GİRİŞ VARAKA YA GİDİŞ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "GİRİŞ VARAKA YA GİDİŞ"

Transkript

1 Yılmaz Dündar 1 FATİHA ile fetih-1 13 Rabiulahir 1434 / 22 Şubat 2013 GİRİŞ VARAKA YA GİDİŞ Euzü Billahi mineş Şeytanir Raciym, Bismillahir Rahmanir Rahiym Bismillahir Rahmanir Rahiym El-Hamdü Lillahi Rabbil Âlemin. errahmânir Rahiym. Maliki Yevmid Diyn. İyyaKE na budu VE iyyake nesta iyn. İhdinas Sıratal müstakıym. Sıratelleziyne en amte aleyhim, Ğayril mağdubi aleyhim Ve laddaaalliyn. Âmin Mealen: Rahman ve Rahiym olan Allah adıyla Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah a aiddir. Rahman ve Rahiym dir. Ceza Günü nün Mâlik-Melik idir. Sadece sana kulluk ederiz ve sadece senden yardım isteriz. Bizi sırat-ı müstakime hidayet et. Ki o, in amda bulunduklarının yoluna. Gazabına uğrayanların Ve saparak şirk koşanların yoluna değil. Âmin Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir gün mübarek eşlerine şöyle dedi: Ya Hatice, ben tenhada yalnız kaldığım zaman bir sesleniş işitiyor, bir ses duyuyorum. Vallahi, bu bir emirdir diye onun emir olmasından korkuyorum. Hazreti Hatice radıyallahu anh: Allah a sığınırım, Allah korusun. Allah tan sana korkulacak bir şey geleceğini sanmıyorum. Çünkü Sen; emaneti sahibine verirsin, akrabana iyilik yaparsın, doğru ve güvenilir sözlüsün dedi. Sonra Hazreti Ebu Bekr radıyallahu anh efendimiz geldi, ancak o an Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem orada değildi. Hazreti Hatice radıyallahu anh, bu olayı Hazreti Ebu Bekr radıyallahu anh efendimize anlattı ve Muhammed le beraber Varaka ya gidin dedi. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem gelince Hazreti Ebu Bekr radıyallahu anh, Rasulullah Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem in mübarek ellerini tuttu ve haydi bizimle Varaka ya gel, bizimle Varaka ya yürü dedi. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem sana kim söyledi? diye sordu. Hazreti Ebu Bekr radıyallahu anh Hatice dedi. Beraber Varaka ya gidip meseleyi anlattılar. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem Varaka ya şöyle dedi: Tenhada yalnız kaldığımda arkamdan ya Muhammed, ya Muhammed diye seslenildiğini işitiyorum, işitince de kaçıp, kalabalığa karışıyorum, uzaklaşıyorum. Bunun üzerine Varaka: Bu kez öyle yapma. Seslenen tekrar geldiğinde söyleyeceğini tamamlayıncaya kadar dur ve gel bana haber ver dedi. SÛRE NİN İNZAL OLUŞU Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem yine bir tenhada yalnız kaldığında o sesi işitti ve bu sefer bekledi, o ses şöyle diyordu: Ya Muhammed, de ki: Bismillahir Rahmanir Rahıym El-Hamdü Lillahi Rabbil Âlemiyn. ErRahmânir Rahiym. Maliki Yevmid Diyn. İyyaKE na budu VE iyyake

2 2 FATİHA ile feth-1 Giriş 13 Rabiulahir 1434 / 22 Şubat 2013 nesta iyn. İhdinas Sıratal müstakıym. Sıratalleziyne en amte aleyhim, Ğayril mağdubi aleyhim Ve laddaaalliyn. O ses ayrıca La ilahe illallah da dedi. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem, doğruca Varaka ya giderek olanları anlattı. Varaka dinleyip dedi ki: Müjde, müjde! Ben şahitlik ederim ki; sen, Meryem oğlu İsa nın müjdelediği Zat sın! Sen Musa nın Namus u gibi bir Namus üzerindesin! Ve Sen mürsel nebilerdensin! Ve Sen cihad yapmakla emr olunacaksın! Eğer o güne yetişirsem muhakkak ki; ben senin yanında cihada katılırım. Hadis rivayetlerine göre, tamamen inzal olan ilk sure Fatiha Sûresi dir. İlk inzal olan ayetler İkra Sûresi nin ilk ayetleridir, ilk inzal olan sure ise Fatiha Sûresi dir. Varaka, cahiliye şartlarındaki o günlerde hristiyanlığı kabul etmiş bir zat idi. İbranice biliyor ve İncil den bazı konuları İbranice kaleme alıyordu. Ancak bu olaylar sırasında çok ihtiyarlamış ve âmâ olmuştu. Aradan çok geçmemişti ki vefat etti. O vefat ettiğinde Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem in şöyle buyurduğu rivayet edilir: Andolsun ki, o keşişi üzerinde ipek elbiseler olduğu halde cennette gördüm. Çünkü o, bana iman etmiş ve tasdik etmişti. Varaka, Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem in Allah Rasûlü olduğunu bilmişti. Nasıl bildiğinin ipuçlarını Kur an dan öğrenelim: O kendilerine Kitab verdiklerimiz O nu (Rasulullah ı) oğullarını tanır gibi tanırlar. Onlardan bir fırka bilerek Hakk ı gizler. (Bakara- 146). O kendilerine Kitab verdiklerimiz var ya, O nu (Rasulullah ı) kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Nefslerini hüsrana uğratanlar, işte onlar iman etmezler. (En am-20). Hani Meryem oğlu İsa dedi ki; ey, İsrailoğulları! Muhakkak ki; ben, size Allah Rasulüyüm. Tevrat tan, önümde olan için bir tasdikleyici ve benden sonra gelecek ismi Ahmed olan bir Rasul ü müjdeleyici olarak irsal olundum. Onlara beyyineler ile gelindiğinde; bu apaçık bir sihirdir dediler. (Saff-6). Ayetler diyor ki: O günün şartlarında İncil i iyi incelemiş, dürüst, sadık bir hristiyan Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem i oğlunu tanıdığı gibi tanır! Varaka nın Efendimizi teşhis etmesi, bu yüzden hiç şaşılacak bir şey değildir. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bu tanımaya şu hadis ile işaret ediyor: Tevrat taki ismim Ahyed dir; çünkü ben ümmetimi ateşten uzaklaştırırım. Zebur daki ismim El-Mahıy dir; çünkü Allah benimle, putlara kulluk yapanları silmiştir. İncil deki ismim Ahmed ve Kur an daki ismim Muhammed dir; çünkü ben, sema ve arz ehli arasında Mahmûd um. SURE NİN İSİMLERİ Fatihat ül Kitab İlk inen sure ve Kur an daki ilk sure olması dolayısıyla, bu surenin bir ismi Fatihat ül Kitab dır, Kitabın Başı mânâsında Fatihat ül Kitab diye isimlendirilmiştir. Aynı mânâda el-fatiha da denmiştir ki, dilimizde Fatiha diyoruz. Fatiha Sûresi nin ayet ve hadislerden kaynaklanan ve her biri surenin bir özelliğini ifade eden başka isimlendirilişleri de vardır. Es-Salât Fatiha Sûresi ne verilen isimlerden birisi es- Salât tır. Es-Salât! Demek ki, Fatiha ve Salât bu kadar iç içe! Bu ayrışmazlığı anlatan bir hadisi Hazreti Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdular ki: Kim Fatiha-yı Şerife Sûresi ni okumadan salât ikame ederse bilsin ki bu salât noksandır, noksandır, noksandır. Ebu Hureyre radıyallahu anh hadisi paylaştığında dinleyenlerden birisi soruyor: İmam ın arkasında bulunuyorsak ne yapacağız? Ebu Hureyre radıyallahu anh şu cevabı veriyor: Yine de sen içinden oku, yine de oku. Fatiha Suresi nin salât olarak tanımlandığı bir hadisi Hazreti Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor ve biz bu sûrenin bir isminin de Es-

3 Yılmaz Dündar 3 Salât olduğunu bu hadisten öğreniyoruz. Ben Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem in şöyle dediğini işittim: Allah Teâlâ Hazretleri bir kudsi hadiste buyurdu ki; Ben, Salât ı Kul umla Kendi aramda iki kısma böldüm; yarısı bana ait, yarısı da ona. Salât kelimesi bu hadiste Fatiha kıraati, Fatiha Suresi manasındadır. Es-Salât ismini de buradan çıkarıyoruz zaten. Bu hadise göre salât Fatiha kıraatidir. Hadisin devamını okurken fark edeceksiniz, cümleler o kadar anlayabileceğimiz basitlikte ki. Ama hadisteki mânâları derinlemesine incelediğimizde o basitlik arkasında o kadar derin ve o kadar çok mânâ taşıyor ki Onları da göreceğiz inşaallah. Hadis-i kudsinin tamamı şöyledir: Ben salâtı kulumla kendi aramda iki kısma böldüm; yarısı bana ait, yarısı da ona. Kul ElHamdü Lillahi Rabbil Âlemiyn deyince, Allah; kulum Hamd ın Bana ait olduğunu bildi der. ErRahmânir Rahiym deyince, Allah; kulum Bana senâda bulundu der. Maliki Yevmid Diyn deyince, Allah; kulum Beni azametim ve şânımla bildi der. İyyaKE na budu VE iyyake nesta iyn deyince, Allah; bu Benimle kulum arasındadır, kuluma istediğini verdim der. İhdinas Sıratal müstakıym. Sıratalleziyne en amte aleyhim, Ğayril mağdubi aleyhim Ve laddaaalliyn deyince; Allah, bu da kulumundur, kuluma istediği verilmiştir der. Hadiste geçen Hamd kelimesinin normal yaşantıdaki kullanımı sırasında sık yapılan bir hataya dikkat çekelim. Konuşma sırasında birisine nasılsın veya işlerin nasıl? denildiğinde hamd olsun cevabını sık duyarız. Bu dilimize çok yerleşiktir, ama hamd olsun doğru bir ifade değildir, yanlış bir cümledir, hamd olsun demenin bir mânâsı yoktur, aslında böyle bir cevap yoktur, buna çok dikkat edin. Hamd olacak bir şey değildir, geçmiş olsun der gibi bir şey de değildir. Kur an meallerine bakın, hamd olsun diye bir mânâ yoktur. Bu yüzden hadisi Türkçeleştirirken cümleyi Biiznillah şöyle yazdık: Kul ElHamdü Lillahi Rabbil Âlemiyn deyince, Allah kulum Hamd ın Bana ait olduğunu bildi der. El-Hamdü Lillahi Rabbil Âlemin. Meali: Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah a aiddir. Bu meali fark edene hamd olsun ifadesi mânâsız gelir. Hamd olsun ifadesi anlam hatası taşıyan yanlış bir çeviridir, kullanmamak gerekir. Çok önemli şeylerden birisi de yaşarken ayet ve hadis kullanma alışkanlığıdır. Bu bizim için öyle önemlidir ki! Bu yüzden kendimize sormalıyız: Hayatımda ve konuşmamda ne kadar Kur an ayeti kullanıyorum? Eğer buna dikkat eder de, yaşadığımız bir olayda o olayla ilgili ayeti kullanırsak, yaşarken kullandığımız ayetleri artırmış ve ayetlerle yaşamamak gibi bir hatadan kurtulmuş oluruz. Bu söylediğimizi Hamd ile ilgili olarak nasıl uygularız? Şöyle: Eğer yaşarken kullanacağınız ayetler artsın istiyorsanız, hamd olsun demektense orijinalini söyleyin, ElHamdü Lillahi Rabbil Âlemiyn deyin, ElHamdü Lillah deyin. Hem hata yapmamış, hem de ayeti orijinal nuruyla söylemiş olursunuz. Orijinallerinde Kendi Nuru var; çünkü o Allah ın sözü; Kelâmullah. Allah ın Sözü nün kendine has bir nuru vardır. Ayetlere Allah ın Sözü olarak bakar ve o niyetle söylerseniz o nur çok farklıdır. Ayetlerin bir nuru vardır, Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem in söylediğinin nuru ayrıdır, insanların normal konuşmalarının şekli, enerjisi farklıdır. Dolayısıyla, bu ayetin de orijinalini kullanıp ElHamdü Lillah dersek hata yapmamış oluruz. Cümlenizde hamd kelimesi kullanacaksanız, yani Türkçe söyleyecekseniz Hamd Allah a aittir deyin. Hamd olsun demeyin, mânâyı Hamd Allah a aittir şeklinde onarın. Ayeti böyle bir mealle söylemek gerekiyor. FATİHA-SALÂT İLİŞKİSİ Salât Fatiha Sûresi nin bir amel boyutudur. Salât ikamesini yalnızca seccadeye mahsus yapmayıp bir hayat tarzı olarak değerlendirebilirsek salâtın Fatiha nın bir amel boyutu olduğunu görebiliriz. Bir görüşü, bir fikri canlı tutacak ve sürdürülebilir yapacak şey o fikre uygun davranışlar ortaya koymaktır. Fikir ve davranış ayrışmazlığı, bir fikrin o fikre uygun davranışlarla birlikte olması o fikre ait bir disiplin oluşturur.

4 4 FATİHA ile feth-1 Giriş 13 Rabiulahir 1434 / 22 Şubat 2013 Peki, bizim canlı tutmaya çalıştığımız fikir nedir? O fikri bilmeliyiz ki, o fikre uygun davranışlar ortaya koyalım. Bizim canlı tutmaya çalıştığımız ana fikir Amentü Billahi dir, işin esası odur. Lütfen çok özen gösterelim, ana fikrimiz Amentü Billahi dir. Bu yüzden Amentü Billahi yi nakış gibi işleyeceğiz. İlerlerken aslında hep etraflıca onu ele almış olacağız, bu ana fikre uygun davranışı SALİH AMEL olarak tarif etmiş olacağız. Eğer sizin bir fikriniz var ve siz o fikri anlamak, canlı tutmak, yükseltmek istiyorsanız bu amaçla yaptığınız işlere AMEL denir, amel budur: Bir fikri canlı tutacak, sürdürülebilir kılacak o fikre uygun davranışlar ameldir. Yaşantınız o fikre uygun fiillerden oluşmalıdır ki o fikir sizde hayat bulsun; bir fikir ancak böyle canlı kalır. Bu nedenle biz şimdi ana fikrimiz olan Amentü Billahi için olmazsa olmaz olan Fatiha yı ve onun bir amel boyutu olarak Salât ı ele alacağız. Çünkü: Fatiha yı anlamamızı sağlayacak ve onu canlı tutacak amel yalnızca salâttır! BİLLAHİ İMAN ve SALİH AMEL AYRILMAZLIĞI Euzü Billahi mineş Şeytanir Raciym, Bismillahir Rahmanir Rahiym. Ya eyyühelleziyne amenu, Aminû Billahi: Ey iman edenler, Billahi ile iman edin, Billahi şeklinde iman edin. (Nisa Suresi 136). Ayet iman edenleri bu hitabıyla uyarıyor: Ey, iman edenler! Ey, iman etmek isteyenler! Ey, iman ettim diyenler, iman ettiğini zannedenler, Billahi diyerek inanın. Ana fikir, bu uyarı yüzünden Amentü Billahi dir ve bu yüzden bu fikri canlı tutacak ameller çok önemlidir. Onlar nelerdir göreceğiz ve onlara salih amel diyeceğiz. Çünkü Billahi anlamındaki imanı sürdürülebilir ve yükselebilir yapacak, onu canlı kılacak şey yalnızca salih ameldir. Kişi Billahi imanı ile doğru yola girer, bu yolda ilerlemesi ise salih amel iledir. Ayetlerde bu Amenû Billahi ve Amilus Salihati ifadesiyle çok sık geçer. Önemsememiz gereken bu birliktelikten, bu ayrılmazlıktan maksat; bizdeki Kader bilincinin radıyallahu anhum ve radû anhu haline ulaşmasıdır. Yani onlar Allah tan razı, Allah da onlardan razı noktasına ulaşmaktır, Râdıye ve Mardıye idrakına yerleşmektir. Anlatılamayacak derecede önemli olan bu Amenû Billahi ve Amilus Salihati birlikteliğini bir örnekle açıklamaya çalışalım: Salih amel i araba kullanmak gibi düşünelim. Salih Amel araba sürmekse, arabanın doğru yolda olması Amentü Billahi ve RasuliHİ dir. Siz Amentü Billahi ve RasuliHİ idrakıyla iman etmekle arabanızı Hakk yola, doğru caddeye çıkarmış olursunuz. Doğru cadde, doğru adres budur: Amentü Billahi ve RasuliHİ. Eğer bulunduğunuz caddeyi önemsemez, adresinize dikkat etmez de yalnızca araba sürme ye odaklanırsanız, onu yanlış yolda, yanlış yerde sürüyor olabilirsiniz ki, o durumda tüm gayretleriniz boşa gider. Önce doğru caddeye gireceksiniz, arabanızı doğru yere getireceksiniz, sonra o caddede caddenin kurallarına uygun araba kullanacaksınız. Bu yüzden önce doğru yolda, doğru idrakta olduğumuzdan emin olmalıyız. Doğru cadde Hakk Yol dur ve oraya giriş yalnızca Amentü Billahi ve rasulihi iledir. Girdin, o yolda ilerlemek ise salih amelledir, yolda ilerlemek amelle mümkündür. Yola girmek Amentü Billahi ile mesafe almak Salih Amel iledir. Ayetlerde bu yüzden ikisi beraberdir. Bu yüzden hedefe ulaşan başarılı bir hayat Amenû Billahi ve Amilus Salihati ile tanımlanıyor. Bu ayrılmazlığın, bu birlikteliğin kastının Kader Bilinci ni Radıye, Mardıye noktasına taşımak ve o noktada geri dönüşsüz hale getirmek olduğunu paylaşmıştık. Bizim için çok öncelikli, mutlaka anlamamız ve idrak etmemiz gereken iki önemli şey vardır: Birisi Kelime-i Tevhid e yüklenen mânâ, diğeri Kader Bilinci. Amenû Billahi ve Amilus Salihati ayrılmazlığı bu yüzden şu önemi de taşır ve ifade eder: Kelime-i Tevhid i Billahi idrakıyla kabul ile yapacağınız ameller salih amel olur ve onlar sizin Kader Bilincinizi radıyallahu anhum ve radû anhu noktası na taşır, kader idrakınızı getirip oraya oturtur. Bu özellikle Beyyine Sûresi nde geçen Radıye ve Mardıye idrakıdır ve öyle bir noktadır ki; o noktada onlar Allah tan razı, Allah

5 Yılmaz Dündar 5 da onlardan razıdır. İşte bu iman ve salih amel kişiyi Radıye ve Mardıye Noktası na götürür ve orada sabitler. Seyr-i sülûka girmiş olan için Radıye ve Mardıye yolun çok önemli birer durağıdır. Ama dikkat edin, bu duraklar yalnızca doğru yoldadır. Siz doğru idrakla seyirdeyseniz bu duraklar ancak o zaman karşınıza çıkar, yanlış caddede o duraklar yoktur. O caddede arabayı istediğin kadar güzel kullan, o durakları göremezsin, o noktalara ulaşamazsın. Hal böyle olunca kişi öncelikle Amentü Billahi tanımını çok önemsemelidir. Amentü Billahi ne demektir, ben bunu doğru biliyor muyum, ben bunu doğru uyguluyor muyum? Bu nedir ve ben ne durumdayım? sorularını kendinize ısrarla, tatmin oluncaya, mutmain oluncaya kadar sormalı ve araştırmalısınız. Mutlaka! Şöyle duymuştum diyerek olmaz, içinizde küçücük ikilemler varsa olmaz! Neden olmaz, ayetle göreceğiz. Hiçbir ikilem olmamalıdır, ikilem kalmamalıdır. İkilem bırakmayacaksınız. Çünkü ikilem cehennem biletidir. Her bir ikilem sizin cehenneminizi artırır. Ne kadar ikilem, o kadar cehennem bileti! O yüzden, o biletlerin hepsini yırtacaksınız, ikilemleri yok edeceksiniz, yok etmek için gayret edeceksiniz, bu gayrette olacaksınız. Ben bu gayrete talibim diyen, bu gayreti göstermek isteyen kişi ise önce Amentü Billahi tanımını çok önemsemelidir. Çünkü Amentü Billahi dışındaki inanış biçimleri tamamen şirk kapsamındadır. Hakk Yol dışında girilen diğer yollardır, yanlış caddelerdir. Yol yanlışsa amel ile ilerlemek mümkün olmaz! Muhakkak ki; Allah, kendisine şirk koşulmasını mağfiret etmez. Ondan başkasını dilediği kimseler için mağfiret eder. Kim Allah a şirk koşarsa, gerçekten azim bir günah olarak iftira etmiş olur. (Nisa-48). Kime iftira ediyor? Allah a! İnsanlara değil, Allah a! Bu iş zaten Allah ile ilgilidir, insanlarla ilgili değil ki! Hedefin iyi kul olmaksa Allah a iftira etmeyeceksin, insanlara iftira etmemek zaten bu kapsamdadır. Allah a iftira ana başlığı altındaki konulardan birisi de insanlara iftira etmemektir. Bu yüzden sen hedefini Allah a iftira etmemek olarak belirle, hedefin bu olsun. Çünkü Nisa 48; şirk koşarsan Allah a iftira etmiş olursun diyor! Muhakkak ki Allah şirk koşulmasını mağfiret etmez. Ondan başkasını, dilediği kimseler için mağfiret eder. Kim Allah a ortak koşarsa, gerçekten uzak bir sapıklığa düşmüştür. (Nisa- 116). Bu Allah hidayetidir. Kullarından kimi dilerse onunla hidayet eder. Eğer onlar dahi şirk koşarlarsa yaptıkları ameller boşa gider. (En am- 88). Eğer onlar dahi şirk koşarlarsa, elbette yaptıkları tüm amelleri hiç olur, boşa gider! Hitap bize: Siz dahi... Andolsun ki, sana ve senden öncekilere vahyolundu ki: Yemin olsun ki eğer şirk koşarsan kesinlikle amelin boşa gidecek ve hüsrana uğrayanlardan olacaksın. (Zümer-65). Allah yemin olsun diyor. Yemin ederek bizi uyaran Allah! Yemin olsun, eğer şirk koşarsan amelin boşa gidecek ve kesinlikle hüsrana uğrayanlardan olacaksın. Bunu duyduğun halde Amentü Billahi tanımını nasıl önemsemezsin? Amentü Billahi diyerek iman etmenin ne demek olduğunu nasıl önemsemezsin! Mutlaka, mutlaka bunu öğrenmelisin! Bunu sana öğretecek şeyi bulmalısın, bunu sana öğretecek kişinin yakasına yapışmalısın. Düşünün ki rahatsızsınız, bir hastalığınız var. Çaresini birisi biliyor, ilacı birisinde mevcut. Ama ilacı saklamış, vermiyor, ne yaparsınız? Yakasına yapışırsınız, öleceğim ya, ver o ilacı bana dersiniz. Bu geçici dünya için böyle davranan kişi sonsuz hayatı için nasıl davranır acaba? Sonsuz hayatın için reçete Amentü Billahi tarifini bilmektir. O zaman onu bulacaksın! Çünkü: Aksi halde amellerin boşa gider deniyor. Ve şu ayetler: Be simizi gördüklerinde: Allah a O nun Tekliği ile iman ettik ve O na ortak koştuğumuz şeyleri küfrettik dediler. (Mü min-84). Fakat be simizi gördüklerinde iman etmeleri onlara fayda vermedi. Bu, Allah ın kulları hakkında geçmiş sünnetidir. Ve kâfirler orada

6 6 FATİHA ile feth-1 Giriş 13 Rabiulahir 1434 / 22 Şubat 2013 hüsrana uğradı. (Mü min-85). Ayetteki be simiz kelimesinin bir mânâsı da şiddetimiz demektir, Emr imiz demektir, geri dönülmez uygulamamız demektir: Artık geri dönülmez uygulamamızı gördüklerinde iman etmeleri onlara fayda vermedi! Bunun tipik örneği fravun dur. Hazreti Musa aleyhisselam ın peşinden ben de denizden geçerim deyip yürürken denizin iki yakası kavuşunca iman ettim diyor. Ama o iman ediş sayılmıyor, kabul edilmiyor! Hakikati apaçık gördükten sonraki kabul iman sayılmıyor. Şunu da bilin ve önemseyin lütfen: İman ettim dedikten sonra, sözleşmeyi kabul ettikten sonra uygun fiiller ortaya konulmuyorsa iman veya kabulün bir değeri kalmamaktadır. İmanın salih amelle böyle büyük, böyle önemli ilişkisi vardır. Ki bu yüzden salih amelsiz iman geçersizdir! Amentü Billahi çok önemlidir, ama onu geçerli kılacak şey Salih Amel dir. Kur an dan öğrenmeye devam edelim: Bedeviler iman ettik dedi. De ki: İman etmediniz, fakat müslüman olduk deyin! İman henüz kalblerinize dâhil olmamıştır. Eğer Allah a ve onun Rasulü ne itaat ederseniz Allah amellerinizden hiçbir şey eksiltmez. Muhakkak ki; Allah, Ğafurun Rahiym dir. (Hucurat-14). Mü'minler ancak şu kimselerdir ki, Amentü Billahi ve RasuliHİ derler, sonra da şüpheye düşmezler. Ve Allah yolunda mallarıyla ve nefsleriyle de mücahede ederler. İşte bunlar sâdıkların ta kendileridirler. (Hucurat-15). Bu iki ayeti, konumuzla ilgili sonuçlar çıkaracak şekilde anlamaya çalışalım. Ayetlerin o döneme ait öyküleri de var, ancak konumuz genişlemesin diye onları paylaşmıyoruz. Siz ayetlerin o döneme ait öykülerine de bakın inşaallah, o zaman olayı daha mânâlı anlar, daha güzel görürsünüz. Hucurat-14 te; amennâ/iman ettik dediler geçiyor, Hucurat-15 te ise, mü'minlerin Allah a ve Rasulüne Amentü Billahi ve Rasulihi imanında oldukları beyan ediliyor. Bu, inandım demekle Billahi kapsamında inanmanın farkını gösteren bir vurgulamadır. Ayetler, aslında bu ikisinin birbirinden ne kadar farklı olduğunu anlatır, zaten biz de bu yüzden hep onu konuşuyoruz. Çünkü Aminû Billahi uyarısı ve Amentü Billahi deklarasyonu ve yaşantısı bizim için o kadar önemli ki! Bu iki ayette anlatılanlar, yani amennâ; inandık diyenler cemaatle birlikteler, müslüman olmuşlar ve cemaatin içindeler, cemaatle amellere katılıyorlar. Ve cemaatle birlikte ameller yaptıkları halde amelleri kabul edilmiyor, geçersiz oluyor. Siz inandık demeyin, müslüman olduk deyin diye de uyarılıyorlar: Siz amellerle meşgulsünüz ama inanmadınız! Peki, inananlar kimler? Onlar Amentü Billahi ve RasuliHİ diyenlerdir, bu idrakla inananlardır! Onlar bu mânâda inanırlar ve hiç şüpheleri de yoktur, bu konudaki ikilemlerini yok etmişlerdir. Buldukça hemen yok ettikleri için onlarda ikilem kalmamıştır. Bu ayetlerde fark ettirilen bir başka sonuç daha var: Amentü Billahi demekle ne demiş olacağını araştırmalısın. Ve seni tatmin edecek net tanıma ulaşmalısın. Sana bunu tanımlayacak şeyi ve kişiyi bulmalısın. Ahireti önemsemekte sâdık isen, Sırat-ı Müstakim e talib isen böyle! Kim izzet irade ediyorsa, izzet bütünüyle Allah ındır. Tayyib kelimeler ona suûd eder, urûc eder. Salih amel onu ref eder. Seyyiat ı mekr yapanlara gelince, onlar için şiddetli bir azab vardır. Bunların mekri boşa çıkar. (Fatır-10). Meallerde kelimelerin daha Türkçeleştirilmiş olduğunu göreceksiniz. Ama daha Türkçeleştirilerek verilmiş olan o mânâların yanlış anlaşılmasından korktuğum için burada o kadar Türkçeleştirerek söylemedim, sebeplerini söyleyeceğim. Örneğin, Seyyiatı mekr yapanlara gelince kısmını ele alalım. Mealinin kötülükleri mekr yapanlara gelince şeklinde yazıldığını görürsünüz. Orijinalinde seyyiat olarak ifadelenmiş olan o mânânın yerine siz kötülük yazarsanız kast edilen asıl mânâ anlaşılamaz. Günlük dilde de seyyiat kötülük olarak tercüme edildiği için kişi böyle bir meal okuduğunda onu hayatında bildiği kötülük mânâsı ile ilişkilendirir,

7 Yılmaz Dündar 7 öyle mânâlandırır. Böylece ayetteki seyyiat kelimesi ile kastedilen manadan perdelenir, onu yeterince anlayamaz, kavrayamaz, hatta ayeti öteler, ben bir kötülük yapmıyorum ki, ben kötülükle meşgul değilim ki diyerek ayeti öteler. Konu ilerlerken yapılacak açıklamalar ne demek istediğimizi daha anlaşılır hale getirecektir inşaallah. Biz ayetteki seyyie den öncelikle şu anlamı çıkarmalıyız: SEYYİE batıl davranışlardır, seyyie yalnızca budur. Ona kötülük denildiği zaman, kişi onu bu hayatla ve insanlarla, beşeri kavramlar ve münasebetleriyle ilişkilendiriyor ve ben kimseye kötülük yapmıyorum diyor. Kötülük insani ilişkilerle, normal hayattaki davranışlarla ilişkilendirildiğinde doğal olarak bu cümle geliyor. Hayır, seyyie nin esas mânâsı batıl davranışlardır, senin Allah a karşı Allah Yokmuş Gibi yaptıklarındır, bu manaya gelen davranışların ismidir seyyie. Ayetteki: Kim izzet irade ediyorsa, izzet bütünüyle Allah ındır beyanını şöyle anlamalıyız: Esfele Safiliyn şartlarında izzet, kudret peşinde koşmak seni feth-i zulmani ye ulaştırır. Eğer sen izzet ve kudret peşinde koşarken esfele safiliyn şartlarınla koşuyorsan elde edeceğin şey feth-i zulmani dir. Bu durumda yakalayacağın kudreti ancak bâtılı hâkim kılmak için kullanırsın ki, böyle davranmanın karşılığı da şiddetli azab olur! Ayet ifade ediyor: Onlar için şiddetli azab vardır. Ve bir de mekrin boşa çıkar! Yani Hakk için kurduğun tuzaklar boşmuş, onu anlarsın, Hakk Yol undaki saptırma gayretlerin boşa çıkar. Bu gerçek tüm çıplaklığıyla Vel Asr Suresi nde vardır. Sure bu hali nasıl tanımlıyor bakın: Onlar zamanlarını boşa harcamış olurlar! Bu yüzden Fatır-10 da uyarılıyoruz: Bilmelisin ki izzet/kudret tamamen Allah ındır, Allah ın elindedir. Birimsellikle (kendini müstakil ve muhtar kabul etmiş bir idrakla) buna ulaşamazsın, bunu fark et! Bu gerçeği fark eden La havle ve la kuvvete illa Billâh der. Sen de illa Billâh der ve gereğini yaşama gayretine girersen senin tanımın farklı olur: La havle ve la kuvvete illa Billâh diyen bu durum tesbiti, bu idrak ve bu idrakta bulunan nefs bir Tayyib Kelime dir. Ayetin orijinalinde tayyib kelime geçiyor, biz de onu aynen yazdık. Mealler ona güzel söz diyor. Fakat: Seyyie yerine kötülük yazıldığında nasıl olmuyorsa, tayyib kelime yerine güzel söz yazılınca da olmaz, mânâ anlaşılamaz. Az önce Tayyib Kelime yi tarif ettik. Güzel söz ve Tayyib Kelime başka şeylerdir, farklı manalardır. Tayyib Kelime ye güzel söz derseniz kişinin aklına normal yaşantısındaki süslü sözler, edebi/şiirsel sözler gelir. Oysa değil! Tayyib Kelime çok başka bir şeymiş, gördük. Bu sebeplerle, eğer bir Arap Kur an okurken ayetlere normal hayatında kullandığı mânâlarla bakarsa o da aynı hataya düşer, böyle düşünür, çünkü hayatındaki mânâlar aynı manalardır. O da normal hayatında, hangi inanışta olursa olsun, kötü davranışlara seyyie diyor, güzel sözlere tayyib kelime diyor. Normal hayatındaki mânâyı alır Kur an a koyarsa, o da kendi dilinde olan Kur an ı anlayamaz. Kur an Arapça harf ve kelimelerledir. Ama Vahy o kelimelerin mânâsını Rabça yapar. Harfler şeklen Arapça'dır, ama mânâlar Allah a aittir, yaşadığınız normal hayattaki mânâlar değildir. Anlayabilmek için bunlara dikkat etmek gerekir. Tayyib Kelime anlaşıldı, değil mi? Tabi unutmayalım: Biz tayyib kelime nin bu ayet kapsamındaki mânâsını söylüyoruz, tayyib kelime yi bu ayet çerçevesinde tanımlıyoruz ve bu tanımlama onun anlamlarından yalnızca birisidir. Kişi La havle ve la kuvvete illa Billâh diyerek güç ve kuvvetin Allah a ait olduğunu itiraf eder de böyle bir durum tespiti yaparsa; işte bu söz ve bu sözü söyleyen nefs, bu durum tespitini yapan idrak, bu idrakta bulunan nefs bu ayetteki tayyib kelime dir. Ayette anlatılan tayyib kelime, salih amelin Allah a yükselteceği bu nefstir. La havle ve la kuvvete illa Billâh tespitini yapan bu idrakın bulunduğu nefsin (tayyib kelime nin) Allah a yükselmesini sağlayacak şey Salih Amel dir, harekettir. Senin yalnızca durum tespiti yapman, La havle ve la kuvvete illa Billâh demen yetmiyor, yetmez! La havle ve la kuvvete illa Billâh sözünün bir anlam ifade etmesi için, senin işine yaraması için, yerine ulaşması için bu tespite uygun amel yapman, bu söze uygun

8 8 FATİHA ile feth-1 Giriş 13 Rabiulahir 1434 / 22 Şubat 2013 yaşaman, bu ana fikre uygun davranman gerekiyor. Mânâ dağarcığımız zenginleşsin diye tayyib kelime ve habis kelime ifadelerinin geçtiği İbrahim Suresi 24 ve 26. ayetlere bakalım. Bu ayetlerde Allah bize anlayabilelim diye meselörnek verir. Görmedin mi Allah nasıl mesel yaptı? Tayyib Kelime aslı sabit, fer i (üstü, dalı, hâsılası) Sema da Tayyib Şecere gibidir. (İbrahim-24). Şimdi ayetteki tayyib kelimenin nefs-i levvame süreci ile ilişkisi üzerinden bir açıklama yapacağız ama nefs-i levvameyi yeniden anlatmayacağız. Onu Sen Tanrı mısın? kitapçığında çok detaylı anlattık, gerekiyorsa oradan bakılabilir. Nefs-i levvame Kur an da üstüne yemin edilen nefs halidir, bu nedenle de bir müslüman için çok önemlidir. Nefs-i levvameye girmiş olan nefs Amentü Billahi ve RasuliHİ demiş nefstir. Nefs-i levvame sürecine girmiş, Amentü Billahi ve RasuliHİ demiş bu nefsin kökü Kalb tedir, bu yüzden kökü sabit ve sağlamdır. Amentü Billahi ve RasuliHİ idrakını geri dönüşsüz yaşamaya başlamış ve hayatını bu idrakla süren nefsin kalbı marazdan temizlenmiştir, yani o kalb hastalıktan kurtulmuştur, o kalbten hastalık gitmiştir. Marazdan temizlenmiş, rahatlamış bu kalbin ismi artık KALB-İ SELİM dir, o kalb kalb-i selim olmuştur. Bu nefsin kökü bu selim kalbtir ve orada sabit ve sağlamdır. Böyle bir kalbin fikirleri ve fiilleri beyinden yayılan komutlarla hayata dönüşürken, yani görünür hale gelirken (meyveye dönüşürken) çok farklı olur. Ayette tasvir edilen Tayyib Şecere yi, o ağacı fark ettiniz mi? İşte bu ağacın kökü kalbtedir! Bu yüzden tayyib kelime tayyib şecere gibidir; kökü sağlam, hâsılası (dalları, meyveleri) güzel bir ağaç gibidir. Allah bize bu misali veriyor ki bu manaları anlayalım. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem her ayetin iç içe yedi batınî mânâsı vardır buyurur. Biz bunlardan konumuza uygun olanı alıp inceliyoruz. Mesela şimdi konumuz FATİHA ile feth, öyle olunca bu kapsamdaki mânâları alıyoruz. Ayet tayyib kelime yi anlamamız için bir ağaç tarif ediyor. Diyor ki: Onun aslı (kökü, yeri) sağlamdır, üstü de semaya çıkmıştır (meyveleri, ürünleri vardır). O böyle temiz bir ağaçtır; tayyib şeceredir (İbrahim-24). Ayetteki gibi bir nefs düşünün ki Amentü Billahi ve RasuliHİ demiş, buna uygun da fiiller ortaya koyuyor. O imânâ uygun fiiller ortaya koyan, buna gayret eden nefs nefs-i levvamede dir. Bir kişi nefs-i levvameyi anlar, kavrar, idrak eder, oraya girerse onun kartvizitinde Veli Gibidir yazar, o veli gibi muamele görür. Bu yüzden onun öyle halleri vardır ki veliden üstündür!! Veli Gibi olduğu için veliden üstün halleri olur. İşte bu ayet o nefs ağacını tarif ediyor, o nefsi bir ağaç gibi tanımlıyor: O nefs ağacının ilhamını aldığı kök kalbtedir, bu yüzden kökü sağlamdır. Kalb-i Selim haline gelmiş kökten gelen suyla beslenen o ağacın fikirleri beyinden yani semadan hayata, fiile dönüşür. İşte size bir ağaç: Tayyib Şecere! Fark etmişseniz İnşirah kitapçığı hep bunu anlatır, bu konuyu anlatır. Tayyib kelime bize tayyib şecere örneğiyle anlatıldı. Yaradanımız bize şimdi de öğrenelim diye, habis kelime yi örnek veriyor, merhametiyle öğretiyor. Zor günde korkanlardan olmayalım diye, bu dünyada tedbirimizi alalım diye! Ayetin konumuzla ilgili manasına bakalım: Habis Kelime nin meseli de Arz ın fevkinden kesip koparılmış (kökü yok, istikrarı) sebatı olmayan habis şecere gibidir. (İbrahim-26). Tayyib Kelime Amentü Billahi ve RasuliHİ deyip nefs-i levvameye giren, açıkladığı bu imânâ göre de fiiller ortaya koymaya çalışan, kendini ıslah eden, ıslah etmeye çalışan nefs iken, Habis Kelime; Varım ve Muhtarım diyen Sözde Tanrılık İddiasındaki idrakı yüzünden kalbi maraz kaplı bir nefs halidir. Kalb marazla kaplı olduğundan bu nefs kalbten beslenemiyor. Bu yüzden şerr olan, habis olan bu hal kökü olmayan ağaç gibidir. Tayyib Şecere ile tasvir edilenin aksine Habis Şecere denilen ağacın kökü yoktur, aslı yoktur! Ayetten anlıyoruz ki, kalb onunla ilişkisini kesmiştir, yani o ağacın kalble ilişkisi yoktur. Niye? Çünkü onun Allah la ilişkisi kesiktir. Bu ağacın kalble ilişkisinin olması için, senin Allah la ilişkinin olması lazım. Ama sen

9 Yılmaz Dündar 9 Allah a dedin ki: Ben Varım ve Muhtarım! Ben de varım, Varım ve Muhtarım! Özgürüm! Tamam, sen varsın, ama senden ayrı ben de varım! Böyle demekle, böyle düşünmekle sen Sözde Tanrılığını ilan etmiş oldun. Öyle olunca da Allah seninle ilişkiyi kesti, kalbinle ilişkiyi kesti. İnsanlar birbirlerine seni kalbimden sildim derler değil mi, sen de öyle bir davranış yaptın ki Kalbi nden sildi. Kul öyle bir iddiada bulundu, öyle bir davranış yaptı ki Allah onu Kalb inden sildi. Allah Kendisini onun kalbinden sildi, böylece ağacın kökü yok denen hal oluştu! Ağacın kökü olmayınca ne olur? Ağacın kökü olmayınca kurur. Bu ağaç sadrda nefsin şerri rüzgârına kapılmıştır. Hakk tan beslenemeyen, Kalb ile irtibatı kopuk olan ve Habis Şecere olarak tanımlanan nefsin şerrinin hâkim olduğu sadrın beyninden batıl davranışlar, batıl meyveler çıkıyordur. Bu durum beyinden Hakk davranışlar çıkaramayan bir ağaç manzarasıdır, yani habis şeceredir. Habis Şecere bu yüzden meyvesiz, pis kokulu, kuru bir ağaç olarak tanımlanmış ve Habis Kelime (nefsin şerri) böyle bir ağaca benzetilmiştir. Ayette geçen tayyib kelime yi, tayyib şecere yi ve habis kelime yi, habis şecere yi biraz fark etmişizdir inşaallah. Amentü Billahi ve RasuliHİ kapsamındaki bütün durum tespitleri ve bu durum tespitini yapan nefs olan Tayyib Kelime nin kâle alınması, yani Allah a ulaşması ancak salih amelle olur. Bu nefsin ilerlemesi, yükselmesi (kâle alınması) salih amellerle gerçekleşir. Bu sebepten ayetlerde amenû ve amilus salihati tanımı daima birlikte geçer. Tayyib Kelime gruplarının çok önemli bir özelliğidir ki; onlar Asr Sûresi gereği zamanı doğru kullanırlar. Bu yüzden onlar Hüsrana Uğramayanlar Grubu nu oluştururlar. Bu vesileyle, Asr Sûresi ni dua amacıyla zikredelim: Euzü Billahi mineş Şeytanir Raciym, Bismillahir Rahmanir Rahiym. Vel Asr! İnnel İnsane le fiy husr! İllelleziyne amenu ve amilus salihati ve tevasav Bil Hak! Ve tevasav Bis Sabr. Hakikat şudur ki: Her kişi kazandıklarına karşı bir rehindir (Tur-21). Bu kazanç nedir, kazanılan nedir, rehin oluş nedir ve nasıl olur? ayetlerden öğrenelim. O gün her nefs hayr kapsamında ne amel yaptıysa ve hayr dışı ne amel yaptıysa onu hazır bulacaktır. (Al u İmran-30). Amel edenlerin ecri ne güzeldir. (Al u İmran- 136). Bilsin ki, insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur. (Necm-39). Geçmiş günler içerisinde (dünya günlerinde) amelden takdim ettiklerinize mukabil yiyin için. (Hâkka-24). Muhakkak ki bu sizin için bir cezadır. Sa yınız (imanınıza uygun gayretleriniz) karşılığını bulmuştur. (İnsan-22). Yaptığınız çalışmalardan dolayı, afiyetle yiyin ve için. (Murselat-43). O gün insan yaptıklarını hatırlar. (Nâziât-35). Çalışmalarının karşılığından hoşnut olmuştur. (Ğaşiye-9). Kim zerre ağırlığında bir hayr yaparsa onu görür. (Zilzal-7). Kim zerre ağırlığında bir şer yaparsa onu görür. (Zilzal-8). Keşke buradaki hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim der. (Fecr-24). Bu ayetlerin önemli ortak noktası ahiretteki muamelenin insanın amellerinin karşılığı olarak cereyan ettiğidir; ahiret muamelesi insanın amellerinin karşılığı olarak cereyan eder. Hem bu ayetler hem de benzerlerinde bu sizin amellerinizin karşılığıdır denir, bu sizin doğru düşünüyor ve doğru anlıyor olmanızın karşılığıdır, bunları size doğru düşündüğünüz için veriyoruz denmez. Doğru yaptığınız için veriyoruz! Çünkü zaten doğru inanmak zorundasın, o ön koşul! Sen ön koşulu gerçekleştirmişsen muhataplık başlar ve göreceğin karşılık o zaman ameline bağlıdır, amelinle ilgilidir. Ayetler bir yandan eğer imanınız Amentü Billahi şeklinde değilse ameliniz boşa gitmiştir kuralını vurgularken, diğer yandan ahiretteki muamele amellerinizin karşılığı olarak

10 10 FATİHA ile feth-1 Giriş 13 Rabiulahir 1434 / 22 Şubat 2013 cereyan eder diye uyarmaktadır. Eğer kişi; göreceklerimiz amellerimizin karşılığıymış diyerek yalnızca amel sınıfına giren davranışları en ince noktasına kadar çok sıkı takip edip, yalnızca amele odaklanıp Aminû Billahi uyarısını ötelerse perdelenir. Aminû Billahi ön ve olmazsa olmaz şart için bize bir uyarıdır. Böyle olmasına rağmen kişi ben bu konuda nasılım, acaba doğru inanıyor muyum, dosdoğru iman nasıldır? deyip konunun hak ettiği araştırmayı ve duayı yapmazsa gerçekten perdelenir. Amel için gösterilen gayret ve titizliği aynıyla Amentü Billahi kapsamında iman noktasında da göstermek, uygulamak gerekiyor. İman-Amel ayrışmazlığını ele alıyorken günümüzde de önemini koruyan bir amel çeşidini o halden korunmak ve sığınmak duasıyla paylaşalım. Onların El-Beyt in indindeki salâtları ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. O halde, gerçeği inkâr etmenizden ötürü tadın azabı! (Enfal-35). Bu, günümüzle de ilgili bir tablodur, bugün de yaşanan bir haldir. O günlerde Kâbe yi tavaf eden bir grup var ki, onlar bu işi alkışlarla, el çırparak yapıyorlar. Günümüzde, cenazelerini alkışla defnedenleri düşündüğünüzde o günkü küfrün günümüzdeki izleri insanı korkutmaktadır: Demek ki, aynı uygulama, dolayısıyla aynı insan tipi günümüzde de var! Muhafaza buyuruver Allahım. Ama korkunun peşine hemen müjdeyi de aramalıyız. Çünkü korku varsa müjde de vardır. Ve aslında ikisi iç içedir. Lütfen, lütfen şu müjdeye dikkat ediniz. Nasıl o günkü küfrün, o işi yapan o insanların izi bugün var ise, Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem in yanındakilerin de izi vardır! Ve inşaallah öyleyizdir, inşaallah öyleyizdir Demek ki; Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem in bize tebliğ ettiği Risalet ve Nübüvvet birisi ihmal edilmeksizin ve doğrusu nedir? diye ayet ve hadisler çok iyi araştırılarak, çok gayret sarf edilerek ele alınmalıdır. Risalet ve Nübüvvet ten daha önce çok bahsettik, ancak yine de, bu tabirlerle neyi kast ettiğimizi bir iki cümleyle söyleyelim. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem Rasul dü ve Nebi idi. Yani Efendimiz bize hem Risalet te hem Nübüvvet te bulundu. Risalet te bulundu; nasıl inanacağımızı öğretti, Nübüvvet te bulundu; nasıl yaşayacağımızı öğretti. Eğer bunlardan yalnızca birini öğrenir, önemser diğerini bırakırsak Efendimiz in öğrettiklerinin bir kısmını önemsiyor ve yapıyor oluruz. Yalnızca nasıl yapacağımızı veya yalnızca nasıl inanacağımızı duyup onu öğrenmekle yetinirsek olmaz, Risalet ve Nübüvvet birlikte ele alınmalıdır. Bu açıdan şuna dikkat edelim: Risalet ve Nübüvvet i konu alan farklı kitaplar okuyabilir, farklı yerlere gidebilir, farklı dini açıklamalar dinleyebilirsiniz. Ama mutlaka şu soruları sırasıyla sorunuz: Nasıl inanacağım? Önce bu önemli! Sonra nasıl yapacağım? deyin. Eğer bir yerde, bir kitapta daima bunlardan birisinin önemi varsa, diğeri öteleniyorsa olmaz! Mesela, hep nasıl yapacağın konuşuluyorsa, bu arabayı sürmekle ilgilidir, yetmez. Önce arabanın doğru caddede olması gerekiyor ki, hedefine ulaşsın. Önce doğru caddeyi, doğru adresi bilmek, orada olduğumuzdan emin olmak, onu arayıp bulmak gerekiyor, sonra da ilerlemek. Yegâne doğru adres Amentü Billahi ve RasuliHİ dir, gereği ise Efendimizin uygulamalarıdır. Bu yüzden Risalet ve Nübüvvet i kesinlikle Kur an dan ve hadislerden öğrenmeliyiz. Yapmaya çalışacağımız budur, birlikte bunu araştıracağız. Zaten müslümanın işi nedir? Daima araştırmak! Müslüman daima çalışır, araştırır. Dikkat edin, müslümanlığı önemsemenizle okur, yazar olmaya başladınız. Daha önce o kadar ilgilenmiyordunuz, ama şimdi? Şimdi bir sınavınız varmış gibi çalışıyorsunuz. Mış gibi yi kaldıralım, bir sınavınız var, elbette: Maliki YevmidDiyn Sınavı var, o sınavı nasıl unuturuz? MÂNÂ ÇAKIŞTIRMA YÖNTEMİ Bu çalışmaları yaparken, ayetleri ve hadisleri okurken, incelerken uygulayacağımız teknikler var, önemli iki tanesinden bahsedelim. Kur an ı ve İslamiyet i anlamakta, Tevhid idrakını yakalamakta dikkat edilecek şeylerden birisi; bir ayete verilen bir mânânın Kur an da bir başka

11 Yılmaz Dündar 11 ayetin mânâsıyla tezat teşkil etmemesidir. Bir ayet için verilen meal/mânâ diğer bir ayetin mânâsı ile çelişmemelidir, çünkü Kur an da birbiriyle çelişen bir mânâ olması muhaldir. Ama bizim bunu yapabilmemiz için, yani tezat içeren bir mânâya yol açmadan Kur an ayetlerini anlamak ve meallendirmek için şu çok önemli şartı taşımamız gerekir: Kur an manzarasının tamamını doğru ve tam görebiliyor olmak! O işi yapabilmek için, o hali yaşayabilmek için bu özellikte olmak gerekiyor. Herhangi bir ayete bir mânâ verildiğinde, başka bir yerde bir başka ayete onunla tezat teşkil eden bir mânâ verilmemelidir. Şimdi bir de Mânâ Çakıştırma Yöntemi nden bahsedeceğiz ki, bu yöntem ilhamını Tevhid anlayışından aldığı için böyle bir tekniği normal yaşantıda bulamazsınız. Kur an a ait bu teknik beşeri bir iz taşımaz. Ve siz Tevhid den ilham alan bu tekniği uyguladıkça, ona alıştıkça o sizi Tevhid idrakına daha da bağlar, Tevhid idrakını size çok kolaylaştırır. Mânâ Çakıştırma kapsamında uygulanacak bu önemli teknikle bir ayetin birden çok mânâsı çakıştırılır. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem in Kur an ayetlerinin iç içe yedi batınî mânâsı vardır hadisi çerçevesinde bakarsanız bu tekniği öğrenmek çok önemli hale gelir. Peki, biz bu tekniği uygulayabilir miyiz? Evet, hem de çok kolay uygularız! Kur an da insana zor bir şey yoktur ki! Kur an da ve İslam da insan için zor hiçbir şey yoktur. Size zormuş gibi, karışıkmış gibi gelse de değildir! Sadece biraz gayret, biraz sevmek yeterlidir. Peki, bu tekniği nasıl uygularız? Her birimiz şöyle bir olayı yaşamışızdır: Bir ayetin okuduğunuz, bildiğiniz bir meali vardır, ama birisi gelir; o ayetin mânâsı öyle değilmiş, hocamız onun mânâsını şöyle açıkladı der. Bakarsınız hakikaten söylediği doğrudur, çok da anlamlıdır. Peki, hangisi doğru, hangisi yanlış? Yanlış şudur: Yeni bir mânâ görüldüğünde önceki mânâyı yanlış zannetmek, asıl yanlış budur. Çünkü o mânâların ikisi de doğrudur. Öğrendiğiniz yeni mânâ sizi bir önceki mânâ yanlışmış sonucuna götürmemelidir. Yeni bir mânâ öğrenmeniz, öncekinin yanlış olduğu anlamına gelmez. Bu çok önemlidir. Bu yüzden, her iki mânâyı veya daha fazla mânâ fark edilmişse hepsini çakıştırmayı öğreneceğiz. Mânâ çakıştırmayı gerçekleştirebilmeliyiz. Mesela, tüm evreni çakıştırırsan yok olur; Tevhid olur. Çünkü Tevhid çakıştırmaktır. Bu yüzden Kur an a ait bu tekniği öğrenmeliyiz. Aksi halde bu tekniği bilmeyen kişi yeni bir mânâ ile yeni bir meal ile karşılaştığında meğer öyle değil böyleymiş der. Oysa yeni Hakk mânâlar karşısında manaların hepsini kabul eden ve çakıştıran bir duruş şarttır. Ve bu duruşumuz sadece ayetler için değil, hadisler ve sünnet ehli olan zatların açıklamaları için de geçerlidir. Onların cümlelerinde de mânâ ve yorumları, yaklaşımları çakıştırmak Tevhid e en uygun iştir. Çünkü Hakk açıklamaların ikisi, üçü, hepsi gerçektir, doğrudur. Onları çakıştırarak hepsini içeren, hepsine uygun yeni bir mânâ oluşturacaksın. Diyelim ki hepsi de sünnet ehli olan farklı âlim zatların bir konudaki düşüncelerini okudun, hepsini anlamaya çalış ve çıkardığın mânâları çakıştır, Tevhid et, cem et. Sadece birisini doğru sanma, diğerini de bir âlim söylemiş, niye yanlış olsun. Burada yeri gelmişken şöyle bir hassasiyeti dikkatinize sunayım: Kur an mealinde meal verildikten sonra parantez içinde ayrıca yazılan mealler tehlike oluşturur. Ayetin meali verilip yanına da parantez içerisinde başka bir mânâ yazılıyorsa o sakıncalı olur. Sanki ilk meal değil de parantez içine yazılan mânâ daha doğruymuş gibi bir algıya, bir kanaate yol açmak doğru olmaz. Şimdi Mânâ Çakıştırma Tekniği ni anlamaya devam edelim. Bu teknik uygulanırken, bir ayetin en zâhiri mânâsı dâhil derinliğine doğru tüm mânâları çakıştırılarak onların hepsini içeren yeni bir mânâ oluşturulmalıdır. Yani en zâhiri mânâdan itibaren açılan veya karşılaşılan derinlikli tüm mânâlar çakıştırılıp, o manaların her birini içeren yeni bir mânâya ulaşılmalıdır. Çünkü bir üst mânâ önceki mânâları zaten içerir, en azından o mânâları reddetmeyen bir durumu vardır, öyledir. Mânâ çakıştırma bir ayetin derinlemesine mânâlarını çakıştırmak için kullanılabileceği gibi farklı ayetlerin mânâlarını

12 12 FATİHA ile feth-1 Giriş 13 Rabiulahir 1434 / 22 Şubat 2013 çakıştırarak bir üst mânâya ulaşmak için de kullanılabilir. Ancak şuna dikkat edelim, bu hep geçerlidir: Ulaşılan yeni mânâ, önceki mânâları, çakıştırılan mânâları yok etmez, yok saymaz! Bu tekniği kullanabilmek üzere şöyle bir ipucu paylaşalım: Durum tespitlerinde veya keşif bilgilerinde de mânâlar çakıştırılarak üst ve kavrayıcı mânâlara ulaşmak, Tevhid ile ufku sınırsızlaşmış kalb ve beyinler uğraşısıdır. Mânânın daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmak üzere klasik örneğimiz olan İnsan-29 ve İnsan-30 u hatırlayalım: Bu iki ayeti daha önce o kadar konuştuk, o kadar inceledik ki şimdi mânâyı anlamak kolay gelecektir inşaallah. Ulûhiyet gerçeğiyle kesret gerçeğini çakıştırmak çok önemlidir. İnsan-29 ve İnsan-30 ayetinde biz onu yaptık; Ulûhiyet gerçeğinin ifade edilişiyle kesret gerçeğinin ifade edilişini çakıştırdık. İnsan- 29 ayeti kesret dili yle, İnsan-30 ayeti uluhiyet dili yle bir açıklamadır. Bunu fark etmez de beşeri gözle bakarsanız onları zıt zannedersiniz, oysa aynı şeylerdir. Onları cem etmeyi, ikisini birden kabul etmeyi öğreneceksiniz. İnsan-29 ve İnsan-30 ayetlerinin mânâlarını çakıştırırken dikkat ettiyseniz her bir ayet kendi kulvarında derinlikli mânâlarının çakışmasıyla bir noktaya gelmişti. Bu ayetlerin her biri için ulaştığımız mânâları çakıştırmakla, özellikle kader anlayışında ve onun uygulanmasında yeni bir ufuk oluşturmuştuk. Ulaşılan bu yeni hal sindirildiğinde, bu yeni mânâya bir boyut açılır, bir derinlik kazandırılır ki, bu bize Muhtariyeti Tercih Gücü nün mekanizmasını açar ve açıklar. Bu cümleler şu an size karışık gibi geliyordur, ancak, anlaşılmaz gibi gelen bu mânâlar konu ilerledikçe açılacaktır inşaallah. Giriş bölümünde bu kadarla yetinelim, mânâ çakıştırma yöntemiyle ilgili daha somut örnekleri iyyake na budu ve iyyake nestaıyn ayetini ele alırken göreceğiz. Mânâ Çakıştırma Tekniği ni gündeme getirme nedenlerimizden birisi bu kitapçık kapsamındaki bir hedefimizle de ilişkilidir. Biz Mânâları Çakıştırma Tekniği ni Fatiha Suresi nin her bir ayetinde ve Sure nin tamamında uygulayıp yeni ve derin mânâlar edinip, bu mânâları inşaallah salâtlarımızda değerlendirmeye, yaşamaya çalışacağız, buradaki bir hedefimiz de budur. Fatiha Suresi nde öyle bir hale ulaşacağız ki, öyle bir mânâ oluşturacağız ki, Fatiha yı onbeş saniyede okusak bile oradaki mânâların tümünü o süre içerisinde ve bir seferde yaşayabilecek bir zihin elde edeceğiz. O kadar mânâyı bir seferde ve hızla yaşayacağın bir zihni elde edebilmek için o bilgileri yan yana getirmelisin, onları tek mânâ yapmalısın. İnşaAllah yapacaksın. Mana kelimesini özellikle kullanıyoruz. Peki, neden mânâ diyoruz? Mânâ öyle bir şeydir ki cümlelerle, kelimelerle yazılamaz, tam ifade edilemez. Zihninizde öyle mânâlar oluşturursunuz ki onlar cümleye dökülemez. Çünkü mânâdır! Onlar mânâdır; yani beşeriyetinizin [vehim yapınızın] üstündedir. Mânâları vehim yapınızla cümle yapamazsınız, onlar sizin vehmî yapınızla cümle olmaz, çünkü mânâdır. Aslında ayetlerdeki beşeri cümleler de öyledir. Onlar da o mânâya ulaşabilmek için bize birer ipucudur. Bu yüzden, o ipucunu son durak sanmayın, onlar bir ipucudur, onlarla manaya, o mânâlara ulaşılır. Sürekli mana dememizin çok önemli bir sebebi de Kendini Hissetme Duygusu dur. Kendini Hissetme Duygusu nun esas yaşantısı mânâdır, O nun yaşantısı mânâdır. Biz bu yüzden manaları çakıştırarak Tevhid e, Tevhid idrakına ulaşmaya çalışıyoruz. Mânâların çakıştırılmasına dair şimdi vereceğim örnek cümle Talib için çok önemli bir ipucudur, önemli bir tefekkür konusudur. Ancak, FATİHA ile feth için henüz Giriş kısmında olmamız nedeniyle, bu örnekteki bilgileri henüz açmayacağız. Bu örnek cümleyi şimdilik not edelim, kulağımızın bir kenarında kalsın, onu daha sonra açıklayacağız, genişleteceğiz: Yaratılanların birbirlerine karşı var oldukları şu âlemde, tefekkür ile bu var dediklerinin aslında yok olduğunu tam kavradığını düşündüğünde, hatta gördüğünde birden hepsi var olur! Bu kez var oldukları ile yola çıkarsın, yok olur! Sen yok ile yok olurken birden var olursun. Oysa var olarak ulaştığın mânâyı, yok olarak ulaştığın mânâ ile çakıştırıp, var ın aslında

13 Yılmaz Dündar 13 yok luğu mânâsını, yok un aslında var lığı mânâsını çıkarabilirsen Kısır Döngü biter, Fikir de dinginlik, Doğru da Bir lik zuhur eder İSLAM I SAHİBİNDEN ÖĞREN İslamiyet i ve açıkladığı sistemi eğer Sahibi nden öğrenmezsen çok yanlış bir yoldasın demektir. Veya Sahibi nin açıklamaları sana avam geliyor da inancı ve yaşantısı Muhammedî olmayanların açıkladıkları fikirlerle yolunu bulmaya ve tatmin olmaya çalışıyorsan, başka felsefelerle amel etmek için uğraşıyorsan çook yanlış bir yolda olduğunu ve İslamiyet ten nasibinin olmayacağını bil! Bunu bize Kur an öğretiyor. Neden böyle uyarı yaptık? Günümüzde, başka felsefelerden yardım umanlar var, merakla onları okuyanlar var! Şu düşünür şöyle demiş, şöyle açıklama yapmış, şu kişi şöyle bir deneyim yaşamış gibi Muhammedi olmayan düşünce tarzlarıyla gündem oluşturan, onlar kendisine daha cazip gelenler var! Bu uyarı, İslamiyet i hatır için varmış gibi gören bu zihniyetleredir! Onlara sesleniyoruz: Zihnimizde o tür yönelişler varsa onları yok edelim, çünkü ayet bize diyor ki: Bu benim Müstakıym Sıratım dır, ona tabi olun! Başka sebil lere tabi olmayın (çünkü) sizi Allah ın yolundan elde edeceğinizden ayırır. İşte bilfiil korunasınız diye Allah size onu vasiyet etti! (En am-153). Allah vasiyet etti! Allah ın vasiyet etmesi ne kadar önemli bir vurgu aslında! Allah vasiyet etti ki: Benim yolumdan başka yollara bakma! O yollarda fayda var zannedersin, o faydalar seni Allah yolunun faydasından mahrum eder! O zaman: Rabbinizden size inzal olunana tabi olun. O ndan Gayrı Veli lere tabi olmayın. Ne kadar da az tezekkür ediyorsunuz! (A raf-3). Tezekkür edip etmediğini anlamak istiyorsan kendine bir bak: O ndan gayrı veliler (dȗnihi veliler) sana daha popüler geliyorsa mekr içindesin demektir. Mesela, onların yazdıkları için bu kitaplar da aynı şeyleri anlatıyor. Yazılanları uyguluyorum, çok faydasını görüyorum diyorsan tuzağa düşüyorsun demektir. İnsanlara ayet ve hadis okuduğumda, onlara ayette böyledir dediğimde dinlemiyorlar, ama şu düşünürün, şu felsefecinin bakışı böyle dediğimde, İslamiyet dışı inanışlara da sahip olsalar o kişilerin cümlelerini söylediğimde daha dikkat çekici oluyor, konuyu daha bir dikkatli dinliyorlar diyorsan zaten o tuzağa düşmüşsün demektir! O felsefelerde faydalı gibi görülen bilgiler olsa bile onların tanrısal faydası sana Allah yolunun faydası nın yolunu kapatır. Eğer sana Allah ın öğrettiği ve önerdiği dışındaki bilgi ve düşünceler faydalı gibi görünüyorsa dikkat et, onlar Varım ve Muhtarım çerçevesindeki tanrısal faydalardır. Onlara sarılırsan Hakk Yol un faydasından perdelenirsin, o yoldan uzak kalırsın, yol sana kapanır! Lütfen şuna çok dikkat ediniz: Ayet ve hadislerde Hakikatin açıklanışının bir formatı vardır ve şudur: Hakikati açıklayan cümleler, Hakikati anlatma yöntemi imansızların takdirini kazanmayı hedeflemez! Kur an da ve hadislerde Hakikati açıklayan cümleler ve yöntem, imansızların takdirini kazanmak gibi bir hedef içermez! Eğer bir yöntem imansızlara hoş görünmeyi hedefliyorsa bu sunuş, bu yöntem Kur an ın anlatış tarzı değildir. Bazı anlatışlar vardır, rastlarsınız: İnananları daima kınar, arada kalmışları okşar, uzaktakilere de gülümser! Bu yöntem, Kur an ın anlatış tarzı değildir. Kur an ın anlatış tarzı, imanlının imanını artırır, kâfirin küfrünü artırır. İnanmayanlara hoş gelecek cümleler kurmak Kur an a uygun tarz değildir. İnanmayanlardan aferin beklemek, İslamiyet i onlara güzel göstermeye çalışmak tamamen boş iştir. Bu konuda enerjini, gücünü inanana harcamalısın. Neden, bakın: Bir sure inzal edildiğinde onlardan kimisi bu hanginizin imanını artırdı? der. İman edenlere gelince onların imanını artırmıştır, onlar müjdeleşip seviniyorlardır. (Tevbe-124). Mü'minler şu kimselerdir ki, Allah zikredildiğinde onların kalbleri korkar ve onlara O nun ayetleri tilavet edildiğinde onların imanlarını artırır ve onlar Rablerine tevekkül

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet. BULUŞ YOLUYLA ÖĞRENME ETKİNLİK Ders: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ Sınıf: 9.Sınıf Ünite: İslam da İman Esasları Konu: Kitaplara İman Etkinliğin adı: İlahi Mesaj Süre: 40 dak + 40 dak Yine onlar, sana indirilene

Detaylı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25 136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla

Detaylı

İmanda Mürakebe Bilinci - Akaid - Dr. Mehmet Sürmeli'nin kişisel web sitesine hoşgeldiniz.

İmanda Mürakebe Bilinci - Akaid - Dr. Mehmet Sürmeli'nin kişisel web sitesine hoşgeldiniz. 4 5 Ayetleri müşriklerin, Allah Teala ile ilgili uzak ilah anlayışlarını çürütmektedir. 6 Hazreti Peygamber de Allah ın (c.) kullarına yakınlığını müminlerin daima hissetmelerini istemiş ve bu çerçevede

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

Dua ve Sûre Kitapçığı

Dua ve Sûre Kitapçığı Dua ve Sûre Kitapçığı Hazırlayan: Melike MÜFTÜOĞLU instagram.com/oyunveetlinliklerledinogretimi SÜBHANEKE DUASI Allah ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. TEMEL DİNİ BİLGİLER KİTAPLARA İMAN 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. 2 Kutsal kitap neye denir? Allah ın emir ve yasaklarını,

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? Asiye Türkan NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? İNSAN NEDEN EVLENİR? İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsen Bu nice okumaktır.

Detaylı

Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı.

Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı. Allahü Teala (c.c.) şöyle buyuruyor; [1] Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı. Bu ayette beyan edilen ve

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF Hamd Allah subhanehu ve tealayadır. Salat ve selam ise O nun Rasulünedir. Bundan sonra: Allah sana hidayet etsin. Bil ki şirk koşmak günahların en büyüğüdür ve bütün amelleri

Detaylı

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti uygulaması sadece bir ezan vakti icin yola baş koymuş zamanla gelişerek farkli ozelliklere sahip olmuş çok faydalı ve önemli bir

Detaylı

Cennâtin tecriy min tahtihe-l-enhâr

Cennâtin tecriy min tahtihe-l-enhâr Bu yazı www.multimediaquran.com sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır. 11-15-2015. Herhangi bir medyada yayınlanması halinde yukarıdaki bilginin referans olarak verilmesi

Detaylı

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur. Alıntı; FarukBeşer İsra Suresi hicretten bir yıl önce indirilmiş. Yani Hicret yakındır ve artık Medine de Yahudilerle temas başlayacaktır. Sure sanki her iki tarafı da buna hazırlıyor gibidir. Mescid-i

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; 1) Güçlük içinde ve çok zor durumda olan insanın, 2) Savaş altındaki insanın

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

BESMELE VE ALLAH LAFZ-I CELÂLİ'NİN SAYIMLARI

BESMELE VE ALLAH LAFZ-I CELÂLİ'NİN SAYIMLARI Bu yazı www.multimediaquran.com sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır. 11-15-2015. Herhangi bir medyada yayınlanması halinde yukarıdaki bilginin referans olarak verilmesi

Detaylı

MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ

MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ BU KISA VESİKALAR BUNDAN BİR KAÇ GÜN ÖNCE, ŞİA NIN RASULULLAH IN ASHABINI ÖZELİKLE EBU BEKR VE ÖMERİ, SONRA OSMAN I

Detaylı

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4.

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4. KUR AN VE HADİSLERE GÖRE BÜYÜK GÜNAHLAR Yüce Rabbimiz Kur an-ı Kerimde şöyle buyuruyor: + Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir

Detaylı

8. KÂFİRÛN SÛRESİ ÖĞRENELİM

8. KÂFİRÛN SÛRESİ ÖĞRENELİM SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ 8. KÂFİRÛN SÛRESİ ا ل ا ع ب د ما ت ع ب دو ن 1 ق ل ي ا ا ي ها ال كا ف رو ن و ا ل ا ن ا ع ا ب د 3 و ا ل ا نت م ع ا ب دو ن ما ا ع ب د 2 5 و ا ل ا نت م ع ا ب دو ن ما ا ع

Detaylı

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) 7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236

Detaylı

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 238 HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu İç Düzen: Nurullah Bilekli Kapak Tasarımı: Cemile Kocaer

Detaylı

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s) Ahmed el Hasan (a.s) 1 Rahman ve Rahim olan Allahın Adıyla. Hamd Alemlerin Rabbi Allahadır. Allahın selamı Muhammed ve Al-i Muhammedin, İmamlar ve Mehdilerin üzerine olsun. Dünyanın Doğusundaki ve Batısındaki

Detaylı

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim. DUA Eudhu Billahi Minessaytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdulillahi Rabil-alemin Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel

Detaylı

Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid KABİRDEKİ HAYATIN TABİATI NASILDIR? [ Türkçe ] طبيعة الحياة في القبر [باللغة التركية [ Muhammed Salih el-muneccid محمد بن صالح المنجد Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم شاهين Tetkik eden

Detaylı

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma KURAN'I KERİM TÜRKÇE MEALİ (DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI) 50-KAF SURESİ Mekke'de inmiştir. 45 (kırkbeş) âyettir. "Kaf" harfi ile başladığı için bu adı almıştır. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla. 1.

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? ] تريك Turkish [ Türkçe Abdulkerim el-hudayr Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 0-43 هل لرسو صىل الله عليه

Detaylı

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Dua Dua İbadetin Özüdür Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Dua Arapça kökenli bir kelime olup «istemek, davet etmek» demektir.

Detaylı

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar yusufisik1@hotmail.de K ur ân-ı Kerim deki dua ayetleri gibi Peygamberimizin duaları da Arapça aslından okunursa daha iyidir. Ancak, tercümeleri de dua olarak okunabilir.

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir?

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir? Question Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir? Answer: Dört ana kaynağa yani Kur an a, sünnete, akıla ve icmaya dayanarak Masumların velayet hakkına

Detaylı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 1.VE EN YÜCESİ: Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 2.SEVİYE: Allah ın rızasını ve sevgisi kazanmak için 3.SEVİYE: Allah ın verdiği nimetlere(yaşam-akıl-yiyecekler

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

PEYGAMBERLERE VE İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ 7. 10. Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler

Detaylı

İkincisi Resullullah (s.a.v) Eğer buna gücünüz yetmiyorsa dilinizle söz konusu kötülüğü düzeltmeye çalışın. Bunun manası nedir, onu açıklıyorduk.

İkincisi Resullullah (s.a.v) Eğer buna gücünüz yetmiyorsa dilinizle söz konusu kötülüğü düzeltmeye çalışın. Bunun manası nedir, onu açıklıyorduk. Anlatmakta olduğumuz hadisin konusu şuydu Eğer bir fenalık veya kötülük görürseniz elinizle uzaklaştırın." Bunun manası nedir? Ve bu hadis nasıl yanlış anlaşılıyor, bunu açıkladık. İkincisi Resullullah

Detaylı

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım.

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım. SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ 1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım. Benim adım Eûzü. İsmimin anlamı Sığınırım, yardım isterim. Bir tehlike ile karşılaştığınızda güvenilir

Detaylı

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B Kimi sayılar aralarında asal dır. Hangi sayıların aralarında asal olduğunu belirlemek için ortak bölenlerin en büyüğünü (O.B.E.B.) bulmak gerekir. Örnek: O.B.E.B. kavramını açıklamak için 12 ve 18 sayılarını

Detaylı

ARAPÇA DİLBİLGİSİ BELİRLİLİK TAKISI, ŞEMSÎ VE KAMERÎ HARFLER. Abdullâh Saîd el-müderris

ARAPÇA DİLBİLGİSİ BELİRLİLİK TAKISI, ŞEMSÎ VE KAMERÎ HARFLER. Abdullâh Saîd el-müderris ARAPÇA DİLBİLGİSİ BELİRLİLİK TAKISI, ŞEMSÎ VE KAMERÎ HARFLER Abdullâh Saîd el-müderris Rahmân ve Rahîm olan Allâh In ismiyle. Hamd, Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz.

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31 Dünya bilimde altın çağını yaşarken insanlıkta yerlerde sürünüyor. Hayâ kalmamış, saygı kalmamış, sevgi kalmamış, büyüğe hürmet kalmamış. Hayatımızda ne eksik biliyor musunuz? Edeb. Edebe hiç önem vermiyoruz.

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,

Detaylı

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma Question İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma (s.a)'nın mushafı hakkındaki sözleri idi. Allah-u Teâlâ tarafından Hz. Fatıma Zehra (s.a)'ya ilham edilen

Detaylı

İman. Çalışmanın ana fikri. İsa ya iman etmek, zihin, duygu ve iradeyle O na güvenmek, dayanmak demektir. Çizimler: Meghan Burns

İman. Çalışmanın ana fikri. İsa ya iman etmek, zihin, duygu ve iradeyle O na güvenmek, dayanmak demektir. Çizimler: Meghan Burns Müslümanlar da Hristiyanlar da İsa ya inanıyorum derler. Peki bu ifade ikisi için de aynı anlamı taşıyor mu? Taşımıyorsa, farklar nelerdir? Bu çalışmada Kutsal Kitap a göre iman sözcüğünün anlamını öğreneceğiz.

Detaylı

SEN ONLARIN ARALARINDA İKEN, ALLAH ONLARA AZAP ETMEZ Cuma, 18 Haziran :45

SEN ONLARIN ARALARINDA İKEN, ALLAH ONLARA AZAP ETMEZ Cuma, 18 Haziran :45 Kutlu doğum; Mekke de iman, birlik-beraberlik, Allah a teslimiyet, zorluklara tahammül, sarp yokuşu tırmanmak ve sabırdır. Kutlu doğum; Medine de kardeşlik, fedakarlık, cihad, sadakat, fetih ve devlettir.

Detaylı

HADDİNİ BİLMEMEK YA DA İSTİDRAC

HADDİNİ BİLMEMEK YA DA İSTİDRAC Niyeti temiz olan ve haddini bilen bir Müslüman, başarıya, nîmete karşı şükrünü edâ edemez ise, Allah (CC) o kişiyi bir mahrûmiyete, bir sıkıntıya mâruz bırakır. Meselâ, dikkat ediniz, bir başarıya imzâ

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri İbadetin Manası ve Çeşitleri Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah) www.at-tawhid.org 1 İbadetin Aslı Allah a ibadetin aslı; Allah ın emirlerine uymak nehyettiklerinden kaçınmak suretiyle ona itaat

Detaylı

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir. 1- Ramazan ayının birinci gecesi kılınacak namaz: Bu gecede bir kimse 2 rekat namaz kılsa, her rekatta da KADİR SÜRESİNİ okursa; ALLAHÜ Teâlâ ( cc ) o kişiye 3 türlü kolaylık verir. Bu ay içinde orucu

Detaylı

başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız.

başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız. Sual: Kur'an harflerini yazmanın maddi sırları var mıdır? Bazı rivayetlerde, Kur'an harfi ile yazılmış olan dua, ayet gibi kıymetli şeyleri yazmak, üzerinde taşımak veya okumaktan bahs ediliyor Bunları

Detaylı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Veda Hutbesi. Ey insanlar!  Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. Veda Hutbesi Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: Hamd, Allahü Teâlâya mahsûstur. O'na hamd eder, O'ndan yarlığanmak diler ve O'na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından

Detaylı

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın Ey iman edenler! Allah'ın emrine uygun yaşayın, O'na (yakın olmaya) vesile/imkan arayın. O'nun yolunda (malınızla, canınızla) cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.

Detaylı

EL VEKİYL. Âl-i İmran. Âl-i İmran. Âl-i İmran. Âl-i İmran. Nisa. Nisa. Nisa

EL VEKİYL. Âl-i İmran. Âl-i İmran. Âl-i İmran. Âl-i İmran. Nisa. Nisa. Nisa EL VEKİYL Açığa çıkan her birimin işlevinin gereğini yerine getirmek için gerekeni yapan. Bunun idrakıyla kendisine tevekkül edene sahip çıkarak, onun için en hayırlı sonucu oluşturan. Hakikatindeki el

Detaylı

Bu yazı sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır Herhangi bir medyada yayınlanması

Bu yazı  sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır Herhangi bir medyada yayınlanması Bu yazı www.multimediaquran.com sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır. 11-15-2015. Herhangi bir medyada yayınlanması halinde yukarıdaki bilginin referans olarak verilmesi

Detaylı

Soru-Cevap Tefekkür Paylaşımı (Beylerle) 21 Safer 1436 / 13 Aralık 2014

Soru-Cevap Tefekkür Paylaşımı (Beylerle) 21 Safer 1436 / 13 Aralık 2014 Yılmaz Dündar 1 Soru-Cevap Tefekkür Paylaşımı (Beylerle) 21 Safer 1436 / 13 Aralık 2014 EsSelamü Aleyküm. Euzü Billahi mineş şeytanir raciym, Bismillahir Rahmanir Rahıym. Kitapçıklarla ilgili sorular varsa,

Detaylı

Soyut Zekâsı Gelişmemiş Çocuklarda Allah Korkusu Perşembe, 13 Ocak :55

Soyut Zekâsı Gelişmemiş Çocuklarda Allah Korkusu Perşembe, 13 Ocak :55 Soyut zekâlarının tam gelişmeyen bu çocuklara, yanlış verilen Allah korkusu çocuklarda; Allah ı cezalandırıcı, affetmesi olmayan kötü birine benzeteceklerdir. Aygır a (Bozkır-Konya) pikniğe giden hemen

Detaylı

Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı.

Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Yuhanna 1:1 Yaşam O ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. Yuhanna 1:4 1 İsa şöyle dedi: Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla

Detaylı

RABBİNİ TANI Allah her ne sarfederseniz bilendir.

RABBİNİ TANI Allah her ne sarfederseniz bilendir. RABBİNİ TANI Allah her ne sarfederseniz bilendir. Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) sadaka vermedikçe asla iyi ye (hayra, takvâya, Allah ın rızasına) erişemezsiniz. Her ne sarfederseniz, şüphesiz Allah

Detaylı

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim 2013 09:31

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim 2013 09:31 Tarih boyunca hayatın her alanında özellikle de evlilik-aile hayatı ve yönetim-iktidar alanında seçim ve geçim çok önemli unsurlardır. Seçim ile geçim iç içedir, geçim seçime bağlıdır. Geçim yani nasıl

Detaylı

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 ع لكمة الطاغوت» باللغة الت ية «مد صالح املنجد رمجة: ممد مسلم شاه مراجعة:

Detaylı

İYYAKE NA'BUDU VE İYYAKE NESTA'IYN-2 13 Receb 1436 / 02 Mayıs 2015

İYYAKE NA'BUDU VE İYYAKE NESTA'IYN-2 13 Receb 1436 / 02 Mayıs 2015 Yılmaz Dündar 21 İYYAKE NA'BUDU VE İYYAKE NESTA'IYN-2 13 Receb 1436 / 02 Mayıs 2015 Euzü Billahi mineş şeytanir raciym, Bismillahir Rahmanir Rahıym. Selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu. Biraz

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) KURAN YOLU- DERS 3 (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) DERSTE GEÇEN KAVRAMLAR 1) Mübin : Açık ve Açıklayan. Kur an ın sıfatlarındandır. Kur an sadece

Detaylı

KUR AN NİÇİN İNDİRİLMİŞTİR? Ey insanlar!

KUR AN NİÇİN İNDİRİLMİŞTİR? Ey insanlar! KUR AN NİÇİN İNDİRİLMİŞTİR? Ey insanlar! Rabbinizden size, bir öğüt, gönüllerde olan (kötü duygulara, batıl inançlara, dert ve sıkıntı)lara bir şifa, inananlara bir yol gösterici ve bir rahmet (olan Kur

Detaylı

2018-Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi-Deneme Sınavı 7

2018-Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi-Deneme Sınavı 7 2018-Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi-Deneme Sınavı 7 Tevekkül; güvenmek, teslim olmak, vekil olarak kabul etmek, işin sonucunu bırakmak gibi nlamlara gelir. Tevekkül yalnızca Allah a yapılmalıdır. Tevekkülü

Detaylı

En güçlü silah: Zikir! Perşembe, 26 Haziran :40

En güçlü silah: Zikir! Perşembe, 26 Haziran :40 Vesvesenin en belirgin alanı ve iman açısından en tehlikelisi Allah Teâlâ hakkında olan vesvesedir. Kimi zaman tefekkür kılığında, kimi zaman hakikati araştırma adı altında farklı sorularla Allah Teâlâ

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/ بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/256-259 Şeyh Hamd bin Atik (V. 1301) kardeşlerinden birisine hitaben şöyle

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

KUR AN DA AKIL ve BİLGİ

KUR AN DA AKIL ve BİLGİ KUR AN DA AKIL ve BİLGİ Memduh ÇELMELİ Aklın Dinî Sorumluluktaki Yeri ve Önemi Akıl, doğru ile yanlışı ayırt edebilme kabiliyetidir. Aynı zamanda her türlü sorumluluğun da ön şartıdır. Aklın özgürce işlevini

Detaylı

Kur'an ve Anlam. Yazarlar Mürsel Ethem Yusuf Topyay Mehmet Akın. Editörler İsmet Eşmeli Mehmet Akın ISBN:

Kur'an ve Anlam. Yazarlar Mürsel Ethem Yusuf Topyay Mehmet Akın. Editörler İsmet Eşmeli Mehmet Akın ISBN: Kur'an ve Anlam Yazarlar Mürsel Ethem Yusuf Topyay Mehmet Akın Editörler İsmet Eşmeli Mehmet Akın ISBN: 978-605-2233-19-1 1. Baskı Aralık, 2018 / Ankara 2000 Adet Yayınları Yayın No: 284 Web: grafikeryayin.com

Detaylı

Biz yeni anayasa diyoruz

Biz yeni anayasa diyoruz Biz yeni anayasa diyoruz Ocak 05, 2015-9:32:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Biz 'anayasa değişikliği' demiyoruz, 'yeni anayasa' diyoruz. Türkiye'nin anayasayla ilgili sorunu ancak

Detaylı

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım.

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. Cenaze namazıyla yapılan cenaze törenine bir kere daha canım sıkıldı da diyemeyeceğim Devrimcilerin bu türlü davranışlarına alıştık

Detaylı

Yaptığım şey çok acayip bir sır da değildi aslında. Çok basit ama çoğu kişinin ihmal ettiği bir şeyi yaptım: Kitap okudum.

Yaptığım şey çok acayip bir sır da değildi aslında. Çok basit ama çoğu kişinin ihmal ettiği bir şeyi yaptım: Kitap okudum. Türkiye deki en büyük emek israflarından birisi İngilizce öğreniminde gerçekleşiyor. Çevremde çok insan biliyorum, yıllarca İngilizce öğrenmek için vakit harcamış, ama hep yanlış yerlerde harcamış. Bu

Detaylı

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun.

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Otur, hanım otur. Allah aşkına bir otur. Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Allah aşkına bir otur hanım. Sabahtan beri dolaşmaktan ayaklarımın

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı