VANDALiZMiN FATURASI AĞIR OLDU

Transkript

1 VANDALiZMiN FATURASI AĞIR OLDU Kobani'deki IŞİD saldırılarını protesto bahanesiyle doğu illerinde mağazaları yakıp yağmalayan kaos lobisi ekonomiye de darbe vurdu. Mağazaların ciroları % 15 düşerken, turizmde iptal edilen turların yarattığı zarar 10 milyon lirayı buldu. S uriye'nin kuzeyindeki Kürt bölgesi Kobani'deki IŞİD saldırılarını protesto etme bahanesiyle doğu illerinde mağazaları yakıp yağmalayan, AVM'lere saldırıp ortalığı savaş alanına çeviren kaos lobisi bölge ekonomisine de darbe vurdu. Doğu ve Güneydoğu'da onom HERKES için EKONOMi POLiTiKA Cumartesi KDV dahil 25 Krş ŞiMON PERES'iN OĞLU TüRKiYE'Yi RADARINA ALDI Çin ABD'yi solladı İ MF, Çin'in satın alma gücü paritesinin 17.6 trilyon, ABD'nin ise 17.4 trilyon dolar Ankara-Tel Aviv hattında gerginliğe neden olan One Minute'ün kahramanı İsrail olarak gerçekleştiğini açıkladı. Böylece Çin ekonomisi, tarihte ilk kez, satın alma lideri Şimon Peres'in oğlu Chemi Peres'in fonu Amelia, Türkiye'de fırsat arıyor. gücü paritesine göre ABD'yi geride bırakmış oldu. IMF'nin tahminlerine göre gelecek yıl İ srail ile Türkiye arasında siyasi ilişkilerin kopma noktasına sosyal değişim yaşayan bir bölge. Gelişmekte olan bu bölgede istikrarlı büyümenin yanı sıra ekonomik fırsatlar dikkat çekiyor" Çin ve ABD arasındaki fark 1 trilyon dolara geldiği Davos'taki "One minute" siyasi krizini ekonomi unutturdu. Başbakanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan'ın denildi. ulaşacak. Çin'de satın alma gücü paritesinin gelecek yıl 19.2 trilyon dolar olacağı tahmin Gazze'de yaşananlar nedeniyle Davos'ta karşı karşıya geldiği İsrail'in Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in işadamı olan oğlu edildi. ABD'nin satın alma gücü paritesinin ise 18.3 trilyon dolar olması bekleniyor. Türkiye'yi radarına aldı. Şimon Peres'in oğlu Chemi Peres, yatırım için belirlediği coğrafyaya Türkiye'yi de ekledi. TÜSİAD'dan açıklama T ÜSİAD'dan Kobani protestoları sonucu oluşan şiddet ortamı ile ilgili açıklama geldi. Açıklamada "İş dünyası olarak, tüm toplum kesimlerini ve tüm kurumları sağduyulu olmaya, her türlü şiddet eylem ve söylemine karşı durmaya, çözüm sürecinin akamete uğramadan ilerlemesi konusunda sorumlu davranmaya ve provokasyonlara karşı dikkatli olmaya davet ediyoruz" denildi. "Kobani'nin IŞİD terör örgütünün eline geçmesi olasılığı karşısındaki dayanışma hissini ve IŞİD'in sergilediği vahşet karşısında insanlarımızda uyanan tepkiyi anlıyoruz. IŞİD turizmi vurdu T ur Operatörleri Platformu Başkanı Cem Polatoğlu, IŞİD protesto eylemlerinde çıkan olayların bacasız sanayi turizm sektörünü olumsuz yönde etkilediğini belirterek, "Terör yine ilk başta bizi vurdu. Turizmde kuş uçmuyor. Turlar iptal, uçaklar iptal, oteller boş, otobüsler garajda, esnaf kan ağlıyor" dedi.polatoğlu, yaptığı açıklamada, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde çözüm süreci ile hareketlenen turizmin IŞİD in Kobani ye saldırısı bahane edilerek başlatılan protesto gösterilerinin bacasız sanayi olarak adlandırılan turizm sektörünü olumsuz yönde etkilediğini ifade etti. BORSA mağaza açan markalar bir yandan sokağa çıkma yasağı nedeniyle iş kaybı yaşarken günlük ciroları % 15 oranında düştü. Çözüm süreciyle birlikte şahlanan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki (GAP) turizm hareketliliği de son iki günde sıfır noktasına geriledi. Bölgedeki tüm turlar iptal edilirken, otellerin doluluk oranları % 80'lerden 10'lara kadar düştü. Kayıp 10 milyon lirayı buldu. Tur Operatörleri Platformu Sözcüsü Cem Polatoğlu, son iki gündür ardı ardına tur iptalleri için telefonlar aldıklarını belirtti. Polatoğlu, "Bölge ekimde yaklaşık 10 milyon liralık bir kayıp yaşadı" dedi. Doğu Anadolu turlarında da iptallerin olduğunu dile getiren Polatoğlu, huzursuzluk ortadan kalkarsa kasımda toparlanma olabileceğini ifade etti. Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık da, "Son iki gündür yaşanan olaylar nedeniyle oradaki bütün oteller boşaldı" dedi. Chemi Peres'in kurucu ortak olduğu Amelia Investments&Holdings, Ortadoğu'ya yönelik 50 milyon dolar değerinde yeni bir fonu hayata geçirdiğini pazartesi günü resmen açıkladı. Tel Aviv merkezli Amelia Investments&Holdings adlı şirketin internet sitesinde yer alan bilgilere göre yeni fon Türkiye'nin yanı sıra Ürdün, Mısır gibi bölgedeki ülkelerde yer alan proje bazlı girişimler ve çalışmalarda yer alacak. EKONOMİK FIRSATLAR VAR Oğul Peres'in kurduğu fonun öncelikli sektörleri ise altyapı, tarım, finans, sağlık firmaları olacak. Filistin'de de ilgi çekecek projelerde yer almayı düşünen Amelia'nın sitesinde ise "Türkiye'- den Fas'a kadar geniş bir alana yayılan bu coğrafya, siyasi ve TüRKiYE'YE BüYüK MüJDE Ekonomi 2 Gülşan KURT ROPÖRTAJ AVRUPA'YA 40 YENİ FRANCHİSE Faruk BAKAÇ Güne Bakış Gündemde Neler Var? Yazısı S.4 de Gündem "ÇÖZÜM SÜRECiNE DAHA SIKI SARILACAĞIZ" Hasan TAŞKIN TAŞKINCA Türkiye üzerindeki bitmeyen oyun! Yazısı S.10 da ŞİRKETİN ADI UMUT Arapça'da "Umut" manasına gelen Amelia'nın başındaki Chemi Peres, 1.4 milyar dolarlık varlığı yöneten Pitango Venture Capital Group'un da kurucusu. Peres, Focal Energy, Olive Software, Pythagoras Solar, Radwin and Speedbit gibi firmaların da yönetiminde bulunuyor. Eski bir pilot olan Chemi Peres, havacılık kuruluşu Israel Aerospace Industries'te kıdemli danışmanlık yaptı. Hatırlanacağı gibi 2009'da Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda dönemin Başbakan'ı Erdoğan, Eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres'le One Minute olayı yaşanmış ve iki ülke ilişkileri arasında bir milat olmuştu. K anadalı enerji şirketi Valeura, Trakya'da 3 yerde doğalgaz bulduğunu açıkladı. Şirketin internet sitesinden yapılan açıklamada, söz konusu 3 kuyudan çıkarılacak doğalgazla günlük 200 bin metreküp üretim yapılabileceği belirtildi. Çalışmaların Tekirdağ'ın Osmanlı köyünde devam ettiği ifade edilen açıklamada, arama-çıkarma faaliyetlerinde yeni geliştirilen üç boyutlu sismik araştırma araçlarının kullanıldığı kaydedildi.yaklaşık 3 yıldır Türkiye'de faaliyet gösteren şirketin Trakya'da 14 üretim-keşif lisansı bulunuyor. 15 Serra KARAÇAM NABIZ KOBANi'Yi KÜÇÜMSEMEK, ÖCALAN,KÜRDiSTAN... Yazısı S.16 da Milyar $ ların içinde HELAL PEŞiNDEYiZ! E nerji Bakanı Taner Yıldız dinlemelerle ilgili, 'Kim neyi merak ediyorsa gelip bize sorsun' dedi. Tasarruf sağlayan çözümler burada! Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız kendisine yönelik yapılan dinleme faaliyetleri ile ilgili olarak ''Kim neyi merak ediyor ve öğrenmek istiyorsa bizi dinlemesine gerek yok gelip sorsun söyleyebileceğimiz herşeyi söyleriz'' dedi.sermaye hareketlerinin en fazla kendi hükümetleri döneminde izlendiğini de dile getiren Yıldız, ''Bizler gücünü şeffalıktan alan bir yapı içinde işimizi yapıyoruz. Milyar dolarların döndüğü bir alanda biz çocuklarımıza helal lokma getirmenin peşindeyiz. O yüzden böylesi bir durumu şiddetle kınıyorum.dinlemelerle ilgili hukiki sürecimiz de devam edecek.'' diye konuştu.

2 2 HERKES Ekonomi İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Y Ü Z Y Ü Z E AVRUPA'YA 40 YENİ FRANCHİSE Gülşan Kurt İ ACININ EN GÜZEL HALİ brahim Tatlıses in kendi çiğ köfte ve lahmacun reçetelerini, endüstriyel üretimle buluşturduğu Tatlıses Gıda nın yurtdışında açacağı franchiseların imzaları atıldı. Hollanda da 10, Almanya da 10 olmak üzere anlaşmaları gerçekleştirilen 20 şubenin sayısı 3 ay içerisinde 40 a yükselecek.tatlıses Gıda Genel Koordinatörü Elif Attepe ile Tatlıses Gıda nın başarılarını konuştuk. -Bize Talıses Gıda ve misyonu, başarısı hakkında bilgi verer misiniz? Tatlıses Gıda 1998 yılından itibaren faaliyet gösteren bir firma; gerek lahmacun gerek ise kebap zincirleri ile adından söz ettiren bir geçmişe sahip zaten. Ancak 2011 yılında oluşturduğumuz yapılandırma çalışmaları ile firmamızı daha verimli hale getirdik. Bizim en büyük şansımız yönetim kurulu geliştirmiş bir firma, ticari bir bir işletme olmamızdan kaynaklı tabi ki ticari amacımız var, ancak önceliğimiz ismimiz ve markamız. Bu olguyu franchiselarımıza da aşılıyoruz. Franchiselarımızın hepsini Tatlıses ailesinin bir ferdi olarak görüyor ve öncelikle onların ticaretlerinde memnun kalmalarını sağlıyoruz. Yani öncelik hep onlarda oluyor.bu bizi diğer firmalardan ayıran en önemli özellik. pazarlama elemanı, insan kaynakları personeli yada gıda mühendisi gibi bilgi sahibi olmalarını istiyor ve o doğrultuda sürekli eğitim veriyoruz ki, yapabildiğini değil yapabileceklerini görerek ticaret yapsın. -Hedef franchise bölgeleri hakkında bilgi verir misiniz? Tatlıses Çiğ Köfte de Türkiye için kotamızın hemen hemen dolduğunu söyleyebilirim, çiğ köftede şuan 220 şubemiz mevcut. Bu sayı en fazla 250 ye kadar çıkacaktır. Bunun en önemli nedeni ise bayi koruma politikamız. Lahmacun franchiseları için ise 40 şube kotamız var bu kotanın 25 ini doldurmuş bulunmaktayız. Yurt dışında ise Hollanda ve Almanya ya alt bayilikler vermeye devam ediyoruz. başkanımızın İbrahim Tatlıses olması. Çünkü İbrahim bey tüm ticari faaliyetlerinde olduğu gibi gıda konusunda da çok hassas ve yeniliğe çok açık. Bu nedenle büyürken ve kurumsallaşırken bize en büyük desteği onun verdiğini söyleyebilirim. Başarımızın en önemli sırrı ise İbrahim Beyin dediği gibi yemediğimiz hiç bir şeyi yedirmiyoruz, bu fikirle yola çıkınca başarı beraberinde geliyor zaten. -Talıses Gıda'yı diğerlerinden ayıran özellik nedir? Tatlıses Gıda franchise sistemini bünyesine iyi adapte edebilmiş ve -Yurtdışı yatırımları ile ne kadar ciro elde etmeyi düşünüyorsunuz? Yurt dışı yatırımlarımız ile ciromuzda %20 artış ön görüyoruz. -Franchise zincirlerine ne gibi hizmetleriniz var? Her şeyden önce eğitim, ancak geniş kapsamlı bir eğitimden bahsediyorum. Biz franchise verirken kendisi yapabildiğini yapsın, memnunsa sıkıntı yok demiyoruz, tüm bayilerimizin satış/ -Geleceğe yönelik başka proje ve hedefleriniz var mı? 2015 yılında farklı franchise konseptleri ile müşterilerimizin karşısına çıkmayı planlıyoruz, çalışmalarımız devam ediyor. Tatlıses Gıda Genel Koordinatörü Elif Attepe İki yılı aşkın bir süredir alt yapı çalışmalarını yurtdışında devam ettiren Tatlıses Gıda, franchise dağılımının kontrolünü ve denetimini Hollanda ve Almaya da iki ayrı distribütörlük ile yürütecek. Girişimciler, karşılıklı anlaşmalar imzalandıktan sonra yeni işyerlerine anahtar teslim olarak sahip olacaklar. Restoran tipi franchise modeline uygun olarak tasarlanan Tatlıses Çiğ Köfte şubelerinde görev alacak çalışanlar ise Türkiye den gidecek uzman ekip tarafından eğitime tabii tutulacak. Kurulan iki ayrı üretim tesisinde ise Urfa dan giden ustalarla birlikte toplam 150 kişi istihdam edilecek. Tüm bayiler Almanya ve Hollanda distribütörlerinin yanı sıra Türkiye deki genel müdürlük binasından da 24 saat kamera sistemi ile izlenecek. Alışverişlerin adresi değişiyor afta sonlarının Hvazgeçilmez mekânlarından alışveriş merkezlerinde yeni dönem başlıyor. Butik AVM konsepti ile alışverişin daha kolay ve ulaşılabilir hale getirilmesi planlanıyor. Aranan her şeyin bir arada bulunması sayesinde hayatları kolaylaştıran AVM ler özellikle tatil günleri bir hayli kalabalık oluyor. Geniş otoparkları ve hem çocuklara hem de büyüklere yönelik aktiviteleriyle yaz kış eğlence ve alışveriş keyfi sunan AVM ler ne yazık ki özellikle iş dünyası açısından zorlayıcı olabiliyor. Yoğun çalışma hayatı sırasında, toplantılar arası koşuştururken özellikle iş adamlarının ihtiyaçlarını kolayca giderebileceği, yol üstünde uğrayabileceği alışveriş mekanı eksikliği olduğunu ifade eden Besa Grup Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci, bu durumun iş dünyasında çok kıymetli olan zamanın kaybedilmesine yol açtığını söyledi. Başkent iş dünyasının yeni merkezlerinden Çukurambar da bu sıkıntının daha çok yaşandığını vurgulayan Bezci, Bölgede Besa Kule projesini inşa ettiğimiz için Çukurambar da çok sık bulunuyorum. Birbirinden farklı yemeiçme mekânının bulunduğu cadde üzerinde temel ihtiyaçların karşılanabileceği yerlerin bulunmaması büyük eksiklik. Çukurambar, yerleşimin yanı sıra iş merkezlerinin de yoğun olarak bulunduğu bir bölge. Devamında yeni Cumhurbaşkanlığı binasının da yer aldığı bu önemli bölgenin ihtiyacını karşılamak için biz de Besa Grup olarak elimizi taşın altına koyduk dedi. İş dünyasının tüm ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çalışmaların yapıldığı Besa Kule nin yatay kısmında 23 mağazaya yer verileceğini ifade eden Bezci, cadde cepheli mağazalar sayesinde bölgenin değerinin de artacağını bildirdi. Besa Kule deki mağazalarla butik AVM konseptinin oluşturulduğunu ifade eden Bezci, şunları söyledi, Proje kapsamında yer alan nitelikli ve konforlu mağazalar ile bölgenin ihtiyacı karşılanacak. Alışveriş merkezlerinin kalabalığından sıyrılıp, kolayca ihtiyaçlarını gidermek isteyenler için vazgeçilmez duraklardan olacak Besa Kule mağazaları sayesinde, bölgedeki eksikliği gidereceğiz. Ayrıca yeni konsept sayesinde Ankara da öncü olacağımıza da inanıyoruz. Başkent te iş dünyasının buluşma noktası olan Çukurambar da inşaatı devam eden Besa Kule, kavisli formda hançer şeklindeki özel mimarisiyle çalışma hayatına yeni bir soluk getirerek keyifli ve konforlu iş yaşamının kapılarını açıyor. 7 bin 590 metrekare arsada, yatay ve dikey konumlu 2 bloktan oluşan proje, yer altı ve yer üstü toplu taşıma duraklarına yakın konumuyla da kolay ulaşım imkanı sağlıyor. 2 blokta toplam 104 ofisin yer aldığı Besa Kule de, 25 mağaza yer alıyor. Her katta bulunan terasları ve B Blokta bulunan iç bahçesiyle keyifli mola imkânları da sunan Besa Kule, açılmayan pencerelerin devrine de son veriyor. 24 saat güvenlik, A ve B blok resepsiyonları ve kontrollü giriş çıkış sistemiyle güvenlik ve konforu bir arada yaşatacak Besa Kule, Ankara siluetinde modern bir imza olarak hafızalara kazınmayı amaçlıyor.haber MERKEZİ Muratbey, Paris yolcusu ünya pazarlarına sunduğu Dpeynir çeşitleriyle Türkiye adına önemli başarılara imza atan Muratbey, Fransa nın başkenti Paris te düzenlenen SİAL Gıda ve İçecek Fuarı na katılıyor. İnovatif ürünlerle dikkatleri üzerine çeken peynir sektörünün önde gelen markalarından Muratbey, Fransa nın başkenti Paris te Ekim günleri arasında düzenlenecek olan SIAL 2014 Uluslararası Gıda Fuarı na katılıyor. Fransa nın başkenti Paris te 2 yılda bir düzenlenmekte olan SIAL Uluslararası Gıda Fuarı, dünyanın en büyük gıda fuarı olarak, uluslararası gıda firmalarını ve profesyonelleri bir araya getiriyor. Peyniri günün her saatinde yenilebilen, sağlıklı alternatif bir ürün olarak konumlandıran sektörünün yenilikçi markası Muratbey, fuarda zengin ürün çeşitleriyle yer alacak. Özellikle birbirinden lezzetli inovatif ürünleri Burgu, Sürmeli ve Parmak peynirlerini ön plana çıkaracak olan Muratbey, fuarda yeni iş birliklerine imza atmayı da planlıyor.haber MERKEZİ Sürdürülebilir domatesler Knorr dan rünlerinde kullandığı tüm tarımsal hammaddeleri Üsürdürülebilir kaynaklardan elde etmeyi hedefleyen Knorr un, yılda yaklaşık bin ton alım yaptığı domatesi artık yüzde 100 sürdürülebilir tarım ile üretiliyor. Knorr un sofralarla buluşturduğu yeni yüzde 100 sürdürülebilir Domatesler ile hazırlanmış Domates Çorbası, gün ışığında yetişen ve tam mevsiminde özenle toplanan domates, sebze ve baharatların geleneksel bir koruma yöntemi olan kurutma metoduyla kurutulması ile hazırlanıyor. Unilever Türkiye Gıda Kategorisi Pazarlama Direktörü Toloy Tanrıdağlı konuyla ilgili şunları söyledi: Toprağımızın bereketi ve sofralarımızın lezzetini güvenceye almak için 2011 yılında sürdürülebilir tarım vizyonunu benimsedik yılından bu yana sürdürülebilir tarım konusunda farkındalığı artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu doğrultuda 9 bin çiftçiye sürdürülebilir tarım eğitimi verdik. Bu yıl domatesimizi yüzde 100 sürdürülebilir kaynaklardan elde etmeye başlayarak oldukça önemli bir hedefimize ulaştık. Bu sayede Türk mutfağının vazgeçilmezi domatesi, gelecek nesillerin de bugünkü lezzeti ve bolluğuyla tüketmesine katkıda bulunduk. HABER MERKEZİ

3 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 3 '7500 müteahhit haksız rekabetle karşı karşıya' İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, "TOKİ konut ya da fabrika yaparak müteahhitlerle haksız rekabete girmesin" dedi zmir Ticaret Odası İ(İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Toplu Konut İdaresi nin (TOKİ) konut ya da fabrika yaparak İzmirli müteahhitlerle haksız rekabete girmesini istemediklerini belirterek, Fabrika binası yapmakta zorlanan sanayiciler varsa üyelerimiz hatta 10 yıllık kredi bulup, inşaatları yapabilir. Fabrika yapmak için TOKİ yi göreve çağırmak gereksiz dedi. TOKİ nin misyonunun arsa üretmek, konuta kredi yoluyla finansman sağlamak, kendi arsaları üzerinde konut üretmek ve dar gelirlinin uzun vadeli imkânlarla konut sahibi olmasını sağlamak olduğunuifade eden Demirtaş, Ama TOKİ son yıllarda bu misyonunu terk ederek, Türkiye nin her yerinde başarılı işler yapan yap-satçı inşaatçılarla, müteahhitlerle haksız rekabet etmeye başladı. Devlet parası, devlet kaynağı ile konutlar üretiyor. TOKİ nin misyonu müteahhitlerle rekabet etmek, lüks konut üretmek değil dedi. 7 bin 500 müteahhit haksız rekabetle karşı karşıya İZTO nun üyesi olan 7 bin 500 müteahhidin de 'OVP, BELLİ BİR TAKVİME BAĞLANMALI' Orta Vadeli Programı (OVP) değerlendiren TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "OVP bir nevi deniz feneri işlevi görecektir. Bunların takvimlendirilip hayata geçirilmesini bekliyoruz" TOKİ nin haksız rekabeti ile karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Demirtaş, Oysa üyelerimiz olan yap-satçılar, müteahhitlerimiz Bornova Özkanlar dan başlayarak, İzmir in pekçok semtini, mahallesini bir kuruş devlet desteği almadan başarıyla yaptılar dedi. Buna rağmen müteahhitler ile TOKİ nin bir alanda daha rekabet etmesine yol açacak çağrılar yapıldığını belirten Demirtaş, Bugün devlet parası kullanan TOKİ ye yeni bir misyon biçilmek isteniyor, Fabrikalar yapsın deniliyor. Bu İzmirli müteahhitlere, iş dünyasına karşı haksızlık diye konuştu. TOKİ sadece arsa üretsin yeter Fabrika yapmanın yolu ve yönteminin TOKİ yi göreve çağırmak olmadığını belirten Demirtaş, şöyle konuştu: Fabrika yapılması için öncelikle proje ve kaynak gerekir. Bu özkaynak ya da dış kaynak olabilir. Ülkemizin en büyük sorunu cari açık. Ara malı ithalatı ve enerji ithalatı cari açığın en büyük nedeni. Orta-uzun vadeli kredi ve destek olduğu takdirde Türk özel sektörü fabrikasını da yapar, ara malını da üretir, ülkeyi cari açık belasından da kurtarabilir. Bunun için yol TOKİ yi göreve çağırmak değil, devleti göreve çağırmak olmalı, ara malı üretimi için hazırlanan projelere orta ve uzun vadeli kredi sağlanmalı. TOKİ nin İzmir de konut ve fabrika yapmasını istemediklerini vurgulayan Demirtaş, TOKİ sadece arsa üretsin yeter. Fabrika yaptırmak isteyen sanayici varsa, İZTO üyesi inşaatçılarımız ile fabrikaları yapmaya talibiz. Fabrika binası yapmakta zorlanan sanayiciler varsa üyelerimiz hatta 10 yıllık kredi bulup, inşaatları yapabilir. dedi.hisarcıklıoğlu, "Küresel ekonomideki belirsizliklerin ön plana çıktığı bir ortamda Hükümetimizin hazırladığı Orta Vadeli Programı son derece önemli görüyoruz dedi. Güneydoğulu işadamlarından sağduyu çağrısı G üneydoğulu işadamları, Türkiye'nin çeşitli illerinde IŞİD bahanesiyle yaşanan şiddet olaylarının bir an önce sonlandırılmasını isteyerek, bölge halkını sağduyuya davet etti. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Başkanı Abdülkadir Çıkmaz, yaptığı açıklamada, şiddetin hiçbir zaman çözüm getirmeyeceğini söyledi. Bölgede son günlerde yaşanan olayların bir an önce sonlandırılmasını isteyen Çıkmaz, hükümetin tutumunun yerinde olduğuna dikkati çekti. Bölge halkının provokasyona karşı uyaran Çıkmaz, "Bu sıkıntı bir an önce bitirilmeli, halkımızı sağduyulu olmaya davet ediyorum. Şiddet hiçbir zaman çözüm değil" dedi. GSO Başkanı Konukoğlu: Birlik, beraberliği yararlayıcı olaylara bir an önce "dur denilmeli" Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Adil Konukoğlu da yaşanan olayları tasvip etmediklerini belirtti. Birlik ve beraberliği yaralayıcı olaylara bir an önce "dur denilmesi" gerektiğini vurgulayan Konukoğlu, "Birliğimizin ve düzenin devam etmesi gerekiyor. Vatandaşların provokatif eylemlere kanmaması lazım. Ülke bizim ülkemiz, bu olaylar kimseye fayda vermez. Birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi devam ettirmemiz lazım" diye konuştu. GTO Başkanı Bartı: Çözüm sürecinin devam etmesinden yanayız Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Başkanı Eyüp Bartık ise devam eden çözüm sürecine zarar verilmemesi gerektiğini söyledi. Ülkenin birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğunu dile getiren Bartık, son günlerde artan provokatif eylemlerin kimseye fayda sağlamayacağını kaydetti. Bölge işadamları olarak çözüm sürecinin devam etmesinden yana olduklarına işaret eden Bartık, "Ülkemizin birlik beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğu dönemde gerçekleştirilen eylemler kimseye fayda sağlamaz. Bunlar birlik ve beraberliğimize zarar verir. Vatandaşlarımızı sağduyulu olmaya davet ediyorum" dedi. Ege Bölgesi, ihracatta rekor kırdı çıklanan Orta Vadeli AProgramı ( ) değerlendiren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, "Küresel ekonomideki belirsizliklerin ön plana çıktığı bir ortamda Hükümetimizin hazırladığı Orta Vadeli Programı son derece önemli görüyoruz. Bir nevi deniz feneri işlevi görecektir. Bunların mutlaka takvimlendirilip, belli bir plan çerçevesinde hayata geçirilmesini de bekliyoruz" dedi. Hisarcıklıoğlu, açıklamasında şu noktalara dikkat çekti: "Mevcut küresel iktisadi ve siyasi ortam düşünüldüğünde, ortaya konan bu hedefler iddialı hedeflerdir. OVP Türkiye ekonomisi ile ilgili doğru teşhisler içeriyor. Ekonomideki üç önemli yapısal sorun alanı olarak enflasyon, cari açık ve büyümeye odaklanılmış olması çok önemli. Bunlara yönelik olarak ortaya konulan eylem planları da TOBB olarak bugüne kadar vurguladığımız ve talep ettiğimiz konulardır. Dolayısıyla bunların mutlaka takvimlendirilip, belli bir plan çerçevesinde hayata geçirilmesini bekliyoruz. Bu sayede Türkiye ekonomisi ve Türk özel sektörü 2023 hedefleri doğrultusunda ilerlemeye devam edecektir. Yine bu sayede ülkemizde reform ivmesinin yeniden canlanacağına inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde daha dengeli bir büyüme sürecinin hedeflenmesi ve sanayimizi güçlendirecek adımlara öncelik verilmesi, Türkiye ekonomisinin istikrarını korumasını sağlayacaktır. Bu kapsamda büyümeyi sağlayacak esas unsur olarak özel sektörün ön plana çıkarıldığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Özel sektör öncülüğünde güçlü bir büyüme performansı göstermek için reel kesimin ve sanayimizin yapısal dönüşümünü tamamlayacak adımların bir an önce atılmasını bekliyoruz."aa ürkiye İhracatçılar Meclisi Tverilerinden yapılan derlemeye göre, 01 Ekim Eylül 2014 döneminde Ege Bölgesi nden yapılan ihracat yüzde 6.4 artışla 19 milyar 30 milyon 378 bin dolara ulaştı. Ulaşılan rakam, Ege Bölgesi tarihinde ulaşılan en yüksek ihracat miktarı oldu. Son 1 yıllık dönemde Ege Bölgesi'nden en fazla ihracat yapan üç il, İzmir, Manisa ve Denizli, Türkiye sıralamasında da ilk 10'daki yerlerini korudu. Bu dönemde Ege Bölgesi'nin 7 ili ihracatını artırırken, Balıkesir ve Afyon geçen yılki performanslarının gerisinde kaldı. Ege Bölgesi'nde en fazla ihracatı 9 milyar 202 milyon 631 bin dolarla İzmir yaptı. İhracatı son bir yıllık dönemde bir önceki yıla göre yüzde 5 artan İzmir, bölgenin ihracatından yüzde 48 pay aldı. İzmir'i takip eden Manisa, aynı dönemde ihracatını yüzde 7 oranında arttırarak 4 milyar 278 milyon 268 bin dolara çıkardı. Üçüncü sıradaki Denizli ise, ihracat performansını yüzde 10 geliştirdi ve 3 milyar 267 milyon 535 bin dolara taşıdı. Bölgenin illerinden Aydın, son bir yıllık dönemde ihracatta Balıkesir'i geçerek dördüncü sıraya yükseldi. Aydın 574 milyon 827 bin dolarlık ihracat yaparken, bu dönemde Balıkesir'in ihracatı yüzde 7 gerileyerek 562 milyon 856 bin dolar oldu. Doğaltaş ve yumurta ihracatında Türkiye nin önemli merkezlerinden olan Afyon un ihracatı ise yüzde 3 düşüşle 340 milyon 176 bin dolara geriledi. Son 12 aylık döneminde ihracatını en fazla arttıran bölgenin ili Muğla oldu. İhracatında su ürünleri sektörünün ağırlıkta olduğu Muğla, yüzde 36 lık artış başarısı gösterdi. Aynı dönemde Uşak'ın ihracatı yüzde 14 arttırarak 272 milyon 339 bin dolar, Kütahya'nın ihracatı ise yüzde 21 artışla 199 milyon 662 bin dolara çıktı. AA AVM ciroları ağustosta, geçen yıla kıyasla yüzde 0.6, ziyaretçi sayısı ise 2.9 azaldı. AVM'lerdeki ayakkabı-çanta ve teknoloji market/elektrikli eşya kategorilerinde düşüş kaydedilirken, giyimde değişim gözlenmedi AVM ciro endeksi azaldı lışveriş Merkezleri ve AYatırımcıları Derneği (AYD) ile Akademetre Research tarafından ortaklaşa oluşturulan AVM Endeksi'nin ağustos ayı sonuçları açıklandı. Her ay düzenli olarak yayınlanan verilere göre, AVM Ciro Endeksi ağustos 2014'te bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 0,6 geriledi. Böylece endeks 162 puan olarak gerçekleşti.avm'lerdeki kiralanabilir alan başına düşen cirolar ağustosta bir önceki yılın aynı ayına göre 1 puan azalarak, verimlilik metrekare başına 619 lira oldu. Verimlilik, İstanbul'da 678 lira, Anadolu'da ise 580 lira olarak gerçekleşti. Ziyaretçi sayısı endeksi yüzde 2,9 azaldı Endekste bu yılın ağustos ayında en büyük artış yiyecek ve hipermarket kategorilerinde gerçekleşti. Ağustosta genel kategorisi, AVM'lerdeki diğer alanlar, ayakkabı-çanta ve teknoloji market/elektrikli eşya kategorilerinde düşüş kaydetti, giyim kategorisinde değişim gözlenmedi. Yiyecek cirolarında yüzde 10 artış, teknoloji market cirolarında yüzde 9 azalma Aynı dönemde yiyecek cirolarında yüzde 10 artış, hipermarket cirolarında yüzde 8 artış, genel ve AVM'lerdeki diğer alanlar cirolarında yüzde 1 azalma, ayakkabı-çanta cirolarında yüzde 3 azalma, teknoloji market/elektrikli eşyalar cirolarında yüzde 9 azalma meydana gelirken, giyim cirolarında değişim olmadı. Ağustos 2014'te AVM'lerdeki ziyaretçi sayısı endeksi bir önceki dönemin aynı ayına göre yüzde 2,9 oranında azaldı. Açıklamada görüşlerine yer verilen AYD Başkanı Hulusi Belgü, geçen yıl Ramazan Bayramı'nın ağustos ayına rastladığını anımsatan Belgü, şunları kaydetti: "Bu durum yaz tatili dönemi olmasına rağmen endeksin bir önceki yıla göre yüksek oranda artmasını sağlamıştı.

4 4 Borsa Finans HERKES Rakip bankalardan bir adım önde olacağız kbank Direkt ABankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Orkun Oğuz, dünyada dijitalleşme trendiyle birlikte internet ve mobil kanalların kullanım oranlarının arttığını belirterek Akbank olarak Direkt Bankacılık Kanalları ile mobiliteye ve hıza önem veren müşterilere ulaşmak için istedikleri zaman istedikleri yerden bankacılık işlemlerini gerçekleştirebilecekleri, elden düşmeyen mobil bankacılık hizmeti vermeye odaklandıklarını ifade etti. Müşterilere ulaşılan tüm platformları, bu platformlara uygun özellikteki uygulamalar ile desteklemeyi planladıklarını söyleyen Orkun Oğuz, Zamanın her geçen gün daha değerli hale gelmesi ve Direkt Bankacılık kanallarımızdan yapılabilen işlem çeşitliliğinin artması, müşterilerimizi bankacılık işlemleri için Direkt Bankacılık kanallarını daha çok kullanmaya yönlendiriyor. Türkiye Bankalar Birliği Haziran 2014 raporuna göre; Türkiye de 13 milyondan fazla banka müşterisi internet bankacılığını, 5 milyona yakın banka müşterisi ise mobil bankacılığı aktif olarak kullanıyor. İnternet ve cep telefonu kullanımının yaygınlaşması ile online bankacılık kullanan kişi sayısı her geçen gün giderek artıyor. Bankamızda yapılan tüm işlemlerin % 75 i Akbank Direkt İnternet, Akbank Direkt Mobil, Çağrı Merkezi ve ATM gibi Direkt Bankacılık Kanalları üzerinden gerçekleşiyor. diye konuştu. Direkt Bankacılık Kanalları nın özellikle bilgi/bakiye işlemleri, para transferleri ve ödeme işlemleri için yoğun olarak kullanıldığına değinen Oğuz, 80 ilimizde bulunan AT- M lerin nakit işlemlerinde % 75 lik payla öne çıktığını, sektördeki tüm finansal işlemlerin % 11 inin yapıldığı Akbank Direkt İnternet ten bir yılda 350 milyon işlem gerçekleştirildiğini, internet bankacılığı kullanan müşteri adedinin önümüzdeki 3 yıl içerisinde 2 katına ulaşacağını öngördüklerini, mobil işlemlerin ise tüm işlemler içindeki payının % 10 seviyesinde olduğunu ve bu oran gittikçe arttığını kaydetti. Orkun Oğuz sözlerini şöyle sürdürdü: Dijital kanalların hayatımıza girmesiyle, hem 24 saat bankacılık hizmetleri ve ürün satışında hem de işlemlerin verimliliğinde ilerlemeler görüyoruz. Bu verimlilik artışı sayesinde müşterilerimiz, tatil, hafta sonu, akşam saatleri fark etmeksizin self servis bankacılık işlemleri yapabiliyorlar. Dijitalleşme ve yakınsama kavramları artık hayatımızın vazgeçilmezleri arasında. Sosyal medya kanallarımızı da etkin bir şekilde kullanarak müşteri ihtiyaçlarına en hızlı çözümü sunmayı amaçlıyoruz. Sosyal medya kanallarımızda 7/24 sayfa yönetimi, trend olan dinamik tasarım ve yeni teknolojiler ile rakiplerimizin bir adım önünde olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Artık paraya el sürmeden harcıyoruz ürkiye 2014'ün ilk Tyarısında Avrupa'da internet kullanıcıları arasında mobil bankacılık kullanıcılarının en fazla olduğu ülke olurken, bir yıl öncesine oranla daha az nakit kullandığını söyleyen tüketicilerin oranı yüzde 60'ı buluyor. ING Bank tarafından gerçekleştirilen ve 13 Avrupa ülkesini kapsayan "Dijital Çağda Finansal Güçlendirme Araştırması" sonuçlarına göre Türkiye 2013 yılında olduğu gibi 2014'ün ilk yarısında da Avrupa'da internet kullanıcıları arasında mobil bankacılık kullanıcılarının en fazla olduğu ülke olduğunu gösterdi. Diğer yandan Türkiye'de mobil bankacılık uygulamalarını kullanan internet kullanıcılarının sayısı 2013 yıl sonuna göre yüzde 7 artış gösterdi yılında Türkiye'de mobil bankacılık kullanan internet kullanıcılarının oranı yüzde 49 iken 2014 Mayıs ayı itibarıyla bu oran yüzde 56'ya yükseldi. Araştırmada, Avrupa genelinde mobil bankacılılık kullanıcılarının oranı ise yüzde 38 olarak belirlendi. Türkiye'nin ardından mobil bankacılık pazarının en hızlı büyüdüğü ülkeler Hollanda, Polonya, İspanya ve Avusturya olarak sıralanıyor. Mobil bankacılığın kan kaybettiği ülkeler ise Fransa ve Romanya olarak göze çarpıyor. Mobil bankacılık kullanıcı oranı bu dönemde Fransa'da yüzde 25'ten yüzde 22'ye, Romanya'da ise yüzde 23'ten yüzde 17'ye geriledi. Avrupa'da tüketicilerin yarısına yakını, nakit kullanımlarının bir yıl öncesine göre azaldığını belirtiyor. Türkiye'de ise bir yıl öncesine oranla daha az nakit kullandığını söyleyen tüketicilerin oranı yüzde 60. İtalya yüzde 59, İspanya yüzde 54, Romanya yüzde 53 ve Fransa yüzde 52 Türkiye'nin ardından nakit kullanımının en hızlı düştüğü ülkeler olarak sıralanıyor. Araştırmaya göre, Türkiye'deki kullanıcıların yüzde 44'ü temassız ödemeyi güvenilir bulurken Avrupa'da bu oran yüzde 37'ye düşüyor. Türkiye, mobil bankacılığın yararına inanan ülkeler sıralamasında da ilk sırada yer alıyor. Türkiye'deki mobil bankacılık kullanıcılarının yüzde 89'u mobil bankacılığın finansal yönetimi kolaylaştırdığını düşünüyor. Avrupa genelinde ise bu oran yüzde 80. Mobil bankacılıkla finansal yönetimin daha iyi hale geldiğini düşünenlerin en düşük orana sahip olduğu ülke ise yüzde 53 ile Hollanda. Avrupa'da mobil bankacılık kullanımında öne çıkan nedenler arasında en büyük payı finansal yönetim kolaylığı alıyor. Kullanıcıların yüzde 43'ü mobil bankacılık sayesinde finansal durumlarını daha iyi kontrol altında tuttuklarını, yüzde 30'u para yönetimini daha iyi yaptıklarını, yüzde 24'ü faturalarını zamanında ödediklerini belirtiyor. Yüzde 23'ü hiç ödeme kaçırmadıklarını, yüzde 15'i daha fazla tasarruf ettiklerini, daha az bakiye aşımı yaşadıklarını, bakiye aşımı ve gecikme faizi ödemedikleri gibi unsurları mobil bankacılığı tercih etmelerine gerekçe olarak gösteriyor. Araştırma, tüketicilerin bankalardan sosyal medya hesaplarında nasıl paylaşımlar beklediklerini de mercek altına aldı. Buna göre, kullanıcıların yüzde 52'lik kesimi bankalardan sosyal medyada tasarruf önerileri ve kurumsal sosyal sorumluluk paylaşımları bekliyor. Bunun yanında, yüzde 49'luk kesim bankaların internetteki yorumlara yanıt vermesini ve kullanıcılarla etkileşime geçmesini isterken, yüzde 47'lik kesim ise ekonomik gelişmelerin kendilerini nasıl etkileyeceği yönünde bilgilendirmeler görmek istiyor. Tüketicilerin yüzde 39'u sosyal medya üzerinden ürün ya da servis önerilerini almak istiyor. Sosyal medya üzerinden ödeme yapmak isteyenlerin oranı ise yüzde 25. Araştırma aynı zamanda Avrupa'da mobil bankacılık kullanıcılarının kullanmayanlara oranla daha iyi ve düzenli tasarruf yaptıklarını gösteriyor. Perakende satış hacmi azaldı kitap ve iletişim aygıtları satışları yüzde 3,2 artarken, elektrikli eşya ve mobilya satışları yüzde 11,4 azaldı. Güngör URAS Gaza bağımlıyız, zor buluyoruz erakende satış hacmi Pağustosta yüzde 0,1, yıllık bazda yüzde 1 azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ağustos ayına ilişkin Perakende Satış Hacim Endeksi'ni açıkladı. Buna göre, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sabit fiyatlarla perakende satış hacmi ağustosta, temmuz ayına göre yüzde 0,1 azaldı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 0,9 azaldı, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) aynı seviyede kaldı, otomotiv yakıtı satışları yüzde 0,6 arttı. Gıda dışı sektörlerin bir önceki aya göre değişimi incelendiğinde bilgisayar, kitap ve iletişim aygıtları satışları yüzde 1,2 artarken, elektrikli eşya ve mobilya satışları yüzde 0,9 azaldı. Tekstil, giyim ve ayakkabı satışları yüzde 3,1 azalırken, tıbbi ürünler ve kozmetik satışları yüzde 5,4 artış gösterdi. Posta veya internet üzerinden satışlar ise yüzde 2,2 azaldı. Draghi nin politikaları Almanya dan destek bulamadı Avrupa Merkez Bankası Başkanı (AMB) Mario Draghi nin politika araçları Berlin de etkisini yitiriyor.amb Başkanı Draghi nin geniş ölçekli devlet tahvili satın alımları, Almanya nın politik elitlerinin Draghi nin genişleme önlemlerine yönelik eleştirileri yatıştırmak için çabalamaması ile istenen etkiyi yaratamadı. Almanya için Alternatif gibi anti-euro gruplarının destek bulmasının ardından AMB nin varlık alımını kapsayan son planına tüm önemli partiler arasında itirazlar alevlendi. Londra daki Societe Generale SA kıdemli ekonomistlerinden Anatoli Annenkov, Alman kamu görüşü oldukça büyük önem arz ediyor. Draghi, AMB nin diğer merkez bankaları gibi olmasını ve hükümet tahvili satın alabilmesini dilese de Almanya nın itirazının farkında ve fırtına bunun çok daha zor olacağına işaret ediyor dedi. Draghi bu hafta Washington da gerçekleşen Uluslar arası Para Fonu toplantılarında Euro Bölgesi ekonomisinin canlandırılması adına yeni önlemler alınması konusunda baskı görebilir. Ancak harekete geçmek Almanya nın parasal genişlemeye karşı 1920 lere dayanan hoşnutsuzluğu karşısında kolay olmayacak. Almanya daki bu durum ülkenin deflasyondan çok fiyat artışından kaçındığını gösteriyor.aa Takvim etkilerinden arındırılmış sabit fiyatlarla perakende satış hacmi bu yıl ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1 azaldı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 1,3, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 0,7 ve otomotiv yakıtı satışları yüzde 1,3 düşüş gösterdi. Perakende ciro ağustosta yüzde 0,6 arttı Gıda dışı sektörlerin bir önceki yılın aynı ayına göre değişimi incelendiğinde bilgisayar, Tekstil, giyim ve ayakkabı satışları yüzde 3,7, tıbbi ürünler ve kozmetik satışları yüzde 10,0, posta veya internet üzerinden satışlar ise yüzde 7,8 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış cari fiyatlarla perakende ciro ağustosta, temmuza göre yüzde 0,6 artış gösterdi. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 0,7, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 0,2 azalırken, otomotiv yakıtı satışları yüzde 3,8 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış cari fiyatlarla perakende ciro ağustosta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,2 yükselirken, aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 10,7, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 7,3 ve otomotiv yakıtı satışları yüzde 0,6 arttı. Eylülde en fazla dolar kazandırdı Eylül ayında Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ve Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde en fazla reel getiriyi dolar sağladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), finansal yatırım araçlarının eylül ayına ilişkin reel getiri oranlarını açıkladı. Geçen ay en yüksek reel getiri dolarda Buna göre, geçen ay en yüksek reel getiri, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 1,43, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 2,15 ile dolarda gerçekleşti. Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yatırım araçlarından külçe altın yüzde 2,94 reel getiri sağlarken, BIST 100 Endeksi yatırımcısına yüzde 1,92, euro yüzde 1,70 ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 0,17 kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde DİBS yüzde 0,56 ve mevduat faizi yüzde 0,27 reel getiri sağlarken, külçe altın yüzde 2,26, BIST 100 Endeksi yüzde 1,23, euro yüzde 1 kaybettirdi. Dolar üç aylık değerlendirmeye göre, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 2,27, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 3,62 ile en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, euro Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 2,89, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 1,61 ile en çok kaybettiren yatırım aracı oldu. Altı aylık değerlendirmeye göre, BIST 100 Endeksi Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 19,49, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 18,17 ile yatırımcısına en yüksek kazancı sağladı. Aynı dönemde külçe altın, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 8,77, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 9,78 ile en çok kaybettiren yatırım aracı oldu. AA Doğalgazda fiyat sorununun ötesinde, ihtiyacımız kadar gazı bulabilme sorunumuz var. Çünkü mevcut bağlantılarla ihtiyacımız olan doğalgazı ucu ucuna temin edebiliyoruz. Tüketimi azaltma şansımız yok. Doğalgaz tüketimimiz artıyor, buna bağlı olarak ithalat gereği artıyor. Elektrikte gaza dayalı olarak üretim yapan santrallerde gaz tüketiminin azaltılması imkânsız. - Elektrik talebinin hızla artması nedeniyle gaz kullanan santrallere bağımlılık azalmayacak, artacak. Yeni gaz santralleri kurulacak. - Konutlardaki gaz tüketimi azalmayacak, artacak. - Gazın ulaşamadığı çok sayıda şehir var. Bunlara da gaz bağlanacak. Gazın eriştiği şehirlerde ise yeni aboneler gaz kullanmaya başlayacak. - Sanayi sektörü büyük gaz tüketicisi. Üretimdeki duraklama nedeniyle sanayide gaz tüketimi artmadı. Sanayide hareket başlayınca,tüketim artacak. Biz geçen yıl 45 milyar m3 gaz tükettik. - Doğalgazın yüzde 46 sını elektrik santralleri, - Yüzde 25 ini sanayi kuruluşları kullanıyor. - Yüzde 20 si konularda tüketiliyor. Bizim doğalgaz tüketimimizi artıran, elektrikte doğalgaza bağımlı hale gelmemiz. - Bir yılda kullandığımız gazın yüzde 46 sını elektrik santralleri yakıyor. Toplam elektrik üretiminin yüzde 44 ünü doğalgaz yakarak gerçekleştiriyoruz. - Toplam elektrik üretiminde doğalgaza dayalı üretimin dünya ortalaması yüzde 24 oranında. Bizde 44 oranında. Ucu ucuna... Doğalgazda yurtdışına bağımlıyız. Kendi üretimimiz sadeye 537 milyon m3. Doğalgaz ihtiyacımızı karşılayabilmek için geçen yıl Rusya dan 26.2 milyar m3, İran dan 8.7 milyar m3, Azerbaycan dan 3.9 milyar m3 gaz aldık. Cezayir den 3.9 milyar m3, Nijerya dan 1.2 milyar m3 sıvılaştırılmış gazı gemilerle Türkiye ye taşıdık. Spot piyasadan sıvılaştırılmış gaz bulduk. İhtiyacımızı ucu ucuna karşıladık. Önceleri Batılılar İran dan gaz almamıza karşıydılar. Şimdi de Batılıların Ukrayna-Rusya politikalarının uzantısının sıkıntısını yaşıyoruz. Biz Ukrayna üzerinden Trakya ya gaz getiren Batı Boru Hattı ile Rusya dan yılda 6 milyar m3 gaz alıyoruz. Batı Hattı ndan gelen gaz toplam tüketimimizin yüzde 12.5 i dolayında. AB-Ukrayna-Rusya anlaşmazlığı nedeniyle bu boru hattından doğalgaz akışının kesilmesi tehlikesi var. Enerji Bakanı, Batı Hattı ndan gelecek gazın kesilmesinin ciddi ölçüde gaz yetersizliğine yol açabileceği konusundaki endişelerini açıkladı. Görülüyor ki enerji politikamızda doğalgaz temini konusu öncelik taşıyor.milliyet

5 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Muhasebe 5 Köprü ve otoyollar yeniden satışta Geçen yıl ihalesi iptal edilen köprü ve otoyollarda satış süreci yeniden başladı. Bu kez yeni model olarak halka arz öne çıkıyor. Satış masasında ayrıca enerji üretimi, limanlar, Halk Sigorta, Halk Emeklilik ve Erzurum Kış Olimpiyatları tesisi de var. ilyarlarca dolarlık gelir Mbeklenen otoyol ve köprü özelleştirmelerine ilişkin süreç yeniden başlıyor. Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) tarafından geçen yıl başında iptal edilen ihale sürecinin başlaması için danışman firma seçimi için çalışma başlatıldı. Danışman firmanın seçiminin ardından yeni özelleştirme modeli hükümet ve sonrasında ÖYK'ya sunulacak. Danışman tutulmasının yıl sonuna kadar, yeni modelin hazırlık sürecinin ise 2015 başında tamamlanması öngörülüyor. Yeni dönemde köprü ve otoyolların dışında başka alanlarda da özelleştirme düşünülüyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yaptığı açıklamaya göre köprü ve otoyolların dışında elektrik üretim santralleri, bazı limanlar ve Erzurum Kış Olimpiyatları Tesisleri de özelleştirecek. Geliri Halkbank'a aktarılmak üzere Halk Sigorta ile Halk Emeklilik'in de satılması planlanıyor. STAR'ın edindiği bilgiye göre köprü ve otoyollarda yeni model halka arz olarak öne çıkıyor. Bu yöntemin tercih edilmesi halinde bir şirket kurulacak. İşletme hakkı verilen şirketin hisseleri halka arz edilecek. Halka arzdan 7-8 milyar dolar civarı bir gelir tahmini yapılıyor. Karayolları Genel Müdürlüğü'nün sorumluluğunda bulunan otoyollar ile bunların üzerindeki bulunan varlıklar için halka arz modelinin uygulanmasına ilişkin ihalenin iptal edilmesinin ardından yasal düzenleme yapılmıştı sonunda 25 yıllık işletme hakkı için en yüksek teklifi 5 milyar 720 milyon dolarla Koç Holding, UEM ve Ülker iştirakinden oluşan ortak girişim grubunun verdiği köprü ve otoyol ihalesi iptal edilmişti. TRAFİK CEZALARINDA DEVRİM GİBİ KARAR rafikte radar Tuygulamasına yakalanan sürücünün itirazı üzerine verilen iptal kararını onaylayan Yargıtay, radar uygulamasını "tuzak" olarak nitelendirerek "Devlet vatandaşına tuzak kurmaz" dedi. Ve cezayı iptal etti. Uzun zamandır trafik polislerinin özellikle hız limitlerinin aşılmasını radar tuzakları kurarak saptaması ve sürücülere yüklü cezalar gelmesini tartışan adalet mekanizması Yargıtay tarafından kesinleştirilen bir karar ile sürücüleri haklı çıkarttı. Radar uygulamasını "tuzak" olarak değerlendiren Yargıtay itiraz eden sürücüye verilen 343 TL tutarındaki cezayı iptal etti. Avukat Arabulucu Umut Metin, birçok vatandaşın isyan ettiği trafik cezalarına yönelik olarak Yargıtay dan emsal nitelikte bir karar verildiğini beliterek;bir sürücüye radar sebebi ile kesilen 343,00 TL lik cezaya dair Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesince verilen cezanın iptaline yönelik kararın onanmasını "Devlet vatandaşına tuzak kuramaz" sözleriyle yorumladı. 'KABUL EDİLEMEZ' Hukukçu gözüyle kararı yorumlayan Metin, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin verdiği bu kararda dikkat çeken en önemli ifadenin, kişilerin mal ve can güvenliğini sağlamak amacıyla yapılması gereken trafik denetimlerini yol kullanıcılarına ceza vermek amacıyla bilgilendirme yapmadan kural ihlali yapmasını beklemek trafik kurallarının konuluş amacına uygun olmadığı gibi araç sürücülerine tuzak kurulması anlamına gelecektir ki bu durum, çağdaş hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmaz ve kabul edilemez ifadesi olduğunu belirtti. Arabulucu Avukat Umut Metin kararı şöyle değerlendirdi: "Yargıtay ın vermiş olduğu bu karar ile esas anlatmak istediği trafik cezalarında özellikle de hız sebebi ile verilen cezalarda yeterli uyarıların sürücünün görebileceği yerlerde bulunması zaruretidir. Sürücünün radardan dolayı ceza düzenlenebileceği ihtimalini bilebilecek konuma getirilmesi gerekmektedir. Bu şekilde bir nevi trafik polislerinin tuzak kurar gibi, araçları ters döndürerek yol kenarında beklemeleri, hiçbir hız sınırlamasının uyarı levhaları ile belirtilmediği yerlerde bir anda çeviri yaparak sürücülere hız limiti aşımı nedeniyle ceza tesis etmeleri hukuk devletine yakışır bir yöntem olmadığının da altını çizmiştir. 'TEŞVİK EDİCİ OLMALI' Yargıtay ın önem arz eden bu kararı ile hukuk devletinin gerektirdiği şekilde vatandaşı tuzağa düşürür gibi ceza kesme değil, vatandaşın can güvenliğinin öncelikli sayılmasının gerektiği sonucuna ulaşmak doğrudur. Bu karardan sonra birçok sürücü bu şekilde kesilen cezalara itiraz edebilmeli, haklarını aramak suretiyle açıkça radar uyarısının belirgin ve açıkça yapılmadığı yollarda kesilen cezaların iptalini isteyebilmelidir. Çağdaş hukuk devleti nin ceza hevesli olması, vatandaşlarına cezalar yağdırması değil, vatandaşını toplumsal düzene uyması yönünde teşvik edici olması gerekmektedir. Bu haliyle belirtilen karara imza atan yargıçlar, yalnızca bir kararı imzalamamışlar, cezalandırma değil topluma bir kültür kazandırma adına örnek ve güzide bir hukuk hediyesini topluma sunmuşlardır." Arabulucu Avukat Umut Metin, tatil dönüşü hız limiti aşımı nedeniyle radar cezası alan vatandaşları öncelikle yasal hakları kullanmaları ve cezaya itiraz etmeleri konusunda bilgilendirirken; "Ancak bu kararın hız limitlerinin yasallığını ortadan kaldırmadığını, trafik canavarının kurbanı olmamak için trafik kurallarına ve hız limitlerine uymanın zorunlu olduğunun unutulmaması gerekiyor" dedi. kademetre, AYD A(Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği) ile birlikte her ay AVM sektörünü ziyaretçi sayısı ve ciro bakımından analiz ediyor. Buna ek olarak her yıl Eva Gayrimenkul ile birlikte Türkiye AVM Potansiyeli Analizi Raporu - nu yayınlıyor. Akademetre nin yoğunlaştığı bir diğer konu da Neuromarketing Pazar araştırmaları. Nöropazarlama (neuromarketing), bilinçaltı tüketici algısını, zevklerini, tercihlerini, satın alma eğilimlerini bilimsel olarak ölçümleme yöntemi. Bu yöntem ile vücudun ürettiği birçok farklı tepkiyi ölçmek, daha objektif bilgilere ulaşmak ve pazarlama stratejisini de bu bilgilerin temelinde geliştirmek mümkün. Akademetre Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Halil İbrahim Zeytin (yukarıda), insan beyninin bir duruma karşı verdiği tepkiyi ölçen bu yaklaşımın reklam araştırmaları başta olmak üzere birçok alanda kullanıldığını söylüyor. Akademetre, Neurolize firmasıyla birlikte Eski kiracıya büyük şok eni yasa ile 10 yılını doldurmuş çağrısı kiracıları şok etti. doldurmuşkiracıyı gerekçe için mevcut kiracılarını tahliye Ykiracıyı gerekçe göstermeksizin Oturduğu evde ya da işyerinde 10 göstermeksizin çıkarma imkanına etmeye ya da bu kozu kirayı çıkarma imkanına kavuşan yılı dolduran kiracıları, tahliye kavuşan gayrimenkul sahiplerinin artırmada kullanmaya başladı. gayrimenkul sahiplerinin tahliye kabusu sardı. Yeni yasa ile 10 yılını bir bölümü, daha yüksek kazanç Sadece konut kiracıları değil, dükkan kiralayanlar da zora düştü. İstiklal Caddesi, Taksim, Eminönü ve Sultanahmetgibi turistlerin yoğun olarak bulunduğu bölgelerdeki tarihi mekanların bir bölümü kapanma riskiyle karşı karşıya geldi. Tüketici algısı teknoloji ile ölçülüyor geliştirdiği yazılımla ilk defa insan beyninin tat ve kokuya verdiği tepkiyi neuroscorlarla ölçüyor. Zeytin, Neurolize firması ile işbirliğimiz sayesinde, güvenilirliği kanıtlanmış teknolojik ölçüm cihazları ile ve bilimsel literatürün ışığında, Türk insanının algıları ve beğenilerine göre geliştirilmiş algoritmalarla neuromarketingi ileri teknoloji ile buluşturuyoruz. Geliştirdiğimiz bu yazılım kendi alanında bir devrim niteliğinde. Tat ve koku testleri başta olmak üzere, reklam araştırmaları ve kavram odaklı pazar araştırmalarında yoğun biçimde neuromarketing uygulamaları gerçekleştiriyoruz diyor. Zeytin, nöropazarlamanın amacı şöyle anlatıyor: Nöropazarlama, geleneksel pazar araştırma yöntemlerini tamamlayıcı sonuçlar vermeyi ve insanın bilinç düzeyinde ulaşamadığı bilgiye ulaşmayı, bilinçaltı tarafından etkilenen kararlarına ışık tutmayı amaçlıyor. Tat ve koku ile ilgili testler tüketicinin eğilimlerini anlamak açısından önemli." AVM, organize zincirler yaratıyor Tüketiciyi doğru anlamanın yanı sıra, ISSN perakende sektörü ve AVM gerçeğini de sorduk Dr. Zeytin e. İşte yorumları: AVM ihtiyacı ile arzı örtüşmüyor "AVM Potansiyeli Analizi raporumuzda yer alan verilere göre 2013 yılı sonunda 9 milyon 247 bin metrekarelik bir mevcut AVM stoğu bulunuyor yılında bu stok neredeyse 2 katına çıkacak; 13 milyon 581 bin metrekareye yükselecek. Dolayısıyla, aslında müthiş bir ivmeyle alışveriş merkezi arzı yükseliyor. Bunun ihtiyaç boyutu, başka bir boyut. İhtiyaç noktasında, bu arz mevcut ihtiyaçları en genel anlamı ile karşılamıyor diyebiliriz. Sorun ihtiyaç olan bölge ile arzın aynı noktada örtüşmemesi." AVM yi farklılaştıracak marka karması yok "Perakende yatırımları sadece alışveriş merkezi yatırımı ile sınırlı değil. Perakende yatırımında en önemli sorun perakendecinin nitelikten önce niceliksel eksikliği. Türkiye de yaklaşık 400 perakendeci bulunuyor. Perakendeciye yönelik arzı karşılayabilecek, dolayısıyla, bu AVM de, caddeüstü de olabilir, içeriksel anlamda AVM yi farklılaştıracak marka karması en önemli eksiklik. Yani sayıca marka eksikliği Türk perakendeciliğinin önündeki en ciddi engellerden biri. Yıl:70 Sa yı:24948 Tarih:11 Ekim 2014 Cumartesi Ya yın Sa hi bi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Sorumlu Müdür Yazı İşleri Müdürü Yayın Sahibi Temsilcisi Bilal ÇETİN Kübra ERENER Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Gülşan KURT Sayfa Editörü Yasemin ERENER İstihbarat Şefi Haber Müdürü İnternet Site Editörü Caner ERDOĞAN Kenan KURTOĞLU Yücel TANOL İda ri Mer kez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Se fa köy/ Küçükçekmece/İST Reklam Pazarlama ve Dağıtım Tev fik Bey Mah. Tah sin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST 10 yılını doldurmuş ve bölgesinde markalaşmış onlarca işyeri sahibi de, mülk sahiplerinin eline geçen '10 yıl' kozunedeniyle ya dükkanından oldu ya da tekrardan masaya oturarak kira ücretlerinde güncelleme yapmak zorunda kaldı. Konuyla ilgili Meclis'e de çok sayıda şikayet ulaştı. Bunun üzerine yasa teklifi hazırlandı. Yeni düzenlemeyle adreste markalaşmış işyerleri boşaltılamayacak. Kiralar da keyfi olarak artırılamayacak. Tel : Fax info@ekonomigazetesi.net An ka ra Tem sil ci li ği Ma cun Mah.3. Cad de No:2 Yenimahalle /ANK. Tel : Fax Tel : Fax info@ekonomigazetesi.net ANKARA İRTİBAT Tel : Fax İs tan bul Da ğı tım DORUKKAYA MATBACILIK YAY. REKL. MADENCİLİK ENERJİ VE İNŞAAT A.Ş ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM Ya yın Tü rü: Yerel Ticari Sü re li Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz ( EKO NO Mİ Ba sın Mes lek il ke le ri ne uy ma ya söz ver miş tir.

6 6 Dış Ha ber ler HER ABD ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Kobani'nin IŞİD'in eline geçmesinin engellenmesi gibi bir stratejik hedefleri olmadığını söyledi. İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond ile ortak basın toplantısı düzenleyen John Kerry, "Kobani'de neler olup bittiğini canlı yayında seyretmek korkunç olsa da bir adım geri atıp stratejik hedefin ne olduğunu anlamanız gerek." dedi. Kerry, IŞİD'in komutakontrol merkezlerini ve altyapısını hedef aldıklarını belirterek, "Sadece Kobani değil, tüm Irak ve Suriye'de onları bu kabiliyetten mahrum etmek için çalışıyoruz." ifadelerini kullandı. ALMANYA Almanya'da federal hükümet ortakları, siyasetten özel sektöre geçiş yapacakların bir yıl beklemesi konusunda anlaştı. Almanya'da ski Kalkınma Bakanı Dirk Niebel (FDP), Eski Ekonomi Bakanı Phlipp Rösler, Eski Sağlık Bakanı Daniel Bahr ile birlikte Hıristiyan Demokratik Birlik partili Roland Pofolla nın özel sektöre geçmesi tartışmaları, üst düzey siyasetçilerin özel sektöre geçmeden önce beklemeleri gerektiği fikrinin oluşmasını gündeme taşımıştı. Başbakan Angela Merkel, Pofalla nin Alman Demir Yolları Yönetim Kurulu na geçeceğini açıklaması sonrası yapılan tartışmalarda, siyasetçilerin aktif siyaseti bıraktıktan sonra bir yıl beklemeleri gerektiğini söylemişti. FRANSA Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, mültecilerin güvenliği için Türkiye ile Suriye arasında bir tampon bölge oluşturulması fikrini desteklediğini açıkladı. Elysee Sarayı, Hollande'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la telefon görüşmesi yaptığını duyurdu. Açıklamada, Hollande Suriye'nin kuzeyinde katliamların engellenmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan'ın, Suriye ve Türkiye arasında yerlerinden edilmiş insanların misafir edileceği ve korunacağı bir tampon bölge oluşturulması önerisine destek verdi." denildi. Açıklamaya göre, iki lider Esed rejimine ve IŞİD'e karşı savaşan ılımlı Suriye muhalefetine daha fazla destek verilmesi konusunda da mutabık kaldı. RUSYA Türkiye den Rusya ya kaplumbağa yavrusu getiren bir Rus turiste 500 ruble (yaklaşık 12 dolar) para cezası verildi. Cihan Haber Ajansı na (Cihan) konuşan Rusya Federal Bitki Koruma ve Karantina Servisi (Rosselhoznadzor) Başkanı Danışmanı Aleksey Alekseyenko kaplumbağayı aynı uçakla Türkiye ye geri göndereceklerini ifade etti. Alekseyenko, kaplumbağa yavrusunu getiren yolcunun hayvanla ilgili hiçbir belgeye sahip olmadığını, bu nedenle para cezasına çarptıldığını aktardı. Mappus un e-postaları silindi S tuttgart 21 e karşı yapılan protestolarda bir göstericinin iki gözünü kaybetmesiyle sonuçlanan ve Kara Perşembe olarak tarihe geçen olaylarla ilgili olarak dönemin Baden- Württemberg Başbakanı Stefan Mappus un inceleme altına alınan e-postaları silindi. Olaylarla ilgili ifadelerin yer aldığı gerekçesiyle inceleme altına alınan e-postalar hakkında İdari Mahkeme Ağustos ayı başında silinmesi yönünde karar vermiş, ancak eyalet bu kararı uygulamayı meclisteki konu ile ilgili komisyonun incelemesi için geciktirmişti. Her ne kadar eyalet idaresi bu kararı uygulamaya koysa da Yeşiller, e-postaların silinmesinden duyduğu memnuniyetsizliğini dile getirdi. Mappus un avukatı ise silinme kararının yerinde olduğunu kamuoyu ile paylaştı. Karara göre Mappus un e-posta dökümleri en kısa sürede eyaletin resmi arşivine alınacak. Kara Perşembe ile ilgili kurulan Meclis Araştırma Komisyonu gerektiği zaman bunları arşivden ya da savcılıktan talep edebilecek. 30 Eylül 2010 tarihinde Schlossgarten de Stuttgart 21 protestocularına yapılan polis müdahalesinde sıkılan tazyikli sudan dolayı bir protestocunun iki gözü çıkmış, birçok protestocu ve polis de yaralanmıştı.i. Avrupa Komisyonu nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle, Türkiye de hükümetin Aralık ayındaki yolsuzluk iddialarına tepki olarak yaptıklarının, yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığına dair ciddi endişeler ortaya çıkardığını söyledi. KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA Füle: Hükümetin yolsuzluk iddialarına tepkisi ciddi endişe kaynağı YE Nİ BU LUŞ LAR -TEK NO LO Jİ Batarya süresi nasıl uzatılır? A pple'ın kullanıcılara sunduğu yeni mobil işletim sistemi ios 8 yayınlandığı günden beri eleştiri oklarının hedefinde oldu. Birçok sorunla beraber gelen ios 8 en büyük şikayeti ise Apple kullanıcılarının her zaman başını ağrıtmış olan batarya süresinin iyice azalması oldu. Kullanıcılara adeta prize bağlı hale getiren yeni güncelleme milyonlarda kullanıcıyı çileden çıkarmış durumda. Peki iphone'ların batarya süresi nasıl uzatılır? Birkaç özellikten vazgeçerek telefonunuzun ya da tabletinizin batarya süresini üst seviyelere çıkartabilirsiniz. İşte ios 8'de batarya süresini uzatmanın püf noktaları. Suçlu uygulamalara gereğini yapın ios 8 hangi uygulamaların pili sömürdüğünü gerçek zamanlı olarak bizlere gösteriyor. Daha az kullanın, kapatın ya da silin gitsin. Sizden değerli mi? (Ayarlar > Genel > Kullanım> Pil kullanımı) Otomatik Wi-Fi aramayı kapatın Telefonunuzun sürekli etraftaki kablosuz bağlantı noktalarıyla flört etmesi bataryayı yiyip bitiriyor. Bu ilişkiye A B ye aday ülkelerin ilerleme raporlarıyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Füle, Türkiye de belli reform taahhütlerinin uygulamaya konmaya devam ettiğini ifade etti ve demokratikleşme paketi ve çözüm süreciyle ilgili gelişmeleri andı. Füle, sosyal medyaya yasak girişimleri ve internet yasasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini dile getirdi. Stefan Füle, ilgili iki faslın müzakerelere açılmasının Türkiye de temel haklar ve hukukun üstünlüğü alanındaki reformlar için yol haritası oluşturacağını vurguladı. YOLSUZLUK İDDİALARI GEREKTİĞİ GİBİ SORUŞTURMALI Avrupa Komisyonu nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle, Aralık 2013 te ortaya çıkan yolsuzluk iddialarının gerektiği gibi, şeffaf ve bağımsız şekilde soruşturulmasını istedi. Füle, İlerleme Raporu nun bu beklentiyi açık bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti. Stefan Füle, son vermek sizin elinizde. (Ayarlar > Wi-Fi > Ağlara bağlanmadan sor) Uygulama güncellemelerini durdurun Evet, hepimiz uygulamaların otomatik güncellenme özelliğinin iphone'a gelmesine çok sevindik. Ama itiraf edelim, telefonun açık olması bir miktar daha önemli. (Ayarlar > itunes & App Store > Otomatik İndirme > Güncellemeler) Arkaplanda çalışan uygulamaları susturun Multitasking de cihazın piline tam saha baskı yapan unsurlardan biri. Gereksiz olan uygulamaların faaliyetlerini durdurabilirsiniz. (Ayarlar > Genel > Arkaplanda Uygulama Yenile) Lokasyon bilgilerini kapatın Birçok uygulama konum bilginizi gereksiz yere tutarak sadece hobi olsun diye pilinizi emiyor. Candy Crush'a bulunduğunuz yeri söylemeden de anti-sosyal yaşayabilirsiniz. (Ayarlar > Gizlilik > Konum Servisleri) Ekranın parlaklığını kısın Ekran parlaklığı da pil ömrüyle doğrudan ilişkisi olan parametrelerden biri. Otomatik parlaklık ayarını kapalı tutun ve gözünüzün ve gönlünüzün el polis ve yargıçların görevlerini bağımsız ve özgür şekilde yapmaları, iddiaların da yürürlükteki yasalar çerçevesinde soruşturulmasını istedi. Füle, Adil bir sürecin sağlanması gerekiyor. dedi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile birkaç gün önce bu konuları ele aldığını ifade eden Füle, Türk yetkililerle görüşmelerinde kuvvetler ayrılığı ve adli kolluk ile savcıların bağımsızlığı prensiplerini gündeme getirdiğini söyledi. Füle, çok sayıda polis, savcı ve hakimin görevden alınması ya da başka görevlere atanması ışığında bu prensiplerin uygulanmasının çok acil hale geldiğine dikkat çekti. AB BAKANLIĞI GEREKEN ROLÜ OYNA- MALI Avrupa Komisyonu nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle, yeni çıkarılan yasaların Türkiye yi AB ye yaklaştıracak şekilde olması için AB Bakanlığı na önemli rol düştüğünü söyledi. Brüksel de verdiği kadar parlaklığı kısın. Eski bir kuralı tekrar edeyim: En karanlık ekran, şarjı bitmiş bir telefon ekranıdır. Handoff özelliğinden vazgeçin Handoff ios 8 ile gelen harika özelliklerden biri. Kullanıcıların Apple cihazları arasında kesinti yaşamadan işlerini sürdürmesini sağlayan Handoff'un bir başka özelliğiyse pille besleniyor olması. (Ayarlar > Genel > Handoff ve Önerilen Uygulamalar) Bildirimleri kapatın ios 8, bildirimlerin uygulama bazlı kapatılmasını mümkün kılıyor. Facebook'ta paylaştığınız yeni profil fotosunun beğeniliği bilgisinden mahrum olmadan gereksiz bildirimleri kapamanız ve pilden tasarruf etmeniz artık olası. (Ayarlar > Bildirimler) Eski tasarruf tedbirlerini devam ettirin Wi-Fi ve Bluetooth'u gerekmediğinde kapalı tutmak, müzik dinlerken hoparlör yerine kulaklık kullanmak, klavye tıkırtısı gibi ekstra sesleri kapatmak, otomatik kilitlemeyi bir dakikaya çekmek, e-postaları manuel olarak kontrol etmek, Parallax'ı pasife almak gibi geleneksel çözümleri de aksatmamak gerek. düzenlediği basın toplantısında soruları cevaplayan Stefan Füle, bugün yayınlayacakları İlerleme Raporu nun Türkiye tarafından dikkate alınmasını rica etti. AB Bakanlığı nın, bakanın değişmesinin ardından en başından beri üstlenmesi gereken rolü artık oynamasını isteyen Füle, yasaların Türkiye yi AB den uzaklaştırmayacak, aksine AB ye yaklaştıracak şekilde çıkarılmasının sağlanmasını talep etti. Füle, yasaların hazırlık sürecinde AB Bakanlığı na ve AB Komisyonu na zamanında bilgi verilmediği için bunların müktesebata uygunluğu hakkında görüş bildirme imkanı bulamadıklarından şikayet etti. Müzakerelerin askıya alındığı Kıbrıs'la ilgili son gelişmelerin, kapsamlı çözüme ulaşılmasının önemini gösterdiğini de dile getiren Füle, yeniden yapıcı adımlar atılarak olumlu atmosferin oluşturulacağını ümit ettiğini söyledi. Almanya'da asgari ücretle gelen zam taksi şoförünü de müşteriyi de etkileyecek A lmanya da önümüzdeki yıldan itibaren yürürlüğe girecek olan 8,50 Euro luk asgari ücret taksi müşterilerini de etkileyecek. Basında çıkan haberlere göre taksi şoförlerine ödenecek asgari ücret taksi ücretleri artırılarak vatandaşa da yansıyacak. Almanya nın yüzlerce şehrinde taksi işletmecileri fiyatların yüzde 30 lara varan oranlarda artırılması için başvuruda bulunduğu kaydedildi. Bazı şehirlerde ise zamların devreye girdiği kaydedildi. Hamburg da 1 Ekim itibariyle taksi ücretleri yüzde 7,8 oranında zamlandı. Dresden de işe aralık ayından itibaren kilometre başına alınan ücretin 20 ile 30 Cent arasında artırılması kabul edildi. Almanya da 200 bin civarında taksi şoförü bulunuyor. Federal İstatistik Dairesi nden verilen bilgilere göre taksi şoförleri Almanya da en az para kazanan meslek gruplarının başında geliyor. Bekleme süresi de hesaba katıldığında taksi şoförlerinin saat ücretinin 7 Euro yu bulmadığına dikkat çekiliyor. Almanya da toplam 33 bin taksi şirketinden 25 binini temsil eden Alman Taksiciler Birliği nden (BZB) ise birçok taksi şirketinin asgari ücret üzerinden para ödemesinin mümkün olmadığı ve 200 bin taksiciden dörtte birinin işini kaybetme riskinin olduğu açıklandı.

7 Po li ti ka 7 HER KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA SP li Kamalak: Anarşiden adalet doğmaz, yakıp yıkarak huzur sağlanamaz S aadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, artan şiddet olayları ile ilgili, "Anarşiden adalet doğmaz. Yakıp yıkarak huzur sağlanamaz." diyerek sağduyu çağrısında bulundu. Son günlerde artan provakatif eylemlere karşı herkesin dikkatli ve uyanık olması gerektiğini belirten Kamalak, "Bu şiddet ve anarşinin temel amacı halk arasında öfke, çatışma ve kamplaşma meydana getirerek kardeşi kardeşe kırdırmaktır. Türkiye yi geri dönülmez bir bataklığın içine sürüklemektir. Bu oyuna gelmeyelim. Tahriklere kapılmayalım. Provokasyonlara karşı uyanık olalım, sağduyulu davranalım. Herkes aklıselim ile hareket etmelidir. Türkiye yi karıştırmak isteyen karanlık mihraklara karşı verilecek en güzel cevap, milli birlik ve beraberliğimize sahip çıkmaktır." dedi. Türkiye nin bir ateş çemberinin içinde bulunduğunu kaydeden Kamalak yaptığı yazılı değerlendirmede, "Bir taraftan artan şiddet eylemleri, diğer yandan Ortadoğu da yaşanan gelişmeler, milletçe hepimizi üzüntü ve endişeye sürüklemektedir. Huzur dolu bir geleceğe ilişkin umutlarımızı hızla tüketmektedir. Aklı selim ve sağduyuya en fazla ihtiyaç duyulan böyle bir dönemde kim kendi ikbalini vatanın istikbalinden, kim kendi çıkarını milli menfaatlerden önde tutarsa, ne tarih önünde ne de millet vicdanında bunun hesabını veremez." uyarısında bulundu. "TABLONUN SORUMLUSU ÇÖZÜM SÜRECİ VE DIŞ POLİTİKA YAN- LIŞLARI YAPAN İKTİDAR" Kamalak, Türkiye nin bugün karşı karşıya bulunduğu tablonun sorumlusunun iktidarın çözüm süreci ve dış politikada ortaya koyduğu yanlışlıklar olduğunu vurgulayarak, "Maalesef iktidar bu süreçte Türkiye nin tarihsel birikimine yakışır bir yaklaşım ortaya koyamamıştır. Yapılan bütün uyarılara rağmen, çözüm süreci gibi hayati bir konuyu siyasetin kısır malzemesi olmaktan kurtaramamıştır. Son olaylar göstermektedir ki, Türkiye nin 12 yıl sonra geldiği nokta, maalesef başladığı noktadan çok daha geridedir. Sadece şu iki günde 18 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, bir çok bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Temennimiz bir an evvel ülkede emniyet ve sükunetin sağlanmasıdır.bu noktada en büyük güvencemiz, milletimizin sahip olduğu engin tecrübe ve birikimdir. Bu millet asil bir millettir. Bu kirli oyunları boşa çıkaracak sağduyu ve iradeye sahiptir.bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bu kardeşliği hiç kimsenin bozmasına izin vermeyecektir." değerlendirmesini yaptı. Hayatını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Allah tan rahmetler, kederli ailelerine ise başsağlığı diledi, "Aziz milletimizin başı sağolsun." dedi. Haluk Özdalga: AKP'nin önerdiği siyaset tam bir çılgınlık BBP li Gözütok: Türkiye'yi iç savaşa sürüklemek istiyorlar B BP Erzurum İl Başkanı Yener Gözütok, terör örgütü IŞİD'in Kobani'ye saldırısını bahane edip şiddet olayları çıkaran güçlerin hedefenin, Türkiye'yi iç savaşa sürüklemek olduğunu söyledi. Gözütok, son günlerde yaşanan olaylarla ilgili bir açıklama yaptı. Ülkenin iç savaşa çekilmeye çalışıldığını vurgulayan İl Başkanı Gözütok, terör örgütü PKK'ya mesafeli duran, vicdanlı Kürt halkına da şiddet sarmalından uzak durmaları çağrısında bulundu. Terör örgütünün politik uzantısı olan siyasi partilere de seslenen Yener Gözütok, "Sözde demokrasi, barış, insan hakları, kardeşlik diyeceksiniz, fiiliyatta yandaşlarınızı şiddete, isyana ve kalkışmaya çağıracaksınız. Bu ne yaman bir çelişki ve kandırmaca. Yazıklar olsun. Düz ovada IŞİD le savaşamayanlar, Türkiye yi iç savaşa sürüklemeye çalışıyorlar. Milletimize çağrımız ise asla provokasyonlara gelmemeliyiz. C HP MYK toplantısının ardından konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, son günlerde yaşanan olayların ardından "CHP olsaydı ne yapardı diye soruluyor. Şimdi ben size CHP olsaydı ne olurdu onu anlatacağım" diyerek 4 maddede önerilerini sıraladı. Ülkemiz maalesef AKP hükümetlerinin politikaları sonucu tehlikeli bir dönemece girmiş durumdadır. diye cümleler kurulur. Şimdi ben size CHP olsaydı ne olurdu onu anlatacağım. Dört madde halinde. Açık söyleyeyim, eğer CHP iktidarda olsaydı mezhepçi bir politika asla uygulanmazdı. İki, eğer CHP iktidarda olsaydı ülkemizin dış politikasını dehşet salan dinci terör örgütlerine asla teslim etmezdi, üç, eğer CHP iktidarda olsaydı yanı başımızda Irak ve Suriye de devlet kursun diye IŞİD e destek vermezdi. Dört, eğer CHP iktidarda olsaydı ülkemizin yüksek çıkarlarını kendi kurumlarımızla ve kendi askerlerimizle korurduk. TÜRK ASKERİNİN KARA HAREKATI KOBANİ İLE SINIRLI OLMALI Adalet ve Kalkınma Partisi, cumhuriyet tarihimizde ilk defa, ülkemizin yeterli askeri gücü yokmuş gibi, çıkardığı tezkereyle topraklarımızda asker konuşlandırmaya, yabancı asker konuşlandırma kararı vermiş bulunmaktadır. Bunu asla doğru bulmuyoruz. CHP tezkereye, hükümetin IŞİD le mücadele yerine hedef kaydırması, savaşa sürüklemeye taşıması nedeniyle karşı çıkmıştır. Bugün ise hükümeti aklı selime davet etmek istiyoruz. Gelin, askerimizin kara harekatını Kobani nin kurtarılması ve IŞİD ten temizlenmesi amacıyla sınırlandıralım. Tezkereyi hemen çıkaralım böylece halkımızın akrabalarını IŞİD in öldürmesine izin vermeyelim. Vatandaşlarımız infial Askerimizi derhal geri çekeceğimizi de taahhüt edelim. içindedir. Hükümet ise, sorunları başımıza açan Tezkereden yabancı asker kendisi değilmiş gibi misliyle vereceği cevaplarla halkı sindireceğini alım. Hava harekatları için işbirliği konuşlandırma maddesini çıkar- sanmıştır. İktidarın IŞİD e verdiği sağlayabileceği maddeyi koyalım. destek, bu terör örgütünün kendi vatandaşlarımızın akrabalarını Böylece herkes hedefi ve kapsamı Kobani de katletmesi, bizi bir noktaya taşımıştır. Şu anda 6 ilde sıkı sesin. Biz de CHP olarak her türlü belli olan bir tezkereyi benim- yönetimi andıran sokağa çıkma desteği verelim. İç barışımızın yasağı uygulanmaktadır. 23 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Yü- süreci denen Adalet ve Kalkınma yeniden tesisine gelince, çözüm zlerce gözaltı var. Son talihsiz Partisi nin kendi yayılmacı olaylar, kaos lobisinin işi değil iktidarın basiretsizliğinin açık kürt vatandaşlarımızı oyalama Biz olsaydık işte böyle yapardık göstergesidir. Konuşunca hemen egzersizi artık boş çıkmıştır. CHP hülyasını gerçekleştirinceye kadar Kılıçdaroğlu arkadan CHP olsaydı ne yapardı toplumsal barışın tehditte bulunduğu bu dönemde, kimsenin aldatılmadığı çoğulcu bir çözüm zemininin Meclis te taşınması konusunda sorumluluğu yerine getirecektir. Kürt vatandaşlarımızı AKP nin iki dudağı arasına teslim etmek yerine, siyaseti ve gerçek demokrasiyi desteklemeye davet ediyoruz. Vatandaşlarımızı sokaktan çekilerek itidalli davranmaya çağırırken, çok sayıda kamu binası, vatandaşların iş yerleri, araçları, malları zarar gördü. hatta yağlamandı. Mağdurların zararlarının karşılanması yönünde bir yasanın acilen çıkarılması yönünde çalışacağız. Hükümetin tahrip edilen Atatürk heykelleri ve büstlerinin yenilenmesini bekliyoruz. Kimsenin paniğe kapılmasına gerek yok. Hiç kimse itidali bırakmasın. Türkiye bu sorunların altından kalkabilir. CHP her zaman olduğu gibi en büyük sorunlarda sığınılacak limandır. Çünkü CHP varsa herkes için vardır. CHP ülke ve bölge barışı için elinden gelen her türlü çabayı gösterecektir. Döne YILDIRIM-EKONOMİ B ağımsız Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, AKP iktidarının yerle bir olmuş Suriye politikasını ısrarla sürdürmek istediğini belirterek "AKP'nin önerdiği siyaset tam bir çılgınlık. Ancak AKP'nin önerileri, IŞİD ve benzeri örgütleri bitirmeyecek, daha da güçlendirecektir. AKP herhalde bugün yaptıklarını da yarın inkar edecektir." dedi. Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Özdalga, AKP iktidarının Suriye siyasetinin çoktan iflas ettiğini ifade etti. Bu siyasetin, Suriye'de iktidarı dışarıdan askeri müdahaleyle devirmek gibi çürük bir hesap üzerine kurulu olduğunu dile getiren Özdalga, o amaçla, IŞİD militanları dahil bütün fanatiklere silah ve lojistik destek sağlandığını ve sınırın açık tutulduğunu vurguladı. Sonuçta 200 binin üzerinde insanın hayatını kaybettiğini ama Esed rejiminin devrilmediğini anlatan Özdalga, şöyle devam etti: "Savaşın sonu hâlâ görünmüyor. Bölgede Vehhabi Selefiler gibi aşırılar yükselişe geçti. IŞİD bunlardan sadece biri. Ama AKP iktidarı, yerle bir olmuş Suriye politikasını hâlâ sürdürmek istiyor. IŞİD'e havadan bomba yağdırmanın yeterli olmadığını, Amerikan saldırısının Esed rejimini ve kara harekâtını da kapsayacak şekilde genişlemesi gerektiğini ileri sürüyor. AKP'nin önerdiği siyaset tam bir çılgınlık. Eğer savaş kara harekâtını ve Esed rejimini de kapsayacak şekilde yayılırsa, Esed rejimi devrilirse, IŞİD ve benzeri örgütler bitmeyecek, aksine daha da güçlenecekler. Çünkü tam onların arzu ettiği ortam doğmuş olacak. Zaten o nedenle IŞİD de, AKP'yle tamamen aynı şeyleri istiyor. AKP'nin önerdikleri eğer uygulanırsa, Ortadoğu büyük felaketlere sürüklenecek ve korkunç bir cehenneme dönecek. AKP, Esed saplantısı üzerine kurulu bir Ortadoğu siyaseti yürütüyor. AKP iktidarının önerdiği siyaset, uluslararası hukuka ve Arap halklarının arzularına da aykırı. Arap halklarının ezici bir çoğunluğu, Ortadoğu'ya Amerika'nın askeri müdahalede bulunmasına şiddetle karşı. AKP ise, Amerika'nın askeri müdahalesini teşvik ediyor ve daha kapsamlı bir savaş için Amerika'yı tahrik ediyor. Bu yüz kızartıcı bir durum. Bölgenin derin sorunlarının hiç birinin Amerika'nın askeri müdahalesiyle çözülmesi mümkün değildir. Zaten AKP'nin Suriye siyasetini Türk milleti de desteklemiyor. AKP iktidarının bir başka özelliği, yaptıklarını inkar etmesi. Ne acı ki, bütün dünyanın gözü önünde yaptıklarının dahi arkasında duramıyorlar. IŞİD dahil bütün fanatik militanlara yardım etmişlerdi, şimdi inkar ediyorlar! Herhalde bugün yaptıklarını da yarın inkar edecekler." Özellikle bölgede yaşayan, milli ve manevi değerlerimizin yanında duran imanlı, vatansever, milletperver Kürt kardeşlerimize sesleniyorum. Biz Allah'ın emriyle bin yıldan fazla bir zamandır birbirimize bağlanmışız. Bölücülerin, hainlerin, ateist terörist grupların oyunlarına gelmeyin. En ağır bedeli size ödetecekler. Bakın Arap dünyasına, yüz yıl önce bu oyuna geldiler, hâlâ kan ve gözyaşından, kaostan, iç savaştan kurtulamıyorlar." dedi. Hükümete de olayları sona erdirmek için somut ve etkili adımlar atması çağrısında bulunan BBP İl Başkanı Gözütok, "Hükümete çağrımız, bu olaylara artık müsamaha etmeyiniz ve gereğini yapınız. Biz sizi uyarmıştık. Teröristle masaya oturulmayacağını, müzakere edilemeyeceğini söylemiştik. Batsın sizin çözüm süreciniz, Büyükşehir Yasanız. Sonuç ortada. Siz değil, bugüne kadar devletin yanında duran vatandaşlarımız bedel ödüyor. Bölücüler, IŞİD'i bahane edip Türkiye'yi yakıp yıkıyor, bazı illerimizde kalkışma yapıyorlar. Devlet hiç bu kadar acziyet içine düşmemişti. Türkiye Türkmen, Kürt, Arap, zorda kalmış bütün kardeşlerimize yardım etmelidir lakin bölücülere fırsat vererek ve işbirliği yaparak değil. Dün Esed'le işbirliği yapanlar, bir taraftan Türkiye'den medet umarken öbür taraftan yakıp yıkıyor. Niyetleri asla üzüm yemek olmadı. Bizim de yüreğimiz Irak ve Suriye'deki masum ve mazlum Türkmen, Arap, Kürt kardeşlerimiz için yanıyor lakin masumla teröristi ayırmak şart. Türkiye, özellikle terörist grupların ve batılı güçlerin oyununa gelerek Ortadoğu bataklığına saplanmamalıdır. Çok dikkatli, titiz ve öngörülü bir politika izleyerek, hem Suriye ve Irak ın toprak bütünlüğünün yanında durmalı hem de milli güvenliğimizi asla gözden kaçırarak tehlikeye atacak adımlardan uzak durmalıdır. diye konuştu.

8 8 Gündem HERKES Burkay: Kobani düşerse Afganistan sınır olur aldırıların kritik bir aşamaya Sgeldiğini belirten Burkay, yardım koridori açılması gerektiğini savunarak "Kobani düşerse kimse sevinmesin, Türkiye sınırının bitişiğinde yeni bir Afganistan oluşacak" dedi. Türkiye üzerinden bir yardım koridoru açılması gerektiğini savunan Burkay, "IŞİD katil sürüsünün Kobani kuşatması çok kritik bir aşamaya ulaştı. Bir avuç Kürt savaşçı kenti kahramanca savunuyor, ama yeter silaha ve mühimmata sahip değiller ve ellerindeki tükeniyor. IŞİD ise ağır silahlarla saldırıyor. Kobani savaşçılarının acil desteğe ihtiyaçları var. Yardım koridoru ise ancak Türkiye üzerinden açılabilir. Kobani düşerse kimse sevinmesin, Türkiye sınırının bitişiğinde yeni bir Afganistan oluşacak. Daha doğrusu, zaten oluşan bataklık daha da genişleyecek. Kürt bölgesi şu anda bu cehennem güçlerinin öncelikli hedefi. Dün Şengal'di, bugün Kobani. Kobani düşerse yarın başka Kürt bölgelerine, örneğin Cezire ve Kürt Dağı bölgelerine sıra gelecek. Ama bu yangının etkileri daha şimdiden Türkiye'yi ve Kuzey Kürdistanı da yakmaya başladı. AK Parti hükümeti, Esad'ı yıkma tutkusuyla dolu dizgin giderken ve Kobani olayını IŞİD'le PKK- PYD'nin kavgası gibi yorumlayıp seyretmekle yetinirken -belki de böylece bir taşla iki kuş vurduğunu düşünürken- Kürt halkının hissiyatını hesaba katmadı. Kürt halkı, Kürdistan'a Taşkınca ürkiye nin Irak ve Suriye Tsınırı ötesi ateş topu oldu. ABD ve müttefikleri bölgeye demokrasi getirme aldatmacası ile ektikleri kin ve nefret tohumları, IŞİD olarak meyvesini verdi. Şimdi ABD ve İşbirlikçileri hava bombardımanı ile göz boyamaya çalışıyor. İnanmayın, oyunun kurucuları onlardır. Hem silah verip, hem de uzaktan vururlar. Maksat algı yönetimi yapıp perde arkasından istedikleri gücü elde etsinler. Yoksa ölümlerin onlar için bir önemi yok. Oyun kurucuları Türkiye yi karıştırmak için çok çaba sarf ettiler, bilmem saymaya gerek var mı? Sanırım sadece Gezi eylemleri desem yeterli olur. Çünkü bu ülke artık bütün oyunların farkında... Şimdi oyun yine Kürtler üzerinden oynanmaya başlandı. Amaç yine Türkiye yi karıştırmak ve zayıflatmak, ateşin içine atmak... IŞİD, bugüne kadar Suriye ve Irak ta birçok yeri işgal etti. Kimsenin sesi çıkmadı. Filistin de İsrail katliam yaptı yine kimsenin sesi çıkmadı. Şimdi iş Kürtleri tahrik etmeye geldi. Yani Kürt nüfusunun yaşadığı Kobani işgal edilmeye başlandı ve Türkiye yeniden karıştırılma noktasına getirildi. Sanki işgal eden Türkiye... Oyun kurucularına en güzel cevabı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi. Erdoğan: Bizim için IŞİD neyse PKK da odur dedi. İşlerine gelmedi. Gelmez de... Biz yıllarca terör konusunda oyun kurucularına tehlikeyi anlatmaya çalıştık. Anlamadılar, anlamayacaklar da. Onların derdi kendilerinin oluşturduğu terörü durdurmak değil, bu terör sayesinde Türkiye yi zayıflatmak ve kendi güçlerini artırmak. Çünkü artık Türkiye yönelik bu vahşi saldırıyı, bu soykırımı seyretmekle yetinemezdi. Bu Kürt toplumunda büyük bir öfke seline yol açtı ve işler çığırından çıkmaya başladı. Kürdistanı ve metropol kentleri saran gösteriler, şiddet eylemleri daha şimdiden büyük tahribata ve kan dökülmesine yol açtı. Birçok ilde ilan edilen sokağa çıkma yasağının yarın nereye varacağı kestirilemez. Bu yangın bizzat AK Parti hükümetini ve bir kez daha mevcut güdük demokrasiyi yutabilir" ifadelerini kullandı. "DAVUTOĞLU, HİÇBİR SOMUT ADIM ATMIYOR" Başbakan Davutoğlu'nun IŞİD'in ilerleyişi karşısında engelleyecek bir somut adım atmadığını iddia eden Burkay, "Sonuç olarak AK Parti hükümeti, Gezi olayında olduğu gibi bu olayda da krizi iyi yönetemedi. Davutoğlu, Kobani'nin düşmesine fırsat vermeyeceğiz derken, IŞİD'in kuşatması ve ilerleyişi karşısında bunu engelleyecek hiçbir somut adım atmıyor. Erdoğan ise 'Kobani düştü düşecek' diye dünyaya ilan etmekle yetiniyor. Kobani direnişine destek, ille de oraya Türk askeri göndermek değildir; bizce de buna gerek yok, ama Suruç üzerinden bir koridor açarak içerden ve dışarıdan gelecek lojistik desteğe pekâla olanak sağlanabilir. Türk hükümeti, IŞİD kuşatması altında ve böylesi bir ölüm kalım anında PYD'nin Esad rejimiyle bağlarını koparıp, özerklik talebinden vazgeçip Türkiye'nin kontrolüne girmesini istiyor. Bu çok acımasız ve fırsatçı bir tutumdur. Suriye sorunu sırf Esad rejiminin yıkımıyla çözülecek bir sorun değil. Yıkım sonrası yerine gelecekler Esad'ı aratabilir. Bu nedenle yapılması Türkiye üzerindeki bitmeyen oyun! büyüyen ve gelişen ülke olarak onlar için kıskançlık ve hazımsızlık göstermektedir. Dertleri IŞİD ın katliamları da değil. Kürtler de değil. Sadece Kürtleri kullanıp atacaklar. O bölge İsrail için güvenli bölge olmak zorunda. Dertleri budur. Terör örgütü PKK nın siyasi uzantısı olduğunu bütün dünyanın bildiği HDP de bu oyunun esas oyuncularından. HDP, Kobani'deki IŞİD saldırısını protesto için vatandaşlara sokağa çıkma çağrısında bulundu. HDP "Kobani'de yaşanan katliam girişimine karşı 7'den 70'e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz. Bütün uluslararası kurumlar, demokratik kitle örgütleri, emek ve meslek örgütleri, kadın ve gençlik örgütleri, demokratik güçler Kobani'de yaşanan vahşete karşı harekete geçmelidir. Bundan böyle her yer Kobani'dir. Kobani'deki kuşatma ve vahşi saldırganlık son bulana kadar süresiz direnişe çağırıyoruz" diye açıklama yaptı. Yani Türkiye yi karıştırın diyor açıkça ve bunun suç olduğunu bilerek yapıyor. Hem Meclis te vekil olarak bu ülkenin parasını ve havasını atıyor. Diğer yandan vatandaşının malını yağma ettiriyor. Görevini yapıyor, hainliğe devam ediyor anlayacağınız. Bakalım bu bedel dokunulmazlıklarının kaldırılması olarak kendilerine dönecek mi? Hükümet sınır ötesi ateşi söndürme adına Meclis e tezkere getiriyor, bu kadar çığlık atıp milleti sokağa döken HDP Hayır diyor. CHP de oyundan nemalanan parti olduğu için Hayır diyor tabi... HDP Hayır gereken, öncelikle büyük güçlerin Suriye'ye bir çözüm bulmakta uzlaşması, BM Güvenlik Konseyi'nin harekete geçmesi ve Suriye'de, Esad'ı, muhalefeti ve ilgili tüm tarafları kapsayan bir uzlaşmanın sağlanmasıdır. Bu da temel insan haklarını ve ülkedeki tüm etnik grupların haklarını güvenceye alan demokratik bir anayasa yapıp ardından genel seçimlerle merkezi ve yerel özerk veya federal yönetimlerin oluşturulmasını gerektirir. Bir başka deyişle, Suriye'nin gerek duyduğu federal ve demokratik bir yapılanmadır ve bunun için geniş bir uzlaşma gerekir" açıklamasında bulundu. "DEĞİŞİMİ, KOBANİ HALKINA AÇIK DESTEK ELİNİ UZATMAKLA BAŞLATMALIDIR" Kobani'deki saldırının püskürtülmesi için direnişçi güçlere her türlü lojistik desteğin sağlanması gerektiğini vurgulayan Burkay, "Türkiye'ye ve Suriye'nin diğer komşularına düşen de böylesi bir uzlaşıya destek olmaktır. Suriye Kürdistanı da böylesine bir yapılanma içinde özerk veya federal yönetim oluşturabilir ve Kürt halkının buna hakkı var. Türk hükümeti, ille de Esad yönetimini yıkıp Suriye'nin başına İslami bir rejim getirme takıntısı gibi, Kürt bölgesinin özerkleşmesi konusundaki fobisini de aşmalı ve bugüne kadar izlediği yanlış politikayı değiştirmelidir. Bu değişimi, öncelikle Kobani halkına açık destek elini uzatmakla başlatmalıdır. Bu ise salt saldırıdan, kıyım ve vahşetten kaçan sivillere kapıyı açmakla olmaz (bu zaten her devletin göstermesi gereken insani bir davranıştır), asıl olarak Kobani'deki saldırının püskürtülmesi için direnişçi güçlere gerekli her türlü lojistik desteği sağlamakla olur. AA Hasan TAŞKIN derken diğer yandan da Türk askerine taş atıyor. Başka bir vekil ise Türk Polisine tokat atıyor. Sonra da tehdit ve şantajla devleti yönetme gayretine giriyorlar. Yemezler... Hainlik sonradan olmaz değerli okurlar. Hainlik insanın kanında olur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın başlattığı çözüm süreci Kürt halkına barış getirmiş, barış ta huzur getirmişti. Davutoğlu hükümeti de bu süreci sonuna kadar sürdürmeye kararlı. Ancak anlaşılan bu işten rahatsız olanlar işi karıştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar, yapacaklar. Yapsınlar, Türkiye artık Türkiye değildir. Kim ne yaparsa inanın misli ile karşılığını bulacaktır. Türkiye Cumhuriyeti devleti aciz ve zayıf değildir. Gerektiğinde gerektiği şekilde hesap da sorabilecek durumdadır. Ey HDP sana tavsiyem var. Bu ülkeye yeterince zarar verdin. Başta Halkım dediğin Kürtlere verdin. Yaptığın siyaset siyaset değil. Sen birilerinin maşası olmaktan kurtulamazsan bu millet sana gerektiği cevabı verecektir. Ey HDP, yaptığın hainlik çağrısını bence değiştir. Nasıl ki Türkiye ye illegal yoldan giren PKK terör örgütüne yardaklık yaptın. Aynı yardaklığı yap da Kobani nin kurtulması için sokağı karıştıran sözde Kürt sever uşaklarını Kobani ye gönder. Hadi gönder de görelim içi boş davul olmadığını. Bu oyunlar sizin son oyunlarınız. Bugüne kadar tutmadı. Tutmayacak. Kürt halkı da sizin bu oyunlarınızı yemedi, bundan sonra da yemeyecek. İÇİN EKONOMİ POLİTİKA CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, korsan göstericilerin Esenyurt CHP İlçe Başkanlığı na yönelik yapılan saldırıya ilişkin basın açıklaması düzenledi. Esenyurt CHP İlçe Başkanlığı nda yapılan açıklamaya CHP Milletvekili Süleyman Çelebi ve CHP il yöneticileri katıldı. Salıcı, Esenyurt İlçe Başkanlığımıza, Kobani deki insanlık dramını protesto eden kesimlerin arasına karışmış kişiler tarafından, provokatör kişiler tarafından saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırı başka siyasi partilere ve iş yerlerine de yapıldı. İlçemizin meydana bakan bölümündeki camlardan bu saldırının işaretlerini görebilirsiniz. Şuan da jandarma ve polis koridoru altında olan Esenyurt ta polis yoktu. 3 saat boyunca bu saldırılar devam etti. İlçe merkezimizin içinde mahsur kalan arkadaşlarımız oldu dedi. CHP KOBANİ DEKİ İNSANLIK DRAMINA HASSASİYET GÖSTERİYOR CHP nin Kobani de yaşanan insanlık dramına hassasiyet gösterdiklerini kaydeden Salıcı, Türkmenlere yönelik saldırılara da CHP bu hassasiyeti göstermişti. IŞİD terörü Ezidilere yöneldi, Ezidilere yönelikte CHP bir dayanışma içinde oldu. Bugün Kobani de Kürtlere yöneldi. Kimlere yönelirse yönelsin mazlumun yanında zulme uğrayanların yanında yer almaya devam edeceğiz. Ancak öte yandan Kobani de yaşanan insani duyarlılıkları protesto etmek amacıyla ortaya çıkan ve demokrasi içi talepleri aşan şiddet eylemlerine dönüşen eylemlerinde bir o kadar karşısında olacağız. İnsani bir duyarlılık göstermek ne kadar doğruysa şiddete bulaşmak ve şiddetin içinde olan bir protesto gerçekleştirmeye çalışmakta o kadar yanlıştır şeklinde konuştu. Salıcı, Atatürk büstüne yapılan saldırıya ilişkin, Siyasi partilerin bürolarının, iş yerlerinin, vatandaşların can ve mal güvenliğini etkileyecek ortamı yaratmakta bu hassasiyete o kadar büyük ket vurma durumunda bırakır. Türk bayrağına Atatürk büstlerine, Atatürk heykellerine yapılan saldırılar da ortaya çıkma ihtimali olan insani duyarlılığı ortadan kaldırmaya AKP hükümetinin baştan beri izlediği yanlış politikaları toplumun gözünde meşrulaştırmaktan başka bir işe de yaramaz. Böyle Esenyurt CHP İlçe Başkanlığına yönelik yapılan saldırılarla ilgili açıklamalarda bulundu Salıcı olaylardan provokatörleri sorumlu tuttu bir dönemde bu ülkenin ortak değerlerine yapılacak saldırıların tamamıyla karşısında olacağız diye konuştu. ŞİDDETİN OLMADIĞI PROTESTO ANAYASAL HAKTIR Protesto eylemlerinin anayasal hak olduğunu söyleyen Salıcı, İnsani duyarlılıklarımızdan vazgeçmeden demokrasinin sınırları dışına çıkmadan, şiddet eylemlerine bulaşmadan ortaya çıkabilecek olan protesto eylemleri anayasal haktır. Bu hakkın kullanılmasında biz bir sakınca görmeyiz. Toplumu birebirine düşürmeye yönelik bu tür eylemlerin biz çok net bir şekilde karşısında olacağız. Biz CHP olarak üzerimize düşeni yapıyoruz dedi. TOPLUMU SAĞDUYUYA DAVET EDİYORUZ Çıkarılan tezkereye de değinen Oğuz Kaan Salıcı, Toplumu bu konuda sağduyuya davet ediyoruz. Hükümeti de sağduyulu, soğukkanlı açıklama yapmaya ve kendi bulundukları koltukların gereğini insanımızın canımı malını koruyacak şekilde yapmalarını ve izledikleri yanlış dış politikadan bir an önce vazgeçmelerini çıkarmış oldukları tezkereyi şimdiye kadar IŞİD için değil Esad için kullanacaklarını söylediler. Çıkarmış oldukları tezkereyi de Türkiye nin sınırını koruyacak, dışarıdan gelecek tehditleri, engelleyecek ve mazlumun yanında duracak şekilde uygulamalarını bekliyoruz. Esenyurt Meydanı na 1 saat önce jandarma ve polis ekipleri geldi. Şuan da meydanı abluka altına almış durumdalar. Biz bu tedbiri olayların gerçekleştirildiği zamanda alınmasını bekliyorduk diye konuştu.aa Ülkü Ocaklarından protestolara sert tepki lkü Ocakları İstanbul İl ÜBaşkanlığı, dün yapılan eylmlere dair yazılı bir açıklama yaptı. İl Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım tarafından yapılan açıklamada, 'Türk Milliyetçileri iktidara geldiği gün, bugün sokaklarda ortalığı yakıp-yıkarak; insanlarımızı tehdit ederek propaganda yapan PKK terör örgütü mensupları IŞİD terör örgütünü mumla arayacaktır' laştırma Denizcilik Uve Haberleşme Bakanı Sayın Lütfi Elvan, "Türkiye nin doğu ve güneydoğu illeri ile bazı yerleşim yerlerimizi vandalca tahrip etmek, insanlarımızın huzur ve güvenliğini tehdit etmek, masum insanların zarar görmesine ve hatta ölümlerine neden olmak, vahşettir, barbarlıktır. Bu tür vahşetler ve barbarlıklar, IŞİD, PKK gibi terör örgütlerinin işine yaramaktan başka bir sonuç yaratmazlar." denildi. "İSYAN PROVASI" Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "IŞİD'in Ayn El Arab'a saldırısını gerekçe gösteren terör örgütü PKK yanlıları, İstanbul'da okul, otobüs, bankamatik, benzinlik, PTT şubesi ve sivil araçları yakarak aleni olarak bir şehir isyanı provası gerçekleştirmeye çalışmış dedi.kobani'de yaşananlar ve IŞİD i bahane ederek ülke genelinde düzenlenen eylemlere ilişkin yaptığı açıklamada Bakan Elvan, Suriye ve Irak ta mezhep kavgaları körüklendiğini belirterek, bölgede meydana gelen otorite boşluğu neticesinde yaşanan olayların etkisinin Türkiye de de görülmeye başladığını söyledi. 7-8 Ekim gecesi Türkiye için kara bir gece olarak nitelendiren Bakan Elvan, "Provokatörler vandalizmi körükleyerek, Doğu illerimizde vahşet yaratmaktadır. Yaratılan vahşetin bölgedeki masum vatandaşlarımıza zarar vermekten başka hiçbir sonucu yoktur." ifadelerini kullandı. özellikle Ülkü Ocaklarımızın bulunduğu binalara saldırılmak istenmiş ancak, duyarlı yüce Türk vatandaşı tarafından engellenmiştir. Hükümetin destekleyerek palazlandırdığı 2 terör örgütünün birbirine düşmesi sonucunda yaşanan hadiseler Türk milletini asla ilgilendirmemektedir.kaos ortamından yararlanmak isteyen terör örgütü mensupları provakasyona "SALDIRILARI NEFRETLE KINIYORUM" Türkiye de yaşanan bu olumsuz tabloya bazı siyasi partilerin de olumsuz katkı sağladığına değinen Elvan, şunları kaydetti: "Kimi zaman birbirlerine karşı, kimi zaman da devletimize karşı bir kalkışma tezgâhlamaya çalıştıkları gözlerden kaçmamaktadır. Ülkede veya bazı bölgelerimizde yaşanacak olan olaylar herkesi etkileyeceği gibi provoke edenleri de çok etkileyecektir. Doğudaki insanlarımızın huzur ve güvenliğini ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Bir taraftan devletin araçlarını, milletin malını mülkünü kırıp yakıyorlar, diğer taraftan bölgede yatırım yapmamızı istiyorlar. Aslında PKK terör örgütü ve onun uzantıları bölgeye yatırım üniversitelerden devam etmek istediği açıkça ortadadır.türk Milleti'nin huzurunu bozmak isteyen kalleşlere geçit vermemeli ve bu kişileri tespit ederek adaletin önüne çıkarmalıdır.aa Elvan: O tahribatlar PKK ve IŞİD'in işine yarar yapmamızdan rahatsızlar. Bölgede etnik kökene yönelik politika yapan partilerin siyaseten kendilerini işlevsiz hale getiren bir yaklaşımları söz konusudur." "AK PARTİLİ YÖNETİCİLER HEDEF ALINIYOR" Saldırılarda, özellikle AK Partili yönetici ve kişiler ile AK Parti binalarını hedeflendiğine dikkat çeken Elvan, "Bu vandalizmi yapan ve yaptıranlar bölge halkına zarar vermektedir. Yakılan pek çok kamu aracının içinde, Kürt kardeşlerimiz de dahil, bölgede mağdur olan mazlum kardeşlerimize yardım etmek için kan toplayan Kızılay kan toplama araçları ve ambulanslar da vardır. AA "Çözüm sürecine daha sıkı sarılacağız" dalet Bakanı Bekir Bozdağ, A"Bu olaylar, çözüm sürecine bizim daha güçlü sarılıp, her şeye rağmen güçlü iradeyle yürütmemiz gerektiğini gösteriyor" dedi. Bozdağ, TRT Haber canlı yayınında soruları yanıtladı. Terör örgütü IŞİD'i protesto bahanesiyle yurt genelinde düzenlenen gösterileri AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, "IŞİD, Türkiye'nin de içinde yer aldığı bir koal- isyonun yap- tığı saldırılar neticesinde çekilmiş" dedi. değerlendiren Bozdağ, gösterilerde yaşananların, hakla hukukla bağdaşmadığını söyledi. Yaşananları "kimsenin akılla izah edemeyeceğini" belirten Bozdağ, Türkiye'nin, başından bu yana Suriye ve Irak ile ilgili her zaman doğru tavır takındığını, Esed'den, IŞİD'den kaçanlara Türkiye'nin HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, IŞİD'i protesto bahanesiyle düzenlenen gösterilerin, doğrudan çözüm sürecine saldırı olduğunu belirtti.bozdağ, soruları yanıtladı. Terör örgütü IŞİD'i protesto bahanesiyle yurt genelinde düzenlenen gösterileri değerlendiren Bozdağ, gösterilerde yaşananların, hakla hukukla bağdaşmadığını söyledi. kapılarını açtığını hatırlattı. Bozdağ, süreçte HDP'nin tutumunu anlamanın da mümkün olmadığını ifade ederek, şunları söyledi: "Eğer HDP'liler samimiyseler yapmaları gereken, Meclisteki tezkereye destek verip, hükümetin yanında yer almaktı. Umarız ki HDP sokaktan, kavgadan, kargaşadan medet ummaz, insanların ölmesini beklemez, şiddetten, terörden uzak, huzur, barış esaslı bir siyaseti güder. Bu olanlar, doğrudan çözüm sürecine saldırıdır. Türkiye her türlü desteği vermesine rağmen bu eylemlerin yapılması çözüm sürecine karşı bir saldırıdır, kabul edilemez bir durumdur. Bu olaylar, çözüm sürecine bizim daha güçlü sarılıp, her şeye rağmen güçlü iradeyle yürütmemiz gerektiğini gösteriyor." Olaylarda yaşanan ölümler Çıkan olaylarda ölümlerin, güvenlik birimlerinin müdahalesi sonucu yaşandığı iddiasının hatırlatılması üzerine Bozdağ, hayatını kaybedenlerin ölüm nedenlerinin yapılan otopsiler sonucu belirleneceğini kaydetti. Otopsilerin tamamlandığını, konuyla ilgili soruşturmanın devam ettiğini anlatan Bozdağ, "Adli süreç işliyor. Bu işlere bulaşanlar, hukuk önünde mutlaka hesabını verecektir. Ölümlerin, herhangi bir güvenlik biriminin silahından çıkan kurşunla olmadığı şeklindedir. Ölümlerin güvenlik birimleriyle ilgili olmadığına ilişkin gayri resmi bilgiler var" şeklinde konuştu.aa B Türkiye İler- Raporu'- Aleme nun "objektif ve dengeli" olduğunu kaydeden AB Bakanı Volkan Bozkır, ''Raporun hazırlık sürecinde önerilerimizin dikkate alındığını görüyoruz'' dedi. Bozkır, ''Fakat raporda katılmadığımız haklı bulmadığımız eleştiriler de var'' ifadesini kullandı. Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır yayımlanan AB İlerleme Raporu'nun "objektif ve dengeli" olduğunu ifade ederek, "Her zaman olduğu gibi bu yıl da raporun içinde yer alan haklı ve makul eleştirileri dikkatle not edeceğiz" dedi. AB Bakanı Volkan Bozkır şunları söyledi: ''Raporda Türkiye'ye yönelik eleştirilerin olacağını ve eleştirilerin yapıcı olacağının önemini dile getirdim. Bu raporda da böyle bir mutabakatın yansımalarını görüyoruz. Raporun hazırlık sürecinde önerilerimizin dikkate alındığını görüyoruz. Birlikte çalışma ortamının en güzel örneği verildi. Dengeli bir rapor hazırlanmış. Fakat katılmadığımız haklı bulmadığımız eleştiriler var. Kapsamlı çalışmalarımız rapora yansımış. Raporda çözüm sürecinin tarihi niteliği de vurgulandı. Raporda sivil toplumun geliştiği ifade edilmektedir. AB, sığınmacılara yardımı takdirle karşılıyor. Türkiye AB standartlarına daha da yaklaşmıştır. 33 faslın 30'unda ilerleme sağlandığı belirtilmiştir.'' RAPORDA NELER YER ALIYOR? Raporda Türkiye'deki olumlu ve olumsuz gelişmelere yer veriliyor. AB ekonomilerinin aksine Türkiye'de büyümenin devam ettiğine işaret eden komisyon, bununla birlikte cari açığa dikkat çekiyor ve yapısal reformlara ivme kazandırılmasının önemine vurgu yapıyor. Çözüm politikasının yeniden canlandırılmasından duyulan Gündem 9 AK Parti'den IŞİD açıklaması K Parti Genel Başkan AYardımcısı Yasin Aktay, "Eğer gerçekten Kobani'ye desteği artırmak istiyorsak, bunun yolu barışçıl gösterilerdir, mesajlar vermektir, mitingler yapmaktır" dedi. "Kobani'den gelen 185 bin Kürt kardeşimiz, şu anda ülkemizde misafir edilmektedir" diyen Aktay, şöyle dedi: Bozkır AB'nin raporunu dengeli buldu AB Bakanı Volkan Bozkır, AB Türkiye İlerleme Raporu'nun "objektif ve dengeli" olduğunu kaydetti. IŞİD TÜRKİYE'NİN BELASIDIR "Uluslararası çerçevede şu anda IŞİD Türkiye'nin de belasıdır. Türkiye'nin de düşmanıdır, Türkiye'nin IŞİD'e destek vermesi asla söz konusu olamaz. IŞİD'in Türkiye'nin önüne çıkarılmış, aslında birinci hedefi Türkiye olan, Türkiye'nin yükselişi olan, huzuru, birliği olan bir örgüt olduğunu bütün açıklığıyla söylememiz gerekiyor. Altan Tan uyardı: Kürtlerin felaketi olur Altan Tan, Diyarbakır'da yaşanan olaylarla ilgili "PKK- Hizbullah, DBP/HDP-Hüdapar savaşı 'Bırakuji'dir, Kürtler'in felaketidir." dedi. İşte Tan'ın açıklamalarından satırbaşları: "Geçen yüzyılı kaybeden, 5 parçaya bölünen ve tarif edilmez felaketler yaşayan Kürt halkı böylesine tarihi bir dönemde her zamankinden daha fazla akıl, izan ve diplomasi ile oluşturulmuş bir birlik ve beraberliğe muhtaçtır" diyen Tan, açıklamasında devamla şu ifadelere yer verdi: "En temel insani haklarını elde etmek ve önümüzdeki yüzyılı kaybetmemek için Kürt halkının en olmazsa olmaz hedefi her Ancak 'IŞİD'e karşı bir mücadele verelim' derken, bunu sağlayabilmek için Türkiye'de muhataba verilecek mesaj, Türkiye'den yakıp yıkmak değildir. Bunlar iyi mesajlar vermiyor. Bunlar, Türkiye'de halkın Kobani'ye karşı duyarlılığını Kobani'de yaşanmakta olan insani dramı daha fazla yansıtmıyor olduğunu hatta bu, oradaki dramı örtbas ettiğini dikkatleri kaçırttığını söylememiz gerekiyor." Yaşanan hadiseler, sokak gösterileri ve eylemlerin Kobani'ye zarar verdiğini ifade eden Aktay, şöyle devam etti: düşünceden Kürtler arasında barış ve ittifak olmalıdır. Kürtler de diğer tüm halklar gibi farklı siyasi görüşlere, farklı inançlara ve farklı sınıfsal katmanlara sahiptir. Şiddete başvurmamak şartı ile her siyasi görüşün ve inancın kendini ifade etme hakkı vardır. "KÜRTLERİN FELAKETİ OLUR" Son birkaç yıldır karanlık güçler ısrarla bir PKK-Hizbullah, DBP/HDP- Hüdapar savaşı çıkarmak istemektedir. PKK-Hizbullah, DBP/HDP-Hüdapar savaşı Bırakuji dir, Kürtler in felaketidir. Her kesimden aklıselim sahibi her Kürdün görevi bu ateşe benzin dökmek değil, neye mal olursa olsun bu ateşi söndürmek ve karanlık tahrikçilere engel olmak olmalıdır."aa "Kobani davası eğer bir davaysa bu davaya ciddi şekilde zarar vermektedir. Kobani'de yaşananları adeta meşrulaştırmakta ve haklılaştırmaktadır. Vatandaşlarımızdan bu konuda duyarlı olmalarını bekliyoruz. Eğer gerçekten Kobani'ye desteği artırmak istiyorsak, bunun yolu barışçıl gösterilerdir, mesajlar vermektir, mitingler yapmaktır. Kobani'ye doğru düzgün yardım eden tek ülke Türkiye'dir. Başka bir ülke yok. Kobani'nin de sığınabileceği başka bir yerde yok ve Türkiye'de bu yardımı esirgiyor değildir. Eğer Türkiye'nin savaşması da isteniyorsa Türkiye henüz savaş kararı vermiş değildir. Bu bir topyekun alınacak karardır." Aktay, ABD'nin öncülüğünde oluşturulan koalisyon güçlerinin IŞİD'e yönelik hava saldırıları sonucu IŞİD hedeflerinin vurulduğunu belirtti.aa memnuniyeti dile getiren Avrupa Komisyonu, bu konuda atılacak somut adımların AB müktesebatıyla uyum konusunda büyük önem taşıdığını kaydediyor. HSYK'nın özerk yapısının altını çizen ilerleme raporu, Twitter ve YouTube'un kapatılmasına yönelik alınan kararların mahkemelerce bozulduğunu hatırlatıyor. Raporda yer alan olumsuz unsurlar arasında basın özgürlüğü ve azınlık hakları da bulunuyor. Basına yönelik baskıların ve ifade özgürlüğüyle ilgili sorunların aşılmadığı ve bu yıl da devam ettiği ifade ediliyor.

9 10 HER Basın-Kritik KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA Fatih ÖZATAY Sir, Türk takımından en çok hangi oyuncuyu beğendiniz? Kalkınma açısından eğitim düzeyi çok önemli. Mesela orta gelir tuzağından kurtulup yüksek gelir düzeyine çıkan ülkelerin ortak üç temel özelliğinden biri eğitim düzeyi yüksek bir nüfusa sahip olmaları. Bu çerçevede genç ve eğitimli bir nüfusa sahip olmak ilerisi için umut verici. Peki, gerçekten gençlerimizin eğitim düzeyi ileri sürüldüğü kadar yüksek mi? İlaç olsun diye bir tanesi bile sormazdı. Bir Avrupa kupası maçından sonra, yabancı takımın ülkesinin gazetecileri bizim takımın teknik direktörünün yabancı takımdan hangi futbolcuları beğendiği ile asla ilgilenmezlerdi. Muhtemelen bu ilgisizliğin nedeni zaten yabancı takımdan fark yemiş olmamızdı. Oysa bizim gazeteciler rakip takımın teknik direktörüne sıkça sorarlardı en çok hangi futbolcumuzu beğendiklerini. Fark yiyince, bizim de iyi futbolcularımız var babından bir avuntu gerekirdi. Neyse, futbolda biraz mesafe aldık da bu tür sorular ve yanıtları artık pek yer almıyor spor sayfalarında; kurtulduk kısacası. Ama kültür aynı kültür. Geride bıraktığımız birkaç gün içinde bu minvalde birkaç demece rastladım basında. Yabancı bir iş adamı ya da yabancı devlet erkânından birileri, neyse ne, muhtemelen mevcut koşullar altında Türkiye ekonomisinin övecek fazla bir yerini bulmadığı ama hoş bir şeyler söylemesi gerektiğini de düşündüğünden olacak, söyleyivermiş. Ne olacak; dilin kemiği yok, üstelik yabancı bir ülkenin basınında da yer alırsın; eğlenirsin. Efendim neymiş -elbette mealen söylüyorum; ayrıntısını okuyup zamanımı harcamadım. Türkiye nin genç nüfusu varmış -buraya kadar bir şey yok- ve genç nüfusu oldukça eğitimliymiş. Muhtemelen Türkiye nin ne kadar da yatırım yapılmaya değer bir ülke olduğunu anlatmaya çalışırken bu veciz ifadelere başvurulmuş. Söyleyene yüklenmenin anlamı yok; büyük ihtimal etrafından duymuş; Türkler böyle avutuyorlar kendilerini, deyiverirseniz pek bir hoşlarına gider. Kalkınma açısından eğitim düzeyi çok önemli. Mesela orta gelir tuzağından kurtulup yüksek gelir düzeyine çıkan ülkelerin ortak üç temel özelliğinden biri eğitim düzeyi yüksek bir nüfusa sahip olmaları. Bu çerçevede genç ve eğitimli bir nüfusa sahip olmak ilerisi için umut verici. Peki, gerçekten gençlerimizin eğitim düzeyi ileri sürüldüğü kadar yüksek mi? İki iktisatçı yaş gruplarına göre her ülkenin nüfusunun aldığı öğretim sürelerini hesaplayıp yıllardır yayınlıyorlar (meraklı okuyucular şu web adresinden bu bilgiye rahatlıkla ulaşabilirler: ( Aşağıdaki tabloda bu kaynaktan aldığım veriler var. Türkiye yi G-20 içindeki yükselen piyasa ekonomileriyle, yani gelişmekte olan ülkelerin ekonomik açıdan en önemlileri ile karşılaştırıyorum. Bir de müthiş bir atak yaparak kişi başına gelir düzeyini zengin ülkelerin kişi başına gelir düzeyine yaklaştıran Kore nin verilerini veriyorum. Tabloda, hem ve arası yaş grubuna ilişkin veriler var (bu gruplar her ülkede en fazla eğitim alan yaş grupları) hem de 15 yaş yukarısı nüfusun ortalama eğitim süresi var (en güncel bilgi şimdilik 2010 yılı için). Tablo, eğitimli bir gençliğe sahip olduğumuz iddiasının doğru olmadığını söylüyor. Tablo o kadar açık ki çok fazla yorum yapmak istemiyorum. Sadece bir noktanın altını çizmekle yetineyim. G20 içindeki yükselen piyasa ekonomileri, adı üstünde yükselen ekonomiler. Ne kadar yükselecekler bilmiyoruz. Mesela mevcut anti demokratik yapısıyla Rusya pek de yükseleceğe benzemiyor. Diğer ülkelerin birçoğu için de aynı kaygı farklı nedenlerle dile getirilebilir. Kore ile karşılaştırmak bu açıdan kestirmeden çok aydınlatıcı. Mutlaka vurgulanması gereken bir de şu nokta var: Bu karşılaştırma alınan eğitimin kalitesi hakkında bir şey söylemiyor. Oysa Kore deki ya da Çin deki bir yıllık eğitim ile Türkiye deki ya da Brezilya daki bir yıllık eğitim sonucunda gelinen düzey aynı olamayabilir. Zaten aynı da değiller. Nereden biliyoruz? En önemli göstergelerden biri OECD nin yayınladığı Pisa testi sonuçları. Türkiye sıralamada oldukça gerilerde yer alıyor. Çin ve Kore ise listenin en başlarında Sonuç şu: Bir, nüfusumuzun eğitim düzeyi yüksek değil. İki, gençlerimiz aldıkları ortalama eğitim süresi de yüksek değil. Üç, eğitim düzeyimiz nitelik olarak da iyi değil. Radikal 2 Ekim 2014 Global finansal kriz altıncı yılını doldururken, krizin olumsuz etkilerinden kurtulma çabaları devam ediyor. Global finansal krizin etkilerini azaltma çerçevesinde; işsizliğin azaltılması, üretim ve istihdamın artırılarak sürdürülebilir büyümeyle ekonominin yeniden canlanmasının sağlanması gelişmiş ve gelişen ülkelerin ortak sorunu haline geldi. Bu sorunların çözümünde ekonomi yönetimleri kadar merkez bankalarının uygulamaya koydukları para programları da büyük önem taşıyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası (FED), ülke ekonomisin krizden çıkış için uyguladığı program uzun sürede de olsa meyvelerini vermeye başladı. ABD ekonomisinde yılın ikinci yarısından itibaren beklenenden daha hızlı bir toparlanma gözleniyor. FED yılbaşında başlattığı parasal sıkılaştırma uygulamasını sürdürürken, dolar endeksi (Euro, Japon Yen i, İngiliz Sterlini, İsviçre Frangı, Kanada Doları ve Avustralya Doları ndan oluşuyor) yükselişini sürdürüyor. FED in ekim ayında sona erecek tahvil geri alımları sonrası, 2015 yılının belki ilk belki de ikinci çeyreğinin sonunda faiz artırımlarına başlaması bekleniyor. Euro Bölgesi içinde olup Para Birliği nde olmayan İngiltere de, finansal krizden en çok etkilenen ülkeler arasında bulunuyor. İngiltere Merkez M.Ali YILDIRIMTÜRK İç ve dış piyasalarda yeni bir döneme giriliyor Bankası da uyguladığı para politikasıyla son altı aydır ekonominin krizin etkisinden yavaş yavaş çıktığı gözleniyor. Para birimi sterlin, Euro karşısında güçleniyor. Euro Bölgesi ndeki diğer ülkeler hâlâ finansal krizin etkisinden kurtulmaya çalışırken, Avrupa Merkez Bankası (ECB), Almanya nın da baskısıyla bir türlü ihtiyacı olan faiz indirim ve parasal genişleme kararı alamamıştı. ECB önceki günkü aylık faiz toplantısında ekonomiyi desteklemek ve deflasyonla mücadele etmek amacıyla politika faizin ve mevduat faizini indirme kararı aldı. Ayrıca, varlığa dayalı tahvil geri alımları yapılacağını ve bu programın ekim ayında başlatılacağını açıkladı. ECB nın tahvil alım kararı finans çevrelerinde ayrı bir tartışma konusu, bunun nasıl yapılacağı ve ne derece başarılı olacağını zaman gösterecek. Ancak görülen o ki; FED parasal sıkılaştırmaya giderken, ECB parasal genişlemeye gidiyor. Bu uygulamaların gelişen ülke ekonomilerine yansımaları da farklı olacak. Bu açıdan dış piyasalarda yeni bir döneme giriliyor. Türkiye bu döneme 2015 yılındaki genel seçim öncesi 10 ay süreli yeni kurulan ve bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) nde güven oylaması yapılacak olan 62. hükümetle yeni bir döneme giriyor. Hafta içinde TMBB Genel Kurulu nda okunan 62. hükümetin ekonomi programı, 61. hükümet programından farklı unsur içermiyor. Ekonomide önceliğin yapısal dönüşüm olduğu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB) nın, özerk yapısının korunacağı ve uyguladığı para programına müdahale edilmeyeceğinin belirtilmesi dikkat çekici oldu. Bir süredir hükümet kanadı ve iş dünyasından bazı kesimler TCMB nin faiz indirmesi konusunda baskı yaptığı biliniyor. ECB nın genişlemeci para politikasına geçmesi TCM- B nin elini rahatlatmış görünüyor. Avrupa ekonomisindeki olası hareketlilik, Türkiye nin ihracatını artırabileceği gibi, TCMB nin faiz indirimini kolaylaştırabilir. İhracat gelirlerinin artması kaynak eksiliğine bir parça merhem olabilir. FED in parasal sıkılaştırmasının olumsuz yansımaları da bir miktar azaltılabilir. Bu nedenle TCMB nin bu ayki Para Politikası Kurulu toplantısı önemli olacak.ecb nin parasal genişlemesiyle Euro/dolar 1,3000 ların üzerine geçmesi zor görünüyor. Gelecek aylarda dolar endeksinin de yükselmesiyle Euro/dolar 1,2870-1,2500 ve orta vadede 1,2000 lere kadar gerileyebilir. İçeride de; dolar 2,1000-2,2000 TL bandında istikrarlı seyrederse, Euro 2,6500-2,7500 TL banda gerileyebilir. Zaman 2 Ekim 2014 Parktaki ağaç faciası kıl payı atlatıldı Vatandaşların yürüyüş yolu üzerinde bulunan ağacın yıkıldığı saatlerde restoranda ve parkta kimsenin bulunmaması büyük bir faciayı önledi. İstanbul'un en önemli gezi mekanlarından Yıldız Parkı nda asırlık bir çitlembik ağacı sabah saatlerinde şiddetli rüzgar sebebiyle devrildi. Ağacın vatandaşların yürüyüş yolunda bulunması ve tarihi Çınar Köşkü restoranına çok yakın bir mesafede yıkılması Beykoz da 3 kişinin hayatını kaybettiği ağaç faciasını akıllara getirdi. Havanın soğuk olması nedeniyle restoranda ve parkta kimsenin bulunmaması olası bir faciayı önledi. Parktaki güvenlik görevlilerinin fark etmesi üzerine olay yerine itfaiye ekipleri çağırıldı. İtfaiye ekipleri ağacı keserek Park ve Bahçeler Müdürlüğü ne ait araçla bölgeden taşıdı. Murat BÜLBÜL-EKONOMİ Çöken bahçe duvarı paniğe neden oldu B Yıldız Parkı nda asırlık çitlembik ağacı, şiddetli rüzgar nedeniyle devrildi. Yıkılan ağacın park içindeki bir restorana çok yakın bir mesafede olması Beykoz daki ağaç faciasını akıllara getirdi. eyoğlu nda 3 binanın arka bahçesindeki duvar, şiddetli yağmur ve fırtına nedeniyle çöktü. Olayda yaralı ve can kaybı yaşanmazken paniğe neden oldu. Olay, Beyoğlu Cihangir Mahallesi Akyol Sokak 16 numaralı binanın arka bahçesinde meydana geldi. İddiaya göre, 14, 16 ve 18 numaralı binaların bahçe duvarı yaklaşık 1 buçuk ay önce bahçe altında devam eden inşaat çalışmaları nedeniyle çatladı. Duvarın çatladığını gören bina sakinleri, durumu Beyoğlu Belediyesi ne dilekçeyle bildirerek istinat duvarı yapılmasını istedi. Bunun üzerine İmar ve Yapı İşleri Müdürlüğü ne Bazı vatandaşlar, muhtemel bir tehlikeye karşı evlerini boşalttı. Söz konusu firmaya karşı şu ana kadar 59 dava açıldı. Üsküdar'da bulunan Garanti Sitesi'nde yaşayan vatandaşlar, yanlarında yükselen inşaat nedeniyle muzdarip. Vatandaşlar inşaat çalışmaları nedeniyle evlerinde çatlaklar oluştuğunu ve muhtemel bir çökmeye karşı korku yaşadıklarını söyledi. 13 bloklu sitenin 7 sinde meydana gelen değişik boyuttaki çatlaklıklar site sakinlerini zor durumda bıraktı. Vatandaşlar, mahkeme kararıyla inşaatının durdurulmasına karar verilmesine rağmen firmanın çalışmayı sürdürdüğünü belirterek, yaşananlara tepki gösterdi. Üsküdar Belediyesi'nin ise firmanın yanında yer aldığını söyleyen site sakinleri, mağdur olmalarının dikkate alınmadığını vurguladı. Yaşadıkları ile ilgili basın toplantısı düzenleyen Mümin bağlı ekipleri belirtilen adrese gelerek inceleme yaptı. Ancak ekipler incelemenin sonucunda iddiaya göre, bir şey yapılmasına gerek olmadığını söyledi. Dün gece bahçe duvarı şiddetli yağmur ve fırtına nedeniyle büyük bir gürültüyle çöktü. Göçük nedeniyle mahalleli büyük panik yaşadı. Göçükte yaralı ve can kaybı yaşanmadı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, polis ve belediye ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırarak güvenlik önlemi aldı. İtfaiye ekipleri ise bahçe çevresini şeritle kapattı. Maddi hasarın meydana geldiği olay yerinde, belediye ekiplerinin hasar tespit çalışmaları sürüyor. Yapar, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi nce tayin edilen bilirkişi heyeti, sitemizde 7 blokta meydana gelen bu hasarların halen inşaatı devam etmekte olan projeden kaynaklandığını tarihinde yazdığı bir raporla tescil etmiştir. Bizim burada amacımız sitemize verdiği zararın tazmini konusudur. Bunun dışında her hangi bir talebimiz söz konusu değildir. Bürün isteklerimiz verilen zararların karşılanmasına yöneliktir. dedi. Üsküdar Belediyesi ni inşaat firmasından yana olmakla suçlayan Yapan, Üsküdar Belediyesi yanımızda yer almamış, bu olaya seyirci kalmış ve 700 civarındaki daire sakinimizin kaderiyle oyun oynamaya devam etmektedir. diye konuştu. Site Avukatı Taner Güngör ise, Projenin neden olduğu bu zararı gidermeyip buna sahip çıkmayıp her hangi bir aksiyon almaması üzerine öncelikle zararın kendisini tespit ettirdik. dedi. İşin peşini bırakmayacaklarını belitten avukat Güngör, şuan İnşaat çalışması site sakinlerini evinden etti Üs kü dar'da, ya kı nın da ki in şa at ça lış ma sı sı - ra sın da bir si te de ki ev ler de çat lak lar oluş tu. Fatih Sultan Mehmet (FSM) Köprüsü üzerinde bir kamyonetin orta refüj üzerinde devrilmesi sonucu sürücü yaralandı. Kaza, FSM köprüsü üzerinde Edirne istikametinde meydana geldi. İddiaya göre, plakası alınamayan bir otomobil köprü üzerinde durdu. Aracı geç fark eden 16 V 0986 plakalı kamyonet kontrolden çıktı. itibari ile 59 dava açıldı. 25 davanın daha açılması bekleniyor. Buradaki talebimiz ilk evvela binalarımıza daimlerimize verilen zararların tazminidir. diye konuştu. Site sakinleri, daha sonra evlerinde yaşanan çatlaklıkları kameralara gösterdi. Bir vatandaş 22 senedir bu sitede oturduğunu ve böyle bir çatlaklık görmediğini söyledi. İnşaat tarafına yakın olan bloklardaki çatlaklıklar kimi yerlerde 5-6 cm yi buluyor. Bir vatandaş yaşanan çatlaklıkların vahametini bir çatlağa elini sokarak gösterdi. Vatandaşlar, evlerindeki çatlaklıkların daha da büyümesinden endişe ederken, özellikle muhtemel bir depremle bloklarda ciddi hasar olmasından korkuyor. TABİATIN DENGESİNİ BOZDULAR İnşaat mühendisi olduğunu söyleyen site sakinlerinden Selahattin Özçıtak da Tabiatın milyonlarca yıl kurmuş olduğu dengeyi siz bir anda yok edemezsiniz; yok ettiğiniz anda onun tekrar sabitlemesi için gerekli önlemleri almak zorundasınız. Bu önlemler eksik alınırsa işte bu gördüğümüz manzara ortaya çıkıyor. dedi. FSM köprüsünde kamyonet devrildi: 1 yaralı Kontrolden çıkan kamyon köprünün orta refüjüne çarparak yan yattı. Kazadan araç şoförü yaralandı. İhbar üzerine olay yerine kurtarıcı ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kaza nedeniyle köprü üzerinde ve TEM Otoyolu'nda uzun araç kuyruğu oluştu. Kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen araç ise kayıplara karıştı. Kamyonette yaralanan sürücü, olay yerine sevk edilen ambulansla hastaneye sevk edildi. Trafiğe kapatılan köprünün Edirne istikameti aracın kaldırılması sonrası yeniden açıldı. Polis kazayla ilgili inceleme başlattı.

10 Eğitim11 HER KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA KPSS ön lisans ve ortaöğretim sonuçları bekleniyor DHBT giriş belgeleri erişime açıldı ÖSYM ta ra fın dan 2014 yı lı KPSS so nuç la rı ne za man açık la na cak me rak la bek len me ye de - vam edi li yor. ÖSYM'den açık la ma gel di mi? KPSS sonuçlarının ne zaman açıklanacağı merakla beklenmeye devam ediliyor yılı için KPSS ön lisans ve ortaöğretim sınav sonuçlarının açıklanmasını merakla bekleyen adaylar gözlerini ÖSYM'ye çevirdi. ÖSYM tarafından KPSS sonuçları ile ilgili bir açıklama gelmezken sonuçların kısa süre içerisinde açıklanması bekleniyor. KPSS sınav sonuçlarının ÖSYM internet sitesinde açıklanması ile beraber 2014 yılı ve bir sonraki KPSS sınavına kadar memur alımlarında kontrol edilecek puanlama sonuçları da adaylar için belli olmuş olacak. KPSS ön lisans ve ortaöğretim sonuçları açıklandıktan sonra adaylar bu sonuçları ÖSYM internet sitesi üzerinden kontrol edebilecekler. ÖSYM sonuç sayfasında yer alacak KPSS sonuçlarına aşağıda yer alan adresler üzerinden ulaşılabilecek. SINAV SONUÇLARININ DUYU- RULMASI Adaylar sınav sonuçlarını, T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile ÖSYM nin İnternet adresinden öğrenebileceklerdir. Sınav sonuç belgesi basılmayacak ve adayların adreslerine gönderilmeyecektir. Sonuç bilgilerinde adayların testlere verdikleri doğru ve yanlış cevap sayıları ve KPSS puanları yer alacaktır. İnternet sayfasında ilan edilen sonuç bilgileri adaylara tebliğ hükmündedir. ÖSYM, adaylara yönelik sınav sonuç belgelerinin doğrulanmasını sağlamak üzere Sonuç Belgesi Kontrol Sistemi işlemini hizmete sunmuştur. Bu amaçla kullanılmak üzere Sınav Sonuç Belgelerinin en alt kısmına, sistem tarafından rastgele üretilmiş bir Sonuç Belgesi Kontrol Kodu basılmaktadır. Söz konusu işleme üzerinde Sonuç Belgesi Kontrol Sistemi sayfasından ulaşılmaktadır. Bu sınava katılan adayların öğrenim düzeylerine uygun ilgili yılın KPSS puanları yanında, öğrenim düzeylerine uygun KPSSP122, KPSSP123, KPSSP124 puanları da hesaplanacaktır. Adayların KPSS puanları KPSS kılavuzunda yer alan Değerlendirme maddesinde belirtildiği şekilde hesaplanacaktır. Bu sınava katılacak adaylar için öğrenim düzeylerine göre hesaplanacak olan KPSSP122, KPSSP123, KPSSP124 puanları, KPSS sonuç bilgileri içinde yer almayacak, DHBT sonuç bilgileri içinde yer alacaktır. AA ÖSYM'nin internet sitesinde yer alan duyuruya göre, 18 Ekim'de yapılacak olan Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi (DHBT-Ortaöğretim/Ön Lisans/Lisans) başvuran adayların, sınavlara girecekleri bina ve salonlara atanma işlemleri tamamlandı. Adaylara, sınava giriş belgesi gönderilmeyecek. Adaylar, giriş belgesini, T.C. kimlik numaraları ve aday şifreleri ile ÖSYM nin adresinden edinecek. Belgenin üzerinde adayın sınava gireceği merkez, bina, salon bilgileri ile adayın fotoğrafı bulunacak. Adayların, bu belgenin yazıcıdan dökümünü edinirken belge üzerinde fotoğraflarının görünür olmasına özen göstermesi ve belgenin renkli ya da siyahbeyaz çıktılarını sınav günü yanlarında bulundurması gerekiyor. Giriş belgesini (fotoğraf görünür bir şekilde) yanında bulundurmayan adaylar sınava alınmayacak. Sınav gününden önce adayların sınava girecekleri binayı, adres bilgisini teyit etmek, ulaşımını ve ulaşım süresini öğrenmek amacıyla gidip görmeleri yararlarına olacak. Adayların sınavdan en az 1 saat önce sınava girecekleri binanın kapısında hazır bulunmaları gerekiyor. Adayların, sınava girebilmeleri için giriş belgesinden başka fotoğraflı ve onaylı özel kimlik belgelerini de yanlarında bulundurmaları zorunluluğu bulunuyor. Nüfus cüzdanı, pasaport, zorunlu askerlik görevini ifa eden er veya erbaşlar ile askeri öğrenciler için askeri kimlik belgesi (Bu özel durum, muvazzaf askerler için geçerli değildir.), tutuklu veya hükümlü adayların bu durumlarını kanıtlayan fotoğraflı resmi belge, Türk vatandaşlığından izin ile ayrılanlar ve bunların kanuni mirasçılarına ait Pembe veya Mavi Kartlar özel kimlik belgesi olarak kabul edilecek. Bunların dışındaki, sürücü belgesi, meslek kimlik kartları gibi diğer tüm belgeler sınava giriş için geçerli belgeler sayılmayacak. Nüfus cüzdanında soğuk damga basılı olmalı, sınav görevlilerinin adayı kolaylıkla tanıyabilmelerini sağlayacak, sınav görevlilerinde adayı tanımada tereddüt oluşturmayacak güncel bir fotoğraf ve T.C. kimlik numarası bulunması ve pasaportun süresinin geçerli olması gerekiyor. Sınav günü görevlilerin, fotoğrafından adayın kimliğini belirlemede güçlük çektiği takdirde, adayı sınava almayabileceği veya adayın sınavının geçersiz sayılabileceğinin göz önünde bulundurulması gerekiyor. Belgelerini eksiksiz olarak yanında bulundurmayan aday, mazereti ne olursa olsun, sınava alınmayacak; sınava alınsa bile sınavı geçersiz sayılacak. AA D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L Okul sütü ihalesinin tarihi belirlendi kul sütü ihalesi, Gıda, OTarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından "açık ihale" usulüyle 6 Kasım 2014 Perşembe günü saat 14.00'te gerçekleştirilecek. Türkiye'nin 4 kısma ayrıldığı ihaleyle 278 milyon 145 bin 312 paket 200 mililitre yağlı UHT içme sütü satın alınacak. Teklifler ihalenin yapılacağı tarih ve saate kadar verilebilecek. İstekliler teklif ettikleri bedelin yüzde 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat verecek. İhale dokümanları "Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Hayvancılık Genel Müdürlüğü 4. Kat 417 nolu oda Eskişehir Yolu 9. kilometre Lodumlu Ankara" adresinde vehttps://ekap.kik.gov.tr/ek AP/ internet adreslerinde isteklilerce görülebilecek, ayrıca Hayvancılık Genel Müdürlüğünden satın da alınabilecek. AA B U L M A C A

11 12 HER Sağlık KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA Allah ım bizi gereksiz tıbbi tetkiklerden koru Circulation isimli ünlü kardiyoloji dergisinde yayınlanan makalede, kalp hastalıklarının teşhisinde kullanılan radyolojik yöntemlerin gelişigüzel istenmemesi, fayda ve zararlarının iyi hesaplanması gerektiği bildiriliyor. Makalede tıbbi görüntüleme yöntemlerinden maruz kalınan radyasyonun 1980 den beri 6 kat arttığı ve bunun yüzde 40 ının kalple ilgili olan tetkiklerden kaynaklandığı vurgulanarak hastaların aydınlatılmış onamlarının alınması isteniyor. X-ışınları ile gerçekleştirilen kalp görüntüleme yöntemlerinin başlıcaları, koroner arter kalsiyum skorları ve anjiyogramlar gibi bilgisayarlı tomografi taramaları, floroskopi ve stres testi gibi nükleer tıp testleri dir. Radyasyonun zararları, maruz kalınan radyasyon dozuna bağlıdır ama USA da mamografilerde olduğu gibi ne miktar radyasyon dozunun kullanılabileceğine dair bir düzenleme bulunmuyor. Son senelerde yapılan araştırmalar, doktorların radyasyonla ilgili temel kavramlar konusundaki bilgilerinin kifayetsiz olduğunu da ortaya koyuyor. Bir çalışmaya göre radyologların yarısından azı ve acilde vazifeli doktorların sadece yüzde 9 u, karın ve yan ağrısı şikâyeti ile gelen hastalardan istenen bilgisayarlı tomografilerin kanser için risk yarattığını biliyor. Doktorlar radyasyon riskini hesaplamalı Amerikan Kalp Derneği (AHA) 2009 daki bildirisinde, kalp görüntüleme yöntemleri isterken doktorların dikkatli olmalarını istemiş ve bu testler için bazı genel tavsiyelerde bulunmuştu. Bu makalede de doktorların hangi testi isteyeceklerini, hastanın ne kadar radyasyona maruz kalacağını ve her testin risklerini iyi bilmeleri gerektiği üzerinde duruluyor. Makalenin yazarlarından Dr. Reza Fazel şunları söylüyor: Bu testler, özellikle radyasyon risklerinin daha yüksek olduğu genç hastalarda dikkatle istenmelidir. Bu testlerin doğruluk dereceleri, maliyetleri, ulaşılabilirlikleri ve hastalara verdikleri sıkıntılar da hesaba katılmalıdır. Hastaların daha az doz radyasyon almaları için gayret sarf edilmeli ve soruları cevaplanmalı, endişeleri giderilmelidir. Genel olarak, bu testlerden herhangi birinin radyasyonla ilgili riskleri çok düşüktür ve test klinik olarak uygunsa faydası elbette risklerinden fazladır. Yerinde kullanıldığında bu tetkiklerin çok faydalı olduğuna da şüphe yoktur. Sağlık Bakanlığı nın izni var mı? İstanbul da Liv Hospital in geçen Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA yıl Kalpten Kalbe Tarama adını verdiği bir proje ile 40 yaş üzeri herkese erken teşhis ve toplumsal farkındalık amacıyla ücretsiz kalp taraması yaptığını öğrendim. Hastanenin web sayfasında, Tomografik Koroner Kalsiyum Skorlaması (Kalsiyum Skorlama) Testinin kişinin gelecekte oluşabilecek kalp damar hastalığı riskini belirleyen en önemli yöntemlerden biri olduğu bildiriliyor. Hastaneden şu sorularıma cevap bekliyorum: Bu tarama için Sağlık Bakanlığı ndan izin alınmış mıdır? Toplumda kalp damar hastalıkları farkındalığı yaratmak için tomografi yapılmasının bilimsel dayanağı var mıdır? Kalp damar hastalığı riskini belirlemenin yolu tomografi midir? Tomografiyi risk belirlemenin en önemli yöntemlerinden biri olarak sunmak doğru mudur? Tomografik tarama sayesinde kaç kişiye stent takılması, by-pas yapılması icap etmiş ve kaç kişinin bu sayede hayatı kurtulmuştur? Bu taramaların aşırı teşhiste rolü var mıdır? Tarama kapsamında ücretsiz yapılan bu incelemenin fiyatı nedir? Bu taramanın sonuçları bir araştırma olarak yayınlanmış ve/veya bir kongrede sunulmuş mudur? Sonuçlar iyi ise bu taramalara devam edecek ve başka kurumlara da tavsiye edecekler midir? Bu kampanyanın tamamen hastanenin adını duyurmaya yönelik reklâm kampanyası olduğu iddiasına ne diyeceklerdir? Gelelim neticeye BİR: Gereksiz tetkikler sadece kardiyoloji ile ilgili değildir; tüm tıp dalları için geçerlidir. İKİ: Tıbbi incelemeler, yerinde istendiğinde elbette çok faydalıdır fakat bunların maalesef çeşitli sebeplerle gelişigüzel ve bilinçsizce ve ticari amaçlarla kullanıldığı da unutulmamalıdır. Tıp eğitimindeki eksik ve yanlışlar; doktorların bilgi, tecrübe ve özgüven eksikliği; defansif tıp; tıbbın ticarileşmesi ve performans sistemi; hastaların bilinçsizliği başlıca sebepler olarak gösterilebilir. ÜÇ: Tıbbi tetkikler, gereksiz olmaları ve ciddi ekonomik harcamalara yol açmaları yanında aşırı teşhis hastalığına kapı da açıyor ve insanların zarar görmelerine sebep oluyor. DÖRT: Bir özel hastanenin, X-ışını kullanılarak yapılan tomografilerle ücretsiz tarama kampanyası yapmasını doğru bulmuyorum. Sağlık Bakanlığı ve Türk Kardiyoloji Derneği nden açıklama bekliyorum. BEŞ: Dualarınıza Allah ım bizi gereksiz tıbbi tetkiklerden koru cümlesini de eklemeniz iyi olur. Amerika da yapılan araştırma sonuçlarına göre hazırlanan kadın için üreme reçetesini Tüp Bebek, Üreme İmmünolojisi ve Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Halit Fırat Erden yorumladı. "Hamileliği kolaylaştıran gıdalar vardır. Bu gıdalar hem vücudun hem sağlıklı bebek dünyaya gelmesi için önemlidir. Bu gıdaları tüketmek üreme sistemi ve vücudun genel sağlığını iyileştirmek, yumurtlamayı geliştirmek ve düşük yapma şansını en aza indirmekte önemli rol oynar. İşte o gıdalar: 1-Meyve: Antioksidan bakımından zengin olduğu için meyve aslında üreme sağlığının bankası gibidir. Meyve sperm ve yumurta kalitesini artırır. Vücut hücrelerini özellikle C vitamini açısından zengin olan turunçgiller yumurta ve sperm hücrelerini korur. Aynı zamanda yumurta oluşumu sorunu yaşayan kadınlarda doğurganlığı artırır. Anne olmak isteyen kadın günde 3 porsiyon portakal, limon, mandalina, greyfurt gibi turunçgiller tüketmelidir. Hamileler için özel bir meyve yoktur ama embriyo gelişimi için çeşit çeşit bol ve farklı meyve tüketmek bebeğin gelişimi için de faydalıdır. 2: Sebzeler: Bol, taze ve organik sebze tüketimi hamile kalma şansını artırır. Yumurtanın döllenmesine yardımcı olmak, vücutta östrojen sentezini düzenlemek için günde 2 porsiyon taze, kurutulmuş, konserve ya da dondurulmuş sebze tüketilmesi gerekir. A vitamini bakımından zengin Kilo vermek uğruna yapılan hatalar Yurdakul, Kilo kişinin yaşı, cinsiyeti, mevcut rahatsızlıkları ve metabolizma hızına göre değişir. Sağlıklı kilo kaybı vücut ağırlığına göre ayda 2 ile 4 kilo arasına olmalıdır dedi. Tek tip beslenerek hızla kilo verebilmek isteğinin hata olduğunu kaydeden Yurdakul şunları söyledi: Meyve diyetleri, lahana diyetleri, şok diyetler kısa sürede kilo verdirir gibi gözükse de süreklilik arz etmez. Uyguladığımız diyet yaşamımız içinde yer almadığı sürece kalıcı olmaz. Yapılan diyet bizi sosyal yaşamdan koparmamalı, verilen kilolar ise kas ve sudan değil yağdan olmalıdır. Kilo kontrolünün sağlanabilmesi için yaptığımız diyet ve egzersiz programının hayat standardı haline gelmesi gerekiyor. Ne 2-3 ay yapıp bıraktığımız diyetin ne de sporun bize kalıcı faydası olacaktır. Sağlıklı yaşam tarzı kavramı sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin yeterli düzeyde olması anlamına gelmektedir. Yapılan araştırmaların sağlıklı yaşam tarzının bireyleri kronik hastalardan koruduğu veya hastalıkların seyrini iyileştirdiğini gösterdiğini de sözlerine ekleyen Yurdakul, Yaşam tarzınızın sağlıklı olması için yapabileceğiniz en Hamile kalma şansını artıran yiyecekler olan karnabahar, brokoli, ve lahana da anne olmak isteyen kadının üreme menüsünde mutlaka olmalıdır. 3: Balık: Haftada 2 porsiyon yağlı balık yemek hamile kalma şansını artırır. Çünkü balık vitamin ve mineraller kaynağıdır. Omega-3 yağ asidi büyümekte olan ceninin sinir sisteminin gelişimi için de önemlidir. Uskumru, somon, sardalya, hamsi, alabalık gibi yağlı balıklar haftada bir kez tüketilmelidir. Çinko eksikliğinde yumurta oluşumunu yavaşladığı ve hamile alma şansını azaldığı için çinko bakımından zengin olan istiridyede menüde yer alabilir. 4: Protein: Hamile kalmaya çalışırken protein çok önemli rol oynar. Et, baklagiller, fasulye, yumurta ve kümes hayvanları protein kaynağı olduğu için hamile kalmayı kolaylaştırır. Bebek gelişiminde iyi kaynaklardan protein almak gereklidir. güzel değişiklik mevcut beslenme alışkanlıklarınızı, sağlıklı besinlerle değiştirip, sürekli yapabileceğimiz yoğunlukta sporu tercih etmek olacaktır ifadelerini kullandı. Bitki çayları faydalıdır, sınırsız içebilirim düşüncesinin da hatalı olduğunu belirten Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Aysun Yurdakul, şunları kaydetti: Bitki çaylarının sınırsız tüketilmesi oldukça yanlıştır. Bazı türlerin aşırı tüketimi vücutta kalsiyum atımına ve kalıcı bağırsak ve sağlık problemlerine neden olabilir. Öğün sayısını azaltırsam, meyve ve salata yersem kilo verebilirim düşüncesinde ise aç kalmak kilo kaybından çok bizi strese sokacaktır. Stres ise diyetteki motivasyonumuzu olumsuz etkileyecektir. Diyetteki en 5: Süt ürünleri: Kadın için önemli bir mineral olan süt ürünleri kalsiyum bakımından zengindir. Süt, peynir, dondurma ve yoğurt, kemik güçlendirir aynı zamanda üreme sistemine verimli çalışması için yardımcı olur. 6: Tüm tahıllar: Kompleks karbonhidratlar hamile kalma ve yumurtlamayı şansını arttırır. Tam buğday, yulaf ezmesi, mısır unu, tam tahıllı mısır, kahverengi pirinç, yulaf bol lif içerir. 7: Demir açısından zengin yiyecekler: Hamile kalmak ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek için demir gerekli bir bileşendir. Doktorlar gebelik öncesinde ve sonrasında demir takviyesi reçete eder. Demir yumurtalıkları uyarır. Demir açısından zengin gıdalar; yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı et, zenginleştirilmiş kahvaltılık tahıllar, ekmek, kurutulmuş meyve, bakliyat ve narenciyedir. AA Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Beslenme ve Diyetetik Bölümü uzmanı Aysun Yurdakul, bu hatalı yaklaşımların başlıcalarından birinin az zamanda çok kilo vermeye çalışmak olduğunu belirtti. büyük başarı süreklilikten gelmektedir. Aç kalarak yaptığımız diyetlerin ömrü çok kısa olacaktır. Bu yüzden meyve ve sebze tabi ki sağlıklı ama proteinden zengin yumurta, peynir, et, tavuk ve kuru baklagilleri, karbonhidrat kaynağı olan ekmeği de tüketmeliyiz. Besinleri karışık şeklinde tüketmemiz tek başlarına içerdikleri vitamin, mineral, elzem aminoasitlerin emilebilirliğini ve etkinliğini arttıracaktır. Zayıflama sağlayan sihirli bir değnek olmadığını bildiren Yurdakul, Zayıflamak için bir sürece başladığımızda ilk önce kan tahlillerimizi yaptırmalıyız. Metabolizma hızımız, mevcut rahatsızlıklarımız, yaşımız,cinsiyetimiz ve yaşam şeklimiz doğru kilo hedefi koymamızda etkili olacaktır. Doğru hedefle, uzun soluklu bir yolculuğa çıkmamız bize başarıyı getirecektir diye konuştu. AA Sı cak lık lar ül ke ge ne lin de mev sim or ta la ma la rın da sey re di yor an cak Mar - ma ra, Ba tı Ka ra de niz ve Ku zey Ege'de ki sert rüz gar sı cak lık la rı nor mal de - ğer le rin den da ha dü şük his set ti ri yor. Ya ğış sa de ce gü ney ke sim ler de var. İstanbul'da sıcaklık 20 derece ama rüzgarın soğutucu etkisi nedeniyle gölgede 16 derece hissediliyor, hava fazla açık değil. Ankara az bulutlu, gündüz 22, gece 7 derece. İzmir az bulutlu 26 derece, gece ise 17 dereceye iniyor. Bursa 22 derece. Adana'nın sahil kesiminde yağış olabilir, sıcaklık 32 derece. Marmara'da poyraz esmeye devam edeceğinden hava serin ve biraz kapalı olmayı sürdürecek, hissedilen sıcaklık günün çoğu saatinde derece. Kocaeli-Sakarya, Balıkesir arasında 2-3 gün hafif yağmur da yağabilir. İç Anadolu'da öğle saatlerinde sıcaklık derece, bölgede bulutlanma artıyor, Konya, Aksaray, Niğde, Kayseri arasında kısa süreli ve kuvvetli yağmurlar olabilecek. Hafta sonu da yağış geçişleri var. Ege'de rüzgar sahillerde sert esiyor ama sıcaklık öğle saatlerinde dereceye kadar çıkıyor, hava bir gün daha açık. Hafta sonu ise Kütahya'dan Muğla'ya kadar yağmur yağacak. Akdeniz'in sahil kısmında sıcaklıklar hala 30 dereceyi buluyor ancak Antalya, Mersin kısa süreli yağmurlar da olacak. Bölgede hafta sonu yağış daha kuvvetli. Güneydoğu da bu yağışlardan etkilenecek. Doğu Anadolu'da hava parçalı bulutlu, sıcaklık Ekim ayına göre 4 derece yüksek seyrediyor, Malatya 27, Erzurum 18 derece. Karadeniz açık, Cumartesi Giresun-Rize arası lodosla daha sıcak olacak derece. Ancak hafta sonu Kastamonu, Samsun arasında kısa süreli yağmurlar bekleniyor. İS TAN BUL AN KA RA İZ MİR AN TAL YA Bu gün 11 Ekim Cumartesi Bu gün 11 Ekim Cumartesi Bu gün 11 Ekim Cumartesi Bu gün 11 Ekim Cumartesi Rüz gar Nem 14 % Rüz gar Nem 13 % Rüz gar Nem 22 % Rüz gar Nem 20 % 72

12 Turizm HER KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA 13 Avrupalılar kış sezonunda hangi destinasyonları tercih edecek? ışın seyahate çıkan Avrupalılar Kgüneşli destinasyonları tercih etmeye başladı. Son yıllarda kış sporları yapanların sayısında yüzde 3 düşüş yaşandığı belirtilirken şezlong tatilini tercih edenlerin yüzde 4 artış gösterdiği vurgulandı. Deniz-kum-güneş tatili için en popüler destinasyonlar arasında ise Türkiye'nin bulunduğu kaydedildi. Avrupalı turistler, kış sezonunda tatil yapmak için kış sporları yapabilecekleri yerler yerine güneşli destinasyonları tercih etmeye başladı. Alpler'in geleneksel kayak tatilinin pazar kaybı yaşadığı belirtildi. IPK International tarafından yapılan Dünya Seyahat Araştırması'na göre, son 7 yılda kış sezonunda tatile çıkan Avrupalıların sayısı yüzde 50 artış gösterdi kış sezonu boyunca Avrupalılar, yurtdışına 127 milyon seyahat gerçekleştirdi. Bu da kışın yapılan seyahatlerin yaz tatilleri karşısında ciddi bir pazar payına sahip olduğunu gösteriyor. KIŞIN EN ÇOK ALMANLAR SEYA- HAT EDİYOR İspanya kışın güneş arayanların bir numaralı tatil destinasyonu olurken, kış sezonunda denizkum-güneş tatili için en çok tercih edilen destinasyonlar arasında Mısır, Tayland ve Yunanistan ile birlikte Türkiye de yer aldı. Araştırmaya göre, kışın deniz-kum-güneş tatili yapmak ise kayak tatillerinden çok daha popüler bir durumda. Son 7 yıl içinde İstanbul, sonbaharda en çok ilgi gören şehirler arasında ABD merkezli CCRA şirketinin hazırladığı listeye göre, İstanbul 2014 sonbaharında dünya çapında en çok ilgi gören 10 şehir arasında yer aldı. Turizm profesyonellerine çözümler sunan ABD merkezli şirket CCRA, sonbahar döneminde ziyaret edilmesi gereken 10 destinasyonu açıkladı. Online seyahat acentesi CCRAtravel.com üzerinden yapılan rezervasyonlar dikkate alınarak hazırlanan listede İstanbul, ilk kez yer aldı. Listenin turizmcilere, müşterilerin 2014 sonbaharında hangi destinasyonlara ilgi duyduğu konusunda önemli bir bilgi kaynağı olduğu belirtildi. Hazırlanan listede bulunan destinasyonların, 23 Eylül-20 Aralık tarihleri arasında en çok rezervasyon yapılan şehirler olduğu kaydedildi sonbaharında dünya çapında en çok tercih edilen 10 destinasyon şöyle: 1) Paris, Fransa, 2) Londra, İngiltere, 3) Barselona, İspanya, 4) Roma, İtalya, 5) Reykjavik, İzlanda, 6) Amsterdam, Hollanda, 7) Floransa, İtalya, 8) Madrid, İspanya, 9) Venedik, İtalya, 10) İstanbul, Türkiye AA Avrupalıların yurtdışında yaptığı kış tatillerinin pazar payı yüzde 30'dan yüzde 40'a yükseldi yılında Alman turistler yırtdışında en çok kış tatili yapanların başında yer alırken, Almanları, Fransız ve Rus turistler izledi. Son yıllarda Rus turistler, orantısız bir şekilde pazar payının büyük bir kısmını oluşturuyordu. AVRUPALILARIN YALNIZCA YÜZDE 7'Sİ YURTDIŞINA KAYAK YAPMAYA GİDİYOR Öte yandan İsveçlilerin yüzde 52'sinin yaz aylarında yurtdışında dağlara çıkmayı tercih ettiği belirtilirken, Finlandiye, Fransa, İspanya, İtalya ve Hırvatistan vatandaşlarının yüzde 50'si için de kış tatilinin çok önemli olduğu vurgulandı kış sezonunda, Avrupalıların yüzde 25'i deniz-kumgüneş tatilini, yüzde 23'ü şehir turlarını ve yüzde 17'si ise bölgesel gezileri tercih ederken, yalnızca yüzde 7'sinin kayak tatili yaptığı kaydedildi. Son yıllarda, kış sezonunda denizkum-güneş tatili yapanların oranı yüzde 4 artış gösterirken, kış sporlarını tercih edenlerin sayısında ise yüzde 3 düşüş yaşandı. KIŞ TATİLLERİNDE KİŞİ BAŞI 890 EURO HARCANIYOR 2013 kış sezonunda Avrupalılar, ortalama 8 gün tatil yaptı ve kişi başı ortalama 890 Euro harcadı. Araştırmalara göre, kış sporları için gidilen seyahatler ortalama 7 gün, güneşli destinasyonlarda yapılan tatiller ise ortalama 10 gün sürüyor. Ayrıca, turist başına düşen ortalama harcama şezlong tatilinde 1000 Euro iken, kış sporları seyahatlerinde 700 Euro civarında. Kışın seyahat edenlerin en çok tercih ettiği destinasyonun İspanya olduğu belirtilirken, Almanya, Fransa, Avusturya ve İtalya'nın da popüler tatil bölgeleri arasında yer aldığı kaydedildi. Araştırmaya göre, kış sporları için ise en çok Avusturya ziyaret ediliyor. Avusturya'yı Fransa, İtalya, İsviçre ve Almanya izliyor. AA Bu yat limanı Tuzla'yı dünyaya tanıtacak Türkiye'nin 3'üncü büyük yat limanı Tuzla Marina, Mart 2015'te hizmete açılacak. Marinayı yılda 25 milyon kişinin ziyaret edeceğini söyleyen Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, "Marinanın açılmasıyla Tuzla, dünya çapında tanınan ve dünyanın her yerinden ziyaretçi ağırlayacak bir şehir olacak" dedi. Türkiye'nin 3'üncü en büyük yat limanı olan Tuzla Marina, 2015'in Mart ayında açılacak. Marinayı Tuzla Belediyesi'nin yaptığını açıklayan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, ihale dosyasında şart koştuğu çalışanların Tuzla'dan olması maddesiyle, yaklaşık 3 bin Tuzlalı'ya farklı iş kollarında istihdam sağlayacaklarını belirtti. Yazıcı, 185 bin metrekareye yayılan marinada 840 yat parkı ve 200 kapasiteli balıkçı barınağının yanında AVM, tema park ve otelin de yer alacağını söyledi. Yıllık 25 milyon ziyaretçi beklenilen Tuzla Marina'nın bölgenin çehresini değiştireceğini anlatan Yazıcı, "Tuzla'da kent mirasına kazandırılabilecek en güzel eserlerden birisini hazırlamanın heyecanını yaşıyoruz. Marina, denizcilik sektöründe her türlü imkana sahip olan Tuzla'nın her alanda ilerlemesine katkı sağlayacak. Mart 2015'te Tuzla Marina'nın hizmete açılmasıyla Tuzla, dünya çapında tanınan, bilinen ve dünyanın her yerinden ziyaretçi ağırlayacak bir şehir olacak" şeklinde konuştu. AA Hitit Kraliçesi Puduhepa nın romanları yazılıyor Türk sinemasının İspanya çıkarması Amerikalı romancı Judith Starkston, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Çukurova Üniversitesi adına yapılan Tatarlı Höyük kazısını ziyaret etti. Amerikalı romancı Judith Starkston, üzerinde çalıştığı ve Hitit Kraliçesi Puduhepa nın hayatını konu edindiği romanına ilham kaynağı olması için Tatarlı Höyük Kazısı nı ziyaret etti. Kraliçe Puduhepa hakkında yazmaya devam ettiği ve yaklaşık bir yıl sonra piyasa süreceği romanının üzerinde halen çalıştığını bildiren Starkston, "Puduhepa hakkında tarihsel gizemlerin olacağı bir seri düşünmekteyim. Bu kitaplarda zeki ve bilgili bu yöneticiyi bir dedektif olarak düşünüyorum. İlk gizemli olayda, Lawazantiya da yaşayan genç Puduhepa II.Ramses ile Savaşı ndan dönen ve Tanrıça İştar a bir teklif yapan III. Hattusili ile buluşuyor. Sonrasında Hattusili onu bitirmek için düzenlenen bir cinayet planına karışıyor ve Puduhepa Hattusili nin ismini temize çıkarmak zorunda kalıyor. Puduhepa nın Hattusili ye âşık olması ve tanrıçasının bu karşı konulmaz adama yardım etmesi için onu desteklediğini hissetmesi yapacakları için ona daha fazla neden veriyor. Bu öykü beni inanılmaz etkiledi. şeklinde konuştu. Ziyaretle ilgili Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Kurucu Başkanı ve Tatarlı Höyük Kazıları Başkanı Yrd. Doç.Dr.K.Serdar Girginer şu bilgileri verdi: "Puduhepa eskiçağ tarihinde çok müstesna ve önemli bir karakterdir. Puduhepa, Kadeş Savaşı yıllarında, M.Ö. 13yy. da Lawazantiya kentinde babası Başrahip Pentipşarri ile yaşarken, Hitit Kralı III. Hattusili nin rüyasına Tanrıça İştar girer. Ve ona bu akıllı ve nitelikli kadın ile evlenmesini önerir. Bu motif, tabi ki uzun yıllar bağımsız bir şekilde yaşamış olan muazzam ve eşsiz bir bölgede krallık kurmuş olan Kizzuwatna Ülkesi ni (yaklaşık 4000 yıl önce günümüzün Çukurova Bölgesi) evlilik yoluyla kendilerine bağlama yöntemidir. Gerçekten de Kadeş Savaşı dönüşü III.Hattusili Puduhepa yı alır ve Başkent Boğazköy e kraliçe olarak götürür. Bir süre sonra bu akıllı kadın Kizzuwatna bölgesinin tüm kültür özelliklerini Hitit Ülkesi ne taşımaya başlayacaktır." Puduhepa yı Hititler in 'Hürrem Sultanı' olarak adlandırmanın yanlış olmayacağını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Serdar Girginer, "Puduhepa Adana nın marka değerlerinden birisidir. Kazısını yaptığımız Tatarlı Höyük ise son yıllardaki buluntularıyla Lawazantiya kentiyle aynı yerleşme olması olasılığına daha da yaklaşmıştır. Dolayısıyla Lawazantiya da Adana nın marka değeri olma yolunda ilerlemektedir ve iki marka değerimiz Adana nın tanıtımında çok büyük roller üstlenmeye başlamıştır. Amerikalı yazar Judith Starkston Lawazantiya olma olasılığı çok yüksek olan Tatarlı Höyük ve yakın çevresinde bulunan kutsal 7 Pınar ı ziyaret etmiş ve yazmaya başladığı romanıyla ilgili Puduhepa nın gençlik yıllarını geçirdiği mekanları ve konuşmaları kurgulamıştır. 3 cilt olarak yazmayı düşündüğü romanlarının Türkçe ye çevrilmesi Adana ve kentin turizm hareketliliği konusunda son derece önemlidir. Unutulmamalıdır ki, Christian Jacq ın yazdığı Mısır romanları Mısır turizminde bir patlama sağlamıştı." ifadelerini kullandı. İspanya'daki film festivalleri arasında San Sebastian'dan sonra uluslararası boyutta en çok tanınan, Valladolid kentindeki "Seminci" uluslararası film festivali, bu yıl Türk sinemasını konuk ediyor Ekim'de 59'uncusu gerçekleşecek festivalde, "Türk Sinemasının Altın 10 Yılı ( )" adı altında 20'ye yakın Türk filmi İspanyol sinemaseverler ile buluşacak. "Kader", "Yazı Tura", "Beynelmilel", "Takva", "Sonbahar", "Tatil Kitabı", "İki Dil Bir Bavul", 11'e 10 kala", "Köprüdekiler", Uzak İhtimal", "Çoğunluk", "Tepenin Ardı", "Aşk Tesadüfleri Sever", "Sen Aydınlatırsın Geceyi", "Meryem", "Kelebeğin Rüyası", "Ben O Değilim", "Siyah Beyaz" ve "Jin" adlı Türk filmlerinin gösterileceği festivale, yönetmen Zeki Demirkubuz, sinema oyuncularından Güven Kıraç, Kenan İmirzalıoğlu, Taner Birsel, Ercan Kesal, Görkem Yeltan, Belçim Bilgin gibi isimlerin gelmesi öngörülüyor. Festival kapsamında 23 Ekim "Türk Günü" olarak belirlenirken, bu vesile ile Türk sineması, diğer sanat dalları, kültür ve turizmin daha yakından tanıtılması hedefleniyor. Festivalin ana yarışma bölümünde Kutluğ Ataman'ın "Kuzu" ve Umut Dağ'ın "Betondaki Çatlaklar" adlı filmleriyle, "Punto de Encuentro" bölümünde Hakkı Kurtuluş ve Melik Saraçoğlu'nun "Gözümün Nuru" ve Nazlı Eda Noyan ve Dağhan Celayir'in "Bir Fincan Türk Kahvesi" adlı kısa filmi de gösterilecek. Yönetmen Cem Kaya'nın "Remake, Remix, RipOff" adlı belgeseli de festivalin "Tarih Zamanı" adlı belgeseller bölümünde izleyici ile bulaşacak. Gezici Festival Genel Sekreteri ve Ankara Sinema Derneği Başkanı Ahmet Boyacıoğlu'nun moderatörlüğünde 23 Ekim'de gerçekleştirilecek panelde de Türk sineması tartışılacak ve Türk sinematografisinin anlatıldığı İspanyolca dilindeki ilk kitap olan "Türk Sineması Sözlüğü"nün tanıtımı yapılacak. Öte yandan Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Seminci festivali arasında yapılan anlaşmaların ürünü olarak Türk sinemasının Valladolid'e gelecek olmasıyla ilgili açıklama yapan Seminci Festival Direktörü Javier Angulo, farklı kültürlere açık bir festival olan Seminci'ye renk kattığı ve finansman desteği sağladığı için Kültür ve Turizm Bakanlığı ve işbirliğinden dolayı Türk Hava Yolları'na teşekkür etti. Geçen yıl 65 bin izleyiciye ulaşan Seminci'nin bütçesi, ekonomik krizin etkisiyle geçen yıl olduğu gibi 2 milyon 282 bin 404 avro olarak açıklandı. Festivalde dağıtılacak para ödülünün de 152 bin avro olacağı bildirildi. AA İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İHALE İLANININ DÜZELTİLMESİ İhale Kayıt Numarası : 2014/ İlanın 3. Maddesi b bendi ihale tarih ve saati sehven olarak yazılmıştır. İlanın 3. maddesinin b bendi aşağıdaki şekilde düzeltilmiştir. İhale tarihi ve saati: BASIN:63221/

13 Magazin-Tv Mutlu aile kranların başarılı oyuncularından Ebru Akel Sancak, eşi Özer Sancak ve çocukları Eren ile beraber E bir alışveriş merkezinde görüntülendi.beraber görüntülenen Sancak çifti, mağazaları gezerek minik Eren için alışveriş yaptı. Alışverişin ardından yorgunluklarını yemek yiyerek atan Ebru Akel ve Özer Sancak, daha sonra AVM den ayrıldı.haber MERKEZİ New Yor'ta Kendi esti K endi bayra mda New York ta sahne aldı. Programına son single ındaki Oh Oh isimli şarkısıyla başlayan ünlü popçu, ilk kez Türk olmayan bir seyirci kitlesine şarkı söyledi.seksi şarkıcı, DJ Eren le hazırladıkları şovu farklı şehirlere de taşımayı planlıyor.haber MERKEZİ HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA "Çocuklar kurban kesimini izlemeli" anatçı Leman SSam, Kurban Bayramı'nda 'Benim için IŞİD ile bıçağını masum bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır, IŞİD beni şaşırtmıyor' tweet'ini atmıştı. Bu mesaj sosyal medyada çok tartışılmış ve gündemde polemik yaratmıştı. Usta sanatçı Seda Sayan da bu konu hakkında açıklamarda bulundu. Seda Sayan, kurban kesimini çocukların da izlemesi gerektiğini savundu: Dinimizde kurban kesmek var. Ayrıca hocalarımız çocukların önünde kurban kesilmesinden yana. Ben de bunu savunuyorum; çocuklarla birlikte kesilmeli! Özellikle erkek çocuklar bunu geleceğe aktarmalı. dedi. Bayramda Kıbrıs ta sahneye çıkan Şevval Sam ise annesi Leman Sam'ın yaptığı açıklamanın yanlış anlaşıldığını söyledi. 'Annem, kurban ibadeti hakkında değil, kestiği koyun başını kızının eline verip fotoğraf çektiren vatandaşın fotoğrafını gördükten sonra bunları yazdı.' dedi.haber MERKEZİ Pelin Karahan 30 yaşında ebeğini kucağına almak için gün B sayan Pelin Karahan, 30. yaşını kutladı.karahan ın eşi Bedri Güntay sosyal medyadan paylaştığı bu fotoğrafın altına Hayatin gerçekleri içinde var olan en güzel şeysin sen... İyi ki varsın iyi ki doğdun canım karım benim iletisini yazdı.gecenin geç saatlerine kadar devam eden doğum günü partisine çok sayıda ünlü ismin katıldı.haber MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 07:101'de Bugün 07:25Osmanlı Tokadı 09:00Rüzgar Gülü 09:50Çizgi Sinema "El Dorado Yolu" 11:351'de Bugün 11:506 Mantı 13:001'de Bugün 13:15Savaşta Barışta Türk Ordusu 13:40Hayat Ağacı 16:00Gezelim Görelim 16:45Beni Böyle Sev 19:00Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Hayat Ağacı 06:00Akasya Durağı 08:00Çok Güzel Hareketler Bunlar 09:30Magazin D 16:00Ben Bilmem Eşim Bilir 19:00Kanal D Ana Haber Bülteni 20:00Güllerin Savaşı 02:40Bitmeyen Şarkı 04:10Aşk ve Ceza 06:00Selena 09:10Üç Arkadaş 11:40Kaçak 14:10Diğer Yarım 16:30Bugünün Saraylısı 18:50ATV Ana Haber 20:00Bugünün Saraylısı 23:20Kim Milyoner Olmak İster? 05:00Melek 06:10Dila Hanım 07:00Dila Hanım 08:00Akasya Durağı 10:30Dizi 12:00Dizi 15:45Dizi 18:30Star Haber 19:15Star Life 20:00Sil Baştan 22:30Mehmet Ali ile Adını Sen Koy 07:00Cennet Mahallesi 08:00Ayı Kardeşler 08:30Pepee 09:00Bütün Anneler Melektir 11:00Pis Yedili 13:00Sevdaluk 15:00Ev Kuşu 16:00Seda Sayan Show 19:00Show Ana Haber 20:00Arthur ve Minimoylar 22:30Muhteşem Yüzyıl 09:00Piyasa Ekranı 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:45Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00Kapanışa Doğru 16:45Cnbc-e.com'da Bugün 17:00Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Back at the Barnyard 18:30Kung Fu Panda 05:30Çocuklar Duymasın 07:30Murat Güloğlu İle Çalar Saat Hafta Sonu 10:00Çocuklar Duymasın 13:00BKM Güldür Güldür 14:15O Hayat Benim 17:00Emanet 19:00FOX Ana Haber Hafta Sonu 20:15Kiraz Mevsimi 23:30Bir Erkek Bir Kadın Bir Çocuk 07:30Batman 09:00Duck Dodgers 10:00Aramızda Kalsın 13:00Oynat Bakalım 15:30Çok Güzel Hareketler Bunlar 17:15Yabancı Sinema 19:30Yabancı Sinema 21:30Yabancı Sinema 00:00Gerçek Adalet 01:45Ekip 49 03:30Yedi Psikopat 05:10Dudaktan Kalbe 06:15Yeter Ki Sen Kazan 07:00Her Sabah 08:452. Sayfa 10:30Doktor Aytuğ 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:45Dudaktan Kalbe 16:15Dolu Dolu Anadolu 17:50Sıcak Gündem 18:00Ana Haber 18:50Yeter Ki Sen Kazan 19:50Fünye 21:45Kayıp Kimlik 23:45Hayatın Rengi 01:00Magic City 01:50Banshee 02:40American Horror Story 03:20Uzak İhtimal 04:50Kanıt 06:00Çirkin Ördek Yavrusu ile Farecik 06:40Ejder Avcıları 08:00Can Dostum 10:40Women 18:20Çok Gezenti 23:20Homeland 08:45Lifestyle 08:55 Hava Durumu 09:00Haber Merkezi 09:15Ekonomi Piyasalar 09:20Spor 09:30Ekonomi Notları 10:00Haber Merkezi 10:15Ekonomi Piyasalar 10:20Spor 10:30Seçim Aktüel 10:45Spor 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Haber Merkezi 11:35Ekonomi Piyasalar 11:40Spor 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi

14 Spor15 HER KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA Hakan Çalhanoğlu'nun babasının medyada yer alan açıklamalarıyla ilgili Terim, "Logosu esasında hiç röportaja uygun değil. Logosunda başka yazıyor; ama röportaj içinde yalanlar besliyor. Dolayısıyla doğru değil. Ben oyuncularıyla diyaloglarını yaşanmışlıklarını kimseyle paylaşan biri değilim. Zaten hatalı oyuncuları atmaya kalksak takım çıkaramayız. Ben bir hata yaptım. Evet özür diliyorum. 21 yaşındaki çocuğa sahip çıktım, bunun için bütün Türk halkından özür diliyorum. Bu bir hataymış demek ki." şeklinde konuştu. Terim, "Biz Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda Hollanda ile oynadık ve Dünya Kupası şansımızı kaybettik. Orada da kampı dağıttık yani bir gün sonra uçağı olan futbolcuların veya görevlilerin kamp yaptığı otele gelmediği gibi. Ben de bütün performanslarına teşekkür edip oradan ayrıldım. Yanlış olur, hepimiz yapıyor; fakat yalan? Yani kampta maçtan önce böyle bir şey oldu ve biz müdahale etmedik öyle mi? Hayır, maçtan sonra oldu. Peki otelde mi oldu? Tür ki ye Fut bol Di rek tö rü Fa tih Te rim, Be şik taş lı fut bol cu Gök han Tö re ve gur - bet çi fut bol cu lar Ha kan Çal ha noğ lu ve Ömer Top rak'ın adı nın ka rış tı ğı olay - la il gi li açık la ma lar da bu lun du. Te rim, Gök han Tö re'ye sa hip çık tı ğı için ya pı lan eleş ti ri le re si tem eder ken, 'Özür di li yo rum' ifa de si - Fatih Terim: 21 yaşındaki çocuğa sahip çıktım, bunun için özür diliyorum ni kul lan dı. Terim: 21 yaşındaki çocuğa sahip çıktım, bunun için özür diliyorum Hayır, önce gece kulübünde oldu. Yani biz maçın tekrarını izlerken kahrolurken, gece kulübünde başlayan bir hadisenin yazıldığını görmüyorum. Sonra evet otelde devamı gelmiştir. Ben bunu duymadım o günlerde. Almanya'ya gittiğimde Ömer'den duydum. Hiç tasvip etmediğim hiç kabul etmediğim davranış şekli. Hiçbir şekilde de kabul edemem, ben de evlat sahibiyim; ancak ben Mersin ve Adana'daki maçlarda milli takımı açıkladığımda milli takımı bilmiyorum. 2 arkadaşımız sakat oldukları gerekçesiyle yine gelmedi. Gökhan Töre'yi de 1 yıldır milli takıma almıyorum. Bu arada da beni kritik ediyorsunuz eleştiriyorsunuz ve ben de size tek bir kelime söylemiyorum." diye konuştu. TERİM'DEN HABERLERİ YAPANLARA: SİZ HASTA MISINIZ? Terim, 2008 Avrupa Şampiyonası'nda Çek Cumhuriyeti maçı öncesinde de bir futbolcu annesinin konuşturulduğunu hatırlatarak "Çek maçından önce de siz anneleri konuşturdunuz. Siz hasta mısınız? devamlı babalar anneler, Çek maçından önce anneleri konuşturup beyanat verdirdiniz." dedi. "Antrenörün, futbolcunun annesini, babasını çıkarıp örgütlüyorsunuz." diyen Terim, şöyle devam etti: "Bu hepimizin milli takımı. Bu ülkenin milli takımıydı hani. Bu kadar eksiğimiz varken bir eksik daha koydunuz. Sadece bacak yaralanmaları olmuyor bu milli takımda. Ruh yaralanmaları da oluyor. İnsanların ruhunu da sakatlıyorsunuz. Gökhan Töre, diye biri kalmadı burada. O kadar neşeyle geldi, şu anki halet-i ruhiyesinden memnun değiliz. Ben Hakan'a da sahip çıkarım Ömer'e de daha önce sahip çıktıklarıma da." "RİCA İLE MİLLİ TAKIM FORMASI VERECEKSEM O ZAMAN BENİ ÇARMIĞA GERİN" Terim, gurbetçi futbolcu Kaan'ın gelmemesiyle ilgili bir soruya, oyuncunun sakatlığının bulunduğunu bu nedenle gelemediğini belirterek "Ben diyorum ki eğer ben bir insana rica ile Türk Milli Takım formasını vereceksem o zaman beni burada çarmığa gerin. Bu forma bizim, bu forma bu ülkenin, forması bu forma dünyadaki Türklerin forması. Onun için bunu isteyenler giyecek. Giymediği zaman üzülenler giyecek. Ben olduğum sürece bunu isteyerek, ölerek, bayılarak severek isteyenler giyecek. Burası fedakarlık yeri." cevabını verdi. Karaman hakem hatalarından dert yandı Adana Demirspor Teknik Direktörü Ünal Karaman, büyük acı çektikleri hakem hatalarından dert yanarak, "Vicdanı olan bir insanın buna tahammül etmesi mümkün değil." dedi. Rıza Çalımbay: Trabzon zor deplasmanlarımızdan biri olacak Mersin İdmanyurdu Teknik Direktörü Rıza Çalımbay önümüzd eki hafta karşılaşacakları Trabzonspor maçının zor deplasmanlarından biri olduğunu söyledi. Ç alımbay, kulüp binasında düzenlediği basın toplantısında ligin çok zor bir maraton olduğuna dikkat çekti. Oynayacakları çok zor maçların bulunduğuna işaret eden Çalımbay Trabzonspor maçının da zor maçlarından bir tanesi olduğunu kaydetti. Bütün amaçlarının Trabzon maçından iyi bir şekilde ayrılmak olduğunu anlatan Çalımbay, "Onun için çalışmalarımızı bu yönde yapıyoruz. Şu anda Trabzonspor maçına odaklandık." dedi. Trabzonspor'un ligin en iyi ve en geniş kadrosuna sahip takımlarından biri olduğunu vurgulayan Çalımbay, "Onun için zor bir maç. Trabzonspor zor bir deplasman. Bizim takımımızda çok tecrübeli ve genç arkadaşlarımız var. Oynadığımız oyunların daha üstüne çıkabilirsek oradan da iyi bir şekilde dönebiliriz." ifadelerini kullandı. Trabzonspor maçı hazırlıklarını günde yaptıkları çift idmanla sürdürdüklerinin bilgisini veren Çalımbay, "Saha sıkıntımız vardı. İnşallah buradaki sahamız bittiği zaman da yukarıdaki sahamızı tekrar bakıma alacaklar ve bütün antrenmanlarımızı burada yapacağız. Biz bunlardan dert yanmıyoruz. Yeter ki saha dışında sorun yaşamayalım." dedi. Oynadıkları 5 maç sonunda bulundukları yerin iyi olduğunu anlatan Çalımbay, önemli olanın istikrar yakalayıp bulundukları yeri korumak olduğunu söyledi. Bursaspor maçında rakip futbolcu Civelli'nin Futacs'a yaptığı hareketlere tepki gösteren Çalımbay, "Bursaspor'lu futbolcu Renato Civelli, Marko Futacs'a 2-3 kere yumruk atıyor. Eğer bu 3 büyük takımdan bir tanesinin forvetine yapılsaydı günlerce konuşulurdu ve Civelli mutlaka disiplin kuruluna gönderilirdi. Böyle bir yumruklama yok." şeklinde konuştu. Trabzonspor, 8 eksikle çalıştı Trabzonspor, Süper Lig'in 6. haftasında 19 Ekim Pazar günü sahasında Mersin İdmanyurdu ile oynayacağı maçın hazırlıklarını sürdürüyor. Teknik Direktör Vahid Halilhodzic yönetiminde Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde yapılan antrenmana sakatlıkları bulunan kaleci Onur Kıvrak ve Deniz Yılmaz ile milli takım kamplarında olan Medjani, Belkalem, Waris, Yatabare ve Uğurcan ile Kevin Constant katılmadı. Tedavileri devam eden Aykut Demir ve Mustafa Yumlu ise takımdan ayrı düz koşu yaptı. Antrenman öncesi saha içerisinde futbolcularıyla bir toplantı yapan teknik patron Vahid Halilhodzic, daha sonra da sakatlıkları bulunan Mustafa Yumlu, Constant ve Aykut ile bir süre daha görüştü. Görüşmenin ardından Constant idman sa- PTT 1. Lig ekiplerinden Adana Demirspor'un Aytaç Durak Tesisleri nde basınla sohbet eden Teknik Direktör Ünla Karaman, geride kalan haftalarda öne çıkan hakem hatalarını eleştirdi. Kendi lehlerine olanlara da aleyhlerine olanlara da tahammül etmenin vicdanı olan insanlar için mümkün olmadığının altını çizen Karaman, "Verilen kararlar iğreti duruyor. Bu sistem, bu düzen böyle gitmez. Şu ana kadarki süreçten çok rahatsızım. Kaybettiğimiz puan adına değil, toplumun ahlakı adına. Puan kayıpları her zaman olacaktır ama ben mücadelemi vereceğim. Ben her maçıma kazanma adına hazırlanırım, berabere kalırım, kaybederim herşey olabilir. Ama adam gibi kaybedeyim. Sahada beni rakip yensin." diye konuştu. Kayserispor maçında yaşanan hakem hatalarını örnekler vererek eleştiren Karaman, "Kayserispor beni yenebilir ama sen kalkıyorsun alakasız yerde alakasız fauller veriyorsun. Burada insanlar emek harcıyor, burada insanlar aylardır maaş alamadan hizmet veriyor. Taraftar herkesten fazla takımına sahip çıkmış. O zaman senin bu kulüple ilgili beklentin ne. Masum bir hata gibi gelmiyor. Ben olaya sadece 3 puan olarak bakmıyorum, toplumun değerleri bağlamında bakıyorum. Toplumdaki yozlaşmanın sadece sporda olmadığını son günlerdeki olaylarda görüyoruz. Adaletin olmadığı yerde ahlâkı nasıl savunacaksın? Sporun bütün bileşenlerinin doğru, düzgün, ahlâklı olması lazım." İfadelerini kullandı. Konuşmasında önümüzdeki günlerde yapılacak Adanaspor- Adana Demirspor derbisine de değinen Karaman, psikolojisi zor bir maç olacağını vurguladı. Fiziksel ve zihinsel hazırlığın, sinir ve öfke kontrolünün olması gereken bir maç olduğunun üzerinde duran Karaman, "Bizler sporcular olarak, teknik adamlar olarak kaosa, kargaşaya, kavgaya değil centilmenliğin ön planda olduğu ve sporun getirisi olan her türlü sonuca hazır olmamız gerektiği mantığıyla hazırlanacağız. Kazanma adına hazırlanacağız. Bunun getirisi inşallah bizim istediğimiz şekilde olur." diyerek, sözlerini şöyle tamamladı "Hür türlü sonucu olgunlukla kabul etmeye gayret göstereceğiz. Türkiye nin en önemli derbilerinden birisinde, geçmiş dönemlerde şahit olduğumuz şeyler var. Şunu söyleyeyim, ülkemizde yeterince kaos ortamı var. Bir ilk olarak bu derbinin geçmesini bekliyorum. İnşallah kavganın, karmaşanın olmadığı ve sporun getireceği sonucun olgunlukla karşılanacağı bir derbi olmasını bekliyorum. Umudumu hep o yönde canlı tutuyorum." hasından ayrılırken Mustafa ile Aykut takımdan ayrı koşu yaptı. Bordo mavili diğer futbolcular ise kondisyon ağırlıklı geçen antrenmanda, koşu ve tep pas çalışması yaptı. Bu arada, UEFA Avrupa Ligi ndeki Legia Varşova maçında sakatlanan Kevin Constant'ın 3-4 hafta takımdan uzak kalacağı belirtildi. Beşiktaş'ta Sivasspor maçının hazırlıkları başladı Beşiktaş, Sivasspor ile koşuları yapan siyah beyazlı Demba Ba ve Tomas Sivok oynayacağı maçın ekip, iki gruba ayrılarak 5 e 2 katılmadı. hazırlıklarına önceki akşam çalışması ve yarım sahada çift yaptığı antrenmanla başladı. kale maç yaparak günü tamamladı. Teknik Direktör Slaven Bilic yönetiminde BJK Nevzat Demir Tesisleri nde basına kapalı yapılan idman 1.5 saat sürdü. Kondisyon ve taktik çalışması yapan siyah beyazlılar, idmana yirmi dakika süren kondisyon koşusu ile başladı. Streching hareketleri sonrası istasyon Antrenmana tedavilerine devam edilen Mustafa Pektemek ile Jose Sosa izinli olan Veli Kavlak, salonda çalışan Necip Uysal ve milli takımlarda bulunan; Tolga Zengin, Ersan Gülüm, Oğuzhan Özyakup, Gökhan Töre, Olcay Şahan, İsmail Köybaşı, Pedro Franco, Beşiktaş'ın çalışmasında altyapı oyuncuları; Furkan Yaman, Muhammet Raşit Şahingöz, Gökhan Artun, Eslem Öztürk ve Fatih Aksoy yer aldılar. Beşiktaş, Sivasspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarına dün saat ve da basına kapalı yapacağı idmanlarla devam etti. İdman sahasına sol bacağı sargılı olarak gelen tecrübeli futbolcunun sakatlığıyla ilgili Legia Varşova maçından sonra yapılan açıklamada, sol ayak bileğinde ödem oluştuğu belirtilmişti. Constant ın daha sonra çekilen MR'da ayak bileğinde kırık tespit edildiği kaydedildi. Tedavisine başlanan futbolcunun, yaklaşık bir ay takımdan ayrı kalabileceği öğrenildi. 2 haftalık milli maç arasında tedavisi gerçekleştirilecek Constant'ın, Mersin İdmanyurdu maçından sonra çalışmalara başlayabileceği öngörülüyor.

15 Kobani'yi küçümsemek, Öcalan,Kürdistan... irarada yaşamak açısından,farklı coğrafyalara Bdağılarak heryerde azınlık olarak kalmış Kürt gerçeğini iyice damarlarımızda hissettiğimiz günlerden geçiyoruz. Vatandaşımızın ve medyamızın diline Kobani çatışmaları nasıl yansıyor peki? Gene azdılar... Sokağa dökmek... Bu ifadeler ile yansıyor... Peki neden... Azma tabirini, vatandaş haklarını aramak için sokağa çıkanlar için kullanmıyor. Etrafa zarar verenler, araç yakanlar için kullanıyor... Peki neden 'gene' diyorlar? Vakti zamanında terör eylemleri, ölüm olayları ve sokakalarda şiddet olayları gerçekleştirdikleri için... Peki durulan bir kesimi yeniden azdıran nedir? Onlara azdı diyenlerin cevapları farklılaşıyor burada... Serra KARAÇAM N AB I Z 'Çok taviz verdik o yüzden azdılar' diyenler var... Ancak bu tavizler sonucu ölümler durmadı mı? Demek ki taviz olarak isimlendirdikleri uzlaşmalar işe yaradı... Peki neydi bu tavizler? Anadil kullanımı mı? Siyasi parti kurma hakkı mı? Bunları 'veren' olmak bana büyüklenme kokan bir hali aktarıyor. Eşit vatandaşlık ve fırsta eşitliği temeli ile bakılırsa bunların normal olduğunu kabul etmek kolaylaşır... Sırf onlar istiyor diye verilmesi gereken temel hakları vermekten korkmak, hem de şehit verme pahasına rahatsız olmak, en başta akılcı değil. Elbette duygusal olarak yıllarca yaşanan şehit psikolojisi bu tepkilere ve bu bakış açısının yerleşmesine neden oluyor.terör doğuran ortamda devlet geleneklerinin etkisinin unutulması, anlatılmaması bir diğer neden.bugünkü ortamda Kobani neresi ve orada ne oluyor bilmeyen vatandaşlar, büyüklenme kokan 'veren' olma havası ile hemen 'yine azdılar' diyebiliyor. Peki ölümler durmuşken neden böyle oldu? TAHMIN BiRAZ FAZLA onom HERKES için EKONOMi POLiTiKA Cumartesi KDV dahil 25 Krş Kobani neresi? Orada kimler yaşıyor ve kimler katlediliyor? Dünyada güç sahipleri buradaki gelişmelerden ne umuyor? Petrol ve Kürtler işin neresinde? Irak'da IŞİD'e karşı operasyonlar daha hızlı ancak Suriye'de öyle değil. Neden? Kobani Suriye sınırımızda Kürtlerin yaşadığı bir bölge. IŞİD burada etkinlik sağlamış durumdaydı. Kürtlerin YPG'si ile çatışıyorlar. IŞİD'e karşı Irak'ta da Batı öncülüğünde operasyonlar yürütülüyor. Bir dönem İran en etkili desteği sağladı... Kobani'de adeta sivil kalmadığı bildiriliyor. İşte Kürtler burası için sokakta. IŞİD'in bu noktaya tırmanmasında, yakın geçmişe kadar verdiği iddia edilen veya bilinen desteği nedeni ile Türkiye'yi sorumlu tutuyorlar. Artık son noktada oldukları için sokaktalar. Zulüm dursun diye. Ancak diğer taraftan Salih Müslim'in Türkiye'ye müdahil olmaması yönünde uyarısı dikkat çekiyor. Türkiye'nin müdahalesi ile gelen bir zafer de yine birilerinin kendilerine 'veren' olarak büyüklenmesi endişesine sahipler belki. Dayatılanlar yani. Pazarlıklar diyelim... Türkiye'de IŞİD'e PKK'ya göre daha fazla sempati duyanlar 'PKK'da IŞİD gibi' demeye başladı... Birinde bir etnik kesimin yıllarca Irak'ta Türkiye'de yanlış politikalarca bastırılması sonucu Kürt azınlıklardan oluşmuş bir örgüt var. Örgütlü... Sesini isterse Fransa'da isterse Almanya'da duyuracak kadar örgütlü. Sokağa çıkması sesini duyurmak istemesinden kaynaklanıyor. Bombalı bir eylem ile yapmıyor bunu... Diğer tarafı yeni duyduk... Türkiye'de şimdiye kadarki kazanımlarını, bir türlü anayasal zemine kavuşturulmamış haklarını alma ümidi var örgüte yakın Kürtlerin... Kandırıldıklarını düşünüyorlar... Sünni-Alevi ayrımı ise coğrafyada etkin bir politika belirleyici. Her zaman söylediğimiz gibi bundan başkaları faydalanıyor. Saddam sünniydi ancak yıllarca Irak'ta Kürtler de ezildi. Şimdiye kadar farklı coğrafyalarda örgütlenen Kürtler bulundukları ülkelerde bir azınlık olmaktansa birleşik bir Kürdistan hayal ediyorlar... Haklarını onlara veren biri olmasın, büyüklenme ile yüzyüze gelmesinler diye. Bu yüzden Perşembe günü Irak Kürdistanı Erbil'de de Kobani için sokakta insanlar. Yine o nedenle Suriye'nin Kobanisi için dışarda buradaki Kürtler. Hem IŞİD desteğine kızıyorlar hem şimdiye kadar netleşmesini bekledikleri hakları için belki... MUHAFAZAKAR! Ekonomi Bakanı Zeybekci, "Orta Vadeli Program da açıklanan 160,5 milyar dolarlık ihracat rakamının 162 ye yaklaşacağına inanıyoruz. O rta Vadeli Programa (OVP) ilişkin sorular üzerine Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, programda geçen seneki hedeflerden bazı alanlarda uzaklaşılan sonuçlarla karşılaşıldığını söyledi. Büyümede % 4 seviyesi öngörülürken, bu yıl için % 3,3 lük bir hedefin gerçekleşeceğinin açıklandığını anımsatan Zeybekci, "Bu % 3,3, 3,4, 3,5 olur. Ben son çeyrekte iç piyasanın büyümeye olumlu katkısının olacağına inanıyorum. Türkiye nin büyümesine ihracatın verdiği katkı yıl sonunda % 2,5 in üzerinde kapanacak" diye konuştu. "Enflasyonla mücadelede talebi daraltmanın biraz fazla ayarını kaçırdık" Enflasyonla mücadelenin önemine dikkati çeken Zeybekci, enflasyonla mücadelede daha köklü bir yöntem olan daha çok üretim, büyüme, istihdam ve arz yolunun tercih edilmesi gerektiğine inandıklarını söyledi. "Enflasyonla mücadelede talebi daraltmanın biraz fazla ayarını kaçırdık, onun için biraz Orta Vadeli Program da büyümeyle ilgili rakamı yakalayamadık diyen Zeybekci, gereksiz tüketimi daraltmakla birlikte, üretime, KOBİ lere, yatırıma ve üretime doğru finans ve kredi imkanları genişletilebilseydi, büyüme rakamlarının çok daha farklı olabileceğini belirtti. Zeybekci, şunları kaydetti: "Orta Vadeli Program da açıklanan 160,5 milyar dolarlık ihracat rakamının 162 ye yaklaşacağına inanıyoruz. Şu andaki tahmin biraz fazla muhafazakar. 162 civarında bir ihracat rakamını yakalayacağız. Onun da büyümeye katkısı farklı gelecek.programdaki diğer biz özellik de olumlu yönde sapma, cari açık. Yıl sonunda 6,4 hedeflenmişti cari açık. Bunun 5-5,5 lu rakamlar seviyesinde olacağını öngörmüştük. Şimdi programda bu 5,7 olarak görülüyor. Cari açık 5,5-5,7 aralığında gerçekleşecek. Türkiye 5 li rakamın altına indirdiğinde cari açıkla ilgili endişe edilecek bir durum kalmayacak. Enerji fiyatlarındaki olumlu gelişmelerle cari açık önümüzdeki dönemde çok daha farklı boyutlara gelecek." "Faiz indirimine devam etmemiz lazım" Faiz politikalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Zeybekci, şöyle konuştu: ABD nin faiz konusunda atacağı adıma ilişkin endişelerin panzehiri fazlasıyla AB den geleceğinden Türkiye olarak bizim faiz endişesi içinde olmamamız, dolayısıyla faiz indirimine devam etmemiz, Türkiye de piyasa ların, yatırımcının, esnafın kabul edebileceği faiz seviyesine cesaretle gelinmesi gerektiğinin altını hep çizdik. Sayın Babacan ın altını çiz diği, bunu sevinerek gördüm, memnun da oldum, inşallah önümüzdeki dönemde Türkiye, AB den gelecek olan olumlu etkiyle faiz indirimleri ve enflasyonla kalıcı mücadele edecek. Bunlar önemli göstergeler. Rusya ya ihracatta kalıcı iyileştirme arayışları Zeybekci, Rusya ile 2014 ü iki ülke arasındaki ticaretin önündeki engelleri kaldırma, 2015 i de tercihli ticaret anlaşmasıyla ekonomik işbirliğini geliştirmede önemli bir yıl olarak gördüklerini söyledi.rusya pazarının son derece önemli olduğunu ve zamanlamayı tam bir fırsat olarak gördüklerini ifade eden Zeybekci, nın OrtaVadeli Program'a yönelik olarak önemli fırsatlar sunacağına inandığını belirtti. Zeybekci, "Böylece 2008 den itibaren kişi başına düşen milli gelir rakamlarında biraz patinaj yaptığımız dönemi de inşallah da kırıp, 2016 sonu itibarıyla 12 bin 750 dolarlık üst gelir grubu, birinci lig ülkeler grubuna gireceğiz" dedi. Rusya ya yaş sebze-meyve ve gıda ihracatı konusunda rahatlamalar olduğunu dile getiren Zeybekci, "Bunlar palyatif rahatlamalar, kalıcı, kurumsal rahatlamaları 2014 sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz. Yıl sonunda iki ülkenin sertifikalardan, laboratuvar testlerinden, nakliyedeki kotalardan kaynaklanan sınırlamaların bitirilmesi konusunda uzlaştık. 1-2 hafta içinde oraya ziyaretimizi gerçekleştireceğiz. Orada inşallah daha somut açıklamalar yapacağız şeklinde konuştu.bakan Zeybekci, İran ile ekonomik ilişkileri geliştirmek için de 160 madde üzerinde yoğun bir çalışma yürüttüklerini kaydetti. Dizilere mozaikleme eleştirisi Türkiye nin tanıtımında Türk dizi ve filmlerinin yurt dışında yayımlanmasının desteklenmesi ve Türk markalarının dizilerde sansürlenmesi konularındaki çalışmaların sorulması üzerine Zeybekci, "Mozaikleme diye bir ilkel görüntü hiçbir yerde yok. Mozaiklemenin alışkanlık yapan maddelerin kullanımıyla ilgili hassasiyetler dışında hiçbir şekilde ve yerde yapılmasını kabul etmiyorum. Bunu mozaikleme değil, sansürleme gibi algılıyorum" diye konuştu.sektör temsilcileri ile İstanbul da bir araya geleceklerini dile getiren Zeybekci, şunları kaydetti: "17 Ekim'de dünya çapında önemli bir dizi yönetmeni ile Türkiye deki film ve dizi yapımcıları bir araya gelecek, biz de orada olacağız. Toplantıyı biz düzenliyoruz. Önümüzdeki süreçte Türk dizilerini, film sanayi için bir ihraç ve fırsat ürünü olarak görüyoruz. Daha da önemlisi içine yerleştireceğimiz Türkiye unsurlarıyla bu imkanı tanıtımda çok iyi biçimde kullanmak istiyoruz. Türkiye nin içinde her şey var, Türk ürünleri, kültürü, turizmi, kültür coğrafyasındaki yerlerimiz Bunun içine hedef ülkelerimizin de coğrafya ve figürlerini serpiştirerek akılı hareket etmemiz gerekiyor. BDP'li önemli isimlerin, bu sokakta oluşun iç savaş isteyen kesimlerce kullanılmasını eleştiren sözlerini hatırlatalım. Bu nedenle sokağa çıkanların şiddetten uzak durması çok önemli. Selahaddin Demirtaş'ın 'sokağa çıkın' çağrısı adeta şiddete çağrı olarak yorumlanıyor. Oysa sokak demokrasi kültürünün önemli bir parçası. Ve sokağa çıkanlara 'Kobani'yi istismar etme' diyebilmek için Suriye'yi istismar etmemiş olmak gerekmez miydi? Yazılarımızda IŞİD gibi örgütlere bir şekilde yol verdikten sonra onlara karşı bir koalisyon içinde yer almanın tehlikelerini aktarmıştık. Ancak IŞİD diplomatları kaçırarak zaten müsamahayı istismar etmiş oldu. Yine de bu tip örgütlerin Türkiye'yi karıştırma ihtimali nedeniyle temkinli olunması uyarısı yapmıştık. Ancak burada oyalanmış insalar var. Korkudan ziyade doğru temelli ilişki ile mutabakat sağlamak için PKK gerçeğine karşı sert çıkmadan süreci sürdürmek önemli. Suriye olayında IŞİD, El Nusra tutumundaki mezhepsel bakış açılarını da Kürt önyargısını da kırmak zorundayız. Şu anda fırsattan istifade etmek isteyenler açılımın önemli adımlarını kaosun sorumlusu olarak göstermek istese de bu tuzağa düşmek hata olur. Yakın geçmişte 'Kürtlerin lideri' denilmeseydi, ölümler durmazdı. Bugün buna suç isnad edenler bu ortamın devamını isteyenlerdir. Her pahasına olursa olsun muhalafet yapmak ve gücü paylaşmak isteyenlerdir. Öcalan'ın liderliği bugün bu olaylarda dahi bilinen bir gerçek mi değil mi kısa bir zamanda göreceğiz. Bugün herşeye rağmen sürece devam diyen yine Öcalan olmadı mı? Artık devlet elinde tutulup yazılı mesajı gözlenen Öcalan'ın liderliğini tartışmak yerine adım atmak gerekiyor. Bunu yadsıyanlar en hafifinden gerçeğe gözünü kapatanlar veya çözüm istemeyenlerdir.hadi vatandaş Kürt'ten dost olmaz diye inanmış yıllarca... Açılıma en büyük desteği verdiğini iddia eden gazeteler 'uydurma sebepler ile azıyorlar' demek yerine okuyucusuna olanları anlatsa daha mantıklı olmaz mı? PKK'nın geçmişi dersek geçmişte yaşanan şehit olaylarını biz de örgüt gibi meşru görmüş oluruz... Ne biz o PKK'yı istiyoruz ne de örgüt üyeleri yeniden dağa çıkmayı istiyor. Bu bahanelerle bu şiddeti körüklemek isteyenlar başkaları. Bu tuzağa düşmemek ve buna alet olmamak için sağduyulu yaklaşmak gerekiyor. Provokatörlere fırsat vermemek için suçlayıcı ve Kobani'de yaşananları azımsayan, bahane diyen dil kullanımından uzak durmak önemli. Çarşamba günü medya olayları farklı yansıttı. Perşembe tektük gazeteler hariç medyada durum biraz daha gerçekçiydi. Birgün'ün Perşembe manşetinin üst başlığı ise 'inatla birarada yaşama vurgusu' yapıyordu. Bu noktada Başbakan Ahmet Davudoğlu'nun kullandığı 'çözüm sürecini kurban etmeyiz' yaklaşımı son derece isabetli. "Milli Tren Projesi"nde geri sayım başladı TÜVASAŞ Genel Müdürü İnal, küsur milyon liralık cirosunun 383 milyon liraya yükseldiğine işaret ederek, "Türkiye'nin "Allah'ın izniyle en fazla 2,5 ilk 500 sanayi kuruluşu içinde tüm kategorilerde 260'ıncı sıradayız. TÜVASAŞ, bu ilk 500 sene içinde milli tren raya değerlendirmesindeki kamu kuruluşları kategorisinde 10'uncu oldu" diye konulacak" dedi. konuştu. T ürkiye Vagon Sanayii AŞ (TÜVASAŞ) Genel Müdürü Erol İnal, " Milli Tren Projesi"nde imalat sürecinin yakında başlayacağını belirterek, "Allah'ın izniyle en fazla 2,5 sene içindemilli tren raya konulacak" dedi.inal, şirkette düzenlediği basın toplantısında, TÜ- VASAŞ'ın ülkenin en büyük kuruluşlarından biri olduğunu vurgulayarak, şirketin sanayi odalarının ciro üzerinden yaptığı değerlendirmelerde ilk 500 firma içinde yer aldığını söyledi.başta Sakarya olmak üzere bölgenin TÜVASAŞ gibi güçlü bir değere sahip çıkması gerektiğini ifade eden İnal, göreve başladığı dönemde fabrikanın kapatılacağı veya başka ilçeye taşınacağı konusunda asılsız iddialar olduğunu anımsattı. İnal, TÜVASAŞ'ın 70 Türkiye'de demiryolu sektöründe birinci sırada olduklarını, milli trenin görsel ihalesinin yapıldığını dile getiren İnal, sözlerini şöyle tamamladı:"tüvasaş olarak bugün düzenlenecek yönetim kurulu toplantısıyla milli trenin proje safhası başlıyor. Lafla değil, icraata başlanmıştır. Bugün yönetimden imzalar çıktığı zaman projeleriyle imalat süresi de başlayacaktır. Allah'ın izniyle en fazla 2,5 sene içinde milli tren raya konulacak. Bu projeyle bir ilke imza atacağız. Milli Tren Projesi'yle inşallah Sakarya, demiryolu makineleri sanayisi üssü olacak. Milli trenle ilgili artık isimler bile konuşulmaya başlanmışsa bu, bizim için çok güzel bir şey."