Akdeniz çin Deniz Rezervleri Akdeniz i Koruyoruz

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Akdeniz çin Deniz Rezervleri Akdeniz i Koruyoruz"

Transkript

1 Greenpeace/Newman Akdeniz çin Deniz Rezervleri Akdeniz i Koruyoruz 3

2 5 Rapor Özeti: Greenpeace'in bu raporu; Akdeniz'in verimini, deniz yaflam n ve ekosistemini, sa l klar ve yaflamlar ona ba ml olan milyonlarca insan için - flimdi ve gelecektekorumak ad na acilen bir deniz rezervleri a n n (network) oluflturulmas üzerine bir tart flma zemini oluflturmaktad r. Akdeniz, pekçok canl türüne ve önemli ekosistemlere evsahipli i yapan, zengin ve çeflitlili i olan bir çevredir. Akdeniz, kapalı ve büyük çogunlugu herhangi bir ülkenin kontrolü altında olmayan bir deniz oldugundan, tüm bölge için gerçek anlamda paylafl lan bir kayna ve paylafl lan bir sorumlulu u temsil eder. Akdeniz, afl r avlanmadan tahrip edici bal kç l k yöntemlerine, kirlilik ve iklim de iflikli ine kadar insan faaliyetlerine dayal pekçok tehditin etkisi alt ndad r. Süreklili ini koruyan bu durum Akdeniz'in sundu u, paylafl lan bir kayna n ve hazinenin yokolmas na neden olmaktad r. Büyük ölçekli bir deniz rezervleri a, insan eliyle gerçeklefltirilen zarar ve tahribat n uzun vadeli bir korunmaya dönüfltürülmesini sa layacakt r. Böyle bir a, hem aç k denizlerde hem de k y sal sularda genifl ölçekli ve temsil edebilecek çeflitlilikte deniz ekosistemini kapsamal d r. Greenpeace, Akdeniz'e bugüne kadar verilmifl olan zarar düflünüldü ünde, söz konusu flekilde bir deniz rezervleri a n n, Akdeniz'in gelecek nesiller için korunabilmesi için, toplamda yaklafl k %40'l k yüzeyini kapsamas gerekti ine inanmaktad r. Akdeniz, göreceli olarak kapal bir deniz olmas ndan ve içindeki tüm habitatlar n birbirleri ile ba lant l olmas ndan dolay, deniz yaflam yönetiminde neden tek tek canl lar n ve alanlar n de il de tüm ekosistemlerin hesaba kat lmas gerekti ine çok güzel ve aç k bir örnek teflkil etmektedir. Bir deniz rezervleri a, Akdeniz'de sürdürülebilir, tedbirli ve ekosisteme dayal bir deniz kaynaklar yönetiminin kurulmas na yönelik bir ad m yaratacakt r. Dünyadaki deniz rezervleri örneklerindeki tecrübeler, korunan alanlar içindeki canl lar n çeflitlilik, say ve boyut olarak artt n göstermifltir. Dolay s yla bu rezervler, biyoçeflitlili in korunmas ve ekosistemlerin de ifltirilmesi veya zarara u ramas na karfl daha dayan kl - resilient- olmalar n sa layabilmek için elimizdeki en de erli araç olduklar n göstermektedir. Bu durum ayn zamanda, sürdürülebilir bir yönetim ile birlefltirildi inde, tedbirli yaklafl mdan fayda sa lanmas n ve civar sularda da bal kç l k yönetiminin garantilenmesini de beraberinde getirir. Deniz rezervleri ayn zamanda bilim, e itim ve e lence - rekreasyon alanlar gibi baflka olumlu yararlar da sa lar. Akdeniz'in korunmas na yönelik, uluslararas, bölgesel ve ulusal anlamda pek çok anlaflma ve taahhütün varl na karfl n hala bir deniz rezervleri a oluflturmaya yönelik herhangi bir geliflme yoktur. Anlaflmalar ve taahhütler eyleme dökülmedikçe anlams zd r ve bir deniz rezervleri a oluflturmaya yönelik eylem ise politik iste e ba l d r. Akdeniz ülkeleri, ortak kayna m z ve hazinemiz olan Akdeniz'in korunmas için birlikte çal flmak zorundad rlar! Bu bizim denizimiz- Onu koruyal m!

3 6 Greenpeace/Aragón Greenpeace/Ismail Greenpeace/Newman

4 Girifl: ngilizce'deki kelime anlam dünyan n ortas ndaki deniz (Mediterranean Sea) olan Akdeniz'in kendisini çevreleyen uluslar n kültürlerini etkilemifl olmas flafl rt c de ildir. Üç k tay - Avrupa, Asya ve Afrika-birlefltiren; Akdeniz'in kaynaklar k y s n r olan 21 ülke aras nda paylafl lmaktad r. Binlerce y l boyunca Akdeniz bölgenin çeflitli halklar aras nda ticareti ve kültür al flveriflini kolaylaflt rm flt r Akdeniz, Atlantik Okyanusu'nun bir kolu olmas na karfl n Cebelitar k Bo az ile Atlantik Okyanusu sular ndan neredeyse tamamen ayr lmaktad r. En dar noktas nda spanya ile Fas aras nda sadece 13 kilometre mesafe bulunmaktad r. Yaklafl k 5,9 milyon y l önce flimdiki Cebelitar k Bo az 'n n prekursörleri kapanarak Akdeniz'i tecrit etmifl ve Akdeniz buharlaflarak dünya okyanus seviyelerinin iki mil alt na kadar düflmüfl ve derin, kuru bir havza halini alm fl, son derece tuzlu, bir dizi göle dönüflmüfltür. Yaklafl k 5,4 milyon y l önce Bo az tekrar aç ld nda bu havza tekrar daimi olarak tamam yla suyla dolmufltur Atlantik ve Akdeniz Havzalar n n ayr lmas n n bir sonucu olarak Akdeniz, baflka yerlerde bulunmayan birçok canl türünü bar nd rmaktad r - Akdeniz'de yaflayan canl lar n dörtte birinden fazlas Akdeniz'e özgüdür. Akdeniz in, Atlantik Okyanusu'ndan daha s cak, daha tuzlu ve besin bak m ndan daha fakir olmas n n sonucu olarak- özellikle de Do u Havzas nda- verimi düflüktür. Bu durum, Akdeniz'in afl r kullan ma karfl savunmas z kalmas na neden olmaktad r. Ancak görece düflük verimlili ine ra men Akdeniz'deki biyolojik çeflitlilik düzeyi yüksektir ve kilometrelik sahil fleridinin alt ndaki k ta sahanl baz zengin ve önemli yaflam alanlar içermektedir. Akdeniz k y alanlar, deniz çay rlar, intertidal alanlar ve haliçleri birçok tür için önemli yaflam alanlar olup temel bal k türlerinden baz lar için yumurtlama ve geliflme alanlar sa lamaktad r. Ortalama derinlik metre civar nda olmas na ra men Akdeniz'in en derin yeri yon Denizi'ndeki Calypso Çukuru metreye ulaflmaktad r. Bu derin sular n büyük k sm henüz keflfedilmemifltir. Buralarda denizda lar, so uk ak nt lar (deniz yata ndan metan gazlar s zan alanlar ) ve denizalt çukurlar bulunmaktad r - bunlar son derece özel ve hassas ekosistemlerle ba daflt r labilecek özelliklerdir. Akdeniz k y lar nda yaflayan veya 3 k ta boyunca ziyaret eden milyonlarca insan ve bunun sonucu olarak denizin yo un bir biçimde kullan lmas deniz yaflam üzerinde çok büyük bir bask oluflturmaktad r. Ak nt a lar (driftnets), kullan mlar sonucu -hedefd fl (by-catch)- türlerin de yakalanmas ndan dolay hem bölgesel hem de Avrupa Birli i N mevzuat ile yasaklanm fl olmas na ra men Akdeniz'de hala kullan lmaktad r. Muhtemelen tüm bal kç l k yöntemlerinin en çok zarar vereni olan dip trolü, Akdeniz'de 1000 N Resmi olarak mevzuat ç karan ve uluslararas anlaflmalara taraf olan kurum Avrupa Toplulu u (AT)'dir. Ancak bu raporda AB terimi kullan lm flt r. Greenpeace/Newman Greenpeace/Newman 7

5 metre derinli in alt nda yasaklanm flt r. Ancak ormanlar n toptan kesilmesine eflde er zarar olan trol avc l na s sularda hala yo un flekilde devam edilmektedir. Bal k avlar na ek olarak su ürünleri yetifltiricili i faaliyetleri de deniz ortam na a r bir fatura getirmektedir. Yerel düzeyde, kimyasallar n kullan m ve yüksek stoklu çevrili yerlerin konumu büyük zarara neden olmaktad r. Daha genifl olarak, su ürünleri yetifltiricili i, baflka deniz türlerinden elde edilen yeme büyük bir talep yaratmaktad r. Stoklar n afl r avlanmas na bir çözüm olmaktan uzak olarak, su ürünleri yetifltiricili i esas nda yem üretimi için kullan lan türlerin afl r avlanmas n teflvik edebilir. Akdeniz ayr ca karadan at lan kanalizasyon at klar ve kimyasal at klarla günden güne kirlenmektedir. Sahil gelifliminin iyi düzenlenmemesi nedeniyle bu sorunlar n çap daha da artmaktad r. Gemicilik faaliyetleri de petrol kirlenmesine neden olmaktad r. K sacas, aram zda uzanan deniz herkesten taraf ndan zarar görmekte, ancak hiçkimse taraf ndan korunmamaktad r. Akdeniz'in, zengin biyoçeflitlili inin devam ve yaflam ona ba ml olan insan topluluklar na hayat damar olmay - flimdi ve gelecekte- sürdürebilmesi için koruma alt na al nmas n n gereklili i çok aç kt r. Akdeniz'in toplam 2,5 milyon kilometrekarelik alan ile karfl laflt r ld nda Avrupa Birli i Natura 2000 a ve Akdeniz bölgesi özel koruma alanlar a (SPAMI) gibi koruma anlaflmalar göreceli olarak ancak küçük bir alan kapsamaktad r. Halihaz rda Akdeniz'de tam koruma alt ndaki alanlar Akdeniz'in yüzde birinden daha az n teflkil etmektedir. Bilim insanlar n n tavsiye ettikleri yüzde yirmi ila yüzde elli aras ndaki orana göre bu rakam idealden çok uzakt r. Bu, ayn zamanda Greenpeace'in de önerisi ile örtüflmektedir; Karadaki ulusal parklar gibi, deniz ekosistemlerini kapsayan tam koruma alt na al nm fl, büyük ölçekli bir deniz rezervleri a d r. Bu anlamda kaybedecek zaman m z yok. Akdeniz'i kurtarmak için acil eyleme geçmek gerekmektedir. Bunu sa laman n yolu, aç k denizlerde büyük ölçekli deniz rezervlerini içeren bir a ile birlikte k y bölgelerinde daha küçük bir deniz rezervleri mozai i anlam na gelmektedir. Bunlar n d fl ndaki alanlar ise, sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak iyi bir flekilde yönetilmelidir. 8 Greenpeace/Giannì

6 1. Akdeniz'in De erleri Kültürel de er Akdeniz, masmavi sahillerinde geliflen ve yok olan medeniyetler kadar çok isme sahiptir kilometrelik Akdeniz sahil fleridi dünyan n en eski medeniyetlerinden baz lar na ev sahipli i yapm fl ve din, inanç ve geleneksel hikayecilik ile günümüze iletilen birçok mitolojik hikayeye sahne olmufltur. Akdeniz flu anki kuzey ve güney sahilleri aras ndaki derin çatlak görünümüne ra men ayn zamanda da tüm bölge için bir ticaret merkezi vazifesi görmüfltür. S ras yla Kartacal lar, Yunanl lar, Sicilyal lar ve Romal lar ticaret yollar n ve zengin k y lar n kontrolleri alt na almaya çal flm fllard r. Daha sonra Bizans mparatorlu u ve Araplar, Barselona ve Venedik ve Cenova gibi talyan flehir ticaret devletleri Akdeniz'e hakim olmufllard r. Her iki Dünya Savafl s ras nda da Akdeniz adalar, sahilleri ve ticaret yollar üzerinde ayn hakimeyet mücadelesi ile hayati bir önem kazanm fl, bu savafllardan sonra da, bu stratejik önemini sürdürmüfltür. Bölgenin tarihi ve kültürünü flekillendirmede merkezi bir rol oynayan ayn deniz, flimdi ciddi ve yak n, geri dönüflü olmayan bir y k m n tehdidi alt ndad r. Bu durum ise k y lar nda yaflayan birçok toplulu unun yaflam kaynaklar n tehdit etmektedir. Biyolojik çeflitlilik Akdeniz, zengin deniz çay rlar ve sahil bölgesinin kayal k resiflerinden denizda lar na, so uk ak nt lara ve deniz dibi çukurlar na kadar birçok ekosistemi desteklemektedir. Akdeniz'in en derin noktas befl bin metreyi bulmaktad r. Akdeniz. dünya deniz alanlar n n %0,7'sini kaplamas na ra men Akdeniz'de on binden fazla tür saptanm fl olup bu rakam dünya denizlerindeki biyolojik çeflitlili in %8-9' una denk gelmektedir. Akdeniz'in derin sular n n ekolojisi, özellikle 5 milyon y l kadar önce Atlantik Okyanusu'ndan ayr l p büyük oranda kurumas 3 gibi olaylarla oldukça geliflmifltir. Akdeniz'de yirmiden fazla deniz memelisi türü (balina, yunus ve domuz bal ) bulunmaktad r. Bunlar n yar s yerleflik popülasyonlard r. Sekiz deniz memelisi türü yayg nd r; uzun balina (Balaenoptera physalus); kaflalot balinas (Physeter macrocephalus); çizgili yunus (Stenella coeruleoalba); risso yunus (Grampus griseus); pilot balina (Globicephala melas), Afalina (Tursiops truncatus); T rtak (Delphinus delphis) ve gagal balina (Ziphius cavirostris). Uzun balina ve kaflalot balinas, IUCN'nin tehdit alt ndaki türlerin bulundu u k rm z listesinde yer almaktad r 4. Greenpeace/Newman Greenpeace/Gianni 9

7 Greenpeace/Gianni Greenpeace/Gianni Greenpeace/Esteban 10

8 Akdeniz'in en özgün ve en fazla tehdit alt ndaki türlerinden biri Akdeniz fokudur (Monachus monachus). Akdeniz foku, Akdeniz'deki tek fok türüdür. fiu an çok nadir bulunan bu tür, 1996'dan bu yana IUCN'nin yok olma tehlikesi ile karfl karfl ya olan türler listesinde yer almaktad r 5. Bern Sözleflmesi, Bonn Sözleflmesi, Yok Olma Tehlikesi ile Karfl Karfl ya Olan Türlerin Uluslararas Ticareti ile ilgili Sözleflme, AB Yaflam Alanlar Direktifi 6 ve Akdeniz Fokunun Yönetimi için Eylem Plan 7 gibi ilgili anlaflmalar ile koruma alt na al nm fl olmas na ra men say lar ndaki azalma durdurulamam flt r. IUCN'nin 2004 y l de erlendirmesinde bu tür, yokolman n bir alt seviyesi olan kritik yok olma tehlikesi ile karfl karfl ya olan türler aras nda s ralanm flt r 8. Akdeniz'de üç tür deniz kaplumba as görülmektedir. Bunlar n ikisi (iribafll deniz kaplumba as -Caretta caretta ve yeflil deniz kaplumba as - Chelonia mydas) yerlefliktir. Üçüncüsü olan deri s rtl kaplumba a (Dermochelys coriacea), Atlantik Okyanusu'ndan gelmektedir 9. Akdeniz yeflil kaplumba alar ayr bir alt popülasyon olarak kabul edilmekte ve IUCN'nin kritik tehdit alt ndaki türler listesinde de yer almaktad r. Deri s rtl kaplumba alar kritik yok olma tehlikesi alt nda, iribafl kaplumba alar da yok olma tehlikesi alt ndaki türler listesindedir 10. Akdeniz'deki deniz kaplumba alar için tehdit unsurlar afl r kullan m, avlanma faaliyetleri, sahillerin geliflimi ve turizm, denizcilik ve kirliliktir. 11 Akdeniz'in birçok önemli yaflam alan ayr ca befleri faaliyetlere karfl çok hassast r. Posidonia oceanica- deniz çay rlar, çeflitli ve zengin bir ekosistem için hayati yumurtlama, geliflme ve beslenme alanlar sa lamaktad r. Akdeniz'in birçok yerinde deniz çay rlar kirlili in, sahillerin gelifliminin, avlanma faaliyetlerinin ve katil yosun olarak bilinen Caulerpa taxifolia'n n istilas nedeniyle azalmaktad r. 12 Akdeniz'in derin su yaflam alanlar hem de erli hem de hassast r. Akdeniz'deki derin su yaflam alanlar n n incelendi i yak n tarihli bir raporda, buralar n korunmas için iki bölümden oluflan bir tavsiyede bulunulmaktad r 13. Bunun birinci bölümü olan 1000 metrenin alt ndaki derinliklerde dip trolü ile avlanman n tedbir olarak yasaklanmas, 2005 y l nda Akdeniz Genel Bal kç l k Komisyonu taraf ndan kabul edilmifltir. kinci olarak, bir deniz koruma alanlar sisteminin gelifltirilmesi, Greenpeace'in mevcut kampanyas da dahil olmak üzere eflzamanl bir dizi giriflim ile gelifltirilmektedir. Ekonomik de erler Akdeniz, do al çevresinden son derece etkilenen bir geliflim çizgisi gösterir, bir yandan farkli ekonomik ve sosyal düzeydeki ülkeleri biraraya getirirken bir yandan da ortak bir miras çevresinde birlefltirir. Ekolojik sa l k ve Akdeniz'in k y alanlar n n bütünlü ü, bölgede sürdürülebilir bir gelece in gelifltirilebilmesi için bir anahtard r. Ancak e er do al yaflam n devam isteniyorsa, riskler ve eflitsizlik azalt lacaksa, ve uzun vadeli sürdürülebilirli e ulaflabilmek için geliflme isteniyorsa, devlet politikalar n n ve sosyal uygulamalar n büyük bir de iflime ihtiyac vard r. Bugün, iklim, güzel k y fleridi, zengin tarih, farkl kültürler her y l milyonlarca turisti Akdeniz'in k y alanlar na çekmektedir. Dünyada uluslararas seyahat eden turistlerin yaklafl k üçte biri Akdeniz sahilllerini tercih etmektedir 14. Buna göre turizm, istisnas z tüm Akdeniz ülkeleri için, turist ak fl n n miktar, harcad klar para, yaratt istihdam (bölge genelinde milyonlarca insan) ve sektörün yaratt 11

9 GDP'ye sa lad ve ileriye dönük sa layaca kat l m nedeniyle, çok önemli ve gerekli bir ekonomik sektör oluflturmaktad r 15. Binlerce y ld r sömürülmüfl Akdeniz'in yaflamsal kaynaklar, 280,000'i ço unlu u küçük çapl bal kç olmak üzere yaklafl k 420,000 kifliye ifl sa lamaktad r. Turizm kadar olmasa bile bal kç l k, Akdeniz kimli inin önemli bir parças olarak görülmekte ve bölgedeki teknelerin yaklafl k %85'i küçük ölçekli bal kç l k yapt ndan özellikle k y sal kesim için oldukça önemli bir yer tutmaktad r. Sürdürülebilir bal kç l k, deniz ekosistemlerinin korunmas ve varl n n sürdürülmesine önemli ölçüde ba ml d r, ve bundan dolay bal kç l k sektröründeki flu anki faaliyetlerin kaynaklar giderek daha da azaltmas ciddi endifleler yaratmaktad r Akdeniz'e yönelik tehditler Afl r avlanma ve di er bal kç l k etkileri Tüm dünyada afl r avlanma, okyanuslar için en büyük tehdit olarak görülmektedir. sürülerden birço u afl r avlanm fl ve baz lar, örne in Kanada cod morina bal stoklar, müthifl oranda yok olmufltur. Yak n geçmiflte bile türlerin benzer flekilde yokolmas na imkans z gözüyle bak lmaktayd. Yak n zamanda yap lan çal flmalar, endüstriyel bal kç l k bafllamadan önceki bollukla karfl laflt r ld nda, büyük avc lar baflta olmak üzere birçok bal k türünde büyük bir azalma oldu unu göstermifltir 17. Akdeniz'deki durum da dünyadaki bu genel trendden farkl de ildir. Azalan avlanma oranlar Akdeniz ve Karadeniz'deki toplam avlanma geçen y llarda ton civar nda idi. Bu rakam, 1950'deki tonun iki kat ndan daha fazla, ancak 1982 ve 1988 aras nda ulafl lan en yüksek rakam olan 2 milyon tonun çok daha alt ndad r. Birçok türün avlanma rakamlar 80'lerin sonlar nda ve 90'lar n bafllar nda en yüksek rakamlara ulaflm fl, ancak daha sonra bir düflüfl trendine girmifltir 18. Akdeniz'in ticari aç dan önem arzeden sürüleri mavi yüzgeçli orkinos, uzun kanatl orkinos, barlam, k l ç bal, marlin, barbunya, tekir ve karagözdür. G da ve Tar m Örgütü (FAO) verilerine göre Akdeniz ve Karadeniz'de kaynaklar n yaklafl k %20'si tükenmifl, %15'i afl r, %50'si de tamamen kullan lm flt r 19. Avrupa Çevre Kurumu (EEA) de erlendirmesi ise Akdeniz bölgesi için daha da kötü bir tablo çizmektedir 20. Akdeniz'de ticari olan stoklar n ço unlu u (%80) için bun- 12 Innerspace Visions

10 lar n durumlar na dair sa l kl bir de erlendirme bulunmamaktad r. Stoklar n durumlar n n de erlendirildi i hallerde ise ticari önem arzeden stoklar n yaklafl k %60' n n güvenli biyolojik s n rlar d fl nda avland klar ortaya ç kmaktad r. Daha eski tarihli EEA verilerine göre stoklar n, bölgeye ba l olarak, %65 ila %79'u güvenli biyolojik s n rlar n d fl ndad r 21. Bölgede bal kç l k yönetimi Bölgedeki birçok bal k sto unun durumu endifle vericidir. Bu belgedeki amac m z, bu stoklara bütünsel bir bak fl olmasa da baz genel e ilimleri çok aç k bir flekilde ortaya ç karmaktad r. Hem türlerin bileflimi hem de yakalanan bal klar n büyüklü ü aç s ndan av kalitesi genelde düflmüfltür. Uzun yaflayan ve yavafl büyüyen türler ve hedeflenen bal klar n büyük olanlar bir dizi alandaki çeflitli avlarda art k hemen hemen rastlanmamaktad r. Birim çaba bafl na av (belli bir çaba düzeyinde yakalanan bal k miktar ), ayn zaman içinde bal kç l k gemilerinin gücünün oldukça artmas na ra men, önceki ony llar n av oranlar na göre, büyük ölçüde düflmüfltür. 22 Afl r avlanma, baz durumlarda, boyut s n rlamalar n n varl na ra men, say lar artan küçük bal klar n hedeflenmesi ve yakalanmas ile sonuçlanmaktad r. Trol avc l ile hedeflenen popülasyonlardaki yavru bal klar n korunmas, bu bal k stoklar n n sürdürülebilir yönetimi için kritik önem tafl maktad r. Ancak yak n zamanda Greenpeace taraf ndan Yunanistan'da pazarlanan bal klarla ilgili olarak yap lan bir araflt rmada, k s tlamalar n kesinlikle dikkate al nmad ortaya ç km flt r. ( Baflka bal k avlama alanlar nda ilgili düzenlemeler mevcut de ildir. K l ç bal avlama alanlar nda ise asgari avlanma boyu düzenlemelerine de uyulmamaktad r. Sonuç olarak av n ço unlu u olgunlaflmam fl bireylerden oluflmaktad r. 23 Önemli sorunlardan bir di eri de hedef d fl avlanmad r. Eldeki verilerin büyük ço unlu u karidesleri hedefleyen derin su trolleri ile ilgili çal flmalardan ve derin deniz (orta suda ) galsama a faaliyetlerinden toplanm flt r. Akdeniz ve Karadeniz için haz rlanan FAO'nun at lan bal klar ile ilgili veritaban nda bölgedeki 1,5 milyon tonluk nominal (rapor edilen) av n dörtte birinden daha az ile ilgili veri bulunmaktad r; bu da eldeki verilerde büyük boflluk bulundu unu göstermektedir. Trol bal kç l, avlan lan derinli e ba l olarak av n %20 ila 70'ini skartaya ç karmakta yani ziyan etmektedir. 24 Genel olarak Akdeniz'de bal kç l kla ilgili fazla veri olmamas büyük bir problemdir. Yukar da belirtildi i gibi Avrupa Çevre Kurumu verilerine göre sürülerin stoklar n %80'i için elimizde bir stok durum de erlendirmesi mevcut de ildir. Buna Greenpeace/Forcada 13

11 ek olarak, birçok avlanma alan nda yakalanan miktarlar az bildiriliyor olabilir. Dahas, yasad fl avlanman n ne ölçek ve derecede oldu u da çok iyi bilinmemektedir. Akdeniz'deki bal k av alanlar ile ilgili etkili izleme, kontrol ve gözetim verileri eksikli i oldu u art k yayg n bir flekilde kabul edilmektedir. Bu da bal k av alanlar n düzenlemek için tasarlanm fl bilimsel tavsiyelerin dayand r labilece i kaliteli veriler olmad anlam na gelir. Bu hususlar bölgedeki büyük derin su bal kç l için ibret verici bir flekilde ispatlanmaktad r. Büyük göçmen türler: tehdit alt ndaki ortak bir kaynak Orkinos ve k l ç bal gibi büyük göçmen bal klar, Akdeniz'i boydan boya katetmekte ve binlerce y ld r bölgedeki bal kç halklar taraf ndan ortak bir kaynak olarak paylafl lagelmektedir. Mavi yüzgeçli orkinos bal n n durumu iyi bilinmektedir: May s 1999'da Greenpeace bu popülasyonun Akdeniz'de tükenmekte oldu unu kamuoyuna duyuran bir rapor yay nlam flt r 25. Son 20 y l içinde yetiflkin mavi yüzgeçli orkinos bal say s %80 azalm flt r. Her mevsim büyük rakamlarda genç orkinos bal avlanmas, türün flu ana kadarki en düflük popülasyon rakamlar ndan tekrar eski haline gelecek flekilde yenilenmesini de engellemifltir. Bu bal klar n tükenifline neden olan unsurlardan biri de korsan bal kç tekneleridir. Greenpeace raporunu yay nlad nda mavi yüzgeçli orkinos bal popülasyonunun kendisi toparlayabilmesi için sert tedbirler al nmas gere i aflikard. Ancak o zamandan bu yana durum daha da kötüleflmifltir (bkz. Sayfa 18, Mavi yüzgeçli orkinos bal üretme çiftçilikleri: felaketin tarifi). K l ç bal nda ise stok durumunun bilinmemesi, afl r kullan m oran, çok küçük bal klar n muhtemelen çok fazla avlanmas ve bal kç l k endüstrisinin kendisinden gelen uyar iflaretlerinin hepsi de ciddi endifle kayna d r 26. Bu bal k avlama alanlar n n yönetiminden sorumlu olmas gereken Atlantik Orkinos Bal klar n n Korunmas na iliflkin Uluslararas Komisyon'a (ICCAT) göre yakalanan olgunlaflmam fl bal k say s toplam av n %50-70'ini oluflturabilir 27. K sacas, elde herhangi bir veri bulunmamas ve bulunan verilerin de düflük kalitede olmas, bölgedeki orkinos bal ve billfish türlerinin durumunu de erlendirmeyi zorlaflt rmaktad r. 28 Yasad fl, düzenlenmemifl ve rapor edilmeyen bal kç l k Tüm dünyada yasad fl, düzenlenmemifl ve rapor edilmeyen bal kç l k, etkili yönetim sistemlerinin bulunmay fl ve azalan bal kç l k kaynaklar üzerindeki artan ticari bask ile birlikte en önemli problemlerden biridir. Akdeniz'de de durum bundan farkl de ildir. Buna iyi bir örnek, Akdeniz'de kullan m yasaklanmas na ra men ak nt ak nt a lar n n (driftnets) yo un olarak kullan lmaya devam edilmesidir (bkz. Sayfa 16, A lar ak nt a lar : ölüm duvarlar ). Yasad fl, düzenlenmemifl ve rapor edilmeyen bal kç l n, anlaml bir flekilde ele al nmas ile ilgili s k nt lar da az de ildir. Denetim ifllemlerinin s kl n ve yo unlu unu s n rlayan mali k s tlamalar, örne in devriye araçlar n n kullan m, e itim programlar n n yeterlili i, bal kç l k izleme, kontrol ve gözetim (monitoring, control and surveillance -CMS) araçlar n n bulunabilirli i ve aç k denizlerde uygulanabilir yasal bir rejimin olmay fl, hepsi de çok önemli k s tlay c faktörlerdir. 14 Greenpeace/Newman Greenpeace/Newman

12 16 Buna ilave olarak bal kç l k ve ilgili endüstrilerde (en az ndan k sa vadede) bal k avlanmas n azaltmak için yasalar ç kar lmas ve uygulanmas sonucu do acak iflsizlik gibi toplumsal maliyetler de gösterilebilir. Bu s k nt lara ra men deniz kaynaklar nn yasad fl, düzenleme alt na al nmam fl ve rapor edilmeyen bal kç gemilerince talan edilmesini önlemek üzere aç k denizlerde avlanmay düzenleyici, yasal olarak ba lay c tedbirlerin al nmas hayati önem tafl maktad r. Uluslararas anlamda bu tedbirler aç k denizlerde avlanmay düzenleyecek merkezi bir izleme, kontrol ve uygunluk denetimi kurumunun kurulmas n ve küresel bir gemi izleme sisteminin gelifltirilmesini içermelidir. Aç k denizlerde avlanma izni olan gemilerin listesinin ve koruma tedbirlerine uymayan gemiler ve flirketler için de bir k rm z listenin haz rlanmas için iflbirli i yap lmas gerekmektedir. Bölgesel olarak, Akdeniz'de yasad fl, düzenlenmemifl ve rapor edilmeyen bal kç l k ile mücadele için at lmas gereken ad mlar bal kç gemileri için bölgesel bir kay t sisteminin gelifltirilmesini ve denizde denetim gibi tedbirlerin etkin bir flekilde al nabilmesini ve verimli bir flekilde uygulanabilmesini teminen Akdeniz Genel Bal kç l k Komisyonu'nun (GFCM) bir inceleme yapmas n içerir. Birleflmifl Milletler G da ve Tar m Örgütü Uluslararas Eylem Plan 'n n da öngördü ü gibi, Akdeniz ülkelerinin de yasad fl, düzenlenmemifl ve rapor edilmeyen bal kç l k ile mücadele için ulusal eylem planlar haz rlamas ve uygulamas gerekmektedir. Bugüne kadar bu sorun ile mücadele için bir Ulusal Eylem Plan kabul eden tek Akdeniz ülkesi spanya'd r. Ekosistem üzerindeki daha büyük etkiler Akdeniz Genel Bal kç l k Komisyonu (GFCM) 2004 y l nda deniz ekosistemleri üzerinde bal kç l k faaliyetlerinin etkilerini inceleyen bir inceleme yay nlam flt r 29. Bu incelemeye göre tüm dünyada bal kç l k faaliyeti ile ilgili ortaya ç kan bütün sorunlar Akdeniz'de bafl göstermektedir. Bunun sebebi olarak çeflitli faktörler say labilir. Akdenizde çeflitli ekipman tipleri kullan larak yap lan yo un bal kç l k faaliyetleri yap lmaktad r. Bu faaliyetler s ras nda s sulardan derin su ortamlar na önemli biyolojik çeflitlilik unsurlar n bar nd ran çok çeflitli yaflam alanlar hedeflenmektedir. GFCM raporuna göre etkiler, sadece hedef türlerin avland bal kç l k olarak tan mlanabilecek basit bal kç l aflmaktad r. Akdeniz'de bal kç l ktan kaynaklanan muazzam bir ekolojik etki söz konusudur ve bu da tüm ekosistem de iflikliklerine ve besin a yap s de iflikliklerine yans maktad r. Ticari avlanma ile beraber vatos ve köpekbal klar n n hedef-d fl avlanmas baz türlerin varl n tehdit etmektedir. Parakede avc l, zaten gitgide artan bir tehdit alt nda olan çok say da deniz kuflu ve deniz kaplumba as n n ölümüne veya yaralanmas na neden olmaktad r. Bu anlamda ak nt a lar en büyük sorun olarak kabul edilmesine ra men, Akdeniz'de kullan lan her tür büyük av ekipman n n deniz memelisi türlerini etkiledi i rapor edilmektedir. K y sal bal kç l k ve g da kaynaklar n n afl r avlanma nedeniyle gittikçe azalmas, büyük tehdit alt ndaki Akdeniz foklar için bask yaratmaya devam etmektedir. Son olarak, dinamitle avlama da baz alanlarda sorun olmaya devam ederken, dip tortusunun bozulmas ve bitki örtüsüne do rudan hasar vermesi nedeniyle trolle bal k avlaman n deniz çay r yataklar üzerinde çok büyük etkisi oldu u rapor edilmifltir. Greenpeace/Morgan

13 Ak nt a lar : ölüm duvarlar Kas m 2003'te Atlantik Orkinosunun Korunmas na iliflkin Uluslararas Komisyon (ICCAT) Akdeniz'deki orkinos bal ve k l ç bal gibi büyük derin su bal klar için av alanlar nda ak nt a lar n n kullan m n yasaklayan ba lay c bir tavsiye karar alm flt r. Bu tavsiye karar n Genel Kurul taraf ndan 1989 ve 1991'de kabul edilen Birleflmifl Milletler Kararlar ile bafllayan bir dizi uluslararas anlaflma izlemifltir30. Bu anlaflmalarda Temmuz 1992 sonuna kadar tüm ak nt a bal kç l ile ilgili olarak moratoryum tavsiye edilmifltir. Bunlar da Avrupa Komisyonu teknelerince ak nt a lar n n kullan m n tamamen yasaklayan 31, Avrupa 32 ve Akdeniz 33 düzeyinde ba lay c düzenlemeler takip etmifltir. Peki bu ba lay c anlaflmalar n ve düzenlemelerin Akdeniz'deki ölüm duvar bal kç l na etkisi ne oldu? Entrikal siyasi süreç s ras nda baz ak nt a filolar yeniden yap land r l rken di erleri h zla geniflledi. Türkiye ile birlikte Kuzey Afrika ülkeleri bunun tipik örnekleridir. Teorik olarak ak nt a lar ile avlanmay yasaklayan ulusal yasalar bulunmas na ra men, filolar operasyonlar n yeniden yap land ran Yunan ve talyanlar'dan malzeme alarak büyümeye devam ettiler. 34 Yak n zamanda elde edilen bilgilere göre Fas filosu (Fas 300'den fazla ak nt a kullan lan tekne iflletildi ini kabul etmesine ra men) 177 tekneden oluflmaktad r. Di er önemli filolar aras nda tekneden oluflan talyan filosu, tekneden oluflan Türk filosu ve tekneden oluflan Frans z filosu bulunmaktad r. Eldeki di er veriler, bunu destekleyici kesin kan tlar bulunmamas na ra men, di er Kuzey Afrika ülkelerinden Cezayir'in de önemli bir iflletici olabilece i yolundad r. 35 Genelde kilometre uzunlu undaki ak nt a lar n n etkisi, beraberinde yol açt hedef d fl avlanma dolay s yla uzun süredir mercek alt ndad r. Ak nt a ile avlanman n Akdeniz üzerindeki büyük etkisinin devam etti ine flüphe yoktur. Alboran Denizi'nde ak nt a lar Akdeniz'deki son sa l kl t rtak yunus popülasyonunu tehdit etmektedir. Belarik Adalar bölgesindeki çizgili yunuslar n ölüm oran da bir sorundur. Ak nt a lar n n bir bütün olarak deniz memelileri üzerindeki olumsuz etkileri konusunda fikir birli i mevcuttur. Fas ak nt a filosu, Alboran Denizi'nde, Cebelitar k Bo az nda ve Atlantik çevresinde Tanca filosunun avlak alanlar nda vatos ve köpekbal klar n n büyük rakamlarda hedef d fl avlanmas ndan sorumludur. Mavi, 'thresher' ve k sa yüzgeçli mako'nun y ll k hedef d fl avlanmas, Alboran Denizi'nde her bir tür için 7-8 bin olarak tahmin edilmifltir; Atlantik filosu ise y ll k her tür için 27 bine kadar ulaflmaktad r. 36 fiüphesiz ak nt a lar Akdeniz'de devam eden bir problemdir. Bu son derece tahrip edici bal kç l k yöntemine çözüm bulmak için sa lam yasal belgeler Greenpeace/Newman 17

14 oldu una göre, AB, GFCM ve ICCAT, Akdeniz'de ak nt a ile avlanmaya geç kalm fl bir son vermek için uygulamada önceliklerini buna göre belirlemelidir. Deniz kaplumba alar yla ilgili tehditler lk kaplumba alar yaklafl k 200 milyon y l öncesi, dinazorlar ça nda yaflam flt r. Deniz kaplumba alar n n mevcut yedi türü de tehdit alt ndad r. Akdeniz'de üç kaplumba a türü bulunmakla birlikte bunlar n ancak ikisi burada üremektedir. 37 ribafl kaplumba a (Caretta caretta) en yayg n tür olup en çok do u havzas nda olmak üzere Akdeniz'de çeflitli noktalarda yuva yapmaktad r. Yeflil deniz kaplumba as (Chelonia mydas) en çok Do u Akdeniz sular nda bulunmakta ve Güneydo u Anadolu ve K br s'ta baz yuva alanlar bulunmaktad r. Deri s rtl kaplumba a (Dermochelys coriacea), Akdeniz'de pek fazla görülmemektedir. Kaplumba alar, Akdeniz'deki yüzey ve dip paraketesi, ak nt a lar, troller gibi pekçok bal kç l k yöntemi nedeniyle can çekiflmektedirler. Kaplumba alar n yaralanmas veya öldürülmesini engellemek için yumurtlama alan olan sahillerin korunmas flartt r. Akdeniz'de ak nt a lar n kullan m n n tamamen durdurulmas n n gecikmesi ve özellikle Kuzey Afrika ve Türkiye sahillerindeki önemli kaplumba a koruma alanlar nda kullan mlar n n artmas bir endifle kayna d r. Kaplumba alar ayr ca Akdeniz'in toksik maddeler ve çöpler ile kirlenmesinden dolay da zarar görmektedir. Malta'da incelenen iribafl kaplumba alar n yüzde yirmiden fazlas nda plastik veya metal döküntü ve/veya hidrokarbon kirlenmesine rastlanm flt r. 38 Kaplumba alar özellikle petrol kirlenmesine karfl hassas durumda, endüstriyel ve belediye deflarjlar na karfl ise savunmas zd r. Bal k avlama alanlar ve kirliklikten kaynaklanan problemlere ek olarak deniz kaplumba alar n n yuva yapma davran fl, yuva yapma alanlar nda yap lan de iflikliklerden de olumsuz etkilenebilir. Sahillerin geliflimi ile iliflkili de ifliklikler bu alanlar yuva yapmaya uygun olmayan hale getirebilir. Ifl k kirlili i ve uçak sesleri kaplumba alar k y lara gelmekten vazgeçirebilmektedir. nsanlar ve köpekler de difli kaplumba alar sahile gelmekten vazgeçirebilir. Bunun yan nda plaj mobilyalar n n ve di er cisimlerin yerlefltirilmesi bile kumun s cakl k aral n de ifltirebilir ve yavrunun cinsiyet oran n etkileyebilir. Genç kaplumba alar plajlardaki tekerlek izlerine tak larak denize ulaflamayabilirler. Kesin tedbirler al nmad kça artan kalk nma ve turizmin sonucu olarak bu etkilerin artmas olas d r. 39 Mavi yüzgeçli orkinos semirtme çiftlikleri: Felaketin tarifi 2000 y ldan daha fazla bir süre önce Yunan filozof Aristo hayvanlar n tarihi adl bilimsel incelemesinde Akdeniz'deki mavi yüzgeçli orkinos bal klar n n göçleri ve üremeleri hakk nda bilgiler vermifltir. Roma mparatorlu u'nda da orkinos bal kç l en istikrarl endüstrilerden biri idi 40. Dünyada en çok kar getiren bal kç l k türlerinden biri olan orkinos bal kç l, flimdilerde endüstriyel uygulamalar n ve korumas zl n tehdidi alt ndad r y l nda Greenpeace, Akdeniz'de mavi yüzgeçli orkinos bal popülasyonunun yok olmakta oldu una dikkati çeken bir rapor yay mlam flt r 41. Yetiflkin mavi yüzgeçli orkinos bal biyokütlesi - yumurtlayan sürülerin biyokütlesi - son yirmi y lda %80 azalm flt r. Her y l, çok say da genç orkinos bal avlanmakta ve korsan filolar bu türü tüketmekteydi. Mavi yüzgeçli orkinos bal popülasyonunun eski say s na ulaflt r lmas için kat tedbirler al nmas gerekti i aç kt. O zamandan bu yana afl r avlanma artmakla kalmam fl, Akdeniz'deki orkinos varl aç s ndan yeni bir tehdit teflkil eden, orkinos bal klar n hedef alan yeni bir endüstriyel 19

15 Greenpeace/Thomas faaliyet ortaya ç km flt r. Orkinos bal üretme çiftlikleri olarak bilinen bu faaliyet, tüm Akdeniz sahili boyunca orkinos bal klar n n avlanmas, tafl nmas ve kafeslerde semirtilmesi ifllemidir. Hava araçlar ve küçük helikopter filolar n n deste iyle endüstriyel g rg r tekneleri ve römorkörler tüm bölgeyi taramakta, say lar giderek azalan orkinos bal sürülerinin yerlerini tespit etmektedir. Orkinos bal semirtme çiftlikleri, Japonya pazar na hitap eden, son derece karl bir faaliyettir. Orkinos bal klar n n Akdeniz'de kendilerine gelebilmeleri için bal kç l n azalt lmas yerine, çabuk gelen karlar sektöre daha fazla para getirmifltir. Bu da yeni ve daha büyük bal kç tekneleri, depolama tesisleri ve hatta orkinos bal ihrac için yeni havaalanlar anlam na gelmektedir. Hükümetler de bu genifllemeye büyük katk da bulunmufltur: 1997 y l ndan bu yana 34 milyon dolara varan Avrupa Birli i sübvansiyonlar ile Japonya ve Avustralya'n n büyük yat r mlar daha fazla avlanmay teflvik etmifltir 42. Bu uygulama genç orkinos bal avc l n n artmas ile sonuçlanm fl ve Atlantik ve Akdeniz'deki orkinos bal popülasyonlar n n yönetiminden sorumlu çok tarafl bir organ olan ICCAT 43 'nin yönetimle ilgili olarak yaflad zorluklar daha da art rm flt r. Akdeniz'de avlanan gerçek mavi yüzgeçli orkinos bal say s bilinmemekle birlikte bu say n n avlan lmas na izin verilen toplam rakamdan (total allowable catch, TAC) daha fazla oldu u aç kt r. Do u Atlantik ve Akdeniz için avlan lmas na izin verilen rakam olan ton, sürdürülebilirli i olmayan ve bilimsel tavsiyeleri aflan bir rakamd r y l nda yakalanm fl yaklafl k ton mavi yüzgeçli orkinos bal n n Akdeniz'deki kafeslere al nd tahmin edilmektedir. 45 Çiftliklerdeki orkinos bal klar n beslenmesi için muazzam miktardaki bal k ihtiyac da ayr bir sorundur. Sadece bir kilogram orkinos bal üretimi için gerekli bal ktan yap lan yem miktar 20 kilogram bulmaktad r 46. Her y l Akdeniz'e tahmini olarak ton yem at lmakta, bu yemin büyük k sm Bat Afrika, Kuzey Atlantik ve Amerika'dan gelmektedir 47. Yak n zamanda yay mlanan bir raporda, daha önce Avustralya'da orkinos bal semirtme iflletmelerinde meydana geldi i gibi, kullan lan bal k yeminden yerel bal k türlerine çeflitli hastal klar n bulaflmas riski vurgulanm flt r 48. Hastal n hamsi ve sardalya gibi önemli yerel bal k sürülerine bulaflmas, yerel bal kç lar için felakete varan sonuçlar do urabilir. Tedbirli düflünüldü ünde, bu kabul edilemez bir risktir. Bal k yemine olan talep, ayn zamanda bal kç lar n daha önce ticari olarak avlanmayan türleri avlamas na neden olmaktad r. Alboran Denizi'nde avlanan yuvarlak sardalyeler buna bir örnektir. Bu durumda bu türün avlanmas n n art r lmas, Akdeniz'deki en sa l kl 20 O Su ürünleri yetifltiricili i teriminin çeflitli tan mlar mevcuttur. Ço u durumda vurgu yak n zamanda Akdeniz havzas çevresinde oldukça büyüyen etobur türlerin yo un yetifltiricili ine yap lmaktad r. Raporun büyük bir k sm nda su ürünleri yetifltiricili inin bu biçiminin geliflimi ifllenmektedir.

16 normal yunus popülasyonlar ndan birisini tehdit alt nda b rakabilir. 49 Akdeniz'de orkinos bal üretme çiftlikleri demek, tüm Akdeniz'de daha önce bal kç l k kültürlerince ortak olarak paylafl lan bir kayna n flu an birkaç yat r mc n n kontrolünde olmas demektir. Sadece mavi yüzgeçli orkinos bal özellefltirilip afl r avlanmakla kalmay p, bölgenin di er dalyanlar da tehlikeye at lmaktad r. Bir endüstri raporunda 2004 y l ndaki en büyük av n, daha önce orkinos bal klar için bir s nak olan Libya karasular nda, K br s civar nda ve Türk karasular içindeki Antalya Körfezi'nde gerçeklefltirildi i belirtilmifltir 50. Akdeniz'de tükenen mavi yüzgeçli orkinos bal n n türünün tekrar kendine gelebilmesi için at lacak önemli bir ad m, bu bal avlanmaya karfl koruyarak güvenli üreme ve beslenme alanlar n n eski haline getirilmesi olacakt r. Su ürünleri yetifltiricili i Su ürünleri yetifltiricili i -deniz hayvanlar ve bitkileri yetifltiricili i- tüm dünyada büyümekte olan bir endüstridir. Akdeniz'de de bu durum ayn d r. O Dünyan n birçok yerinde oldu u gibi bu büyüme s ras nda büyümenin deniz ortam üzerindeki etkisi ve bir bütün olarak bu endüstrinin sürdürülebilirli i yeterince de erlendirilmemektedir. Su ürünleri yetifltiricili i kamuoyuna bal kç l k sektöründe mevcut krizler için bir çözüm olarak lanse edilmektedir. Bizlere yaban bal k sürüleri üzerindeki bask y azaltmak için yedi imiz deniz ürünlerini daha fazla oranda yetifltiricilik faaliyetlerinden elde etmemiz gerekti i söylenmektedir. Gerçek ise çok daha farkl d r. Bu flekilde yetifltirilen türlerin ço u bu süreç içerisinde büyük miktarlarda bal k tüketen etobur türlerdir. 51 Akdeniz'in sahil alanlar halihaz rda insan bask s at ndad r ve bozulmam fl alan bulmak her gün daha da zorlaflmaktad r. Su ürünleri yetifltiricili i sektörü de ço u durumda çiftlilklerini kurmak için kaliteli suyun bulundu u yerler ararken bu bask y daha da art rmaktad r. Bal k çiftliklerin deniz çay rlar gibi hassas ve önemli yaflam alanlar n n yak n na kurulmas özellikle endifle vericidir. Akdeniz Genel Bal kç l k Komisyonu ülkelerinin (Japonya hariç) toplam su ürünleri üretimi 1992 ve 2002 y llar aras nda art fl göstermifl, 2000 y l nda en yüksek rakama ulaflm flt r. 52 GFCM'ye göre talya ton ile aç k arayla en büyük üretici konumundad r. talya'y Yunanistan, M s r, Fransa ve Türkiye izlemektedir. Bölgede üretilen bafll ca türler Akdeniz midyesi (Mytilus galloprovincialis), çipura (Sparus aurata), Manila kum midyesi (Ruditapes philippinarum), levrek (Dicentrarchus labrax) ve kefaldir (Mugil cephalus) 53. Akdeniz su ürünleri yetifltiricili i üretimi ile ilgili çeflitli endifleler dile getirilmifltir. Bunlar n aras nda hastal klarla ilgili sorunlar, yeni türlerin tan t lmas ndan kaynaklanan biyolojik çeflitlilikle ilgili endifleler, çiftliklerin at k sular n n yak n çevreye etkisi, kaliteli sahil alanlar için yap lan rekabet ve di er sahil kullan c lar ile yap lan rekabet bulunmaktad r. Yunanistan' n Astakos Körfezi'ndeki bir örnekte bal k çiftlikleriyle ilgili olarak yükselmifl düzeyde besin ve toksik kal nt l metaller ve deniz yata nda art k g da ve bal k d flk s birikintileri bulunmufltur. Bu da seagrass deniz çay r ve di er deniz yata topluluklar na zarar vermifltir. 54 Greenpeace/Vaccari 21

17 Petrol, gaz ve mineraller Akdeniz, petrol endüstrisinin son derece aktif oldu u alanlardan biridir. Bölgede çeflitli önemli üreticiler bulunmaktad r. talya'n n Adriyatik sahili ve Ege'nin Yunanistan taraf nda k y ötesi petrol ve gaz rezervleri bulunmaktad r. Ancak en önemli k y ötesi alanlar Tunus ve Libya'da bulunmaktad r. srail, Türkiye ve Fas k y lar n n ötesinde de aramalar yap lmaktad r. 1990'lar n bafllar nda Akdeniz'de 116 k y ötesi platform iflletilmekteydi. Petrol rafinerileri Akdeniz Havzas 'n n her taraf na yay lm flt r. Ancak en çok kuzey ülkelerinde petrol rafineleri iflletilmektedir. Y ll k toplam yaklafl k 458 milyon ton kapasiteye sahip (2000 y l rakamlar na göre) 40'tan fazla rafineri bulunmaktad r. Bu nedenle bölgede deniz kaynakl büyük bir petrol ticareti söz konusudur 55. En büyük petrol ihracatç lar Libya, Cezayir, M s r ve Suriye, en büyük ithalatç lar ise Fransa, talya, spanya ve Türkiye'dir. Akdeniz'de herhangi bir anda yaklasık iki bin gemi hareket halinde bulunmaktad r. Bunlar n yaklafl k 200 ila 300 adedi petrol ve petrol ürünleri tafl maktad r. Bölge üzerinden y lda yaklafl k 370 milyon ton petrol (dünya petrol üretiminin %20'si) tafl nmaktad r 56. Bu da petrol kirlenmesine yol açacak olaylar n ortaya ç kma riskini art rmaktad r. Ortalama olarak y lda yaklafl k 60 olay meydana gelmekte, bunlar n 15'inde gemiler yer almakta ve %60' petrokimyasal tesislere yak n yerlerde meydana gelmektedir ve 1996 y llar aras nda tahminen ton petrol Akdeniz'e kazalar sonucu boflalm fl bulunmaktad r 57. Birleflmifl Milletler Çevre Program 'n n (UNEP) 2002 tahminine göre geçti imiz on befl y l içinde ton petrol kaza sonucu Akdeniz'e dökülmüfltür. Bu miktar n %75'ini üç büyük kaza oluflturmaktad r 58. Birçok ülke petrol kirlili i olaylar na karfl haz rl kl l klar n ve müdahale kabiliyetlerini art rmas na ra men bu, dökülmeden kaynaklanan hasar riskini tamamen ortadan kald rmamaktad r. Kimyasal seyrelticilerin kullan m gibi temizleme prosedürleri de deniz ortam na zarar verebilir. Aç k denizdeki bir petrol dökülmesi olay nda petrolün sahile ulaflmamas için yetkililerin tepkisi çok h zl olmal d r. Ancak ço u zaman sahillerin petrolle kirlenmesinin önüne geçmek pratik olarak mümkün de ildir. Petrolden zarar gören deniz popülasyonlar n eski hallerine dönmesi için gereken zaman çok de iflken olup bir yaflam alan n n biyolojik iyileflmesini h zland rma imkan da son derece s n rl d r. Kum ve Çak l ç kar lmas Son birkaç ony lda inflaat sanayiindeki büyüme beton agregalar na olan talebi de art rm flt r. Deniz dibini tarama aleti kullanarak tarama faaliyetleri çevre üzerinde 22 Greenpeace/Morgan Greenpeace/Newman

18 uzun vadeli etkilere neden olmakta, deniz hayat n, bal kç l k faaliyetlerini ve denizin di er meflru kullan c lar n etkilemektedir. Verilen zarar kendisini do al kaynaklar n ve turizm gelirlerinin kaybedilmesi gibi ekonomik zararlar fleklinde göstermekte ve tamiri imkans z ekonomik zararlara neden olmaktad r. S alanlardan kum ve çak l ç kar lmas, sahile yak n dalgalar n durumunu de ifltirmekte, erozyon ve çökme oranlar n etkilemekte ve deniz yata yaflam alan n farkl laflt rmaktad r. 59 Deniz kumu ve çak l n n ç kar lmas n n deniz yata türleri üzerindeki etkileri, deniz dibinin tarama aleti kullan larak taranmas n n son bulmas ndan itibaren en az 6 y l süreyle devam etmektedir. 60 Bat Akdeniz'de sahil deniz yata yaflam özellikle etkilenmektedir. Deniz yata toplulu u üzerindeki etki, deniz taban üzerindeki fiziki etki ile iliflkili görünmektedir. Deniz dibinin tarama aleti ile taranmas n n neden oldu u rahats zl klar özellikle Akdeniz'dekiler gibi düflük dinamikli sistemler üzerinde uzun süreli etkiye sahiptir. Kum ve çak l n deniz dibinde tarama aleti kullanarak taranmas bir bölgedeki deniz hayat n n bilefliminde de iflikliklere neden olabilir. Taramadan sonra baz türlerin say lar kesin bir flekilde azalmaktad r. Örne in Katalan Bat Akdeniz'de tarama sonras nda çift kabuklu yumuflakçalar n (örne in midye, deniz tara ve istiridye) resmi avlanma verilerinde bir azalma görülmüfltür. 61 Deniz Ticareti Dünyan n en yo un deniz ticaret yollar ndan baz lar Akdeniz'de yer almaktad r. Y ll k olarak, Akdeniz'de geminin iflledi i ve bunlar n büyük k sm n n 305 Akdeniz liman ndan birini ya da daha fazlas n ziyaret etti i tahmin edilmektedir (sahil hatt üzerindeki 150 kilometrede bir). Akdeniz'in dünyan n toplam deniz ticaretinin yaklafl k üçte birini oluflturdu u tahmin edilmektedir. 63 Gemilerle tafl nan mallar n birço u tehlikeli maddelerdir ve tehlikeli yüklerin kayb deniz ortam na ciddi zararlar verebilir. Kaza potansiyeli bir yana b rak lsa dahi kimyasal tanklar n y kama art klar n n ve kirlenmifl balast ve y kama sular dahil ya l at klar n denize boflalt lmas bile önemli bir deniz kirlili i kayna d r. Petrol dökülmelerinin daha önce bahsedilen etkilerine ek olarak Akdeniz gemilerden kaynaklanan kasti kirlilikten de zarar görmektedir. MARPOL 73/78 Sözleflmesi (Ek 1 Düzenleme 10) çerçevesinde Özel Deniz Alan olarak tan mlanan Akdeniz'e gemilerden petrol ve petrol içerikli kar fl mlar n boflalt lmas çok küçük ve iyi tan mlanm fl istisnalar d fl nda kesinlikle yasaklanm flt r. Ancak Sözleflme'nin düzenli olarak ihlal edildi i görülmektedir ve gemilerden kaynaklanan operasyonel deflarjlar bu bölgesel denize boflalt lan hidrokarbon girdisinin büyük k sm n oluflturmaktad r. Avrupa Toplulu u himayesinde gerçeklefltirilen, uzaktan alg lama verilerinin kulland bir çal flmada 64 sadece 1999'da 1600'den fazla dökülme olay tespit edilmifltir. Bunlar n hepsi de rapor edilmemifl dökülme ve kazalard r. Tespit edilen olaylarda dökülen petrol hacmi tahminen ton civar ndad r. Bu, balast boflaltma, tank y kama ve makine dairesi ve sintine deflarjlar yoluyla gemi operasyonlar n n girdisinin çok düflük bir tahminidir. Gemilerden Akdeniz'e yasad fl olarak yap lan petrol boflalt mlar n n gerçek miktar hakk ndaki tahminler farkl l k göstermektedir. UNEP'e (2002) göre y ll k yaklafl k ton girdi miktar söz konusudur, ancak daha önceki ton tahminlerinin Uluslararas Denizcilik Örgütü (IMO) taraf ndan inand r c bulundu u da kaydedilmelidir. 1,2 milyon ton kadar bir düzey ifade edilmifl olsa da 65, son tahminlere göre gerçek rakam y ll k ila ton aras ndad r 66. Aç k olan fludur ki, gemilerden yap lan yasad fl operasyonel boflalt mlar Akdeniz'de önemli kronik kirlili e neden olmaktad r. Bu da tam olarak de erlendirilmeli ve kontrol alt na al nmal d r. Buna ilave olarak Akdeniz'de potansiyel kirletici enkaz olarak belirlenmifl muhtemelen bir milyon ton kadar petrol ve petrol ürünü içeren 361 civar gemi enkaz bulundu u tahmin edilmifltir

19 Greenpeace/Culley Greenpeace/Dorreboom Greenpeace/Beltr a 24

20 Balinalar ve yunuslara yönelik tehditler Akdeniz sular nda bulundu u rapor edilen balina ve yunus türlerinden on sekiz tanesi, Özel Koruma Alanlar ve Biyolojik Çeflitlilik ile ilgili Protokol ile yok olma tehlikesi alt ndaki veya tehdit alt ndaki türler listesine al nm fl 68, ve bunlar n korunmas için özel tedbirler al nmas savunulmufltur. Akdeniz'deki deniz memelisi (balina, yunus ve domuz bal ) popülasyonlar n bir dizi insan faaliyeti tehdit etmektedir. En büyük tehdidini ise baz bal kç l k yöntemleri oluflturmaktad r. Seçici olmayan av ekipman, tehdit alt ndaki türlerin düzenli olarak bal k a lar na tak l p bo ulmalar anlam na gelir. Bu kurbanlara hedef d fl av denir. Akdeniz k l ç bal dalyanlar nda ak nt a lar kullan m ile yüksek düzeyde hedef d fl avlanma konusunda yayg n bir endifle mevcuttur 69, örne in talyan ak nt a dalyan nca hedef d fl olarak 1991 y l nda deniz memelisinin avland tahmin edilmektedir. 70 Ak nt a lar Akdeniz'de teknik olarak yasaklanm fl olmas na ra men (bkz., Ak nt a lar : ölüm duvarlar ) yürürlükteki mevzuata uymay reddeden Frans z ve talyan gemileri de dahil olmak üzere faaliyetine devam edenler önemli bir say teflkil etmektedir. Ak nt a lar, özellikle soyu tehlikede olan sperm balinalar için ciddi bir tehdit oluflturmaktad r. 90'lar n sonunda Greenpeace, tek bir av sezonunda ak nt a yüzünden ölen 30 sperm balina kaydetmiflti. Fas ak nt a filosu da tüm Akdeniz'deki son sa l kl T rtak yunus (Delphinus delphis) popülasyonunun hayatta kalmas konusunda büyük tehdit arzetmektedir. 71 Deniz memelisi popülasyonlar n baflka tür av ekipman da etkilemesine ra men, onlar n etkileri daha küçük ölçüdedir. 72 Bölgede bu konudaki bir di er endifle ise bu memelilerin gemiler ile çarp flmas d r. Akdeniz'de 6 farkl memeli türünün gemi çarpmas na maruz kald kay tlara geçmifltir. Ençok zarar görenlerin büyük uzun balinalar ve sperm balinalar oldu u, en fazla zarar verenlerin de h zl feribotlar oldu u tespit edilmifltir. Bu canl lar n say ca az olmalar ve genetik olarak Atlantik Okyanusu'ndaki türdafllar ndan farkl özellik göstermeleri özellikle endifle vericidir. Fransa ile Korsika aras nda seyir yapan bir feribotun kaptan, tahminen y lda en az bir kez balinalara çarpt klar n kaydetmifltir. 73 Kirlilik Akdeniz sanayi, ziraat ve flehir merkezlerinden kaynaklanan kirlili e maruz kalmakta ve bu kirlilik kaynaklar bölgedeki ülkelerin büyük ço unlu unda bafll ca çevresel sorunlar olarak kabul edilmektedir. 74 Su de ifliminin s n rl olmas Akdeniz'i kirleticilerin birikmesine karfl son derece hassas bir hale getirmektedir. Sahildeki nokta kaynaklara ek olarak, içeri k s mlarda baflka kaynaklar da bulunmakta ve kirleticiler denize boflalan birçok nehir yoluyla Akdeniz'e tafl nmaktad r. Plastikler, plastiklefltiriciler, ambalaj malzemeleri, böcek ilaçlar, gübreler, çözücüler dahil çeflitli ev ürünleri ve endüstriyel ürünler oluflturmak için kullan lan birçok kimyasal ve yine baflka birçok tehlikeli ürün bölge için ciddi bir tehdit oluflturmaktad r. Sahil boyunca yer alan birçok endüstri düzenli olarak binlerce ton toksik at do rudan suya pompalamaktad r. Sonuç olarak Akdeniz havzas art k muhtemelen dünyan n en kirli yar kapal havzalar ndan biri haline gelmifltir. Sahil flehirlerindeki kanalizasyon at klar n n ar t lmadan ya da k smen ar t larak denize deflarj edilmesi Akdeniz sahillerinin bafll ca problemlerindendir. fiehirlerin %70'inde pis su ar tma tesisi bulunmakta, ancak bunlar n hiçbirinde at k sular ikinci düzeyin ötesinde ar t lmamaktad r. Bu yüzden bu deflarjlar önemli besin kaynaklar olmakla birlikte ayn zamanda metal ve organik kimyasallar kayna d r. Akdeniz bölgesindeki devaml organik kirleticiler (persistent organic pollutants (POP) ile ilgili eldeki bilgiler yetersizdir. Çünkü izleme çabalar tüm ülkelerde tutarl bir seyir göstermemekte ve izleme yo unlu u da yetersiz bulunmaktad r. Örne in Avrupa Çevre Kurumu'nun yak n zamandaki bir de erlendirmesinde 25

21 (EEA 2005) dioksin sal n mlar ile ilgili olarak sadece dört Kuzey Akdeniz ülkesinden al nan tahmini veriler yer almaktad r. Toksik a r metaller ile ilgili veriler de yetersizdir. Hayfa Koyu ve zmir Körfezi gibi baz s cak noktalar tespit edilmifltir. Orta ve Kuzey Akdeniz'deki nüfusun ço unlu unun aksine Akdeniz sahil bölgelerindeki ço u kifli, ihtiyati azami güvenli doz olan ABD Referans Dozuna çok yak n bir düzeyde c va almaktad r. Akdeniz bal kç topluluklar nda çok say da insan referans dozun 10 kat kadar c va almaktad r ve bu düzeydeki al mlar n aç k nörolojik etkileri oldu u bilinmektedir. Tar m ilac lindane gibi kal c organik kirleticiler, üretim at klar, stok edilmifl mallar ve tarihsel kullan m gibi nedenlerden dolay bir dizi sorunlu noktada bulunmaktad r. Baflka organoklorin böcek ilaçlar ile birlikte 200 tonun üzerinde DDT hala çeflitli ülkelerde stoklanmaktad r. Elektrikli ekipman için kullan lan poliklorlu bifeniller (PCB'ler), bir dizi ülkede devam eden kullan mlar ve uygun olmayan flekilde bertaraflar nedeniyle bir tehdit teflkil etmektedir. malat süreçlerinden kaynaklanan düzenleme alt na al nmam fl ve ar t lmam fl büyük say daki deflarjlar ile birlikte tehlikeli at k stoklar da bölgedeki birçok ülkede belgelenmifltir. K sacas Akdeniz'deki deniz hayat çok say da kaynak taraf ndan potansiyel olarak kirletilmektedir. Bu, sadece deniz ekosistemlerinin kendilerini tehdit etmekle kalmamakta, ayr ca bal n sofralar n ayr lmaz bir parças oldu u ve birçok insan n hayat n denizden kazand bir bölgede ciddi bir sa l k riski oluflturmaktad r. Turizm Bölgeye ekonomik faydalar sa lamas na ra men turizm, sahil ve deniz ortam n n bozulmas nda önemli bir rol oynam flt r. Bölgeyi her y l ziyaret eden büyük say lardaki turistleri desteklemek üzere Akdeniz ülkelerinin hükümetleri h zl geliflimi ve bununla ilgili altyap n n inflas n teflvik etmifllerdir. Bu h zl ve s n rlanmam fl flehirsel geliflim Akdeniz sahilleri boyunca birçok yerde ciddi erozyon problemlerine neden olmufltur. Avrupa Komisyonu için yap lan kapsaml bir çal flmaya göre, erozyondan etkilenen sahil uzunlu u Yunanistan'da kilometre, Fransa'da ise kilometredir. 75 Akdeniz turizmi büyük oranda sezonluk olup ziyaretçilerin ço unlu u yaz aylar nda gelir ve büyük miktarlarda kat at k ve at k su üretirler. Oysa bu at klar, bölgede yerleflik olan küçük nüfuslara göre yap lm fl olan küçük sahil kasaba ve köylerinin yetersiz altyap lar gere ince ar t lamamaktad r. Turizm ço unlukla yüksek do al zenginli e sahip alanlarda yo unlaflmakta, bu da deniz kaplumba alar ve Akdeniz foklar gibi yok olma tehlikesi ile karfl karfl ya olan Akdeniz türlerinin do al yaflam alanlar için ciddi bir tehdit teflkil etmektedir. Buna bir örnek olarak Yunanistan'daki Zakynthos adas ndaki iribafl deniz kaplumba alar verilebilir. Turizm ve turistik tesislerin inflas, baz önemli yuvalama alanlar ndda düzeltilemez zararlar vermifltir 76. Turizm ayr ca Akdeniz foklar n n önemli yaflam alanlar n elinden almaktad r ki bu da türün hayatta kalmas ile ilgili bafll ca tehditlerden biridir. 77 klim de iflikli i Avrupa'n n bölgelerindeki iklim de iflikliklerinin potansiyel etkileri yak n zamanda de erlendirilmifltir. 78 Ancak deniz sistemlerindeki potansiyel de ifliklikler hakk nda henüz çok az fley bilinmektedir. klim de iflikli inin bir etkisi, bölgeler aras nda 26 Greenpeace/ Aragón

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i 3. Ödemeler Dengesi 2003 y l nda 8.037 milyon dolar olan cari ifllemler aç, 2004 y l nda % 91,7 artarak 15.410 milyon dolara yükselmifltir. Cari ifllemler aç ndaki bu

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z Nisan 2010 ISBN 978-9944-60-631-8 1. Bask, 1000 Adet Nisan 2010 stanbul stanbul Sanayi Odas Yay nlar No: 2010/5 Araflt rma fiubesi Meflrutiyet

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme 1.0. Girifl 1.1. Bu K lavuz Notunun amac ; Uluslararas De erleme Standartlar Komitesine (UDSK) üye tüm ülkelerde,

Detaylı

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler Metin TUNÇ Seçici Olun ISI' n editoryal çal flanlar her y l yaklafl k olarak 2,000 dergiyi de erlendirmeye tabi tutmaktad r. Fakat de erlendirilen

Detaylı

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye 215 ROMANYA LE BULGAR STAN IN AB YE EKONOM K ENTEGRASYONU Yrd. Doç. Dr. Mesut EREN stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye 1. Girifl Avrupa Birli i nin 5. ve son genifllemesi 2004 y l nda 10 Orta ve Do u

Detaylı

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Dursun Yıldız SPD Başkanı 2 Nisan 2016 Giriş Gelişmenin ve karşı duruşun, doğuya karşı batının, kuzey kıyısına karşı güney kıyısının, Afrika ya karşı

Detaylı

H. Atilla ÖZGENER* Afla daki ikinci tabloda ise Türkiye elektrik üretiminde yerli kaynakl ve ithal kaynakl üretim yüzdeleri sunulmufltur.

H. Atilla ÖZGENER* Afla daki ikinci tabloda ise Türkiye elektrik üretiminde yerli kaynakl ve ithal kaynakl üretim yüzdeleri sunulmufltur. Mevcut Kaynaklar Kullan lmas na Ra men 2020 li Y llarda Türkiye de Elektrik Enerjisi Aç Olabilir mi? H. Atilla ÖZGENER* I. Türkiye nin Elektrik Enerjisi Durumunun Saptanmas Türkiye nin elektrik enerjisi

Detaylı

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya 287 MAKEDONYA E T M S STEM NDE TÜRKLER N KADRO SORUNU VE GET R LEN ÖNER LER Bayramali LUfi Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya Genel olarak Makedonya ve Nüfus Da l m Güneybat Avrupa da Balkan yar

Detaylı

Doç. Dr. Cemal Niyazi SÖKMEN*

Doç. Dr. Cemal Niyazi SÖKMEN* Yeni Nükleer Reaktörler: Tasar m Kriterleri Doç. Dr. Cemal Niyazi SÖKMEN* Girifl: Nükleer reaktörler halen dünyadaki elektrik üretiminin %16-17 sini sa lamaktad rlar. 50 y l aflk n bir geçmifle sahip nükleer

Detaylı

.. 95. Çeviren: Dr. Almagül sina

.. 95. Çeviren: Dr. Almagül sina .. 95 Türkiye ile Kazakistan: Karfl l kl Kazan mlara Dayal Bir flbirli i Bektas Mukhamejanov * Çeviren: Dr. Almagül sina Kazakistan ba ms zl n kazand ndan itibaren, d fl politika stratejisinde çok yönlü

Detaylı

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM) Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle /AIDS Dr. Aygen Tümer Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM) Dünyada /AIDS Dünya Sa l k Örgütü (DSÖ)/UNAIDS taraf ndan Aral k 2010 tarihinde

Detaylı

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri 2 DENET M TÜRLER 2.DENET M TÜRLER Denetim türleri de iflik ölçütler alt nda s n fland r labilmektedir. En yayg n s n fland rma, denetimi kimin yapt na ve denetim sonunda elde edilmek istenen faydaya (denetim

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m 1.0 Girifl 1.1 Bu K lavuz Notu nun (KN) amac finansal raporlama için De erleme Raporu nu kullananlar ve haz rlayanlar Uluslararas

Detaylı

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi ve Personel E itimi Mehmet TOMBAKO LU* Girifl Sürdürülebilir kalk nman n temel bileflenlerinden en önemlisinin enerji oldu unu söylemek abart l olmaz kan s nday m. Küreselleflen

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 18 Aral k 1979 da Birle mi Milletler Genel cinsiyet ayr mc l n yasaklayan ve kad n haklar n güvence alt na alan

Detaylı

TÜRK YE EKONOM S 2008 YILI ODA FAAL YET RAPORU TÜRK YE EKONOM S

TÜRK YE EKONOM S 2008 YILI ODA FAAL YET RAPORU TÜRK YE EKONOM S 2008 YILI ODA FAAL YET RAPORU 36 Türkiye Ekonomisi Genel Makroekonomik Denge Ülkemizde tasarruf e ilimi düflüktür, kamu kesimi uzun y llar boyunca önemli boyutlarda tasarruf aç vermifl ve bu durum finansman

Detaylı

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2: A N A L Z Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2: Sektör Mücahit ÖZDEM R May s 2015 Giri Geçen haftaki çal mam zda son aç klanan reel ekonomiye ili kin göstergeleri incelemi tik. Bu hafta ülkemiz

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi 1.0 Girifl 1.1 Bir de erlemenin gözden geçirilmesi, tarafs z bir hüküm ile bir De erleme Uzman n n çal flmas n

Detaylı

Brexit ten Kim Korkar?

Brexit ten Kim Korkar? EDAM Türkiye ve Avrupa Birliği Bilgi Notu Brexit ten Kim Korkar? Haziran 2016 Sinan Ülgen EDAM Başkanı 2 23 Haziranda İngiliz halkı, İngiltere nin AB de kalıp kalmayacağına dair bir halkoyuna katılacak.

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

2008 1. Çeyrek Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler

2008 1. Çeyrek Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler 2008 1. Çeyrek Finansal Sonuçlar Konsolide Olmayan Veriler Rakamlarla Halkbank 70 y l Kooperatif ve KOB kredilerinde 70 y ll k tecrübe ve genifl müflteri taban Halkbank n rekabette kuvvetli yönleridir.

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ 120 kinci Bölüm - Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi 1. ARAfiTIRMANIN AMACI ve YÖNTEM Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi, tüketici enflasyonu, iflsizlik

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262

Detaylı

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Yönetmelik, Türkiye Bilimsel

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uygulama Önerileri 59 Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uluslararas ç Denetim Meslekî Uygulama Standartlar ndan Standart 1110 un Yorumu lgili Standart 1110 Kurum çi Ba

Detaylı

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol 1. Giriş Bu yazıda, Bursa daki (ciro açısından) en büyük 250 firmanın finansal profilini ortaya koymak amacındayız.

Detaylı

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi DÜNYADA VE TÜRK YEDE ENERJ VE KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, PROJEKS YONLAR VE EM SYONLAR Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi Dünya Dünya Kömür Rezervi Bölge Görünür Ç kar labilir Rezervler (Milyon

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM VERG NCELEMELER NDE YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi Son y llarda ekonomide meydana gelen olumlu geliflmelerle gayrimenkul piyasas

Detaylı

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016 2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016 Ocak 2016 Tüketici Fiyat Endeksi ne(tüfe) ilişkin veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Şubat 2016 tarihinde yayımlandı. TÜİK tarafından aylık

Detaylı

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ Hazırlayan: Doç.Dr. Hakan Güler Sakarya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Karlsruhe Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Almanya

Detaylı

KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ. Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ. Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) Çevre İş Sağlığı Güvenliği ŞİRKETLER

Detaylı

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz? Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz? Şebnem BORAN 1.Dünya Hububat Pazarı Günümüzde dünyanın stratejik ürün grubunu oluşturan hububat pazarında önemli gelişmeler yaşanıyor. Dünya toplam hububat üretimine

Detaylı

Belediyelerde e-arfliv Uygulamalar ile Dijitallefltirme Çal flmalar nda zlenmesi Gereken Yol Haritas

Belediyelerde e-arfliv Uygulamalar ile Dijitallefltirme Çal flmalar nda zlenmesi Gereken Yol Haritas Belediyelerde e-arfliv Uygulamalar ile Dijitallefltirme Çal flmalar nda zlenmesi Gereken Yol Haritas Uzman Zeynep Akdo an Ankara Üniversitesi, Türkiye, zsen@ankara.edu.tr, Prof. Dr. Fahrettin Özdemirci

Detaylı

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı Dünyada çavdar ve yulafın üretimi, buğday, pirinç, mısır ve arpa gibi diğer tahıl ürünlerine kıyasla son derece sınırlıdır. Yılda ortalama 14-15 milyon ton dolayında olan dünya

Detaylı

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme S GORTA KOM SYON G DER BELGES mali ÇÖZÜM 171 Memifl KÜRK* I-G R fi: F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme göstermifltir. Geliflmifl ekonomilerde lokomotif rol üstlenen

Detaylı

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz Rakamlarla Sektörümüz: 3 kıtadan 77 ülkeye doğrudan hizmet götüren, Toplam Yatırımı 5 Milyar Doları aşan, Yan sektörleri ile birlikte yaklaşık

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir 2002 May s ay nda yap lan Birleflmifl Milletler Çocuk Özel Oturumu öncesinde tüm dünyada gerçeklefltirilen Çocuklar çin Evet Deyin kampanyas na Türkiye

Detaylı

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir.

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir. CO RAFYA SICAKLIK ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir. 2500 saat 2250 saat 1750 saat 2000 saat 2500 saat 2750 saat 3000 saat 3250 saat Bu haritadaki

Detaylı

STRATEJ K V ZYON BELGES

STRATEJ K V ZYON BELGES STRATEJ K V ZYON BELGES BEYAZ K TAP S UNUfi Sivil toplum; demokrasi, insan haklar ve hukuk devleti kavramlar n n yerleflmesiyle ilgili taleplerden ekonomiyle ilgili endiflelere kadar sosyal yaflama dair

Detaylı

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması 23 Aralık 2008 Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması Son günlerde akaryakıt fiyatları ile ilgili olarak kamuoyunda bir bilgi kirliliği gözlemlenmekte olup, bu durum Sektörü ve Şirketimizi itham altında

Detaylı

2007 Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler (BDDK)

2007 Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler (BDDK) 2007 Finansal Sonuçlar Konsolide Olmayan Veriler (BDDK) Halkbank Genel Bak fl > 1938 y l nda kuruldu. > Türkiye'nin ilk KOB bankas > Toplam aktiflerde %7,2 (a) pazar pay ile Türkiye'nin 7. (a) büyük bankas

Detaylı

Çev: Ayfle Merve KAMACI

Çev: Ayfle Merve KAMACI 243 ECO T CARET VE KALKINMA BANKASI VE ECO BÖLGES NDE SÜRDÜRÜLEB L R KALKINMA Ömer Faruk BAYKAL ECO Ticaret ve Kalk nma Bankas, Genel Müdür Yard mc s Çev: Ayfle Merve KAMACI ECO Ticaret ve Kalk nma Bankas

Detaylı

1. Genel Ko ullar. 1.1. Kapsam. 1.2. S n rlamalar

1. Genel Ko ullar. 1.1. Kapsam. 1.2. S n rlamalar İMO - 01 / 2005 BÖLÜM 1 1-1 1. Genel Ko ullar 1.1. Kapsam Bu standart, çelik yap lar n kaynakl birleflimlerinin tasar m na, kaynak dikifllerinin mukavemet hesaplar na, imalat ve montaj na yönelik kurallar

Detaylı

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI 33 34 1 Projenin Tan t m ve Proje Kat l mc Baflvurusu SMMMO Yönetim Kurulu nca onaylanan SMMMO Meslek Mensubu Kurumsallaflma Projesi Fizibilitesi Ve Yol Haritas

Detaylı

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER 1. Patates ve sütün miktar nas l ölçülür? 2. Pinpon topu ile golf topu hemen hemen ayn büyüklüktedir. Her iki topu tartt n zda bulaca n z sonucun ayn olmas n bekler misiniz?

Detaylı

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir. Bursa nın 25 Büyük Firması Araştırması; -Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir. -Bu çalışma Bursa il genelinde yapılmış,

Detaylı

TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı

TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı İstanbul un geleceğini etkileyecek üç proje olan 3. Köprü, 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul un hayata geçirilmesi halinde meydana gelebilecek etkiler TEMA

Detaylı

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle bu ifllemlerin üzerinden al nan dolayl vergiler farkl l k arz etmektedir. 13.07.1956 tarih 6802 say l Gider Vergileri Kanunu

Detaylı

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARISTO 88 ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE 1. KONU 213 say l Vergi Usul Kanunu nun (VUK) 142, 143,

Detaylı

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007 Enerji ve Kalkınma Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007 Kırılma Noktası Dünyanın gerçeklerini kırılma noktalarında daha iyi kavrıyoruz. Peşpeşe gelen, birbirine benzer damlaların bir tanesi bardağın

Detaylı

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ĞİŞİKLİĞİ

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ĞİŞİKLİĞİ ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI İKLİM M DEĞİŞİ ĞİŞİKLİĞİ ve ENERJİ Sedat KADIOĞLU Müsteşar Yardımcısı 22 Ekim 2009,İzmir BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ İklim Değişikli ikliği Çerçeve

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM Enerjinin Önemi Enerji, Dünyamızın en önemli ihtiyaçlarından biridir. Türkiye nin son otuz yılda enerji talebi yıllık ortalama %8 artış göstermiştir.ülkemiz elektrik enerjisinin

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Çevre Eğitiminin Günümüzde Değişen Yüzü: Sürdürülebilir Yaşam Eğitimi

İÇİNDEKİLER. Çevre Eğitiminin Günümüzde Değişen Yüzü: Sürdürülebilir Yaşam Eğitimi İÇİNDEKİLER 1. bölüm Çevre Eğitiminin Günümüzde Değişen Yüzü: Sürdürülebilir Yaşam Eğitimi 1. Çevre Bozulması ve Çevre Eğitiminin Doğuşu... 1 2. Çevre Eğitiminin Anlamı, Amacı, Kapsamı ve İşlevi... 3 3.

Detaylı

CO RAFYA. TÜRK YE DE YERfiEK LLER VE ETK LER

CO RAFYA. TÜRK YE DE YERfiEK LLER VE ETK LER CO RAFYA TÜRK YE DE YERfiEK LLER VE ETK LER ÖRNEK 1 : 1990 nüfus say m na göre nüfus yo unluklar Türkiye ortalamas n n alt nda olan afla daki illerin hangisinde, nüfus yo unlu unun azl yüzey flekillerinin

Detaylı

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır. SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması

Detaylı

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu 30 > 35 nsan Kaynaklar > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu > nsan Kaynaklar Personele Göre fl De il, fle Göre Personel. stanbul Büyükflehir Belediyesi, Personele Göre

Detaylı

Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / www.tobb.org.tr

Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / www.tobb.org.tr Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul 49 50 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 2008 yılında ABD de ipotekli konut kredisi piyasasında ortaya çıkan ve hızla tüm dünya ekonomilerinde

Detaylı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman GÖRÜfiLER Uzm. Dr. Özlem Erman Son y llarda dünyadaki h zl teknolojik geliflmeye paralel olarak t p alan nda da h zl bir de iflim yaflanmakta, neredeyse her gün yeni tan, tedavi yöntemleri, yeni ilaçlar

Detaylı

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN SAYILAR Kümeler 6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN 1. Bir kümeyi modelleri ile belirler, farkl temsil biçimleri ile gösterir. Belirli bir kümeyi temsil ederken afla da belirtilen bafll

Detaylı

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL D ü n y a Ü n i v e r s i t e l e r S e r v i s i Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL BAfiLANGIÇ nsan Haklar Evrensel Beyannamesinin 40. y ldönümünde 6-10 Eylül tarihleri

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Kuruluş : 27 Ekim 1989 Adres : Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Dikimevi - Ankara Tel : 363 03 26-363 03 27 ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku) kitap Bireysel fl Hukuku Prof. Dr. Öner Eyrenci, Porf. Dr. Savafl Taflkent ve Prof. Dr. Devrim Ulucan n birlikte haz rlad klar Bireysel fl Hukuku isimli kitab n ikinci bas s fiubat ay nda Legal Yay nevi

Detaylı

Asgari Ücret Denklemi

Asgari Ücret Denklemi Asgari Ücret Denklemi Av. Mesut Ulusoy MESS Hukuk Müflaviri ve Dr. Aykut Engin MESS E itim Müdürü flçilere normal bir çal flma günü karfl l olarak ödenen ve iflçinin g da, konut, giyim, sa l k, ulafl m

Detaylı

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı Panel Konuşması Erdem BAŞÇI 7 Nisan 2012, İstanbul Değerli Konuklar, Dünya ekonomisinin son on yılda sergilediği gelişmeler emtia fiyatları üzerinde

Detaylı

HASAR TÜRLER NE GÖRE BAfiVURU ADETLER OCAK-ARALIK 2009/2010

HASAR TÜRLER NE GÖRE BAfiVURU ADETLER OCAK-ARALIK 2009/2010 2010 Y l nda Güvence Hesab na Yap lan lar Rekor Düzeyde Artt A. Kadir KÜÇÜK Güvence Hesab Müdürü üvence Hesab nda 2010 y l nda yap - G lan baflvurularda yüzde 111 gibi rekor bir art fl yaflan rken, toplam

Detaylı

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER Erol LENGERL / Akis Ba ms z Denetim ve SMMM A.fi. 473 474 2. Salon - Paralel Oturum VIII - Sistem ve Süreç Denetiminde Karfl lafl lan

Detaylı

Yat r m Ortakl klar nda Vergi Rejimi. BFS - 2008/13 stanbul, 10.06.2008

Yat r m Ortakl klar nda Vergi Rejimi. BFS - 2008/13 stanbul, 10.06.2008 Yat r m Ortakl klar nda Vergi Rejimi BFS - 2008/13 stanbul, 10.06.2008 Menkul K ymet Yat r m Ortakl klar, Sermaye Piyasas Mevzuat gere ince sadece portföy iflletmecili i faaliyetlerinde bulunmakta ve buradan

Detaylı

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/7193278-00

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/7193278-00 Müşteri : Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sok. No: 14 K2 Plaza Kat: 11 Kadıköy 34742 İstanbul Türkiye Konu : Seçilen Yakıt Özelliklerin Belirlenmesi için Dizel Yakıtlara İlişkin Testlerin, Doğrulanması

Detaylı

OHSAS 18001 fl Sa l ve Güvenli i Yönetim Sisteminde Yap lan De iflikliklere Ayr nt l Bak fl

OHSAS 18001 fl Sa l ve Güvenli i Yönetim Sisteminde Yap lan De iflikliklere Ayr nt l Bak fl OHSAS 18001 fl Sa l ve Güvenli i Yönetim Sisteminde Yap lan De iflikliklere Ayr nt l Bak fl Altan ÇET NKAL MESS fl Sa l ve Güvenli i Uzman Geliflen yeni yönetim anlay fllar, hiyerarflik yap - lanmadan

Detaylı

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ? YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ? Yahya ARIKAN* Günümüzde; finansal anlamda ülkeleraras s n r n ortadan kalkmas, teknolojinin geliflimi ve bilgi toplumunun s n rs z imkânlar ile zaman ve mekân

Detaylı

Bu alanlar, Akdeniz deki tekil deniz dağlarını simgelemektedir. Deniz dağları aynı zamanda önerilen bir çok deniz koruma alanı bölgesini içermektedir.

Bu alanlar, Akdeniz deki tekil deniz dağlarını simgelemektedir. Deniz dağları aynı zamanda önerilen bir çok deniz koruma alanı bölgesini içermektedir. 1. Alboran Denizi Alboran Denizi, Akdeniz in sıcak suları ile Atlas Okyanusu nun soğuk sularının buluşma noktasıdır ve bir çok balık, balina ve yunusun göç rotası üzerinde yer alır. Alboran Denizi, deniz

Detaylı

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU 2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU I- 2008 Mali Yılı Bütçe Sonuçları: Mali Disiplin Sağlandı mı? Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan 2008 mali yılı geçici bütçe uygulama sonuçlarına

Detaylı

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 1995 yılından bu yana, hazırladığı ve titizlikle uygulamaya çalıştığı Stratejik

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

AB Mevzuatının Uygulanmasına Yönelik Teknik Desteğin Müzakere Edilmesi

AB Mevzuatının Uygulanmasına Yönelik Teknik Desteğin Müzakere Edilmesi Genel DEA Eğitimi 6 8 Temmuz 2009 EuropeAid/125317/D/SER/TR Oturum 10-B AB ye Uyum Sürecinde DEA nin Önemi AB ye Uyum Sürecinde DEA nın Avantajları Mevcut mevzuatın revize edilmesine yönelik opsiyonlar

Detaylı

Balans Vanalar Termostatik Radyatör Vanalar. www.gedikdokum.com

Balans Vanalar Termostatik Radyatör Vanalar. www.gedikdokum.com www.gedikdokum.com Balans Vanalar Termostatik Radyatör Vanalar Is tma sistemlerinin balanslanmas sayesinde tüm sisteme do ru zamanda, gerekli miktarda debi ve dolay s yla gereken s her koflulda sa lanabilir.

Detaylı

Çöplerimizle yere serdi imiz Albatroslar

Çöplerimizle yere serdi imiz Albatroslar Dünya Döndükçe Sabriye Afl r Plastik çöpleri yiyecek zannederek yutan Albatroslar n dram Çöplerimizle yere serdi imiz Albatroslar Saatlerce insan ve do a aras ndaki tats z iliflkiden söz ederek, sebep

Detaylı

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl 220 ÇEfi TL ADLARLA ÖDENEN C RO PR MLER N N VERG SEL BOYUTLARI Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl Primi,Has lat Primi, Y l Sonu skontosu)

Detaylı

MADENCĠLĠK SEKTÖRÜNDE SU KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ YÖNETMELĠĞĠ UYGULAMALARI

MADENCĠLĠK SEKTÖRÜNDE SU KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ YÖNETMELĠĞĠ UYGULAMALARI TC. TEKĠRDAĞ VALĠLĠĞĠ Ġl Çevre ve Orman Müdürlüğü MADENCĠLĠK SEKTÖRÜNDE SU KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ YÖNETMELĠĞĠ UYGULAMALARI 12 OCAK 2011 MALKARA/TEKĠRDAĞ SU KĠRLĠLĠĞĠ: Yeryüzündeki sular, güneşin sağladığı

Detaylı

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 24 Mart 2016 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 29663 YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin

Detaylı

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER Merdan ÇALIfiKAN* I. G R fi 1163 say l Kooperatifler Kanunu na göre kooperatiflerin zaruri 3 organ bulunmaktad r. Bunlardan en yetkili

Detaylı

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor! Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor! Dursun YILDIZ topraksuenerji 21 Ocak 2013 ABD Petrol İhracatçısı Olacak. Taşlar Yerinden Oynar mı? 1973 deki petrol krizi alternatif enerji arayışlarını arttırdı.

Detaylı

POMPA ve KOMPRESÖRLER

POMPA ve KOMPRESÖRLER POMPA ve KOMPRESÖRLER Hazırlayan Tolga TAYLAN 2006 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi POMPA ve KOMPRESÖRLER SITCNo :742,743 ArmonizeNo :8413,8414 TÜRKİYE DE ÜRETİM

Detaylı

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005 I B&M Prof. Dr. Erdener YURTCAN KABAHATLER KANUNU VE YORUMU stanbul 2005 Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : 718 1. Bas - Ekim 2005 ISBN 975-295 - 494-4 Copyright Bu kitab n bu bas s n n Türkiye deki yay n

Detaylı

Ulusal Uzman Havuzu. Kimyasal Madde Tasarrufu Enerji Tasarrufu. Kapasite Gelifltirme

Ulusal Uzman Havuzu. Kimyasal Madde Tasarrufu Enerji Tasarrufu. Kapasite Gelifltirme Ulusal Uzman Havuzu 750.000 m 3 Su Tasarrufu BURSA Rekabet Gücü Kimyasal Madde Tasarrufu Enerji Tasarrufu Kapasite Gelifltirme KAYSER ANKARA N DE ADANA 6 F RMA Kurumsal maj 68 Uzmana E itim kat l mc l

Detaylı

standartlar Standartlar ve Sertifikalar sertifika

standartlar Standartlar ve Sertifikalar sertifika standartlar Standartlar ve Sertifikalar sertifika Standartlar ve Sertifikalar.1. Genel Önceki bölümlerde paslanmaz çeliklere ait pek çok özellikler, standartlar ve karfl l klar hakk nda baz bilgiler verilmiflti.

Detaylı

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif Dr. Yeflim Toduk Akifl Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif flirket birleflmeleri ve sat nalmalar, türkiye deki küçük iflletmelerden, dev flirketlere kadar her birinin gündeminde olmaya devam

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ATILIM ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCESİ YÖNERGESİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Madde 1 Bu Yönergenin amacı Atılım Üniversitesinin eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idarî

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı