Dr. Seçkin Çağırgan, Dr. Serkan Ocakçı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Dr. Seçkin Çağırgan, Dr. Serkan Ocakçı"

Transkript

1 TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ HematoLog 2013: 3 2 Dr. Seçkin Çağırgan, Dr. Serkan Ocakçı İzmir Medicalpark Hastanesi, Hematoloji Kliniği ve Kemik İliği Nakli Merkezi, İzmir, Türkiye e-posta: seckin.cagirgan@medicalpark.com.tr Anahtar Sözcükler Marjinal zon, Lenfoma, Splenik, Nodal, Splenik sınıflandırılamayan SPLENİK MARJİNAL ZON LENFOMA, SPLENİK B-HÜCRELİ LENFOMA/LÖSEMİ, SINIFLANDIRILAMAYAN, NODAL MARJİNAL ZON LENFOMA ÖZET Splenik ve nodal marjinal zon lenfomalar (MZL), sırasıyla dalak ve lenf nodlarında marjinal zondan köken alan düşük dereceli B hücreli lenfomalardır. Sitolojik ve immünolojik ortak özelliklerine karşın klinik ve biyolojik özellikleri farklıdır. Sitogenetik ve moleküler özellikleri ile de farklılaşırlar. Splenik MZL lar dalak, karın içi lenf nodları, kemik iliğini tutar ve sıklıkla periferik kanda lenfoma hücreleri bulunur. Nodal MZL lar dalak ve ekstranodal tutuluşun olmadığı MZL lardır ve en az görülen lenfoma tipleri arasında yer alır. Splenik MZL lar 10 yılı geçen ortanca yaşam süresi ile nodal MZL lara göre çok daha iyi prognostik özellik gösterirler Dünya Sağlık Örgütü Sınıflamasında geçici antite olarak yer alan Splenik B Hücreli Lenfoma/ Lösemi- Sınıflandırılamayan başlığı altında tanımlanan splenik difüz kırmızı pulpa küçük B hücreli lenfoma ve tüylü hücreli lösemi-varyant çok nadir görülen lenfomalardır. Splenik ve kemik iliği tutuluşları yanı sıra periferik kanda sitoplazmik çıkıntılı lenfoid hücrelerin varlığı ile karakterizedirler. Farklı klinikopatolojik antiteler olmaları yanısıra tedavide farklı yaklaşımlar gerektirebildiklerinden benzer kronik lenfoproliferatif hastalıklar, özellikle splenik MZL ve klasik tüylü hücreli lösemiden ayırıcı tanıları önemlidir. 460

2 SPLENİK MARJİNAL ZON LENFOMA, SPLENİK B HÜCRELİ LENFOMA/LÖSEMİ, SINIFLANDIRILAMAYAN, NODAL MARJİNAL ZON LENFOMA 461 GİRİŞ Marjinal zon lenfomalar (MZL), sekonder lenfoid foliküllerin marjinal zon (MZ) olarak adlandırılan mikroanatomik lokalizasyonunda yer alan B lenfositlerden köken alan yavaş seyirli B hücreli lenfomalardır (1,2). MZ, yoğun antijen girişinin olduğu dalağın beyaz pulpası, ince barsakların Peyer plakları, tonsil gibi lenfoid organlarda iyi gelişmiştir; buna karşın mezenter dışı lenf nodlarında daha az belirgindir (3). MZ mantle zon un lenfositik tabakasını çevreler ve değişik genişlikte berrak sitoplazmalı, bir veya iki nukleolus içeren soluk boyanmış nukleusları ile orta büyüklükte lenfoid hücreleri içerir. Bu hücrelerden köken alan MZL lar Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından tutulan yere göre 3 ayrı tip olarak sınıflandırılır: 1. Splenik marjinal zon lenfoma (SMZL), 2. Nodal marjinal zon lenfoma (NMZL) ve 3. Mukozada yer alan lenfoid doku (Mucosa-associated lymphoid tissue -MALT-) nun ekstranodal MZL sı (MALT lenfoma) (1,2). Postgerminal merkez MZ B hücrelerinden köken alan bu lenfomalar ortak immünfenotipik özellik gösterirler. Pan B hücre antijenlerini ekspresse ederler. CD19, CD20 ve CD22 pozitif, CD5, CD10 ve CD23 negatifdirler (1). Erişkinlerde MZL lar tüm NHL ların %12-13 ünü oluştururlar (4,5). MZL ların %70 ini oluşturan ve en sık görülen formu olan MALT lenfoma, difüz büyük B hücreli (DBBH) ve foliküler lenfomalardan sonra 3. en sık görülen lenfoma tipidir (2). SMZL ve NMZL lar da sırasıyla MZL ların %20 ve %10 una karşılık gelen daha az sıklıkta görülen lenfomalardır. Ortak kökenlerine ve bazı ortak özelliklerine karşın MZL ların farklı anatomik yerleşimli alt tiplerinin klinik ve moleküler özellikleri arasında belirgin farklılıklar vardır. Bu yazı kapsamında MZL lardan SMZL ve NMZL ile 2008 DSÖ sınıflamasında geçici antite olarak yer alan Splenik B Hücreli Lenfoma/Lösemi- Sınıflandırılamayan başlığı altında tanımlanan ve çok nadir görülen splenik difüz kırmızı pulpa küçük B hücreli lenfoma (SDKPL) ve tüylü hücreli lösemivaryant (THL-v) yer alacaktır. TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ SPLENİK MARJİNAL ZON LENFOMA SMZL, baskın olarak küçük hücrelerin oluşturduğu ve dalağın beyaz pulpa foliküllerini, splenik hiler lenf nodlarını, kemik iliğini ve sıklıkla periferik kanı tutan B hücreli bir neoplazidir (2). NHL ların %1 den azını oluşturan nadir görülen düşük dereceli bir lenfoma alt tipidir (3). SMZ hücreli lenfoma terimi ilk kez 1992 yılında Schmid tarafından SMZ hücrelerini anımsatan morfolojik ve immünfenotipik özellikleri ile primer splenik düşük dereceli lenfomalı 4 kadın hasta ile ilişkili çalışmasında kullanılmıştır (3). İlk olarak 1979 yılında Neiman ve ark tarafından tanımlanan ve 1987 yılında Melo ve ark tarafından 22 hastalık bir seride detaylı karakterize edilen, periferik kanda villöz çıkıntılı lenfoid hücrelerin varlığı nedeniyle villöz lenfositli splenik lenfoma (Splenic Lymphoma with Villous Lymphocyte -SLVL-) olarak adlandırılan antite SMZL ların lösemik formu olarak değerlendirilir (6). SLVL, patolojistler tarafından SMZL ile aynı histolojik bulguları gösteren homojen bir antite olarak kabul edilir.

3 :3 2 HematoLog SMZL nın ortanca görülme yaşı değişik serilerde arasında değişir (7). Bazı serilerde erkeklerde daha sık görülürken (E/K oranı 1.7), diğerlerinde hafif kadın baskınlığı (E/K oranı 0.9) vardır (7). Hastalar genellikle asemptomatiktir, ancak muayenede splenomegali saptanır. Hemen hemen tüm hastalarda orta veya ileri boyutlarda, sol üst kadranda dolgunluğa, rahatsızlığa yol açabilen splenomegali vardır (2,8). Hastaların %70 inde kot kavsini 7 cm den fazla geçen splenomegali varlığı bildirilmiştir (7). Hepatomegali seyrek görülür. Splenik hiler lenfadenopatiler görülebilmesine karşın yüzeyel lenfadenopati sık değildir (6-8). Splenomegali ile ilişki olanlar dışında en sık semptom genellikle hafif-orta düzeyde var olan anemi ile ilişkilidir. Anemi ile birlikte veya olmaksızın trombositopeni eşliğinde lenfositozlu lökositoz en sık tanımlanan periferik kan anormallikleridir (3,6-8). Sitopeniler genellikle hipersplenizmle ilişkilidir. Hemoglobin 11g/dl nin altında anemi %30-50, /µl nin altında trombositopeni olguların yaklaşık %20 sinde görülür (7). Hastaların önemli bir kısmında lenfositozun eşliğinde lökositoz bulunmasına karşın, tanı sırasında lökopeni de bulunabilir (7). Ağır nötropeni görülmesi oldukça nadirdir. Genelde olguların 2/3 ünde periferik kandaki lökositlerin %25 den fazlasını tipik özellikleri ile splenik villöz lenfositler oluşturur (3). Sitolojik incelemede SLVL hücreleri kronik lenfositik lösemi (KLL) lenfositlerinden biraz daha büyük, yoğun kromatin yapısı ve çoğunluğunda var olan tek nukleolusla yuvarlak nukleuslu bir hücredir. Sitoplazma genellikle geniştir ve kenarları hücre çevresine yayılmış veya bir noktasında yoğunlaşmış kısa, ince villuslar ile düzensizdir (3). Lenfoplazmositer lenfoid hücreler de az sayıda periferik kanda görülebilir.serum ve/veya idrarda M-protein hastaların %20-45 inde bildirilmiştir (5,8,9-12). Serum M-proteinin düzeyi en yüksek 2.5g/ dl olmak üzere hastaların yarısında 1g/dl den azdır (8). Çoğunlukla IgM tipi olmasına karşın IgG ve IgA tipi ile sadece idrarda serbest hafif zincir şeklinde de olabilir (8). SMZL ya otoimmün olaylar eşlik edebilir. %10-20 olguda otoimmün hemolitik anemi, immün trombositopeni, edinsel koagulasyon bozuklukları veya direkt Coombs pozitifliği tanımlanmıştır (8,9,11). Otoimmün olayların sadece villöz lenfositsiz SMZL lı hastalarda geliştiği, SLVL lı olgularda görülmediği bildirilmiştir (9). SMZL ile Hepatit C Virüs (HCV) seropozitifliği arasında anlamlı bir ilişki vardır. Değişik serilerde %8-30 arasında HCV pozitifliği bulunmuştur (7,10,11). HCV pozitif SMZL lı hastalarda tip II miks kriyoglobulinemi de eşlik edebilir ve hastaların çoğunluğunda semptomatiktir (12). Kemik iliği infiltrasyonu olguların yaklaşık %90 ında saptanır (6,10,11). Çoğunlukla infiltrasyon nodüler ve/veya interstisyeldir, daha az sıklıkla difüzdür. İntrasinüzoidal infiltrasyon şekli SMZL nın bir özelliğidir (5,7,13). Splenektomili hastalarda kemik iliği infiltrasyon şekli değişim gösterebilir. Splenektomi sonrası kemik iliği infiltrasyonu nodüler özellik kazanabilir ve tümör yükü artar (13). Olguların 2/3 ünde SLVL tanısı dalak histolojisi olmaksızın periferik kanda bulunan lenfoma hücreleri ve/veya kemik iliği biopsi örneklerinin sitolojik ve akış sitometrisi ile incelenmesi sonucu konur (3). Hücreler daima B hücre antijenleri CD19 ve CD20 yi ekspresse eder ve orta veya kuvvetli yoğunlukta yüzey Ig ile hafif zincir monoklonalitesi gösterir. Ağır zincir genellikle IgD ile birlikte veya olmaksızın IgM dir. Çoğu olguda CD22, CD24 ve FMC7

4 SPLENİK MARJİNAL ZON LENFOMA, SPLENİK B HÜCRELİ LENFOMA/LÖSEMİ, SINIFLANDIRILAMAYAN, NODAL MARJİNAL ZON LENFOMA 463 pozitifdir (3). Olguların çoğunluğunda neoplastik lenfositler CD5, CD23, CD10 ve CD103 negatifdir. CD11c yaklaşık %50 sinde, CD25 ise ¼ ünde pozitif olabilir, ancak CD25 pozitifliği tipik tüylü hücreli lösemi fenotipini göstermez (3). Klasik olarak SMZL lar CD5 ekspresyon yokluğu ile karakterizedir. Ancak periferik kanın immünfenotipik ve dalağın histolojik incelenmesi ile kesin SMZL tanısı konmuş ve CD5 pozitif, t(11;14) negatif 24 hastalık bir seri tanımlanmıştır (14). Klinik, morfolojik, immünolojik, sitogenetik ve moleküler özellikleri açısından benzerlikleri ve farklılıklarını tanımlamak için CD5 negatif 42 SMZL lı hastanın bulguları ile karşılaştırılmıştır. Genel özellikler açısından CD5 pozitif ve negatif olgular farklılık göstermemişler; başlıca farklılık lenfosit sayısı ve kemik iliği infiltrasyon şeklinde saptanmıştır. CD5 pozitif olgular daha yüksek lenfosit sayısı ve daha sık difüz kemik iliği infiltrasyonu ile kendini göstermişlerdir. Hastalığın gelişimi ve sonuçları açısından da iki grup arasında bir farklılık gözlenmemiştir (14). SMZL lı hastaların %70-80 inde sitogenetik anomaliler saptanır (2,11), Daha sıklıkla kompleks karyotipik anomali şeklindedir. Diğer MZL larda da sık belirlenen bir anomali olan 3q nun tam veya kısmi trizomisi SMZL da da en sık belirlenen karyotipik bozukluklar arasındadır. SMZL için özel olarak düşünülen karyotipik anomali, hastaların %40 ında bildirilen kromozom 7q32 nin delesyonu veya translokasyonudur (2,15). Belirlenmesi splenik B hücreli lenfomaların ayırıcı tanısında yardımcı olabilir. 7q yu içeren translokasyonların siklin bağımlı kinaz 6 nın ekspresyonunda düzensizliğe yol açtığı gösterilmiştir (3). Diğer sık görülen anomaliler 12q kazanımları, 6q delesyonu, 1q, 8q ve 14q yu içeren translokasyonlardır (11). Bu anomalilerin SMZL ya özel olmadığı bilinmesine karşın, tanı için yardımcı olabilir. Ig ağır ve hafif zincirler klonal olarak yeniden düzenlenmişlerdir ve çoğu olguda ağır zincir değişken bölge (IgVH) genlerinin somatik hipermutasyonları bulunur (3). Geriye dönük çalışmalarda sitogenetik anomaliler ile prognoz arasında bir ilişki saptanamamıştır (11,15). Düşük dereceli lenfoid neoplaziler arasında değişik hastalıklar SMZL ile ayırıcı tanıya girebilir. Çoğu olguda kesin tanı klinik veriler eşliğinde immünhistokimyasal incelemeleri de içeren histolojik inceleme ile sağlanır. Nadiren moleküler ve sitogenetik, bazı durumlarda da ultrastrüktürel inceleme değişik antiteleri ayırt etmede yararlı olabilir (13). KLL de kemik iliği infiltrasyon paterni asla intrasinüzoidal olmaz. İmmunhistokimyasal incelemede CD20 ekspresyon düşüklüğü ve CD23 pozitifliği ile SMZL dan ayrılır (13). Mantle cell lenfomadan (MCL) klinik olarak çoğunlukla periferik lenf nodlarının varlığı ile ayrılır; ancak nadiren lenf nodlarının geri planda olduğu kemik iliği tutuluşu ve masif splenomegalili MCL olguları bildirilmiştir. Kemik iliği infiltrasyonunda bir intrasinüzoidal komponent MCL da asla bildirilmemiştir. Karakteristik olarak CD5, CD43 ve siklin D1 pozitifdir (13). SMZL lar genellikle yavaş seyirli lenfomalardır ve 5 yılda %70-90 toplam sağkalım, ortanca yıllık toplam yaşam süresi ile prognoz genellikle iyidir (6,7,9,11, 16,17). TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ

5 :3 2 Tedavİ HematoLog Tanımlanmış standart bir tedavi yaklaşımı yoktur. Tanı sırasında 2/3 hasta asemptomatiktir ve hastaların önemli bir kısmında asla tedavi gereksinimi ortaya çıkmayacaktır. Erken tedavinin açık bir avantajı gösterilememiştir. Hastalarda önemli semptom ve bulguların gelişimi durumunda; ciddi sitopeniler, semptomatik splenomegali, tekrarlayan infeksiyonlar ve sistemik semptomların varlığında tedavi endikasyonu vardır. Bekle - gör yaklaşımı, semptomsuz hafif sitopenileri ve masif olmayan splenomegalisi olan hastalarda uygun yaklaşım olabilir. Asemptomatik hastalar sadece fizik muayene ve kan sayımları ile yıllarca progresyon olmadan izlenebilir (1,2,3,8). SMZL hasta serilerinde hastaların %20-25 i tedavisiz izleme alınmıştır (6,7,9,18). Fransa dan Troussard ve ark nın serisinde tanı sırasında tedavi almayan 32 hastada 5 yılda toplam sağkalım %88 olmuştur (17). Diğer bir seride bekle-gör yaklaşımı ile izlenen 13 hasta 1-5 yıl arasında yaşamlarına tedavisiz devam etmişlerdir (7). Ortanca toplam yaşam süresinin 10.5 yıl olduğu SMZL serisinde 20 hastada bekle-gör yaklaşımı seçilmiş ve bunların yarısı izlemde progresyonsuz kalmışlardır (9). Tedavinin zamanlaması ve seçimi temel olarak geriye dönük çalışmalar eşliğinde ampirik zeminde tanımlanmıştır. Hhastalığın seyrek görülmesi ve yavaş seyri nedeniyle prospektif randomize çalışmalar yoktur. Yanıt kriterleri ve prognostik özellikler de iyi tanımlanmamıştır. İlk basamak tedavi yaklaşımı için başlıca 3 seçenek söz konusu olabilir: 1. Splenektomi, 2. Splenik radyoterapi, 3.Kemo-immünoterapi. Splenektomi Tedavi kararı verilen semptomatik ve/veya sitopenili SMZL lı hastalarda ilk yayınlanan geniş geriye dönük çalışmaların sonuçları eşliğinde son döneme kadar ilk basamak tedavinin splenektomi olması gerektiği konusunda görüş birliği olmuştur (2,3,8). Splenektomi ile hastaların büyük çoğunluğunda performans durumu ve sitopeniler düzelir. Splenektomiye yanıt %90 düzeyinde bildirilmiştir (9). Periferik kanda lenfoma hücrelerinde bir azalma olmasına karşın hastaların %70 inde kemik iliği lenfoma infiltrasyonu ve periferik kanda lenfoma hücrelerinin devamı ile sadece kısmi yanıt (KY) sağlanır (2,9). Splenektominin kemik iliği tutuluş şeklinde intrasinüzoidalden nodüler forma bir değişime ve kemik iliği tümör yükünde artışa yol açtığı da bildirilmiştir (13). Yine de semptomların ve sitopenilerin düzelmesi ile karakterize yanıt yıllarca devam edebilir; yeni bir tedavi gereksinimi için ortanca süre 8 yıl olarak belirlenmiştir (2). Geriye dönük çalışmalarda ilk basamak tedavi olarak splenektomi yapılan hastalarda toplam yaşam süresi kemoterapi (KT), çoğunlukla tek ajan klorambusil uygulanan hastalara göre anlamlı olarak daha uzun bulunmuştur (6). Bununla birlikte bu veri ihtiyatla değerlendirilmelidir. Çünkü seçim yanlılığı içerebilir; olasılıkla daha agresif klinik seyri olan hastalar başlangıçta kemoterapi ile tedavi edilmiş olabilir. Son yıllarda rituksimab±kt ile elde edilen sonuçlar eşliğinde splenektominin ilk basamak tedavi olup olmaması gerekliliği yeniden değerlendirmeye açıktır. Splenektominin diğer bir yararının daha kesin tanısal yaklaşım sağladığı düşüncesi de günümüzde kemik iliği ve periferik kandan immünfenotipik inceleme ile ulaşılan tanısal doğruluk düzeyi karşısında tartışmalıdır.

6 SPLENİK MARJİNAL ZON LENFOMA, SPLENİK B HÜCRELİ LENFOMA/LÖSEMİ, SINIFLANDIRILAMAYAN, NODAL MARJİNAL ZON LENFOMA 465 Splenik Radyoterapi Dalak üzerine radyoterapi (RT) hasta serilerinde sınırlı sayıda hastaya uygulanmıştır. Cerrahiye ileri yaş veya eşlik eden hastalıklar nedeniyle uygun olmayan hastalarda dalak üzerine 4-8 Gy RT hematolojik ve klinik yanıt sağlayabilir (3,8). Kemoterapi-İmmünoterapi Geçmişte değişik ajanlar farklı şemalar ile splenektomiye uygun olmayan veya daha agresif hastalığı olan SMZL lı hastalarda kullanılmıştır. Bu ajanların etkinliği ile ilişkili veriler geriye dönük ve oldukça az sayıda hasta içeren, homojen olmayan serilere dayanır. Bu nedenle günümüzde ne zaman ve nasıl uygulanacağı konusunda görüş birliği yoktur. Alkilleyicilerden klorambusil tek başına en sık kullanılan ajanlardandır. İlk basamak tedavide kullanıldığı zaman etkinliği sınırlı kalmıştır. Yanıtlar gözlenmesine karşın, genellikle minör hematolojik yanıt şeklindedir, tam remisyon (TR) nadirdir ve yanıt süresi kısadır (6-8). Pürin analogları fludarabin, pentostatin ve kladribinin tek ajan olarak SMZL lı hastalarda kullanımı ile %50-87 oranında yanıt elde edilmesine karşın, TR oranı düşüktür, nüksler sıktır (3,7,8). 6 hafta süre ile 5mg/m2/hafta Kladribin ile tedavi edilen 10 SMZL lı hastada %20 si TR olmak üzere toplam yanıt %80 olmuştur (19). 4 yılda toplam sağkalım %60, progresyonsuz yaşam süresi 17 ay olarak gerçekleşmiştir. Antrasiklin içeren polikemoterapi ile deneyimler sınırlıdır. 6 hastada 1 inde TR olmak üzere toplam yanıt oranı %83 olmuştur (7). Anti-CD20 monoklonal antikor rituksimab ile tek başına veya kemoterapi ile birlikte uygulama ile çok ümit verici sonuçlar elde edilmiştir. Biri splenektomili ve 9 u daha önce tedavi almış, splenektomi için uygun olmayan veya kabul etmeyen 11 SMZL lı hasta standart dozda 4 ardışık hafta rituksimab ile tedavi edilmiş; 10 unda yanıt elde edilmiş, 21 aylık ortanca izlem süresinde 2 hastada nüks gözlenmiş, tedavi tekrarı ile 1 hastada yine yanıt alınmıştır (20). Rituksimab in ilk basamak tedavi olarak tek başına 6 ardışık hafta uygulandığı 16 SMZL lı hastada %88 i TR olmak üzere %100 yanıt sağlanmıştır (21). TR lu hastalarda moleküler remisyonlar da gözlenmiştir. Klinik yanıt için süre ortanca 3 (2-6) ay olmuştur. 12 hastaya rituksimab idame tedavisi verilmiş; 30 aylık ortanca izlem süresinde sadece 3 hastada nüks/progresyon gözlenmiştir. Diğer geriye dönük bir çalışmada tek başına 4-8 hafta (25 hasta) veya kemoterapi ile birlikte (6 hasta, 5 FCR) rituksimab, tek başına KT ye göre (11 hasta) daha yüksek yanıt ve yaşam süreleri sağlamıştır (22). Tek başına rituksimab hastaların %92 sinde splenomegalinin tam gerilemesine ve mutlak lenfosit sayısının normalleşmesine yol açmıştır. 10 u daha önce bir tedavi almış 50 SMZL lı hastada rituksimab ile veya tek başına kladribinin etkinliği geriye dönük olarak değerlendirilmiştir (16). Hastaların %64 ü kladribin ile eşzamanlı veya kladribin sonrası rituksimab almıştır. Tüm seride rituksimab yanıt kalitesini artırmıştır. Rituksimab alan grupta TR oranı %62.5 iken, sadece kladribin alan grupta %21.4 olmuştur (p=0.004). Konsolidasyon tedavisi olarak rituksimab uygulanan hastalarda, kladribin sonrası %11 olan TR oranı konsolidasyon sonrası %66 ya ulaşmıştır. Ortanca 45 aylık izlemde progresyonsuz sağkalım rituksimab alan hastalarda %83, almayanlarda %52 (p=0.04) olarak belirlenmiştir. Rituksimab alan grupta TR sağlanan hastalarda moleküler PCR negatifliği %81 oranında gerçekleşmiştir. TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ

7 :3 2 Rituksimab ile ilişkili bu olumlu sonuçlar, günümüzde splenektomiyi ilk basamak tedavi olarak kabul eden görüşün tekrar değerlendirilmesi ve değiştirilmesi gerektiğini düşündürmektedir. HCV pozitif SMZL lı hastalar tedavi açısından ayrı değerlendirilmelidir. Semptomatik tip 2 kriyoglobulinemi için interferon-alfa ile tedavi edilen bir HCV pozitif ve SLVL li bir hastada lenfoma bulgularının gerilemesi, Hermine ve ark nın HCV pozitif SMZL lı hastalarda interferonun etkisini araştırmasına yol açmıştır. Tip 2 miks kriyoglobulineminin eşlik ettiği kronik HCV infeksiyonu ve SLVL sı olan 18 hasta tek başına (8 hasta) veya ribavirin ile birlikte (10 hasta) interferon alfa-2b ile tedavi edilmişler; %78 hastada HCV klirensi sonrası süregen hematolojik tam yanıt sağlanmıştır (12). Virolojik kısmi yanıt sağlanan 2 hastada da (%22) hematolojik tam yanıt gelişmiştir. Hematolojik ve virolojik yanıt ilişkili bulunmuştur. Virolojik yanıt gözlenmeyen 2 hastada kısmi hematolojik yanıt oluşmuştur. Yanıt için geçen ortalama süre 2.8 (1-11) ay olarak saptanmıştır. Bu bulgular HCV pozitif SMZL I hastalarda ilk basamak tedavi seçiminin interferon-alfa (±ribavirin) olması gerektiğini göstermektedir. Prognoz ve Sonuç HematoLog SMZL larda 5 yılda %70-90 toplam sağkalım ile ortanca yaşam süresi yıldır (6,7,9,11,16,17). Tanı sırasında hastaların %90 dan fazlası ileri evre hastalığa sahiptir (5,9,10). B semptomları seyrek görülür (5,10). Hastaların performansı genellikle iyidir (5,10,11). LDH yüksekliği %15-43, β2-mikroglobulin düzeyi artışı %8-65 oranında bildirilmiştir (5,10,11). Geriye dönük çalışmalarda lökosit>30000/mm 3, lenfosit<4000/mm 3 veya >16000/mm3, anemi, trombosit sayısı, yüksek LDH düzeyi, ekstrahiler lenfadenopati ve albumin<3.5g/dl daha kısa yaşam süresi ile ilişkilendirilen olumsuz prognostik faktörler olarak belirlenmiştir (6,17,23,24). SLVL ile villöz lenfositsiz SMZL lı hastaların yaşam süreleri arasında, SLVL li hastalar anlamlı olarak daha ileri yaş grubunda olmasına karşın (ortanca yaş SLVL da 75, villöz lenfositsiz SMZL da 63) bir farklılık saptanmamıştır (9). Otoimmün fenomenler de sadece villöz lenfositsiz SMZL lı grupda görülmüştür. İki tip ve uygulanan tedavilere göre farklılık olmaksızın 81 hasta içeren seride tüm hastalar için progresyona kadar süre ortanca 3.7 yıl ve toplam yaşam süresi 10.5 yıl olarak gerçekleşmiştir. Dolaşan villöz lenfositlerin olup olmaması klinik başlangıç bulgularında, yaş ve otoimmün fenomen dışında bir farklılık yaratmamıştır (9). CD5 pozitif olgular daha yüksek lenfosit sayısı ve daha sık difüz kemik iliği infiltrasyonu ile kendini göstermelerine karşın hastalığın gelişimi ve sonuçları açısından iki grup arasında bir farklılık gözlenmemiştir (14). SMZL larda sitogenetik anomalilerin, diğer B hücreli lenfoproliferatif hastalıklardan farklı olarak prognostik önemi gösterilememiştir (11,15). SMZL lı hastalarda Ig ağır zincir genleri (IgHV) olguların %40 ında mutasyonsuz olmasına ve bu olgular mutasyonlu olgulara göre anlamlı olarak daha sıklıkla tekrarlayan genetik anomalileri taşımasına karşın mutasyonlu ve mutasyonsuz olgular arasında klinik sonuçlar açısından farklılık belirlenememiştir (25). SMZL genellikle yavaş seyirli, rölatif olarak benign bir klinik davranış

8 SPLENİK MARJİNAL ZON LENFOMA, SPLENİK B HÜCRELİ LENFOMA/LÖSEMİ, SINIFLANDIRILAMAYAN, NODAL MARJİNAL ZON LENFOMA 467 göstermesine karşın olguların %25-30 unu oluşturan agresif seyirli olgularda ortanca yaşam süresi 4 yıldan kısadır (2). Tanıda bu hasta grubunu tanımlayabilmek için İtalyan Lenfoma Kuruluşu 300 den fazla hastada 3 faktör temelinde (hemoglobin <12g/dl, LDH>N ve albumin<3.5g/dl) prognostik bir model geliştirmiştir (24). Bu prognostik model (IIL) hastaların 3 alt gruba ayrılmasını sağlar: 5 yılda toplam sağkalım, risk faktörü olmayan düşük riskli grupta %88, 1 risk faktörü taşıyan orta risk grubunda %73 ve birden fazla risk faktörü taşıyan yüksek riskli grupta %50 dir. Ne yazık ki bu modelin tedavi açısından bir sonucu olduğu henüz gösterilememiştir. Uluslararası 593 SMZL lı hastayı içeren geriye dönük bir çalışma ile oluşturulan diğer bir skorlama sisteminin risk gruplarını ILL sistemine göre daha iyi ayırıcı özelliği olduğu bildirilmiştir (23). Hemoglobin düzeyi, trombosit sayısı, yüksek LDH düzeyi ve ekstrahiler lenfadenopati, lenfoma spesifik yaşam süresini (LSS) belirleyen bağımsız değişkenler olarak belirlenmiş ve 3 risk grubu tanımlanmıştır: 5 yılda LSS risk gruplarına göre %94, %78, %69 olarak gerçekleşmiştir. Büyük B hücreli lenfomaya histolojik dönüşüm hastaların %10-20 sinde bildirilmiştir (2). TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ SPLENİK B-HÜCRELİ LENFOMA/LÖSEMİ, SINIFLANDIRILAMAYAN Dalağı tutan, ancak DSÖ sınıflamasında tanımlanmış diğer B hücreli neoplazilere uymayan kısmen iyi tanımlanmış klonal küçük B hücreli lenfoproliferatif antiteler vardır. Bu başlık altında nispeten iyi tanımlanmış rölatif olarak nadir görülen 2 geçici antite 1. Splenik difüz kırmızı pulpa küçük B hücreli lenfoma (SDKPL) ve 2. Tüylü hücreli lösemi varyant (THL-v) yer alır (4,26). Kesin tanısal kriterleri tam olarak tanımlanmamıştır. Bu 2 geçici antiteye veya daha iyi tanımlanmış diğer B hücreli splenik lenfomaların tanısal kriterlerine tam olarak uymayan diğer splenik küçük B hücreli lenfomalar splenik B hücreli lenfoma/lösemi, sınıflandırılamayan olarak tanılanmalıdır (4,26). SPLENİK DİFÜZ KIRMIZI PULPA KÜÇÜK B HÜCRELİ LENFOMA SDKPL, dalağın kırmızı pulpasının monomorfik küçük B lenfoid hücreler ile difüz infiltrasyonu ile karakterize nadir bir lenfomadır (4). Kİ infiltrasyonu ve periferik kanda villöz lenfositlerin varlığı eşlik eder (4,26). İlk kez Mallejo ve ark tarafından SMZL lı hastaların değerlendirilmesi sürecinde diğerlerinden ön planda kırmızı pulpa tutuluşu, dalak kesitinde mikronodüllerin yokluğu ile farklılaşan 4 olgu ile tanımlanmış, araştırıcılar tarafından bu olgular SMZL nın olası bir varyantı olarak değerlendirilmiştir (27). Günümüzde sadece 2 seri yayınlanmıştır (28,29). Oldukça nadir görülür. Gerçek sıklığı bilinmez. Tüm NHL ların %1 inden azdır (26). Fransa dan bildirilen 37 hastalık seride, periferik kandan tanılanan tüm kronik lenfoid neoplazilerin %0.5 ini oluşturmuştur (28). Primer splenik lenfomalı 115 splenektomi örneğinin %4.3 ü, diğer bir seride tanısal amaçlı splenektomi

9 :3 2 HematoLog yapılan ve lenfoma tanısı konan 46 splenektomi örneğinin %10.3 ü SDKPL olarak tanılanmıştır (30,31). Tanımlanan tüm olgular 40 yaş üzerinde olup ortanca yaş 65 ve 77 olarak bildirilmiştir (29,30). Erkeklerde daha sık görülür (E/K oranı ). Tanıda hastaların performans durumları genellikle iyidir ve B semptomlarının görülmesi nadirdir. Splenomegali hemen hemen tüm olgularda vardır ve masif boyutta olabilir. Yüzeyel veya splenik hiler lenfadenopati seyrektir (29,30). İki olguda eritematöz ve pruritik papül şeklinde deri infiltrasyonu tanımlanmıştır (30). Tüm olgular dalak yanı sıra Kİ infiltrasyonu ve periferik kan tutuluşu ile Ann- Arbor Evre IV hastalığa sahiptir (29,30). Çoğunlukla lenfositoz eşliğinde lökositoz vardır. Olasılıkla hipersplenizme bağlı sitopeniler görülebilir. Ağır anemi ve trombositopeni seyrek görülür (29,30). Periferik kanda değişmez bir şekilde villöz lenfoid hücreler vardır. Yuvarlak veya oval, bazen eksantrik yerleşimli, yoğun ve sıklıkla kümelenmiş kromatin yapısı ile küçük-orta boyutta hücrelerdir. Değişken genişlikte ve orta derecede bazofilik sitoplazma düzensiz ancak polar yerleşimli, rahat görünen villöz çıkıntılar gösterir. Olguların çoğunluğunda villuslar geniş tabanlı olmasına karşın oldukça ince de olabilir. Hücrelerin büyük çoğunluğunda nukleolus küçüktür veya görülemez. Lenfoplazmositoid hücreler sık olarak görülür. Hastalık progresyonu veya transformasyonunda periferik kanda anlamlı oranda belirgin nukleoluslu orta-iri boyutta lenfoid hücreler görülebilir. Villöz lenfositlerin periferik kanda oranı yüksektir (ortanca %60) (30). Düşük düzeyde serum M-protein varlığı %16 oranında bildirilmiştir (29). LDH ve β2-mikroglobulin yüksek olabilir (29). Hiçbir olguda HCV seropozitifliği saptanmamıştır (30). Olguların çoğunluğunda dalakta kırmızı ve beyaz pulpayı ortadan kaldıran monomorfik difüz infiltrasyon veya atrofik beyaz pulpa eşliğinde konjestif kırmızı pulpada infiltrasyon vardır. Kırmızı pulpa tutuluşu kord ve sinüzoidlerin her ikisinde de görülür. Az sayıda rezidüel lenfoid foliküller görülebilir. Küçük kan göllenmeleri veya yalancı kan göllenmeleri oluşturan sinüzoidal dilatasyon gözlenebilir (26,29,30). Tüm olgularda görülen Kİ infiltrasyonu ön planda intrasinüzoidaldir. İnterstisyel ve nodüler infiltrasyon eşlik edebilir. İnfiltrasyon genellikle yoğun değildir ve yeterli bir hematopoetik rezerv vardır. Var olan nodüller intertrabeküler yerleşimlidir. Sinüzoidal infiltrasyon bazı olgularda sadece immünhistokimyasal boyama ile görülür hale gelebilir. Genellikle retiküler lif artışı yoktur veya hafiftir (29,30). İmmünfenotipleme ile neoplastik lenfoid hücreler κ ve λ hafif zincirin eş sıklığı eşliğinde yüzey IgM+D, IgM, IgM+G veya tek başına IgG ekspresse ederler. CD20 ve 22 kuvvetli pozitifdir. CD11c orta derecede, ve bazen CD103 zayıf ve kısmi olarak ekspresse edilir. IgD, CD123 ve CD25 genellikle negatifdir. Çoğu olguda CD38, CD24 ve CD27 negatif bulunur. CD5 ve CD23 birlikte olmaksızın olguların %30 unda tanımlanmıştır. İmmunhistokimya ile DBA44 (CD76) pozitifdir. Dalak kesitlerinde CD5, CD23, CD43, MUM- 1 ve Anneksin 1 ekspresyonu olmaksızın kuvvetli CD20 ekspresse eden küçük B hücrelerin difüz infiltrasyonu görülür. Parafin gömülü örneklerin kesitlerinde görülebilen plazmositoid görünümlü hücreler CD138 negatifdir.

10 SPLENİK MARJİNAL ZON LENFOMA, SPLENİK B HÜCRELİ LENFOMA/LÖSEMİ, SINIFLANDIRILAMAYAN, NODAL MARJİNAL ZON LENFOMA 469 Siklin D1 daima negatifdir (26). Anneksin 1 ekspresyonu THL ye özel olarak değerlendirilmesine karşın SDKPL lı bir olguda pozitif saptanmıştır (32). Sitogenetik ve moleküler veriler çok kısıtlıdır. Geleneksel karyotipik inceleme veya FİSH ile olguların sadece 1/3 ünde klonal kromozomal değişiklikler saptanmıştır (29). En sık saptananlar 7q delesyonu, trizomi 8 ve 3q nun kısmi trizomisidir. t(11;14) veya t(14;18) saptanmamıştır. Çoğu olguda IgHV genlerinin somatik hipermutasyonu saptanır (29,30). SDKPL nın periferik kanda sitoplazmik çıkıntılı lenfoid hücrelerin varlığı ile kendini gösteren SMZL (SLVL), THL ve THL-v tan ayırıcı tanısı klinik özellikler, periferik kan ve Kİ morfolojik bulguları ve immünfenotipik özellikler temelinde her zaman kolay değildir. SDKPL ve SMZL arasında Kİ biopsi infiltrasyon özelliklerinin, sitoloji ve immünhistokimyasal bulguların ayırt edici özelliği olmadığı, tanı için dalağın histopatolojik incelemesinin altın standart olduğu bildirilmiştir (33). Buna karşın ilk orijinal seride SDKPL olarak tanılanan 37 olgunun sadece 12 sinde splenektomi materyali tanısal süreçte yer almış, diğer olgular başlıca bu antite için özel olarak tanımlanan tipik periferik kan bazofilik villöz lenfositlerin varlığı ve immünfenotipik özellikleri temelinde tanılanmıştır (28). Periferik kanda yüksek oranda bulunan geniş tabanlı polar villöz lenfoid hücrelerin varlığı ile genellikle düşük oranda kısa, ince villoid çıkıntılı lenfositlerin bulunabildiği SMZL dan ayırt edilebileceği bildirilmiştir (28). SDKPL ile THL-v ın özellikleri birbiri ile çakışabilir. Ancak THL-v ta neoplastik hücrelerde prolenfositlere benzer şekilde geniş, belirgin bir nukleolus varlığı tanımlanmıştır ve bu morfolojik özellik ile SDKPL dan ayırtedilebilir. Ayrıca SDKPL lı hastalarda ılımlı bir lökositoz var iken THL-v daha belirgin bir lökositoz varlığı ile karakterizedir (28). Pansitopeni ve Kİ nde fibrozisin ve sahanda yumurta görünümünün eşlik ettiği klasik THL ise kendine özgü hücreyi çepeçevre kaplayan dağınık tüylü lösemik hücrelerin sitomorfolojik özellikleri ile ayırıcı tanıda genellikle zorluk çıkarmaz (26,28). Çakışmalar olsa da immünfenotipik özellikler de ayırıcı tanıda önemli rol oynayabilir. Özel immünolojik profilinin (CD11ckuvvetli+/CD20 kuvvetli+ / CD22 kuvvetli+ /CD76 kuvvetli+ /CD38-/CD24-/CD27-) SDKPL nın SMZL ve diğer özel splenik lenfomalardan ayırıcı tanısını düzeltebileceği bildirilmiştir (26,34). TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ Tedavİ SDKPL lı hastalar için en uygun tedavi yaklaşımı bilinmez. Literatürde tanımlanan olgular tanı anında genellikle tedavi gerektirmemişler veya tedavi olarak splenektomi uygulanmıştır (28,29). SMZL lı hastalara göre daha yüksek oranda hasta bekle-gör yaklaşımı ile izlenebilir; tanıda splenektomi gereksinimi daha düşük olabilir (28). KT gereksinimi nadiren ortaya çıkar. En etkin/en emniyetli KT rejimi bilinmez. Prognoz ve Sonuç Yavaş seyirli, ancak kürabl olmayan bir hastalıktır. SMZL ya göre anlamlı olarak daha uzun progresyonsuz yaşam süresi bildirilmesine karşın toplam yaşam süresi ortanca 10 yıl ile benzer görünür (28,35). Onyedi hasta içeren

11 :3 2 HematoLog diğer seride 5 yılda toplam sağkalım %93 olarak gerçekleşmiş; hemoglobinin <10g/dl olması tek kötü prognostik faktör olarak belirlenmiştir (29). Uzun süreli izlemde histolojik dönüşüm yaklaşık %5 ile seyrektir (28,29). TÜYLÜ HÜCRELİ LÖSEMİ-VARYANT THL-v ilk kez Cawley ve ark tarafından 1980 yılında tanımlanan nadir görülen B hücreli kronik bir lenfoproliferatif hastalıktır (36). Klasik THL ile paylaştıkları ortak özellikler olmasına karşın klinik ve biyolojik özellikleri arasında var olan önemli farklılıklar nedeniyle 2008 DSÖ Sınıflamasında sınıflandırılamayan splenik B hücreli lenfoma/lösemiler başlığı altında ayrı bir geçici antite olarak tanımlanmıştır (4). Periferik kandan tanılanan tüm kronik lenfoid neoplazilerin %0.4 ünü, THL lerin yaklaşık %10 unu oluşturur (28,37). ABD nde yılda yeni THL-v olgusu tanılandığı bildirilmiştir (38). THL-v yaşlı populasyonu etkiler ve ortanca yaş 71 dir. E/K oranı 1.6 bulunmuştur (28). Başlangıç semptomları splenomegalinin yarattığı rahatsızlık, halsizlik, kilo kaybı olabileceği gibi hastaların bir kısmında tanı ratlantısal olabilir (39). Başlıca bulguları splenomegali, hafif-orta derecede anemi ve/veya trombositopeni ve yüksek bir lökosit sayısıdır. Hepatomegali eşlik edebilir; lenfadenopati bulunması çok nadirdir (28,39). THL nin karakteristik özellikleri olan pansitopeni, nötropeni ve monositopeni görülmez (28,39). Lökositoz-lenfositoz düzeyi SDKPL ya göre daha yüksek, ortanca lenfosit sayısı 34000/mm3 olarak bildirilmiştir (28) /mm 3 gibi yüksek lökosit düzeyleri olabilir (39). Dolaşan hücreler tüylü hücre ile prolenfosit arasında bir morfolojiye sahiptir. Sitolojik olarak homojen morfolojide, yuvarlak, merkezi yerleşimli, bazen bilobe, kromatin yapısı yoğun nukleus ve ince, bazen belirsiz villuslar içeren geniş bazofilik sitoplazma içerir. En ayırt edici özelliklerinden birisi prolenfositlerde olduğu gibi geniş, belirgin bir nukleolus bulunmasıdır (26,38,39). Dalak kesitleri kırmızı pulpa ve sinüslerin yoğun lenfoid infiltrasyonu ile kırmızı pulpanın genişlemesi, ve beyaz pulpanın atrofisini gösterir. Kan göllenmeleri görünümü nadiren görülür (38.39). Kİ THL nin tersine genellikle kolay aspire edilir, retiküler lif artışı yoktur veya hafiftir. Kİ, ön planda intrasinüzoidal infiltrasyon gösterir; interstisyel ve nodüler infiltrasyon paterni eşlik edebilir (26). İmmunfenotipik olarak THL-v neoplastik hücreleri CD19, CD20, CD22, FMC7 ile birlikte CD11c (%100), CD103 (%100) ekspresse ederler; THL li tüm olgularda pozitif bulunan CD123 THL-v olguların %40 ında soluk pozitif, %60 ında negatif saptanırken, THL de %100 ekspresse edilen CD25 tüm olgularda negatifdir (37,39,40). CD103 THL ve THL-v a özgü görünür; SMZL ile diğer B hücreli lenfoproliferatif hastalıklarda saptanmamıştır (40,41). İmmunhistokimya ile THL için %100 duyarlı ve özel olduğu bildirilen Anneksin 1 pozitifliği diğer splenik lenfomalar ve THL-v olgularında saptanmamıştır (42). Diğer bir seride ise Anneksin1 THL de %74 oranında pozitif bulunmuştur (40). TRAP negatifdir veya hafif reaktif pozitiflik görülebilir (37). Genellikle negatif iken, oldukça az sayıda hastada CD5, CD23, CD10 un aberran ekspresyonları saptanmıştır (40).

12 SPLENİK MARJİNAL ZON LENFOMA, SPLENİK B HÜCRELİ LENFOMA/LÖSEMİ, SINIFLANDIRILAMAYAN, NODAL MARJİNAL ZON LENFOMA 471 Sitogenetik ve moleküler veriler kısıtlıdır. THL-v olgularında sitogenetik anormallik olarak sıklıkla del17p ve trizomi 12 bildirilmiştir (38). THL-v lı hastalar sıklıkla mutasyonsuz bir Ig gen konfigürasyonu gösterirler. THL ve THL-v tanılı hastalarda Ig gen lokusunun VH, DH ve JH gen segmentleri incelenmiş; IgHV4-34 yeniden düzenlenmeleri THL-v ta %40 olarak yüksek oranda tanımlanmış ve kötü prognozla ilişkili bulunmuştur (43). BRAF V600E mutasyonu THL ye özgüdür; THL-v olgularında saptanmamıştır (44). THLv ın klasik THL den ayırıcı tanısında önemlidir. Tedavİ THL-v ın tedavi yaklaşımı halen net değildir. Günümüzde bu nadir hastalığın tedavi prensipleri kontrolsüz klinik serilere, hatta tek olgu sunumlarına dayanır. THL-v tedavisi için kesin önerilerde bulunmak olası değildir. İlave çalışmalar gerekir. THL-v ta pürin nukleozid analoglarına yanıt iyi değildir. THL de kladribin ve pentostatin ile %90 oranlarında TR elde edilirken, THL-v ta bu ajanlar ile TR çok nadirdir ve kısmi yanıtlar yaklaşık %50 oranında sağlanır (37). Ayrıca hastaların çoğunluğu kısmi yanıtı sürdürebilmek için genellikle birden fazla kladribin uygulamasını gerektirir. THL nin tersine interferon-alfa ile de yanıt elde edilemez (39). Tek ajan klorambusil ile az sayıda hastada ya kısmi ya da geçici yanıt gözlenmiştir (39). Splenektomi hastaların 2/3 ünde kısmi yanıt sağlayabilir; sitopenileri düzeltmesi ve geniş bir tümör kitlesini ortadan kaldırması ile uygun hastalarda tercih edilebilir (38,45). Splenik RT ile kısmi, nadiren TR sağlandığı bildirilmiştir (39,46). Yaşlı, splenektomiye uygun olmayan hastalarda uygulanabilir. İki olguda tek başına rituksimab ile hematolojik TR sağlanmıştır (47,48). Günümüzde THL-v yeni tanı olgularda tek başına rituksimab veya pürin analogları ile birlikte immünkemoterapi ilk basamak tedavi seçenekleri arasında değerlendirilebilir (45). Nüks THL-v lı bir olguda DHAP rejimi ve rituksimab sonrası otolog kök hücre nakli desteğinde yüksek doz KT ile tam hematolojik ve moleküler remisyon bildirilmiştir (49). TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ Prognoz ve Sonuç THL-v ın klinik seyri değişkendir ve klasik THL ye göre daha saldırgandır. Çoğu tedaviye yanıt iyi olmamasına rağmen THL-v ın klinik seyri kroniktir. Ortanca yaşam süresi 9 yıldır ve hastaların %42 si ilgisiz nedenlerle yaşamlarını kaybetmiştir (50). 35 hastalık bir seride toplam sağkalım SMZL ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak daha kısa, 5 yılda %57 olarak gerçekleşmiştir (51). THL-v ta yaşam süresi için ileri yaş, anemi ve Tp53 mutasyonlarının varlığı olumsuz prognostik faktörler olarak tanımlanmıştır (51). Büyük hücreli lenfomaya dönüşüm %6 olguda görülür (50). NODAL MARJİNAL ZON LENFOMA Monositoid B hücreli lenfoma (MBHL) terimi ilk kez 1986 yılında Sheibani tarafından morfolojik ve immünfenotipik özellikleri ile monositoid B hücreleri anımsatan neoplastik lenfoma hücrelerinin oluşturduğu özel bir lenfoma tipini tanımlamak için kullanılmıştır (3). MBHL ile ilişkili ilk seriler

13 :3 2 HematoLog primer nodal ve primer ekstranodal olguları bir arada tek bir kategori olarak içermiştir. Günümüzde DSÖ sınıflamasında primer nodal MZL lar MZ kökenli lenfomaların geniş spektrumu içinde nadir, fakat ayrı bir klinikopatolojik alt tip olarak yer alır. Tanı için olmaz ise olmaz koşul, öncesinde veya birlikte bir ekstranodal ve dalak tutuluşu olmaksızın primer lenf nod lokalizasyonudur (2,3,4). NMZL tüm lenfoid malinitelerin % ini oluşturan nadir görülen bir B hücre neoplazisidir (5,52). Monositoid B hücreler geniş berrak sitoplazmalı, belirsiz bir nukleolus ile düzensiz nukleusa sahip orta büyüklükte hücrelerdir (53). NMZL da lenf nod infiltrasyonu MZ benzeri/perifoliküler, sinüzoidal, nodüler ve difüz tiplerde olabilir (3). Tek bir olguda farklı infiltrasyon şekillerinin birlikteliği sık görülür. Erken evrede tipik MZ benzeri infiltrasyon şekli, rezidüel reaktif germinal merkezleri ve mantle zon un küçük lenfositlerinin ince tabakasını çevreleyen neoplastik monositoid B hücrelerin perifoliküler proliferasyonuna bağlı marjinal zonun genişlemesini içerir. Devam eden perifoliküler proliferasyon parakortikal alanlarda geniş, sıklıkla nodüler agregatların oluşumu ile interfoliküler alanların progressif genişlemesine yol açar. İlerlemiş olgularda lenf nodu neoplastik hücrelerin difüz proliferasyonu ile tamamen infiltredir. Yine de az sayıda rezidüel folikül veya çıplak germinal merkezler halen en azından bazı alanlarda görülebilir; foliküler dendritik ve germinal merkez hücrelerini tanımlayıcı immünboyamalar ile daha iyi gösterilebilirler. NMZL populasyonu, MZ hücreleri (sentrosit benzeri ve monositoid), plazma hücreleri ve dağınık orta veya iri boyutta transforme B hücreleri ile pleomorfiktir. Bazı olgularda baskın populasyon berrak ve rölatif olarak geniş sitoplazması ile orta boyutta monositoid B hücrelerden oluşurken, olguların bir kısmında ise lenfoma hücreleri belirgin plazmasitik farklılaşma gösterebilir ve lenfoplazmositik lenfoma ile ayırıcı tanıda sorun oluşturabilir. Neoplastik populasyon, sporadik olarak sentroblast ve tipik cig pozitif iri immünoblastları içeren büyük blastik B hücrelerini küçük hücreler ile karışık halde veya bazen kolonize olarak germinal merkezlerde değişik oranlarda (%20 ye kadar) içerir (3,52). NMZL larda neoplastik hücreler pan-b hücre antijenlerini ekspresse ederler. CD20 ve CD79a pozitifdir. CD43 olguların %50 sinde bulunabilir. CD5, CD23, CD10, bcl-6 ve siklin D1 negatifdir. Bcl-2 çoğu olguda pozitifdir. IgD genellikle negatifdir. Ki-67 ile tanımlanan proliferasyon indeksi genellikle düşüktür (3,4,52). NMZL ya özgü bir sitogenetik anomali bildirilmemiştir. Bildirilen sitogenetik değişiklikler arasında +3, +7, +12, +18 ve 1q21 veya 1q34 kırılma noktaları ile kromozom 1 in yapısal anomalileri yer alır. Kromozom 3 anomalileri NMZL lı hastaların %20-25 inde saptanmıştır. SMZL ilişkili 7q kayıpları NMZL lı hastalarda görülmez. NMZL lı hastaların çoğunluğu (>%75) IgVH genlerinin somatik mutasyonuna sahiptir (2). Ayırıcı tanı, monositoid B hücre reaksiyonlu lenf nod hiperplazisini, MZ farklılaşmalı foliküler lenfoma, MCL, MALT tip ekstranodal MZL, küçük lenfositik lenfoma ve lenfoplazmositik lenfoma gibi küçük B hücreli lenfomaları içerir. MZ mezenterik lenf nodları dışında zorlukla görünür; tersine bazı reaktif inflamatuar lezyonlar (toksoplazmoz, infeksiyöz mononukleoz, AIDS veya bir nod ile drene edilen doku inflamasyonu) belirgin monositoid B hücre reaksiyonu gösterebilir. Bu olgularda immünhistokimyasal ve klonalite

14 SPLENİK MARJİNAL ZON LENFOMA, SPLENİK B HÜCRELİ LENFOMA/LÖSEMİ, SINIFLANDIRILAMAYAN, NODAL MARJİNAL ZON LENFOMA 473 çalışmaları ayırıcı tanıda yardımcı olur. İlave olarak neoplastik monositoid B hücreler bcl-2 ekspresse ederken, normal karşılıkları hafifçe pozitifdir. MZ farklılaşmalı foliküler lenfoma foliküler kolonizasyonlu gerçek NMZL dan morfolojik olarak ayrılamayabilir. CD10 ve bcl-6 negatifliği foliküler lenfoma tanısına karşıt bulgulardır. MCL, NMZL ile nodal infiltrasyon patterni ve sitolojik özellikleri ile bazı benzerlikler gösterebilir. Ayrıca MZL lı hastaların küçük bir bölümünde CD5 ekspresyonu bildirilmiştir. Siklin D1 için immünboyama kesin tanı sağlayacaktır. Nodal ve ekstranodal MZL lar arasındaki ayrımı klinik olarak yapmak uygundur. Morfolojik ve immünhistokimya ile olası değidir. Bu nedenle sadece eksiksiz yapılan bir evreleme prosedürü ayrımı sağlayabilir. Son olarak küçük lenfositik lenfoma veya lenfoplazmositik lenfomalar, NMZL ile morfolojik ve immünfenotipik benzerlikler gösterebilir. Bu olgularda CD5 ve CD23 ün yokluğu ayrımı kolaylaştırabilir (52). NMZL ların klinik özellikleri nispeten az sayıda hasta içeren az sayıda geriye dönük çalışma temelinde tanımlanmıştır. Ortanca yaş 54 den 63 e kadar değişir. Kadınlarda hafifçe daha sık görülür (54). Bu hastaların çoğunluğunda periferal ve abdominal lenf nod tutuluşu ile yaygın hastalık vardır. Serilerin çoğunluğunda hastaların yarısından azında kemik iliği infiltrasyonu bildirilmiştir (54). Periferik kan tutuluşu oldukça nadirdir, genelde yaklaşık %10 düzeyinde tanımlanmıştır. Performans durumu genellikle iyidir ve B semptomları %10-40 oranlarında görülür. Serum M-protein %8 den %33 e kadar tanımlanmıştır (2,52,54). NMZL serilerinde HCV infeksiyonu sıklığını %20-24 aralığında bildiren çalışmalar olduğu gibi, Kore den bir çalışmada %2.3 bulunmuş, Fransa dan 21 hasta içeren bir çalışmada ise hiçbir olguda HCV seropozitifliği saptanmamıştır (54,55). Önemli bir konu, primer NMZL ile nodal tutuluşlu MALT tip lenfomalar arasındaki ilişki ve bu 2 formun ayrı antiteler mi yoksa aynı antitenin farklı yüzleri mi olduğudur. Bu soruya yanıt için Nathwani ve ark 20 NMZL ve 73 nodal tutuluşlu MALT lenfomalı olguyu klinik özellikleri ile karşılaştırmıştır (56). NMZL lı olgular diğer primer nodal düşük dereceli lenfomalar gibi periferik ve paraaortik lenfadenopatiler ile daha sık olarak ileri evrede saptanmıştır (%71 ve %34) (periferik LAP %100 ve %8). Diğer klinik özellikler açısından bir farklılık bulunmayan hastalarda 5 yılda toplam ve olaysız sağkalım NMZL lı hastalarda MALT lenfomalara göre anlamlı olarak daha düşük oranlarda gerçekleşmiştir (%56 ve %81; %28 ve %65). Bu veriler NMZL nın nodal tutuluşlu MALT tip MZL nın ileri evresinden ziyade ayrı bir lenfoma alt tipi olduğunu gösterir. Klinik olarak NMZL ların özellikleri ve davranışı MALT tipi lenfomalardan çok foliküler veya küçük lenfositik lenfoma gibi nodal temelli düşük dereceli B hücreli lenfomalara benzerdir. TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ Tedavİ NMZL larda tedaviye yönelik prospektif randomize çalışma ve tanımlanmış tedavi önerileri yoktur. Hastalar foliküler lenfomalar için tanımlanmış yaklaşımlar eşliğinde yönetilebilir. Lokalize erken evre hastalıkta cerrahi ve RT uygun yaklaşım olarak görünür. İleri evre hastalıkta immünokemoterapi ilk basamakta uygun seçenek olabilir (3). 36 hasta içeren bir seride yaygın hastalığı olan ve antrasiklin temelli KT protokolü ile tedavi edilen 7 hastanın

15 :3 2 HematoLog 4 ünde TR elde edilmiş, buna karşın antrasiklin içermeyen KT rejimi ile tedavi edilen 7 hastanın hiçbirisinde TR sağlanamamıştır (57). Nüks genç hastalarda yüksek doz KT ve otolog kök hücre nakli düşünülebilir (3). HCV ilişkili kronik hepatit ve NMZL lı hastalarda öncelikle interferon-alfa ve ribavirin ile antiviral tedavi uygulanmalıdır (3). Prognoz ve Sonuç NMZL lar MALT lenfomalardan daha düşük 5 yıllık toplam ve progresyonsuz sağkalım gösterirler. NMZL lı hastalarda 5 yılda toplam sağkalım %60-70, olaysız sağkalım %30 dur. Ekstranodal yerlerde nüks nadirdir (2). DBBHL ya dönüşüm gelişebilir; 124 hastalık bir seride ortanca 4.5 yılda %16 oranında görülmüştür (5). Foliküler Lenfoma IPI (FLIPI) NMZL lı hastalarda prognozu belirlemede yardımcı olabilir (52,57). FLIPI 46 hastaya uygulanmış, %33 düşük, %34 orta, %33 yüksek risk grubunda yer almıştır. Toplam yaşam süreleri her 3 prognostik grupta istatistiki olarak anlamlı farklılık yaratmıştır (52). Kaynaklar 1. Joshi M, Sheikh H, Abbi K, Long S, Sharma K, Tulchinsky M, Epner E. Marginal zone lymphoma: old, new, targeted, and epigenetic therapies. Ther Adv Hematol 2012;3: Zinzani PL. The many faces of marginal zone lymphoma. Hematology Am Soc Hematol Educ Program 2012;2012: Arcaini L, Paulli M, Boveri E, Magrini U, Lazzarino M. Marginal zone-related neoplasms of splenic and nodal origin. Haematologica 2003;88: Jaffe ES, Harris NL, Stein H, Campo E, Pileri SA, Swerdlow SH. Introduction and overview of the classification of the lymphoid neoplasms. In WHO Classification of Tumours of Haematopoietic and Lymphoid Tissues (ed 4th). Lyon, France: IARC Press; Berger F, Felman P, Thieblemont C, Pradier T, Baseggio L, Bryon PA, et al. Non- MALT marginal zone B-cell lymphomas: a description of clinical presentation and outcome in 124 patients. Blood 2000;95: Parry-Jones N, Matutes E, Gruszka-Westwood AM, Swansbury GJ, Wotherspoon AC, Catovsky D. Prognostic features of splenic lymphoma with villous lymphocytes: a report on 129 patients. Br J Haematol 2003;120: Iannitto E, Ambrosetti A, Ammatuna E, Colosio M, Florena AM, Tripodo C, et al. Splenic marginal zone lymphoma with or without villous lymphocytes. Hematologic findings and outcomes in a series of 57 patients. Cancer 2004;101: Franco V, Florena AM, Iannitto E. Splenic marginal zone lymphoma. Blood 2003;101: Thieblemont C, Felman P, Berger F, Dumontet C, Arnaud P, Hequet O, et al. Treatment of splenic marginal zone B-cell lymphoma: an analysis of 81 patients. Clin Lymphoma 2002;3: Boveri E, Arcaini L, Merli M, Passamonti F, Rizzi S, Vanelli L, et al. Bone marrow histology in marginal zone B-cell lymphomas: correlation with clinical parameters and flow cytometry in 120 patients. Ann Oncol 2009;20: Salido M, Baro C, Oscier D, Stamatopoulos K, Dierlamm J, Matutes E, et al. Cytogenetic aberrations and their prognostic value in a series of 330 splenic marginal zone B-cell lymphomas: a multicenter study of the Splenic B-Cell Lymphoma Group. Blood 2010;116:

16 SPLENİK MARJİNAL ZON LENFOMA, SPLENİK B HÜCRELİ LENFOMA/LÖSEMİ, SINIFLANDIRILAMAYAN, NODAL MARJİNAL ZON LENFOMA Saadoun D, Suarez F, Lefrere F, Valensi F, Mariette X, Aouba A, et al. Splenic lymphoma with villous lymphocytes, associated with type II cryoglobulinemia and HCV infection: a new entity? Blood 2005;105: Franco V, Florena AM, Stella M, Rizzo A, Iannitto E, Quintini G, Campesi G. Splenectomy influences bone marrow infiltration in patients with splenic marginal zone cell lymphoma with or without villous lymphocytes. Cancer 2001;91: Baseggio L, Traverse-Glehen A, Petinataud F, Callet-Bauchu E, Berger F, Ffrench M, et al. CD5 expression identifies a subset of splenic marginal zone lymphomas with higher lymphocytosis: a clinico-pathological, cytogenetic and molecular study of 24 cases. Haematologica 2010;95: Watkins AJ, Huang Y, Ye H, Chanudet E, Johnson N, Hamoudi R, et al. Splenic marginal zone lymphoma: characterization of 7q deletion and its value in diagnosis. J Pathol 2010;220: Cervetti G, Galimberti S, Sordi E, Buda G, Orciuolo E, Cecconi N, Petrini M. Significant efficacy of 2-CdA with or without rituximab in the treatment of splenic marginal zone lymphoma (SMZL). Ann Oncol 2010;21: Troussard X, Valensi F, Duchayne E, Garand R, Felman P, Tulliez M, et al. Splenic lymphoma with villous lymphocytes: clinical presentation, biology and prognostic factors in a series of 100 patients. Groupe Francais d Hematologie Cellulaire (GFHC). Br J Haematol 1996;93: Tsimberidou AM, Catovsky D, Schlette E, O Brien S, Wierda WG, Kantarjian H, et al. Outcomes in patients with splenic marginal zone lymphoma and marginal zone lymphoma treated with rituximab with or without chemotherapy or chemotherapy alone. Cancer 2006;107: Riccioni R, Caracciolo F, Galimberti S, Cecconi N, Petrini M. Low dose 2-CdA schedule activity in splenic marginal zone lymphomas. Hematol Oncol 2003;21: Bennett M, Sharma K, Yegena S, Gavish I, Dave HP, Schechter GP. Rituximab monotherapy for splenic marginal zone lymphoma. Haematologica 2005;90: Kalpadakis C, Pangalis GA, Dimopoulou MN, Vassilakopoulos TP, Kyrtsonis MC, Korkolopoulou P,et al. Rituximab monotherapy is highly effective in splenic marginal zone lymphoma. Hematol Oncol 2007;25: Tsimberidou AM, Catovsky D, Schlette E, O Brien S, Wierda WG, Kantarjian H, et al. Outcomes in patients with splenic marginal zone lymphoma and marginal zone lymphoma treated with rituximab with or without chemotherapy or chemotherapy alone. Cancer 2006;107: Montalban C, Abraira V, Arcaini L, Domingo-Domenech E, Guisado-Vasco P, Iannito E, et al. Risk stratification for Splenic Marginal Zone Lymphoma based on haemoglobin concentration, platelet count, high lactate dehydrogenase level and extrahilar lymphadenopathy: development and validation on 593 cases. Br J Haematol 2012;159: Arcaini L, Lazzarino M, Colombo N, Burcheri S, Boveri E, Paulli M, et al. Splenic marginal zone lymphoma: a prognostic model for clinical use. Blood 2006;107: Rinaldi A, Forconi F, Arcaini L, Mian M, Sozzi E, Zibellini S, et al.immunogenetics features and genomic lesions in splenic marginal zone lymphoma. Br J Haematol 2010;151: Traverse-Glehen A, Baseggio L, Salles G, Coiffier B, Felman P, Berger F. Splenic diffuse red pulp small-b cell lymphoma: toward the emergence of a new lymphoma entity. Discov Med 2012;13: TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ

Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV

Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV Dr. Süheyla Uyar Bozkurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji A.B.D Olgu Sunumu 60 yaş, K Aksiller lenfadenopati

Detaylı

OLGU 5. Dr.Gülşah KAYGUSUZ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

OLGU 5. Dr.Gülşah KAYGUSUZ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD OLGU 5 Dr.Gülşah KAYGUSUZ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD 64 yaş, erkek hasta, halsizlik Fizik Muayene: Splenomegali Özgeçmiş/soygeçmiş: özellik yok TAM KAN: BİYOKİMYASAL TESTLER: 64 yaş,

Detaylı

HAİRY CELL LÖSEMİDE GÜNCELEME. Dr. Harika ÇELEBİ Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH

HAİRY CELL LÖSEMİDE GÜNCELEME. Dr. Harika ÇELEBİ Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH HAİRY CELL LÖSEMİDE GÜNCELEME Dr. Harika ÇELEBİ Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Hair Cell Lösemi (HCL) HCL ilk olarak1958 yılında (Bouroncle ve ark) tanımlanmıştır Nadir görülen, yavaş seyirli, B-hücreli

Detaylı

56Y, erkek hasta Generalize LAP ( servikal, inguinal, aksiller, toraks ve abdomende ) Ateş Gece terlemesi Lenfopeni IgG, IgA, IgM yüksek

56Y, erkek hasta Generalize LAP ( servikal, inguinal, aksiller, toraks ve abdomende ) Ateş Gece terlemesi Lenfopeni IgG, IgA, IgM yüksek 56Y, erkek hasta Generalize LAP ( servikal, inguinal, aksiller, toraks ve abdomende ) Ateş Gece terlemesi Lenfopeni IgG, IgA, IgM yüksek Sedimantasyon (77mm/saat) CRP 7.67(N:0-0.8mg/dl) Servikal lenf nodu

Detaylı

MATÜR T- HÜCRELİ LENFOMALAR TANISI PATOLOG GÖZÜYLE

MATÜR T- HÜCRELİ LENFOMALAR TANISI PATOLOG GÖZÜYLE 4. ULUSAL LENFOMA MYELOMA KONGRESİ 2-5 MAYIS 2013, ANTALYA MATÜR T- HÜCRELİ LENFOMALAR TANISI PATOLOG GÖZÜYLE DR. NALAN AKYÜREK GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI Matür T- Hücre ve

Detaylı

Tülay Tecimer 4 Kasım, Ulusal Patoloji Kongresi

Tülay Tecimer 4 Kasım, Ulusal Patoloji Kongresi Tülay Tecimer 4 Kasım, 2016 26. Ulusal Patoloji Kongresi Olgu Sunumu 72 yaşında kadın hasta. Nisan 2014 te boyunda kitleler şikayeti ile doktora müracaat, 1 yıldır yavaş büyüyen servikal lenf nodları,

Detaylı

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi Dr. Süleyman ÖZDEMİR, Uzm. Dr Özlem TON, Prof Dr. Fevziye KABUKÇUOĞLU Sağlık Bilimleri Üniversitesi

Detaylı

PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ

PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ A C I B A D E M Ü N İ V E R S İ T E S İ T I P F A K Ü L T E S İ İ Ç H A S T A L I K L A R I A N A B İ L İ M D A L I A C I B A D E M A D A N A H A S T A N E

Detaylı

Dr. Sermin Özkal DEÜTF Patoloji AD

Dr. Sermin Özkal DEÜTF Patoloji AD Dr. Sermin Özkal DEÜTF Patoloji AD GIS Ekstranodal lenfoma en sık DBBHL > MALT Lenfoma > Diğer Mide > ince barsak > kalın barsak* ve rektum* Ekstranodal Lenfoma X Lenfoid Hiperplazi Özellikle küçük lenfoid

Detaylı

6 ay önce kadavradan kalp nakli olan 66 yaşındaki kadın hastada inguinal bölgede 3X3 cm da lenf düğümü saptandı. Lenf düğümü cerrahi olarak eksize

6 ay önce kadavradan kalp nakli olan 66 yaşındaki kadın hastada inguinal bölgede 3X3 cm da lenf düğümü saptandı. Lenf düğümü cerrahi olarak eksize 6 ay önce kadavradan kalp nakli olan 66 yaşındaki kadın hastada inguinal bölgede 3X3 cm da lenf düğümü saptandı. Lenf düğümü cerrahi olarak eksize edildi. CD20 CD10 Bcl-6 Bcl-2 Ki-67 MUM-1

Detaylı

2. Ulusal Lenfoma Myeloma Kongresi 16 Nisan 2011, Antalya SIK GÖRÜLEN PRİMER DERİ LENFOMALARI - patoloji -

2. Ulusal Lenfoma Myeloma Kongresi 16 Nisan 2011, Antalya SIK GÖRÜLEN PRİMER DERİ LENFOMALARI - patoloji - 2. Ulusal Lenfoma Myeloma Kongresi 16 Nisan 2011, Antalya SIK GÖRÜLEN PRİMER DERİ LENFOMALARI - patoloji - Dr. Nalan Akyürek Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Deri Lenfomaları sınıflama

Detaylı

HODGKİN DIŞI LENFOMALAR. Dr Mustafa ÇETİN 2004-2005 Kayseri

HODGKİN DIŞI LENFOMALAR. Dr Mustafa ÇETİN 2004-2005 Kayseri HODGKİN DIŞI LENFOMALAR Dr Mustafa ÇETİN 2004-2005 Kayseri 1 Hodgkin Dışı Lenfomalar Genellikle lenf nodlarından ve bazende herhangi bir organdan köken alan heterojen bir grup B veya T hücre malignitesidir.

Detaylı

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ III. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE

Detaylı

Mantle Hücreli Lenfoma. Dr. Coşkun Tecimer İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi

Mantle Hücreli Lenfoma. Dr. Coşkun Tecimer İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Mantle Hücreli Lenfoma Dr. Coşkun Tecimer İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Mantle Hücreli Lenfomada Epidemiyoloji Olgun B hücreli Hodgkin dışı lenfomadır Tüm Hodgkin dışı lenfomaların % 6-7 sini

Detaylı

AĞIR ZİNCİR HASTALIKLARINDA TANI VE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI. Prof. Dr. Ferit AVCU

AĞIR ZİNCİR HASTALIKLARINDA TANI VE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI. Prof. Dr. Ferit AVCU AĞIR ZİNCİR HASTALIKLARINDA TANI VE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI Prof. Dr. Ferit AVCU 1 Plazma Hücre Hastalıkları Multipl Miyelom Önemi Belirlenememiş Monoklonal Gamopati (MGUS) Yavaş Seyirli Multipl Miyelom (SMM)

Detaylı

Marjinal Zon Lenfoma Tedavi Rehberi

Marjinal Zon Lenfoma Tedavi Rehberi Marjinal Zon Lenfoma Tedavi Rehberi Epidemiyoloji Marjinal Zon Lenfoma (MZL) non Hodgkin Lenfomalar (NHL) arasında 3. En sık görülen lenfoma alt tipidir. Mukoza ilişkili lenfoid doku (MALT) tipi NHL lerin

Detaylı

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik LAFORA HASTALIĞI Progressif Myoklonik Epilepsiler (PME) nadir olarak görülen, sıklıkla otozomal resessif olarak geçiş gösteren heterojen bir hastalık grubudur. Klinik olarak değişik tipte nöbetler ve progressif

Detaylı

Bir Olgu Nedeniyle Hairy Cell Leukemia-Variant ve Ay r c Tan s

Bir Olgu Nedeniyle Hairy Cell Leukemia-Variant ve Ay r c Tan s ULUSLARARAS HEMATOLOJI-ONKOLOJI DERGISI OLGU SUNUMU/ CASE REPORT International Journal of Hematology and Oncology Bir Olgu Nedeniyle Hairy Cell Leukemia-Variant ve Ay r c Tan s Abdullah ALTINTAŞ, Abdurrahman

Detaylı

Plazma Hücreli Lösemi. Prof.Dr.Ercüment Ovalı

Plazma Hücreli Lösemi. Prof.Dr.Ercüment Ovalı Plazma Hücreli Lösemi Prof.Dr.Ercüment Ovalı Wladyslaw Antoni Gluzinski 1906 da 47 yaşında kemik ağrısı, kosta kırığı, idarda porteinöz birikim ve lokositoz ile başvuran bir hastada mevcut lokositozda

Detaylı

26. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ HEMATOPATOLOJİ ANTALYA, Dr.Nazan Özsan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı İzmir

26. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ HEMATOPATOLOJİ ANTALYA, Dr.Nazan Özsan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı İzmir 26. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ HEMATOPATOLOJİ ANTALYA, 2016 Dr.Nazan Özsan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı İzmir 53 yaşında, E Eylül 2015 te karında şişlik batında asit gece terlemesi,

Detaylı

Olgularla Lenfoma ve Myelomada PET/BT Agresif NHL. Doç. Dr. Metin Halaç İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı

Olgularla Lenfoma ve Myelomada PET/BT Agresif NHL. Doç. Dr. Metin Halaç İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Olgularla Lenfoma ve Myelomada PET/BT Agresif NHL Doç. Dr. Metin Halaç İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı FDG-PET in agresif Non-Hodgkin lenfomaların tedavi öncesi

Detaylı

DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER

DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER DSÖ 2016 da erişkin glial tümörler açısından sizce en önemli değişiklik ne olmuştur? Curr Opin Oncol 2016 Nov;28(6):494-501. Diffuz astrositik ve oligodentroglial tümörler aynı grup

Detaylı

Hepatit C. olgu sunumu. Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi

Hepatit C. olgu sunumu. Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi Hepatit C olgu sunumu Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi BİLECİK DEVLET HASTANESİ 1957 2015 N.E. 36 yaşında, kadın hasta Kadın Doğum polikliniği 16.07.2013 Anti-HCV: pozitif ve lökositoz

Detaylı

Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD 15-30 yaş arası ve > 55 yaş olmak üzere iki dönemde sıklık artışı (+) Erkek ve kadınlarda en

Detaylı

TÜLAY AKSARAY TECİMER 4 MAYIS 2013

TÜLAY AKSARAY TECİMER 4 MAYIS 2013 TÜLAY AKSARAY TECİMER 4 MAYIS 2013 Langerhans hücreli histiyositoz(lhh) Castleman Hastalığı (CH) Kimura Hastalığı Kikuchi Fujimoto -Histiyositik nekrotizan lenfadenit Rosai-Dorfman hastalığı Tanım Langerhans

Detaylı

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ OLGU 45 yaşında erkek hasta Yaklaşık 1,5 yıldan beri devam eden alt ekstremite ve gövde alt kısımlarında daha

Detaylı

(İlk iki harfleri - TR)

(İlk iki harfleri - TR) VET-A Kayıt Tarihi:. /. /.. THD Veritabanları Lenfoma Veritabanı Hasta Kayıt Formu VET-A HEKİM BİLGİLERİ 1. Merkez 2. Hekim HASTA BİLGİLERİ 3. Hasta Kodu Sistem tarafından otomatik olarak verilecektir

Detaylı

Dr. Günhan Gürman. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, Ankara, Türkiye e-posta: gurman@ankara.edu.tr.

Dr. Günhan Gürman. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, Ankara, Türkiye e-posta: gurman@ankara.edu.tr. TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ 2013: 3 2 Dr. Günhan Gürman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, Ankara, Türkiye e-posta: gurman@ankara.edu.tr Anahtar Sözcükler Lenfoplazmasitik lenfoma, Waldenström

Detaylı

KUTANÖZ LENFOMA KLASİFİKASYONU. Dr. Melih Akyol Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Sivas

KUTANÖZ LENFOMA KLASİFİKASYONU. Dr. Melih Akyol Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Sivas KUTANÖZ LENFOMA KLASİFİKASYONU Dr. Melih Akyol Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Sivas İÇERİK Hikayenin başlangıcı ve farklı klasifikasyon sistemleri Nereden geliyor? EORTC

Detaylı

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU Ezgi Işıl Turhan 1, Nesrin Uğraş 1, Ömer Yerci 1, Seçil Ak 2, Berrin Tunca 2, Ersin Öztürk

Detaylı

İKİNCİL KANSERLER. Dr Aziz Yazar Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD. Tıbbi Onkoloji BD. 23 Mart 2014, Antalya

İKİNCİL KANSERLER. Dr Aziz Yazar Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD. Tıbbi Onkoloji BD. 23 Mart 2014, Antalya İKİNCİL KANSERLER Dr Aziz Yazar Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD. Tıbbi Onkoloji BD. 23 Mart 2014, Antalya Tanım Kanser tedavisi almış veya kanser öyküsü olan bir hastada histopatolojik

Detaylı

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ Cem Sezer 1, Mustafa Yıldırım 2, Mustafa Yıldız 2, Arsenal Sezgin Alikanoğlu 1,Utku Dönem Dilli 1, Sevil Göktaş 1, Nurullah Bülbüller

Detaylı

MİYELODİSPLASTİK SENDROM

MİYELODİSPLASTİK SENDROM MİYELODİSPLASTİK SENDROM Türk Hematoloji Derneği Tanı ve Tedavi Kılavuzu 2013 30.01.2014 İnt. Dr. Ertunç ÖKSÜZOĞLU Miyelodisplastik sendrom (MDS) yetersiz eritropoez ve sitopenilerin varlığı ile ortaya

Detaylı

Folliküler Lenfomalar Rehberliğinde Patolog-Klinisyen Ekibinin Gerçeğe Yolculuğu. Dr. Tülay Tecimer Acıbadem Sağlık Grubu

Folliküler Lenfomalar Rehberliğinde Patolog-Klinisyen Ekibinin Gerçeğe Yolculuğu. Dr. Tülay Tecimer Acıbadem Sağlık Grubu Folliküler Lenfomalar Rehberliğinde Patolog-Klinisyen Ekibinin Gerçeğe Yolculuğu Dr. Tülay Tecimer Acıbadem Sağlık Grubu 2. LENFOMA MYELOMA KONGRESİ, ANTALYA, 16 Nisan 2011 Lenfoma olgularının doğru değerlendirilmesi,

Detaylı

LENFOMALARDA RADYOTERAPİ. Prof. Dr. Nuran ŞENEL BEŞE Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı

LENFOMALARDA RADYOTERAPİ. Prof. Dr. Nuran ŞENEL BEŞE Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı LENFOMALARDA RADYOTERAPİ Prof. Dr. Nuran ŞENEL BEŞE Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı HL EPİDEMİYOLOJİ ve ETYOLOJİ Olguların çoğunluğu 15-30 yaş arası Kadın /Erkek: 1/1,5 Noduler

Detaylı

Adölesanda Lösemi & İnfant Lösemi

Adölesanda Lösemi & İnfant Lösemi Adölesanda Lösemi & İnfant Lösemi Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi TPHD OKULU 18 20 Kasım 2016 Ankara 1 Adölesanda Lösemi Dünya Sağlık Örgütü 10 19 yaşlarını Adölesan Dönemi olarak

Detaylı

HEMATOLOJİDE AKIŞ SİTOMETRİSİ

HEMATOLOJİDE AKIŞ SİTOMETRİSİ HEMATOLOJİDE AKIŞ SİTOMETRİSİ Zafer Başlar İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Hematoloji Bilim Dalı, İstanbul Akış sitometrisi (flow cytometry) gerek hematolojide

Detaylı

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği HEPATİT VEYA KARACİĞER TRANSPLANTASYONU SONRASI APLASTİK ANEMİ: KLİNİK ÖZELLİKLER VE TEDAVİ SONUÇLARI Özlem Tüfekçi 1, Hamiyet Hekimci Özdemir 2, Barış Malbora 3, Namık Yaşar Özbek 4, Neşe Yaralı 4, Arzu

Detaylı

Hodgkin Lenfoma. Prof. Dr. Ali ÜNAL Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı ve KİT Merkezi 1. LM KONGRESİ 2010 ANTALYA

Hodgkin Lenfoma. Prof. Dr. Ali ÜNAL Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı ve KİT Merkezi 1. LM KONGRESİ 2010 ANTALYA Hodgkin Lenfoma Prof. Dr. Ali ÜNAL Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı ve KİT Merkezi 1. LM KONGRESİ 2010 ANTALYA Thomas Hodgkin (1798-1866) Hodgkin lenfoma (HL); 1832 yılında Sir

Detaylı

SLAYT SEMİNERİ TANISAL SİTOLOJİDE ALGORİTMİK YAKLAŞIM

SLAYT SEMİNERİ TANISAL SİTOLOJİDE ALGORİTMİK YAKLAŞIM SLAYT SEMİNERİ TANISAL SİTOLOJİDE ALGORİTMİK YAKLAŞIM Prof. Dr. İlkser Akpolat Patoloji ve Sitopatoloji Uzmanı, F.I.A.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ, ACIBADEM SAĞLIK GRUBU EFFÜZYON TANISINA ALGORİTMİK YAKLAŞIM

Detaylı

Araştırma 2012 DEÜ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT 26, SAYI 1, (NİSAN) 2012, 21-26

Araştırma 2012 DEÜ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT 26, SAYI 1, (NİSAN) 2012, 21-26 21 Araştırma Tek Merkez Deneyimi: Folliküler Lenfomalı Olgularımızın Retrospektif Değerlendirmesi SINGLE CENTER EXPERIENCE: RETROSPECTIVE ANALYSIS OF FOLLICULER LYMPHOMA Abdullah KATGI 1, Aybüke OLGUN

Detaylı

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller Dr. Dilara İnan 04.06.2016 Isparta Hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) HBV yüzeyinde bulunan bir proteindir; RIA veya EIA ile saptanır Akut ve kronik HBV

Detaylı

LENFOSİTOZ VE KRONİK LENFOSİTİK LÖSEMİ (KLL) AYIRICI TANISI

LENFOSİTOZ VE KRONİK LENFOSİTİK LÖSEMİ (KLL) AYIRICI TANISI İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Dergisi,2013;17(Ek2):9-14 1.BOZYAKA HEMATOLOJİ SEMPOZYUMU LENFOSİTOZ VE KRONİK LENFOSİTİK LÖSEMİ (KLL) AYIRICI TANISI Uz Dr Füsun Özdemirkıran İzmir Katip Çelebi

Detaylı

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD TAKD olgu sunumları- 21 Kasım 2012 Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD Konuşma akışı; ALK mutasyonu değerlendirmedeki sorunlar ROS-1 mutasyonu Avrupa pulmoner patoloji çalışma

Detaylı

Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu. Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara

Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu. Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara Olgu sunumu 49 y kadın hasta, Bir dış merkeze 2 aydır devam eden öksürük,

Detaylı

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014 LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014 Lenfoid Sistem Lenfositlerin, mononükleer fagositlerin ve diğer yardımcı rol oynayan hücrelerin bulunduğu, yabancı antijenlerin taşınıp yoğunlaştırıldığı, Antijenin

Detaylı

Dr.Ceyhun Bozkurt Dr.Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları EAH Çocuk Onkoloji Bölümü 20.04.2013

Dr.Ceyhun Bozkurt Dr.Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları EAH Çocuk Onkoloji Bölümü 20.04.2013 Dr.Ceyhun Bozkurt Dr.Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları EAH Çocuk Onkoloji Bölümü 20.04.2013 S.T. 15 Yaş Kız Hasta Başvuru tarihi: 12.08.2010 Yakınması: Mide bulantısı Kusma İshal Kolunda

Detaylı

LÖSEMİ MORFOLOJİSİ. Dr. Namık ÖZBEK Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji EAH

LÖSEMİ MORFOLOJİSİ. Dr. Namık ÖZBEK Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji EAH LÖSEMİ MORFOLOJİSİ Dr. Namık ÖZBEK Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji EAH UYGULAMA Posterior superior iliak krestten yapılır 18 ay altında tuberositas tibiadan yapılabilir YAYMA Önceden

Detaylı

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ Dinç Süren 1, Mustafa Yıldırım 2, Vildan Kaya 3, Ruksan Elal 1, Ömer Tarık Selçuk 4, Üstün Osma 4, Mustafa Yıldız 5, Cem

Detaylı

Vaka 1 MT, 25 yaş, Mardin 10 Eylül 2006 Normal doğum yaptı Doğumdan 3 saat önce hematokrit %27, trombosit sayısı mm3 Doğumda aşırı kanama oldu

Vaka 1 MT, 25 yaş, Mardin 10 Eylül 2006 Normal doğum yaptı Doğumdan 3 saat önce hematokrit %27, trombosit sayısı mm3 Doğumda aşırı kanama oldu VAKA SUNUMLARI Dr.Vahide Zamani Düzen Laboratuvarlar Grubu Vaka 1 MT, 25 yaş, Mardin 10 Eylül 2006 Normal doğum yaptı Doğumdan 3 saat önce hematokrit %27, trombosit sayısı 46.000 mm3 Doğumda aşırı kanama

Detaylı

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ Klinik ve patolojik özellikler Neslihan KURTULMUŞ,, Mete DÜREN, D Serdar GİRAY, G Ümit İNCE, Önder PEKER, Özlem AYDIN, M.Cengiz

Detaylı

Minimal Kalıntı Hastalık (MRD)

Minimal Kalıntı Hastalık (MRD) Minimal Kalıntı Hastalık (MRD) Doç. Dr. Müge GÖKÇE İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi Çocuk Hematoloji & Onkoloji Bilim Dalı Sitomorfolojik Remisyon Kemik iliğinde %5 in altında

Detaylı

MULTİPL PLAZMASİTOMLA SEYREDEN PLAZMA HÜCRE HASTALIKLARINDA TEDAVİ YAKLAŞIMI

MULTİPL PLAZMASİTOMLA SEYREDEN PLAZMA HÜCRE HASTALIKLARINDA TEDAVİ YAKLAŞIMI MULTİPL PLAZMASİTOMLA SEYREDEN PLAZMA HÜCRE HASTALIKLARINDA TEDAVİ YAKLAŞIMI PROF. DR. RAUF HAZNEDAR Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı İlik dışı plazmasitomlar ; Plazma hücre hastalıklarının

Detaylı

MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ

MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ ve MOLEKÜLER PROGNOSTİK FAKTÖRLER Prof. Dr. Levent Türkeri Üroloji Anabilim Dalı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mesane Tümörü (Transizyonel Hücreli Karsinom) Yüzeyel

Detaylı

Kronik Lenfositik Lösemi- Allojeneik Kök Hücre Naklinin Yeri

Kronik Lenfositik Lösemi- Allojeneik Kök Hücre Naklinin Yeri Kronik Lenfositik Lösemi- Allojeneik Kök Hücre Naklinin Yeri Dr Şahika Zeynep Akı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloi B.D. Allojeneik kök hücre nakli kür şansı veren tedavi seçeneği Dirençli hastalık/yüksek

Detaylı

Çocukluk Çağında Akut Myeloid Lösemi

Çocukluk Çağında Akut Myeloid Lösemi 1945 ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI Çocukluk Çağında Akut Myeloid Lösemi Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı ÇOCUKLUK ÇAĞI

Detaylı

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Akciğer karsinomlarının gelişiminde preinvaziv epitelyal lezyonlar; Akciğer karsinomlarının gelişiminde

Detaylı

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi okült (gizli, saklı, bilinmeyen, anlaşılmaz) okült + kanser primeri bilinmeyen

Detaylı

Raporlamayla İlgili Düzenleme ve Tartışmalar. Beyhan DURAK ARAS Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi GeneCk AD

Raporlamayla İlgili Düzenleme ve Tartışmalar. Beyhan DURAK ARAS Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi GeneCk AD Raporlamayla İlgili Düzenleme ve Tartışmalar Beyhan DURAK ARAS Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi GeneCk AD Kromozom Adlandırma Sistemi 1960 yılında Danver toplantısı Kabul edilen sistem

Detaylı

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM Tanım Az diferansiye tiroid karsinomları, iyi diferansiye ve anaplastik

Detaylı

Richter Dönüşümü Tanı ve. Dr Şahika Zeynep Akı GUTF Hematoloji B.D.

Richter Dönüşümü Tanı ve. Dr Şahika Zeynep Akı GUTF Hematoloji B.D. Richter Dönüşümü Tanı ve Tedavisi Dr Şahika Zeynep Akı GUTF Hematoloji B.D. [CHRONIC LYMPHOID LEUKEMIA SECONDARILY ASSOCIATED WITH A MALIGNANT RETICULOPATHY: RICHTER'S SYNDROME]. LORTHOLARY P, BOIRON

Detaylı

Flow Sitometrinin Malign Hematolojide Kullanımı. Dr. Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji/Onkoloji BD Antalya

Flow Sitometrinin Malign Hematolojide Kullanımı. Dr. Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji/Onkoloji BD Antalya Flow Sitometrinin Malign Hematolojide Kullanımı Dr. Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji/Onkoloji BD Antalya Neyi ölçer? Hücre çapı, hacmi, yüzey alanı ve granülaritesini

Detaylı

OVER KAYNAKLI MALİGN MİKST MÜLLERİAN TÜMÖRLERDE TEDAVİ YAKLAŞIMI. Mustafa ÖZGÜROĞLU Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

OVER KAYNAKLI MALİGN MİKST MÜLLERİAN TÜMÖRLERDE TEDAVİ YAKLAŞIMI. Mustafa ÖZGÜROĞLU Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı OVER KAYNAKLI MALİGN MİKST MÜLLERİAN TÜMÖRLERDE TEDAVİ YAKLAŞIMI Mustafa ÖZGÜROĞLU Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Malign mikst müllerian tümör Diğer isimleri Malign mikst mezodermal

Detaylı

NON HODGKIN LENFOMALAR İST. TIP FAKÜLTESİ III. DÖNEM HEMATOPATOLOJİ DERSİ

NON HODGKIN LENFOMALAR İST. TIP FAKÜLTESİ III. DÖNEM HEMATOPATOLOJİ DERSİ NON HODGKIN LENFOMALAR İST. TIP FAKÜLTESİ III. DÖNEM HEMATOPATOLOJİ DERSİ Prof. Dr. Öner Doğan Tanımlama Terminoloji, Lenfoid Hücre Dizisi Lenfoma/Lösemi Kavramı Klonalite Klinik Başvuru Tabloları 1) Lokalize

Detaylı

Indolent Matür B Hücreli Lenfomalar Patoloji

Indolent Matür B Hücreli Lenfomalar Patoloji Ifl nsu KUZU Ankara Üniversitesi T p Fakültesi, Patoloji Anabilim Dal 1- GENEL TERM NOLOJ VE NORMAL YAPI Bu bölümde ele al nacak lenfoma antiteleri matür B lenfositlerinden geliflen küçük lenfoid neoplastik

Detaylı

Mantle-cell Lenfoma. Son 10 Yılda Neler Değişti? Dr. İbrahim Barışta

Mantle-cell Lenfoma. Son 10 Yılda Neler Değişti? Dr. İbrahim Barışta Mantle-cell Lenfoma Son 10 Yılda Neler Değişti? Dr. İbrahim Barışta Antalya, 22 Mayıs 2010 Germinal Merkez ve B Hücreli Lenfoma bcl-6 p53 Ölüm bcl-6 inaktif bcl-6 aktif GM bcl-2 inaktif myc (+) Normalde

Detaylı

OTOLOG HEMATOPOIETIK KÖK HÜCRE NAKLI YAPILAN (OHKHN) HASTALARDA, SERUM ALBUMIN DÜZEYLERININ ÖNEMI

OTOLOG HEMATOPOIETIK KÖK HÜCRE NAKLI YAPILAN (OHKHN) HASTALARDA, SERUM ALBUMIN DÜZEYLERININ ÖNEMI P8 OTOLOG HEMATOPOIETIK KÖK HÜCRE NAKLI YAPILAN (OHKHN) HASTALARDA, SERUM ALBUMIN DÜZEYLERININ ÖNEMI Neslihan Mandacı Şanlı 1, Esen Karakuş 1, Gökmen Zararsız 2, Leylagül Kaynar 1, Bülent Eser, 1 Mustafa

Detaylı

LİSTEYE EKLENENLER DEĞİŞİKLİK YAPILANLAR

LİSTEYE EKLENENLER DEĞİŞİKLİK YAPILANLAR 01.05.2013-14.11.2013 TARİHLERİ ARASINDA SAĞLIK BAKANLIĞI EK ONAYI ALINMADAN KULLANILABİLECEK ENDİKASYON DIŞI HEMATOLOJİ-ONKOLOJİ İLAÇLARI LİSTESİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER LİSTEYE EKLENENLER SIRA NO İLAÇLAR

Detaylı

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ 60. Türkiye Milli Pediatri Kongresi 9-13 Kasım 2016; Antalya Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Tam Kan Sayımı Konuşmanın

Detaylı

Prof. Dr. Yaşar BEDÜK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Prof. Dr. Yaşar BEDÜK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Yaşar BEDÜK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Seminom GHTT in %60 ı Seminom dur Ayrıca %10 kadar da mix tümörler içinde yer alırlar Tanı anında %75-80 i Evre I Diğer türlere göre daha iyi prognozlu

Detaylı

Tedaviyi İzleyen Değişiklikler ve Değerlendirme Zorlukları. Prof. Dr. Duygu Düşmez Apa Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

Tedaviyi İzleyen Değişiklikler ve Değerlendirme Zorlukları. Prof. Dr. Duygu Düşmez Apa Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD Tedaviyi İzleyen Değişiklikler ve Değerlendirme Zorlukları Prof. Dr. Duygu Düşmez Apa Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD Sunum planı Giriş: Mikozis fungoides tanısındaki yöntem ve zorluklar

Detaylı

LENFOMADA ERKEN YAPILAN PET/CT TEDAVİYE YÖN VERİR Mİ?

LENFOMADA ERKEN YAPILAN PET/CT TEDAVİYE YÖN VERİR Mİ? 1 LENFOMADA ERKEN YAPILAN PET/CT TEDAVİYE YÖN VERİR Mİ? O. Meltem Akay Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hematoloji Bilim Dalı Ege Hematoloji Onkoloji Kongresi 13-15 Mart 2015, Çeşme Giriş 2 Son 2-3 dekadda,

Detaylı

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dr. Koray TOPGÜL Medical Park Samsun Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü/ SAMSUN 35 yaşında erkek hasta, İlk kez 2007

Detaylı

Acıbadem Labmed Hematoloji Network

Acıbadem Labmed Hematoloji Network Acıbadem Labmed Hematoloji Network XT-1800i CA660 XS-1000i bahçeşehir Atakent XS-1000i beylikdüzü XT-1800i XS-1000i CA660 RAL-Staıner XS-1000i göktürk XT-2000i CA660 XT-1800i CA660 XS-1000i etiler XS-1000i

Detaylı

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR? LENFOMA NEDİR? Lenfoma, diğer grup onkolojik hastalıklar içinde yaşamın uzatılması ve daha kaliteli yaşam sağlanması ve hastaların kurtarılmaları açısından daha fazla başarı elde edilmiş bir hastalıktır.

Detaylı

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar Dr. Dilek Çolak 10 y, erkek hasta Olgu 1 Sistinozis Böbrek transplantasyonu Canlı akraba verici HLA 2 antijen uyumsuz 2 Olgu 1 Transplantasyon öncesi viral

Detaylı

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Doç. Dr. Tuncay Göksel Ege Ü.T.F. Göğüs Hast. A.D. SONUÇ Konuşması Yöntemi Toraks Derneği Akciğer ve Plevra Maligniteleri Rehberi 2006 + Kurs Konuşmaları Prognozu

Detaylı

IV. KLİMUD Kongresi, Kasım 2017, Antalya

IV. KLİMUD Kongresi, Kasım 2017, Antalya IV. KLİMUD Kongresi, 08-12 Kasım 2017, Antalya 1 HCV Tanısında Cut off/ Sinyal (S/CO)/TV) Değerlerinin Tanısal Geçerliliklerinin Değerlendirilmesi TÜLİN DEMİR¹, DİLARA YILDIRAN¹, SELÇUK KILIǹ, SELÇUK

Detaylı

Çocukluk çağı yuvarlak hücreli tümörleri 21.Ulusal Patoloji Kongresi İzmir. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD

Çocukluk çağı yuvarlak hücreli tümörleri 21.Ulusal Patoloji Kongresi İzmir. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD Çocukluk çağı yuvarlak hücreli tümörleri 21.Ulusal Patoloji Kongresi İzmir Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 15 yaşında kız 1 yıldır farkettiği giderek büyüyen karın şişliği

Detaylı

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama

Detaylı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır

Detaylı

NON-HODGKIN LENFOMALARDA GÜNCEL SINIFLAMA VE ĠMMÜNOHĠSTOKĠMYASAL DEĞERLENDĠRME

NON-HODGKIN LENFOMALARDA GÜNCEL SINIFLAMA VE ĠMMÜNOHĠSTOKĠMYASAL DEĞERLENDĠRME T.C. TRAKYA ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ TIBBĠ PATOLOJĠ ANABĠLĠM DALI Tez Yöneticisi Doç. Dr. Fulya ÖZ PUYAN NON-HODGKIN LENFOMALARDA GÜNCEL SINIFLAMA VE ĠMMÜNOHĠSTOKĠMYASAL DEĞERLENDĠRME (Uzmanlık Tezi)

Detaylı

LLM Dergi 2017;1(3): /llm Comparison of R-CHOP21 Regimen with R-CHOP14 Regimen for Diffuse Large B-Cell Lymphoma

LLM Dergi 2017;1(3): /llm Comparison of R-CHOP21 Regimen with R-CHOP14 Regimen for Diffuse Large B-Cell Lymphoma LLM Dergi 2017;1(3):59-63 10.5578/llm.58661 ARAŞTIRMA Erişkin Diffüz Büyük B-Hücreli Lenfoma Olgularında R-CHOP14 ve R-CHOP21 Kemoterapilerinin Karşılaştırılması Comparison of R-CHOP21 Regimen with R-CHOP14

Detaylı

Dr. M. Cem Ar. Anahtar Sözcükler. Etyoloji, Evreleme, Lenfoma, Lefomagenez, Sınıflama LENFOMALARA GENEL BAKIŞ

Dr. M. Cem Ar. Anahtar Sözcükler. Etyoloji, Evreleme, Lenfoma, Lefomagenez, Sınıflama LENFOMALARA GENEL BAKIŞ TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ HematoLog 2013: 3 2 Dr. M. Cem Ar İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Hematoloji Bilim Dalı, İstanbul, Türkiye e-posta: mcemar68@yahoo.com

Detaylı

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır. HODGKIN LENFOMA HODGKIN LENFOMA NEDİR? Hodgkin lenfoma, lenf sisteminin kötü huylu bir hastalığıdır. Lenf sisteminde genç lenf hücreleri (Hodgkin ve Reed- Sternberg hücreleri) çoğalır ve vücuttaki lenf

Detaylı

HODGKIN DIŞI LENFOMA

HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA NEDİR? Hodgkin dışı lenfoma (HDL) veya Non-Hodgkin lenfoma (NHL), vücudun savunma sistemini sağlayan lenf bezlerinden kaynaklanan kötü huylu bir hastalıktır. Lenf

Detaylı

En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test

En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test Yeni Nesil DNA Dizileme (NGS), İmmünHistoKimya (IHC) ile Hastanızın Kanser Tipinin ve Kemoterapi İlacının Belirlenmesi Kanser Tanı

Detaylı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Meme kanserli hastalarda ana prognostik faktörler: Primer tümörün büyüklüğü

Detaylı

Kronik lenfositik lösemi tedavisi güç olan hastalar

Kronik lenfositik lösemi tedavisi güç olan hastalar Kronik lenfositik lösemi tedavisi güç olan hastalar KLL de tanı sırasında ortanca yaş 65 dir. %40 < 60 yaş %12

Detaylı

FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi

FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi Prof. Dr. Volkan Korten Marmara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi İnfeksiyon Hastalıklar kları ve Klinik Mikro. ABD. Risk? Başlangıç tedavisine yanıtsızlık değil. Ciddi

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI

4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI 4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI DERS 1: HEMOLİTİK ANEMİLER Bir otoimmun hemolitik aneminin tanısı için aşağıda yazılan bulgulardan hangisi spesifiktir? a. Retikülosit artışı b. Normokrom normositer aneminin

Detaylı

Hodgkin lenfomada alojeneik kök hücre nakli. Dr. Gülsan Türköz Sucak

Hodgkin lenfomada alojeneik kök hücre nakli. Dr. Gülsan Türköz Sucak Hodgkin lenfomada alojeneik kök hücre nakli Dr. Gülsan Türköz Sucak 1 Hodgkin Lenfoma Çoklu kemoterapi ve/veya radyoterapi ile erken evre hastaların % 90 ı, ileri evre hastaların ise % 70 inde şifa sağlanabiliyor

Detaylı

Tüylü Hücreli Lösemili Hastaların Uzun Dönem Tedavi Sonuçları: Tek Merkez Deneyimi

Tüylü Hücreli Lösemili Hastaların Uzun Dönem Tedavi Sonuçları: Tek Merkez Deneyimi Turkiye Klinikleri J Med Sci 2018;38(3):236-40 ORİJİNAL ARAŞTIRMA DOI: 10.5336/medsci.2018-60388 Tüylü Hücreli Lösemili Hastaların Uzun Dönem Tedavi Sonuçları: Tek Merkez Deneyimi Nergiz ERKUT, a,b Derya

Detaylı

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Mide Kanserinde Kemik Metastazı Klinik çalışmalarda; %0.7 - %3.4 Otopsi çalışmalarında;

Detaylı

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14 HEREDİTER SFEROSİTOZ İNT.DR.DİDAR ŞENOCAK Giriş Herediter sferositoz (HS), hücre zarı proteinlerinin kalıtsal hasarı nedeniyle, eritrositlerin morfolojik olarak bikonkav ve santral solukluğu olan disk

Detaylı

ENG Mesleki İngilizce-I İNGİLİZCE ENG Mesleki İngilizce-I İNGİLİZCE

ENG Mesleki İngilizce-I İNGİLİZCE ENG Mesleki İngilizce-I İNGİLİZCE Dönem 3 Kurul 1 18.Eyl.17 09.00-09.50 Neoplazi tanımı ve adlandırma E. DEMİRALAY PATOLOJİ Pazartesi 10.00-10.50 Benign ve malign tümörler E. DEMİRALAY PATOLOJİ 11.00-11.50 Kanser Biyokimyası B. ÖNGEN BİYOKİMYA

Detaylı

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 1 2 3 4 ANTİRETROVİRAL TEDAVİ HIV eradiksayonu yeni tedavilerle HENÜZ mümkün değil

Detaylı

EVRE I SEMİNOM DIŞI TÜMÖRLERE YAKLAŞIM

EVRE I SEMİNOM DIŞI TÜMÖRLERE YAKLAŞIM EVRE I SEMİNOM DIŞI TÜMÖRLERE YAKLAŞIM Dr. Ahmet BİLİCİ İstanbul Medipol Üniversitesi, Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji B.D. 16.12.2018 Giriş Testis tümörlerinin %30 unu oluşturur %70 i erken evre olarak tanı

Detaylı