YOKSULLUK BAĞLAMINDA ÇOCUK İŞGÜCÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "YOKSULLUK BAĞLAMINDA ÇOCUK İŞGÜCÜ"

Transkript

1 YOKSULLUK BAĞLAMINDA ÇOCUK İŞGÜCÜ CHILD LABOUR IN THE CONTEXT OF POVERTY Yahya KULAKSIZ * Özet Dünya genelinde birçok ülkede yaşanan en büyük sorunların başında yoksulluk gelmektedir. Yoksulluğun tanımlanması ve ölçülmesi en az yaşama olan etkileri kadar tartışma konusu olmuştur. Bununla birlikte mutlak yoksulluk göreli yoksulluk ve yoksulluk sınırı tanımlamaları yaygın olarak kullanılmaktadır. Yoksulluğa neden olan faktörler ülkeden ülkeye hatta ülke içindeki farklı bölgelere göre değişmektedir. Çocukların yoksullukla karşılaşma ve yoksulluğun olumsuz etkilerine maruz kalma riski yetişkinlere göre daha yüksektir. Yoksullukla tanışan çocuklar eğitimden uzaklaşmakta ve kendilerini resmi olmayan işgücü piyasasının içinde bulmaktadırlar. Çalışmanın ağırlık merkezinde iki önemli kavram yer almaktadır. Bunlardan biri çocuk diğeri ise yoksulluk tur. Bu noktadan hareketle öncelikle genel olarak yoksulluk olgusu ve yoksulluğun nedenleri ele alınmış, çocuk ve çocuk işgücü kavramlarına değinilmiş, daha sonra yoksulluğun çocukların çalışmasının üzerindeki etkileri diğer nedenlerle birlikte değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Yoksulluk, çocuk işgücü, işgücü piyasası, kayıt dışı istihdam, eğitim. Abstract Poverty is one of the biggest problems experienced by many countries across the world. Defining and measuring poverty have been the subject of debate at least regarding its effects to the life. However, absolute poverty relative poverty and poverty line is widely used definitions. The factors that cause to poverty changes from country to country and even different regions within the country.the risk of encountering poverty and exposing its negative effects is higher for children than adults. Children in poverty are moving away from education and find themselves in the unofficial labour market In the center of the gravity of our study there are two * Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Müfettişi, ykulaksiz@csgb.gov.tr ÇSGB Çalışma Dünyası Dergisi / Cilt: 2 / Sayı: 3 / Eylül - Aralık 2014 / Sayfa: Labour World / Volume: 2 / Issue: 3 / September - December 2014 / Page:

2 important concepts One of them is children and the other one is poverty. From this point, firstly the incidence of poverty and the causes of poverty have been addressed and the concept of child and child labour have been mentioned, then the effects of poverty on children s work together with the other reasons have been evaluated. Keywords: Poverty, child labour, labor market, unregistered employment, education. JEL Classification: I32, J13, J46 Giriş Küreselleşmenin en çok söz edilen etkilerinin başında yoksulluğu, işsizliği ve gelir dağılımındaki eşitsizliği artırması gelmektedir sonrasında etkisini hızlandıran küreselleşme az gelişmiş ülkelerin üretim yapısında ve işgücü piyasalarında değişimlere yol açmıştır. Özelleştirme ve devletin küçültülmesi politikaları kamu kesiminin daralmasına başta özel kesim olmak üzere ücretlerin düşmesine ve çok sayıda kişinin işsiz kalmasına neden olmuştur. Bu süreç iş güvenliğinin azalması, kayıtdışı ve geçici istihdamın artması, kadın ve çocukların işgücü olarak düşük ücretli işlerde daha yoğun kullanımı gibi yoksul kesimler üzerinde yoksulluğun yükünü daha da ağırlaştıran sonuçları ortaya koymuştur. Küreselleşme dünyanın farklı bölgelerindeki üretim faktörlerini en karlı olarak birleştirmeye olanak sağlamış bu ise üretim sürecinin bölünmesine ve ayrı coğrafyalardaki işyerlerinde yapılır hale gelmesine neden olmuştur. Söz konusu durum işgücü piyasalarını da etkilemiş ve işçileri nitelik düzeyleriyle ilgili bir işbölümü yapmaya zorlamıştır. Emeğin yoğun olarak kullanıldığı işin daha az nitelik gerektiren kısımları işgücü piyasasının çevresel alanında gerçekleşirken, sermayenin yoğun olarak kullanıldığı işin daha çok nitelik gerektiren kısımları ise işgücünün merkez alanında yapılır hale gelmiştir. Çocuk işgücü, doğası gereği basit üretim süreçlerinde kullanım alanı bulduğundan, teknolojinin gerektirdiği karmaşık üretim sürecinde yer alacak nitelikli işgücü gereksinmesini karşılayamamaktadır. Teknoloji yoğun üretim sürecinin yarattığı resmi işgücü piyasasında, çocuk işgücüne yer yoktur. En son teknolojilerin hızla yaygınlaşabildiği günümüz dünyasındaki Türkiye gibi ülkelerde bu anlamda ikili bir yapı oluşmaktadır. Bir tarafta özellikle büyük kentlerde yoğunlaşan teknoloji yoğun üretim süreci ve bunun yarattığı resmi işgücü piyasası, diğer tarafta kırda ve kentlerin kenarlarında yoğunlaşan emek yoğun üretim süreci ve bunun yarattığı resmi olmayan işgücü piyasası. Çocuk işgücü, resmi olmayan işgücü piyasasında kendine yer bulmakta ve yaygınlaşmaktadır. Hızlı nüfus artışı ve gelir eşitsizliği nedeniyle yoksullaşan ailelerin çocukları, hızla bu piyasaya doğru itilmektedir. Çalışan çocuklar, son yıllarda dünya gündeminin olduğu kadar, Türkiye gündeminin de başlıca konusudur. Çocuk işgücünün sistemli ve yaygın olarak kullanılması, kadın işgücünde olduğu gibi sanayi devriminden sonra başlamıştır. Günümüzde gelişmiş ülkelerde yasal ve etik nedenlerle en alt düzeye inmiş olan çocuk işgücü kullanımı, gelişmekte olan ülkelerde güncelliğini korumaktadır. Nüfusu hızla artan gelişmekte olan ülkelerde bağımlılık oranının yüksek olması, istihdam olanaklarının sınırlılığı, gelir dağılımındaki bozukluklar, peşinden gelen yoksullaşma ve bunlara paralel çocuğun eğitime ulaşma noktasında 92

3 yaşadığı sıkıntılar, aile işine katkıda bulunmak ya da gelir getirmek gibi nedenlerle çocukların düşük ücretler karşılığında çalışma yaşamına katılmalarını zorunlu kılmaktadır. Ailelerin gelir düzeyinin düşüklüğü çoğunlukla çocuğun bir psikolojik doyum aracı olmaktan ziyade ekonomik fayda aracı olarak görülmesine neden olmuştur. Ülkemizde de yapılan araştırmalar bunu doğrular niteliktedir. 1. Temel Tanım ve Kavramlar 1.1. Yoksulluk Dünya Bankasının yaptığı geleneksel tanıma göre yoksulluk, asgari yaşam standardına erişememe durumudur (World Bank, 2003). Başka bir ifadeyle yoksulluk maddi nitelikteki mahrumiyetler nedeniyle kaynaklara ve üretim faktörlerine erişememe ve asgari bir yaşam düzeyi sürdürecek gelirden yoksun olma halidir. Asgari yaşam standardına erişememe veya temel ihtiyaçları karşılayamama durumu olarak tanımlanan yoksulluğun, yalnızca yetersiz gelir veya harcama ile değil, eğitimsizlik, sosyal güvencesizlik, sosyal ilişkilerdeki zayıflık ve toplumsal faaliyetlerde yer alamama gibi durumlar olarak da tanımlanması, yoksulluğun maddi olmayan manevi boyutunu da içeren bir tanımlamadır (Taş, 2012:423). Yoksulluk kesin bir şekilde tanımlanabilen ve ölçülebilen bir kavram değildir. Farklı toplumlarda farklı şekillerde ortaya çıkabildiğinden araştırmalar ve ölçüm yöntemleri de farklı olmaktadır. Bu nedenle yoksulluğu ölçmek için tam anlamıyla objektif bir ölçüt ortaya konulamamıştır. Üzerinde uzlaşmaya varılmış yoksulluk ölçütleri ise mutlak yoksulluk ve göreli yoksulluk kavramlarıdır. Bununla birlikte yoksulluk sınırı kavramı da yoksulluğun tanımlanması ve ölçülmesinde önemli bir yere sahiptir Mutlak Yoksulluk Türkiye İstatistik Kurumuna (TÜİK) göre mutlak yoksulluk, hane halkı veya bireyin yaşamını sürdürebilecek asgari refah düzeyini yakalayamaması durumudur. Bu kavram, hayatta kalma kriterine dayandığından bu kriterin gerçekleşebilmesi için bireyin veya hane halkının kendini geçindirebilme kabiliyetine sahip olması gerektiğinden, mutlaktır. Farklı koşul ve gelir dağılımlarına sahip ülkelerarası karşılaştırma yapılabilecek global bir sınırın belirlenmesine olanak sağlar (Coşkun, 2012: ). İnsanın, fizyolojik bütünlüğünü sürdürebilmesi için günlük asgari bir besin ihtiyacını karşılaması gerektiği açıktır. Bu besin ihtiyacı da ortalama bir insan bedeninin günlük işlerini yapmak için harcayacağı enerjiyi karşılayacak asgari düzeyde bir kalori ihtiyacına karşılık gelmektedir. Günlük asgari kalori ihtiyacını satın alabilecek mal sepetinin fiyatı, yoksulluğun sınırını da belirlemektedir. Geliri bu sınırın altında olan hane halkları, yoksul hane halkları olarak nitelendirilmekte, üzerinde yer alanlar da yoksul olmayanlar olarak sınıflandırılmaktadır. 93

4 Göreli Yoksulluk TÜİK e göre göreli yoksulluk, bireylerin toplumun ortalama refah düzeyinin belli bir oranının altında olması durumudur. Buna göre toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelir ve harcamaya sahip olan birey veya hane halkı göreli anlamda yoksul olarak tanımlanır. Bu nedenle göreli yoksulluk kavramı, farklı grupların sahip olduğu mutlak gelir düzeyinden daha ziyade, gelir ve refahın dağılımındaki farklılıklara odaklanır (Coşkun, 2012:184) Yoksulluk Sınırı Yoksulluk konusundaki tüm analizlerdeki ortak nokta yoksulluk sınırının oluşturulmasıdır. Yoksulluk sınırının temel amacı yoksul olanla yoksul olmayanların tespit edilmesi ya da başka bir ifadeyle, yoksul olanların toplam nüfus içindeki oranının belirlenmesidir. Yani farklı olanlar arasına bir çizgi çekilmesidir. İşte bu çizgi yoksulluk sınırıdır. Yoksulluk sınırı genel olarak, üç farklı şekilde tanımlanabilir. Bunlar mutlak, göreli ve öznel yoksulluk sınırlarıdır (Aktan vd., 2002:19) Mutlak Yoksulluk Sınırı Mutlak yoksulluk sınırı, spesifik bir refah düzeyi (yaşam standardı) ile bağlantılıdır. Belirli bir yaşam standardının altında kalan kesim yoksul olarak adlandırılır. Bu yolla yoksulluk sınırının belirlenmesi farklı zamanlar ve gruplar itibariyle karşılaştırmaların yapılmasını olanaklı kılar. Zira aynı refah seviyesindeki kişilere aynı şekilde davranılacağını garanti eder (Aktan vd., 2002:20) Göreli Yoksulluk Sınırı Toplam nüfusunun belirli bir oranının veya medyan gelirin yarısından az olmak üzere gelir elde edenlerin yoksul olarak kabul edilmesi şeklinde belirlenen bir ölçüttür. Bu tanımda, nüfusun belirli bir oranının ifadesi bu oranın belirlenmesindeki hareket alanının genişliğini zımnen içermektedir. Ayrıca zaman serisi analizlerinde elverişli bir tanım ve yöntem değildir. Bunun nedeni toplumsal ve ekonomik şartlardaki değişikliklerin bertaraf edilmesidir (Kale, 2007:6) Öznel Yoksulluk Sınırı Yapılan anket çalışmalarında hane halklarının asgari ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için gerekli asgari gelir miktarının düzeyi hakkında vermiş oldukları cevaplar üzerine inşa edilen bir göstergedir. Ancak bu gösterge benzer refah düzeyindeki hane halklarının bazılarının yoksul olarak tanımlanmasına yol açarken bazılarının da tersi biçimde yorumlanmasına sebep olduğundan yaygın bir kullanıma sahip değildir (Aktan vd., 2002:6). 94

5 Yoksulluğa Neden Olan Faktörler Yoksulluğa neden olan ya da yoksulluk üzerinde etkili olan birçok faktör bulunmaktadır. Söz konusu faktörler her ülke için aynı olmasa da bir takım unsurlar açısından benzerlik göstermektedirler. İşgücü piyasasının durumu, hanehalkı özellikleri, büyüme ve gelir dağılımı, coğrafi özellikler ile sosyal politikalar yoksulluğu etkileyen temel faktörlerdir. Yoksullukla işgücü piyasaları arasında yakın ilişki bulunmaktadır. Elde edilen ücret ve ücret dışı gelirler ve sahip olunan servet yoksulluk üzerinde etkili faktörlerdir. Yine kişilerin işgücü piyasasındaki durumları da yoksulluğu belirleyen önemli bir etkendir. İşgücü piyasalarıyla yoksulluk arasındaki ilişki, işgücüne katılmayanlar, çalıştıkları halde yoksul olanlar ve işgücüne katılıp da işsiz olanlar gibi farklı kategorilerde değerlendirilebilir. Yoksulluğa neden olan faktörlere doğrudan maruz kalmasa da işgücü piyasasında karşılaştığı ayrımcılık nedeniyle dezavantajlı duruma düşen kişiler de dolaylı olarak yoksullukla yüzleşebilmektedirler. İstihdam olanakları ile istihdamın niteliği ve kayıtdışı istihdam da yoksulluğu etkilemektedir. Yarı zamanlı bir işte ya da düzensiz istihdamın olduğu sektörlerde çalışmak durumunda kalan kişilerin, yoksulluğu daha yakından hissettikleri şüphesizdir. Gelişmekte olan ülkelerde yaygın olarak görülen ve hatta bazı ülkelerin karşılaştırmalı üstünlük kazanılması için uyguladığı kayıtdışı istihdam, yoksulluğu son derece etkilemektedir. Söz konusu istihdam şeklinde daha çok çocukların bulunması durumu daha da farklılaştırmaktadır. Hanehalkı büyüklüğü ve bileşiminin yoksulluğu etkilediği kabul edilmektedir. Nüfus artışı, hanehalkı büyüklüğünü etkileyen önemli bir unsurdur. Düşük gelirlilerin artan gelirden daha fazla pay alamamalarının nedenlerinden birisi, nüfus artış hızının yüksek seviyelerde olmasıdır. Öte yandan, çocuk ve gençlik çağındaki nüfusun yüksek olması, özellikle istihdam konusunda çok önemli bir sorundur. Bu nedenle, nüfus artış hızının normal seviyede tutulması hem genç nüfusa istihdam olanakları sağlamak, hem de çalışan nüfusa daha çok gelir artışı sağlamak açısından önem taşımaktadır. Hanehalkı bileşimi kişilerin işgücüne katılımında önem arz etmektedir. Bu bakımdan iki ebeveynli hanelerin, tek ebeveynli hanelere göre ciddi bir üstünlüğü vardır. İki ebeveynli hanelerde bir ebeveyn, genellikle baba, sadece işgücü piyasasındaki faaliyetine yoğunlaşırken ikinci ebeveyn işgücü piyasasındaki faaliyeti ile ev işleri ve çocuk bakımı gibi faaliyetleri arasında bir denge kurmayı tercih etmektedir. Ancak tek ebeveynli hanelerde, bu kişi işgücü piyasasındaki faaliyeti ile evdeki faaliyetlerini aynı anda yürütmek zorunda olduğundan bu hanenin geliri, iki ebeveynli haneye göre daha azdır. Üstelik tek ebeveynin kadın olması durumunda, kadınların ücretinin genellikle erkeklerinkine göre daha az olması nedeniyle hanenin geliri daha da azalmaktadır. Sonuç olarak ise tek ebeveynli hanehalkları arasındaki yoksulluk oranı daha yüksek olmaktadır (Akçakaya, 2009:12-13). Eğitim durumu yoksulluğu etkileyen faktörlerden bir diğeridir. Eğitim kişinin işgücü piyasasındaki konumuna, meslek seçimi ve daha iyi bir konuma gelme noktasında etki ederek yoksulluğu kişiden uzak kılabilmektedir. Ayrıca ebeveynlerin eğitim seviyeleri çocukların alacağı eğitimi etkileyerek çocukların ileriki hayatlarında karşılaşacağı durumları etkilemektedir. Bu bakımdan, nesilden nesile aktarılan yoksulluğun önüne geçilmesinde eğitim önemli bir rol oynamaktadır. 95

6 Ekonomik büyüme ve gelir dağılımı da yoksulluğu etkilemektedir. Ekonomik büyümenin yoksulluğu azaltmada gerekli olduğu genel kabul görmekle birlikte yoksulluk üzerindeki etki derecesi tartışmalıdır. Ekonomik büyümenin üretken kapasitede sürdürülebilir bir artış sağlaması durumunda artan verimlilikle birlikte yeni istihdam fırsatları oluşturulur. Sonuçta işsizlerin ekonomik aktiviteye katılımı gelirlerini artıracaktır. Yoksulların gelirindeki artış eğitim, sağlık ve kişisel gelişim harcamalarını artırarak yoksulların verimliliğini artıracak ve sonuçta artan üretken kapasite ekonomik büyümeyle sonuçlanarak döngüyü yeniden başlatacaktır (İslam, 2004:3). Ülke içinde kimi yerleşim yerleri ve daha geniş anlamda belirli bölgeler, çeşitli yoksulluk nedenlerinin birkaçını birden barındırdıkları için yoksulluğun özellikle yoğun olduğu yerleri oluşturmaktadır. İnsanlar, bu olumsuzluklardan kurtulmak için göç etme eğilimindedirler. Yoksulluğu belirleyen bir temel unsur da, başta kırdan kente olmak üzere değişik yerleşim alanları arasındaki göçlerdir. Kır-kent ayrımının yoksulluk ile doğrudan bağlantılı olduğu uluslararası kaynaklarca kabul edilmektedir. Kır-kent arasındaki bu farklılıklardan dolayı, daha iyi bir yaşam düzeyi elde etmek için aynı bölge içindeki veya farklı bölgelerdeki kentlere göç edenler ağırlıkla kendi imkanlarıyla yeni yerlerinde hayatlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar. Ekonomik nedenli göç, gidilen yerdeki yoksul sayısını ve oranını artıran bir neden olabilmekte, göç sonucunda kentsel yoksullukta artış, kırsal kesim yoksulluğunda ise azalma gözlenebilmektedir (Akçakaya, 2009:19-20). Yoksulluk tehdidi altındaki kesimler, sağlık, eğitim gibi hizmetlere genellikle sosyal politikalar sayesinde ulaşabilmektedirler. Söz konusu politikaların etkin uygulanamadığı nispette yoksulluk tehdidi altında bulunanlar kamu hizmetlerinden yeterince yararlanamayacaktır. Yoksulluğa neden olduğu düşünülen ve yukarıda kısaca değinilen faktörlerin hiçbirisi kendi başına veya her bir toplum ve her bir koşul için yoksulluğa yol açan faktörler değillerdir. Farklı toplumlarda farklı durumlarda farklı faktörler tek başına veya en az ikisi bir arada bunu tetikleyen faktörler olabilir. Sonuçta ortaya çıkan durum ile mücadelede bu durumu da göz önünde bulundurmak faydalıdır Çocuk ve Çocuk İşgücü Kavramları Çocuk Kavramı Türkiye nin onayladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 1 inci maddesi, 18 yaşından küçük herkesi çocuk olarak tanımlamaktadır. Medeni Kanunumuz bir kişinin reşit sayılabilmesini evlenme, ergin kılınma gibi birkaç istisna dışında 18 yaşını tamamlamış olmaya bağlamıştır. Buna göre 18 yaşını tamamlamamış kişiler Medeni Kanunumuza göre çocuk sayılmaktadır. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonunun yaptığı bir tanımlamaya göre çocuk temelde yaşam yükünü yüklenmemiş, ailenin ve devletin koruduğu, diğer kurum ve kuruluşların 96

7 da sahip çıktığı, çocukluğunu yaşayabilen, fiziksel ve ruhsal gelişimini sağlıklı olarak tamamlayabilen, yeterli bir eğitimle geleceğe hazırlan ve geleceğin nitelikli işgücünü oluşturan insandır (Kahramanoğlu, 1996:11). İş Kanunumuzda çocuk tanımı açıkça yapılmamakla birlikte yapılan düzenlemelerden, 18 yaşını tamamlamamış kişilerin çocuk olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. Çocuk kavramının tanımı kadar toplumlar tarafından nasıl algılandığı da önemlidir. Az gelişmiş ekonomilerdeki geleneksel anlayışa göre çocuk; aile olgusunun ötesinde, ailenin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunabilecek potansiyel işgücü, ailenin ilerleyen yaşlarında ise bir sosyal güvenlik aracı anlamına gelmektedir. Bu anlayışta çocuk bir serbest işgücü, yoksul insanların tek sermayesidir. Aynı anlayış, çocuğa ailenin ve akraba gruplarının gücünü artıran bir unsur olarak da bakabilmektedir. Kentsel yasam biçimi almış ailelerde ise çocuk; aileye aile olma duygusunu verirken ve geleceğe hazırlanırken, çalışma hayatından uzak tutulan bir varlıktır (Bulutay, 1995:1-2) Çocuk İşgücü Kavramı Çocuk işgücü kavramına bakış açısı farklı sosyal yapıya ve gelişmişlik düzeyine sahip toplumlarda, ülkeden ülkeye hatta aynı ülke içinde bölgelere göre farklılıklar göstermektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) nun yaptığı tanıma göre çocuk işgücü; çocukların çocukluklarından, potansiyellerinden ve onurlarından yoksun bırakıcı ve onların fiziksel, zihinsel ve mental gelişimlerine zarar verici işlerde istihdam edilmesidir. ILO, yaş grubunu genç kabul ederken, 15 yaşın altında aile bütçesine katkıda bulunmak ya da yaşamını kazanmak amacıyla çalışanları çocuk işçi veya çalışan çocuklar olarak adlandırmaktadır (ILO, 1973) sayılı İş Kanunu ise çalışma yaşını 15 olarak belirlemekle birlikte çocukların sağlık ve gelişmelerine okul veya mesleki eğitim ve mesleğe yönelme programlarına devamlarına yahut öğrenimden faydalanma kabiliyetlerine zarar vermeyecek nitelikteki hafif işlerde, 13 yaşını doldurmuş çocukların çalışmalarına izin vermektedir yaş arasındaki çocuklar ise ancak sağlıkları bakımından elverişli oldukları işlerde çalıştırılabilirler. Buna karşın bu yaş grubundaki çocuk işçiler, sağlıkları bakımından elverişli bulunsalar dahi her türlü ağır ve tehlikeli işte, gece işlerinde ve günde 7,5 saatten fazla çalıştırılamazlar yaş arasındaki çocuklar ise Ağır ve Tehlikeli İşler Tüzüğünde gösterilen bazı ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılabilirler. Ancak 4857 sayılı İş Kanununun 72 nci maddesi ile 18 yaşını doldurmamış çocukların, maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer altı ve su altı işlerinde 73 üncü maddesi ile sanayiye ait işlerde gece dönemlerinde çalıştırılmaları yasaklanmıştır. Ayrıca Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 176 ncı maddesi ile bar, kabare, dans salonu, kahve, gazino ve hamamlarda çalıştırılmaları da yasaklanmıştır. Buna göre ülkemizde 18 yaşından küçükler çocuk sayılmaktadır. Öyleyse bu yaşın altındaki çocuklara da çocuk işgücü denilebilir. Bununla birlikte ülkemizde asgari çalıştırılma yaşı 15 kabul edildiğinden yaş arasındaki çalışanlara genç işgücü, 15 yaşından kü- 97

8 çüklere de çocuk işgücü tanımlaması yapılmalıdır. Bu tanımlama uluslararası sözleşmelere de uygun olacaktır. 2. Çocuk İşçiliğine Neden Olan Faktörler Çocuk işgücü olgusu birbiriyle alakalı ve birbirini bir şekilde etkileyen birçok faktörün bir araya gelmesiyle oluşmaktadır (Acaroğlu, 2010:13). Araştırmalar, çocuk işçiliğinin ana nedeninin yoksulluk olduğunu göstermektedir. Yoksulluk sorunu ise bozuk gelir dağılımı, işsizlik, kaynakların verimli kullanılamaması, hızlı nüfus artışı, göç, kayıt dışı ekonomi gibi başka birçok soruna bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Yoksulluğun dışında göç, geleneksel bakış açısı, eğitim olanaklarının yetersizliği ve etkin uygulanamaması, işsizlik, mevzuat eksiklikleri ve denetim yetersizliği, çocuk işçiliğine neden olan diğer ana faktörler olarak sıralanabilir. Bu nedenlerin her biri bir diğerinin hem nedeni hem sonucu olabilmekte, böylece bir kısır döngü ortaya çıkmaktadır Yoksulluk 2009 yılı TÜİK rakamlarına göre Türkiye de 12 milyon 751 bin kişi mutlak yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Çocuk işçiliği hakkında yapılan araştırmalar ve yürütülen çalışmalar, çocuk işçiliğinin ana nedeni olarak yoksulluğu öne çıkarmaktadırlar. Hatta bazı çalışmalar yoksulluğun çocuk işgücünün sebebi olduğunu ifade ederken, yoksulluğun ortadan kaldırılmasıyla çocuk işgücünün de yok olacağını iddia etmektedirler. Ancak yoksulluğu ortadan kaldırabilmek gelişmekte olan ülkeler için kolay bir süreç değildir. Yoksulluk ülkeden ülkeye olduğu gibi hanehalkından hanehalkına da farklı seviyelerde gözlenebilen ve çocuk işgücünü önemli derecede etkileyen bir olgudur (Acaroğlu, 2010:13). Çocuk işçiliğine neden olan yoksulluk konusu altında, ebeveynlerin gelirinin ve imkanlarının kısıtlı olması kadar son yıllarda giderek daha çok dillendirilen çocuk yoksulluğu kavramına da değinmekte fayda bulunmaktadır. Çocuk yoksulluğu, bazı yazarlara göre, çocukların geliri olmaması nedeniyle yoksul olarak kabul edilmeseler de çoğunlukla onları yetiştiren yetişkinlerin yoksulluğunun bir ürünüdür. Yoksul aileler, çocukları yaşama, zihinsel ve bedensel gelişme açısından ihtiyaçlarını karşılayamamalarının yanı sıra çocukların sömürülmesine, istismarına, şiddet ve ayrımcılığa uğramasına neden olurlar (Durgun, 2011:145). Çoğu zenginlik içinde yaşayan 25 OECD ülkesinde yoksulluk içinde yaşayanların büyük yüzdesini çocukların oluşturduğu görülmüştür. Ancak devletin GSMH dan aile yaşam standartlarını yükseltmek amacıyla ayırdığı para miktarı arttıkça çocuk yoksulluğu riski azalmaktadır. Bu nedenle sadece aile gelir düzeyi veya ülke zenginliği çocuk yoksulluğu sorununu ortaya koymada yeterli olamamaktadır. Bu nedenle yeni bir tanım yapılması gereklidir. Yoksul çocuk, yaşaması, büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan maddi ve duygu- 98

9 sal kaynaklardan mahrum kalması nedeniyle haklarından faydalanamayan, potansiyelinin tamamını kullanma başarısı gösteremeyen veya toplumun bütün ve eşit bir üyesi olarak katılamayan kişidir (Durgun, 2011:145). Bu tanımlamada yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkisinin yetişkin olduklarında da devam ettiği açıkça vurgulanmaktadır (Kurnaz, 2009:29). Yoksulluk çocukların ruhsal ve bedensel sağlıklarını olumsuz yönde etkileyen ortamlarda çalıştırılmasına neden olmaktadır. Çalışan çocuklar çoğu zaman okula devam edemezken, hem okula gidip hem çalışan çocukların ise okul başarısı olumsuz etkilenmektedir. Çocuk işçiliği çocukların her türlü istismarla karşılaşmalarına da neden olabilmektedir. Çocuk işgücü yoksulluk ilişkisini değerlendirmek adına, Türkiye İstatistik Kurumunun 2012 yılı Çocuk İşgücü Anketi sonuçlarını incelemekte fayda bulunmaktadır. Bu noktada çocuk nüfusunun ekonomik ve sosyal niteliklerine ilişkin göstergeler sunularak yoksulluğun çocuk istihdamına etkileri incelenmiştir Çocuk Nüfusu ve Çocuk Çalışma Durumu 2012 yılı IV. döneminde gerçekleştirilen çocuk işgücü anketi sonuçlarına göre, Türkiye de kurumsal olmayan sivil nüfus 75 milyon 627 bin kişi, 6-17 yaş grubundaki nüfus 15 milyon 247 bin kişidir. Bu yaş grubundaki çocukların % 66,5 i kentsel, % 33,5 i kırsal yerlerdedir. Tablo 1: Yaş Grubu, Cinsiyet, Yerleşim Yeri ve Cinsiyete Göre Çocuklar (Bin) Yaş grubu, cinsiyet ve yerleşim yeri Çocuk Sayısı Ekonomik İşlerde Çalışanlar Ev İşlerinde Çalışanlar Çalışmayan Toplam Erkek Kadın Kent Kır Kaynak: TÜİK Tablo 1 e bakıldığında, Türkiye deki 15 milyon 247 bin çocuğun 8 milyon 396 bini yani yarısından fazlası çalışmaktadır. Toplam çocuk sayısının % 49,2 si ev işlerinde çalışırken, %5,9 u ekonomik işlerde çalışmaktadır yaş grubundaki çalışma oranının daha fazla 99

10 olduğu görülmektedir. Genel olarak erkeklerin % 7,9 u ekonomik işlerde çalışırken, kadınların % 3,7 si ekonomik işlerde çalışmaktadır. Kentlerdeki çocukların % 3,9 u ekonomik işlerde çalışırken, kırsal yerleşim yerlerindeki çocukların % 9,7 si ekonomik işlerde çalışmaktadır. Tablo 2 de çocukların işteki durumuna bakıldığında, çocukların % 52,6 sının ücretli veya yevmiyeli olarak, % 46,2 sinin ise ücretsiz aile işçisi olarak çalıştıkları görülmektedir. Diğer yandan kent ve kırda çalışma biçimleri açısından farklılık olduğu dikkat çekmektedir. Kentlerdeki çocukların % 81 i ücretli veya yevmiyeli olarak çalışırken, kırsal kesimdeki çocukların % 69,4 ü ücretsiz aile işçisi olarak çalışmaktadır. Kırsal kesimde ücretsiz aile işçiliğinin yaygın olmasının nedeni buradaki yoksul ailelerin zaten düşük olan gelirlerinden dolayı işgücü gereksinimini çocuklar yoluyla temin etmesinden ileri gelmektedir. Tablo 2: Yaş Grubu, Cinsiyet ve İşteki Duruma Göre Ekonomik Faaliyette Çalışan Çocuklar (Bin) Yaş grubu ve cinsiyet Toplam Ücretli veya yevmiyeli Kendi hesabına Ücretsiz aile işçisi Toplam Erkek Kadın Kent Kır Kaynak: TÜİK 100

11 Çocukların Çalışma Nedenine Göre Dağılımı Tablo 3: Çalışma Nedenine Göre Ekonomik Faaliyetlerde Çalışan Çocuklar (%) Yerleşim yeri ve yaş grubu Hanehalkı gelirine katkıda bulunmak Hane halkının ekonomik faaliyetlerine yardımcı olmak İş Öğrenmek Meslek sahibi olmak Ailenin isteği Kendi ihtiyaçlarını karşılamak Türkiye 41,4 28,7 15,2 6 6,8 1, ,8 48,6 5,5 12 3,1 1, ,9 19,0 20,1 3,0 8,7 2,2 Kent 45,5 10,5 25,3 4,5 11,0 3, ,2 29,1 13,9 8,9 7,6 0, ,9 5,9 28,3 3,1 11,8 3,7 Kır 37,9 43,4 7,1 7,3 3,4 0, ,2 56,1 2,3 13,1 1,4 0, ,0 33,7 10,8 2,9 5,0 0,4 Kaynak: TÜİK Diğer Tablo 3 te çocukların çalışma nedenlerinin dağılımı verilmiştir. Türkiye genelindeki çalışan çocukların % 41,4 ü hanehalkı gelirine katkıda bulunmak için çalışmaktadır. Buradan anlaşılabileceği gibi çocuklar çalışmalarına neden olarak hanehalkının düşük gelirine işaret etmişlerdir. Kent-kır ayrımında kentlerde çalışan çocukların % 45,5 i yine hanehalkı gelirine katkıda bulunmak için çalışırken, kırsal kesimde çalışan çocukların % 43,4 ü hanehalkının ekonomik faaliyetine yardımcı olmak için çalışmaktadır yaş grubundaki çalışan çocuklarda gerek Türkiye genelinde gerekse kent-kır ayrımında en yüksek oranların hanehalkı gelirine katkıda bulunmak olduğu görülmektedir. Kentlerdeki çocukların çalışmasındaki ikinci önemli neden % 25,3 ile iş öğrenmek, meslek sahibi olmak gelmektedir. Bu neden yine aile gelirinin düşüklüğünden kaynaklanmaktadır. Düşük gelirli aileye daha fazla yük olmak istemeyen çocuk, bir an önce meslek sahibi olmaya yönelmektedir Hanehalkı Büyüklüğüne Göre Çalışan Çocuklar TÜİK in 2012 yılında yayımladığı aile istatistiklerine göre ülkemizdeki toplam hanehalkı sayısı 19 milyon 842 bin 850 ve ortalama hanehalkı büyüklüğü 3,7 dir. İllere göre incelendiğinde, ortalama hanehalkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il, 7,9 kişi ile Şırnak tır. Şırnak ilini 7,4 kişi ile Hakkari, 6,6 ile Muş, 6,5 ile Siirt ve 6,4 ile Van illeri izlemektedir. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu il ise 2,8 kişi ile Çanakkale dir. Çanakkale ilini 2,9 kişi ile Balıkesir ve Eskişehir, 3 kişi ile Burdur ve Muğla izlemektedir. Söz konusu aile istatistiklerine göre; hanehalkı büyüklüğü 1-2 kişi olan hanelerin % 39,3 ü, 101

12 hanehalkı büyüklüğü 3-4 kişi olan hanelerin % 41,9 u, hanehalkı büyüklüğü 5-6 kişi olan hanelerin ise % 52 si, hanehalkı büyüklüğü 7 ve daha fazla kişi olan hanelerin ise %59,9 u hanehalkı geliri ile ihtiyaçlarını çok zor veya zor karşıladığını belirtmiştir. Tablo 4: Hanehalkı Büyüklüğüne Göre Çocuklar (Bin) Hane halkı büyüklüğü Ekonomik faaliyetlerde çalışan Ev işlerinde faaliyette bulunan Çalışmayan Toplam ve daha az Kaynak: TÜİK Tablo 4 te hanehalkı büyüklüğüne göre çocuk sayıları görülmektedir. Ülkemizdeki hanehalkı büyüklüğü ortalaması 4 ün altında olmasına rağmen çalışan çocuklara en fazla 4 ve 5 kişilik hanehalklarında rastlanmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere ülkemizde ortalama hanehalkı büyüklüğü en yüksek 5 il, yoksulluğun yaygın olarak görüldüğü doğu illerimizdir. Bu illerde ortalama hanehalkı büyüklüğü 4 ün üzerindedir. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde ailelerdeki fert sayısı arttıkça hanelerin daha fazla yoksullukla yüzleştiklerini, bunun ise yoksul ailelerin çocuklarını çalışmaya zorladığına işaret etmektedir Hanehalkı Reisi Eğitim Durumuna Göre Çalışan Çocuklar Çalışan Çocuk Sayısı ve Oranı Tablo 5: Hanehalkı Reislerinin Eğitim Durumu ve Çalışan Çocuk Sayıları ve Yüzdeleri (Bin, %) Okuma yazma bilmeyen Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen İlkokul mezunu İlköğretim ortaokul veya dengi meslek okul mezunu Genel lise ve dengi meslek okul mezunu Yüksek öğretim Toplam Çalışan Yüzde 11,3 8,0 65,6 7,8 6,4 0,9 100 Kaynak: TÜİK Çalışan çocuklar içerisinde hanehalkı reisi eğitim düzeyi ilkokul ve daha düşük olanlar %84,9 oranıyla büyük bölümü oluşturmaktadır. Bunun sebebi olarak yoksulluğun daha çok düşük eğitim seviyesine sahip ailelerde görülmesi söylenebilir. Haliyle düşük eğitim düzeyine sahip hanehalkı reisi düşük gelir elde etmekte ve bu da çocukların çalışmasına 102

13 neden olmaktadır. Tablo 3 te çalışma nedeni olarak hanehalkı gelirine katkıda bulunmak seçeneğinin yüksek çıkmasının önemli nedenlerinden birisi de budur Eğitim Durumuna Göre Çalışan Çocuklar Tablo 6: İşteki Durumuna Göre Okula Devam Eden ve Etmeyen Çocuklar (Bin, 6-17) Toplam Ekonomik işlerde çalışanlar Ev işlerinde çalışanlar Çalışmayan Okula Devam Eden Oran (%) 91,5 2,9 45,9 42,7 Okula Devam Etmeyen Oran (%) 8,5 2,9 3,3 2,3 Kaynak: TÜİK Tablo 6 ya bakıldığında çocuk nüfusunun % 91,5 inin okula devam ettiği görülmektedir. Çocuk nüfusunun % 45,9 u okula devam etmekte ve ev işlerinde çalışmakta, % 42,7 si ise sadece okula devam etmekte, ne ekonomik işlerde ne de ev işlerinde çalışmamaktadır. Okula devam eden çocukların yaklaşık % 51 ini erkek, % 49 unu kız çocuklar oluşturmaktadır. Tablo 7: Cinsiyet, Yerleşim Yeri ve Yaş Grubuna Göre Okula Devam Etmeme Nedenlerinin Dağılımı (%) Yerleşim Yeri, Cinsiyet ve Yaş Grubu Süreğen bir hastalığının olması Okul olmaması veya çok uzak olması Okul masraflarını karşılayamama Ailenin okula gitmesine izin vermemesi Okula ilgi duymaması / Derslerde başarısız olması Okula gitmenin yararına inanması Okula gitmek yerine meslek öğrenmek istemesi Bir işte çalışmak zorunda olması ÜAİ olarak çalışmak zorunda olması Hane halkı fertlerine ev işlerinde yardım etmek zorunda olması Yaşının küçük olması Diğer Toplam 10,6 3,9 19,6 9,2 32,2 9,1 1,7 2,2 1,1 1,5 2,7 6,2 Kent 12,7 1,6 15 5,9 37,6 8,6 2,2 3,1 0,2 1,1 3,4 8,6 Kır 8,6 6, ,1 27,2 9,6 1,4 1,2 2,1 1,7 2 3,9 Erkek 12,1 2,7 17,4 2 41,3 9,2 2,7 3,3 0,7 3,2 5,4 Kadın 9,3 5,1 21,7 15,8 23,8 9,1 0,7 0,9 1,5 2,8 2, ,6 4,7 20 8,4 11,9 10,3 0,6 1 1, , ,8 3,7 19,3 9,4 38,9 8,6 2 2,5 1 1,6 6,2 Kaynak: TÜİK 103

14 Tablo 7 de çocukların okula devam etmeme nedenlerine bakıldığında, okula ilgi duymama/derslerde başarısız olma nedeninin ön plana çıktığı görülmektedir. Söz konusu nedenin yüksek çıkmasının altında, çocuğun öğrenim sürecinde katlanmak zorunda olduğu sıkıntılar olduğu söylenebilir. Bazı durumlarda çalışma yoluyla önemsenmek ve gelir sahibi olmanın verdiği güç çocuklar açısından çalışmanın cazibesini artırmakta, okula olan ilgiyi azaltmaktadır. Gerek Türkiye genelinde gerekse kent-kır ayrımında ikinci en önemli okula devam etmeme nedeninin okul masraflarını karşılayamama olduğu görülmektedir. Burada yoksulluğun etkisi ön plana çıkmaktadır. Türkiye genelindeki çocukların % 19,6 sı okul masraflarını karşılayamadığı için okula devam edememektedir. Kırsal kesimde söz konusu oran % 24 e çıkmaktadır Çocuk İşçiliğine Neden Olan Diğer Nedenler Çocuk işçiliğinin temelinde öncelikle yoksulluk olmak üzere istihdam imkanlarının kısıtlılığı, eğitim sistemindeki aksaklıklar, kırdan kente göç, yeterli toplumsal bilincin oluşmaması ve hukuki düzenlemelerin yetersizliği gibi bir çok sosyal ve ekonomik neden bulunmaktadır. Aslında incelenecek bu faktörler yoksulluğun ya nedeni ya da sonucu olarak sürekli karşılaşılan kavramlardır. Yani çocuk işçiliğinin esas nedeni yoksulluk olurken diğer çocuk işçiliğine neden olan faktörler yoksulluğun itici kuvvetleri olarak bu süreci kısır bir döngüye çevirmektedirler İşsizlik İşsizlik çocukların küçük yaşlarda işgücü piyasalarında yer almalarına yol açan bir ekonomik göstergeyi oluşturmaktadır. Haneye mensup olan yetişkinler, düzenli iş ve gelirden yoksun oldukları oranda, geçinebilmek için tüm kaynaklarını harekete geçirmek zorunda kalmaktadırlar (Tunçcan, 2000:479). Çalışan çocuklar esas itibariyle babalarının işsiz olduğu, toplumsal üretime katılmadığı dönemde devreye girmektedirler. Babanın işsizliği, çocuğunu emek piyasasına girmeye zorladığı görülmektedir (Ekin, 2000:260). İşsizliğin bir sonucu olarak ortaya çıkan çocuk işgücü aynı zamanda işsizliğin bir nedeni de olabilmektedir. Azgelişmiş ülkelerde yetişkinler arasında yaygın olarak görülen işsizlik her türlü iş mevzuatının işlemez hale gelmesine ve iş piyasasının örgütlenememesine neden olmaktadır. Örgütsüzlüğün ve yasadışılığın hakim olduğu iş piyasasında milyonlarca erişkin işsiz yanında yedek işgücü deposu olan çocukların da işgücü piyasasına dahil edilmeleri, erişkinlerin iş imkanlarını azalttığı gibi ücret düzeylerini de azaltmaktadır. Dolayısıyla çocuk işgücü, kendisini yaratan yoksulluğu ve işsizliği tekrar besler hale gelmektedir (Urhan, 1996:49). 104

15 Tablo 8: İşsiz Sayısı ve İşsizlik Oranları (Bin, %) Kasım dönemi İşsiz Sayısı İşsizlik Oranı Kaynak: TÜİK ,9 9,1 9,2 9,9 Ülkemizde yılları arasında %7-8 lerde seyretmiş olan işsizlik oranı; 2000 sonu ve 2001 başlarında yaşanan ekonomik krizle birlikte % 10 unun üzerine çıkmış olup, 2013 yılı Kasım döneminde %9,9 a gerilemesine rağmen halen yüksek seviyesini korumaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığının deri işkolunda çalışan çocuklarla ilgili yaptığı araştırmada; çalışan çocukların %91 inin annesinin, %44 ünün babasının işsiz olduğu tespit edilmiştir. Görüldüğü üzere, hanehalkı yetişkinlerinin işsiz olması veya düzenli gelire sahip olmaması, çocuk işçiliğini büyük ölçüde etkilemektedir (Günöz, 2007:14). Dar gelirli ailelerde yetişkinlerin işsizliği, zorunlu olarak ailenin yaşamını devam ettirebilmesi için hanedeki küçükleri, kayıtdışı sektöre çalışmaya itmektedir Eğitim İle İlgili Nedenler Çocukların çalıştırılmasının önemli bir nedeni de ülkenin eğitim olanaklarının sınırlı olmasıdır. Eğitime ilişkin altyapının yeterince gelişememiş olması ve çocukların eğitim hizmetlerinden yararlanmasını engelleyen etkenler sonucu, eğitim sistemine dahil olamayan çocuklar, ya çalışma yaşamına girmekte ya da işsiz kalmaktadır (İlik, Türkmen, 1994:5). Gayrisafi Yurt İçi Hasıla içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine ayrılan pay ülkemizde gelişmiş ülkelere oranla düşük düzeydedir. Türkiye de eğitim sistemi ağırlıklı olarak devlet okullarına dayanmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı istatistiklerine göre 2012 yılında özel okulların oranı ilkokul seviyesinde %3,4, ortaokul seviyesinde ise %5,6 dır. Bu nedenle eğitimin kalitesi için devletin eğitim için ayıracağı pay büyük önem arz etmektedir yılında Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu ve üniversite bütçeleri toplamıyla birlikte Gayrisafi Yurt İçi Hasıla içerisinde eğitime ayrılan pay %3 civarındayken, 2013 yılında %4 e yükselmiştir. Diğer yandan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin büyük bölümü personel harcamalarına gitmektedir yılında personel giderlerine ayrılan pay %53 olmuştur. Eğitimin kalitesinin artırılması ve çocukların çalışma yaşamından çekilerek eğitime dahil edilebilmesi noktasında eğitime ayrılan payın önemi büyüktür. TÜİK Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre, 2012 yılında işsizlik oranı, okuma-yazma bilmeyenlerde %3,9, lise altı eğitimlilerde % 8,7, lise mezunlarında %11,8, mesleki ve teknik lise mezunlarında %10,1, yükseköğretim mezunlarında yine %10,1 olarak gerçek- 105

16 leşmiştir. Eğitimli insanlar arasında işsizlik oranının eğitimsizlere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu durumda, gelir düzeyi düşük olan aileler için, çocuklarının okumuş işsiz olmaktansa vasıfsız işsiz olarak hayata atılmaları ve bir an önce gelir getirmeleri daha önemli hale gelmektedir Göç ve Buna Bağlı Nedenler Ülkemizde doğu illerinden batı illerine yoğun bir göç süreci yaşanmaktadır. Göçle kente gelen kişiler, daha önce çoğunlukla tarım sektöründe istihdam edildiklerinden, kentsel işgücü piyasasının aradığı özellikleri taşımamaktadır. Bu nedenle bu kişiler kentte iş bulamamakta, aileler ise yaşamlarını devam ettirebilmek amacıyla çocuklarını çalışma hayatına itmek zorunda kalmaktadır. Göçün oluşturduğu en büyük sorun, kentlerde aşırı nüfus yığılmasının ortaya çıkmasıdır. Kente göç eden nüfusun eğitim düzeyinin çok düşük olması, bu bireylerin vasıfsız işgücü olmalarına neden olmaktadır. Geçici işlerden sağlanan gelirin düzenli olmayışı, ailelerin çocuklarını küçük yaşlarda, bazen okulla bir arada bazen de okuldan alarak bilgi-beceri gerektirmeyen herhangi bir işte çalıştırmalarına yöneltebilmektedir (Kurnaz, 2009:46) Geleneksel Bakış Açısı Ülkemizde çocuk işçiliğinin yaygın olmasının sebepleri arasında toplumun geleneksel bakış açısı da yer almaktadır. Leibenstein in Doğurganlığın Ekonomik Teorisi ne göre, çocuğun aileye üç faydası vardır. Bunlardan birincisi çocuğun üretim aracı olarak faydası, ikincisi sosyal güvenlik aracı olarak faydası, üçüncüsü ise çocuğun bir neşe kaynağı olarak faydasıdır. Birinci fayda ekonomik, ikinci fayda hem ekonomik hem sosyal, üçüncüsü ise psikolojik türde özelliğe sahiptir. Ailede gelir düzeyi düştükçe, çocuğun faydası daha çok ekonomik açıdan değerlendirilmektedir. Düşük gelirli aileler, çocuğu bir üretim aracı olarak görmekte, onu bir sosyal güvenlik aracı olarak kabul etmektedir. Ailede gelir düzeyi arttıkça, çocuğun o aile için ekonomik bir fayda aracı olmaktan çok psikolojik bir doyum aracı olma özelliği ortaya çıkmaktadır (Kahramanoğlu, 1996:139). Türkiye de yapılan araştırmalarda, ailelerin büyük bir kısmının çocuğa ekonomik açıdan değer verdiği görülmektedir. Kırsal kültürde çocuk, yetişkin rolünü çok erken yaşlarda üstlenmektedir. Kız çocukları, anne tarlada çalıştığı için ev işlerini ve kardeşlerinin bakımını üstlenirken, erkek çocuklar hayvanların otlatılması, tarlada yetişkinlere yardım etme gibi işleri yapmaktadır. Çocuk ücretsiz aile işçisi olarak çalışmakta, toplum da bu yapıyı normal karşılamakta ve kültürel bir değer olarak benimsemektedir. Göç sonrasında kentsel alanda yaşatılan bu geleneksel kültür açısından, çocuğun evde ya da tarlada ücretsiz aile işçisi olarak çalıştırılmasıyla, herhangi bir işyerinde ücret karşılığı çalıştırılması arasında herhangi bir fark yoktur. Hatta çalışma yaşamında ücretli olarak yer alması ailesine parasal katkı sağladığı için daha çok kabul görmektedir (Şişman, 2003:9-10). 106

17 Diğer taraftan ülkemizde özellikle de kırsal alandan gelen ailelerde kadınların çalışma yaşamında yer alması genellikle kabul edilemez olduğundan öncelikle baba ve erkek çocuklar çalışma hayatına girmekte, gereksinim duyulursa da kız çocuklarının çalışması ön plana çıkabilmektedir (Şişman, 2003:9). Eğitim ve gelir düzeyi düşük olan aileler çocuklarını okula göndermenin kısa veya uzun vadede maddi ve ekonomik bir yarar sağlamayacağına inanmaktadırlar. Eğitim ve gelir düzeyi yüksek olan aileler ise çocuklarının okula devam ederek iyi bir iş, meslek ve gelecek sahibi olabileceklerine inanmaktadırlar. Bu bakımdan ebeveynlerin eğitim düzeyi, çocuk istihdamını önemli ölçüde etkilemektedir Mevzuat Eksiklikleri ve Denetim Yetersizlikleri Dünyadaki gelişmiş ülkelerin çoğunluğunda 18 yaşın altındaki çalışanlar ekonomik anlamda büyük bir öneme sahiptirler. Bununla birlikte hiçbir ülke tam anlamıyla bu genç potansiyeli fiziksel, sosyal veya ekonomik tehlikelerden korumayı başarabilmiş değildir. Yasa dışı çocuk işgücü bu durumun fiiliyata dökülmesinin somut örneklerindendir. Bu konuda çok az ülke gereken tedbir ve önlemleri alabilmiş ancak yapılması gereken birçok şey halihazırda beklemektedir (Dorman, 200:1). Çocuklar ruhsal ve bedensel gelişimlerini devam ettirmekte oldukları için, çalışıp ekonomik kazanç sağlama gibi ciddi bir konuda kendi başlarına ve bağımsız olarak sağlıklı karar verebilme yetisinden mahrumdurlar. İstismara çok açık olan konumları, kamu ve toplumsal örgütlerin dikkatini çekmiş ve bu konuda tanımsal ve yasal düzenlemeler getirilmiştir (Acaroğlu, 2010:24). Çocuk işgücüne karşı yasaları bulunan endüstrileşmiş ülkelerin bazılarında, yaşı nedeniyle çalışması legal olmayan birçok çocuğun sağlıklı olmayan koşullarda ve kayıtdışı işyerlerinde çalışıyor olduklarına rastlanmıştır. Bu çocukların yaşlarının gerektirdiği bilinç seviyelerinden kaynaklı olarak yasal haklarının farkında olmamaları ve uygun olmayan şartlarda geleceklerini riske sokarak çalışmaları son derece üzücü bir durumdur. Daha da kötüsü bu çocukların ailelerinin de durumdan habersiz olduklarıdır. İşe başlamış bulunan çocukları çocuk işgücünün olumsuz yanları konusunda bilgilendirmek ve onlara eğitim vermek bu işi çok daha öncesinden yapmaya kıyasla önemli derecede eksik ve yetersiz kalmaktadır. Okula devam edip de çalışan çocuklar için bu durumdan kurtuluşun bir yolu okullarda verilecek sağlık eğitimi programları ve rehberlik hizmeti olabilmektedir. Devletlerin okullarda verilecek sağlık ve rehberlik hizmetlerini teşvik etmesi kritik öneme sahip bir konudur. Hatta yasaları da devreye sokarak bu hizmetlerin sağlanması gereklik arz edebilir (Acaroğlu, 2010:25). Ülkemizde çalışma hayatını düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu ve bu kanuna göre hazırlanan yönetmelikler, uluslararası mevzuat ve normlarla uyum içerisindedir. Mevzuatla ilgili en önemli sıkıntı, tarım sektöründe işgücünün denetiminin, ancak 50 den fazla, daimi statüde, tam zamanlı işçi çalıştıran işyerlerinde yapılabilmesidir. Dolayısıyla 50 den daha az işçi çalıştıran tarım işletmelerinde işgücünün denetimi mümkün değildir. Türkiye de tarım sektöründe çalışanların büyük çoğunluğu küçük tarım işletmelerinde istihdam edil- 107

18 mektedir. Bu nedenle çocukların çalışma koşulları yönünden önemli risklere sahip tarım sektöründe, mesleki konularla ilgili önlemleri almak neredeyse imkansız hale gelmektedir. Her ne kadar mevzuatımız uluslararası mevzuat ve normlarla uyum içerisinde olsa da farklı sonuçlar doğurabilmektedir. Küçük yaştaki çocuğun, kanunlarca çalışmasının yasaklanması, ailelerin çocuklarını sokakta çalıştırmaya başlamasına neden olmuştur (Konanç, 1992:6). Çocukların yaygın olarak istihdam edildikleri küçük işletmeler, tarım ve sokakta yürütülen işler ve ev hizmetlerinin İş Kanununun kapsamı dışında olması yanında, kapsamda olan işyerlerinin denetiminin etkin olarak yapılamaması, cezai müeyyidelerin yetersizliği mevzuat ve denetim alanındaki ciddi sorunlardır (Avşar, vd., 2012:12) İşverenlerin Talebi İşverenler tarafından çocuk işçiliğine yönelik talep, çocuk işçiliğinin bir başka nedenidir. Piyasa şartları, ekonomik ve mali sıkıntılar, bazı işverenler tarafından çocukların ucuz ve uysal işgücü olarak görülmesi ve bu konuda yeterli bilince sahip olmaması, küçük işletmelerin ekonomik ve teknik imkanlarının yetersiz oluşu, bazı ailelerin ise çocuklarının meslek sahibi olabilmesi için işverenlerden talepleri gibi etkenler, işverenlerin çocuk işgücünü talep etmelerine neden olmaktadır. Ayrıca çocukların fiziksel özelliklerinden kaynaklanan bazı becerileri, çocuk işgücü talebini doğuran en önemli nedenler arasındadır. Özellikle el dokuması halı üretiminde çocukların kıvraklığı, bu sektörde çocuk işgücü talebinin yoğunlaşmasına neden olmaktadır (Çolak, 1998:60) li yılların başından itibaren gelişmekte olan ülkelerin sanayileşme stratejisini benimsemesi nedeniyle bu ülkeler, kendi aralarındaki rekabette üstünlük sağlayabilmek amacıyla işgücü maliyetlerini düşürme ihtiyacı hissetmişlerdir. Özellikle emek yoğun sektörlerde çocuk işgücü kullanımının artmasına neden olan bu oluşum kimi zaman çocuk işgücü istihdam etmenin yanında bir istismar aracı haline gelmektedir (Çolak, 1998:63-64). İşverenler yetişkin işçilere oranla daha düşük ücret ödedikleri çocuk işçileri, emirlerine kolayca baş eğdikleri ve uysallıkları yüzünden alabildiğince çalıştırmayı yeğlemektedirler. Ekonomik durum kötüye gittiğinde çocuk işçilerin işten çıkarılmasında çok fazla sorun yaşanmaktadır. Yasa dışı yollardan çalıştıkları için şikayette bulunamamaları, işverenlerin bu çocukları çalıştırmasında etkili olmaktadır. Sonuç Yoksulluk çocuk işçiliğinin hem nedeni hem de sonucudur. Ailelerin yeterli bütçeye sahip olmamaları ve ekonomik güçlükler, ailelerin çocuklarını çalışmaya itmelerine neden olmaktadır. Çocukların çalışma hayatına dahil olması bazen eğitim hayatından tamamen 108

19 koparak bazen ise hem okul hayatını hem de çalışma hayatını birlikte yürütmeleri ile söz konusu olabilmektedir. Ancak her iki durumda da çocuklar sahip olmaları gereken bilgi donanımından uzak kalmaları nedeniyle kendilerini belki de hayat boyu yaşayacakları bir kısır döngünün içerisinde bulmaktadırlar. Yapılan araştırmalar ve istatistikler çocukların çalışmasında, okul bağlarının zayıflaması ve eğitim olanaklarından yoksun kalmaları ile gelecekte yoksul hane bireyleri ve yoksul hane reisleri olmaları arasında güçlü ilişkiler bulunduğuna işaret etmektedir. Eğitim ve okul, çocuk işçiliğini sona erdirmede en etkili araçlardan birisidir. Hem temel eğitim hem de mesleki eğitim yaygınlaştırılmalıdır. Eğitimin doğrudan ve dolaylı maliyetleri, yoksul ailelerin de katlanabileceği duruma getirilmeli, eğitimin kalitesi yükseltilmeli ve gelecekte istihdam olanağı sağlar duruma getirilmelidir. Çocuk yoksulluğunun azaltılmasında işsiz ebeveynlerin istihdam edilmesini sağlamak önemli adımlardandır. Düzenli bir işe sahip olmak ebeveynlerin çocuklarına sunacağı imkanları arttıran önemli bir unsurdur. Yoksulluğun bir sonucu olarak ortaya çıkan çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılması amacıyla kırsal kesimden kentlere göç eden ailelerin kent yaşamına uyum sağlamaları için ekonomik açıdan desteklenmeleri kadar yeterli bilinç seviyesine ulaştırılmaları ve sosyal yönden desteklenmeleri de önem arz etmektedir. Çocuk işçiliği özellikle tek bir nedenin doğurduğu bir olgu değildir. Bununla birlikte, çocuk işçiliğinin kuşaklar arası bir kısır döngüye dönüşmemesi noktasında ve çocuk işçiliğinin yok edilmesi bakımından yoksullukla mücadele son derece önemlidir. Çocukların çalışma hayatına dahil olmalarının zorunluluk olmaktan çıkarılması, işsizlik, yoksulluk, ailelerin eğitimsizliği ve geleneksel bakış açısı, plansız göç ve sağlıksız kentleşme, eğitim sistemindeki sorunlarla mücadeleyi de kapsayan kalkınma politikaları ile birlikte yürütüldüğü takdirde daha mümkün görünmektedir. Son olarak, UNICEF şunu savunmaktadır; İşgücü piyasalarının koşullarının ve değişikliklerinin gücü kabul edilse de,.çocuk yoksulluğu oranlarını aşağı çekmek hükümetin yapabileceği bir şeydir. 109

20 110 Kaynakça ACAROĞLU, Hakan (2010) Türkiye de Çocuk İşgücüne İnsan Sermayesi Açısından Bir Yaklaşım: Yoksulluk Çocuk İşgücü ve İnsan Sermayesi Döngüsü Doktora Tezi, T.C. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı. AKTAN, C.C., VURAL, İ.Y. (2002) Yoksulluk: Terminoloji, Temel Kavramlar ve Ölçüm Yöntemleri, Yoksullukla Mücadele Stratejileri içinde, Editör Coşkun Can Aktan, Hak-İş Konfederasyonu Yayını, Ankara. AVŞAR, Zakir, ÖĞÜTOĞULLARI Eren (2012) Çocuk İşçiliği ve Çocuk İşçiliği ile Mücadele Stratejileri Sosyal Güvenlik Dergisi, 2012/1, ss BULUTAY, Tuncer (1995) Türkiye de Çalışan Çocuklar, DIE ve ILO, Ankara. COŞKUN, M.Nejat (2012) Türkiye de Yoksulluk: Bölgesel Farklılıklar ve Yoksulluğun Profili Türkiye Ekonomi Kurumu Tartışma Metni, Ağustos 2012/59. ÇOLAK, Ö. F. (1998) Küreselleşme, Beşeri Sermaye ve Çocuk İşgücü, Ankara: ILO ve Tisk Yayını. DORMAN, P. (2001) Child Labour In The Developed Economies Geneva: ILO/IPEC Working Paper, International Labour Office International Programme on the Elimination of Child Labour. DURGUN, Özlem (2011) Türkiye de Yoksulluk Ve Çocuk Yoksulluğu Üzerine Bir İnceleme Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi, Cilt: VI Sayı: I, ss EKİN, Nusret (2000) Türkiye de Yapay İstihdam ve İstihdam Politikaları, ITO Yayını, İstanbul. GÜNÖZ, Mustafa (2007) Türkiye de Çocuk İşçiliği Sorunu ve Çözüm Önerileri Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Uzmanlık Tezi, Ankara. ILO (1973), İstihdama Kabulde Asgari Yaşa İlişkin 138 Nolu Sözleşme, (Erişim tarihi: ) ISLAM, Rizwanul (2004) The nexus of economic growth, employment and poverty reductio: An emprical analysis, Issues in Employment and Poverty, Discussion Paper:13, UNDP International Labor Office, Geneva. İLİK, Bülent/TÜRKMEN Zeynep (1994), İstanbul Sokaklarında Çalışan Çocuklar Araştırma Projesi Dokümanı, Ankara: UÇÖ Ankara Bürosu Yayını. KAHRAMANOĞLU Ertan (1996) Türkiye de Çalışan Çocuklar Sorunu ve Çözüm Yolları, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu ve FriedrichNauman Vakfı Yayını, Ankara. KALE, Hüseyin Tancan (2007) Bölgesel Yoksulluk ve Farklılaştırılmış Politika Önerileri Yüksek Lisans Tezi, Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı, Hatay.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI NIN GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK VE YOKSULLUK SORUNUNA YAKLAŞIMI (SEKİZİNCİ

Detaylı

Kadın işçiler. Dr. Nilay ETİLER Kocaeli Üniversitesi

Kadın işçiler. Dr. Nilay ETİLER Kocaeli Üniversitesi Kadın işçiler Dr. Nilay ETİLER Kocaeli Üniversitesi Toplumsal cinsiyete dayalı işbölümü İkincil konum Hizmet ve bakım ağırlıklı işler Doğurganlık özelliği Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporu 124. sırada

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2010 Yılı Gençlerin İşsizlik ve İstihdam İstatistikleri İstatistik Kurumu (TÜİK) Hanehalkı İşgücü İstatistikleri veri tabanı 2010 yılı sonuçlarına göre ülkemizde gençlerin

Detaylı

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı DEĞERLENDİRMENOTU Nisan2011 N201127 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Ayşegül Dinççağ 1 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri Hasan Çağlayan Dündar 2 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri 2008 Krizinin

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2006 Yılı Çocuk İşgücü İstatistikleri İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından periyodik olarak gerçekleştirilmekte olan Hanehalkı İşgücü Anketine, modüler bir uygulama olarak

Detaylı

İkinci Öğretim. Küreselleşme ve Yoksulluk

İkinci Öğretim. Küreselleşme ve Yoksulluk İkinci Öğretim Küreselleşme ve Yoksulluk Küreselleşme, özellikle 1980 li yılların sonları ve 1990 lı yılların başlarından itibaren dünyada yaygın olarak kullanılan çok boyutlu bir kavramdır. Küreselleşmenin

Detaylı

Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Açısından Türkiye de Çalışma Yaşamında Kadınların Durumu

Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Açısından Türkiye de Çalışma Yaşamında Kadınların Durumu Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Açısından Türkiye de Çalışma Yaşamında Kadınların Durumu Prof.Dr. Gülay Toksöz A.Ü. SBF Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü BKH Hedef 3: Cinsiyet Eşitliği ve Kadınların

Detaylı

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor.

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor. Ekonomi İyileşiyor, İşsizlik Artıyor Hande UZUNOĞLU Şubat ayında Türkiye İstatistik Kurumu nun yayınladığı hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarının ardından işsizlik yine Türkiye nin gündemine yerleşti.

Detaylı

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş ) Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; ülkelerin kalkınmasında, ülkenin dünyadaki etki alanını genişletmesinde potansiyel bir güç olarak önemli bir faktördür. Nüfusun potansiyel gücü, nüfus miktarı

Detaylı

Araştırma Notu 15/176

Araştırma Notu 15/176 Araştırma Notu 15/176 3 Şubat 2015 57 BİN ÇOCUK HAFTADA 40 SAATTEN UZUN ÇALIŞIYOR Gökçe Uysal, Melike Kökkızıl ** Yönetici Özeti 2012 Çocuk İşgücü Anketi verileri Türkiye'de 292 bin çocuğun hala ekonomik

Detaylı

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II ÇALIŞMA EKONOMİSİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ.

Detaylı

ENEL HİZMETLER İŞÇİLERİ SE

ENEL HİZMETLER İŞÇİLERİ SE .. DISK. TÜRKİYE GEN EL HİZMETL ER İŞÇİLERİ SEN DİKASI EMEK ARAŞTIRMA RAPORU: TÜRKİYE DE KADINLAR ve KADIN EMEĞİ (Mart-2018) Bu çalışmayı, 8 Mart ı yaratan bize armağan eden ve hayatın her alanında mücadele

Detaylı

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1 İşgücü Piyasasında Gelişmeler: 04-06 Döneminde lar ve lerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? KEİG Platformu Türkiye de kadınların işgücüne ve istihdama katılım oranları benzer gelişmişlik seviyesindeki

Detaylı

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM Uzman Melisa KORKMAZ TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM Eğitimde Genel Görünüm Günümüz küresel rekabet ortamında bilgi ve bilgi teknolojileri giderek önem kazanmakta, ülkeler her geçen gün hızla gelişen teknoloji

Detaylı

Yoksulluk Sınırı Nasıl Hesaplanır?

Yoksulluk Sınırı Nasıl Hesaplanır? B i r l i k t e Ö ğ r e n e l i m Yoksulluk Sınırı Nasıl Hesaplanır? Mahmut S. YARDIM 1 Yoksulluğun çok boyutlu bir olgu olması, tanımlanmasında ve ölçülmesinde farklı yaklaşımların kullanılmasına yol

Detaylı

Araştırma Notu 17/212

Araştırma Notu 17/212 Araştırma Notu 17/212 18 Mayıs 2017 15-19 YAŞ ARASINDAKİ 850 BİN GENÇ NE İŞGÜCÜNDE NE EĞİTİMDE Gökçe Uysal * ve Selin Köksal ** Yönetici Özeti 2014 ve 2015 Hanehalkı İşgücü Anketi verileri kullanılarak

Detaylı

Türkiye de Kadın İşgücünün Durumu: Kocaeli Örneği

Türkiye de Kadın İşgücünün Durumu: Kocaeli Örneği T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KADIN CALISMALARI ANABİLİM DALI Türkiye de Kadın İşgücünün Durumu: Kocaeli Örneği Yüksek Lisans Bitirme Projesi Derya Demirdizen Proje Danışmanı Prof.

Detaylı

Araştırma Notu 14/163

Araştırma Notu 14/163 g Araştırma Notu 14/163 7 Mart 2014 REİSİ KADIN OLAN HER DÖRT HANEDEN BİRİ YOKSUL Gökçe Uysal * ve Mine Durmaz ** Yönetici özeti Gerek toplumsal cinsiyet eşitliği gerekse gelecek nesillerin fırsat eşitliği

Detaylı

TÜİK in YOKSULLUK ANALİZLERİ ÜZERİNE

TÜİK in YOKSULLUK ANALİZLERİ ÜZERİNE Yıl: 24 Sayı:87 Nisan 2010 9 Güncel TÜİK in YOKSULLUK ANALİZLERİ ÜZERİNE Sıddık Ensari TÜİK periyodik olarak 2002 yılından beri düzenli bir şekilde yaptığı Hanehalkı Bütçe Anketleri sonuçlarını esas alan

Detaylı

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi Erkek nüfus için, doğuşta beklenen yaşam süreleri 2000-2009 yılları arasında incelendiğinde 2000 yılında 68,1 yıl olan beklenen yaşam süresi 2001-2007

Detaylı

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR? YEREL KALKINMA POLİTİKALARINDA FARKLI PERSPEKTİFLER TRC2 BÖLGESİ ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR? BÖLGESEL GELIŞME ULUSAL STRATEJISI BGUS Mekansal Gelişme Haritası

Detaylı

KALKINMANIN SÜREKLİLİĞİ KALİTELİ BEŞERİ SERMAYE İLE MÜMKÜN

KALKINMANIN SÜREKLİLİĞİ KALİTELİ BEŞERİ SERMAYE İLE MÜMKÜN 2016 TEMMUZ AĞUSTOS - SEKTÖREL KALKINMANIN SÜREKLİLİĞİ KALİTELİ BEŞERİ SERMAYE İLE MÜMKÜN Bilişim teknolojilerinin ucuzlaması ve yaygınlaşması bilgi akışını hızlandırdı. Bunun sonucunda da yoğun bilgi

Detaylı

ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI. Yönetici Özeti

ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI. Yönetici Özeti Araştırma Notu 09/60 25.12.2009 ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI Seyfettin Gürsel *, Gökçe Uysal-Kolaşin ** ve Onur Altındağ *** Yönetici Özeti Bu araştırma notunda anadili Türkçe ve Kürtçe olan

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2011 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2011 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2011 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2011 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2014 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2014 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI 08/05/2015 D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2014 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2014 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına

Detaylı

81 İl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi Ülker Şener & Hülya Demirdirek

81 İl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi Ülker Şener & Hülya Demirdirek 81 İl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi Ülker Şener & Hülya Demirdirek TEPAV, 2014 2 Neden bu çalışmaya ihtiyaç duyduk? Kadınların durumunu il düzeyinde ortaya koyacak cinsiyete duyarlı verinin

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2012 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2012 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2012 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2012 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2017 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2017 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2017 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2017 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2013 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2013 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2013 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2013 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2008 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2008 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2008 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2008 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke!

Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke! Türkiye de İnsanlar Zaman Yoksulu, Kadınlar Daha da Yoksul 1 KEİG Platformu 3 Ocak 2019 Zaman kullanımı ile ilgili karşılaştırmalı istatistiklere bakıldığında, Türkiye özel bir konuma sahip. İstihdamda

Detaylı

Araştırma Notu 17/206

Araştırma Notu 17/206 Araştırma Notu 17/206 7 Mart 2017 REİSİ KADIN OLAN HANELERDE YOKSUNLUK ARTIYOR Gökçe Uysal * ve Selin Köksal ** Yönetici özeti Gerek toplumsal cinsiyet eşitliği gerekse gelecek nesillerin fırsat eşitliği

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2006 NÜFUS VE KONUT SAYIM SONUÇLARINA GÖRE REVİZE EDİLMİŞ EKİM 2004 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI.

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2006 NÜFUS VE KONUT SAYIM SONUÇLARINA GÖRE REVİZE EDİLMİŞ EKİM 2004 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI. 15/02/2008 D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2006 NÜFUS VE KONUT SAYIM SONUÇLARINA GÖRE REVİZE EDİLMİŞ EKİM 2004 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI. Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2006 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2006 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2006 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Türkiye İstatistik Kurumu nun teknik katkılarıyla, Ekim 2006 tarihinde

Detaylı

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017 ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017 Dezavantajlı gruplar; işe giriş veya çalışma hayatına devam etmede zorluklarla

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 2 İŞGÜCÜNE

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2016 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2016 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2016 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2016 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

Yoksulluk Analizi: Türkiye, Kent ve Kır

Yoksulluk Analizi: Türkiye, Kent ve Kır Yoksulluk Analizi: Türkiye, Kent ve Kır Mehmet Arif ŞAHINLI1 arif.sahinli@tuik.gov.tr Ahmet ÖZÇELIK2 aozcelik@agri.ankara.edu.tr 1Dr., Türkiye İstatistik Kurumu Eğitim ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü 2Prof.

Detaylı

Araştırma Notu 16/191

Araştırma Notu 16/191 Araştırma Notu 16/191 7 Mart 2016 REİSİ KADIN OLAN 1,2 MİLYON HANE YOKSUNLUK İÇİNDE YAŞIYOR Gökçe Uysal * ve Mine Durmaz ** Yönetici özeti Gerek toplumsal cinsiyet eşitliği gerekse gelecek nesillerin fırsat

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2015 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2015 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2015 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2015 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

İŞGÜCÜ VE İSTİHDAM Demografik Fırsat Penceresi

İŞGÜCÜ VE İSTİHDAM Demografik Fırsat Penceresi İŞGÜCÜ VE İSTİHDAM 1. Dünya Çalışma Örgütü nün 213 yılında yayınladığı Global İstihdam Trendleri -213 verilerine göre; 212 yılında dünya genelinde toplam işsiz sayısı 197 milyonu bulmuş ve projeksiyonlara

Detaylı

KAYITDIŞI İSTİHDAM RAPORU

KAYITDIŞI İSTİHDAM RAPORU 1 KAYITDIŞI İSTİHDAM RAPORU (Kasım, 2017) Türkiye de 1980 de 24 Ocak Kararları ve 12 Eylül Darbesi ile uygulamaya konulan neoliberal ekonomi politikaları dışa açık büyüme modelini ve uluslararası rekabeti

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2007 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2007 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2007 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2007 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2010 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2010 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI 11 MART 2011 D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2010 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2010 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi

Detaylı

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı Türkiye de işsizler artık daha yaşlı Esen Çağlar, Ozan Acar, Haki Pamuk Mart 2007 2001 krizinden günümüze Türkiye ekonomisinde iki önemli yapı değişikliği birlikte yaşanmıştır. Bir yandan makroekonomik

Detaylı

SOSYAL POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF

SOSYAL POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SOSYAL POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2005 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2005 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2005 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Türkiye İstatistik Kurumu nun teknik katkılarıyla, Ekim 2005 tarihinde uygulanan

Detaylı

Araştırma Notu 18/229

Araştırma Notu 18/229 Araştırma Notu 18/229 18 Mayıs 2018 15-19 YAŞ ARASINDAKİ 700 BİN GENÇ NE İŞGÜCÜNDE NE EĞİTİMDE Gökçe Uysal * ve Yazgı Genç ** Yönetici Özeti 2012-2016 dönemine ait Hanehalkı İşgücü Anketi verileri kullanılarak

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2009 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2009 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2009 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2009 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Hamit BİRTANE Uzman Mart 2012 TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Günümüz ekonomilerinin en büyük sorunlarından biri olan

Detaylı

Araştırma Notu 13/159

Araştırma Notu 13/159 Araştırma Notu 13/159 27 Aralık 2013 1,4 MİLYON GENÇ NE OKULDA NE İŞTE Seyfettin Gürsel, Gökçe Uysal-Kolaşin ve Melike Kökkızıl Yönetici Özeti TÜİK tarafından açıklanan Hanehalkı İşgücü Anketi 2012 verilerine

Detaylı

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar Lütfi ĠNCĠROĞLU Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdür Yardımcısı GiriĢ Nüfusunun yarısı kadın olan ülkemizde, kadınların işgücü piyasasına

Detaylı

İSTİHDAM VE İŞGÜCÜ PİYASASI RAPORU

İSTİHDAM VE İŞGÜCÜ PİYASASI RAPORU İSTİHDAM VE İŞGÜCÜ PİYASASI RAPORU Erhan DEMİRCAN Kasım, 12 Diyarbakır İçindekiler 1. TÜRKİYE'DE İŞGÜCÜ PİYASALARI, İSTİHDAM VE İŞSİZLİK... 6 1.1.Türkiye de İşgücüne Katılım... 7 1.1.1. Türkiye'de İşgücünün

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran EKONOMİK GELİŞMELER Haziran - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - HAZİRAN 2009 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN

Detaylı

KADINLARIN ÇALIŞMA YAŞAMINDA KORUNMALARI Kadınların toplumsal yaşam ile iş ilişkileri ve çalışma yaşamında korunması arasında yakın bir ilişki

KADINLARIN ÇALIŞMA YAŞAMINDA KORUNMALARI Kadınların toplumsal yaşam ile iş ilişkileri ve çalışma yaşamında korunması arasında yakın bir ilişki KADINLARIN ÇALIŞMA YAŞAMINDA KORUNMALARI Kadınların toplumsal yaşam ile iş ilişkileri ve çalışma yaşamında korunması arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Çünkü kadınların çalışma yaşamında korunabilmeleri,

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU İzmir Bölge Müdürlüğü 1/64

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU İzmir Bölge Müdürlüğü 1/64 TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU İzmir Bölge Müdürlüğü 1/64 ALAN BELEDİYE, İLÇE VE KÖY SAYISI NÜFUS VE DEMOGRAFİ EĞİTİM ULUSAL HESAPLAR İŞGÜCÜ GİRİŞİM SAYISI KÜLTÜR SAĞLIK ULAŞTIRMA DIŞ TİCARET TURİZM TARIM ÇEVRE

Detaylı

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ YILLIK 2014 (SAYI: 32)

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ YILLIK 2014 (SAYI: 32) TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ YILLIK 2014 (SAYI: 32) (2014 Yıllık TÜİK HİA Verilerinin Değerlendirilmesi) AÇIKLAMA TÜİK, Şubat 2014 döneminden itibaren Hanehalkı İşgücü İstatistikleri nde yeni zaman serisi

Detaylı

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı 1 Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Nüfus miktarı kadar önem taşıyan bir başka kriter de nüfusun yaş yapısıdır. Çünkü, yaş grupları nüfusun genel yapısı ve

Detaylı

Katılımcının Yaşı n % 21-30 114 21.6 31-40 152 28.8 41-50 208 39.5 51+ 53 10.1 TOPLAM 527 100.0

Katılımcının Yaşı n % 21-30 114 21.6 31-40 152 28.8 41-50 208 39.5 51+ 53 10.1 TOPLAM 527 100.0 12 Eczacı Profili-1998-2007 II. 1998 ARAŞTIRMASI BULGULARI ll.l.toplumsal VE EKONOMİK ÖZELLİKLER Katılımcının Yaşı n % 21-30 114 21.6 31-40 152 28.8 41-50 208 39.5 51+ 53 10.1 TOPLAM 527 100.0 Tabloda

Detaylı

GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM

GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM 2014 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı na göre Afyonkarahisar ın nüfusu 706.371 dir ve ülke genelinde 31. sıradadır. Bu nüfusun 402.241 i il ve ilçe merkezlerinde, 304.130 u ise

Detaylı

Grafik 9 - Lise ve Üzeri Eğitimlilerin Göç Edenler İçindeki Payları. Kaynak: TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi

Grafik 9 - Lise ve Üzeri Eğitimlilerin Göç Edenler İçindeki Payları. Kaynak: TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi İNSAN VE TOPLUM Ülke genelinde medyan yaş (medyan yaş / ortanca yaş; bir nüfus gurubunun yaşları, küçükten büyüğe doğru sıralandığında tam ortada kalan bireyin yaşıdır) 30,1 iken; Afyonkarahisar ve çevre

Detaylı

KADIN EMEKÇ LER N TALEPLER...

KADIN EMEKÇ LER N TALEPLER... KADIN EMEKÇ LER N TALEPLER D SK/GENEL- SEND KASI Emekçi kadınların sorunları gün be gün artmaktadır. Kapitalizmin yoğun saldırıları ve ataerkil sistem, kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği derinleştirerek,

Detaylı

Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular

Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular PLATFORM NOTU'15 / P-3 Yayınlanma Tarihi: 05.02.2015 * Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular Cem Başlevent 1 YÖNETİCİ ÖZETİ Son yıllarda yaşanan olumlu gelişmelere rağmen, kayıtdışı

Detaylı

1. SOSYAL SERMAYE 1. (1) (2) 2. (3). (4) 3. (5) (6) 4.

1. SOSYAL SERMAYE 1. (1) (2) 2. (3). (4) 3. (5) (6) 4. 1. SOSYAL SERMAYE 1. Sosyal sermaye OECD tarafından grup içerisinde ya da gruplar arasında işbirliğini kolaylaştıran anlayışlar, paylaşılan değerler, normlarla birlikte ağlar olarak tanımlanmaktadır (1).

Detaylı

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR ÖZET İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR 17.04.014 Ekim Kasım Aralık Ayları. HAZIRLAYAN Prof. Dr. Halis Yunus ERSÖZ İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa DELİCAN İnsan Kaynakları Araştırma

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım EKONOMİK GELİŞMELER Kasım - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 2 İŞGÜCÜNE

Detaylı

TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK!

TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK! İşsizlik ve İstihdam Raporu-Nisan 2017 18 Nisan 2017, İstanbul TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK! Bir yılda 700 bin kişi işsizler ordusuna katıldı Geniş tanımlı

Detaylı

TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASI MESLEKİ EĞİTİM İSTİHDAM İLİŞKİSİ VE ORTAKLIK YAKLAŞIMI

TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASI MESLEKİ EĞİTİM İSTİHDAM İLİŞKİSİ VE ORTAKLIK YAKLAŞIMI TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASI MESLEKİ EĞİTİM İSTİHDAM İLİŞKİSİ VE ORTAKLIK YAKLAŞIMI 15 Ekim 2012 Mehmet Ali ÖZKAN İŞKUR Genel Müdür Yardımcısı 1 SUNUM PLANI I- İşgücü Piyasası Göstergeleri II- Mesleki Eğitim ve

Detaylı

Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi

Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi HAZIRLAYAN.0. Prof. Dr. Mustafa DELİCAN İnsan Kaynakları Araştırma Merkezi Doç. Dr. Levent ŞAHİN - İnsan Kaynakları Araştırma Merkezi

Detaylı

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ YILLIK 2015 (SAYI: 36)

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ YILLIK 2015 (SAYI: 36) TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ YILLIK 2015 (SAYI: 36) (2015 Yıllık TÜİK HİA Verilerinin Değerlendirilmesi) Türkiye İstatistik Kurumu nun (TÜİK) 2015 Hanehalkı İşgücü İstatistikleri, 23 Mart 2016 tarihli

Detaylı

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU İşsizlik çığ gibi: Bir yılda 501 bin yeni işsiz Ekonomide küçülme işsizliği tetikliyor Sanayi üretimi bir yılda yüzde 6,5 azaldı Geniş tanımlı işsiz sayısı 6,3 milyona yükseldi

Detaylı

Araştırma Notu 15/182

Araştırma Notu 15/182 Araştırma Notu 15/182 18 Mayıs 2015 15-19 YAŞINDA 950 BİN GENÇ NE EĞİTİMDE NE İŞGÜCÜNDE Seyfettin Gürsel, Gökçe Uysal and Melike Kökkızıl Yönetici Özeti Hanehalkı İşgücü Anketi verileri kullanılarak hazırlanan

Detaylı

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016 İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016 Geniş tanımlı işsiz 5 milyon 660 bin İstihdam artışında kamu lokomotif! Tarım dışı genç kadın işsizliği yüzde 24,8! Özet 15 Ağustos 2016, İstanbul Türkiye Devrimci

Detaylı

Araştırma Notu 16/195

Araştırma Notu 16/195 Araştırma Notu 16/195 18 Mayıs 2016 HER ÜÇ GENÇTEN BİRİ EĞİTİMİNE DEVAM ETMİYOR Gökçe Uysal *, Melike Kökkızıl ** ve Selin Köksal *** Yönetici Özeti 2013 ve 2014 Hanehalkı İşgücü Anketi verileri kullanılarak

Detaylı

ÇALIŞMA HAYATINDA KADINLAR: DAHA ÇOK ÇALIŞIYOR, DAHA AZ KAZANIYOR

ÇALIŞMA HAYATINDA KADINLAR: DAHA ÇOK ÇALIŞIYOR, DAHA AZ KAZANIYOR EMEK ARAŞTIRMA RAPORU: ÇALIŞMA HAYATINDA KADINLAR: DAHA ÇOK ÇALIŞIYOR, DAHA AZ KAZANIYOR (Mart-2017) Bu çalışmayı, 8 Mart ı yaratan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nü bize armağan eden ve hayatın her

Detaylı

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi Doç.Dr.Tufan BAL Dersin İçeriği Kırsal Kalkınma Kavramının Tarihçesi Kırsal Kalkınmada Temel Amaç Kırsal Alan Kalkınma Politikaları Kırsal

Detaylı

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ! İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!! IŞIL KURNAZ" GAZİ ÜNİVERSİTESİ UNDP 2014 İNSANİ GELİŞME RAPORU# TÜRKİYE TANITIM

Detaylı

BELGESİ. YÜKSEK PLANLAMA KURULU KARARI Tarih: 05.06.2009 Sayı: 2009/21

BELGESİ. YÜKSEK PLANLAMA KURULU KARARI Tarih: 05.06.2009 Sayı: 2009/21 TÜRKİYE HAYAT BOYU ÖĞRENME STRATEJİ BELGESİ YÜKSEK PLANLAMA KURULU KARARI Tarih: 05.06.2009 Sayı: 2009/21 Dr. Mustafa AKSOY Hayat Boyu Öğrenmenin Geliştirilmesi Operasyon Koordinatörü mustafaaksoy@meb.gov.tr

Detaylı

AYLIK İSTİHDAM DEĞERLENDİRMELERİ

AYLIK İSTİHDAM DEĞERLENDİRMELERİ SOSYAL SEKTÖRLER VE KOORDİNASYON GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTİHDAM VE ÇALIŞMA HAYATI DAİRESİ AYLIK İSTİHDAM DEĞERLENDİRMELERİ OCAK 2014 DÖNEMİ Hazırlayan: Eyüp VAROĞLU Hane halkı İşgücü Anketi (HİA) 2014 yılı Ocak

Detaylı

DR. BEŞİR KOÇ KALKINMA

DR. BEŞİR KOÇ KALKINMA 1 Korunaksız İstihdam-Vulnerable employment (Çalışan Yoksulluğu-Working Poverty) ILO Genel direktörü Juan Somavia nın 1999 yılında ILO gündemine getirdiği ve Türkiye de işverenler tarafından DÜZGÜN İŞ,

Detaylı

İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş

İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ocak 2017 16 Ocak 2017, İstanbul İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş Bir yılda 500 bin yeni işsiz Resmi işsiz sayısı 3 milyon 647 bine yükseldi Geniş Tanımlı

Detaylı

Gelir Dağılımı. Gelir dağılımını belirleyen faktörler; Adil gelir dağılımı - Gelir eşitsizliği. otonus.home.anadolu.edu.tr

Gelir Dağılımı. Gelir dağılımını belirleyen faktörler; Adil gelir dağılımı - Gelir eşitsizliği. otonus.home.anadolu.edu.tr İKT442 Gelir Dağılımı Türkiye de Gelir Dağılımı Ve Yoksulluk Bir ekonomide belli bir dönemde yaradlan gelirin kişiler, hane halkları, sınıflar ve ürejm faktörleri arasında bölüşülmesini ifade etmektedir.

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak EKONOMİK GELİŞMELER Ocak - 2010 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 3 İŞGÜCÜNE

Detaylı

5. İşçi fazlasını, işveren fazlasını ve iş fazlasını şekil yardımıyla gösteriniz.

5. İşçi fazlasını, işveren fazlasını ve iş fazlasını şekil yardımıyla gösteriniz. 1. Emeğin marjinal ürününün formulü nedir? 2. İşçi fazlasının formulü nedir? 3. İşveren fazlasının formulü nedir? 4. İş fazlasının formulü nedir? 5. İşçi fazlasını, işveren fazlasını ve iş fazlasını şekil

Detaylı

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI İşsizlik ve İstihdam Raporu-Haziran 2017 15 Haziran 2017, İstanbul İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI Bir yılda 619 bin yeni işsiz Resmi işsiz sayısı 3 milyon 642 bine yükseldi Geniş

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90 i Bu sayıda; 2014 Ocak ayı İşgücü ve İstihdam Verileri değerlendirilmiştir. i 1 2014 ün ilk ayında gerçek işsiz sayısı 4 milyon 924 bin

Detaylı

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı 17 Eylül 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon Gerçek İşsizlik Oranı yüzde 17,1 İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı 930 Bin Üniversite

Detaylı

İşgücü Piyasası Görünümü: Mayıs 2013

İşgücü Piyasası Görünümü: Mayıs 2013 İşgücü Piyasası Görünümü: Mayıs 2013 15 Mayıs 2013 TARIM DIŞI İŞSİZLİK ÖNCEKİ AYA GÖRE DÜŞTÜ Seyfettin Gürsel * Gökçe Uysal ve Ayşenur Acar Yönetici Özeti Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücü verileri

Detaylı

Türkiye de Erken Çocukluk Gelişimi ve Binyıl Kalkınma Hedefleri Yolunda Gelişmeler. Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Yıldız YAPAR.

Türkiye de Erken Çocukluk Gelişimi ve Binyıl Kalkınma Hedefleri Yolunda Gelişmeler. Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Yıldız YAPAR. Türkiye de Erken Çocukluk Gelişimi ve Binyıl Kalkınma Hedefleri Yolunda Gelişmeler Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Yıldız YAPAR 12 Ekim 2010 Sunuş Planı Erken Çocukluk Gelişimi (EÇG) Nedir? Binyıl

Detaylı

En çok sanayi sektöründe çalışan kadınlar iş yaşamından çekilip evine dönüyor 1

En çok sanayi sektöründe çalışan kadınlar iş yaşamından çekilip evine dönüyor 1 En çok sanayi sektöründe çalışan kadınlar iş yaşamından çekilip evine dönüyor 1 KEİG Platformu Kasım 2018 2014 yılında sanayide çalışan her dört kadından biri 2 bir yıl içinde işini bırakmış 3. Oysa bu

Detaylı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-VI Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Engellilere

Detaylı

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ. Bilecik Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları 09.05.2013 Bilecik İl Genel Meclis Toplantı Salonu

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ. Bilecik Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları 09.05.2013 Bilecik İl Genel Meclis Toplantı Salonu 2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Bilecik Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları 09.05.2013 Bilecik İl Genel Meclis Toplantı Salonu Küreselleşme Küresel ekonominin bütünleşmesi Eşitsiz büyüme Ekonomik

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - AĞUSTOS 2009 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ... 1 A. Kayıt Dışı Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 B. Kayıt Dışı Ekonominin Nedenleri... 4 C. Kayıt Dışı Ekonominin Büyüklüğü...

Detaylı

ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME ġanliurfa DA ĠġSĠZLĠK ORANI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME Hamit BĠRTANE Uzman Ekim 2011 % T. C. ġanliurfa DA ĠġSĠZLĠK ORANI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME Günümüz ekonomilerinin en büyük sorunlarından biri olan

Detaylı

GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK 6 MİLYONA YAKLAŞTI!

GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK 6 MİLYONA YAKLAŞTI! İşsizlik ve İstihdam Raporu-Şubat 2018 15 Şubat 2018, İstanbul GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK 6 MİLYONA YAKLAŞTI! Geniş tanımlı işsizlik yüzde 17,6! Geniş tanımlı işsiz sayısı 5 milyon 981 bin Resmi işsiz sayısı

Detaylı

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016 İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016 İşsizlikte patlama! İki yılda 473 bin yeni işsiz! Geniş tanımlı işsiz sayısı 6 milyonu aştı Tarım istihdamı 420 bin, imalat sanayi 47 azaldı Toplam istihdam artışının

Detaylı

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN? Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN? -Nereden?- Sosyal Sorunlar? İşsizlik, yoksulluk, ayırımcılık. Sosyal sınıflar, tabakalar, gruplar? İşsiz, yaşlı, çocuk, engelli. Yasalar, kurumlar, araçlar? -Anayasa,

Detaylı

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi (KADES) Kadın Emeği Konferansı Kadın istihdamı 3 Mayıs 2011 Ankara

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi (KADES) Kadın Emeği Konferansı Kadın istihdamı 3 Mayıs 2011 Ankara Kadın Emeği Konferansı Kadın istihdamı 3 Mayıs 2011 Ankara TEPAV Binası, 3.Kat Konferans Salonu (TEPAV Binası, TOBB Üniversitesi Kampüsü,Söğütözü Cad.No:43 Söğütözü/ANKARA) Kadın Emeği Konferansı Kavramsal

Detaylı

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER g TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER TABLOLAR Tablo 1. TR63 Bölgesi Doğum Sayısının Yaş Gruplarına Göre Dağılımı (2011)... 1 Tablo 2. Ölümlerin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı (2011)...

Detaylı