Olgu Sunumlar /Case Reports O. Öztürk, E. Kurt, T. Oral. laca Ba l Geç Bafllang çl Hareket Bozukluklar

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Olgu Sunumlar /Case Reports O. Öztürk, E. Kurt, T. Oral. laca Ba l Geç Bafllang çl Hareket Bozukluklar"

Transkript

1 Olgu Sunumlar /Case Reports O. Öztürk, E. Kurt, T. Oral laca Ba l Geç Bafllang çl Hareket Bozukluklar Oya Öztürk 1, Erhan Kurt 2, Timuçin Oral 3 ÖZET: laca ba l geç bafllang çl hareket bozukluklar laçlara ba l olarak geliflen geç bafllang çl hareket bozukluklar (tardiv sendromlar) hala önemli bir klinik problemdir. Geç sendromlar n fenomenolojik ve farmakolojik olarak farkl tipleri mevcuttur. Geç diskinezi terimi ço unlukla oral, bukkal ve lingual bölgelerde gözlenen h zl, tekrarlay c ve stereotipik hareketlerin bulundu u geç sendromdan bahsetmek için kullan lm flt r. Di er geç sendromlar geç distoni, akatizi, tikler, miyoklonus, tremor, kore ve ballismusu kapsar. Geç (tardiv) parkinsonizmin ise gerçekten olup olmad belirsizdir. Hareket bozukluklar na pek çok ilaç yol açabilir. En fazla neden olan ilaçlar antipsikotikler, antiemetikler, kalsiyum kanal blokerleri, santral sinir sistemi stimulanlar, antidepresanlar, antikonvulzanlar, antiparkinsonien ilaçlar, sempatomimetikler ve lityumdur. Baz hastalarda tek ilac n iki ya da daha fazla hareket bozuklu una yol açmas olas d r. Bu yaz da ilaca ba l geç hareket bozukluklar n n klinik özellikleri, epidemiyolojisi, risk faktörleri ve tedavi yaklafl mlar ndan bahsedilmifltir. Anahtar sözcükler: Geç diskinezi, geç distoni, geç akatizi, geç sendromlar Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 2006;16: ABSTRACT: Delayed-onset drug-induced movement disorders Delayed-onset drug-induced movement disorders (tardive syndromes) remain an important clinical problem. There are several phenomenologically and pharmacologically distinct types of tardive syndromes. The term tardive dyskinesia has been used to refer to the tardive syndromes that presents with rapid, repetitive, stereotypic movements mostly involving the oral, buccal, and lingual areas. Other tardive syndromes include tardive dystonia, akathisia, tics, myoclonus, tremor and chorea-ballismus. It remains unclear whether tardive parkinsonism truly exists. Movement disorders can be induced by many drugs. The drugs that are most frequently implicated in movement disorders are antipsychotics, antiemetics, calcium channel blockers, central nervous system stimulants, antidepressants, anticonvulsants, antiparkinsonian drugs, sympathomimetics and lithium. It is possible for a single drug to induce two or more types of movement disorders in the same patient. In this article, the clinical features, epidemiology, risk factors, and treatment approaches to tardive drug-induced movement disorders are discussed. Key words: Tardive dyskinesia, tardive dystonia, tardive akathisia, tardive syndromes Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 2006;16: Asistan Dr., Haseki E itim ve Araflt rma Hastanesi, Nöroloji Klini i, stanbul-turkey 2 Uzm. Dr., 3 Doç. Dr., Bak rköy Ruh ve Sinir Hastal klar Hastanesi, 5. Psikiyatri Klini i, stanbul-turkey Yaz flma Adresi / Address reprint requests to: Dr. Oya Öztürk, Haseki E itim ve Araflt rma Hastanesi, Nöroloji Klini i, Fatih, stanbul- Türkiye Telefon / Phone: /1452 Faks / Fax: Elektronik posta adresi / address: oyaztrk@yahoo.com Kabul tarihi / Date of acceptance: 11 fiubat 2006 / February 11, 2006 G R fi Geç sendromlar uzun süreli antipsikotik ilaç kullan m na ba l olarak, ilaç kullanmay sürdürürken veya ilac n kesilmesinden k sa bir süre sonra ortaya ç kan, hiperkinetik ya da hipokinetik nitelikte olabilen bir grup hareket bozuklu unu içerir. Geç hareket bozukluklar, psikiyatride antipsikotik ilaçlar n tedaviye girmesinden sonra, 1950 li y llar n sonlar nda görülmeye bafllam fl ve hareket bozukluklar n n bu formlar n grupland rmak için tardif diskinezi ya da tardif sendrom terimleri kullan lm flt r. Geç sendromlar geç diskinezinin klasik formu d fl nda distoni, akatizi, tremor, miyoklonus, tik bozuklu u, kore, atetoz ya da ballismus gibi fenomenolojik ve deskriptif olarak farkl hareket bozukluklar n içerir (1,2). Bu sendromlar geç distoni, geç akatizi, geç tremor gibi ön planda olan tabloya göre isimlendirilmekte, geç diskinezi ise ço unlukla orofasial diskinezi ve stereotipilerin ön planda oldu u geç hareket bozukluklar n n klasik formu için kullan lmaktad r (1). Klinikte bu hareket bozukluklar n n 2 ya da daha fazlas bir arada görülebilmektedir. Özellikle hiperkinetik sendromlar olan geç diskinezi, geç distoni ve geç akatizi aras nda güçlü iliflki oldu u bildirilmifltir (3). Uzun süreli antipsikotik kullan m olan hastalarda parkinsonizm geliflti inden baz çal flma ve vaka bildirimlerinde söz edilmekle birlikte bunlar n tardif (geç) olup olmad konusu hâlâ aç kl k kazanma- Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 16, Say : 4, 2006 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 16, N.: 4,

2 laca ba l geç bafllang çl hareket bozukluklar m flt r (1,3-6). Antipsikotik ilaçlar d fl nda antiemetikler, antidepresanlar, lityum, antiepileptikler, antikolinerjikler, kalsiyum kanal blokerleri, sempatomimetikler ve antiparkinsonien ilaçlar da geç hareket bozukluklar na yol açabilmektedir (7). Hareket bozukluklar n n ay r c tan s nda çeflitli nörolojik, metabolik, enfeksiyöz, toksik ve psikojenik etyolojiler düflünülmelidir. Psikiyatrik semptomlar n da eklenebildi i farkl hareket bozukluklar n n birlikte görüldü ü Huntington hastal, Wilson hastal ve nöroakantositoz gibi nörodejeneratif süreçler ay r c tan da özellikle göz önünde bulundurulmal d r. Bu yaz da, literatür bilgilerinin fl nda geç hareket bozukluklar n n klinik özellikleri, prevalans, risk faktörleri, patofizyolojisi ve tedavi yaklafl mlar gözden geçirilmifltir. GEÇ D SK NEZ Geç diskinezi (GD), s kl kla antipsikotik olmak üzere, uzun süreli ilaç kullan m ile iliflkili olarak, özellikle a z, dil ve yüzü tutan, ekstremiteler ve gövdede de olabilen stereotipik, koreiform ya da atetoid istemsiz hareketlerle karakterize iyatrojenik bir hastal kt r (2). Hareket bozuklu u en az bir antipsikotik ilaca maruz kalma ile zamansal olarak (en az 3 ay) iliflkili olmal d r ve ilac n kesilmesinden sonra en az 1 ay devam etmelidir. Ayr ca hareket bozuklu una neden olabilecek baflka bir etyolojik neden bulunmamal d r (8,9). Altm fl yafl ve üzerindeki kiflilerde ilaca maruz kalma süresi bir ay olabilir (10). Klinik Özellikler GD nin klasik formu oro-fasio-linguo-mastikator kaslarda stereotipik hareketlerle karakterizedir (11). Klasik formda, gövde ve ekstremitelerde koreik hareketler görülebilse de streotipi genellikle dominant ve en rahats z edici özelli idir; geç stereotipi olarak s n fland r l r (12). Geç stereotipi dili d flar ç karma ve geri çekme (protrüzyon ve retraksiyon), dudak büzme, dudak flap rdatma, emme, çi neme hareketleri ve çenenin streotipik hareketleri fleklinde olabilen, dil, çene ve a z n tekrarlay c hareketlerini içerir. Oral hareketler tipik olarak emosyonel faktörlerle kötüleflirken, uyku s - ras nda gözlenmezler (13). Diyafram ve gö üs kaslar n ilgilendiren solunumsal diskineziler geliflebilir. Abdominal ve pelvik kaslardaki diskinezi gövdede ya da pelviste sallanma hareketlerine neden olabilir (11). Epidemiyoloji Kane ve Smith 1959 dan 1979 a kadar 56 çal flmay kapsayan derlemelerinde GD için prevalans oranlar n % aral nda ve ortalama %20 olarak bildirmifllerdir (14). Yetmifl alt yay nlanm fl çal flman n derlemesinde, Yassa ve Jeste %24 oran nda prevalans bildirmifllerdir (15). Prevalans oranlar ndaki bu de iflkenlik heterojen hasta popülasyonu, GD nin tan m, kullan lan tan ölçütleri ve araflt rma koflullar ndan kaynaklanm fl olabilir. Psikiyatrik popülasyonda spontan hareket bozukluklar n n bulunmas da antipsikotiklere ba l GD nin gerçek prevalans n saptamay zorlaflt rabilir. Psikogeriatrik hastalarda, özellikle demans hastalar nda prevalans yüksektir. Ayr ca yafl da bir risk faktörüdür (16). Spontan hareket bozukluklar n n patofizyolojisi tam olarak bilinmemekle birlikte, bu anormal hareketlerin flizofreninin intrinsik patofizyolojisinden kaynaklanabilece i ileri sürülmüfltür (17). GD, distoni, parkinsonizm ve kore gibi di er geç sendromlarla birlikte gözlenebilir. Van Harten ve arkadafllar n n çal flmas nda antipsikotik ilaç kullanan hastalarda ekstrapiramidal sendromlar n hiperkinetik formlar n n efl zamanl görülmesi aras nda istatistiksel ve klinik olarak anlaml iliflki bulunmufl ve GD ile parkinsonizm birlikteli i %12.9, GD ile geç distoni (GDt) birlikteli i %9.8, GD ile akatizi birlikteli i %5.2 oranlar nda bildirilmifltir (3). GD insidans antipsikotik tedavi süresi uzad kça, ilk birkaç y l için, her y l yaklafl k %3-5 oran nda birikerek artar; yaklafl k %20-25 de sabit bir de ere ulafl r (18). Risk Faktörleri leri yafl GD için saptanan en tutarl risk faktörüdür. Yafl ile prevalans ve GD nin fliddeti aras nda do rusal bir iliflki belirlenmifltir (19). Yaflla iliflkili düzene in temeli aç k de ildir. Önerilen hipotezler striatumdaki reseptörlerde ilaca ba l de ifliklikler ve nigrostriatal sistemde yaflla iliflkili dejeneratif de iflikliklerden söz etmektedir (20). Kad n cinsiyetin GD gelifliminde risk faktörü olmas yla ilgili farkl sonuçlar mevcuttur. On yedi çal flman n on ikisinde kad nlarda GD oran yüksek bulunurken, beflinde iliflkili bulunmam flt r (21). Yassa ve Jeste, alt çal flmada bildirilen GD oranlar n yafllara göre grupland rd klar nda, 51 ve üzeri yafltaki kad nlarda artm fl risk saptam fllard r. Östrojenin koruyucu antidopaminerjik bir etkiye sahip oldu u öne sürülmüfltür. Menapozda 264 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 16, Say : 4, 2006 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 16, N.: 4,

3 O. Öztürk, E. Kurt, T. Oral bu hormonun seviyesinde düflme yafll kad nlarda artm fl prevalans izah edebilir (15). Farkl ülkelerde yap - lan çal flmalarda GD oranlar nda genifl varyasyonlar bulunmaktad r. Yassa ve Jeste 4 ülkeyi kapsayan çal flmalar n derlemesinde, Asya da GD prevalans n n düflük oldu unu bildirmifllerdir (15). Uzunlamas na takip çal flmalar yüksek doz antipsikotikle GD riski art fl na dair destek sa lam flt r (17,22). Csernansky ve arkadafllar depo antipsikotiklerin di er antipsikotiklere göre GD için daha fazla risk tafl d klar - n belirtmifllerdir (23). Primat çal flmalar nda, güçlü D2 antagonisti antipsikotiklerin (haloperidol, flufenazin, flupentiksol) zay f D2 antagonisti olanlardan (klozapin, tioridazin, klorprotiksen) GD geliflimi için daha fazla risk tafl yabilece i ileri sürülmüfltür (21). Birinci kuflak antipsikotiklerin bloke etti i D2 reseptörleri, bafll ca striatumda (kaudat ve putamen) yo unlafl rken, ikinci kuflak antipsikotikler mezolimbik sistemdeki dopamin reseptörleri için daha spesifik gibi görünmektedir. Bu farkl l k GD geliflme oran n n daha az olmas n n nedeni olabilir (24). kinci kuflak antipsikotiklerin hepsinin sahip oldu u yüksek serotonin-dopamin blokaj oranlar da akut ekstrapiramidal sendromlar n bu antipsikotikleri kullanan hastalarda daha az görülmesinde rol oynayabilir (25). GD gelifliminde antikolinerjik ilaçlar n rolü hala tart flmal d r. Antikolinerjik ilaçlar n GD yi artt rd ya da gizli GD yi görünür hale getirdi i bilinir, fakat onlar n kendi bafllar na GD için risk faktörü olduklar na dair inand r c delil yoktur (20). Bununla beraber, Muscettola ve arkadafllar antipsikotik ve antikolinerjik ilaçlar n birlikte kullan m n n GD oran nda anlaml bir art flla iliflkili oldu unu bildirmifllerdir (26). GD için genetik predispozisyon da GD li hastalar n aile çal flmalar nda öne sürülmüfltür (27). Diabetin spontan diskinetik hareketler (%21) ve GD (diabetiklerde %79, olmayanlarda %53) riskini artt rd na dair baz deliller vard r. Diabet antipsikotiklerden ba ms z olarak da diskinezi için risk faktörü olabilir (28). Hiperglisemi ve GD aras ndaki iliflkinin patofizyolojisi aç k de- ildir. Glikoza ba l dopamin duyarl l hayvan çal flmalar nda öne sürülmüfltür (29). Kane ve arkadafllar antipsikotik ilaç kullanan affektif ve flizoeffektif bozuklu u olan hastalarda GD oran - n %26, flizofrenlerde ise %18 olarak saptam fllard r (30). Affektif bozukluk tedavisinde antipsikotiklerle birlikte kullan lan elektrokonvulsif tedavi (EKT), lityum ve trisiklik antidepresanlar GD gelifliminde yüksek risk oluflturabilir (21). Negatif belirtilerin hakim oldu u ya da biliflsel bozuklu un ve nörolojik defisitlerin oldu u flizofrenide daha fazla risk oldu u bildirilmifltir (31). Organik beyin sendromlar n n varl da GD için risk faktörü olarak öne sürülür. Mental retardasyonu olan ve antipsikotik ilaçlarlarla tedavi edilen kiflilerde de yüksek oranlar bildirilmifltir (32). Erken dönemde ekstrapiramidal belirtilerin bulunmas n n ileride GD geliflimi olas l n art rd, yafll hastalarda yap lan iki ileriye dönük çal flmada tespit edilmifltir (33,34). Sigara ve alkol kullan m ile GD aras nda pozitif bir iliflki oldu u bildirilmifltir (35, 36). Wirshing ve arkadafllar flizofrenlerde serum demir göstergeleri ve AIMS (Anormal stemsiz Hareketler Ölçe i) skorlar aras nda anlaml pozitif iliflki bulmufllard r (37). Patofizyoloji GD gelifliminde çeflitli nörokimyasal hipotezler önerilmifltir. Olas l kla çoklu patogenetik düzeneklere ba l heterojen bir sendromdur. Farkl reseptör tiplerinin duyarl l, yerleflimi ve çeflitli nörotransmitterler aras ndaki ince dengenin bozulmas na ba l olabilir. Nigrositriatal dopamin reseptör sisteminde afl r duyarl l k, dopaminerjik ve kolinerjik sistemler aras ndaki dengenin bozulmas, sitriatonigral GABA erjik nöronlarda ifllev bozuklu u ve eksitotoksisite üzerinde durulmaktad r (38). Dopamin reseptörünü bloke eden ilaçlar n major antipsikotik aktivitelerinin, ventral tegmental bölgeden mezolimbik/mezokortikal bölgelere olan dopaminerjik projeksiyonlar n inhibisyonuyla, ekstrapiramidal yan etkilerinin ise striatumdaki dopamin reseptörlerinin blokaj ndan kaynakland düflünülmektedir (39). Bu ilaçlar n kullan m akut olarak dopamin turnoverinde art fla yol açarken, kronik dopamin blokaj, kimyasal denervasyon yoluyla dopamin reseptör afl r duyarl l na neden olabilir. GD nin de postsinaptik D2 reseptörlerinin affinitesinde ve say s nda art fl sonucu geliflti i düflünülmüfltür (40). Dopamin blokaj na neden olan ajanlar daha yüksek doz uygulan rsa GD de geçici olarak düzelme sa layabilmektedir (41). Dopamin agonistleri kullan m ile psikiyatrik hastalardaki GD nin düzelmesi ya da sadece hafif bir kötüleflme göstermesi ise bu afl r duyarl l k modeli ile çeliflmektedir (42). GD de Serotonin-Dopamin antagonizmas hipotezi- Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 16, Say : 4, 2006 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 16, N.: 4,

4 laca ba l geç bafllang çl hareket bozukluklar ne göre ise, ikinci kuflak antipsikotiklerin 5-HT 2A reseptörlerini D2 reseptörlerinden daha fazla bloke etmeleri sonucu, daha az ekstrapiramidal yan etki olmaktad r (43, 44). Dopamin/GABA hipotezine göre de, dopamin antagonistlerine kronik olarak maruz kalma sonucu geliflen bazal ganglionlardaki GABA erjik de iflikliklerin, bazal gangliondan sinyal ç k fl nda dengesizli e yol açabilece i öne sürülmektedir (40). Farkl etnik popülasyonlardaki genetik polimorfizmlerin GD ile iliflkisini belirlemek için yap lan çal flmalarda D3 reseptör geninde Ser9Gly polimorfizminin GD ile iliflkili oldu u bildirilmifltir (45). Baflka bir çal flmada ise böyle bir iliflki bulunamam flt r (46). Ülkemizde yap lan bir çal flmada sa l kl kontroller, GD si olan ve olmayan flizofrenik hastalar aras nda 5-HT2A reseptör geni, serotonin tafl y c s (5HTT) geni ve katekol-o-metiltransferaz (COMT) geni polimorfizmleri aç s ndan anlaml farkl l k olmad bulunmufltur (47). Tedavi Antipsikotik ilac n mümkün olan en k sa süre ve en düflük etkin dozda kullan lmas ile GD gelifliminin önlenmesi primer yaklafl md r. Teflhis edildi inde e er mümkünse neden olan ilac n dozu azalt l r ya da kesilir. Bafllang çta antipsikotik ilac n kesilmesinden sonra GD bulgular kötüleflebilir. kinci ad m olarak, tedavi ikinci kuflak antipsikotiklerle, özellikle de klozapin ile de ifltirilebilir (2). kinci kuflak antipsikotik olarak gelifltirilen risperidon birinci kuflak antipsikotiklere benzer flekilde parkinsonizm ve GD ye neden olabilir (48-49). Klozapin (50,51), ketiapin (52) ve ziprasidona (53) ba l GD, olanzapine ba l GD (54) ve GDt (55) olgular da bildirilmifltir. Bununla beraber ikinci kuflak antipsikotik kullan - m yla iliflkili GD, birinci kuflak antipsikotiklere göre çok daha azd r. Birinci kuflak antipsikotik ilaçlar öncelikli olarak D2 reseptörlerini bloke ederken, ikinci kuflak antipsikotikler dopaminerjik, serotonerjik, α-adrenerjik, histaminerjik ve muskarinik reseptörlere de iflen derecelerde affinite gösterirler (2,11). Klozapinin GD, geç akatizi (GA) ve GDt yi iyilefltirdi ine dair bildiriler mevcuttur (56-59). Klozapinin dopamin D4 reseptörlerine affinitesi D2 reseptörlerinden daha fazlad r. D4 reseptörleri D2 reseptör ailesinin üyesidir ve antipsikotik etki ile iliflkili reseptör olabilece i öne sürülmüfltür (60). D4 reseptörlerinin limbik bölgeyle s n rl oldu u düflünülmektedir. Bu da klozapinin ekstrapiramidal yan etki olas l n n düflük olmas n aç klayabilir (61). Klonazepam n GABA reseptörlerine olas indirekt etkisi ile, GD nin belirli tiplerinin, özellikle de hafif formlar n n tedavisinde etkinli i bildirilmifltir (62). Ancak klozapin alan bir hastaya klonazepam baflland nda, bu kombinasyon solunum depresyonuna neden olabilir (63). GABA-B reseptör agonisti baklofenin antidopaminerjik ilaçlarla birlikte ya da tek bafl na kullan m n n GD tedavisinde baflar s s n rl d r (64). Sodyum valproat ve vigabatrinin GD li hastalar n küçük bir grubunun tedavisinde hafif etkili oldu u bildirilmifltir (65). Klonidinin, hastalar n %75 inde GD belirtilerini orta derecede iyilefltirdi i saptanm flt r (66). Kalsiyum kanal antagonisti olan verapamil ile de di er tedavilere dirençli 3 GD li hastada belirgin düzelme gözelenmifltir (67). Rezerpin ve tetrabenazin gibi dopamin tüketici ilaçlar GD tedavisinde etkili bulunmufltur (68,69). Yüksek doz ( IU/gün) E vitamini (α-tokoferol) gibi antioksidanlar GD proflaksisi ve tedavisinde umut verici gözükmektedirler. Etkilerinin bazal ganglionlarda serbest radikal toksisitesi üzerine oldu u düflünülmektedir (70). GEÇ D STON Distoni s kl kla bükücü, döndürücü nitelikte olan, geçici ya da kal c anormal postüre yol açan, istemsiz, süre en ve tekrarlay c kas kas lmalar ile karakterize bir hareket bozuklu udur (71). Uzun süreli antipsikotik tedavisi sonras geliflen geç distoni (GDt) idiyopatik torsiyon distonisine benzer. Fokal, segmental ya da jeneralize olabilir. En s k olarak kranial ve servikal bölgelerde bafllar (%80). Blefarospazm ve servikal distoni (torti-, retro-, latero- ya da ante-kollis) s k bafllang ç fleklidir. Oromandibular, lingual, labial ve faringeal distoni fleklinde de olabilir. Laringeal ve faringeal kaslarda geliflmesi ciddi problemlere yol açabilir. Servikal distoni bafllang c ndan önce boyun a r s olabilir. Kol, gövde ya da bacak distonisi fleklinde daha az oranda görülür. GDt genç hastalarda yafll olanlarla karfl laflt r ld nda daha h zl yay lma e ilimindedir. GD, akatizi ya da miyoklonusu kapsayan di er ilaca ba l hareket bozukluklar ile birlikte görülebilir. Birçok çal flmada GD nin bir varyant olarak s n fland r lm flt r. GD den farkl olarak GDt eriflkinler gibi çocuklarda da gözlenir ve anti- 266 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 16, Say : 4, 2006 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 16, N.: 4,

5 O. Öztürk, E. Kurt, T. Oral kolinerjik ilaçlarla düzelme olabilir. Patolojisindeki biyokimyasal de ifliklikler tam olarak bilinmemekle birlikte kolinerjik sistemdeki de ifliklikler üzerinde durulmaktad r (2,72,73). Uzun dönem antipsikotik tedavi alanlarda prevalans %1.5-4 oran nda belirlenmifltir (74). On bir kesitsel çal flman n hepsi birlikte de erlendirildi inde prevalans oranlar % aras nda de iflirken, ortalama prevalans %2.7 bulunmufltur (11). GD ile karfl laflt r ld nda GDt nin ortalama bafllang ç yafl daha erkendir (75). Erkek cinsiyet yatk nl birçok çal flmada bildirilmifltir (11). GDt süre en bir bozukluk olarak ele al nmakla beraber, kendili inden iyileflmeler de mevcuttur (76). Klasik GD de görülen stereotipiden farkl olarak GDt de antikolinerjik ilaçlarla düzelme gözlenir. Rezerpin ve tetrabenazin gibi dopamin tüketici ilaçlar da tedavide etkilidirler (77). Dopamin tüketici ilaçlar ile antikolinerjiklerin birlikte verilmesinin GDt li hastalar n %50 sinde etkili oldu u bulunmufltur (13). Klonazepam n da distonik semptomlar üzerine yararl etkileri bildirilmifl ve GDt deki etkinli inin bukko-linguo-mandibular sendromdan daha fazla oldu u saptanm flt r (62). Klozapinin GDt tedavisinde etkin oldu u bildirilmifltir (59). Botulinum toksin injeksiyonlar ise medikal tedaviye cevap vermeyen fokal GDt de tedavi seçene i olarak göz önünde bulundurulabilir (78). Pisa Sendromu (Pleurothotonus) uzun süreli antipsikotik kullan m sonras geliflen gövde distonisidir. Büyük ço unlu u uzun süreli antipsikotik kullan m sonras görülse de daha az s kl kta kolinesteraz inhibitörleri ve antiemetikler gibi ilaçlarla, idiyopatik olarak ve nörodejeneratif hastal klarda da geliflti i bildirilmifltir. laca ba l geliflen Pisa sendromu için kad nlar n ve organik beyin de iflikli i olan yafll hastalar n yatk nl mevcuttur. Baz hastalarda akut olarak geliflirken, di- erlerinde GDt ye benzer flekilde geliflir. GDt ye benzer flekilde, nispeten yüksek doz antikolinerjik ilaçlara GD den daha iyi yan t verir. GDt den fark ise Pisa sendromunda antipsikotik ilac n kesilmesi ile anlaml düzelme gözlenmesidir. Patofizyolojisinde dopaminerjik-kolinerjik dengesizlik, serotonerjik ya da noradrenerjik ifllev bozuklu u üzerinde durulmaktad r (79). Sachdev taraf ndan GDt si olmayan 5 hastada geç blefarospazm tan mlanm flt r. Hastalar n dördünde antipsikotik kullan l rken, birinde ilaç kesildi inde gözlenmifltir (80). Yorgunluk, anksiyete ve fl k semptomlar n fliddetini artt r rken, istirahat ve uyku azalt r. Tedavisinde, baz vakalarda antipsikotik dozunun azalt lmas ya da kesilmesi etkili olabilir. Ek olarak antikolinerjik ilaçlar, dopamin tüketici ilaçlar, benzodiazepinler, klozapin ve botulinum toksini denenebilir (2). Antipsikotik kullanan flizofrenlerde geç okulojirik kriz de bildirilmifltir (81). GEÇ AKAT Z Akatizide klinik olarak, öznel huzursuzlukla birlikte, yerinde duramama ve sürekli hareket etme iste i bulunur. S kl kla stereotipik hareketler efllik eder. Antipsikotiklerle iliflkili akatizi bafllang ç zaman na ve devaml l na göre alt tiplere ayr lm flt r. Akatizinin en iyi tan - nan tipi olan akut akatizi antipsikotik ilac n bafllang - c ndan sonra saatler ya da günler içinde bafllar. Genellikle bafllang c ilk 2 hafta içindedir ve hemen her zaman ilk 6 hafta içinde bafllar (82). Antipsikotik ilaçlarla uzun süre tedavi edilen bir hastada akatizi geliflmesi geç akatizi (GA) olarak adland r lmaktad r. Yak n zamanda ilaç dozunda ya da tipinde de ifliklik olmamas ya da potansiyel olarak antiakatizik etkinli i olan tedavinin kesilmemifl olmas gerekmektedir (83-85). Antipsikotik ilaç dozunun önemli miktarda azalt lmas ya da kesilmesinden günler-haftalar sonra geliflen akatizi de çekilme (withdrawal) akatizisi olarak s n fland r l r (85,86). Akatizi süresi temel al narak s n fland r ld nda, 3 ay ya da daha uzun süre devam eden akatiziye kronik akatizi denmesi önerilmektedir (87). Kronik akatizi akut, geç ya da çekilme bafllang çl olabilir. Akatizinin en fazla göze çarpan özelli i öznel s k nt ve huzursuzluktur. Hafif formunda belirsiz bir endifle, korku hissi, irritabilite, disfori, sab rs zl k ya da genel huzursuzluk olabilir. Otururken ya da ayakta dururken bacaklar fliddetli hareket ettirme arzusu ve sonunda ad mlama gözlenebilir. Hareket etme arzusu karfl konulamaz olabilir ve s kl kla kiflinin zihni bu düflünce ile meflguldür. Hastalar ayn pozisyonda uzun süre kalamazlar. GA li ço u hasta otururken bacaklar n stereotipik bir flekilde yukar -afla ya da içe-d fla hareket ettirmekle meflguldür. Otururken k m ldanma ya da ilerigeri sallanma fleklinde gövdesel hareketler ve solunum düzensizlikleri de (nefes nefese kalma, homurtu, inleme ya da ba rma) sergileyebilirler (88). Özellikle ayaktan aya a a rl de ifltirme ya da oldu u yerde Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 16, Say : 4, 2006 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 16, N.: 4,

6 laca ba l geç bafllang çl hareket bozukluklar ad mlama, bacaklar hareketsiz tutmakta zorlanma, hareketsiz duramama hissi ve otururken vücut pozisyonunu de ifltirme, akatizinin ay rdedici özellikleridir (72). Fakat bu özellikler her hastada bulunmaz. Çok fliddetli olgular n d fl nda, hastalar hareketleri k sa bir süre için istemli olarak bask layabilirler. Hareketlerin di- er bir özelli i de zamanla belirgin de iflkenlik göstermeleri ve uyku s ras nda görülmemeleridir (85). GA li hastalar n ço unda GD de bulunmas ndan dolay, anormal hareketlerin baz s n n asl nda GD nin parças olup olmad ndan emin olmak s kl kla zordur. GD de hareketler yo unlaflma gerektiren ifllerle aktive olurken, GA de ise bask lanabilirler. E er harekete, fliddetli bir hareket etme arzusu öncülük ediyorsa ve k sa bir süre için istemli olarak bask lanabiliyorsa, diskinetik hareketlerden çok akatizi olarak ele al nmas önerilmektedir (85). Yay nlanan birkaç kesitsel çal flma, uzun dönem antipsikotik tedavi alan hastalar n anlaml bir k sm nda (%0.6-40, ortalama %30) akatizi geliflti ini öne sürer (83,85,89,90). Birinci kuflak antipsikotik ilaçlar n hepsi GA etyolojisinde sorumlu tutulmufltur (91). Klozapini sabit dozda alan bir hasta grubunda yap lan bir çal flmada akatizi prevalans %7.3 dür; fakat bu hastalar n hepsi önceden birinci kuflak antipsikotiklerle tedavi edilmifllerdir. Risperidon ve birinci kuflak antipsikotiklerle sabit dozda tedavi edilen hastalarda akatizi prevalans s ras yla %13 ve %23.8 bulunmufltur (92). GA geliflimi için saptanan kesin bir risk faktörü yoktur. leri yafl, kad n cinsiyet, demir eksikli i, flizofrenlerde negatif semptomlar n olmas, biliflsel ifllev bozuklu- u ve affektif bozukluk tan s n n GA riskini art rmas olas d r (93). Akatizi, uzun süre antipsikotik alan mental retarde kiflilerde de yayg n olarak görülür (32). GA nin patofizyolojisi tam olarak bilinmemekte olup, yaklafl mlar ço unlukla spekülatiftir. Dopaminerjik düzenekler hayli dikkat çekmifltir. GD için önerilmifl olan dopamin reseptör afl r duyarl l hipotezinin GA yi aç klayabilece i ileri sürülmüfltür (88). Baz hastalarda GA nin nesnel belirtilerinin düflük doz apomorfin ile düzeldi inin bildirilmesi bu hipotezle çeliflir (94). Di er olas düzenek, kronik antipsikotik tedaviyi izleyen noradrenalin reseptör afl r duyarl l n n geliflmesidir (95). Kolinerjik, GABA erjik ve opioid düzeneklerin rolleri de GA de öne sürülmüfltür. Ayr ca GD için öne sürüldü ü gibi, antipsikotikler taraf ndan oluflturulan serbest radikal ve eksitotoksik düzeneklerden dolay oluflan beyin hasar n n GA gelifliminde rol almas olas d r (85). GA nin tedavisi etkin olamad için ideal strateji, geliflmesinin önlemesidir. Tan konuldu unda ilk ad m antipsikotik kullan m n de erlendirmektir. deal olan ilac n kesilmesidir, ancak bu pratik bir yaklafl m de ildir. lac n kesilmesi geçici bir kötüleflmeye neden olabilir ama uzun sürede çözüme götürür. lac kesmek mümkün de ilse dozu azalt l r ya da alternatif ilaçlar önerilir. kinci kuflak antipsikotikler alternatif olabilir. Klozapinin GA li hastalar iyilefltirdi ine dair ileri sürülen bir görüfl vard r, fakat bunun iyileflmeye katk da bulunup bulunmad aç k de ildir (96,97). Antikolinerjik ilaçlar ve propranolol ile tedaviyle ilgili farkl sonuçlar mevcuttur (88). Klonidin ve fenoksibenzamin de birkaç olguda denenmifl baflar l sonuçlar al namam flt r. Benzodiazepin ve opiatlar n faydal oldu una dair vaka bildirimleri mevcuttur (88, 98). Tetrabenazinin etkili oldu- u bildirilmifltir (99). Olas patofizyolojik düzeneklerden biri olan dopamin/serotonin dengesizli ine dayan larak akatizi tedavisinde 5-HT2A/2C antagonisti olan mianserin ve mirtazapin de denenmektedir. Akut akatizide etkili olduklar n bildiren yay nlar vard r (100,101). GEÇ PARK NSON ZM laçlara ba l parkinsonizm, idiyopatik Parkinson hastal ndan sonra, pakinsonizm nedenleri aras nda ikinci s rada yer almaktad r (102). Klinik olarak idiyopatik Parkinson hastal na benzemekle birlikte, genellikle belirtilerin bafllang c bilateraldir ve s kl kla GD ile birlikte bulunur (103). laca ba l geliflen parkinsonizm, genellikle kronik antipsikotik tedavi s ras nda görülen GD den farkl olarak, tedavi bafllang c ndan sonra erken dönemde geliflen ekstrapiramidal sendromun bir parças say l r (44,104). Parkinsonizm bulgular sabit dozda uzun süreli antipsikotik alan yafll hastalarda da görülebilir. Literatürde geç parkinsonizm olgular bildirilmekle birlikte, veriler s n rl olup, gerçekten ilaca ba l geç parkinsonizmin var olup olmad belirsizdir. Van Harten ve arkadafllar uzun süreli antipsikotik kullan - m olan hastalarda %12.9 oran nda GD ve parkinsonizm birlikteli i saptam fllard r. Bu iki sendromun birlikteli i, GD ve parkinsonizmin temelinde karfl t patofizyolojik düzenekler oldu u hipotezi ile çeliflmektedir (3). Baflka bir hipotez de, hayvan modellerinden elde edilmifltir. 268 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 16, Say : 4, 2006 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 16, N.: 4,

7 O. Öztürk, E. Kurt, T. Oral Bu modele göre antipsikoti e ba l kronik glutamaterjik afl r aktiviteyle oluflturulan eksitotoksisitenin, GD ve parkinsonizmin birlikte gözlenmesine neden olabilece i varsay lm flt r (4). Ayr ca yafll hastalarda var olan subklinik idiopatik Parkinson hastal n n, antipsikotikler taraf ndan ortaya ç kar labilece i öne sürülmekte ve bunun, ilaçlar taraf ndan oluflturulan sitotoksik serbest radikallerin, nigrostriatal nöronlar n dejenerasyonunu h zland r lmas yla oluflabilece i varsay lmaktad r (1,2,5,6,102). Olas geç parkinsonizmin mekanizmas, striatal dopamin reseptörlerinin blokaj yla, asetilkolindopamin iliflkisindeki dengesizlik de olabilir (105). Antipsikotik kullan m s ras nda parkinsonizm bulgular geliflen hastada, ilac n kesilmesi ile parkinsonizm düzelebilir; oysa hastada idiyopatik Parkinson hastal mevcutsa, bafllang çtaki düzelmeden sonra ilerleyici olarak kötüleflme olacakt r (104). GEÇ TREMOR Tremor tipik olarak distal ekstremitelerde, daha az s kl kta da bafl, boyun, çene ve ses tellerinde görülebilen istemsiz, ritmik sal n mlard r (106). Geç tremoru, ilk olarak Stacy ve Jankovic GD nin farkl bir klinik varyant olarak tan mlam fllard r. Befl hastada, tremorun kronik antipsikotik tedavi s ras nda geliflti i, tüm ekstremitelerde 3-5 Hz frekans nda, istirahat ve aksiyonda gözlendi i ve tetrabenazin tedavisi ile düzeldi i bildirilmifltir (107). Metoklopramide ba l da geç tremor vakas bildirilmifltir (108). Risk faktörleri kesin olarak belirlenmifl olmamakla birlikte esansiyel tremoru olan hastalar n, kad nlar n ve yafll kiflilerin geç tremor gelifltirme riskinin daha fazla oldu u san lmaktad r (109). Geç tremor di er parkinsonien özelliklerin olmamas, esansiyel tremor ve parkinsonizm için kullan lan klasik tedavilere cevap vermemesi ve tetrabenazin ile belirgin düzelme gözlenmesi ile di er ritmik hareket bozukluklar ndan ayr - l r (107). Tedavide klozapin de faydal olabilir (2). Uzun süreli antipsikotik ilaç kullan m na ba l geliflen tavflan sendromunda tavflan n çi neme hareketine benzer flekilde ritmik a z ve dudak hareketleri görülür. Yaklafl k 5 Hz olacak flekilde, dil tutulumu olmadan sadece dikey hareketleri içerir. Birinci kuflak antipsikotik ilaç kullananlarda prevalans % oran nda bildirilmifltir. S kl kla oral GD olarak yanl fl teflhis edilir. Dil hareketlerinin tavflan sendromunda gözlenmemesi ile oral GD den ayr l r. Tedavide ilk ad m mümkünse antipsikotik dozunu azaltmakt r. Antikolinerjik ilaçlar etkili olabilir (110). GEÇ TOURETT ZM Uzun süreli antipsikotik ilaç kullan m na ba l geç tik bozuklu u ve tourettizm de geliflebilir (2,11). Tourette sendromu motor-vokal tikler ve çeflitli davran fl problemleri ile karakterize nörodavran flsal bir hastal kt r. Geç tourettizm ise edinilmifl tourettizm olarak kabul edilmifltir (11,111). Bildirilen hastalar n hepsinde, kronik antipsikotik tedaviyi izleyen anormal hareketler ve sesler, eriflkin dönemde akut olarak bafllam flt r (112). Primer Tourette sendromu genellikle 2-15 yafllar aras nda bafllarken, geç tourettizmin bafllang c, hayat n geç dönemlerine kadar uzayabilir (113). Tedavide klonazepama yan t al nm fl vaka bildirimi mevcuttur (114). Geç tik bozuklu unda e er mümkünse neden olan antipsikotik kesilir, ikinci kuflak antipsikotikle de- ifltirilebilir. Baz hastalarda pimozid ve klonidin yararl olabilir (2). GEÇ M YOKLONUS Miyoklonus, gövde ya da ekstremite kas gruplar n n senkronize ya da asenkronize kas lmalar sonucu ani, k sa süreli, flimflek çakar gibi h zl, atma, s çrama fleklinde istemsiz, tekrarlay c hareketlerle karakterize bir hareket bozuklu udur (115). Fokal, multifokal ya da jeneralize olabilir. Spontan olarak ya da aksiyon girifliminde gözlenebilir ve iflitsel, görsel, dokunsal ya da müsküler uyaranlarla tetiklenebilir (116). Yüz, gövde ve ekstremitelerde görülebilir (2). Az say da olguda miyoklonus GD nin hakim özelli i olarak bildirilmifltir (117). SONUÇ laç kullan m na ikincil geliflen hareket bozukluklar, klinik pratikte görülen ekstrapiramidal bozukluklar n büyük k sm n oluflturmakta ve hem nöroloji hem de psikiyatride önemli bir klinik problem olmaya devam etmektedir. Geç sendromlar klinik olarak farkl flekillerde ortaya ç kabilmekte ve bazen iki ya da daha fazlas ayn hastada görülebilmektedir. Bazen yersiz olarak Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 16, Say : 4, 2006 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 16, N.: 4,

8 laca ba l geç bafllang çl hareket bozukluklar da reçete edilebilen antipsikotik ilaçlar n yol açt bu sorunlar n en kötü yan baz lar n n geri dönüflümsüz olabilmeleridir. Sonuç olarak antipsikotikler ve hareket bozukluklar na neden oldu u bilinen di er ilaçlar, tedaviye bafllamadan önce tüm riskleri ve yararlar de- erlendirilerek kullan lmal d r. Halen en ideal yaklafl m bu bozukluklar n, geliflmeden önlenmesidir. Bu da antipsikotik ilaçlar n sadece kesin endikasyon oldu unda ve en düflük etkili dozda kullan lmas ile baflar labilir. Ayr ca antipsikotik ilaç kullanan hastalarda de erlendirme ölçekleri kullan larak, anormal istemsiz hareketler düzenli olarak de erlendirilmelidir. Kaynaklar: 1. Fernandez HH, Friedman JH. Classification and treatment of tardive syndromes. Neurologist 2003; 9: Vernon GM. Drug-induced and tardive movement disorders. J Neurosci Nurs 1991; 23: Van Harten PN, Hoek HW, Matroos GE, Koeter M, Kahn RS. The inter-relationships of tardive dyskinesia, parkinsonism, akathisia and tardive dystonia: the Curacao Extrapyramidal Syndromes Study II. Schizophr Res 1997; 26: Gunne LM, Andren PE. An animal model for coexisting tardive dyskinesia and tardive parkinsonism: a glutamate hypothesis for tardive dyskinesia. Clin Neuropharmacol 1993; 6: Marsalek M. Tardive drug-induced extrapyramidal syndromes. Pharmacopsychiatry 2000; 33: Melamed E, Achiron A, Shapira A, Davidovicz S. Persistent and progressive parkinsonism after discontinuation of chronic neuroleptic therapy: an additional tardive syndrome? Clin Neuropharmacol 1991; 14: Weiner WJ, Lang AE. Movement Disorders: A Comprehensive Survey. Mount Kisco. Futura Publishing Company Inc, 1989: Stacy M, Jankovic J. Tardive Dyskinesia. Curr Opin Neurol Neurosurg 1991; 4: Baldessarini RJ, Cole JD, Davis JM, Gardos G, Preskorn SH, Simpson GM, Tarsy D. Tardive dyskinesia: Summary of a Task Force Report of the American Psychiatric Association. Am J Psychiatry 1980; 137: Jeste DV, Lacro JP, Palmer B, Rockwell E, Harris J, Caliguiri MP. Incidence of tardive dyskinesia in early stages of low-dose treatment with typical neuroleptics in older patients. Am J psychiatry 1999; 156: De Leon ML, Jankovic J. Clinical Features and Management of Classic Tardive Dyskinesia, Tardive Myoclonus, Tardive Tremor, and Tardive Tourettism. In: Sethi KD (editor). Drug-Induced Movement Disorders. New York:Marcel Dekker Inc, 2004: Jankovic J. Tardive syndromes and other drug induced movement disorders. Clin Neuropharmacol 1995; 18: Gershanik OS. Drug-induced dyskinesias. In:Jankovic J, Tolossa E (editors). Parkinson s Disease and Movement Disorders. 3rd ed.. Baltimore:Williams & Wilkins, 1998: Kane JM, Smith J. Tardive dyskinesia: prevalence of risk factors, Arch Gen Psychiatry 1982; 39: Yassa R, Jeste DV. Gender differences in tardive dyskinesia: A critical review of the literature. Schizophr Bull 1992; 18: Lieberman J, Kane JM, Woerner M, Weinhold P. Prevalence of tardive dyskinesia in elderly samples. Psychopharmacol Bull 1984; 20: Waddington Jl. Schizophrenia, affective psychoses and other disorders treated with neuroleptic drugs: The enigma of tardive dyskinesia, its neurological determinants and the conflict of paradigms. Int Rev Neurobiol 1989; 31: Chong SA, Sachdev PS. The Epidemiology of Tardive Dyskinesia. In: Sethi KD (editor). Drug- Induced Movement Disorders. New York: Marcel Dekker Inc, 2004: Smith JM, Baldessarini RJ. Changes in prevalence, severity and recovery in tardive dyskinesia with age. Arch Gen Psychiatry 1980; 37: Kane JM, Jeste DV, Barnes TRE, Casey DE, Cole JO, Davis JM, Gualtieri CT, Schooler NR, Sprague RL, Wettstein RM. Tardive dyskinesia: A task force report of the American Psychiatric Association. Washington, DC: American Psychiatric Press, Barnes TRE. The present status of tardive dyskinesia and akathisia in the treatment schizophrenia. Psychiatric Dev 1987; 4: Caligiuri MP, Lacro JP, Rockwell E, Mcadams LA, Jeste DV. Incidence and risk factors for severe tardive dyskinesia in older patients. Br J Psychiatry 1997; 171: Csernansky JG, Grabowski K, Cervantes J, Kaplan J, Yesavage JA. Fluphenazine decanoate and tardive dyskinesia: a possible association. Am J Psychiatry 1981; 138(10): Jibson MD, Tandon R. New atypical antipsychotic medications. J Psychiatr Res 1998; 32: Kapur S, Remington G. Serotonin-dopamine interaction and its relevance to schizophrenia. Am J Psychiatry 1996; 153: Muscettola G, Pampallona S, Barbato G, Casiella M, Bollini P. Persistent tardive dyskinesia: demographic and pharmacological risk factors. Acta Psychiatr Scand 1993; 87: Youssef H, Lyster F. Familial psychosis and vulnerability to tardive dyskinesia. Int Clin Psychopharmacol 1989; 4: Ganzini L, Heintz RT, Hoffman WF, Casey DE. The prevalence of tardive dyskinesia in neuroleptic treated diabetics. A controlled study. Arch Gen Psychiatry 1991; 48: Lozovsky D, Saller CF, Kopin IJ. Dopamine receptor binding is increased in diabetic rats. Science 1981; 214(4524): Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 16, Say : 4, 2006 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 16, N.: 4,

9 O. Öztürk, E. Kurt, T. Oral 30. Kane JM, Woerner M, Weihold P, Wegner J, Kinon B, Borenstein M. Incidence of tardive dyskinesia: Five-year data from a prospective study. Psychopharmacol Bull 1984; 20: Waddington JL, Youssef HA, Dolphin C, Kinsella A. Cognitive dysfunction, negative symptoms, and tardive dyskinesia in schizophrenia. Arch Gen Psychiatry 1987; 44: Sachdev P. Drug-induced movement disorders in institutionalized adults with mental retardation: Clinical characteristics and risk factors. Austral N Z J Psychiatry 1992; 26: Jeste DV, Caliguiri MP, Paulsen JS, Heaton RK, Lacro JP, Harris MJ, Bailey A, Fell RL, McAdams LA. Risk of tardive dyskinesia in older patients: A prospective longitudinal study of 266 patients. Arch Gen Psychiatry 1995; 52: Saltz BL, Woerner MG, Kane JM, Lieberman JA, Bergmann KJ, Blan K, Klobernzer J, Kahaner K. Prospective study of tardive dyskinesia incidence in the elderly. JAMA 1991; 266: Yassa R, Lal S, Korspassy A, Ally J. Nicotine exposure and tardive dyskinesia. Biol Psychiatry 1987; 22: Dixon L, Weiden PJ, Haas G, Sweeney J, Frances AJ. Increased tardive dyskinesia in alcohol- abusing schizophrenic patients. Compr Psychiatry 1992; 33: Wirshing DA, Bartzokis G, Pierre JM, Wirshing WC, Sun A, Tishler TA, Mardr SR. Tardive dyskinesia and serum iron indices. Biol Psychiatry 1998; 44: Kulkarni SK, Naidu PS. Pathophysiology and drug therapy of tardive dyskinesia: current concepts and future perspectives. Drugs Today (Barc) 2003; 39: Weiner WJ, Lang AE. Movement Disorders: A Comprehensive Survey. Mount Kisco. Futura Publishing Company Inc, 1989: Goetz CG. Tardive dyskinesias. In Watt RL, Koller WC (editors). Movement Disorders: Neurologic Principles and Practice. New York: McGraw-Hill, 1997: Cardoso F, Jankovic J. Dystonia and Dyskinesia. The Psychiatry Clinics of North America. 1997; 20: Gerlach J. Pathophysiological mechanisms underlying tardive dyskinesia. Acta Psychiatr Scand 1985; 77: Meltzer HY. The mechanism of action of novel antipsychotic drugs. Schizophrenia Bull 1991; 2: Casey DE. Pathophysiology of antipsychotic drug-induced movement disorders. J Clin Psychiatry 2004;65(Suppl 9): Lerer B, Segman RH, Fangerau H, Daly AK, Basile VS, Cavallaro R, Aschauer HN, McCreadie RG, Ohlraun S, Ferrier N, Masellis M, Verga M, Scharfetter J, Rietschel M, Lovlie R, Levy UH, Meltzer HY, Kennedy JL, Steen VM, Macciardi F. Pharmacogenetics of tardive dyskinesia: Combined analysis of 780 patients supports association with dopamine D3 receptor gene Ser9Gly polymorphisim. Neuropsychopharmacology 2002; 27: Hori H, Ohmori O, Shinkai T, Kojima H, Nakamura J. Association between three functional polymorphisims of dopamine D2 receptor gene and tardive dyskinesia in schizophrenia. Am J Med Genet 2001; 105: Herken H, Erdal ME, Böke Ö, Savas HA. Tardive dyskinesia is not associated with the polymorphisms of 5-HT2A receptor gene, serotonin transporter gene and catechol-o- methyltransferase gene. European Psychiatry 2003; 18: Rosebush PI, Mazurek MF. Neurologic side effect in neurolepticnaive patients treated with haloperidol or risperidone. Neurology 1999; 52: Bassitt DP, de Souza Lobo Garcia L. Risperidone-induced tardive dyskinesia. Pharmacopsychiatry 2000; 33: Miller DD. Clozapine and tardive dyskinesia. Am J Psychiatry 2000; 160: Ertugrul A, Demir B. Clozapine-induced tardive dyskinesia: a case report. Prog Neuropsychopharmacol Biol Psychiatry 2005; 29: Ghaemi SN, Ko JY. Quetiapine-related tardive dyskinesia. Am J Psychiatry 2001; 158: Sharma A, Ramaswamy S, Dewan VK. Resolution of ziprasidonerelated tardive dyskinesia with a switch to aripiprazole. Prim Care Companion J Clin Psychiatry 2005; 7: Çayköylü A, Ayd n N, Karalar F. kinci kuflak antipsikotiklerle ortaya ç kan bir geç diskinezi ve süpersensitivite psikozu olgusu. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 2001; 11: Dunayevich E, Strakowski SM. Olanzapine-induced tardive dystonia. Am J Psychiatry 1999; 156: Kundakç T. Geç diskinezili ve dirençli bir katotonik flizofreni olgusunda klozapin tedavisi. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 1998; 8: Uzun Ö, Özflahin A, Sürmeli A, Battal S. Tardiv diskinezi tedavisinde klozapin: Üç olgu nedeniyle. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 1997; 7: Bassitt DP, Neto MRL. Clozapine efficacy in tardive dyskinesia in schizophrenic patients. Eur Arch Psychiatr Clin Neurosurg 1998; 248: Trugman JM, Leadbetter R, Zalis ME, Burgdorf RO, Wooten GF. Treatment of severe axial tardive dystonia with clozapine: A case report and hypothesis. Move Disord 1994; 9: Seeman P, Guan HC, VanTol HH. Dopamine D4 receptors are elevated in schizophrenia. Nature 1993; 365: Reynolds GP. Antipsychotic drug mechanisms and neurotransmitter systems in schizophrenia. Acta Psychiatr Scand 1994; 89(suppl 380): Thaker GK, Nguyen JA, Strauss ME. Clonazepam treatment of tardive dyskinesias: A practical GABA mimetic strategy. Am J Psychiatry 1990; 147: Egan MF, Apud J, Wyatt RJ. Treatment tardive dyskinesia. Schhizophrenia Bull 1997; 23: Korsgaard S. Baclofen (Lioresal) in the treatment of neurolepticinduced tardive dyskinesia. Acta Psychiatr Scand 1976; 54: Srinivasan J, Richens A. A risk-benefit assessment of vigabatrin in the treatment of neurological disorders. Drug Safety 1994; 10: Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 16, Say : 4, 2006 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 16, N.: 4,

10 laca ba l geç bafllang çl hareket bozukluklar 66. Nishikawa T, Tanaka M, Tsuda A, Koga I, Uchida Y. Clonidine therapy for tardive dyskinesia and related syndromes. Clin Neuropharmacol 1984; 7: Ovsiew F, Meador K, Sethi K. Verapamil for severe hyperkinetic movement disorders. Move Disord 1998; 13: Sato S, Daly R, Peters H. Reserpine therapy of phenothiazine induced dyskinesia. Dis Nerv Syst 1971; 32: Jankovic J, Orman J. Tetrabenazine therapy of dystonia, chorea, tics, and other dyskinesias. Neurology 1988; 38: Lohr JB, Cadet JL, Lohr MA, Jeste DV, Wyatt RJ. Alpha-tocopherol in tardive dtskinesia. Lancet 1987; 18: Jankovic J, Fahn S. Dystonic disorders. In:Jankovic J, Tolosa E (editors). Parkinson s Disease and Movement Disorders. 3rd ed.. Baltimore:Williams & Wilkins, 1998: Gervin M, Barnes TRE. Assessment of drug-related movement disorders in schizophrenia. Advances in Psychiatric Treatment 2000; 6: Van Harten PN, Kahn RS. Tardive dystonia. Schizophr Bull 1999; 25(4): Raja M. Tardive dystonia: prevalence, risk factors and comparison with tardive dyskinesia in a population of 200 acute psychiatric inpatients. European Archives of Psychiatry and Clinical Neuroscience 1995; 245: Gimenez-Roldan S, Mateo D, Bartolome P. Tardive dystonia and severe tardive dyskinesia. A comparison of risk factors and prognosis. Acta Psychiatr Scand 1985; 71: Kiriakakis V, Bhatia KP, Quinn NP, Marsden CD. The natural history of tardive dystonia. A long term follow-up study of 107 cases. Brain 1998; 121: Kang UJ, Burke RE, Fahn F. Natural history and treatment of tardive dystonia. Move Disord 1986; 1: Chatterjee A, Gordon MF, Giladi N, Trosh R. Botulinum toxin in the treatment of tardive dystonia. J Clin Psychopharmacol 1997; 17: Suzuki T, Matsuzaka H. Drug-induced Pisa syndrome (pleurothotonus): epidemiology and management. CNS Drugs 2002; 16: Sachdev P. Tardive blepharospasm. Mov Disord 1998; 13: Sachdev P. Tardive and chronically recurrent oculogyric crises. Mov Disord 1993; 8: Sachdev P, Kruk J. Clinical characteristics and risk factors for acute neuroleptic-induced akathisia. Arch Gen Psychiatry 1994; 51: Barnes TR, Braude WM. Akathisia variants and tardive dyskinesia. Arch Gen Psychiatry 1985; 42: Stahl SM. Akathisia and tardive dyskinesia. Changing concepts. Arch Gen Psychiatry 1985; 42: Sachdev P. Akathisia and Restless Legs. New York: Cambridge Universty Press, Lang AE. Withdrawal akathisia: Case reports and a proposed classification of chronic akathisia. Move Disord 1994; 9: Sachdev P. Research diagnostic criteria for drug-induced akathisia: A proposal. Psychopharmacology 1994; 114: Sachdev PS. Acute and Tardive Drug-Induced Akathisia. In: Sethi KD, Ed. Drug-Induced Mov Disord 2004: Gibb WR, Lees AJ. The clinical phenomenon of akathisia. J Neurol Neurosurg Psychiatry 1986; 49: Muscettola G, Barbato G, Pampallona S, Casiello M, Bollini P. Extrapyramidal syndromes in neuroleptic-treated patients: Prevalence, risk factors, and association with tardive dyskinesia. J Clin Psychopharmacol 1999; 19: McCreadie RG, Robertson LJ, Wiles DH. The Nithsdale Schizophrenia Surveys. IX: Akathisia, parkinsonism, tardive dyskinesia and plasma neuroleptic levels. Br J Psychiatry 1992;160: Miller CH, Mohr F, Umbricht D, Woerner M, Fleischhacker WW, Lieberman JA. The prevalence of acute extrapyramidal signs and symptoms in patients treated with clozapine, risperidone, and conventional antipsychotics. J Clin Psychiatry 1998; 59: Sachdev P, Hume F, Toohey P, Doutney C. Negative symptoms, cognitive dysfunction, tardive akathisia and tardive dyskinesia. Acta Psychiatr Scand 1996; 93: Sachdev P, Loneragan C. Low-dose apomorphine challenge in tardive akathisia. Neurology 1993; 43: Bartels J, Gaertner HJ, Golfinopoulos GG. Akathisia syndrome: Involvement of noradrenergic mechanisms. J Neurol Transm 1981; 52: Levin H, Chengappa KN, Kambhampati RK, Mahdavi N, Ganguli R. Should chronic treatment-refractory akathisia be an indication for the use of clozapine in schizophrenic patients. J Clin Psychiatry 1992; 53: Safferman AZ, Lieberman JA, Pollack S, Kane JM. Akathisia and clozapine treatment. J Clin Psychopharmacol 1993; 13: Burke RE, Kang UJ, Jankovic J, Miller LG, Fahn S. Tardive akathisia: An analysis of clinical features and response to open therapheutic trials. Move Disord 1989; 4: Jankovic J, Beach J. Long-term effects of tetrabenazine in hyperkinetic movement disorders. Neurology 1997; 48: Poyurovsky M, Epshtein S, Fuchs C, Schneidman M, Weizman R, Weizman A. Efficacy of low-dose mirtazapine in neurolepticinduced akathisia: a double-blind randomized placebo-controlled pilot study. J Clin Psychopharmacol 2003; 23: Poyurovsky M, Shardorodsky M, Fuchs C, Schneidman M, Weizman A. Treatment of neuroleptic-induced akathisia with the 5-HT2 antagonist mianserin. Double-blind, placebo-controlled study. Br J Psychiatry. 1999; 174: Rajput AH, Offord KP, Beard CM, Kurland LT. Epidemiology of parkinsonism: Incidence, classification and mortality. Ann Neurol 1984; 16: Montastruc JL, Llau ME, Rascol O, Senard JM. Drug-induced parkinsonism: a review. Fundam Clin Pharmacol. 1994; 8: Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 16, Say : 4, 2006 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 16, N.: 4,

11 O. Öztürk, E. Kurt, T. Oral 104. Chaudhuri KR, Nott J. Drug-Induced Parkinsonism. In: Sethi KD (editor). Drug-Induced Movement Disorders. New York:Marcel Dekker Inc, 2004: Klawans HL: The pathophysiology a drug-induced movement disorders. In: Parkinson's Disease and Movement Disorders, Jankovic J, Tolosa E (editors). Urban and Schwartzenberg. 1988: Jankovic J, Fahn S. Psysiologic and pathologic tremors. Diagnosis, mechanism and management. Ann Intern Med 1980; 93: Stacy M, Jankovic J. Tardive tremor. Move Disord 1992; 7: Tarsy D, Indorf G. Tardive tremor due to metoclopramide. Mov Disord 2002; 17: Deuschl G, Krack P. Tremors:Differential diagnosis, neurophysiology, and pharmacology. In:Jankovic J, Tolosa E (editors). Parkinson s Disease and Movement Disorders. 3rd ed.. Baltimore:Williams & Wilkins, 1998: Schwartz M, Hocherman S. Antipsychotic-induced rabbit syndrome: epidemiology, management and pathophysiology. CNS Drugs 2004; 18: Fog R, Pakkenberg H, Regeur L, Pakkenberg B. "Tardive" Tourette syndrome in relation to long-term neuroleptic treatment of multiple tics. Adv Neurol 1982; 35: Klawans HL, Nausieda PA, Goetz CC, Taner CM, Weiner WJ. Tourette-like symptoms following chronic neuroleptic therapy. Adv Neurol 1982; 35: De veaugh-geiss J. Tardive Tourette syndrome. Neurology 1980; 137: Reid SD. Neuroleptic-induced Tardive Tourette treated with clonazepam: a case report and literature review. Clin Neuropharmacol 2004; 27: Jankovic J, Pardo R. Segmental myoclonus:clinical and pharmacologic study. Arch Neurol 1986; 43: Patel V, Jankovic J. Myoclonus. In: Apel S (editor). Current Neurology. Vol. 8. Chicago:Year Book Medical, 1988: Tominaga H, Fukuzaka H, Izumi K, Koja T, Fukuda T, Fuji H, Matsumoto K, Sonoda H, Imamura K. Tardive Myoclonus. Lancet 1987; 1: 322 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 16, Say : 4, 2006 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 16, N.: 4,

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ, 2010 Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler Dr.Canan Yücesan Ankara Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Akış Sitokinler ve depresyon Duygudurum bozukluklarının

Detaylı

Bir Tardiv Akatizi-Diskinezi Vakas

Bir Tardiv Akatizi-Diskinezi Vakas Oya ÖZTÜRK *, Asl KALKAY **, Erhan KURT ***, Timuçin ORAL ****, Feriha ÖZER ***** ÖZET Baflta antipsikotik ilaçlar olmak üzere, psikiyatrik hastal klarda kullan lan çeflitli ilaçlar, hareket bozukluklar

Detaylı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman GÖRÜfiLER Uzm. Dr. Özlem Erman Son y llarda dünyadaki h zl teknolojik geliflmeye paralel olarak t p alan nda da h zl bir de iflim yaflanmakta, neredeyse her gün yeni tan, tedavi yöntemleri, yeni ilaçlar

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,

Detaylı

T bbi Makale Yaz m Kurallar

T bbi Makale Yaz m Kurallar .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Araflt rmalar ve Etik Sempozyum Dizisi No: 50 May s 2006; s. 7-11 T bbi Makale Yaz m Kurallar Dr. Sebahattin Yurdakul ÖZGÜN ARAfiTIRMA USULE

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

Antipsikotik ilaçlar

Antipsikotik ilaçlar Antipsikotik ilaçlar Etki mekanizmaları Dopamin blokajı yaparlar Mezolimbik yolda blokaj > pozitif belirtiler Mezokortikal yol > negatif belirtiler Dopamin ve serotonin blokajı yaparlar Dopamin blokajı

Detaylı

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6) over kanseri taramas ndaki yetersizli ini göstermektedir. (1) Transvaginal ultrasonografinin sensitivitesinin iyi olmas na ra men spesifitesinin yeterli olmamas kullan m n k s tlamaktad r. Son yay nlarda

Detaylı

PSİKOFARMAKOLOJİ 3. Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

PSİKOFARMAKOLOJİ 3. Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar. PSİKOFARMAKOLOJİ 3 Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar www.gunescocuk.com PSİKOZ VE ŞİZOFRENİ Şizofreni belirtilerinin altında yatan düzeneği açıklamaya çalışan başlıca

Detaylı

Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları. Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU

Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları. Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU ICSD-2 (International Classification of Sleep Disorders-version 2) 2005 Huzursuz bacaklar sendromu Uykuda periyodik hareket bozukluğu Uykuyla

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Tıpta Doktora Farmakoloji Marmara Üniversitesi 1989

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Tıpta Doktora Farmakoloji Marmara Üniversitesi 1989 Adı Soyadı: Mehmet Emin Ceylan Doğum Tarihi: 25 08 1956 Unvanı: Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Diploması Lisans Eğitimi Sivas Tıp Fakültesi Hacettepe Tıp Fakültesi Cumhuriyet

Detaylı

Olgu Sunumlar /Case Reports C. Cerit, M. Y ld z, S. Candan

Olgu Sunumlar /Case Reports C. Cerit, M. Y ld z, S. Candan Olgu Sunumlar /Case Reports C. Cerit, M. Y ld z, S. Candan Psikotik Bozuklu u Olan ve Antipsikotik laç Kullanan Hastalarda Obezite S kl ve Bir Y l n Sonunda Kilo De iflimi Cem Cerit 1, Mustafa Y ld z 2,

Detaylı

Antipsikotiklere Bağlı Geç Sendromlar: Klinik Özellikler ve Tedavi Yaklaşımları

Antipsikotiklere Bağlı Geç Sendromlar: Klinik Özellikler ve Tedavi Yaklaşımları Turkiye Klinikleri J Med Sci 2017;37(4):184-90 DERLEME DOI: 10.5336/medsci.2017-56850 Antipsikotiklere Bağlı Geç Sendromlar: Klinik Özellikler ve Tedavi Yaklaşımları Özcan UZUN, a Emine Eda KAYAPINAR AYLAK

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62

Detaylı

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR GUATR NED R? Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org Tiroid bezi Guatr Tiroid

Detaylı

Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON Teknik Alan Buluş, parkinson hastalığının semptomatik tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin

Detaylı

Klozapin ve Þizofreni Saðaltýmýndaki Yeri

Klozapin ve Þizofreni Saðaltýmýndaki Yeri Klozapin ve Þizofreni Saðaltýmýndaki Yeri F. Mükerrem GÜVEN*, Sunar BÝRSÖZ** ÖZET Antipsikotik ilaçlarýn þizofreni tedavisinde kullanýmý sayesinde, 20. yüzyýlýn ikinci yarýsýnda þizofreni hastalarýnýn

Detaylı

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama 21 G R fi Araflt rman n amac na ba l olarak araflt rmac ayr ayr nicel veya nitel yöntemi kullanabilece i gibi her iki yöntemi bir arada kullanarak da araflt rmas n planlar. Her iki yöntemin planlama aflamas

Detaylı

TÜBERKÜLOZ EP DEM YOLOJ S

TÜBERKÜLOZ EP DEM YOLOJ S .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Eriflkin ve Çocukta Tüberküloz Sempozyumu 30 Nisan 1999, stanbul, s. 9-13 Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Kuruluş : 27 Ekim 1989 Adres : Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Dikimevi - Ankara Tel : 363 03 26-363 03 27 ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, *Çocuk Psikiyatrisi AD, **Çocuk Nörolojisi BD. Fatih Sultan Mehmet Bulvarı No:23 Posta Kodu:33240 MERSİN

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, *Çocuk Psikiyatrisi AD, **Çocuk Nörolojisi BD. Fatih Sultan Mehmet Bulvarı No:23 Posta Kodu:33240 MERSİN Risperidon Kullanımına Bağlı Geçici Tardif Diskinezi ve Pisa Sendromu: Ergen Bir Olgu Sunumu Tardif Diskinezi ve Pisa Sendromu Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, *Çocuk Psikiyatrisi AD, **Çocuk Nörolojisi

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi 1.0 Girifl 1.1 Bir de erlemenin gözden geçirilmesi, tarafs z bir hüküm ile bir De erleme Uzman n n çal flmas n

Detaylı

Valproata Ek Olarak Düflük Doz Olanzapin Kullan m na Ba l fiiddetli Ekstrapiramidal Bulgular: Bir Olgu

Valproata Ek Olarak Düflük Doz Olanzapin Kullan m na Ba l fiiddetli Ekstrapiramidal Bulgular: Bir Olgu Olgu Sunumlar /Case Reports Valproata ek olarak düflük doz olanzapin kullan m na ba l fliddetli ekstrapiramidal bulgular: Bir olgu Valproata Ek Olarak Düflük Doz Olanzapin Kullan m na Ba l fiiddetli Ekstrapiramidal

Detaylı

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM) Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle /AIDS Dr. Aygen Tümer Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM) Dünyada /AIDS Dünya Sa l k Örgütü (DSÖ)/UNAIDS taraf ndan Aral k 2010 tarihinde

Detaylı

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. OYUNCA IN ADI Akl nda Tut YAfi GRUBU 4-6 yafl OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. GENEL KURALLAR Çocuklar n görsel belle inin

Detaylı

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım 1961 yılında Malatya da doğdum. İlk-orta ve lise öğrenimimi Malatya da tamamladım.1978 yılında girdiğim Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni 1984 yılında bitirdim. 1984-1987 yılları arasında Çanakkale ve

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER I MURAT YÜKSEL FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER III DR. MURAT YÜKSEL Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö retim Görevlisi FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER IV Yay

Detaylı

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı. Horlama ve Uyku Apne Sendromu BEZMİÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uyku Polikliniği rtibat : 0212 453 17 00 GH-02 V;01/2010 Horlama ve Uyku Apne Sendromu

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

YENİ ÇALIŞMALAR IŞIĞINDA PROFİLAKSİ

YENİ ÇALIŞMALAR IŞIĞINDA PROFİLAKSİ YENİ ÇALIŞMALAR IŞIĞINDA PROFİLAKSİ Dr Nur Kır İstanbul Tıp Fakültesi 1. RETİNA GÜNLERİ İSTANBUL 2013 AREDS I Çalışması (2001) Amaç: Farklı evrelerdeki YBMD hastalarında yüksek doz antioksidan ve minerallerin

Detaylı

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI 4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI Resul KURT* I. G R fi Ülkemizde 4447 say l Kanunla, emeklilikte köklü reformlar yap lm fl, ancak 4447 say l yasan n emeklilikte kademeli

Detaylı

Ekstrapiramidal Belirtiler: Belirlenmesi, Önlenmesi ve Tedavisi. Pazartesi Buluşmaları #2

Ekstrapiramidal Belirtiler: Belirlenmesi, Önlenmesi ve Tedavisi. Pazartesi Buluşmaları #2 Ekstrapiramidal Belirtiler: Belirlenmesi, Önlenmesi ve Tedavisi Pazartesi Buluşmaları #2 Ekstrapiramidal Sistem Belirtileri Tanım Yürüyüş, hareket ve duruşu etkileyen a"pik, istemsiz, kas kontraksiyonlarıdır.

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? HAKEMS Z YAZILAR MAL PART T ME ÇALIfiMALARDA DENEME SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? I. Girifl: Erol GÜNER * Sürekli bir ifl sözleflmesi ile ifle giren iflçi, ifli, iflvereni ve iflyerindeki iflçileri tan

Detaylı

ÖZET Amaç: Atipik antipsikotik ilâçlar n flizofrenideki obsesif kompulsif belirtilere etkisi araflt rmak hedeflenmifltir.

ÖZET Amaç: Atipik antipsikotik ilâçlar n flizofrenideki obsesif kompulsif belirtilere etkisi araflt rmak hedeflenmifltir. Atipik Antipsikotik lâçlar n fiizofrenlerde Obsesif Kompulsif Belirtiler Üzerindeki Etkisi: Tipik Antipsikotiklerle Karfl laflt rmal Bir Do al zlem Çal flmas Bülent Kayahan*, Baybars Veznedaro lu**, Özgür

Detaylı

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma) .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Kanama ve Tromboza E ilim Sempozyum Dizisi No: 36 Kas m 2003; s. 185-189 Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin Madde: Her bir ampul 1000 mg Kolin alfoskerat a

Detaylı

Deomed Medikal Yay nc l k

Deomed Medikal Yay nc l k Deomed Medikal Yay nc l k Schiltenwolf / Henningsen Muskuloskeletal A r lar Biyopsikososyal Yaklafl mla Tan ve Tedavi Türkçe Editörü / M. Sar do an Çeviri / A. Kasabal gil 16.5 x 24 cm, XVI + 320 Sayfa

Detaylı

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ KORELASON VE REGRESON ANALİZİ rd. Doç. Dr. S. Kenan KÖSE İki ya da daha çok değişken arasında ilişki olup olmadığını, ilişki varsa yönünü ve gücünü inceleyen korelasyon analizi ile değişkenlerden birisi

Detaylı

Araştırmalar/Researches H. Mırsal, A. Kalyoncu, Ö. Pektaş, D. Tan, M. Beyazyürek

Araştırmalar/Researches H. Mırsal, A. Kalyoncu, Ö. Pektaş, D. Tan, M. Beyazyürek Araştırmalar/Researches H. Mırsal, A. Kalyoncu, Ö. Pektaş, D. Tan, M. Beyazyürek Tedaviye Dirençli Majör Depresyonu Olan Yaşlı Hastalarda Olanzapin Ekleme Tedavisi: bir Açık Çalışma * Hasan Mırsal 1, Ayhan

Detaylı

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları

Detaylı

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Hasta Rehberi Say 6 KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Orta kolayl kta okunabilir rehber Konjenital Adrenal Hiperplazi - Say 6 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri

Detaylı

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname Teknik Alan BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON Buluş, böbreküstü bezi yetmezliğinin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r.

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r. Hepatit B HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r. HBV nas l yay l r? Hepatit B, hepatit B li kiflilerin kan veya vücut s v lar yoluyla

Detaylı

OHSAS 18001 fl Sa l ve Güvenli i Yönetim Sisteminde Yap lan De iflikliklere Ayr nt l Bak fl

OHSAS 18001 fl Sa l ve Güvenli i Yönetim Sisteminde Yap lan De iflikliklere Ayr nt l Bak fl OHSAS 18001 fl Sa l ve Güvenli i Yönetim Sisteminde Yap lan De iflikliklere Ayr nt l Bak fl Altan ÇET NKAL MESS fl Sa l ve Güvenli i Uzman Geliflen yeni yönetim anlay fllar, hiyerarflik yap - lanmadan

Detaylı

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Yönetmelik, Türkiye Bilimsel

Detaylı

Tarifname KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Tarifname KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON 1 Tarifname Teknik Alan KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Buluş, kronik yorgunluk sendromunun tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır.

Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır. 1 2 + Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır. + + Üçüncü basamak nöroloji yataklı servisinde psikiyatrik görüşme ile tespit edilen

Detaylı

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D Vitamin D ve İmmün Sistem İnsülin Sekresyonuna Etkisi Besinlerde D Vitamini Makaleler Vitamin D, normal bir kemik gelişimi ve kalsiyum-fosfor homeostazisi için elzem

Detaylı

Bipolar afektif bozukluk nedir?

Bipolar afektif bozukluk nedir? Bipolar afektif bozukluk nedir? Bipolar afektif bozukluğu pek çok kişi farklı şekillerde yaşar. Bazıları şiddetli mutsuzluk ve sadece hafif taşkınlık atakları deneyimlerken, diğerleri son derece şiddetli

Detaylı

Olanzapin İle Gelişen Bir Tardiv Distoni Olgusu Dr. Müge GENEK

Olanzapin İle Gelişen Bir Tardiv Distoni Olgusu Dr. Müge GENEK Olanzapin İle Gelişen Bir Tardiv Distoni Olgusu Dr. Müge GENEK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, Eskişehir GİRİŞ Tardiv Distoni (TD) şiddetli kas kontraksiyonları

Detaylı

HAREKET BOZUKLUKLARI DİSTONİ KORE TREMOR BALLİSMUS ATETOZ TİK MYOKLONUS TARDİV DİSKİNEZİ

HAREKET BOZUKLUKLARI DİSTONİ KORE TREMOR BALLİSMUS ATETOZ TİK MYOKLONUS TARDİV DİSKİNEZİ HAREKET BOZUKLUKLARI DİSTONİ KORE TREMOR BALLİSMUS ATETOZ TİK MYOKLONUS TARDİV DİSKİNEZİ Hareket bozukluğu Ekstrapiramidal sistem hastalığı veya bazal ganglion hastalığı sinonim ifadelerdir. Fokal distoni

Detaylı

Zihin ve Hareket Engelli Çocuklar çin E itim Araflt rma ve Uygulama Merkezi nde zlenen Olgular n Demografik Özellikleri

Zihin ve Hareket Engelli Çocuklar çin E itim Araflt rma ve Uygulama Merkezi nde zlenen Olgular n Demografik Özellikleri TRAKYA ÜN V TIP FAK DERG 2005;22(2):88-92 KL N K ARAfiTIRMA Zihin ve Hareket Engelli Çocuklar çin E itim Araflt rma ve Uygulama Merkezi nde zlenen Olgular n Demografik Özellikleri Demographic Characteristics

Detaylı

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar. Cerebral palsi gibi hareket ve postüral kontrol bozukluklar na yol açan hastal klar olan çocuklar, hastal klar n n derecesine ba l olarak yürüme güçlü ü çekmekte veya hiç yürüyememektedir. Hart Walker,

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM VERG NCELEMELER NDE YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi Son y llarda ekonomide meydana gelen olumlu geliflmelerle gayrimenkul piyasas

Detaylı

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uygulama Önerileri 59 Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uluslararas ç Denetim Meslekî Uygulama Standartlar ndan Standart 1110 un Yorumu lgili Standart 1110 Kurum çi Ba

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARISTO 88 ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE 1. KONU 213 say l Vergi Usul Kanunu nun (VUK) 142, 143,

Detaylı

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri 2 DENET M TÜRLER 2.DENET M TÜRLER Denetim türleri de iflik ölçütler alt nda s n fland r labilmektedir. En yayg n s n fland rma, denetimi kimin yapt na ve denetim sonunda elde edilmek istenen faydaya (denetim

Detaylı

P-1 Anatomik Boyun Yast Büyük. P-2 Anatomik Boyun Yast Küçük. Anatomik Yast klar. P-3 Anatomik Boyun Yast Çocuk

P-1 Anatomik Boyun Yast Büyük. P-2 Anatomik Boyun Yast Küçük. Anatomik Yast klar. P-3 Anatomik Boyun Yast Çocuk P-1 Anatomik Boyun Yast Büyük Sürekli elastik ve fleklini koruyabilen poliüretan köpükten üretilen yast k özel tasarlanan ergonomik flekliyle omuz ve boyun bölgesinin gevflemesini sa lar. Fermuarl, kolayl

Detaylı

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler 1 TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku ve Kriminoloji Araflt rma ve Uygulama Merkezi 2003

Detaylı

NT HAR E L M OLAN HASTALARDA LAÇ TEDAV S

NT HAR E L M OLAN HASTALARDA LAÇ TEDAV S Kriz Dergisi 15 (3): 31-38 NT HAR E L M OLAN HASTALARDA LAÇ TEDAV S A. Alt nda *, M. Günefl** ÖZET: ntihar e ilimi olan kiflide ilaç tedavisi yaklafl m n n temel belirleyicisi altta yatan bozukluktur.

Detaylı

Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON. Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir.

Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON. Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir. 1 Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON Teknik Alan Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu 1 Günümüzde anksiyete

Detaylı

KORE. Yrd.Doç.Dr.M.Uğur Çevik D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D

KORE. Yrd.Doç.Dr.M.Uğur Çevik D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D KORE Yrd.Doç.Dr.M.Uğur Çevik D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D CST Basal Ganglia TANIM Latince dans etmek anlamına gelir Genellikle distal yerleşimli kısa süreli amaçsız hareketlerin olduğu hiperkinetik hareket

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

De erli Okurlar m z, Çocukluk döneminde süt ve süt ürünleri tüketmek ergenlikte sa l kl kemik geliflimine katk da bulunabilir

De erli Okurlar m z, Çocukluk döneminde süt ve süt ürünleri tüketmek ergenlikte sa l kl kemik geliflimine katk da bulunabilir Ayl k Pediatri Bülteni Kas m 2008 Say 4 De erli Okurlar m z, Ayl k yay nlanan Pediatrik Yaklafl mlar bültenimizin bu say s nda ülkemizde kifli bafl na düflen günlük süt tüketiminin gere inden çok düflük

Detaylı

PARKİNSON HASTALIĞI. Dr Efdal AKKAYA Nöroloji ABD Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi

PARKİNSON HASTALIĞI. Dr Efdal AKKAYA Nöroloji ABD Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi PARKİNSON HASTALIĞI Dr Efdal AKKAYA Nöroloji ABD Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Bazal Ganglionlar Serebral hemisferlerin derininde yer alan gri cevher kitleleridir. Nucleus caudatus Striatum Putamen Globus

Detaylı

Uluslararas De erleme Uygulamas 2 Borç Verme Amac na Yönelik De erleme

Uluslararas De erleme Uygulamas 2 Borç Verme Amac na Yönelik De erleme Uluslararas De erleme Uygulamas 2 Borç Verme Amac na Yönelik De erleme Girifl Kapsam Tan mlar Muhasebe Standartlar yla lgisi Uygulama Tart flma Aç klama Yükümlülü ü Standartlardan Ayr lma Hükümleri Yürürlük

Detaylı

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON 1 Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Teknik Alan Buluş, sarkopeni nin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu Günümüzde sarkopeni,

Detaylı

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES Ahmet AKIN / TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi 387 388 Genel Oturum III - Meslek Mensuplar Aç s ndan Türkiye Denetim Standartlar n

Detaylı

TRAVMATİK SPİNAL KORD LEZYONLARINDA MEDİKAL TEDAVİ

TRAVMATİK SPİNAL KORD LEZYONLARINDA MEDİKAL TEDAVİ TRAVMATİK SPİNAL KORD LEZYONLARINDA MEDİKAL TEDAVİ Dr.Hakan BOZKUŞ VKV Amerikan Hastanesi, Nöroşirurji Bölümü Omurilik Hasarı Birincil hasar İkincil hasar Sistemik değişiklikler (bradikardi, hipotansiyon,

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7 İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer

Detaylı

PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ)

PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ) PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ) Özgün ad : Panic & Agoraphobia Scale Bandelow B, Hajak G, Holzrichter S, Kunert HJ, Rüther E: Assesing the efficacy of treatments for panic disorder and agoraphobia. I. Methodological

Detaylı

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu antalya EAH Çalışmaya Katılan

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

Çocuk ve Ergenlerde Antipsikotik Kullan m

Çocuk ve Ergenlerde Antipsikotik Kullan m Çocuk ve Ergenlerde Antipsikotik Kullan m Burak Do angün*, Gül Karaçetin**, Mehmet Levent Kayaalp*** * Uzm. Dr. stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T p Fakültesi Çocuk Ruh Sa l ve Hastal klar AD ** Uzm.Ö

Detaylı

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır? 1. Depresyon nedir? Depresyon ruh halinizi, hislerinizi, davranışlarınızı, ve ruh sağlığınızı etkileyen bir hastalıktır. Depresyonun bir halsizlik kendi kendinize çözebileceğiniz bir sorun olmayıp, biyolojik

Detaylı

genellikle istemli hareketle agrave olur (aksiyon distonisi) veya spesifik hareketle ortaya çıkar (yazıcı krampı) belli hareketlerle azalabilir veya

genellikle istemli hareketle agrave olur (aksiyon distonisi) veya spesifik hareketle ortaya çıkar (yazıcı krampı) belli hareketlerle azalabilir veya DİSTONİ Involunter, sürekli, belli bir paterni olan, çoğunlukla tekrarlayıcı kas kontaksiyonları kontraksiyon hızı yavaş veya hızlı olabilir kontaksiyonlar hemen her zaman patolojik bir postür oluşturur

Detaylı

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL Hasta Rehberi Say 7 GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber Genç Yetiflkinlerde Büyüme Hormonu Eksikli i - Say 7 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading

Detaylı

elero SoloTel Kullan m talimat Lütfen kullan m k lavuzunu saklay n z!

elero SoloTel Kullan m talimat Lütfen kullan m k lavuzunu saklay n z! SoloTel elero Kullan m talimat Lütfen kullan m k lavuzunu saklay n z! elero GmbH Antriebstechnik Linsenhofer Str. 59 63 D-72660 Beuren info@elero.de www.elero.com 309400 Nr. 18 101.5401/0305 çerik Güvenlik

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m 1.0 Girifl 1.1 Bu K lavuz Notu nun (KN) amac finansal raporlama için De erleme Raporu nu kullananlar ve haz rlayanlar Uluslararas

Detaylı

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu Cumhuriyeti ve onun gereklerini yüksek sesle anlat n z. Bunu yüreklere yerlefltirmek için elveriflli

Detaylı

AĞIR ŞİDDETTE DEPRESYON SAĞALTIMI

AĞIR ŞİDDETTE DEPRESYON SAĞALTIMI AĞIR ŞİDDETTE DEPRESYON SAĞALTIMI Yrd. Doç. Dr. Faruk KILIÇ Süleyman Demirel Üniversitesi Psikiyatri AD Sağaltımdaki Temel Hedefler Ağır seviye depresyon: Depresyon tanı ölçütlerinde belirtilen semptomlardan

Detaylı

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z Nisan 2010 ISBN 978-9944-60-631-8 1. Bask, 1000 Adet Nisan 2010 stanbul stanbul Sanayi Odas Yay nlar No: 2010/5 Araflt rma fiubesi Meflrutiyet

Detaylı

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA 1. vaka S.P ERKEK 1982 DOĞUMLU YUTMA GÜÇLÜĞÜ ŞİKAYETİ MEVCUT DIŞ MERKEZDE YAPILAN ÖGD SONUCU SQUAMOZ HÜCRELİ CA TANISI ALMIŞ TEKRARLANAN

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi Trakya Üniversitesi 1999 Tıpta Uzmanlık Psikiyatri Anabilim Dalı Kocaeli Üniversitesi 2006

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi Trakya Üniversitesi 1999 Tıpta Uzmanlık Psikiyatri Anabilim Dalı Kocaeli Üniversitesi 2006 ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Eylem Özten Doğum Tarihi: 22 KASIM 1975 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi Trakya Üniversitesi 1999 Tıpta Uzmanlık

Detaylı

CO RAFYA AKARSULAR. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir.

CO RAFYA AKARSULAR. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir. CO RAFYA AKARSULAR ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir. K ÖRNEK 2 : Bir nehrin deltas ndan, on y ll k bir biriktirme kesiti al narak incelenmifltir. Bu inceleme sonucunda

Detaylı

6 MADDE VE ÖZELL KLER

6 MADDE VE ÖZELL KLER 6 MADDE VE ÖZELL KLER TERMOD NAM K MODEL SORU 1 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER MODEL SORU 2 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER 1. Birbirine temasdaki iki cisimden s cakl büyük olan s verir, küçük olan s al r. ki cisim bir

Detaylı

YATARAK TEDAVİ GÖREN ŞİZOFRENİK HASTALARDA OLANZAPİNLE RİSPERİDONUN KARŞILAŞTIRILMASI

YATARAK TEDAVİ GÖREN ŞİZOFRENİK HASTALARDA OLANZAPİNLE RİSPERİDONUN KARŞILAŞTIRILMASI Amaç: Yöntem: YATARAK TEDAVİ GÖREN ŞİZOFRENİK HASTALARDA OLANZAPİNLE RİSPERİDONUN KARŞILAŞTIRILMASI Bulgular: Sonuç: A COMPARATIVE STUDY OF OLANZAPINE AND RISPERIDONE IN THE TREATMENT OF SCHZOPHRENIC INPATIENTS

Detaylı

Seramik nedir? alfabesi 6

Seramik nedir? alfabesi 6 Seramik in alfabesi 6 Seramik nedir? Seramik, en basit tarifiyle, çok yüksek s cakl kta piflirilmifl toprak demektir. Serami in tarihi, uygarl k tarihi kadar eskidir. lk serami in Milattan Önce 6000 y

Detaylı

PARK NSON HASTALI I TEDAV S

PARK NSON HASTALI I TEDAV S Eğitimi Etkinlikleri.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Ak lc laç Kullan m Sempozyumu 14 Ocak 1999, stanbul, s. 143-149 Sürekli Tıp İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp

Detaylı

K MYA GAZLAR. ÖRNEK 2: Kapal bir cam kapta eflit mol say s nda SO ve NO gaz kar fl m vard r. Bu kar fl mda, sabit s - cakl kta,

K MYA GAZLAR. ÖRNEK 2: Kapal bir cam kapta eflit mol say s nda SO ve NO gaz kar fl m vard r. Bu kar fl mda, sabit s - cakl kta, K MYA GAZLAR ÖRNEK 1 : deal davran fltaki X H ve YO gazlar ndan oluflan bir kar fl m, 4,8 mol H ve 1,8 mol O atomu 4 8 içermektedir. Bu kar fl m n, 0 C ve 1 atm deki yo unlu u,0 g/l oldu una göre, kütlesi

Detaylı

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir.

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir. CO RAFYA SICAKLIK ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir. 2500 saat 2250 saat 1750 saat 2000 saat 2500 saat 2750 saat 3000 saat 3250 saat Bu haritadaki

Detaylı

ÇOCUKLUKTA ve ERGENL KTE KEM K SA LI I

ÇOCUKLUKTA ve ERGENL KTE KEM K SA LI I ÇOCUKLUKTA ve ERGENL KTE KEM K SA LI I Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE

Detaylı

Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ

Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ Kadın İdrar İnkontinansı Dr. M.NURİ BODAKÇİ Genel populasyonun çoğunda özellikle kadınlarda ve yaşlılarda mesane disfonksiyonu vardır. ICS üriner inkontinansı; objektif olarak gösterilebilen ve sosyal

Detaylı

Hipertansiyon tan m ve s n flamas

Hipertansiyon tan m ve s n flamas .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri KARD YOLOJ GÜNDEM Sempozyum Dizisi No: 64 Nisan 2008; s. 67-73 Arteryel Hipertansiyon Tedavisi Prof. Dr. Serap Erdine Dünya Sa l k Örgütü

Detaylı