ORMAN ÇOCUK DERGİSİ. Antalya Uluslararası Yangın Eğitim Merkezi Açıldı...

Transkript

1 ORMAN ÇOCUK DERGİSİ Antalya Uluslararası Yangın Eğitim Merkezi Açıldı... FGIoRHPYLMKTAEUWJVCZSBfg

2 Editör den... Sevgili Çocuklar, Bu sayımızda sizlere, yaptığımız bazı büyük eser ve hizmetlerin tanıtımı amacıyla gerçekleştirilen açılış merasimiyle ilgili bilgiler vermek istiyorum tarihi ülkemiz, milletimiz ve ormancılığımız adına çok önemli bir tarih oldu. Bakanlığımız tarafından hazırlanan 112 dev eser milletimizin hizmetine sunuldu. Bu tesislerin küçük tesisler olmadığını hepimiz biliyoruz. Ülke genelinde 26 Baraj, 2 Gölet, 30 Büyük Sulama Tesisi, 9 Şehrin İçme Suyu Tesisi, 4 büyük Taşkın Koruma Tesisi, Antalya Uluslararası Yangın Eğitim Merkezi, Şehir ve Bal Ormanları ile Orman İçi Dinlenme Yerleri, Meteoroloji İstasyonları ve Radarları, Milli Parklar gibi 112 büyük tesis, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Prof. Dr. Veysel EROĞLU tarafından, halkımızın katıldığı görkemli bir törenle Ankara dan açıldı. Törenin gerçekleştirildiği salon, Orman ve Su İşleri Bakanlığı nın son 10 yılda hayata geçirdiği projeleri anlatan pankartların yanı sıra, açılışı yapılan 112 eserden bazılarını anlatan afişlerle donatıldı. Sevgili çocuklar, bir milletin kalkınması ve dünya toplumları içinde kendisine saygın bir yer edinmesi demek; çalışmak, üretmek ve ürettiklerini vatandaşlarımızla paylaşmak demektir. Hayata geçirilen 112 dev eser ile ülkemizin kalkınma yolundaki çabalarına Bakanlığımızca büyük bir destek verilmiş oldu. Cumhuriyet tarihinin en büyük içme suyu temin projesi olan Melen in, bazı kısımları tamamlanarak hayata geçirildi. Aynı zamanda milli parkların sayısı 40 a, tabiat parkların sayısı ise 182 ye çıkarıldı. En önemlisi de bulunduğu Akdeniz iklim kuşağında orman yangınlarıyla mücadelede en başarılı Ülke konumunda olan Ülkemiz, açılan Uluslararası Yangın Eğitim Merkezi ile aynı zamanda lider ülke olma yolunda da bir adım atmış oldu. Gördüğünüz gibi sevgili çocuklar, bir taraftan ormanlarımızı canımız pahasına koruyup kollar ve boş alanlara fidanlar dikerek ülkemizin dağını, taşını, yollarını, okullarını, camilerini, hastanelerini yeşillendirirken diğer taraftan yaptığımız toplu açılış merasimleriyle yaptıklarımızı vatandaşlarımıza ve siz değerli çocuklarımıza anlatıyoruz. Bu vesile ile geleceğimizin teminatı olan siz sevgili yavrularımızdan, ülkemize hizmet edecek yararlı birer vatandaş olabilmeniz için çok çalışmanızı istiyor, gözlerinizden öpüyor, derslerinizde başarılar diliyorum. İbrahim ÇİFTÇİ Orman Genel Müdürü BİLGE SİNCAP... GEYİK BİLGE SİNCAP... PAPATYA BİLGE SİNCAP... PALAMUT BİLGE SİNCAP... NİLÜFER BİLGE SİNCAP... KARDELEN MİNİ ANSİKLOPEDİ (BALIK KARTALI)...AYI MİNİ ANSİKLOPEDİ (KUM ZAMBAĞI)...ÇİLEK KAHRAMANMARAŞ KENT ORMANI... TAVŞAN KAHRAMANMARAŞ KENT ORMANI... LEYLEK BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?...DAL BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?... FİL ORMANLARIMIZ VE ORMAN YANGINLARI...GÜNEŞ ORMANLARIMIZ VE ORMAN YANGINLARI... KARTAL YÖRELERİMİZ (CENNET-CEHENNEM/MERSİN)... KESTANE YÖRELERİMİZ (CENNET-CEHENNEM/MERSİN)... ASLAN ŞAKACI BALIK FIŞFIRIK... TİMSAH ŞAKACI BALIK FIŞFIRIK... GERGEDAN BİLELİM VE ÖĞRENELİM (TAŞ EL SANATLARI)...AĞAÇKAKAN BİLELİM VE ÖĞRENELİM (TAŞ EL SANATLARI)...PELİKAN BİR USTADAN BİR SİZDEN... ÇAM GÖNDERDİKLERİNİZ... DAĞKEÇİSİ GÖNDERDİKLERİNİZ...ÖRDEK GÖNDERDİKLERİNİZ... MANTAR GÖNDERDİKLERİNİZ...MAYMUN BİLMECE-BULMACA... KANGURU

3 Yazan ve Çizen: Sait Kıran Kış gelmiş, dağlar ve ormanlar kar örtüsünü üzerine çekmişti.. Ağaçların dalları bir bebeği kucağında taşırcasına, üzerindeki karları sakin sakin sallıyordu.. Yaprakların arasından esen rüzgar, saflığa ve temizliğe ninni söylüyordu adeta... Bilge Sincap, ormanda dolaşmakta ve bir yandan da gözleriyle Bıdık ile Bızdık ı aramaktaydı. YARAMAZLAR.. BURADA YOKLAR! HAYRET BURADA DA YOKLAR! ORMANI AVUÇLARININ İÇİ GİBİ BİLİYORLAR.. AMA.. MİNİKİLERİ YİNE MERAK EDİYORUM İŞTE.. GEYİK

4 Bilge Sincap meraklı bir şekilde yürürken ağaçların arasından Bıdık ile Bızdık ın sesini duyar. BİLGE SİNCAP!.. SANA YENİ HABERLERİMİZ VAR!.. BİLGE SİNCAP! ÇOK SEVİNECEKSİN BİLGE SİNCAP ÇOOK. DURUN BAKALIM. SOLUKLANIN HELE... ÖNCELİKLE, NEREYE KAYBOLDUNUZ, ONU SÖYLEYİN? ORMANCILARIN YANINDAYDIK.. NELER ANLATTILAR NELER, NELER?! İYİ, GÜZEL DE.. NEREYE GİTTİĞİNİZDEN BENİ HABERDAR EDERSENİZ DAHA İYİ OLMAZ MI YAVRULARIM? PAPATYA

5 BİLİYORSUNUZ.. ORMANDA İYİLERİN OLDUĞU KADAR, KÖTÜLER VARDIR.. OYNAYA OYNAYA FARKINDA OLMADAN, ORMANCILARIN OLDUĞU YERE VARMIŞIZ. ÖZÜR DİLERİZ BİLGE SİNCAP. PEKİ.. TAMAM.. ŞİMDİ. HEM EVE DOĞRU YÜRÜYELİM, HEM DE ANLATIN BAKALIM BENİ ÇOK SEVİNDİRECEK HABERLER NEYMİŞ? ŞİMDİ SIKI DUR BİLGE SİNCAP.. HABER GELİYOR... ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI NA PALAMUT

6 VAAAY.. DEMEK Kİ VERDİKLERİ SÖZÜ YERİNE GETİRMİŞLER.. SEN BUNU BİLİYOR MUYDUN BİLGE SİNCAP? BUNU DA YAPTILAR.. GECELİ HALKIN HİZMETİNE AÇTILAR. SENİN BİLMEDİĞİN BİRŞEY VAR MI BİLGE SİNCAP?! ONA BOŞUNA MI BİLGE SİNCAP DİYORLAR AKILLIM. NEYMİŞ BU TESİSLER, ANLATIN BAKALIM? NİLÜFER

7 ...26 ADET HİDROELEKTRİK SANTRALI, 9 ŞEHRİN İÇME SUYU TESİSİ,...ULUSLARARASI YANGIN EĞİTİM MERKEZİ, KENT ORMANLARI, ORMAN İÇİ DİNLENME YERLERİ......BAL ORMANLARI, METEOROLOJİ İSTASYONLARI... DAHA NELER NELER. ZATEN BİR ÜLKENİN KALKINMASI, GELİŞMESİ VE BÜYÜMESİ AZİMLE ÇALIŞMAKTAN GEÇER. BAKAN BİR SÖZ DAHA VERDİ : TESİSİN DAHA AÇILIŞINI YAPACAĞIZ.. ÜLKESİ İÇİN ÇALIŞMAYI SEVEN BU GÖREVLİLER, BUNUN ALTINDAN KALKACAKTIR.. BUNA EMİNİM. KARDELEN..BİTTİ.

8 Fotoğraf: Vefzi Aslan Dürüs MİNİ ANSİKLOPEDİ (Latince Adı: Phoenicopterus) Fiziksel Özellikler Flamingolar, uzun ve ince bacaklara, yine uzun, eğri bir boyuna ve rosa rengi tüylere sahiptir. Belirgin özelliklerinden biri kıvrık bir gagalarının olması ve bunun, üst kısmıyla daldırıpta, yiyecekleri su ya da çamurdan çıkarırken filtre vazifesi görmesidir. Tüylerindeki kırmızı renk tonları, yedikleri yiyeceklerin içerdiği karotin miktarına göre değişir. Yaşam Alanları Flamingolar Afrika, Güneybatı ve Orta Asya, Güney Avrupa Güney ve Orta Amerika da görülürler. Güney İspanya ve Güney Fransa da da kuşun en büyük ve yaygın türü olan rosa flamingo (Phoenicopterus roseus) kuluçka zamanı görülürler. Bu tür 130 cm boyunda olup Afrika, Asya ve Güney Avrupa da yaşarlar. Almanya nın Hollanda sınırında ise çeşitli flamingo türlerinden bir koloni yaşar ki bu koloni Dünya nın en kuzeyde yaşayan kolonisidir. AYI Flamingolar büyük topluluklar halinde, durgun sulara sahip göl, tuz gölü, ya da lagünlerde yaşalar. Isı farklılığının aşırılıklar gösterdiği durumlara da katlanabilirler. Genelde yengeç, karides, artemia gibi eklem bacaklı hayvanları, karınca larvası ve yosun yerler. Aşağı doğru eğik gagası sayesinde, yiyecekleri çok zor ortamlarından dahi çıkarabilirler. Flamingo, Anadolu da Allı Turna Olarak Bilinir. Tuzlu ve sodalı sığ sularda yaşayan flamingolar için Yurdumuzda en iyi gözlendiği yer Denizli / Çardak havaalanının bulunduğu Acıgöl dür. Her yıl yaklaşık 15 bin çift flamingonun, Türkiye deki sulak alanlarda ürediği ve 30 binden fazla flamingonun da kışı buralarda geçirdiği biliniyor. Flamingolar birçok uluslararası antlaşma çerçevesinde korunması gereken, nesli tehlike altındaki öncelikli türler arasındadır.

9 MİNİ ANSİKLOPEDİ Hazırlayan: Şener Fakıoğlu (Latince Adı: Vitex Agnus - Castus. L.) Hayıt, Mine çiçekgiller (Verbenaceae) familyasından çok yıllık bir tıbbi bitki türüdür. 1-3 m yükseklikte, çalı görünümünde soluk pembe yada mavi çiçeklidir. Akdenize sınırı olan ülkelerde, Batı Kafkasya da, Orta Asya da yetişir. Türkiye de ise Marmara, Karadeniz, Batı ve Güney Anadolu da yetişir. Haziran-Ağustos ayları arasında pembe ve beyaz renkli çiçekler açan, 1-3 metre yüksekliğinde çalı görünüşünde bir ağaççıktır. Ayıt olarak da bilinir. Yapraklar 3-7 parçalı, uzunca oval şekilli, alt kenarları beyazımtrak renkli ve tüylüdür. Çiçekler, genç dalların ucunda salkım şeklindedir. Meyveleri küre şeklinde, gri-esmer renklidir. Kullanıldığı Yerler Eczacılıkta, tıpta ve kimya sanayinde hammadde olarak kullanılır. Bitkinin çiçekli dalları ve meyveleri tedavide kullanılmaktadır. Uçucu ve sabit yağ, tanen, şekerler, vitisinin alkaloidi elde edilir. Yapraklarından ise esans yapılır. Çiçekli dalları ile meyveleri; şişkinlik giderici, sakinleştirici, idrar (büyükküçük) söktürücü ve gaz söktürücü olarak kullanılır. Ayrıca bal arıları için önemli ve verimli bir hammadde kaynağıdır. ÇİLEK

10 GEZELİM - TANIYALIM KarabükYenice Yenice 3 km 30 km Karabük 600 m v Mevki Karabük ili Yenice ilçesi, Şeker mevkiinde yaklaşık 1 ha. büyüklüğünde bir alan üzerinde kurulu bulunmaktadır. Yenice ye 3,6 km. Karabük e 30,6 km. dir. i Flora (Bitki Türleri) Bitki örtüsü bakımından dere vejetasyonu özelliği göstermektedir. Çınar, kavak, kızılağa., karaağaç, şimşir, gürgen, dişbudak, porsuk ve ıhlamur gibi zengin bir tür çeşitliliğine sahiptir. Bunların yanında kent ormanı (mesire alanı) özelliklerini yansıtması açısından yapılan çalışmalarla sahaya otsu ve odunsu süs bitkileri de getirilmiştir. Gül, menekşe, mazı ve servi bulunmaktadır. TAVŞAN

11 GEZELİM - TANIYALIM o Fauna (Hayvan Türleri) Yenice Kent Ormanı nın içerisinden geçen Şimşir deresinde sazan ve alabalık yetişmektedir. Yenice Kent Ormanı yaban hayatı yönünden de oldukça zengin bir tür çeşitliliğine sahiptir. Çevre ormanlarda bulunan yaban domuzu, karaca, ayı ve çakal sık görülen yaban hayvanlarıdır. Doğal ve Yapay Kaynaklar Suni kaynaklar bakımından da oldukça zengin olan Yenice Kent Ormanı nın içerisinde yapay dere, asma köprü, kemer köprü, kamelya, yürüme yolları, orman içinde gezinti yolları (patikalar), seyir terasları ile kum futbol sahası bulunmaktadır. Çevreye Katkısı Bu Kent Ormanı ile yaklaşık olarak 1,5 ton karbon depolanmakta bu da atmosferdeki 5,5 ton karbondioksite karşılık gelmektedir. LEYLEK

12 BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? Nar, elma, incir gibi ağaçların çekirdeklerinden fidan üretilebilir mi? Genel olarak tüm tohumlu bitkilerin tohumlarını kullanarak fidan üretmek mümkündür. Ancak pratik olarak bitkilerin bazıları tohumdan üretilemeyebilir. Örneğin ardıç tohumları ardıç kuşu tarafından sindirilmedikçe toprağa düşse bile çimlenemez. Bu örnekte ardıç kuşunun kursağında bulunan asitler ardıç tohumunun çok kalın olan kabuğunu incelterek tohum içinde bulunan embriyonun dışarıya çıkmasını mümkün kılar aksi halde siz bir ardıç tohumunu alıp diktiğinizde embriyo tohum kabuğunu kıramayacağı için çimlenemez. Sizin sorunuza gelince incir tohumdan en kolay yetişebilen bitkilerden birisidir. Yediğimiz elmalar günümüze gelinceye kadar çok kez genetik değişimlere uğramıştır ve tohumları triploid (yani 3 kromozom takımına sahip)dir. Bu nedenle elma çekirdeğini dikerek fidan elde etmek pek mümkün değildir. Ancak yabani bir elma ağacının tohumunu dikerseniz fidan elde edebilirsiniz. Nara gelince, genellikle nar çekirdekleri de yeterince olgunlaşamadığı için verimliliği düşüktür. Bu nedenle narlar gövdenin dibinden çıkan ve piç adı verilen genç gövde sürgünleri ile üretilir ve daha sonra aşılanırlar. Sonuç olarak bugün severek yediğimiz meyve ağaçlarının yüzyıllardan beri insanoğlu tarafından daha fazla ve daha kaliteli ürünler alabilme isteğiyle genetik yapıları değiştirilmiştir. Bu nedenle portakal, mandalina, elma, nar armut gibi meyvelerin tohumlarından sağlıklı bireyler elde etmek çok güçtür. Kuşlar uyurken niye ayaklarını yukarı çekerler? Bazı kuşların uyurken bir bacaklarını gövdelerine doğru çekmelerinin nedeni bu hareketin kuşun vücudundan ısı kaybını önlemesi olarak açıklayabiliriz. Kuşların bacakları üzerinde tüyler bulunmadığı için bu açık bölgelerden ısı kaybı oldukça yüksek olabiliyor. Zaten dikkat edilirse kuşların uyuma sırasında vücut yüzeylerini olabildiğince küçültecek bir şekil aldıklarını, örneğin bacaklarını gövdeye doğru çekmenin yanı sıra başlarını da iyice gövdelerine gömdüklerini gözlemleyebiliriz. Hayvanlarda parmak izi var mıdır? Evet, insan dışındaki yüksek primatlarda da parmak izleri bulunuyor. Hatta, bazı primat türlerinde kuyrukta da parmak izi görülüyor. Bir primat olmayan koalada da deri kıvrımlarının ve dolayısıyla parmak izinin bulunduğu biliniyor. DAL

13 E Yaz ve kış saati uygulamalarında saatlerin hangi saatte geri ya da ileri alınacağını nasıl belirliyoruz? Türkiye, Avrupa Yaz Saati Uygulamasına katılan an ülkelerden biri. Bu uygulama Mart ayının son Pazar günü başlayıp Ekim ayının son Pazar günü sona eriyor. Bu uygulama Mart ayının n son Pazar günü 01:00:00 UTC de (eşgüdümlü evrensel zaman), saatlerin bir saat ileri alınmasıyla başlatılır ve Ekim ayının son Pazar günü saat 02:00:00 UTC de, saatlerin bir saat geri alınmasıyla sona erer. Saat değişiklikleri eşgüdümlü evrensel zamana (UTC) göre yapıldığından değişiklikler yerel saatlere göre farklı zamanlara denk gelmektedir. (Türkiye için 03:00:00 yerel saatte bir saat ileri ve 04:00:00 yerel saatte bir saat geri.) Dünyaya en yakın yıldızın adı nedir? Göçmen kuşlar göç sırasında suyu nasıl karşılarlar? Erboğa (Centaurus) Takımyıldızı bölgesinde Alfa Centauri adlı üçlü yıldız sistemi nin Dünya ya en yakın üyesi olan Proxima Centauri. Yaklaşık 4,2 ışıkyılı uzaklıkta... Kuşların göç etmelerindeki amaçlardan birisi de, mevsimler değişiklikler nedeniyle ortaya çıkan su kıtlığının üstesinden gelmek. Göç öncesinde vücutlarında yağ biriktiren göçmen kuşlar, uçuş esnasında gereksinim duyacakları enerjiyi bu şekilde karşılıyorlar. Ancak, çoğu kuş türü, su gereksinimlerini karşılayabilmek için, sulak alanlarda kısa süreli molalar veriyorlar. Bu nedenle, özellikle göç yolları üzerindeki sulak alanlar büyük önem taşıyor. FİL Kaynak:

14 112 DEV ESER MİLLETİMİZİN HİZMETİNDE... Orman ve Su İşleri Bakanlığı nca yapımı tamamlanan 112 tesisin açılışı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştirildi. Ankara daki Voleybol Federasyonu Spor Salonu nda, de 112 Dev Eser Milletimizin Hizmetinde sloganıyla yapılan açılış merasiminde bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan sözlerine, Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu başta olmak üzere, söz konusu eserlerin ülkemize kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür ederek başladı. GÜNEŞ daki merasimle Orman ve Su İşleri Bakanlığı nın 110 tesisinin hizmete açıldığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, de de 111 eserin açılışının Ankara Arena Spor Salonu ndaki merasimle yapıldığını belirterek, bu yıl da geleneğin sürdürüldüğünü ve de aynı ilhamla 112 eserin Türkiye ye kazandırıldığını söyledi. Bu 112 dev projenin 16 milyar Türk Lirasına mal olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: Bütün bu eserlerle beraber ülkemiz, yeni bir dönemi yaşıyor. Örneğin, ağaçlandırma projeleriyle, yeşili iddialı bir şekilde korumanın ötesine geçiyoruz. Derdimiz şu: Ülkemiz beton yığınlarına mahkûm olmasın. Bir taraftan betonarme binalar yükselirken diğer taraftan da ülkemizde yeşili artıralım diyoruz. Evlerimizin pencerelerinden baktığımızda sadece beton yığınlarını değil, yeşili de görelim; o havayı teneffüs edelim. Hamdolsun bugüne kadar aldatmadık, aldanmadık. Millete hizmette, köhnemiş bir çağı kapattık. Yeni bir çağı açtık. Temel at, unut devrini kapattık. Temel at, açılış için tarih, saat ver devrini açtık. Artık her tesisisin temelini atarken, açılış tarihini mutlaka veriyoruz. Ben temel atma törenlerine gitmem, çok istisnadır. Sadece açılışlara giderim. Neden, çünkü temeli atarsan takibi zorlaşır. Ama diyorum ki, şimdi sizden tarih istiyorum, inşallah açılış töreninde beraber olacağız. Bu-

15 ULUSLARARASI YANGIN EĞİTİM MERKEZİ-ANTALYA DERİNER BARAJI-ARTVİN rada olduğu gibi. O zaman işler hızlı gidiyor. O tarihte o saatte geliyor, açılışını gerçekleştiriyor ve hizmete sunuyoruz. Başbakan Erdoğan dan sonra kürsüye gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu da yaptığı konuşmada; yapımı tamamlanan 112 tesisi halkın hizmetine sunmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını ve bugünün tarihe bir milat olarak geçeceğine inandığını vurguladı. Bu tesislerin küçük tesisler olmadığını belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 26 baraj, 2 gölet, 30 büyük sulama tesisi, 26 özel sektör tarafından inşa edilen HES, 9 şehrin içme suyu tesisi, 4 büyük taşkın koruma tesisi, Antalya Uluslararası Yangın Eğitim Merkezi, şehir ve bal ormanları ile orman içi dinlenme yerleri, orman yolları, meteoroloji istasyonları ve radarları ile milli parklar olmak üzere toplam 112 tesisin açılışını gerçekleştireceğiz dedi. KARTAL Türkiye de bir ilki gerçekleştirerek, toplu açılış merasimleri düzenlediklerini ifade eden Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, önümüzdeki zaman içerisinde 300 tesisin daha açılışının yapılacağını söyledi. Prof. Dr. Veysel Eroğlu, tarihinde 110, tarihinde ise 111 tesisin açılışını gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, bugün de 112 tesisi açmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti. Orman ve Su İşleri Bakanlığı çalışanlarıyla gurur duyduğunu, çalışanların destan yazdığını ve zamanla yarıştıklarını dile getiren Prof. Dr. Eroğlu, Zaten Bakanlığımızın sloganı; Orman ve Su İşleri Bakanlığı zamanla yarışıyor. Dolayısıyla temel atarken ilk defa açılış tarihi ve saatini verme alışkanlığını biz getirdik Türkiye ye ifadesini kullandı. Konuşmaların ardından Başbakan Erdoğan, yapımı tamamlanan tesislerin bulunduğu illere bağlanarak, açılışları gerçekleştirdi. Açılışlarda Başbakan Erdoğan a, Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu eşlik etti. f

16 YÖRELERİMİZ Çiçek diyarı... İZMİR TARİHÇESİ COĞRAFİ YAPISI Bayındır İlçesinin bir yerleşim yeri olarak ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmemektedir. Araştırmalar, yörede sırasıyla; M.Ö yıllarında Hitit lerin, M.Ö. 700 yıllarında Firigya ve Lidyalıların, M.S. 900 yıllarında Bizanslıların, 1084 yılından sonra Selçukluların ve 1425 yılından sonra da Osmanlıların egemen olduğu bilinmektedir. Bayındır, Bizans döneminde yerleşimin bulunduğu, ancak Selçukluların gelişiyle 24 Oğuz Boyundan biri olan Bayındır Türkmen Boyu nun kendi adıyla yeni bir yerleşim yeri oluşturduğu bilinmektedir. Bir rivayete göre ilk yerleşim Ergenli Deresi kenarında kurulmuş iken bu yerleşim taşkınlıklar yüzünden daha sonra, şimdi bulunduğu yere kaymıştır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi nde Bayındır ın Paşa Hası olduğu belirtilmektedir. Tapu kayıtlarına göre burası şehzadeliği döneminde II. Selim e verilmiştir. II. Selim Padişah olunca da damatlarından Sadık Paşa ya 80 akçelik bir has olarak bağışlanmıştır. Şemsettin Sami, Kamus-ül Alam da Bayındır da 28 cami Medrese ile 2 Hıristiyan okulunun bulunduğunu yazmaktadır. Kâtip Çelebi ve Alman Tarihçi Philippson eserlerinde Bayındır ın tarihi ile ilgili aynı paralelde ifadeler kullanmıştır. Bayındır önceleri bir nahiye merkezi iken 1871 de Belediye, 1875 de ilçe merkezi haline gelmiştir. İlçe 30 Mayıs 1919 yılında Yunan işgaline uğramış ve 2,5 yıllık işgalden sonra 4 Eylül 1922 de kurtarılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra İzmir iline bağlı bir ilçe merkezi olmuştur. Bayındır, İzmir ilinin güneydoğusunda Küçük Menderes havzasında yer alır. Toplam 588 km2 lik yüzölçümüyle İzmir ilinin % 4,91 sini kaplar. İlçenin denizden yüksekliği 86 m dir yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre İlçe Merkezinin nüfusu kişi, İlçeye bağlı köylerin nüfusu kişi ve İlçenin toplam nüfusu kişidir. Bayındır ilçesi, doğuda Ödemiş, batıda Torbalı, Kuzeyde Kemalpaşa ve Manisa nın Turgutlu ilçeleriyle komşudur. İlçe merkezi Ege Denizine dik uzanan Bozdağlar dizini üzerindeki Bayındır ve Basra tepelerinin güney yamaçlarına kurulmuştur. Bayındır İzmir e 60 km, Tire ye 19 km, Torbalı ya 32 km, Ödemiş e 35 km, Selçuk a 59 km dir. Ayrıca İzmir, Torbalı, Ödemiş ve Tire ile demiryolu bağlantısı bulunmaktadır. Bayındır ilçesi ve çevresinde tipik Akdeniz iklimi etkisini gösterir. Yazları sıcak ve kurak kışları ılık ve yağışlıdır. İlçede bulunan jeotermal kaynaklardan kaplıca olarak yararlanılmaktadır. BİTKİ ÖRTÜSÜ Bayındır ın bitki örtüsü Akdeniz iklimi bitki örtüsü özelliklerini taşır. Maki bitki örtüsü hâkimdir. Belli başlı türleri içerisinde; zeytin, meşe, kocayemiş, zakkum, karaçalı gibi bitki türleri yer alır. Bu çalı örtüsünün tahribi sonucunda kurak ve taşlı kesimlerde, kuşkonmaz, abdestbozan, erguvan, yabani yase- KESTANE

17 min, katır tırnağı gibi bodur çalılarla sütleğen, sığır kuyruğu, kekik, lavanta çiçeği gibi otsu bitkiler yaygındır. Öte yandan kuytu ve sulak dere yataklarında çınar, kestane, söğüt, kızılağaç gibi geniş yapraklı ağaçlar bulunmaktadır m. kadar olan yükseltilerde kızılçam, fıstıkçamı, daha yükseklerde karaçam yer alır. Ormanlar hektar kapladığı alanla ilçenin %41,99 unu oluşturur. EKONOMİSİ İlçenin güneyindeki Küçük Menderes ovası başlıca tarım arazisini oluşturmaktadır. Bayındırın ekonomik yapısı temelde tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Verimli toprakları ile İzmir in gıda deposu konumundadır. Sebzecilik ve meyvecilik yaygındır. Yılda birden fazla ürün alınabilmektedir. Süs bitkisi yetiştiriciliği önemli bir gelir kaynağı olmuştur. Ege nin büyük bir bölümünde olduğu gibi Bayındır da da zeytincilik önemli geçim kaynakları arasındadır. İlçede zeytinyağı fabrikaları da mevcuttur. Tarım, gün geçtikçe hayvancılığa doğru kaymıştır. Köylerde yapılan tarımın önemli bir bölümünü silajlık mısır tarımı oluşturmaktadır. manlı sarayları, medreseleri ve hastanelerine buradan gülfidanı gönderildiği ve bu bölgenin adının da Gülbahçe olarak ifade edildiği bilinmektedir. İlçemizde süs bitkileri üretimi yapan yaklaşık 250 adet küçük ve orta ölçekli işletme bulunmaktadır li yıllardan sonra çiçekçilik başlı başına bir gelir kaynağı olarak üreticiler tarafından geliştirilmiş, ürün çeşitliliği arttırılmış ve günümüzde bahçe, salon, mevsimlik, ağaç türü gibi zengin çeşitleriyle yurdumuzun her köşesine satış yapılmaktadır. İlçenin ekonomik, sosyal ve kültürel tanıtımı için her yıl Geleneksel Çiçek Festivali düzenlenmektedir. Konaklama ise yörede oteller ve pansiyonlardan karşılanmaktadır. ÇİÇEKÇİLİK VE ÇİÇEK FESTİVALİ Çiçekçilik ilçede geçmişi Osmanlı ya dayanan bir üretim olarak karşımıza çıkmaktadır. Öyle ki ilçemizde geçmişe dayalı Gülbahçe adı ile bilinen bölgede gülfidanı yetiştirildiği, Os- t ASLAN Kaynak: Bayındır Belediyesi

18 Hülya ŞİMŞEK KİKUŞ LA ÖĞRENİYORUZ Sevgili arkadaşlar, atalar ne güzel demiş, Çok gezen mi bilir, çok yaşayan mı? Tabii ki çok gezen bilir değil mi? Ben de sizler için kitaptan kitaba uçup duruyorum ve durmadan yeni bilgiler öğreniyorum. Hepiniz artık oda arkadaşım Fatoş u ve beni yakından tanıyorsunuz ama ben yine de kendimizi size hatırlatayım. Fatoş benim küçük oda arkadaşım ve sahibim. Benim kim olduğumu hatırlatmama bilmem gerek var mı? Fatoş un muhabbet kuşuyum, adım Kikuş. Fatoş un kitaplarını karıştırmayı çok sevdiğim için o koydu bu adı bana. Kitap Kuşu nun kısaltılmışı. Onunla aynı odayı paylaşıyoruz. Fatoş da benim gibi okumayı çok seviyor. Annesi ve babası durmadan ona kitap alıyorlar. Kitaplar eve gelir gelmez hemen okunuyor ve kütüphanedeki yerini alıyor. Ben de sık sık kütüphaneyi ziyaret ediyorum ve yeni gelen kitapları okuyorum. Sonra da öğrendiklerimi sizlerle paylaşıyorum. Öğrenilenlerin paylaşılması kadar güzel bir duygu yoktur değil mi arkadaşlar? Son günlerde müzelerle ilgili kitapları karıştırdım ve Türkiye nin en küçük müzesini öğrendim, şimdi size bu ilginç müzeyi anlatacağım. Mersin Narlıkuyu Üç Güzeller Mozaik Müzesi Sevgili arkadaşlar, ülkemizin en küçük müzesinin Mersin, Narlıkuyu daki Üç Güzeller Mozaik Müzesi olduğunu biliyor muydunuz? Ben de yeni öğrendim. Sizin için orayı gezdim ve çok güzel bilgiler öğrendim ama lütfen siz de yazın o yöreye tatile giderseniz anne ve babalarınıza ısrarla bu müzeyi gezmek istediğinizi belirtin ve gezerken de benden öğrendiklerinizi hatırlayın, tamam mı? Evet, müzemiz Mersin ili, Narlıkuyu beldesinde tam deniz kenarında küçücük sevimli bir bina. Köy meydanındaki müzede Roma devri ile ilgili çok renkli mozaik levhalar, tablolar ve figürler bulunuyor. Ayrıca birçok sanat eserine konu olan Üç Güzeller mozaği bu müzede sergileniyor ve müzeye adını veriyor. Romalı komutan Poimenios, burada yüzeye çıkan şifalı kaynak suyunun başına termal hamam yaptırmış ve hamam zeminine cennetin üç hurisi olarak da bilinen Zeus un kızları Aglaia, Euphrosyne ve Thalia nın kumrular arasında yıkanırken betimlenmiş çıplak resimlerini mozaiklerle işletmiş çünkü bu güzeller hamamda yıkananlara A TİMSAH

19 ve vaftiz olanlara büyülü güzelliklerini sunacaklarmış. Komutan Poimenios bina girişindeki küçük kitabede şöyle yazılmasını istemiş; Ey konuk dost! Bu mucizeli suyu kimin bulduğunu, saklı kaynağını kimin gün ışığına çıkardığını merak ediyorsan, bil ki o, imparatorların dostu ve Kutsal Adalar ın dürüst yöneticisi Poimenios tur. Poimenios, IV. yüzyılda, Roma İmparatorluğundan ve bugün Mersin adıyla bilinen memleketi Korykos tan binlerce kilometre uzakta olan Bizans adalarından Dimoniso Adası nda yaşıyormuş. Bu adalar, asillerin, prenslerin, yaşadığı yerlerdenmiş. Poimenios un yaptırdığı bu hamam, öyle sağlam, öyle güzel bir yapı olmuş ki, ne doğal koşullar ne de insan eli bu harika yapıyı yok edememiş. Nereden bilecekti Poimenios, yüzyıllar sonra Narlıkuyu denilecek olan o küçük sahilde Zeus un üç güzel kızının mozaiklerde sere serpe yaşayacağını, insanların onları görmek için sıraya gireceğini, Cennet ve Cehennem Obruğu dedikleri sarp kayaların derinlerinden kopup gelen sularda yıkanacaklarını. Aradan yıllar geçmiş, insanlar ölmüş, devirler değişmiş dünya da bu değişimden payına düşeni almış ama müzenin zeminindeki mozaikler yaşamayı günümüzde de sürdürmüşler. Biliyor musunuz arkadaşlar, aslında hamam olarak yapılmış olan Türkiye nin en küçük müzesinin girişindeki kitabede yazılanlar Homeros tan beri okunuyor. Kim bilir daha kaç yüzyıl okunacak, kaç yüzyıl daha kucaklayacak insanları, Akdeniz in köpüklerinden doğan ve bu üç güzelin de katılmış olduğu bir törenle vaftiz edilmiş olan Afrodit i kucaklayan güneyin sıcacık güneşi ve billur dalgaları. GERGEDAN U

20 BİLELİM VE ÖĞRENELİM Hayvandan elde edilen el sanatları, deri, kürk, boynuz, kemik gibi kullanılan malzemelerine göre ve kullanım alanlarına vb. sınıflandırmak mümkündür. Yemenicilik Ayağa giyilen yemeniler, çok çeşitlidir. Daha çok kulaklı yemeni, Halep annubi, kara yemeni, gül şeftali yemeni vb. çeşitleri bulunmaktadır. Yemeniler, zahtiyanın rengine göre siyah, annabi (mor), gül şeftali adı verilen parlak kırmızı renklerde olmaktadır. Şekil bakımından halebî, merkup, burnu sivri, kulağı uzun, eğri simli olmak üzere beş çeşidi bulunmaktadır; Çarık Günümüzde ustalar tarafından yapılan çarıklar halk oyunları veya gösterilerde kullanılmaktadır. Eskiden kadın, erkek tarafından giyilen kendilerinin yaptıkları çarıklar genellikle manda, öküz derilerinden yapılmaktadır. Ayak ölçüsünde kesilip, kenarlarına açılan deliklerden geçirilen sırımla bağlanarak kullanılmaktadır. AĞAÇKAKAN

21 Saraçlık Koşum takımlarının yapımı, tamiri ve süsleme işlerine saraçlık denilmektedir. Atın boyuna uygun olarak yapılan koşum takımları, onun doğal hareketlerini kolaylaştırmak onu rahatsızlıktan, incinmekten, zararlı çarpmalardan korumak için yapılmaktadır. Koşum; paldum, başlık, gem, çeki kayışı, yan kayış, ok kayışı, yular, dizgin gibi parçalardan oluşmaktadır. Koşumculukta genellikle manda derisi kullanılmaktadır. Yağlı deri, kromlanmış deriler sepici bıçağı ile kesildikten sonra, tıraşlanmakta, mumlu iplik, biz, ucu kütleşmiş iki iğne ile veya sırım iğnesiyle dikilmektedir. Bütün bu parçalar kıtıkla doldurulmaktadır. Atın boynuna geçirilen koşum takımlarının göğüs kayışı, yan kayışı, ok kayışı, sedemka gibi parçaların hamuta bağlanarak atın arabayı çekmesi sağlanmaktadır. Cilt İşleri Hert türlü kitabın kapakları ile bunların koruyucu kaplarının mukavva üzerine deri kaplamasına cilt işleri denir. Kaplama malzemesi olarak eskiden hakiki deri kullanılırdı. Bugün ise bez, plastik ve suni deri, kaplama malzemesi olarak kullanılmaktadır. Ciltlenen kitap kapaklarının üzerine yakma, kabartma, gümüş veya altın varakla kitapların isimleri yazıldığı gibi, çeşitli süslemeler de yapılmaktadır. Gölge Oyunu Tipleri Karagöz bir gölge oyunu dur. Bu oyun, deriden kesilmiş bir takım şekillerin (insan, hayvan, bitki, eşya vb.) arkadan ışık verilerek beyaz bir perde üzerine yansıtılması temeline dayanmaktadır. Karagöz oyunundaki kişiler, şekiller deriden yapılan tasvir, suret veya figür ismi verilen şekillerle canlandırılmaktadır. Tasvirler cam deri tekniği ile tabaklanan, şeffaflaştırılmış deve, düve, at, eşek derilerinden yapılmaktadır. Tasvir için hazırlanan deriden, yapılacak tasvir büyüklüğündeki deri, bahçıvan makası ile kesilip nemlendirilerek kaba kâğıt altında bir süre bekletilir. Nemlendirilen deri kalıbın üzerine konulup çini mürekkebi kullanarak rapido kalemle çizilir, çizginin dışından makasla kesilir, kenarları çekiçle dövülerek yassılaştırılarak kalıp hazırlanmaktadır. Nevregan adı verilen büyüklü küçüklü çeşitli boyutlardaki özel kesme bıçakları ile işlenmektedir. İşlenen deri cam parçası delikler açılış yönünde temizlenmektedir. Tasvirler için kök boya da denilen doğal katkı maddeleri nar şerbeti, bal, ağaç kabukları, ceviz kabuğu vb. bunların yanı sıra ekolin boyalar, çini mürekkebi kullanılmaktadır. Tasvirler çift taraflı boyanıp, çini mürekkebi ile kontur çekilerek hazırlanmaktadır. Daha sonra sopaların takılacağı delikler çiçek zımbası adı verilen bir aletle delinerek üstüne düğme adı verilen deri parçası dikilerek hazırlanmaktadır. Hazırlanan parçalar birbirine kat küt adı verilen ameliyat ipliği ile özel bir bağlama yöntemi kullanılarak birleştirilmektedir. Y PELİKAN Kaynak:

22 BİR USTADAN BİR SİZDEN Cahit KÜLEBİ (D.1917, Tokat - Ö.1997, Ankara) 10 Ocak 1917 de Tokat ta doğdu. Sivas Lisesi ve İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nü bitirdi. Ankara Devlet Konservatuvarı nda ve çeşitli liselerde edebiyat öğretmenliği yaptı. Milli Eğitim müfettişi oldu. İsviçre ye kültür ataşesi ve öğrenci müfettişi olarak atandı. Yurda dönünce Milli Eğitim Bakanlığı Başmüfettişliği ve Kültür müsteşar yardımcılığı görevlerinde bulundu. İlk şiirlerini Nazmi Cahit takma ismiyle 1938 de Gençlik Dergisi nde yayınlandı sonrasında başlayan şiirimizin yenileşmesi hareketinde kendine özgü bir yeri vardır. İlk şiir kitabı Adamın Biri 1946 da yayınlandı da çıkan ikinci kitabı Rüzgâr da Orhan Veli şiirine yaklaştığı dikkat çekti arasında Sokak, İnsan, Türk Dili, Yaratış, Kültür Dünyası gibi dergilerde çıkan şiirleriyle ünlendi. Atatürk Kurtuluş Savaşın da adlı eseri, Nevit Kodallı nın Atatürk Oratoryosu na temel oluşturdu. 20 Haziran 1997 tarihinde Ankara da hayata gözlerini yumdu. Ormansız bir Türkiye Ne de kötü olurdu, Küçük kuşlar ne diye Ötüp ötüp dururdu. Bir gün birisi gelse Alıp gitse ormanı, O zaman nereye yapar Hayvanlar yuvasını. Türkiye denince akla Dağ gelir, orman gelir, Ormanlar yok olunca Türkiye nasıl bilinir? Herkes bir ağaç dikse Benim hediyem diye, O zaman olur mu hiç Ormansız bir Türkiye. Sedanur DÖNDÜ Erdemir İ.Ö.O. Karadeniz Ereğli ZONGULDAK ÇAM i

23 ... G Ö N D E R D I K L E R I N I Z Ufuoma OTUGUOR Atatürk İ.Ö.O. 2/C Z. Kamil İSTANBUL Aslı ERBOĞA 100. Yıl Zafer İlkokulu 3/D MUŞ DAĞ KEÇİSİ J

24 ... G Ö N D E R D I K L E R I N I Z Merve Gül AKAT Metin Emiroğlu İlköğretim Okulu ANKARA Zeynep Şevval UÇAN Cumhuriyet İlköğretim Okulu 1/B Beypazarı ANKARA ÖRDEK Q

25 ... G Ö N D E R D I K L E R I N I Z Şafak SAMANLIOĞLU Atatürk İlköğretim Okulu 5/A MALATYA Doğa TÜMÜKLÜ Kids Alouds İngiliz Kültür Dern. 5 yaş Keçiören/ANKARA MANTAR

26 ... G Ö N D E R D I K L E R I N I Z Nazım ALİM Akçalı YİBO 8/C HAKKARİ Ağacın da canı var inan, Bakarsın cansız gibi, Benim kollarım uzanır, Onun dalları, kolum gibi. Çeker içine karbondioksiti, Nefes alır benim gibi, Yazın serin, kışın sıcaktır, Tıpkı candan bir dost gibi. Korur toprağımızı selden, Kucaklar onu ana gibi, Barınaktır her canlıya, Yardımcıdır Kızılay gibi. Kavga eder mi hiç ağaçlar, Aslında örnektirler bize, Dostluk içinde yaşar gibi, Birlik olmalıyız orman gibi. Eda ARGINHAN ÖZEL ÖZ MUNZUR İÖO 5-B TUNCELİ BALIK w

27 ... G Ö N D E R D I K L E R I N I Z Acımadan kestin ağaçları, Çok kötü oldu zararları, Yazık olmuyor mu ağaçlara, En başta biz insanlara. Bilinçsizce kestin ağaçları, Oysaki ne çok severdin onları, Damarda kan, ciğerde nefestin, Çok sevelim, koruyalım ormanları. Oksijensiz kalırsak bir gün, Sorarım hesabını sana her gün, Biz ağaçlarımızı kesmezsek, Doğar bize yeni bir gün. Neden kesiyoruz ağaçları, Çok kötü olur zararları, Börtü böcek, tüm kuşları, Yuvasız bırakmayın siz onları. Ciğerimde tane tane nefestin, Kalemimde harf harf yeşerdin, Bulut oldun dünyama yetiştin, Ey ağaç! Sensiz dünya ölümdür. Kadir KÖSE 75. yıl İ.Ö.O. 6-B BİNGÖL Zerrin BÜYÜKBAŞ Özel Öz İlköğretim Okulu 8/B TUNCELİ EŞEK z

28 ... G Ö N D E R D I K L E R I N I Z Baran Can ÇALIŞKAN Ziya Gökalp İlköğretim Okulu Ana Sınıfı MALATYA Egemen ÇOLAK Ziya Gökalp İlköğretim Okulu Ana Sınıfı MALATYA KURT V

29 ... G Ö N D E R D I K L E R I N I Z Çanakkale vardı yurdun direği Parayla almadık bu memleketi Atatürk alacak o Çanakkale yi Atatürk kurtaracak bu milleti Atatürk ün vardı cebinde 80 lirası Para önemli değil dedi Askerleri hazırladı Atatürk kurtaracak bu milleti Askerlerin kemeri yok, kayış var O da kahverengi urgandan yapılmış Ama Atatürk bunların karşısında yılar mı? Bu da başka bir kanıtı Atatürk kurtaracak bu milleti Boğazda 300 kişi Yeneceğiz kişiyi Savaş devam ediyor ama Atatürk kurtaracak bu milleti Herkes dayanışma içinde En küçük çocuklar bile Savaş devam ediyor ama Bu Millet yılmaz Atatürk kurtaracak bu milleti Paramız yok fakiriz Ama cesaretten zenginiz Son ocak sönse bile Atatürk kurtaracak bu milleti Yanlış ülkeye çattınız Savaşta yenileceksiniz Sizde cesaret yok, azim yok Atatürk kurtaracak bu milleti Çanakkale zaferi çok yaklaştı Milletimiz vermez bu toprakları size Temizleyecek düşmanları Çanakkale den Atatürk kurtaracak bu milleti Askerlerin kurşunu bitmiş, cephane yok Çektiler bıçakları, gittiler düşmana Yenecek bu millet bizde lider var Atatürk kurtaracak bu milleti Padişahlar yenildi Ama milletimiz yenecek Bize silah değil Sevgi, cesaret, özgüven yeter Atatürk kurtaracak bu milleti Cem Cengiz YAZICI Maçka Cumhuriyet Ortaokulu Sınıfı : 5/D - TRABZON AT H

30 ... G Ö N D E R D I K L E R I N I Z Kübra GÜNERİ Muzaffer İncesu İlköğretim Okulu Ahlat/BİTLİS Elanur KARAMAN Ana Okulu BİNGÖL FOK S

31 ... G Ö N D E R D I K L E R I N I Z Filiz KÖKSAL Özel Öz Munzur İlköğretim Okulu 1/A TUNCELİ Nefes alamıyorum imdat! Zarar vermeyin ormanlarıma, Duymuyor musun ey insan? Nerede içindeki ihsan! Son gücümle bağırıyor, Sana sesleniyorum, Sana sesleniyorum, Yardım et ne olur! Yarınlar senin olur. Yoksa Bir zamanlar ağaçlarla kaplıydı dünyamız, Böyle mi bitsin masalımız? Berhan BAYMAZ 100.Yıl İlköğretim Okulu 8/B BİNGÖL KEDİ C

32 ... G Ö N D E R D I K L E R I N I Z Çevre ve orman toprak ananın en muhteşem eserleri ve bu muhteşemlikte kaybolan biz insanlar. Bahar yaşadığımız çevrenin düğünüdür aslında. Bu düğüne biz de konuk oluruz zaman zaman. Kuzular, koyunlar, ağaçlar ilkbaharda açan tomurcuklar, lezzetli olgun meyvelere dönüşür. Baharda doğan kuzular az da olsa büyürler. Mevsimler böyle gelir geçer, sonbaharda çıplak kalan ağaçlar kışın beyaz gelinliğini giyerler. Hadi hepimiz bu tatlı rüyadan uyanalım. Çünkü bu manzaralar çok eskidendi. Şimdi ne o kadar yeşil ağaçlar ne de o kadar lezzetli meyveler var. Annelerimiz o yüzden her sözüne nerede o eski zamanlar! diye başlarlar. Attığımız çöpler, kestiğimiz ağaçlar, yaptığımız israflar. Bu bizim geleceğe yatırımımız. Şimdi artık onlarca ağacın kesilerek yapıldığı evimize gidip GDO lu meyvelerimizden birer ısırık alabiliriz. AFİYET OLSUN! Serdem ARGIN 7-A TUNCELİ Hazal EYÜBOĞLU Zübeyde Hanım Anaokulu Sürmene TRABZON KAPLUMBAĞA T

33 ... G Ö N D E R D I K L E R I N I Z Ayberk Kağan ERCAN Atatürk İlköğretim Okulu 1/F MALATYA Eren MUTLU Vali Mehmet Ali Türker İlköğretim Okulu 8/A TUNCELİ KUŞ

34 ... G Ö N D E R D I K L E R I N I Z Edanur IŞIKÖREN Selahaddin Eyyubi İlköğretim Okulu 6/C BİTLİS GEÇEN SAYIDAKİ BULMACA VE BİLMECE CEVAPLARI 1 1- Leoparın kuyruğu 2- Leoparın üzerinde durduğu dalın ucundaki alt yapraklar 3- İneğin ağzı 4- Zebranın ağzı 5- Yaban domuzunun dişi 6- Gergedanın küçük boynuzu 7- Sırtlanın ensesindeki benek 8- Antilopun kuyruğu 2 Zakkum en çok ve yaygın olarak Akdeniz Bölgesinde yetişir. MAYMUN m

35 . B I L M E C E - B U L M A C A Soru 1: Aşağıdaki iki resim arasındaki sekiz farkı bulun? Soru 2: Ormanlarımızda yetişen asli ağaç türlerimizden; 3 adet iğne yapraklı (ibreli), 3 adet geniş yapraklı ağaç türünün adını yazıp gönderin. KANGURU K

36 Ormanlar; oksijen kaynağıdır ve iklimi düzenler... SİNCAP DERGİSİNİ OKUYUN.. OKUTUN.. ABONE OLUN.. SAHİP ÇIKIN... NASIL ABONE OLUNACAK? Orman Genel Müdürlüğü nün T.C. Ziraat Bankası Atatürk Orman Çiftliği Şubesindeki No lu hesabına yıllık abonelik bedeli olan 7.5 TL. yatırılacak, banka dekontu ile birlikte abonenin açık adresi aşağıdaki adrese gönderilecektir. ADRES: Orman Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler, Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı, Yayın ve Tanıtım Şube Müdürlüğü Söğütözü Caddesi, Saklı Bahçe İdare Binası Balgat/ANKARA Tel: (0312) Fax: (0312) E-Posta: İnternet adresimiz: SİNCAP ORMAN ÇOCUK DERGİSİ nin OGM adına Sahibi: Dr. Ahmet İPEK