhangi bir yaralanma veya can kaybı yaşanmamasının sevindirici olduğunu ifade eden Başkan Zolan, "Gönül istiyor ki yangın, heyelan, kaza, sel ve doğal afetler hiç olmasın. Ancak hayatın Kahramanmaraş'ta Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Lojistik Merkezi açıldı. Merkezin açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla ATO Congressium'da düzenlenen "AFAD Lojistik Merkezleri toplu açılış töreni" kapsamında telekonferans yöntemiyle yapıldı. Honaz ilçesine bağlı Kocabaş Mahallesi ndeki AFAD Lojistik Merkezi'nin açılışını canlı yayında izleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, merkezin ülkeye hayırlı olmasını diledi. Denizli Valisi Şükrü Kocatepe de "Zat-ı alilerinizin emirleri ile başlatılan depreme hazırlık çalışmaları kapsamında Denizli'ye yapılan AFAD Lojistik Merkezi, 19 ilçemizle birlikte Aydın, Burdur ve Uşak illerine de hizmet verecektir. Allah'tan afetlerinden koruması niyazı ile başta zat-ı alilerine, içinde bunlar var. Büyükşehir Belediyesi olarak gerek ekipman gerekse eğitim açısından tüm bu doğal afetlere karşı her zaman hazırlıklı olmayı sürdüreceğiz." HABER MERKEZİ AFAD Lojistik Merkezleri TOPLU AÇILIŞ TÖRENİ sayın başbakanımıza, bakanlarımıza ve AFAD yönetimi başkanlığına şükranlarımı arz ediyorum" diyerek Denizli protokolü ile birlikte merkezin kurdelesini kesti. Honaz İlçesi Kocabaş Mahallesi nde 36 bin 307 metre kare yüz ölçüme sahip alanda yapımı tamamlanan AFAD Lojistik Depo ve Nizamiye Binası, 2 bin 400 metrekare kapalı alana sahip olup, depoda her biri tam takım 100 çadır, toplam 96 konteynır, 16 metrekarelik 2 bin 556 çadır, 28 metrekarelik 2 bin 232 çadır, 3 bin 745 yatak, 6 bin 600 battaniye ve 2 bin 640 yastık, nevresim ve kılıf bulunuyor. Afet bölgesinde yaşanabilecek enerji kesintilerinin giderilmesi amacıyla merkezde 2 bin kilo volt enerji trafosu ile 400 tonluk su tankı, 2 tavan vinci, 2 forklift, 96 araç takip cihazı, İP AFAD bağlantılı uydu telefonu ve kesintisiz güç kaynağı mevcut.

10 mbe 20 Şubat 2015 Cuma

11 SAYFA 12 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Ege Üniversitesi (EÜ) Ege Meslek Yüksek Okulu (EMYO) Mekatronik Programı bünyesinde, Toplum İçin Teknik Eğitim ve Kadın İstihdamının Desteklenmesi projesi kapsamında kurulan ve İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından desteklenen Hidrolik ve Pnömatik, Otomasyon ve Robotik, Proses Kontrol ve Ölçme laboratuvarları törenle açıldı. EMYO Müdürü Prof. Dr. H.Semih Güneş, açılışta yaptığı konuşmada, 1984 yılında kurulan, 8 bin 400 öğrencisiyle EMYO olarak üç yerleşkede teknik, sağlık, işletme ve muhasebe programlarını içeren bir yüksekokuluz. Öğrencilerimizin geleceği için altyapı, staj ve eğitimcilerin eğitimi gibi uluslararası protokollerimiz var. Cummins firmasının teklifiyle 'Toplum İçin Teknik Eğitim ve Kadın İstihdamının Desteklenmesi', sosyal sorumluluk projesi olarak 2012 yılında başladı. Özellikle kız öğrenciler için EMYO daki altyapı desteğini sağlamak amacındayız. Bu amaçla programın yüzde 50'sini kız öğrenci kontenjanına ayırdık. Projenin protokolünü Cummins ve ortaklarıyla imzalayarak başlattık. dedi. BİRİKİMİ HAREKETE GEÇİRİYORUZ EÜ Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ise, Bu proje, kadın istihdam edilen başka bir fonksiyonu eklemiş oldu. Ben bir esnaf çocuğuyum. Babam, tıp fakültesine gitmek istediğimde bana destek verdi. Babam, -Türk Telekom- Arıza 121 Bilinmeyen Numara Danışma Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe kız çocuklarının okuması gerektiğine inanan birisiydi. Ben Türkiye Cumhuriyeti nin şanslı kadınlarından biriyim. Bu şansın yaratılmasını babama borçluyum. Bugün burada açtığımız program da kızların yarısını tekniker olarak yetiştirerek, benim öğrendiğim sorumluluğu öğrencilerime aktarmaktan ibaret. Mustafa Kemal Atatürk ü, bizi bu noktaya getiren şansı yarattığı için minnetle anıyorum. Zorluklar aşılmak içindir. Bu projeyle kadını bir adım öne çıkaran herkese katkılarından ve emeklerinden dolayı teşekkür ederim. diye konuştu. Törenin sonunda Rektör Yılmaz, katılımcılara EÜ 60. yıl fidan sertifikası hediye etti. İzmir Valisi Mustafa Toprak a ise fidan sertifikasının yanısıra EMYO'da Aliağa Ticaret Odası (ALTO) tarafından, "İhracatta Pazar Araştırmasının Önemi" konulu bir seminer düzenlendi. İzmir'in Aliağa ilçesinde, ihracat yapma isteğinde olan veya halihazırda yapmakla birlikte dış ticaret süreçleriyle ilgili bilgi dağarcığını genişletmek ve pazar payını arttırmak isteyen firmalara yönelik seminer, İyonya Danışmanlık'tan Ferişte Temiz tarafından uygulamalı olarak verildi. Eğitime katkıda bulunan dinleyiciler, ihracat ve pazar araştırması konusunda beyin fırtınası yapma imkanı da buldu. Çeşitli meslek gruplarından kursiyerlerin, "Nasıl ihracatçı olunur? Uluslararası pazara giriş yöntemleri neler? Uluslararası 20 Şubat 2015 Cuma Ege Üniversitesi ile SANAYİCİ EL ELE pazarlamanın ulusal pazarlamadan farkları neler? Yurtdışı pazarına giren firmaların yaptıkları yanlışlar neler? Firmalar, girecekleri yabancı pazara nasıl üretilen el yapımı bir saat takdim etti. BÜTÇE 1 MİLYON 386 BİN LİRA Proje bütçesi, 1 milyon 386 bin lira olarak açıklandı. Proje kapsamında oluşturulan altyapıyla işgücü piyasasının ihtiyacı olan mesleki beceri ve yeteneklere sahip mekatronik tekniklerinin yetiştirilmesi hedefleniyor. Programa yüzde 50 oranında ÖSYM yerleştirmeleriyle kız öğrenci kontenjanı sağlanıyor. Projenin yaşama geçmesinde üniversite sanayi işbirliğine önem veriliyor. Yetişen öğrencilerin staj sürecinde, mezuniyetten sonra ve işe yerleştirilme aşamasında sektör tarafından tanınırlığının sağlanması hedefleniyor. (CİHAN) ALİAĞALI GİRİŞİMCİLERE İHRACAT EĞİTİMİ Avşar Palmiye Cinebonus Cinebonus Cinebonus (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center karar vermeli?" gibi sorularına cevap verildi. İhracata başlamak isteyen firmaların dikkat etmesi gerekenler, ihracatta pazar araştırması yapmanın önemi ve ilgili devlet destekleri, u- luslararası pazarlama ve yöntemleri, ihracat sürecinin aşamaları, dış pazar araştırması, masabaşı araştırması, alan araştırması, uluslararası pazarlamada başarının sırları gibi konularda yer yer uygulamalı bilgiler aktarıldı. (CİHAN) Sema Sineması Konak Sineması Desem Sineması Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 SAYFA 13 SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK Şubat Cuma Perşembe Üzüm çekirdeği, sucuğu daha sağlıklı hale getiriyor Adıyaman'da yapılan çalışmada, üzüm çekirdeği ununun sucuğu daha sağlıklı hale getirdiği belirlendi. ADYÜ Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Kurt, "Sucuktaki oksitlenme riskini azalttığını yani oksidasyonu kısmen engellediğini gördük" dedi Adıyaman Üniversitesi (ADYÜ) Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Şükrü Kurt, yaptıkları araştırmada, sucuğa kattıkları üzüm çekirdeği u- nunun, sucuğu daha sağlıklı hale getirdiğini tespit ettiklerini söyledi. Doç. Dr. Kurt, Türkiye'de genellikle taze üzümlerin işlenmesinden sonra çekirdeklerinin değerlendirilmediğini veya hayvan yemi olarak kullanıldığını belirtti.üzüm çekirdeğinin, içerisinde sodyum, potasyum, mineral ve çok sayıda vitamin barındırmasının yanında özellikle fenolik bileşenler bakımından zengin bir besin olduğuna dikkati çeken Kurt, üzüm çekirdeği potansiyelin değerlendirilebilmesi ve et ürünlerinin daha sağlıklı hale getirilebilmesi amacıyla bilimsel çalışma gerçekleştirdiklerini ifade etti. Atıl durumdaki üzüm çekirdeklerinin sucukta kullanılması için çeşitli testler yaptıklarına işaret eden Kurt, şöyle devam etti: "Bu kadar kıymetli bir yan ürünün mutlaka katma değeri yüksek ürünlerde kullanılması gerektiğini düşünerek et ürünlerinde denemeler yaptık. Bu ürünü, sucukta toz halinde kullandık ve üzüm çekirdeğinin yaklaşık yüzde 3 oranında kullanılabileceği sonucuna vardık. Sucuktaki oksitlenme riskini azalttığını yani oksidasyonu kısmen engellediğini gördük. Bunun yanı sıra antimikrobiyal özelliği ile sucuğun mikrobiyolojik özelliğini olumlu etkilediğini gözlemledik. Bu nedenle de sucuğun daha sağlıklı olması bakımından üzüm çekirdeğinin değer kattığını söyleyebiliriz." Tüketiciler olumlu görüş bildirdi Kurt, tüketicilerin beğenisinin tespit edilmesi için de duyusal analizler yaptıklarını söyledi.analizler sonucunda tüketicilerden olumlu görüşler aldıklarını belirten Kurt, "Analizlerde üzüm çekirdeğinin sucuktaki oranının yüzde 1,5'a kadar yer alması herhangi bir fark ortaya çıkarmadı ancak yüzde 1,5'tan fazla ilave edildiğinde duyusal değerlerin biraz daha olumsuz etkilendiğini gördük" dedi.çalışmalarda sucukta üzüm çekirdeğinin yüzde 3 seviyesinde kullanılabileceği kanaatine vardıklarını anlatan Kurt, bunu "çok önemli bir tespit" olarak nitelendirdi. Siyah ve mor üzüm çekirdeği tavsiyesi Kurt, gıda sektöründe yeterince değerlendirilmeyen üzüm çekirdeğinin hem sağlıklı sucuk hem de ülke ekonomisi açısından önemli olduğunu vurguladı.sucuk üretiminde özellikle siyah üzüm çekirdeğinin kullanılmasını tavsiye eden Kurt, şunları kaydetti: "Üzüm çekirdeğinin içerisinde bulunan fenolik bileşenler arasındaki resveratrol oldukça antioksidan bir maddedir. Siyah üzümde bahsettiğimiz bu etken madde oldukça fazla. Üzümün hem çekirdeğini hem de kabuğunu bu şekilde değerlendirebiliriz. Çünkü antioksidan dediğimiz maddeler daha çok k- abuk ve çekirdekte bulunmaktadır. Özellikle siyah ve mor üzümlerde resveratrol maddesinin daha fazla olduğunu ve bu üzümlerin çekirdeklerinin tercih edilmesi gerektiğini söyleyebiliriz." (AA) AIDS tedavisinde yeni umut doğdu AIDS ile mücadelede dev bir adım atıldı. Amerikalı bilim adamları, ecd4- Ig adı verilen bir molekülü maymunlar üzerinde denedi ve olumlu sonuçlar elde etti. Makak maymunlarına enjekte edilen molekülün hayvanları en az 8 ay AIDS'ten koruduğu görüldü. Araştırmaya imza atan Michael Farzan, HIV- 1'e karşı koruma sağlayan molekülün, virüsün çoğalmak üzere bağışıklık sistemi hücrelerine girmesini önlediğini vurguladı. Araştırmanın sonuçları "Nature" dergisinde yayımlandı. Mevcut AIDS tedavilerinde kullanılan ilaçlar hastaların kanındaki virüs sayısını azaltmaya yönelik. Ancak bu ilaçlar HIV'in tamamen ortadan kalkmasını sağlayamıyor ve hasta hayatı boyunca ilaçları almak zorunda kalıyor. Molekülün virüsün hücrelere girmesi için gereken iki alıcıyı (reseptör) etkisiz hale getirdiğine de dikkati çeken Farzan, konuyla ilgili geniş çaplı başka araştırmaların gerektiğini ancak sonuçların umut verici olduğunu belirtti. Bilinen ilk AIDS vakaları 1981'de AB- D'nin New York ve California eyaletlerinde rapor edildi. BM verilerine göre, 1981'den bu yana yaklaşık 78 milyon k- işi HIV kaptı, 39 milyon kişi AIDS nedeniyle yaşamını yitirdi. (AA) Öğrenmede stresi azaltmak için çocuklar KARBONHİDRATLI GIDA TÜKETMELİ 45 günde kesilen piliçler zararlı değil Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Atasever, tavukların 45 gün gibi bir sürede hormon verilerek geliştirildiği ve kesime hazır hale getirildiği tartışmalarına ilişkin, "Tavukların piliç olarak tüketime sunulacak hale gelmesi hormon ve antibiyotik kullanımı gibi sebeplerle değil. Bunlar tavukların ırk özelliğinden kaynaklanıyor" dedi. Atasever, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de et denildiği zaman kırmızı etin akla geldiğini ancak tavuk e- tinin beslenme açısından uygun bir gıda olduğunu belirtti. Tavuk etinin de besleyici özelliği bulunduğunu vurgulayan Atasever, "Halk sağlığı ve beslenme açısından ihtiyaç duyulan bir et türüdür. İçerdiği proteinler, özellikle B12, B6 gibi vitaminler yönünden zengindir. İnsanların beslenme ihtiyaçlarını karşılaması açısından önemli. Kalp damar hastalıkları, yüksek tansiyonu olan insanlar için diğer hayvansal yağların tüketiminin problemli olması durumunda uygun besinler arasında sayılabilir. Üstelik çok ekonomiktir" diye konuştu. Atasever, Türkiye'deki tavukçuluk sektörünün dünyayla rekabet edebilecek düzeyde olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Üzerinde çok spekülasyonların olduğu tavuk etinin, uygun koşullarda saklanması ve tüketilmesinin sağlık açısından hiçbir sakıncası yoktur. Tavukların gün gibi kısa sürede hormon verilerek geliştirildiği, kesime hazır hale getirildiği tartışmaları var. Tavukların piliç olarak tüketime sunulacak hale gelmesi hormon ve antibiyotik kullanımı gibi sebeplerle değil. Bunlar tavukların ırk özelliğinden kaynaklanıyor. Etçi amaçla yetiştirilen Vatandaşı uyaran Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atasever, "Tavukların piliç olarak tüketime sunulacak hale gelmesi hormon ve antibiyotik kullanımı gibi sebeplerle değil. Bunlar tavukların ırk özelliğinden kaynaklanıyor. 45 günlük tavuk sağlığa zarar vermez" diye konuştu tavuklar kısa sürede olgunluğa ulaşıyor ve kesime sevk ediliyor. Bunların sağlık açısından hiçbir zararı yoktur ve tüketime uygun besinlerdir." Tavuk etinin kanser yaptığı, sağlığa zarar verdiği gibi tartışmaların da bilim dışı olduğuna değinen Atasever, firmaların çok sıkı bir şekilde denetlendiğini dile getirdi. Atasever, Türkiye'de tavuk eti tüketiminin Avrupa ortalamasının altında olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: "Ucuz ve kaliteli bir protein kaynağı olması dolayısıyla tavuk etinin tüketiminin arttırılması teşvik edilmeli. Tavuk eti çok farklı lezzetlere dönüştürülebilir. Özellikle çocukların zihinsel ve fiziksel gelişmeleri açısından hayvansal proteinler önemli. Çeşitli sporlarla, reklamlarla halkı bilinçlendirip hayvansal protein tüketimini artırmalıyız. Bilinçsizce yapılan spekülasyonlar sanayiciye zarar verdiği gibi daha da önemlisi halkın beslenmesini olumsuz etkiliyor." Dondurulmuş tavukların, çözüldükten sonra yeniden dondurulmaması gerektiğini anlatan Atasever, "Tekrar dondurulması zehirlenmelere yol açabilir. Kullanılan mutfak eşyalarının da temiz olması gerekir. Tavuk için en uygun yöntem haşlamadır ama ızgara yapılacaksa da iç noktalara ısının girmesi sağlanmalıdır. Tüketilmeyen tavuklu yemeklerin daha sonra ısıtılıp tekrar tüketilmesi de yeterince ısıtma işlemi yapılamadığı için sakıncalıdır" ifadelerini kullandı. Atasever, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın tavuk üretimine önem verdiğini bildirerek, ambalajsız satışın, daha kaliteli ürünlerin tüketicilere ulaştırılması ve tüketicinin yanıltılmasının önlenmesi amacıyla yasaklanacağını sözlerine ekledi. (AA) Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi diyetisyenlerinden Selma Öztürk, okul çağındaki çocukların öğrenmeyi stressiz gerçekleştirebilmeleri için önemli tavsiyelerde bulundu. Çocukların en başta glisemik yükü düşük karbonhidrat tüketmeleri gerektiğini belirten Öztürk, ayrıca B2, A ve B vitaminli gıdalarında tüketildiğinde aynı etkiyi sağlayacağını söyledi. Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi diyetisyenlerinden Selma Öztürk, çocukların eğitim dönemlerini daha az stresli geçirmeleri, stressiz öğrenme için tüketmiş oldukları besinlerin seçimine özen gösterilmesi gerektiğini ifade etti. Öztürk ün verdiği bilgilere göre karbonhidrat tüketimi stresi kontrol eden beyin kimyasalları serotonin ve triptofanın üretilmesi için gerekli. Karbonhidrat tercihi glisemik yükü düşük gıdalardan olmalı. Bunlar tam buğday, çavdar, kepekli, ruşeymli ekmek olmalı. Öztürk, ayrıca kepekli ya da tam buğday unundan yapılmış makarna, pirinç, bulgur, kurufasulye, nohut, barbunya, mısır gibi gıdalarında aynı etki için tüketilmesi gerektiğini ifade etti. Öztürk, Bu gıdalar aynı zamanda tiamin (B1) ve piridoksin (B6) vitaminlerinden de zengin olduğu için stressiz öğrenmeyi sağlar. dedi. Çocuklar için pancar şekerinden yapılmış tatlılar tüketilmesini öneren Öztürk, Şekerli gıdayı tüketmeden önce mutlaka 1 bardak süt, yoğurt veya ayran ile tükettirirsek saf karbonhidratı proteine bağlı bir şekilde vücuduna alacağı için çocuğumuzda konsantrasyon güçlüğü ve yemekten sonra oluşabilecek dikkat eksikliği halsizlik, uyku hali gibi bir durumu da yaşamamış olacaklardır. diye konuştu. Özellikle A ve B vitaminlerinden ve potasyum mineralinden zengin olması stressiz öğrenmeyi sağlayacağını T.C KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Etüd Proje Müdürlüğü belirten Öztürk, Her gün okul çağı çocuklarımızda 1 bardak süt ile birlikte 1 adet muz tüketimine özen gösterelim. B2 vitamini riboflavinin de stressiz öğrenme ve konsantrasyon sağlar. Süt, yoğurt, kefir, ayran, peynir, yumurta, kuru baklagiller ve ceviz, fındık gibi yağlı tohumlarda B2 vitamininden zengindir. ifadelerini kullandı. Öztürk, son olarak başta somon, uskumru olmak üzere her türlü balığın haftada 2 kez tüketilmesi sonucu stres, agresyon, dikkat eksikliği durumlarını iyileştirici etkisinin çocuklarda görüleceğini vurguladı. (CİHAN) Konak Belediye Başkanlığı'ndan; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca onaylanan 1/1000 ölçekli imar planı ve değişiklikleri Belediyemiz Etüd Proje Müdürlüğü salonunda 20/.02/2015 tarihinden itibaren 30 gün müddetle askıya çıkarılmıştır. Duyurulur. -Yenidoğan Mahallesi 8053 ada 1 parsel ve 8054 ada 1 parsel ile adaya ilişkin plan değişikliği -Kemeraltı Atıksu ve Yağmursuyu projesi kapsamında "Yağmursuyu Terfi Merkezi (TM)"nin Konak Meydanı ve Çevresi Koruma Amaçlı İmar Planında belirlenmesi Sondakika 20/2 Basın: Resmi İlanlar: de

13 SAYFA 14 "OKUL MÜDÜRÜ ETEKSİZ KIZLARI SINIFTAN ÇIKARDI' Eğitim İş Denizli Şubesi, soğuktan dolayı etek yerine pantolon giyen kız öğrencilerin sınıflardan çıkarıldığı iddiasıyla okul önünde eylem yaptı. Eğitim İş Denizli Şube Başkanı Kadem Özbay, Merkezefendi ilçesindeki Hacı Hasan Ali Kömürcüoğlu Ortaokulu na müdür olarak yeni atanan Baki Keçelioğlu'nun, sabah okula gelen öğrencileri eteklerinden dolayı sınıftan çıkardığını belirtti. Özbay, Anayasanın eğitimle ilgili temel maddeleri olan 41. ve 42 maddeleri açık bir şekilde okul müdürü tarafından ihlal edilmiştir. Okul müdürü tarafından hem anayasa ihlal edilmiştir hem de Milli Eğitim'in bu noktadaki kılık kıyafet temel yönetmeliği ihlal edilmiştir. dedi. Öğrencilere okul üniformasıyla gelinmesinin söylendiğini belirten Özbay, Bu kıyafetlere öğrencilerin uymadığı söyleniyor. Ancak yönetmelik maddesi çok açık. Evet siz okul aile birliği ile öğretmenlerle birlikte okulun kılık kıyafetiyle ilgili bir karar alabilirsiniz; ancak hiçbir çocuğumuzu kılık kıyafeti uygun değil diye eğitim öğretim hakkını engelleyemezsin. Yasayı, maddeyi tam okusun, okuduğunu anlasın. diye konuştu. Okul velilerinden Münir Anılır, böyle bir karar alındığına dair k- endilerine hiçbir şekilde resmi tebligat yapılmadığını vurguladı. Anılır, öğrenci okuldan çıkartılmış durumda. şeklinde konuştu. (AA) ORGAN BAĞIŞI YÜZDE 22 ARTTI Organ naklinin büyük kısmının canlı vericiden yapıldığı Türkiye'de son yıllardaki çalışmalarla beyin ölümü tanısı ve kadavradan bağışı sayısı önemli oranda artış gösterdi. AA muhabirinin Sağlık Bakanlığı Organ, Doku Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanlığı verilerinden derlediği bilgilere göre, 2011 yılında bin 291 olan beyin ölümü tanısı 2012'de bin 478'e, 2013'de bin 709'a 2014'de ise bin 810'a yükseldi. Beyin ölümü tanısı 3 yılda yüzde 40 arttı. Avrupa'nın aksine organ nakillerinin büyük kısmının canlı vericiden yapıldığı Türkiye'de, Sağlık Bakanlığı'nın yapmış olduğu çalışmalarla kadavradan organ bağışı sayısında da ciddi artış yaşandı. 2011'de 333 olan kadavradan organ bağışı, 2012'de 345'e, 2013'de 379'a, 2014'de ise 407'ye yükseldi. 2011'den bu yana kadavradan organ bağışı ise yüzde 22 yükseldi. SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 20 1ubat Şubat Perşembe Cuma Kadınlardan şiddete karşı yeni "savunma" önlemleri Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesinin ardından hem kadına yönelik şiddet konusundaki toplumsal duyarlılık hem de savunma amaçlı kurs ve aletlere ilgi artıyor Balıkesir Fırıncılar Odası Başkanı Niyazi Tunç'un bir süredir marketlere 250 gram ekmeği 25 kuruştan sattığını iddia eden bir grup fırıncı esnaf, buna tepki göstererek fiyatı 75 kuruştan 45 kuruşa düşürdü. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Balıkesir'de daha önce 75 kuruş olan 250 gram ekmeğin fiyatı, bazı fırıncıların Tunç'a tepki göstermesi sonucu rekabetle düşüşe geçti. Ekmeğin fiyatını önce 60, daha sonra 50 kuruşa indiren bazı fırıncılar, bugünlerde 45 kuruştan satmaya başladı. Ucuz ekmek rekabeti sonucu fiyatların 45 kuruşa kadar gerilemesi, en çok vatandaşları sevindirdi. Kalabalık olup evine her gün fazla sayıda ekmek alanlar, rekabetin devam etmesini istiyor. Mersin'in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesinin ardından kadına şiddete karşı toplumda duyarlılığın artması, bazı kişileri bu tür olaylarla başa çıkabilmek için farklı yollara başvurmaya yöneltiyor. Bursa'da kimi kadınlar muhtemel şiddet olaylarında saldırganlara karşı kendini koruyabilmek amacıyla savunma sporu kurslarına gidiyor. Bireysel savunma amaçlı cihazlara talep de artıyor. Kentte yakın savunma eğitimi verilen bir spor salonunda görevli Antrenör Sefer Güneş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurslara genellikle yaşlarındaki kadınların rağbet ettiğini söyledi. Toplumsal yaşamda kadınların, erkekler göre kendilerini biraz daha zayıf hissettiğini belirten Güneş, "Kendilerini korumak ve savunmak istiyorlar. Burada verdiğimiz eğitimlerde yakın savunma ağırlıklı kick boks dersleri, kadınların kendilerini günlük hayatta savunabilmesinde yeterli oluyor" dedi. Güneş, kadına yönelik şiddet ve taciz olaylarının, savunma sanatlarının öğretildiği spor salonlarına ilgiyi arttırdığını vurguladı. Eğitimlerinin katılımcıların isteğine göre şekillendiğini dile getiren Güneş, "Yeni başlayan arkadaşların eğitimleri önce fiziksel gelişimleriyle başlıyor. Günde 1,5 saat olmak üzere haftada 3 gün çalıştırıyoruz. Eğitim alan kadınlar, 6 ayda k- endilerini savunma konusunda iyi bir noktaya geliyor. Örneğin, çalıştırdığımız bir kız Boks maçı değil ki... Fırıncılardan Taner Cengiz, Tunç'un oda üyelerine sahip çıkmadığını ve alınan tarife kararına uymadığını ileri sürdü. Onun, market ve bakkallara ekmeği 25 kuruştan sattığını iddia eden Cengiz, "Başkan böyle yaparsa biz nasıl ayakta duralım? Oda Başkanı bu uygulamasından öğrenci, Konya'ya taşınmıştı. Bir taciz vakasında saldırganı hastanelik ettiğini öğrendik" diye konuştu. Kursiyerlerden Neslihan Kayıkçı (35), yaklaşık 1 yıldır yakın savunma eğitimi aldığını anlatarak, bunu imkanı olan tüm kadınlara tavsiye etti. Nurdan Sarsılmaz da aldığı eğitimlerle kendini daha zinde ve öz güveni yüksek hissettiğini dile getirdi. Bireysel savunma amaçlı aletler vazgeçmediği sürece ekonomik gücümüzü sonuna kadar kullanıp rekabete devam edeceğiz. 250 gram ekmeğin maliyeti bize 57 kuruş, satışımız ise 45 kuruş. Dayanabileceğimiz yere kadar dayanacağız" dedi. Mehmet Akbaş da aylardır 50 kuruşa ekmek sattığını ifade etti. Tunç'tan geri adım atmasını isteyen Akbaş, "Sonuna kadar Soldan sağa: Savunma ve av gereçleri satılan bir iş yerinin sahibi Lemi Zorbey ise Tarsus'taki olay sonrası daha önce çakı, iğne gibi araçlar taşıyan kadınların savunma amaçlı aletlere ilgisinin arttığını bildirdi. El feneri görünümlü elektrikli şok cihazının, bu konuda en fazla satılan ürünlerden olduğunu söyleyen Zorbey, şunları kaydetti: "Tarsus'ta yaşanan olayın ardından el feneri görünümlü şok cihazı satışlarında ciddi bir artış, yoğun talep var. Bir hafta önce hiç talep yokken son birkaç günde 12 sipariş aldık. Bu cihaz, 220 volt elektrik vererek saldırganın hareket kabiliyetini kısıtlıyor, kırıyor. O- nun saldırısını en zayıf noktaya getiriyor ve yarım saat süreyle saldırgan hareket edemiyor. Ayrıca saldırganı 1-1,5 metre geriye i- tiyor. Bu sayede saldırıya uğrayan kişi kendisini korumuş oluyor. Bunun yanı sıra caydırma amaçlı ses silahlarından, küçük çakılardan alıyorlar." (AA) Oda başkanına kızdı ekmeğin fiyatını düşürdü bu rekabeti sürdüreceğim. Boks maçı değil ki hakem araya girip mola versin. Böyle bir imkan yok" ifadesini kullandı. Rekabetin benimle ilgisi yok Rekabetin kendisiyle ilgisinin bulunmadığını iddia eden Tunç ise kuruşa ekmek satarak maliyetlerin karşılanamayacağını vurguladı. Fiyat indirimine giden fırıncıların ancak 1-2 yıl önceden un stoğu yapmışsa bunun maliyeti kurtarabileceğini dile getiren Tunç, "Günlük un alıp ekmek satarak bu rekabet yapılamaz. İndirimli ile normal fiyata satılan ekmek arasındaki kalite farkı olup olmadığına da vatandaşlarımız karar verecek" diye konuştu. (AA) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca 1. Ayrılırken birbirine selam ve esenlik dileme. Tayin. 2. İsim. Balı alınmış petek. 3. Değme. Anlam, meal. 4. Oluşan, meydana gelen. Bir sayı. 5. Dar, uzun ve hafif bir yarış kayığı. Dökümcülerin kullandığı ağaçtan yapılmış kalıp. 6. Dinsel tören. İç sıkıntısı. 7. Naneden çıkarılan bir tür esans. 8. Herhangi bir sanat eserinde işlenen ana konu. Aylardan biri. 9. Keçi tüyü. İyi, güzel, iyi huylu. 10. İvedi. Mikroskop camı. 11. Berilyumun simgesi. Maun. 12. Bir ilimiz. Tahılın tarladaki adı. 13. Çatıları örtmekte kullanılan pişirilmiş kırmızı balçık. Bir nota. 14. Tane. Yiğit. 15. Genişlik. Suyolu, ark. 16. Büyük, en büyük. Bir Avrupa ülkesi halkından olan. 17. Bir nota. Altın kökü. 18. Uzakdoğu dövüş sporlarından biri. Bir renk. 19. Bakma, bakış. Afrika da bir ülke. 20. Bal yapan böcek. Hafif konulu, eğlendirici sahne gösterisi. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Avrupa da papalıkla yönetilen küçük bir ülke. Afrika kabilelerinde krala verilen ad. Bayram. Sodyumun simgesi. 2. Türk edebiyatında bir akım. Telli balıkçıl. 3. Bir tür savaş silahı. Boğa güreşi alanı. Ağızdaki öğütücü dişler. 4. Kiraya verilerek gelir getiren mülk. Rutubet. Tanrının ilgi ve sevgisinden yoksun olma. Çünkü, şundan dolayı. 5. Osmanlılarda gece bekçisi. Demiryolu. Şamanlarda din adamı. Pey akçesi. 6. Şikâr. Eski dilde cehennem. Etrafı suyla çevrili kara parçası. Bir yerde oturma, eğleşme. 7. Bütün, tüm. ANTON. ( Vişne Bahçesi nin yazarı ). Telefonda konuşmaya, taşıtlara binmeye yarayan, yuvarlak madeni araç. Büyük sıçan. 8. Uzlaştırıcılık. Eski ve usta gemici. Utanma, utanç duyma. 9. Filipinlerin başkenti. Üye. Bir tarafa eğme, yatırma. Ağaçlıklı yol. 10. Üvey ana. Küçük, ufak. Kalın bağırsak iltihabı.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR Şubat Cuma Perşembe KULÜBÜN BORCU 400 TRİLYON CİVARINDA Hem futbol hem de Trabzonspor kamuoyu içerisinde bilinen ve Trabzonspor da As Başkanlık yapmış bir isim, Hayrettin Hacısalihoğlu İstifasının ardından dahi, yaşanan sorunlarda sıkça kendisine başvurulan ve sıkça fikri alınan Hacısalihoğlu na biz de Trabzonspor un son dönemini sorduk. İşte cevaplar; LİDERLE PUAN FARKI 13 VE KUPA- DA YOKSUN: BUNUN ADI BAŞARI OLAMAZ Evet Hayrettin abi Trabzonspor un saha sonuçlarından başlayalım. Sen Trabzonspor u şu anda başarılı buluyor musun? Hayır. Kesinlikle başarılı değil. Bir önceki yıl ligde 4.olmuş kadroyu tamamen dağıt, yüksek bedellerle 23 oyuncu sezon başı, 4 oyuncu devre arası al, şampiyonluğun en büyük adayıyız de, sonra birinciyle, ikinciyle 13 puan, geride kal, bir de üstüne kupadan elenmişsen bunun adı başarı olamaz. Hami Mandıralı nın gönderilmesi, yerine Vahid Halilodziç in getirilmesi kararını nasıl değerlendiriyorsun? Hami hoca, gerek sahada gerek idari ve temsil yönünden beklenenin de çok üzerinde başarılı oldu. Üstelik bu kulübün tartışmasızda en önemli değerlerinden biri Böyle bir durumda, böyle biri ile çalışmaya son veriliyorsa; bunun makul, mantıklı bir izahı olamaz. Vahid Halilodziç, sence neden başarısız oldu? Önce istemeye istemeye zorlanarak geldi. Aklı gönlü burada değil. Kadroyu gördü, kendisinin bilgisi dâhilinde yapıldığı söylenen transferlerden mutlu olmadı. Zaten bu güne kadar Dünya da, böyle tamamı yeni transfer edilmiş oyunculardan kurulu bir kadronun başarılı olduğu görülmemiştir. Bizde de görülmedi Beklenti büyük, umutlar fazla, malzeme ve şartlar kötü... Neticesinde tabii ki ayrılık olur. ERSUN YANAL BAŞARILI OLSAYDI, BU BİR MUCİZE OLURDU Halilodziç in ardından, Trabzonspor a Fenerbahçe den kovulan Ersun Yanal ın getirilmesi doğru muydu? Ersun hoca Türkiye deki en iyi hocalardan biri... O dönem Trabzonspor u da, yerli Türk futbolcusunu, Türkiye yi tanıyan, takımı toparlayacak bir hocaya ihtiyaç vardı. Şartlar gereği doğru bir tercihti. Ancak kadro zafiyeti ona da yansıdı. Bunca oyuncu alınmış olmasına rağmen, yeni bir kadro oluşumuna gitti. Bu da hem bütçeyi zaafa uğrattı-uğratıyor, hem de beklentiyi ileri taşıyor. Ersun Yanal sence şu anda Trabzonspor da başarılı mı? Bence başarılı yada başarısız denecek bir ortam değil. Zaten şayet başarılı olsaydı bu bir mucize olurdu. Ne yazık ki buda gerçekleşmedi. MUSTAFA YUMLU VE ZEKİ YE VE- RİLEN CEZALAR HEM SAMİMİ DE- ĞİL HEM DE YANLIŞ ÖZEL röportaj Mustafa Yumlu ve Zeki Yavru nun kadro dışı bırakılması doğru bir karar mı? Sence bu süreçte neler oldu? Neden kadro dışı bırakıldılar? Hayır. Tamamen yanlış. Hem Trabzon dan yetişen oyunculara bir engel, hem bu oyunculara bir haksızlıktır. Zaten ben yanlış olmasının dışında, samimi bir ceza ve tepki olduğunu da düşünmüyorum. Şayet bir kabahatleri varsa bunun yolu oyuncuların toplumun önüne atılması değildir Geçmişte de böyle bir tarz uygulanmış olsaydı, bugün sembol dediğimiz oyunculardan hiç biri bu kulüpte kalmazdı, kalamazdı. Yöneticiliğin önemi ve özelliği burada yatar. Kulüp maddi kayıp dışında, bir de manevi kayba uğratıldı. ŞENER VE HACIOSMANOĞLU DÖ- NEMLERİNDE DOĞRU OLMAYAN İŞ- LER YAPILDI Sadri Şener ile aranın pekiyi olmadığını bildiğim gibi objektif yorum yaptığını da biliyorum. Onun için sormak istiyorum, Sadri Şener dönemi ile İbrahim Hacıosmanoğlu dönemini nasıl değerlendirirsin? Sadri Şener in ilk döneminde birlikteydik. Kulüp yararına çok iyi işlere de imza attık. Beş yönetim döneminde yapılabilecek işlerden daha fazlasını yaptık. Ancak sonradan ortaya çıkan bazı olumsuz gelişmeler, benim ayrılmama gerektirdi. Bundan sonra ise tamamen yanlış işler yapıldı. Borç 175 trilyona çıkarıldı. Bende dâhil birçok kişi, bu gidişatı tenkit etti. İbrahim Hacıosmanoğlu ise gelmeden önce kulüple ilgili söylediği sözlerin ve işlerin tamamen tersini yaptı. Bunlar kulübe zarar veren, küçülten, kulübü bölen hadiseler Doğrusunu arıyoruz bulamıyoruz. Amacı ne, sebep ne, gayesi ne? Borç 368 trilyona çıktı, süratle de artıyor Sonuçta her iki dönem de Trabzonspor açısından doğru olmayan işlerin yapıldığı bir süreç oldu. Trabzonspor bu yanlışlara mahkûm da değil, mecbur da değil. Trabzonspor un buna tahammülü de yok. Gidişat kötü. Çok kötü... HACIOSMANOĞLU NUN BU TAVRI KULÜBE ZARAR VERİYOR Hacıosmanoğlu nun; Sadri Şener i mahkemeye vermesi, kulüpten insanları kovması, kovduklarını geri alması, birlikte yola çıktıklarını yolda bırakması Bunlar normal şeyler mi? Neler söylemek istersin? Hayır, yanlış ve kulübe zarar veren tavırlar bunlar... Defalarca uyardık, ikaz ettik. Bu işin yolu bu değil, dedik.. Sadri Şener i mahkemeye vermek, onu değil kulübü mahkemeye vermektir. Zararını kulüp çeker. Şike sürecine sekte vurur... Camiayı böler parçalar, dedik. Dinletemedik Kendisi bu yanlışın önünde yer aldı, yönetimindeki insanlar buna nasıl sesiz kaldı. Engel olmadı, olamadı Anlamak mümkün değil. ORTADA YÖNETİM DİYE BİRŞEY YOK Sence şu anda Hacıosmanoğlu başarılı bir yönetim mi sergiliyor? Neden? Bu konuda denecek tek kelime yok. Zaten yönetim diye bir şey ortada yok. Tek adamlıktan öte dışarıdan bir cunta yönetimi var. Maddi, sportif, sosyal hiçbir başarıyla da uzaktan yakından alakası yok. Sana göre, Hacıosmanoğlu nun en yanlış ve en doğru yaptığı şey nedir başkanlığı süresince? En doğruyu bırak, tek doğruyu bulmakta zorluk çekiyorum. Yanlışlara da gelince, bu sahifeler yetmez, roman olur. HACIOSMANOĞLU NUN BAŞKANLIĞI YASAL DEĞİL Hacıosmanoğlu nun şu anda başkanlık görevini sürdürmesi yasal mı? Neden? Yasal değil. Tüzükte bu açık açık yazıyor. Seçildiği kongrede görev süresiyle ilgili yapılan oylamada da gerekli oyu alamadı ama almış gibi açıkladılar. Türkiye Cumhuriyeti Mahkemeleri de sürenin dolduğuna karar verdi. Yargıtay da çok açık net bir şekilde bu durumla ilgili kararı verecekken garip bir şekilde dosyadan bazı evraklar kayboldu. Ya da kaybettirildi. Sonradan evraklar tamamlandı. Şimdi yakında çıkacak Yargıtay kararı bekleniyor. Sence bu saatten sonra kim başkan olsa, Trabzonspor un durumu düzelir ve ulusal düzeyde hem sportif hem de yönetimsel olarak güçlü bir düzeye gelir? Kim olur bilemem Şu olsun da demem Sütten ağzımız yandı Ama son dönemlerdeki yanlışları yapmayan, kendi için değil kulüp yararına işler yapacak olan, başarılı olur. Destek de görür TRABZONSPOR UN VİZYONU ŞU ANDA YERLERDE SÜRÜNÜYOR Mesela 1461 Trabzon Sadri Şener döneminde, büyük kulüpleri deviren bu takım, şimdilerde 1 puan hesapları yapıyor Bu nereden kaynaklanıyor. Sence bu yönetimle birlikte Trabzonspor da 175 TRİLYON İÇİN KULÜBÜ BATIRDILAR DİYEN BİRİ 400 TRİLYON CİVARINDA BORÇ YAPTI Kulübün 450 trilyon borcu olduğu söyleniyor Ne düşünüyorsun? Ne yazık ki durum bu! 175 trilyon borç için, haklı olarak, kulübü batırdılar diyen biri; borcu bu seviyelere, bile bile, çıkarıyorsa durup düşünmek lazım. 13 Puan geride kalmış, gırtlağına kadar borç içindeki bir kulübe, devre arası bunca para harcanarak transferler yapılıyorsa, 32 yaşındaki oyuncu kurtarıcı diye alınıyorsa, bu bir tesadüf değildir. Bunlar bir hata olamaz, olsa olsa bir planın bir parçası olur... bir vizyon küçülmesi oldu mu? 1461 Trabzon, Trabzonspor için bir can damarıydı. Şartları ve vizyonu gereği, olmazsa olmazıydı. Fakat anlamsız bir şekilde küme düşürtüldü. Niye, niçin? Vizyon konusu ise yerlerde sürünüyor. ERKAN ZENGİN İN AYAĞINA GİDİL- MESİ, TARZ MESELESİ Erkan Zengin transferi... Çok ilginç... Erkan'ın Trabzonspor'a bir küfür etmediği kaldı ama İHO bizzat ayağına gitti. Ersun Yanal ile birlikte. İkna etmeye çalıştı. Bunu nasıl değerlendiriyorsun? Transferi en baştan en sona uzunca yorumlar ve değerlendirir misin? Ayağına gidilip gidilmemesi sorun değil. Tarz işi Önemli olan bu durumda öyle bir transfere ihtiyaç olup olmadığı ve ne gaye ile alındığıdır. HACIOSMANOĞLU KONGREYE Gİ- DERSE, OY VERENLER ARTIK OY VERMEZ Sayın Hacıosmanoğlu kongreye giderse ne olur? Onu delege bilir Dengeler çok değişti tabi Ancak şu kadarını söyleyeyim; Hacıosmanoğlu, geçmişte oy aldıklarından, yüzde yirmi oy alamaz. Ama o gün kızan, karşı olan insanlardan bugün siyasi ya da hemşeri kriteriyle oy verecekler çıkabilir. Bu yeter mi, derseniz; cevabım, hiç sanmam. TRABZONSPOR U ÇOK ZOR GÜNLER BEKLİYOR Hacıosmanoğlu nun kulüp başkanlığı sona erdikten sonra Trabzonspor un borcu hala 450 trilyon civarlarındaysa, Trabzonspor u neler bekler? Çok zor günler bekler Gelen paralar nereden, kimden, ne amaçla verildi? Bunu bilen yok. Anlayan da yok. Yıllık geliri 80 trilyon olan bir kulübün bu seviyelerde borcu olmaması lazım. TRABZONSPOR BAŞKANLIĞI İÇİN KULİS MULİS YOK Trabzonspor un başkanının değişmesi için kulis yapıldığı iddia ediliyor. Bu ne derece doğru? Kulis mulis yok. Organize bir muhalefet ise hiç yok. Her dönem zorda olan, desteği kaybolan yönetimlerin hayalci söylemleridir bunlar. Ama ferdi olarak, guruplar olarak bugünkü durumdan ve kötü gidişattan rahatsız olan çok insan olduğunu görüyor ve biliyorum. Trabzonspor başkanı şu anda sen olsaydın, ne yapardın? Ben olduğum zamanlarda ne yaptığım tahmini bir durum değil; yaprıklarımız görmek istemeyenler hariç- şartlarıyla, belgeleriyle ortada ve görülüyor te olduk 96 da ne netice alındı? 2009 da olduk, 2011 de ne sonuç çıktı? Herkes gördü, herkes biliyor. Trabzonspor ile siyaset ne derece iç içe girdi? Artık Trabzonspor siyasete bulaştı, denemez. Ne yazık ki Trabzonspor siyasetin göbeğine oturdu. Sonuçta da her görüşün ortak değeri olan Trabzonspor bölündü, parçalandı, dağıldı, küçüldü. Trabzonspor güç kaybetti de başarılı olan Mustafa Akçay Trabzonspor da başarılı olamadı. Sence neden? Mustafa Hoca nın bir misyonu var. Bu görüşleri ve tarzıyla çok da başarılı oldu. Bu fikir ve amaç doğrultusunda Trabzonspor da göreve getirildi. Ancak Malouda nın transferiyle bu doğru plan yerle bir edildi. Sonuçta da ayrılmak zorunda kaldı. TRABZONSPOR CAMİASINDA 3 TE- MEL SORUN VAR Son olarak neler söylemek istersin? Trabzonspor camiasında 3 temel sorun var. 1- Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaya çalışılıyor Trabzonspor la gurur duyuyorsak, sorumluluk da duymalıyız 3- İlgililer bilgisiz, bilgililer ilgisiz... Bu üç söz bugünkü her şeyi açıklıyor. Sorunda burada, çözümde burada...

15 SAYFA 16 Hayalet gemi "yediemin" bekliyor Çandarlı'da demirli bulunduğu limandan mürettebatsız sürüklenerek 35 mil mesafedeki Mordoğan kıyılarında karaya oturan "hayalet gemi" Gofer B'nin kurtarılması için yapılacak çalışmalar, yediemin atanmadığı için başlatılamıyor. İzmir Liman Başkan Yardımcısı Mustafa Çankaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada geminin karaya oturduğu noktadan bir an önce taşınması için çalışma yürüttüklerini belirtti. Liman Başkanlığı olarak halen hacizli olan ve mahkeme süreci devam eden gemiyle ilgili yediemini muhatap almak durumunda olduklarını anlatan Çankaya, gemiye atanan yedieminin ise görevi bırakması nedeniyle bir gecikme yaşandığını söyledi. Çankaya, gemi kurtarma çalışması yapan yeni bir yedieminin atandığını, halen bürokratik işlemlerinin devam ettiğini dile getirerek şöyle konuştu: "Geminin mevcut durumu can ve mal emniyetini tehdit etmiyor, çevre kirliliği açısından da bir risk oluşturmuyor. Ancak mevcut konumu bizim için de sıkıntı oluşturuyor. Bir an önce güvenli bir limana demirlenmesi gerekiyor. Yediemin atanmasıyla ilgili işlemlerin ardından hızlı şekilde hareket ederek römorkör vasıtasıyla gemiyi çekmeyi planlıyoruz." Çankaya, geminin Çandarlı'dan Mordoğan'a kadar kontrolsüz yaptığı yolculuğun deniz trafiği açısından büyük risk yarattığını, kötü bir olay yaşanmadan atlatılmasının şans olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, aynı riskin tekrar yaşanmaması için çalıştıklarını kaydetti. Geminin Mordoğan'da karaya oturduğu sırada balıkçı barınağı içindeki teknelerin batmasına neden olduğu yönündeki iddiaların gerçek olmadığını da ifade eden Çankaya, sürüklenen bir geminin yarattığı dalgayla tekneleri batırmasının bilimsel olarak mümkün gözükmediğini sözlerine ekledi. İcra kararı nedeniyle mürettebatsız olarak Aliağa açıklarında demirli olan "hayalet gemi" Gofer B, şiddetli lodos nedeniyle Çandarlı'ya oradan da poyraz fırtınası nedeniyle 35 mil güneye sürüklenerek Mordoğan'da bir otelin önünde karaya oturmuştu. (AA) 20 Şubat 2015 Cuma AKILLI telefon UYGULAMASINI kendin yap eğitimi Akıllı telefon ve tabletlerin işletim sistemleri için program yazabilen, bu cihazların tamirini yapabilen eleman ihtiyacının karşılanması için meslek lisesince hazırlanan proje kapsamında İzmir'de tam donanımlı laboratuvarlarda kurs verilecek Gazeteci Çetin Altan Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Bilişim Teknolojileri Öğretmeni ve MobiliZ projesi Yasin Sancak, AA muhabirine yaptığı açıklamada mobil cihazların insanların hayatına çok hızlı girdiğini ancak bu alandaki eğitim altyapısının hıza ayak uyduramadığını belirtti. Akıllı telefon ve tabletlerin bakım ve onarımını yapacak, bu cihazlarda kullanılan ios ve android işletim sistemine uygulama yazacak eleman açığı bulunduğunu ifade eden Sancak, açığı kapatmak için İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığında "Mobil-İZ" adıyla bir proje hazırladıklarını anlattı. Sancak, İzmir Kalkınma Ajansı'nın desteklediği proje kapsamında okulda tam donanımlı eğitim laboratuvarlarının kurulduğunu vurgulayarak, bu laboratuvarlarda sektörün ihtiyaç duyacağı kalifiye elemanların yetiştirileceğini söyledi. Proje kapsamında halk eğitim kursu planlayarak, bilişim teknolojilerine ilgi duyanlar için eğitim programı düzenlediklerini aktaran Sancak, eğitimin hem uzaktan hem de yüz yüze o- lacağını belirtti. Sancak, konuyla ilgili temel bilgisi olmayanların öncelikle Mobil- İZ'in internet sitesindeki eğitim modüllerinden ücretsiz eğitim alabileceğini, ardından laboratuvar ortamında yüz yüze, uygulamalı eğitimden faydalanabileceğini dile getirdi. Sancak, şunları ifade etti: "Uzaktan eğitimde toplam 90 saatte tamamlanabilecek temel bakım-onarım, program yazma bilgileri var. Bu temel bilgileri edinenlerle yüz yüze eğitime devam ediyoruz. 64 saatlik uygulamalı eğitim verilecek. Kursu başarıyla tamamlayanlar sertifikasını alacak. Bu sertifika yetişmiş eleman ihtiyacı olan sektörde iş bulmasını kolaylaştıracak. Fakülte düzeyinde bile bu donanımlara sahip laboratuvar yok. Türkiye'de bu eğitimin bu altyapıyla verildiği başka bir yer yok. Kursiyerler buradan basit düzeyde program yazabilecek seviyede ayrılacak." "Meslek lisesi müfredatına alınsın" Mobil-İZ'in mobil cihazlarla ilgili liselerde eğitim altyapısı oluşturmayı da amaçladığını kaydeden Sancak, "Meslek liselerinin müfredatında ios ya da android işletim sistemlerinde uygulama yazma eğitimi yok. İlk kez böyle bir eğitim verilecek. Projenin bir çıktısı olarak da proje sonunda hazırlayacağımız raporu Bakanlığa sunacağız. Meslek liseleri müfredatına bu alanda bir dersin alınmasını önereceğiz" diye konuştu. (AA) ÖTV gelirleri İzmir'i vergi tahsilatında Türkiye 2. si yaptı İzmir, 2014 yılında 39 milyar 853 milyon 648 bin TL vergi tahsilatı yaptı. Tahakkuk eden vergi miktarı da 45 milyar 484 bin 684 TL oldu. Tahakkukta yüzde 11,25, tahsilatta ise yüzde 9,67 artış sağlandı. İzmir, bu oranla vergi tahsilatında Kocaeli ni geçerek, İstanbul dan sonra Türkiye genelinde ikinci sırada yer aldı. İzmir in ikinci sırda yer almasında, akaryakıt fiyatlarının düşmesine bağlı olarak Kocaeli nin ÖTV tahsilatının azalması ve İzmir in tütünden elde ettiği ÖTV gelirinin artması etkili Mermerciler ENERJi maliyetlerinden ŞiKAYETÇi oldu. İzmir Vergi Dairesi Başkanı Rıfat Engin, ilin 2014 yılından itibaren vergi tahsilatında ikinci sıraya yerleştiğini belirterek, 2014 yılından önceki yıllarda üçüncü ve dördüncü sırada gidip geliyordu yılından itibaren İzmir ikinci sıraya yerleşti. dedi. Engin, önümüzdeki hafta kutlanacak Vergi Haftası dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, İzmir in vergi tahakkuk ve tahsilatı hakkında da bilgi verdi. Vergi gelirlerinde 45,4 milyar lira tahakkuk, 39,8 milyar lira da tahsilat yaptıklarını kaydetti. İzmir in mükellef sayısının da yüzde 1,11 artarak 338 bin 998 e u- laştığını aktaran Engin, İzmir in vergi Afyonkarahisar Sanayici ve İşadamları Derneği (AFSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Şehitoğlu, mermercilik sektöründe enerji giderlerinin çok pahalı olduğunu savunarak, "Maliyetler noktasında yurt dışında rekabet etmek adına enerjinin bir şekilde ihracatçıya uygun şartlarda verilmesi lazım" dedi. Şehitoğlu, AA tahsilatında Türkiye içindeki payının yüzde 11,31 olduğu bilgisini verdi. İzmir in, Türkiye de kendi kendine yeten ve gelir fazlasını diğer illerle paylaşan 11 il arasında üçüncü sırada yer aldığını dile getiren Vergi Dairesi Başkanı Engin, İzmir, İstanbul ve Kocaeli nden sonra üçüncü sırada yer alıyor. İzmir deki 281 bin gelir vergisi mükellefinin Türkiye deki oranı yüzde 6,82, 43 bin kurumlar vergisi mükellefinin de yüzde 6,46. Buna yüzde 6 oranındaki motorlu taşıtlar vergi mükelleflerini de eklersek ortalama yüzde 7 si diyebiliriz ancak İzmir, vergi tahakkuk ve tahsilatta yüzde rakamlarına ulaşmakta. muhabirine yaptığı açıklamada, k- endisi gibi mermercilik sektöründe faaliyet gösteren ihracatçıların, komşu ülkelerdeki sıkıntıların sürmesi halinde hedeflenen dış satım rakamlarını yakalayamayacağını öngördüğünü söyledi. Mermerin lüks tüketim ürünü olduğunu ve Türkiye'deki inşaat projelerinde yoğun rağbet diye konuştu. İzmir, gelir gider tablosunda da İstanbul ve Kocaeli nden sonra üçüncü sırada yer alıyor. Geliri giderini karşılama oranı yüzde 420 olan İzmir, 40 milyar liralık vergi gelirinin yaklaşık 31 milyar lirasını genel bütçeye gönderiyor. Rıfat Engin in verdiği bilgiye göre 2014 yılında İzmir de 59 bin 728 bin mükellef denetlendi. Vergi düzenine uymayan 17 bin 289 mükellef hakkında tutanak tutularak, toplam 5 milyon 546 bin 674 lira cezası kesildi. Vergi yapılandırılması hakkında da bilgi veren Engin, şunları kaydetti: "Yapılandırmaya yüzde 45 başvuru olmuştu. (AA) gördüğünü anlatan Şehitoğlu, şöyle konuştu: "Büyükşehirlerdeki, özellikle İstanbul'daki inşaat, konut ve iş yeri gibi büyük projelerin alıcıları yurt dışından, çoğunlukla da Arap dünyasından. Onlar da elini ayağını çekti. Yurt dışından alım yapılmadığından İstanbul'daki özellikle büyük projelerin ciddi sekteye uğrayacağını düşünüyoruz. (AA) Girişimcilik eğitimi sayesinde patron OLDU, ödül KAZANDI İzmir 33,6 ton atık pil rekorunu kırmak istiyor Gediz Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi nin (GESEM) ücretsiz girişimcilik eğitimi, meyvelerini veriyor. Bu eğitim sayesinde ülke ekonomisine yeni girişimciler katılıyor, yeni istihdam alanları açılıyor. Bir örneği de İzmirli Sevil Petrini. 28 yaşındaki Petrini, güzellik ve bakım hizmetleriyle cilt tedavisinin aynı anda sunulduğu bir merkez açma hayali kuruyordu. Bunun için yurtdışında da eğitim görmüştü ancak bir türlü cesaret edemiyordu. Gediz Üniversitesi nin girişimcilik programı, yaşamında adeta dönüm noktası oldu. 70 saatlik eğitim sırasında öğrendikleri, onu düşlerini süsleyen patronluğa taşıdı. Bir güzellik stüdyosu açtı, KOSGEB de hibe krediyle destekledi. Hayali gerçeğe dönüşen Sevil Petrini, bir yıl gibi kısa sürede hem işyerini büyütüp çalışan sayısını arttırdı hem de bir kozmetik firmasının düzenlediği yarışmada derece elde edip Hollanda'da Türkiye'yi temsil hakkı kazandı. Mayıs ayında bu ülkeye gidecek olan Petrini, Dünyaca ünlü uzmanlarla kozmetik kampına katılacağım. Bir eğitimle yaşamım değişti. Gediz Üniversitesi ne, İş-Kur a ve KOSGEB e ne kadar teşekkür etsem az. dedi. (CİHAN) İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, Çevre Haftası kapsamında 2004 yılından itibaren Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) ve ilçe belediyelerinin işbirliğiyle düzenlenen atık pil toplama kampanyasında bu yıl da yeni bir rekor bekleniyor. Geçen yıl kırılan 33,6 tonluk rekorun kırılması için ilgili kuruluşlar şimdiden hazırlıklara başladı. TAP tarafından atık pillerin toplanması ve bertarafı konusunda düzenlenen eğitim çalışmasına, 30 ilçe belediyesinin ilgili personelinin yanısıra Milli Eğitim Müdürlüğü nün görevlendirdiği 500 e yakın öğretmen katıldı. Toplantıda konuşan Belediye Atık Yönetimi Dairesi Başkanı Sibel Çoban, 2004 yılında 8,5 ton atık pille başladıkları kampanyada her yıl yeni bir rekor kırıldığını belirterek, Büyükşehir Belediyesi nin düzenlediği yarışmaya özellikle çocukların ilgi gösterdiği söyledi. Merkezi İstanbul da bulunan TAP'ın teknik eğitim uzmanı Savaş Arna ise Türkiye kapsamındaki kampanyaya İzmir in, en çok katkı sağlayan ikinci il olduğunu belirterek, İzmir bizim gözbebeğimiz. dedi. (CİHAN)