nuşmasında Memleketimizin kesb-i servet edilmesi yolunu her şeyden evvel ziraat ve sanayi zi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "nuşmasında Memleketimizin kesb-i servet edilmesi yolunu her şeyden evvel ziraat ve sanayi zi"

Transkript

1 AB SÜRECİ,GLOBAL MALİ KRİZ,IMF GÖRÜŞMELERİ,YABANCI BÜYÜK SERMAYE IŞIĞINDA HAYVANCILIK SEKTÖRÜMÜZÜN DÜNÜ,BUGÜNÜ VE YARINI! ( Hayvancılıkta Performans Dergisi,Şubat 2009,Sayı:123 de yayınlanmıstır ) Adnan SERPEN Veteriner Hekim İZMİR Veteriner Hekimler Odası Onur Kurulu Üyesi adnanserpen@ttmail.com -adnanserpen@hotmail.com-adnanserpen@mynet.com-adnanserpen@yahoo.com Dünyada 2008 yılının sonlarına doğru başlayan global mali kriz Sayın Başbakanın de diği gibi ülkemizi teğet geçmiyor bilâkis matematik biliminin bir dalı olan geometri ifadesiyle ki riş geçiyor.bu yazıyı hazırladığım sıralarda Manisa nın dünyaca önemli organize sanayi bölge sinde dünya çapında üretim yapan Vestel,ECA,Döktaş,Cantaş v.s daha bir çok kuruluş kurban bayramı arifesine kadar 5000 işçinin işine son verildi.her geçen gün yeni işçi çıkışları olmakta dır.bu ara işten çıkarılan işsizlik maaşını hak edenler işsizlik maaşına müracaatta bulunmak üze re işkur önünde mahşer gibi uzun kuyruklar oluşturuyorlar.reel sektörde bu yaşananların zaten sı kıntı içinde olan tarım sektörüne yansımaması mümkün değil.çünkü her iki sektörde birbiriyle bağlantılıdır.ekonomik kalkınma bir bütün olduğundan tarım kalkınmanın önemli lokomotiflerin dendir.yine tarımsal gelişme,ancak sanayi ve hizmet kesimlerinin dengeli bir şekilde geliştirilme sine bağlıdır.o nedenle yaşanan global mali kriz tarım sektörünü yakından ilgilendirmektedir. Tarım,sektörel bazda bitkisel ve hayvansal üretimin oluşturduğu bir konsepttir.bu konseptin ö nemli bileşeni olan hayvancılık tarıma sağladığı katma değer açısından çok stratejik öneme sahip tir.işte bundan dolayıdır ki ülkemiz hayvancılık sektörünü,dünyada ve ülkemizde yaşanmakta olan global mali kriz,görüşmeleri devam eden IMF politikaları,küreselleşme ve serbest piyasa ekonomisi ve yabancı sermaye açısından ele alıp önümüzdeki aylarda ve yıllarda dünyada olu şacak yeni ekonomik düzen içindeki yerinin nerede olabileceğine bakmamız,değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye de hayvancılık Osmanlı Devletinden bu yana daima ulusal bir sorun olarak ele alınmış fakat nedense ulusal çıkarlarımızın doğrultusunda gerçek yerini bulamamıştır.ulaşım zor lukları ve yem yetersizliği,savaşlar ve ayaklanmalar,salgınlar,bunlarında önünde kaçakçılık ve a racılar hayvancılığımızı yüzyıllardır kemirip durmuştur.cumhuriyet dönemine baktığımızda ta rım politikamızın amacı buğday olmuş,o tarihte kişi başına yılda 22 Kğ et tüketilmekteydi (GÖ NÜLTAŞ,1983).Tarımsal faaliyetin, GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) dan almakta olduğu pay Kurtuluş Savaşından sonraki ilk yıllarda ekonomimiz fakir olmasına rağmen tarım ve sanayi ara sındaki denge başarı ile korunarak sağlanmıştır.daha sonra Cumhuriyet hükümetlerinin kurduğu milli sanayi incelenecek olursa sanayi tesislerinin genellikle küçük yerleşim birimleri ve belli bir havzaya hitap edecek şekilde kurulduğu,bunların çoğunlukla köy halkının vazgeçilmez temel ihti yaçlarını karşılamağa yöneldiği ve ilkel maddelerin yani hammaddelerin çoğunun köyden,kırsal alandan alındığı görülecektir.örneğin:sümerbank kırsal alandan pamuğu alır işler kırsal alana mamûl kumaş olarak,yine hayvancılık yan ürünü olan deriyi almış ayakkabı olarak,ebk ları can lı hayvanı almış et ve et mamûlleri haline getirip satmıştır.böylece tarım ve hayvancılık ve reel sektör arasında bir ekonomik döngü,entegrasyon sağlanmıştır(koçtürk,1967).bu döngüde çok önemli bir yere sahip et sanayi ilk kez 1936 yılında toplanan sanayi kongresinde ele alınmış ve o tarihlerde ABD den gelen uzmanlar tarafından hazırlanan rapor değerlendirilerek Türkiye de et

2 sanayinin kurulmasına karar verilmiştir.et sanayimizin temelini oluşturan EBK u ta rihinde K/871 sayılı Kararname ile 40 milyon sermaye ile kurulmuştu (AYERDEM,1993).Daha sonra çok partili dönemde,cumhuriyetin ilk yıllarında korunan sanayi ile tarım arasındaki denge korunamamış,gittikçe tarım aleyhine gelişmesi sonucunda bugün kürselleşme adı altında uygula nan politikalar sonucunda daha da bozularak deri uzak doğudan,mısır Çin den,abd den,pamuk Pakistan dan,süt Tozu ise AB ği ülkelerinden satın alınarak sanayide işlenmektedir. Yine 19.uncu asrın ilk yarısında başlayan sanayi devrimi ile eski çağda parmakla sayıla bilecek kadar az olan kalabalık yerleşim merkezlerinin sayısı gittikçe çoğalmış,bu merkezler kül tür,sanat ve ticaret merkezleri olarak çağın gelişmelerine ayak uyduran ayni zamanda yakınlarına kurulan sanayi kuruluşları ile bugünkü büyük nüfus yoğunluklarının yığınlar halinde yer aldığı şehir dediğimiz yerleşim merkezleri haline gelmiştir.bütün dünyada bu hızlı şehirleşme hareketi meydana gelirken zaman içinde şehirler büyük cazibe merkezleri haline gelmesi nedeniyle köy den şehre akın başlamıştır.çünkü şehirde elde edilen kazancın köyde tarımsal faaliyetten elde edi len kazançtan daha yüksek oluşu ve iyi yaşam şartları büyük rol oynuyordu.fakat üretken durum daki aileler tüketici duruma getirilmiş oldu.köyden şehre akın,bir anlamı ile de tarım kesimin den endüstri kesimine kayma anlamına geliyordu.dünyadaki bu sanayileşme süreci sonucunda köy ile şehir arasındaki denge tehlikeli bir şeklide sarsılırken,tarım kesimi ile sanayi kesimi ve hizmetler kesimi arasında ki dengede sarsılmış oldu.teknolojide ileri ülkelerden İngiltere ve A. B.D leri bu sarsıntıyı,produktiviteyi etkileyen araç ve gereçleri hizmete sokarak atlatmışladır (ÇADIRCI,1993,KOÇTÜRK,1967).Buda sanayi kuruluşlarının kalabalık şehirlerin bulunduğu yer lerden ziyade,tarımdaki fazla insan gücünün bulunduğu alanlara kaydırarak olmuştur.bu tarz bir sanayileşme ayni zamanda tarımda artan nüfusun ve bu nüfusun artan çağdaş ihtiyaçlarının kar şılanarak kırsal nüfusun ülke refahından adil bir şekilde pay alabilmesini sağlamıştır.fakat cum huriyetin ilk yıllarında buna özen gösterilirken çok partili dönemin başlamasıyla ucuz siyasi poli tikalar ve siyasi çıkarcılık nedeniyle bu denge sanayicinin ucuz iş gücü sağlaması gerekçesiyle gözetilmeyerek,istanbul, Adapazarı,Kocaeli,Adana,Bursa,İzmir gibi büyük şehirlerimizde sanayi hızla gelişerek yoğunlaşmasına göz yumulmuştur.köyden,kente göç hızla artmaya devam etmiş, köyde üretimin düşmesi,şehirden köye satılan sanayi ürünlerinin, köydeki tarımsal üretimi arttıra cak ve bu suretle köyden şehre satılan ürünlerin miktar ve kalitesini köy lehine düzenleyerek ka zancı arttıracak maddeler olmaması nedeniyle gittikçe fakirleşme meydana gelmiştir.bu fakirlik köyden şehre akının yapıcı sebebini oluşturmuştur. Dünyada yeni yeni başlayan sanayileşme sürecinde bu gelişmeler yaşanırken ülkemizde tarıma dayalı sanayi cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren gelişmeye başlamıştır.birinci iktisat kongresi sonunda Hammaddesi yurt içinde yetişen ve yetiştirilebilen sanayi dalları kurulmalı dır şeklinde bir karar alınmıştır.diğer taraftan Atatürk 1 Mart 1924 de yaptığı Meclis açış ko nuşmasında Memleketimizin kesb-i servet edilmesi yolunu her şeyden evvel ziraat ve sanayi zi rai yede arıyoruz sözleriyle tarıma dayalı sanayilerin teşviki yolunda açık bir ifadede bulun muştur.1930 lu yıllarda tüm uğraşlara rağmen özel sektörde sermaye birikimi istenilen düzeye ulaştırılamamıştır.bunun sonucu olarak da,devletin belli ekonomik politikalar dahilinde sanayi sektörüne öncülük etme gereği ortaya çıkmış ve 1934 yılında planlı ekonomiye geçilmiştir.1960 lı yıllardan sonra tarımsal ürünlerin üretiminde sağlanan artış,bu ürünlerde katma değer artışının sağlanması ve pazarlanmasının günün şartlarına uygun olarak yapılması gereğini ortaya koymuş tur.planlı dönemde,yatırımcılar lehine getirilen ekonomik ve mali tedbirlerin tarıma dayalı sanayi de olumlu etkileri olmuş,büyük montajlı ve dış pazarlara yönelik üretim yapan sanayiler oluşma ya başlamıştır(çadirci,1993).tarım ve Hayvancılık kırsal ekonomik yapıyı meydana getiren iki önemli sektördür.ayni zamanda kırsal ekonomik yapıyı oluşturan bu sektörleri meydana ge tiren iktisadi üniteler,yani işletmelerin;gerek işletme yapıları,gerek üretim süreçleri,gerek ise işlet melerin kuruluş yeri ve toprağa ve doğaya bağımlılık açısından önemli farklılıklar vardır (ARAL,

3 CEVGER,2002 ).Hayvancılık Kırsal Kalkınmanın ve Sanayinin can damarıdır.kırsal sanayi işlet meleri nitelikleri gereği küçük,orta ve büyük sanayi konumlu işletmelerin uzun dönemde girdi ve ara mallarının üreticisi konumundadır.bu nedenledir ki dünyanın hiç bir ülkesinde,hayvancı lık geliştirilmeden kırsal ekonomik kalkınmayı başarmak mümkün olmamıştır (ARAL,1996,BAŞ,1993).Bu gerçeklere rağmen ülkemizde AB ği sürecine kadar gerçek anlamda,kır-kent fark lılığını ortadan kaldıracak şekilde tutarlı,nitelikli siyasi ve ekonomik politikaların uygulanmama sı,demokratik hukuk ve sosyal devlet anlayışından uzaklaşılması,kamu hizmetlerinin eşit ve den geli yaygınlaştırılmaması,eğitim ve kültür düzeyinin yükseltilmesine yönelik yeterli çalışmaların yapılmaması,bilim ve teknolojik gelişmelerin aktarılmaması,kitle ulaşım ve iletişim ağının yay gınlaştırılmaması,küresel piyasa ekonomisi çerçevesinde uygulamaya konulan 24 Ocak 1980 Ekonomik kararlar gibi faktörlerin doğrudan ve dolaylı olarak uzun süre olumsuz etkilemesi so nucunda hayvancılık sektörümüz bugünkü duruma gelmiştir. Hayvancılık,tarım konsept ini oluşturan,katma değeri çok yüksek,sektörel düzeyde strate jik bir üretim faaliyetidir.çünkü et daima tarihin bütün dönemlerinde milletlerarası ticarette ve sa vaşlarda ülkelerin kaderlerini değiştirecek kadar etki ederek büyük rol oynamış ve oynamağa da devam etmektedir.o nedenle bugün uzay çağını yaşayan ABD leri hayvan yetiştiricisine günde yaklaşık ortalama 7.5 $ (USD) sübvansiyon yapmakta olup (DOĞAN,2003) mandıracılık sek töründe yılda 75 milyar $ (USD) dolar,et sektöründe ise 400 milyar $ (USD) dolar para dönmek tedir (SERPEN,2007-1).Hayvancılık sektörüne tarımsal faaliyet içinde yarattığı katma değer açı sından baktığımızda,türkiye de yarattığı katma değer % 30 larda olmasına karşın AB ği ve ABD leri gibi ülkelerde bu oran % 70 lere kadar çıkmaktadır.gelişmiş ülkelerle aramızdaki bu katma değer farkı ister istemez bitkisel ve hayvansal üretim bileşenlerinin oluşturduğu tarım kon septinin bütünsellik içinde bu faaliyetlerin sürdürülebilir şekilde yapılmasını ve gelişimini sağla yacak bir sermaye oluşumuna olumsuz etki etmiş ve etmektedir.hayvancılık gelirinde en önemli unsur olan et,hayvancılık gelirine en fazla etkili olan faktörlerin başında gelir.ikinci,gelire etki eden önemli unsurlardan biriside süt dür.hayvancılık maliyetinde iş gücü ancak ve yaklaşık ola rak % 12.3 oranında yer alır.bu nedenledir ki hayvancılık az iş gücü ile çok gelir sağladığından bizatihi entansif bir maliyet karakteri taşır ve bu vasfından dolayı tarımın en prodüktif kesimi ol maktadır.bugün kişi başına istihdam maliyeti reel sektörde 87 bin $ (USD) iken hayvancılık sek töründe bu miktarın 1/7 si,yani $ (USD) dolardır (CİVAN,2008,DPT,1966). Dolayısiyle hayvancılık,tarımsal faaliyeti ve ülke ekonomisini geliştiren,çiftlikten tüketicinin sofrasına kadar geniş yelpaze içinde yer alan tüm faaliyet alanlarında reel sektöre göre en düşük yatırımla en yük sek katma değer yaratan ve en düşük maliyetle istihdam olanağı sağlayan sektörel bir faaliyettir. Geçim kaynağı olarak ele aldığımızda,toplumsal ve sosyal boyuta sahiptir.bir bölgede yapılacak hayvancılık üretim faaliyeti o bölgenin insanının başka bölgelere iş için göç etmesinin rîzâen en gellenerek,kişinin geçimini bulunduğu yerde sağlaması ve toprağa bağlılığı, ayrıca yerel ve doğal olanaklardan azami yararlanılmasını sağlar.bunun sonucunda:büyük kentlerde gecekondulaşma ve konut talebinin artışının önüne geçilerek hem yerel,hem merkezi yönetimlerin belini büken ye ni yerleşim alanlarına yapılması düşünülen alt yapı harcamalarının önüne geçilmiş olur.göç du runca insanların bulundukları yerde devlet tarafından daha önce yapılmış olan okul,sağlık ocağı ve diğer alanlardaki kamu yatırımlarının hizmet vermesi sağlanarak hizmet dışı kalması ve ölü yatırım haline gelmeleri önlenmiş olur( ÖZ GIDA-İŞ,2004).Bugünün Türkiye sine baktığımızda tamamen bunun tersi yaşanmaktadır.kentlerimizde yaşanan sorunlar kırsal alandan yaşanan göç ler nedeniyle her geçen gün altından kalkılamayacak boyutlara ulaştığı gibi sosyal,ekonomik ve demografik yapıdaki bu hareketliliğe ve bozukluklara bağlı olarak sorunlar istenilen şekilde çö zülemediğinden bazı istenmeyen sosyal sorunlar yaşanmakta,çeşitli suç olaylarının karşımıza çık tığını görmekteyiz.bu yaşanan sorunlara küresel ısınmanın getireceği veya getirmekte olduğu so runlarıda ilave ettiğimizde oldukça tehlikeli bir süreçle karşı karşıya olduğumuz ortaya çıkmakta

4 dır.sonuçta ulusal harcamalarımızda her geçen gün ciddi büyük artışların olması kaçınılmaz ol maktadır. Türkiye de ki tarımsal faaliyetlere ekonomi bilimi ve ticaret açısından baktığımızda,çeşit li şartlara bağlı olarak yıllar itibariyle veya yıl içinde aylar itibariyle arz ve talep dengesizlikleri ne bağlı fiyat dalgalanmalarının yaşanması kaçınılmazdır.çünkü talep bir yıl çok,bir yıl az ve o nu izleyen yılda tekrar artış olmakta,arz da talebe göre bir yıl az,bir yıl çok ve onu izleyen yıl tek rar azalma söz konusudur.arz ve talep arasındaki bu dengenin sağlanabilmesi için muhakkak mü dahale alımlarına ihtiyaç vardır.bunun için üretici birliklerine ve KİT ler ihtiyaç vardır.o neden le tarımsal faaliyetin ister bitkisel ister hayvansal üretim şekli olsun,üreticinin ve tüketicinin bir kurum veya bu kurumca uygulanan müdahale alımları ile korunduğu bir sektör olduğunu görü rüz.türkiye de hayvancılık sektörüne baktığımızda;arz-talep arasındaki dengesizliklerin ortadan kaldırılabilmesi için üretici birlikleri yeterince gelişmediği için yıllar önce bir KİT kuruluşu olan EBK (Et ve Balık Kurumu),SEK(Süt Endüstrisi Kurumu) ve YEM Sanayi gibi kuruluşlar kurula rak faaliyete sokulmuştur.ebk ları müdahale alımı ile fiyat oluşturmuşlar ve bunun sonucunda hayvan yetiştiricisinin sürdürülebilir bir hayvancılık faaliyetinde bulunmasını sağlamışlardır.ör neğin:1989 yılının Haziran ayından itibaren hüküm süren kuraklık göz önüne alınarak,besicileri desteklemek ve ülke hayvancılığının gerilemesini engellemek maksadıyla destekleme alımı için fazladan alım yapılması gibi (AYERDEM,1993,ÖZ GIDA-İŞ,2004).Nitekim 1983 yılının Ekim a yında özel sektör adına doğu ana dolu bölgesinde hayvancılıkla ilgili yaptığımız bir araştırma ça lışması sırasında Erzurum Hayvan Pazarında bir yetiştirici ile aramızda geçen diyalog sırasında yetiştiricinin söylediklerini dile getirmeden yapamayacağım.bu yetiştiricimizin o tarihlerde söyle dikleri daha dün gibi kulaklarımda yankılanmaktadır,şöyle ki; beyim ister şirketiniz alsın,ister devlet alsın,yeter ki bu yetiştirdiğimiz hayvanı alın ki,alın terimizin karşılığını alalım ve bizde üretime devam edelim (SERPEN,1983).O yıl ve tarihte dile getirilen bu istekler esasında bugün de hayvancılık sektörü ve sürdürülebilir hayvancılık faaliyeti açısından baktığımızda çok önemli olup her şeyi ifade etmektedir.işte bu gibi durumlar karşısında EBK larının piyasalardaki en ö nemli etkisi ise;müdahale alımlarında bulunarak,bunun sonucunda oluşan fiyatlara bağlı olarak pazarda istikrarı sağlaması,bunun sonucunda yetiştiricinin mağduriyetini önlemektir.ebk ları za manında % 5 in altında bir pazar payına sahip olmalarına rağmen serbest piyasayı engellemediği gibi piyasada istikrarı da sağlamışlardır.bu istikrar sayesinde yetiştirici önünü görebildiği için korkmadan üretmeğe devam etmiş hem özel sektör,hem EBK sürdürülebilir şekilde tesislerinde işlenmek üzere yeterli hayvan materyal i bulabilmiştir(öz GIDA-İŞ,2004).Fakat 24 Ocak 1980 kararları sonucunda Küresel Piyasa Ekonomisi adı altında yapılan düzenlemelere bağlı olarak EBK larının özelleştirilmesi için kararlar alınmış,sonuçta EBK larının özelleştirilmeğe başlan masıyla EBK ları piyasadaki bu görevlerini bırakarak piyasadan çekilmiş,yerini herhangi bir ku ruluş bugüne kadar doldurmadığı için hayvan sahibinin sürdürebilir hayvan yetiştirmesi için sağlanan şartlar ortadan kalkmış bulunmaktadır.tüm bu gelişmelerin yaşandığı sırada yetiştirici birlikleri diye bir oluşumun ve kooperatifçiliğin zamanında hatta bugün bile istenilen düzeyde olmaması nedeniyle meydan boş ve yetiştirici sahipsiz kalmıştır.yetiştirici önünü göremez hale gelince üretimde aksamalar başlamış,ürettiğine üreteceğine pişman olur hale gelmiş,her geçen gün fakirleşmekte,küresel sermaye bağlantılı sermaye odaklarının insafına terk edilmektedir yılında süt alım politikalarında büyük sermaye kesiminin uyguladığı fiyat politikaları karşı sında Tarım ve Köyişleri Bakanlığının seyirci kalması sonucunda yetiştirici isyan edercesine çile den çıkarak çiğ süt alım fiyatlarına tepkide bulunması ve mitingler düzenlemesi bunun en güzel kanıtıdır.yine geçtiğimiz Kurban Bayramında kurbanlık hayvan fiyatlarına baktığımızda özellik le koyun yetiştiriciliğinde yaşanan ciddi düşüşler ve üretim maliyetlerindeki önemli artışlara kar şılık yeterli sübvansiyonun yapılmaması sonucunda yetiştirici kâr etmeden satmasına rağmen kurbanlık fiyatlarının kara borsa olarak değerlendirilmesi hayvancılık sektöründe yaşanan sıkıntı

5 dan kamu oyunun bir haber olduğunu,sahipsizliği ve politikasızlığı ortaya koyan güzel bir örnek tir.2002 Yılında hayvan yetiştiricisi ürettiği süt ile 3 (Üç) kg dolayında yem satın alırken,izmir in Ödemiş ilçesinde süt fiyatları 35.-Ykrş a kadar düşmüş,yem in kğ ı ise 80.-Ykr şa kadar çıktığı na şahit oluyoruz.bugün hayvancılıkta gelinen nokta ve yaşanan tablo budur.bunun sonucunda, bugün gelinen noktayı yıllar itibariyle tablo-1 ve tablo-2 de incelediğimizde,hem hayvan sayısı, hem de hayvansal üretim bazında düşüş yaşandığı gibi arz ile talep arasındaki farkında gittikçe büyüdüğünü görmekteyiz.hayvanların verim durumuna baktığımızda ise: inek başına süt verimi ortalama 1600 Kg /yıl,sığır başına karkas ağırlığının Kg,koyun başına karkasın Kg ve kuzu başına karkasın Kg dır yılında 80 milyona dayanacak nüfusumuzun Yıllar Sığır Manda Koyun Keçi Toplam Tablo-1: Yıllar İtibariyle Türkiye Hayvan Varlığı ( Bin Baş ) Kaynak:DİE (CİVAN-2008) Yıllar Büyük Baş Küçük Baş Toplam Tablo-2: Yıllar İtibariyle Hayvansal Ürün Üretimlerimiz ( Ton ) Kaynak:DİE (CİVAN-2008) hayvansal protein yönünden dengeli beslenebilmesinin temini için yılda 16 milyon 790 bin ton süt ve 2 mil yon 920 bin ton et üretimine ihtiyaç vardır.buna göre süt üretimimizin % 50,et üreti mimizin % 300 arttırılması gerekmektedir (CİVAN,2008).Türkiye,tarımını uzun yıllar Uluslar arası Para Fonu ( IMF ) ve Dünya Bankası odaklı yürüttüğü politikalara bağlı serbest piyasa eko nomisi adı altında yapmış olduğu düzenlemeler sonucunda,sübvansiyonlar gittikçe azaltılıp, üre timle ilişkisi kesilmesi sonucunda tablo-3 de görüldüğü üzere tarımsal alanda dışa bağımlılık giderek artmış adeta devamlılık kazanmıştır. Yıllar İhracat İthalat Denge * * * Ocak Mart aylarına ait veriler. Tablo-3: Tarım Ürünleri Dış Ticareti (Milyon Dolar) Kaynak:TUİK (DEMİRÖZ,2008)

6 Tüm bu gerçekler ortada iken basına yansıdığı şekilde Sayın Tarım ve Köyişleri Bakanı nınca,ülkemizde 24 Ocak 1980 kararlarından sonra hayvancılık sektörümüzde yaşanan ve halâda yaşanmakta olan gerçek sorunlar görmezlikten gelinerek hayvancılığın gelişmesi için yabancı ve büyük sermayeye ihtiyaç var denmesi akıl ve mantığın kabul edebileceği bir durum değildir.çün kü Türkiye de hayvancılık sektöründe yaşanan sorunlar sadece sermaye odaklı olmayıp çok yön lüdür.o nedenle bir bütün olarak ele alınması gerekmektedir.türkiye de şu andan itibaren bozu lan dengenin belirli bir grubun çıkarlarını engellemeden ve yabancı sermayenin çıkarlarını da ko rumak suretiyle bir dengeye oturtulması gerçekten zor ve sun î baskıları gerektiren bir yönetim şeklidir.türk Tarımı ile yerli sanayi arasına giren bazı çıkar çevreleri alım ve satış safhasında sağlanan çıkarları iki ünitenin de elinden alarak kendi kasasına aktardığı için bozulan denge, köy deki bunalımına ilave olarak artık şehirlerde de bir sosyal patlama yaratacak şekilde karşımıza çıkması,siyasi bir uyuşmazlığı yaratmış bulunmaktadır(koçtürk, 1967).Bugün Türkiye de çı kar gruplarının siyasi örgütlere kadar sızıp,çıkarlarını bu yoldan devam ettirmeye çabalamaları nın gerçek nedeni ve yabancı sermayeyi tek çözüm göstererek sayın bakanın bu yönde açıklama yapması tesadüfi değildir.işte Sayın Bakan kendisinin ve Bakanlığının çözüm için bu denge bo zukluklarını ilgili mercilere anlatıp düzeltmesi gerekir iken,bu görevi yabancı büyük sermayeden yapmasını beklemektedir.sorunun temelinde bu çelişki yatmaktadır.oysa dünyada sermayenin hayvancılık alanındaki faaliyet ve sorumlulukları bellidir.şayet sorun sermaye ise,hayvancılık için o kadar gerekli ve her şeyi çözecek idi de 24 Ocak 1980 kararları sonrası alınan kararlar so nucunda onlarca SEK ve EBK tesisleri özelleştirilmesine rağmen bu kuruluşlardan boşalan alan ları bugüne kadar niçin doldurmadı?,sermaye niçin bugüne kadar EBK ve SEK gibi kuruluşla rın görevlerini üstlenip bu kuruluşların zamanında sağladığı istikrarı sağlamadı veya sağlaya madı?.hangi sermaye grubu olursa bir ülkenin yetiştiricisinin içinde gizli ve saklı olan üretme ru huna asla sahip olamaz.çünkü sermayenin tek amacı gerektiğinde kapitalizmi en acımasızca kullanarak ve uygulayarak veya uygulanmasını sağlayarak karını yükseltmek ve para kazanmayı hedefler,üretim veya hayvancılık sektörünün gelişip gelişmemesi umurunda değildir,ikinci plan dadır. Bugüne kadar yapılan özelleştirmelerden sonra hayvancılık sektöründe ortaya çıkan tablo ve sonuçlar bunu doğrulamaktadır.hayvancılık,daha çok üretmek ve yetiştirmek için fedakarlık iste yen,az sermaye ve insan emeği ağırlıklı,düşük işletme giderleriyle pazar payı alabilen bir üretim faaliyetidir.biz veteriner hekimler bu sektörle mesleğimiz gereği iç içe olduğumuz için bu üretim ruhunun ne olduğunu çok iyi biliriz.nitekim bugün Türkiye de büyük sermaye grupları İzmir in Ödemiş ilçesinde olduğu gibi sütü yetiştiriciden 35.-Ykrş gibi yok pahasına bir fiyatla satın alırken yüksek fiyata tüketiciye süt ve süt ürünü olarak satmaktadır.bazı farklılıklar olmak la birlikte et içinde ayni durum geçerlidir.mevcut siyasi otorite ise serbest piyasa ekonomisi savı nın arkasına sığınarak adeta seyretmektedir.sermaye kesiminin niçin böyle davrandığını sorgula dığımızda;ticari baktığı için kendisini garanti altına almak için veya daha değişik ortaya koyduğu mazeretinde haklı olabilir fakat böyle bir uygulamadan hem yetiştirici hem tüketici mağdur du rumdadır.yine sermayenin mevcut yapısına baktığımızda;yıllar önce Sayın Merhum Turgut Özal ın TUSIAD toplantısı için yaptırdığı bir araştırma sonucu bugün hala geçerliliğini koru makta olup buna göre % 30 öz sermaye,% 70 kredi ile çalıştıklarıdır.o zaman olduğu gibi bugün dünyada yaşanmakta olan global mali kriz sonucunda reel sektör ayakta duramıyor feryatları yük selmektedir.o tarihlerde Sayın Merhum Turgut Özal yalılarınızı satın,bugün ise Sayın Başbakan zuladakileri çıkarın demiştir(donat,2008).durum böyle olunca kredi maliyetleri ürüne yansı dığı için tüketici hayvansal ürünü pahalıya tüketmek zorunda kalmaktadır. Sermayenin tek taraflı bu çıkarcı politikaları ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ortaya koyduğu politikasızlığı birleşin ce Yetiştirici önünü göremediğinden sürdürülebilir bir faaliyette hem bulunamıyor hem de dünyadaki gelişmiş ülkelerdeki yetiştiricilere sağlanan sübvansiyon olanaklarından eşit

7 şekilde faydalanamadığından haksız rekabetle karşı karşıya bırakılmaktadır.kaba tabiriyle hayvancılık sektöründe tam bir ekonomik terör hakim ve yaşanmaktadır.buna rağmen hayvan yetiştiricilerimiz dişini tırnağına takarak üretmek için mücadele etmektedirler.tüm bu olumsuz gelişmeler karşısında sayın bakan hiçbir şey olmamış gibi basın ve medyaya sık sık yaptığı açık lamalarında hayvancılık sektörüne büyük kaynaklar aktardıklarını dile getirmektedir.o zaman; ya Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetiştiricinin ve sermaye kesiminin maliyetlerini aşağı çekecek şekilde gerekli,yeterli piyasa ve alt yapı düzenlemelerine yönelik tedbirleri alamadı veya aldı ise almasına rağmen bu kötü gidişat devam ediyorsa,yapılan uygulamanın yanlış olduğu ortaya çık maktadır. Hayvancılık bir uzmanlık alanı olup Sayın Tarım ve Köyişleri Bakanının hayvancılık sek töründe yaşanan sorunların çözümü için sadece sermaye odaklı bakış açısı ile yaklaşması,değer lendirmesi,mensubu bulunduğu siyasi otoriteye bu şekilde empoze etmesi hiçbir şekilde kabul edilebilir bir çözüm şekli değildir.sorun sistem sorunudur,ülke genelinde gelir dağılımındaki bo zukluk,tarımsal alandan sanayi kesiminin sermaye birikimini sağlayabilmek için uzun yıllar yapı lan transferler,1980 li yıllardan itibaren ortaya çıkan ve dünyayı saran serbest piyasa ekonomi sine bağlı küreselleşme hareketi doğrultusunda alınan 24 Ocak 1980 tarihli ekonomik kararlar gereği ortaya konulan uygulamaların hala sürdürülmeğe çalışılması ile bağlantılıdır.çünkü Ulus lararası Para Fonu,Dünya Bankası,Uluslararası Eximbank,Avrupa Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve GATT gibi kuruluşlar küreselleşmenin dünya üzerindeki hiyerarşik mekanizmasında yer alan önemli kuruluşlar olup uzun yıllardır ABD ve AB ği güdümünde dünya ekonomisinin bütünleş tirilmesi ve yönlendirilmesi adı altında küreselleşme sürecine yönelik faaliyet ve çalışmalarda bulunan,bu faaliyetleri sırasında ülkeleri bu yönde kanalize eden kuruluşlardır.bunun sonucunda gerek sahip olduğu coğrafya,gerekse jeopolitik,jeostratejik ve jeoekonomik konumu itibariyle, uluslararası büyük güçlerin ve bölgesel güçlerin politikalarının güzergahı üzerinde olan Türkiye küreselleşmenin odağı olmuş(durgut,2000) fakat zaten zor ayakta duran,dünyadaki gelişmeler den uzak hayvancılık sektörümüz korumasız bir şekilde 24 Ocak 1980 kararlarıyla uluslararası sisteme açılması,yıllarca alt yapısını kuvvetlendirmiş,kurumsallaşmış,çok özel sübvansiyonlar dan faydalanan,rekabet üstünlüğüne sahip hayvancılık alanında faaliyet gösteren batı firmalarının büyük karlar elde etmeleri karşısında,yıkıma sürüklenmesine yol açılarak bugünkü istenmeyen tablonun ortaya çıkmasına neden olunmuştur.bunun sonucunda ülkemize siyasal,sosyal,ekono mik,tarımsal,veterinerlik,hayvan ve halk sağlığı açısından büyük zararlı etkileri olmuş olmağa da devam etmektedir.bugün dünyada yaşanmakta olan global mali krizi de dikkate aldığımızda so run çok ciddi facia boyutlarındadır. Küreselleşme sonucunda hayvancılık sektörümüzde yaşanan bu çöküşün düzeltilip,sektö rün ayağa kaldırılması için hayvancılığımızı geliştirme adına büyük sermaye kesiminden medet umulması,bu kesim tarafından çözüm olarak gündeme getirilen ve düşünülen büyük çiftliklerin kurulmasına yönelik fikir ve düşüncelerin;biraz hayalci,ülke ve dünya gerçeklerinden uzak,gerçe ği yansıtmayan bir yaklaşımdır.çiftliklerin büyüklükleri arttıkça hayvan sağlığıyla ilgili sorunlar da beraberinde artmaktadır.nitekim hayvancılık alanında gelişmiş AB ve ABD de bile büyük sermayenin payı bellidir,bu ülkelerin hayvancılık sektörleri büyük sermaye sahiplerinin büyük kapasiteli çiftlikler kurmaları sayesinde olmamıştır.bilhassa geniş yetiştirici kitlelerinin iyi bir şekilde organize edilip örgütlenmesiyle olmuştur.girmek için can attığımız ve geriye saymağa başladığımız AB ne baktığımızda son verilere göre AB deki kooperatiflerin;et,süt ve tavukçuluk ürünlerinin pazarlanmasında % 90 lara varan paya sahip olduğunu görüyoruz(civan,2008).ser mayenin en etkin olduğu ve serbest piyasa ekonomisinin önde gelen lider ve savunucusu ABD de bile,ülkemizde çözüm olarak gösterilen küçük yetiştiriciyi hatta kooperatif ve birlikleri saf dı şı bırakarak büyük sermaye kesimine kurdurulması düşünülen büyük çiftliklerin payı bile tablo- 4 de görüldüğü üzere ülke genelinde % 4 ü geçmemektedir.yine AB ği ülkelerindeki sürü büyük

8 Hayvan Sayısına Göre Sürü Büyüklüklerindeki Dağılım ( % olarak) Kapsam alanı,bölge > 500 Kuzey Doğu Bölgesi Yukarı Orta Batı Bölgesi Batı ve Güney Bölgesi ABD Geneli Tablo-4: ABD de hayvancılık sektörü sürü büyüklükleri Kaynak:NASS (KUYULULU-2007) Ortalama Sürü Hayvan Sayısına Göre Sürü Büyüklüklerindeki Dağılım (%) olarak Ülkeler Büyüklüğü (Baş Sığır) Almanya Belçika Danimarka Fransa Hollanda İtalya Birleşik Krallık Yunanistan İspanya Portekiz Slovenya Tablo-5: AB Ülkelerinde hayvancılık sektörü sürü büyüklükleri Kaynak:Avrupa Komisyonu (KUYULULU-2007) Kapsam Alanı,Bölge Ortalama Sürü Büyüklüğü ( Baş Hayvan Sayısına Göre Sürü Büyüklüklerindeki Dağılım ( % olarak) Sığır/ İşletme ) > 50 Türkiye Geneli Soy Küt.İşltm Tablo-6 : Türkiye de sürü büyüklüğü Kaynak:DİE (KUYULULU-2007) lükleri tablo-5 de,türkiye ile ilgili bilgiler ise tablo-6 de görülmektedir.tüm bu gerçekler ortada iken bunları görmeyip tersini savunmak güneşi balçıkla sıvamaya benzemektedir.hala böyle bir yanlışlık gündeme getirilip savunuluyor ise bunun adına kısaca küresel sömürü düzeni desek her halde yanlış olmaz.çünkü küreselleşmenin perde arkasını dikkatlice incelediğinizde bunu ra hatlıkla görebiliyoruz.nitekim 15 Mart 2007 Tarihinde E.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Teknolojisi ve Süt Teknoloji si Bölümlerince ortaklaşa düzenlenen AB Üyelik Sürecinde Türkiye de Süt Sek törünün Mevcut Durumu,Rekabet Olanakları,Sorunları ve Çözüm Önerileri konulu sempozyu ma katılan Alman ve Hollandalı uzmanların,toplantıya katılan dinleyiciler tarafından sorularla sıkıştırılınca,türkiye yi büyük bir Pazar olarak gördüklerini bunun için her türlü hayvansal ürünü satmak için uğraştıklarını açık ve seçik olarak beyan etmişlerdir(serpen,2007-2).bugün Polon ya AB ne girme uğruna hayvancılık için istenen kotayı tutturamadığı için hayvancılık alanında ileri AB ği ülkelerinden et,süt ve peynir ithal etmek mecburiyetinde bırakılarak bir Pazar haline getirilerek bedelini bu şekilde ödemektedir.türkiye de oynan oyunda bu yöndedir.

9 Küresel sermayenin doğrudan etkileri dışında,dolaylı olarak tıpkı 1980 sonrasında olduğu gibi esas sorunlar dondurulup beklemeye alınarak;gerek pazar için üretim yapma amaçlı düzenli işletmeler kurmaya yönelik kredi taleplerinde,gerek ise hayvan yetiştiricilerine damızlık düve it halatının,ülke süt sığır yetiştiriciliğinin geliştirilmesi için adeta tek çözüm yolu gibi çok eksik ve yanlış görüşlere rağmen empoze edilerek kaynakların büyük bir kısmı bu yönde kullanılmış (U LUDAĞ,1994),hatta et fiyatlarını düşürmek,tüketiciye ucuz et yedireceğiz edebiyatı yapılarak et ithalatı bile yapılmış,benzer uygulamalar yine günümüzde;dpt den hayvan hastalıklarıyla ilgili sürdürülebilir bir mücadele için kaynak talep edilmesine rağmen gerekli kaynağın sağlanamama sı(aşkaroğlu,2008,iyisan,2008),mevcut veteriner hizmetlerinin kuvvetlendirilmesine yöne lik gerekli çalışmaların yapılmaması sonucunda bulaşıcı zoonotik hastalıklarda ciddi artış görül mesi üzerine bazı çevrelerce hastalıklardan arî damızlık hayvan bulamıyorum gerekçesiyle hay van ithalatı yapılmış ve yapılmaktadır.fakat elime ulaşan güvenilir gayri resmi bilgilere göre dün yada yaşanan global mali krize bağlı olarak hayvan ithalatı yapan firmaların bir gemiyi doldura cak şekilde yeterli sipariş alamamaları sonucunda ithalat yapamadıkları ve bazı personelin işine son verdikleri yönündedir. Bilindiği kadarıyla,zaman zaman yurt dışından ithal edilen damızlıkların büyük çoğunlu ğu dış kaynaklı program-kredi anlaşmalıdır.bu tür kredileri açan ülkeler,bir yandan üretimlerine pazar bulmada karşılaşılan dar boğazı aşarken,bir yandan da kadro fazlası sığırlarını iyi fiyatla satma gibi çok yönlü fayda sağlamış olmaktadır.belirli gelişme düzeyine ulaşmış olsalar bile,he men tüm ülkelerde,bilinçli yetiştiriciler,üstün kaliteli damızlıkları kendilerine alıkoyarken,sırala manın gerisinde kalanları pazara arz ederler.bunlar henüz sağılmamışlar fakat düşük verimli,ku surlu familyalardan gelen ve gelişmeleri genelde iyi iz bırakmamışlardır.bireylerin soy kütükle rinde yüksek verimli bireylerin bulunması,bunlarda mutlaka yüksek verimli olacağı anlamına gel mez.beklenen verimleri sürü ortalamasının çok gerisinde yada yakındadır.babalarının denenmiş olup olmadıkları da çoğunlukla belirsizdir.üstelik bunlarla beraber ülkeye gelen gizlide kalmış bir dizi hastalıklar ve çevreye uyum sorunları başta yetiştirici,ülkenin başına dert olmaktadır (U LUDAĞ,1994).Tüm bu bilimsel gerçeklere rağmen 1980 li yıllardan itibaren yıllardır bu kısır döngü sistemli bir şekilde yaşanmakta,geçmişten ders alınmamakta,köklü çözümler üretilmemek te,bunun yerine küresel yabancı sermayenin arkasına sığınılarak çözüm üretilmek istenmektedir. Oysa bel bağlanan,hayvancılık sektörü için kurtarıcı gibi bakılan küresel yabancı sermaye tah min edildiği gibi olmayıp her şeyin ağır bir bedeli bulunmaktadır. 19.Yüzyılın ortalarından itibaren gündelik sıkıntıları aşabilmek için borç yalanına ve batı lı dost yılanına sarılan osmanlı nın nasıl çaresizliğe gark olduğu az buçuk siyaset ve iktisat tarihi mürekkebi yalamış herkesçe bilinir(mete,2007) yılları arası Osmanlı hazinesinin Dü yûnu Umûmiyye ye teslim olduğu yıllardır.fakat geçmişte yaşanan bu kötü olaylara rağmen Türkiye de halen süren hâkim politikaların temeli,1978 in Temmuz ayında,dünya Bankası nca hazırlanan raporla atılır.1980 darbesiyle uygulamaya konan bu raporla,türkiye nin 1978 e kadar başarıyla süren kalkınmacı,bireysel ve küçük ölçekli sermaye birikimlerine dayalı yapısı, büyük ölçekli çok uluslu sermaye ilişkisinin kontrolünde serbestleşmeyi savunan bir dinamiğe dönüştü, böylece Cumhuriyet ile yırtılan borç gömleği yeniden Türkiye ye giydirilmiş oldu (BULUT, ).1980 li yılların başından itibaren adım adım dünyada devreye giren serbest piyasa ekono misiyle küreselleşme adı altında adeta bir nevi modern sömürü olan yeni bir düzen başlatıldı (KAZGAN,1997).Bu yeni düzen bugün öyle bir noktaya gelmiş durumdadır ki,yaşanmakta olan global mali krizin perde arkasına baktığımızda,bugün ekonomik kriz diye gösterilen ;küresel şir ketlerin Amerikan devletinin içini boşaltma operasyonudur Amerikan halkının birikimleri emperyal olacak küresel oyunculara aktarıldı Ayni kural AB içinde geçerli..(bulut,2008-2).dünyaya yeni bir düzen,yani serbest piyasa ekonomisiyle kürselleşme getirilmesi ise hiç ne densiz değil.inceleneceği gibi,bir yandan 1970 li yılların başından itibaren yaşanan krizde ser

10 mayenin her biçimiyle kârlılığını arttırmak için küreselleşme baskısına girmesi ve yeni teknolo jilerin bunu kolaylaştırması;bir yandan merkez içinde çekişme-ticari çatışmaların artması ve yeni güçlü rakiplerin ortaya çıkması,bir yandan gelişmekte olan ülkelerin başkaldırı hareketlerini izle yen yoğun dış borçlanmaları ve bunlarında harekete geçirilmeleri yeni düzenin temelinde yatı yor.yani küreselleşmeyi salt teknolojik devrimlerin getirdiği çerçevede çözümlemek yeterli de ğil.bunun siyasal-kurumsal-ekonomik boyutları da çok önemli.bu yeni ekonomik düzenin hiçbir sosyal boyutu yok;bu nedenle en zengin ülkelerde bile kaldırımlarda yaşayan insanlar,işsizler gi derek çoğalırken,çevre de ekonomik sorunlar daha ciddi boyutlara ulaşırken,kürselleşmenin o lumsuzluklarına neredeyse hiç kimse karşı çıkmadı (KAZGAN,1997).Fakat bugün kürselleşme nin geldiği noktaya baktığımızda bunun liderliğini yapan ABD de yıllarca küreselleşme adı altın da yapılan mali maniplâsyonlara rağmen yaşadığı mali kriz tüm dünyayı etkilemekte,dünya adeta içinden çıkılamayacak bir kaosun içine düşmüştür.fakat gelişmeler bununla da kalmayıp yeni dünya düzeninin sonu gelmiş olmakla beraber sonun gelmesi,sessiz-gürültüsüz olmayacak aksine tıpkı,iki dünya savaşı ve bunların arasındaki büyük depresyon da ( ) olduğu gibi çok fırtınalı olacağa benziyor.çünkü çok-uluslu-şirketler (ÇUŞ),bazen ulus-ötesi-şirketler diye tanım lanan dolaysız yatırımlarda yeni bir olgu değil.xix.yüzyıl, doğal kaynakların işletilmesine yöne lik büyük çapta Batı yatırımına tanık oldu,sömürge-yarı sömürge durumundaki topraklarda.an cak günümüzdeki ÇUŞ in küresel örgütlenmesi,dün olduğundan çok farklı;göreli maliyetlere gö re üretimin her aşamasını farklı bir ülkede gerçekleştirip bu yarı mamulleri bir başka ülkede bir leştirebiliyorlar.ayrıca yerli sermayeyle ortaklıklar kurabiliyorlar.1980 li yıllara kadar bu biçi miyle dolaysız yatırımların sınır ötesi hareketleri devlet denetimine tâbiydi;serbestleşme bunlar üzerindeki denetiminde kalkmasını sağladı(kazgan,1997). Bugün Türkiye de serbestleşme adı altında bu denetim kalkmış bulunmaktadır.bununla da kalmayıp küreselleşme ve yeni ekonomik düzenin küresel aktörlerin hedefi;avrupa nın kurumlaştırdığı ulus-devlet yapısı üzerinde de etki de bulunarak ulus-devletin birçok işlevini doğrudan yada yarattığı etkilerle dolaylı biçimde aşa rak ulus-devlet yapısının zayıflatılarak iş yapamaz hale getirilmesidir.türkiye arasın da küreselleşme edebiyatının gerisindeki gerçekleri yeterince değerlendiremediği içindir ki, gö zü çok kara olarak politikaları uygulamaya soktu.bilgi çağında,basit bilgileri bile yetkinlikle de ğerlendiremedi (KAZGAN,1997).Bunun sonucunda hayvancılık sektörümüzün can damarı EBK, SEK ve YEM Sanayi gibi kuruluşların özelleştirilmesine hemen başlanmış,bunun yanı sıra ABD ve AB ği dünyanın en yüksek sübvansiyonlarını hayvancılık sektörüne uygularken 24 Ocak 1980 kararları uygulamaya konmuş,sübvansiyonlar kademeli olarak azaltılarak sözüm ona serbest piya sa ekonomisi kurallarına uygun hale getirilmeğe başlandı ve bu yanlış politikalar sonucunda bu gün gerek bitkisel üretim,gerek hayvansal üretim dibe vurmuş,üretici ve yetiştirici perişan olmuş, yokluk ve sefalete itilmiş,öyle hale gelmiş ki hayvanını muayene yaptırdığı veteriner hekim e mu ayene,tedavi ve aldığı ilacın ücretini dahi ödeyemez hale gelmiştir.zaten ekonomik yönden çok zayıf olan Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerimizdeki sosyo-ekonomik yapının mevcut du rumu dikkate alınmadan,türkiye nin dünya ekonomisiyle bütünleşme adı altında 24 Ocak 1980 tarihinden itibaren yürüttüğü ekonomik politikalara bağlı olarak çalışan kitle aleyhine geliş melerin sonucunda Erzurum gibi hayvancılığın merkezi bir yerde hayvan sayısı 6 (altı) milyon dan,600 (altı yüz) bine düşmüştür.yine 24 Ocak 1980 ekonomik kararlarının uygulamaya konul ması ile birlikte özellikle Güneydoğu bölgemizde 1984 de PKK eylemlerinin başlaması herhal de bir rastlantı olmasa gerek(kazgan,1997,serpen,2007-3).bugüne kadar teröre harcanan pa ranın 500 milyar $ (USD) dolar olduğu dile getiriliyor.çünkü bu gelişmeler bir rastlantı olmayıp her şey bir süreç dahilinde gerçekleşmektedir.yine 1980 li yıllardan bugüne kadar yürütülen eko nomik politikalar açısından baktığımızda,türkiye nin kendi insanı için harcaması gereken bu ülkenin ürettiği katma değerler, yılları arasında 450 milyar $ (USD) dolardan fazlası faiz olarak ödendi.yine yatırım harcamalarımız 27 yılda kat arasında artış gösterirken,iç

11 borç faiz ödemelerimiz 75 ten,dış borç faiz ödemelerimiz ise 19 kattan fazla arttı.iç ve dış borçlara ödediğimiz faiz deki artış oranı,ilk başladığı noktaya göre ortalama 50 kattan fazla artış gösterdi yılları arasında sıcak para,düşük kur,artan dış ticaret açığı,cari açık gibi et kenlere bağlı olarak haftada 1 (Bir ) milyar $ (USD) dolar faiz ödendiği dönemler oldu (BULUT, ).Bu şartlar altında siz gerek ABD,gerek ise AB ülkelerinin hayvan yetiştiricisine ödemiş olduğu sübvansiyonu nasıl ödeyebilirsiniz?,hayvancılık sektörünü düşmüş olduğu dar boğazdan nasıl kurtarırsınız?,hayvan hastalıklarıyla mücadelede veteriner teşkilatına nasıl kaynak ayırabi lirsiniz? mümkün değil.bir haftalık faiz bir yıl boyunca hayvancılık sektörümüze kanalize edilmiş olsa neler olmaz neler, yetiştiricimiz ahırdan çıkmaz,bayram eder.nitekim tarihinde kabul edilen ve tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayınlanarak yürürlüğe giren 5488 sayılı Tarım Kanunu nun Tarımsal Desteklemelerin Finansmanı başlıklı bölüm,madde- 21 de; Tarımsal destekleme programlarının finansmanı,bütçe kaynaklarından ve dış kaynakla rın dan sağlanır.bütçeden ayrılacak kaynak,gayri safi milli hasılanın yüzde birinden az olamaz hükmüne rağmen bütçeden istenen kaynak ayrılamamaktadır(üstüner,2008).peki nerede o kaynak? Niçin ayrılmıyor?.çünkü şu anda bütçenin yarısı faiz ödemelerine ayrıldığından tarım ve hayvancılık sektörümüze hangi paradan nasıl kaynak ayırıp bu ülkeler gibi üretim yapacaksı nız?. Bırakalım bütçeden bu kadar büyük meblağın ayrılmasını küçük bir meblağ olmasına rağ men mevcut siyasi otorite,bakanlık bulaşıcı zoonotik hastalıkların yayılmaması ve önlenmesi, hayvan ve halk sağlığı ile maliyenin vergi gelirleri açısından büyük öneme sahip suni tohumlama teşviklerini bile kaldırarak yalnız dostlar alışverişte görsün ve kendimizi avutacak şekilde hayvan cılığı geliştirme adı altında sürekli,belirli zaman aralıklarıyla hayvan ithalatıyla avutularak,birile rinin pazarı haline getirilerek,bu sarmalın içinde dönmekle meşgulüz ve yine ne gariptir ki bu kadar Veteriner ve Ziraat Fakültelerine rağmen nerede ise elimizi açıp dua edip yabancı sermaye nin gelip kurtarmasına bel bağlanılmaktadır. Bugün sermayenin küreselleşmesinin gerektirdiği mali piyasaların serbestleşmesi sonu cunda ÇUŞ in diğer dünya ülkeleri üzerinde kurduğu sermaye baskısı ile kâr hadlerini sürekli yükseltecek şekilde yararlanmalarına rağmen (KAZGAN,1997),ABD de yaşanan mali krizin önü ne geçilememiş ve bu krize bağlı diğer dünya ülkeleri üzerinde duraklama ve sosyal dengenin bo zulmasına neden olan gelişmeler yaşanmakta,2009 yılında daha da ilginç gelişmelerin yaşanması olasıdır.çünkü ABD de yaşanan krizin boyutu oldukça derin,obama yemin edip göreve başlama sıyla birlikte kurtarma operasyonuyla ilgili olarak kaynakları doğru yönde kullansa dahi düzelme geçici olacaktır.ünlü ekonomi profesörü Nouriel Roubini nin henüz dibi görmedik,hâlâ sakin olun diyenler zavallı (BULUT,2008-2,VATAN,2008) şeklinde basında yer alan açıklamaları çok anlam ifade ediyor.tüm bu gelişmeler yaşanırken küreselleşme bir yandan ekonomi düzleminde toplumların içinde ve ülkelerin arasında var olan ekonomik çelişkileri derinleştirirken,bir yandan da çelişkileri giderme işlevi olan ulus-devletin işlevlerini elinden alıyor,çelişkileri hafifletebile cek politika araçlarını yok ediyor(kazgan,1997).eisonhower ın 1961 de Askeri-endüstriyel kompleks Amerika yı ele geçirmeye başladı,bu gelişim yönetim için büyük tehlikedir.. (BULUT, )şeklindeki açıklamaları çok manidardır.tüm dünyanın global mali krize bağlı bugün gel diği noktadaki küresel şirketlerin durumu maalesef budur.bunun yanı sıra dünyada yaşanmakta olan global mali kriz sonucunda sermaye ve para hareketlerinde ciddi bir daralma yaşanırken bü tün umutları küresel büyük yabancı sermayeye bağlamak ne kadar akılcı politikadır,bunun değer lendirilmesini siz okuyuculara ve bu sektördeki yetiştiricilerin taktirine bırakıyorum. Bugün global mali krizin yaşandığı dünyaya baktığımızda,küresel şirketlerin ulusal devlet leri tasfiye etme sürecinin hemen öncesinde büyük devletlerin başına küçük adamlar stratejisi gereği kilit bütün ülkelerde basiretsiz yöneticiler iş başına getirildi.ulus devletler, İlginç adam lar ve kasaları kurtarma operasyonları adı altında şirketlere aktarılan ülkeler.ulus devlet ler tasfiye ediliyor (BULUT,2008-2).Türkiye 1980 li yıllardan bugüne kadar dünyada yaşanan

12 böyle bir süreç içinde tarım ve hayvancılık politikalarını belirlemeğe çalıştı veya belirledi ve bu nun mücadelesini verdi,vermeğe de devam ediyor.tüm bu yaşanan sürece bağlı olarak Türkiye bugün ülke bütçesinin yarısını faiz adı altında yurt içi ve yurt dışı odaklara aktarıyorsa,finans piyasaları büyük rant yaratıyor ama halkın yüzde 99 u çark dışında ise,özelleştirme adı altında varlıklarının satıldığı (BULUT,2008-4) veya satılması söz konusu ise sermayenin bile hayvancı lık sektörüne yönelik yapacak bir şeyi yok demektir.çünkü bugün dünyanın geldiği şu anki nokta da ortaya çıkan yeni şartlar ciddi anlamda bir kaynak sıkıntısı yaşanacağını göstermektedir.böyle bir ortamda yabancı sermayeden medet ummak ise çok fazla iyimserlik olur.onun için ülke ola rak tarım ve hayvancılık alanında tıpkı cumhuriyetimizin ilk yıllarında olduğu gibi tüm kaynakla rımızı seferber ederek üretim seferberliğine gitmemiz gerekiyor.dünyada bugün küresel piyasa ekonomisinde meydana gelen gelişmeler ve yaşananlar bunu ortaya koymaktadır.fakat siz hala 2007 yılının desteklemelerini yetiştiriciye ödeyememiş iseniz bunu elbette gerçekleştiremezsiniz. Bugün dünyada çiftlik hayvanı ve çiftlik hayvanı ürünlerine ilişkin ticaret,küresel tarım sal ticaretin 1/6 sını oluşturmaktadır.söz konusu ticaret esas olarak gelişmekte olan ülkelerde ar tan insan nüfusu,ekonomik durum ve tüketici tercihleri doğrultusunda oluşan talebe bağlı olarak şekillenmektedir(temizyürek,2008).yine dünyada besin temininde yaşanmakta olan veya ile ride küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanacak sorunların ortaya çıkaracağı besin sıkıntı son 20 (yirmi) yıla damgasını vuracaktır(milliyet,2008).insan beslenmesinde vazgeçilemez olan hay vansal besin üretimi,ham maddesini tarımdan alan bir sanayi dalı olarak (Animal Production In dustry),tarım ve Sanayi kesiminin avantajlarını içeren çok yönlü katkılarıyla her iki kesimin ve önde gelen ihracat olanaklarıyla da kalkınmanın itici gücünü oluşturmaktadır.nitekim dünyada yaşanan mali kriz çerçevesinde Sayın TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile görüşmelerde bulu nan IMF heyetinin,düne kadar Modası geçti,çıkın dediği tarımı dünyada yaşanmakta olan mali krizden çıkış için tarımı bir avantaj olarak göstermesi bir tesadüf değildir.fakat dünyada yaşan makta olan global mali kriz nedeniyle yapılan ekonomik forum ve tartışmalarda ekonomi uzman larının IMF ile ilgili değerlendirmelerde,bazı bürokratların yanlış bilgiler vererek IMF yi yönlen dirdikleri yönündeki açıklamaları dikkat çekicidir.dünyada global mali krize rağmen reel sektör de çok ciddi küçülme yaşansa da insanların beslenmeye ihtiyacı olması nedeniyle tarım konsepti nin önemli bileşeni olan hayvancılık sektörünün hayvansal besin temini açısından önemi ve sağlayacağı çok yönlü katma değeri yadsınamaz.tüm bunlara rağmen hiçbir ülkede dahi olmama sına rağmen hayvancılık sektörünün gelişmesini yabancı ve büyük sermayeye bağlamak çok bü yük hatadır.hayvancılığı gelişmiş ülkeleri incelediğimizde AB ve ABD de sermayenin hayvan cılık sektöründeki etkileri tablo-4 ve 5 de görülmektedir.sermayenin dışında geniş yetiştirici kit lesinin ve insan faktörünün de bu sektördeki rolünün vazgeçilemez olduğu bilinmesi gerekir. Dünyadaki mali kriz sonucunda dünyada reel sektörde meydana gelen daralmaları dikkate aldı ğımızda reel sektörün konumundan farklı olarak tarım ve hayvancılık sektörü vazgeçilemez konu munu muhafaza etmektedir.bunun için başta besin maddeleri olmak üzere tarım ve hayvancılık sektöründe üretilen her türlü besin maddelerinin ucuz ve kaliteli tüketimi amacıyla iç talebin can landırılmasına yönelik yapılacak desteklemeler sonucunda bu alanda meydana gelebilecek eko nomik canlanma reel sektöre de otomatikman yansıyacaktır.örneğin:her türlü besin maddesinden alınan KDV oranlarının düşürülmesi,okullara süt yardımı v.s.dolayısiyle reel sektöründe ayakta kalmasını sağlayacaktır.ülkemizde böyle bir potansiyel bulunmaktadır.bunun için yabancı kayna ğa ihtiyacı ve dışa bağımlılığı azaltılacak şekilde kurumlaşmaya giden işletmelere öncelik ve artı lar tanınmalıdır.bu amaçla Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yedi coğrafi bölgemize uygun tarım ve hayvancılık politikaların belirlenerek hazırlanmakta olan ekonomik paketten gerekli desteğin verilmesi sağlanmalı,bu arada yabancı sermayede üretim için yatırım yapacak ise gelsin yapsın fakat hiçbir şekilde yetiştirici,üretici,kooperatifler,birlikler göz ardı edilmemeli, dışlanmamalı aksine korunmalı ve desteklenmeli,çalışma ve üretme güvenliği sağlanmalıdır.aksi halde Doğu

13 ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde bulunan EBK,SEK ve Yem Sanayi gibi kuruluşların özelleştirilmesinin meydana getirdiği sosyo-ekonomik tahribattan daha büyük bir tahribatı ülke genelinde yaşarız ki,bunun bedelini bu ülke kaldırmaz. Kaynaklar: ARAL,S. ( 1996 ) Avrupa Birliğine giriş sürecinde Türkiye de Hayvancılık Politikaları ve Alınması gerekli Önlem ler ). AVHO - ANKARA Bölgesi Veteriner hekimler Odası Dergisi, Mart 1996 ARAL,S,CEVGER,Y.( 2002 ) AB Ortak Tarım Politikasına Uyum Sürecinde Türk Hayvancılığında Alınması Ge rekli Önlemler, Türk Koop EKİN Dergisi, Temmuz-Eylül 2002, Yıl:6, Sayı:21,ANKARA AŞKAROĞLU,H(2008) Veteriner Halk Sağlığı Yönünden Hayvan Hastalıklarının Kontrol Stratejileri Nisan 2008,Uluslararası Veteriner Halk Sağlığı ve Gıda Güvenliği Kongresi,Top kapı Palace Hotel-ANTALYA AYERDEM,M,B.(1993) Et Endüstrisinde EBK.6-8 Nisan 1993 Kırsal Sanayi Sempozyumu-ANKARA BAŞ,R.(1993) Kırsal Sanayinin Finansman Sorunları. 6-8 Nisan 1993 Kırsal Sanayi Sempozyumu-ANKARA BATU.S( 1953 ) Doğu İlleri Hayvancılığı, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1953 BULUT,Y(2008-1) Hani Sömürenlerin adamı değildiniz!.31 Ekim 2008 Tarihli Vatan Gazetesi.İSTANBUL BULUT,Y(2008-2) Amerikan İmparatorluğu tasfiye ediliyor.12 Aralık 2008 Tarihli Vatan Gazetesi.İSTANBUL BULUT,Y(2008-3) Biz ekonomik asalak değiliz.10 Aralık 2008 Tarihli Vatan Gazetesi. İS TANBUL BULUT,Y(2008-4) Derin devlet yok edildi ama piyasa intikam hazırlığında 16 Eylül 2008 Tarihli Vatan Gazete si.istanbul ÇADIRCI,E.(1993) Kırsal Kesim Sanayileri ve Finansmanı,6-8 Nisan 1993 Kırsal Sanayi Sempozyumu-ANKARA DEMİRÖZ,İ.(2008) Tarım ve Gıdada İthalata Bağımlılık Artıyor.Cumhuriyet Tarım Gıda Hayvancılık,Yıl:4,Sayı:48,12 Ağustos İSTANBUL DOĞAN,Z.( 2003 ) İneğe günde 7.5, insana 1 dolar!, Tarihli Akşam Gazetesi, DONAT,Y(2008) Yalıda Zulaya Tarihli Sabah Gazetesi-İSTANBUL. DPT(1966) Et ve Et Mamülleri Sanayi Özel İhtisas Komisyonu raporu-ii.beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlık çalışma ları, T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı No:535-İPD.208,Haziran 1966, DURGUT,Ş(2000) Dünyada Yaşanan Globalleşmenin Türkiye ye Etkileri.TSE,Aylık Standart Dergisi,Ekim-2000, Yıl:39,Sayı:466.ANKARA GÖNÜLTAŞ,G ( 1983 ) Üretemiyoruz, yetiştiremiyoruz, yiyemiyoruz, Tarihli Hürriyet Gazetesi, İYİSAN,A,S(2008) Türkiyede Hayvanlarda Brusellozis in Epidemiyolojisi Ekim 2008, VIII.Ulusal Veteriner Mikrobiyoloji Kongresi,100.yy Ü.Veteriner Fakültesi VAN. KAZGAN,G ( 1997 ) Küreselleşme ve Yeni Ekonomik Düzen.Altın Kitaplar Yayınevi-1997-İSTANBUL. KUYULULU,K,Ç,Y.(2007) Türkiye de Süt Üretimi ve Kalite Eylül 2007, Antibiyotik Kullanım Stratejileri ve Kalıntıları Sempozyumu.Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Bornova-İZMİR KOÇTÜRK,O,N.( 1967 ) Türkiyenin Kalkınmasında tarım ve Sanayi, Bahar Matbaası, İSTANBUL METE,Ö,L.(2007) İkinci Duyun-ı Umumiye den çıkış.13 Aralık 2007 Tarihli Bugün Gazetesi-İS TANBUL MİLLİYET(2008) Gıdadaki sıkıntı dünyanın 20 yılına damga vuracak 28 Kasım 2008 Tarihli Milliyet Gazetesi. İSTANBUL ÖZ GIDA - İŞ(2004) Türkiye Hayvancılığı ve Et ve Balık Ürünleri A.Ş ile ilgili bilgi notları. ANKARA SERPEN,A(1983) Doğu Anadolu Bölgesi Hayvancılığı Araştırma Seyahat notları-izmir SERPEN,A(2007-1)Hayvancılıkta İthalat Oyunu-2.Süt Dünyası Dergisi,Sayı:6,Ocak/Şubat 2007 sayısı,istanbul. SERPEN(2007-2) 15 Mart 2007 AB Üyelik Sürecinde Türkiye de Süt Sektörünün Mevcut Duru mu,rekabet Olanakları,Sorunları ve Çözüm Önerileri konulu sempozyum toplantı notları.e.ü. Ziraat Fakültesi.Bornova-İZMİR SERPEN,A(2007-3)Terör ve Hayvancılık.İnfovet Aylık Hayvan Sağlığı Sektörü Dergisi,Ağustos-2007,Sayı:44.İS TANBUL TEMİZYÜREK,A.(2008) Çeviri:Hayvansal Orijinli Biyolojik Felaketlerde Veteriner ve Halk Sağlığı Hizmetlerinin Rolleri ve Hazırlıkları.(The role and preparedness of veterinary and public health services), Biological disasters of animal origin.rev.sci.tech.off.int.epiz.2006,25 (1),O.I.E,12 rue de Prony Paris FRANCE ).İzmir Veteriner Hekimler Odası Veteriner Halk Sağlığı Çalışma Grubu. ULUDAĞ,N(1994) Damızlık Düve İthali ve Süt-Et Üretimini Artırmada Başlıca Sorunlar ile Çözümlerine İlişkin Görüşlerim.Türk Veteriner Hekimler Derneği Dergisi,Yıl:1994,Cilt:65,Sayı:4, ANKARA ÜSTÜNER.K (2008) Büyüteçin Özeti.03 Mayıs 2008 Tarihli Sabah Gazetesi,Cumartesi Sabah ile Akdeniz eki. VATAN(2008) Krizi Bilen Kıyamet Doktoru nun Yeni Kehanetleri.28 Ekim 2008 Tarihli Vatan Gazetesi.İSTAN BUL

BVKAE www.bornovavet.gov.tr

BVKAE www.bornovavet.gov.tr Türkiye Veteriner İlaçları Pazarı Sorunlar ve Çözüm Önerileri Uluslararası Süt Sığırcılığı ve Süt Ürünleri Çalıştayı ve Sergisi 28-29 Nisan, 2008 - Konya İsmail Özdemir VİSAD - Veteriner Sağlık Ürünleri

Detaylı

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ Arş. Gör. Atilla KESKİN 1 Arş.Gör. Adem AKSOY 1 Doç.Dr. Fahri YAVUZ 1 1. GİRİŞ Türkiye ekonomisini oluşturan sektörlerin geliştirilmesi

Detaylı

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar; Tarımı gelişmiş ülkelerin çoğunda hayvancılığın tarımsal üretim içerisindeki payı % 50 civarındadır. Türkiye de hayvansal üretim bitkisel üretimden sonra gelmekte olup, tarımsal üretim değerinin yaklaşık

Detaylı

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4. AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4. Ülkelerin Büyüme Oranı 5. Ülkelerin Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi

Detaylı

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4. AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4. Ülkelerin Büyüme Oranı 5. Ülkelerin Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi

Detaylı

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ 2014 EKİM SEKTÖREL inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ Nurel KILIÇ OECD verilerine göre, 2017 yılında Türkiye, Çin ve Hindistan dan sonra en yüksek büyüme oranına sahip üçüncü ülke olacaktır. Sabit fiyatlarla

Detaylı

Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli

Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli www.ekrempakdemirli.com 21.05.2014 1923 sonlarında Cumhuriyet Kurulduğunda Savaşlardan yorgun Eğitim-öğrenim seviyesi oldukça düşük bir toplum Savaşlar sonrası ülke harap ve

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Yardımcısı Oran: Et fiyatlarına müdahale, besiciyi bitirir! Tarih : 18.08.2013 ET ÜRETİCİSİ İTHALATLA TERBİYE EDİLEMEZ CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, AKP nin, uyguladığı üreticiyi

Detaylı

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI 2015 TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI TÜRKİYE DE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ Ülkemiz coğrafi özellikleri bakımından her türlü hayvansal ürün üretimi için uygun

Detaylı

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU İçindekiler DÜNYA ÜRETİMİ... 3 DÜNYA TİCARETİ... 4 TÜRKİYE DE İLAÇ ve ECZACILIK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ... 5 Türkiye de Sağlık Harcamaları... 5 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET... 6 İhracat... 7 İthalat...

Detaylı

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR FDI doğrudan yabancı yatırım, bir ülke borsasında işlem gören şirketlerin hisselerinin bir diğer ülke veya ülkelerin kuruluşları tarafından satın alınmasını ifade eden portföy yatırımları dışında kalan

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

Gü ven ce He sa b Mü dü rü

Gü ven ce He sa b Mü dü rü Güvence Hesabı nın dünü, bugünü, yarını A. Ka di r KÜ ÇÜK Gü ven ce He sa b Mü dü rü on za man lar da bi lin me ye, ta nın ma ya S baş la yan Gü ven ce He sa bı as lın da ye - ni bir ku ru luş de ğil.

Detaylı

Türkiye`de Sağlıkta Dönüşüm ve Endüstrimizin Mevcut Durumu

Türkiye`de Sağlıkta Dönüşüm ve Endüstrimizin Mevcut Durumu Türkiye`de Sağlıkta Dönüşüm ve Endüstrimizin Mevcut Durumu II. Sağlık Ekonomisi Kongresi, 4-5 Aralık 2014 Ecz. Halil Tunç Köksal Genel Sekreter Yrd. Sağlıkta Dönüşüm Programı ve Sosyal Güvenlik Reformu

Detaylı

KUZEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT ANALİZİ

KUZEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT ANALİZİ T.C. KUZEYDOĞU ANADOLU KALKINMA AJANSI KUZEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT ANALİZİ Dr. Mehmet Ali ÇAKAL TRA1 2012 Her hakkı saklıdır. İÇİNDEKİLER 1. KAPSAM... 2 2. KUZEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM

Detaylı

Birliği. Avrupa Birliği. Avrupa. Politikaları. Ortak Tarım. Dr.Mustafa ALTUNTAŞ Uzman Veteriner Hekim. ığır r ve Dana Eti. 3.

Birliği. Avrupa Birliği. Avrupa. Politikaları. Ortak Tarım. Dr.Mustafa ALTUNTAŞ Uzman Veteriner Hekim. ığır r ve Dana Eti. 3. Avrupa Birliği Hayvancılık Politikaları Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikaları 1.- ığır r ve Dana Eti 2.-Koyun ve Keçi i Eti 3.-Kuru Yem 4.-Süt t ve Süt Ürünleri 5.Kanatlı Eti ve Yumurta Dr.Mustafa ALTUNTAŞ

Detaylı

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014 GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014 ÖNEMLİ GELİŞMELER ABD de işsizlik başvuruları ve imalat sektörü PMI beklentilerin üzerinde gelirken, ikinci el konut satışlarında 4 aylık aradan sonra ilk kez artış yaşandı

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $)

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $) 4.2. HİZMETLER 1. Hizmetler sektörünün ekonomideki ağırlığı bir refah kriteri olarak değerlendirilmektedir (1). (2) tarafından bildirildiği üzere, sanayileşmeyle birlikte, ulaştırma hizmetleri ve belirli

Detaylı

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TÜRKİYE EKONOMİSİ DERS NOTLARI 1 1999 17 Ağustos 1999 depremi Marmara bölgesinde Üretim,

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel gıda

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel gıda

Detaylı

SÜT SEKTÖRÜNDE MEVCUT DURUM. Yusuf GÜÇER Ziraat Mühendisi İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü

SÜT SEKTÖRÜNDE MEVCUT DURUM. Yusuf GÜÇER Ziraat Mühendisi İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü SÜT SEKTÖRÜNDE MEVCUT DURUM Yusuf GÜÇER Ziraat Mühendisi İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü TARIMSAL ÜRETİM DEĞERİ BİTKİSEL VE HAYVANSAL ÜRETİMDE İZMİR İN ÜLKE SIRALAMASINDAKİ YERİ (TUİK-2014)

Detaylı

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR Halil AGAH Kıdemli Kırsal Kalkınma Uzmanı 22 Kasım 2016, İSTANBUL 1 2 SUNUM PLANI TARIMDA KÜRESELLEŞME TÜRK TARIM SEKTÖRÜ VE SON YILLARDAKİ GELİŞMELER TARIMDA

Detaylı

TÜRKİYE DE SÜT HAYVANCILIĞI POLİTİKALARI

TÜRKİYE DE SÜT HAYVANCILIĞI POLİTİKALARI TÜRKİYE DE SÜT HAYVANCILIĞI POLİTİKALARI DOÇ.DR. AYŞE UZMAY ZMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi E.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 İÇERİK DÜNYADA SÜT ÜRETİMİ TÜRKİYE DE SÜT HAYVANCILIĞI POLİTİKALARI

Detaylı

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 2014

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 2014 Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 2014 Sektöre Bakış Tekstil ve hazır giyim sektörleri, GSYH içinde sırasıyla %4 ve %3 paya sahiptir. Her iki sektör

Detaylı

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013 Başkent Pekin Yönetim Şekli Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 Nüfus 1,35 milyar GSYH 8,2 trilyon $ Kişi Başına Milli Gelir 9.300 $ Resmi

Detaylı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya da 400-450 un değirmeni olduğu biliniyor. Bu değirmenlerin yıllık toplam kapasiteleri 6 milyon tonun üzerine. Günde 100 tonun üzerinde üretim gerçekleştirebilen

Detaylı

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF Kolayaöf.com

Detaylı

HOLLANDA ÜLKE RAPORU 12.10.2015

HOLLANDA ÜLKE RAPORU 12.10.2015 HOLLANDA ÜLKE RAPORU 12.10.2015 YÖNETİCİ ÖZETİ Uludağ İhracatçı Birlikleri nin kayıtlarına göre, Bursa dan Hollanda ya ihracat yapan 361 firma bulunmaktadır. 30.06.2015 tarihi itibariyle Ekonomi Bakanlığı

Detaylı

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU Doç.Dr.Tufan BAL GİRİŞ Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulan, o tarihten bu güne kadar ekonomik ve sosyal yapısını değiştirme anlayışı içinde gelişmesini sürdüren ve gelişmekte

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ekonomik düzen nedir? Ekonomik düzen, toplumların çeşitli gereksinimlerini karşılamak üzere yaptıkları

Detaylı

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010 Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali Piyasaların Geleceği Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010 IMF Büyüme Tahminleri 12 10 8 6 4 2 0-2 -4-6 -8-10 2006Ç1 2006Ç4 2007Ç3 2008Ç2 2009Ç1 2009Ç4

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

Tarımın Anayasası Çıktı

Tarımın Anayasası Çıktı Tarımın Anayasası Çıktı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım sektörünün anayasası olan 5488 sayılı Tarım Kanunu iki yıllık yoğun bir çalışmanın ardından 18.04.2006 tarihinde kabul edildi. Resmi Gazete de 25.04.2006

Detaylı

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu DÜNYA EKONOMİSİ Teknoloji, nüfus ve fikir hareketlerini içeren itici güce birinci derecede itici güç denir. Global işbirliği ağıgünümüzde küreselleşmişyeni ekonomik yapının belirleyicisidir. ASEAN ekonomik

Detaylı

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü Tıp sürekli ilerliyor sözündeki aslan payı bize göre; Tıbbi Malzeme Alt Sektörüne ait. Nitekim; tıbbi malzemeden yoksun sağlık sektörünün eli

Detaylı

Türkiye de Yabancı Bankalar *

Türkiye de Yabancı Bankalar * Bankacılar Dergisi, Sayı 52, 2005 Türkiye de Yabancı Bankalar * I. Giriş: Uluslararası bankacılık faaliyetleri, geçen yüzyılın ikinci yarısından itibaren uluslararası ticaret akımlarının ve doğrudan yabancı

Detaylı

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU Resim 1: Bakanlığımızca Geliştirilen Yerli Hibritlerimiz (ATAK S). 1. Kanatlı sektörü ile ilgili üretim, tüketim ve istihdam Bakanlığımız, 1930 lu yıllarda

Detaylı

TÜRKİYE İŞ ve İNŞAAT MAKİNALARI ALT SEKTÖRÜ

TÜRKİYE İŞ ve İNŞAAT MAKİNALARI ALT SEKTÖRÜ TÜRKİYE İŞ ve İNŞAAT MAKİNALARI ALT SEKTÖRÜ SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ocak 2010 1 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ... 3 2. MEVCUT DURUM... 4 2.1. Dünya İş Makinaları Pazarı... 4 2.2. Sektörün Türkiye deki Durumu... 4

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... 1-20 1.1. Temel Makro Ekonomik Göstergelere Göre Türkiye nin Mevcut Durumu ve Dünyadaki Yeri... 1 1.2. Ekonominin Artıları Eksileri; Temel

Detaylı

30.04.2009 / 27215. 30 Nisan 2009 PERŞEMBE. Resmî Gazete. (Mükerrer) Sayı : 27215 TEBLİĞ. Tarım ve Köyişleri Bakanlığından:

30.04.2009 / 27215. 30 Nisan 2009 PERŞEMBE. Resmî Gazete. (Mükerrer) Sayı : 27215 TEBLİĞ. Tarım ve Köyişleri Bakanlığından: 30.04.2009 / 27215 30 Nisan 2009 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 27215 (Mükerrer) TEBLİĞ Tarım ve Köyişleri Bakanlığından: ÇİĞ SÜTÜN DEĞERLENDİRİLMESİNE YÖNELİK DESTEKLEME UYGULAMA ESASLARI TEBLİĞİ (TEBLİĞ

Detaylı

Türkiye Sığırcılık Sektöründe Yetiştirici Birliklerinin Yeri

Türkiye Sığırcılık Sektöründe Yetiştirici Birliklerinin Yeri Türkiye Sığırcılık Sektöründe Yetiştirici Birliklerinin Yeri Hayvancılığı gelişmiş ülkelerin, üretim ve ürün kalitesi açısından sağladıkları gelişimin temelinde yetiştirici örgütleri tarafından yürütülen

Detaylı

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI 2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI Ege Bölgesi Sanayi Odası nın 1982 den beri sürdürmekte olduğu Ege Bölgesi nin 100 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışması, bölgemiz sanayiinin içinde bulunduğu duruma,

Detaylı

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği Dış Ticaret Politikası Temel İki Politika Korumacılık / İthal İkameciliği Genel olarak yurt dışından ithal edilen nihai tüketim mallarının yurt içinde üretilmesini; böylece dışa bağımlılığın azaltılmasını

Detaylı

AYDIN İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ OCAK 2016 KAYE EĞİTİM TOPLANTISI SEDA EMİNE PAYIK TEKNİK İŞLER ŞUBE MÜDÜRÜ

AYDIN İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ OCAK 2016 KAYE EĞİTİM TOPLANTISI SEDA EMİNE PAYIK TEKNİK İŞLER ŞUBE MÜDÜRÜ AYDIN İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ 24-29 OCAK 2016 KAYE EĞİTİM TOPLANTISI SEDA EMİNE PAYIK TEKNİK İŞLER ŞUBE MÜDÜRÜ KURULUŞ Türkiye de soy kütüğüne katkı sağlayacak nitelikte kayıt tutma

Detaylı

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası OTP harcamalarının AB bütçesinin önemli bölümünü kapsaması, bu politikayı bütçe tartışmalarının da odak noktası yaparken, 2014-2020 Mali Çerçeve içinde tarım, kırsal

Detaylı

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ Büyük tarımsal ekonomiler sıralamasında 7. sırada yer alan ülkemiz tarımının milli gelire, istihdama ve dış ticarete katkısı giderek artmaktadır. Tarım sektörü; 2008 yılında

Detaylı

SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ TÜRK EKONOMİSİNİN NERESİNDE

SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ TÜRK EKONOMİSİNİN NERESİNDE Su Ürünleri Mühendisleri Derneği Yayın Organı SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ TÜRK EKONOMİSİNİN NERESİNDE Kadir DOĞAN İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Laleli /İST. ÖZET Ülkemizde sahip olan geniş doğal

Detaylı

TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları. 13 Aralık 2012 İZMİR

TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları. 13 Aralık 2012 İZMİR TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları 13 Aralık 2012 İZMİR Hizmetlerimiz 13 Aralık 2012 İZMİR KOBİ Akademi KOBİ lerin yurtiçi ve uluslararası pazarlardaki karlılıklarını ve rekabet güçlerini artırabilecekleri

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara 08.01.2013

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara 08.01.2013 T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara 08.01.2013 Konu : 390319000000 GTİP no lu GPPS ve HIPS ithalatına % 3 oranında gümrük vergisi uygulanmasının kaldırılma talebi Sayın Bakanlığınızın,

Detaylı

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri plastik sanayi 2014 Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Türk ekonomisi 2014 yılının başında hızlı artırılan faiz oranlarıyla

Detaylı

ALAN ARAŞTIRMASI II. Oda Raporu

ALAN ARAŞTIRMASI II. Oda Raporu tmmob makina mühendisleri odası TMMOB SANAYİ KONGRESİ 2009 11 12 ARALIK 2009 / ANKARA ALAN ARAŞTIRMASI II Türkiye de Kalkınma ve İstihdam Odaklı Sanayileşme İçin Planlama Önerileri Oda Raporu Hazırlayanlar

Detaylı

TÜRK HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ VE PAMUK

TÜRK HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ VE PAMUK Shaping Cotton s Future COTTON USA CONFERENCE TÜRK HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ VE PAMUK CEM NEGRİN TGSD BAŞKANI TÜRK EKONOMİSİ GÖSTERGELER 2012 2013 2014 TAHMİNLERİ EKONOMİK BÜYÜME % 2,1 4,0 4,0 MİLLİ GELİR MİLYAR

Detaylı

BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞI VE SÜT ÜRETİMİ MEVCUT DURUMU TÜRKİYE İZMİR KARŞILAŞTIRMASI

BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞI VE SÜT ÜRETİMİ MEVCUT DURUMU TÜRKİYE İZMİR KARŞILAŞTIRMASI KÜRESEL KRİZ VE TARIM SEKTÖRÜ BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞI VE SÜT ÜRETİMİ MEVCUT DURUMU Kenan KESKİNKILIÇ İzmir Ticaret Borsası Ar-Ge Müdürlüğü Aralık 2015 İZMİR TİCARET BORSASI Sayfa 0 BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ

Detaylı

Türkiye de Plastik Sektörü & Maliyet Tasarrufu Tekniklerinin Önemi

Türkiye de Plastik Sektörü & Maliyet Tasarrufu Tekniklerinin Önemi Türkiye de Plastik Sektörü & Maliyet Tasarrufu Tekniklerinin Önemi Yavuz EROĞLU Yönetim Kurulu Başkanı 1 10 Eylül 2015 TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ; SEKTÖRDE FAALİYET GÖSTEREN 6500 FİRMA

Detaylı

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata 02.12.2016 / Ankara TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata 1/6 geçirilecek olan KOBİ lere Nefes Kredisi için imzalar, Başbakanlık Çankaya Köşkü nde düzenlenen lansman

Detaylı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum BRENT PETROL EURUSD ALTIN GBPUSD USDTRY Piyasalarda Öne Çıkanlar Petrol fiyatlarında dün başlayan satış hareketi bugün de devam ediyor. Piyasadaki

Detaylı

Tarımsal Gelir Politikası/Amaç

Tarımsal Gelir Politikası/Amaç Tarımsal Gelir Politikası/Amaç Belli bir yaşam standardı sağlayacak düzeye eriştirmek, Sektörler arasında kişi başına gelir farklılığı azaltmak Sektörde gelir dağılımını bireyler ve bölgeler arasında denge

Detaylı

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 PLANLAMAYI GEREKTİREN UNSURLAR Sosyalist model-kurumsal tercihler Piyasa başarısızlığı Gelişmekte olan ülkelerin kalkınma sorunları 2

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni 17 Ağustos 2015, Sayı: 23 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül

Detaylı

ÖNSÖZ. Dr. Ahmet ALTIPARMAK Antalya Valisi BAKA Yönetim Kurulu Başkanı. Tuncay ENGİN BAKA Genel Sekreteri

ÖNSÖZ. Dr. Ahmet ALTIPARMAK Antalya Valisi BAKA Yönetim Kurulu Başkanı. Tuncay ENGİN BAKA Genel Sekreteri ÖNSÖZ Gelişmiş ülkelerde 1900 lü yılların başlarından itibaren kurulmuş olan kalkınma ajansları, ülkemizde yeni benimsenmiş bir modeldir. Kalkınma Ajansları; bölgesel düzeyde kamu kesimi, özel kesim ve

Detaylı

TÜRKİYE DE EKONOMİK KRİZLER VE TARIMA YANSIMALARI

TÜRKİYE DE EKONOMİK KRİZLER VE TARIMA YANSIMALARI TÜRKİYE DE EKONOMİK KRİZLER VE TARIMA YANSIMALARI Prof. Dr. Canan ABAY Dr. Berna Türkekul E.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Şubat 2009 KRİZ NEDİR? Kriz, çeşitli bilim dallarında ve aynı zamanda

Detaylı

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N 1 EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER 1 3 M A R T 2 0 1 4, P E R Ş E M B E Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N 1948 DEKİ EKONOMİK DURUM 2 TABLO I Ülke ABD Doları Danimarka 689 Fransa 482 İtalya

Detaylı

Üretici, sanayinin dikte ettiği fiyatla karşı karşıya.

Üretici, sanayinin dikte ettiği fiyatla karşı karşıya. SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ Üretici, sanayinin dikte ettiği fiyatla karşı karşıya. Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği 55 ilde kurulmuş İl Birliklerinin üst örgütüdür. Üyeler, 5 başın üstünde

Detaylı

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ Dünyada 800 Milyon İnsan Kronik Yetersiz Beslenme, 1.2 Milyar İnsan Açlık Korkusu Yaşamakta, 2 Milyar İnsan Sağlıklı, Yeterli ve Güvenli Gıda Bulma Konusunda

Detaylı

TARSUS TİCARET BORSASI

TARSUS TİCARET BORSASI TARSUS TİCARET BORSASI Ülkemizde yetiştirilen tarımsal ürünlerden, tarımsal üretimin bir kısmı doğrudan tüketilirken, bir kısmı sanayide hammadde olarak işlenerek değişik gıdalara dönüştürülmektedir. Tarımsal

Detaylı

KUZEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT (SWOT) ANALİZİ(2012)

KUZEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT (SWOT) ANALİZİ(2012) T.C. KUZEYDOĞU ANADOLU KALKINMA AJANSI KUZEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT (SWOT) ANALİZİ(2012) Dr. Mehmet Ali ÇAKAL TRA1 2012 Her hakkı saklıdır. İÇİNDEKİLER 1. KAPSAM... 3 2. KUZEY DOĞU ANADOLU

Detaylı

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I İŞLETME BİRİMİ VE İŞLETMEYİ TANIYALIM YONT 101- İŞLETMEYE GİRİŞ I 1 İŞLETME VE İLİŞKİLİ KAVRAMLAR ÖRGÜT KAVRAMI: Örgüt bir grup insanın faaliyetlerini bilinçli bir şekilde, ortak

Detaylı

GİTES TEKSTİL VE DERİ EYLEM PLANI

GİTES TEKSTİL VE DERİ EYLEM PLANI GİTES TEKSTİL VE DERİ EYLEM PLANI HEDEF -1 PAMUĞA İLİŞKİN POLİTİKALARDA ETKİNLİĞİN ARTIRILMASI 1.1 Pamuk Arama Konferansı sonucunda belirlenen Pamuk Eylem Planları hayata geçirilecektir. Gıda, Tarım ve

Detaylı

Dolaysız ölçme. Dolaylı ölçme. Toplam üretim yaklaşımı. Toplam harcama yaklaşımı Toplam gelir yaklaşımı

Dolaysız ölçme. Dolaylı ölçme. Toplam üretim yaklaşımı. Toplam harcama yaklaşımı Toplam gelir yaklaşımı Dolaysız ölçme Toplam üretim yaklaşımı Dolaylı ölçme Toplam harcama yaklaşımı Toplam gelir yaklaşımı DOLAYSIZ ÖLÇME: Toplam Üretim Yaklaşımı Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai

Detaylı

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TARIMDA DEĞİŞİM Dünyada 1970 li yıllarda; Tüketicilerin bilinçlenmesi, 1990 lı yıllarda

Detaylı

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI Dr. Osman Orkan Özer SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI Sürdürülebilir tarım; Günümüz kuşağının besin gereksinimi

Detaylı

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde 1 16-31 Temmuz 2012 SAYI: 41 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu İşsizlikte Belirgin Düşüş 2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

Detaylı

T.C. Kalkınma Bakanlığı

T.C. Kalkınma Bakanlığı T.C. Kalkınma Bakanlığı 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği- Turkey s Agricultural Policies at a Crossroads with respect to 2023 Vision 2023 Vision, Economic Growth and Agricultural

Detaylı

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 YILI DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılı Ocak-Mart döneminde, Türkiye deri ve deri ürünleri ihracatı % 13,7 artışla 247,8 milyon dolara yükselmiştir. Aynı dönemde

Detaylı

İZMİR DE SÜT HAYVANCILIĞI

İZMİR DE SÜT HAYVANCILIĞI İZMİR DE SÜT HAYVANCILIĞI Şebnem BORAN Gözde SEVİLMİŞ Süt özellikle protein, yağ, vitamin (C vitamini hariç) ve mineraller (başta kalsiyum ve fosfor olmak üzere) gibi beslenmede çok önemli olan toplam

Detaylı

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur. Türkiye de Nüfusun Tarihsel Gelişimi Türkiye de Nüfus Sayımları Dünya nüfusu gibi Türkiye nüfusu da sürekli bir değişim içindedir. Nüfustaki değişim belirli aralıklarla yapılan genel nüfus sayımlarıyla

Detaylı

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I KÜRESEL KRİZ SONRASI TÜRKİYE EKONOMİSİNDE İKTİSAT POLİTİKALARI Prof. Dr. Adem ahin TOBB-ETÜ Öğretim Üyesi 14 Mayıs 2010, İSTANBUL KRİZLER 2008 2001 İç Kaynaklı Finansal Derinliği Olan Olumlu Makro Ekonomik

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... 1 1.1. EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER... 3 1.1.1. Romalıların Ekonomik Düşünceleri... 3 1.1.2. Orta Çağ da Ekonomik Düşünceler...

Detaylı

7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ 1. I. ( 15) ( 1) 5. ( 125) : ( 25) 5 6. (+ 9) = (+ 14)

7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ 1. I. ( 15) ( 1) 5. ( 125) : ( 25) 5 6. (+ 9) = (+ 14) 7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ TEST 1 1. I. (15) (1) II. (1) (6) III. (+8) (1) IV. (10) (1) Yukarıda verilen işlemlerden kaç tanesinin sonucu pozitiftir? A) 4 B) 3 C) 2 D) 1

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. Gelir Amaçlı Esnek Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2008-31.12.2008 dönemine ilişkin

Detaylı

Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor.

Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor. 1.2. GENEL BAŞKAN IN SUNUŞU GENEL BAŞKANIN MESAJI Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor. Ortadoğu da yaşanan sorunlar ve istikrarsız

Detaylı

TEKSTİL MAKİNALARI. Hazırlayan Hasan KÖSE 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

TEKSTİL MAKİNALARI. Hazırlayan Hasan KÖSE 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi TEKSTİL MAKİNALARI Hazırlayan Hasan KÖSE 2006 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi TEKSTİL MAKİNALARI TÜRKİYE DE ÜRETİM Tanımı Tekstil makinaları, tekstil sanayinin

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları

Detaylı

GENEL EKONOMİK DEĞERLENDİRME

GENEL EKONOMİK DEĞERLENDİRME İZSİAD/ GENEL EKONOMİK DEĞERLENDİRME Ender YORGANCILAR EBSO Yönetim Kurulu Başkanı TOBB Yönetim Kurulu Üyesi İMALAT SANAYİSİ ÜRETİMİ EN BÜYÜK İLK 15 ÜLKE Türkiye nin %9,2 gibi çok yüksek bir oranda büyüdüğü

Detaylı

SAĞLIKLI HAYVANSAL ÜRETİM

SAĞLIKLI HAYVANSAL ÜRETİM SAĞLIKLI HAYVANSAL ÜRETİM Halk sağlığı veteriner hekimlerinin yürüttükleri hizmetler bütünü içerisinde hayvansal gıdaların, özellikle de kırmızı et, beyaz et, süt ve bunlardan elde edilen mamul gıdalar,

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ NAZİLLİ İİBF İKTİSAT BÖLÜMÜ VE AVRUPA ARAŞTIRMALAR MERKEZİ TARAFINDAN DÜZENLENEN GÜNCEL EKONOMİK SORUNLAR KONGRESİ NDE YAPACAĞI Açılış Konuşmasının

Detaylı

iktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu

iktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu 2009 BS 3204-1. şağıdakilerden hangisi dayanıksız mal veya hizmet grubu içerisinde ~ almaz? iktiso GiRiş 5. Gelirdeki bir artış karşısında talebi azalan mallara ne ad verili r? ) Benzin B) Mum C) Ekmek

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ NDE TARIM POLİTİKASI VE ÇEVRE

AVRUPA BİRLİĞİ NDE TARIM POLİTİKASI VE ÇEVRE AVRUPA BİRLİĞİ NDE TARIM POLİTİKASI VE ÇEVRE OTP İlk yıllarda; Gıda güvencesi ve verimliliğin arttırılması konularına odaklanılmış iken, Bu durum 1980 li yıllarda üretim fazlalığı, aşırı bütçe yüküne yol

Detaylı

JAPON EKONOMİSİNİN ANA BAŞLIKLAR İTİBARİYLE ANALİZİ

JAPON EKONOMİSİNİN ANA BAŞLIKLAR İTİBARİYLE ANALİZİ JAPON EKONOMİSİNİN ANA BAŞLIKLAR İTİBARİYLE ANALİZİ Bu çalışmada, Japon ekonomisini temel bazı kalemler bazında iredelemek ve Japon ekonomisin gelişim sürecini mümkün olduğunca tarihi ve güncel perspektiften

Detaylı

TARIM POLİTİKASI. Prof. Dr. Emine Olhan. A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

TARIM POLİTİKASI. Prof. Dr. Emine Olhan. A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TARIM POLİTİKASI Prof. Dr. Emine Olhan A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü olhan@agri.ankara.edu.tr Tarım Politikasının Hedef Kitlesi Üretici: Gelir ve refahın artmasını ister Tüketici:Gıda güvencesini

Detaylı

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye Fırsatlar Ülkesi Türkiye Yatırımcılar için Güvenli bir Liman Tarım ve Gıda Sektöründe Uluslararası Yatırımlar Dr Mehmet AKTAŞ Yaşar Holding A.Ş. 11-12 Şubat 2009, İstanbul sunuş planı... I. Küresel gerçekler,

Detaylı

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA Nurel KILIÇ Türk boya sektörü; Avrupa nın altıncı büyük boya üreticisi konumundadır. Türkiye de 50 yılı aşkın bir geçmişi olan boya sektörümüz, AB entegrasyon

Detaylı

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri ÜLKE Dünya Seramik Kaplama Malzemeleri Üretiminde İlk 1 Ülke 29 21 211 212 212 Dünya /212 Üretiminden Aldığı Pay Değişim (%) (%) 1 ÇİN

Detaylı

TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ

TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ Türkiye de perakende sektörü, 300 milyar dolara ulaşan büyüklüğü, 365 bin mağaza sayısı ve 2009-2013 yılları arasında yıllık bileşik %7 büyüme ile öne çıkan sektörler

Detaylı