Kerkük ün Sesi. Musul, Süleymaniye ve Kerkük Türk vatanının bir parçasıdır. K. Atatürk. Türk Dünyası nın Bağımsız Sesi. dolara ulaştı.

Transkript

1 Türkmeneli İnsan Hakları Derneği, Türkmenler in feryadını canlı yayınla milyonlara duyurdu YADIMA DÜŞTÜ KERKÜK GECESİ NE TUZHURMATU DAMGASI Küçükçekmece Belediyesi nin ev sahipliğinde, Türkmeneli İnsan Hakları Derneği nin katkılarıyla düzenlenen Yadıma Düştü Kerkük Gecesi İstanbul da gerçekleştirildi. Direniş Gecesi adı verilen etkinlikte, Tuzhurmatu ve Kerkük te patlamalarda hayatını kaybeden Türkmenler de ilahi ve dualarla anıldı. Küçükçekmece Belediyesi Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi nde gerçekleştirilen gecede, Kerkük ten gelen Dedeler Yadigarı Grubu, ilahilerin yanısıra sevilen Kerkük hoyrat ve türkülerini seslendirdi. Programa Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Enver Şengül, Hüseyin İpek, M. Besim Müftüoğlu ve Mustafa Kuzugüden'in yanı sıra siyasi parti, STK ve medya temsilcileri ile çok sayıda Türkmen vatandaş katıldı. ŞEHİTLER İÇİN KURAN-I KERİM OKUNDU Program; 23 Ocak 2013 tarihinde gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit olan Tuzhurmatu şehitleri için okunan Kuran-ı Kerim tilaveti ve ilahilerle başladı. Irak Türkleri nin yaşantısı, dramı ve kültürel zenginliğiyle ilgili fotoğrafların da sergilendiği etkinlikte, Türkmeneli İnsan Hakları Derneği tarafından konuklara geleneksel Kerkük yemekleriyle birlikte etli pilav ikramı da yapıldı.sevilen türkü ve hoyratların yer aldığı, Irak Türkmenleri nin kısaca tanıtıldığı 32 sayfalık rehber kitapçığın dağıtıldığı gecede, salondaki konuklar Türk ve Türkmen bayraklarını sallayarak tüm saldırılara rağmen Türkmenlerin dimdik ayakta durdukları mesajını verdi. Devamı 2 de Aylık, Haber, Kültür, Siyaset, Tarih, Araştırma, Bilim, Gazetesi Kerkük ün Sesi Musul, Süleymaniye ve Kerkük Türk vatanının bir parçasıdır. K. Atatürk Şubat 2013 Yıl: 4 Sayı: 42 Fiyat: 50 Kr Türk Dünyası nın Bağımsız Sesi Kosova nın Bağımsızlığının 5. Yılını Kutluyoruz İMRALI NIN SURİYE OYUNU TÜRKMEN BÖLGELERİNDE PKK KAMPLARI KURULDU Suriye'nin en büyük petrol yatağı Remilan, PKK kontrolüne geçti. PKK kontrolündeki tesislerden Kuzey Irak bölgesel yönetimine petrol sevkiyatına başladı. Bölgedeki kaynaklardan alınan bilgilere göre Esat yönetimi PKK nın bölgedeki kontrolüne karşı müdahalede bulunmadı. Buradan gelen gelir Esat rejimi, PKK ve Barzani tarafından bölüşülecek. Kerkük ün Sesi Gazetesi Yazı İşleri Müdür Güngör Yavuzaslan İmralı-Erbil hattında devam eden açılım görüşmelerinin gizli şifrelerini yazdı. PKK üst düzey yöneticileri Ak Parti iktidarını terör bitecek diye oyalarken Suriye de Özgür Suriye Ordusu çatısı altında bölgesel yönetim kuruyor. Suriye PKK sının en büyük destekçisi Esad, Barzani ve Tahran yönetimi. PKK, doğrudan emir ve talimatlarını ise, PYD ve YPG adı altında faaliyet gösteren uzantıları aracılığıyla yapıyor. İşte detaylar; SON BİR HAFTADA İÇERİSİNDE TÜRKMEN KÖYLERİNDE PKK FAALİYETLERİ: PKK strateji değişikliğine giderek Özgür Suriye Ordusu adı altında faaliyet göstermeye başlamıştır. İsim değişikliği dışında hiç bir içerik değişikliği yaşanmamıştır. PKK Suriye de yapılanaırken bir yandan organ ticareti, uyuşturucu kaçakçılığı ve tarihi eser kaçırıyor. PKK nın Suriye deki faaliyetlerinin maddi karşılığı 1 Milyar dolara ulaştı. PKK strateji değişikliğine giderek Özgür Suriye Ordusu adı altında faaliyet göstermeye başlamıştır. İsim değişikliği dışında hiç bir içerik değişikliği yaşanmamıştır. Devamı 3 de ABD DEN ERBAKAN A ORTADOĞU VE D-8 SİYASETİNE KRİPTOSU BU NECE GARDAŞLIK HOCALI KATLİAMINI MEKSİKA, KOLOMBİYA 2011 YILINDA PAKİSTAN 2012 YILINDA TANIDI YA TÜRKİYE? Türkiye Cumhuriyeti her platformda işgal altındaki Karabağ konusunda Azerbaycan ı desteklerken TBMM Hocalı katliamını resmen tanıyan bir karar almadı Necmettin Erbakan Kerkük ün Sesi Azerbaycan Türklerinin sesi oluyor. Azerbaycan Parlamentosu 1994 yılında aldığı kararla Hocalı da yaşanan katliamın "soykırım" olduğunu ilan etmiştir. Latin Amerika ülkelerinden Meksika'nın ardından, Kolombiya Senatosu ve Pakistan Hocalı da yaşananları "soykırım" olarak kabul etti. TBMM Genel Kurulunda ve dış ilişkiler komisyonunda birçok görüşme ve bildiri yayınlanmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti iki devlet bir millet olarak bakılan Azerbaycan da yaşanan Hocalı katliamını resmen tanımadı yılında Pakistan Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu "Hocalı soykırımı" ile ilgili bir karar aldı. Kararda Azerbaycan'ın yüzde 20'sinin Ermenistan tarafından işgal edildiği hatırlatılarak, 26 Şubat 1992'de Ermeni ordusu tarafından Hocalı şehrinde sivil halka karşı soykırım yapıldığı ifade edildi; soykırım şiddetle kınandı. Meksika Senatosu, 2011'de Hocalı olaylarını soykırım olarak tanımıştı. Azerbaycan da Rus destekli Ermenilerin Şubat 1992 de gerçekleştirdiği korkunç katliamda can verenler anılırken, Azerbaycan Milletvekili Elman Memmedov, faillerin ve sorumluların cezalandırılmasını istedi. Azerbaycan milletvekilleri, Ermenilerin 26 Şubat 1992 de Azerbaycan ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı da yaptığı ve resmi rakamlarla 613 kişinin katledildiği soykırımın unutulmamasını, TBMM nin bu soykırımı resmen tanımasını istedi. Elman Memmedov, Bizler Türkiye den çok büyük şeyler bekliyoruz. TBMM Hocalı Soykırımı nı resmen tanımalı. Türkiye nin her bir yerinde Hocalı katliamını anlatan anıtlar dikilmeli, konferanslar düzenlenmeli dedi. Merhum Başbakan Necmettin Erbakan ın siyasi yaşantısında 28 Şubat a giden süreçte ABD nin yaptığı gizli diplomatik çalışmaların etkisi de var.erbakan Hoca nın Ortadoğu siyasetinden rahatsız olan ABD yönetimi ÇOK GİZLİ ibareli kriptolarını diplomatik temsilcilerine yollamış. İşte o belgeler; Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Warren Christopher imzalı olan ve ABD`nin Türkiye Büyükelçiliği dahil bir çok kurumuna gönderilen bu kripto ile amacın ABD`nin milli hedeflerinde Erbakan Hükümeti ile bir sapma olduğu ve bu sapmanın en kıza zamanda durdurulması için çeşitli önlemlerin alınması gereği vurgulanmış. Erbakan, Ekim 1996 tarihli olan ve D-8 birlikteliğinin kurulması kararından sadece on beş gün önce yayınlanan bu kriptoda yazan maddeleri aynen sıraladı: 1- Türk Hükümeti`nin milli eğilimlerinden ve Başbakan Erbakan`ın ideolojisinden ilham alarak dış politikayı batıdan ayırıp Arap ve Müslüman dünyasına yeniden yönlendirmesinden dolayı derin endişe içerisindeyiz Kanaatimizce Türkiye`nin İran, Irak, Libya, Nijerya, Suudi Arabistan ile bağlarını kuvvetlendirme amaçlı mevcut tutumu bizim milli menfaatlerimize aykırıdır, düşmancadır. 3- Doğru Yol Partisi, Erbakan`ın İslami söylem ve taahhütlerini ılımlaştırmada başarılı olamadğına göre kendisinin Refah Partisi ile koalisyonu verimsiz görünmektedir. Biz inanıyoruz ki Tansu Çiller`in koalisyondan çektirilmesi Erbakan`ı düşürür ve ülkeyi erken seçime götürür. Sonuç kesin olmamakla berabe Refah Partisi yapılacak olan seçimlerden eskisinden daha güçlü olarak çıkar. 4- Türkiye, Birleşik Devletlerin anahtar stratejik ortağı olarak kalmak mecburiyetindedir. Onun bu pozisyonunu gerçekleştirmek ve sürdürmekteki başarımız, milli menfaatlerimiz doğrudan etkileyecektir. Türk Askeriyesi, bu sonucu elde etmeye doğru daha büyük çaba sarfetmesi için harekete geçmeye zorlanmalıdır. Bu konudaki aksiyon planlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz. Bu belgenin ellerine 28 Şubat sürecinden ve 54. Hükümetin sonrasında geçtiğini vurgulayan Erbakan, "Şayet elimize önceden bir bilgi ve belge geçseydi, gereken tedbirleri alırdık. Bu belge bizim 15 Ekim 1996`da İslam Konferansı Örgütü`nü Çırağan Sarayı`nda toplayıp, daha güçlü bir birliğin kurulmasına karar vermemizden sadece 15 gün sonra yayınlanmış dedi." Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Warren Christopher

2 2 Bu memleket tarihte Türktü,halde Türktür ve EBEDİYETEN TÜRK KALACAKTIR... ATATÜRK Türkmeneli İnsan Hakları Derneği, Türkmenler in feryadını canlı yayınla milyonlara duyurdu YADIMA DÜŞTÜ KERKÜK GECESİ NE TUZHURMATU DAMGASI TRT-AVAZ, TRT-Müzik, Türkmeneli, Bengü-Türk, Tokat-60 televizyon kanallarının canlı yayın gerçekeştirdiği Direniş Gecesi nde Irak Türkmeni nin sesi milyonlarca kişiye duyuruldu. Saat 20.30da başlayıp saat de sona eren 2,5 saat süren geceye telgraf gönderen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın gönderdiği telgraf büyük alkış aldı. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı nın bu desteği, geceyi ekranlardan izleyen Irak Türkmenleri ne moral verdi. Bu arada; Kültür ve Turizm Bakanı, Ekonomi Bakanı nın da telgraf göndererek destek verdiği geceye Dışişleri Bakanı sayın Davutoğlu nun yurt dışında olacağından katılamayacağını bildirmiş olması da takdirle karşılandı ve Tuzhurmatu daki yaralı Türkmen ileri gelenlerini tedavi için Türkiye ye getiren Davutoğlu na teşekkür edildi. AVCI : TUZHURMATU DAKİ KALLEŞÇE SALDIRIYI KINIYORUZ Gecede; Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanı Savaş Avcı, 23 Ocak 2013 tarihinde Irak'ın Türkmen şehri olan Tuzhurmatu'daki taziye evine gerçekleştirilen bombalı saldırıya dikkat çekerek, Bu menfur saldırıda 23 Türkmenimiz şehit oldu ve çok sayıda yaralı vardı. Şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bu kalleşçe saldırıyı kınamak ve tüm maksadıyla bu programı düzenledik.' Diyerek, Tuzhurmatu daki menfur saldırıda yaralanan Türkmen ileri gelenlerini tedavilerinin yapılması için uçakla Türkiye ye getirten Dışişleri Bakanımız Davutoğlu na Türkmen halkının minnet ve şükranlarını sundu Tuzhurmatu daki saldırı öncesi planlanmış olan bu gecenin içeriğinin saldırı sonrası değiştirildiğini söyleyen Savaş AVCI konuşmasını şöyle sürdürmüştür: Kalbimiz Tuzhurmatu İçin Atacaktır Toplumlar sadece silaha sarılarak ya da siyaset yaparak mücadele etmezler... Aynı zamanda kültürleriyle, gelenekleriyle, manileri ve türküleriyle de davalarını temsil ederler, kendilerini tanıtırlar. Bu gecenin içeriğini de işte bu ruh içinde yeniden düzenledik. Şehitlerimiz için Kur an okutarak, fatiha okuyarak dualarımızla gecemize başladık. Bu vesileyle bizim niyetimizden şüphe edenleri huzurunuzda kınıyorum. Tüm kamuoyu bilmelidir ki; bugün bu salonda olan sizler de dahil hepimizin yüreği, Altınköprü için, Telafer için, Tuzhurmatu için, Kerkük için atmaktadır. Bu gece; Telafer den Mendeli ye kadar uzanan topraklarda yükselen feryatları türkülerle, ilahilerle, hoyratlarla dile getireceğiz. Bu gece; Türkmen in sesi, Türkmen in kulağı, Türkmen in gözü olmak için bu salonda bir araya geldik... Evet bu gece; destanlaşan bir direniş örneği gösteren Türkmen in sesini, Tuzhurmatu dan yükselen feryatları tüm dünyaya duyurmak için bir araya geldik... Evet bu gece; sanatçılarımız; duaların, ilahilerin yanısıra hoyratlarımızı, türkülerimizi de terennüm edeceklerdir... ŞENGÜL : BİZLER KARDEŞİZ Türkmenleri Küçükçekmece'de ağırlamaktan mutlu olduklarını ifade eden Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Enver Şengül de Sizler bizim canımızsınız, yüreğimizsiniz, kardeşimizsiniz. Bombalı saldırıda kaybettiğimiz şehitlerimize Allah tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz yıldır vermiş olduğunuz mücadelede ruhumuzu, benliğinizi, Türklüğünüzü unutmamış, ortaya koymuşsunuzdur. Bizler sizlerin yaralarınızı sarmaya devam edeceğiz. Bu etkinlikte emeği geçen dernek başkanlarına teşekkür ediyorum. Sizlerin sesini bizlerin asil vazifesidir. diye konuştu. Program sonunda emeği geçenlere Küçükçekmece Belediyesi, Türkmeneli İnsan Hakları Derneği ve Türkmeneli Televizyonu tarafından şükran plaketlerinin verildiği geceye; Basın İlan Kurumu Genel Müdürü sayın ATALAY ın dışında; TRT Haber Koordinatörü, TRT-Müzik Temsilcisi, Demokrat Pari İl Başkan Yrd.cısı; Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti Başbakan Yardımcısı Hızırbek Gayretullah ile aynı hükümetin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Samet Güder; Kırgız Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Bşk. Abdülmetin Keskin, Doğu Türkistan Gençlik ve Kültür Derneği Başkanı Tibet Yücetürk ve Doğu Türkistan Göçmenler Derneği Bşk.Yrd. Serkan Dinçtürk, Türkistanlılar Kültür ve Sosyal Yardım Derneği temsilcisi Baki Akarsu ve Alperen Ocakları Temsilcisi Faruk Aksel, Türkmen Kardeşlik ve Dostluk Derneği Bşk. Yrd.cısı Mehmet Celal ile emekli Komutanlar ile Üniversite öğretim üyelerinin de katıldıkları görüldü. KERKÜK GECESİNE TUZHURMATU DAMGASI Tuzhurmatu dan yükselen feryatlar İstanbul dan ses verdi. Türkmenli İnsan Hakları Derneği tarafından düzenlenen gecede Türkmen Şehitler için Kuran-ı Kerim okundu. Türkmenli İnsan Hakları Derneği tarafından düzenlenen Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu ve Türkmeneli Televizyonu katkılarıyla Küçükçekmece Belediyesi nin ev sahipliğinde Kerkük Gecesi hafta sonu İstanbul da gerçekleştirildi. Gece de Tuzhurmatu ve Kerkük te patlamalarda hayatını kaybeden Türkmenler de anıldı. Gecede Tuzhurmatu patlamasında hayatını kaybeden Türkmen Şehitler anılarak birlik, beraberlik ve dayanışma mesajları verildi. Gecede ses sanatçısı Mehmet Özbek ile Türkmenlinden gelen Dedeler Yadigârı Müzik Topluluğu İstanbul Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi nde gerçekleştirilen gecede, Kerkük ten gelen Dedeler Yadigarı Grubu, sevilen Kerkük hoyrat ve türkülerini seslendirdi. Programa Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Enver Şengül, Hüseyin İpek, M. Besim Müftüoğlu ve Mustafa Kuzugüden'in yanı sıra dernek ve vakıf başkanları, siyasi parti temsilcileri, basın yayın kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda Türkmen vatandaş katıldı. ŞEHİTLER İÇİN KURANI KERİM OKUNDU Program; 23 Ocak 2013 tarihinde gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit olan Tuzhurmatu şehitleri için okunan Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Irak Türklerinin yaşantısı, dramı ve kültürel zenginliğiyle ilgili fotoğrafların da sergilendiği programda, Türkmeneli Derneği tarafından konuklara etli pilav ikramı da yapıldı. Mehmet Özbek in sunuculuğunu yaptığı programda, Irak Türkmeneli nden gelen Dedeler Yadigarı Müzik Topluluğu Türkmenli türkü ve hoyratları ile izleyicileri duygulandırdı. BU KALLEŞÇE SALDIRIYI KINIYORUZ Gecede Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanı Savaş Avcı, ' 23 Ocak 2013 tarihinde Irak'ın Türkmen şehri olan Tuzhurmatu'daki taziye evine gerçekleştirilen bombalı saldırıya dikkat çekerek, 'Bu menfur saldırıda 23 Türkmenimiz şehit oldu ve çok sayıda yaralı vardı. Şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bu kalleşçe saldırıyı kınamak ve tüm maksadıyla bu programı düzenledik.' diyerek, programa katkılarından dolayı Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay'a teşekkür etti. BİZLER KARDEŞİZ Türkmenleri Küçükçekmece'de ağırlamaktan mutlu olduklarını ifade eden Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Enver Şengül de Sizler bizim canımızsınız, yüreğimizsiniz, kardeşimizsiniz. Bombalı saldırıda kaybettiğimiz şehitlerimize Allah tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz yıldır vermiş olduğunuz mücadelede ruhumuzu, benliğinizi, Türklüğünüzü unutmamış, ortaya koymuşsunuzdur. Bizler sizlerin yaralarınızı sarmaya devam edeceğiz. Bu etkinlikte emeği geçen dernek başkanlarına teşekkür ediyorum. Sizlerin sesini bizlerin asil vazifesidir. diye konuştu. Program sonunda Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin İpek, programda emeği geçen dernek başkanlarına ve sanatçılara plaket verdi.

3 Size öyle bir vatan aldım ki;ebediyen sizin olacaktır. ALPASLAN 3 İMRALI NIN SURİYE OYUNU TÜRKMEN BÖLGELERİNDE PKK KAMPLARI KURULDU SON BİR HAFTADA İÇERİSİNDE TÜRKMEN KÖYLERİNDE PKK FAALİYETLERİ: Halep Köyleri:Türkmen köyleri arasında bulunan Kürt kökenli kişilerden oluşan 400 ile 600 arası Afrin tarafında 4 askeri kampta askeri eğitim almış ve Türkmen köylerine sızmışlardır. Buradan da Türkmen bölgesine sınır olan Türkiye'ye sızmaya başlamıştır. Gerilla eğitimi alan bu kişiler Ballı, Tirhin ve Düdyen köylerine yerleşmişlerdir. Türkmen bölgesinde Türkiye geçmek üzere Kürt kökenli kişiler tespit edildi. Türkmen bölgesinden Türkiye'ye geçerek askeri güzergaha mayınlı bölgeden söktükleri mayınları dikmişlerdir. PKK tarafından, Türkmen bölgesindentürkiye'ye esrar ve eroin kaçakçılığı başlamıştır. Hava Hüyük dağının Kocalı Türkmen köyü tarafında PKK kılıflı silahlı kişilerin dolaştığı köylüler tarafından görülmüş ve dağda tarihi eserler aradıkları tespit edilmiştir. Halep kurtarılmış piyade okulu yakınında yer alan Türkmenlerinde yaşadığı Tel Şair Köyü'ne yakınında bulunan PKK kontrolüne geçmiş Kefr Sağir köyünden Tel Şair Köyü'ne tacizler başlamıştır. Tirhin Türkmen köyünde PKK kampı kurmuştur. Kara Mezere Türkmen Köyü'ne PKK karargah kurmuştur. Dudyen Türkmen köyün'de PKK karargah açıp kuzey Kürt cephesi adında büyük bir tabur kurdu. Şavı'da PKK'a kontrol noktası kurdular. Çobanbey kasabasında SİNAN ÇELEBİ TÜRK FİRMALARI IRAK TA HER YERDE KÖK SALMIŞ DURUMDA PKK karargah açtı ve bayrağı dikti. Türkmen bölgesinde iş adamları kaçırmalar ve fidye istemeler başlamıştır. Ayrıca Türkmen askeri yöneticilerini ve siyasetçilerini kaçırma planları yapıldığı ihbarı geldi. PKK BU GÜCÜ ÜÇ YERDEN ALIYOR Birinci taraf kaçakçılık ve adam kaçırma. İkinci taraf, Kuzey Kürdistan. Üçüncü taraf: Liva Amr İbni As'ın komutanı Ahmet Übeyit'ten alıyor. PKK son dönemde strateji değişikliğine giderek Özgür Suriye Ordusu kılığına bürünerek Türkmen bölgesine sızmaya çalışıyor. Bu strateji değişikliği ile safları bozmaya ve kendilerine pay çıkarmaya çalışıyorlar. Bu bölgede PKK, Özgür Ordu'da Yusuf Azma, İbrahim Heneno ve Selahettin Eyyübi taburları altında faaliyet gösteriyor. PKK, doğrudan emir ve talimatlarını ise, PYD ve YPG adı altında faaliyet gösteren uzantıları aracılığıyla yapıyor. PKK NIN ÖZGÜR SURİYE ORDUSU İÇİN YAPILANMASI RAKKA - TEL ABYAD GRUBU Rasul Ayin taraflarında başlayan Özgür Ordu ve PKK çatışması PKK'nın kurtarılmış bölgelere doğru ilerlemesi başlamıştır. Bu doğrultuda Tel Abyad'da bulunan Türkmen birliklerini taciz etmeye ve sıkıntı yaratmaya sebep vermektedirler. Bu gelişmeler biz Türkmenleri tedirgin etmektedir. TÜRKMENLERİN BEKLENTİLERİ Bölgede Suriye telefon şebekesi çekmediğinden ve yeterli telsiz olmadığından Turkcell vericilerini özelliklede Çobanbey ve Carablus arasında yükseltilmeli ki Türkmen birlikleri arası iletişimi sağlanmış olsun. Halep ve Rakka'da bu hafta içinde ilanı yapılacak Türkmen Askeri Meclisi'nin tanınması ve desteklenmesi.yakın bir zamanda PKK ile bir çatışma ihtimali çok yüksek, dolayısıyla göz korkutacak silah, cephane ve ferdi silah desteği sağlanmalı,çobanbey kapısını sayın dış işleri bakanımız tarafından defalarca açılması talimatını vermesine rağmen halen açılmamış olması durumundan hiç zaman kaybedilmeden açılmasını, Sınır Türkmen boyunca Türk silahlı kuvveti güçlendirmesi ve teyakkuz haline geçmesi gibi milli menfaatlere hizmet edecek taleplerin yerine getirilmesi beklentiler arasında. HOLLANDA DA IRAK TÜRKMENLERİ ŞEHİTLER GÜNÜ 19 Ocak 2013 te Hollanda nın Beverwijk kentinde bulunan Türk Kültür Merkez inde Avrupa Irak Türkmenleri Birliği tarafından organize edilen Hollanda da Irak Türkmenleri Şehitler Günü etkinliğinde okunan Kuran ın ardından şehitler için 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı. ı. Saygı duruşundan sonra İstiklal Marşı ve Biz Türkmeniz dizeleriyle başlayan Türkmen Milli Marşı okundu.avrupa Irak Türkmenleri Birliği Genel Başkanı gazeteci Eşref Kerküklü etkinlikte yaptığı konuşmada, 16 Ocak 1980 tarihinde dönemin rejiminin asarak şehit ettiği Türkmen önderleri Dr. Necdet Koçak, Abdullah Abdurrahman, Dr. Rıza Demirci ve Adil Şerif'in halen daha günümüzde Türkmenler için ışık kaynağı olmaya devam ettiklerini dile getirdi. Kerküklü; 1980 ile 1990 arasında yakalanan 600 ün üzerinde Türkmen in idam edildiğini, sürgüne gönderildiğini, işkence gördüğünü, uzun yıllar hapis yattığını ve idam edilenlerin özellikle öğretmen olmasının dikkat çektiğini dile getirdi. Kerküklü yaşamlarını yitirenlerin ölümsüz kahramanlar olduklarını vurguladı. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Ticaret ve Sanayi Bakanı Sinan Çelebi, Irak'ta büyük projelere imza atan Türk firmalarının bölgenin her yerine kök saldığını belirtti. Türk Irak Uluslararası Yatırımcılar Derneği (TURİYAD) ve Dünya Gazetesi işbirliğiyle Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) konferans salonunda düzenlenen 'Irak'ta İş Fırsatları Zirvesi'nde konuşan Çelebi, Türkiye'nin senelerce yüzünü Batı'ya döndüğüne dikkat çekti. Irak ın yeniden yapılanmasında Türk iş adamlarının tecrübelerinden faydalanmak isteyen Iraklı heyet Vali Mutlu yu ziyaret etti İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Bölgesel Kürt Yönetimi Ticaret ve Sanayi Bakanı Sinan Çelebi ve beraberindeki heyeti makamında ağırladı. İstanbul Valiliği nde yapılan iki saatlik görüş alışverişinde Süleymaniye Valisi Bahroz Fap Rashid, Erbil Valisi Nevzad Mawlod Hadi, Dohuk Valisi Tamir Fettah Ramazan, Germiyan Valisi Salahaddin Muhammmed Erbil, Ticaret Ataşesi Sayer Erbil katıldı. 'COĞRAFYAYA DÖNMEK ERDEMLİLİK' Türkiye'nin yüzünün artık kendi coğrafyasına dönmesinin büyük bir başarı olarak değerlendiren Çelebi, "Çünkü coğrafyadan kopmak bu kadar kolay değil, ama tekrar dönmek bence bir erdemliliktir." ifadesini kullandı.1999'dan bu yana ortalama her ay yaklaşık 3 Türk firmasının bakanlıklarında kaydının yapıldığına işaret eden Çelebi, "3-4 kişi Türkiye'den gelip oradaki yerli bir firmayla çalışıyor. Türkiye'nin tekrar coğrafyasını ele alması, cesur kararlar alması bu sonucu vermiştir. Bu bakımdan hem kendimizi hem devletimizi tebrik ederim." dedi. TÜRKİYE'YE HER KONUDA ÖNCELİK Neçirvan Barzani'nin bakanlar kurulunda Türkiye'ye öncelik tanınması yönünde talimatlar verdiğine dikkat çeken Çelebi, Neçirvan Barzani'nin 'Tüm ilişkilerinizde, ister ekonomi ister politika ister sosyal ve diğer alanlar olsun Türkiye'ye öncelik tanımak lazım' dediğini kaydetti. İlişkiler bu yönde gelişirse birçok sorunun çözüleceğini anlatan Çelebi şöyle devam etti: "Irak'taki tüm büyük işler, oteller, hava alanları, fabrikalar, ana caddeler, otobanlar Türk firmalar tarafından başarıyla inşa edilmiştir. O bakımdan Türk firmaları Irak'ta her yerde kök salmış. Toplum tarafından kabul görmüş hiç kimsenin evinde 510 üründen daha az Türk malı yok.'' Şubat 2013 Yıl:4 Sayı: 42 İmtiyaz Sahibi: Güngör YAVUZASLAN Sorumlu Yazı İşleri Md: Güngör YAVUZASLAN Yönetim Merkezi: Kırtepe Mah. Lütfiye Caddesi No: 15 BARTIN yavuzaslan74@gmail.com - Tel: Basım Yeri:Bulut Basın Yayın ve Matbaacılık Kırtepe Mah.Asma Cad. No:35 Bartın Tel: Gazetemiz Evrensel Basın İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir Aylık Siyasi Yerel Süreli Yayın Kuruluş Tarihi : 23 Şubat 2009

4 4 Ey Türk Beyleri,Milltim,İşitin!Yukarıda Gök Çökmedikçe aşağıda yer delinmedikçe,türk Ulusu senin ülkeni kim Alabilir? Töreni kim Bozabilir? BİLGE KAĞAN BAŞBAKAN AÇIKLADI UYGUR TÜRKLERİ TARTIŞIYOR Başbakan Erdoğan ın Şangay İşbirliği Teşkilatına üye olabileceklerini açıklaması üzerine Doğu Türkistanlılar arasında tartışma yaşandı. Doğu Türkistan Derneği Genel Başkanı ve Dünya Uygur Kongresi Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk, ''Başbakan'ın Şangay'la ilgili açıklaması, dünya dengelerini değiştirebilecek bir açıklamadır destekliyoruz'' dedi. Doğu Türkistan Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin aralarında Çin ve Rusya gibi iki büyük gücün yer aldığı Şangay Birliği'ne üye olmasının faydalı olacağını söyledi. Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi 50 yıldır oyalamasının bıkkınlığa yolaçtığını belirten Tümtürk, "Türkiye'nin uluslararası politikalarda etkin olması çok önemlidir. Böyle bir oluşumda Türkiye'nin olması 63 yıldır işgalci pozisyonunda olan Çin hükumetinin de artık kendine gelmesine sebep olacaktır. Özelde Doğutürkistan'la, genelde ise Türk Cumhuriyetlerinde akrabalık bağının bulunması Çin hükümetini tehdit etmektedir. Şangay işbirliğine Türkiye'nin alınması demek, Doğu Türkistan'da zulme uğrayanların ve insan hakları ihlallerinin ortadan kalmasına sebep olacaktır. Şangay işbirliğini, Doğu Türkistanlılar olarak destekliyor Seyyit Tümtürk başbakanımızın bu çıkışları için de kendisine teşekkür ediyoruz Türkiye örgütün üçüncü büyük üyesi olabilir'' TÜRKİYE NİN Ş.İ.Ö.NE KATILMASI ZULME SEYİRCİ KALMASI DEMEKTİR Amerika merkezli sorosvari NED vakfından mali yardım alan Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabia Kadir in yardımıcısı olan Tümtük ün Doğu Türkistanlılar adına konuşma yetkisi yoktur. Tümtük sadece kendi derneği adına konuşabilir. Türkiye nin Şanghay İşbirliği Örgütü ne katılması görüşüne hiç bir Doğu Türkistanlı nın destek vermesi mümkün değildir. Türkiye nin Ş.İ.Ö.ne katılması demek Çinlilerle ele ele zulme seyirci olması demektir Diasporadaki Doğu Türkistanlıların Ş.İ.Ö. oluşumuna destek vermesi, Çin e destek vermesi demektir. Rabia Kadir de Şanghay İşbirliği Örgütü nü detekliyor mu merak ediyoruz Onlarca masum Doğu Türkistanlının idamına neden olan Şanghay Örgütü ne Dolkun İsa destek veriyor mu merak ediyoruz Ama biz Doğu Türkistan Dayanışma Derneği olarak Şanghay İşbirliği Örgütü ne Türkiye nin üye olmasını doğru bulmadığımızı kamuoyunun bilgisine sunuyoruz Doğu Türkistan Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu DOBRUCA DA KIRIM MÜCADELESİ Yavuzaslan ın bu seferki durağı İstanbul Kırım Derneği oldu. Romanya'da Müslüman Tatar Birliğinin Milletvekilliğini yapan Nejat Sali ile bir araya gelen Yavuzaslan,Kırım Tatar Türklerinin nabzını tuttu.nejat Sali Bizim davamızın adı Kırım dır İstanbul Kırım Derneğinde Romanya'daki Kırım Tatar Türklerinin Durumu ve Kırım'ın geleceği İstanbul da masaya yatırdı. Konferansa Kırım Tatar Türklerinin yanı sıra Kırım Tatar Meclisi Türkiye Temsilcisi Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, Gazeteci-Yazar Ahmet Tüzün, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Prof.Dr.Mehmet Dalkılıç,Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi nden Prof.Dr.Ramazan Biçer, Marmara Üniversitesi nden Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Başarslan,Rusya Müslümanları Merkezi Dini Nezareti Türkiye Temsilcisi Cafer Sadık Özlevent, Düzce Kırım Türkleri Dernek Başkanı İlyas Öz, Yönetim Kurulu üyesi Osman Kesen, İletişim Sorumlusu Şafak Kesen, Düzce Kırım Türkleri Derneği Kurucu başkanlardan Metin Erdoğmuş,Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Çataca Şubesi Başkanı Erol Taylan, Bartın Gazeteciler Dernek Başkanı Güngör Yavuzaslan ve ev sahibi olarak Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Celal İçten kalabalık bir dinleyici toplululuğu katıldı. NEJAT SALİ DOBRUCA BÖLGESİ ÇOK ESKİ BİR TÜRK YURDUDUR Romanya'da Müslüman Tatar Birliğinin Milletvekilliğini yapan Nejat SALİ Romanya ve Kırım da Tatar Türklerinin son durumunu masaya yatırdı. Sali Dobruca Bölgesi çok eski bir Türk yurdudur, Türk boyları M.Ö İskitler den bu bölgede yaşadı. Türkler Kırım Bölgesinde birçok önemli medeniyet kurdular. Romanya da Sovyet döneminden sonra nüfus sayımında bizler eksik çıkarıldık.80 Bin Olan nüfusumuz Romanya da 50 Bin sayıldı. Bizim davamızın adı Kırım dır. Kırım da Tatar demek Türk demekdir.tatar o bölgenin Kırım Türklerinin olduğunu işaret eder. Tatarlar Öztürk dür. Tatarca nın yüzde doksanı Kaşgarlı Mahmut un dilidir. Mücadelemiz Kırım dır. dedi. DOBRUCA DA KIRIM MÜCADELESİ Romanya'da Müslüman Tatar Birliğinin Milletvekilliğini yapan Nejat SALİ Konferans ta Dobruca da son durum hakkında bilgi verdi.sali Şu anda Kırım mücadelesi yeterli düzeyde değil, Sovyet döneminde baskı altında Doburca da mücadele verildi. Dobruca Kırım Mücadelesinin temeli olmuştur. Kırım Tatar Dünya Birliği 2009 da kuruldu.ama canlı tutamadık.canlandırmalıyı z.1933 yılında Atatürk Sovyetler Birliğinin dağılacağını gördü. Türkiye de Kırım Tatar Türkleri tek çatı altında toplanmalıdır. diyerek birlik beraberlik mesajları verdi. Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen geleneksel Cuma Konferanslarında Romanya'da Müslüman Tatar Birliğinin Milletvekilliğini yapan Nejat SALİ Romanya'daki Kırım Tatar Türklerinin Durumu ve Kırım'ın geleceği konulu konferansı verdi.01 Şubat Cuma günü saat 19.30'da dernek toplantı salonunda yapılan konferansın ardından konuklara ikramda bulunuldu. NEJAT SALİ KİMDİR? 4 Eylül 1953'te Köstence Vilayeti ne bağlı Omurça da (Valul Traian) doğdu. Babası Eyüp Omurçalıdır, annesi ise Reyhane Toprakhisarlıdır. Annesi evde yedi çocuk yetiştirdi. Bunlardan ikisi oğul, ben ve Esat Ağabeyim, ve beşi kızdır, Saadet, Sadiye, Naciye, Zekiye ve Nadiye Ablaları de Bükreş Ekonomi Üniversitesi, Finans ve Bankacılık Fakültesi nden mezun oldu. Eşi Umiran ile üniversitede tanıştı ve 1980 de evlendi. Üç kız çocuğu var doğumlu Nesrin Ortadoğu Teknik Üniversitesi nde, 1985 doğumlu Dilaver ve Dinsel ise Boğaziçi Üniversitesi nde okuyorlar ile 2000 seneleri arasında Murfatlar Şarap ve Bağcılık Araştırma Enstitüsü nde ekonomist olarak çalıştı. En büyük ilgi alanı Kırım davasıdır ve bu nedenle hukukçu olmak isterdi. Zamanında hukukçu olmak istemişti ama Romanya komünist rejimi buna izin vermedi ve o nedenle ekonomist oldu.. Komünist rejimde cemiyetler ve bütün siyasi haklar yasak idi. Aralık 1989 da rejim ihtilal ile düştü ve Ocak 1990 da Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Birliği ni (RMTTDB) kurduk. Birliğin kurucularından birisi olarak 1991 ile 1993 yılları arasında Başkan Yardımcısı, 1997 ile 2000 yılları arasında da Genel Başkan seçildi. RMTTDB Türk kültürünün bayraktarıdır ve amacı milli kimliğimizi korumak, soydaşlarımızın Romanya da her alanda etkili olması, Türkiye ile ilişkilerde bağ oluşturmak, Kırım için mücadele etmek ve bu davada başarılı olmaktır. Kırım Tatar Milli Meclisi ne tam destek veriyor, Gelecekte Romanya da daha kuvvetli olmak ve Kırım da soydaşlarımızı daha çok desteklemek istiyor. Oraya göç etmek isteyenleri desteklemek veya çifte vatandaşlık alabilmelerini sağlamak istiyor, Romanya nın Avrupa Birliği ne girmesini bekliyor ve bu pozisyonda Türkiye ye ve Kırım Tatarlarının davasına Avrupa Birliği nin desteğini almak istiyor. Irak ile sınır kapısı sayısı artıyor Irak ile Türkiye arasında yer alan 384 kilometrelik sınırda tek sınır kapısı bulunuyor. İki ülke arasındaki ticaretin 13 milyar doları aşması üzerine yeni sınır kapıları gündeme geldi Türkiye ile Irak arasında hâlihazırda sadece Haburİbrahim Halil Kara Hudut Kapısı faaliyet gösteriyor. Bu kapı iki ülke arasında giderek artan ticaret hacmini ve yolcu trafiğini karşılamakta yetersiz kalıyor. Ayrıca son dönemde Suriye de yaşanan çatışma ortamı dolayısıyla Habur Kara Hudut Kapısı nın yükü arttı ve talebi karşılayamaz hale geldi. Bu durum Türkiye nin Irak, Ortadoğu ve Körfez ülkeleri ile olan dış ticaretini olumsuz etkileyerek, alternatif geçiş noktaları arayışlarını kaçınılmaz hale getirdi. Dört sınır kapısı daha geliyor Bu çerçevede İçişleri Bakanlığınca kara hudut kapısı ilan edilen Derecik (Hakkari-Şemdinli), Üzümlü (Hakkari-Çukurca) ve Gülyazı (Şırnak-Uludere) ile kara hudut kapısı ilan edilme çalışmaları İçişleri Bakanlığı nezdinde devam eden Aktepe de (Şırnak) Gümrük Müdürlükleri kurulması amacıyla hazırlanan Bakanlar Kurulu Kararı, 25 Ocak 2013 tarihli Resmi Gazete de yayımlandı. Yine bu kararname ile Erzincan ili Doğu Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne bağlı iller arasından çıkarılarak, Doğu Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne bağlı iller arasına eklendi. PEKİN YÖNETİMİ NE DİASPORA DAN ÇAĞRI Geçen hafta İstanbul da ÇHC Konsolosluğu önünde 5 Şubat 1997 de Gulca da dini inançlarından dolayı meydana gelen olayların yıldönümü dolayısıyla protesto gösterisi düzenlendi da Barın da meydana gelen olaylar her yıl nisan ayında, aynı şekilde Urumçi de 2009 da yaşanan hadiseler de her yıl Temmuz un 5 nde protesto edilecek... Çin in yumuşak karnı olarak nitelendirilen Doğu Türkistan bölgesinde huzur ve istikrarın sağlanmaması durumunda bu protestoların her yıl üç dört defa tekrarlanacağı bilinen bir gerçek... Önemli olan protestoların dozunun artmasının önüne geçilmesidir. Daha başka ifadeyle, gösterilerin demokratik ve yasal bir çizgide sürdürülmesi, Urumçi deki özerk yönetimin sergileyeceği tavrıyla alakalı olduğu bir gerçektir. Her şeyden önce yukarıdaki artık gelenekselleşen bu tarihlere yeni tarihlerin eklenmemesidir... Bunu sağlayacak olan da Urumçi deki özerk yönetim değil, Pekin deki merkezi yönetimdir... Peki neler yapılabilir, neler yapılmalı? Mesela 1990 da Barın, 1995 de Hoten, 1997 de Gulca, 2009 da Urumçi de tutuklanan 18 yaş altı gençlerın ve kadınların serbest bırakılmaları sağlanabilir... Mesela olaylara katıldığı gerekçesiyle tutuklu olanlar arasnda hasta olanlar varsa serbest bırakılmaları sağlanabilir... Mesela Gulca da yaşanan haksızlıklar karşısında Özerk Bölge Yönetimi, hayatını kaybeden kişilerin ailelerinden özür dileyebilir... Mesela hayatını kaybedenlerin ailelerine maddi tazminat ödenebilir... Tüm bunları yapılmasıyla Pekin Hükümeti bir şey kaybetmez... Aksine sergileyeceği barışsever ve insani yaklaşımdan dolayı kamuoyunda takdir edilir... Bölge halkının Merkezi Hükümet e olan inancını artırır... Kin ve nefret tohumlarını bir rüzgar gibi yok eder. Unutmamak lazım, zor olan savaş değil, zor olan barıştır, bsrışı sağlamak, barışı sürdürmektir... Ne dersiniz sayın Büyükelçim?... UYGUR CEPHESİ

5 Onlara Allah Türk Adını verdi ve Onları yeryüzüne hakim kıldı. KAŞKARLI MAHMUT 5 HEDEF YİNE TÜRKMENLER MAKEDONYA GEZİSİNDEN NOTLAR Bilecik ten Milli eğitim çalışanlarıyla birlikte gittiğimiz bu güzel geziye on bir eğitimci katıldık. Uçakla İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanından başlayan gezimiz Üsküp e on yedi km. uzaklıktaki Üsküp Havaalanında bizi karşılayan Türk kökenli Makedon vatandaşı Semih kardeşimizin rehberliği ile devam etti. (Semih Makedonya daki Türk Koleji mezunu, devlet üniversitesinde okumuş, sonra da yüksek lisansını yapmış bir kardeşimiz.)başak turizm rehberliğindeki anlaşmalı otellerde kaldık. Makedonya nın nüfusu yaklaşık iki milyon. Atatürk ün okuduğu Askeri İdadi Manastır da. Manastır, Makedonya topraklarında bulunuyor. Makedonya nın Başkent i Üsküp ün nüfusu ise yedi yüz elli bin dir yılında Osmanlı, Makedonya topraklarına ayak basmış. Bilindiği üzere, Osmanlı bir yeri fethetmeden evvel Akıncı ve Alperenlerini gönderip önce gönülleri fethediyordu. Daha sonra 1389 yılında 1. Kosova Muharebesiyle Murat Hüdavendigar Hazretleri Makedonya yı fethediyor. İhlaslı Padişah Allah a şöyle niyaz ediyor: Allah ım Ordumuzu muzaffer, kulun Murat ı da şehit eyle diyor. Bir sırp ın zehirli hançeriyle şehitlik makamına yükseliyor. Ve Allah bu iki duasını da kabul ediyor. Elbette Osmanlı Padişahlarının gayesi kuru bir toprak mücadelesi değildi, Yüce Allah ın adını bayraklaştırma idealiydi. Yani i la-yı Kelimetullah davasıydı. Makedonya nın başkenti Üsküp ü Yiğit Bey ismindeki komutan fethediyor. Yiğit Bey in yeğeni İsa Bey de 1476 yılında çift kubbeli cami yaptırıyor. Orada arkadaşlarla birlikte ziyaretimizi yaptık. Milli şairlerimizden Yahya Kemal Beyatlı Makedon. O nun annesinin mezarı da Üsküp te. İsa Bey Camii nin bahçesinde medfun. Osmanlı, o kadar gönüllere girmiş ve o derece gönülleri fethetmiş ki, hala o insanlar tarafından hürmet ve saygıyla anılıyor. Nasıl anılmasın ki, hala Osmanlı nın eserleri dimdik ayakta, hem de Osmanlı düşmanlarına rağmen. Camiler, Köprüler, Hanlar, Hamamlar, Çarşılarıyla hayat dolu. Hatuncuk Camii de Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül tarafından açılmış. Yine TİKA (Türkiye işbirliği, Kalkınma ve Koordinasyon Ajansı) tarafından bazı tarihi mekanların tamirat ve tadilatlarının yapıldığına sevinç ve mutluluk içerisinde şahit olduk. Tarihi ve kültürel eserlere sahip çıkılıyor, ne güzel, takdire şayan. Bu vesileyle başta başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere diğer emeği geçen yetkililere teşekkürlerimizi arz ederiz. Makedonya nın yaklaşık %40 ı Arnavut milletine mensup, onların da büyük çoğunluğu Müslümanlardan oluşuyor. Ayrıca Makedonya da Zaman Gazetesi Türkçe ve Arnavutça olmak üzere iki dilde haftalık gazete çıkarıyor. Makedonca ile Türkçe de ortak üç bin kelime mevcut. Üsküp adeta bir Türk şehri, Bursa ya benziyor. Kendinizi yabancı hissetmiyorsunuz. Türk müteşebbislerin açtığı sekiz okul var. Bu okullardan birini de Makedon asıllı bir iş adamı yaptırıp, teslim etmiş. Eğitime gönül veren bu iş adamı Türkiye ye de getirilip gezdirilmiş. Biz ekip olarak Üsküp, Ohrid ve Struga, Tetova (Kalkandelen) şehirlerindeki okulları gördük, gezdik. Çok donanımlı. Sınavla öğrenci alıyorlar. Oralardan mezun öğrenciler de önemli görevler üstlenmeye namzet gençler. Çünkü çok iyi yetişiyorlar. Sporda, dilde, sanatta ve bilimde. Her şeyden evvel insanlığa büyük hizmet götürecek Maliki Hasan Turan İle İstanbul ve Bilecik ten potansiyelde, donanımlı gençler. gelen gruplara, Üsküp teki okul öğrencilerinden beş-altısı şiir okuyup şarkı söylediler. Türkçe ye çok vakıflar. O öğrencilerin bazıları, Türkiye de yapılan Türkçe Olimpiyatlarında derece alan gençler. Onları yetiştiren öğretmenlere de buradan selam ve hürmetlerimizi gönderiyoruz. Eski Yugoslavya nın kurucusu, Mareşal Tito. Yugoslavya dağılınca yedi ülke oluşmuş. Bunlar: Slovanya, Karadağ, Sırbistan, Makedonya, Bosna, Hırvatistan ve Kosova Kalkandelen şimdiki ismi Tetova Osmanlı zamanında kurulan bir şehir. Üsküp e 40 km. Merkez nüfusu 100 bin, şehirde iki üniversite var. 20 bin öğrencisi var. Adeta öğrenci şehri. Türkiye de çay içme kültürü nasıl yaygınsa, onlarda da kahve içme kültürü çok yaygın. Makedonya da Türk işadamları ticari faaliyet yapıyorlar. Beko, Ülker, Sarar, Sütaş, Cevahir Holding, Halk Bankası ve Türklere ait Balkan Üniversitesi ni gördük. Veli ARISOY (Bilecik Sevgi Çiçeği Orta Okulu Müdürü) Tuzhurmatu kanlar içinde, Kerkük sokaklarında her gün bombalar patlıyor. Türkiye kınama açıklamaları dışında gelişmeleri izlemekle yetiniyor. Saldırılarda taziye meclisinde bulunan Irak Türkmen Cephesi(İTC) Başkan Yardımcısı Ali Haşim Muhtaroğlu, İTC eski başkanı Sadettin Ergeç ve Kerkük İl Meclisi üyesi Munir Kafili nin yaralandı. Irak ta bir halk yok edilirken bu sessizlik ve hareketsizlik düşündürücüdür. Tuzhurmatu, Kerkük ateş hattında. Terör örgütü El Kaide Irak ta saldırılarına devam ederken Suriye de Türkmenlere Halep'in kuzeyinde PKK baskısı var. Türkmen şehirlerinde savunmasız Türkmenler terörün kurbanı olmaya devam ediyor. Merkezi yönetimi Maliki ve peşmerge yönetimi saldırıları engellemede yetersiz kalıyor. Irak Türkleri Irak ta açık hedef durumundalar. TÜRK MEDYASI ÜÇ MAYMUNU OYNADI Birkaç gazete ve internet sitesinde yer alan küçük haberler dışında Irak taki Türkmen katliamı görmezden gelinmektedir. Aynı zamanda Türkiye deki Türkmen kuruluşları da Türkiye de kamuoyu ve lobi oluşturabilecek düzeyde faaliyetler yapamamaktadır. Bu açıdan etkili ve yetkili mekanizmaların harekete geçirilebilmesi için Türkiye ve diğer ülkelerdeki Türkmen örgütlenmelerinin de daha aktif çalışması gerekmektedir. Irak ta bir halk yok edilirken bu sessizlik ve hareketsizlik düşündürücüdür. IRAK'ın Türkmen şehri Tuzhurmatu da ilçesinde halk meydana gelen patlamada ölen 24 kişinin yasını tutarken Kerkük te ardı ardına bombalar patladı. Kerkük'te 3 Şubat Cumartesi günü El Kaide tarafından yapıldığı açıklanan ve 33 kişinin ölümü, 80 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı saldırı için Kerkük Valisi Necmettin Kerim, "Kerkük Emniyet Müdürlüğü'nün hedef alındığı patlamaların ardında El Kaide olduğuna dairbir terörist şebekesi yakaladık ve bu şebeke üyeleri El Kaide terör örgütüne mensup olduklarını itiraf etti" dedi. Irak'ın Selahettin iline bağlı Türkmenlerin yaşadığı Tuzhurmatu ilçesinde meydana gelen patlamada 24 kişi hayatını kaybetmişti ve onlarca kişi yaralanmıştı. Kimliği belirsiz kişilerce öldürülen Türkmen vatandaş Ahmet Asker'in taziyesi sırasında camide düzenlenen saldırı ilçe halkını şoke etti. Olayın üzerinden 24 saat geçtikten sonra insanlar hala teröristin girdiği caminin içinden enkaz ve ceset parçalarını topladı. Kana bulanmış yerler ve duvarlar patlamanın vahşetini gözler önüne seriyor. Öte yandan İçişleri bakanlığından gelen bir heyet olay yerini inceledi ve oradaki halktan bilgi aldı. Heyet gelecekte güvenlik önlemlerinin artacağını söyledi. Gelen heyet ve vatandaşlar televizyona konuşma yapmaktan kaçındı. Vatandaşlar televizyona çıkanlar öldürülüyor korkusuyla artık görüş bildirmekten çekiniyor. İlçe de yaşamını yitiren insanlar için ayrı ayrı taziye merasimleri düzenlendi. TÜRKMEN GÜCÜ OLMAZSA OLMAZ 23 Ocak 2013 Çarşamba günü Irak ın Selahaddin vilayetine bağlı nüfusunun çoğunluğunu Türkmenlerin oluşturduğu Tuzhurmatu ilçesinde bir Türkmen yetkililerin de katıldığı Seyid Şuheda Hüseyniyesinde yapılan bir cenaze töreninde canlı bombayla düzenlenen saldırıda 24 kişi hayatını kaybederken, 90 a yakın kişi de yaralandı. Olaya böyle bakıldığında Irak ta artık sıradanlaşan bir haber gibi görünmektedir. Ancak detaylarına bakıldığında tamamen Türkmenlere ve Türkmen liderlere yönelik bir katliam girişimidir. Özellikle 16 Kasım 2012 de KYB güçleri ile Başbakan Nuri El-Maliki ye bağlı Dicle Operasyonlar Komutanlığı na bağlı birlikler arasında çıkan çatışmadan sonra daha fazla gündeme gelen Tuzhurmatu da Türkmenlere yönelik ağır bir şiddet dalgası söz konusudur. KIRIMLIOĞLU NDAN RUMLARA TOKAT GİBİ CEVAP Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı, Ukrayna milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin Kiev Büyükelçisi Evagoras Vryonides'in ülkesini ziyaret etmesi için yaptığı daveti, Güney Kıbrıs'a yapacağı ziyaretin ardından kara sınırından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine geçmesine izin verildiği takdirde kabul edeceğini söyledi. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu 11 Ocakta Kiev de Büyükelçi Evagoras Vryonides ile görüştü. Kırım Tatar Milli Meclisinden yapılan açıklamada görüşmenin Güney Kıbrıs ın Kiev Büyükelçisinin talebi üzerine yapıldığı kaydedildi. Vryonides, Kırımoğlu'nun KKTC'yi defalarca ziyaret ederken Avrupa Birliği üyesi olan ve Ukrayna nın diplomatik ilişkileri kurduğu Güney Kıbrıs Rum Yönetimini hiç ziyaret etmemesinin sebebini sordu. Kırımoğlu, Kıbrıs ın Rum kesimine ve Yunanistan a karşı hiçbir önyargısının olmadığını, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini bu ülkenin Cumhurbaşkanı ya da Parlamento Başkanının davetlisi olarak çeşitli törenlere veya konferanslara katılmak üzere ziyaret ettiğini söyledi. Kırımoğlu, KKTC yi ziyaret etmesinin bir başka sebebi olarak orada yaşayan Türklerin Kırım Tatar halkının kardeşi olması ve bu kesimde Rusya'nın işgalinden sonra Kırım ı terk etmek zorunda kalan Kırım Tatarlarının torunlarının yaşıyor olmasını gösterdi.

6 6 Üstümüze kılıç çekilmedikçe,ülkemize girilmedikce,tab'ama cefa edilmedikçe Bizden kimseye zarar gelmez. FATİH Fatih Oğuz un kaleminden KIRIM Ben sana gül diyemem gülün ömrü az olur Kırım ım Cenab-ı Allah nasip etti bu sene Avrupa Türk Konfederasyon 2012 Kurban Organizasyonu öncülüğünde yüzlerce gönüldaşlarımızın Kurban vekaletleriyle Heilbronn Türk Ocağı Dernek Başkanı Sayın Münür Korkmaz ve yine Heilbronn dan olan Cumali Ardin kardeşimizle birlikte Kırım a ilk ziyaretimizi gerçekleştirdik. Akmescit havalimanında bizleri bütün muhabbetiyle ve mütevaziliği ile Kırım Tatar halkının lideri, Kırım Tatar Milli Meclis Başkanı Sayın Mustafa A. Kırımoğlu karşıladı. Sayın Mustafa Kırımoğlu sadece Kırım Tatar halkı için değil; Türk dünyası ve mazlum coğrafya için de önemli bir şahsiyettir. Sergilediği örnek demokrasi mücadelesi gelecek nesillerin kendi kültürel atmosferi içerisinde barış ve huzur ile yaşayabilmeleri için referans olmuş. Kurban programı ve ihtiyaç sahiplerine dağılım programının son halini oluşturmak için Kırım Tatar Milli Meclisi ne uğradık. Bir program dahilinde tespit edilen ihtiyaç sahipleri ve dağılım bölgeleri hakkında istişareler yapıldı. Akmescit de bulunan caminin küçük olması nedeniyle bayramı namazını kılmak için çoğunluğunun tercihi topluma açık salon olduğu, Müftü nün de bu nedenle camide değil bu salonda bulunacağı söylendi. Arkadaşlarla birlikte tercihimiz salondan yana oldu. Bayram namazını kılmak için erkenden gelen kardeşlerimizle birlikte saflarımızı sıklaştırarak Müftü efendinin vaazini can kulağıyla dinledik. Müftü efendinin vaazinde dikkatimi çeken konular: Dinimizi ve kişiliğimizi yaşamak istiyorsak anadilimizi/özdilimizi korumak zorundayız. Milli ve kültürel kimliğimizi yaşamak mecburiyetindeyiz. Birliğimizi ve beraberliğimizi her şeye rağmen diri tutmalıyız. İri, diri ve dinç olmalıyız. Zulüm ve acı yaşamak istemiyorsak vatanımıza bağlı olma mecburiyetimiz var. Bayram namazı ardından Müftü efendiyle bayramlaşırken dikkatimi çeken bir ayrıntı gözüme ilişti. Müftü efendinin kravat iğnesinde Almanya Türk Federasyon Amblemi bulundurması bayram mutluluğumuza daha ayrı bir mutluluk kattı. Türk Federasyon mensubu olduğumuzu söyleyince insanlar size ayrı bir şevk ile sarılıyor. Mensubu olmakla gurur ve şeref duyduğumuz Türk Federasyon umuzun yüksek itibarını bu kutlu beldelerde yaşatan ve yaşattıran bütün ülküdaşlarımızdan Rabbim razı olsun. Kardeşlerimizle bayramlaştıktan sonra Kurban kesiminin gerçekleştiği bölgelere gittik. İhtiyaç sahipleriyle bayramlaştık, onlarla sohbet ettik ve yaşadıkları zorlukları dinledik. Kesimi gerçekleşen kurbanları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için Tatar köylerine vardık. Dağılım esnasında insanlarımızın dillerinde düşürmedikleri duaları ve selamları buradan sizlerle paylaşmak istiyorum. Dağılım sırasında doksan yaş sınırını aşan teyzemizin bir fincan kahve içmek için davetiyesine iştirak ettik. Teyzemiz adeta canlı bir tarih. 18 Mayıs 1944 Kırım Sürgünü nde yaşadığı acıyı, işkenceyi; ve yıllarca vatanından uzak kalmanın verdiği üzüntüyü gözyaşları arasında ifade etmeye çalıştı. Diğer taraftan hatırlanmanın verdiği huzurun, bir diger taraftan her şeye rağmen ümitvar olmanın, mücadeleden kopmamanın Fatih Oğuz verdiği haz ile iki elini göğe doğru açarak dilinden dualar yükseldi. Deruni gözleri, nurlu bakışı sanki bir milletin susuzluğunu gideren pınar gibi. Düşüncelerimizi merak eden teyzemize şunları söyledim: Büyük düşünür merhum Ziya Gökalp derki <kökü mazide olan atiyim>. Siz bizim milletçe tarihimiz, büyüğümüzsünüz. Köklerimiz size; yani büyüklerimize dayanır. Tarihine sahip çıkamayanlar geleceğini kaybeder. O yüzden bizler burada sadece kurban dağıtmıyoruz aynı zamanda tarihimizle, köklerimizle yani sizlerle bir nebze olsun göz göze gelmek için, el ele dokunmak için, aynı dert sofrasında nasiplenmek için, kültür ikliminde zamandaşlık yapmak için buradayız. Teyzemiz, kardeşliğimizin bir ömür sürmesi ve Kurban vekaletlerini gönderenlerin her 2 cihanda mutluluğu baki olması için daha yüksek bir sesle dualarda bulundu. Allah bütün kardeşlerimizin, kültürdaşlarımızın yar ve yardımcısı olsun. Kurban dağılımı yapıldıktan sonra Bayram şenliğinin tertiplendiği bir alana geçtik. Ailelerin bütün mensuplarının katıldığı şenlikte Türkistan pilavı dağıtıldı, çocuklar doyasıyla minderlerde güreşti, halkoyunları sergilendi, türküler ve şiirler okundu. Kültürel bir mücadele veren kardeşlerimiz, kültürel zenginliklerini koruma hususunda dik duruşları sayesinde halkın bütün kesimi millet şuuruyla hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bu azimli gayretleri elbet birgün ülküye kavuşturacaktır. Kırım Tatar Milli Meclisi mensubuyla birlikte tarihinde yaşanan Kırım Savaşı nda şehit düşen askerlerimizin aziz hatırasına yapılan Türk Şehitliği, Bahçesaray da bulunan Han Sarayı, büyük mütefekkir merhum Gaspıralı İsmail Beğ in ebedi istirahatgahını, Kırım Tatar dünyasının önemli şahsiyetlerin mezarlıklarını, Zincirli Medrese yi, müzeler, asırlık camiler ve daha nice milletçe ortak tarih ve kültürel kimliğimiz açıdan önem arz eden yerlere ziyaretimiz oldu. Özellikle Han Sarayı nda bulunan Çeşme ile ilgili ülküdaşlarımızın ilgilenmesini istiyorum. Buradaki Çeşme acımasız bir rejimi mağlup edişinin hikmetini bilmemiz gerekiyor. Ünlü Rus yazarı Puşkin in Bahçesaray Çeşmesi isimli şiiri bu galibiyetin ipucudur. Ülküdaşlarımının bu meseleyi araştırmalarını, evrensel sanat felsefesi paralelinde milli kültür özü nü bulmalarını arzuluyorum. Kırım Tatar kardeşlerimizin mücadelerini biraz olsun anlayabilmemiz için ünlü Kırım Tatar yazarı merhum Cengiz Dağcı nın sözlerine kulak vermek gerekiyor: Yalnızca Kırım ın toprakları alınmadı Kırımlılar ın ellerinden -yüzyıllar boyu Kırım kaynaklarından fışkırmış, ve kendilerine özgü, kültürleri söndürüldü; eski medereseleri, sarayları, kütüphaneleri, camileri, okulları, tiyatroları yıkıldı, silinip süpürüldü; edebiyatları (halkın soluğunu gönül ve dimağlarında taşıyan şâir ve yazarlarla) yurdun binlerce kilometre uzağında ve zor bir ortamda ayakta kalabilmesine rağmen, her şey, bütün kültür ve sosyal hayatları, yeniden başlayacak Kırım da. Kırım la yaşamak, ölüp de dirilmiş bir anayla yaşamak gibi bir şey olacak Kırımlılar için. Kırım ın toprağı onların elleri altında yeşerecek yeniden; yerle bir edilmiş evlerinin yerine yenileri kurulacak yeniden; kapatılmış okulları, tiyatroları, konservatuarları, kütüphaneleri açılacak, ve Kırım la yaşarlarken, Kırım ı kendilerinden başka kimselerle paylaşmayı öğrenecekler Kırımlılar. Bu, yeni değil onlar için Kırım ı her zaman başkalarıyla paylaştılar; kimsenin diline, dinine, onuruna dokunmadılar. [1] Kırım ın manevi iklimi; şairlerin, yazarların, düşünürlerin, cemiyet önderlerinin yetiştirdiği adeta medeniyet beşiği. Bahçesaraylı (Gaspıralı) İsmail Bey, Numan Çelebi Cihan, Edige Kırımal, Cengiz Dağcı, Cafer Seydahmet Kırımer, Halil İnalcık, İlber Ortaylı, Mustafa A. Kırımoğlu gibi nice mümtaz şahsiyetler bu beşikten yetiştiler. Kırımı ve kültürdaşlık noktasındaki önemini anlatacak kelimelerin kifayetsiz kaldığını biliyorum. Kurban organizasyonumuzun vesile olduğu bu ziyaret fikir ve bakış açımı olumlu yönden geliştirdiğine inanıyorum. Bilgi edinmek, tanımak, tanışmak, yenilikler keşfetmek insanın ufkunu geliştiren unsurlardır. Bu etkenler; mensubu olduğun teşkilata duyduğun muhabbeti kökleştirir. Mensubu olduğun fikriyata olan inancını berraklaştırır. Bilgi, aşk ve umut bir dava adamının en büyük özelliğidir. Bu özelliği, şahsım adına, en yalın haliyle Kırım da yaşadım. Bu ahval kendisini şu cümlelerimde şekil aldı: Fikrimin sayfasına hürriyet tadında ilk defa kelam dizdiğimde, Şiirlerime efsunlu anka kuşun kanatlarını takıp ilk defa havalandırdığımda, Düşlerime bir çift göz yüceliğinde sevdama ilk defa yer verdiğimde, Ülkümün gönül haritasında nazlı bir bayrak gibi yükselen Kırım ile tanışmıştım. Çocukluktan gençliğe doğru ilerleyen çağlarda Kırım müstesna bir yere ulaşmıştı. Yazdığım her şiirde, kafamda tasvire dönüştürdüğüm her hikayede muhakkak kalemim Kırım a dokunurdu. Gönül haritamızda bir feryat yükseldiğinde varoluşumuzun bamteli şiddetle titreşe geçmelidir. Acılar, hüzünler bir milletin ortak paydasıdır. Hüzünlerimiz ve acılarımız geleceğimize doğru yelken açtığımızda ihtiyaç duyduğumuz rüzgardır. Çıktığımız yolculukta hüzünler ve acılar; yeni doğan yavruların sancılı merhaba deyişi gibidir. Ayyıldızın yamacında kurduğum her düş, bedenimi aşan bir ruha sahip olmanın verdiği kudret ile taştı. Hep içten, hep yakından, hep özden, hep kaynağından yaşadım her devrin çaresizliğini. İnancım odurki; kardeşliğimizi pekiştirecek sevdamız, umudumuz, anlayışımız ve imanımız olduğu müddetçe; çaresizlikten kurtuluşa doğru yol gösterecek bozkurt karakterinde müjdeler her daim varolacaktır. Bir Kırım türküsünde geçen cümleyle yazıma son veriyorum: Ben sana gül diyemem gülün ömrü az olur. Suriyeli Türkmenlerin yardım çığlığı Lübnan'a kaçmak zorunda kalan Suriyeli Türkmen sığınmacılar, zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyor.suriye'deki şiddet ortamından kaçarak Lübnan'a sığınan Türkmenler, zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Lübnan'ın Bekaa Vadisi'ndeki Baalbek şehri yakınlarındaki Duris köyünde baraka ve çadırlarda yaşam mücadelesi veren Suriyeli Türkmen aileler, giyecek ve gıda başta olmak üzere her türlü yardım malzemesine ihtiyaçları olduğunu söyledi, yardım talebinde bulundu. Birkaç metrekarelik çadırda 4 çocuğuyla kalan Türkmen kadın Safiye Goorli, evlerinin Lübnan sınırına 60 kilometre uzaklıktaki Cusi köyünde olduğunu, Özgür Suriye Ordusu'nu destekledikleri için köylerinin Suriye savaş uçaklarınca bombalandığını anlattı. Lübnan'a sığınmak zorunda kaldıklarını belirten Safiye Goorli, sivil toplum kuruluşlarının yardımları sayesinde yaşam mücadelesine devam ettiklerini, zor durumda olduklarını ve her türlü gıda yardımına ihtiyaç duyduklarını belirtti. Duris Belediye Başkan Yardımcısı Ali Goorli ise kendisinin bir STK yöneticisi olduğunu, bölgede yaklaşık 200 aileden oluşan bin Suriyeli sığınmacı olduğunu ifade ederek, ''Biz de çeşitli ülkelerin yardım kuruluşlarıyla görüşüp arada bir de olsa onlara yardım ediyoruz ama imkanlarımız çok sınırlı, bu nedenle her türlü desteğe ihtiyacımız var'' dedi. Anadolu Ajansı Beyrut Bürosu'nun açılışı için Lübnan'da bulunan AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk de Suriyeli Türkmen sığınmacıları ziyaret ederek, sorunlarını dinledi. "KERKÜK BİZİM İÇİN AŞKTIR" Devlet Bahçeli, Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, terör olaylarının Kerkük ve Tuzhurmatu gibi etnik ve mezhepsel bakımdan çoğulcu nüfus yapısına sahip şehirlerde yoğunlaştığının belirtildiği, Türkmenler'den ve Türkmen şehirlerinden bahsedilmediğini anlattı. Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan Türkmenleri neden görmemekte, şikayet ve çağrılarına neden kulağını tıkamaktadır? Erbil'e, teröristlerle müzakere ve mütareke görüşmeleri amacıyla gitme hazırlıkları yapan AKP memurlarının aklında ve ajandalarında Türkmenlere yapılan saldırılar var mıdır? Başbakan'ın açılım ortağı, çözüm yoldaşı ve yıkım fotoğrafında hemen yanı başında duran Barzani'ye karşı Türkmenlerin hak ve hukuku ne zaman savunulacak, ne zaman korumaya alınacaktır?'' diye sordu.

7 Türk hakanları ve Türkmen Padişahları devlet işlerinde hatunun fikirlerini üstün tutar. NİZAM ÜL-MÜLK 7 DAVUTOĞLU IRAK'TA ÜÇ KONSOLOSLUĞU OLAN TEK ÜLKEYİZ TÜRKMENELİ DEDELER YADİGÂRI GURUBU GENÇLİK KURULTAYINA KATILDI Ankara da düzenlenen gençlik kurultayına MHP Lideri Devlet Bahçeli nin özel davet ve ilgisi ile katılan Türkmeneli Dedeler Yadigarı Müzik Gurubu güne damgasını vurdu. Topluluk buram buram Kerkük,Türkmeneli kokan Türkülerle katılımcıları coşturdu. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, Cumhuriyetin 90. Yılında Gençlik Kurultayı ve Şenliği düzenledi. Aynı zamanda Milliyetçi Hareket Partisi nin 44. Yıldönümüne rastlayan bu günde, Arena salonunun içi ve dışı mahşeri kalabalık ve seviyeli sloganlarla inledi. Gençlere dar gelen salondaki şenlik sırasında Türk Müziği, Mevlevi Müziği, kahramanlık türküleri, Rumeli ve Kerkük türküleri, horon, Kafkas, zeybek, Antep oyun havaları muhteşemdi. Şeyh Şamil in ismi, müziği ve sert Kafkas oyunu sergilenirken, genci ve yaşlısıyla katılımcılar ayakta alkışladı. Müzik ve şenliğin ardından saat da başlayan kurultaya MHP Genel Başkanı, Genel Başkan Yardımcıları, MKYK üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Türkiye nin her yerinden akın eden Ülkü Ocakları yönetici ve mensupları, gençler ve konuklar katıldılar. Açılış konuşmasını yapan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, bu yeni görevindeki ilk önemli etkinliğin heyecan ve coşkusu içerisinde güzel bir konuşma yaptı. Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Arapça yayın yapan bir televizyon kanalında katıldığı bir programda Irak-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi. Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti olarak bu önemli gelişmeden sonra Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin özellikle 2011'de Amerikan güçlerinin Irak'ı terk etmesinden sonra Türkiye'yi ziyaret etmesini bekliyorduk ancak Sayın Maliki bunun yerine Amerika'ya gidip Türkiye'yi şikayet etmeyi tercih etti dedi. Program sunucusunun sorularını yanıtlayan bakan Davutoğlu Irak'ın hala Türkiye'nin en güçlü ticari ortağı olduğunu, iki ülkenin önemli ve güçlü bir tarihi bağa sahip olduğun söyledi. Türkiye'nin özellikle son on yılda Irak'a en büyük desteği verdiğini, Irak'taki Şii,Sünni, Hıristiyan, Arap Kürt ve Türkmen demeden tüm kesimlere aynı mesafede yaklaştığını söyledi. Davutoğlu "Bizim için Basra,Erbil ve Bağdat'ın birbirinden hiç bir farkı yoktur, bu şehirlerde yaşayanlar hepsi bizim kardeşlerimizdir" dedi. Bakan Davutoğlu konuşmasında ayrıca, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2009 yılında beraberinde en geniş katılımlı bakan heyetiyle Irak'ı ziyaret ettiğini ve Türkiye Cumhuriyeti olarak ilk kez bu kadar geniş katılımlı bir heyetle bir ülkeyi ziyaret etmiş olduğunu söyledi. Davutoğlu Irak ile uzun vadeli bir stratejik ortaklık mutabakat zaptı yaptıklarını ifade etti. Ata yurdumuz Doğu Türkistan dan yükselen sessiz çığlık Gençliğin iş sorununun çözülmesi için öneriler getirdi. MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli, milliyetçi ülkücü hareketin 12 Eylül öncesinden daha ağır, o günkü şartlardan daha kasvetli bir dönemde bulunduğunu savunarak, Türk milliyetçileri tarihi bir imtihandan geçmektedir. Ülkücüler yeni ve yeniden bir vatan mücadelesinin, kesif bir cebelleşmenin içindedir. Üzerinde titrediğimiz ne varsa bugün saldırı altındadır. Türk milletinden bahsetmek ırkçılıkla anılır olmuştur. Milliyetçilik kafatasçılıkla bir ve eşdeğer görülmüştür. Hele hele Türkçülük vebalı hasta muamelesi görmektedir diye konuştu. İşgal altındaki Türk Ülkesi Doğu Türkistan da 1997 yılında işgalci Çin tarafından yapılan katliam unutulmadı.doğu Türkistan Gençlik ve Kültür Derneği üyeleri, Uygur Türklerine yönelik Gulca katliamını Çin Konsolosluğu önünde protesto ederek siyah çelenk bıraktı. Doğu Türkistan Gençlik ve Kültür Derneği üyesi bir grup, 5 Şubat 1997 yılında yaşanan Gulca katliamını Çin Konsolosluğu önünde protesto etti. Sloganlar eşliğinde konsolosluğa doğru yürüyen grup yanlarında getirdikleri siyah çelengi Çin Konsolosluğu'nun girişine bıraktı. Daha sonra konsolosluk önünde bir açıklama yapan Doğu Türkistan Gençlik ve Kültür Derneği Başkanı Tebet Yücetürk, "Atılan toprakları rüzgarların savurmaya başlamasının üzerinden 16 yıl geçti. Soğuk bir Şubat günü eli kanlı Çin hükümetinin katlettiği şehitlerimizi rahmetle anıyoruz" dedi. Gulca'da yaşananların tozlu raflarda yerini alacağını ifade eden Tebet Yücetürk,"Nisan 1990 Barın'la başlayan 1995'te Hoten katliamıyla devam eden 5 Şubat 1997 Gulca şehrinde eli kanlı Çin Hükümeti katliamlarını sürdürmüş, bizler Gulca, Hoten, Barın, Urimçi'yi anlatmaya çalışırken Çin katliamlara yenilerini eklemeye devam etmektedir" diyerek tepki gösterdi. Öte yandan, grubun eylemi sırasında polis ekiplerinin olası bir duruma karşı güvenlik önlemleri aldığı da görüldü. Grup yapılan basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı. GULCA KATLİAMI NE DEMEKTİR? Dünya tarihine Gulca Katliamı olarak geçen bu hadise, 4 Şubat 1997 Doğu Türkistan ın Gulca vilayetinde Kadir gecesi Kur an okumak üzere bir evde toplanan Doğu Türkistanlı kadınların Çinli polisler tarafından eve yapılan bir baskınla evden dışarı çıkarılması ve bu zorbalığa direnen kadınların üzerine ateş açmaları ile Doğu Türkistanlı kadının şehit edilmeleri sonucunda patlak veren olaylar kısa sürede bütün Doğu Türkistan a yayılmış ve bir millî İstiklâl hareketine dönüşmüştür. Doğu Türkistan halkı yüzlerce ve hatta Çin hükümetinin dünya kamuoyunun gözünden sakladıklarını da hesaba kattığımızda binlerle evladını şehit vermiştir. O günlerde çifte standartçı bazı dünya haber kaynakları Çin in ağzından aldıkları haberleri vermekle yetindiler. Dolayısıyla, böylesine eşine az rastlanır bir özgürlük savaşı ve uğrunda verilen sayısız şehit dünya kamuoyunun gözünden saklanmaya çalışıldı. 4 Şubat olaylarından sonra Çin hükümeti sıradan bahanelerle bir tutuklama kampanyası başlatmış olup, gece baskınları ile evlerden Doğu Türkistanlı gençleri topladılar ve meçhul akıbete doğru götürdüler. Aylar sonra polis merkezlerine yakınlarından haber almaya gidenlere genellikle verdikleri cevap şu oldu. Cezaevinden kaçmaya çalışırken vuruldu. Şu anda sorgusuz sualsiz yıllardır çalışma kamplarında ve hapishanelerde ölüme terk edilen binlerce Doğu Türkistanlı bulunmaktadır. Kendi gölgesinden bile korkan bu Çinli yöneticilerin bundan sonraki uygulaması ve hedefi bütün imkanlarını kullanarak ve dünyadaki bazı şer odaklarını ve ülkeleri de arkalarına alarak 40 Milyondan fazla nüfusa sahip Doğu Türkistan halkını tamamen asimile etme ve tarih sahnesinden silme çabasındadır. 4 Şubat 1997 Gulca katliamının üzerinden 16 yıl geçmişdir.. Dünya insan hakları ihlallerinden bahsede dursun, Doğu Türkistan da tam bir insanlık suçu işlenmektedir.

8 Benim Hayatta yegane fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir. ATATÜRK 8 Evet Kerkük ün tapusu bizdedir ve bizde kalacaktır İstanbul da Küçükçekmece de düzenlenen etkinlikten dolayı Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Savaş Avcı katılımcılara destek verenlere ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti üst düzey yöneticilerine destek ve mesajlarından dolayı teşekkür etti. TÜRKMENELİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ GENEL BAŞKANI SAVAŞ AVCI NIN YADIMA DÜŞTÜ KERKÜK GECESİ KONUŞMASI Sivil Toplum Kuruluşları ve Medya temsilcileri... Televizyonları başında bizleri izleyen değerli Türkmen kardeşlerim, sevgili Türkmen dostu seyirciler... Hanımefendiler, beyefendiler... Hepinizi en derin duygularımla, sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Konuşmamın başında; bizim sesimize kulak veren, her zaman yanımızda olan, bu gecenin gerçekleşmesini İbrahim Delibalta sağlayan Küçükçekmece Belediye Başkanı sayın Aziz Yeniay şahsında hassaten huzurunuzda Türkmen halkının minnet ve şükranlarını ifade etmek isterim. Aynı şekilde hoyratlarımızı, türkülerimizi milyonlara taşıyan TRT-AVAZ, TRTMÜZİK, Türkmeneli, Bengü-Türk ve Tokat-60 Televizyon kanallarının değerli yöneticilerine, bu geceye katkı sunan Belediyemizin değerli mensupları başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Bilindiği üzere 23 Ocak tarihinde Irak ın Türkmen şehri Tuzhurmatu da şehit Ahmet Asker için toplanan ve aralarında Türkmen Cephesi nin üst düzey yöneticilerinin de bulunduğu taziye evine yapılan bombalı intihar saldırısında 24 kardeşimiz şehit olmuş 90 kişi de yaralanmıştır. Şehit olan kardeşlerimize Allah tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Türk milletinin başı sağ olsun. Ayrıca yaralı kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum. Bu vesileyle özel bir uçak göndererek ağır yaralı kardeşlerimizi, Türkmen liderlerini tedavi için Türkiye ye getirten Dışişleri Bakanımız sayın Davutoğlu na şükranlarımızı sunuyorum. İşte bu menfur cinayeti en şiddetli bir şekilde kınamak ve Türkmenler e yapılan bu kalleşce saldırıyı tüm maksadıyla bu gecede, bu salonda bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu gecenin içeriğini de işte bu ruh içinde yeniden düzenledik. Şehitlerimiz için Kur an okutarak, fatiha okuyarak dualarımızla gecemize başladık. Bundan sonraki program akışımızda da, Türkmeneli topraklarından özellikle Tuzhurmatu dan yükselen feryatları şiirlerle, ilahi ve hoyratlarımızla, Dedeler Yadigarı Müzik Topluluğu türkülerimizle dile getireceğiz... Hanımefendiler, beyefendiler, Toplumlar sadece silaha sarılarak ya da siyaset yaparak mücadele etmezler... Aynı zamanda kültürleriyle, gelenekleriyle, manileri ve türküleriyle de davalarını temsil ederler, kendilerini tanıtırlar. İşte biz bu idrak içinde bu gecemizi düzenleme kararını aldık... Değerli dostlar, Hoyratların, türkülerin her mısrasında Türkmen halkının sevdasını hissetmek, feryadını işitmek mümkündür. Çünkü bizim manilerimiz, bizim hoyratlarımız, bizim türkülerimiz direnişimizin ürünleridir. Türkmen halkının içinden doğmuş olan türküler ve hoyratlar ın, Türkmen halkının tüm duygu ve düşüncelerini temsil ettiği gerçeği unutulmamalıdır... Yasaklara, baskılara rağmen Türkmenler in dilleri susturulmak istenmişse de, asla türküleri, hoyratları susmamıştır... Hiç kimsenin de Türkmen in sesini kısmaya gücü yetmeyecektir... Bu gece; Türkmen in sesi, Türkmen in kulağı, Türkmen in gözü olmak için bu salonda bir araya geldik... Evet bu gece; destanlaşan bir direniş örneği gösteren Türkmen in sesini, Tuzhurmatu dan yükselen feryatları tüm dünyaya duyurmak için bir araya geldik... Sevgili Türkmen dostları Tuzhurmatu da Türkmenler e karşıyapılan menfur saldırı ne bir ilktir, ne de bir son olacaktır... Biz bu salonda bulunan Türkmenler olarak tüm dünyaya haykırıyoruz: Bu saldırılar bizi asla haklı davamızdan yıldırmayacaktır... Yılmayacağız... Baskılara boyun eğmeyeceğiz... Hiç kimsenin de, Türkmen in sesini kısmaya gücü yetmeyecektir... Hırsla ve azimle mukaddes davamızdan taviz vermeden yüce Allah a sığınarak mücadelemizi sürdüreceğiz... Hanımefendiler, beyefendiler, Her türlü baskıya, zulme rağmen milli kimliklerinden taviz vermeden varlıklarını bin yıldır sürdüren Irak Türkmenleri nin gözyaşlarına maalesef mendil uzatan olmamış; Tuzhurmatu dan, Telafer den, Kerkük ten yükselen feryatlara maalesef kulak tıkanmıştır. Yıllardır kendi topraklarında horlanan, evleri, verimli toprakları ellerinden alınan, Kerkük kimliğini ifade eden tüm geleneksel değerleri ve sokak dokuları yok edilmeye çalışılan Irak Türkmenleri; Altınköprü de, Telafer de, Kerkük te yaşanan katliamlara, idamlara en son Tuzhurmatu daki kalleşce saldırılara rağmen dimdik ayakta kalmıştır. İşte biz dimdik ayakta kaldığımızı tüm dünyaya göstermek için bugün bir araya geldik... Tüm kamuoyu bilmelidir ki; bugün bu salonda olan sizler de dahil hepimizin yüreği, Altınköprü için, Telafer için, Tuzhurmatu için, Kerkük için atmaktadır. Atmaya devam edecektir. Bu inançla televizyon ekranları aracılığıyla tüm kamuoyuna seslenmek istiyoruz: Kerkük ün kapısını Biz kurduk kalasını Yüz bin yabancı gelse Vermeyiz tapusunu... Evet Kerkük ün tapusu bizdedir ve bizde kalacaktır TÜRKMENELİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ BAŞKANI YADIMA DÜŞTÜ KERKÜK GECESİNE MESAJ GÖNDERENLER Küçükçekmece Belediyesi nin ev sahipliğinde, Türkmeneli İnsan Hakları Derneği tarafından düzenlenen geceye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çicek,Dış işleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,Devlet Bakanı Zafer Çağlayan başta olmak üzere Milletvekilleri, üst düzey bürokratlar, dernek ve vakıf yöneticileri mesaj göndererek hem Tuzhurmatu acısını paylaştılar hem de geceye katılanlara hislerini belirttiler.istanbuldaki Yadıma Düştü Kerkük Gecesi Irak Türkmenleinde ve Türkiye de büyük ses getirdi. Savaş Avcı Mehmet Özbek TEŞEKKÜR İLAHİ, TÜRKÜ VE HOYRATLARIN DİLE GETİRİLDİĞİ YÂDIMA DÜŞTÜ KERKÜK GECESİ Nİ DÜZENLEYEREK İSTANBUL DA YAŞAYAN IRAK TÜRKMENLERİ NE MORAL VEREN, CANLI TV YAYINLARIYLA 3 MİLYON TÜRKMENİN SESİNİN, FERYADININ YÜZBİNLERCE KİŞİYE ULAŞTIRILMASINA VESİLE OLAN KÜÇÜKÇEKMECE BELEDİYESİ BAŞKANI Sn. AZiZ YENİAY Başta olmak üzere TRT-AVAZ, TRT-MÜZİK, TÜRKMENELİ, BENGÜ-TÜRK VE TOKAT60 TELEVİZYON KANALLARI ve KERKÜK ÜN SESİ GAZETESİ ne Bizzat katılarak yanımızda yer alan Küçükçekmece Belediyesai Başkan Yardımcıları; Sn. Enver ŞENGÜL, Sn. Hüseyin Besim Müftüoğlu, İle Sn. Mustafa Kuzugüden ve Sn. Hüseyin İpek e Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Sn. Mehmet ATALAY a Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti Başbakan Yardımcısı Hızırbek Gayretullah a Demokrat Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı na Kırgız Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Bşk.Yrd. Abdülmetin Keskin e Doğu Türkistan Gençlik ve Kültür Derneği Başkanı Tibet Yücetürk e Doğu Türkistan Göçmenler Derneği Bşk.Yrd. Serkan Dinçtürk e Türkistanlılar Kültür ve Sosyal Yardım Derneği temsilcisi Baki Akarsu ya Alperen Ocakları Temsilcisi Faruk Aksel e Türkmen Kardeşlik ve Dostluk Derneği Bşk. Yrd. cısı Mehmet Celal e Kerkük Haber Ajansı Genel Müdürü Sn. Hanifi Uzunçam a Fotoğraf Sergisi na kaktılarından dolayı Irak Türkleri Kültür vel Yardımlaşma Derneği ne Minnet ve şükranlarımızı sunarız... SAVAŞ AVCI Yönetim Kurulu adına Türmeneli İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı