ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON BİRİMİ KOORDİNATÖRLÜĞÜNE

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON BİRİMİ KOORDİNATÖRLÜĞÜNE"

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON BİRİMİ KOORDİNATÖRLÜĞÜNE Proje Türü Proje No Proje Yöneticisi : Bağımsız : 09B :Prof. Dr. Gülfem E. Çelik Proje Konusu : Aspirin duyarlılığı olan ve astımla birlikte olan veya olmayan nasal polip (ve/veya)-kronik rinosinüzitli olgularda, aspirin desensitizasyonunun tedavideki erken ve uzun dönemli klinik etkilerinin değerlendirilmesi ve bu etkilerden sorumlu mekanizmaların araştırılması Yukarıda bilgileri yazılı olan projemin sonuç raporunun e-kütüphanede yayınlanmasını; İSTİYORUM İSTEMİYORUM 28/01/2016 Prof. Dr. Gülfem E. Çelik

2 ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ SONUÇ RAPORU Proje Başlığı Aspirin duyarlılığı olan ve astımla birlikte olan veya olmayan nasal polip (ve/veya)-kronik rinosinüzitli olgularda, aspirin desensitizasyonunun tedavideki erken ve uzun dönemli klinik etkilerinin değerlendirilmesi ve bu etkilerden sorumlu mekanizmaların araştırılması Proje Yürütücüsünün İsmi Prof. Dr. Gülfem E. Çelik Yardımcı Araştırmacıların İsmi Prof. Dr. Zeynep Mısırlıgil Prof. Dr. Muharrem Gerçeker Prof. Dr. Serdar Akyar Prof. Dr. Yavuz S. Demirel Prof. Dr. Aydan İkincioğulları Prof. Dr. İrfan Yorulmaz Prof. Dr. Yücel Anadolu Prof. Dr. Mehmet Melli Prof. Dr. Betül A. Sin Prof. Dr. Figen Doğu Uzm. Dr. Ömür Aydın Uzm. Dr. Mahmut Demirtaş Proje Numarası: 09B Başlama Tarihi : 11 Kasım 2009 Bitiş Tarihi :11 Mayıs 2013 Rapor Tarihi: 29 Ekim 2013 Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Ankara - " 2013 "

3 I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri Aspirin duyarlılığı olan ve astımla birlikte olan veya olmayan nasal polip (ve/veya)-kronik rinosinüzitli olgularda, aspirin desensitizasyonunun tedavideki erken ve uzun dönemli klinik etkilerinin değerlendirilmesi ve bu etkilerden sorumlu mekanizmaların araştırılması Giriş:Aspirin duyarlı astım, aspirin ve diğer nonsteroidal antiinflamatuar ilaçların astımda alevlenmeye ve rinokonjuktivite neden olduğu farklı bir klinik astım fenotipidir. Hastalık sıklıkla ilerleyicidir ve hastaların yaklaşık yarısı optimum tedaviye rağmen ağır bir astım yanı sıra tekrarlayan nazal cerrahilere karşın başa çıkılması güç nazal polipler tanımlarlar. Aspirin desensitizasyonu, bu hasta grubunda astım ve nazal semptomlarda, koku duyusunda, sinüzit sayısında düzelmeye, astım ve rinit için ilaç kullanımında azalmaya ve nazal polip oluşumunda gecikmeye neden olan özel bir tedavi yöntemidir. Ancak bu klinik raporların çoğu kontrol grubu olmaksızın elde edilmiştir. Diğer yandan, bu tedavinin klinik etkisini gösteren araştırmaların sayısının artmasına karşın aspirin desensitizasyonunun nasıl etki gösterdiğini araştıran çalışma sayısı çok sınırlıdır. Amaç: Literatürdeki gerek aspirim desensitizasyonunun altta yatan mekanizması ile gerekse kontrol grubu ile karşılaştırmalı klinik sonuçlar ile ilgili eksiklik nedeni ile aspirin desensitizasyonunun mekanizmasının çeşitli boyutlarının ve klinik sonuçların ele alındığı bir araştırma yürütmeyi hedefledik. Yöntem: Araştırma Üniversitemiz hastanesinde gerçekleştirilmiştir. Klinik değerlendirmeler Göğüs Hastalıkları AD/İmmünoloji ve Allerji BD, ve Kulak Burun Boğaz AD da in vitro değerlendirmeler ise Göğüs Hastalıkları AD/İmmünoloji ve Allerji BD, Pediatrik Allerji ve İmmünoloji BD, Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji BD da gerçekleştirilmiştir. Araştırma, 3 farklı grup içermektedir. Grup 1: Aspirin duyarlı astımı olup aspirin desensitizasyonu yapılan olgular, Grup 2: Aspirin duyarlı astımı olup çeşitli nedenlerle aspirin desensitizasyonu yapılmayan olgular (aspirin desensitizasyonunun kabul etmeyen veya kontrendike bir durumu olanlar), Grup 3: Astımı, nazal polipi ve aspirin duyarlılığı olmayan sağlıklı gönüllüler. Tüm gruplar in vitro çalışmalar için farklı zamanlarda kan örnekleri verdiler. Bu anlamda bazofil çalışmaları (CD203c ekspresyonu ve slt ve triptaz salınımı) ile LTB4 reseptör 1 ekspresyonu (BLTR-1) ve LXA4 üretimi değerlendirilmiştir. Klinik değerlendirmede astım ve nazal yakınmalar, skorlar, fizik inceleme, astım kontrol testi, solunum fonksiyon testleri, koku testi, astım ve rinit yaşam kalite anketleri 1 yıllık süre içinde yapılmıştır. Bulgular: Aspirin duyarlı astımı olan aspirin desensitizasyonu 23 olguya yapılırken (Grup 1), 22 olguya yapılmamıştı ve bu olgular da grup 2 yi oluşturdular. Grup 3 te 13 sağlıklı gönüllü vardı. Tüm

4 grupların yaş ve cinsiyet dağılımları benzerdi. Grup 1 ve 2 nin astım ve nazal polip gibi hastalık özellikleri de benzerdi. İn vitro çalışmalar: Tüm çalışma parametrelerinin (CD203c, BLTR-1, Triptaz, slt, LXA4) bazal değerleri benzerdi. Grup 1 ve 2 nin 1. ay karşılaştırmalarında BLTR-1, slt ve LXA4 değerlerinde fark gözlenmezken, CD203c ekspresyonu ve triptaz düzeyleri Grup 1 de Grup 2 den yüksek bulundu (sırası ile p: ve 0.05). Grup 1 de CD203c ekspresyonu aspirin desensitizasyonunda reaksiyon sırasında artıp (p:0.044) 1. ayda da bu yükseklik anlamlı olarak (p: 0.033) devam etmiştir. 3. ayda CD203c düzeyleri artmış olarak eksprese olmakla birlikte bu durum istatistiki olarak anlamlı bulunmamıştır. Grup 1 de triptaz düzeyi 3. ayda normal düzeye inmiştir. Grup 3 te 600 mg aspirin çalışma parametrelerinde herhangi bir değişikliğe neden olmamıştır. Klinik etkiler: Bazal klinik değerlendirmeler Grup 2 de FEV1% ile Grup 1 de nazal yaşam kalite anketinde faaliyet değerlerinin diğer gruptan düşük olması dışında (sırası ile p:0.05 ve p:0.009) her iki grupta benzerdi. 1. yıl klinik değerlendirmelerde Grup 2 ile karşılaştırıldığında Grup 1 de astım (p:0.003) ve rinit ilaçlarını (p:0.039 ) kullanmada, koku testinde (p:0.05), nazal tıkanıklıkta (p:0.031), nazal yaşam kalitesi değerlendirmelerinde (p değerleri; aktivite: ve genel:0.045), sinüzit sayısında (p:0.007) yanı sıra nazal muayenede ödem (p:0.026) ve akıntı (p:0.046) skorlarında düzelme elde edilmiştir. Sonuç: Sonuçlarımız ilk kez olarak aspirin desensitizasyonunun ilk 3 ayında triptaz ve slt gibi mediatörler salmaksızın bazofillerin aktif olarak dahil olduğunu göstermiştir. Sonuçlarımız LXA4 ün ve LTB4 reseptörlerinin bu sürece dahil olmadığını göstermektedir. slt ler bronkospazm, ödem, eozinofil göçü ve inflasmasyona neden olduğu için aspirin desensitizasyonu süresince slt lerin salınımının inhibe olması aspirin desensitizasyonunun etkili klinik sonuçlarını en azından kısmen açıklayabilir. Ancak bazofillerin uzun dönemde de benzer davranıp davranmadığı ile uzun dönemde diğer mekanizmalarında dahil olup olmadığı ilgi çekici bir konudur. Bunun ötesinde, aspirin desensitizasyonunun kontrol grubu ile karşılaştırmalı olarak klinik sonuçlarda da düzelme sağladığı gösterilmiştir. Aspirin desensitizasyonunda diğer kompleks mekanizmaların yanı sıra daha uzun süreli klinik sonuçların açığa çıkması konusunda daha fazla gereksinim olduğu açıktır.

5 Early and Long term clinical effects of aspirin desensitization in patients with aspirin sensitivite asthma with or without nasal polyps or chronic rhinosinusitis and investigation of underlying mechanisms of this effects Introduction: Aspirin Exacerbated Respiratory Disease (AERD) is a distinct clinical phenotype of asthma in which aspirin (ASA) and other nonsteroidal anti-inflammatory drugs (NSAIDs) cause asthma attacks and rhinoconjunctivitis. The disease is usually progressive and approximately half of the patients with AERD describe severe form of asthma under optimum treatment as well as intractable nasal polyps requiring recurrent nasal surgeries. Aspirin desensitiziation is an unique treatment for patients with AERD which leads an improvement in asthma and nasal symptoms, smell sense, decline in asthma attacks, sinusitis, medication use due to asthma and nasal polyps, and delayed occurance of nasal polyps. However, the majority of these clinical reports were obtained without a control group. On the other hand, despite increasing number of studies which show the clinical benefits of this treatment, so far, very limited data on how aspirin desensitization works are existed. Aim: Owing to paucitiy of the literature on both the underlying mechanisms of aspirin desensitization, as well as clinical outcomes in comparison to control groups, we aimed to conduct a study on several aspects of the mechanism of aspirin desensitization and clinical outcomes. Material and Methods: The study was performed between 2009 and 2013 years in our university hospital. Clinical evaluations were performed in Immunology and Allergy Division/Pulmonology Department and Department of Ear Nose and Throat wheras in vitro studies were performed Immunology and Allergy Division/Pulmonology Department, Division of of Pediatric Allergy and Immunology and Department of Pharmacology. The study population consisted of three different groups: Group 1: The patients with AERD and underwent aspirin desensitization. Group 2: The patients with AERD and who were not desensitized for several reasons [not willingly to have aspirin desensitization, or having contraindications for aspirin desensitization]. Group 3: Control group: Healthy volunteers without asthma and analgesic hypersensitivity. All groups were provided blood samples in different time points for in vitro studies. In this sense, basophils (CD203c expression and release of CysLT and tryptase), LTB4 receptor (BLTR-1) expression and LXA4 generation were studied. In clinical evaluation, asthma and rhinitis scores and symptoms, and examinations, drug use, smell test, asthma control test, pulmonary function tests, asthma and rhinitis quality of life assessments were performed for 1 year duration. Results: A total of 23 subjects with AERD underwent aspirin desensitization (Group 1) whereas 22

6 patients with AERD served as control group (Group 2). There were 13 healthy volunteers in Group 3. All groups had comparable age and gender distribution. Grup 1 and 2 also had similar diseases history in terms of asthma and nasal polyps. In vitro studies: Baseline of all of the study parameters (CD203c, BLTR-1, Tryptase, CysLT, LXA4) were comparable in 3 groups. No significant differences existed in BTRL1, CysLT and LXA4 levels at 1st month between Group 1 and Group 2 whereas CD203c and tryptase levels at 1 month were higher in Group 1 than in Group 2 (p:0.033 and p:0.05, respectively). In Group 1, CD203c expressions increased at the time of reaction during aspirin desensitization (p:0.044 ) and it was still higher compared to baseline at 1th month (p:0.033). At 3rd month, despite the higher expressions of CD203c stil continued, this wasn t statistically significant. Tryptase level at 3 month was comparable to that of baseline in Group mg aspirin didnt change any of the study parameters in Group 3 (healthy controls). Clinical effects: At 1 year clinical evaluation, in comparison to Group 2, Group 1 showed a statistically significant improvement in use of asthma (p:0.003) and rhinitis medications (p:0.039 ), smell sense (p:0.05), nasal obstruction (p:0.031) nasal quality of life assessment (activity p:0.009 and general p:0.045 ) and number of sinusitis (p:0.007 ) as well as nasal exmanination scores of edema (p:0.026 ) and nasal discharge (p:0.046 ). Conclusion: Our results showed for the first time that basophils are actively involved in the first 3 months of aspirin desensitization treatment without releasing mediators of tryptase and CysLTs. Our results indicated no involvement of neither LXA4 nor the LTB4 receptor in this process. Documentation that the major mediators such as release of CysLTs are inhibited during aspirin desensitization can at least partly explain this effectiveclinical outcomes as CysLTs are involved in inflammation, edema formation, eosinophil influx and bronchospasm. However, it is of interest whether basophils behave similar in long term of aspirin desensitization and other mechanisms in the long term are involved or not. Moreover, we also demonstrated that aspirin desensitization causes an improvement clinical outcomes in comparison to control group. It is certain that much is needed to clarify the other complex mechanisms participated in aspirin desensitization as well as longer term clinical outcomes.

7

8 I. Amaç ve Kapsam Aspirin duyarlı astım (ADA), astım ve tekrarlayan nazal polipi olan kişilerde, aspirin ve COX-1 enzim inhibisyonu yapan nonsteroidal anti-inflamatuar ilaçların (NSAİİ) kullanımını takiben astım atağı ve/veya nazal semptomların ortaya çıktığı bir özel astım tipidir [1,2]. Hastalık, olguların yaklaşık yarısında ağır seyreder. Bu olgularda sık oral kortikosteroid kullanımı, sık astım atağı ve operasyona karşın tekrarlayan nazal polipler gelişmektedir [3-11]. Hastalığın bu özel davranışı nedeni ile özellikle ağır seyreden olgularda hastalığın tedavisi güçlük oluşturmaktadır. ADA ortaya çıkışında etkili mekanizmalar yönünden en bilineni sisteinil lökotrien (slt) olarak tanımlanan mediatörlerin artışıdır [12-32]. Eozinofil ve mast hücreden salgılandığı bilinen bu mediatörler vücutta bilinen en bronkokonstriktör madde olup yanı sıra ödem artışı, inflamatuar hücrelerin göçü ve vasküler permeabilite artışı şeklinde etkisini gösterir. Bu mediatörlerin artışı sonucunda nefes darlığı, burun tıkanıklığı, akıntısı gibi diğer klinik belirtiler ortaya çıkar. In vitro çalışmalar çelişkili sonuçlar sağlamakla birlikte [12-23] in vivo örneklerde (balgam, idrar örneği gibi) bu olgularda slt artışı olduğu gösterilmiştir [24-32]. Bu hastalıkta etkili diğer mekanizmalar olarak, PGE2 nin azalması [33, 34], 15 HETE nin artışı [35-39], Lipoksin A4 ün (LXA4) azalması [40-43] bildirilmiştir. Son yıllarda bazofillerin ADA patogenezindeki rolü son derece ilgi çeken bir alan olmuştur. Bundaki ana nokta, aspirin ve diğer NSAİİ lerin kullanımı sonrası bu olgularda mast hücre/bazofil degranülasyonu ile ortaya çıkan klinik tabloların gelişimidir. Reaksiyonun erken dönemde ortaya çıkması yanı sıra reaksiyon tipinin mast hücre/bazofil degranülasyonu ile uyumlu oluşu bazofilleri bu alanda dikkat çekici bir noktaya getirmiştir. Özellikle akım sitometri ile yapılan çalışmalarda kontrol grupları ile karşılaştırıldığında bazofil aktivasyon markeri olan CD63 ün bu olgularda artmış olduğu gösterilmiştir [44-52]. Daha sonraki araştırmalar bu artışın doz bağımlı olduğu, özellikle yüksek dozlardaki in vitro uyarımın sağlıklı bireylerde de CD63 ekspresyonuna neden olduğunu göstermiştir [47,49]. Aspirin desensitizasyonu, ADA tanılı hastalarda ilk kez 1982 de bir rastlantı sonucu tanımlanmış özel bir tedavi yöntemidir [53]. Daha sonraki yıllarda da bu tedavinin bu hasta grubunda potansiyel bir tedavi oluşunun üzerinde durulmuştur [54,55]. Aspirin desensitizasyonu, sadece aspirin duyarlılığı olan hastalarda önerilen bir tedavi yöntemidir [56-71]. İşlem, aspirinin dozunun yavaş yavaş artırılması ile ilacın tolere edilebilir bir hale getirildiği bir süreçtir. Bu işlem sonrasında hastalar düzenli olarak günlük aspirin alırlar. Aspirinin günlük alımına 5-7 günlük ara verildiğinde tekrar eski durma dönülür ve hasta aspirin/nsaii aldığında yeniden astım atağına girer, nazal yakınmaları

9 olabilir. Aspirinin düzenli alınmasının ADA lı olgularda astım ve rinitte klinik belirtilerde düzelmeye neden olduğu, sinüzit sayısının azaldığı, koku duyusunu düzelttiği ve en önemli bulgu olarak da nazal polip oluşumunu geciktirdiği gösterilmiştir [66-71].Ancak bu araştırmaların çoğu kontrol grubu olmaksızın gerçekleştirilmiştir. ADA patogenezi sıklıkla çalışılmış olmasına karşın aspirin desensitizasyonunun hangi yollarla etkili olduğu ve hastalarda klinik düzelmeyi hangi mekanizmalar ile sağladığı açık değildir. Bu alanda gerçekleştirilmiş çok az sayıda araştırmada slt artışında baskılanma olduğu [72-74], slt1 reseptör ekspresyonunda azalma [75] olduğu gösterilmiştir. Yanısıra IL4 ile indüklenen mediatör salınımında da azalma olduğu [76-80] bunu da özellikle sinyal iletim mekanizmalarındaki inhibisyon ile gerçekleştirdiği [81] gösterilmiştir. Literatürdeki gerek aspirim desensitizasyonunun altta yatan mekanizması ile gerekse kontrol grubu ile karşılaştırmalı klinik sonuçlar ile ilgili eksiklik nedeni ile aspirin desensitizasyonunun mekanizmasının çeşitli boyutlarının ve klinik sonuçların ele alındığı bir araştırma planlanmıştır. Çalışmada in vitro bölüm ilk 3 aylık değerlendirmeyi, klinik değerlendirme ise 1 yıla kadar ki süreci kapsamaktadır. Kontrol gruplarını sağlıklı gönüllüler ile ADA olup aspirin desensitizasyonu yapılmayan olgular oluşturmuştur. Bu kapsamda; 1. Aspirin desensitizasyonun erken dönemdeki etki mekanizmasını ortaya çıkarmak için ilk 3 aylık dönemde bazofiller (CD203 ekspresyonu ile triptaz ve slt şeklinde mediatör düzeylerinin değerlendirilmesi), ile LXA4 ve LTB4 1 reseptör (BLTR-1) ekspresyonunun çalışılması 2. Aspirin desensitizasyonunun klinik etkilerini gözlemlemek amacı ile 1,3,6,9 ve 12. ayda elde edilen klinik değerlendirmelerinin kontrol grubu ile karşılaştırılması hedeflenmiştir.

10 II. Materyal ve Yöntem Araştırma, arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde gerçekleştirilmiştir. Klinik değerlendirmeler, Göğüs Hastalıkları AD/İmmünoloji ve Allerji BD, ile Kulak Burun Boğaz AD da in vitro değerlendirmeler ise, Göğüs Hastalıkları AD/İmmünoloji ve Allerji BD, Pediatrik Allerji ve İmmünoloji BD, Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji BD da gerçekleştirilmiştir. Araştırmada 3 grup yer almıştır. Grup 1: Aspirin duyarlılığı olup ağır astım ve/veya yaygın/nüks nazal polip /kronik rinosinüzit nedeni ile aspirin desensitizasyonu yapılan olgular; Grup 2: Aspirin duyarlılığı olup ağır astım ve/veya yaygın/nüks nazal polip/kronik rinosinüzit nedeni ile aspirin desensitizasyonuna aday ancak aspirin desensitizasyonunu kabul etmeyen veya medikal nedenler ile uzun süreli aspirin tedavisine uygun olmayan hastalar: [Aspirin desensitizasyonuna engel olan medikal nedenler: 18 yaş altı, gebe olan veya uzun süreli aspirin kullanımı için engel sağlık durumu olanlar (ciddi mide rahatsızlığı, kanama öyküsü gibi)]. Bu grup, ilk grup ile benzer özelliklere sahip olup desensitizasyon yapılmayacaktır. Bu nedenle desensitizasyonun klinik-laboratuar etkinliğinin karşılaştırılmasında pozitif kontrol grubu olarak değerlendirilmiştir. Grup 3: Astımı ve nazal polip/kronik sinüziti olmayan, aspirin kullanabilen gönüllüler, Aspirin desensitizasyonunun mekanizmasını araştırmaya yönelik yapılacak in vitro araştırmalarda negatif kontrol grubunu oluşturmuşlardır. Aspirinin verilmesinin yarattığı akut değişiklikleri değerlendirmede kontrol grubu olmuşlardır. Araştırmanın 2 kolu mevcuttur. Klinik takipler hasta gruplarında (Grup I ve Grup II) yapılırken desensitizasyonun etki mekanizmasını değerlendirmeye yönelik in vitro araştırmalar ilk 3 ayda ele alınmış olup tüm gruplarda yapılmıştır. Çalışmanın klinik bölümü, hasta grupları için (Grup 1 ve 2) 1 yıl sürmüştür. Desensitizasyona aday tüm hastalar (Grup I ve II) desensitizasyon öncesi genel bir değerlendirmeye alınmışlardır. Desensitizasyona kontrendike medikal bir sorunu olan veya bu işlemi kabul etmeyen hastalara desensitizasyon yapılmamış olup kontrol grubu=grup II olarak takip edilmişlerdir. Desensitizasyonu kabul eden ve düzenli aspirin kullanımına engel bir durumu olmayanlara ise aspirin desensitizasyonu yapılmıştır (Grup I). Takiplerde yapılan işlemler tablo 1 de izlenmektedir. Desensitizasyona aday ancak yapılamayan grupta

11 (Grup II) yapılacak değerlendirmeler bazal ve 1,3,6,9, ve 12. ayları kapsamıştır (Tablo 1). Grup III (astımı ve nazal polipi olmayan, aspirin kullanabilen sağlıklı gönüllüler) ise sadece çalışmanın in vitro kısmına katılmışlardır. Bu olgularda çalışma parametreleri aspirin kullanmadan önce ve 600 mg aspirini aldıktan 1 saat sonra olmak üzere 2 kez çalışılmıştır. Tablo 1. Hastalarda takipte kullanılan parametreler ve zamanlamaları izlenmektedir Astım değerlendirme Aspirin Desensitizasyonu Öncesi* Reaksiyon anında* Hemen bitiminde* 1. Ay** 3. ay TAKİP Anamnez Muayene SFT Astım kontrol testi Astım Yaşam kalite testi Nazal değerlendirme Anamnez Nazal semptom skoru Nazal muayene Koku testi Paranazal BT Rinit yaşam kalite testi İn vitro çalışma Periferik kan örneği * Sadece Grup 1 de, ** aspirin desensitizasyon yapılan hastalarda işlemden sonra geçen süre 6. ay 9. ay 12. ay

12 YAPILAN İŞLEMLER A.ASPİRİN DESENSİTİZASYONU Sadece Grup I e yapılmıştır. Aspirin desensitizasyonu hastane koşullarında yapılmıştır ve bir hasta için ortalama 5 gün sürmüştür. Hastalar işlem için gerekirse hastaneye yatırılmışlardır. Astımı olmayan veya hafif olan olgularda işlem poliklinik koşullarında gerçekleştirilmiştir. İlk değerlendirme Bu değerlendirmenin asıl amacı; desensitizasyon yapılması planlanan hastanın desensitizasyon sırasında görülebilecek reaksiyonlarının şiddetini azaltarak işlemin emniyetini artırmaktır. Bunun için işlem öncesi hastanın klinik durumu değerlendirilecek, gerekirse ilaçları tekrar düzenlenmiştir. Desensitizasyon için randevu verilmiştir. Desensitizasyon, polip operasyonundan sonra en erken 2 ay en geç 6 ay içinde yapılmıştır. Desensitizasyon günü Kullanılan protokol: Stevenson ve arkadaşları tarafından önerilen ve dünyada yaygın olarak uygulanan protokol [60-62] uygulanmıştır Kullanılacak aspirin: Aspirinin bölünmüş dozları eczanelerde satılan aspirinlerden hazırlanmıştır. Desensitizasyon için aspirinin mide üzerine daha az zarar verici olan formları seçilmiştir. Babypirin 80 mg, Coraspin 100 mg, ve 300 mg lık tabletlerden istenilen dozlar elde edilmiştir. Tüm olgularda beraberinde proton pompa inhibitörü de kullanılmıştır. Aspirinin dozları: Uluslararası kılavuzlarda önerilen dozlar [60-62] Türkiye deki aspirin dozlarına göre çok minör modifiye edilerek kullanmıştır. 20 mg-40 mg. aspirin ile başlanmıştır. Sonraki dozlar, 80 mg, 100 mg, 150 mg, 300 mg ve 600 mg. dır. Doz aralıkları: Bir önceki dozu tolere ettikçe 2-3 saat ara ile yukarıda tanımlanan sıra ile doz artımı yapılmıştır. Eğer herhangi bir dozda astmatik ve/veya nazal yakınma meydana gelirse desensitizasyon işlemine ara verilerek ortaya çıkan reaksiyon tedavi edilmiştir. Nazal yakınmalar için topikal dekonjestan ve antihistaminik tedavi, astmatik reaksiyonlar için ise mg metilprednizolon IV, ile 2.5 mg salbutamol nebülizasyon yolu ile hastaya uygulanmıştır. Gerekirse ilave salbutamol inhalasyonu yapılmıştır. Reaksiyonu kaybolan hasta en az 3 saat süre ile stabil olduğunda aynı doz tekrarlanarak desensitizasyona devam edilmiştir.

13 Tedavi edici doz: Desensitizasyon bittiğinde hastalar aspirin tedavisini aralıksız, kesintisiz her gün kullanmışlardır. Aspirin ilk ay 2X600 mg /gün dozunda kullanılmış ve 1. ay değerlendirmesini takiben doz 2X300 mg. a düşülmüştür. B. DİĞER UYGULAMALAR (=KLİNİK DEĞERLENDİRMELER) Grup I ve II de yapılmıştır (Tablo 1). Astım değerlendirmesi: Anamnez ve fizik inceleme: Hastaların genel yakınmaları, astım nedenli hastane/acil servis başvuruları, hastaneye yatışları, oral steroid kullanımları ve en son astım için kullandıkları ilaçlar ve dozları kaydedilmiştir. Daha sonra hastaların genel fizik incelemeleri yapılmıştır.bu işlemler rutin kapsamda yapılan işlemlerdir. Astım kontrol testi: Türkçe validasyonu yapılmış ve halen astımlı hastaların takibinde rutin olarak yapılan 5 sorudan oluşan bir sorgulamadır. AKT de 5 ayrı soruya (son 4 haftada astım semptomlarının gündüz ve gece sıklığı, semptom giderici kullanımı, günlük aktivitelerini yapabilme durumu ile kendilerinin astımın kontrol durumunu nasıl algıladığı) her bir soru için 1 ile 5 arasında (5 en iyi) olmak üzere puan verilmesi ile toplam skor elde edilir. Astım yaşam kalitesi anketi: Türkçe validasyonu yapılmıştır. Ayrıca vizite geldiğinde hastalara 10 cm.lik bir görsel analog skorlaması (VAS) verilerek 0 (yakınma yok) yok ile 10 (çok şiddetli yakınma) arasında yakınmalarını işaretlemesi istenmiştir. Nefes darlığı, hırıltı ve öksürük için doldurulmuştur. Solunum fonksiyon testleri: Spirometri ile yapılmıştır. FEV1, FVC, FEV1/FVC, ölçümleri yapılmıştır. Nazal durumun değerlendirmesi Anamnez ve muayene: Nazal yakınmalar, kullandığı ilaçlar ve dozları, sinüs enfeksiyonu varlığı, ve KBB AD tarafından endoskopik muayene yapılmıştır. Rutin kapsamda yapılan işlemlerdir. Nazal semptom skoru: Hastalara 10 cm.lik bir görsel analog skorlaması (VAS) verilerek 0 (yok) ile 10 (çok şiddetli) arasında yakınmalarını işaretlemesi istenmiştir. Burun akıntısı, hapşırma, tıkanıklık, koku duyusu, geniz akıntısı, başağrısı gibi semptomlar bu şekilde değerlendirilmiştir.

14 Rinit yaşam kalitesi anketi: Türkçe validasyonu yapılmıştır. Koku testi: Burada farklı kokular standart bir panel (Smell test/florida/abd) ile hastalara koklatılarak hastadan bu kokuları seçenekli listeden seçmesi istenmiştir. Testte; kahve, vanilya, şeftali, çayır, ananas, gül, çikolata ve balık kokuları koklatılmış ve olumlu yanıtlar 1 olarak skorlanmış ve toplam skor olarak raporlanmıştır. Nazal endoskopi: Polip varlığı, nazal akıntı, ödem ve kabuklanma ve yapışıklık yaygınlığına göre değerlendirilmiştir. Polip için (0=yok, 1= inferior turbinata sınırlı 2= polip inferior turbinatı aşacak düzeyde yaygın). Akıntı için: 0: akıntı yok, 1:berrak ve akışkan akıntı, 2:koyu pürülan akıntı, Ödem ve kabuklanma için; 0:yok, 1:hafif, 2: şiddetli olarak değerlendirilmiş ve toplam skorlar her bir parametre için ayrı olarak ve toplam nazal skor olarak hesaplanmıştır. Paranazal sinüs BT: Radyoloji bölümünde gerçekleştirilecek ve etmoid, maksiller, sfenoid ve frontal sinüslerdeki yumuşak dokunun yaygınlığı değerlendirilmiştir. Değerlendirmede her bir sinüs numarasal olarak kodlanmıştır. (0= patoloji yok, 1= sinüste parsiyel opasifikasyon, 2= sinüs tamamen opasifikasyon ile dolu) Maksiller, frontal, sfeonid ile anterior ve posterior etmoid sinüsler bu şekilde değerlendirilerek 0 ile 24 arası bir skorlama yapılmıştır. C. İN VİTRO İNCELEMEDE YAPILAN İŞLEMLER a)triptaz ölçümü Alınan kan 1300 g de santrifüj edildikten sonra serum -80 de saklanmıştır. b)slt ve LXA4 ölçümü için örneklerin hazırlanması Kan örnekleri heparin (EDTA) içeren tüplere alınmıştır. 280 g, +4 C da 15 dakika süre ile santrifüj edildikten sonra supernatan atılarak atılan miktar kadar serum fizyolojik ilave edilmiştir. Cam tüpe aktarılan örneğe ml başına 0.55 ml dekstran eklenmiş ve etüvde 37ºC de 20 dakika bekletilmiştir. Süpernatan ayrı bir cam tübe aktarıldıktan sonra tekrar 280 g, +4 C da 15 dakika süre ile santrifüj edilerek hücrelerin dibe çökmesi sağlanmış, takiben 2.5 ml lizis A (%0.2 NaCl ) ve ardından 2.5 ml lizis B (3.98 gr NaCl, 500 mg sakkaroz, 250 mlt distile su) solusyonları ilave edilerek 280 g, +4 C da 15 dakikada santrifüj edilmiştir. Daha sonra supernatan atılarak hücreler elde edilmiş ve elde edilen hücrelere IL-3 (Human recombinant IL-3/Biosource International) içeren 3 ml tampon solüsyonu (20 mm HEPES,

15 %0.025 HSA, 125 mm NaCl, 5 mm KCl, 2 mm CaCl2, 1 mm Mg Cl2, 0.5 mm Glukoz) konularak bu karışımdan lökosit sayımı yapılmıştır. Bu ölçümde ml sinde hücre olacak şekilde tampon ilave edilmiştir. Hücre stimülasyonu Bir tüpe negatif kontrol olarak sadece tampon solüsyonu konulurken diğer tüplere tampon solüsyonuna ilaveten nonspesifik uyaran olarak Calcium İonophore (A23187) ilave edilmiştir. Tüpler 40 dakika süre ile 37 C'de inkübatörde bekletildikten sonra 5 dakika süre ile +4 C ve 1000 g'de santrifüj edilmiştir. Elde edilen süpernatan, analiz zamanına kadar - 80 C'de derin dondurucuda bekletilmiştir. Periferik kandan elde edilmiş örneklerde sisteinil LT ve LXA4 düzeyleri EIA yöntemi ile çalışmıştır. Akım sitometri çalışmaları 5 ml kan örneğinden çalışılmıştır. Bu örneklerde bazofillerde CD203c ekspresyonu ile lenfositler ve lenfosit dışı hücrelerde LTB4 reseptör 1 (BLTR-1) ekspresyonu çalışılmıştır. CD203c aktivasyonunun değerlendirilmesi Beckman Coulter ın Allergenicity kiti kullanılmıştır. Test Protokolü ve Hazırlama EDTA lı tüpe 5 cc periferik kan alınmıştır. Negatif ve pozitif kontrol olarak işaretlenen tüplere aşağıdaki tabloda gösterildiği şekilde reaktifler eklenmiştir. Negatif Kontrol Pozitif Kontrol PBS 20 l - Pozitif Kontrol - 20 l CRTH2/203c/CD3 20 l 20 l Aktivasyon solüsyonu 100 l 100 l EDTA lı kan örneği 100 l 100 l Nazikçe karıştırılan tüpler 15 dk 37 C su banyosunda inkübasyona bırakılmıştır. İnkübasyondan sonra 100 l stop solüsyonu eklenen tüpler tekrar nazikçe karıştırılmış, ardından eritrosit parçalayıcı karışımı hazırlanarak tüplere 2 şer ml eklenmiştir. Tekrar karıştırılan tüpler 10 dk oda ısısı-karanlıkta inkübasyona bırakılmıştır. İnkübasyon sonunda

16 tüpler santrifüj edilerek süpernatanlar dökülmüştür. Dipte kalan pellet üzerine 3 er ml PBS eklenip yıkama yapılarak bu işlem 2 kez tekrarlanmıştır. Pellet üzerine her iki tüpe de 400 l PBS eklenerek karıştırılmıştır. Yukarıdaki gibi hazırlanan tüpler daha sonra akım sitometrisinde analiz edilmiştir. Leukotriene B4 Reseptör (BLTR-1) ekspresyonunun çalışılması Çalışmada kullanılan monoklonal antikorlar Leukotriene B4 Receptör (HBLTR-1) PE (BD Pharmingen) CD 3 FITC (Immunotech, Marseille, France) Mouse IgG1 PE (BD Pharmingen) CD15 FITC (Immunotech, Marseille, France) CD 45 PC5 (Immunotech, Marseille, France) yukarıda belirtilen parametreler, spesifik Mouse monoklonal antikorlar (MoAb) kullanılarak direkt immünfloresan yöntemiyle akım sitometri cihazında (Cytomıcs FC500 Flow Cytometer, Beckman Coulter Coorp. Miami, FL, USA) analiz edilmiştir. Her çalışmada Mouse IgG1 PE negatif kontrol olarak kullanılmıştır. 12x75 mm lik polystrene tüplere periferik kan örneklerinden 100 µl dağıtılmıştır. Periferik kan üzerine CD3 FITC, Mouse IgG1 PE, BLTR-1 PE, CD15 FITC ve CD45 PC5 monoklonal antikorları bağlanıp karanlıkta ve oda ısısında 15 dakika inkübasyona bırakılarak yüzey boyama yapılmıştır. İnkübasyon sonunda her tüp QPrep cihazına alınıp, eritrosit parçalama işlemi sağlandıktan sonra akım sitometri cihazında analiz edilmiştir. Analizler, 488 nm lazer eksitasyon (argon-ion), yana saçılım (SS), 90 ile saçılım (FS) ve floresan FL1 (530 nm dalga boyunda- yeşil), floresan FL2 (585 nm dalga boyundaorange), floresan FL4 (675 nm dalga boyunda-mor) detektörleri kullanılarak; işlemler ise CXP SoftWare version 2.2 programı ile yapılmıştır. SS e karşı FS detektörlerinin kullanımı ile hücreler büyüklük ve granül içeriklerine göre bilgisayar ortamına yansıtılıp CD3- hücreler, diğer periferik kan hücrelerinden yerleşim yerleri esas alınarak ayrılmıştır. Bu kapı içindeki populasyonda BLTR-1 oranı saptanmıştır. Ayrıca CD3+ CD45+ populasyon ve CD15+CD45+ populasyonda da BLTR-1 oranı ölçülmüştür.

17 İstatistik değerlendirme Tanımlayıcı istatistikler, numerik değerler için ort±sem, kategorik değerler için n(%) olarak verilmiştir. İn vitro incelemede, akım sitometride CD203c ve BLTR-1 eksprese eden hücrelerin yüzdesi verilmiştir. Her iki hasta grubu için, grup içi incelenen parametrenin farklı zamanlardaki ölçümleri tekrarlayan ölçümlerin varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Grup içi ikili karşılaştırmalar ise ise Bağımlı grupların T testi ile değerlendirilmiştir. İki grubun karşılaştırılmasında kategorik veya ordinal değerler ki-kare testi ile karşılaştırılırken, numerik değerler bağımsız grupların T testi ile değerlendirilmiştir. Dağılımın homojen olmaması durumunda bu testlerin eşdeğeri olan nonparametrik testler uygulanmıştır in altında p değeri istatistiki olarak anlamlı kabul edilmiştir.

18 III.Analiz ve Bulgular Araştırmaya Grup 1 den 23 olgu, Grup 2 den 21 olgu ve Grup 3 ten 13 olgu dahil edilmiştir. Her üç gruptaki yaş ve cinsiyet dağılımı benzerdi. Grup 1 ve Grup 2 deki olguların hastalık özellikleri birbirine benzerdi [Tablo 2]. Tablo 2. Grup 1 ve 2 nin demografik ve hastalık özelliklerinin karşılaştırılması Değişken Grup 1 Grup 2 p N AD Cinsiyet (kadın/erkek) n, % 14/9 14/7 AD Yaş (ortalama±sem) (yıl) 44.8± ±3.3 AD Astım n (%) 21(91) 21 (100) AD Astım süre (ortalama±sem) (yıl) 12.4± ±1.7 AD Nazal polip n (%) 22/23 (95) 21/21(100) AD Nazal polip süresi (ortalama±sem) (yıl) Nazal polip nedeni ile yapılan operasyon sayısı (ortalama±sem) (yıl) Aspirin/NSAİİ duyarlılığı süre (ortalama±sem) (yıl) 10.4± ±1.5 AD 4.95± ±1.08 AD 8.8± ±1.8 AD Son 1 yıldaki sinüzit sayısı 6.1± ±2.2 AD Son 1 yıldaki ağır astım atağı sayısı *AD: Anlamlı değil 0.5± ±0.1 AD

19 İn vitro çalışmalar A. Bazofil çalışmaları CD203c ekspresyonu Bazal CD203c ekspresyonu her 3 grupta da benzerdi [Tablo 3]. Birinci aydaki CD203c değerleri Grup 2 ile karşılaştırıldığında Grup 1 de anlamlı olarak yüksekti (p:0.033). 3. ayda bu fark kalmamıştı. Grup 1 in kendi içinde seyrine bakıldığında aspirin ile reaksiyon anında ve 1. ayda CD203c ekspresyonu artmıştı (sırası ile p:0.044, p:0.033) [Şekil 1, Tablo 4]. Grup 3 te aspirin alımı sonrası CD203c ekspresyonunda bir atış gözlenmedi [Tablo 5]. Tablo 3. Her 3 grupta akım sitometride CD203c değerlerinin karşılaştırılması (değerler % ekspresyon±sem) Grup 1 Grup 2 Grup 3 p Negatif kontrol Bazal 2,4±0,2 3,3±0,2 3.4±0,3 AD* 1.ay 10,0±3,1 2,6±0, ay 8,8±4,2 2,5±0,5 AD Pozitif kontrol Bazal 67,0±5,1 58,9±6,2 71,8±8,7 AD 1.ay 67,5±6,2 57,4±10,2 AD 3.ay 54,5±10,4 39,5±8,9 AD *AD: Anlamlı değil

20 Şekil 1. Grup 1 de aspirin desensitizasyonun farklı aşamalarında CD203c ekspresyonu üzerine etkisi izlenmektedir. (değerler % ekspresyon±sem)

21 Tablo 4. Grup 1 de aspirin desensitizasyonunu farklı aşamalarında çalışma parametreleri (değerler CD203c ve BLTR-1 için % ekspresyon±sem, diğerleri için ortalama ±SEM olarak verilmiştir). Bazal Reaksiyon Desensitizasyon 1.ay 3.ay anında işleminin bitimi CD203c Negatif kontrol 2,4±0,2 5,4±1,2* 1,9±0,5 10,0±3,1** 8,8±4,2 Pozitif kontrol 67,0±5,1 63,6±10 63,3±4,1 67,0±5,1 54,5±10,4 Triptaz 3,1±0,4 2,7±0,5 3,8±0,6*** 3,7±0,6 slt Negatif kontrol 931,6±2 37 Pozitif kontrol 4429,4± 391 LXA4 1955± ± ± ± ± ,2± ,8±538 BLTR-1 CD3 (-) hücreler 40,6±4.4 33,7±1,9 37,4±4.6 44,9±5.9 36,9±6,8 CD3 (+) hücreler 3,1±1,2 1,9±0 1,9±0,7 2,5±1,4 1,3±0,2 CD15-CD45 (+) hücreler 94,4±1,7 95,3±1,8 92,9±2 92,4±1,7 92,0±3.2 *p: 0.044, ** p:0.033, ***p:0.05 (bazal değerler ile karşılaştırıldığında)

22 Tablo 5. Kontrol grubunda (Grup 3) bazal ve 600 mg aspirin sonrası elde edilen değerler (değerler CD203c ve BLTR-1 için % ekspresyon±sem, diğerleri için ortalama ±SEM olarak verilmiştir). Bazal 600 mg aspirin sonrası p CD203c Negatif kontrol 3,4±0,3 3,2±0,5 AD* Pozitif kontrol 71,8±8,7 70,6±8,7 BTRL AD CD3 (-) hücreler CD3 (+) hücreler CD15-45(+) hücreler 40,5±2,3 0,9±0,1 93,1±2,3 40,8±2,2 0,7±0,1 95,1±1,8 Triptaz 2,8±0,5 3,1±0,6 AD slt AD Negatif kontrol Pozitif kontrol 1573,1± ,1± ± ,4±135 LXA4 1412,8± ,2±371 AD *AD: Anlamlı değil

23 Mediatör salınımı slt :Bazal slt salınımı her 3 grupta da benzerdi. 1.ay değerlerinde de grup içi ya da gruplar arasında anlamlı bir değişme gözlenmedi [Tablo 4 ve 6]. Triptaz: Bazal triptaz düzeyi her 3 grupta da benzerdi [Tablo 6]. Grup 1 de kendi içinde 1.aydaki değer bazal değerden yüksekti (p:0.005 ) [Tablo 4]. LXA4: Bazal LXA4 üretimi her 3 grupta da benzerdi. 1.ay değerlerinde de grup içi ya da gruplar arasında anlamlı bir değişme gözlenmedi [Tablo 4 ve 6]. Tüm mediatörlerde Grup 3 te aspirin sonrası bir değişme gözlenmedi [Tablo 6]. Tablo 6. Her 3 grupta mediatör salınımı (değerler, ortalama ±SEM olarak verilmiştir) Grup 1 Grup 2 Grup 3 p slt Negatif Kontrol AD* Bazal 1. ay Pozitif Kontrol Bazal 1. ay Triptaz 931,6± ± ,4± ± ± ,1± ± ,1±169 AD Bazal 3,1±0,4 3,2±0,4 2,8±0,5 AD 1. ay 3,8±0,6 2,6±1,0 3. ay 3,7±0,6 3,4±0,6 LXA4 Bazal 1. ay 1955± ,8± ,4± ,8±527 AD

24 LTB4 reseptör 1 (BLTR-1) ekspresyonu Bazal değerler açısından çalışma gruplarında BLTR-1 ekspresyonunda fark yoktu. Grup 1 ve 2 nin 1. ve 3.ay değerleri arasında veya grup içi değerlerde fark izlenmedi [Tablo 4 ve 7]. Grup 3 te aspirim alımı sonrası BTRL ekspresyonunda fark saptanmadı [Tablo 5] Tablo 7. Çalışma gruplarında BTRL ekspresyonu (değerler; ortalama ekspresyon ± SEM olarak verilmiştir). Grup 1 Grup 2 Grup 3 p CD3 (-) hücreler Bazal 40,6±4.4 41,6±2 40,5±2,3 AD* 1.ay 44,9±5.9 38,8±5 3.ay 36,9±6,8 46,3±15,5 CD3 (+) hücreler Bazal 3,1±1,2 8,0±2,1 0,9±0,13 AD 1.ay 2,5±1,4 1,2±0,2 3.ay 1,3±0,2 2,1±1,2 CD15-45 (+) hücreler Bazal 94,4±1,7 92,4±4,1 93,1±2,3 AD 1.ay 92,4±1,7 92,9±3,1 3.ay 92,0±3.2 94,7±1,5 *AD: Anlamlı değil

25 KLİNİK DEĞERLENDİRME Başlangıç değerleri Bazal klinik değerlendirmeler Grup 2 de FEV1% ile Grup 1 de nazal yaşam kalite anketinde faaliyet değerlerinin diğer gruptan düşük olması dışında (sırası ile p:0.05 ve p:0.009) her iki grupta (Grup 1 ve 2) benzerdi [Tablo 8-10]. Tablo 8. Aspirin duyarlılığı olup desensitizasyon yapılan ve yapılmayan grupta çalışma başındaki klinik özellikleri. Gruplar Ortalama SEM p VAS skorları Burun_tıkanıklığı Grup 1 3,5652,84542 Grup 2 5,1111 1,06608 AD* Koku almada bozulma Grup 1 5,0000,94094 Grup 2 5,5556 1,08231 AD Hapşırma/kaşıntı Grup 1 3,5652,60572 Grup 2 4,9444,74742 AD Nazal skorları Muayene Polip skoru Grup 1,8750,23936 Grup 2,5000,22361 AD Akıntı skoru Grup 1,6667,18687 Grup 2,5000,34157 AD Ödem Grup 1,6667,12599 Grup 2,5000,22361 AD Toplamskor Grup 1 5,0714,84166 Grup 2 3,6667 1,17379 AD *AD: Anlamlı değil

26 Tablo 9. Grup 1 ve 2 nin çalışma başındaki rutin laboratuar özelliklerinin karşılaştırılması Değişken Grup 1 Grup 2 p FEV1 (lt) (ortalama±sem) 2.8± ±0.2 AD* FEV1 (%)(ortalama±sem) 92.3± ± FEV1/FVC (%) (ortalama±sem) 74.6±2 71.5±2.9 AD Eozinofil (absolü değer) 252±50 300±50 AD Eozinofil (%) 3.1± ±0.8 AD Koku Testi skoru 3.7± ±0.6 AD *AD: Anlamlı değil

27 Tablo 10. Aspirin desensitizasyonu yapılan (Grup 1) ve Hasta kontrol grubundaki (Grup 2) başlangıç yaşam kalite anketi sonuçları Grup Ortalama SEM p AQLQ_Ortalama Grup 1 4,9425,36097 Grup 2 4,4839,34809 AD* RQLQ_Ortalama Grup 1 1,8629,37804 Grup 2 2,3906,27201 AD RQLQ_Faaliyet Grup 1 1,2433,20240 Grup 2 2,3794, RQLQ_Uyku Grup 1 1,0945,33853 Grup 2 2,1159,46084 AD RQLQ_Burun_göz_dışı Grup 1 1,4105,23680 Grup 2 2,2639,37412 AD RQLQ_Genel Grup 1 2,1052, Grup 2 3,3750,46471 RQLQ_Burun Grup 1 2,1167,36578 Grup 2 3,0828,31309 AD RQLQ_Göz Grup 1 1,5633,36781 Grup 2 1,6606,33027 AD RQLQ_Duygular Grup 1 1,5553,33111 Grup 2 2,4947,39880 AD *AD: Anlamlı değil

28 12. ay karşılaştırmaları 12.ay klinik değerlendirmelerde, Grup 2 ile karşılaştırıldığında Grup 1 de sinüzit sayısında (p:0.007), astım (p:0.003) ve rinit ilaçlarını (p:0.039 ) kullanmada [Tablo 11], nazal tıkanıklıkta (p:0.031) ve nazal muayenede ödem (p:0.026) ve akıntı (p:0.046) skorlarında düzelme [Tablo 12], koku testinde (p:0.05) düzelme [Tablo 13], nazal yaşam kalitesi değerlendirmelerinde (p değerleri; aktivite: ve genel:0.045) [Tablo 14] düzelme elde edilmiştir. Tablo 11. Onikinci karşılaştırılması ay sonunda Grup 1 ve Grup 2 deki klinik değerlendirmelerin Sinüzit sayısı (ortalama±sem) Astım ilaçları (n) İS+LABA İS+LABA+Anti-LT Montelukast İlaç kullanmıyor Nazal ilaçlar (n) Antihistaminik Nazal kortikosteroid sprey Nazal kortikosteroid damla AH+Nazal KS sprey İlaç kullanmıyor Grup 1 Grup 2 p Bazal 12. ay Bazal 12. ay 6.4± ± ±2 4± * *12. aydaki grup 1 ve 2 arasındaki fark * 0.039*

29 Tablo aydaki iki grup arasındaki nazal VAS skorlarının ve muayene skorlarının karşılaştırılması Gruplar Ortalama SEM p Nazal VAS skorları Burun tıkanıklığı Grup 1,8667, ,031 Grup 2 4,3636 1,35695 Koku alma Grup 1 2,2667,91790 Grup 2 4,9091 1,21696 AD* Hapşırma Grup 1 1,3333,59894 Grup 2 1,8182,53629 AD Nazal skorları muayene Polip Grup 1,5833,22891 Grup 2 1,0000,57735 AD Akıntı Grup 1,5000, ,046 Grup 2 1,6667,33333 Ödem Grup 1,5000, ,026 Grup 2 1,0000,00000 Toplam skor Grup 1 3,6667,84686 AD Grup 2 6,6667 1,76383 *AD: Anlamlı değil

30 Tablo ayda iki grup arasındaki solunum fonksiyon testleri, eozinofil, koku testi, karşılaştırması Gruplar Ortalama SEM p FEV1 (lt) Grup 1 2,6900,13767 AD* Grup 2 2,5171,29001 FEV1 (%) Grup 1 87,6667 4,53327 AD Grup 2 84,4286 4,96107 FEV1/FVC (%) Grup 1 74,3333 2,16142 AD Grup 2 73,4286 3,53794 Eozinofil % Grup 1 5,1273 1,33062 AD Grup 2 5,5000 4,50000 Eozinofil absolü Grup 1 4,0000E2 129,09944 AD Grup 2 7,0000E2,00000 Koku testi Grup 1 3,8333 1, Grup 2,2500,25000 *AD: Anlamlı değil

31 Tablo 14. Grup 1 ve 2 arasında astım ve rinit yaşam kalitesi anketlerinin 12. ayda karşılaştırılması Gruplar Ortalama SEM p AQLQ (ortalama) Grup 1 5,1040,27907 Grup 2 5,1214,95014 AD* RQLQ (ortalama) Grup 1 1,2555,37302 Grup 2 2,4443,97325 AD RQLQ faaliyet Grup 1,9591, Grup 2 1,3471,50585 RQLQ Uyku Grup 1,7300,39355 Grup 2 1,5586,64395 AD RQLQ Burun/göz dışı Grup 1,9555,32592 Grup 2 2,2214,53073 AD RQLQ Genel Grup 1 1,6955, Grup 2 2,3514,84759 RQLQ Burun Grup 1 1,5900,39440 Grup 2 1,9643,61341 AD RQLQ Göz Grup 1 1,0300,33675 Grup 2,6543,26389 AD RQLQ DUYGULAR Grup 1 1,1373,52359 Grup 2 1,1900,48357 AD *AD: Anlamlı değil

32 Sonuç ve Öneriler Bu araştımanın sonuçları aspirin duyarlı astımda, aspirin desensitizasyonunun ilk 3 aydaki etki mekanizmasına ve 1 yıllık klinik etkilerine yönelik veriler sağlamıştır. Önemli bir nokta olarak bu konu literatürde gereksinim olduğu belirtilen kontrol grupları ile karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Kontrol grupları ile karşılaştırıldığında aspirin desensitizasyonu yapılan olguların periferik kan örneklerinde bazofiller aktifleşmekte (bazofil aktivasyon testi) ancak 1. Aydan itibaren triptaz ve slt gibi bazofil/mast hücre mediatör salınımını gerçekleşmemekte ya da bir diğer değişle salınımları inhibe olmaktadır. Öte yandan Lökotrien B4 reseptörleri veya LXA4 desensitizasyon öncesi düzeylerini korumaktadır. Aspirin desensitizasyonunun 1. yıldaki klinik sonuçları kontrol grubu ile karşılaştırıldığında desensitizasyon yapılan olgularda astım ilaç kullanımında ve/veya dozunda düşme, nazal ilaç kullanımında azalma, daha az sinüzit, burun tıkanıklığında belirgin azalma, daha iyi koku alma, rinit yaşam kalitesinde artış olduğu gösterilmiştir. Aspirin desensitizasyonu, aspirin duyarlılığı olup, optimum tedaviye rağmen yakınmaları düzelmeyen ağır astımlı olgularda ve/veya tekrarlayan nazal polipi olan olgularda önerilir. Bunlar dışındaki diğer endikasyonu ise farmakolojik olarak aspirin kullanılması gereken durum oluşudur [60-62]. Aspirin desensitizasyonunun hastaların yaklaşık %85 inde klinik olarak etkili olduğu bildirilmiştir [68, 69]. Klinik etkinin gözlendiği bu olgularda aspirin desensitizasyonunun hangi mekanizmalar ile bu etkiyi oluşturduğuna dair son derece sınırlı veri bulunmaktadır. Sınırlı sayıda gerçekleştirilen bu araştırmalarda idrar LTE4 ün düzeyinde azalma, periferik monositlerin LTB4 sentezleme kapasitesinde azalma, kan histamin ve triptaz düzeylerinde azalma, nazal lavajda LTC4 ve histamin düzeylerinde azalma, slt1 reseptöründe slt lere duyarlılıkta azalma, nazal mukozada slt1 reseptör eksprese eden hücre sayısında azalma, NF- düzeyinde azalma gibi etkiler gösterilmiştir [72-81]. Yakın zamanda yapılan araştırmalarda aspirin duyarlılığının altta yatan immün mekanizmaya yönelik olarak farklı klinik sunumlar şeklinde ortaya çıktığı bildirilmiştir. Bu gruplardan bir tanesi NSAİİ çapraz reaksiyon u gösteren gruptur [1,2,6]. Bu grupta aspirin duyarlılığının klinik bulguları erken tip reaksiyon şeklindedir. Bu kapsamda duyarlı olan bireyde aspirin ve/veya benzeri COX-1 inhibitörü NSAİİ alımını takiben dakikalar ile genellikle 3 saat içinde solunumsal (rinit, astmatik yanıt, konjunktivit) ve/veya kutanöz (ürtiker, anjioödem) gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler COX-1 inhibisyonu yapan tüm

33 NSAİİ ile inhibisyon derecesine bağlı olarak farklı düzeylerde ortaya çıkar. Mekanizma olarak çapraz reaksiyon söz konusudur IgE aracılı bir reaksiyon bu tip klinik tabloda yer almaz [1-11]. Bu klinik belirtiler mast hücre/bazofillerin non-immünolojik yolla degranülasyonu sonucu meydana gelir. Bunu destekleyen bir çok in vivo ve in vitro çalışmada bu olgularda mast hücre degranülasyonunun gerçekleştiği gösterilmiştir [26-32]. Araştırmamızda mekanizma ile ilgili olarak bu bilgi baz alınarak aspirin desensitizasyonunun etkisini incelerken mast hücre/bazofil aktivasyonu, mediatör salınımı ile LTB4 reseptör ekspresyonu ve LXA4 üretimi araştırılmak istenmiş ve konu çok çeşitli boyutları ile ele alınmak istenmiştir. Araştırmamızda kontrol grupları ile karşılaştırıldığında, bazofillerde CD203c ekspresyonunun aspirin desensitizasyonu ile arttığı ve 3. aya dek bu yüksek aktivasyonun devam ettiği gösterilmiştir. Buna karşılık mediatör salınımı anlamında bakıldığında triptazda 1.ayda saptanan anlamlı artışın 3.ayda kaybolduğu, slt düzeyinde ise desensitizasyonun hemen bitiminde ya da 1. ayında ekstra mediatör salınımı olmadığı veya bir diğer deyişle aspirin alınmasına rağmen artış olması inhibe olmaktadır. Bu veriler birlikte ele alındığında, aspirin desensitizasyonu yapılan olgularda düzenli aspirin kullanımının bazofillerde aktivasyona yol açtığı, ancak belirli süre sonra mediatör salınımını inhibe ettiği gzölenmektedir. Bazofiller son yıllarda aspirin duyarlılığı reaksiyonlarında artan sıklıkta araştırılmaya başlanmıştır. Özellikle in vitro ortamda aspirin uyarımı sonrası gerçekleştirilen bu araştırmalarda çelişkili sonuçlar alınmıştır [44-52]. Aspirin uyarımı sonrası bazofillerde CD63 ya da CD203c gibi yüzey markerlarının upregüle edildiğini gösteren çalışmaların yanı sıra, diğer araştırmalar, bu artışın sadece aspirin duyarlı olgularda olmadığı kontrol grubunda da olduğunu göstermiştir. Yakın zamanda in vitro ortamda aspirinin doz bağımlı olarak bazofilleri uyardığı, yüksek dozların (aspirinin 2.5 ve 5 mg/ml konsantrasyonları) sağlıklı bireylerde de bazofillerde tanımlanan markerların ekspresyonunu artırdığı, düşük konsantrasyonların ise sadece aspirin duyarlı olgularda pozitif cevaba neden olduğu gösterilmiştir [47, 49]. Araştırmamızda bazofil aktivasyonunun bir göstergesi olarak ölçülen CD203c, aspirin desensitizasyonu sırasında reaksiyon gözlendiği andan itibaren upregüle olmakta ve bu upregülasyon 1. ayda da devam etmektedir. Üçüncü ayda upregülasyon düşme eğilimi göstermekle birlikte yine de başlangıç seviyesinin üstündedir. Bu olgular, aspirin desensitizasyonu başarı ile tamamlandıktan sonra düzenli olarak her gün aspirin aldıkları için düzenli olarak aspirin uyarısına maruz kalmışlardır. Bu sonuçlara göre de düzenli aspirin

34 uyarısına maruz kalan bazofiller aktif hale geçmiştir. Sağlıklı gönüllülerde de aspirin uyarımı sonrasında bazofil aktivasyonunda bir artış olmaması bu durumun aspirin duyarlı hasta grubunda klinik belirtilerde katkısı olan bir mekanizma olduğunu desteklemektedir. Öte yandan bazofiller aktif olmakla birlikte olguların klinik belirtilerinin olmaması bu hücrelerden klinik belirtilerden sorumlu olan mediatör salınımının durumunu daha merak edilir bir duruma getirmektedir. Aspirin duyarlı astım patogenezinde halen bilinmeyen birçok nokta vardır. Üzerinde en çok çalışılmış ve en fazla veriye sahip olduğumuz mediatör slt lerdir. slt ler vücutta bilinen en bronkokonstriktör üründür. slt lerin Aspirin duyarlı astım patogenezinde son derece önemli olduğunu destekleyen veriler mevcuttur. İn vivo ortamlarda yapılan çalışmalarda (bronş lavajı, idrar, nazal lavaj, indükte balgam) bazal ve aspirin ile uyarım sonrası slt düzeyi artmış bulunmuştur [24-32]. İn vitro ortamlarda yapılan çalışmalarda da bu artış desteklenmiştir [12-23]. Sisteinil lökotrienler en kuvvetli bronkokonstrüktör ajanlardır. Bunun yanısıra damar geçirgenliğini artırması, inflamasyon alanına eozinofil göçünü sağlaması, mukus sekresyonunda artışa neden olması ve bronş düz kasında hipertrofi ve hiperplaziye neden olması sonucu ADA patolojisinde önemli bir rol üstlenirler [8-11]. Öte yandan sınırlı sayıda araştırmada bir bazofil/mast hücre mediatörü olan triptazın da yükseldiği gösterilmiştir [8-11]. Araştırmamızda mediatör salınımı anlamında triptaz ve slt değerlendirmiştir. Çalışma başındaki bazal slt ve triptaz düzeyleri her 3 grupta da benzerdi. Aspirin duyarlı astım grubunda aspirin desensitizasyonu sonrası 1.ayda slt ve triptaz düzeylerinde, 3. Ayda ise triptaz düzeyinde değişme olmamıştır (3. Ayda sadece triptaz çalışılmıştır). Mediatör salınımı ile ilgili bu sonuç, aspirin desensitizasyonu yapılan olgularda aspirin uyarımı sonrasında bazofillerin aktif olduğunu göstermekle birlikte bu aktif hücrelerden mediatör salınımına neden olmadığını göstermektedir. Bu hasta grubunda yapılan in vivo aspirin provokasyonları slt düzeylerinin provokasyon sonrası net olarak arttığını göstermektedir. Ancak aspirin desensitizasyonunda aspirine düzenli maruz kalmalarına karşın bu artış gerçekleşmemektedir. slt ler bronkospazm, ödem, eozinofil göçü ve inflasmasyona neden olduğu için aspirin desensitizasyonu süresince slt lerin salınımının inhibe olması aspirin desensitizasyonunun etkili klinik sonuçlarını en azından kısmen açıklayabilir.

35 Şu ana dek sunulmuş veriler toplu olarak ele alındığında aspirin duyarlı astımda aspirin desensitizasyonu ile bazofillerin yüzey markerlarında upregülasyon anlamında aktifleştiği ancak bunun mediatör salınımına yansımadığı görülmektedir. Araştırmamızda aspirin desensitizasyonunun etki mekanizması üzerinde 2 farklı değerlendirme daha yapılmıştır. Geçmiş dönemlerde yapılan yine sınırlı sayıda araştırmada aspirin duyarlı astımda Lökotrien B4 reseptör 1 (BLTR-1) eksprese eden hücrelerde bir artış olduğu, bu olgularda da artmış LT lere karşı hava yolu cevaplılığının da daha fazla olduğu bildirilmiştir [75]. Aspirin desensitizasyonun slt1 reseptörü eksprese eden hücreler üzerine etkisi tek bir araştırmada araştırılmıştır. Bu araştırmada aspirin duyarlılığı olan 22 olgu ile kronik rinosinüziti ve nazal polipi olup aspirin duyarlılığı olmayan 12 kontrol olgusunda nazal biyopsi örneklerinde slt1 reseptör ekspresyonu araştırılmıştır. Çalışma plasebo kontrollü ve çift kör olarak planlanmıştır. Desensitizasyon, intranazal olarak lisin aspirin ile 6 ay süre ile gerçekleştirilmiştir. Başlangıç değeri yönünden bakıldığında aspirin duyarlı astımda nazal biyopsilerde slt1 reseptörü eksprese eden hücre sayısı daha fazla bulunmuştur. LTB4 eksprese eden CD45+ hücre oranı ise iki grup arasında değişik bulunmamıştır. Aspirin desensitizasyonu sonucu slt1 eksprese eden hücre sayısında bir azalma gözlenmiştir [75]. Araştırmamızda LTB4 reseptörü eksprese eden hücreler araştılmış, ve gerek CD3+, gerekse CD45+ hücrelerde hem başlangıç hem de desensitizasyon sonrası herhangi bir farklılık saptanmamıştır. LXA4, anti-inflamatuar özelliği gösterilmiş bir lipid mediatördür. Eozinofil, trombosit ve diğer hücrelerden salınır [43]. Ödemi azaltıcı ve inflamasyonu engelleyici özelliği nedeni ile iyi lipidler olarak bilinirler. Daha önceden yapılmış araştırmalar, aspirin duyarlı astımlı olgularda lipoksinlerin bazal düzeyinin düşük olduğunun, bunun da hastalığın oluşumundan sorumlu olduğu öne sürülmüştür [41,42]. Bunun dışında aspirin duyarlı astımdaki bazal LXA4 düzeyinin düşüklüğünün bu grup hastaya özgü olmayıp eşlik eden astımın ağır oluşu ile ilişkilendiren araştırmalar da bulunmaktadır. Araştırmamızda, bazal LXA4 düzeyi her 3 grupta da benzer bulunmuştur. Aspirin duyarlı astımlı olgularda 1. Ayda da bu ölçümde bir değişme olmamıştır. Pozitif uyaranın değerlendirildiği örneklerde sağlıklı gönüllülerde de aspirin kullanımı sonrası LXA4 düzeyinde değişiklik gözlenmemiştir. Bu sonuçlar, aspirin desensitizasyonunda lipoksin metabolizmasının etkili olmadığı yönündedir.

BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii. Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL

BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii. Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL HASTAYI POLİKLİNİKTE NASIL DEĞERLENDİRELİM? 1) Klinik özellikler ( semptom, bulgu, eşlik eden hastalıklar) Reaksiyon ilaç aşırı duyarlılık

Detaylı

31 Aspirin Desensitizasyonu: Kime, Nasıl ve Ne Zaman?

31 Aspirin Desensitizasyonu: Kime, Nasıl ve Ne Zaman? OLGU 31 31 Aspirin Desensitizasyonu: Kime, Nasıl ve Ne Zaman? 199 Aspirin Desensitizasyonu: Kime, Nasıl ve Ne Zaman? Ayşe Baççıoğlu, Ayşe Füsun Kalpaklıoğlu, Melis Temizkan Yağdıran Kırıkkale Üniversitesi

Detaylı

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer Solunum sistemi farmakolojisi Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 3 Havayolu, damar ve salgı bezlerinin regülasyonu Hava yollarının aferent lifleri İrritan reseptörler ve C lifleri, eksojen kimyasallara,

Detaylı

DENEYSEL AKUT İNFLAMASYON MODELİNDE EİKOSANOİDLERİN BİRBİRLERİNİN OLUŞUMU ÜZERİNE ETKİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

DENEYSEL AKUT İNFLAMASYON MODELİNDE EİKOSANOİDLERİN BİRBİRLERİNİN OLUŞUMU ÜZERİNE ETKİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ DENEYSEL AKUT İNFLAMASYON MODELİNDE EİKOSANOİDLERİN BİRBİRLERİNİN OLUŞUMU ÜZERİNE ETKİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Mehmet Melli Ankara Universitesi, Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji

Detaylı

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD Astım-Yeni biyolojik tedaviler Omalizumab (Anti-IgE) Mepolizumab

Detaylı

ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR

ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR Dr. İpek Türktaş Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara Çocuklarda: %8.6-15.4 Erişkinde: %20 AKINTI KAŞINTI Allerjik Selam Allerjik Rinit Bulguları AKSIRMA ATAKLARI

Detaylı

Kronik ürtikerde güncel tedaviler

Kronik ürtikerde güncel tedaviler Kronik ürtikerde güncel tedaviler Dr. Emek Kocatürk Göncü İstanbul Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi Sunum akışı EAACI/GALEN/EDF/WAO Ürtiker Kılavuzu Amerikan Allerji İmmunoloji Akademisi Ürtiker Kılavuzu

Detaylı

Burun yıkama ve sağlığı

Burun yıkama ve sağlığı Burun yıkama ve sağlığı Yayınlanmış bir çok klinik çalışmada günlük yapılan nazal yıkmanın burnumuzla ilgili yaşam kalitesini arttırdığı ve sinüslerimizden kaynaklanan semptomları azalttığı gösterilmiştir.

Detaylı

KANITLARIN KATEGORİSİ

KANITLARIN KATEGORİSİ EPOS 2007 AMAÇLAR VE HEDEFLER Rinosinüzit, topluma büyük bir mali yük oluşturan, önemli ve gittikçe artan bir sağlık sorunudur. Bu el kitabı, rinosinüzitin tanısı ve tedavisi hakkında kanıta dayalı öneriler

Detaylı

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi ALLERJİ AŞILARI Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi Allerji aşıları Allerjen immunoterapi Allerjik bir hastaya giderek artan miktarlarda allerjen

Detaylı

Paroksismal Nokturnal Hemoglobinürinin Flow Sitometrik Tanısı

Paroksismal Nokturnal Hemoglobinürinin Flow Sitometrik Tanısı Paroksismal Nokturnal Hemoglobinürinin Flow Sitometrik Tanısı Prof. Dr. Nihal Mete Gökmen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD, Alerji ve Klinik İmmünoloji BD enihalmete@yahoo.com.tr 2 Genel

Detaylı

TÜRK TORAKS DERNEĞİ ASTIM ALLERJİ ÇALIŞMA GRUBU EYLEM PLANI ÇALIŞMA GRUBU PROJELERİ

TÜRK TORAKS DERNEĞİ ASTIM ALLERJİ ÇALIŞMA GRUBU EYLEM PLANI ÇALIŞMA GRUBU PROJELERİ TÜRK TORAKS DERNEĞİ ASTIM ALLERJİ ÇALIŞMA GRUBU EYLEM PLANI 2018-2020 ÇALIŞMA GRUBU PROJELERİ Proje Adı tarih Hedef İzlenecek strateji Sorumlu kişiler DEVAM EDEN PROJELERİMİZ: İkinci Ve Üçüncü Basamak

Detaylı

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU Proje Başlığı Aspirin duyarlığı tanısında in vitro bazofil aktivasyonunun akım sitome

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU Proje Başlığı Aspirin duyarlığı tanısında in vitro bazofil aktivasyonunun akım sitome T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU Proje Başlığı Aspirin duyarlığı tanısında in vitro bazofil aktivasyonunun akım sitometriyle CD63 ve CD203c ölçümü ile değerlendirilmesi

Detaylı

Bronş Provokasyon Testleri

Bronş Provokasyon Testleri Bronş Provokasyon Testleri Doç.. Dr. Gül G l KARAKAYA Hacettepe Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Göğüs s Hastalıklar kları AD Erişkin Allerji Ünitesi Bronş aşırı duyarlılığı ığı Değişik ik uyaranlara karşı

Detaylı

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONLARI TİP I TİP II TİPII TİPIII TİPIV TİPIV TİPIV İmmün yanıt IgE IgG IgG IgG Th1 Th2 CTL Antijen Solübl antijen Hücre/

Detaylı

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği 2010-2011 Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği Mehmet Ceyhan, Eda Karadağ Öncel, Selim Badur, Meral Akçay Ciblak, Emre Alhan, Ümit Sızmaz Çelik, Zafer Kurugöl,

Detaylı

Çocuklarda Olgularla Ağır Astım Yönetimi: Konvansiyonel Tedaviler

Çocuklarda Olgularla Ağır Astım Yönetimi: Konvansiyonel Tedaviler Çocuklarda Olgularla Ağır Astım Yönetimi: Konvansiyonel Tedaviler Dr.Ersoy Civelek Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji SUAM ersoycivelek@gmail.com Çocuklar

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

%5 Her iki ebeveyn atopik

%5 Her iki ebeveyn atopik ALLERJİ TESTLERİ Dr.ALEV ÖKTEM Düzen Laboratuvarlar Grubu Allerji Allerji vücudumuzun bağışıklık sisteminin çevremizde bulunan ve zararlı olmayan bazı maddelere karşı, ki bunlara allerjen denir, aşırı

Detaylı

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. Aslı KANTAR Akut rejeksiyon (AR), greft disfonksiyonu gelişmesinde major

Detaylı

Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk

Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk T.C. İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ GEÇİRİLMİŞ GESTASYONEL DİYABETES MELLİTUS ÖYKÜSÜ OLAN BİREYLERDE ANJİOPOETİN BENZERİ PROTEİN-2 ( ANGPTL-2

Detaylı

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ NON RADYOGRAFİK AKSİYEL SPONDİLOARTRİT İLE ANKİLOZAN SPONDİLİT HASTALARININ KLİNİK, RADYOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN

Detaylı

AĞIR ASTIMDA TEDAVİ YANITINI ÖNGÖRMEK MÜMKÜN MÜ? BİYO-BELİRTEÇLER

AĞIR ASTIMDA TEDAVİ YANITINI ÖNGÖRMEK MÜMKÜN MÜ? BİYO-BELİRTEÇLER AĞIR ASTIMDA TEDAVİ YANITINI ÖNGÖRMEK MÜMKÜN MÜ? BİYO-BELİRTEÇLER Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Göğüs Hastalıkları ABD Allerji ve İmmünoloji BD 9 Haziran 2018 Koç Üniversitesi, İstanbul ık Plan

Detaylı

Tıkandım, Nefes Alamıyorum. Tunçalp Demir

Tıkandım, Nefes Alamıyorum. Tunçalp Demir Tıkandım, Nefes Alamıyorum Tunçalp Demir Olgu 1 55 yaşında erkek hasta 2-3 yıldır nefes darlığı, öksürük, balgam çıkarma yakınmaları mevcut. Nefes darlığı düz yolda giderken bile oluyor. Geçen yıl 1 kez

Detaylı

BURUNDAN (NAZAL) UYGULANAN YÜKLEME (PROVOKASYON) TESTLERİ İÇİN AYDINLANMIŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

BURUNDAN (NAZAL) UYGULANAN YÜKLEME (PROVOKASYON) TESTLERİ İÇİN AYDINLANMIŞ ONAM (RIZA) BELGESİ BURUNDAN (NAZAL) UYGULANAN YÜKLEME (PROVOKASYON) TESTLERİ İÇİN AYDINLANMIŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANIN... Kayıt (protokol) numarası :... Doğum tarihi (gün/ay/yıl) :... Adresi :...... Telefon numarası

Detaylı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3 24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte

Detaylı

ASTIM EPİDEMİYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ 31.01.2012 HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI

ASTIM EPİDEMİYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ 31.01.2012 HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI ASTIM Dr. Bengü MUTLU Bir çok uyarıya karşı artan havayolu cevabı ile karakterize kronik inflamatuar bir hastalıktır İnflamatuar süreçte mast hücreleri, eozinofiller, T lenfositler, makrofajlar, nötrofiller,

Detaylı

TTD Kış Okulu 2015 Havayolu Hastalıkları Modülü. Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen

TTD Kış Okulu 2015 Havayolu Hastalıkları Modülü. Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen TTD Kış Okulu 2015 Havayolu Hastalıkları Modülü Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen Olgu 1: 46y, E. 8 yıldır astım tanısıyla takipli Son 3 aydır artan yakınmaları var: Haftada 4-5 gün semptomları var Ayda 3-4 kez

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı Uzman Dr. M. Tuğba Çöğürlü Alerji-İmmünoloji Bilim Dalı 27.03.2018 Prof.

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir. ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI ETACİD % 0,05 Nazal Sprey 2. BİLEŞİM Etkin madde: Mometazon furoat 50 mikrogram/püskürtme 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ETACİD erişkinler, adolesanlar ve 6-11 yaş arasındaki çocuklarda

Detaylı

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.*

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.* GİRİŞ Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan 10-20 kat daha yüksektir.* Çok sayıda çalışmada hemodiyaliz dozu ile morbidite ve mortalite arasında anlamlı ilişki saptanmıştır.

Detaylı

KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD

KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD OLGU 58 y E hasta 10.01.2017 de son aylarda eforla artan nefes darlığı, öksürük, yorgunluk Özgeçmiş: 10 yıldır

Detaylı

ASTIM TEDAVİSİNDE YENİLİKLER. Prof.Dr. Özkan Karaman Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk İmmunoloji ve Allerji Bilim Dalı

ASTIM TEDAVİSİNDE YENİLİKLER. Prof.Dr. Özkan Karaman Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk İmmunoloji ve Allerji Bilim Dalı ASTIM TEDAVİSİNDE YENİLİKLER Prof.Dr. Özkan Karaman Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk İmmunoloji ve Allerji Bilim Dalı ozkan.karaman@deu.edu.tr TEMELDEKİ AMAÇ ASTIM KONTROLÜNÜN SAĞLANMASIDIR ASTIM KONTROLÜNÜN

Detaylı

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Sevcan A. Bakkaloğlu, Yeşim Özdemir, İpek Işık Gönül, Figen Doğu, Fatih Özaltın, Sevgi Mir OLGU 9 yaş erkek İshal,

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Tam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ

Tam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ Tam Kan Analizi Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ Tam Kan Analizi Tam kan analizi, en sık kullanılan kan testlerinden biridir. Kandaki 3 major hücreyi analiz eder: 1. Eritrositler 2. Lökositler 3. Plateletler

Detaylı

Yoğun Bakım Ünitesinde Yatan Ventilatörle İlişkili Pnömonili Hastalarda Serum C-Reaktif Protein, Prokalsitonin, Solubl Ürokinaz Plazminojen Aktivatör Reseptörü (Supar) Ve Neopterin Düzeylerinin Tanısal

Detaylı

GLUTEN SENSİTİF ENTEROPATİ(ÇÖLYAK HASTALIĞI) TANISINDA NON- İNVAZİV TANI TESTLERİ İLE İNVAZİV TANI TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

GLUTEN SENSİTİF ENTEROPATİ(ÇÖLYAK HASTALIĞI) TANISINDA NON- İNVAZİV TANI TESTLERİ İLE İNVAZİV TANI TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI GLUTEN SENSİTİF ENTEROPATİ(ÇÖLYAK HASTALIĞI) TANISINDA NON- İNVAZİV TANI TESTLERİ İLE İNVAZİV TANI TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Dr.Yasemin Derya Gülseren Ali Kudret Adiloğlu, Mihriban Yücel, Levent Filik,

Detaylı

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi Bölüm 17 Astım Tedavisinde Yapılan Yanlışlar Astım Tedavisinde Yapılan Yanlışlar Dr. Gülhan AYHAN ve Dr. Ömer AYTEN Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların

Detaylı

ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI

ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI STAJIN TANITIMI EĞİTİM DÖNEMİ STAJ SÜRESİ YERLEŞKE EĞİTİM BİRİMLERİ DERSHANE : Dönem IV : 4 iş günü : Cebeci Hastanesi : İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı Kliniği,

Detaylı

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi Dr. Ali Ayberk Beşen Başkent Üniversitesi Tıbbi Onkoloji BD Giriş Sitotoksik tedaviler herhangi

Detaylı

SOLİD ORGAN TRANSPLANTASYONLARINDA İMMÜN MONİTORİZASYON

SOLİD ORGAN TRANSPLANTASYONLARINDA İMMÜN MONİTORİZASYON SOLİD ORGAN TRANSPLANTASYONLARINDA İMMÜN MONİTORİZASYON Ali ŞENGÜL MEDICALPARK ANTALYA HASTANE KOMPLEKSİ İMMÜNOLOJİ BÖLÜMÜ Organ nakli umudu Beklenen Başarılı Operasyonlar Hayaller ve Komplikasyonlar?

Detaylı

Hemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi

Hemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi Hemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi Savaş SİPAHİ 1, Ahmed Bilal GENÇ 2, Seyyid Bilal AÇIKGÖZ 3, Mehmet YILDIRIM 4, Selçuk YAYLACI 4, Yakup Ersel AKSOY 5,

Detaylı

Çalışmaya katılan hasta sayısı: 7601 (7599 hastanın datası toplandı)

Çalışmaya katılan hasta sayısı: 7601 (7599 hastanın datası toplandı) Sevgili Arkadaşlarım, CANTAB için en önemli çalışmamız CHARM Çalışmasıdır.. Eğitimlerde söylediğim gibi adınız-soyadınız gibi çalışmayı bilmeniz ve doğru yorumlayarak kullanmanız son derece önemlidir.

Detaylı

HIV ENFEKSİYONUNUN İMMÜNOLOJİ LABORATUARINDA TAKİBİ

HIV ENFEKSİYONUNUN İMMÜNOLOJİ LABORATUARINDA TAKİBİ HIV ENFEKSİYONUNUN İMMÜNOLOJİ LABORATUARINDA TAKİBİ Doç. Dr. Gülderen Yanıkkaya Demirel Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İmmunoloji Anabilim Dalı Bşk Yeditepe Universitesi Hastanesi, Doku Tipleme Laboratuvarı

Detaylı

Lösemide İmmünfenotipleme. Dr. Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji BD / Antalya

Lösemide İmmünfenotipleme. Dr. Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji BD / Antalya Lösemide İmmünfenotipleme Dr. Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji BD / Antalya İmmünfenotipleme İmmünhistokimya Yüzey ve intrasellüler antijenlerin immün ve kimyasal testlere

Detaylı

S A H A A R A Ş T I R M A S I

S A H A A R A Ş T I R M A S I S A H A A R A Ş T I R M A S I GEREÇ VE YÖNTEM Saha Araştırması Plan ve Uygulaması Bu araştırma, Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı ve Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından

Detaylı

VAY BAŞIMA GELEN!!!!!

VAY BAŞIMA GELEN!!!!! VAY BAŞIMA GELEN!!!!! DİYABET YÖNETİMİNDE İNSÜLİN POMPA TEDAVİSİNİN KAN ŞEKERİ REGÜLASYONUNA OLUMLU ETKİSİ HAZIRLAYAN: HEM. ESRA GÜNGÖR KARABULUT Diyabet ve Gebelik Diyabetli kadında gebeliğin diyabete

Detaylı

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Özgün Araştırma / Original Investigation Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Effect of Body Mass Index on the Determination of Bone Mineral Density in Postmenopausal

Detaylı

XXV. Avrupa Allergoloji ve Klinik İmmünoloji Akademisi (EAACI)* Kongresi 2006 Viyana da Türkiye den En İyi Araştırma Ödülü Alan Çalışmalar

XXV. Avrupa Allergoloji ve Klinik İmmünoloji Akademisi (EAACI)* Kongresi 2006 Viyana da Türkiye den En İyi Araştırma Ödülü Alan Çalışmalar XXV. Avrupa Allergoloji ve Klinik İmmünoloji Akademisi (EAACI)* Kongresi 6 Viyana da Türkiye den En İyi Araştırma Ödülü Alan Çalışmalar Üç-Altı Yaş Astımlı Çocuklarda Adenozin -Monofosfat (AMP) a Bronşiyal

Detaylı

Öksürük. Pınar Çelik

Öksürük. Pınar Çelik Öksürük Pınar Çelik Öksürük Öksürük, akciğerleri aspirasyondan koruyan, sekresyonların atılmasını sağlayan, istemli veya istemsiz refleks yolla oluşan, ani patlayıcı ekspirasyon manevrasıdır. Öksürük refleksinin

Detaylı

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Bölüm 9 Astım ve Gebelik Astım ve Gebelik Dr. Metin KEREN ve Dr. Ferda Öner ERKEKOL Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Erişkinlerde astım görülme

Detaylı

OLGU I. 28 Y, erkek, özel bir şirkette yönetici Zaman zaman nefes darlığı, özellikle koşu sırasında öksürük Oskültasyon : Normal

OLGU I. 28 Y, erkek, özel bir şirkette yönetici Zaman zaman nefes darlığı, özellikle koşu sırasında öksürük Oskültasyon : Normal OLGU I 28 Y, erkek, özel bir şirkette yönetici Zaman zaman nefes darlığı, özellikle koşu sırasında öksürük Oskültasyon : Normal NASIL İLERLERSİNİZ? 1-Bronş provokasyon testi 2-Ek tetkik gerekli değildir

Detaylı

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji-İmmünoloji Bölümü

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji-İmmünoloji Bölümü AKIM SİTOMETRİK PANEL REAKTİF ANTİKOR TAYİNİ Dr. Emel Ekşioğlu-Demiralp, 2010 Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji-İmmünoloji Bölümü PRA Saptama Böbrek Nakli Öncesi 1. Herhangi bir antikor var

Detaylı

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum Bölüm 28 Çocuğum Astımlı mı Kalacak? Dr. S. Tolga YAVUZ Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum yollarında ortaya çıkan ve şiddeti zaman içinde değişmekle

Detaylı

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet Sunum planı Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet En sık hekime başvuru nedeni Okul çağındaki çocuklarda %35-40 viral enfeksiyonlar sonrası 10 gün %10 çocukta 25 günü geçer. Neye öksürük

Detaylı

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği M E T I N S A R I K A Y A, F U N D A S A R I, J I N I G Ü N E Ş, M U S T A F A E R E N, A H M E T E D I P K O R K M A

Detaylı

Uygun antibiyotik seçeneği ile ilaç yükleme testi nedir? Antibiyotiklere ve bazen de diğer ilaçlara allerji tanımlayan olgularda allerjileri olan

Uygun antibiyotik seçeneği ile ilaç yükleme testi nedir? Antibiyotiklere ve bazen de diğer ilaçlara allerji tanımlayan olgularda allerjileri olan Uygun antibiyotik seçeneği ile ilaç yükleme testi nedir? Antibiyotiklere ve bazen de diğer ilaçlara allerji tanımlayan olgularda allerjileri olan ilaç dışında- kullanabilecekleri güvenilir bir antibiyotik

Detaylı

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 3. OLGU Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 43 yaşında erkek hasta, çiftçi Yakınması: Öksürük, balgam, balgamla karışık kan tükürme, nefes darlığı Hikayesi: Yaklaşık 5 aydır öksürük ve balgam yakınması olan

Detaylı

Türk Toraks Derneği. Erişkin Astımı Tanı ve Tedavi Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr. Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society

Türk Toraks Derneği. Erişkin Astımı Tanı ve Tedavi Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr. Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society Türk Toraks Derneği Cep Kitapları Serisi Erişkin Astımı Tanı ve Tedavi Cep Kitabı www.toraks.org.tr Türk Toraks Derneği Astım ve Allerji Çalışma Grubu Rehberin

Detaylı

Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi

Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi Bakır M¹, Engin A¹, Kuşkucu MA², Bakır S³, Gündağ Ö¹, Midilli K² Cumhuriyet Üniversitesi

Detaylı

FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi

FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi Prof. Dr. Volkan Korten Marmara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi İnfeksiyon Hastalıklar kları ve Klinik Mikro. ABD. Risk? Başlangıç tedavisine yanıtsızlık değil. Ciddi

Detaylı

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ Erhan Çalışıcı, Birgül Varan, Mahmut Gökdemir, Nimet Cındık, Özge Orbay Başkent Üniversitesi Çocuk Sağ.Has.ABD Göğüs ağrısı, çocukluk ve adölesan

Detaylı

Provokasyon testleri. Dr. Ebru Çelebioğlu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi

Provokasyon testleri. Dr. Ebru Çelebioğlu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Provokasyon testleri Dr. Ebru Çelebioğlu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 12.10.2018 EAACI, ENDA Provokasyon testi İlaç hipersensitivitesi tanısı koymak için bir ilacın kontrollü olarak bölünmüş dozlarda

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik

Detaylı

1. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

1. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 1. OLGU Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 49 yaşında kadın hasta, ev hanımı Yakınması: Öksürük, balgam Hikayesi: Yaklaşık 2 aydır şikayetleri olan hasta akciğer grafisinde lezyon görülmesi üzerine merkezimize

Detaylı

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

Otakoidler ve ergot alkaloidleri Otakoidler ve ergot alkaloidleri Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antihistaminikler 2 2 1 Serotonin agonistleri, antagonistleri, ergot alkaloidleri 3 3 Otakaidler Latince "autos" kendi, "akos"

Detaylı

Hemşire Sevgi YATARKALKMAZ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Allerji ve İmmünoloji BD

Hemşire Sevgi YATARKALKMAZ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Allerji ve İmmünoloji BD Hemşire Sevgi YATARKALKMAZ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Allerji ve İmmünoloji BD 55y, erkek Retinal ven trombozu nedeniyle düzenli Coraspin ve depresyon nedeniyle Cipralex kullanmakta Daha

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

Emzirme Döneminde İlaç Kullanımına Dair Kanıta Dayalı Bireysel Risk Değerlendirme Raporu

Emzirme Döneminde İlaç Kullanımına Dair Kanıta Dayalı Bireysel Risk Değerlendirme Raporu Emzirme Döneminde İlaç Kullanımına Dair Kanıta Dayalı Bireysel Risk Değerlendirme Raporu 1 / 6 1. Hastanın Öyküsü Adı Soyadı : T***** K**** Yaşı : 33 Kısa Öykü : Hasta 3 ay önce doğum yapmış ve çocuğunu

Detaylı

HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM

HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM 1. PUADER KONGRESİ ANTALYA 2012 Dr. İpek Türktaş Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara ipektur@gmail.com STRİDOR? VİZİNG? BRONŞİOLİT %80 ÜSYE %20 BRONŞİOLİT BRONŞİOLİT

Detaylı

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Kronik Öksürük Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Epidemiyoloji Polikliniklerde en sık 5. şikayet %88-100 neden saptanıyor Spesifik tedavi

Detaylı

GENÇ BADMiNTON OYUNCULARıNIN MÜSABAKA ORTAMINDA GÖZLENEN LAKTATVE KALP ATIM HIZI DEGERLERi

GENÇ BADMiNTON OYUNCULARıNIN MÜSABAKA ORTAMINDA GÖZLENEN LAKTATVE KALP ATIM HIZI DEGERLERi Spor Bilimleri Dergisi Hacettepe J. ofsport Sciences 2002, 13 (4), 22-31 GENÇ BADMiNTON OYUNCULARıNIN MÜSABAKA ORTAMINDA GÖZLENEN LAKTATVE KALP ATIM HIZI DEGERLERi A1pan CINEMRE* Caner AÇiKADA Tahir HAZıR

Detaylı

Prof. Dr. İpek Türktaş. Gazi Üniversitesi, Pediatrik Allerji ve Astım BD

Prof. Dr. İpek Türktaş. Gazi Üniversitesi, Pediatrik Allerji ve Astım BD ASTIM TEDAVİSİNDE YENİLİKLER Prof. Dr. İpek Türktaş Gazi Üniversitesi, Pediatrik Allerji ve Astım BD Basamak tedavisi : Amaç kontrolü sağlamak 2 2. Start at initial Level of severity; gradually step up.

Detaylı

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir. ÖZET Üniversite Öğrencilerinin Yabancı Dil Seviyelerinin ve Yabancı Dil Eğitim Programına Karşı Tutumlarının İncelenmesi (Aksaray Üniversitesi Örneği) Çağan YILDIRAN Niğde Üniversitesi, Sosyal Bilimler

Detaylı

İnek sütü alerjisi artıyor mu? Prof Dr Esen Demir EÜTF Çocuk Alerji ve Klinik İmmunoloji BD Çocuk Göğüs hastalıkları BD

İnek sütü alerjisi artıyor mu? Prof Dr Esen Demir EÜTF Çocuk Alerji ve Klinik İmmunoloji BD Çocuk Göğüs hastalıkları BD İnek sütü alerjisi artıyor mu? Prof Dr Esen Demir EÜTF Çocuk Alerji ve Klinik İmmunoloji BD Çocuk Göğüs hastalıkları BD WAO 2013 Alerji prevalansı %10-40 Gelişmiş ülkelerin çoğunda prevalans >%20 EAACI

Detaylı

KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı

KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı KOAH Zararlı gaz ve partiküllere karşı havayolları ve akciğerin artmış kronik inflamatuar yanıtı ile ilişkili ve genellikle ilerleyici özellikteki kalıcı hava akımı

Detaylı

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ Dinç Süren 1, Mustafa Yıldırım 2, Vildan Kaya 3, Ruksan Elal 1, Ömer Tarık Selçuk 4, Üstün Osma 4, Mustafa Yıldız 5, Cem

Detaylı

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü 1 2 AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI İçerik Karın ağrısı olan hastanın akut apandisit olup olmadığını değerlendirmede kullandığımız testlerin değerliliği kullanımları tartışılacaktır

Detaylı

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU... EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU İÇİNDEKİLER Önsöz...iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xv Şekiller

Detaylı

KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI)

KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI) KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI) Dr.Gülbin Bingöl Karakoç Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi K.İnci 1: Bebek K, 2 günlük kız hasta Meme emememe, morarma yakınması

Detaylı

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR ÖĞRENİM HEDEFLERİ SFT parametrelerini tanımlayabilmeli, SFT ölçümünün doğru yapılıp yapılmadığını açıklayabilmeli, SFT sonuçlarını yorumlayarak olası tanıyı

Detaylı

PODOSİT HÜCRE MODELİNDE PROTEİNÜRİDE, SLİT DİYAFRAM PROTEİNLERİ GENLERİNİN EKSPRESYONU VE FARMAKOLOJİK MODÜLASYONU

PODOSİT HÜCRE MODELİNDE PROTEİNÜRİDE, SLİT DİYAFRAM PROTEİNLERİ GENLERİNİN EKSPRESYONU VE FARMAKOLOJİK MODÜLASYONU PODOSİT HÜCRE MODELİNDE PROTEİNÜRİDE, SLİT DİYAFRAM PROTEİNLERİ GENLERİNİN EKSPRESYONU VE FARMAKOLOJİK MODÜLASYONU Mesude Angın 1, Ender Hür 1, Çiğdem Dinçkal 1, Cenk Gökalp 1, Afig Berdeli 1, Soner Duman

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK 1 LERDE LABORATUVAR İPUÇLARI GENEL TARAMA TESTLERİ Tam kan sayımı Periferik yayma İmmünglobulin düzeyleri (IgG, A, M, E) İzohemaglutinin titresi (Anti A, Anti B titresi) Aşıya karşı antikor yanıtı (Hepatit

Detaylı

Farklı Araştırma Türleri Ve Farklı Başvuru Dosyaları

Farklı Araştırma Türleri Ve Farklı Başvuru Dosyaları Farklı Araştırma Türleri Ve Farklı Başvuru Dosyaları Uzm. Meral Demir İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu Öğretim Üyesi

Detaylı

Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda

Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda Tükürük Özellikleri Major ve minor tükürük bezlerinden salınır Günlük sekresyon

Detaylı

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ĠZMĠR KATĠP ÇELEBĠ ÜNĠVERSĠTESĠ ATATÜRK EĞĠTĠM VE ARAġTIRMA HASTANESĠ Ġç Hastalıkları Kliniği Eğitim Sorumlusu: Prof. Dr. Servet AKAR GASTROĠNTESTĠNAL STROMAL TÜMÖRLERDE NÖTROFĠL/LENFOSĠT

Detaylı

TTD Kış Okulu 2016 Havayolu Hastalıkları Modülü. Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen

TTD Kış Okulu 2016 Havayolu Hastalıkları Modülü. Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen TTD Kış Okulu 2016 Havayolu Hastalıkları Modülü Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen Olgu 1: 46y, E. 8 yıldır as0m tanısıyla takipli Son 3 aydır artan yakınmaları var: Ha=ada 4-5 gün semptomları var Ayda 3-4 kez nokturnal

Detaylı

BRONŞ DUYARLILIK TESTLERİ. Prof. Dr. Tunçalp Demir

BRONŞ DUYARLILIK TESTLERİ. Prof. Dr. Tunçalp Demir BRONŞ DUYARLILIK TESTLERİ Prof. Dr. Tunçalp Demir BRONŞ DUYARLILIK TESTLERİ 1.)REVERSİBİLİTE 2.)BRONŞ PROVOKASYON TESTLERİ REVERSİBİLİTE Tanım Havayolu obstrüksiyonu bulunan olgularda, farmakolojik bir

Detaylı

Adenoid Hipertrofisi ve Uykuda Solunum Bozukluğu Olan Çocuk Hastalarda Kısa Süreli Oral Kortikosteroid Tedavisi

Adenoid Hipertrofisi ve Uykuda Solunum Bozukluğu Olan Çocuk Hastalarda Kısa Süreli Oral Kortikosteroid Tedavisi Adenoid Hipertrofisi ve Uykuda Solunum Bozukluğu Olan Çocuk Hastalarda Kısa Süreli Oral Kortikosteroid Tedavisi Ekrem Said Kankılıç 1, Ali Osman Köksal 2, Mehtap Acar 3, Ayşe Türkmen 2, Selen Güler Selen

Detaylı

ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI

ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI STAJIN TANITIMI EĞİTİM DÖNEMİ STAJ SÜRESİ YERLEŞKE EĞİTİM BİRİMLERİ DERSHANE : Dönem IV : 4 iş günü : Cebeci Hastanesi : İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı Kliniği,

Detaylı

Anti-HLA Antikorlar ve Transplantasyon

Anti-HLA Antikorlar ve Transplantasyon Anti-HLA Antikorlar ve Transplantasyon ne zaman, ne yapmalı? Prof.Dr. Ali ŞENGÜL Medicalpark Antalya Hastane Kompleksi İmmünoloji bölümü Anti-HLA Ab Oluşumu Gebelik Transfüzyon Transplantasyon İyi HLA

Detaylı

Dr Mahir İğde. Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Alerji Ünitesi /Samsun

Dr Mahir İğde. Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Alerji Ünitesi /Samsun Dr Mahir İğde Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Alerji Ünitesi /Samsun Kronik Öksürük Yakınmalı Bir Hasta: BK, 6y, Kız, Samsun Şik: Öksürük Hikayesi: 3 aylıktan bu yana zaman

Detaylı

Aspirinin artırdığı solunumsal hastalık (Aspirin duyarlı astım, Aspirin ile indüklenen astım, Samter triadı)

Aspirinin artırdığı solunumsal hastalık (Aspirin duyarlı astım, Aspirin ile indüklenen astım, Samter triadı) DERLEME CBU-SBED, 2015, 2(3):60-64 Aspirinin artırdığı solunumsal hastalık (Aspirin duyarlı astım, Aspirin ile indüklenen astım, Samter triadı) Funda Aksu 1, Kurtuluş Aksu 2 Yayınlanma: 30.06.2015 1 Hacettepe

Detaylı

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU Ramazan Gözüküçük 1, Yunus Nas 2, Mustafa GÜÇLÜ 3 1 Hisar Intercontinental Hospital, Enfeksiyon Hastalıkları

Detaylı

Ateş Nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğine Yatırılarak Takip ve Tedavi Edilen Hastaların Değerlendirilmesi

Ateş Nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğine Yatırılarak Takip ve Tedavi Edilen Hastaların Değerlendirilmesi Ateş Nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğine Yatırılarak Takip ve Tedavi Edilen Hastaların Değerlendirilmesi Dr. Işıl Deniz Alıravcı Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi 02.04.2015 GİRİŞ Ateş

Detaylı

Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji. Dr. Cengiz KIRMAZ

Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji. Dr. Cengiz KIRMAZ Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji Dr. Cengiz KIRMAZ Alerji Bir veya birden fazla antijene (alerjene) verilen anormal immünolojik cevapla karakterize bir hastalıktır.

Detaylı

Kronik Migrende Botulinum Toksin (BOTOX) Deneyimi

Kronik Migrende Botulinum Toksin (BOTOX) Deneyimi Kronik Migrende Botulinum Toksin (BOTOX) Deneyimi Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji AD Maslak Hastanesi Cephalalgia. 2010 Jul;30(7):793-803. doi: 10.1177/0333102410364676.

Detaylı

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Melis Demirci, Özlem Tünger, Kenan Değerli, Şebnem Şenol, Çiğdem Banu

Detaylı