PUSULA 10. YIL Öğrenmeye yönelik merak uyandırmak, hayatınıza yön verir...

Transkript

1 PUSULA 30 AĞUSTOS MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ hayatınıza yön verir... Öğrenmeye yönelik merak uyandırmak, farklı bakış açıları kazandırmak, problem çözme becerilerini geliştirmek ve iletişim düzeyini artırarak onlara yaşam becerileri kazandırmak önceliğimizdir. 10. YIL SAYI 1 MAYIS 2015

2 Dr. Yunus KURTULUŞ Okul Müdürü Serdar ÖNDER Bil. Tek. Öğretmeni Serkan GÜL T.D.E. Öğretmeni YAYIN EKİBİ Funda ERGÜN B.T. Alanı Öğrencisi Zeynep ÇALIŞKAN B.T. Alanı Öğrencisi İrem SOYGÜZELOĞLU B.T. Alanı Öğrencisi

3 İÇİNDEKİLER Sayfa Konu 2 Sunuş - Serkan GÜL 3 Okul Müdürümüz Dr. Yunus KURTULUŞ un yazısı 4-5 Ümraniye Kaymakamımız Mustafa ÇEK ile Röportaj 6-7 İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Süleyman GÖKÇİMEN ile Röportaj 8-9 Okulumuz Resimlerle Biz Alanlarımız-Bilişim Teknolojileri Alanlarımız-Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Alanlarımız-Giyim Üretim Teknolojileri Rehberlik Faaliyetleri Sınavlar Hakkında Sportif Faaliyetlerimiz Atatürk Köşesi Edebiyat Köşesi Tarih Köşesi Bilim Köşesi Ah Şu İNTERNET... - Serdar ÖNDER Dinimizde İnsanlar Arası İlişkiler - Adil DEMİRKOL 36 Tarih ile İlgili Kafamda Neler Dönüyor? - Pınar ARPA 37 Bilişim Sektöründe Olmak - Buse Sultan ADA 38 Kadınım - Burcu ELİTOĞ 39 Son Teşrin - Asiye ASLAN 40 Kır Çiçekleri - Buse ŞAHİN 41 Ana - Meryem Sümeyye GÜNEŞ Doğru Bilinen Yanlışlar Karikatür Köşesi 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 1

4 Serkan GÜL T.D.E. Öğretmeni Merhaba... Okul dergimizin ilk sayısında yayın ekibi adına sizlere merhaba demekten büyük mutluluk duyuyorum. Değerli zamanınızı ayırıp, bu yazıyı okumaya karar verdiğiniz için öncelikle size teşekkürü bir borç bilmekle beraber görevimi yerine getirerek Teşekkür Ediyorum. Ayrıca, yayın kadrosu olarak şu an okumakta olduğunuz dergimize ilk sayıdan ilgisini ve desteğini eksik etmeyen Adem KIZILTEPE ye, Asiye ASLAN a, Koray Tekin YILDIZ a ve dergimizin tasarımı ve içeriğinde büyük emeği geçen Serdar ÖNDER e ve okul müdürümüz Dr. Yunus KURTULUŞ a da teşekkür ediyoruz. Bundan birkaç ay önce başlattığımız bu amatör faaliyet, gün geçtikçe daha ciddi bir boyuta bürünerek büyük uğraşların ve emeklerin verildiği çetrefilli bir yolculuğa dönüştü. Tamamen amatör bir hevesle başlanan bu yolculukta en büyük eksiğimiz, bize yol gösterecek bir pusulamızın olmayışıydı. Bu eksiklik de bizi bilinmeyen yönlere sürüklemeye yetecek cinstendi. Zira bu dergi belki bir okul dergisi olacaktı; fakat içeriğinde neler olmalıydı? Daha da önemlisi bu dergiyi çıkarmaktaki amacımız neydi? İşte tüm bu soruların cevapları zaman içinde şekillenmeye başladı ve yol haritamızın tamamı ekibimizin ortak kararları neticesinde çizildi. Bildiklerimizi ve sizin için öğrendiklerimizi paylaştığımız dergimizin ilk sayısında sizlere bir bakıma okulumuzu tanıtmak istedik. Okulumuzun bir meslek lisesi olması dolayısıyla okul bünyesinde bulunan mesleki bölümlerimizden bahsetmek şüphesiz ki kaçınılmaz bir gerçekti. Bu sayede meslek seçiminde bulunacak arkadaşlarımızın gelecekleri hakkında da doğru tercihler yapmasında bir rehber olmayı da başarabilirdik. Bununla birlikte edebiyata, tarihe ve bilime dair de bir farkındalık uyandırmak istedik ve bu doğrultuda paylaşımlarda bulunduk. Yine desteğini hiç eksik etmeyen öğretmen ve öğrenci arkadaşlarımızın yazıları ve okul spor takımlarımız da dergimizde yer buldu. İnsanoğlu yüzyıllardır güzeli ve doğruyu arama çabasında olmuş ve bu doğrultuda bulduklarını toplumla paylaşma yoluna gitmiştir. Bu paylaşımlar sayesinde insanoğlu birbirini etkilemeyi başarmış ve kültür kavramının gelişmesini sağlamıştır. Biz de PUSULA dergisi yayın kadrosu olarak bize göre güzel ve doğru olanları sizlerle paylaşarak bilmediğiniz veya yanlış bildiğiniz noktalara ışık tutmak istedik. Umarım bir zerre dahi olsa bunda başarılı olabilmişizdir. İlk sayımızın heyecanı ve mutluluğuyla herkese tekrar merhaba. Sağlıcakla kalın 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 2

5 Dr. Yunus KURTULUŞ Okul Müdürü Sosyal aktivitelerin faydasına her zaman inanmışımdır. Okullarımızda öğrencilerimizin bu tür faaliyetler içinde olması beni her zaman mutlu kılmıştır. Derslerle ilgili başarı elbette birinci sırada yer alır; ancak bu başarıların ödüllendirilmesi gerekir. Bu da öğrencilerin gerek okul içinde gerek okul dışında yapacağı ders dışı faaliyetleri ile mümkündür. Okulumuzda bu tür faaliyetleri ( spor, müzik folklor, tiyatro vb.) öğretmen-öğrenci birlikteliği ile yapmak için her zaman imkan vardır. Bu tür faaliyetleri yapmak, gelecek açısında büyük umutların ve eylemlerin başlangıcını oluşturur. Bu zamana kadar okulumuzda, yukarıda andığımız folklor ve müzik alanında başarılı faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerimiz bu defa açılışının 10. Yılını kutlayacağımız okulumuzda bir ilki gerçekleştiriyor ve farklı bir çalışmaya imza atıyorlar: DERGİ. Evet dergi. Bu okulda göreve başladığımdan beri diğer bazı okulların bu alandaki çalışmalarını gördükçe içten içe biraz üzülüyordum. Niçin benim okulumda böyle bir çalışma yapılmıyor diye. Evet bu duygu ve düşüncemin gerçekleştiğini görmek beni çok mutlu ediyor. Öğrencilerimiz okulumuz adına bir dergi çıkarıyorlar. Okuma ve yazma alanına yönelik bu çalışmayı gerçekleştiren öğrencilerimi gönülden tebrik ediyorum. Aslında yazmak her öğrencinin bir tutkusu, hobisi olmalıdır. Çünkü yazılacak çok şey var. Her öğrenci, her insan bir dünyadır. Bu dünya, içinde nice güzellikleri barındırmaktadır. Öğrencilerimin bu güzellikleri öncelikle arkadaşlarıyla paylaşmasını, gelecekte de buna toplumsal boyut kazandırmasını temenni ediyorum. Duygularımın gerçekleşeceğini, dergiyi hazırlayan öğrencilerimizin nezdinde tüm öğrencilerimde görüyorum. Bu çalışmalara destek veren öğretmen ve öğrencilerimi gönülden kutluyorum. 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 3

6 Mustafa ÇEK Ümraniye Kaymakamı Kaymakamımızla Röportaj 1) Sayın kaymakamım röportajımıza öncelikle sizi tanıyarak başlamak istiyoruz. Bize kendinizden ve mesleğinizden bahseder misiniz? Çorum doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi memleketimde tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine oradan da yatay geçişle Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine gittim ve 1986 yılında mezun oldum. Akabinde de Kaymakam adaylığı sınavını kazanarak 1987 yılından bu yana 28 yıldır Türkiye nin değişik illerinde ve ilçelerinde görev yaptım. Üç buçuk yıldır da Ümraniye de görev yapıyorum. 2) Lise yıllarındayken geleceğe dair hedefleriniz var mıydı? Sizce kendimize hedefler belirlemenin biz gençlere ne gibi faydaları olabilir? -Lise yıllarında özellikle son sınıfta hizmet aşkıyla yanan bir delikanlı olarak kaymakam olmayı hayal ediyordum ve ilk sıraya siyasalı yazdım. Dolayısıyla gençlik yıllarımda hedeflediğim mesleğe girmiş oldum.28 yıldır da bu mesleğe devam ediyorum. Kaymakam olmasaydım başka bir iş olarak esnaflık yapardım diye düşünüyorum. Yani ticaretle uğraşırdım. Ama Kaymakam olmaktan memnunum. Hedefsiz bir insan sağa sola savrulan bir yaprak gibidir şartlar nereye savurursa oraya gider ama hedefi olan amacı olan kişi o çizgiyi düz tutup hedefine ulaşmaya gayret eder. 3)Peki günümüz gençliğini nasıl değerlendiriyorsunuz? -Gençliğimizi gayet iyi, başarılı ve çalışkan buluyorum. Bizim dönemlerimizle, yani 30 sene öncesiyle bugünü kıyaslarsak bugünün gençlerinin imkanları çok daha iyi ve yaşam standartları yüksek. Tabi bizim gençliğimizle 30 sene öncesini kıyasladığımızda bizim şartlarımız o zaman iyiydi. Gençlerimizden tabi olumsuz alışkanlıkları olanlar ya da sıkıntı çıkartanlar olabilir. Bunlar 100 sene önce de vardı 500 sene öncede vardı. Ama günümüz gençlerinin durumunu gayet iyi görüyorum. 4) Satranç ve voleybolun hobileriniz arasında olduğunu öğrendik. Bu konuda sosyal aktivitelerin önemi hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz? -Gençlerimiz başta olmak üzere tüm insanların bir şeylerle meşgul olması lazım. Ben 3-4 sene önce voleybol oynamayı fiili olarak bıraktım. 3-4 sene öncesine kadar her hafta 2-3 saat voleybol oynuyordum. Şimdi ise yürüyüş yapabilirsem yapıyorum. Bunun dışında da satranç oynayacak vakit ve kaliteli rakip bulamıyorum. Satranç turnuvalarına da katıldım ve derecelerim de var. Bu yüzden zorlayıcı bir rakip olmalı ki keyifli olsun. Gençlerimizin de ya bir enstrüman çalmalarını ya da kendilerine uygun bir hobi alanı bulmalarını tavsiye ediyorum. 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 4

7 5)Kitaplarla aranız nasıl? Takip ettiğiniz yazarlar var mı? -Kitaplarla aram gençlik yıllarımda iyiydi; fakat mesleğe başladığımdan beri zaman bulamadığım için yılda 3-5 kitaptan fazla okuyamıyorum. Takip ettiğim özel bir yazar yok; ancak İskender Pala nın romanlarını beğeniyorum. Genellikle macera, polisiye ve tarihi romanları okuyorum. Yabancı romanları okumayı ise tercih etmiyorum. Yerli romanları okuyorum. 6)Ümraniye İstanbul un en büyük ve kalabalık ilçelerinden bir tanesi ve oldukça kozmopolit bir yapıya sahip Ümraniye deki eğitim düzeyini nasıl değerlendiriyorsunuz? Daha da geliştirmek için sizce neler yapılabilir? -Ümraniye deki eğitim düzeyi İstanbul ortalamasında. Sadece Ümraniye de değil İstanbul un çoğu ilçesinde derslik yetersizliği nedeniyle sıkıntı yaşıyoruz. İlçemizde epeyce özel okul var. Hedefimiz tabi normal öğretim gören 30 öğrencinin bulunduğu derslikler. Bunun yapılması için de ilave derslik yapılması gerekiyor. Genel ortalama Türkiye nin ve İstanbul un civarında. Çok düşükte de değiliz çok yüksekte de değiliz. Okuldan okula da farklılık arz ediyor tabi. Daha da geliştirmek için de öğretmenlerimizden daha çok verim bekliyoruz. 8)Son olarak güncel bir konu olan ve ülkemizin daima kanayan bir yarası olmuş kadın cinayetleri hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmek istiyoruz. -Kadın cinayetleri ülkemizde hakikaten son yıllarda çok yoğun olarak gördüğümüz ve arzu etmediğimiz olayların başında geliyor. İnsanların bazılarının ruh sağlığı yerinde değil. Bir kısmı da ani sinirle fevri olarak bunu yapıp sonra intihar eden de olabiliyor yani sonuçta genelde eşi, birlikte yaşadığı kişi ya da boşandığı kişiye yönelik bu şiddeti uyguluyorlar %80 i 90 ı bu şekilde. Bizim ilçemizde de zaman zaman birkaç tane böyle olayla karşılaşıyoruz. Bunlara diyecek laf yok. Lanetliyoruz... Bu yapılanlar insanlıkla bağdaşır olaylar değil. Ama bunları sıfırlamak da mümkün değil. Tarihin her döneminde, her toplumda olmuş şeyler. Bunları sıfırlamak mümkün olmasa da belki azaltmak için tedbirler alınabilir. Eşine ya da bir başkasına şiddet uygulayan ve bunu da birçok defa yapan kişilerin artık toplum içerisinde yer almaması lazım. En azından birkaç seneliğine toplumdan tecrit edilmesi, ayrı bir yerde tutulması lazım. Bayanların da affedici olmaması lazım. 7)Sayın kaymakamım kızların eğitimi hakkındaki düşüncelerinizi de merak ediyoruz. -Artık günümüzde kızların eğitimi, erkeklerin eğitimi diye bir şey yok. Tüm çocuklarımızın, gençlerimizin eğitim alması şart. Büyük ölçüde de alıyorlar. Eskiden kız çocukları ya okula gönderilmiyordu ya da ilkokuldan sonra okuldan alınıyorlardı. Ama şu anda liselerin de mecburi hale getirilmesi sonucu büyük ölçüde kız çocukları da erkek çocukları da eğitime devam ediyor. Eskiden kız çocuklarını göndermeme yönünde biraz daha muhafazakâr ailelerin belki bir çekincesi vardı; ama şu anda toplumun çok büyük bir kısmında öyle bir çekince kalmadığını düşünüyorum. Herkes kendi sevdiği işi yapması için okuması gerekiyor. 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 5

8 Süleyman GÖKÇİMEN İlçe Milli Eğitim Müdürü İlçe Milli Eğitim Müdürümüz ile Röportaj 1) Sizi daha yakından tanımak istiyoruz. Bize kendinizden ve mesleğinizden bahseder misiniz? - Ben Süleyman GÖKÇİMEN. Afyon doğumluyum. İlk, ortaokul ve lise tahsilimi Afyon da yaptıktan sonra Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi nden mezun oldum yılından bugüne kadar hep İstanbul da görev yaptım. Bu görev çeşitliliğim içerisinde öğretmenlik, müdür yardımcılığı, okul müdürlüğü ve en son olarak da şu an İstanbul un en büyük ilçelerinden biri olan Ümraniye de 1 yıldır ilçe milli eğitim müdürlüğü yapmaktayım. 2- Ümraniye deki eğitim düzeyi hakkında bilgi verir misiniz? - Ümraniye de yaklaşık öğrencimiz var. Bu öğrencimizin i özel okullarda eğitim görmekte. Ümraniye sosyoekonomik olarak sürekli gelişen ve tabiri caizse yükselen bir marka olma yönünde ilerliyor. Eğitim olarak da biz de buna ayak uydurmaya çalışıyoruz. Ümraniye de okullaşma oranı %99.8. Çağ nüfusu ise yaklaşık olarak Yani her yıl kadar yeni öğrenci geliyor. 3- Ümraniye nin tanınması konusunda ne tür aktiviteler yapılıyor? - Ümraniye de eğitim standardını yükseltmek için sürekli aktivitelerde bulunuyoruz. Yarışmalar düzenliyoruz ve özellikle meslek liselerimizin gelişimi noktasında projeler üretmeye çalışıyoruz. 4- Ümraniye deki eğitim düzeyi hakkında bilgi verir misiniz? - Özellikle Türkiye mizin en büyük sorunu meslek liselerinin PROBLEMİ. Meslek lisesi problemimizi hallettiğimiz zaman, orta ölçekli işletmelerimize kalifiye ara eleman istihdamı sağlayabileceğiz. Onun için gerek kız meslek liselerimiz gerekse endüstri ve ticaret meslek liselerimizle halk eğitim merkezleri işbirliği ile diğer sanayi kuruluşlarıyla birtakım işbirliği yollarına gidiyoruz. Mesela en son perakendecilik konusunda Türkiye nin önemli elektronik markalarının genel müdürleriyle biz öğrencilerimizi bir araya getireceğiz ve perakendecilik sektörümüze özellikle ticaret meslek lisesinden öğrencilerimizi eğitilmiş olarak göndereceğiz. Dolayısıyla arz ve talep dengesini biz bu şekilde organizasyonlarla sağlamış olacağız. 5- Öğrencilerimizin sosyalleşmesi için ilçemizde ne tür faaliyetler yapılıyor? - Öğrencilerimizin sosyalleşmesi tabii sadece okullarda olmuyor. Belediyelerimizin kültür merkezlerinde birtakım sosyal aktiviteler ile çocuklarımızın ders dışı etkinliklerde de onların hayata hazır olmalarını arzu ediyoruz. Özellikle insan ilişkileri, arkadaşlık ilişkileri kötü ve zararlı alışkanlıklara (sigara, uyuşturucu vb.) düşmemeleri noktasında çocuklarımızın sosyal, sportif ve okumaya ait birtakım aktivitelerinin kazanılması noktasında okullarımızda çalışmalar yapıyoruz. 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 6

9 6- Eğitimle ilgili ne tür sorunlarla karşılaşılıyor? -Türkiye genç bir nüfusa sahip. Ülkemizde yaklaşık olarak dan fazla öğrencimiz var. Dolayısıyla öğrencinin bulunduğu bir teşkilat, devasa bir milli eğitim teşkilatı. Yenilenen programlar müfredatlar, yeni eğitim sistemi, bütün bunlar eğitim sorunlarının azaltılmasına yönelik olan tedbirler. Bu tedbirler alınırken okullarımızın dönüşümü noktasında birtakım sıkıntılar oluyor. Ama bu sıkıntıları zaman içerisinde hallediyoruz. Ama asıl sorun özellikle sınıflarımızın kalabalık olması. İkili eğitim gibi sorunlar da bizim kısa ve uzun vadede baş etmemiz gereken sorunlardan birisi. Milli eğitim bakanlığımız, okul ve derslik yapımı konusunda çok ciddi kaynaklar ayırarak yatırımlar yapmakta. Ümraniye gibi kalabalık bir ilçemizde, ümit ediyorum ki 5 yıl sonra sağlıklı planlamalara bağlı olarak tüm okullarda tekli eğitime geçilebilecektir. 7- Türkiye de kız çocuklarının eğitimine ne derece önem veriliyor? - Kız çocuklarımızın eğitimine devlet politikası olarak oldukça önem veriliyor. Şayet biz eğitim noktasında kız ve erkek öğrenci dengesini iyi kurmazsak çağdaş bir toplum olmamız mümkün değildir. Devletimiz özellikle dezavantajlı bölgelerimizde kız çocuklarının eğitimi hayatına katılması noktasında çok büyük tedbirler ekonomik ve sosyal tedbir almakta ve bunları uygulamaktadır. Bu konuda Türkiye, son yıl içerisinde kız çocuklarının eğitimi hayatına katılma noktasında büyük mesafeler kat etmiştir ve kat etmeye de devam edecektir. Aynı zamanda bu sorumluluk devlet aygıtının değil tüm halkımızın üzerine düşmesi gereken ve üzerine alınması gereken bir tedbir. sisteminin değişmemesi, değişen çağa ayak uyduramaması olası değil. Onun için en son eğitim sistemimizde eğitim sistemine geçilmesi, uzun vadede eğitim sistemimizi sağlıklı dönüşüme hazırlayacaktır. - Yine eğitim sistemimizde en çok tartışılan şeylerden biri de dershane merkezli anlayışın sürdürülmesiydi. Bu konuda milli eğitim bakanlığı, dershanelerin eğitim sistemindeki yerini kaldırarak aslında eğitim adına sağlıklı bir girişim meydana getirmiştir. - Bir başka husus ise öğrencileri orta öğretime hazırlama noktasında tek bir sınavdan çoklu anlayışına çevrilmesi ileriki yıllarda FATİH projesinin hayata geçmesiyle tüm öğrencilerin sadece okul derslerinden, okulda sınava katılması teknolojik gelişmelerle birlikte imkana kavuşacak. Dolayısıyla bu sistem ile sağlıklı bir şekilde devam edecektir. - TEOG a konusunda ise, geçen yıl TEOG daki yerleştirme problemlerine değinecek olursak aslında Milli Eğitim Bakanlığı nın yerleştirme mantığında çok olumsuzluklar yoktu. Fakat geçen yılın yerleştirmede ilk olması, bir de ilk ve orta öğretiminin mecburi hale gelmesi yerleştirme konusunda sıkıntılara yol açmış. Fakat daha sonra bakanlığımız bununla ilgili önlemini alarak nakil sistemini ortaya açarak yerleştirme sorununu geç de olsa çözmüştür. Ama bakanlığımız, önümüzdeki eğitim-öğretim yılında bu yerleştirme konusunda bu yılki sıkıntılardan da birtakım çözüm mantığı geliştirerek herhalde bu yıl yaşanan sorunlar kalmayacaktır diye ümit ediyorum. 8- Ülkemizdeki eğitim sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz? - Eğitim sistemimiz içerisinde arayışlar olması gayet tabiidir. Çünkü çağımız dinamiktir ve değişkenler vardır. Bu değişkenlere karşı eğitim 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 7

10 OKUL TARİHÇE Okulumuz, 1986 yılında 30 Ağustos İlköğretim Okulu binası olarak yapılmış, 30 Ağustos İlköğretim Okuluna yeni bina yapılmasından sonra 1 Eylül 2005 ten itibaren 30 Ağustos Kız Meslek Lisesi olarak hizmete başlamıştır. Okulumuz bölgenin ve yakın çevrenin ihtiyacı olan nitelikli personel ihtiyacını gidermek amacıyla kurulmuştur. Eğitim heyecanının çok yeni olmasına karşın üzerindeki sorumluğun farkında olarak eğitim öğretim hayatına devam etmektedir. Sadece eğitim veren değil süreci canlı yaşayan ve öğrenme sürecine aktif olarak katılan bir eğitim kurumu olmayı hedeflemiştir yılında okulumuza kayıt için başvuran öğrenci sayısı 289 iken 2007 yılına geldiğimizde okulumuzdaki toplam öğrenci sayımız 559 a ulaşmıştır. Öğrenci sayımızdaki bu artışın nedenini, benimsediğimiz ve sahip olduğumuz sorumluluklarımızın bilincinden kaynaklanan kaliteli eğitime dayandırabiliriz. Geçen zaman içinde Ümraniye nin 2. kız meslek lisesi olması sebebiyle, yöneticilerimizin ve öğretmen kadromuzun olağanüstü çabasıyla tercih edilen bir okul olmuştur. 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 8

11 UMUZ Amatör ruhla çalışan profesyonel bir öğretmen kadrosu ve çalışkan bir yönetim okulun fiziki durumunu da çevre imkânlarıyla düzelterek başarıya emin adımlarla ilerlemeye başlamıştır. Ve şimdi bu heyecanla Eğitimi kaliteli kılmak adına yapılan çalışmalar meyvesini vermeye başladı. 30 AĞUSTOS MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Ümraniye nin çeşitli mahallelerinden öğrenci almaya başladı. Okulumuz 3 meslek bölümüyle (Bilişim Teknolojileri, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Giyim Üretim Teknolojisi) eğitim hayatına devam etmektedir. VİZYONUMUZ Kız Meslek Liselerinin Kutup Yıldızı Olmak MİSYONUMUZ Güvenilir bir ortamda, çağdaş ve laik öğrenciler yetiştiren, gelişen teknolojiyi yakından izleyen, sosyal - kültürel ve mesleki alanda kimlik kazanmış bireyler olarak hayata hazırlayan, ayrıca üniversite eğitimi almalarını sağlayacak bir eğitim kurumu olmaktır. 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 9

12 RE S İ M L ER 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 10

13 R L E B İZ 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 11

14 Okulumuzdaki Alanlar Bilişim Teknolojileri Alanı Bilişim teknolojileri alanı altında yer alan dalların yeterliliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim veren alandır. Bilgisayar sistemlerinin, donanım, yazılım gibi bilgilerin yanında web sayfası tasarımı ve programlama dilleri yardımıyla etkileşimli web hazırlama yeterliliklerine sahip teknik elemanlar yetiştirilmesi hedeflenmektedir. Neden Bilişim Teknolojileri? Günümüzde gelişen teknoloji karşısında insanlar çalışmalarının büyük bir bölümünü bilgisayarla gerçekleştirmektedirler. Tüm dünyada bilişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeye bağlı olarak şu anda bilgisayar kullanılmayan alanlar dahi bilgisayar kullanma gereksinimi duyacaklardır. Özellikle günümüzde tüm insanlığın vazgeçilmezi olan bilgiye hızlıca ulaşabilmek ve üretimde/günlük yaşamımızda verimliliği artırabilmek için tüm dünyada, bilgisayar alanında ileri düzeyde her iş kolunda çalışabilen ara eleman işgücüne ihtiyaç olacaktır. Bu bölümü seçecek öğrencilerin; Tasarım ve görsel yeterliliğine sahip, Mantığı güçlü, dikkatli ve de sabırlı, Yabancı dile ilgi duyan, Ekip içinde çalışabilen, Sistemli düşünebilen, Kendini yenileyebilen, Araştırmacı, Sabırlı ve dikkatli, kimseler olmaları gerekmektedir. Staj Durumu Her bölümdeki öğrenciler 12. sınıfta haftada 24 saat staj yapmaktadır. Diploma almaya hak kazanan öğrenci, mezun olduğu bölümün devamı niteliğindeki programların veya bu alana en yakın programların uygulandığı yüksek öğrenim kurumlarını tercih edebilir. 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 12

15 İstihdam Alanları - Bilgisayar teknik servisi hizmeti veren bilgisayar firmalarında, kamu kurum ve kuruluşlarında, - Ağ kurulum ve yönetimi hizmeti veren ya da bu hizmete ihtiyaç duyan firma, kamu kurum ve kuruluşlarında, - Kullanıcı ara yüzüne sahip uygulama ve veri tabanı programları kullanımı ve yönetimi hizmeti veren ya da bu hizmetlere ihtiyaç duyan firma, kamu kurum ve kuruluşlarında, - Web tasarımı hizmeti veren veya web ortamında çalışan etkileşimli programlar hazırlayan yazılım şirketlerinde ya da bu hizmetlere ihtiyaç duyan firma, kamu kurum ve kuruluşlarında vb. yerlerde çalışabilirler. Üniversite de Bilişim Teknolojileri Sınavlı programlar; - Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğrt. - Adli Bilişim Mühendisliği (M.T.O.K.) - Bilgisayar Mühendisliği (M.T.O.K.) - Bilişim Sistemleri Mühendisliği (M.T.O.K.) - Biyomedikal Mühendisliği (M.T.O.K.) - Elektrik-Elektronik Mühendisliği (M.T.O.K.) - Yazılım Mühendisliği (M.T.O.K.) - Basım Teknolojileri (YO) - Bilgisayar Teknolojisi ve Bil. Sistemleri(YO) - İşletme Bilgi Yönetimi (YO) - Yönetim Bilişim Sistemleri (YO) Sınavsız geçiş programları: - Basım ve Yayın Teknolojileri - Bilgi Güvenliği Teknolojisi - Bilgi Yönetimi - Bilgisayar Operatörlüğü - Bilgisayar Programcılığı - Bilgisayar Teknolojisi - Coğrafi Bilgi Sistemleri - Görsel İletişim - İnternet ve Ağ Teknolojileri - Mobil Teknolojileri - Pazarlama - Sağlık Bilgi Sistemleri Teknikerliği - Sahne ve Gösteri Sanatları Teknolojisi 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 13

16 Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Alanı ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ Çocuk gelişimi ve eğitimi ile ilgili hangi bilgi, beceri, tutum ve davranışların hangi yaş düzeyindeki çocuklara ve gençlere kazandırılacağı hakkında bilgi veren, çocuğun tüm gelişimlerini destekleyen (fiziksel, psiko-motor, zihinsel, dil, sosyal ve duygusal), plan yapan, uygulayan, insan ilişkileri ve empatiye önem veren, ocuk sağlığı ve hastalıkları konusunda bilgi sahibi olan, özel eğitime muhtaç çocukların gelişimlerine ve uyumlarına yardımcı olan; drama, basit beden eğitimi hareketleri, müzik çalışmaları, sanat ve ana dili etkinlikleri yapan, çocukları tanıma tekniklerini uygulayan bir alanıdır. Meslek elemanları, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Anadolu kız meslek ve kız meslek liseleri, ilköğretim okulları ile resmî ve özel kurumların kreş, yuva, anaokulu, ana sınıfı, gibi okul öncesi eğitim kurumlarında ve çocuk kulüplerinde çalışabilirler. Erken çocukluk yılları (okul öncesi eğitim ) çocuğun gelişiminin en hızlı olduğu dönemdir. Kadının çalışma hayatına atılması ve okul öncesi eğitimin öneminin giderek daha da anlaşılması nedeniyle alan hızla gelişmiş, bu da okul öncesi eğitim kurumlarına olan talebi artırmıştır. Bu kurumlarda görev alacak nitelikli ve iyi yetişmiş eleman ihtiyacı da gün geçtikçe önem kazanmaktadır. MESLEK ELEMANLARINDA ARANAN ÖZELLİKLER Okul öncesi eğitim kurumların da öğretmen yardımcısı olmak isteyenlerin; alan bilgisine sahip görme, işitme problemi olmayan Türkçeyi doğru kullanan, görgü kuralarını bilen ve uygulayan, fiziksel ve ruhsal yönden sağlıklı olan, el ve parmaklarını ustalıkla kullanabilen, yaratıcı, araştırıcı, gelişime açık, iletişim becerisine sahip, ekip çalışmasına uygun, hoşgörülü, iş disiplinine sahip, planlı, organizasyon yapabilen, pratik, problem çözme becerisine sahip, sabırlı kimseler olmaları gerekir. Bu elemanların ayrıca çocuğun kişisel özelliklerinin ve yeteneklerinin ortaya çıkmasına yardımcı olması gerekir. 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 14

17 ÇALIŞMA ORTAMI VE KOŞULLARI Okul öncesi eğitim kurumlarında öğretmen yardımcısı çalışmalarını hem kapalı hem de açık alanda yapar. Öğretmen yardımcısı görevini yaparken diğer çalışanlarla iş birliği ve eş güdüm hâlinde olur. Çocukları seven, sabırlı ve yaratıcı kişiler bu meslekte mutlu olurlar. Okul Öncesi Eğitimi Öğretmenliği, İşitme Engelliler Öğretmenliği, Görme Engelliler Öğretmenliği, Zihinsel Engelliler Öğretmenliği, Üstün Zekâlılar Öğretmenliği, Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu bölümlerini tercih edebilirler. Ayrıca, Anadolu kız meslek ve kız meslek liseleri, Çocuk Gelişimi ve eğitimi alanından mezun olanlar, istedikleri takdirde, Çocuk Gelişimi ön lisans programına sınavsız geçiş için başvurabilirler. Gereken koşullara sahip ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI VE İŞ BULMA İMKÂNLARI oldukları takdirde yerleştirilebilirler. Çocuk Gelişimi ve Eğitimi bölümünden mezun olanların, özel okullar ve devlet okullarında Kamu kuruluşlarına okul öncesi eğitim kurumlarında, çocuk bağlı kreşlerin, özel yuva ve anaokullarının, gündüz bakım evlerinin artmasıyla birlikte çalışma alanı genişleyen bir meslektir. Kız meslek lisesi çocuk gelişimi ve eğitimi mezunları, kreş, yuva, anaokulu, ana sınıfı ve çocuk kulüplerinde öğretmen yardımcısı olarak görev yapmaktadırlar kulüplerinde, Anadolu kız meslek ve kız meslek liselerinde çalışma olanağı vardır. Bu bölümden mezun olanlar hastanelerin çocuk oyun odalarında, oyuncak sanayisinde, ana çocuk sağlığı merkezlerinde fiziki ve ruhsal gelişimin izlenmesinde danışman, televizyon ve radyo çocuk program yapımcısı, çocuk kitapları hazırlamada danışman olarak çalışabilirler. İsteyen öğrenciler üniversitelerde lisansüstü EĞİTİM VE KARİYER İMKÂNLARI eğitim alabilirler. Anadolu kız meslek ve kız meslek liseleri, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi alanından mezun olanlar; Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 15

18 Giyim Üretim Teknolojileri Alanı Giyim Üretim Teknolojisi alanı altında yer alan dalların yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim verilen alandır. Giyim Üretim Teknolojisi alanı altında yer alan dallarda, sektörün ihtiyaçları, bilimsel ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda gerekli olan mesleki yeterlikleri kazanmış nitelikli meslek elemanlarını yetiştirmek amaçlanmaktadır. Neden Giyim Üretim Teknolojileri Türkiye de geniş iş alanları ve işçi istihdamı olan giyim sanayisi gelecekte de önemini koruyacak. Emek yoğun bir sektör olan giyim Türkiye gibi genç nüfusa sahip ülkelerde daha da ön plana çıkmaktadır. Mes-lek lisesinden mezun kalifiye elemanların bu sektörde şansı çok daha fazladır. Geniş iş imkânları ve Ben yaptım mutluluğu yaşamayı seven kişiler bu bölümü tercih etmelidir. Okulumuzda Kadın Giyim Modelistliği dalı okutulmaktadır. Bu dalda eğitim alanların edindiği bilgiler; - Modele ve ölçüye uygun kalıp hazırlamak, - Kalıpları şablonlamak, - Kalıpları serilemek, - Modele uygun malzeme tespiti yapmak, - Pastal planı hazırlamak, - Numune dikimi yaptırmak. Staj Olanakları Her bölümdeki öğrenciler 12. sınıfta haftada 24 saat staj yapmaktadır. Diploma almaya hak kazanan öğrenci, mezun olduğu bölümün devamı niteliğindeki programların veya bu alana en yakın programların uygulandığı yüksek öğrenim kurumlarını tercih edebilir. 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 16

19 Çalışma Ortamı ve Koşulları Giyim üretim teknolojisi alanında çalışanlar, çalışmalarını kapalı mekânlarda (işletmelerde) yürütürler. Bu alanda çalışanlar görevini yaparken diğer çalışanlarla iş birliği içinde bulunmak ve görevini eşgüdüm hâlinde yürütmek durumundadır. İş, elle ve/veya makinelerle çalışmayı gerektirmektedir. Çalışma ortamının kısmen tozlu olmasından dolayı astım ve alerji problemleri olan kimselerin çalışırken gerekli önlemleri almaları gerekmektedir. İş Olanakları Giyim üretim teknolojisi alanında çalışmak isteyenler, özel sektörlerdeki tekstil üretim işletmelerinde çalışabilecekleri gibi kendi atölyelerini de açabilirler. Bu alanda eğitim alan kişiler Türkiye de yaygın olarak iş bulma imkânına sahiptir. Üniversite de Giyim Üretim Teknolojileri Bu alanda meslek eğitimi, meslek liselerinin giyim üretim teknolojisi diploma programında verilmektedir. Lise öğrenimlerini başarı ile tamamlayan öğrenciler, meslek yüksekokullarının; 1- Tekstil teknolojisi, 2- Deri Konfeksiyon, 3- Kostüm Tasarımı, 4- Giyim Üretim Teknolojisi, 5- Moda Tasarımı bölümlerine geçiş yapabilirler. Üniversite giriş sınavında ya da yetenek sınavlarında başarılı oldukları takdirde Moda Tasarımı ve Tekstil bölümlerinin lisans programlarına devam edebilir. Ön lisans programlarını başarı ile bitirenler açılan dikey geçiş sınavında başarılı oldukları takdirde Moda Tasarımı yada Tekstil Mühendisliği lisans programlarına devam edebilirler. 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 17

20 REHBERLİK SERVİSİ ÇALIŞMALARIMIZ Rehberlik Servisi olarak amacımız öğrencilerimizin kendilerini tanımaları ve geleceğe ilişkin plan yaparken bu doğrultuda sağlıklı seçimler yapmalarını sağlamaktır. Bu amaçla yandaki çalışmaları gerçekleştirmekteyiz. Gerçekleştirdiğimiz Etkinlikler - 9. Sınıf öğrencilerimize okulumuzu ve bölümlerini tanıttık. - Ders çalışma alışkanlıkları konulu etkinlik düzenledik. - Zaman yönetimi ve hedef belirleme etkinlikleri düzenledik Sınıf öğrencilerine YGS-LYS hakkında bilgi verdik Sınıf öğrencileri ile Okan Üniversitesine gezi düzenledik Sınıflardan bir grup öğrenci ile Yaşam Becerileri grup çalışması başlattık. - Veli toplantıları düzenledik. - Bireysel Görüşmeler - Veli Görüşmeleri - Grup Çalışmaları - Seminerler - Üniversite Gezileri 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 18

21 Planlanan Etkinlikler - Okulda üniversite tanıtım etkinlikleri - 9. Sınıflarla stres yönetimi Sınıflarla öfke kontrolü - ÇGE öğrencileri ile çocuk psikolojisi grup çalışması - Veli seminerleri - Alan seçimi çalışmaları - Sağlık Meslek Lisesi Gezisi (Alan Değiştirmeyi Düşünen Öğrencilerle) Meslekler Hakkında Bilgi Edinirken: - Mesleğin niteliği - Çalışılan ortam - Mesleğe hazırlık - Mesleğe olan talep - İşe giriş koşulları - Mesleğin olumlu ve olumsuz yanları - Mesleğe girmek için aranan özellikler - Meslekte yükselme - Mesleğin getirdiği kazanç - Emeklilik koşulları Ne Zaman çalışmalıyım Neyi çalışmalıyım Nasıl çalışmalıyım Ne kadar çalışmalıyım Hangi ortamda çalışmalıyım Nasıl ders dinelemeliyim Yaşamım nereye doğru gidiyor diye korkuyorsanız, kendinizi daha iyi tanımak istiyorsanız, moraliniz bozuk ise Rehberlik Servisine gelerek Rehber Öğretmeninizle (Psikolojik Danışman) görüşebilirsiniz. Geleceğe yönelik beklentilerime nasıl ulaşabilirim? Bu sorularınızın cevaplarını Rehberlik Servisinden öğrenebilirsiniz Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 19

22 YGS İÇİN PÜF NOKTALAR MOTİVASYON - Kendiniz dahil her şey hakkında olumlu düşünün. - Her zaman yapabileceğinizin en iyisini yapıp, en iyiyi elde etmek için umutlu olun. - Amacınıza odaklanın, onu gerçekleşmiş gibi aklınızda canlandırın. Geleceğe umutla bakın, geçmişteki olumsuzlukları düşünmeyin. Kendinize inanın ve güvenin. - Dikkatinizin dağılmaması için uyku ve dinlenmeyi asla ihmal etmeyin (tabii ki abartmadan!). Sınavdan Bir Gün Önce - Sınav sabahı kaçta uyanacaksanız o saatte kalkın. - Eğer isterseniz sınavdan bir gün önce geçmiş deneme ve testlere göz atabilirsiniz ancak sınav havasına girmeyin. - Gündüz uyumayın, gece uykunuz kaçar. - Sınavdan bir gün önce cep telefonunuzu kapatın, ev telefonunun da fişi çekilebilir. Uykuyu bölebilecek etkenleri yok edin. - Ben çalıştım, hazırım, elimden geleni yaptım, sınav benim için problem değil deyin. Önemli olan sağlık ve sağlıkla geçen düzenli bir işte çalışabileceğin hayattır. - Sınava götüreceğiniz evrakı kolayca görebileceğiniz bir yere koyun. Sınav Günü -Erkenden kalkıp, ılık bir duş alarak güne başlayabilirsiniz. - Hafif, her zaman yaptığınız gibi bir kahvaltı yeterli olacaktır. - En rahat giysilerinizi giyin. - Sınava en az bir saat kala evden çıkın. En geç 9:30 gibi sınava gireceğiniz okulda hazır bulunun. - Bu yıl su hariç sınav salonuna herhangi bir şey götürmek yasak. Bunu unutmayın. - Kötü, olumsuz düşüncelerden arınmış bir şekilde yerinizi alın. Sınav Süresince - Sınava en iyi olduğunuz kendinize en çok güvendiğiniz bölümden başlayın. - Üst üste iki sayısal dersi,ya da iki sözel dersi çözmeyin. Bir sözel bir sayısal sıralaması iyidir. - Zor gibi gözüken, karışık olan soruları atlayın. Önceliği kolay gibi gözüken ve sizi yormayacak sorulara verin. - Her bölüm sonunda mutlaka zaman kontrolü yapın. Zamanı iyi yönetin. - Kodlamalarınızı tek tek yapın kaydırma yapma olasılığınızı unutmayın. Hayattan ne istediğinize karar verin; kalkın ve başarana kadar asla vazgeçmeyin Bill Porter 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 20

23 Siz kendinize inanın, başkaları da inanacaktır Tacitus BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ TABAN PUANLARI ÜNİVERSİTE BÖLÜM PUAN TÜRÜ TABAN PUANI Çanakkale 18 MART Üni. Bilişim Tek. YGS-1 322,9317 Sakarya Üni. Bilişim Tek. YGS-1 322,7157 Düzce Üni. Bilişim Tek. YGS-1 260,9899 Trakya Üni. Bilişim Tek. YGS-1 305,8958 OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ TABAN PUANLARI ÜNİVERSİTE BÖLÜM PUAN TÜRÜ TABAN PUANI Yıldız Teknik Üni. Okul Öncesi Öğrt. YGS-5 416,96696 Ankara Üni. Okul Öncesi Öğrt. YGS-5 405,73185 Kocaeli Üni. Okul Öncesi Öğrt. YGS-5 383,59327 Karadeniz Teknik Üni. Okul Öncesi Öğrt. YGS-5 388,3356 GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİLERİ TABAN PUANLARI ÜNİVERSİTE BÖLÜM PUAN TÜRÜ TABAN PUANI Giresun Üni. Giyim Üretim Tek. YGS-4 300,563 Anadolu Üni. Giyim Üretim Tek. TM-3 310,4003 Başarı, kişinin başlangıç noktası ile ulaştığı yer arasındaki farktır. Sweet Marden 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 21

24 SPORTİF Spor kurallar çerçevesinde yapılan ve kimi zaman yarışma içeren aktiviteler bütünüdür. Kişisel veya toplu yarışlar biçiminde yapılan, bazı kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümüdür. Genel anlamıyla fiziksel aktiviteyi içerse de zihinsel sporlar, kart oyunları, araç sporları da spor tanımı içine girer. Bilim olarak köklü bir tarihi olan sporun insanlar arasında birlik ve bütünlük sağlama, sosyalleşme, sağlığa olan katkıları nedeniyle insan hayatında önemli bir yeri vardır. Fiziksel faydalarının yanı sıra ruhsal duruma olumlu etkisi de göz ardı edilemez. Güç, düzen ve istikrar gerektirmesi ile kişiye düzgün bir hayat biçimi kazandırır. Okulumuz Beden Eğitimi öğretmenlerinden Koray Tekin Yıldız Akademik Kariyer Spor Kulübü'ndeki yüzme eğitmenliğinde ve beden eğitimi öğretmenliğinde lisanslı sporcular yetiştirmenin yanı sıra uzun yıllar boyunca halk oyunları eğitmenliği yapmış,okulumuzda da Artvin, Hemşin, Akçaabat ve diğer yörelerin de figürlerini arkadaşlarımıza öğretip, bir takım ruhu içerisinde gösterilerini sergilemektedir. Türkiye'mizin güzel yörelerinden gelen esintiler, herkesin bir arada olmasını ve eğlenmesini sağlayan en büyük şans KARATE de FUTSAL da GELENEKSEL ilçe 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 22

25 FAALİYETLERİMİZ Mustafa Kemal Atatürk sporun insan sağlığı ve başarısı için önemini Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. sözüyle vurgulamıştır. Atatürk ün Samsun a çıkış tarihi olan 19 Mayıs günü 19 Mayıs Atatürk ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır ve spor, gençlik ve gençsağlıklı kalma kavramları birlikte anılmaktadır. Spor evrensel kültürün bir parçası, dünyada dili, ırkı, dini farklı insanları birleştiren önemli bir vasıtadır. Dünya barışına katkı sağlayan bir etkinliktir, diyebileceğimiz gibi çağımız sporunu; fiziksel faydalarının yanı sıra insanların ruhsal sağlığını da olumlu yönde etkilemek, sosyal ve moral kazançlar sağlamak amacı ile yapılan hareketler topluluğu olarak da tanımlayabiliriz. Görüldüğü gibi sporun belirli sözcükle kalıplaşmış klâsik bir tanımı yoktur. Okulumuz Beden Eğitimi öğretmenlerinden Ulaş Kar okulumuza bu sene Van'dan geldi. Van'daki okulunu il şampiyonu yapıp okulu ile Türkiye yarı finallerinde ilk 32 lise arasına kaldı. Uzun yıllar profesyonel futbol oynamış ve alt yapılarda futbol antrenörlüğü yapmış. Branşı da olduğu üzere arkadaşlarımızla futsal takımı kurdu,arkadaşlarımızla belirli günlerde antrenmanlar yapıyorlar. Arkadaşlarımız hocamızın da motivesiyle ve kendi azimleriyle bir takım olarak maçlara çıkıyorlar. Okulumuz Futsal Takımı kızların da iyi birer futbolcu olabileceğinin en güzel göstergesi. BAŞARILARIMIZ il birinciliği ilçe üçüncülüğü ÇOCUK OYUNLARI birinciliği 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 23

26 ATATÜRK KÖŞESİ En Büyük Hayali: Dünya turuna çıkmaktı.takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi. Lacivert takım giymeyi sevmezdi. Beden Ölçüleri: Boyu 1.74 idi. Hayatının son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastalığının ilerlemeye başlamasıyla 46 ya kadar düşmüştü. 43 numara siyah rugan ayakkabı giyerdi. Hayatında bir dönem çok önemli yer tutan Mustafa Kemal in evlenmesinden sonra hayatına trajik bir şekilde son veren Fikriye Hanım ın mezarının nerede olduğu bilinmiyor. Papa nın Elçisine Kendi Elleriyle Kıyafet Hazırlatmıştır: Kıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kıyafetleriyle sokağa çıkmaları yasaklanınca, Monsenyör Roncalli`ye kendi terzisi Kemal Milaslı eliyle bir koleksiyon hazırlattı. Hoşgörülüydü: Köylünün birinin gazete kağıdına sardığı tütünü içmeye çalışırken eli yanmış, Alın bunu kendi içsin diyerek Atatürk`e küfretmişti. Mahkemeye çıkarılacaktı. Atatürk olayı dinledikten sonra Onu mahkemeye vereceğinize doğru dürüst sigara içmesini temin edin dedi. Yabancı Dile Meraklıydı: Askeri lisede öğrenmeye başladığı Fransızca yı sonraki yıllarda geliştirdi. Zengin bir kelime bilgisi vardı. Konuşurken araya Fransızca sözcükler de eklerdi. Fasulyesine Poker Oynardı: Kumardan hoşlanmaz ama arkadaşlarıyla fasulyesine poker oynardı. Oyun sonunda kazandıklarını iade ederdi. Kan Görmeye Dayanamazdı: Cephelerde düşmanla göğüs göğüse savaşmış biri olarak en ilginç özelliği savaş meydanları dışında kan görünce fenalaşmasıydı. MUSTAFA KEMALLER TÜKENMEZ Tükenir elbet Gökte yıldızlar denizde kum tükenir Bu vatan bu topraklar cömert Kutsal bir ateşim ki ben sönmez İnanın Mustafa Kemaller tükenmez Ben de etten kemiktendim elbet Ben de bir gün göçecektim elbet İki Mustafa Kemal var iyi bilin Ben işte o ikincisi sonsuzlukta Ruh gibi bir şey görünmez İnanın Mustafa Kemaller tükenmez Hep kardeşliğe bolluğa giden yolda Bilimin yapıcılığın aydınlığında Güzel düşünceler soyut fikirlerde ben Evrensel yepyeni buluşlarda Geriliği kovmuşum ben dönmez İnanın Mustafa Kemaller tükenmez Başın mı dertte beni hatırla Duy beni en sıkıldığın an Baştan sona her şeyiyle bu vatan Sakın ağlamasın kasımlarda Fatihler, Kanuniler ölmez İnanın Mustafa Kemaller tükenmez Halim YAĞCIOĞLU 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 24

27 Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hüriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz. Biraz da anılar... Atatürk bir gün Dolmabahçe'den gizlice çıkar, Topkapı Sarayı Müzesi'ne gelir. Müzeyi gezmek ister. Kendisini kapıcıya tanıtır, fakat kapıcı "Henüz saat 9 olmadı, memurlar da gelmedi. Atatürk değil, kim olursan ol, bekleyeceksin" der. Hiç şüphe yok ki, kapıcı Atatürk'ü tanımamış ve birden bu sözlere fazla muhatap bulunduğu için gelenin Atatürk olabileceğine inanmamıştır. Fakat bu olayda mühim olan nokta Atatürk'ün kapıcının sert cevabı karşısında ısrar etmeyerek, bir kenara çekilip, saatin 9 olmasını ve memurların gelmesini beklemesidir. Atatürk yemek yerken İngiliz astsubayın kendisini izlediğini fark etmiş. Önceleri umursamayıp yemeğine devam etse de uzun süre devam eden nefret dolu bakışlar Atatürk'ü rahatsız etmiş. Yaverine bakışların sebebini öğrenmesini buyurmuş. Yaveri Ata'ya: "Çanakkale'de babasını öldürmüşsünüz Atam!" demiş. Atatürk' ün verdiği cevap ise şu olmuş: "Git sor kendisine; babasının Çanakkale'de ne işi varmış"... Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar. Atatürk ün Ölümünü Fısıldayan Son Rüyası!!! Takvim yaprakları 26 Eylül 1938 i göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Dolmabahçe de hasta yatağında yatmaktır. O gece hafif bir koma atlatır. Ertesi sabah biraz kendine gelir. Atatürk ün yanında Prof. Afet İnan vardır. Rahatsız geçirdiği geceyi anlatır. -Demek ölüm böyle olacak. diyerek uzun bir rüya gördüğünü söyler. Çocukluk arkadaşı ve yıllarca kendisine yaverlik yapan Salih Bozok u kastederek - Salih e söyle, ikimiz de kuyuya düştük, fakat o kurtuldu. der. Atatürk, 10 Kasım da son nefesini verir. Bütün ülke gibi Salih Bozok da büyük bir üzüntü içindedir. Salih BOZOK, Başkomutan yaversiz gidemez. diyerek uzun süredir planladığı gibi kalbine kurşun sıkarak intihar teşebbüsünde bulunur; ancak kurşunun kalbini sıyırması nedeniyle hayatta kalır. Türkiye Cumhuriyeti nin kurucusu büyük Atatürk ün gördüğü son rüya belki de kendisinin de söylediği gibi ölümün habercisiydi. Salih Bozok un kuyudan kurtulması ise onun hayatta kalmasını simgeliyordu. Atatürk ün son rüyası ne yazık ki kuyuya düşme sembolüyle gerçekleşmişti. 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 25

28 EDEBİYAT KÖŞESİ Sizin İçin Seçtiklerimiz... EDEBİYAT ÖLÜMSÜZLEŞTİRİR Edebiyat, bu can alıcı doyumsuzluğu yalnızca geçici olarak dindirir; ama bu mucizevî anda, hayatın bu geçici askıya alınışında, edebî yanılsama bizi alıp tarihin dışına taşır, bizi zaman dışı bir ülkenin yurttaşlarına dönüştürür ve böylece ölümsüzleştirir. Sıradan hayatın dayatılmış tekdüzeliğinde olduğumuzdan daha güçlü, daha zengin, daha karmaşık, daha mutlu ve daha duru oluruz. Kitabı kapayıp edebiyatın yanılsamasından çıktığımızda, gerçek hayata döner, onu az önce ayrıldığımız o güzelim ülkeyle karşılaştırır ve büyük bir düş kırıklığına uğrarız! Ama aynı zamanda müthiş bir şeyin de farkına varırız: Romandaki fantastik hayat, kendimizdeyken yaşadığımız hayattan, içinde bulunduğumuz durumun sınırları ve sıkıcılığı tarafından koşullandırılan bir hayattan daha iyidir, daha güzel, daha renkli, daha kapsamlı ve daha yetkindir. Dolayısıyla, iyi edebiyat, gerçek edebiyat, her zaman yıkıcı, boyun eğmez ve asidir: Var olana bir meydan okumadır. KİTAP OKUMAYAN İNSAN Kitap okumayan, edebiyata el sürmemiş bir insanlık, kaba ve ilkel dili yüzünden ürkütücü iletişim sorunları yaşayan bir sağır-dilsizler topluluğuna döner. Aynı şey bireyler için de geçerlidir. Hiç okumayan, az okuyan ya da yalnız süprüntü okuyan insan, engelli bir insandır. UMUT Umut nedir? Çiçeğin suyu, sabahın güneşi, Ferhat ın Şirin i beklemesi midir? Tam da budur umut. Umut kimi için zaman kaybı kimi için bitiş noktasıdır. Kalp herkeste vardır. Ama umut çok daha özeldir. İki kişi arasındaki en güzel hayalidir. Umut bir hayal değil midir zaten geleceğe dair alınmış özel bir hayal? Kimimiz hayallerimizi kendimiz yaşarız.içimizde, kalbimizin en kuytu köşesinde bir gün gerçekleşmesi umuduyla saklarız. Oysaki hiç kimse bilmez umutlarımızı birer umut ışığıyla beklediğimizi... Namık KEMAL e ismi sorulursa? Adında gül olmayan dahi, adının izahını gülle yapma zarafeti gösterir. Namık Kemal e adını sorduklarında gülün ortasına ma eklenince isminin ortaya çıktığını anlatan şu beyiti söyler; (Gül, kef ve lam ile; Kemal, kef, mim, elif ve lam ile yazılır.) Bir katre ma düşünce gül ün kalb-i pâkine İsmim yazıldı her varak-ı tâb-nâkine Edebiyattan başka endişesi olmayan bir zeka, bilir ki hiç kimse başkasının kendisinden evvel düşünmediği bir şeyi düşünmekle öğünemez, bilir ki bir fikrin değeri yalnız şeklindedir ve eski bir fikre yeni bir şekil vermek, işte bütün sanat ve insanlığa nasip olabilecek tek eser budur. 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 26

29 Yaşamı güzelleştiren, insanı hayata bağlayan, öz duygularla zenginleştiren edebiyattır. Peyami Safa Türk Edebiyatı nda yer etmiş bir cümle Başında kavak yelleri esen, babasından henüz ayrılmış olan annesini deli gibi kıskanan bir gencin cümlesi yıl önce telaffuz edilmiş ama unutulmamış, hatta Türk edebiyatında yer etmiş bir cümle. Neredeyse bir asır önce yaşanmış olan bir aşkın sonunu getiren bir cümle belki de... Nazım Hikmet in annesi, ressam Celile Hanım ile Yahya Kemal in nihayete eremeyen aşkını bitiren cümle: Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz. Tevfik FİKRET in oğlu papaz oldu Tevfik Fikret in oğlu Haluk Glosgow dan Amerika ya geçiyor; Michigan Üniversitesi nde mühendislik eğitimini tamamlıyor. Türkiye ye dönmeyi düşünmüyor; din değiştirip Hristiyan oluyor. Ardından papazlık eğitimi alıp kiliselerde görev yapıyor ve nihayet 1965 yılında Orlando, Park Lake Presbyterian kilisesinde görevli olduğu sırada hayata gözlerini yumuyor. Abdülhak Hamid TARHAN ın eşinin vefatının ardından evliliği Abdülhak Hamit TARHAN sevgili eşinin vefatı üzerine makber şiirini yazar ama eşinin kırkı çıkmadan başka bir bayanla birlikte görününce eşinin vefatı hatırlatılır. Abdülhak Hamit de Ah ah ben acımdan ne yaptığımı biliyor muyum ki? diye cevap verir. Orhan Veli KANIK ın ölümü Ankara da bir gece sokakta belediye nin açtırdığı bir çukura düşmüş, başından yaralanmış (10 Kasım 1950), iki gün sonra da İstanbul a gitmiştir. İstanbul da bir arkadaşının evinde öğle yemeği yerken fenalık geçirmiş, hastaneye kaldırılmıştır (14 Kasım 1950). Alkol zehirlenmesi teşhisiyle tedavi edilmiş, ancak sonradan beyin kanaması geçirdiği anlaşılmıştır. Aynı gün akşama doğru komaya giren Orhan Veli, geceleyin saat de hayata gözlerini yummuştur (14 Kasım 1950). 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 27

30 TARİH KÖŞESİ ATTİLA VE AVRUPALILAR Attila, Avrupa da aldığı şehirlerden birini gezerken orada bulanan kiliseyi inceledi. Salonda büyükçe bir tablo bulunuyordu. Tabloda Attila, taht üzerinde oturan Roma İmparatoru na altın bir tepsi içinde hediyeler verirken tasvir ediliyordu. Attila, kilisenin rahibi yanına çağırdı ve tabloyu yapan ressamı derhal oraya çağırmasını söyledi. Ressam geldiği zaman Attila ona şöyle gürledi: - Attila hiçbir imparatora vergi vermekte midir? - Hayır!.. - O halde İmparatorun tahtına beni oturt; imparatorunu da önümde diz çökerek bana hediye verir şekilde düzelt ve huzuruma getir! Tablo derhal yerinden indirildi ve ressama verildi. Ressam kısa zamanda Attila nın isteğini yerine getirdi. Avrupa ya giden Hun Türkleri nin lideri olan Attila Batı Roma İmparatorluğu nun başkenti olan Roma ya doğru yürüyordu. Yol üzerinde bulunan Troyes şehrine geldiği zaman; şehrin muhafız komutanı olan Piskopos Lüpus,kalenin üzerinden Attila ya seslendi: - Sen kimsin ki taç ve tahtları atının nalları altında ezip yürüyorsun? Attila bu sesin geldiği tarafa döndü ve cevabını verdi: - Ben Tanrı nın kırbacı ve kainatın tokmağıyım!.. ÇANAKKALE SAVAŞINDA HAVADA ÇARPIŞAN MERMİLER... Havada çarpışan mermiler Çanakkale savaşının şiddetini en hazin şekilde ortaya koyan ayrıntıdır. Metrekareye 6000 merminin düştüğü savaşta cepheler arasında kurşun yağmuru kimi zaman o kadar sıklaşmıştır ki sonunda mermiler havada çarpışmaya başlar. Havada çarpışan mermilerin çekirdekleri sıcaklığın ve hızlarının etkisi ile birbirlerine kenetlenmişler. Çanakkale Savaş Müzesinde muhafaza edilen mermileri gittiğinizde inceleyebilme imkanına sahipsiniz. VAK AYI VAKVAKİYE (ÇINAR AĞACI) Vak'ayı Vakvakiye (Çınar Ağacı) XVII. yy.da İstanbul'da Atmeydanı nda (Sultanahmet meydanı) çıkan askeri ayaklanma. Ayaklananlar, ölümlerini istedikleri kişilerin cesetlerini Atmeydanı ndaki bir çınara astıkları için bu adla anılır. Ayrıca, İslâm inanışına göre cehennemdeki meyveleri insan kafası olan vakvak ağacına benzetilerek Vak'ayı Vakvakiye adı verilmiştir de denir. Düşmanınızın zayıf yönlerini kendi avantajınıza kullanın. Öte yandan düşmanınız çok güçlüyse, geri çekilin ve onu fethedeceğiniz gün yeniden harekete geçin. Atilla İLHAN 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 28

31 KADIKÖY DEKİ BOĞA HEYKELİNİN ÖYKÜSÜ Alman Kralı II. Willhelm İstanbul u ziyaret ettiğinde dönemin sultanı II. Abdulhamid e armağan olarak bir boğa heykeli getiriyor. Heykel önce Yıldız Sarayı nın bahçesine konuluyor. Ardından da şimdiki Lütfi Kırdar Salonu nun olduğu yere yerleştiriliyor. Daha sonra Asya yakasına gönderiliyor ve Kadıköy de eski belediye binasının oraya konuyor. Ardından da şu an bulunduğu yere, Altıyol a yerleştiriliyor. Bu Boğa Heykeli hem mitoloji hem de Türk Alman ilişkilerinin tarihi açısından önemlidir: Mitolojiye göre Tanrılar Tanrısı Zeus, Io ya aşık olur. Onunla birlikte olabilmek için her gece Io yu inek, kendini de boğa kılığına sokar. Bunu öğrenenen Zeus un karısı Hera çılgına döner. Ve bir inek sineğini Io nun başına musallat eder. Vinzo denen bu sinekler o kadar canını acıtır ki ineğin, hayvan çılgına döner. İşte Io da Hera nın musallat ettiği o sinek yüzünden çılgına döner ve öyle bir acıyla koşar ki toprağı yararak yol alır. İşte onun açtığı o geçide İnek Geçidi anlamında Bosphorus, yani İstanbul Boğazı denir. Peki neden bir Alman Kralı, tutar da bir Boğa Heykeli hediye eder? Çünkü II. Willhelm mitolojideki o hikayeyi biliyor ve ona bir gönderme yapıyor. Osmanlı İmparatorluğu na artık Tanrı benim, bunu bil demeye getiriyor. SARIKAMIŞ TA 120 ÇOCUĞUN HİKAYESİ Van, 1915 Ocak ayı 1. Dünya Harbi nin ilk ayları.ordumuzun cephanesi bitmek üzere, sınıra bir an önce cephane götürmek gerekiyor. Gereken cephane ise Van da bulunmakta, eli silah tutan herkes cephede. Van da kalan kişilerse taşnak çetelerine karşı kenti müdafa etmekte idi. Sınıra cephane taşıma görevini yaşları arası değişen 120 kahraman çocuk üstlenir. Büyükleri bu zorlu yolculuğu nasıl tamamlayacakları konusunda endişelenirler. Lakin bir yandan bastıran kış koşulları bir yandan da Ermeni çeteleri onların bu endişesini haklı çıkarmıştır. 120 kahraman çocuk başlarında Musa çavuş ve birkaç asker ile birlikte yola koyulurlar. Yolda Ermeni çeteleri tarafından pusuya düşürülselerde sınırdan gelen Teğmen Süleyman Bey ve askerleri tarafından kurtarılırlar. Bu çatışma sırasında Süleyman Bey şehit düşer ve sonunda çocuklar cephaneyi hudutta olan Türk askerlerine ulaştırırlar. Geri dönüş zamanı gelmiş ve çocuklar 80 km yi 2 günde tamamlayarak ailelerini umutlandırmıştı. Fakat yoğun kar yağışı ve tipi bunun pek de kolay olmadığı gösterdi ve geriye sadece 40 çocuk gelir. Sonrasında ise bu 40 çocuktan 22 si hayatta kalır, 18 i şehit olur. Bu olay vatanı için yaşına bakmaksızın canını veren çocuklarımızın adını isimsiz kahramanlar olarak tarihe yazdırmıştır. ŞİRİNLERİN BİLİNMEYEN HİKAYESİ Şirinler, komün biçiminde yaşanılan bir köy modeliyle, Soğuk Savaş yıllarında komünizm propagandası yapıyordu. Buna kanıt olarak çeşitli ögeler bulunuyordu. Örneğin herkesin kıyafetinin aksine Şirin Baba nın kıyafetinin kırmızı olması sosyalizme gönderme, kocaman beyaz sakalı ise Marx a atıf olarak değerlendiriliyordu. Gargamel kıyafetiyle baskıcı dini kurumları andırıyordu. Şirinler köyünde para kullanılmaması, Şirinlerin beslendiği şirin çileği tarlalarının herkese ait olması, köyde ibadethane olmaması da iddiayı destekleyen unsurlar olarak öne çıkıyordu. Şirine nin yaratılış hikayesi, açık biçimde kadın düşmanı ve ırkçıydı. Kötü kalpli Gargamel, bir türlü alt edemediği Şirinler i yenmek için bir kadın şirin yarattı ve köye gönderdi. Böylece erkek Şirinler in arasında nifak sokacaktı.şirine bir süre kötülük yaymaya çalıştı, fakat sonunda Şirin Baba bir büyüyle Şirine yi iyileştirdi. Kötülüklerin anası olan kadın, bu büyüyle iyileştiğinde saçları siyahtan sarıya dönüştü. Üstelik iyi kadının topuklu ayakkabı ve mini etek giyen alımlı bir kadın şeklinde tasvir edilmesi de, dönemin Hollywood kültürünün kadına bakışının bir yansımasıydı. 30 Ağustos Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Dergisi 29