Zonguldak İli Deniz Turizmi ile ilgili Varlıklar Bartın İli Deniz Turizmi ile ilgili Varlıklar ZONGULDAK İLİ SU ALTI DALIŞ TURİZMİ İLE

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Zonguldak İli Deniz Turizmi ile ilgili Varlıklar... 106 Bartın İli Deniz Turizmi ile ilgili Varlıklar... 106 ZONGULDAK İLİ SU ALTI DALIŞ TURİZMİ İLE"

Transkript

1

2 İçindekiler GİRİŞ... 4 PLAN VİZYONU, TEMEL İLKE VE AMAÇLAR... 7 BÖLGE PLANININ ÜST ÖLÇEKLİ PLANLARLA İLİŞKİSİ MEVCUT DURUM ANALİZİ / ÖNCELİKLİ SEKTÖRLER ÖNCELİKLİ SEKTÖRLER MADENCİLİK...30 TTK SINIRLARI...40 TTK VE İSTİHDAM...41 TTK TAŞ KÖMÜRÜ SATIŞLARI...43 TAŞ KÖMÜRÜ ÜRETİMİNDE TTK - ÖZEL SEKTÖR KARŞILAŞTIRMASI...44 KUTU I...48 İŞÇİ SAĞLIĞI İŞ GÜVENLİĞİ DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ...49 SEKTÖRÜN OLUŞUMU VE GELİŞİM SÜRECİ...52 BÖLGEDEKİ İŞLETMELER...53 SEKTÖRDEKİ İSTİHDAM DURUMU...54 ÇELİK İHRACATI...55 ERDEMİR T.A.Ş...55 ÇELİK ÜRETİMİ, SATIŞI VE İHRACATI...55 ÜRÜNLERİN KULLANIM ALANLARI...56 Yatırım Çalışmaları...57 KARDEMİR A.Ş TAT METAL ÇELİK SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ...60 ÇAĞ ÇELİK DEMİR VE ÇELİK ENDÜSTRİ A.Ş...60 MESCİER DEMİR ÇELİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ...61 ÇINAR BORU PROFİL SANAYİ ve TİC. A.Ş...61 ÖZDEMİR BORU PROFİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ...61 DEMİR-ÇELİK ENSTİTÜSÜ...61 TERSANECİLİK SEKTÖRÜ...62 MAKİNE-İMALAT-MÜHENDİSLİK SEKTÖRÜ...63 DİĞER SEKTÖRLER ENERJİ SEKTÖRÜ...68 YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI MOBİLYA VE ORMAN ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ...90 FİRMA STRATEJİSİ VE REKABET YAPISI...91 GİRDİ KOŞULLARI...93 TALEP KOŞULLARI...94 FİRMA STRATEJİSİ VE REKABET YAPISI...97 GİRDİ KOŞULLARI TURİZM SEKTÖRÜ

3 Zonguldak İli Deniz Turizmi ile ilgili Varlıklar Bartın İli Deniz Turizmi ile ilgili Varlıklar ZONGULDAK İLİ SU ALTI DALIŞ TURİZMİ İLE İLGİLİ VARLIKLAR BARTIN İLİ SU ALTI DALIŞ TURİZMİ İLE İLGİLİ VARLIKLAR ŞELALELER / ÇAĞLAYANLAR DOĞAL GÜZELLİKLER VE KORUNAN ALANLAR GÖLLER / GÖLETLER DOĞA YÜRÜYÜŞLERİ/ DAĞ TURİZMİ BÖLGEDE TURİZM SEKTÖRÜ İSTİHDAM DEĞERLERİ YAPI SEKTÖRÜ ULAŞIM ve LOJİSTİK (TAMAMLANIYOR) KUTU-II DIŞ TİCARET KUTU-III BATI KARADENİZ BÖLGESİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ ZONGULDAK KARABÜK BARTIN BÖLGE OSB LERİ GENEL DEĞERLENDİRME KUTU-IV KOBİ FAALİYETLERİ VE İŞ GELİŞTİRME MERKEZLERİ GENEL DURUM KALKINMA AJANSI MALİ DESTEK PROGRAMLARI YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ TÜBİTAK MALİ DESTEK PROGRAMLARI AR-GE ve YENİLİKÇİ ÇALIŞMALAR İŞ GELİŞTİRME MERKEZLERİ KOBİ LERİN ÖNE ÇIKAN SORUN ve EKSİKLİKLERİ KUTU- V FİLYOS VADİSİ PROJESİ PROJE SAHASININ YERİ ÇEVRE TARIM DEMOGRAFİK DURUM İSTİHDAM EĞİTİM SAĞLIK KUTU- VI YÜKSEK ÖĞRETİM GÖSTERGELERİ KENTLEŞME

4 GİRİŞ Dünyada ve Türkiye de küreselleşmenin etkisiyle artan rekabet neticesinde bölgesel gelişmişlik farklılıkları da artmaktadır. Sosyal ve ekonomik dengesizliklerin giderilerek ülke içerisinde bölgesel gelişmişlik farklılıklarının azaltılması açısından bölge planlaması önem kazanmıştır. Bu kapsamda, Ön Ulusal Kalkınma Planı nda ve Dokuzuncu Kalkınma Planı nda ( ) bölgesel gelişme, Türkiye için temel gelişme eksenlerinden biri olarak belirlenmiştir. Bölgesel politikalar ile bugüne kadar görece az gelişmiş bölgelerin kalkındırılarak bölgeler arası eşitsizliklerin azaltılması hedeflenmiştir fakat günümüzde bölgelerin rekabet gücünün arttırılması ve ulusal kalkınmaya daha fazla katkıda bulunmaları önem kazanmıştır. Bölgelerin rekabet gücünün arttırılması kapsamında bölge planı, bölge kaynaklarının daha iyi bir geleceğe ulaşması için kullanılan bir araç olarak büyük önem arz etmektedir. Bölge Planı, bölgesel düzeyde sosyoekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyellerini, ulusal düzeydeki politika, plan ve stratejiler ile bölgesel ve yerel düzeyde yürütülecek faaliyetler arasındaki ilişkiyi kurgulayan, kamu kesimi, özel kesim, sivil toplum arasındaki işbirliği ve koordinasyonu sağlayan, bölgenin planlı bir şekilde program ve projelerle gelişmesine temel oluşturan en önemli unsurdur. Bu kapsamda tarih ve 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca ülke genelinde 26 Düzey 2 Bölgesi nde kalkınma ajansları kurulmaya başlanmıştır. Kanun, kalkınma ajanslarının faaliyetlerini önemli ölçüde bölge planlarına dayandırmaktadır. Bu kanun ve ilgili yönetmeliklere göre kalkınma ajansları, görevlerini oluşturacakları bölge planlarına uygun olarak hazırlayacakları çalışma programları ve bütçeye göre yerine getirmektedir tarih ve 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun a istinaden, 25 Temmuz 2009 tarihli ve 2009/15236 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı nın (BAKKA) faaliyet alanı, TR81 Düzey 2 Batı Karadeniz Bölgesi nde yer alan Zonguldak, Karabük ve Bartın illerinden oluşmaktadır. Bölge kaynaklarının sürdürülebilir biçimde yönetilerek, bölge içerisinde ekonomik ve sosyal kalkınmayı hedefleyen çalışmalara yol göstermeyi amaçlayan bu plan dönemini kapsamaktadır Batı Karadeniz Bölge Planı, bölgenin ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda bütüncül bir yaklaşımla gerçekleştireceği kalkınma stratejisinin hedeflerini ve önceliklerini ortaya koyan bir temel politika dokümanıdır. Bu çalışma ile Ajansımız tarafından verilmesi hedeflenen mali ve teknik desteklere zemin oluşturacak bir çerçevenin ortaya konulması hedeflenmiştir. Plan hazırlanırken önceki dönemlerde bölgeye dair yapılmış olan çalışmalardan faydalanmak, izlenen yöntemlerden birisi olmuştur. Buna ek olarak bilgilerin güncellenmesi amacıyla ilgili

5 kurum ve kuruluşlardan sorumluluk alanlarıyla ilgili veriler temin edilmiştir. Katılımcılık ilkesi çerçevesinde ilçe ve il merkezlerinde çalıştaylar yapılmış, bölgede bulunan belediyeler, kaymakamlıklar, bölge müdürlükleri, il müdürlükleri, esnaf ve sanatkâr odaları, liman işletmeleri, KOSGEB, üniversiteler, sendikalar, OSB müdürlükleri ve sivil toplum kuruluşları ile yüz yüze görüşmeler yapılmış, soru kâğıdı uygulaması yöntemi ile görüşmeler gerçekleştirilip bölgedeki aktörlerin görüşleri alınarak GZFT analizi ve stratejilere yön verilmeye çalışılmıştır. İlgili kurum ve kuruluşlardan veri, görüş ve önerilerin toplanmasının ardından mevcut durum analizi biçimlendirilmiş, mevcut durum analizi kapsamında bölgenin gelecekte nerede olacağının öngörüsü olan vizyon çalışması ve bu öngörüye nasıl ulaşılacağını belirleyen GZFT analizi ile strateji belirleme aşamalarına geçilmiştir. Planın geliştirildiği süreç aşağıda şematik olarak ifade edilmiştir.

6

7 PLAN VİZYONU, TEMEL İLKE VE AMAÇLAR Batı Karadeniz Bölge Planının hazırlıklarında esas alınan temel ilke katılımcılık olmuştur. Bölge paydaşlarının görüş ve önerilerini almak adına bölgedeki tüm ilçelerde ve il merkezlerinde çalıştaylar ve bilgilendirme toplantıları düzenlenmiş, bölgenin ekonomik yapısını ortaya koymak adına sektör analizleri ve saha çalışmaları yapılmış ve bu kapsamda anket uygulamaları ile yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiş, kurum ve kuruluşlardan resmi yazı kanalı ile bilgi temin edilmiş ve neticede dönemini kapsayan Batı Karadeniz Bölge Planı nın vizyonu Bağımlı Ekonomik Yapısını Kırmış ve Yaşam Kalitesini Yükseltmiş Bir Bölge Olmak olarak belirlenmiştir. Bölge paydaşlarınca ortak olarak belirlenen bu vizyona ulaşabilmek için üç temel ilkenin esas alınması planlanmıştır: Çok sektörlülük Katılımcılık Sürdürülebilir kalkınma Çok Sektörlülük Esas alınan temel değerlerin ilki çok sektörlülüktür. Batı Karadeniz Bölgesinin vizyonu mevcut ekonomik ve sosyal yapısının analizleri neticesinde belirlenmiştir. Gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda bölgenin istihdam sorunu olduğu ve istihdam sıkıntısının bölgenin göç verir hale gelmesine neden olduğu tespit edilmiştir. İstihdam sorunun nedenlerinin başında ise bölgenin madencilik ve demir çelik sektörü odaklı bir gelişim göstermesi ve zaman içerisinde yalnızca bu sektörlere değer verilmesi nedeniyle sektörel çeşitliliğin sağlanamaması gelmektedir. Vizyonda değinildiği üzere bölgenin bağımlı ekonomik yapısının kırılabilmesi için farklı sektörlere dair müdahale alanları da plan kapsamında analiz edilmiştir. Öncelikli sektörler kapsamında ele alınan konular ile sektörler arası tamamlayıcılık ve sinerji oluşturulması hedeflenmiştir. Katılımcılık Dokuzuncu Kalkınma Planı nda temel değerler bölümünde üzerinde durulan toplumsal diyalog ve katılımcılığın güçlendirilerek, toplumsal katkı ve sahiplenmenin sağlanması esası, Batı Karadeniz Bölge Planı nın temel esaslarından biri olarak benimsenmiştir. Katılımcılık ilkesi çerçevesinde bölge illerinde çalıştaylar yapılmış, bölgede bulunan belediyeler, kaymakamlıklar, bölge müdürlükleri, il müdürlükleri, esnaf ve sanatkâr odaları, liman işletmeleri, KOSGEB, üniversiteler, sendikalar, OSB müdürlükleri ve sivil toplum

8 kuruluşları ile yüz yüze görüşmeler yapılmış, soru kâğıdı uygulaması yöntemi ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Sürdürülebilir Kalkınma Sürdürülebilir Kalkınma, insan yaşamı için gereken ihtiyaçlar ile doğal kaynakların kullanımı arasında gelecek nesilleri de gözeterek, bugünden geleceğe uyumlu bir programlama yapılmasını amaçlayan bir yaklaşımdır Batı Karadeniz Bölge Planı, sürdürülebilir kalkınmaya bütüncül bir yaklaşımla bakmayı esas almıştır Batı Karadeniz Bölge Planı nda belirlenen vizyona ulaşılabilmesi için aşağıda belirtilen 7 temel hedef belirlenmiştir: 1. Sektörel Çeşitliliğin Sağlanması 2. Ulaşım-Altyapı Ve Lojistik İmkânlarının Güçlendirilmesi 3. Yerleşmelerin Mekân Ve Yaşam Kalitesinin Arttırılması 4. Sosyal Kalkınmanın Sağlanması 5. Kırsalda Kalkınmanın Sağlanması 6. Sağlıklı Ve Dengeli Bir Çevre 7. Turizmin Çeşitlendirilerek Geliştirilmesi

9

10 BÖLGE PLANININ ÜST ÖLÇEKLİ PLANLARLA İLİŞKİSİ Kalkınma Ajansları tarafından hazırlanan Bölge Planları, alt ölçekli mekânsal planlara, bölgesel nitelikli sektörel ve tematik stratejilere ve yerel yönetimlerin kurumsal stratejik planlarına çerçeve oluşturmak üzere hazırlanmaktadırlar. Stratejik doküman niteliğindeki bölge planları, Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan Kalkınma Planı ve Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi ile ilgili Bakanlıklarca hazırlanan ulusal stratejilerle bağlantılı kurgulanmaktadır. Batı Karadeniz Bölge Planı, Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan Dokuzuncu Kalkınma Planı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi ve Türkiye Demir-Çelik Ve Demir Dışı Metaller Sektörü Strateji Belgesi Ve Eylem Planı, Ekonomi Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye İhracat Stratejisi ve Eylem Planı, TÜBİTAK tarafından hazırlanan Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan Enerji Verimliliği Strateji Belgesi, Ulaştırma Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye Ulaştırma Ve İletişim Stratejisi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen Kentges Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi Ve Eylem Planı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca hazırlanan Türkiye Organik Tarım Stratejik Planı, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan Türkiye Turizm Strateji belgeleri ile ilişkilendirilerek hazırlanmıştır. DOKUZUNCU KALKINMA PLANI ( ) Batı Karadeniz Bölge Planı hazırlanırken Onuncu Kalkınma Planı da hazırlık aşamasında olduğundan, Dokuzuncu Kalkınma Planı gelişme eksenleri göz önünde tutulmuş ve yerel kalkınmanın sağlanması kapsamında gelişme eksenlerinin gösterdiği doğrultuda yerel tespit ve önerilerle plana yön verilmiştir dönemini kapsayan Dokuzuncu Kalkınma Planı, değişimin çok boyutlu ve hızlı bir şekilde yaşandığı, rekabetin yoğunlaştığı bir dönemi kapsamaktadır. Küreselleşmenin her alanda etkili olduğu, bireyler, kurumlar ve uluslar için fırsatların ve risklerin arttığı bu dönemde, plan Türkiye nin ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda bütüncül bir yaklaşımla gerçekleştireceği dönüşümleri ortaya koyan temel politika dokümanı olarak ortaya konulmuştur. Hazırlandığı döneme ilişkin uluslararası gelişmeler ve temel eğilimler doğrultusunda, Türkiye ekonomisine ilişkin geçmiş dönemdeki gelişmeler ile mevcut ekonomik ve sosyal gelişmeler dikkate alınarak hazırlanan Dokuzuncu Kalkınma Planının vizyonu; İSTİKRAR İÇİNDE BÜYÜYEN, GELİRİNİ DAHA ADİL PAYLAŞAN, KÜRESEL ÖLÇEKTE REKABET GÜCÜNE SAHİP, BİLGİ TOPLUMUNA DÖNÜŞEN VE AB YE ÜYELİK İÇİN UYUM SÜRECİNİ TAMAMLAMIŞ BİR TÜRKİYE olarak belirlenmiştir.

11 Ekonomik büyümenin ve sosyal kalkınmanın istikrarlı bir yapıda sürdürülmesi ve hedeflenen vizyona ulaşılabilmesi için şu gelişme eksenleri belirlenmiştir: Rekabet Gücünün Arttırılması İstihdamın Arttırılması Beşeri Gelişme ve Sosyal Dayanışmanın Güçlendirilmesi Bölgesel Gelişmenin Sağlanması Kamu Hizmetlerinde Kalitenin ve Etkinliğin Arttırılması Batı Karadeniz Bölge Planı, bölge içi gelişmişlik farklılıklarının azaltılarak bölgesel gelişmenin sağlanması için kamu kesimi, özel kesim, üniversiteler ve sivil toplumun katkılarıyla hazırlanmıştır. Bölge içinde istihdamın arttırılması kapsamında mevcut sektörlerin mevcut durum analizleri yapılmış, her bir sektöre has sıkıntılar tespit edilmiş, yaşanan eksikliklerin giderilebilmesi için stratejiler belirlenmiştir. Yine istihdam oranlarının arttırılması kapsamında mevcut sektörlerin yanı sıra potansiyel arz eden farklı sektörler için de aynı çalışmalar gerçekleştirilmiş, bölgede faaliyet göstermekte olan işletmelerin rekabet edebilirliklerinin arttırılması kapsamında çeşitli strateji ve faaliyetlere yer verilmiştir. TÜRKİYE SANAYİ STRATEJİSİ BELGESİ ( ) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yıllarını kapsayacak biçimde hazırlanmış olan strateji belgesinde, Türkiye nin uzun dönem vizyonu ORTA VE YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÜRÜNLERDE AVRASYA NIN ÜRETİM ÜSSÜ OLMAK olarak belirlenmiştir. Bu vizyon doğrultusunda Türkiye Sanayi Stratejisi nin genel amacı, Türk sanayisinin rekabet edebilirliğinin ve verimliliğinin yükseltilerek, dünya ihracatından daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak yüksek katma değerli ve ileri teknolojili ürünlerin üretildiği, nitelikli işgücüne sahip ve aynı zamanda çevreye ve topluma duyarlı bir sanayi yapısına dönüşümü hızlandırmak olarak belirlenmiştir. Batı Karadeniz Bölge Planında Öncelikli Sektörler başlığı altında ele alınan madencilik, demir çelik, geri dönüşüm, enerji ve orman ürünleri sektörlerinde Türkiye Strateji Belgesinde belirlenen hedef ve stratejilerden faydalanılmıştır. Bilhassa strateji belgesinin 252. Maddesi, anılan sektörler için belirlenen stratejilerde yol gösterici olmuştur: Temiz üretim süreçlerine geçişle birlikte birçok sektörde verimlilik artışları zorunlu hale gelecektir. Bu süreçte, özellikle enerji, imalat sanayi ve ulaştırma sektörlerinde yanma verimliliğini artıran projelerin uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. Söz konusu teknoloji değişikliği, çevre ve enerji teknolojilerini önemli düzeyde yatırım yapılabilecek sektörler arasına sokmaktadır. Bu sektörlerin Türkiye de gelişmesi özellikle çevre alanındaki düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulamaya geçirilmesi ile mümkün olacaktır.

12 Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesinin 12.maddesinde üzerinde durulan kümelenme kavramı da, bölgedeki sektörlerin rekabet edebilirliklerinin arttırılması kapsamında incelenmişti: Sektörel ve bölgesel gelişme politikaları da, AB ye uyumu da dikkate alarak ve sanayi stratejisi hedefleri doğrultusunda, bölgelerin verimliliğini yükseltme ve rekabet gücünü arttırma amacına hizmet edecektir. Bölgesel gelişme stratejileri, sanayi stratejisi ile uyumlu bir şekilde, kümelenme ve değer zinciri analizlerinin sonuçları doğrultusunda tasarlanacak ve hayata geçirilecektir. Farklı gelişmişlik düzeyindeki bölgelerin değişik sektörler için sunduğu yerel avantajlar belirgin hale getirilerek, bölgesel dengesizliklerin giderilmesine önem verilecektir TÜRKİYE İHRACAT STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI Türkiye İhracat Stratejisi ve Eylem Planının vizyonu, Dokuzuncu Kalkınma Planı ve Türkiye Sanayi Stratejisi vizyonlarına paralel olacak biçimde 2023 YILINDA 500 MİLYAR DOLAR İHRACATA ULAŞARAK ÜLKEMİZİN DÜNYA TİCARETİNDE LİDER ÜLKELER ARASINDA YER ALMASI olarak belirlenmiştir. Batı Karadeniz Bölge Planı da bu amaca ulaşılması amacıyla stratejiler belirlemiş bulunmaktadır. Eylem planının hedeflerinden ikisi ihracatçı sayısının ve ihracat kapasitesinin arttırılması ve ihracatçıların küresel alanda rekabetçiliklerinin arttırılması dır. Bu kapsamda KOBİ lerin pazarlama ve ihracat kapasitesini arttırmaya yönelik desteklerin verilmesi planlanmaktadır. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı, yürüttüğü mali destek programlarında KOBİ lere yönelik destekler sağlamaktadır ve sağlamaya devam edecektir. Mali destek programlarının zemini ise bölge planında yer alan önceliklerdir. Planın öncelikli sektörler başlığı altında incelenen ticaret başlığında, bölgedeki işletmelerin mevcut durumlarının nasıl iyileştirileceğine, rekabet güçlerinin ne şekilde arttırılacağına yönelik stratejiler belirlenirken Türkiye İhracat Stratejisi ve Eylem Planı stratejileri esas alınmıştır. TÜRKİYE ORGANİK TARIM STRATEJİK PLANI ( ) Türkiye de organik tarım, 1991 yılından itibaren 2092/91 sayılı Avrupa Birliği Konsey Tüzüğü esas alınarak yapılmaktadır. Organik tarım faaliyetleri, üreticilerin eğitimli ve bilinçli olmasını gerektirmektedir. Elde edilen ürünler, katma değerlerinin normal ürünlere göre daha fazla olmasının yanı sıra ihraç edilebilirlik oranları da daha yüksek olduğundan daha fazla gelir kazandırmaktadır.

13 Sektör sıralamasında tarım sektörünün son sırada yer aldığı bilinen Batı Karadeniz Bölgesinde, kırsal alanda kalkınmanın sağlanabilmesinin bir yolu olarak tarımsal faaliyetler önerilmektedir. Bu tarımsal faaliyetlerin, tarım arazilerinin parçalı ve engebeli yapısından dolayı geniş arazilerde gerçekleştirilenler yerine özellikli ürün üretimine yönelik olması gerektiği tespit edilmiştir. Planda yer alan Kırsalda Kalkınmanın Sağlanması isimli öncelik alanı altında yer alan Tohumluk, örtü altı ve organik tarım faaliyetlerinin yaygınlaştırılması ve Kırsal alanlarda özellikli ürün üretiminin yaygınlaştırılması tedbirlerinde, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının organik tarımın geliştirilmesine yönelik sunduğu stratejilerden faydalanılmıştır. ULUSAL BİLİM, TEKNOLOJİ VE YENİLİK STRATEJİSİ ( ) Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisinin vizyonu: ÜRETTİĞİ BİLGİ VE GELİŞTİRDİĞİ TEKNOLOJİLERİ, ÜLKE VE İNSANLIĞIN YARARINA YENİLİKÇİ ÜRÜN, SÜREÇ VE HİZMETLERE DÖNÜŞTÜREBİLEN TÜRKİYE dir. Strateji belgesinde özellikle üzerinde durulan konu ARGE çalışmalarının arttırılması ve yaygınlaştırılması gerekliliğidir ki Batı Karadeniz Bölgesi bu konuda istenen düzeyde değildir. Madencilik, demir çelik ve enerji sektörlerinin baskın olduğu bölgede, gelişime açık sektörler olmalarına rağmen olan işbu sektörlerin hala emek yoğun devam ettiriliyor olması, bölgenin genel sorunlarının başında gelmektedir. Bu eksikliklerin giderilmesi kapsamında hazırlanan stratejilerde Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi nin Ulusal ARGE ve Yenilik Sistemi İçerisindeki KOBİ lerin Rolünün Güçlendirilmesi başlıklı amacı esas alınmıştır: Stratejik Amaç: Ulusal Yenilik Sistemi İçerisindeki KOBİ'lerin Rolünün Güçlendirilmesi Amaç Y4.1: Daha Çok KOBİ nin Ar-Ge Ve Yenilik Yapanlar Halkasına Eklenmesi Stratejiler: Y Kendi bünyesinde ARGE yetkinliğine sahip olmayan KOBİ lerin ARGE ihtiyaçlarının üniversite, kamu araştırma enstitüleri ve özel sektör kuruluşlarından karşılanmasında kolaylaştırıcı mekanizmaların oluşturulması Y ARGE ve yenilik faaliyetlerini kendi bünyesinde gerçekleştiren KOBİ lerin üniversite ve araştırma kurumlarıyla ortak proje üretme kapasitesinin arttırılması Y KOBİ lerin teknoloji yönelimi ve yönetimi yeteneğinin geliştirilmesi Y KOBİ ARGE ve yenilik destekleri ile fikri ve sınai mülkiyet hakları konusunda bilgiye ulaşımının kolaylaştırılması, bilgilendirme faaliyetlerinin yaygınlaştırılması ve çeşitlendirilmesi Y KOBİ'lerde ARGE ve yenilik insan kaynağı istihdamının artırılmasına yönelik mekanizmaların geliştirilmesi

14 Y Araştırma altyapılarında KOBİ'lerin ihtiyaçları dikkate alınarak KOBİ'lerin bu altyapıları kullanmalarının etkinleştirilmesi Batı Karadeniz Bölge Planında değinilen ve bugüne kadar Ajans tarafından gerçekleştirilen mali destek programlarının önceliklerinde yer verilen kalifiye insan kaynağının arttırılması ile ARGE faaliyetlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik faaliyetlerin belirlenmesinde işbu maddeler göz önünde bulundurulmuştur. GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ (GİTES) ve EYLEM PLANI ( ) GİTES, Dokuzuncu Kalkınma Planı politikalarıyla uyumlu olarak, özellikle Türkiye de önde gelen sektörlerin ithal girdi bağımlılığı ile Türkiye de işletmelerin çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan girdi tedariki konusundaki yetersizliklerini bertaraf etmeyi, üretim için en önemli unsurların başında yer alan girdilerin tedarikinde kamu ve özel sektörde bir ortak anlayış ve bakış açısı geliştirmeyi hedeflemiştir. Girdi Tedarik Stratejisi ve Eylem Planı nın vizyonu; GİRDİ TEDARİKİNİ GÜVENCE ALTINA ALMIŞ, ARA MALI ÜRETİMİNDE YETKİNLİĞİNİ ARTTIRMIŞ BİR EKONOMİ olarak belirlenmiştir. Bu vizyon çerçevesinde, yıllarını kapsayan GİTES in genel amacı; sanayinin ihtiyaç duyduğu ve yeni ürün üretimi ile teknolojik gelişmenin gerektireceği girdilerin tedarikinde süreklilik ve güvenliğin sağlanması, etkinliğin ve verimliliğin artırılması, ihracatta sürdürülebilir küresel rekabet gücü artışının temini, daha fazla katma değerin Türkiye de bırakılması ve ara malı ithalat bağımlılığının azaltılmasıdır. GİTES ve Eylem Planı, Türkiye de önde gelen sektörlerin ithal girdi bağımlılığı ile Türkiye de işletmelerin çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan girdi tedariki konusundaki yetersizliklerini bertaraf etmeyi, üretim için en önemli unsurların başında yer alan girdilerin tedarikinde kamu ve özel sektörde ortak bir anlayış ve bakış açısı geliştirmeyi hedeflemiştir. GİTES in stratejik hedefleri, girdi kaynaklarındaki belirsizliklerin, girdi ithalinde ülke/bölge bazlı coğrafi dağılımdaki aşırı bağımlılık gibi dengesizliklerin, hammadde niteliğindeki doğal kaynakların geleceğine dair risklerin en aza indirilmesi, ihracata dönük üretimde daha etkin ve düşük maliyetli girdi tedarikinin sağlanması ile üretim ve ihracatın ara malı ithalatına bağımlılığının azaltılması ve bu suretle ihracatta sürdürülebilir rekabet gücüne katkı sağlanmasıdır. Bu temel stratejik hedeflere ulaşmak için toplam 37 hedef belirlenmiştir. Bölge planı kapsamında faydalanılan başlıklar şunlardır: İthalat Bağımlılığı Yüksek Olan Ara Mallarında Yatırımların Özendirilmesi Girdi Tedarikinde Yurtiçi Kullanımın Özendirilmesi Geri Dönüşüm Sektörünün Geliştirilmesi

15 DEMİR-ÇELİK ve DEMİR DIŞI METALLER Demir-Çelik Sektöründe Güç Birliği ve Sinerjinin Değerlendirilmesi Yurt İçi Hurda Arzının Artırılması Hurdaya Alternatif Kaynakların Değerlendirilmesi Maden Tedarikinde Bağımlılığın Azaltılması, Etkinlik ve Verimliliğin Artırılması Yurtiçi Üretimi Hiç Bulunmayan Veya Yetersiz Olan Ürünlerde Yatırımların Hayata Geçirilmesi OTOMOTİV Yan Sanayi Yetkinliğinin Küresel Ölçek Seviyesine Yükseltilmesi Temel Girdilerde Üretimin Geliştirilmesi Elektronik Bileşenlerde Yurtiçi Tedarik İmkânlarının Geliştirilmesi MAKİNE Demir-Çelik Ürünlerinin Tedarikinde Etkinlik ve Verimliliğin Artırılması Elektrik Ve Elektronik Girdilerde Yurt İçi Çeşitlilik ve Yetkinliğin Artırılması, Markalaşmanın Sağlanması Tespit Edilen Ürün/Ürün Gruplarında Doğrudan Yabancı Yatırımların Ülkemize Çekilmesi TARIM Bölgesel Kalkınma Planlarının Hayata Geçirilmesi Hayvancılık Sektörünün Desteklenmesi Tohumluk Sektöründe Farklı Bir Destek Stratejisi Oluşturulması Batı Karadeniz Bölge Planının önceliklerinden Sektörel Çeşitliliğin Sağlanması ile Kırsalda Kalkınmanın Sağlanması nda yer verilen tedbirlerde, Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES) ve Eylem Planında sektör sektör değinilen stratejik hedeflerden faydalanılmıştır. ENERJİ VERİMLİLİĞİ STRATEJİ BELGESİ ( ) Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan Enerji Verimliliği Strateji Belgesinde temel amaç, Türkiye nin enerji verimliliği alanındaki yol haritasının stratejik ve dinamik bir bakış açısıyla hazırlanmasıdır. Bu amacı gerçekleştirmek üzere aşağıda sıralanan stratejiler belirlenmiştir. Bunlar: Sanayi ve hizmetler sektöründe enerji yoğunluğunu ve enerji kayıplarını azaltmak Enerji verimliliği yüksek binaların enerji taleplerini ve karbon emisyonlarını azaltmak ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanan sürdürülebilir çevre dostu binaları yaygınlaştırmak

16 Enerji verimli ürünlerin piyasa dönüşümünü sağlamak Elektrik üretim, iletim ve dağıtımında verimliliği artırmak; enerji kayıplarını ve zararlı çevre emisyonlarını azaltmak Motorlu taşıtların birim fosil yakıt tüketimini azaltmak, kara, deniz ve demir yollarında toplu taşıma payını artırmak ve şehir içi ulaşımda gereksiz yakıt sarfiyatını önlemek Kamu kuruluşlarında enerjiyi etkin ve verimli kullanmak Kurumsal yapıları, kapasiteleri ve işbirliklerini güçlendirmek; ileri teknoloji kullanımını ve bilinçlendirme etkinliklerini artırmak; kamu dışında finansman ortamları oluşturmaktır. Enerji verimliliği konusu, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansının ele aldığı öncelikli konulardan biridir. Ajans, hem Bölge Planında, hem Bölge Planında hem de mali destek programlarında bu konunun önemi üzerinde durmuştur. Enerji verimliliğini yaygınlaştırmak amacıyla Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı Bölge Planında, termik santrallerin çevreye verdiği zarara değinilmiş ve ÇATES atık sularının ısınma amacıyla kullanımına dönük bir araştırmanın yapılabileceğinden bahsedilmiştir. Bölge Planı önceliklerinde yola çıkılarak hazırlanan 2011 Yılı Doğrudan Faaliyet Desteği Programı kapsamında TÜBİTAK MAM tarafından Zonguldak Bölge Isıtma Sistemi Yapılabilirlik Analizi- Çatalağzı Termik Santralinin (ÇATES) Soğutma Suyunun Konutların Isıtılmasında Kullanılması ismiyle bir proje gerçekleştirilerek ÇATES in soğutma suyunun evsel ısıtmada kullanılıp kullanılamayacağı araştırılmış ve konunun gerçekleştirilebilir olduğu ortaya çıkmıştır. Hem enerji verimliliği hem de kentsel alanlarda kömür kullanımından doğan kirliliğin önlenmesi açısından termik santrallerin atıklarının başka ihtiyaçları karşılamada kullanılması sürdürülebilirlik açısından önem arz etmektedir. Bölgede son yıllarda bu konuya önem verilmeye başlanmıştır. Örneğin, Zonguldak Gökçebey İlçesinde biyogazla çalışan enerji santrali protokolü imzalanmış, Bartın OSB ile Halk Bankasının yaptığı protokol neticesinde enerji tasarrufu ve enerji verimliliği konusunda kredi sağlanmaya başlanmıştır Bölge Planında konunun önemine değinilmiş, özellikle enerji başlığı altında bölgede bulunan ve projelendirilen enerji kaynakları ile bu kaynakların verimliliğine ayrıca yer verilmiştir. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı nın faaliyet alanı olan Zonguldak, Karabük ve Bartın için demir-çelik ve madencilik sektörleri, geçmişten bugüne sürdürülen en temel sektörlerdir. Bahsi geçen sektörlerde enerji verimliliği, günümüz şartları da göz önüne alındığında en önemli konulardan birisidir. Bu sektörlerde enerji verimliliği konularına madencilik ve demirçelik sektör analizleri bölümlerinde ve Enerji sektöründe sürdürülebilirliğin sağlanması, Madencilik sektöründe verimliliğin sağlanması ile Geri dönüşüm sektörünün oluşturulması tedbirlerinde yer verilmiştir.enerji konusu bölge planının yanı sıra, mali destek programlarında da vurgulanan bir konu olmuştur. Bölgede istihdam olanaklarını arttırarak, turizm ve üretime dayalı sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ lerin yenilikçi üretim ve

17 pazarlama kapasitelerini geliştirmek amacını taşıyan 2011 Yılı KOBİ Mali Destek Programının önceliklerinden biri olarak enerji verimliliğinin ve çevreye duyarlı teknoloji kullanımının arttırılması olmuştur yılı mali destek programında da benzer şekilde önceliklerden birisi enerji verimliliğinin ve çevreye duyarlı teknoloji kullanımının arttırılmasıdır. TÜRKİYE ULAŞTIRMA VE İLETİŞİM STRATEJİSİ HEDEF 2023 Türkiye Ulaştırma ve İletişim Stratejisinin vizyonu, ÜLKEMİZİN REKABET GÜCÜNE VE TOPLUMUN YAŞAM KALİTESİNİN YÜKSELTİLMESİNE KATKI VEREN; GÜVENLİ, ERİŞİLEBİLİR, EKONOMİK, KONFORLU, HIZLI, ÇEVREYE DUYARLI, KESİNTİSİZ, DENGELİ, ÇAĞDAŞ HİZMETLERİN SUNULDUĞU SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ULAŞTIRMA SİSTEMİ OLUŞTURMAK olarak belirlenmiştir. Ülkenin ve de bölgenin hem ekonomik hem de sosyal alanda kalkınabilmesinin temeli ulaşılabilirliği arttırmaktır. Bu kapsamda dokümanda farklı ulaşım modlarına yönelik stratejilere yer verilmiştir. KARAYOLU: Ulusal ve uluslararası alanda ulaşılabilirliği ve etkinliği arttırmak adına yapılması planlanan projeler dokümanda belirtilmiştir. Bunlar içerisinde Batı Karadeniz Bölgesini ilgilendiren projelerden ilki, Zonguldak ı Ankara ya ve dolayısıyla uluslararası karayolu hattına bağlayacak olan 90km lik karayolu yapım çalışmasıdır. Zonguldak-Ankara yolu, Ulaştırma Bakanlığınca Planlanan II.Grup Projeler e dahil edilmiştir. Yapılması Planlanan Projeler

18 Bölünmüş Yollar Türkiye nin Kuzey-Güney Karayolu Aksları Diğer ulaşım türleri ile uyumlu yaygın bir demiryolu ağı kurarak demiryollarını; ülke kalkınmasının lokomotif gücü haline getirmeyi hedefleyen Ulaştırma Bakanlığı yeni hızlı tren ve konvansiyonel demir yolu hatları öngörmektedir yılına kadar olan süreçte Bartın- Zonguldak-Ereğli arasında konvansiyonel demiryolu hattı yapılması planlanmaktadır.

19 2023 yılına kadar yapılacak yüksek hızlı tren ve konvansiyonel demiryolu hatları Dokümanda Zonguldak Çaycuma Havaalanının bütün olarak işletme haklarının kira sözleşmeleri kapsamında özel sektöre devredilmiş olduğu böylece bir yandan sektöre çok ciddi kira geliri kazandırılırken, bir yandan da Kamu-Özel İşbirliği projeleri kapsamında özel sektör işletiminin uzun vadeli önünün açıldığı belirtilmiştir. Ancak mevcut havaalanı fiziki altyapısı dolayısıyla etkin hizmet verememektedir ve planda öngörülenin aksine olumsuz bir görünüm sergilemektedir. Türkiye nin Uluslararası Ulaştırma Koridorları Bağlantıları Denizcilik sektörü başlığı altında verilen haritaya, bölge için büyük önem arz eden Filyos Limanı da işaretlenmiştir. Belgede Filyos Limanı ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamış olsa da 2023 yılında limanın bitirilmiş olacağı ve uluslararası bağlantılar anlamında da Türkiye için önemli yer edineceği ön görülmektedir. Filyos Limanı ve Projesi hakkında Bölge Planında

20 hem ulaşım başlığı altında hem de Filyos Vadisi Projesi başlığı altında detaylı bilgi verilmektedir. TÜRKİYE DEMİR-ÇELİK VE DEMİR DIŞI METALLER SEKTÖRÜ STRATEJİ BELGESİ VE EYLEM PLANI ( ) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından dönemini kapsayacak biçimde hazırlanmış olan dokümanın vizyonu DEMİR ÇELİK VE DEMİR DIŞI METALLER SEKTÖRÜNDE YÜKSEK KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLERİN ÜRETİM ÜSSÜ OLMAK olarak belirlenmiştir. Belge çerçevesinde, firmaların rekabet gücünü arttıracak, kurumlar arasında koordinasyonu sağlayacak, işgücünün niteliğini yükseltecek, işletmelerin finansmana erişimini kolaylaştıracak, yenilikçilik kapasitelerini geliştirecek, girdi maliyetlerini düşürecek, çevreye duyarlılığı artıracak yatay politikalar belirlenmiştir. Öncelikli sorun alanlarından hareketle belirlenen vizyona ulaşmak için genel amaç ve beş temel stratejik hedef tespit edilmiştir. GENEL AMAÇ Sektörün Rekabet Gücünün Artırılmasını ve Sürdürülebilirliğini Sağlamak HEDEFLER Hedef 1: Hukuki ve İdari Düzenlemeleri Yapmak Hedef 2: Üretim Altyapısını Geliştirmek Hedef 3: Dış Ticarette Aksayan Yönleri Gidermek Hedef 4: İnsan Kaynaklarını Geliştirmek Hedef 5: Ar Ge Kapasitelerini Geliştirmek Türkiye nin iki büyük entegre demir çelik tesisi olan KARDEMİR ve ERDEMİR e sahip olan bölge, demir çelik faaliyetlerinin yaygın olarak yapıldığı bölgelerin başında gelmektedir. Madencilikle birlikte en fazla istihdam üreten sektör olan demir çelik sektörünün mevcut durum analizi yapılarak sektöre ve bölgeye özgü sorunlar tespit edilmiştir. Bu sorunların başında strateji belgesinde de değinilen ARGE faaliyetleri yetersizliği, üretim altyapısındaki ve teknolojisindeki sıkıntılar, kalifiye eleman eksikliği ve mevzuat sorunları gelmektedir. Bahsi geçen sorunların çözümü için verimliliğin sağlanması, demir çeliğe bağlı yan ürün sanayinin geliştirilmesi, sektörde enerji verimliliğinin sağlanması konularında stratejiler geliştirilmiştir. KENTGES BÜTÜNLEŞİK KENTSEL GELİŞME STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI ( )

21 KENTGES; Türkiye nin mekânsal planlama, yerleşme ve yapılaşma konularında Cumhuriyet in 100. yılı olan 2023 yılını hedef alan bir kentleşme ve imar vizyonudur. KENTGES, sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde kentleşme, yerleşme ve mekânsal planlamaya ilişkin değerler sistemini ve ilkelerini benimseyen bir anlayıştan hareketle, ulusal düzeyde referans çerçeve belgesi niteliği taşıyan bir strateji dokümanı olarak ele alınmaktadır. KENTGES in temel amacı, yerleşmelerimizin yaşanabilirlik düzeyinin, mekân ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi ile ekonomik, sosyal ve kültürel yapılarının güçlendirilmesine yönelik yol haritasının oluşturulmasıdır. Bu çerçevede, bir taraftan KENTGES in uygulanabilirliğini ve iç tutarlılığını güçlü kılmak amacıyla il, kent, kır ve yerleşme ölçeğindeki mekânsal planlama çalışmalarına odaklanılırken; diğer taraftan bölgesel gelişme alanında yürütülen planlama, kurumsal ve hukuki düzenleme çalışmalarıyla uyum ve eşgüdüm gözetilmiştir. Bu amaçla, özellikle bölgesel ölçekte uygulanabilecek konularda kalkınma ajanslarına da birtakım görevler biçilmiştir. Kalkınma Ajanslarının da uygulamak durumunda olduğu ana eksenler, hedefler ve eylemler aşağıda sıralanmaktadır. KENTGES in temel stratejileri aşağıda yer alan üç ana eksende gruplandırılmıştır: 1. Mekânsal Planlama Sisteminin Yeniden Yapılandırılması 2. Yerleşmelerin Mekân ve Yaşam Kalitesinin Artırılması 3. Yerleşmelerin Ekonomik ve Toplumsal Yapılarının Güçlendirilmesi 1. MEKÂNSAL PLANLAMA SİSTEMİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI Hedef 1: Mekânsal planlama sistemini güçlendirmek Strateji 1.4. Genişleyen görev, yetki ve sorumluluk alanlarıyla uyumlu bir şekilde mekânsal planlama ve uygulama ile ilgili olarak yerel yönetimlerin kapasiteleri güçlendirilecektir. Eylem 1.4.4: Belediyeler ve il özel idarelerindeki teknik elemanlara yönelik mesleki ve teknik eğitim programları düzenlenecektir. Açıklama: Yerel yönetimlerdeki teknik elemanların teknik bilgi düzeyleri ve deneyimlerinin yeterli olmaması verilen hizmetlerde etkin ve verimli sonuçlar alınamamasına neden olmaktadır. Yapılacak eğitimlerle yerel yönetimlerin teknik kapasiteleri güçlendirilecek, başarılı, örnek uygulamaların yaygınlaştırılması sağlanacaktır. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı, bu başlık altında değerlendirilebilecek çalışmaları kurulduğu günden beri gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Ajansın uyguladığı programlardan özellikle Teknik Destek Programı, bu amacı gerçekleştirmekte ve pek çok kurum ve kuruluşun teknik kapasitesini geliştirmeye yönelik tedbirler alınmasına katkıda bulunmaktadır. Bunun yanında Doğrudan Faaliyet Desteği Mali Destek Programı ile de proje kapsamında ihtiyaç olarak

22 belirtildiği takdirde eğitim programları düzenlenebilmektedir. Ajansın bu alandaki faaliyetleri önümüzdeki yıllarda da devam edecektir. Strateji 1.5: Ülke genelinde mekânsal veri üreten ve kullanan kurum ve kuruluşlar arasında uyum ve eşgüdüm etkin bir bilgi sistemi kullanılarak sağlanacaktır. Eylem 1.5.1: Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi ve Mekânsal Planlama Portalının kurulmasına ve işletilmesine yönelik düzenlemeler yapılacaktır. Açıklama: Her kademe ve türdeki mekânsal planlara ve uygulamalara altlık oluşturacak coğrafi veri altyapısı düzenlemeleri için, bu alandaki bilgilerin kurumlar arasında paylaşımına imkân sağlayan ve Bilgi Toplumu Stratejisi CBS Altyapısı Kurulumu eylem planı kapsamında Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca bir Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi ve Mekânsal Planlama ve Uygulama Portalının kurulması sağlanacaktır. Ayrıca CBS tabanlı mevcut çalışmaların bu portala entegre edilmesine yönelik düzenlemelerin yapılması gerekli görülmektedir. Bölgesel düzeyde veriler, Ajansımızca CBS altyapısına uyumlu hale getirilmiştir. Ülke genelinde oluşturulacak portala entegrasyon sağlandığında, karşılıklı olarak mevcut verilerden faydalanmak mümkün olabilecektir. 2. YERLEŞMELERİN MEKÂN VE YAŞAM KALİTESİNİN ARTIRILMASI Hedef 2: Yerleşmelerde sürdürülebilir bir mekânsal gelişme sağlamak Strateji 2.1: Sürdürülebilir kentsel gelişme sürecinde maliyetleri düşüren, kaynakları verimli kullanan ve yayılmayı önleyen bir kent makroformu desteklenecektir. Eylem 2.1.2: Dengeli gelişen ve kontrollü büyüyen kent makroformu oluşturmak ve yönlendirmek için yerleşme düzeyinde mekânsal planlarda gerekli değişiklikler yapılacaktır. Açıklama: Mevcut yerleşmelerin mekânsal yapısının sürdürülebilir dengeli gelişen ve kontrollü büyüyen kent makroformuna dönüşmesi için gerekli plan revizyonları ve uygulamaların yapılması gerekmektedir Batı Karadeniz Bölge Planında kentlerin çevresel ve doğal değerlere saygılı, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir yapıda gelişmesi ön görülmüştür. Kent makroformlarının dengeli bir yapıda gelişmesi için Yerleşmelerin mekan ve yaşam kalitesinin arttırılması önceliği altında çeşitli önerilerde bulunulmuştur. Üst ölçekli bir stratejik doküman olan bölge planında yer verilen bu startejiler ancak plan revizyonları ile uygulamaların gerçekleştirilmesi alt ölçekli planlar ve ilgili kuruluşlar aracılığıyla gerçekleştirilebilecektir. Hedef 9: Doğal ve kültürel varlık ve değerlerin korunmasını sağlamak

23 Strateji 9.1: Kentleşme ve mekânsal planlama sürecinde doğal ve kültürel varlıkların korunmasını benimseyen yaklaşımlar desteklenecektir. Eylem 9.1.3: Doğal ve kültürel varlıkların envanteri çağdaş teknikler kullanılarak tamamlanacak ve etkin bir veri tabanı oluşturulacaktır. Ulusal düzeyde doğal ve kültürel varlıkların envanterlerinin tamamlanması, bilgiye kademeli erişim imkânlarının sağlanması gerekmektedir. Doğal ve kültürel varlıklar ile turizm potansiyeline yönelik bir çalışma bölgedeki üniversitelerin ve Ajansın ortaklığında 2011 yılında Batı Karadeniz Bölgesi Turizm Sektör Analizi adı altında ortaya koyulmuştur. Bu çalışmayı takiben oluşturulan ve Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı web sitesinde ulaşılan turizm sitesinde de illere göre doğal ve kültürel varlıklara yer verilmiştir. Strateji 9.2: Tüm doğal kaynakların ve korunan alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımı için izleme ve denetleme mekanizmalarının geliştirilmesi ve aynı alandaki farklı koruma kararlarının uyumlaştırılması sağlanacaktır. Eylem 9.2.1: Doğal kaynakların ve koruma alanlarının yönetimi için uluslar arası kriterleri de dikkate alarak koruma alanlarının tespiti yapılacak ve bu alanlardaki biyolojik çeşitlilik de dahil envanter çalışmaları tamamlanacaktır. Doğal ve ekolojik özellikleri nedeniyle korunması gereken su kaynakları ve su havzaları, akarsu yatakları, sulak alanlar, tarım alanları, orman alanları, kıyılar, ekolojik duyarlı alanlar, doğal sit alanları, mera ve benzeri değerlerin belirlenmesine yönelik olarak çağdaş teknolojiler kullanılarak envanter çalışmaları yapılması, paylaşımlı veri portalı oluşturulması, sürekliliğini ve güncelliğini sağlayacak araçların geliştirilmesi önerilmektedir. İlgili kurumlarca tespiti yapılan alanlara yönelik politikalar, temel hedefler başlığı altında yer almakta ve oluşturulan bölge haritalarında da ortaya koyulmaktadır. 3. YERLEŞMELERİN EKONOMİK VE TOPLUMSAL YAPILARININ GÜÇLENDİRİLMESİ Hedef 15: Göç veren yerleşmeleri ve kırsal kesimi güçlendirerek göçü yönlendirmek Strateji 15.1: Göçün azaltılabilmesi için küçük ve orta ölçekli yerleşmeler ile kırsal kesimde, ekonomik faaliyetlerin ve istihdamın artırılması, yaşam ve mekan kalitesinin iyileştirilmesi desteklenecektir. Eylem : Kırsal kesimde tarım dışı ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesine ve çeşitlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılacaktır. Kırsal alanda tarım dışı ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesi ve istihdamın artırılabilmesi için el sanatlarının geliştirilerek ahşap ürünler (elbise askılıkları, mutfak malzemeleri, süs eşyaları gibi günlük hayatta kullanılabilecek eşyaların) üretilmesi, oymacılık, kakmacılık, madeni eşyalar, kilim, dokumacılık, yöresel organik tekstil ürünleri gibi geleneksel el sanatlarının geliştirilmesine yönelik eğitim programlarının hazırlanması, gıda ürünleri ambalajlanması, konservecilik gibi

24 sağlıklı ürünler üretip pazarlanması, termal ısıtmalı seracılık, çiçekçilik ile agro ve eko turizm gibi alanlara öncelik verilmesinde fayda görülmektedir yıllarını kapsayan Batı Karadeniz Bölge Planında kırsal kalkınma üzerine Kırsalda Kalkınmanın Sağlanması başlıklı bir öncelik alanı belirlenmiştir. Bu başlık altında "Kırsal alanlarda özellikli ürün üretiminin yaygınlaştırılması, Yerel- yöresel ürünlerin ticari ürüne dönüştürülmesi ve Kırsal alanda tarım dışı ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesi tedbirlerine yer verilmiştir. ULUSAL DEPREM STRATEJİSİ ( ) Ulusal Deprem Stratejisinin amacı, DEPREMLERİN NEDEN OLABİLECEĞİ FİZİKSEL, EKONOMİK, SOSYAL, ÇEVRESEL VE POLİTİK ZARAR VE KAYIPLARI ÖNLEMEK VEYA ETKİLERİNİ AZALTMAK VE DEPREME DİRENÇLİ, GÜVENLİ, HAZIRLIKLI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR YENİ YAŞAM ÇEVRELERİ OLUŞTURMAK tır. UDSEPʼin hedef, strateji ve eylemleri üç ana eksende gruplandırılmıştır: 1. Depremleri öğrenmek 2. Deprem güvenli yerleşme ve yapılaşma 3. Depremlerin etkileriyle baş edebilmek Planda, Kalkınma Ajanslarına da birtakım görevler verilmiştir. Kalkınma Ajanslarının ilgili olduğu başlıklar aşağıda sıralanmaktadır. 1. DEPREMLERİ ÖĞRENMEK Hedef a.2: Deprem Tehlike Analizleri Ve Tehlike Haritalarının Geliştirilmesi Strateji A.2.1. Bölgesel ve yerel deprem tehlike haritaları için altlık oluşturmaya yönelik çalışmalar yapılacak ve tehlike haritaları hazırlanacaktır Eylem A Mikro bölgeleme haritalarından mekân planlaması çalışmalarında nasıl yararlanılabileceği konusunda ilke, yöntem ve uygulama esasları belirlenecek ve yerel yönetimler için yol gösterici kılavuz niteliğindeki yayınlarla birlikte örnek mikro bölgeleme haritaları hazırlanıp, mekânsal planlamaya temel girdi sağlanacaktır. Açıklama: Mikro bölgeleme çalışmalarının ana amacı; deprem ve diğer doğal tehlikelerin büyük ölçekli (1/25000 ve daha büyük) haritalar üzerinde belirlenip bu tehlikeleri önleyecek veya etkilerini azaltacak fiziksel plan kararlarının çevre düzeni, imar planları ve il gelişme planları aşamalarında alınmasına girdi sağlamaktır. Bu çalışmalar; yeni yerleşmeler için arazi kullanım kararlarına, yerleşik alanlar için ise sakınım (risk azaltma) planlarına temel girdi sağlayan çalışmalardır ve deprem risklerinin azaltılabilmesi için

25 mutlaka geliştirilmeleri ve etkin olarak uygulanmaları gerekmektedir. Batı Karadeniz Bölge Planı kapsamında hazırlanan mekânsal gösterimlerde, alt ölçekli planlara esas teşkil etmesi amacı ile CBS ortamında deprem, tasman alanları ve diğer afetlere yönelik riskli alanlar gösterilmiş, kentleşme başlığı altında risk alanları gözetilerek önerilerde bulunulmuştur. 2. DEPREM GÜVENLİ YERLEŞME VE YAPILAŞMA Hedef B.1. Deprem Güvenli Yerleşme Ve Depreme Dayanıklı Yapılaşmanın Sağlanması Strateji B.1.1. Planlama, çevre ve şehircilik çalışmalarında deprem tehlike ve risklerini esas alan yöntemlere önem ve öncelik verilecektir. Eylem B Kalkınma Ajansları, sorumluluk alanları içerisindeki deprem tehlike ve risklerini dikkate alacak ve bu riskleri arttırmayacak veya azaltacak yönde faaliyet yürüteceklerdir. Açıklama: Sektörel, bölgesel veya il gelişme planlarının hazırlanması aşamasında, deprem tehlike ve risklerinin belirlenerek bu riskleri önleyecek veya azaltacak önlemlerin planlama aşamasında ödünsüz olarak dikkate alınması sağlanacaktır. Kalkınma Ajanslarının görevi, bölge planları hazırlamaktır. Bölge planlarında ele alınan konular daha çok stratejik özellik göstermekte olup mekânsal boyutta da bölgelerin ve kentlerin gelişim odakları, riskli alanları vb. haritalara işlenmektedir. Batı Karadeniz Bölgesi üç ili kapsamaktadır: Zonguldak, Karabük ve Bartın. Bölge illeri birinci derece deprem kuşağında kaldığından bölge planında gerekli bilgilere ve mekânsal gösterimlere kentleşme başlığı altında yer verilmiştir. Strateji B.1.2. Başta okul ve hastaneler olmak üzere, Türkiyeʼdeki bina envanteri çıkarılacak ve mevcut yapılar hasar görebilirlikleri ve riskleri esas alınarak gruplandırılacaktır. Eylem B Başta okul ve hastaneler olmak üzere, mevcut binaların sayısı ve tipolojisi belirlenecek, ayrıca bina kimlik sisteminin geliştirilmesine çalışılacaktır. Açıklama: Bina envanterinin ve binaların hasar görebilirliklerinin değerlendirilebilmesi için öncelikle mevcut bina sayısının ve tipolojisinin belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, tüm binalara kendilerine özgü bir kimlik numarası verilmesi ve binaya ilişkin temel bilgilerin (yapı tarzı, kat sayısı, yapım yılı, bağımsız birim adedi, brüt yüzölçümü, konum bilgileri vb.) bu numara ile saklanması, analitik kapasitenin gelişmesine ve sigorta uygulamalarının

26 yaygınlaşmasına yardımcı olacaktır. Yukarıdaki strateji ve eylemlerle kalkınma ajansları direk ilişkilendirilmiş olsa da aslında bu konularla aralarında dolaylı bir bağlantı bulunmaktadır. Çevre Düzeni Planlarının Bölge Planlarını baz aldığı göz önüne alındığında, bölge planlarında tespit edilen riskli alanlara ve öngörülen tedbirlerine uyulması beklenmektedir. Mevcut bina sayı ve tipolojisinin belirlenmesi işi ise özellikle CBS uygulamaları kullanılarak belirli kurum ve kuruluşlar arasında gerçekleştirilecek protokollerle yapılabileceği öngörülmektedir. AB ENTEGRE ÇEVRE UYUM STRATEJİSİ (UÇES) ( ) Ulusal Çevre Stratejisi ile hedeflenen, bugünün ve gelecek kuşakların temel gereksinimlerinin sağlandığı, yasam kalitesinin arttırıldığı, biyolojik çeşitliliğin korunduğu, doğal kaynakların sürdürülebilir kalkınma yaklaşımıyla yönetildiği, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını gözeten bir ülke yaratmaktır. UÇES in temel amacı, Türkiye de ekonomik ve sosyal şartları da dikkate alarak sağlıklı yaşanabilir bir çevre oluşturmak ve bu doğrultuda ulusal çevre mevzuatımızın AB çevre müktesebatı ile uyumlaştırılarak uygulanması ile uygulamanın izlenmesi ve denetlenmesini sağlamaktır. UÇES in hazırlanmasında aşağıda verilen ilkeler dikkate alınmıştır: Sağlıklı ve Dengeli bir Çevrede Yaşama Hakkı Sektörler Arası Entegrasyon Kullanan-Kirleten Öder Kirliliği Önleyici Tedbirlerin Alınması Doğal Kaynakların Korunması Sürdürülebilir Kalkınma Kamu-Özel Sektör işbirliği Kamuoyunda Çevre Bilincinin Artırılması ve Halkın Katılımı UÇES in genel amacını gerçekleştirmek üzere su, atık su, katı atık, hava, endüstri, doğa ve kimyasallar gibi alanlara öncelik verilmiş olup bu alanlarda belirlenen amaçların yerine getirilmesi ile aşağıda verilen alt amaçlar da gerçekleştirilmiş olacaktır. Altyapı ihtiyaçlarının karşılanmasında, finansmanında ve işletilmesinde kamu-özel sektör işbirliği geliştirilecektir. Atık su, katı atık ve hava kirliliğinin ekonomik koşullarda en aza indirilebilmesi için çevresel altyapı tesislerinin yapımı, bakımı, onarımı, yenilenmesi ve işletilmesinde ülke şartlarına en uygun teknolojiler tercih edilecek, bu tesisler mümkün olan yerlerde mahalli idare birliklerini özendirecek şekilde yaygınlaştırılarak etkin işletilmesi sağlanacaktır. İnsan sağlığı ve çevre açısından risk oluşturabilecek kimyasalların ve atıkların yönetiminde üretiminden bertarafına kadar geçen sürede kontrollü kullanımları sağlanacaktır.

27 Kamuoyunda çevre koruma bilincinin artırılması ve yerleştirilmesi için basın ve yayın aracılığı ile çevresel bilgilendirme faaliyetlerine ve eğitim çalışmalarına ağırlık verilecektir. UÇES kapsamında belirlenen önceliklere Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı Bölge Planında özellikle çevre -altyapı ve kentleşme başlıklarında değinilmiştir. Çevre başlığı altında yer verilen kirlilik sebepleri ile bu kirliliklerle nasıl mücadele edileceğine dair tespitler, doğrudan UÇES amaçlarıyla ilişkilidir. Yaşanabilirlik seviyesinin yükseltilmesinin amaçlayan plan, sürdürülebilir kalkınmada ekolojik dengenin korunması hususuna ayrıca önem vermiştir. ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ STRATEJİ BELGESİ ( ) Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasına yönelik küresel çabalara kendi özel şartları ve imkânları çerçevesinde katkıda bulunmak amacıyla Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi ni hazırlamıştır. Bu strateji ile Türkiye, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi nin temel ilkelerinden biri olan ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar çerçevesinde küresel iklim değişikliği ile mücadele çabalarına imkânları ölçüsünde katkıda bulunmayı bir hedef olarak belirlemekte; ulusal azaltım, uyum, teknoloji, finansman ve kapasite oluşturma politikalarını ortaya koymaktadır. Belge kapsamında enerji, ulaştırma, sanayi, atık, arazi kullanımı tarım ve ormancılık konularında stratejiler belirlenmiştir. Bu kapsamda öne çıkan ve Batı Karadeniz Bölge Planında da değinilen konular şu şekildedir: Temiz üretim teknolojileri ve en iyi teknikler kullanılarak üst düzeyde faydalanılacaktır. Sanayi ile işbirliği içerisinde enerji verimliliğini sağlayacak yapı malzemeleri ve teknolojilerine yönelik öncelikli projeler belirlenecektir. Mevcut termik santrallerin iyileştirme çalışmaları tamamlanacak ve hidroelektrik santrallerin de daha verimli çalışması sağlanacaktır. Başta yenilenebilir enerji ve temiz kömür teknolojisi olmak üzere nükleer enerji dâhil düşük ve sıfır emisyon teknolojilerinin kullanımı özendirilecek; temiz teknolojiler ve enerji kaynakları alanında Ar-Ge çalışmaları yapılacak; bu alanlarda yerli sanayi desteklenecektir. Kombine taşımacılığın geliştirilmesi ile ilgili potansiyel analiz çalışması yapılacaktır. Sanayide ısı geri kazanımı seçenekleri, motorlarda hız kontrolü ve endüstriyel kojenerasyon sistemleri özendirilecek ve teşvik edilecektir. Sanayide kullanılan kaynakların, temiz üretime yönelik kaynaklar ile ikame edilmesi ve alternatif malzemelerin kullanılması özendirilecektir. Atık yönetiminde kaynağında azaltma, yeniden kullanım, geri dönüşüm ve kazanımı sıralaması daha etkin uygulanacaktır.

28 Düzenli depolama tesislerine giden organik madde miktarı azaltılacak, biyobozunur atıklar enerji veya kompost üretimine yönlendirilecektir. Tarla içi tarımsal hizmetleri kolaylaştırmak maksadıyla arazi toplulaştırması konularında teknik ve mali çalışmalar yapılacaktır. TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ 2023 Kültür ve Turizm Bakanlığının hazırladığı Türkiye Turizm Stratejisi 2023 ve Eylem Planı , Türkiye nin doğal, kültürel, tarihi ve coğrafi değerlerini koruma-kullanma dengesi içinde kullanmayı ve turizm alternatiflerini geliştirerek ülkenin turizmden alacağı payı arttırmayı hedef almaktadır. Dokuzuncu Kalkınma Planı ( ) hedefleri ile uyum içinde hazırlanmış olan Türkiye Turizm Stratejisi 2023 çalışması ile sağlık, termal, yayla, kış ve dağ sporları ve kültürel açıdan önemli yerleşmelerin birbirleriyle entegrasyonu sayesinde güçlü bir turizm güzergâhı oluşturulması ve bu sayede yerleşmelerin kültür, el sanatları, yeme-içme tesisleri ve konaklama imkânları ile güçlenmesinin sağlanması hedeflenmektedir. Zonguldak ve Bartın illeri Türkiye Turizm Stratejisi nin 2023 yılı hedefleri kapsamında öncelikle eko-turizmin geliştirileceği bölgeler arasında gösterilmiştir. Ayrıca Bartın iline bağlı Amasra ilçesi Turizm Gelişim Koridorları stratejisi kapsamında Batı Karadeniz Kıyı Koridorunda yer almakta olup ilçenin kıyı, kültür ve doğa turizmi çerçevesinde geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Batı Karadeniz Bölge Planının 7 temel hedefinden biri olan TURİZMİN ÇEŞİTLENDİRİLEREK GELİŞTİRİLMESİ kapsamında belirlenen tedbirlerde turizm bölgeleri arasında tematik rotaların belirlenmesi, turizm tesislerinde ve hizmetlerinde yaşanan eksikliklerin giderilmesi ve tanıtım faaliyetlerinin arttırılmasına yönelik stratejilere yer verilmiştir.

29 1. MEVCUT DURUM ANALİZİ / ÖNCELİKLİ SEKTÖRLER Batı Karadeniz Bölgesi, 1800 lü yıllarda başlanan madencilik faaliyetleri ile buna bağlı olarak gelişim gösteren demir-çelik endüstrisi ile varlığını sürdürmüş, bu özelliği ile gelişerek büyümüş bir bölgedir lı yıllardan itibaren madencilik sektörü ile demir çelik sektörü, bölgenin en fazla istihdam olanağı sunan sektörleri olmuştur. Ancak son yıllarda yaşanan sıkıntılar nedeniyle işbu sektörler, 1940 lı yıllarda bölgenin kalkınmasını sağlayan temel aktörler olmuşken zamanla ekonomik yapının tek sektör odaklı devam etmesine, girişimciliğin olmamasına ve dolayısıyla farklı sektörlerin gelişmemesine neden olmuşlardır. Batı Karadeniz Bölge Planının amacı, bölgedeki bağımlı ekonomik yapıyı kırmaktır. Bu nedenle ana sektörler olan madencilik ve demir çelik sektörlerinin yanı sıra, potansiyel arz eden sektörler arasında yer alan enerji, mobilya ve orman ürünleri, turizm, yapı, ve lojistik sektörlerinin mevcut durumları ve sorunları ÖNCELİKLİ SEKTÖRLER başlığı altında incelenmiştir.

30 1.1. ÖNCELİKLİ SEKTÖRLER MADENCİLİK GENEL GÖRÜNÜM Madencilik faaliyetleri, tarım ile birlikte yüzyıllar boyunca uygarlıkları şekillendiren temel sektörlerden biri olmuştur. Madencilik, günümüzde de önemini korumaktadır çünkü enerji sektöründen ulaşıma, konut alanlarından teknolojiye her alanda madencilik faaliyetleri neticesinde üretilen ürünler kullanılmaktadır. Türkiye de 60 civarında madenin üretimi gerçekleştirilmektedir. Ülke, başta endüstriyel ham maddeler olmak üzere, bazı metalik madenler, linyit ve jeotermal kaynaklar gibi enerji ham maddeleri açısından oldukça zengin bir ülkedir ve zengin olduğu madenler arasında ilk sırayı dünya rezervlerinin % 72 sini oluşturan bor mineralleri almaktadır. Bor haricinde kaya tuzu, doğal soda, sodyum sülfat, perlit, ponza, feldspat, bentonit, barit, manyezit, alçı taşı, stronsiyum tuzları, zeolit, sepiyolit, mermer ve doğal taşlar, kuvars, kuvarsit, zımpara taşı gibi endüstriyel ham maddeler ile boksit ve krom gibi metalik madenler ve linyit gibi enerji ham maddeleri açısından ülke zengindir BATI KARADENİZ BÖLGESİNDE MADENCİLİK Batı Karadeniz Bölgesi yeraltı kaynakları açısından oldukça zengin bir bölgedir. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünden (MTA) alınan verilere göre bölgede rezerv miktarı en fazla olan madenlerin başında cam sanayi hammaddesi olarak kullanılan kuvars kumu ve kuvarsit gelmektedir. Bu madenleri taş kömürü izlemektedir.* Tablo.1. İl Bazında Maden Rezervleri CİNSİ ZONGULDAK KARABÜK BARTIN TR81 Kuvars kumu Kuvarsit Taş kömürü Dolomit Feldspat Şiferton Fosfat

31 Boksit Manganez Bentonit Traverten mᶾ mᶾ Kaynak: MTA, 2010, TTK, 2013 Bölge yer altı kaynakları açısından zengin olmasına rağmen bazı maden yataklarını değerlendirememektedir. Örneğin, kuvars kumu gibi önemli rezerve sahip bazı maden yatakları ya hiç işletilmemekte ya da sınırlı işletilmektedir. Cam sanayiinde, kristal eşya üretiminde, seramik sanayiinde kullanılan kuvars kumu sır ve frit yapımında, duvar ve yer karosunda, fayansta ve porselen sanayiinde elektroporselen, vitrifiye seramik ve sofra eşyası yapımında kullanılmaktadır. Yapı malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren büyük çaplı işletmelerin bölgedeki varlığı ve sahip olunan maden rezervleri düşünüldüğünde, kuvars kumunun değerlendirilmesi durumunda uzun vadede bölgeye istihdam ve gelir anlamında katkı sağlayacağı görülmektedir. Ferrokromun ara ürünü olan silika ferrokrom üretiminde ve demir çelik sanayinde yüksek fırınlarda asit-baz dengesinin sağlanmasında tüketilen kuvarsit, bölgedeki demir çelik sektörünün yaygınlığı göz önünde bulundurulduğunda değerlendirilmesi gereken bir diğer maden olarak öne çıkmaktadır. Türkiye deki boksit yataklarının % 95'i Toros kuşağı içinde yer almaktadır. Alüminyum üretiminde, aşındırıcı malzeme, alüminyumlu çimento, refrakter tuğla, sıva yapımında ve kimya endüstrisinde kullanılan boksit, sanayi boyutunda alüminyum üretiminde kullanılan tek hammaddedir. Ülkede Toros kuşağı haricindeki en önemli boksit yatakları Zonguldak taki Kokaksu yöresinde bulunmaktadır. Daha önce özel sektöre ait olan ve ton/yıl üretimle faaliyet gösteren Kokaksu İşletmesi günümüz itibarıyla kapalı durumdadır. Bölgede bulunan bir diğer maden kaynağı refrakter madde yapımında kullanılan şifertondur. Refrakter (ateşe dayanıklı) malzemeler, yüksek sıcaklıklara ve bu sıcaklıklarda katı, sıvı ve gazların fiziksel ve kimyasal etkilerine karşı koyabilme özelliğine sahip malzemeler olarak tanımlanmaktadırlar. Bu özelliklerinden dolayı kömür sobasından çeşitli ağır sanayii fırınlarına kadar her yerde refrakter malzemelerin kullanımı mevcuttur. Zonguldak ta bulunan şiferton madenleri kapalı işletme gerektirdiğinden taş kömürü madenciliği ile birlikte ele alınmak durumundadır. Türkiye de şiferton üretimi Filyos Ateş Tuğlası Sanayii T.A.Ş tarafından Amasra şiferton işletmesindeki yeraltı ocaklarında Eylül/1990 tarihine kadar sürdürülmüştür. Ancak işletmenin teknolojinin gerisinde kalması ve genel

32 talebin yüksek vasıflı malzemelere kayması nedeniyle işletme üretim faaliyetlerine son vermiştir. Günümüzde şiferton üretimi Zonguldak a bağlı Karadon civarında taş kömürü üretimi neticesinde yılda ortalama 3000 ton civarında olmak üzere gerçekleştirilmektedir. Burada üretilen şiferton Çaytaş Ateş Tuğla fabrikasında kullanılmaktadır MADENCİLİĞİN BÖLGE İSTİHDAMINA KATKISI Bölgede madencilik alanında faaliyet gösteren toplam 85 adet işletme bulunmaktadır ve bu işletmeler kişiye iş olanağı sunmaktadır. İşletmeler ağırlıklı olarak kömür madenciliği alanındadır; bölge genelindeki 83 işletmenin 57 adedi kömür çıkarımında çalışmaktadır. Grafik.1. Madencilik Sektörü ile Diğer Sektörlerin İstihdam Oranları Karşılaştırması DİĞER SEKTÖRLER 75% MADENCİLİK 25% Kaynak: Kaynak: Bartın Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü, 2013, Karabük Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü, 2013, Zonguldak Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü,2013, TTK, 2013 Bölgede kömür madenciliği üzerine çalışılan esas il Zonguldak tır. İlde 54 adet işletme kömür çıkarımı gerçekleştirmektedir. Kömür çıkarımını gerçekleştiren aktörlerin başında TTK gelmektedir. Kuruma bağlı olarak rödövans 1 usulü çalışan işletme sayısı 20 dir. Zonguldak ta kömür madenciliği haricinde kuvars kumu ve boksit üretimi gerçekleştiren birer firma da mevcuttur ancak bu iki işletmenin toplam kayıtlı çalışan sayısı yalnızca 32 dir. Zonguldak haricinde kömür çıkarımı yapılan diğer il Bartın dır. Bartın da üretim konusu kömür olan esas işletme yine TTK ya bağlı olan Amasra Taş kömürü İşletme Müessesesi dir. 1 Rodövans; maden ruhsat sahalarının hukuku uhdesinde kalmak kaydıyla, hak sahibi tarafından sözleşme ile özel veya tüzel bir kişiye bir süre tahsis edilmesi durumunda, maden ocağının işletilmesini üstlenen özel veya tüzel kişinin, esas ruhsat sahibine istihsal ettiği beher ton maden için ödemeyi taahhüt ettiği meblağ olarak tanımlanmaktadır.

33 Bu verilere dayanarak taş kömürü ve TTK nın bölgenin madencilik sektörü karakterini belirlediği söylenebilir. Tablo.2. Batı Karadeniz Bölgesi nde Madencilik Faaliyetinde Bulunan İşletmeler ZONGULDAK KARABÜK BARTIN TR81 İşletme İstihdam İşletme İstihdam İşletme İstihdam İşletme İstihdam Kömür Mermer Kırma / Doğal Taş Kuvars Kumu Dolomit Boksit Kaynak: Bartın Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü, 2013, Karabük Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü, 2013, Zonguldak Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü, ZONGULDAK İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Yer altı kaynakları açısından zengin olan Zonguldak ta bulunan kaynakların en önemlileri, taş kömürü, boksit, manganez, barit, dolomit, fosfat, kuvarsit, kuvars kumu ve şifertondur. Bu madenlerin yanı sıra il kuvarsit ve kuvars kumu bakımından da önemli potansiyellere sahiptir. Metalik madenler bakımından ildeki en önemli maden boksittir. Boksit yatak ve zuhurları özellikle merkez ilçede yoğunlaşmıştır yılında Kokaksu daki (Hayatköy) yatak, 2000 li yıllarda bir müddet işletilmiştir ancak şu an aktif değildir. Boksit haricinde önemli miktarda kuvars kumu ve şiferton rezervi bulunmaktadır. Madencilik sektöründe taş kömürü odaklı üretimdense farklı madenlerin de değerlendirilebilmesi bölgenin ekonomik yapısına katkıda bulunacağından bu rezervler göz ardı edilmemelidir. Ancak madencilik faaliyetleri büyük miktarda yatırım gerektirdiğinden öncelikle söz konusu madenlerin üretim amaçlı değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin belirlenmesi gerekmektedir. Kaynakların, yapılması muhtemel yatırımları karşılayıp karşılayamayacağı ise ancak yapılması gereken fizibilite çalışmaları neticesinde belli olabilecektir. 2 Zonguldak İlinde belirtilen madenler haricinde jeotermal kaynaklar da bulunmaktadır. Merkez ilçeye bağlı Kokaksu civarında ve Kozlu ilçesinde jeotermal kaynaklar mevcuttur. Ancak bu kaynakların değerlendirilmesine yönelik olarak herhangi bir tesis bulunmamaktadır. 2 Zonguldak Havzası ülkenin taş kömürü rezervlerine sahiptir. Taş kömürü ile ilgili detaylı bilgi Taş Kömürü başlığı altında verileceğinden burada rezervlere dair bilgi verilmemiştir.

34 Tablo.3. Zonguldak İli Maden Rezervleri MADEN ADI SAHA ADI REZERV DURUMU (ton) BAKIR (Cu) Devrek /Adatepe ve Akçabey Rezerve yönelik çalışma bulunmamaktadır. BOKSİT (Bx) Kokaksu (G+M) Aydındere/Erikli Rüzgarlımeşe- Küçükburun Sapanlıdere-Borasan Çaycuma-Güdüllü (G+M) (G+M) (G+M) (G+M) DOLOMİT (Dol) Alaplı (G+M) FOSFAT (P) Devrek-Yörükoğlu-Keloğlu Mah (M) Kilimli-Merkez-Gürgentepe ton kolay işletilebilir rezerv Kozlu-Kozlu Barajı (M) Merkez-Sofular (M) KUVARSİT (Qz) Çaycuma-Sapça Köyü (G+M) KUVARS KUMU(Qzk) Merkez-Uzungüney (G+M) / (M) Ereğli-Kandilli-Kirencik Köyü (G+M) / (M) Kilimli-Kokurdan (G+M) / (M) Kozlu-Virancık (G) / (M) MANGANEZ (Mn) Ereğli-Ramazanlı, Kızılanba (G+M) Devrek-Yiyici Tepe (M) ŞİFERTON (Şif) Merkez-Kozlu-Ontemmuz (G+M) Kaynak: MTA, 2010 Merkez-Kilimli-Karadon (G+M) / (M) Merkez-Kokurdan (G) Tablo.4. Zonguldak İli Jeotermal Enerji Kaynakları JEOTERMAL ALAN ADI SICAK SU DOĞAL ÇIKIŞ ADI DOĞAL ÇIKIŞ SONDAJ KULLANIM Sıcaklık( C) Debi(lt/sn) Sıcaklık( C) Debi(lt/sn) ALANI Kokaksu , Kozlu - 29, Kaynak: MTA, 2010 KURULU TESİS

35 KARABÜK İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Türkiye nin ilk demir-çelik entegre tesisi olan KARDEMİR in bulunduğu şehir, bir sanayi şehri olarak doğmuş ve demir-çelik alanında faaliyet gösteren çok sayıda işletmeye sahiplik etmiştir. Son yıllarda önemli mermer (traverten) rezervleri tespit edilerek işletmeye açılmış, mermer işleme tesislerinin kuruluş çalışmaları hızlanmıştır. İlde önemli endüstriyel hammadde kaynakları ortaya çıkarılmıştır. Bunlar başta dolomit ve kuvarsit olmak üzere traverten (mermer), feldspat ve bentonit olarak sıralanabilir. Endüstriyel hammadde yatak ve zuhurları Eskipazar, Eflani ve Merkez ilçede yoğunlaşmıştır. Eskipazar ilçesi dolomit, traverten ve bentonit yataklarına ev sahipliği yaparken, kuvarsit yataklarına sadece Eflani ilçesinde rastlanmaktadır. Merkez ilçede de feldspat ve dolomit yatakları yer almaktadır. Tablo.5. Karabük İli Maden Rezervleri MADEN ADI SAHA ADI REZERV DURUMU DOLOMİT (Dol) Eskipazar-Sofular (G+M) Merkez-Balıkışık (G+M) / (M) KUVARSİT (Kvst) Eflani-Kırantepe ve Kırgıntepesi (G+M) Eflani-Patırcalı Tepe Eflani-Kızgüvendiği (G+M) (G+M) BENTONİT (Ben) Eskipazar-Bayındır ton (M) FELDSPAT Merkez-Filyos Çayı (M) Yenice-Yenice yolu (G) TRAVERTEN Eskipazar-Kayadibi mᶾ toplam Eskipazar-Budaklar Köyü Eskipazar-Tamışlar mᶾ toplam mᶾ toplam Kaynak: MTA, 2010 Eskipazar-Akkaya da kaplıca amaçlı kullanılmaya uygun ºC sıcaklıkta ve 4,8 lt/sn debili kaynak vardır. Sondajlarda 37 ºC sıcaklık, 40 lt/sn debi ve 0,33 MWt termal güce sahip akışkan görünür hale getirilmiştir (MTA, 2005).

36 BARTIN İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Bartın, sahip olduğu jeolojik yapı gereği özellikle taş kömürü ve endüstriyel hammadde yatakları için uygun bir oluşum ortamı sunmaktadır. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün yapmış olduğu çalışmalar neticesinde taş kömürü ile bazı endüstriyel hammadde yatak ve zuhurları ortaya çıkarılmıştır. Yapılan çalışmalara göre bilinen metalik maden yatağı yoktur. Endüstriyel hammadde bakımından ildeki en önemli madenler başta kuvars kumu ve kuvarsit olmak üzere şiferton ve dolomittir. Şiferton yatakları Amasra ilçesinde yer alırken, Kurucaşile ilçesi kuvars kumu, kuvarsit ve dolomit bakımından önem arz etmektedir. Bartın İlinde endüstriyel hammaddeler ve taş kömürünün dışında bilinen metalik maden ve jeotermal kaynak bulunmamaktadır. Tablo.6. Bartın İli Maden Rezervleri MADEN ADI SAHA ADI REZERV DURUMU DOLOMİT (Dol) Kurucaşile Rezerve yönelik çalışma bulunmamaktadır. KUVARSİT (Kvst) Kurucaşile-İlyasgeçidi Köyü-Başköy, (G+M) Hacılar Sırtı, Balkayası mevkii Kurucaşile-İlyasgeçidi Köyü (M) Kömeçköy Kurucaşile-İlyasgeçidi Köyü-Paşalılar (G) Çukurköy ŞİFERTON (Şif) Amasra- Kazpınarı Amasra-Tarlaağzı Amasra-Gömü Köyü Amasra-Kazpınarı-Çapakdere (G+M) / (M) (G+M) KUVARS KUMU Kurucaşile-Kömeç Köyü (G+M) Kaynak: MTA, 2010

37 Harita.: İllere göre Maden Rezerv Durumları

38 TAŞ KÖMÜRÜ TAŞ KÖMÜRÜNÜN ÖNEMİ Dünyada enerji sektörü hakkındaki öngörülerin tamamı 21.yüzyıl boyunca enerjiye olan talebin artacağı yönündedir; öyle ki 2050 yılına kadar, enerji ihtiyacının bugünkü seviyesinin en az iki katına çıkacağı düşünülmektedir. Dünyadaki enerji üretiminin yaklaşık % 25 ni, elektrik üretiminin de yaklaşık % 40 nı oluşturan kömür, artan enerji ihtiyacı karşısında bugünkü enerji endüstrisinin en önemli aktörlerindendir. Günümüzde başta Polonya, Güney Afrika, Hindistan, Avustralya, Çin olmak üzere birçok ülke elektrik üretiminde kömürü yaygın olarak kullanmaya devam etmektedir yılında Türkiye de gerçekleştirilen elektrik üretiminde kömürün payı; %8,3 taş kömürü ve %20,1 linyit olmak üzere %28,4 olmuştur. Fosil kaynaklı enerji kaynaklarının tükenme ömürlerine bakıldığında kömürün önemi daha net anlaşılmaktadır zira petrolünki yıl, doğal gazınki yıl, kömürünki ise 200 yıldır. Kömür rezervlerinin dünya üzerinde geniş bir coğrafyaya yayılmış ve elliden fazla ülkede üretiliyor olmasının yanı sıra kömür kaynaklarının, petrol ve doğal gaza nazaran, politik ve yönetim açısından daha istikrarlı bölgelerde bulunması, kömüre hammadde olarak ayrı bir önem katmaktadır. Kömürün en önemli iki kullanım alanı demir-çelik endüstrisi ve termik santrallerdir. Türkiye gelişmekte olan bir ülke olduğundan enerjiye diğer ihtiyacı diğer ülkelere göre daha fazla olacaktır.

39 TAŞ KÖMÜRÜ REZERVLERİ Zonguldak havzası, ülkenin taş kömürü rezervlerini bünyesinde barındırmaktadır. Bugüne kadar yapılmış olan çalışmalarda, havzanın m derinliğe kadar tespit edilen toplam jeolojik rezervinin 1,31 milyar ton olduğu ve bunun % 39 unun da (yaklaşık 514 Milyon ton) görünür rezerv olduğu tespit edilmiştir. Tablo Tarihi İtibariyle Rezerv Durumu (ton) REZERV TÜRÜ AMASRA ARMUTÇUK KOZLU ÜZÜLMEZ KARADON TTK TOPLAM (TON) Hazır Görünür Muhtemel Mümkün TOPLAM Kaynak: TTK, 2013 Zonguldak havzasında koklaşabilir kömür rezervleri Kozlu, Üzülmez ve Karadon bölgelerinde bulunmaktadır. Koklaşabilir taş kömürü rezervlerinin toplam rezervlere oranı yaklaşık olarak % 67 dir. Armutçuk bölgesinde yer alan rezervler; yarı-koklaşma özelliği, yüksek ısıl değer ve düşük bünye külü içeriği ile hem koklaşabilir kömürlerle harmanlanarak hem de pulverize kömür enjeksiyonu (PCI) olarak demir-çelik fabrikalarında kullanıma uygun niteliktedir. Amasra bölgesi kömürlerinin koklaşma özelliği bulunmamakla birlikte, belirli oranlarda metalürjik kömürler ile harmanlandığında koklaşma özelliğini bozmamaktadır. Grafik.2. Koklaşma Özelliklerine Göre Havza Rezervleri Koklaşabilir 67% Koklaşmaz 31% Yarı Koklaşabilir 2% TE

40 MEL GÖSTERGELER 2008 yılındaki madencilik ürünleri ihracat ve ithalat rakamlarını gösteren tablo incelendiğinde; bölge içinde ithalat ve ihracatta en büyük paya sahip ilin Zonguldak olduğu ortaya çıkmaktadır. Bölgenin, Türkiye nin madencilik ürünleri ihracatındaki payı % 1 in altındayken, madencilik ürünleri ithalatındaki payı % 3 ün üzerindedir. Bunun yanı sıra, bölgede madencilik ürünleri için ihracatın ithalatı karşılama oranının yaklaşık % 2 olduğu görülmektedir. Tablo.8. Madencilik Dış Ticareti (Bin $) ZONGULDAK KARABÜK BARTIN TR81 TÜRKİYE TR81/ TÜRKİYE İhracat % 0,66 İthalat % 3,12 Kaynak: TÜİK, 2008 GÜNCELLE TÜRKİYE TAŞ KÖMÜRÜ KURUMU TTK SINIRLARI Kurulduğu günden bugüne kadar bölge ekonomisi üzerinde büyük etkisi olan Türkiye Taş kömürü Kurumu nun aynı zamanda bölge içi mülkiyet yapısı üzerindeki etkisi de büyüktür. Zonguldak İli sınırlarındaki taş kömürü havza sınırları tarih ve 2000/525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 3000 km 2 denizde, 3885 km 2 karada olmak üzere toplam 6885 km 2 olarak düzenlenmiştir. Havzayı özel mülkiyete kapatan çeşitli kararlara (Havza-i Fahmiye ve Teskere-i Samiye) rağmen havza içindeki araziler özel kişilerce çeşitli amaçlarla kullanılmış ve fiili durumu hukuka uydurma amacıyla 1986 yılında bir yasa çıkarılarak (3303 sayılı Taş kömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair Kanun) TTK nın şahsında kömür madenciliğinin kazanılmış hakları saklı tutularak kişilere zilyetleri altındaki mülklerin tapusu belirli koşullarda verilmiştir. Bu sebeple mevcutta Zonguldak taki özel mülkiyet oldukça sınırlıdır.

41 Harita1. Taş Kömürü Havzası Sınırları Kaynak: TTK, 2013 Taş Kömürü Üretimi Taş kömürü üretiminde üreticilerin yer seçim şansı bulunmamaktadır, üretim madenin bulunduğu alanda gerçekleştirilmelidir. Bu nedenle Türkiye de taş kömürü üretimi, rezervlerin tamamına sahip olan Zonguldak Havzasında Türkiye Taş kömürü Kurumu (TTK) tarafından yapılmaktadır. Havzada derin yer altı kömür madenciliği yapılmaktadır. Ancak havzanın karmaşık jeolojik yapısı, üretimde tam mekanizasyona gidilmesine engel olduğundan üretim insan gücüne dayalı biçimde yani emek yoğun olarak gerçekleştirilmektedir. TTK VE İSTİHDAM Türkiye Taş kömürü Kurumu, kuruluşu yılı olan 1942 den sonraki 40 yıl boyunca bölge için önemli bir istihdam kaynağı olmuştur yılından 2012 yılına kadar olan zaman dilimindeki çalışan yapısını gösteren grafikten de anlaşılacağı üzere TTK 1959 yılında toplam işgücü anlamında tarihindeki en yüksek değer olan ye ulaşmıştır li yıllara kadar en yüksek değerlerini yaşayan yeraltı ve yerüstü işçi sayısı 1980 lerden itibaren azalmaya başlamıştır. Üretim işçisi sayısı ise en fazla 6000 civarında kalmıştır. Artan işgücü, zaman içinde istihdam maliyetlerini önemli miktarda arttırmıştır. Bu sebeple işgücünün rasyonelleştirilmesi çalışmaları gündeme gelmiş, emekliliği gelen yer üstü ve yer altı işçileri resen emekli edilmeye başlanmıştır. TTK bünyesinde çalışan işçi sayısı 2012 yılı itibarıyla kişi civarındadır.

42 Grafik.3. Yıllara Göre İşçi Sayıları Üretim İşçisi Yeraltı İşçisi Yerüstü İşçisi Kaynak: TTK, 2012 Aşağıda verilen kurumun yıllara göre yaralı sayısı ve üretim miktarlarını gösteren grafik, yıllık işçi sayısını gösteren grafik ile beraber yorumlanmalıdır: Üretim işçisi sayısı hemen hemen benzer kalmakla birlikte kurum, 1980 yılından itibaren hem işçi sayısında hem de üretim miktarında düşüşe geçmiştir. Üretim miktarı, işçi sayısı ve yaralı sayısı arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır: İşçi sayısının en fazla olduğu dönemde yaralı sayısı da en yüksek rakamlara ulaşmıştır. Yine aynı şekilde, işçi sayısının azalmaya başladığı dönemde üretim miktarı da yaralı sayısı da azalan işçi sayısına paralel olarak düşüşe geçmiştir. Bu durum, TTK nın insan gücü odaklı çalıştığını ortaya koymaktadır. Madencilik hali hazırda zaten emek yoğun bir sektör olarak bilinmektedir ancak kurulduğu yıldan itibaren yaralı sayısının üretim miktarı ve işçi sayısı ile doğrudan ilişkili olarak değişmesi, kurumun teknoloji kullanımının ve insan sağlığını güvenceye alacak tedbirlerinin yetersiz olduğunu ortaya koymaktadır. Grafik.4. Yıllara Göre Üretim Miktarları ve Yaralı Sayıları

43 TTK TAŞ KÖMÜRÜ SATIŞLARI Yıllar itibarıyla TTK satışlarını gösteren tablo incelendiğinde; TTK nın ürettiği taş kömürünün % 62 sini Çatalağzı Termik Santrali ne (ÇATES), % 22 sini Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ye ve % 4 ünü Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü ne sattığı görülmektedir. Kalan yaklaşık % 11 lik bölüm ise ısınma amaçlı satışlar ile diğer satışlardan oluşmaktadır yılından sonra, demir-çelik fabrikalarında yaşanan kapasite artışı ve ortaya çıkan koklaşabilir kömür talebinin TTK tarafından karşılanamaması sonucu bu sektördeki aktif fabrikalar ithal kömüre yönelmişlerdir. Bunun neticesinde de demir-çelik odaklı fabrikalara yapılan satışlar azalarak 1998 yılında 189 bin tona kadar gerilemiştir. Yaşanan bu olumsuzluklara rağmen özellikle KARDEMİR A.Ş. nin artan talebi doğrultusunda, koklaşabilir kömür arzı yeniden 400 bin ton seviyelerine yükselmiştir. TTK nın satışlarının büyük kısmını yaptığı ÇATES in tüm elektrik santralleri ve termik santrallerin kurulu gücü içindeki payı oldukça düşük düzeydedir. Tüm bu verilere dayanarak, TTK tarafından üretimi gerçekleştirilen taş kömürünün arz güvenliğine katkı bağlamında etkisinin oldukça sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Grafik.5. Yıllar İtibarıyla TTK Taş Kömürü Satışları (Ton)

44 TAŞ KÖMÜRÜ ÜRETİMİNDE TTK - ÖZEL SEKTÖR KARŞILAŞTIRMASI TTK, Bakanlar Kurulu Kararı ile kendisine tahsis edilen toplam 6885 km 2 lik taş kömürü havzasında, kurum tarafından çalışılması ekonomik görülmeyen ve yatırım yapılması düşünülmeyen sahalardaki mevcut rezervlerin ülke ekonomisine kazandırılması amacı ile 1988 yılında rodövans uygulamasına başlamıştır tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren 5177 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerle, özel sektörün Zonguldak Havzası nda rodövans yoluyla üretim yapmasının önü açılmıştır. Bu uygulamayla beraber, daha önce kaçak üretim yapılan ve kontrol edilmesi mümkün olmayan sahalar üretime açılmış ve yasal olarak faaliyet gösteren işletmelerin doğmasına neden olmuştur. Hâlihazırda; Amasra da 4, Karadon da 10, Kozlu da 2, Üzülmez de 7 ve Armutçuk ta da 1 adet olmak üzere toplam 24 saha, özel sektöre devredilmiş durumdadır yılında Karadon bölgesinde bulunan 3 saha ile Armutçuk bölgesindeki 1 sahanın daha özel sektöre devredilmesi öngörülmektedir. Bu işlemlerin gerçekleştirilmesi ile toplam devredilmiş saha sayısı 28 e yükselecektir yılları havza taş kömürü üretimini gösteren tablo incelendiğinde; rodövans usulü ile çalışan işletmelerin sayısının artmasıyla özel sektör üretiminin 2005 yılından itibaren giderek arttığı görülmektedir. Tablo Taş Kömürü Üretiminde TTK-Özel Sektör Üretim Oranları Karşılaştırması (Ton) YILLAR TTK ÜRETİMİ ÖZEL SEKTÖR ÜRETİMİ HAVZA TOPLAMI Kaynak: TTK, 2010

45 MADENCİLİK SEKTÖRÜNDE KAMU KURUMLARI ÖZELLEŞTİRME, TAŞERONLAŞTIRMA VE RODÖVANS UYGULAMALARI Türkiye de madencilik alanındaki özelleştirme çalışmaları 1980 li yıllarda uygulanmaya başlanmış ve 1990 lardan itibaren hız kazanmıştır lı yıllarda ülkenin gelişmesinin önündeki en büyük engelin dinamik çalışma yapısından uzaklaşan kamu kurum ve kuruluşları olduğu, kamunun faaliyet alanının daraltılması ile sorunların çözülebileceği söylemleri yaygınlaşmıştır. Yaygınlaşan özelleştirme çalışmalarından madencilik sektörü de etkilenmiştir. Daha fazla verim elde edilebilmesi adına kamu madencilik kuruluşlarının kapatılması, özelleştirilmesi, rodövans ile özel sektöre devredilmesi ya da en azından kamu kuruluşlarının yapmakla sorumlu oldukları işlerin özel şirketlere gördürülmesi mantığı yaygınlaştırılmıştır. Taş kömürü üretiminde bölgenin ve hatta ülkenin en önemli aktörü olan TTK ya yapılan yatırımların kurumun rekabet edebilirliğini arttıracak düzeyde olmaması nedeniyle üretimin özel sektör kanalıyla gerçekleştirilmesi yönünde adımlar atılmaya başlanmıştır. Ancak, az çalışan çok kar mantığı ile hareket eden ve teknik açıdan yeterli donanıma sahip olmayan kişi ve şirketlerin devreye girmesi sektörde farklı sıkıntıların yaşanmasına neden olmaya başlamıştır. İşçi ve enerji maliyetlerinin en önemli kalemleri oluşturduğu madencilik sektöründe çalışmaya başlayan firmalar, elde edilen karı arttırmak adına işçi ücretlerini azaltmaya; dolayısıyla iş güvenliği konusunda alınan tedbirleri azaltmak gibi yanlış bir uygulamaya yönelmişlerdir. Bu nedenle rodövans ve benzeri uygulamalar sektörü geliştirmekten ziyade çıkmaza sokmuş, zaten yüksek riskli bir çalışma kolu olan sektörde yaşanan can ve mal kayıplarını arttırmıştır yılı itibariyle Zonguldak havzasındaki madencilik şirketlerinin sayısının iki yüzün üzerinde olduğu kurum kayıtlarına girmiştir. Bu şirketlerin madencilikle ilgisinin bulunmadığı, çoğunun meşguliyet alanının temizlik, turizm, gıda, nakliyat, pazarlama, vb. olduğu, gerçek anlamda madencilik yapanların ise yalnızca on civarında olduğu belirtilmektedir. Bu gibi madencilik tecrübesi olmayan firmaların havza sınırları içerisinde beş yüze yakın ocaktan kömür çıkardıkları belirtilmektedir tarihli müfettiş Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu İnceleme- Araştırma Teftişi Raporlarından derlenen bir kısımda TTK ve rodövans uygulamalarına geniş yer verilmiştir. Firmaların TTK dan rodövans karşılığı sahayı kiraladığı, kiraladığı saha içerisinde kömür üretimini ya kendisi yaparak ya da taşeronlara yaptırarak ton başına aldığı bedel karşılığında verdiği belirtilmektedir.

46 Kurumun, firmanın ya da iş yaptırdığı taşeronların çalışma koşullarına karışmayarak işletmeleri herhangi bir denetime tabi tutmaması eleştirilen bir durum olmuştur. Her ne kadar sözleşmelerde iş güvenliği konusunda gerekli önlemlerin alınacağı belirtilse de, kurumun bu konudaki çalışmalarının yetersiz kaldığı ifade edilmiştir. Denetimde yaşanan bu yetersizliklerin, taşeron firmaların maliyetlerini azaltabilmek adına gerekli önlemleri almadan hareket etmelerine neden olduğu belirtilmiştir. İşçi ve enerji maliyetlerinin en önemli kalemleri oluşturduğu madencilik faaliyetlerinde firmalar daha fazla kazanabilmek adına çok sayıda kaçak ve kayıtsız işçi de çalıştırdıklarından bu konuda net bir bilgi elde edilememektedir. Güvenlik tedbirlerinin yetersiz olmasından ötürü özel işletmelerin önemli bir kısmında yaralanma ve ölümle sonuçlanan iş kazaları meydana gelmektedir. Yaşanan kazaların bir kısmı adliyeye intikal etmekte, önemli bir kısmı ise yapılan cüzi miktarda ödemeler yahut başka nedenlerden ötürü adliyeye intikal dahi ettirilmemektedir. Bu konulara ilişkin mevzuatta yer alan cezaların hafif olması, yasaların caydırıcı olmaktan ziyade adaletsizliği teşvik eder nitelikte algılanmasına neden olmaktadır. Yine aynı raporda rodövans uygulamasının çevresel etkilerine de değinilmiş, kurum ile firmalar arasında yapılan sözleşmelerde çevrenin korunmasına yönelik hükümlerin yetersiz olduğuna değinilmiştir. Arazi varlığının %60 ından fazlası ormanlık olan havzada rodövans karşılığı devredilen sahaların, orman alanlarının ve orman varlığının geleceği açısından da çok önemli sorunlara neden olabileceğine değinilmiştir. İşletme alanlarında kömürün çıkartılması için araç gereç kullanımından dolayı ortaya çıkan yağ, zift, petrol ve diğer atıkların nasıl depolanacağına yahut doğanın tahribatının ne şekilde önleneceğine dair düzenlemelerin olmaması ve bu firmaların tamamından ÇED raporlarının alınmaması, yaşanmakta olan tahribatın nedenlerini ortaya koymaktadır. TTK nın gerekli altyapıyı hazırlamadan ve bu konuda sıkı idari ve hukuki düzenlemeler yapmadan bu uygulamaya geçtiği görülmektedir. TTK nın rodövans uygulaması kapsamında üretimi gerçekleştiren firmaların yeterli ve zorunlu iş güvenliğini sağlamaması, can güvenliğini sağlamaya yönelik tedbirlerin yetersiz kalması, doğaya zarar verilmesi ve kurumun firmalar üzerinde yeterli denetimi yapmaması önemli sorunlara ve can kayıplarına neden olmaktadır.

47 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER İstihdam ve katma değer yaratabilir bir sektör olması TTK nın eski usul ve teknolojilerle üretime devam ediyor olması Madenlere olan talebin sürmesi Madenciliğin babadan oğula geçen bir meslek olarak algılanıyor olması Çevreye etkisinin çeşitli teknolojilerle kontrol edilebilir olması Sektördeki faaliyetlerin her aşamasının yüksek risk içermesi Yeterli arama yapılmamış sahaların olması AB uyum sürecinde yaşanabilecek sorunlar Kırsal kesimlerde yapıldığında göçü önleyebilecek etkiye sahip olması Bölgede maden çeşitliliğinin fazla olması Rodövans usulü çalışan firmaların çoğunun esas faaliyet alanlarının madencilik ile alakalı olmaması Şirketlerin ARGE faaliyetlerine önem vermemesi Yabancı şirketlerin Türkiye ye olan ilgisi Fiyat dalgalanmaları Madenlerin sürdürülebilir kaynaklar olmaması Madencilik sektöründe deneyimli kurumların bulunması Emek yoğun bir sektör olması AKÇT hükümleri Limana yakın olunması Sektörün ortak bir vizyon ve politikaya sahip olmaması Metal fiyatlarının yükselmesiyle sağlanan sermaye birikimi Rezervlerin büyüklüğü ve nitelikleri hakkında bilginin yetersiz olması Yatırımların geri dönüş sürecinin çok uzun olması Ulaşım altyapısındaki yetersizlikler Üniversite-Sanayi işbirliğinde yaygınlık ve derinlik yetersizliği

48 KUTU I İŞÇİ SAĞLIĞI İŞ GÜVENLİĞİ

49 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ Metal sektörü içerisinde ana sanayiyi oluşturan demir-çelik sektörü, pek çok sektöre girdi sağladığı için sanayinin lokomotifi konumundadır. Demir çelik sektörü için gerekli hammaddeye ulaşılması, bu hammaddenin taşınması, depolanması ve üretime dönüştürülmesi uzun bir süreç gerektirmektedir. Demir-çelik sektöründeki gelişmeler ile kalkınma süreci arasındaki ilişki incelendiğinde, ekonominin demir çelikle ilgili alt sektörlerinin gelişiminde demir çelik ürünlerinin büyük rol oynadığı görülmektedir. Sektörün önemi endüstriyel dalların neredeyse tamamına girdi vermesinden kaynaklanmaktadır. Sektörün başta inşaat malzemeleri olmak üzere otomotiv, gemi, uçak, demiryolu ve vagon gibi tüm taşıt araçları ve akla gelebilecek tüm makine, cihaz ve eşya üretimine katkısı vardır. Demir-çelik sektörünün temel özellikleri şu şekildedir: Sermaye ve teknoloji yoğun yatırımlar gerektirir. Demir-çelik sektörü içinde yer alan alt sektörler, ekonomik ve teknolojik açıdan birbirlerine bağlıdırlar. Üretim yapılan yerleşim yerleri arasında bölgesel yoğunlaşma mevcuttur SEKTÖRÜN YAPISI Demir cevheri ya da hurdanın temin edilip nihai mamul haline getirilmesine kadarki süreçte rol alan birimler şunlardır: Entegre Tesisler Elektrik Ark Ocaklı Tesisler (EAO) Haddehaneler Çelik Servis Merkezleri Boru İmalatçıları Döküm Tesisleri Entegre Tesisler: Demirin alınıp başka maddeler ile birlikte yüksek fırınlar veya bazik oksijen fırınlarında (BOF) eritilip sıvı çelik haline getirildiği tesislerdir. Daha sonra bu sıvı çelik döküm tesislerinde slab (yassı ürün), blum ve kütük (uzun ürün) olarak üretilmektedir.

50 Türkiye de üç adet entegre demir çelik tesisi bulunmaktadır ve bunların ikisi Batı Karadeniz Bölgesinde yer almaktadır: Zonguldak Ereğli de bulunan ERDEMİR, Karabük ilindeki KARDEMİR ve İskenderun da bulunan İSDEMİR. Elektrik Ark Ocaklı Tesisler: Hurdanın eritilmesi ile sıvı çeliğin elde edildiği tesislerdir. Elektrik ark ocaklı tesislerde de entegre tesislerde olduğu gibi sıvı çelik dökülerek slab (yassı ürün), blum ve kütük (uzun ürün) haline getirilmektedir yılında Türkiye ham çelik üretiminin yaklaşık dörtte üçü ark ocaklı tesislerde gerçekleştirilmiştir. Haddehaneler: Slab, blum veya kütük halindeki çeliğin sıcak veya soğuk olarak şekillendirilerek müşterinin istediği ebat/kesitte ürünün üretildiği endüstriyel yerler olan haddehaneler iki farklı biçimde faaliyet göstermektedirler: Slabın haddelenerek yassı ürünün elde edildiği haddehaneler ile blum-kütüğün haddelenerek uzun ürünün elde edildiği haddehaneler. Yassı ürün elde edilen haddehaneler sıcak ve soğuk haddehane olarak kendi içlerinde ikiye ayrılırlar. Sıcak haddehaneler slabı alıp belirli sıcaklıkta belirli kalınlığa kadar haddelerler. Soğuk haddehaneler ise sıcak haddelenmiş sacı sıcaklık olmadan sadece ezme kuvveti ile soğuk olarak belirli kalınlığa haddelerler. Çelik Servis Merkezleri: Sıcak veya soğuk haddelenmiş yassı çeliğin talebe göre belirli ebatlarda kesildiği veya dilimlendiği tesislerdir. Ayrıca yassı sacın şekillendirilmesi ile trapez, mahya v.b diğer ürün üretimi de çelik servis merkezleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Çelik servis merkezleri lojistik imkanlarını da içine alacak şekilde müşteri ile entegre çalışan, istenilen ebat ve şekilde ki ürünün tam zamanında teslim edilmesi hizmetini veren işletmelerdir. Boru İmalatçıları: Dikişli, dikişsiz veya döküm boruların üretimini gerçekleştiren tesislerdir SEKTÖRÜN ENERJİ TÜKETİMİ Demir çelik sektörü, enerji kullanımının en yoğun olduğu sektörlerin başında gelmektedir. Sektörün Türkiye nin toplam enerji tüketimi içerisindeki payı yaklaşık olarak % 5 olup, sanayinin enerji tüketimindeki payı da % 22 civarındadır. Demir-çelik sektöründe; ark ocaklı

51 tesislerde, enerji tüketiminin % 65 i elektrik, % 30 u doğalgaz ve % 5 i motorin, entegre tesislerde ise, enerji tüketiminin % 75 i kömür, % 5 i elektrik, % 5 i petrol ve % 15 i doğal gazdan oluşmaktadır. Elektrik tüketiminin yüksek olduğu bu sektör, bölgedeki enerji kullanım oranlarını da büyük oranda etkilemektedir SEKTÖRÜN BÖLGESEL YAPISI Türkiye genelinde demir çelik sektöründe yaklaşık olarak 150 firma faaliyet göstermektedir. Bu firmalar içerisinde ton kapasiteli elektrik ark ocaklı tesisler ile toplam kapasiteleri ton olan entegre tesisler bulunmaktadır. Geri kalan işletmeler ise haddehanelerdir. Harita.2. Demir Çelik Sektörü Dağılımı Kaynak: Türkiye Çelik Üreticileri Derneği SEKTÖRÜN AR-GE FAALİYETLERİ Ağır sanayi kollarından olan demir çelik sektörü, en fazla enerji tüketen sektörlerdendir. Dünyadaki karbondioksit emisyonunun yaklaşık olarak %90 ından endüstri, nakliye, enerji ve inşaat sektörleri sorumludur. Bu oranlardan da görüldüğü üzere enerji verimliliği ve iklim değişiklikleri sorunlarında başı çeken sektörlerden olan demir çelik sektörü, yine bu sorunların giderilebilmesinde de başı çekecek olan sektördür. Zira çevrenin korunması konusu, demir çelik sektörünün gündeminde her geçen yıl daha da üst sıralara tırmanmaktadır. Dünya genelinde karbondioksit (CO2) emisyonunun azaltılmasına ve geri dönüşüm uygulamalarının yaygınlaştırılarak kaynakların etkin ve çevreye duyarlı bir biçimde kullanılmasına yönelik olarak yapılması gerekenler şu şekildedir:

52 CO2 emisyonunu azaltmaya yönelik yeni teknolojilerin araştırılarak geliştirilmesi Çevreye duyarlı teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılması Çelik hurdasının geri dönüşümünün yaygınlaştırılması Çeliğe bağlı yan ürünlerin değerinin maksimize edilmesi CO2 emisyonunun azaltılması yolunda bir takip ve raporlama sisteminin oluşturulması BATI KARADENİZ BÖLGESİNDE DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ SEKTÖRÜN OLUŞUMU VE GELİŞİM SÜRECİ Türkiye de demir çelik sektöründe hizmet vermeye başlayan ilk kurum Türk savunma sanayinin temelini oluşturan Makine Kimya Endüstrisi Kurumu dur (MKEK-1928). Ülke genelindeki ikinci yatırım Karabük e yapılmıştır: Bölgede demir-çelik sektörüne yönelik ilk adım 1937 yılında Karabük ilinde Karabük Demir Çelik Fabrikalarının (KARDEMİR A.Ş.) kurulması ile atılmıştır yılında ülkenin 3.işletmesi kurulmuştur ki bu Zonguldak Ereğli ilçesinde bulunan ERDEMİR dir. Batı Karadeniz Bölgesi, Türkiye sanayiinin yapı taşlarından olan KARDEMİR ile ERDEMİR e sahiptir. Bu işletmelerin bölgede olmasının en önemli nedeni, enerji ihtiyaçlarını karşılamada büyük pay sahibi olan Türkiye Taşkömürü Kurumunun varlığıdır. TTK haricindeki en önemli faktör, illerin ilin Ankara ya yakın olması ve o zamanki şartların getirmiş olduğu güvenlik önlemleridir. KARDEMİR ve ERDEMİR in kurulması ile birlikte bölge, demir-çelik sektörünün en önemli noktası haline gelmiştir. İlerleyen yıllarda bu iki işletmeye bağlı olarak bölgede sektör alt kırınımları oluşmaya başlamıştır. Öncelikle Karabük ilinde KARDEMİR in uzun ürünlerin hammaddesi olan kütük üretimi yapıyor olmasından dolayı uzun ürün haddehaneleri kurulmaya başlamıştır. Şekil.1. TR81 Düzey-2 Bölgesinde Çelik Sektörünün Yapısı

53 Karabük teki sürece benzer olarak Ereğli ilçesinde de ERDEMİR in yassı ürün üretimi yapmasından dolayı sac tüccarlığı ciddi oranda yapılmış, daha sonra bu sac tüccarlarının kesme dilme hatları kurması ile birlikte Çelik Servis Merkezlerinin (ÇSM) temelleri atılmıştır. Ancak bu dönüşümü başarı ile tamamlayanlar sayıca az kalmıştır. İlçede gelişim; sac tüccarları, sac tüccarlığından ÇSM ye geçiş yapmaya çalışanlar ve ÇSM sürecini tamamlayanlar olmak üzere 3 kategoride devam etmiştir. ERDEMİR in yassı sac üretiyor olması ve ilçede dilme işlemleri konusundaki gelişmeler boru profil imalatının da gelişmesine de zemin hazırlamıştır. ERDEMİR ve KARDEMİR e bağlı olarak gelişim gösteren sektörde, zamanla kalorifer peteği, kazan, havlupan, pano ve çelik ofis mobilyası üretimi ile çelik konstrüksiyon alanında faaliyet gösteren işletmeler de kurulmaya başlanmıştır. BÖLGEDEKİ İŞLETMELER Bölgede demir-çelik üzerine faaliyet gösteren işletmelerden 6 adedi İstanbul Sanayi Odasının (İSO) 2011 yılına ait Türkiye nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Listesi nde yer almıştır. En üst sırada yer alan işletme ERDEMİR dir. İSO İlk 500 listesinde yer alan bölgemiz işletmelerini gösteren tablo aşağıda gösterilmiştir. Tablo.10. Düzey-2 Bölgesi İSO İlk 500 Listesinde Yer Alan Çelik Üreticileri 2011 SIRASI 2010 SIRASI KURULUŞ ADI YERİ Üretimden Satışlar (Net-TL) Çınar Boru Profil San. ve Tic. A.Ş. Kdz. Ereğli Özdemir Boru Profil San. ve Tic. Ltd. Şti. Kdz. Ereğli Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş. Kdz.Ereğli Mescier Demir Çelik San. ve Tic. Ltd. Şti. Karabük Çağ Çelik Demir ve Çelik Endüstri A.Ş. Karabük KARDEMİR Karabük Demir Çelik San. ve Tic. A.Ş. Karabük Kaynak: yılları arasında Batı Karadeniz Bölgesinin ülke ham çelik üretimindeki payı, liman ve demiryolu yatırımlarının tamamlanmamış olması nedeniyle ülkenin en büyük 2 entegre tesisine sahip olmasına rağmen azalmaktadır. Bölgesel olarak incelendiğinde, Doğu Akdeniz

54 bölgesinin %15 olan payını yılları arasında %31 e çıkarttığı, Marmara ve İzmir in paylarının ise azaldığı görülmektedir. Grafik Yılları Bölgesel Ham Çelik Üretim Oranları Karadeniz Marmara İzmir D. Akdeniz İÇ HALKA : % 15% 17% 23% DIŞ HALKA: % 20% 37% 32% Kaynak: Demir Çelik Üreticileri Derneği SEKTÖRDEKİ İSTİHDAM DURUMU 2012 yılı itibari ile bölgede demir-çelik sektöründe çalışmakta olan kişi sayısı dir kişilik istihdamı ile bölgede demir çelik istihdamının %52 si ERDEMİR tarafından sağlanmaktadır. KARDEMİR ise 3072 kişiden oluşan çalışan sayısı ile sektörel bazda %24 oranında bir katkı sağlamaktadır. Grafik.7. Demir Çelik Sektörü İstihdam Rakamları % 753 6% 386 3% 158 1% % ERDEMİR KARDEMİR KARABÜK HADDEHANELER ÇSM BORU İMLT.. BARTIN MESCİER TAT METAL HADDEHANE %

55 ÇELİK İHRACATI 2011 yılında Türkiye nin gerçekleştirdiği çelik ihracatı TIM verilerine göre 15,4 Milyar $ dır. Batı Karadeniz Bölgesinin yapmış olduğu ihracat miktarı ise 473 Milyon 598 Bin $ olup, ülke toplamının %3,2 sine tekabül etmektedir. Bölge ihracatının %40 ı Karabük, %60 ı ise Zonguldak tarafından yapılmıştır. Bu verilere göre Zonguldak 9. ve Karabük 12. Sırada yer almıştır. Bölge illerinin, hali hazırda devam etmekte olan liman ve demiryolu yatırımları sonrası daha üst sıralarda yer alması beklenmektedir. Grafik.8. Gerçekleştirilen Çelik İhracatı (11 AY) 2012 (11 AY) TR BARTIN KARABÜK ZONGULDAK BÖLGENİN ÖNEMLİ İŞLETMELERİ ERDEMİR T.A.Ş ÇELİK ÜRETİMİ, SATIŞI VE İHRACATI Ülkenin sahip olduğu en önemli entegre demir çelik tesislerinden olan ERDEMİR, kurulduğu tarih olan 1960 tan itibaren Ereğli ve Alaplı İlçelerine ekonomik hareketliliğin yanı sıra sosyal alanda da hareketlilik sağlayan bir kuruluş olmuştur. Kendi çalışanlarına sunduğu sosyal tesisleri ve imkânların bir kısmını bölge halkının kullanımına da açan işletme, sportif ve kültürel faaliyetlerde alanda tetikleyici olmuştur. ERDEMİR de ham çelik, yarı mamul olarak slab ve nihai mamul olarak soğuk haddelenmiş ürün, sıcak haddelenmiş ürün, levha, galvanizli sac ve kalay-krom kaplı teneke üretilmektedir. ERDEMİR üretmiş olduğu bu ürünler ile otomotiv, beyaz eşya, boru profil, haddecilik, genel imalat, elektrik, elektronik, makine ve teçhizat, enerji ve ısı gereçleri, gemi inşa ve ağır sanayi, savunma sanayi ve ambalaj gibi sektörlere temel girdi sağlamaktadır yılında

56 satışı gerçekleştirilen diğer yassı nihai mamullerin %10 u otomotiv ve beyaz eşya sektörü, %10 u çelik servis merkezleri, %10 u toptan ticaret, %9 u haddehaneler ve %2 si de gemi inşa sektörü tarafından alınmıştır. İşletmenin yaklaşık 4 milyon ton/yıl ham çelik ve 5 milyon ton/yıl nihai mamul üretim kapasitesi bulunmaktadır. ÜRÜNLERİN KULLANIM ALANLARI Sıcak Haddelenmiş Yassı Çelik Ürünlerin Kullanım Alanları: Otomotiv ve yan sanayi, inşaat ve iş makineleri, genel konstrüksiyon, kara ve demiryolu araçları, depolama tankları ve konteynırlar, su, yağ, gaz ve petrol nakline uygun borular, basınçlı kaplar ve kazanlar, endüstriyel termal kaplar, LPG tüpleri, gemi içi ve omurgası imalatı. Soğuk Haddelenmiş Yassı Çelik Ürünlerin Kullanım Alanları: Otomotiv, dayanıklı ev aletleri, mutfak eşyaları, radyatör ve havalandırma ekipmanları, aydınlatma araçları, büro eşyaları. Galvanizli Sac Kullanım Alanları: Otomobil gövdesi iç/dış yüzeyler, çelik yapılar, beyaz eşya Kalay/Krom Kaplı Teneke Ürünlerin Kullanım Alanları: Yoğun olarak metal ambalaj sanayisinde, endüstriyel yağ kutuları, boya gibi kimyasal madde kutuları, konserve, salça, yağ ve peynir benzeri gıda kutuları, içecek kutuları, oyuncak ve kırtasiye gereçleri, aerosol kutuları, dekoratif kutular Levha Kullanım Alanları: Gemi inşa sanayi, basınçlı kaplar, boru imalat, konstrüksiyon. ERDEMİR LİMANI ERDEMİR Limanı; Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları'nın tüm ihtiyaçları ile 3. şahısların, çevre sanayi kuruluşlarının ihracat / ithalat taleplerini karşılamakta ve bölgedeki deniz ticaretine katkıda bulunmaktadır. İki ana limandan oluşan ERDEMİR Limanında her türlü elleçleme makine ve teçhizatı mevcuttur. Limanda müşteri talepleri doğrultusunda her türlü yük elleçlenebilmektedir. Liman, kömür ve cevher gibi dökme yüklerde Türkiye'nin en büyük ve en hızlı tahliye imkânlarına sahiptir. ERDEMİR Limanı Gemilerden Atıkların Alınması ve Kontrolü Yönetmeliği gereği gerekli çalışmalarını tamamlamış ve 12 Ağustos 2005 tarihinde T.C Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan çalışma lisansını almıştır.

57 ERDEMİR ENERJİ ÜRETİM TESİSLERİ Entegre tesis olan ERDEMİR, 1,4 x 109 kwh düzeyindeki elektrik enerjisi ihtiyacının tamamını kuvvet santralinde kendisi üretmektedir: ERDEMİR in enerji üretim kapasitesi, 1965 de hizmete giren her biri 10 MW gücünde iki adet Buhar Türbini Jeneratörü, 1978 de hizmete giren 30 MW gücünde Buhar Türbini Jeneratörü, 1997 de hizmete giren her biri 40 MW gücünde doğal gaz yakıtlı iki adet Gaz Türbini Jeneratörü, Nisan 2001 de hizmete giren 25 MW gücünde Buhar Türbini Jeneratörü/ Motor Blower ve Ağustos 2007 de hizmete giren 40 MW Buhar Türbini Jeneratörü ile toplam 195 MW dir. YATIRIMLAR VE AR-GE/KALİTE ÇALIŞMALARI Yatırım Çalışmaları Demir çelik sektörü ARGE çalışmalarına ihtiyaç duyan sektörlerin başında gelmektedir. Sektörünün önde gelen işletmelerinden olan ERDEMİR, bu konuda gerçekleştirdiği çalışmalar ile diğer firmalara örnek olabilecek bir tutum sergilemektedir. ERDEMİR, 2013 yılının ilk yarısında faaliyete geçmesi planlanan Çelik Servis Merkezi ile özellikle otomotiv ve beyaz eşya sektörüne yönelik ürün üretmeyi planlanmaktadır. Yeni Çelik Servis Merkezinde sıcak ürün grubu, soğuk ürün grubu ve galvanizli ürün grubunda; dilinmiş rulo, kenar kesilmiş rulo, boya kesilmiş sac, dilinmiş ve boya kesilmiş sac, kenar kesilmiş ve boya kesilmiş sac üretim yelpazesi olarak belirlenmiştir. ERDEMİR in kendi bünyesinde açacağı ÇSM, işletmenin kendisi için büyük bir avantaj teşkil edecektir fakat bu durum bölgede yer alan diğer ÇSM leri bir arada çalışmadıkları sürece zorlayacak bir durum olacaktır. İşletmenin devam etmekte olan yatırımlarının bir kısmı şu şekildedir: 2.Yüksek Fırın Reline yatırımı Yeni Turbo Blower Kok Bataryalarına Toz Toplama Sistemlerinin Kurulması 4.Kok Bataryası Yapımı tamamlanan çevreye yönelik bazı yatırımlar da şunlardır; Sinter Fabrikası Elektro filtresinin modernizasyonu tamamlanmıştır. Kok Fabrikası Amonyak Sıyırma Kolonu devreye alınmıştır. Briketleme tesisi faaliyete geçmiştir. Ereğli hava kalitesinin ölçülmesi ve izlenmesi için SO2, NOx, CO ve ozon ölçüm cihazları satın alınarak, hava kalitesi ölçüm istasyonu kurulmuştur.

58 ARGE / Kalite Çalışmaları ERDEMİR tarafından, ARGE Merkezi kurulması çalışmalarına devam edilmektedir yılının ilk 6 aylık döneminde devletten TL lik ARGE desteği alınmıştır yılının ilk 6 ayında bu rakam TL olup 2011 yılının tamamında TL lik ARGE desteği kullanılmıştır yılında otomotiv sanayisine yönelik 9 adet galvanizli ürün kalitesi, 2 adet soğuk ürün kalitesi ve 1 adet sıcak ürün kalitesi geliştirilmiştir. Bunların yanı sıra, yapı çeliklerine yönelik 1 adet soğuk ürün kalitesi ve 3 adet sıcak ürün kalitesi geliştirilerek toplamda ERDEMİR ürün gamına 16 adet kalite eklenmiş ve toplam çelik kalitesi adedi 351 e yükselmiştir. Otomotiv sektörünün önde gelen firmalarının talepleri doğrultusunda homologasyon çalışmaları yapan işletme, bu kapsamda Oyak Renault firmasından dış panel sacı, FIAT Auto dan yedi farklı kalite, Renault Fransa dan ise altı farklı kalite için homologasyon onayları almıştır. TÜBİTAK TEYDEB işbirliği ile yürütülen demir çelik sektöründe demir ve karbon içerikli atıkların briketlenerek proseste yeniden kullanılması konulu proje çalışmaları devam etmekte olup, briket pilot tesisi kurularak üretime geçirilmiş ve tesislerde demirli hammadde yerine kullanılmaya başlanmıştır. KARDEMİR A.Ş. 3 Nisan 1937 tarihinde dönemin Başbakanı İsmet İnönü tarafından kurulan ve 58 yıl boyunca bir kamu kuruluşu olarak faaliyet gösteren Karabük Demir Çelik Fabrikaları, 1995 yılında özelleştirilerek KARDEMİR adını almıştır. Türkiye nin ilk entegre demir çelik fabrikası ve uzun mamulde cevhere dayalı üretim yapan tek kuruluşudur. Kurulduğu günden itibaren çok sayıda endüstriyel tesisin proje, imalat ve montajını gerçekleştiren KARDEMİR, ülkenin Fabrikalar Yapan Fabrikası olarak tanınmaktadır. İlin Ankara ya yakın olması ve zamanının güvenlik tedbirlerini karşılayabilecek konumda olması nedeniyle fabrikanın kurulum yeri olarak Karabük seçilmiştir. KARDEMİR de ERDEMİR gibi ilin sadece ekonomik kalkınmasını tetiklemekle kalmamış, aynı zamanda sosyal yapısına da katkıda bulunmuştur. Günümüzde de azalarak dahi olsa bu işlevlerini yerine getirmekte olan işletmenin neden olduğu en büyük sıkıntı ise çevre kirliliğidir. Özellikle kış aylarında yaşanan ve kentte yaşanabilirliği olumsuz etkileyen hava kirliliğinin en temel aktörü KARDEMİR dir.

59 Çelik Üretimi, Satışı ve İhracatı KARDEMİR, uluslararası kalite standartları ile pik, blum, kütük, nervürlü inşaat çeliği, profil, köşebent, maden direği, her türlü ray, kok ve kok yan ürünleri gibi bir dizi kimyasal madde üretimini gerçekleştirmektedir. KARDEMİR tarafından üretilen bu ürünler inşaat, madencilik, ulaştırma ve savunma sanayi sektörüne temel girdi sağlamaktadır. İşletmenin ham çelik üretim kapasitesi Ton/Yıl dır. Mevcut Üretim Tesisleri ve Kapasiteleri KARDEMİR in sahip olduğu üretim tesisleri şunlardır: Kok Fabrikaları, Cevher Hazırlama ve Harmanlama Tesisleri, Sinter Tesisleri, Yüksek Fırınlar, Çelikhane, Haddehaneler, Ray ve Profil Haddehanesi, Kontinu Haddehane. KARDEMİR Enerji Üretim Tesisleri KARDEMİR, 430x106 kwh düzeyindeki yıllık ortalama elektrik enerjisi ihtiyacının yaklaşık %34 ünü Kuvvet Santralında üretmektedir. Yeni 15mWlık turbo Jeneratörün devreye girmesiyle elektrik enerjisi ihtiyacının %60 ını karşılayacaktır. Yatırımlar ve ARGE / Kalite Çalışmaları Yeni Sürekli Döküm Tesisi Artması beklenen sıvı ham demir ve sıvı çelik üretiminin kütük, blum ve profil taslağına dönüştürülmesine ve katma değeri yüksek nihai ürünlerin üretilmesine yönelik üretim yapılabilmesi için ton/yıl kapasiteli yeni sürekli döküm tesisi yapılmaktadır. Çubuk ve Kangal Haddehanesi Çubuk ve Kangal Haddehanesi yatırımı ile üretimin katma değeri yüksek ürünlere kaydırılması planlanmaktadır. Ağırlıklı olarak otomotiv ve makine imalat sanayine hitap edecek şekilde, ilk kademede ton/yıl üretim kapasitesine sahip olacak tesisin üretim kapasitesi, piyasa şartlarına bağlı olarak ton/yıl seviyesine çıkartılabilecek alt yapıya sahip olacaktır. Birinci kademedeki yatırımın 2013 yılında başlanarak 2015 yılında tamamlanması planlanmaktadır yılında başlanması planlanan ikinci kademedeki yatırımın 2017 yılı içerisinde tamamlanması hedeflenmektedir ancak bu yatırımın sürecini asıl olarak piyasa koşulları belirleyecektir. Ray Sertleştirme Tesisi TÜBİTAK tarafından yürütülen Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programına (1007 Programı) başvuruda bulunan TCDD nin projesi kurum tarafından desteklenmeye değer bulunmuştur. Söz konusu proje KARDEMİR in yatırım programı kapsamına dâhil edilmiş ve bu kapsamda Ray Sertleştirme Tesisi kurulması

60 planlanmıştır. Bu projeyle, ülkenin ihtiyaç duyduğu ve mevcut durumda yurtdışından tedarik edilen mantarı sertleştirilmiş rayların üretim teknolojisine sahip olunacaktır. Tesis sayesinde yurtiçi talebin karşılanması ve söz konusu ürünlerin ihracatının yapılması planlanmaktadır. TAT METAL ÇELİK SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ ERDEMİR in oluşumunu tetiklediği işletmelerden biri olan Tat Metal, 1986 yılında sadece çelik ticareti yapma mantığı ile kurulmuş olan bir işletmedir. İşletme günümüz itibariyle iki adet çelik servisi merkezine, soğuk haddeleme tesislerine ve sürekli galvanizleme tesislerine sahip durumdadır. İşletmenin çelik servis merkezi otomotiv yan sanayine yönelik hizmet vermektedir. Otomotiv sanayiinin yanı sıra beyaz eşya, dış cephe, çatı kaplama, ısıtma ve aydınlatma sektörlerine yönelik olarak da hizmet verilmektedir. Yatırım Çalışmaları İşletmenin 2013 yılının ilk çeyreğinde devreye almayı planladığı yatırımlar şu şekildedir: Boya Hattı: ton/yıl kapasiteli İkinci Soğuk Haddeleme Hattı: ton/yıl kapasiteli Temper Hadde: ton/yıl kapasiteli Ayrıca Bursa-Orhangazi ilçesine yeni bir ÇSM kurma çalışmalarına devam eden Tat Metal in, Gebze ye dördüncü çelik servis merkezini kurmaya yönelik bir yatırım kararı da söz konusudur. ÇAĞ ÇELİK DEMİR VE ÇELİK ENDÜSTRİ A.Ş 1980 yılında demir üretimi ile faaliyetlerine başlayan Çağ Çelik; tel ve çivi fabrikaları ile soğuk çekme tesisine sahip olup sürekli üretim sistemine geçmiş olan bir işletmedir. İstanbul da depo faaliyetleri de gerçekleştiren Çağ Çelik, Zonguldak Limanında yapılan depoyu da işletmeye almış durumdadır. Yatırım Çalışmaları: Özel kesitli profillerin üretimine yönelik 30 ton/saat kapasiteli, doğalgazlı, tam otomasyonlu fırına sahip 3 No lu Sıcak Haddehane yatırımı devam etmektedir.

61 MESCİER DEMİR ÇELİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ 1960 lı yıllarda çelik ticareti ile sektöre giriş yapan işletme 1990 yılında ilk haddehanesini kurarak üretime geçmiştir. İşletmenin 2012 yılı itibari ile hem Karabük te hem de limanından faydalanabileceği Bartın da üretim tesisleri bulunmaktadır. Karabük ilinde bulunan tesislerde çoğunlukla köşebent üretimi yapılmakta olup tesisin yıllık üretim kapasitesi tondur. Bartın ilinde bulunan tesisin üretim kapasitesi yıllık ton olup lama, kare, yuvarlak ve köşebent üretimleri yapılmaktadır. Bölge ihracatına katkıda bulunan Mescier, yoğunlukla Bartın Limanı ndan faydalanmakta olup Gebze ve İstanbul bölgesindeki limanları da kullanmaktadır. ÇINAR BORU PROFİL SANAYİ ve TİC. A.Ş İşletmenin Ereğli de çelik servis merkezi, Düzce nin Akçakoca ilçesinde de boru imalat fabrikası bulunmaktadır. Ereğli de bulunan ÇSM 2006 yılında faaliyetine başlamıştır. Ereğli Organize Sanayi Bölgesinde faaliyetlerine devam eden işletmede Rulo Açma ve Boy Kesme Hattı, Multi-Cut Hattı ve Dilme Hattı bulunmaktadır. Çelik servis merkezinde 34 kişi çalışmaktadır. ÖZDEMİR BORU PROFİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ 1980 yılında faaliyete geçen işletme Ereğli de bulunan iki adet fabrikada üretim faaliyetlerine devam etmektedir. Fabrikaların birisi Ereğli OSB de bulunmaktadır. Sanayi boruları, iskele boruları, kare ve dikdörtgen profiller ile oval ve elips borularının üretimlerini gerçekleştirmektedir. Avrupa ülkeleri olan Belçika, Hollanda, İngiltere, İspanya, Yunanistan, İtalya, Almanya, İrlanda ile Kuzey Amerika, Orta Doğu (DUBAI vb.) ve Afrika (Angola, Senegal vb.) ülkelerine ihracat yapmaktadır. İthalat ve ihracatta Ereğli limanları kullanılmaktadır. DEMİR-ÇELİK ENSTİTÜSÜ Ülkenin ilk ve tek Demir Çelik Enstitüsü, 2011 yılında Karabük Üniversitesi bünyesinde kurulmuştur. Karabük Üniversitesi Demir Çelik Enstitüsü (KDÇE), toplumun gereksinimlerini karşılayacak mamul ürünlerin oluşturulması için ihtiyaç duyulan güçlü ve sürdürülebilir bir Türk demir çelik endüstrisini desteklemek amacıyla, demir çelik alanında çalışanları eğitmek istemektedir.

62 DWT Demir çelik sektörü ARGE faaliyetlerine ihtiyaç duyan bir sektördür. Sanayi- üniversite işbirliğinin büyük önem arz ettiği bu sektörde üniversite tarafından kurulmuş olan enstitünün bölgeye sağlayacağı faydaların büyük olacağı düşünülmektedir. Olası faydaların başında da enstitünün sahip olduğu laboratuvarlar gelmektedir. Zira Karabük ilinde bulunan çok sayıda haddehanede yapılan üretim, kalifiye eleman ve teknik altyapı eksikliği gibi nedenlerden ötürü istenilen sınıf ve kalite değerlerinde değildir. KDÇE nin ilgili laboratuvarları, söz konusu teknik altyapı eksikliklerinin giderilmesi hususunda öne çıkmaktadır. Üretim yapan ve ARGE çalışmalarını KDÇE bünyesinde yürütmek isteyen işletmelere, Enstitü bünyesinde ofis temini yapılabilecek, ihtiyaç duydukları testler gerçekleştirilebilecek, elde edilen sonuçlar yetkin akademisyenler tarafında yorumlanarak işletmelerin kullanımlarına sunulabilecektir. Karabük Üniversitesi nin sahip olduğu akademik deneyim ile ilgili alanda ARGE faaliyetleri yapılacaktır. İşbirliğinin en iyi örneklerinden biri KARDEMİR A.Ş. ile Karabük Üniversitesinin ortaklaşa yürütmekte olduğu çalışmalardır de Ar-Ge faaliyetlerini başlatacak olan Enstitü, KARDEMİR A.Ş. tarafından çelik konstrüksiyon olarak inşa edilmiştir. Enstitü, üniversitemizin Kalkınma Bakanlığı destekli Demir Çelik ve Malzeme Araştırma Geliştirme Merkezi (MARGEM) ne uygun olarak planlanmış ilgili Ar-Ge laboratuvarlarını barındırmaktadır DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNE BAĞLI DİĞER SEKTÖRLER TERSANECİLİK SEKTÖRÜ Bölgede çelik kullanarak gemi inşa eden işletmelerin tamamı Ereğli ve Alaplı da bulunmaktadır. Bölge tersanelerinde sipariş üzerine yapılan gemilerin 2006 yılından 2012 yılına kadar olan üretim değerleri aşağıdaki tabloda verilmektedir yılında artış gösteren üretim miktarı 2012 yılında sıfırlanmıştır, tersanecilik sektörü son yıllarda büyük sıkıntı yaşamaktadır. Grafik.9. Ereğli Tersaneleri Gemi Üretim Rakamları Kaynak: Ereğli DTO

63 Kısa vadede sektörün finansman sorunu çözülmediği sürece olumlu bir gelişme olması beklenmemektedir. ERDEMİR tarafından üretilmekte olan levha ve gemi sacları bölge tersanelerinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek seviyededir. Ancak ERDEMİR tarafından üretilen saclar, yüksek kaliteye sahip olduklarından fiyatlandırmada da yüksek değerlere sahiptir. Bu durum gemi üreticilerini sac ithalatı yapmak zorunda bırakmaktadır. Gemi inşa için gerekli olan bir çok profil de yine başta KARDEMİR olmak üzere bölgemiz firmalarından temin edilebilmektedir. Ancak gemi inşası için gerekli olan çeliklerin tamamının bölgemizden temin edilmesi mümkün değildir. MAKİNE-İMALAT-MÜHENDİSLİK SEKTÖRÜ Karabük te yer alan haddehanelerin temel olarak üç üretim aracı bulunmaktadır: Motor, şanzıman ve merdane. Karabük ilinde şanzıman imalatı yapan tek bir firma bulunmaktadır fakat söz konusu firma ihtiyacı karşılayamadığı gibi katma değer üretme konusunda da yetersiz kalmaktadır. Yine Karabük te motor ve merdane bakımı yapan bir işletme, önem verdiği ARGE çalışmaları ve sahip olduğu kalifiye personeli sayesinde ülke düzeyinde rekabet edebilir konumdadır. İlde merdane imalatı yapabilen bir işletme ise bulunmamaktadır. Karabük ilinde haddehanelere yönelik atölye hizmetleri çok gelişmemiş olup, haddehaneler bu ihtiyaçlarını genelde kendi imkânları ile gidermektedirler. Ereğli ve Alaplı ilçelerinde şanzıman imalatı ve motor-merdane bakım hizmetleri haricinde atölye hizmetleri, boru-profil makinesi imalatı, kesme-dilme hattı imalatı ve mühendislik hizmetleri konularında gelişim görülmektedir. Bu gelişimin sağlanmasında büyük ölçüde ERDEMİR in etkisi bulunmaktadır. İki ilçede de sektöre yönelik parça imalatı yapabilen atölyeler açılmıştır. Bu atölyeler uzun yıllardır ERDEMİR e parça imalat hizmeti sunmaları nedeni ile donanım ve tecrübelerini ciddi oranda geliştirmişlerdir. Her ne kadar ERDEMİR ile yaptıkları işbirliği yeterli olmasa da ülke düzeyinde iş yapabilme kabiliyetleri sayesinde rekabetçi konumlarını devam ettirmektedirler. Bölgede çok daha ileri seviyelerde olması beklenen bir alan boru-profil ve kesme-dilme hatları imalatı yapan işletmelerimizin yer aldığı alandır. Bölgede başta ERDEMİR bünyesinde olmak üzere bu hatlarda çalışmış olan tecrübeli insan kaynağı değerlendirilememiş ve sektör istenilen seviyede gelişmemiştir. Oysaki sektörün, ülkenin en iyisi olabilme gibi bir potansiyeli bulunmaktadır. Bölgede ulusal düzeyde rekabetçi olduğu söylenebilecek bir adet boru-profil hattı imalatı yapan işletme bulunmaktadır. Yurt içi ve yurt dışında birçok hattın kurulumunu tamamlamış olan işletmenin Avrupalı rakipleri ile mücadele edebilmesi için ARGE çalışmalarına daha fazla önem vermesi gerekmektedir. Bu işletme haricinde üç adet firma, Kesme-Dilme hatlarının kurulumunu yapabilmektedir. Altyapı olarak ciddi olanaklara sahip olan bu işletmelerin ARGE

64 konularında yapacakları çalışmalar, bölge üniversitelerinin de katılımları ile desteklenirse bu firmaların rekabet güçleri arttırılabilecektir. Mühendislik hizmetleri konusunda ise bölge çok iyi bir konumda değildir. ERDEMİR ve KARDEMİR de çalışıp bölgede kalan mühendis ve kalifiye personel sayısı dikkate alındığında bu alanın iyi değerlendirilmediği görülmektedir. Zira Ereğli ilçesinde yalnızca bir adet işletme uluslararası düzeyde rekabetçi konumdadır. Söz konusu işletme haricindekiler ise kurumsallıklarını tamamlamış işletmelerden ziyade bireysel girişimlerden oluşan işletmeler şeklindedir. Mühendislik konusunda çok sınırlı alanlarda demir-çelik sektöründe yer alan işletmelere hizmet verebilmektedirler, oysaki bölge bu açıdan değerlendirilmeyi bekleyen büyük bir potansiyele sahiptir. DİĞER SEKTÖRLER Bölgede çelik konstrüksiyon alanında iş yapan firmalar bulunmaktadır. ERDEMİR in üretmiş olduğu yassı çeliğin lojistik avantajından yararlanmak sureti ile radyatör, havlupan ve kazan imalatı yapan bir işletme ile birlikte çelikten ofis eşyaları ile elektrik panosu imalatı yapan işletmeler de bulunmaktadır. Özellikle radyatör, havlupan ve kazan imalatı ile çelikten ofis eşyası yapan işletmeler sadece yurt içinde değil yurt dışında da rekabet edebilecek kapasitededirler. Bölgede demir-çelik sektörüne bağlı olarak gelişen başka bir sektör bulunmamaktadır. Örneğin beyaz eşya üretimine yönelik herhangi bir faaliyet bulunmamaktadır. Oysaki 15 tonluk bir adet rulo sac ile üretilecek beyaz-eşya sayısı binden fazladır ve bölge beyaz eşya tüketiminin çok yoğun olduğu İstanbul, Kocaeli Bursa, Ankara şehirlerine yakın konumdadır. Yassı çeliğe bağlı diğer sektörlerin de gelişmemiş olması bölge için büyük bir eksikliktir.

65 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER Bölgede demir-çelik piyasasının iyi biliniyor olması ARGE faaliyetlerine önem verilmemesi Filyos Vadisi Projesinin sunacağı lojistik olanakları Potansiyel pazarlardaki korumacı yaklaşımlar ERDEMİR ve KARDEMİR gibi piyasayı belirleyici etkiye sahip büyük entegre tesislerin bulunması Demiryolu bağlantılarının ve liman kapasitesinin yetersiz olması Zonguldak-Irmak demiryolu hattının modernize ediliyor olması Global çelik sektöründeki fazla kapasiteler, Çin in sahip olduğu büyük kapasitenin, fiyatlar üzerinde sürekli baskı oluşturması Entegre tesislerde yetişen üst düzey donanıma sahip mühendis, formen ve teknisyen varlığı KARDEMİR ile bölge haddehanelerinin işbirliği içerisinde çalışmaması Yurtiçi çelik tüketimindeki (çelik konstrüksiyon, ray, vb.) büyük gelişme potansiyeli Çin in net ihracatçı konumunu geliştirerek sürdürmesi KARDEMİR İN yüksek katma değerli çelik ürünlerine yönelik girdi üretme yatırımları En büyük girdi kalemini enerjinin oluşturuyor olması Türkiye nin, otomotiv ana ve yan sanayi üretiminde bölgesel üs haline gelme eğilimi Sektöre yönelik hammaddelerin önemli bir kısmının ithalat yoluyla temin edilmesi Avrupa dakine kıyasla imalat maliyetlerinin düşük olması Karabük teki haddehanelerin kütük ihtiyacının bölge ve ülke içerisinden temininde sıkıntılar yaşaması Ülkenin ilk Paslanmaz Yassı Çelik üretimini yapacak olan POSCO TST firmasının bölgemize yakın olan Kocaeli ilinde kurulacak olması Kyoto Protokolü nü imzalamayan ülkelerin olması İhraç ürünlerinin neredeyse tamamının bölgemizde üretilebiliyor olması ERDEMİR in kendi bünyesinde ÇSM kurmuş olması Yurtiçinde metro ve hızlı tren konularında yatırımların gündemde olması Bazı Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde devam eden siyasi istikrarsızlıkların ülke ihracatını daraltıcı etkisi

66 Karabük Üniversitesi bünyesinde kurulmuş olan Demir-Çelik Enstitüsüne sahip olunması Yeni ürün ve hedef pazarlarda pazarlama zafiyeti, müşteri yaklaşımı ve tanıtım faaliyetlerinin yetersizliği Avrupa ülkelerine göre Türkiye deki metal tüketim miktarlarının düşük olması Orta Doğu ve Doğu Avrupalı çelik üreticilerinin katma değeri yüksek mamul yatırımları Doğalgazın demir-çelik sektöründe faaliyet gösteren işletmelerce kullanılabiliyor olması. ÇSM lerin ortak hareket etmemeleri Orta Doğu ve Yakın Doğu ülkelerinde planlanmış yatırımların olması Çin, Hindistan ve Japonya gibi ülkelerin Türkiye ye ihracatındaki hızlı artış eğilimi Ankara, İstanbul, Bursa, Kocaeli gibi sanayi merkezlerine yakın olunması Ürün bazında uzmanlığı olan işletmelerin artması Hem hammadde temininde hem de müşterilere ürün ulaştırılmasında lojistik maliyetlerin yüksek olması Eski teknolojilerle üretime devam edilmesi İzmir ve İskenderun bölgesinde demirçelik sektörüne bağlı olarak bölgede yer alan, özellikle çelik servis merkezlerinin o bölgelere yatırım yapma eğilimleri Ürün kaliteleri düşük küçük çaplı üreticilerin çokluğu Bölgede yer alan OSB lerin altyapı ve ulaşım imkânlarının yetersiz olması

67 İlgili kurum ve kuruluşlar arası ticari, bilimsel ve teknolojik ilişkilerin yetersizliği İşletme sermayesinin yetersizliği Bölgedeki makine imalatçıları ve mühendislik şirketlerinin vizyon sahibi olmamaları Katma değeri yüksek ürünlerin üretiminin yetersiz olması ERDEMİR in pazarlama stratejisindeki değişime küçük işletmelerin uyum sağlayamaması

68 ENERJİ SEKTÖRÜ Dünya tarihinde yapılmış olan savaşların ve hatta oluşturulan güç dengelerinin temel ekseni, enerji kaynaklarına sahip olmak ya da kaynakları yönetmek emeli olmuştur. Petrol, doğal gaz, kömür gibi doğal enerji kaynaklarına sahip olan veya enerji üretebilen ülkeler dünyadaki dengeleri değiştirebilen ülkeler konumundadır. Enerji tüketimi ile ülkelerin gelişmişlik göstergeleri arasında doğrudan bir bağlantı kurulabilir çünkü sanayi faaliyetleri arttıkça enerji tüketimi de artmaktadır. Ancak enerjinin kullanım alanları sanayi faaliyetleri ile sınırlı değildir; enerji, günlük hayatın da vazgeçilmez bir parçasıdır. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA-International Energy Agency) tarafından hazırlanan projeksiyonlar mevcut enerji politikalarının devam etmesi durumunda yılları arasında dünya birincil enerji talebinin %48,5 oranında artacağını ortaya koymaktadır. Enerji sektörü ülkelerin gündemindeki yerini korumaya devam etmektedir ve sektörün önemi uzun vadede daha da artacaktır. Türkiye, yılları arasındaki dönemde birincil enerji brüt tüketimini %270 oranında arttırarak ortalama yıllık artış hızını %6,8 seviyesine çıkardığından, son 10 yıllık dönem içerisinde OECD ülkeleri içinde enerji talep artışının en hızlı gerçekleştiği ülke konumuna gelmiştir. Türkiye aynı zamanda 2000 yılından bu yana doğalgaz ve elektrik alanlarında Çin'in ardından sonra en fazla talep artışı yaşayan ülke olmuştur. Özellikle son yıllarda artan enerji ihtiyacı nedeniyle Türkiye enerji arzı konusunda yetersiz kalmış ve %73 oranında dışa bağımlı hale gelmiştir. Ülkede birincil enerji tüketiminde %33'lik pay ile doğalgaz ilk sırayı alırken, doğalgazı %29,0 ile petrol, %28,0 ile kömür izlemiş, %6,5'luk bölüm ise hidrolik dahil olmak üzere yenilenebilir enerji ve %3.5 diğer kaynaklar şeklinde sıralanmaktadır. Grafik.10. Türkiye Enerji Kaynakları Kullanımı Dağılımı PETROL 29% KÖMÜR 28% DOĞALGAZ 33% YENİLENEBİLİR ENERJİ 6% DİĞER 4%

69 BATI BATKARADENİZ BÖLGESİ ENERJİ KAYNAKLARI Batı Karadeniz Bölgesi, enerji kaynaklarına yakınlığı, kurulu tesisleri ve planlanan yatırımları ile enerji sektörü konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. Bölgedeki enerji kaynakları iki ana başlık altında verilmektedir: RÜZGÂR ENERJİSİ HİDROELEKTRİK ENERJİ YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI KARADENİZ DİP SULARI VE HİDROJEN SÜLFÜR GÜNEŞ ENERJİSİ TÜKENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI JEOTERMAL ENERJİ BİOKÜTLE ENERJİSİ KÖMÜR Tablo 1. Ü N E Ş Ü EN NE EŞ G Ü R JE N İ E S Ş İ R J E İ N S E İ R J G

70 BATI KARADENİZ BÖLGESİNDE YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) Yenilenebilir Enerji Çalışma Grubu nun tanımına göre yenilenebilir enerji, sürekli olarak yenilenen doğal süreçlerden elde edilen enerji türüdür yılında dünyada petrol krizi patlak verene kadar enerji elde etmede fosil kökenli yakıtlar kullanılmıştır. Söz konusu dönemde petrol kaynaklı yakıtların tükenebileceği gerçeği ile karşı karşıya gelinmiş ve yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde önemle durulmaya başlanmıştır li yıllara gelindiğinde petrol fiyatlarının azalmasına rağmen oluşan güvensizlik ortamı ve 90 lı yıllarda çevre bilincinin önem kazanması gibi sebeplerden dolayı yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişimi önemini arttırarak devam ettirmiştir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının önem kazanmasının bir diğer nedeni ise fosil kaynaklı enerjinin Türkiye dahil olmak üzere pek çok ülkenin dışa bağımlı hale gelmesine neden olmasıdır BATI KARADENİZ BÖLGESİ RÜZGÂR ENERJİSİ POTANSİYELİ Elektrik İşleri Etüt İdaresi nin (EİE) yapmış olduğu çalışmalar neticesinde bölge illerini oluşturan Zonguldak, Karabük ve Bartın için rüzgâr enerjisi potansiyelleri ayrı ayrı belirlenmiştir. EİE nin yapmış olduğu bu çalışma anlık rüzgâr ölçümlerine göre şekillenmektedir. Dünyada mevsimlerin değiştiği gibi rüzgârın da zamanla hızı ve potansiyelinde değişimler olması muhtemeldir. Rüzgâr enerjisi atlası çalışmaları 5 yıl önce tamamlanmıştır. Veriler 10 yıllık bir süre sonra güncellenmekte ve yeniden değerlendirilmektedir. Bölge genelinde verimli bir tesis kurulmasına imkân tanıyacak derecede bir rüzgâr potansiyeli bulunmamaktadır. Ekonomik bir rüzgâr enerji santrali yatırımı için 7 m/s veya üzerinde rüzgâr hızı gerekmektedir. Rüzgâr hızı dağılımı incelendiğinde bölgenin ortalama rüzgâr hızı 5 m/s olarak görülmektedir. 50 m yükseklikteki kapasite faktörü göz önünde bulundurulduğunda ise % 35 veya üzerinde bir kapasite faktörü oranına ihtiyaç duyulmaktadır. Oysa bölgenin ortalama kapasite faktörü dağılımı % 20 civarındadır. Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası na göre Zonguldak ilinin rüzgâr enerjisi potansiyeli oldukça düşük seviyededir. Karabük te rüzgâr potansiyeli olmasına rağmen, veriler olumlu bir tablo ortaya koymamaktadır. Karabük ün yüz ölçümü dikkate alındığında şehrin % 35 i rüzgâr enerjisi santrali kurumuna uygun olmayan alan olarak gözükmektedir. Bu bilgiler ışığında yatırımcılar bölgeyi rüzgâr enerji santrali kurmak için uygun görmemişlerdir. Bartın ilinde 61,60 MW lık bir kurulu güç kapasitesi olduğu görülmektedir. Rüzgâr hız dağılımı ve diğer faktörler göz önüne alındığında Bartın ili içerisinde Amasra ilçesinin diğer bölgelere göre rüzgâr santrali kurulması açısından daha avantajlı olduğu ve haritada gösterilen renklerde sarı ve kırmızıya yakın bir renkte potansiyeli olduğu belirtilmektedir ve buna

71 paralel olarak Bartın ili Amasra ilçesi için 1 adet rüzgâr enerji lisansı başvurusu uygun bulunmuştur. Tablo.11. Batı Karadeniz Bölgesi Rüzgâr Enerjisi Santral Güç Kapasitesi ZONGULDAK İLİNE KURULABİLECEK RÜZGÂR ENERJİSİ SANTRALİ GÜÇ KAPASİTESİ KARABÜK İLİNE KURULABİLECEK RÜZGÂR ENERJİSİ SANTRALİ GÜÇ KAPASİTESİ BARTIN İLİNE KURULABİLECEK RÜZGÂR ENERJİSİ SANTRALİ GÜÇ KAPASİTESİ 50 m de rüzgâr gücü (W/m 2 ) 50 metrede rüzgâr gücü (W/m²) 50 m de Rüzgâr Gücü (W/m 2 ) 50 m de rüzgâr hızı (m/s) Toplam alan (km 2 ) Toplam kurulu güç (MW) ,8-7, ,5-8, ,1-8, ,6-9,5 0 0 >800 >9, metrede rüzgâr hızı (m/s) Toplam Alan (km²) 0 0 Toplam Kurulu Güç (MW) ,8 7,5 14,67 73, ,5 8, ,1 8, ,6 9,5 0 0 > 800 > 9, m de Rüzgâr Hızı (m/s) Toplam Alan (km 2 ) 14,67 73,36 Toplam Kurulu Güç (MW) ,8-7,5 12,32 61, ,5-8, ,1-8, ,6-9,5 0 0 >800 >9,5 0 0

72 12,32 61,6 Ekonomik Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) yatırımı için 7 m/s veya üzerinde rüzgâr hızı gerekliliği göz önünde bulundurulduğunda Zonguldak ilinin ekonomik rüzgâr enerjisi üretimi için rüzgâr hızının düşük olduğu görülmektedir. Şekil : Zonguldak Rüzgâr Hızı RÜZGÂR HIZI: 4,5-5m/s Kaynak: Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü Ekonomik RES yatırımı için % 35 veya üzerinde kapasite faktörü gerekmektedir. Zonguldak ta ise kapasite faktörü -50m dir. Şekil : Zonguldak Kapasite Faktörü KAPASİTE FAKTÖRÜ: -50m

73 Ekonomik RES yatırımı için 7 m/s veya üzerinde rüzgâr hızı gerekliliği göz önünde bulundurulduğunda Karabük ilinin ekonomik rüzgâr enerjisi üretimi için rüzgâr hızının yeterli olmadığı görülmektedir. Şekil..: Karabük ili Rüzgâr Hızı Dağılımı Kaynak: Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası Ekonomik RES yatırımı için % 35 veya üzerinde kapasite faktörü gerekmektedir. Karabük te ise kapasite faktörü -50m dir. Şekil..: Karabük İli Kapasite Faktörü Dağılımı Kaynak: Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası

74 Ekonomik RES yatırımı için 7 m/s veya üzerinde rüzgâr hızı gerekmektedir. Fakat Bartın ili de gerekli rüzgâr hızına sahip değildir.??: Bartın İli Rüzgâr Hız Dağılımı Kaynak: Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası, EİE Ekonomik RES yatırımı için % 35 veya üzerinde kapasite faktörü gerekmektedir. Şekil??: Kapasite faktörü dağılımı 50 metre Kaynak: Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası, EİE Her üç ili için hazırlanan Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası verilerine göre, bölge illerinin ekonomik RES yatırımı için gerekli olan rüzgar hızlarına sahip olmadığı, yerleşim alanlarının da santral kurulumu için elverişsiz olduğu ortaya çıkmaktadır.

75 Tablo.12. Batı Karadeniz Bölgesi Rüzgar Enerjisi Santral Bilgileri Lisans Durumu Lisans No Tesis İli Tesis İlçesi Kurulu Gücü (MWm) Kurulu Gücü (MWe) İnşa Halindeki Kapasite (MWe) İşletmedeki Kapasite (MWe) Yürürlükte Yürürlükte EÜ/ /1777 EÜ/ /2058 Zonguldak Bartın Kurucaşile Reddedildi Bartın Uygun Bulundu Bartın Amasra Kaynak: EPDK Tabloda görüldüğü gibi bölge için bu zamana kadar 4 adet rüzgâr enerjisi lisans başvurusu yapılmıştır. Yapılan başvurulardan bir tanesi reddedilmiş, diğer 2 tanesi verilmiş, bir tanesi ise uygun bulunmuştur. Hâlihazırda bölgede yürürlükte olan 2 adet rüzgâr enerjisi lisansı bulunmaktadır. Mevcutta santraller kurulmamış olup kurulduklarında toplam güç 192 MWe olacaktır. Mevcut verilerden bölgenin rüzgâr enerjisi potansiyelinin kullanılmadığı anlaşılmaktadır. Önümüzdeki yıllarda özellikle Amasra ilçesinde 1 adet ve Zonguldak ilinde 1 adet olmak üzere toplam 2 adet rüzgâr santralinin kurulması beklenmektedir. Kurulacak santrallerin verimliğine göre kapasite artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması beklenmektedir HİDROELEKTRİK ENERJİ Türkiye deki enerji kaynakları arasında en ekonomik ve uygulanabilir enerji kaynağı hidroelektrik enerji kaynaklarıdır. Ülkenin teorik olarak hesaplanan hidroelektrik enerji potansiyeli 433 milyar kw/yıl olmakla birlikte hali hazırda üretilen enerji kw/yıl düzeyindedir. Ülkenin hidroelektrik enerji üretimi 2023 stratejik hedefi ise 50 bin MG düzeyine çıkmaktır. Zonguldak ilinde Köprübaşı, Eğerci, Aralık, Devrek Reg. isimli dört adet hidroelektrik santrali (HES) bulunmaktadır ve toplam enerjisi 89,5 Mwe kapasitesindedir. Karabük İli enerji üretiminde hidroelektrik enerjinin payı büyüktür. Bölgenin en fazla hidroelektrik kurulu gücü 171 MWe lik kurulu güç ile Karabük ilinde bulunmaktadır. Tamamı faaliyete geçtiğinde enerji üretimine katkıda sağlayacak hidroelektrik santrallerin kurulu güçleri aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.

76 Bartın ilinde ise 25 MWe lik kurulu güç ile bölgenin en az hidroelektrik kurulu gücü bulunmaktadır. Bölge hidroelektrik enerji potansiyeli açısından zengin olmakla birlikte kurulu güç açısından beklenen potansiyelin altında bulunmaktadır. Tablo.13. Hidroelektrik Enerji Santralları SANTRALIN ADI İL KURULU GÜÇ / MWM Köprübaşı HES Zonguldak MWm / 74 Mwe Eğerci Reg. Ve HES Zonguldak 1.39 MWm / 1.34 Mwe Aralık HES Zonguldak 5.38 MWm / 5.16 Mwe YILLIK ÜRETİM kwh kWh kWh FAALİYET DURUMU Lisans Verildi Lisans Verildi İşlemleri Devam Ediyor Devrek Reg. Ve HES Zonguldak 9 MWm / 9 Mwe kWh İşlemleri Devam Ediyor Tefen HES Karabük MWm / 33 Mwe Yalnızca HES Karabük 6.54 MWm / 6.48 Mwe Han HES Karabük 6.14 MWm / 5.53 Mwe kWh kWh kWh Lisans Verildi Lisans Verildi Lisans Verildi Şimşir Reg. Ve HES Karabük 4.9 MWm / 4.6 Mwe kWh Lisans Verildi Eren Barajı ve HES Karabük MWm / Mwe kWh Lisans Verildi Pirinçlik Reg. Ve HES Karabük MWm / 22.5 Mwe kWh Lisans Verildi Alaboğa Reg. Ve HES Karabük 4.73 MWm / 4.63 Mwe kWh İşlemleri Devam Ediyor İkiler HES Karabük MWm / 3.3 Mwe kWh Lisans Verildi Uzunburun Reg. Ve Karabük 13.8 MWm / kWh İşlemleri Devam

77 HES Mwe Ediyor Suçatı HES Karabük 7 MWm / 6.85 Mwe kWh Lisans Verildi Doğan HES Karabük 8.55 MWm / 8.25 Mwe kWh İşlemleri Devam Ediyor Yenice Reg. Ve HES Karabük 7 MWm / 6.72 Mwe kWh İşlemleri Devam Ediyor Başak Reg. Ve HES Bartın MWm / 6.85 Mwe Ulus I Reg. Ve HES Bartın 4.32 MWm / 4.11 Mwe kWh kWh Lisans Verildi Lisans Verildi Ulus II Reg. Ve HES Bartın 3.84 MWm / 3.7 Mwe kWh Lisans Verildi Kumluca Reg. Ve HES Karataş Reg. Ve HES Bartın 2.37 MWm / 2.1 Mwe kWh İşlemleri Devam Ediyor Bartın 2.1 MWm / 2.04 Mwe kWh İşlemleri Devam Ediyor Orsa I Reg. Ve HES Bartın 6.4 MWm / 6.04 Mwe kWh İşlemleri Devam Ediyor Kaynak: EPDK KARADENİZ DİP SULARI VE HİDROJEN SÜLFÜR Hidrojen Sülfür (H2S), Karadeniz dip sularında meydana gelen aşırı kirlenme sonucunda oluşmuştur. Hidrojen Sülfürün (H2S) çevresel zararlarını azaltmak için bu madde bileşenlerine ayrılmalıdır. Ayrışma sonucu ortaya çıkan bileşenler gaz formdaki kükürt ve hidrojendir. Zonguldak, Samsun, Sinop, Giresun açıklarında H2S e ulaşmak daha kolaydır. H2S ü yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edebilecek enerji ile rahatlıkla bileşenlerine ayrılabilir. Bu bağlamda Karadeniz Güneş Rüzgâr Hidrojen Enerji Sistemi Projesi (KGRHES) dikkate alınması gereken bir projedir. Karadeniz dip sularında bulunan toplam H2S potansiyeli dikkate alınarak elde edilecek hidrojen miktarları düşünüldüğünde bu durum bölge açısından özel bir önem arz etmektedir. Karadeniz dip sularından H2S ün % 100 ayrıştırılması sonucu 268,823 x ton hidrojen elde edilmesi mümkündür. Bir evin yıllık enerji ihtiyacı yaklaşık 3600 kwh olduğunu kabul edildiğinde ve Karadeniz bölgesinde yaklaşık 10 milyon ailenin yaşadığı düşünüldüğünde

78 toplam yıllık enerji ihtiyacı 3,6 x 1010 kwh olacaktır. Bu enerji ihtiyacının tamamının sadece Karadeniz dip sularından elde edilecek hidrojen yakıtından karşılanması durumunda bu bölgenin yaklaşık olarak 180 yıllık enerji ihtiyacının karşılanacağı düşünülmektedir GÜNEŞ ENERJİSİ Karadeniz Bölgesi Türkiye nin en az güneşlenme süresi olan ve en az güneş alan bölgesidir. Ancak dünyanın kurulu güneş enerjisi potansiyeli olarak en büyük ülkenin Almanya olması, yalnızca güneşli gün sayısının baz alınmaması gerektiğini göstermektedir. Zira güneş potansiyeli Türkiye ile benzer olan Almanya, 2011 verilerine göre 18 terawatt saatlik elektrik enerjisi üretmektedir. Bu nedenle Zonguldak, Bartın ve Karabük illerinin güneş enerjisi potansiyellerini değerlendirirken bu noktayı gözden kaçırmamak faydalı olacaktır. Batı Karadeniz Bölgesi illerinin güneş enerjisi potansiyelleri iller halinde incelenmiştir. ZONGULDAK Grafik.11. Zonguldak İli Global Radyasyon Oranları ve Güneşlenme Oranları Kaynak: Güneş Enerjisi Potansiyel Atlası KARABÜK Güneş Enerjisi Potansiyel Atlası ndan alınan verilere göre Güneş Enerjisi kullanımına pek elverişli olmadığı öngörülen bölgede, yine de gelişmiş fotovoltaik sistemlerle sürdürülebilir bir enerji üretmek mümkündür. Ancak gerek bu sistemlerin maliyetinden dolayı, gerekse daha çok güneş aldığı düşünülen iller tercih sebebi olduğundan, ilgili girişimciler tarafından böyle bir enerji yatırımı yapılmamıştır.

79 Soldaki grafik Karabük ili güneşlenme süresi değerlerini (saat) ve buna bağlı olarak Karabük ili küresel radyasyon değerlerini (KWh/m²-gün) göstermektedir. Grafik.12. Karabük ili Güneşlenme Süresi Ve Küresel Radyasyon Değerleri Kaynak: Güneş Enerjisi Potansiyel Atlası BARTIN Bartın, güneş enerjileri uygulamaları için Türkiye deki diğer bölgelerle karşılaştırıldığında çok göz önüne çıkmasa da, Almanya örneğine bakıldığında uygun bir bölge olamayacağını söylemek güçtür. İlin radyasyon doygunluğu düşük seviyelerde olmasına rağmen, güneşlenme süresi grafiğindeki değerler özellikle Haziran ve Temmuz aylarında tatmin edici değerlere çıkmaktadır. Grafik.13. Bartın ili Güneşlenme Süresi Ve Küresel Radyasyon Değerleri

80 JEOTERMAL ENERJİ Jeotermal enerji yönünden bölge çok elverişli gözükmese de Karabük İlinde, Eskipazar- Akkaya da kaplıca amaçlı kullanılmaya uygun C sıcaklıkta ve 4,8 lt/sn debili kaynak vardır. Sondajlarda 37 C sıcaklık, 40 lt/sn debi ve 0,33 MWt termal güce sahip akışkan görünür hale getirilmiştir (MTA, 2005). Onun dışında enerji üretiminde faal bir rol üstlenen bir birim yoktur. BİOKÜTLE ENERJİSİ Biokütle enerji kapasitesi bölgede göz ardı edilen enerji kaynaklarından biridir. Toplam tarım alanlarında üretilen, yüksek yağ oranına sahip ve biokütle enerji kaynağı olarak da kullanılabilecek olan ürünler tabloda belirtilmiştir. Tablo.14. Karabük İlinde Yetiştirilen Biokütle Ürün çeşitleri ve Miktarları ÜRÜN EKİLEBİLİR ALAN ( Ha) Buğday Arpa Yem Bitkileri ((Korunga, Fiğ,Tritikale) Mısır 462 Baklagil 155 Nadas ve Kullanılmayan Tarım Alanı Ekim Yapılmayan Kıraç Alan Kaynak: Karabük Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, 2009 Günümüzde enerji tarımı ya da enerji yetiştiriciliği denilen yeni bir tarım türü gelişmiştir. Bu tarım özellikle bir yıllık ve C4 tipi adı verilen bitkilerle yapılmaktadır. C4 tipi bitkiler grubuna tatlı dan (sweet sorghum), şekerkamışı, mısır gibi bitkiler dahildir. C4 tipi bitkiler diğer bitkilere göre C02 ve suyu daha iyi kullanmakta, kuraklığa dayanaklı olmakta, fotosentetik verimleri de yüksek bulunmaktadır. Bu bitkilerden alkol ve diğer biokütle yakıtlar üretmek mümkündür. Alkol üretiminde en yüksek verim 3500 lt/ha.yıl ile şeker kamışından sağlanmakta olup, bunu 3200 lt/ha.yıl ile odun, 3000 lt/ha.yıl ile sorghum izlemektedir. Mısırda bu değer 2000 lt/ha.yıl düzeyine düşmektedir. Buna karşın şekerkamışının tonundan 60 İt, mısırın tonundan 300 İt alkol elde olunmaktadır. Bu kapsamda biokütle tarımı potansiyeli olmasına rağmen yapılmayan Karabük ün iklim koşullarına göre yüksek enerji barındıran tatlı sorgumun yetiştirilmesine engel bir durum yoktur. Ayrıca kanola isimli bitki, ABD, Kanada ve Avrupa devletlerinde yoğun olarak tarımı yapılan ülkemizin de tüm

81 bölgelerinde çok rahat yetişebilen bir yağ bitkisidir. Yağ oranı % 42 olan bu yağ bitkisi en sağlıklı yağlardan birisidir. Son yıllarda da ülkemizde tarımı yapılmakta ve marketlerde satılmaktadır. Kolza adı ile de bilinen bitki erusik asit olarak 0 dır. Kanola kışlık ve yazlık ekilebilir. Kışlık ekimlerde verim daha yüksektir. Yazlık ekimlerde ise 3 defa su verilmesi gerekir. Ekonomik bir kanola tarımı için kışlık ekim tavsiye edilir. Karabük, bu araştırmalar göz önünde bulundurulduğunda elverişli koşullar sunmaktadır. Son yıllarda Türkiye de de yaygınlaşan çöp gazından enerji üretimi ve aynı zamanda hidrojen enerjisi kullanımı projeleri de Karabük te denenmemiş enerji olanaklarındandır. Karabük Belediyesi nden alınan bilgilere göre, atıkların toplandığı bölgede vahşi depolama yapılmaktadır ve organik veya kimyasal herhangi bir ayrıştırma yapılmamaktadır. Daha önce herhangi bir firma tarafından da alanda çöp gazının oluşabileceği, verimlilik düzeyi ve kullanılabilirliği ile ilgili de her hangi bir fizibilite çalışması yapılmamıştır TERMİK SANTRALLER Termik santrallerde yakılan kömür miktarı sürekli bir artış içerisinde olmasına rağmen kömürün üretimi aynı şekilde artmamaktadır. Genel olarak ithal kömüre dayalı çalışılan termik santraller, bu nedenle cari açığın artmasına neden olmaktadırlar. Karabük'teki KARDEMİR ve Zonguldak-Ereğli'deki ERDEMİR fabrikalarının kendi ihtiyaçlarının bir kısmını karşılamak amacıyla kurmuş oldukları ve kendiüretir lisansı ile üretim yapan sırasıyla 191,1 MW ve 35MW kapasiteli termik santraller haricinde bölgedeki en önemli enerji santrallerinden biri Zonguldak Çatalağzı Enerji Santralidir (ÇATES). Çatalağzı-B (ÇATES-B) Termik Santrali 300MWe kurulu güce sahip olup, santral Zonguldak'a 17 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Çatalağzı-B Termik Santrali, TTK'nin taşkömürü atığı olan, fazla ticari değeri olmayan, kalorisi düşük kömürleri ana yakıt olarak kullanmaktadır. Kömür, demiryolu ve bantlar ile stok sahasına aktarılmaktadır. Termik santrallerde kazanda gerçeklesen yanma olayı sonucunda kül ve atık gaz açığa çıkmaktadır. Açığa çıkan atık gaz, elektro filtre adı verilen kül tutucu sistemden geçirilerek atmosfere atılır. Açığa çıkan külün bir kısmı satılarak ülke ekonomisine geri kazandırılmaktadır. Makina Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesinin 2009 yılında yayınladığı ' ÇATES Atık Isısı ile Bölgesel Isıtma İmkânları' adlı çalışma ile BAKKA nın 2011 yılında tamamladığı analizde belirtildiği gibi, ÇATES in atık sularının konutların ısıtılmasında kullanılması sağlanabilir. Termik santrallerden çağın gereklerine uygun biçimde faydalanabilmesi için de benzer çalışmaların yapılması ve bunların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu konu kaynakların etkin kullanımı açısından da önemlidir.

82 Eren Enerji Elektrik Üretim A.Ş. Zonguldak ın Çatalağzı beldesinde 1360 MW kapasiteli kömüre dayalı termik santral yatırımı gerçekleştirmiştir. 1,5 milyar dolarlık yatırım değerine sahip üç aşamadan oluşan projenin ilk aşaması 160 MW lık dolaşımlı akışkan yataklı santral olup tesis 2009 Eylül ayında çalışmaya başlamıştır. Bu üniteler Türkiye de kurulmakta olan ilk süper kritik santraller olma özellikleriyle ülkenin en verimli termik santralleridir. Ayrıca santrallerin kömür ihtiyacını karşılamak amacıyla 170,000 DWT luk gemilerin yanaşabileceği Karadeniz in en büyük limanı inşa edilmiştir. Tesisin Türkiye elektrik ihtiyacının % 5 ini karşılaması beklenmektedir. Hâlihazırda bölgede bulunan termik santraller ile birlikte yalnızca Zonguldak ta 5 adet daha termik santralin kurulması gündemdedir. Söz konusu santralle için gerekli başvurular yapılmış olup, inceleme ve değerlendirme safhasındadırlar. Enerji ihtiyacını karşılamak adına kısa mesafelerde bu kadar çok sayıda termik santralin kurulması kenti ve kentlileri olumsuz etkileyecektir. Termik santrallerin çevreye verdiği zararlar göz önünde bulundurulmalı, yaşam kalitesinin zaten yüksek olmadığı ilde bir de bu kadar çok sayıda santralin çalışır hale gelmesi ile gelecek durumun ne olacağı iyi tespit edilmelidir BATI KARADENİZ BÖLGESİ ENERJİ SANTRALLERİ Bölgede 5 adet Zonguldak ilinde 1 adet ise Karabük ilinde olmak üzere toplam 6 adet termik santral bulunmaktadır. Bartın ilinde ise termik santral bulunmamaktadır. Toplam kurulu güç ise 2040 MW kadardır. Kurulu gücün 1998 MW lik bölümü Zonguldak ilinde bulunmaktadır. Bunlara ilave olarak TTK Amasra Maden Ocağı Bacasından Emilen Hava İçindeki Metan Gazından Elektrik Üretimi Tesisi kurma çalışmaları tamamlanma aşamasındadır. Bölgede üretilen yıllık toplam enerji ise kwh civarındadır. Santrallerin 3 tanesi kömürle çalışmakta iken geriye kalan 3 tanesi ise doğalgaz ve fuel oil ile çalışmaktadır. Bölgede bulunan en büyük sanayi kuruluşları olan ERDEMİR ve KARDEMİR kendi enerjilerini üretmek için santral kurmuşlar ve ürettikleri enerjiyi kendi bünyelerinde tüketmektedirler. Bölgede bulunan kurulu güç Türkiye de bulunan toplam kurulu gücün % 3,5 ine tekabül etmektedir. İnşaat halindeki santrallerin de devreye girmesiyle birlikte Batı Karadeniz Bölgesindeki kurulu güç yaklaşık iki katına çıkarak 3597 MW kadar olacaktır. Bu şekilde bölgedeki kurulu güç Türkiye toplam kurulu gücünün %6,1 i dolaylarına çıkmış olacaktır. TEİAŞ verilerine göre bölgede mevcut durum itibari ile herhangi bir alternatif enerji kaynağından enerji üretimi gerçekleştirilmemektedir. Ancak Zonguldak ilinde 1 adet ve Bartın ili Kurucaşile ilçesinde de 1 adet olmak üzere bölgede 2 adet yürürlükte olan rüzgâr enerjisi lisansı bulunmaktadır. Bunlara ilave olarak Bartın ili Amasra ilçesi için yapılan 1 adet

83 rüzgâr enerjisi başvurusu uygun bulunmuştur. Bu santrallerin yapımının tamamlanmasıyla birlikte bölgede 192 MWe lik bir rüzgâr enerjisi gücü kurulmuş olacaktır.

84 Tablo.15. Bölge Enerji verileri Lisans Durumu Tesis Türü Yakıt Türü Tesis Adı Tesis İli /İlçesi Kurulu Gücü (MWm) Kurulu Gücü (MWe) İnşa Halindeki Kapasite (MWe) İşletmedeki Kapasite (MWe) Yürürlükte Hidroelektrik Diğer Ulus II Reg. Ve HES BARTIN 3,84 3,7 3,7 0 Yürürlükte Hidroelektrik Diğer Ulus I Reg. Ve HES BARTIN 4,32 4,11 4,11 0 Yürürlükte Hidroelektrik Diğer Kayadibi Akarsu Santrali BARTIN 0,503 0, ,464 Yürürlükte Rüzgar Diğer Kurucaşile BARTIN Yürürlükte Termik Diğer Amasra Termik Santralı BARTIN 1116, Yürürlükte Hidroelektrik Diğer Yalnızca HES KARABÜK 6,54 6,48 0 6,48 Yürürlükte Hidroelektrik Diğer Han HES KARABÜK 6,14 5,53 5,53 0 Yürürlükte Hidroelektrik Diğer Şimşir Reg. Ve HES KARABÜK 4,9 4,6 4,6 0 Yürürlükte Hidroelektrik Diğer Pirinçlik reg ve HES KARABÜK 23,92 22,5 22,5 0 Yürürlükte Hidroelektrik Diğer Eren Barajı, Reg ve HES KARABÜK 37,038 35,186 35,186 0 Yürürlükte Hidroelektrik Diğer Suçatı HES KARABÜK 44, Yürürlükte Hidroelektrik Diğer Tefen HES ZONG. 36, Yürürlükte Termik Diğer Kandilli Termik Sant. ZONG. 51, Yürürlükte Termik Diğer Çatalağzı ZONG Yürürlükte Termik Diğer Çatalağzı ZONG. 1408,

85 Yürürlükte Hidroelektrik Diğer Köprübaşı HES ZONG. 78, Yürürlükte Hidroelektrik Diğer Eğerci Reg. Ve HES ZONG. 1,385 1,343 1,343 0 Yürürlükte Rüzgar Diğer Zonguldak ZONG Yürürlükte Termik Doğal Gaz Çaycuma DGKÇS ZONG. 145, Sonlandırıldı Hidroelektrik Diğer Suçatı HES KARABÜK 7 6,85 6,85 0 Sonlandırıldı Hidroelektrik Diğer Kayadibi BARTIN 0,464 0,464 0,004 0,46 Sonlandırıldı Termik Doğal Gaz Alaplı ZONG. 6,3 6,3 6,3 0 Uygun Bulundu Hidroelektrik Doğal Gaz Aralık HES ZONG. 5,38 5,16 5,16 0 Uygun Bulundu Hidroelektrik Diğer Çayaltı Reg. ve HES ZONGULDAK 9,95 9,55 9,55 0 Uygun Bulundu Hidroelektrik Doğal Gaz Karataş Reg. ve HES BARTIN 2,1 2,04 2,04 0 Uygun Bulundu Hidroelektrik Doğal Gaz Orsa I reg. Ve HES BARTIN 6,4 6,04 6,04 0 Uygun Bulundu Rüzgar Doğal Gaz Amasra RES BARTIN AMASRA Uygun Bulundu Hidroelektrik Diğer Uzunburun Regülatörü ve HES KARABÜK 13,8 13,45 13,45 0 Uygun Bulundu Hidroelektrik Diğer Alaboğa Reg. ve HES KARABÜK 4,73 4,63 4,63 0 Uygun Bulundu Hidroelektrik Diğer Yenice Reg. Ve HES KARABÜK 7 6,72 6,72 0 Uygun Bulundu Hidroelektrik Doğal Gaz Doğan HES KARABÜK 8,55 8,25 8,25 0 Uygun Bulundu Hidroelektrik Doğal Gaz Kadıbükü reg. Ve hes KARABÜK 8,476 8,142 8,142 0 Uygun Bulundu Hidroelektrik Doğal Gaz Karakaya HES KARABÜK 4,3 3,87 3,87 0 Uygun Bulundu Termik Doğal Gaz Frengaz DG Termik KARABÜK 30 29,19 29,19 0

86 Santrali Uygun Bulundu Hidroelektrik Doğal Gaz Alel-5 Reg. Ve Hes KARABÜK 2,96 2,84 2,84 0 Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Suçatı HES KARABÜK 36,2 35,5 35,5 0 Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Suçatı HES KARABÜK 19 18,8 18,8 0 Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Han HES KARABÜK 5,46 5,4 5,4 0 Reddedildi Hidroelektrik Diğer Kumluca Reg. Ve HES BARTIN 2,37 2,1 2,1 0 Reddedildi Rüzgar Doğal Gaz Amasra BARTIN Reddedildi Termik Doğal Gaz BARTIN 18 17,46 17,46 0 Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Suçatı HES KARABÜK 30,5 29,6 29,6 0 Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Devrek Reg. Ve HES ZONG Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Köprübaşı HES ZONG Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Köprübaşı HES ZONG. 82, Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Köprübaşı HES ZONG. 78, Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Köprübaşı HES ZONG. 84,14 78,88 78,88 0 Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Köprübaşı HES ZONG ,5 72,5 0 Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Köprübaşı HES ZONG ,8 71,8 0 Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Köprübaşı HES ZONG. 76, Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Köprübaşı HES ZONG. 82, Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Köprübaşı HES ZONG. 78,88 75,72 75,72 0 Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Köprübaşı HES ZONG ,04 71,04 0

87 Reddedildi Hidroelektrik Doğal Gaz Çay Barajı ve HES ZONG. 36, İnceleme Değerlendirmede Termik Doğal Gaz Karabükgaz DGKÇS KARABÜK İnceleme Değerlendirmede İnceleme Değerlendirmede İnceleme Değerlendirmede İnceleme Değerlendirmede İnceleme Değerlendirmede Termik Diğer Modern Enerji Termik Santrali Termik Diğer Kara Elmas Termik Santrali Termik Diğer Çatalağzı İthal Kömür Termik Santrali Termik Diğer Yeniçatalağzı Eren Termik Santrali Termik Diğer TTK Amasra Maden Ocağı Bacasından Emilen Hava İçindeki Metan Gazından Elektrik Üretimi Tesisi ZONG. 323, ZONG. 373, ZONG ZONG. 606, ZONG. 1,51 1,404 1,404 0 İade Edildi Hidroelektrik Tefen HES ZONG. 13,54 13,54 13,54 0 Kaynak:EPDK

88 BATI KARADENİZ BÖLGESİ ENERJİ TÜKETİM VERİLERİ Dünya genelinde kişi başına ortalama tüketim verisi gelişmişlik göstergesi olarak kabul edilmektedir. Bölgesel enerji tüketim göstergeleri bölgede bulunan sanayi düzeyi hakkında oldukça önemli fikirler vermektedir. Ancak enerji tüketiminin bölgenin refah düzeyini de yansıttığını söylemek doğru değildir. Çünkü bölgede en fazla enerji tüketen sektörler olan demir çelik ile madencilik faaliyetleri yaygın olarak yapılmaktadır. Sadece demir çelikte faaliyet gösteren entegre tesisler ERDEMİR ile KARDEMİR bile bölgenin enerji tüketim sayılarını yükseltmektedir. Bölgedeki enerji tüketiminin en fazla Zonguldak ilinde gerçekleşiyor olması da bu durumun bir göstergesidir. Kişi başına ortalama tüketim değerinin Türkiye ortalamasının 2 katı kadar olduğu tablodan görülmektedir. Ancak söz konusu kuruluşların tüketim miktarlarının istatistiklere dahil edilmemesi durumunda bölgede sanayi ve ticarette kullanılan elektriğin ve dolayısı ile kişi başı ortalama elektrik tüketimin Türkiye ortalamasının altına düştüğü görülmektedir. Mesken tüketiminde bölge tüm Türkiye de gerçekleşen tüketimin %1,34 ünü gerçekleştirirken ticaret sektöründe bu oran %0,75 lere kadar gerilemektedir. Toplam tüketimde ise bölge tüketimi ülke genelinin %2,06 sına tekabül etmektedir. Ticaret sektöründeki elektrik tüketiminin düşük olması, bölge içi ticaretin düşük olması ile ilişkilendirilebilir. Özellikle büyük sanayi kuruluşlarının verilerinin istatistiklere dahil edilmemesi durumunda ticari elektrik tüketiminin çok düşük olduğu görülmektedir. Tablo..: Batı Karadeniz Bölgesi Enerji Tüketim Göstergeleri ZONGULDAK BARTIN KARABÜK TR 81 TÜRKİYE Mesken Tüketimi Ticaret Sektörü Tüketimi MWH Toplam Tüketim Kişi Başına Ortalama Net Tüketim Mesken Başına Ortalama Tüketim kwh kwh

89 Batı Karadeniz Bölgesi yenilenebilir enerji kaynaklarından olan rüzgâr ve güneş enerjisi potansiyelleri açısından ülke genelinde pek çok bölgeden daha az potansiyele sahip durumdadır. Ancak tablolar ve veriler gözden geçirildiğinde rüzgâr ve güneş enerjisi potansiyellerinin yine de azımsanmayacak derecede olduğu ortaya çıkmaktadır. Özellikle güneş enerjisi bakımından yeterli radyasyon kuşağında bulunmayan Almanya nın başarısı göz önüne alındığında bölgenin verimli olduğu söylenebilir. Türkiye de güneş enerjisi açısından daha verimli yerler mevcuttur ve henüz potansiyel değerlendirilmemiştir. Dolayısı ile güneş enerjisi öncelikle potansiyeli yüksek bölgelerden başlanarak kurulmalı, Batı Karadeniz Bölgesinde ise son yıllarda verimliliği son derece arttırılmış olan güneş enerjisi ile su ısıtma sistemleri kullanımı teşvik edilmelidir. Teknolojik gelişmelerle birlikte Karadeniz dip sularında bulunan Hidrojen Sülfür ün de hidrojen enerjisi üretiminde kullanılabileceği düşünülmelidir. Hâlihazırda elektrik enerjisi üretiminde bulunan ve kurulum aşamasında olan toplam 13 adet Hidroelektrik Enerji Santrali ve 7 adet Termik Enerji Santrali bulunduran bölgenin enerji potansiyeli dikkat çekmektedir. Hâlihazırda bölgede bulunan termik santraller ile birlikte yalnızca Zonguldak ta 5 adet daha termik santralin kurulması gündemdedir. Söz konusu santraller için gerekli başvurular yapılmış olup, inceleme ve değerlendirme safhasındadırlar. Enerji ihtiyacını karşılamak adına tek bir il sınırı içerisindeki kısa mesafelerde bu kadar çok sayıda termik santralin kurulmasının kentte ve kent yaşamında neden olacağı olumsuzlukların, çevre kirliliğinin, enerji nakil hatlarından kaynaklanacak çeşitli rahatsızlıkların etkilerinin üzerinde durulması gerekmektedir. Termik santrallerin çevreye verdiği zararlar göz önünde bulundurulmalı, yaşam kalitesinin zaten yüksek olmadığı ilde bir de bu kadar çok sayıda santralin çalışır hale gelmesi ile gelecek durumun ne olacağı iyi tespit edilmelidir. Sürdürülebilirliğin dünya gündemindeki önemini giderek arttırdığı günümüz dünyasında yaşanabilirliğin de göz önünde bulundurulması bir zorunluluktur.

90 MOBİLYA VE ORMAN ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ MOBİLYA SEKTÖRÜ GENEL DURUM Mobilya, farklı materyal ve formlarda sunulan nesnelerdir. Mobilya üretiminde farklı materyaller kullanılır ama sıklıkla kullanılan materyal ağaç ve ağaç ürünleridir. Ağaç ve türlerinin yanı sıra sektörde sık kullanılan diğer materyaller metal, plastik, tekstil ve deridir. Sektörde ayrıca poliüretan ya da lateks köpükler, ahşap koruma, aşınma önleme ya da ısı dayanımını artırmak amaçlı kaplama malzemeleri, yapıştırıcılar veya montaj yardımcıları gibi malzemeler de kullanılmaktadır. Mobilya sektörü, Türkiye nin en köklü sektörleri arasında yer almaktadır. Özellikle atölye tipi, küçük ve orta ölçekli işletme yığınları her ilde bulunmaktadır. Temel olarak ildeki mobilya ihtiyaçlarını karşılamaktan öteye geçmeyen yığınlaşmaların yanında, profesyonelleşmiş, markalaşmış, bölgede tedarik zincirinin eksiksiz sağlandığı ve ortaklaşa rekabet kavramının yerleştiği kümelenmeler de mevcuttur. Genellikle KOBİ lerin hakim olduğu sektörde özellikle İstanbul, Kayseri, İnegöl, İzmir, Adana ve Ankara çevresinde yoğunlaşmış bir üretim söz konusudur. Türkiye de mobilya sektöründeki işletme sayısının çokluğu açısından İstanbul, Ankara, Bursa, Kayseri ve İzmir öne çıkmaktadır. Sağladığı istihdamın çokluğuna göre de yine İstanbul ve Ankara başı çekerken Kayseri üçüncü sırada yer almakta, dördüncü olarak da Bursa gelmektedir BATI KARADENİZ BÖLGESİ MOBİLYA SEKTÖRÜ Batı Karadeniz Bölgesinde mobilyacılık sektörü, işletme sayısı olarak önde gelen bir sektör değildir. Zonguldak ilinde mobilya imalatı yapan 12 firmanın tüm işletmelere oranı % 2 iken, Bartın da mobilya üreticilerinin tüm işletmelere oranı % 9, Karabük te ise %4 tür. Diğer sektörlerle karşılaştırıldığında bölge ekonomisinde gerek yarattığı istihdam, gerekse işletme sayısı açısından mobilya sektörünün önemli bir ağırlığı olmadığı görülmektedir. Batı Karadeniz Bölgesinde mobilya sektörü 2 ayrı sınıfta değerlendirilmelidir: Birincisi mikro-küçük boyutta faaliyet gösteren işletmelerdir. Bu işletmeler bölge içi talebi karşılamakta, bölgesel pazarda faaliyet göstermektedirler. Sağladığı kısıtlı istihdam yapısıyla iş sürekliliği problemi yaşadığından uzmanlaşma ya da çalışan kalifikasyonu sağlanamaması işletmelerin problemleri arasında yer almaktadır. Mikro-küçük boyutlu mobilya sektörü işletmelerinin ana problemleri arasında düşük katma değerli çalışma başta gelmektedir. İkinci grupta ise sektörün orta büyüklükteki işletmeleri yer almaktadır. Bu işletmeler ise tamamen bölge dışı, ihracat odaklı çalışmakta olan kurumsallaşma konusunda büyük adımlar atmış işletmelerdir. Sayıca az olan bu grup, yarattığı katma değerin fazlalığı ile de dikkat

91 çekmektedir. Bu işletmeler, markalaşma ve tasarım unsurlarının sektördeki önemini kavramış işletmelerdir. Yenilikçi proje sayıları ve yenilikçi ürün ortaya koymak konusunda yüksek performans göstermemelerine rağmen mobilya ürünlerinde belli ürün gruplarında uzmanlaşma ve bu ürün gruplarında ihracat pazarları geliştirebilme yetenekleriyle bölge ekonomisi için kritik oyunculardır. Sektörün bölgeye bağımlılığı en alt düzeydedir. Değer zincirinin önemli aktörleri, örneğin hammadde tedariki bölgede değildir. Yine sektöre hizmet ya da teknoloji sunucular da bölgede konumlanmamışlardır. Firmaların genelinde üniversite mezunu ve dil bilen kişi sayısı oldukça azdır. Firmaların patent, endüstriyel tasarım tescil belgesi, ARGE faaliyetleri eğilimleri düşük görülmektedir. Batı Karadeniz Bölgesinde firmalar en çok üretim altyapısı ve teknoloji konularında destek talep etmektedir. Bunu markalaşma ve tesis destekleri izlemektedir. İhracat ve yeni pazarlara giriş konusunda ise en az desteğin talep edildiği görülmektedir. Tablo.17. Bölge Firmalarının Yenilikçilik Kapasiteleri Destek Talep Eden Firma Sayısı Destek Talep Eden Firma Yüzdesi İNOVASYON / ARGE 5 % 25 MARKALAŞMA, TANITIM 8 % 40 İHRACAT, YENİ PAZARLARA GİRİŞ 4 % 20 İSTİHDAM 5 % 25 TESİS 6 % 30 ÜRETİM ALTYAPISI VE TEKNOLOJİSİ 47 % 71 DİĞER 2 % BÖLGE İŞLETMELERİNİN REKABETÇİLİK DURUMU FİRMA STRATEJİSİ VE REKABET YAPISI Sektördeki mikro ölçekli firmaların tamamının ve küçük ölçekli firmaların önemli bir kısmının kısa, orta ve uzun vadeli stratejileri bulunmamaktadır. Bunun en önemli sebebi, sadece kendi bölgelerindeki pazara hitap etmeleri ve aracılık faaliyetlerinin üretim faaliyetlerine göre ağır basması nedeni ile stratejiye ihtiyaç duymamalarıdır. Sektörün büyük kısmını oluşturan mikro ölçekli firmalar, ustalıktan gelip ufak makine yatırımı ve birkaç personel istihdamı ile ancak kendi şehirlerindeki perakende sektörünün talep ettiği kalite ve kurumsallığı kısmen sağlayabilmiş firmalardır. Söz konusu firmalarda strateji geliştirme yeteneği de bulunmamaktadır. Sektördeki küçük ölçekli firmalardan bir kısmı kısıtlı da olsa komşu illere de ürünlerini satmayı başarmıştır. Ancak küçük ölçekli sektör firmaların da ulusal pazardaki paylarını

92 artıracak veya uluslararası pazarlara girmesini sağlayacak bir stratejiye sahip olmadıkları görülmektedir. İhracat yapan sınırlı sayıdaki orta ölçekli firmanın, kısa ve orta vadeli uygulanabilir stratejileri mevcuttur. Ancak bölgedeki nitelikli danışmanlık sektörünün gelişmemiş olması, sektördeki işbirliği eksikliği, ilgili kurum ve kuruluşların mobilya sektörü hakkındaki düşük bilgi seviyesi, nitelikli beyaz yakalı personel bulmadaki sorunları, ilgili kurum ve kuruluşların sektöre yönelik faaliyetleri olmaması vb. sebeplerle, orta ölçekli firmalardaki mevcut stratejilerin daha profesyonel hale gelmesi kısa vadede oldukça zordur. Bölgedeki mobilya işletmelerinin rekabet gücü düşüktür. Özellikle firma yapısı ve stratejik yönetim konusunda önemli eksiklikleri bulunan işletmeler, yönetsel yetenekleri konusunda desteklenmeye ihtiyaç duymaktadırlar. Kurumsallaşma, inovasyon ve ARGE odaklı çalışma, maliyet azaltımı ya da değer yaratımı konusuna odaklanma, sektörü iyi anlama ve bunu işletme vizyonuna yansıtma gibi yönetimsel beceriler bölgede oldukça azdır. Türkiye de ve bölgede işgücü maliyetlerinin düşük olması, ABD ve Avrupalı üreticilere karşı rekabet avantajıdır. Ancak özellikle mevcut durumda ihracat yapılan pazarlarda karşılaşılan Çinli ve Vietnamlı firmalar karşısında işgücü maliyetleri yüksek kalmaktadır. İşgücü maliyeti ulusal ölçekte ele alındığında, bölgenin, sektördeki üreticilerin yığınlaştığı İstanbul, Kocaeli, Ankara, Bursa, Kayseri, İzmir gibi illere oranla oldukça avantajlı olduğu görülmektedir. Ancak nitelikli işgücü ve işgücü maliyetinin ters orantılı olduğu unutulmamalıdır. Mikro ve küçük ölçekli işletmeler için bölgedeki ucuz işgücü önemli bir rekabet avantajı oluşturmaktadır. Ancak ulusal ve uluslararası pazarda büyüme hedefi olan firmalar için her kademede gerekli olan nitelikli işgücünün bölgede bulunmuyor olması önemli bir rekabet dezavantajıdır. Bölge, mobilya sektöründe yığınlaşmanın olduğu diğer bölgelere göre ulaşım ve lojistik açısından da dezavantajlıdır. Diğer sektörlerde de olduğu gibi mikro ölçekli firmalarda kurumsallık en düşük seviyededir. Küçük ölçekli firmalarda ise bölgesel pazar için yeterli seviyede olsa da ulusal pazar için düşük seviyededir. Sektörde firma başına tescilli marka sayısı 1,2 dir. İhracat yapan orta ölçekli firmaların kalite ve ihracat yaptıkları ülkeler için gerekli sertifikasyonları mevcuttur. Orta ölçekli firmaların kurumsal kimlikleri, broşür, web sayfası, katalog vb. donanımları ulusal ve uluslararası pazarda rekabet edebilecek seviyededir. Küçük ölçeklilerin bu konuda önemli sıkıntıları mevcuttur. Tanıtım broşürü ve katalog vb. konularda KOSGEB desteklerinden yararlanan firmalar mevcuttur. İnsan kaynağı kurum içi eğitimlerle geliştirilmektedir. Ancak bunlar genellikle mavi yakalılar içindir. Orta seviye yöneticilerin kendilerini geliştirmeleri için imkânlar mevcut değildir. Bölgedeki firmalar senelik ürün portföyü yenileme işini inovasyon olarak algılamaktadır. Ayrıca bölgede ARGE altyapısının olmaması ve inovasyon konusunda İstanbul, Ankara,

93 Kayseri, İzmir, Bursa bölgelerindeki firmalara göre daha az önem verilmesi bölgedeki mobilya sektörü için asıl önemli tehlikedir. Firmaların ürünlerini yenileme konusunda izledikleri strateji; çok satan modelleri portföyde tutmaya devam ederken az satan modeller yerine uluslararası fuarlardan esinlenilen ürünlerin adaptasyonlarını eklemek şeklindedir. Tasarım odaklı nitelikli ar-ge çalışmalarına dayanan özgün ürünler üretilmemektedir. İhracat yapan orta ölçekli firmalar yurtdışındaki fuarlara katılarak rakipleri ve sektördeki gelişmeleri takip etmektedir. Ancak bunlar dışındaki firmalar sadece yurtiçi fuarlara ziyaretçi olarak katılım sağlamaktadır. Batı Karadeniz Bölgesinde firmalar arası, firmalarla ilgili ve destekleyici kurum ve kuruluşlar arasındaki işbirliği son derece zayıftır. Bölgede işbirliğinin olmaması ise çok önemli bir rekabet dezavantajıdır. GİRDİ KOŞULLARI Firma sahipleri de dahil olmak üzere sektörde çalışan 4 yıllık üniversite mezunu 74 kişinin yaklaşık yüzde 64 ü orta ölçekli 3 firmada çalışmaktadır. Yüzde 27 si küçük ölçekli firmalarda, yüzde 9 u ise mikro ölçekli firmalarda çalışmaktadır. Bülent Ecevit Üniversitesi Çaycuma Meslek Yüksek Okulu Mobilya ve Dekorasyon Programı senede yaklaşık 30 mezun verme kapasitesine sahiptir. Mobilya ve Dekorasyon Programı öğrencilerinin büyük bir kısmı bölge dışından gelmektedir. Dolayısıyla mezuniyetin ardından ya geldikleri şehirlere dönmekte ya da iş bulmak için büyük şehirlere gitmektedirler. Bu nedenle bölgede sektör için sınırlı sayıda insan kaynağı yetiştiren bu programın sektöre katkısı olduğu söylenemez. Ayrıca sektörle ilgili bölümlerden mezun olan öğrencilerin önemli bir bölümü, mezuniyet sonrası başka sektörlerde işe girmeyi tercih etmektedirler. Bölgede, CNC operatörü, cilacı, döşemeci, boyacı, delikçi, montajcı gibi konularda nitelikli mavi yakalı personel ihtiyacı; tasarım, dış ticaret, pazarlama alanlarında da beyaz yakalı personel ihtiyacı bulunmaktadır. Bölgede uzmanlaşmış danışmanlık ve eğitim sektörünün eksikliği nedeni ile firmalarda orta seviye pozisyonlarda görev yapan beyaz yakalılar için kendilerini geliştirmeye yönelik fırsatlar bulunmamaktadır. Bölgenin nitelikli insan kaynağı sıkıntısı, mobilya sektörü için önemli bir rekabet dezavantajıdır. İstenilen nitelikte ara mamul ve hammadde temininde bölgede önemli bir sıkıntı bulunmamaktadır. MDF, sunta, ahşap, boya, tutkal, metal aksesuar, bağlantı elemanları, PVC, kenar bandı, karton koli vb. sektörde yoğun olarak kullanılan hammadde ve ara mamullerdir. Hammadde ve ara mamuller; İstanbul, Bursa, Adapazarı, İzmir, Ankara gibi

94 illerden temin edilmektedir. Orta ölçekli firmaların üretim miktarlarının büyük olması nedeni ile hammadde ve ara mamulleri direk üreticilerden veya ana bayilerden temin edebilmektedir. Küçük ve mikro ölçekli firmalar ise genellikle bölgede bulunan aracı firmalardan temin etmektedir. Üretim makineleri genellikle Alman ve İtalyan menşeilidir. Kesim, kenar yapıştırma, delikleme gibi makineler üretimde yoğun olarak kullanılmaktadır. Bölgede konteyner limanı bulunmadığından ürünler İstanbul üzerinden gönderilmektedir. Bölgedeki bütün üreticiler başka bölgeden temine gittiklerinden, nakliye sadece satışta değil, dolaylı olarak satın almada da bölge için bir rekabet dezavantajı oluşturmaktadır. Özellikle karayolu üzerinde yerleşik bulunan firmalar dışında kalan işletmeler bölgenin iklim koşulları sebebiyle zor durumlar yaşamaktadır. Bu durumda bölgede faaliyet gösteren karayolları çalışmalarının ve belediyelerin çalışma alanları arasında olan atık su ve kanalizasyon gibi altyapı sistemlerinin yetersiz kaldığı görülmektedir. Bazı firmalar OSB de tahsis edilen yerlerin sahiplerinin yatırım yapmayarak arsalarını bekletmek istemelerinden dolayı OSB lerde yer bulamamaktadırlar. Bu nedenle OSB de uygun yerler olmasına rağmen sistem kilitlenmektedir. OSB de bulunan firmalar ise bulundukları alan içinde büyüyememekten şikâyet etmektedir. Altyapı ile ilgili bir diğer problem de elektrikle alakalı sorunlardır. Firmaların çoğu ya karayolunun üzerinde ya da OSB lerde yerleşik olsalar da, iklim koşulları sebebiyle bölgenin fazla yağış almasından ötürü hemen hemen her şiddetli yağışta elektrik kesintileri ile karşı karşıyadır. TALEP KOŞULLARI Batı Karadeniz Bölgesinde ulusal pazara hitap eden firma sayısının azlığı ve bölgesel talebin kısıtlı olmasından dolayı iç talep azdır. Mikro ve bir kısım küçük ölçekli firmalar genellikle kendi illerindeki perakende pazarına, orta ve bir kısım küçük ölçekli firmalar ise bayiler ve toptan (kamu, müteahhitler, yapı market zincirleri) pazarına ürün satmaktadır. Ayrıca perakende satış için kendi mağazaları olan orta ölçekli firmalar da mevcuttur. Sektörde Devlet Malzeme Ofisi (DMO) aracılığıyla önemli miktarda devlet alımları bulunmaktadır, ancak bu fırsat ofis mobilyaları alanında sadece 1 firma tarafından ciddi şekilde kullanılmaktadır. Bu firma Devlet Malzeme Ofisi nin sözleşmeli firması olduğundan, resmi kurumlara DMO kataloğundan gönderim yapmaktadır. Türkiye de kamu kurumlarının büyüklüğü iç pazardaki talebi artırmaktadır. Bölgedeki mobilya firmaları 2011 yılında yaklaşık TL lik ihracat gerçekleştirmiştir. Bu miktar Türkiye nin gerçekleştirdiği mobilya ihracatının yaklaşık yüzde 1 idir. Bölgeden yapılan mobilya ihracatı 5 firma tarafından gerçekleştirilmektedir.

95 Mobilya ihracatı yapan 5 firmanın mevcut durumda ihracat yaptığı ve potansiyel pazar olarak gördükleri ülkelerin listesi aşağıda verilmektedir. Mevcut durumda ihracat yapılmış ülkeler: Almanya, Fransa, Hollanda, İtalya, Libya, Kenya, Kamerun, Belçika, Türkmenistan, Azerbaycan, Libya, Irak, İran, Gürcistan, Fransa, Ürdün, Nijer, Uganda Potansiyel Pazar olarak görülen ülkeler: Kenya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Rusya, Cezayir, Hollanda, Ürdün, Lübnan, Fransa, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Fildişi, Senegal, Gana dır. Firmalar montaj kolaylığı, kalite ve fiyat odaklı olarak orta seviyede satın alma gücüne sahip müşteri kitlesi için üretim yapmaktadır. Sektör firmaları genellikle bir sene gibi rutin aralıklarla katalog yenilemektedir. Sektörde önemli oranda özelleşmiş ürün isteyen nitelikli müşteri kitlesi olması firmaların kendini geliştirmesi için önemli bir itici güçtür. Ancak bu önemli itici gücün Kayseri, Bursa, gibi diğer yığınlaşmaların olduğu bölgelere göre bölgedeki sınırlı sayıda firma üzerinde etki yaratıyor olması rekabet dezavantajı olarak yorumlanmıştır ORMAN ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ GENEL DURUM Orman ürünleri sanayi; ormandan elde edilen odun hammaddesini bükme, yarma, kesme, soyma, biçme, yongalama, liflendirme, yapıştırma, presleme, buharlama, kurutma, emprenye etme gibi mekanik işlemlerle bünyesini değiştirmeden veya kimyasal yöntemlerle değiştirmek suretiyle yarı mamul veya mamul üreten, ayrıca orman, ağaç ve diğer bitkilerinden elde edilen ürünleri işleyerek uygun diğer sanayi dallarına hammadde üreten ve gerektiğinde birbirinin mamullerini hammadde olarak kullanabilen entegre nitelikte sanayidir. (DPT, 2005) Orman ürünleri sektörü, düşük teknoloji, sermaye ve emek yoğun faaliyet gösteren işletmelerin hakim olduğu bir sektördür. Günümüzde orman işletmeciliği faaliyetleri sonucunda elde edilen orman ürünleri, asıl orman ürünleri ve tali orman ürünleri olmak üzere iki kategori altında toplanmaktadır: ASIL ORMAN ÜRÜNLERİ: Tomruk, tel direği, maden direği, sanayi odun, kağıtlık odun, Yakacak odun, lif yonga odunu, sırık, çubuk, defne, şimşir, kök odunu TALİ ORMAN ÜRÜNLERİ: Reçine, çıra, sığla yağı, mantar, kozalak, kekik, ada çayı, çam fıstığı, her çeşit bitki soğanı Orman ürünleri sektörü denildiğinde oldukça geniş ürün grupları ve hizmet sunulan sektör portföyü kastedilmektedir. Sanayi, üretim süreçlerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılır:

96 a) Birinci İmalat Sanayi: Odunu doğrudan doğruya kullanan sanayilerdir: Kereste Sanayi Levha Sanayi (Kaplama, Kontrplak, Yonga levha, Lif levha) Kağıt Hamuru ve Kağıt Sanayi b) İkinci İmalat Sanayi: Bu grup, birinci imalat sanayine dahil bıçkı ve levha sanayi kollarından elde edilen mamul ve yarı mamul ürünleri hammadde olarak kullanan orman ürünleri sanayileridir. Bunlar arasında parke, doğrama, mobilya, karoser, prefabrik ev vb. bulunmaktadır. c) Diğer Orman Ürünleri Sanayi: Bu grupta müzik aletleri, ayakkabı kalıbı, ahşap oyuncak, silah dipçiği, ahşap torna mamulleri gibi küçük imalat sanayi ile emprenye ve kalem sanayi yer almaktadır. Bazı çalışmalarda bu grup ikinci imalat sanayine dahil edilmektedir. Sektör, ilişkili olduğu sektörler açısından avantajlı bir konumdadır. Teknoloji sunucular, makine-ekipman üreticileri, yan sanayi ve hizmet sağlayıcıların tümü mevcuttur ve gelişkin seviyededir. Bunun yanı sıra önemli bir ihracat potansiyeli olmasına rağmen, sektörün ülke ihracatındaki payı düşüktür BATI KARADENİZ BÖLGESİ ORMAN ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ Batı Karadeniz Bölgesi, gerek orman alanlarının genişliği, gerekse orman ürünleri sektöründe faaliyet gösteren işletme yoğunluğu nedeniyle Türkiye nin önemli ürün sağlayıcıları arasında yer almaktadır. Sektörde faaliyet gösteren işletmeler genellikle tomruk, kereste ve parke imalatı yapmaktadırlar. Odun dışı orman ürünleri konusunda da ticaret ve sanayi odalarının sicillerinde kayıtlar bulunmasına rağmen genellikle şahıs işletmeleri faaliyet göstermektedir. Zonguldak ta orman ürünleri sektöründe 15 işletme faaliyet göstermekte ve 200 kişinin üzerinde istihdam yaratmaktadır. Mobilya imalatçılarıyla karşılaştırıldığında işletme başına istihdam oranı daha düşüktür ve işletme sayısı da son yıllarda azalmıştır. Yeni girişim oranı da en düşük seviyededir. Parke ve yonga levha sektöründe ülkemizin önemli kuruluşları arasında yer almış olan Devrek Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (DEVREKTAŞ), Zonguldak Devrek te 200 ün üzerinde istihdam yaratan ve bölge işletmeleri için önemli bir tedarikçi iken yönetimsel sorunlar nedeniyle kapanmıştır. Bartın daki orman ürünleri sektörü işletmelerinin toplam işletmeler arasında oranı yüzde 5 tir. Şehir sanayi işletmeleri açısından oldukça düşük seviyededir ve sanayisi az gelişmiş il olarak sınıflandırılmaktadır. (T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2012) Bartın da 1997 de kurulan Borüs Bartın Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. kereste ve parke sektöründe önemli bir kuruluşlar arasında değerlendirilmekteyken ticari hayatına devam etmemektedir.

97 Karabük ün yüzde 63,2 si ormanlarla kaplı olmasına rağmen, orman ürünleri sanayi yeteri kadar gelişmemiştir. Yenice ve Eskipazar İlçelerinde ORÜS adı altında 2 adet tesis 1997 yılında Özelleştirme idaresi tarafından özelleştirilmiştir. Bu tesislerde çoğunlukla parke imalatı, tomruk biçme, doğrama ve mobilya imalatı yapılmakta idi. Eskipazar A.Ş. olarak özelleşen ORÜS, uzun yıllardır atıl vaziyettedir, ancak 2012 yılı itibariyle çeşitli yatırımcılar ilgi göstermekte, görüşmeler gerçekleştirmektedirler. Orman ürünleri sektörü firmaları coğrafi olarak bölgede bir arada konumlanmamışlardır. Yalnız Karabük te orman ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmalar Yenice bölgesinde yoğunlaşmaktadır. Bartın da yoğunlaşma olan bir bölge bulunmamaktadır. Zonguldak ta faaliyet gösteren sektör firmaları da Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi ve Devrek ilçesinde konumlanmıştır. Bölgede faaliyet göstermekte olan firmalar patent, tescilli ürün, ARGE faaliyetleri gibi konulara yeterli önemi vermemekte, kalifiye insan gücü bağlamında da yetersiz kalmaktadırlar BÖLGE İŞLETMELERİNİN REKABETÇİLİK DURUMU FİRMA STRATEJİSİ VE REKABET YAPISI Firmalar mevcut kar oranları düşünüldüğünde kendilerini yeni yeni bir yarışın içinde gördüklerini kabul etmişlerdir. Yıllar boyu öncelikle inşaat sektörüne ve bölgede bulunan demir çelik fabrikalarına hizmet verdiklerinden geleneksel yöntemlerle standart olarak adlandırılmış ürünlerini belirli bir kar marjıyla satmış ve rakiplerini sadece bölgelerinde aynı alanda faaliyet gösteren firmalardan izlemişlerdir. Bölge firmaları standart olarak adlandırdıkları ürünlerinde herhangi bir ürün ya da süreç yeniliği arayışına girmemiş, bilakis ithal ürünlerin ölçülerine uyma yoluna girerek ürünleri ucuzlatma eğilimine girmişlerdir. Bölgedeki firmaların en önemli rekabet avantajlarından biri bulundukları lojistik konumlarıdır. Coğrafi olarak, bölgenin çok yoğun orman alanına sahip olması ve bölgede bulunan 9 orman işletme şefliği sayesinde firmalar hammaddeye kolayca erişim sağlamaktadır. Bunun yanı sıra deniz yakın olunması da firmalar için avantaj teşkil etmektedir. Ancak bölge limanlarında parsiyel yükleme yapılmadığından hiçbir firma ürünlerini deniz yolu ile sevk edememektedir. Firmalar şu anda sadece yurtiçi alıcılara satış yaptıklarından, bu alıcıların çoğuna ürünleri kara yolu ile sevk edilmektedir. Sektörde faaliyet gösteren firmaların kurumsal kimlik seviyeleri yetersizdir. Kurumsal kimlik için gerekli tasarımları, dokümantasyon sistemini, şirket içi kurallar, bina cephesi ve iç tasarımlar, tanıtım materyallerin ve kurumsal web faaliyetleri oldukça zayıf ve yetersizdir.

98 Sektörde faaliyet gösteren firmalar, ülkemizde çok çeşitli sektörlerce ilgi gösterilen ISO 9000 ve versiyonları kalite yönetim belgeleri ile CE ve TSE gibi belgelere sahip değildir. Ayrıca, ihracat yapan firma bulunmadığı için bu yönde hiçbir belgelendirme kuruluşu ile de çalışmamaktadırlar. Orman ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmaların hiçbirinde ARGE ya da inovasyon çalışmalarının bulunmadığı gibi, inovasyon, ARGE çalışmaları için çok önemli bir yeri olan fikri ve sınaî haklar da firmalar tarafından bilinmemektedir. Bölgede bulunan firmalar ne bir kurum ne de kuruluşlarla işbirliği içerisindedir. GİRDİ KOŞULLARI Batı Karadeniz Bölgesinde gerekli insan kaynağı beklentilerini karşılamak üzere çeşitli eğitim kurumları mevcuttur. Zonguldak ta Bülent Ecevit Üniversitesi, Karabük te Karabük Üniversitesi ve Bartın da Bartın Üniversitesi bulunmaktadır. Bölgedeki üniversitelerden Karabük Üniversitesi ve Bartın Üniversitesi nde Orman Fakülteleri mevcuttur. Bu üniversiteler, sektör için gerekli mühendislik dalından mezunlar verse de bu kişiler özel sektörden çok kamuda çalışmak istediklerinden bölge firmalarını tercih etmemektedir. Firmaların genellikle istihdam ettikleri insan kaynağı üretimde çalışan usta ve çıraklardır. Devlet kurumlarının yapmış olduğu denetimler neticesinde firmaların istihdam ettikleri bu usta ve çıraklar için gerekli ustalık ve kalfalık belgelerini temin etmeleri istenmektedir. Firmalar bu noktada büyük bir çıkmaz içine girmektedirler çünkü bölgede orman ürünleri ile ilgili ustalık ya da kalfalık belgesi veren böyle bir kurumun mevcut olmadığını belirtmektedirler. Aynı konu orman işletme şeflikleri için de geçerlidir. Ölümlü kazaların bile yaşanabildiği bu kesimler esnasında çalışan işçilerin hiçbir belge ya da sertifikaya sahip olmadıkları, çalıştırılacak personel için bölge üniversitelerinden böyle bir yeterlilik belgesi talep edilmesinin uygun olacağını dile getirilmektedir. Bölgedeki işletmelerin tedarik zinciri orman işletme şeflikleri, firmalar ve çoğu bölge dışında faaliyet gösteren inşaat, mobilya, demir-çelik ve taşımacılık sektörü işletmelerinden oluşmaktadır. Firmalar hammaddelerini ilgili orman işletme şefliklerinden temin etmekte, bu hammaddeyi standartlaşmış ölçülerdeki ürün yani kereste haline getirmekte ve sonrasında inşaat, mobilya, demir-çelik ve taşımacılık ile ilgili sektörlere satışını gerçekleştirmektedirler. Bu sektör için gerekli tüm ekipman ve sarf malzemelerin temini Bursa, İstanbul, İzmir, Ankara ve Kocaeli gibi illerden yapılmaktadır. Çin ve İtalya makine temin edilen ülkeler olarak gösterilmişse de yurtiçindeki bayilik ve distribütörlükler sayesinde ekipman temininde sorun yaşanmadığı da söylenebilir.

99 Firmalar için önemli bir girdi koşulu da maliyetleridir. Sektör firmalarının maliyetlerini etkileyen en önemli unsur hammadde fiyatlarıdır. Bu sektördeki hammadde ülke içinde sadece orman işletme müdürlüklerinden temin edilebilmektedir. Orman işletme şeflikleri her ne kadar ihale ile satış yapıyor olsalar da hammaddenin fiyatının devlet tarafından belirlendiği görülmektedir. Bölge sektörü için özel olmasa da ülke geneli için yayınlanarak yürürlüğe giren yeni teşvik paketi ile TR81 Düzey 2 Bölgesi illeri olan Karabük ve Zonguldak 3., Bartın ise 4. bölge içerisinde yer almaktadır. Bu illerdeki OSB lerde yapılacak yatırımlar için kademeler bir üst seviyeye taşınmaktadır. Bu durum, yeni teşvik paketinden yararlanacak firmalara maliyetler açısından büyük fayda sağlayacak ve böylece rekabet güçlerini artırmalarına olanak tanıyacaktır. Orman ürünleri sektörü firmaları faaliyet alanları düşünüldüğünde coğrafi olarak çok iyi bir konumda olduklarında hemfikirlerdir. Bölge altyapı koşulları bakımından irdelendiklerinde ise bu konuda birçok sorunla karşılaşılmaktadır. Özellikle karayolu üzerinde yerleşik bulunan firmalar dışında kalan işletmeler bölgenin iklim koşulları sebebiyle çeşitli sıkıntılar yaşamaktadır. Diğer yandan, firmaların bölgedeki limanlara, Çaycuma da faaliyet gösteren havaalanına, demiryoluna, demir-çelik sektöründeki fabrikalara ve en önemlisi de büyük illere ulaşımındaki kolaylığı beraberinde birçok avantajı da getirmektedir. TALEP KOŞULLARI Orman ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmalar satışlarını çoğunlukla özel sektöre yapmaktadırlar. Müşterilerinin en büyük payını sırasıyla büyük illerde bulunan inşaat firmaları ile bölgede faaliyet gösteren mobilya sektörü oluşturmaktadır. Bunun haricinde firmalar yurtiçinde taşımacılıkta kullanılan paletlerin üretimi için de hizmet vermektedirler. Devlet alımı genele bakıldığında yüzde 30 lar seviyesindedir. Bölgede bulunan demir-çelik endüstrisi, hastane ve askeriyeye iş yapan firmalar mevcuttur. Bunun yanında TTK ya (Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri) ürün veren firmalar da bulunmaktadır. Bölgedeki firmalar ihracat yapmamaktadırlar. Sektör uzmanları, yurtdışı pazar potansiyeli en yüksek ülkeleri ise İran, Irak, Suriye, Tunus, Cezayir, Fas ve Mısır olarak görmektedirler. Sektörü daha rekabetçi ortama sevk eden ürün yenilenme sıklığı orman ürünlerinde bulunmamaktadır. Ülkemizde rekabet analizi yapılan birçok sektörde yenilenme sıklığı önemli rol oynarken, standartlaşmış ve son kullanıcı tarafından bir kere alınan orman ürünleri için bunu söylemek mümkün değildir.

100 Bir başka rekabet unsuru da özelleşmiş ürünlerdir. Ancak özelleşmiş ürünler de beraberinde patent ve endüstriyel tasarım tescilini zorunlu hale getirmektedir. Bölgede faaliyet gösteren firmalardan hiçbirinin özelleşmiş bir ürünü bulunmadığından ve hepsi aynı standartta ürün ürettiğinden dolayı bölgede herhangi bir patent ya da endüstriyel tasarım tescili bulunmamaktadır.

101 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER Hammaddeye yakın olunması Üniversitede CNC makinesinin olmaması ve öğrencilerin bu konuda yeterli eğitimi alamaması Çevre illerde sektör yan ürünlerinin imalatının yapılabilmesi Firmaların sel ve taşkın bölgelerinde konumlanması Farklı ulaşım modlarının bulunması Meslek yüksekokullarının kalitesinin düşmesi ve yetenekli öğrencilerin bulunmaması Mobilya konusunda ihtiyaçların artması 2008 yılında ABD de devreye sokulan FSC sertifikası yüzünden ihracatın yüzde azalması Bölgede orman ürünlerinin çeşitli olması Markalaşma faaliyetlerinin yetersiz olması Küçük esnafın birlikte hareket ettirilerek yeni birlikler oluşturma şansı yaratılabilmesi 2013 Mart itibariyle FSC belgesi olmayanların Avrupa ya satışı yapamayacak olması Eleman yetiştirme için bölge üniversitelerinde ilgili bölümlerin bulunması Tasarım, model geliştirme ve ürün çeşitliliğinin yetersiz olması 117 sayılı tebliğ ile orman ürünleri ile alakalı 9/10 oranında KDV tevkifatı yüzünden hammadde ihracatının avantajlı hale gelmesi Stajlarda öğrencilerin bölgeyi değil Kastamonu Entegre gibi büyük ölçekli işletmeleri tercih etmesi Büyük şehirlere yakın olunması Yetişmiş, kalifiye personel olmaması İnegöl mobilya kümelenmesi Meslek okulu mezunlarına bir avantaj sağlanmaması Sektörel bilgi birikiminin olması Yeterli pazarlama ağının kurulamaması Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı proje başvurularının başlaması Geçmişteki geçim kaynaklarının (Almanya, TTK) yeni nesli tembelleştirmesi

102 Bölge insanının el sanatlarına yatkın olması 2. ve 3. kuşakların İstanbul a yerleşmesi ve işlerin sürdürülememesi Sanayi sicil belgesi ile elektrik giderlerinde indirim ve ihracatta KDV indirimi bulunması Makine teçhizatın yurtdışından gelmesi Makine parkının her tür imalata uygun olması Kurumsallaşamama, birliktelik olmaması sektörel Üretilen malzemenin yeniliği olmadığından satılmama riski Bartın Limanı nın konteyner taşımacılık için izninin bulunması Ulaşım güçlüğü ve problemleri Kompozit malzemelerin Kastamonu dan alınması Orman Bölge Müdürlüklerinin olması nedeniyle meşe ve kayının kaliteli olması Kamu tarafından malı destek sağlanması Çırak yetişmemesi Malzeme fiyatlarının yüksekliği Yerli firma ve üreticilere bölge halkının sahip çıkması Zonguldak Çaycuma İlçesinde kalifiye eleman bulunması Hammadde açısından daha pahalı olan kerestenin diğer hammaddelerle rekabet edemeyişi İşyerlerinin atölye zihniyetinde çalışmaları İşletmelerin taleplere cevap verebilecek esnekliğe sahip olması Firmaların teknolojiye ayak uyduramaması

103 İhraç pazarlarına erişim kolaylığının olması Mobilya ihtisas gümrük idaresinin olmaması Yurtdışı fuarlara katılımın yetersiz olması Limanın yeteri kadar kullanılmaması ve nakliyenin sadece karayolu ile yapılıyor olması İstihdamdaki ücretlerin yeterli olmaması Kayıt dışı firmaların rekabeti zorlaması Kaliteli tomruğun işlendikten sonra aynı kalitede satışa sunulmaması Esnaf odalarının, TSO ların ve çeşitli meslek odalarının kapasitelerinin yetersiz olması ve vizyon sahibi olmamaları

104 TURİZM SEKTÖRÜ Turizm; eğlenmek, dinlenmek, görmek ve öğrenmek gibi amaçlarla yapılan gezilerin tamamıdır. Turistik gezi, insanların sadece bir yerden bir yere seyahat etmesi değil, aynı zamanda kültürel, ekonomik ve toplumsal olarak da iletişim içinde olmaları demektir BATI KARADENİZ BÖLGESİNDE TURİZM SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU Batı Karadeniz Bölgesinde turizm sektörünün gelişme düzeyi illere göre farklılıklar göstermektedir. Bölgede turizm endüstrisinin en çok geliştiği iller Karabük ve Bartın dır fakat bu farklılıkların nedeni turizm olanaklarının tüm ile yayılmış olması değil, Amasra ve Safranbolu gibi belirli ilçelerin ön plana çıkmasıdır. Turizm faaliyetleri açısından Karabük ün en gelişmiş ilçesi Safranbolu dur. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun kenti 1975 yılında kentsel sit alanı ilan etmesi ile hareketlenen turizm faaliyetleri, kentin UNESCO tarafından 17 Aralık 1994'de Dünya Miras Listesi'ne dâhil edilmesi ile daha da hızlanmıştır. Yaklaşık 3000 yıllık tarihi boyunca pek çok uygarlığa sahne olan şehirde önemli kültürel zenginlikler bulunmaktadır. Osmanlı döneminden kalan han, hamam, cami çeşme, köprü ve konaklar ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Safranbolu, Türkiye'de bulunan korunması gerekli yaklaşık kültür ve tabiat varlığının 1.125'ini bünyesinde barındırmaktadır. Tüm bu özellikleri dolayısıyla kent bir açık hava müzesi durumundadır. Kültür turizminin etkin olduğu Safranbolu da her yıl Ağustos ayının ikinci haftasında Uluyayla Şenlikleri, Eylül ayında da Altın Safran Belgesel Film Festivali düzenlenmektedir. Karabük ün Eskipazar ilçesine bağlı olan Hadrianapolis antik kenti, keşfedilmesi ve kazı çalışmalarına başlanması ile ilgi çekmeye başlamıştır. Ancak kazı çalışmalarının tamamlanmaması nedeniyle henüz turizm endüstrisinden pay alamamaktadır. Kazı çalışmalarının tamamlanması ve ortaya çıkartılan arkeolojik eserlerin sergilenebilir hale getirilmesi ile Eskipazar ın kültür turizminde önemli bir konuma geleceği düşünülmektedir. Karabük, kültürel varlıklarının yanı sıra doğal değerler açısından da oldukça zengin bir ildir. Ancak bu kaynakların yalnızca bir kısmı turizm amaçlı olarak değerlendirilebilmiştir. Safranbolu, Yenice ve Eskipazar da doğa turizminin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Bartın ilinde turizm faaliyetlerinin en yaygın olduğu ilçe Amasra dır lı yıllarda Karabük Demir-Çelik Fabrikası işçilerinin sayfiye yeri olarak kullanmaya başlaması ile tanınmaya başlayan Amasra, 2000 li yıllardan itibaren dünya turizm taleplerindeki gelişmeler ve Safranbolu nun önemli bir kültür turizmi destinasyonu haline gelmesiyle yükselen bir grafik çizmeye başlamıştır.

105 Batı Karadeniz Bölgesinin en önemli tabiat alanlarından birisi Küre Dağları üzerinde yer alan ve Bartın ile Kastamonu il sınırları içerisinde kalan Küre Dağları Milli Parkı dır (KDMP). Parkın idarî olarak etrafında bulunan ilçe merkezleri Bartın a ait olan Ulus, Kurucaşile ve Amasra ile Kastamonu ya ait olan Azdavay, Pınarbaşı ve Cide ilçeleridir. Sahip olduğu değerler dolayısıyla 2000 yılında Milli Park statüsü alan KDMP, korunması amaçlanan biyolojik çeşitliliklerin güvence altına alınması için kullanılan tampon bölge kavramının da gündeme gelmesine sebep olmuştur. Bunların yanı sıra KDMP, Avrupa'nın olağanüstü doğal güzellikleri ile turizm arasında karşılıklı denge ve uyuma dayalı bir korunan alanlar ağı oluşturmak suretiyle korunan alanların yönetiminde kalitenin arttırılmasını tevsik eden bir sivil toplum kuruluşu olan ve adını Korunan Alanlar Ağı (Protected Area Network) kısaltmasından alan PAN Parks ın Türkiye de kabul ettiği ilk alan olma özelliğine de sahiptir. Cumhuriyet in ilk yıllarından itibaren bir sanayi kenti olarak anılan Zonguldak ta turizm bugüne kadar geri planda kalmıştır. Turizmin geri planda kalmasının nedeni herhangi bir potansiyele sahip olunmaması değil, sahip olunanların değerlendirilememesi ve altyapıhizmet eksiklikleridir. Zonguldak, 1978 yılından beri her iki yılda bir düzenlenen Türkiye Kömür Kongresi ne ev sahipliği yapmaktadır. Zonguldak ta kongre turizmi kapsamında yıllardır süren çalışmalar olmasına rağmen il, turizm yatırımlarında etkili olamamıştır. Mağaralar açısından oldukça zengin olan Zonguldak ta mağaracılık faaliyetleri Kültür ve Turizm Bakanlığı nca ilk kez 1988 yılında başlatılmış ve yedi mağara kültür varlığı olarak tescil edilmiştir yılında İl Turizm Müdürlüğü nün girişimleriyle toplam on dokuz mağaranın jeolojik etütleri yapılmış, bunlardan Gökgöl Mağarası turizm amaçlı olarak ziyarete açılmış, Kdz. Ereğli deki Cehennemağzı Mağaraları İl Turizm Müdürlüğü nün önerisiyle 1996 yılında Bakanlıkça İnanç Turizmi Projesi kapsamına alınmıştır BATI KARADENİZ BÖLGESİNDE GELİŞTİRİLEBİLECEK TURİZM TÜRLERİ Batı Karadeniz Bölgesi yaklaşık 140 km uzunluğundaki sahili, çeşitli uygarlıklardan kalan kültür hazineleri, doğal güzellikleri ve iklim farklılıkları ile önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Bünyesinde barındırdığı yaylaları, mağaraları, akarsuları, gölleri ve milli parkları ile geniş bir turizm skalasına sahip olan bölge, özellikle doğa ve kültür turizmi açısından önemli bir destinasyon olma potansiyeline sahiptir. Dünya genelinde kitle turizminin sıradanlaştığı günümüzde, eğitim düzeyi ve gelir seviyesi artan, ilgi ve merakları çeşitlenen insanlar için farklı turizm çeşitleri çekici hale gelmeye başlamıştır. Turizm kaynakları doğal ve kültürel kaynaklar olmak üzere iki başlık altında incelenebilir. Bölgede geliştirilebilecek turizm çeşitlerinin başında eğitim ve bilinç düzeyi daha yüksek kesimlere hitap eden alternatif turizm gelmektedir. Batı Karadeniz Bölgesi, alternatif turizmi tercih eden turist profilinin aradığı özelliklere sahiptir.

106 DENİZ TURİZMİ Deniz-kum-güneş üçlüsünün oluşturduğu kıyılara yönelik bir turizm biçimi olan deniz turizmi, Türkiye deki turizm gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Ülkenin özellikle güney ve batı bölgeleri deniz turizmi pazarından yararlanmaktadır. Batı Karadeniz Bölgesi ise deniz turizmi açısından gerekli koşullar olan temiz deniz, temiz kumsallar, uygun iklim koşulları, uzun güneşlenme süresi gibi koşullara sahip değildir. 140 km uzunluğunda bir sahili bulunan bölge, Karadeniz iklimi ve çevre kirliliği, altyapı eksiklikleri, hizmet sektöründeki yetersizlikler gibi nedenlerden ötürü bu sahili değerlendirememektedir. Zonguldak İli Deniz Turizmi ile ilgili Varlıklar 80 km uzunluğunda bir kıyı şeridine sahip olan Zonguldak, geçmişten günümüze devam etmekte olan plansız sanayi ve kent yapısı nedeniyle deniz potansiyelini değerlendirememektedir. İl, doğu yönündeki sınır komşusu Bartın ilinden itibaren Sazköy, Filyos, Türkali, Göbü, Hisararkası, Uzunkum, Kapuz, Karakum, Değirmenağzı, Ilıksu, Kireçlik, Armutçuk, Kdz. Ereğli, Mevreke, Alaplı ve Kocaman kumsallarına sahiptir. Yaz dönemlerinde kent sakinlerinin rağbet ettiği bu kumsallar, geniş kapsamlı bir deniz turizmine hizmet verebilecek nitelikte değildir. İlde, bölge dışından da ziyaretçi çekebilecek yegâne kumsallar Türkali ve Göbü dür. Bartın ili yönünde sahil şeridinde yer alan plajlardan Göbü Plajı 800m uzunluğunda sahile sahip olup Zonguldak a 28km uzaklıkta bulunmaktadır. Türkali Plajı ise 1500m uzunluğundaki sahili ile Zonguldak a 30km mesafededir. Bartın İli Deniz Turizmi ile ilgili Varlıklar 59 km lik bir sahil şeridine sahip olan Bartın, deniz turizmi açısından Zonguldak tan daha iyi konumdadır. Ağır sanayi faaliyetlerinin Zonguldak ilindeki kadar yaygın olmadığı Bartın kıyılarında bulunan tüm yerleşimlerde denize girilebilmektedir. İldeki plajlar ağırlıklı olarak bölge halkına ve alt gelir grubuna ait ziyaretçilere hitap etmektedir. Bölge dışından gelen ziyaretçiler çoğunlukla Ankara, İstanbul, Karabük, Çankırı ve Kastamonulu yerli turistlerden oluşmaktadır. Yörede deniz turizmi, ağırlıklı olarak konaklama tesislerinin bulunduğu Amasra ilçesi, İnkumu ve Çakraz beldesinde toplanmaktadır. Amasra ve çevre koyları yelkencilik için uygun rüzgâr koşullarına sahiptir. Amasra Yelken Kulübü bu yönde gençlerin de eğitildiği, yelken aktivitelerine ev sahipliği yapan önemli bir merkezdir. Yelken Kulübünde ayrıca sörf, optimist, 4.20 ve pirat sınıfı yelkenliler turistlerin de kullanımına açıktır.

107 Bartın Merkez İlçe- Kızılkum Plajı: Bartın ın kuzey-batı yönünde ve 25 km uzaklıkta yer alan Kızılkum, yaklaşık 4 km lik uzunluğu ile yörenin en bakir ve en uzun plajıdır. Temiz ve derin denizi ile bol kumlu bir plaja sahiptir. Kızılkum Plajı, kırmızı renkli kayaların aşınması sonucu deniz kenarında çökelen birikintilerden oluşmakta olup kumları kızılımsı renktedir. Bartın Merkez İlçe- Mogada Plajı: Bartın ın batı yönünde yer almakta ve şehir merkezine 20 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Plaj, 1.5 km uzunluğa sahiptir. Her iki ucu kayalardan oluşan iki ufak burunla çevrili olan koy korunaklıdır. Bartın Merkez İlçe- Güzelcehisar Plajı: 700 metre uzunluğundaki plaj, Bartın ın batı yönünde ve şehir merkezine 17 km uzaklıkta olup, tarih ve doğanın iç içe girdiği bir plajdır. Güzelcehisar civarındaki 80 milyon yıl önce oluşmuş lav akıntıları eşsiz bir doğal miras konumundadır. Güzelcehisar lav sütunlarının çapları cm olup, boyları 30 metrenin üzerindedir. Türkiye de Jeolojik Miras Envanteri Önerileri içerisinde bulunan Güzelcehisar lav sütunları, dünyanın ender gelişmiş doğal oluşumlarındandır. Amasra- Bozköy Plajı: Amasra ya 12 km uzaklıkta olup, doğu yönünde, uzun ve ince bir kumsaldır. Plajın uzunluğu 2 km dir. Bozköy koyu ve plajı doğallığını halen korumaktadır. Amasra- Çakraz Plajı: Tarihteki ismi kızıl manasına gelen Erythinoi dir. Çakraz plajının uzunluğu 1,5 km dir. Bartın ve çevresinin turizm potansiyeli yüksek olan plajlarındandır. İnce kumlu bir koya ve plaja sahiptir. Amasra- Akkonak Plajı: Çakrazın 4 km doğusundadır. Falezli yüksek kıyıların önünde oluşan kum ve çakıl karışımı bir plajdır. Amasra- Göçgün Plajı: Göçgün plajı, Kızılkum dan sonra Bartın ilinde en bakir ve doğal yapıya sahip olan plajdır. Akkonak tan 5 km doğuda yer almaktadır. Koyun doğu ve batı ucundaki ormanlarla kaplı iki burun plajı korunaklı kılmaktadır. İnce kumlu olan plajın uzunluğu 1 km dir. Kurucaşile- Çambu Plajı: Kurucaşile nin batı yönünde ve ilçeye 14 km uzaklıktadır. Plajın doğu yönünde ve motorla gidilebilen sarp bir kaya sathında yılanların dolanışını tasvir eden rölyef vardır. Bu bölgede Fok balıklarının üremesine müsait 10x10x10 ebadında bir deniz mağarası oluşmuştur. Dik yamaçlarla inilen koyda herhangi bir yapılaşmaya gidilmesi mümkün değildir. Plaj doğal karakterini hala korumaktadır. Kurucaşile- Tekkeönü Plajı: Tekkeönü plajı, Kurucaşile nin batı yönünde olup ilçeye 10 km. uzaklıktadır. Plajın uzunluğu yaklaşık 500 m dir. Tarihi Kromna şehrinin merkezi olan Tekkeönü, ahşap yat ve balıkçı teknelerinin yapım yeri olarak ünlenmiştir.

108 SU ALTI DALIŞ TURİZMİ Su altı dalış turizmi; su altı dünyasının ekolojik zenginliklerini ve mevcut ise arkeolojik kültür varlıklarını görmek ve görsel olarak belgelemek amacıyla gerçekleştirilen sportif ve eğitim amaçlı dalışları kapsayan bir turizm çeşididir. Batı Karadeniz Bölgesinde su altı dalış faaliyetleri çevre kirliliği, donanım eksikliği gibi nedenlerden ötürü fazla rağbet görmemektedir. ZONGULDAK İLİ SU ALTI DALIŞ TURİZMİ İLE İLGİLİ VARLIKLAR Zonguldak ilinin dalış alanları ve batıkları turizm faaliyeti olarak henüz değerlendirmeye alınmamıştır. Zonguldak ta kayıtlı üç adet merkez bu alanda faaliyet göstermektedir. Zonguldak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden alınan verilere göre ilde bulunan dalış ve batık dalış noktaları şunlardır: Tablo.18. Zonguldak Su Altı Dalış Turizmi DALIŞ NOKTALARI Zonguldak Merkez Fener Mevkii Kozlu Beldesi Değirmenağzı Mevkii Kozlu Beldesi Balıkçı Barınağı Kozlu Beldesi Ilıksu Plajı Kilimli Beldesi Balıkçı Barınağı Zonguldak Merkez Kapuz Plajı Kdz. Ereğli Çavuşağzı Mevkii Kdz. Ereğli Alacaağzı Mevkii BATIK DALIŞ NOKTALARI Faik Kalkavan Gemi Batığı Zonguldak Limanı ÇATES Barç Batığı - Çatalağzı BARTIN İLİ SU ALTI DALIŞ TURİZMİ İLE İLGİLİ VARLIKLAR Bartın ilinde su altı keşifleri için batıklar ve su altı mağaraları gibi ideal alanlar bulunmasına rağmen henüz bu alanda gerekli araştırma ve inceleme çalışmaları yapılmamıştır. Sualtı dalışı açısından el değmemiş bir hazine olan Amasra ve çevresinde özellikle Tarlaağzı Önü, Çakraz Burnu ve Mogada yakınlarında turistlerin ilgisini çekecek dalış alanları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra Amasra mendireği yakınlarında 17 yy.da Kırım dan esir, yağ ve hurda gümüş taşıyan

109 Hüssam Reis e ait gemi batığı bulunmaktadır. Ayrıca Gökyar, Çakraz ve Mogada açıklarında batıklara da rastlanmaktadır EKO TURİZM Uluslararası Eko Turizm Topluluğu TIES (The International Ecotourism Society) tarafından yapılan tanıma göre eko turizm; çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını gözeten, doğal alanlara karşı duyarlı bir seyahattir. Bireysel olarak ya da küçük gruplar halinde gerçekleştirilen eko turizm faaliyetleri, aileler tarafından işletilen ev yahut küçük işletmeleri, geleneksel mimarinin iyi örneklerini ve yerel kaynakların kullanımını hedef almaktadır. Genellikle deniz turizminde görülen kitle turizminin aksine eko turizm çevreci bir yaklaşımla turizm anlayışını sadece yaz dönemine değil tüm yıla yaymayı, tabiata yapılan baskıyı azaltarak tahribatı önlemeye yönelik planlamayı ve uzun vadeli sürdürülebilir bir ekonomik gelişmeyi hedeflemektedir. Zengin doğal kaynakları ile Batı Karadeniz Bölgesi, kaynakların sürdürülebilirliği ve bu kaynakların turizm amaçlı olarak değerlendirilmesi konusunda büyük bir potansiyele sahiptir. Sanayi faaliyetlerinin olmadığı kırsal alanlarda eko turizmin benimsenip yaygınlaştırılması sayesinde, yerli halkın bilinçlenerek kırsal kalkınmanın sağlanabilmesi için büyük bir fırsat değerlendirilmiş olacaktır. Eko turizm potansiyelleri kapsamında bölgede yer alan şelale ve çağlayanlar, doğal güzellikler ve korunan alanlar ile göl ve göletler ele alınacaktır. ŞELALELER / ÇAĞLAYANLAR Zonguldak - Harmankaya Şelaleleri: Zonguldak şehir merkezine 12 km mesafedeki şelaleye nehir yatağında 3 km lik bir yürüyüş ile ulaşılmaktadır. Yaklaşık 6 saat süren bir yürüyüşle geçilebilen parkur zaman zaman iple iniş yapmayı/tırmanmayı da gerektirmektedir. Zonguldak -Değirmenağzı Şelaleleri: 11km uzunluğundaki Değirmenağzı deresi üzerinde bulunan şelaleler irili ufaklı pek çok şelaleden oluşmaktadır. Zonguldak -Madencioğlu Şelaleleri: Devrek e 11 km mesafede bulunan Özbağı Beldesi nde Gerze Dere (Kurudere) üzerinde yer alan Madencioğlu Şelalesi Özbağı na 5 km mesafede olup oldukça dik olan dere yatağındaki irili ufaklı birkaç şelaleden oluşmaktadır. Zonguldak Gökçebey- Hacımusa Deresi: Uzunluğu 10 km yi bulan Hacımusa Deresi, Gökçebey ilçesinde, 60 m rakımında Yenice Çayı na akmaktadır. Hacımusa Deresi üzerinde ilginç coğrafi oluşumlar ve şelaleler görülmektedir. Şelaleler, yumuşak zeminlerin aşınarak

110 düzleşmesi ve suyun sert kayaları aşındıramadan bunların üzerinden düşmesi ile oluşmaktadır. Zonguldak - Kdz. Ereğli -Güneşli Şelalesi: Ereğli ye 25km uzaklıktaki Güneşli Şelalesi ne Güneşli Beldesi ndeki Güneşli Dere yatağından 2 saatlik yürüyüşle ulaşılmaktadır. Şelalenin yüksekliği 5 metre olup aşağısında bir havuz oluşmuştur. Karabük Merkez- Baklabostan Şelalesi: Karabük e 17km mesafede bulunan Baklabostan Şelalesi, Baklabostan Araştırma alanı içerisinde yer almaktadır. Bartın- Kurucaşile - Gölderesi Şelalesi: Kurucaşile ye 22km uzaklıkta bulunan Gölderesi yaklaşık 12km uzunluğunda olup Çambu Yalısı koyuna dökülmektedir. Bartın- Kurucaşile- Gökyar Şelalesi: Kurucaşile ilçesi, Kanatlı Köyü yakınlarında 70 m. yükseklikten denize düşen bir şelaledir. Şelaleye ulaşım, deniz motoru ile sağlanmaktadır. Bartın Ulus- Ulukaya Şelalesi: Ulus ilçesine 17 km uzaklıktaki şelale Ulus Çayı üzerindedir. Ulukaya Köyü sınırları içerisinde bulunan şelale tamamen kayalar içerisinden doğmakta ve 20 m. yükseklikten düşmektedir. Kanyon içerisinde ilerleyerek bir gölet meydana getiren Uluçay, yaklaşık 16km uzunluğundadır. Ulukaya Şelalesi ve Kanyonu; çevresindeki panoramik güzelliğiyle yoğun ziyaretçi çekmektedir. Kanyonun uzunluğu yaklaşık 1.5 km olup, yüksekliği 300 m dir. Bartın - Aksu Şelalesi: Aksu Çayı üzerindeki Aksu Şelalesi Umar Tepesi nden 35 m yükseklikten düşerek şelaleleri oluşturmaktadır. DOĞAL GÜZELLİKLER VE KORUNAN ALANLAR Zonguldak- Alaplı - Gümeli Tabiat Alanı Alaplı ya 35km uzaklıktaki Gümeli Bölgesi nin 255 hektarlık kısmı 2008 yılında koruma statüsüne alınmış ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Gümeli Tabiat Anıtı olarak tescil edilmiştir. Alanda nesli tükenmek üzere olan ve 1000 yaşın üzerinde olan pek çok Porsuk ağacı bulunmaktadır. Doğa tarihi bakımından çok değerli olan bu ormanın genel yapısı ılıman, nemli Kuzey Ormanları tipindedir. Alanın biyoçeşitlilik açısından çok zengin flora ve faunaya sahip olması, Türkiye nin 1000 ve 1200 yaşlarındaki en yaşlı porsuk ağaçlarını bünyesinde barındırması, yaylayı eko turizm açısından önemli hale getirmektedir.

111 Zonguldak- Devrek- Yedigöller Milli Parkı Zonguldak ın güneyinde yer alan 2.019hektar büyüklüğündeki Yedigöller havzası, kayan kütlelerin vadilerin önlerini kapatması sonucu oluşan yüzeysel ve yeraltı akışlarıyla birbirine bağlı kuzeyden güneye 1500 metre mesafede sıralanmış 7 heyelan gölünden oluşmaktadır. Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl olarak adlandırılan göller aralarında 100 metre yükselti farkı bulunan iki plato üzerinde yer almaktadır. Dördü büyük, üçü ise küçük olan bu göller yazın sıcak aylarda kurumaktadırlar. Gölleri içine alan 550 hektarlık alan Dirgine Orman İşletmesine bağlı işletme şefliği iken 1965 yılında milli park olarak ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Oldukça engebeli bir bölgede bulunan Milli Parkta heyelanın oluşturduğu göller, Orman Denizi ni andıran 238 adet bitki türünün bulunduğu zengin bitki örtüsü, göllerde yaşayan alabalıklar ve bu değerlerin yarattığı rekreasyonel kullanım potansiyeli Parkın ana kaynaklarını oluşturmaktadır. Milli Parkta hâkim bitki örtüsü kayın ağaçlarıdır. Ayrıca meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam, sarıçam, göknar, karaağaç, ıhlamur ve porsuk gibi değişik türde ağaçlar da görülmektedir. Karabük Yenice- Kavaklı Tabiatı Koruma Alanı: 334 hektarlık alan tarihinde tabiatı koruma alanı olarak ilan edilmiştir. Sahanın nadir bir ekosistem özelliği taşıması ve alanda olağanüstü boy ve çapta porsuk, fındık ve dişbudak gibi türler bulunması nedeniyle kaynak değeri yüksektir. Karabük - Çitdere Tabiatı Koruma Alanı: Şekermeşe ve Dibekyanı mevkiinde yer alan ha.lık alan tarihinde koruma alanı olarak tescil edilmiştir. Çok çeşitli ağaç türlerinin bir arada bulunduğu eşsiz bir ekosisteme sahip olması, Istranca meşesinin dünyada eşine ender rastlanan boy ve çaptaki örneklerinin varlığı, aralarında nesli tehlikeye düşmüş veya düşebilir türlerin de yer aldığı eşsiz yaban hayvanlarına sahip olması nedeniyle yüksek kaynak değerine sahiptir. Karabük - Gökpınar Arberatumu: Yenice ye 11 km uzaklıktadır metre rakımda bulunan arberatum sahası 4 ha. lık bir alanı kaplamaktadır. İçinde pek çok ağaç ve ağaçcık barındıran alan, 40 ın üzerinde ağaç türünün bir arada bulunması ve alanda anıt ağaçların varlığı nedeniyle 1991 yılında açık hava müzesi olarak tescil edilmiştir. Ayrıca Dünya Ormancılık Örgütü (FAO) ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından mutlak koruma sahası olarak kabul edilmiştir. Karabük - Karakaya Deresi: Büyükdüz Orman Araştırma Bölgesinden doğan Baklabostan Deresi, Karakaya Deresinin başlangıcını oluşturmaktadır. Başlangıç rakımı 770 metre olup birçok irili ufaklı derenin birleşmesiyle oluşmuştur. Toplam uzunluğu 19 km dir. Karabük - Kızılkaya Deresi: Kızılkaya deresi 400 metre rakımdan doğmakta olup 140 metre rakımında Filyos (Yenice) ırmağına kavuşmaktadır. Uzunluğu 8250 metredir. Kızılkaya Deresi

112 üzerinde suyun akışına bağlı olarak küçük şelalelere ve yüzülebilecek küçük gölcüklere rastlamak mümkündür. Özellikle ilkbahar aylarında suyun akışı oldukça kuvvetlidir. Bartın- Küre Dağları Milli Parkı/KDMP : Milli parkın idarî olarak etrafında bulunan ilçe merkezleri Bartın a ait olan Ulus, Kurucaşile ve Amasra ile Kastamonu ya ait olan Azdavay, Pınarbaşı ve Cide ilçeleridir. Sahip olduğu değerler dolayısıyla 2000 yılında Milli Park statüsü alan KDMP, korunması amaçlanan biyolojik çeşitliliklerin güvence altına alınması için kullanılan tampon bölge kavramının da gündeme gelmesine vesile olmuştur. KDMP, Avrupa'nın olağanüstü doğal güzellikleri ile turizm arasında karşılıklı denge ve uyuma dayalı bir korunan alanlar ağı oluşturmak suretiyle korunan alanların yönetiminde kalitenin arttırılmasını tevsik eden bir sivil toplum kuruluşu olan ve adını Korunan Alanlar Ağı (Protected Area Network) kısaltmasından alan PAN Parks ın Türkiye de kabul ettiği ilk alan olma özelliğine de sahiptir. Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı; genel özellikleri ve kaynak değerleri açısından eşsiz bir jeolojik yapı özelliği göstermektedir. Küre Dağları nın batı kesimi, içinde yaşlı ormanların, kanyonların, akarsu ve çayırlıkların da olduğu geniş, el değmemiş, nemli karstik ormanlara sahiptir. Bu açıdan Toros Dağları ile benzerlik gösteren Küre Dağları nın en önemli ayırt edici özelliği, karışık ormanlarıdır. Uluslararası öneme sahip olan KDMP; kanyonları, boğazları, mağaraları, şelaleleri, düdenleri, ilginç karstik oluşumları, 1200 yıllık yaşlı ve bakir ormanları, flora ve endemik bitki varlığı, 129 kuş ve 40 memeli türünün yaşadığı fauna zenginliği ile ekoturizm açısından zengin bir çeşitlilik sunmaktadır. Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı nın yakın çevresi aynı zamanda zengin ve çeşitli folklorik değerlere sahiptir. Milli Parkın doğal güzelliklerinin yanısıra bu folklorik değerler yörenin en önemli turizm potansiyelini oluşturmaktadır.

113 Karabük- Eflani - Kokurdan Yaylası: 1000 m rakımlı Kokurdan Yaylası, Eflani ye 16 km uzaklıkta yer almaktadır. Karabük- Eskipazar- Eğriova Yaylası: Adiller ve Şevkiller köylerinin kullandığı 1200 m rakımlı Eğriova Yaylası geniş bir alana yayılmıştır. Yayla ve çevresi çam, köknar ve gürgen ağaçları ile çevrelenmiştir. Yaylada her yıl Temmuz ayında yayla şenlikleri yapılmaktadır. Karabük- Safranbolu: Safranbolu da, yoğun orman alanları ve coğrafi yükseltiler, bölgede büyük yaylaların oluşumuna olanak sağlamıştır. Sarıçiçek ve Uluyayla, yörenin önemli büyüklükteki yaylalarıdır. Ne var ki Sarıçiçek Yaylası günümüzde yaylacılık açısından faal değildir. Bartın- Arıt (Zoni) Yaylası: Zoni Yaylası Arıt ın kuzeybatısında, KDMP nın tampon zonunda yer almaktadır. Yörenin bitki örtüsünü, köknar, sarıçam, kayın, gürgen, meşe, akağaç, kiraz, ıhlamur, kayacık, dışbudak ve yüzlerce alt flora oluşturmaktadır. Bartın- Ulus-Uluyayla: Ulus a 25km mesafededir. Uluyayla, Karadeniz oluşumu sırasındaki büyük yer hareketleri ile meydana gelmiş büyük bir düzlüktür. Denizden yüksekliği ortalama 1000 metre olan Uluyayla nın yüz ölçümü yaklaşık 47 km 2 dir. Alanda beş adet yayla yerleşmesi (Karakız, İnönü, Kızılgöl, Çokman, Aşağı Yayla) bulunmaktadır ve geleneksel anlamda yaylacılığa devam edilmektedir. Bitki örtüsü iğne ve yayvan yapraklı ağaçlardan oluşmaktadır. Alanın batısında iki adet mağara İnönü (Kırlangıç ya da İnağzı) ve Subatık Mağaraları bulunmaktadır. Yaylada yaylacılık geleneği devam etmekte olup, Temmuz aylarında yayla şenlikleri yapılmaktadır. Bartın- Ardıç ve Gezen Yaylaları: Ardıç ve Gezen yaylaları, Kumluca-Safranbolu ve Yenice arasında kalan ardıç bölgesinde birbirlerinden 8 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Ortalama yükseklikleri 1500 m. civarında olmakla birlikte Ekim - Mayıs ayları arasında yılın beş ayını karlar altında geçirmektedir. Alana ulaşımı sağlayacak düzgün bir yolu yoktur. GÖLLER / GÖLETLER Karabük te büyük doğal bir göl bulunmamaktadır. Ovacık ın kuzey kesiminde Şamlar Köyü yakınlarında Karagöl adlı bir krater gölü bulunmaktadır. Ayrıca; DSİ tarafından sulama amaçlı olarak kullanmak üzere Eflani de üç gölet yapılmıştır. Bunlar; Bostancılar Göleti, Esencik (Kadıköy) Göleti ve Ortakçılar Göleti dir. Çevresindeki ormanların güzelliği nedeniyle yürüyüş amaçlı olarak kullanılan gölette olta balıkçılığı da yapılmaktadır.

114 Karabük- Eflani İlçede yılları arasında inşa edilen üç adet gölet bulunmaktadır. Bunlar; Bostancılar, Esencik (Kadıköy) ve Ortakçılar Göletleri dir. Karabük Eflani - Bostancılar Göleti: İlçenin kuzey batısında Ovaçalış-Soğucak yolu üzerinde bulunan Bostancılar Göleti Eflani ye 3 km uzaklıktadır. Sulama amacıyla toprak dolgu olarak inşa edilen gölet 1 km genişliğindedir. Bostancılar göletinin yüksekliği m.dir. Karabük Eflani- Esencik Göleti: Esencik Göleti (Kulüp Köyü) Eflani merkeze 4.5 km uzaklıktadır. Sulama amacıyla toprak dolgu olarak inşa edilen Esencik Göleti nin genişliği 2500 metre ve yüksekliği 15 metredir. Karabük Eflani -Ortakçılar Göleti: Bostancı Köyü Ortakçılar Mahallesi nde yer alan göletin Eflani ye uzaklığı 5 km dir. 940 metre yükseltide bulunan göletin alanı yaklaşık m 2 dir. Ortakçılar Göleti nin genişliği 1150 metre ve yüksekliği 15 metredir. Göletlerde aynalı sazan gibi çeşitli balıklar yaşamaktadır. Göletlerde olta balıkçılığı, foto safari, doğa yürüyüşü gibi aktiviteler yapılmaktadır. Karabük Ovacık - Karagöl: Karabük e 35 km uzaklıkta bulunan Küçüksu Köyü Karagöl Mahallesinde yer alan Karagöl bir krater gölü olup çevreden sızan kaynak sularının killi zeminde oluşan göl tabanını tampon yaparak birikmesiyle oluşmuştur. Karagöl, Karagöl Fayı nedeniyle yatay bir konumda düşen killi birim bloklarının göl zeminini oluşturmasıyla meydana gelen tektonik kökenli bir göldür DAĞ TURİZMİ/DOĞA YÜRÜYÜŞLERİ Dağ turizmi doğayı keşfetmek amacıyla dağlara yönelik olarak yapılan alternatif bir turizm biçimidir. Doğa yürüyüşü olarak tanımlanan trekking, sırt çantalı ya da çantasız, günübirlik veya daha uzun süreli olarak yapılan bir yürüyüş etkinliği olarak ifade edilebilir. Günümüzde doğanın tüm yönleriyle yaşanmasına olanak sağlayan doğa yürüyüşleri (trekking) hızla yaygınlaşmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı dağ ve doğa yürüyüşü turizminin gelişmesine yönelik çalışmalar yürütmekte olup bazı yörelerde yürüyüş rotaları ve mola noktaları belirlemiştir. Bu rotalar üzerinde ihtiyaç duyulan kamp alanları, tuvalet, çöp toplama yerleri gibi bazı altyapı ihtiyaçlarını karşılayacak donanımı sağlamaktadır. Bölgemizde bulunan Küre Dağları doğa yürüyüşü açısından en bilinen bölgedir.

115 DOĞA YÜRÜYÜŞLERİ/ DAĞ TURİZMİ Zonguldak İli Dağ Turizmi ve Doğa Yürüyüşleri ile İlgili Varlıklar Dağlık ve ormanlık bir alandan oluşan Zonguldak coğrafyasında yükseltiler 2000 metreyi aşmamaktadır. Dört mevsim yeşil kalabilen, aralarında küçük akarsu ve köyler olan bu dağlık alanlarda yürüyüş yapmak ve doğada vakit geçirmek mümkündür. Trekking Güzergahları Değirmenağzı Şelaleleri (Aşağıçayır, Yahma Köyü, Üçköy/ Kozlu), Alacaağzı Gökçeler Vadisi (Kandilli / Kdz.Ereğli), Güneşli Şelaleleri Kayalıdere Vadisi (Çaylıoğlu Beldesi, Devrek Kdz.Ereğli arası), Harmankaya Şelaleleri (Elvanpazarcık / Merkez), Ilıksu Saka Köyü (Kozlu), Bölüklü Yayla Bacaklı Yayla (Gümeli / Alaplı), Dirgine Vadisi Aksu Yaylası (Eğerci / Devrek), Bostandüzü (Akçasu Köyü / Devrek), Çatalağzı Donbay Düzü, Elmacı Köyü Dağköy Hattı, Madencioğlu şelaleleri (Özbağı/Devrek) Hacımusa Deresi (Hacımusa/Gökçebey) Karabük İli Dağ Turizmi ve Doğa Yürüyüşleri ile İlgili Varlıklar Karabük ili ve ilçelerinde, özellikle de Eskipazar, Yenice ve Safranbolu ilçelerinde önemli doğa yürüyüşü güzergâhları mevcuttur. a. Eskipazar 2009 yılında Karabük Valiliği ve Eskipazar Kaymakamlığı tarafından hayata geçirilen Doğadan Tarihe Yürüyüş Rotaları projesi, toplam 8 farklı parkurdan oluşmaktadır. Patika ve orman yollarının işaretlenmesiyle oluşturulan bu rotalar, toplamda 166 kilometrelik bir güzergâhı kapsamaktadır. Eskipazar trekking güzergahları şunlardır: Yalakkuz Eğriova Göleti-Ören (11 km)

116 Ören-Kuyucak Yaylası (12 km) Kuyucak Yaylası-Adiller Eğriova Göleti (14 km) Adiller Eğriova Göleti- Alan Yaylası (10 km) Alan Yaylası-Hadrianoupolis antik kenti (14 km) Hadrianoupolis-Aslanlar (10 km) Aslanlar-Kimistene antik kenti (13 km) Çetiören-Kimistene (109 km) b.yenice Karabük Valiliği ve Yenice Kaymakamlığı tarafından gerçekleştirilen Yenice Yürüyüş Parkurları projesi 2009 yılında uygulamaya geçirilmiş olup toplamda 210 kilometrelik 21 farklı parkurdan oluşmaktadır. Günübirlik, kısa ve uzun olmak üzere 3 farklı kategoride oluşturulan yürüyüş parkurları genellikle orman yolu ve patikalardan oluşmaktadır. Yenice ormanları yürüyüş parkurları, her seviyedeki yürüyüşçülere hitap eden birkaç saatlik kolay parkurlardan (kısa), 4-6 saatlik günübirlik yürüyüşlere ve 2-6 günü kapsayan uzun rotalara kadar turistlere üç farklı kategoride trekking imkanı sunmaktadır. Yenice trekking güzergahları şunlardır: Günübirlik Parkurlar Kent Ormanı - İncebacaklar - Şeker Kanyonu (11 km.) Yazıköy - Aslandibi (12 km.) Göktepe Yaylası - Bağbaşı Yaylası - Çeltik Köyü (11 km.) Göktepe Yaylası - Bektaş Yayla - Fındıkaltı (12 km.) Değirmendere Alabalık - Kızılkaya Orman İşletme (12 km.) İncebacaklar Köyü - Şekermeşe Orman İşletme (14 km.) Sorgun Yayla - Keltepe Zirve - Eğriova Karabük Göleti (12 km.) Karaağaç Köyü - Keltepe Zirve - Sorgun yayla (15 km.) Gökbel Köyü - Karakaya - Anayol Dolemit Madeni (15 km.) Arboretum - Subatan Yaylası - Arboretum (15 km.) Uzun Parkurlar Eğriova Eskipazar Göleti - Meyri Sapağı - Eğriova Karabük Göleti (25 km. - 2gün) Arboretum - Eğriova Karabük Göleti - Keltepe Zirve - Sorgun Yayla (30 km. - 2gün)

117 Karaağaç - Belen Yayla - Eğriova Karabük Göleti - Sorgun Yayla - Karaağaç (23 km. - 2gün) Değirmen Alabalık - Kızılkaya - Yalaklaryanı - Baklabostan Orman İşletme-Karakaya Orman İşletme - Anayol Dolemit Maden (63 km.- 5 gün) Kent Ormanı - Şekermeşe Orman İşletme - Eğriova Eskipazar Göleti - Sorgun Yayla - Keltepe Zirve - Eğriova Karabük Göleti Subatan - Arboretum (77 km. - 6 gün) c. Safranbolu Uzun Parkurlar Safranbolu dan - Eflani ye Katır Yolu: Safranbolu dan Eflani ye ya da Cinci Han dan- Taşhan a giden bu yol; hem doğal, hem de bir kültür yoludur. Her iki yönde de yürünebilmektedir (2 gün). Dört mevsim yürünebilir. Ulugeçit Köyü - Sakaralan Kanyonu: Parkurun başlangıç noktası Eflani ye bağlı Ulugeçit Köyü dür. Buradan başlayan yürüyüş 20 km. sonra Safranbolu ya bağlı Değirmencik Köyü ne ulaşmaktadır. Köyden sonraki yürüyüş yolu zor bir parkur olup özellikle Yörük Köyü nün alt kısmında bulunan kanyonun geçilmesi oldukça zordur (2 gün). Çatak Köyü - Sırçalı Kanyonu: Çatak Köyü nden başlayan parkur, Karabük-Kastamonu karayolunun kenarında bulunan tarihi kemer köprüde bitmektedir (2 Gün). Dört mevsim yürünebilir. Örencik - Sırçalı Kanyonu: (2 gün) Dört mevsim yürünebilir. Ağaçkese Köyü - Sırçalı Kanyonu: Ağaçkese Köyü nde, Safranbolu-Eflani karayolunun kenarından başlayan parkur, Karabük-Kastamonu karayolunun kenarında bulunan tarihi kemer köprüde bitmektedir (2 Gün). Dört mevsim yürünebilir MAĞARA TURİZMİ Meydana geliş şekillerine göre doğal ve yapay olmak üzere ikiye ayrılan mağaralar yüzyıllardır insanların ilgisini çekmektedir. İnsanların kazdığı ve birtakım arkeolojik eserlerin bulunduğu mağaralar (kaya mezarları, yeraltı şehirleri, kaya evleri, tapınaklar vb.) ile fizikikimyasal olaylarla oluşan doğal mağaralar turistler için önemli mekânlardır. Mağaraların içinde bulunan karstik oluşumlar (sarkıtlar, dikitler, damlataşlar), hayvanlar (mağara böcekleri, yarasalar, mağara balıkları, vb.) ve bitki toplulukları (sarmaşıklar, yosunlar), su kaynakları, şelaleler değişik heyecanlar ve farklı deneyimler arayan günümüz turistinin ilgisini çekmektedir. Son yıllarda alternatif bir turizm türü olarak gelişme gösteren ve pek çok macera severin ilgisini çeken mağara turizmi 1990 lı yıllardan bu yana turizmi çeşitlendirme politikası güden

118 Kültür ve Turizm Bakanlığı nın da gündemindedir. Mağaraların durumlarına ve ziyaretçilerin donanımlarına göre mağara turizmi üç şekilde gerçekleştirilebilmektedir: 1. Turizme açık olan mağaralar (Zonguldak Cehennemağzı Mağarası, Zonguldak Gökgöl Mağarası, Bartın Gürcüoluk Mağarası, Karabük Mencilis Mağarası) 2. Ekipmanlı normal ziyaretçilerin rehber eşliğinde ziyaret edebileceği mağaralar (Zonguldak Çayırköy Mağarası) 3. Ekipmanlı profesyonel ziyaretçilerin girebileceği mağaralar (Zonguldak-Kızılelma Mağarası) Özellikle maceracı insanların ilgi gösterdiği ve sportif bir aktivite olan mağaracılık faaliyetleri tırmanış, yürüyüş, yüzme, su altı geçişleri, botla geçiş vb. gibi aktiviteler gerektirdiğinden profesyonel deneyim ve ekipmana ihtiyaç duyulur. Bu tip sportif mağaracılık faaliyeti deneyimli ve bu konuda uzman rehberler liderliğinde gerçekleştirilir. Zonguldak Merkez - Gökgöl Mağarası: Uzunluğu kollarıyla birlikte m olan ve birbirine bağlı katlardan oluşan, yatay olarak gelişmiş, 100 metre rakımındaki (mağara ağzı) halen aktif bir mağara olan Gökgöl Mağarası, Zonguldak Ankara karayolunun 5. km sinde bulunmaktadır. Tersiyer dönemine ait kayaç katmanlarının çökeldiği zamandan beri (yaklaşık yıl) oluşumu devam eden mağara, damlataş oluşumu açsından çok zengin olup, başka mağaralarda olmayan değişik renk ve şekillerde damlataş oluşumlarını barındırmaktadır. Karbon kireçtaşı oluşumlu mağarada traverten, sarkıt, dikit, sütun, bayrak, perde, akma damlataşları ve yoğun makarna sarkıtları görülmektedir. Zonguldak Merkez - Kızılelma Mağarası: Türkiye nin en uzun mağaralarından biri olan Kızılelma Mağarası, Kilimli beldesinin güneydoğusunda Ayiçi Mahallesinde bulunmaktadır. Mağaranın girişi 155 metre rakımdadır. Düden şeklinde gelişen mağara Ayiçi Deresi ve Aydın Deresi sularını toplamaktadır. Yeraltı sisteminin (Kızılelma- Cumayanı) toplam uzunluğu 10 km yi bulan mağara, 12 km lik Pınargözü Mağarasından sonra Türkiye nin en uzun ikinci mağara sistemidir. Kızılelma Mağarası kollarıyla birlikte m uzunluğundadır. Oluşum yönünden zengin olan Kızılelma Mağarası, sarkıtları, dikitleri, sütunları, gölleri ve akarsuları ile görsel açıdan son derece zengin bir mağaradır. Zonguldak Merkez- Cumayanı Mağarası: Kızılelma Mağarasının devamını oluşturan Cumayanı Mağarası Kilimli Beldesi nin doğusunda bulunur. Yaklaşık 10 km lik bir sistemin sonu olan Cumayanı Mağarası nda başka hiçbir mağarada görme olasılığı olmayan doğal bir

119 köprü bulunmaktadır. Mağara 1100 m uzunluğundadır. Kuyu ağzı 8 metre rakımında bulunmaktadır. Geniş bir alana yayılan travertenler, dev sarkıtlar ve yeraltı deresinin oluşturduğu göllenmeler, kumsallar mağaraya özgün bir kimlik kazandıran jeolojik, jeomorfolojik oluşumlardır. Karabük Merkez-Bulak (Mencilis) Mağarası: Deniz seviyesinden 730 m. yükseklikte bulunan Bulak (Mencilis) Mağarasının toplam uzunluğu 6052 m yi bulmaktadır. Mencilis Mağarası, yatay olarak gelişmiş, çok katlı, kaynak konumlu aktif ve fosil bölümlerden oluşan bir mağaradır. Mağaranın 2.5 km lik kısmı haritalanmıştır. Birbirine bağlı üç kattan oluşan bu mağara, ilginç bir oluşum ve gelişim özelliğine sahiptir. İçindeki yeraltı nehirleri, göletleri, şelaleleri ile mağara araştırmacıların ilgisini çekmektedir. Mağaranın 350 m.lik kısmı ışıklandırılarak turistik amaçlı olarak geziye açılmıştır. Karabük- Safranbolu Yıl Mağarası: Karabük e bağlı 100. Yıl Sitesi önünde, Bulak Kanyonu na bakan çocuk parkının altında yer alan bu mağara 803 m uzunluğundadır ve tek bir galeri halinde batıya uzanmaktadır. Mağara ağzının bulunduğu kanyon çoğunlukla büyük yumrulu kireçtaşı içinde oluşmuşsa da mağaranın tümü ince taneli kireçtaşları içinde yer almaktadır. Mağara ziyarete açık değildir. Karabük- Safranbolu -Hızar Mağarası: Safranbolu ya 7.5 km uzaklıktadır. 900 m. yükseltide bulunan mağaranın keşfi henüz yapılmamıştır. Karabük- Safranbolu/Ağzıkara Mağarası: Harmancık köyünde bulunan Ağzıkara Mağarası sarkıt, dikit ve diğer jeolojik oluşumlar bakımından farklı bir güzellik ve zenginlik içermektedir. Bu mağaraların dışında, Uluyayla da henüz yeterince keşfedilmemiş büyük bir mağara girişi ile ormanın iç kesimlerinde derin çukurluk biçiminde ilginç jeolojik oluşumlar bulunmaktadır. Yenice de bulunan İnönü Mağarası, Kıraç Mağarası mağaracıların ilgisini çekecek özelliklere sahiptir. Ovacık ilçesinde ise, Abdullar köyü İnönü mevkiinde iki odalı mağara, Ören mevkiinde mağara, Akçapınar mahallesi altında dokuz odalı mağara ve Ganibeyler köyünde üç odalı mağara bulunmaktadır. Bu mağaralarla ilgili araştırmalar henüz yapılmamıştır. Bartın/Amasra -Gürcüoluk Mağarası: Bartın a 32 km uzaklıktadır. Toplam uzunluğu 169 m, girişe göre en derin noktası -5 m olan Gürcüoluk mağarası yatay olarak gelişmiş geçit konumlu fosil bir mağaradır. Odalar; gri, krem ve bej arasında değişen renkli sarkıt ve dikitlerle bezeli çeşitli şekiller, traverten havuzlar ve basamakların oluşturduğu rengârenk bir dünyadır. Bu odalardan birinden üst kattaki odalara geçilebildiği gibi bir diğerinden ancak bir insanın sığabileceği büyüklükteki bir dehlizle yeryüzüne çıkmak mümkündür.

120 Bartın/Amasra -İncivez Mağarası: İncivez köyü yakınlarında yer alan mağara, Amasra ya 15 km uzaklıktadır. Mağaraya 15 dakikalık yürüyüşle ulaşılmaktadır KUŞ GÖZLEMCİLİĞİ Kuş gözlemciliği doğayı kuşların dünyasından tanımayı sağlayan bir gözlem sporudur. Kuşların renkleri, davranışları ve yaşam alanlarının çeşitliliği insanları kuş gözlemine çeken etkenlerdir. Türkiye de kuş gözlemciliği son yıllarda dünyadaki gelişmelere paralel olarak hızla yayılmaktadır. Ülkemiz kuş türleri açısından zengin olup yaklaşık 460 kuş gözlemlenebilmektedir. Bu zenginliğin en önemli nedenleri, ülkemizin zengin sulak alanlara sahip olması ve kuş göç yolları üzerinde bulunmasıdır. Zonguldak İli Kuş Gözlemciliği ile İlgili Varlıklar Karadeniz den İç Anadolu ya açılan derin bir koridor olan ve Zonguldak içinden geçen Filyos Çayı, çevredeki zengin bitki örtüsü ve vadilerle birlikte yaban hayatının gelişmesi için çok uygun koşullar içerir. Filyos çayı koridoru üzerinde bulunan Filyos Beldesi-Sazköy Mevkii ile Filyos Çayı Havzası özellikle kışın ve kuşların göç mevsiminde kuş gözlemciliği açısından önemlidir. Zonguldak ilinde 280 kuş türünün yayılış gösterdiği veya hayatlarının belirli bir kısmını burada geçirdikleri belirlenmiştir. Zonguldak ili bu kuş çeşitliliği ile Türkiye deki iller sıralamasında ilk 10 da yer almaktadır. Zonguldak ta belirlenen kuşların çoğunluğu göçmen kuşlardır. Göçmen kuşların en yoğun olarak görülebildiği aylar Mayıs ve Eylül aylarıdır. Zonguldak ilinde ilgi çekici kuş türleri kaydedilmektedir. Bunlar arasında her sene Türkiye de çok az kaydı bulunan Sürmeli Kumkuşu, Büyük Kumkuşu ve Bataklık Kırlangıcı sayılabilir. Diğer taraftan dünyanın en hızlı kuşunu (Gökdoğan) ve Türkiye nin en küçük kuşlarını (Çitkuşu, Çalıkuşu, Sürmeli Çalıkuşu) Zonguldak ta gözlemlemek mümkündür. Bu türlerin tamamı Filyos deltasında gözlemlenmiştir. Karabük İli Kuş Gözlemciliği ile İlgili Varlıklar Dünyayı kuşların dünyasından tanımayı sağlayan bir gözlem sporu olarak tanımlanan kuş gözlemciliği potansiyeli açısından özellikle Yenice ormanlarının çok zengin olduğu ifade edilebilir. Yenice Ormanları farklı kuş türlerine ve onların besin kaynağı olan böceklere doğal yaşam ortamı sağlamaktadır. Ormanlarda gökçe güvercin, ak sırtlı ağaçkakan, ortanca ağaçkakan, çizgili ötleğen, alaca sinekkapan türleri yoğun olarak bulunmaktadır. Ayrıca

121 çulluk, tahtalı güvercin, alakarga, orman tavuğu, ispinoz, atmaca ve diğer bazı yırtıcı kuş türleri bölgede izlenebilmektedir. Bartın İli Kuş Gözlemciliği ile İlgili Varlıklar Amasra da çeşitli balıkçıl kuşların yanı sıra kış aylarında Amasra limanlarına gelen kuğular da izlenebilmektedir KÜLTÜR TURİZMİ Kültür turizmi, bir bölgenin ya da bir ülkenin kültürel varlıklarını; tarih, sanat, mimari, arkeoloji gibi kültürel ögeleri, halkın yaşam biçimini, festivaller, moda gösterileri, müzik, sinema gösterileri, sergiler, v.b. kültürel etkinlikleri ve güncel sanat eserlerini turistik bir ürün biçiminde ziyaretçilerin hizmetine sunan bir turizm biçimidir. Tüm arkeolojik, tarihsel kültür varlıkları, müzeler, ören yerleri, anıtsal yapılar, sivil mimari örnekleri, her türlü güncel sanat eseri ve etkinliği (resim, heykel, film, fotoğraf, güncel sanat, festivaller, konserler, sergiler) etnografya, folklor, yemek kültürü, bazı sosyo-ekonomik olgular (gecekondular, dinsel motifler), gibi kültürel ürünlerin keşfedilmesi, incelenmesi, tecrübe edilmesi ve eğitim amacıyla yapılan seyahatler bu turizm türü içerisinde yer almaktadır. Safranbolu, Eskipazar, madencilik faaliyetleri ile ön plana çıkan Zonguldak kültür turizminin gerçekleştirilebileceği yerlerin başında gelmektedir TURİZM SEKTÖRÜ KONAKLAMA VE HİZMET KAPASİTESİ TABLO.19. Zonguldak, Karabük, Bartın İlleri Konaklama Tesisi Sayısı (2011) Tesis Türü ve Sınıfı Zonguldak Karabük Bartın Toplam ***** **** *** ** * Özel Belgeli Belediye Belgeli Oteller Pansiyonlar TOPLAM Kaynak: Zonguldak, Karabük, Bartın Kültür ve Turizm Müdürlükleri, 2011

122 Bölgedeki konaklama tesislerinin % 45 i (88 adedi) Karabük ilinde yer almaktadır. Mevcut tesislerin çoğu Safranbolu ilçesinin turistik ve kültürel özelliği nedeniyle eski konakların restorasyonu ile oluşturulmuş özel belgeli konak ve otellerdir. Karabük ilini 76 konaklama tesisi ile Bartın ili (% 38) izlemektedir. En az konaklama tesisinin ise Zonguldak ilinde (% 17) bulunduğu görülmektedir. Bununla birlikte Zonguldak ilinde ağırlıklı olarak turizm işletme belgeli ve nitelikli tesis (yıldızlı) faaliyet göstermektedir. TABLO.20. Zonguldak, Karabük, Bartın İlleri Konaklama Tesisi Kapasitesi (2011) İller Turizm İşletme Belgeli Belediye Belgeli Oda Sayısı % Yatak Sayısı % Oda Sayısı % Yatak Sayısı % Zonguldak Karabük Bartın Toplam Kaynak: Zonguldak, Karabük, Bartın Kültür ve Turizm Müdürlükleri, 2011 Zonguldak, Karabük ve Bartın illeri oda sayısı ve yatak kapasitesi açısından incelendiğinde bölgedeki turizm işletme belgeli ve belediye belgeli oda sayısının 3667 oda ve yatak kapasitesinin ise 8508 yatak olduğu görülmektedir. Bölgede toplam yatak sayısı içerisinde turizm işletme belgeli yatak sayısının oranı % 37 dir. En çok turizm işletme belgeli yatak kapasitesi Zonguldak ilinde bulunmaktadır. Zonguldak bölgedeki toplam yatak kapasitesinin % 44 üne sahiptir. En çok belediye belgeli yatak kapasitesi ise Bartın ilinde bulunmaktadır. Bartın ili bölgedeki belediye belgeli yatakların % 47 sine sahiptir.

123 Tablo.21. İllere Göre Bölgeyi Ziyaret Eden Turist Sayısı ZONGULDAK KARABÜK BARTIN Kaynak: Zonguldak, Karabük, Bartın Kültür ve Turizm Müdürlükleri, 2011 Yıllar itibarıyla en çok turist alan il Bartın dır. Bölgeye gelen yaklaşık 450 bin turistin yarıya yakını Bartın ilinde konaklamaktadır. Bölgeye gelen turistlerin ortalama % 95 ini yerli turistler oluşturmaktadır. Bölgeye gelen yabancı turist oranı yıllara göre % 6-% 8 arasında değişmektedir BÖLGEDE TURİZM SEKTÖRÜ İSTİHDAM DEĞERLERİ Tablo.22. İller İtibariyle Turizm Sektöründe İstihdam Edilen Çalışan Sayısı (2011) TURİZM İŞLETMELERİ ZONGULDAK KARABÜK BARTIN Turizm İşletme Belgeli Konaklama Tesisleri Belediye Belgeli Konaklama Tesisleri Seyahat Acentaları Yiyecek İçecek İşletmeleri (Restaurant, Cafe, Bar) TOPLAM

124 Kaynak: Rakamlar, TR 81 bölgesinde faaliyet gösteren turizm işletme belgeli ve belediye belgeli konaklama tesisleri ile Sanayii ve Ticaret Odası kayıtları ve Esnaf ve Sanatkârlar Odası kayıtlarından derlenmiştir. Bölgede turizm sektöründe toplam 3191 kişi istihdam edilmektedir. Ancak turizm sektöründe çalışan insan sayısının bu rakamın çok daha üzerinde olduğu tahmin edilmektir zira pek çok tesiste sigortasız çalışan çok sayıda insan bulunmaktadır. Bununla birlikte turizm sektöründe en çok çalışan Zonguldak ilindedir.

125 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER Bölge coğrafyasının jeomorfolojik özellikleri nedeniyle farklı turizm aktivitelerine uygun yapıda olması Turizm kavramı yerel yönetimlerce ve bölge halkınca tam olarak algılanamaması Turistlerin değişen motivasyonları, daha otantik, farklı ve benzersiz deneyimler yaşamak istemeleri ve farklı turizm ürünlerine yönelik olarak değişen satın alma davranışları Doğaya yönelik turizm faaliyetlerinin artışı nedeniyle doğal çevre üzerinde baskının artması, biyolojik çeşitliliğin olumsuz etkilenmesi ve yok olması Bölgenin Batı Karadeniz Kıyı Koridoru çalışmasının bir parçası olması Doğal ve kültürel değerlerin yeterince korunamaması Kıyı turizminin yoğun olduğu bazı destinasyonlarda pazarın doyuma ulaşması nedeniyle turistlerin alternatif destinasyon ve turizm çeşidi arayışı Nüfus yoğunluğu nedeniyle taşıma kapasitesinin aşılması ve doğal alanlarda tahribat yaratması Flora ve fauna açısından benzersiz bir zenginliğe sahip olması Bölgede alternatif turizm çeşitleri konusunda uzmanlaşmış seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin az ve yetersiz olması Dünyada ve Türkiye de alternatif turizm türlerine yönelik talebin giderek artması Bazı alanlarda artan yoğun turist akını sebebiyle alanın doyum noktasına ulaşması ve kaynakların bozulma ve kirlenme seviyeleri arttıkça ve taşıma kapasitesi zorlandıkça yörenin cazibesini yitirmeye başlaması

126 Önemli orman alanlarının ve Milli Parkların bölge sınırları içerisinde yer alması (Küre Dağları Milli Parkı, Yenice Ormanları, Yedigöller Milli Parkı) Denizlerin kirli olması nedeniyle kıyı turizminin yapılamaması Karadeniz Havzası Ekonomik İşbirliği vb. gerçekleşme olasılığı yüksek uluslararası organizasyonların gündemde olması Safranbolu ve Amasra da artan kitle turizmi ve günübirlikçi sayısına bağlı olarak bölgede yaşanan yoğunlaşma ve bu yoğunlaşmanın getirmiş olduğu sorunlar Tarihi, arkeolojik, kültürel ve folklorik değerlerin doğal alanlarla bir arada bulunması Turizm paydaşları arasında diyalog ve işbirliğinin yetersiz olması Üniversite şehirleri olması nedeniyle artan genç nüfus ve öğrenci ailelerinin bölgeyi ziyaret etmeleri nedeniyle potansiyel turist sayısının artması Bölgede Sit alanı ilan edilen (Örneğin Safranbolu) şehirlerde restorasyon çalışmalarında yaşanan bürokratik zorluklar Uluslararası ve ulusal pazarlar için keşfedilmemiş bir destinasyon olması Plansız kentleşme Bölgede bulunan üç kentin (Zonguldak, Karabük, Bartın) birbirine yakın olması ve bütünleşik bir destinasyon yaratma potansiyeli Rakip destinasyon merkezlerinin (Kastamonu, Beypazarı vb.) olması ve bu şehirlerin bazı alanlarda rekabet üstünlüğüne sahip olmaları. Özgün turistik ürün çeşitliliğine sahip olması Doğal alanlarda bulunan üst yapı tesislerinin doğal çevre ile uyumsuz olması Bölgede gelişen ulaşım olanakları nedeniyle bölgenin daha ulaşılabilir olması

127 Büyük şehirlere yakın olması Dünya miras listesine dahil edilen Safranbolu nun uluslararası üne sahip olması, olumlu marka imajı ve bölgede marka yaratma potansiyelinin olması Eko turizm potansiyelinin yüksek olması Konaklama tesisi niteliklerinin ve yatak kapasitesinin yetersiz olması Toplumda alternatif turizm bilincinin yeterince geliştirilememiş olması Bölgedeki sanayi tesislerinin varlığına bağlı olarak artan çevre kirliliği ve yetersiz çevre kalitesi Küresel ısınma nedeniyle güney bölgelerinden kaçış ve kuzey bölgelerine yönelik turizm talebinin artması Bölgede turizm pazarının doyuma ulaşmamış olması ve rekabetin şiddetli olmaması nedeniyle yeni yatırımcılara açık olması Yeterli turistik kaynakların varlığına karşın turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi hususunda vizyon eksikliği Kalifiye turizm personeli istihdamı Bölgenin turistik tanıtım ve pazarlamasının yetersiz olması

128 Üretim (bin ton) YAPI SEKTÖRÜ Batı Karadeniz Bölgesinde yapı malzemeleri sektörü 10 alt sektörü içermektedir: Çimento, alçı, kireç, hazır beton, agrega, tuğla, kiremit, seramik, cam ve mermer ÇİMENTO Bölge, yüksek fırın cürufu, uçucu kül gibi puzolanik malzemeler açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Bu malzemeler bölgedeki öğütme tesisleri vasıtasıyla katkılı çimento üretiminde değerlendirilmektedir Çimento fabrikalarının yurtiçinde ürün satışı yaptıkları başlıca iller Zonguldak, Düzce, Kastamonu, Karabük, Çankırı ve Sinop tur. Bölgeden Rusya, Kuzey Afrika ve Romanya gibi ülkelere çimento ihracatı gerçekleştirilmektedir. Zonguldak, Karabük ve Bartın illerinin her birinde birer adet çimento fabrikası bulunmaktadır. Bunlardan Zonguldak Ereğli ve Karabük illerinde bulunan çimento fabrikaları öğütme tesisi niteliğinde, Bartın daki çimento fabrikası ise entegre tesis niteliğindedir. Zonguldak, Karabük ve Bartın illerinde çimento sektöründe çalışan toplam 215 kişi bulunmaktadır. Bölgedeki bu üç çimento fabrikası yılda ortalama ton üretim yapmaktadır. Karadeniz Bölgesinde ise toplamda 10 adet fabrika üretim yapmaktadır ve toplam üretim yıllık 10,761 milyon tondur. Buna göre Batı Karadeniz Bölgesindeki üretim, tüm Karadeniz Bölgesinin üretim kapasitesinin % 8,1 ini, Türkiye geneli çimento üretim kapasitesinin ise % 0,83 ünü oluşturmaktadır. Grafik.14. TR81 Düzey 2 Bölgesi Çimento ve Klinker Üretim Değerleri klinker çimento Yıllar

129 Bölgedeki limanların iyileştirilmesi ve kapasitelerinin arttırılması, hem yakın pazarlara hem de uzak pazarlara erişim açısından büyük önem arz etmektedir. Uçucu kül katkılı çimento üretiminde termik santrallerin uçucu küllerinin kullanıldığı bölgede, külün teknik kalitesinde dönemsel olarak dalgalanmaların olması önemli bir sorundur zira bu durum sürdürülebilir ve kaliteli katkılı çimento üretiminde sıkıntılara yol açmakta ve maliyeti arttırmaktadır ALÇI Alçı yangına dayanıklı bir malzemedir. Yanmaz bir malzeme olan alçı, yangın esnasında zehirli gaz çıkarmamaktadır. Alçının ısı yalıtım özelliği bu amaç için özel olarak geliştirilmiş malzemeler kadar olmasa da iyidir. Isı iletkenlik katsayısının düşük olması nedeniyle yapılarda enerji tasarrufu amacıyla kullanılan malzemeler arasındadır. Alçı malzemesinin birim hacim ağırlığının çimento esaslı diğer yapı malzemelerine oranla daha düşük olması yapıda taşıyıcı sisteme aktarılan zati yüklerin azaltılması açısından da bir avantaj sayılabilir. Cam sanayi, boya, tutkal, plastik üretimi ve ecza sanayi gibi birçok sanayi kolunda kullanılmasına karşın alçının en yaygın olarak kullanıldığı alan inşaat sektörüdür. İnşaat sektöründe alçı, toz ürün halinde inşaat alçısı, sıva alçısı, kartonpiyer alçısı, derz dolgu alçısı, saten perdah alçısı olarak kullanıldığı gibi iç mekânları ayırmak için alçı-pano bölme elemanı, tavan kaplama elemanı, alçı blok elemanı gibi prefabrik yapı malzemesi olarak da kullanılmaktadır. Çimento sanayinde alçı, alçıtaşı olarak çimentonun ani prizini dengeleyici olarak kullanılmaktadır. BATI KARADENİZ BÖLGESİNİN MEVCUT DURUMDAKİ YERİ Bölgede doğal alçıtaşı veya alçı ürünleri üretimi gerçekleştiren herhangi bir işletme bulunmamaktadır. Yerel yönetimlerce Karabük ili Ovacık ilçesine bağlı Pürçükören Köyü civarında önemli miktarda doğal alçıtaşı madeni bulunduğu belirtilmektedir ancak MTA nın Karabük İli Maden ve Enerji Kaynakları raporunda (2010) doğal alçıtaşı rezervi ve kalitesi konusunda herhangi bir bilgi yer almamaktadır. Bölgede cevher rezervi ve özelliklerinin belirlenebilmesi için saha bazında jeolojik ve hammaddeler ön araştırma çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Buna karşın Zonguldak ili Çatalağzı beldesinde işletmeye alınan ZETES-II adlı taş kömürü termik santralinin tam kapasite çalışması durumunda, baca gazı kükürt arıtma işlemi neticesinde günlük 1000 ton kül ve sentetik alçıtaşı oluşacağı öngörülmektedir. ZETES santrallerinde yılda 230 bin ton sentetik alçı oluşacağı öngörülmektedir. Bölgede taş kömürüne dayalı ilave termik santrallerin kurulması planlanmakta olup, bu tesislerin faaliyete geçmesi durumunda ilave sentetik alçıtaşı üretimi söz konusu olacaktır.

130 2008 yılında 70 milyon adet üretim kapasitesi ile Çaycuma Kâğıt Torba fabrikası kurulmuş olup gıda, kimya, maden, çimento, yapı kimyasalları ve alçı sektörleri için renkli kraft kağıt üretimi gerçekleştirmektedir. Gelişmiş teknolojiler ile üretim yapan Çaycuma kağıt fabrikası AR-GE çalışmaları aracılığıyla dayanıklı alçı plaka kartonlarının Batı Karadeniz Bölgesinde üretilmesi için önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Bölgede alçı sanayi sektörünün gelişmesi için önemli bir potansiyel bulunmaktadır. Termik santrallerde baca gazı arıtma işlemlerinde ortaya çıkan sentetik alçının yapı, çimento ve seramik sektöründe değerlendirilmesiyle bölgeye hem ekonomik girdi hem de istihdam alanı yaratılabilecektir. Aynı zamanda değerlendirilmemesi durumunda bir atık malzemesine dönüşen sentetik alçının bertarafının yaratacağı çevresel sorunlar da önlenmiş olacaktır. Bu durum özellikle uçucu kül ile birlikte sentetik alçının çimento üretiminde değerlendirilmesi durumunda daha büyük etkiye sahip olacaktır. Termik santrallerde oluşan kül ve alçıtaşı kullanılarak gaz beton üretilmesi de mümkündür. Sentetik alçı özelliklerinin; çimento, yapı malzemesi, seramik sektörlerinde kullanımının uygunluğunun değerlendirilmesi için kapsamlı araştırma çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır KİREÇ SEKTÖRÜ Kireçtaşının ana kullanım alanları sırasıyla; inşaat ve yapı, çimento, kireç üretimi, demir-çelik, demir dışı metal, tarım, seramik, çevre (baca gazı arıtma, su arıtma), cam sanayi, soda sanayi, şeker sanayi, kâğıt sanayi, lastik plastik-kauçuk sanayi ve boya imalatı gibi sektörlerdir. Kireç malzemesi günümüzde en çok sıva, harç, karayolu stabilizasyonu, bitümlü karışımlarda katkı maddesi, gaz beton üretimi, kireç-kum tuğlası ve badana işlerinde kullanılmaktadır. Sıvalarda kullanımı gün geçtikçe yeni kimyasal maddelerin piyasaya arzı nedeniyle giderek azalmaktadır. Buna karşın, inşaat sektörünün yanı sıra başka büyük sanayi kollarında da kullanılmaktadır. Grafik Yılında Kireç Tüketiminin Sektörlere Göre Dağılımı 47% 22% 14% 13% 2% 2% DEMİR ÇELİK İNŞAAT KİMYA SODA SANAYİ ŞEKER ENDÜSTRİSİ YAPI MALZEMELERİ

131 BATI KARADENİZ BÖLGESİNİN MEVCUT DURUMDAKİ YERİ Batı Karadeniz Bölgesinde kireç üretimine uygun kireçtaşı rezervleri tüketim ihtiyacının çok üzerindedir. Bölgede endüstriyel kireç üretimi Bartın Kireç Fabrikası (KİMTAŞ) isimli firma tarafından gerçekleştirilmektedir. Yine bölgede yamaç ocağı şeklindeki üretim ile AHO kireç fabrikası bulunmaktadır. Kireç fabrikasında üretilen kireç ürünleri yurtiçinde Trabzon, Ankara ve Bursa illerine pazarlanmaktadır. Bölgedeki birincil kireç tüketimi demir-çelik, çimento ve elektrik enerjisi üretim sanayilerinde gerçekleşmektedir. İkincil kireç tüketimi ise yapı malzemesi, inşaat sektörü ve tarımsal faaliyetlerde gerçekleşmektedir. Önemli kireçtaşı ve kireç tüketicileri arasında yer alan ERDEMİR ve KARDEMİR demir-çelik işletmeleri, kireçtaşı ve kireç ihtiyaçlarını kendi işlettikleri ocaklardan sağlamaktadır. Çatalağzı nda işletilmekte olan ZETES Termik Santrallerinde de önemli miktarda kireçtaşı tüketimi gerçekleşmekte olup kireçtaşı ihtiyacı yakın civardaki taşocaklarından sağlanmaktadır. Bölge genelinde inşaat ve yapı sektöründe de kireç kullanımı yaygındır HAZIR BETON Hazır betonun yaş sistem ve kuru sistem olmak üzere iki üretim yöntemi bulunmaktadır. Her iki sistemde de iri (kırmataş, mıcır, çakıl) ve ince agregalar (kum) yıldız veya bunker tipi depolarda stoklanır. Hazır beton üretiminde betonu oluşturan bileşenlerin kullanım miktarları daha önceden laboratuvarlarda denenmiş beton reçetelerine uygun olarak elektronik tartım yöntemi ile hassas bir şekilde belirlenmektedir. BATI KARADENİZ BÖLGESİNİN MEVCUT DURUMDAKİ YERİ Bölgede toplam 13 adet hazır beton üreticisi firma bulunmaktadır. Bu firmalara bağlı hazır beton tesisleri Zonguldak, Karabük ve Bartın illerine yayılmış durumdadır.

132 Hazır beton üretimi (milyon m3) Grafik.16. TR81 Düzey 2 Bölgesi Yılları Arası Hazır Beton Üretim Miktarları 1,1 1,05 1, ,998 0,95 0,9 0,913 0,85 0, Yıllar Bölgedeki hazır beton üreticisi firmaların üç adedi anonim şirket iken geri kalan firmalar limited şirket şeklinde yapılanmışlardır. Hazır beton üreticileri ürettikleri hazır betonu öncelikle kendi bölgelerinde satmaktadırlar ve bölge dışında faaliyetleri bulunmamaktadır. Bölgedeki hazır beton firmaları hazır beton üretim girdilerinden çimentoyu bölge dışından Ankara, Bolu dan, kimyasal katkıları ise Ankara, İstanbul ve Kocaeli nden temin etmektedirler. Hazır beton sektörünün ürettiği ürün hemen tüketilen bir ürün olduğundan ihracat kalemi bulunmamaktadır BETON AGREGALARI Beton agregaları sektörü asıl olarak hazır beton sektörünün bir alt sektörü olma niteliğindedir. Genel bir tanım olarak beton agregaları, harç veya beton oluşturmak amacı ile bir bağlayıcı madde ile birlikte kullanılan, değişik boyutlarda, mineral kompozisyonlu granüler (taneli) malzeme olarak tanımlanabilir. Batı Karadeniz Bölgesinin Mevcut Durumdaki Yeri Bölgedeki 11 işletmenin 4 ü Karabük ilinde, 7 si ise Zonguldak ilindedir. İşletme sayısı 11 olmakla birlikte işletmelerin çoğunun birden fazla yerde üretimi söz konusudur. Bu işletmeler dışında bölgedeki kamu kuruluşlarının (DSİ, Karayolları, Köy hizmetleri, Belediyeler v.b.) ruhsatlı sahaları mevcuttur ancak işletmelerin bu sahalarda kendi personelleri ve ekipmanları ile bir faaliyette bulunmaları söz konusu değildir. Kamu kuruluşları kendi yapacakları işlerde agrega kullanımı söz konusu olduğunda taşeron kullanmaktadırlar. Taşeronlar kamu kuruluşlarının ruhsatlı sahalarından, sadece kamu kuruluşunun ihtiyaçları doğrultusunda üretim yapmaktadırlar. Bu kuruluşların ruhsatlı saha bilgileri incelediğinde, Zonguldak ta il

133 özel idaresinin 5, DSİ nin 3, Karayollarının 8, DLH nin 5, Alaplı belediyesinin 2, TCDD nin 1 ayrı yerde kum-çakıl veya taş ocağı ruhsatlı alanı mevcuttur. Bartın ilinde ise, Karayollarının 6, Köy hizmetlerinin 3, DLH nin 3 ayrı yerde ruhsatlı sahası mevcuttur. Agrega kurulu kapasite değerleri incelendiğinde Zonguldak ilinde toplam 4 milyon ton Karabük ilinde ise 2 milyon ton üretim kapasitesi vardır yılında Zonguldak ilinde 1 milyon 851 bin ton üretim yapılmışken Karabük ilindeki üretim 400 bin ton düzeyindedir TUĞLA ve KİREMİT Tuğla grubunda inşaat tuğlaları ve fabrika tuğlaları olarak iki büyük gruba ayrılan tuğlalar içi kısmen boş olduğundan dolayı hafiflikleri ve ısı ve ses izolasyonunda sağladıkları avantajlar nedeniyle duvar üretiminde tercih edilen bir yapı malzemesidir. Fabrika tuğlaları klinker tipi, dolu, düşey delikli ve yatay delikli olarak çok çeşitli boyutlarda imal edilmektedir. BATI KARADENİZ BÖLGESİNİN MEVCUT DURUMDAKİ YERİ Bölgede tuğla ve kiremit üretimi yalnızca Bartın ve Zonguldak illerinde gerçekleştirilmektedir. Toplam üretici firma sayısı Bartın da 3, Zonguldak ta 1 olmak üzere 4 adettir. Bartın da bulunan bir işletme, tuğlanın yanı sıra beton kiremit de üretmektedir. Bu fabrika, beton kiremit üretiminde Türkiye nin ilk üretici fabrikalarından birisi olarak göze çarpmaktadır. Ayrıca, ateş tuğlası ve refrakter kaplama malzemesi üreten Bartın da 1 ve Zonguldak ta ise 2 firma aktif olarak faaliyettedir. Bölgede üretim yapan fabrikaların yıllık tuğla üretim kapasiteleri yaklaşık 74 milyon adettir. Bu üretim kapasitesi ile bölge, tüm Türkiye tuğla üretim kapasitesinin yaklaşık %1,3 lük, Karadeniz Bölgesi nin ise %7,65 lik bir kısmını oluşturmaktadır. Aynı şekilde, beton kiremit üretiminde de bölgenin yaklaşık 12 milyon adetlik üretim kapasitesi bulunmaktadır. Tablo.23. Batı Karadeniz Bölgesi Toplam Tuğla Üretim Değerleri YIL ÜRETİM (milyon adet) 31,15 31,52 30,53 Bölge genelindeki tuğla üretimi son yıllar içerisinde çok fazla değişim göstermemiştir ve genel olarak 31 milyon adet civarında üretim yapılmıştır.

134 Tablo. 24. Batı Karadeniz Bölgesi Toplam Beton Kiremit Üretim Değerleri YIL ÜRETİM (bin adet) 811,19 804, , ve 2009 yılları içerisinde pek fazla değişiklik göstermeyen bölge beton kiremit üretimi, 2010 yılında yaklaşık % 72 artmıştır. İlgili firmalar bölge haricinde dışında İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Yalova gibi Türkiye nin değişik bölgelerine satış yapmakta ve Çorum, Kayseri, Ankara, Mersin, Bursa, İstanbul ve Konya gibi illerden ise alış yapmaktadırlar REFRAKTER Bölgede yüksek sıcaklığa dayanıklı tuğla ve refrakter malzemesi üreten üç adet fabrika bulunmaktadır. Bunlardan birisi Bartın da diğer ikisi ise Zonguldak ili içerisinde faaliyet göstermektedir. Refrakter malzeme, genel tanım olarak, yüksek sıcaklıklara ve bu sıcaklıklarda gaz, sıvı ve katı maddelerin fiziksel ve kimyasal etkilerine dayanıklı, metal veya alaşım olmayan malzemedir. Yüksek sıcaklıklara maruz fırın, baca vb. yapıların yapımında veya içinin kaplanmasında sıkça kullanılmaktadır. Ayrıca yüksek sıcaklığa maruz her türlü yapı elemanında koruyucu kaplama olarak da kullanım alanı bulunmaktadır. Batı Karadeniz Bölgesinde yüksek sıcaklığa dayanıklı yapı malzemesi üretiminin 1940 lı yıllarda Karabük civarında dolomit yataklarının bulunmasına dayandığı belirtilmektedir (DPT 2008) yılının sonlarında ton/yıl kapasiteye sahip olan refrakter üretimi, 1949 yılında Zonguldak Hisarönü nde kurulan Sümerbank Filyos Ateş Tuğla Sanayi tesisi ile birlikte 1988 yılı itibarı ile kapasitenin ton/yıl a ulaştığı belirtilmektedir (DPT 2008). Alüminasilikat refrakter malzeme üreten Filyos Ateş Tuğlası Sanayii işletmesi bölgenin (ve Türkiye nin) önemli bir üreticisi olarak hizmet vermiştir ve 1997 yılında özelleştirilmiştir. Bölgede halihazırda refrakter tuğlası üretimi yapan üç tesis bulunmaktadır. Firmalardan sağlanan bilgilere göre bölgenin toplam refrakter tuğlası üretim kapasitesi, yaklaşık ton/yıldır. Bölgede Toplam kapasitenin iki firmanın kapasitesini artırmış olmasına rağmen özelleştirme sonrası Filyos ateş tuğlada ürün değişikliğine gidilmesi nedeniyle düştüğü gözlenmektedir.

135 SERAMİK Seramik, en basit tarifiyle, çok yüksek sıcaklıkta pişirilmiş toprak demektir. Doğadan elde edilen kil, kaolen, kuvars ve feldspat gibi maddelerin belirli oranlarda karıştırılıp şekillendirildikten sonra pişirilerek sertleşmesi suretiyle elde edilen malzemelerdir. Seramik sektörü; Seramik Kaplama Malzemeleri, Seramik Sağlık Gereçleri, Refrakter Ateş Tuğlaları, Seramik Ham Maddeleri, Seramik Mutfak ve Sofra Eşyaları, Teknik Seramik alt sektörlerinden oluşan inşaat sektörüne önemli oranda girdi sağlayan bir sanayi dalıdır. Ancak, ekonomik büyüklüğü ve uluslararası ticarete konu olması bakımından sektörün iki önemli ürünü olan kaplama malzemeleri ile sağlık gereçleridir. Seramik sektöründe kullanılan başlıca hammaddeler; kil, kaolen, feldspat, kuvars, kireçtaşı, dolomit, mermer ve bentonittir. Ayrıca; frit, zirkon, korund, çinko oksit, boraks, borik asit, talk, renk verici asitler ve seramik boyaları gibi yardımcı hammaddeler kullanılmaktadır. Batı Karadeniz Bölgesi seramik sektöründe Çanakçılar ve Bartın Seramik olmak üzere iki firma faaliyet göstermektedir. Bölgedeki bu iki firma Türkiye toplam kapasitesinin %7.3 oluşturmaktadır. Tablo Yılı Seramik Üreticileri Ve Kapasiteleri FİRMALAR KAPASİTE (BİN ADET) KAPASİTE (TON) ÇANAKÇILAR BARTIN SERAMİK Bölgenin en önemli seramik firması Çanakçılar Seramiktir. Sanayi; bölgede 1960 lı yıllardan beri seramik sağlık gereçleri sektöründe imalat ve pazarlama yapan firma 1980 yılında fabrikasyon üretime geçmiştir. Kurulduğu 1980 yılından bu yana tevsi, modernizasyon yatırımlarıyla sürekli büyüyen firma seramik sağlık gereçlerinin yanı sıra banyo mobilyaları da

136 üreten firma 400 bayii aracılığıyla ürünlerini pazarlamaktadır. Firma da yaklaşık 450 kişi istihdam edilmekte olup, üretimin çoğunluğunu İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde pazarlarken, yaklaşık %40 ını da ihraç edilmektedir yılında Bartın Şiremir Çavuş Köyü ndeki Bartın seramik fabrikasında 210 kişi çalışmaktadır. Bartın seramik fabrikası Türkiye genelinde 29 il ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bayiler yoluyla satış yapmaktadır. Bayi sayıları dikkate alındığında en büyük hedef pazarları Ankara (21 bayi), İstanbul (14 bayi), Bartın (13 bayi) ve Zonguldak (8 bayi) Bursa ve Konya (5 er bayi) illeridir. Bartın seramik toplam satışlarının % 5 ini yurt dışına ihraç etmektedir. İhracat tutarı yaklaşık 400 bin Türk lirasıdır. İhracat yaptığı başlıca bölgeler kuzey Afrika ülkeleri, Ortadoğu ve Türkî Cumhuriyetlerdir CAM SEKTÖRÜ Cam sektörü ürünleriyle inşaat, otomotiv, beyaz eşya, gıda, içki, meşrubat, ilaç, kozmetik, turizm, mobilya, boru, elektrik ve elektronik gibi birçok sektöre ve ev kesimine girdi veren temel sanayi alanlarından biridir. Cam üretim sektörü başlıca; düzcam, cam ev eşyası, cam ambalaj ve kimyasallar (hammaddeler vb.) gruplarından oluşmaktadır. Camın ana gruplarını düzcam (işlenmiş camlar dahil), cam ev eşyası, cam ambalaj, cam elyafı, ve cam yünü üretimi oluşturmaktadır. Cam sektörü ürünleriyle inşaat, otomotiv, beyaz eşya, gıda, içki, meşrubat, ilaç, kozmetik, turizm, mobilya, boru, elektrik ve elektronik gibi birçok sektöre ve ev kesimine girdi vermektedir. Türkiye de cam üretim kapasitesi (işlenmiş camlar hariç tutulmak üzere) 2 milyon ton düzeyindedir. Bu rakamın % 42 si düzcam, % 30 u cam ambalaj, %18-20 si cam ev eşyası, kalan yaklaşık % 10 luk kesim de cam elyafı, cam/kaya yünü ve diğer cam üretim kapasitesinden oluşmaktadır. Ülkemizde cam sektörü, temel camlar (düz cam, buzlucam, ayna, lamine, kaplamalı cam, mimari uygulamalar vb.), otomotiv ve diğer ulaşım araçları camları, beyaz eşya camları, enerji camları (güneş enerjisi üretimi özellikli cam ve kaplamalar), alanlarında önemli bir üretici ve tedarikçi konumundadır. Cam sektörü başlıca inşaat, otomotiv, enerji, mobilya, beyaz eşya ve tarım sektörlerine girdi sağlamaktadır. Cam sektörünün temel giderleri, hammadde (silis kumu, soda vb.), enerji ve işçiliktir. Düzcam tüketiminde en fazla payı inşaat sektörü almakta olup bu sektörde yaşanan gelişmeler doğrudan cam talebine de yansımaktadır. Binalarda yalıtım camları bünyesinde kullanılarak enerji verimliliğine katkı sağlayan kaplamalı camlar, Türkiye de ve uluslararası pazarlarda talebi en fazla artan ürün gruplarından birini oluşturmaktadır. Otomotiv camı satışları da doğrudan otomotiv sektöründeki gelişmelere bağlıdır. Güneş enerjisi alanında, elektrik üreten güneş pillerinin (fotovoltaik-pv) kurulumları son yıllarda önemli oranda artmıştır. Yenilenebilir güneş enerjisi sistemlerinde verimi artırmaya katkı sağlayan cam

137 ürünleri yakın gelecekte yüksek büyüme potansiyeli vaat etmektedir. Bu kapsamda enerji camı işleme yatırımları önem arz edecektir (Şişecam 2010). BATI KARADENİZ BÖLGESİNİN MEVCUT DURUMDAKİ YERİ Bölgede cam sektörünün ihtiyaç duyduğu temel hammaddeler açısından önemli bir rezerv bulunmasına rağmen sadece Bartın Kurucaşile de silis kumu üretimi için bir adet ocak ve hazırlama tesisi işletilmektedir. Zonguldak ilinde en önemli endüstriyel hammadde kaynakları arasında dolomit, kuvarsit ve kuvars kumu bulunmaktadır. Başlıca kuvars kumu yatakları Merkez ilçe Kokurdan, Uzungüney ve Virancık yatakları ile Ereğli-Kirencik Köyü yataklarıdır. Karabük ilinde önemli endüstriyel hammadde kaynakları arasında dolomit, kuvarsit feldspat yer almaktadır. Endüstriyel hammadde yatakları Eskipazar, Eflani ve Merkez ilçede yoğunlaşmaktadır. Eskipazar ilçesinde dolomit, Eflani ilçesinde kuvarsit yatakları bulunmaktadır. Merkez ilçede de feldspat ve dolomit yatakları yer almaktadır. Kurucaşile ilçesi Başköy mevkiinde Şişecam grubuna bağlı Cam İş Madencilik A.Ş. tarafından işletilen silis kumu üretim ve hazırlama tesisinde üretim kapasitesi 250 bin ton/yıl olup, toplam 42 kişilik istihdam bulunmaktadır. Üretilen silis kumu cam üretim sanayisinde düzcam kumu olarak değerlendirilmektedir. Bölgede cam sektörü için önemli hammadde rezervleri bulunmasına karşın cam üretim sektörü bir gelişme gösterememiştir. Yakın geçmişte Batı Karadeniz bölgesi için hedef yurtdışı pazarlar arasında yer alan ülkelerde (Rusya, Bulgaristan, Gürcistan, Ukrayna) cam üretim tesislerinin kurulması veya kapasiteler ile ürün çeşitlerinin artırılması sektörün bölgede gelişme potansiyelini sınırlandırmaktadır. Buna karşın ülkemizde cam işleme sanayisinde önemli bir istihdam olmuştur. TR81 bölgesinde temel cam ürünlerine (düzcam vb.) kara ve denizyolu ile ekonomik ulaşım potansiyelinin varlığı bölgede cam işleme sektörünün gelişmesi için fırsat oluşturmaktadır MERMER Endüstriyel anlamda; kesilip parlatılabilen ve ticari değeri olan her türlü kayaç, mermer olarak adlandırılmaktadır. Günümüzde tanımın genişlemesinden dolayı mermer yerine doğal taş terimi daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Doğal taşlar, doğadan çıkarıldıktan sonra ticari olarak işletilebilen en eski inşaat malzemeleridir. Tarih boyunca insanoğlu tarafından yapılarda ve anıtlarda güzelliği,

138 dayanıklılığı nedeniyle kullanılmıştır. Zamanla kullanımı artan doğal taşlar günümüzde özellikle inşaat, kaplama, döşeme, heykelcilik, mezar taşı yapımı, mıcır, porselen ve cam sanayi, optik sanayi ve süs eşyası yapımında kullanılmaktadır. Doğal taş sektörü, son dönemde yeni üreticilerin de pazara girmesiyle ivme kazanan; hem ülkemiz hem de dünya ticareti için önem arz eden sektörler arasındadır. Batı Karadeniz Bölgesinin Mevcut Durumdaki Yeri Bölgede yalnızca Karabük ilinde önemli mermer yatakları bulunmaktadır. Karabük te mermer oluşumları özellikle Safranbolu, Eflani, Eskipazar ve Yenice ilçelerinde yoğunlaşmış durumdadır.

139 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER Konut talebinin sürekli olması Termik santrallerden elde edilen külün kalitesindeki dalgalanmalar Başta limanlar olmak üzere ulaşım bağlantılarının iyileştirilmesi Yakın zamanda yurtiçi ve yurtdışındaki yakın bölgelerde cam üretimine dönük yatırım yapılmış olması Bölgede hazır betona talep olması Alçı plakası üretiminde kullanılan dayanıklı kartonun üretilmiyor olması Bölgedeki projelerin doğuracağı talep Hali hazırda çimento ihracatı yapılıyor olması Agrega ve mermer (doğal taş) sektörlerinde kapasite kullanım oranlarının düşüklüğü Yakın coğrafyada yer alan ve dünya ortalamasının üzerinde büyüyen ülkelerin varlığı Bölgede kraft kâğıt üreten bir tesisin olması İşletmelerin rekabetçi olmaması Otomotiv camı, kaplamalı cam, enerji camı gibi katma değeri yüksek ürünlere yönelik talep artışı Sentetik alçı taşı üretimi yapan tesislerin olması Enerji verimliliği yüksek yatırımların az olması Kentsel dönüşümün yaratacağı talep ve büyümeye devam eden iç pazar Bölgede birisi entegre tesis niteliği taşıyan 3 adet çimento fabrikası bulunması ve bunlarda cüruflu çimento üretiminin yapılıyor olması Liman kapasitelerinin yetersiz olması Yenilikçi üretimi tetikleyecek / geliştirecek talebin artması

140 Ateş tuğlası, refrakter kaplama malzemesi, tuğla, beton kiremit üretimi yapan işletmelerin bulunması Bölgede refrakter malzemelerin hammaddesi olan dolomitin olması İşletmelerin kurumsallaşmamış olması TTK kömürünün pahalı olması Yapı malzemeleri sektörünün Karadeniz geneli içerisindeki payının görece yüksek olması Tuğla ve kiremit üretim sürecinde kullanılan katkı maddelerinin büyük oranda ithal ediliyor olması Cam mozaik gibi katma değere sahip ürün üretiliyor olması Teknoloji odaklı değil üretim / kapasite odaklı yapılanma Başta Eskipazar olmak üzere Karabük te bulunan mermer yataklarının olması Hazır beton üretiminde standardizasyon ve kalifikasyon sorunlarının olması Cam hammaddesi olan silis kumunun olması Bartın Seramik ve Çanakçılar Seramik gibi görece kurumsallaşmış firmaların olması

141 ULAŞIM ve LOJİSTİK (TAMAMLANIYOR)

142 KUTU-II DIŞ TİCARET İTHALAT Batı Karadeniz Bölgesi ülke ithalatının yaklaşık %1 ini gerçekleştirmektedir yılından 2012 yılına kadar geçen 10 yıllık süre içerisinde bölge payı %0,74 ila %1,35 arasında değişmektedir. Grafik. 17. TR81 Bölgesinin Yılları Arası İthalattaki Ülke Payı Bölgenin Ülke İthalatındaki Payı 1,60% 1,40% 1,20% 1,00% 0,80% 0,60% 0,40% 0,20% 0,00% 1,34% 1,35% 1,22% 1,15% 0,91% 1,00% 1,03% 1,04% 1,01% 0,82% 0,74% Kaynak: TUİK, İller Bazında İthalat Rakamları ( ) Bölge illeri içerisinde en fazla ithalatı Zonguldak İli gerçekleştirmektedir yılına kadar bölge ithalatının yaklaşık %90 lık kısmını tek başına yapan il, her sene payının bir kısmını Karabük İline aktarmış ve 2012 yılı itibariyle bölgede gerçekleştirilen 1 Milyon 754 Bin ABD Doları ihracatın yaklaşık %72 si gerçekleştirmiştir. Zonguldak ilinde 2011 yılı verilerine göre 93 adet ithalatçı firma bulunmaktadır. İthalatçı firma başına 16 Milyon 538 Bin ABD Doları ithalat yapılmıştır. Yine aynı dönemde kişi başına ithalat ise ABD Doları dır. Karabük İli 2002 yıllarında 18 Bin 720 ABD Doları olan ithalatını 2012 yılı itibariyle 482 Bin 827 ABD Doları seviyesine çıkartmış ve %4 olan bölge payını da %27 civarına yükseltmiştir. Karabük İlinde 2011 yılı verilerine göre 26 adet kayıtlı ithalatçı firma bulunmaktadır. İthalatçı firma başına 16 Milyon ABD Doları ithalat yapılmıştır. Kişi başına ithalat ise ABD Doları dır. Bartın İlinin ithalattaki bölge payı 10 yıllık süreç içerisinde neredeyse hiç değişmemiş ve %1 lik seviyesini korumuştur. Bartın İlinde 2011 yılı verileri incelendiğinde 20 adet ithalatçı firma bulunduğu görünmektedir. İthalatçı firma başına 742 Bin ABD Doları ithalat yapılmıştır. Kişi başına ithalat ise 79 ABD Doları seviyesindedir.

143 Bölge genelinde ithal edilen ürünlerin sektörel dağılımları incelendiğinde yaklaşık %63 lük payıyla en fazla madencilik ve taş ocaklığı sektöründe ürün ithal edildiği görünmektedir. İlgili sektörü %30,61 lik payı ile imalat sektörü ve %6 lık payıyla toptan ve perakende ticaret takip etmiştir. Grafik.18. TR81 Bölgesinde İthal Edilen Ürünlerin Dağılımı 0,21% 0,00% 5,95% Madencilik ve taşocakçılığı İmalat 30,61% 63,23% Toptan ve perakende ticaret Tarım ve ormancılık Diğer sosyal, toplumsal ve kişisel hizmet faaliyetleri Kaynak: TUİK, 2011 Yılı Ekonomik Faaliyetlere Göre İthalat İHRACAT Batı Karadeniz Bölgesinin ülke ihracatındaki payı 2012 yılı itibariyle %0,33 seviyesindedir. Son on yıllık süreç incelendiğinde bu oranın %0,12 ila %0,5 arasında değiştiği görünmektedir yılından sonra ülke ihracatındaki genel artışa paralel olarak bölge ihracatı da artmıştır. Hatta bölge ihracatı ülke ihracatından daha fazla büyümüş ve 2010 yılına kadar bölgenin payı oransal olarak her yıl artmıştır yılında ekonomik krizin etkisiyle bölge ihracatı azalmış ancak 2011 yılında yükselmiş ve rekor kırarak toplam 680 Milyon ABD Doları seviyesine çıkmıştır yılında ise tekrar 500 Milyon ABD Doları Seviyesine inmiştir yılı verilerine göre Batı Karadeniz Bölgesi nde faaliyet gösteren 100 adet ihracatçı firma bulunmaktadır. İllerin potansiyellerine göre ihracatçı firma başına düşen ihracat tutarı değişmekle birlikte 2011 yılı için bölgede bu tutar 6 Milyon 800 Bin ABD Doları dır. Kişi başına düşen ihracat ise 667 ABD Doları dır. Bu ortalama ile bölge, 26 düzey 2 bölgesi arasında 13. sırada yer almaktadır. Bölgelerin ihracat tutarlarına göre sıralamasına bakıldığında Batı Karadeniz Bölgesi 26 Düzey 2 Bölgesi arasında 2012 yılı itibariyle 19. sırada bulunmaktadır. Bölgenin son beş yıllık performansı dikkate alındığında on yedinci, on sekizinci ve on dokuzuncu sıralarda yer aldığı görünmektedir.

144 Grafik.19. TR81 Bölgesinin Yılları Arası İhracatta Ülke Payı Bölgenin Ülke İhracatındaki Payı 0,60% 0,50% 0,40% 0,30% 0,20% 0,10% 0,00% 0,21% 0,23% 0,12% 0,16% 0,17% 0,18% 0,40% 0,50% 0,39% 0,50% 0,33% Kaynak: TUİK, İller Bazında İhracat Rakamları ( ) Bölgenin ihracatına yön veren il Zonguldak ilidir. Grafik 1.4 de görüldüğü üzere 2009 yılına kadar bölge ihracatı Zonguldak ilinin ihracatına paralel şekilde bir performans sergilemiştir. Son yıllarda ise Karabük İlinin yükselen performansıyla birlikte bölge ihracatı da farklı bir eğim kazanmıştır yılı verilerine göre Karabük İli bölge ihracatını %33 lük kısmını oluşturmaktadır. Bartın İlinin bölge payı yıllar itibariyle değişse de genellikle %3 seviyesinde kalmıştır. Grafik.20. TR81 Bölgesinin Yılları Arası İhracatı ($) TR81 ZONGULDAK KARABÜK BARTIN Kaynak: TÜİK, İller Bazında İhracat Rakamları ( ) Bölge ihracatına yön veren sektörler incelendiğinde Zonguldak ve Karabük İllerinin de ihracatına yön veren çelik sektörünün baskın olduğu anlaşılmaktadır yılında bölge ihracatının yaklaşık %70 ini çelik ihracatı oluşturmaktadır. Bu sektörü

145 %9 luk payı ile çimento cam seramik ve toprak ürünleri sektörü takip etmektedir. Diğer sektörlerin payları nispeten daha az yer kaplamaktadır yılı incelendiğinde sıralamada ciddi bir değişiklik olmadığı ancak çelik sektörünün ihracat payının yaklaşık %79 seviyesinde olduğu görünmektedir. Grafik.21. Bölgenin İhracatında Öne Çıkan Sektörler (2012) Çelik 9% 4% 4% 3% Çimento Cam Seramik Ve Toprak Ürünleri Makine Ve Aksamları 70% 2% 2% 2% 4% 1% 1% 1% 1% Kimyevi Maddeler Ve Mamulleri İklimlendirme Sanayii Hazırgiyim Ve Konfeksiyon Demir Ve Demir Dışı Metaller Savunma Ve Havacılık Sanayii Ağaç Mamülleri Ve Orman Ürünleri Kaynak: TİM, İller Bazında Sektör Rakamları (2012) Bölge ihracatında en fazla söz sahibi olan ülke toplam ihracat içerisinde %13 lük payıyla Romanya dır. Romanya yı Birleşik Devlet ve Fas takip etmiştir. İlgili dönemde bölgeden 137 farklı ülkeye ihracat yapılmıştır. İhracat yapılan ilk on ülkenin payı, bölge ihracatının %58 ine denk gelmektedir yılında da bölgeden en fazla ihracat yapılan ülke Romanya olmuştur. Romanya yı Fas ve İtalya takip etmiştir. Tablo.26. TR81 Bölgesinden En Fazla İhracat yapılan İlk 10 Ülke (2012) ÜLKE Toplam TUTAR ($) ROMANYA BİRLEŞİK DEVLETLER FAS ALMANYA YEMEN KANADA SURIYE ARAP CUM.(SUR BİRLEŞİK KRALLIK İRAN (İSLAM CUM.) YUNANİSTAN Kaynak: TİM, İller Bazında Sektör Rakamları (2012)

146 ZONGULDAK Zonguldak ili TR81 düzey 2 bölgesi illeri içinde en fazla ihracat yapan ildir yılı itibariyle kendi rekorunu kıran il, takip eden yıllarda aynı performansı sergileyememiş ve düşüşler yaşamıştır yılı itibariyle yaklaşık 320 Milyon ABD Doları seviyesinde ihracat gerçekleştirerek bölge ihracatının %68 ini oluşturmuştur. Zonguldak İlinde 2011 yılı verilerine göre 61 adet kayıtlı ihracatçı firma bulunmaktadır. İhracatçı firma başına yaklaşık 7 Milyon 500 Bin ABD Doları ihracat yapılmaktadır. Kişi başına düşen 711 ABD Doları ihracat ortalamasıyla il, Türkiye deki iller sıralamasında 24. sırada bulunmaktadır. Grafik.22. Zonguldak İlinin Yılları Arası İhracatı ($) İHRACAT DEĞERİ Kaynak: TÜİK, İller Bazında İhracat Rakamları ( ) Zonguldak İlinin ihracatında baskın olan sektör çelik sektörüdür. Çelik ürünleri ihracatı ilin ihracatının yaklaşık %60 lık kısmına denk gelmektedir. Çelik sektörünü, %15 lik payıyla Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri takip etmektedir. İlk beş sektörün ilin ihracatındaki toplam payı %91 nin üzerindedir. Tablo.27. Zonguldak İlinden En Fazla İhracat Yapılan İlk 5 Sektör (2012) 2012 YILI İLK 5 SEKTÖR SEKTÖRLER TOPLAM İL PAYI Çelik % Çimento Cam % Seramik ve Toprak Ürünleri Makine ve Aksamları % Kimyevi Maddeler ve % Mamulleri İklimlendirme % Sanayii Kaynak: TİM, İller Bazında Sektör Rakamları (2012)

147 Zonguldak İlinden dünyanın çeşitli ülkelerine ihracat yapılmaktadır yılı verilerine göre 108 farklı ülkeye ürün satılmıştır. Bu ülkeler içinde %22 lik payı ile Romanya en fazla ihracat yapılan ülke konumundadır. Romanya yı, Birleşik Devletler %16 lık payıyla takip etmiştir. İlk beş ülkenin ihracat payı %53 tür. Tablo.28. Zonguldak İlinden En Fazla İhracat Yapılan İlk 5 Ülke (2012) S. N ÜLKE ADI TOPLAM İL PA YI. 1 ROMANYA % 2 BİRLEŞİK DEVLETLER % 3 KANADA % 0 4 ALMANYA % 5 BİRLEŞİK KRALLIK Kaynak: TİM, İller Bazında Ülke Rakamları (2012) KARABÜK Karabük İlinin ihracatında son yıllarda ciddi yükselişler olmuştur. İlin ihracatı 2000 yılında 10 Milyon ABD Doları seviyesinde bulunurken 2011 yılında rekor kırarak 224 Milyon ABD Doları seviyesine çıkmıştır. İlin bölge payı yılları itibariyle %33 seviyesinde bulunmaktadır. Karabük İlinde 2011 yılı verilerine göre 25 adet kayıtlı ihracatçı firma bulunmaktadır. İhracatçı firma başına yaklaşık 9 Milyon 860 Bin ABD Doları ihracat yapılmaktadır. Kişi başına düşen ABD Doları ihracat ortalamasıyla il Türkiye deki iller sıralamasında 17. sırada bulunmaktadır. 5% Grafik.23. Karabük İlinin Yılları Arası İhracatı ($) İHRACAT DEĞERİ Kaynak: TÜİK, İller Bazında İhracat Rakamları ( )

148 Karabük İlinin ihracatında da Zonguldak İlinde olduğu gibi Çelik sektörü baskındır. Çelik sektörünün ilin ihracatındaki payı yaklaşık %89 dur. Çelik sektörünü %5 lik katkısıyla savunma ve havacılık sanayii takip etmektedir. Tablo 1.4 de belirtilen ilk beş sektörün il ihracatındaki toplam payı %98,8 dir. Tablo.29. Karabük İlinden En Fazla İhracat Yapılan İlk 5 Sektör (2012) 2012 YILI İLK 5 SEKTÖR SEKTÖRLER TOPLAM İL PAYI Çelik % Savunma ve % Havacılık Sanayii Makine ve % Aksamları Hazır Giyim ,97% ve Konfeksiyon İklimlendirm ,61% e Sanayii Kaynak: TİM, İller Bazında Sektör Rakamları (2012) Karabük ilinden 2012 yılında 104 farklı ülkeye ihracat yapılmıştır. Bu ülkeler arasında il ihracatının yaklaşık %26 sını gerçekleştiren Fas en fazla ihracat yapılan ülke olarak öne çıkmaktadır. Fas ı, %9 luk payıyla Yemen takip etmektedir. Tablo 1.5 de yer alan beş ülkenin ihracat toplamı, ilin ihracatının yaklaşık %58 ini oluşturmaktadır. Tablo.30. Karabük İlinden En Fazla İhracat Yapılan İlk 5 Ülke (2012) ÜLKE ADI TOPLA İL PAYI (sırasıyla) M FAS % 000 YEMEN % 000 SURIYE ARAP % CUM.(SUR 000 BIRLESIK % ARAP EMIRLI 000 İRAN (İSLAM % CUM.) 00 Kaynak: TİM, İller Bazında Ülke Rakamları (2012)

149 BARTIN Bartın İli TR81 Bölgesi illeri içinde en az ihracat yapan ildir. Buna rağmen ilin ihracatı 2000 yılında 2 Milyon ABD Doları seviyesindeyken 2011 yılında ilin kendi rekorunu kırarak 20 Milyon ABD Doları seviyesinin üzerine çıkmıştır. İlin bölge payı genel olarak %3-%4 seviyelerinde bulunmaktadır. Bartın İlinde 2011 yılı verilerine göre 17 adet kayıtlı ihracatçı firma bulunmaktadır. İhracatçı firma başına yaklaşık 1 Milyon 213 Bin ABD Doları ihracat yapılmaktadır. Kişi başına 110 ABD Doları ihracat ortalamasıyla il, Türkiye deki iller sıralamasında 60. sırada bulunmaktadır. Grafik.24. Bartın İlinin Yılları Arası İhracatı ($) İHRACAT DEĞERİ Kaynak: TÜİK, İller Bazında İhracat Rakamları ( ) Bartın İlinin ihracatına yön veren sektörler bölgenin diğer illeri olan Karabük ve Zonguldak İlinden farklıdır. Diğer iki ildeki gibi çok baskın bir sektör bulunmamakla birlikte hazır giyim ve konfeksiyon sektörü %39 luk payı ile ilk sırada bulunmaktadır. Bu sektörü, %20 lik payı ile Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri sektörü takip etmektedir. Tablo 1.6 da belirtilen ilk beş sektörün il ihracatındaki toplam payı yaklaşık %87 dir. Tablo.31. Bartın İlinden En Fazla İhracat Yapılan İlk 5 Sektör (2012) 2012 YILI İLK 5 SEKTÖR SEKTÖRLER TOPLAM İL PAYI Hazır Giyim ve % Konfeksiyon 0 Ağaç Mamulleri ve % Orman Ürünleri 0 Demir ve Demir % Dışı Metaller Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Kaynak: TİM, İller Bazında Sektör Rakamları (2012) 9% 8%

150 Tablo.32. Bartın İlinden En Fazla İhracat Yapılan İlk 5 Ülke (2012) ÜLKE ADI (Sırasıyla) TOPLAM İL PA YI ALMANYA % TÜRKMENİSTAN % IRAK % GÜRCİSTAN % AZERBEYCAN- NAHCIVAN Kaynak: TİM, İller Bazında Ülke Rakamları (2012) % Bartın ilinden 2012 yılında 33 farklı ülkeye ihracat yapılmıştır. Bu ülkeler arasında il ihracatının yaklaşık %55 lik kısmını gerçekleştiren Almanya en fazla ihracat yapılan ülke olarak ön plana çıkmaktadır. Almanya yı, %11 lik payıyla Türkmenistan takip etmektedir. Tablo 1.7 de yer alan diğer ülkelere bakıldığında Bartın ilinden komşu ülkelere yapılan ihracatın da önemli bir yer tuttuğu görünmektedir. Tabloda yer alan beş ülkenin ihracat toplamı, ilin ihracatının yaklaşık %79 unu oluşturmaktadır.

151 KUTU-III BATI KARADENİZ BÖLGESİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ Batı Karadeniz Bölgesinde 4 adedi aktif olmak üzere toplam 5 adet Organize Sanayi Bölgesi bulunmaktadır. Zonguldak Ereğli ve Çaycuma ilçelerinde bulunan Organize Sanayi Bölgelerinde yatırım çalışmaları devam etmektedir. Alaplı İlçesi Organize Sanayi Bölgesi nde ise yer seçimi yapılmış olup, OSB nin faaliyete geçirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülmektedir. Bölgede yer alan diğer OSB ler Karabük ve Bartın Organize Sanayi Bölgeleridir. ZONGULDAK ÇAYCUMA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi, 1991 yılında, Zonguldak Valisi başkanlığında Zonguldak İl Özel İdaresi, Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası ve Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odasının katılımlarıyla kurulmuştur. Karayolu bağlantıları tamamlanmış olan OSB, Ankara ya 240 km, İstanbul a 380 km, bölgedeki tek havaalanı olan Zonguldak Havaalanına 12 km uzaklıktadır ve bu anlamda bölgedeki en avantajlı OSB konumundadır. En yakın TCDD istasyonuna uzaklığı ise 3 km dir. Zonguldak ve Bartın Limanlarına km lik eşit uzaklıklarda bulunan OSB, Filyos Vadisi Projesi kapsamında yapılacak olan Filyos Limanına ise 22 km mesafede bulunmaktadır. Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi nde altyapı çalışmalarından, kanalizasyon, içme ve kullanma suyu, terfi hattı, elektrik, yağmursuyu kanal şebekeleri ile tretuvar ve yol üst kaplaması tamamlanmıştır. OSB Müdürlüğü EPDK dan elektrik dağıtım lisansı almıştır. Firmalar, trafoları kendileri yapmaktadırlar ve faturalandırmanın mevcut trafolara ölçüm sistemi kurularak yapılması sağlanmaktadır. Su, OSB içerisinde bulunan kuyulardan tedarik edilerek OSB yönetimi tarafından dağıtılmaktadır yılı içerisinde kâğıt ve elektrik sektörlerinde faaliyet göstermekte olan 2 firmanın doğalgaz talebi olmuş ve bu konuda altyapı sağlanmıştır. Bunların yanında, atık su arıtma tesisi konusunda, Bilim, Sanayi ve Teknoloji başvuruda bulunulmuştur. Çaycuma OSB, 125 hektar arazi üzerinde kurulmuş, büyüklükleri 5000 ve m2 arasında değişen toplam 65 parselden oluşmaktadır. OSB düz bir zemine sahip olduğu için inşaat maliyetleri nispeten düşüktür.

152 Parsellerde birleştirme ya da ayırma işlemleri yapılmaktadır ancak bu yapılırken ayrılan alanın minimum 5000 m2 olmasına ve söz konusu parsellerde faaliyet gösterecek işletmelerin aynı sektörde olmasına dikkat edilmektedir yılında başlayan arsa tahsisleri, 2004 yılına kadar hızla devam etmiştir Şubat ayında ise bedelsiz arsa tahsisi uygulaması kalkmıştır. Tahsis bedeli olarak m2 ye 25 TL alınmakta, bunun yanında, 5 TL katılım payı bulunmaktadır. Yıllık aidat miktarı ise m2 ye 0,68 TL + KDV olarak belirlenmiştir. Firmaların % 90 ı OSB de 2004 öncesi dönemde yer seçmiştir döneminde ise bölge, teşvik kapsamına alınmadığı için OSB de arsa tahsisleri konusunda bir durgunluk yaşanmıştır. Bu dönemde, yatırımlar daha çok Düzce ye kaymıştır. Çaycuma OSB de yer alan firmaların NACE* kodlarına ve faaliyet durumlarına göre listesi Tablo.1 de sunulmuştur. OSB de yer alan parsellerin yaklaşık % 49 u üretimde olan firmaları barındırırken, % 14 ünde üretimde olmayan firmalar bulunmaktadır. OSB nin yaklaşık %37 lik dilimi ise boştur. Tablo.33. Çaycuma OSB Üretim Konusu ve Faaliyet Durumlarına Göre Firma Dağılımları FİRMA ADI NACE KODU Serenko Tekstil Konfeksiyon San. ve Tic. Ltd. Şti. 14 Başak Tekstil San. Tic. Ltd. Şti Yeni Seher Tekstil Ltd. Şti Özkara Kırtasiye Büro ve Av Malz. Çanta ve Amb. San. Tic Ltd. Şti. İmak İnş. Mak. Tic. Taah. Ltd. Şti SF Sandalye Ünver Tekstil San. Tic. Ltd. Şti Deniz 1 Tekstil San. Tic. Ltd. Şti Nersoy Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. 14 Las Tekstil San. Makineleri İmalatı İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti Çine Enerji Kara Demir Mobilya İmalat İnş. San. Tic. A.Ş Den-Ko Mobilya İmalat Yapı Malz. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti Çolakoğlu Konfeksiyon Day. Tük. Malları Mob. ve Orman Ürünleri İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti Kutucular Mobilya Mutfak PVC İnşaat San. Tic. Ltd. Şti Zontaş 49 Aydemir Kereste İnş. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti Yiğit Orman Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti

153 Reksan Vadi Orman Ürünleri Mad. Nak. En. Meta İnş. San Tic. Ltd. Şti. Essel Selüloz ve Kağıt San. A.Ş Doruk Ambalaj Gıda ve İhtiyaç Mad. San. Tic. Ltd. Şti Er-Duş Küvet Jakuzi Yapı Malzemeleri İth. İhr. Ltd. Şti Pelenkoğlu Doruk Beton Kiremit San. ve Tic. Ltd. Şti Oral Cam ve Doğrama San. Tic. Ltd. Şti Nazar İnşaat PVC Aksesuar San. ve Tic. Ltd. Şti Akbaş Dış Tic. Pazarlama ve İnş. Ltd. Şti Adels Gökermak Elektroteknik San. Ltd. Şti Gersan Elektrik Ticaret Sanayi A.Ş Mülhak Güpüpzade H.Mustafa Ağa Vakfı Mütevelliliği Us Mühendislik Endüstriyel ve Tıbbi Gazlar San. Tic. Ltd. Şti Özlümak Makine İml. İhr.Dış Tic. San.Ltd. Şti Trouw Nutrition TR. Gıda Tarım Hayvancılık San. Tic. A.Ş Çaycuma Süt Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti Eko Tekstil 14 Dinamik Metal 31 Essel Selüloz 17

154 EREĞLİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Ereğli Organize Sanayi Bölgesi, 1995 yılında, Zonguldak Valisi Sami Seçkin başkanlığında Zonguldak İl Özel İdaresi ve Ereğli Ticaret ve Sanayi Odasının katılımlarıyla kurulmuştur. Ereğli Organize Sanayi Bölgesi, Ereğli-İstanbul yolunun 5,3. km sinden ayrılan Alaplı yolunun 6,4. km sinde yer almaktadır. OSB Ankara ya karayoluyla 330 km, İstanbul a 280 km mesafededir. TEM Düzce bağlantısına ise yaklaşık 60 km uzaklıktadır. Ereğli ve Alaplı daki liman projeleri dolayısıyla karayolu yanında deniz yolu ulaşımı açısından da uygun bir konumda olan OSB, havayolu ve demir yolu ulaşımı açısından benzer olanaklara sahip değildir. Karasu-Irmak demiryolu hattının tamamlanması ile beraber OSB nin demiryolu bağlantısı da sağlanmış olacaktır. OSB nin kurulu olduğu arazinin kamulaştırma işlemleri sonuçlandırılmıştır. OSB arazisinin yaklaşık büyüklüğü 200 hektar olup söz konusu alan belediye mücavir alanı dışındadır. Bölgede, içme suyu ve kanalizasyon şebekeleri mevcuttur. Enerji dağıtımı EPDK dan alınan lisansla OSB Yönetimi tarafından yapılmaktadır. Doğalgaz sistemi mevcuttur. Herhangi bir altyapı sorunu bulunmayan OSB de katı atık toplanmasına yönelik çöp konteyneri alım işi de tamamlanmıştır. Organize Sanayi Bölgesi nde, 5000, , ve m2 lik 4 farklı büyüklükte sanayi alanları planlanmıştır. Sanayi parselleri ayrık yapı düzeninde ve yol cephesinden 15 metrelik çekme mesafesi olacak şekilde oluşturulmuştur. Yamaç ve dere yatakları ise rekreasyon alanı olarak değerlendirilmiştir. OSB de parsel tahsis bedeli 22 TL/m2 dir. Tabloda Ereğli OSB de yer alan firmaların NACE kodları ve faaliyet durumları verilmiştir. Firmaların yaklaşık % 25 i üretim yapmakta iken, % 50 lik dilim henüz faaliyete geçmemiştir. OSB deki parsellerin yaklaşık % 25 i ise boştur.

155 Tablo.34. Ereğli OSB Üretim Konusu ve İşçi Sayılarına Göre Firma Dağılımları FİRMA ADI NACE KODU Özdemir Boru Çınar Boru Tat Metal (Galve) Tat Metal (Soğ. Had) Tat Metal Erdoğan Metal Borsan 28 Dema Denizcilik Tat-San 25.1 Yametaş 24 Demes Kesan 25 Ermeksan Us Mühendislik Han Ticaret 24 Ak-Doğ Metal 25 Batı Karadeniz 28 Aypar Rota 28 Raspatek 25 Bolu Çimento 23.2 Teknoplan 28 Ünallar Metal Sevinç Makine 28 Özgün Makine 28 Tahir Seramik Ege Otomotiv My Grup Erk-Solar 24 Arzu Demirçelik 25 Emek Boru 24 Kar-Sac 25 Nur Ser Mak San Emre Metal

156 Tetiker Metal 25 Bal-San Kardeşler Makine Kaya Metalurji Çivicioğlu Yametaş 24 Mtall 24 Mebeks 25 Kaynak: Kdz.Ereğli OSB Müdürlüğü, Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası, Alan Araştırması ALAPLI ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Alaplı Organize Sanayi Bölgesinin kuruluş çalışmaları 1996 yılında başlamış, 1997 yılında ise yer seçim çalışmaları tamamlanmıştır yılında OSB kuruluş protokolü yeniden düzenlenmiş ve yürürlüğe girmiştir. OSB için seçilen alan, Ereğli Organize Sanayi Bölgesinin batısında yer almakta ve karayoluna 2 km uzaklıkta bulunmaktadır. Toplam alanı ,10 m2 olan OSB nin kamulaştırma çalışmaları tamamlanmıştır. Alaplı OSB elverişli konumu nedeniyle yatırımcıların ilgisini çekmektedir.

157 KARABÜK KARABÜK ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Karabük Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkülü 1992 yılında göreve başlamıştır. Çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcilerinin de katıldığı Yer Seçimi Heyeti 1993 yılında çalışmalarına başlamış, OSB nin kuruluşu Sanayi ve Ticaret Bakanlığının tarih ve 5900 sayılı yazısı ile onaylanmıştır. Karabük, TEM Otoyolu- Gerede bağlantısına 80 km uzaklıktadır. Karabük karayolu ile Ankara ya 218 km, İstanbul a 420 km. ve Kocaeli ye 300 km; demiryolu ile Zonguldak iline 126 km mesafede yer almaktadır. OSB demiryolu ile yaklaşık 100 km mesafede bulunan Zonguldak Limanından yararlanmaktadır. OSB nin Bartın limanına mesafesi 70 km dir. OSB ye yaklaşık 70 km mesafede bulunan Filyos Vadisi Projesi nin bitirilmesiyle birlikte Filyos Limanı ndan da yararlanma imkânı bulacak olan OSB, aynı zamanda Yenice yolunun tamamlanması ile de deniz yoluna daha kolay ulaşım sağlayacaktır yılında ihalesi ve yer teslimi yapılan OSB nin aynı tarihte temeli atılmıştır yılında alt yapı inşaatı işleri kapsamında yer alan bölge içi yollar, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon, 1500 m3 lük su deposu, yağmur suyu drenajı çalışmaları tamamlanmıştır yılında da bölge içi yol, otopark, tretuvar kaplaması ve muhtelif inşaat işleri sonuçlandırılmıştır. Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) Genel Müdürlüğü ile 2007 yılında bağlantı anlaşması yapılmıştır. Hali hazırda 1430 MW enerji üretimi yapılmaktadır. OSB alanını genişletmek ve yolla direkt bağlantı sağlayıp daha görünür hale gelmesini sağlamak amacıyla 260 ha alan ilave edilmesi planlanmaktadır. Bu konuda başvurularda bulunulmuş olup, konunun nihai hale getirilmesi beklenmektedir. OSB de açılacak 260 ha nın yaklaşık 110 ha lık kısmında ise Karabük il merkezinde faaliyet gösteren 17 adet haddehane sahibinin bir araya gelerek oluşturdukları KARMET A.Ş. kurulması planlanmaktadır. Tabloda OSB de yer alan firmaların NACE kodlarına ve faaliyet durumlarına değinilmiştir. Tabloya göre, OSB de yer alan firmaların % 62 si üretimdedir. %1 0 luk dilim ise üretimde değildir. OSB nin yaklaşık % 28 i boş durumdadır.

158 Tablo.35. Karabük OSB Üretim Konusu ve İşçi Sayılarına Göre Firma Dağılımları FİRMA ADI NACE KODU Saf-Çel Çelik San. ve Tic. Ltd. Şti. 24 Şahin Demir Çelik San. ve Tic. Ltd. Şti Ve-Ca Dış Tic. A.Ş Yerlikaya İnşaat Turizm Taşımacılık Besicilik Sanayi Ticaret Paz. Ltd. Şti. Alter Dem. Çelik Endüstri Sanayi ve Tic. A. Ş Hbm Demir Çelik End. San. Tic. Ltd. Şti Kılınç D.Ç. San. ve Tic. Ltd. Şti Form Tasarım Uyg. Dök. ve Met. San.Ltd.Şti Gedikoğlu Pik Çelik ve Metal Dök.Tic.Ltd.Şti. 24 Nilpol Polimer Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. 22 Safranbolu Cam Mozaik San. ve Tic. A.Ş Yükseller Kereste Mobilya Doğrama İnşaat 31 MalZ. Tic. Ve San. Ltd. Şti. Erdeks Yapı Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti Gonca Tekstil Kargisan Karabük Giyim San. ve Tic. A. Ş Güven Besi Sanayi Safran Süt Ürünleri

159 BARTIN BARTIN ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Bartın Organize Sanayi Bölgesi nin altyapı işlemlerine 1995 tarihinde başlanmış ve altyapı inşaatı 1999 tarihinde tamamlanmıştır. Limana olan mesafesi ise 26 km dir. OSB, demiryolu bağlantısına ve Zonguldak Havaalanı na da 24 km mesafede bulunmaktadır. Bartın Organize Sanayi Bölgesi İstanbul a 430 km, Ankara ya ise 270 km. mesafededir. OSB de doğalgaz kullanılmaktadır. Su, kanalizasyon, PTT gibi hizmetler ise kolayca sağlanabilmektedir. OSB de tüm sanayi parsellerine toplam 6 trafo dağıtım binası ve 95 adet elektrik direği ile elektrik enerjisi verilmektedir. OSB yönetimi dağıtımcı lisansına sahip olmasına rağmen, maliyetleri arttırmamak adına dağıtımcı işletmeciliği yapmamaktadır sayılı yasa çerçevesinde diğer illere göre % 50 ucuz enerji kullandırılmaktadır. 2 adet pompa istasyonu mevcuttur ve kullanma suyu dağıtımı yapılabilmektedir. Ayrıca ADSL internet bağlantısının altyapısı tamamlanarak sanayicinin kullanımına sunulmuştur. Türkiye nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında yer alan Mescier Holding de OSB de yatırım yapmış ve halihazırda üretimine devam etmektedir. Buna ek olarak bölgede 2 adet haddehane yatırımı için de yer ayrılmış durumdadır. Gelen diğer taleplerin karşılanamaması sebebiyle yeni bir OSB kurulması için başvuru yapılmıştır. OSB nin aydınlatma sistemi tamamlanarak gece aydınlatması sağlanmış, yağmur sularının OSB dışına taşınması için 150 m lik yağmur suyu hattı tamamlanmıştır. Tabloda NACE kodlarına ve faaliyet durumlarına göre OSB de yer alan firmalar sunulmuştur. Firmaların % 65 i üretimdedir. % 21 lik dilim ise üretim yapmamaktadır. OSB nin % 14 ü ise boştur.

160 Tablo.36. Bartın OSB Üretim Konusu ve İşçi Sayılarına Göre Firma Dağılımları FİRMA ADI NACE KODU TÜSA 14 Onat Tekstil Murat Ticaret Kablo San. Ltd.Şti Risan Tekstil Ürün. San. Tic. A.Ş Pinaldi Tekstil Konf. San. ve Tic. A.Ş MŞ Tekstil Konfeksiyon San Reymer Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti Egemen Kauçuk Ayakkabı Taban San Ufuk Orman Ürünleri Yatırım A.Ş Özmadeş Madeni Eşya San. Tic. A.Ş. 31 Selko Ateş Tuğla San. Tic. A.Ş Çakır Ahşap Ürün. İma. San. Tic Yaprak Ekolojik-Bahçelik Çağlar Makine 13 Mescier Demir-Çelik Barmak Bartın Makine San Tic. Ltd. Şti Barçelik Metal San. Tic. Ltd. Şti Teklas Kauçuk Sanayi ve Tic. A.Ş Mür-Boy San. Tic. Ltd. Şti Yelkenciler Mak. San. Tic. Ltd. Şti Çakrazlılar Nakliyat Bardo Mobilya San. Tic. A.Ş Yeplas Yelkenciler Plastik San. Tic. Ltd Şti. Yepsa Yelkenciler Plas. San. Tic. A.Ş Şanver Helva Şeker. San. Tic. Ltd. Şti Türkova Doğal Süt. İma. Sn. T Enes Tekstil 14 Yimpa Toptan

161 BÖLGE OSB LERİ GENEL DEĞERLENDİRME Bölge OSB leri hakkında daha detaylı bilgiler elde edebilmek amacıyla öncelikle OSB müdürleriyle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilerek OSB lerin bugününe ve geleceğine dair fikir alışverişinde bulunulmuştur. OSB müdürleriyle yapılan görüşmelerin ardından OSB lerde faaliyet göstermekte olan 70 firmaya yüz yüze görüşme yöntemiyle anket uygulanmıştır. Ankette, firma kuruluş yılları, faaliyet konuları ve istihdam bilgilerini içeren firma bilgilerine, firmaların içsel sorunlarına, OSB lerde yer seçmelerine sebep olan etkenler ile bölgede karşılaştıkları sorunlara, OSB içi, bölge içi, iller arası ve ülkeler arası ticaret ilişkilerine, yenilikçilik ve markalaşmaya yönelik sorulara yer verilmiştir. Anket sonuçlarından genel bir değerlendirme yapıldığında şu sonuçlara ulaşılabilir: Firmaların OSB lerde faaliyetlerine başlama yılları genellikle 2007 sonrasında yoğunlaşmaktadır. Bunda 2006 yılında bedelsiz arsa tahsisi uygulaması gibi etmenler olduğu gibi teşvik ve destek politikaları dışında başka etmenler de söz konusu olabilmektedir. Örneğin Karabük OSB özelinde 2006 yılına kadar pek çok boş parsel dolu gözüktüğü için yeni yatırım alınamamıştır yılında yapılan düzenlemenin ardından özellikle dönemlerinde OSB de yatırımlar çoğalmıştır. Genel anlamda bakıldığında da firmaların daha çok teşviklerinden yararlanmak amacıyla OSB lerde yer seçtikleri görülmektedir. Müsait ve geniş arazi kullanımı, altyapı imkânlarının kolaylıkla sağlanması gibi nedenler de firmaların OSB lerde faaliyetlerine başlamasına sebep olmuştur. Görüşme imkânı bulunan firmaların 8 i mikro, 32 si küçük, 20 si orta, 3 ü ise büyük ölçekli işletmeler sınıfına girmektedir. 3 adet firma ise yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosuna bakılmaksızın yalnızca çalışan sayıları baz alındığında KOBİ tanımı dışında kalmaktadır. Firmalar daha çok makine ve teçhizat hariç, fabrikasyon metal ürünleri imalatı sektöründe faaliyet göstermektedirler. Bu sektörü giyim eşyaları imalatı sektörü izlerken, üçüncü sırada mobilya imalatı sektörü gelmektedir. OSB ler özelinde bakıldığında ise; makine ve teçhizat hariç, fabrikasyon metal ürünleri imalatı sektörü Ereğli OSB de, mobilya sektörü ise Çaycuma ve Bartın OSB lerinde ön plana çıkmıştır. Giyim eşyalarının imalatı ise Çaycuma, Karabük ve Bartın OSB lere dağılmış durumdadır.

162 Görüşülen firmalarda toplam 4661 kişi istihdam edilmektedir. Çalışanların % 65 ini erkekler, % 35 ini ise kadınlar oluşturmaktadır. Giyim eşyalarının imalatı dışında kalan sektörlerde erkek egemen bir yapı hakim olup kadınların yalnızca firmaların idari birimlerinde çalışmakta oldukları görülmektedir. Firmaların en büyük problemleri arasında kalifiye ve nitelikli eleman istihdam edememek yer almaktadır. Özellikle tekstil sektöründe makine operatörü; ana metal sanayinde kaynakçı, CNC torna tezgâh operatörü, dilme ve boy kesme operatörü, kaynakçı, ağır vasıta ehliyetli şoför; mobilya sektöründe mobilya ustası, makine ustası, kesim ve montaj ustası; gıda sektöründe ise gıda mühendisi niteliğinde personellere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda bölgede bulunan meslek liseleri ile meslek yüksekokullarınca firmaların ihtiyaçları doğrultusunda bölümler oluşturmaları önem arz etmektedir. İŞKUR un ve halk eğitim merkezlerinin de düzenleyecekleri mesleki eğitim kurslarını yine firmaların ihtiyaçları doğrultusunda tasarlamaları önemlidir. Bunların yanında, üniversitelerin ilgili bölümlerinin yardımı ile de staj programları oluşturulmasına önem verilmelidir. Personelin çalışmaya hevesli olmaması ve bu sebeple üretimde sürekliliğin sağlanamaması firmaların belirttiği diğer bir problemdir. Bu konuya bölgede bulunan köklü kurum ve kuruluşların (TTK, ERDEMİR, KARDEMİR) bağımlı istihdam yapısını desteklemesi ve bölge halkının farklı sektörlerde uzmanlaşma gereği duymamış olmamasının da etkisi bulunmaktadır. OSB lerde yer alan firmaların ücret politikası bölgenin alışık olduğu ücret talebini karşılamadığı için de sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Firmalar, elemanlarını sürekli kılmak adına özellikle çalışanların yemek ve ulaşım gibi ihtiyaçlarını karşıladıklarını, bunun yanında prim ve bayram paketi vermek gibi yöntemlerle de işletmelerini cazip hale getirmeye çalıştıklarını belirtmişlerdir. Personelle ilgili sorunların yanında firmaların finansman sorunları da bulunmaktadır. Giyim eşyalarının imalatı gibi fason üretim yapmakta olan firmalar dışında kalan sektörlerde faaliyet göstermekte olan firmalar özellikle ulaşım ve hammadde maliyetlerinin fazla olması sebebiyle rekabet edebilirliklerinin düşük olmasından şikâyetçidirler. Firmalar, içsel sorunlarının yanında, OSB lerin konumundan, görünürlüklerinin sağlanamamasından ve OSB yönetimlerinin ihtiyaç ve isteklerine yeterince cevap verememesinden kaynaklı problemlerinin bulunduğunu da belirtmişlerdir. Firmaların müşteri profillerine bakıldığında ve OSB lerde öne çıkan sektörler de gözetildiğinde daha çok toptancılara ve ana sanayicilere yönelik üretim yapıldığı görülmektedir. Giyim eşyalarının imalatı sektöründe ise fason üretim yaygındır. Müşteri profiline de bağlı olarak özellikle firmaların üç büyük kentle ticari ilişkilerinin

163 olduğu görülmektedir. Firmaların % 56 sı İstanbul la, % 41 i Ankara yla, % 16 sı ise İzmir le ticari ilişki içindedir. Firmaların yarısından fazlasının OSB içindeki ve OSB dışındaki firmalarla ticari ilişkileri bulunmaktadır. Ancak bu ilişkiler genellikle mal alıp satma üzerinden gerçekleşmekte, firmalar arasında kümelenmeye temel oluşturacak ortak makine kullanımı, ortak eleman kullanımı ya da ortak üretim vb. ilişkilere rastlanmamaktadır. İhracat ve ithalat kapasiteleri ise sınırlı olmakla beraber gelişme göstermektedir. Firmaların % 36 sı ihracat yapmaktadır. İhracat yapan firmalara bakıldığında, firmaların % 21 ini mobilya imalatı sektörü oluştururken bu sektörü % 16 şarlık oranlarla kauçuk ve plastik ürünlerin imalatı ile makine ve teçhizat hariç, fabrikasyon metal ürünleri imalatı sektörleri takip etmektedir. İthalat yapan firmalar ise oldukça sınırlıdır, firmaların sadece % 19 u ithalat yapmaktadır. İthalat yapan firmaların % 22 sini makine ve teçhizat hariç, fabrikasyon metal ürünleri imalatı sektöründe faaliyet gösteren firmalar oluşturmaktadır. Firmaların geneli tanıtım amacıyla Türkçe tanıtım araçları kullanımını tercih etmektedir. İnternet sitesi kullanılan en yaygın tanıtım aracıdır. Yabancı dilde hazırlanmış tanıtım araçları ise firmalar arasında yaygın değildir. Firmaların fuarlara etken olarak katılma oranları da düşüktür. Ancak % 33 lük dilim yurtiçi fuarlarda stand açtığını belirtmiştir. Yurtdışı fuarlarda stand açanların oranları ise çok daha düşüktür. Firmaların markalaşmaya dönük çalışmaları mevcuttur. Yaklaşık % 50 lik bir oran markalaşma yoluna gitmiştir. Yaklaşık % 30 luk dilimin ise ürün patentleri bulunmaktadır. Firmalar, ekonomik sebeplerden dolayı teknoloji kullanmak ya da teknoloji geliştirmek konusunda çekimser davranıp geleneksel yöntemlerle iş yapmaktadırlar. Bölgedeki 3 üniversitenin de girimlerde bulunduğu teknopark kurulması için henüz erken olduğu düşünülmekle birlikte, ekonomik imkânlar iyileştirildiği ve kaynak sağlandığı takdirde firmaların yenilikçiliğe açık oldukları da görülmüştür. OSB lerde yer alan firmalar için büyük problem olan rekabet edebilirliğin az olmasına çözüm olarak teşvik sisteminin yeniden ele alınması gerekmektedir. Bölgesel bazda uygulanan teşvikler çoğunlukla ihtiyaçlar karşısında yetersiz kalmaktadır. Bölge içerisinde yer alan hazine arazileri ve OSB ler aynı teşvik sisteminden aynı şekilde yararlanmakta ve özellikle büyük sanayi kuruluşları OSB lerde yer seçmek yerine hazine arazilerini tercih etmektedirler. Bu sebeple, doluluk oranı düşük olan OSB lerin bulunduğu bölgelerde bölge bazında değil OSB lere yönelik teşvik sistemlerinin düzenlenmesi gerekmektedir. Bölge OSB leri, barındırdıkları firma sayısı ve çalışan sayıları göz önüne alındığında

164 kapasite yönünden Türkiye nin pek çok OSB sinden daha küçük ölçekli kaldıkları, buna rağmen benzer teşviklerle şekillendirildikleri görülmüştür. Bölge OSB lerini bu dezavantajlı konumdan çıkarmak amacıyla nispeten küçük ölçekli OSB lere küçük organize sanayi bölgesi gibi bir tanım getirilmesi ve bu şartları kıstas alarak politika üretilmesinin gerekli olduğu değerlendirilmektedir. OSB ler bazında uygulanması gerekli bu faaliyetler dışında, bölgenin gelişimi de firmaların üretim kapasitelerinin arttırılmasında önemli rol üstlenmektedir. Bölgede, Alaplı Limanının tamamlanmasıyla birlikte, Ereğli ve Alaplı OSB leri daha cazip hale gelecektir. Bartın Limanının konteynır limanı haline getirilmesi ise Çaycuma, Bartın ve Karabük OSB lerin gelişimini etkileyecek bir diğer önemli uygulamadır. Bunların yanında, Karabük-Bartın arasında demiryolu hizmetinin sağlanarak limana en kolay ulaşımın gerçekleştirilmesi de Karabük OSB nin gelişimini sağlayacak bir diğer noktadır. Kdz.Ereğli ve Karabük OSB lerde diğer bölge OSB lerine oranla daha fazla sektörel yığılmalar mevcuttur. Karabük OSB de 17 adet haddehane sahibinin bir araya gelerek oluşturdukları KARMED in faaliyete geçmesinin planlaması da buna bir göstergedir. KARMED in faaliyete geçmesi ile birlikte, demir-çelik sektörünün yoğunluğunun da artması beklenmektedir. Bartın ve Çaycuma OSB ler çok daha karma bir yapıya sahiptir. Bundan sonraki kararlarda Bartın ve Çaycuma OSB lerin rolleri ve uzmanlıkları tespit edilerek birbirini tamamlayacak sektörlerin bir araya getirilmesine özen gösterilmeli, bu sayede katma değerde artış sağlanmalıdır.

165 KUTU-IV KOBİ FAALİYETLERİ VE İŞ GELİŞTİRME MERKEZLERİ GENEL DURUM Türkiye dekurulu işletmelerin %99,9 unu KOBİ ler oluşmaktadır. KOBİ`ler, Türkiye deki istihdamın %76'sini, yatırımların %26,5' ini ihracatın ise %59,6 sını gerçekleştirmektedir. Bölgede gerçekleştirilmekte olan üretim ve yatırım faaliyetlerinde de KOBİ ler önem arz etmektedir. Bölgenin en önemli sorunlarından birisi girişimcilik miktarının eksik olmasıdır. Tabloda bölge ve iller bazında girişim sayılarına yer verilmiştir. Tabloda da görüldüğü gibi, bölgede ülke geneline göre girişim sayısı oranı %1 civarındadır. En yüksek girişim sayısına Zonguldak ilinde rastlanırken, en düşük sayıya ise Bartın İli sahiptir. Tablo.37. TR 81 Bölgesi Girişim Sayıları ZONGULDAK KARABÜK BARTIN TR81 TÜRKİYE Girişim Sayısı Bölge İçi Girişim Sayısı Oranı Ülke Geneline Göre Girişim Sayısı Oranı Kaynak: TÜİK, ,4% 23,6% 18,0% 100,0% ,72% 0,29% 0,22% 1,23% 100,00% Bölgede bulunan KOBİ lerin %57,48 i toptan ve perakende ticaret ile ulaştırma ve depolama alanlarında faaliyet gösterdiği görülmektedir. Bölgede en az KOBİ nin faaliyet gösterdiği sektör ise madencilik ve taş ocakçılığıdır. İmalat sektöründe faaliyet gösteren KOBİ sayısı, adet olup TR81 Düzey-2 bölgesinde yer alan KOBİ lerin %9,07 sini oluşturmaktadır.

166 Tablo.38. Sektörlere Göre Girişim Sayısı SEKTÖR GİRİŞİM SAYISI % Madencilik ve Taş ocakçılığı 120 0,28% İmalat ,07% Diğer Hizmet Faaliyetleri ,98% İnşaat ,50% Toptan ve perakende ticaret ,52% Ulaştırma ve depolama ,96% Konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri ,86% Mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler ,54% Eğitim 189 0,44% İnsan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri 396 0,93% Kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor 392 0,92% TOPLAM Kaynak?? Bölgede faaliyet gösteren KOBİ lerin yararlandıkları 4 temel destek mekanizması bulunmaktadır. Bunlar; Kalkınma Ajansı Mali Destek Programları Yatırım Teşvik Sistemi KOSGEB Destekleri TÜBİTAK Destekleri dir. KALKINMA AJANSI MALİ DESTEK PROGRAMLARI Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı KOBİ lere yönelik 2010 yılında bu yana toplam 3 adet Mali Destek Programı yürütmüştür. Yürütülen MDP ler şunlardır: 2010 Yılı İşletmelerin Ekonomik Gücünü ve Rekabet Kabiliyetini Arttırmaya Yönelik Mali Destek Programı 2011 Yılı KOBİ Mali Destek Programı 2013 Yılı KOBİ Mali Destek Programı 2010 yılında yürütülen mali destek programı kapsamında 174 adet KOBİ programa başvurmuş, bunlardan 56 tanesi destek almaya hak kazanmış ve 41 tanesi ile sözleşme imzalanmıştır. 37 adet projenin tamamlandığı mali destek programında Ajans tarafından toplam TL mali destek sağlanmıştır yılında

167 yürütülen mali destek programı kapsamında 142 adet KOBİ programa başvurmuş, bunlardan 62 tanesi destek almaya hak kazanmış ve 44 tanesi ile sözleşme imzalanmıştır. Mali destek programı kapsamında Ajans tarafından toplam TL mali destek sağlanmıştır yılı itibari ile yürütülmekte olan mali destek programı kapsamında ise 82 adet KOBİ programa başvurmuş ve bunlardan 26 tanesi destek almaya hak kazanmıştır. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı Mali Destek Programında KOBİ ler tarafından yapılan proje başvurularının sektörel ve öncelik dağılımı aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Tabloya göre, en fazla destek alan KOBİ sektör grubu, metal ve maden endüstrisidir. Bu sektörü, 2010 ve 2011 yıllarında makine teçhizat sektörü izlerken, 2013 yılında turizm sektörü izlemiştir. Tablo.39. BAKKA KOBİ Mali Destek Programları Sektör Dağılımları MALİ DESTEK PROGRAMLARI SEKTÖR DAĞILIMLARI SEKTÖRLER 2010 Proje Sayısı 2010 Yüzde 2011 Proje Sayısı 2011 Yüzde 2013 Proje Sayısı 2013 Yüzde Metal ve maden end. Makine teçhizat ve ima 31 18% 30 21% 26 % % 17 12% 4 %5 Orman ürünleri endüstrisi 25 14% 21 %15 12 %15 Gıda 16 9% 10 7% 10 %12 Turizm 16 9% 21 %15 15 %18 Kimya endüstrisi 3 2% 14 10% 6 %7 Tekstil 6 4% 9 6% 3 %4 İnşaat sanayi 13 8% 8 6% 1 %1 Taş ve toprak ürünleri 7 4% 8 6% 3 %4 Enerji sektörü 0 0% 2 %1 0 0% Diğer 32 18% 2 %1 2 %2 Kaynak??

168 Batı Karadeniz Kalkınma Ajansının belirlediği önceliklere göre destek dağılımına bakıldığında ise, üretim kapasitesinin arttırılması önceliğinin ilk sırayı aldığı, turizm sektöründe çeşitliliğin sağlanması ve hizmet kalitesinin arttırılması önceliğinin ise ikinci sırada yer aldığı görülmektedir. Tablo.40. BAKKA KOBİ Mali Destek Programları Sektör Dağılımları MALİ DESTEK PROGRAMLARI PROJE AMAÇ VE ÖNCELİKLERİ DAĞILIMI AMAÇ VE ÖNCELİKLER 2010 Proje Sayı Üretim kapasitesinin ve verimliliğin arttırılması 2010 Yüzd e 2011 Proje Sayı 2011 Yüzde 2013 Proje Sayı 2013 Yüzde % % 54 66% Ar-Ge ye yönelik yatırımların sağlanması ve yenilikçi ürün üretilmesi 13 7% 4 3% 9 11% Enerji verimliliğinin ve çevreye duyarlı teknoloji kullanımının arttırılması Turizm sektöründe çeşitliliğin, tesis ve hizmet kalitesinin arttırılması Kaynak?? 0 0% 2 1% 5 6% 16 9% 20 14% 14 17% YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ Batı Karadeniz Bölgesinden yılları arasında Yatırım Teşvik Belgesi alan işletme sayısı 134 tür. Bu işletmeler arasında KOBİ sınıfında olmayan firmalar da bulunmaktadır. Ancak büyük çoğunluğunun KOBİ sınıfında yer aldığı söylenebilir. Aynı dönemde Zonguldak ilinden 68, Karabük ilinden 35 ve Bartın ilinden 31 adet işletme Yatırım Teşvik Belgesi almıştır. Sektörel bazda alınan teşvik belgelerini incelediğimizde 72 işletmenin İmalat Sanayiinde ve 43 işletmenin de hizmet sektöründe faaliyet gösterdiği görülmüştür.

169 TÜBİTAK MALİ DESTEK PROGRAMLARI yılları arasında TÜBİTAK mali destek programlarına başvuru yapan firma sayısı 19 dur. Bu sayı, ülke genelinde başvuru yapan firma sayısının %0,41 ini oluşturmaktadır. Bu firmadan ERDEMİR ve KARDEMİR haricindekiler KOBİ sınıfında yer almaktadır. Özellikle ERDEMİR ve KARDEMİR etkisi ile bölgede oluşması beklenen makine imalat sektörünün yeterince gelişmemesi ve ar-ge çalışmalarına uzak olunması bu sonucun doğmasında önemli katkı sahibidir. Yine aynı dönemde sunulan toplam proje sayısı toplam 43 adettir. Bu projelerden 13 tanesi ERDEMİR, 6 tanesi de KARDEMİR tarafından sunulmuştur. Bölgeden sunulan proje sayısının ülke geneline oranı %0,44 olup yeterli seviyede değildir. Bölgede Ar-Ge ve yenilikçi çalışma yapmanın teşvik edilmesi, bu konularda proje üretilmesi için planlı çalışmaların yapılması büyük önem arz etmektedir. Tablo.41. Başvuru Yapan Firma ve Proje Sayısı ZONGULDAK KARABÜK BARTIN TR81 TÜRKİYE TR81 YÜZDE Başvuru Yapan Firma Sayısı ,41% Proje Sayısı Kaynak?? ,44% AR-GE ve YENİLİKÇİ ÇALIŞMALAR Marka, Patent, Endüstriyel Tasarım ve Faydalı Model Başvuruları yılları arasında TPE ye (Türk Patent Enstitüsü) yapılan toplam patent başvuru sayısı 59 dur. Tescillenen patent sayısı ise 14 tür. Ülkenin toplam tescillenmiş patentlerinin %0,35 i bölgede bulunmaktadır. Bölge, Düzey II bölgeleri arasında tescillenmiş patent sayısında da 18. sırada yer almaktadır. Yine aynı yıl aralığı için TPE ye yapılan endüstriyel tasarım başvuru sayısı 85 olup, tescillenen endüstriyel tasarım sayısı 71 dir. Bölge, diğer Düzey II bölgeleri arasında 20. sırada yer almakta ve ülkenin tescillenmiş endüstriyel tasarımlarının %0,10 nu

170 barındırmaktadır. Faydalı model başvurularına baktığımızda 2012 yılsonu itibari ile TR 81 bölgesinden 58 adet başvuru yapıldığı görülmektedir. Tescillenen faydalı model sayısı ise 22 dir. Bölge, diğer Düzey II bölgeleri arasında 22. sırada yer almakta ve ülkenin tescilli faydalı model sayısının %0,13 ünün bulundurmaktadır. TR81 bölgesinin marka tescili ile ilgili başvurularına bakıldığında, 2012 yılsonu itibari ile 2018 adet başvurunun olduğu görülmektedir. Tescilli Marka sayısı ise 963 tür yılsonu itibari ile tescillenen marka sayısı 655 tir. Ülkenin tescillenmiş markalarının %0,24 ü bölgede yer almaktadır. Tablo.42. Patent, Marka, faydalı Model, Endüstriyel Tasarım Başvuru Sayıları ZONGULDAK KARAB ÜK BARTIN TR81 TÜRKİYE TR81 (%) TR81 SIRA Patent Başvuru Sayısı ,24% 22 Patent Tescil Sayısı ,32% 1 8 Marka Başvuru Sayısı ,26% 23 Marka Tescil Sayısı ,24% 23 Faydalı Model Başvuru Sayısı ,20% 21 Faydalı Model Tescil Sayısı ,13% 22 Endüstriyel Tasarım Başvuru Sayısı Endüstriyel Tasarım Tescil Sayısı TPE, ,11% ,10% 20 İŞ GELİŞTİRME MERKEZLERİ İş Geliştirme Merkezleri, bünyesinde barındırdığı işletmelere işletme geliştirme koçluğu, destek ağlarına ulaşım, finans kaynaklarına erişim imkânı, uygun koşullarda

171 iş yeri mekânı, ortak ofis ekipmanı, ofis hizmetleri gibi hizmetler sunarak işletmelerin en kırılgan oldukları ilk yıllarını sağlıklı bir şekilde aşmalarını ve büyümelerini sağlamak amacıyla kurulan ve işletilen, İşletme Kuluçkası veya İşletme Fidanlığı olarak ta adlandırılan merkezlerdir. Bölgede 2 adet İŞGEM bulunmakta olup bunların tamamı Zonguldak ili sınırları içerisindedir. Türkiye genelinde toplam 12 adet olan İŞGEM lerin 2 sinin bölgede olması önemli bir göstergedir. Ancak, 2008 yılından sonra hiç İŞGEM kurulmaması, mevcut İŞGEM lerin göstermiş olduğu performanslar da göz önüne alındığında verimlilik konusunun yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bölgede yer alan İŞGEM lerle ilgili mevcut durumu gösteren tablo aşağıda verilmiştir. Tablo.43. Batı Karadeniz Bölgesinde Yer Alan İşletmeler ZONGULDAK İŞGEM EREĞLİ İŞGEM Kuruluş Yılı İşlik Sayısı Dolu İşlik Sayısı Kaynak: KOSGEB 2012 Yılı Faaliyet Raporu Mevcut İşletme Sayısı Mevcut İstihdam Sayısı KOBİ LERİN ÖNE ÇIKAN SORUN ve EKSİKLİKLERİ Yapılan çalıştaylar, anket değerlendirme formları ve ajansın mali destek programlarına sunulan başvuru formlarının incelenmesi neticesinde KOBİ lerin öne çıkan sorunları ve eksiklikleri şu şekildedir; Nitelikli işgücü bulmakta yaşanan zorluklar Ulaşım ve Lojistik imkânlarının düşük seviyede olması Enerji verimliliği konusunda teknik kapasite eksikliği Üretim süreçlerinin verimliliğinin analiz edilememesi İhracat yapma kabiliyetlerinin yetersiz olması Bölgede özellikle teknik, finansal ve yatırım konularında profesyonel danışmanlık hizmeti sunacak kurum bulunmaması Bölgede yeni yatırım yapılacak arazilerin bulunmasında yaşanan sıkıntılar Bölgemizde fuar ve kongre merkezinin olmaması veya başka nedenlerle KOBİ lere yönelik ulusal ve uluslararası organizasyonların yapılmaması, buna

172 bağlı olarak bölge KOBİ lerinin vizyonlarının istenilen seviyede gelişememesi Katma değeri yüksek ürünlere geçiş yapılmaması ve buna bağlı olarak ürün çeşitliliğinin arttırılamaması Kurumsallaşmanın yeterli seviyede olmaması, bölge KOBİ lerine örnek olabilecek kurumsal işletme sayısının çok az olması Üniversite ile KOBİ ler arasında ortak çalışma platformlarının oluşmaması DEĞERLENDİRME Ülkemizde KOBİ ler istihdam ve üretim açısından çok büyük öneme sahiptir. Girişimcilik kültürünün yaygınlaşması ile KOBİ sayısında da ciddi artışların olacağı düşünülmektedir. Ancak, KOBİ lerin ülke ve bölge ekonomik gelişimine daha fazla katkı sağlayabilmeleri için daha uzun süre ayakta kalabilmeleri ve katma değeri yüksek sektörlerde faaliyet göstermeleri gerekmektedir. Bölgede faaliyet gösteren KOBİ lerin büyük çoğunluğunun katma değeri düşük sektörlerde faaliyet gösterdikleri bilinmektedir. Ancak, bölge KOBİ leri açısından diğer büyük problem, KOBİ lerin ayakta kalabilme süreleridir yılında 589 işletme faaliyetlerine son vermiş, 2012 yılında ise bu rakam 486 olmuştur. İşletmelerin faaliyetlerini sonlandırma nedenleri ile ilgili detaylı araştırmalar yapılmalı, bu konuda önleyici projeler geliştirilmelidir ve 2012 yılları için bölge illerinde kurulan ve kapanan işletme sayıları aşağıdaki tabloda detaylı olarak verilmiştir yılı için bölgede kapanan işletme sayısının kurulan işletme sayısına oranının 0,57 olduğu görülmektedir. Bu oranın 1 in altında olması kurulan işletme sayısının kapanan işletme sayısından fazla olduğunu göstermektedir. 26 Düzey-2 bölgesi içerisinde TR 81 Batı Karadeniz Bölgesinin 10. sırada yer aldığı da görülmektedir. Tablo ve 2012 Yılları Kurulan ve Kapanan İşletme Sayıları 2011 YILI 2012 YILI KURULAN KAPANAN KURULAN KAPANAN ŞİRKET GER. KİŞİ ŞİRKET GER. KİŞİ ŞİRKET GER. KİŞİ ŞİRKET GER. KİŞİ ZONGULDAK KARABÜK BARTIN TR TÜRKİYE Kaynak: TOBB.Kurulan/Kapanan Şirket İstatistikleri, Aralık

173 KUTU- V FİLYOS VADİSİ PROJESİ Karadeniz Bölgesi, Karadeniz e kıyı ülkeler arasında en uzun kıyı şeridine olmasına rağmen bölgede limancılık faaliyetleri açısından mevcut altyapı tesisleri ve işletmecilik olanaklarına sahip olmadığından diğer ülkelerle rekabet edebilir konumda değildir. Uluslararası düzeyde ülkemizi ekonomik ve politik anlamda güçlendirmek için Karadeniz, Akdeniz ve Ege de üç ana liman planlanmıştır. Demiryolu bağlantılı olması planlanan bu limanlar vasıtasıyla oluşacak yeni taşımacılık koridorları ile ülkesel ve uluslararası taşımacılıkta önemli rol üstlenilebilecektir. Bu genel yaklaşım doğrultusunda Karadeniz kıyısında Filyos Limanı projesinin bu üç önemli limandan biri olarak gerçekleştirilmesi planlanmıştır. Batı Karadeniz Bölgesinde hayata geçirilmesi planlanan Filyos Vadisi Projesi, Filyos Serbest Bölgesi, Filyos Endüstri Bölgesi, Filyos Limanı, taşkın koruma yapıları, sanayi altyapısı ve güçlü ulaşım bağlantıları ile birlikte planlanan entegre bir projedir. Projeye ilişkin olarak alınmış Bakanlar Kurulu Kararları ve projenin etki alanı nedeniyle proje tüm bölgenin ekonomik ve sosyal alanda kalkınmasını ilgilendirmektedir. Proje kapsamında yer alan Filyos Serbest Bölgesinin ve Filyos Endüstri Bölgesinin faal olabilmesi için öncelikle Filyos nehrinin ıslah edilmesi ve Filyos Limanının yapılması gerekmektedir. Kamu sektörü yatırım projelerinin yanı sıra çok sayıda özel sektör yatırımının da yer almasının öngörüldüğü bölgesel nitelikli bu proje, Çaycuma ilçesinin sınırlarını aşan bir etki yaratacaktır. Projeyle birlikte Zonguldak, Bartın ve Karabük illerinin ekonomik yapısında önemli gelişmelerin olması ve yeni iş kollarının oluşması beklenmektedir. Projenin hayata geçmesi ile bölge önemli bir sanayi ve lojistik üssü haline gelecektir. Filyos Liman Projesi dahilindeki endüstri bölgesi ve serbest bölge, Zonguldak Çaycuma İlçesi Hisarönü (Filyos) beldesi sınırları içinde Filyos Irmağı nın Karadeniz e döküldüğü deltada planlanmıştır. Filyos Irmağı vadisinde geliştirilen bu proje Türkiye de gerçekleştirilecek en büyük entegre yatırımlardan biri olacaktır.

174 PROJE SAHASININ YERİ Filyos Vadisi Projesinin yeri Filyos Irmağı nın Karadeniz e döküldüğü deltada, Zonguldak ile Bartın arasındaki bir mevkidedir. Yakın yerleşim birimleri Filyos (Hisarönü) Beldesi, Saltukova Beldesi ve Çaycuma İlçesi dir. Zonguldak İli nin 35 km doğusunda ve Çaycuma İlçesi nin 20 km kuzeyinde kalmaktadır. 4 km batısında Hisarönü (Filyos) Beldesi bulunmaktadır. Şekil.. Filyos Limanının Haritadaki Yeri Filyos proje alanının su kaynağını (Filyos Irmağını) yan kolları olan Yenice, Devrek, Soğanlı ve Araç Çayları oluşturur. Filyos Irmağı havzası, Batı Karadeniz Bölgesi içerisinde km 2 lik bir alanı kapsamaktadır. Proje alanı doğu-batı doğrultusunda 203 km, kuzey-güney doğrultusunda 120 km dir. Yıllık 25 milyon ton kapasiteli Filyos limanın kuruluş yeri olarak Filyos Irmağı nın doğu yakası seçilmiştir.

175 Şekil : Radar Tepeden Filyos Limanının Yapılacağı Alana Bir Bakış Şekil..:Radar Tepeden Limanın Arka Alanına Bir Bakış

176 FİLYOS HAVZASININ SEÇİLME NEDENLERİ Batı Karadeniz Bölgesinde büyük düz alanların fazla bulunmaması ve proje yerinin bu özelliklere sahip olması sebebiyle bölgenin en uygun yatırım yerlerinden biri olması, Ulaşım ağları (demiryolu, denizyolu, havayolu, karayolu) arasında entegrasyon imkanına sahip olması, alternatif yerleşme alanları bulunması, denize açılma imkanı bulunması ve tarıma uygun arazilerin oluşu gibi birçok potansiyel kaynağa sahip olması, Taşkın önleme yapıları sayesinde gerekli sanayi ve endüstri yatırımlarının emniyetli bir şekilde yapılabilecek olması, Sanayiye yapılacak yatırımlarla bölgenin önemli problemi olan göçün yeni iş merkezleri sayesinde büyük ölçüde önlenebilecek olması, Meskûn yerlerde emniyetli ve huzurlu bir yaşam sağlanabilecek olması, Taşkın alanlarında bulunan ve halen kullanılmayan arazilerin arsa vasfını kazanarak değer kazanacak olması, Filyos Limanı nın İç Anadolu ve Ankara hinterlandına yakınlığının bir avantaj teşkil etmesi, Ankara ve İç Anadolu nun Karadeniz e ulaşan en yakın limanı konumunda bulunması, Marmara Bölgesi limanlarının maksimum kapasiteye ulaşmış olması ve tevziat (dağıtma) imkânı bulunmaması dolayısıyla projenin bölgesel ekonomik gelişmelere imkân sağlayacak sanayiler için de elverişli konumda bulunması, Filyos Liman Bölgesi civarındaki mevcut endüstriler limanın muhtemel müşterileri olarak kabul edildiğinden ithal hammaddenin büyük kısmını deniz yoluyla Karadeniz ülkelerinden temin edilebilecek olması, Bolu ve Kastamonu Bölgesinde gelişen ahşap endüstrisi, özellikle mobilya sanayi başta olmak üzere hammadde ithali ve mamul ihracında Filyos Limanı tercih nedeni olabileceği, Özellikle Ereğli Demir Çelik ve Karabük Demir Çelik fabrikalarının ihtiyaç duyduğu hammaddenin temini ile oluşan nihai ürünün pazarlara ulaştırılmasında oldukça etkili olabileceği, Firmalara pazar ve maliyet üstünlüğü sağlayacak olması, Serbest bölge, endüstri bölgesi ve organize sanayi bölgesi gibi yapıları içinde barındırması, olası teşviklerden faydalanma imkanına sahip olması Bu potansiyel düşünüldüğünde mevcutta bulunan taşkın tehlikesine rağmen Filyos Vadisi sanayi ve ticaret alanında yeni oluşumlara alternatif merkez olma şansına sahiptir. Taşkın tehlikesi ise yatırımı devam eden seddeleme, sel kapanı, baraj gibi taşkın koruma yapılarıyla önlenmiş olacaktır.

177 PROJENİN KAPSAMI Proje alanında, Bolu ve Karabük il merkezleri ile Bolu iline bağlı Gerede, Mengen ve Yeniçağa ilçeleri, Çankırı iline bağlı Bayramören, Çerkez ilçeleri, Kastamonu iline bağlı Araç ilçesi, Karabük iline bağlı tüm ilçeler, Zonguldak iline bağlı Çaycuma, Devrek, Gökçebey ilçeleri ile Ankara ve Bartın illerinin bir kısım arazileri bulunmaktadır. Zonguldak İli dışındaki illerde baraj ve sel kapanları gibi projeler yer almaktadır. Filyos Vadisi Projesi kapsamında yapılması düşünülen tesisler aşağıda verilmiştir; Liman ve Ön Dolgu Sahası Liman Antrepo Sahası Tersane Termik Santral Çimento ve Toprak Sanayi Demir Çelik Tesisi Serbest Bölge Endüstri Bölgesi Organize Sanayi Bölgesi LPG Depolama Tesisleri Petrokimya Tesisi Petrol ve Petrol Ürünleri Depolama Tesisi Ağaç ve Orman Ürünleri Refrakter Tuğla Sanayi Kömür-Cevher Stok Alanı ve Depolama Tesisleri Kül Atım Sahası Triyaj Hattı Filyos Akarsu Havzası Master Plan Raporu 1987 yılında hazırlanmıştır. Ancak 1998 yılında meydana gelen taşkın büyük zararlara neden olmuş, bu da havzanın taşkın koruma amacına yönelik hazırlanan bu raporun yeniden incelenmesini zorunlu kılmıştır. DSİ 23. Bölge Müdürlüğü kontrolünde Su Yapı Mühendislik ve Müşavirlik firmasına hazırlatılan rapor Şubat 2001 tarihi itibariyle hazırlanarak kamuoyunun bilgisine sunulmuştur. Proje kapsamında barajlar (taşkın, sulama, içme suyu ve enerji amaçlı), sel kapanları, hidroelektrik santraller, Ha. araziyi kapsayan sulama tesisleri mevcuttur. 26 büyük proje içeren bu tesislerin bugüne kadar birkaç baraj inşaatı ile sedde imalatına başlanmış, diğer projelerin de master plan çalışmaları tamamlanmış, bazılarında kabul aşamasına gelinmiştir. DSİ 23. Bölge Müdürlüğü kontrolünde Su Yapı Mühendislik firması tarafından hazırlanan raporda yapılması planlanan barajlar ve sel kapanlarının isimleri aşağıda yer almaktadır.

178 Proje kapsamındaki barajlar; Köprübaşı Barajı ve HES (Devrek Çayı üzerinde) Çay Barajı ve HES (Devrek Çayı üzerinde) Andıraz Barajı ve HES (Soğanlı Çayı üzerinde) Aktaş Barajı ve HES (Soğanlı Çayı üzerinde) Araç Barajı (Araç Çayı üzerinde) Hacılar Barajı ve Sulaması Akhasan Barajı ve Sulaması Kirazlıköprü Barajlarıdır Proje kapsamındaki sel kapanları; Karasu Selkapanı (Devrek Çayı ve yan kolları üzerinde) Buldan Selkapanı (Devrek Çayı ve yan kolları üzerinde) Pirinçlik Selkapanı (Yenice Çayı ve yan kolları üzerinde) Şimşirdere Selkapanı (Yenice Çayı ve yan kolları üzerinde) İncedere Selkapanı (Yenice Çayı ve yan kolları üzerinde) Kılıçlar Selkapanı (Araç Çayı yan kolu olan Eflani deresi üzerinde) Akgeçit Selkapanı (Araç Çayı anakolu üzerinde) Karıt Selkapanı BÖLGENİN ULAŞIM VE LOJİSTİK ALTYAPISI Türkiye konum olarak Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa arasında bir aktarma merkezi ve köprü oluşturmaktadır. Batı Karadeniz Bölgesi de, gerek Karadeniz e kıyısının bulunması, gerekse Ankara ve İç Anadolu hinterlandına hitap etmesiyle önemli bir lojistik potansiyeline sahiptir. Ancak sadece konum üstünlüğü rekabet için yeterli değildir. Lojistik için ulaşım ağlarının çeşitliliği ve entegrasyonu da önem taşımaktadır. Batı Karadeniz Bölgesi nde Filyos Vadisi projesinin yapılacağı bölge denizyolu, demiryolu, karayolu ve havayolu ulaşım imkânlarına sahiptir. Ulaşım ağının çeşitliliği açısından güçlü bir bölge olmasına rağmen, bölgede bunların kullanımları yeterli düzeyde değildir. Bölgenin, lojistikte Samsun ve İstanbul Limanları ile rekabet edebilir hale gelebilmesi için mevcut ulaşım ağlarının geliştirilip, birbirleri arasındaki geçişlerin sağlanması şarttır. Ancak bunlar gerçekleştirilirse bölgenin coğrafi konumu ve sahip olduğu ulaşım çeşitliliği bir anlam ifade edecektir. Bu sebeple geliştirilen projenin yanında diğer ulaşım ağlarında yapılan yatırımlarla bölge lojistik anlamda çok önemli bir yere sahip olacaktır.

179 Demiryolu Altyapısı Filyos Vadisi projesi arazisinin hemen yanında (bölgenin güneybatı sınırına cepheli) Zonguldak-Karabük-Irmak demiryolu bulunmaktadır. Zonguldak- Karabük demiryolu bağlantısı önemli bir potansiyel taşımaktadır. Ağın modernleştirmesi 2010 yılı AB Katılım Ortaklığı Mali Destek Programına alınmış ve 2012 yılında proje için sözleşme imzalanmıştır. AB tarafından finanse edilen Irmak Karabük Zonguldak Hattının Rehabilitasyonu ile Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon Sistemlerinin Kurulumu (IKZ) Projesi Türkiye deki en büyük hibe projesidir. Şekil :Irmak-Karabük-Zonguldak (Ikz) Demiryolu Hat Güzergahı Proje kapsamında; 415 km. uzunluğundaki hatta raylar tamamen yenilenecek. Hattın taşıma kapasitesi ve işletme hızı artırılacak, 253 hemzemin geçit yenilenecek ve tamamı otomatik bariyerli koruma sistemi ile donatılacak, Irmak Zonguldak arasındaki 31 istasyonda; Yolcu peronları, engellilerin erişimine uygun olarak AB Standartlarında yeniden inşa edilecek, Yolcu peronlarında anlık bilgi veren elektronik yolcu bilgilendirme ve anons sistemi kurulacak, Hattın emniyetini azami düzeye çıkarmak için 120 km/s hıza uygun ERTMS ETCS Seviye 1 tren trafik kontrol sistemi kurulacak, Fiber optik altyapıya sahip telekomünikasyon sistemi kurulacaktır.

180 Bölgede üretilen malların ticari merkezlere dağıtımı ve bölgeye hammadde sevkiyatı sağlamak amacıyla bölgenin demiryoluyla özellikle Marmara Bölgesi ne bağlantısı gerekmektedir. Bu sebeple DLH tarafından bir proje hazırlatılarak Adapazarı-Karasu- Akçakoca-Ereğli-Zonguldak-Bartın arasında yaklaşık uzunluğu 281 km olan ve yedi senede bitirilmesi hedeflenen demiryolu projesi yapılmış ve Adapazarı-Karasu arasındaki yaklaşık uzunluğu 63 km olan ilk etabının ihalesi gerçekleştirilmiştir. Ülkemizin önemli üretim merkezleri olan ERDEMİR ve KARDEMİR ile bu fabrikaların üretim girdilerini sağlayan kömür üretim merkezleri, yapımı düşünülen hat ile önemli sanayi üretim merkezi olan Kocaeli bölgesine bağlanacaktır. Ayrıca Bandırma-Bursa-Ayazma-Osmaneli hattının devreye girmesi ile Bursa bölgesindeki otomotiv endüstrisinin ana girdisi olan demir ve çelik fabrikalarının ürünlerinin bu bölgeye daha kısa ve ekonomik bir şekilde ulaştırılması sağlanacaktır. Batı Karadeniz Bölgesi nin genelini kapsayan Adapazarı-Karasu-Akçakoca-Ereğli- Bartın-Amasra Liman bağlantılarını içeren demiryolu projesinin tamamlanması, özellikle demiryolu altyapısı bulunmayan Bartın İli nin ülke ağına katılması açısından da büyük önem arz etmektedir. Ayrıca, Filyos Vadisi Projesi kapsamında Amasra- Bartın-Filyos demiryolu bağlantısının oluşturulması limanın ulaşılabilirliğinin sağlanması açısından da önemlidir. Karayolu Altyapısı Filyos Limanı, Saltukova ya 2 km., Çaycuma ilçesine 7 km., İstanbul-Ankara otobanına (Yeniçağa) 100 km. mesafededir. Filyos Liman bölgesi Ankara ya 255 km ve İstanbul a 320 km mesafededir. Her iki şehir için de Çaycuma-Yeniçağ karayolu kullanılarak Ankara-İstanbul Otoyolu üzerinden ulaşım sağlanabilecektir. Saltukova- Çaycuma-Devrek-Yeniçağa üzerinden ulusal karayolu ağına bağlantısı bulunan bu yolun bir kısmında bölünmüş yol olarak yapım çalışmaları devam etmektedir. Filyos Vadisi Projesi yle birlikte artacak nüfus ve trafik sirkülasyonuna bağlı olarak bölgede bölünmüş yollar, yol iyileştirmeleri ve alternatif güzergahlar planlanmıştır. Bunlar arasında aşağıdaki projeler yer almaktadır; Zonguldak-Devrek karayolu üzerindeki Üzülmez 1 ve Üzülmez 2 tünelleri Zonguldak şehir içi trafiği rahatlatacak olan Mithatpaşa 1 ve Mithatpaşa 2 tünelleri Zonguldak-Kilimli sahil yolunu Filyos a bağlayacak tüneller Ereğli-Zonguldak ve Zonguldak-Devrek bölünmüş yol çalışmaları Ereğli-Devrek yolu projesi Devrek-Yeniçağ bölünmüş yol çalışmaları

181 Bu projelerden birkaçı halihazırda başlatılmış olup, şu anda ihale sürecinde ve proje aşamasında bulunan yatırımlar da bulunmaktadır (Şekil 5.3). Önümüzdeki birkaç yıl içinde projelerin tamamlanması planlanmaktadır. Projelerle birlikte Çaycuma-Ereğli, Çaycuma-İstanbul, Çaycuma-Ankara ve Çaycuma-Zonguldak akslarında karayoluyla ulaşım önemli derecede rahatlamış olacaktır. Havayolu Altyapısı Verimli zaman kullanımının giderek önem kazandığı günümüzde, havayolu ulaşımı neredeyse tüm sektörlerin gelişimini etkileyecek derecede öneme sahiptir. Zonguldak Havaalanı bölgeye hitap eden tek havaalanı hüviyetini taşımaktadır. Bartın, Zonguldak ve Karabük ün kalkınması için büyük önem taşıyan Zonguldak Havaalanının altyapısı tamamlanmış ve 2007 yılında hava trafiğine açılmıştır. Bölgenin 9 km güneyinde bulunan yolcu/yıl kapasiteli Zonguldak Havaalanı Filyos Limanı na 5 km. uzaklıktadır. Filyos Vadisi projesine bağlı olarak önümüzdeki yıllarda havaalanının altyapı ve ulaşım imkanları geliştirilmeli ve bölgede daha etkin kullanımı sağlayacak yatırımlar yapılmalıdır. Bu kapsamda öncelikle toplu taşıma düzenlemeleri ile şehir merkezleriyle olan bağlantısı güçlendirilerek havaalanına ulaşım kolaylaştırılmalıdır. Özellikle iç hat seferlerinde istenilen yolcu potansiyeline erişemeyen ve sık sık uçuşları durdurulan havaalanında gerekli düzenlemeler yapılarak alternatif iç hatlar da uçuşlara açılmalıdır. Yakın zamanda tüm bölgenin ihtiyaçlarını karşılamada sıkıntı yaratabilecek kapasite sorunları olan havaalanının pist uzatma çalışmaları başta olmak üzere ilave tesis yapılması, modernizasyon gibi çalışmaların yapılması gündeme gelecektir. Mevcut ulaşım sistemlerinin iyileştirilerek bölgenin ulaşılabilirliğinin arttırılması kapsamında yürütülecek çalışmalara kaynak aktarılması gerekmektedir. Denizyolu Altyapısı Bölge deniz taşımacılığı açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Fakat denizyolu güzergâhında yolcu taşımacılığı yok denecek seviyededir. Karadeniz bölgesinde genel ve kuru dökme yük elleçleyen tüm limanlara olan toplam talep ortalama tahminle 2014 yılında 21 milyon ton, 2023 yılında ise 36 milyon ton sınırını aşacaktır. Karadeniz Bölgesinde yer alan Ereğli, Samsun ve Trabzon limanları en önemli yük elleçleme paylarına sahipken bu limanları Toros Samsun, Riport ve Park Denizcilik Hopa liman işletmeleri izlemektedir.

182 Batı Karadeniz Bölgesinde Filyos yakınındaki limanlar çoğunlukla ağır sanayi üzerine yoğunlaşmış durumdadır. Filyos a yakın ve 100 km hat boyunca yer alan limanlar Şekil 5.6 da görülmektedir. Bunlar; Ereğli Limanı : 0,2 milyon ton /yıl 3 ERDEMİR Limanı : 16,5 milyon ton/ yıl Zonguldak Limanı (TTK Limanı) : 2,0 milyon ton / yıl Çatalağzi (Muslu) Limanı (Eren Enerji Limanı) : 3,2 milyon ton / yıl 4 Bartın Limanı : 2,0 milyon ton / yıl Amasra Limanı : 0,2 milyon ton / yıl 5 PROJENİN MEVCUT DURUMU Zonguldak ili Çaycuma ilçesinde yer alan Filyos Bölgesinin birinci kısmı 8 Eylül 2012 tarihli Resmi Gazete de yayımlanan 2012/3574 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile endüstri bölgesi ilan edilmiştir. Bu kararla birlikte Filyos Bölgesi Türkiye de ilk karma endüstri bölgesi uygulaması olacaktır. Ülkemizde Filyos haricindeki tüm endüstri bölgeleri ihtisas endüstri bölgeleridir. Filyos Bölgesi ile ilgili son durum aşağıda yer almaktadır; Filyos Limanı Projesinin imar planı onaylanmıştır. Bölgede yer alan ve Ulaştırma Operasyonel Programı kapsamında AB fonları ile finanse edilmesi planlanan liman projesi kapsamında liman gerisinde yer alan sahada yapılacak sanayileşme çalışmalarına AB tarafınca da önem atfedilmektedir. Proje finansmanının sağlanacağı IPA ile görüşmeler devam etmekle birlikte henüz neticelendirilememiştir ikinci dönem başkanlığını Kıbrıs Rum Kesimi nin yapmış olmasından dolayı görüşmeleri olumsuz etkilediği değerlendirilmektedir. Dolayısıyla 2013 yılı birinci dönem başkanlığının İrlanda ya geçmesi ile birlikte sürecin hızlanacağı düşünülmektedir. Tüm bu gelişmelere rağmen AB fonları kullanılamadığı takdirde Türkiye kendi öz kaynaklarıyla bu projeyi hayata sokmayı planlamaktadır. Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü tarafından hâlihazırda bölgede jeoteknik ve jeolojik etütlerin gerçekleştirilmesi ve hâlihazır haritasının yenilenmesi için hizmet alımı ihalesine çıkılmış bulunulmaktadır. Endüstriyel kuruluşların bölgede taşkın koruma yapım işleri tamamlanmadan faaliyete geçmesi mümkün bulunmamakta, bunun için bölgede devlet tarafından büyük miktarda altyapı yatırımına ihtiyaç duyulmaktadır yılı Deniz İstatistikleri gerçekleşme verisi yılı Deniz İstatistikleri gerçekleşme verisi yılı Deniz İstatistikleri gerçekleşme verisi

183 2013 yılında endüstri bölgesinin yer aldığı alandaki Filyos Nehri sedde çalışması tamamıyla bitecektir. Sedde çalışmaları üç kısımda programlanmıştır yılının ilk yarısında bitecek olan kısımlar birinci ve ikinci kısımlardır. Üçüncü kısmın ihalesi gerçekleştirilmiştir ve yapım aşamasındadır. İlk iki kısımdaki sedde çalışmalarının bitimine müteakip endüstri bölgesinde diğer faaliyetlere başlanabilecektir. Hâlihazırda Türkiye Yatırım Destek Ve Tanıtım Ajansı ve Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü tarafından yatırım taleplerinin güncellenmesi çalışmaları devam etmektedir. Çalışmaların yakın gelecekte tamamlanması öngörülmektedir. Endüstri bölgelerine ilişkin mevzuatta bölgeye olan yatırım taleplerinde kullanılacak seçim kriterleri bulunmamaktadır. Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda Filyos Projesinin endüstriyel simbiyoz projesi olarak uygulanabilirliğine yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalara Kalkınma Bakanlığı, Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü, Sanayi Genel Müdürlüğü, Verimlilik Genel Müdürlüğü, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Yatırım Destek Ve Tanıtım Ajansı, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı temsilcileri iştirak etmektedirler. Kamulaştırma sırasında bazı alanların ( m2 lik 3-4 adet) kamulaştırılmasının gözden kaçırıldığı tespit edilmiştir. Bu sebeple bu alanların acilen kamulaştırılması gerekmektedir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gerekli çalışmaları başlatmış ve kamulaştırmayla ilgili sorunun çözülmesine müteakip diğer çalışmaları sürdürecektir. Teşvik Kanununda endüstri bölgelerine yer almamaktadır ancak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı endüstri bölgelerinin teşvik kapsamında değerlendirilmesiyle ilgili çalışmalarını sürdürmektedir.

184 Şekil : Filyos Vadisi Proje Yeri Hava Görüntüsü FİLYOS LİMANI AB uzmanları tarafından hazırlanan TINA 2020 (Türkiye nin Ulaştırma Altyapısı İhtiyaç Değerlendirmesi Teknik Yardım Çalışması) belgesinde beş öncelikli limandan bahsedilmekte, Filyos Limanı bu limanlar arasında bulunmakta ve iyileştirilecek demiryolu bağlantılarına bağlanmaktadır. Filyos Vadisi Projesinin en önemli parçalarından biri olan ve bölgesel kalkınmayı sağlayabilecek nitelikte olan Filyos Limanı ilk etapta 5 milyon ton/yıl, ikinci etapta 20 milyon ton/yıl olmak üzere 25 milyon ton/yıl kapasiteye sahip olacak şekilde gerçekleştirilecektir. Şekil 7.1 de görüldüğü gibi liman geniş bir hinterlanda sahiptir. Konteyner, dökme, katı-sıvı ve cevher yükü elleçlemek üzere, gerekli liman tesislerini gerçekleştirerek yılda 25 milyon tonluk bir kapasite sağlanması hedeflenmiştir. Filyos Limanı nın yapımı ile Türkiye nin en büyük çaplı limanlarından biri (Haydarpaşa Limanı nın 5 katı büyüklüğünde) yapılacak olup, kalkınma için önemli bir ivme kazandırılacaktır.

185 Filyos Yatırım Havzasının hem yurt içi, hem de yurt dışı (özellikle Karadeniz ülkeleri) bağlantıları ve ihracat/ithalatı ise Filyos Limanı ile sağlanacaktır. Bu bakımdan Filyos Limanı, bölgeye gelecek yatırımları tamamlar nitelikte olup, serbest bölge ve endüstri bölgesine paralel olarak hayata geçmesi öngörülmektedir. Limanın kuruluş yeri olarak Filyos Irmağı nın doğu yakası seçilmiştir (Şekil 7.2 ve Şekil 7.3). Burada yüksek kapasiteli bir limanın kurulmak istenmesindeki temel amaçlardan biri, Tuna su yoluyla Avrupa ve Balkanları, Kafkas ülkelerini Akdeniz dünyası ile birleştiren bir konumda yer almasıdır. Yakın çevrede yer alan beş liman (doğuda Bartın ve Amasra, batıda Zonguldak, Ereğli ve ERDEMİR) kapasiteleri nispeten düşük limanlardır. Oysa yapılması planlanan Filyos Limanı bu limanlardan daha yüksek kapasiteye sahip olacaktır 6. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Protokolü (KEİP) çerçevesinde yapımı düşünülen bu liman ile aynı zamanda Filyos Irmağı vadisinde kurulmasına karar verilen endüstri bölgesi ve serbest bölgenin daha fonsiyonel olmasını sağlayacaktır. Liman inşaatının tamamlanmasından sonra konteyner taşımacılığı, kuru yük, dökme yük, sıvı yük, kömür taşımacılığı gibi faaliyetler gerçekleştirilmiş olacaktır. Limanın yapımı için, Filyos Irmağı nın güncel ağız kısmının doğusu seçilmiştir. Bu limanın ulaşım bağlantıları tamamlandığında İç Anadolu ya kadar geniş bir sahaya hizmet vermesi düşünülmektedir. Limanı oluşturacak mendirek, rıhtım gibi esas yapılar, denizin içinde yer alacaktır. Buna karşılık liman arka sahası içinde 1 milyon m 2 si kapalı alan olmak üzere, yaklaşık 7,5 milyon m 2 lik bir sahaya gereksinim duyulmaktadır (7,5 km 2 =750 hektar) Bu alanın bir kısmı kumul sahasının üzerinin örtülmesiyle, bir kısmı ise hemen güneyde ve batıda yer alan tepelik alanların düzleştirilmesiyle elde edilecektir. Bu düzleştirme sırasında çıkacak malzemenin, limanın taş ihtiyacının karşılanmasında kullanılacağı belirtilmektedir. Türkiye Denizcilik İşletmeleri 2011 istatistik verilerine göre Türkiye Limanlarımızda elleçlenen toplam yük miktarı 363 milyon tondur ve Filyos Limanı için planlanan toplam yük kapasitesi yıllık 25 milyon tondur. Bu bağlamda bakıldığında da Filyos Liman Projesi Türkiye deniz taşımacılığı ihtiyacının %6,9 unu karşılayacak olup deniz taşımacılığının gelişmesinde ve ürün çeşitliliğinin sağlanmasında da önemli katkılar sağlayacaktır. 6 Yapımı düşünülen Filyos Limanına yakın, en büyük liman Haydarpaşa limanıdır. Fakat bu limanın kapasitesi de düşünülen kapasitenin çok altındadır. Haydarpaşa limanının kapasitesi, şehrin içinde kalmış olmasına bağlı olarak daha da arttırılamamaktadır.

186 Şekil..: Filyos Limanı Hinterlandı Limanla birlikte; Anadolu pazarları Asya, Karadeniz ve Doğu Avrupa ülkelerine açılacak, 25 milyon ton/yıl kapasite oluşturulacak, Demiryolu bağlantılı liman derin rıhtımları ile dökme yük ve konteyner gemilerine hizmet edecek, Liman arkasında serbest bölge ve karma endüstri bölgesi yer alacak, Karadeniz yöresindeki ticaret için ivme oluşturacaktır. Liman ve çevre bölgesine ilişkin olarak; Limanın geri sahasında ihtiyaç duyulan alan kamulaştırılmıştır. 1/ Ölçekli Çevre Düzeni, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmıştır. 1/1.000 ölçekli imar planı onay aşamasındadır. ÇED Muafiyeti vardır. 3 adet DWT Konteynır Gemisi 4 adet DWT Cevher Gemisi 2 adet DWT Sıvı Yük Gemisi 4 adet DWT Kuru Yük Gemisi hizmet görebilecektir.

187 Şekil :Filyos Limanı Yerleşim Planı SERBEST BÖLGE Genel olarak serbest bölgeler; ülkenin siyasi olarak içinde olmakla beraber gümrük bölgesi dışında sayılan, ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı, sanayi ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı ve fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılan yerler olarak tanımlanabilir. Serbest Bölgeler; uluslararası liman ya da havaalanı yakınlarında kurulabilen, ulusal gümrük alanından özel amaçlarla ayrılmış bölgelerdir. Mallar, bu bölgelere gümrük işlemleri olmaksızın getirilebilir. İthal edilen mallar depolanabilir, çeşitli işlemlere tabi tutulabilir, üretim amacı ile kullanılabilir. Ulusal gümrük alanına girmediği sürece, bu mallar için gümrük vergisi ödenmez. Filyos Serbest Bölgesinin faal olabilmesi öncelikle bölgedeki diğer büyük projelerin de (örneğin Filyos Nehrinin ıslahı) yaşama geçirilmesi ile mümkün olabilecektir. Zonguldak ilinde serbest bölge kurulmasında temel amaç, Batı Karadeniz Bölgesi içindeki ekonomik faaliyetleri maksimum hale getirmektir. Bu genel amaç çerçevesinde benimsenen diğer amaçlar şunlardır:

188 İhracata yönelik yatırımların genişletilmesi ve sanayi malları ihracatının artırılması, Dış ticaret ve yatırımlarla ilgili bürokrasinin azaltılması, İthalatın daha ucuz ve kolay gerçekleştirilmesi Üretim ve istihdam olanaklarının artırılması, Uluslararası ticarete yeni boyutlar kazandırılmasıdır. Filyos Serbest Bölgesi; Filyos Taşkın Koruma Projesi nin (Filyos Nehrinin ıslahı) gerçekleşmesi, Filyos Limanı nın yapımı, barajların tamamlanmasıyla daha etkin hale gelecek ve böylece sadece bölgenin kalkınması değil Türkiye nin de kalkınmasında büyük rol oynayacaktır. Ülkeye yabancı sermaye ve teknolojilerin getirilmesine imkân sağlayacak uygun zemin yaratılacak, sanayicinin ihtiyaç duyduğu bazı hammadde ve ara malların kolaylıkla, istenilen miktarda ve zaman kaybı olmadan temin edilebilmesi sağlanacak, sağlanan teşvik ve avantajlarla düşük maliyetli mal üretimi ve ihracı sağlanacak ve yeni istihdam olanakları doğacaktır. Serbest Bölgeye İlişkin Bakanlar Kurulu Kararları Resmi Gazete Karar Sayısı: 94/5377 ile Zonguldak İli Filyos Irmağı nın bulunduğu mevkide, dört kısımdan ibaret olmak üzere, Filyos Serbest Bölgesi nin yer ve sınırlarının belirlenmesi, anılan ırmak yatağında ıslah kanalının inşa edilmesi için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı nın özel mülkiyete ait taşınmazların acele kamulaştırılması için de Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü görevlendirilmiştir. Resmi Gazete Karar Sayısı: 96/8692 ile Filyos Serbest Bölgesi sınırlarının yeniden tespit edilmesine karar verilmiştir. Karar uyarınca daha önce dört bölgeden oluşan serbest bölgede 1. ve 2. Bölgeler serbest bölge olarak kalırken 3. ve 4. Bölgeler serbest bölge kapsamından çıkarılmıştır. Resmi Gazete Karar Sayısı: 2006/11566 ile Filyos Serbest Bölgesi nin yer ve sınırlarının belirlenmesi hakkındaki 4/4/1994 tarihli ve 94/5377 sayılı Kararname ile 30/9/1996 tarihli ve 96/8692 sayılı Kararnamenin yürürlükten kaldırılması kararlaştırılmıştır. Resmi Gazete Karar Sayısı: 2008/14087 ile Zonguldak İli, Çaycuma İlçesi, Filyos Irmağı havzasında yer alan ve dört bölgeden oluşan sahanın Filyos Serbest Bölgesi olarak tespit edilmesi ve söz konusu sahada yer alan özel mülkiyete ait taşınmazların Maliye Bakanlığı (Milli Emlak Genel Müdürlüğü) tarafından acele kamulaştırılması kararlaştırılmıştır.

189 Resmi Gazete Karar Sayısı: 2009/14730 ile 2008/14087 sayılı Kararnameye ek olarak, Zonguldak İli, Çaycuma İlçesi, Filyos Irmağı havzasında yer alan Filyos Serbest Bölgesinin sınırlarının krokide yer aldığı şekilde yeniden belirlenmesi ve söz konusu bölgede yer alan özel mülkiyete ait taşınmazların Maliye Bakanlığı (Millî Emlak Genel Müdürlüğü) tarafından acele kamulaştırılması kararlaştırılmıştır. Bu kararda 3. ve 4. bölge serbest bölge gelişme alanı olarak belirlenmiştir. Resmi Gazete Karar Sayısı: 2010/975 ile 1/9/2008 tarihli ve 2008/14087 sayılı Kararnameye ek olarak, Zonguldak İli, Çaycuma İlçesi, Filyos Irmağı havzasında yer alan Filyos Serbest Bölgesinin sınırlarının krokide yerde aldığı şekilde yeniden belirlenmesi kararlaştırılmıştır. Bu kararla 1. Bölgenin bir kısmı serbest bölge kapsamından çıkartılmış ve 3. ve 4. Bölgeler ise serbest bölge gelişme alanı olarak tespit edilmiştir.

190 Şekil : Bakanlar Kurulu Kararı Eki (2010/975 SAYILI)

191 Endüstri Bölgesi 5/10/2010 tarihli ve 2010/975 sayılı kararnameyle serbest bölge statüsünden çıkarılan kuzeyde kalan parça birinci bölge 08/09/2012 tarih ve 2012/3574 sayılı kararla endüstri bölgesi olarak ilan edilmiştir. Yaklaşık olarak 607 hektar büyüklüğündedir. 124 hektar sedde ve orman alanı, yaklaşık 113 hektar sulak ve sazlık alan dikkate alındığında, sanayi alanı olarak planlanabilecek tahmini büyüklüğü 370 hektardır. Serbest bölge adına kamulaştırması tamamlanmıştır. Şekil 9.2 Filyos Endüstri Bölgesi Arazi Kullanımı Alan içerisinden Filyos Irmağı geçmekte olup, oldukça yayılmış ve geniş bir alanı kaplamaktadır. Filyos Havzası Taşkın Koruma Projesi (taşkın koruma amaçlı baraj ve sel kapanları), Filyos Irmağı Taşkın Koruma 2. kısım inşaat çalışmaları devam etmektedir. Filyos Irmağı dışında kalan alan içinde kısmen tarım yapılmakta, kısmen boş çalılık, kavaklık, ağaçlık ve sazlık alanlar mevcuttur.

192 Kuzey sınırı Karadeniz, güney sınırı serbest bölge, batı sınırının demiryolu hattı ve doğu sınırının ise yerleşimler ve orman alanları teşkil etmektedir. Yaklaşık 250 m doğusunda Sazköy, 300 m güneyinde Derecikören Köyü, 200 m güneybatısında Gökçeler köyü, 100 m batısında Sefercik mahallesi, 4 km batısında ise Hisarönü (Filyos) Beldesi, yerleşimleri bulunmaktadır. Ayrıca alanın bitişiğinde ve kuzeyinde Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğünce (Mülga DLH İnşaatı Genel Müdürlüğü) Yap-İşlet-Devret şeklinde ihalesi yapılacak olan Filyos Limanı proje çalışmaları devam etmektedir. Çevre ve Orman Bakanlığınca 02/10/2009 tarihinde onaylanan Zonguldak-Bartın Karabük Planlama Bölgesi 1/ Ölçekli Çevre Düzeni Planında (ÇDP) Serbest Bölge olarak ayrılmış olmakla birlikte, 05/10/2010 tarih ve 2010/975 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Serbest Bölge sınırları dışına çıkarılmıştır. Serbest Bölge dışarısına çıkarılan alanın, 03/05/2012 tarihinde yapılan değişiklikle onanan 1/ Ölçekli Çevre Düzeni Planında Bölgesel Çalışma Alanı olarak belirlendiği ve Endüstri Bölgesi ilanıyla birlikte yeni bir ÇDP değişikliğine gidilmeden alanın Endüstri Bölgesi olarak geçerli olacağı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ndan gelen 18/05/2012 tarih ve 7661 sayılı yazı ile belirtilmektedir. Bu sebeple alanla ilgili olarak ÇDP de herhangi bir revizyona ihtiyaç yoktur. Endüstri Bölgesi Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasına göre 2 nci derece deprem bölgesindedir. Filyos bölgesindeki faylar aktif durumda olmayıp, Kuzey Anadolu fay hattına 100 km, Bartın fay hattına 30 km mesafede bulunmaktadır. 03 Eylül 1968 tarihinde Bartın Depremi olarak anılan 6,1 büyüklüğünde deprem kaydedilmiştir. Arazi %1 civarında eğimli ve kuzeye doğru olup, düz bir topografyaya sahiptir. Hakim rüzgar yönü 1. derecede doğu-güneydoğu, 2. derecede güneydoğu, 3. derecede ise güney-güney doğu dur. Arazinin kuzey sınırında Karadeniz, güney sınırında serbest bölge, batı sınırında demiryolu hattı ve doğu sınırında ise yerleşimler ve orman alanları bulunmaktadır. Güneydeki serbest bölge statüsünün kaldırılması halinde, bu alan ilan edilecek Endüstri Bölgesine dahil edilebilir. Alanın yaklaşık 500 m batısında bölgenin dışında kalan Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 22/04/1996 tarihli ve sayılı Kararı ile tescil edilen 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı mevcuttur. Halen Kale mevkiinde Filyos Antik Kenti kazı çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca bölgenin kuzeydoğusunda yapımı planlanan ve endüstri bölgesi alanı dışarısına çıkarılan Filyos Limanı geri hizmet alanı içerisinde de 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı bulunmaktadır. Alanın içinde ve batı sınırında sazlık sulak alan bulunmaktadır. Alan içinde Saz köyü ve Aşağı İhsaniye köyleri sınırlarında kalan orman vasfında mülkiyeti Maliye Hazinesine ait parseller bulunmaktadır.

193 Filyos Irmağı seddeye alınsa dahi taban suyu yüzeye çok yakın olduğu için bölgede drenaj problemi yaşanabilir. Bu hususun planlama ve proje aşamasında dikkate alınması gerekmektedir. Taşkın riski bulunmakta olup; Filyos Havzası Taşkın Koruma Projesi kapsamında inşaatı devam eden sedde çalışmalarının tamamlanması halinde taşkın riskinin belirli mertebede ortadan kalkacağı düşünülmektedir. Öncelikle 733 ha. olarak incelenen alanın, Filyos limanı ve geri hizmet sahası ile bölgenin batı tarafındaki sit alanının sınır dışına çıkarılması sonucu alan büyüklüğü yaklaşık olarak 607 ha. olarak belirlenmiştir. Endüstri Bölgesi yeri olarak belirlenen alanda yapılacak sanayi planlaması için hayati bir önem arz eden Filyos Irmağı ıslah çalışmaları çerçevesinde taşkından koruma amaçlı sedde inşaatının 2013 yılı içinde sonuçlandırılacağı, DSİ Genel Müdürlüğünce ifade edilmiştir. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğünce yap-işlet-devret modeli ile yapılması planlanan Filyos Limanının bu bölgede yapılacak yatırımlara olumlu bir katkı sunacağı ve bölgede sanayi altyapısına sahip alanların arzının aciliyet göstereceği Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca değerlendirilmiştir. Alanın yakın çevresinde enerji nakil hatları bulunmakla birlikte, bölgede yer almak isteyen yatırımcıların enerji talebine göre nasıl ve ne şekilde karşılanacağı belirlenecektir. Ayrıca Çatalağzı Beldesinde Eren Enerjiye ait 1360 MW lık kurulu güç bulunmakta olup; Filyos a kadar tamamlanan 154 kv luk Eren TES-Amasra Hema- Osmanca iletim hattından enerji alınarak yapılacak bir Trafo Merkezinden enerji sağlanabileceği Zonguldak Bedaş Müdürlüğü yetkililerince ifade edilmiştir. Yüzey suyu seviyesinin yüksek olması nedeniyle içme ve kullanma suyu ihtiyacının Filyos Irmağı çevresinde açılacak keson kuyulardan (yaklaşık 25 lt/sn) sağlanabileceği ilgili kurum ve kuruluş yetkilileri tarafından ifade edilmiştir. Ayrıca, Devrek bölgesinde proje aşamasında olan ve yaklaşık kişiye hitap edecek içme suyu ve elektrik üretimi amaçlı HES baraj projesi bulunmaktadır. PROJENİN ÖNCELİKLERİ Bölgenin istihdam sorununa büyük çözüm getirecek Filyos Vadisi Projesinin gerçekleştirilebilmesi için yatırım programında yer alan Filyos Taşkın Koruma Projesi nin tamamlanması büyük önem ifade etmektedir. Yıllardır yatırım programında yer almasına rağmen yetersiz ödenekler nedeni ile çalışma yapılamayan projede 2007 yılından itibaren çalışmalar hızlandırılmıştır. Taşkın koruma yapıları Filyos Projesi nin en önemli ayağını oluşturmaktadır. Bu yüzden Filyos Taşkın Koruma Projesine bundan sonraki süreçte yeterli ödenek ayrılarak ırmak tek yatak içine alınmalı ve geniş arazi elde edilmelidir. Bölgede yatırımların gerçekleştirilmesi ve liman inşaatlarının başlatılması, Filyos ırmağının ıslahı (Filyos Taşkın Koruma Projesi) ile çok yakından ilgilidir. Gerekirse memba tarafında doğru

194 sedde çalışmaları genişletilerek kazanılan alanlar sanayi yatırımları için kullanılmalıdır. Drenaj Ve Taşkın Önlemleri 32 km. uzunluğundaki Filyos Irmağı nın ıslahının yapılması büyük önem taşımaktadır. Öncelikle yatak eğimi oldukça az olan Filyos Irmağı nın ıslahı yapılacak ve sellerin önlenmesine ilişkin sedde ve barajlar inşa edilecektir (Şekil 10.1). Daha sonra Çevre Düzeni Planı kararları doğrultusunda yer alması planlanan yatırım projelerinin yer tahsisleri yapılarak hayata geçirilmesi hedeflenmektedir. Bu durumda Filyos Vadisi Projesi için, altyapı yatırımlarının tamamlanması (çay ıslahı, sedde, barajlar vs.) önem taşımakta olup, bu altyapı yatırımların planlanandan önce tamamlanması veya devreye girmesi halinde, yatırımların bu bölgede yer seçmesi de hızlanacaktır. Drenaj ve Taşkın Önlemleri olarak; 32 km. uzunluğundaki Filyos Irmağı nın ıslahına ve sellerin önlenmesine ilişkin devam etmekte olan kamu yatırımları şüphesiz Filyos Vadisinin arazi kullanımlarına ilişkin mekansal durumunu da etkileyecek ve şekillendirecektir. Bölgenin projeyle birlikte toplam nüfusunun 2025 yılında kişi; Zonguldak İli toplam nüfusu payı , Bartın İli toplam nüfusu kişi; Karabük İli toplam nüfusu kişi olarak öngörülmektedir. Filyos Vadisi Projesi, 1990 ların başından bu yana bölgeye yönelik olarak hazırlanan en önemli kamu yatırım projelerinden biridir. Ancak, Filyos Irmağı nın taşkın ve sel önlemlerine yönelik olarak DSİ Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış taşkın ve sel kapanları, barajlar ve çayın kanala alınmasına yönelik olarak uygulamaların yeterli düzeye ulaşmaması nedeniyle, vadi içinde tasarlanan yatırımların birçoğu gerçekleşmemiştir. Ülkenin en büyük limanlarından biri olarak projelendirilen Filyos Limanı da henüz gerçekleşemeyen büyük kamu yatırımlarından biridir. Filyos Limanı ihalesinin gerçekleşmesiyle birlikte bölgede yatırımların hızlanacağı düşünülmektedir. Bölgede bulunan Zonguldak Havalimanı ise halen daha etkin bir şekilde faaliyet gösterememektedir. Havaalanının yanında karayollarında ve demiryollarında başlatılan yatırımların tamamlanmasıyla birlikte bölge yatırımlar için cazibe noktası haline gelecektir. PROJENİN SAĞLAYACAĞI FAYDALAR Filyos bölgesi, Filyos Limanı nın hayata geçmesiyle birlikte bir liman kenti olacak ve sosyo ekonomik yapısında önemli değişiklikler olacaktır. Özellikle önemli bir üretim ve ticaret alanı haline gelecektir. Filyos serbest bölgesi ve endüstri bölgesinin hayata geçmesi ile birlikte Filyos ve çevresindeki yerleşmeler alt-merkez donatılarına sahip

195 olabileceklerdir. Bu yerleşmelerin birbirleriyle olan ilişkileri sanayi yatırımlarıyla birlikte daha da artacaktır. Serbest bölge ve endüstri bölge yatırımlarının gerçekleşmesi ve Zonguldak Havaalanın daha etkin bir şekilde faaliyete geçmesi ile birlikte; günümüzdeki yarı-kırsal dokusu ve görüntüsünün, kentsel doku ve yapısına dönüşmesi sağlanmış olacaktır. Filyos Vadisi nde kurulacak serbest bölge ve endüstri bölgesi, Filyos Limanıyla birlikte bölgede bulunan Zonguldak Havaalanı ve güçlü ulaşım bağlantıları, çok sayıda özel sektör yatırımının bölgeye gelmesini tetikleyerek projenin Çaycuma ilçe sınırlarını aşan bir etki yapacağı; planlanan bölgedeki işsizlik ve göç oranını azaltacağı düşünülmektedir. TR81 Düzey 2 Bölgesinin (Zonguldak, Karabük, Bartın), yüksek işsizlik oranı ve göç veren bir bölge olması nedeniyle, Filyos Vadisi Projesi bu sorunların minimize edilerek, ekonomik kalkınma sürecine girilebilmesi ve bölgesel kalkınma açısından büyük bir öneme sahiptir. Liman, OSB, serbest bölge, endüstri bölgesi, HES, sulama amaçlı baraj, tarıma ve sanayiye kazandırılması hedeflenen arazilerin çokluğu nedeniyle bu proje mega proje olarak düşünülmekte ve ancak böylesi bir proje ile bölgedeki 40 bini aşkın işsizin doğrudan ya da dolaylı olarak istihdam edilebileceği öngörülmektedir. Proje nin tamamlanması halinde taşkın alanında kurulacak sanayi alanı ile serbest bölge ve endüstri bölgesinde gerekli yatırımlar emniyetli bir şekilde yapılacak, sanayiye yapılacak bu yatırımlarla bölgenin önemli problemi olan göç, yeni iş merkezleri sayesinde büyük ölçüde önlenecektir. Meskûn yerlerde emniyetli ve huzurlu bir yaşam sağlanacak, taşkın alanlarında bulunan ve halen kullanılmayan araziler arsa vasfını kazanarak değer kazanacaktır. Taşkınla tarım arazilerinin elden çıkması önlenecek, böylece topraksız kalacak olan çiftçilerin geçim zorluluğu nedeniyle göçü önlenecek ve Filyos Limanı yapılan yatırımlar sayesinde daha faydalı ve aktif olacak, milli ekonomiye katkısı artacaktır. Filyos Limanı ve entegre tesisleri ile birlikte Filyos Vadisi Projesi olarak anılan proje kapsamında hem Batı Karadeniz bölgesine (Zonguldak, Bartın, Karabük) hem de hinterlanda alanı içindeki Ankara, Kırıkkale, Kastamonu, Çankırı, Bolu, Eskişehir ve Kayseri Bölgesine hizmet edecek ve önemli katkı sağlayacaktır. Filyos Vadisi Projesi nin hayata geçmesi ile; İhracat için yatırım ve üretim artacak, Sermaye ve teknoloji girişi hızlanacak, Ekonominin girdi ihtiyacı ucuz ve düzenli bir şekilde temin edilecek, Finansman ve ticaret olanaklarından daha fazla yararlanılacaktır. Proje nin yaratacağı ve şu anda para ile ifade edilmesi mümkün olmayan diğer yararları ise şöyle sıralanabilir;

196 da. Sulanabilir tarım alanı ile da. arazi kazanılacaktır (Tarım ve yerleşim alanları), Her yıl meydana gelen sel ve taşkınlar önlenebilecektir, Filyos bölgesinde planlanan yerleşim alanları, endüstri bölgesi, OSB ler, serbest bölge ve tarımsal projeler yaşama geçirilecektir, Bu projenin gerçekleşmesi birçok alana yansımalar yaparak ekonomik ve sosyal refahın artmasını sağlayacaktır, Filyos Limanı için ön planlamaya göre, liman tamamen devreye sokulduğunda istihdam önemli derecede artacaktır. Doğrudan ve dolaylı istihdam sağlanarak bölgenin en büyük sorunlarından biri daha çözülmüş olacak ve bölge göç veren değil göç alan bir cazibe merkezi haline gelecektir.

197 ÇEVRE GENEL DURUM Sanayi kültürünün baskın olduğu bölgenin önemli sorunlarından biri plansız sanayileşme nedeniyle altyapı eksikliklerinden kaynaklanan çevre kirliliğidir. Zonguldak, Karabük ve Bartın illerinde görülen öncelikli sorun hava kirliliğidir. Hava kirliliğini su kirliliği takip etmekte olup üçüncü sırada ise atık problemi gelmektedir. Toprak kirliliği de öncelikle çözülmesi gereken bir diğer problemdir. Tablo Döneminde İllerin Çevre Sorunlarının Öncelik Sırası (Sorunların Öncelik Sırası İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüklerince Belirlenmiştir) İLLER HAVA KİRLİLİĞİ SU KİRLİLİĞİ TOPRAK KİRLİLİĞİ ATIKLAR GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ EROZYON Zonguldak DOĞAL ÇEVRENİN TAHRİBATI Karabük Bartın Kaynak: T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2012 İllerde yer alan sanayi kuruluşları özellikle hava ve su kirliliğine neden olmaktadır. Zonguldak ve Karabük illerinde kent içinde de sanayi kuruluşlarının yer alması, yerleşim alanları kirliliği, gürültü ve görüntü sorunlarına da sebep olurken Bartın ilinde bu sorunlar nispeten daha az görülmektedir.

198 Tablo.46. İl Sınırları İçinde 2010 Yılı Sonu İtibariyle Çevre Sorunu Oluşturan Sanayi Kuruluşlarının Yol Açtığı Çevre Sorunları ZONGULDAK KARABÜK BARTIN Değerlendirilen Sanayi Kuruluşu Sayısı Hava Kirliliği Oluşturması Su Kirliliği Oluşturması 63-8 Toprak Kirliliği Oluşturması Katı Atık Oluşturması Sıvı Atık Oluşturması Tarımsal Faaliyete Zarar Vermesi Doğal Hayata Zarar Vermesi Yerleşim Alanlarını Etkilemesi Orman Alanlarını Etkilemesi Gürültü Kirliliği Oluşturması Görüntü Kirliliği Oluşturması Kaynak: T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2012 Petrol ve madencilikten kaynaklı çevre sorunlarına bakıldığında ise, Zonguldak ve Bartın da yer alan hemen hemen tüm kuruluşların çevre sorunlarına yol açtığı görülmektedir. Tablo Yılı Sonu İtibariyle İllerde Çevre Sorunu Oluşturan Petrol ve Madencilik Faaliyetlerinin Yol Açtığı Çevre Sorunları ZONGULDAK KARABÜK BARTIN Değerlendirilen Sanayi Kuruluşu Sayısı 122 İlde çevre 8 Hava Kirliliği - sorunu oluşturan 8 Su Kirliliği 58 petrol ve - Toprak Kirliliği 106 madencilik faaliyeti - Katı Atık 106 bulunmadığı 8 Sıvı Atık 104 beyan edilmiştir. 8 Toz Emisyonu Gürültü Kirliliği Görüntü Kirliliği Topografyanın Bozulması 80 8 Kaynak: T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2012

199 HAVA ZONGULDAK, KARABÜK VE BARTIN İLLERİNDE HAVA KİRLİLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Bölge genelinde, özellikle kış aylarında yoğunlaşan bir hava kirliliği görülmektedir. Zonguldak İlinde hava kirliliğini etkileyen en önemli kaynaklar yoğun enerji ve kömür kullanımı gerektiren sanayi tesisleri ve termik santrallerdir. İlde çok farklı sanayi sektörleri bulunduğu için farklı tesislerden kaynaklanan emisyonların türleri de farklılık göstermektedir. Özellikle demir çelik tesisleri toz emisyonları açısından risk taşımaktadır. Kış aylarında evsel ısınmadan, kaynaklı hava kirliliği söz konusudur. Konutlarda kullanılan kömürlerin düşük kaliteli olması, uygun olmayan yakma sistemlerinin kullanılması hava kirliliğini arttırmaktadır. Evsel ısınmada kullanılan kömürlerin kül ve uçucu madde oranlarının yüksek olması da ildeki hava kirliliğini önemli derecede etkilemektedir. İldeki hava kirliliğine bir diğer etken de ilin topografik yapısıdır. Kent merkezini çevreleyen dağlar, özellikle kış aylarında yüksek oranda hava kirliliğine sebep olmaktadır. Karabük ilinde de hava kirliliğini etkileyen çeşitli faktörler bulunmaktadır. Hava kirliliğine neden olan en önemli kaynaklardan biri Zonguldak ilinde olduğu gibi sanayi tesisleridir. Özellikle demir çelik tesisleri toz emisyonları açısından risk oluşturmaktadır. Kent merkezinde bulunan haddehaneler ve KARDEMİR AŞ. bu tesislerin başında gelmektedir. Konutlarda kullanılan kömürlerin düşük kaliteli olması, uygun olmayan yakma sistemlerinin kullanılması da hava kirliliğini arttırmaktadır. Karabük ün coğrafi yapısı, iklim şartları ve etrafı dik dağlar ile çevrili olması, bunun yanında şehir merkezinin düşük kotta bulunması nedeni hava kirliliği yoğun olarak hissedilmektedir. Kentte, özellikle kış aylarında ve aksam saatlerinde yüksek oranda hava kirliliği görülmektedir. Karabük ilinde hava kirliliğinin bir diğer sebebi de motorlu taşıtlardır. Şehir merkezinin çok küçük bir alana toplanması, şehirlerarası yolun kent merkezinden geçiyor olması da motorlu taşıtlardan kaynaklanan hava kirliliğini arttırmaktadır. Bartın İlinde de bölgenin diğer illerinde görüldüğü gibi evlerde kullanılan kömürlerin düşük kalitede olması hava kirliliğini oluşturan önemli bir faktördür. İlin coğrafi durumu nedeniyle kış aylarında yoğun hava kirliliği yaşandığı görülmektedir. Karabük Zonguldak ve Bartın illerine ait 2010 yılı partikül madde (PM10) verilerine bakıldığında her üç ilin yıllık ortalamasında en yüksek değerin Karabük iline ait olduğu görülmektedir yılı partikül madde değerlerinde Zonguldak ve Bartın illeri yaklaşık aynı değerlerdedir. Yukarıda da bahsedildiği gibi, kış aylarında yaşanan hava kirliliği artışı ölçümlerde de gözlemlenmiş ve her üç ilde Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat aylarında partikül madde değerlerinde ciddi artışlar olduğu görülmüştür.

200 2011 yılı partikül madde (PM10) verilerine bakıldığında ise her üç ilin yıllık ortalamasında en yüksek değerin Zonguldak iline ait olduğu görülmektedir. Zonguldak, Bartın ve Karabük illeri için 2011 yılı partikül madde değerleri karşılaştırıldığında yıllık ortalamada Karabük ilinin en küçük değere (50.5 μg/m³) olduğu görülmektedir. Karabük ilindeki partikül madde değerinin düşüşünde kuşkusuz kent merkezinde doğalgazın kullanılmaya başlanmasının rolü büyüktür. Yine 2011 yılında her üç ilde Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat aylarında partikül madde değerlerinde ciddi artışlar olduğu görülmüştür. Batı Karadeniz Bölgesinde bulunan illerin 2010 yılına ait partikül madde değerleri 2011 yılı ile kıyaslandığında Karabük İlinde neredeyse %50 lik bir azalma olduğu, Zonguldak ve Bartın illerinde ise 2011 yılı partikül madde değerlerinin yıllık ortalamasının 2010 yılına göre artış gösterdiği tespit edilmiştir. Hava kirliliğinin giderilmesi hususunda çeşitli güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Bu güçlüklerin en önemli nedeni üç ilde de toplumun çevre konusunda bilinçsiz olmasıdır. Yeterli denetimin yapılmaması ve sanayi dallarında çalışanların eğitimsiz olması diğer önemli faktörleri oluştururken, mali imkânsızlıkların kirliliğin önlenmesinde karşılaşılan güçlükler sıralamasında son sırada geldiği görülmektedir. Tablo.48 Hava Kirliliğinin Giderilmesinde Karşılaşılan Güçlükler (Önem Sırasına Göre) İller Yeterli Denetim Yapılamaması Ateşçilerin Eğitimsiz Olması Mali İmkânsızlıklar Kaliteli Yakıt Temininde Zorluklar Kurumsal ve Yasal Eksiklikler Zonguldak Toplumda Bilinç Eksikliği Karabük Bartın Kaynak: T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2012 Hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla alınan tedbirlere bakıldığında ise, üç ilde de en çok, motorlu taşıtların egzoz gazı ölçümleri ve sanayi kuruluşlarının emisyon izni almalarının takip edildiği bunun yanında özellikle Zonguldak Merkez ilçede hiçbir önlem alınmadığı görülmektedir.

201 Tablo.49. Hava Kirliliğinin Önlenmesi Amacıyla Alınan Tedbirler Zonguldak Merkez Çaycuma - - X X X - X - Devrek - - X X X - X - Gökçebey X X - X - Kdz. Ereğli X X - X - Karabük Merkez X X - X X - X Doğalg az Safranbolu X X - X X - X Doğalg az Bartın Merkez X X - X X X X Amasra X X Ulus X X Kurucaşile X X Kaynak: T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2012 Tedbirler 1. Kaliteli Yakıt Kullanımı 2. Bilgilendirme ve Bilinçlendirme Çalışmaları 3. Ağaçlandırma Çalışmaları 4. Motorlu Taşıtların Egzoz Gazı Ölçümleri 5. Sanayi Kuruluşlarının Emisyon İzni Almaları 6. Sanayi Tesislerinin Yerleşim Yeri Dışına Çıkarılmaları 7. Denetim 8. Diğer Batı Karadeniz Bölgesinde kirliliğe neden olan iki adet demir çelik tesisi ve bunun yanı sıra çok farklı sanayi sektörleri bulunmasına rağmen hava kalitesi seviyelerinin izlenebilmesi için yeterli ölçüm sistemi bulunmamaktadır. Kent merkezlerinde ölçülen hava kalitesi seviyeleri

202 şu an için sınır değerleri sağlıyor görünse de yönetmelikteki hedef sınır değerler yürürlüğe girdiğinde sınırların aşılması söz konusudur TOPRAK ZONGULDAK, KARABÜK, BARTIN İLLERİNDE TOPRAK KİRLİLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Toprakta nitelik ve nicelik açısından uygun olmayan bileşiklerin bulunması sonucunda toprak kirlenmesi meydana gelir. Bu bileşikler ağır metaller, pestisitler, organik bileşikler ve radyoaktif atıklar şeklinde gruplandırılabilir. Toprak kirliliğinin çevre sağlığı açısından en önemli etkisi, topraktaki kirleticilerin bitki bünyesine geçerek hayvanların besin olarak tüketilmesi sonucu insan bünyesine geçmesidir. Zonguldak, Karabük ve Bartın illerinde toprak kirliliğine neden olan en önemli kaynaklar evsel ve endüstriyel atıkların arıtılmadan ortama verilmesi ve/veya tarımsal sulamada kullanılması, pestisitler, gübre kullanımı ve mevzuata uygun olmadan bertaraf edilen atıklardır. Toprak etüdü yapılmadan gübreleme, gereğinden fazla gübre kullanımı, toprak veriminin düşmesine ve toprağın kirlenmesine neden olmaktadır. İllerden alınan toprak numunesi analiz sonuçlarına göre her üç ilin topraklarının da çinko (Zn) ve krom (Cr) açısından yönetmelikte verilen sınır değerlerin oldukça üzerinde olduğu görülmüştür. Krom ve çinko gibi kirleticilerin toprak numunelerinde olmasının sebebi endüstriyel faaliyetlerdir. Bu faaliyetler kok kömürü, rafine edilmiş petrol ürünleri ve nükleer yakıt imalatı, metal cevherler madenciliği, çimento imalatı, fırınlanmış kilden kiremit, briket, tuğla ve inşaat malzemeleri imalatı, kâğıt hamuru, kâğıt ve mukavva imalatı, ana metal sanayi vb. şeklinde sıralanabilir. Bölgedeki sanayi tesisleri düşünüldüğünde bölge topraklarında her üç ilde de krom ve çinkonun yönetmelikte verilen sınır değerden yüksek çıkmasının sebebi akla ilk önce sanayi tesislerini getirmektedir SU SU KAYNAKLARININ DURUMU Batı Karadeniz Bölgesi nde çok sayıda akarsu bulunmaktadır. Yörede yoğun yerleşim, daha çok kıyı bölgelerinde ve akarsu vadilerinde görülmektedir. Yerleşimin bu şekilde olması akarsuların ve kıyı bölgelerinin kirletilmesine neden olmaktadır. Çünkü Batı Karadeniz

203 Bölgesi nde evsel atık suları herhangi bir işleme tabi tutulmadan akarsulara ya da denizlere boşaltılmaktadır. Denizlerin, özellikle kıyı bölgelerinin kirlenmesinde ise akarsularla taşınan kirleticiler önemli yer tutmaktadır. Kirleticilerin direkt ve dolaylı şekilde deşarj edildikleri akarsuların hem kendileri olumsuz yönde etkilenmekte hem de bu kirleticilerden devamlı ve dayanıklı olanlarını denizlere taşıyarak kıyı ekosistemini bozmaktadırlar. Suların içinde erimiş halde bulunan kalsiyum ve magnezyum tuzlarından kaynaklanan sertlik (acılık), suyun içme, endüstri ve hizmet alanında kullanımı için önemli bir kalite özelliğidir. Batı Karadeniz Bölgesi nde yapılan içme sularının analizinde Karabük, Zonguldak ve Bartın illerine ait tüm içme suyu numunelerinde Magnezyum (Mg) değeri yüksek çıkmıştır. Magnezyum içme sularında Kalsiyum ile birlikte sertliğe sebep olmaktadır. Zonguldak ilinde 1 adedi Çaycuma İlçesi Çömlekçi Köyünde (Gülşen Kaynak Suyu), 1 adedi Zonguldak ilinde (Harmankaya Kaynak Suyu), 1 adedi Ereğli İlçesinde (Soğanlı Mevkii) olmak üzere 3 adet ruhsatlı kaynak suyu bulunmakta olup, bu işletmelerin Sağlık Bakanlığının tarih ve sayılı genelgesi doğrultusunda otomatik makine (el değmeden otomatik dolum, yıkama, kapaklama) ve laboratuvar kurmaları sağlanarak yeni yönetmeliğe uygun hale getirilmiştir. İçilebilir özellikte kaynak suyu sayısı dokuzdur. Ancak bu sular bulundukları fiziksel koşullarının uygunsuz olmaları nedeniyle koşulları iyileştirilmeden kullanıma sunulamazlar. Zonguldak ilinde Alaplı Çayı, Devrek İlçesinden geçen Bolu Çayı, Ereğli iilçesinden geçen Gülüç Çayı ve Filyos Irmağı en önemli akarsulardır. Zonguldak il sınırları içerisinde Karadeniz e dökülen Gülüç Irmağı; Gülüç ve Aydınlar Çayları ile beslenen, Gülüç ve Kızılcapınar barajlarının sularının denize ulaştığı önemli bir su kaynağıdır. Anılan barajlardan ERDEMİR tesislerinin kullanma suyu temin edildiği gibi Ereğli ilçesinin içme ve kullanma suyu da temin edilmektedir. Zonguldak ilinde bulunan su kaynaklarına ilişkin olarak Filyos Çayının güncel kirliliğini tespit etmek amacıyla Filyos Çayı boyunca altı değişik noktadan örnekleme yapılarak kimyasal analizleri yapılmıştır. İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından yapılan bu analizlere göre; örnek numunelerde anyonlardan bikarbonat ve sülfat parametreleri ve ayrıca ağır metal olarak da Demir ve Mangan parametreleri bulunmuştur. Filyos Çayından alınan diğer noktalardaki analizlere göre ise; ağır metal olan çinko ve demir, katyonlardan sodyum, analizi yapılan diğer parametrelerden Nitrit Azotu parametreleri çok yüksek bulunmuştur. Dolayısıyla Filyos Çayına ve bu çaya karışan Yenice ve Devrek Çayları ile Alaplı Çayı, Gülüç Çayı ile Acılık Deresine atılan evsel ve endüstriyel atık sular ile kirletilmektedir. Zonguldak ilinde bulunan yüzeysel su kaynaklarının su kalitesinin olumsuz yönde etkilenmesini önlemek

204 amacıyla, atık sularını akarsu, toprak vb. alıcı ortama veren ve nüfusu yoğun olan ilçe ve belde belediyelerinin kanalizasyon sistemlerinin tamamlanması ve kanalizasyon sisteminin sonlandığı noktada atık su arıtma tesisi inşa edilmesi gerekmektedir. Ereğli ilçesi ve Devrek ilçesinden alınan içme suyu numuneleri ise Türk Standartları Enstitüsü (TSE 266) da verilen 50 mg/l değerinin üzerinde çıkmıştır. Karabük İli nin en önemli akarsuyu Filyos Irmağıdır. Bu ırmağın iki önemli kolu olan Araç ve Soğanlı Çayları il topraklarındaki önemli akarsulardır. Filyos ırmağı, Gerede yakınlarında Gerede Suyu, Eskipazar yakınlarında Soğanlı Çayı, Araç Çayı ile birleştikten sonra Yenice Irmağı adını alır. Karabük İli, Eflani İlçesindeki toplam 800 ha sulama sahasına sahip üç adet te gölet bulunmaktadır. Karabük İlinin içme ve kullanma suyunu temin eden iki bölge vardır. Şu an kullanılmakta olan birinci bölge Karabük İli içme ve kullanma suyunun %95 civarını karşılamakta olan Toprak Cuma Karasu bölgesi ve %5 civarını karşılayan Hamzalar bölgesidir. Toprak cuma Karasu Karabük ili ve Safranbolu İlçesinin içme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyacını karşılamak üzere DSİ Müdürlüğü tarafından tarihinde ilgili Belediyelere devredilmiştir. Karabük İlinde Karabük İçme Suyu Projesi ile Karabük İli ve Safranbolu İlçesinin içme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyaçlarının 2040 yılına kadar güvenli şekilde karşılanması amaçlanmıştır. Söz konusu içme ve kullanma suyu temini Karasu Kaynağından sağlanmaktadır. Karabük İçme Suyu Projesi 2007 yılında tamamlanarak işletmeye açılmış, işletmesi Karabük Belediyesine bırakılmıştır. İçme ve kullanma suyu miktarı hm³/yıl dır. İl genelinde içme ve kullanma suyu olarak kullan 269 adet kaynak ve 121 adet kuyu olmak üzere toplam 390 adet kaynak bulunmaktadır. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından alınan su numunelerinde; 2009 yılı Ocak- Aralık dönemlerinde alınan toplam 1446 adet su numunesinin 1162 adedi uygun olup, 284 adedi uygun değildir. Sularda kirlilik oranı ( % 20.2) olarak değerlendirilmiştir. Uygun çıkmayan yerler ile ilgili olarak klorlama çalışmaları yapılarak söz konusu kaynakların sanitasyonu sağlanmıştır yılı Ocak-Aralık dönemlerinde 729 su odak noktasından 7550 adet bakiye klor ölçümü yapılmış olup, 7106 adedi yeterli seviyede 444 adedinin ise yetersiz seviyede olduğu tespit edilmiştir. Bartın havzasının yağış alanı 2100 km² olup, Bartın ili içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan iki adet içme suyu kaynağı bulunmaktadır. Bartın ili merkezinde iki adet içme suyu kaynağı bulunmaktadır. Bunlar; su verimi lt/sn olan Kavşak Suyu membası ve ortalama su verimi 750 lt/sn olan Ulupınar şebeke suyu membasıdır.

205 İlin 50 yıl sonraki dönemde hizmet verilecek kişi sayısındaki artışa bağlı olarak tahmini su ihtiyacı ,60 m³ /gün ile yıllık toplam su ihtiyacının m³ /yıl olacağı tahmin edilmektedir. Bartın ilinde ise Bartın Irmağı ve kolları tarafından derin bir biçimde parçalanan arazi çok engebeli bir görünümdedir. Irmağın genişlediği alanlarda ve dağların oldukça dik yamaçları arasında dar ve derin vadiler yer alır ATIK SU Batıda Alaplı kanalizasyonu arıtılmadan, Alaplı Çayı ile denize deşarj edilmektedir. Alaplı- Ereğli arasındaki Gülüç Belediyesine ait evsel atık sular ve Ereğli belediyesi evsel atık suları İller Bankasınca yapılan derin deniz deşarjı yöntemiyle ayrı noktalardan denize verilmektedir. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş. atık su arıtma tesislerinden çıkan arıtılmış sular da denize deşarj edilmektedir. TTK Genel Müdürlüğüne ait Kozlu maden ocaklarından çıkan ocak içi toz ve molozları da sıvı atıklar yanında vagonlarla denize dökülmektedir. Kozlu Deresi hem ocak içi atık sularını hem de Kozlu yerleşim birimlerinden gelen kanalizasyon atıklarını denize taşıyan üstü açık kollektör konumundadır. Kozlu Zonguldak arasındaki 7 km uzunlukta Belediye Sitesi, TTK Lojmanları, Karaelmas Üniversitesi sıvı ve katı atıkları da belli noktalardan denize dökülmektedir. Zonguldak Limanına Üzülmez ve Kokaksu dereleri ile günde ortalama m3 evsel ve endüstriyel atık su dökülmektedir. Doğuya doğru gidildikçe Kilimli deresi ile Kilimli yerleşimlerinden oluşan evsel atık suları, Alaca ağzı Mevkii nden de Çatalağzı Lavuarının endüstriyel nitelikli atık suları denize verilmekte, katı atıklar ise yapılan bir proje kapsamında karada depolanmaktadır. Zonguldak Belediyesi tarafından Zonguldak-Ereğli karayolu üzerindeki ,527 m² lik alanda kurulan Kanalizasyon Sistemi ve Atıksu Arıtma Tesisi tarihinde hizmete açılmıştır. İl genelinde toplayıcı hatlar ve cazibeli basınçlı hatlar ile 7 adet terfi merkezinde toplanan atık sular mekanik arıtıma ve biyolojik arıtıma tabi tutulduktan sonra Karadeniz e derin deniz deşarjı yöntemiyle bırakılmaktadır. Tesisin yapılmış olması önemlidir ancak hakim rüzgar yönü ve yerleşim alanları göz önünde bulundurulmadan yapılan yer seçimi hatalıdır. Yerleşim alanları arasında böyle bir tesisin kurulmuş olması başta koku kirliliği olmak üzere pek çok soruna neden olmaktadır ve olacaktır.

206 Zonguldak ili Devrek ilçesinde Zonguldak Ankara yol üzeri Kemerler Mevkii Cilas Kauçuk Karşısı Çaydeğirmeni adresinde (enlem: , boylam: ) atık su arıtma tesisi bulunmaktadır. Çatalağzı Termik santralinden oluşan günde 2500 ton kül ve cüruf için sulandırma suyunun sağlanmakta olduğu gölet havzasına kül barajı yapılması için Çevre ve Orman Bakanlığından ÇED Olumlu Kararı alınmış ve tarihinde yapımına başlanılan proje kapsamında yer alan tüm imalatlar tarihi itibarı ile tamamlanarak test çalışmalarına başlanmıştır. Filyos Çayı nın getirdiği evsel atık sular ve Çaycuma Oyka Kağıt Fabrikası gibi sanayilerin endüstriyel atık suları Hisarönü Beldesi Saz Köy Mevkiinden denize ulaşmaktadır. Karabük ilinde alınan içme suyu numunelerine ait analiz sonuçları incelendiğinde Magnezyum (Mg) dışında tüm parametrelerin standartlara uygun olduğu görülmektedir. Karabük merkez, Eflani ilçesi, Eskipazar ilçesi ve Yenice ilçesinden alınan içme suyu numuneleri Türk Standartları Enstitüsü (TSE 266) da verilen 50 mg/l değerinin üzerinde çıkmıştır. Karabük İlinde en fazla kirlenen ve kirliliği gün geçtikçe artma eğilimi gösteren nehirler Araç Çayı ve Filyos Çayı dır. Bu nehirlerin kirlenmesine yol açan etkenlerin başında endüstriyel tesislerden kaynaklanan atıkların ve atık suların miktar ve çeşitlerinin artması, bu atıkların hiçbir arıtıma tabi tutulmadan doğrudan alıcı su ortamına verilmesi gelmektedir. İl sınırları içerisinde bulunan yüzeysel sular etrafında kurulmuş olan yerleşim yerlerinden kaynaklanan evsel atık sular da önemli derece kirliliğe neden olmaktadır. Karabük atık su arıtma tesisi, şehrin 2027 yılına kadar yaklaşık nüfuslu olacağı varsayılarak 916 lt/sn kapasiteye göre İller bankası tarafından iki aşamalı ve klasik aktif çamur biyolojik arıtma tesisi olarak 1994 yılında projelendirilmiştir. Tesis, Yenice İlçesi yolu üzerinde 4 km ye inşa edilmiştir. Karabük ilinde yaklaşık olarak km civarında yağmur suları drenaj hattı mevcuttur. Bu rakama ilin içerisinden geçmekte olan ve Karayolları tarafından yapılan yağmur suları kanaları dahil değildir. Karabük Belediyesi tarafından 2007 yılında 880 m, 2008 yılında 960 m, 2009 yılında 1100 m, 2010 yılı altı aylık dönemde ise 754 m, yağmur suyu kanalları yapılmıştır. Karabük ün kuzey kesimindeki 5000 Evler, 100 Yıl ile Kılavuzlar Mahallesi ve Safranbolu İlçesinin atık suları da toplayıcı hatta toplanarak Araç Çayı vadisinin sağ ve sol sahil kesimlerini takip ederek ve mevcut yollardan da istifade edilerek teşkil edilmiş ve Karabük girişindeki 7104 A bacasına bağlantısı sağlanmıştır. Bartın da bulunan 9 belediyenin de atık su artıma tesisi bulunmamaktadır. Tüm Belediyelerin Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü nün tarih ve 2006/15 sayılı Atıksu Arıtma Tesisleri için İş Termin Planı Genelgesi kapsamında iş termin planları

207 mevcuttur. Bartın İl Merkezi dahil olmak üzere Ulus-Kurucaşile, Kumluca, Kozcağız, Abdipaşa, Hasankadı, Arıt gibi yerleşimlerin evsel nitelikli atıksuları ya doğrudan ya da dolaylı yoldan akarsu yataklarına atılmaktadır. İlde en fazla kirlenen ve kirliliği gün geçtikçe artma eğilimi gösteren nehir Bartın Çayı dır. Bu nehrin kirlenmesine yol açan etkenlerin başında endüstriyel tesislerden kaynaklanan atıkların ve atık suların miktar ve çeşitlerinin artması, bu atıkların hiçbir arıtıma tabi tutulmadan doğrudan alıcı su ortamına verilmesi gelmektedir. İl sınırları içerisinde bulunan yüzeysel sular etrafında kurulmuş olan yerleşim yerlerinden kaynaklanan evsel atık sular da önemli derece kirliliğe neden olmaktadır. Bartın ilinde alınan içme suyu analiz sonuçları incelendiğinde içme sularının Amasra ilçesi ve Bartın Merkez Orduyeri nden alınan numunelerinde Magnezyumun yönetmelikte verilen sınır değerlerin üzerinde olduğu görülmüştür. Ayrıca il genelinde alınan içme sularında Baryumun Türk Standartları Enstitüsü TSE 266 verilen sınır değerlerin üstünde olduğu görülmüştür. Kronik olarak baryuma maruz kalmanın hipertansiyona neden olduğu ileri sürülmektedir. Bölge genelinde atık suların yol açtığı kirlenmenin nedenlerine bütünleşik olarak bakmak gerekirse, özellikle kanalizasyon şebekesinin olmaması veya yetersiz olması, yerleşim yerlerinde evsel nitelikli atık suların arıtılmaması, sanayi kuruluşlarında atık suların arıtılmaması ve fosseptik çukurların sağlıklı şekilde inşa edilmemesi olduğu söylenebilir. Tablo.50. Atık Suların Yol Açtığı Kirlenmenin Nedenleri a b c d e f g h i Zonguldak Merkez X X X X X X Alaplı X X X X Çaycuma X X X Devrek X X X Gökçebey X X X X Kdz. Ereğli X X Karabük Merkez X X Safranbolu X X Eskipazar X X X X Yenice X X X X Eflani X X X X Ovacık X X X X Bartın Merkez X X X X Amasra X X X X Ulus X X X X

208 Kaynak: T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2012 Kirlilik Nedenleri a. Kanalizasyon şebekesinin olmaması veya yetersiz olması b. Yerleşim yerlerinde evsel nitelikli atık suların arıtılmaması c. Büyük sanayi kuruluşlarının atık sularını arıtmaması d. Küçük sanayilerde toplu arıtmaların olmaması e. Fosseptik çukurların sağlıklı şekilde inşaa edilmemesi f. Fosseptik atıkların vidanjörlerle çekildikten sonra gelişigüzel yerlere boşaltılması g. Zirai mücadele ilaçlarının kullanımı h. Kimyasal gübre kullanımı i. Arıtma tesisi kapasite ve verimlerinin yetersiz olması ATIKLAR Kurucaşile X X X X Katı atıkların yönetimindeki başarı bir yaşam merkezinin ekonomik, kültürel ve eğitim açısından gelişmişlik seviyesini ve yerel yönetimlerin uygulamadaki başarısını gösteren en önemli kriterlerden birisidir. Artan nüfus ve tüketim alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte oluşan katı atık miktarlarında da çok önemli artışlar meydana gelmiştir. Ayrıca barınma, beslenme ve diğer ihtiyaçların karşılanması için gerekli olan toprak ve arazi miktarının da hızla azalması, bu alanların çöp sahası olarak kullanılamayacak kadar önemli olduğunun anlaşılmasını sağlamıştır. İllere genel olarak bakıldığında, öncelikle evsel atıkların bertarafının iyileştirilmesi adına adımlar atıldığı ancak yeterli seviyeye ulaşılamadığı görülmektedir. Bununla birlikte tıbbi atıklarla ilgili yapılan çalışmalar da dikkate alındığında önümüzdeki yıllarda katı atıkların bölge için sorun olmayacağı söylenebilir. Ancak vahşi olarak depolama yapılan alanlarda iyileştirme yapılması son derece önemli ve maliyetli bir işlemdir. Katı atık miktarını etkileyen en önemli faktör nüfustur. Zonguldak'ın 2007 yılı nüfus sayımına göre nüfusu kişidir. Karabük nüfusu yaklaşık olarak ve Bartın nüfusu ise kişidir. İl merkezlerinde oluşan atık miktarları ise sırasıyla, 317,77 ton/gün, ton/yıl, ton/yıl olarak bildirilmiştir. Zonguldak ta kömür ve kömüre dayalı sanayilerden kaynaklanan katı atık kirlenmesi oldukça fazladır. Cevher zenginleştirme ünitelerindeki lavuar atıkları ile ocak atıklarının fiziksel kirliliği kimyasal kirlilikten oldukça fazladır.

209 Zonguldak belediyelerinden alınan bilgilere göre Zonguldak'ta günde ortalama 472 ton/gün katı atık üretilmektedir. Kişi başına üretilen katı atık miktarı 1,88 kg/gündür yılında katı atıkların bertarafı için Zonguldak Merkez İlçe ve civar belediyeler birleşerek bir birlik oluşturmuş, Kasım 2008 yılı itibarı ile düzenli depolamaya geçilmiştir. Tesis proje süresi 25 yıldır. Düzenli Depolama Tesisi, Tıbbi Atık Sterilizasyon Tesisi, Ambalaj Atıkları Toplama Ayrıştırma Tesisi aynı mevkide bulunmaktadır. Tesis Zonguldak Merkez İlçe Sofular Köyü Tombaklar mevkiindedir. Karabük İlinde ise Çevre Hizmetleri Birliği kurularak, Karabük-Merkez, Safranbolu, Yenice, Eskipazar, Eflani, Ovacık İlçe Belediyeleri ile Yortan pazarı, Ovacuma Beldelerinden oluşan kişilik nüfusa ait ton/yıl atık inşaatı halen devam etmekte olan düzenli depolama alanında bertaraf edilecektir. Depolama sahası kullanım ömrü 22 yıl olarak planlanmıştır. Karabük ilinde lisanslı tehlikeli atık bertaraf tesisi bulunmamakla beraber bu atıkların miktarları ve bertaraf şekilleriyle ilgili herhangi bir veriye ulaşılamamıştır. Bartın İl sınırları içerisinde düzenli depolama alanı bulunmamakla beraber her belediye atığını kendi belirlediği sahada bertaraf etmektedir. Ancak Bartın Belediyeler Birliği Bartın- Merkez, Amasra, Ulus, Kurucaşile İlçe Belediyeleri ile Kozcağız, Arıt, Hasankadı, Kumluca, Abdipaşa Belde Belediyeleri atıklarının düzenli depolanmasının yapılması için proje hazırlanarak Birlik Tüzüğü Bakanlar Kurulu nda onaylanmış ve karar 14/03/2006 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Bu kapsamda atıkları değerlendirilecek birlik nüfusu , atık miktarı ton/yıl dır. Zonguldak ilinde devlet hastaneleri, özel hastaneler, sağlık istasyonları, sağlık ocakları, ana çocuk sağlığı merkezleri, teşhis ve tedavi kliniği, diş polikliniği, göğüs hastalıkları hastanesi, Hıfzıssıhha Laboratuvarı ve özel laboratuvarlar olmak üzere toplam 80 adet tıbbi atık üreten kurum bulunmaktadır. Zonguldak İlinde günde 1537 kg tıbbi atık üretilmektedir. Bartın ve Karabük İllerinin tıbbi atıkları da Zonguldak tıbbi atık sterilizasyon tesisinde bertaraf edilmektedir. Kapasitesi kg/gün dür. Tıbbi atık sterilizasyon ve düzenli depolama tesisi tarihinde işletmeye alınmıştır. Sterilizasyon tesisinin kapasitesi 2500 kg/gün dür. Ambalaj atıkları toplama ayrıştırma sistemi ise 2010 yılının sonlarında hizmete açılmıştır. Sağlık kuruluşlarından kaynaklanan atıklar, evsel katı atıkların dışında havada, suda ve toprakta kalıcı özellik gösteren ve ekolojik dengeyi bozan atıklar olduğundan tehlikeli ve zararlı atık sınıfına girmekte ve bu tür atıkların üretim, taşıma, depolama ve bertarafına ilişkin özel önlemler alınması gerekmektedir. Diğer bütün kuruluşlarda olduğu gibi sağlık kuruluşlarında da her geçen gün atık miktarı verdikleri hizmet ölçüsünde hızla artmaktadır. Bu artışın neden olabileceği tehlike risklerinin ortadan kaldırılması için gerekli önlemlerin alınarak toplamadan bertarafa kadar yönetim aşamalarının belirlenmesi gerekmektedir.

210 Evsel atıkların ve tıbbi atıkların bertarafıyla ilgili çalışmalar yapılmakta olup diğer atık türleri ile ilgili çalışmalar yetersiz kalmaktadır. Bu kapsamda ele alınabilecek çevresel riski çok yüksek olan tehlikeli atıklar bunlardan birisidir. Bölgede Zonguldak ili dışında lisanslı tehlikeli atık bertaraf tesisi bulunmamakla beraber birçok sanayi tesisi bulunmakta ancak bu tesislerden çıkan atıklar ya da bertaraf yöntemleri ile ilgili veriye ulaşılamamaktadır. İllere genel olarak bakıldığında, katı atıkların bertarafının iyileştirilmesi adına adımlar atıldığı ancak yeterli seviyeye ulaşılamadığı görülmektedir. Bununla birlikte yapılan çalışmalar da dikkate alındığında önümüzdeki yıllarda katı atıkların bölge için sorun olmayacağı söylenebilir. Ancak vahşi olarak depolama yapılan alanlarda iyileştirme yapılması son derece önemli ve maliyetli bir işlemdir. Batı Karadeniz Bölgesinin geneline bakıldığı zaman akarsu kenarları, kanyonlar, ormanlık alanlar, dere yatakları vahşi depolama alanı olarak kullanılmaktadır. Atıkların oluşturduğu sorunlar alttaki tabloda sıralanmıştır. Atıklar, Zonguldak ve Karabük te öncelikli olarak toprak kirliliğine neden olmaktadır. Bartın ilinde ise atıklar özellikle yer altı sularını etkilemektedir. Doğal hayata olumsuz etki ve koku problemi gibi konular da tedbir alınması gereken başlıklar arasındadır. Tablo.51. İl Sınırları İçinde Yerleşim Merkezlerinde Oluşan Atıkların Oluşturduğu Sorunlar (Önem Sırasına Göre) ZONGULDAK KARABÜK BARTIN Koku Problemi Haşerelerim Artması Salgın Hastalıkların Görülmesi Metan Gazı Sıkışması Sonucu Yangın ve Patlama Yeraltı Sularının Kirlenmesi Yüzey Sularının Kirlenmesi Toprak Kirliliği Estetik Görüntünün Bozulması Doğal Hayata Olumsuz Etkisi 3-5 Kaynak: T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2012

211 TARIM BİTKİSEL ÜRETİM Bölge genelinde, engebeli arazi yapısına bağlı olarak kısıtlı bir alanda tarım yapılabilmektedir. Tarım alanlarının büyük bir kısmı küçük, parçalı ve dağınıktır. Topografik yapının yanı sıra tarım alanlarının parçalı olmasının bir diğer nedeni de miras yoluyla parçalanmadır. Mevcut tarım alanları yıllara göre değişim göstermektedir bölge toplam arazi varlığı Türkiye genelinin % 1 lik dilimini oluşturmaktadır. Bölge genelinde toplam alanın % 61 ini tarla alanı, %15 ini nadas alanı, %4 ünü sebze bahçeleri, % 22 sini ise meyve bahçeleri oluşturmaktadır. Bölgede en fazla tarım alanına sahip il Bartın dır. En çok nadasa bırakılmış arazi Karabük te bulunurken en fazla meyve alanı Zonguldak ta bulunmaktadır. Türkiye genelinin ve bölge illerinin yılları arasında toplam tarım alanlarında düşüş yaşandığı da görülmektedir. Tablo.52. Sınıflarına Göre Tarım Alanları (dekar) 2012 ZONGULDAK KARABÜK BARTIN TR81 TÜRKİYE Tarla Alanı Nadas Alanı Sebze Alanı Meyve Alanı Toplam Alan Tarla Alanı Nadas Alanı Sebze Alanı Meyve Alanı Toplam Alan Tarla Alanı Nadas Alanı Sebze Alanı Meyve Alanı Toplam Alan Kaynak: TÜİK, 2012

212 ZONGULDAK Zonguldak İli çok engebeli bir arazi yapısına sahiptir. İl alanının % 56 sı dağlarla, % 31 i platolarla ve 13 ü de ovalarla kaplıdır. Akarsu ve vadileriyle yer yer derin biçimde parçalanmış olan topraklar orta yükseklikteki dağlık alanlardan oluşur. Platolar genellikle dağların eteklerinde ve aralarında geniş bir alana yayılmıştır. Akarsularca taşınmış alüvyonlarla kaplı küçük düzlükler ise ilin başlıca ovalarını oluşturmaktadır. Batı Karadeniz Bölgesi kıyı kesiminde yer alan İlin toplam yüzölçümü hektardır. Arazi dağılımı ve tarım arazisi kullanımı aşağıdaki gibidir. Zonguldak İli, ılıman Karadeniz ikliminin etkisi altındadır. Her mevsimi yağışlı ve ılık olan Zonguldak ta kurak mevsime rastlanılmamaktadır. Bu durum bitki örtüsüne etki yapmaktadır ve arazilerinin yaklaşık %69 unu orman-funda alanlar oluşturmaktadır. Ağaç türü olarak kayın, göknar, meşe, karaçam, sarıçam, gürgen, kestane, akçaağaç, kızılçam, çınar, kayacık, fındık en fazla karşılaşılan ağaç türleridir. Tarım arazisi niteliği gösteren alan ise %28 lik bir orana sahiptir. Grafik.25. Zonguldak İli Arazi Varlığı 1% 2% 69% 28% Tarım Arazisi Orman Fundalık Mer a Arazisi Tarım Dışı Alan Kaynak: Zonguldak İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 Bitkisel üretim; tahıl, meyvecilik ve son yıllarda sebzecilik üzerinde yoğunlaşmaktadır. İlde üretilen tahıllara bakıldığında, en geniş ekiliş alanına sahip ürünün mısır olduğu görülmektedir. Buğday ise mısırdan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Üretim miktarının en fazla olduğu ürün buğday olarak görülmektedir. En fazla verim sağlanan ürün ise yoncadır.

213 Tablo.53. Zonguldak ta Yetiştirilen Tahıllar ÜRÜN EKİLEN ALANI (DA) VERİM (KG./DA) ÜRETİM (TON) Mısır Buğday Fiğ Yulaf Arpa Yonca Kuru Fasulye Bakla Kaynak: Zonguldak İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 İlde meyve üretiminde öne çıkan ürün fındıktır. Üretim alanı ve üretim miktarında fındık ilk sırada yer alırken, en verimli ürünün elma olduğu görülmektedir. Fındık ve çilek yetiştiriciliğinin tamamına yakını Ereğli ve Alaplı İlçelerinde yapılmaktadır. Yine bölgeye has bir çeşit olan Osmanlı Çileğinin yetiştiriciliği de bu bölgede yoğunlaşmaktadır. Ceviz, elma, armut, erik ve kiraz yetiştiriciliği en fazla Çaycuma, Devrek, Gökçebey ilçelerinde yapılmaktadır. Ceviz meyvesi bölge için önem arz eden bir meyve çeşididir. Bölge, kivi meyvesinin yetiştirilmesi için gerekli olan iklim şartları göz önüne alındığında potansiyel arz etmektedir. Tablo..: İlde Yetiştirilen Meyveler Ürün Alan (da) Verim (kg) Üretim (ton) Fındık Ceviz Elma Kiraz Çilek (kg/da) 653 Armut Erik Ayva Zonguldak İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 Sebzecilik faaliyetlerinde en çok fasulye, lahana ve ıspanak yetiştirildiği görülmektedir. Ekilen ürünlerden elde edilen verim bağlamında ise domatesin ön plana çıktığı görülmektedir.

214 Tablo.54. Zonguldak ta Yetiştirilen Sebzeler Ürün Alan (da) Verim (kg/da) Üretim (ton) Fasulye Lahana Beyaz Kara yaprak Ispanak Domates Pırasa Hıyar Sivri Biber Zonguldak İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 Organik Üretim Gökçebey; Bodaç, Namazgah- Hacı Musa hattı, Devrek; Dirgine Vadisi ve Ereğli Gülüç Vadisi organik tarım için uygun alanlar oluşturacağı tahmin edilmektedir. İlde organik tarım potansiyeli olan ürünler arasında başta fındık olmak üzere elma, kivi ve hayvansal üretim kolu olarak da arıcılık yer almaktadır KARABÜK Karabük, genel olarak dağlık bir arazi yapısına sahip, büyük ova ve düzlüklerin nispeten az olduğu bir ildir. Araç ve Soğanlı çaylarının kenarında küçük düzlükler yer almaktadır. İl yüzölçümünün % 69 unu orman ve fundalık alanlar oluşturmaktadır ha alana dağılmış olan ormanları ağırlıklı olarak Karaçam, Sarıçam, Kızılçam, Köknar, Meşe, Kayın, Gürgen, Akçaağaç, Dişbudak, Titrek kavak, Ihlamur, Söğüt, Ahlat, Üvez, Yabani kiraz ve Ardıç oluşturmaktadır. Tarım arazisi ise Grafik.. te de görüldüğü gibi toplam arazi varlığının %22 sini oluşturan ha lık alandır.

215 Grafik.26. Karabük İli Arazi Varlığı Karabük İli Arazi Varlığı (Ha) 4% 5% 69% 22% Tarım Arazisi Orman Fundalık Mer a Arazisi Tarım Dışı Alan Kaynak: Karabük İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 İlin engebeli topografyaya sahip olması ekimi yapılabilen alanların çok az bir bölümünün sulanmasına imkân vermektedir. Sulanan arazilerin az olması ilde kuru tarım sistemini hakim kılmıştır. İlde tahıllardan en çok buğday ve arpa yetiştirilmektedir. Üretilen en verimli ürünse yoncadır. Tablo.55. Karabük te Yetiştirilen Tahıllar Ürün Alan (da) Verim (kg) Üretim (ton) Buğday Arpa Fiğ(Yeşil ot) Tritikale(dane) Korunga(Yeşil ot) Yonca(Yeşil ot) Diğer Mısır (Dane) Kaplıca Kaynak: Karabük İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 İlde yetiştirilen başlıca sebzeler, fasulye, domates, patates ve lahanadır. Üretimden elde edilen verime bakıldığında ise en verimli ürünün domates olduğu görülmektedir. Maniye olarak adlandırılan yerli domates ilin özellikli tarım ürünlerindendir.

216 Tablo.56. Karabük te Yetiştirilen Sebzeler Ürün Alan (da) Verim (kg/da) Üretim (ton) Fasülye(taze) Domates Patates Lahana (beyaz) Ispanak Hıyar Biber(Sivri-Çarliston) Kaynak: Karabük İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 İlde yetiştirilen meyveler ise ceviz, üzüm elmadır. İlde özellikle çavuş üzümü olarak adlandırılan sofralık üzüm türü ilin özgün değerlerindendir. Safranbolu ve Karabük Merkez İlçenin hemen hemen bütün köylerinde Çavuş Üzümü yetiştiriciliği yüzyıllardır yapılmaktadır. Bugün itibariyle 1440 da. bağ alanı mevcuttur. Üzümlerin büyük çoğunluğu sofralık olarak pazarlanmakta, satılamayan ürünler yine yörede aranan ürünler arasına giren sirke ve pekmez olarak değerlendirilmektedir. Tablo.57. Karabük te Yetiştirilen Meyveler Ürün Alan (da) Verim (kg/da) Üretim (ton) Ceviz Bağ (asma) Elma Şeftali Kiraz Kaynak: Karabük İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 İl genelinde sulanabilir arazilerin az oluşu sebebiyle mevcut sulu arazilerin en verimli şekilde kullanılması gerekmektedir. Bu amaçla örtü altı yetiştiriliciliğine büyük önem verilmiş örtü altı ekim alanları arttırılmıştır. Örtü altı üretimde en çok üretilen ürünler tabloda sıralanmıştır. En çok marul, domates, hıyar, ıspanak üretilmekte olup en fazla verim sağlanan ürünse domatestir.

217 Tablo.58. Örtü Altı Üretim Ürün Alan (da) Verim (kg/da) Üretim (ton) Marul(Göbekli) Domates Hıyar Marul(Kıvırcık) Ispanak Kaynak: Karabük İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 Organik Üretim- Yöresel Ürünler İlde toplam 5 üretici 100 kovanda organik bal üretim faaliyeti yürütmektedir. 'Safranbolu safranı'' olarak coğrafi işaret alınan safran bitkisi, ekonomik değer çok yüksek bir bitki olarak ön plana çıkmaktadır. Özellikle ilaç ve gıda endüstrisinde çok geniş kullanım alanı bulunmakta olan safran yetiştiriciliği ve pazarlanması konusuna Karabük İlinin ayrıca önem vermesi gerekmektedir BARTIN Batı Karadeniz Bölgesinde engebeli bir coğrafi kesimde yer alan Bartın ilinin büyük bir bölümünü yükseltiler meydana getirmektedir. Dağlar arasında irili ufaklı çeşitli dereler ve çaylar yer almakta, yer yer küçük fakat verimli ovalar bulunmaktadır. Bartın ın bitki örtüsünde %64 lük yer tutan ormanlar genellikle yayvan ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşur. Meşe, Kayın, Gürgen, Kestane, Köknar, Ceviz, Fındık ve Çam türleri yaygın olarak bulunmaktadır. İlin %29 luk bölümünü ise tarım arazileri oluşturmaktadır.

218 Grafik.27. Bartın İli Arazi Varlığı 1% 6% 29% 64% Tarım Arazisi Orman Fundalık Mer a Arazisi Tarım Dışı Alan Kaynak: Bartın İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 İlde sebze üretimi daha çok iç tüketime yönelik yapılmaktadır. Son yıllarda örtü altı yetiştiriciliğin yaygınlaşması ile ticari anlamda yapılan üretim artmaktadır. İl genelinde sebzeler içerisinde en fazla yetiştiriciliği yapılan sebze domates olup bunu sırasıyla hıyar, lahana, biber ve fasulye izlemektedir. Tablo.59.Bartın Sebze Yetiştiriciliği ÜRÜN ALAN (DA) VERİM (KG/DA) ÜRETİM (TON) Domates Hıyar Karayaprak Lahana Biber (Sivri-Çarliston) Taze Fasulye Marul Karpuz Biber (Dolmalık) Sakızkabağı Kaynak: Bartın İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 İl genelindeki meyve alanları dağınık bir yapı arz etmekle birlikte, fındık ve son yıllarda gelişmekte olan ceviz bahçeleri haricinde bahçe sayıları oldukça düşük bir düzeydedir. Tablo.. da da görüldüğü gibi, ilde en çok üretilen meyve çeşidi fındıktır. Fındık üretimini ceviz ve elma izlemektedir.

219 Tablo.60. Bartın Meyve Yetiştiriciliği Alan (da) Verim (kg/ağaç) Üretim (ton) Fındık , Ceviz , Elma , Armut , Çilek ,00 (kg/da) 179 Kiraz , Erik , Kaynak: Bartın İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012 İlde örtü altı üretim de son yıllarda önem kazanmıştır. Bu kapsamda en çok merkez ilçeye bağlı köyler olmak üzere, Amasra, Kurucaşile ve Ulus ilçelerinin köylerinde de örtü altı tarım faaliyetleri sürdürülmektedir. İlde toplam 4490 örtü altı işletmesi mevcuttur. Tablo.61. Bartın Örtü Altı Üretim İlçe Adı KÖY SAYISI İŞLETME SAYISI TOPLAM (Da) Merkez Amasra Kurucaşile Ulus Toplam Kaynak: Bartın İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012

220 HAYVANSAL ÜRETİM Bölge genelinde bitkisel üretimde olduğu gibi hayvansal üretimde de coğrafi ve yerel şartlardan doğan kısıtlar söz konusudur. Bölgede en çok büyükbaş, küçükbaş, kanatlı üretimi ve orman varlığıyla bağlantılı olarak arıcılık faaliyetleri yürütülmektedir. Tabloda da görüldüğü gibi, bölgede en çok kanatlı hayvan varlığı mevcuttur. İkinci sırada ise büyükbaş hayvan varlığı gelmektedir. Kanatlı ve büyükbaş hayvan varlığı dağılımı sırasıyla Zonguldak, Bartın ve Karabük şeklindedir. Arıcılık faaliyetlerinde de Zonguldak ve Bartın illeri öne çıkmaktadır. Tablo.62. İllere Göre Hayvan Varlığı Dağılımları Büyükbaş Küçük Baş Kanatlı Arı Zonguldak Karabük Bartın TR Kaynak: Zonguldak, Karabük, Bartın İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri, 2012 Batı Karadeniz Bölgesi nde en çok üretimi gerçekleştirilen hayvansal ürün süttür. Süt haricinde yumurta, kırmızı et ve deri, üretilen diğer önemli hayvansal ürünlerdir. Bölgede, Zonguldak ve Bartın illerinde balıkçılık faaliyetleri nispeten gelişmiştir. Bölgede su ürünlerinin % 99 u denizden karşılanmaktadır. Mevcut tatlı su potansiyelinin kullanımı ise yeterli değildir. Zonguldak ilinin deniz sınırı Kdz. Ereğli Bababurnu ndan başlayıp Filyos Çayında biten yaklaşık 47 km lik bir uzunluğa sahiptir. Tablo.. da da görüldüğü gibi ilde yaklaşım 5000 baklıkçı bulunmaktadır. Bartın da ise yaklaşım 1800 balıkçı faaliyet göstermektedir. Tablo.63. Balıkçılık Kıyı Yapısı Bulunan İllerde ve İçsularda TKİB Tarafından Ruhsatlandırılmış Balıkçı Gemisi ve Gerçek Kişiler Balıkçı Gemisi (adet) Barınak Sayısı*(adet) Balıkçı Gemisi/Balıkçılık Kıyı Yapısı Balıkçı (gerçek kişi) Zonguldak Bartın Balıkçı / Balıkçılık Kıyı Yapısı Kaynak: DLH, 2011

221 Ancak, son yıllarda önlem alınmaya başlansa da, geçmişten bu güne kanalizasyon atıklarının direk denize boşaltılması, sanayi ve endüstriyel kirlilik, denizdeki canlılara zarar vermektedir. Karadeniz de 200 metrenin altındaki derinliklerde oksijen olmaması ve hidrojen sülfit yoğunluğunun çok yüksek oluşu nedeniyle deniz yaşamı gelişememektedir. Bu durum kıyı temizliğinin önemini daha da arttırmaktadır. Kıyı sularının bozulması balık stoku üzerinde olumsuz etki yapmaktadır. Zonguldak ve Bartın illerinde balıkçılık açısından önemli bir potansiyel bulunmaktadır fakat balıkçı barınaklarında gerekli üstyapılar (soğuk hava deposu, tasnif alanı vb.) bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra belediye sınırları içerisinde balık hallerinin kurulmamış olması ve organizasyon yapısındaki eksiklikler, pazarlamanın yetersiz olmasına neden olmaktadır. Bölgede av miktarında artış olmadığı gibi, bilinçli avlanma hususunda da istenen düzeye gelinememiştir. Bölgede, kanatlı hayvan yetiştiriciliği son yıllarda önem kazanan bir sektör konumundadır. Özellikle 2000 yılından itibaren broiler yetiştiriciliğinde yüksek bir artış olmuştur. Büyük şirketlerle yapılan sözleşmeli çiftçilik modeli broiler yetiştiriciliği önemli bir istihdam alanı ve gelir kaynağı oluşturmuştur. Özellikle Zonguldak ın ilçeleri olan Gökçebey, Devrek, Çaycuma ekseninde, Karabük te ise Safranbolu ve Eskipazar ilçelerinde gelişmiş olan kanatlı hayvan yetiştiriciliği, alanın İstanbul ve Ankara ya yakın oluşu dolayısıyla pazarlamada diğer illere göre avantaj teşkil etmektedir. Bölge, sahip olduğu zengin florası ile arıcılık faaliyetleri için uygun koşullar sağlamaktadır. Özellikle, Devrek- Ereğli İlçeleri arasında yer alan köylerde arıcılık ve organik bal üretiminin teşvik edilmesi kırsal kalkınmayı destekleyecek unsurlardandır. Arıcılığın, sosyal, tarımsal ve ekolojik yapıdaki değişimler, piyasa koşulları, teknik bilgi ve eğitim eksikliği, hastalık ve zararlılar, damızlık materyal, örgütlenme gibi pek çok sorunu bulunmaktadır. Bu sorunların giderilebilmesi için öncelikle arıcılık sektörüyle ilgilenenler eğitilmelidir. Su ürünleri ve arıcılık dışında bölgede gerçekleştirilen bir diğer faaliyet, ihracatı yapılan salyangoz yetiştiriciliğidir. Zonguldak ın Devrek İlçesinde yetiştirilen salyangoz, gıda olarak kullanımının yanı sıra kozmetikte, ilaç sanayinde ve kimya sanayinde de kullanılmaktadır.

222 GENEL DEĞERLENDİRME Bölge, tarım konusunda Türkiye nin önde gelen bölgelerinden olmasa da, çeşitli potansiyeller barındırmaktadır. Gökçebey, kümes hayvancılığı ve süs bitkiciliği konusunda potansiyel barındırmaktadır. Ulaşımının kolay olması, Ankara Zonguldak karayolu üzerinde bulunması nedeni ile ilçe, kolay bozulabilecek yahut kısa sürede tüketilmesi gereken gıdalar ve tarımsal ürünler alanında avantajlı konumdadır. Çaycuma ve Eskipazar ilçeleri, diğer ilçelere kıyasla daha düz ve ekilebilir topraklar bulundurmaktadır. Eflani ilçesinin tarım alanında mevcut olan potansiyeli bitkisel üretim ve hayvancılık konularının gündeme alınması ile değerlendirilmelidir. Alaplı ise fındık üretimi ve arıcılık konularında ön plana çıkmaktadır. Tarım potansiyeli olan ilçelerin ortak sorunu, parçalı ve dağınık arazi yapısıdır. Tarım topraklarının parçalı yapısının bütünleştirilmesi, sulama imkânlarının geliştirilerek tarımda eğitim uygulamalarının başlatılmasıyla birlikte ilçelerden sağlanan üretim, yalnızca ihtiyacı karşılamak dışına çıkarak ürünlerin Pazar payını da arttıracaktır. Bunun yanında, Organik tarım uygulamasının yaygınlaştırılması durumunda katma değeri yüksek ürünlerin üretimi de mümkün olabilecektir. Zonguldak ta fındık üretimi öne çıkarken, Zonguldak a bağlı Ereğli İlçesi nde Osmanlı Çileği Kültür ve Sanat Festivali ne de adını veren çilek üretimi büyük önem taşımaktadır. Karabük ve Bartın illerinde ise en çok elma üretimi yapılmaktadır. Bölge genelinde tahıllardan en çok buğday yetiştirilmektedir. Bölge, ilaç sanayinde ve kozmetikte kullanımı yaygın olan şifalı bitkiler açısından zengin bir floraya sahiptir, Safranbolu ya özgü bir bitki olan safran bunlardan biridir. Bunların yanı sıra, bölge genelinde iklimin ve toprak yapısının elverişli olması nedeniyle seracılık ve organik tarım faaliyetleri önem kazanmaya başlamıştır. Örneğin, Alaplı İlçesi nde fındık, kivi, mısır ve bal üretimi konusunda sertifikalı yetiştiricilik yapılmaktadır. Bölgede odun dışı orman ürünleri (defneyaprağı, mantar türleri, çeşitli otlar vb.) konusunda büyük bir potansiyel mevcuttur ancak bu konuda üretim türü ve miktarının tam olarak bilinmemesi nedeniyle mevcut durumda öngörüde bulunmak oldukça zordur. Ancak son yıllarda gelişen organik beslenme, anti-aging, gurmelik, füzyon mutfağı, bitkisel kozmetikler ve ilaçlar, kimyasal ürünler gibi çok farklı trendler nedeniyle odun dışı orman ürünlerinin bölge ekonomisine sağlayacağı katkılar göz ardı edilmemelidir.

223 GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER FIRSATLAR TEHDİTLER Gerek tatlı su balıkçılığı gerekse deniz ürünleri açısından önemli bir potansiyel mevcut olması Yem bitkilerinin üretimine uygun arazi ve iklimin bulunması Amacına uygun arazi kullanılmaması ve arazilerin parçalı olması Bölge özelliklerine göre üretimi yapılacak bitki deseninin tespit edilememesi Erozyon problemi Balıkçılık konusunda prosedürün çokluğu nedeniyle balıkçılığın gelişememesi Defne, mantar, safran gibi farklı ve katma değeri yüksek ürünlerin yetiştirilebiliyor olması Kalite ve standardizasyonun yetersiz olması Kredi faizlerinin yüksekliği Dağ sıraları arasında kalan ve mikro-klima özelliğine sahip çok sayıda bölgenin varlığı Kaliteli damızlık hayvan sayısının yetersiz olması Hayvancılıkta uygun bakım ve besleme kurallarının bilinmemesi İlin arazi yapısı ve Arazi-i Fehmiye Kanunu nedeniyle Kadastro tamamlanamaması çalışmaları Su kaynaklarının kullanımında yasal düzenlemelerden kaynaklanan sorunlar Ürün borsalarının olmaması

224 Ürün işleme tesislerinin yetersizliği Çayır ve meraların çok sınırlı, meraların küçük ve aşırı engebeli bir yapıya sahip oluşu Kadastro çalışmalarının tamamlanmamasından dolayı mera ıslah çalışmalarının istenilen düzeyde olmaması Sertifikalı tohum kullanımında yetersizlik Çevre kirliliği deniz ürünlerini olumsuz yönde etkilemesi

225 1.2. DEMOGRAFİK DURUM Bu bölümde, TR 81 Batı Karadeniz Bölgesini oluşturan iller olan Zonguldak, Karabük ve Bartın da mevcut olan nüfus durumu ile nüfus hareketleri, istihdam ve işsizlik verileri ve kentleşme verileri sunulmaktadır NÜFUS VE NÜFUS HAREKETLERİ Batı Karadeniz Bölgesi'nin nüfusu 2012 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'ne göre kişidir. Buna göre Türkiye nüfusunun yüzde 1,34'ü Batı Karadeniz Bölgesi'nde yaşamaktadır. Söz konusu nüfusun illere göre dağılımı Tablo.1'de gösterilmektedir. Bölgenin en fazla nüfusa sahip ili kişi ile Zonguldak'tır. Zonguldak'ı kişi ile Karabük takip ederken, Bartın'ın nüfusu kişidir. Grafik.28. Batı Karadeniz Bölgesi 2012 ADNKS sonucu TR81 ZONGULDAK KARABÜK BARTIN Kent Kır Toplam Kaynak: TÜİK, Batı Karadeniz Bölgesi nüfusunun cinsiyete göre dağılımı Tablo 'de gösterilmektedir. Buna göre Türkiye genelinden farklı olarak Karabük ili hariç Batı Karadeniz Bölgesi'nde kadın nüfusun erkek nüfustan fazla olduğu görülmektedir. Türkiye geneli için kadın nüfusun oranı yüzde 49,81 iken Batı Karadeniz Bölgesi'nde bu oran yüzde 50,39'dur.

226 Tablo.64. Batı Karadeniz Bölgesi Nüfusunun Cinsiyete Göre Dağılımı KADIN ORAN (%) ERKEK ORAN (%) TOPLAM TÜRKİYE , , TR , , ZONGULDAK , , KARABÜK , , BARTIN , , Kaynak: TÜİK, 2013 Tablo 'te Batı Karadeniz Bölgesi nüfusunun yaş gruplarına göre dağılımı ve oranları gösterilmektedir. Buna göre bölge 0-14 yaş grubu açısından Türkiye ortalamasının altında bir görünüm sergilemekteyken yaş ile 65 ve üzeri yaş grupları açısından Türkiye ortalamasının üzerinde değerlere sahiptir. Türkiye genelinde yaş grubunun genel nüfusa oranı yüzde 67,55 seviyesindeyken Batı Karadeniz Bölgesi'nde bu oran yüzde 70,21'dir. Tablo.65. Batı Karadeniz Bölgesi Nüfusunun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı 0-14 Oran (%) Oran (%) 65 yaş ve üzeri Oran (%) Toplam Türkiye , , , TR , , , Zonguldak , , , Karabük , , , Bartın , , , Kaynak: TÜİK, 2013 Yaş bağımlılık oranı açısından bu durumun ne anlama geldiği Tablo te gösterilmiştir yaş grubunun, çalışabilir yaş grubu olarak kabul edilen yaş grubuna oranı anlamına gelen genç bağımlılığı açısından Batı Karadeniz Bölgesi Türkiye ortalamasının altında bir değere sahiptir. Türkiye genelinde yüzde 36,91 olan bu oran bölge genelinde yüzde

227 27,94'tür. Bölge illeri bazında ele alındığında ise söz konusu oran Zonguldak için yüzde 28,76; Karabük için yüzde 26,18 ve Bartın için yüzde 27,36'dır. 65 ve üzeri yaş grubunun yaş grubuna oranını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı açısından ise bölge ortalaması yüzde 14,50 oranı ile Türkiye ortalaması olan yüzde 11,12'nin üzerinde bir değere sahiptir. İller bazında bu oran Zonguldak için yüzde 12,98; Karabük için yüzde 16,56 ve Bartın için yüzde 16,98'dir. Öte yandan toplam yaş bağımlılık oranı açısından bölge, yüzde 42,44 değeri ile Türkiye oranı olan yüzde 48,03'ün altında bir değere sahiptir. İller bazında bu oran Zonguldak için yüzde 41,74; Karabük için yüzde 42,74 ve Bartın için yüzde 44,34'tür. Genç bağımlılığı ve toplam bağımlılık oranları açısından Türkiye geneli ile karşılaştırıldığında bölge her ne kadar avantajlı gibi görünse de bölge nüfusunun azalma eğilimi içerisinde olması ve bölgenin göç veren niteliğinin değişmemesinin bu avantajlı durumun nedenleri olduğu değerlendirilmektedir. Tablo ADNKS'ye Göre Tr81 Düzey 2 Batı Karadeniz Bölgesi Yaş Bağımlılık Oranları Genç bağımlılık oranı (%) Yaşlı bağımlılık oranı (%) Toplam bağımlılık oranı (%) TÜRKİYE 36,91 11,12 48,03 TR81 27,94 14,50 42,44 ZONGULDAK 28,76 12,98 41,74 KARABÜK 26,18 16,56 42,74 BARTIN 27,36 16,98 44,34 Kaynak: TÜİK, Batı Karadeniz Bölgesi nüfus artışı ve hareketleri açısından ele alındığında göç veren bir bölge olarak göze çarpmakta ve Türkiye ortalamasının altında bir nüfus artış hızı sergilemektedir. Tablo 5 te TR81 Düzey 2 Batı Karadeniz Bölgesi'nde döneminde yaşanan nüfus değişimleri görülmektedir yılına ait veri Genel Nüfus Sayımı verisi, 2007 ve sonrasına ait veri ise ADNKS verisidir. Söz konusu dönemde bölgenin idari yapısını değiştiren tek düzenleme (Zonguldak Merkez'de yer alan Kilimli ve Kozlu beldelerinin ilçe olması) 2014 yılında yapılacak olan yerel seçimlerin ardından tam anlamıyla hayata geçecek olduğundan nüfus açısından bu ilçeler tabloya dahil edilmemiştir. Diğer yandan adı geçen ilçelerin, geçmişte belde statüsünde olmaları nedeniyle TÜİK tarafından kırsal nüfus içinde değerlendirilmeleri de bir önceki bölge planında eleştirilen hususlar arasında yer almaktaydı.

228 Tablo.67. Batı Karadeniz Bölgesi dönemi nüfusu Türkiye TR Zonguldak Merkez Alaplı Çaycuma Devrek Ereğli Gökçebey Karabük Merkez Eflani Eskipazar Ovacık Safranbolu Yenice Bartın Merkez Amasra Kurucaşile Ulus Kaynak: TÜİK, dönemi nüfusu incelendiğinde, söz konusu dönemde Türkiye nüfusunda istikrarlı bir artış olduğunu söylemek mümkündür. Bahsi geçen dönemde Türkiye nüfusu kişiden kişiye ulaşmıştır. Ancak yine ilgili dönemde Batı Karadeniz Bölgesi'nin nüfusu kişiden kişiye gerileyerek ülke genelinin tersine bir görünüm çizmiştir. Her ne kadar döneminde yıllık binde 0,09'luk bir artış görülmekteyse de

229 bu oran aynı dönem için Türkiye ortalaması olan binde 8'in oldukça uzağındadır. Nüfustaki bu azalış, Türkiye genelindeki eğilim ile ters bir görüntü arz etmektedir. Türkiye'de yoğun göç veren bölgelerin ülkenin doğusunda olduğu düşünüldüğünde ülkenin batısından olmasına rağmen Batı Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan bu gelişmenin tersine çevrilmesi için ciddi tedbirler alınması gerektiği açıktır. Zonguldak il nüfusu döneminde azalmıştır. Merkez ilçe, Çaycuma, Devrek ve Gökçebey ilçelerindeki azalmaya karşın Ereğli ilçesinde nüfus artmış, Alaplı'da ise yaklaşık olarak aynı seviyede kalmayı başarmıştır yılına göre Merkez ilçe nüfusu yüzde 2,23; Çaycuma nüfusu yüzde 6,6; Devrek nüfusu yüzde 13,75; Gökçebey nüfusu ise yüzde 11,44 oranında azalmıştır döneminde Karabük nüfusu neredeyse değişmemiştir. 43 kişilik bir nüfus artışı ihmal edilebilir niteliktedir. 13 yıllık dönemde Merkez ilçe ile Safranbolu nüfusu artarken Eflani, Eskipazar, Ovacık ve Yenice ilçelerinde gözlenen nüfus kaybı çok ciddi nitelik arz etmektedir yılına göre Eflani nüfusu yüzde 25,77; Eskipazar nüfusu yüzde 23,50; Ovacık nüfusu yüzde 41,46; Yenice nüfusu ise yüzde 20,08 oranında azalmıştır. İlgili dönemde Bartın'ın nüfusunda da bir artış gözlenmektedir. Ancak Merkez ilçe dışında kalan ilçelerin nüfusunda bir artış gözlenmemektedir. Amasra nüfusu yüzde 5,19; Kurucaşile nüfusu yüzde 17,52; Ulus nüfusu ise yüzde 21,31 oranında azalmıştır ADNKS'ye göre Batı Karadeniz Bölgesi'nin diğer düzey 2 bölgeleri ile arasındaki göç ilişkisi Tablo.7'de gösterilmektedir. Buna göre 2012 yılı içerisinde kişi Batı Karadeniz Bölgesi'ne göç etmişken kişi ise bölgeden ayrılmıştır. Dolayısıyla bölgenin nüfusu göç yoluyla 3527 kişi azalmıştır. Bölgenin en fazla göç aldığı ilk beş düzey 2 bölgesi sırasıyla TR10 İstanbul, TR42 Doğu Marmara, TR51 Ankara, TR41 Bursa, Eskişehir, Bilecik ile TR82 Kuzey Anadolu olmuştur. Bölgenin verdiği göç açısından da bu sıralama değişmemektedir. Tablo ADNKS'ye göre Batı Karadeniz Bölgesi'nin Diğer Düzey 2 Bölgelerinden Aldığı Ve Diğer Düzey 2 Bölgelerine Verdiği Göç Bölge Kodu İller Alınan Göç Verilen Göç Fark TR10 İstanbul TR21 Tekirdağ, Edirne, Kırklareli TR22 Balıkesir, Çanakkale TR31 İzmir TR32 Aydın, Denizli, Muğla

230 TR33 Manisa, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak TR41 Bursa, Eskişehir, Bilecik TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova TR51 Ankara TR52 Konya, Karaman TR61 Antalya, Isparta, Burdur TR62 Adana, Mersin TR63 Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye TR71 Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat TR82 Kastamonu, Çankırı, Sinop TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt TRA2 Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan TRB1 Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli TRB2 Van, Muş, Bitlis, Hakkari TRC1 Gaziantep, Adıyaman, Kilis TRC2 Şanlıurfa, Diyarbakır TRC3 Mardin, Batman, Şırnak, Siirt TOPLAM Kaynak: TÜİK, 2013 Tablo..ve Tablo de sırasıyla Batı Karadeniz Bölgesi'nin verdiği ve aldığı göçün yaş gruplarına göre dağılımı gösterilmektedir. Buna göre bölgenin verdiği göçün yüzde 59,32'sini oluşturan kişinin yaş grubunda olduğu görülmektedir. Toplam göç eden nüfusun yüzde 14, yaş; yüzde 18,33'ü yaş; yüzde 16,69'u yaş ve yüzde 10,02'si de yaş grubundadır. Bölgenin aldığı göç açısından ele alındığında, aynı yaş grubunun

231 toplamın yüzde 66,44'üne denk gelen kişiden oluştuğu görülmektedir. Bu nüfusun toplam içindeki dağılımına bakıldığında, yüzde 22,48'inin yaş; yüzde 21,95'inin yaş; yüzde 13,20'sinin yaş ve yüzde 8,81'inin yaş grubunda olduğu görülmektedir yaş grubunun yüzde 44,43'e ulaşan ağırlığında bölge üniversitelerinin varlığının önemli etkide bulunduğu değerlendirilmektedir. Tablo ADNKS'ye Göre Batı Karadeniz Bölgesi'nden Göç Eden Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Yaş Grubu Kadın Erkek Toplam Genel Toplama Oranı (%) % 5, % 6, % 4, % 14, % 18, % 16, % 10, % 6, % 4, % 3, % 3, % 2, % 1, % 2,67 Kaynak: TÜİK,

232 Tablo.70. ADNKS'ye göre TR81 Düzey 2 Batı Karadeniz Bölgesi'ne Göç Eden Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Yaş Grubu Kadın Erkek Toplam Genel Toplama Oranı (%) % 5, % 4, % 3, % 22, % 21, % 13, % 8, % 5, % 3, % 3, % 2, % 2, % 1, % 2,05 Kaynak: TÜİK, Tablo.'da Batı Karadeniz Bölgesi illeri olan Zonguldak, Karabük ve Bartın'ın iller bazında en çok göç verdiği ve en çok göç aldığı ilk beş il yer almaktadır. İstanbul ve Ankara göç verilen iller sıralamasında bölge illerinin hepsi açısından ilk iki sırada yer alırken, Kocaeli her üç il için bir diğer ortak hedef il konumundadır. Zonguldak açısından Bursa, Karabük açısından Çankırı göç verilen iller arasında yer alırken; bölge illerinin hepsinin bir birleriyle güçlü bir göç ilişkisi içinde olduğunu söylemek mümkündür. Bu açıdan öne çıkan Bartın'ın göç verdiği hedefler arasında Zonguldak ve Karabük öne çıkmaktadır. Göç alınan iller söz konusu olduğunda yukarıda özetlenmeye çalışılan tablo çok değişiklik göstermemektedir. Zonguldak açısından en çok göç alınan iller sırasıyla İstanbul, Ankara, Bartın, Kocaeli, Bursa ve Karabük şeklideyken Bursa ve Karabük'ten Zonguldak'a göç eden kişi sayısı eşittir. Karabük'e en çok göç veren iller ise sırasıyla İstanbul, Ankara, Zonguldak, Kocaeli ve Bursa şeklinde sıralanmaktadır. Sırasıyla İstanbul, Zonguldak, Ankara, Karabük ve

233 Kocaeli ise Bartın'ın en çok göç aldığı illerdir. Alınan göçe ilişkin veriler ele alındığında bölge illeri arasındaki göç ilişkisi daha açık biçimde ortaya çıkmaktadır. Hem Zonguldak hem de Bartın bölge içi göç açısından ön plandadır. Tablo.71. : 2012 ADNKS'ye Göre Batı Karadeniz Bölgesi İllerinin En Çok Göç Verdiği İlk Beş İl Ve Bölge İllerinin En Çok Göç Aldığı İlk Beş İl Göç verilen il Kişi sayısı Göç alınan il Kişi sayısı ZONGULDAK İstanbul İstanbul Ankara Ankara Kocaeli Bartın 647 Bursa Kocaeli 602 Karabük Bursa & Karabük 552 KARABÜK İstanbul İstanbul Ankara 994 Ankara Zonguldak 552 Zonguldak Kocaeli 464 Kocaeli 586 Çankırı 315 Bursa 565 BARTIN İstanbul İstanbul Kaynak: TÜİK, 2013 Ankara 732 Zonguldak 862 Zonguldak 647 Ankara 710 Karabük 337 Karabük 262 Kocaeli 242 Kocaeli 177 Tablo döneminde Batı Karadeniz Bölgesi illerine ait net göç ve net göç hızına ilişkin verileri göstermektedir. Söz konusu dönemde Zonguldak'ın nüfusunun artan biçimde göç eğilimi içerisinde olduğu açık biçimde görülmektedir döneminde -3,05 seviyesinde olan net göç hızı istikrarlı biçimde artarak döneminde -13,77 seviyelerine ulaşmıştır. Karabük, bu açıdan inişli-çıkışlı bir görünüm arz etmektedir dönemi ele alındığında, net göç hızının artıda olduğu bir dönemi ekside olduğu bir dönem takip etmektedir. Söz konusu dönem Bartın temel alınarak incelendiğinde ise belirli bir eğilimden bahsetmek mümkün olmasa da ilgili dönem genelinde Bartın nüfusunun göç veren bir nitelik arz ettiği söylenebilir.

234 Tablo.72. İller Bazında Dönemi Net Göç Ve Net Göç Hızı Net göç Net göç hızı Net göç Net göç hızı Net göç Net göç hızı Net göç Net göç hızı Net göç Net göç hızı Zonguldak , , , , ,77 Karabük , , , , ,76 Bartın , , , , ,98 Kaynak: TÜİK, 2013 Tablo 73 te ilçeleri bazında 2000 ve 2012 yılları için Batı Karadeniz Bölgesi nüfusunun kent ve kır dağılımını görmek mümkündür. Kent nüfusunun genel nüfus içerisindeki oranını ifade eden kentleşme oranı açısından ele alındığında aradan geçen onüç yıllık süre boyunca Türkiye genelinde kentleşme oranının yüzde 64,90'dan yüzde 77,28'e yükseldiği görülebilmektedir. Batı Karadeniz Bölgesi söz konusu olduğundaysa kentleşme oranı yüzde 44,49'dan yüzde 51,80'e yükselmiş; buna karşın Türkiye geneli ile bölge arasındaki fark 20,41 puandan 25,48 puana çıkmıştır. Batı Karadeniz Bölgesi kentleşme oranı söz konusu olduğunda Türkiye ortalamasının oldukça gerisinde bir görünüm sergilemeye devam etmektedir. Tablo.73. İlçeler bazında TR81 Düzey 2 Batı Karadeniz Bölgesi 2000 ve 2012 yılları kent ve kır nüfusu Toplam Kent Kır Kent Oranı (%) Toplam Kent Kır Kent Oranı (%) Türkiye % 64, % 77,28 TR % 44, % 51,80 Zonguldak % 40,66 Merkez % 47,74 Alaplı % 41, % 47, % 51, % 40,29

235 Çaycuma % 18,61 Devrek % 32,11 Ereğli % 49,74 Gökçebey % 31,03 Karabük % 70,08 Merkez % 86,25 Eflani % 31,76 Eskipazar % 51,68 Ovacık % 31,68 Safranbolu % 67,07 Yenice % 41,66 Bartın % 26,06 Merkez % 27,58 Amasra % 39,31 Kurucaşile % 23,72 Ulus % 12, % 26, % 44, % 59, % 31, % 76, % 89, % 23, % 57, % 21, % 78, % 43, % 36, % 39, % 43, % 24, % 14,35 Kaynak: TÜİK, 2013 Batı Karadeniz Bölgesi genelinde kentleşme oranının Türkiye ortalamasının gerisinde kalmaya devam etse de artan bir nitelik çizdiği gözlenmektedir. Diğer yandan Karabük iline bağlı Eflani, Ovacık ve Yenice ilçelerinde döneminde kentleşme oranı artmak bir yana

236 azalmıştır. Bu ilçelerin bölge dışına yoğun biçimde göç verdiği değerlendirilebilir. Karabük Merkez ve Safranbolu ilçeleri ise hem 2000 yılında hem de 2013 yılında kentleşme oranı açısından Türkiye ortalamasının üzerinde bir görünüm sergilemektedir. Bu nedenle Karabük ili Batı Karadeniz Bölgesi'nden farklı olarak 2000 yılında kentleşme oranı açısından Türkiye ortalamasının üzerinde, 2013 yılında ise Türkiye ortalamasına çok yakın bir değere ulaşmayı başarmıştır. Gerek Safranbolu'nun eski bir yerleşim olması gerekse Karabük'ün bizatihi bir kent olarak inşa edilmiş olmasının bu durum üzerinde etkisi olduğu düşünülebilir.

237 İSTİHDAM İŞGÜCÜ PİYASASININ GENEL GÖRÜNÜMÜ Bölgesel işgücü piyasaları incelenmeden önce ilk olarak işgücü piyasasını etkileyen unsurların dikkate alınması gerekmektedir. Bölge illerinin yarattığı katma değer, kişi başına düşen gelir, büyüme hızı, özel ve kamu sektörü yatırımları gibi ekonomik değişkenler ilin sosyo-ekonomik yapısını ve dolayısıyla da ilin işgücü piyasasını etkileyen temel unsurların başında gelmektedir. Bölgeler mümkün oldukça illerin sosyo-ekonomik yapıları dikkate alınarak bir araya getirilmesiyle oluşturulmuşsa da iller arası gelişmişlik endeksi dikkate alındığında bölgelerin oluştuğu iller arasında farklılıklar ortaya çıkabilmektedir. TR81 Batı Karadeniz bölgesi özelinde Zonguldak ve Karabük benzer sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasına sahipken (sırasıyla 29. ve 28.), Bartın 48. sırada yer almaktadır. TÜİK tarafından Haziran 2011 de açıklanan 2010 yılına ait işgücü piyasası temel değişkenleri bakımından Zonguldak ilinde dikkati çeken husus % 10,7 ile işsizlik oranıdır. Zonguldak bu oran ile en yüksek işsizlik oranına sahip 39. ildir. TR 81 bölgesinde Karabük ili % 11,5 ile 31. ve Bartın % 10,2 ile 45. sırada yer almıştır. İşgücüne katılım oranı Zonguldak ta % 52,2 iken, Karabük te % 51,4, Bartın da % 54,6 dır. TR 81 bölgesindeki tüm iller istihdam oranı % 43 olan Türkiye ortalamasının üzerindedir. Grafik.29. İşgücüne Katılım, İstihdam ve İşsizlik Oranları 60,0 50,0 40,0 30,0 20,0 Zonguldak Karabük Bartın Türkiye 10,0 0,0 İşgücüne katılım oranı (%) İşsizlik oranı (%) İstihdam oranı (%) Kaynak: TÜİK, 2010

238 İSTİHDAM Bölge istihdam oranı %53,9 dur. Her 100 erkekten 67 si (% 66,6) her 100 kadından 42 si (% 41,7) çalışmaktadır. Erkek istihdamı oranı % 65 olan Türkiye ortalamasından 1,6 puan yüksek iken, kadın istihdam oranı Türkiye ortalamasından (% 26,3) 15,4 puan yüksektir. Grafik.30. Cinsiyete Göre İstihdam Oranı, TR81, % TR81 Türkiye Toplam Erkek Kadın Kaynak: TÜİK,2012 Bölgenin eğitim durumuna göre istihdam yapısına bakıldığında yükseköğretim mezunlarının istihdamdan aldığı payın giderek arttığı görülmektedir. İstihdamın içindeki en büyük pay ise lise altı eğitimlilerdedir. Okuryazar olmayanların istihdamında yıllar içindeki azalış ise dikkat çekmektedir. Tablo.74. Eğitim Durumuna Göre İstihdam (15 yaş ve üzeri-bin kişi) Bölge Yıl Okuryazar olmayan Batı Karadeniz Bölgesi Kaynak: TÜİK, 2012 Lise altı eğitimliler Lise ve dengi meslek mezunu Yükseköğre tim mezunu Toplam

239 En yüksek istihdam oranı erkeklerde yaş grubundadır. Kadınlarda ise yaş grubudur. İstihdam oranı her iki cinsiyette de 55+ yaş grubunda en düşük seviyededir. Erkek istihdam oranı her yaş seviyesinde kadın istihdam oranından daha yüksektir. 55+ yaş grubu istihdam oranında hızlı bir düşüş yaşanmaktadır. Kadın istihdamında bu oran yüzde 21,3 dür. Grafik.31.Yaş Gruplarına Göre İstihdam Oranı, TR81, % Erkek Kadın Toplam Toplam Kaynak: TÜİK,2012 Mevsimsellikten arındırılmış seriler itibarıyla Ocak 2013 de Zonguldak ta kayıtlı istihdam 116 bin 268 kişi, Bartın da 36 bin 973 kişi ve Karabük te 49 bin 46 kişidir. Tablo.75. Batı Karadeniz Bölgesi İller Bazında Sigortalı Dağılımları ve Kayıtlı İstihdam TR81 Zorunlu Sigortalı Zorunlu Sigortalı Aktif Sigortalı Toplam Kayıtlı Sayıları (4/a) Sayıları (4/b) Sayıları (4/c) İstihdam Zonguldak Bartın Karabük Türkiye Kaynak: SGK, 2013, BAKKA Analizleri Mevsimsellikten arındırılmış seriler itibarıyla Ocak 2013 de Zonguldak ta sigortalı ücretli çalışan sayısı (4/a) 79 bin 805 kişi, Bartın da 24 bin 408 kişi ve Karabük te 32 bin 254 kişidir. Bir önceki yılın aynı dönemin göre kayıtlı ücretli istihdamı Zonguldak ta yüzde 1,1, Bartın da yüzde 11,8 ve Karabük te yüzde 8,8 artış göstermiştir. Böylece Bartın ve Karabük illerinin Türkiye ortalamasının üzerinde bir artış yakalamış olduğu görülmektedir.

240 Tablo.76. Batı Karadeniz Bölgesi Kayıtlı Ücretli İstihdamı (4/a) TR81 ZONGULDAK BARTIN KARABÜK TÜRKİYE Sigortalı Ücretli Çalışan Sayısı (Ocak 2013) Sigortalı Ücretli Çalışan Sayısı (Aralık 2012) Sigortalı Ücretli Çalışan Sayısı (Ocak 2012) Sigortalı Ücretli Çalışan Sayısının Türkiye İçindeki Payı (Ocak 2013) Sigortalı Ücretli Çalışan Sayısındaki Fark (Ocak 2013-Ocak 2012) Sigortalı Ücretli Çalışan Sayısındaki Değişim % (Ocak 2013-Ocak 2012) Kaynak: SGK, 2013, BAKKA Analizleri %0,7 %0,2 %0,3 %100, %1,1 %11,8 %8,8 %7,9 Kayıtlı ücretli istihdamında Ekim 2008 de 100 olan endeks değeri Ocak 2013 de Karabük te 142,7, Bartın da 148,5 ve Zonguldak ta 110,3 olarak gerçekleşmiştir. Bu verilere bakıldığında Zonguldak ta yüz endeks değerine bağlanan kayıtlı ücretli istihdamının Ekim 2008 den bu yana bandı aralığında seyrettiği görülmektedir. Mevsimsellikten arındırılmış haliyle Bartın ve Karabük te istihdamın Türkiye geneli ile uyumlu bir yapı izlediği söylenebilir. Öte yandan Zonguldak ta istihdam artışının, görece daha yatay bir seviye izlediği görülmektedir. Ocak 2013 dönemi itibariyle Bartın ın endeks değeri Türkiye ortalamasından 10,1, Karabük ün endeks değeri ise 4,3 puan üstündedir

241 Eki.08 Oca.09 Nis.09 Tem.09 Eki.09 Oca.10 Nis.10 Tem.10 Eki.10 Oca.11 Nis.11 Tem.11 Eki.11 Oca.12 Nis.12 Tem.12 Eki.12 Oca.13 Grafik 4. Aylara Göre Batı Karadeniz Bölgesi Kayıtlı Ücretli İstihdamı Sayıları (4/a) (Mevsimsellikten arındırılmış ve Ekim 2008=100 olacak şekilde endekslenmiştir.) 160,0 140,0 120,0 100,0 148,5 142,7 138,4 110,3 80,0 60,0 40,0 20,0 0,0 Kaynak: SGK, 2013, BAKKA Analizleri Kamu İstihdamı Zonguldak Bartın Karabük Türkiye Ocak 2013 dönemi itibariyle Zonguldak ta kamu çalışanı sayısı (4/c) geçen senenin aynı dönemine göre 359 kişi artarak 21 bin 398 kişi, Bartın daki kamu çalışanı sayısı yine 359 kişi artarak 7 bin 560 kişi ve Karabük ün ise 675 kişi artarak 10 bin 425 kişi olmuştur. Geçen bir yılda kamu çalışanı sayısındaki değişimin en fazla olduğu il Karabük tür. Karabük ü sırasıyla Bartın ve Zonguldak izlemektedir. Tablo.77. Batı Karadeniz Bölgesi İller Bazında Kamu İstihdamı (4/c) TR81 Kamu Çalışanı (Ocak 2013) Kamu Çalışanı (Aralık 2012) Kamu Çalışanı (Ocak 2012) Kamu Çalışanı Sayısının Türkiye İçindeki Payı (Ocak 2013) Kamu Çalışan Sayısındaki Fark (Ocak 2013-Ocak 2012) Kamu Çalışan Sayısındaki Değişim % (Ocak 2013-Ocak 2012) Zonguldak %0,8 359 %1,7 Bartın %0,3 359 %5,0 Karabük %0,4 675 %6,9 Türkiye %100, %4,1 Kaynak: SGK, 2013, BAKKA Analizleri

242 Mar.09 May.09 Tem.09 Eyl.09 Kas.09 Oca.10 Mar.10 May.10 Tem.10 Eyl.10 Kas.10 Oca.11 Mar.11 May.11 Tem.11 Eyl.11 Kas.11 Oca.12 Mar.12 May.12 Tem.12 Eyl.12 Kas.12 Oca.13 Zonguldak ili kamu çalışanı sayısında Mart 2009 da 100 olan endeks değeri Ocak 2013 de 111,7 olarak gerçekleşmiştir. SGK dan alınan veriler nezdinde Zonguldak ta kamu istihdamının Mart 2009-Ağustos 2011 arasında bandı arasında kaldığı, Ağustos-Eylül 2011 aylarında pik yaparak 110 bandına yaklaştığı ve birkaç ay sonra bu bandı da geçtiği görülmektedir. Grafik..: Aylara Göre Zonguldak İli Kamu Çalışanı (4/c) (Mevsimsellikten arındırılmış ve Mart 2009=100 olacak şekilde endekslenmiştir.) 115,0 111,7 110,0 105,0 100,0 95,0 90,0 85,0 Endeks Endeks (Mevsimsellikten Arındırılmış) Kaynak: SGK, 2013, BAKKA Analizleri Bartın ili kamu çalışanı sayısında Mart 2009 da 100 olan endeks değeri Ocak 2013 de 117,4 olarak gerçekleşmiştir. Diğer bir ifadeyle Bartın baz dönem olarak alınan Mart 2009 dan bu yana endeks değerini 17,4 puan artırmıştır. SGK dan alınan veriler nezdinde Bartın da kamu istihdamının Mart 2009-Ocak 2013 arasında bandı arasında seyrettiği görülmektedir.

243 Mar.09 May.09 Tem.09 Eyl.09 Kas.09 Oca.10 Mar.10 May.10 Tem.10 Eyl.10 Kas.10 Oca.11 Mar.11 May.11 Tem.11 Eyl.11 Kas.11 Oca.12 Mar.12 May.12 Tem.12 Eyl.12 Kas.12 Oca.13 Mar.09 May.09 Tem.09 Eyl.09 Kas.09 Oca.10 Mar.10 May.10 Tem.10 Eyl.10 Kas.10 Oca.11 Mar.11 May.11 Tem.11 Eyl.11 Kas.11 Oca.12 Mar.12 May.12 Tem.12 Eyl.12 Kas.12 Oca.13 Grafik..: Aylara Göre Bartın İli Kamu Çalışanı (4/c) (Mevsimsellikten arındırılmış ve Mart 2009=100 olacak şekilde endekslenmiştir.) 140,0 120,0 117,4 100,0 80,0 60,0 40,0 Endeks Endeks (Mevsimsellikten Arındırılmış) Kaynak: SGK, 2013, BAKKA Analizleri Karabük ili kamu çalışanı sayısında Mart 2009 da 100 olan endeks değeri Ocak 2013 de 120,7 olarak gerçekleşmiştir. SGK dan alınan veriler nezdinde Karabük te kamu istihdamının Mart 2009-Ocak 2013 arasında bandı arasında seyrettiği görülmektedir. Grafik : Aylara Göre Karabük İli Kamu Çalışanı (4/c) (Mevsimsellikten arındırılmış ve Mart 2009=100 olacak şekilde endekslenmiştir.) 140,0 120,0 120,7 100,0 80,0 60,0 40,0 Endeks Endeks (Mevsimsellikten Arındırılmış) Kaynak: SGK, 2013, BAKKA Analizleri

244 Kadın İstihdamı Bartın da kadın istihdamı Ocak 2013 döneminde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,6 artarak 6 bin 229 kişi olmuştur. Bartın ı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,6 lık artış oranı ile Karabük ve yüzde 9,7 lik artış oranıyla Zonguldak izlemiştir. Söz konusu dönem itibariyle Bartın ve Karabük Türkiye ortalaması olan yüzde 11.5 in üzerinde bir atış oranı yakalamışlardır. Sigortalı Ücretli Çalışan Sayısı bakımından istihdam edilen kadınların ilin toplam istihdamı içindeki payı Bartın ında yüzde 25,5, Karabük te yüzde 19,8 ve Zonguldak ta yüzde 18,2 olarak gerçekleşmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış haliyle kadın istihdamının Zonguldak ta Ekim 2008-Ocak 2013 arasında 140 bandına yaklaştığı görülmektedir. Zonguldak taki kadın istihdamının istenilen seviyede gerçekleşmemesinin sebebi, ilin sanayi ağırlıklı karakteri ve sektörel çeşitliliğini ağırlıkla sanayi sektörünün kendi içinde çeşitlendirmesi nedeniyle kadınların çalışma alanlarının görece kısıtlı olmasıdır. Sektörel yapısı ağırlıklı olarak sanayi yoğun olan bir diğer bölge ili olan Karabük ün yakalamış olduğu yüksek kadın istihdam artış oranının sebebi ise ilin sektörel çeşitliliğini kadın istihdamının fazla olduğu sektörlerle yani hizmet, tekstil ve perakende ticaret sektörleri ile genişletmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Kadın İstihdamında Ekim 2008 de 100 olan endeks değeri Ocak 2013 de Karabük te 169,4, Bartın da 148,5 ve Zonguldak ta 139,3 olarak gerçekleşmiştir. Diğer bir ifadeyle baz dönem olarak alınan Ekim 2008 den bu yana endeks değerini Karabük 69,4, Bartın 48,5 ve Zonguldak 39,3 puan artırmıştır. Karabük kadın istihdamında endeks değeri 148,8 olan Türkiye ortalamasından yüzde 14 lük daha fazla bir atış oranı yakalamış ve son dört yılda kadın istihdamını en fazla artıran bölge ili olmuştur. Tablo.78. Aylara Göre Kadım İstihdamı (4/a kapsamındaki) (Mevsimsellikten arındırılmış ve Ekim 2008=100 olacak şekilde endekslenmiştir.) TR81 ZONGULDAK BARTIN KARABÜK TÜRKİYE İstihdam Edilen Kadın Sayısı (Ocak 2013) İstihdam Edilen Kadın Sayısı (Aralık 2012) İstihdam Edilen Kadın Sayısı (Ocak 2012) İldeki Kadın İstihdamının Toplam İstihdama Oranı (Ocak 2013) ,20% 25,50% 19,80% 25,30%

245 Eki.08 Ara.08 Şub.09 Nis.09 Haz.09 Ağu.09 Eki.09 Ara.09 Şub.10 Nis.10 Haz.10 Ağu.10 Eki.10 Ara.10 Şub.11 Nis.11 Haz.11 Ağu.11 Eki.11 Ara.11 Şub.12 Nis.12 Haz.12 Ağu.12 Eki.12 Ara.12 İstihdam Edilen Kadın Sayısının Türkiye İçindeki Payı (Ocak 2013) İstihdam Edilen Kadın Sayısındaki Fark (Ocak Ocak 2012) Kaynak: SGK, 2013, BAKKA Analizleri 0,50% 0,20% 0,20% 100,00% Grafik..: Aylara Göre Batı Karadeniz Bölgesi Kadın İstihdamı 180,0 160,0 140,0 120,0 169,4 148,8 148,5 139,3 100,0 80,0 60,0 40,0 Kaynak: SGK, 2013, BAKKA Analizleri Zonguldak Bartın Karabük Türkiye İŞSİZLİK Bölge toplam işsizlik oranı yüzde 7,3, erkeklerde işsizlik oranı yüzde 6,5, kadınlarda yüzde 8,6 dır. En yüksek işsizlik oranı hem erkeklerde hem de kadınlarda yaş grubundadır. Bu yaş grubunda toplam işsizlik oranı yüzde 17,9 olup, erkeklerde yüzde 13,4, kadınlarda ise yüzde 23,5 tir. İşsizlik oranları, özellikle yaş aralığında, cinsiyetler arasında çok büyük farklılıklar göstermektedir. Bölgedeki en yüksek işsizlik oranı da yaş grubu kadınlardaki işsizlik oranıdır. Bölgede genç işsizlik oranının oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Bölge işsizlerinin yaklaşık yüzde 40 a yakınını gençler oluşturmaktadır. İşsizlik oranı genç nüfusta yüzde 17,9 dur. 25 yaş ve üzeri nüfustaki işsizlik oranı ise sadece yüzde 5,7 dir. Genç işsizler büyük çoğunlukla çalıştıkları sektörlere bağlı olarak hizmetler sektöründe çalışırken işsiz kalmışlardır. Daha önceden sanayi sektöründe çalışırken işsiz kalanlar ise ikinci sırada gelmektedir.

246 Grafik.32.Yaş Gruplarına Göre İşsizlik Oranı, TR81, % 25,0 20,0 15,0 10,0 Erkek Kadın Toplam 5,0 0, yaş ve üzeri Toplam Kaynak: TÜİK, 2012 İller bazında işsizlik oranlarına bakıldığında, ise TÜİK in en güncel verileri 2010 yılına aittir. Söz konusu yıl itibariyle işsizlik oranının en fazla olduğu ilin Karabük olduğu görülmektedir. Karabük'ü sırasıyla Zonguldak ve Bartın illeri izlemektedir. Üç yıllık verilere bakıldığında bölgedeki iller bazında işsizlik oranlarının arttığı görülmektedir. Tablo 6. Batı Karadeniz Bölgesi İller Bazında İşsizlik Oranları (%) TR Çizgisel Grafik Zonguldak 6,9 7,3 10,7 Karabük 7,5 8,4 11,5 Bartın 5,2 6,4 10,2 Kaynak: TÜİK, 2010 Zonguldak yüzde 10,7 lik işsizlik oran ile en yüksek işsizlik oranına sahip 39. ildir. TR81 bölgesindeki bir diğer il Karabük yüzde 11,5 ile 31. ve Bartın yüzde 10,2 ile 45. sıradadır.

247 İşyeri Sayısı Ocak döneminde Bartın daki işyeri sayısı yüzde 11 artarak 3 bin 347 olmuştur. Bu dönemde Bartın da toplam 333 yeni işyeri açılmıştır. Aynı dönemde Karabük te işyeri sayısı yüzde 4,6 artarak 4 bin 527 kişi olurken, Zonguldak ta yüzde 1,7 artarak 10 bin 107 olmuştur. Söz konusu dönemde Türkiye de işyeri sayısı artış oranı yüzde 6,6 olarak gerçekleşmiştir. Tablo.79. Batı Karadeniz Bölgesi İşyeri Sayısı TR81 İşyeri Sayısı (Ocak 2013) İşyeri Sayısı (Aralık 2012) İşyeri Sayısı (Ocak 2012) İşyeri Sayısının Türkiye İçindeki Payı (Ocak 2013) İşyeri Sayısındaki Fark (Ocak 2013-Ocak 2012) İşyeri Sayısındaki Değişim % (Ocak 2013-Ocak 2012) Zonguldak %0,7 165 %1,7 Bartın %0,2 333 %11,0 Karabük %0,3 201 %4,6 TÜRKİYE %100, %6,6 Kaynak: SGK, 2013, BAKKA Analizleri

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013 GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013 SUNUM AKIŞI Bölge Planı Hazırlık Süreci Paydaş Analizi Atölye Çalışmalarının Gerçekleştirilmesi Mevcut Durum Analizi Yerleşim Yapısı ve Yerleşmeler Arası İlişki Analizi

Detaylı

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ 2013-2015

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ 2013-2015 EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ 2013-2015 GİTES NİÇİN GEREKLİ? Sorunlar; Emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar ve artışlar, Dünya girdi kaynaklarının geleceğine yönelik belirsizlikler, Girdi tedarik

Detaylı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji KASIM 2014 KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ

Detaylı

www.geka.org.tr BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

www.geka.org.tr BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ www.geka.org.tr BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ Öncelikler ve İhtisaslaşma Organizasyon ve Eşgüdüm Yaşam Kalitesinin Artırılması Sürdürülebilir Kalkınma Bilgi Toplumuna Dönüşüm Rekabet Gücünün

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

İZMİR DE (TEMİZ ÜRETİM)

İZMİR DE (TEMİZ ÜRETİM) İZMİR DE EKO-VERİMLİLİK (TEMİZ ÜRETİM) UYGULAMALARININ YAYGINLAŞTIRILMASI PROJESİ İzmir Kalkınma Ajansı İZMİR BÖLGE KÜMELENME EKO- KALKINMA VERĐMLĐLĐK DESTEK PROGRAMLARI YENĐLĐK YATIRIM PLANI AJANSI 2010-20132013

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014 Türkiye Cumhuriyeti Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014 Sürdürülebilir Bir Üretim Altyapısı Çevreye Duyarlı VGM Güvenli Verimli BSTB İleri Teknoloji Yüksek Katma Değer 2 20 nün Kuruluşu 17 Ağustos

Detaylı

T.C. Kalkınma Bakanlığı

T.C. Kalkınma Bakanlığı T.C. Kalkınma Bakanlığı 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği- Turkey s Agricultural Policies at a Crossroads with respect to 2023 Vision 2023 Vision, Economic Growth and Agricultural

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE Dr. Mustafa ŞAHİN Genel Müdür Yardımcısı 2. ULUSLARARASI İNŞAATTA KALİTE ZİRVESİ 2 Kasım 2010, istanbul SUNUM İÇERİĞİ İklim değişikliği AB Süreci Çevre Yönetimi AB

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BAYINDIR SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BAYINDIR SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BAYINDIR SONUÇ RAPORU Tarih: 4 Ocak 2011 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 65 Katılımcı listesindeki Sayı: 62 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı. Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı 07.10.2015

Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı. Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı 07.10.2015 Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı 07.10.2015 KOBİ lere Yönelik Destekler -Kalkınma Ajansları -KOSGEB -TÜBİTAK -Bilim Sanayi

Detaylı

Yaşanabilir Bir Şehir için İzmir Bölge Planı Hedefleri. H.İ.Murat ÇELİK, PMP Birim Başkanı

Yaşanabilir Bir Şehir için İzmir Bölge Planı Hedefleri. H.İ.Murat ÇELİK, PMP Birim Başkanı Yaşanabilir Bir Şehir için İzmir Bölge Planı Hedefleri H.İ.Murat ÇELİK, PMP Birim Başkanı Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu 1. İZKA 2. İzmir Bölge Planı 3. Yaşanabilir Şehir Hedefleri İçerik 1.

Detaylı

Bu sayfayı isim_soyisim_bolum_örnek1 şeklinde kaydederek web sitesine upload edin

Bu sayfayı isim_soyisim_bolum_örnek1 şeklinde kaydederek web sitesine upload edin Bu yazıyı italik yazın Bu yazıyı kalın yazın Bu yazının altını çizin Bu yazının hem altını çizin, hem italik yapın hem koyu yapın, O2 ve H2O Yazılarındaki rakamları alt simge şeklinde yazın 2,3 3,4 7,2

Detaylı

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz Ferda Ulutaş Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı KALKINMA AJANSLARI VE BÖLGE PLANLARI İÇİN ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ ÇALIŞTAYI 31 Ocak 1 Şubat 2013 CK Farabi

Detaylı

TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK) ALANINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR & ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ KONUSUNDA ÜSTLENİLEBİLECEK ROLLER

TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK) ALANINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR & ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ KONUSUNDA ÜSTLENİLEBİLECEK ROLLER T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK) ALANINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR & ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ KONUSUNDA ÜSTLENİLEBİLECEK ROLLER KALKINMA AJANSLARI

Detaylı

İSTANBUL BÖLGE PLANI. 27 Haziran 2013

İSTANBUL BÖLGE PLANI. 27 Haziran 2013 2014-2023 İSTANBUL BÖLGE PLANI 27 Haziran 2013 1 2014-2023 İstanbul Bölge Planı Hazırlık Çalışmaları 2014-2023 İstanbul Bölge Planı; 3194 sayılı İmar Kanunu çerçevesinde, Kalkınma Bakanlığı nın 15/11/2012

Detaylı

TR42 DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI 2014 YILI MALİ DESTEK PROGRAMLARI BİLGİ NOTU

TR42 DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI 2014 YILI MALİ DESTEK PROGRAMLARI BİLGİ NOTU Doğu Marmara Kalkınma Ajansı 2014 Yılı Mali Destek Programları 2014 Yılı Mali Destek Programları kapsamında 6 farklı mali destek Programı 11 Kasım 2013 tarihinde ilan edilmesi planlanmaktadır. Toplam 25.100.000

Detaylı

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023 Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023 İÇERİK Amaç, Vizyon Hazırlık Süreci İnovasyona Dayalı Mevcut Durum Stratejiler Kümelenme ile ilgili faaliyetler Sorular (Varsa) İNOVASYON & KÜMELENME

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ MENDERES SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ MENDERES SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ MENDERES SONUÇ RAPORU Tarih: 27 Aralık 2010 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 35 Katılımcı listesindeki Sayı: 30 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kümelenme Destek Programı Fadime YILMAZ San. ve Tek. Uzmanı 1 Küme Kümeler, özellikle de aynı faaliyet alanında hem rekabet içinde olan hem de birbirleriyle işbirliği

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ TORBALI SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ TORBALI SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ TORBALI SONUÇ RAPORU Tarih: 16 Aralık 2010 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 25 Katılımcı listesindeki Sayı: 20 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığığ Ülke ve Kamu Kurumları Düzeyinde Strateji Yönetimi Anıl YILMAZ Stratejik t Planlama l Dairesi i Bşk. ODTÜVT Yönetim ve Mühendislik Günleri 2 Mart 2008 Gündem Ülkesel

Detaylı

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 1 Adana Gelecek Stratejisi Konferansı Çalışmanın amacı: Adana ilinin ekonomik, ticari ve sosyal gelişmelerinde

Detaylı

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015 YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015 HÜKÜMETİN YAPISI VE BAKANLIKLAR EKONOMİ YÖNETİMİ; REFORMLAR İLE HIZLI EKONOMİK

Detaylı

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ Doç. Dr. Mustafa Türkmen ERÜ Mühendislik Fak. 20 Mayıs 2016 KAYSO Sunum Planı KÜSİ Çalışma Grubu KÜSİ İl Planlama

Detaylı

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ Kentsel planlama toplum yararını esas alan güvenli ve sürdürülebilir yaşam çevresi oluşturmaya yönelik bir kamu hizmetidir. Kent planlama, mekan oluşumunun nedenlerini,

Detaylı

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012 Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme 30 Mayıs 2012 Sürdürülebilir Kalkınma gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilecek kalkınma

Detaylı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR 2013/101 (Y) Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] BTYK nın 2009/102 no.lu kararı kapsamında hazırlanan ve 25. toplantısında onaylanan Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin koordinasyonunun

Detaylı

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ VE ATIK YÖNETİMİ DESTEKLERİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ VE ATIK YÖNETİMİ DESTEKLERİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ VE ATIK YÖNETİMİ DESTEKLERİ Ahmet GÜNEŞ Dış Ticaret Uzmanı ANKARA 21/10/2015 1 SUNUM PLANI 1. Teşvik Sisteminin

Detaylı

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı AB ve Türkiye Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Avrupa Birliği Bakanlığı, Katılım Öncesi AB Mali Yardımı kapsamında finanse edilen diyalog sürecini desteklemeye devam etmektedir. Diyaloğu-IV

Detaylı

2010-2013 İzmir Bölge Planı Seferihisar İlçe Bilgilendirme Toplantısına Hoşgeldiniz

2010-2013 İzmir Bölge Planı Seferihisar İlçe Bilgilendirme Toplantısına Hoşgeldiniz 2010-2013 İzmir Bölge Planı Seferihisar İlçe Bilgilendirme Toplantısına Hoşgeldiniz 2 Aralık 2010 PPKB Kalkınma Ajansları Belli bir coğrafi alanın, sektörel ve genel kalkınma problemlerini belirleyip,

Detaylı

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI 1. Programın Amacı ve Kapsamı 2013 yılı itibarıyla yaklaşık 105 milyar TL ile GSYH nin yaklaşık yüzde 7 si olarak gerçekleşen

Detaylı

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI Koordinatör Teknoloji Bakanlığı Öncelikli Dönüşüm Programları, 16/02/2015 tarihli ve 2015/3

Detaylı

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ Ahmet GÜNEŞ Dış Ticaret Uzmanı BURSA 21/05/2015 1 SUNUM PLANI 1. Yeni Teşvik Sisteminin Hazırlık Süreci

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ALİAĞA SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ALİAĞA SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ALİAĞA SONUÇ RAPORU Tarih: 29 Aralık 2010 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 55 Katılımcı listesindeki Sayı: 44 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 5 Dağıtılan

Detaylı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ülkesel Fizik Planı Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı) Şehir Planlama Dairesi İçişleri Bakanlığı Lefkoşa - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2014 İçindekiler 1. Giriş...

Detaylı

ONUNCU KALKINMA PLANI (OKP) VE BÖLGESEL GELİŞME ULUSAL STRATEJİSİ (BGUS) ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA HAZIRLANAN MÜLAKAT FORMU

ONUNCU KALKINMA PLANI (OKP) VE BÖLGESEL GELİŞME ULUSAL STRATEJİSİ (BGUS) ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA HAZIRLANAN MÜLAKAT FORMU ONUNCU KALKINMA PLANI (OKP) VE BÖLGESEL GELİŞME ULUSAL STRATEJİSİ (BGUS) ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA HAZIRLANAN MÜLAKAT FORMU Kurum Adı-Soyadı Tarih Adres Telefon / /2012 ONUNCU KALKINMA PLANI (OKP) VE BÖLGESEL

Detaylı

Tarımın Anayasası Çıktı

Tarımın Anayasası Çıktı Tarımın Anayasası Çıktı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım sektörünün anayasası olan 5488 sayılı Tarım Kanunu iki yıllık yoğun bir çalışmanın ardından 18.04.2006 tarihinde kabul edildi. Resmi Gazete de 25.04.2006

Detaylı

TÜRKĠYE DE KENTSEL GELĠġME STRATEJĠSĠ: KENTGES. Tuğba PEMBEGÜL (Yüksek Mimar / Uzman) T.C. FIRAT KALKINMA AJANSI tugba.pembegul@fka.org.

TÜRKĠYE DE KENTSEL GELĠġME STRATEJĠSĠ: KENTGES. Tuğba PEMBEGÜL (Yüksek Mimar / Uzman) T.C. FIRAT KALKINMA AJANSI tugba.pembegul@fka.org. TÜRKĠYE DE KENTSEL GELĠġME STRATEJĠSĠ: KENTGES Tuğba PEMBEGÜL (Yüksek Mimar / Uzman) T.C. FIRAT KALKINMA AJANSI tugba.pembegul@fka.org.tr ÖZET Kısa adı KENTGES olan Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi

Detaylı

İzmir Bölge Planı Kınık İlçe Bilgilendirme Toplantısına Hoşgeldiniz

İzmir Bölge Planı Kınık İlçe Bilgilendirme Toplantısına Hoşgeldiniz 2010-2013 İzmir Bölge Planı Kınık İlçe Bilgilendirme Toplantısına Hoşgeldiniz 10 Aralık 2010 PPKB Kalkınma Ajansları Belli bir coğrafi alanın, sektörel ve genel kalkınma problemlerini belirleyip, bunların

Detaylı

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme SANAYİ SEKTÖRÜ Mevcut Durum Değerlendirme Sera Gazı Emisyonaları 1990 1995 2000 2005 2008 CO 2 141,36 173,90 225,43 259,61 297,12 CH 4 33,50 46,87 53,30 52,35 54,29 N 2 0 11,57 16,22 16,62 14,18 11,57

Detaylı

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum Politika ve Strateji Geliştirme Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti Ozon Tabakasının Korunması İklim Değişikliği Uyum 1 Birleşmiş Milletler İklim değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve ilgili uluslararası

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ DİKİLİ SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ DİKİLİ SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ DİKİLİ SONUÇ RAPORU Tarih: 11 Ocak 2011 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 70 Katılımcı listesindeki Sayı: 62 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ Arazi Kullanımı ve Ormancılık 3. ORMAN, MERA, TARIM VE YERLEŞİM GİBİ ARAZİ KULLANIMLARI VE DEĞİŞİMLERİNİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEMESİNİ SINIRLANDIRMAK 5. 2012 yılında yerleşim alanlarında

Detaylı

ANKARA KALKINMA AJANSI

ANKARA KALKINMA AJANSI ANKARA KALKINMA AJANSI MALİ DESTEK PROGRAMLARI 2012 TEKLİF Ç A Ğ R I S I Yaşam kalitesi yüksek, dünya ile rekabet eden, düşünce ve yeniliğin başkenti Ankara Ankara Kalkınma Ajansı Ülkelerin hatta şehirlerin

Detaylı

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ M. Özger BOZOĞLU Dış Ticaret Uzmanı Ahmet GÜNEŞ Dış Ticaret Uzmanı İSTANBUL 10/12/2014 1 SUNUM PLANI 1.

Detaylı

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ 2013-2015 GİTES NİÇİN GEREKLİ? Sorunlar; ü Em=a fiyatlarındaki dalgalanmalar ve arhşlar, ü Dünya girdi kaynaklarının geleceğine yönelik belirsizlikler, ü Girdi

Detaylı

GİTES KİMYA EYLEM PLANI

GİTES KİMYA EYLEM PLANI GİTES KİMYA EYLEM PLANI HEDEF -1 1.1 1.2 HEDEF -2 2.1 PETROKİMYA SEKTÖRÜNDE YATIRIM İHTİYACININ KARŞILANMASI Yeni rafineri ve petrokimya entegre yatırımlarının hayata geçirilmesi desteklenecektir. Tüketimin

Detaylı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇEVRECİ ŞEHİRLERE DOĞRU Kadir DEMİRBOLAT İklim Değişikliği Dairesi Başkanı 7 Temmuz 2012, Gaziantep Çevreci Şehircilik; Yaşam kalitesi yüksek, Çevreye duyarlı, Tarihi ve kültürel

Detaylı

İş ve Yatırım Ortamının Geliştirilmesi Çalışmaları Ve Yatırıma Uygun Arazi Belirlenmesi İçin CBS Teknolojisinin Kullanılması

İş ve Yatırım Ortamının Geliştirilmesi Çalışmaları Ve Yatırıma Uygun Arazi Belirlenmesi İçin CBS Teknolojisinin Kullanılması İş ve Yatırım Ortamının Geliştirilmesi Çalışmaları Ve Yatırıma Uygun Arazi Belirlenmesi İçin CBS Teknolojisinin Kullanılması Sunum Planı Sorumluluk Kapsamındaki Eylem Planları Eylem Planları Kapsamında

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BERGAMA SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BERGAMA SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BERGAMA SONUÇ RAPORU Tarih: 28 Aralık 2010 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 60 Katılımcı listesindeki Sayı: 53 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

İSTANBUL KALKINMA AJANSI

İSTANBUL KALKINMA AJANSI İSTANBUL KALKINMA AJANSI 2012 Yılı 2. Dönem MALİ DESTEK PROGRAMLARI - Bilgi ve İletişim Teknolojileri - Yaratıcı Endüstriler - Sosyal İçerme - Afetlere Hazırlık Program Adı / Kodu Program Bütçesi (Tl)

Detaylı

2016 Ankara Mali Destek Hibeleri

2016 Ankara Mali Destek Hibeleri 2016 Ankara Mali Destek Hibeleri Ankara Kalkınma Ajansı, 2015 yılı ikinci teklif çağrısı kapsamında üç ayrı mali destek programı ile toplam 21.000.000 TL tutarında desteği aşağıda belirtildiği şekilde

Detaylı

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ T.C. Ekonomi Bakanlığı TEŞVİK UYGULAMA VE YABANCI SERMAYE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ Dr. Mehmet Yurdal ŞAHİN Genel Müdür Yardımcısı 11 Şubat 2016, ANKARA Sunum Planı 1. Yatırım Teşvik Sistemi

Detaylı

II. KKTC KOBİ ZİRVESİ GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI

II. KKTC KOBİ ZİRVESİ GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI II. KKTC KOBİ ZİRVESİ GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI KKTC GENEL VE EKONOMİK BİLGİLER 2 KKTC Genel ve Ekonomik Bilgiler Nüfus (2014); 313.626 Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (2015); 10,2

Detaylı

İzmir Bölge Planı Buca İlçe Bilgilendirme Toplantısına Hoşgeldiniz

İzmir Bölge Planı Buca İlçe Bilgilendirme Toplantısına Hoşgeldiniz 2010-2013 İzmir Bölge Planı Buca İlçe Bilgilendirme Toplantısına Hoşgeldiniz 13 Aralık 2010 İZKA PPKB Kalkınma Ajansları Belli bir coğrafi alanın, sektörel ve genel kalkınma problemlerini belirleyip, bunların

Detaylı

Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi

Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi Dr. Muhyettin SĐRER Saha Koordinatörü GAP Bölge Kalkınma Đdaresi Başkanlığı / Birleşmiş

Detaylı

%25 - %90 6-12 19/02/2014 gen@istka.org.tr. %25 - %90 6-12 18/02/2014 evk@istka.org.tr 200.000 1.500.000 200.000-10.000.000 25.000.

%25 - %90 6-12 19/02/2014 gen@istka.org.tr. %25 - %90 6-12 18/02/2014 evk@istka.org.tr 200.000 1.500.000 200.000-10.000.000 25.000. Program Adı / Kodu Afetlere Hazırlık Mali Destek Programı ISTKA/2014/AFK Verimli ve Temiz Enerji Mali Destek Programı (İşletmeler) ISTKA/2014/EVI Verimli ve Temiz Enerji Mali Destek Programı ISTKA/2014/EVK

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

Küresel Çevre Yönetimi için Ulusal Kapasite Öz Değerlendirme Analizi

Küresel Çevre Yönetimi için Ulusal Kapasite Öz Değerlendirme Analizi Küresel Çevre Yönetimi için Ulusal Kapasite Öz Değerlendirme Analizi REPUBLIC OF SLOVENIJA MINISTRSTRY OF ENVIRONMENT AND SPATIAL PLANNING Milena Marega Bölgesel Çevre Merkezi, Slovenya Ülke Ofisi Sunum

Detaylı

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs 17 7 Mart 17, Ankara İÇERİK Ankara Kalkınma Ajansı Onuncu Kalkınma Planı Bölge Planı 11-13 Bölge Planı 14-23 Ankara Kalkınma Ajansı Tarafından Sağlık

Detaylı

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve Düzce Üniversitesi 2015-2019 stratejik planında Düzce Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) doğrudan yer almakta olup, bu plan kapsamında ortaya konulan hedeflere ulaşılmasında önemli bir işleve sahiptir. Bu

Detaylı

EKONOMİK ONARIM, YATIRIM VE ÜRETİM HAMLESİ

EKONOMİK ONARIM, YATIRIM VE ÜRETİM HAMLESİ 7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK EKONOMİK ONARIM, YATIRIM VE ÜRETİM HAMLESİ Türkiye nin sanayi ve ticaret sayısal haritası çıkarılacak Sanayimizin yurtiçi kaynakları

Detaylı

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI Bugün şehirlerimizdeki problemlerin çoğu fakirlik, eşitsizlik, işsizlik, işe ve mal ve hizmetlere erişim zorlukları, düşük düzeyde sosyal ilişkiler ve kentsel alanlardaki düşük

Detaylı

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar Technical Assistance for Implementation of the By-Law on Strategic Environmental Assessment EuropeAid/133447/D/SER/TR Stratejik Çevresel Değerlendirme Yönetmeliği'nin Uygulanması Teknik Yardım Projesi

Detaylı

2010-2013 İzmir Bölge Planı İlçe Toplantıları. Karabağlar Özet Raporu

2010-2013 İzmir Bölge Planı İlçe Toplantıları. Karabağlar Özet Raporu 2010-2013 İzmir Bölge Planı İlçe Toplantıları Karabağlar Özet Raporu Aralık 2010 1 2010-2013 İzmir Bölge Planı İlçe Toplantıları Karabağlar Özet Raporu Nüfus Yapısı - Sosyoekonomik Gelişmişlik 1 Karabağlar

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİYET EDİLEN ULUSAL OLARAK BELİRLENMİŞ KATKI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİYET EDİLEN ULUSAL OLARAK BELİRLENMİŞ KATKI TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİYET EDİLEN ULUSAL OLARAK BELİRLENMİŞ KATKI Türkiye Cumhuriyeti, 1/CP.19 ve 1.CP/20 sayılı kararlar uyarınca, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin (BMİDÇS) 2.Maddesinde

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ GAZİEMİR SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ GAZİEMİR SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ GAZİEMİR SONUÇ RAPORU Tarih: 15 Aralık 2010 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 60 Katılımcı listesindeki Sayı: 57 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan

Detaylı

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLİĞİ

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLİĞİ T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLİĞİ BİRLİĞİN VİZYONU Akdeniz Belediyeler Birliği, Yerel Yönetimler Reformu ve AB ile bütünleme süreçlerine destek sağlayan, hizmetlerinde kalite, verimlilik ve güvenirliği esas

Detaylı

BÖLGE PLANI. Hazırlayan : Murat DOĞAN

BÖLGE PLANI. Hazırlayan : Murat DOĞAN BÖLGE PLANI Hazırlayan : Murat DOĞAN İÇERİK 1. Bölge Planlama Nedir? 2. Neden Bölge Planlama? 3. Nasıl bir planlama yaklaşımı? 4. Bölge Planı Örnekleri Bölge planlama, BÖLGE PLANLAMA Bölge Planlama Nedir?

Detaylı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı ? UR-GE Tebliği nin Çıkış Noktası UR-GE Tebliği nin Vizyonu ve Yapıtaşları UR-GE

Detaylı

İzmir Bölge Planı Narlıdere İlçe Bilgilendirme Toplantısına Hoşgeldiniz

İzmir Bölge Planı Narlıdere İlçe Bilgilendirme Toplantısına Hoşgeldiniz 2010-2013 İzmir Bölge Planı Narlıdere İlçe Bilgilendirme Toplantısına Hoşgeldiniz 11 Kasım 2010 PPKB Bölge Planı Nedir? Ulusal Kalkınma Planı na (2007-2013 Dokuzuncu Kalkınma Planı) dayanır. Bölge planları;

Detaylı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar TARIM SEKTÖRÜ 1. Tarım sektöründe istihdam şartları iyileştirilecektir. 1.1 Tarıma yönelik destekler ihtisaslaşmayı ve istihdamı korumayı teşvik edecek biçimde tasarlanacaktır. Hayvancılık (Tarım Reformu

Detaylı

2011 Yılı Teklif Çağrısı Proje Eğitim Toplantısı Program Amaç ve Öncelikleri, Uygunluk Kriterleri, Başvuru ve Değerlendirme Süreci

2011 Yılı Teklif Çağrısı Proje Eğitim Toplantısı Program Amaç ve Öncelikleri, Uygunluk Kriterleri, Başvuru ve Değerlendirme Süreci 2011 Yılı Teklif Çağrısı Proje Eğitim Toplantısı Program Amaç ve Öncelikleri, Uygunluk Kriterleri, Başvuru ve Değerlendirme Süreci 3 Ağustos 2011 ANKARA Gündem 2011 Teklif Çağrısı Kapsamı Mali Destek Programları

Detaylı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YENİ TEŞVİK SİSTEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI. 15 Kasım 2012 İSTANBUL. Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YENİ TEŞVİK SİSTEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI. 15 Kasım 2012 İSTANBUL. Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YENİ TEŞVİK SİSTEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI 15 Kasım 2012 İSTANBUL Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü 1. HAZIRLIK SÜRECİ YENİ TEŞVİK SİSTEMİNİN HEDEFLERİ Ø

Detaylı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar TARIM SEKTÖRÜ 1. Tarım sektöründe istihdam şartları iyileştirilecektir. 1.1 Tarıma yönelik destekler ihtisaslaşmayı ve istihdamı korumayı teşvik edecek biçimde tasarlanacaktır. Hayvancılık Hazine Müstaşarlığı

Detaylı

TTGV Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Destekleri

TTGV Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Destekleri TTGV Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Destekleri Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliğinin Finansmanı Bilgilendirme Toplantısı Ferda Ulutaş Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Odakule-İstanbul,

Detaylı

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim.

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim. 4 Ekim 2009 Tarihinde, DPT Müsteşar Yardımcısı Erhan USTA nın Euro50 Group Seminerinde İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planına İlişkin Konuşma Metni Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Detaylı

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER Technical Assistance for Implementation Capacity for the Environmental Noise Directive () Çevresel Gürültü Direktifi nin Uygulama Kapasitesi için Teknik Yardım Projesi Technical Assistance for Implementation

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BORNOVA SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BORNOVA SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BORNOVA SONUÇ RAPORU Tarih: 21.12.2010 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 85 Katılımcı listesindeki Sayı: 78 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

UNDP nin Yerel Sosyo-ekonomik Kalkınma Deneyimleri

UNDP nin Yerel Sosyo-ekonomik Kalkınma Deneyimleri UNDP nin Yerel Sosyo-ekonomik Kalkınma Deneyimleri Edinilen Dersler Bülent Açıkgöz, Yerel ve Bölgesel Sosyo-ekonomik Kalkınma Sektörü Yöneticisi 21 Şubat 2017, Konya İÇERİK A. KISACA UNDP B. YEREL SOSYO-EKONOMİK

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÇİĞLİ SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÇİĞLİ SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÇİĞLİ SONUÇ RAPORU Tarih: 4 Ocak 2011 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 42 Katılımcı listesindeki Sayı: 31 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

BELGESİ. YÜKSEK PLANLAMA KURULU KARARI Tarih: 05.06.2009 Sayı: 2009/21

BELGESİ. YÜKSEK PLANLAMA KURULU KARARI Tarih: 05.06.2009 Sayı: 2009/21 TÜRKİYE HAYAT BOYU ÖĞRENME STRATEJİ BELGESİ YÜKSEK PLANLAMA KURULU KARARI Tarih: 05.06.2009 Sayı: 2009/21 Dr. Mustafa AKSOY Hayat Boyu Öğrenmenin Geliştirilmesi Operasyon Koordinatörü mustafaaksoy@meb.gov.tr

Detaylı

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ PROJENİN GEREKÇESİ VE AMACI Tarım sektörü Türkiye nin Gayri Safi Katma Değerinin yaklaşık %9 unu oluştururken, bu oran

Detaylı

AR-GE POLİTİKALARI ve ARAŞTIRMA ALTYAPILARI

AR-GE POLİTİKALARI ve ARAŞTIRMA ALTYAPILARI AR-GE POLİTİKALARI ve ARAŞTIRMA ALTYAPILARI Özgür Kadir ÖZER Planlama Uzmanı AR-GE, YENĠLĠK VE TEKNOLOJĠ POLĠTĠKALARI FORUMU, 27 OCAK 2011, ANKARA Sunum Akışı Ar-Ge ve Yenilik Sistemindeki Gelişmeler Kamu

Detaylı

KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU

KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU Şekil 1 Kırşehir Sanayi Rekabetçilik Eksenleri İş Yapma Düzeyi Yenilikçilik potansiyeli Girişimcilik Düzeyi Teşviklerden yararlanma

Detaylı

Serkan VALANDOVA Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü Bölgesel Rekabet Edebilirlik Dairesi Başkanı

Serkan VALANDOVA Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü Bölgesel Rekabet Edebilirlik Dairesi Başkanı Serkan VALANDOVA Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü Bölgesel Rekabet Edebilirlik Dairesi Başkanı Gündem Yaklaşım/İlkeler Planlama Uygulama Güncel Çalışmalar

Detaylı

TÜRKİYE İLAÇ SEKTÖRÜ NDE AR-GE

TÜRKİYE İLAÇ SEKTÖRÜ NDE AR-GE TÜRKİYE İLAÇ SEKTÖRÜ NDE AR-GE Süfyan EMİROĞLU Genel Müdür Sanayi Genel Müdürlüğü İlaç Temel Araştırma Merkezi (İTAM) Projesi Açılış Toplantısı, İstanbul 11 Nisan 2013 AR-GE ve İNOVASYON YENİ VEYA İYİLEŞTİRİLMİŞ

Detaylı

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ. Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ. Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi RAPORUN AMACI Türk İnşaat Sektörünün rekabet gücünün arttırılması amacıyla

Detaylı

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ Bayram HOPUR Entegre Projeler Uygulama Şube Müdürü Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü www.cem.gov.tr 3. Ulusal Taşkın Sempozyumu- 29.04.2013 İstanbul ULUSAL

Detaylı

ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI

ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI ÇölleĢme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü Ulusal Havza Yönetim Stratejisi Yönlendirme Komitesi Toplantısı Ankara, 5 Ekim 2011 TOPLANTI GÜNDEMĠ UHYS sürecinin amacı ve

Detaylı

Minamata Sözleşmesi Türkiye de Ön Değerlendirme Projesi. Bursev DOĞAN ARTUKOĞLU Ankara

Minamata Sözleşmesi Türkiye de Ön Değerlendirme Projesi. Bursev DOĞAN ARTUKOĞLU Ankara Minamata Sözleşmesi Türkiye de Ön Değerlendirme Projesi Bursev DOĞAN ARTUKOĞLU 13.09.2017 Ankara Sunum İçeriği Minamata Sözleşmesi Türkiye de Mevcut Durum Cıvaya İlişkin Ön Değerlendirme Projesi Yürütülecek

Detaylı

Araştırma Merkezlerinin Mevcut Durumu. Politika ve Uygulamalardaki Gelişmeler

Araştırma Merkezlerinin Mevcut Durumu. Politika ve Uygulamalardaki Gelişmeler Araştırma Merkezlerinin Mevcut Durumu Politika ve Uygulamalardaki Gelişmeler Devlet Planlama Teşkilatı Bilim ve Teknoloji Sektörü 12 Ağustos 2010 Sabah Oturumu Araştırma Merkezlerine Đlişkin Genel Bilgilendirme

Detaylı

08 Kasım 2012. Ankara

08 Kasım 2012. Ankara 08 Kasım 2012 Ankara KOBİ ler ve KOSGEB Türkiye de KOBİ tanımı KOBİ tanımı 250 den az çalışan istihdam eden, Yıllık bilanço veya net satış hasılatı 25 milyon TL yi geçmeyen işletmeler Ölçek Çalışan Sayısı

Detaylı

AB Destekli Bölgesel Kalkınma Programları

AB Destekli Bölgesel Kalkınma Programları T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü AB Destekli Bölgesel Kalkınma Programları Aralık 2004 AB Bölgesel Programları Dairesi Başkanlığı

Detaylı

ANKARA KALKINMA AJANSI. www.ankaraka.org.tr

ANKARA KALKINMA AJANSI. www.ankaraka.org.tr ANKARA KALKINMA AJANSI www.ankaraka.org.tr TÜRKİYE'NİN En Genç Kalkınma Ajansı Ankara Kalkınma Ajansı bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak, bölgenin rekabet gücünü artırmak ve gelişimini hızlandırmak

Detaylı

İstanbul Kalkınma Ajansı. & Yenilik

İstanbul Kalkınma Ajansı. & Yenilik İstanbul Kalkınma Ajansı Hedef 1: & Yenilik Serkan KORKMAZ ARSLAN Mustafa KARABAŞ Sunum Planı İstanbul Bölge Planı ve Yenilik İSTKA Mali Destekleri ve Yenilik Örnek Projeler İstanbul Bölge Planı ve Yenilik

Detaylı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Karbon Saydamlık Projesi Sektörel İklim Değişikliği Yaklaşımları Çalıştayı Tuğba ALTINIIŞIK DİNÇBAŞ 27 Şubat 2012 İstanbul İÇERİK Türkiye Sanayi Strateji Belgesi

Detaylı

Yeniden Yapılanma Süreci Dönüşüm Süreci

Yeniden Yapılanma Süreci Dönüşüm Süreci Yeniden Yapılanma Süreci 2010-2025 Dönüşüm Süreci 2025-2050 2025'te olmazsa olmazlar Geçiş dönemi kilit meseleleri Dönüşüm zamanının Başarı Dönüşüm ölçütleri zamanının Vizyon Herkese fırsat eşitliği sağlanarak

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BUCA SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BUCA SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BUCA SONUÇ RAPORU Tarih: 13 Aralık 2010 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 80 Katılımcı listesindeki Sayı: 76 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı