Konferans XII SOSYAL MÜHENDİSLİK

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Konferans XII SOSYAL MÜHENDİSLİK"

Transkript

1 Konferans XII SOSYAL MÜHENDİSLİK Evet, arkadaşlar hoşgeldiniz bu güzel bahar gününde beni dinleme lütfunda bulundunuz, hepinize teşekkür ederim. Evet, konumuz biraz ilginç, beyin yıkama. Biraz oradan, biraz buradan konuşacağım. Ne konuşacağımı da bilmiyorum, önümde bir yol haritam var ama buna ne kadar sadık kalırım. Bireysel psikolojiden yola çıkan,bireysel beyin yıkama, kitle psikolojisi ve sosyal mühendislik alanlarının birbiriyle etkileşimleri. Biraz netameli konular. Belki de tartışacağız, anlayacağız veya anlaşamayacağız. Meslek hayatımda insanının ruhsal yapısını yirmi yıla yakındır inceliyorum. Ulaştığım noktada bir rölativite, bir görecelilik, bir nisbilik olduğunu görüyorum. Aslında doğuştan getirdiğimiz materyalin sadece bir boşluk duygusu olduğu, bu boşluğa insanoğlunun belki genetik yapısı, belki fıtratı nedeniyle bir referans noktası, aradığı bir çeper çizmek ihtiyacı, hissettiği bir kimlik belirleme ihtiyacı, hissettiği temel bir ihtiyaç olarak önümüzde duruyor. Her birey kendini tanımlamak durumundadır. Kendini tanımlayabilmek içinde bir referans noktası almak durumundadır. Tabi bu bizim bebekliğimizde anneyi referans noktası olarak alıp, varlığımızı ve sınırlarımızı ve

2 çeperimizi oluşturuyoruz. Ruhsal yapımızın gelişimi, belirli evreleri geçerek tekâmül etmesi sonucunda insanın hayatında referans noktaları değişerek devam etmektedir. Bu manada baktığımızda mutlak hiçbir doğru yok. İnanıyorsak kendimiz için dogmatik olarak inancımıza uygun birtakım değerleri kabul ederiz ve bunları tartışmayız. Biz tabi bugün dogmalar üstüne tartışmayacağız. İnsanının zihinsel gelişimindeki yapılanma süreçlerinde neler oluyor bitiyor bunu birlikte görmeye çalışacağız. Konumuz, beyin yıkama. Bir insanını düşüncelerini,fikirlerini, hatta kimliğini değiştirme, kişiliğini değiştirme mümkün müdür? Bireylerden oluşan toplumların toplumsal kimliğini değiştirmek ve bu değişimi kişinin rızası olmadan veya toplumun rızası olmadan belirli tekniklerle yapmak mümkün müdür? Konuşacağımız konunun ana çeperi budur. Demek, burada değiştirmek isteyen var, bir de değişen var. Değişmeye aday olan var. Nasıl? Konuşmacı: Hedef olan Olabilir. Öyle de denilebilir. Tabi biraz sonra gelecek hedef olan kişi bazen kendi rızası ile hedef olmayı ister. Bir takım ihtiyaçlarını nedeniyle değiştirilmeye taliptir. Beyninin yıkanmasına taliptir. Böyle bir sistem de var sistemin içerisinde. Şimdi beyin yıkama insan kimliğini ve kişiliğini değiştirme, düşünceleri değiştirmek baktığımız zaman mümkün olan bir süreç. Çünkü konuşmamın başında belirttiğim gibi bir boşluk içinde doğuyoruz ve bir referans noktamız yok. Yani hiçbir bilgi ve düşünce bu manada mutlak değil. Var olmak için, insan olarak yaşayabilmek için,bir çeper çizmek kimliğimize, kişiliğimize, düşüncelerimize bir referans nok- Sosyal Mühendislik 393

3 tası almak zorundayız. O referans noktasına sahip olduğumuz müddetçe varlığımız devam eder. Referans noktasını kaybeder veya kaybettirmek noktasında zorlayıcı bir takım etkilere maruz kalırsak onu otomatik olarak savunmak zorundayız ki, varlığımız onunla kabildir. Bu düşüncemiz olabilir, duygumuz olabilir, sosyal yaşamımız vs. O sizin varlık nedeniniz. İnsanoğlunun en temel ihtiyacı var olduğunu hissetmesi, varlığında biraz önce bahsetmiş olduğumuz referans noktasıyla, çeperiyle devamlılığı sağlamış olmasıdır. Şimdi aslında ben bir psikoterapist olarak baktığımda insanların hatalı düşünceleri sonucunda kendi iç yapılarındaki rahatsızlıklarıyla bize başvurduklarını görüyorum. Benim görevim bir nevi onların beyinlerini yıkayarak, daha mutlu ve huzurlu, dingin düşünce sistemlerini ona ikame etmek. Burada kişinin rızasına bağlı olarak sağlıklı ve mutlu olduğuna inandığım bir sistemi ona aktarıyorum. Bunun içinde birçok teknik kullanıyorum. Ama benim sağlıklı ve normal dediğim şey bana göre sağlıklı ve normal yani referanssızlık ve mutlak boşluk içerisinde benim oluşturduğum veya düzenin oluşturduğu veya toplumun oluşturduğu veya medeniyetin getirdiği bir noktada bu doğrudur. Bu güzeldir, bu hoşluktur dediği şeyi ben medeniyetin bana vermiş olduğu görevle hastalıklı veya sıkıntılı bireye veriyorum. Bu faktörlerden baktığımızda tabi kişinin rızasına baliğ olarak ortaya çıkan bir beyin yıkama aslında. Tabi tedavi süreçlerinde çok farklı kimlik ve kişilik örgütlenmeleri ile ilgili, belirli dönemlerde kişinin hayatiyetini ve varlığını korumak için oluşturmak zorunda olduğu, o dönemde fonksiyonel olan işe yarayan ego stateler kimlik parçalarıdır. Ama hayat ilerliyor, insan ilişkileri deği394 HALK KONFERANSLARI

4 şiyor, çocuklukta, ergenlikte fonksiyonel olan bir sistem daha sonraki bir dönemde kişiye zarar verici, engel olucu, pranga vurucu bir sisteme dönüşüyor. İşte biz, o prangaları çözmeye çalışıyoruz. Bu işin tıbbi ve psikiyatrik yönü. Bizim daha çok üzerinde duracağımız biraz sosyolojik, biraz siyaset bilimi, biraz toplum hekimliği,biraz da insan olarak felsefi boyutunu daha çok irdelemeye çalışacağım.ama bu irdelemede kullandığım materyal ve teknik, psikoloji ve psikiyatri biliminin bizlere kazandırmış olduğu datalar olacak. İnsanların kimlikleri ve kişiliklerini değiştirmek, onları belirli bir yöne kanalize etmek veya en azından mevcut kişiliğini yıkmak 2 şekilde mümkün olabiliyor: 1-Zorlayıcı sistemlerle 2Yumuşak sistemlerle mümkün olabiliyor. Zorlayıcı sisteme, introzif sistem dediğimiz zorla işgal edici sistem. Yumuşak sistemlere de disosiye edici, dağıtıcı, sakin sakin kişinin haberi olmadan, toplumun haberi olmadan onun zihinsel yapısını ve kimliğini değiştirici sistemler. Her ikisinin de kullandığı çeşitli teknik ve argümanlar vardır. Zorlayıcı sistemlere baktığımızda bunun birey üzerine yapıldığını gözlemleyebiliyoruz. Sohbetimin başında dedim ki, birisini değiştirmeye niyetli biri veya birileri var. Bir de hedef olan var. Hedef olan burada birey olabilir, toplum olabilir. İşte kendinde, diğerlerini değiştirmek yetki ve gücü, salahiyeti, otoritesi bulunan insan veya insanlar bireyi ele alıyorlar, önce onun mevcut kimliğini yıkmakla işe başlıyorlar. Bir mevcut kimlik nasıl yıkılır. Bu genellikle hukukun kalktığı, insan haklarının yok olduğu ortamlarda daha çok karşımıza çıkıyor. Esaret, bunların başında gelir. Savaş halleri, tutukluluk veya bir toplum içerisinde azınlık olarak bulunan gruplarda zorlayıcı sistem- Sosyal Mühendislik 395

5 lere örnek olarak beyin yıkama operasyonları meydana getirilebilir. Modern çağda bunların en çok örnekleri terör örgütlerine karşı yapılan yıldırma ve baskıcı yöntemlerde görmek mümkündür. Terör örgütü mensupları veya bir ideolojiyi sahiplenmiş olan bireyler illa terör örgütü mensubu olması gerekmiyor. Farklı düşünen bir birey mevcut, yasal düzene karşı geldiği için o sistemin sahipleri tarafından tehdit olarak algılanıyorsa, bu birey kontrol altına alınmalıdır. Bu birey gözaltına alınır. Bu tip sistemlerde kişinin kendi referans sisteminin sağlamlığına göre dayanma kapasitesi vardır. Burada da psikoloji bilimine dönüyoruz, id,ego, süperego bağlamında egonun, kendi iç referans sistemlerine göre dünyayı algılayıp, bütün dünya karşısında olsa dahi durabilme becerisine sahip olma gücü. Şimdi, işte bu egonun savunma düzenekleri dediğimiz düzenekler bu sistem içerisinde ister esirlik, ister savaş hali, ister tutukluluk hallerinde olsun kişinin korumasız bırakılması, aşağılanması ve değersizleştirilmesi gerekir. Böyle bir ortamda kişi utanç ve suçluluk duygularıyla karşılaştırılır. Utanç duygusu, onun mahrem alanına girmektir. Çıplak soyulmuş, kendi vücudunun diğerleri tarafından seyredilmesi, en mahrem bölgelerinin izlenmesi ve namus duygusu perspektifinde veya ego gelişimindeki ahlaki öğretilerine göre onun en kutsal saydığı şeylerin, en fütursuz şekilde yok edilmesine yönelik gayretler kişinin savunma dirençlerini bitirir. Fiziksel acı ve şiddet uygulanabileceği gibi fiziksel ihtiyaçlarının giderilmesini önleyecek sistemlerde aynı etkiyi yaratabilir. Nedir bunlar? Uyku uyumasına izin vermemek, yemek yemesine izin vermemek. Bu sistemler sonucunda dakikalar gittikçe uzar, saniyeler uzar ve orada yapıla396 HALK KONFERANSLARI

6 cak olan bu işe yönelik telkin bombardımanı kişilerin tüm savunma yapılarını bir bir çökertir. Kişi sonuçta çaresizliği tadar ve kendi başına ayakta duramayacağı dürtüsünü kazanır. Güvendiği dağlara kar yağmıştır. Sistem çok güçlüdür ve onu pençesi altına almıştır. İşte bu durumda kişinin kendine olan özgüven duygusu yavaş yavaş çökmeye başlar, bir korku ve panik hali sisteme hakim olur. İşte burada kişinin kendi kimlik ihtiyaçlarından vazgeçmesi, o kişinin egosunun ve içsel referanslarının sağlamlığıyla yakından ilintilidir. Bazıları kısa sürede çökerken, bazıları daha uzun süre ihtiyaç hissettirir. Bu tip bir yöntem bir zararı def etmek için, bir tehdidi ortadan kaldırmak için kişinin kimlik yapısını çökertmeye yönelik olan çalışmalardır. Böyle bir yapıda kişiyi tekrar toplum içine saldığımızda, bu acılardan geçmiş, bu sıkıntılardan geçmiş bireylerin büyük bir kısmında mücadele gücünü kaybetmiş, her an tekrar o ortama alınacağı korkusuyla tedirgin, ürkek, fobiler geliştirmiş bir yapı oluşturursunuz. Bu introzif, zorlayıcı sistemlerle bir bireyin mevcut kimliğinin yıkılması ve kendilik duyumunun zaafa uğratılmasıdır. Bunu tabi usta işkenceciler her dönemde başarılı bir şekilde her toplumda uygularlar. Tabi işkencecilerinde kendilerine ait özel patolojik psikolojileri vardır. Diğer bir insanın bedeninde tasarruf hakkına sahip olması, travmatik bireysel yaşantılarının tamir etme sürecini getirir. Herkes işkenceci olamaz. İşkenceci olabilmek introzif olarak, zorlayıcı olarak bir insana bu şekilde acı ve işkence verebilmek ancak patolojik ruhsal gelişimi olan bireylerin, kendi ruhsal tamirleri için bir ihtiyaçtır. Kendileri şiddete maruz kalmışlardır. Ancak birisine şiddet yapabildiklerinde kendi varlıklarının güçlü oldukları duygu- Sosyal Mühendislik 397

7 sunu yaşarlar. Onların siyasi ideolojileri yoktur. Onlar taraf değildirler, onlar birer kurban ve hastadır. Şimdi her dönemde hangi ideoloji sisteme hâkim olursa olsun işkenceciler genelde hep aynıdır. Cellâtların aynı olduğu gibi. Bu da onların bireysel patolojilerinden kaynaklanmaktadır. Zorlayıcı sistemlerin bireyin üstüne yapılması söz konusu olduğu gibi, gruplar ve toplumlar üzerine yapılması da söz konusudur. Gene iktidara talip olanlar ve iktidarda bulunanlar kendileri için tehdit olarak algıladıkları grup veya grupları, toplum katmanlarını ciddi mana da bastırmak, onların düşünce sistemleri değiştirmek gibi bir görevi üstlenebilirler. Demokrasi kültürünün yerleşmediği totaliter veya ara rejimlerin hâkim olduğu gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerde bunun sıkça örneklerini her zaman görmek mümkündür. Bunun arkasında çok çeşitli rasyonel iddialar olabilir. Şu gerekçeler diye ama kişinin kişilik haklarını yok edici, bir toplum katmanının farklı düşünen insanlarını o düşünceleri düşünmeyecek kadar baskı altında tutmak ve yok etmek mümkündür. Savaş dönemlerinde, ara rejimlerde,hukukun ortadan kalktığı dönemlerde kitleler üzerinde çok yoğun baskılar meydana gelir. Kimlikler ve toplumsal katmanlar geri çekilir. Bir korunma refleksine doğru gider. Eğer baskı biraz daha artarsa bireysel ego savunma eşiği dediğimiz bir eşik var, kimliğin ve kişiliğin korunması için, o eşiğin bir noktasına kadar kişi kendi kimliğini korur, gizlice korur, içten korur. Uyar gibi görünür, ama içinde büyük hınç, bir öfke ve kin olur. Ama o eşik değer aşılırsa, kişi kendini koruyamayacak bir konuma gelir. Bu durumda agresörle özdeşleşme dediğimiz sisteme baskı olarak getirilen sistemi yöneten insanlara karşı, onlarla 398 HALK KONFERANSLARI

8 özdeşleme, onlarla bir olma gibi bir dönüşüm yaşar. Bu ayakta durabilmek için kişinin başvurduğu bir savunma düzeneğidir. Bunu Yahudi kamplarında bir takım Musevilerin polis görevlisi olarak, kendi ırkdaşlarının başında Almanlarla işbirliği yaptığını biliyoruz ve görüyoruz. Bu baskı grup dayanışması dediğimiz gizli bir takım metaforlarla ortaya çıkan grubun ortak tenasüdü, dayanışmasıyla seyreden bir yapı oluşursa, bu grubu sarsmak zor olur. Ama sistem biraz daha abanırsa, aynı bireysel eşik değerde olduğu gibi, grubun dinamikleri bozulur. Grubun o birliktelik çeperi yarılır ve grup sisteme teslim olur. Ne yaptınız, çeşitli baskı yöntemleriyle bir grubu kendiniz gibi düşünüri, kendiniz gibi hareket ettirir hale getirdiniz. Bunun da dinamiklerini soft veya yumuşak kısımda izah etmeye çalışacağım. Bunlar, bu bahsettiğim birey ve grup üzerindeki etkiler grup dinamikleri, kitle psikolojileri kullanarak meydana getirilir. Birey ve özerk olmak, kendi referans noktalarını kendi almak demektir. Ama az gelişmiş veya gelişmekte olan toplumlarda veya cemaat tipi toplumlarda birey ve özerk olma duygusu yoktur. Toplum liderinin, cemaat liderinin, grup liderinin düşüncelerine tabi olan bir sistem vardır. Dolaysıyla bu tip sistemlerde bir içsel sorgulama olmadığı için, yıkım kolaylıkla gerçekleşebilir. Gruptan ayırdığınız zaman sistem çöker. Ama özerk olarak gelişmiş, birey olarak gelişmiş sistemler de ise kişinin dayanma kapasitesi bu tip durumlarda daha dirayetli ve güçlüdür. Çünkü kişinin varoluş nedeni kendi düşünce sistematiğini ve yaşam tarzını koruma gayretidir. Bireyin bireysel yaşantısıyla, grup içindeki yaşantıları farklıdır. Birey bireyken farklı düşünebildiği halde, bir grup dinamiğinin içine girdi- Sosyal Mühendislik 399

9 ğinde, bir kitle yapısının içine girdiğinde kitlenin duygusal anaforu onu cezb eder ve kendi düşünce sistematiği dışarıda kalır. Onun için kitlenin duygusal anaforunu harekete geçirebilecek olan çalışma sistemleri, ses, görüntü, ışık gibi kitle psikolojisinin oluşturulduğu o birliktelikten getirilen doygunluğun getirdiği sistemlerde, tamamen farklı düşünen bireyler bile, o sistemin ve grubun birer üyesi olmaktan, aidiyet duygusundan çok büyük bir keyif ve mutluluk alabilirler. Ve bu mutlulukla beraber ahlaki öğretileri, bireysel tercihleri tamamen değişip, kileyle beraber canavarlaşabilirler. Bunun en güzle örneğini de Hitler örneğinde görüyoruz. Yumuşak geçiş veya yumuşak beyin yıkama veya sosyal mühendislik diyebileceğimiz şey ise, daha çok bugün kapitalist sistemlerde uygulanan bir sistem olarak nitelendirebilirim. Bir sistem var, bir düzen var, bu düzenin başındakiler ve sahipleri bu düzenden nemalanmakta. Veya bu düzenin ideal bir düzen olduğuna inanmakta.bu düzenin farklı düşünen sistemlerini de, bu düzene eklemleyemeye çalışmaktadırlar. Ve bunları düşünce sistemleri itibariyle totaliter bir yaklaşım, baskıcı bir yöntem, introzif bir şekli kabul etmeyip, demokasi kültürü içerisinde bunu yapmaya çalışmaktadır. Bu cemaat tipi toplumlar içerisinde de mümkün olabilecek bir yapıdır. Burada da yine beyin yıkama, kimliğin değiştirilmesi, kişinin kişisel kanaatlerinin, tercihlerinin değiştirilmesi bir birey bazında ele alınabilir. Bir grup dinamik bazında veya bir toplum bazında ele alınabilir. Birey bazında ele aldığımızda; bu yumuşak sistem, disosiye edici sistem, dağıtıcı sistem zihnin birlikteliğini ve bütünlüğünü bir takım yöntemlerle dağıtıcı, iyinin ve kötünün ne olduğu, tercihlerinin 400 HALK KONFERANSLARI

10 ne olduğunu dağıtıcı sistem direkt işleyebilir, endirektde işleyebilir. Birisinde birebir muhatapsınız, sizi neyi etkilediğini bilirisiniz. İkincisi o kadar endirekt yöntemlerle yapılır ki, siz neyi aldığınızın ve sizin neyinizin değiştiğinin farkında değilsinizdir. Ama bunu yapan sistem bunu çok bilinçli ve şuurlu bir şekilde yerine getirmektedir. Direkt sistemde yani direkt olarak kişinin beyninin yıkanması ilgili sistemi de birey açısından iki alt gruba ayırabiliriz. Bireyin rızasına bağlı olarak beyin yıkama, gel benim beynimi yıka, amiyane tabirle yani ben senin düşüncelerine sahip olmak istiyorum. Benim bir düşüncem yok, benim bir tercihim yok, senin gibi düşünmek istiyorum. Bir insan böyle der mi? Der. Bunu göreceğiz. Bir de bireyin rızası olmadan, soft bir şekilde, yumuşak bir şekilde bireye yönelik, bireyin düşünce ve kanaatlerini veya kimliğini ve tercihlerini değiştirici yaklaşım tarzı. Bireyin rızasına bağlı olan sistemler nedir? Yine her bireyi ayrı bir birim olarak aldığımızda; her birimizin öznel bir yaşantısı vardır. Her birimizin kendimize ait bir yaşam hikâyesi vardır. Ve bu yaşam hikâyesinde zaaflarımız, eksikliklerimiz, kusurlarımız, komplekslerimiz vardır. Anne baba- çocuk üçgeninde yaşadığımız travmalarımız vardır.ergenlik hayatında dışlanmalarımız vardır. Fiziksel bir takım kusurlarımız vardır. Gözümüzde, burnumuzda, boyumuzda, kilomuzda, entelektüel yeteneklerimizde birilerine göre eksikliklerimiz vardır. İşte bu eksiklikleri, bu bireysel kusurları filan gruba ait olmak anlamında ki bir aidiyet duygusuyla kapatma ihtimalimiz varsa, o ortamda bir saygınlığa ulaşma, değerli olmak hissini hissedeceksek birey bir arayışa girer. Bu arayış daha çok ergenlik döneminde karşılaştığımız bir dönemdir. Sosyal Mühendislik 401

11 O dönemde kişi sağcı veya solcu değildir. İlerici veya gerici değildir. Kişinin derdi kendini değerli hissedeceği bir atmosferi bulmaktır. En önemli ihtiyacı varlığının birileri tarafından onanmasıdır. En yakında ne varsa ona gider bulaşır. Bildiği üç beş tane slogandan başka bir şey yoktur. İşte bu birey aidiyet duygusu elde edebilmek için, bir grubun içerisinde, korunaklı bir ortamda var olabilmek için kendini teslim eder. Şimdi burada başka çarklar çalışmaya başlar. Grubun yöneticilerinin veya düzenin devam ettiricilerinin ellerinde kendi başına gelmiş, kendi rızasıyla teslim olmuş genç bir delikanlı vardır. Ona bir şekil verilecektir, onun hamuru yoğrulacaktır. O kıvama getirilecektir.sağcı solcu, ilerici gerici ve orada bütün gruplar aynı şeyi yaparlar, onu önemserler, onu değerli kılarlar ve ona görevler verirler. Bu görevler kutsal görevlerdir, bu görevler önemli görevlerdir, orada bir binanın bir tuğlası olmaktan gurur duyması öğretilir ve size gönüllü rızasıyla bağlı bir fedai çıkmıştır. Nereden çıkmıştır bu fedai, aile dinamiklerinde, çocukluk ve ergenlik döneminde aile içerisinde varlığı kabul edilmemiş, yeteri kadar onanmamış, dış dünya karşısında kendini yetersiz ve değersiz bulan bireyin bir sığınak arama ihtiyacından çıkmaktadır. Bu sığınakda hemen yanı başında, üç beş sloganla gittiği ve o sloganları söylediği zaman dünyaya nizam verdiğini, dünyayı düzelttiğine inandığı ve bunun kendisi vasıtasıyla yapılacağına büyük bir güç ve enersijiyle boğulmuş bir sistem karşımıza çıkıyor. Demek ki kendi rızasıyla beyninin yıkanmasına izin veren, sistemin birinci etabı aile içinde sağlıklı bir zeminde yetişmemiş, bireysel kimliği onanmamış, yapıların ilk beklediği etap, ilk bulaştığı etap bir gruba girme etabıdır. Başka 402 HALK KONFERANSLARI

12 şansı yoktur. Yoksa yokluk ve hiçlik duygusu intihara kadar götürebilecek bir süreci başlatır. İkinci bir gereklilik ve psikolojik ihtiyaç bağlanma süreçleridir. Bağlanma süreçleri bilim adamları tarafından yapılan incelemeler ve araştırmalarda bebeklik döneminde anne ile çocuğun birbirleriyle kaynaştıktan sonra, birbirinden ayrıştığı, çocuğun emekleyerek anneden uzaklaştığı bir dönemde, annenin çocuğun uzaklaşmasına olumlu tepki verip, ben buradayım, korkma sen biraz daha uzağa gidebilirsin, şeklindeki bir bakış ve duygusal bir hissedişle çocuğun özerkleşmesine izin verirse, çocuk anne cenneti,anne kucağı olan cennetten uzaklaşmayı kabul edip, yeni cennetlere, hayatın yeni var oluşlarına aşama aşama, etap etap ulaşacaktır. Ama anne, çocuğuna olan aşırı düşkünlüğü ve sevgisi nedeniyle, çocuğun bu otomatik, genetik fıtri gelen ilk bağımsızlık ihtiyacını karşılamazda, çocuğun biraz uzaklaşması karşısında tedirginleşirse, hatta sevgisini eksiltirse çocuk hiçlik ve yokluk duygusunu yaşıyor, hemen anne merkezine dönme ihtiyacı hissediyor. Böyle bir sistemde çocuk anneye bağlı ve bağımlı kalıyor. Anne biraz daha patolojikse, bu ne demektir, çocuğunu koşulsuz sevemiyorsa,koşulsuz sevmek nedir? Hepimiz severiz çocuğumuzu, koşulsuz sevmekten kasıt şu, çocuğun bireysel ihtiyaçları, uykusu, yemeği, eğlenmesi, gülmesi, kahkaha atması, öfkelenmesi kendi bireysel özerkliğidir. Ama anne veya baba, abla ya da ağabey veya dede çocuğu kendisine palyaçoluk yaptığında beklediği şekilde güldüğünde, beklediği şekilde cümleleri peş peşe sarf ettiğinde onu onar, ona sevgiyi o zaman verirse bunun adı koşullu sevgidir. Yani sevilebilmenin ön şartı annemin benden beksosyal Mühendislik 403

13 lediklerini verdiğim zaman annem beni seviyor. Anne yüzüme baktığında ben ona her seferinde gülümsersem annem bana gülümsüyor, ama annemin yüzüne bakmazsam başka şeyle oyuncağımla meşgul olursam anne kırılıyor somurtuyor, yüzünü benden çekiyorsa ben o acıya dayanamıyorum. Şimdi böyle bir sistem, ana eksen olarak,ana master kalıp olarak her birimizin ruhunda var. Bu daha sonra ne oluyor biliyor musunuz? Yalnız başına yaşayamayan, hep birine ihtiyaç duyan, kendi varlığını ve değerliğini bir başkasının onamasına ve sevgi göstermesine bağlayan bir sistem geliştiriyor. Ancak birileri tarafından onaylandığında, birileri tarafında değerli kılındığında kendini değerli ve önemli hissedeni bağlandığı nesne kaybolduğunda da büyük yıkım yaşayan insan tipolojisini meydana getiriyor. Kimler? Birbirine âşık olan gençler sevgilisi gitti mi kıyamet kopar. Dünya bitti, hiçbir anlamı yok. Hemen aklına gelecek şey intihardır, depresyondur. Neden? O patolojik anne çocuk ilişkisinin bugünkü bağlamdaki yeridir. Yirmi yıllık iş yerinde kapının önüne konuluyor, demiyor ki benim yirmi yıllık tecrübem var. Her yerde iş bulurum. Bağlandığı makamı, işyerini kaybetmiş olmaktan dolayı ağır depresyon şikâyeti ile bize geliyor. Ben hiçim diyor, hiçbir işe yaramıyorum diyor, beni attılar, çünkü ben hiçim. Kendisini objektif olarak değerlendirecek yetisi yok. Kaynak annenin koşullu sevgisi. Şimdi böyle bir yapı içerisinde beyin yıkama yöntemine razı olarak geldiğinde bağlanma reaksiyonu içerisinde olan bir genç kızımız veya oğlumuz örgüte gidip bağlanıyor. İdeolojiye gidip bağlanıyor, tarikata gidip bağlanıyor partiye gidip bağlanıyor cemaate gidip bağlanıyor. Ne oluyor, anne cennetini buluyor. 404 HALK KONFERANSLARI

14 Onların istediklerini verdikçe, geri besleme sistemi devam ediyor, bağlılık daha da artıyor. Ne zaman ki, bireysel özerk davranmaya yönelik ayırıcı bir sistem içeriden çalışırsa, bir bebeğin emekleyerek anneden uzaklaşması gibi, cemaat, parti,örgüt ondan ilgisini ve sevgisini çekiyor ve onu dışlıyor. Bu dayanılmaz bir acıdır, buna dayanabilecek ego gücü gerekir ve sistemin içine tekrar girer.burada da kişinin rızasına bağlı olarak kendi bireysel kimliğini bir başkasına emanet etmesi ve orada var oluşunu araması olarak nitelendirebiliriz. Yani rahatlıkla durumu sergileyen, inceleyen, araştıran bir kimlik parçası değil, temel ihtiyaç olan beğenilme, değerli, önemli olma duygularının falan yerde tatmini ile ilintili olarak görüyoruz. İkinci olarak; bireyin rızası olmadan birey üzerinde yapılacak çalışmalar zorlayıcı sistemlerde, daha çok mevcut kimliği yıkmaya yönelik ve onun artık aktifleşmesine imkân vermeyecek bir sistemi oluşturmak hedeflenirken, yumuşak sistemlerde onu sisteme katma, onun sistemin bir üyesi yapma yönündeki gayretler söz konusudur. Burada da günlük olarak yapılacak olan telkin çalışmaları, kitap okuma, görsel işitsel medya yardımıyla bilgilendirme, kişinin inandığı dayanak noktalarını belirli mantıksal zincirlerle çürütmeye yönelik eğitim faaliyetleri. Dikkat ederseniz konuşmamın ilk başında bir boşluğa doğuyoruz ve hiç bir mutlak gerçeklik yok dedik. Her gerçeklik, bir başka gerçeklikle, mantıksal gerçeklikle yok edilebilir. Çok iyi demagoji yapan ya da mantıksal kurguyu çok iyi işleyen bireyler en sağlam gördüğünüz mantıksal yapıları dahi çökertebilirler. Olaya farklı boyutlardan, farklı özelliklerden baktığınızda sahne çok farklı olabilir. Şu anda benim yapmaya çalıştığım şeyde bu zaten.sizi Sosyal Mühendislik 405

15 bebekliğe götürdüm, bireysel aidiyete götürdüm, bir mantıksal zincirde size bir takım şeyler anlatmaya çalışıyorum ve bir kısmınız yavaş yavaş ikna oluyor. Ya bu adam doğru diyor, işte beyin yıkama. Bunu ben alıp, başka kurgudan, alakasız kurgudan, mantıksal zincirlerle sizi çok daha farklı bir noktaya götürebilirdim. Ama inandığım şey bu olduğu için bunu sizenle paylaşıyorum. İşte dayanak noktam, rasyonel bilimin bize getirmiş olduğu bilgileri, mevcut sosyal yapılarla izah etmeye çalışmak. İşte bir ara düzenlerde, kişilerin düşünce sistemlerini değiştirmek için ikna odaları oluşturmak veyahutda on iki eylül sonrasında sağcıların ve solcuların bir araya getirilip Kemalist öğretinin öğretildiği sistemler kişinin rızası olmadan direkt yönden sistemi empoze etmeye yönelik olan çalışmalardı. Tabi buradaki sosyal mühendislerin bilgi ve beceri düzeyi yeteri kadar yüksek olmadığı için pek amaçlarına ulaşamamışlardır. Biraz amatör kalmışlardır diyebilirim. Ama bilgiyi ve mantığı ön plana alan, eğitimi ön plana alan bir yaklaşım tarzıyla, uzun süreli bir çalışmayla, diğer kimliğin savunma bariyerlerini yok edici etkinliklerle beraber bir kimliği kontrol altına almak, o kadar da zor bir şey değil. Tabi burada bir takım grup dinamikleri var. Önce grup liderinin refüze edilmesi, aşağılanması, onun zavallı ve aciz duruma getirilmesi, diğer grup üyelerine onun acizliğinin seyrettirilmesi, oradaki idolün yıkılması. Bütün bunların hepsi psikolojik yok edici mekanizmaların, beyin yıkama yöntemlerinin kimlik ve kişiliği değiştirici sistemlerin parçalarıdır. Peki, bireyin bu yumuşak sistemlerde endirekt olarak beyin yıkaması nasıl olur? Şimdi tabi yıllarında Azerbaycan da bulundum, 406 HALK KONFERANSLARI

16 tam komünist devrimin gittiği ve demokrasinin geldiği bir sistem içerisinde bir değişim. Çok ilginç deneyimlerim oldu o süre içerisinde. Bey amca nedir bu göğsündeki madalya? Büyük vatan muharebesinin gazilik madalyası, dedi. Sen kimsin, dedim. Türkoğlu Türk Azeri Ahmet oğlu Mehmet. Nedir bu büyük vatan muharebesi? Ruslarla Almanların savaşında, faşist Almanların, komünist Rusya yı engellemesi için girilen savaşta asker olarak bulunmuş olmaktan dolayı kendisine verilen madalyaydı. Vatan kavramı, Rusların çizdiği vatan kavramıydı ve orada verilen madalya o kadar kutsanmıştı ki, o kadar önemliydi ki, bütün Azeri toplumu tarafından o Lenin tarafından, Stalin tarafından madalyalar onun gurur vesilesiydi. Vatan kavramı farklıydı, madalya kavramı farklıydı ve bu madalyayı almamış, askerden kaçmış insanlar toplumdan dışlanıyordu. Hala da dışlanıyor. Şimdi Türkiye de yetişmiş bir insanın kavramlarıyla,rus toplumu içinde yetişmiş bir Türk insanının kavramları ne kadar farklı. Burada şunu söylüyor; endirekt yöntemler siz sistemi kendinize göre belirlemek isterseniz, sisteminize uygun insanlara ödüller verirsiniz. Onları yukarılara çıkarırsınız, onları diğer toplum bireylerinin öyküneceği, özeneceği konumda taltif edersiniz ve genç, kimlik arayışına girdiğinde onun gibi olmak ister. Bütün devletler, bütün sistemler bu manada kendine uygun insan yapısını oluşturabilmek için özendirici tedbirler, kitle iletişim vasıtasıyla ön plana çeker. Bu da eşyanın tabiatına aykırı bir şey değil, doğal bir şeydir. Nasıl ki, bir Azeri Türkü vatan denen kavramı Rusya federasyonlarının sınırları olarak algılıyor ve onun savunmasını vatan muharebesi olarak algılıyor ve bu da gayet doğal kabul edilmiş, sistemin Sosyal Mühendislik 407

17 içerisinde bunu yapan insanlar kahraman kabul ediliyor.bizim toplumumuzda da Çanakkale de savaşanlar, balkanlarda savaşanlar kahraman kabul ediliyor. Bu, öykündürüldükçe, kahramanlık duygusu arttıkça kişiye o yöne doğru bir özdeşim yaptırılır. Tabi bu özendirme, bireyi özendirme görsel ve işitsel medya yoluyla ortaya çıkabiliyor. Şimdi bizim toplumumuzda hâkim ideallerden ziyade çok uluslu şirketlerin tüketicilik oyununu oynamaya aday tüketici bir toplum yaratmak. Yani bol bol harcayın ve insan ilişkileri bizim örf adet geleneklerimizden gelen insani boyuttan ziyade, zenginlik, araba modeli, oturduğu mahalle,bankadaki hesabın, bununla ilintili bir şekilde kişiliğin var oluş şekli tüketime dayandırılıyor. Yine Azerbaycan dan bir örnek vereceğim, Azerbaycan da öyle bir tüketim çılgınlığı yoktu o zamanlar. İnsanların varoluş ve değerli olma konusu kitap okumada, ince sanatlarda, musikide, ressamlıkta, heykeltıraşlıkta, edebiyattaki verdiği emekle ilintili idi. Rus sistemi böyle bir güzellik getirmiş yani insanları tüketimdeki bir yarışçılık değil, içindeki ruhsal olgunlukları, eğitimi, çok kitap okuması anlamında ve topluma çok hizmet etmesi anlamında bir madalya sistemleri zinciri getirmiş. Yirmi yıl eğitim veren bir öğretmene devlet başkanı nezdinde özel jübile yapılıyor. Özel bir gün, tiyatro mektebine görev veriliyor. Hocanızın hayatını siz tiyatroda sahneleyeceksiniz. Televizyondan naklen veriliyor. Cumhurbaşkanı onun için özel ferman yayınlıyor. Biz ise filan holdingin açılışına, filan mağazanın merasimine iştirak ediyoruz. Şimdi ne oldu? Bu endirekt yönden bir beyin yıkama operasyonu aslında.toplumsal yapı nasıl bir sistem ön görüyorsa, sen, çocukların, senin 408 HALK KONFERANSLARI

18 ailen, senin çevren onu talep ediyor, onun dışında kaldığı zaman da buna direnemiyorsunuz ve yıkılıyorsunuz.para pul önemli diyemiyorsunuz. Ev, yat, kat önemli değil diyemiyorsunuz dediğiniz zaman sizin bilginiz, evdeki kitaplarınız kimsenin karnını doyurmuyor. O varlık konusunda mücadele eden kitle size şöyle aşağılayarak baktığı zaman içinizdeki eşik değer yüksek değilse, ego denetim mekanizmaları güçlü değilse yıkılıyorsunuz. Demek ki, toplum endirekt yönden bireyleri o kadar büyük bir etki altına alıyor ki, bu etki altına almada o toplumu yöneten sistemlerin istediği gibi tüketmeye, istediği gibi düşünmeye, istediği gibi hareket etmeye mecbur kalıyoruz. Onların top on listelerindeki filmleri izlemek zorundayız. Ne biliyoruz ki filmini aramızda pek duyan yok herhalde. Ne güzel kuantum fiziği ile ilgili insan beyninin sırlarını farklı bir boyuttan inceleyen, kâinatı sorgulayan çok hoş bir film. Ama top onda yoktur.niye? Toplum bize belirli şeyleri empoze ediyor, okuyacağımız kitaplar belli, falan filan yayın evlerinin en çok satan kitaplarını alıyoruz. Filan yazar, filan köşe yazarı hangi kitabı okuduysa o kitap yüz bin satıyor. Ama siz bir ömür vermişsiniz, bir tecrübe yığınından ibaret kitabınızı koyuyorsunuz kimsenin haberi yok. Nasıl, Ne biliyoruz ki ne yaptı toplum bize, şekil verdi.şu anda bu manada hepimiz beyni yıkanmış insanlarız. Ben de dâhil ayrı tutmuyorum çocuğum benden marka ayakkabı istiyor. Biz idealist insanlarız yapmayalım, etmeyelim, almayalım. Çocuğum okulda dışlanıyor, senin baban doktor annen doktor sana ayakkabı almıyorlar mı? İyi eğitim görsün diye daha kaliteli okula gönderiyorsunuz, orada yaşam standardı farklı. Ben çocuğuma ayda on beş milyon ma- Sosyal Mühendislik 409

19 aş veriyorum, arkadaşları günde on beş milyon harçlık alıyor. Bende onu verebilirim ama ben çocuğum hayatın gerçeklerini bilsin istiyorum. Ama bir taraftan da endişem nedir? Çocuğumu acaba eziyor muyum? Ne oldu? O toplumsal mühendislik benim düşüncelerimi istediğim gibi yaşamama izin vermiyor. Daha da ötesi inançlarım değer yargılarımı rahatlıkla ifade edemiyorum. İşte kendin olmak,özerk olmak, inandığın gibi yaşayabilmek ancak özgür toplumların, özerk toplumların yapabileceği bir şey. Sosyal mühendisliğin veya yukarıdakilerin her şeye hâkim olduğu, en iyisini biz biliriz dediği sistemlerde insanların beyinleri yıkanmaya devam edecektir. Farklı bir düşünceye, farklı bir sese, farklı bir bakış açısına tahammül edemeyen sistemler onları kontrol edebilmek için bütün bu kitle psikolojisi ve sosyal mühendislik tekniklerini uygulayacaklardır ve uygulamaya devam ediyorlar. Evet, burada acaba herkes bu sisteme teslim oluyor mu? Kimler daha kolay teslim oluyor diye baktığımızda kişinin hasetten şükrana dediğimiz olgunlaşma evreleri var. Bir bireyin matürasyonu, olgunlaşması ilk başta hasetle beslenir. Güzel olan her şeyi yok eder, güzelliğe tahammül edemez. Güzellik ancak kendisinde olunca güzeldir, zenginlik, bilgi, güç kendisinde varsa iyidir, başkasındaysa yok edilmelidir. Bir üst olgunluk aşamasına geçerse bunun adına aç gözlülük diyoruz. Vay hain vay, o almış, onun elinden ben alayım. Bütün güzelliklerin kendisinde toplanmasını ister yani yok etmek istemez, onu ondan nasıl alabilirim, Amerika nın yaptığı gibi. Bütün petroller benim olsun. Biraz daha olgunlaşırsa kıskançlık evresine gelir, çok iyi bir evredir. Kıskançlık evresi onda var bende niye yok, bende de ol410 HALK KONFERANSLARI

20 sun. Biraz daha olgunlaşırsa şükran duygusuna ulaşır, ne güzel ya insanlarda var sanki benim gibi mutlu oluyorum. İşte insanlarımızın olgunlaşma seviyeleri şükran seviyesine ulaşmamışsa haset, açgözlülük ve kıskançlık evrelerinde kalmışsa tüketim toplumunda bu evrelerin getirmiş olduğu eksiklik ve kusurlarla kitle iletişim araçları, filmleri, edebiyatı, müziği, bütün sanatsal etkinlikleri sizi bu sistemin kurbanı olmaya zorlayacaktır. Arabası var, güzel mi güzel, şoförü var özel mi özel. Ne yapacağız? Bizim bisiklet yok. Ne yapacağız şimdi. Evet demek ki, kişinin bireysel dayanma kapasitesi kişinin olgunlaşmasıyla da ilintilidir. Eğer kişi gerçekten bu mana da olgunlaşmış,o bağlanma ve ayrışma süreçlerinde özerk olmuş, kendi çeperini sağlam çizmiş, eşik değeri yüksek, şükran duygularına ulaşmış bir olgunluktaysa, o insanı hiçbir sistem yıkamaz.bu da işin diğer cephesi. Ama böyle bir adam var mı?bilmiyorum. O gerçekten ideal adam, varlığıyla onur duyan, fakirlik ve zenginlik, savaş ve barış, yenilgi ve zafer onun için aynı değere haizdir, o vardır ve yaşamını istediği gibi düşünüp var etmektedir. Endirekt yöntemlerden birisi, dışlanma kaygısıdır.bir grubun içinde dışlanma en büyük tehdit ve tehlikedir. Biraz önce kızımla ilgili söylediğim şey acaba arkadaşları dışlar mı? Evet, dışlanma duygusuna tahammül edecek kadar güçlü olmadığınız müddetçe, dışlanmaya tahammül edemezsiniz. En büyük acılardan birisi insanoğlunun tecrit edilmesidir. Tecrit etmek en büyük tehdittir. Eğer bir düşmanınız varsa, sevmediğiniz bir insan varsa, onu hiç muhatap kabul etmeyin çılgına döner, yok sayın çılgına döner. Yüz kat küfürden bin kat dayaktan daha etkili sıkıntı verici bir derstir. İşte dışlanma kaygısı nedeniyle Sosyal Mühendislik 411

21 grup dinamiklerine uygun hareket etme mecburiyeti, kişiyi endirekt yöntem olarak etkisi altına almaktadır. Evet, yalnız kalamazsınız eğer yalnız kaldığınızda buna dayanacak kapasiteniz yoksa yok olursunuz. Bütün bu sistemlerin etkisi altında kişi bir müddet sonra yaşadığı gibi düşünmeye başlar. Çünkü düşündüğü gibi yaşayamıyor. Sistem buna müsait değildir. Beyin yapımız artık yaşadığımız gibi düşünmeye bizi sevk eder. Artık haklı gerekçeler, aklileştirme sistemleri, mantıksal açıklamalarla mevcut sistemi niçin savunduğumuzu izah etmeye başlarız. Benim biraz önce çocuklarıma acaba zarar mı veriyorum, dışlanma kaygısıyla filan marka ayakkabıyı almak mecburiyetinde hissettiğim gibi. Ne yaptım, kendimi kurtardım, aklileştirdim bunun gibi. Tabi beyin yıkamanın yumuşak yöntemleri, disosiye edici yöntemleri grup üzerinde uygulanmaktadır. Belirli idealize edilmiş eylemlere yönetici kitle tarafından destekler verilir. Bunlar maddi ve manevi desteklerdir. Onun gibi düşünmeyen, onun gibi üretmeyen sistemlerde destek verilmediği gibi, engel ve cezayla karşılaşırlar. Biz psikoloji de gayet iyi biliyoruz ki, pozitif ve negatif pekiştireçler vardır. Eğer bir şeyi yaptığınızda siz pozitif olarak destek alırsanız o davranış hep devam ederek, artarak gider. Ceza görürseniz o davranıştan kaçınırsınız. İşte kitle psikolojilerinde diyelim, bir ideolojik yapılandırma, ülkenin belirli kesimine hâkim olmuş ve siz onu bir tehdit olarak algılıyorsunuz. Bu bahsetmiş olduğumuz yöntemlerle zorlayıcı veya disosiye edici sistemlerle, sistemin üzerine gittiğinizde sistemin büyük bir kısmını dağıtabilirsiniz. Zaten çekirdek sağlamdır, diğer halkalar zayıftır. Onlar bir takım aidiyet duygusu, bağlanma zayıflıkları vs.vs, birta412 HALK KONFERANSLARI

22 kım bireysel patolojiler nedeniyle o grubun üyeleridir. Çok az çekirdek bir grup gerçek manada özerk ve bağımsız düşünür. O gruba yapılacak bir baskı sonuçta başarıya ulaşır. Bunun örneklerini çok net görebilirsiniz 28 Şubat sürecide bunun çok güzel uygulanmış örneklerinden birisidir. Belirli bir kitleyi, belirli bir düşünce sistemini büyük oranda ben değiştirdiğine inanıyorum. Düzene uyumlu, yeni bir ne diyelim böyle fincancı katırlarını ürkütmeyecek bir kelime bulalım, yeni bir spektrum oluşturdu. ---yapılanma--- Yapılanma oluşturdu. Sistemden farklı düşünen yapılar o süreç sonucunda, o sistemle belirli oranda intibak edici bir yapıya dönüştü. Tehlikeli olmasın söylediğiniz şey, buyurun Konuşmacı: Hayır, hayır Biraz önce eşyanın tabiatı TAHİR ÖZAKKAŞ: Şimdi tabi eşyanın tabiatına uygun nasıl Konuşmacı: Eşyanın tabiatı nedir? TAHİR ÖZAKKAŞ: Eşyanın tabiatı birey olmak, aidiyet duygusu yaşamak, önemsenmek, değerli olmaktır. Birey için önemli olan bunun üstündeki her şey rölatiftir, inançlar, değerler vesaire, vesaire. Biz onlara sıkı sıkıya sahip oluruz, varlığımızı bir şekilde onlarla temin ederiz. Siz AA kategorisindeki bir sistemle varlığınızı onatamıyorsanız, değerlilik hissedemiyorsanız B fırsatı çıkmışsa B Ye geçebilirsiniz. Eşyanın tabiatı, sizin değerli ve önemli olmanız, bir yere aidiyet duygusu hissetmeniz, birileri tarafından desteklenmenizdir. Bu satılma, yalakalık yaranma anlamında değil. Gerçekten kendinizi orada var hissediyorsunuz, önemli hissediyorsunuz. Diyebilirsin, doğrudur. Şimdi şeyi karıştırmayalım. Yemek içmek, eşyanın tabiatına uygun bir şeydir. İnsanoğlu Sosyal Mühendislik 413

23 içinde bir var oluş şekli eşyanın tabiatıdır, boşlukta yaşayamaz. Bir çeper oluşturmak, içerik yoktur, diyorum. Burada içeriği orada bulabilir, burada bulabilir, farklı olabilir ama eşyanın tabiatı birey olarak bir şekilde var olabilme gücüdür. Konuşmacı: O zaman var oluşa Eşyanın tabiatı çok soyut bir kavram TAHİR ÖZAKKAŞ: Şimdi söyle söyleyeyim; bir çocuk annenin sevgisi olmadan uzaklaşamıyor eşyanın tabiatına uygun olan şey anne sevgisini verirken onun uzaklaşmasını izin verici, onaylayıcı bir sistem. Çocuk anneden o onaylayıcı bakışı ve uyguyu hissedemezse ayrılamıyor, bu çocuğun tabiıatı. Çocuk altı ay süreyle anneye bağlıdır, tabiatı bu altı aydan sonra başını geriye doğru atarak, anneden uzaklaşmak başlar, eşyanın tabiatı budur. O doğal olan sürece anne destek verirse, sistem çalışıyor destek vermezse, köstek olursa sistem bloke oluyor. Bir yaşına geldi mi çocuk, yatay hareketten, dikey harekete geçer, eşyanın tabiatı budur. İnsanoğlu bir yaşı civarında yürüme edimin otomatik yapar. İçinden gelir, epigenetik bir açılımdır, diyoruz. Daha sonra kendi sınırlarını tanımlama, nerede başladığını, nerede bittiğini bilme eşyanın tabiatına uygundur. Eşyanın tabiatı dediğimiz şey, bir başkası tarafından saygı ve sevgi görülme ihtiyacıdır, onanma ihtiyacıdır. Değerlilik ihtiyacıdır, bunu eğer temin edemezse yapı otistik hale dönüşür, iç dünyasında fantezi kurar, fantezi dünyasında kendisinin önemli ve değerli olduğu hissini yaşar. Bu ihtiyaç temel ihtiyaçtır, içeriği önemli değildir, diyorum. İçeriği, filan ideoloji, filan bakış, tüketici toplum hiç önemli değil ise, biz bu değerlilik hislerini mev- 414 HALK KONFERANSLARI

24 cut yapı içerisindeki sistemde bize dayatılmışsa orada arıyoruz. Bir kısım insanlar birey olmuş, özerk olmuş, bağımsız olmuş, farklı düşünüyorlar, bu yapıya bu insanlar direnebilir, diyorum. Çok az bir grup insan ama orada aidiyet duygusu ile o cemaate, o gruba bağlanmış insanlar, diğer bir baskı, daha güçlü bir baskı onların üzerine geldiğinde çekirdeğin etrafındaki büyük hareler direkt öbür tarafa bağlanmaktadır. Bir ara geçiş olur, benim söylemek istediğim şey bu. Konuşmacı: kendini bulma meselesi zannediyorum, hocam yani kişi kendini bulduğu yerde duruyor TAHİR ÖZAKKAŞ: Kesinlikle Konuşmacı: Oraya ait TAHİR ÖZAKKAŞ: Oraya ait hissediyor. Orada kendini var edebiliyor, diğer alanda var edemiyor, yok oluyor, dayanma kapasitesi zayıf veya gerçekten oraya inanıyor. Bir de o var, yani orayı sorguluyor, içsel sorgulama yaşıyor, hayır bu gruptaki benim değerler sistemi, benim mantığıma oturmuyor, diyor. Bu çok ciddi bir hesaplaşma ve sorgulamayla farklı bir düşünceye geçmektir. Bu da hoş bir şeydir. İnsan kendini sorgulayabilecek kadar olgunlaşmış, yanlış da olsa önemli değil, kendi tercihleriyle böyle bir değişime kendi rıza göstermiş ve talep etmişse, bu insan alkışlanacak bir insandır. Nerden nereye geçerse geçsin. Ama güdülenmeyle, biraz önce bahsetmiş olduğumuz beyin yıkama yöntemleriyle, endirekt ödüllendirme, değerli olma, başkaları tarafından onaylanmak gereksinimi olmadan, böyle bir bilimsel sorgulamayla bunu yapmışsa, bu insan cidden birey ve kimlik olarak olağanüstü bir insandır. Çünkü sorgulayabiliyor o, sorgusosyal Mühendislik 415

25 lama elindeki mevcut datalar perspektifinde şunları doğru buluyor, şunları yanlış buluyor, doğrulara yöneliyor. Bunda da bu cesaret var. Bu insan gerçekten alkışlanacak bir insandır. Tek istisnası bu beyin yıkama yöntemlerinin, bu aidiyet, bu bağlanma, değerli olma, saygın olma, madalya, öykünme, özdeşim gibi faktörler olmasın, bunların etkisi altında gelişmesin. Tabi bu grubu manipüle etmek için, bu mana da baktığınız zaman kendim gibi düşünen insanlara bir takım ödüller verirsem, madalyalar verirsem, bu grubun dışında olan insanları grubun dışına atarsam ve dışlarsam ki, bu sosyal mühendisliğin ana konularından birisidir. Siz yumuşak yapacaksınız ya soft, totaliter rejim değilsiniz ya, sizin gibi düşünmeyen insanları hep siz kenarda durun, çizginin bu tarafında siz yabancısınız, siz kötüsünüz. İşte bu insan kendini kötü hisseder, değersiz hisseder, dışlanmış hisseder. Bunların içinden bir müddet sonra halkalar kopar, bizde sizin gibiyiz der. Biz onlardan değiliz, der. Burada grup dinamiklerinin ayrışma süreçleri başlar. Oda ilginç bir süreçtir. Böyle bir yapı içerisinde mesela, dışlanmış grubun içerisinde yeni bir grup türer. Bu grup önce bir lider oluşturur. Liderin etrafında bir hale oluşur, bu grup arkadaşlığının dinamiği, o grubun en büyük hedefi, içinde doğduğu gruba düşmanlıktır. Pis ve kötü odur. Çizginin öbür tarafında ona kötü diyorlar ama o kötü diyenlere bakmaz, temel dinamiği ayrışabilmek ve kendine ait bir sınır çizebilmek için kendi doğduğu grubu en büyük düşman ilan eder, keskinleşir sistemler. Bu da var olabilmek için, çeper çizebilmek için doğmuş olduğu grubun dışlanmasını gerektirir. Hedef olarak onu alır. Konuşmacı: Bunlar tekrar adam olurlar mı? 416 HALK KONFERANSLARI

26 TAHİR ÖZAKKAŞ: Onlar yeni gruplar doğururlar. Konuşmacı: Doğurdular, doğurdular tekrar bir araya gelme şansları yok mu? TAHİR ÖZAKKAŞ: Yok, yani bu grup diğer grupla tekrar rahatlıkla birleşme yaşayamaz. Çünkü orada bir lider oluşturmuşlardır, ayrı bir çadır kurmuşlardır. Ayrı bir beylik kurmuşlardır. Bizim beyliğimiz büyük beyliktir, onlar kötüdür. Eğer bu beylik büyümediyse, o hainlerin yüzündendir, o alçakların yüzündendir. Onlar, yıllarca bunu yaptı, şurada onlara düşman olan kitle vardı, ama diğer kitleye bakmazlar, derdi onunladır. Çünkü orada da temel hikâye yine konunun içeriği değildir. Ayrı bir örgütlenmede kimlik çeperinin korunması ihtiyacıdır. Filan partinin içinden bir particik doğar, hep filan partiye çatar, öbür partilere çatmaz. Rüştünü diğer partiye ispat etmektir. Aynı ergenlikteki bir gencin babasıyla çatışması gibi. Aslında bunlar baktığımızda çok basit dinamiklerdir. Konuşmacı: İspat ettiğini zannederse TAHİR ÖZAKKAŞ: Nasıl? Konuşmacı: İspat ettiğini zannederse, ispat edebildiğini hissettiği noktada. TAHİR ÖZAKKAŞ: Zaten onlara ispat ettiklerine inanırlar, zannetmezler. Onun için, bizim bu kötü diye nitelendirdiğimiz aslında kendi içsel düşmanlıklarımızdır. Projeksiyon yapar. Yani ne diyorsa aslında kendisi odur. İçindeki sistem odur. Anlatabildim mi? İşte bunlar haindir, alçaktır, diye suçladıkları şey, kendi içsel hainliklerinin dayanılmaz acısısosyal Mühendislik 417

27 dır. Çünkü onlar ihanet etmişlerdir, orayı suçlayarak rahatlarlar. Bunlar bilinen psikolojik mekanizmalardır. Yani bir grup nasıl oluşur, gruptan ayrı bir grup nasıl doğar, bunlar süreçleri ve dinamikleri bilinen şeyler. Dışarıdan izleyen bir sosyolog veya bir psikolog bu konuyla ilgili politik psikolog bu mekanizmaların nereye gideceğini, sürecin nerede biteceğini, nasıl gelişeceğini çok net görür. Bir nevi yazgı gibidir. Konuşmacı: Hocam bahsettiğiniz o davranışın altında Kompleksi olabilir mi? TAHİR ÖZAKKAŞ: Ona biraz sonra geleceğim. Vaktimiz var mı? Ben böyle daldım gidiyorum, ama saat kaç oldu. Sekize yirmi var. Konuşmacı: Bir şey sorabilir miyim? Konuşmayı bitirdikten sonra bir soru cevap yapacak mısınız? TAHİR ÖZAKKAŞ: Yapacağım. Şimdi yumuşak geçişin, kitleleri belirli bir yönde kanalize edebilmenin diğer bir aracını da ego idealizasyonu, deriz. Bireylere, sosyal mühendisler olması gereken ego idealleri yaratırlar. Eğer siz sanatçı bir toplumsanız sanatçıları ön plana alan, edebiyatçıları ön plana alan, musikiyi ön plana alan bir eğitim programı, kitaplarınızla, görsel medyanızda, romanlarınızda, filmlerinizde yarışmalarda hep bunu işlersiniz ve kitle ona yönelir. Ama sizin yapınız, tüketim toplumu gereği tüketiminize yönelik ve para kaynaklarınıza göre bir değerler hiyerarşisi oluşturmuşsa, çocukların ego idealleri o perspektifte gelişecektir. Bana son sekiz on yıldır gençlerin geliş nedenleri, ergenlerin geliş nedeni, çok saygın ailelerin çocukları mafya liderliğine soyunmak üzere geliyorlar. Bunu televizyonlarda falan izliyo418 HALK KONFERANSLARI

28 ruz. Ama sanki bu gerçeğe dönüşüyor zannediyoruz. Ama muayenehanelerimizde çok saygın aile çocukları, mahallede çete kurup, kendi apartmanlarından veya sitenin içerisindeki bireylerin arabalarını soyup, oradan teyplerini alıp, satıp, bunu çete lideri olarak arkadaşına dağıtıp, ceplerine birer bıçak bulabilirlerse, bir silahla, filan okulun önündeki daha yumuşak çocukları bulup, onları gasp yapmaları inanılır gibi değil. Ne yapacaksınız? Gelip karşıma oturuyor, böyle bitirim tip, elde tespih, yaş on beş-on altı, ağabey bu işler böyle, diyor. Yani iki tane adam vuracak, ağabey ceza evine nasıl düşülür. Tabi benimde cezaevi doktorluğum var. Bir süre ceza evindeki jargonu, cezaevindeki yaşam şekillerini, ben bunları anlatıyorum. İşte sizler sübyan koğuşuna gidersiniz, sübyan koğuşunda başınıza önce neler gelecek, onları bir duyun. Bunlar çetecilikten vazgeçiyorlar. Koğuş ağası sistemini anlatıyorum, paspas yapma, çay demleme. Evet burada da demek ki, toplumsal mühendislikte yönetici kitle veya iktidara sahip olanlar, idealize ettiği kimliği topluma öngörüyorlar. Kişilerde onu olabilmek için, o sisteme entegre oluyorlar. Şimdi bu grupların beyinlerinin yıkanmaması veya dağılmamasını sağlayan etkenler nelerdir? Bu da toplumların grup dinamikleri açısından özellikle azınlık veya bir millet kavramı veya azınlık kavramı olduğunda sistem bu kadar kolay şekilde çalışmıyor. Yani bir milleti, bir topluluğu dış bir gücün bu manada beyin yıkama yöntemleriyle yok etmesi mümkün olmuyor. Bastırıyor, sindiriyor ama onun bireysel var oluşunu ortadan kaldırmıyor. Bunun en güzel örneği, değerli hocamız Vamık Volkan Beyin çalışmalarında ortaya çıktı. Vamık hoca grup dinamikleri üzerine çalışan ve dünyadaki politik psikolojiyi Sosyal Mühendislik 419

29 kuranlardan birisidir. Şu anda Türkiye de. Amerika da Amerikan hükümetinin de danışmanıydı. Kıbrıslıdır. Kıbrıslı Rumlar ile Türkler arasındaki grup dinamiklerini inceledi. Sırplarla Boşnaklar arasındaki grup dinamiklerini inceledi. Letonyalılarla Estonya lılılar arasındaki grup dinamiklerini inceledi. Filistinlilerle İsrailliler arasında birleşmiş milletlerin nezdinde kurulan komisyonlarda danışman olarak görev aldı. Burada, Psikolojik travmaların grup dinamiklerine etkisi ve iki ayrı düşünen grupların uzlaşı zeminleri ve bunda aşılması gereken psikolojik yapılandırmalarla ilgili çalışmalar yürüttü. Vamık Volkan Beyin kitapları bağlam yayın evinden çıktı, oradan okuyabilirsiniz.nasıl çalışmaları var ama yayınlanmadı. Benim bildiğim kadarıyla mesela; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde daha harekâtından önce, herkes kendini orada esir hissediyor, Rumların baskısı altında hissediyor,her an yok edilme telaşı kaygısı içerisinde ve herkesin evinde bilinçsiz şekilde Kanarya kuşları var. Bir kafes değil, her evde birkaç kafes, onlarca kafesi olan ev var ve kanarya besliyor. Bunlar diyorlar ki, biz kanaryayı severiz. İlginçtir ki, 74 harekâtından sonra çok az evde kanarya beslenir olmuş. Kanarya kişinin bir milletin bir bireyin bir kendiliğin timseli ve özgürlüğe gideceği günü bekliyor. Orada o kanaryayı canlı ve varlığını devam ettirir gördükçe, bilinç dışı düzeyde metaforik olarak bir umut var, yaşıyor ve canlı ne kadar çok kanaryayı yaşatırsa, muhafaza ederse bir gün onlar uçacaklar. Yeni nesil toplum bunu bilmiyor. Ama 74 barış harekâtından sonra kimse kanarya beslemez olmuş, bütün kanaryalar uçuyor. Kanarya o toplumun ayakta durma dinamizmini temsil eden metaforik bir araç haline dönüşüyor. 420 HALK KONFERANSLARI

30 Filistinlilerle ilgili yaptığı çalışmada, biliyorsunuz Filistin in büyük çoğunluğu İsrail in kontrolü altında ve çaresiz. Tanklar, tüfekler bir ulus, bir toplum onlarca yıldır baskı, şiddet,terör altında, varlığı onanmıyor, devleti yok, ülkesi yok, toplumu yok, bu çok kötü bir duygudur. Bu duyguyu kaybetmediğimiz için bu duyguyu Allah kaybettirmesin vatan kavramı, devlet kavramı o kadar önemli ki aidiyet duygusu açısından köklü bir his, çok önemli bir duygu. Onun için köklü ulusların, köklü medeniyetlerin, köklü ustaları olur, köklü birikimleri olur. Bu mana da kökü olmayan toplumlarında üretkenliği olmaz, zayıftır, çürüktür. Gene Vamık hocanın incelemesinde ilginç bir metafor buluyor. Her Filistinli çocuk ve genç cebinde bir nohut büyüklüğünde taş taşırmış. Bir İsrailli askerle karşılaştığında, elini cebine sokar ve o taşı sıkarmış. Bu taş ona inanılmaz bir enerji ve güç veriyor. Bütün toplumun dinamizmi o taşta saklı, senin arkanda Filistin halkı var. Sen Filistinlisin. Ne oldu metaforik düzlemde? O kitlenin o baskıya karşı dağılmamasını temin eden metaforik düzlemdeki bir dayanma eşiği oluşuyor. İnsan bu manada kitle psikolojisi anlamında eğer dizaynı sağlamsa, kendini koruyucu ufacık bir taştan bir varlık ve güç hissetme duygusu, ölüm gözüne gözükmüyor. İşkence gözüne gözükmüyor, o güçlü, o taş cebinde, ona dokundu, o Filistin halkına dokundu, böyle bir yapı. Tabi bu manada baktığınız zaman, bir takım şeylerin kutsanması, o toplumsal yapının, dinamizminin ayakta kalabilmesi için gerekli. İşte bunun en güzel örneği, Çanakkale savaşı. Yedi düvel saldırmış, çaresizlik, yokluk, bitmiş bir ülke ve siz orada direniyorsunuz. Direnmenin temelinde baktığınız zaman bir ego ideali var, şehitlik duy- Sosyal Mühendislik 421

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ 3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ GELİŞİM NEDİR? Gelişim, Çocuğun hareket etmeyi, Düşünmeyi, Hissetmeyi, Başkalarıyla ilişki kurmayı öğrendiği, ileriye doğru giden bir değişim sürecidir. Gelişim ana rahminde

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK 10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK İnsanoğlu yaşam boyu farklı gelişme dönemleri yaşar. Çocukları daha iyi tanımak için onların içinde bulundukları gelişme döneminin özelliklerinin bilinmesi aileyi rahatlatır,

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU Yaş Dönem Özellikleri BÜYÜME VE GELİŞME Gelişme kavramı düzenli, sürekli ve uyumlu bir ilerlemeyi dile

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim on günlerde mevsimsel geçiş döneminin verdiği miskinlikle aklıma yazılabilecek bir yazı gelmiyordu. Bugün kardio antrenmanımı yaparken,aklıma sevgili olmamak için yapman gerekenler adlı yazım geldi. Bende

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08 Söz Dinlemeyen Çocuklara Nasıl Yardımcı Olunmalıdır? Çocuklarda zaman zaman anne-babalarının sözünü dinlememe kendi bildiklerini okuma davranışları görülebiliyor. Bu söz dinlememe durumu ile anne-babalar

Detaylı

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Çocukları günlük bakımcıya veya kreşe gidecek olan vede başlamış olan ebeveynlere Århus Kommune Børn og Unge Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Tyrkisk, Türkçe 9-14 aylık çocuklar hakkında durum ve

Detaylı

Yukarıdaki soru, bu yazının meselesini tüm boyutlarıyla içermese de konuyla ilgili karşılaştığım soruların özünü teşkil etmektedir.

Yukarıdaki soru, bu yazının meselesini tüm boyutlarıyla içermese de konuyla ilgili karşılaştığım soruların özünü teşkil etmektedir. Evlilik öncesi cinsel ilişki, bir mesele olarak, pek çok insan açısından spesifik bir önem taşımamaktadır. Ancak, konuyla ilgili bana gelen sorular, psikolojik danışma seanslarında karşılaştığım hikâyeler,

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

EDİTÖRDEN. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlik, insan hayatının en

EDİTÖRDEN. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlik, insan hayatının en İÜifâ/ Ergenleri Bilgilendirme ve Farkındalık Kazandırma Eğitim Programı EDİTÖRDEN Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlik, insan hayatının en önemli dönemidir denilebilir. Bedendeki hızlı

Detaylı

Hipnoz durumu nedir? H İ P N O Z NE DEĞİLDİR? NEDİR? Uyku Uyanık bir durum. Bilinçsiz bir durum Rahatlama durumu. Aldanma Hayalinizde canlandırma

Hipnoz durumu nedir? H İ P N O Z NE DEĞİLDİR? NEDİR? Uyku Uyanık bir durum. Bilinçsiz bir durum Rahatlama durumu. Aldanma Hayalinizde canlandırma Hipnoz ile ilgili olarak hemen hemen herkesin bir fikri vardır. Ve bu fikir genellikle filmlerden öğrenilen birisine adam öldürtmek, hırsızlık yaptırmak gibi genelde olumsuz örneklerden oluşmaktadır. Peki,

Detaylı

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015 Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015 Ön yargı Farklılık Tutumlar Korkular Kaygılar Tabular Hoşgörü Tahammül Farklılıklar Hepimiz birbirimizden farklıyız. Aşağıdakileri kabul ettiğimizde

Detaylı

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri, MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI 09.09.2017, LONDRA Sayın Büyükelçim Abdurrahman Bilgiç, Değerli Yönetim Kurulu Üyelerimiz İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri, Değerli MÜSİAD Üyeleri

Detaylı

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Bağımlılık-Bağımsızlık Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Yemedim yedirdim, içmedim içirdim, saçımı süpürge ettim Peki iyi mi ettim? Bağımlılık Bağımsızlık Bağlılık Bağımsızlık Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya

Detaylı

Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin

Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin Çalışan Gazeteciler Günü nde Bodrum da görev yapan gazeteciler Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon un Trafo Bodrum da düzenlediği

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

Gelişim Psikolojisi Ders Notları Gelişim Psikolojisi Ders Notları Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL www.gunescocuk.com Tanımlar Büyüme: Organizmada meydana gelen sayısal (hacimsel) değişiklikler Olgunlaşma: Potansiyel olarak var olan işlevin

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

Lions un Evrensel Hedefleri nin dayandığı en temel kavramlardan birisi Lions un Evrensel Vizyonu dur.

Lions un Evrensel Hedefleri nin dayandığı en temel kavramlardan birisi Lions un Evrensel Vizyonu dur. Uluslararası Lions Kulüpleri Birliği Hizmet Kavramı 1 Dayanak Lions un Evrensel Hedefleri nin dayandığı en temel kavramlardan birisi Lions un Evrensel Vizyonu dur. İşte bu vizyon Lions un hizmetlerinin

Detaylı

www.astromedya.com Örnek Tarot Okuması

www.astromedya.com Örnek Tarot Okuması Örnek Tarot Okuması Bir tarot okuması, bilinçaltına atılmış bir oltadır. Bizler yani tarot okuyucuları, sizin zihninize, bilinçaltınıza olta atarak, sebeplerini ve sonuçlarını zaten sizin biliyor olduğunuz

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak ve Sınav Kaygısı ndan Kısa Sürede Kurtulmanın

Detaylı

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö 0-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ KÜÇÜK ADIMLAR ANAOKULU Mehmet Gökay İÇEL. Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

frekans araştırma www.frekans.com.tr

frekans araştırma www.frekans.com.tr frekans araştırma www.frekans.com.tr FARKLI KİMLİKLERE VE YAHUDİLİĞE BAKIŞ ARAŞTIRMASI 2009 Çalışmanın Amacı Çalışma Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Türk Yahudi Cemaati ve Yahudi Kültürünü Tanıtma

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI Yalan, insanları aldatmak amacı ile uydurulmuş kasıtlı davranış veya sözdür. Çocuğun yalana başvurması tıpkı yetişkin insanın yalana başvurması kadar kendini,

Detaylı

MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya

MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya MOTİVASYON Nilüfer ALÇALAR 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya Motivayon nedir? Motivasyon kaynaklarımız Motivasyon engelleri İşimizde motivasyon

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini

Detaylı

Bağımlılık kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlamasıdır.

Bağımlılık kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlamasıdır. Nedir? Bağımlılık Bağımlılık kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlamasıdır. Ne Zararı Var? Teknolojinin insan hayatına sağladığı

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10 Bir Gencin Eroin Kullandığı Nasıl Anlaşılır? Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Anatolia Klinikleri nde Şef Yardımcısı Doç. Dr. Özkan Pektaş a bu soruyu sorduğumda söze şöyle başladı: Daha kırık kırık, çatallı,

Detaylı

3. Genelde kendimi başarısız bir kişi olarak görme eğilimindeyim. 4. Ben de diğer insanların birçoğunun yapabildiği kadar bir şeyler yapabilirim.

3. Genelde kendimi başarısız bir kişi olarak görme eğilimindeyim. 4. Ben de diğer insanların birçoğunun yapabildiği kadar bir şeyler yapabilirim. ROSENBERG BENLİK SAYGISI ÖLÇEĞİ Aşağıdaki cümleleri okuyarak sizin için uygun olan şıkkı işaretleyiniz 1. Kendimi en az diğer insanlar kadar değerli buluyorum. 2. Bazı olumlu özelliklerim olduğunu düşünüyorum.

Detaylı

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur.

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur. Stress Yönetimi STRES NEDİR? Bireylerin, fiziksel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi veya zorlanması ile ortaya çıkan psikolojik bir durumdur. Kişilerde meydana gelen ve onları normal faaliyetlerinden

Detaylı

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM ÜNİTE 1 VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ - 1 Ad :... Soyad :... Vücudumuzu ayakta tutan, hareket etmemizi sağlayan ve bazı önemli organları koruyan sert yapıya iskelet denir. İskelet

Detaylı

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ 9.11.2017 Sayın Bakanım, STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 1 İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları, Global

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ; Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ; Anne babalar için çocuklarının ilk kelimelerini duymak heyecan verici bir deneyimdir. Duyduğu yeni kelimeleri

Detaylı

Twi$er: @acarbaltas @BaltasBilgievi

Twi$er: @acarbaltas @BaltasBilgievi Twi$er: @acarbaltas @BaltasBilgievi REKABETE HAZIRLIK KENDİ YILDIZINI YAKALAMAK Prof. Dr. Acar Baltaş Psikolog 28 Şubat 2014 MOTİVASYON Davranışa enerji ve yön veren, harekete geçiren güç Davranışı tetikleme

Detaylı

SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ

SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ Adı, soyadı... : Sınıfı... : Tarih :.../.../2015 YÖNERGE: Okuduğunuz cümle sizin için her zaman veya genellikle geçerliyse sağdaki boşluğa " doğru " anlamına gelen D harfinin altına

Detaylı

D. CÜCELOĞLU: Gönlünün Muradını Yaşamak Savaşçı Stili Gerektirir - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

D. CÜCELOĞLU: Gönlünün Muradını Yaşamak Savaşçı Stili Gerektirir - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Ben hiçbir zaman kendimi kişisel gelişim uzmanı olarak görmedim. Benim çabamı şu şekilde özetleyebilirsiniz; bireyin kendisi olmasına ve bireyin özgürlüğüne saygılı olma ortamına hizmet. Bireyin kendisini

Detaylı

Niçin değişmek zorundayız?

Niçin değişmek zorundayız? Niçin değişmek zorundayız? Niçin değişmek zorundayız? Zorunlu olunduğu için Kaynaklarını verimli kullanmak için Rekabet edebilmek için Kurumların kendileri ile yarışmaları için Farklı olabilmek için Hızlı

Detaylı

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15 İçindekiler Giriş Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15 Kafamızın içindeki bariyer Hiçbir şeyi hak etmediğini sanan kadın Yanlış bir hayata çakılıp kalan adam

Detaylı

Liderlik Yaklaşımları ve Spor Yönetimi İlişkisi. Spor Bilimleri Anabilim Dalı

Liderlik Yaklaşımları ve Spor Yönetimi İlişkisi. Spor Bilimleri Anabilim Dalı Liderlik Yaklaşımları ve Spor Yönetimi İlişkisi Spor Bilimleri Anabilim Dalı Liderlik ve Spor Yönetimi Spor Yönetim Prensipleri Tarafsızlık Yeterlik (Bireylerin neyi en iyi yapabileceklerini bilmek ve

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Duygusal Zekaya Önem Verin!

Duygusal Zekaya Önem Verin! Duygusal Zekaya Önem Verin! Çocuğunuz öfkeli, hırçın ve kavgacıysa, duygusal zekâsının düşük olabileceği hiç aklınıza geldi mi? Peki, neden yüksek IQ'lu çocuklar ortalama IQ'ya sahip arkadaşlarına göre

Detaylı

'Yaşam, seçimler üzerine kurulu'

'Yaşam, seçimler üzerine kurulu' 'Yaşam, seçimler üzerine kurulu' Yeni yıl için yeni kararlar almak, yeni seçimler yapmak zorunda olanlar, Prof. Dr. Kemal Sayar'ın önerilerini okumadan adım atmasın. Psikiyatr olan Prof. Dr. Kemal Sayar

Detaylı

Mutluluğun formülü kalbimizdedir

Mutluluğun formülü kalbimizdedir Mutluluğun formülü kalbimizdedir 25. 11.2012 Yrd. Doç. Dr. Metin Ersoy / Havadis Gazetesi İletişim teknolojilerine bağımlılık bizleri mutsuz yapabiliyor. Biliyoruz ki para mutluluğu satın alamıyor Teknolojinin

Detaylı

PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak

PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak Öfkenin Gerçek Nedeni Ne? ÖFKE kıskançlık, üzüntü, merak,

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Suriyeli Mülteci Çocuklar ile Dışavurumcu Sanat

Suriyeli Mülteci Çocuklar ile Dışavurumcu Sanat Suriyeli Mülteci Çocuklar ile Dışavurumcu Sanat Ezgi İçöz, MA 24 Haziran 14 Salı Tammam Azam Inside Outside Project: Gazeteci ve fotoğrafçılar ile çalışmak Motivasyon farklılıkları ve etik Çalışma süresi

Detaylı

Okul fobisi nasıl gelişir?

Okul fobisi nasıl gelişir? Eğer bir kelimenin sonuna "fobi" eklenmişse, hemen bir şeylerden korkulduğunu düşünürüz. Ancak okul fobisi gelişen çocukların okula gitmek istememelerinin tek nedeni okuldan korkmaları değil. Çocuğa bu

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

ÖZEL İSTANBUL ÇEVRE İLKÖĞRETİM OKULU REHBERLİK BÜLTENİ

ÖZEL İSTANBUL ÇEVRE İLKÖĞRETİM OKULU REHBERLİK BÜLTENİ ÖZEL İSTANBUL ÇEVRE İLKÖĞRETİM OKULU REHBERLİK BÜLTENİ EKİM 2007 EVİMİZDEKİ İNTERNET Bilgisayarların yaygınlaşması, bilgisayar oyunlarının çoğalması çocukları bilgisayar başına çekmeye çoktan başladı.

Detaylı

VERITAS FOCUS. İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları 2013-2014

VERITAS FOCUS. İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları 2013-2014 VERITAS FOCUS İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları 2013-2014 İş Yerinde Psikolojik Sağlık ve Etkin Çalışma Çalıştay Çalışanların çoğu kez fark edilmeyen psikolojik sorunları verimlilik ve iş tatmininin önündeki

Detaylı

Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız?

Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız? sağlık (/saglik) Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız? 04.10.2016 Salı 13:11 3 0 Uzman Psikolog Özge Genlik aşık olduğumuz kişiyi neden unutamadığımızı anlattı Aşık olduğumuz kişiyi unutmak yerine anlamlandırmamız

Detaylı

Medyada Riskler. Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi dsezgin@media.ankara.edu.tr

Medyada Riskler. Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi dsezgin@media.ankara.edu.tr Medyada Riskler Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi dsezgin@media.ankara.edu.tr Plan Tarihsel arka plan: Çocukların medya kullanımı Günümüzde medya ve çocuk Medyada çocukları

Detaylı

İkinci B ö l üm KİŞİLİK VE KARAKTER GELİŞİM SÜRECİ

İkinci B ö l üm KİŞİLİK VE KARAKTER GELİŞİM SÜRECİ İkinci B ö l üm KİŞİLİK VE KARAKTER GELİŞİM SÜRECİ itaate mecbur bırakılan çocuk: edilgen çocuk Her çocuk, anne-babasıyla uyum içinde yaşamaktan büyük huzur duyar. Çünkü annebaba, çocuk için yaşamın kurallarını

Detaylı

SORUMLULUK Değerli Velilerimiz, Sorumluluk Nedir? Sorumluluk Sahibi Bireyler;

SORUMLULUK Değerli Velilerimiz, Sorumluluk Nedir? Sorumluluk Sahibi Bireyler; SORUMLULUK "Bir meselenin tartışmasına katılan kimse düşündüğünü, kanaatini açık söylemeli, yaptıklarını da kendi namına yapmalı, yaptığının sorumluluğunu da kendi üzerine almalıdır". M.K.ATATÜRK Değerli

Detaylı

Çocuklar en iyi notları getirmeseler de boğazımızdan kesip alıp verdiğimiz telefonları, en iyi şekilde ve gözü gibi korudukları bir gerçektir.

Çocuklar en iyi notları getirmeseler de boğazımızdan kesip alıp verdiğimiz telefonları, en iyi şekilde ve gözü gibi korudukları bir gerçektir. İletişim için icat edilen cep telefonları, bugün artık çok farklı alanlarda ve çok farklı amaçlarda kullanılmaktadır. Okul çağı çocuğuna okul giderken yolda durakta bir şey olursa haberimiz olsun diye

Detaylı

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları 1. Ay : İşte geldim, buradayım! 3. Ay : Harika bir oyuncağım var: Ellerim! 6. Ay : Ben bir enerji küpüyüm! 9. Ay : Güvenlik önlemlerini artırdınız mı? Emekliyorum! 12. Ay : Yürüyorum! Bağımsızım, Mutluyum,

Detaylı

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doç. Dr. Fatih Öncü Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolojik taciz Bedensel Ruhsal Bedensel ve ruhsal Çalışma hayatında mobbing veya psikolojik

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

REHBERLİK BİRİMİ ÇOCUKLARDA PROBLEM ÇÖZME BECERİSİ

REHBERLİK BİRİMİ ÇOCUKLARDA PROBLEM ÇÖZME BECERİSİ REHBERLİK BİRİMİ ÇOCUKLARDA PROBLEM ÇÖZME BECERİSİ Anne babalar olarak hepimiz çocuklarımızın sorunsuz ve mutlu bir şekilde yaşamalarını sağlamak isteriz. Üzülmemeleri ve mutsuz olmamaları için elimizden

Detaylı

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii YAZARLAR HAKKINDA... iv 1. ÜNİTE EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 Giriş... 2 Eğitim Psikolojisi ve Öğretmen... 3 Eğitim Psikolojisi... 3 Bilim... 6 Psikoloji... 8 Davranış... 9 Eğitim...

Detaylı

SPOR HUKUKU 1.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

SPOR HUKUKU 1.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER SPOR HUKUKU 1.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER SPOR KAVRAMI Spor; bireysel ya da takım halinde yapılabilen, belirli kuralları ve teknikleri olan; oyunlar, hareketler ve yarışmalar vasıtasıyla; fiziksel, zihinsel,

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

KORKU İçinden geçirdiği, sergilediği ve olmak istediği protipi farklı olan insan korkuları nedeniyle kendine biçtiği rolü oynamaya çalışır.bu nedenledir ki kötü oyuncudur çoğu zaman. Çoculuk ve geçmiş

Detaylı

MBA 507 (3) TUTUMLAR VE İŞ TATMİNİ

MBA 507 (3) TUTUMLAR VE İŞ TATMİNİ MBA 507 (3) TUTUMLAR VE İŞ TATMİNİ Tutum Tutum bir kişinin diğer bir kişi, bir olay veya çevresi ile ilgili olarak negatif veya pozitif tavırdır. Tutum Tutumlar değerler gibi sosyal ve duygusal inşalardır

Detaylı

SAAT KONULAR KAZANIM BECERİLER AÇIKLAMA DEĞERLENDİRME

SAAT KONULAR KAZANIM BECERİLER AÇIKLAMA DEĞERLENDİRME 2018-2019 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI... ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 6. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI SÜRE SÜRE: 12 DERS İ 1. ÜNİTE ÖĞRENME ALANI-ÜNİTE: BİREY VE TOPLUM EYLÜL EYLÜL 1. (17-23) 2.

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA Ünite 7 ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA TAKIM ÇALIŞMASI Takım çalışması, belirli sayıda işgörenin, belirli amaçlarla ve belirli sürelerle bir araya gelip sorunların

Detaylı

Kendi sorumluluklarımızı taşımayı öğrendikçe de gelişiriz. Burada karşılıklı bir ilişki söz konusudur.

Kendi sorumluluklarımızı taşımayı öğrendikçe de gelişiriz. Burada karşılıklı bir ilişki söz konusudur. SAYIN VELİ; Okul olarak amacımız, ruhsal, duygusal, fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden sağlıklı, kendine güvenen, sorumluluk sahibi, milli ve manevi değerlere sahip başarılı bireyler yetiştirmektir. Bu

Detaylı

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller Y jenerasyonunun internet bağımlılığı İK yöneticilerini endişelendiriyor. Duygusal ve sosyal becerilere sahip genç profesyonel bulmak zorlaştı. İnsan

Detaylı

YÖNETİCİ DURUMUNDA OLANLARIN

YÖNETİCİ DURUMUNDA OLANLARIN EĞİTİM PSİKOLOJİSİ GİRİŞ En küçüğünden en büyüğüne kadar bütün işyerleri belirli bir örgütlenme ile meydana gelip çalışmaktadır. bu örgütlenmenin temel unsuru olan insan o işyerinde yönetici, iş gören,

Detaylı

Biz yeni anayasa diyoruz

Biz yeni anayasa diyoruz Biz yeni anayasa diyoruz Ocak 05, 2015-9:32:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Biz 'anayasa değişikliği' demiyoruz, 'yeni anayasa' diyoruz. Türkiye'nin anayasayla ilgili sorunu ancak

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

KADINLAR ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri

KADINLAR ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri KADINLAR ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri 14 Haziran 2005, Salı A company of Pazarlama yönetimini geliştirmek için ilerleyebileceğimiz alanlar Hedef kitleyi geleneksel

Detaylı

ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE. Sağlıklı örgüt için gerekenler: Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan. Örgüt Sağlığı. Örgüt Sağlığı.

ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE. Sağlıklı örgüt için gerekenler: Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan. Örgüt Sağlığı. Örgüt Sağlığı. ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE KÜLTÜR Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan Örgütün amaçlarına uygun olarak görevlerini yerine getirebilmesi, yaşamını sürdürmesi, karşılaştığı sorunları çözmesi ve gelişimini

Detaylı

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu PDR BÜLTENİ Sayı:8 Bülten Tarihi: Mart 2016 Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu Kardeş Kıskançlığı ve Çözüm Yolları Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKTA ÇOCUK İSTİSMARINA YAKLAŞIM

BİRİNCİ BASAMAKTA ÇOCUK İSTİSMARINA YAKLAŞIM BİRİNCİ BASAMAKTA ÇOCUK İSTİSMARINA YAKLAŞIM Prof. Dr. Betül Ulukol Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Sosyal Pediatri Bilim Dalı Ankara Çocuk Koruma Birimi Çocuk ve Bilgi Güvenliği Derneği İstismarı -

Detaylı

Medeniyet Okulları REHBERLİK SERVİSİ SUNAR..

Medeniyet Okulları REHBERLİK SERVİSİ SUNAR.. Medeniyet Okulları REHBERLİK SERVİSİ SUNAR.. ÖĞRENCİLERDE PERFORMANS, MOTİVASYON VE BAŞARI GELİŞTİRME TEKNİKLERİ Skeçler, Testler, Video çekimleri Başarıya Ulaşmak İçin HEDEF BELİRLEMEK PLAN OLUŞTURMAK

Detaylı

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir? Özgüven Nedir? Özgüven; kendimiz ve yeteneklerimiz hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, özgüven eksikliği ise; kendinden şüphe duymak, pasiflik,

Detaylı

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları 2013 / 2014 SAYI: 17 Haftanın Bazı Başlıkları Çocukla İyi Zaman Geçirmenin 10 Yolu VI. Geleneksel Piyano Resitali Miniklere Anlamlı Hediye Okul Küçük Erkek Basketbol Takımı mızdan Başarı Çocukla İyi Zaman

Detaylı

Vizyon Tarihi: 12 Temmuz 2013 Yönetmen: Shawn Levy Oyuncular: Vince Vaughn, Owen Wilson, Rose Byrne, Max Minghella, Will Ferrel Yapımcı: Shawn Levy,

Vizyon Tarihi: 12 Temmuz 2013 Yönetmen: Shawn Levy Oyuncular: Vince Vaughn, Owen Wilson, Rose Byrne, Max Minghella, Will Ferrel Yapımcı: Shawn Levy, Billy (Vince Vaughn) ve Nick (Owen Wilson) dijital dünyaya yeni adım atan iki eski kafalı satışçıdır. Senelerdir emek verdikleri şirketin artık teknoloji karşısında ayakta duramaması nedeniyle kapatılması,

Detaylı

Kadın sağlığı konusunda küçük bir rehber

Kadın sağlığı konusunda küçük bir rehber Kadın sağlığı konusunda küçük bir rehber Skåne deki Temel Bakımda bulunan Ebe muayenehaneleri (Barnmorskemottagningarna) NEREYE BAŞ- VURABILIRIM? IKIZLERIM OLUR MU? BENİM İÇİN UYGUN MU? NORMAL MI? KAÇA

Detaylı

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda!

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda! SUNUMUMUZA HOŞGELDİNİZ Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda! Haber ve bilgi verme amacı başta olmak

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER rt O ku ao l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI BABALAR ve ERGENLER PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - OCAK 2013 Babalar ve Ergenler Evet, yanlış duymadınız! Bu ayki bültenimizde ergenlerin gizli kahramanlarından

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI Sayın Katılımcılar, değerli basın mensupları Avrupa Konseyi

Detaylı

D Kendiniz hakkındaki düşünceleriniz değişkenlik gösterir mi, yoksa her zaman aynı mıdır?

D Kendiniz hakkındaki düşünceleriniz değişkenlik gösterir mi, yoksa her zaman aynı mıdır? Adı Soyadı: ROSENBERG BENLİK SAYGISI ÖLÇEĞİ D 1 MADDE 1 1. Kendimi en az diğer insanlar kadar değerli buluyorum. 2. Bazı olumlu özelliklerim olduğunu düşünüyorum. 3. Genelde kendimi başarısız bir kişi

Detaylı

KÜLTÜREL YAPILANMA GRUBUNUN (KYG) DEĞERLENDİRME ANKETİ

KÜLTÜREL YAPILANMA GRUBUNUN (KYG) DEĞERLENDİRME ANKETİ KÜLTÜREL YAPILANMA GRUBUNUN (KYG) DEĞERLENDİRME ANKETİ Kasım, 2006 Değerli Arkadaşlar, Bildiğiniz gibi 7 Temmuz, 2006 da başlayan ve 27 Ağustos 2006 da tamamlanan Kültürel Yapılanma Grubumuzu ve Etkinliklerini

Detaylı

www.rehberlikservisi.org

www.rehberlikservisi.org www.rehberlikservisi.org 1 BAŞLARKEN Çocuklarımız bizim için ne kadar önemli? TEOG öncesinde onlar için neler yapıyoruz? Gelecekleri için planlarınız var mı? Çocuklarınızı yeterince anlıyor musunuz? Neden

Detaylı