OCAK 2015 / ISSN ROKETSAN CMMIDEV SEVİYE 3 ile GÜCÜNE GÜÇ KATTI LAZER UMTAS. 27.yıl. Roketsan, bir TSKGV kuruluşudur.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "OCAK 2015 / ISSN 1302-1435. ROKETSAN CMMIDEV SEVİYE 3 ile GÜCÜNE GÜÇ KATTI LAZER UMTAS. 27.yıl. Roketsan, bir TSKGV kuruluşudur."

Transkript

1 SAYI 6 OCAK 2015 / ISSN ROKETSAN CMMIDEV SEVİYE 3 ile GÜCÜNE GÜÇ KATTI LAZER UMTAS Roketsan, bir TSKGV kuruluşudur. 27.yıl

2

3 sayı 6 ocak 2015 içindekiler OCAK SAYI 6-6 AYDA BİR YAYIMLANIR ISSN Roketsan Adına Sahibi Selçuk YAŞAR Sorumlu Müdür (Yazı İşleri) Dr. Yavuz AKA Yayın Kurulu Dr. Hüdai ÖZDAMAR İclal DURAL Evrim Ayşen ATAKAN Harun VURGUN Esra DOĞU Mustafa Akın ERDEM Duygu ÖZCAN Koray ŞATIRTAV Nazlı ÖZDER Kapak Tasarımı Harun VURGUN Tasarım - Grafik Uygulama Etkileşim Grafik Tasarım Halit Ziya Sk. No: 26/3 Çankaya / Ankara Tel: +90 (312) Basım Yeri Ankara Ofset Sanayi 1 Cd. Necatibey İş Hanı 93/44 İskitler / Ankara Tel: +90 (312) Yönetim Yeri Roketsan A.Ş. Kemalpaşa Mah. Şehit Yüzbaşı Adem Kutlu Sk. No: Elmadağ / Ankara Tel: + 90 (312) Faks: + 90 (312) pazarlama@roketsan.com.tr basin@roketsan.com.tr satinalma@roketsan.com.tr insan.kaynaklari@roketsan.com.tr Bu dergide yayınlanan yazılar, yazılarda yer alan düşünce ve önerilerle kullanılan kaynakların doğruluğuna ilişkin her türlü sorumluluk yazar(lar)a aittir. Bu kapsamda Roketsan A.Ş. sorumlu tutulamaz. Yazılar referans gösterilmeden basılamaz, kopyalanamaz ve paylaşılamaz. Dergide yer alan yazı ve makaleler Roketsan A.Ş. ve/veya atıf yapılan diğer kurum ve kuruluşların görüşlerini değil, sadece yazarın kendi kişisel düşüncesini yansıtmaktadır. içindekiler 3 başkan ın mesajı 4 genel müdür ün mesajı 5 yayın kurulu ndan 6 roketsan 1 numara 7 kurumsal kimliğimiz 8-9 tasarım ve mühendislik gücümüz fuar ve organizasyonlar roketsan dan haberler roketsan lı olmak misafirlerimiz roketsan ve sanat basın da roketsan

4 roketsan dergisi başkan ın mesajı Sayın Okurlarımız Tasarlayıp ürettiğimiz yüksek teknolojili ürünler, gerçekleştirdiğimiz ilkler, son dönemde art arda imzaladığımız başarılı anlaşmalar ve geliştirdiğimiz projeler ile Türkiye nin Gururu olarak yükselmeye devam etmekteyiz. Hem ülke savunmamıza hem de dünya barışına hizmet eden ileri teknoloji ürünlerimizin başarı ile zamanında teslim edilmesi ve geleceğe yönelik yeni sözleşmelerin imzalanması Roketsan ın, planlanan stratejik hedeflerine, şimdiden ulaşmasını sağlamıştır. Bu başarı Türk savunma sanayiinin parlayan yıldızı Roketsan yorumlarını yapanları, haklı kılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti nin sanayileşmesinde lider kuruluşlardan biri olan Roketsan; 400 milyon doları aşan yatırımı, kalifiye insan kaynağı, tasarım, test ve üretim alt yapısıyla yürüttüğü 50 den fazla proje ile son 5 yılda cirosunu 4 e katlayarak kendi alanında dünyadaki rakipleri ile rekabet edebilecek düzeye ulaşmıştır. Roketsan ın ulaştığı seviyenin somut göstergesi; 22 Ekim 2014 tarihinde Lockheed Martin ile imzaladığımız işbirliği anlaşmasıdır. Bu anlaşma ile geleceğin uçağı F-35 (JSF) ler Roketsan ın SOM-J füzesi ile uçacaktır. Birkaç yıl önce hayal bile edilemeyen bu işbirliği ile Roketsan kendi kategorisinde dünyada saygın bir yer edinmiştir. Bu gurur tamamen Roketsan çalışanlarının eseridir. Başta Sayın Genel Müdürümüz olmak üzere emeği geçen tüm personelimizi takdir ve tebrik eder; bu vesile ile, tüm Roketsan çalışanlarımızın ve saygıdeğer okurlarımızın yeni yıllarını kutlar, esenlikler dilerim. Saygı ve Sevgilerimle, Dr. Eyüp Kaptan Korgeneral (E) Yönetim Kurulu Başkanı 4

5 sayı 6 ocak 2015 genel müdür ün mesajı Değerli Okurlarımız Çeyrek asırı geride bırakarak geleceğe daha emin adımlarla yürüdüğümüz bu yıl da, Roketsan olarak dünya çapında işlere imza atmanın gururunu taşıyoruz. Ülke durdukça duracak bir değer olan Roketsan ın, yakın zamanda gerçekleştirdiği projeler dünya gündeminde yer alırken, sorumluluğumuzun artarak devam ettiğinin bilincindeyiz. Temmuz ayında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Alçak ve Orta İrtifa Hava Savunma ihtiyacına cevap verecek ve dünyadaki örnekleriyle yarışır nitelikte bir hava savunma füzesinin ülkemize kazandırılması amacıyla, 2011 yılında Savunma Sanayii Müsteşarlığınca başlatılan proje kapsamında, tamamen Milli imkanlarla, Roketsan tarafından tasarlanıp geliştirilen ve üretilecek olan Milli Orta İrtifa Hava Savunma Füzesi HİSAR-O nun ilk uçuşlu testi olan Balistik Test Füzesi atışını büyük bir başarıyla gerçekleştirdik. Kardeş ülke Azerbaycan da bu yıl ilk kez düzenlenen ADEX Savunma Sanayii Fuarı nın başrol oyuncularından biri olarak, teslimatını gerçekleştirdiğimiz silah sistemini ilk kez bu fuarda tanıttık. Türk Hava Kuvvetlerinin ihtiyacını karşılamak üzere Savunma Sanayii Müsteşarlığınca yürütülmekte olan SOM J projesi kapsamında, F-35 uçağının iç silah istasyonunda taşınabilecek şekilde, özel olarak geliştirilmekte olan SOM-J nin ABD ve F-35 kullanıcısı diğer ülkelerin hizmetine sunulması için şirketler arasında ortak çalışma yapılması ve füzenin diğer hava platformlarına uygulanmak üzere tüm dünyada birlikte pazarlanması amacıyla Lockheed Martin firması ile gerçekleştirdiğimiz SOM-J İşbirliği Anlaşması, dünya standartlarında işler yapan bir firma olduğumuzun kanıtıdır. Diğer bir taraftan, 22 Eylül 2014 tarihinde başlayıp, 2 Ekim 2014 tarihinde tamamlanan CMMIDEV (Capability Maturity Model Integration - for Development) Kıymetlendirme faaliyetleri sonucunda Roketsan, CMMIDEV/3 olarak tescillenmiştir. Böylelikle Roketsan, Türkiye de bir ilke imza atarak, sektöründe bu belgeyi bünyesindeki tüm tasarım ve geliştirme süreçleri için alan ilk kuruluş olmuştur. Ülkemiz savunma sanayiinde kendi alanında tek olan Roketsanımızın kuruluş heyecanını ve başarılarını yaşayanların dilinden aktardığımız 25. Yıl Kitabımızı sizlerle paylaşmış olmanın sevinci içindeyiz yılında da Roketsan ın başarılarını sizlerle paylaşacak olmanın hevesi ve heyecanı içinde sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Selçuk Yaşar Genel Müdür 5

6 roketsan dergisi yayın kurulu ndan Değerli Okurlarımız İnsanlar; sosyal bünyede bir bina meydana getirmek için birbirleriyle kenetlenen, birbirine destek olan, yapı taşları gibi olmalıdırlar. Alexis Carrel Başarılarla dolu bir yılı geride bırakırken, dergimizin yeni sayısında sizlerle birçok farklı konuyu paylaşacak olmanın mutluluğu içindeyiz. Roketsan Ailesi olarak çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Roket ve füze alanında ülkemizin bir numaralı kuruluşu olan Roketsan, dünyada ses getiren işlere imza atarak uluslararası pazardaki saygınlığını artırmaya devam ediyor. Çalışanlarımızla yürüttüğümüz kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin başka hayatlara ışık olmasının motivasyonu ve Roketsanlı olmak ile aile olmak kavramlarının eş değer olmasına inanmanın keyfiyle birçok sosyal faaliyet gerçekleştiriyoruz yılında da; sürekli güçlenen tasa- rım ve mühendislik alt yapımız, başarı ve takım ruhu ile yürüttüğümüz projeler, fuarlar, kurumsal etkinlikler ve sosyal faaliyetlerimiz devam edecek. Yeni yılın hepimize sağlık, başarı ve mutluluk getirmesini diliyoruz. Saygılarımızla, Yayın Kurulu 6

7 sayı 6 ocak 2015 roketsan 1 numara roketsan ve lockheed martin den dev işbirliği anlaşması Roketsan ve Lockheed Martin Missiles and Fire Control Şirketleri, 22 Ekim 2014 tarihinde yeni nesil uçak F-35 Lightning II için yeni nesil havadan karaya seyir füzesi olan SOM-J kapsamında bir İşbirliği Anlaşması imzaladı. Türkiye de özgün olarak geliştirilen SOM sistemi; otonom, uzun menzilli, düşük görünürlüklü, tüm hava şartları için tasarlanmış, yüksek hassasiyetli havadan karaya seyir füzesi olarak tanımlanmaktadır. SOM-J varyantı ise, Türk Hava Kuvvetlerinin ihtiyacını karşılamak üzere Savunma Sanayii Müsteşarlığınca yürütülmekte olan proje kapsamında, F-35 uçağının iç silah istasyonunda taşınabilecek şekilde, özel olarak geliştirilmektedir. Roketsan ve Lockheed Martin Missiles and Fire Control arasında imzalanan İşbirliği Anlaşması kapsamında; SOM-J nin ABD ve F-35 kullanıcısı diğer ülkelerin hizmetine sunulması için şirketler arasında ortak çalışma yapılması ve füzenin diğer hava platformlarına uygulanmak üzere tüm dünyada birlikte pazarlanması öngörülüyor. Amerika Birleşik Devletleri Ankara Büyükelçisi John BASS, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Hava Korg. Mehmet ŞANVER, Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. Dr. İsmail DEMİR, Tübitak Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah ÇA- VUŞOĞLU'nun katıldığı İşbirliği Anlaşması'nı, Lockheed Martin Missiles and Fire Control adına İcradan Sorumlu Başkan Yardımcısı Richard H. EDWARDS ve Roketsan adına Yönetim Kurulu Başkanı Korg. (E) Dr. Eyüp KAPTAN imzaladı. Lockheed Martin ve Türkiye arasındaki ortaklık uzun bir geçmişe sahiptir. Roketsan ile bu önemli projede işbirliği yaparak bunu daha da ileriye taşımaktayız. diyen EDWARDS, SOM-J füzesi F-35 ve diğer uçaklar için zorlu görev gereksinimleri kapsamında olağanüstü kabiliyet sağlayacaktır. Dünya çapında birinci sınıf bir sistemin üretilmesi ve müşterilerin uzun menzilli, dayanıklı bir seyir füzesi teknolojisi için artan ihtiyaçlarının karşılanması kapsamında bu iki büyük şirketin bilgi, beceri ve uzmanlığını birleştirmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. diye ekledi. Dr. Eyüp KAPTAN; Roketsan olarak biz bu işbirliğinin SOM-J üzerindeki ilgiyi büyüteceğine ve F-35 uçağındaki su üstü hedef kabiliyeti gereksinimlerini karşılayacak üstün bir çözüm sunacağına inanıyoruz. Lockheed Martin ile birlikte, bu işbirliğine değer veriyor ve gelecekte şirketlerimiz arasındaki iş fırsatlarını genişletmeyi amaçlıyoruz. diye belirtti. 7

8 roketsan dergisi kurumsal kimliğimiz İşletmelerin başarı sağlamasında anahtar role sahip İnsan Kaynakları; personei nsan kaynakları yöneti mi nde yeni yaklaşımlar İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY), kurumun amaçlarının gerçekleştirilmesinde ve bireysel iş gören ihtiyaçlarının karşılanmasında insan kaynaklarının etkili kullanımını içerir. İKY yaklaşık 80 yıldan beri işlevsel bir uzmanlaşma ve uygulama alanı olarak kabul edilmiş bulunmasına rağmen, aslında geçmişten günümüze ortak amaçları gerçekleştirmek için örgütlenen insan gruplarının yönetimi ve yönlendirilmesidir lü yıllardan itibaren operasyonel bir rol üstlenerek insan unsurunu girdi olarak kabul eden ve emek yönetimine esas; tedarik, seçim, terfi, eğitim, ücretlendirme gibi bazı bürokratik işlevleri içeren personel yönetimi, insanı göz ardı etmiş ve sadece işlerin en iyi şekilde yapılması üzerine odaklanmıştır. Ancak; insan odaklı yaklaşımlar sonucu 1960 lı yıllarda İKY ye geçilmiştir. Bu yıllardan itibaren İKY yönetsel bir rol üstlenmiştir li yıllara kadar Fordist-Taylorist paradigma tarafından bir 8 girdi olarak kabul edilen insan unsuru, küreselleşme ve dolayısıyla uluslararası rekabet, özellikle bilgi ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler ile stratejik bir önem kazanmıştır lardan itibaren Porter, Prahalad, Hamel gibi stratejik yönetim uzmanları; insanlar aracılığı ile elde edilebilecek rekabet avantajlarına dikkat çekmişler ve üst düzey veya düşük performansın belirleyicisi olarak işe alınan personelin güdülenmesi, kalitesi ve bağlılığı faktörlerinin önemini belirtmişlerdir. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Kumandan İle Hasbihal kitabında; İnsanları istediği gibi kullanan güç; fikirler ile bu fikre hayatiyet kazandıran ve yayan kimselerdir. Fikrin niteliği de, hiçbir itirazın bozamayacağı kesin bir şekilde kendi kendisini kabul etmektir. Bu ise, fikrin yavaş yavaş duyulara nüfuz etmesi, benimsenmesi ve inanç haline dönüşmesi ile mümkündür. Böyle olduktan sonradır ki, onu sarsmak için başka mantıkların, düşüncelerin hükmü kalmaz. diyerek, insan yönetiminde inanç ve güvenin eğitim ile nasıl başarıya götürebileceğini vurgulamıştır. Ekonomik, sosyal, politik ve teknolojik değişim ve gelişimlerin yaşandığı günümüz küreselleşen dünyasının yoğun rekabet ortamında, işletmelerin başarıyı yakalayıp ayakta kalabilmeleri için; stratejileri ile kültürlerinin uyum içinde bulunması gerekir. Bu uyumu bilgi çağında gerçekleştirecek olan işletmelerin insan odaklı bir yönetim anlayışını benimsemeleri zorunludur. Bu bağlamda, stratejileri uygulamakla görevli çalışanlar için, özgürce düşünerek yaratıcı fikirler geliştirebilecekleri ve değişime uyum sağlayacak davranışlar sergileyebilecekleri bir örgüt kültürü oluşturulmalıdır. Başka bir ifade ile; Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ün 1914 yılında belirttiği fikrin gücü kavramı, günümüz modern yönetim anlayışına 100 yıllık bir aradan sonra, örgüt kültürünün insan odaklı ve insanların fikirlerine önem veren şekilde oluşturulması gerektiği şeklinde bir kez daha damgasını vurmuştur. Günümüzde kalıcı rekabet üstünlüğü için ön koşul; olağanüstü, değerli, esnek, sürekli kendini geliştiren, değişime açık, bilgi üreten ve paylaşan insan kaynaklarına sahip olmak ve yönetmektir. Başarılı bir işletmede İKY çalışanları motive etmeli, eğitmeli, geliştirmeli, ödüllendirmeli, başarı için gelişimden yararlanmalıdır. Yenilikçi düşünce sistemine sahip olmak, bununla beraber değer yaratmak, yeni ürün geliştirme, satış, pazarlama, üretim ya da müşteri ilişkilerinde fark yaratmak, verimliliği artırmak, maliyetleri düşürmek ya da takım çalışmasını güçlendirmek gibi kritik unsurların temelinde yetenek bulunmaktadır. Bu nedenle insan kaynaklarında yeteneklerin etkin bir şekilde kullanılmasını sağlayan yetenek yönetimi kavramı ortaya çıkmaktadır.

9 sayı 6 ocak 2015 kurumsal kimliğimiz lin işe alımı, eğitilmesi, geliştirilmesi ve yeteneklerinden uygun bir şekilde yararlanılması sürecini kapsayan yetenek yönetimi kavramı bugün İKY de temel başarı faktörü haline gelmiştir. Çalışanların yeteneklerini keşfederek, bunu zincirin halkaları gibi görüp, birleştirmek, sinerji yaratmak gerekmektedir. Yeni yeteneklerin işletmeye çekilmesinin yanında, yetenekleri kullanılmayan, keşfedilmemiş olan çalışanların da görülmesi ve işletmede tutulması gerekmektedir. Globalleşen dünyada bir taraftan işsizlik büyürken bir taraftansa şirketlerin yetenekli çalışanlara ulaşması zorlaşmaktadır. Çünkü, bu çalışanlar dünyanın her yerinde iş bulabilmektedirler. Gerçek değeri yaratan en iyi çalışanları bulmak ve bu çalışanları elde tutup geliştirmek İnsan Kaynakları nın (İK) en önemli görevleri olmuştur. Yetenek kelimesi, iş yaşamı söz konusu olduğunda işletmeler için gerçekten önemli bir kaynak haline dönüşmektedir. Yetenek aynı anda başarı, beceri, liderlik, pratiklik, yaratıcılık ve zamanı iyi kullanabilme gibi özellikleri içeren bir kavramdır. Yetenek yönetiminde sorulması gereken temel sorular; Çalışanım hangi işi daha iyi yapmaktadır?, Çalışanım hangi işi yapmaktan zevk almaktadır?, İşletmede yapılması gereken işler nelerdir? şeklindedir. Yetenek yönetimi; işletmenin ihtiyaçları doğrultusunda doğru çalışanların, doğru zamanda, doğru işlerde, doğru uygulamaları yapabilmelerini sağlamaktır. Yetenekli çalışanların sahiplenilmesi için; psikolojik sözleşmenin (yani çalışanın işletmeden beklentilerinin) değiştiğinin kabul edilmesi, yetenekli çalışanların işletmeye çekilmesi ve işletmede tutulması konusunun üst yönetimin önceliği haline getirilmesi, işletmenin pazarda çekiciliğini artıracak politika ve uygulamaların başlatılması, çalışanların kazandığı bir ortam yaratılması, insan kaynakları yöneticilerinin rollerinin yeniden tanımlanması, işletmenin kendi yetenek havuzunu oluşturması, başarının kıskanılması yerine ödüllendirilmesi veya başarılı personelin sahiplenilmesi ile hep ben diyen kibir veya egoları yüksek erişilmez yöneticilerden vazgeçilmesi gerekmektedir. Yeteneklerin etkin bir şekilde yönetilmesinde ve işletmeye bağlılıklarının sağlanmasında liderlik anahtar rol oynamaktadır. İş yaşamına giren yeni kuşakları yönetmek için, yeni bir liderlik yaklaşımı tanımlamak gerekmektedir. Yeni liderlikte hiyerarşik yapı değil, bilgiye dayalı bir yönetim anlayışı geliştirilmelidir. Okullarda verilen eğitim, tek başına şirketler için yetersiz olmakta ve şirketler kendi kadrolarını yetiştirmek ve sürekli gelişimlerini sağlamak için kendi eğitim sistemlerini kurmaktadırlar. Beş yıl önce sadece şirket markası kavramı varken, günümüzde işveren markası yaratmak, işverenlerle yetenekli çalışanların buluşması için en önemli araç haline gelmiştir. Dünyanın her yerinde, yetenekli çalışanların aranmakta olduğunun fark edilmesi üzerine, İşveren Markası yaratma çalışmalarına başlanılmıştır. Başarılı şirketler, öncelikle dünyanın en iyi yeteneklerinin nasıl bir çalışma ortamı istediğini, iş yaşamından neler beklediklerini araştırmışlar, sonra iş ortamını bu şekilde şekillendirmişlerdir. Sürekli gelişimin devamını sağlamak için; şirket içi eğitimi en önemli stratejik hedef olarak belirlemişler, çalışanların fiziksel, zihinsel ve duygusal deneyimlerinin toplamını ve aynı zamanda orada çalışmayı düşünen adayların yaşamayı umdukları deneyimini markanın yaydığı sadakat, verimlilik ve gurur duygusu ile birleştirmişlerdir. Şirketin itibarını, kültürünü, vizyonunu, şirket hakkındaki olumlu-olumsuz tüm haberleri, kulaktan kulağa yayılan görüşleri, işveren markasının rakipleriyle kıyaslanmasını, web sitesi ya da e-posta yoluyla yapılan iş başvurularını, mülakatları, adayın çalışanlarla görüşmesini ve işyerini gezmesini, şirketin ürünlerini, hizmetlerini kullanmayı, müşteri hizmetlerine başvurmayı da içeren geniş bir listeyi yönetmek için İşveren Markası Yönetim Sistemi ni kurmuşlardır. Engin semaların görünmez kartalı, roket ve füzeleri üreten Roketsan; iş yaşamındaki ve İnsan Kaynakları alanındaki bütün bu gelişmelerin farkında olarak, süreçlerini bu çerçevede yapılandırmaktadır. Sonuç olarak; doğru insanları, uygun işlerde ve doğru zamanda, mutlu bir yaşantı sürdürerek çalıştırmış olan şirketler büyümüş ve dünyada marka olmuşlardır. Bu başarının temeli; paylaşımcı, bilgiye saygılı, ben değil biz diyen, ekip ruhuna sahip, egolarını yenmiş, insana ve sevgiye değer veren, alçak gönüllü insan merkezli yöneticilerdir. İnsanı Yönetmek; ona sevgi ile yaklaşmak ve onu değerli kılmak suretiyle belirlenen hedeflere ulaşmaktır. Zafer ÇAMLICA Tümgeneral (E) Yönetim Kurulu Başkanı Vekili 9

10 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz lazer umtas 2012 yılı başında Roketsan öz kaynakları ile geliştirilmeye başlanan LAZER UMTAS, havadan karaya/denize, atış öncesi ve atış sonrası kilitlenebilen yarı-aktif lazer güdümlü, uzun menzilli (8 km) tanksavar füze sistemidir. Füze taarruz helikopterlerinden ve kara araçlarından gece/gündüz atılabilmekte ve kullanılan harp başlığına göre; anamuharebe tankı, zırhlı personel taşıyıcı, Şekil 1: S70-B Seahawk Helikopteri (Fotoğraf: Şekil 2: LAZER UMTAS Füze Ateşleme Sistemi kamyon, arazi aracı, hafif korugan, siper, bina, alçak irtifada hover yapan helikopterler ve deniz hedeflerine karşı kullanılabilmektedir yılı son çeyreği itibariyle LAZER UMTAS öz kaynak projesi kalifikasyon sürecine başlamıştır. Projenin geldiği olgunluk seviyesi ile füzenin farklı platform alternatiflerine entegrasyon çalışmaları hız kazanmış bulunmaktadır. Füzenin kullanım ve performans özellikleri dikkate alındığında, platform alternatiflerden bir tanesi olarak Dz.K.K.lığı envanterinde bulunan S70-B Seahawk helikopteri ön plana çıkmaktadır. Mevcut durumda S70-B Seahawk helikopterleri, üzerlerine entegre edilmiş Hellfire füzeleri ile kullanılmaktadır. Hellfire füzesi yarı-aktif lazer arayıcı başlığa sahip havadan karaya/denize kullanılan lazer güdümlü bir füze sistemidir. İki füze arasındaki teknolojik benzerlik LAZER UMTAS füzesinin Hellfire füze sisteminin Milli alternatifi olmasını sağlamıştır. Dz.K.K.lığının kararları ve direktifleri doğrultusunda 2014 yılı ilk çeyreğinde başlatılan çalışmalar 16 Eylül 2014 tarihinde ilk meyvesini vermiş ve S70-B Seahawk helikopterinden LAZER UMTAS füzesi gösterim atışı başarıyla sonuçlanmıştır. Gösterim Atışı Entegrasyon Süreci Gösterim atışı çalışmalarına yönelik Roketsan öz kaynakları kullanılarak S70-B helikopterine stand-alone bir entegrasyon çalışması yürültülmüştür. Bu entegrasyon faaliyeti kapsamında gösterim atışına yönelik asgari ihtiyaçlar belirlenmiş ve bu ihtiyaçlardan hareketle Roketsan koordinasyonunda S70-B helikopteri ile uyumlu Füze Ateşleme Sistemi geliştirilmiştir. Tasarlanan Füze Ateşleme Sistemi (FAS), helikopter kokpitine takılarak pilotlara atış esnasında füzenin ve füzeyi taşıyan lançerin bilgilerini iletmiştir. FAS, S70-B helikopteri ile asgari ölçüde arayüzü olacak şekilde tasarlanmış olup helikopterden güç gereksinimi haricinde helikopterin herhangi bir aviyoniği ile bir arayüz gereksinimi bulunmamaktadır. Böylelikle entegrasyon faaliyeti çok kısa bir sürede sorunsuz olarak yapılabilmiştir. Entegrasyon süreci elektriksel entegrasyon ve FAS enstelasyonu olmak üzere iki safhalı bir süreçte ele alınmıştır. İlk safhada kablaj tasarımı, üretimi ve enstelasyonu faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda helikopterden sağlanacak güç ihtiyacının alınacağı noktalar 10

11 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz tespit edilmiştir. Tespit edilen noktalar ile FAS ve lançer arasında kullanılacak kablaj tasarımlanarak ürettirilmiştir. Aynı kablaj üzerinde lançer bilgilerini taşıyacak seri haberleşme için kullanılacak kablolar da yer almıştır. İkinci safhada ise FAS enstelasyonu faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Bu faaliyet sırasında kullanıcı görüşleri ön planda tutulmuştur. Bu kapsamda kullanıcının erişim mesafesi ve insan-makine arayüzü temel isterleri göz önünde bulundurularak pedestal üzerindeki yer alternatifleri arasında seçim yapılmıştır. Pedestal bu doğrultuda gösterim atışı için modifiye edilmiştir. Şekil 3: LUMTAS Ateşleme Anı Entegrasyon çalışmaları sonunda sistem MIL-STD-464A ya uygun olarak testlerden geçirilmiş ve sistemin gösterim atışı öncesinde helikoptere uyumlu olduğu gösterilmiştir. Gösterim Atışı Gösterim atışı kapsamında 4 km mesafedeki hedefe deniz seviyesinden 200 m yükseklikten bir atış senaryosunun gerçekleştirilmesi planlanmıştır. Senaryo kapsamında hedef TCG Ödev gemisi ile düşük süratle deniz üzerinde çekilmiştir. Senaryo oyuncularının pozisyon almalarını müteakip S70-B helikopterinden hedefe lazer aydınlatma yapılarak füze ateşlenmiştir. Füze, lazer ile aydınlatma yapılan hedefi sahip olduğu güdüm algoritmalarıyla takip etmiş ve başarıyla vurmuştur. Şekil 4: LAZER UMTAS Vuruş Anı LAZER UMTAS Gösterim Atışı faaliyeti ile Dz.K.K.lığı envaterinde bulunan bir helikopterden ilk Milli füze denemesi başarıyla sonuçlanmış ve ileride olası entegrasyon faaliyeti öncesinde LAZER UMTAS sistemine varolan güveni artırmıştır. 11

12 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz Şekil 6: LAZER UMTAS LAZER UMTAS Sistemi 2014 yılı itibariyle LAZER UMTAS füzesi kalifikasyon sürecine girmiştir. Kalifikasyon sürecini müteakip ilk seri üretim kafilesinin 2015 yılı içerisinde üretilmesi hedeflenmektedir. LAZER UMTAS sahip olduğu arayıcı başlığın geniş görüş açısı ve yüksek algılama kapasitesi sayesinde geniş bir kullanım kapasitesine sahiptir. Füze, NATO standartlarına uygun işaretleyicilerle çalışacak şekilde tasarlanmış olup, kullanılan lazer kodunun operasyon esnasında ve atış öncesinde değiştirilmesi mümkündür. Lazer işaretleme, füzenin atılacağı platformdan yapılabileceği gibi, operasyon koşullarına bağlı olarak yer birlikleri ya da insansız hava araçları dahil olmak Dz.K.K.lığı Personeli ve LAZER UMTAS Teknik Ekibi 12

13 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz üzere atıcı platform haricindeki hava birlikleri tarafından da yapılabilecektir. Her iki durumda da füze, atış anından dalış anına kadar ara safha güdüm yapmakta, dalış noktası füze tarafından hesaplanmakta ve hedefin etkin bir şekilde vurulması sağlanmaktadır. Bütün bunlara ek olarak füze, hedeflerin karşı tedbir ataklarına karşı son güncel noktaya güdüm algortimalarına sahiptir. Sistemin tasarımında kullanım basitliği ön planda tutulmuştur. Füzeyi kullanım süresi içerisinde atış doğrultusuna yöneltip ateşlemek yeterlidir. LAZER UMTAS, 500 m den 8 km menzildeki hedeflere karşı etkindir. Bu süre içerisinde sistem, Atış Öncesi Kilitlenme (AÖK) ve Atış Sonrası Kilitlenme (ASK) olmak üzere iki farklı atış tipi ile kullanılabilmektedir. Mustafa ÖZDEMİR Taktik Füze Sistemleri Mühendislik Direktörlüğü Uzman Mühendis Osman SARIIŞIK Taktik Füze Sistemleri Programlar Direktörlüğü Uzman Mühendis Tablo 1: LAZER UMTAS Teknik Özellikleri Güneş AYDIN Taktik Füze Sistemleri Mühendislik Direktörlüğü Kıdemli Uzman Mühendis 13

14 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz mems ataletsel ölçüm biriminin hata parametrelerinin kestirimi Giriş Ataletsel ölçüm birimlerinin ana bileşenleri olan dönüölçer ve ivmeölçerler gelişen teknoloji sayesinde günümüzde çok sayıda ve düşük maliyetle üretilebilmektedir [1]. Bu sayede ataletsel ölçüm birimlerinin kullanıldığı platform sayısı günden güne artmaktadır. Bazı durumlarda, platformların gereksinimlerine göre ivmeölçerler ve dönüölçerlerin üretimden çıkan ham durumları başarım gereksinimlerini karşılamayabilir. Bu nedenle, ataletsel ölçüm birimlerinin performansını artırmak amacıyla hata telafi algoritmaları gündeme gelmiş ve çok çeşitli algoritmalar tasarlanmıştır. Bu makalede, tanksavar füzeleri için geliştirilen MEMS ataletsel algılayıcıların deterministik hatalarını belirlemek için dönü tablası kullanılarak gerçekleştirilen statik pozisyon testi, dinamik kalibrasyon testi ve bu test verilerinden hataların nasıl hesaplandığı anlatılmaktadır. Teori Ataletsel algılayıcılar için sahip oldukları hataları modelleyen ölçüm denklemleri belirlenmiştir [1]. Bu ölçüm denklemleri hem deterministik hem de olasılıksal hataları içermektedir. AÖB içerisinde üç eksene yerleştirilen ivmeölçer ve dönüölçerler için oluşturulan hata modelleri [1] ve [2] de verilmiştir. Şekil 1: Tanksavar Füzeleri için Geliştirilen Ataletsel Ölçüm Birimi AÖB'lerin istenen başarım isterlerine ulaşması bu hataların kestirilerek elde edilen algılayıcı ölçümlerinden çıkarılması ile sağlanmaktadır. Bu nedenle çeşitli test yöntemleri ve hata kestirim algoritmaları tasarlanmıştır. Deterministik hataların kestirimi laboratuvar ortamında gerçekleştirilen testler ve bu testler sırasında toplanan verilerin en küçük kareler yöntemi kullanılarak işlenmesi ile yapılmaktadır; Laboratuvarda dönü tablası, uçuş hareket benzetimcisi gibi çeşitli cihazlar kullanılarak çoklu pozisyon statik testleri ve çoklu hız dinamik testleri gerçekleştirilir. Böylece değişik ivme ve açısal hız altında ivmeölçer ve dönüölçer davranışları incelenir. İvmeölçer hatalarının ve dönüölçer sabit kayma hatasının belirlenmesi için her eksende dokuz farklı ivme değerinde, üç eksende toplam 27 farklı ivme değerinde veri toplanarak statik test (çoklu pozisyon testi) gerçekleştirilir. Bu test sırasında 1g ile -1g arasındaki ivme değerleri taranır. Bunun yanı sıra dönüölçer orantı katsayısı ve eksenel kaçıklık hatalarının belirlenebilmesi için pozitif ve negatif dönü değerleri ile her eksende 20, üç eksende toplamda 60 farklı dönü (açısal hız) değerinde veri toplanarak çoklu hız dinamik testler Ölçüm denklemleri içerisinde yer alan orantı katsayısı hatası, sabit kayma hatası ve eksenel kaçıklık hatası sensörlerin sahip olduğu deterministik hataları temsil ederken, orantı katsayısı hatası kararsızlığı ile sabit kayma hatası kararsızlığı olasılıksal hataları temsil etmektedir. 14 Şekil 2: İvmeölçer Statik Test Ölçümleri Şekil 3: Dönüölçer Dinamik Test Ölçümleri

15 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz Şekil 4: İyileştirilmiş AÖB Verisi (çoklu hız testi) gerçekleştirilir (Dönüölçerin ölçüm aralığı genişliğine göre dinamik testin durum sayısı değişiklik gösterebilmektedir). Temel olarak, hata denklemlerinin gerçek ivme ve dönü değerlerini elde edecek şekilde düzenlenmesi ile oluşturulan hata telafi algoritmaları içerisinde kestirilen hata parametrelerinin kullanılması ile deterministik hataların düzeltmesi yapılır. Gerçekleştirilen deneysel çalışmada deterministik hataların kestirimi ve telafisi ile dönüölçer başarımlarında %95 oranında, ivmeölçer başarımlarında ise %99 oranında iyileştirme sağlanabildiği gözlemlenmiştir. Sonuç Deterministik hata telafisinin AÖB performansını artırmak için önemli bir yer tutması ile birlikte olasılıksal hataların kestirimi ve telafi edilmesi ile birlikte düşük maliyetle üretilen ataletsel ölçüm biriminlerinin uzun süreli seyrüsefer çözümlerinde kullanımı artırılabilecektir. Bununla birlikte olasılıksal hataların gerçek zamanlı olarak kestirimi ve telafisi ile AÖB performansı maksimum düzeye ulaşabilecektir. Bunun dışında algılayıcı gürültüsü etkisini de filtreleme yöntemi ile telafi edilebileceği belirtilebilir. Sonuç olarak, ataletsel ölçüm birimlerinin üretim sonrası kalibrasyonlarının yapılması ile birlikte istenen başarım kriterlerine ulaşılabileceği böylece kullanım alanlarının genişletilebileceği belirlenmiştir. Referanslar [1] D.H. Titterton, J.L. Weston, Strapdown Inertial Navigation Technology, American Institute of Aeronautics and Astronautics, 2004 [2] Aggarwal, P., Syed Z., El-Sheimy N., Noureldin A. MEMS Based Inertial Navigation, 2010, [3] El-Diasty, M., Pagiatakis S., Calibration and Stochastic Modelling of Inertial Navigation Sensor Derya ÜNSAL Taktik Füze Sistemleri Mühendislik Direktörlüğü Kıdemli Uzman Mühendis Uğur KAYASAL Taktik Füze Sistemleri Mühendislik Direktörlüğü Yönetici Mühendis 15

16 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz Aşağıdaki durumlarda DFSS uygulanması gereklidir: - Tamamen yeni bir ürün veya süreç geliştirmek isteniyorsa - Mevcut ürün veya süreçte yapılan iyileştirmeler müşteri beklentisini karşılamakta yetersiz kalıyorsa - Bir ürün veya süreçte kısmî değil, kaptasarımda 6 sigma Kârlılık, bir işletme için en önemli başarı faktörlerinden biridir. Kâr = Satış - Maliyet temel prensibiyle, yüksek kârlılık için etkili satış sonuçlarının yanında düşük maliyet ile yüksek kaliteli ürün ve hizmet sunmak da gereklidir. Bundan dolayı başarılı organizasyonların ortak özelliği yüksek satış kapasitelerinin yanında tüm operasyonlarında düşük maliyet ve yüksek verimlilik hedeflemeleridir. Birçok global aktörün bulunduğu ve yüksek rekabetin yaşandığı savunma sektöründe yüksek satış rakamlarına ulaşabilmek, teknolojik olarak rekabetçi ve yüksek kaliteli ürünleri, düşük fiyatlar ile pazara sunabilmeye veya pazara erken girmeye bağlıdır. Global savunma sektöründe sürekli yükseliş grafiğini sürdüren Roketsan, sürekli güçlü ve teknolojik ürünler geliştirmekte ve bunun yanında tüm operasyonlarında süreç mükemmelliğini hedefleyerek ürün ve hizmet maliyetlerini sürekli düşürmektedir. Roketsan süreç mükemmellik çalışmaları, üst yönetimin koyduğu hedefler doğrultusunda, Ürün ve Süreç Kalitesi Direktörlüğü koordinasyonunda üretim, entegrasyon ve tasarım başta olmak üzere tüm operasyonel ve yönetsel süreçlerimizde Yalın 6 Sigma yöntemleri kullanılarak yürütülmektedir. Son beş yıl içinde 100 ün üzerinde iyileştirme projesi gerçekleştirilmiş, 500 e yakın personelimiz Yalın 6 Sigma eğitimleri almıştır. Çalışmalar sonucu önemli miktarda maddi kazanım elde edilmiş, bununla beraber parasal olarak ifade edilemeyen kritik know-how kazanılmıştır. Yetişmiş ve bilinçlenmiş insan kaynağımız ile bu kazanımlar katlanarak devam etmektedir. metodolojisidir. Mevcut ve elde edilebilir her türlü veriyi aşamalı şekilde kullanarak, iyileştirmeleri sistematik hale getirmeyi hedefleyen proje odaklı bir ekip çalışmasıdır. İçeriğindeki TÖAİK (tanımlama, ölçme, analiz, iyileştirme, kontrol) modelindeki birçok istatistiksel ve matematiksel yaklaşım ile sezgisel ve tecrübeye dayalı yaklaşımların çok ötesine ulaşarak optimum sonuçları elde etmeye yardımcı olmaktadır. Şekil 1 de görüldüğü gibi amaç en iyi iş sonuçlarına ulaşmak ise (üst dallardaki olgun meyveler) Yalın 6 Sigma yöntemleri bunu hedeflemektedir. Literatürdeki araştırmalar bir ürünün veya sürecin maliyetinin %80 inin tasarım aşamasında oluştuğunu göstermektedir [1]. Roketsan da geçmiş yıllarda gerçekleştirilen seri üretim aşamasına geçmiş bir ürün ile ilgili maliyet azaltmayı amaçlayan Yalın 6 Sigma çalışmasında, kurgulanan iyileştirmelerin tasarım aşamasında devreye alınması halinde %30 civarında bir kazanım sağlama potansiyeli olduğu görülmüştür. Fakat iyileştirmenin seri üretim aşamasında uygulamaya alınması sebebiyle, sadece %4 lük sınırlı bir maliyet kazanımı elde edilebileceği tecrübe edilmiştir. Yalın 6 Sigma yöntemleri kullanımı ile süreç iyileştirme ve optimizasyon hususlarında etkili sonuçlar elde edilse de, Şekil 1 de görülen en yüksek olgunluk seviyesine ulaşabilmek için Tasarımda 6 Sigma (Design for Six Sigma (DFSS)) yöntemlerinin kullanılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Tasarımda 6 Sigma, Design for Six Sigma (DFSS) Tasarımda 6 Sigma (DFSS), bir ürün veya sürecin ömür döngüsünde meydana gelebilecek maliyetleri, hataları ve başarısızlık risklerini tasarım aşamasında öngörmeyi hedefleyen bir yöntemdir. Yangın söndürme yaklaşımı yerine yangın önleme yaklaşımını ve ilk seferde doğru tasarım yaklaşımını benimser. Yalın 6 Sigma yöntemleri daha çok problemin tespiti ve çözümüne odaklı iken, DFSS, problemin başlangıçtan önlenmesini hedefleyen proaktif bir yaklaşımdır. Yalın 6 Sigma yöntemi dünyaca etkinliğini kanıtlamış, çok çeşitli sektörlerde uygulamaları olan bir sürekli iyileştirme 16 Şekil 1: Süreç İyileştirme Yöntemleri Olgunluk Seviyeleri

17 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz ve değerlendirilmesi. D - Tasarım (Design): Süreç ve ürün detaylarının tasarlanması, optimize edilmesi ve test edilmesi. V - Doğrulama (Verify): Seçilen tasarım alternatifinin pilot denemeler ile doğrulanması, yeni sürecin uygulanması ve izlenmesi. Şekil 2: Ürün Döngüsünde Yapılan İyileştirmelerin Etki-Maliyet İlişkisi samlı bir iyileştirme yapılması isteniyorsa. Şekil 2 den görülebileceği gibi ürün döngüsünün başlangıç aşamalarında yapılan iyileştirme faaliyetleri hem yüksek etkiye sahip hem de düşük maliyetle gerçekleştirilebilirken, ürün döngüsünün ilerleyen aşamalarında yapılacak bir iyileştirme faaliyeti hem yüksek maliyetli olmakta hem de performansa etkisi düşük seviyede gerçekleşmektedir [2]. Maliyet etkin ve pazarda rekabetçi ürünlere sahip olmak için tasarım dönemine odaklanılması gerekmektedir. Yalın 6 Sigma yöntemleri ürün ve süreç devreye alındıktan sonra verilerin oluşması ile daha başarılı sonuçlar elde ederken, tasarım ve geliştirme aşamalarında DFSS çok daha etkili sonuçlar sağlamaktadır (Şekil 3). Bu doğrultuda Roketsan da tasarımın ele alınış şeklini değiştirmeye yönelik iki ana değişim alanı belirlenmiştir; birincisi tasarımın kalbi olan yaratıcılığı artırmak, diğeri ise ilk seferde doğru tasarıma ulaşmaktır. Tasarım döneminde 6 Sigma yöntemlerinin kullanımının, şirketlerde tasarım sonrası süreç iyileştirme uygulamalarına göre Tablo 1 de verilen temel farkları yarattığı görülmüştür. Tasarımda 6 Sigma yöntemlerinin proaktif çözüm yaklaşımı olan ilk seferde doğru hedefi ile; yeni ürün, servis ve süreçlerde uygulanıyor olması ise yaratıcılığı artırmaya yönelik hedef ile birebir örtüşmektedir. DFSS Metodolojisi DFSS metodolojisi yeni bir ürün veya süreç geliştirme hedefiyle Yalın 6 Sigma yöntemindeki TÖAİK modeline benzer beş aşamalı DMADV (define, measure, analyze, design, verify) proje yönetim sistematiği kullanmaktadır. Her aşamada beklenenler aşağıda özetlenmiştir. D - Tanımlama (Define): Süreç ve tasarım hedeflerinin tanımlanması. M - Ölçme (Measure): Sürecin veya ürünün kalite kritiği (critical to quality) hususlarının ölçülmesi ve tanımlanması (riskler ve üretilebilirlik dahil). A - Analiz (Analyze): En iyi tasarımın belirlenmesi için alternatiflerin belirlenmesi DFSS çalışmaları belirlenen amaç için oluşturulmuş ekipler ile belirlenen hedef ve süre içinde proje yönetim mantığı ile gerçekleştirilmektedir. DFSS metodolojisi içinde Yalın 6 Sigma yönteminden farklı olarak Kalite Fonksiyon Göçerimi (Quality Function Deployment (QFD)), Yaratıcı Problem Çözme Modeli (TRIZ), Pugh Matrisi, Hata Türü ve Etki Analizi (FMEA), Deney Tasarımı (DOE), Design for X gibi araçlar daha yoğun kullanılmaktadır. Roketsan DFSS Uygulamaları Aşağıdaki paragraflarda Roketsan bünyesinde farklı alanlarda gerçekleştirilen Tasarımda 6 Sigma çalışma örnekleri verilmiştir. İlk Seferde Doğru Tasarım İlk seferde doğru tasarım oranını artırma projesi sürekli iyileşme kültürünü tasarımda yerleştirmeye yönelik belirlenmiş ana hedeflerden biridir. Bu hedefin anahtar performans ölçütü (Key Performance Indicator (KPI)) yıllık verilen değişiklik isterinin, çıkarılan teknik resim sayısına oranı olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda mühendislik değişiklik isteği kayıtları (Engineering Change Order (ECO)) değişikliğe sebep olan metriklere göre gruplandırılmış ve en yüksek değişiklik emri verilmesine sebep olan metrikte süreç iyileştirme çalışmaları Şekil 3: Farklı Aşamalarda 6 Sigma Kullanımı Tablo 1: Tasarım Öncesi ve Sonrası İyileştirme Faaliyetleri Farkları 17

18 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz sürdürülmüştür. Ölçme aşamasında proje sonucunda bir adam x yıl işçilik kazanımı sağlanması beklenmektedir. Tasarım aşamasında ise Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (Product Life-Cycle Management (PLM)) sisteminin kazandırdığı yeteneklerin hataları engelleyecek şekilde kullanılması, süreçlerin yeniden yapılandırılması ve ölçülmesi ile kullanıcı eğitimlerinin hazırlanması yönünde çalışmalar sürdürülmektedir. Mühendislik değişiklik sayısının Şekil 4 te gösterildiği gibi tasarımın başında tepe yaptıktan sonra doğrulama aşamasında azalması ve kalifikasyon sonrası minimum seviyede olması beklenmektedir [3]. İlk seferde doğru hedefi her yıl tekrar edecek bir hedef olarak belirlenmiştir. Bu çalışma kapsamında belirlenen diğer ECO metrikleri için gelecek yıllarda QFD araçlarının kullanılmasının daha uygun olacağı değerlendirilmiş ve bu yönde alt yapı hazırlıkları başlatılmıştır. DFX (Design For X - X e Göre Tasarım) yaklaşımı Tasarımda 6 Sigma yöntemlerinin arasında gösterilen faydalı bir araçtır. Burada belirtilen X değişkeni ifade etmektedir ve bu değişken üretilebilirlik, montaj yapılabilirlik, maliyet, güvenilirlik, bakım yapılabilirlik, test edilebilirlik, ergonomi vb. şeklinde tasarıma girdi sağlayan tüm isterleri kapsamaktadır. Bu isterler, müşteri tarafından belirtilmese de ürünün üretim, kullanım, bakım ve hatta imha (ya da geri dönüşüm) aşamalarını dikkate alarak tasarımı detaylandırmak için türetilen isterlerdir. DFX yaklaşımının henüz kavramsal tasarım aşamasındayken dikkate alınması ve tasarımın detaylandırması ürün ve üretim Şekil 4: QFD Kullanımına Göre Mühendislik Değişiklik Adedi Değişimi 18 maliyetlerini düşürecek, ürün kalitesini ve müşteri memnuniyetini artıracaktır. Bu yaklaşımlar tecrübeden bağımsız olarak yapılandırılmış bir şekilde tasarımı yönlendirdiği için ilk seferde doğru tasarım anlayışını yerleştirmekte oldukça etkili olmaktadır. Design for X şirketlerin geçmiş tecrübeleri ile gelişen bilgi havuzu olduğu için şirketler tarafından gizli statüsünde korunmakta ve açık kaynaklarda çoğunlukla üretim ve montaj alanlarında temel bilgiler paylaşılmaktadır. Roketsan bu kapsamda kendi Design for X veri bankasını oluşturmaya yönelik çalışmaları da başlatmıştır. İlk seferde doğru hedefine yönelik bugüne kadar elde edilen tecrübeler doğrultusunda maliyet ve tedarik sürelerinde etkili üretim toleranslarının belirlenmesi ve kalite kontrol faaliyetlerinin belirlenmesi konularında da alt yeşil kuşak projeleri belirlenmiştir. Üretilebilirlik İçin Toleranslandırma Toleranslandırma, üretilebilirliği doğrudan etkileyen unsurlardan biri olduğu için maliyette etkili bir tasarım kararıdır. Üretim limitlerini dikkate almadan yapılan en kötü durum toleranslandırması tasarımcıların üretimle ilgili tecrübe eksikliği veya tasarımlarını güvenli tarafta tutma isteğinden kaynaklanabilmektedir. Bu çalışmada amaç toleranslandırmanın tecrübeden bağımsız olarak uygulanmasını sağlamak ve alt yüklenicilerin de bu yönteme uygun olarak çalışması için geliştirilmesini hedeflemektedir. Roketsan Tasarımda 6 Sigma yöntemlerini kullanarak kendi süreçlerini iyileştirmenin yanında ülke gelişimini desteklemek için alt yüklenicilerinin de teknoloji seviyesini artırmayı kendine görev edinmiştir. Tasarımda 6 Sigma Kullanarak Muayene Seviyelerinin Belirlenmesi Tahribatsız Muayene Seviyelerinin Belirlenmesi Projesi nde muayene kriterlerinin tanımlanmasında standardizasyon getirmeye yönelik alt yapı oluşturulması amaçlanmıştır. Proje kapsamında mevcut projelerdeki tahribatsız muayene tanımlanan parçaların muayene sonuçları çıkarılarak istatistiksel olarak incelenmiş ve testlerin malî etkisi belirlenmiştir. Roketsan ın geliştirdiği ürünlerdeki yüksek güvenilirlik isterinin tasarımcıların tahribatsız muayene isterlerini gereğinden sıkı belirleyerek, seri imalat döneminde ciddi maliyet artışına sebep olduğu durumlar tespit edilmiştir. Bu çalışma ile maliyetlerde düşüş sağlanmasının yanında çevrim sürelerinin düşürülmesi ve ilk seferde doğru tasarım oranının artmasının sağlanması beklenmektedir. Yakıt Tasarımı ve Performans Optimizasyonu Yakıt yanma ve performans çıktılarını optimize edebilmek amacıyla Operasyonlar ve Enerjik Sistemler (OES) Grup Başkanlığı bünyesinde sürekli olarak tasarım iyileştirme çalışmaları gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmalardan biri olarak, Deney Tasarımı (DOE) yöntemlerinin uygulanması ile az dumanlı düşük yanma hızlı yakıt tiplerinin viskozite ve yanma hızını etkileyen parametreleri araştırılmış ve bu parametreler optimize edilerek en uygun tasarım koşulları belirlenmiştir. Bu çalışma sayesinde hem yakıt doğrulama (check-out) çalışmalarının azaltılması ile işçilik ve zaman tasarrufu hem de seri üretimde yanma hızı limitlerinin ihlal edilmesine bağlı hataların tasarım aşamasında engellenmesi sağlanmıştır. Yaratıcı Tasarım Tasarımda 6 Sigma, her ne kadar sınırları net bir şekilde tanımlanmış bir süreç olarak görülse de, tasarımcıların sınırsız düşünmesi için yol göstermeyi hedeflemektedir. Amaçlanan sonuç, müşteriyi memnun eden, maliyeti ve ürüne dönüşme yolundaki aşamaları en iyileyen ürünler tasarlamak olduğu için yeniyi yarat felsefesi kaçınılmaz olmaktadır. Bu nedenle, DFSS araçları müşteri beklentilerinin ötesinde fark yaratacak detayların dikkate alınmasını sağlamaktadır. Müşteri beklentilerinin tespit edilip, bu beklentilerin teknik olarak nasıl karşı-

19 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz lanacağının analiz edildiği Kalite Fonksiyon Göçerimi (QFD) kalite evlerinde, rakip ürünlere ait özelliklerin eklenmesiyle ve Benchmarking çalışmalarıyla farklı ve öne çıkan ürünler geliştirme konusunda ilk adım atılmaktadır. Bu aşamada, Ne yaparsam fark yaratırım? sorusu tasarım çalışmalarından ürüne dönüşen sürecin en başında tasarımcının farkındalığını artırmaktadır. Fark yaratmanın sadece müşteriyi memnun edecek detaylar ekleyerek değil, bunu yaparken maliyetleri düşürmek bilincinin göz önünde olması gerektiği DFSS uygulamalarında vurgulanmaktadır. Yeniyi yaratırken, FMEA ile Nasıl bir hata ile karşılaşırım? bilincine sahip olmak da ürün tasarımının daha doğru bir disiplinle ele alınmasını sağlamaktadır. Özet olarak, DFSS araçları tasarımcının birçok açıdan bilinçlenmesini ve yeniyi yaratarak ürün veya ürün geliştirme süreçlerinde fark yaratmasını hedeflemektedir. Bu nedenle DFSS araçlarının tasarımcıların yaratıcılığını tetiklediği değerlendirilmektedir. Yaratıcı tasarım geliştirme çalışmaları kapsamındaki ilk projede Balistik Sistemler (BLS) Grup Başkanlığı bünyesinde geliştirilen hidrolik tahrik sistemlerinin, sistem veya alt parça seviyesinde yerlileştirilmesi veya tedarik engeli olmaksızın tasarlanması hedeflenmiştir. Kalite Fonksiyon Göçerimi (QFD) gereksinimlerde çelişki tespit ettiğinde, Deney Tasarımı (DOE) kullanarak eldeki sistemi optimize etmeyi ya da Yaratıcı Problem Çözme Modeli (TRIZ) uygulayarak yeni bir çözüm bulmayı önermektedir. Bu çalışmada her iki yöntem de devreye alınmıştır. Hidrolik tahrik çözümleri incelenerek alt parça bazında tedarik risk seviyeleri çıkartılmıştır. Mevcut projelerdeki, tedariği riskli olarak belirlenen parçaların yerlileştirilmesi veya bu parçalar kullanılmadan alternatif çözümler geliştirilmesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Yürütülecek çalışma sonunda, mevcut projelerde veya potansiyel projelerde kullanılabilecek, yurt içi (yerli) üretim alt yapısıyla üretilebilecek çözümlerin elde edilmesi hedeflenmektedir. Hidrolik tahrik sistemlerinde kontrol etkinliğinin yüksek olması sebebi ile kullanılan servovalfin yerli imkanlarla üretilebilirliğini görmeye yönelik Deney Tasarımı projesi başlatılmıştır. Yurt içi üretim toleransları dikkate alınarak yerli servovalf performans seviyesinin belirlenmesi ve bu performansın sistem seviyesi uygunluğunun değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Ürünün yerlileştirilmesi ile ilgili projenin başlatılmasında bu çalışmanın çıktıları destek programlarına başvuruda da kullanılacaktır. Ülke kaynaklarını, başarısız sonuçlanma riski olan yerlileştirme projelerinde israf etmemek için, Roketsan kaynakları ile öncelikle yapılabilirlik etüdü yapılmakta ve bu çalışmalarda deney tasarımı çok etkili bir araç olarak kullanılmaktadır. Bir diğer yaratıcı tasarım projesi örneği olarak, füze kanisterlerinin daha düşük maliyette, daha hızlı ve atışa hazır mühimmat sayısını artırabilecek şekilde daha hafif üretilmesi hedeflemektedir. Proje kapsamında oluşturulan kalite evinden çıkan çelişkiler için uygulanan TRIZ çalışması sonucunda bağlantı sayısını düşürerek ve yük elemanlarını optimize ederek ciddi maddi kazanç sağlanacak bir tasarım çözümü bulunmuştur. Yeni nesil kanister için şu anda doğrulama fazına geçilmiş olup, çalışma ile ilgili patent başvuru süreci de başlatılmıştır. Yaratıcı tasarım geliştirme kapsamında farklı bir örnek ise Uydu Fırlatma Sistemi (UFS) alt sistemlerden biri olan Faydalı Yük Kapsülü nün (FYK) optimum ağırlık ile tasarlanması çalışmasıdır. Uydu fırlatma aracının performansını artırmak, daha yükseğe daha ağır bir uyduyu taşıyabilmek için FYK ağırlığının dayanım koşullarından taviz vermeden en aza indirilmesi kritik önem taşımaktadır. Bu çalışmaların amacı, mevcut komple metalik FYK tasarımı yerine daha hafif metal, kompozit ya da metal/kompozit hibrit alternatifler oluşturarak performans artırımı sağlanmasıdır. Tasarımda 6 Sigma yöntemleri kullanılarak alternatifler oluşturulup karşılaştırılacak, ölçekli modeller üzerinden doğrulama çalışmaları devam edecektir. Bu proje ile Roketsan ın yeni projeleri değerlendirildiğinde, ilk seferde doğru tasarım maliyetten daha çok güvenliği etkilediği için adım adım doğrulama metodolojisinin de çıkarılması hedeflenmektedir. Özet Roketsan da Yalın 6 Sigma süreç iyileştirme uygulamalarının kapsamlı bir şekilde yaygınlaştırılması sonucu gelinen noktada, tasarım süreçlerinde yapılacak iyileştirme çalışmalarının çok etkili sonuçlar yarattığı görülmüştür. Bu doğrultuda Tasarımda 6 Sigma çalışmalarına önem verilmekte ve Türk savunma sanayiine öncü olacak uygulamalar yapılmaktadır. Referanslar [1] Fredriksson, B. (1994), Holistic Systems Engineering in Product Development, The Saab-Scania Griffin, 1994, Saab-Scania, AB, Linköping, Sweden, Nov. [2] Yang K., Haik B. (2003), Design for Six Sigma, A Roadmap For Product Development, McGraw Hill [3] Sullivan, L.P. (1986), Quality Function Deployment, Quality Progress, 19(6), 39 Aslı AKGÖZ BİNGÖL Balistik Sistemler Mühendislik Direktörlüğü Yönetici Mühendis Serkan ERDURAL Ürün ve Süreç Kalitesi Direktörlüğü Yönetici Mühendis 19

20 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz hava savunma si mülasyon ortamları i çi n dağıtık mi mari model entegrasyon alt yapısı Taktik-Operasyonel ortamlar silah sistemleri; hava, kara, deniz araçları, radar sistemleri, komuta kontrol sistemleri gibi unsurlardan oluşmaktadır. Bilindiği üzere Roketsan bünyesinde, farklı angajman yeteneklerini sağlamak üzere çeşitli füze/silah sistemleri tasarlanarak geliştirilmektedir. Bu sistemlerin kullanım kavramlarının oluşturulmaya başlandığı andan itibaren angajman yetenek gereksinimleri de tanımlanmaya başlanır. Geliştirilmekte olan ve geliştirilecek füze/silah sistemlerinin kavramsal tasarımından doğrulamasına kadar geçen süreçte angajman benzetimlerinin yapılabilmesi için simülasyon alt yapılarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tip alt yapıların gereksinimlerine karar verilirken Roketsan bünyesinde hali hazırda farklı gruplar tarafından geliştirilmesi devam eden füze sistemlerinden HİSAR- A, HİSAR-O, ATMACA, OMTAS, UMTAS ve CİRİT gibi birbirinden farklı sistemlerin benzetim analiz ortamlarına model entegrasyonlarını kolaylaştırmak için bir arayüz standardı kullanımına karar verilmiştir. Bu kapsamda dünyada kullanımı hızla yaygınlaşan İşlevsel Model Arayüzü (İMA) (Functional Mockup Interface) standardı incelenmiştir. Dağıtık simülasyon alt yapısının kurulum aşamasında alt yapı içinde yer alan bileşenler arasındaki haberleşme protokolü olarak bu tip uygulamalarda kullanımı yaygın olarak kabul görmüş Yüksek Seviye Mimari (YSM) (High Level Architecture (HLA)) kullanılmasına karar verilmiştir. Yukarıda bahsi geçen model arayüz standardı ile bu alt yapının beraber sorunsuz olarak kullanılabilmesi için İşlevsel Model Birimi Federesi (İMBF) (Functional Mockup Unit Federate (FMUF)) geliştirilmiştir (Bknz: Şekil 1). Bu çalışmanın sonunda, yüksek sadakatli füze modellerin Roketsan bünyesinde kurulan Benzetim Analiz Laboratuvarı na (BAL) birer bileşen olarak bağlanmasına ve analiz edilmesine olanak sağlanmıştır. Benzetim Analiz Laboratuvarı (BAL) BAL, temelde tasarlanan füze/silah sisteminin angajman uzayı içindeki tüm etmenlerin benzetimlerini yapabilir yetenektedir. Bu etmenlerin angajmanının farklı bakış açılarında benzetimleri yapılmıştır. Bu etmenler; hedefler, karşı tedbirler, sensörler, füzeler, platform ve komuta kontrol sistemleri olarak sayılabilir. BAL; uzamsal, kızıl ötesi, radyo frekansı ve haberleşme bakışlarında benzetimleri yapabilecek kabiliyete sahiptir. BAL alt yapısı Şekil 2 de görüldüğü gibi senaryo yaratıcı ve koşturucu, radar sistemleri, komuta kontrol sistemleri, senaryo görselleyiciler, füze ve silah modelleri, analiz araçları gibi bileşenlerden oluşmaktadır. BAL alt yapısında bileşenler arası bağımlılığı ortadan kaldırmak için YSM haberleşme teknolojisi kullanılmıştır. Bu sayede herhangi bir bileşen güncellenmesinden doğabilecek sistem entegrasyon problemleri ortadan kaldırılmıştır. Kısacası alt yapıda bulunan modeller birbirlerinden bağımsız olarak çalışırken sadece modeller için ihtiyaç duyulan verilerin diğer modeller tarafından ortak kullanılan arayüz ortamına aktarılması gerekmektedir. İşlevsel Model Arayüzü (İMA) İşlevsel Model Arayüzü dinamik modellerin araçtan bağımsız beraber koşturulmalarına ve araçtan araca Şekil 1: İMBF Kavramsal Tasarımı Şekil 2: Benzetim Analiz Laboratuvarı Mimarisi 20

21 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz Alçak ve orta irtifa hava savunma füze modelleri, İMBF aracılığı ile BAL alt yapısına dâhil edilmiştir. Alt yapı üzerinde taktik ortam senaryoları koşturularak angajman performansı analizleri gerçekleştirilebilmektedir. Bu tip bir çalışmaya örnek olarak tasarlanan bir senaryo, senaryo kurgulanırken dâhil edilen etmenler ve senaryo detayları aşağıda verilmektedir. Senaryo etmenleri en tepede mavi ve kırmızı kuvvetler olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Şekil 3: Dinamik Modellerde İMA Kullanımı taşınabilmelerine olanak sağlamayı hedefleyen bir standarttır. MODELISAR isimli bir Avrupa Birliği projesi (ITEA2) olarak geliştirilen bu arayüz standardına Dassault Systems, Volvo, Volkswagen, Atego Systems ve LMS gibi birçok endüstri devi destek sağlamıştır. İMA sadece farklı üreticilerin simülasyon araçları arasında model taşınmasını sağlamayı değil, model tabanlı mühendisliğin bir adımı olarak, geliştirilen sistemin sentezi ve doğrulanmasına yönelik döngüde yazılımın yanı sıra farklı seviyelerde döngüde donanım simülasyonları için de kullanılmaktadır. Yüksek Seviye Mimari (YSM) Şekil 4: Tipik YSM Federasyon Ortamı Yüksek Seviye Mimari, ABD Savunma Bakanlığı (US Department of Defense) ve Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü (Institute of Electrical and Electronics Engineers - IEEE) tarafından standart haline getirilmiş bir benzetim çatısıdır. IEEE 1516 olarak numaralandırılan bu standart ile benzetimlerin bir benzetim sistemi için tümleştirilmesi olanaklı kılınmaktadır. YSM standart bir simülasyon benzetim mimarisi sunarak dağıtık ve heterojen benzetimlerin bir sistem içinde çalışabilmelerini sağlamaktadır. YSM uyumlu benzetimler Federe, benzetim sistemleri de Federasyon olarak isimlendirilirler. Federasyonun çalışması ve Federelerin haberleşmeleri Koşum Zamanı Alt Yapısı (KZA) (Runtime Infrastructure (RI)) olarak tanımlanan bir ara katman sayesinde olur. Veri iletimi ise Nesne Modeli Şablonu (NMŞ) (Object Model Template (OMT)) olarak isimlendirilen bir standart veri sözlüğü kullanılarak gerçekleşir. Bir federasyon içinde paylaşılan sınıf ve etkileşimlerin NMŞ uyumlu olarak tanımlandığı dosya ise Federasyon Nesne Modeli (FNM) (Federation Object Model (FOM)) olarak isimlendirilir. Taktik Ortam Çalışması Kırmızı kuvvetler düşman kuvvetlerini temsil etmektedir. Bu senaryoda kırmızı kuvvetler olarak dört F-16 uçağı dörtlü kol halinde mavi kuvvetlerin savunduğu alana saldırmaktadır. Kırmızı kuvvetlerin icra edecekleri görev adımları şu şekildedir: - F-16 lar hedef bölgeye doğru uçuşa başlarlar. - Hedef bölgeye önceden belirli bir mesafe kala ikili kollar halinde sağlı ve sollu olarak ayrılarak mühimmat bırakma irtifasına inerler. - Hedef bölgeye önceden belirli bir mesafe kala havadan karaya mühimmatları ile savunma sistemine saldırıya geçerler. - Mühimmatlarını bıraktıktan sonra geri dönüş manevrası yaparak tekrardan geldikleri bölgeye doğru yol alırlar. Mavi kuvvetler ise kendi operasyonel bölgesini savunmakla yükümlü hava savunma bataryaları, radar sistemi ve komuta kontrol sisteminden oluşmaktadır. Mavi kuvvetlerin icra edecekleri görevler şu şekildedir: - Radar sistemi savunma bölgesi içerisinde yer alan tehditleri tespit ederse, komuta kontrol sistemine bildirir. - Komuta kontrol sistemi radar sisteminden gelen tehditleri değerlendirir ve karaya konuşlu hava savunma bataryalarına hedef atayarak ateş emri verir. - Hava savunma bataryaları komuta kontrolden gelen ateş emrine göre füzeleri hazırlar. 21

22 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz Yol Haritası Şekil 5: Füzeler Havada ve Radar Hedeflere Kilitlenmiş Durumda Hali hazırdaki İMBF entegrasyonlu BAL alt yapısı, senaryo koşturucu (StageTM), senaryo görselleştirici (SIMDIS ve Vega PrimeTM), radar ve komuta kontrol modelleri, analiz ve veri kayıt yazılımı ve İMA kullanılarak üretilmiş yüksek sadakat seviyesindeki füze ve silah sistemi modelinden oluşmaktadır. Bu bileşenler YSM haberleşme teknolojisi sayesinde dağıtık olarak koşabilmektedir. Çalışmanın ileri aşamalarında planlanan, donanım yazılımlarının gerçek sistem bileşenleri üzerinde koşacak şekilde İMA standardı kullanılarak paketlenmesidir. Bu sayede İMBF kullanım sahası genişletilerek analiz alt yapısına döngüde donanım simülasyonları yapabilme kabiliyeti sağlanacaktır. BAL alt yapısı esnek bir mimari üzerine kurgulandığından dolayı ilerleyen süreçlerde gerçek donanımlar da rahatlıkla bu alt yapıya entegre edilebilecektir. Şekil 6: Füze Hedefi Vurmadan Hemen Önce Faruk YILMAZ Taktik Füze Sistemleri Mühendislik Direktörlüğü Mühendis Şekil 7: Hedeflerin İmha Edilme Anı - Hedefler angajman menziline girdiği anda komuta kontrolden gelen emirle birlikte bataryalar mevcut füzeleri ateşlemeye başlar. Yukarıda bu senaryonun koşumu sırasında simülasyon alt yapısından alınmış görseller yer almaktadır. Lançerler mavi dikdörtgenle, füzeler mavi elips ile tehditler ise kırmızı elips sembolojileri ile gösterilmiştir (Bknz: Şekil 5). Gökhan BİRCAN Taktik Füze Sistemleri Mühendislik Direktörlüğü Uzman Mühendis 22

23 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz Katı ve sıvı yakıtlı motorların performansları; kullanılan yakıtın özgül itkisine, sistem ağırlıklarına, çalışma sürelerine ve elde edilen itki seviyelerine göre karşılaştırabilir. Bir motorda birim zamanda tüketilen bir birim yakıt başına elde edilen itki kuvveti, özgül itki olarak tanımlanmaktadır. Katı yakıtlı motorlarda saniyede 1 kg yakıtın yanması ile deniz seviyesinde 270 kgf lik kuvvet elde ediuydu fırlatma i çi n i tki si stemleri karşılaştırması yanıcı ve oksitleyici yakıt malzemeleri birlikte katı fazda depolanırken; sıvı yakıtlı motorlarda ise bu malzemeler ayrı tanklarda sıvı fazda saklanmaktadır. Uçuş sırasında yakıtın bitmesiyle işlevi kalmayan kademeler fırlatma aracından ayrılarak sistemin ağırlığı azaltılmakta ve daha az yakıtla uydunun istenen yörüngeye ulaşması sağlanmaktadır. Bu makalede; uydu fırlatma sistemlerinin ana kademelerinde kullanılan katı ve sıvı yakıtlı motorlar; performans, çalışma esnekliği, güvenilirlik ve maliyet gibi farklı açılardan karşılaştırılarak fırlatma sistemleri için en iyi teknolojinin hangisi olduğu incelenmiştir. Sıvı Yakıtların Özgül İtkisi, Katı Yakıtların ise Yoğunluğu Daha Yüksektir Şekil 1: Ana Kademesi Katı ve Sıvı Yakıtlı Motorlardan Oluşan Uzay Mekiği (Space Shuttle) Uydu Fırlatma Sistemleri (UFS), dünya yörüngelerine uydu (faydalı yük) yerleştirilmesini sağlayan sistemlerdir. Kalkış sırasında ilk yüksek itkiyi oluşturan, uydunun hedef yörüngeye taşınmasını ve yerleştirilmesini sağlayan bu sistemler birden fazla kademeden oluşmaktadır. Her biri kendi itki sistemini içeren bu kademelerde, görev gereksinimleri doğrultusunda katı veya sıvı yakıtlı motorlar kullanılmaktadır. Katı yakıtlı motorlarda, Şekil 2: Katı ve Sıvı Yakıtların Deniz Seviyesi Özgül İtki - Yoğunluk Değişimi Şekil 3: Katı ve Sıvı Yakıtlı Motor İtki Seviyeleri 23

24 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz lebilirken sıvı yakıtlı motorlarda bu değer 390 kgf lik kuvvete kadar çıkabilmektedir [1]. Motor performansını değerlendirirken özgül itki ile birlikte sisteme yüklenecek yakıtın hacmini belirleyen yakıt yoğunluğunu da dikkate almak gerekmektedir. Şekil 2 de özgül itki değerinin yakıt yoğunluğuna göre değişimi gösterilmiştir. Tablo 1: ABD ve Avrupa İtki Sistemleri Görev Başarı Oranları [4] Katı yakıtlarda yoğunluğun yüksek olması, belirli bir itki seviyesi için motorların daha küçük ve yakıtsız ağırlıkların daha düşük olması avantajını getirmektedir. Bu durum özellikle hava yoğunluğunun yüksek olduğu fakat aynı zamanda da yüksek itme kuvvetine ihtiyaç duyulan kalkışta ve alçak irtifalarda katı yakıt motorları, uydu fırlatma sistemleri açısından çekici hale getirmektedir. Şekil 3 te büyük motorların ulaşabildikleri itki seviyeleri gösterilmiştir. Dünyanın en güçlü katı yakıtlı motoru, ürettiği ton seviyesindeki itki ile yaklaşık 22 milyon beygir gücüne ulaşan Uzay Mekiği (Space Shuttle, bkz. Şekil 1) aracına aittir [2]. Diğer taraftan dünyanın en güçlü sıvı yakıtlı motoru olan Rus yapımı RD- 170 motorundan ise 800 tonluk itki elde edilmektedir. Kompozit Malzeme Teknolojisi ile Katı Yakıtlı Motor Ağırlıkları, Sıvı Yakıtlı Motor Seviyelerine Düşmüştür Motor ağırlıkları ile birlikte fırlatma aracının taşıyacağı yükün de artmasından dolayı, motorlarda yakıtın dışında kalan yapısal parçaların ağırlıkları (kuru ağırlık) olabildiğince azaltılmaya çalışılmaktadır. Katı yakıtlı motorlarda kuru ağırlığın en büyük kısmını, yakıtın depolandığı ve yanma sırasında oluşan yüksek basınca dayanan motor gövdesinin ağırlığı oluşturmaktadır. Metal gövdeli katı yakıtlı motorlarda kuru ağırlık, motor ağırlığının %20 sini oluştururken, yüksek performanslı kompozit malzemelerin kullanılması ile bu oran %8 seviyelerine kadar düşürülmüştür. Diğer taraftan sıvı 24 Şekil 4: Katı ve Sıvı Yakıtlı Motor Bileşenleri yakıtlı motorlarda; düşük yakıt tank basıncı ve küçük yanma odaları sayesinde kuru ağırlık, motor ağırlığının %7 si seviyelerinde gerçekleşmektedir. Katı Yakıtlı Motorların Çalışma Süreleri Kısıtlıdır Katı yakıtlı motorlarda; mevcut teknoloji ile uçuş gerçekleştirebilmiş en büyük motor gövde çapı 3.7 m ile Uzay Mekiği fırlatma sisteminin yan motorlarına aittir. Titan IV fırlatma aracının katı yakıtlı motorları ise 3.2 m gövde çapı ile en büyük kompozit gövdeye sahiptir. Motor gövde çapı, yakıt yapısal dayanımı ve yanma hızı gibi kısıtlardan dolayı yanma süresi katı yakıtlı motorlarda saniye aralığında değişmektedir [3]. Sıvı yakıtlı motorlarda buna benzer kısıtlar olmadığı için fırlatma aracına görev esnekliği kazandıran uzun süreli çalışma süreleri elde edilmektedir. Sıvı Yakıtlı Motorlar Kontrollü Ayarlanabilir İtki ile Daha Esnek Çalışma İmkanı Sağlamaktadır Sıvı yakıtlı motorlar durdurulup tekrar çalıştırılabilmekte ve itki seviyesi kontrollü bir şekilde ayarlanabilmektedir. Bu durumun sağladığı çalışma esnekliği, UFS lerde sıvı yakıtlı motorların tercih edilmesinin en önemli sebebidir. Katı yakıtlı motorlarda ateşlemeden sonra motorun durdurulup tekrar başlatılması mümkün olmamaktadır. Ayrıca uçuş sırasında sistemden elde edilen itki seviyesi ve profili yakıt çekirdeği geometrisi ile önceden tasarlanan şekilde gerçekleşmektedir.

25 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz Katı Yakıtlı Motorlar Daha Güvenilirdir Çalışma koşulları, boyutsal özellikler, sistem konsepti ve gereksinimlerdeki çeşitlilik; katı ve sıvı yakıtlı motorların güvenirliği ile ilgili genel geçer bir karşılaştırma yapmayı zorlaştırmaktadır. Bununla birlikte Tablo 1 de ABD ve Avrupa tarafından 1999 yılına kadar gerçekleştirilmiş fırlatmalarda uçuş sırasında görülen motor kaynaklı hataların sayısı verilmiştir. Tabloya göre katı yakıtlı motorların güvenilirlik değerleri istatistiksel olarak daha yüksektir. Şekil 4 te katı ve sıvı yakıtlı motorların bileşenlerini gösteren modeller verilmiştir. Katı yakıtlı motorlar temel olarak yalıtılmış motor gövdesi, yakıt çekirdeği, ateşleyici ve lüle kompleleri olmak üzere dört ana bileşenden oluşmaktadır. Sıvı yakıtlı motorlar ise yanma odası, ateşleyici, enjektör, lüle, soğutma sistemi, yakıt tankları, besleme hatları, turbopomba, gaz üreteci, basınçlandırma tankları gibi daha fazla sayıda bileşenden oluşan kompleks bir yapıya sahiptir. Katı yakıtlı motorların daha az bileşenden oluşan basit yapısı güvenilirliğini artıran temel etkendir. Sıvı Yakıtlı Motorların Geliştirme Süreleri Uzundur Basit yapılarından dolayı katı yakıtlı motorların geliştirme süreleri sıvı yakıtlı motorlara göre daha kısa sürmektedir. Örnek olarak Avrupa nın Ariane 5 fırlatma sisteminde kullanılan katı yakıtlı motorlar yedi senede geliştirilirken, sıvı yakıtlı Vulcain ana motorunun geliştirilmesi 12 yıl sürmüştür. Yörüngeye uydu yerleştiren ilk özel sektör firması SpaceX, Falcon 1 fırlatma sisteminde kullanılan Merlin 1A sıvı yakıtlı motorunu en kısa dört yılda geliştirebilirken, Avrupa nın katı yakıtlı motor üreticisi Avio firması Vega fırlatma sisteminde kullanılan P80 katı yakıtlı motorunun geliştirme sürecini üç senede tamamlamıştır. Katı Yakıtlı Motorlar Daha mı Ucuz? ABD tarafından üretilen sistemler değerlendirildiğinde sıvı yakıtlı motorların geliştirme ve üretim maliyetleri katı yakıtlı motorlara göre daha yüksektir. Uzay Mekiği fırlatma aracının katı yakıtlı motorunun geliştirme maliyeti 336 milyon $ iken, sıvı yakıtlı ana motoru 2043 milyon $ ile altı kat fazla maliyetle geliştirilmiştir. Üretim döneminde ise sıvı sistemlerin maliyeti, katı sistemlere göre ortalama üç kat daha yüksektir [5]. ABD ye benzer olarak, Avrupa da yapılan çalışmalar da katı yakıtlı motorların maliyetlerinin daha uygun olduğunu göstermektedir. Ariane 5 fırlatma aracı konsept geliştirme çalışmalarında, kalkış için kullanılan katı yakıtlı yan motorların sıvı yakıtlı motora göre en az %10 seviyelerinde maliyeti düşürdüğü değerlendirilmiştir [4]. Benzer şekilde yeni geliştirilen ve 2021 de ilk uçuşu planlanan Ariane 6 aracında, fırlatma maliyetinin Ariane 5 e göre %30 seviyelerinde düşürülerek 90 milyon $ olması hedeflenmiş ve yapılan konsept geliştirme çalışmaları sonucu sıvı yakıtlı ana motor yerine katı yakıtlı motorun kullanılmasının maliyet etkin çözüm sunacağı ön görülmüştür [6]. Diğer taraftan sıvı yakıtlı motor kullanan Rusya, Çin ve Ukrayna ya ait sistemler incelendiğinde fırlatma maliyetlerinin, Avrupa ve ABD menşeli araçlara göre neredeyse yarı yarıya düşük olduğu görülmektedir. Bunun temel sebebi söz konusu ülkelerdeki düşük işçilik ve yapı maliyetleri olarak değerlendirilebilir. Ancak ABD li SpaceX firması tarafından geliştirilip 2010 yılında ilk uçuşunu gerçekleştirilen ve sıvı yakıtlı motor kullanan Falcon 9 aracının maliyetinin söz konusu ülkeler seviyesinde olması, Avrupa nın tezini çürütmektedir. Şekil 5: Ana Kademesi Sıvı Yakıtlı Motorlardan Oluşan Soyuz (solda) ve Katı Yakıtlı Motorlardan Oluşan Vega (sağda) Fırlatma Araçları 25

26 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz Dünya Neyi Tercih Ediyor? Günümüze kadar ana kademesinde sadece katı, katı-sıvı veya sadece sıvı motorlar kullanan çok çeşitli fırlatma araçları geliştirilmiştir. Ana kademesinde sadece katı motor kullanan sistemler alçak dünya yörüngesine 2 tonun altında uydu yerleştiren küçük fırlatma araçlarında yer almaktadır. Daha yüksek kapasiteli fırlatma araçlarında ise sadece sıvı motorlar kullanan sistemler ile ana motoru sıvı, yan motoru katı olan konseptler tercih edilmektedir yılında ABD menşeli sistemler ile toplam 19 fırlatma gerçekleştirilmiştir. Fırlatmaların neredeyse yarısı, katı yan motor ve sıvı ana motorlar kullanan Atlas V aracı ile yapılmıştır. Diğer yarısında ise sıvı yakıtlı Delta IV, Falcon 9 ve Antares araçları kullanılmıştır yılında 35 fırlatma gerçekleştiren Rusya; Soyuz, Proton ve UR-100 araçları ile sıvı yakıtlı motorları tercih etmektedir. Aynı şekilde 15 fırlatma gerçekleştiren Çin ise sıvı yakıt kullanan Long March fırlatma aracı ailesini kullanmaktadır. Avrupa, Japonya ve Hindistan katı ve sıvı motorları birlikte kullanan Ariane 5, H-II ve PSLV ile 3 er fırlatma gerçekleştirmiştir. Ana kademelerinde sadece katı yakıtlı motorlar kullanan ABD menşeli Pegasus ve Minotaur araçları ve Avrupa menşeli Vega aracı ile toplam dört adet fırlatma gerçekleştirilmiştir [7]. Sonuç olarak, fırlatma araçlarında kullanılan katı veya sıvı yakıtlı itki sistemleri arasında dünyanın hem fikir olduğu güvenilir, maliyet etkin ve yüksek performans sunan tek bir çözüm bulunmamaktadır. Ülkelerin geçmiş alt yapı yatırımları ile ucuz maliyet sunan ve kazanılmış tecrübeleri sayesinde kısa sürede geliştirilme imkanı sağlayan teknolojiler tercih edilmektedir. Aynı şekilde uzay pazarına hizmet eden endüstrinin ayakta kalması için yapılan tercihlerde siyasi iradenin payı da büyüktür. Ariane 6 projesinde Fransa ve 26 İtalya işbirliği ile katı motorların kullanılması, sıvı yakıtlı motorlar üzerine çalışan Almanya başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerindeki uzay endüstrisini sarsacaktır. Bundan dolayı Avrupa Uzay Ajansı tarafından düzenlenen bakanlar seviyesi toplantılarda henüz görüş birliğine varılamamış, Space Propulsion 2014 konferansında da Fransa, İtalya ve Almanya temsilcileri arası benzer tartışmalar yaşanmıştır. Türkiye de Mevcut Durum Nedir? Türk uydularının yörüngeye fırlatılmasında kullanılacak Milli fırlatma sisteminin geliştirilmesi amacıyla Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile Roketsan arasında Temmuz 2013 te UFS Projesi Ön Kavramsal Tasarım Dönemi (Dönem-1) Sözleşmesi imzalanmıştır. Fırlatma aracının geliştirilmesi; üretim tesisinin, uydu fırlatma merkezinin ve yer istasyonlarının kurulumu faaliyetlerini kapsayan projenin ilk aşaması olan Ön Kavramsal Tasarım Dönemi, 2014 yılı sonunda tamamlanmıştır. İtki; güdüm ve kontrol teknolojilerindeki güçlü alt yapısı ile Roketsan, uydu fırlatma kabiliyetine sahip ülkeler arasına girmeyi hedefleyen Türkiye'nin uzaya erişmesi sürecindeki şerefli görevini alacaktır. Referanslar [1] Sutton, G.P., Biblarz, O., Rocket Propulsion Elements, 7th ed., John Wiley and Sons, Inc., New York, [2] Space Shuttle Propulsion Trivia, NASA Facts, April [3] Isakowitz, S.J., Hopkins, J.B., Hopkins Jr., J.P., International Reference Guide to Space Launch Systems, AIAA, [4] Broquere, B., Le Moal, D., Pouliquen, M., Liquid and Solid Propulsion: Comparison and Application Areas, AIAA , July [5] Comparison of liquid, solid and hybrid chemical rockets, Erişim Tarihi: 20 Ekim 2014, tion/departments-and-chairs/space-en- gineering/space-systems- engineering/expertise-areas/space-pro pulsion/system-design/generate-candidates/comparison-of-rockets/ [6] Vaast, E., et al., A Solid Rocket Motor for the Ariane 6 Launcher Multi- P Configuration, Space Propulsion 2014 Conference, May [7] 2013 in spaceflight, Erişim Tarihi: 20 Ekim 2014, en.wikipedia.org/wiki/2013_in_spaceflight Osman YÜCEL Operasyonlar ve Enerjik Sistemler Mühendislik Direktörlüğü Uzman Mühendis Dr. Kemal Atılgan TOKER Operasyonlar ve Enerjik Sistemler Mühendislik Direktörlüğü Yönetici Mühendis Ömer Uğur ARKUN Operasyonlar ve Enerjik Sistemler Mühendislik Direktörlüğü Müdür

27 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz füze sistemlerinde termal tasarımın önemi ve termal analiz uygulamaları 1. Giriş Füze sistemlerinin termal tasarımı; termal yüklerin oluşturduğu sıcaklıkların, limit sıcaklıklar arasında kalmasını sağlayacak çalışmalar bütünüdür. Bir komponent için limit sıcaklık, işlevselliğin ve yapısal bütünlüğün korunduğu en yüksek ve en düşük sıcaklıktır. Oluşan sıcaklıkların sistem üzerindeki etkilerinin yapısal ve dinamik açıdan bir bütün olarak incelenmesi gerekmektedir. Hava araçları genelde düşük sıcaklıklardaki irtifalarda seyretmektedir; ancak uçuş hızına bağlı olan ısınma ciddi bir problem olabilmektedir. Concorde yolcu uçağı ses üstü hızlarda uçmasından dolayı ısınmaya maruz kalmakta ve ısınma neticesinde gövde boyu yaklaşık 200 mm uzamaktadır [1]. Bu durum ses altı hızlarda uçan diğer yolcu uçaklarında oluşmamaktadır. 1 Şubat 2003'te yaşanan Columbia Uzay Mekiği faciasına kanatlar üzerinde yer alan ısınmayı engelleyici yalıtım malzemesindeki bir çatlak sebep olmuştur [2]. Çatlak uçuş esnasında kanadın aşırı ısınarak erimesine yol açmış, takibinde yedi mürettebat bulunduran araç kontrolden çıkmış ve havada parçalanmıştır. Bu örneklerden de anlaşılacağı üzere termal yükler altında oluşan sıcaklıkların hesaplanması büyük önem arz etmektedir. 2. Füze Sistemi Termal Yükleri Bir füze sistemi depoda beklemesinden hedefi vurana kadarki geçen sürede farklı termal yüklere maruz kalmaktadır. Füze sistemi ile birlikte füze fırlatma sistemi de termal yüklerden etkilenmektedir. Bir füze sisteminin maruz kaldığı termal yüklerin kaynakları başlıca; Aerodinamik ısınma Termal batarya ve elektronik kartlar Füze motoru Güneş ışınımıdır. Bu yükler eş zamanlı olarak ya da farklı anlarda füze sistemine etki etmektedir. Ayrıca tasarım aşamasında birçok alt sistem termal şok testine, termal çevrim testine ve soğuk/sıcak şartlanmaya maruz bırakılmaktadır. 3. Termal Analiz Yöntemleri Isı transferi iletim, taşınım ve ışınım olmak üzere üç farklı yol ile gerçekleşmektedir. Termal analizlerde her üç transfer yöntemini de modellemek mümkündür. Analizler zamandan bağımsız kararlı rejim için yapılabileceği gibi zamana bağlı olarak değişen kararsız rejim için de yapılabilmektedir. Termal Analiz ve Test Birimi'nde yürütülen termal analizlerde sonlu elemanlar yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntemde analiz edilecek sistem çok sayıda ve birbirine bağlı sonlu elemanlara bölünmekte ve her bir sonlu eleman için sayısal çözüm elde edilmektedir. Çözüm esnasında problemin fiziğine uygun bir şekilde sıcaklık, ısı akısı, ısı üretimi, ışınım gibi sınır koşulları uygulanmaktadır. Analiz yöntemlerinin doğrulanması için termal testler de yapılmakta olup testlerde farklı tipte ve ölçüm hassasiyetinde sıcaklık ve ısı akısı sensörleri kullanılmaktadır. Bu yazıda termal test yöntemlerine yer verilmemiştir. 4. Füze Sistemi Termal Analiz Uygulamaları 4.1. Aerodinamik Isınma Analizleri Füze sistemleri aerodinamik ısınmaya maruz kalmaktadır. Sıkça gözlemlenen ve halk arasında yıldız kayması olarak bilinen gök taşlarının atmosfer içinde seyrederken yanmasının sebebi de aerodinamik ısınmadır. Aerodinamik ısınmanın kaynağı oluşan şok dalgalarının havayı sıkıştırarak yüksek sıcaklıklara ulaştırması ve füze yüzeyindeki sürtünme etkilerinin akışın kinetik enerjisini termal enerjiye çevirmesidir. Sıkışma etkisi en fazla havanın durdurulduğu ve durma noktası olarak isimlendirilen burun konisi ve kanat hücum kenarlarında görülmektedir. Harry Julian Allen geliştirdiği Küt Burun Teorisi [3] ile küresel burunların şok dalgasını uzaklaştırarak durma noktalarına etkiyen aerodinamik ısınmanın azaltılabileceğini göstermiştir. Yüksek hızlı füze sistemlerinin genelde küresel bir burna sahip olmasının altında bu teori yatmaktadır. Aerodinamik ısınma kabaca uçuş hızının küpü ile orantılı olduğundan füze sistemi tasarımında göz önünde bulundurulması gereken en önemli yüklerden biridir. Uçuş hızının iki katına çıkartılması aerodinamik ısınmayı yaklaşık sekiz katına çıkarmaktadır. Aerodinamik ısınmanın gövde üzerindeki etkisinin azaltılması için termal koruma sistemleri kullanılmaktadır. Bu sistemler genelde farklı türde yalıtım malzemesi ve soğutma mekanizması içermektedir. Isınma altında aşınarak (ablation) koruma sağlayan sistemler için analiz yöntemi geliştirilmesi de tasarım sürecinde gerekebilmektedir [4]. Kullanılan termal 27

28 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz çoğu zaman uygulanan bir yöntemdir Güneş Işınımı Analizleri Şekil 1: Aerodinamik Isınma Neticesinde Füze Komponentleri Üzerinde Oluşan Sıcaklık Dağılımları koruma sisteminin performansı termal analizler ile incelenmektedir. Aerodinamik ısınmaya bağlı ısı akışı değerleri hesaplamalı akışkanlar dinamiği yazılımları ile hesaplanmaktadır. Kavramsal tasarım aşamasında empirik hesaplama yöntemlerine dayanan yaklaşımlar da ısı akısının hesaplanmasında kullanılabilmektedir [5]. Füze sisteminin termal analizlerindeki amaç aerodinamik ısınma neticesinde dış gövde ve iç detaylar üzerinde oluşan sıcaklık dağılımlarının bulunmasıdır. Çeşitli kısımlar için örnek analiz sonuçları Şekil 1 de verilmiştir. Malzeme dayanımlarını düşürmesinden ve titreşim karakteristiğini değiştirmesinden dolayı sıcaklıkların yapısal ve dinamik analizlere girdi olması gerekmektedir Termal Batarya ve Elektronik Kart Analizleri Şekil 2: Çeşitli Bataryaların Komşu Komponentler Üzerinde Oluşturduğu Sıcaklık Dağılımı Termal bataryalar füze sistemlerinin aviyonik kısımlarına gerekli olan elektrik gücünü sağlamaktadır. Uzun raf ömrü, bakım gerektirmeme, kısa sürelerde yüksek enerji sağlama, zorlu çevresel koşullara dayanıklılık gibi özellikleri sayesinde güdüm kitleri, füzeler, tapalar gibi sistemlerde temel güç kaynağı olarak yaygın şekilde kullanılır. Termal bataryalar kimyasal reaksiyonlara bağlı olarak ısı üretirler. Oluşan ısı pillere yakın bölgedeki aviyonikler için risk oluşturabilmektedir. Tasarım aşamasında pil yüzey sıcaklıklarının çevreye olan etkisi termal analizler ile incelenmeli ve kritik durumlarda gerekli önlemler alınmalıdır. Termal bataryaların komşu parçalara olan termal etkisinin incelendiği örnek analizler Şekil 2 de verilmiştir. Füze sistemi içerisinde yer alan elektronik kartlar üzerinde de ısı enerjisi oluşmaktadır. Bu enerji hem kartın kendisi hem de karta komşu diğer aviyonik sistemler için risk oluşturmaktadır. Bu sebeple tasarım aşamasında kartlar termal analizler ile incelenmelidir. Analiz çalışmalarının testler ile de desteklenmesi Güneş ışınımı füze sisteminin ve fırlatma sistemlerinin termal tasarımında dikkate alınması gereken bir diğer ısı yüküdür. Güneş ışınımından kaynaklanan yüksek sıcaklıklar, alt sistemlerde problem yaşanma riski oluşturmaktadır. Sıcaklıklar uçuş öncesinde aviyonik sistemleri bozabileceği gibi patlayıcı ve yakıt için de olumsuzluk yaratabilecektir. Bu sebeple füze sistemlerinin dünya üzerinde bulunabileceği konumlar ve ışınıma maruz kalabileceği süreler göz önüne alınarak termal analiz çalışmaları yürütülmelidir. Bir tanksavar füzesinin çeşitli bölgelerinde yedi günlük bir döngü sonucunda oluşan sıcaklık değişimleri Şekil 3 te verilmiştir Motor Analizleri Füze motorları bir diğer ısı kaynağıdır. Motor içerisinde oluşan ısı difüzyon ile motor gövdesine ve motora bağlı diğer birimlere iletilmektedir. Ayrıca lüleden dışarıya bırakılan yüksek sıcaklıktaki gaz- 28 Şekil 3: Bir Tanksavar Füzesinin Farklı Bölgelerinin Yedi Günlük Güneş Işınımına Bağlı Sıcaklık Değişimleri

29 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz lar füzeye ışıma yolu ile etki etmektedir. Bu sebeple tasarım sürecinde motor etkisinin termal analizler ile incelenmesi önem arz etmektedir. 5. Sonuç ve Değerlendirme Bir füze sistemi depolanmasından hedefi vurana kadarki geçen sürede farklı termal yüklere maruz kalmaktadır. Alt sistemleri ise tasarım aşamasında termal şok, termal çevrim ve sıcak/soğuk şartlandırma gibi testlerden geçmektedir. Oluşan sıcaklık dağılımlarının kararlı ve kararsız rejim altında bulunması termal analizler ile mümkün olmaktadır. Termal analizler termal tasarımın bir parçası olup tasarım sürecinde başvurulması gereken bir hesaplama yöntemidir. Termal analiz yöntemlerinin termal testler ile doğrulanması ve analizlere girdi sağlayan malzemelerin termal karakterizasyonu yürütülmesi gereken diğer çalışmalardır. Termal tasarımdaki en önemli noktalardan bir tanesi de analizler sonrası gözlemlenen risklere karşı alınacak önlemlerin belirlenmesidir. Önlemler belirlenirken bir alt sistemde yapılan iyileştirmenin başka bir alt sisteme olumsuz etkisinin olmamasına dikkat edilmelidir. Örneğin termal bataryanın yalıtımla kaplanması komşu alt sistemler için iyileştirme olsa da ürettiği ısıyı dışarıya atamayan batarya için performans düşmesiyle sonuçlanabilmektedir. Termal tasarım mühendisinin bu noktadaki görevi termal analiz ve test çalışmaları sonunda maliyet, uygulanabilirlik ve ağırlık gibi parametreleri de göz önüne alarak en uygun önlemi seçmek ve gerekiyorsa yeni bir analiz ya da test yöntemi geliştirmektir. Referanslar [1] doc/7e17f27f-c1a1-4a14-9aa3- a f83/facts-about-concorde.aspx, son erişim Ekim [2] NASA,Columbia Accident Investigation Board Report, Volume 1, Ağustos 2013 [3] Vincenti, W.G., Boyd, J.W., Bugos, G. E., H. Julian Allen: An Appreciation, Annual Review of Fluid Mechanics, Vol.39, pp 1-17, [4] Şimşek B.,Acar B.,Kuran B.,Ablation Modeling of Subliming Ablator of a Blunt-nosed Body Under Aerodynamic Heating, 6th International Conference on Recent Advances In Space Technologies,İstanbul,2013. [5] Şimşek, B., Kuran, B., Tunc, T., and Yuncu, H., Thermal Reliability Prediction of External Insulation System in Supersonic Speeds Using Surrogate Models, AIAA Paper No , Buğra ŞİMŞEK Balistik Sistemler Mühendislik Direktörlüğü Uzman Mühendis Bülent ACAR Balistik Sistemler Mühendislik Direktörlüğü Müdür 29

30 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz cmmidev/3 çalışmaları ve teknik veri paketi Örneğin, organizasyon şemanızdaki Genel Müdürlüğe bağlı, Genel Müdür Yardımcılığı bünyesinde bulunan bir Direktörlüğün altındaki Müdürlük için, hatta tasarım ve geliştirme faaliyetlerini yürüten ve o Müdürlüğe bağlı daha da alt bir birim için bile CMMI belgesi alınabilir. CMMI belgesinin verildiği belgelendirme/kıymetlendirme çalışması olan SCAMPI-A kapsamı bu şekilde belirlenebilir. Bu durumda firma adı CMMI Enstitü web sayfasında yayınlanarak ilan edilir ve erişime sunulur. Bu yazıda CMMIDEV/3 belgesi için yapılan çalışmalar anlatılacak ve tasarım ve geliştirme faaliyetlerinin sonucu olan Teknik Veri Paketi (TVP) incelenecektir. Tasarım ve geliştirme faaliyetlerinin en önemli çıktısı olan Teknik Veri Paketi TVP nin üretime teslim edilmesi aynı zamanda tasarımın da başarıyla tamamlanmasının kanıtı olmaktadır. 1. CMMIDEV/3 Çalışmaları Roketsan, 2014 Ekim ayında yapılan Bütünleşik Yetenek Olgunluk Modeli Seviye 3 (CMMIDEV/3) değerlendirmesi (SCAMPI-A) sonucunda, tasarım ve geliştirme kabiliyetlerinin CMMIDEV/3 seviyesinde olduğunu belgelemiştir. Seviye 3, tasarım ve geliştirme süreçlerinin kurumsal olarak uygulandığını belirtmektedir yılında, yazılım odaklı en iyi uygulama modeli oluşturma amaçlı başlatılan Capability Maturity Model (SW CMM) çalışmaları, 2000 yılında; yaklaşık 14 yıl önce, Capability Maturity Model Integration CMMI 1.02 sürümü ile artık sadece yazılım değil bütün tasarım ve geliştirme projelerinde en iyi uygulamalar içeren bir süreç modeli olarak değiştirilmiştir. 30 Bu belgelendirme, diğer sertifikasyon belgelendirmelerinden farklı olmaktadır. Her şeyden önce CMMI, tasarım ve geliştirme süreç yeteneklerinin olgunluğunu değerlendiren/kıymetlendiren bir belgelendirmedir. Bu nedenle yapısında, standartlara göre verilen sertifikasyonlara kıyasla bazı farklılıklar oluşmaktadır. Standartlara uygunluğun belgelendiği sertifikasyonlar genellikle bir firmanın tüzel kişiliğinin tümüne verilmektedir; buna karşın CMMI modeline uygunluk belgesi, bir firma organizasyonu içindeki alt birime de verilebilmektedir. CMMI Enstitü web sitesinde, firma adının altında bir açıklama satırı vardır. O satır belgenin hangi birime verildiğini belirtir. CMMI kapsamını belirleyen bir başka kriter de değerlendirme/kıymetlendirmeye girilen süreçlerdir. Örnek vermek gerekirse; 18 CMMIDEV/3 süreci içinden tedarik süreci CMMIDEV/3 kapsamı dışına alınabilir. Roketsan, bu çerçevede, kurumsal olan 3. seviyede, tüm süreçlerde, tüm yerleşkelerindeki tasarım ve geliştirme faaliyetlerini kapsayacak şekilde denetime girmiş ve belgelendirilmiştir. Bu nedenle CMMI Enstitü web sitesinde (sas.cmmiinstitute.com/pars) Roketsan aratıldığında, firma adının altında herhangi bir birim adı yazmamakta, Roketsan Roket Sanayii A.Ş. nin tüm tasarım geliştirme faaliyetlerini temsil eden bir ifade olarak

31 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz Tasarım ve Geliştirme Projeleri yazmaktadır. Roketsan, organizasyon şemasında bulunan ve Genel Müdürlüğe bağlı; 1. Operasyonlar ve Enerjik Sistemler (OES) 2. Balistik Sistemler (BLS) 3. Taktik Füze Sistemleri (TFS) Grup Başkanlıkları (Genel Müdür Yardımcılığı) tarafından yürütülmekte olan; 1. Sistem 2. Yazılım 3. Mekanik 4. Elektronik 5. Kimyasal tasarım ve geliştirme süreçlerinin tümü ve CMMIDEV/3 kapsamında tanımlanmış olan tüm 18 süreç alanı ile değerlendirilmeye girilmiştir. Roketsan, bünyesindeki bütün tasarım ve geliştirme faaliyetleri için CMMI değerlendirme / kıymetlendirme başvurusu yaptığından, detaylı bir hazırlık çalışması planlamıştır. Bu çerçevede 18 süreç, dört iş paketi grubuna bölünmüş ve bu iş paketleri ile ilgili çalışmalar OES, BLS ve TFS Grup Başkanlıkları (Genel Müdür Yardımcılığı) ile Ürün ve Süreç Kalitesi Direktörlüğü tarafından yürütülmüştür. Ürün ve Süreç Kalitesi Direktörlüğü iş paketi sorumluluğuna ek olarak CMMI Projesi koordinasyonluğunu da yürütmüştür. Her iş paketi kendi içinde çalışma gruplarına ayrılmıştır. Bu şekilde oluşturulan ekiplerde toplam 57 personelimiz görev almıştır. Yapılan görüşmeler, denetimler, eğitimler ve süreç dokümantasyonu vb. çalışmalara katılımda bulunan personel, tasarım ve geliştirme kadromuzun önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu bağlamda, tasarım ve geliştirme kapsamındaki personel sayısı dikkate alındığında, bu sayının çok büyük bir katılımı temsil ettiği ve böyle bir katılımın sağlanmasının da üst yönetim desteğinin ve katkısının bir göstergesi olarak görülmektedir. Başta Roketsan Yönetim Kurulu ve Genel Müdürümüz olmak üzere tüm Grup Başkanlıklarımız (Genel Müdür Yardımcılığı), özellikle Programlar ve Mühendislik Direktörlüklerimiz ile CMMI Projesi ile ilgili tüm Direktörlüklerimiz ve Müdürlüklerimiz sürece büyük destek vermiş ve sahip çıkmıştır. Bu sahiplenme, iş paketi sorumluları, çalışma grubu sorumluları, çalışma grubu üyeleri ve değerlendirme ekibinde yer alan (ATM) üyeleri ile toplantılarımıza katılan ve görüşmelerimize giren, ayrıca bunların da dışında süreçlerin ve dokümantasyonun hazırlanmasında katkıda bulunan bütün personele büyük bir teşvik sağlamıştır. 2. Teknik Veri Paketi (TVP) Tasarım ve geliştirme çalışmaları sonucunda çıkarılan TVP dokümantasyonuna iki farklı bakış açısı vardır. Tasarım çalışmaları kapsamındaki TVP ve üretim çalışmaları kapsamındaki TVP. Bu farkı daha net bir şekilde ortaya koymak için tasarım ve üretimin ayrı firmalarda yapıldığı varsayılan bir örnek üzerinden gidilecektir Tasarım - TVP - Üretim Bir tasarım projesinin son aşamada olduğunu, seri üretim öncesi doğrulama ve geçerleme işlemlerinin tamamlandığını ve projenin kapandığını varsayalım. Bundan sonra üretim aşamasına gelinmektedir. Tasarım ile üretimin arayüzü ise üretim firmasına verilen TVP dokümantasyonudur. Tasarımın başka firmada, üretimin başka bir firmada yapıldığı ve TVP dokümantasyonunu teslim alan üretim firmasının kaynak ve kabiliyetlerinin de yeterli olduğunu düşünelim. Yukarıdaki senaryoya göre konu önce TVP ve Üretim sonra da Tasarım ve TVP olarak iki ayrı alt başlıkta ele alınacaktır TVP ve Üretim Üretim firması, kendisine verilen TVP dokümantasyonunu kendi üretim ve kalite kaynak ve kabiliyetlerine göre uyarlayarak, üretimi gerçekleştirmek için ihtiyacı olan üretim dokümantasyonunu çıkartır. Örneğin, iki farklı teknolojik alt yapıya sahip üretim firması düşünelim. Birinin atölyesinde klasik üretim makinaları ve kalite kontrol cihazları olsun. Diğer firmanın atölyesinde ise bilgisayarlı sayısal 31

32 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz yönetim (CNC) ve Koordinat Ölçüm Makinaları (CMM) olsun. Her iki üretim firmasına da verilen TVP dokümantasyonu aynı olmasına rağmen bu iki firmanın da üretim dokümantasyonları farklı olacaktır. Üretim firması, üretim dokümantasyonunu çıkartırken verilen TVP dokümantasyonunun teknik özelliklerini değiştirmeye çalışmaz, o özelliklere göre üretmek amacıyla çalışır. Üretim dokümantasyonu çıkartıldıktan sonra firma üretim faaliyetlerini gerçekleştirir. Üretilen üründe bir hata tespit edilirse, üretim firması önce ürünün, kendisinin üretim dokümantasyonuna uygun olarak üretildiğini kontrol eder. Bu aşamada bir sorun bulunmaz ise üretim dokümantasyonu ile üretim firmasına verilen TVP dokümantasyonunu karşılaştırır. Hata, üretim firmasına verilen TVP dokümantasyonunu üretim dokümantasyonuna çevrilirken yapılmış ise üretim firması kendi üretim dokümantasyonunu değiştirir. Eğer bu çevrim yapılırken bir hata yapılmamış ise üretim firması kendi sınırlarına dayanmıştır. Daha fazlasını yapamaz ve sorunu tasarım firmasına bildirir. Üretim firması bu kadarını yapabilir. Çünkü ürünü ancak kendisine verilen TVP dokümantasyonu kadarıyla algılamaktadır Tasarım ve TVP Tasarım firması tarafında, üretim firmasına verilen TVP dokümantasyonunun kapsamını belirleme aşamasına nasıl gelindiğine bakalım. Tasarım firmasında bulunan TVP dokümantasyonu ile üretim firmasına verilen TVP dokümantasyonu iki önemli açıdan ayrışmaktadır: Üretim Firmasına Verilen TVP Kapsamı Tasarım projesinin tamamlanması sonucu oluşturulan tasarım firmasında bulunan TVP dokümantasyonu bir kere hazırlanır. Ancak bu TVP dokümantasyonunun ne zaman bir başka üretim firmasına verilmesi söz konusu olursa veya daha önce verilmiş olan bir üretim firmasında TVP dokümantasyonunun kapsamı değişir ise tasarım firmasında bulunan TVP dokümantasyonu her aktarım aşamasında tekrar tekrar değerlendirilip üretim firmasına verilecek TVP dokümantasyonu belirlenir. Tasarım firması tarafından bir TVP kapsamının belirlenip, üretim firmasına TVP teslim edilmesine gelinceye kadar yapılacak birçok işlem ve verilmesi gereken karar vardır. Bunlardan bazıları; 1. Tasarım projesi kapsamındaki TVP dokümantasyonunun tamamı mı verilmeli yoksa sadece bir alt sistemi veya alt sistem kümesi mi verilmeli? 2. Tamamı verilecek ise firmanın üretim ve kalite kaynak ve kabiliyetleri yeterli mi? 3. Firmanın üretim ve kalite kaynak ve kabiliyetleri yükseltmek için verilecek olan teknoloji transferi için yeterli işgücü kaynağımız var mı? 4. Firmanın üretim ve kalite kaynak ve kabiliyetleri yeterli, ancak verilecek olan TVP dokümantasyonu ile korunması gereken teknolojik kabiliyete ulaşma riski var mı? 5. Firmaya verilecek TVP dokümantasyonunda 4. maddede belirtilen riski önlemek için sistem/alt sistem üzerinde düzeltme yapılması gerekiyor mu? Bu sorular veya daha dikkate alınacak başka sorular ile üretime verilecek TVP kapsamı belirlenir Tasarım Firmasında Bulunan TVP Kapsamı Üretim firmasına verilen TVP dokümantasyonundan kaynaklanan bir hata veya hatalı işlevsellik tespit edilirse ve bu hata üretici firmadan kaynaklanmıyor ise çözümün üretim firması tarafından bulunması beklenemez. TVP ve Üretim bölümünde de belirtildiği gibi, üretim firması, ürünü kendisine verilen TVP dokümantasyonu kapsamında algılamakta olduğu için, bütünleşik ve diğer gereksinimleri ihlal etmeyen bir çözüm üretemez. Üretim firmasına verilen TVP dokümantasyonunda sadece ürünün üretilmesine yetecek kadar bilgi vardır.

33 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz Tasarım firmasında bulunan TVP kapsamı bu noktada kritik olmaktadır. Sorunu basite indirgemek gerekirse, tasarım firması tarafından; Hata veya hatalı işlevsellik nedeni incelendi. Tasarım firmasında bulunan TVP kapsamında bulunan bütün izlenebilirlikler, arayüzler ve üretilen dokümantasyon vb. tarandı. Sorunun kök nedeni bulundu ve diğer gereksinimleri ihlal etmeyen bir çözüm üretildi, gerekli testler yapıldı, sorun çözüldü, tasarım firmasında bulunan TVP kapsamı güncellendi ve üretim firması bilgilendirildi. Hataya çözüm üretilirken, aşağıdaki aşamalardan geçilebilmesi, tasarım firmasında bulunan TVP dokümantasyonunun niteliğini belirleyecektir. Hatanın kaynağı olan parçanın veya alt sistemin son sürümü incelenir. Bulunan çözüm de dikkate alınarak, parça ile ilgili bütün toplantı veya gözden geçirme kayıtları en azından aşağıdaki sorularla değerlendirilir; 1. İlgili tüm paydaşların görüşü istenmiş mi? 2. Paydaşlardan görüş verenlerin projedeki görevleri neler? 3. Görüş vermeyen paydaşlar var mı? 4. Karşılaşılan hatayı önleme potansiyeli olan bir görüş verilmiş mi? (bütün sürümlere verilen bütün görüşler kapsamında). 5. Görüş verildi ise karşı görüşün ne olduğu? 6. Görüş ve karşı görüş daha sonra asgari müştereklerde uzlaşılmış ve uzlaşı metni oluşmuş mu? 7. Karşılaşılan hata ile ilgili bir görüş verilmedi ise kontrol kriterleri bu durumu yakalayabilecek kapsamda ele alınmış mı? 8. Kontrol kriterleri, karşılaşılan hata kaynağını yakalatacak kapsamda olmasına rağmen, örnek parça (prototip) / dokümantasyon doğrulama aşamasındaki hangi varsayım, yöntem vb. hata kaynağının fark edilmemesine neden olmuş ve hata yakalanamamış? 9. Bu hatanın olması ihtimali risk kayıtlarına eklenmiş mi? 10. Eklenmiş ise hata riskinin, ne yapılarak artık bu olasılığın bir risk olmadığı ve önlendiğine karar verilmiş? 11. Hatalı parçanın tasarım, geliştirme ve test iş ürünlerinde kullanılan süreç varlıklarından herhangi birinde bu hususun göz ardı edilmesini sağlayabilecek yanlış bir yönlendirme var mı? (Örneğin bir prosedür metni, eksik bir kontrol listesi, iş ürünü şablonu veya en iyi uygulama örnek dokümanı). Bütün bu sorular açıklığa kavuşturulduktan sonra hazırlanan bir öğrenilmiş dersler dokümanı ile yaşanan deneyim, sistematik olarak kurumsal hafızaya kazandırılmış olur. Böyle bir kazanımın yaratılması için bu sorulara yanıtların arandığı tasarım firmasında bulunan TVP dokümantasyonunun önemi ortaya çıkmaktadır. Bu arada, üretim firmasına bu çalışmaların hiç biri bildirilmez, sadece neyin değiştiği veya hangi standarttaki malzemenin artık kullanılması gerektiği vb. gibi çözümün üretimde uygulamasını sağlayacak seviyede bir üretime verilecek TVP kapsamı değişikliği gönderilir. 3. Sonuç Tasarım firması TVP dokümantasyonunu tamamladıktan sonra, verilen örnek durumda da belirtildiği gibi; dokümantasyon ileride birçok değişikliğe uğrayabilir. Ayrıca, aynı tasarım dokümantasyonundan (üretimi gerçekleştirecek firmaya göre) farklı TVP dokümantasyonları üretim firmalarına verilebilir. TVP ve üretim ile Tasarım ve TVP bölümlerinde anlatılan dokümantasyonların farklı yaklaşımlar olması, farklı kapsamlarda olması, üretime verilen TVP dokümantasyonunun, tasarım dokümantasyonundan türetilmesi nedeniyle öne çıkan tek husus tasarım kabiliyetidir. Roketsan tasarım kabiliyetini, CMMI- DEV/3 belgesi ile kanıtlamakla kalmamış, bu belge kapsamında kıymetlendirmeye girerken; tüzel kişiliğindeki bütün tasarım faaliyetleriyle katılması, tasarım personeli sayısı, tasarım kabiliyetlerinin içerdiği üretim tipleri ve seçilen temsili projeler arasında sadece mekanik ve kimyasal tasarımın olması ile de birçok ilke imza atmıştır. Kısaltmalar ATM: Appraisal Team Member CMM: Coordinate Measuring Machine, Capability Maturity Model CMMI: Capability Maturity Model Integration CNC: Computer Numerical Control SCAMPI: Standard CMMI Appraisal Method for Process Improvement SCAMPI-A: SCAMPI - işaretinden sonraki harf değerlendirme sınıfını gösterir. -A CMMI belgesinin değerlendirme sonucuna göre verilir veya verilmez. -B ve -C sınıfı değerlendirmeler, durum tespitinin yapılması ve bir fark analizinin yapılması amaçlanır. TVP: Teknik Veri Paketi Kürşat SERTPOYRAZ Ürün ve Süreç Kalitesi Direktörlüğü Yönetici Mühendis 33

34 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz savunma sanayiinde performansa dayalı lojistik kavramı 1. Giriş Savunma sistemlerinin tasarımında, sürekli olarak benzer sistemlerden daha etkili ve üstün olma amacı güdülmektedir. Bu durum, tasarım hedeflerini zorlaştırmakta ve sistemlerin karmaşıklık seviyesini artırmaktadır. Sistemlerin karmaşıklık seviyeleri arttıkça idame edilebilirlik zorlaşmakta, daha yüksek maliyetler oluşmaktadır. Örneğin, Advisory Group on Reliability of Electronic Equipment tarafından yapılan çalışmalar Kore Savaşı esnasında her 1 $ lık yatırım için yıllık 2 $ lık bakım maliyeti ödendiğini göstermektedir [1]. Bu durum, envanterde uzun yıllar görev yapan savunma sistemlerini tedarik ettikten sonra oluşan idame edilebilirlik maliyetlerinin, sistemleri tedarik etmek için ödenen maliyetlerden çok daha yüksek olduğunu göstermektedir. Günümüzde modern savaş yöntemlerinin değişmesi, askeri kuvvetlerin zorlu koşullar altında görev yapması, verimliliği artırma ve maliyet etkin bir lojistik destek sistemini kurma ihtiyacı, lojistiğe yeni bir yaklaşım getirmiştir. 2. Performansa Dayalı Lojistik (PDL) Kavramı PDL, yeni bir lojistik çözüm yaklaşımı olup, yetki ve sorumlulukların kesin hatlarıyla belirlenmiş olduğu uzun dönem lojistik destek anlaşmaları aracılığıyla bir sistemin performans hedeflerini karşılamak ve sistemin yüksek seviyede kullanılabilirlik oranı için tasarlanan entegre, kabul edilebilir maliyetli bir performans paketi olarak lojistik desteğin satın alınmasıdır [3]. PDL yaklaşımı ile sistemini idame ettiren kullanıcı, silah sistemi envantere girdikten sonra ürün veya servis satın almaz, sadece performans çıktısı satın alır. Bu performans çıktısı ise çoğu uygulamada, sistemlerin hizmet ömürleri boyunca kullanılabilirlik oranıdır. 3. PDL Uygulama Modeli PDL anlayışı, lojistik kavramlarına performans kriterlerini ekleyerek bilinen lojistik stratejileri bir adım daha ileri taşımış, ürüne bağlı tedarik, bakım-onarım, eğitim gibi lojistik unsurların üründen elde edilen fayda bazında izlenebilir ve yönetilebilir olmasını sağlamıştır [4]. PDL uygulamaları kapsamında bakım planlaması, tedarik yönetimi, ikmal sistemi, personel ve işçilik, destek ekipmanları, dokümantasyon, eğitim yönetimi, tesis ihtiyaçları, bilişim alt yapısı ve ihtiyaçları, paketleme ve taşıma maliyetleri Kullanım ömürleri uzun olan silah sistemlerinin bakım-onarım ihtiyaçları zamana bağlı olarak artış gösterdiğinden lojistik maliyetler de artmaktadır. Bununla birlikte, yüksek kullanılabilirlik oranı ihtiyacı bakım-onarım maliyetlerini daha da yukarı çekmektedir. Kullanılabilirlik oranından taviz vermeden bakımonarım maliyetlerini düşürmek amacıyla yeni lojistik destek yöntemleri ortaya çıkmıştır [2]. Şekil 1: Performansa Dayalı Lojistik Destek Yelpazesi 34

35 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz konularının ele alınması gerekmektedir [5]. Bu konular doğrultusunda devlet ve özel sektör ortaklıkları oluşturularak sorumluluk, yatırım ve risklerin paylaştırılması amaçlanmaktadır. PDL anlaşmaları lojistik destek unsurlarıyla bağlantılı tüm sorumlulukların yükleniciye ait olduğu sözleşmeler olarak ortaya çıkabildiği gibi sorumlulukların tanımlanan kriterlere göre paylaştırıldığı, yükleniciye ve kullanıcıya belirli oranlarda ödevler yükleyen devlet-özel sektör ortaklıkları olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Devlet-özel sektör ortaklıklarının oluşturulmasındaki asıl amaç sorumluluk, yatırım ve risklerin paylaştırılmasıdır [3]. Görev paylaşımı ve ortaklıkların oluşturulması konusunda sistemin yaşı, mevcut lojistik destek alt yapısı, kullanıcının sahip olduğu kabiliyetler, yüklenicinin sahip olduğu kabiliyetler yanında yasal ve düzenleyici kısıtlamalar da büyük rol oynamaktadır. Şekil 1 de PDL anlaşmaları ile tanımlanabilecek ortaklıklar Klasik Lojistik Destek Sistemi ve Tam PDL Destek aralığında özet olarak ele alınmıştır PDL Uygulama Basamakları Temel anlamda PDL uygulamaları 12 basamaktan oluşan bir modelle yapılmaktadır. Bu aşamalar temel olarak yerine getirilmesi gereken adımlar olarak tanımlanmıştır. Her PDL sisteminin kendine has özelliklere sahip olduğu yaklaşımıyla, bahsedilen işlemlerin bir kısmı göz ardı edilebilir. İhtiyaçlar doğrultusunda tanımlanan işlem basamakları arasında yer değişiklikleri yapılabilir, bazı basamaklar atlanabilir veya ilave işlemler tanımlanabilir. Temel uygulama basamakları aşağıda yer almaktadır: İhtiyaçların ve destek unsurlarının entegre edilmesi PDL ekibinin oluşturulması Sisteme ait esasların belirlenmesi Performans çıktılarının geliştirilmesi Tablo 1: Gerçekleşen PDL sözleşmeleri maliyet tasarrufu Tablo 2: Gerçekleşen PDL sözleşmelerinde lojistik cevap süresi ve Kullanılabilirlik Oranı Ürün destek entegratörünün belirlenmesi İş yükü dağılımının yapılması Tedarik zinciri yönetim stratejisinin belirlenmesi Performansa dayalı sözleşmelerin oluşturulması Maliyet/fayda analizlerinin yapılması Ödül şartları ve anlaşmaları Finansal konuların belirlenmesi Uygulama ve değerlendirme 4. PDL nin Sunduğu Avantajlar PDL uygulamaları ile sistemlerden yüksek performans elde edilirken lojistik maliyetler de düşürülür (Tablo 1) [6]. PDL uygulamaları ile lojistik cevap süresi kısalır (Tablo 2) [6]. Sistem kullanılabilirlik oranları artar (Tablo 2) [6]. Firma teşvik edilerek performans çıktılarına ulaşması sağlanır. İdame maliyetleri düşer. Uzun süreli sözleşmeler ve sağlanan güven sayesinde bürokratik ve boşa harcanan efor azalır. Tahmin yöntemleri kullanılarak hataların önceden tespit edilmesi ve önlenmesi sağlanır. Kullanıcı nın, lojistik faaliyetlere çaba sarf etmeden, asli görevlerine odaklanması sağlanır. Sahadan sistemler ile ilgili geri bildirim alınır, yeni silah sistemleri geliştirmesine katkı sağlar. PDL, lojistik faaliyetlerin izlenebilirliğini de sağlar. Yüksek başlangıç maliyetleri söz konusu değildir. 5. PDL nin Dezavantajları Firmaların düşük performans sergilemesi durumunda kullanıcının sözleşme kapsamında cezai yaptırım uygulama haricinde müdahale etme imkanının sınırlı olması [7]. Kullanıcıya ait özel güvenlik bölgelerinde firma personeli bulundurulması [7]. Firmaların planlamada yetersiz kalması durumunda yüksek cezai yaptırımlara maruz kalması. İş maliyet analizinin yapılmasının zor olması. Yönetsel problemlerin aşılması için ilgili yasal mevzuatların düzenlenmesi ihtiyacı. 6. Savunma Sanayii nde PDL Uygulamaları PDL ilk kez 1998 yılında ABD Savunma 35

36 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz Tablo 3: PDL nin Başlıca Savunma Sanayii Uygulamaları Tablo 4: TOW-ITAS PDL Mali Tablosu Bakanlığı tarafından F-117 uçakları için uygulanmış olup, 2000 li yılların başından itibaren yaygın olarak tercih edilen bir lojistik yönetim stratejisi haline gelmiştir. Akabinde Kanada, İngiltere, Almanya ve Avustralya da özellikle savunma sanayii projelerinde yaygın olarak uygulanmaktadır (Tablo 3). Tablo 3 te yer alan TOW-ITAS PDL uygulaması, lojistik destek sistemleri arasında aşamalı geçişin bir örneğidir. TOW-ITAS lojistik destek sistemi ile ilgili olarak yapılan ilk sözleşme, ABD Savunma Bakanlığı İle Raytheon firması arasında 2000 yılında imzalanmış ve 2001 yılında uygulamaya konmuştur. Sistemin PDL anlayışı ile desteklenmesi 2002 yılı itibarı ile başlamış ve ilk sözleşme yıllarını kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. En üst düzeyde hedefi Operasyonel Hazırlık olan uygulama, sistemlerin %98-%100 arasında kullanılabilirlik oranı seviyesine ulaşması şeklinde sonuçlar vermiş ve sistemlere ait destek maliyetleri bakımından büyük miktarda tasarruf sağlanmıştır. Tablo 4 te yıllara göre sağlanan tasarruf miktarları yer almaktadır [8] Türk Savunma Sanayii nde Durum Dünya genelinde PDL yaklaşımının uygulama alanı her geçen gün genişlemektedir. Bu amaçla, SSM tarafından 2011 ve 2012 yılında yayımlanan faaliyet raporunda SSM nin ömür devri yönetimi ile ilgili hedefi, ömür devri yönetimine geçiş sağlanması ve PDL modellerinin geliştirilmesi olarak açıklanmıştır [9][10]. SSM tarafından 2012 yılında yayımlanan Savunma Sanayii Müsteşarlığı Lojistik Yol Haritası raporunda da belirtildiği üzere Türk savunma sanayiinde PDL uygulamalarına eğilim giderek artmaktadır. PDL nin Türk savunma sanayiindeki başlıca uygulamaları aşağıda yer almaktadır [3]: Sahil Güvenlik Helikopteri - Martı Projesi A400M Ulaştırma Uçağı Projesi Müşterek Taarruz Uçağı - JSF Projesi 8. Sonuç Silah sistemlerinin karmaşıklık seviyeleri arttıkça idame edilebilirlik zorlaşmakta, daha yüksek lojistik maliyetler oluşmaktadır. Türkiye açısından PDL uygulama- ları değerlendirildiğinde sayısı ve karmaşıklık seviyesi artan savunma sistemlerinin kullanıcı tarafından idame edilmeye çalışılması daha büyük alt yapılara ihtiyaç duyulmasına, büyük maliyetlerin oluşmasına ve kullanılabilirlik oranını yüksek tutabilmek için daha büyük çabaların sarf edilmesine sebep olmaktadır. Bu sebeple Türk savunma sanayiinde PDL uygulamalarının sayısının artmasına ve gerekli yasal düzenlemelerle desteklenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Klasik lojistik destek sistemlerinden PDL sistemlerine geçişin organizasyonel ve kültürel değişimler gerektirdiği konusu sağlıklı bir PDL alt yapısı oluşturulması açısından büyük önem taşımaktadır. PDL Destek Sistemlerinin ortaya koyduğu; yüksek performans, düşük ömür devri maliyetleri, verimlilik, esneklik gibi faydalardan yararlanabilmek için öncelikli olarak Entegre Lojistik Destek alt yapısının sağlam taşlar üzerine inşa edilmesi gerekmektedir. PDL uygulamalarında hem yüklenici hem de kullanıcıya ait risklerin minimuma indirilebilmesi ve her iki taraf açısından kazanç sağlanabilmesi için öncelikli olarak; uygun bilişim alt yapısının oluşturulması, şeffaflık prensibinin yerleştirilmesi, gerekli yasal düzenlemelerin yapılması, lojistik destek analizleri için ihtiyaç duyulan verilerin oluşturulması gibi birtakım alt yapı eksikliklerinin tamamlanması gerekmektedir. PDL uygulamalarından elde edilecek faydanın maksimum düzeye ulaştırılabilmesi açısından ise dikkat edilmesi gere-

37 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz ken temel konular; Köklü sistem değişikliğine adapte olabilmek ve alt yapı eksiklerini giderebilmek açısından aşamalı bir geçiş planı oluşturulması, Gereksinimleri karşılayacak miktardan daha yüksek seviyede performans isterleri belirlenmesinin, yüksek maliyetler doğuracağı anlayışıyla; performans ve maliyet arasında en iyi verimi yakalayacak şekilde tanımlamalar yapılması, Yüklenici tarafından yatırım yapılmasını teşvik etmeye yeterli olacak sürelerde sözleşmeler düzenlenmesi, Tasarruf ve verimin artırılması için yüklenicinin, lojistik destek konseptindeki katılımını artırmak konusunda cesaretlendirilmesi, Yabancı silah sistemleri için öngörülen uygulamalarda, yerli savunma sanayii firmalarına kabiliyet kazandırılmasının garanti altına alınması, olarak tanımlanabilir. Şüphesiz ki PDL anlayışının sunabileceği birtakım dezavantajlar da söz konusu olabilmektedir. Ancak, Kullanıcının lojistik sistem üzerinde sınırlı kontrole sahip olabileceği, Özel güvenlik sıkıntıları yaşanabileceği, gibi birtakım endişeler uygun alt yapı düzenlemeleri ve detaylı sözleşmeler ile bertaraf edilebilecektir. Sayılan tüm faydalarının yanı sıra PDL konsepti, yerli firmaların kapasite artırımı yönünden teşvik edilmeleri, kolay idame edilebilir sistemler tasarlamak ve üretmek yönünde ilerleme kaydedilmesi amaçlarına yönelik önemli bir araç olarak kullanılabilecektir. Tedarik süreçlerinde olduğu gibi idame edilebilirlik ve lojistik destek alanlarında dışa bağımlılığın PDL uygulamaları ile azaltılabileceği değerlendirilmektedir. Yerli firmaların lojistik destek sistemleri içerisindeki katılım paylarının artırılması, idame edilebilirlik ve işletme maliyetlerinin düşürülmesi, kaynakların verimli kullanımı yönünde ortaya koyduğu faydalar nedeniyle; PDL uygulamaları, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarını karşılamak ve desteklenebilirliğin devam ettirilmesini sağlamak açısından, özellikle yerli silah sistemlerinde kullanılabilecek etkili bir lojistik destek modeli olarak benzerlerinden ayrı bir noktada yerini almaktadır. Referanslar [1] Genç, Y.K.: Güvenilirlik Kavramı ve Savunma Sistemlerindeki Önemi, Roketsan Dergisi, Sayı-2, Şubat 2013, ISSN [2] Performance-Based Logistics: A Primer For The new Administration, Lexington Inst., [3] Cicioğlu,B.: Savunma Sanayii Gündemi, PDL: İlkeler ve Uygulamalar, SSM, [4] Savunma Sanayii Müsteşarlığı Stratejik Planı, SSM, 2012 [5] Integrated Logistics Support Plan, DoD Strategıc Defense Inıtıatıve Organızatıon WASHINGTON D.C./ 1988 [6] Timur, S.: PDL (PDL) Yönetimi ve Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayi Anonim Şirketi Uygulamaları, Gazi Üniversitesi Eğitim Bil.Ens., Yüksek Lisans Tezi, [7] Önel, A., Kambur, Ç.: PDL (PDL) Yaklaşımları ve Uygulamaları, [8] Yükselen, K. G.: An Assessment Tool of Performance Based Logistics Appropriateness, Air Force Institute of Technology, ABD, [9] Savunma Sanayii Müsteşarlığı Faaliyet Raporu 2011, SSM, [10] Savunma Sanayii Müsteşarlığı Faaliyet Raporu 2012, SSM, Gökhan KESKİN Balistik Sistemler Mühendislik Direktörlüğü Mühendis Hamit Berkant BEKBULAT Balistik Sistemler Mühendislik Direktörlüğü Uzman Mühendis 37

38 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz Tablo 1 de Global verinin büyüme hızı ve kurumlar tarafından üretilen ve yönetilen verinin büyüme hızı da özetlenmiştir. Tabloya konu olan verinin elde edildiği araştırmaya göre 2020 yılında veri üretim hızının 2009 a kıyasla 43 kat artması beklenmektedir. Kurumlar tarafından üretilen verinin yanı sıra bireyler tarafından üretilip kurumlar tarafından yönetilen veri büyüklüğündeki muazzam artış neden Büyük Veri teknolojilerine ihtiyaç duyulduğunu açıkça ortaya koymaktadır (7). Sosyal medya içeriği bibüyük veri (big data) ve savunma sanayiinde uygulamaları Büyük Veri Nedir? Büyük Veri 2000 li yıllarda ortaya çıkmış, veri ve verinin iş sonuçlarına dönüştürülmesi ile ilgili teknolojilerin tümünü kapsayan bir üst tanımdır. Son derece hızlı değişen, çeşitlenen ve var olan teknolojilerle adreslenemeyecek kadar büyük boyutlu verinin ortaya çıkışı, öncelikle arama motoru sağlayıcıları (Google, Yahoo), ardından sosyal ağlar (Facebook, Twitter) ve diğer tüm sektörlerde etkisini hissettirmiştir. Veri depolama ve işlenme metotlarında ortaya çıkan bu paradigma değişimi, Büyük Veri kavramı çevresinde ortaya çıkan bu teknolojilerin de itici gücü olmuştur (1). Basit bir anlatımla Büyük Veri, adından anlaşılacağı üzere, üssel (exponential) büyüyen ve değişen veri ile başa çıkmak için geliştirilen teknolojiler bütününe verilen addır. Büyük Veri, verinin sadece büyüklüğün değil, üretilme/değişme hızı ve çeşitliliğinin de önceki teknolojiler tarafından Tablo 1: Veri Büyüme Hızı 8 38 yönetilemeyecek boyutlarda olmasını ifade eder. Genel olarak kabul gören Büyük Veri nin 3V si Volume (Büyüklük), Velocity (Hız), Variety (Çeşitlilik) olarak da ifade edilir (2). Bu açıdan bakıldığında; Büyüklük Araştırmalara göre sadece yılları arasında üretilen veri büyüklüğü insanlığın tüm tarihi boyunca ürettiği verinin %90 ına karşılık geliyor (3) yılında insanlık tarafından üretilen verinin 4 Zettabyte ı (1 ZB ~ Gigabyte) aştığı tahmin ediliyor (4). Veri büyüklüklerindeki bu üssel büyüme trendi eskiye göre tamamen farklı tasarım hedeflerine sahip depolama ve analiz teknolojilerinin ortaya çıkmasını zorunlu hale getiriyor. Üretilme/Değişme Hızı 2010 yılında Google CEO su Eric SCHMIDT bir konferansta artık her iki günde, insanlığın 2003 e kadar ürettiği veri boyutunda veri ürettiğini dinleyenlerle paylaştı (5) yılında Facebook un günde 500 Terabyte (1 TB ~ 10 3 Gigabyte) veri ile büyüdüğü paylaşıldı (6). Özellikle, nesnelerin interneti (internet of things) kavramı ile birlikte artık evlerdeki basit cihazlar bile internete bağlı hale gelmeye başladı. Verinin üretilme hızı hem son kullanıcı hem de makinelerin katkısı ile eskiden hayal edilemeyecek seviyelere çıktı. Çeşitlilik Üretilen veri içerisinde yapılandırılmamış (unstructured) verinin oranı giderek artıyor. Artık önceden belirlenmiş kalıplara uyan metin, sayısal ve tarihi veriler yerine ses ve görüntü dosyaları, videolar, coğrafi konum verisi ve özellikle sosyal medya etkileşimleri gibi yapılandırılmamış verinin depolanması ve analiz edilmesi işletmeler için hayati bir öneme sahip. Sosyal medyanın dönüştürücü gücü, müşterilerle daha önce var olmayan kanallarla etkileşmeye ve kullanıcı deneyimi ile ilgili son derece önemli büyük veriyi toplamaya ve analiz etmeye yardımcı oluyor.

39 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz reyler tarafından yaratılıp kurumlar tarafından depolanan-analiz edilen veriye iyi bir örnektir. Bahsedilen üç ana faktör tarafından yaratılan değişikliklerle başa çıkmak ve fırsatları iş sonuçlarına dönüştürebilmek amacıyla ortaya çıkan Büyük Veri teknolojilerinin kabaca iki ana sınıfa ayrılabildiğini görmekteyiz. Birincisi veriyi gerçek zamanlı depolamaya yönelik operasyonel çözümler, ikincisi ise depolanmış veriden öngörüler çıkarmaya yönelik analitik çözümler. Operasyonel Çözümler NoSQL (not only SQL) kavramı altında toplanan ve geniş bir kümede farklı özellikteki veriyi depolamak üzere özelleşmiş veritabanları ve diğer depolama teknolojileri bu alt başlıkta gruplanabilir. Yapılandırılmış veriye yönelik veritabanı teknolojilerine karşılık NoSQL veritabanları, daha önce bahsedilen yapılandırılmamış, yüksek hacimli, çok hızlı üretilen veriyi düşük gecikme ile depolamaya yoğunlaşır. Bu bağlamda, dağıtık hesaplama ve bulut teknolojileri kullanılarak bu yüksek hacimli veriden, seçiciliği yüksek sorgular vasıtasıyla hızlı bir şekilde operasyonel bilgiye ulaşmak önemli bir tasarım hedefidir. Operasyonel Büyük Veri çözümleri daha çok veriyi depolama ve veriye hızlı erişimi ön planda tutsalar da belirli kısıtlı şartlar altında gerçek zamanlı veri analizi ve öngörü olanağı sağlayabilirler. Tablo 2: Operasyonel - Analitik Büyük Veri 9 Analitik Çözümler Yine geleneksel veritabanı teknolojilerinin kısıtlarının üstesinden gelmek amacıyla ortaya çıkan analitik çözümlerin temel tasarım hedefi, daha önceden depolanmış büyük ölçekli yapılandırılmamış veriden, geriye dönük iş değeri yaratacak bilgi elde edebilmektir. Bu hedef yine yüksek ölçekte dağıtık hesaplama ve Google tarafından geliştirilmiş MapReduce adı verilen algoritmanın uygulanması ile gerçeklenmektedir. Operasyonel çözümler tarafından işlenen veri üzerinde karmaşık ve öngörü sağlayan analitik sorguların çalıştırılarak bu iki teknoloji setinin bir araya getirilmesi, işletmelere Büyük Veri konseptinin sunduğu ufukları kullanarak, iş sonuçlarına ulaşmayı kolaylaştıracak bilgiye geçmişte düşünülemeyecek hızda ve detayda ulaşma olanağı sunar. Operasyonel ve Analitik Büyük Veri teknolojilerininin karşılaştırmalı özellikleri Tablo 2 de verilmiştir: Savunma ve Üretim Sanayiinde Uygulamaları Savunma ve üretim sanayiinde de gelişen teknolojilere bağlı olarak özellikle üretim teknolojileri ve ekipmanları atölyeden her türlü veriyi toplayabilecek şekilde özelleşmektedirler. Bu da akıllı fabrika konsepti doğrultusunda (Roketsan da uygulamaya geçirilmiş olan) Üretim Yönetim Sistemi (Manufacturing Execution System (MES)) uygulamalarına paralel olarak üretim ekipmanlarının da anlık durum bilgilerini raporlayıp izlenebilirlik ve hatasız üretim hedeflerini gerçekleştirebilmek için operasyonel sistemlere iletmelerini mümkün kılmıştır. Örneğin; Raytheon un yeni füze üretim fabrikasında montaj esnasında vidaların çevrilme sayısı bile kayıt altında tutularak, 13 defa çevrilmesi gereken bir vida 12 defa çevrilirse sistemin alarm vermesi sağlanmıştır (10). Yine aynı fabrikada her üretim aşamasında çalışan operatörün kayıtlarının yanı sıra montaj anındaki sıcaklık ve nem durumu da anlık toplanarak herhangi sonraki bir aşamada ortaya çıkabilecek problemlerin geriye dönük takibi sağlanmaktadır. Buna ek olarak operatörlerin yetkili olmadıkları istasyonlarda çalışmaları, uygun olmayan ekipman veya sarf malzemeler kullanmaları da sistem tarafından takip edilmekte ve engellenmektedir. Günümüzde küçük çaplı bir üretim operasyonunda dahi ERP ve MES sistemleri gibi bilgi kaynaklarının yanı sıra yukarıda bahsedilen akıllı üretim ekipmanları, üretim hattı ve laboratuvar test sistemleri, mühendislik verisini yöneten ve yine Roketsan da kullanılmakta olan Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (Product Lifecycle Management (PLM)) sistemleri, yukarı ve aşağı tedarik zincirini kapsayan hata analiz sistemleri ve teslimat sonrası devreye giren müşteri tecrübesi yönetimi (user experience) sistemleri gibi veri kaynakları bulunabilmektedir (11). Geleneksel olarak bu veri kaynaklarının kurumsal olmayan kapalı bilgi silolarında depolanması (örneğin test verisinin sadece test bölümleri tarafından erişilebilir olması) olası bir analiz eforu ile sağlanabilecek stratejik ve operasyonel faydaları engelleyebilir. Tüm bu verinin biraraya getirilmesi ve analiz edilebilmesini sağlayabilecek Büyük Veri sistemlerinin özellikle geliştirme faaliyetlerinden 39

40 roketsan dergisi tasarım ve mühendislik gücümüz başlayarak pazara sürüm süresi (Time to market) ve üretimde yaşanan problemlerin çözüm süresini kısaltabileceği ve üretim ve tasarım süreçlerinde verimliliği artırabileceği öngörülmektedir. Roketsan ve Büyük Veri Köklü bir üretim ve dinamik bir Ar-Ge geleneğine sahip Roketsan, özellikle son yıllarda, bilişim teknolojilerini bir stratejik avantaj olarak kullanma yolunda önemli adımlar atmaktadır. Kullanıma alınan PLM sistemi ile değerli mühendislik verisinin üretim ve kontrolünü daha efektif yapabilmek ve kurumsal alanda paylaşımını kolaylaştırmak hedeflenmektedir. Devreye alınan MES sistemi ile de üretim hattından gerçek zamanlı veri toplanmasına başlanarak darboğazları tespit etmek, kalite verisini üretim izleme süreci entegre bir halde toplamak ve bu şekilde üretimde esnekliği artırmak mümkün hale gelmiştir. ERP sisteminde ise son yıllarda özellikle finans, tedarik, üretim ve insan kaynakları süreçlerini daha pürüzsüz işletebilmeye yönelik geliştirmeler ve entegrasyonları kolaylaştırmaya yönelik teknolojik yenilikler yapılmıştır. Geçtiğimiz yıl içerisinde operasyonel Büyük Veri teknolojileri konusunda ise çeşitli teknolojilerle çalışılmış ve NoSQL veritabanları farklı uygulamalar arkasında YBSM tarafından kullanıma alınmıştır. Buradan elde edilen tecrübelerin kısa vadede özellikle MES sistemine destek olabilecek üretim ekipmanı ve sensör verilerinin toplanması ve birleştirilmesinde kullanılması planlanmaktadır. Bunun yanında mühendislik süreçlerinde önemli bir yer tutan test verilerinin de kurumsal sistemlere dâhil edilmesi hedeflenmektedir. Bilişim ve özellikle ağ güvenliği konusunda da, Büyük veri çözümleri kullanılarak daha önceden boyutu nedeniyle analiz edilip 40 sonuç çıkarılması çok güç olan ağ trafiğinin daha detaylı izlenmesi gündemdedir. Analitik Büyük Veri çözümleri konusunda ise çalışmalar başlatılmış olup, kurumsal veri ambarı içerisinde toplanacak ve analiz edilecek verinin geleneksel raporlama ve analiz teknolojilerine ek olarak Büyük Veri teknolojileri ile de değerlendirilmesi kısa vadeli planlar arasındadır. Referanslar laney/files/2012/01/ad949-3d-data- Management-Controlling-Data-Volum e-velocity-and-variety.pdf ZB (zettabyte) ~ 1,000 EB (exabyte) ~ 1,000,000 PB (petabyte) ~1,000,000,000 TB (terabyte) ~ 1,000,000,000,000 GB (gigabyte) /schmidt-data/ nloads/csc_infographic_big_data.pdf 9. Ibid hitepaper/wp_37614.pdf Hasan Onur BEYGO Kurumsal Kaynak Yönetimi ve Strateji Direktörlüğü Yönetici Mühendis

41 sayı 6 ocak 2015 tasarım ve mühendislik gücümüz 41

42 roketsan dergisi fuar ve organizasyonlar mspo 2014 Roketsan, 1-4 Eylül 2014 tarihleri arasında Kielce, Polonya da düzenlenen MSPO 2014 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı na katılım sağladı. Savunma Sanayii Müsteşarlığı koordinasyonunda Milli Katılım gerçekleştirdiğimiz fuarda, T.C. Polonya Büyükelçisi Yusuf Ziya ÖZCAN, Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. Dr. İsmail DEMİR ve Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcısı Sedat GÜL- DOĞAN ı standımızda ağırladık. Güney Afrika, Slovenya, Norveç gibi birçok yabancı ülke delegasyonu tarafından yoğun ilgi gören standımızda, ziyaretçilere güncel proje ve ürünler hakkında bilgi verildi. T.C. Varşova Büyükelçisi nin Standımızı Ziyareti Türkiye Heyeti MSB Bakan Yardımcısı, SSM Müsteşarı ve Güney Afrika Savunma Bakanı Yardımcısı nın Standımızı Ziyareti Türkiye Heyeti Slovenya Savunma Bakanlığı Heyetinin Standımızı Ziyareti Polonya Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Heyetinin Standımızı Ziyareti 42

43 sayı 6 ocak 2015 fuar ve organizasyonlar Kapalı alanda sergilenen ürünlere ilave olarak, Azerbaycan a teslimatı gerçekleşadex Eylül 2014 tarihleri arasında Bakü, Azerbaycan da bu yıl ilk kez düzenlenen ADEX Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı na, Savunma Sanayii Müsteşarlığı koordinasyonunda Milli Katılım sağlayan Roketsan, fuarın başrol oyuncularından biri oldu. Azerbaycan ile hali hazırda yürüttüğümüz proje nedeniyle Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham ALİYEV beraberinde T.C. Milli Savunma Bakanı İsmet YILMAZ, Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir HASANOV, Azerbaycan Savunma Sanayii Bakanı Yaver CEMALOV, Hava Kuvvetleri Komutanı Ramiz FİRUDİN, T.C. Bakü Büyükelçisi Alper COŞKUN, Türk Silahlı Kuvvetleri Ataşesi Tuğg. Nevzat TAŞDELER ile diğer Azeri yetkililer standımızı ziyaret etti. Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. Dr. İsmail DEMİR, Roketsan standında yaptığı basın toplantısında basın mensuplarının yönelttiği gündeme ilişkin soruları cevaplayarak bu yıl ilk kez düzenlenen ADEX Fuarı na çok sayıda Türk şirketinin katılım sağlamasının her iki ülkenin uzun vadeli işbirliğine yönelik önemini vurguladı. tirilen silah sisteminin tanıtımı da ilk kez ADEX Fuarı nda yapıldı. Azeri ve Türk basınının yoğun ilgi gösterdiği standımızda; Anadolu Ajansı, TRT, CNN Türk, Kanal A, Cihan Haber Ajansı, Savunma ve Havacılık, Defence Turkey, C4 Defence gibi Türk basını ile Hazar TV, Mag TV, ASN TV, Lider TV, ATV, Kanal S, Azeri Defence, ADEX Daily News gibi Azeri basını ile röportajlar yapıldı. Yönetim Kurulu Başkanımız Korg. (E) Dr. Eyüp KAPTAN ile gerçekleştirilen röportaj TRT Avaz kanalında canlı olarak yayınlandı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham ALİYEV'in Standımızı Ziyareti Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham ALIYEV'in Standımızı Ziyareti Yönetim Kurulu Başkanımız Korg. (E) Dr. Eyüp KAPTAN ve Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı Hasan CANPOLAT'ın TRT Röportajı 43

Sensör Birleştirme Eğitimi. Hızlı jet uçağa monte görev sistemlerinin geliştirilmiş operasyonel performansı vasıtasıyla avantaj sağlayın

Sensör Birleştirme Eğitimi. Hızlı jet uçağa monte görev sistemlerinin geliştirilmiş operasyonel performansı vasıtasıyla avantaj sağlayın Sensör Birleştirme Eğitimi Hızlı jet uçağa monte görev sistemlerinin geliştirilmiş operasyonel performansı vasıtasıyla avantaj sağlayın Operasyonel verimliliği en üst düzeye çıkarma Hızlı jet platformlar,

Detaylı

MerSis. Bilgi Teknolojileri Yönetimi Danışmanlık Hizmetleri

MerSis. Bilgi Teknolojileri Yönetimi Danışmanlık Hizmetleri MerSis Bilgi Teknolojileri Yönetimi Danışmanlık Hizmetleri Bilgi Teknolojileri risklerinize karşı aldığınız önlemler yeterli mi? Bilgi Teknolojileri Yönetimi danışmanlık hizmetlerimiz, Kuruluşunuzun Bilgi

Detaylı

BASIN BİLDİRİSİ. RS : GMD.PG-0100-1910-15/462-1721 16 Nisan 2015 KONU : Roketsan Basın Bildirisi ATIŞ VE TEST DEĞERLENDİRME MERKEZİ AÇILDI

BASIN BİLDİRİSİ. RS : GMD.PG-0100-1910-15/462-1721 16 Nisan 2015 KONU : Roketsan Basın Bildirisi ATIŞ VE TEST DEĞERLENDİRME MERKEZİ AÇILDI BASIN BİLDİRİSİ RS : GMD.PG-0100-1910-15/462-1721 16 Nisan 2015 KONU : Roketsan Basın Bildirisi ATIŞ VE TEST DEĞERLENDİRME MERKEZİ AÇILDI Roketsan tarafından Karapınar Konya da kurulan MSB Atış Test ve

Detaylı

28.10.2009. 1. Rakamlarla İş Bankası. 2. İş Bankası Müşteri Odaklı Dönüşüm Programı. 4. Misyon, Vizyon ve Çalışma İlkelerimiz

28.10.2009. 1. Rakamlarla İş Bankası. 2. İş Bankası Müşteri Odaklı Dönüşüm Programı. 4. Misyon, Vizyon ve Çalışma İlkelerimiz Yetenek Yönetimi Bölümü 27 Ekim 2009 1. Rakamlarla İş Bankası 2. İş Bankası Müşteri Odaklı Dönüşüm Programı 3. Yeni İK İş Modeli 4. Misyon, Vizyon ve Çalışma İlkelerimiz 5. Yetenek Yönetimi Yaklaşımımız

Detaylı

KALİTE KAVRAMI VE KALİTENİN BOYUTLARI

KALİTE KAVRAMI VE KALİTENİN BOYUTLARI KALİTE YÖNETİMİ KALİTE KAVRAMI VE KALİTENİN BOYUTLARI Hizmet veya üründe kalite kavramı için farklı tanımlar kullanılmaktadır. En genel hâliyle ihtiyaçlara uygunluk (Crosby), ürün veya hizmetin değeri

Detaylı

T. C. KAMU İHALE KURUMU

T. C. KAMU İHALE KURUMU T. C. KAMU İHALE KURUMU Elektronik İhale Dairesi KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ BT Strateji Yönetimi BT Hizmet Yönetim Politikası Sürüm No: 6.0 Yayın Tarihi: 26.02.2015 444 0 545 2012 Kamu İhale Kurumu Tüm hakları

Detaylı

Senin tercihin. Yönetim Geliştirme ArGe, Eğitim ve Danışmanlık. Aksiyon un Ötesi

Senin tercihin. Yönetim Geliştirme ArGe, Eğitim ve Danışmanlık. Aksiyon un Ötesi 1 Senin tercihin? Yönetim Geliştirme ArGe, Eğitim ve Danışmanlık Aksiyon un Ötesi Hakkımızda SürAkSiYon (Sürdürülebilir Akılcı Sistematik Yönetim) markası ile TÜBİTAK Marmara Teknoloji Geliştirme Bölgesi

Detaylı

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları,

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları, Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları, Bugün, ulusal savunmamızın güvencesi ve bölge barışı için en önemli denge ve istikrâr unsuru olan Türk Silahlı Kuvvetleri nin etkinliğini ve

Detaylı

Stratejik Plan Özeti

Stratejik Plan Özeti Stratejik Plan Özeti 2017-2021 www.aselsan.com.tr ASELSAN, yenilikçi teknolojilerden, bilimsel yaklaşımlarla kazanılmış birikimden ve etik değerlerden asla ayrılmadan başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak

Detaylı

roketsan SAVUNMA SANAYİİNDE FİZİK MÜHENDİSLİĞİ VE EĞİTİMİNDEN BEKLENTİLER Roketsan Roket Sanayii ve Ticaret A.Ş.

roketsan SAVUNMA SANAYİİNDE FİZİK MÜHENDİSLİĞİ VE EĞİTİMİNDEN BEKLENTİLER Roketsan Roket Sanayii ve Ticaret A.Ş. Roketsan Roket Sanayii ve Ticaret A.Ş. SAVUNMA SANAYİİNDE FİZİK MÜHENDİSLİĞİ VE EĞİTİMİNDEN BEKLENTİLER Dr. YAVUZ AKA ROKETSAN A.Ş. 23 EKİM 2015 Kuruluş 1988 1995 2000 ROKETSAN, roket ve füze programlarına

Detaylı

ISO 9001:2000 KYS nedir, ne yapılacaktır?

ISO 9001:2000 KYS nedir, ne yapılacaktır? ISO 9001:2000 KYS nedir, ne yapılacaktır? 1 Giriş Kurumumuz ISO 9001 Standardı na uyum sağlanması, Ülkeler arası sınırların ortadan kalkmakta olduğu günümüz dünyasında eğitimde rekabet gücümüzün artmasını

Detaylı

Hava Savunma Ateşİdare Cihazı Görücüye Çıkıyor

Hava Savunma Ateşİdare Cihazı Görücüye Çıkıyor Hava Savunma Ateşİdare Cihazı Görücüye Çıkıyor K.K.K.lığının alçak irtifa hava savunma ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirme çalışmalarına ASELSAN tarafından 2010 yılında başlanan Hava Savunma Ateşİdare

Detaylı

MerSis. Bilgi Teknolojileri Bağımsız Denetim Hizmetleri

MerSis. Bilgi Teknolojileri Bağımsız Denetim Hizmetleri MerSis Bağımsız Denetim Hizmetleri risklerinizin farkında mısınız? bağımsız denetim hizmetlerimiz, kuruluşların Bilgi Teknolojileri ile ilgili risk düzeylerini yansıtan raporların sunulması amacıyla geliştirilmiştir.

Detaylı

Doğal olarak dijital

Doğal olarak dijital Doğal olarak dijital 1 Doğadan ilham alan, yeni nesil teknoloji şirketi. Doğada her şey birbiri ile uyum ve bir denge içinde. Bitkiler etkin bir veri analitiği ve network yönetimi ile hayatta kalabiliyorlar.

Detaylı

YÖNETİCİ GELİŞTİRME PLUS. Programın Amacı: Yönetici Geliştirme Eğitimi. Yönetici Geliştirme Uzmanlığı Eğitim Konu Başlıkları. Kariyerinize Katkıları

YÖNETİCİ GELİŞTİRME PLUS. Programın Amacı: Yönetici Geliştirme Eğitimi. Yönetici Geliştirme Uzmanlığı Eğitim Konu Başlıkları. Kariyerinize Katkıları YÖNETİCİ GELİŞTİRME 360 Yönetici Geliştirme Eğitimi İşletmelerde kalıcı başarının sağlanması, kurumun stratejik hedefleri ile uyumlu, yüksek performans göstermeye odaklanmış; motive olmuş takımları oluşturmak

Detaylı

Ar-Ge Projelerinde Performans Takibi

Ar-Ge Projelerinde Performans Takibi Ar-Ge Projelerinde Performans Takibi Kasım 2016 Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının bir kuruluşudur. Sunum İçeriği ASELSAN Ar-Ge Faaliyetleri ve Organizasyonu Teknoloji Yönetimi Teknoloji Yol

Detaylı

Doğal Gaz Dağıtım Sektöründe Kurumsal Risk Yönetimi. Mehmet Akif DEMİRTAŞ Stratejik Planlama ve Yönetim Sistemleri Müdürü İGDAŞ 29.05.

Doğal Gaz Dağıtım Sektöründe Kurumsal Risk Yönetimi. Mehmet Akif DEMİRTAŞ Stratejik Planlama ve Yönetim Sistemleri Müdürü İGDAŞ 29.05. Doğal Gaz Dağıtım Sektöründe Kurumsal Risk Yönetimi Mehmet Akif DEMİRTAŞ Stratejik Planlama ve Yönetim Sistemleri Müdürü İGDAŞ 29.05.2013 İÇERİK Risk, Risk Yönetimi Kavramları Kurumsal Risk Yönetimi (KRY)

Detaylı

Örgütsel Yenilik Süreci

Örgütsel Yenilik Süreci Örgütsel Yenilik Süreci TEKNOLOJİ VE İNOVASYON YÖNETİMİ -Hafta 5 Örgütsel Yenilikçilik Süreci-Planlaması Dr. Hakan ÇERÇİOĞLU 1 2 1 Örgütsel Yeniliğin Özellikleri Örgütsel bağlamda yenilik, örgütü ve üyelerini

Detaylı

KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ (KRY) EĞİTİMİ KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ: KAVRAMSAL VE TEORİK ÇERÇEVE

KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ (KRY) EĞİTİMİ KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ: KAVRAMSAL VE TEORİK ÇERÇEVE KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ (KRY) EĞİTİMİ KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ: KAVRAMSAL VE TEORİK ÇERÇEVE SUNUM PLANI 1. RİSK VE RİSK YÖNETİMİ: TANIMLAR 2. KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ 3. KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ DÖNÜŞÜM SÜRECİ

Detaylı

Şirket Politikamız : Kalite Politikamız :

Şirket Politikamız : Kalite Politikamız : HAKKIMIZDA Ankara merkezli Barkur Enerji-Petrol, her tür ve büyüklükte yapım sözleşmelerini yürütme yeteneğine sahip dinamik ve güçlü bir kadroyla hizmet vermektedir. Gerek yurt içi ofisleri ve gerekse

Detaylı

DENİZLİ SANAYİ ODASI ÜYELERİNE TANITIMI ALT YÜKLENİCİLERDEN BEKLENTİLERİN. Dr. Nevzat ÇAĞLAYAN Tedarik Direktörü 28 MAYIS 2012 DENİZLİ

DENİZLİ SANAYİ ODASI ÜYELERİNE TANITIMI ALT YÜKLENİCİLERDEN BEKLENTİLERİN. Dr. Nevzat ÇAĞLAYAN Tedarik Direktörü 28 MAYIS 2012 DENİZLİ ROKETSAN IN DENİZLİ SANAYİ ODASI ÜYELERİNE TANITIMI VE ALT YÜKLENİCİLERDEN BEKLENTİLERİN SUNULMASI Dr. Nevzat ÇAĞLAYAN Tedarik Direktörü 28 MAYIS 2012 DENİZLİ 1/15 ROKETSAN GENEL TANITIMI ROKETSAN, Türkiye'deki

Detaylı

DEĞER MÜHENDİSLİĞİ. Veli KOÇAK Yazılım Mühendisi. Maltepe Üniversitesi - 2014

DEĞER MÜHENDİSLİĞİ. Veli KOÇAK Yazılım Mühendisi. Maltepe Üniversitesi - 2014 DEĞER MÜHENDİSLİĞİ Veli KOÇAK Yazılım Mühendisi Maltepe Üniversitesi - 2014 GİRİŞ Günümüzün rekabetçi koşullarında varlığını sürdürmek isteyen işletmeler, düşük maliyetli, yüksek kaliteli ve müşteri isteklerine

Detaylı

Enerji Yönetim Sistemleri

Enerji Yönetim Sistemleri Murat Silsüpür Elektrik Mühendisi Kapsam 1. Enerji Yönetimi 2. ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Standardı 3. Enerji İzleme Sistemi 4. Uygulama Örneği 8 Haziran 2015 Sunu: 2 Enerji Yönetimi Tanım: Minimum

Detaylı

Yapısal Gelişim, Modern Dönüşüm.

Yapısal Gelişim, Modern Dönüşüm. Yapısal Gelişim, Modern Dönüşüm. www.nuryap.com nur yapı biz kimiz? Başarılarını 1985 yılından bu yana sürdüren Nur Yapı, tek kişilik bir ofiste şahıs firması olarak Setdar ANAÇAL tarafından kurulup, o

Detaylı

AJANDA HAKKIMIZDA EĞİTİMLERİMİZ. Biz Kimiz? Vizyonumuz Misyonumuz Değerlerimiz. Eğitim Bölümlerimiz Eğitim İçeriklerimiz

AJANDA HAKKIMIZDA EĞİTİMLERİMİZ. Biz Kimiz? Vizyonumuz Misyonumuz Değerlerimiz. Eğitim Bölümlerimiz Eğitim İçeriklerimiz AJANDA HAKKIMIZDA Biz Kimiz? Vizyonumuz Misyonumuz Değerlerimiz EĞİTİMLERİMİZ Eğitim Bölümlerimiz Eğitim İçeriklerimiz BİZ KİMİZ? Eğitim Sektöründe 11 yıllık tecrübe ve bilgi birikimine sahip olarak yola

Detaylı

İç Kontrol Uzmanı Pozisyonu İçin Doğru Kriterlere Sahip Olduğunuzdan Emin misiniz?

İç Kontrol Uzmanı Pozisyonu İçin Doğru Kriterlere Sahip Olduğunuzdan Emin misiniz? Türkiye nin en popüler iş arama ve işe alma platformları olan yenibiriş.com da 1500, kariyer.net te ise 2000 e yakın İç Kontrol başlıklı ilan bulunmaktadır. İç Kontrol Uzmanı Pozisyonu İçin Doğru Kriterlere

Detaylı

İçİ İç ndek ndek ler Birinci Kısım GİRİŞ 1. Dijital Devrim...3 2. Yeni Ekonomi...19 3. Küreselleşme ve Değişim...35

İçİ İç ndek ndek ler Birinci Kısım GİRİŞ 1. Dijital Devrim...3 2. Yeni Ekonomi...19 3. Küreselleşme ve Değişim...35 İçindekiler Birinci Kısım GİRİŞ 1. Dijital Devrim...3 Küreselleşme... 4 Fütüristlerin Görüşleri... 7 Bilgi Toplumu... 8 Kağıtsız Fabrikalar... 9 Tek Kişilik Şirketler...10 Küresel Üretici...11 Küresel

Detaylı

Hizmetlerini yasaların gerektirdiği standartlar çerçevesinde, günün gereklerine ve sizin şartlarınıza uygun, gerçekçi yöntemlerle sunar.

Hizmetlerini yasaların gerektirdiği standartlar çerçevesinde, günün gereklerine ve sizin şartlarınıza uygun, gerçekçi yöntemlerle sunar. TANITIM SUNUMU HAKKIMIZDA Piyamer Yatırım ve Danışmanlık Limited Şirketi 2015 yılında kurulmuş olup, KOBİLER başta olmak üzere çeşitli sektörlerdeki firmalara Yönetim Sistemleri ve Dış Ticaret konularında

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNDE TEMEL KAVRAMLAR İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY) İKY Gelişimi İKY Amaçları İKY Kapsamı İKY Özellikleri SYS BANKASI ÖRNEĞİ 1995 yılında kurulmuş bir

Detaylı

İç Kontrol ve Risk Yönetimi Sisteminiz Stratejik Yönetim ve Planlama Sürecinize Katkı Sağlayabilir

İç Kontrol ve Risk Yönetimi Sisteminiz Stratejik Yönetim ve Planlama Sürecinize Katkı Sağlayabilir İç Kontrol ve Risk Yönetimi Sisteminiz Stratejik Yönetim ve Planlama Sürecinize Katkı Sağlayabilir Kurumlarımızda kullanılmakta olan önemli yönetim araçlarımız bulunmakta; İç Kontrol, Risk Yönetimi, Stratejik

Detaylı

Orijinal OSSBERGER Türbin

Orijinal OSSBERGER Türbin Orijinal OSSBERGER Türbin Kendinizi boşa akan giden sudan elektrik üretmeye mi adadınız? Çevre dostu, yenilenebilir, doğal bir kaynaktan enerji elde ederek kullanmak mı istiyorsunuz? Bizim işimiz yüzyıldır

Detaylı

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI 2017-2021 ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI ssm.gov.tr SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI 2017-2021 ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI ssm.gov.tr

Detaylı

KONU İLGİ. NutriOpt TERCÜME VE DERLEME KAYNAKÇA YAYININ KAPSAMI

KONU İLGİ. NutriOpt TERCÜME VE DERLEME KAYNAKÇA YAYININ KAPSAMI NIR NutriOpt KONU Nutreco nun en güncel projesi NutriOpt ile getirdiği yenilikler İLGİ NutriOpt TERCÜME VE DERLEME KAYNAKÇA YAYININ KAPSAMI Formülasyon ve Fiyatlandırma Uzmanı Burak GÜLHAN NutriOpt Poultry

Detaylı

DOĞAN GRUBU İNSAN KAYNAKLARI POLİTİKASI

DOĞAN GRUBU İNSAN KAYNAKLARI POLİTİKASI DOĞAN GRUBU İNSAN KAYNAKLARI POLİTİKASI Sayfa : 1/7 1. AMAÇ Bu politikanın amacı Doğan Grubu olarak tüm şirketlerimizde İnsan Kaynakları yönetiminde uyguladığımız değerleri açıklamaktır. 2. KAPSAM Doğan

Detaylı

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ 4.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER Kalite Planlaması Kalite Felsefesi KALİTE PLANLAMASI Planlama, bireylerin sınırsız isteklerini en üst düzeyde karşılamak amacıyla kaynakların en uygun

Detaylı

EKİNOKS-AG SAVUNMA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. Aralık 2014, Ankara

EKİNOKS-AG SAVUNMA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. Aralık 2014, Ankara EKİNOKS-AG SAVUNMA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. Aralık 2014, Ankara KURULUŞ Kuruluş Tarihi: 16 Nisan 2012 Tel : (0312) 485 17 66 Faks: (0312) 485 17 67 www.ekinoks-ag.com.tr iletisim@ekinoks-ag.com.tr Gazi Üniversitesi

Detaylı

SAVUNMA SANAYİİ İÇİN ARAŞTIRMACI YETİŞTİRME PROGRAMI (SAYP)

SAVUNMA SANAYİİ İÇİN ARAŞTIRMACI YETİŞTİRME PROGRAMI (SAYP) SAVUNMA SANAYİİ İÇİN ARAŞTIRMACI YETİŞTİRME PROGRAMI (SAYP) DENİZ DEMİRCİ TEKNOLOJİ YÖNETİMİ GRUP MÜDÜRÜ SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ODTÜ, 25 Kasım 2013 SSM AR-GE VE TEKNOLOJİ YÖNETİMİ Türk Silahlı Kuvvetlerinin

Detaylı

Tüm Kurumsal İşlerinizde Profesyonel Çözümler

Tüm Kurumsal İşlerinizde Profesyonel Çözümler Tüm Kurumsal İşlerinizde Profesyonel Çözümler www.faktorgrup.com İşlerinizde Profesyonel Çözümler Değerli yöneticiler, Bildiğiniz gibi, içinde yaşadığımız yüzyılda modern işletmecilik kavramı beraberinde

Detaylı

KALİTE BİRİM SORUMLULARI EĞİTİMİ

KALİTE BİRİM SORUMLULARI EĞİTİMİ KALİTE BİRİM SORUMLULARI EĞİTİMİ 2018/I (05.09.18) Ülkü SU BİLGİN CICP-MHU Stratejik Yönetim ve Planlama Birimi Yöneticisi TANIŞMA.. EĞİTİM PLANI Eğitimin amacı Kalite Yönetim Sistemi o Nedir? o Sistem:

Detaylı

Uzaktan Komutalı Silah Sistemleri.

Uzaktan Komutalı Silah Sistemleri. Uzaktan Komutalı Silah Sistemleri www.aselsan.com.tr UZAKTAN KOMUTALI SILAH SISTEMLERI (UKSS) ASELSAN, Uzaktan Komutalı Silah Sistemleri alanında dünyadaki lider firmalardan biridir. Kara ve deniz platformlarına

Detaylı

Bölüm 6 - İşletme Performansı

Bölüm 6 - İşletme Performansı Bölüm 6 - İşletme Performansı Performans Kavramı Performans, genel anlamda amaçlı ve planlanmış bir etkinlik sonucunda elde edileni, nicel ya da nitel olarak belirleyen bir kavramdır. Performans Kavramı

Detaylı

İŞ SÜREKLİLİĞİ POLİTİKASI

İŞ SÜREKLİLİĞİ POLİTİKASI İÇİNDEKİLER 1 AMAÇ... 2 2 TANIMLAR... 2 3 MEVZUAT VE İLGİLİ RİSKLER... 3 4 KAPSAM... 3 5 POLİTİKA AÇIKLAMASI... 3 1 1 AMAÇ Bu doküman, Groupama Sigorta & Emeklilik A.Ş. (Groupama) bünyesinde kurulmuş olan

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI Sürdürülebilirlik vizyonumuz 150 yıllık bir süreçte inşa ettiğimiz rakipsiz deneyim ve bilgi birikimimizi; ekonomiye, çevreye, topluma katkı sağlamak üzere kullanmak, paydaşlarımız

Detaylı

Küp Uydu larda Yazılım Tabanlı Radyo Kullanımı ve Uydu Yer Haberleşmesi Gösterimi HAVELSAT Projesi

Küp Uydu larda Yazılım Tabanlı Radyo Kullanımı ve Uydu Yer Haberleşmesi Gösterimi HAVELSAT Projesi Küp Uydu larda Yazılım Tabanlı Radyo Kullanımı ve Uydu Yer Haberleşmesi Gösterimi HAVELSAT Projesi Serhan GÖKÇEBAĞ HAVELSAT Proje Yöneticisi HAVELSAN A.Ş. 1/14 Kapsam Motivasyon Uydu Uzay alanındaki HAVELSAN

Detaylı

Amaç. Octopus Program, InoTec Akademi uzmanlarının on yılı aşan tecrübesi ile hazırladığı, bir uzmanlık seviyesi belirleme ve geliştirme programıdır.

Amaç. Octopus Program, InoTec Akademi uzmanlarının on yılı aşan tecrübesi ile hazırladığı, bir uzmanlık seviyesi belirleme ve geliştirme programıdır. Tanıtım Sunumu 1 Amaç Octopus Program, InoTec Akademi uzmanlarının on yılı aşan tecrübesi ile hazırladığı, bir uzmanlık seviyesi belirleme ve geliştirme programıdır. 1 Amaç Kendine güveniyor musun? Uzmanlık

Detaylı

Genel Katılıma Açık Eğitimlerimiz Başlıyor!

Genel Katılıma Açık Eğitimlerimiz Başlıyor! Genel Katılıma Açık Eğitimlerimiz Başlıyor! Mavi Akademi, bünyesinde barındırdığı yetki belgeleri ve alanında uzman akademisyenler, sektör tecrübesine sahip baş denetçiler ve uzmanlardan oluşan kadrosuyla

Detaylı

TAM ZAMANINDA ÜRETİM (JUST IN TIME MANUFACTURING)

TAM ZAMANINDA ÜRETİM (JUST IN TIME MANUFACTURING) TAM ZAMANINDA ÜRETİM (JUST IN TIME MANUFACTURING) TAM ZAMANINDA ÜRETİM (JUST IN TIME MANUFACTURING) İstenilen zamanda İstenilen miktarda Her türlü kaynak israfını önleyecek şekilde yapılan üretim Tam Zamanında

Detaylı

ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI

ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI 15. MİLLİ ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ KONGRESİ ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI Doç. Dr. Ayşe GÜROL Atatürk Üniversitesi, ayseparlak42@gmail.com Bilim ve teknoloji alanında değişim

Detaylı

ALICIA Projesi ve SDT A.Ş. nin Katılımı

ALICIA Projesi ve SDT A.Ş. nin Katılımı ALICIA Projesi ve SDT A.Ş. nin Katılımı 3 Mart 2010 TÜBĐTAK Havacılık Bilgi Günü Gündem SDT A.Ş. Şirket Profili Đlgi Alanları ve Kabiliyetler Proje ve Ürünler ALICIA Projesi Genel Bilgiler Konsorsiyum

Detaylı

İnsan Kaynakları Yönetimi. Prof. Dr. Dursun BİNGÖL Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1. BÖLÜM

İnsan Kaynakları Yönetimi. Prof. Dr. Dursun BİNGÖL Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1. BÖLÜM İnsan Kaynakları Yönetimi Prof. Dr. Dursun BİNGÖL Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1. BÖLÜM Giriş Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş, İletişim ve bilgi işleme teknolojisindeki

Detaylı

KARPA & VENA ORTAK GIRIŞIMI

KARPA & VENA ORTAK GIRIŞIMI KARPA & VENA ORTAK GIRIŞIMI yılların birikimi tek bir çatı altında KARPA & VENA YAPI ORTAK GİRİŞİMİ hakkımızda İnşaat sektöründe 20 yılı aşkın süredir geniş bir yelpazede hizmet veren KARPA YAPI VE VENA

Detaylı

BANKALARDA OPERASYONEL RİSK DENETİMİ

BANKALARDA OPERASYONEL RİSK DENETİMİ BANKALARDA OPERASYONEL RİSK DENETİMİ Dr. Korcan Demircioğlu T. Garanti Bankası A.Ş. Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Operasyonel Risk Yönetiminin Önemi Amaçları ve Hedefleri Nelerdir? Hedefler Amaçlar Daha

Detaylı

Süreç Danışmanlığı. KPMG Türkiye. kpmg.com.tr

Süreç Danışmanlığı. KPMG Türkiye. kpmg.com.tr Süreç Danışmanlığı KPMG Türkiye kpmg.com.tr 2 Süreç Danışmanlığı Süreçlerinizin kontrolü sizin elinizde Sürecinizin tam potansiyeline ulaşmasını sağlayın! Günümüzde teknolojinin ve ihtiyaçların hızlı bir

Detaylı

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ SAKARYA ÜNİVERSİTESİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ Hafta 2 Yrd. Doç. Dr. Semra BORAN Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan Öğretim" tekniğine uygun olarak hazırlanan

Detaylı

Synergi Water. Gelişmiş Akıllı Su Şebekeleri. İçmesuyu dağıtım şebekeleri için optimizasyon ve simülasyon yazılımı ARCUMSOFT

Synergi Water. Gelişmiş Akıllı Su Şebekeleri. İçmesuyu dağıtım şebekeleri için optimizasyon ve simülasyon yazılımı ARCUMSOFT Synergi Water Gelişmiş Akıllı Su Şebekeleri İçmesuyu dağıtım şebekeleri için optimizasyon ve simülasyon yazılımı ARCUMSOFT 1 Giriş Synergi Su içmesuyu dağıtım şebekelerinde yer alan hatlar, vanalar, pompalar,

Detaylı

InoTec Akademi Eğitim Listesi

InoTec Akademi Eğitim Listesi InoTec Akademi Eğitim Listesi "Yatırımların en etkilisi insana yapılandır" Geleceğe Hazırlar www.inotecakademi.com.tr Sertifika Programlarımız Sertifika Programlarımız "Geleceği şekillendiren uzmanlar"

Detaylı

II. TEDARİK LOJİSTİĞİ KURULTAYI ROKETSAN A.Ş. SUNUMU 28 ŞUBAT 2012 SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ANKARA

II. TEDARİK LOJİSTİĞİ KURULTAYI ROKETSAN A.Ş. SUNUMU 28 ŞUBAT 2012 SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ANKARA Roketsan Roket Sanayii ve Ticaret A.Ş. II. TEDARİK LOJİSTİĞİ KURULTAYI ROKETSAN A.Ş. SUNUMU 28 ŞUBAT 2012 SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ANKARA ROKETSAN A.Ş. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı nın

Detaylı

REON Enerji, müşterilerine yenilikçi, kaliteli ve verimliliklerini arttıran hizmetler sunmayı misyon edinmiştir.

REON Enerji, müşterilerine yenilikçi, kaliteli ve verimliliklerini arttıran hizmetler sunmayı misyon edinmiştir. REON Enerji, müşterilerine yenilikçi, kaliteli ve verimliliklerini arttıran hizmetler sunmayı misyon edinmiştir. Reon Enerji, enerji tüketimini daha ekonomik ve fonksiyonel bir hale getirme misyonundan

Detaylı

( ( ( ( ( ( Müşteri Odaklılık

( ( ( ( ( ( Müşteri Odaklılık Tesis yönetim hizmetleri, ülkemizin gelecek dönemde daha da önem vereceği bir dışarıdan temin kalemi olacaktır. Sektörde olan bizler, deneyimimizle bu sektöre değer katmaya devam edeceğiz. HAKKIMIZDA Tüm

Detaylı

Elektrik Perakende Sektörü. Perakende Pazarında İş Geliştirme Fırsatları. 30 Eylül 2015

Elektrik Perakende Sektörü. Perakende Pazarında İş Geliştirme Fırsatları. 30 Eylül 2015 Elektrik Perakende Sektörü Perakende Pazarında İş Geliştirme Fırsatları 30 Eylül 2015 2015 Deloitte Türkiye. Member of Deloitte Touche Tohmatsu Limited 1 Elektrik perakende pazarında sektör içi/dışı oyuncularla

Detaylı

Makul bütçelerle, maksimum verim sağlamak bizim işimiz değil, hobimiz.

Makul bütçelerle, maksimum verim sağlamak bizim işimiz değil, hobimiz. TANITIM DOSYASI Makul bütçelerle, maksimum verim sağlamak bizim işimiz değil, hobimiz. TANITIM DOSYASI BİZ KİMİZ? Başarı Bilişim, web sitesi tasarımı ve dijital pazarlama konularında 18 yılı aşan tecrübe

Detaylı

Isuzu Garaj (Kurum İçi Girişimcilik ve İnovasyon Takımı Kurulumu)

Isuzu Garaj (Kurum İçi Girişimcilik ve İnovasyon Takımı Kurulumu) II. AR-GE MERKEZLERİ İYİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ ZİRVESİ GİRİŞİMCİLİK Isuzu Garaj (Kurum İçi Girişimcilik ve İnovasyon Takımı Kurulumu) Anadolu Isuzu Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. Isuzu Garaj (Kurum İçi Girişimcilik

Detaylı

İŞ SAĞLIĞI GÖZETİMİ YAZILIMI. Sağlıklı ve güvenli bir yaşam için

İŞ SAĞLIĞI GÖZETİMİ YAZILIMI. Sağlıklı ve güvenli bir yaşam için İŞ SAĞLIĞI GÖZETİMİ YAZILIMI Sağlıklı ve güvenli bir yaşam için 2 Biz Kimiz? Artı Metrik Bilişim Teknolojileri, iş yerlerinde sağlığın ve güvenliğin korunması, geliştirilmesi, işe bağlı hastalık ve kazaların

Detaylı

Tanıtım Kitapçığı. Gayrimenkul Sektörü Değişime Startkey Çatısı Altında Hazırlanıyor

Tanıtım Kitapçığı. Gayrimenkul Sektörü Değişime Startkey Çatısı Altında Hazırlanıyor Tanıtım Kitapçığı Gayrimenkul Sektörü Değişime Startkey Çatısı Altında Hazırlanıyor Değerli Girişimcilerimiz STARTKEY, 2013 yılında, gayrimenkul sektöründe 10 yılı aşkın zamandır deneyime sahip olan Yönetim

Detaylı

ULUSAL KLİNİK ARAŞTIRMA ALTYAPI AĞI (TUCRIN) UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ULUSAL KLİNİK ARAŞTIRMA ALTYAPI AĞI (TUCRIN) UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ULUSAL KLİNİK ARAŞTIRMA ALTYAPI AĞI (TUCRIN) UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 2012 SUNUŞ Bilimsel araştırmaların günümüzdeki haliyle daha karmaşık ve zorlu sorulara cevap arandıkça, daha fazla

Detaylı

KAYSERİ ŞEKER AR-GE MERKEZİ ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞ BİRLİĞİ MODELİ

KAYSERİ ŞEKER AR-GE MERKEZİ ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞ BİRLİĞİ MODELİ II. AR-GE MERKEZLERİ İYİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ ZİRVESİ KAMU-ÜNİVERSİTE -SANAYİ İŞBİRLİĞİ KAYSERİ ŞEKER AR-GE MERKEZİ KAYSERİ ŞEKER FABRİKASI A.Ş. AR-GE MERKEZİ SUNUM PLANI 1. UYGULAMANIN KISA AÇIKLAMASI 2.

Detaylı

ÇALIŞMA RAPORU KONU: TURİZM YÖNETİMİ PROGRAM: TURİZM YÖNETİMİ VE PLANLAMA TÜRÜ/SÜRESİ: LİSANSÜSTÜ DİPLOMA, 04/10/2010 01/10/2011

ÇALIŞMA RAPORU KONU: TURİZM YÖNETİMİ PROGRAM: TURİZM YÖNETİMİ VE PLANLAMA TÜRÜ/SÜRESİ: LİSANSÜSTÜ DİPLOMA, 04/10/2010 01/10/2011 ÇALIŞMA RAPORU KONU: TURİZM YÖNETİMİ PROGRAM: TURİZM YÖNETİMİ VE PLANLAMA TÜRÜ/SÜRESİ: LİSANSÜSTÜ DİPLOMA, 04/10/2010 01/10/2011 HAZIRLAYAN: MURAT KOÇAK Müfettiş KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Teftiş Kurulu

Detaylı

GT Türkiye İşletme Risk Yönetimi Hizmetleri. Sezer Bozkuş Kahyaoğlu İşletme Risk Yönetimi, Ortak CIA, CFE, CFSA, CRMA, CPA sezer.bozkus@gtturkey.

GT Türkiye İşletme Risk Yönetimi Hizmetleri. Sezer Bozkuş Kahyaoğlu İşletme Risk Yönetimi, Ortak CIA, CFE, CFSA, CRMA, CPA sezer.bozkus@gtturkey. GT Türkiye İşletme Risk Hizmetleri Sezer Bozkuş Kahyaoğlu İşletme Risk, Ortak CIA, CFE, CFSA, CRMA, CPA sezer.bozkus@gtturkey.com İşletme Risk Hakkında Risk, iş yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır ve kaçınılmazdır.

Detaylı

Stratejik Performans Yönetimi ve Dengeli Sonuç Kartı (Balanced Scorecard-BSC)

Stratejik Performans Yönetimi ve Dengeli Sonuç Kartı (Balanced Scorecard-BSC) Stratejik Performans Yönetimi ve Dengeli Sonuç Kartı (Balanced Scorecard-BSC) Kontrol Fonksiyonu Gerçekleştirilmek istenen amaçlara ne ölçüde ulaşıldığını belirlemek, planlanan amaçlar (standartlar), ile

Detaylı

Bu çalışma insan kaynakları dersinde yapılan kariyer yönetimi konulu sunumun metin halidir.

Bu çalışma insan kaynakları dersinde yapılan kariyer yönetimi konulu sunumun metin halidir. Eğitişim Dergisi. Sayı: 16. Ağustos 2007 GİRİŞ Bu çalışma insan kaynakları dersinde yapılan kariyer yönetimi konulu sunumun metin halidir. KARİYER YÖNETİMİ 1 / 13 Kariyer, bireyin iş yaşantısındaki aktivite,

Detaylı

DSK nın Ortaya Çıkışı ve Gelişimi

DSK nın Ortaya Çıkışı ve Gelişimi Balanced Scorecard DSK nın Ortaya Çıkışı ve Gelişimi Bu yöntemin ortaya çıkışı 1990 yılında Nolan Norton Enstitüsü sponsorluğunda gerçekleştirilen, bir yıl süren ve birçok şirketi kapsayan Measuring performance

Detaylı

Street Smart Marketing

Street Smart Marketing Tek bir hedef için tasarlanmış kamu hizmeti şirket programları. Başarı. Street Smart Marketing Müşterilerinizi cezbeden pazarlama kampanyaları 30 yıllık deneyim Tasarlarız. Yakalarız. İlerleriz. 1.4 milyon

Detaylı

Kurumsal Yönetim Sistemleri Sistemleri

Kurumsal Yönetim Sistemleri Sistemleri Yazılım Danışmanlık Ltd. Şti. Kurumsal Yönetim Sistemleri Sistemleri Yönetim Kurumsal Yönetim Sistemleri Kurumsal Yönetim Sistemleri Kurumsal Akosis, sektörel olarak farklılık gösteren dinamikler ve iş

Detaylı

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ. BİLGİ YÖNETİM SİSTEMİ Mevcut Durum Analiz ve Kapasite Geliştirme Projesi

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ. BİLGİ YÖNETİM SİSTEMİ Mevcut Durum Analiz ve Kapasite Geliştirme Projesi ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ ÜST DÜZEY YÖNETİCİ SUNUMU BİLGİ YÖNETİM SİSTEMİ Mevcut Durum Analiz ve Kapasite Geliştirme Projesi Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı OCAK 2009 1 Gündem Bilgi Yönetimi Yol Haritası

Detaylı

KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/37

KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/37 KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/37 Risk kültürü (1/5) Etkin bir risk yönetimi için çok boyutlu düşünme kültürü geliştirilmeli, farklılıklar ve riskler fırsatlara dönüştürülmelidir.

Detaylı

ÜRÜN KATALOĞU. nurolmakina.com.tr

ÜRÜN KATALOĞU. nurolmakina.com.tr ÜRÜN KATALOĞU nurolmakina.com.tr NURETTİN ÇARMIKLI Nurol Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurol Şirketler Topluluğu ülkemizin kalkınmasına, etik değerlere, insana ve çevreye önem veren evrensel ilkelerinden

Detaylı

ATIŞ, TEST VE DEĞERLENDİRME MERKEZİ Konya-Karapınar-TÜRKİYE

ATIŞ, TEST VE DEĞERLENDİRME MERKEZİ Konya-Karapınar-TÜRKİYE ATIŞ, TEST VE DEĞERLENDİRME MERKEZİ Konya-Karapınar-TÜRKİYE ATDM-I Projesi, NATO Destek ve Tedarik Ajansı (NSPA) ile ROKETSAN arasında imzalanan sözleşme ile anahtar teslim bir proje olarak Millî Savunma

Detaylı

ESİS Projesi. Kaynaklar Bakanlığı

ESİS Projesi. Kaynaklar Bakanlığı ESİS Projesi Hem ulusal, hem de uluslararası platformda enerji, bir ülkenin politika üretmesi ve uygulaması gereken en önemli stratejik alanlardan birisidir. Ülkemiz de sahip olduğu kritik jeopolitik konumu

Detaylı

SAP OEM PROGRAM ORTAKLIĞI REHBERİ. Türkiye nin ilk SAP OCP İş Ortağı MDS ap den OEM Programı Hakkında Bilmek İstedikleriniz...

SAP OEM PROGRAM ORTAKLIĞI REHBERİ. Türkiye nin ilk SAP OCP İş Ortağı MDS ap den OEM Programı Hakkında Bilmek İstedikleriniz... SAP OEM PROGRAM ORTAKLIĞI REHBERİ Türkiye nin ilk SAP OCP İş Ortağı MDS ap den OEM Programı Hakkında Bilmek İstedikleriniz... OEM İŞ ORTAKLIĞI NEDİR? MDS ap SAP OEM iş ortaklığı modeli, SAP platformlarını

Detaylı

İNOVASYON YÖNETİMİ AKADEMİSİ NEDİR?

İNOVASYON YÖNETİMİ AKADEMİSİ NEDİR? İNOVASYON YÖNETİMİ AKADEMİSİ İNOVASYON YÖNETİMİ AKADEMİSİ NEDİR? Halen ülkemizde firmalarımız ve iş destek mekanizmalarımız (ihracatçı birlikleri ve meslek örgütleri) proje bazlı çalışma yaklaşımından

Detaylı

kültürel değişim gayreti Kültürel değişim ğş

kültürel değişim gayreti Kültürel değişim ğş Altı Sigma Nedir? Mühendis ve istatistikçiler tarafından ürün ve proseslerin ince ayarını yapmak için kullanılan ileri derecede teknik bir yöntem Müşteri ihtiyaçlarını kusursuza yakın karşılama hedefi

Detaylı

Squad X Programı ve Geleceğin İndirilmiş Piyade Mangası

Squad X Programı ve Geleceğin İndirilmiş Piyade Mangası Squad X Programı ve Geleceğin İndirilmiş Piyade Mangası 16/03/2016 DARPA Modern askeri çatışmalar giderek artan oranda, düşman saldırılarının aynı anda birçok yönden geldiği karmaşık ve belirsiz muharebe

Detaylı

Şirket Tanıtım Sunumu. FOG Kurumsal Hizmetler

Şirket Tanıtım Sunumu. FOG Kurumsal Hizmetler Şirket Tanıtım Sunumu İÇERİK 1. Hakkımızda 2. Vizyon, Misyon ve Değerlerimiz 3. Müşteri Değer Önerimiz 4. Hizmetlerimiz 5. Çalışan Deneyimi 6. Ekibimiz 1. Hakkımızda A.Ş. olarak, gelişimi önemseyen kurumlara,

Detaylı

AMAÇ ve TANIM. Ödül sürecine katılımınız ile ülkemize insan kaynakları yönetimi alanında değerli kazanımlar sağlayabileceğiz.

AMAÇ ve TANIM. Ödül sürecine katılımınız ile ülkemize insan kaynakları yönetimi alanında değerli kazanımlar sağlayabileceğiz. AMAÇ ve TANIM PERYÖN İnsan Yönetimi Ödülleri nin ana amacı, insan kaynakları yönetimi alanında yenilikçi/ yaratıcı ve başarılı uygulamaları tanımak, örnek teşkil eden nitelikteki çalışmaları sektöre kazandırmaktır.

Detaylı

Vizyon ve Misyon Testi Cengiz Pak, cengiz@cengizpak.com.tr

Vizyon ve Misyon Testi Cengiz Pak, cengiz@cengizpak.com.tr Vizyon ve Misyon Testi Cengiz Pak, cengiz@cengizpak.com.tr cengizpak.com.tr Avcının Silahı Kullanılabilir Bilgi Misyon ve Vizyonunuz şirketinizin Stratejik Planlama piramidinin en üstünde yer alır. Misyon

Detaylı

Önceden belirlenmiş sonuçlara ulaşabilmek için organize edilmiş faaliyetler zinciridir.

Önceden belirlenmiş sonuçlara ulaşabilmek için organize edilmiş faaliyetler zinciridir. PROJE YÖNETİMİ Proje: Önceden belirlenmiş sonuçlara ulaşabilmek için organize edilmiş faaliyetler zinciridir. Proje Yönetimi: Kısıtlı zaman, maliyet ve teknik durumları dikkate alarak, projenin en etkin

Detaylı

PROJE Serdar ÇETİN. Güven üzerine kurulu müşteri odaklı yaklaşım başarımızın temelidir.

PROJE Serdar ÇETİN. Güven üzerine kurulu müşteri odaklı yaklaşım başarımızın temelidir. Elektrik Tesisatı konusunda projelendirme, danışmanlık ve kontrolörlük hizmetleri ile kapsamlı bir mühendislik tasarım firması olarak, teknik bilgiye, müşteri ihtiyaçlarına, gelişen teknolojiye odaklı

Detaylı

Bosch Genel Seslendirme Sistemi Akustik mükemmelliğe giden yolda öncü

Bosch Genel Seslendirme Sistemi Akustik mükemmelliğe giden yolda öncü Bosch Genel Seslendirme Sistemi Akustik mükemmelliğe giden yolda öncü 2 Akustik mükemmelliğe giden yolda öncü Gelişmiş akustik uzmanlık Tasarımda ve elektro-akustik teknolojisinde 60 yıldan fazla deneyime

Detaylı

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ Girişimcinin Gündemi GİRİŞİMCİLER VE KOBİ LER AÇISINDAN MARKA VE ÖNEMİ Günal ÖNCE Günümüzde markalara, Amerikan Pazarlama Birliği nin tanımladığının yanı sıra sadece sahip oldukları

Detaylı

Tedarik Zinciri Performans Ölçümü

Tedarik Zinciri Performans Ölçümü Tedarik Zinciri Performans Ölçümü Arş.Gör. Duran GÜLER Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Tedarik Zinciri Yönetim Etkinliğinin Artırılmasında Kullanılan Performans Ölçüleri 1. Maliyet

Detaylı

Türk İnşaat Firmalarının Yurtdışı Projelerde İşçi Sağlığı, İş Güvenliği ve Çevre Uygulamalarına Bakışı - Rusya Federasyonu Örneği

Türk İnşaat Firmalarının Yurtdışı Projelerde İşçi Sağlığı, İş Güvenliği ve Çevre Uygulamalarına Bakışı - Rusya Federasyonu Örneği 3. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu 21-23 Ekim 2011, Çanakkale Türk İnşaat Firmalarının Yurtdışı Projelerde İşçi Sağlığı, İş Güvenliği ve Çevre Uygulamalarına Bakışı - Rusya Federasyonu Örneği Aslı

Detaylı

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ 20. yıl 1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ Ekin Kimya olarak Türkiye ve yakın çevresindeki ülkelere yüksek kalitede kimyasal ürünler tedarik eden öncü bir şirketiz. Dünyanın önde gelen kimyasal üreticileri

Detaylı

1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının

1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının karşılanmasında bağımsızlığın önemini gündeme getirmiş, halkımızın

Detaylı

İNOVASYON YÖNETİMİ AKADEMİSİ EĞİTİM DUYURUSU

İNOVASYON YÖNETİMİ AKADEMİSİ EĞİTİM DUYURUSU İNOVASYON YÖNETİMİ AKADEMİSİ EĞİTİM DUYURUSU İNOVASYON YÖNETİMİ AKADEMİSİ NEDİR? Halen ülkemizde firmalarımız ve iş destek mekanizmalarımız (ihracatçı birlikleri ve meslek örgütleri) proje bazlı çalışma

Detaylı

Performans Denetimi Hesap verebilirlik ve karar alma süreçlerinde iç denetimin artan katma değeri. 19 Ekim 2015 XIX.Türkiye İç Denetim Kongresi

Performans Denetimi Hesap verebilirlik ve karar alma süreçlerinde iç denetimin artan katma değeri. 19 Ekim 2015 XIX.Türkiye İç Denetim Kongresi Performans Denetimi Hesap verebilirlik ve karar alma süreçlerinde iç denetimin artan katma değeri 19 Ekim 2015 XIX.Türkiye İç Denetim Kongresi Place image here with reference to guidelines Serhat Akmeşe

Detaylı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR 2013/101 (Y) Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] BTYK nın 2009/102 no.lu kararı kapsamında hazırlanan ve 25. toplantısında onaylanan Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin koordinasyonunun

Detaylı

2-3 EKİM 2018, ANKARA

2-3 EKİM 2018, ANKARA DESTEKLERİYLE ORGANİZATÖR 2-3 EKİM 2018, ANKARA S O N U Ç R A P O R U OPERASYON ve İÇERİK PARTNERİ www.inpps.com ZİRVE HAKKINDA Terörle mücadele, malların dolaşımının kontrolü ve uluslararası sınırlardaki

Detaylı

Profesyonel, verimli, yenilikçi sistemler...

Profesyonel, verimli, yenilikçi sistemler... ARKE Otomasyon Bil. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti. Atilla KARAÇAY Ramazan EKİN Proje & Yazılım 0.533 430 19 45 Üretim & Satış 0.533 223 13 46 atilla.karacay@arkeotomasyon.com ramazan.ekin@arkeotomasyon.com

Detaylı

2015 YILI FAALİYET RAPORU KAYNAKLARI

2015 YILI FAALİYET RAPORU KAYNAKLARI INSAN KAYNAKLARI İSMMMO da İnsan Kaynakları Yönetimi; kurum için en etkili iş gücünü bulmak, geliştirmek ve bunun sürekliliğini sağlamak amacıyla ortaya konan faaliyetler bütünü olarak tanımlanmaktadır.

Detaylı