1 İçsular zoobentozu Tarihi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "1 İçsular zoobentozu Tarihi"

Transkript

1

2 Bu bölüm için Power point sunumu adresi: Bölüm 1 İçsular zoobentozu Tarihi Limnoloji tarihi ve temel limnolojik temel kavramlar hakkında bilgi verilmiştir. M.Ö yılları arası Aristo nun Historia Animalum adlı eserinde doğada sadece deniz suyu olmadığ birbirinden farklı iç suların bulunduğu kaydedilmiştir. Bunları gölde yaşayan,nehirde yaşayan, bataklıkta yaşayanlar diy ayırmışlardır A.W.Leeuwenhoek ( ) sudaki mikroorganizmaları ilk defa inceleyen araştırmacıdır.daha sonr Otto Friedrich Müller (1786) ilk defa mikroskobik canlıların sınıflandırmasını yapmıştır. Hensen ( 1887) ilk defa sudak küçük hayvan, bitki ve suda askıda kalan artıklar için plankton terimini kullanmıştırlimnolojinin tarihçesinin başlangı Francois Alphonsa Forel in ( ) bu konu ile ilgili yayınladığı ilk kitabında yer alır. Bu kitapta Cenova da Lema gölünün dip faunası hakkında 30 yıldan daha fazla yaptığı araştırma sonuçlarını yayınlamıştır.forel in araştırmaları 3 ci halinde Le Leman monographie Limnologique adı ile yılları arasında yayınlandı. Göller ile yapıla araştırmaların yanında 1875 lerde S.A Forbes in nehirlerde kuş, balık ve böcekler üzerinde yapılan araştırmaları d bulunmaktadır da C.A Kofoid nehirlerin hidrografi ve planktonu üzerinde çalışmıştır. Bu eserin ilk iki cild Leman gölünün jeolojisini, kimyasal ve fiziksel özelliklerini kapsar.1904 de yayınlanan 3.cildi ise gölün biyoloji özelliklerini tanımlar.limne yunanca göl,havuz,bataklık anlamına gelir. Forel limnolojinin kurucusu olarak kabul edilir. Birinci dünya harbinden önce tüm limnolojistler daima tek gölün fiziksel, kimyasal özellikleri ve biyolojik görünüşlerini tanımları ile ilgileniyorlardı. 20.yüzyılın ilk on yılı süresince sözü geçen avrupalı limnolojistler den Wesenberg-Lund vard Bu araştırıcılar tek değil birden fazla sucul sistem analizlerini karşılaştırmaya ihtiyaç olduğunu gördüler yılla arası Limnoloji ve ekolojiye hakim olan başka bir araştırıcı G.Evelyn Hutchinson ( ) dır.bu araştırıcı gö metabolizması,biyojeokimya,paleolimnoloji,göl sınıflandırması ve fitoplankton çeşitliliği konularını içeren çalışmaların üç cilt halinde ( ) yılları arasında Limnoloji kitabı olarak çıkardı. Birinci cilt jeolojik ve fizikokimyas limnolojiyi kapsar.ikinci cilt ise limnobiyoloji, ekoloji, topoloji ve göl gelişmesinde oluşan tabakalaşma problemlerin kapsar yıllarına kadar Hutchinson gölün tüm özellikleri ile ilgilendi. Daha sonra yaptığı araştırmalarda göllerin fiziks,kimyasal ve biyolojik özelliklerini istatistik yöntem ve matematiksel modelleme ile açıklamaya çalışmıştır Akarsuları ekolojisi ile ilgili H.B.N.Hynes (1970) Forel in göller üzerine çıkan metinlerden 70 yıl sonra ortaya çıktı.i.ve II. Düny harbi arası limnoloji hızlı bir şekilde gelişti.limnolojistler göllere giren ve çıkan materyalleri hesapladı,primer verimlili ölçüldü. Amerikalı E.A Birge Forel in fizikokimyasal ağırlıklı limnoloji kavramını biyolojik konulara daha çok yer vere bir bilim dalı halinde geliştirmiştir. Birge gölde yüzen mikroskobik hayvan ve bitkileri inceleyerek gölün fiziksel v kimyasal özellikleriyle plankton arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmıştır.birge nin çalışmaları 70 yıl sürmüştür.bu araştırıcını buluşları halen limnoloji biliminin temelini oluşturmaktadır. Göllerinin Bentik Makroomurgasızlarının Tarihi Göllerdeki bentos konusundaki en eski kayıt 1844 yıllardan başlamaktadır. Büyük gölle dökülen sular konusunda Jackson 1844, Agassiz 1850; Michigan gölü konusunda ise Stimpson 1871 ve Hoy 1872; Büyük Göllün derin suları konusunda Smith 1871, 1871b, Verrill 1871, çalışmalar yapmışlardır. İlk çalışmlar balık populasyonu besin kaynağı olan

3 canlılar üzerinde yoğunlaşmaktadır. Nicholson 1873 Toronto yakınlarındaki Ontaria gölünde daha akademik çalışmalar yapmıştır. Bunla beraber bu bölgedeki çalışmalar balıkçılık üzerinde yoğunlaşmaktadır. Tiçari balıkçılık faaliyetlerinde 1940 lar ve 1950 ler meydana gelen dramatik azalış, insan faaliyetleri sonucunda göllerd meydana gelen değişmelerin tespit edilmesi için 1950 ler de ve 1960 larda bir çok çalışmanın yapılmasına ve dolasiy bentos konusunda geniş bir kaynağın oluşmasına neden olmuştur. Bununla beraber bu konudaki çalışmaların değe konusunda bazı şüpheler olabilir. Çalışmalardaki bazı materyallerin tanımlanamaması yada verilmemesi problemle vardır. Bu çalışmada Büyük Göllerin Bentosları ve taksonomisi kısaca özetlenmiştir. Beş göldeki bentik faunanın a üniteleri dağılım ve abundasları verilmiştir. Bentik bileşenler ve üretimi bakımından büyük göller sistemi Palaertik gölle olarak sınıflandırılır. Bentik Bileşenlerin Taksonomisi Sistematik çalışmalar sonucunda göllerdeki habitatları iki ana kısma ayırabilir Profundal zon geniş fakat oksijen ihtiyacının fazla olması nedeniyle bu tek düze ortama uyum yapmık yapmış abundansı düşük bir habitat ; dar ancak ekolojik olarak önemlive yüksek tür çeşitliği ve yüksek fiziksel kondisyonu canlıları barındıran sığ sular ve boşalım alanların oluşturduğu habitat. Profondal bentosun makroskopik bileşenleri üçü Oligochaeta, Chironomidae ve Spheriidae taxaları olan dör ana taxada incelebilir. Brinkhurst et al. 1968, tarafından özetlendiği gibi ampipod crusteceanlar temiz benti çevrede baskındır ve taksonomisi ve yayılılmlar konusunda çalışmalar vardır. Pontoporeia affinis çoğunlukl baskın bir türdür ve Profundal amphipod metre karede kadar bulabilir (Henson 1966,1971 Oligochaetalardan lumbriculidlerde Stylodrilus heringianus yüksek göllerde aşadakilerine oranla çok dah fazladır. Tubificidae Büyük, göl, Michigan, ve Huron göllerin önemli bir yere sayiptir. Tubifistleri taksonomisi 1960 lara kadar yeterli seviyede değildi ve araştırmacılar genelikle familya yada cins düzeyind tanımlamalar yaparlardı fakat Brinkhurst ve arkadaşlarının yaptığı çalışmalar sonunda göl biyolojis konusunda yeterli anahtarlar ortaya çıkarıldı. Bununla birlikte taksonomi konusunda halen bazı problemle vardır. Örneğin Limnodrillus cinsi için şekli ve gelişen penlerin boyutu sınıflandırmada kullanılmaktadı ancak L. hoffmeisteri (yüksek düzeyde toleransı vardır ve kirlilik durumunda sayıları çok fazla olabilir L.claparedeimus (büyük ihtimale aynı tolerans düzeyinde ) entity referansı olarak verilen L. spiralis (? (Hiltunen 1969a) yada L.hoffmeisteri varyantı Herrington (1962) ve Burch (1972) küçük bir midye grubu olan Sphaeriidae (Fingernail yada pea clams sistematiği çalışmış halen bu canlılar üzerindeki çalışmalar sistematik önemi ve çeşitliliği nedeniyl sürmektedir. Bütün göllerde gözlenen Chironomidae (İnsecta, Diptera) grubu da zor bir gruptur. Hamilton v arkadaşların (1969) çalışmalar sonunda isimlendirme (nomenclature) konusunda çok daha stabil bir durum gelinmiş; Mason (1968) şekilli anahtarı ve Saether (1969, 1973) bir Limnoloji su içinde yaşayan canlıları inceleyen bilim dalı hidrobiyolojinin alt dalıdır. Hidrobiyoloji kendi içinde a dallara ayrılır. - Limnobiyoloji, -Su biyokimyası ve mikrobiyolojisi -Endüstriyel ve içme sularının biyolojisi, -Balık biyolojisi Hidrobiyoloji bilim dalının diğer bilim dalları ile ilişkileri var. Bunlar Oseanografi, balık endüstrisi, su ekonomi, çevre koruması, limnoloji ve ekolojidir. Dünyanın okyanus, göl, nehir ve yer altı sularını kapsayan kısmına hidrosfe denir. Hidrosferi inceleyen bilim dalına hidroloji denir.hidroloji kendi içinde de ilgi alanlarına göre farklı isimler alı Hidrografi, suyun fiziksel ve kimyasal yapısını inceleyen bilim dalıdır. Hidrojeografi, havzanın topoğrafya ve jeolojisin inceleyen bilim dalıdır. Yeryüzündeki suyun %97.5 nı Okyanus ve deniz suyu oluşturur, %2.5 nı Tatlı sular oluşturur % 0.4 nıda yüzey ve atmosferik su oluştururhidrobiyoloji ise su içindeki canlıları inceleyen bilim dalıdır. Limnoloji nin tarihçesinin baslangıcı Francois Alphonsa Forel in bu konu ile ilgili yayınladıgı ilk kitabında yer alır.(leman gölü)limn yunanca göl,havuz,bataklık anlamına gelir. Forel limnolojinin kurucusu olarak kabul edilir.amerikalı E.A Birge Forel i fizikokimyasal agırlıklı limnoloji kavramını biyolojik konulara daha çok yer veren bir bilim dalı haline getirmistir.birge ni çalısmaları. 70 yıl sürmüstür.bu arastırıcının bulusları halen limnoloji biliminin temelini olusturmaktadır. Limnoloji: s içinde yasayan canlıları inceleyen bilim dalı hidrobiyolojinin alt dalıdır.

4 Temel kavramlar Abiotik faktör: Belli ortamdaki canlı varlıkların yaşamını etkileyen fiziksel vekimyasal faktörlerdir. Acısu: Tuzluluğu (salinitesi) 34 den az olan sulara denir. Adlitteral zon: Supralittoral zonun üzerinde yer alan ve denizin etkisiyle ancak belli karasal formların gelişebildiğ kıyı bölgesidir. Aerobiont: Serbest oksijenden yararlanarak hayatını sürdüren organizmalardır. Afital sistem: Bentik bölgede ışıksız olan ve klorofilli deniz bitkilerini içermeyen zonlardan oluşmuş bölgelerdir Akuakültür: Ekonomik öneme sahip sucul formların yapay yöntemlerle üretilmesidir. Alg: Deniz ve tatlısularda yaşayan Thallophyta grubuna ait klorofilli bitkisel organizmalardır. Allopatrik tür: Yayılış sınırları birbirinden uzak türlerdir. Anadrom: Üreme periyodunda denizden tatlı suya geçen balıklardır. Bunlara potamotok adı da verilir. Anaerobiont: Yaşaması için gerekli oksijeni ortamda bulunan organik maddeleri parçalayarak elde ede organizmalardır. Arka sahil: Kıyısal bölgede iç sahil hattı ile, kıyı çizgisi arasında kalan bölgedir. Assosiasyon: Belli koşullar karşısında aynı gereksinimlere sahip olan çeşitli türlere ait bireyleri oluşturdukları devamlı topluluktur. Atol: İçerisinde alçak adacıklar bulunabilen bir lagünü çevreleyen halka şeklindeki mercan resifleridir. Autekoloji: Tek bir türe ait birey ve bireylerin ortamlarıyla olan ilişkilerini inceleyen ekoloji dalıdır. Autotrof: İnorganik maddelerden, organik maddeleri üretebilen klorofilli organizmalardır. Azoik zon: Hayvansal organizmaların yaşamasına uygun olmayan bölgelerdir. Barofil: Çok yüksek basınç altında yaşayabilen organizmalardır. Bentik bölge: Denizel ekosistemde, sahilden başlayarak en derin çukurlara kadar olan, tüm dipleri içere bölgedir. Bentoloji: Bentosu inceleyen bilim dalıdır. Bentos: Ergin dönemde, yaşamlarını bentik bölgede sürdüren canlıların oluşturduğu topluluğa denir. Besin zinciri: Beslenme seviyesine bağlı olarak organik madde bitkisel organizma ve hayvansa organizma arasındaki ilişkidir. Besleyici element: Organizmaların yaşamının devamlılığında önemli rolü olan azot, fosfor, silis gib elementlerdir. Bilateral simetri: Vücudun tam ortasından geçen bir düzlemin, vücudu iki eş yarıya (sağ ve sol) ayırdığ simetri tipi. Binomial nomenklatür: (Nomenclatura binaris=binomial sistem); Bilimsel olarak, hayvanları isimlendirilmesinde ilki cins (genus) adı, ikincisi ise tür (species) adı olmak üzere en az iki isim kullanılı Bunlardan cins adı büyük, tür adı ise küçük harfle yazılır. Bu sisteme, İkili isimlendirme denir. Biomass: Birim alan veya hacimdeki canlı organik madde miktarıdır. Biosönoz: Bir biotopta karşılıklı olmayan eğilimlerle bir araya gelmiş ve çeşitli faktörlerin etkisiyle özel b yapı oluşturmuş organizmaların ortaya koyduğu topluluktur. Biota: Bir bölgenin fauna ve florasıdır. Biotik faktör: Besin, beslenme ve organizmalar arasındaki ilişki sonucu ortaya çıkan, canlı yaşamın etkileyen faktörlerdir. Biotop: Yaşam şartlarında belli özellikler gösteren coğrafik bir saha veya değişken hacimli bir ortamdır. Biyocoğrafya: Canlıların geçmişte veya günümüzde yeryüzündeki dağılımını inceleyen bilim dalıdır. Biyolüminesans: Bazı canlıların biyolojik aktiviteler sonucu ışık verme özelliğidir. Biyosfer: Yeryuvarının canlıları içeren bölümüdür. Boğaz: Okyanuslarla denizler, veya denizlerle denizler arasındaki ilişkiyi sağlayan su yollarıdır. Boring: Sucul ortamda doğal olmayan yüzeylerin organizmalar tarafından yaşam alanı olarak kullanılma amacıyla delinmesi olayıdır. Bu olayı oluşturan organizmalara da Borring organizmalar adı verilir. Demekoloji: Populasyon ekolojisi de denir. Çeşitli türlere ait bireylerin bolluk değişimlerini ve b değişimlerin nedenlerini araştırır. Demersal: Dipte veya dibe yakın olarak yaşayan balıklardır. Detritivor: Detritusla beslenen formlardır. Detritus: Deniz dibindeki organik parçacıklardır. Deuterostom: Embriyodaki blastoporun, gelişerek anüsü oluşturduğu; ağzın ise, blastoporun bulunduğ kısmın tam aksinde açılan yeni bir delikten geliştiği canlılara verilen tanımlamadır. Dış sahil: Düşük gel-git seviyesinden başlayarak denize doğru uzanan dalga kıvrımlarının oluştuğ bölgedir. Dimorfizm: Aynı türün farklı iki formdan oluşmuş şeklidir. Diploblastik: Embriyonal gelişim sırasında 2 hücre tabakası olan hayvanlara verilen tanımlamadır. Divergens: Dip sularının çeşitli nedenlere bağlı olarak yüzeye çıkması olayıdır.

5 Ecdysozoa: Eskiden protostomia grubu altında tanımlanan canlıların 18S RNAr analizleri sonucu ayrılmı olan alt gruplarından biridir. En belirgin ortak özellikleri hepsinin kütiküler bir dış iskelete sahip olmaları v büyüme sırasında kabuk değiştirmeleridir (=ecdysis). Edafik: Canlıların dağılımında önemli etkiye sahip olan substratumla ilgili dış faktörlerdir. Ekoloji: Organizmaların kendi aralarında ve ortamla olan karşılıklı ilişkilerini araştıran bilim dalıdır. Ekosistem: Organizmaların kendi aralarındaki karşılıklı ilişkileri ve ortam faktörlerinin etkisi sonucu oluşa ekolojik ortam ekolojiye ait bir kompleks oluşturur. Buna ekosistem denir ve biri organik olan biosönoz; diğeri inorganik olan biyotop olmak üzere iki an elemandan oluşmuştur. Endemik: Belli bir bölgede yaşamasıyla bu bölgeyi karakterize eden türdür. Endofauna: Substratumun içine gömülü olarak yaşayan hayvansal organizmalardır. Endolit: Kayayı oyarak bir oyuk içinde yaşayan organizmalardır. Epibiosis: Diğer bir organizma üzerine tespit edilmiş fakat ondan besin almadan yaşayan organizmalardır Epifauna: Substratumun üst yüzeyinde yaşayan hayvansal organizmalardır. Epilit: Kayaların yarık, çatlak veya üzerlerinde yaşayan organizmalardır. Epinöston: Su filmi üzerinde yaşayan nöstonik organizmalardır. Epipelajik zon: Pelajik bölgenin metre arasında değişen en üst tabakasıdır. Epizoon: Hayvanlar üzerine tespit edilmiş fakat ondan besin almadan yaşayanorganizmalardır. Eşik: Boğazlarda su altındaki en yüksek bölgedir. Etholoji: Hayvanların davranışlarını inceleyen ve tanımlayan bir bilim koludur. Eufotik zon: Güneş ışığının fotosentez için yeterli olduğu, denizlerin yüzeysel tabakasıdır. Euhalin: Tuzluluk derecesi arasında değişen ortamlardır. Euriaerobiosis: Değişik oksijen konsantrasyonlarında yaşamını sürdürebilen, oksijen konsantrasyonun karşı hoşgörü sınırı geniş olan organizmalardır. Euribat: Geniş basınç değişimlerinde yaşayabilen formlardır. Eurifag: Çok çeşitli besinlerle beslenebilen formlardır. Euriterm: Çok geniş sıcaklık değişimlerinde yaşama yeteneğinde olan sıcaklık değişimlerine hoşgörüs yüksek olan formlardır. Euryök: Çok çeşitli ve değişken özellikteki ortamlara yerleşme yeteneğinde olan, hoşgörü sınırları geni olan formlardır. Fanerogam: Spermatofita grubuna dahil çiçekli bitkilerdir. Denizlerde Posidonia, Zostera gibi birkaç türl temsil edilirler. Fasiyes: Bölgesel bazı ekolojik faktörlerin etkisiyle, bir biosönozda bir veya birkaç türün baskın olara oluşturdukları populasyonlardır. Son dönemlerde kommunite ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Filogeni: Organizmalar zaman içinde değişirken oluşan soylarının tarihi anlamına gelir. Genlerin b sonraki nesle aktarılması yoluyla türlerin önceki formlardan oluştuğunu ve filogenik ağacın dalları boyunc genlerin aktarılması yoluyla tüm organizmaların birbirlerine bağlı olduğunu öne sürer. Fital sistem: Bentik bölgede klorofilli bitkilerin bulunduğu zonlardan oluşan bölgedir. Fitobentos: Bentik bölgede yaşayan bitkisel organizmaların oluşturduğu topluluktur. Fitoplankton: Pelajik bölgede bitkisel planktonik formların oluşturduğu topluluk. Fotofil: Şiddetli ışığa gereksinim gösteren organizmalardır. Fouling: Denizel ortamlarda doğal olmayan substratumun yüzeyinde organizmalar gelişmesi olayıdır. B olayı oluşturan organizmalar da Fouling organizmalar adını almaktadır. Geçiş tabakası: Denizlerin yüzey tabakası ile derin su tabakası arasında yer alan ve temperatürün an değişiklik gösterdiği tabakadır. Termoklin adını da alır. Gigantizm: Aynı türe ait bireylerin, sıcaklık azalışına paralel olarak boylarının artışıdır. Habitat: Çoğu zaman biotop un sinonimi olarak kullanılır ve organizmanın üzerinde yaşadığı yer olara tanımlanır. Hadal zon: Bentik bölgenin metre derinlikten sonra gelen bölümüdür. Halofil: Deniz kıyılarındaki tuzlu ortamlarda yaşayabilen canlı türleridir. Herbivor: Bitkisel besinle beslenen organizmalardır. Heterotrof: İnorganik maddelerden kendi besini sentez edemeyen bu nedenle yarı autotrof veya çürüye organik maddeler üzerinden beslenme zorunluluğu olan hayvanlardır. Hidrolojik dolaşım: Doğadaki suyun atmosfer, karalar ve okyanus arasındaki çeşitli formlarda dolaşımıdır Holoplankton: Yaşamının tüm evrelerini planktonik geçiren olarak sürdüren hayvansal organizmalardır. İç sahil: Gel-git olayında yüksek ve alçak su seviyesi arasında kalan bölümdür. İnfralittoral: Sahilde, littoral bölgenin devamlı su altında kalan kısmından metreye kadar ine bölümüdür. Karnivor: Et yiyen hayvanlardır. Karsinoloji: Zoolojinin Crustacea subphylumunu inceleyen dalıdır. Katadrom: Üreme periyodunda tatlı sudan denize geçen balıklardır. Bunlara Talassotok adı da verilir.

6 Koloni: Aynı türün birden fazla bireyinin toplu halde yaşamasıdır. Kommensalizm: İki türün birbirlerine zarar vermeden karşılıklı fayda sağlayarak yaşantılarını sürdürm şeklidir. Kommunite: İlk kez Petersen tarafından kullanılan bu terim biosönozun sinonimi olarak kabul edilir. Koroloji: Canlıların topografik ve coğrafik dağılışlarını inceleyen biyocoğrafyanın bir dalıdır. Kozmopolit: Her yerde bulunabilen türlerdir. Bunlara aynı zamanda ubikuist türler adı da verilir. Larva: Bir hayvanın yaşam süresinde ana babaya benzemeyen en genç evresidir. Limikol: Çamur substratumda yaşayan bentik formlardır. Littoral sistem: Sahilden metre derinliğe kadar devam eden, ışıklı Bentik bölgedir. Lophotrochozoa: Eskiden protostomia grubu altında tanımlanan canlıların 18S RNAr analizleri sonucu ayrılmış olan alt gruplarından biridir. 2 temel hayvan grubunu kapsar: Trochozo (trocophora larvası görülen hayvanlar) ve Lophophorata (ağzı çevreleyen silli tentaküller=lofofor taşıya hayvanlar). Malakoloji: Zoolojinin Mollusca filumunu inceleyen dalıdır. Mediolittoral: Bentik bölgenin supralittoral ve infralittoral arasında kalan ve suya batıp çıkan kısmıdır. Meroplankton: Yaşam evrelerinin bir bölümünü bentonik veya nektonik olarak geçiren diğer dönemlerind planktonik olan genç veya ergin bireylerin tümüdür. Metazoa: Hücre çeperi bulunmayan heterotrofik ökaryotik çok hücreli canlıları yani hayvanları kapsaya gruptur. Molismoloji: Doğanın kirlenmesini araştıran bilim dalıdır. Monotipik tür: Türler, alttürlere ayrılmıyorsa buna monotipik tür adı verilmektedir. Nanizm: Aynı türe ait bireylerin sıcaklığın artışına paralel olarak boylarının küçülmesidir. Nekton: Pelajik bölgede aktif olarak yer değiştiren organizmalardır. Neritik bölge: Kıta sahanlığı üzerinde yer alan su kitlesi. Nöston: Su yüzeyinde yaşantılarını sürdüren organizmalardır. Oligofotik: Pelajik bölgenin öfotik ve afotik tabakaları arasında yer alan az ışıklı su tabakası olup ışı fotosentez için yetersizdir. Parapatrik tür: Yayılış sınırları temaslı olan türlerdir. Pelagos: Pelajik bölgede yaşayan bitkisel ve hayvansal organizmaların tümüdür. Pelajik bölge: Bentik bölgeyi örten su kitlesidir. Planktoloji: Planktonu inceleyen bilim koludur. Plankton: Pelajik bölgede pasif olarak yer değiştirerek yaşantısını sürdüren organizmalardır. Polihalin: Tuzluluk derecesi 18 ile 30 arasında değişen sulardır. Polimorfizm: Aynı türün farklı birçok formdan oluşmuş şeklidir. Politipik tür: Türler alttürlere ayrılıyorsa buna politipik tür denmektedir. Pollusyon: Bir ortamın kirlenmesi olayıdır. Populasyon: Belirli bir bölgede bulunan bir türe ait bireylerin oluşturduğu topluluktur. Primer prodüktivite: Bir bölgedeki klorofilli autotrof organizmaların sağladığı verimdir. Protostom: Embriyodaki blastoporun gelişerek önce ağzı oluşturduğu; anüsün ise arkenteronun ağzın aks yönünde genişlemesi ile ikinci sırada oluştuğu canlılar için kullanılan tanımlamadır. Radial simetri: Vücuttan diklemesine (yere paralel olarak) geçen tüm düzlemlerin, vücudu eşit iki parçay ayırdığı simetri tipi, ışınsal simetri. Red-tide: Bazı planktonik formların hızla gelişmesi sonucu ortamda yoğunluklarının artması nedeniyl deniz suyunun kırmızımtırak bir renk alması olayıdır. Salinite: 1 kg deniz suyunun içerdiği katı maddelerin gram olarak ifadesidir. Sedenter: Substratum üzerinde sürünerek kısa mesafede yer değiştiren organizmalardır. Sesil: Substratuma tespit edilmiş halde yaşantısını sürdüren organizmalardır. Seston: Deniz suyunda asılı halde bulunan canlı ve cansız tüm parçacıklardır. Siafil: Şiddetli ışığa gereksinim duymayan ve ancak gölgede yetişen alg türleridir. Simbiyoz: Ortak yaşama anlamına gelen simbiyoz, birden fazla canlı türünün, belirli koşullar altında b arada yaşaması olarak tanımlanır. Simpatrik tür: Yayılış alanları karışmış türlerdir. Sinekoloji: Çeşitli türlerden oluşan bir grubun bireyleri ve ortamları ile ilişkilerini inceleyen ekoloji dalıdır. Sirkalittoral zon: Bentik bölgenin, deniz fanerogamlarının (çiçekli bitkilerinin) bittiği yerden başlayıp, (30 40 m), ışığa en az toleranslı alg türlerinin ortadan kalktığı derinliğe kadar ( m) devam ede zonudur. Sistem: Bazı genel anlamda ekolojik özellikler gösteren belirli zonlar topluluğudur. Soliter: Bireysel olarak yaşayan organizmalardır. Stenoaerobios: Belli oksijen konsantrasyonlarında yaşayabilen formlardır. Stenobat: Belli basınç altında yaşayabilen formlardır.

7 Stenofag: Belli besinleri kullanabilen formlardır. Stenohalin: Belli tuzluluk derecelerinde yaşayabilen formlardır. Stenoterm: Belli sıcaklık derecelerinde yaşayabilen formlardır: Stenök: Belirli özellikteki ortamlara yerleşme yeteneği olan; hoşgörü sınırı düşük olan organizmalardır. Substratum: Bentik formların üzerinde yaşantılarını sürdürdükleri zemindir. Katı veya yumuşak yapıd olabilir. Supralittoral zon: Bentik bölgede su dışında kalan fakat denizin etkisinde olan bölümdür. Süspansivor: Suda asılı halde bulunan parçacıklarla beslenen formlardır. Triploblastik: Embriyonal gelişim sırasında 3 hücre tabakası olan hayvanlara verilen tanımlamadır. Tripton: Deniz suyunda asılı halde bulunan inorganik parçacıklardır. Tür: Yapısal ve işlevsel özellikleri yönünden birbirine benzeyen, aynı çevresel koşullara benzer tepk gösteren, doğal koşullarda serbest olarak birbirleriyle çiftleşip verimli yavrular oluşturabilen, bireyle topluluğudur. Bu tanıma belli bir bölgeyi işgal eden sözcüğü de eklenirse ekolojik tür tanımı ortay çıkmaktadır. Upwelling: Bir çeşit divergenstir. Özellikle sahil kesimlerinde rüzgarın etkisiyle, nutrient bakımında zengin dip sularının yüzeye çıkmasıdır. Vagrant bentos: Yer değiştirme yeteneğinde olan formların oluşturduğu bentik topluluktur. Zoobentos: Deniz dibinde yaşayan hayvanların oluşturduğu topluluktur. Zooplankton: Pelajik bölgede bulunan hayvansal plankterlerdir.

8 Bu bölüm için Power point sunumu adresi: Bölüm 2 Temel Molekül Su Temel biyolojik molekül olarak su hakkında bilgi verilmiştir. Su canlıdaki evrensel çözücüdür. Dipolar yapısı sayesinde birçok madde suda kolay çözülür. Yüklü gruplara (özellikle dipol) sahip her molekül uygun oranda suda çözünür. Su molekülleri ile hidrojen bağları kurarak suda çözünen moleküllere suyu seven, hidrofilik moleküller denir. Örneğin, sakkaritler, nükleik asitler ve proteinlerin büyük bir bir kısmı bu gruba girer. İyon içermeyen, apolar moleküller suda çözünmezler. Bunlara suyu sevmeyen, hidrofobik moleküller denir. Sadece karbon ve hidrojen atomlarından oluşan hidrokarbonlar bu grup moleküllerdir. Bir hidrofobik bileşik örneğin benzen, suyla çalkalandığı zaman su ve benzen molekülleri birbirinden çabucak ayrılır. Su moleküleri hidrojen bağlarıyla, benzen moleküleri de hidrofobik ilişkilerle kendi aralarında bağlanırlar. Her iki bileşik kendi yerinde bulunur, birbiriyle karışmaz. Polar olmayan bir molekül su ile hidrojen bağları oluşturmaz. Yüklü olmayan moleküllerdeki bir hidrojen atomunun yerine yüklü bir grubun, örneğin, fosfat, amino ve hidroksil gruplarının geçirilmesi durumunda, molekül su ile hidrojen bağı oluşturur yani suda çözünür hale gelir. Bu gruplar dışında peptit ve ester bağları su ile ilişkiye giren önemli kimyasal gruplardır. İki uçtaki pozitif ve negatif yükler, katı moleküllerin özel bölgelerine bağlanabilir. Böylece suyun yüklü iyonlar veya yüklü inorganik moleküller için, kristal durumda olsalar bile, güçlü bir çözücü olduğu anlaşılır. Bir katının sudaki çözünürlüğü, su molekülleri arasındaki kırılan hidrojen bağları yerine katı-su arasındaki kurulan bağların sayısının artmasıyla artar. Hidrofobik gruplar proteinlerde, nükleik asitlerde ve diğer hücresel moleküllerde bulunur. Hidrofobik

9 bağlar, örneğin zar içi proteinlerin fosfolipit yapraklarına bağlanmasında rol oynar. Şekil 1 Suyun içinde iyon halde çözünen maddeler(naci) Su, kohezyon kuvvetine sahip renksiz, kokusuz ve tatsız sıvı bir bileşiktir. Kimyada formülü (H2O) 2 Hidrojen ve 1 Oksijen atomundan meydana gelmiştir. H+ iyonu içeren bir madde ile (ör. asit) ve OH- iyonu içeren maddenin (ör: baz) tepkimesi ile oluşur. Yanıcı olmadığı gibi söndürücü özelliği vardır. Bu özelliği yangınlarda ateşi söndürmeye yarar. Su, kendi molekülleri arasında çekim kuvveti sayesinde dağılmadan kalabilir. Moleküllerin dipol olması nedeniyle su, birçok maddeye yapışabilir, suyun ıslatma özelliği buradan gelir.

10 Şekil 2 Suyun dipol özeliği Su aynı zamanda adezyon (farklı iki maddenin molekülleri arasındaki çekim kuvveti) kuvveti yüksek bir maddedir. Hidrojen bağı nedeniyle su molekülleri birbirlerini de çekerler yani su molekülleri arasında kohezyon gücüde çok yüksektir. Suyun kohezyon ve adezyon yetenekleri, suyun belirli kılcal yapılar içinde kopmadan yükselmesine ve taşınmasına yardımcı olur. Kohezyon: (Latince cohaerere) bir arada bulunma anlamındadır. Molekül çekim kuvveti demektir. Aynı cins moleküllerin arasındaki çekim kuvvetine denir. Kohezyon sıvı ve katı (gazlarda ihmal edilebilecek kadar küçüktür) maddelerde görülür. Bu maddelerin moleküllerindeki pozitif ve negatif yükler arasında oluşur. Bağların ömrü saniyenin trilyonda biri

11 kadardır; ancak komşu moleküller arasında sürekli yeni bağ kurulur ve bu da bileşiği bir arada tutar. Bu olgu sonucunda sıvılardaki yüzey gerilimi adı verilen olgu meydana gelir. Bu kuvvet suyun veya yoğun bir sıvının moleküllerini bir arada tutan kuvvettir. Bir musluktan su damlarken önce küçük bir damla oluştuğunu, sonra damlanın büyüyüp aşağı doğru uzadığını ve nihayet musluktan kopup bağımsız halde, fakat yine de bir bütün olarak yere doğru düştüğünü gözlemişizdir. Şekil 3 kohezyon ve adezyona göre suyun hareketi Adhezyon (Yapışma) Kuvveti ise farklı iki madde arasında var olan ve bu iki maddenin birbirine yapışmasını sağlayan çekim kuvvetidir. Günlük hayatta adhezyonun örneklerini sıkça görmekteyiz. Yağmur damlalarının cama yapışması, denizden çıkan bir insanın vücudunun ıslak kalması, durgun bir su üzerinde hareket eden yaprağın suyu sürüklemesi ve benzeri durumlar adhezyona örnektir. Adhezyon, bir sıvının (örneğin suyun veya yoğun bir sıvının) cama yapışması durumunda etkin olan kuvvettir. Çay içerken bardağı kaldırdığınızda küçük çay tabağının da birlikte kalktığına çok kere şahit olmuşuzdur. İşte iki cam tabakayı birbirlerine yapıştıran, suyun özelliği olan Adezyon kuvvetidir. Bir sıvının molekülleri ile içinde bulunduğu kabın yüzeyi arasındaki kuvvetler adhezyon kuvvetlerdir. Tüm bilinen yapıştırıcı maddeler bu kuvvetlerin işleyişi prensibine dayanılarak üretilir.

12 Yüzey gerilimi Su, molekülleri arasındaki güçlü kohezyon kuvveti nedeniyle oluşan yüksek yüzey gerilimine sahiptir. Bu görülebilir bir etkidir, örneğin, küçük miktardaki su çözünmez bir yüzey üzerine (örn: polietilen) konduğunda, su, diğer madde ile beraber düşene dek kalacaktır. Bu kuvvetin kaynağı temel olarak su moleküllerini bir arada tutan moleküller arası çekici kuvvetlerdir(hidrojen bağlarıdır). Suyun içinde olan moleküller her yönden komşu moleküllerle kuşatıldıkları için, üzerlerine etkiyen toplam kuvvet sıfırdır. Buna karşın, yüzeydeki moleküllerin sadece bir tarafı diğer su molekülleriyle çevrili olduğu için, bunlar içeriye doğru net bir kuvvetle çekilirler. Bu durum yüzeyde bir gerilme oluşturup yüzeyin minimum olmasını sağlar. Hacimleri eşit birçok geometrik şekil içinde yüzey alanı en az olan küredir. Su damlalarının küresel bir şekil alması da yüzey geriliminin en az yüzey oluşturacak şekilde molekülleri hareket ettirmesidir. o Hava-sıvı=>Adezyon: moleküllerin cinsi farklı o Sıvı-sıvı =>Kohezyon: moleküllerin cinsi aynı Kılcal hareket Kılcal hareket, suyun çok dar (kılcal) bir boru/kanalda yerçekimi kuvvetine karşı hareketini ifade eder. Bu hareket oluşur, çünkü su boru/kanalın yüzeyine yapışır ve daha sonra boru/kanala yapışan su, kohezyon kuvveti sayesinde üzerinden daha fazla suyun geçmesini sağlar. İşlem, yerçekimi adezyon kuvvetini yenecek kadar su boru/kanaldan yukarı geçinceye dek tekrarlanır. Bu olayı doğada da görmek mümkündür. Örneğin ağaçların kılcal damarlarında su en yüksek dallara kadar yerçekimine karşı hareket edebilmektedir.

13 Şekil 4 su ve civanın sahip olduğu adezyon ve kohezyon küvetlerinin karşılaştırılması Su, yüksek erime ısısına sahiptir 1 gram buzu eritmek için 0 C'de 80 kalori gerekir. Erime ısısının yüksek olması suyun donmasını geciktirir; böylece biyolojik sistemler düşük sıcaklıklara dayanıklı olabilen özelliklerini kazanırlar. Suyun Isınma (özgül) ısısı yüksektir. 1 gr suyun sıcaklığını 1 C arttırmak için 1 kalori'lik enerji gereklidir. Bu özgül ısı, amonyak dışındaki tüm maddelerinkinden yüksektir. Böylece su sıcaklıklarda fazla artış olmadan daha fazla enerji depolayabilir ve böylece canlı sistemde sıcaklık ve metabolik olaylar daha kararlı olabilmektedir. Suyun gizli buharlaşma ısısı yüksektir. 100 C'de 1 g suyu 1 g su buharı haline dönüştürmek için 539 kaloriye ihtiyaç vardır. Gizli buharlaşma ısısının yüksekliği canlı sisteminin izotermal olmasında en önemli katkıya sahiptir. Suyun gizli buharlaşma ısısı, H bağlarından dolayı yüksektir.

14 Donma noktasıyla en yoğun olduğu nokta farklıdır. Suyun basit fakat çevre açısından son derece önemli bir özelliği de suyun sıvı hali üzerinde batmadan yüzebilen, suyun katı hali olan buzdur. Bu katı faz, (sadece düşük sıcaklıklarda oluşabilen) hidrojen bağları arasındaki geometriden dolayı, sıvı haldeki su kadar yoğun değildir. Hemen hemen tüm diğer maddeler için, katı form sıvı formdan daha yoğundur. Standart atmosferik basınçtaki saf su, en yoğun halini 3.98 C'de alır ve aşağı hareket eder, daha fazla soğuması halinde yoğunluğu azalır ve yukarı doğru yükselir. Şekil 5 Suyun sıcaklığa bağlı yoğunluk farkı Bu dönüşüm, derindeki suyun, derinde olmayan sudan daha sıcak kalmasına sebep olur, bu yüzden suyun büyük miktardaki alt bölümü 4 C civarında sabit kalırken, buz öncelikle yüzeyde oluşmaya başlar ve daha sonra aşağı yayılır. Bu etkiden dolayı, göllerin yüzeyi buz ile kaplanır. Hemen hemen tüm diğer kimyasal maddelerin katı halleri, sıvı haline göre yoğun olduğundan dipten yukarı donmaya başlarlar. Suyun hacmi, bilinen tüm sıvıların aksine, belirli bir sıcaklığa (+4 C'ye) düşene kadar azalır, daha sonra tekrar artmaya başlar. Donduğunda ise hacmi sıvı hale göre daha fazladır. Bu nedenle suyun katı hali, sıvı halinden daha hafiftir. Bu yüzden buz, suyun dibine batmayıp su üstünde yüzer. Suyun bu özelliği yaşamın kış aylarında ya da her zaman soğuk olan

15 bölgelerde sudaki yaşamın devam etmesine olanak tanır. Deniz, nehir ve göllerin üst kısmı donar, buz üst kısımda kaldığı için su içindeki canlılar yaşamlarını sürdürmeye devam edebilirler. Üçlü Noktası (saf haldeki sıvı su, buz ve su buharının dengede bulunduğu sıcaklık ve basınç kombinasyonu) Suyun üçlü noktası (saf haldeki sıvı su, buz ve su buharının dengede bulunduğu sıcaklık ve basınç kombinasyonu), kelvin sıcaklık ölçü biriminin tanımlanması için kullanılır. Sonuç olarak, suyun üçlü nokta sıcaklığı, Kelvin (0.01 C) ve basıncı Pascal'dır ( ATM). Elektriksel iletkenlik Şekil 6 suyun farklı basınç ve sıcaklıkta durumu Genellikle yanlış bir kanı olarak, suyun çok güçlü bir elektrik iletken olduğu düşünülür ve elektrik akımının öldürücü etkilerini iletme riski bu popüler inanış ile açıklanır. Su içindeki tüm elektriksel özelliği sağlayan etkenler, suyun içinde çözülmüş olan karbondioksit ve mineral tuzların iyonlarıdır. Su, iki su molekülünün bir hidroksit anyonu ve bir hidronyum katyonu halini alması ile kendini iyonize eder, fakat bu

16 elektrik akımının yaptığı iş veya zararlı etkilerini taşımak için yeterli değildir. ("Saf" su içinde, hassas ölçüm cihazları, µs gibi çok zayıf bir elektriksel iletkenlik değeri saptayabilirler.) Saf su, oksijen ve hidrojen gazları içinde de çözülmüş iyonlar olmadan elektroliz olabilir; bu çok yavaş bir süreçtir ve bu şekilde çok küçük bir akım iletilir. (Elektroliz, elektrik akımı yardımıyla, bir sıvı içinde çözünmüş kimyasal bileşiklerin ayrıştırılması işlemine denir.) Suyun halleri Su yerkürede değişik hallerde bulunur: su buharı, (bulutlar), su (denizler, göller), buz (kar, dolu, buzullar) gibi. Su sürekli olarak su döngüsü olarak bilinen döngü içinde değişik fiziksel hallere dönüşür. Su, kendi içinde farklı maddelerin koku ve tadlarını barındırabilir. Bu nedenle, insan ve hayvanların, suyun içilebilirliğini anlamak için duyuları gelişmiştir. Kaynak suyu veya mineral su diye bilinen tat, aslında suyun içinde çözülmüş olan minerallerin tadıdır. Saf su (H2O), tatsızdır. Bu yüzden, kaynak veya mineral suyunun saflığı diye bilinen şey, suyun içinde zararlı (toksik) maddeler, kir, toz veya mikrobik organizmalar olmadığını belirtir. Canlıdaki Suyun yeri ve önemi Tüm biyokimyasal Reaksiyonlar Sulu Ortamda Gerçekleşir İyi bir çözücüdür Hidrolazlar gibi enzimler için substrat Isı düzenleyicidir Yetişkin bir insan vücut ağırlığının %60-70'i (2/3'si) sudur. Bu oran yaşa, cinsiyete, kiloya bağlı olarak farklılık gösterir. Örneğin yeni doğan bebeklerin vücudundaki su oranı %75'dir. Yaşamın ilk 5 gününde %70'e inen su oranı, sonradan yavaş yavaş azalarak bir yaşın sonunda yetişkindeki su oranına yaklaşır. Erkeklerdeki su oranı kadınlara, şişmanlar zayıflara oranla daha fazladır. Yaş ilerledikçe de vücut suyunda azalma görülür. Su besinler ve içeceklerle de sindirim yoluyla vücuda alınır. Vücuda alınan su sindirim sisteminde emildikten sonra kana geçer. Kan dolaşımı ile vücuda dağılır ve kılcal damarlardan çıkarak doku sıvısını

17 oluşturur. Hücre içinde bazı kimyasal reaksiyonlara katıldıktan sonra tekrar hücre dışına çıkar ve tekrar doku sıvısına dönüşür. Dokulardan kan dolaşımına katılır. Kan dolaşımı aracılığı ile böbreklere gelerek önemli bir kısmı idrar olarak vücut dışına atılır. Diğer bir kısmı ise deri, solunum ve sindirim sistemi vasıtasıyla kullanılıp vücuttan atılır. Yetişkin bir insanın günlük su ihtiyacı ml kadardır. Suyun vücuda alımı ve atılımı bir denge içinde oluşur. Vücutta normal sıvı hacminin korunması için günlük sıvı alımının günlük sıvı kaybına eşit olması gerekir. Bu denge bozulduğunda hastalıklar ortaya çıkar. Yemek yemeden aylarca yaşanabilir, ancak susuz sadece birkaç hafta dayanılabilir. İnsan vücudunda su dengesini düzenleyen (regüle eden) merkezler ve sistemler mevcuttur. Vücuda su alımı (Hidrasyon) : Vücuda besinlerle (1000 ml) ve içeceklerle (1200 ml) ağız yoluyla su alımına ekzojen su kazanımı denir. Bir de vücudumuzda hücre metabolizması esnasında meydana gelen kimyasal reaksiyonlar sonucu oksidasyon ürünü olarak 300 ml kadar su açığa çıkar. Vücutta bu şekilde su açığa çıkmasına endojen su kazanımı denir. Vücuttan su kaybı Dehidrasyon : Vücuda alınan su, idrarla böbreklerden (1500 ml kadarı), solunum havasıyla akakciğerden (500 ml kadarı), terleme yolu ile deriden (500 ml kadarı) ve gaita ile bağırsaklardan (100 ml kadarı) vücut dışına atılır. %1: Susuzluk hissi, ısı düzeninin bozulması, performans azalması, %3: Vücut ısı düzenin iyice bozulması, aşırı susuzluk hissi, %4: Fiziksel performansın %20-30 düşmesi, %5: Baş ağrısı, yorgunluk, %6: Halsizlik, titreme, %7: Fiziksel aktivite sürerse bayılma, %10: Bilinç kaybı, %11: Vücut dirençsizliği, olası ölüm, %12: %97 oranında ölüm, %15: %100 ölüm.

18 Suyun vücuttaki görevleri 1. Hücrelerin ihtiyacı olan maddeleri hücreye taşımak, 2. Hücrelerin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gerekli olan katı maddelerin çözünmesini sağlamak, 3. Hücrelerde metabolik faaliyetler sonucu oluşan atık maddeleri boşaltım organlarına (böbrek, akciğer, deri, sindirim kanalı) taşıyarak vücut dışına atılımını sağlamak, 4. Vücut ısısını dengede tutmak, 5. Kanın hacmini dengelemek, 6. Besinlerin sindirimine yardımcı olmak, 7. Beyin, omurilik gibi bazı organları dış etkenlerden korumak, suyun görevleridir. 8. Suyun ısı kapasitesinin yüksek oluşu vücut ısısının ayarlanmasını sağlar. 9. Buharlaşma entalpisinin yüksek oluşu nedeniyle vücuttaki fazla ısı terleme ve buharlaşma ile dışarı atılır.vücut ısısı dengelenir. Buharlaşma ısısı yüksek olduğu için su kaybı az olur. Vücuttaki suyun %20 sinin kaybı hayati tehlikeye neden olur. 10. Suyun sıvı halinin yoğunluğu katı halinin yoğunluğundan fazladır. Bu sayede su üstten donmaya başlar. Bu da suda yaşayan canlılar için hayati önem sağlar..bu maddede açıklamam gereken bi konu var; su üstten donduğu için su dışındaki düşük ısıdan su daha çok etkilenmez.. Yani su yüzeyindeki buz tabakası, suyu yorgan gibi örttüğünden dışarıda su -15 derecelerdeyken bile su o kadar soğumaz. 11. Su donarken dışarı ısı vererek izolasyon görevi yapar. 12. Su, vücuttaki boşluklara pasif difüzyonla geçer ve basınçla dengeyi sağlar. Vücuda alınan besinlerin bir kısmının çözülmesini sağlayarak sindirimi kolaylaştırır. Ayrıca suda bazı vitaminler çözünür, bunlar da metabolizmanın düzenlenmesinde yardımcıdır. 13. Vücutta iyonize olarak asit- baz dengesinin korunmasında rol oynar.besin maddelerinin ve oksijenin hücrelere taşınmasını ve biyokimyasal reaksiyon ürünlerinin dışarı atılması için taşıyıcı olarak görev yapar

19

Göllerin Morfolojik Yapısı Makrofauna Mikroorganizmalar... 28

Göllerin Morfolojik Yapısı Makrofauna Mikroorganizmalar... 28 İÇ SULAR ZOOBENTOZU Version 0.1.99 Ders Notları T R A K Y A Ü N İ V E R S İ T E S İ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü 22030 Edirne Türkiye uguner@trakya.edu.tr

Detaylı

Göllerin Morfolojik Yapısı Makrofauna Mikroorganizmalar... 30

Göllerin Morfolojik Yapısı Makrofauna Mikroorganizmalar... 30 İÇ SULAR ZOOBENTOZU Version 0.1.99 Ders Notları T R A K Y A Ü N İ V E R S İ T E S İ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü 22030 Edirne Türkiye uguner@trakya.edu.tr

Detaylı

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Yeryüzündeki yaşam su içinde ortaya çıkmış ve canlıların karalar üzerine yayılışından önceki 3 milyar yıl boyunca su içinde

Detaylı

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU 9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ Oluşturacağı her 1 g organik madde için bitkinin 500 g kadar suyu kökleriyle alması ve tepe (uç) noktasına kadar taşıyarak atmosfere aktarması gerekir. Normal su düzeyinde hayvan hücrelerinin

Detaylı

Çevre Biyolojisi

Çevre Biyolojisi Çevre Biyolojisi 115-02 Bölüm 03-02 Temel Ekolojik Kavramlar ve Süreçler Çağatay Tavşanoğlu 2017-2018 Güz Biyojeokimyasal döngüler ve madde geri kazanımı Ekosistem boyunca enerji akışı tek yönlü bir süreçtir

Detaylı

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri Suyun Fizikokimyasal Özellikleri Su bitkinin yaşamında yaşamsal bir rol oynar. Bitki tarafından yapılan her gram başına organik madde için kökler tarafından 500 gr su alınır. Bu su, bitkinin bir ucundan

Detaylı

Ekosistem ve Özellikleri

Ekosistem ve Özellikleri Ekosistem ve Özellikleri Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Ekosistem Belirli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim halindeki canlılar (biyotik faktörler) ve cansız

Detaylı

SU ve ÇEVRENİN CANLILAR İÇİN UYGUNLUĞU

SU ve ÇEVRENİN CANLILAR İÇİN UYGUNLUĞU SU ve ÇEVRENİN CANLILAR İÇİN UYGUNLUĞU Suyun polaritesinin etkileri Su molekülünün polar olması hidrojen bağlarının oluşmasına neden olur. 2 Su molekülü Oldukça basit yapılıdır. Tekli bağla bağlı olup

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile Su Kimyası Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile canlılık için gerekli ortamı sunar. Canlıların

Detaylı

EKOSİSTEM. Cihangir ALTUNKIRAN

EKOSİSTEM. Cihangir ALTUNKIRAN EKOSİSTEM Cihangir ALTUNKIRAN Ekosistem Nedir? Bir bölge içerisinde bulunan canlı ve cansız varlıkların karşılıklı oluşturdukları sisteme ekosistem denir. Ekosistem Bileşenleri Canlı Öğeler Üreticiler

Detaylı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı JEOLOJİK OSEONOGRAFİ Genelde çok karmaşık bir yapıya sahip olan okyanus ve deniz

Detaylı

Ekosistem Ekolojisi Yapısı

Ekosistem Ekolojisi Yapısı Ekosistem Ekolojisi, Ekosistemin Yapısı Ekosistem Ekolojisi Yapısı A. Ekoloji Bilimi ve Önemi Ekoloji canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan etkileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. Günümüzde teknolojinin

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİK BİRİMLER *Ekoloji: Canlıların birbirleriyle ve yaşadıkları ortamla olan ilişkisini inceleyen bilim dalıdır. Ekolojik birimlerin küçükten büyüye doğru sıralaması: Ekoloji

Detaylı

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma Meteoroloji IX. Hafta: Buharlaşma Hidrolojik döngünün önemli bir unsurunu oluşturan buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde farklı şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik faktörlerin etkisiyle

Detaylı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı HİDROLOJİ: Yer yuvarının yaklaşık 3/4 'lük bir bölümünü örten hidrosferi inceleyen

Detaylı

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sa-hiptir. Atomda bulunan yükler; negatif

Detaylı

SU OMURGASIZLARI GİRİŞ DERSİ 2014 Prof. Dr. Bayram ÖZTÜRK

SU OMURGASIZLARI GİRİŞ DERSİ 2014 Prof. Dr. Bayram ÖZTÜRK SU OMURGASIZLARI GİRİŞ DERSİ 2014 Prof. Dr. Bayram ÖZTÜRK Omurgalı ve Omurgasız Hayvanlar Arasındaki Farklar Omurgasız hayvanlar Notokorda yoktur Solungaç yarığı bulunmaz Sinir sistemi mevcut ise, ganglion

Detaylı

ISI VE SICAKLIK. 1 cal = 4,18 j

ISI VE SICAKLIK. 1 cal = 4,18 j ISI VE SICAKLIK ISI Isı ve sıcaklık farklı şeylerdir. Bir maddeyi oluşturan bütün taneciklerin sahip olduğu kinetik enerjilerin toplamına ISI denir. Isı bir enerji türüdür. Isı birimleri joule ( j ) ve

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

MADDENİN HALLERİ VE TANECİKLİ YAPI

MADDENİN HALLERİ VE TANECİKLİ YAPI MADDENİN HALLERİ VE TANECİKLİ YAPI MADDE BİLGİSİ Kütlesi hacmi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddenin şekil almış haline cisim denir. Cam bir madde iken cam bardak bir cisimdir. Maddeler doğada

Detaylı

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ Ekosistem, birbiriyle ilişkili canlı ve cansız unsurlardan oluşur. Ekosistem, bu unsurlar arasındaki madde ve enerji dolaşımı ile kendini besler ve yeniler. Madde döngüsü

Detaylı

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi 2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi GİRİŞ Tabiatta suyun hidrolojik çevriminin önemli bir unsurunu teşkil eden buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde değişik şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik

Detaylı

Her madde atomlardan oluşur

Her madde atomlardan oluşur 2 Yaşamın kimyası Figure 2.1 Helyum Atomu Çekirdek Her madde atomlardan oluşur 2.1 Atom yapısı - madde özelliği Elektron göz ardı edilebilir kütle; eksi yük Çekirdek: Protonlar kütlesi var; artı yük Nötronlar

Detaylı

MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ. Nazife ALTIN Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ. Nazife ALTIN Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi www.nazifealtin.wordpress.com MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ Bir maddeyi diğerlerinden ayırmamıza ve ayırdığımız maddeyi tanımamıza

Detaylı

Ayxmaz/biyoloji. Azot döngüsü. Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar. Azot döngüsü

Ayxmaz/biyoloji. Azot döngüsü. Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar. Azot döngüsü Azot döngüsü Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar Azot döngüsü 1. Azot bitkiler tarafından organik moleküllerin (A.asit,organik baz vb.)yapısına katılır. 2. Bitkiler azotu sadece NO3-

Detaylı

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI Dr. Vedat Evren Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Vücut sıvıları değişik kompartmanlarda dağılmış Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Bu kompartmanlarda iyonlar ve diğer çözünmüş

Detaylı

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ - Kayaların ayrışması + organik maddeler - Su ve hava içerir - Bitki ve hayvanlar barındırır - Mineral maddeler TOPRAKLARI OLUŞTURAN ANA MATERYAL TİPLERİ - Toprak tipi-ana materyalin

Detaylı

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Başak Avcıoğlu Çokçalışkan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Biraz ekolojik bilgi Tanımlar İlişkiler

Detaylı

Bitki büyümesi, yayılışı ve verim Yeryüzünde su Hücrenin önemli bileşeni (%70-80) Kuraklığa dayanıklı bitkilerde % 20, tohumlarda % 5 Su-oksijen

Bitki büyümesi, yayılışı ve verim Yeryüzünde su Hücrenin önemli bileşeni (%70-80) Kuraklığa dayanıklı bitkilerde % 20, tohumlarda % 5 Su-oksijen BÖLÜM 2 SU VE HÜCRE SU Bitki büyümesi, yayılışı ve verim Yeryüzünde su Hücrenin önemli bileşeni (%70-80) Kuraklığa dayanıklı bitkilerde % 20, tohumlarda % 5 Su-oksijen Metabolizma-kimyasal reaksiyonlar

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı OKYANUS VE DENİZLERİN ÇEŞİTLİ ÖZELLİKLERİ YÖNÜNDEN SINIFLANDIRILMASI 1. TOPOGRAFİK

Detaylı

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir.

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir. GENEL KİMYA 1 LABORATUARI ÇALIŞMA NOTLARI DENEY: 8 ÇÖZELTİLER Dr. Bahadır KESKİN, 2011 @ YTÜ Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir

Detaylı

Su, yaşam kaynağıdır. Bütün canlıların ağırlıklarının önemli bir kısmını su oluşturur.yeryüzündeki su miktarının yaklaşık % 5 i tatlı sulardır.

Su, yaşam kaynağıdır. Bütün canlıların ağırlıklarının önemli bir kısmını su oluşturur.yeryüzündeki su miktarının yaklaşık % 5 i tatlı sulardır. DOĞADA SU DÖNGÜSÜ Yaşama birliklerinde ve onun büyütülmüşü olan tabiatta canlılığın aksamadan devam edebilmesi için bazı önemli maddelerin kullanılan kadar da üretilmesi gerekmektedir.doğada ekolojik önemi

Detaylı

SU HALDEN HALE G İ RER

SU HALDEN HALE G İ RER SU HALDEN HALE GİRER Doğada Su Döngüsü Enerji Kaynağı Güneş Suyun yeryüzünde, buharlaşma, yağış, yeraltına süzülme, kaynak ve akarsu olarak tekrar çıkma, bir göl veya denize akma vs gibi hareketlerine

Detaylı

METEOROLOJİ. VI. Hafta: Nem

METEOROLOJİ. VI. Hafta: Nem METEOROLOJİ VI. Hafta: Nem NEM Havada bulunan su buharı nem olarak tanımlanır. Yeryüzündeki okyanuslardan, denizlerden, göllerden, akarsulardan, buz ve toprak yüzeylerinden buharlaşma ve bitkilerden terleme

Detaylı

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I asitleşme-alkalileşme (tuzluluk-alkalilik) ve düşük toprak verimliliği Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Toprak Kimyasal Özellikleri

Detaylı

EKOSİSTEMLERİN İŞLEYİŞİ. Veli&Sümeyra YILMAZ

EKOSİSTEMLERİN İŞLEYİŞİ. Veli&Sümeyra YILMAZ EKOSİSTEMLERİN İŞLEYİŞİ Belli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim içinde bulunan canlılar (biyotik) ile bunların cansız çevrelerinin (abiyotik) oluşturduğu bütüne EKOSİSTEM denir. EKOSİSTEM

Detaylı

2005 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2005 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 2005 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. Aşağıdaki tabloda I, II, III, IV olarak numaralandırılan bakteri, mantar, bitki ve hayvan hücrelerinin bazı yapısal özellikleriyle ilgili bilgiler verilmiştir.

Detaylı

YGS ANAHTAR SORULAR #3

YGS ANAHTAR SORULAR #3 YGS ANAHTAR SORULAR #3 1) Bir insanın kan plazmasında en fazla bulunan organik molekül aşağıdakilerden hangisidir? A) Mineraller B) Su C) Glikoz D) Protein E) Üre 3) Aşağıdakilerden hangisi sinir dokunun

Detaylı

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ 1 CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ Canlıların temel bileşenleri; inorganik ve organik bileşikler olmak üzere ikiye ayrılır. **İnorganik bileşikler: Canlılar tarafından sentezlenemezler. Dışarıdan hazır olarak

Detaylı

BİYOLOJİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANSDERSLERİ (TEZLİ) Ders Kodu Dersin Adı T U K AKTS Dersin Türü FBİ 601 Omurgalıların Karşılaştırmalı Anatomisi 4 0

BİYOLOJİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANSDERSLERİ (TEZLİ) Ders Kodu Dersin Adı T U K AKTS Dersin Türü FBİ 601 Omurgalıların Karşılaştırmalı Anatomisi 4 0 BİYOLOJİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANSDERSLERİ (TEZLİ) Ders Kodu Dersin Adı T U K AKTS Dersin Türü FBİ 601 Omurgalıların Karşılaştırmalı Anatomisi 4 0 4 7,5 Seçmeli FBİ 602 Tohumlu Bitkilerde Revizyon Çalışmaları

Detaylı

DENEY 3. MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri

DENEY 3. MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri DENEY 3 MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri AMAÇ: Maddelerin üç halinin nitel ve nicel gözlemlerle incelenerek maddenin sıcaklık ile davranımını incelemek. TEORİ Hal değişimi,

Detaylı

Suyun yeryüzünde, buharlaşma, yağış, yeraltına süzülme, kaynak ve akarsu olarak tekrar çıkma, bir göl veya denize akma vs gibi hareketlerine su

Suyun yeryüzünde, buharlaşma, yağış, yeraltına süzülme, kaynak ve akarsu olarak tekrar çıkma, bir göl veya denize akma vs gibi hareketlerine su Suyun yeryüzünde, buharlaşma, yağış, yeraltına süzülme, kaynak ve akarsu olarak tekrar çıkma, bir göl veya denize akma vs gibi hareketlerine su döngüsü denir. Su döngüsünü harekete geçiren güneş, okyanuslardaki

Detaylı

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ekolojik Etkileşimler. Ekolojik Sistemler

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ekolojik Etkileşimler.   Ekolojik Sistemler ÇEV 219 Biyoçeşitlilik Ekolojik Etkileşimler Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Ekolojik Sistemler Ekosistemler doğal sistemler olup Açık sistem niteliğindedir. Net enerji girişi gereklidir.

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ DENEYİN AMACI Gazlarda söz konusu olmayan yüzey gerilimi sıvı

Detaylı

SU BİTKİLERİ 3. Prof. Dr. Nilsun DEMİR

SU BİTKİLERİ 3. Prof. Dr. Nilsun DEMİR SU BİTKİLERİ 3 Prof. Dr. Nilsun DEMİR SINIFLANDIRMA; MORFOLOJIK, FIZYOLOJIK VE EKOLOJIK ÖZELLIKLERINE GÖRE Su üstü makrofitleri; su kıyılarında yaşayan, bir kısmı su içinde olan ve su dibine tutunan bitkilerdir.

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 ADIM ADIM YGS LYS 184. Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 2) Geri Emilim (Reabsorpsiyon) Bowman kapsülüne gelen süzüntü geri emilim olmadan dışarı atılsaydı zararlı maddelerle birlikte yararlı maddelerde kaybedilirdi.

Detaylı

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ 1. Atomun Yapısı KONULAR 2.Element ve Sembolleri 3. Elektronların Dizilimi ve Kimyasal Özellikler 4. Kimyasal Bağ 5. Bileşikler ve Formülleri 6. Karışımlar 1.Atomun Yapısı

Detaylı

SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ. Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir.

SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ. Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir. SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir. Yüzeydeki molekül için durum farklıdır Her yönde çekilmediklerinden

Detaylı

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ Çözeltilerin sadece derişimine bağlı olarak değişen özelliklerine koligatif özellikler denir. Buhar basıncı düşmesi, Kaynama noktası yükselmesi, Donma noktası azalması

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 1. Dünya mızın şekli neye benzer? Dünyamızın şekli küreye benzer. 2. Dünya mızın şekli ile ilgili örnekler veriniz.

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 23 BİTKİLERDE BESLENME BİTKİLERDE TAŞIMA

12. SINIF KONU ANLATIMI 23 BİTKİLERDE BESLENME BİTKİLERDE TAŞIMA 12. SINIF KONU ANLATIMI 23 BİTKİLERDE BESLENME BİTKİLERDE TAŞIMA BİTKİLERDE BESLENME Bitkiler inorganik ve organik maddelere ihtiyaç duyarlar. İnorganik maddeleri hazır almalarına rağmen organik maddeleri

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.-

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.- 1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.- Biyokimya sözcüğü biyolojik kimya (=yaşam kimyası) teriminin kısaltılmış şeklidir. Daha eskilerde, fizyolojik kimya terimi kullanılmıştır. Gerçekten de Biyokimya

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON)

12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON) 12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON) STOMA Genellikle yaprakta bulunan bitkide gaz alışverişini sağlayan küçük gözeneklerdir. Bitkinin yaşadığı iklim koşuluna bağlı olarak konumu

Detaylı

BİLEŞİKLER ve FORMÜLLERİ

BİLEŞİKLER ve FORMÜLLERİ BİLEŞİKLER ve FORMÜLLERİ Bileşikler ve Formülleri Bilinen yaklaşık 120 çeşit element vardır. Bu elementlerin yaklaşık % 90 ı tabiatta bulunur. Ancak bugün bilinen yaklaşık 30 milyon bileşik vardır. Buna

Detaylı

Akışkanlar Mekaniği Yoğunluk ve Basınç: Bir maddenin yoğunluğu, birim hacminin kütlesi olarak tanımlanır.

Akışkanlar Mekaniği Yoğunluk ve Basınç: Bir maddenin yoğunluğu, birim hacminin kütlesi olarak tanımlanır. Akışkanlar Mekaniği Yoğunluk ve Basınç: Bir maddenin yoğunluğu, birim hacminin kütlesi olarak tanımlanır. Basıncın derinlikle değişimi Aynı derinlikteki bütün noktalar aynı basınçta y yönünde toplam kuvvet

Detaylı

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır 9.Sınıf Biyoloji 1 Akıllı Defter vitaminler,hormonlar,nükleik asitler sembole tıklayınca etkinlik açılır sembole tıklayınca ppt sunumu açılır sembole tıklayınca video açılır 1 VİTAMİNLER ***Vitaminler:

Detaylı

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı. Fizyoloji Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri Dr. Deniz Balcı deniz.balci@neu.edu.tr Ders İçeriği 1 Vücut Sıvı Bölmeleri ve Hacimleri 2 Vücut Sıvı Bileşenleri 3 Sıvıların Bölmeler Arasındaki HarekeF Okuma

Detaylı

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1 CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1.Hücresel yapıdan oluşur 2.Beslenir 3.Solunum yapar 4.Boşaltım yapar 5.Canlılar hareket eder 6.Çevresel uyarılara tepki gösterir 7.Büyür ve gelişir (Organizasyon) 8.Üreme

Detaylı

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Hazırladığımız bu yazıda; organik bileşikler ve organik bileşiklerin yapısını, canlılarda bulunan organik bileşikleri ve bunların görevlerini, kullanım alanlarını, canlılar

Detaylı

Ekosistemi oluşturan varlıklar ve özellikleri

Ekosistemi oluşturan varlıklar ve özellikleri On5yirmi5.com Ekosistemi oluşturan varlıklar ve özellikleri Bir bölgedeki canlı varlıklarla cansız varlıkların oluşturduğu bütünlüğe ekosistem denir. Ekosistemdeki canlı ve cansız varlıklar birbiriyle

Detaylı

BÖLÜM-1 HİDROLOJİNİN TANIMI VE ÖNEMİ

BÖLÜM-1 HİDROLOJİNİN TANIMI VE ÖNEMİ BÖLÜM-1 HİDROLOJİNİN TANIMI VE ÖNEMİ 1.1 GİRİŞ Hidrolojinin kelime anlamı su bilimi olup böyle bir bilime ihtiyaç duyulması suyun doğadaki bütün canlıların yaşamını devam ettirebilmesi için gereken çok

Detaylı

Beslenme Dersi sunusu

Beslenme Dersi sunusu Beslenme Dersi sunusu Beslenme ile ilgili kavramlar Besin (lat.aliment): Yenebilen bitki ve hayvan dokularıdır. Su, organik ve inorganik ögelerden oluşur. Hayvansal ve bitkisel olarak iki kaynaktan elde

Detaylı

AYRIŞMA (KAYA VE TOPRAK KAVRAMI)

AYRIŞMA (KAYA VE TOPRAK KAVRAMI) AYRIŞMA (KAYA VE TOPRAK KAVRAMI) AYRIŞMA, EROZYON ve TAŞINMA Yer yüzeyindeki kayaçlar su, hava, sıcaklık değişimler ve diğer etkenler tarafından devamlı değişmektedir. Ayrışma Yer yüzeyinde veya Yer yüzeyinin

Detaylı

Maddeye dışarıdan ısı verilir yada alınırsa maddenin sıcaklığı değişir. Dışarıdan ısı alan maddenin Kinetik Enerjisi dolayısıyla taneciklerinin

Maddeye dışarıdan ısı verilir yada alınırsa maddenin sıcaklığı değişir. Dışarıdan ısı alan maddenin Kinetik Enerjisi dolayısıyla taneciklerinin Maddeye dışarıdan ısı verilir yada alınırsa maddenin sıcaklığı değişir. Dışarıdan ısı alan maddenin Kinetik Enerjisi dolayısıyla taneciklerinin titreşim hızı artar. Tanecikleri bir arada tutan kuvvetler

Detaylı

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry Chapter 4: Biomolecules, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry/Hikmet Geckil Chapter 4: Biomolecules 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi

Detaylı

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: Bu formun ç kt s n al p ço altarak ö rencilerinizin ücretsiz Morpa Kampüs yarıyıl tatili üyeli inden yararlanmalar n sa layabilirsiniz.! ISBN NUMARASI: 65482465 ISBN NUMARASI: 65482465! ISBN NUMARASI:

Detaylı

Maddenin Isı Etkisi İle Değişimi a)isınma-soğuma

Maddenin Isı Etkisi İle Değişimi a)isınma-soğuma MADDE VE ISI Maddenin Isı Etkisi İle Değişimi a)isınma-soğuma Isı enerjisi alan maddenin sıcaklığı artar. Maddenin sıcaklığının artması ısınma sonucunda gerçekleşir. Örneğin;Yanmakta olan ocağın üzerinde

Detaylı

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER Biyokimyanın tanımı yaşamın temel kimyası ile ilgilenen bilim dalı (Bios, Yunancada yaşam demektir.) canlı sistemin yapısını ve fonksiyonlarını kimyasal

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 3. ADIM CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ-2

ADIM ADIM YGS-LYS 3. ADIM CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ-2 ADIM ADIM YGS-LYS 3. ADIM CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ-2 6) METABOLİZMA: Canlılarda meydana gelen hayatsal faaliyetlerin tamamıdır. Metabolizma anabolizma ve katabolizma olmak üzere ikiye ayrılır. ANABOLİZMA:

Detaylı

5.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ KİMYA KONULARI MADDENİN DEĞİŞMESİ VE TANINMASI

5.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ KİMYA KONULARI MADDENİN DEĞİŞMESİ VE TANINMASI 5.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ KİMYA KONULARI MADDENİN DEĞİŞMESİ VE TANINMASI Yeryüzündeki sular küçük damlacıklar halinde havaya karışır. Bu damlacıklara su buharı diyoruz. Suyun küçük damlacıklar halinde havaya

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 7 MADDE DÖNGÜLERİ (Su, Karbon ve Azot Döngüsü)

ADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 7 MADDE DÖNGÜLERİ (Su, Karbon ve Azot Döngüsü) ADIM ADIM YGS LYS 100. Adım EKOLOJİ 7 MADDE DÖNGÜLERİ (Su, Karbon ve Azot Döngüsü) MADDE DÖNGÜLERİ Ekosistemde kimyasal elementler sınırlı sayıda bulunur. Bu nedenle bu kimyasal elementeler organik ve

Detaylı

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN ÇORUM 2017 Dünya, Güneş Sistemi oluştuğunda kızgın bir gaz kütlesi halindeydi. Zamanla ekseni çevresindeki dönüşünün

Detaylı

MADDE DÖNGÜLERİ SU, KARBON VE AZOT DÖNGÜSÜ SELİN HOCA

MADDE DÖNGÜLERİ SU, KARBON VE AZOT DÖNGÜSÜ SELİN HOCA MADDE DÖNGÜLERİ SU, KARBON VE AZOT DÖNGÜSÜ SELİN HOCA Ekosistemde kimyasal elementler sınırlı sayıda bulunur. Bu nedenle bu kimyasal elementeler organik ve inorganik formlarda devir halindedir. Bu devre,

Detaylı

Diffüzyonun özel bir halini ortaya koyan ve osmozis adı verilen bu olgu, bitkilerin yaşamında büyük öneme sahip bulunmaktadır.

Diffüzyonun özel bir halini ortaya koyan ve osmozis adı verilen bu olgu, bitkilerin yaşamında büyük öneme sahip bulunmaktadır. 3. Osmozis Ayrımlı geçirgen (yarı geçirgen) bir zarla ayrılmış ortamda suyun, su potansiyelinin (su yoğunluğunun) yüksek olduğu yönden daha düşük olduğu yöne geçişi Osmozis olarak bilinmektedir. Osmozis,

Detaylı

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM GENEL KİMYA MOLEKÜLLER ARASI KUVVETLER Moleküller Arası Kuvvetler Yüksek basınç ve düşük sıcaklıklarda moleküller arası kuvvetler gazları ideallikten saptırır. Moleküller arası kuvvetler molekülde kalıcı

Detaylı

9. SINIF KONU ANLATIMI CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ-2

9. SINIF KONU ANLATIMI CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ-2 9. SINIF KONU ANLATIMI CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ-2 3 6) METABOLİZMA: Canlılarda meydana gelen hayatsal faaliyetlerin tamamıdır. Metabolizma anabolizma ve katabolizma olmak üzere ikiye ayrılır. ANABOLİZMA:

Detaylı

ATMOSFERİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

ATMOSFERİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATMOSFER ATMOSFERİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ Athmo Nefes Sphere Küre 13000 km. 200 km. Denizler 4 km. ATMOSFERİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ Atmosfer: Yerkürenin etrafını çevreleyen yoğunluğu yükseklikle azalan,

Detaylı

Ötrifikasyon. Ötrifikasyonun Nedenleri

Ötrifikasyon. Ötrifikasyonun Nedenleri Ötrifikasyon Ötrifikasyon, göllerin olgunlaşma aşamalarında meydana gelen dogal bir olay. Genç göller düşük oranlarda besin içermekte dolayısıyla biyolojik aktivite az..oligotrofik göller Yaşlı göller,

Detaylı

Dersin Kodu 1200.9133

Dersin Kodu 1200.9133 Çevre Bilimi Dersin Adı Çevre Bilimi Dersin Kodu 1200.9133 Dersin Türü Zorunlu Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi 3,00 Haftalık Ders Saati (Kuramsal) 3 Haftalık Uygulama Saati 0 Haftalık Laboratuar Saati

Detaylı

MADDENİN HALLERİ VE ISI ALIŞ-VERİŞİ

MADDENİN HALLERİ VE ISI ALIŞ-VERİŞİ MADDENİN HALLERİ VE ISI ALIŞ-VERİŞİ Maddeler doğada katı - sıvı - gaz olmak üzere 3 halde bulunurlar. Maddenin halini tanecikleri arasındaki çekim kuvveti belirler. Tanecikler arası çekim kuvveti maddeler

Detaylı

ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞĐMĐ ÇALIŞMA YAPRAĞI

ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞĐMĐ ÇALIŞMA YAPRAĞI ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞĐMĐ ÇALIŞMA YAPRAĞI REAKSĐYON HIZINA ETKĐ EDEN FAKTÖRLER YASEMĐN KONMAZ 20338575 Çalışma Yaprağı Ders Anlatımı: REAKSĐYON HIZINA ETKĐ EDEN FAKTÖRLER: 1.Reaktif Maddelerin

Detaylı

Yüzey Gerilimi ve Temas Açısı Ölçümü

Yüzey Gerilimi ve Temas Açısı Ölçümü Yüzey Gerilimi ve Temas Açısı Ölçümü Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1 1. Amaç Yapılacak olan deneyin temel amacı, farklı sıvıların yüzey gerilimlerinin ve farklı yüzeylerin temas

Detaylı

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi 1. Termometre Çimlenen bezelye tohumlar Termos Çimlenen bezelye tohumları oksijenli solunum yaptığına göre yukarıdaki düzenekle ilgili, I. Termostaki oksijen miktarı azalır. II. Termometredeki sıcaklık

Detaylı

MADDENİN ISI ETKİSİ İLE DEĞİŞİMİ

MADDENİN ISI ETKİSİ İLE DEĞİŞİMİ MADDENİN ISI ETKİSİ İLE DEĞİŞİMİ ISINMA-SOĞUMA Isı enerjisi alan maddenin sıcaklığı artar. Maddenin sıcaklığının artması ısınma sonucunda gerçekleşir Özel karışımlı toprakların pişmesi ile seramik,porselen,kiremit,tuğla

Detaylı

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur). Bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere

Detaylı

11. BÖLÜM: TOPRAK SUYU

11. BÖLÜM: TOPRAK SUYU 11. BÖLÜM: TOPRAK SUYU Bitki gelişimi için gerekli olan besin maddelerinin açığa çıkmasını sağlar Besin maddelerini bitki köküne taşır Bitki hücrelerinin temel yapı maddesidir Fotosentez için gereklidir

Detaylı

Biyoloji = Canlı Bilimi. Biyoloji iki ana bölümden oluşur:

Biyoloji = Canlı Bilimi. Biyoloji iki ana bölümden oluşur: BİYOLOJİNİN ALT BİLİM DALLARI Biyoloji; Latincede canlı anlamına gelen bio ve bilim anlamına gelen logos kelimesinden oluşur. 1 Biyoloji = Canlı Bilimi Biyoloji tüm canlıların yapı, davranış ve fonksiyonlarını

Detaylı

ELEMENT VE BİLEŞİKLER

ELEMENT VE BİLEŞİKLER ELEMENT VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri: a) Elementler: Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ Düşük sıcaklık stresi iki kısımda incelenir. Üşüme Stresi Donma stresi Düşük sıcaklık bitkilerde nekrozis, solma, doku yıkımı, esmerleşme, büyüme azalışı ve çimlenme düşüşü gibi etkiler

Detaylı

BELKİDE BİYOLOJİNİN EN TEMEL KONUSU EN ZEVKLİ KONUSUNA BAŞLAYALIM ARKADAŞLAR!!!

BELKİDE BİYOLOJİNİN EN TEMEL KONUSU EN ZEVKLİ KONUSUNA BAŞLAYALIM ARKADAŞLAR!!! DERS : BİYOLOJİ KONU: HÜCRE BELKİDE BİYOLOJİNİN EN TEMEL KONUSU EN ZEVKLİ KONUSUNA BAŞLAYALIM ARKADAŞLAR!!! Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimidir.( Virüsler hariç) Şekil: Bir hayvan

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 27. ADIM HÜCRE 4- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ

ADIM ADIM YGS-LYS 27. ADIM HÜCRE 4- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ ADIM ADIM YGS-LYS 27. ADIM HÜCRE 4- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ Hücre zarı canlıdır ve seçici-geçirgendir. Bu özelliği nedeniyle bazı maddeler hücre zarından geçebilirken bazı maddeler geçemez. Hücre

Detaylı