MÜJDE!BİROĞLUNUZOLDU ErkeklerDeneyimleriniKonuşuyor (2013SöyleşiDizisi)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MÜJDE!BİROĞLUNUZOLDU ErkeklerDeneyimleriniKonuşuyor (2013SöyleşiDizisi)"

Transkript

1 MÜJDE!BİROĞLUNUZOLDU ErkeklerDeneyimleriniKonuşuyor (2013SöyleşiDizisi) Hazırlayan:ErkekMuhabbeti

2 MÜJDE! BİR OĞLUNUZ OLDU SÖYLEŞİLERİ 2013

3 Tüm söyleşiler Lambdaistanbul Kültür Merkezi nde gerçekleştirilmiştir. Destekleri için kocaman bir öpücük ve sıcak bir teşekkür borçluyuz onlara. İyi ki varlar, canlar. Bize kapılarını açmasalardı bu söyleşileri gerçekleştiremeyebilirdik. Her bijî Lambdaistanbul LGBTİ Dayanışma Derneği. 1

4 Söyleşileri planlarken amacımız erkekler olarak deneyimlerimizi paylaşmak ve politize etmeye çalışmaktı. Nasıl bir yol yöntem izlemenin daha iyi olacağı bizim için bir muammaydı. Bir süredir birbirini tanıyan bir grubun rahatlığına yaslanmamak adına çağrılı toplantılar gerçekleştirmeyi seçtik. Seçtik çünkü kendi eleştirimizi tanımadığımız kişilerin karşısında ne derecede gerçekleştirebileceğimizi görmek istiyorduk. Duygularımızı tanımadığımız kişilere aktarırken ne kadar açık olabilecektik? Son iki sorunun yanıtını bu toplantılara katılanlar adına biz veremeyiz. İlk ilan ettiğimiz programda 18 başlık var idi ancak ilgi umduğumuz seviyede olmadı. En çok katılımın pornografi başlıklı toplantı olması da bir tesadüf değildir herhalde. Taciz başlıklı toplantıya kimse gelmeyince serinin pek ilgi görmediğine kani olup programın devamını revize ettik ve 3 başlığa indirdik. Sonrası Haziran İsyanı. Biz o ara Park taydık, son 3 söyleşi için Lambda nın kapısına gelip dönen olduysa affola. Bazı bazı toplantılar sadece bir anı aktarımına dönüştü. Belki de anlatmaya ihtiyacı var dedik hepimizin, keşke daha özeleştirel olabilseydik dediğimiz bolca kısım oldu. Bazı toplantılarda hiç konuşmayanlar oldu. Nihayetinde bir süreç ve biz de öğreniyoruz. Zor bir deneyimdi. Zira düzenleyiciler olarak nelerin sorumlusu olup olmadığımız konusunda bolca soru işaretimiz vardı. Siyaseten daha doğru bir dil için sürekli müdahale etmemeli, herkesin kendi deneyiminin ifade imkânını bulması için alan açılmalı. Peki, bunun sınırı ne? Dahası siyaseten doğru dili zaten biz de yarım yamalak biliyorduk. Toplantıda rahatsız edici şeylerin kapladığı yer gittikçe çoğalmaya başlıyorsa ne yapmalıyız? Hem ev sahibi gibi davranmamak, hem kendi deneyimlerimizi teşhir etmek ve kendi yaşadıklarımızı daha iyi anlamaya çalışmak, hem ortak bir dil tutturmaya çalışmak, hem başkalarının deneyimlerinden öğrenmek, hem de rahatsızlıklarımız dile getirmek arasındaki dengeyi yakalayabilecek miyiz diye çok düşündük. Buna dair şüphesiz ki bazı cevaplarımız var. Lakin aslında daha fazla sorularımız var. Bu manada dökümanı okuyan herkesten gelecek eleştirilere de ihtiyacımız var. E-posta adresimizi zaten biliyorsunuz. Ses kayıtlarını kâğıda dökerken bazı kısımların toplantı esnasında kastedilenden çok değişik şekillerde alımlanabileceğini fark ettik. Maalesef bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok. Olabildiğince hatalara dokunmamaya ama bir yandan da akıcı bir metin oluşturmaya çalıştık. Başarabilmişiz gibi hissetmiyoruz. Birisi konuşurken söylediklerinden herhangi biri için tırnak içinde dediyse, kastettiği kelime ya da sözcük öbeğini tırnak içine aldık. Toplantılara katılan ve ses kaydı tutulmasına izin veren herkese çok teşekkür ederiz. Lambda ya ise ayrıca teşekkür ederiz. İyi ki varlar. ERKEK MUHABBETİ 2

5 EV İŞLERİ 4 CİNSELLİK 20 TÜRCÜLÜK 36 PORNOGRAFİ 49 TRANSFOBİ & BİFOBİ& HOMOFOBİ 68 AİLE 81 ŞİDDET 98 3

6 EV İŞLERİ 2 Mart 2013 KATILIMCI 1: Dün akşam aklımdan geçen bir şey vardı, onunla başlayayım. Her zaman tek başıma yaşadığım ya da başka ev arkadaşlarıyla yaşadığım için ev işlerini yapıyorum evde. Ancak özellikle Çanakkale deki annemin ve babamın yaşadığı eve gidince ya da annem şu anda ablamın çocuğuna bakıyor Çorlu da oraya gittiğim zaman, bu ziyaretler genelde kısa ziyaretler ve tatil amaçlı oluyor. Bu kısa ziyaretlerde ya da tatil amaçlı ziyaretlerde, 5 ay da sürse ki bir keresinde sürmüştü ev işleri benim üzerimde olmuyor. Yani yemekten temizliğe, en fazla o iğrenç yardım kisvesi altında bir şeyler yapıyor oluyorum ama ev işleri benim üzerimde olmuyor. Ben şu anda yüksek lisans yapıyorum. Oturup tezimi yazarken annem bana meyve getiriyor. Ben de bu arada cinsiyetle alakalı bir tez yazıyorum. Annem benim evime geldiğinde yemeği ben yapabiliyorum, temizliği ben yapabiliyorum. Benim evimdeyken ev işini kendi üzerime alabiliyorum. Ama ben onun mekânına gittiğimde, gerçekten çok çabuk ve rahatlıkla annemin bana hizmet etmesini kabul ediyor oluyorum. Tabii ki yine yardımlarım olabiliyor ama bu durumdan çok rahatsızım. Aslında bunun da 1 2 yıldır farkındayım. Aslında daha önce de farkındaydım ama 1 2 yıldır bilinçli bir biçimde farkındayım. Ama bunu değiştirmiyor olmam, bir de üstüne cinsiyetle alakalı çalışmalar yapıyor olmam aktivist açıdan ya da akademik açıdan, hatta sanatsal olarak ikiyüzlülüğümle çok alakalı bir şey. O yüzden ikiyüzlü birisi olduğumu, herkesin içinde bir kere söylememin en azından bir kere doğru bir şey olduğunu düşünüyorum. Ama bunu değiştirmek istiyorum. Tabi şu da var, annem yıllardan beri ev işi yapan biri olarak kendi mekânında, kendini mutfağı üzerinden tanımlayan ya da salon üzerinden tanımlayan birisi olarak, onun alanına müdahale ettiğimde rahatsızlık da duyabilir. Dolayısıyla gidip tamamen onun alanına müdahale etmek değil ama kendime ve onların da yiyebileceği şekilde yemek yapabilir, temizliği üzerime alabilirim. Ama işte ben çalışıyorum, ben öğrenciyim, ben orada bir şeyler yazayım, ben zaten yorgunum bütün gün çalışıp geldim bir şeyler yapayım Fakat benim yaptığım şeyin artısı bana fazla çünkü yaptığım işler sebebiyle toplumda saygı görebiliyorum, yurtdışına gidebiliyorum, dışarı çıkıp buraya gelebiliyorum, burada insanlarla sohbet edebiliyorum ama diğeri de yaptığı işler sebebiyle iş bile sayılmıyor sadece eve kapalı kalıyor. Dediğim gibi, ikiyüzlü birisiyim. KATILIMCI 2: Senin söylediğinin bende yansımasında en çok dikkat ettiğim şey aile bireylerinin evine gidildiğinde, doğal bir şekilde kendi erkek kimliğimi giyip kenara oturmam. Annemin evine gittiğimde mesela ev işlerini, temizliği, yemeği falan ona bırakmak o kadar doğal süregelen bir şekilde gerçekleşiyor ki bunu sorgulamıyorsun bile. Biraz daha fazla düşündükten sonra ancak farkına varıp kendin dâhil olmaya çalışıyorsun ama dediğin gibi o dâhil olma aşaması sancılı olduğu için senin kendi içindeki çatışma bu sefer de annenle senin çatışma alanına dönüyor. KATILIMCI 3: Ben o kadar kendime kötü davranmıyorum senin davrandığın gibi. Çünkü şeyle kıyaslıyorum, başka arkadaşlarımın yaşadığı evlere gittiğimde ev işlerini paylaşma ve üstüme alma durumum nasıl? Ailemin yanına gittiğimde nasıl? Ailede konforun avantajları çok fazla var. Diğerinde benzer deneyimleri yaşıyoruz, benzer ev işleri yapıyoruz, benzer hayatlar sürdüğümüz için de, aileden daha farklı olarak, o tip bir arkadaşlık biçiminde Evet, onun da yemeğine, vb çok çok 4

7 karışmıyorum. Yine biraz sınır koyuyorum. Mesela bir gün kaldıysam karışmıyorum. İkinci gün kaldıysam ya da daha fazla kaldığım birisiyse ev işlerini almaya başlıyorum. Ailede de biraz benzeri olduğunu düşünüyorum. Kısa süreli kalışlarda zaten seni çok özlemiş oluyorlar. Sen de bunun bahanesine sığınıyorsun. Ya seni çok özlediler, tribe girmesinler, mutlu olsunlar bana bir şey yaptıkları için, zaten kadın böyle varolur çünkü kadın ev işi üzerinden diyorsun. Ama arkadaşlarda ikinci günde falan yardım ediyorum. Aileme de yardım ediyorum. Ne yapıyorum? Yemeğimi topluyorum, masayı kurarken yardım ediyorum. Sen otur, sen otur deniyor. Bulaşık makinesine yerleştirirken yardım ediyorum. Yardım edince annem bir diyor, iki diyor ama sen yardım devam edince o da alışıyor. Bir yerden sonra alışıyor. Özellikle mesela temizlik konusunda hastalar. Mesela ben ve çevremdeki insanlar daha az bir anne gibi temizlik şeyimiz yok, saplantılı oluyorlar genelde. Sabah ayrı silme, akşam ayrı silme falan. Bana anlamsız geliyor ama onun varoluşunu tanımladığı için bir şey diyemiyorum. Hani onlara yardım edeyim istiyorum ama fiziksel özelliklerinin yetmediği noktalarda yardım ediyorum, onun için de anlamlı olacak sonuçta. Yani süpürgeyi ben yapayım yorulursun gibi. KATILIMCI 4: Benim de annem arada bir yanıma geliyor. Onlar açısından da görmek gerekiyor durumu ya da değerlendirmek gerekiyor. Tatmin olması açısından. Mesela annemin şikâyet ettiği konulardan bir tanesi bak komşumuzun oğlu annesini sürekli çağırıyor, sen neden beni çağırmıyorsun diyor. O neden çağırıyor? İşte annem gelsin yemek yapsın, ortalığı toparlasın falan. Annem de mesela bunu çok zor kanıksadı. Benim bir şeyler yapmamdan rahatsız oluyordu. Bu arada annem 74 yaşında, çok genç birisi de değil. Ya işte ben yapıcam falan diyordu. Sonra ben onu bu konuda uzun uzun sohbetlerden sonra bir şeylere ikna ettim. Mesela artık şey yapıyor. ya hafta sonları kahvaltıyı KATILIMCI 4 hazırlıyor falan. Yok, işte pilavı KATILIMCI 4 daha iyi yapıyor, o yapacak işte süpürme işi ona ait. Dengelemeye çalışıyorum. Artık tamamen bu durumdan muaf bırakıldığında da hiçbir şeye yaramadığını hissediyor, bir şeyler yapmak istiyor. Dengede tutulduğunda ikimizde tatmin oluyoruz ve daha iyi zaman geçiriyoruz. Ben bu anlamda rahatsızlık duymuyorum açıkçası. Yani bir şeyler yapması için davet etmiş olmak ya da bulunmasını sağlamak çok doğru gelmediğinden Denedim, hiçbir şey yaptırmadığımda da kendisini kötü hissetti. Oturdu bir köşeye ve hiçbir işe yaramıyorum zaten dedi. Hatta iştahının zaman zaman kesildiğini de gördüm. Doktorla da ben bunu teyit ettim açıkçası. Doktora ben böyle yapmaya çalışıyorum dedim. Hayır, çok kötü dedi. Bırak yaşadığını hissetmeli o dedi. Hiç bir şey bulamadığında halı siler mesela. Halı ne kadar kirlenebilir ki? Onun tatmin olgusuyla alakalı sanırım. Dediğim gibi dengelediğimizi düşünüyorum. KATILIMCI 5: Daha kompleks ve çok boyutlu gibi geliyor benim ev işiyle alakalı deneyimim. Şöyle ki: Aslında birçok konuda benzer, ben hala ailemle yaşıyorum. Ben de geç fark edip o güne kadar almadığım sorumlulukları almak için bir pişmanlık hissiyle ilk başlarda hareket etmeye başlamıştım. Annemin bana hiçbir direnişi olmadı bu arada. Aman oğlum yapma etme demedi. Ne güzel işte yapıyor. Aman kız gibi oğlumuz var falan gibi bir yaklaşımı olmuştu. Ama bir yerden sonra fikir ayrılığı başladı. Şöyle bir fikir ayrılığı: evde babam da var abim de var. Ben bir yandan da babamın ve abimin de bunları yapması gerektiğini söyleyip sürekli onlarla çatışırken buluyorum kendimi. Annemin zaten onlarla bu konuda çatışacak hali kalmadı artık. İşin mesela şöyle bir boyutu var. Tam da söylediğiniz gibi temizlik algımız arasında bir fark var. Ben oranın 3 günde bir değil de ne 5

8 bileyim 6 günde bir temizlenmesi gerektiğini düşünüyorum ama annem 3 günde bir temizlenmesi gerektiğini düşünüyor. İlk başlarda bunun çok manasız, mantıksız ve saçma olduğunu düşünüyordum ama daha sonra fark ettim ki kadının hayatı boyunca kendini tanımladığı en önemli şey ev kadınlığı ve dolayısıyla ev içinde yaptığı işler. Temiz olmak, annem için nasıl bir kadın olduğunun ve anneme göre etrafı için ki bunda kısmen de haksız değil, en azından benim görebildiğim bir kuşak kadın birbirlerini evin temizliği, yapılan yemekler ya da bütçe yönetimi üzerinden tanımlıyor ya da değerlendiriyorlar dolayısıyla kendini buradan tanımladığı için, orasının 3 günde bir silinmesi aslında onun kadınlığıyla alakalı bir mesele. Dolayısıyla ben ev işlerini yapmaya başladığımda o periyodu bir şekilde tutturmak zorundayım. Tutturmazsam eğer annemin gözünde şöyle bir karşılığı oluyor: Evet, güzel, oğlum var. Ev işlerini yapıyor. Benim tatmin olacağım şekilde değil ama yapacak bir şey yok. Ben yaşlandım, o bu kadar yapabiliyor gibi bir durum var. Sürekli, temiz olmayışından tatmin olmama hali var. Öbür tarafta da şöyle bir şey var. Abimle aram limoni. Babamla aram limoni değil ama onun da ev konusunda yerine getirmediği sorumluluklar sebebiyle onunla sürekli çatışıyorum. Mesela şöyle bir şey oluyor. Babam ya da abim bir şeyi yapmadığı, bir şeyi kirlettiği ya da bir şeyi orada öyle bıraktığı zaman yapmak istemiyorum. Çünkü 30 kere söylüyorsun ve bu insanlar aptal insanlar değil. Ne söylediğim çok aşikâr. Her yolla da söylediğim için artık anlaşılmayan bir kısmı da kalmadı meselenin. Ama hala sen yapmıyorsan... Senden annemin ki gibi oranın 3 günde bir silinmesi gibi bir şey de beklemiyorum. Yani temel kural: kirletme! Ama sen hala kirletiyorsan, bu benim sinirimi bozuyor mesela ve onu yapmak istemiyorum. Çünkü bile bile onu yapıyorlar. Ama onu ben yapmazsam annem yapacak. Dolayısıyla o benim için çok rahatsız edici bir şey. Hırgür de çıkardığım oldu ama hiç bir şey fayda etmedi. Böyle manasız bir şey. Annemle o konuda özdeşleşir buldum kendimi. Lanet ede ede bir şeyi temizlerken buluyorum kendimi ve hakikaten insanın çok kanına dokunuyor ama yapacak bir şey yok. Her türlü yolu denedim fiziksel şiddet uygulamak dışında. KATILIMCI 6: Şu ana kadar konuşulanlarla alakalı ev işinin tanımıyla alakalı bir sorun olduğunu düşünüyorum temelde. Ev işi evin içinde yapılan iş denebilir. İşte yemek temizlik gibi şu ana kadar konuştuklarımız buna dâhil olabilir ama mesela fiziksel olarak biraz daha güç gerektirebilecek işler de buna dâhil. İşte perde takmak, çivi çakmak, falan gibi işler. Benim durumumda, ailemde bu tarz işleri genelde erkekler yapıyor. Annemin boyunun kısa olmasıyla alakalı da bir durum var. Ama temel olarak benim çok rahatsız olduğum şey Şu an ben bekâr bir erkek olarak yalnız yaşıyorum. Bir hafta önce falan ailem geldi ve onların buraya gelmesinin derdi bu bekâr çocuk, bu evi toplayamaz, bir şey yapamaz kendine bakamaz gibi dertlerle böyle arada bir gelecekler. Bundan çok rahatsız oluyorum ve annem sürekli şey yapıyor. Ben evi bir şekilde dizayn ediyorum yani evde kendi düzenimi oluşturuyorum. Ama o bekâr erkek mevzusu çok derinden yaralıyor beni. O geliyor ve her şeyi değiştiriyor. Yani işte koltukların yerini değiştiriyor, halıların yerini değiştiriyor, bir sürü şey yapıyor ve kendi düzenimden çıkmış oluyorum bu şekilde. Özellikle bu bekâr erkek kisvesinin beni çok etkilediğini düşünüyorum. Ama şöyle bir şey, erkekler de aslında ev işleri yapıyor bana kalırsa. Belki kendi alanlarına girdiklerini düşündükleri şeyleri yapıyorlar. Ama onun dışındaki şeyler genelde kadınlara kalıyor denebilir. KATILIMCI 4: Bu konuda sanırım çevresel faktörler de var. İnsanlar çekiniyor bunu yapmaktan. Erkek bunu yapar mı falan. İşte işler bölünmüş, erkeklerin işi kadınların işi falan. 6

9 KATILIMCI 6: Yani çok zorunluluk olmadığı sürece yapmıyorlar. Mesela annem kalp krizi geçirdi ya da hasta oldu işte o ara mesela babam geliyor yapıyor. Yani yapılabilirliğini görüyoruz. Dediğin gibi çevresel faktörler var ama işte hasta olduğunda ya da başka bir şey olduğunda en azından yapılabilirliğini görüyoruz. Yapıyor yani, yemek yapabiliyor, bilmem ne yapabiliyor, her şeyi yapabiliyor. KATILIMCI 4: Zaten yapılamayacağı düşünülmüyor aslında. Neden yapmak istemediği önemli. Ben küçük bir ilçede kalmıştım 4,5 yıl. Yalnız yaşıyorum, çamaşır asıyorum. İnsanlar bakıyor aa! adam çamaşır asıyor. Çamaşır yıkamış galiba falan. İlk önce kulak asmadım ama devam etti. Ben de rahatsız oldum. Sürekli pencereye çıkıyorlar falan. Sonra akşamları asmaya başladım. Sonra şey konuşulmaya başlandı, ya çamaşırları da bayağı temizmiş falan. Sonra gördüm ki oradaki insanlar kaba insanlar. Hatta eşleriyle çok fazla paylaşımı olmayan insanlar. İşte işinde gücünde adam. Kapatıyor eşini. Senin işin nedir? evde beni bekleyeceksin, yemek yapacaksın, çocukları okula göndereceksin falan. Bir adam çamaşır niye assın ki yahu! diye eleştirilmiştim orada. Tabi hiç bir şeyi değiştiremedim tek başıma o ayrı mesele. KATILIMCI 1: Çevresel faktörlerin aslında en azından birincil olduğunu düşünmüyorum çünkü bu çıkarla alakalı doğrudan. Daha az iş yaparak, daha fazla kendine zaman ayırıp, daha konforlu bir hayat sürebilirsin. Ki sen tek başımaydım hiç bir şey değiştiremedim dedin o da ilginç. Ablam ve eşi arasında geçen bir konuşma vardı. Şu anda boşandılar neyse ki. Çamaşırları asmak için eşinden yardım istiyordu, en azından bir şeylere yardım edebilirsin diye. Eşinin cevabı şuydu: 2050 de mi yaşıyoruz? Yani ben çıkıp bunları asıcam ve insanlar görecek. Şimdi burada çevresel faktörleri sözde vurguluyor ama diyor ki 2050 de mi yaşıyoruz? Yani gelecekte her şey değişebilir. Daha eşit, daha rahat, herkesin mutlu olduğu bir hayat yaşayabiliriz. Bunun altındaki metin o. Ama şu anda öyle bir dünyada yaşamıyoruz. KATILIMCI 3: Türkiye buna hazır değil diyor yani (Gülüşmeler) KATILIMCI 1: Ben çıkarlarımı sonuna kadar koruyacağım tabii ki, demek bu. KATILIMCI 4: İnancı da yok 2020, 2030 da demiyor, 2050 diyor. Olsa da ben olmayacağım demiyor. KATILIMCI 1: Evet öyle bir şey var. Bu gelebilir ama ben olmayacağım ve sonuna kadar da çıkarlarımı koruyacağım. O yüzden bu çok çıkar meselesi. Çevresel faktörlere çok rahat karşı çıkabiliriz çıkarlarımızla çatıştığı zaman.. KATILIMCI 5: Ev işi denilen şeyin ben sadece ev içiyle de bittiğini düşünmüyorum. Pazara gitmek, alışveriş yapmak, faturaları yatırmak ve ev işi kapsamının uzantısı olduğunu düşündüğüm hastanelerde refakat etmek. Hastaların, çocukların, engellilerin, yaşlıların bakımı bunların tamamı bu kapsamda değerlendirilebilecek bir şeymiş gibi geliyor bana Mesela daha fazla ev işi yapıyor olsaydım nasıl bir hayatım olurdu? Bir kere daha az zamanım olurdu. Daha fazla yoruluyor olurdum. Örneğin akşam işten eve gittiğim zaman dinlenmek için daha az zamanım olurdu dolayısıyla 7

10 hayatım her anlamda olumsuz etkilenirdi. Tam da bu anlamda benim hala yapmadığım ve zamanında yapmadığım ev işleri çıkarıma işaret ediyor. KATILIMCI 4: Kanıksanmada o kadar da bir külfet olmadığını düşünüyorum. Mesela belirli bir hayatınız oluyor. Geliyorsunuz eve yemek yapmak zorundasınız, o yormuyor. İşte çamaşırları makineye atmak zorundasınız. Programlıyorsunuz, çamaşır yıkanırken yemeği yapıyorsunuz mesela zaman kaybı olmuyor. Yine diğer etkinliklere zaman ayırabilirsiniz, kafanızda ne varsa. Kitap okumaya, sinemaya & tiyatroya gitmeye, arkadaşlarla zaman geçirmeye zaman kalıyor. Ama başlangıçta tabiî ki dediğiniz gibi oluyor. Şu an bunla uğraşıyorken arkadaşlarımla olabilirdim. İşte birkaç işlemi aynı anda yapmaya çalışmak sanırım deneyimle alakalı, bir süre sonra kazanıyorsunuz. Hiçbir zaman kaybı olmuyor. Belki uzun süredir 10 yıldır yalnız yaşadığım için. KATILIMCI 2: Öyle yaptığında ev kadınlığını öğrenmişsin mi diyorlar artık? KATILIMCI 4: Bilmiyorum, iyi ev kadınısın diyorlar bazen de. KATILIMCI 5: Yapa yapa daha düzgün ve verimli nasıl yapılabilir öğrenilebilen bir şey nihayetinde. KATILIMCI 4: Evet, kazanılıyor. Ben yemek yaparken, yemek yapmak ne kadar zor olabilir ki diye düşünüp yemeğe başladım. Çamaşırları aylık yıkamak ne kadar güç olabilir ki ya da yerleri silmek. He silerken o yöntem zor geliyorsa başka bir yöntem geliştirebilirsin. KATILIMCI 3: Google da ya da Yandex te artık her şey var. Yani yemek yapmak istediğimizde, ya yemek yapmayı bilmiyorum diyeceğimiz bir durum yok. Malzemeler, nasıl yapacağımız hepsi yazıyor. Ben o gün yemek yapmak istediğimde işte çıkmadan önce bakıyorum yemeğin içindekilere, eve giderken alıyorum, evde yapıyorum. Her şeyi ilk defa da olsa yapıyorum. Tamam, çok güzel olmuyor ama yenecek kadar oluyor, zaten doymaktı benim amacım. Bir de şey kısmına gelmek istiyorum ben. Anneyle kurulan ilişkide bu kadar bariz bir değişim görülüyorken, beraber yaşadığımız insanlarla kurduğumuz ev işleri paylaşımı ve onun da dengesi çok önemli. Sevgili, ev arkadaşı... Ben mesela 3 4 senedir birisiyle kalıyorum, sevgilim ailem gibi. Onla mesela hep dönüşümlü yapıyoruz, bir o yapıyor, bir ben yapıyorum, hakikaten kimsenin yılmadığı ya da dönemsel olarak O öğretmen olduğu için yazın çalışmıyor evde alıyor, yazları o yapıyor. Kışın ben işten erken geldiğim için ben yapıyorum, böyle bir dönüşüm söz konusu. Bu konuda adaletliyiz birbirimize öyle hissediyorum. Siz böyle deneyimler yaşadınız mı, ne yaşıyorsunuz? KATILIMCI 2: Biz KATILIMCI 4 le beraber yaşıyoruz. Bir, bir buçuk ay oldu herhalde. Ben de ilk başlarda sanki hiç bir şeye karışmamam gerekirmiş gibi bir his oldu. Sonrada kendimde keşfettiğim noktalar oldu, yapmayı da seviyormuşum yani. Mesela bulaşıkları, bulaşık makinesine koymak hoşuma gitti aynı şekilde yerleri silmek. Bunları daha önce denemiştim, yapmıştım ama bunları bir düzen dâhilinde yapmak işte haftada iki kere yapmak, sabah kalktıktan sonra yapmak. Bunların da hoşuma gittiğini fark ettim. Daha öncede annemin evinde, ona yardım ediyordum, başka şeyleri de yapmak. Ama bu düzeni de sevdim. 8

11 KATILIMCI 4: Bir de bunları konuşarak yapmadık, yaşarken oldu. O yapabileceği işlerin bir şekilde farkına vardı. Beklenti oluşmuyor öyle olunca. Yani sen çamaşırları yıka, ben de bunları yapayım falan değil. Yani o gün işte canı sıkkındır, yapmak istemiyordur, sorgulanmasına gerek yok yani. KATILIMCI 2: Bence önemli bir kural var burada herkes her işi yapmalı. İş bölümü, işte birisi çamaşır yıkar, birisi yer siler, birisi yemek siler çok problemli geliyor bana. Herkes her işi yapmalı. Kalitesi falan değişebilir ama herkes her işi yapmalı bir evde beraber yaşanıyorsa. KATILIMCI 4: Daha iyi yapabildiğin bir şeyi de yapmak istersin ama. KATILIMCI 5: Ama herkes her işi yapmazsa bir süre sonra bazı işleri birisinin üzerine kalabilir, iyi yapıyorsun diye. Hangi işi kimin yaptığı çok önem kazanır hale gelebilir. KATILIMCI 4: Ama annemle yaşadım ben onu. Mesela sen de çayı iyi demliyorsun, hadi çay yap gibi. Bu da aslında hoşuma gidiyor. O bahsettiğim dengeyle alakalı bir şey çünkü onun da epey bir emeği var yani. O yüzden hoş geliyor, o zaman misafir olduğunu hissediyor. KATILIMCI 3: Bir de insanlar ev işleri paylaşımında küsebilir. Biraz onu desteklemek iyi olabilir. Yemek, atıyorum çok kötü olmuştur ama ilişkinize bağlı olarak çok kötü olmuş demezsin de hani şunu şöyle yapsaydın daha iyi olurdu falan demek iyi olabiliyor. Bir daha yemek yapmayacağım lanet olsun dedirtmemek lazım insanlara. Kötü de yapsa, yapmaya yönelik sürdürülebilir bir ev içi paylaşımı gerekiyor. KATILIMCI 2: Cesaretlendirmek işte ya biraz. KATILIMCI 3: Bir de aileden kopmak üniversite yaşamında falan da çok önemli. Mesela çay demlemeyi bilmeyen arkadaşlarım olduğunu da düşününce, onlar aileleriyle kaldıkları için üniversitede yaşamı boyunca da Gerçekten şunu şuraya koymayı bilmiyorlar, çay demlemeyi bilmiyorlar, hiç bir şey yapmayı bilmiyorlar yahu. Zaten bir süre sonra para kazanınca her şeyi hazır söylüyorlar. Yani ne kötüler, ne bilmem neler demiyorum. Bunlar tercih, paraları var yapıyorlar çok dert değil de, hani çay yapmayı da bilmek iyi olurdu bence. İçtiğimiz şeyin neden oluştuğunu bilmek ya da yapılan yemeğin içinde neler olduğunu bilmek bence önemli. KATILIMCI 1: Ama ben dışarıdan yemek söyleyenlere gıcık oluyorum (Gülüşmeler) Böyle bir hakkım olmadığını biliyorum. KATILIMCI 2: Gıcık olmak zaten hakla alakalı bir şey değil KATILIMCI 1: Pis erkekleri sevmiyorum, dışarıdan yemek söylüyorlar sevmiyorum KATILIMCI 5: Ben pis kadınları da sevmiyorum KATILIMCI 1: Evet ama pis erkekleri iki kat daha çok sevmiyorum (Gülüşmeler) KATILIMCI 6: Bu adam beni sevmiyor oğlum (Gülüşmeler) 9

12 KATILIMCI 6: Seviyor sevmiyor meselesi değil de böyle bir zorunluluk olması benim pek hoşuma gitmiyor. Yani illa evin tamamen temiz olacak falan gibi. Yani KATILIMCI 1 in yaptığı böyle bir şey (gülüşmeler) Ev kadınlarında yaşanan durumun bir benzeri kısmen de olsa, yani çok olmasa da erkeklerde de yaşanıyor. KATILIMCI 3: Misafir geldiğinde, birileri geldiğinde evi nasıl göreceğiyle alakalı olabiliyor. KATILIMCI 5: Tabi orada şöyle bir şey var. Ben de tam da senin gibi düşünüyorum. Yani işte modern hayatın belli başlı gerekleri vardır ve bunlara uymayan erkeklerin ya da kadınların onlara göre değerlendirilip not verilmesi tam da temizlik meselesinde olduğu gibi hiç sevmediğim bir şey. Velhasıl bir yandan da erkekler için şöyle konforlu bir şeye dönüşüyor: erkekler bunu zaten yapmadılar, şimdi de ya bir saniye pislik, mislik böyle şeylerin dayatılması kötü bir şeydir de aslında hala yapmamaya devam etmeleri için kullanılan bir kılıf olabiliyor. Bunu senin şahsında söylemiyor. KATILIMCI 6: Zaten şu ana kadar öğrenemedi, bundan sonra da öğrenemez. Böyle devam ettirelim fikri yani. KATILIMCI 5: Evet yani öğrenmek yanında bunu zaten sorun etmemişken hayatında Ya, şey oluyorsa birisiyle ortak bir alanı paylaştığın zaman onunla hakikaten belli başlı ev işlerine dair bir ortaklaşman varsa ve orada bütün sorumluluklarını yapıyorsan eyvallah. Ama zaten tek başına yaşıyorsan ya kardeşim ben yapmayı manasız buluyorum ve yapmıyorum mis gibi bence de. Ama orada belirleyici olan şey birisiyle ortaklaştığında nasıl bir tavır takındığın gibi geliyor genel olarak... KATILIMCI 7: Ben de kız arkadaşımla kalıyorum. Onunla ev işlerinde bir ortaklığımız var. Toplamda 3 kere temizleniyor bizim ev haftada, ikisini beraber yapıyoruz. Mutfağı temizleme onda oluyor mesela, ben evi süpürme işlerini yükleniyorum işte banyoyu temizleme işleri bende kalıyor. Ama benim muzdarip olduğum nokta şu oluyor niye bu kadar sık yapıyoruz? Ev zaten temiz bana göre ama niye? Bu algı acaba neden kaynaklanıyor? Bunda da bir öğrenilmişlik mi var? Ona da ailesinden gelen bir öğretilmişlik mi var acaba diye KATILIMCI 1: Sen de öğrenmiş olabilirsin. KATILIMCI 7: Doğru, bende de biraz pis olmalıyım şeyi mi var acaba? Üşenme durumu var biraz da bende. KATILIMCI 8: Ben hala ailemle yaşıyorum. Annem, sağ olsun her işe koşturmuştur. Bu yaşıma kadar o yüzden öyle bir algım gelişmedi ama benim o konuda bir eksiğimdir. Ama yavaştan elim bıçak tutsun, yemeği yapayım, kendi işimi kendim göreyim düşüncesindeyim. KATILIMCI 3: Bir konu daha vardı bahsetmek istediğim. İş yerinde falan çok fazla oluyor. Evlenme baskısı ve bunun ev işleriyle kurulan ilişkisi. Artık senin ütünü yapacak, yemeğini yapacak birinin olması sonuçta sen düzenli işe geliyorsun bu arada ben devlet memuruyum hadi evlen, hadi 10

13 evlen. Sürekli bunu ev işleri üzerinden tanımlıyorlar. Çünkü büyük ihtimalle bunu bana söyleyenlerin kafasında evlilik ev işleriyle tanımlı. Evlilik konusu açıldığında genelde işte yemeğin yapılır, temizlik falan sürekli aynı muhabbeti yapıyorlar. Ben de kendimi eşcinsel olarak tanımlıyorum ama konuştuğum insanlara açık değilim. Ama işte feminist damardan istediğim kadar bastırabiliyorum, eşcinsellik üzerinden bastırmıyorum bastıracak bir konumumda yok. Öyle olsaydı hizmetçi alırdım ben kendime diye işte feminist damardan çok fazla zorluyorum. Sürekli evliliği ev işlerinde rahatlayışımız olarak tanımlıyorlar. KATILIMCI 1: O konuda elbette bana da baskı yapılabiliyor. Baskı demeyeyim de konu açılabiliyor çevremde. Bu tür durumlarda ya da evde annem iş yaptığında babam ve ağabeylerim oturduğunda sadece sessiz bir tepki göstermeyip aynı zamanda sesli olarak bu bir emek sömürüsüdür, buna kesinlikle karşıyım, bu başka bir şiddet uygulamasıdır, siz emek sömürüyorsunuz, vesaire diye direk söylemeyi de tercih ediyorum. Yöntem olarak aklıma bu geliyor çünkü zorlayamıyorsun, karşıdaki insanın fikrini değiştiremiyorsun ama bu bir şiddet türü, bir emek sömürüsü diye tekrar tekrar söylemek. O duruma kötü gözlerle bakmak, ayıplamak, karşıdakinin yaptığını tam tersine çevirmek, şu ana kadar yapabildiğim tek yöntem. KATILIMCI 5: Ben de bunu yaptım ama maalesef benim bunu yaptığım kişiler üzerinde kısmi ve beni tatmin etmeyen bir olumlu etkisi oldu. Ama beni hala tatmin etmiyor. Abime yaptım, babama yaptım vesaire. Açık açık dedim bakın bu bir şiddet biçimi, emek sömürüsü, bu kadının emeği üzerinden siz bu kadar şey yapabildiniz, sen bunları parayla alacak olsaydın maaşının ne kadarı gidecekti vesaire. Hepsini klasik feminist argümanlarla yaptım. Bir iyileşme oldu evet ama beni tatmin eden ve bence makul düzeyde olan bir iyileşme değil. KATILIMCI 2: Sanırım KATILIMCI 3 ün de söylediği gibi erkeklerin evlenmek istemesinin ilk nedenlerinden bir tanesi de bu. Kendini çekip çevirecek insana ihtiyaç duymak ya da ihtiyaç duyduğunu zannetmek. Benim söylemek istediğim bir şey var. Bir arkadaşım hiç evinde yemek pişirmiyordu, hep dışarıdan yemek söylüyordu. Ben neden böyle yaptığını, kendi yemeğini yapmadığını sormuştum. O da ben paramla zamanı satın alıyorum demişti. Ocağı var, fırını var, buzdolabı var ama içinde hiçbir şey yok. Öyle söyleyince cevap veremedim, üzerine de düşünmedim. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz ben onu merak ediyorum. KATILIMCI 9: Ben kötü bir örnek olsun diye katıldım (gülüşmeler) Biz de annemin yoğun çalışma temposu içinde büyüdük. İnsan her şeye alışıyor bir şekilde. Hatta şöyle bir anektod vardır meşhur bizim ailede. Babamın bir gece kalkıp evde bardağın yerini bulamaması ve su içememesi (gülüşmeler) Mutfağa girmiş ve bardağın yerini bilmiyor, o derece hiçbir işe dokunulmadan bu yaşlara kadar geldik diyebilirim. Sadece erkek ya da kimliğinden dolayı olduğunu da sanmıyorum, onun da bir etkisi var ama. Annem dışında herhangi birisinin mutfağa girmesi pek mümkün değil teyzem de var mesela aynı evde yaşıyoruz şu anda evde o da kısmen bazı işlere katılıyor annem her işte dominant olmak isteyen, temizlik konusunda hassas olan birisi. Tabi bu hem abimde hem bende belki de ardına sığınılacak bir şey olarak kaldı ve bugüne kadar çok da o konulara müdahil olmadık. Ben geç de olsa çok kısa bir süredir bundan rahatsız olmaya başladım. Hala çok fazla bir şey yapıyor musun derseniz, çok da fazla bir şey yapmıyorum ama şöyle ayrımlar oluyor. Çok fazla iş annemin üzerinde ama erkek işi gibi görülen alışveriş gibi, fatura ödeme gibi evde hastamız da 11

14 var anneannem, yatalak hasta onun taşınması gibi, tuvalet işleri, yıkanma işleri onu birlikte yapıyoruz zaten. Bu tür işlerde destek oluyorum. Kendi odamı temizliyorum ama birçok alana hiç dokunmuyorum yemek, bulaşık, çamaşır gibi şeyler. Her şey hazır geliyor. Bu insanı bir süre sonra benim için çok uzun bir süre sonra rahatsız eden bir şey oldu. Paramla zamanı satın alıyorum fikri bana çok kötü bir fikir olarak gelmedi ilk duyduğumda. Şu açıdan: yemek yapamıyor olursam ya da herhangi bir şey için bir şeyi yapamamamın nedenini sorgularım ama yapabiliyorsam ve tercih etmiyorsam bu da bence anlaşılabilir bir şey. Bence zaman çok değerli bir şey ve bu bir kaçış değilse, yani yemek yapmıyorum, yapmak istemiyorum ve yapamıyorumdan bir kaçış değilse bunu yapabilirim ama zaman benim için çok değerli ve bunu satın alıyorum denmesi de bence çok kötü bir düşünce değil diye düşünüyorum. KATILIMCI 2: Ben de kendi yemeğini yapmanın kendi temizliğini yapmanın benim gözümde ayrı bir değeri var. Başka bir insana parayla ya da başka bir şeyle duygusal yakınlık olabilir bu, anne olabilir yaptırmak bana mesela Kendime yediremiyorum diyeyim biraz büyük bir söz ama. KATILIMCI 9: Ama çok fazla iş yaptırmıyor muyuz dışarıya? Sadece ev işi olarak değil de. KATILIMCI 2: Ama neticede mesela benim yaşadığım alanı ben temizlemeliyim, benim yiyeceğim yemeği ben yapmalıyım. Çok düz mantıktan ilerliyorum ve çok mantıklı geliyor bana. Zaten arkadaşım ilk söylediğinde cevap veremedim çok mantıklı geldi bu. İşte paramla zamanı satın alıyorum başka şeyler yapıyorum. Başka şeyler yapmak istiyorum çünkü. Ama benim açımdan yansıması böyle değil. Ben paramla bir şey yaptırmak istemiyorum. KATILIMCI 4: Yemek yaparken ne kadar zaman kaybı olabilir. Yani o farklı bir boyut. Hani çay örneği vardı ya en azından içeriği bilmek falan. İçeriğini kendi hazırladığın, pişirdiğin yemeğin ayrı bir keyfi vardır, zaman kaybı olarak görmüyorum.. İşte satın alacağım şey şu kadardı işte ben bu kadar zamanda yaptım kara geçtim ya da zarardayım gibi bir şey saçma geliyor bana açıkçası da. KATILIMCI 9: İkisi de doğru. Bunun doğrusu yok bence. KATILIMCI 5: Biraz dolandırarak bağlayacağım. Zaman satın almak mıdır bunun adı bilmiyorum ama bunun her durumda kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum çünkü mesela ben yemek yapmaktan keyif alıyorum. Hele ki sevdiğim birisine hizmet ediyor olmaktan keyif alıyorum ama sevdiğim birisi için yemek yapmanın bendeki karşılığı başka bir şey sevdiğim birisi için harala gürele yeri silmenin bendeki karşılığı başka bir şey. Yemek yapıp birisine verdiğim zaman onun aldığı hazzı görebiliyor olmak başka bir şey gibi geliyor bana. O açıdan sevdiğim birisine hizmet ederken arada yaptığım işin mahiyetiyle alakalı bir fark varmış gibi geliyor. Evet, yemek yapmaktan kendim için ya da sevdiğim insan için keyif almakla beraber hakikaten bazen işi olabilir, dışarıda yiyip gelebilir zamanı, enerjisi neyse artık ondan tasarruf etmek amacıyla. Bence burada belirleyici olan şey, ortak yaşamı paylaştığın insanla o ev işi dediğimiz şeyleri ki buradaki konu yemek nasıl yaptığın ettiğindir. Mesela onun payına düştüğü zaman ev işi o sürekli yemek yapıyor, senin payına düştüğü zaman sen sürekli ikinize yemek söylüyorsan belki burada üstünde durulması gereken bir şey olabilir. Bir de şartlar da değişiyor. Benim öyle bir deneyimim olmadığı için arkadaşlarım üzerinden anlatıyorum. Genç kadın erkek arkadaşlarım var. Çiftler, aynı evi paylaşıyor- 12

15 lar. İkisi de çalışıyor dolayısıyla ikisi de işten geldiği zaman yorgun oluyor ve benim annemle babamın ya da halam, teyzem, eniştem, dayımın ev işiyle kurduğu ilişkiyi onlar kurmuyorlar. İkisi de olabildiğince eşit katılmaya çalışıyorlar ama orayı 6 kere değil de 3 kere siliyorlar mesela ayda. Farklılaşan şeyler de var. Hayat şartları değiştikçe o tarz şeyler de değişiyor gibi geliyor bana. KATILIMCI 4: Şey anlaşılmasın, tamamen karşı olduğumdan değil. Kamu personeliyim sonuçta çalışma saatlerim sabit. Erken geliyorum ben. Diğer insanlar 10 da işten çıkıyorlar. Ne zaman yemek yapacak? Keyfini bırakın, karınlarını doyuramazlar. Evde çözüm bulmaya çalışıyorum, vaktim de oluyor. Dışarıdan yemek söylemek benim aklıma gelecek en son şeydir. Ondan önce aklıma gelecek şey dışarıya bir yere gidip yemek yemektir mesela. Yoksa ben de geç kaldığım zaman şuradan bir şey alayım yiyeyim diyorum. Ama onun haricinde sanırım vaktim olduğu için o zamanın kaybolmayacağını düşünüyorum. O nedenle. Ama tamamen karşı değilim tabii ki. KATILIMCI 3: O zamanı başka bir emeğe harcayarak zaten para kazandığı için kişi Diğeri para vermeyeyim yemek yapayım değil de para veriyor tabii ki. Sadece içindekileri daha net biliyor. Ben o anlamda önemli buluyorum. Benim yediğim şeye yabancılaşmamamı sağlıyor içindekileri bilmem, neler konduğunu bilmem. Öyle bir avantajı var. Bir de hepimizin erdem anlayışı, ahlak anlayışı falan da farklı. O yüzden yargılanacak bir durum yok zaten. KATILIMCI 4: Alışverişle de alakalı, iş bölümünden falan söz ettik ya. Ben alışverişi kendim yapmayı tercih ederim. Sipariş vermek hiç bana göre değildir çünkü benim tercih ettiğim şeyler olmayacaktır içinde. Yemeğe de böyle baktığım için sanırım biraz önyargılıyım KATILIMCI 3: Değişiklik olsun diye farklı bir deneyimden bahsedeyim. Biriyle beraber kalıyorum. Hiçbir zaman dışarıdan yemek söylemeyiz, her yemeğimizi kendimiz yapıyoruz. Evde her zaman yemek olur, akşamdan hazırlarız ertesi günün yemeğini. Öğle arasında işten çıktığımda yine dışarıda yemiyorum, eve geliyorum. Uzak mesafe olsa bile sefer tasında götürürüm yemeğimi çünkü yemek parası vermek istemiyorum. Bu arada benim bir sevgilim daha var onunla da ara ara beraber yaşıyorum. O hep dışarıdan sipariş veriyor. Ona ilk gittiğim zaman yemek yapayım dedim. Ona gidip üst üste 2 3 gün kaldığım zamanlar oluyor. Ama olmadı, tutmadı, yemek güzel olmadı falan (gülüyor). Yani bir sorun var, olmuyor, onunla yemek yapmamam lazım. O deneyimi onunla yaşamamam lazım, onunla sipariş veriyoruz ve ben rahatsız olmuyorum. KATILIMCI 1: Şeyi düşünüyorum da, tartışırız belki. Kişisel olan politikse eğer bizim yemeği ya da temizliği yapıyor olmamızla bunu dışarında satın alıyor olmamızın arasında politik duruşumuz açısından bir farklılık var mı? Yani ben param olduğu için dışarıdan temizlikçi getiriyorsam ki bu genellikle kadın ya da dışarında yemek satın alıyorsam, param var ve zamanımı satın alıyorum diyebilirim. Ama bir yandan da param olmasına rağmen bunları kendim yaparak ve bunları yaptığımı vurgulayarak, çevremde yayarak da bir başka politik duruş sergileyebilirim. İşte senin sebzelerimi seçiyorum, meyvelerimi seçiyorum, evde yemeği şöyle yapıyorum diye anlatman başka erkekler için dışarında yemek yedim anlatısından farklılaşıyor. Böylece başka erkekler, diğer erkeklerden paramız var yemeği alırız ya da boş ver temizlemeyelim den farklı şeyler duyuyor- 13

16 lar. Yeni deneyimlere şahit oluyorlar ve bunların yaygınlaşması önemli. Ben yemek yapmayı sevmiyorum ama politik olarak yapmam gerektiğime inandığım için yapıyorum, demesi bir erkeğin söz konusu olabilir. Yani bunun sosyal bir karşılığı olabilir belki. KATILIMCI 5: Bunun önemli bir politik duruş olduğunu düşünüyorum. Belki yarın kendi evimde yaşamaya başlarsam bugün yaptığımdan daha az ev işi yapabilirim ama en azından en iyi şekilde öğrenmeye ve ihtiyaç duyulduğu anda bunları yapabilecek becerilere sahip olmayı politik sorumluluk olarak algılıyorum. Sadece yaşadığım alandaki temizliği yapmak, sorunları çözmek, yemek yapmak, vs. gibi sadece sevilen bir insana hizmet olarak değil, tek başıma yaşasam da benim için politik bir anlam içeriyor. Tam da bununla beraber ben de senin gibi düşünüyorum. Param pulum olsa da hiçbir zaman evime temizlikçi getirmeyi düşünmedim, muhtemelen düşünmeyeceğim de. Oldu ki bir gün temizlikçi gelecek eve, onun kadın olmamasını tercih ederim konuşmanın başından beri bahsettiğimiz sebeplerle. Ama bir yandan da kadınların istihdama katılımında bir sorun varken bir kadın işçiyi, çalıştırmamak çok ciddi bir ikilem yaratıyor ve bir türlü bunun içinden çıkabilmiş değilim. Hayatın şartları değişiyor ve ev işi yapmamak kadın erkek fark etmeksizin çok anlaşılır hale gelmekle beraber, ben bir erkek olarak bunun bir politik sorumluluk olduğunu ve erkeklere farklı bir deneyimin olduğu bilgisinin aktarılmasının da ve KATILIMCI 1 in de verdiği örnekte olduğu gibi bunun bir emek sömürüsü olduğunun da uygun bir dille sürekli vurgulanması gerektiğini düşünüyorum. KATILIMCI 10: Ben ne ev işi yapmaktan ne de öteki şeylerden hiç hazzetmiyorum ne de öyle bir yetim var. Yemek yapmayı da bilmem ama yalnız yaşadığım için mecburen yapmak zorunda olduğum şeyler var. Çalıştığım yerde de sürekli takım elbiseyle gidip geldiğim için ütü yapmak zorundayım ve nefret ediyorum ütü yapmaktan. Evi temizlemek için annemi çağırıyorum mesela. KATILIMCI 2: Para veriyor musun annene bari? KATILIMCI 10: Böyle bir şey dediğim için tepki almam gerekiyor mu? KATILIMCI 2: Bir anda gelen o sessizlik tepkiydi canım. Biz yapıyoruz, yapanı da seviyoruz. KATILIMCI 10: Ev işi neden yapılıyor? Sevdiğinden mi? Ben gelene kadar neler konuştunuz? Ev işleriyle ilişkilenme halleri? Bir şeyler çıktı mı? KATILIMCI 5: Herkesin farklı motivasyonları var ev işi yapmak için ya da farklı şekillerde ilişkilenmiş ama senin gibi, net bir şekilde ben annemi çağırıyorum ev işi yapması için diyen olmadı. KATILIMCI 10: Çocukken hiç bir şey yaptırmazdı annem. İşten gelirdi ve durun derdi. Hiçbir şey yaptığımı hatırlamıyorum küçükken. Belki alışık olsaydım belki yapardım. Yaklaşık 5 yıldır yalnız yaşıyorum ama o süreçte aç kaldığım zaman bile uğraşamayacağım diyorum. Sevmiyorum yani. KATILIMCI 2: Sen çocukluk deyine aklıma şu geldi. Bazen çocuklar oyuncaklarını toplamak istemez daha çok dağıtır hani. Sonra anne toplar ya da başka biri. Bu gerçekten bazen de çocukluktan, öğrenilmişlikten ve alışkanlıktan kaynaklanıyor. KATILIMCI 10: Evet evet düşünüyorum şimdi toplatsaydı daha farklı olur muydu diye. 14

17 KATILIMCI 1: Ben burada itiraz edeceğim KATILIMCI 5: Ben de itiraz etmek istiyorum. Mesela teyzemin kızları vardı ve benle yaşıttı. Tabi o gün adını koyamadığım ama bugün adını koyabildiğim bir şey var. Tabi oyuncak toplamaya da bağlanabilir bu yaşındayız ve onlara sürekli yapılan eleştiriler neden sofrayı kurmuyorsun/kaldırmıyorsun, sürekli televizyona bakıyorsun gibi şeylerdi. Sürekli onlara, ileride potansiyel anneler olacaksınız siz dolayısıyla bunları öğrenmeniz lazım diye yaklaşılıyordu. Ve onların ev işi yapmak konusundaki isteksizliği üzerinden ağızlarına sıçılıyordu ama bana hiç öyle bir muamele olmadı. Yaşıtız, aynı ortamı paylaşıyoruz ama ne annem ne de teyzem bana öyle bir muamele yapmadı. Bu durum o gün de bana çok anlaşılır gelmemekle beraber adını ancak bugün koyabiliyorum. Bugün bilmediğim şeylerin müsebbibi o gün yapmadığım, yapmam gerektiği düşünülmediği için bana öğretilmeyen ve benim de işime gelmediği için öğrenmediğim şeyler. Ama bunun bir bahane olduğunu düşünmüyorum. Kadınlarla erkekler arasında eşit bir muamele olmadığı için bunun sıkıntılı bir şey olduğunu düşünüyorum. KATILIMCI 1: Bir şey daha var çok önemli bence. Annemiz bize öğretmedi ya da sen teyzem, annem dedin. Ama neden baban sana öğretmiyor ya da neden abin sana öğretmiyor. Yani zaten ev işi kadınların üzerindeki bir sorumluluk dolayısıyla bana çocukken öğretmesi gereken kişi kadınlardı ve kadınlar aslında buna sebep oldular ve bugünkü durumdan da kadınlar sorumlu dolayısıyla çok da yapacak bir şey yok gibi bir sonuç çıkıyor. Çocukken bizim bu yönde bir eğitim almamamızın sebebi annem değil sadece aynı zamanda babam. Hatta iki katı sorumlu çünkü bunu o zaman da yapmadığı için. Yani çifte suçlu diyebiliriz hem emeği sömürdüğü için hem de bir sonraki kuşaklara nasıl emek sömürüleceğini öğrettiği için. Dolayısıyla oradaki erkekler görünür kılmak bugün kendi erkekliğimizi görünür kılmak açısından da önemli çünkü biz de aynı şekilde başkalarına öğretiyor ve rol model oluyoruz. KATILIMCI 10: Bu kadar incelemeye gerek var mı diye düşünüyorum. Yani yapmak istemiyorsan yapmıyorsun. Gerçekten de ilgini çekmiyor olabilir. Yani annem ya da babam her gün bana yemek yapmayı öğretseydi değişeceğimi zannetmiyorum. Aynı benim gibi yetişen arkadaşlarım var ama çok güzel yemek yapıyor mesela. Yani isteyip istememekle alakalı. KATILIMCI 1: Bence şu değişirdi en azından. Evi temizlemek için annemi çağırıyorum dedin mesela, evi temizlemek için anneni çağırıyor olmazdın babanı ya da başka erkek bireyleri çağırırdın. Ama çağırdığın kişi sadece kadınlar olmazdı, en azından bu değişirdi. Tabii ki kişisel olarak sevmiyor olabiliriz, ilgimizi hiç çekmiyor olabilir annemize yaptırmamamız gerek, aynı şeyler onun için de geçerli sonuçta. KATILIMCI 9: Benzer şartlarda yetiştik gibi görünüyor. Bizde de evde ev işine dokundurulmazdı. Bulunduğum başka sosyal ortamlarda bulaşık da yıkadım, temizlik de yaptım, tuvaleti de temizledim, her şeyi yaptım ama evde kesinlikle bir şey yapmadım. Hatta arkadaşlarım bizim eve geldiğinde annemle konuştuklarında annem şaşırıyordu, aa bulaşık mı yıkıyor, temizlik mi yapıyor, nasıl olur? gibi şeyler diyordu. Bunu bir yerde denemezsek seviyor muyuz, sevmiyor muyuz, biliyor muyuz, bilmiyor muyuz onun bile farkında olamayız belki. Mesela ben bulaşık yıkamayı çok seviyorum ama evde hiç öyle bir imkan yok zaten makine de var. Her gün bulaşık yıkama işi olsa 15

18 yaparım ama yaşadığım tecrübe olmasa belki de bunun farkında olmayacaktım. O imkânların yaratılması da bir açıdan önemli. Dolayısıyla çocukken yetişme şeklimize dönüyorum. Sonra tabii ki değişme imkânımız var insanın içindeki iradeyle, güçle ilgili ama o yetiştirilme tarzının da bir önemi var. Kendimde bir sıkıntı görmüyorum. Bir yere gittiğimde yapılacak bir iş varsa katılmakta sıkıntı çekmiyorum. Daha az şey biliyorum ortalama insanlara göre. Ama o şekilde yetiştirilen bir insanın daha kolay adapte olabileceğini düşünüyorum. KATILIMCI 10: Biz 3 erkek kardeşiz, hiçbirimiz hiçbir şey yapmadık. Bir gün abim evlendi ve ona gitmiştik masayı hazırlıyordu bütün aile şaşırmıştık Bir yere gittiğimde de bir şey yapmıyorum ya da arkadaşlarım bize geldiğinde. Bu yine istekle alakalı bence. KATILIMCI 2: Kim yapıyor ben onu merak ediyorum. KATILIMCI 10: Birkaç gündür arkadaşlarım bende, onlar yapıyorlar. Bir şey yapmak içimden gelmiyor. KATILIMCI 5: KATILIMCI 3 kültürümüzde diye espri yapınca aklıma bir örnek geldi. Bu misafire ev işi yaptırma yaptırmama üzerine düşünürken. Ev işi yapmadığı için tartıştığım küçük abimin zamanında çok sevdiği bir kadın vardı. O hiç ev işi yapmayan adam, o kadına ev işi yaptırmamak için ihtimam gösterirdi. O işi yapmayan adam bir sevgi biçimi olarak ev işlerine hiç dokundurtmazdı, tabi evlilik öncesi olduğu için de olabilir. Bu durum beni çok rahatsız ederdi, bu bir sevgi biçimiyse biz piç miyiz? Ona sevgisini göstermek için ev işi yaptırtmıyor. Aman canım, aman hayatım dur sen yapma ben yaparım diyor. O gittiksen sonra ayaklarını dikerek koltuğa yatıyordu, deliriyordum. Bu bana çok ikiyüzlü geliyor. Biryandan sevgi ifadesi olarak hizmet ediyor olması güzel bir şey, tabi onun ne kadar devam edeceğini bilmiyorum. Evlenmediği için referans gösterebileceğim bir şey de yok. Mesela bir de şöyle bir şey var. Annemin emeği sömürülüyor diye çıkışlarımdan sonra bir iyileşme oldu ama şöyle oldu: mesela annem evdeyken bir şeyler yapılıyor ama annem 3 5 günlüğüne teyzeme gidiyor bu sefer hiçbir şey yapmamaya başlıyor. İnsaf be kardeşim, biz insan değil miyiz? Kadın gitti diye sen mutfak tezgâhını nasıl bok çukuruna çevirirsin. KATILIMCI 8: Çocukluktan gelen, ailem tarafından ev işlerinin öğretilmemesi konusundan bahsetmiştim. Ama 3 sene önce 5 aylığına Erasmus a gittim ve orada öğrenci evinde kaldım. Kendi yemeğimi, kendi temizliğimi kendim yaptım. Kendi yemeğimi yapmaya ilk başta makarnayla başladım her öğrencinin yaptığı gibi sonra fırını falan kullanmaya başladım. Geliştiriyordum kendimi ama ne zaman eve geri döndüm evin düzenine de geri döndüm. Bir de eve akşam geç gelmem, yorgun hissetmem de etken oldu. Ama kendi başıma yaşarken yemek düzenini kendi hayatımın parçası olarak oturtturuyordum ama içinden çıkamadığım o kısır döngü hayatımın tekrar parçası haline geldi. Evden çıktığım, kendi hayatımı kurduğum dönemde böyle olmamasını ümit ediyorum. KATILIMCI 7: Az önce o çocukluktaki ortamlardan bahsettiniz. Ben de şunu hatırladım mesela: annemler hamur işi yaptıklarında oynamak isterdim ama izin vermiyorlardı. Şu anda eve gittiğimde hamur işiyle bir şeyler yapmayı deneyeceğim, merak ettim. 16

19 KATILIMCI 5: Sen hamur deyince aklıma geldi. Yakın zamanda çok rahatsız olduğum şöyle bir şey duydum. İşte ev işi yapıyorum, her şeye bir şekilde müdahil oluyorum. Birkaç hafta önce odamdan çıktım mutfağa doğru gidiyordum annemi salonda hamur yoğururken gördüm. Zaten kolun ağrıyordu, yoğurma işlerini falan bana neden demiyorsun, yapmayan biri olsam anlarım gibi bir şey dedim. Bunu nasıl en doğru aktarabilirim bilmiyorum ama annem şöyle bir şey dedi. Hani elinin hamuruyla erkek işine karışma diye bir laf vardır. Öyle bir bağlamda, öyle bir ses tonuyla ve öyle bir surat ifadesiyle söylenildiği zaman çok rahatsız edici olur hani. Onun bir versiyonunu gibi bir şeydi annemin söylediği. Elini bari hamura sokma, dedi. Ama o ses tonu, o vücut dili, o yüzündeki ifade çok rahatsız etmişti beni. Sen ne diyorsun be! diyesim gelmişti ama çıkışmadım. Hayatımda annemin bana söylediği en rahatsız edici şeylerden biriydi. Nasıl nitelesem bilemedim ama anlatayım istedim. Ama hamura da sokuyorum zaten. KATILIMCI 4: Sonra sordun mu peki? KATILIMCI 5: Sormadım ama annemin genel tavrında bir yere oturtabiliyorum. Annem hala iyi erkek biçiminde nitelendiriyor durumu. Yani aslında benim sorumluluğum değil de işte çocuğum lütufkâr da, annesini sevdiğinden yapıyor şeklinde bir tavrı var. Yani onu eşime yapmamı muhtemelen beklemeyeceğine dair bir önyargım var. İşte onu benim lütfüme yoruyor. KATILIMCI 4: Hatta eşine öyle davranıyor olman onu rahatsız edecek? KATILIMCI 5: Rahatsız edeceğini zannetmiyorum da ona da yapıyor olsam benim çocuğum iyi çocuk, sorumluluğu olduğundan değil de iyi olduğu için yapıyor diye nitelediği için. Bu beni zaten rahatsız ediyor da o öyle nitelendiriyor diye bu benim sorumluluğum olan bir şeyi yapmayacağım anlamına gelmez. KATILIMCI 1: Ev işini yaptığın zaman da erkeklerden değil belki ama çevrendeki kadınlardan ekstra bir takdir almayı konuşmadık. Bir kadın olsan takdir görmeyeceğin bir şeyde, örneğin çay demlediğinde annenin seni daha fazla sevmesi ya da bu da benim en çok yardımcı olan oğlum diye ayrıca belirtmesi Dolayısıyla ben ev işi yaptığım zaman ya da başka yerlerde paylaşımda bulunduğumda takdir görmek bir yanıyla galiba hoşuma gidiyor ama bunun da gitmemesi gerekiyor, bu takdir görülecek bir şey değil diye belirtmemiz gerekiyor mu? Buna dair deneyimi olan var mı? KATILIMCI 3: Var. Van a, Bahçesaray a gitmiştim geçen sene. Arkadaşlarım öğretmenler, 2 kız kalıyorlar beraber. Yoldan gelmiştim, yemek yedirdiler, yemekten sonra çayın gayriihtiyari bir tanesini ben doldurdum onları. Birisi benim yakın arkadaşım olduğu için beni biliyor etik ahlak değerlerimiz birbirine daha yakın ama diğeri çayı sen koyma falan dedi. Daha çok yalıtılmış çevrelerde yaşıyorum ben. Dolayısıyla karşılaştığımız, temas ettiğimiz insanlar genelde benzer bakış açılarına sahip ama dışarıdan farklı bakış açısına sahip olan biriyle karşılaşıldığı zaman ancak ortaya çıkan bir çatışma oluyor. Dolayısıyla daha fazla deneyimim yok. KATILIMCI 5: Bu deneyim değil ama bir sezgi, ne kadar doğru bilmiyorum. Annemle evdeyken yani sadece biz varken sorun yok. Yapıyorum işleri. Ama misafir geldiği zaman daha fazla ihtimam gösteriyorum. Şu yüzden: misafir demek ya da aile toplantıları demenin manevi bir karşılığı var. O zaman yapılacak iş de daha fazla çoğalıyor ve çok daha net yapmak lazım. Bu bir sezgi ne kadar 17

20 karşılığı var bilmiyorum. Eş, dost, akraba olduğu zaman ev işi yaptığın görünür hale geliyor başkalarının nezdinden. Başka erkeklerde haa içten pazarlıklı, çakal şeklinde bir hal varmış gibi geliyor bana. KATILIMCI 1 in söylediği gibi. Bir erkeğin ev işi yapıyor olmasının erkeğe bir getirisi oluyor. Erkekler nezdinde bir getirisi oluyor mu bilmiyorum ama kadınlar nezdinde seni alan yaşadı şeklinde bir getirisi oluyor. Dolayısıyla erkekler tarafından içten pazarlıklı olarak değerlendirilme gibi bir durum varmış gibi geliyor bana bazen. Ama hâlbuki ben onu her zaman yapıyorum. Onların görmediği alanda da yapıyorum. Yapmayan erkekler tarafından bu muameleyi gördüğümü bazen seziyorum. Feminizmi haklı bulan erkekler aslında daha fazla kadınla yatabilmek için bunu yapıyordur fikrinin değişik bir versiyonuymuş gibi geliyor. Ama bir sezgi bunlar tabi. KATILIMCI 8: Toplum olarak kadın ve erkeğin eşit olduğunu görmek istiyorsak bir eğitim sürecinden geçmemiz lazım hem evde hem de okulda. Her bir bireyin yapması gereken elzem şeyler şekliden bir eğitimden geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Evde de aynı şekilde yetiştirilmesi sorunu çözme de yardımcı olur. Yanlış bilmiyorsam yurtdışında ev işleri değil de yemek yapımıyla alakalı okulda ders veriyorlar. KATILIMCI 5: Ev işleri cinsiyetler arasında eşit olarak yapılmaya başladığında bütün sorun bitecek mi emin değilim. Çünkü ev işi bir iş yani bir emek. Hayatımızda herhangi bir iş yaptığımız zaman para alıyoruz, sigortalanıyoruz vs. yani bir karşılığı oluyor. Ev işinin tamamını erkekler yapıyor hale gelse cinsiyet için bana bir şey ifade edecek olmakla beraber, ev işi devletin sorumluluğu altında karşılanıyor olmazsa rahat olacak mıyım emin değilim. Ücretlendirme mi olur, devletin sağladığı bir hizmet haline mi gelir bilmiyorum ama cinsiyet açısından bir sorun var şu anda. Ama o sorunu halletsek bile her zaman bir sorun haline gelebilirmiş gibi geliyor bana. KATILIMCI 6: Özel alan kamusal alan meselesiyle alakalı. Mesela ev işlerine de devletin ücret verdiğini düşünürsen, o alana devletin başka şekillerde müdahale etme olanağını sağlamış oluyorsun. Yani devlet kamusal alanda olan her şeyi düzenlemek ve yönetmek zorunda, o alanda da o hakkı kendinde görebilir. Yani biraz tehlikeli. KATILIMCI 5: Devlet zaten müdahale etmek için yer arıyorken bunun çözümü nasıl olur? KATILIMCI 3: Benim bildiğim yurtdışında bazı ülkelerde ev içi emeğe para ödüyor. KATILIMCI 2: İşsizlik maaşı gibi midir bu? KATILIMCI 5: Peki neye göre veriyor? Üç tane çocuğu olanla, bir tane çocuğu ve bir tane yatalak hastası olana aynı parayı mı veriyor mesela? KATILIMCI 6: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı aracılığıyla engelli ve yaşlı bakımında ücretlendirme bizde de var. Ama ev içi emeğin ücretlendirildiğini pek duymadım. Sosyal hizmetler kapsamında dezavantajlı kişilere yapıyorlar bunları. Ama temizlik bir dezavantajlı bir grup olursa belki devlet eliyle yapılabilirmiş gibi geliyor. KATILIMCI 5: Devlet düzeyinde yapısal bir çözümün dışında bir erkek örgütü mesela bu konuda ne yapabilir? Bu arada haberiniz var mı bilmiyorum ama Rahatsız Erkekler bir çağrı açtı 8 Mart için. 8 Mart ta erkekleri, evde kalıp ev işi yapmaya ve 8 Martta eyleme giden kadınların çocuklarına bak- 18

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Herkese Bangkok tan merhabalar, Herkese Bangkok tan merhabalar, Başlangıcı Erasmus stajlarına göre biraz farklı oldu benim yolculuğumun aslında. Dünyada mimarlığın nasıl ilerlediğini öğrenmek için yurtdışında staj yapmak ya da çalışmak

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) ÖZEL GÜNLER Aşağıdaki önemli günlerden

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz İstanbul YDK: 1 Mayıs itibariyle başlamış olan Eme(K)adın kampanyamız kapsamında güvencesiz, görünmeyen ve yok sayılan kadın emeği üzerine araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Bu kez bu konuda sendikal

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08 Söz Dinlemeyen Çocuklara Nasıl Yardımcı Olunmalıdır? Çocuklarda zaman zaman anne-babalarının sözünü dinlememe kendi bildiklerini okuma davranışları görülebiliyor. Bu söz dinlememe durumu ile anne-babalar

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek

1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek 1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek İngilizce öğrenilememesinin ilk ve en büyük sebeplerinden birisi, İngilizce öğrenmeyi ders çalışmak olarak görmek. Çoğu zaman İngilizce iş hayatında başarılı

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ www.armtr.org Yazan: Billur Demiroğulları Çizen: Yasemin Erdem Kontrol: Özlem Küçükfırat Bilgi (Çocuk Gelişim Uzmanı) Bu hikaye kitabının her türlü yayın hakkı Anorektal

Detaylı

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK Geçen gün amcam bize koca bir kutu çikolata getirmişti. Kutudaki çikolataların her biri, değişik renklerde parlak çikolata kâğıtlarına sarılıydı. Mmmh, sarı kâğıtlılar muzluydu,

Detaylı

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı

1- Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Bu işe nasıl başladınız?

1- Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Bu işe nasıl başladınız? 1- Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Bu işe nasıl başladınız? Ben Merve Yıldız Topal.1985 kayseri doğumluyum.uzun bir iş hayatım olduktan sonra oğlum doğduktan sonra iş hayatını bıraktım. Evde ne

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

Kadınların Çalışma Deneyimleri

Kadınların Çalışma Deneyimleri Belkıs Kümbetoğlu: Kadınların Çalışma Deneyimleri Herhangi bir mağazanın, atıyorum işte, özellikle şey, markaların mağazalarına... Gece gidip, işte elimizde cihazla şeyleri, ürünleri sayıyoruz.bunu yapıyoruz

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

Kahraman Kit Misafirlikte

Kahraman Kit Misafirlikte Technical Assistance for Promoting Registered Employment Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. This project

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ VG&O 0-3 A.A. Vermulst, G. Kroes, R.E. De Meyer & J.W. Veerman AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ 0 İLA 3 YAŞ ARASINDAKİ ÇOCUKLARIN ANNE-BABALARINA YÖNELİKTİR GENCIN ADI: TEDAVI ŞEKLI: DOLDURMA TARIHI:

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: A ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

M7 C Alıştırma Formu: Anne- Babanın günlük planı

M7 C Alıştırma Formu: Anne- Babanın günlük planı M7 C Alıştırma Formu: Anne- Babanın günlük planı Senin annenin ve babanın gündelik yaşamı nasıldır? Anne-babanın faaliyetlerini günlük plana kaydet! Annen/baban çalışıyorlar mı? Evet ise, hangi işlerde

Detaylı

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan Karganın Rengi Siyah! Siyah mı? Evet Emre, siyah. Kara değil mi? Ha kara, ha siyah Cenk, bence kara ile siyah arasında fark var. Arkadaşım Cenk le hâlâ aynı şeyi, kargaların rengini tartışıyoruz. Galiba

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

Otizmli Eymen 10 Okuldan Geri Çevrildi

Otizmli Eymen 10 Okuldan Geri Çevrildi Otizmli Eymen 10 Okuldan Geri Çevrildi Yedi yaşındaki otizmli Eymen Şen, 10 okuldan geri çevrildikten sonra bir okul bulabildi. O tek örnek değil. Türkiye de 0-18 yaş arasında 350 bin otizmli çocuk var.

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN 21400752 MAKİNENİN ARKASI Fotoğraf uzun süre düşünülerek başlanılan bir uğraş değil. Aslında nasıl başladığımı pek hatırlamıyorum, sanırım belli bir noktadan sonra etrafa

Detaylı

14 12 Bu ifadenin ne zaman kaba olduğu ne zaman gerekli olduğu konusunda onunla konuşabilirsiniz. Annebaba yanındayken ona nazikçe teklif edilen bir şeyi istemediğini Hayır diye bağırarak ifade etmek doğru

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın? 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.

Detaylı

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK Ceylan Işık, Hacettepe Türkçe Öğretmenliği Biliyor musunuz, ben bir çocuğun kalbine dokundum? Hatta bir değil birçok çocuğun kalbine dokundum. Onların sadece ellerine, yüzlerine

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz. Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim

Detaylı

Okul fobisi nasıl gelişir?

Okul fobisi nasıl gelişir? Eğer bir kelimenin sonuna "fobi" eklenmişse, hemen bir şeylerden korkulduğunu düşünürüz. Ancak okul fobisi gelişen çocukların okula gitmek istememelerinin tek nedeni okuldan korkmaları değil. Çocuğa bu

Detaylı

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum»

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum» Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni «Okula Uyum» Hayatımızda yeni bir sayfa daha açılıyor. Bu başlangıç hem çocuğunuzun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin başlangıcı... Çocuklar, okula

Detaylı

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright 1 LİMONLU KEK Şule: Mutlu günler. Ahmet: Mutlu günler. Şule: Bugün nasılsın? Ahmet: Çok mutluyum. Şule: Bu harika bir haber. Eeee söyle bakalım, bugün hangi yemeği yapalım? Ahmet: Dur biraz düşüneyim Şule:

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

Serbest Yazma Konuları. Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar

Serbest Yazma Konuları. Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar Serbest Yazma Konuları Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar Biletinize piyango çıksaydı ne(ler) yapardınız? Favoriniz olan film nedir ya da favoriniz olan film karakteri kimdir? Neden? Hayalimdeki ev. Kendini

Detaylı

Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz.

Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz. Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz. Beyazız. Bir rengin tarafı değiliz. Elimizden geldiğince iyilik

Detaylı

xxxxxxx ÖĞRENME RİSK FAKTÖRLERİ RAPORU

xxxxxxx ÖĞRENME RİSK FAKTÖRLERİ RAPORU xxxxxxx ÖĞRENME RİSK FAKTÖRLERİ RAPORU Test, Yrd. Doç. Dr. Oktay Aydın tarafından geliştirilmiştir. Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz. OKUL EV VE AİLE KİŞİSEL ÖĞRENME

Detaylı

D. CÜCELOĞLU: Gönlünün Muradını Yaşamak Savaşçı Stili Gerektirir - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

D. CÜCELOĞLU: Gönlünün Muradını Yaşamak Savaşçı Stili Gerektirir - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Ben hiçbir zaman kendimi kişisel gelişim uzmanı olarak görmedim. Benim çabamı şu şekilde özetleyebilirsiniz; bireyin kendisi olmasına ve bireyin özgürlüğüne saygılı olma ortamına hizmet. Bireyin kendisini

Detaylı

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz

Detaylı

R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3

R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3 1886 ÖZEL GETRONAGAN ERMENĐ LĐSESĐ R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3 2010 2011 Kız olursa Sarin, erkek olursa Masis Erkek olursa doktor, kız olursa öğretmen KENDĐNĐ TANIMA VE MESLEK SEÇĐMĐ Sevgili veliler,

Detaylı

Kepçe kulak ameliyatında yapılan temelde kulak şeklini değiştirmek. Bu yukarıda saydığım iki sorun için ayrı ayrı müdahaleler yapılıyor.

Kepçe kulak ameliyatında yapılan temelde kulak şeklini değiştirmek. Bu yukarıda saydığım iki sorun için ayrı ayrı müdahaleler yapılıyor. Kepçe kulak genellikle olması gerekenden daha büyük kulak olarak algılanır. Hâlbuki çok doğru değil. Kepçe kulakları olan bir insan ile normal kulakları olan bir insanın aslında kulak büyüklüğü olarak

Detaylı

D Kendiniz hakkındaki düşünceleriniz değişkenlik gösterir mi, yoksa her zaman aynı mıdır?

D Kendiniz hakkındaki düşünceleriniz değişkenlik gösterir mi, yoksa her zaman aynı mıdır? Adı Soyadı: ROSENBERG BENLİK SAYGISI ÖLÇEĞİ D 1 MADDE 1 1. Kendimi en az diğer insanlar kadar değerli buluyorum. 2. Bazı olumlu özelliklerim olduğunu düşünüyorum. 3. Genelde kendimi başarısız bir kişi

Detaylı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bakım ve rehabilitasyon çalışmaları tamamlanarak dünya standartlarında bir tesis haline getirilen Bodrum Belediyesi

Detaylı

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama rağmen sık sık geç kalırım... okul BIZIM (Meşelik) yol.. BIZIM ev Üç Kuruş Sokağı Kale Yolu Dükkan iki dak Meşelik ika Percy Sokağı Okula iki dakika

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: 1. Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? (Hangi saatlerde) 2. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? 3. Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını

Detaylı

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67) KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...

Detaylı

3. Genelde kendimi başarısız bir kişi olarak görme eğilimindeyim. 4. Ben de diğer insanların birçoğunun yapabildiği kadar bir şeyler yapabilirim.

3. Genelde kendimi başarısız bir kişi olarak görme eğilimindeyim. 4. Ben de diğer insanların birçoğunun yapabildiği kadar bir şeyler yapabilirim. ROSENBERG BENLİK SAYGISI ÖLÇEĞİ Aşağıdaki cümleleri okuyarak sizin için uygun olan şıkkı işaretleyiniz 1. Kendimi en az diğer insanlar kadar değerli buluyorum. 2. Bazı olumlu özelliklerim olduğunu düşünüyorum.

Detaylı

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler. Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.de www.wahreliebewartet.de Avrupa ülkelerindeki gençlik denilince

Detaylı

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. ÇAYLAK Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. Alt katta genel tıbbi muayene ve müdahaleleri yapılıyordu. Bekleme salonu ve küçük bir de laboratuar vardı. Orta katta diş kliniği ve ikinci bir muayene

Detaylı

Rutinler temamız kapsamında sabah sporu yaptık, grup sohbetleri ile paylaşımlarda bulunduk. Sabah sporunda reçel yaptık, hayali reçellerimizi

Rutinler temamız kapsamında sabah sporu yaptık, grup sohbetleri ile paylaşımlarda bulunduk. Sabah sporunda reçel yaptık, hayali reçellerimizi Rutinler temamız kapsamında sabah sporu yaptık, grup sohbetleri ile paylaşımlarda bulunduk. Sabah sporunda reçel yaptık, hayali reçellerimizi pişirdik. Topla tanışma oyunları oynadık. Heykel ol, adını

Detaylı

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl Platon'un Devleti-2 Platon, adil devlet düzenine ve politikaya dair görüşlerine Devlet adlı eserinde yer vermiştir 01.08.2016 / 15:01 Devlet te yer alan tartışmalar sürerken, Sokrates varoluştan varolmayışa

Detaylı

HASTA BAKIM VE YARDIM GÜNLÜĞÜ

HASTA BAKIM VE YARDIM GÜNLÜĞÜ Gemeinsam Verantwortung tragen für ein generationenund kulturenübergreifendes Zukunftskonzept HASTA BAKIM VE YARDIM GÜNLÜĞÜ Stand Juni 2013 Bakım ve yardım işlemlerinin anlaşılır bir dille anlatımı! ÖNEMLİ

Detaylı

Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Ör. Büyük lokma ye: büyük konuşma. Ör.

Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Ör. Büyük lokma ye: büyük konuşma. Ör. Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Eylem ve eylemsilerin anlamalarını durum yönünden tamamlayan zarflardır. Eylem ya da eylemsiye

Detaylı

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü On5yirmi5.com Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü İki kol ve iki bacak nakli yaptığı Sevket Çavdır hayatını kaybedince suçlanan Doç. Dr. Nasır, o günü anlattı. Yayın Tarihi : 29 Mart 2012 Perşembe (oluşturma

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

TABURCUYUZ, YA SONRASI?

TABURCUYUZ, YA SONRASI? TABURCUYUZ, YA SONRASI? Uzm. Hemş. Emel DİLEK Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları ABD Annem, 67 yaşında, Emekli öğretmen, HT hastası, 2002 yılında geçirmiş olduğu beyin ameliyatı sonrası

Detaylı

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı Einstufungstest / Seviye tespit sınavı Dil: Türkçe Seviye: A1/A2 1. Günaydın, benim adım Lavin, soyadım Çeşme. (a) Günaydın ben adım Lavin, soyadım Çeşme. Günaydın benim ad Lavin, soyad Çeşme. 2. Ben doktorum,

Detaylı

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim on günlerde mevsimsel geçiş döneminin verdiği miskinlikle aklıma yazılabilecek bir yazı gelmiyordu. Bugün kardio antrenmanımı yaparken,aklıma sevgili olmamak için yapman gerekenler adlı yazım geldi. Bende

Detaylı

Tarih:. Yer:. Katılımcı numarası:... Sosyolinguistik Görüşme 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum tarihiniz:.. Yaşınız:.. Milliyetiniz:.

Tarih:. Yer:. Katılımcı numarası:... Sosyolinguistik Görüşme 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum tarihiniz:.. Yaşınız:.. Milliyetiniz:. Sosyolinguistik Görüşme 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum tarihiniz:.. Yaşınız:.. Milliyetiniz:. 2) Nerede doğdunuz? Yer:. Bölge:. Eyalet: Ülke:... 3) Tamamladığınız en yüksek okul derecesi nedir? a.

Detaylı

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! On5yirmi5.com Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! Üniversitelerin açılmasıyla birlikte geçen hafta İstanbul Polisi, Beyazıt ve Beşiktaş'ta bir dizi korsan fotokopi baskını gerçekleştirildi.

Detaylı

BURSA ÖZEL BİREY OKULLARI OKULA UYUM SÜRECİ BAHAR İLHAN REHBER ÖĞRETMEN

BURSA ÖZEL BİREY OKULLARI OKULA UYUM SÜRECİ BAHAR İLHAN REHBER ÖĞRETMEN BURSA ÖZEL BİREY OKULLARI OKULA UYUM SÜRECİ BAHAR İLHAN REHBER ÖĞRETMEN OKULA UYUM SÜRECİ BİR ÇOCUK İÇİN OKUL, DAHA ÖNCE HEMEN HEMEN HİÇBİRİNİ TANIMADIĞI ÇOK SAYIDA ÇOCUKLA KARŞILAŞMA ZORUNLULUĞUYLA, UYULMASI

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

EĞİTİME İLK ADIM MODERN PDR

EĞİTİME İLK ADIM MODERN PDR EĞİTİME İLK ADIM MODERN PDR HAYATIMIZDA YENİ BİR SAYFA AÇILIYOR Bu başlangıç hem çocuğunuzun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin başlangıcı... Okul öncesi ve ilkokula başlama döneminde çocuk

Detaylı

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi Yüksekova ve Cizre nin il yapılacağı duyuldu, 70 küsur ilçe Ben de istiyorum diye ayağa kalktı. Akhisar, Tarsus, Nazilli, Alanya,

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! Kendini Tanıma Testi Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! İnsanlar sizin hakkınızda sandığınızdan farklı izlenimlere sahip olabilir. Gerçekten nasıl algılandığınızı siz de bilmek istemez misiniz? Bu teste

Detaylı

SEVGİ. Doğduğumuz gün içgüdüsel olarak annemize babamıza sarılır onların yanında olmak

SEVGİ. Doğduğumuz gün içgüdüsel olarak annemize babamıza sarılır onların yanında olmak Pekşen 1 Hakan Pekşen TURK101-Sec.43 21101395 Vedat Yazıcı 21.12.2014 SEVGİ Doğduğumuz gün içgüdüsel olarak annemize babamıza sarılır onların yanında olmak isteriz. Bu eylem sevginin en saf, en doğal ve

Detaylı

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

C A NAVA R I N Ç AGR ISI C A NAVA R I N Ç AGR ISI Canavar, canavarların hep yaptığı gibi, gece yarısından hemen sonra çıktı ortaya. Geldiğinde Conor uyanıktı. Kısa süre önce bir kâbus görmüştü. Herhangi bir kâbus değil- di bu;

Detaylı