Raman-Gercüş Antiklinalleri Arasında Dicle Vadisinin Jeomorfolojisi The Geomorphology of Dicle Valley Between Raman- Gercüş Anticlinals

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Raman-Gercüş Antiklinalleri Arasında Dicle Vadisinin Jeomorfolojisi The Geomorphology of Dicle Valley Between Raman- Gercüş Anticlinals"

Transkript

1 Raman-Gercüş Antiklinalleri Arasında Dicle Vadisinin Jeomorfolojisi The Geomorphology of Dicle Valley Between Raman- Gercüş Anticlinals Ahmet YILDIRIM Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Coğrafya Eğitimi ABD-DİYARBAKIR, ayildirim@dicle.edu.tr Sabri KARADOĞAN Fırat Üniv.Fen-Edebiyat Fak. Coğrafya Bölümü-ELAZIĞ, skaradogan@firat.edu.tr Özet: Raman ile Gercüş antiklinalleri arasındaki vadinin jeomorfolojisi Dicle nehri ve kollarına bağlı olarak flüviyal süreçler ve tektonik yapının kontrolünde gelişmiştir. Vadi bölgenin jeodinamik ve jeomorfolojik gelişim sürecinin aydınlatılmasında önemli ipuçları vermektedir. Vadinin kuzeyindeki raman antiklinali yamaçlarında Güneydoğu Anadolu tektonik bindirmesine bağlı olarak şaryajlı-faylı ve kıvrım strüktürlerine ait yapısal şekiller gelişmiştir. Güneydeki Gercüş antiklinali bünyesinde Kıvrımlı yapılara özgü şekiller ortaya çıkmıştır. Bu kesimde Dicle nehrinin güçlü aşındırıcı etkilerine bağlı olarak antiklinal yamaçlarındaki rüz ve komblar ilerleyerek antiklinal çekirdeğini boşaltmıştır. Aşındırma faaliyetlerinin ürünü olan malzemeler Raman antiklinali güney yamaçlarında seki dolguları şeklinde biriktirilmiş ve en az üç basamak şeklinde Pleyistosen sekileri oluşmuştur. Vadinin güney yamaçlarında aşındırma faaliyetleri sonucu çok sarp ve dik çarpaklar meydana gelmiştir. Tarihi Hasankeyf yerleşmesi, savunmaya elverişli olmasından dolayı Dicle nehrinin oluşturduğu çarpakların gerisindeki dik ve sarp yamaçlı platformlardan birinin üzerine kurulmuştur. Bu çalışmada, jeomorfolojik açıdan oldukça zengin ve ilginç özellikler gösteren Raman ve Gercüş antiklinalleri arasındaki Dicle nehri vadisinde, jeomorfolojik birimler ve olaylar tespit edilerek oluşum mekanizmaları açıklanmaya çalışılmıştır. Anahtar Sözcükler: Raman ve Gercüş Antiklinalleri, Dicle Vadisi, Hasankeyf Abstract: The geomorphology of the valley between Raman and Gercüş has developed under the control of the tectonic periods and fluvial periods which are belong to the Dicle River and its branches. The valley is very helpful in the enlightement of the geodynamic and geomorphological development period of the region. In the slope of the Raman anticlinal in the north of the valley structural shapes belonged to overthrusedfaulted and folded struktur has been formed owing to the South Eastern joint. Forms proper to folded structures have occured with the structure of the Gercüş anticlinal in the South. In this region (zone) with the forceful and corrosive effects of the Dicle River causes the ruz and the combes to empty the anticlinal nucleus with going forward. The materials which are products of the corrosion activities has been accumulated in the formation of terrace fiilings in the southern slopes of the Raman anticlinal and the at least in three-stepped formation the pleistocene forms have occured. As a result of the corrosion activities very steeped and straight concave bends have occured in the southern slopes of the valley. The ancient settlement of the Hasankeyf, due to being suitable to the defence, was founded on the one of the platforms which is steeped and straight behind the concave bends occured by the Dicle River. In this study, the geomorphological units and events which are highly affluent has been aimed to be determined and the occurence mechanisms to be explained in the Dicle River valley which is between Raman and Gercüş anticlinals. Key Words: Raman and Gercus anticlinals, Dicle (Tigris) Valley, Hasankeyf

2 GİRİŞ İnceleme alanı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Dicle Bölümünün Mardin-Midyat Dağları yöresi ile Diyarbakır sınırında yer alır. Bu alan aynı zamanda Güneydoğu Anadolu Bölgesi nin de doğu sınırına denk gelmektedir (Şekil: 1). Kuzeyde önemli petrol yataklarına sahip Raman Dağları ve güneyde Midyat Dağları nın kuzey kanadı olan Gercüş antiklinali bulunmaktadır. İnceleme alanında Hasankeyf antik kentinin bulunması ve Raman antiklinalinde Türkiye nin en zengin petrol yataklarının bulunması sebebiyle yerli ve yabancı bilim adamlarının jeolojik, arkeolojik ve tarihi coğrafya açısından çok eski yıllardan beri ilgisini çekmektedir. Ayrıca Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesinden sonra, tarihi Hasankeyf kenti ve inceleme alanının önemli bir kısmının baraj suları altında kalma riskine sahip olması, yurtiçi ve yurtdışı kamuoyunun dikkatini bu sahaya çekmiştir. Sahanın baraj sularının altında kalması bölgenin jeomorfolojik helişimine ışık tutacak bir çok yer şeklinin de kaybolması anlamına gelmektedir. Bu çalışmada bölgenin jeomorfolojik gelişiminde anahtar rolü oynayan Raman-Gercüş antiklinalleri arasındaki dicle vadisinin bir bölümünün jeomorfolojik özellikleri araştırılmıştır. Şekil: 1. İnceleme alanının lokasyon haritası Figure:1. Location Map of Study Area YAPISAL ÖZELLİKLER Jeoloji Ketin ( ) in dağ kuşaklarının orojenik gelişmeleri esasına dayandırdığı sınıflamaya göre inceleme alanımız Güneydoğu Anadolu Sıradağları veya Kenar Kıvrımları Bölgesinde yer almaktadır. Dolayısıyla inceleme alanımız üzerinde bulunduğu Güneydoğu Anadolu Bindirme Kuşağı oluşumunu sağlayan ve Bitlis masifinin güneyinde, Arap plakasının kuzey-kuzeydoğuya (Avrasya ya) doğru sürüklenerek, Anadolu levhasının altına dalması Van Gölü bölgesinde bir çarpışma alanının oluşmasını sağlayan. Kuzey-güney yönlü sıkışma rejiminden etkilenmiştir (P. Arni, 1939; Ortynsky-Tromp, 1942; M. Blumenthal, 1944; Burger, 1946; Altınlı, 1952,1963; Bender, 1954; Ketin, 1959; Ergin, 1966; Tchalenko, 1980; Erler, 1980; Şengör, 1980; Erinç, 1983; Şaroğlu Ve Yılmaz, 1986). Güneydoğu Anadolu Bindirme Kuşağı nın hemen önünde (güneyinde) bulunan ve jura tipi kıvrımlardan

3 meydana gelen inceleme alanındaki çoğunlukla denizel, yer yer de gölsel tortulların kıvrılması-kırılması Anadolu ve Arabistan levhalarının günümüzdeki çarpışmalarının hala sürdüğünü göstermektedir. Güneydoğu Anadolu Sıradağları (Kenar Kıvrımları Bölgesi) ve ön çukuru durumundaki bölgenin jeolojik yapısı incelendiğinde, Tersiyer yaşlı formasyonların yaygın oldukları hemen göze çarpmaktadır. İnceleme alanında genel olarak Paleojen (özellikle Eosen ve Oligosen) tortullar yaygındır. Alt Eosen yaşlı Gercüş Formasyonu Softek ve Gercüş antiklinallerinin kanatlarında; Üst Kretase ve Paleosen yaşlı Alt ve Üst Germav Formasyonları Gercüş antiklinalinin boşaltılmış tabanında; Eosen in her dönemine ait tortullarla temsil edilen Hoya Formasyonu, antiklinalin Dicle Nehri ne doğru alçalım gösteren kuzey kanadında mostra verip yaygınca görülmektedir. Raman antiklinalinden sürekli olarak güneye itilen Dicle Nehri nin güneyinde geniş bir alanda Oligo-Miyosen yaşlı Hoya(Midyat) Formasyonu yüzeylenmekte ve genelde dik yamaçlar oluşturmaktadır (Yılmaz, Duran, 1997). Germik Formasyonu, Gercüş antiklinalinin Dicle Nehri ne doğru alçalım gösterdiği kuzey kanadında, vadinin kuzeye doğru uzanan yamaçları ile bunun batı devamında yüzeylenmektedir. Formasyonu sınırlı ve evaporitik koşullu regresif deniz ortamında oluşmuştur (Perinçek, 1980; Duran ve diğ., 1988). Bu formasyon litolojik açıdan, inceleme alanında Aşdere ve Nehir deresinin Dicle Nehri ne bağlandığı yerlerde şeyl, kiltaşı tabakaları ve kalkerli taban konglomerasından oluşurken, batı devamında tabakalanmış greler, kumlar ve kırmızı marn ile killi kalkerlerden oluşmaktadır (Yilmaz Ve Duran, 1997). Dicle Nehri nin kuzeyinde ise Miyo-Pliyosen depolarından oluşmuş Şelmo Formasyonu geniş bir alan kaplamaktadır. Üst Miyosen-Alt Pliyosen yaşlı bu formasyon, çakıltaşı, kumtaşı, silttaşı şeyl ve marn ardalanmasından oluşmaktadır. Bölgede akarsu ve delta ortamında çökelmenin olduğu Şelmo Formasyonu tabaka yatımlarının kısa mesafelerde farklı yön ve açılara sahiptir. Bunun nedeni, tektonik olaylar sonucu meydana gelen kıvrımlar ve doğrultu atımlı faylardır. Şelmo formasyonu inceleme alanında, Batman-Hasankeyf karayolu çevresinde Maymuniye boğazından, Hasankeyf e kadar ve Dicle vadisinin kuzey yamaçlarında, Hasankeyf ten itibarende doğuya doğru, vadinin kuzey ve güneyinde inceleme alanının sınırına kadar görülür ( Şekil: 2). İnceleme alanının en genç birimlerini Pliyo-Kuvaterner ve Kuvaterner (Holosen) alüvyon örtüleri oluşturmaktadır. Bu örtüler, bugünkü seviyelerden 50 metre hatta bazı yerlerde metre kadar yüksekte bulunan akarsuların, eski yataklarını gösteren Miyosen arazisi üzerine gelen taraça dolgularıdır. Yan kollar olan Nehir deresi, Aşdere ve Gürbüz deresinde pek görülmeyen bu eski birikinti malzemeleri, daha çok Dicle Nehri nin inceleme alanına girdiği yerde her iki yamaçta, ancak daha aşağı kesimlerde Dicle vadisinin kuzeyinde Raman antiklinaline doğru, yamaçlarda bulunmaktadır. Özellikle Hasankeyf ilçesi yakınlarında nehrin kuzey yamaçlarında bu eski depolar çok geniş bir alanda uzanış göstermektedir. Alt Pleistosen e ait bu depoların önemli bir kısmı, Raman antiklinalinden inen derelerin getirdiği güncel alüvyonlarla örtülmüştür. Buraya taşınan malzemelerin fazlalığında Raman antiklinalinin güney yamacı boyunca uzanan ters faylanmanın meydana getirdiği yüksek eğim ile Dicle Nehri nin sürekli kuzeyden güneye doğru itilerek yatağını değiştirmesinin de etkisi büyüktür. Burada sözü edilen ters faylanmanın, yukarıda belirtilen Valak fazı ile ilişkili olması ihtimali yüksektir.

4 Genç Kuvaterner (Holosen) e ait alüvyonlar Dicle ve yan kollarının yataklarında çakıl, kum, kil ve siltten oluşmaktadır. Kalınlıkları 1-3 m bazı yerlerde ise 5-8 m arasında değişmektedir (Ericson, 1939). Güncel alüvyal birikintiler olarak kabul edilen; kum, çakıl, kil ve mil tortulları, Dicle ile yan kolları olan Nehir deresi, Aşdere ve Gürbüz deresinde akarsu yatağının eğiminin azaldığı yerlerde görülmektedir. Bu alüvyal örtülerin oluşumunda, yan kollara bağlanan mevsimlik derelerin getirmiş olduğu malzemelerin de etkisi büyüktür. Eğimin yüksek olmasından ötürü Raman antiklinalinden inerek Dicle Nehri ne ulaşan derelerin getirdiği malzemeler oldukça fazladır. İnceleme alanındaki bu güncel alüviyal örtüler, özellikle Dicle nin sağ sahili ile nehrin inceleme alanını terk ettiği doğu bölümünde yaygındır. Bu alanların büyük bir kesimi tarımsal amaçlı olarak faydalanılmaktadır. Tektonik Özellikler Arap platformu ile Anadolu levhasının kontakt noktasına çok yakın olan inceleme alanı, tektonik oluşumlar bakımından çeşitlilik göstermekte ve önemli bir tektonik etkileşim kuşağında bulunmaktadır. Bölgede kuzey-güney yönlü sıkışma hareketlerine bağlı olarak, Jura tipi kıvrımlı yapılar oluşmuştur. Bu kıvrımlı yapıların zamanla dirençlerinin kırılması ile faylanmalar ve sonrasında ise bindirme ve şaryajlar şeklinde farklı morfolojik yapılar meydana gelmiştir. Raman antiklinali, Gercüş antiklinali ve Softek antiklinali inceleme alanı içerisinde uzanış göstermektedir. Bu kıvrım sistemlerinin en güzel örnekleri Fransa alplerindeki Jura dağlarında yer aldığından bu ad ile tanınmaktadır (Türkünal, 1980). Bu sebeple, inceleme alanının da içinde yer aldığı topografya, özgün bir jura tipi kıvrım ile bu kıvrım alanının Güneydoğu Anadolu düzlükleri ile kontakt oluşturduğu bir saha olarak tanımlanabilir. İnceleme alanındaki Gercüş, Softek ve Raman antiklinalleri düzgün fazla dik ve sıkışık olmayan, az çok birbirine paralel uzanan kıvrımlardır. Raman ve Gercüş antiklinalleri arasındaki senklinali Dicle Nehri takip ederek akar. Aşırı sıkışmaların etkisi ile bindirme, şaryaj ve yırtılmalara uğrayarak tahrip olmuşlardır. Dış süreçler de bu kıvrımlı yapıların tahrip edilmesinde büyük rol oynamıştır. İnceleme alanında ve yakın çevresinde görülen fay hatlarının tamamı kıvrım sistemlerine uyumlu bir biçimde doğu-batı yönlü uzanış gösterirler. Bunlardan en önemlisi Raman antiklinalinin güney kanadı boyunca uzanan ters faydır. Çok derinlere kadar inen bu ters fay, batıda Maymuniye boğazını geçerek Batı Raman antiklinalini de önemli ölçüde kateder. Raman antiklinalinin Dicle Nehri ne inen güney kanadındaki ters fay, yamaçta yükselti farkını artırarak etkisini yüzeyde göstermiştir. Ancak bu yamaçtaki faya bağlı olarak meydana gelen yükselti farkı, daha yukarılardan getirilen yamaç döküntüleri ile örtülerek fay aynasının yüzeyden izlenmesini engellemiştir. Bu fay yüzeyi ve eğiminin görülememesinde, ters fay özellikli olmasından ötürü yüzeyin yükselmiş bloka doğru eğimli olmasının da etkisi vardır. İnceleme alanındaki diğer faylar düşey atımlı olup, daha güneydeki Gercüş ve Softek antiklinallerinin eksen ve yamaçlarında izlenmektedir. Bu normal faylardan Hasankeyf ilçesinin hemen güneyindeki daha dar alanlı olup Hoya formasyonunu kesmektedir.

5 Şekil:2. İnceleme alanının jeoloji haritası Figure:2. Geological Map of Study Area JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLER İnceleme alanının yer şekillerinin oluşumunda yapısal özelliklerin etkisinin büyük olduğu görülmektedir. Yapısal kökenli ana jeomorfolojik ünitelerin oluşmasından sonra; tektonizmanın etkisini günümüze kadar sürdürmesi ve dış süreçlerin bu ana üniteleri işlemesi ile topografya bugünkü şeklini almıştır. Dış süreçler içinde yeryüzünün şekillenmesi büyük oranda akarsular tarafından gerçekleştirilmiştir. Tektonik yapıların oluşturduğu ana üniteler, daha çok fluviyal koşulların şekillendirici etkisinde kalmışlardır. Raman-Gercüş antiklinalleri arasındaki Dicle vadisinde görülen jeomorfolojik birimler en yüksek birimlerden en alçağa doğru ele alınacaktır. Jeomorfolojik Birimler Kuzeydeki ve güneydeki yüksek alanlar (Raman ve Gercüş Antiklinalleri) Kenar Kıvrımları Bölgesi nin önünde yer alan inceleme alanının kuzeyinde Raman antiklinali güneyinde ise Gercüş antiklinali uzanış göstermektedir. Gercüş antiklinali, düzgün, fazla dik ve sıkışık olmayan, doğusu ve kuzeyindeki Softek ve Raman antiklinalleri ile az çok birbirine paralel uzanmaktadır. Raman ve Gercüş antiklinalleri, aralarındaki senklinali takip ederek akan Dicle Nehri ile ayrılır. Gercüş antiklinali, aşırı sıkışmaların etkisi ile bindirme ve yırtılmalara uğrayarak tahrip olmuştur. Dış süreçler de bu kıvrımlı yapının tahrip edilmesinde büyük rol oynamıştır. Kuzey-güney yönlü sıkışma hareketlerine bağlı olarak, birbirine yakın zamanlarda (Alt- Orta Miyosen), oluşan Raman ve Gercüş antiklinalleri arasındaki senklinal havzaya Pliyosen de Dicle Nehri boyuna konsekant olarak yerleşmiştir. Dicle Nehri nin kurulmasından sonra, antiklinal yamaçlarına nehre dik açı ile bağlanan yan kollar

6 yerleşmiştir. Bu yan kollar aşındırma faaliyetlerini sürdürürken, meydana gelen faylanmalarda bu faaliyetleri kolaylaştırmış, hızlandırmıştır Yalçınlar (1985) a göre de, Raman ve Gercüş antiklinalleri disimetrik olup, Dicle vadisi, Raman ve Gercüş antiklinalleri arasındaki büyük bir disimetrik senklinal üzerinde açılmıştır. Raman (1228 m.) ve Garzan antiklinalleri, üzerleri aşınmış, fakat parçalanmamış antiklinal tepe ve dağ özelliğine sahiptirler. Yükseklikleri m. arasında değişen bu yapılar, Türkiye nin en önemli petrol sahalarını meydana getirirler (Raman, Batı Raman, Garzan, Kentalan, vb.). Raman antiklinalinde de kafesli drenaj tipi gelişme göstermiştir. Erinç (1996) e göre, güney yamacı daha dik, asimetrik bir antiklinal meydana getiren Raman dağının yamaçlarında, özellikle güneyinde, Jura daki ruz lere benzer vadilerin gelişmesi sonucunda antiklinal yamacı düğme ilikleri şeklinde oyulmuştur. Aynı antiklinalin tepesi üzerinde özellikle doğu kısmında E-W doğrultulu subsekantlar gelişmiştir. Raman antiklinali, kuzey-güney yönlü sıkışma hareketlerine bağlı olarak antiklinalin güney kanadı boyunca yırtılmaya uğramıştır. Raman antiklinalinin Dicle Nehri ne inen güney kanadında görülen bu ters fay, yamaçta yükselti farkını artırarak etkisini yüzeyde göstermiştir. Ancak bu yamaçtaki faya bağlı olarak meydana gelen yükselti farkı, daha yukarılardan getirilen yamaç döküntüleri ile örtülerek fay aynasının yüzeyden izlenmesini engellemiştir. Yüksek aşınım yüzeyleri (DII-DIII sistemleri) Yüksek aşınımyüzeyleri (Platolar) olarak nitelendirdiğimiz birimler Dicle vadisinin kuzey ve güneyindeki antiklinaller üzerinde iki seviye halinde gelişmiştir. İnceleme alanında Alt Pliyosen (DII) sistemine dahil, Yüksek seviye aşınım yüzeyleri 1200 m den daha yüksek olan kesimlerde bulunmaktadır. Alt Pliyosen aşınım ve etek düzlükleri, Hasankeyf Gercüş karayolunun doğu kesimi boyunca Softek antiklinali üzerinde kalıntılar halinde ve Raman antiklinali üzerinde bir dizi tepeler şeklinde yer almaktadır. Aynı zamanda inceleme alanının en yüksek kesimlerini oluşturan ve tamamı 1200 m den yüksek olan, bu morfolojik birimler üzerinde gelişen aşınım yüzeyleri tamamen düz olmayıp, üzerlerinde yer yer 100 m ye yaklaşan nisbi yükseltilere sahip tepeler ve akarsuların oluşturduğu yarıntılar da mevcuttur. Bu düzlükler, tektonik hareketlere bağlı olarak güç kazanan akarsuların da etkisi ile yarılarak aşındırılmışlardır. Üst Pliyosen aşınım sistemlerinin, farklı litolojik yapıların farklı aşınmaları sonucu(başta Germik formasyonu-konglomera, kiltaşı, kalker ve yer yer evaporitler) ve bütün inceleme alanında etkili olan erozyon aktivitesinden dolayı, yükseltileri inceleme alanının her yerinde aynı değildir. Ancak inceleme alanında yayılım gösteren, orta seviye aşınım yüzeyleri m arası yükseltilerde yer almaktadır. Alçak aşınım dolgu düzlükleri (DIV sistemleri) İnceleme alanında, karasal çökellerden oluşan Kuvaterner aşınım ve dolgu düzlükleri (DIV sistemleri), Dicle Nehri nin kuzeyinde sadece inceleme alanının kuzeydoğusunda; Dicle Nehri nin güneyinde ise, nehrin inceleme alanına girdiği yerden Hasankeyf ilçesine kadar m ler arasında yer almaktadır. Hasankeyf ilçesinin eski kuruluş yeri olan ve Kale olarak da bilinen yerleşim yeri de, DIV sistemleri (Enalt Pleyistosen) aşınım yüzeyine denk gelmektedir.

7 Bu yeni aşınım döneminin yaşıt (korelan) tortulları olarak üzerlerinde tipik kırmızı topraklar bulunan kırmızı kahverenkli akarsu tortulları ve bazı dağ vadileri içinde yüksek seki dolguları halinde göze çarpan gri renkli konglomera kütleleri oluşmuştur. Bu, birbiri ile ara tabakalı durumdaki iki farklı katman dizisi, art arda tekrarlanan serin nemli ve sıcak-yarı kurak iklim koşullarının bir sonucu olarak yorumlanabilir. Erol (1979) a bu gelişimin sonucu olarak da, DIII ve D IV dönemlerine ait tortulların bazı büyük çanakların orta bölümlerinde uyumlu olarak üst üste birikmiş olmalarına karşılık, bu iki döneme ait yüzeyler çanakların kenar kesimlerinde yayılmış olarak ve farklı yükseltilerde bulunmaları gerekir. DIV aşınım yüzeyi inceleme alanında ağırlıklı olarak Germik Formasyonu nun şeyl, kiltaşı tabakaları ve kalkerli taban konglomerasından oluşurken, Dicle Nehri nin güneyinde dar alanlı olarak Hoya Formasyonu kireçtaşı ve dolomitleri de içermektedir. Her iki formasyonun da kayaçları Eosen-Oligosen yaşlıdır. İnceleme alanının içinde bulunduğu DIV yüzeyleri, Anadolu nun diğer bölgelerindeki aynı sistem yüzeylerinden morfojenetik ortam koşullarından ötürü farklı yükseltide ve özelliktedirler. Bu yüzeyler inceleme alanında, koyu kırmızı ve kahverengi topraklarla örtülü dolgu yüzeyleri halindedir Sekiler Sahada sekilerle temsil edilen eski alüvyonlar, Dicle Nehri ve kolları tarafından açılmış olan vadiler üzerinde, vadi tabanından genelde 10 ile 50 m hatta bazı kesimlerde yerel koşullara göre, m yükseklikteki seviyelerde gözlenmektedir. Bugün vadi tabanlarına göre bu denli yüksek seviyelerde gözlenen eski nehir taraçaları, yarılma ve kazılma olayının oldukça şiddetli cereyan ettiğini göstermektedir. Havzadaki sekiler yukarıdan aşağıya doğru genel olarak Pleyistosen in dört ana pluviyal-interpluviyal evrelerine uyar ve kuramsal olarak bu diziliş Pleistosen in genel iklim salınımlarına uygun düşer. Ancak, bu genel zaman belirlemelerine karşın, sistemli yaş saptamaları henüz yapılmamıştır. Dicle Nehri Diyarbakır havzasında yumuşak Neojen arazisi içinde açtığı ova niteliğindeki geniş tabanlı vadiler içinde, inceleme alanında ise tektonik yapıya uyumlu boyuna konsekant vadi içinde akmaktadır. Bunun sonucu olarak inceleme alanında Dicle Nehri sekileri, yukarı havza sekileri ile oluşum ve dönem olarak aynı özellikler taşısa da, gelişim süreci ve bugünkü görünümü bakımından farklı özelliklere sahiptir. İnceleme alanında Dicle Nehri seki sistemlerinin bulunduğu alanda, yukarı havzaya oranla vadi genişliği daha az ve yamaç eğimleri daha yüksektir. Pleyistosen başlarında havzaya yerleşme ve kapmalar sonucunda gelişkin bir drenaj ağına sahip olan Dicle Nehri, Pleistosen boyunca değişen iklim koşulları ve kaide seviyeleri etkisiyle, olduğu gibi gömülmüş ve özellikle dayanıklı kayaçlar içinde epijenik boğazlar açmıştır. Dicle Nehri nin Pleistosen dönemindeki bu gömülme süreci, Pleistosen deki iklim değişikliklerinin etkisi ile kesintili olmuştur. Her duraklama döneminde yeni bir vadi tabanı oluşmuş, aşındırma faaliyetlerinin hızlandığı dönemlerde bu tabanlar yarılmış ve üç ana seki seviyesi oluşmuştur. İnceleme alanında Dicle Nehri kıyısındaki seki sistemleri Pleistosen e ait S1, S2 ve S3 tür. Bunların yüksekliği sırası ile, m (S1), m (S2) ve 8-10 m (S3) olarak belirlenmiştir. Sekiler inceleme alanının her yerinde aynı belirginlikte görülmemektedir. Bunun nedeni, tektonik hareketlerle meydana gelen yükselme ve buna paralel olarak Dicle Nehri nin kendi yatağını Raman antiklinalinden güneye doğru hızla

8 aşındırarak yer değiştirmesine bağlı olarak; güneydeki sekiler çoğunlukla tahrip edilirken, kuzeydekiler yamaç aşınımından etkilenmişlerdir. En üst seviyedeki bu sekiler (S1 Sistemleri) çoğunlukla bozulmuş ve yamaç görünümü almaya yüz tutmuş sekilerdir. Vadi tabanından, ortalama m yüksekte bulunmaktadırlar. İnceleme alanının tamamında, Dicle Nehri nin her iki kıyısında ve tam belirgin olarak görülmemektedir. Ancak özellikle Maymuniye boğazından itibaren Dicle Nehri nin Raman antiklinaline doğru kıyıları ve nehrin inceleme alanına girdikten sonraki kuzey kıyıları ile inceleme alanını terk etmeden önceki güney kıyıları boyunca S1 seki sistemleri net izlenebilmektedir (Şekil:3). Bu eski seki seviyesinin en iyi tanımlandığı yer, Dicle Nehri nin Raman antiklinali eteklerine doğru olan vadi yamaçlarında yer almaktadır. Sekiye ait depoyu oluşturan malzemelerin çoğunluğu iri bloklardan oluşmaktadır. Ancak değişik boyutlardaki malzemeler düzensiz olarak yığılmıştır. Yüzeyde genellikle çok iyi yuvarlanmış metamorfik çakıl ve bloklardan oluşan depo içinde, kum ve diğer unsurlar da bulunmaktadır. Depo malzemesini oluşturan kayaçların cinsleri farklıdır. Yakın çevredeki litolojik birimlere ait tortul kayaçlar yer aldığı gibi, daha uzak ve farklı alanlardan taşındığı anlaşılan metamorfik kayaç türleri de vardır. Bu metamorfik kayaç türleri, büyük bir ihtimalle Bitlis masifinden koparılarak taşınmıştır. Raman antiklinali eteklerindeki S1 seki sistemi önemli tarım alanlarıdır. Geniş bir yayılım alanı olan bu seki sistemi, inceleme alanının doğu sınırında da yoğun tarımsal faaliyet alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sekiler ile faylı yamaçlardan inen eski birikinti konileri ve yamaç döküntülerinin malzemeleri birbirine temas halindedir. Bunun nedeni, daha genç oluşumlu birikinti konisi ve kayşatların bu seki sistemlerinin üzerine gelmiş olmasından kaynaklanmalıdır. İnceleme alanında Dicle Nehri vadisinde belirlenen ikinci seviye seki sistemleri, m yükseklikte bulunan sekilerdir (S2 Sistemleri). S2 seki sistemi, üst sekiye göre daha geniş bir alanda belirlenmiştir. Bu sekiler, tektonizma açısından muhtemelen daha sakin ve klimatik şartlar bakımından ise yoğun yağışlı bir dönemin eseri olmalıdır. Batman-Hasankeyf karayolu, inceleme alanında çoğunlukla bu seki seviyesi üzerinden geçmektedir. Bu seki sistemi, yol yapımı için tesviye edilmiş, bazı bölümler de inşaat malzemeleri için kum ocağı olarak kullanılmış ve bu etkinliklerle önemli ölçüde bozulmuştur. S2 seki sisteminin dolgu karakteri incelendiğinde, üst seki sistemine oranla daha küçük unsurlardan meydana gelmiş ve dolguların yığıldığı dönemdeki akım koşullarına bağlı olarak, değişik boyutlardaki alüvyallerin yığılmasıyla, düzensiz ve karmaşık depolar halindedir. S2 seki sistemleri Hasankeyf çevresi dışında, Dicle Nehri vadisinin güney yamaçlarında görülmezler. Bu drurum, daha çok Dicle Nehri nin yatağını güneye doğru değiştirmesine bağlı olarak, güney yamaçlardaki seki dolgularını aşındırması ile ilgilidir. Batman-Hasankeyf karayolu boyunca bu seki dolguları tarla ve bahçe olarak değerlendirilmektedir. İnceleme alanındaki Pleyistosen e ait en genç seki sistemi 8-10 m lerde bulunan alt sekidir (S3 sistemleri). S3 seki sisteminin en iyi görüldüğü yerler diğer seki sistemlerinin görüldüğü yerlerden farklı değildir. Güncel alüvyonlardan hemen önce oluşmuş olan bu seki sistemlerine ait seviyeler, Dicle Nehri vadisinin başta kuzey yamaçları olmak üzere birçok kesiminde izlenmektedir. Yüzeyleri 8-10 m lerde bulunan alt sekiye ait yamaçlar, genellikle hiç kesintiye uğramadan, vadi tabanına kadar ulaşmaktadır. Ana kaya üzerine oturan S3 seki sisteminin üst

9 kısımlarında 5-6 m kalınlığında dolgu malzemesi bulunmaktadır. Diğer seviyelerde depolanmış malzemelerden farklı olarak, S3 seki sistemi deposunda daha fazla ince unsur ve yer yer mil ve toprak birikintileri bulunmaktadır. Batman-Hasankeyf karayolunun alt kısmında kalan kesimler ile Dicle Nehri nin Hasankeyf ilçesinden aşağısındaki kıyılarında bu seki yüzeyleri önemli sayılabilecek bağ ve bahçe tarımı alanları olarak kullanılmaktadır. Tarımsal alanlar için verimli toprakları barındıran S3 seki sisteminde yükseltinin az olmasından ötürü taban suyu seviyesi de yüksektir. Nehrin sularından da kolayca faydalanıldığı düşünüldüğünde, su sıkıntısı görülmemekte ve böylece alt seviye seki düzlükleri verimli tarım alanlarını oluşturmaktadır. Diğer fluviyal Şekiller İnceleme alanında bu ana morfolojik üniteler dışında, vadi tabanında oluşmuş küçük ve geçici morfolojik birimler de mevcuttur. Bunların başlıcaları, çarpak ve yığınaklar ile kum adalarıdır. Dicle Nehri ve Gürbüz deresi vadilerinde eğimin azaldığı yerlerde, yana aşındırma faaliyetleri sonucu çarpak ve yığınaklar oluşmuştur. Dicle Nehri nin inceleme alanına girdiği yerde güney kıyılarında ve nehrin inceleme alanını terk etmeden önce kuzey kıyılarında bu aşındırma ve biriktirme şekillerine rastlanmaktadır (Şekil:3). İnceleme alanındaki bu jeomorfolojik birimlerin meydana geldiği yerlerde vadi asimetrik bir şekil almıştır. Çarpak bölümün eğimi Gürbüz deresinde daha fazla iken yığınaklarda ise, vadinin dar ve gömük menderesli olmasından ötürü çok fazla birikme olmamıştır. Dicle Nehri nde ise özellikle nehrin inceleme alanına girdiği yerde, yığınaklarda birikme fazla olmuş ve eğim oldukça azalmıştır. İnceleme alanında, vadi tabanında oluşmuş, diğer bir morfolojik birim de kum adalarıdır. Dicle Nehri, inceleme alanında akarken yatak eğimi oldukça düşüktür. Öyle ki inceleme alanına girdiği ile terk ettiği noktalar arasında yaklaşık km mesafe almasına karşılık, yükselti farkı 20 m yi bulmamaktadır. Dicle Nehri nde eğimin çok azaldığı yatak bölümlerinde, akarsu taşıdığı alüvyal maddeleri biriktirerek kum adaları oluşturur. Bunlardan bazıları akarsuyun taşkın zamanlarında sular altında kalır ve akıntılar üstten adayı aşındırır. Eğimin azalmasına bağlı olarak oluşan bu biriktirme şekilleri, özellikle Hasankeyf ilçe merkezi yakınlarında yaz aylarında akarsuyun çekik olduğu dönemlerde kıyıya yakın yerlerde görülür. Bu kum adaları yılın büyük bir bölümünde bozulmadan korunurlar. Bunların üzerinde çardak biçiminde mevsimlik balık lokantaları kurulmaktadır. Ancak bunlardan küçük olanlar, sonbaharın ortalarından itibaren, taşınan su miktarının artmasıyla beraber ortadan kaybolurlar.

10 Şekil: 3.İnceleme alanının jeomorfoloji haritası Figure:3. Geomorphological Map of Study Area SONUÇ Dicle Nehrinin, Diyarbakır havzasından kenar kıvrımları kuşağına girdiği bölümde yer alan ve Raman-Gercüş antiklinalleri arasında yer alan vadisi, bölgenin genç neotektonik dönem jeomorfolojik gelişimine ışık tutacak özelliklere sahiptir. Dicle vadisi nin jeomorfolojik yapısı, Güneydoğu Anadolu Bindirmesiyle yükselen ve güney yamaçları ters fay özelliği kazanan Raman antiklinali, gevşek jura tipi kıvrım yapısı ve litolojik özelliklerinden dolayı tabanı boşalan Gercüş antiklinali ve sahaya intibak eden Dicle nehri ve kollarının fluviyal etkileriyle biçimlenmiştir. Bu etkilere bağlı olarak Dicle nehri sözkonusu kıvrım kuşakları üzerinde önce epijenik daha sonraları antesedant karakterde olan boğazları açmış, vadiye derince gömülmüş, gömülürken bir yandanda günüye doğru homoklinal bir kayma göstermiştir. Bu olaylar sonucu vadinin sadece kuzey yamacında hem iklim salınımları hem de genç tektonik yükselmelere bağlı olarak sekiler oluşurken, vadinin güney yamaçlarında oldukça sarp çapraklar oluşturmuştur. Elverişli savunma ulaşım, ve su kaynkaları gibi elverişli doğal ortam koşullarını sağlaması nedeniyle bu çarpaklardan biri üzerine Hasankeyf tarihi yerleşmesi kurulmuştur. Ayrıca vadinin kuzey yamaçlarındaki geniş En alt Pleyistsen aşınım ve dolgu yüzeyleri ile sekiler elverişli tarım sahaları olarak kullanılmıştır. Yapımı devam eden Ilısu baraj rezervuarı alanında kalacak olan Dicle vadisinin tektonizma ve fluviyal süreçler denetiminde gelişen jeomorfolojik özellikleri, tarih boyunca insanların yerleşmesine imkan tanıyan coğrafi koşulları sunmuştur

11 KAYNAKLAR ALTINLI, İ. E.,1952, Siirt Güneydoğusunun Jeolojik İncelenmesi, MTA Rapor No: 1977 ANKARA ALTINLI, İ. E., 1963, 1/ Ölçekli Türkiye Jeoloji Haritası Cizre Paftası ve İzahatnamesi: MTA Enst. Yayınları, ANKARA ARNİ,P., (1939), Cizre ile Siirt Arasında Jeolojik Araştırmalar, MTA Yayın No: 8, BENDER, F., (1954), Doğu Türkiye de Raman, Garzan ve Kentalan Strüktürlerinin Fasiyesleri ve Üst Kretase Sahre Kütleleri Korelasyonu, MTA Yayın No 2177, ANKARA. BLUMENTAL, M., 1944, Harbol Bölgesinin Stratigrafisi ve tektoniği ile Petrol Araştırmaları, MTA Rapor No: 1683 ERGiN, K. (1966) : Türkiye ve civarının episantr haritası hakkında. T.J.K. Bült., cilt X, sayı 1-2, s , Ankara ERİCSON, D.B., 1939, Diyarbakır-Siirt Mıntıkasının Jeolojisi Hakkında Rapor, MTA Yayın No:875 ANKARA ERİNÇ, S., 1996, jeomorfoloji-i (Genişletilmiş 4. Basım), syf. 574, Öz Eğitim Yayınları, No 15, İSTANBUL ERLER, A., 1980, Madenköy - Siirt Masif Sülfid Bakır Yatağı Çevresindeki Hidrotermal Alterasyonun Kimyasal Özellikleri, TÜBİTAK Proje No: TBAG EROL, O., (1979), Türkiye de Neojen ve Kuvaterner Aşınım Dönemleri, Bu Dönemlerin Aşınım Yüzeyleri ile Yaşıt (Korelen) Tortullara Göre belirlenmesi, Jeomorfoloji Dergisi, No 8, ANKARA. KETİN, İ., (1959), Türkiye nin Orojenik Gelişimi, MTA Dergisi No 53, ANKARA. ORTYNSKİ, I.I.,-TROMP, S.W., (1942), Şirvan-Minar Mıntıkasında Jeolojik Müşahadeler (Cenubi Şarki Türkiye), MTA Yayın No: 1405, ANKARA. PERİNÇEK, D.,1978, Çelikhan-Sincik -Koçali (Adıyaman ili) alanının jeolojisi olanaklarının araştırılması; İst. Üniv.Fen Fak. Tatbiki Jeol.Kür., Doktora tezi.s.212 ve petrol PERİNÇEK, D.,1979 a,geological investigation of the Çelikhan-Sincik -Koçali area (Adıyaman province) ; İst. Üniv.Fen Fak. Mec.,Seri B,S.44,s PERİNÇEK,D.,1980,Bitlis metamorfitlerinde volkanitli Triyas;T.J.K. Bul. Cilt. 23, s ŞAROĞLU, F. ve YILMAZ, Y., 1986, Doğu Anadolu da Neotektonik Dönemdeki Jeolojik Evrim ve Havza Modelleri, MTA Dergisi, Sayı: 107 ŞENGÖR, A.M.C., (1980), Türkiye nin Neotektoniğinin Esasları, Türkiye Jeoloji Kurultayı Konferanslar Serisi Yayınları, No:2 ANKARA. TCHALENKO, J. S., 1980, (Çev: ERİŞEN, B.), Arap Plakasının kuzey sınırında Tektonik ve Sismik Bir Araştırma, Jeomorfoloji Dergisi, No: 9 TUNA D., (1973): VI. Bölge Litostratigragisi Adlamasının Açıklayıcı Raporu, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Raporu, No: 813, s:131 TÜRKÜNAL, S. (1980) Doğu ve Güneydoğu Anadolu nun Jeolojisi syf. 8.: TMMOB Jeoloji Müh. Odası Yayın No: 8 ANKARA YALÇINLAR, İ., (1985), Strüktüral Jeomorfoloji I (Genişletilmiş 3. Baskı), İstanbul Ünv. Edebiyat Fak. Yay. No:800, İSTANBUL. YILMAZ, E., DURAN, O. (1997) Güneydoğu Anadolu Bölgesi Otokton ve Allokton Birimler Stratigrafi Adlama Sözlüğü, syf. 241, T.P.A.O. Arş. Merk. Grubu Başkanlığı Eğitim Yay. No: 31, ANKARA

GERCÜŞ ANTİKLİNALİ VE ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ (Geomorphological Features Gercüş Anticlinal and Surroding)

GERCÜŞ ANTİKLİNALİ VE ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ (Geomorphological Features Gercüş Anticlinal and Surroding) MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 8 TEMMUZ-2003, İSTANBUL GERCÜŞ ANTİKLİNALİ VE ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ (Geomorphological Features Gercüş Anticlinal and Surroding) ÖZET Ahmet YILDIRIM 1 Çalışma

Detaylı

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Tilting effect on the morpho-tectonic evolution of Karasu River valley Nurcan AVŞİN 1 1 Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Coğrafya Bölümü Öz: Karasu

Detaylı

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ, SAYI: 10, TEMMUZ-2004, İSTANBUL

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ, SAYI: 10, TEMMUZ-2004, İSTANBUL MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ, SAYI: 10, TEMMUZ-2004, İSTANBUL RAMAN-GERCÜŞ ANTİKLİNALLERİ YÖRESİNDE DİCLE NEHRİNİN HİDROGRAFİK ÖZELLİKLERİ VE KAPMA OLAYLARI (The Hidrography Properties and Capture Events of

Detaylı

Morphometric and Morphotectonic Analysis of Raman Mount Ain Southern (Dicle Valley)

Morphometric and Morphotectonic Analysis of Raman Mount Ain Southern (Dicle Valley) 154 Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 16 (2011) 154-166 RAMAN DAĞLARI GÜNEYİNDE (DİCLE VADİSİ) MORFOMETRİK VE MORFOTEKTONİK ANALİZLER Morphometric and Morphotectonic Analysis of

Detaylı

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF Yeryüzünü şekillendiren değişik yüksekliklere topoğrafya denir. Topoğrafyayı oluşturan şekillerin deniz seviyesine göre yüksekliklerine

Detaylı

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) The Cave With Multiple-Periods And Origins Characterizing The

Detaylı

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar JEOLOJİK YAPILAR GİRİŞ Dünyamızın üzerinde yaşadığımız kesiminden çekirdeğine kadar olan kısmında çeşitli olaylar cereyan etmektedir. İnsan ömrüne oranla son derece yavaş olan bu hareketlerin çoğu gözle

Detaylı

Akarsu aşındırma ve biriktirme şekilleri nelerdir?

Akarsu aşındırma ve biriktirme şekilleri nelerdir? On5yirmi5.com Akarsu aşındırma ve biriktirme şekilleri nelerdir? Akarsular yeryüzünün şekillenmesinde en etkili olan dış kuvvetlerdir. Çünkü, kutup bölgeleri, çöller ve dağların yüksek kısımları dışında

Detaylı

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ İlker ŞENGÜLER* GİRİŞ Çalışma alanı Eskişehir grabeni içinde Eskişehir ilinin doğusunda, Sevinç ve Çavlum mahallesi ile Ağapınar köyünün kuzeyinde

Detaylı

COĞRAFYA DERGİSİ İLUH DERESİ (BATMAN) HAVZASI NIN JEOMORFOLOJİSİ

COĞRAFYA DERGİSİ İLUH DERESİ (BATMAN) HAVZASI NIN JEOMORFOLOJİSİ İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü COĞRAFYA DERGİSİ Sayı 24, Sayfa 38-60, İstanbul, 2012 Basılı Nüsha ISSN No: 1302-7212 Elektronik Nüsha ISSN No: 1305-5143 İLUH DERESİ (BATMAN) HAVZASI

Detaylı

Tabakalı kayaçların dalga şeklindeki deformasyonlarına kıvrım denir. Kıvrımların boyları mm mertebesinden km mertebesine kadar değişir.

Tabakalı kayaçların dalga şeklindeki deformasyonlarına kıvrım denir. Kıvrımların boyları mm mertebesinden km mertebesine kadar değişir. KIVRIM VE KIVRIM TİPLERİ Tabakalı kayaçların dalga şeklindeki deformasyonlarına kıvrım denir. Kıvrımların boyları mm mertebesinden km mertebesine kadar değişir. Deniz veya okyanus diplerinde (jeosenklinallerde)

Detaylı

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü TABAKA DÜZLEMİNİN TEKTONİK KONUMU Tabaka düzleminin konumunu belirlemek için tabakanın aşağıdaki özelliklerinin

Detaylı

NEOTEKTONİK. Doç.Dr. Yaşar EREN DOĞU ANADOLU SIKIŞMA BÖLGESİ

NEOTEKTONİK. Doç.Dr. Yaşar EREN DOĞU ANADOLU SIKIŞMA BÖLGESİ 6.2.1. DOĞU ANADOLU SIKIŞMA BÖLGESİ Karlıova üçlü kavşağının NEOTEKTONİK doğusunda kalan bölge Doç.Dr. kuzey-güney Yaşar EREN yönlü sıkışmalı tektonik rejimin etkisi altında olduğu için bu bölge Doğu Anadolu

Detaylı

KIVRIMLAR (SÜNÜMLÜ / SÜNEK DEFORMASYON) Kıvrımlanma

KIVRIMLAR (SÜNÜMLÜ / SÜNEK DEFORMASYON) Kıvrımlanma KIVRIMLAR (SÜNÜMLÜ / SÜNEK DEFORMASYON) 1 Kıvrımlanma 2 1 Tabakalı kayaçların tektonik kuvvetlerin etkisiyle kazandıkları dalga şeklindeki deformasyon yapılarına kıvrım, meydana gelen olaya da kıvrımlanma

Detaylı

AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ

AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ T.C. AKSARAY ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ JEOLOJĠ MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ HARĠTA ALIMI DERSĠ RAPORU 3. GRUP AKSARAY 2015 T.C. AKSARAY ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ

Detaylı

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ Sunay AKDERE Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara GİRİŞ Hava fotoğraflarından yararlanarak fotojeolojik

Detaylı

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN ÇORUM 2017 Alp - Himalaya kıvrım kuşağı üzerinde yer alan ülkemizde tüm jeolojik zaman ve devirlere ait araziler görülebilmektedir.

Detaylı

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ Topraklar zonal, intrazonal ve azonal topraklar olmak üzere üçe ayrılır. 1. Zonal (Yerli) Topraklar iklim ve bitki örtüsüne bağlı olarak oluşan ve bütün katmanların(horizonların)

Detaylı

AUZEF Sınav Yardımlaşma

AUZEF Sınav Yardımlaşma AUZEF Sınav Yardımlaşma ÇIKMIŞ SORULAR YARDIMLAŞMA GRUPLARI https://www.facebook.com/groups/389659827776348/ https://www.facebook.com/groups/702627443100495/ TOPOGRAFYALAR-I VİZE SORULARI: 1 ) Aşağıdakilerden

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

ADIYAMAN HAVZASININ JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ 3

ADIYAMAN HAVZASININ JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ 3 Sabri KARADOĞAN 1 Saadettin TONBUL 2 ADIYAMAN HAVZASININ JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ 3 ÖZET Adıyaman havzası, Suriye-Arabistan düzlüklerine (platformuna) bakan ve Türkiye nin en güneyindeki tektonik-orojenik

Detaylı

SİİRT ÇEVRESİNDE KIVRIMLI YAPI ELEMANLARI, JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE GELİŞİMİ Jurassic Type Folded Structure Relief In Siirt And Its Surrounding

SİİRT ÇEVRESİNDE KIVRIMLI YAPI ELEMANLARI, JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE GELİŞİMİ Jurassic Type Folded Structure Relief In Siirt And Its Surrounding SİİRT ÇEVRESİNDE KIVRIMLI YAPI ELEMANLARI, JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE GELİŞİMİ Jurassic Type Folded Structure Relief In Siirt And Its Surrounding Nurettin ÖZGEN Dicle Üniversitesi Siirt Eğitim Fakültesi,SİİRT,e-mail

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 4/3/2017 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 4/3/2017 2 BÖLÜM 4 TABAKALI KAYAÇLARIN ÖZELLİKLER, STRATİGRAFİ,

Detaylı

4. FAYLAR ve KIVRIMLAR

4. FAYLAR ve KIVRIMLAR 1 4. FAYLAR ve KIVRIMLAR Yeryuvarında etkili olan tektonik kuvvetler kayaçların şekillerini, hacimlerini ve yerlerini değiştirirler. Bu deformasyon etkileriyle kayaçlar kırılırlar, kıvrılırlar. Kırıklı

Detaylı

FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ TEKTONİK IV-V. V. DERS. Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN

FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ TEKTONİK IV-V. V. DERS. Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ JEOFİZİK K MÜHENDM HENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ TEKTONİK IV-V. V. DERS Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN Fayları Arazide Tanıma Kriterleri Fay düzleminin karakteristik özellikleri

Detaylı

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI Altan İÇERLER 1, Remzi BİLGİN 1, Belgin ÇİRKİN 1, Hamza KARAMAN 1, Alper KIYAK 1, Çetin KARAHAN 2 1 MTA Genel Müdürlüğü Jeofizik

Detaylı

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar 1. Magmatik Kayaçlar Magmanın arz kabuğunun çeşitli derinliklerinde

Detaylı

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005 MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 12.113 Yapısal jeoloji 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik Güz 2005 Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak

Detaylı

Normal Faylar. Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar.

Normal Faylar. Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar. Normal Faylar Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar. 1 2 Bir tabakanın normal faylanma ile esnemesi (stretching).

Detaylı

Ters ve Bindirme Fayları

Ters ve Bindirme Fayları Ters ve Bindirme Fayları Ters ve bindirme fayları sıkışmalı tektonik rejimlerin (compressional / contractional tectonic regimes) denetimi ve etkisi altında gelişirler. Basınç kuvvetleri, kayaçların dayanımlılıklarını

Detaylı

ACIGÖL GRABEN HAVZASI VE DOLGUSUNUN FASİYES ÖZELLİKLERİ

ACIGÖL GRABEN HAVZASI VE DOLGUSUNUN FASİYES ÖZELLİKLERİ NEOJEN HAVZALARI ACIGÖL GRABEN HAVZASI VE DOLGUSUNUN FASİYES ÖZELLİKLERİ Türkiye Jeolojisi Dersi A.Ü. Müh. Fak. Jeoloji Mühendisliği Bölümü 06100 Tandoğan / Ankara HAVZA NEDİR? NASIL OLUŞMUŞTUR? - Çevresine

Detaylı

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI Arş. Gör. Hakan YİĞİTBAŞIOĞLU Göller Yöresinde yeralan Burdur Havzası'nın oluşumunda tektonik hareketlerin büyük etkisi olmuştur. Havza

Detaylı

Kültürel Jeoloji Açısından Hasankeyf (Batman) Yerleşmesi

Kültürel Jeoloji Açısından Hasankeyf (Batman) Yerleşmesi Türkiye Jeoloji Bülteni Geological Bulletin of Turkey Cilt 60, Sayı 1, Ocak 2017 Volume 60, Issue 1, January 2017 MENTE ET MALLEO TTÜRKİYE JEOLOJİ BÜL ENİ ANKARA-1947 Kültürel Jeoloji Açısından Hasankeyf

Detaylı

TÜRKİYENİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ. Türkiye'nin jeomorfolojik Gelişimi (Yer şekillerinin Ana Hatları)

TÜRKİYENİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ. Türkiye'nin jeomorfolojik Gelişimi (Yer şekillerinin Ana Hatları) TÜRKİYENİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ Türkiye'nin jeomorfolojik Gelişimi (Yer şekillerinin Ana Hatları) Genetik Şekil Toplulukları 1- Tektonik Topografya 2- Akarsu Topografyası (Flüvial Topografya) 3- Volkan

Detaylı

COĞRAFYA DERGİSİ Sayı 12, Sayfa 1-11, İstanbul, 2004 Basılı Nüsha ISSN No: 1302-7212 Elektronik Nüsha ISSN No: 1305-2128

COĞRAFYA DERGİSİ Sayı 12, Sayfa 1-11, İstanbul, 2004 Basılı Nüsha ISSN No: 1302-7212 Elektronik Nüsha ISSN No: 1305-2128 İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü COĞRAFYA DERGİSİ Sayı 12, Sayfa 1-11, İstanbul, 2004 Basılı Nüsha ISSN No: 1302-7212 Elektronik Nüsha ISSN No: 1305-2128 HEYELAN SETİ GÖLLERİNE

Detaylı

Kahta Çayı Aşağı Havzası nın (Adıyaman) jeomorfolojik özellikleri

Kahta Çayı Aşağı Havzası nın (Adıyaman) jeomorfolojik özellikleri Türk Coğrafya Dergisi Sayı 63: 23-42, İstanbul http://www.tcd.org.tr Basılı ISSN 1302-5856 Elektronik ISSN 1308-9773 Kahta Çayı Aşağı Havzası nın (Adıyaman) jeomorfolojik özellikleri The geomorphologic

Detaylı

EĞNER-AKÖREN (ADANA) CİVARI JEOLOJİSİ

EĞNER-AKÖREN (ADANA) CİVARI JEOLOJİSİ EĞNER-AKÖREN (ADANA) CİVARI JEOLOJİSİ 7. hafta Saha Jeolojisi II dersinin içeriğinde Tersiyer yaşlı Adana Baseni nin kuzey-kuzeydoğu kesimleri incelenecektir. 4. Hafta Saha Jeolojisi II dersi kapsamında

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Dr.Öğr.Üyesi Orhan ARKOÇ e-posta: orhan.arkoc@kirklareli.edu.tr Web : http://personel.kirklareli.edu.tr/orhan.arkoc 2 BÖLÜM 12 Baraj Jeolojisi 3 12.1.Baraj nedir? Barajlar

Detaylı

Kızılırmak Deltası ve yakın çevresinin jeomorfolojik özellikleri ve insan yaşamındaki etkileri

Kızılırmak Deltası ve yakın çevresinin jeomorfolojik özellikleri ve insan yaşamındaki etkileri Kızılırmak Deltası ve yakın çevresinin jeomorfolojik özellikleri ve insan yaşamındaki etkileri Dr. Hüseyin TUROĞLU İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü turogluh@istanbul.edu.tr Özet

Detaylı

Ergani (Diyarbakır) Çevresinde Kuvaterner'de Meydana Gelen Drenaj Değişiklikleri ve Bölge Jeomorfolojisine Etkileri

Ergani (Diyarbakır) Çevresinde Kuvaterner'de Meydana Gelen Drenaj Değişiklikleri ve Bölge Jeomorfolojisine Etkileri Ergani (Diyarbakır) Çevresinde Kuvaterner'de Meydana Gelen Drenaj Değişiklikleri ve Bölge Jeomorfolojisine Etkileri Sabri KARADOĞAN 1, Ayşe ÇAĞLIYAN 2 Esen DURMUŞ 3 1 Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Detaylı

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 Türkiye de Arazi Kullanımı Türkiye yüzey şekilleri bakımından çok farklı özelliklere sahiptir. Ülkemizde oluşum özellikleri birbirinden farklı

Detaylı

The geomorphological stady of the area Çınarcık and ite surroundings

The geomorphological stady of the area Çınarcık and ite surroundings ÇINARCIK VE ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİK ETÜDÜ Prof. Dr. Oğuz Erol Alaeddin Şencan The geomorphological stady of the area Çınarcık and ite surroundings ÖZET * Bu çalışmanın amacı, Çınarcık ve çevresinin jeomorfolojik

Detaylı

ADIYAMAN HAVZASININ JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ 3

ADIYAMAN HAVZASININ JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ 3 Sabri KARADOĞAN 1 Saadettin TONBUL 2 ADIYAMAN HAVZASININ JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ 3 ÖZET Adıyaman havzası, Suriye-Arabistan düzlüklerine (platformuna) bakan ve Türkiye nin en güneyindeki tektonik-orojenik

Detaylı

YER. Uzaklık. Kütle(A) X Kütle (B) Uzaklık 2. Çekim kuvveti= Yaşar EREN-2007

YER. Uzaklık. Kütle(A) X Kütle (B) Uzaklık 2. Çekim kuvveti= Yaşar EREN-2007 Uzaklık Çekim kuvveti= Kütle(A) X Kütle (B) Uzaklık 2 Okyanuslardaki gel-git olayı ana olarak Ayın, ikincil olarak güneşin dünyanın (merkezine göre) değişik bölgeleri üzerindeki diferansiyel çekim etkisiyle

Detaylı

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale (*)Türkeş, M. ve Koç, T. 2007. Kazdağı Yöresi ve dağlık alan (dağ sistemi) kavramları üzerine düşünceler. Troy Çanakkale 29:18-19. KAZ DAĞI YÖRESİ VE DAĞLIK ALAN (DAĞ SİSTEMİ) KAVRAMLARI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Detaylı

SENOZOYİK TEKTONİK.

SENOZOYİK TEKTONİK. SENOZOYİK TEKTONİK http://www.cografyamiz.com/900/depremler/ SENOZOYİK TERSİYER ERA PERYOD EPOK ZAMAN ÖLÇEĞİ KUVATERNER NEOJEN PALEOJEN Holosen Pleyistosen Pliyosen Miyosen Oligosen Eosen Paleosen Günümüz

Detaylı

YERKABUĞUNUN HAREKETLERİ

YERKABUĞUNUN HAREKETLERİ YERKABUĞUNUN HAREKETLERİ Yerkabuğunun hareketsiz bir denge halinde olmadığına dair bir çok kanıt vardır. Başlangıçta aslında yatay konumda olan tabakaların çoğu, bugün kabuğun içinde ezilmiş, eğimlenmiş,

Detaylı

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler.

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler. Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler. Rüzgarların şekillendirici etkilerinin görüldüğü yerlerin

Detaylı

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri Türkiye de Sıcaklık Türkiye de Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Türkiye haritası incelendiğinde Yükseltiye bağlı olarak

Detaylı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı JEOLOJİK OSEONOGRAFİ Genelde çok karmaşık bir yapıya sahip olan okyanus ve deniz

Detaylı

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan 2012 17:25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs 2012 14:22

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan 2012 17:25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs 2012 14:22 Batman'ın tarihi hakkında en eski bilgiler halk hikayeleri, mitler ve Heredot tarihinde verilmektedir. Ortak verilere göre MED kralı Abtyagestin'in torunu Kyros karsıtı Erpagazso M.Ö. 550 yilinda yenilince

Detaylı

ULUABAT MANYAS GÖLLERİ VE YAKIN ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİK GELİŞİM MODELLEMESİ

ULUABAT MANYAS GÖLLERİ VE YAKIN ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİK GELİŞİM MODELLEMESİ Kuvaterner Çalıştayı IV 2003 İTÜ Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü ULUABAT MANYAS GÖLLERİ VE YAKIN ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİK GELİŞİM MODELLEMESİ Barış Mater 1, Hüseyin Turoğlu 1, Musa Uludağ 2, İsa Cürebal

Detaylı

THE GEOMORPHOLOGICAL FEATURES OF THAT FOLDED BELT OF AND SURROUNDINGS BEETWEN ERGANI-ÇERMIK(DIYARBAKIR)

THE GEOMORPHOLOGICAL FEATURES OF THAT FOLDED BELT OF AND SURROUNDINGS BEETWEN ERGANI-ÇERMIK(DIYARBAKIR) ISSN:1306-3111 e-journal of New World Sciences Academy 2009, Volume: 4, Number: 4, Article Number: 4A0016 NATURE SCIENCES Received: February 2009 Accepted: September 2009 Series : 4A ISSN : 1308-7282 2009

Detaylı

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir?

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir? 1. Bir çizimin harita özelliği taşıması için gerekli koşullar nelerdir? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir? 3. Haritalar günlük hayatımızda ne gibi kolaylıklar sağlamaktadır? 4. Haritalar hangi

Detaylı

Silvan (Diyarbakır) da Az Bilinen Bir Doğal- Kültürel Miras: Hassuni Mağaraları ve Antik kenti

Silvan (Diyarbakır) da Az Bilinen Bir Doğal- Kültürel Miras: Hassuni Mağaraları ve Antik kenti : 74-79, 27 30 Mayıs 2010, Nevşehir Bütün hakları saklıdır ISBN: 978-605-5681-66-1 Silvan (Diyarbakır) da Az Bilinen Bir Doğal- Kültürel Miras: Hassuni Mağaraları ve Antik kenti ÖZ: Sabri KARADOĞAN Dicle

Detaylı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL

Detaylı

ERGENE (TRAKYA) HAVZASININ JEOLOJİSİ ve KÖMÜR POTANSİYELİ. bulunmaktadır. Trakya Alt Bölgesi, Marmara Bölgesi nden Avrupa ya geçiş alanında, doğuda

ERGENE (TRAKYA) HAVZASININ JEOLOJİSİ ve KÖMÜR POTANSİYELİ. bulunmaktadır. Trakya Alt Bölgesi, Marmara Bölgesi nden Avrupa ya geçiş alanında, doğuda ERGENE (TRAKYA) HAVZASININ JEOLOJİSİ ve KÖMÜR POTANSİYELİ *İlker ŞENGÜLER *Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Enerji Hammadde Etüt ve Arama Dairesi Başkanlığı Ankara ERGENE (TRAKYA) HAVZASININ Bölgesi

Detaylı

İlk Zaman KAMBRİYEN ÖNCESİ: 3-Hadeyan, 2-Arkeyan, 1-Proterozoik

İlk Zaman KAMBRİYEN ÖNCESİ: 3-Hadeyan, 2-Arkeyan, 1-Proterozoik JEOLOJİK DEVİRLER İlk Zaman KAMBRİYEN ÖNCESİ: 3-Hadeyan, 2-Arkeyan, 1-Proterozoik Dünya nın oluşumundan 4 Milyar Yıl sonra Kıtaların çekirdek kısmını oluşturan en eski kıvrımlar oluşmuştur. Su yosunu (alg)

Detaylı

GAGA G Ö LÜ (ORDU) * A.Ü.D.T.C.F. Coğrafya Bölümü ** A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü

GAGA G Ö LÜ (ORDU) * A.Ü.D.T.C.F. Coğrafya Bölümü ** A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü GAGA G Ö LÜ (ORDU) Prof. Dr. Erdoğan A K K A N * Arş. Gör. Gürcan GÜRGEN** ÖZ Gaga Gölü, Ordu İlinin, Karadeniz kıyısındaki ilçelerinden biri olan Fatsa dan güneye, Aybastı ya gidilen karayolunun 7. Km

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin güney doğusunda yer alan bölge nüfus ve yüzölçümü en küçük bölgemizdir. Akdeniz, Doğu Anadolu Bölgeleriyle, Suriye ve Irak Devletleriyle

Detaylı

DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR

DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR Hareket vektörü fayın doğrultusuna paralel, eğim yönüne dik olan faylardır. Sapma Açısı: 00 o 1 http://www2.nature.nps.gov/geology/usgsnps/jotr/pic00015sm.jpg 2 3 http://www.geo.umn.edu/courses/1001/summer_session/crops_offset.jpg

Detaylı

Researcher: SocialScienceStudies

Researcher: SocialScienceStudies Researcher: SocialScienceStudies (2018) Cilt 6 / Sayı 2,s. 237-271 Garzan Havzasında Jeomorfolojik Peyzaj ve Etkileri Sabri KARADOĞAN 1 Özet Garzan Nehri, kaynağını Güneydoğu Toroslar kuşağındaki Muş Güneyi

Detaylı

ÇELİKHAN OVASI (ADIYAMAN) VE ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİSİ

ÇELİKHAN OVASI (ADIYAMAN) VE ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİSİ Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Fırat University Journal of Social Science Cilt: 12, Sayı: 1, Sayfa: 25-46, ELAZIĞ-2002 ÇELİKHAN OVASI (ADIYAMAN) VE ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİSİ Geomorphology of

Detaylı

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ DERS: JEOMORFOLOJİ ÖDEV KONUSU: TERASLAR (TEKTONİK VE FLÜVİYAL), TERASLARIN JEOLOJİK ÖNEMİ HAZIRLAYANLAR: * Caner İSKENDERLER No: 20824781 * Can GÜVEN No: 20924871

Detaylı

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? 1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? a. Ova b. Vadi c. Plato d. Delta 2- Coğrafi bölgelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a. Coğrafi özellikleri

Detaylı

Kanada Kalkanı Kanada Kalkanı. Kıyı Dağları. Kanada Kalkanı. Kıyı Ovaları. Örtülü Platform. Büyük Ovalar İç Düzlükler. Dağ ve Havzalar Kuşağı

Kanada Kalkanı Kanada Kalkanı. Kıyı Dağları. Kanada Kalkanı. Kıyı Ovaları. Örtülü Platform. Büyük Ovalar İç Düzlükler. Dağ ve Havzalar Kuşağı Örtülü Platform Örtülü Platform Kanada Kalkanı Kanada Kalkanı Kıyı Dağları Örtülü Platform Kanada Kalkanı Dağ ve Havzalar Kuşağı Büyük Ovalar İç Düzlükler QUACHITA WICHITA Kıyı Ovaları BÜYÜK OVALAR= GREAT

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 27.02.2018 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 27.02.2018 2 BÖLÜM 4 TABAKALI KAYAÇLARIN ÖZELLİKLER,

Detaylı

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 10, Mart 2015, s. 360-393

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 10, Mart 2015, s. 360-393 Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 10, Mart 2015, s. 360-393 Emre ÖZŞAHİN 1 ŞARKÖY DERESİ (ŞARKÖY) - BAĞLAR DERESİ (MARMARA EREĞLİSİ) ARASINDAKİ MARMARA DENİZİ AKAÇLAMA HAVZASININ (TEKİRDAĞ)

Detaylı

YER DEĞİŞTİREN YERLEŞMELERE İKİ ÖRNEK: KIRATLI ve BAHÇELİ KÖYLERİ

YER DEĞİŞTİREN YERLEŞMELERE İKİ ÖRNEK: KIRATLI ve BAHÇELİ KÖYLERİ İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü COĞRAFYA DERGİSİ Sayı 12, Sayfa 75-84, İstanbul, 2004 Basılı Nüsha ISSN No: 1302-7212 Elektronik Nüsha ISSN No: 1305-2128 YER DEĞİŞTİREN YERLEŞMELERE

Detaylı

IV.3. Akarsuların Jenetik Sınıflandırılması

IV.3. Akarsuların Jenetik Sınıflandırılması IV.3. Akarsuların Jenetik Sınıflandırılması Akarsular genelde şu şekilde sınıflandırılmaktadır: a) Konsekan akarsular (Consequent stream) b) Subsekan (Subsequent) c) Obsekan (Obsequent) d) Resekan (Resequent)

Detaylı

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri Okyanuslar ve denizler dışında kalan ve karaların üzerinde hem yüzeyde hem de yüzey altında bulunan su kaynaklarıdır. Doğal Su Ekosistemleri Akarsular Göller Yer altı su kaynakları Bataklıklar Buzullar

Detaylı

BURDUR HAVZASI NDA BULUNAN EN YAŞLI GÖLSEL İZ

BURDUR HAVZASI NDA BULUNAN EN YAŞLI GÖLSEL İZ ÖZ BURDUR HAVZASI NDA BULUNAN EN YAŞLI GÖLSEL İZ The Oldest Lake Shoreline in The Burdur Basin Araş. Gör. HAKAN YİĞİTBAŞIOĞLU* Burdur Havzası ndaki pluvial göl kıyısı izleri Türkiye Kuaterner i içinde

Detaylı

TC İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ COĞRAFYA ENSTİTÜSÜ FİZİKİ COĞRAFYA KÜRSÜSÜ LİSANS TEZİ

TC İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ COĞRAFYA ENSTİTÜSÜ FİZİKİ COĞRAFYA KÜRSÜSÜ LİSANS TEZİ 1 TC İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ COĞRAFYA ENSTİTÜSÜ FİZİKİ COĞRAFYA KÜRSÜSÜ LİSANS TEZİ SÜVARİ GEÇİDİ-KIZILKAYA TEPESİ ARASI PORSUK VADİSİ NİN JEOLOJİK VE JEOMORFOLOJİK ETÜDÜ CENGİZ ÇETİNTAŞ 4323 İSTANBUL-1971

Detaylı

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü TABAKA ve TABAKALANMA Sedimanter yapıların temel kavramı tabakadır. Bir tabaka, alt ve üst sınırlarıyla diğerlerinden

Detaylı

F ı r a t Ü n i v e r s i t e s i Coğrafya Bölümü

F ı r a t Ü n i v e r s i t e s i Coğrafya Bölümü MALATA KENTİ VE AKIN ÇEVRESİ İÇİN OLASI DOĞAL RİSKLER VE AFET ÖNETİMİ (GIS ORTAMINDA ÖRNEK BİR UGULAMA) Dr. Sabri KARADOĞAN F ı r a t Ü n i v e r s i t e s i Coğrafya Bölümü assi assi assi assi assi assi

Detaylı

JEOMORFOLOJİ DIŞ KUVVETLER AKARSULAR

JEOMORFOLOJİ DIŞ KUVVETLER AKARSULAR JEOMORFOLOJİ DIŞ KUVVETLER AKARSULAR A. AKARSU AŞINIM ŞEKİLLERİ 1. VADİ: Akarsuların aşındırarak içinde aktığı, sürekli inişi olan yatağına denir. Vadi Tipleri: a. Çentik ( v biçimli) vadi: Akarsu yatak

Detaylı

COĞRAFİ FAKTÖRLERDEN YERŞEKİLLERİNİN HARPUT UN KURULUŞU, GELİŞMESİ VE ŞEHRİN YER DEĞİŞTİRMESİ ÜZERİNE OLAN ETKİLERİ

COĞRAFİ FAKTÖRLERDEN YERŞEKİLLERİNİN HARPUT UN KURULUŞU, GELİŞMESİ VE ŞEHRİN YER DEĞİŞTİRMESİ ÜZERİNE OLAN ETKİLERİ Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 81 COĞRAFİ FAKTÖRLERDEN YERŞEKİLLERİNİN HARPUT UN KURULUŞU, GELİŞMESİ VE ŞEHRİN YER

Detaylı

AKARSULAR

AKARSULAR AKARSULAR Dünya yüzeyinin şekillenmesi açısından en önemli pay hiç şüphesiz akarsulara aittir. Yüzeydeki sularının bir yatak içinde toplanıp akmasıyla oluşurlar. Akarsuyun doğduğu yere akarsu kaynağı,

Detaylı

25 NİSAN 2015 NEPAL-KATMANDU DEPREMİ (M=7.8)

25 NİSAN 2015 NEPAL-KATMANDU DEPREMİ (M=7.8) 25 NİSAN 2015 NEPAL-KATMANDU DEPREMİ (M=7.8) 25 Nisan 2015 te (saat 06:11, UT) Nepal de M: 7,8 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir (USGS). Depremin kaynağı, Türkiye nin de üzerinde bulunduğu dünyanın

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta: orhan.arkoc@kirklareli.edu.tr Web : http://personel.kirklareli.edu.tr/orhan-arkoc 2 BÖLÜM 12 Baraj Jeolojisi 3 Barajlar ve Baraj inşaatlarında

Detaylı

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI Yer altı Suları; Türkiye, kumlu, çakıllı ve alüvyal sahalar ile başta karstik alanlar olmak üzere, geçirimli kayaçlara bağlı olarak yer altı suları bakımından

Detaylı

Yapısal Jeoloji: Tektonik

Yapısal Jeoloji: Tektonik KÜLTELERDE YAPI YAPISAL JEOLOJİ VE TEKTONİK Yapısal Jeoloji: Yerkabuğunu oluşturan kayaçlarda meydana gelen her büyüklükteki YAPI, HAREKET ve DEFORMASYONLARI inceleyen, bunları meydana getiren KUVVET ve

Detaylı

MADEN SAHALARI TANITIM BÜLTENİ

MADEN SAHALARI TANITIM BÜLTENİ Ocak 2015 Sayı: 15 Satış Rödovans ve Ortaklıklar İçin MADEN SAHALARI TANITIM BÜLTENİ Bültenimizde yer almak için bize ulaşınız. E-Posta: ruhsat@madencilik-turkiye.com Tel: +90 (312) 482 18 60 MİGEM 119.

Detaylı

Yapısal Jeoloji. 2. Bölüm: Gevrek deformasyon ve faylanma

Yapısal Jeoloji. 2. Bölüm: Gevrek deformasyon ve faylanma MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 12.113 Yapısal Jeoloji 2. Bölüm: Gevrek deformasyon ve faylanma Güz 2005 Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak için http://ocw.mit.edu/terms

Detaylı

DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003 DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR Yaşar ar EREN-2003 6.DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR Bu faylar genellikle dikçe eğimli, ve bloklar arasındaki hareketin yatay olduğu faylardır. Doğrultu atımlı faylar (yanal,

Detaylı

TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF

TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ Tepeleri karlı dağlardan düz ve geniş ovalara kadar, dünyamızın yüzü çeşitli yeryüzü şekilleri ile biçimlenmiştir. Jeologların bir ödevi de değişik yerlerde değişik yeryüzü şekillerinin

Detaylı

İnce Burun Fener Fener İnce Burun BATI KARADENİZ BÖLGESİ KIYI GERİSİ DAĞLARI ÇAM DAĞI Batıdan Sakarya Irmağı, doğudan ise Melen Suyu tarafından sınırlanan ÇAM DAĞI, kuzeyde Kocaali; güneyde

Detaylı

BÖLÜM BEŞ LEVHA SINIRLARI

BÖLÜM BEŞ LEVHA SINIRLARI BÖLÜM BEŞ LEVHA SINIRLARI 5.1 YERKABUĞU ÜZERİNDEKİ LEVHA SINIRLARI Levha tektoniğine göre dünyayı saran yerkabuğu üzerinde 8 büyük (Avrasya, Afrika, Pasifik, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Antartika, Avustralya)

Detaylı

Simetrik kıvrım: Kanat açılarının birbirine eşit olduğu kıvrımlardır Asimetrik kıvrım: Kanat açılarının birbirinden farklı olduğu kıvrmlardır

Simetrik kıvrım: Kanat açılarının birbirine eşit olduğu kıvrımlardır Asimetrik kıvrım: Kanat açılarının birbirinden farklı olduğu kıvrmlardır KIVRIMLI YAPI: Kıvrımlı yapının oluşumu: Deniz veya okyanus diplerinde (jeosenklinallerde) çökelmiş tortullar genelde yatay tabakalar halinde görülür. Tortulanmanın olduğu bu sahalarda eğer yan basınçlar

Detaylı

Yaşar EREN-2003. Altınekin-Konya. Altınekin-Konya. Meydanköy-Konya

Yaşar EREN-2003. Altınekin-Konya. Altınekin-Konya. Meydanköy-Konya Altınekin-Konya Altınekin-Konya Meydanköy-Konya Yaşar EREN-2003 Tabakalı kayaçlar homojen olmayan gerilmelerle kıvrımlanırlar. Kıvrımlar kayaç deformasyonunun en göze çarpan yapılarındandır. Meydanköy-Konya

Detaylı

KIRIKLAR VE FAYLAR NORMAL FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

KIRIKLAR VE FAYLAR NORMAL FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003 NORMAL FAYLAR Yaşar ar EREN-2003 NORMAL FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR 50 O den fazla eğimli ve eğim atım bileşenin doğrultu bileşenine göre oldukça büyük olduğu faylardır. Normal faylarda tavan bloku taban

Detaylı

Veysel Işık Türkiye deki Tektonik Birlikler

Veysel Işık Türkiye deki Tektonik Birlikler JEM 404 Ders Konusu Türkiye Jeolojisi Orojenez ve Türkiye deki Tektonik Birlikler Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Tektonik Araştırma Grubu 2012 Dağ Oluşumu / Orojenez Orojenez genel anlamda

Detaylı

AFYONKARAHİSAR DİNAR DOMBAYOVA LİNYİT SAHASI

AFYONKARAHİSAR DİNAR DOMBAYOVA LİNYİT SAHASI AFYONKARAHİSAR DİNAR DOMBAYOVA LİNYİT SAHASI Yılmaz BULUT* ve Ediz KIRMAN** 1. GİRİŞ MTA Genel Müdürlüğü tarafından ülkemizde kömür arama çalışmalarına 1938 yılında başlanılmış ve günümüzde de bu çalışmalar

Detaylı

ÇEŞİTLİ M O RFO JEN ETİK BÖLGELERDEN H AVA F O T O Ğ RAFLARININ JEO M O R FO LO JİK YORUM LAM ASI

ÇEŞİTLİ M O RFO JEN ETİK BÖLGELERDEN H AVA F O T O Ğ RAFLARININ JEO M O R FO LO JİK YORUM LAM ASI ÇEŞİTLİ M O RFO JEN ETİK BÖLGELERDEN H AVA F O T O Ğ RAFLARININ JEO M O R FO LO JİK YORUM LAM ASI Ass. A L İ F U A T D O Ğ U Yerbilimcileri tarafından hava fotoğraflarının kullanılmasının amaçlarından

Detaylı

PROF. DR. FATMAGÜL KILIÇ GÜL HARİTA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ PROF. DR. ERKAN GÖKAŞAN DOĞA BİLİMLERİ MERKEZİ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 2018, İSTANBUL

PROF. DR. FATMAGÜL KILIÇ GÜL HARİTA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ PROF. DR. ERKAN GÖKAŞAN DOĞA BİLİMLERİ MERKEZİ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 2018, İSTANBUL HRT5207Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Yeryüzü Şekillerinin Değerlendirilmesi PROF. DR. FATMAGÜL KILIÇ GÜL HARİTA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ PROF. DR. ERKAN GÖKAŞAN DOĞA BİLİMLERİ MERKEZİ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

FAYLAR FAY ÇEŞİTLERİ:

FAYLAR FAY ÇEŞİTLERİ: FAYLAR Fay (Fault); kayaçlarda gözle görülecek kadar kayma hareketi gösteren kırıklara verilen genel bir isimdir. FAY, Yerkabuğundaki deformasyon enerjisinin artması sonucunda, kayaç kütlelerinin bir kırılma

Detaylı

SEYİTÖMER LİNYİT ÇIKARIM SAHASI

SEYİTÖMER LİNYİT ÇIKARIM SAHASI Yoncalı Ovası Kütahya ovası kuzeydeki "Yoncalı Depresyonu"ndan bir eşik alanıyla ayrılmaktadır. Zengin linyit yataklarının içinde yer aldığı neojen bir düzlük olan Yoncalı Depresyonu, Kütahya Ovası'ndan

Detaylı

MARDİN ŞEHRİNİN SİTUASYONU VE YER SEÇİMİNDE ETKİLİ OLAN COĞRAFİ FAKTÖRLER

MARDİN ŞEHRİNİN SİTUASYONU VE YER SEÇİMİNDE ETKİLİ OLAN COĞRAFİ FAKTÖRLER MARDİN ŞEHRİNİN SİTUASYONU VE YER SEÇİMİNDE ETKİLİ OLAN COĞRAFİ FAKTÖRLER Handan ARSLAN 1 Sabri KARADOĞAN 2 Özet Şehirlerin kuruluşu ve gelişmesi birtakım coğrafi ilkelere bağlıdır. Anadolu'daki tarihi

Detaylı

İNCESU YARMAVADİSİ (ÇORUM-ORTAKÖY) (Break-River of İncesu)

İNCESU YARMAVADİSİ (ÇORUM-ORTAKÖY) (Break-River of İncesu) MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 14, TEMMUZ - 2006, İSTANBUL İNCESU YARMAVADİSİ (ÇORUM-ORTAKÖY) (Break-River of İncesu) Dr. Faruk AYLAR * Dr. Asım ÇOBAN ** ÖZET İncesu Yarmavadisi, Çorum un Ortaköy ilçesine

Detaylı