Gebelik ve Hipertansiyon

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Gebelik ve Hipertansiyon"

Transkript

1 DERLEME Gebelik ve Hipertansiyon Oluş APİ, a Murat APİ b a Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, Perinatoloji BD, Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, b Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul Yazışma Adresi/Correspondence: Murat APİ Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İstanbul, TÜRKİYE muratapi@hotmail.com ÖZET Hipertansiyon, gebelikte en çok görülen medikal komplikasyon olup, maternal ve perinatal mortaliteyi anlamlı olarak artırır. Gebelikte hipertansiyon, gestasyonel hipertansiyon, kronik hipertansiyon, kronik hipertansiyon zemininde oluşan preeklampsi/eklampsi, gebeliğin tetiklediği hipertansiyon (preeklampsi/eklampsi) olarak sınıflandırılır. Gebelikte görülen hipertansif hastalıklardan en önemlisi, hipertansiyon, proteinüri ve/veya organ disfonksiyonu ile karakterize olan preeklampsidir. Preeklampside iki temel patoloji söz konusudur; birincisi yetersiz trofoblastik invazyon veya plasentasyon sorunu, ikincisi ise yaygın endotel hasarıdır. Hafif preeklampside yakın takip ile perinatal mortalite oranları düşürülebilir. Ağır preeklampsi/eklampsi anne hayatını tehdit eden bir hastalıktır. Obstetrik acil bir durum olup antihipertansif ve antikonvulzif tedavi ile gebeliğin sonlandırılması önerilir. Anahtar Kelimeler: Gestasyonel hipertansiyon; kronik hipertansiyon; superempoze preeklampsi; gebeliğin indüklediği; tedavi ABSTRACT Hypertension which is among the most common medical complications of pregnancy has a significant effect on maternal and perinatal mortality. Hypertension in pregnancy is classified as gestational hypertension, chronic hypertension, superimposed preeclampsia/eclampsia on chronic hypertension and pregnancy induced hypertension (preeclampsia/eclampsia). The most important form of hypertensive disorders during pregnancy is pre-eclampsia which is caharacterized by hypertension, proteinuria and/or organ dysfunction. Two pathophysiological mechanisms are responsible for preeclampsia to occur: inadequate trophoblastic invasion or placentation defect and systemic endothelial dysfunction. Close surveillance in mild preeclampsia may have an ameliorating effect on perinatal mortality rates. However, severe preeclampsia / eclampsia is a life-threatening medical condition. It is accepted as an obstetric emergency which necessitates termination of pregnancy along with antihypertensive and anticonvulsive therapy. Key Words: Gestational hypertension; chronic hypertension; superimposed preeclampsia ; eclampsia; pregnancy-induced; therapy Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics 2013;6(3):79-91 Copyright 2013 by Türkiye Klinikleri ipertansif bozukluklar gebelikte en çok görülen medikal komplikasyon olup, maternal ve perinatal mortaliteyi anlamlı olarak artırırlar. Gebeliğin hipertansif hastalıkları (GHH), tüm dünyada yılda den fazla maternal ölüme neden olur. Yüzde 8-15 arasında bir insidansa sahip olan GHH, gelişmiş ülkelerde perinatal ölümlerin en sık nedenlerinden biridir. 1 Gebelikte görülen hipertansif hastalıklardan en önemlisi, hipertansiyon, proteinüri ve/veya organ disfonksiyonu ile karakterize olan preeklampsidir. 1 Preek- Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics 2013;6(3) 79

2 Oluş APİ ve ark. lampsinin etyolojisi günümüzde de kesin olarak bilinmemektedir; ancak normal plasentasyon için gereken trofoblastik invazyonda bozukluk sonucunda oluşan uteroplasental ve sistemik dolaşımdaki endotel hasarına bağlı olarak geliştiği fikri ağırlık kazanmaktadır. 2,3 Preeklampsi gelişimi için genetik bir zemin varlığını düşündüren veriler gittikçe artmaktadır. Ayrıca trombofilili kadınlar da preeklampsi gelişimi için genetik bir yatkınlığa sahip olabilir. Gelişmiş ülkelerde, preeklampsi ile ilişkili maternal mortalite oranları azaltıldığında, hastalık, intrauterin gelişme kısıtlılığı (İUGK), preterm doğum, düşük doğum ağırlığı ve perinatal ölüm gibi şekillerde primer olarak fetal iyilik halini etkilemektedir. 4 NORMAL GEBELİKTE KAN BASINCI Gebelik diğer sistemlerde olduğu gibi kardiyovasküler sistemde de birçok değişikliğe yol açar. Bu değişikliklerin başlıcaları; kan hacminde artış, kalp debisinde artış, kalp hızında artış, nabız basıncında artış ve sistolik kan basıncı ile sistemik vasküler dirençte azalmadır. Gebeliğin 6. haftasından 2. trimesterin ortasına kadar, kan hacminde giderek artan bir hızda artış ortaya çıkar. Bu hacim artışının hızı gebeliğin ortasından itibaren azalsa bile, kan hacmi artışı doğuma kadar sürer. Kan hacmindeki artış daha çok plazma ile olduğundan, gebelerde dilüsyona bağlı olarak hemoglobin konsantrasyonu ve hematokritte düşme görülebilir. Bu duruma dilüsyonel anemi veya gebeliğin fizyolojik anemisi denir. Kan hacmindeki artış, kalbin atım hacminde ve debisinde değişikliklerin olmasına yol açar. Kalbin atım hacminde yaklaşık %30-50 oranında bir artış görülür. Kalp debisinin ve atım hacminin artması gebeliğin 5. haftasında başlar ve 3. trimesterin başına veya 2. trimesterin sonlarına kadar sürer. Gebeliğin ilk trimesterinde sistemik arteriyel kan basıncı düşer. Kan basıncında düşme eğilimi ikinci trimesterin ortasına kadar devam eder ve termden önce gebelik öncesi değerlere dönüş görülür. Kan basıncındaki bu düşüş gebelikle birlikte gelişen periferik vasküler direnç azalmasından kaynaklanır. GEBELİKTE HİPERTANSİF BOZUKLUKLAR Gebeliğin hipertansif bozuklukları tüm gebeliklerin %8 kadarını etkiler ve tüm dünyada maternal ve neonatal ve morbidite ve mortalitenin temel nedenlerinden biri olmaya devam etmektedir. Advers olayların çoğu, doğrudan gebelikte proteinüri ile birlikte yeni ortaya çıkan hipertansiyonla karakterize olan preeklampsi sendromu ile ilişkilidir. Ayrıca kronik hipertansiyonu olan kadınlarda da maternal ve neonatal morbidite ve mortalite görülebilir. 4 Gebelikte hipertansif bozukluklar şu şekilde sınıflandırılır: Gestasyonel hipertansiyon Kronik hipertansiyon Kronik hipertansiyon zemininde (superempoze) preeklampsi/eklampsi Gebeliğin tetiklediği hipertansiyon (Pregnancyinduced hypertension (PIH)): Preeklampsi/eklampsi Bu kategoriler, farklı epidemiyolojik ve patofizyolojik özellikler ve anne ve fetus için farklı riskler taşırlar. GESTASYONEL HİPERTANSİYON Gestasyonel hipertansiyon, gebeliğin ortasında ortaya çıkan de novo hipertansiyondur ve proteinürinin olmaması ile preeklampsiden ayrılır. Gestasyonel hipertansiyon önceden normotansif gebe kadında gebeliğin 20. haftasından sonra ortaya çıkan proteinüri olmaksızın sistolik kan basıncının 140 mmhg ve/veya diyastolik kan basıncı 90 mmhg olması olarak tanımlanır. Görülme sıklığı %6 olarak bildirilmektedir. 5 Kan basıncındaki yükselmeler en az altı saat ara ile en az iki kez belgelenmelidir. Sistolik kan basıncının en az altı saat boyunca sürekli olarak 160 mmhg ve/veya diyastolik kan basıncı 110 mmhg olduğu durumlarda ise gestasyonel hipertansiyon ciddi olarak kabul edilir. Gestasyonel hipertansiyon preeklampsi (hipertansiyon ve proteinüri hem de) ya da kronik hipertansiyon (ilk gebelik 20. haftadan önce tespit hipertansiyon) için kriterlere uymayan hipertansif hamile kadınlar için geçici bir tanıdır. Aşağıdaki kriterlerden biri varsa tanı değiştirilir: Preeklampsi, proteinüri gelişirse GEBELİK VE HİPERTANSİYON Kronik hipertansiyon, kan basıncı yüksekliği 12 hafta doğum sonrası devam ederse Geçici hipertansiyon, kan basıncı 12 hafta doğum sonrası normale dönerse Böylece, en fazla 12 hafta doğum sonrası için yeniden değerlendirme kesin tanı için gereklidir. Gestasyonel hipertansiyonun patofizyolojisi bilinmemektedir. Gestasyonel hipertansiyon ve preeklampsinin benzer bir fenotipin (hipertansiyon) farklı tipleri 80 Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics 2013;6(3)

3 GEBELİK VE HİPERTANSİYON olup olmadığı açık değildir ancak preeklampsi ve gestasyonel hipertansiyonun farklı hastalıklar olabileceğini kanıtlayan bazı veriler bulunmktadır. Primiparite preeklampsi için güçlü bir risk faktörü olmasına karşın gestasyonel hipertansiyon için bir risk faktörü değildir. 6 Gestasyonel hipertansiyonun tekrarlama riski preeklampsiye göre daha yüksek rapor edilmektedir [%27-40 a karşın yaklaşık %5 (termde preeklampsi için)]. 7,8 Toplam kan ve plazma hacmi preeklamptik kadınlarda gebelik hipertansiyonu olan kadınlara göre daha düşük bulunmuştur (sırasıyla 1790 da ml/m 2 ve 2,660 ml/m 2 ) ve (sırasıyla 2,132 ml/m 2 ve 3139 ml/m 2 ). 9 Diğer yandan başlangıçta gestasyonel hipertansiyon tanısı alan kadınların %15-25 inin preeklampsi geliştirdiği ve preeklampsi gelişen kadınlarla proteinürisiz hipertansiyon ile devam edenler kadınların farklı özelliklere sahip olduğunu gösteren kanıtlar bulunmaktadır. Bu kanıtlar şöyle sıralanabilir: Erken başlangıçlı gestasyonel hipertansiyonun geç başlangıçlı kadınlara göre preeklampsiye ilerleme olasılığı daha yüksektir. Bir çalışmada, preeklampsiye ilerleyen gestasyonel hipertansiyonu olan kadınların preeklampsiye ilerlemeyen kadınlara göre ortalama 4 hafta daha erken kliniğe başvurdukları gösterilmiştir (33. gebelik haftasına karşın 37. gebelik haftası). 10 Diğer çalışmalarda da, preeklampsiye ilerleyen gebelik hipertansiyonu olan kadınların %40-50 sinin 30. gebelik haftasından önce tanı aldığını, bun karşın 36. gebelik haftasından sonra tanı alan gestasyonel hipertansiyonu olan kadınların yalnızca %10 unun preeklampsi geliştirdiği ortaya konulmuştur. 11,12 TANI Gestasyonel hipertansiyon klinik olarak tanı alır. Önceden normotansif bir kadında gebeliğin 20. haftasından sonra ortaya çıkan proteinüri olmaksızın sistolik kan basıncının 140 mmhg ve/veya diyastolik kan basıncı 90 mmhg olması durumunda tanı gestasyonel hipertansiyondur. Yeni başlangıçlı hipertansiyonu olan gebelerin ilk değerlendirmesinde temel hedefler, klinik yönetim ve gebelik sonuçlarının farklı olması yönünden preeklampsi ile ayırıcı tanının sağlanması ve hipertansiyonun hafif ya da şiddetli olup olmadığını belirlemektir. 1,13 Oluş APİ ve ark. Proteinüri varlığı ya da yokluğu, hastanın gestasyonel hipertansiyon veya preeklampsi tanısı alıp almayacağını belirleyeceği için öncelikle idrarda protein atılımı olup olmadığı belirlenmelidir. Negatif veya eser bir idrar strip analizi sonucu anlamlı proteinürinin ekarte edilmesinde yalnız başına kullanılmamalıdır. İdrarın dansitesinin düşük olması (<1,010), asiditesinin yüksek olması, yüksek tuz konsantrasyonu ve albümin dışı (non-albumin) proteinüri durumlarında yanlış negatif sonuçlar söz konusu olabilir. Pozitif idrar strip değeri, özellikle sadece +1 ise yanlış pozitif sonuç olasılığı nedeniyle mutlaka doğrulanmalıdır. İdrarda protein miktarının daha sağlıklı bir biçimde değerlendirilmesi, rastgele bir idrar örneğinde üriner protein-kreatinin oranı ile veya 24 saatlik idrarda protein miktarının hesaplanması ile mümkündür. Bu testlerden en çok tercih edileni, preeklampsi için en yaygın kabul gören tanı ölçütlerine uygun olarak 24 saatlik idrarda protein değerlendirmesidir. 24 saatlik idrarda protein miktarının değerlendirmesi dahi kesin preeklampsi tanısını dışlamak için yeterli olmayabilir. Çalışmalar, preeklampsi için klinik ve/veya histolojik bulguları olan kadınların %10 unda, eklamptik kadınların ise yaklaşık olarak %20 sinde proteinüri olmadığını göstermiştir. 14 Bu nedenle, hafif hipertansiyonu olan proteinürinin eşlik etmediği hastaların, ağır hastalık belirtilerinden herhangi biri eşlik ettiği zaman ağır preeklampsi olarak tedavi edilmeleri önerilmektedir. 1 Bu nedenle, hastalar, şiddetli baş ağrısı, görme değişiklikleri, epigastrik veya sağ üst kadran ağrısı, bulantı/kusma, ya da azalmış idrar çıkışı gibi belirtiler açısından sorgulanmalıdır. Semptom sorgulamasının yanısıra, laboratuvar değerlendirme ağır preeklampside oluşan hedef organ tutulumunun değerlendirilmesi açısından ayırıcı tanıya katkıda bulunabilir. Ağır preeklampsi ile uyumlu değişiklikler olarak hemokonsantrasyon, trombositopeni, kreatinin, karaciğer transaminazları ve/veya laktik asit dehidrogenaz konsantrasyon yüksekliği saptanabilir. Son olarak, hipertansiyonun derecesi belirlenmelidir. Sistolik kan basıncının 160 mmhg ve/veya diyastolik kan basıncı 110 mmhg olduğu zaman hipertansiyon ciddi ve sistolik kan basıncı 140 mmhg ve/veya diyastolik kan basıncı 90 mmhg olduğu zaman hafif olarak kabul edilir. Gebelikte orta derecede hipertansiyon için bir tanımlama bulunmamaktadır. Maternal değerlendirme tamamlandıktan sonra, tüm hipertansif gebeliklerde olduğu gibi, fetal iyilik hali biyofizik profil veya amniyotik sıvı tahmini ile NST mutlaka değerlendirilmelidir ile değerlendirilmelidir. Ayrıca, intrauterin gelişme kısıtlılığı da (IUGK) ağır preeklampsi için tanısal kriterler arasında bulunduğundan dolayı, ultrasonografik fetal ağırlık tahmini yapılması da gerekmektedir. IUGK durumunda ise başta umbilikal arter Doppler olmak üzere diğer fetal Doppler çalışmaları yapılabilir. Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics 2013;6(3) 81

4 Oluş APİ ve ark. PERİNATAL SONUÇLAR Hafif gestasyonel hipertansiyon hastalarının gebelik sonuçları genel olarak olumlu olarak bildirilmektedir Ortalama doğum ağırlığı ve fetal gelişme geriliği, erken doğum, plasenta dekolmanı ve perinatal ölüm oranları genel obstetrik popülasyon ile benzer bulunmuştur. Buna karşılık, ciddi gestasyonel hipertansiyon ile ilişkili gebeliklerin maternal ve perinatal morbidite açısından risk altında olduğu görünür. 6,15-18 Bu gebeliklerin genel obstetrik popülasyona göre önemli ölçüde daha yüksek erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek, ve plasenta dekolmanı oranları bulunmaktadır. Bildirilen bu oranların ağır preeklamptik kadınlarda saptanan oranlara oldukça yakın olduğu görülmektedir. YÖNETİM Hipertansif gebe kadınların yönetimi yıllar içinde oluşmuş uygulama modellerine dayanmaktadır. Bu hastaların klinik yönetimi ile ilgili olarak yapılmış iyi tasarlanmış randomize klinik çalışmaların sayısı oldukça azdır. Mevcut veriler genellikle hafif preeklampsi, hafif gestasyonel hipertansiyon, hafif kronik hipertansiyon ve proteinürik olmayan preeklampsi tanılı hastalarda yapılmış olan çalışmalardan edinilmiştir. Hafif gestasyonel hipertansiyonlu hastaların çoğu haftalık antenatal takip ile ayaktan güvenle yönetilebilir. Yatak istirahati hipertansiyonun şiddetlenmesini engellese de düşük doz aspirin ve/veya yatak istirahatinin ağır preeklampsiye ilerleyişi önleyemediği gösterilmiştir. 19,20 Bu hastalar preeklampsi gelişimi açısından yüksek risk altında olduklarından dolayı gebelik ağır preeklampsi semptomları (şiddetli baş ağrısı, görme bozuklukları, epigastrik veya sağ üst kadran ağrısı, bulantı/kusma, veya azalmış idrar çıkışı) konusunda hasta eğitimi ve danışmanlık yönetimin önemli bileşenleridir. Ayrıca, hastalar olası bir plasental yetmezliğin semptomları olabilecek azalmış fetal hareket, vajinal kanama ve preterm doğum tehdidi bulguları yönünde de bilgilendirilmelidir. Bu hastaların takibinde fetal değerlendirme ihtiyacı, yöntemi ve sıklığı konusunda bir görüş birliği bulunmamaktadır. 15 Fetal ölüm veya neonatal morbiditede azalma sağlayacak herhangi bir fetal surveyans metodu kanıta dayalı tıp çerçevesinde tanımlanamamıştır. Genel olarak, fetal hareket takibi, haftalık modifiye biyofizik profil değerlendirmesi (non-stress test (NST) ve amniyotik sıvı hacmi), 3-4 hafta ara ile fetal gelişim takibi sıklıkla uygulanan ve önerilen uygulamalar arasındadır. GEBELİK VE HİPERTANSİYON Hafif gestasyonel hipertansiyonu olan hastalara rutin olarak antihipertansif tedavi önerilmemektedir. Yapılan çalışmalar antipertansif tedavinin gebelik sonuçları üzerinde iyileştirici etkisinin bulunmadığını göstermiştir. 21 Randomize bir çalışma ile retrospektif kohort çalışması elde edilen veriler, 40. gebelik haftasından sonra doğum indüksiyonu uygulandığında servikal olgunlaşma yetersiz olsa dahi, kötü gebelik sonuçlarının beklemeye oranla daha az olduğunu göstermiştir. 22,23 Bu nedenle, genellikle gestasyonel hipertansiyonu olan gebeliğin termden sonraya uzamasına müsaade edilmez. Ancak, doğum indüksiyonu için en uygun zaman tartışmalıdır. Çocuk Sağlığı ve İnsan Gelişimi Eunice Kennedy Shriver Ulusal Enstitüsü (NICHD) ve Amerikan Maternal-Fetal Tıp (SMFM) Derneği tarafından düzenlenen bir workshop sonucunda oluşan bir ortak görüşe göre hafif/ağır gestasyonel hipertansif tüm kadınlar için preeklampsiye ilerleme riskinden dolayı, gebeliğin tamamlanmış haftada sonlandırılması önerilmiştir. Bu görüş, ACOG (American College of Obstetricians and Gynecologists) tarafından da onaylanmıştır. 24,25 Ciddi gestasyonel hipertansiyon olan kadınlar (kan basıncı 160/100 mmhg) ise genellikle preterm doğurtulurlar. Sistolik kan basıncı 160 mmhg veya diyastolik kan basıncı 105 mmhg olan kadınlara serebrovasküler olay riskini azaltmak için genelde antihipertansif tedavi başlanır. Ciddi gestasyonel hipertansiyonu olan gebelerde görülen komplikasyonlar oranları ağır preeklampsi ile karşılaştırılabilir olduğundan dolayı bu gebelikler benzer şekilde yönetilir. Bu gebeliklerde, genelde doğum kan basıncının yüksek ve stabil olmayan seyrinden dolayı 34. gebelik haftasından önce gerçekleştirilmek zorunda kalınır. Kan basıncı anihipertansif tedavi ile kontrol altına alınan gebeliklerde dahi fetal ve maternal risklerden dolayı gebelik haftasında doğum indüksiyonu önerilmektedir. 21 Fetal akciğer matürasyonu için antenatal kortikosteroid uygulamasından sonraki ilk 48 saat doğum için optimal zamanlama olarak kabul edilmektedir. Gestasyonel hipertansiyon olan çoğu kadın postpartum ilk hafta içinde normotansif hale döner. 26 Tanım olarak, bu kadınlarda kan basıncı en geç 12. postpartum haftada normale dönmelidir. Gestasyonel hipertansiyonu olan kadınların yaklaşık %15 inde kan basıncı düzelme göstermemektedir. Bu taktirde, kronik hipertansiyon tanısı konulur Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics 2013;6(3)

5 GEBELİK VE HİPERTANSİYON Gestasyonel hipertansiyon sonraki gebeliklerde tekrarlama eğilimi gösterir. Yapılan 2 büyük çalışmada, ilk gebelikte gebelik hipertansiyonu olan kadınların 2. gebeliklerinde gestasyonel hipertansiyon prevalansı %22-47 olarak bulunmuştur. 7,8 Gestasyonel hipertansiyonu olan kadınların sonraki yaşamında artmış hipertansiyon ve muhtemelen hipertansiyon ilgili hastalıkların (kalp-damar hastalığı, kronik böbrek hastalığı, diyabet) gelişimi riski gösterilmiştir Bu nedenle, gestasyonel hipertansiyon öyküsü olan kadınların daha sonraki yaşamlarında klinik izlem ve risk faktörü değerlendirmesi ile hipertansiyona erken müdahale yararlı olabilir. KRONİK HİPERTANSİYON Gebe kadınlar arasında kronik hipertansiyon oranı %1-5 arasında değişir. 31 Kronik hipertansiyon, annenin kan basıncının gebelikten önceki dönemden itibaren yüksek olmasıdır. 4 Kronik hipertansiyon gebelikten önceki dönemde tanı almamış olabilir. Gebeliğin 20. haftasından önceki dönemlerinde yüksek kan basıncı (sistolik kan basıncı 140 mmhg ve/veya diyastolik kan basıncı 90 mmhg) saptandığında veya doğumdan sonraki 12 hafta içinde kan basıncı normale dönmez ise de geriye dönük olarak bu tanıya varılabilir. Kronik hipertansiyonu olan kadınlar, superempoze preeklampsi (%25 risk), preterm eylem, fetal büyüme kısıtlılığı ya da ölüm, plasenta dekolmanı, konjestif kalp yetmezliği ve akut böbrek yetmezliği için artmış risk taşımaktadırlar. 4 Kronik hipertansiyonun özellikleri şu şekildedir: Gebelik öncesi ya da 20. gestasyonel haftadan önce sistolik kan basıncı 140 mmhg ve/veya diyastolik kan basıncı 90 mmhg, gestasyonel trofoblastik hastalıkla ilişkili olmamalı ya da Hipertansiyon gebeliğin 20. haftasından sonra tespit edilip postpartum 12. haftadan sonra da devam etmelidir. Hafif kronik hipertansiyonu olan kadınların gözlemsel çalışmalarda bildirilen olumsuz gebelik sonuçları için risk oranları şöyledir: 32 Superempoze preeklampsi - %10-25 oranında (genel obstetrik popülasyonda %3-5) Dekolman plasenta -%0,7-1,5 oranında (genel obstetrik popülasyonda %1) Fetal gelişme geriliği - %8-16 oranında (genel obstetrik popülasyonda %10) Ciddi kronik hipertansiyonu olan kadınların gözlemsel çalışmalarda bildirilen olumsuz gebelik sonuçları için risk oranları şöyledir: 32 Superempoze preeklampsi - %50 Dekolman plasenta - %5-10 Preterm doğum - %62-70 Fetal gelişme geriliği - %31-40 Superempoze preeklampsi, plasenta dekolmanı ve fetal gelişme geriliği iyatrojenik preterm doğumun en sık sebepleri arasındadır. Hafif kronik hipertansiyonu olan kadınların yaklaşık %12-34 ü preterm doğum yapmakta ve bu doğumların büyük bir çoğunluğu sezaryen ile gerçekleşmektedir. 32 PREEKLAMPSİ Oluş APİ ve ark. Gebeliğin ikinci trimesterinin ortasından sonra ortaya çıkan ve gebeliğe spesifik bir durum olan preeklampsi, hipertansiyona (sistolik kan basıncı 140 mmhg ya da diyastolik kan basıncı 90 mmhg) yeni ortaya çıkan proteinürinin ( 300 mg/24 saat) eşlik etmesi şeklinde tanımlanmaktadır. 4 Önceki preeklampsi tanımı içinde ödem de yer almasına karşın, bu bulgu spesifik değildir ve birçok normotansif gebe kadında da gözlenmektedir. Bu nedenle ödem artık preeklampsinin tanı kriterleri içinde yer almamaktadır. Benzer şekilde, gebe kadınların %25 kadarında görülen bir özellik olan sistolik kan basıncında 30 mmhg lik ve/veya diyastolik kan basıncında 15 mmhg lik artış şeklindeki önceki kriter de spesifik olmadığı için artık kullanılmamaktadır. Proteinüri preeklampsinin geç bulgusu olabileceğinden, klinisyenler de novo yüksek kan basıncına başağrısı, karın ağrısı, anormal laboratuvar testleri, özellikle düşük platelet sayısı ve anormal karaciğer enzimleri eşlik ettiğinde şüphelenmeli ve bu hastalar preeklampsi gibi tedavi edilmelidir. 4 Preeklampsinin geniş bir spektrumu vardır ve yönetimi kolaylaştırmak için hafif ve ağır olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Hafif preeklampsi, 2 ayrı ölçümde hipertansiyon (KB >140/90 mmhg) varlığı olarak tanımlanmıştır. Proteinüri, dipstik ile randomize ölçümde 1+ ya da daha fazla protein ya da 24 saatlik idrar ölçümünde en az 300 mg protein varlığı olarak tanımlanmıştır. 1 Ulusal Yüksek Tansiyon Eğitim çalışma grubunun gebelikte yüksek tansiyon üzerine yayımladığı rapora göre ağır preeklampsi kriterleri Tablo 1 de gösterilmektedir. 1 Bu bulgulardan en az birine sahip olunması kişiye ağır preeklampsi tanısı konulmasına sağlar. Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics 2013;6(3) 83

6 Oluş APİ ve ark. GEBELİK VE HİPERTANSİYON TABLO 1: Ağır preeklampsi kriterleri En az 6 saatlik ara ile iki defa yapılan ölçümlerde sistolik kan basıncının 160 mmhg veya daha fazla, diyastolik kan basıncının ise 110 mmhg veya daha fazla olması saatlik idrarda 5 g veya daha fazla proteinürinin olması ya da en az 4 saat ara ile toplanan 2 gelişigüzel idrar örneğinde 3+ veya daha fazla proteinürinin olması 3. Oligüri ( 500 ml/24 saat) 4. Serebral veya vizüel bozukluklar 5. Epigastrik veya sağ üst kadran ağrısı 6. Pulmoner ödem veya siyanoz 7. Trombositopeni 8. İntrauterin büyüme kısıtlılığı 9. Bozulmuş karaciğer fonksiyonu EKLAMPSİ Eklampsi, preeklampsi hayatı tehdit eden konvulsif bir faza ilerlediğinde ortaya çıkar. Konvülsiyonlar sıklıkla gebeliğin ikinci yarısında ya da doğum esnasında görülür, eklamptik komplikasyonların üçte biri kadarı erken postpartum dönemin ilk 48 saatinde ortaya çıkar. 4 HELLP SENDROMU HELLP Sendromu, sınıflandırmada ağır preeklampsinin bir varyantı olarak ya da ayrı bir sınıf olarak yer alan bir başlıktır. Hemoliz (H), yükselmiş karaciğer enzim düzeyleri (elevated liver enzymes, EL) ve düşük trombosit (low platelet, LP) ile karakterize klinik sendromdur, proteinüri HELLP sendromunda görülebilir ya da görülmeyebilir. 12 Mortalite ve morbiditesi yüksek seyreden bir durumdur. Trombositopeni (< /mm 3 ) en sık rastlanan bulgusudur. %20-25 i hipertansif olmayan gebelerde izlenebileceğinden, trombositopeni, görüldüğünde uyarıcı olması gereken önemli bir bulgudur. Komplikasyonları arasında dekolman plasenta (%7), akut renal yetmezlik (%2), pulmoner ödem (%6) ve subkapsüler karaciğer hematomu (%1) yer almaktadır. HELLP sendromu tanı kriterleri Tablo 2 de verilmiştir. PREEKLAMPSİNİN EPİDEMİYOLOJİSİ VE RİSK FAKTÖRLERİ Tüm dünyada gebeliklerin %3-8 ini komplike eder, 8,5 milyon kadını etkilediği ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde maternal mortalitenin önde gelen nedenlerinden olup yılda üzerinde anne ölümüne yol açtığı tahmin edilmektedir Hemoliz: TABLO 2: HELLP sendromu tanı kriterleri. 33 Anormal periferik yayma Artmış bilirubin >1,2 mg/dl Artmış laktik dehidrogenaz >600 IU/L 2. Artmış karaciğer enzimleri SGOT yükselişi 72 IU/L veya daha fazla 3. Trombositopeni Trombosit sayısı <100,000/mm 3 Hipertansiyona gebe popülasyonunda %6-20 oranında rastlanırken, ağır preeklampsiye %1 den az, eklampsiye ise %0,1 oranında rastlanmaktadır. Bazı raporlara göre, eklampsi gelişmiş ülkelerde 1/2000, gelişmekte olan ülkelerde 1/100-1/1700 oranlarında gözlenmektedir. 34 Hastalık, olguların %75 kadarında hafif ve %25 kadarında ise ağır seyretmektedir. Son yıllarda preeklampsi, altta yatan patoloji de dikkate alınarak klinik bulguların ortaya çıkış haftasına göre erken (34 hafta öncesi)- ve geç (34 hafta sonrası) - gebelik haftalarında ortaya çıkan preeklampsi olarak da sınıflandırılmaktadır. 35 Preeklampside mevcut patoloji gebeliğin oluşum aşamasından itibaren vardır, ancak klinik bulgular (hipertansiyon ve proteinüri) gebeliğin ilerleyen haftalarında ortaya çıkar. Altta yatan patoloji ne kadar ağır ise klinik bulguların ortaya çıkış haftası da o kadar erken olur. Erken gebelik haftalarında ortaya çıkan preeklampsi tablosu, fetus ve/veya anneyi riske sokan ve preeklampsi etyolojisinde anlatıldığı üzere plasenta oluşum sorunu sonucu ortaya çıkan tablodur. Buna karşılık geç gebelik haftalarında ortaya çıkan preeklampsi tablosu ise plasentanın düzgün oluşmasına karşılık annenin gebeliğe verdiği normalden farklı reaksiyon sonucu oluşmaktadır. Geç preeklampsi için risk faktörleri arasında ileri maternal yaş, maternal obezite, diabetes mellitus ve çoğul gebelik yer almaktadır. 84 Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics 2013;6(3)

7 GEBELİK VE HİPERTANSİYON Preeklampsi gelişimi için risk faktörleri Tablo 3 te belirtilmiştir. Preeklampsinin epidemiyolojik faktörleri, hastalığın genetik bir zemininin olabileceğini de düşündürmektedir. Çoğu olguda preeklampsi aile öyküsü olmaksızın nullipar kadınlarda görülürken, 1. derece akrabasında preeklampsi olması, vücut kitle indeksi (BMI), yaş ve sigara kullanma durumu kontrol edildiğinde dahi kadının riskini 2-4 kat artırmaktadır. 36 Preeklamptik bir gebeliğe babalık etmiş bir erkeğin yeni partnerinin de gebeliğinde preeklampsi yaşama riski anlamlı olarak yüksektir ki bu da genetik predispozisyonda paternal katkının da önemine işaret etmektedir. 37 PREEKLAMPSİNİN PATOGENEZİ VE PATOFİZYOLOJİSİ Preeklampsi etyolojisi kesin olarak bilinmemektedir. Preeklampsi yakın zamana kadar popüler ismiyle teoriler hastalığı olarak kabul edilmiştir. preeklampsinin patofizyolojisini açıklamaya çalışan teoriler şu başlıklar altında toplanabilir: 1. Preeklampsinin plasentasyon ve anormal trofoblastik invazyon teorisi 2. İmmunolojik teori 3. Endotelyal hücre disfonksiyonu ve inflamasyon teorisi 4. Aktive olmuş koagülasyon sistemi 5. Genetik predispozisyon Plasenta preeklampsi patogenezinde santral bir rol oynadığı kabul edilmektedir. Plasentanın doğurtulması preeklampsinin tek bilinen tedavisidir. Molar gebeliklerde gösterildiği gibi plasenta fetus olmaksızın da tek başına preeklampsiye yol açabilmektedir. 38 Normal plasenta gelişiminde, ektravillöz trofoblastlar maternal spiral arterlerin kas tabakasını istila ederler. 39 Spiral arterlerin bu şekilde yeniden yapılanması düşük dirençli, yüksek kapasiteli utero-plasental damarlar haline dönüşmelerine olanak sağlar. Bu sayede gebelik öncesi boyutlarından yaklaşık 4-6 kat daha geniş boyuta ulaşan spiral arterler gelişen fetus ve plasenta için yeterli kan akımını sağlarlar. 40 Preeklampside spiral arter duvarında yetersiz trofoblastik invazyon, damar çevresinde intersisyel dokuda çok hücreli damara invaze olamamış trofoblastlarda artış, kalın duvarlı spiral arterler ve lumen içinde de tromboz ve ateron plakları gözlenir. Preeklampside iki temel patoloji söz konusudur; birincisi yetersiz trofoblastik invazyon veya plasentasyon sorunu, ikincisi ise yaygın endotel hasarıdır. Önerilen 2 basamaklı mekanizmaya göre; genetik faktörler, immünolojik maladaptasyon veya primer trofoblast defekti öncelikle plasentasyon sorununa yol açmaktadır. İkinci aşamada ise plasenta oluşum sorunu, plasentadan anormal sitokin salınımı, oksidatif stres ve serbest radikallerin açığa çıkması, lokosit ve makrofajların uyarılması, kompleman sisteminin aktivasyonu ve apoptosis ve mikropartiküllerin maternal dolaşıma salınımı ile yaygın endotel hasarına neden olmaktadır. Yaygın endotel hasarı da preeklampsi maternal tablosunun ortaya çıkmasına yol açar. Preeklamptik kadınlarda, semptomatik olmadan önce endotelyal hücre hasarını gösteren belirteçlerin yükseldiği gösterilmiştir. Bunlar arasında, endotelin, hücresel fibronektin, plazminojen aktivatör inhibitör-1 ve bozulmuş prostasiklin/tromboksan profili bulunmaktadır. Plasentadan salgılanan dolaşan proanjiyogenik faktörler arasında ise VEGF ve PIGF, antianjiyogenik faktörler arasında ise çözünür fms-benzeri tirozin kinaz I reseptörü (fms-like tyrosine kinase I receptor, sflt-1) ve çözünür endoglin (seng) bulunmaktadır. 41,42 TEDAVİ Oluş APİ ve ark. Preeklamptik bir hastanın optimal tedavisi gestasyonel yaşa ve hastalığın şiddetine dayanır. Preeklampsi tanısı konduktan sonra ilk yapılması gereken hospitalizasyon ve tablonun hafif ya da ağır preeklampsi olup olmadığının ayrımını yapmaktır. TABLO 3: Preeklampsi gelişimi için risk faktörleri Parite (Hastaların üçte ikisi nullipardır.) 2. Ailesinde preeklampsi-eklampsi hikayesi 3. Medikal problemler (Diabetes mellitus, kronik hipertansiyon, renal hastalık, bağ doku ve vasküler doku hastalıkları, v.s.) 4. Çok genç veya yaşlı hastalar (Çok genç yaş grubunda paritenin düşük olmasına, yaşlı grubunda ise kronik hipertansiyon gibi medikal problemlere daha sık rastlanmasına bağlı olarak) 5. Obstetrik problemler (Çoğul gebelikler, mol hidatiform ve hidrops fetalis gibi durumlarda trofoblastik dokunun artması nedeni ile) 6. Daha önceki gebeliğinde preeklampsi-eklampsi hikayesi 7. Düşük sosyoekonomik seviye Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics 2013;6(3) 85

8 Oluş APİ ve ark. HAFİF PREEKLAMPSİDE EKSPEKTAN TEDAVİ Hafif preeklampsi olgularında perinatal kayıp, erken doğum, fetal büyüme kısıtlılığı ve dekolman plasenta oranları normotensif gebeliklerden farklı değildir, ancak sezaryen ile doğum oranları yüksektir. 15 Ayaktan antenatal takip ile yatak istirahati ve hastanede takip arasında anlamlı bir fark gösterilememiştir. 43 Sürekli yatak istirahati ve hastanede takibin derin ven trombozu, hastane enfeksiyonları gibi olası riskleri ve maliyeti göz önüne alındığında ayaktan takip daha uygun gözükmektedir. Antihipertansif tedavinin yararı gösterilememiştir. Sistolik kan basıncı ve diastolik kan basıncı mmhg arasında olan 4282 olguyu içeren 48 çalışmanın dahil edildiği Cochrane derlemelerinde; antihipertansif ilaç kullanımının ağır hipertansiyon gelişme riskini yarı yarıya azalttığı (RR 0,50; %95 CI 0,41-0,61), ancak diğer maternal ve perinatal sonuçlar açısından anlamlı bir yararının olmadığı ortaya konulmuştur. 44 Bu nedenle, hafif grupta antihipertansif tedavi yapılmaması önerilmektedir. Anlamlı bir yararı olmadığı gibi, kan basıncını maskeleyerek ağır preeklampsi tanısında gecikmeye yol açabilir. 37 hafta ya da üzerinde hafif preeklampsi tanısı konduğunda hasta doğurtulmalıdır haftadan önce ise, ekspektan tedavi uygulayarak gebeliğin miada ulaşması hedef alınmalıdır. Takip sırasında haftada iki kez maternal ve fetal değerlendirme yapılmalıdır. 13 Ayaktan takip edilecek hastalarda, kan basıncının stabil olması, 24 saatlik proteinürinin 1000 mg ve daha az olması, trombositlerin ve daha fazla olması, baş ağrısı, görme bozukluğu, epigastrik ağrı, bulantı-kusma gibi semptomların olmaması, hastanın uyumlu ve güvenilir olması esas koşuldur gebelik haftası ya da üzerindeki bir gebede rüptüre membranlar, anormal fetal monitorizasyon, ilerleyen travay ya da fetal büyüme kısıtlılığı olması halinde doğum önerilir. Hafif preeklampside doğum endikasyonları şunlardır: 45 Gebelik haftası >40 hafta ise Gebelik haftası >37 hafta ise: Bishop skoru >5 ise Fetal ağırlık 10. persentilin altında ise Nonreaktif NST varlığı Gebelik haftası >34. hafta ise EMR varlığı Vaginal kanama varlığı Persiste baş ağrıları ya da vizüel semptomların varlığı Epigastrik ağrı, bulantı, kusma varlığı Anormal biyofizik profil varlığı AĞIR PREEKLAMPSİDE EKSPEKTAN TEDAVİ Ağır preeklampside hastaya yaklaşım için kritik sınır 34. haftadır. Bu gebelik haftasının üzerinde fetal akciğer maturasyonuna bakmaksızın doğum yaptırılır. 45 Ancak, nonreaktif NST, rüptüre membranlar, travay ya da maternal distres durumlarında gestasyonel yaşa bakılmaksızın fetus doğurtulmalıdır. 34. gebelik haftasından önce ağır preeklampsi tanısı konan ancak durumu stabil ve fetal durumu da reaktif olup intrauterin gelişme kısıtlılığı bulunmayan hastalarda ekspektan tedavi yaklaşımı uygulanabilir. Ancak bu hastalar seçilmiş olmalı ve bu işlem tersiyer merkezlerde uygulanmalıdır. Bu hastalar hastaneye yatırılır ve maternal-fetal yönden yakından takip edilir. 25 Ağır preeklamptik olup ekspektan tedavi uygulanan hastalar, şu şartların oluşması halinde doğurtulmalıdır: Nonreaktif fetal kalp durumu Kontrol edilemeyen kan basıncı 5 cm den daha az AFİ olacak şekilde oligohidramnios Ağır intrauterin büyüme kısıtlılığı Oligüri (<500 ml/24 saat) Serum kreatinin seviyesi en az 1,5 mg/dl Pulmoner ödem Nefes darlığı ya da göğüs ağrısı Persistan ve şiddetli baş ağrısı Sağ üst kadranda hassasiyet GEBELİK VE HİPERTANSİYON HELLP sendromu bulgularının başlaması Antihipertansif tedavi: Antihipertansif tedavide amaç kan basıncının güvenli, kabuledilebilir sınırlarda (sistolik 160 mmhg nın altında) tutulmasıdır. Bu aşamada uygulanan tedavi akut hipertansif tedavi olmalıdır. Hidralazin, labetalol ve sodyumnitroprussit; yüksemiş kan basıncının akut tedavisinde kullanılan parenteralantihipertansiflerdir, oral yolla etkili ilaç ise nifedipindir. Kan basıncı otomatik olarak monitorize edilmeli ve sıkı kontrol altında tutulmalıdır. 86 Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics 2013;6(3)

9 GEBELİK VE HİPERTANSİYON Konvulsiyon profilaksisi: Ağır preeklampsi olgularında baş ağrısı özellikle retroorbitalağrı, görme bozuklukları (bulanık görme ya da lekeli görme), karaciğer bölgesinde ağrı, şuur bulanıklığı, kan basıncında ani ya da kontrol altına alınamayan yükselmeler gibi belirtiler konvulsiyonun habercisi edilir. Antenatal dönemde MgSO 4 tedavisi haftalar boyunca sürecek bir tedavi değildir ve genellikle 24 saatten fazla sürdürülmesinin anlamı yoktur. Eğer bu tedaviye ihtiyaç duyulacak koşullar devam ediyorsa kısa sürede doğum gerçeklestirilmelidir. Magnezyum sülfat konvülsiyon profilaksisinde plasebo ve diğer ilaçlara (fenitoin) göre daha etkilidir. Magnezyum sülfatın periferik nöromusüler blok ve santral antikonvülsif etkisi olduğu ileri sürülmektedir. Magnezyum terapötik düzeylerde endotel hücrelerinde prostasiklin yapımını artırır ve kalsiyuma karşı antagonistik etkiye sahiptir. İntravenöz bolus şeklinde uygulandığında geçici bir antihipertansif etkisi vardır. Ayrıca uteroplasental arterlerde vazodilatatör etkisinin olduğu da bildirilmiştir. 34 Magnezyum tedavisi olguların çoğunda travay başlangıcında ya da sezaryenden önce başlamakta ve postpartum 24 saat devam etmektedir. Postpartum tedavinin süresi hastalığın şiddetine göre ayarlanmalıdır. Tedaviye intravenöz (İV) 4-6 g magnezyum sülfat yükleme dozu ile başlanır, bunu 1-3 g/saatlik idame dozu izler. MgSO 4 ın önerilen serum tedavi düzeyi 4,3-8,4mg/dl dir. Magnezyum tedavisi alan hastalar, magnezyum toksisitesinin belirti ve semptomları açısından yakından izlenmelidir. 34 Serum düzeyi 9 mg/dl nin üzerinde olduğunda, Mg toksisitesi riski vardır. Magnezyum toksisitesi genellikle ilk olarak patellar refleks kaybı ve nefes darlığı ile ortaya çıkar. Sıcaklık hissi, kas zayıflığı, somnolans hali, konuşma güçlüğü Magnezyum toksisitesinin erken semptomları olup, serum Mg düzeyi 9-12 mg/dl de gözlenir. Serum magnezyum düzeyi mg/dl olduğunda kas paralizisi, solunum durması, mg/dl de kardiak arrest oluşabilir. Bu nedenlerden ötürü MgSO 4 tedavisi, kan düzeylerinin kontrolü ile uygulanmalıdır. Magnezyumun antidotu kalsiyum glukonattır ve magnezyum intoksikasyonu durumlarında uygulanır. İdrar miktarının 100 ml/saatten az olduğu, patella refleksinin kaybolduğu ve solunum sayısının dakikada 12 nin altında olduğu durumlarda magnezyum tedavisine son verilmelidir. 34 Nöbet profilaksisi için ağır preeklamptik tüm kadınlara travay indüksiyonu esnasında MgSO 4 uygulanmalıdır. Ancak hafif preeklampsi için profilaksi tartışmalıdır. Hafif preeklampside konvülsyon gelişme olasılığı %1 den azdır. 15 ACOG, ağır preeklampside magnezyum sülfatı önermektedir. 13 Ancak ACOG, tüm hafif preeklampsi olguları için magnezyum tedavisini önermemiştir. Magnezyum sülfat uygulamada nihai karar hastanın ve travayın durumuna ve hekimin görüşüne bağlı olarak verilmelidir. Kortikosteroid uygulaması: 34. gebelik haftasından önce respiratuar distress sıklığını azaltmak için maternal kortikosteroid uygulamasında yarar vardır (12 mg intramüsküler 12 saat arayla iki doz). Doğumun gerçekleştirilmesi: Annenin durumu stabilleştikten sonra doğum gerçekleştirilmelidir. Doğum şekline gestasyonel yaş, fetal prezentasyon, fetal distress varlığı ve serviksin durumuna göre karar verilir. Serviksin uygun olduğu durumlarda, çocuk kalp sesleri ve uterus aktivitesinin sürekli takibi ile, indüksiyon denenmelidir.ağır preeklampsi bir sezaryen endikasyonu değildir. Ancak serviksin uygun olmadığı koşullarda doğum çoğunlukla sezaryen ile gerçekleşmektedir. Ağır preeklamptik gebeler, anestezik yaklaşım, özel bilgi birikimi ve deneyim gerektiren bir durumdur. Bu konuda deneyimli anestezi doktorları tarafından uygulanmalıdır. ANTİHİPERTANSİF İLAÇLAR Oluş APİ ve ark. Antihipertansif tedavide amaç kan basıncının güvenli, kabul edilebilir sınırlarda (sistolik basınç 160 mmhg nın, diyastolik basınç 110 mmhg nın altında) tutulmasıdır. Hipertansiyon tedavisinde dikkat edilecek husus, maternal serebrovasküler hasarı ve konjestif kalp yetersizliğini önlemek ve ayrıca serebral perfüzyonu ve uteroplasental kan akımını yeterli düzeyde tutmaktır. Kan basıncındaki ani yükselme (diyastolik basınç >120 mmhg), intraserebral kanama, hipertansif ensefalopati, akut böbrek yetersizliği, konjestif kalp yetersizliği, ventriküler aritmi ve plasenta dekolmanına neden olabilir. Bu aşamada uygulanan tedavi akut hipertansif tedavi olmalıdır. Preeklamptik hastalarda kullanılan antihipertansif ilaçlar, Tablo 4 te belirtilmiştir. Preeklampsi tedavisinde kullanılan antikonvulsif ilaçlar Tablo 5 te gösterilmiştir. Magnezyum sülfat (MgSO4): Magnezyum sülfat konvülsiyon profilaksisinde plasebo ve diğer ilaçlara (fenitoin) göre daha etkilidir. Magnezyum sülfatın periferik nöromusüler blok ve santral antikonvülsif etkisi olduğu ileri sürülmektedir. Magnezyum terapötik düzeylerde endotel hücrelerinde prostasiklin yapımını ar- Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics 2013;6(3) 87

10 Oluş APİ ve ark. GEBELİK VE HİPERTANSİYON TABLO 4: Preeklamptik hastalarda kullanılan antihipertansif ilaçlar. İlaç Dozu Etki başlangıç süresi Etki süresi İstenmeyen etkiler Hidralazin 5-10 mg İV 20 dk dakika 3-6 saat Taşikardi, baş ağrısı, flushing Labetolol mg İV 10 dk 5-10 dakika 3-6 saat Kusma, kalp bloğu Na nitroprussid 0,25-10 mg/kg/dk iv Hemen 1-2 dakika Tiyosiyanat ve siyanid intoksikasyonu Nitrogliserin mg/dk iv 2-5 dakika 3-5 dakika Methemoglobinemi, taşiflaksi Nifedipin 10 mg po 30 dk dakika 4-5 saat Baş ağrısı, taşikardi, MgSO4 ile sinerjik etki Klonidin 0,2 mg po sonra 0,1 mg po 1 saat 30 dakika 6-8 saat Sersemlik, bradikardi, ortostatik hipotansiyon TABLO 5: Preeklampsi tedavisinde kullanılan antikonvulsif ilaçlar. İlaç Yükleme dozu Devam dozu Tedavi düzeyi Magnezyum sülfat 4-6 g İV dk 2-3 g/saat infüzyon 4-8 meq/l 10 g İM 5 g her 4 saatte Fenitoin 1-1,5 g İV mg saatte bir oral veya İV µg/ml Diazepam 10 mg/saat İV infüzyon tırır ve kalsiyuma karşı antagonistik etkiye sahiptir. İntravenöz bolus şeklinde uygulandığında geçici bir antihipertansif etkisi vardır. Magnezyum tedavisi olguların çoğunda travay başlangıcında ya da sezaryenden önce başlamakta ve postpartum 24 saat devam etmektedir. Postpartum tedavinin süresi hastalığın şiddetine göre ayarlanmalıdır. Tedaviye intravenöz (İV) 4-6 g magnezyum sülfat yükleme dozu ile başlanır, bunu 1-3 g/saatlik idame dozu izler. MgSO 4 ın önerilen tedavi düzeyi 4,3-8,4 mg/dl dir. Magnezyum tedavisi alan hastalar, magnezyum toksisitesinin belirti ve semptomları açısından yakından izlenmelidir. 34 Serum düzeyi 9 mg/dl nin üzerinde olduğunda, Mg toksisitesi riski vardır. Magnezyum toksisitesi genellikle ilk olarak patellar refleks kaybı ve nefes darlığı ile ortaya çıkar. Sıcaklık hissi, kas zayıflığı, somnölans hali, konuşma güçlüğü Mg toksisitesinin erken semptomları olup, serum Mg düzeyi 9-12 mg/dl de gözlenir. Serum magnezyum düzeyi mg/dl olduğunda kas paralizisi, solunum durması, mg/dl de kalp durması gelşir. Bu nedenlerden ötürü MgSO 4 tedavisi, kan düzeylerinin kontrolü ile uygulanmalıdır. Magnezyumun antidotu kalsiyum glukonattır ve magnezyum zehirlenmesi durumlarında uygulanır. İdrar miktarının 100 ml/saatten az olduğu, patella refleksinin kaybolduğu ve solunum sayısının dakikada 12 nin altında olduğu durumlarda magnezyum tedavisine son verilmelidir. 34 Nöbet profilaksisi için ağır preeklamptik tüm kadınlara travay indüksiyonu esnasında MgSO4 uygulanmalıdır. Ancak hafif preeklampsi için profilaksi tartışmalıdır. ACOG, ağır preeklampside magnezyum sülfatı önermektedir. 13 Ancak ACOG, tüm hafif preeklampsi olguları için magnezyum tedavisini önermemiştir. Magnezyum sülfat uygulamada nihai karar hastanın ve travayın durumuna ve hekimin görüşüne bağlı olarak verilmelidir. EKLAMPSİ TEDAVİSİ Eklampsi, gebeliğin yaşamı tehdit eden bir komplikasyonudur. Maternal mortalitenin önemli nedenlerinden biridir. Beyin kanaması, pulmoner ödem, renal, hepatik ve solunum yetmezliği başlıca ölüm nedenleridir. Maternal ve fetal mortalite ve morbiditeyi en aza indirebilmek için acil tedavi gerektirir. Maternal vital fonksiyonların desteklenmesi: İlk olarak hızlı bir şekilde yapılması gereken hastanın nöbet anında kendisine zarar vermesini önleyici tedbirlerin alınması ve solunum yolunun açık tutulmasıdır. Bu amaçla nöbet sırasında dilini ısırmaması için airway, tahta spatül veya sert kauçuk dişler arasına yerleştirilir. Kafa ve etraf travmalarını önleyici tedbirler alınır. Yeterli maternal oksijenizasyon sağlanır. Tükürük ve kusmukların havayollarına aspirasyonunu önlemek için yana yatırılır, ağızda biriken köpüklü ve kanlı salgılar sonda ile temizlenir, gerekirse nazotrakeal sonda ile aspirasyon yapılır. Ayrıca hastaya hemen bir damar yolu açılmalı ve kalıcı idrar sondası takılmalıdır. 88 Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics 2013;6(3)

11 GEBELİK VE HİPERTANSİYON Konvulsiyonların kontrol altına alınıp tekrarının önlenmesi: Konvulsiyonların durdurulması ve tekrarının önlenmesinde ilk tercih ilaç MgSO 4 dır. İntramüsküler enjeksiyonlar ağrılı ve %0,5 oranında abse oluşumuna neden olabileceğinden intravenöz yol tercih edilmelidir. Tekrarlayan ataklarda 2 gr bolus MgSO 4 yapılmalıdır. Mg tedavisine rağmen ataklar kontrol altına alınamıyorsa, diazem (10 mg İV) veya thiopentone (50 mg İV) denenebilir ve son çare olarak genel anestezi ve entübasyon uygulanabilir. Hipertansiyonun kontrol altında tutulması: Akut antihipertansif tedavi ile ağır hipertansiyonun kontrol altına alınması gerekir. Antihipertansif ilaç kullanımında ilaçlar arasında belirgin bir üstünlük gösterilememiştir. Seçim klinisyenin tecrübe ve klinik yatkınlığına bağlıdır. Sıvı tedavisi: Plazma hacim genişleticilerin yararı konusunda yeterli kanıt yoktur. Kristalloidler, 85 ml/saat veya saatlik idrar miktarı en az 30 ml olacak şekilde verilmelidir. Maternal hipoksinin düzeltilmesi: Maternal konvülsiyonların kontrolünden sonra arteryel kan gazlarına bakarak maternal hipoksemi ve/veya asideminin varlığı kontrol edilmelidir. Tekrarlayan konvülsiyonlar, aspirasyon, kullanılan antikonvülsif ilaçların solunum depresyonu yapıcı etkileri ile maternal hipoksemi ve/veya asidemi gelişebilir. Özellikle miyokard üzerine depresif etkiye sahip anestezik ilaçların kulanımından önce, maternal hipoksemi ve/veya asideminin düzeltilmesi gerekir. Tetkikler: Eklampsi pek çok organ ve sistemi etkileyen bir hastalıktır. Hemoglobin, trombosit sayısı, transaminazlar, üre, kreatinin ve oksijen satürasyonu sık kontrol edilmelidir. Fokal nörolojik defisit veya uzun süreli koma olgularında beyin MRG ya da BT çekilmesinde yarar vardır. Doğum: Eklampsinin kesin tedavisi doğumdur. Fetusun gelişimi için gebeliğin uzatılmasında yarar yoktur. Ancak öncelikle gebenin genel durumunun düzeltilmesi gerekir. Konvülsiyonlar ve hipertansiyon kontrol altına alınmalı, hipoksi düzeltilmelidir. Vajinal doğum tercih edilen doğum şeklidir. Ancak serviksin uygun olmadığı koşullarda genellikle sezaryen uygulanmaktadır. Doğum sonrası da en az 24 saat yoğun takip devam etmelidir. Eklampside tercih edilecek anestezi epidural anestezi olmalıdır ve bu konuda deneyimli anestezistlerce uygulanmalıdır. Eklampsi maternal ve fetal morbidite ve mortalitenin en önde gelen nedenidir. Her zaman önlenebilir bir olgu değildir. Uygun şartlara sahip merkezlerde hospitalize edilerek, konvülsiyonların önlenmesi, kan basıncının kontrol altına alınması, hipoksinin önlenmesi ve uygun zamanda doğumun gerçekleştirilmesi ile en iyi yaklaşım sağlanabilir. POSTPARTUM YÖNETİM Preeklampsi doğumdan sonra düzelir. Ancak hastaların kan basıncı postpartum da yüksek kalabilir. Hastaneden taburcu olmadan önce karaciğer fonksiyon testleri ve platelet ölçümlerinin düştüğü görülmelidir. Ayrıca nöbetlerin çoğu ilk 24 saatte ve hemen hemen tümü ilk 48 saatte olmak üzere, üçte bir kadarı postpartum dönemde meydana gelir. 45 Bu nedenle magnezyum sülfat profilaksisine postpartum 24 saat süreyle devam edilmelidir. Postpartum dönemde persistan trombositopeni varlığında platelet sayısının normale gelmesi için deksametazon kullanımı (2 doz 10 mg İV 6-12 saatte bir, ardından 2 doz 5 mg İV 6-12 saatte bir) önerilmektedir. 46 Bununla birlikte, 2004 yılında gerçekleştirilen bir Cochrane analizinde, kortikosteroid tedavisinin maternal mortalite ve plasenta dekolmanı, pulmoner ödem ve karaciğer komplikasyonları gibi maternal sonuçları etkilemediği sonucuna varılmıştır. 47 Daha yeni bir çalışma da, kortikosteroidlerin HELLP sendromunda platelet sayısını artırırken, maternal morbiditeyi iyileştirmediğini doğrulamıştır. 48 Yüksek kan basıncı postpartum nifedipin ya da labetalol tedavisi ile kontrol altına alınabilir. Kronik hipertansiyon tanısı almış hastalar hariç kan basıncı postpartum 12 hafta içinde normale döner.. PREEKLAMPSİNİN ÖNGÖRÜLMESİ VE ÖNLENMESİ Oluş APİ ve ark. Preeklampsinin önlenmesi konusunda günümüze kadar yapılmış çalışmalarda pek yüz güldürücü sonuçlar elde edilememiştir. Preeklampsi için risk faktörleri taşıyan kadınlarda düşük doz aspirin ( mg/gün) kullanımının incelendiği 14 çalışmanın sistematik bir gözden geçirmesinde, aspirinin preeklampsi riskini ve perinatal ölümü azalttığı (OO 0,86, %95 GA, 0,76-0,96) ancak doğum ağırlığı ya da plasenta dekolmanı riskini anlamlı olarak etkilemediği sonucuna varılmıştır. 49 Seçilmemiş nullipar vakalarda düşük doz aspirin insidansı sadece hafifçe azaltıyor gibi görünmektedir (RR 0,7, %95 GA 0,6-1,0). 49 Preeklampsi için risk faktörü taşıyan kadınlar için, gebelik haftasından başlamak üzere düşük doz aspirin tedavisi mantıklı görünmektedir. 50 Düşük doz aspirin tedavisinin ikinci ve üçüncü trimesterlerdeki Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics 2013;6(3) 89

12 Oluş APİ ve ark. güvenilirliği gösterilmiştir. Düşük riskli popülasyonlarda kalsiyum ve vitamin E ve C desteği kullanımı preeklampsi riskini azaltmamıştır. 51,52 Kötü anamnezi olan trombofilili kadınlarda düşük moleküler ağırlıklı heparin kullanımı araştırılmıştır. Ancak bugüne kadar heparin profilaksisi kullanımının preeklampsi insidansını azalttığını destekleyen veri elde edilememiştir. Bugüne dek preeklampsi için tarama testi olarak çok sayıda test önerilmiştir. Ancak hiçbir testin preeklampsi için uygun bir tarama testi olduğu ispatlanamamıştır. sflt-1, PlGF, ve VEGF ile ilgili yeni çalışmalar ümit verici olmakla birlikte, preeklampsiyi predikte etmedeki pozitif prediktif değerleri henüz prospektif bir şekilde ispatlanamamıştır. REKÜRRENS GEBELİK VE HİPERTANSİYON Önceki gebeliğinde preeklampsi geçiren kadınlarda preeklampsinin rekürrens riski, termde yaklaşık olarak %10 civarındadır. Bir kadında ağır preeklampsi gelişirse (HELLP sendromu ve/veya eklampsi de dahil), sonraki gebeliğinde preeklampsi gelişimi riski %20 civarındadır. 53 Preeklampsi gebeliğin ne kadar erken döneminde ortaya çıkarsa rekürrens riski o kadar artar. 1. Report of the National High Blood Pressure Education Program Working Group on High Blood Pressure in Pregnancy. Am J Obstet Gynecol 2000;183(1):S1-S Dekker GA, van Geijn HP. Hypertensive disease in pregnancy. Curr Opin Obstet Gynecol 1992;4(1): Şen C, Madazlı R, Ocak V. Gebelikte Hipertansiyon/Tanım ve Sınıflandırma. Perinatoloji Dergisi 1993;1(1): Roberts JM, Pearson GD, Cutler JA, Lindheimer MD; National Heart Lung and Blood Institute. Summary of the NHLBI Working Group on Research on Hypertension During Pregnancy. Hypertens Pregnancy 2003;22(2): Yoder SR, Thornburg LL, Bisognano JD. Hypertension in pregnancy and women of childbearing age. Am J Med 2009;122(10): Villar J, Carroli G, Wojdyla D, Abalos E, Giordano D, Ba'aqeel H, et al; World Health Organization Antenatal Care Trial Research Group. Preeclampsia, gestational hypertension and intrauterine growth restriction, related or independent conditions? Am J Obstet Gynecol 2006;194(4): Hjartardottir S, Leifsson BG, Geirsson RT, Steinthorsdottir V. Recurrence of hypertensive disorder in second pregnancy. Am J Obstet Gynecol 2006;194(4): Brown MA, Mackenzie C, Dunsmuir W, Roberts L, Ikin K, Matthews J, et al. Can we predict recurrence of pre-eclampsia or gestational hypertension? BJOG 2007;114(8): Silver HM, Seebeck M, Carlson R. Comparison of total blood volume in normal, preeclamptic, and nonproteinuric gestational hypertensive pregnancy by simultaneous measurement of red blood cell and plasma volumes. Am J Obstet Gynecol 1998;179(1): KAYNAKLAR 10. Davis GK, Mackenzie C, Brown MA, Homer CS, Holt J, McHugh L, et al. Predicting transformation from gestational hypertension to preeclampsia in clinical practice: a possible role for 24 hour ambulatory blood pressure monitoring. Hypertens Pregnancy 2007;26(1): Saudan P, Brown MA, Buddle ML, Jones M. Does gestational hypertension become preeclampsia? Br J Obstet Gynaecol 1998;105 (11): Barton JR, O'brien JM, Bergauer NK, Jacques DL, Sibai BM. Mild gestational hypertension remote from term: progression and outcome. Am J Obstet Gynecol 2001;184(5): ACOG Committee on Practice Bulletins-- Obstetrics. ACOG practice bulletin. Diagnosis and management of preeclampsia and eclampsia. Number 33, January Obstet Gynecol 2002;99(1): Sibai BM. Eclampsia. VI. Maternal-perinatal outcome in 254 consecutive cases. Am J Obstet Gynecol 1990;163(3): Sibai BM. Diagnosis and management of gestational hypertension and preeclampsia. Obstet Gynecol 2003;102(1): Hauth JC, Ewell MG, Levine RJ, Esterlitz JR, Sibai B, Curet LB, et al. Pregnancy outcomes in healthy nulliparas who developed hypertension. Calcium for Preeclampsia Prevention Study Group. Obstet Gynecol 2000;95(1): Buchbinder A, Sibai BM, Caritis S, Macpherson C, Hauth J, Lindheimer MD, et al; National Institute of Child Health and Human Development Network of Maternal-Fetal Medicine Units. Adverse perinatal outcomes are significantly higher in severe gestational hypertension than in mild preeclampsia. Am J Obstet Gynecol 2002;186(1): Hnat MD, Sibai BM, Caritis S, Hauth J, Lindheimer MD, MacPherson C, et al; National Institute of Child Health and Human Development Network of Maternal-Fetal Medicine- Units. Perinatal outcome in women with recurrent preeclampsia compared with women who develop preeclampsia as nulliparas. Am J Obstet Gynecol 2002;186(3): Crowther CA, Bouwmeester AM, Ashurst HM. Does admission to hospital for bed rest prevent disease progression or improve fetal outcome in pregnancy complicated by nonproteinuric hypertension? Br J Obstet Gynaecol 1992;99(1): Schiff E, Barkai G, Ben-Baruch G, Mashiach S. Low-dose aspirin does not influence the clinical course of women with mild pregnancyinduced hypertension. Obstet Gynecol 1990v;76(5 Pt 1): hypertension 22. Koopmans CM, Bijlenga D, Groen H, Vijgen SM, Aarnoudse JG, Bekedam DJ, et al; HYP- ITAT study group. Induction of labour versus expectant monitoring for gestational hypertension or mild pre-eclampsia after 36 weeks' gestation (HYPITAT): a multicentre, openlabel randomised controlled trial. Lancet 2009;374(9694): Nicholson JM, Kellar LC, Kellar GM. The impact of the interaction between increasing gestational age and obstetrical risk on birth outcomes: evidence of a varying optimal time of delivery. J Perinatol 2006;26(7): Spong CY, Mercer BM, D'alton M, Kilpatrick S, Blackwell S, Saade G. Timing of indicated late-preterm and early-term birth. Obstet Gynecol 2011;118(2 Pt 1): American College of Obstetricians and Gynecologists. ACOG committee opinion no. 560: Medically indicated late-preterm and earlyterm deliveries. Obstet Gynecol 2013;121(4): Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics 2013;6(3)

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

PREEKLAMPSİ. Dr. Sadettin Güngör. Yeni ACOG Önerileri. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perinatal Merkezi İstanbul

PREEKLAMPSİ. Dr. Sadettin Güngör. Yeni ACOG Önerileri. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perinatal Merkezi İstanbul PREEKLAMPSİ Yeni ACOG Önerileri Dr. Sadettin Güngör Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perinatal Merkezi İstanbul Plan Giriş Preeklamsinin önemi Preeklampsi araştırmaları Cemiyetler ve

Detaylı

GEBELİKTE HİPERTANSİYON PREEKLAMPSİ TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ İNT.DR. GÖZDE ÖZTÜRK

GEBELİKTE HİPERTANSİYON PREEKLAMPSİ TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ İNT.DR. GÖZDE ÖZTÜRK GEBELİKTE HİPERTANSİYON PREEKLAMPSİ TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ İNT.DR. GÖZDE ÖZTÜRK CURRENT DİAGNOSİS AND TREATMENT NEFROLOJİ VE HİPERTANSİYON TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ, TÜRK JİNEKOLOJİ VE OBSTETRİK DERNEĞİ,.WARKING

Detaylı

İntrapartum veya Postpartum Şiddetli Hipertansiyon Tedavisinde Başlangıç Olarak LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması

İntrapartum veya Postpartum Şiddetli Hipertansiyon Tedavisinde Başlangıç Olarak LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması Fetus canlı ve doğum eylemi başlamamış ise fetal izlemi başlat. 15 dk sonra ölçülen kan basıncı hala yüksek İSE 20 mg IV labetolol infüzyonunu 2 dakikayı aşan sürede

Detaylı

Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi. Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi. Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı Konunun Önemi Gebelikte karşılaşılan en sık dahili sorun HİPERTANSİYON (Tüm gebeliklerin % 6-8 i) 1. Kronik

Detaylı

26.09.2011. Preeklampsi. Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi. Preeklampsi Maternal Sendrom /Endotel Disfonksiyonu

26.09.2011. Preeklampsi. Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi. Preeklampsi Maternal Sendrom /Endotel Disfonksiyonu 26.9.11 Hipertansiyon (>14/ 9) ve Proteinüri ( >.3 g / 24-s) > gebelik hafta En sık medikal komplikasyon (%2-7) Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Maternal ve Perinatal Mortalite ve Morbidite

Detaylı

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu Dr.Meltem Pekpak İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 34.Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon 18-22 Ekim,Antalya

Detaylı

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım?

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım? Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım? Doç.Dr. Gülay Sain Güven Hacettepe ÜniversitesiTıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Genel Dahiliye Ünitesi 24 Mayıs 2008, Antalya Sunum Planı Gebelik-hipertansiyon

Detaylı

Preeklampsi 6.İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KADIN DOĞUM GÜNLERİ

Preeklampsi 6.İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KADIN DOĞUM GÜNLERİ Preeklampsi 6.İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KADIN DOĞUM GÜNLERİ DR.Ebru Alıcı Davutoğlu İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Perinatoloji BD 1- Preeklampsi -Maternal ve Perinatal Sorun

Detaylı

Gebelikte hipertansiyon ve eklampsi

Gebelikte hipertansiyon ve eklampsi Gebelikte hipertansiyon ve eklampsi YRD.DOÇ.DR. HALİL BEYDİLLİ MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI 5/20/2016 Bakım ve Acil Tıp, 3. Kıtalararası Acil Tıp 1 Gebelik 5/20/2016

Detaylı

GEBELERDE SPOT İDRARDA PROTEİN/KREATİNİN ORANININ 24 SAATLİK İDRAR PROTEİNÜRİSİNİ ÖNGÖRMEDEKİ BAŞARISI

GEBELERDE SPOT İDRARDA PROTEİN/KREATİNİN ORANININ 24 SAATLİK İDRAR PROTEİNÜRİSİNİ ÖNGÖRMEDEKİ BAŞARISI GEBELERDE SPOT İDRARDA PROTEİN/KREATİNİN ORANININ 24 SAATLİK İDRAR PROTEİNÜRİSİNİ ÖNGÖRMEDEKİ BAŞARISI Dr.Kemal Hansu 1, Dr.Halis Özdemir 2, Dr.Merih Bayram 2 1 Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi

Detaylı

Antepartum İntrauterin Hipoksinin Öngörüsü

Antepartum İntrauterin Hipoksinin Öngörüsü Antepartum İntrauterin Hipoksinin Öngörüsü Prof. Dr. H.Mete TANIR Perinatoloji Uzmanı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Antepartum Fetal ölümler Değişik

Detaylı

CİDDİ EKLAMPTİK HASTALAR

CİDDİ EKLAMPTİK HASTALAR Sunu Planı Gestasyonel Hipertansiyon Eklampsi CİDDİ EKLAMPTİK HASTALAR TARK-2015 Belek-Antalya Zeynep Baysal Yıldırım Dicle Üniversitesi Nöbet YöneHmi Hipertansiyon Tedavisi Sıvı YöneHmi Eklampside Anestezi

Detaylı

GEBELİK HİPERTANSİYONU, PREEKLAMPSİ, EKLAMPSİ. Şişli Med Akademik Yayınlar. Sadece Tıp Profesyönelleri İçin Hazırlanmıştır

GEBELİK HİPERTANSİYONU, PREEKLAMPSİ, EKLAMPSİ. Şişli Med Akademik Yayınlar. Sadece Tıp Profesyönelleri İçin Hazırlanmıştır GEBELİK HİPERTANSİYONU, PREEKLAMPSİ, EKLAMPSİ Şişli Med Akademik Yayınlar Sadece Tıp Profesyönelleri İçin Hazırlanmıştır GEBELİK HİPERTANSİYONU Tüm gebeliklerin %6-20 sinde rastlanır. Preeklampsi %2-10,

Detaylı

Preeklampside Yaklaşım. Prof Dr Rıza Madazlı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Preeklampside Yaklaşım. Prof Dr Rıza Madazlı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Preeklampside Yaklaşım Prof Dr Rıza Madazlı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Maternal Mortalite-Morbidite 50-60 bin ölüm/yıl Anne ölümlerinin %18-20 1 maternal ölüm / x 40-50 near miss Ağır

Detaylı

Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Preeklampsi Hipertansiyon (>140/ 90) ve Proteinüri (>0.3 g / 24-s) > 20 gebelik hafta En sık medikal komplikasyon

Detaylı

Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım

Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım Doç. Dr. Sedat YANTURALI Dokuz Eylul Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı İzmir sedat.yanturali@deu.edu.tr 1 Sunu Planı Hipertansiyona genel bakış

Detaylı

PRETERM-POSTTERM EYLEM

PRETERM-POSTTERM EYLEM PRETERM-POSTTERM EYLEM PRE-TERM EYLEM PRETERM EYLEM; Doğum ağırlığı dikkate alınmaksızın, gebenin son adetinin ilk gününden itibaren 20-37. haftalar arasında eyleme girmesi ve bu eylem ile servikal açıklık

Detaylı

Geç Başlangıçlı Fetal Gelişim Kısıtlılığı. Prof Dr Rıza Madazlı İÜ-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD

Geç Başlangıçlı Fetal Gelişim Kısıtlılığı. Prof Dr Rıza Madazlı İÜ-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Geç Başlangıçlı Fetal Gelişim Kısıtlılığı Prof Dr Rıza Madazlı İÜ-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Tanım EFW veya AC < %10 pers SGA / FGK Birleşik Krallık (RCOG, 2014) Yeni Zelanda

Detaylı

Gebeliğin Hipertansif Hastalıklarının Tedavisine Güncel Yaklaşım

Gebeliğin Hipertansif Hastalıklarının Tedavisine Güncel Yaklaşım Gebeliğin Hipertansif Hastalıklarının Tedavisine Güncel Yaklaşım Prof Dr Mehmet Özeren Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Kadın Hastalıkları ve Dogum Kliniği Gebelik

Detaylı

Gebelik ve Trombositopeni

Gebelik ve Trombositopeni Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj

Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj Prof.Dr.Cüneyt Evrüke Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıklar ve Doğum ABD, Peinatoloji BD, Adana Amniyoinfüzyon Amniyodrenaj Amniyotik kaviteye

Detaylı

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite

Detaylı

Ağır Preeklampsideki Proteinüri Maternal ve Perinatal Sonuçları Etkiler mi?

Ağır Preeklampsideki Proteinüri Maternal ve Perinatal Sonuçları Etkiler mi? Klinik Araştırma Ağır Preeklampsideki Proteinüri Maternal ve Perinatal Sonuçları Etkiler mi? Alpaslan AKYOL *, Demet ÇAKMAK **, Ali İsmet TEKİRDAĞ * * İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma

Detaylı

İNTRAUTERİN BÜYÜME KISITLILIĞI VE OLİGOHİDRAMNİOS OLGULARINI NE ZAMAN DOĞURTALIM? DR. AYTÜL ÇORBACIOĞLU ESMER

İNTRAUTERİN BÜYÜME KISITLILIĞI VE OLİGOHİDRAMNİOS OLGULARINI NE ZAMAN DOĞURTALIM? DR. AYTÜL ÇORBACIOĞLU ESMER İNTRAUTERİN BÜYÜME KISITLILIĞI VE OLİGOHİDRAMNİOS OLGULARINI NE ZAMAN DOĞURTALIM? DR. AYTÜL ÇORBACIOĞLU ESMER İntrauterin büyüme kısıtlılığı PREMATURITE FETAL ÖLÜM

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

11-14. GEBELİK HAFTALARINDA, RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ

11-14. GEBELİK HAFTALARINDA, RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ 11-14. GEBELİK HAFTALARINDA, RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ Prof. Dr. Sermet Sağol Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hast. ve Doğum AD Perinatoloji RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ PREEKLAMPSİ SGA (PE olmadan)

Detaylı

9. BÖLÜM. PREEKLAMPSİ ve EKLAMPSİ

9. BÖLÜM. PREEKLAMPSİ ve EKLAMPSİ 9. BÖLÜM GEBELİK DÖNEMİNİN HİPERTANSİYONLA İLİŞKİLİ HASTALIKLARI PREEKLAMPSİ ve EKLAMPSİ Gebelik döneminde ortaya çıkan hipertansiyon ve hipertansiyonla birlikte seyreden diğer hastalık tabloları, maternal

Detaylı

The Fetal Medicine Foundation

The Fetal Medicine Foundation Erken Term Dönemde İntrauterin Büyüme Geriliği Olan Fetuslarda Neonatal Asidozu Öngörmede Orta Serebral Arter Tepe Akım Hızı ve Serebroplasental Oranın Kullanımı Rauf Melekoğlu Ayşe Gülçin Baştemur Sevil

Detaylı

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan Son adet tarihinden itibaren 42 0/7 gebelik haftasına ulaşan veya bu haftayı geçen gebelikler post-term gebelik

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Uzman Dr. Mehtap Ezel Çelakıl DR.MEHTAP EZEL ÇELAKIL 4YAŞ ERKEK HASTA Şikayeti:

Detaylı

HELLP Sendromu; Tanı ve Antenatal Yaklaşım. Prof. Dr Metin İNGEÇ Atatürk Üniversitesi ERZURUM

HELLP Sendromu; Tanı ve Antenatal Yaklaşım. Prof. Dr Metin İNGEÇ Atatürk Üniversitesi ERZURUM HELLP Sendromu; Tanı ve Antenatal Yaklaşım Prof. Dr Metin İNGEÇ Atatürk Üniversitesi ERZURUM HELLP HISTORY Sendromu WEINSTEIN(1982) HELLP Komplet Parsiyel, inkomplet (1 veya 2 kompanent) HELLP Sendromu

Detaylı

Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili. Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD.

Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili. Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD. Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD. Trombofili nedir? Trombofili tromboza eğilim oluşturan durumları tanımlamakta

Detaylı

11-14 GEBELİK HAFTALARINDA, RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ

11-14 GEBELİK HAFTALARINDA, RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ 11-14 GEBELİK HAFTALARINDA, RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ Prof. Dr. Sermet Sağol Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hast. ve Doğum AD Prerinatoloji RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ SGA (PE olmadan) PREEKLAMPSİ

Detaylı

ACOG Diyor ki! GEBELİKTE HİPERTANSİYON. Özeti Yapan: Dr. Namık Demir

ACOG Diyor ki! GEBELİKTE HİPERTANSİYON. Özeti Yapan: Dr. Namık Demir ACOG Diyor ki! GEBELİKTE HİPERTANSİYON Özeti Yapan: Dr. Namık Demir Gebeliğin hipertansif hastalıkları, dünya genelinde gebeliklerin %10 kadarını komplike eder ve maternal ve perinatal mortalite ve morbiditenin

Detaylı

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği Perinatoloji Yüksek riskli gebelik Maternal ve fetal sağlığı tehdit eden, mortalite ve morbidite olasılığını

Detaylı

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır?

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır? Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır? Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Lebriz Hale Aktün, Yeliz Aykanat, Fulya Gökdağlı

Detaylı

ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753.

ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753. ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753. Eylül 2018) Özeti yapan: Dr. Ahmet Erol ÖZET: Gebeler ve postpartum kadınlar, mevsimsel

Detaylı

Gebelik,Hipertansiyon. Dr. Rahmi YILMAZ

Gebelik,Hipertansiyon. Dr. Rahmi YILMAZ Gebelik,Hipertansiyon Dr. Rahmi YILMAZ Gebelik ve Hipertansiyon 10 gebeden bir tanesinde karşımıza çıkan bir komplikasyon: HİPERTANSİYON Anti-hipertansif tedavi protokolleri gebe olmayan erişkinlerden

Detaylı

TROFOBLAST İNVAZYON YETMEZLİĞİ PREEKLAMPSİ. Dr.Aylin Okçu Heper Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

TROFOBLAST İNVAZYON YETMEZLİĞİ PREEKLAMPSİ. Dr.Aylin Okçu Heper Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı TROFOBLAST İNVAZYON YETMEZLİĞİ PREEKLAMPSİ Dr.Aylin Okçu Heper Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı EKSTRAEMBRİYONİK TROFOBLASTLAR EMBRİYO Staun Ram and Shalev Reproductive Biology

Detaylı

EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM

EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM Prof. Dr. Hayri Ermiş İstanbul Tıp Fakültesi, Kadın Hast. Ve Doğum A.B.D. Perinatoloji B.D. Gebeliğin kriz sıklığına etkisi? Gebelerin 1/3 ünde kriz

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLENMESİ PROSEDÜRÜ

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLENMESİ PROSEDÜRÜ KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLENMESİ PROSEDÜRÜ DH.PR.01 31.10.2018 Revizyon No Revizyon tarihi 1/5 1.AMAÇ: Obstetrik problemleri hızla değerlendirip ayırıcı tanıyı

Detaylı

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ Doğuma Hazırlık Doğum Öncesi Eğitim Fetal Aktivitenin İzlenmesi Göğüs Bakımı Emzirmeye

Detaylı

EKLAMPSİ VE HELLP SENDROMU

EKLAMPSİ VE HELLP SENDROMU VE HELLP SENDROMU Dr. Mehmet ÜSTÜNDAĞ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD, Diyarbakır 1 TANIM Diğer nörolojik koşulların yokluğunda generalize tonik-klonik nöbet geçiren gebe veya postpartum ilk

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Erken doğum: İlk bir yılda görülen infant ölümlerinin %35 inin nedeni

Detaylı

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ, DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLEMİ PROSEDÜRÜ

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ, DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLEMİ PROSEDÜRÜ KODU: SDH.PR..73 YAYIN TA: 21.09.2017 REVİZYON TA:-- REVİZYON NO:00 Sayfa 1 / 6 1.AMAÇ: Obstetrik problemleri hızla değerlendirip ayırıcı tanıyı yaparak ekip anlayışı içinde anne ve bebeğin doğum öncesi,

Detaylı

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD)

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD) SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD) Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum (SSVD) Daha önce sezaryen olan kadın tekrar doğum yapacak Sezaryen Sonrası Doğum Denemesi (SSDD) Sezaryen Sonrası Sezaryen Doğum (SSSD)

Detaylı

Kronik Hipertansif Hastaya Yaklaşım DR. AYHAN SUCAK

Kronik Hipertansif Hastaya Yaklaşım DR. AYHAN SUCAK Kronik Hipertansif Hastaya Yaklaşım DR. AYHAN SUCAK Hipertansiyon tüm gebeliklerin % 7-10' una eşlik eder Gebelikte en sık görülen medikal komplikasyondur Önemli bir maternal ve perinatal mortalite kaynağıdır

Detaylı

Gebelikte diyabet taraması. Prof. Dr. Yalçın Kimya

Gebelikte diyabet taraması. Prof. Dr. Yalçın Kimya Gebelikte diyabet taraması Prof. Dr. Yalçın Kimya Gestasyonel diyabet İlk defa gebelik sırasında saptanan diyabet Diagnosis and classification of diabetes mellitus. Diabetes Care 2010;33(Suppl 1):S62 9.

Detaylı

DOĞUM İNDÜKSİYONU VE DOĞUMDA MÜDAHALELERE YÖNELİK KANIT TEMELLİ YAKLAŞIMLAR. Prof. Dr. Yaprak ÜSTÜN Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

DOĞUM İNDÜKSİYONU VE DOĞUMDA MÜDAHALELERE YÖNELİK KANIT TEMELLİ YAKLAŞIMLAR. Prof. Dr. Yaprak ÜSTÜN Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı DOĞUM İNDÜKSİYONU VE DOĞUMDA MÜDAHALELERE YÖNELİK KANIT TEMELLİ YAKLAŞIMLAR Prof. Dr. Yaprak ÜSTÜN Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doğum indüksiyonu Destekleme (Augmentasyon) Servikal olgunlaşma Uterin

Detaylı

DOĞUMDA PARTOGRAM KULLANIMI

DOĞUMDA PARTOGRAM KULLANIMI DOĞUMDA PARTOGRAM KULLANIMI Dr Özlem Gün Eryılmaz Zekai Tahir Burak Eğitim Araştırma Hastanesi Doğum Kliniği Never let the sun set twice on a laboring woman. Steer P; BMJ 1999 PARTOGRAM NEDİR? Doğum eyleminin

Detaylı

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik 1. HAFTA Stajın Tanıtımı Hekimlik Uygulaması Obstetrik antenatal vizit ve anamnez Puberte ve bozuklukları Hekimlik Uygulaması Jinekolojik anamnez, muayene Non-invaziv ve invaziv antenatal tetkikler Kadın

Detaylı

Postpartum kanama nedenleri, insidansı ve Türkiye mortalitesi

Postpartum kanama nedenleri, insidansı ve Türkiye mortalitesi Postpartum kanama nedenleri, insidansı ve Türkiye mortalitesi Dr. D. Haluk Dervişoğlu Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Birincil doğum sonu kanama gözle saptanan,

Detaylı

DİYABET TEDAVİSİNDE HEDEF KAN BASINCI:

DİYABET TEDAVİSİNDE HEDEF KAN BASINCI: DİYABET TEDAVİSİNDE HEDEF KAN BASINCI: Hedef ne olmalı? İntensif tedavi gereklimi? PROF.DR.TEVFİK SABUNCU Harran Üniversitesi, Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı 2003 JNC-VII Hipertansiyon Sınıflandırması

Detaylı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi Dr. Aslı KANTAR GİRİŞ GENEL BİLGİLER Akut böbrek hasarı (ABH) yenidoğan yoğun bakım

Detaylı

Akut İskemik İnme. İskemik İnme (%85) Hemorajik inme (%15)

Akut İskemik İnme. İskemik İnme (%85) Hemorajik inme (%15) 1 Akut İskemik İnme STROKE ( inme ):Beyinin bir bölgesine kan akımının kesilmesi sonucu oluşan nörolojik hasardır. İskemik İnme (%85) Hemorajik inme (%15) 2 Akut İskemik İnme Arrest olan iskemik inme vakalarının

Detaylı

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi HİPERKALSEMİ Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi Tanım: Hiperkalsemi serum kalsiyum düzeyinin normalden (9-11 mg/dl) yüksek olduğunda meydana gelen

Detaylı

ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN

ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN Biyomarkırlar (Tanı) Sınıf 1: Faydalı (Kanıt seviyesi:a) Kardiak spesifik troponin (troponin I veya T hangisi kullanılıyorsa) ACS semptomları

Detaylı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes Mellitus Komplikasyonları Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes mellitus komplikasyonlar Mikrovasküler Makrovasküler Diyabetik retinopati Diyabetik

Detaylı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-

Detaylı

YAŞA GÖRE HEDEF VE İLAÇ SEÇİMİ DEĞİŞMELİ Mİ?

YAŞA GÖRE HEDEF VE İLAÇ SEÇİMİ DEĞİŞMELİ Mİ? YAŞA GÖRE HEDEF VE İLAÇ SEÇİMİ DEĞİŞMELİ Mİ? Prof. Dr. Tekin AKPOLAT İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Uzmanı Liv Hospital-İSTANBUL 20 Ekim 2017 Plan Genel bilgiler Tarihçe Yaşa göre hedef kan

Detaylı

Doç. Dr. Selçuk SELÇUK İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH

Doç. Dr. Selçuk SELÇUK İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH Near Miss: Tanı ve Yönetim Doç. Dr. Selçuk SELÇUK İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH Dünya genelinde 1 yıllık günde gebelik veya doğuma bağlı maternal mortalite > 300.000 830 Tanımlar (WHO 2009)

Detaylı

Can AKAL, Sinem Ayşe DURU, Barış OLTEN. Danışman: Filiz YANIK ÖZET

Can AKAL, Sinem Ayşe DURU, Barış OLTEN. Danışman: Filiz YANIK ÖZET 50 GRAM GLUKOZ YÜKLEME TESTİ ANORMAL, 100 GRAM ORAL GLUKOZ TESTİ NORMAL OLAN GEBELERİN MATERNAL ÖZELLİKLER VE GEBELİK SONUÇLARI AÇISINDAN NORMAL GEBELER VE GESTASYONEL DİYABETİK HASTALAR İLE KARŞILAŞTIRILMASI

Detaylı

GEBELİK KOLESTAZI. Prof. Dr. Filiz Yanık Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Perinatoloji Bilim Dalı

GEBELİK KOLESTAZI. Prof. Dr. Filiz Yanık Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Perinatoloji Bilim Dalı Prof. Dr. Filiz Yanık Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Perinatoloji Bilim Dalı Gebeliğin ileri haftalarında Cilt döküntüsü olmaksızın kaşıntı** Sarılık (%14-25)

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

Progesteron un düşük ve preterm doğumları önlemedeki yeri (Lehine) Prof.Dr.S.Cansun Demir Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi

Progesteron un düşük ve preterm doğumları önlemedeki yeri (Lehine) Prof.Dr.S.Cansun Demir Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Progesteron un düşük ve preterm doğumları önlemedeki yeri (Lehine) Prof.Dr.S.Cansun Demir Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Progesteron Kolesterol Pregnenolon 17-α- Hidroksi pregnenolon Dehidro-epi androsteron

Detaylı

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği M E T I N S A R I K A Y A, F U N D A S A R I, J I N I G Ü N E Ş, M U S T A F A E R E N, A H M E T E D I P K O R K M A

Detaylı

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Doç. Dr. Habib BİLEN Atatürk Üniversitesi Tıp fakültesi İç Hastalıkları ABD Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı SUNU PLANI Örnek olgu

Detaylı

ATRİYAL FİBRİLASYON Atriyal fibrilasyon En sık görülen aritmi Epidemiyoloji Aritmiye bağlı hastaneye yatanların 1/3 ü AF li. ABD de tahmini 2.3 milyon, Avrupa da 4.5 milyon insan AF ye sahip. Sıklığı

Detaylı

Gestasyonel Diyabet: Anne ve Fetusta Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlar

Gestasyonel Diyabet: Anne ve Fetusta Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlar Gestasyonel Diyabet: Anne ve Fetusta Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlar Prof. Dr. Lemi İbrahimoğlu İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Perinatoloji Bilim Dalı Gestasyonel Diyabetes

Detaylı

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü Prof.Dr.Mitat KOZ DOLAŞIMIN SİNİRSEL KONTROLÜ Doku kan akımının her dokuda ayrı ayrı ayarlanmasında lokal doku kan akımı kontrol mekanizmaları

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Duran Karabel

Yrd. Doç. Dr. Duran Karabel Yrd. Doç. Dr. Duran Karabel İntrauterin Büyüme Geriliği (İUBG) Hesaplanan gebelik haftasında beklenen fetal ağırlığın 10. persentilden daha düşük olması Fetusun büyüme potansiyelini olumsuz yönde etkileyen

Detaylı

LİTERATÜR GÜNCELLEMESİ KLİNİK NEFROLOJİ. Dr. İzzet Hakkı Arıkan Marmara Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı

LİTERATÜR GÜNCELLEMESİ KLİNİK NEFROLOJİ. Dr. İzzet Hakkı Arıkan Marmara Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı LİTERATÜR GÜNCELLEMESİ KLİNİK NEFROLOJİ Dr. İzzet Hakkı Arıkan Marmara Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı DİYABETİK NEFROPATİ YENİLİKLER Zinman B, et al. Empagliflozin, cardiovascular outcomes, and mortality

Detaylı

Gestasyonel Diyabet (GDM)

Gestasyonel Diyabet (GDM) Gestasyonel Diyabet (GDM) Tanım, Sıklık Gebelikte ortaya çıkan veya ilk defa tespit edilen glikoz intoleransı olarak tanımlanmaktadır (WHO 2012; ACOG, 2013). Aşikar diyabet kriterlerini içermeyen ve gebeliğin

Detaylı

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte,

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte, Dünyada her bir dakikada 380 kadın gebe kalmakta, 190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte, 40 kadın sağlıksız düşük yapmaktadır.

Detaylı

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse Perinatal Depresyon gebelik süresince veya gebeliği takip eden ilk 12 ay boyunca

Detaylı

FETAL İYİLİK HALİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Doç. Dr. KEMAL ÖZERKAN

FETAL İYİLİK HALİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Doç. Dr. KEMAL ÖZERKAN FETAL İYİLİK HALİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Doç. Dr. KEMAL ÖZERKAN ANTEPARTUM FETAL DEĞERLENDİRME Günlük fetal hareketler Elektronik testler NST CST Nipple stimulation CST Fötal biofizik profil Doppler velosimetri

Detaylı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Preeklampsinin Klinik Yönetimi Dr.Mehmet Zeki TANER

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Preeklampsinin Klinik Yönetimi Dr.Mehmet Zeki TANER Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Preeklampsinin Klinik Yönetimi Dr.Mehmet Zeki TANER Tanım ACOG gebelik hipertansiyonunu ; -TA'in >140/90 mmhg Bu değerlerin 6 saat ara ile

Detaylı

İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi

İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi Yrd. Doç. Dr. Nazan KARAHAN Ebeler Derneği Genel Başkanı Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü/Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölüm

Detaylı

TÜRKİYE'DE MATERNAL MORTALİTE. Prof. Dr. Yaprak ENGİN ÜSTÜN

TÜRKİYE'DE MATERNAL MORTALİTE. Prof. Dr. Yaprak ENGİN ÜSTÜN TÜRKİYE'DE MATERNAL MORTALİTE Prof. Dr. Yaprak ENGİN ÜSTÜN GLOBAL Maternal mortalite oranı 1990 385/100 bin 2015 216/100 bin 44% TÜRKİYE Maternal mortalite oranı 1990 96 1995 89 2000 84 2005 58 2010 23

Detaylı

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL

Detaylı

Doç. Dr. Ahmet Gül MFTP Kongresi Ekim 2012, İstanbul

Doç. Dr. Ahmet Gül MFTP Kongresi Ekim 2012, İstanbul Doç. Dr. Ahmet Gül MFTP Kongresi 11-14 Ekim 2012, İstanbul Obstetrik Pratiğinde Trombofili Taramalarını Kime, Nasıl Yapalım? Trombofili Kalıtsal Edinsel Literatür ve Kadın-doğum birliklerinin önerileri

Detaylı

İleri Anne Yaşı ve Gebelik Komplikasyonları İlişkisinin Araştırılması

İleri Anne Yaşı ve Gebelik Komplikasyonları İlişkisinin Araştırılması İleri Anne Yaşı ve Gebelik Komplikasyonları İlişkisinin Araştırılması Itır Aktürk, Sena Bahadıroğlu, S. Gayenur Büyükberber, Sümeyye Gürbüz Danışman: Prof. Dr. Filiz F. (Bilgin) Yanık ÖZET Bu çalışmada

Detaylı

SEPSİSTE YENİ TANIMLAMALAR NE DEĞİŞTİ? Doç. Dr. Murat Hakan Terekeci

SEPSİSTE YENİ TANIMLAMALAR NE DEĞİŞTİ? Doç. Dr. Murat Hakan Terekeci SEPSİSTE YENİ TANIMLAMALAR NE DEĞİŞTİ? Doç. Dr. Murat Hakan Terekeci Sepsis enfeksiyona bağlı oluşan günümüzde sık karşılaşılan ve ciddi mortalitesi olan bir durum. -Yaşlı nüfus sayısında artma -İmmünbaskılı

Detaylı

KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ

KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ 03-11-2009 Doku hipoperfüzyonu ve organ hasarı oluşturan, intravasküler volüm kaybının ilk tedavisi

Detaylı

Postpartum Kanamalarda Medikal Tedavi

Postpartum Kanamalarda Medikal Tedavi Postpartum Kanamalarda Medikal Tedavi Dr.Yavuz Şimşek İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi KHD Anabilim Dalı PPK insidansı %8 1952 doğum - %12 İYİ HABER HAREKET PLANIMIZ? POSTPARTUM PPH YÖNETİMİ HEMORRHAGE:

Detaylı

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı Chronic REnal Disease In Turkey CREDIT Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı Alt Analiz Sonuçları Prof. Dr. Bülent ALTUN Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi CREDIT: Kilometre Taşları

Detaylı

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Ektopik Gebelik Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Tanım Fertilize ovumun endometriyal kavite dışında

Detaylı

SSK BAKIRKÖY DOGUMEVİ KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİNDE 1987-1991 YILLARI ARASINDA MATERNAL MORTALİTE

SSK BAKIRKÖY DOGUMEVİ KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİNDE 1987-1991 YILLARI ARASINDA MATERNAL MORTALİTE SSK BAKIRKÖY DOGUMEVİ KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİNDE 1987-1991 YILLARI ARASINDA MATERNAL MORTALİTE Dr. A.i. TEKİRDAG C"') - Dr. U. KAL (*) Dr. Y. CEYLAN C"') - Dr. B. ARSAN

Detaylı

Amniyotik Sıvı Dinamiği Fetal Monitorizasyondaki Önemi Doç. Dr. Derya EROĞLU Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Amniyotik Sıvı Dinamiği Fetal Monitorizasyondaki Önemi Doç. Dr. Derya EROĞLU Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Amniyotik Sıvı Dinamiği Fetal Monitorizasyondaki Önemi Doç. Dr. Derya EROĞLU Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD TMFTP X. Ulusal Kongresi, 27-30 Ekim 2016, İstanbul o Amniyonik

Detaylı

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği GEBELİKTE SİFİLİZ Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği SİFİLİZ TANIM T.pallidum un neden olduğu sistemik bir hastalıktır Sınıflandırma: Edinilmiş (Genellikle

Detaylı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Arter Kan Gazı Değerlendirmesi Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Asit-Baz Dengesine Farklı Yaklaşımlar Seifter JL: N Engl

Detaylı

POSTPARTUM KANAMA MATERNAL MORTALİTE VE MORBİDİTE

POSTPARTUM KANAMA MATERNAL MORTALİTE VE MORBİDİTE POSTPARTUM KANAMA MATERNAL MORTALİTE VE MORBİDİTE YRD. DOÇ.DR. MEHMET SÜHHA BOSTANCI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYESİ Tanımlar MATERNAL ÖLÜM Bir kadının, gebelik

Detaylı

AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI

AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI Yrd. Doç. Dr. Arif Onur EDEN ERZİNCAN ÜNİVERİSTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI AKUT KORONER SENDROM (AKS) Tanı Kriterleri:

Detaylı

HİPERTANSİYON & EGZERSİZ

HİPERTANSİYON & EGZERSİZ HİPERTANSİYON & EGZERSİZ HTN %27.8 (ABD DE) 140/90 mmhg PREHİPERTANSİYON SBP:120-139 mmhg DBP:80-89 mmhg Kan basıncı sınıflaması Sistolik kan basıncı(mmhg) Diyastolik kan basıncı (mmhg) İdeal

Detaylı

International Guidelines for Management of Severe Sepsis and Septic Shock: Dr. Merve Gü eş Öza dı

International Guidelines for Management of Severe Sepsis and Septic Shock: Dr. Merve Gü eş Öza dı International Guidelines for Management of Severe Sepsis and Septic Shock: 2012 Dr. Merve Gü eş Öza dı 03.11.2015 Ta ı Sepsis; keli e olarak Yu a lıları kulla dığı putrid kokuş a de türetil iştir. The

Detaylı