Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen toplu açılış töreninde konuşan

Transkript

1 Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen toplu açılış töreninde konuşan Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefeti eleştirdi. Erdoğan, "Seçimlere kalmış şurada 2,5 ay. Ortada ne bir projeleri var ne bir gayretleri var ne bir çabaları var. Varsa yoksa, 'Cumhurbaşkanı şunu dedi, hükümet bunu yaptı'. Tamam da siz ne yapacaksınız? "dedi ÇEKİLİN MİLLETİN ÖNÜNDEN Türkiye'yi 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapacaklarına dikkati çeken Erdoğan, "Şu anda 17'nci sıradayız. Buna da inanmıyorlar. Yakın çevremizdeki özellikle çatışmaları, küresel finans krizinin etkilerini, ekonomimizdeki küçük dalgalanmaları öne sürüp, felaket tellallığı yapıyorlar. Sizin güzel ifadeleriniz var: Arkideş, memleketin hayrına yaptığınız tek bir şey yok. Bari milletin önünde dinelmeyin. Çekilin milletin önünden. Zaten buncacık cürmünüz va, onu da böyle yere harcamayın. Yoksa şu Denizlili kardeşlerim size bir 'beni bak' diyecek, ondan keyri iflah da olmayacaksınız" dedi DENİZLİ'YE 8 KATRİLYON YATIRIM YAPILDI Erdoğan, ''Denizli'nin, biz gelmeden önce 65 kilometre bölünmüş yolu vardı. Biz geldikten sonra buna 264 kilometre bölünmüş yol ilave ettik öncesi yollara 287 trilyon harcanmıştı arası ne harcandı biliyor musunuz? 772 trilyon harcandı. Gençlik ve Spor Bakanlığı 345 trilyon harcadı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 406 trilyon harcadı, Kültür ve Turizm Bakanlığı 60 trilyon harcadı. Bilim ve Teknoloji Bakanlığı 41 trilyon, KOSGEB 30 trilyon, KÖYDES 78 trilyon, Kalkınma Ajansı aynı şekilde. Üniversite yatırımlarına 300 trilyon harcandı. Toplamını aldığımız zaman 8 katrilyon Denizli'ye yatırım yapıldı'' dedi. devamı 8 de BU DEFA OLACAK AK Parti İzmir 1. Bölge Milletvekili Aday Adayı Cemal Bekle, Roman halkının bu dönem TBMM de temsil edileceğini kaydetti. Bekle, "Makus talihimiz bu sefer değişecek" dedi ÇÖZÜM SÜRECİNİ DESTEKLİYORUZ İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kente kazandırılan Fuar İzmir, 25 Mart ta hizmete girecek. Marble ile yapılacak resmi açılışın ardından aynı gün akşam düzenlenecek Emre Aydın konseri ve ışık gösterileriyle tüm İzmirliler Fuar İzmir in açılış coşkusuna ortak olacak KENTE 150 MİLYON DOLARLIK KATKI 23 Mart 2015 Pazartesi Havacılıktaki 104 yıllık tecrübesi ve yüksek teknolojik imkanlarıyla dünyanın dikkatini çeken Türk Hava Kuvvetleri, müttefik ülkelerin pilot adaylarına eğitim verecek. Yabancı pilot adayları, 2. Ana Jet Üs komutanlığındaki Çok Uluslu Uçuş Eğitim Merkezinde 1,5 yıllık zorlu eğitimden geçecek ÇİĞLİ'DE VERİLECEK 122. Filo Harekat Eğitim Subayı Binbaşı Abdülkadir Kırkpınar, Türk Hava Kuvvetlerinin kurulduğu 1911 yılından itibaren gerek bulunduğu bölge, gerekse yaptığı görevler kapsamında yüksek tecrübeye sahip olduğunu vurguladı. Kırkpınar, "Haziran ayından itibaren göreve başlayacak merkezde dostlarımıza sahip olduğumuz yüksek teknoloji imkanlarıyla tecrübemizi aktaracak, eğitimler vereceğiz. Uçuş eğitiminde şu anda çoğu ülkenin sahip olmadığı teknolojik imkanları kullanacağız. " dedi.»16 da Binbaşı Kırkpınar, pilot adaylarının bir buçuk yıllık süre içinde "gerek fiziksel, gerekse zihinsel olarak kendilerini zorlayan, çok çalışmayı ve sağlıklarına dikkat etmeyi gerektiren zorlu bir süreçten geçeceğini" sözlerine ekledi. YERİNE YENİ KİRACI BULABİLECEK

2 SAYFA 2 S AH 23 Mart 2015 Pazartesi Feshane'de Burdur tanıtım günleri, yöre ifadesiyle 'hadi gali sen de gel' sloganıyla başladı. Burdur'un kültürel, sosyal ve ekonomik değerlerinin daha iyi tanıtılıp turistik değerinin artırılması amacıyla ile özgü çok sayıda değer Feshane'de oluşturulan stantlarda görücüye çıktı Toplumsal birlikteliğin sağlanması ve kardeşliğin pekişmesinde Çanakkale ruhunun önemli olduğunu söyleyen Rektör Göktepe, "Bir daha o günleri yaşamamak için eğitim, eğitim, eğitim diyoruz" dedi Uluslararası Antalya Üniversitesi(UAÜ) Rektörü Prof. Dr. Cihat Göktepe, bir milleti ayakta tutan ortak paydanın tarih ve dili olduğunu, tarih, kültür ve dillerini kaybeden milletlerin dünya ile rekabet etme şansının olmadığını söyledi. Tarihçi Prof. Dr. Göktepe, Antalya'nın Manavgat ilçesinde, Toros Sema Koleji'nin Manavgat Belediyesi İbrahim Sözen Gençlik Merkezi'nde düzenlediği 'Çanakkale Zaferi'nin 100. Yıl Dönümü ve Çanakkale Ruhu' isimli konferansta konuşma yaptı. Tarih ve dil şuuru olmayan milletlerin dünya sahnesinde canlı, diri kalma ve yaşama şanslarının olmadığını belirten Göktepe, bu bağlamda Çanakkale Zaferi'nin milletleri millet yapan ortak yapan milletçe bütünleşme ve kenetlenmenin ismi olduğunu kaydetti yılları arasında Osmanlı Devleti döneminde 2 milyon 850 bin kişinin askere alındığını belirten Göktepe, kayıtlara göre 4 yıl içinde 400 bin şehit yazılı olduğunu ve Çanakkale'deki şehit sayısının ise 150 bin olduğunu belirten Göktepe, Çanakkale'ye bugünkü Misak-ı Milli sınırları içinden de savaşa katılmak için askerin geldiğini söyledi. Çanakkale'de Antalya'dan 183 Mehmetçiğin şehit olduğunun altını çizen Göktepe, şehit sayısına bakıldığından en fazla şehit veren illerin batıdan olmasının o günkü savaş ortamında Çanakkale'ye asker alımlarının en yakın bölge batı illerinden olduğunu, yine aynı şekilde bunu Sarıkamış'ta şehitlerin genel ağırlığının doğu illeri ve Karadeniz Bölgesi'nden olduğunun görüleceğini vurguladı. Çanakkale'ye savaşmak için bugün Misak-ı Milli sınırları dışında kalan Üsküp, Kosava, Bağdat, Basra'dan da Mehmetçiğin geldiğine dikkat çeken Göktepe, "Çanakkale Zaferi hiç bir müttefik gücün yardımıyla değil; sadece Mehmetçiğin şaheserdir. Almanlar Çanakkale Zaferi'nin 'bizim yardımlarımızla kazanılmıştır' diye göstermişlerdir. Oysaki Almanya'nın asker ve subay olarak topu topu 700 kişidir. Buda semboliktir. Normal şartlarda ilmiye sınıfı savaştan muaftır. Fakat 1. Cihan Harbi zamanında bu muafiyet kaldırılmıştır. İlmiye sınıfı da savaşa katılmıştır. Bir ülkede ilmiye sınıfı da savaşa katılıyorsa, artık topyekun toplumun bütüncül bu işe her şeyiyle girdiğinin delilidir. Milli Mücadede'de bunun örnekleri vardır. Tekalifi Milliye Kanunu ile insanlar varını yoğunu ülkesi için vermiştir." diye konuştu. 'ÇANAKKALE'DE ESAS İNGİLİZLERLE SAVAŞILMIŞTIR' Çanakkale Savaşı'na en fazla askeri güçler İngilizlerin katıldığını, İngilizleri Fransızların takip ettiğini belirten Göktepe, Çanakkale'ye İngilizlerin 489 bin, Fransızların ise 79 bin askerler geldiklerini dile getirdi. Osmanlı'nın ise savaşa 315 bin askerle katıldığını anlatan Göktepe, İngilizlerin, savaşa Çanakkale'ye askerler içinde 'beyaz İngilizler' dışında önemli çoğunluğunun sömürge ülkelerinden olduğunu hatta içlerinde Hintli Müslümanın da olduğunu kaydetti. Çanakkale 'de esas mücadelenin İngilizlere karşı verildiğine işaret eden Göktepe, "Çanakkale'ye en fazla askeri İngilizler göndermiştir. 489 bin askerler geldiler. Askerlerin çoğunu o dönem ki sömürge ve himayeleri altındaki ülkelerden topladı. İhtilaf devletlerinin Çanakkale'deki kaybı 252 bindir. Her ne kadar İngilizler Çanakale'ye sömürge ülkelerinden askerle katılsalar da savaşta çok sayıda beyaz İngiliz'de katıldı. Bugün az çok tarih bilen bir İngiliz Türkiye ve Türklerde ilgili bir konu açılınca Gelibolu'yu söylerler. Beyaz İngilizlerin şuur altlarında Gelibolu vardır. " dedi. Kahraman Mehmetçiğin Çanakkale Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi nde 12 yıldır simit ve çay satan Bedri Bademci nin (67) herkese örnek olacak bir hikayesi var. Simit sattığı büfenin yanında bir Halk Kütüphanesi açan Bademci, kütüphanede bulunan e yakın kitabı ücretsiz okuma imkanı sunuyor geçilmez diyerek o günkü dünya düzeninde söz sahibi olan İngiliz ve Fransızların karizmalarının çizildiğini aktaran Göktepe, zaferin Müslüman Türk dünyasında sevinçli ve coşku ile karşılanırken İngiliz ve Fransızların sömürge ülkelerinin efendilerinin de yenilebileceğini görmelerini sağladığını kaydetti. Çanakkale yenilgisinin İngiliz ve Fransızların sömürgesi altındaki milletlerde direniş ruhunu tetiklediğini altını çizen Göktepe, itilaf devletlerinin Çanakale'yi geçemeyince Rusya'ya yardım götürmedikleri, 2 yıl sonra da Rusya'da rejim değişikliğinin olduğunu bununda 1. Cihan Harbi'nin 2 yıl geciktirdiğini ifade etti. 'TOPLUMUN MERKEZİNİ ÖZGÜRLÜK VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ OLUŞTURUR' Göktepe, toplumsal birlikteliğin sağlanması ve kardeşliğin pekişmesinde Çanakkale ruhunun önemli olduğunun altını çizdi. Çanakkale'de şehit düşen Alevi'siyle, Sünnisiyle, Çerkeziyle, Arnavut'u ve Kürdü ile bugün koyun koyuna yatan Mehmetçiğin bugün mezarlarından kalksa güzelim Türkçe'de değişik lehçede konuşacaklarını anlatan Göktepe, bir daha Çanakkale'ler yaşanmaması için şunları kaydetti: "Bugünkü sorunlarımızın temellerinden biri de Çanakale'de yetişmiş insan gücümüzü kaybetmemizden kaynaklanıyor. Bir daha o günleri yaşamamak için eğitim, eğitim, eğitim diyoruz. Eğitimin temelini de öğretmen oluşturur. Nitelikli eğitiminde araştırmacılık ile olur. Yüksek teknolojiyi kaliteli eğitime yakalayabiliriz. Bugün dünyada toplumun merkezinde özgürlük ve hukuk vardır. Bugün dünya ile rekabet etmek istiyorsak hukukun üstünlüğüne, sivil topluma, tıp ve insan sağlığına, hür teşebbüse, rekabetçilik ve yüksek teknolojiye özel önem vermeliyiz. Başarı tesadüfi değildir." Çanakkale Savaşı'nda Osmanlı topraklarında yaşayan azınlık olan Rum, Ermeni ve Musevi'lerinde katıldığının altını çizen Göktepe, ilginç olanı ise Musevilerin bir kısmının Osmanlı yanında yer alırken bir kısmının ihtilaf devletleri safında yer aldığını kaydetti. Konferansı sonunda Manavgat Özel Toros Sema Anadolu-Fen Lisesi Müdürü Ferda Karaağaç, Rektör Göktepe'ye bir buket çiçek takdim etti. (CİHAN) Yıl: 4. Sayı: Mart 2015 Pazartesi

3 SAYFA 3 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ Şubat Mart Pazartesi Perşembe Mahalle sakinleri kimliği belirsiz kişilere karşı silahlandı Muş ta mahalle sakinleri, kimliği belirsiz ve madde bağımlısı kişilere karşı silahlandı. Mahalle muhtarı ve sakinleri, yetkililerin tedbir almamasına tepki gösterdi Muş merkeze bağlı Yeşilce Mahallesi sakinleri, sürekli madde bağımlısı gençlerin ve kimliği belirsiz kişilerin mahalleyi mesken tutmasından dolayı tedirgin oldu. Mahalle muhtarı ve sakinleri silahlanarak kendi güvenliklerini almaya başladı. Mesken tutulan ağaçlık ve ovayı silahla arayıp kontrol eden mahalle sakinleri, geç saatlerde gelen araçları ise adres sorduktan sonra geri çevirdi. Mahallenin şehir merkezine 2 kilometre uzaklıkta olması ve yetkililerin güvenlik tedbirleri almamasından yakınan mahalle muhtarı, kendi başlarının çaresine bakmaya çalıştıklarını söyledi. Her gün silahla mahallede madde bağımlıları ve kimliği belirsiz kişilere karşı silahla gece ayakta olduklarını belirten Yeşilce Mahalle Muhtarı Mustafa İrfan Subaşı, Burası Muş merkeze bağlı Yeşilce Mahallesi, şehir merkezinden uzaklık 2 kilometre ve fazla bir uzaklık yok. Biz yetkili kurumlara defalarca müracaatta bulunduk, burayla ilgili bir tedbir alınsın diye. Maalesef her seferinde yazılı not tutularak göz ardı edildi, herhangi bir tedbir alınmadı. dedi. 6 SENEDİR BU SORUNU DİLE GETİRİYORUM, KİMSE İLGİLEN- MİYOR Mahalle muhtarı Subaşı, 6 senedir muhtar olduğunu ve bu sorunu dile getirdiğini ancak yetkililerin tamamen duyarsız kaldığını ifade etti. Mahalle Muhtarı Subaşı, şunları söyledi: Ben mahalle muhtarı ve vatandaşlar olarak sabah saat dan beri buradayız. Gelip giden araçların sayısı belli değil, gelip giden gençlerin sayısı belli değil. Ya bir gün buradan bir cenaze çıkar, bu cenaze ya bizim olur ya da o uyuşturucu bağımlısı gençlerin cenazesi olur. Bu iş gerçekten bizi yordu. 6 s- enedir bu işin içindeyim, 6 seferdir her toplantıya katıldım ve her seferinde bana söylenen şey bu 'Muhtar gerekli tedbirleri alacağız.' Tedbir almıyorlarsa ya bize bir yer bulsunlar bu mahalleyi terk edip gidelim. Güvenliklerinin sağlanması noktasında en azından k- endilerine yetki verilmesini öneren Muhtar Subaşı, Bize bir yetki versinler başımızın çaresine bakalım. Vallahi yorulduk, hepimizin sırtında silah var akşam ben evde saat 02.00'ye kadar yatamıyorum, bir bu tarafa bir bu tarafa yuvarlanıyorum. El aman ve el insaf diyorum. Birileri de buraya baksın artık. İnanın mahalle tüm sorumluluğu bende biliyor, bana diyorlar ki gevşek davranıyorsun. Ben işi resmi prosedür neyse ona göre uygulamaya çalışıyorum ama bakıyorum da kimse pek ilgilenmiyor, yani üvey evlat muamelesi var görüyormuş gibi bir hal var ortada. Biz nereye kadar idare edeceğiz bilmiyoruz. diye konuştu. İNSANLAR AĞRI DAĞI'NA RA- HAT ÇIKIYOR BİZ BU OVAYA GİDEMİYORUZ Silah olmadan ovaya gidemediklerini kaydeden muhtar azası Celal Tüfek ise şunları ifade etti: Biz ne kadar mahalle olduysak tarlamız, bağımız ve hayvanımız var. Tarlamıza gitmek zorundayız, hayvanımıza bakmak zorundayız. Burada öyle insan varki bir ineği ile idaresini yapıyor. Ya bu insanın önünü kapatmamız lazım, bu insan buraya gidebilmeli gelebilmeli. Artık insanlar Ağrı Dağı'na rahat çıkıyor, biz bu ovaya gidemiyoruz. Erkek gidemiyor bırakın kadını. On sene önce kadınlarımız giderdi çapaya, hiç birimizin aklı orada değildi. Bugün çocuğumu gönderemiyorum. Muhtar belinde silah olmazsa gidemiyor. Ben gidemiyorum niye; birileri çoluk çocuğuna sahip çıkmıyor. On tane yapıp ortaya atıyorsun. Bir kabak bir soğan ekemiyoruz, herif söküp götürüyor. Balisini alan aşağıda, esrarını alan aşağıda, karı kızı alan aşağıda yav biz bunlarla rastlaştık. Bizzat emniyet müdürü bizi topladığı zaman bu konuyu açtım. Emniyet müdürü de haklı, diyor biz vatandaşı tutup savcılığa götürüyoruz, savcılık diğer kapıdan bırakıyor. Ben polis olsam ben de tutmam. Birilerine derdimizi anlatalım. Burada bir Özgecan veya bir genç çocuk ölmeden tedbir alalım. Öldükten sonra bir tedbirin manası yok. Niyetimiz var tarlamızı tıraş edip gidelim. Güvenli gidemiyoruz, otumuzu biçiyoruz, toplayamıyoruz. Geçen yıl komşumuzun buğdayını komple yaktılar, e- mektir kardeşim. Ya bize hükumet, emniyet, jandarma ise jandarma vali ise vali sahip çıksın. Çaresiz kaldık. Burada bu gençleri silahla, bugün barış yapıldı bu ne? Biz de barış istiyoruz o zaman huzur, rahat istiyoruz. Esrar, eroin, bonzai ve fuhuş da var. S- abah namazına kalkıyoruz peş peşe lüks araçlar ovaya gidiyor, kardeşim siz bu saatte bu ovaya neye gidiyorsunuz. (CİHAN) X-RAY BAGAJ ARAMA CIHAZI VE KAPI TİPİ METAL DEDEKTÖR ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a)adresi : CUMHURIYET BULVARI NO:1 K: KONAK/İZMİR b)telefon ve faks numarası : c)elektronik Posta Adresi : satinalma@izmir.bel.tr ç)ihale dokümanının görülebileceği internet adresi(varsa) 2-İhale konusu malın a)niteliği, türü ve miktarı b)teslim yeri c)teslim tarihi 3-İhalenin a)yapılacağı yer X-RAY BAGAJ ARAMA CIHAZI VE KAPI TİPİ METAL DEDEKTÖR ALIMI İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRE BAŞKANLIĞI MAL ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ : : X-RAY BAGAJ ARAMA CIHAZI VE KAPI TİPİ METAL DEDEKTÖR ALIMI 2 İŞ KALEMİ ( 3 ADET ) Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. : İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ EK HİZMET BİNASI KONAK / İZMİR ADRESİNE MONTAJI VE KURULUMU YAPILARAK TÜM FONKSİYONLARI KULLANIMA HAZIR VE ÇALIŞIR HALDE TESLİM EDİLECEKTİR. : KAPI TİPİ METAL DEDEKTÖRÜ VE X-RAY BAGAJ ARAMA CİHAZI; YÜKLENİCİ İLE İDARE ARASINDA SÖZLEŞMENİN İMZALANMASINDAN İTİBAREN 45 (KIRKBEŞ) TAKVİM GÜNÜ İÇERİSİNDE MONTAJI VE KURULUMU YAPILARAK TÜM FONKSİYONLARI KULLANIMA HAZIR VE ÇALIŞIR HALDE TESLİM EDİLECEKTİR. : İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 429 Konak/İZMİR) Resmi İlanlar: de b)tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsal veya faaliyet belgesi veya belgeler: İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu olan izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgeleri; İstekliler ; 2.Kalem X-Ray Bagaj Arama Cihazına ait; Üretici firmanın bulunduğu ülkedeki Atom Enerjisi Kurumu veya eşdeğeri kurum tarafından verilmiş, radyasyon sağlığı ve güvenliği koşullarına uygun üretim yaptığını belgeleyen üretim lisansını teklifleri birlikte vereceklerdir Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler: a)imalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler, b)yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler, c)türkiye'de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi. İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir. 1)İstekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi, 2)İsteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu, 3)İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi, 4)İsteklilerin adlarına veya unvanlarına düzenlenmiş olan teklif ettiği mallara ilişkin yerli malı belgesi veya teknolojik ürün deneyim belgesi, 5)İsteklinin alım konusu malı ürettiğine ilişkin olarak ilgili mevzuat uyarınca yetkili kurum veya kuruluşlarca düzenlenen isteklinin üretici veya imalatçı olduğunu gösteren belgeler, İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden birini sunması yeterli kabul edilir. İSTEKLİLER İMALATÇILIK VEYA YETKİLİ SATICILIK BELGELERİNİ KAPI TİPİ METAL DEDEKTÖ- RÜ VE X-RAY BAGAJ ARAMA CİHAZI İÇİN AYRI AYRI VERECEKTİR Standarda ilişkin belgeler: Standarta ilişkin belgeler: 1.Kalem Kapı Tipi Metal Dedektörü için; cihaza ait CE belgesini veya beyannamesini, 2.Kalem X-Ray Bagaj Arama cihazı için; cihaza ait CE belgesini veya beyannamesini teklifleri ile birlikte vereceklerdir Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: Tedarik edilecek malların numuneleri,katalogları,fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: İSTEKLİLER; 1- a) 1.KALEM KAPI TİPİ METAL DEDEKTÖRÜ İÇİN; TEKLİF ETTİKLERİ ÜRÜNÜN TEKNİK ÖZELLİK- LERİNİ GÖSTEREN KATALOG VEYA BROŞÜR VB. BELGELERİNİ, b) 2.KALEM X-RAY BAGAJ ARAMA CİHAZI İÇİN; TEKLİF ETTİKLERİ ÜRÜNÜN TEKNİK ÖZELLİK- LERİNİ GÖSTEREN KATALOG VEYA BROŞÜR VB. BELGELERİNİ, 2- a) 1.KALEM KAPI TİPİ METAL DEDEKTÖRÜ İÇİN; TEKNİK ŞARTNAMEDE YAZILI TÜM MADDELE- RE AYRINTILI CEVAP VEREN TEKNİK ŞARTNAMEYE UYGUNLUK YAZISINI (BU ŞARTNAMEDE YAZILI TÜM MADDELERLE İLGİLİ AYRINTILI VE MARKA, MODEL, TEKNİK ÖZELLİK VS BİLGİLE- Rİ İÇEREN CEVAPLAR VERİLECEKTİR. "ŞARTNAMEDE YAZILI HUSUSLAR AYNEN KABUL EDİL- MİŞTİR" VEYA ŞARTNAMENİN TEKRARI ŞEKLİNDE OLAN CEVAPLAR, TEKNİK ŞARTNAMEYİ KARŞILAMAYAN CEVAPLAR KABUL EDİLMEYECEK VE İSTEKLİNİN TEKLİFİ DEĞERLENDİRME DIŞI KALACAKTIR.), b) 2.KALEM X-RAY BAGAJ ARAMA CİHAZI İÇİN; TEKNİK ŞARTNAMEDE YAZILI TÜM MADDELE- RE AYRINTILI CEVAP VEREN TEKNİK ŞARTNAMEYE UYGUNLUK YAZISINI (BU ŞARTNAMEDE YAZILI TÜM MADDELERLE İLGİLİ AYRINTILI VE MARKA, MODEL, TEKNİK ÖZELLİK VS BİLGİLE- Rİ İÇEREN CEVAPLAR VERİLECEKTİR. "ŞARTNAMEDE YAZILI HUSUSLAR AYNEN KABUL EDİL- MİŞTİR" VEYA ŞARTNAMENİN TEKRARI ŞEKLİNDE OLAN CEVAPLAR, TEKNİK ŞARTNAMEYİ KARŞILAMAYAN CEVAPLAR KABUL EDİLMEYECEK VE İSTEKLİNİN TEKLİFİ DEĞERLENDİRME DIŞI KALACAKTIR.), TEKLİFLERİ İLE BİRLİKTE VERECEKLERDİR. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.Bu ihaleye sadece yerli istekliler katılabilecek olup yerli malı teklif eden yerli istekliye ihalenin tamamında % 7 (yedi) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı İZMİR BÜYÜKŞE- HİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 425 Konak/İZMİR) adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 425 Konak/İZMİR) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika: 23/3 Basın: 46110

4 23 Mart 2015 Pazartesi Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye'nin ev tekstili sektöründe 3 milyar doların üzerinde ihracatıyla dünyanın en büyük ihracatçı 3'üncü ülkesi olduğunu söyledi. BTSO ve Burkay Grup Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, ev tekstil markası Demor Home Bodrum Mağazası'nın açılışında yaptığı konuşmada, ev tekstili ürünleri ihracatında Türkiye'nin önemli bir konumda olduğunu ve sektörde güçlü markaların bulunduğunu ev tekstili ihracatında Çin'in birinci, Hindistan'ın ikinci, Türkiye'nin ise üçüncü sırada yer aldığına işaret eden İbrahim Burkay, "Türkiye'nin ardından, İ- talya, Almanya, İspanya geliyor. Türkiye, ev tekstili sektöründe 3 milyar doların üzerindeki ihracatıyla dünyanın en büyük ihracatçı 3'üncü ülkesi" dedi. Demor Home firması hakkında da bilgi veren Burkay, firmanın 57 ülkeye ihracat yaptığını kaydetti. Firmanın dünyada bin 700, Türkiye'de ise 250 noktada hizmet verdiğini ve son 7 yıldır Türkiye'de daha geniş kitlelere ulaştığını dile getiren Burkay, Bodrum'da da ilk merkezini açtıklarını kaydetti. ABD'de, Afrika, Ortadoğu bölgesinde birçok mağazaları olduğunu anlatan İ- brahim Burkay, "Ev tekstili sektöründe Türkiye gerçekten kendi tasarımlarını, kendi teknolojisini kullanan çok güçlü bir altyapıya sahip. Bu altyapıyı dünyadaki tüketicilerin olduğu gibi Türkiye'deki tüketicilerin de hizmetine sunuyoruz" diye konuştu. Bodrum Ticaret Odası (BODTO) Başkanı Mahmut Kocadon ise çok güçlü bir markanın Bodrum'a gelmesinden mutlu olduklarını söyledi. Kaymakam Mehmet Gödekmerdan tarafından mağazanın açılışı yapıldı. İbrahim Burkay, Gödekmerdan'a ve Kocadon'a Bursaspor forması hediye etti. Katılımcılar daha sonra mağazayı gezdi. (AA) Dünyadaki zenginlikte yoksul bütün ülkelerin de payı olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, " Bu pay, bu insanların hakkıdır. Bu insanlara sadece yardım olarak değil, dünyada diğerleriyle eşit yaşamanın bir karşılığı olarak mutlaka devredilmelidir" dedi Numan Kurtulmuş, "Geçmişten Günümüze Kalkınma Yardımlarının Dönüşümü" konferansının farklı bakış açılarıyla bu perspektife katkı sunmasını ve yardımlar konusunda daha "insani" sonuçlara ulaşılmasını ümit ettiğini sözlerine ekledi

5 1Şubat 23 Mart Pazartesi Perşembe Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Karacabey ilçesindeki tesislerinde, dünyanın en gelişmiş sistemlerinden biri kullanılarak inekler altmışarlı gruplar halinde on ikişer dakikada sağılıyor

6 23 17 Mart ubat Pazartesi Per embe Başbakan Davutoğlu,"Çevremizdeki ülkelerde büyük sıkıntılar içinde kardeş kavgası yaşanırken, Türkiye'de eğer dirlik ve birlik varsa bunda en büyük katkı, son 12 yıl içinde bütün zorluklara, bütün kumpaslara, bütün oyunlara rağmen birliğimizi ve dirliğimizi korumak için Türkiye'de milli iradeye sahip çıkan, Türküyle, Kürdüyle, Sünnisiyle, Alevisiyle, her bir rengiyle bir arada olan aziz milletimizindir"dedi AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahnevruz duası bugün AK Parti kadroları için met Davutoğlu, "Çevremizdeki ülkelerde sanki ilahi bir mesaj gibi, o günden bugüne büyük sıkıntılar içinde kardeş kavgası taşınan kutlu bir mesaj gibi tekrar günyaşanırken, Türkiye'de eğer dirlik ve birlik demde" dedi.bugün birçok nevruz kutlaması yapıldığına değinen Davutoğlu, varsa bunda en büyük katkı, son 12 yıl konuşmasını şöyle sürdürdü:"ama herkes içinde bütün zorluklara, bütün kumpaslara, kendi mahallesinde yaptı. Kimisi Ergenekon bütün oyunlara rağmen birliğimizi ve Destanı'na atıfla, kimisi Demirci Kava dirliğimizi korumak için Türkiye'de milli idestanı'na atıfla... Ama bu salonu radeye sahip çıkan Türküyle, Kürdüyle, dolduran bütün kardeşlerim, AK Sünnisiyle, Alevisiyle, her bir EsParti'nin bütün neferleri tam rengiyle bir arada olan aziz ki türküleri bir kebir birlik içinde baharı, milletimizindir" insanlığın dedi.davutoğlu, Abdi nara bırakalım. Artık kar- nevruzu muştusu olarak İpekçi Spor Salonu'ndeşlik türküleri söyleyelim. karşılıyor. Selam oldaki "Biz Birlikte Türkiye'yiz Bahar Öfkeyi bir kenara bırakalım. Ar- sun birliğin, Şöleni"nde, tık sadece muhabbet diliyle konu- dirliğin, kardeşliğin semkatılımcıları ve Balkanlar'da, Orta şalım. Nefreti, nefret kültürünü, şid- bolü AK Parti Asya'da, kadrolarına, semezopotamya'da, deti, silahı ebediyen toprağa göme- lam olsun. Ortadoğu'da lim. Gençlerimizi toprağa gömmek- Aslında son 10 baharı karşılayan gün içinde tense silahları toprağa gömelim. birçok bütün insanları seşey bize Şehit annelerimizin acısını, Di- birliği, dirliği, lamlayarak, "Bundan 42 yıl önce kardeşliği hatırlattı. yarbakır annelerinin acısını, Çanakkale kaybettiğimiz Aşık Savaşı cumartesi annelerinin acı- 18 Mart, ondan 2 gün Veysel'in deyişiyle gerçek sadık dostumuz, önce 16 Mart Halepçe sını ebediyen topra- katliamının yıl dönümü, uyanan kara toprağa selam ğa gömelim ondan 4 gün önce 12 Mart İsolsun. Yunus Emre'nin tiklal Marşı'nın kabulünün yıl deyişiyle 'Sordum sarı çiçeğe' dönümü. Şimdi de bayram, bahar bayramı, dediği sarı çiçeğe selam olsun" ifadelerini kullandı.nevruzun, yeni bir başlangıç denevruz. Bizim siyasi görüşümüz öylesine mek olduğunu dile getiren Davutoğlu, birleştirici bir güç ki bütün bu bayramları, nevruzu, baharı idrak ederken inşa edilmesi anmaları, acıyı ve hüznü birbirine gereken üç önemli prensibi "birlik", "dirlik" irtibatlandırıyor. Önce birlik, önce birlik... ve "kardeşlik" şeklinde sıraladı.davutoğlu, Biz 'birlik' dediğimizde, bütün Dede Korkut'un nevruz duasında, "Bu ulu vatandaşlarımızın, 78 milyonun birliğini kast gün insanlığın büyük işlere adım atmasına ediyoruz, 'ben' yerine 'biz' demeyi kastediyoruz. 'Benlik' davası yerine 'biz' diyerek, bir vesile olsun. Dünyanın dört bir yanında arada olmanın, birlikteliğin o kutlu müjdesiyaşayan halkımızın dostluğuna güç katsın. ni haberdar ediyoruz."başbakan Ahmet Tanrı bizlere bereket ve birlik versin. Davutoğlu, bir ve beraber olmayı içeren ikötülükler yok olsun, iyilikler artsın. Zorlukfadeler bulunduğuna işaret ederek, "Bir ollar yenilsin, sıkıntılar azalsın. Aydınlansın mak şudur; bir orman tahayyül ediniz, her dört bir yan, yolumuz açık olsun" bir ağaç o ormanın bir parçasıdır ama hep denildiğini aktararak, "Dedem Korkut'un bu Başbakan Yardımcısı Arınç,"Artık silah bırakılması, Türkiye'ye yönelik hiçbir eylem yapılmaması, Türkiye'de kamu düzeninin artık yüzde yüz sağlanması noktasında bu mesajın verilmesini bile Çözüm Süreci'nde hükümetimizin bir başarısı olarak görüyorum"şeklinde konuştu )J:;JBJGK JFADC6D<DK)?EIG=K*FDG-7K*;A@EEJ4 6JEJG2DGK H>JF;JBDF2AJK8B@GJGK I1F@9KCI<J DGJ HEH:BHG7K+*F=DBK<HEJ4K;DFJBDECJ<D7K&?FBH>I2>IK>3GIEHB 4H-;HFKI>EICK>J(DECJCJ<D7K&?FBH>I2AIKBJC@ A?9IGHGHGKJF=DBK>?9AIK>?9K<J0EJGCJ<DKG8B=J<DGAJK;@ CI<J DGK1IFHECI<HGHK;HEIK%39?CK.?FI6H2GAI 4?B?CI=HCH9HGK;HFK;J:JFD<DK8EJFJBK53F?>8F@C+KAI, AH/+.JGJ>H6HK :K$JADGEJFDK1IK :K*AJCEJFDK$8G'IA, IFJ<>8G@+G6JK.4IFJ=8GK =IE2AIKA?9IGEIGIGK+)JFD: $IG=HK$@A?<+K9HF1I<HGAIK>J(=D0DKB8G@:CJGDG JFADGAJGK5J9I=I6HEIFHGK5?GAICIKHEH:BHGK<8F@EJFDGD >JGD=EJ>JGK*FDG-7K+ 6JEJG2DGKCI<J DGDK53FI;HECI HCBJGDGD9K8EA@KC@ K.H9HGKAI0IFEIGAHFCIGH9H <8FJ6JB=DB +K<8F@<@GJ7K+#J>DF/K*FBJAJ:EJFK;HF BD<CDGDK;JGJK<3>EIAH/K&JCK;HFKCI<J DGK;?=?G?G? I6I(K&J>>H(K!FA80JG2DG7KH9EICI 4I>I=HKHEIKHE5HEHK<39EIFHGIKHEH:BHGKAI0IFEIGAHFCI<HGHG IEI:=HFI6IB7KIB<HBK1I>JK'J9EJK;@EJ6JBK;HFKB8G@CAJ AI0HEH9/K)@G@K;HFKGI9JBI=<H9EHBK8EJFJBKBJ;@EKIAIFHC/ *G6JBK;HEAH0HGH9K5H;H7KH9EICIK4I>I=HK1I>JKH9EICI B8CH=I<HKH<CHGHKJEJ6JBK1IKH<HCEIFHKAIK:HCAHAIG J-DBEJGCD:K8EJGK, KBH:HGHGKBHK;@GEJFKAJ4JK3G6IK*BHE G<JGEJFK F@;@K8EJFJBK53FI1K>J(CD:EJFAD7 &?FBH>I2GHGK4IFK;3E5I<HGAIK-39?CK<?FI6HGHKJGEJ=, CJB7K4JEBDCD9DGK;@KB8G@AJBHKA?:?G6IEIFHGHKJGEJ, CJBK1IK;HFKFJ(8FK4JEHGIK5I=HFCIBK5H;HK3GICEHK;HF 1J9H'I>HK>J(CD:EJFAD+KH'JAIEIFHGHKB@EEJGAD/&)""2, AIG7K&ICC@9KJ>DGAJ7K KCJAAIEHBK&IF3F?GK.8GJ!FAHFHECI<HK1IK&8(E@C<JEK)?=?GEI:CIGHG.J0EJGCJ<DK$JG@G@2G@GK-DB=D0DGDKJGDC<J=JGK*FDG-7 :3>EIKB8G@:=@ +#?B?CI=HCH9K;@KBJG@G@K@>5@EJ, CJBK98F@GAJADF/K$JG@GKGI>HK3G53FC?:<IK4?B?CI, =HCH9K8G@K>IFHGIK5I=HFI6IB=HF/K 8EJ>D<D>EJK%39?C.?FI6HKB8G@<@GAJK;@5?GIKBJAJFKJ=DEJGKJADCEJFDGK;HF G8B=J<DKAJK;HFKH9EICIK4I>I=HGHGK8E@:=@F@ECJ<DADF/ #?B?CI=HCH9K;@G@K'J>AJEDK53FCIB=IAHF/K.JAI6I ;@G@KAI0HE7K@>5@EJCJK@<@EK1IKI<J<EJFDKH-IFH<HGAIKAI BHK K!BHC2AIK>J>DCEJGAD7KBHCHGK4JG5HK53FI1EIFH >J(J6J0DK1IK<8G@GAJKAJK%39?CK.?FI6H2GHGKGJ<DEKGH, 4J>I=IKIFI6I0HKB8G@<@GAJKAJK;HFK>8EK4JFH=JCD9KCI1, 6@==@F/K#?B?CI=K;@GAJGK<8, F@CE@A@F/K EBI>HK>3GI=IG 4?B?CI==HF/K%39?C.?FI6H2GHKAIKGH4JH 4IAI'HGIK@EJ:=DFCJ B8G@<@GAJK<8F@CE@E@B JEJGK4?B?CI==HF/K#?B?CI, =HCH9K;@G@K5?G?;HFEHBKH:EIFEI AI0HE7KBJG@GK-IF-I1I<HGAI >?F?=CI>IKAIK-JED:CJB=JADF/ %39?CK.?FI6HKI0IFK 2=I H>JF;JBDF2AJK>J(=D0DKB8G@:CJ>EJ ;J:EJCD:7K 2AJKAJ4JK;?>?BK;HFKH1CI BJ9JGCD:7K K*FJEDBKJ>DGAJKAJK CFJED HEIK53F?:CIEIFHGKH':JKIAHECI<HK<@FI=H>EI %39?CK.?FI6H2GHK;J:EJ=JG7K;@5?GIKBJAJF <?FA?FIGKBH:HAHF/+)J:;JBJGK*4CI= J1@=80E@K1IK4?B?CI=HGK KJ>AJGK;@K>JGJ EJ>JGK*FDG-7K<39EIFHGHK:3>EIK<?FA?FA? + JGH ;@5?GK>J(DEJGEJFAJGK1IK;@5?GK5IEAH0HCH9KG8B, AI0HEAHF7K4IFK:I>HK-8BKH>HK;HECIB=IAHFK1IK.J>DG )J:;JBJGDCD9K4J'=JEDBK53F?:CIEIFHGAI7K"HEEH?1IGEHBK$@F@E@K=8(EJG=DEJFDGAJK1I>JKGIK9JCJG ICFI=CH:<IKBIGAH<HGIK;HE5HK<@G@ECJB=JADF/K" & "?<=I:JFDKHEIK53F?:CIEIFHGAI7K.J>DGK)J:;JBJGDCD9 HEIK53F?:CIEIFHGAI7K%39?CK.?FI6H2GAIKJB=3FK8EJG ;JBJGKJFBJAJ:EJFDCD9EJK53F?:CIEIFHGAIK;@KB8G@EJF BIGAHEIFHGIKI=FJ'ED6JKJF9KIAHECIB=IAHF/K 8EJ>D<D>EJ ;@KB8G@:CJ7K>JGHK2)IGK;@GAJGK48:EJGCJADC2K1I>J 2)@K48:@CJK5H=CIAH27K2)IGK;@G@K<80@BKBJF:DEJADC27 2)@G@K<D6JBKBJF:DEJADC2K:IBEHGAIBHK;I>JGEJFDKBIGAH 4H<<HK;I>JGEJFDADF7KBIGAHKA?:?G6IEIFHAHF/K#?B?CI, =HCH9HGK>?F?==?0?K<?FI-7K<8F@CE@E@BK8EJFJB 4?B?CI=HCH9HGK?9IFHGAIAHF/K beraber gümrah bir ormandır. İşte bu olduğunu söyledi.nevruz adına İstanbullulara seslendiğini ifade eden Davutoğlu, "Bu nevruz günü biz tek tek ağaçlardan ibaret birliği ebediyen koruyacak mıyız? Bu birliğe bir iradesiz topluluk değiliz, tek tek meydan okuyanlara karşı Türk, Kürt, Sünni, ağaçların, şahsiyetli bireylerin bir araya Alevi yan yana, omuz omuza duracak getirdiği gümrah bir ormanız. Allah mıyız? Birliğimiz için gerektiğinde, birliğimizi, beraberliğimizi daim etsin" diye fedakarlık yapmak gerektiğinde, Çanakkale konuştu.aşık Veysel'in "Allah birdir şehitleri gibi canımızı da ortaya koymaya Peygamber hak/rabbul alemindir hazır mıyız? Birisi eğer bize, birliğimize, mutlak/senlik benlik nedir bırak/söyleyim dirliğimize meydan okursa, bir çınar gibi geldi sırası/kürdü, Türkü, Çerkesi/ Hep onların karşısında dimdik durmaya hazır Adem'in oğlu kızı/beraberce şehit mıyız? Bu nevruz gününde Fırat kenarında gazi/yanlış var mı, neresi?/ Veysel sapma açan çiçekleri, Kızılırmak, Tuna, Sakarya, Nil, sağa sola/sen Allah'tan birlik dile/ikilikten Seyhun, Ceyhun kenarında açan çiçeklerle gelir bela/dava insanlık davası" sözlerini buluşturmaya hazır mıyız? Birlik adına Sealıntılayan Davutoğlu, şunları söyledi:"bizmerkant ve Buhara'dan Bosna Hersek'e, Erim davamız birlik davasıdır, 77 milyonu bir bil'den Bursa'ya, Diyarbakır'dan Halep'e ve beraber kılma davasıdır. İşte onun için kadar her yerde birlik türküleri, dirlik duaları nevruzu İstanbul'da kutlarken, Türkiye'nin etmeye hazır mıyız?" dedi. Davutoğlu'nun her bir köşesine İstanbul'dan selam edbu sözlerine katılımcılar "evet" diye yanıt erken, 'Bir olacağız, diri olacağız, iri verdi. Herkese çağrıda bulunan Davutoğlu, olacağız' diyoruz. Nevruz, bize birliği ifade sözlerini şöyle sürdürdü:"bu çağrı, Hazreti eder. Suyun toprakla buluşmasının getirdiği Mevlana'nın dediği gibi, artık yeni günde bereketi tahayyül edin ve o bereketle ayağa yeni şeyler söyleme çağrısıdır. Eski türkükalkan tabiatın bir millete beraberlik, birlik leri bir kenara bırakalım. Artık kardeşlik dışında huzur ve refah vermesini tahayyül türküleri söyleyelim. Öfkeyi bir kenara edin. İşte bizim yolumuz, dirlik yoludur. bırakalım. Artık sadece muhabbet Çevremizdeki ülkelerde büyük sıkıntılar diliyle konuşalım. Nefreti, nefret içinde kardeş kavgası yaşanırken, Kimkültürünü, şiddeti, silahı Türkiye'de eğer dirlik ve birlik se taktik manevebediyen toprağa gömevarsa bunda en büyük katkı, son 12 yıl içinde bütün zorralarla çözüm sürecini lim. Gençlerimizi gömmektense luklara, bütün günlük siyasete alet et- toprağa silahları toprağa kumpaslara, bütün oyunlara rağmen birliğimizi mesin. Türkiye'nin batısına, gömelim. Şehit anacısını, ve dirliğimizi korumak ortasına, kuzeyine girerek, nelerimizin Diyarbakır aniçin Türkiye'de milli iradeye sahip çıkan, birtakım düşmanlıkları körük- nelerinin acısını, cumartesi antürküyle, Kürdüyle, lemesin. Türkiye'nin doğusu- nelerinin acısını Sünnisiyle, Alevisiyle, na, güneydoğusuna gide- ebediyen toprağa her bir rengiyle bir arada gömelim. Bir daha olan aziz milletimizindir. rek, 6-7 Ekim olayları gi- kalkmamak üzere Biz bu dirliği korumaya bi yeni şiddet çağrı- toprağa gömelim. Bizim kararlıyız. Bu dirliği kosadık yarimiz kara toprağın rurken, geçmişte yaşanan ları yapmasın adına bakalım. 'Bu dünya fani. acıların üzerinden yeni öfkeler Baki olan sadece birlik, dirlik, üretmeye karşıyız. Aksine birliğimizi kardeşlik' diyelim. Biz son 12 yılda her ve dirliğimizi ancak ve ancak gönül gönüle nevruzda, her ramazanda, her hıdrellezde, konuşarak elde edeceğimizi biliyoruz. Birlik her muharremde, her Kurban Bayramı'nda ve dirlik olduğunda kardeşlik olur. hep aynı duayı ettik. 'Rabbim millete, bu Kardeşlik, nevruzla birlikte yan yana yükselen fidanların, çiçek açan ağaçların, buğday devlete zeval verme' dedik. 'Kardeşliğimize başaklarının yan yana salınışındaki o güzel ket vurmaya çalışanlara fırsat verme' kardeşlik... İşte biz bütün bir ülkeye bu dedik. İşte şimdi tekrar önemli bir aşamaya kardeşlik mesajını veriyoruz."ak Parti gelmiş olan çözüm süreci bağlamında da Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet aynı şeyi söylüyoruz. 2005'te Davutoğlu, "Birlik, dirlik, kardeşlik' derken Cumhurbaşkanımız Diyarbakır'da Çanakkale'de omuz omuza şehitliğe konuşma yaptıklarında, Türkiye'de birçok yürüyen bütün ecdat için, Irak'ta Saddam'ın demokratik hak yoktu. Orada o konuşmada zulmünden kaçan Halepçeli yetimler için, Cumhurbaşkanımız yeni bir dönemin önünü açtı. Bu ülkede kültürü, etnik ve Halep'te Esed'in zulmünden kaçan yetimler, mezhebi geçmişi dolayısıyla kimseye hergaripler, gurebalar için, Balkanlar'da Milosehangi bir şekilde ayrımcılılık viç'in zulmünden kaçıp sığınan Boşnak, Aryapılmayacağının net ve açık ifadesini ornavut kardeşlerimiz için söylüyoruz. Öyle taya koydu. 'Demokratik açılım' dedik. 'Milli bir dünya hayal ediyoruz ki bu dünyada inbirlik ve kardeşlik' dedik. Şimdi 'Çözüm sanlar aynen nevruzda, bu güzel bahar süreci' diyoruz."davutoğlu, hepsiyle şenliğinde olduğu gibi yan yana, omuz ogerçekleştirmek istedikleri şeyin açık muza olsun, öyle bir Türkiye özlüyor, öyle olduğunu belirterek, bunun, "şiddeti, nebir Türkiye inşa etmeye çalışıyoruz ki bütün freti ebediyen toprağa gömüp, bu bahar vatandaşlarımız omuz omuza, diz dize olgününde topraktan yeşeren çiçekler gibi sun" dedi. AK Parti Genel Başkanı ve muhabbet çiçeklerini, gençlerin arasına Başbakan Ahmet Davutoğlu, kardeşliğe, dirliğe, beraberliğe ve birliğe katkıda bulunkutlu bir mesaj olarak iletmek" olduğunu mak isteyen herkesin, önce ve sadece söyledi.en önemli hedeflerinin bu büyük resmi görüp, ortak bir hedefe kilitlenolduğunu vurgulayan Davutoğlu, çözüm mesini isteyerek, "Kimse taktik manevralarsürecinin ne pahasına olursa olsun mutlala çözüm sürecini günlük siyasete alet ka başarıya ulaşacağını etmesin. Türkiye'nin batısına, ortasına, kaydetti.bugün bir partinin kuzeyine girerek, birtakım düşmanlıkları Ankara'da, başka bir körüklemesin. Türkiye'nin doğusuna, partinin güneydoğusuna giderek, 6-7 Ekim Diyarbakır'da olayları gibi yeni şiddet çağrıları yaptığı gibi sadece bir mahalleye yapmasın" dedi.davutoğlu, Abdi dönerek söylemde İpekçi Spor Salonu'ndaki "Biz bulunmadıklarını Birlikte Türkiye'yiz Bahar dile getiren Şöleni"nde yaptığı Davutoğlu, konuşmada, çözüm "Nevruz bütün süreciyle hedef insanlığın edindikleri ve bayramıdır. Nevruz gerçekleştirmeye Türklerin, Kürtlerin, Acemlerin, bütün kadim halkların bayramıdır. (AA) çalıştıkları ana gayenin ülkenin birliği, vatandaşların kardeşliği ve bütün vatanın dirliği

7 Çözüm süreci, biz Romanların net bir şekilde desteklediği bir konu. Artık insanımız terörü konuşmak istemiyor. Ülkemizin enerjisinin buraya akmasını istemiyoruz. Hem maddi hem manevi zararlar veren şeylerin artık ülkemizin gündeminde çıkarılması gerekir. Çanakkale Şehitlerimizin 100. anma yılı münasebeti ile değinm ek istediğim orada yatanların hepsi bu toprağın insanları ve aralarında hiç bir fark söz konusu olamaz. Bu topraklarda yaşayan herkesin ortak hafızası ve kökleri Çanakkale dedir. 23 Mart ubat Pazartesi Perşembe Romanların en önemli sorunu istihdamdır. Daha da önemlisi romanlar sosyal bir dışlanma yaşamaktadır. Bu dışlanmanın sonucunda eğitim, istihdam gibi bir çok sorunu beraberinde getiriyor. Bir alanda yaşanan bir eksiklik tüm alanları etkiliyor. İnsanımız eğitimin hayatımıza olan katkılarını ha-len idrak edebilmiş değil doğru rol modellerimiz yok maalesef. Bu sistemin sorunu ve hatasıdır. Avrupa'da bir çok ülke sosyal projeler ile bu sorunlarını çözmüşlerdir. Sosyal dışlanma buna maruz kalan kesimin tek başına çözebileceği bir sorun değildir AK Parti İzmir 1. Bölge Milletvekili Aday Adayı Cemal Bekle ile İzmir i ve hedeflerini konuştuk. Bekle, Roman halkının adayı olmasının yanı sıra, teşkilatın içinden gelen bir AK Parti li olduğunu kaydederek, Teşkilatımıza ve yol arkadaşlarıma güvenerek yola çıktım. Halkımızın desteği de arkamızda. İnşallah İzmir halkını en iyi şekilde TBMM de temsil edeceğim dedi

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL Mart Şubat Pazartesi Perşembe SONDAKiKA GAZETESİ >>9 GÜNCEL Mart Şubat Pazartesi Perşembe İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com NEVRUZ KARI YAĞDI Nihayet Nevruz karı da yağdı. Nevruz kutlamalarında çok şükür kayda değer bir olay ve çatışma çıkmadı. Bir iki ufak tefek hadise hariç. Ama yeni gün yani yeni bahar kar yağışı ile geldi. Belki de çoğumuz 21 mart nevruz da kar yağdığına ilk defa şahit olmuş olabilir. Benim de kar yağdığından önce internetde Nevşehir'e kar yağdığından uçağın Kayseri Erkilet havaalanına inişinden, daha sonra da telefon ettiğim, kozaklı da yaşayan annemin verdiği oğlum buralar kar boran fırtına sakın evinden çıkma tembihinden haberim oldu. Annem 2011 yılında babamı kaybettikten sonra kış aylarında Kayseri'ye gelip kışı bizlerde geçirir, yaz gelmeden de hemen evine Kozaklı'ya gitmek için can atar. Nitekim yine erken davranmış kardeşimi sıkıştırarak Antalya'da yaşayan ablamı da alarak beraber Kozaklı'ya koşmuşlar. Sular donmuş patlamış, telefonu kestirmiş açtıramamış, bereket ablamın cep telefonundan ulaşabiliyoruz. Yani bülbülü altın kafese koymuşlar, ille de vatanım demiş ya. Annem de öyle kışın Kayseri'de patlıyor, Askerlerin şafak saydığı gibi gün sayıyor evine gitmek için. Neyse şimdi şu Nevruz karına bir bakalım. Nereden çıktı bu kar diyenlerimiz olabilir. Aslında bu kar eski ata-dede hesabına göre gayet normal ve doğal bir kar yağışı. Çünkü Mart henüz çıkmamıştır. Asıl mart ayı nisanın 14'ünde çıkacaktır.güzel de bir ata sözümüz var tam burada yeri. Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır diye..işte öyle oldu bu kar. Odun kömürü bitenlerimize kazma ve kürek saplarını yaktırdı mı bilemiyorum ama beklemedikleri bir kar yağışı olduğunu söylemeliyim. Yani bizim ülkede yazın gelmesi ancak 23 nisan da çocuklar titredikten sonra mümkündür. Hep düşünmüşümdür titremeden, üşümeden bir 23 nisan geçirdim mi diye, asla olmadı, hep titredik, donduk, saatlerce törenlerin bitmesini ellerimizi ufalayarak geçirdik. Bu 23 nisan notunu düşerken sakın 23 nisan bayramına ve kutlamalarına karşı olduğum aklınıza gelmesin. Aksine kutlanması ve Cumhuriyet bilincinin çocuklarımızla oluşması için önemli ama iyi izler ve anılar bırakması şartıyla. Zannediyorum başbakanlığı sırasında Erdoğan söylemişti, bu çocukları saatlerce dışarda soğukta bekletmenin alemi yok türünden bir söz. Ben de aynı kanaatdeyim. Kapalı yerlerde yapılmalı, minik yavrularımız üşütülmemeli, hastalandırılmalı ve küçük beyinlerinde Cumhuriyet ve milli eğemenlik bayramı iyi anılar ve izler bırakmalıdır. İsterseniz sözü fazla uzatmadan ve bir türlü geçmeyen şu gribimi yeniden azdırmadan bir iki kelam ile yazıyı bitireyim. Kar nimettir, kar berekettir, kar su demektir. Kar hayat demektir, çoğalan mikropların ölmesi, suların çoğalması, suların çoğalması da mahsullerin daha verimli olması, ürünün çok olması, bereketli olması, milli gelirimizin artması, dolayısıyla daha da zenginleşmemiz demektir. Bereketli olsun yağan kar ve yeni baharımız. Hep beraber güzel ve mutlu günleri de beraber getirsin bu Nevruz, tüm Türk dünyasına da hayırlı olsun. Selam olsun yeni güne, selam olsun Türk dünyasına. STK temsilcilerine yeni Türkiye'yi anlattı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle Türkiye'de bir dönemin fiilen bittiğini belirterek, "Kimilerinin 1876'dan, kimilerinin 1924'ten, bazılarının 1946'dan başlattığı parlamenter sistem, 10 Ağustos'ta bir daha geri dönüş olmamak üzere milletimiz tarafından bekleme odasına alındı. Bu bekleme ne kadar sürecek veya ne zamana kadar sürecek? Ya mevcut uygulamaya anayasal zemin kazandırılana ya da bunun yerine yeni bir sistem ikame edene kadar. Bunun kararı da 7 Haziran seçimlerinde verilecek" dedi. Erdoğan, Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiği yemekteki konuşmasında, Türkiye'nin halkın oyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak Denizli'de bulunduğunu anımsattı. Denizli'ye 24'üncü kez geldiğini, cumhuriyet tarihinde gerek başbakan gerek cumhurbaşkanı olarak kente bu kadar çok ziyaret gerçekleştiren siyasetçi olmadığını düşündüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz Ankara merkezli çalışmadık, biz Türkiye merkezli çalıştık. Gidilmedik yer bırakmadık, koştuk ve büyük ilçeleri dahi elden geçirdik. Bu ifade bir kaç saniye içinde ağzımızdan kolaylıkla çıkıyor olabilir, ancak bu ifadenin gerisindeki manayı çok iyi kavramamız gerektiğine inanıyorum" diye konuştu. Vatan ve millet aşkı olmadan bu çalışmaların yapılamayacağını ifade etti. (AA) İşleri güçleri beni eleştirmek MEMLEKETİ düşündükleri yok Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefeti eleştirdi. Erdoğan, "Seçimlere kalmış şurada 2,5 ay. Ortada ne bir projeleri var ne bir gayretleri var ne bir çabaları var. Varsa yoksa, 'Cumhurbaşkanı şunu dedi, hükümet bunu yaptı'. Tamam da siz ne yapacaksınız? Hele onu bir söyleyin" dedi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Seçimlere kalmış şurada 2,5 ay. Ortada ne bir projeleri var ne bir gayretleri var ne bir çabaları var. Varsa yoksa, 'Cumhurbaşkanı şunu dedi, hükümet bunu yaptı'. Tamam da siz ne diyorsunuz? Siz ne yapacaksınız? Hele onu bir söyleyin" dedi. Erdoğan, Çınar Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde, kendi ülkesine ve milletine güveni olmayanların ancak felaket tellallığı yapacağını söyledi. Korkakların, zafer anıtı dikemeyeceğini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir meselesinin bulunmadığını vurguladı. "Yeter ki bize Çanakkale'yi, Kut'ül Ammare'yi, Kurtuluş Savaşı'nı kazandıran o ruha sıkı sıkıya sahip çıkalım" ifadesini kullanan Erdoğan, "2002'de ülke yönetimini devraldığımızda 12 yıl sonra Türkiye her şeyiyle 3 kat büyüyecek desek kim inanırdı?" diye sordu. Erdoğan, inançla, azimle çalışmaya başladıklarını ve adım adım tüm engelleri aştıklarına işaret ederek, projeleri hayata geçirdiklerini, neticelendirdiklerini ve bugün bu noktaya geldiklerini anlattı. Türkiye'yi 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapacaklarına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: "Şu anda 17'nci sıradayız. Buna da inanmıyorlar. Yakın çevremizdeki özellikle çatışmaları, küresel finans krizinin etkilerini, ekonomimizdeki küçük dalgalanmaları öne sürüp, felaket tellallığı yapıyorlar. Sizin güzel ifadeleriniz var: Arkideş, memleketin hayrına yaptığınız tek bir şey yok. Bari milletin önünde dinelmeyin. Çekilin milletin önünden. Zaten buncacık cürmünüz va, onu da böyle yere harcamayın. Yoksa şu Denizlili kardeşlerim size bir 'beni bak' diyecek, ondan keyri iflah da olmayacaksınız" şeklinde konuştu. -"Rahmetli Özay Gönlüm bunları görse..." Erdoğan, millet yanlarında oldukça çok daha iyi günlerin geleceğinin altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Seçimlere kalmış şurada 2,5 ay. Ortada ne bir projeleri var ne bir gayretleri var ne bir çabaları var. Varsa yoksa, 'Cumhurbaşkanı şunu dedi, hükümet bunu yaptı'. Tamam da siz ne diyorsunuz? Siz ne yapacaksınız? Hele onu bir söyleyin. İş oraya gelince, işi hemen o meşhur Denizli türküsüne çeviriyorlar. 'Asmam yıkıldı, suyu sıkıldı. Bugün goca gızı görmedim canım sıkıldı. Amanın canım sıkıldı. Rahmetli Özay Gönlüm bunları görse, bu türküyü şöyle söylerdi: 'Gündem yıkıldı, muhalefet sıkıldı. Bugün cumhurbaşkanını görmediler, canları sıkıldı. Amanın canları sıkıldı'. Siz benim ne dediğimle uğraşacağınıza, siz millete ne diyeceksiniz, onu söyleyin bir hele. Denizli'ye ne yatırım yapacaksınız, onu söyleyin. Denizli'nin hangi meselesine, nasıl bir çözüm bulacaksınız onu söyleyin. Muhalefete bunlar sorulduğunda, verdikleri cevap enteresan. Ne diyorlar biliyor musunuz? 'Hele bir bunlar gitsin, gerisi kolay.' Hep bu. Proje bu, gerisi yok zaten. Gerisi hakaret, iftira, yalan dolan." -"Milletim adına üzülüyorum" Milletin de bunu çok iyi bildiği için onlara itibar etmediğini bildiren Erdoğan, "Ama ben üzülüyorum. Ülkem adına üzülüyorum, milletim adına üzülüyorum. Türkiye bu kadarını hak etmiyor" şeklindeki görüşünü paylaştı. Erdoğan, Denizli'ye geldiğini de dillerine dolayacaklarını, onun da lafını edeceklerini aktararak, "Biliyorsunuz bir muhalefet partisi genel başkanı, bir ara ne dedi biliyor musunuz? 'Cumhurbaşkanı nereye giderse ben de oraya gideceğim.' Hatta bir yere de gitmiştim. Ben onun üzerine yedi ile daha gittim ama dönüp bakıyorum arkamda o şehirlerimize gelip giden yok" ifadelerine yer verdi. "Memleketin hayrına yaptığınız tek bir şey yok. Bari milletin önünde dinelmeyin. Çekilin milletin önünden. Zaten buncacık cürmünüz va, onu da böyle yere harcamayın" "Biz ülkemizi boydan boya, her yere kolaylıkla gidebilsinler diye bölünmüş yollarla, hızlı tren hatlarıyla, hava limanlarıyla donattık, gene gidemiyorlar" -"Kendi nefesleri çabuk kesildi anlaşılan" Erdoğan, "Bize 'Çankaya yokuşunu çıkamaz, nefesi kesilir' diyenlerin, kendi nefesleri çabuk kesildi anlaşılan. Herhalde bunların motorları su kaynattı, su. Biz ülkemizi boydan boya, her yere kolaylıkla gidebilsinler diye bölünmüş yollarla, hızlı tren hatlarıyla, hava limanlarıyla donattık, gene gidemiyorlar" diye konuştu. Göreve geldiklerinde Türkiye'de 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol bulunduğunu anlatan Erdoğan, kendilerinin 12 yılda 17 bin 500 kilometre bölünmüş yol yaptığını vurguladı. Erdoğan, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın büyük bir gayretle, ekibiyle bu yolları yaptığını dile getirdi. Erdoğan, 26 olan havalimanı sayısını da 52'ye çıkardıklarını ifade ederek, "Aynı şekilde hızlı tren, bizimle, Türkiye'de milletimizle buluştu. Bizden önce var mıydı böyle bir hızlı tren? Yok. Bütün bunlar bir ufuk meselesidir, ufkunuz varsa bunu yaparsınız, bir heyecanınız varsa bunu yaparsınız. Bu noktada akıl gerek, bilgi gerek, tecrübe gerek, aşk gerek, aşk" dedi. "Bundan sonra bir başka muhalefet partisinin milletvekilleri de ne dediler, ne dediler? 'Marmaray'ı kullanmayacağız' dediler" şeklinde konuşan Erdoğan, şunları kaydetti: "Kullanırsın, kullanmazsın. Biz bunu milletimiz için yaptık. Ama biz bunu yaparken, neyi düşündük biliyor musunuz? Benim ecdadım Fatih, gemileri karadan yürüttü. Biz onun torunlarıyız, öyleyse bir şeyler yapmamız lazım. Onların hazırladıkları proje hayata geçmemişti. Biz de denizin altından Avrupa'yı Asya'ya, Asya'yı Avrupa'ya bağladık." "Bitmedi, dedik ki denizin altından bir şey daha yapalım, nedir, oradan da otomobiller geçsin" ifadesini kullanan Erdoğan, şimdi de Avrasya Tüneli'nin yapıldığını, gelecek yıl onu da açacaklarını dile getirdi. Erdoğan, iki köprü ihtiyaca cevap vermediğinden Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün temelini attıklarını, inşaatın hızla devam ettiğini belirtti. -"İnşallah daha iyisi olacak" Şimdi Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun riyasetinde denizin altından bir tünel daha yapıldığını ifade eden Erdoğan, "Geçenlerde biliyorsunuz, projenin tanıtımını Sayın Başbakan ekibiyle beraber yaptılar. İnşallah onun da temeli yakın zamanda atılacak ve böylece boğazın üzerinde üç, denizin altından üç olmak üzere bir ulaşım ağı kurulmuş olacak" bilgisini verdi. "Biz buyuz. İnşallah daha iyisi olacak" diyen Erdoğan, ticarette ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2011 seçimlerinde millete yeni anayasa sözü verdiklerini ve ardından TBM- M'de komisyon kurduklarını anımsatarak, yeni anayasanın ortak bir şekilde hazırlanması için 4 partiden komisyon oluşturduklarını ancak Anamuhalefetin bu çalışmada "ipe un serdiğini" söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi yeni bir seçimin arifesinde Türkiye yine bu ihtiyacı konuşuyor, bu ihtiyacı hissediyor. Benim milletime teklifim gayet açık, ben şu parti, bu parti için demiyorum gelin 400 milletvekili verin, bu dönem, bu işi parlamento bitirsin diyorum. Görüldüğü gibi bu mesele başka türlü hallolmayacak. Yeni anayasa konusunda zaten her partinin hazırlığı mevcut. Üniversitelerimizden meslek kuruluşlarımıza, sivil toplum örgütlerimize kadar toplumun her kesiminin bu konuda ciddi bir birikimi oluştu. Dolayısıyla bu meseleyi çok süratli bir şekilde çözüme kavuşturacak altyapıya sahibiz. Şimdi sadece Meclis'te bu işi kararlılıkla hayata geçirecek bir çoğunluğa ihtiyaç var. Nedir o? 400 milletvekili. 7 Haziran'da bu mesele de çözüldü mü Türkiye yeni anayasasına kavuşacak demektir. Yeni anayasa ile birlikte başkanlık sisteminin de gündeme gelmesi gerekiyor. Mevcut sistem, eski Türkiye'ye göre kurulmuş. Eski Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre tasarlanmış bir sistem. Bugünkü Türkiye demokrasiden ekonomiye kadar her alanda çok farklı bir yere geldi. Artık bu gömlek, bu bedene dar geliyor. Bedeni küçültemeyeceğimize göre ne yapacağız, gömleği yenileyeceğiz. Darbelerle, muhtıralarla, vesayet rejimleriyle iyice hırpalanmış, iyice yıpranmış olan artık Türkiye'nin ihtiyacını karşılayamayan bu sistemi bir kenara bırakıp yeni bir sisteme, başkanlık sistemine geçmeliyiz. Ben büyükşehir belediye başkanıyken bile başkanlık sistemi deyince birilerinin tüyleri diken diken oluyordu. Bugün de öyle. Hemen başlıyorlar 'diktatörlük' demeye, 'tek adamlık' demeye, 'padişahlık' demeye. Ya siz hangi devirde yaşıyorsunuz? Bu ülkede diktatörlüğe benim milletim müsaade eder mi? Darbecilere geçit vermemiş, vesayet rejimlerini yerle yeksan etmiş bu millet diktatörlük heveslilerine eyvallah mı diyecek? Bizde tek adamlık olmaz, onu geçmişte Anamuhalefetin öncüleri yaptılar. O, 'Milli Şef' olarak onların kültüründe var. Biz her işimizi istişare ile yürütürüz. Aslında onların derdi başka, başkanlık sisteminden diktatörlük çıkmayacağını siyasette rekabet olursa kalitenin de olacağını söyledi. Erdoğan, "Siyasette yarış da hizmetle olur, projeyle olur, vizyonla olur" değerlendirmesinde bulundu. -'Başkanlık sistemine geçmeliyiz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ben cumhurbaşkanı olarak 7 Haziran'da seçime girmiyorum ama Türkiye için, milletim için, 7 Haziran için de hedeflerimi ifade ediyor, projelerimi kamuoyu ile paylaşıyorum. 7 Haziran seçimlerinin gündemi yeni Türkiye olmalıdır, yeni Türkiye olacaktır. Yeni Türkiye'nin inşası için de yeni anayasaya ve başkanlık sistemine ihtiyacımız var" dedi. Erdoğan, Çınar Meydanı'nda düzenlenen Toplu Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, 7 Haziran seçimlerinin gündeminin yeni Türkiye ve başkanlık sistemini de içeren yeni anayasa olduğunu ifade etti. Türkiye'nin buna ihtiyacı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Biz 2023 dedik her alanda, hedeflerimizi ortaya koyduk. Bu hedeflere ulaşmak için projelerimizi geliştirdik. Bunları milletimizle, sizinle paylaştık. Bununla yetinmedik Türkiye'nin daha büyük bir vizyona ihtiyacı var diyerek, çocuklarımız için torunlarımız için 2053 dedik, 2071 vizyonlarını gündeme getirdik. Ben cumhurbaşkanı olarak 7 Haziran'da seçime girmiyorum ama Türkiye için, milletim için, 7 Haziran için de hedeflerimi ifade ediyor, projelerimi kamuoyu ile paylaşıyorum. Benim anlayışıma göre ülkeye hizmet böyle yapılır. Biz tribünde seyirci olamayız. Bizim sorumluluğumuz var, boş duranı, boş oturanı Allah sevmez, benim milletim de sevmez. Biz dertliyiz, bizim milletimize sözümüz var, ahdimiz var, biz çalışıyoruz, çalışacağız, milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz. 7 Haziran seçimlerinin gündemi yeni Türkiye olmalıdır, yeni Türkiye olacaktır. Yeni Türkiye'nin inşası için de yeni anayasaya ve başkanlık sistemine ihtiyacımız var. Anayasa konusu benim çok uzun zamandır üzerinde durduğum, hayata geçirmek için teşebbüslerde bulunduğum bir meseledir." onlar da gayet iyi biliyor. Amerika'da, Meksika'da, Brezilya'da, Fransa'da diktatörlük mü var? Bunların derdi, korkusu bu. Onların endişesi, başkanlık sisteminin doğrudan milletin iradesine dayalı yapısıyla vesayete, koalisyona, azınlığın çoğunluğa tahakkümüne izin vermiyor olmasıdır. Şu anda çünkü onu yapıyorlar işte Meclis'te gördünüz, haftalardır azınlık çoğunluk olan iktidara tahakküm etmek istiyor. Yeri geldi kavga ettiler ve yasa çıkarması gereken Meclis, kavga çıkardı, kavga, bunu yaptılar. Çünkü onlar mevcut sistemin bu zaafları içinde hayat buluyorlar. Kendilerine orada bir gelecek görüyorlar. Güçlü bir başkanın, bakınız altını çizerek söylüyorum, güçlü bir Meclisin olduğu yerde bugün yaptıkları gibi sistem kilitlenmeyecek. Bunu çok iyi biliyorlar. Onun için meseleyi çarpıtıyor, ipe un seriyorlar." - "Türkiye'ye özgü başkanlık sistemi" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin başkanlık sistemini başka ülkeden almak yerine kendi ihtiyaçlarına göre oluşturabileceğini söyledi. Erdoğan, şunları vurguladı: "Şimdi de birileri çıkıyor 'Türkiye'ye has başkanlık sistemi olmaz' diye tutturmuşlar. Niye olmasın? Bu millet kendine has bir yönetim modeli oluşturamaz mı? Soruyorum biz kendi kültürümüzle güçlendirilmiş bir başkanlık sistemini oluşturamaz mıyız? Bu milletin ferasetine, kabiliyetine güveniniz o kadar mı az? Başkanlık sistemi bizim tarihimize, kültürümüze asla yabancı değil. Esasen dünyada doğrudan model alınabilecek bir başkanlık sistemi uygulaması da yok. Her ülkede farklı. Herkes bu sistemi kendi ihtiyaçlarına, geleneğine, kültürüne uygun şekilde uyarlayarak alıyor, hayata geçiriyor. Bizim de yapmamız gereken budur. ABD'deki veya bir başka ülkedeki başkanlık sistemi uygulamasını niye aynen kopyalayalım? Oradan da alacaklarımız olabilir, diğerlerinden de alacaklarımız olabilir. Fransa'daki yarı başkanlık veya diğer ülkelerdeki benzer uygulamalardan herhangi birini niye olduğu gibi tercüme edip kullanalım? Geçmişte bu hazırcılık, bu tercüme ile kanun çıkarma, sistem kurma işini defalarca yaptık ve sancılarını da uzun süre çektik. Halen çekiyoruz. İşte Medeni Kanun'u İsviçre'den tercüme yoluyla alıp uygulamaya kalktık. Ceza kanununu, ceza hukukunu Roma'dan almışız aynen uygulamaya koymuşuz. Açık konuşmak lazım bizim milletimiz uzun süre medeni kanuna göre değil kendi örfüne, kendi kültürüne, kendi anneannesine göre günlük hayatını yürüttü, bu kanunu zamanla değiştire değiştire bir parça kendimize uydurabildik. Halbuki en başından kendi şartlarımıza uygun bir kanun yapsaydık bu sancıların çoğunu çekmeyecektik. Diğer pek çok konuda da aynı sorunu yaşamışız. (AA) ''Taksim'de, Gezi Parkı'nda '12 ağacın yeri değiştiriliyor' diye dünyayı ayağa kaldıranlar, ortalığı yakıp yıkanlar, diktiğimiz 3 milyar 250 milyon fidan ve ağacı dikmezler. Çünkü onların derdi ağaç değil ama bizim böyle bir derdimiz var'' Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Emine Erdoğan, Dedeman Otel'de iş kadınları ve iş adamlarının eşleriyle bir araya geldiği toplantıda, Denizli'de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ziyaret ettikleri tüm şehirlerde vatandaşlarla bir araya geldiklerini ve kadınlarla hemhal olarak enerjilerini birleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: "Türkiye son 12 yılda gerçekleştirdiği büyük reformlar sayesinde her alanda yıldızı parlayan bir ülke konumuna yükseldi. Bu yükselişte kadınlarımızın çok büyük rolü var. Denizli de kadın gücünün bir güneş gibi parladığı bir şehirlerimizdendir. Kadın istihdam oranının en yüksek olduğu ilimizdir. Türkiye'de genel olarak kadın istihdam oranı yüzde 28'lerde iken Denizli'de bu rakam yüzde 35'tir. Dinamik ekonomisi, girişimci sanayicisi ile 170'ten fazla ülkeye ihracat yapan Denizli'de kadınlarımız bu başarının ortağıdır. Gayretlerinizden dolayı sizleri tebrik ediyorum. Sizler sayesinde dünya pazarlarına açılma işine kadın eli değdi. Bu bizlere gerçekten çok gurur veriyor." -Girişimci ruh Bu girişimci ruhun, kültürel ve tarihi kökenleri bulunduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, "Sizler, 13. yüzyıldan itibaren, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı da, sosyal ve ekonomik hayatın düzenleyicisi olan Ahilik teşkilatı içindeki, Bacıyan-ı Rum un mirasçılarısınız. Bildiğiniz gibi Ahi Evran ın eşi Fatma Bacı nın, henüz 13. yüzyılda, kadınları teşkilatlandırarak, onların sosyal ve ekonomik hayata katılımını sağlaması, kadın tarihinde bir kilometre taşıdır. Batılıları şaşırtan ciddi bir kadın sivil toplum hareketidir" diye konuştu. "Anadolu kadınlar birliği" olarak nitelendirilebilecek Bacıyan-ı Rum'un kadının çalışması ya da çalışmaması tartışmaları yapılan bir zamanda, tarihin verdiği çarpıcı bir cevap olduğuna değinen Emine Erdoğan, şöyle devam etti: "Tarih boyunca kadın, hiçbir zaman üretim hayatının dışında olmamıştır. Evinde, bahçesinde, tarlasında, atölyesinde, kadın ekonomik hayatın hep içindedir. Üstelik bu varoluş, bizim medeniyetimizde, ilmi, sanatsal, ahlaki değerlerle de harmanlanmıştır. Ahilik ahlakının temel prensipleri, Bacıyan-ı Rum tarafından da özümsenmiş, kadınlar Anadolu nun ekonomik hayatını olduğu kadar, sosyal hayatını Emine Erdoğan: Kadın emeğini sömüren anlayışlar, doğudan da gelse batıdan da gelse cahiliye anlayışıdır ve bizden uzaktır! da dönüştürmüştür. Maalesef sanayi devrimi ile kadın emeği istismar konusu olmuş, kadınlar ikinci sınıf muameleye tabi tutulmuş, üstelik çalışan-çalışmayan ayrımına konu olmuşlardır." -"Kadın emeği kutsaldır" Çalışan kadın tabirinin büyük bir yanılgıyı ifade ettiğini söyleyen Emine Erdoğan, şöyle konuştu: "Çünkü çalışan kadın vurgusu, evinde olmayı tercih eden kadınların, üretime katkı vermediğini, ekonomik ve sosyal hayatta emeği bulunmadığını, daha da ötesi, yok sayıldığını ima etmektedir ki bu, binbir emekle evlerini çekip çeviren, yuvalarında alınteri döken kadınlarımıza, büyük haksızlıktır. Ben şahsen, onlara evde oturan değil, evde çalışan diyebilirim ancak. Kapitalist düzen, kendi çarklarını döndürmek adına, dışarıda çalışan kadını yüceltmiş, diğer kadınları, evinde oturanlar olarak tanımlayıp, itibarsızlaştırmıştır. Oysa dışarıda çalışmak kadar evinde çalışmak da bir tercihtir ve her iki kadının da emeği kutsaldır. İçeride ya da dışarıda, kadınlarımızın en başta kendileri, sonra çocukları, aileleri ve insanlık adına gösterdikleri tüm çabalar, bizim için değerlidir, kıymetlidir. Kadın emeğini sömüren, onu yok sayan, ayrımcılığa tabi tutan tüm anlayışlar, doğudan da gelse, batıdan da gelse cahiliyye anlayışıdır ve bizden uzaktır." -Denizli'deki boşanma oranları Denizli'nin Türkiye de boşanma oranlarının, en yüksek olduğu illerinden biri olduğuna değinen Erdoğan, "Aile birliğini korumanın, sadece kadınların sorumluluğu olmadığını düşünüyorum. Aile ile ilgili bir sorun varsa ortada bu, kadınıyla, erkeğiyle, tüm tarafların ortak sorunudur ve birlikte çözüm aranması gerekir. Bunun tek sebebi, kadınların iş hayatındaki varlığı olmamalıdır" şeklinde konuştu. Kadının iş hayatında, etkin şekilde var olması konusunda, erkek algısını gözden geçirmek gerekebileceğini dile getiren Erdoğan, "Fıtratları zorlamadan, adaletten ayrılmadan ve sorumluluğu tek tarafa yıkmadan, sevgi ve saygı üzerine kurulan yuvaları, nasıl koruyacağımızı, temel meselemiz olarak görmeliyiz" dedi. - Kadına yönelik şiddet Devlet destekleri sayesinde iş hayatında aktif olan kadınların ailelerine daha çok vakit ayırabildiğini vurguladı. (AA) "Benim milletime teklifim gayet açık, ben şu parti bu parti için demiyorum gelin 400 milletvekili verin, bu dönem bu işi parlamento bitirsin diyorum. Hemen başlıyorlar 'diktatörlük' demeye, 'tek adamlık' demeye, 'padişahlık' demeye. Ya siz hangi devirde yaşıyorsunuz? Bu ülkede diktatörlüğe benim milletim müsaade eder mi" Ahmet SEZER drasezer@gmail.com Finansal kuruluşlar ve ekonomi Geçen hafta piyasalarda ki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) ve ABD Merkez Bankası (Fed) kararları ve kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Rating'in Türkiye değerlendirmesi ile şimdilik stabil bir şekilde tamamladık. Önümüzdeki günlerde, ABD den gelecek veriler dünyayı etkilemeye devam edecek. Doların çok değerlenmesi bir noktada, ABD dış ticaretini olumsuz etkileyebilecektir. Bu yüzden, doların değer kazanıyor olması ve petrol fiyatlarının düşük seyretmesi ile ABD doları orta ve uzun vadede yükselmesini devam ettirebilir diye bir yorum getirilebilir. Dolar yükselerek güçlenmeye devam edecek gibi görünüyor. Amerikan Merkez Bankası nın (FED) haziranda yapacağı açıklama ve işlemler, doların orta vadedeki global para birimleri karşısında ki durumunu gösterecektir. FED in küresel piyasaları etkileme süreci ve seçim öncesi belirsizlik, yatırımları biraz yavaşlatabilir. Özellikle borsada halka arzların geciktirilmesine yol açabilir. Bugünlerde, esnafla, işçi ve muhasebeci gibi halk içindeki ekonomi paydaşları ile münazara ettiğinizde bir endişe havası hissedenlerin yanında umutlu olup daha da iyi olacağı beklentisi olanları da görüyoruz. Ekonomide piyasaları iyi yorumlayıp farklı düşünerek hızlı davrananlar kazanacak gibi görünüyor. Artık, Hızlı şirketlerin büyük şirketleri yenerek öne geçtiği hatta değişime hızlı ayak uyduranların ve itibarlı olanların ayakta kalacağı bir dönemdeyiz. Orta Asya nın güçlü devleti Rusya, Belarus ve Kazakistan ile ortak para birimi kullanan bir ekonomik birlik kurma çalışması için dolara ve diğer güçlü para birimlerine karşı diğer ülkelerle işbirliği arıyor. Finans alanında hızla gelişmeler devam ediyor. GSD Holding, Tekstilbank'taki yüzde 75,50'lik payını, Çinli Industrial and Commercial Bank of China Limited e satışı konusunda Çin bankacılık otoritesi CBRC nin satış işlemine onay vermesi ile işlemi tamamlayacak. Türk bankalarından Halkbank ise yurtdışındaki yatırımlarına bir yenisini daha ilave etmiş. Türkiye nin AB ile bütünleşmesinde; Halkbank; Sırp Cacanska Bank'ın yüzde 76.76'sını almak için anlaşma imzalayacağı haberleri piyasalarda konuşuldu. İlginçtir ki, finans& banka kuruluşları ile ilgili son haftalarda bir çok haber görüyoruz, görmeye de devam edeceğiz. Kredi derecelendirme kuruluşu olan Moody's, ise; bankaların kredi derecelendirmelerinde kullandıkları metotları değiştirdiklerine ilişkin, küresel ölçekte yüzlerce bankanın kredi notunu izlemeye aldığını açıkladı. Toplam 147 bankanın kredi notunu izlemeye alan Moody s inceleme sonuçlarını hep beraber bekleyeceğiz. Dünyada ve ülkemizde ki bir çok finansal aracı kurum bulunmaktadır. Mmerkez bankaları, ticaret bankaları, sigorta şirketleri, kalkınma bankaları, yatırım şirketleri ve emeklilik &yardımlaşma sandıkları bunlardan başlıcalarıdır. Bu gibi ekonominin dinamosu kurumlar her zaman şeffaf bir şekilde denetlenmelidir. Farklı kredi değerlendirme kuruluşlarının ve global sermayeyi inceleyebilecek Dünya Ticaret Örgütü gibi kurumların global firmaları her yönden denetlemesi olası krizlerin önüne geçecektir.2000 li yıllarda ABD nin en büyük beş yüz şirketi sıralamasında olan yedinci olan enerji şirketi ENRON iflas etmişti. Özellikle Arthur Andersen uluslararası muhasebe ve mali danışmanlık şirketinin de içinde bulunduğu bir kriz ile ABD de ve dünyada olay olmuştu. Umuyorum, buna benzer durumların vuku bulmaması için, özellikle ülkemizde ki ilgili kamu ve özel inceleme kurumlarının uluslararası ekonomi kanunlarına uygun şekilde, titizlikle incelemeler yapıp doğru raporlama ile Borsa ya ve ilgili yatırımcılara doğru bilgiler sunmasını temenni ederim. Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi ,65 puan ile geçen haftayı tamamladı. Okurlarımıza mutlu ve sağlıklı günler dilerim. Çocukları da unutmadı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Denizli'de özel eğitim verilen uygulama merkezini ziyaret etti. Kentteki toplu açılış töreninin ardından Emine Erdoğan, 21 Mart Down Sendromlular Günü dolayısıyla geldiği, "Pamukkale Polis Amca Özel Eğitim Uygulama Merkezi ve Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi"nde down sendromlu çocukların ve İsmail Tosunoğlu İş Eğitim Merkezi Mehter Ekibi'nin gösterisini izledi. Emine Erdoğan, daha sonra özel eğitim gören çocukların yaptığı el işi ürünlerin sergilendiği stantlarını inceledi, sınıfları gezerek öğrencilerle ilgilendi. Okul yetkililerinden bilgi alan Erdoğan, öğrencilere oyuncak hediye etti. Stanttaki çocukların da hediye verdiği Emine Erdoğan, ziyaret sonrası öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Emine Erdoğan'na, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin eşi Ayşen Zeybekci de eşlik etti. (AA)

9 mbe 23 Mart 2015 Pazartesi

10 SAYFA 10 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>10 GÜNCEL 23 Mart 2015 Pazartesi Sedat KAYA NASIL BİR SEÇİM BEKLİYOR- SUNUZ...? Seçimlere sayılı günler kala, siyasi partilere mi, yoksa adaylara mı oy vereceksiniz sorusu sorulmaya başlanıldı... Son yıllarda ki seçimlere baktığımız da, oy oranı partiler veya siyasi liderlerin üzerinden hesaplar yapılırdı. Adaylar her ne kadar sistematik bir şekilde çalışmış olsalar da, genellikle liderlere veya partilere oy verilirdi... Bu seçim biraz farklı olacak gibi gözüküyor... Oyların gelişi adayların nasıl oluşundan belli olacak... Partiyi en iyi temsil edecek olan adayları, tüm partiler süzgeçten geçirerek a- day göstermeye çalışıyor. Bundan dolayı da, adaylar geçmiş dönemlerdeki gibi çok kolay bir şekilde aday olmayacaklar genel seçimi çok kaliteli ve çok çekişmeli bir seçim havasında geçecek... Şuan partilerden ziyade aday adaylarının konuşulması, her partinin kendisine göre yüksek sayıda meclise milletvekili sokma çabası içerisinde bulunmalarından anlaşılıyor ki, seçimde aday olacakların çevresinden partiye katacağı oy her şeyin önüne geçmiş gibi duruyor... Peki gelelim seçmenin neler düşündüğüne veya neler istediğine...! Seçmen; vatandaşın içerisinde seçimden seçime dolaşan vekillerden ziyade, her zaman ve her gün seçim varmış gibi dolaşıp, vatandaşın dertleri ve sorunlarını yerinde görü, hızlı bir şekilde çözüme ulaştırılmasını istiyorlar... Seçimlerden önce en çok göze çarpanların başında gelen ise, son zamanların en çok milletvekili aday adayı başvurusu olması... Peki bu kadar çok aday adaylarının partiye vereceği ne olabilir... Milletvekili aday adayı olan ve aday olmadığı zaman da, kendisi dahil olmak üzere herkese küsen kişileri biliyoruz... Aday olmayınca değişimi çok hızlı oluyor... Sonra da başlıyor laf üretmeye, nereye giderse ve nereye uzanırsa uzansın a- day adayı olduğu parti dahi olmak üzere göndermelere başlıyor muhalif gibi... Peki tüm aday adayları öyle mi...? Tabi ki değil, seçmen biliyor ve tanıyor hepsini... Tüm partiler için bu seçim çok zor geçecek... Haydi bakalım kolay gelsin... Afyon'a dev cami 4 bin 600 metrekarelik kapalı alana sahip olan 3 bin kişilik caminin temel atma töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ve sadece Türkiye de değil şu anda Moskova da, Washington da, Lefkoşe de, Üsküp de, Piriştina da, Mali de Kongo da, Gana da cami inşaatlarımız devam ediyor. Her biri de Sultan Ahmet Camii büyüklüğündedir. dedi Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, tamamlandığında Afyonkarahisar ın en büyük camisi olma özelliğini taşıyacak olan Hacı Mehmet Sayın Camii nin temelini attı. Afyonkarahisar da içerisinde cami, külliye, Kur an kursları, konferans salonları ve seminer salonlarının bulunacağın kompleksin ilk adımı olan 3 bin kişilik caminin temeli atıldı. 4 bin 600 metrekarelik kapalı alana sahip olan 3 bin kişilik caminin yapımını Hacı Mehmet Sayın isimli iş adamı üstlendi. Caminin temel atma törenine katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, vatanın ve bağımsızlığın simgesi olan mabetleri inşa eden bütün hayırseverlere teşekkür etti. "CAMİLERİN YÜZDE 99 UNU BU HALK YAPTI" Görmez, Bu toprakları vatan toprağı kıldığımız günden bugüne her tarafına mescitleri camileri inşaat edenlere teşekkür ediyorum. Camilerimizin yüzde 99 unu Kur an kurslarımızla birlikte milletimiz inşa etti. Ve sadece Türkiye de değil şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı o- larak siz hayırsever vatandaşlarımızın desteğiyle camiler inşa ediyoruz. Moskova da cami inşa ediyoruz bitmek üzere, Washington da cami inşaatımız bitti. Lefkoşe de cami inşaatımız devam ediyor. Üsküp de, Piriştina da, Mali de Kongo da, Gana da cami inşaatlarımız devam ediyor. Her biri de Sultan Ahmet Camii büyüklüğündedir. dedi. Görmez, Afyonkarahisar da bir güzellik yaşadıklarını iki evladın kendi babaları adına yaptırdığı caminin temel atma töreninde buluştuklarını kaydetti. Görmez, Hacı Mehmet Sayın ve her iki evladına bu hayırlı çalışmayı başlattıkları için teşekkür ediyorum. Cami inşaatı başlayacak ancak imarı başlamamış olacak. Selçuklu mimarisi cami ve bir külliye aynı zamanda için bulunacak. Peki cami imarı ne zaman başlar bizim gönül dünyalarımızı o caminin içinde Rahmanın secdesinde buluşturmaya başladığımız zaman başlayacak. Yüce Rabbimiz bize camilerimizde kalplerimizi birleştirilmeyi nasip etsin. diye konuştu. Bu topraklarda sadece camilere ihtiyaç olmadığını camilerle birlikte müminlerin kalplerini imar etmeye i- htiyaç olduğunu ifade eden Görmez, bütün dünyanın bu topraklarda birlikte inşa edilecek barışa kardeşliğe, birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu dile getirdi. "AFYONKARAHİSAR IN EN BÜYÜK CAMİ OLACAK Afyonkarahisar Müftüsü Burhan İşliyen de cami inşaatı ve külliyesiyle birlikte Müftülük Hizmet binasının yapılacağını arazinin hazine tarafından kendilerine tahsis edildiğini söyledi. İşliyen, İlk olarak kompleks içinde bulunan 3 bin kişi kapasiteli camimizin temelini atıyoruz. 4 bin 600 metrekare kapalı alanı olan Osmanlı medrese tarzı Kur an kurslarının, konferans salonlarının, seminer salonlarının olacağı bir kompleks olacak. Tamamlandığında Afyonkarahisar ın en büyük camisi olacak olan caminin yapımını üstlenen hayırsever vatandaşımıza teşekkür ediyorum. şeklinde konuştu. (CİHAN) İmamlardan yetimlere TAM DESTEK Kütahya'da, İHH İnsani Yardım Vakfı öncülüğünde 2013 yılında başlatılan ve i- htiyaç sahibi öğrencilerin eğitim masraflarının karşılanmasına dayanan "Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var Projesi" genişletilerek, cami ve Kur'an kurslarında da uygulanmaya başlandı Kütahya İHH İnsani Yardım Derneği Yetim Birimi Sorumlusu Serhan Dayanç, yaptığı açıklamada, vakfın projesine Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığının da destek verdiğini söyledi. Çalışmalar kapsamında eğitim ve öğretim yılında il genelinde 28 okulda 41 yetime sponsor olduklarını belirten Dayanç, " eğitim öğretim yılı itibarıyla 110 okulumuzda 198 yetime bakmaya başladık" dedi. Dayanç, projeyi biraz daha genişleterek okulların yanı sıra cami ve Kur'an kurslarına yaymaya başladıklarını anlattı. Bu konuda İl Müftülüğü yetkililerinden destek gördüklerini dile getiren Dayanç, şöyle konuştu:"bu konu hakkında özellikle bayan Kur'an-ı Kerim kursu öğreticisi kardeşlerimize sunum yaptık. Bunun karşılığında ilerleyen zamanlarda 14 Kur'an kursumuz, 15 yetim kardeşimizi verdikleri destekle sahiplendi. Kendilerinden Allah razı olsun. Proje devam ederken geçen ay itibarıyla 'Her caminin de bir yetimi olsun' ve 'İyilikte yarışan camiler' sloganlarıyla projemizi geliştirdik. Yine müftülüğümüz desteğiyle geçen ayın 15'i itibarıyla merkez, ilçe ve köylerinde yaklaşık 400 civarında cami görevlisine proje hakkında bilgilendirmede bulunduk. Proje yeni başladığı için camilerimizden dönüşler yeni yeni olmaya başladı. (AA) Cumhurbaşkanı Erdoğan ın katılımıyla Ukrayna ya 3G çeki Eski milletvekili Çanakkale de şehit dedesi için kulaç attı Eski milletvekili Çanakkale de şehit dedesi için kulaç attı. Kayseri 19. dönem milletvekili işadamı Şaban Bayrak, Çanakkale Zaferi'nin 100'üncü yılında kapalı yüzme havuzunda düzenlenen etkinliğe katıldı. Bayrak, 1915'te Seddülbahir'de şehit olan dedesi için yüzme yarışmasına katıldığını ve onunla birlikte tüm şehitleri hatırlama adına böyle bir düşünce içinde olduğunu söyledi. 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kardeşi Macit Gül'ün kayınpederi olan eski milletvekili ve işadamı 70 yaşındaki Şaban Bayrak, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen Çanakkale Şehitlerini anma yüzme etkinliğine katıldı. Yaklaşık 20 yıldır düzenli olarak yüzme sporu yapan Bayrak, kapalı olimpik yüzme havuzunda 1500 metrede kulaç atıp, dedesi Hüseyin oğlu Recep'i andı. Çanakkale Zaferi'nin kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını belirtti. (CİHAN) Ukrayna nın başkenti Kiev Türkiye-Ukrayna ilişkilerinde tarihi bir güne evsahipliği yaptı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ın geniş bir heyetle yaptığı Ukrayna ziyaretinin satırbaşlarından biri de Turkcell in Ukrayna daki 3G y- atırımı oldu. Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça, 3G lisans bedeli ödemesini temsil eden sembolik bir çeki, iki liderin himayesinde düzenlenen bir törenle Ukrayna Başbakan Yardımcısı na teslim etti. Teknolojideki liderliğini Ukrayna ya, ortağı olduğu telekom operatörü life:) ile taşıyan Turkcell in bu ülkedeki yatırımları, Cumhurbaşkanı Erdoğan ın Ukrayna ziyaretinin önemli başlıklarından biri oldu. life:) ın, Ukrayna daki 3G i- halesinde yatırıma en elverişli frekansları içeren 1 numaralı lotu kazanmasının ardından, lisans için gerekli ödeme 19 Mart ta yapıldı. Bu dönüm noktası, Cumhurbaşkanı Erdoğan ın ziyareti sırasında, iki ülke liderinin biraraya geldiği görüşmede tarihe not düşüldü. Görüşmede, Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça, Turkcell iştiraki life:) ın 3 milyar 355 milyon Ukrayna Grivnası değerindeki 3G lisansı ödemesini temsil eden sembolik çeki, Ukrayna Başbakan Yardımcısı Gennadiy Zubko ya sundu. Törende Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Pakdemirli ve Turkcell Genel Müdür Vekili İlker Kuruöz de hazır bulundu. Sayın Cumhurbaşkanımıza desteği için müteşekkiriz Turkcell in, Türk iş dünyasının bayrağını Ukrayna da gururla dalgalandırdığını vurgulayan Akça, Ukrayna iletişim sektörü için bir k- ilometre taşı olan yatırımla ilgili o- larak şu mesajı verdi: Turkcell iştiraki life:) ın Ukrayna 3G i- halesinde yatırıma en elverişli frekansları içeren 1 numaralı lotu kazanmış olması, bu ülkeye verdiğimiz önemin, duyduğumuz güvenin bir göstergesidir. Türkiye ile Ukrayna arasındaki bağları daha da kuvvetlendirecek olan 3G y- atırımımızın, ülkemizin bölgesel liderliği açısından da önemli bir gelişme olduğuna inanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza, her iki ülkeye de hayırlı olmasını dilediğimiz bu yatırım için çıktığımız yolda desteğini bizden e- sirgemediği için teşekkürlerimizi sunarız. Sembolik çekin verildiği an Ukrayna Devlet Başkanı nın Facebook sayfasında paylaşıldı. İki liderin ortak basın toplantısında, Türk iş dünyasının Ukrayna da yaptığı y- atırımlar için Cumhurbaşkanı Erdoğan a teşekkür eden Ukrayna lideri Petro Poroşenko, Turkcell in 3 milyar Grivna yı aşan lisans ödemesinin bu desteğin en önemli kanıtlarından biri olduğunu söyledi. Poroşenko nun Facebook sayfasında, bu yatırımı sembolize e- den çekin teslimine dair, Ukrayna Devletbaşkanlığı Basın Servisi tarafından çekilen bir fotoğraf paylaşıldı. Ukrayna lideri, fotoğrafın altında yer alan mesajında, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ın Ukrayna ya Türk yatırımlarını çekmemiz için verdiği desteği ve gösterdiği çabayı son derece büyük bir takdirle karşılıyoruz. Bu destek bugün Turkcell in 3G lisansı için yaptığı 3 milyar Grivna nın üzerindeki ödemeyi gösteren çekle de teyit edildi diye yazdı. Ukrayna da Turkcell iştiraki life:) ile 3G nin tam zamanı Ukrayna da iletişimin dönüm noktası olarak tanımlanan 3G ihalesi 23 Şubat ta yapılmıştı. Turkcell in yüzde 55 hissesine sahip olduğu life:), yatırıma ve üstün müşteri deneyimi sağlamaya en uygun frekansları içeren Lot 1 i almaya hak kazanmıştı. 3G yi müşterileriyle buluşturmak için şimdiden harekete geçen life:), 6 ay içinde 3G hizmeti sunmayı hedefliyor. İhale koşullarına uygun olarak, 18 ay içinde Ukrayna daki tüm bölgesel merkezler 3G kalitesinde kapsanacak. (HABER MERKEZİ)

11 SAYFA 12 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Aydın ın Germencik ilçesinde jeotermal enerjinin insan ve çevreye zarar verdiğini iddia eden bir grup protesto yürüyüşü yaptı. Jeotermal enerjide kullanılan suların ve buharın kontrolsüz olarak doğaya salındığını ve bunun insan ve çevreye zararlı olduğu iddia edildi. Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahmut Nedim Barış, jeotermal tesislerinin kullanımında eksiklikler olduğunu, insan sağlığı ve 1 milyon dekar tarım arazisi ile Büyük Menderes Nehri için büyük tehdit oluşturduğunu söyledi. Germencik Belediye Parkı önünde toplanan çevreci ve vatandaşlar, jeotermal enerjinin kontrolsüz ve insan sağlığını ve çevreyi tehdit ettiği iddiasıyla protesto yürüyüşü yaptı. 'Sağlığıma, suyuma, toprağıma ve çevreme dokunma' pankartı açarak Belediye önüne kadar yürüyen vatandaşlar, jeotermal tesislerin durdurulması ve yeni kuyuların açılmasının engellenmesini istedi. Jeotermalin enerjinin insan ve çevreye zarar verdiğini iddia eden Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahmut Nedim Barış, "Jeotermal enerji ve kullanımıyla ilgili önemli hukuki eksiklikler ve yanlışlıklar bulunmaktadır. Öncelikler jeotermal enerjiyi tamamen bağımsız şekilde ele alan bilimsel ve teknik gelişmelere uygun olarak kaynaklarının etkin bir şekilde aranması, araştırılması, geliştirilmesi, üretilmesi korunması bu kaynaklar üzerinde hak sahibi olunması ve hakların devredilmesi. Kaynaklarda ve uygulanacak projelerde verimlilik ve geri dönüşümün sağlanmasına, kaynakların etkin kullanımına, denetimine ve bütün süreçlerde çevrenin korunmasına yönelik dinamik, uygulanabilir, açık ve net hükümleri içeren bir mevzuat oluşturulmalı. Germencik ilçesi ve köylerinde yaşayan üreticiler olarak; bundan böyle dağlarından ve ovalarından zehir akan yöre durumuna düşmek istemiyoruz. Germencik ve çevresinde kurulan ve kurulmakta olan jeotermal santralleri her geçen gün artan -Türk Telekom- Arıza 121 Bilinmeyen Numara Danışma Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel Mart 2015 Pazartesi SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe Germencik te jeotermal EYLEMİ: 1 MİLYON dekar arazi tehdit altında Jeotermal tesislerinin insan sağlığı ve 1 milyon dekar tarım arazisi ile Büyük Menderes Nehri için büyük tehdit oluşturduğunu söyleyen Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahmut Nedim Barış, "'Sağlığıma, suyuma, toprağıma ve çevreme kimse zarar vermesin" dedi Avşar Palmiye Cinemaximum Cinemaximum Cinemaximum (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center biçimde incir ve zeytin bahçelerine ve tarlalarımıza zarar vermekte. En önemlisi Büyük Menderes Nehri nin kirlenmesine neden olmaktadır. Ağır metaller havzada bulunan 1 milyon dekar tarım alanlarını tehdit etmektedir. Atmosfere, yani havaya karbondioksit, hidrojen sülfür ve diğer gazlar salınmakta, Germencik ve çevresi bunlardan etkilenmektedir. Ülkemizin en kaliteli inciri ve bunun yanında zeytin alanları havaya salınan buhar nedeniyle etkilenmekte, kalite randımanda olumsuzluklar ortaya çıkmaktadır. Yeryüzünde gökyüzünün en verimli, en canlı bereketli toprakları, doğayı insanı sömürmeye yok etmeye gelmişler. Onlar için jeotermal demek her gün milyarlarca lira kazanç demek. Aydınlı için ise incirini, zeytinini, kaliteli suyunu, sağlığını kaybetmesi ve zehirli gazı soluması demek." dedi. Aydın da artan kanser vakalarının ve yüksek ölüm oranlarının çevre kirliliği ve özellikle Büyük Menderes Nehri nin suyunun kirlenmesinin sebep olduğunu belirtti. (CİHAN) (AA) Sema Sineması Konak Sineması Desem Sineması Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 SAYFA 13 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK Mart Şubat Pazartesi Perşembe TÜBERKÜLOZDA İYİLEŞME başarısı yüzde 100'e yakın Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürü Hatipoğlu: "Tedavide önemli olan takiplerin düzenli olarak yapılması, ilaçların önerilen süre içinde aksatmadan kullanılmasıdır. Bu süre sonunda hastalar yüzde 100'e yakın şifa bulmaktadır" dedi Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürü Hüsem Hatipoğlu, dünyada her yıl tüberküloza (verem) yakalanan 9 milyon yeni hastanın 1,5 milyonunun hayatını kaybettiğini belirterek, "Türkiye'de ise son 10 yılda nüfus artışı olmasına rağmen, vaka sayısında yaklaşık yüzde 40 azalma oldu. Tedavide önemli olan takiplerin düzenli olarak yapılması, ilaçların önerilen süre TELESKOP SATIN ALINACAKTIR UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI EGE ÜNİVERSİTESİ AMELİYATHANELER İÇİN TELESKOP alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a)adresi : ANKARA CAD BORNOVA/İZMİR b)telefon ve faks numarası : c)elektronik Posta Adresi : donersermaye@mail.ege.edu.tr ç)ihale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) 2-İhale konusu malın a)niteliği, türü ve miktarı b)teslim yeri c)teslim tarihi 3-İhalenin a)yapılacağı yer : : AMELİYATHANELER İÇİN TELESKOP Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. : Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Taşınır Kayıt Kontrol Birimi (Klinik Mühendislik Birimi) Bornova-İZMİR : Sözleşmenin imzalanmasına müteakip verilecek işe başlama talimatının tebliğinden itibaren 45 gün içinde işe başlanacak ve bu süre içinde malzemeler defaten teslim edilecektir. : Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü (İhale Salonu) Bornova-İZMİR b)tarihi ve saati : :30 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler: a)imalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler, b)yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler, c)türkiye'de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi. İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir. a) Aday veya istekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi b) Aday veya isteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu, c) Aday veya isteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik belgesi, Aday veya isteklinin yukarıda sayılan belgelerden birini sunması yeterlidir Yetkili kurum ve kuruluşlara kayıtla ilgili belgeler: a)teklif edilen ürün, T.C. İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası na (TITUBB) kayıtlı ve T.C.Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı olmalıdır. b)malzemeyi teklif eden firma; üretici, ithalatçı veya bayi olarak TITUBB da kayıtlı olmalı ve kayıtlı olduğuna dair belgeyi ibraz etmelidir Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: İhale komisyonunun gerekli görmesi halinde demonstrasyon yapılacaktır. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup yerli malı teklif eden istekliye ihalenin tamamında % 1 (bir) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Bornova-İZMİR adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Bornova-İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Resmi İlanlar: de içinde aksatmadan kullanılmasıdır. Bu süre sonunda hastalar yüzde 100'e yakın şifa bulmaktadır" dedi. Hatipoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başta akciğerlerde olmak üzere bütün organlarda görülebilecek tüberkülozun tedavi edilmeyen veya yetersiz tedavi edilen hastalarda ölüme yol açabildiğine işaret ederek, hastalarda günümüzde uygulanan modern tedavilerle iyileşme o- ranının çok Sondakika: 23/3 Basın: yüksek olduğunu söyledi. Dünya nüfusunun üçte birinin hayatlarının herhangi bir döneminde tüberküloz mikrobuyla enfekte olduğunu ve bu kişilerin ne zaman hasta olacağının bilinmediğini dile getiren Hatipoğlu, hastalığın en çok öldürücü bulaşıcı hastalıklar arasında yer aldığını vurguladı. Türkiye'de yılda yaklaşık bin yeni tüberküloz vakasının ortaya çıktığına ancak etkin takip sonucu vaka sayılarında yıllar içinde azalma olduğuna dikkati çeken Hatipoğlu, "Dünya Sağlık Örgütü olgu bulmada yüzde 70, tedavi başarısında yüzde 85 düzeyini hedef olarak göstermiştir. Türkiye'de yüzde 80 olgu bulma ve yüzde 90'ları geçen tedavi başarı oranları hedefin üzerindeki rakamlardır" diye konuştu. "Hastaların yüzde 60'ı erkek" Hatipoğlu, hastalığının yüzde 70'inin akciğerde, yüzde 30'unun ise lenf bezleri, kemik, böbrek, bağırsak ve beyin gibi organlarda görüldüğünü aktararak, vakaların yüzde 60'ının erkek hastalardan oluştuğunu aktardı. Hastalığın, k- işilerin öksürük veya hapşırmaları sırasında etrafa saçtıkları mikropların sağlam kişiler tarafından solunmasıyla bulaştığını dile getiren Hatipoğlu, şöyle devam etti: "Uzun süren öksürük, kan tükürme, balgam, nefes almakta zorluk, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik şikayetleri olan vatandaşlarımızın verem açısından kontrollerinin yapılması gerekir. Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon kişi tüberküloza yakalanıyor, bunların 1,5 milyonu da hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor. Türkiye'de ise son 10 yılda nüfus artışı olmasına rağmen, vaka sayısında yaklaşık yüzde 40 azalma oldu. Tüberkülozda erken tanı konulup, kısa sürede tedaviye başlamak önemlidir. Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tedavide önemli olan takiplerin düzenli olarak yapılması, i- laçların önerilen süre içinde aksatmadan kullanılmasıdır. Bu süre sonunda hastalar yüzde 100'e yakın şifa bulmaktadır. Düzenli i- laç kullanan hastanın bulaşıcılığı kısa sürede ortadan kalkar. Yeterli tedavi görmeyen hastaların bulaşıcılığı sürer, hastalık ilerler ve ölümlere neden olabilir." "Ülkemizde tanı ve tedavi başarısı yok yüksek" Hüsem Hatipoğlu, sigara ve alkol bağımlılığı, sosyoekonomik ve eğitim düzeyinin düşüklüğünün tüberküloz riskini artırdığına işaret ederek, "Verem savaşındaki başarı, 21. yüzyılda ülkelerin sağlık düzeylerinin bir göstergesidir. İnsanların toplu olarak yaşadığı, havalandırması kötü, gün ışığı olmayan ortamlar hastalığın yayılması için en uygun ortamlardır" dedi. Bu nedenle öksürürken ağzın kapatılması, kullanılan mendillerin çöpe atılması, kapalı ortamların havalandırılması gibi tedbirlerin bulaşmayı azaltmak açısından önemli olduğunu anlatan Hatipoğlu, şunları kaydetti: "Ülkemizde deneyimli hekimlerinin tüberküloz tanısını koyma ve tedavi etme başarısının yanında Sağlık Bakanlığımız toplumun bilinçlendirilmesi ve dünyadaki gelişmelerin paylaşılması amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlemektedir. Tüberküloz hastaları toplumdan dışlanmamalı ve işlerini kaybetmeleri önlenmelidir." (AA) Oynaya oynaya iyileşiyorlar Başhekim Yardımcısı Kaya: "Hastaların topluma kazandırılması, bir nevi psikiyatri açısından rehabilitasyonları bu şekilde sağlanıyor. Kendilerini birey olarak hissetmelerini, ekip çalışmasını öğretiyoruz" dedi. Aksaray Devlet Hastanesi Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde tedavi gören psikiyatri hastalarına tiyatro oyunuyla terapi uygulanıyor. Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde yaklaşık 1,5 ay önce başlatılan uygulamayla, psikiyatri hastalarına tiyatro eğitimi veriliyor. İlk zamanlarda sınırlı sayıda hastanın katıldığı tiyatro faaliyetine, kısa sürede 21 psikiyatri hastasının tamamı iştirak etti. Kısa sürede hastaların kendilerini ifade etmeye başladığı gözlemlendi. Kalıcı bir tiyatro topluluğu kurmak isteyen p- sikiyatri hastaları, halkın karşısında tiyatro oyunu sahnelemeyi düşünüyor. Hastalar, çoğunu kendilerinin yazdığı skeçleri sahneleyerek sanatsal faaliyette bulunmanın mutluluğunu yaşıyor. Aksaray Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Fatih Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'ndeki 21 hastaya her türlü hizmetin verildiğini söyledi. Hastalarının gerekli her türlü i- htiyaçlarını kısa sürede karşıladıklarını aktaran Kaya, "Psikiyatri uzmanlarımız, çeşitli uğraşıları ile hastalarımıza yardımcı oluyorlar. Burada hastalarımıza sosyal faaliyetler kapsamında tiyatro eğitimi veriliyor. Bu düşünce p- sikiyatri uzmanı Dr. Basri Köylü hocamızın gelmesiyle başladı. Hocamız, burada yaklaşık 1,5 aydır hastalarımıza tiyatro eğitimi veriyor" şeklinde konuştu. Kaya, tiyatronun hastalar üzerinde çok önemli etkilerinin bulunduğunu ifade ederek, "Hastaların topluma kazandırılması, bir nevi psikiyatri açısından rehabilitasyonları bu şekilde sağlanıyor. Kendilerini birey olarak hissetmelerini, ekip çalışmasını öğretiyoruz. Tiyatro yaparak ortak faaliyette bulunmayı, birlikte hareket etmeyi öğreniyorlar" dedi. "Kendilerini daha iyi ifade etmeye başladılar" Psikiyatri uzmanı Dr. Basri Köylü ise İstanbul'da tiyatro eğitimi aldığını, öğrendikleriyle psikiyatri hastalarına tiyatro eğitimi verdiğini dile getirdi. Tiyatronun hastalar üzerinde çok önemli etkisinin bulunduğuna işaret eden Köylü, "Tiyatro oyunuyla hastalar kendilerini daha iyi ifade etmeye başladı. Önceden sessiz sakin bir şekilde köşede oturan hastalarımız, artık kendilerini daha belirgin ifade etmeye başladı. Hastalarımız, kendilerini artık bir birey olarak görmeye başladıklarını belirtiyorlar. Oynadıkları oyunla birlikte ciddi gelişmenin olduğunu gördük. Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde kalıcı bir tiyatro topluluğu kurmak istiyoruz" dedi. (AA) Beyaz önlük KORKUSU İÜ Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güler, "Yeni yayınlanan klavuzlarda, evde kan basıncı ölçümlerine önem verilmektedir. Bu sayede hastaların heyecanlanmasından kaynaklanan kan basıncı yükselmeleri bitti" dedi. Yüksek tansiyon kontrolüne ilişkin yapılan bilimsel çalışmalar, hastaların hekim karşısında beyaz önlük etkisi dolayısıyla heyecanlandığı ve bu yüzden kan basıncının yükseldiğini ortaya koydu. Ölçümlerin evde yapılması halinde ise bu durum ortadan kalkıyor. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerim Güler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalp ve damar hastalıklarında yüksek tansiyonun önemli bir etken olduğunu belirterek, kontrol altına alınmaması halinde kalp krizi, inme ya da kalp yetmezliği riskinin artacağını söyledi.türkiye'nin de hipertansiyon sıklığı açısından risk altındaki ülkeler arasında yer aldığını ifade eden Güler, ülkede her üç kişiden birinde yüksek tansiyon görüldüğünü dile getirdi.güler, Türkiye'de yüksek tansiyon tedavi başarısının yüzde 54 olduğunu anlattı. (AA)

13 SAYFA 14 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 23 1ubat Mart Perşembe Pazartesi MUCiTLERE VERGi teşviği Ar-Ge yapan veya yazılım geliştirenlerin, ortaya koydukları buluşları satması, kiralaması, devretmesi durumlarında KDV alınmayacağını açıklayan Bakan Şimşek, "Geçen yıl kanunla yaptığımız düzenlemenin hayata geçmesi için gereken tebliğ hazırlandı" diye konuştu Manavgat Devlet Hastanesi, yabancı hastalar için 3 dilde hizmet veriyor Manavgat Devlet Hastanesi, hizmet vermeye başladığı 100 yataklı ek binada ilçede yerleşik yaşayan yabancılar ve tatile gelen turistler için Yabancılara Sağlık Hizmet Birimi kurdu. Birim hastaneye gelen yerleşik yabancı ve turistlere İngilizce, Almanca ve Rusça hizmet veriyor. Manavgat Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Çınar, yeni sağlık hizmeti vermeye başladıkları ek 100 yataklı hastanelerinde yerleşik yabancılar ve tatile gelen turistlere etkin sağlık hizmeti verebilmek için Yabancılara Sağlık Hizmeti Birimi kurduklarını söyledi. Hastanelerinin, her yıl 4 milyondan fazla turistin tatil yaptığı önemli turizm destinasyonlarından biri olan Manavgat'ta istenilen ölçüde sağlık turizminde istifade edemediğini belirten Çınar, bunda en önemli faktörün yerleşik yaşayan yabancılar ve tatile gelen turistlere tur operatörleri aracılığıyla anlaşmaların genelde özel hastanelere kanalize edildiğini ifade etti. Önümüzdeki günlerde ek binada tam teşekküllü sağlık hizmeti vermeye başladıktan sonra 179 yataklı Manavgat Devlet Hastanesi binasında güçlendirme ve restorasyon çalışması başlatacaklarının anlatan Çınar, "Maalesef yerleşik yabancılar ve tatile gelen turistlerin tedavi olmak için hastanemizi tercih etme noktasında yeterli hasta çekemedik. Şu anda hizmet vermeye başladığımız ek bina hastanemiz oda büyüklüğü ve sağlık hizmeti vermede konfor bakımında özel hastanelerde olmak üzere Antalya'da bizimle yarışacak bir hastane yok. Odalarımızın hepsi Avrupa Birliği(AB) standartlarında. Hasta odalarının hepsinde banyo, tuvalet ve refakatçi dinlenme yerleri var. Hastanemizin bu sene yabancı hastaların tedavi olmasında tercih edeceğini inanıyoruz. Çünkü bu s- tandartlarda başka bir hastane yok. Bölgemize gelen Rus, Alman ve İngiliz hastalar bu sene hastanemizi tercih edecektir. " diye konuştu. 'GRİBAL ENFENKSİYONA YAKALANMAMAK İÇİN GÜNEŞLİ HAVADA DOLAŞALIM' Domuz gribi, A(H1N1) tipi virüsten kaynaklanan, insanlarda hastalığa yol açan viral bir hastalık olduğunu belirten Çınar, Manavgat'ta bugüne kadar Domuz gribi vakasının gerçekleşmediğini söyledi. Son günlerde mevsim geçişlerine bağlı gribal enfeksiyon vakalarının arttığına dikkat çeken Çınar, gribal enfeksiyona yakalamamak için insanların kapalı ortamlardan uzak durması ve sık sık tokalaşma yapmalarını tavsiye eden Çınar, güneşli havalarda da evlerin mutlaka havalandırılarak güneşlenmesini sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Beslenme alışkanlıkları düzenli olan kişilerde gribe fazla yakalanmadığını altını çizdi. (CİHAN) Maliye Bakanlığı, Ar-Ge yapan veya yazılım geliştirenlerden, bu faaliyetleri sonucunda ortaya koydukları buluşları satması, kiralaması veya devretmesi durumlarında KDV almayacak. Buradan elde edilen kazançların yarısı ise kurumlar ve gelir vergisinden istisna tutulacak. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, her alanda Ar-Ge ve yenilik ile yazılım faaliyetleri yürütenleri desteklemeye devam ettiklerini bildirdi. Bu faaliyetlerin, gerek katma değeri yüksek üretimin artması gerek markalaşmanın sağlanması gerekse de ihracatı artırarak, cari açığa çözüm olması açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Şimşek, yapılmayanı yapan, yüksek katma değerli ekonomiye geçişi hızlandıranlara desteklerinin süreceğini ifade etti. Bu desteklerle Türkiye'nin uluslararası rekabetçiliğinin artacağına dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti: "2014 Şubat'ta yürürlüğe giren kanunla, ortaya yeni şeyler koyan, kaliteli işler yapan vatandaşlarımızı desteklemeyi amaçladık. Bu kanunla, Ar-Ge yapan veya yazılım geliştirenlerden, ortaya koydukları buluşları satması, kiralaması, devretmesi durumlarında KDV alınmaması ve buradan elde edilen kazançların yarısının kurumlar ve gelir vergisinden istisna tutulmasını sağladık. Şimdi ise geçen yıl kanunla yaptığımız düzenlemenin hayata geçmesi için gereken tebliğ hazırlandı. Bu tebliğ, söz konusu kanunun Soldan sağa: nasıl uygulanacağını ortaya koyuyor. Tebliğin yürürlüğe girmesiyle mucitlerimiz, elde ettikleri kazançlarda ciddi bir vergi avantajına sahip olacak." "2023 hedefleri için yüksek katma değerli üretim şart" Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda, üretim ve ihracatın yüksek katma değerli bir yapıya kavuşması gerektiğinin altını çizen Şimşek, ülkedeki Ar-Ge harcamalarının son 10 yılda önemli oranda arttığını söyledi. Buna karşın, patent, markalaşma ve ticarileştirme konularında ilerleme ihtiyacının devam ettiğine işaret eden Şimşek, bunu sağlamak için de hükümet olarak çeşitli tedbirler aldıklarını ifade etti. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, söz konusu vergi teşvikinin de bu kapsamda verildiğini belirterek, istisnadan yararlanacaklarda, ilgili faaliyetleri Türkiye'de yapmaları şartı arayacaklarını kaydetti. (AA) Uzundere Ege'nin cazibe merkezi olacak Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Uzundere Rekreasyon Alanı nı Şair -Yazar Sunay Akın'a gezdirdi ve sanatsal, kültürel değerlere sahip bu alanda nelerin yapılması konusunda karşılıklı fikir alışverişinde bulundu. Uzundere'nin önümüzdeki dönemde İzmir ve Ege'den gelen herkesin görmek isteyeceği bir yer yaratmak istediklerinin altını çizen Başkan Selvitopu, Uzundere, İzmir ve Ege'nin cazibe CHP'li başkan İntepe baskıya dayanamadım deyip istifa etti merkezi olacak. Dedi. Karabağlar Belediyesi'nin projesi olan ve 250 hektar üzerine yapılan Uzundere Rekreasyon Alanı nın, ünlü bir ziyaretçisi vardı. Yazar Şair Sunay Akın Uzundere Rekreasyon Alanı nı, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu ile birlikte gezdi, düşüncelerini ve fikirlerini paylaştı. Sunay Akın, özellikle 37.5 metre yüksekliğindeki 4 katlı Nasreddin Hoca figürlü heykel binanın CHP Afyonkarahisar Kadın Kolları Başkanı Mesude İntepe, "oluşturulan baskı ortamı ve çalışmalarının engellenmesi" nedeniyle görevinden istifa ettiğini açıkladı. İntepe, yaptığı yazılı açıklamada, 9 Şubat 2013'te, İl Kadın Kolları Başkanlığı görevine seçilerek geldiğini, bugüne kadar gerek yerel seçimlerde, gerek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çok üstün bir gayretle gece gündüz demeden çalıştıklarını belirtti. İlçelerde, kadın kolları örgütleri oluşturmak için Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleriyle başarılı çalışmalar yaptıklarını ifade eden İntepe, şunları kaydetti: "Görevde bulunduğum süre içerisinde gerek sivil toplum örgütleri, gerekse sendikalar ve meslek odalarıyla hep omuz o- muza çalıştık. Geçen ay tüm Türkiye'de olduğu gibi Afyonkarahisar'da da yapılan Özgecan Aslan cinayetine tepki yürüyüşüne yanı sıra Nuh un Gemisi nin figüre edildiği heykel binada da incelemelerde bulunarak sanatsal ve kültürel değerlere sahip bu alanda neler yapılması gerektiği konusunda önerilerde bulundu. İstanbul Oyuncak Müzesi nin kurucusu aynı zamanda birçok ilde oyuncak müzelerinin açılması için danışmanlık yapan Sunay Akın, burada yapılacak projenin tüm Türkiye'ye hatta dünyaya örnek olabilecek, hiç bir yerde olmayan tek bir proje olması gerektiğini söyledi. Fikir alışverişinde bulunduk Sunay Akın ın önerilerini dikkatle dinleyen ve oldukça önemseyen Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu da Uzundere nin Ege nin cazibe merkezi olacağına vurgu yaptı. Uzundere'nin Karabağlar Belediyesi'nin önemli projelerinden biri olduğunun altını çizen Başkan Selvitopu ise Uzundere'ye sadece İzmir'den değil Ege'den gelecek olan herkesin de ziyaret edebileceği bir yer yaratmak hedefinde olduklarını belirterek, Sayın Sunay Akın ile alanı dolaşarak fikir ve önerilerimizi söyledik. K- endisinin de düşüncelerini aldık. Burasıyla ilgili değerlendirmeleri önümüzdeki günlerde yapacağız. açıklamasında bulundu. (HABER MERKEZİ) katıldığımız için ilimize atanan geçici yönetim il başkanı Nimet Kaynar'dan çok sert tepki aldık. 22 Şubat 2015'te göreve gelen yeni il yönetimi ise karar defterimizi kasaya kilitleyip çalışmalarımızı engellemek istedi. CHP Afyonkarahisar İl Başkanı Nevzat Ercan, göreve geldiği günden beri gerek tarafıma, gerekse yönetimdeki arkadaşlarıma baskı yaparak istifa ettirmeye çalıştı. Beraber çalıştığımız kadın kolları MYK üyelerimiz Bedriye Gürkan'a, 'kör kadın', Düriye Taş'a ise 'ahlaksız kadın' diyerek hakaretler etti. 8 Mart öncesi yine karar defterimizi vermeyerek etkinlik yapmamızı engelledi. (AA) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Aynı cinsten olan nesnelerin on iki tanesinin bir arada olması durumu. Yüksek, yüce. 2. Avrupa da bir başkent. Namaza çağrı. 3. Küçük körfez. Bitkisel. 4. Gemileri limana bağlamaya yarayan kalın halat. 5. Yetme, yeterlik. Bir nota. 6. Bir organımız. Afrika da bir ülke. 7. Övme, övgü. 8. Utanma, utanç duyma. Harmani. 9. Tanrı buyruklarını yerine getirme. Gösterme sıfatı. 10. Türk müziğinde bir makam. 11. Pirinçle yapılan bir yemek. Mihrace. 12. Soyundan gelinen kimse. Sadist. 13. Birini ya da bir yeri görmeye gitme. Baryumun simgesi. 14. Bir görevde rütbece eskilik. İlgi eki. 15. Fas ın plaka işareti. İşletilen paranın faiz katılmamış bütünü. 16. Kırık kemikleri bir arada tutmak için kullanılan tahta gibi düz nesnelere verilen ad. Kısa anımsama yazısı. 17. Arnavutluk un para birimi. Gam, keder, kaygı. 18. Bir sıvıyı şırınga ile verme, zerk. Romanya nın para birimi. 19. Güney Kafkasyalı bir halk. Sıhhi tesisatta iki boruyu döndürmeden birbirine bağlanmasını sağlayan bağlantı parçası. 20. Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl. Arap erkeklerinin kefiyelerinin üzerine bağladıkları, yünden örülmüş kalın çember bağ. Dünkü bulmacanın cevapları Yukarıdan aşağıya: Güneydoğu Anadolu da kadınların çeşitli yerlerine yaptırdıkları bir tür dövme. Para ve değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap. Avuç. Filipinlerin başkenti. 2. Gerçekleştirilmesi olanaksız tasarı ya da düşünce. Cüsseli. Kutsal inanç. Denizli ilinin bir ilçesi. 3. Şölen, toy. Evliliğin ilk günleri. AIDS virüsünü saptamakta kullanılan test. 4. Yabani hayvan barınağı. Edirne ilinin bir ilçesi. Hak ve hukuka uygunluk. 5. Argoda yok, kalmadı anlamında bir sözcük. Yılda birkaç kez çiçek veren bitki. İcar. 6. Halifelikten sonra ilk İslam imparatorluğunu kuran hanedan. Avrupa da bir göl. Arapçada su. 7. Boyutlar. Sevinç, neşe. Hata, gaf. Kiloamperin simgesi. 8. Paylama, itap. Cilve, işve. Fihrist. 9. İslamiyet ten önce Kâbe de bulunan üç puttan biri. Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla. Matematiğin bir kolu. Açık duran başparmağın ucundan işaret parmağının ucuna kadar olan uzaklık. 10. Piyasada etki ya da tepki. Öğrenciye verilen not. Namzet.

14 SAYFA 15 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR Mart Şubat Pazartesi Perşembe Dürüst:"Bu galibiyet İnşallah bize şampiyonluğu müjdeleyecek Ali Dürüst: KASIMPAŞA MAÇI şampiyonluk yolunda önemli bir adım Yasin Öztekin: Kasımpaşa önünde önemli bir galibiyet aldık Galatasaraylı Yasin Öztekin, Kasımpaşa karşısında çok önemli bir galibiyet aldıklarını söyledi. Sarı-kırmızılı takımın deplasmanda Kasımpaşa'yı 3-2 mağlup ettiği karşılaşmanın bitiminde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yasin Öztekin, 2-0 mağlubiyetten sonra iyi bir dönüş yaptıklarını belirterek, "Çok iyi bir ikinci yarı oynadık. Sezon sonunda şampiyon oluruz." dedi. HİÇBİR ZAMAN PES ETMEDİM Galatasaray'a futbol oynamak için geldiğine vurgu yapan ve hiçbir zaman pes etmediğini kaydeden başarılı futbolcu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her zaman çalışan bir insanım. Pes etseydim zaten Galatasaray'a gelmezdim. Buraya çok çalışarak geldim. Allah da yolumu açıyor. Benim elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Hocama da teşekkür ediyorum bana görev veriyor bende onun yüzünü kara çıkartmamak için elimden geleni yapıyorum. Zaman geçtikçe de iyi oynuyorum." Yasin Öztekin, Sneijder ile çok iyi anlaştığını ve onun kendi futboluna büyük katkı yaptığını kaydetti. Pazar akşamı Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında oynanacak derbi maçı hakkında ise başarılı oyuncu şunları dile getirdi: "Evde oturup maç izleyeceğiz. Bugün çok zordu maçtı. İlk yarıda beklemediğimiz bir sonuç aldık. Allah'ıma şükür 3-2 yendik. Yarın da keyifle maç izleyeceğiz." (CİHAN) Galatasaray Sportif AŞ Yöneticisi Ali Dürüst, Kasımpaşa karşısında alınan galibiyetin şampiyonluk yolunda önemli bir adım olduğunu söyledi. Sarı-kırmızılı takımın deplasmanda Kasımpaşa karşısında 2-0 geriye düştüğü maçı 3-2 kazanmasının ardından çıkışta basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Dürüst, "Bu galibiyet İnşallah bize şampiyonluğu müjdeleyecek. Çok stresli bir maç oldu. Böyle maçlar oynayacağız, bunlara hazırlıklı olmak lazım. Bana göre bu karşılaşma bir dönem noktası oldu." diye konuştu. Ali Dürüst, son haftalarda yapmış olduğu bazı oyuncu değişiklikleri nedeniyle eleştirilen Hamza Hamzaoğlu hakkında gelen bir soruya ise şu cevabı verdi: "Maçlar 90 dakika. Bunun sonunda 3 puanı almak amaç. Ancak esas amaç sezon sonunda şampiyon olmak. Dolayısıyla bu kritikleri yaparken beklememiz lazım. Daha önümüzde maçlar var. Bir maça göre k- endimizi endekslemiyoruz. Bizim a- macımız şampiyon olmaktır." Kasımpaşa maçının sonlarına doğru rahatsızlanan Abdürrahim Albayrak'ın durumu hakkında ise Ali Dürüst, "Albayrak'ın durumu iyi. Heyecandan dolayı hepimizin üzerinde ağır bir stres var. Bir fenalık geçirdi ama şu an iyi. Kontrol altında." açıklamasında bulundu. Hamzaoğlu: 2-0'dan 3-2'ye getirmek şampiyonluk yolunda önemliydi Galatasaray Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, 2-0 geriye düştükleri Kasımpaşa karşısında durumu 3-2'ye getirmenin şampiyonluk yolunda çok önemli olduğunu söyledi. Sarı-kırmızılı takımın deplasmanda Kasımpaşa'yı 3-2 mağlup ettiği karşılaşma sonrasında düzenlenen basın toplantısına katılan tecrübeli teknik adam, "Güzel bir zeminde daha iyi bir futbol ortaya çıkar diye düşünüyorduk. Maça iyi başlayamadık. Rakibimiz de bizi çözme adına uzun oynayınca ortaya güzel bir oyun çıkmadı. 4-5 tane net pozisyonumuz olmasına rağmen içeriye 2-0 mağlup girdik. Oyuncularımızın daha sakin olmaları gerektiğini konuştuk. Golü düşünmekten oyunu bıraktığımızı oyundan koptuğumuzu önce oyunu yakalamamız gerektiğini futbolculara söyledik. İkinci yarı başında bunları uyguladık ve skoru bulduk. İyi bir mücadele oldu. Oyuncularımı tebrik ediyorum. 2-0'dan durumu 3-2'ye getirmek bu y- olda çok önemliydi." dedi. Burak Yılmaz'ın attığı gol sonrasında formasını çıkararak sarı kart gördüğü pozisyon için ise Hamzaoğlu, şunları kaydetti: "Öyle bir maçta öyle bir gol attı ki sarı kartı düşünecek durumda değil. Burak İnşallah bundan sonra bizi yalnız bırakmaz. Oyuncu o anda coşku ile yapabiliyor. Skoru bulsak Burak'ı oyuna almayacaktık. Kaza bela olmadan Burak maçı bitirdi." Öte yandan Başkan Yardımcısı Abdürrahim Albayrak'ın maçın bitiminde yaşadığı rahatsızlık hakkında Hamza Hamzaoğlu, "Abdürrahim Albayrak'a geçmiş olsun. Yakında biz de fenalaşacağız. Bir daha böyle sıkıntı yaşamasın. Albayrak bazen kendini fazla kaptırıyor." diye konuştu. Tecrübeli teknik adam, yarın akşam Fenerbahçe ile Beşiktaş arasındaki derbi maçı yarın akşam rahat bir şekilde seyredeceklerini kaydederek, "Bizim için hangisi hayırlısı ise o olsun." dedi. TAKIMA ÜÇ GÜN İZİN VERİLDİ Milli maç arası nedeniyle Galatasaray'da futbolculara üç gün izin yapacağı açıklandı. Jan Jacobus Wouters: İkinci yarı düşünce maçı kaybettik Kasımpaşa Teknik Sorumlusu Jan Jacobus Wouters, Galatasaray'a karşı ilk yarı iyi oynadıklarını ancak ikinci yarı tempoları düşünce maçı kaybettiklerini söyledi. Takımının sahasında Galatasaray'a 3-2 mağlup olduğu karşılaşmanın bitiminde düzenlenen basın toplantısında konuşan Wouters, ilk yarı çok iyi oynadıklarını belirterek, "İlk yarıyı 2-0 önde kapattık. Hatta 3-0 bile yapabilirdik. Rakipte güzel pozisyonlar buldu. İkinci yarı başlar başlamaz tempomuz düştü, onların temposu arttı. Sonrasında bir gol buldular, ikinci gol geldi. Çok iyi takıma karşı oynadık. Üçüncü golü yedik. Yapabileceğimiz birşey yoktu." dedi. (CİHAN) Yeni Zelanda da Türk hokeyciler 1. oldu Yeni Zelanda da 18 yaş altı Dünya Buz Hokeyi Şampiyonası nda Türkiye rakiplerini eleyerek grubunun birincisi oldu. Yeni Zelanda nın Auckland şehrinde gerçekleşen şampiyonaya Hong Kong, Yeni Zelanda ve Türkiye katıldı. İlk olarak 18 Mart tarihinde Hong Kong ekibi ile karşılaşan genç Türk buz hokeycileri, karşılaşmayı baştan sona önde götürerek haklı bir galibiyet aldılar. Türk ekibinin, rakibi Hong Kong karşılaşma boyunca elde ettiği bir sayıya karşılık, 9 gol atan Türkiye, finalda Yeni Zelanda ile karşılaşmaya hak kazandı. Ev sahibi Yeni Zelanda ile karşılaşan Türkiye, bu karşılaşmayı da zorlu bir mücadelenin ardından 5-4 kazanarak grubunda birinci oldu. Karşılaşmanın özellikle son dakikaları büyük bir çekişme içinde geçerken, Yeni Zelanda da eğitim faaliyetleri yapan Adaların İncisi Vakfı üyesi Türkler, takımlarını, yalnız bırakmayarak büyük destek verdiler. 18 Yaş altı Buz Hokeyi Türk Milli Takım ı yardımcı antrenörü Yücel Çıtak, Yeni Zelanda gibi uzak bir diyarda Türklerin gösterdiği y- oğun destekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Maç boyunca Türk taraftarların desteğini alarak finalde ev sahibi Yeni Zelanda yı yenmeyi başardık. Altın madalya aldık. Bu kadar uzak bir coğrafyada bizleri yalnız bırakmayan taraftarlarımıza sonsuz teşekkürler." dedi. (CİHAN) Abdullah Avcı: Çıktığımız BU YOL GÜZEL BİR YOL İstanbul Başakşehir Teknik Direktörü Abdullah Avcı, güzel bir yola çıktıklarını belirterek Gençlerbirliği karşısında önemli bir eşik döndüklerini dile getirdi Süper Lig'de Gençlerbirliği'ni 3-1 mağlup eden İstanbul Başakşehir'de teknik direktör Abdullah Avcı, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında, "İyi bir futbol takımına karşı oynadık. Maçın iki takım için de sıkıntılı geçeceğini tahmin ediyorduk. Rakibin analizini yaptığımızda top bizdeyken blokların arasında oyuncularımızı buluşturmak bizim için son derece önemliydi. Bunu zaman zaman yaptık. Top rakipteyken rakibe uzak kalan top bizdeyken ağır oynayan bir görüntümüz vardı, özellikle ilk yarıda. İkinci yarıda bu anlamda devreye girdik. Rakibin kenar bekleri son derece oyuna istekli çıkıyorlardı, yediğimiz gol de buradan kaynaklandı. Ondan sonraki bölümde oyuna giren oyuncularımın inanılmaz derecede katkıları oldu." şeklinde konuştu. Maçın son dakikalarında 3 gol bulmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Abdullah Avcı, "Avrupa kupası hedefine giderken milli takım arasını en iyi şekilde değerlendirmek adına kazanmak son derece önemliydi. Belki seyir zevki açısından arada olan bir maçtı. Ama her iki takım oyuncularını da kutluyorum. Çıktığımız bu yol güzel bir yol. Onun için önemli bir eşik döndük, oyuncularımı tebrik ediyorum." diyerek sözlerini tamamladı. Mesut Bakkal: Bireysel hatalarla mağlup olduk İstanbul Başakşehir'e 3-1 mağlup olan Gençlerbirliği'nde teknik direktör Mesut Bakkal, bireysel hatalarından dolayı mağlup olduklarını söyledi. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Gençlerbirliği Teknik Direktörü Mesut Bakkal, "Oyuncu değişikliğinden sonra direncimiz artması gerekirken direncimiz kırıldı. Doka ve Batdal'ın oyuna girişi oyunu o- raya yıkmalarını sağladı. Özellikle hücumda etkili olan oyunculara top kaptırırsanız böyle sıkıntı yaşarsınız. Maça iki takım da iyi başladı. İlk devrede bazı pozisyonlarda dengeli oynayan, ikinci yarı da aynı disiplinle devam eden bir Gençlerbirliği ve golü bulduk. Ondan sonra da bir kaç pozisyonumuz var. Kendi bireysel hatalarımızla mağlup olduk." şeklinde konuştu. Bakkal, oyunun son 10 dakikası haricinde takımının disiplininden memnun olduğunu da belirterek, İstanbul Başakşehir'e başarılar diledi. İstanbul Başakşehir: 3 - Gençlerbirliği: 1 Stat: Başakşehir Fatih Terim Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Tarık Ongun İstanbul Başakşehir: Volkan Babacan, Uğur Uçar, Yalçın Ayhan, Epureanu, Ferhat Öztorun, Visca, Badji, Mahmut Tekdemir, Tayfun Pektürk (Dk. 62 Semih Şentürk / Dk. 78 Mehmet Batdal), Mossoro, Perbet (Dk. 61 Doka Madureira) Gençlernirliği: Ramazan Köse, Hakan Aslantaş, Ahmet Çalık, Sedat Bayrak, Dusko Tosic, Guido Koçer (Dk. 59 İrfan Can Kahveci), Doğa Kaya (Dk. 89 Berat Tosun), Petrovic, Landel (Dk. 75 Tomic), H- leb, El Kabir Goller: Dk. 68 Dusko Tosic (Gençlerbirliği), Dk. 84 Edin Visca, Dk. 87 ve 90+4 (İstanbul Başakşehir) Sarı kartlar: Dk. 20 Uğur Uçar, Dk. 30 Mossoro, Dk. 52 Ferhat Öztorun (İstanbul Başakşehir), Dk. 35 Ahmet Çalık, Dk. 44 Sedat Bayrak, Dk. 48 Doğa Kaya (Gençlerbirliği) Süper Lig Süleyman Seba Sezonu'- nun 25. hafta maçında İstanbul Başakşehir, 1-0 geriye düştüğü maçta Gençlerbirliği'ni 6 dakikada Edin Visca ve Doka Madureira'nın (2) golleriyle 3-1 mağlup etmeyi başardı. 50. dakikada Dusko Tosic'in ceza alanı içi sol çaprazından sert şutunda kaleci Volkan Babacan, meşin yuvarlağı kornere çeldi. 68. dakikada El Kabir'in son çizgiden şık pasında altı pas içinde Dusko Tosic, kafa vuruşunu yaparak meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: dakikada Edin Visca'nın ceza alanı dışından sert şutunda kaleci Ramazan, topa yumruklarıyla müdahale etti, kısa düşen meşin yuvarlağı savunma kornere yolladı. 78. dakikada Mossoro'nun ortasında ceza alanı içinde yükselen Mahmut Tekdemir'in kafa vuruşunda meşin yuvarlak az farkla direğin üstünden dışarı çıktı. 84. dakikada Edin Visca, skoru 1-1 yapan golü kaydetti. Bu dakikada Doka Madureira, meşin yuvarlağı sağ kanatta Uğur Uçar'la buluşturdu. Uğur da bekletmeden ceza alanı içindeki Edin Visca'yı gördü. Boşnak futbolcu topu kontrolüne aldıktan sonra vuruşunu yaptı, meşin yuvarlak kalecinin solundan ağlarla buluştu: dakikada Doka Madureira, İstanbul Başakşehir'i 2-1 öne geçirdi. Bu dakikada Ferhat'tan aldığı topla ceza alanına giren Doka Madureira'nın sol çaprazdan sert şutunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu: dakikada Doka Madureira, takımının 3. kendisinin 2. golünü kaydetti. Bu dakikada sol kanatta topla buluşan Doka, ceza alanı sol çaprazından sert vuruşunda meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 3-1. Karşılaşmada başka gol olmayınca İstanbul Başakşehir, ilk yarısı golsüz berabere tamamlanan ve ikinci yarının başında yediği golle 1-0 geriye düştüğü mücadeleyi 3-1 kazanmayı başardı. Bu sonuçla İstanbul Başakşehir puanını 43'e çıkararak 4. sıraya yükseldi. Öne geçtiği maçta bu üstünlüğünü koruyamayan Gençlerbirliği ise 32 puanda kalırken 9. sıraya indi. (CİHAN)

15 23 Mart 2015 Pazartesi İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kente kazandırılan Fuar İzmir, 25 Mart taki dev buluşma için gün sayıyor. Marble Fuarı ile yapılacak resmi açılışın ardından aynı gün akşam düzenlenecek Emre Aydın konseri ve ışık gösterileriyle tüm İzmirliler Fuar İzmir in açılış coşkusuna ortak olacak Evlenen her çift için bir fidan dikerek 'Mutluluk Ormanı' oluşturan Karşıyaka Belediyesi, bir yılda 10 bin ağaç sayısına ulaştı. İkinci Mutluluk Ormanı da Zübeyde Hanım Mahallesi nde kuruldu. İlk etapta bin fidan dikildi. Hedef, bu kez bir yılda 15 bin ağaç Karşıyaka Belediyesi tarafından yerel seçimlerin ardından oluşturulan ve evlenen her bir çift için bir fidan dikilerek geliştirilen Mutluluk Ormanı na bir yılda 10 bin ağaç dikildi. 25 dönümlük alanda dikim kapasitesini dolduran Mutluluk Ormanı nın ikincisi de Zübeyde Hanım Mahallesi nde kuruldu.20 dönümlük alan üzerine oluşturulan İkinci Mutluluk Ormanı da Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası'nda, coşkulu bir törenle açıldı. Törene; Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda Karşıyakalı katıldı. İlk e- tapta bin fidan toprakla buluşturuldu. Aileler de çocuklarını alarak bu fidan şölenine ortak oldu. Bir yılda 15 bine yakın ağaç dikileceği belirtildi. Yapılan çalışmalar neticesinde, Karşıyaka da kişi başına düşen 5 metrekarelik yeşil alan oranının artırılacağı ifade edildi.karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Doğanın katledilmediği bir kent için mücadele ediyoruz. Mutluluklarımızı, ağaç sevgisi ile birleştirdik ve Mutluluk Ormanı oluşturduk. Şimdi ikincisini de kurduk. Büyük kentlerin beton yığınına dönüşmesinin önüne geçmek için bu çalışmalar çok önemli. Yeşili koruyan ve artıran bir belediye olmaya devam edeceğiz. Bir yılda hedefimiz 15 bin ağaç dikmek. Bu sayede, kişi başına düşen yeşil oranını da artıracağız. dedi. (CİHAN)