UMUT VEREN SURİYE'DE HALK DİRENİŞİ VE EMPERYALİST OYUNUN ÇÖKÜŞÜ. 15 Günlük Gazete SAYI:7 Tarih:12 ŞUBAT 2015-fiyatı:1TL DEVAMI SAYFA 2 DE

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "UMUT VEREN SURİYE'DE HALK DİRENİŞİ VE EMPERYALİST OYUNUN ÇÖKÜŞÜ. 15 Günlük Gazete SAYI:7 Tarih:12 ŞUBAT 2015-fiyatı:1TL DEVAMI SAYFA 2 DE"

Transkript

1 CMYK "Bunlar için tek bir yüce yasa vardır. O da, kendi çıkarları ve kendi esenlikleridir. Bunlar hayâsızca, bir ulus için kutsal ne varsa, onu emperyalist pazarlarda açık artırmaya çıkarmış vatan hainleridir. Ve bunu da ağızlarından hiç eksik etmedikleri vatan-millet adına yaparlar!" MAHİR ÇAYAN 15 Günlük Gazete SAYI:7 Tarih:12 ŞUBAT 2015-fiyatı:1TL YILMAZ İPEKÇİLİK TEKSTİL VE EL SANATLARI BÜYÜKAŞIK'LAR Hasan Büyükaşık(BABAMIZ) Büyükaşık Ailesi 1900'lerin başından beri koza yetiştiriciliği ve koza ipeği üretimi yapıyor. Dedesinin dedesinden kalma ipekçiliği üç oğluna öğreterek altıncı nesle taşıyan 1934 doğumlu Hasan Büyükaşık, mesleği gelecek nesillere taşımak için canla başla çalışıyor. UMUDUN ÇOCUĞU BERKİN VURULALI 600 GÜN OLDU! Ankara'ya Berkin'in hesabını sormak için 5 Şubat akşamı yola çıkan Dev-Genç'liler Ankara Mamak'ta yolları kesilerek kimlik gösterme bahanesiyle gözaltına alındı. Çocuklarımızın Bedenleri Üstüne Kurulan Aksarayları Başınıza Yıkacağız! Diyen Dev- Genç üyeleri, Berkin'in vurulmasından tam 600 gün sonra çocuklarımızın kanları üzerine kurulan Aksaray'a dökülen kanımızın, Berkin'imizin hesabını sormak için yola çıktıklarını, Ankara'ya kadar sorunsuz gittiklerini belirttiler. Dev-Genç'lilerin yolu Mamak'ta polisler tarafından kesilerek kimlik gösterme dayatıldı. Tartışmalar sürerken önce bu dayatmanın çekimini yapan YÜRÜYÜŞ Dergisi muhabiri Fırat Cem Karatağ zorla gözaltına alındı, halkın gerçekleri öğrenmesi engellenmek istendi. Tartışma uzadıkça polisler Dev-Genç'lilerin içinde bulunduğu araca üşüşerek onlara gaz sıkarak, coplarla saldırdılar. DEVAMI SAYFA 5 TE ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLER ANTAKYA'DA BASIN AÇIKLAMASI YAPTI Ataması yapılmayan öğretmenler adına konuşan Gökhan Demir; Okullar öğretmensiz, öğretmenler öğrencisiz, öğrenciler geleceksiz bırakıldığı için haklı mücadelemizden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz. DEVAMI SAYFA 2 DE DEVAMI SAYFA 3 TE KAÇAK SARAY'A HARCANAN HER KURUŞ HALKIN AÇLIĞI BEDELİDİR Tarihten bugüne egemenler her zaman halkın açlığı,yoksulluğu üzerine zenginliklerini kurmuştur. Sarayları, saltanatları hep halkların emeği, alınteri ile kurumuş; egemenler buralarda zevk- sefa içinde yaşarken halkların payına açlık, yoksulluk, hastalıklar, ölüm düşmüş; o da yetmemiş egemenlerin baskısı ve zulmüyle inim inim inlemişlerdir. DEVAMI SAYFA 2 DE ''TÜSİAD ÇİFTÇİNİN KANINI EMEN BİR ASALAKTIR' TÜSİAD ve işbirlikçi hükümetler tarımdaki bu tablonun sorumlusudurlar. Bugün TÜSİAD' ın ve emperyalist tekelleri temsil eden zirvelerin tarımı gündeme almaları; işbirlikçi hükümetlere tarım alanlarının hızla küçük üreticiden alınıp kendi hizmetlerine sokulmasının hızlandırılması için politikalar üretmesidir. DEVAMI SAYFA 3 TE Polis Dev GENÇ'lilere işkence yaparak adlarını söylemelerini istiyor. Hepsinin adı BERKİN'miş Sapan dediniz: Alın, hiçbirinin elinde sapan yok! Taş dediniz: Alın, hiçbirinin elinde taş yok! Yüzlerini kapatıyorlar dediniz: Alın, hepsinin yüzü açık! Gazladınız, copladınız, tekmelediniz... Alçaklar! Bu çocuklardan ne istediniz? İBRAHİM KARACA HATAY TABİPLER ODASI GREVDE! EĞİTİM-SEN ÜYELERİ BİR GÜNLÜK İŞ BIRAKIYOR Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Ayhan Erkal, değişik din, mezhep, inanç ve dünya görüşünden insanların gerçek anlamda 'eşit yurttaş' olarak kabul edilmesi, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız olması yönündeki taleplerinde ısrarcı olduklarını söyledi, bugüne kadar taleplerine kulaklarını tıkayanlara karşı mücadele bayrağını yükselteceklerini vurguladı. Erkal, 13 Şubat tarihinde boykot yapacaklarını, iş bırakacaklarını ifade etti DEVAMI SAYFA 4 TE Hatay Tabip Odası, Sağlıkta dönüşüm adı altında özelleştirme ve kar elde etme stratejisinin devam etmekte olduğunu ileri sürerek 11 Şubat'ta 'iş bırakma' kararı aldı. Hatay Tabip Odası Yönetimi bu sorunlarla ilgili, basın açıklaması yaptı. Açıklamada ; Her gün vatandaşın cebinden biraz daha para gasp etmenin yolları açılmaktadır. Büyük ilaç tekellerinin yolları açılırken halkın sağlığa ulaşımı gittikçe zorlaşmaktadır. DEVAMI SAYFA 3 TE SURİYE'DE HALK DİRENİŞİ VE EMPERYALİST OYUNUN ÇÖKÜŞÜ UFUK ŞAFAK Suriye'de 4 yılı aşkındır savaş devam ediyor. Savaş başta ABD olmak üzere, Emperyalistlerin planladıkları gibi tezahür etmedi. Bunun çeşitli sebepleri var. Ama en önemli sebebi, Suriye halkının yaşanan savaş karşısında Emperyalist oyuna karşı gösterdiği dirençtir. Emperyalistler bu savaşta, psikolojik savaşı, medya yalanlarını, halk düşmanı cihatçı grupları ve akla hayale sığmayacak yöntemler kullandılar. Suriye halkının bu kirli oyunlara karşı direneceğini hesaba katamadılar. DEVAMI SAYFA DEVAMI SAYFA 6 DA 6 DA CMYK

2 2 1 UMUDUN ÇOCUĞU BERKİN VURULALI 600 GÜN OLDU! Ankara'ya Berkin'in hesabını sormak için 5 Şubat akşamı yola çıkan Dev-Genç'liler Ankara Mamak'ta yolları kesilerek kimlik gösterme bahanesiyle gözaltına alındı. Çocuklarımızın Bedenleri Üstüne Kurulan Aksarayları Başınıza Yıkacağız! Diyen Dev- Genç üyeleri, Berkin'in vurulmasından tam 600 gün sonra çocuklarımızın kanları üzerine kurulan Aksaray'a dökülen kanımızın, Berkin'imizin hesabını sormak için yola çıktıklarını, Ankara'ya kadar sorunsuz gittiklerini belirttiler. Dev-Genç'lilerin yolu Mamak'ta polisler tarafından kesilerek kimlik gösterme dayatıldı. Tartışmalar sürerken önce bu dayatmanın çekimini yapan YÜRÜYÜŞ Dergisi muhabiri Fırat Cem Karatağ zorla gözaltına alındı, halkın gerçekleri öğrenmesi engellenmek istendi. Tartışma uzadıkça polisler Dev-Genç'lilerin içinde bulunduğu araca üşüşerek onlara gaz sıkarak, coplarla saldırdılar. Berkince direnen Dev-Genç'lilerin tamamı bulundukları araçlardan zorla gözaltına alındı. Gözaltına alınan 8'i 18 yaş altındaki 60'a yakın DevGenç'li işkencelerlegözaltına alındı. Dev- Genç'liler yaptıkları açıklamada Berkin 269 gün direndi, biz 600. gününde Aksarayların kapısına dayandık! AKP'nin faşist polisleri katletti, mahkemeleri akladı, hiç kimse göstermelik olsa dahi mahkemeye çıkarılmadı... Katillere gerine gerine talimatı ben verdim diyenlerden hesap soran yalnızca devrimciler oldu. Onlar katlettikçe biz gerçeklerimize yaslandık, gerçeğin sesini milyonlara taşıdık. Sayfalarca yazdık Berkin demek Adalet demektir, halkımız ekmeğe suya aç olduğu kadar adalete aç diye... Saldırıya uğramadığımız, gözaltına alınmadığımız Berkin için yapılan tek bir eylem yoktur! Biz Dev-Genç'lilerolarak Berkin'in vurulmasından 600 gün sonra Berkin'in hesabını sormak için bizzat talimatı veren Tayyip Erdoğan'ın Sarayını başına yıkmaya, Ankara'ya yola çıktık. Talimatı verenler ise işkenceci, katliamcı yüzünü gösterdi, 60'a yakın arkadaşımız yolları kesilerek gözaltına alındı, işkenceden geçirildi. 600 gün direndi, milyonlar oldu halk, Berkin'i bağrına bastı. Bu halk Berkin'i bilincinde, yüreğinde taşıdıkça o saraylar zindan olacak AKP'lilere, katliam talimatını verenlere. Bizler ise halkın yanında olmaya, onların gerçeği ile direnmeye devam edeceğiz. Berkin'in hesabı sorulmadıkça çocuklarımız büyümeyecek. Berkin'le birlikte Uğurlar, Nihatlar, Ceylanlar büyüsün diye devrimciler canlarını koydular bu yola... Daha çok Berkin olmak pahasına ne gerçeklerden,ne de halkın adaletinden vazgeçmeyeceğiz Herkes sussa, yaprak dahi kıpırdamasa bu ülkede devrimciler ve onların gerçekleri hep olacak. Berkin'in katilleri belli, talimatı veren belli! Ama yargılanan, gözaltına alınan, işkence görenler devrimciler, Berkin'in yoldaşları. Gerçekler bu kadar açıkken bizleri susturamazlar, gerçeğin üstüne atılan o allı pullu, işlemeli şalı lime lime edeceğiz. Katillerden hesap soranlar değil Berkin'in katilleri cezalandırılsın demek insan olmanın gereğiyken bizi yargılayanlardan hesap sormak da boynumuzun borcudur. Denildi. KAÇAK SARAY'A HARCANAN HER KURUŞ HALKIN AÇLIĞI BEDELİDİR Tarihten bugüne egemenler her zaman halkın açlığı,yoksulluğu üzerine zenginliklerini kurmuştur. Sarayları, saltanatları hep halkların emeği, alınteri ile kurumuş; egemenler buralarda zevk- sefa içinde yaşarken halkların payına açlık, yoksulluk, hastalıklar, ölüm düşmüş; o da yetmemiş egemenlerin baskısı ve zulmüyle inim inim inlemişlerdir. Bugün de bunu ülkemizde AKP'de görüyoruz. İşte kaçak sarayları bunun en açık göstergesidir. Önümüzde kocaman bir düzen gerçeği olarak duruyor. Her tuğlası zulüm, her tuğlası halkın açlığı, yoksulluğu olan bir zulüm kalesi Ve bu zulüm kalesinin her gün yeni bir yolsuzluk, hırsızlık, yağma gerçeği açığa çıkıyor. Son örneklerden birisi mimarlalar odası Ankara şubesinin raporu. Şube raporunda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın doğalgazla ısıtma bedelinin 10 milyon liraolduğunu açıkladı. Bu miktar 6 aylık ısınma harcamasının karşılığı. Daha uzak değil Suriyeli mülteci bir çocuğun belediye otobüsünün egzozunda ellerini ısıtmaya çalışması görüntülerini izledik. Ayaz bebeklerin soğuktan donarak ölümlerini yaşadık. Daha yakın zaman önce bir Suriye'li çocuğun daha soğuktan donduğunu gördük. Bu ve benzeri şeyleri yaşıyoruz ve bu düzen var oldukça da yaşamaya devam edeceğiz. Halk açlık, yoksulluk içerisinde soğuklarda tir tir titrerken onlar saraylarının sadece ısınma masrafına 10 milyon lira harcıyorlar. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, sarayın ısınma maliyetinin Bayburt ilinin kış sezonunda ihtiyacı olan ısınma bedeline eşit olduğunu açıklayarak; kış ayındayız, yoksullar, evsizler üşürken yöneticiler ısınmak için 10 milyon lira doğalgaz parası harcıyor. Her doğalgazlı evde olduğu gibi yıllık sıcak suda kullanılıyor. 12 aylık sıcak su bedeli de 2 milyon Türk Lirası! Aylık 166 bin 666 lira sıcak su bedeli var. Asgari ücretli 167 kişi sadece Kaçak Saray'ın sıcak suyu bedeline çalışıyor. Halkımızın aylık doğalgaz tüketim bedeli 6 ayda bin iki yüz lira civarında. Kaçak Saray'ın bir sezonluk doğalgaz tüketimi 8 bin 333 haneye bedel bir tüketim oluyor. Bir hanede dört kişilik bir ailenin yaşadığını düşünürsek 34 bin kişiyi ısıtır ( Yurt Gazetesi)dedi. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran da Saray'ın 6 aylık ısınma bedeli 10 milyon lira ile 10 bin 537 işçinin asgari ücretten çalıştırılabileceğini söyledi. Bu rakamlar düzen gerçeğidir Bir tarafta açlık, yoksulluk içinde milyonlar- milyarlar diğer tarafta kedi- köpek mamasına Afrika'daki açlığı çözecek miktarda para harcayan azınlıklar. Bir tarafta elini otobüs egzozunda ısıtan çocuklar, ayakları çıplak gezen çocuklarımız, diğer tarafta bir ilin ısınma bedelini, on binlerce insanımıza yetecek doğalgazı saraylarına harcayan asalaklar. Saraylarına harcadıkları her kuruş halkın daha çok açlığı, yoksulluğu demek. Harcadıkları milyonlar halkımızın çalınan aşı, evi, geleceği, umutlarıdır Bu, aynı zamanda halkın biriken öfkesidir. Bu öfke, bu gün örgütlü bir şekilde açığa çıkmıyor, halkımız örgütsüz. Onları örgütleme, bu adaletsizliğe karşı savaştırma sorumluluğu bizim odalar, sendikalar, reformist sol Bu tür açıklamalarla yasak savma mantığıyla davranıyorlar. Devrimci sorumluluk gerçeği göstermek ve ona karşı devrimci olanı örgütlemektir. Yani bu soygun düzenine karşı halkın devrimci savaşını örgütlemektir. Saraylarını başlarına yıkmak için; Birleşelim, Savaşalım, Kazanalım CEP YAKAN ELEKTRİK FATURALARI

3 3 ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLER ANTAKYA'DA BASIN AÇIKLAMASI YAPTI Ataması yapılmayan öğretmenler adına konuşan Gökhan Demir; Okullar öğretmensiz, öğretmenler öğrencisiz, öğrenciler geleceksiz bırakıldığı için haklı mücadelemizden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz. 6 Şubat Cuma günü Antakya Eğitim-Sen'de bir araya gelen Ataması yapılmayan öğretmenler, Antakya Hürriyet Caddesine toplu halde yürüyerek halka ve kamuoyuna bir basın açıklaması yapıp yapılan hukuksuzluklar ve atamalar konusundaki sorunları ile çözümüne yönelik taleplerini sıraladılar. Ataması yapılmayan öğretmenler adına basın açıklamasını okuyan Gökhan Demir; Bilindiği üzere ülkemizde yaklaşık 330 bin öğretmenin ataması yapılmamaktadır yılında 60 bin olan ataması yapılmayan öğretmen sayısı, 13 yıl sonra bugün 330 binin üzerine çıkmıştır. Dile kolay, sayımız İzlanda gibi birçok ülkenin nüfusunu geride bırakmıştır. Üstüne üstlük bu sorun, sorunları çözmekle yükümlü olan mercilerce sürekli göz ardı edilmiş, plansız programsız öğretmen yetiştirme sistemi sonucunda, her yıl sürekli yeni eğitim fakülteleri açılmış ve işsiz öğretmenlerin sayısı katlanarak artmıştır. Öte yandan ülkemizde Bakanlık tarafından en az 120 bin öğretmen açığı olduğu ifade edilmektedir. Bu sorun ve mağduriyet yumağı içerisinde intihar eden öğretmen arkadaşlarımızın sayısı da 41 kişiye ulaşmış durumdadır. Rakamlar ve mağduriyet bu derece büyükken 24 Kasım 2014'te açıklanan ve bugün itibariyle yapılan 15 bin öğretmen alımı bizim açımızdan tam bir hayal kırıklığı olmuştur. Ataması yapılmayan öğretmenlerin sayısı astronomik rakamlardayken, 15 bin öğretmen ataması bugünün ihtiyaçlarına cevap verecek yeterlilikte ve durumda değildir. Devlet her zaman olduğu gibi bütçe yetersizliğinin ardına sığınarak yalan söylemektedir. Özel okullara öğrenci başına 3 bin TL vermeyi planlayan Devlet, öğretmen atamalarına gelince bütçeden pay ayıramadığı yalanının ardına sığınmaktadır. Bakanlık algı operasyonuyla atama yapmayı bir lütuf haline getirmiştir. Önce yanlış istihdam ve ihtiyaç planlamasıyla ataması yapılmayan öğretmenler ordusu yarattılar. Şimdi de 3-5 kişinin atamasını meşru göstermeye ve buna ikna etmeye çalışıyorlar. Biz bu sadaka kültürünü ve anlayışını reddediyor, hakkımız olan adaletli koşulsuz atanma hakkımızı istiyoruz. dedi. Kendi sorunlarının çözümünün birlikte mücadele etmekten geçtiğini söyleyen Gökhan Demir açıklamasında şunlara yer verdi: Bu sebeple de birçok şehirde olduğu gibi biz de Hatay'da intiharı değil, mücadeleyi seçtik diyerek imza masaları açtık. Aylarca, önce Antakya'da sonra Samandağ'da imza masalarımızla destek istedik. Yapılan birçok hukuksuzluklar yetmezmiş gibi Antakya ve Samandağ'da imza masalarımız polisler tarafından taciz edildi. denildi. Hiçbir gerekçe gösterilmeden hukuksuzca işten çıkarılan Başak Şah adına da bir açıklamayla yapılan hukuksuzluk teşhir edildi. Açıklamada: Ataması yapılmayan öğretmenlerimizden Başak Şah arkadaşımız, ücretli öğretmenlik yaptığı Samandağ Yüksel Acun Anadolu Lisesindeki görevinden herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin apar topar uzaklaştırıldı. Yapılmak istenen bellidir, Başak Şah öğretmenimiz onurlu bir gelecek için en temel hakkı olan mesleğini yapmak istediği ve bunun için mücadele ettiğinden dolayı hedef seçilmiştir. Başak Şah öğretmenimize ücretli öğretmenlik görevi sus payı olarak vermek istenmiş, onurlu duruşunu ve mücadelesini terketmeyince de öğretmenimizin görevine bilinçli olarak son verilmiştir. Bu gibi daha nice hukuksuzluk örneğine karşı bizler, Sorunlarımız çözüme ulaşana, her türden hukuksuzluklar giderilene, koşulsuz adaletli 300 bin atama hakkımızı alana kadar mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız. denildi. Basın açıklamasında ara ara Öğretmeniz Haklıyız kazanacağız, Susma Haykır Atanmak Haktır, Koşulsuz Atama İstiyoruz şeklinde sloganların yer aldığı açıklamanın sonunda Gökhan Demir şunları kaydetti: Buradan tüm değerli halkımıza, ataması yapılmayan tüm öğretmenlere ve ailelerimize çağrı yapıyoruz. Gelin bu haklı taleplerimizi birlikte seslendirelim. Yine işsiz, yine mutsuz, yine bunalımlı günlere yenik düşmeyelim. Ataması yapılmayan öğretmenler olarak bizler, tüm halkımızı tavır almaya, özlemlerimize sahip çıkmaya davet ediyor ve bunu bütün kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. HATAY TABİPLER ODASI GREVDE! Hatay Tabip Odası, Sağlıkta dönüşüm adı altında özelleştirme ve kar elde etme stratejisinin devam etmekte olduğunu ileri sürerek 11 Şubat'ta 'iş bırakma' kararı aldı. Hatay Tabip Odası Yönetimi bu sorunlarla ilgili, basın açıklaması yaptı. Açıklamada ; Her gün vatandaşın cebinden biraz daha para gasp etmenin yolları açılmaktadır. Büyük ilaç tekellerinin yolları açılırken halkın sağlığa ulaşımı gittikçe zorlaşmaktadır. Sağlıkta dönüşümün temeli sağlığın tamamıyla ticarileştirilmesidir. Bu programın uygulanmağa başlamasıyla son 12 yıldır vatandaş kat be kat fazladan para ödemektedir. Tüketime yönelik olan koruyucu sağlık hizmetlerinden uzaklaşıldıkça sağlıktaki ihtiyaç karşılanamayacak hale gelmektedir. İktidar politikası olarak da bunun sorumlusunun sağlık çalışanları doktorlar ebe-hemşireler-sağlık memurları olarak gösterilmektedir. Bundan dolayı da sağlık çalışanları şiddete maruz kalmaktadır. Sağlık Bakanlığı ve sağlık müdürlüğünü bu baskıcı tutumdan vazgeçmeğe çağırıyoruz. Soruşturmalar ve cezalar son bulmalıdır. 11 Şubat 2015 Çarşamba günü halkımızla beraber fazla mesai ve angarya çalıştırmaya karşı çıkacağız. Sağlık hakkımız ve geleceğimiz için iş bırakıyoruz. Cumartesi günleri angarya nöbetlere gitmiyoruz. Yanlış uygulamalar, soruşturmalar ve baskılar devam etmesi halinde iş bırakma dahil olmak üzere her türlü demokratik hakkımızı kullanmağa devam edeceğiz. Denildi. ' TÜSİAD ÇİFTÇİNİN KANINI EMEN BİR ASALAKTIR' TÜSİAD İstanbul'da ''Gıda Tarım ve Hayvancılık Rekabet Gücü'' konulu çalışma raporu açıklamış, tarımda alınması gereken önerileri de şu şekilde sıralamıştı; Üretici kesimin sosyal koşulları iyileştirilmeli AR-GE yatırımları arttırılmalı Arsa tapulaştırma çalışmaları devam etmeli Özel sektör ve kamu işbirliği geliştirilmeli Kooperatifleşme desteklenmeli TÜSİAD gibi emperyalizm işbirlikçisi kuruluşların bu ve benzeri raporlar düzenlemesinin, çalışmalar yapmasının iki temel yanı vardır; Birincisi on yıllara varan tarım politikaları ile çiftçinin emeğine el koyup aç bıraktıkları gerçeğini gizlemek, İkincisi ise, tarımı tamamen köylünün elinden alıp hâkimiyeti emperyalist tekellere geçirmek. Tarımın geldiği durum ortadadır yılında 2,5 milyon olan çiftçi sayısı 2013' te 2 milyona gerilemiş, neredeyse her 5 çiftçiden biri tarımı bırakmak zorunda kalmıştır. 2002' de 165 milyon dekar düzeyinde olan tarım alanı; 2013' e gelince 145 milyon dekara düşmüştür. Tütün üretici sayısı 580 binlerden 50 binlere gerilemiştir. Sadece son 10 yılda 27 milyon dekardan fazla tarım arazisi imara açılmıştır. Daha bu rakamlara buğday, pancar, fındık, pamuk gibi birçok ürün de eklenebilir. Çiftçiyi tarımdan uzaklaştıran sebeplerin başında emeğinin karşılığını alamaması geliyor. Örneğin 2002' de 1 litre mazot 4,73 kg buğdaya denk gelirken bugün 6,47 kg buğdaya denk geliyor. Yani sadece mazot masrafından bile baksak çiftçinin masrafı yarı oranında artmış ama satış fiyatında bir değişiklik olmamış, tersine düşmüştür. Haliyle bunun gibi etkenler çiftçinin zararını büyütüyor ve tarım yapamaz duruma getiriyor. TÜSİAD ve işbirlikçi hükümetler tarımdaki bu tablonun sorumlusudurlar. Bugün TÜSİAD' ın ve emperyalist tekelleri temsil eden zirvelerin tarımı gündeme almaları; işbirlikçi hükümetlere tarım alanlarının hızla küçük üreticiden alınıp kendi hizmetlerine sokulmasının hızlandırılması için politikalar üretmesidir. Ülkemizde on yıllardır adım adım hayata geçirilen, tekellerin tarım alanlarımızda hakimiyet kurmak ve sömürülerini arttırmak için milyonlarca çiftçiyi topraklarından edip şehirlere sürgün eden politikalar işbirlikçi hükümetler tarafından hayata geçirilmiştir. Geçmişte ANAP, DYP, CHP, MHP; bugün ise AKP hükümeti bu politikaları hayata geçirmektedir. Emperyalizm desteğinde tarımı daraltma politikası yeni değildir. 24 Ocak 1980' de alınan IMF kararlarıyla başlamıştır. Sonrası IMF ile yapılan değişik dönemlerdeki anlaşmalarla, ''tarımda reform'' adıyla bugün AKP geçmişte ise diğer hükümetler tarafından hayata geçirilmiştir. Neler yapılmıştı; a) Destekleme alımları sona erdirilmiş, tarım kredilerine sınırlama getirilmiş, kredi faizleri arttırılmış üretici borç batağına sürüklenmiş ve elindeki toprağına, evine, malına el koyup madenlerde çalışmaya mecbur bırakılmıştır. b) Tohum, gübre, ilaç vb. 2006' da çıkarılan '' Tohum Yasası'' ile emperyalist tekellere bağımlı hale getirilmiş; bağımlı hale gelen çiftçi bunları %100'lük zamlarda almak zorunda kalırken toprak verimi azalmış üretimi düşmüştür. c) Taban fiyatı ile çiftçinin emeğinin karşılığı dahi verilmezken tüccarların kucağına itilmiş; malı tarlada çürürken ithalatın önü açılmış, gümrük yasaları buna göre düzenlenmiştir. Üretici ise ürettiğini maliyetinin altında satmak zorunda bırakılmış, iflasa sürüklenmiştir. d) Ürünlere kota konularak çiftçinin üretimine izin verilmezken emperyalist tekellerin ürünleri piyasayı işgal etmiştir. Tarımda Dünya' da kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olan ülkemiz bu politikalarla tamamen dışa bağımlı hale getirilmiştir. Özellikle AKP iktidarı ile tarım alanları hızla yok edilmeye başlanmıştır. AKP geçmiş hükümetlerden daha arsızca bu işi yapmakta, halkın değerlerini dini değerlerini kullanmayı, aldatmayı başarmaktadır. Orman yasası, tohum yasası, maden yasası ve zeytinlik yasaları gibi yasalar AKP iktidarı döneminde çıkarılmış, çıkarılmaya devam ediyor. Bu sayede pek çok verimli tarım alanları emperyalist tekellerin eline geçmesinin önündeki engeller kaldırılmıştır. TÜSİAD' ın konferanslar, raporlar, çiftçinin refahı için değil emperyalist tekellerin ve kendi aç gözlülükleri içindir. 1980' lerden bugüne kadar yürütülen politikalar sonucu çiftçinin elinde kalan 3-5 parça toprağa da el koymanın hesaplarını yapmaktan başka bir şey değildir. Sonuç olarak TÜSİAD çiftçinin refahını düşünmez. Onlar sadece kendilerinin ve efendilerinin çıkarlarını düşünürler. Çiftçinin- köylünün çıkarı kendi örgütlenmesinde ve mücadelesindedir.

4 4 EĞİTİM-SEN ÜYELERİ BİR GÜNLÜK İŞ BIRAKIYOR Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Ayhan Erkal, değişik din, mezhep, inanç ve dünya görüşünden insanların gerçek anlamda 'eşit yurttaş' olarak kabul edilmesi, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız olması yönündeki taleplerinde ısrarcı olduklarını söyledi, bugüne kadar taleplerine kulaklarını tıkayanlara karşı mücadele bayrağını yükselteceklerini vurguladı. Erkal, 13 Şubat tarihinde boykot yapacaklarını, iş bırakacaklarını ifade etti ve Eğitim sistemi ve okulların tamamen siyasi tamamen egemen ideolojiye teslim edilmesine asla izin vermeyeceklerini belirten Erkal, eğitimin gerçek anlamda demokratik, bilimsel ve laik bir içerikte örgütlenmesi, herkesin kendi anadilinde eğitim almasının sağlanabilmesi için tüm halkımızı, çocuklarının ve ülkenin geleceğinden endişe eden bütün velileri, eğitim ve bilim emekçilerini 13 Şubat`ta yapılacak boykota ve Eğitim Sen`in iş bırakma eylemine katılmaya, mücadelemize güç vermeye ve geleceğimize hep birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz dedi. Kimliklere yönelik aşağılayıcı, baskıcı, dışlayıcı ve dayatmacı tutumlar kabul edilemez Siyasi iktidarın, toplumun farklı kesimlerinin taleplerini, giderek artan ve acil çözüm bekleyen sorunlarını görmezden geldiğini, yok sayma ve asimilasyon politikalarındaki ısrarını sürdürdüğünü belirten Erkal, Eğitimin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek yerine, atılan her adımda farklı inançlar, mezhepler ve kimliklere yönelik aşağılayıcı, baskıcı, dışlayıcı ve dayatmacı tutumlar kabul edilemez. Yıllardır benimsenen tekçi anlayış üzerinden toplumu ayrıştırarak karşı karşıya getirmeye ve yeni çatışma alanları yaratma girişimlerine sessiz ve tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Laiklik; devletin dinsel esaslara ve güce dayanmamasını, gücünü doğrudan doğruya halktan almasını öngören bir kavramdır. Laik bir devlet, bireylerin bir dine sahip olma ya da dini ihtiyaçlarını tatmin etmedeki tavır, davranış ve eylemlerinde mutlak anlamda özgür olduğunu kabul etmek zorundadır. 12 Eylül askeri darbesi sonrasında uygulanmaya başlanan zorunlu din dersi uygulaması, yıllardır din ve vicdan özgürlüğü açıkça ihlal edilerek uygulanmaktadır. Daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi zorunlu din dersinin, din ve vicdan özgürlüğünün ihlali olduğuna karar vermiş, benzer kararlar Danıştay tarafından da alınmıştır. Ancak yargı kararlarına rağmen, gerekli adımların bugüne kadar atılmamış olması düşündürücüdür. Okullarda zorunlu din derslerinde okutulan İslam`ın Sünni mezhebinin kurallarıdır. Bu nedenle bütün din ve inanışlar öğrencilere eşit mesafede tanıtılmamakta, bu durum eşit olmayan ve ayrımcı uygulamaların ortaya çıkmasına neden olmaktadır dedi. Laikliğin AKP gibi inanç istismarcıları tarafından 'din düşmanlığı' olarak gösterilmesinin en önemli nedeni, toplumu ortak ilke ve değerler etrafında bir arada tutmasıdır. Laik olmayan bir eğitim sisteminin ne demokratik ve bilimsel olması, ne demokrasiye hizmet etmesi, ne de bireyin inançlarını gerçek anlamda özgür yaşaması ile mümkündür. Gerçek anlamda özgürlükçü ve laik bir eğitim ancak demokrasinin, bireyler arasındaki eşitliğin, toplumun hak ve özgürlükler alanının genişlemesi ile mümkündür. Bizler, değişik din, mezhep, inanç ve dünya görüşünden insanların gerçek anlamda 'eşit yurttaş' olarak kabul edilmesi, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız olması yönündeki taleplerimizde ısrarcıyız. Bugüne kadar bizlerin taleplerine kulaklarını tıkayanlara karşı mücadele bayrağını yükselteceğimizin kamuoyu tarafından bilinmesini istiyoruz. Eğitim sistemi ve okulların tamamen siyasi tamamen egemen ideolojiye teslim edilmesine asla izin vermeyeceğimiz bilinmelidir. Eğitimin gerçek anlamda demokratik, bilimsel ve laik bir içerikte örgütlenmesi, herkesin kendi anadilinde eğitim almasının sağlanabilmesi için tüm halkımızı, çocuklarının ve ülkenin geleceğinden endişe eden bütün velileri, eğitim ve bilim emekçilerini 13 Şubat`ta yapılacak boykota ve Eğitim Sen`in iş bırakma eylemine katılmaya, mücadelemize güç vermeye ve geleceğimize hep birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz. EĞİTİM-SEN İskenderun pazar esnafları eylem yaptı. İskenderun Belediyesi Kapalı Semt Pazar Alanında yapılan eylem 1 Şubat akşamı saat 18:30 sularında gerçekleşti. Her şey İskenderun Belediyesi'nin Kapalı Semt Pazar Alanını İstanbul sosyete pazarı esnaflarına kiralamasının duyulmasıyla başladı. İskenderun Belediyesi'nin reklamı yapıp (billboard raket otobüs durakları) bir ay önceden halka duyurduğu İstanbul Sosyete Pazarı kapalı semt pazarı alanında tezgahlarını kuracakları söylendi. İskenderun'daki pazar esnafları ise pazar alanını kimseyle paylaşmak istemediklerini belirterek İskenderun Belediyesi bizlere sormadan Gaziantep'teki İstanbul Sosyete Pazarı esnaflarına burayı kiralamış. Karşılığında da belirli bir miktar para alınmış. Buranın kirasını da, vergisini de, masraflarını da biz ödüyoruz. Odaya kaydımız var. Muhasebemiz tutuluyor. Yani kanun dışı hiçbir yanımız yok. Ama biz zaten evimize çok zor şartlar altında ekmek götüren insanlarız. Bizden şimdi pazar alanını şehir dışından gelen bir grup esnafla paylaşmamız isteniyor. Bu mümkün değil. Buradaki esnaflar ne yapacak. Çekini mi ödeyecek? Evine mi bakacak? Çocuğuna harçlık mı verecek? Yapılan bu yanlışın bir an önce düzeltilmesini istiyoruz. şeklinde konuştular. İskenderun pazar esnafları: seçim zamanı pazarlara gelip oy istiyorlardı. Şimdi ise yüzümüze bakılmıyor. Diğer Pazar yerlerimize çakıl taşı bile dökülmüyor. Bazı pazar yerlerimizde tuvaletimiz bile yok. Seçim zamanı söylenen ve yapılmayan vaatlerden vazgeçtik. Şimdi elimizdekinden olmak istemiyoruz. Biz sosyete pazarı istemiyoruz. Direneceğiz. Ama sosyete pazarının açılmasına izin vermeyeceğiz. Çarşı esnafı da işin farkında değil birkaç hafta sonra çarşı esnafı da sinek avlayacak. Kimse yarın pazarlar da tezgâh kurmayacak. İskenderun Sebze Halinden mal almayacak. Bu olay açıklığa kavuşana kadar direnmeye devam edeceğiz. İfadelerini kullandılar. Koca çınar ve su Bodrum-Yalıkavak yolunun sağında, şarampole çömmüş adam yanındakine, "Buraları bir kalkındıralımdedik" dediğinde, kötü bir şeyler olacağını anlamıştım. Etrafta çimento torbaları, tuğlalar duruyordu. Koca çınar da duymuş olmalıydı bu sözleri. Aşağıdan, denizden gelen karayelde yapraklarının hışırtısını kesmek, sanki adamı daha iyi duymak istiyor gibi gelmişti bana. Çınarın gövdesinden iki parmak kalınlığında bir su akıyordu. Çınarla su kucaklaşmış belki de 100 yıldır birlikte yaşayıp gidiyorlardı. Çınar gelip içine yerleşen bu suyu belli ki çok seviyor, gövdesi suya kol kanat geriyordu. Gündoğan'da yazlık evi olanlar, içme sularını oradan alıyordu. Çoğu günler çınarın dibindeki küçük açık alan, ellerinde testileri, bidonları ile tanıdık yüzlerle dolardı. Suyunu dolduran sırasını bir başkasına bırakır ve gövdesini suya siper ettiği için koca çınarla, kutsal bir varlık vedalaşırdı. Önce su küstü "Buraları kalkındıra adam!" çınarın dibindeki açıklığı buldozerlerle genişletti. Yolun kıyısına, çınarın gövdesini sımsıkı saran, onu boğan bir duvar ördü. Duvarın alt tarafına kaçak bir kulübe yaptı. Beton döktüğü açıklığa birkaç çirkin masa ile sandalye attı. Kalkınmanın(!) sembolü olan " gözlemeci- bazlamacı" hiçbir zaman müşteri yüzü görmedi. Kalkındıran adam "bütün çöpünü fırlatıp aşağıya vadiye attı. Birkaç hafta içinde vadi çöplüğe döndü koca çınarın canı sıkıldı. Yaprakları buruşmaya, o koca ağaç küçülmeye başladı. " Buraları kalkındıran adam!" suyu da çınardan kopardı. Daha çınara ulaşmadan bir boruya hapsetti. Birkaç sarhoş dışında hiç müşteri gelmeyen kalkınma tesisine! " taşıdı. Önce su küstü. Çınardan ayrılmayı içinden sindirmedi. Artık akmaz oldu. Koca çınar can dostunu kaybetmeğe dayanamadı giderek o da yaşama sırt çevirdi. Onu son gördüğümde dalları kısalmış, yaprakları azalmış, üzerinde delikler olan koca gövdesi ile zorlukla ayakta duruyordu. Su öldü, çınar ölmek üzere! Bir beyinsizin çarpık kalkınma düşü uğruna Bir gün ama mutlaka bir gün Yüreğimde özgürlük ateşi yanacak Kara lastiğim onurum Yumruklarım öfkemdir. Canımın yarısı canım oğul Kilometrelerce yerin altına korkarak gönderdim seni. Yüreğim ağzımda bekledim, ya bir gün geri dönmezse diye. Sen yer altında gün ışığı görmeden karanlıkta çalışırken ben yer üstünde aydınlığa karanlık baktım. Üstüme güneş doğmadı oğul. Vurduğun her kazmanın sesi kulağım da yankılanıp yüreğime saplandı. Sen kömür soludukça benim nefesim kesildi. Bunusana bildiremedim oğul. Ocağı su bastı dediler. Kulağımda yankılandı sesler''benim oğlum yüzme bilmez''dedim.çırpındım oğul çırpındım. Seni boğan mazotlu sulardan içtim; oğlum içerde ben içmezmiyim dedim, senin yuttuğun sulardan bende yuttum. Ölmek istedim oğul ölmedim. Yüreğim ateşte bir kor hangi taşları bassam bağrıma acım dinmez oğul Umutlar kesildi dediler,ben direndim kesmedim umudumu nöbet tuttum. Gecenin ayazında umutla bekledim gelirsin diye. Kaç kez sabah oldu gün ışıdı gelmedin oğul. Öldü dediler bir cümlede benim dünyamı yıkan cümleyi ne kadar kolay söylediler. Kazadır, madencinin kaderidir dediler;hiç yüzleri kızarmadan yalan söylemek zordur bizim için,onlar yalan makinası gibiydiler oğul. Öyle soğuk öyle çirkindiler ki ellerinde kan gözlerinde katliam gördüm. Onlar senin katillerindi oğul. Sen onlara villalar, saraylar yaptın, bizler toprak evlerde oturduk. Karlarına kar kattın. Maslarını türlü çeşit süsledin. Sen kömür tozu solurken onlar kadeh tokuşturdular senin emeklerinle. Sen çocuklarına zeytin ekmek alamadın oğul Yıllardır kara lastik giyerdi baban. O zamanda yırtıktı ayakkabıları kimse görmedi bunu. Senden sonra kara lastik aldılar babana. Bu bize çok dokundu oğul. Paralar verip susturmak istiyorlar bizi. Yıllardır hep susmadık mı? Susmasaydık mezar mezar başında topraklara sarılır mıydık? kader diyorlar kader miydi bunlar gerçekten? Kim yazmış bu kaderi? Sen biliyor musun oğul? Bizlere zulüm ve ölüm mü düşmüş, yaşam hep onlara mı oğul? Söylesene! Kaldır başını konuş benimle!... SAMİYE CANİK

5 5 YILMAZ İPEKÇİLİK TEKSTİL VE EL SANATLARI BÜYÜKAŞIK'LAR Hasan Büyükaşık(BABAMIZ) 1934 doğumlu Hasan Büyükaşık hayatını 7 yaşından itibaren ipek böcekçiliği ve ipekçilik sanatına adamıştır. Çocukluk döneminde Harbiye-Gümüşgöze-Samandağ bölgelerinde küçük çaplıda olsa yaygın sanat olarak ipekçilik yer bulmuştur. Bu yaygın sanatsal ortamda Hasan Büyükaşık bu sanattan adeta büyülenmiştir. Hasan Büyükaşık ve ipekçilik zamanla bir anılır hale geldi. Bu çerçevede 1950 yılında bağımsız olarak kendi işini kurmuştur. Mancılık sisteminde el ocağında, koza ucundan çektiği ipek ipliğinden, el tezgahında, el emeğiyle ipek kumaş üretimine başlamıştır. Hasan Büyükaşık bu sanatın inceliklerini babası Ali Büyükaşık'tan öğrendi ve bu mesleği şevkle yürütmeyi sürdürdü. Aslında bu sanat aşkı Hasan Büyükaşık'ın babasının babası İbrahim Büyükaşık'tan miras kalmıştı. Dede İbrahim Büyükaşık'ta Ermeni sanatçılardan bu mesleği öğrenmişti. Şuanda 3. kuşak Hasa Büyükaşık'ın oğulları Ali Büyükaşık, Tuncay Büyükaşık ve Yılmaz Büyükaşık'la güçlü bir şekilde sanatsal kimliklerini koruyarak bu mesleği zirveye ulaştırmışlardır yılında Hasan Büyükaşık ve oğulları bu sanatı daha geniş kitlelere ulaştırmak için ipekçilik sanatını Ankara El Sanatları Fuarına taşımışlardır. Sayısız yurt içi ve yurt dışı fuar sergi vb. yerlere katılarak tüm Türkiye ve Yurtdışına bu sanatı tanıtmışlardır yılında ipekçiliği daha ileri götürebilmek için ipekçilik derneğini kurmuşlardır. Bu dernek aracılığı ile daha geniş kitlelerle ipekçilik el sanatının tanıtımını üstlenmiş ve bu mesleğin korunması için büyük bir çaba içine girmişlerdir yıllarında yurtdışı fuarlarında, Fransa, Almanya, Belçika, Avusturya olmak üzere bir çok ülkede fuarlara katılarak uygulamalı olarak bu el sanatını tanıtarak Türkiye'nin el sanatları konusundaki benzersiz yeteneğini ortaya koymuşlardır Mart ayında artık Hasan Büyükaşık ve Oğullarının ipekçilik sanatına olan aşkları bir belgesele dönüşmüştür. Büyük bir organizasyonla Büyükaşık'lar Belgeseli hayata geçirilmiş ve ardından başta Türkiye'de ardından Amerika'da,Fas'ta ve Mısır'da arka arkaya ödüller almıştır. Basında ödüllere doymayan belgesel film olarak tanıtılmıştır. Büyükaşıklar ve ipekçilik bir sanat ve aynı önemi ve de anlamı taşıyan güçlü bir birlikteliğe dönüşmüştür. HASAN BÜYÜKAŞIK DİYORKİ: Ustaların ustası Bilge Hasan Büyükaşık'ın özgün anlatımı ile İpek böcekçiliği ve ipekçilik sanatı: Ben bu topraklarda 1934 yılında doğdum, 7 yaşında iken bu İpek böcekçiliği ve ipekçilik sanatına heves verdim. Bu dönemde Hatay'ın geçim kaynağı 4 kalemdi. İpek böcekçiliği (ipekçilik), hayvancılık, narenciye ve zeytincilikti. Ama en yaygın meslek ipekçilikti. Bu dönem koza sarıydı yılında Hatay bölgesinde kozacılık sıfıra düşmüştür. Bu mahsulün ölme noktasına geldiğini görünce o dönemin ustalarından ve meslektaşım Samandağlı Şerif Arat la Bursadan 4 çeşit Japon ipek böceği tohumu getirdik. Ben sırf bu sanat ölmesin diye elimde ipek böceği tohumları ile ev ev köy köy ve çevredeki tüm yerleşim alanlarını bir dilenci, bir hayır sever, bir sadaka bekleyen biri gibi insanlara ipek tohumunu dağıtmak adına dolaştım. Kendimi tanıtarak bu mesleği anlatarak insanlara ipek böcekçiliğini sevdirmeye çalıştım. Bazı yerlerde hoşça karşılandım bazı yerlerden kovuldum. Allaha şükür bu emeğim boşuna gitmedi. Allahlın emriyle, muhtahsillerin emeğiyle, 1985 yılında Hatay da 95 ton koza üretildi. Daha sonraki yıllarda ise yıllarında ise eski nesilin, eski evlerin yıkılması ve ziraatçıların çoğalması, hem ipek böcekçiliğinihemde bal arıcılığını ciddi bir şekilde etkiledi. Fakat 2000 yılından sonra Tarım Bakanlığı desteği ile tohum bedava dağıtılmaya başlandı ve koza makul iyi bir fiyatla alınmaya başlandı. Fakat bu yıllarda yılları eski evlerin eski nesillerin tamamen kaybolmasında ve yeni nesilin hiç ilgilenmemesinden dolayı Hatay bölgesinde 1, 2 tona düşmüştür. Büyükaşık Ailesi 1900'lerin başından beri koza yetiştiriciliği ve koza ipeği üretimi yapıyor. Dedesinin dedesinden kalma ipekçiliği üç oğluna öğreterek altıncı nesle taşıyan 1934 doğumlu Hasan Büyükaşık, mesleği gelecek nesillere taşımak için canla başla çalışıyor. Hataylı Büyükaşık Ailesinin diğer işletmelerden farkı kendi ürettiği ipek malzemelerin ham maddesini kendilerinin üretip kendilerinin işlemesi. Ektikleri Dut ağaçlarıyla besledikleri ipek böceklerinin kozalarını özenle işleyerek elde ettikleri iplikleri tahta tezgahlarda yine aile olarak işleyerek satışa sunmaları ailenin en önemli özelliği aslında. 7yaşındayken köyde 150'ye yakın olan ipek ocaklarına gidip izlerdi ve burada ipeğe aşık oldu Hasan Büyükaşık. O zamanlar bir şeyler öğrenmek için köyde sayıları 150'yi bulan kozadan ipek iplik çekme ocaklarının başındaki ustalara gider bakardı, Bir şeyler öğrenmek için. 10 yaşına geldiğinde bir çekim ocağı ustasından gelen teklifi kabul etti ve çalışmaya başladı.10 yaşındayken ilk ocağı kendi başına ördü Hasan Büyükaşık.Ve o yaşta ipek iplik çekmeye başladı ocaktan.esas gelişmesi babasından kaynaklandı.çalışmış olduğu ipek çilelerinden her hangi birinde bir pürüz çıkarsa anlatırdı. Babasını dinledi ve dediklerini kendine prensip edindi.hasanbüyükaşık bu mesleği babasından öğrendi. Babasıda babasından, babasının babası da kendi babasından bu mesleği öğrendi. Kendisi de çocuklarına öğretti.her zaman söylediği bir laf vardır: Allaha şükür ki çocuklarım bu mesleği yaşatacak ve ben rahat öleceğim der yılından önce Hatay'ın kazancı ipekçilik, hayvancılık ve çiftçiliğe dayanırdı.o zamanlar koza sarıydı yılında kozalar sıfıra düştü. Hasan Büyükaşık ve bir arkadaşı bu mesleği öldürmemek için 4 çeşit tohum getirtti. Bunu o yıllarda bu tohumu tutturmak için köy köy ev ev gezerlerdi.bir dilenci ve hatta bir milletvekili gibi. Elimizde ipek böceği var beslemek isteyenlere dut yaprağına göre tohum verebiliriz derlerdi. Kimi kabul etti kimi o zamanlar bizi kovdu. Ancak Hatay'da 1980'lı yıllarda 95 ton koza çıktı. Ancak son yıllarda ipek kozalarındaki düşüş tarım ilaçlarından kaynaklanıyor.bu durum hem bal arılarını hem de ipek böcekçiliğini etkiledi. Eski nesil gitti. Eski evler yıkıldı. Tarım ilaçları da işin içine girdi ve ipek böcekçiliği zora düştü. Hatay başta olma üzere ülke genelinde unutulmaya yüz tutan meslekler arasında yer alan İpekçiliği yaşatmak için gece gündüz çalışan Hasan Büyükaşıkın ipek mesaisi gece yarısı saat sıralarında başlıyor. 77 yaşında olmasına rağmen gece 02 sıralarında kalkıp taş ocağı yakan ve suyu ağır ateşte kaynamaya bırakan Hasan usta sabah 05 sıralarında kozaları kaynayan suyla buluşturuyor. Bu saatlerde mesaiye kalkan oğulları ipek kozalarından çıkan iplikleri sarmaya başlıyor.busanat,bu emek insanların bedeninde belki bir takım elbise,birgömlek,birkravat,birşal,bir fular belki de bir şal olarak buluşuyor. ASİ'den AASİ GAZETESİ İMTİYAZ SAHİBİ: İpek ARSLAN YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: GÜlbahar UÇUCU ADRES: Atatürk Mah. Semt. Hıdır Bey Cad. 12/2 Samandağ/Hatay Tel: E-MAİL: umutverenasi@outlook.com Yıllık Abone : 200 TL 6 Aylık : 150 TL Kayıp İlanı : 15 TL Baskı Doğuş Ofset Tel: Antakya/HATAY Erdinç Aslan'ın başlattığı geleneği sürdürüyor, bir süredir ASİ Gazatesi'ni yeniden çıkarıyoruz. Asi Gazetesi bir geleneğin sürdürücüsü olduğu gibi bir iddianın temsilcisidir de Bölgemizde devrim isteğinin sürdüğü, bağımsız ve demokratik bir ülke kurana dek bu isteğin süreceğinin iddiasını temsil ediyor. Teknik açıdan mütevazi olanaklarla, deneyimsizliklerle başladık. Ama okurlarımıza, halkımıza güvendik. Bu güvenle her türlü zorluğu aşacağımıza inandık, inanıyoruz. Bu boş bir inanç değil. Kısa zamandaki sahiplenmeyle teknik yetersizlikleri aşıyor,deneyim ediniyoruz. Okurlarımızı, halkımızı ASİ'yi daha çok sahiplenmeye çağırıyoruz. Onlarca internet sitesi, tv- radyo kanalları ve gazetenin olduğu bir ortamda 15 günlük bir gazetenin pek etkili olmayacağı düşünülebilir. Kuşkusuz daha fazla olanak olsaydı daha çok okura ulaşmak daha kolay olabilirdi. Ama belirleyici olan bu değil. Belirleyici olan dağıtımcılarımızın, okurlarımızın gazeteleri Asi'yi halka ulaştırma ısrarlarıdır. Halk okudukça kendini görmekte, daha çok sahiplenmektedir. Bir yayın organının gücünü belirleyen teknik olanakları değil içeriğidir. Yani haklıyı savunup savunmamasıdır. Zulmün yanında olan yada zulme karşı çıkma cüreti göstermeyen yayın organları sabun köpüğü gibidir. Çok olabilirler, görkemli olabilirler ama bir üfürmelik etkileri vardır. Asi haklının yanındadır, zulmün karşısındadır. Halkın gerçek sorunlarının, gerçek duygularının sözcüsüdür. Gücünü haklılığından almaktadır. Dağıtımcılarımız, okurlarımız bu gücü görmeli, hissetmeli halka taşımalıdır. Asi dönem dönem kesintilere uğradı, yayınlanmadı. Ama mutlaka bir süre sonra yeniden filizlendi, ayağa kalktı. Bu da gösteriyor ki Asi Gazetesi kökü derinlerde bir direnç çiçeğidir. Zalimler tarafından koparılsa da hava şartları gövdesini ezse de bir süre sonra o sağlam köklerden yeni fidanlar filizler çıkar. Asi böyle bir gücün temsilcisidir. Bu bakış açısıyla büyümeli sağlam bir çınar ağacı olmalıdır. Bunu yapacak olan biziz, dağımtıcılarımız, halkımızdır. Gazetemize yeni okurlar bularak; haber, fotoğraf göndererek; her okurumuz bir dağıtımcı, yazıcı, dizgici, basımcı adayı olarak veya böyle olanaklar yaratarak Asi'yi büyütmeliyiz. Tekellerden, patronlardan sponsor larımız yok. Olmayacak da çünkü biz olmasını istemiyoruz. Bizim sponsor umuz, destekçimiz, sahibimiz, ortağımız halktır. Halkımız çok veren maldan az veren candan verir demiş. İşte biz haklıya, doğruya, güzele, iyiye canını katan halkımızı hedefliyoruz. Onların sahiplenmesiyle direnç çiçeği Asi büyüyecektir. Onların sesi daha da güçlenecektir. Asi'nin gücünü görelim, sahiplenelim, büyütelim

6 6 Soru-Yorum Din Tacirlerinin Kabesiyle Halktan Müslümanların Kabesi Aynı Mıdır? AKP din tacirliğiyle iktidar oldu. Halkımızın dini duygularını sömürdü, sömürmeye devam ediyor. Yönetemeyeceğini anladıkça daha çok baskı-terör yasaları çıkardığı gibi dini daha çok sömürüyor. AKP Müslüman kimliği pozlarında halkın ve dünyadaki müslümanların bu duygularını yanına yedekleyerek iktidarının ömrünü uzatmak istiyor. Tüm baskıcı, faşist iktidarlar, örgütler dini yoğun olarak kullanıyorlar. IŞİD, El Nusra, Katar, Suudi Arabistan ve diğerleri bariz örnekler Ama sadece İslam için söz konusu değil bu durum İsrail Yahudiliği temsil ediyorum söylemiyle en vahşi katliamları yapıyor. Avrupa'sından Amerika'sına emperyalistler Afganistan'a Irak'a ve diğer ülkelere saldırılarında birçok yalanla birlikte Hiristiyanlığı da kullandılar. Egemenlerin din adını kullanmaları esas sorunu örtmelerine ve halkın önemli kesimini yanlarına çekmelerine yarıyor. Örneğin AKP eğitimi, patronum Amerika istedi diye, bilimsellikten uzak sorgulamayan, araştırmayan, sadece verilen işi yapan teknikerler yetiştirmek için ikide birdeğiştiriyorum deseydi halktan büyük tepki alacaktı. O nedenle birtaraftan eğitimi emperyalistlerin istediği gibi yapıyor diğer taraftan imam hatipleeer islaaam hor görüldük diye bağırıyor. Açıkça Müslüman halkı emperyalizmin güdümüne kendi rızasıyla girer hale getirmeye çalışıyor. Demek ki AKP'nin islam-müslümanlık diye bir derdi yok. Peki derdi ne? AKP de tüm sömürücü egemenler gibi biliyor ki, dinin ikili yönü var. Marx şöyle diyor. Din, baskı altında ezilen yaratığın iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın kalbidir; tıpkı ruhsuz bir durumun ruhu olduğu gibi din halkın afyonudur. Yani din bir yandan baskılara, katliamlara, sömürüye karşı halkın içten içe bir isyanıdır, itirazıdır,öfkesidir. Diğer yandan ise bu isyanı, öfkeyi uyutacak bir afyondur, şaraptır. Halkın öfkesi uyursa sömürücüler rahat rahat egemenliklerini sürdürmeye devam ederler. İslamın da Hristiyanlığın da Alevi, Sünni tüm mezheplerin de böyle ikili yönü vardır. Tarihte neredeyse tüm dinlerde bu iki damar birbiriyle çatışıp durmuştur. Aslında yaşanan halkla zalim egemenlerin çatışmasının dinsel görüntüsünden başka bir şey değildir. Bir örnek verelim. Örneğimiz islamdan Daha ortada Alevi-Sünni-şii hiçbir ayrılığın olmadığı dönemden EbuzerElbittariHz.Muhammed'in sahabelerinden, ilk Müslümanlardandır. Bugün dahi Sünni-Şii-Alevi tüm mezhepler Ebuzer'i savunduklarını söylerler. Ebuzer eşitliği, hakça paylaşımı savunan birisidir. Açlık, yoksulluk ve yozlaşma varsa bunun egemenlerden kaynaklı olduğuna inanır. Ama buna inanmakla kalmaz. Halka propagandasını yapar, isyana çağırır. Özellikle halife Osman zamanında belli bir grubun servet birikimi korkunç düzeye ulaşır. Mesela yine sahabeden Abdurrahman Bin Auf öldüğünde onun mirasını Osman'ın önüne yığarlar.o kadar çok altını ve gümüşü varmış ki salonun ortasında bir tepecik oluşmuş. Orada oturanların bu tepecikten karşısındakini göremediği söylenir. Halife Osman bu kadar büyük servet bıraktığı için Abdurrahman Bin Auf'u över ve rahmet diler. Ebuzer El bittari orada bulunmaktadır. Osman'a karşı çıkar ve der ki: Allah, mal yığanları azapla müjdelemiştir. Yani Ebuzer sömürüye, başkalarının sırtından zenginleşmeye karşıdır. Bilir ki bir yerde para-mal birikmişse ne kadar meşru görünürse görünsün temelinde sömürü ve soygun vardır. Yine Ebuzer'den devam edelim. Osman Ebuzer'in bu muhalefetini kaldıramaz. Aklında öldürmek vardır ama peygamberin en sevdiği sahabelerinden olduğundan öldürmeye cesaret edemez. Şam'a sürgüne gönderir. O dönemde Şam valisi Muaviye'dir. O da büyük bir zenginlik içinde yüzmektedir. Halk ise aç ve sefil. Halife Osman döneminde daha önce belirttiğimiz gibi, bu ayrım çok bariz olmuştur.bir yanda zenginlik ve safahat içindeki halife, valiler, aşiret liderleri Diğer yanda yoksulluk ve açlık çeken halk Ebuzer'in bu sefalete karşı halka çağrısı: Evinde ekmeği olmayan yoksulun eline kılıcı alıp bütün halka karşı (halka önderlik etmek anlamında) ayaklanmamasına şaşarım olur. Ebuzer döneminde İmam Ali'den sonraki en büyük din alimidir. Bir din alimi olarak verdiği fetva budur. Şam'a vardığında görür ki Muaviye bir saray yaptırmaktadır: Yeşil saray O zamana kadar islamkültüründe saray yoktur. Başta İslam peygamberi hep mütevazi yaşamı öğütlemiştir ve önemli ölçüde buna uymuşlardır. Osman döneminde bu değişti. Artık valiler dahi saray yaptırıyorlardı. Ebuzer aylarca Muaviye'yle tartışır, onu teşhir eder. Halkın malına el koymasını, servet biriktirmesini,yoz sefih yaşansıtını eleştirir. Halkın yoksulluğunun sorumlusu olarak kendisini gösterir. Muaviye rüşvetten komplolara kadar Ebuzer'i tasfiye etmek için denemedik yol bırakmaz ama nafile Sonuç alamaz. Muaviye sarayın adı dış güçlere prestij için önemli olduğunu söyler.ebuzer ise ''Eğer bu sarayı halkın parsıyla yapıyorsan ihanettir:yok eğer kendi paranla yapıyorsan israf '' İslam dinine göre ihanet de israf da büyük günahlardır. İhanet ve israfı yapan kendine müslüman diyor,buna karşı isyan eden de öyle Biri egemenlerin diğeri halkın duygularını ifade ediyor. İşte bu iki damar hemen hemen her dinde var olmuştur.biri halkın soylu isyan damarını diğeri egemenlerin zulmün soysuz damarını temsil ettiler. Bugün halkın hak,eşitlik, özgürlük, demokrasi isteyen soylu isyan damarını hiçbir dinci güç veya kişi temsil etmiyor,edemez de Bu soylu damarı halkların inanç özgürlüğüne ve her din ve mezhepten halkların kardeşliğini savunan devrimciler temsil ediyorlar. AKP,IŞİD,Suudi Arabistan vb. din taciri örgüt ve devletler ise zulüm damarını temsil ediyorlar.altından,dolardan tepeler yapıyorlar,binlerce ayakkabı kutusu dolduruyorlar. Halka Hazreti Muhammed'i örnek verip ''bir lokma bir hırka'' kanaatkarlığını öğütlüyorlar.ama kendileri en pahalı giyecekler giyip,aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyorlar.en pahalı uçakları alıp,saraylar yaptırıyorlar.buna karşı çıkanlara saldırıyor,işkence ediyor,katlediyorlar. AKP'ye göre bu zulüm saltanatının sürmesi iki şeye bağlıdır.birincisi sömürünün sürmesi İkincisi Amerikan işbirlikçiliği O halde bunların seccadesi dolar kabesi Amerika'dır. Müslüman halkımız bunların Müslümanız demelerine inanmalıdır. Kendi kendine iki soru sormalıdır; -AKP'liler bu kadar zenginlik içindeyken ben neden bu kadar yoksulluk çekiyorum? - Amerika'ya karşıyız görüntüsü veriyorlar da tüm yaptıkları neden Amerika'ya yarıyor? Neden önce gürleyip, esip sonra Amerika'nın dediklerini yapıyorlar? İşte bu soruların cevapları Müslüman halkımızın islamıyla AKP'nin islamının aynı olmadığını göstermeye yeter. SURİYE'DE HALK DİRENİŞİ VE EMPERYALİST OYUNUN ÇÖKÜŞÜ Suriye'de 4 yılı aşkındır savaş devam ediyor. Savaş başta ABD olmak üzere, Emperyalistlerin planladıkları gibi tezahür etmedi. Bunun çeşitli sebepleri var. Ama en önemli sebebi, Suriye halkının yaşanan savaş karşısında Emperyalist oyuna karşı gösterdiği dirençtir. Emperyalistler bu savaşta, psikolojik savaşı, medya yalanlarını, halk düşmanı cihatçı grupları ve akla hayale sığmayacak yöntemler kullandılar. Suriye halkının bu kirli oyunlara karşı direneceğini hesaba katamadılar. Suriye'deki halk direnişi karşısında ABD, işbirlikçi körfez ülkeleri, AKP UFUK ŞAFAK hükümeti şaşkın ördek misali ne yapacaklarını bilemez durumdalar. Arka plandan ABD Esat hükümetiyle anlaşmanın yollarını ararken; IŞİD (DAİŞ), elnusra gibi katil çetelere Türkiye aracılığıyla destek vermeye devam ediyor. ABD ve müttefiklerinin IŞİD ve diğer çetelere karşı savaş yürüttüğü tamamen bir aldatmacadır. Suriye'de destek verdikleri bazı örgütler şunlardır; IŞİD, Kaide'ye biat ettiğini açıklayan Nusra Cephesi, Ensar Şam, Şam İslam Hareketi, el-kaide ile bağlantılı Ahraru'l Şam, Suudi Vahhabilerin kontrolündeki İslam Tugayı, IŞİD'e biat ettiği bilinen Sukur eliz Tugayı ve benzer çizgideki cihatçı birçok silahlı grup Martında ABD'nin izniyle, Yayladağı sınırının Türkiye askerleri tarafından el-nusra çetelerine açıldığı herkesçe bilinmektedir. Keseb Operasyonu olarak bilinen bu saldırıda Türk topçu birlikleri de operasyona destek vermişti. Suriye ordusu ve yerel halk güçleri Kesebi 1 ay gibi kısa bir sürede geri almışlardı. Türkiye'nin (daha doğru AKP'nin) Suriye halkının düşmanı çetelere karşı verdikleri desteği kanıtlayan daha onlarca örnek var. Bütün bu gelişmeler karşısında, başta Türkiye'deki AKP medyası olmak üzere, Emperyalist basının üzerinde durmadığı -ya da durmak istemediği- Suriye halkının vatanlarını savunmalarıdır. Suriye'deki savaşın, Esad'a bağlı orduyla bu orduya karşı olan ÖSO, IŞİD, el-nusra ve diğer güçler arasında yaşandığı düşünülüyordu. Ancak zamanla Suriye ordusu dışında halk güçlerinin uluslararası çetelere karşı savaşı belirginleşmeye başladı. ABD öncülüğündeki güçlerin planları açığa çıktıkça halk vatanını savunmak adına silaha sarıldı. Suriye halkı evlerini, mahallelerini cani, katil çetelere karşı savunmaya başladı. Bölgede emperyalist politikaların çökmeye başlaması tamda bu noktada başladı. Dera, İdlip, gibi aşiret yapısının güçlü olduğu bölgelerde Suriye ordusuna katılım artarken, aşiretler bölgelerini katil çetelere karşı savunmaya başladılar. Şam kırsalı ve Kalamun'da silahlı gruplara ağır darbeler vuran Suriye ordusu doğuda Deyr ez-zor, güneyde Deraa ve Kunaytra ve kuzeyde de Halep ve İdlib'e yönelerek buralarda halkın desteğini sağladı. Son gelişmeler ışığında, Halep'in kuzeyi ve Rakka haricinde Suriye halkı Emperyalist talan karsısında güçlü bir karşı duruş sergilemiş oldu. Geçen ay İdlib doğu kırsalı el-mavali aşireti Şeyhleri (reisleri) kendi aşiretlerinden el-nusra cephesi yanlısı olanlara örgütten ayrılmaları için 3 günlük süre verdi. Al Mavali aşireti el-nusra cephesine savaş ilan etti. El-Hakaya köyüne el- Nusra cephesi saldırmaya çalışmasıyla başlayan çatışmalarda Aşiret kuvvetleri 30'dan fazla el-nusralıyı öldürdü. Hayatta kalanları da kaçmaya zorladı. Halkın vatanlarını savunmaya başlamasıyla beraber, cihatçı çeteler her türlü işkence ve katliamı uygulamaya başladı. Hiçbir dinde, mezhepte, inanışta yeri olmayan idam ve işkencelerle halkı sindirmeye çalışan cihatçı güçler, yenildikçe daha büyük katliamlar uyguladılar Ekiminin ilk haftasında el-nusrahama'nın Hıristiyan köyü Mahrda'ya saldırdı. Beklemedikleri bir direnişle karşılaşan cihatçılar halk savunma güçlerine Hıristiyan Suriyelilerinde katıldığını görmüş oldular. Cihatçı çetelerin ele geçirdiği Tabka Havaalanı'na yakın olan Selimiye bölgesinde ise; İsmaili, Dürzi, Sünni, Arap Alevi inancından halk hiçbir ayırım gözetmeksizin çetelere karşı birleşerek silahlanmış durumdalar. Selimiye'ye bağlı Zanuba, Mabuca ve Ber Şarki gibi köylerde adı geçen Emperyalist destekli çetelere karşı halk hala direnerek bölgeyi korumakta. Halkın adı geçen çetelere karşı mücadelesi gün geçtikçe ivme kazanıyor. Halk kendi bölgelerini korumak dışında bazı bölgelerde merkezi örgütlülüklerde kuruldu. Lazkiye ve sahil kırsalında MukavemeSuriyyi, Selimiye bölgesinde Halk Komiteleri, Der el-zor da Mukaveme el-şabbiyi, ve Suriye'nin bir çok bölgesinde örgütlenmiş Difa el-vetani, Rakka'daBaas Mukavemeti bahsi geçen örgütlenmelerden sadece bazılarıdır. Halep'in Manbej Bölgesi, İdlip'inKefraya, Fuaya bölgeleri de halkın öz örgütlülüğünün kurulduğu bölgelerdir. Uluslararası medya ve AKP medyasının Suriye'de görmezden geldiği görmek istemedikleri demek daha doğru olur- halk direnişi giderek yayılmakta ve ordu gücüyle birleşmektedir. Suriye Operasyonu nun önemli ayaklarından biri olan medyaya bakıldığında halkın Cihatçı çetelere karşı mücadelesinden bahsedilmediğini görürüz. Türkiye medyası da bu konuda tek bir satır haber yapmayarak üç maymunu oynamaktadır. Suriye'de Emperyalist planları bozan, Cihatçı çetelerin yenilmesini sağlayan uluslararası dengelerden önce halkın vatanını savunmak için gösterdiği dirençtir. Suriye halkı Emperyalist çetelere karşı mücadelesini büyüttükçe zafer en kısa sürede gelecektir. Ufuk Şafak GRUP YORUM 30 YAŞINDA Grup yorum 30. Yaşını 5 ilde gerçekleştireceği dev stadyum konserleriyle kutlayacak! İstanbul, Ankara, İzmir, Elazığ ve Adana' da gerçekleştirilecek olan stadyum konserlerine tüm illerden araba kaldırılacaktır! Haziran ayında yapılacak olan konserlerimizi YORUM severler örgütleyecek.kollektif bir çalışmayla stadyumlarımızı dolduracağız! G.Yorum halktır. Halkın gücüyle tarih boyunca zulme karşı dik durmayı başarmıştır. Ve şimdide halkın gücüyle stadlarımızı dolduracak 30. Direniş yaşımızı kutlayacağız! GRUP YORUM Duyuru! 28 Mart 2015 Cumartesi saat 17.00'de İskenderun kapalı spor salonunda CEM evinin düzenlediği GRUP YORUMkonserine tüm halkımız davetlidir! Bilet temin yerleri: Antakya ve Samandağ Eğitim-sen, Hayyam Kafe

7 7 TÜRBELERİMİZ Umut Veren Asi Gazetesi Halkların Umudu Olmaya Devam Ediyor Umut Veren Asi Gazetesini Hatay halkı yoğun bir şekilde sahipleniyor. Her 15 günde bir 1000 adet Umut Veren Asi gazetesi halka ulaştırılıyor. Şehitlerimizin kurduğu yerel gazetemizi; halkımızın bu kadar sahiplenmesi bizi çok mutlu ediyor. Özellikle Samandağ sokaklarında gazetemizi tanımayan yok gibi. Halkın gücüyle bu coşkuyla yolumuza devam etmeğe, şehitlerimizi yaşatmağa ve bu sahiplenmelerden sonra gazetemize daha da bir sımsıkı sarılmağa, daha da çok emek harcamağa söz veriyoruz. Bizi sahiplenen halkımıza, bizi yalnız bırakmayan tutsaklarımıza sözümüz olsun! Yolumuza bir milim bile sapmadan devam edeceğiz! Sevgili okurlarımız merhaba, Bu sayımızda Türbelerimizden bahsedeceğim. Bizim Arap Alevileri olarak Hatay'da çok sayıda Türbelerimiz vardır. Arap Alevileri Hz. Adem'den itibaren yüce Allah kutsal kitaplarda tanınan ve bilinen bütün peygamberleri kutsar. Bütün peygamberlerin kitaplarına, meleyekelerine, mucizelerine inanırlar. Hz. Hıdır( as)türbelerimizin en kutsalını biliriz. Hacca gitmek yerine Hz. Hıdır türbesini ziyaret ederiz. Özellikle Cuma günleri müsait olduğumuz müddetçe türbeye gider dualarımızı eder dileklerde bulunuruz. Adaklar kesilir. Hz. Hıdır darda olanlara yardımcı olur, hasta olanlara şifa dağıtır. Hz. Hıdır, Hz. Musa döneminde yaşamış hikmet ve ilim sahibi bir şahsiyet bir melektir. Birçok mucizeleri vardır. Hatay'da ve Suriye'nin Lazkiye kentinde birçok makamı vardır. İlk makamı Hatay'ın Samandağ sahilinde bulunmaktadır. Hz. Musa ile buluştuğu yerdir. Bu rivayetlere göre bir gün Hz. Musa İsrail oğulları arasında vaaz ederken ona kendisinden daha hikmet ve ilim sahibi kimsenin olup olmadığı sorulmuştur; Hz. Musa hayır yoktur! diye cevap verince Cenab-i hak bir vahiyle Hz. Musa'ya mecme'ul- Bahreyn'de ( iki denizin kavuşum yerinde) kullarından salih bir kul olan el Hıdır'ın kendisinden daha ilim olduğunu bildirdi. Bunun üzerine Hz. Musa ve hizmetinde bulunan genç bir adamla ile Hz. Hıdır'ı bulmak üzere uzun bir yolculuğa çıktılar. İki denizin birleştiği yere gelince, yolculukta yemek için yanlarında pişmiş bir balık almışlardı. Hz. Musa oradan bir süre uzaklaştıktan sonra yemek için yanındaki adama balığı çıkarmasını istemiş, adam Hz. Musa'ya az önce balığın canlanıp bir delikten çıkıp denize daldığını söyler. Hz. Musa'nın Hz. Hıdır'ı bulmasının alametidir, bu balığın canlanıp denize dalması. Derhal oraya geri dönerler ve orada Hz. Hıdır'ı (as) bulurlar. Mecme'ulbahreyn'deki bu suyun ab-i hayat olduğu ölüleri bile canlandıran, içenleri ölümsüzleştiren bir hayat iksiri tesbit edilmiştir. Buna bağlı olarak, mecme'ul Bahreyn, iki denizin birleştiği yerde yaşamış birisi olarak Hz. Hıdır (as) da ölümsüzlük isnad edilmiş ve üstün güçler ve yetkiler verilmiştir. İkisi bir gemiye binip bir gezintiye çıkmışlardır. Hz. Musa Hz. Hıdır'ın yaptıklarına karışmış, yola çıkmadan önce karışmayacağı sözü verdiyi halde Hz. Hıdır demiş ki yaptıklarıma sabretmiyorsun, burada ayrılalım. Rivayete göre Samandağ sahilinde oturup dinlendikten sonra ayrılmışlardır. Bu kutsal makamı her gün yüzlerce kişi ziyaret ediyor, tütsüleriyle, dualarıyla etrafında dönüyorlar. Evet türbelerimizin en başında seyidine El Hıdır gelir. Kimileri de Hızır der değildir. El Hıdır, elahdar; anlamı yeşil renk, dokunduğu her şey yeşerir. Biz Arap Alevileri bütün makamlarını ziyaret ederiz. Adaklarımızı, bayramlarımızı türbelerimizde yaparız, namaz kılıp aş dağıtırız. Gelecek sayılarda diğer türbelerden söz edeceğim. Kimileri Arap Alevilerine; dinsiz, Müslüman değil diyorlar. Hepsi yalandır. Arap Alevileri başka. Dinsiz değiliz. Dinimizle, imanımızla, inancımızla çok gurur duyuyoruz. Herkesin bütün insanların dinlerine, inançlarına, ibadetlerine saygımız vardır. Alevilere dinsiz diyenler,cem evlerini ibadet yeri kabul etmeyenler, cem evlerine cümbüş evi diyenler, kendi dinlerini siyasete alet olarak kullanıyorlar, dinlerini, inançlarını satmışlardır. Çok oy toplamak uğruna, koltuklarından olmamak için her şeylerini satarlar. Bunu herkes çıplak gözle görebiliyordur. Her türlü rezaleti, yolsuzluğu, hırsızlığı, adaletsizliği, yalanı, talanı yapar. Fakirin, yetimin, işçinin, emekçinin maaşından keser haklarımızı yerler. İşsizliği arttırır, gencecik fidanlarımızı sokak ortasında katlederler. Binlerce ağacın kesilmesine emir verirler. Halka zulüm eder, halkı yoksullaştırırlar. Bunu kendi kasaları, ayakkabı kutuları dolsun diye yaparlar. Yoksul insan açlıktan ölmüş onların umurunda mı? Bunca acıyı sanki kendileri yaratmamış gibi dinlerini alet edip Hacca gider kendilerini hacı, din adamı ilan ederler. Peki bütün bu vicdansızlığı yapanlar, Hacca giderse bütün bu günahlarından arınabilir mi? Hiç sanmıyorum. Ayrıca bu hak yemeleri, bu tür ahlaksızlıkları yapanlar, Hacca gitmekle bir suç bir günah daha işlemiş olurlar. Kirli ayakları, kanlı elleriyle o kutsal toprakları kirletiyorlar. Gitmesinler bari bu kutsal yerler onlardan arınmış olsun Düşmanın bu zulmünü yerle bir edebilmek için Hz Hıdır, öncülerimizin ve bizim yardımcısı olsun! Bir dahaki sayımızda tekrar buluşmak üzere sağlıkla ve mutlulukla kalın HAYAT UÇUCU Ciddi Bir rahatsızlığı olmayan ve sağlıklı bir şekilde hastaneye götürdüğüm Annem; sağlık ekiplerinin ihmalinden kaynaklı şuan kendi ihtiyacını dahi karşılayamıyor! Annem Sabriye Çiçek 77 yaşında, yaşlılığın verdiği rahatsızlıklar dışında ciddi bir hastalığı yoktu. Annem kendine bakabilen, her türlü ihtiyacını karşılayabilen kendi halinde bir insandır. Annem bir ay önce gece fenelaşıyor. Gecenin ilerleyen bir saati olduğu için onu hastaneye götürecek araba bulmakta zorlanıyorum. Sırtımda taşıyıp bir şekilde araba bulup onu hastaneye yetiştiriyorum. Devlet hastanesine gittik ayaküstü tedavi edilip, serum takıp ateşinin yüksek olduğu söylenip bizi geri eve yolluyorlar. Annem ertesi gün tekrar rahatsızlanıyor. Tekrar serum takılıp yolluyorlar. Maddi durumumuz iyi olmadığı için özel hastaneye götüremiyoruz. Bir şekilde borç bulup annemi Hatay Hastanesi'ne götürüyoruz. Hastane doktoru hasta iki defa kalp krizi geçirmiş, hemen tedavi edilmesi gerekirken, neden hastanın yatışı yapılmamış diye hayretler içinde kaldı. Hemen hastanede yatırıp bir haftalık tedaviden sonra taburcu ediliyor. Ama geçirdiği kalp krizinden kaynaklı damarları tıkanmış, kan pıhtılaşması oluşmuş ve bu yüzden tansiyonu yükselip beyinfelcine sebep oluyor. Gece yarısı annemi Devlet Hastanesindeki acile götürüp ilk müdahale edildiğinde serum takılmayıp bize yoğun bakımda yer bulunsaydı annem bu halde olmayacaktı! Bu sorunlarımız tekrardan nüksedince yoğun bakımda mutlaka kalması gerektiğini söylediler. Ama yoğun bakım ünitesinde yerimiz olmadığı için yatıramayız dediler. Devlet hastanesi ve özel hastanelerde Annemi yatıracak yer bulamıyorlarmış! Hatay ve Adana'da yer bulamadıklarını söylediler! En son hiç tanımadığımız, daha önce hiç gitmediğimiz bir yere Osmaniye Kadirli Devlet Hastanesi'ne gönderdiler. Orda yoğun bakımda beş gün kaldıktan sonra araya birkaç kişinin girmesiyle Defne Hastanesi'ndeki yoğun bakım ünitesinde yer olduğunu söylediler. Bu sefer de Annemi Antakya'ya götürecek ambulansı bulmada zorlandılar! Neyseki uzun uğraşlardan sonra annemi Defne Hastanesine getirebildik. Annem hayati tehlikesini şuan için atlatmış durumda. Ama ne kendi ihtiyacını karşılayabiliyor, ne de yemek yiyebiliyor. Burnundan takılı sontadan şırıngayla besliyoruz onu. Hastaneye ilk götürdüğümüzde adam akıllı tedavi edilseydi annem şuan bu durumda olmayacaktı. Biz yoksul insanlar için her zaman payımıza düşenler bunlar oluyor. Suriye' de masum halkları katledenlere, IŞİD ve bunlara benzer katil sürülerini hastanede tedavi edecek her türlü imkan sağlanır. Ama biz kendi ülkemizde tedavi bile olamıyoruz Bu devran sonsuza kadar böyle sürmez, sürmeyecek elbette! NEZİH ÇİÇEKLİ

8 CMYK 15 Günlük Gazete SAYI:7 Tarih:12 ŞUBAT 2015-fiyatı:1TL BU SAYIMIZDA ANTAKYA'YA BAĞLI DURSUNLU MAHALLESİNİ TANITIYORUZ büyük bir kısmı ağaların elinde bulunuyordu. Köy halkının büyük bir kısmı bu toprakları ağalardan satın alarak toprak sahibi olmuşlardır. Böylelikle köy o zamanlarda biraz daha gelişmiş duruma gelmiştir. İbrahim amcamız Dağın eteğinde bulunan bu mahallemizin nüfusu 9-10 bin civarındadır. Hane sayısı 3000 ve seçmen sayısı 5300'dur. Merkeze uzaklığı yaklaşık 4-5 km'dir. Dursunlu halkı eskiden geçimini 350 yıl öncesine dayanan kireç işiyle sağlıyordu. Bu kireç işleri yıllarına kadar devam etmiş. Bu yıllardan sonra yerini çiftçilik ve dış ülkelere gitmeye bırakmıştır. Mahalle ile ilgili bilgi almak amaçlı bu mahallede bulunan şehidimiz SELİM YEŞİLOVA'nın ailesini ziyaret ediyoruz. Evleri tarihi bir çınar ağacının ve nerden geldiği belli olmayan su kaynağının yanında. Evlerinin kapısını çalıyoruz. Bizleri çok sıcak ve samimi bir şekilde karşılayan ailemizin çay pasta ikramlarıyla sohbetimize başlıyoruz. Sohbetimizi bu tarihi çınar ağacıyla açmak istedik. 18 metre genişliğindeki bu çınar ağacının yaşının bin yılın üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Aynı zamanda ailemize suyu da sorarak su kaynağınında nerden geldiğini öğrenmek istedik.suyun Osmanlı tarihinden bu yana olduğunu söyleyerek Fransızların zamanında bu suya havuz yaptırılıp hem köye hem Antakya merkeze kadar suyun ulaştırılıp halkın bu sohbetine kireç işinin tarihini anlatarak devam etti. 350 yıl önce köye gelen Seba adında bir Hiristiyan köyün Yeşilova Ailesi sudan yararlanması sağlanmıştır. Tarihi çınar ağacının eteklerinden fıçkıran bu tertemiz içme suyunu, mahalle halkı dışında Hatay'ın genelinden gelen insanlar, bu sudan içmek için bidonlarla doldurup evlerine alıyorlar. Köy topraklarının gençlerini toplayıp kireç işini gençlere öğretti. Çok emek isteyen bu iş uzun süre köylüler tarafından benimsenip yapılmıştır derecelik ısıyla taşları yakıp kireç haline getiriyorlardı. Ve bu kireç ev yapımı için çimentodan çok daha sağlamdır. Bu kireç işi 1975 yılına kadar sürmüştür. Mahalle dağın eteğinde olduğundan yol sorunu yaşanmaktadır. Bu yolun beton asfalt yapılması için ihaleye verilmiş olsa da ne zaman yapılacağı ile ilgili bir tarih belirtilmemiştir. Mahallenin bir başka sorunu ise yağışlardan dolayı mahallede bulunan köprünün bir kısmı çökmüştür. Bu durum mahalle halkı için büyük bir tehlike arz etmektedir. Hemen hemen her mahallede olduğu gibi burada da alt ve üst yapı sorunları vardır. Halk bu sorunlara çözüm bulabilmek için Halk Meclisleri kurarak bu sorunların önüne geçmek istiyorlar. Bu mahallemiz aşağı ve yukarı mahalleler olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Yukarı mahalle Dursunlu, aşağı mahalle Dervişli ( dirşaya) dır. Mahallenin okulu da yukarı mahalle olan Dursunludadır. Aşağı mahalleden olan çocuklar bin bir zorlukla okula gitmektedirler. Bu sorunu çözmek için ya aşağı mahalleye bir Okul daha yapılmalı ya da çocukların yukarıdaki Okula gitmelerini kolaylaştıracak ücretsiz okul servisleri sağlanmalıdır. Mahallenin esnafı olan Mehmet Ali Öksüz abimizle yaptığımız röportajda az önce belirttiğimiz sorunun yanı sıra daha önce belediye olarak hizmet veren Dursunlu belediyesinin Defne belediyesine bağlanmasıyla halka daha az hizmet verilmeğe başlanmıştır. Çöplerin toplanmaması vs. gibi. Başka bir sorun ise köyün dolmuşlarıyla ilgilidir. Dolmuşlar Pazar günleri çalışmadığından mahalle halkı bu durumdan kötü etkilenmektedir. Merkeze inecek biri mutlaka taksi tutmak zorunda kalıyor. Bu da mahalleliye yük teşkil etmektedir. Mahallede bir ilköğretim okulu, bir sağlık ocağı,birdedursunlu kültür merkezi bulunmaktadır. DURYAD'ın da mahalle halkı için kurduğu ücretsiz kreşi vardır. Bunların yanı sıra bir futbol sahası ve birde yüzme havuzu bulunmaktadır. Yüzme havuzu seçimlerden önce çok cüzi bir para karşılığında halka hizmet veriyordu, ve halk bundan çok memnundu. Defne belediyesi olduktan sonra havuzözelleştirilmiş ve yüzme havuzundaki ücretler yükseltilmiştir. Halkta bundan kaynaklı havuzdan daha az yararlanmış oluyor. Havuz da özelleştirme politikasından nasibini almış oluyor yani. Mahalle sakinleri bu ve yeteneklere sahiptir. Kültür sanat dalında Epik Sanat Tiyatrosu; Mehmet Ali ÖKSÜZ buna benzer sorunlarını gidermek için halk meclisleri ve halk komiteleri kuracaklarını belirttiler. Bu sorunlarını giderebileceklerini vurgulayarak her köy ve mahallede mutlaka halk meclisleri ve komitelerin kurulması gerektiğini söyleyip bu sorunların ancak halkın gücüyle halledilebileceğine vurgu yaparak komitelere çok güvendiklerini belirttiler. Mahalle halkına ve Hatay'ın genelinden gelen bütün insanlara dağın tepesinde buluna Hz.Hıdır türbesi misafirperverlik eder. Dağın en tepesinde bulunan türbeyi ziyaret etmek için gelen insanlar o eşsiz görüntü eşliğinde piknikler yapıp doyasıya eğlenirler. Dursunlu mahallesi halkı kültürel anlamda da çok zengin müzik ve tiyatro eğitimi ile genç nesilleri yetiştirmiş kültürlerine sahip çıkma yönünde emek harcamıştır. Aynı zamanda mahalle gençlerinin kurduğu Dursunlu spor; bir çok galibiyeti ile sahalarda başarılı performansıyla bir çok ödüle layık görülmüştür. Yakın tarihte iller arası düzenlenen Yozlaşmağ a Karşı Hasan Ferit Gedik Futbol Turnuvası adı altında oynanan maçlarda birinciliği alarak kupayı almaya hak kazanmıştır. Bizde Umut Veren Asi çalışanları olarak mahalle halkına başarılarının devamını dileyerek mahalleden ayrılıyoruz. Bir daha ki köy tanıtımında buluşmak umudu ile dostlukla CMYK

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık Sendikamız Yapı-Yol Sen 12 Nisan 2012 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü önünde ve eşzamanlı olarak tüm şube binaları önünde, Otoyol ve Köprülerin özelleştirilmesi, görevde yükselme ve unvan değişikliği

Detaylı

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012 15 Mart 2012 Perşembe günü işlerinden atılan Asilçelik işçileri Bursa nın Orhangazi ilçesi cumhuriyet meydanında basın açıklamasıyla İşimizi İstiyoruz talebini dile getirdikleri ve işlerine geri dönene

Detaylı

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ 19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI 19.09.2014 Bugün 19 Eylül. Bugün bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü TMMOB nin mücadele dolu tarihi açısından

Detaylı

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Geçtiğimiz ay Suriye de Irak Şam İslam Devleti ve diğer muhalif güçler arasında yaşanan çatışmaya ilişkin, Suriye Devrimci Sol

Detaylı

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar.

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar. Boyun eğmeyenler bu yana BU DÜZENİ SIFIRLA AKP eliyle sürdürülen gerici diktatörlük Türkiye'nin kaderi değildir. Bu diktatörlük bir kaza veya arızanın sonucu ortaya çıkmış da değildir. Sömürü düzeni kendini

Detaylı

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM ÊMILE ZOLA-GERMINAL Kara elmas Nice canlar yaktı, nice gülüşleri söndürdü yüzyıllardır. Milyonlarca madenci indi yerin derinlerine, kimisi çıkamadı, kimisi canının yarısını

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ Cumhuriyet Halk Partisi 25.Dönem Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Efsane Başkan Kamil Dalkara memleketi Pazarcık ta Gövde gösteri yaptı. CHP Kahramanmaraş Milletvekili

Detaylı

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et!

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et! ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme Mücadele Et! Boyun Eğme Mücadele Et! Patronlar meslek lisesi öğrencilerini sömürülecek işçi olarak görüyorlar!

Detaylı

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf

Detaylı

HAZIRLAYAN GAZİANTEP SANAYİ ODASI TİCARET DAİRESİ EKİM

HAZIRLAYAN GAZİANTEP SANAYİ ODASI TİCARET DAİRESİ EKİM SURİYE ÜLKE RAPORU HAZIRLAYAN GAZİANTEP SANAYİ ODASI TİCARET DAİRESİ EKİM 2011 SURİYE ÜLKE VE İHRACAT RAPORU RESMİ ADI BAŞKENTİ DİL : Suriye Arap Cumhuriyeti : Şam (Damascus) : Arapça (resmi), Kürtçe,

Detaylı

CHP İşveren Sendikaları ve Meslek Birlikleri Genel Başkan Yardımcılığı

CHP İşveren Sendikaları ve Meslek Birlikleri Genel Başkan Yardımcılığı CHP İşveren Sendikaları ve Meslek Birlikleri Genel Başkan Yardımcılığı 15 yılda milyonlarca yurttaşın alın teri bir avuç yandaşa gitti, ekonomi darboğaza girdi. Yoksulluğu, yolsuzluğu yasakları bitireceğiz

Detaylı

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi 6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri

Detaylı

Destek Personeli Eğitimleri

Destek Personeli Eğitimleri 2.Dönem eczane çalışanlarının Destek Personeli Eğitimleri 28 Aralık 2009 tarihinde başladı 9 Valimiz Sayın Zübeyir KEMELEK 15 Aralık 2009 tarihinde Yönetim Kurulumuzu ziyaret etti.. İstanbul Ecza Koop'la

Detaylı

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz!

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz! http://www.kesk.org.tr/2018/10/16/maaslarmiza-ek-artis-istiyoruz-bordrolarimizi-yaktik/ Ekonomik Kriz hakkında bütün illerde gerçekleştireceğimiz ayrıca Konfederasyonumuz Merkezi Toplantı Salonu nda da

Detaylı

ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Mezitli CHP İlçe Örgütü ve Belediye Başkan

Detaylı

10SORUDA AİLE SİGORTASI

10SORUDA AİLE SİGORTASI 10 SORUDA AİLE SİGORTASI T.C. ANAYASASI MADDE 60: Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. 1. AİLE SİGORTASI Nedir? Aile Sigortası,

Detaylı

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ün 1928 yılında Ankara

Detaylı

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR! TEMMUZ 2016 İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR! Taşeron işçilere kayıtsız şartsız kadro! Kıdem tazminatıma dokunma! Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi ne hayır! TAŞERON İŞÇİLERE KAYITSIZ ŞARTSIZ KADRO! AKP hükümeti

Detaylı

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi Savaşın başından bu yana yedinci hac dönemi yaklaşırken hac ibadetini yerine getirmeyi çok isteyen, farklı şehirlerde yaşayan üç Suriyelinin hikayesi.

Detaylı

Ocak 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Ocak 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Ocak 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Silifke Belediye Başkan Adayı ile birlikte esnaf

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Nisan 14, 2017-7:12:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Sincan ilçesi Lale Meydanı'nda mitinge katılarak vatandaşlara hitap

Detaylı

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Ýstanbul hastanelerinde GREV! Ýstanbul hastanelerinde GREV! Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Doktorlar, hemþireler, eczacýlar, diþ hekimleri, hastabakýcýlar, týp fakültesi öðrencileri ve taþeron

Detaylı

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE Bodrum da sağlık çalışanları iş bıraktı. Bodrum Devlet Hastanesi önünde buluşan sağlık meslek örgütü temsilcileri, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, emeklilik hakları

Detaylı

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız 1 MAYIS Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Bayramı 1 Mayıs nedeniyle yayınladığı mesaj şöyle: İşçilerin birlik ve dayanışma günü olan, 1 Mayıs ın, tüm dünya ve ülkemiz

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

Halk Erdoğan'a Ey Tayyip, ananı da al ve git demiştir. Uğur Mumcu yine haklı çıkmıştır.

Halk Erdoğan'a Ey Tayyip, ananı da al ve git demiştir. Uğur Mumcu yine haklı çıkmıştır. Halk Erdoğan'a Ey Tayyip, ananı da al ve git demiştir. Uğur Mumcu yine haklı çıkmıştır. 7 Haziran 2015 Genel seçimleri saat 22:30 itibarı ile yaklaşık olarak %99,9 oranında tamamlandı. 2011 deki genel

Detaylı

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi 28.11.2016-22:02 Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi - Sudan Stratejik Çalışma ve Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Hüseyin: - "Türkiye,

Detaylı

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi 24. Toplu İş Sözleşmesi sürecinde işverenle sendika arasında anlaşma sağlanamaması üzerine Şişecam işçileri 10 fabrikada 5800 işçiyle greve gitme kararı almıştı.

Detaylı

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00 Türkiye de siyaset yalnızca oy kaygısı ile yapılıyor Siyasete popülizm hakimdir. Bunun adı ucuz politika dır ve toplumun geleceğine maliyet yüklemektedir. Siyaset Demokrasilerde yapılır. Totaliter rejimler

Detaylı

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Anadolu coğrafyasında bazı yerler vardır... O yerler, şehirler, kasabalar, beldeler,

Detaylı

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Erdoğan, "OHAL uygulaması kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir" dedi. 21.07.2016 / 09:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından

Detaylı

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER 9TOPLUMSAL ETKİNLİKLER 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER 11111 260 01 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 11111 262 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR

Detaylı

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 1 Av.Dr. M. SEZGİN TANRIKULU İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GİRİŞ 2015 yılı Ağustos ayından itibaren tekrar başlayan çatışmalar Türkiye tarihinde eşi az görülmüş bir yıkıma, sayısız

Detaylı

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

SAYIN BASIN MENSUPLARI; SAYIN BASIN MENSUPLARI; BUGÜN TÜM TÜRKİYE DE, BAŞTA ULUSLARARASI SENDİKALAR KONFEDERASYONU İLE TTB OLMAK ÜZERE FİLİSTİN KATLİAMININ DURDURULMASI İÇİN ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER DÜZENLENMEKTEDİR. İsrail ordusunun

Detaylı

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özcan ın kurum değişikliği ile Ankara Gölbaşı belediye başkan yardıcılığı görevine

Detaylı

2016 Ocak Ayı / İşçi Aileleri Nasıl Geçiniyor? İSİG Meclisi

2016 Ocak Ayı / İşçi Aileleri Nasıl Geçiniyor? İSİG Meclisi 2016 Ocak Ayı / İşçi Aileleri Nasıl Geçiniyor? İSİG Meclisi Ön Not: Raporlarımız gerçek hayat hikâyelerine dayanmakta, yalnız işçilerin kişisel bilgileri -koruma amaçlı- olarak değiştirilmektedir 1 ASGARİ

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

MEMURUN HAYATI BORÇ ÖDEMEKLE GEÇİYOR! Yazar Editör Pazartesi, 20 Ocak 2014 07:48

MEMURUN HAYATI BORÇ ÖDEMEKLE GEÇİYOR! Yazar Editör Pazartesi, 20 Ocak 2014 07:48 Pazartesi 20 Ocak 2014 07:48 Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi nin yaptığı araştırma kamu görevlilerinin meslek haya tlarını borç ödeyerek geçirdiklerini ortaya koydu Yüzde 97 si borçlu olan memurların 60

Detaylı

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014 Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/ 1 Sayın Meclis Başkanım,/ Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/ 2018 yılının/ ilk meclis toplantısına hoş geldiniz diyor,/ sizleri saygılarımla selamlıyorum./ Sözlerime başlarken,/

Detaylı

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz Mescidi Aksa hatibi Şeyh İkrime Sabri, Filistinlilerin Mescidi Aksa daki haklarına bağlı olduklarını, bunun bir karışından bile taviz vermeyeceklerini

Detaylı

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül Ayı Toplantısını Yaptı

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül Ayı Toplantısını Yaptı 15 EYLÜL 2014 HABERLER Gül-Ay - Sayfa 5 Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül Ayı Toplantısını Yaptı Büyükşehir Belediye Meclisi, yoğun bir gündemle toplandı. Gündem maddelerinin ardından söz alan Başkan

Detaylı

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler Dünya üzerindeki birçok İslami kurum, kuruluş ve şahsiyetler Türkiye'de yaşanan darbe girişimi hakkında mesajlar yayımladı. 16.07.2016 / 22:09 15 Temmuz gecesi

Detaylı

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ Bismillairrahmanirrahim 1. Suriye de 20 ayı aşkın bir süredir devam eden kriz ortamı, ülkedeki diğer topluluklar gibi

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT İÇİ HAFTALIK BÜLTENİ YIL: 2013 SAYI : 198 22-29-TEMMUZ 2013 İstanbul, geleneksel iftarımızda buluştu Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak anlamına gelmez Ülkedeki

Detaylı

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı İş ve aş için, Demokrasi ve özgürlük için, barış sürecinin ilerlemesi için, 7 Haziran seçimlerinde HDP yi desteklemek için, Haydin

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Günlük Haber Bülteni 13.03.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Tarih:12.03.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.sabah.com.tr Tarih:12.03.2015 İNTERNET HABERLERİ

Detaylı

Değerli basın emekçileri

Değerli basın emekçileri Değerli basın emekçileri Sendikamız Yapı Yol Sen Köprü ve Otoyolların özelleştirilmesi gündeme geldiği tarihten itibaren Köprü ve Otoyolların özelleştirilmesine karşı çıkmış olup birçok eylem ve etkinlik

Detaylı

BALIKESİR TABİP ODASI AĞUSTOS 2016 ÇALIŞMA RAPORU

BALIKESİR TABİP ODASI AĞUSTOS 2016 ÇALIŞMA RAPORU BALIKESİR TABİP ODASI AĞUSTOS 2016 ÇALIŞMA RAPORU Bato aktüel yayında batoaktuel yapılan basın toplantısında BASIN ARACILIĞI İLE BALIKESİR KAMUOYUNA TANITILDI. Değerli basın mensupları, Sevgili meslektaşlarım,

Detaylı

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması 8 Aralık öğlen saat 12 de Mecidiyeköy de toplanan DİSK yönetimi ve işçiler asgari değil insanca yaşam, asgari ücret, bin dokuz yüz net taleplerini dile

Detaylı

EKİM 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

EKİM 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili EKİM 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Aydıncık İlçesi nde meydana gelen dolu yağışı

Detaylı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bakım ve rehabilitasyon çalışmaları tamamlanarak dünya standartlarında bir tesis haline getirilen Bodrum Belediyesi

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01.

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01. Günlük Haber Bülteni 01.02.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih:

Detaylı

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA 16.06.2017 Sayın Milletvekillerim, Sayın Valim, Sayın Belediye Başkanım Sayın Mardin Şube Başkanım, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları, Değerli Basın Mensupları, Şanlıurfa

Detaylı

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ Cumartesi, 04 Kasım :31 Video izle: http://www.dailymotion.com/video/x67kzj3 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Türkiye Cumhuriyeti olarak üzerimize düşen bir şey varsa bu noktada burası için, Yunanistan için elimizi taşın

Detaylı

22.05.2014 Perşembe İzmir Gündemi

22.05.2014 Perşembe İzmir Gündemi 22.05.2014 Perşembe İzmir Gündemi GÜNAH KEÇİSİ BULUNDU! Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tancan Uysal, Soma daki kömür faciası hakkında çok tartışılacak bir yazı kaleme aldı.

Detaylı

3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler...

3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler... 3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler... Seçime Doğru Giderken Kamuoyu: 3 Kasım 2002 seçimlerine bir haftadan az süre kalmışken, seçimin sonucu açısından bir çok spekülasyon bulunmaktadır.

Detaylı

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN Muğla Gazeteciler Cemiyeti 12. Seçimli Genel Kurulu Konakaltı İskender Alper Kültür Merkezinde gerçekleşti. 23 yıldır cemiyet başkanlığını yürüten duayen gazeteci

Detaylı

DİŞ HEKİMLERİ İSYAN BAYRAĞINI ÇEKTİ http://www.zamanindahaber.com/saglik/dis-hekimleri-isyan-bayragini-cekti-h50455.html 23.12.

DİŞ HEKİMLERİ İSYAN BAYRAĞINI ÇEKTİ http://www.zamanindahaber.com/saglik/dis-hekimleri-isyan-bayragini-cekti-h50455.html 23.12. DİŞ HEKİMLERİ İSYAN BAYRAĞINI ÇEKTİ http://www.zamanindahaber.com/saglik/dis-hekimleri-isyan-bayragini-cekti-h50455.html 23.12.2014 Dişhekimleri, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'ndan randevu bekliyor

Detaylı

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı.

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı. Kahramanmaraş Platformu ndan Şenliği Kadın Cumhuriyet On bir kadın derneğinden oluşan Kahramanmaraş Kadın Platformu, Müftülük Meydanı nda düzenledikleri Cumhuriyet Şenliği ile Cumhuriyet in önemine dikkat

Detaylı

''Hepimiz Atatürk'üz''

''Hepimiz Atatürk'üz'' ''Hepimiz Atatürk'üz'' Mustafa Kemal Atatürk tüm yurtta anıldığı gibi Beşiktaş'ta da törenlerle anıldı. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal Atatürk'ün 74. ölüm yıldönümünü anma gününde özel bir mesaj

Detaylı

Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz. 1. Dini hizmetler. 2. Sağlık hizmetleri. 3. Eğitim ve öğretim hizmetleri

Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz. 1. Dini hizmetler. 2. Sağlık hizmetleri. 3. Eğitim ve öğretim hizmetleri Bir hizmetin sürüp gidebilmesi için, kişilerin kendi istekleriyle bağışladıkları para ve mülklere Vakıf denir. Bağışlanan mülklerin, eserlerin geleceğe sağlıklı kalabilmeleri korunmalarına bağlıdır. Geçmişin

Detaylı

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Masalsı bir giriş yapmak istiyoruz bu haftaki Medya Kaza Raporu na...

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Masalsı bir giriş yapmak istiyoruz bu haftaki Medya Kaza Raporu na... - Gökten üç medya kazası düşmüş. Biri ona, biri buna, biri şuna... - Bakandan çok bakancılık yüzüğe takıldı - Pahalı şarap, G20 zirvesinde buruk bir tad bıraktı - Özel jetler, CEO ların başına jet hızıyla

Detaylı

DALKARA NURHAK VE ELBİSTAN DA

DALKARA NURHAK VE ELBİSTAN DA DALKARA NURHAK VE ELBİSTAN DA Partisinin düzenlediği miting için Elbistan a gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, yaptığı konuşmada, HDP nin ülke genelinde barajı aşacağına

Detaylı

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret 2 Ağustos 2012 / Demir Çelik Store Çanakkale Şehitlik Abidesi Tuncay Sergen / Y SAD Yön. Kur. Bşk. YİSAD - Yassı Çelik İthalat, İhracat ve Sanayicileri

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

1 Yıllı k Zam (%) 23,3 1 26,1 5 13,1 6 40,5 7 Diğer 2 20,941 24,860 24,860 26,458 28,559 7,94 36,3

1 Yıllı k Zam (%) 23,3 1 26,1 5 13,1 6 40,5 7 Diğer 2 20,941 24,860 24,860 26,458 28,559 7,94 36,3 Savaş Bütçesi Elektriği Vurdu... YILDA ELEKTRİĞE YÜZDE 32,6 ZAM Enerji fiyatlarını hükümetin ihtiyaçları ve dağıtım şirketlerinin taleplerine göre şekillendiren AKP, yanlış enerji politikalarının yanı

Detaylı

İç Savaş Suriye Ekonomisini Nasıl Etkiledi?

İç Savaş Suriye Ekonomisini Nasıl Etkiledi? İç Savaş Suriye Ekonomisini Nasıl Etkiledi? Suriye ekonomisi, ülkedeki çatışmaların başladığı 2011 yılından bu yana yaklaşık yüzde 60 oranında küçüldü. 24.02.2016 / 15:25 Mark Lobel / BBC Orta Doğu Ekonomi

Detaylı

Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü.

Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü. Alişan HAYIRLI Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü. Şimdi Müslümanlar ikiye bölünecek... 1-Bu baskını tasvip edenler,

Detaylı

ŞUBAT 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

ŞUBAT 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili ŞUBAT 2016 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Tarsus/Gülek Mahallesinde vatandaşlarla bir

Detaylı

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir.

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir. Haziran 25 Medya ve Güven 2013 Tüm hakları gizlidir. Gündem 1. Yöntem Bu araştırma Xsights Araştırma ve Danışmanlık, bu konu hakkında online araştırma yöntemiyle, toplamda 741 kişi ile bir araştırma gerçekleştirmiştir.

Detaylı

Zorunlu ama takan yok

Zorunlu ama takan yok Zorunlu ama takan yok Trafik sigortası yapılması zorunlu olmasına rağmen sigortalı araç sayısı çok az. Kazalarda sigortasız araç sahipleri büyük maddi külfet yaşıyor. Ülkemizde trafiğe çıkan araçların

Detaylı

Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır

Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır Nisan 23, 2012-10:12:04 Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ülkesinin çocuklarına, gençlerine gerekli yatırımı yapmayan, gereken sorumluluğu ve özeni yerine

Detaylı

GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir. Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur.

GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir. Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur. 06 EKİM 2014 REKLAM HABERLER Gül-Ay - Sayfa 3 06 EKİM 2014 Gül-Ay - Sayfa 5 HABERLER Erdemli de üzüm festivali yapıldı Erdemli'ye bağlı Üzümlü köyünde Üzüm festivali yapıldı. Erdemli Belediyesi tarafından

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kılıçdaroğlu Antalya Muratpaşa daki törende Başbakan Erdoğan a, Bir başkasının içişlerinden bize ne? Suriye de demokrasi yokmuş Dönüp kendine baksana, kendi ülkende demokrasi var mı? diye

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Şubat 03, 2017-5:56:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi'nin ve yapımı tamamlanan

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kılıçdaroğlu Bolu da: (Berkin Elvan ın ölümü) Berkin, bizim oğlumuzdur. O, bir demokrasi şehididir, onu her zaman anacağız Tarih : 13.03.2014 Arkadaş, sen kendine güveniyorsan, senin istediğin

Detaylı

Sayı: 2009/18 Tarih: 09.08.2009 Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

Sayı: 2009/18 Tarih: 09.08.2009 Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı Sayı: 2009/18 Tarih: 09.08.2009 Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı - Ekonomik krizin şiddeti devam ederken, krize borçlu yakalanan aileler, bu dönemde artan işsizliğin de etkisi ile

Detaylı

ASLI DEGİRMEN NİN SIRASI BOŞ SINIFINDA HÜZÜN

ASLI DEGİRMEN NİN SIRASI BOŞ SINIFINDA HÜZÜN ASLI DEGİRMEN NİN SIRASI BOŞ SINIFINDA HÜZÜN Bodrum da, okula giderken trafik kazası sonucu hayatını kaybeden lise öğrencisi Aslı Değirmen in sınıf arkadaşları sırasını çiçeklerle donattı. Bodrum da dün

Detaylı

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna MÜSİAD Cidde Temsilcisi Tanıtımı ve Türk Suud İş Forumu 23.05.2015 TC Cidde Başkonsolosu Fikret Özel, Cidde Tic Odası Başkan Yardımcısı, Mazeen Baterjee Türk-Suud İş Konseyi Başkanı, Mazan Ragap, Cidde

Detaylı

EKİM 2017 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

EKİM 2017 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili EKİM 2017 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL- İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Akdeniz ilçesinde Adıyaman Balyanlılar Derneği

Detaylı

1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı

1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı 1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı 1979'da Mekke'de gerçekleşen ve günümüzde hala bazı yönleri gölgede kalan olaya ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı. 03.06.2017 / 11:26 20 Kasım 1979

Detaylı

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da Muğla Sıtkı Koçma Üniversitesi, Bodrum Ticarete Odası ve Bodrum Belediyesinin katkıları ile tamamlanan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Detaylı

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü http://www.iha.com.tr/balikesir-haberleri/mesleki-egitim-tanitim-ve-isbirligi-protokolu-balikesir- 1685591/ Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü Meslek lisesi Organize Sanayi Bölgesi ile İl Milli

Detaylı

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI 16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI Değerli Arkadaşlar, Türkiye zor günlerden geçiyor. Ajan filmlerini aratmayan olaylar gün geçmiyor ki gündeme

Detaylı

5 Dk. Ülke Ile Ilgili Giriş Konuşması. Değerli katılımcılar hepinizi ülkem adına saygıyla selamlıyorum,

5 Dk. Ülke Ile Ilgili Giriş Konuşması. Değerli katılımcılar hepinizi ülkem adına saygıyla selamlıyorum, 5 Dk. Ülke Ile Ilgili Giriş Konuşması Değerli katılımcılar hepinizi ülkem adına saygıyla selamlıyorum, Beşinci yılını dolduran Suriye Krizi, küresel bir meseledir doğudan batıya; güneyden kuzeye hepimizi

Detaylı

ezilen vatandaşın hesabının peşindeyiz.

ezilen vatandaşın hesabının peşindeyiz. YILIN FATURASI Sömüren yandaşın değil ezilen vatandaşın hesabının peşindeyiz. 9 yıllık kabusun sorumlusu AKP, yandaşlarının ne kadar semirdiğini gösteren ilanlar yayınlıyor. Yani kardeşlerimizin işsiz

Detaylı

BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK

BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK OLDU KOCADON: HALKIN İSTEMEDİĞİ PROJE, BODRUM DA OLMAZ BODRUM BELEDİYE BAŞKANI KOCADON, RES KONUSUNDAKİ TAVRINI KOYDU: MÜCADELEYE DEVAM KOCADON, ŞİRKETİN BELEDİYE BİZİ BAĞLAMAZ

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Bir cinayetin altı elemanı vardır: Öldürülen kimdir, öldüren kimdir, cinayetin yeri, cinayet günü, nasıl öldürüldü, neden öldürüldü?

Detaylı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! Clara Zetkin haklı olarak Kadının özgürlüğünün, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, emeğin sermayenin

Detaylı

Her şeyi rant olarak gören AKP iktidarı ile onun yerel temsilcilerinin kentte, çevreye, doğaya karşı işledikleri suçların ardı arkası gelmiyor.

Her şeyi rant olarak gören AKP iktidarı ile onun yerel temsilcilerinin kentte, çevreye, doğaya karşı işledikleri suçların ardı arkası gelmiyor. Her şeyi rant olarak gören AKP iktidarı ile onun yerel temsilcilerinin kentte, çevreye, doğaya karşı işledikleri suçların ardı arkası gelmiyor. Bunlar yakında gidecekler ama ülkemize, kentimize ağır bir

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Milli Tarım Projesi toplantısında konuştu

Başbakan Yıldırım, Milli Tarım Projesi toplantısında konuştu Başbakan Yıldırım, Milli Tarım Projesi toplantısında konuştu Kasım 14, 2016-5:20:00 Başbakan Binali Yıldırım, "Hayvancılıkta açığımızı et ithal ederek sürdürülebilir hale getiremeyiz. Mutlaka ve mutlaka

Detaylı

Enerji Verimliliği Forum ve Fuarına Enervis Çıkartma Yaptı

Enerji Verimliliği Forum ve Fuarına Enervis Çıkartma Yaptı ENERJİ GÜNDEMİ SAYI 12 OCAK 2015 02 Yeşil Sanayi Zirvesi ne Enervis in Enerji Verimliliği Projesi Damga Vurdu 03 Enerji Verimliliği Forum ve Fuarına Enervis Çıkartma Yaptı 04 Almanya da Güneş Elektriği

Detaylı

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Nisan 20, 2017-11:17:00 Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, 26 ülkeden, "39. TRT Uluslararası 23 Nisan

Detaylı