4.0 EKOLOJİ VE BİYOÇEŞİTLİLİK

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "4.0 EKOLOJİ VE BİYOÇEŞİTLİLİK"

Transkript

1 EKOLOJİ VE BİYOÇEŞİTLİLİK 4.1 Giriş Bu bölüm, Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu güzergahı ve çevresinde yer alan mevcut ekolojik özellikleri açıklamakta ve projenin bölgedeki ekolojik reseptörler neden olacağı potansiyel etkileri tanımlamaktadır. Bu bölümde Projenin kalıcı etkileri ele alınmakla birlikte ayrıca etki azaltma önlemleri için öneriler de yer almaktadır 4.2 Ekolojik Etki Değerlendirmesi Bu bölüm, Projenin hassas ekolojik reseptörleri ki potansiyel etkilere dair bir değerlendirme sunmaktadır. Bölüm, söz konusu projeyle ilgili potansiyel inşaat ve işletme etkilerini tanımlayıp değerlendirmekte ve uygun bir etki azaltma stratejisi formüle etmektedir. Özetle, değerlendirmenin kapsamı şunları hedeflemektedir: Önerilen yol hattı koridoru üzerine temel ekolojik verileri sunmak; Bu verileri, önerilen projeye göre inceleyip analiz etmek; Önerilen proje sahası ve yakın çevresinin ekolojisi üstündeki potansiyel, doğrudan/dolaylı etkilerin önemini tespit etmek; Önerilen Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu ve ilgili altyapının inşaatı ve işletilmesinden doğan potansiyel olumsuz etkilerin azaltılmasını sağlayacak uygun ve etkili araçları tanımlamak. Etkiler, masa başı çalışmaları ve sahada yapılan alan araştırmalarından elde edilen bilgiler kullanılarak değerlendirilmiştir. Önemli habitatları ve türler ki potansiyel etkilere odaklanılarak, bu değerlendirmede habitat kaybı ve/veya parçalanması da ele alınmaktadır. 4.3 Yöntemler Değerlendirmenin Kapsamı Bu bölüm, ekolojik masabaşı çalışması, habitat ve korunan türlerle ilgili araştırmalar için benimsenen yöntemleri özetlemektedir. Sahip olunan genel yaklaşım ise, Ekoloji ve Çevre Yönetimi Enstitüsü (EÇYE Institute of Ecology and Environmental Management, IEEM) tarafından Temmuz 2006 da yayımlanan kılavuzların yenilenmiş bir versiyonudur. Ayrıca, Türk Çevre Mevzuatına, Ekvator Prensipleri (EP) ve Uluslararası Finans Kurumu nun (UFK) Çevresel Performans Standartları na atıfta bulunulmuştur Ekolojik Araştırmalar Faz 1 Habitat Araştırması Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü Dahil) Projesi nin toplam güzergâhına ilişkin habitat özelliklerini tespit etmek için, yaban hayatı alanında uzman bir ekolog, bir çevre bilimci ve bir botanikçiden oluşan AECOM ekibi tarafından Mart 2013 ve Nisan 2013 tarihlerinde iki alan araştırması yapılmıştır. Alan araştırmalarını yürütmek için Faz 1 Habitat Araştırması yöntemi kullanılmıştır. Buna, önerilen güzergâhın merkezinde yer alan 500 metrelik bir araştırma koridoru dâhil edilmiş ve araştırma, k Doğayı Koruma

2 4-2 Komitesi (Joint Nature Conservation Committee (JNCC), 2010) tarafından hazırlanan Faz 1 Habitat Araştırması Kılavuzu nda çizilen yöntem izlenerek yapılmıştır. İlgilenilen özellikleri veya özellikle iyi durumdaki habitatları ya da ek bilgilere ihtiyaç duyulan yerler gibi yerel düzeyde oluşan toplulukları tespit etmek için hedef notlar düşülmüştür. boyunca, günlük güzergâh belirli noktalar belirlenmiş ve bu noktalar, Google Earth ve bir el GPS i kullanılarak yerleştirilmiştir. Araştırma tampon bölgesi, bu noktaların her iki tarafında 250 metre mesafe olacak şekilde belirlenmiştir. Bu tampon bölgelerdeki noktalar ve habitat türleri, tanımlanıp not edilerek, 1:25000 ölçekli haritalar işaretlenmiştir. Araştırmalara, Boğaziçi nin Avrupa yakasından, boğazın en ucunda köprünün kurulacağı alanın civarında bulunan en doğudaki noktadan başlanmıştır. Bu noktalarda inşaat faaliyetleri hâlihazırda başladığı için, çalışmalara başlanmadan önce bu noktalarda ne tür habitatları olduğunu, dolayısıyla da hangi habitatların ve bitkilerin kaybolduğunu tespit etmek mümkün olmamıştır. Avrupa yakasında, güzergâh boyunca doğudan batıya doğru yürütülen araştırmaya akabinde Anadolu yakasında devam edilip burada sonlandırılmıştır. Su ve Deniz Habitatları Proje, bir dizi akarsu, gölet ve sulak alan ya da yakınlarından geçmektedir ve bu unsurlar, 500 metrelik koridor içinde bulundukları yerlerde araştırılmış, habitatları tanımlanmış ve önemli türler not edilmiştir. ICA tarafından Boğaz da hiçbir kalıcı çalışma önerilmediği ve bütün yapıların kıyılara yerleştirileceği belirtilmiştir. Ancak kıyıya yakın noktalarda bazı geçici dolgu çalışmaları yapıldığına dikkat çekilmiş olup bunlar, inşaat biter bitmez kaldırılacaktır. Dolayısıyla, ÇSED de deniz çevresi üzerine potansiyel etkiler ele alınmasına rağmen, su çevresinde hiçbir alan araştırması planlanmamış veya yapılmamıştır. Diğer Türlere İlişkin Araştırmalar Önemli zaman kısıtlamaları nedeniyle, Faz 1 araştırması sırasında diğer türlerle ilgili bir araştırma yapılamamıştır. Ancak ayak izi, dışkı ve yuva-oyuk gibi türlerin varlığına ilişkin işaretler ve bu türlerin tesadüfi bir şekilde görülebildiği noktalar ilgili yerlerde not edilmiştir Danışma Orman İşletme Müdürlüğü ile görüşülmüş ve İstanbul daki orman ve ağaçlık alanlar hakkında ve günümüzde bu alanların nasıl kullanıldığıyla ilgili kullanışlı bilgiler alınmıştır Araştırmanın Koşulları ve Sınırları Araştırmalar ve bu değerlendirme için geçerli olan belirli sınırlamalar mevcuttur. Temel konular ise şu şekildedir: İlk Faz 1 Habitat araştırması, mevsim içinde oldukça erken bir zamanda yapılırken, ikinci araştırma, en yaygın otsu türleri ve erken çiçek açan türleri tanımlayamayacak kadar geç bir zamanda yapılmıştır; Yoğun bitki örtüsü ve/veya şiddetli yağmur ve bazı orman yollarına güvenli erişimi etkileyen çamur nedeniyle dönemsel olarak bazı alanlara erişim kısıtlı olmuştur; ın bazı kesimleri askeri bölgelerden geçmektedir; bir keresinde sahaya girip araştırma yapılmasına izin verilmemiştir. Ancak mevcut habitatlarını tespit etmek için bu sahayı çevresinden izlemeye olanak sağlanmıştır; İlgili alanların yerini saptamak için el tipi GPS kullanılmıştır. GPS in doğruluğu, kullanıldığı araziye göre değişiklik göstermektedir. Ağaç altında ya da oldukça şehirleşmiş bölgelerde GPS in doğruluğu

3 4-3 olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. Bu etki, GPS i tamamlamak için bölge haritaları kullanılarak en aza indirilmiştir Etki Değerlendirme Yöntemleri Etki değerlendirmesindeki aşamalar, aşağıdaki gibi belirlenmiştir. Özetle, süreç şunları içermektedir: Ekolojik reseptörlerin tanımlanması ve değerlendirilmesi; Bu reseptörler ki potansiyel etki türlerinin göz önünde bulundurulması; Bu reseptörlerin alıcılar sahip olabileceği değişikliklerin tanımlanması; ve Etki azaltma önlemlerinin verimliliğini hesaba katarak, etkinin öneminin belirlenmesi. Ekolojik Reseptörlerin Değerlendirilmesi Değerlendirme metodolojisi, hem danışmanlardan elde edilen deneyime hem de Çevresel Yönetim ve Değerlendirme Enstitüsü (ÇYDE) (Institute of Environmental Management and Assessment, IEMA) ve (yakın bir zamanda) İngiliz Ekoloji ve Çevre Yönetimi Enstitüsü (EÇYE) (Chartered Institute of Ecology and Environmental Management, CIEEM) gibi kurumlar tarafından yayımlanan kılavuzlara dayanmaktadır. Tam bir değerlendirme yapabilmek için, Proje alanında yer alan habitatlarının değerine ilişkin bazı konseptleri ve destek verdiği ekolojik bağlamda sahip olduğu değerini bulundurmak gerekmektedir. Ekolojik bir kaynağın ya da özelliğin değeri ya da potansiyel değeri, aşağıdaki gibi, tanımlı bir coğrafi bağlam içerisinde belirlenmektedir (bkz. EÇYE, Ekolojik Etki Değerlendirmesi Kılavuzu, 2006): Uluslararası; Türkiye; İstanbul; Yerel; ve Sadece etki alanı. İlgili yerlerde korunan alanlar ve özellikler hesaba katılmıştır. Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu güzergahı ve çevresinde birçok korunan alan bulunmakta olup bunlar aşağıda ele alınmaktadır. Ekolojik kaynakların ve özelliklerin biyolojik çeşitlilik değeri, potansiyel değer, ikincil veya destekleyici değer, sosyal değer ve ekonomik değer gibi bir dizi kriter n değerlendirilmektedir. EÇYE Kılavuzları etki değerlendirme yaklaşımı ile ilgili olarak Tablo 4-1 de sunulan verilenlere daha az vurgu yapıp; ekolojik reseptörlerle ilişkilendirilebilecek değişik değerlerin birbirlerinden ayrılarak değerlendirilmesi yaklaşımını tavsiye etmektedir. Dolayısıyla, bu tablolar başta değerlendirmeleri makul kılmak için bir çerçeve sunarken, profesyonel görüşler kriterlere göre farklılık gösterebilmektedir. Tablo4-1 Kaynak Değerlendirme Kriterleri Kaynağın Değeri Çok Yüksek (Uluslararası) Seçim Kriterleri Bern Sözleşmesi, Ramsar Sözleşmesi vs. gibi sözleşmelerce belirlenen uluslararası düzeyde korunan sahalara ilişkin özellikler taşıdığı belirlenen habitatları veya türlerdir. Uluslararası düzeyde belirlenmiş bir alan veya aday alan (Ramsar alanları, SPA (Kuş Direktifi kapsamındaki Özel Koruma Alanları), pspa (potansiyel Özel Koruma Alanları), SAC (Habitat Direktifi kapsamındaki Özel Koruma Alanları), csac (aday Özel Koruma

4 4-4 Kaynağın Değeri Seçim Kriterleri Alanları) veya SCI (Habitat Direktifi kapsamındaki Toplum için Önemli Alanlar) ya da henüz ilan edilip edilmediğine bakılmaksızın yayımlanan kriterleri karşılayan alanlar (örneğin Önemli Kuş Alanı (ÖKA) ve Önemli Bitki Alanı (ÖBA)). Daha büyük bir bütünün yaşanabilirliğini muhafaza etmek için gerekli olan ve Habitat Direktifi Ek I de listelenen bir habitatın yaşanabilir bir alanı veya bu habitatın küçük alanları olmak. Türkiye Türleri Kırmızı Kitabı veya Türkiye de 10 km 2 lik alanlarda popülasyon olarak 15 ve daha az sayıda görüldüğü bilgisiyle listede yer almak veya belirsiz bir koruma statüsüne ya da Türkiye de küresel bir koruma endişesine sahip olmak. Uluslararası/ulusal bağlamda en yüksek kaliteye sahip örneklerden biri olduğu düşünülecek kadar eşsiz veya yeterince olağanüstü bir özellik (örneğin habitat veya popülasyonu) taşımak (böyle bir alan uluslararası düzeyde tanınacaktır). Uluslararası öneme sahip türlerin sıklıkla rastlanan ve ulusal düzeyde öneme sahip popülasyonlarına sahip olmak. Henüz ilan edilip edilmediğine bakılmaksızın, ulusal seçim kriterlerini karşılayan ulusal düzeyde belirlenmiş bir saha veya belirli bir alan. Yüksek (Türkiye) Milli Parklar veya Tabiat Parkları gibi ulusal düzeyde belirlenmiş alanlara ilişkin özellikleri taşıdığı belirtilen habitatları veya türler. Bütünün yaşanabilirliğini sürdürebilmek için gerekli olan öncelikli habitatın yaşanabilir kısmı ya da habitatın küçük parçaları olmak. Alan içinde nadir veya tehdit altında olan ulusal düzeyde önem arz eden türlerin sıklıkla rastlanan popülasyonlarına sahip olmak. Ulusal düzeyde önem arz eden türlere ilişkin sıklıkla rastlanan ve bölgesel açıdan önemli popülasyonlara/sayılara sahip olmak. Bölgesel düzeydeki belirlemeleri aşan, ancak ulusal seçim kılavuzları için yetersiz kalan sahalardır. Bütünün yaşayabilirliğini muhafaza etmek için gerekli olan önemli habitatların yaşanabilir alanları veya bu habitatların daha küçük alanları olmak. yüksek (İstanbul) Uygun Ulusal Alan profilinde Bölgesel Değere sahip olarak tanımlanan kilit bir yaşam ortamının uygulanabilir alanları olmak. Türkiye de 10 km 2 lik alanlarda popülasyon olarak arasında olan veya bölgesel nadirliği ve yerelliği hesaba katılarak ilgili Doğal Alanda ortaya çıkan ve ulusal düzeyde nadir olarak listelenen türlere ilişkin sıklıkla rastlanan ve yerel açıdan önemli popülasyonlara sahip olmak. Düzenli aralıklarla ortaya çıkan, bölgesel olarak önemli türlere ilişkin yerel açıdan önemli sayılara sahip olmak. (yerel) Yerel tabiatı koruma alanları veya korunan alanlar dâhil olmak üzere, yetkili kurum tarafından yayımlanmış ekolojik seçim kriterlerini karşıladığı saptanan yerel açıdan önemli sahalar.yerel düzeyde nadir olan veya yerel habitat kaynağını gözle görülür derecede zenginleştiren sahalar/özellikler. 0,25 hektardan büyük yarı-doğal yaşlı ağaçlıklar.

5 4-5 Kaynağın Değeri Seçim Kriterleri Yerel düzeyde önemli türlerin sıklıkla rastlanan önemli miktardaki popülasyonları ya da nadirliği veya yerelliğinden dolayı yerel bir kırmızı kitapta yer alan türlerin sıklıkla rastlanan önemli miktardaki popülasyonlarına sahip olmak. Bulunduğu bölge kapsamında habitat kaynağını gözle görülür derecede zenginleştirdiği düşünülen habitatlar. (Sadece etki sahası içinde) İhmal Edilebilir Yerel düzeyde belirlenmiş bir saha ve resmi olmayan bir yer olarak belirlenmiş sahalara ilişkin özellikler taşıdığı belirtilen habitatları veya türler. Resmi bir doğa koruma unvanına layık görülecek kadar yeterli seviyeye sahip olmayan, yalnızca yerel bağlamda doğa koruma değerine sahip bir özellik (örneğin habitat veya popülasyon). Önemli bir ekolojik değer bulunmamaktadır. Küçük ya da ihmal edilebilir bir özellik. Böyle bir özelliğin kaybedilmesi, alanın ekolojisi için zararlı görülmeyecektir. Etkinin Önemi Tanımlanmış bir etkinin öneminin belirlenmesi, her zaman kolay değildir. Proje, ilgili etkilerin önemi, etkilenen kaynağın değeri ve aşağıdaki potansiyel etki parametreleri göz önünde bulundurularak belirlenmiştir: Olumlu ya da olumsuz projenin sonucu olan olumlu etkiler de tanımlanmıştır; Büyüklük mümkün olan yerlerde niceliksel açıdan belirlenmiştir; Boyut etkinin hissedileceği alan; Süre geri kazanım ve yenilemeye kadar geçen süre; Düzelebilirlik (etkilerin geri çevrilebilirliği) kalıcı ve geçici etkiler; ve Zamanlama ve sıklık. EÇYE tarafından üretilen en son kılavuzlar, uzman görüşüne ve her bir ekolojik reseptörün kendi bağlamındaki değerine daha çok vurgu yapmakta ve öncekilere göre daha esnek bir etki değerlendirmesi yaklaşımını savunmaktadır. Bunun nedeni, matrislerin şimdiye kadar yaygın bir şekilde katı kullanımının, yerel biyoçeşitliliğinin öneminin değerini azaltabilmesi olup bu durum, yerel biyoçeşitlilik kaynaklarının kademeli olarak bozulmasına ve sonuç olarak ulusal ve uluslararası biyoçeşitliliğin etkilenmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla, bu değerlendirmede kullanılan yaklaşım, etkileri tanımlayacak ve reseptörler ki etkilerin önemli olup olmadığını belirtecektir. Kalıcı etkilerin olmayacağının tahmin edildiği durumlarda, sonucun nötr etki olacağı varsayılmıştır Yasal Çerçeve Ekolojik alan araştırmalarının yürütülmesinden önce, değerlendirmede yer alması gereken yasal çerçeveyi anlamak ve belirli bir alanda ne gibi korunan veya önemli habitatları ve türler bulunabileceğini tespit etmek gerekmektedir.. Bu nedenle, yasal mevzuatlarla ilgili temel bilgiler ve İstanbul bölgesinde bulunduğu kaydedilen korunan alanlar ve önemli türler derlenmiştir.

6 4-6 Aşağıdaki bölümler ise, ulusal ve yerel ölçekte ekolojik sahalar ve korunan türler için sağlanan yasal tespitleri ve koruma durumlarını ortaya koymaktadır. Türkiye nin Benimsediği Uluslararası Sözleşmeler Türkiye, çevreyi ve biyolojik çeşitliliğini korumak için birçok uluslararası sözleşme ve anlaşmaların altına imza atmıştır. Projeyle ilgili uluslararası sözleşmeler aşağıdaki gibidir: Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, 29 Ağustos 1996 tarihli ve 4177 sayılı Kanun ile onaylanmış ve 27 Aralık 1996 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır, 1997 de yürürlüğe girmiştir; Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES), 20 Haziran 1996 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır, 1996 da yürürlüğe girmiştir; Avrupa nın Yaban Hayatı ve Yaşam mlarını Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi), 20 Şubat 1984 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır, 1984 te yürürlüğe girmiştir; Özellikle Su Kuşları Yaşam mı olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme (Ramsar Sözleşmesi), 17 Mayıs 1994 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır, 1994 te yürürlüğe girmiştir; Kuşların Himayesine Dair Milletlerarası Sözleşme (Paris Sözleşmesi), 17 Aralık 1966 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır, 1967 de yürürlüğe girmiştir; ve Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme, 14 Şubat 1983 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Habitatlar Türkiye deki korunan alanların tespit edilmesi ve yönetimiyle ilgili kanunlar, genellikle Orman ve Su İşleri Bakanlığı (OSİB) ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın (ÇŞB) sorumluluğu altındadır. Türkiye deki korunan alanların tanımlanması ve yönetimine ilişkin temel kanunlar ve yönetmelikler aşağıda ele alınmaktadır Sayılı Milli Parklar Kanunu 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu (OSİB, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü), 11 Ağustos 1983 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Milli Parklar, Tabiat Parkları, Tabiat Anıtları ve Tabiatı Koruma Alanları gibi özel olarak korunan alanlar için koruma sağlayan önemli kanunlardan biridir. Bu farklı belirlemelere ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır: Milli Park: Milli Park, insanların dinlence ve eğlenceleri ve hayvanların ve çevrenin korunması için tahsis edilmiş, imardan uzak, devlet tasarrufunda veya devletin sahip olduğu bir doğal kaynak ya da yarı-doğal arazidir. Milli Park, tabiat unsurlarını, ulusal ve uluslararası tabiat ve kültür kaynağı değerleri ve koruması, mesire yerleri ve turistik alanlar açısından, bilimsel ve estetik bir perspektifle tanımlamaktadır. Milli Parklar, sahip oldukları doğal güzellik ve sundukları açık hava dinlencesi olanakları nedeniyle, gelecek kuşaklar için koruma altına alınan geniş ülke arazileridir. Tabiat Parkı: Karakteristik bitki örtüsü ve yaban hayatı özellikleri ve manzara bütünlüğüne sahip bir doğal alan olarak tanımlanan Tabiat Parkı, dinlence aktiviteleri için de uygundur. Bu alanlar, tanınmış doğal, ekolojik ve/veya kültürel değerlerinden ötürü korunmaktadırlar. Koruma düzeyine göre değişiklik gösteren birçok koruma alanı türü bulunmaktadır. Tabiat Anıtı: Doğa olaylarından kaynaklı olağanüstü özelliklere ve bilimsel değere sahip doğal alanlar ve değerlerdir. Bu değerler, ulusal öneme sahip doğa olayları ve bitki türlerinin bir sonucu olarak, eşsiz ve nadir jeolojik ve jeomorfolojik oluşumlara da sahip olabilmektedir.

7 4-7 Tabiatı Koruma Alanı: Tabiatı Koruma Alanları, bilimsel ve eğitsel hedefler açısından önem taşıyan nadir, tehdit altında ya da hassas ekosistem ve türler barındıran doğal alanlar olarak tanımlanmaktadır. Tabiatı Koruma Alanları, nadir, tehlike altında veya hassas ekosistemlere, türlere ve doğa olayları sonucu oluşan sıra dışı örneklere atıfta bulunmaktadır. Tabiatı koruma alanları, özel koruma alanları ve özel bir bilimsel değer taşıyan alanlar da dâhil olmak üzere, doğanın korunması için özel yerler olarak gösterilmektedir Sayılı Kara Avcılığı Kanunu 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu (OSİB, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü), 11 Temmuz 2003 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Kara Avcılığı Kanunu ile korunan alanlar, Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları dır. Yaban Hayatı Geliştirme Sahası: Bu sahalar, doğal habitatlarında popülasyonu azalan yaban hayatını korumak ve alandaki ekosistemin olumsuz açıdan etkilenmemesi için koruma altında tutulmaktadır. Bazı sahalarda, tehlike altındaki türler için üreme alanları da bulunmaktadır. Ayrıca, bazı türler ve alanlar için koruma sağlayan yıllık Merkez Av Komisyonu (MAK) Kararları aracılığı ile bazı sahalar, kalıcı veya geçici olarak avcılığa kapatılabilmektedir. MAK, her sene Avcılığa Yasak Alanları ilan etmektedir Sayılı Orman Kanunu (değiştirildiği haliyle) 6831 Sayılı Orman Kanunu (OSİB, Orman Genel Müdürlüğü), 8 Eylül 1956 tarihli ve 9402 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmış ve daha sonra, 2004 yılında 5192 Sayılı Orman Kanununda yapılan Değişiklik ile değiştirilmiştir. Orman Kanunu, ormanların kullanımını tanımlamakta ve düzenlemektedir. Orman Kanunu ve ilgili yönetmelikleri ile ormanlar, aşağıdaki kategoriler altında yönetilmekte ve korunmaktadır: Muhafaza Ormanları Milli Parklar (hâlihazırda Milli Parklar Kanunu nda açıklanmaktadır) Tohum Bahçeleri Tohum Meşcereleri Gen Koruma Alanları, Klon Parkları ve Deneme Alanları gibi Biyogenetik Koruma Alanları (Gen Sahaları) Mesire Yerleri (Kent Ormanları, Piknik Alanları) Muhafaza Ormanı Muhafaza ormanları, insan sağlığını toz emisyonlarından korumak ve baraj deposu, göl ve akarsu gibi yüzey suyu rejimini düzenlemek için, toprak kayması ve erozyon gibi doğal felaketleri önlemeyi amaçlamaktadır. Tohum Bahçesi Tohum bahçeleri, tohum kaynağı güvenliğini ve tarımsal-biyolojik çeşitliliğin korunmasını iyileştirmek için kullanılan bir tohum destek alanıdır. Bu alanlar, seçilmiş klon ve familyalar içerirken, istenmeyen polen kaynaklarından uzak tutulmaktadırlar. Bu plantasyonlar, sık ve yoğun tohum üretimini mümkün kılmaktadır. Tohum bahçeleri, ağaçlardan aşı alınması yoluyla, yüksek kaliteli tohumlar da üretebilmektedir.

8 4-8 Tohum Meşceresi Tohum meşcereleri, orman ağaçları ve çalıları için tohum üretmeyi amaçlamaktadır. Tohum meşcerelerinin seçimi ve kurulması, gelişkin genetik kaliteye sahip tohum almak için hızlı ve pahalı olmayan bir yöntemi temsil etmektedir. Biyogenetik Koruma Alanları (Gen Sahaları) Biyogenetik koruma alanları, bir ya da daha fazla özgün, eşsiz, tehlike altında veya nadir görülen habitat, biyosenoz (verili bir çevre ve etkileşim alanında yaşayan dengeli bir bitki ve hayvan topluluğu) ya da ekosistem özelliği taşıyan ve yasal koruma altındaki korunaklı alanlardır. Gen Koruma ve Yönetim Bölgeleri (GKYB), hedef türlerin genetik çeşitliliğini sürdürmek amacıyla korunan doğal ve yarı-doğal alanlar olarak tanımlanmaktadır. GKYB ler, tehlike altındaki popülasyonlarda, ekonomik açıdan önemli bitki türlerinde ve genetik çeşitlilik ve farklılık konusunda yüksek potansiyele sahip türlerde evrimsel süreçlerin yaşandığı gen koruma alanlarıdır. Gen Koruma Alanı: Orman bitkileri için, uygulanabilir yerinde koruma tekniği, uzun dönemli aktif koruma için tasarlanan tanımlı alanlarda yer alan doğal popülasyonlarda genetik çeşitliliğin yeri, yönetimi ve izlenmesini içeren bir genetik koruma alanıdır. Orman genetik kaynaklarının büyük bir bölümü, özel olarak tasarlanmış genetik koruma alanlarında, yönetilen doğa ormanlarında korunabilmektedir. Klon Parkı: Bir tohum yetiştirme/hasat programı yöntemidir. Saf bitki soylarına sahiptir. Deneme Alanı: Deneme Alanları, gen koruma plantasyonlarından (fidanlık) oluşmaktadır. Bunlar, özellikle bozulmuş alanlarda ağaçların yetişmesini geliştirmek için uygun işlemler belirlenerek, farklı ağaç türlerinin performansını değerlendirmede kullanılmaktadır. (Mesire Yerleri) Bunlar, ormanların sosyal, kültürel ve estetik işlevlerinden yararlanmak amacıyla dinlence ve estetik değerlere sahip ormanlar ve kent ormanlarında yer alan piknik alanlarıdır. Türk yasal mevzuatına göre, Orman Genel Müdürlüğü tarafından yönetilen iki çeşit mesire yeri bulunmaktadır: Piknik alanları (Tip C) ve Kent Ormanları (Tip D). Orman İçi Dinlenme Yeri, Piknik Alanı: Kırsal bölgelerde insanların piknik yapıp günlük geziler düzenleyebileceği, görsel manzara ve doğal kaynaklara sahip alanlardır. Kent Ormanları: Sağlık, spor ve kültürel etkinlik gibi sosyal aktiviteler için kullanılabilecek ve halkın ormanlara dair teknik hususları ve yerel bitki örtüsü ve hayvanları görebileceği, yerleşim alanları çevresinde yer alan ormanlardır. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği (OSİB, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü), 17 Mayıs 2005 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Yönetmeliğin yasal temeli, Özellikle Su Kuşlarının Yaşam Alanı Olarak Uluslararası Öneme sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşmedir (aşağıda bkz. Ramsar Sözleşmesi). Sulak alanlar, doğal veya suni, geçici ya da kalıcı, en düşük su seviyesinde derinliği altı metreyi aşmayan deniz suyu da dâhil olmak üzere sabit veya akışkan, temiz, tuzlu veya acı suya sahip, bataklık, turbalık veya

9 4-9 açık su alanları olarak tanımlanmaktadır. Sulak alanlar, kaybı onarılamaz bir büyük ekonomik, kültürel, bilimsel ve dinlence değeri kaynağı oluşturmaktadır. Yönetmelik, bu sulak alanların etrafında geliştirilecek projeleri sınırlandıran tampon bölgeler de oluşturmaktadır. Bu yönetmeliğe göre, bütün yüzey suları (göller, akarsular, nehirler ve dereler), sulak alan olarak tanımlanırken, sulak alandan metre uzaklıktaki bölge ise tampon bölge olarak tanımlanmaktadır. Eğer bu tampon bölgede bir hizmet/faaliyet yürütülmesi planlanıyorsa, proje sahibinin, hizmetleri yürütmesi için bir sulak alan izni alması gerekmektedir. Ramsar Alanları Ramsar alanları, Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Sözleşmesine (Ramsar Sözleşmesi) göre belirlenen uluslararası öneme sahip sulak alanlardır. Bu sözleşme, sulak alanların ve kaynaklarının korunması ve mantıklı bir şekilde kullanılması adına, ulusal eylem ve uluslararası işbirliği için çerçeve sunan devletlerarası bir anlaşmadır. Sulak alanların günümüzde ve gelecekte ileriye dönük bir biçimde zarar görmesinin veya kaybedilmesinin önüne geçmeyi arzulayan Ramsar sözleşmesi, 1971 de düzenlenmiştir. Sözleşmenin misyonu, bütün dünyada sürdürülebilir gelişme sağlamaya dönük bir katkı olarak, yerel ve ulusal eylemler ve uluslararası işbirliği aracılığı ile bütün sulak alanların korunmasını ve mantıklı bir şekilde kullanımını sağlamaktır. Sözleşme, misyonunda yer alan sulak alan türlerine dair geniş bir tanım kullanmaktadır. Bu tanım içinde şunlar yer almaktadır: Göller ve nehirler, bataklıklar, sulak meralar ve turbalık alanlar, vahalar, haliçler, deltalar ve gelgit düzlükleri, deniz kıyısına yakın alanlar, mangrovlar ve mercan resifleri ve balık havuzu, çeltik alanı, su deposu ve tuzla gibi insan yapımı yerler. Türkiye, 1994 yılında sözleşmenin taraflarından biri olmuştur ve şu anda Ramsar koruma listesinde Türkiye ye ait 13 adet sulak alan listelenmiştir. Ancak bunların hiçbiri, Proje güzergâhında veya yakınında yer almamaktadır. Hassas Alanlar Bir önceki bölümde sunulan korunan alanların yanı sıra, ulusal mevzuata göre belirlenmemiş, ancak hassas ve ekolojik açıdan önemli olduğu düşünülen başka alanlar da vardır. Bu alanlar, genel olarak uluslararası çevre örgütleriyle koordinasyon içinde Türk koruma örgütleri tarafından tespit edilip tanımlanmaktadır. Önemli Doğa Alanları Önemli Doğa Alanları (ÖDA), biyolojik çeşitliliğin küresel ölçekte korunması için uluslararası öneme sahip yerlerdir. ÖDA konsepti, Uluslararası Kuşları Koruma Örgütü (BirdLife International), Uluslararası Koruma Örgütü (Conservation International), ve Uluslararası Bitkileri Koruma Örgütü (PlantLife International) gibi koruma örgütleri tarafından geliştirilmiştir. Türkiye deki ÖDA ları belirlemek için kullanılan bilimsel çalışmalar, Kraliyet Kuşları Koruma Derneği (RSPB) ve BirdLife International ın desteği ile Doğa Derneği tarafından düzenlenmiştir. Doğa Derneği, 2006 da, Doğa Derneği nin Resmi İnternet Sitesinde de yer alan Türkiye nin Önemli Doğa Alanları kitabını yayımlamıştır. Kitap, Türkiye nin yüzölçümünün %26 sına denk düşen hektara yayılan 305 adet ÖDA tanımlamaktadır. Ancak bu ÖDA ların sadece %19 u koruma altındadır. Bu ÖDA lar, Türkiye nin AB ye giriş süreci için Natura 2000 ağı kapsamında yürütülen bilimsel çalışmaların ürünüdür. Natura 2000, Avrupa Birliği (AB) bölgesinde korunan bölgelerle ilgili ekolojik bir ağdır. Natura 2000 ağının temelini oluşturan 2 adet AB Yönergesi bulunmaktadır. Bunlar, Kuş Direktifi (79/409/EEC Sayılı yabani

10 4-10 kuşların korunmasına ilişkin Konsey Direktifi) ve Habitat Direktifi(92/43/EEC Sayılı habitatların ve yabani fauna ve floranın korunması Konsey Direktifi). Bu direktiflerin gelecekteki potansiyel gereksinimlerini karşılamak için, Doğa Derneği ve ABB (AB Bakanlığı), işbirliği içinde çalışmalar yürütmektedir. Türkiye deki Önemli Kuş Alanları kitabının gözden geçirilmiş hali ve Doğa Derneği tarafından yayımlanan Türkiye nin Önemli Doğa Alanları kitabı, bu bağlamda değerlendirilebilir. Önemli Bitki Alanları Önemli Bitki Alanları (ÖBA), bitki çeşitliliği ve/veya endemik türler, zengin topluluklar ve habitatları (doğal habitatlar) açısından çok zengin alanlar olarak tanımlanmaktadır. ÖBA kavramı, Türkiye deki bitki örtüsünü korumak için işbirliği halindeki üç örgütün liderliği altında geliştirilmiştir: 1990 ların başında DHKD (Doğal Hayatı Koruma Derneği), FFI (Uluslararası Flora & Fauna Örgütü) ve ISTE (İstanbul Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Botanik Bölümü). Aynı dönemde, İngiltere deki PlantLife International ile yapılan işbirliği sayesinde uluslararası bir boyut kazanılmış ve kriterler oluşturulmuştur. ÖBA lar, Türkiye nin ortak olduğu uluslararası sözleşmelerin, stratejilerin ve programların uygulanmasına katkı sunacak çok önemli bir altyapı sunmaktadır. ÖBA lar, doğanın korunması konusunda, uluslararası çevre ve koruma sözleşmelerinin, korunan alan ağlarının, biyolojik çeşitliliği koruma stratejileri ve politikalarının uygulanması ve bunlara uyulması için kullanılacak bilimsel ve botanik veriler içermektedir. Türkiye deki ÖBA lar, ilk kez 1995 de düzenlenen ilk Planta Europe konferansında tanıtılmıştır. ÖBA, istisnai botanik zenginlik sergileyen ve/veya nadir görülen, tehdit altındaki ve/veya endemik türlerin ve/veya yüksek botanik değere sahip sıra dışı bir bitki örtüsü topluluğuna destek sunan doğal ya da yarı-doğal alanlar (Byfield vd., 2010) olarak tarif edilirken, Türkiye, ÖBA kriterleri doğrultusunda ÖBA araştırmasını tamamlayan ilk ülke olmuş ve 122 aday ÖBA belirlemiştir. Önemli Kuş Alanları Avrupa Önemli Kuş Alanları (ÖKA) Programı, Uluslararası Kuşları Koruma Örgütü (BirdLife International) nün Avrupa Bölümü nün desteği ve işbirliği ile 29 ülkede ulusal ÖKA Programları aracılığı ile uygulanmaktadır. Türkiye deki ÖKA lar, Doğal Hayatı Koruma Derneği ve BirdLife International tarafından tespit edilmiş ve 1997 yılında Türkiye nin Önemli Kuş Alanları adlı bir kitapta tanımlanmıştır. Bu kitap, Kraliyet Kuşları Koruma Derneği nden ek destek alınarak, 2004 yılında Doğa Derneği ve BirdLife International tarafından gözden geçirilmiştir. Dolayısıyla, ÖKA lar, aşağıdaki kriterlerden bir veya birkaçını karşılayan ornitolojik koruma için kilit alanlardır. Önemli sayıda küresel düzeyde tehdit altındaki bir veya birkaç türe sahiptirler. Kısıtlı alan türleri ve biyomla sınırlı türlere yurt sağlayan alan gruplarından birini oluştururlar. İstisnai bir biçimde, yüksek sayıda göçmen veya toplu halde yaşayan türlere sahiptirler. Küresel olarak soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ya da popülasyonlarının yeri doldurulamayacak olan kuş türlerinin bulunmasına bağlı olarak, sadece bu kriterleri karşılayan alanlar ÖKA olarak tanınmaktadır. Bir ÖKA, koruma eylemi ve yönetimine tabi olmak durumundadır.

11 4-11 Korunan Türler Biyolojik çeşitlilik açısından önemli olan resmi ya da resmi olmayan alanların yanı sıra, günümüzde birtakım türler çok nadir hale geldiği için, uluslararası sözleşmeler ve ulusal yasalarla koruma altına alınmakta ya da en azından durumları kabul görmektedir. Diğer türlerin de, yaşam kalitemize katkıda bulunacağı düşünülmektedir. Bu türler, yasal korumadan faydalanmamasına ve doğrudan tanımlanmış veya korunmakta olan alanlarla ilişkilendirilmemesine rağmen, planlama sürecinde kilit unsurlar haline gelebilirler. Önerilen proje, korunan türlerin olumsuz etkiye maruz kalmamasını güvence altına almak için, bütün uygun önlemleri aldığını göstermek zorundadır. Türkiye de yürürlükte olan uluslararası sözleşmelerin listesi, EK 4 te yer almaktadır. İstilacı Türler Yerli olmayan türler istilacı bir hale geldikleri zaman, ekosistemleri değişikliğe uğratabilmektedirler; bu da, yerli ve tehlike altındaki türlerin ciddi anlamda tehdit edilmesi gibi çeşitli sorunlara yol açabilmektedir. Bu sorunlar, birçok uluslararası anlaşmalarda, Avrupa Birliği direktiflerinde ve yerel yasal mevzuatlarda kabul görmektedir. Ancak yapılan araştırmalara göre, yabani köpeklerin dışında hiçbir istilacı türün, yerli türlere tehdit oluşturmadığı gözlemlendiği için bu sorun, bu çalışma kapsamında değerlendirilmemiştir. Orman Yönetim Planları Habitat Eylem Planları ve Tür Eylem Planları, etki değerlendirmesine katkı sunmak için kullanılabilmektedir. Bu planlar, en başta korunma altında bulunmayan ekolojik reseptörlerin değerlendirilmesine yardımcı olmaktadır. İkincisi de, ulusal hedefler karşısında olumlu veya olumsuz potansiyel etkilerin değerlendirilmesine katkı koyabilmektedirler. Proje güzergâhı, İstanbul un Ormanlık Bölgesi içinde, Alemdağ, Kanlıca, Beykoz, Sultanbeyli, Kurtboğazı, Ömerli, Sarıyer, Kemerburgaz, Fenertepe ve Riva bölgelerinden geçmektedir. Bu değerlendirmelerde, Ekosisteme Dayalı Çok Fonksiyonlu Orman Yönetimi Planı yaklaşımı ile hazırlanan Orman Genel Müdürlüğü nün son yönetim planları kullanılmaktadır. 4.4 Mevcut Ekolojik Özellikler Giriş Bu bölümde, Projeden etkilenebilecek potansiyel ekoloji ve biyolojik çeşitlilik reseptörleri tanımlanmaktadır. Bu reseptörler, Mart ve Nisan 2013 te yürütülen masa başı çalışmalarının ve alan araştırmalarının sonuçlarına göre belirlenmiştir Mevzuat Tarafından Korunan Sahalar Aşağıdaki Korunan Sahalar, proje güzergâhının içinde veya yakınında yer almakta ve sonuç olarak çevresel etkiye maruz kalmaktadır. Bu alanlar, Ek 4 te gösterilmektedir (Şekil C-1 ve C-2) Sayılı Milli Parklar Kanunu Milli Parklar Kanunu na göre, Proje hattında ve çevresinde milli park, tabiat anıtı veya tabiatı koruma alanı bulunmamaktadır. Ancak İstanbul un Avrupa ve Anadolu yakasında Projeden etkilenebilecek birçok Tabiat Parkları vardır. Projeye en yakın tabiat parkı olan Şamlar Tabiat Parkı, Avrupa yakasında, güzergâhın 880 metre batısında yer almaktadır. 335 hektarlık bir yüzölçümüne sahip olan alan, 11 Temmuz 2011 de tabiat parkı olarak ilan

12 4-12 edilmiştir. Avrupa yakasının en büyük tabiat parkı olan park, karaçam (Pinus negra), fıstık çamı (Pinus Pinea) ve Türk çamı (Pinus brutia) (Kızılçam olarak da bilinmektedir) gibi orta yaşlı iğne yapraklı ağaçlara sahiptir. Park, daha çok mesire yeri olarak kullanılmaktadır (Orman ve Su İşleri İstanbul Bölge Müdürlüğü Resmi İnternet Sitesi, 2012). Projeye olan uzaklığından ötürü, Şamlar Tabiat Parkı nın, inşaat veya işletme aşamalarında Projeden olumsuz bir şekilde etkilenmesi beklenmemektedir Sayılı Kara Avcılığı Kanunu, doğrudan Avrupa yakasındaki Yaban Hayatı Geliştirme Sahası (YHGS), Sarıyer ve Feneryolu YHGS dan geçecektir. Proje güzergâhının yaklaşık 2,8 km si, bu YHGS dan geçmektedir hektarlık bir yüzölçümüne sahip olan alan, 2005 yılında karacaları (Capreolus capreolus) korumak için belirlenmiştir. Bu YHGS içinde hayvanları avlamak yasaklanmıştır (Orman ve Su İşleri İstanbul Bölge Müdürlüğü Resmi İnternet Sitesi, 2012). YHGS için temel tehdit, yakınlardaki kentsel imar alanıdır: Örneğin, YHGS koruma altında olmasına rağmen, yakın bir zamanda YHGS içinde bir üniversite kampüsü inşa edilmiştir. Ayrıca, dönemi MAK kararlarına göre, Polonezköy çevresinde avcılığın yasaklandığı bir alan da bulunmaktadır. ın yaklaşık 5,5 km si, bu alandan geçmektedir. Geniş bir bölgeyi kaplayan alan, doğuda Reşadiye, kuzeyde Polonezköy, batıda Çekmeköy ve güneyde Sarıgazi arasında yer almaktadır Sayılı Orman Kanunu Orman Kanununa göre, Proje sahası ve çevresinde gen koruma sahası, klon parkı ve deneme alanı gibi tohum meşceresi ve biyogenetik koruma alanları bulunmamaktadır. Ancak güzergâh, bazı muhafaza ormanları, tohum bahçesi ve kent ormanı ve piknik alanı gibi mesire yerleri bulunmaktadır. Bunlar, aşağıda kısaca ele alınmaktadır: Belgrad Muhafaza Ormanı:, İstanbul un Avrupa yakasında yer alan ormanın kuzey sınırından geçmektedir. Ormandaki genel ağaç türü, bütün ormanın %75 ini kaplayan meşe ağacıdır (Quercus sp.). Kuzey kesimlerde kayın ağaçları (Fagus sp.), iç kesimlerde gürgen ağaçları (Carpinus betulus) ve güney kesimlerde ise kestane ağaçları (Aesculus hippocastanum) bulunmaktadır. Elmalı Bendi Muhafaza Ormanı: ın bir kısmı, Anadolu yakasında yer alan bu ormandan geçmektedir. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ne bağlanan İstanbul Otoyolu nun (E-80) hâlihazırda Elmalı Bendi Muhafaza Ormanı ndan geçtiğine dikkat edilmelidir. Tohum Bahçesi: Anadolu yakasında Reşadiye ve Nişantepe arasında yer alan bir tohum bahçesi bulunmaktadır. Karaçam tohumları, bu tohum bahçesinde üretilmektedir. Karaçamın Türkiye de en çok rastlanan tür olduğuna ve Batı Anadolu da büyük topluluklar oluşturduğuna dikkat edilmelidir. Kent Ormanı (Mesire Yeri): Mevcut İstanbul Otoyolu nun (E-80) yakınlarında Ümraniye de bir kent ormanı bulunmaktadır. Bu ormanda yer alan ağaç türleri ise, ceviz, karaağaç, fıstık çamı, akasya ve meşedir. Piknik Alanları (Mesire Yeri): ve çevresinde birçok piknik alanı bulunmaktadır. Bunlar, kısaca şu şekildedir: o Şamlar ın kuzeydoğusundaki piknik alanı:, piknik alanının 1,6 km doğusundadır. o Poyraz ın güneydoğusundaki piknik alanı:, piknik alanının 210 m kuzeyindedir. o Alibahadır ın kuzeyindeki piknik alanı:, piknik alanının 1170 m kuzeyindedir. o Bozhane nin güneyindeki piknik alanı:, piknik alanından geçmektedir. o Alemdağ Nişantepe nin kuzeyindeki piknik alanı: Piknik alanı, güzergâhla çevrilidir. Piknik alanına en yakın nokta 60 m dir.

13 4-13 o o o Çekmeköy deki piknik alanı:, piknik alanının 230 m güneyinden geçmektedir. Taşdelen deki piknik alanı:, piknik alanının 640 m kuzeyinden geçmektedir. Ümraniye deki piknik alanı:, piknik alanından geçmektedir. ın yaklaşık m si Muhafaza Ormanlarından, 184 m si tohum bahçelerinden ve 94 m si de mesire yerlerinden geçmektedir. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği (17 Mayıs 2005 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) doğrultusunda, bütün yüzey suları (göller ve nehir ve dere gibi akarsular), sulak alan olarak tanımlanmaktadır. çevresinde birçok sulak alan bulunmaktadır. Bunların ayrıntıları, raporun Hidroloji bölümünde sunulmaktadır; ancak bu tür alanlar, ekolojik öneme sahip olabilecekleri için, aşağıda da ele alınmaktadır. Avrupa yakasında Habibler in kuzeyinde küçük bir gölet vardır. Gölet, güzergâhın 1,4 km doğusunda yer almaktadır. Avrupa yakasında Odayeri nin kuzeyi ve kuzeydoğusunda ve Çiftealan ın güneyinde yer alan bir dizi küçük suni ve doğal gölet vardır. Bunların bazıları, bölgede oldukça yaygın olan eski ocakların üstünde yapılmıştır. En yakın olanı ise, güzergâhın 100 m kuzeyindedir. Anadolu yakasındaki en önemli su kütlesi, Ömerli Baraj Gölü dür. Gölün ana parçası, su deposunun yaklaşık 6 km doğusunda yer alsa da, gölün kolları, güzergâha 2 km yakınlığa ulaşmaktadır. Bu sulak alanların hiçbiri, Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Sözleşmesi ne göre Ramsar alanları olarak belirlenmemiştir Mevzuat Tarafından Korunmayan Hassas Alanlar Aşağıdaki mevzuat tarafından korunmayan hassas alanlar, proje güzergâhında veya yakınında yer alırken, sonuç olarak çevresel etkiye maruz kalabilecektir. Bu alanlar, Ek 4 te gösterilmektedir (Şekil C-3). Önemli Doğa Alanları Bern Sözleşmesi, Türkiye deki türlerin ve habitatlarının korunması için en önemli uluslararası yasal araçlardan birini temsil etmektedir. Bu, doğrudan Türk Çevre kanunlarınca koruma altına alınmamış habitatları ve türlerin bulunduğu yerler için özellikle önemlidir. Bu nedenle, bu değerlendirmede, bağlı oldukları (belirlenip koruma altına alınmayan) Bern Sözleşmesi türleri ve habitatlarına özel bir vurgu yapılmaktadır. İstanbul da bir dizi alan, Önemli Doğa Alanları (ÖDA) olarak tanımlanmıştır. Bu resmi olmayan alanlar, belirli türler için, özellikle de kuşlar için önemli olan habitatları, bitkileri ve diğer alanları içermektedir. ÖDA, büyük bir biyolojik çeşitlilik yelpazesine sahip olduğu için, Önemli Bitki Alanları (ÖBA), Önemli Kuş Alanları (ÖKA) veya her ikisi şeklinde tanımlanan KBÇA nın alt alanları olarak değerlendirilebilecek başka alanlar da mevcuttur. Bu alanlar, geniş ÖDA alanında yer alırken, büyük ya da küçük çapta birbirlerinin üstünden geçebilmektedirler. Aşağıda, İstanbul bölgesinde mevcut ÖDA ayrıntıları ve bunların içinde yer alan ve Projeden etkilenebilecek ÖBA ve ÖKA lar ele alınmaktadır. Boğaziçi Önemli Doğa Alanı ın büyük bir bölümü (yaklaşık 35 km), boğaz boyunca Avrupa yakasından Asya yakasına uzanan Boğaziçi Önemli Doğa Alanı (ÖDA) n geçmektedir.

14 4-14 ÖDA, kıyı kumulları, kayalar, maki toplulukları, meralar, ormanlar ve göller gibi geniş bir habitat yelpazesinden oluşmaktadır. Alanda, göçmen kuşlar için önemli olduğu bilinen boğazın batı ve doğusundaki ormanlık alanlardan dolayı bir ÖKA da bulunmaktadır. İlkbahar ve Sonbaharda Sarıyer deki tepelerden (Avrupa yakasında) ve Çamlıca daki iki tepeden (Anadolu yakasında) büyük göçlerin gözlemlenebileceği noktalar bulunmaktadır. Bu ÖKA ya dair ayrıntılar, aşağıda ele alınmaktadır. Bu ÖDA içinde nadir görülen bitki türlerini destekleyen bir dizi hassas habitat bulunurken, bu alanların bazıları, ÖBA olarak tanımlanmış ve aşağıda detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Bunlar, ÖBA nın batısından doğusuna doğru şu şekildedir: Ağaçlı Kumulları ÖBA Kuzey Boğaziçi ÖBA Kilyos Kumulları ÖBA Ömerli Havzası ÖBA Boğaziçi ÖDA Bu KBÇA ya dönük genel tehdit, İstanbul un hızlı bir şekilde genişlemesidir. Şehir büyüdükçe, her yıl binlerce ev ve büyük sanayi sahaları inşa edilmektedir. Diğer doğal habitat kayıplarının nedeni de, madencilik ve yol inşaatları iken, son birkaç on yıl içinde, İstanbul un büyük ormanlık araziler ve diğer habitatları yok olmuştur. Bu durum, göçmen kuşları boğazdan kilometrelerce uzakta başka güzergâhlar bulmak zorunda bırakmaktadır. Boğaz ın her iki yakasındaki mevcut ormanların korunması, yırtıcı kuşların konaklaması açısından çok önemlidir. Ağaçlı Kumulları ÖBA Bu alan, Terkos ve Kilyos arasında, Karadeniz kıyısında üç adet kumul parçasından oluşan bileşik bir alandır. Toplamda 484 hektarlık bir yüzölçümüne sahip olan alan, Proje hattının yaklaşık 1,2 km lik kuzeyinde yer aldığı için, Projeden doğrudan etkilenmesi muhtemel değildir. Bitki örtüsü, nadir bitki türlerinin yerel örneklerini içermektedir. Yerel ve ulusal ölçekte 14 nadir türü, üç adet Bern Sözleşmesi Ek I türlerinden oluşan büyük popülasyonları ve küresel ölçekte tehdit altında olan 4 türü desteklemektedir. Bir zamanlar bu habitatlar, genellikle Quercus (meşe) baltalık ormanları, meralar ve kumullardan oluşan büyük ve sık ormanlara ev sahipliği yapmıştır. Ancak son 25 yıl içinde, bu alanda yapılan açık linyit madenciliği nedeniyle 60 km 2 den büyük bir alan yok olmuştur. Habitat kaybıyla sonuçlanan diğer nedenler şehirleşmeyle ilgili olan kum çıkarımıdır. Bern Sözleşmesi Tehlike Altındaki Doğal Yaşam Alanları, bu bağlamda, öncelikle Karadeniz embriyonik kumulu; Karadeniz beyaz kumulu; 16.22B11 - Güneybatı Karadeniz sabit kumulu. Kuzey Boğaziçi ÖBA ÖBA, Boğaziçi Alanı nda yer almakta (1983 tarihli Boğaziçi kanununda tanımlanmıştır) ve İstanbul un kuzeyinde yer alan gelişmemiş kıyı şeridinden, kumullardan ve ormanlardan oluşmaktadır. Alan, ikisi Boğaz ın Avrupa yakasında, biri de Anadolu yakasında olmak üzere, üç temel alana bölünmüştür ve toplamda hektarlık bir yüzölçümüne sahiptir. Bu mesafe, hatırı sayılır bir ölçüde içe doğru uzanmaktadır.

15 4-15 Proje güzergâhı, Boğaz ın iki yakasında olmak üzere, doğrudan bu ÖBA yı kapsayan üç alandan ikisinin n geçmektedir. Bu habitat türleri ve önemli bitki örtüsü içinde, kıyı şeridi ve kumul habitatları, en önemli ve en hassas olan kesimler olarak görülmektedir. Ancak nispeten zengin bitki örtüsü nedeniyle, Belgrad Ormanı nın ağaçlık alanları da değerli görülmektedir. Alanın, konut geliştirme gibi çeşitli baskılar karşısında hassas olduğu düşünülmektedir. ÖBA içindeki temel habitatın türleri, aşağıda kısaca ele alınmaktadır. Falez eğimleri deniz makisi, kıyı meraları ve kuru kaya topluluklarının oluşturduğu bir mozaiğin baskın olduğu yerlerdir. Muhtemelen Boğaz geçişinin olduğu yere yakın olan nokta dışında, önerilen gelişmenin kapladığı alan içinde bu habitat türüne ilişkin önemli alanlar bulunması olası değildir. Çakıllı bitki örtüsü nadir görülen bir dizi bitki türüne ait küçük popülasyonları içeren kayalık kıyı şeridinde yer alan bazı küçük koylarda görülen sınırlı alanlardır. Aynı şekilde, önerilen gelişmenin kapladığı alan içinde bu habitat türüne ilişkin önemli alanlar bulunması olası değildir. Kumul sistemi bitki örtüsü, Çayağzı Deresi nin ağzında yer almaktadır; dolayısıyla, önerilen gelişmeden etkilenme ihtimali beklenmemektedir. Orman bitki örtüsü, özellikle korunaklı kıyı vadilerinde, bilhassa da Belgrad Ormanı nda görülmektedir. Tipik orman biyotopları şunları içermektedir: Carpinus betulus-quercus Gürgen-Meşe ormanı, daha sıcak ve kurak yerlerde rastlanmaktadır. Carpinus-Fagus Gürgen-Kayın ormanı, kuzeye bakan eğimler gibi daha soğuk koşullarda rastlanmaktadır. Alnus glutinosa-carpinus Kızılağaç-Gürgen ormanları, bahar aylarında zengin ağaç örtüsüne sahip verimli vadi dipleriyle sınırlıdır. Belgrad Ormanı hariç, ormanların çoğu, 20 yıllık baltalık orman uygulaması altındadır ve ormanlar, günümüzde İstanbul bölgesinde yer alan birkaç geniş ve yüksek ormanlık alanlardan birini oluşturmaktadır. Bu nedenle, bu ormanlar, değerli ve azalmakta olan bir ekolojik kaynağı temsil etmektedir. ÖBA içeren diğer belirlemeler ise şu şekildedir: Önemli Kuş Alanı No. 5 Boğaziçi, göçmen kuşlar, en başta da leylekler ve yırtıcı kuşlar önemli bir geçiş noktası olup hektarlık bir alanı kaplamaktadır (aşağıda daha ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır). Bern Sözleşmesi Tehlike Altındaki Doğal Yaşam Alanları, ağaç biyotopuna atfen, bu bağlamda öncelikle 41.H21 Trakya meşesi-gürgen ormanları. Bu, Natura 2000 öncelikli habitat 91AA Doğu Beyaz Meşe Ormanları na karşılık gelmektedir. Kilyos Kumulları ÖBA Kısmen fundalık, mera ve asit karakterli baltalık ormanlarla çevrili olan 351 hektarlık kumul yüzölçümüne sahip ÖBA, Avrupa yakasında, Karadeniz kıyısında, Gümüşdere yakınlarında yer almaktadır. Projeye en yakın noktası, güzergâhın yaklaşık 350 m kuzeyinde bulunmaktadır. Bu alanda, ulusal ölçekte nadir görülen en az 15 tür vardır. Bunlardan ikisi, Bern Sözleşmesi Ek I de listelenmektedir. Bu habitatları, geçtiğimiz yüzyılda çalışmalar yapılmıştır. Bu alan, hiçbir resmi koruma altında bulunmamakta ve konut projeleri, inşa edilen üniversite binaları, linyit madenciliği,

16 4-16 ağaçlandırma ve ticari bahçecilik üretiminin verdiği önemli zararlara maruz kalmaktadır. ÖBA içeren diğer belirlemeler ise şu şekildedir: Bern Sözleşmesi Tehlike Altındaki Doğal Yaşam Alanları, bu bağlamda öncelikle Karadeniz embriyonik kumulları; Karadeniz beyaz kumulları; 16.22B11- Güneydoğu Karadeniz sabit kumulları; Kumul ardıç öbekleri ve orman toplulukları. Ömerli Havzası ÖBA ÖBA, fundalık, frigana (-garig, kısa boylu çalılıklar) ve mera, turbalıklar ve mevsimsel olarak su dolan çukur ve gölgükler gibi geniş bir habitatına sahip asit karakterli baltalık ormanlardan oluşan geniş bir mozaiğe sahiptir. Alan, Proje güzergâhının en az 1 km ötesinde yer almaktadır. Bu ortamda büyüyen ve ulusal açıdan nadir görülen en az 37 adet tür bulunmakta iken, altı tür, Bern Sözleşmesi Ek I de listelenmektedir. Çalılık alanlar, bütün bölgede yer alan çalılık bitki örtüsü içinde geriye kalan tek yer olduğu için, özel bir öneme sahiptirler. Alanın bir kısmı ve Proje hattına en yakın alan, Polonezköy de veya Ömerli suyunun su tutuma noktasında bulunan kısmı, Milli Park olarak belirlenmiştir. Ancak ÖBA, ağaçlandırma ve kentsel yayılma tehdidi altındadır. Bu ÖBA ya ilişkin diğer tespitler şu şekildedir: Önemli Kuş Alanı No. 5 Boğaziçi, göçmen kuşlar, en başta da leylekler ve yırtıcı kuşlar için önemli bir geçiş noktası olup hektarlık bir alanı kaplamaktadır Bern Sözleşmesi Tehlike Altındaki Doğal Yaşam Alanları, 31.22C Karadeniz süpürgeotu çalılıkları; 41.H21 - Trakya meşesi-gürgen ormanları; Banat & Pallas çam ormanı. Boğaziçi Önemli Kuş Alanı (ÖKA) Boğaziçi ÖKA (No. 5 Boğaziçi), ilkbahar ve sonbaharda düzenli olarak geçiş yapan göçmen kuşlar için ana Avrupa güzergâhlarından biridir. Alan, boğazın batısında (Belgrad Ormanı) ve doğusunda (Polonezköy Tabiat Parkı), konaklayan göçmenler için önemli olduğu bilinen ormanlık alanlara sahiptir ların ortalarında ve 1970 lerin başında yapılan sayımlara göre ve sonbahardaki bütün bir göç dönemini boyunca, başlıca kuş türleri şöyledir: Kara Leylek (Ciconia nigra, 8,318), Beyaz Leylek (Ciconia ciconia, ), Bayağı Arı Şahini (Pernis apivorus, ), Kara Çaylak (Milvus migrans, 2.707), Şahin (Buteo buteo, ) ve Küçük Orman Kartalı (Aquila pomarina, 18,898). Boğaz, yıl boyunca birkaç bine ulaşan gruplar halinde boğazda her iki yönde de uçan Yelkovan Kuşuna da (Puffinus yelkouan) ev sahipliği yapmaktadır. ÖKA için temel tehdit, İstanbul daki hızlı kentsel ve endüstriyel genişlemedir. Boğazın her iki yakasındaki ormanlık alanların korunması, yırtıcı kuşların konaklama alanlarını korumak açısından önemlidir (Birdlife International ın Resmi İnternet Sitesi, 2012). Batı İstanbul Meraları Önemli Doğal Alanı, Avrupa yakasında Batı İstanbul Meraları ÖDA n geçmektedir. KBÇA, güneyde Bağcılar, kuzeyde Pirinççi arasında toplamda hektarlık bir alana sahipken, Esenler in kuzeyindeki meraları da kapsamaktadır. Alana, Alibeyköy Barajı ve barajın kuzeyinde yer alan tepeler de dâhildir. ın yaklaşık 11,4 km si, bu ÖDA n geçmektedir.

17 4-17 Bu alanlardaki karstik kayalar hayvan otlatmak için kullanılan meralar ve çalılıklar bulunmaktadır. Bupleurum pendikum (Türkçe adı: Pendik sarıotu, Yerel Kırmızı Veri Kitabı kategori: EN) ve Linum tauricum ssp. Bosphori (Türkçe adı: Boğaziçi ketene Yerel Kırmızı Veri Kitabı kategori: CR) gibi, endemik ve nadir bazı bitki türleri de bulunmaktadır. ÖDA, kentleşmeyle nedeniyle ciddi tehdit altındadır (Eken, G., 2006). Batı İstanbul Meraları ÖBA ÖBA, İstanbul un kuzeybatısında, Esenler e yakın bir noktada bulunan inişli çıkışlı tepelerin üstünde yer alan son kireç taşı meralarından, mostra veren kayaç ve kuru asit karakterli çalılık meralarından oluşmaktadır. Önemli yollar ve konut ve endüstriyel gelişmeler nedeniyle çeşitli alanlara ayrışmış olmasına rağmen, toplamda 14,900 hektarlık bir yüzölçümüne sahiptir. Proje güzergâhı, doğrudan bu ÖBA nın merkezinden geçmektedir. Bern Sözleşmesi Ek I de listelenen beş tür dâhil olmak üzere, alan, zengin ve çeşitli bir bitki örtüsünü desteklemektedir. Ancak alan yüksek bir değere sahip olup, çok incelendiyse de, alanın büyük bir kısmı, resmi koruma altında değildir ve kentsel gelişim ve kademeli parçalanma ve bozulma nedeniyle doğrudan yok olmak gibi önemli ve devam eden bir tehdit altındadır. ÖBA içeren diğer belirlemeler ise şu şekildedir: Önemli Kuş Alanı No. 4 Küçükçekmece Gölü yaklaşık hektarlık bir alanı kaplamaktadır kış aylarında büyük sayıda su kuşuna sahip olduğu için belirlenmiştir. Bern Sözleşmesi Tehlike Altındaki Doğal Yaşam Alanları, bu bağlamda, öncelikle 34.3 Yoğun uzun ömürlü meralar ve Avrupa stepleri. Deniz Habitatları Köprü tasarımı, deniz çevresinde, özellikle de Boğaz da kalıcı inşaat çalışmaları yapılmasını gerektirmemektedir. Masa başı çalışmalarına dayanılarak, aşağıda deniz çevresi ile ilgili kısa bir özet verilmektedir. Karadeniz i Marmara Denizi ne bağlayan Boğaz ın derinliği, orta noktalarda 36 ile 124 metre arasında değişirken, ortalama 65 m dir. Kandilli ve Bebek arasındaki en derin nokta 110 metre iken, kuzey kesimindeki en sığ noktalar, Kadıköy İnceburnu açıklarında 18 m dir. Boğazın ekolojisi, su kurtları, yumuşakçalar ve amfipotlardan (tırnaksılar) oluşan önemli bentik türlerinin yaşadığı Güney Karadeniz kıta sahanlığının sığ ekolojisini yansıtmaktadır. Karadeniz de yaşadığı bilinen üç memeli deniz hayvanı türü bulunmaktadır. Bunlar, Dephinus delphis, tırtak, Tursiops truncates, afalina ve Phocoeba phocoeana, muturdan oluşmaktadır. Bu hayvanlar, çeşitli sözleşmelerde tanımlanmakta ve Avrupa sularında, Yaşam Alanları Yönergesine göre korunmaktadır. Ayrıca, tarihsel olarak Karadeniz de yaşamış bir yüzgeç ayaklı türü (fok balığı), Monachus monachus ya da Akdeniz foku da bulunmaktadır. Ancak günümüzde fokların Karadeniz deki nesillerinin yok olduğu düşünülmektedir. Afalina, özellikle Batı Karadeniz de çok görülürken, tırtak ve mutur, Karadeniz kıyılarında hemen her yerde görülebilmektedir. Afalina ve mutur, genellikle kıyıya yakın sularda bulunurken, tırtak daha çok kıyıdan uzakta açık sularda bulunabilmektedir. Karadeniz de bilinen deniz kaplumbağası türü ise bulunmamaktadır. Karadeniz Kırmızı Kitabı na göre, Güney Karadeniz de korunması önemli olan bir dizi tür bulunmaktadır. Bu türler, proje alanındaki dağılımları ve bulunma ihtimalleriyle birlikte Tablo 4-2 de listelenmiştir. Genel olarak,

18 4-18 türlerin büyük bir bölümünün kıyı bölgelerinde yoğunlaştığı ve dolayısıyla Boğaz da bulunabildiği görülmektedir. Tablo4-2 Batı Karadeniz de Balık Türleri ve Koruma Durumu Cins / Tür Yıl Boyunca Dağılımları ve Alandaki Varlıkları Yumurtlama Dönemi ve Yeri Önem/ IUCN Statüsü Acipenser guldenstaedti (Rus mersin balığı) Genellikle deniz ve nehirlerin kıyı sularında yaşar. Baharda Mayıs ve Temmuz da yumurtlamak için Don, Kuban, Tuna ve Kafkasya kıyılarındaki nehirlere girer. Hassas Türler 1997 den beri Türkiye de koruma altında. Suni üreme Acipenser stellatus (Yıldızlı mersin balığı) Yazın kıyı bölgelerinde dibe yakın sularda yaşar ve geceleri beslenmek için yüzeye yaklaşır. Yumurtlamak için Nisan ve Ekim arasında Kuban, Don, Dinyeper, Tuna ve Karadeniz e akan diğer nehirlere girer. Hassas. Türler 1997 den beri Türkiye de koruma altında. Coryphoblennius galerita Kıyıya yakın sarp kayalıklarda veya taşlı kabuklu zeminler. Mayıs-Ağustos. Hassas (Horozbina) Aidablennius sphinx (Horozbina) Kıyıya yakın, kayalık, kabuklu, deniz çayırı bulunan zeminler. Nisan-Temmuz arasında yeniden yumurtlar. Hassas Mesogobius batrachocephalus (Kayabalığı) Genellikle 40 m derinliğindeki kıyıya yakın sularda kumlu ve kabuklu zeminlerde yaşayan hafif tuzlu su balığı. Kış aylarını derin sularda geçirir. Nisan-Mayıs yeniden üremek için kıyıya hareket eder. Risk Hipoksi dönemlerinde stoklar tehlike altına girmektedir. Proterorhinus marmoratus (Kayabalığı) Karadeniz in nehirleri ve haliçleri. Deniz çayırına yakın kumlu zemin. Nisan-Mayıs, bentik yumurtalar Tehlikede Belone belone euxini (Zargana) Kıyı suları. Genç örnekleri, en çok Cystoseira ve Zostera kuşaklarına yakın yerlerde yaygındır. Mayıs ve Eylül arası ortaya çıkar. Yumurtalar Cystoseira ve Zostera lara bırakılır. Tehlikede. Karadeniz Kırmızı Veri Kitabına girmesi önerildi. Diplodus annularis (Isparoz) Kıta sahanlığını sığ bölgelerinde, kıyıya yakın çamurlu-kumlu ve bitkiyle kaplı diplerde ve 50 m yi bulan daha derin noktalarda, en çok da 5-20 m arasında bulunur. Temmuz-Eylül, küçük pelajik yumurtalar. Hassas Liza ramada (Kefal) Sürüler en çok sığ sularda, özellikle de hafif tuzlu ve çeşitli tuz oranlarına sahip kıyı lagünlerinde ortaya çıkar. Beslenmek için haliçlere ve nehirlere girerken, denizde yumurtlar. İlkbaharda, yazın başında, yine yazın ve sonbaharda yumurtlar. Pelajik yumurtalar. Hassas Mullus barbatus ponticus (Barbunya) Sığ kumlu ve çamurlu dip zeminler, ancak m derinliklerde de görülebilir. Küçük sürüler yazın derin sularda yaşar ve tekrar derin sulara dönmeden önce kıyıya gelir. Haziran-Eylül arasında 9-23 C derecelerde yeniden ürer. Tehlikede

19 4-19 Cins / Tür Yıl Boyunca Dağılımları ve Alandaki Varlıkları Yumurtlama Dönemi ve Yeri Önem/ IUCN Statüsü Nerophis ophidion (Deniziğnesi) Alg ve Zostera lifleri arasında denizlerin kıyı bölgelerinde yaşar. Hafif tuzlu sularda pelajik bir yaşam da sürer. Haziran-Temmuz aylarında dişiler erkeklerin karnına yumurtlar. Tehlikede Sarda sarda (Palamut) Pelajik göçmen türler genellikle kıta sahanlığında kıyıya yakın sularda sürüler halinde yaşar. Termofil ve stenosalindir. Balıkların büyük bir bölümü kışı Marmara ve Ege Denizi nde geçirir. Nisan da küçük sürüler Karadeniz e girer ve Ekim inin sonlarına kadar burada kalır. Mayıs tan Temmuz ortasına kadar birçok yerde yumurtlar. Kritik tehlikede. Kurtarma programına başlanması önerildi. Scomber scombrus (Uskumru) Pelajik ve sürü halinde ılık ve soğuk sularda yaşar. Türler kışı Marmara Denizi nde geçirip ilkbaharda Karadeniz e girer ve Nisan-Mayıs aylarında kuzeye doğru Romanya kıyılarına ulaşır. Ekim-Kasım aylarında güneye doğru harekete geçip Karadeniz i terk eder. Bazı balıklar, yeniden üremedikleri ve daha büyük derinliklere hareket ettikleri için kışın Karadeniz de kalır. Kış sonunda ve İlkbahar başında Marmara ve Ege Denizi nde yumurtlar. Tehlikede Scorpaena porcus (Lipsoz) Kıyıya yakın kayalık ve yosunlar arasında yaşayan yerleşik ve yalnız türlerdir. Yaz Hassas Solea nasuta (Dil Balığı) Bentik türler, kumlu zeminler, haliçler ve kıta sahanlıkları. 150 m ye kadar kumlu zeminlerde yaşar. İlkbaharda yeniden ürer, pelajik yumurtalar. Hassas Spicara smaris (Istrangilos) Özellikle kışın açık suları tercih eden bentik türler, kıyı bölgesi ve m derinliğe sahip alanlar arasında çamurlu ve bitkiyle kaplı zeminlerde yaşar. Oksijensiz koşullar ve dip suları nedeniyle Karadeniz de nadirdir. Mayıs ve Haziran arasında kıyı yakınlarında alglerin veya deniz tabanının üzerine yumurtlar. Yetersiz Veri Syngnathus typhle (Deniziğnesi) Tatlı sularda da yaşayabilen deniz pelajik balığıdır. Kıyı bölgelerde sadece bitkiler arasında, özellikle de Zostera kuşağında yaşar. Mart-Ağustos. Dişiler erkeklerin kuluçka keselerine yumurta bırakır. Hassas Thunnus thynnus (Ton Balığı) Pelajik türler, olgunlaşmamış türlere sadece sıcak sularda rastlanırken, olgun olanlar besin bulmak için soğuk sulara da girer. Genç sürüler ilkbaharda Karadeniz e girer ve Ekim-Kasım a kadar orada kalırlar. Yaz sonunda yumurtlar, pelajik yumurtalar. Tehlikede En az son 5 yıldır Türk kıyılarında yakalanmamıştır. Trachinus draco (Trakonya) Kumlu, çakıllı ve çamurlu zeminlerde yaşayan kıyı ve bentik türüdür. Haziran-Eylül, pelajik yumurta ve larvalar. Kritik tehlikede Trigla lucerna (Kırlangıç) Kumlu, çamurlu veya çakıllı zeminlerde m derinliklerinde yaşayan bentik türleri, en çok m arasında yaygındır. Aralık Temmuz (maks. yoğunluk Haziran-Temmuz). Pelajik yumurtalar. Hassas Hippocampus guttulatus microstephanus (Denizatı) Kaynak: Birkun dan alınmıştır, 2006 Kıyı sularında yaşar, yetişkinler en çok Zostera yataklarında yaygındır. Hareket alanları kısıtlıdır. Mayıs-Eylül. Yumurtalar erkeklerin kuluçka kesesinde gelişir. Tehlikede Karadeniz Kırmızı Veri Kitabına girmesi önerildi.

20 Uluslararası Önemli Türler Türkiye de türlerin değerlemesinde kullanılan temel yol, bu türlerin Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı listesinde olup olmadıklarına bakmaktır. Düzenli araştırmalar yapılarak listeye dâhil edilen türler, hassasiyetlerine ve ne tür tehditler altında bulunduklarına göre kategorize edilmektedir. IUCN nin Kırmızı Liste türlerinin statü ve hassasiyetlerine ilişkin kategorizasyon sistemi, aşağıdaki Tablo 4-3 te yer almaktadır: Tablo 4-3 IUCN Kırmızı Liste Kategorileri IUCN Kodu EX EW CR EN VU NT LC DD Tanım Tükenmiş. Son üyesinin de ölmüş olduğuna dair hiçbir kuşku bırakmayan türler. Doğada tükenmiş. Sadece tutsak olarak ya da daha önce yaşamadığı bir doğa ortamına getirilerek, orada yaşamaya devam ettiği bilinen türler. Kritik Tehlikede. Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi had safhada olan türler. Tehlikede. Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi çok büyük olan türler. Hassas. Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi büyük olan türler. Yakın tehdit altında. Şu anda tehlikede olmayan fakat yakın gelecekte yukarıdaki türlerden birine girmeye aday türler. Asgari endişe. Şu anda tanımlanabilir bir tehlike altında olmayan türler. Yetersiz veri. Değerlendirme yapmak için yeterli bilgi bulunmayan türler. IUCN Kırmızı Liste Türleri İstanbul da bilinen ya da olması muhtemel Kırmızı Liste türleri, aşağıdaki Tablo 4-4 te gösterilmektedir. Bu liste, bitkileri ve temel hayvan gruplarını kapsamaktadır. Kalınla vurgulanan bitki türleri, Bern Sözleşmesi Ek I de listelenmiştir. Tablo 4-4 IUCN İstanbul da Mevcut Kırmızı Liste Türleri Takson Adı Kırmızı Liste Küresel Bölgesel/Yerel Bitkiler Alcea lavateriflora - VU Asperula littoralis - VU Aubrieta olympica - EN Aurinia uechtritziana - VU Centaurea hermanii - EN Centaurea kilea - EN Cirsium polycephalum - CR Erysimum aznavourii - - Erysimum degenianum - EN Heptaptera triquetra - EN Hieracium noeanum - VU

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü KORUNAN ALAN İSTATİSTİKLERİ METAVERİLERİ

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü KORUNAN ALAN İSTATİSTİKLERİ METAVERİLERİ KORUNAN ALAN İSTATİSTİKLERİ METAVERİLERİ I. Analitik Çerçeve ve Kapsam, Tanımlamalar ve Sınıflamalar a) Analitik Çerçeve ve Kapsam: Korunan alan istatistikleri; korunan alanlar (milli park, tabiat parkı,

Detaylı

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler KORUNAN ALANLAR Korunan alanlar incelenip, değerlendirilirken ve ilan edilirken yalnız alanın yeri ile ilgili ve ekolojik kriterler değil, onların yanında tarih, kültürel ya da bilimsel değerleri de dikkate

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

KORUNAN ALANLAR ULUSAL SINIFLANDIRMASI

KORUNAN ALANLAR ULUSAL SINIFLANDIRMASI KORUNAN ALANLAR ULUSAL SINIFLANDIRMASI 01a Mutlak Koruma Alanı 01a.01 Kesin Korunacak Hassas Alan Kaynak değerlerinin korunması için alan kullanımı ve alana tüm etkilerin sınırlandırıldığı, gerektiğinde

Detaylı

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE TÜRKİYE NİN TARAF OLDUĞU ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE ULUSLARARASI ÖRGÜTLER DERS 5 TÜRKİYE NİN TARAF OLDUĞU ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER 1-Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI I. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Sunum Akışı Tanışma Ders İçeriği Derste Uyulacak Kurallar Ödev ve Sınavlar Derse Giriş Ders Akışı Dünya da ve Türkiye de Doğa Korumanın Tarihsel

Detaylı

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur - Doğa Koruma Mevzuat Tarihçe - Ulusal Mevzuat - Uluslar arası Sözleşmeler - Mevcut Kurumsal Yapı - Öngörülen Kurumsal Yapı - Ulusal

Detaylı

Natura 2000 Alanlarının Belirlenmesi ve Tayin Süreci Bulgaristan Örneği

Natura 2000 Alanlarının Belirlenmesi ve Tayin Süreci Bulgaristan Örneği Natura 2000 Alanlarının Belirlenmesi ve Tayin Süreci Bulgaristan Örneği Ventzislav Vassilev, REC Bulgaristan 30 Ocak- 1 Şubat 2018 AB ye Katılım Öncesi Bulgaristan daki Koruma Alanları 20. Yüzyıl başları

Detaylı

TÜRKİYEDE DOĞA KORUMA UYGULAMALARI VE AB SÜRECİNE UYUM ÇALIŞMALARI

TÜRKİYEDE DOĞA KORUMA UYGULAMALARI VE AB SÜRECİNE UYUM ÇALIŞMALARI T.C ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYEDE DOĞA KORUMA UYGULAMALARI VE AB SÜRECİNE UYUM ÇALIŞMALARI ANKARA 09.11.2010 SUNUM İÇERİĞİ - Türkiye nin Biyolojik Zenginliği

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI V. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Uzun Devreli Gelişme Planı-Uludağ MP Uludağ, 6831 sayılı Orman Kanunu nun 25. maddesi gereğince, 20.09.1961 tarih ve 6119-5 sayılı Bakanlık

Detaylı

3.0 DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMI

3.0 DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMI 3-1 3.0 DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMI 3.1 Giriş Bu bölümde, ÇSED in yürütülmesinde kullanılan geniş yaklaşım açıklanmakta ve bu ÇSED sürecinde izlenen kilit aşamalar ortaya koyulmaktadır. Bu bölümde, ÇSED sürecinde

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI IV. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL İşletme Amaçları Biyolojik çeşitliliği korumak, Rekreasyon ve estetik değerleri topluma sunabilmek, Yangın riskini azaltmak, Net karbon

Detaylı

BÖLÜM 3. Artvin de Orman Varlığı

BÖLÜM 3. Artvin de Orman Varlığı BÖLÜM 3 Artvin de Orman Varlığı Özgür EMİNAĞAOĞLU Orman, oldukça geniş bir alanda kendine özgü bir iklim oluşturabilen, belirli yükseklik, yapı ve sıklıktaki ağaçlar, ağaçcık, çalı ve otsu bitkiler, yosun,

Detaylı

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR Osman İYİMAYA Genel Müdür Enerji hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olarak başta sanayi, teknoloji,

Detaylı

RES Projelerinin Değerlendirilmesinde Yer Seçiminin Önemi ve Dikkate Alınacak Ekolojik Parametreler

RES Projelerinin Değerlendirilmesinde Yer Seçiminin Önemi ve Dikkate Alınacak Ekolojik Parametreler RES Projelerinin Değerlendirilmesinde Yer Seçiminin Önemi ve Dikkate Alınacak Ekolojik Parametreler Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi 5-6 Kasım 2014 İstanbul Akdeniz Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı

Detaylı

2.0 PLAN BİLGİLERİ. 2.1 Genel Bilgiler

2.0 PLAN BİLGİLERİ. 2.1 Genel Bilgiler 2-1 2.0 PLAN BİLGİLERİ 2.1 Genel Bilgiler Proje, Boğaz (veya İstanbul Boğazı) üstünden geçecek bir köprü, bağlantı ve bağlantı yollarıyla birlikte hem Avrupa hem de Asya yakası üzerinde yer alacak bir

Detaylı

TRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA

TRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA TRA1 FLORA Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA Avrupa dan Asya ya geçiş, saatten saate belli oluyor. Yiten ormanların yerini sık ve bitek çayırlar alıyor. Tepeler yassılaşıyor. Bizim ormanlarımızda bulunmayan

Detaylı

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik TEMEL KAVRAMLAR Doğa, çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik Kavramları Yabanıl Alan, Yabanıllık ve Yaban Hayatı Kavramları Doğa Koruma Kavramı ve Kapsamı Doğal Kaynak Yönetiminin Genel Kapsamı Doğa,

Detaylı

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK Dünyada kültüre alınıp yetiştirilmekte olan 138 meyve türünden, yaklaşık 16'sı subtropik meyve türü olan 75'e yakın tür ülkemizde

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI III. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Köprülü Kanyon Milli Parkının Kısa Tanıtımı Gerçekleştirilen Envanter Çalışmaları Belirlenen Orman Fonksiyonları Üretim Ekolojik Sosyal

Detaylı

Fonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER

Fonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER Fonksiyonlar Fonksiyon tanımı Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER Fonksiyona uygulanacak Silvikültürel MÜDAHALELER 2) ETÇAP Planlarının Düzenlenmesine

Detaylı

23-25 Ekim 2013 tarihinde SAMSUN da düzenlenen III. ULUSAL SULAK ALANLAR KONGRESİ ne

23-25 Ekim 2013 tarihinde SAMSUN da düzenlenen III. ULUSAL SULAK ALANLAR KONGRESİ ne 23-25 Ekim 2013 tarihinde SAMSUN da düzenlenen III. ULUSAL SULAK ALANLAR KONGRESİ ne SARI, A., BAŞKAYA, Ş. ve GÜNDOĞDU, E., 2013. Bir Şehrin Yuttuğu Sulak Alan: Erzurum Bataklıkları adlı poster bildiri

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SÖZLEŞMESİ VE ULUSAL UYGULAMA DENEYİMİ

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SÖZLEŞMESİ VE ULUSAL UYGULAMA DENEYİMİ 1 T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SÖZLEŞMESİ VE ULUSAL UYGULAMA DENEYİMİ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK=BİYOLOJİK KAYNAK Ekosistem Tür Gen 2 3 Bozulmamış

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDAKİ İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere olarak bitki ve hayvan topluluklarını

Detaylı

Golf ve Tenis Kulübü nden teşekkür

Golf ve Tenis Kulübü nden teşekkür Golf ve Tenis Kulübü nden teşekkür Bodrum Golf ve Tenis Kulübü 30 Mart Yerel Seçimlerinden sonra kapanan Ortakent-Yahşi Belediye Başkanı ve Meclis üyelerine bir kahvaltı verdi. Kahvaltı sonunda üyelere

Detaylı

1972 Dünya Miras Sözleşmesi

1972 Dünya Miras Sözleşmesi 1972 Dünya Miras Sözleşmesi Dünyada kültürel ve çevresel açıdan evrensel üstün değer taşıyan tarihsel alan ve doğal bölgelerin korunması Dünya Miras Listesi 745 Kültürel 188 Doğal 29 Karma (Doğal ve kültürel)

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Büyükşehir Belediye Alanlarında Tabiat Varlıklarının Yönetimi

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Büyükşehir Belediye Alanlarında Tabiat Varlıklarının Yönetimi T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Büyükşehir Belediye Alanlarında Tabiat Varlıklarının Yönetimi Osman İYİMAYA Genel Müdür 12-13 Mayıs Karadeniz Teknik Üniversitesi

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tatlı su ve tuzlu su biyomları

Detaylı

İşletme Amaçları ve Koruma Hedefleri Ormancılığın ve orman işletmesinin en önemli görevi, toplumun orman ürün ve hizmetlerine olan ihtiyacını karşılamak olduğundan, işletmenin amaç veya hedeflerini saptaya

Detaylı

İşletme Amaçları ve Koruma Hedefleri Ormancılığın ve orman işletmesinin en önemli görevi, toplumun orman ürün ve hizmetlerine olan ihtiyacını karşılamak olduğundan, işletmenin amaç veya hedeflerini saptaya

Detaylı

KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ

KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ Dr. Jale SEZEN Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Tabiat Varlıklarını Koruma Şubesi,Tekirdağ TABİAT VARLIKLARI VE KORUNAN ALANLAR Jeolojik devirlerle, tarih öncesi

Detaylı

Çevre ve Orman Bakanlığından SULAK ALANLARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi : 17/05/2005 Resmi Gazete Sayısı : 25818 BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 - Bu Yönetmeliğin

Detaylı

Normal (%) 74 59 78 73 60. Bozuk (%) 26 41 22 27 40. Toplam (Ha) 889.817 192.163 354.526 1.436.506 17.260.592. Normal (%) - - - - 29

Normal (%) 74 59 78 73 60. Bozuk (%) 26 41 22 27 40. Toplam (Ha) 889.817 192.163 354.526 1.436.506 17.260.592. Normal (%) - - - - 29 1.1. Orman ve Ormancılık Türkiye yaklaşık olarak 80 milyon hektar (ha) yüzölçümüyle dağlık ve eko-coğrafya bakımından zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Bu ekolojik zenginliğe paralel olarak ormanlar da

Detaylı

YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI

YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI Ülkemizin nadide şehirlerinden birisi olan Bolu alanlarında bulunan ve yedi adet gölden oluşan Yedigöller milli parkı adeta bir saklı cennet köşesi gibidir.. Gerçek huzur ve doğa

Detaylı

ORTAK GÖSTERİMLER ALAN RENK KODU (RGB) ÇİZGİ TİPİ SEMBOL TARAMA SINIRLAR İDARİ SINIRLAR ÜLKE SINIRI İL SINIRI İLÇE SINIRI BELEDİYE SINIRI

ORTAK GÖSTERİMLER ALAN RENK KODU (RGB) ÇİZGİ TİPİ SEMBOL TARAMA SINIRLAR İDARİ SINIRLAR ÜLKE SINIRI İL SINIRI İLÇE SINIRI BELEDİYE SINIRI EK-1a ORTAK GÖSTERİMLER ÇİZGİ TİPİ SEMBOL TARAMA ALAN RENK KODU (RGB) SINIRLAR İDARİ SINIRLAR ÜLKE SINIRI İL SINIRI İLÇE SINIRI BELEDİYE SINIRI MÜCAVİR ALAN SINIRI 1 PLANLAMA SINIRLARI PLAN ONAMA SINIRI

Detaylı

DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT

DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT YÖNETİCİ ÖZETİ Düzce Valiliği ve Düzce Üniversitesi nin birlikte düzenlemiş olduğu

Detaylı

Bulgaristan da Doğa Koruma Veri Tabanı ve Bilgi Sistemi

Bulgaristan da Doğa Koruma Veri Tabanı ve Bilgi Sistemi Bulgaristan da Doğa Koruma Veri Tabanı ve Bilgi Sistemi Ventzislav Vassilev, REC Bulgaristan 30 Ocak - 1 Şubat 2018 Natura 2000 için bilgi sistemi ve veri tabanına neden ihtiyacımız var? Türler ve habitatlar

Detaylı

BATI İÇEL KIYI KESİMİ - MERSİN KARGICIK KÜLTÜR VE TURİZM KORUMA VE GELİŞİM BÖLGESİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

BATI İÇEL KIYI KESİMİ - MERSİN KARGICIK KÜLTÜR VE TURİZM KORUMA VE GELİŞİM BÖLGESİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU BATI İÇEL KIYI KESİMİ - MERSİN KARGICIK KÜLTÜR VE TURİZM KORUMA VE GELİŞİM BÖLGESİ 1/25.000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU Mersin ili 321 km sahil şeridi ile Türkiye'nin önemli

Detaylı

Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma

Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma Yaban Kuşlarının Korunması Direktifi 2009/147/EC İçerik Kuş Direktifi Ön DEA raporu Rapor sonrası yapılanlar İstişare Süreci

Detaylı

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tuzlu su ve tatlı su biyomları olmak üzere iki kısımda incelenir.

Detaylı

TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı

TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı İstanbul un geleceğini etkileyecek üç proje olan 3. Köprü, 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul un hayata geçirilmesi halinde meydana gelebilecek etkiler TEMA

Detaylı

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) El Kitabı Projelerin Çevresel Değerlendirmesi

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) El Kitabı Projelerin Çevresel Değerlendirmesi Ocak 2009 Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) El Kitabı Projelerin Çevresel Değerlendirmesi EK 5 ÇED YÖNETMELĠĞĠ EK V: DUYARLI YÖRELER Bu yönetmelik kapsamında bulunan projelere iliģkin yapılacak çalıģmalar

Detaylı

SİNOP SIRA NO İLÇESİ MEVKİİ STATÜ 1 BOYABAT KURUSARAY KÖYÜ

SİNOP SIRA NO İLÇESİ MEVKİİ STATÜ 1 BOYABAT KURUSARAY KÖYÜ SİNOP DOĞAL SİT ALANLARI SIRA NO İLÇESİ ADI SİT TÜRÜ 1 MERKEZ HAMSİLOS-AKLİMAN 1. VE 2. DERECE DOĞAL SİT ALANI 2 MERKEZ SARIKUM GÖLÜ 1. VE 3. DERECE DOĞAL SİT ALANI 3 ERFELEK TATLICAK ŞELALELERİ 1. DERECE

Detaylı

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA 6.3.2.4. Akdeniz Bölgesinde Tarımsal Ormancılık Uygulamaları ve Potansiyeli Bölgenin Genel Özellikleri: Akdeniz kıyıları boyunca uzanan Toros

Detaylı

GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ ÖZET

GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ ÖZET 6. Ulusal Kıyı Mühendisliği Sempozyumu 197 GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ Sibel MERİÇ Jeoloji Yüksek Mühendisi Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Ankara,TÜRKİYE sibelozilcan@gmail.com Seçkin

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI IV. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Ödev Konuları Gelibolu Tarihi Yarımadası MP ında statü konusunda yeni gelişmeler Altındere Vadisi MP Uzun Devreli Gelişme Planının irdelenmesi

Detaylı

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU AKÇAKALE KÖYÜ (MERKEZ/GÜMÜŞHANE) 128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU 2016 AKÇAKALE KÖYÜ-MERKEZ/GÜMÜŞHANE 128 ADA 27 VE 32 NUMARALI PARSELLERE

Detaylı

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran

Detaylı

Şekil 1: Planlama Alanının Bölgedeki Konumu

Şekil 1: Planlama Alanının Bölgedeki Konumu EDİRNE İLİ 1/25 000 ÖLÇEKLİ 1. PLANLAMA ALANININ GENEL TANIMI Planlama alanı, Edirne İli, Merkez İlçe, Tayakadın Köyü, Karakoltepe Mevkii, 34 Pafta, 164 Ada, 27 Parselin bulunduğu alanı kapsamaktadır.

Detaylı

Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3. Boğaz Köprüsü Dahil) KINALI ODAYERİ KESİMİ VE KURTKÖY AKYAZI KESİMİ (Bağlantı Yolları Dahil)

Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3. Boğaz Köprüsü Dahil) KINALI ODAYERİ KESİMİ VE KURTKÖY AKYAZI KESİMİ (Bağlantı Yolları Dahil) Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3. Boğaz Köprüsü Dahil) KINALI ODAYERİ KESİMİ VE KURTKÖY AKYAZI KESİMİ ( Dahil) MARMARA OTOYOL İNŞAATI ADİ ORTAKLIĞI TİCARİ İŞLETMESİ Proje Tanımı... 3996 sayılı Bazı Yatırım

Detaylı

Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED)

Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) Teslim edilen: Hazırlayan: IC-Astaldi JV AECOM Ankara, Türkiye Turkey AECOM-TR-R599-01-00 2 Ağustos 2013 Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi

Detaylı

HANGİ ÇEVRE? HANGİ AKIŞ?

HANGİ ÇEVRE? HANGİ AKIŞ? HANGİ ÇEVRE? HANGİ AKIŞ? Yrd.Doç.Dr. Oğuz KURDOĞLU KTÜ Orman Fakültesi Oğuz KURDOĞLU, 21.11.2013 Mövenpick-Ankara 2 Maliyetleri kim karşılayacak? Oğuz KURDOĞLU, 21.11.2013 Mövenpick-Ankara 3 Oğuz KURDOĞLU,

Detaylı

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atol, hayatlarını sıcak denizlerde devam ettiren ve mercan ismi verilen deniz hayvanları iskeletlerinin artıklarının yığılması sonucu meydana gelen birikim şekilleridir.

Detaylı

HABİTAT DİREKTİFİ KAPSAMINDAKİ ÇALIŞMALAR

HABİTAT DİREKTİFİ KAPSAMINDAKİ ÇALIŞMALAR T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA A KORUMA VE MİLLM LLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLM RLÜĞÜ Doğa a Koruma Dairesi Başkanl kanlığı HABİTAT DİREKTİFİ KAPSAMINDAKİ ÇALIŞMALAR Hazırlayan: Serhan ÇAĞIRANKAYA Ziraat

Detaylı

3.10. ÇEVRESEL SORUNLAR VE RİSK ALGISI

3.10. ÇEVRESEL SORUNLAR VE RİSK ALGISI 3.10. ÇEVRESEL SORUNLAR VE RİSK ALGISI 3.10.1. İstanbul da Çevresel Konular 3.10.1.1. Hava Kalitesi İstanbul un nüfusunun hızlı artışı ve kalitesiz yakıt kullanımı nedeniyle 1985 li yıllardan itibaren

Detaylı

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale (*)Türkeş, M. ve Koç, T. 2007. Kazdağı Yöresi ve dağlık alan (dağ sistemi) kavramları üzerine düşünceler. Troy Çanakkale 29:18-19. KAZ DAĞI YÖRESİ VE DAĞLIK ALAN (DAĞ SİSTEMİ) KAVRAMLARI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Detaylı

OTOYOLLARIN BÖLDÜĞÜ HABİTAT PARÇALARINI BİRLEŞTİREN EKOLOJİK YAPILAR

OTOYOLLARIN BÖLDÜĞÜ HABİTAT PARÇALARINI BİRLEŞTİREN EKOLOJİK YAPILAR OTOYOLLARIN BÖLDÜĞÜ HABİTAT PARÇALARINI BİRLEŞTİREN EKOLOJİK YAPILAR 1-Parçalanma (Fragmentation) Parçalanma; açık ve doğal alanların daha küçük ve izole birimlere dönüşme sürecini ifade eder. Mekansal

Detaylı

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Milli Parklar Daire Başkanlığı Cihad ÖZTÜRK Orman Yüksek Mühendisi PLANLAMA NEDİR? Planlama, sorun

Detaylı

Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ

Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ Yazarlar Doç.Dr.Hasan Genç Doç.Dr.İbrahim Aydın Doç.Dr.M. Pınar Demirci Güler Dr. H. Gamze Hastürk Yrd.Doç.Dr. Suat Yapalak Yrd.Doç.Dr. Şule Dönertaş Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

19 KÜMÜLATİF ETKİ DEĞERLENDİRMESİ... 2 19.1 GİRİŞ... 2 19.2 KILAVUZ... 2 19.3 KAPSAM VE METODOLOJİ... 2

19 KÜMÜLATİF ETKİ DEĞERLENDİRMESİ... 2 19.1 GİRİŞ... 2 19.2 KILAVUZ... 2 19.3 KAPSAM VE METODOLOJİ... 2 İçindekiler Tablosu 19 KÜMÜLATİF ETKİ DEĞERLENDİRMESİ... 2 19.1 GİRİŞ... 2 19.2 KILAVUZ... 2 19.3 KAPSAM VE METODOLOJİ... 2 19.3.1 Mekansal Kapsam... 2 19.3.2 Zamansal Kapsam... 2 19.3.3 Değerlendirme

Detaylı

Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009

Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009 Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2005 Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009 Alanların Özellikleri Lagünler, tuzlu bataklıklar, tatlısu bataklıkları,

Detaylı

Popüler Bölgeler 2017

Popüler Bölgeler 2017 Popüler Bölgeler 2017 TÜRKİYE VE İSTANBUL DA ARZ VE TALEP AÇISINDAN ÖN PLANA ÇIKAN LOKASYONLARA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME Türkiye de gayrimenkul piyasasında arz ve talebi oluşturan dinamikler; Sosyal - ekonomik

Detaylı

Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri,

Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri, Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri, KIRSAL ARAZİ YÖNETİMİNDE ANALİTİK VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE SENTEZ PAFTALARININ ÜRETİLMESİ; Prof. Dr. Yusuf KURUCU

Detaylı

TÜRKİYE NİN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİNE ilişkin GENEL BİLGİ

TÜRKİYE NİN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİNE ilişkin GENEL BİLGİ TÜRKİYE NİN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİNE İLİŞKİN GENEL BİLGİ, BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ KORUMA ÇALIŞMALARI VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SÖZLEŞMESİ VE ULUSAL BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI( UBSEP) TÜRKİYE

Detaylı

12 Mayıs 2016 PERŞEMBE

12 Mayıs 2016 PERŞEMBE 12 Mayıs 2016 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 29710 YÖNETMELİK Orman ve Su İşleri Bakanlığından: TAŞKIN YÖNETİM PLANLARININ HAZIRLANMASI, UYGULANMASI VE İZLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,

Detaylı

Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED)

Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) Teslim edilen: Hazırlayan: IC-Astaldi JV AECOM Ankara, Türkiye Turkey AECOM-TR-R599-01-00 2 Ağustos 2013 Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi

Detaylı

6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum

6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum 6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum Su kalitesi istatistikleri konusunda, halen Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından 25 havzada nehir ve göl suyu kalitesi izleme çalışmaları

Detaylı

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Başak Avcıoğlu Çokçalışkan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Biraz ekolojik bilgi Tanımlar İlişkiler

Detaylı

SUALTI ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ UNDERWATER RESEARCH SOCIETY

SUALTI ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ UNDERWATER RESEARCH SOCIETY SUALTI ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ UNDERWATER RESEARCH SOCIETY 13 Eylül 2012 Sayı: SAD-12/26 Konu: İzmir İli Karaburun İlçesinde kıyı tahribatı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel

Detaylı

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

İKV DEĞERLENDİRME NOTU 37 Ağustos 2011 İKV DEĞERLENDİRME NOTU AB Çevre Politikaları ve 17 Ağustos 2011 Tarihli, 648 Sayılı KHK Damla CİHANGİR [Metni yazın] İKTİSADİ KALKINMA VAKFI www.ikv.org.tr AB ÇEVRE POLİTİKALARI VE 17 AĞUSTOS

Detaylı

GZY AK

GZY AK Değişiklik Paketi: 9 10 Kasım 2014 Tarihinde Bakanlar Kuruluna Sunulan, 12 Kasım 2014 tarihindeki Bakanlar Kurulu Toplantısında İlk Görüşmesi Yapılan ve 11 Aralık 2014 Tarihinde Planlama Makamına Geri

Detaylı

Su Yönetimi ve Ekosistem Hizmetleri Çalıştayı

Su Yönetimi ve Ekosistem Hizmetleri Çalıştayı Doğa Koruma Merkezi Nature Conservation Centre Su Yönetimi ve Ekosistem Hizmetleri Çalıştayı Uğur Zeydanlı, Özge Balkız, Pınar Pamuçu-Albers, Elif Deniz Ülker Çevre Doğa Koruma Jargonu Koruma Alanı Biyolojik

Detaylı

10.17. Kayabaşı-TOKİ Konutları

10.17. Kayabaşı-TOKİ Konutları 10.17. Kayabaşı-TOKİ Konutları Kayabaşı bölgesi İstanbul un Avrupa yakasında, biyolojik çeşitlilik ve kentin yaşam destek sisteminin en önemli parçalarından biri olup kentin doğal ve ekolojik dengeleri

Detaylı

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-2. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-2. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-2 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER Marjinal ekolojik şartlardaki gevşek kapalı bir Ardıç ormanı, ana amacı odun üretimi ise bu orman verimsiz kabul edilmektedir. Ancak işletme amacı

Detaylı

YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak. (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm

YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak. (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm YGS yönetimi; Hedef, prensipler,araçlar,gerekli şartlar ve detaylar Hedef: EtkinYGS yönetimi Prensip:

Detaylı

Biyoloji bilimi kısaca; canlıları, bu canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkisini inceleyen temel yaşam bilimidir.

Biyoloji bilimi kısaca; canlıları, bu canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkisini inceleyen temel yaşam bilimidir. . Biyoloji bilimi kısaca; canlıları, bu canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkisini inceleyen temel yaşam bilimidir. Biyolojik Çeşitlilik ise; Populasyonların gen havuzlarındaki gen çeşitliliği

Detaylı

TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı

TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı İstanbul un geleceğini etkileyecek üç proje olan 3. Köprü, 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul un hayata geçirilmesi halinde meydana gelebilecek etkiler TEMA

Detaylı

Muhteşem Bir Tabiat Harikası SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI

Muhteşem Bir Tabiat Harikası SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI Muhteşem Bir Tabiat Harikası SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI Harikulade bir tabii oluşum olan Milli Park, eşine az rastlanan tatlı ve tuzlu su ekosistemlerini bir arada bulundurması ve Afrika ile Avrupa arasındaki

Detaylı

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER...XI KISALTMALAR...XXI

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER...XI KISALTMALAR...XXI İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER...XI KISALTMALAR...XXI BİRİNCİ BÖLÜM ÇEVRENİN KORUNMASI, ÇEVRE HAKKI 1. ÇEVRENİN KORUNMASI...1 I. Çevre Kavramı...1 Çevresel

Detaylı

BALIKESİR İLİ BANDIRMA İLÇESİ SUNULLAH MAHALLESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU 19M

BALIKESİR İLİ BANDIRMA İLÇESİ SUNULLAH MAHALLESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU 19M BALIKESİR İLİ BANDIRMA İLÇESİ SUNULLAH MAHALLESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU 723 ADA 337 PARSEL (ESKİ 723 ADA 336-164 PARSEL) 1/5000 19M 2016 1 2 1. Planlama Alanı Tanımı Planlama alanı

Detaylı

2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ATATÜRK ARBORETUMU GEZİSİ RAPORU

2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ATATÜRK ARBORETUMU GEZİSİ RAPORU 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ATATÜRK ARBORETUMU GEZİSİ RAPORU Gezinin Yapıldığı Tarih-Saat : 17/05/2013---09:30-13:00 Geziye Katılan Öğrenci Sayısı : 20 Geziden Sorumlu Öğretmen : Duygu AYDEMİR Gezinin

Detaylı

ÇÖLLEŞME/ARAZİ BOZULUMU İLE MÜCADELE RAPORU

ÇÖLLEŞME/ARAZİ BOZULUMU İLE MÜCADELE RAPORU ÇÖLLEŞME/ARAZİ BOZULUMU İLE MÜCADELE RAPORU Çölleşme: Kurak, yarı kurak ve yarı nemli alanlarda iklim değişiklikleri ve insan faaliyetleri de dâhil olmak üzere çeşitli faktörlerden kaynaklanan arazi bozulumu

Detaylı

POLONEZKÖY Ü TAHRİP EDECEK İMAR PLANLARINA İTİRAZ EDİYORUZ

POLONEZKÖY Ü TAHRİP EDECEK İMAR PLANLARINA İTİRAZ EDİYORUZ POLONEZKÖY Ü TAHRİP EDECEK İMAR PLANLARINA İTİRAZ EDİYORUZ İstanbul İli, Beykoz İlçesi, Polonezköy Köy Yerleşik Alanı 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama

Detaylı

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME Proje, Küresel Çevre Fonu (GEF) mali desteğiyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık

Detaylı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ülkesel Fizik Planı Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı) Şehir Planlama Dairesi İçişleri Bakanlığı Lefkoşa - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2014 İçindekiler 1. Giriş...

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1

Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Karpelli Sedir Ekim Ağaçlandırması Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER Rehabilitasyon çalışması da denilmektedir 2 Ağaçlandırma Çalışması-Mersin Karpelli Sedir ekimi ile kazanılan sahalar

Detaylı

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5. Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.Arkensis, 6.Kapensis Flora alemleri flora bölgelerine (region), flora

Detaylı

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Sanayi tesislerinin alıcı ortama olan etkilerinin ve kirlilik yükünün azaltılması, yeni tesislerin kurulmasına karar verilmesi aşamasında alıcı ortam kapasitesinin dikkate alınarak

Detaylı

BALIKESİR-ÇANAKKALE PLANLAMA BÖLGESİ 1/100.000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI 3. FAALİYET RAPORU

BALIKESİR-ÇANAKKALE PLANLAMA BÖLGESİ 1/100.000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI 3. FAALİYET RAPORU BALIKESİR-ÇANAKKALE PLANLAMA BÖLGESİ 1/100.000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI 3. FAALİYET RAPORU TEMMUZ 2012 YÜKLENİCİ: DOĞUKAN & BHA İŞ ORTAKLIĞI 1 "Balıkesir-Çanakkale Planlama Bölgesi 1/100 000 Ölçekli

Detaylı

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi) YERYÜZÜNDEKİ BAŞLICA İKLİM TİPLERİ Matematik ve özel konum özelliklerinin etkisiyle Dünya nın çeşitli alanlarında farklı iklimler ortaya çıkmaktadır. Makroklima: Çok geniş alanlarda etkili olan iklim tiplerine

Detaylı

İnce Burun Fener Fener İnce Burun BATI KARADENİZ BÖLGESİ KIYI GERİSİ DAĞLARI ÇAM DAĞI Batıdan Sakarya Irmağı, doğudan ise Melen Suyu tarafından sınırlanan ÇAM DAĞI, kuzeyde Kocaali; güneyde

Detaylı

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM Rehber Öğretmen : Şule Yıldız Hazırlayanlar : Bartu Çetin Burak Demiral Nilüfer İduğ Esra Tuncer Ege Uludağ Meriç Tekin 2000-2001 İZMİR TEŞEKKÜR Bize bu projede yardımda bulunan başta

Detaylı

BALIKESİR de. Yatırım Yapmak İçin 101 Neden

BALIKESİR de. Yatırım Yapmak İçin 101 Neden BALIKESİR de Yatırım Yapmak İçin 101 Neden Coğrafi Konum 1. Türkiye nin ekonomik hareketliliğinin en yüksek olduğu Marmara Bölgesi nde yer alması, 2. Marmara ve Ege Denizi ne kıyılarının bulunması, 3.

Detaylı

SABANCI ÜNİVERSİTESİ AĞAÇLANDIRMA VE ÇEVRE DÜZENLEMELERİ

SABANCI ÜNİVERSİTESİ AĞAÇLANDIRMA VE ÇEVRE DÜZENLEMELERİ SABANCI ÜNİVERSİTESİ AĞAÇLANDIRMA VE ÇEVRE DÜZENLEMELERİ İçindekiler I. GİRİŞ II. III. ÜNİVERSİTE KONUMU İNŞAAT ÖNCESİ VE SONRASI GÖRÜNTÜLER a. 1998-İnşaat öncesi b. 2013-Kampusun bugünü Sabancı Üniversitesinin

Detaylı

Ağaç Nedir? Bir ağacın yaşayıp gelişebilmesi için; ışık, sıcaklık, CO 2, O 2, su ve mineral madde gereklidir.

Ağaç Nedir? Bir ağacın yaşayıp gelişebilmesi için; ışık, sıcaklık, CO 2, O 2, su ve mineral madde gereklidir. AĞAÇ NEDĠR? Ağaç Nedir? Boyu en az 5 metre, çapı da 10 cm'den aşağı olmayan, dal sürgün ve yapraklarının oluşturduğu tepe tacını tek bir gövde üzerinde taşıyan, her yıl çap artımı yaparak kalınlaşan, sürgün

Detaylı

Tekirdağ İli, Süleymanpaşa ilçesi, Aydoğdu Mahallesi, 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği Açıklama Raporu

Tekirdağ İli, Süleymanpaşa ilçesi, Aydoğdu Mahallesi, 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği Açıklama Raporu Ekim-2015 Tekirdağ İli, Süleymanpaşa ilçesi, Aydoğdu Mahallesi, 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği Açıklama Raporu (Lojistik Tesis Alanı) 1 İçindekiler PLANLAMA ALANININ GENEL TANIMI... 3 MEVCUT

Detaylı

Bu sorunun doğru cevabını verebilmek için öncelikli olarak bazı kavramların iyi bilinmesi gerekir. Zira bu kavramların anlaşılabilmesi neticesinde

Bu sorunun doğru cevabını verebilmek için öncelikli olarak bazı kavramların iyi bilinmesi gerekir. Zira bu kavramların anlaşılabilmesi neticesinde Bu sorunun doğru cevabını verebilmek için öncelikli olarak bazı kavramların iyi bilinmesi gerekir. Zira bu kavramların anlaşılabilmesi neticesinde orman mühendisinin sadece ağaç mı kesip kesmediği belli

Detaylı

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ Bayram HOPUR Entegre Projeler Uygulama Şube Müdürü Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü www.cem.gov.tr 3. Ulusal Taşkın Sempozyumu- 29.04.2013 İstanbul ULUSAL

Detaylı

Ağaçlandırma Tekniği (2+1) Bahar yarıyılı Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

Ağaçlandırma Tekniği (2+1) Bahar yarıyılı Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER Ağaçlandırma Tekniği (2+1) 2015-2016 Bahar yarıyılı Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Ülkenin %27.3'si ormanlarla kaplıdır. Bu da 21.403.805 hektar ormana karşılık gelmektedir. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 2 Ağaçlandırma

Detaylı