Hücre zarının yapısı. Doç. Dr. Nurten ÖZSOY

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Hücre zarının yapısı. Doç. Dr. Nurten ÖZSOY"

Transkript

1 Hücre zarının yapısı Doç. Dr. Nurten ÖZSOY

2 Hücre membranı (zarı) Hücre membranı, hücreyi ve hücre organellerini sararak dış ortamlarından ayıran, hücreye yapısal ve mekanik bütünlük sağlayan seçici geçirgen bir yapıdır.

3 Hüce zarının başlıca görevleri YALITIM (İZOLASYON): Hücrenin dış ortamdan ayrılmasını sağlar, hücrelere fonksiyonlarına uygun yapı ve şekil kazandırır ve hücreyi bir bütün halinde tutar. TRANSPORT: Maddelerin hücre içine ve dışına taşınmasını sağlayarak hücrenin kimyasal bileşiminin değişmesini önler. HÜCRE - HÜCRE TANIMASI: doku özelliğini sağlayan antijenik makromolekülleri (benzer hücrelerin birbirini tanımasını ve bir araya gelmesini sağlayan bileşikler) içerir.

4 RESEPTÖR Düzenleyici molekül Hücre dışı sıvısı AC sitozol Hücre cevabı SİNYAL İLETİMİ: Plazma membranının dış yüzeyinde: peptid hormonlar, nörotransmitterler, immünoglobulinler gibi düzenleyici moleküller için özgün reseptörler vardır. Plazma membranının iç yüzeiynde: adenilat siklaz (AC), fosfolipaz gibi bazı enzimler için bağlanma yerleri bulunmaktadır. Düzenleyici molekülün özgün reseptörüne bağlanması, enzimler aracılığıyla sinyalin hücre içine iletilmesini sağlar.

5 MEMBRANLARIN YAPISAL ÖZELLİKLERİ BİLEŞENLERİ LIPIDLER (FOSFOLİPİTLER, GLİKOLİPİTLER, KOLESTEROL): membranın temel yapısal bütünlüğünü ve geçirgenlik seçiciliğini sağlamaktadırlar. PROTEINLER (PERIFERAL, INTEGRAL): farklı membranlarının spesifik fonksiyonlarından sorumludur. KARBOHİDRATLAR (LİPİT VE PROTEİNLERE KOVALAN OLARAK BAĞLANIRLAR): yüzey tanıma bölgeleri oluşturmaktadır. Çift katmanlı düzenlenme: Hidrofobik ve elektrostatik güçlerin etkisiyle membranın lipid molekülleri çift tabaka oluşturacak şekilde düzenlenmektedir, proteinler bu tabakada gömülü olarak bulunmaktadır, karbohidratlar ise tabakanın oluşumundan sonra enzimatik olarak ilave edilmektedir. Asimetri Membranlar, bir iç ve bir dış yüzeye sahip asimetrik çift tabaka şeklinde yapılardır (iç ve dış tabakadaki protein ve lipidlerin miktar ve bileşimi farklıdır). Membranlar dinamik ve akışkan yapılardır: Statik bir yapı değildir. Lipidler ve proteinler membran içerisinde hareket edebilir.

6 Hücre membranı 6-10 nm kalınlığında dinamik bir yapıdır. Hücre türüne ve fonksiyonuna göre değişiklik göstermelerine karşın hücre membranında: Proteinler 55% Lipidler.. 41% - Fosfolipidler 25 % - Kolesterol. 12 % Lipidler - Glikolipidler.. 4 % Karbohidratlar 3%

7 Membranın protein:lipit oranı yaklaşık 1 olmakla beraber, bu oran hücre tipine göre değişiklik gösterir.

8 TARİHÇE Charles Ernest Overton Hücre zarının yapısı ile ilgili ilk çalışmalar Charles Ernest Overton ( , İngiliz botanikçi) tarafından 1890 larda başlatılmıştır. Overton, yanlışlıkla polar olmayan maddelerin (lipidlerin) membrandan çok çabuk bir şekilde bitki hücrelerine geçebildiğini keşfetmiştir. Bu buluş, membranın sadece su geçirir olduğu fikrinin hatalı olduğunu göstermiştir. Irving Langmuir, yağ tabakasının moleküler özellikleri ile ilgili detaylı araştırmalar yapan ilk kişidir. Yağ asidi moleküllerinin, hidrokarbon zincirleri sudan uzak, karboksil grupları suya bakacak şekilde "monolayer" oluşturdukları modelini tanımlayan Langmuir, lipit bilayer yapısının anlaşılmasında anahtar rol oynamıştır. Irving Langmuir ( , Amerikalı kimyacı ve fizikçi) Hidrofobik kuyruk Hidrofilik baş Gorter ve Grendel ın 1925 yılında biyolojik membranların yapısının "lipid bilayer" olarak tanımlanmasına giden ilk önemli adımı atmıştır (Gorter, 1925). Evert Gorter ( , çocuk doktoru ve biyokimyacı) hava

9 Davson-Danielli Modeli (1935) Hidrofilik bölge Hidrofobik bölge Hidrofilik bölge Bilim adamları tarafından kabul edilen ilk membran modeli 1935 yılında Davson ve Danielli tarafından ortaya konulmuştur (Danielli-Dawson Zar modeli). Danielli ve Dawson modeline göre hücre zarı lipid (fosfolipid) ve proteinlerden oluşur. İki kattan oluşan fosfolipidler zarın iç tarafında, protein tabakası ise zarın dış tarafında bulunur. Robertson, elektron mikroskobu ile elde ettiği verilere dayanarak, membran proteinlerinin membranı sandviç seklinde saran tabaka olarak tanımladığı unit membran modelini ileri surmüştür. Fakat bu hücre zarı modelleri hücre zarının fonksiyonlarını ve yapısını açıklamada yetersiz kalmışlar ve güncelliğini kaybetmişlerdir.

10 Sıvı-mozaik modeli (1972) Çok kabul gören Singer ve Nicolson un sıvı mozaik modeline göre hücre zarı dinamik yapıdadır: başlıca protein ve fosfolipidlerden oluşmuş çift katlı bir yapıdır. Fosfolipid tabaka membranın sıvı bölümünü oluştururken, fosfolipitten oluşmuş bu sıvı tabaka içine gömülü halde bulunan proteinler ise mozaik bölümünü oluştururlar. Protein Fosfolipid tabaka S.J. Singer Protein G.L. Nicolson

11 Sıvı mozaik modeli Karbohidrat Carbohydrate OUTSIDE Dış taraf Periferal veya ekstrensek protein Peripheral or Extrinsic Protein Integral or Intrinsic Protein İntegral protein Integral or Intrinsic Protein İntegral protein Lipit çift tabaka Lipid Bilayer INSIDE İç taraf

12 Lipidler Grekçe lipos = yağ Lipid molekülleri amfipatik maddelerdeir Apolar (hidrofob, suyu sevmeyen) kuyruk Polar (suyu seven, hidrofil) baş Apolar kuyruk Polar baş Bu hidrofilik ve hidrofobik bölgelerin bir arada olması nedeniyle yağ asitleri amfipatik özelliktedir.

13 LİPİDLER Gliserol Yapılarına göre: Gliserol Sfingozin Sfingozin 1. Yağ asidleri ve triaçilgliseroller (nötral yağlar) 2. Mumlar 3. Fosfolipidler (Fosfatidler) Yedek lipidler (nötral) 4. Glikolipidler Membran lipidleri (polar) 5. İzopren türevi lipidler Fosfolipidler (fosfatidler) Glikolipidler Triaçilgliseroller Gliserofosfolipitler Sfingofosfolipidler Sfingolipidler Yağ asidi Yağ asidi Yağ asidi Yağ asidi Yağ asidi Yağ asidi Yağ asidi Alkol Kolin Mono veya oligosakkaridler

14 Doymuş (çift bağ taşımaz) Doymamış (bir veya birden fazla çift bağ içerir) Yağ asidleri

15 Laurik asid (12 C) Miristik asid (14 C) Palmitik asid (16 C) Doymuş yağ asidleri

16 Linoleik (18:2; Δ 9,12 ) ω6 α-linolenik (18:3; Δ 9,12,15 ) ω3 Araşidonik asid (20:4; Δ 5,8,11,14 ) w6 Linoleik asid, α-linolenik asid ve araşidonik asid esansiyel yağ asidleridir, bu nedenle besinlerle sağlanmaları gerekir.

17 Triaçilgliseroller (trigliseridler, nötral yağlar) Gliserolün serbest yağ asidleri ile oluşturdukları triesterleridir. R 2 O C O CH 2 C CH 2 H O O O C O C R 1 R 3

18 Yağ asidi Gliserol Yağ asidi Gliserol Yağ asidleri Yağ asidi

19 Fosfolipidler Fosfolipidler, iki hidrofobik yağ asidi ve bir hidrofilik fosfat baş içeren amfipatik moleküllerdir. Gliserol Yağ asidleri Fosfat Yağ asidleri sitoplazma Fosfolipid Hücre membranı

20 FOSFOLİPİDLER (FOSFATİDLER) Fosfatidler, fosfor ihtiva eden lipidlerdir. A. Gliserolllü fosfatidler 1. Lesitinler 2. Sefalinler a. Etanolaminli sefalinler b. Serinli sefalinler 3. Asetal fosfatidler B. Sfingozinli fosfatidler (sfingomiyelinler) C. İnozitollü fosfatidler

21 Gliserollü fosfatidler Hidrofilik baş G L İ S E R O L Yağ asidi (Doymuş) Yağ asidi (Doymamış) Fosfat Hidrofobik kuyruk Azotlu alkol Gliserofosfolipitlerinin ön maddesi membran yapısında az miktarda bulunan fosfatidik asit tir. En basit fosfolipit olan fosfatidik asit, gliserol-3-fosfatın iki yağ asidi ile esterleşmesi sonucu oluşur. Fosfatidik asidin fofat grubuna, serin, etanolamin ve kolin gibi yüksüz bir alkolün bağlanmasıyla farklı gliserofosfolipitler oluşur.

22 Yağ asidi Gliserol Fosfat Azotlu alkol

23 Azotlu alkoller Ethanolamine Etanolamin HO CH 2 CH 2 NH 3 + NH 3 + Serine HO CH 2 CH COO Choline Kolin + HO CH 2 CH 2 N(CH 3 ) 3

24 Gliserollü fosfatid Doymuş yağ asidi (örneğin palmitik asid) Doymamış yağ asidi (örneğin oleik asid) X = H Etanolamin Serin Kolin Fosfatidik asid Fosfatidiletanolamin Fosfatidilserin Fosfatidilkolin lesitin sefalinler

25 Fosfatidiletanolamin (sefalin) Fosfatidilkolin (lesitin) Fosfatidilserin (sefalin)

26 X = inozitol İnositollü fosfatid O O H 2 C O C R 2 R 1 C O CH O H 2 C O P O Fosfatidilinozitol phosphatidyl- 3-fosfat inositol- 3-phosphate 2 O OH H 1 6 H OPO H H OH H Membranda çok az miktarda bulunur. Bununla birlikte işlevsel olarak çok önemlidir, hücre sinyalleşmesinde rol oynar. OH OH H 5

27 Fosfatidilgliserol Difosfatidilgliserol (Cardiolipin) Antijen etkisi ile tanınan tek lipid

28 sfingozin gliserol Sfingozinli fosfatidler - gliserol yerine sfingozin içerirler Yağ asidi Kolin Sfingofosfolipitler tüm membranların yapısında bir miktar bulunsa da, özellikle nöron membranlarının ve miyelin kılıfın en önemli yapısal bileşenidir. Yağ asidi Yağ asidi Alkol Bir amino alkol olan sfingozinin amin grubuna bir yağ asidinin amid bağıyla bağlanması sonucu oluşan N-açil sfingozin, seramid olarak adlandırılır. Seramidin 1. karbonundaki alkol grubunun fosfodiester bağı ile fosfokolin veya fosfoetanolaminle esterleşmesi sonucu sfingomiyelin oluşur. CH 3 O H 3 C N + H 2 C H 2 C O P O OH OH OH OH CH 3 fosfokolin phosphocholine sphingosine sfingozin yağ asidi O OH H 2 C H C CH O NH C CH HC fatty acid R ( CH 2 ) 12 sfingomiyelin Sphingomyelin ceramide seramid CH 3 sphingosine sfingozin CH 3 H H H 2 C C CH H 2 C C CH NH CH O C HC R ( CH 2 ) 12 H 3 N+ CH HC ( CH 2 ) 12 CH 3

29 Sfingozin Yağ asidi X = fosfokolin veya fosfoetanolamin sfingofosfolipit

30 Glikolipidler Sfingozin, yağ asidi, karbohidrat ve karbohidrat türevlerini içeren glikolipitlerin yapısında fosfor bulunmamaktadır. CH 2 OH OH H H OH O H H O H 2 C H C OH CH H -Galaktoz OH Galaktozil seramid cerebroside with -galactose head group O NH C R CH HC ( CH 2 ) 12 CH 3

31 Kolesterol Steroid çekirdeği Polar baş 3 -hidroksi- 5 -kolesten İnsan ve hayvan dokularında bulunan temel sterol kolesteroldür. Amfipatik yapıya sahip olan kolesterol, polar bir baş ve apolar hidrokarbon gövdeden oluşmuştur.

32 Hücre membranında yer alan başlıca lipidler: I. FOSFOLİPİDLER 1. Gliserofosfolipidler - Fosfatidilkolin - Fosfatidiletanolamin - Fosfatidilserin - Fosfatidilinozitol - Fosfatidilgliserol - Sfingofosfolipitler (sfingomiyelin) II. GLİKOLİPİDLER (Serebrozid ve gangliozidler) III. KOLESTEROL

33 Lipit çift tabakasında yer alan lipitler Fosfolipitler Kolesterol Glikolipitler

34 Lipit çift tabakanın çatısını amfipatik moleküller olan fosfolipitler ve glikolipitler kurar. Hidrofilik (suyu seven) fosfat grupları membranın dış yüzeyinde yer alırlar ve hidrofobik (suyu sevmeyen) yağ asidi kısımları ise çift tabakalı hücre membranının iç kısımlarını oluştururlar. polar hidrofilik baş kısmı nonpolar hidrofobik kuyruk kısmı polar hidrofilik baş kısmı Fosfolipit çift tabaka

35 Çift tabaka sulu bir çevrede amfipatik moleküllerin termodinamik gereksinmelerini de karşılayabilir. Fosfolipidler sulu ortamlarda amfipatik olmaları nedeniyle polar gruplarının su ile ilişkili olacak şekilde dizilmesiyle polar olmayan gruplar bir araya gelerek bir lipit çift tabakası oluşturur. Bu termodinamik olarak uygun olan düzenlemede hidrofilik baş kısımları su ile yüzleşirken hidrofobik kuyruk kısımlar iç tarafta kalarak sudan korunur. Ancak lipid çift tabakanın su ile yüzleşecek bir sınırının bulunması termodinamik olarak uygun değildir. Elverişsiz bir çevre ile karşı karşıya kalan kısım, çift tabakanın sadece uçları veya kenarlarıdır. Su ile yüzleşmenin engellenmesi için lipid çift tabakanın tamamen kapanarak su ile yüzleşecek bir sınır bırakmaması gerekir. Kenarları olmayan kapalı bir vezikül oluşturacak şekilde tabakanın kendi üzerinde katlanması ile termodinamik olarak en uygun şekli alınır. Bu davranış biçimi hücre oluşumu için en önemli temellerden bir tanesidir.

36 HÜCRE MEMBRANININ KİNETİĞİ Termodinamik olarak uygun değil Termodinamik olarak uygun

37 Lipid çift tabaka oluşumundan hidrofobik etkileşimler sorumludur. Membran lipitlerinin yapısındaki polar olmayan yan zincirlerin bir araya gelmesi bu bölgeden suyun uzaklaşmasına ve lipitlerin tabaklanmasına yol açar. Açığa çıkan suyun entropiyi (düzensizliği) arttırmasına bağlı olarak hidrokarbon yan zincirleri arasında van der Waals bağları, su molekülleri ile polar gruplar arasında elektrostatik etkileşimler ve hidrojen bağları oluşur. Kısacası, membranın lipit tabakaları kovalent olmayan etkileşimlerle bir arada tutulur.

38 Lipitler sulu ortamda misel oluştururlar. Miseller amfipatik lipitlerin oluşturduğu kümelerdir. Miselde hidrofobik gruplar kümenin iç kısmında, hidrofilik gruplar ise dış kısmında yerleşmiştir ve böylece sulu ortamında çözünmüş halde bulunurlar. misel lipozom van der Waals zarfı su Lipid moleküllerinin paketlenmesi Hidrofilik grup Hidrofobik grup Lipit miseli Lipit çift tabaka

39 Amfipatik bir lipidin sulu ortamda sonikasyonuyla lipozomlar oluşur. Lipozom Misel Fosfolipit çift tabaka Lipozomlar sulu ortamın bir kısmını saran çift tabakalı lipit küreleri olup içerdikleri hidrofilik ve hidrofobik bölgeler nedeni ile suda ve yağda eriyen molekülleri (ilaçları) taşıyabilme özelliğine sahiptir.

40 Lipidlerin hücre membranın ideal bileşenleri olmasının 2 önemli nedeni: 1. Amfipatik özellik 2. Membran akışkanlığı (Hidrokarbon zincirlerin lipit çift tabaka içindeki hareket derecesi)

41 Lipit çift tabakanın bir diğer önemli özelliği, yapısındaki lipitlerin hareket edebilmesidir. Bir fosfolipit molekülünün kendi ekseni etrafında çok hızlı dönmesine (saniyede 10 7 ) rotasyon difüzyon Aynı tabakadaki fosfolipitlerin yana kayarak yer değiştirmesine lateral difüzyon Çok nadir gerçekleşen flip-flop hareketinde (ping-pong modeli) ise molekül bir tabakadan diğerine geçer transvers difüzyon Bu hareketlerin gerçekleşebilmesi için membranın akışkan olması gerekir.

42 lateral difüzyon flip-flop rotasyon difüzyon

43 Lateral difüzyon Hızlı Transvers difüzyon (flip-flop) Çok yavaş

44 Membran akışkanlığı Hidrokarbon zincirlerin lipit çift tabaka içindeki hareket derecesi membran akışkanlığı olarak adlandırılır. Lipit çift tabakaya katılan hidrokarbon zincirlerin hareketi arttıkça membranın akışkanlığı da artar.

45 Membran akışkanlığını etkileyen faktörler Çift tabaka termal hareket nedeniyle belirli bir geçiş sıcaklığının üzerinde sıvıdır, sıcaklık azaldıkça parakristalin (jel) haline döner Parakristalin hali Sıvı hali Isı hidrofob yan zincirlerinin hareketine neden olur

46 Geçiş (Transition) Isısı Isı arttıkça hidrofob yan zincirler daha ziyade sıvıyı andıran veya akışkan bir düzenlemeyi benimseyerek düzenli halden düzensize doğru olan bir geçişe uğrarlar. Yapının düzenliden düzensize doğru geçişe uğradığı ısı geçiş ısısıdır. Geçiş ısının üzerindeki ısılarda Geçiş ısının altındaki ısılarda

47 Lipit bileşimi Kısa zincirli ve çok doymamış yağ asidleri (1, 2 veya 3 çift bağı içerenler) membranı daha akıcı hale getirir. Uzun zincirli ve doymuş yağ asidleri, daha sıkı bir şekilde paketlendikleri için, membran akışkanlığını azaltırlar. Kısa zincirli ve doymamış yağ asidleri Uzun zincirli ve doymuş yağ asidleri

48 Cis Konfigürasyonu Doğal yolla oluşan yağ asitleri cis konfigürasyonuna sahiptir. Cis konfigürasyonunda bulunan doymamış bağlar hidrofobluğu azaltmaksızın, yan zincir paketlenmesindeki sıkışıklığı azaltarak çift tabakanın akışkanlığını arttırırlar. 48

49 Kolesterol Hücre membranının % 40 ını oluşturmaktadır Küçük polar başı ona amfipatik özellik kazandırıyor Polar (hidrofil) baş Rigid steroid hidrokarbon halka yapısı Nonpolar (hidrofobik) Esnek hidrokarbon zinciri

50 KOLESTEROL Polar baş grupları Membranın rijiditesi artar Daha akışkan bölge Steroid çekirdeği Polar baş grubu Polar olmayan hidrokarbon zinciri Fosfolipit molekülleri arasına membranın dış yüzünde iç yüzüne göre daha fazla olacak şekilde yerleşir. Yapısındaki tek polar grup olan hidroksil grubu (OH-) sulu ortama doğru yönelmiş halde ve fosfolipitlerin baş kısımlarıyla etkileşimdedir. Polar olmayan steroid çekirdeği ve hidrokarbon zinciri ise fosfolipitlerin hidrokarbon kuyrukları arasında bulunur. Plazma membranındaki kolesterolün tamamı serbest kolesteroldür, ER membranında ise hem serebest hem de ester kolesterol bulunur.

51 Polar baş grupları Kolesterolün akışkanlığı azalttığı bölge Daha akışkan bölge Membran akışkanlığının en önemli belirleyicilerden biri olan kolesterol, iki komşu hidrokarbon zinciri arasına girer ve yüksek ısı gibi iç veya dış etkenlerin zar akışkanlığını arttırmasını engelleyerek, zar dayanıklığının sürdürülmesini sağlamaktır. Kolesterol bir akışkanlık tamponu olarak görev görmektedir. Düşük ısıda akışkanlığı arttırırken, yüksek ısıda akışkanlığı azaltmaktadır.

52 Kolesterol

53

54 Glikoprotein Ekstrasellüler sıvı Glikolipit Phospholipids Periferik protein Kolesterol Sitoplazma Transmembran proteinler Sitoskeleton filamentleri

55 İç-dış (transvers) asimetri Membran asimetrisi Fosfolipitler: Kolin içeren fosfolipitler (fosfatidilkolin ve sfingomiyelin) membranın dış tabakasında yer alır Aminofosfolipitler (fosfatidiletanolamin ve fosfatidilserin) membranın iç tabakasında yer alırlar. Asimetrik yerleşmeleri nedeniyle fosfolipitlerin transvers mobiliteleri (flip flop = akrobatik sıçrama) yavaş ve kısıtlıdır.

56 Sfingomiyelin Glikolipid Fosfatidilkolin Kolesterol Hücre dışı Fosfatidilserin Fosfatidilinozitol Fosfatidilkolin Sfingomiyelin Hücre dışı Fosfatidiletanolamin Fosfatidilserin Fosfatidilinositol Sitosol Hücre içi Fosfatidiletanolamin Negatif yüklü baş grubu Negatif yüklü sitosolik kısım Fosfatidilinositol hücre membranının sitosolik kısmında yer alan bir diğer fosfolipittir. Fosfatidilinositol hücre sinyal iletiminde önemli bir rol oynar. Fosfatidilserin ve fosfatidilinositol moleküllerinin baş kısımları negatif yüklü olmaları nedeniyle plazma membranının sitosolik yüzeyi de negatif yüklüdür.

57 Lipit asimetrisi ekstrasellüler sinyallerin intrasellüler sinyallere dönüştürülmesinde önemlidir. Ekstrasellüler boşluk Sitozol

58 Insan eritrositlerinin plazma membranındaki fosfolipitlerinin ve kolesterolün asimetrik dağılımı. K

59 HÜCRE ZARINDA FOSFOLİPİD ASİMETRİSİNİ SAĞLAYAN TAŞIYICILAR Çok yavaş da olsa flip-flop hareketi ile membranda olması gereken lipit düzeni değişmeye başladığında bu düzeni yeniden kurmakla görevli iki protein vardır: flippase ve floppase. Flipaz ın görevi, PS ve PE yi (aminofosfolipitleri) ATP bağımlı olarak membranın dış yüzeyinden iç yüzeyine taşımaktadır. Flopaz ise genellikle membran yapısında gerçekleşen değişiklikler sonucunda lipit sayısındaki değişiklikleri modifiye etmek üzere ATP bağımlı olarak kolin içeren lipitleri membranın iç yüzeyinden dış yüzeyine flipaz dan 10 kat daha yavaş olacak şekilde taşır.

60 Scramblase: asimetri kaybında rol oynadığı öne sürülen bir protein dir. Lipid çift tabakanın her iki tarafında yer alan fosfolipidleri dengeleyen bir protein. Özellikle ER (endoplazmik retikulum) de aktif olarak bulunan bu protein fosfolipidleri ER membranının her iki tarafına da eşit olarak dağıtır. ER da yeni lipid molekülleri lipid çift tabakanın sadece sitozolik kısmına dahil edildiği için ve lipit molekülleri kendi kendilerine bir tarafatan diğerine geçemeyecekleri için fosfolipid translokatörleri (Scramblase) lipid moleküllerinin sitosolik taraftan ER lümeni tarafına geçirir.

61 LİPİD YIĞINLARI (RAFT) Hücre membranında fazla oranlarda kolesterol ve sfingolipid içeren özelleşmiş mikrobölgeler ya da platformlar bulunmaktadır. Bu özelleşmiş membran bölgelerindeki fosfolipitlerin yan zincirleri non-raft membran bölgelerine göre çok daha fazla doymuş yağ asidi içerir (sfingolipidlerin yapısında da doymuş yağ asidi fazladır). Kolesterol ve doymuş yağ asitlerinin yoğun olarak bulunması lipid raftlarını membranın diğer kısımlarına göre daha düzenli ve daha az akışkan olmasına neden olur. Doymuş yağ asitleri (örn. palmitoil ya da miristoil) ile kovalent olarak modifiye sitoplazmik proteinler, membrana bağlanan proteinler ve hücre içi sinyal iletiminde rol alan birçok protein lipid raftlarında yoğun olarak bulunurlar.

62

63 LİPİD YIĞINLARIN (RAFT) FONKSİYONLARI 1. Sinyal molekülleri için özel bölgeler oluşturmak 2. Membran akışkanlığını düzenlemek 3. Membran protein trafiğini düzenlemek (örn. hücre göçü sırasında membran proteinlerinin asimetrik dağılımında rol aldığı düşünülüyor). 4. Nörotransmitter ve reseptör trafiğini düzenlenlemek. 5. Endositoz, ekzositoz, adhezyon, apoptozis, göç gibi olaylarda rol alır.

64 HÜCRE MEMBRANINDA YER ALAN KARBOHİDRATLAR Karbohidratlar membranda oligosakkaritler şeklinde proteinlere kovalent olarak bağlanarak glikoproteinleri, sfingolipidlerle birleşerek glikolipidleri oluştururlar. Plazma membranlarının bu kısmına Glikokaliks adı verilir. Oligosakkaritler dışında heksozlar (glukoz, galaktoz, mannoz, fukoz), pentozlar (arabinoz ve ksiloz) ve türev şekerler (glukozamin, galatozamin ve sialik asit) membran yapısında yer alır. Karbohidratlar, hücreler arası tanıma olaylarında antijenik bileşenler olarak görev yapar.

65 Glikokaliks Transmembran glikoprotein Şeker kalıntısı Glikoprotein Transmembran proteoglikan likokaliks glikolipit Lipit çift tabaka Sitozol

66 Seramid Yağ asidi Eritrositlerin yüzeyinde bulunan insan kan grubu (A,B,0) antijenleri lipidlere ve proteinlere bağlı oligosakkaritlerdir. ABO sistemdeki kan gruplarını glikolipid ve glikoprotein yapısındaki antijenlerin uç grupların farklılığı belirlemektedir. Tüm insanlarda 0 antijenini sentezleyen enzimler bulunur. Kan grubu A olan insanlarda N- asetilgalaktozamin ekleyen enzimler de bulunur. Kan grubu B olan insanlarda ise ekstra galaktozu ekleyecek enzimler bulunur. AB kan grubuna sahip insanlarda hem A hem de B antijenleri sentezlenir.

67 Sadece A antijeni varsa A grubu Sadece B antijeni varsa B grubu A ve B antijeni varsa AB grubu A ve B antijeni yoksa O grubu 67

68 Kolesterol Sitoskeleton Karbohidrat Membran proteini Hücre dışı Hücre içi

69 Proteinler peptid bağı Hidroliz Amino asid Amino asid Dipeptid Peptid Bağı O - C N - H Amid Bağı (kovalent bağ) Proteinlerde amino asidler, bir amino asidin -karboksil grubuyla diğer amino asidin -amino grubu arasındaki amid bağları olan peptid bağlarıyla kovalent olarak bağlıdırlar.

70 Şematik olarak polipeptid zinciri Non-polar yan zinciri Polar yan zinciri

71 Membran Proteinleri Membran proteinleri, membranın yapısal bütünlüğü ve spesifik fonksiyonlarından sorumludur. Membran proteinleri, membrandaki yerşleşim yerlerine göre: Periferal (ekstrensek) membran proteinleri Membran proteinlerinin yaklaşık % 30 kadarını oluştururlar ve genellikle integral membran proteinlerine nonkovalent olarak bağlanırlar Hücre yüzey antijenleri İntegral (intrensik) membran proteinleri Membran proteinlerinin % 70 kadarını oluştururlar Lipit çift tabakaya gömülmüş haldedir, Çoğu tüm membran boyunca uzanır ve bazı maddelerin karşı tarafa geçtiği kanalları oluşturur (transmembran proteinler)

72 FONKSİYONEL SINIFLANDIRMA: 1. TRANSMEMBRAN PROTEİNLERİ: a. İyon kanalı: özel iyonları su dolu porlar aracığı ile membranın diğer tarafına taşır. Birçok plazma membranı çeşitli iyonlar için spesifik kanallar içerir b. Taşıyıcılar: Şekillerini değiştirerek özel maddeleri membranın diğer tarafına taşır. c. Reseptör: Spesifik ligandı tanırlar ve hücrenin fonksiyonunu değiştirirler. d. Enzim: Hücre içinde veya dışında reaksiyonları katalizler. e. Bağlayıcı: Hücre içinde ve dışında filamentlere bağlanarak hücrenin yapısal bütünlüğünü ve şeklini korumaya yardımcı olur. Aynı zamanda, hücrenin hareketine de etkisi vardır.

73 Glikolipit Oligosakkarit İntegral protein Hidrofobik α-heliks Fosfolipit Kolesterol

74 Membran Proteinlerin fonksiyonları Dış taraf Plazma membranı İç taraf Taşıyıcılar Enzim Hücre yüzey reseptörleri Hücre yüzey antijenleri Hücre adhezyonu Sitoskeletona bağlanma

75 Membrana integral proteinler aracılığı ile tutunur. Ortam ph nın veya iyonik şiddetinin değişmesiyle bu proteinler kolayca membrandan ayrılır. Amfipatik değillerdir. Bu nedenle nonpolar lipidlere bağlanmazlar (lipid tabakanın iç bölgesine giremezler). Periferal proteinler ph nın değişmesi üre, CO 3 2- Periferal protein Deterjanlarla membrandan kolayca ayrılırlar. deterjan İntegral protein

76 Spektrin (Spectrin) - periferal zar proteinidir.

77 Transmembran proteinler amfipatik özelliktedir, yani hem hidrofilik hem de hidrofobik bölgelere sahiptirler. Hidrofobik kısımları lipit tabakanın hidrofobik iç kısmıyla, hidrofilik kısımları ise lipit tabakanın her iki yanında yer alan su tabakasıyla ilişkidedir. Membranın içinde nonpolar amino asidler hidrofobik gruplar, fosfolipitlere sıkıca bağlanarak proteinin membrana tutunmasını sağlar Proteinin polar bölgesi Membranın dış yüzeyinde polar amino asidler Hidrofilik gruplar ekstrasellüler sıvıya ve sitozole uzanmaktadır Proteinin non polar bölgesi

78 Retinal kromofor (Rodopsin) H + NH 2 Nonpolar (hidrofobik) hücre membranındaki α-heliksler H + COOH Sitoplazma

79 Polipeptid zincirinin bir eksen etrafında sağa veya sola kıvrılarak oluşturduğu sarmal yapıya -sarmal (heliks) denir. C-terminal N-terminal Sol Sağ Proteinlerdeki heliksler sağ dönüşümlüdür

80 ipid çift tabaka sitozol Lipit çift tabakayı α-sarmal (α -heliks) halinde geçen transmembran protein Bu geçiş: 1. Tek bir zincir şeklinde, tek geçişli (single-pass) veya 2. Birkaç tane α-sarmal zincir halinde, çok geçişli (multipass) olur. 3. Transmembran proteinler zarda bulunan lipitlere kovalent olarak bağlanır sitoplazmik tabakada 4. Oligosakkarit aracılığı ile küçük fosfolipit veya fosfatidilinozitole kovalent olarak bağlanırlar non-sitoplazmik tabakada 5-6. Periferal proteinler, integral membran proteinlerine nonkovalent olarak bağlanırlar

81 fosfatidilinositol'e bağlı proteinler Transmembran proteinler yağ asitlerine bağlı proteinler Periferal proteinler

82 Eritrosit membranındaki integral membran proteinleri: Glikoforin Band 3 protein

83 Transmembran proteinlerin çoğu glikozillenmiştir (şeker grupları eklenmiştir). Şeker molekülleri bu proteinlere endoplazmik retikulum ve Golgi kompleksinde eklenir ve proteinlerin oligosakkarit zincirleri daima ekstrasellüler yüzde yer alır. Proteinlerin sergiledikleri asimetri, sahip oldukları diğer ilave gruplar ve çeşitli bağlar tarafından daha da artırılır. Bunlardan, sülfhidril (SH) grupları sitoplazmik yüzde, disülfit (S-S) bağları ekstraselüler yüzde yer alır.

84 Sorunuz var mı??

85 HÜCRE ZARI TAŞIMA SİSTEMLERİ ENERJİ GEREKSİNİMİ Enerji gerektirmeyen Difüzyon Basit difüzyon Küçük moleküllerin membranı geçme hareketi Kolaylaştırılmış difüzyon Sekonder aktif taşıma Enerji gerektiren Primer aktif taşıma Büyük moleküllerin membranı geçme hareketi Endositoz Ekzositoz Fagositoz Molekül lipid çift katmandan direkt geçer Aracılı taşıma membran proteini gerektirir Fiziksel gereksinim Membranda vezikül oluşumu gerektirir

86 Taşıma Modelleri Pasif ve Aktif Transport Taşıyıcı proteinler: pasif ve aktif transport Kanallar: sadece pasif transport Taşınan molekül Kanal proteini Taşıyıcı protein Lipit çift tabaka Konsantrasyon gradiyenti Basit difyüzyon Kanallar aracılığı ile Taşıyıcı protein aracılığı ile PASİF TRANSPORT AKTİF TRANSPORT

87

88 Aracısız transport Pasif difüzyon İki ortam arasındaki konsantrasyon farkına, konsantrasyon gradiyenti denir. Pasif difüzyon, moleküllerin konsantrasyon gradiyenti yönünde kendi kinetik enerjileri ile yayılmalarıdır. Sisteme dışarıdan enerji eklenmediği için moleküllerin bu hareketi zarın her iki tarafındaki madde konsantrayonu eşitleninceye (sistem dengeye ulaşıncaya) kadar devam eder.

89 Diffüzyon yüksek düşük konsantrasyonu Boya molekülleri Yarı geçirgen membran su denge

90 Hücre gibi yarı geçirgen bir zarla bölünmüş bir sistemde, çözünmüş partiküllerin yüksek konsantrasyonda bulundukları ortamdan, düşük konsantrasyonda bulundukları ortama doğru kendi kinetik enerjileri ile yayılır. N 2, O 2, CO 2 ve NO gibi non polar, küçük ve yüksüz gazlar kolayca difüze olur. Etanol, küçük organik asidler polar, ama yüksüz moleküller Su Üre Lipofilik bileşikler lipitte çözünme dereceleri, şekil ve boyutlarına bağlı olarak difüze olabilirler

91 HİDROFOB MOLEKÜLLER KÜÇÜK, YÜKSÜZ POLAR MOLEKÜLLERİ BÜYÜK, YÜKSÜZ POLAR MOLEKÜLLERİ benzen üre gliserol glukoz sakkaroz Yüksek geçirgenlik üre gliserol triptofan glukoz Geçirgenlik katsayıları (cm/sec) İYONLAR Sentetik lipit çift tabaka Taşınacak maddeler geçirgenlik katsayılarına göre membran lipit tabakaları arasındaki geçitlerden hücre içine veya dışına taşınmaktadır. Düşük geçirgenlik

92 Eğer iki sıvı kompartmanı arasındaki bir zar suya geçirgen, fakat su içinde çözünmüş bazı maddeler için geçirgen değilse (yarı geçirgen membran) ve diffüzyona uğramayan maddelerin konsantrasyonu zarın bir yanındaki sıvı bölümünde diğer taraftakinden daha fazla ise, su yüksek yoğunlukta diffüze olmamış madde içeren bölüme doğru zardan geçer. Suyun difüzyonu, osmoz olarak adlandırılır Suyun difüzyonu osmoz

93 Tonisite Bir solüsyonun osmotik basıncını plazmanınki ile karşılaştırmak için kullanılır. Hipotonik solüsyonlar plazmadan düşük osmotik basınçları nedeniyle hücrelerin hacmini arttırırlar. İzotonik solüsyonlar plazma ile (% 0.9 NaCl çözeltisiyle) aynı basınçları nedeniyle hücre hacmini etkilemezler. Hipertonik solüsyonlar ise plazmadan yüksek osmotik basınçları sonucunda hücre suyunun intravasküler sıvısına çekilmesine ve hücrenin hacim kaybına neden olurlar.

94 izotonik Hipotonik Hipertonik Hipotonik izotonik Hipertonik in out

95 Kolaylaştırılmış diffüzyon Kanallar veya taşıyıcı proteinler aracılığıyla, konsantrasyon gradiyenti yönünde, enerji harcanmadan gerçekleşir. yüksek kolaylaştırılmış = yardım ile açık kanal = hızlı transport düşük

96 Na + İyon kanalları çok seçicidir Kanal proteinleri hareketsizdir. İyonların çok hızlı geçişine izin verir: saniyede 100 milyon iyon! Cl - K + K K Konsantrasyon gradiyentlerine ve elektriksel yüklerine göre akış

97 Kapılı kanallar Bu proteinler: - Ligand kapılı (asetilkolin gibi bir ligandın reseptörüne bağlanması sonucu açılmakta veya kapanmaktadır) - Voltaj kapılı (membran potansiyelindeki değişime bağlı olarak açılmakta veya kapanmaktadır) - Mekanik kapılı gerilim ve basınca duyarlıdırlar, hücre iskeletinin gerilemesi ile açılırlar

98 Voltaj kapılı-membran potansiyelinin değişmesiyle kapı açılır Ligand kapılınörotransmitterin reseptöre bağlanmasıyla kapı açılır. Asetilkolinin bağlanması sinir hücrelerinde Na + kanallarının açılmasını ve sinir iletinin başlamasını sağlar

99 Voltaj kapılı kanallar Voltaj kapısı hücre membranındaki elektriksel voltaj değisikliklerine duyarlı olan kapılardır. Sodyum kanalları Potasyum kanalları Kalsiyum kanalları

100 İstirahat halindeki nöron Aksiyon potansiyeli Plazma membranı Uyarı stimulusu Sodyum kanalları açılır Na + nöronun içine girer Na + hücre içine Potasyum kanalları açılır K + nöronu terk eder Repolarizasyon Na, K-ATPaz K + hücre dışına Na, K-ATPaz pompası ile iyonların dağılımı sağlanmaktadır

101 AKSİYON POTANSİYELİ Aksiyon potansiyeli, uyarılabilen hücrelerin eşik potansiyelini aşarak pozitif değere gelip çok kısa bir süre içinde tekrar negatif değere dönmesidir İstirahat membran potansiyeli eşik değere ne kadar yakınsa nöron o kadar kolay uyarılabilir.

102 Dinlenme durumundaki bir hücre (-70 mv) eğer eşik değer denen bir değere kadar depolarize edilirse (membran potansiyelinin daha az negatif bir duruma geçerse) (-55 mv), hücre zarındaki voltaj kapılı hızlı sodyum kanalları açılır ve hücre içine kısa zamanda büyük miktarda sodyum akışı olur. Eşik değeri, hızlı voltaj kapılı Na kanallarının açılması için gereken voltaj değeridir. Bu sırada hücre içinde artı yük miktarı hızla artarak dik bir potansiyel değişimi oluşturur. Belli bir noktaya kadar yükselen bu potansiyel değişikliği sabit bir noktada durur; çünkü bu noktada voltaj kapılı Na kanalları artık kapanır ve daha fazla sodyumun girişine izin vermez. Buna tepeye vuruş (overshoot) adı verilir. Potansiyelin yükselmesi sırasında aynı zamanda yavaş potasyum kanalları da açılmaya başlar ve böylece, Na iyonalarının hücre içine girişiyle oluşan potansiyel değişimi tekrar istirahat membran potansiyeline geri döner (repolarizasyon). Daha sonra hem K kanallarının kapanması hem de Na/K-ATPaz pompasının sürekli faaliyetiyle potansiyel normale döner. Bu olayların hepsine birden aksiyon potansiyeli adı verilmektedir.

103 Aksiyon potansiyelinin en önemli üç faktörü 1. Voltaj kapılı hızlı Na kanalları: Voltaj bağımlı Na kanallarını açabilen bir uyarı aksiyon potansiyeli oluştururken, hücreyi eşik değere getiremeyen, yani voltaj bağımlı Na kanallarını açamayan uyarılar aksiyon potansiyeli oluşturmazlar. 2. Voltaj kapılı yavaş K kanalları: Aksiyon potansiyeli sırasında oluşan yük değişikliklerini nötralize etmekle görevlidirler ve hücre dışına K çıkışına sebep olurlar. 3. Na/K-ATPaz pompaları: Sürekli çalışan bu pompalar, potansiyeli oluşturan süreçler iletiminde zarı tekrar dinlenme potansiyeline döndürerek yeni bir aksiyon potansiyeli oluşturabilmek üzere hazır hale getirirler.

104 inaktivasyon Na + kanalı Na kanalları hücre istirahat (-70 mv) halindeyken kapalıdır Aktivasyon ile sodyum kanalları açılır ve nörona sodyum girer Aktivasyon kapısı İnaktivasyon kapısı

105 Hızlı voltaj kapılı sodyum kanallarının çalışma prensibi. A. Hücre zarında bulunan bu kanalların iki kapısı vardır: Kanal içinde yer alan aktivasyon kapısı; hücre içine bakan inaktivasyon kapısı. Hücre dinlenme durumunda iken aktivasyon kapağı kapalı, inaktivasyon kapağı açıktır. B. Zar voltajı değişerek eşik değerine ulaşırsa, kanalın içindeki aktivasyon kapısı açılır; çünkü bu kapı, bu voltaj değerinde açılmaya uygun bir moleküler yapıdadır. C. Açılan kanal boşluğundan sodyum hızla içeri akar ve artık hücrenin içi dışarıya göre pozitif yüklenmeye başlar. D. Hücre içi voltaj değeri dışarıya göre +35 mv düzeylerine geldiğinde ise bu kez inaktivasyon kapısı kapanır. Dolayısıyla bu noktada artık bu hücreyi bir daha uyarmak mümkün değildir. Sodyum girişi durur ve potansiyel değişimi sona erer. E. Ardından, K iyonlarının çıkışıyla normale dönen zar potansiyeli dinlenme voltajına ulaştığında kanal tekrar dinlenme durumundaki haline döner: aktivasyon kapısı kapanır; inaktivasyon kapısı açılır ve hücre yeni bir uyaran için hazır hale gelir. Voltaj kapılı K kanalları ise sadece tek bir kapıya sahiptir ve dinlenme durumunda bu kanallar kapalıdır. Depolarizasyon veya aksiyon potansiyeli sırasında geniş bir voltaj aralığında yavaşça açılıp kapanırlar ve böylece repolarizasyonu sağlarlar.

106 K + kanalı aktivasyon Membran polarizasyonu Kapalı Membran depolarizasyonu inaktivasyon İnaktive Açık

107 Ligand (Transmitter)-kapılı iyon kanalları Asetilkolin-kapılı katyon kanalları (uyarıcı) Serotonin-kapılı katyon kanalları (uyarıcı) Glutamat-kapılı katyon kanalları (uyarıcı) GABA-kapılı klorür kanalları (inhibitör) Glisin-kapılı klorür kanalları (inhibitör)

108 Presinaptik bölgede sentezlenen ve veziküllerde depolanan nörotransmitterler elektriksel uyarı sonucu parçalanan veziküllerden ekzositoz yoluyla sinaptik aralığa salınmaktadır. Post sinaptik membranda özgül reseptörlere bağlanan nörotransmiterler uyarıcı (depolarizasyon) veya inhibitör (hiperpolarizasyon) etki oluşturmaktadır. Reseptörler iyonotrofik ve metabotrofik olarak iki sınıfa ayrılmaktadır. İyonotrofik reseptörler nörotransmitter bağlanmasıyla voltaja duyarlı Na + kanallarının açılmasına aracılık etmektedir. Metabolik reseptörler ise spesifik protein kinazları aktifleyerek camp veya inozitol trifosfat üzerinden etkili olmaktadırlar. Presinaptik aksiyon potansiyeli Sinir ucundaki aksiyon potansiyeli Ca 2+ kanallarını açmaktadır Ekzositozla nörotransmitter sinaptik aralığa salınmaktadır Voltaja duyarlı Na + kanalları açılmaktadır Presinaptik sinir ucu Postsinaptik potansiyel Eşik değeri Nörotransmitter Reseptör kanalı Post sinaptik sinir ucu

109 Asetilkolin-kapılı katyon kanalı (uyarıcı): Her bir Ask reseptörü 2 idantik alfa, 1 beta, 1 epsilon ve 1 delta olmak üzere 5 alt birim içerir. Silindir şeklinde düzenlenmiş olan bu altbirimlerin ortası normalde kapalı duran bir kanal gibidir (iyonofor). Her bir alfa alt biriminin ekstraselüler yüzeyinde tek bir Ask bağlanma bölgesi vardır. Bu alt birime aynı zamanda nöromüsküler blok yapan ilaçlar da bağlanırlar. Asetilkolin bağlama yeri g d kanal por Lipit çift 4 nm sitozol tabaka Asetilkolinin reseptörüne bağlanması ile ligand-reseptör kompleksinde gelişen yapısal değisiklik sonucunda reseptörün merkezindeki kanal 1 msn kadar açık kalır ve katyonlar (sodyum, potasyum, kalsiyum) konsantrasyon gradiyentiyle hareket ederler. Başlıca sodyum iyonunun girişi ve potasyumun çıkısıyla son plak potansiyeli oluşur.

110 Parasempatik Gangliyonik Sinaps Asetilkolinesteraz Na + Aksiyon Potansiyeli ACH Na + Nikotinik Reseptör Pregangliyonik nöron Postgangliyonik nöron

111 Mekanik olarak düzenlenen kanallar: kulaktaki kıl hücreleri Sterosilya membranı Kıl hücresi Sterosilya: İnsan vücudunda, iç kulakta bulunan uzun ve hareketsiz uzantılardır. Ses titreşimlerine cevap olarak elektriksel sinyal oluşur. Bu sinyal sterosilyaların eğilmesine neden olur.

112 Membran Taşıma (Transporterler) Proteinleri Membran transport proteinleri Seçici kanallar Spesifik taşıyıcılar Primer aktif transport Kolaylaştırılmış difüzyon Sekonder aktif transport ATP-bağımlı pompalar Uniport Simport Antiport ATPaz: P-tipi, F-tipi and ABC-tipi ATPazlar (ABC transporterler) Glut1-5 Pept1 NHE

113 Kolaylaştırılmış difüzyonda, membranda yerleşik taşıyıcı proteinler (transmembran proteinler), kanal proteinlerinden farklı olarak 1. Taşınan bileşiği özgül olarak bağlamakta ve bağlanma sonrası proteinde konformasyon değişikliği meydana getirmektedirler. 2. Bu değişiklikle bağlanma sırasında hücre dışına yönelmiş protein bağlanma sonrası hücre içine (sitozole) yönelmekte 3. Bağladığı bileşiği sitozole bırakmaktadır Kolaylaştırılmış difüzyondaki taşıma proteinleri hareketlidirler. Konformasyonel değişiklik conformation change Konformasyonel değişiklik conformation change Carrier-mediated solute transport

114 Konformasyonel değişiklik

115 Uniport taşıma proteini: Örneğin GLUT1 Glukoz Bağlanma GLUT 1 glukoz taşıyıcısı glukozun yüksek yoğunlukta olduğu kan plazmasından eritrositin içine doğru yani yoğunluğu düşük olduğu yönde taşınmasını sağlar Taşınma Dşissosiasyon

116 Membrandaki taşıma proteinlere transporter veya permeaz adı verilmektedir Taşıyıcı (Permeaz) Dış membran İç membran Uniport (Tek yönlü taşıma) Simport (aynı yönde) Antiport (zıt yönlerde) Kotransport İki farklı bileşik aynı zamanda taşınır (birlikte taşınma)

117 simport GLUT2 (Sodyum glukoz transporter1) Bağırsak hücrelerinin lumene (boşluğa) bakan yüzünde SGLT 1 (sodyum-glukoz transporter) adı verilen bir taşıyıcı protein bulunur. Bu taşıyıcı protein üzerinde sodyum için iki, glukoz için bir bağlanma noktası vardır. Sodyumun bağlanması proteinde yapısal bir değişime yol açarak glukozun taşıyıcıya bağlanmasını kolaylaştırır. Bağırsak epitel hücresi içinde sodyum iyonları taşıyıcıdan uzaklaşır. Bu durumda konformasyonu değişen taşıyıcının glukoza ilgisi azalır ve glukoz serbestleşir.

118 Eritrositlerde anyon kanal proteini (Band 3), Cl - ve bikarbonatın kolaylaştırılmış diffüzyon antiport sistemi ile taşınmasını sağlar. Kapilerler Karbonik anhidraz Alveoller Kana diffüze eder antiport Solunumla dışarı atılmaktadır

119 Aktif taşıma (transport) Hücre membranından, molekül ve iyonların, metabolik enerji kullanarak, konsantrasyon gradyanına karşı yönde taşınması işlemine aktif transport denir.

120 a) Ko-transporter b) ATPaz pompaları (enerji ATP nin hidrolizinden) c) ışık- pompası (enerji elektron hareketi veya ışıktan) ışık Elektrokimyasal gradienti Ko-transporter ATPazpompası Işık -pompası

121 simport Primer aktif taşıma (transport) Sekonder aktif taşıma (transport)

122 Primer ve sekonder aktif transporterlar hayvan hücresinde birbiriyle koordine bir şekilde çalışırlar Hücre dışı Hücre içi

123 Primer aktif taşıma Na + K + ATP az: Na + K + transportu Enerji kaynağı - ATP ATP yi ADP + Pi a hidroliz edebildikleri için bu proteinlere ATP azlar da denir Ekstrasellüler sıvı Sodyum Potasyum ATP ADP P i İntrasellüler sıvı Potasyum K +

124 Adenozin trifosfat Adenozin difosfat Adenozin monofosfat Adenozin Fosfodiester bağı Adenin Fosfat grupları Riboz Fosfat gruplarının bir molekülden diğer bir moleküle aktarılmasında önemli

125 Primer aktif transport sistemlerinin çoğu hücre içi ve dışı arasındaki iyon dengesinin korunmasını sağlayan iyon pompalarıdır. Primer aktif transporta katılan transporterler yapısal benzerliklerine göre P-tipi, V- tipi, F-tipi ve ABC transporterler olarak sınıflandırılır. Hücre dışı Sitozol ATP bağlama yeri P tipi F ve V tipi ATP bağlama yeri ABC superailesi

126 V tipi ATP pompası: Lizozomlar, endozomlar ve salgı granüllerin sitoplazmik membranında bulunur. F tipi ATP pompası (ATP sentetaz lardır): Hücre için ATP üretiminde kullanılan proton pompası olarak özellikle iç mitokondriyal zarında görev yapar. P tipi ATP pompası: bütün ökaryot hücrelerin plazma membranında bulunan Na + -K + ATPaz, kas hücrelerinin sarkoplazmik retikulum membranında bulunan Ca 2+ ATPaz, midenin apikal plazma membranında bulunan H + -K + ATPaz pompası olarak görev yapar.

127 Na +, K + - ATPaz Na P ADP ATP K

128 Yaklaşık 10 4 kadar olan hücre dışı / hücre içi kalsiyum oranı Ca 2+ - ATPaz iyon pompası ile düzenlenmektedir. + CaM Fizyolojik etki 1 mm Ca 2+ 1mikromol Ca Na + Ca ++ ATP 2 H + Ca ++ Mitokondri ER ADP + P i Dinlenme halindeki bir hücrede sitozolik kalsiyum miktarı çok düşüktür ve kalsiyumun çoğu mitokondri, endoplazmik retikulum gibi organellerde bulunur. Hücre içi Ca 2+ un uzun süre yüksek kalması çok toksiktir.

129 H + - K + - ATPaz H + - K + -ATPaz, mide asidi sekresyonunda bir antiport pompası olarak görev alır. Bu aktif transport olayı sonucu H + gastrik parietal hücrelerinden mide lumenine salgılanırken K + hücre içine girmektedir. kan Cl - kanalı Anion antiport Cl - Cl - Cl - HCO - HCO ATP Karbonik ADP + Pi K + anhidraz CO 2 H 2 O CO 2 + OH - K + K + K + kanalı Basolateral membran HCl mide lumeni H + -K + -ATPaz Apikal membran

130 ATP bağlayıcı kaset taşıyıcıları (ATP-Binding Cassette transporters) Çoğu ilacın dağılımında önemli süreçlerden biri, konsantrasyon farkına karşı gerçekleşen ve bu nedenle de enerji gerektiren aktif taşımadır. Aktif taşımada endotel ve epitel hücrelerin her iki yüzeyinde de bulunabilen proteinler taşımaya aracılık ederler. Bu proteinler; ABC (ATP-binding Cassette Family) ve SLC Süper Ailesi (Solute Carrier Family) olarak iki ana sınıfa ayrılırlar ve aynı adlı gen aileleri tarafından kodlanırlar. ABC (ATP-bağlayan protein) taşıyıcı ailesi MDR1 geni tarafından kodlanan p-glikoprotein ve en az 7 ceşit multi drug resistance (MDR) proteinden oluşmaktadır. İlk olarak 1976 yılında, ABC Süper Ailesi üyesi olan p-glikoprotein (MDR1), kanser ilaçlarına karşı direnç gelişmiş tümör hücrelerinde yüksek miktarda salınımı sonucu tanımlanmıştır.

131 P-gp enerjiye bağımlı olarak çalışır ve hücre içine giren ilacın dışarı pompalanmasını sağlayarak, hücre içi ilaç konsantrasyonunu azaltmaya çalışır ve ilaç direnci yaratır. Hücre dışı Kanser ilacı P-gp iki ATP bağlama yerine sahip bir membran proteinidir. ATP hidrolizinden sonra protein konformasyonunda değişiklik hidrofobik ilaçın çıkışını kolaylaştırmaktadır. P-gp artışı ile hidrofobik olan doksorubisin, daunorubisin, etoposid, taxol, vinkristin, vinblastin gibi birçok kemoterapötik ilaca karşı direnç gelişebilmektedir. ATP binding ATP sites bağlama yeri N C Hücre içi

132 MDR proteinler organik anyonik taşıyıcılardır. MDR protein fonksiyonu için iki model ileri sürülmüştür: a) Flipaz modeli: Substratın hidrofobik kısmı membrana girerken, hidrofilik kısmı sitozole bakar. Substrat membranda lateral olarak hareket ederken MDR proteinin transmembran sahasına bağlanır. ATP hidrolizi ile substrat ters dönerek dışarı atılır. b) Pompa modeli Substrat MDR nin sitozolik kısmına bağlanır ATP hidrolizi ile dışarı atılır.

133 Hücre dışı Flippase modeli Substrat Hidrofob uç Yüklü uç Pompa modeli: MDR1nın substratı bağlayan yeri sitozol kısmında bulunur ve molekülleri diğer ATPaz pompaları gibi dışarı taşır Konsantrasyon gradienti Sitozol 1. Lipitte çözünen substrat plazma membranın sitozole bakan tabakada çözünür 2. Membrandan diffüze ederek çift tabakanın içinde bulunan MDR1 proteine bağlanır 3. Bu şekilde hücrenin dışındaki sulu faza geçer

134 Kistik fibroz transmembran iletim düzenleyicisi (CFTR) Kistik fibroz transmembran iletim düzenleyicisi hücre membranından geçişte aktif transportta rol oynayan ABC protein ailesinin içinde yer almaktadır. Klorür için spesifik bir iyon kanalıdır: Hava yolları ve mide-barsak sistemi eksokrin bezlerinde epitel hücre membranından tuz ve sıvı geçişini sağlar (klorürün epitel yüzeyine kolaylaştırılmış diffüzyonunu sağlamaktadır, bunun sonucunda osmoz ile su apikal yüzeye geçerek mukusu dilüe etmektedir.) Kistik fibroz olayların % 90 nında mutasyona uğramış CFTR endoplazmik retikuluma ulaşmakta, fakat burada parçalanmaktadır.

135 Kistik fibroz, epitel hücrelerinde klorür kanallarının şeklini veren ve bu kanallardan klorür iyonlarının akışını regüle eden bir membran glikoproteini olan kistik fibroz transmembran iletim düzenleyicisini (CFTR) kodlayan gendeki mutasyon sonucunda ortaya çıkmaktadır. Sağlıklı kişilerin normal olan solunum yolu epitelinde klorür iyonu dışarı salgılanırken sodyum iyonu yavaş olarak absorbe edilmektedir. Ancak kistik fibrozlu hastalarda meydana gelen mutasyonlar sodyum iyonunun hücresel absorbsiyonunu arttırırken, klorür iyonlarının sekresyonunu bloke etmektedir. Sodyum absorbsiyonu sırasında suyun submukozaya çekilmesiyle solunum yolu salgıları dehidrate hale gelir. Salgıların dehidrate olması ve mukosiliyer mekanizmaların işlev görememesi hastalığın gelecekteki seyrinin pankreas yetersizliğine dönüşmesine, alt solunum yollarında tekrarlayan bakteri kaynaklı infeksiyonların ortaya çıkmasına ve erkeklerde kısırlığa yol açan sperm kanalının tıkanmasına veya ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Normal = ince koruyucu mukus Hastalarda = kalın koruyucu özelliği olmayan mukus Hücreden Cl un dışarı taşınması koruyucu ince mukus oluşmasını sağlar.

136 Basolateral P Cl - CFTR Cl - Na + Na + Na + Na + K + K + Apikal H 2 O H 2 O

137 Basolateral Cl - Cl - Na + ER Na + Na + Na + K + K + Apical H 2 O H 2 O

138 Sekonder aktif taşıma Na + /amino asid simportu Na + /glukoz simportu Ca 2+ / Na + antiportu Ekstrasellüler sıvı İntrasellüler sıvı Amino asid

139 Bu tip taşımada enerji kaynağı olarak ATP direkt kullanılmaz. Şekerlerin, amino asitlerin ve kalsiyumun hücre içine taşınmasında, membranın iki yüzü arasındaki Na + veya H + iyonları konsantrasyon gradiyentinden kaynaklanan enerji (iyon hareketinin kinetik enerjisi) kullanılır. Bu tip transportta Na + veya H + iyonları hücre içine konsantrasyon gradiyenti yönünde geçerken, hücreye girmesi istenilen diğer bileşik konsantrasyon gradiyentine karşı taşınır. Daha sonra Na + iyonları, ATP harcanarak Na + - K + -ATPaz tarafından hücre dışına çıkartılır. Sekonder aktif transportta ATP hidrolizi dolaylıdır. Kotrasporterlar

140 SEKONDER AKTİF TRANSPORT (proton pompası ile birlikte) Yüksek proton konsantrasyonu Hücre dışı Düşük glukoz konsantrasyonu sakkaroz sakkaroz Düşük proton konsantrasyonu Hücre içi primer aktif transport Yüksek glukoz konsantrasyonu sekonder Aktif transport

141 SEKONDER AKTİF TRANSPORT (Na + -K + ATPaz pompası ile birlikte) - Glukoz konsantrasyon gradientine karşı taşınmaktadır Sekonder aktif transport Glukoz Hücre dışı Sitozol Primer aktif taşıma

142 Büyük moleküllerin membranı geçme hareketi Endositoz ve Ekzositoz Ekstrasellüler sıvı Plazma membranı Endositoz Ekzositoz İntrasellüler sıvı

143 Büyük moleküller hücre içine ve dışına membrandan tomurcuklanan veya membranla kaynaşan veziküllerle (kesiciklerle) taşınır endositoz ekzositoz Ökaryotik hücreler bazı molekülleri, membranlarından oluşturdukları veziküller aracılığı ile içeri alırlar. Bu olaya endositoz adını veriyoruz. Egzositoz, hücre içi membranlardan oluşan veziküllerin, hücre içinden yükledikleri molekülleri, plazma membranı ile kaynaşarak dışarı vermesidir.

144 VEZİKÜL OLUŞUMU Egzositoz ve endositozda veziküller, aynı temel mekanizma ile, birkaç basamakta oluşur. Vezikül oluşumunun basamakları sırasıyla; 1. Membranın tomurcuklanması ve kılıflı vezikül oluşumu, 2. Vezikülün kılıfından sıyrılması, 3. Vezikülün hedef membranı bulması, 4. Vezikülün hedef membranla kaynaşmasıdır. Sitozol Donor membran Füzyon Tomurcuklanma Hedef membran

145 1. Vezikülün tomurcuklanması Hemen hemen incelenen bütün durumlarda vezikülün tomurcuklanmasında kılıf proteinlerinin varlığı gösterilmiştir. Kılıf protein alt birimleri biraraya gelerek nm çapındaki genellikle küre biçimini alan kılıfı oluşturur. Kılıf protein alt birimleri sitozolde çözünmüş olarak bulunur. Vezikül oluşacağı zaman bu proteinler kaynak membrana bağlanır ve membranın o bölgedeki yapısını değiştirerek vezikülün tomurcuklanmaya başlamasını sağlar. Üç kılıf proteini görev almaktadır. 1. Klatrin/adaptör kompleksi 2. COP I 3. COP II Bu kılıflar birbirinden hem protein içeriği hem de etki yerleri bakımından farklıdır, ancak etki mekanizmaları benzerdir.

146 Klatrin kaplı vesiküller: Endositoz ile hücre dışı moleküllerin plazma zarından içeriye alınmasının yanısıra moleküllerin trans Golgi ağından endozom ve lizozomlara taşınmasından sorumludur. Klatrin üç ağır (H, 180 kda) ve üç hafif (L, 35 kda) proteinden oluşan yapı ile kaplanmıştır. Üç hafif ve üç ağır alt birimden oluşan üç ayaklı ve altı alt birimli yapıya triskelion adı verilmektedir. Birleşen bu triskelionlar, beşgen ve altıgenlerden oluşan kapalı polihedral yapıyı (kafesi) oluşturmaktadır. Ağır zincir Hafif zincir Triskelion = 3 ağır ve 3 hafif polipeptid= 1 klatrin KLATRİN VEZİKÜLLERİ cargo receptörü (transmembran protein) adaptin cargo reseptörüne bağlanır klatrin (kaplama proteini) - vezikülleri oluşturur dinamin vezikül kesenin üst kısmını daraltır (enerji kaynağı GTP) Klatrin ağır zincir Hafif zincir

147 cargo reseptör klatrin adaptin membran Klatrin alt birimlerinin oluşturduğu sepet içinde, klatrini membrana bağlayan bir adaptör protein de (AP-2) bulunur. Bu adaptör, klatrini membrana sıkıca bağlar. AP- 2 nin ayrıca, membran üstündeki sepete alınacak reseptörleri biraraya toplama gibi bir görevinin olduğu gösterilmiştir.

148 Endositoz ve egzositoz için ortak olan mekanizmayı ana hatları ile şöyle özetleyebiliriz: a. Kaynak membranı üzerinde yerleşmiş bir GEF proteini (guaninnükleotid değiştirme faktörü), sitoplazmada bulunan kılıf oluşturucu bir proteinin üzerindeki GDP yi GTP ye çevirir. Klatrin kılıfı için ARF (ADPribosylation factor); COP II kılıfı için ise Sar 1 proteinidir. b. Kılıf oluşturucu protein (ARF veya Sar 1), GTP bağladığı anda, içindeki bir hidrofob yağ asidini açığa çıkarır ve bu yağ asidi aracılığı ile membrana bağlanır. Bir GTPaz olan kılıf oluşturucu protein, sitozolde alt birimler halinde bulunan kılıf proteinini, membranın kendi bağlandığı bölgesine toplar. Membrana bağlanan kılıf proteinleri biraraya toplanarak sepet gibi bir yapı oluşturur ve membranın bu bölgedeki yapısını bozar. Böylece membranda bir tomurcuklanma oluşur. Tomurcuklanma, vezikül oluşumuna yol açar ve bazı proteinlerin vezikülü boyun bölgesinden koparması ile kılıflı bir vezikül oluşur.

149 - kılıflı vezikül İnaktif çözünen Sar 1-GDP aktif membrana Bağlı Sar 1-GTP Hidrofobik kuyruk Kaynak (donor) membran GEF = Guanine Nucleotide Exchange Factor - GTPaz aktivasyonu Membran proteinleri altbirimleri Donor membran

150 Taşıyıcı veziküllerin oluşumu ve kaynaşması: Kargo seçimi, Kaplayıcı proteinler ve Vesikül Tomurcuklanması 1. Bir vezikül içerisinde kargo olarak taşınacak olan zar proteinleri (kırmızı ve gri) diğer proteinlerden ayrılarak bir tomurcuk içerisinde toplanır. 2. Tomurcuk, taşıyıcı vezikülü oluşturmak üzere kopar 3. Vezikül hedef organelin zarıyla kaynaşır.

151 Vezikülün kılıfından sıyrılması Kılıflı vezikülün sitozole salınmasından hemen sonra kılıf sıyrılır. Bu işlem de yine kılıf oluşturucu GTPaz lar (ARF ve Sar 1) tarafından başarılır. Bunlar, GTP nin hidrolizi ile konformasyon değiştirirler, kendilerini vezikül membranına bağlayan yağ asidini geri çekerler ve vezikülden ayrılırlar. Bu proteinlerin vezikülden ayrılmasının hemen ardından bilinmeyen bir mekanizma ile kılıf depolimerize olur ve vezikül kılıfından sıyrılır.

152 Bağlanma Kaplanma Tomurcuklanma Endozom Klatrin molekülleri, ATP-bağımlı soyucu enzim (ATP-driven uncoating enzyme) ile uzaklaştırılmaktadır. Reseptör Ligand (kargo molekülü) AP adaptör kompleks Regulatör adaptör Klatrin Dinamin

153 Vezikülün hedef membranı bulması Zar sistemlerinin farklı olmasından dolayı, bir vezikül kendisi için doğru olan bir zarı buluncaya kadar, muhtemel birçok hedef zarla karşılaşması olasıdır. Hedefin bulunmasındaki spesifite yüzey markerleri ile sağlanmaktadır. Özellikle, iki protein grubu rol oynar: SNARE ve Rab diye adlandırılan hedef belirleyen GTPazlar. Bu konuda Rothman tarafından ileri sürülen SNARE hipotezi uzun süre kabul görmüştür ve halen bazı değişmelerle kullanılmaktadır. SNARE: Soluble N-ethylmaleimide-sensitive factor (NSF) attachment protein receptor). Bu hipoteze göre; vezikül içindeki bir integral protein (v- SNARE=synaptobrevin) ile, onunla özgül olarak etkileşebilen bir hedef membran integral proteini (t-snare = syntaxin) arasındaki yüksek afinite ve özgül etkileşim, veziküllerin hedeflerini bulmasını sağlamaktadır. SNARE ler sitoplazma içine sarkan ve reseptör olarak görev yapan integral proteinlerdir. SNARE ler en çok sinir hücrelerinde çalışılmışlardır.

154 vezikül v-snare (synaptobrevin) t-snare (syntaxin) organel hedef membran v-snare + t SNARE stabil trans SNARE kompleksi

155 Karşılıklı membranlar üzerindeki SNARE ler hidrofobik etkileşimlerle ve birbirlerine paralel yerleşerek halkalı halka (coiled coil) oluşturarak etkileşirler. SNARE lerin enerji yönünden avantajlı bir kompleks oluşturarak membran kaynaşması önündeki enerji engelini yıktıkları görüşü ağırlık kazanmıştır. Sinaptik vezikül Sitozol Sinir hücresi plazma membranı coiled coil Coiled-coil üçü t-snare, biri ise v-snare den oluşan, birbirine sıkıca bağlanmış 4 α-helix den oluşan bir settir.

156

157 Veziküllerin doğru hedefi bulmalarında etkin olduğu düşünülen diğer bir protein grubu Rab proteinleridir. Monomerik GTPaz'lardır ve 30 dan fazla üyesi vardır. SNARE lerde olduğu gibi, her Rab proteini hücre zarlarında karakteristik bir dağılıma sahiptir ve organeller sitosolik yüzeylerinde bir Rab proteini taşırlar. Rab proteinleri veziküle tutunur ve hedef membran üzerindeki bir efektör proteinle ve SNARE lerle özgül olarak etkileşerek SNARE kompleksinin (v- SNARE/t-SNARE kompleksi) oluşmasını sağlar. Böylece vezikül doğru hedefi bulur.

158 transport vezikülü çözünen Yağ asidi Membran füzyonu hidrolizi Hedef membran

159 Membran kaynaşması Vezikül, hedef membranını, Rab proteini, Rab efektörü, SNARE ve bağlayıcı proteinlerin ortak hareketi ile tanır ve membrana yanaşır. Membrana yanaşma sırasında, vezikül ve hedef membranın molekülleri, birbirleri ile etkileşebilecek kadar yakındır. Membran kaynaşması için ise, membranların 1.5 nm kadar yakınlaşmaları ve aradaki su moleküllerinin atılması gerekir. Bu işlemin SNARE ler tarafından başarıldığı zannedilmektedir. Birbirine bağlanacak membranlar üzerinde karşılıklı yerleşmiş bulunan, birbirlerine yüksek afiniteleri olan SNARE ler sarmal oluşturacak şekilde bağlanırken, membranları çekerek yakınlaştırır ve kaynaşmayı sağlarlar.

160 SNARE lerin ayrılması Bir ATP az olan NSF SNARE çiftini hidroliz etmektedir

161 ENDOSİTOZ Endositozda, hücreye alınacak maddeyle birlikte hücre membranının bir kısmı hücre içine doğru tomurcuklanır ve hücreye girmesi istenilen madde hücre içine vezikül içinde girer. Oluşan küçük vezikül endozom olarak adlandırılır. PLASMA MEMBRANE

162 Hücre dışından içine madde alımı pinositoz, reseptör-aracılı endositoz ve fagositoz olmak üzere üç değişik yolla olmaktadır. Her üç yol hücre gereksinimlerinin karşılanmasında veya korunmasında kullanılmaktadır. fagositoz Endositoz pinositoz receptör-aracılı endositoz

163 ECB Sitozol Kaplanmış vezikül Klatrin kaplama Sıyrılma Vezikül oluşumu dinamin adaptin Kaplanmamış transport vezikülü Kaplanmış oyuk Tomurcuklanma Membrandan ayrılma (dinamin) Hücre membranı Soyunma

164 Dinamin GTPaz dır GTP dinamin GDP

165 Klatrin kaplı oyuk Adaptin kompleksi Klatrin Clathrin-uncoating ATPase HSP70 şaperon ailesine aittir; ATP hidrolizi gerekmektedir Soyunmuş transport veziküller endozomlara yönlendirilmektedir Klatrin ve adaptinler hücre membranına geri dönmektedirler Dinamin Clathrin uncoating ATPase GTP GDP + P ATP ADP + P Sıyrılmış transport veziküller Endozomlara doğru

166 Reseptör aracılı endositoz Transport sistemlerinin taşıyamayacağı boyuttaki moleküller ve diğer bazı maddelerin hücre içine alımı reseptör-aracılı endositoz adı verilen bir mekanizma ile olmaktadır. Reseptör aracılı endositoz ile alınan maddeler Toksinler ve lektinler Virüsler Serum transport proteinleri ve antikorlar Hormonlar ve büyüme faktörleri Difteri toksini Adenovirüs Transferrin İnsılin Pseudomonas toksini Rous sarkom LDL Büyüme hormonu Kolera toksin Concanavalin A Vesiküler stomatitis Semliki forest Transkobalamin Ig A Ig G Kalsitonin Glukagon Prolaktin Ig E Tiroid hormonu Katekolaminler İnterferon

167 LDL kolesterol hücre içersine reseptör aracılı endositoz ile alınmaktadır Low density lipoprotein (LDL) ph ~ LDL-R dinamin GTP GDP+P i Erken endozom Kaplanmış vezikül Serbest kolesterol ATP ADP+P i Soyunma (HSP70 ailesi) Füzyon (SNARE) ph ~6 ATP Lizozom H + ADP+Pi ph ~7.2 Endozomlardaki proton pompası endozom lumenindeki ph nın asit tarafa kaymasını sağlayarak LDL reseptöründen dissosiye olmaktadır

168 Diğer ligand reseptör sistemlerinde olduğu gibi LDL partiküllerinin de yüzey reseptörlerine bağlanıp, reseptör içeren vezikülün hücre içine alınış evresinde enerjiye ihtiyaç duyulur. Vezikülün hücre içine girişi, partikülün reseptöre bağlanmasından 2-5 dakika sonra meydana gelir. Hücreye girdikten sonra bu kılıflı veziküller önce klatrin kılıflarını kaybederler. Kılıflarını kaybetmiş olan veziküller erken endozomlarla kaynaşırlar ve erken endozomların sahip olduğu düşük ph LDL nin reseptöründen ayrılmasını sağlar. Yeni oluşan bu iri vezikülün içindeki LDL partikülünden ayrılmış olan reseptörler bir tomurcuk oluşturarak vezikülden atılır ve hücre zarına geri dönerler. Geç endozomlarda ve lizozomlarda LDL partikülünde yer alan kolesterol esterleri asit lipazlar tarafından serbest kolesterole dönüştürülürler ve bununla birlikte apob- 100 de kendisini oluşturan amino asitlerine yıkılıp sitozole verilir. Ailesel hiperkolesterolemi (familial hiperkolesterolemi) LDL reseptör genindeki çok sayıdaki mutasyon (>200) buna neden olarak gösterilmektedir.

169 Apotransferrin, karaciğerde sentezlenen ve iki demir iyonu bağlayabilen bir proteindir. Apotransferrin-Fe 3+ kompleksi transferrin olarak adlandırılır. Birçok hücrenin yüzeyinde transferrin reseptörleri bulunur, bu reseptörlere bağlanan transferrin, reseptör aracılıklı endositozla hücre içine alınır. Transferrinin bağlanması ile dimerik reseptör içeri gömülerek klatrin kafesli kesecik oluşturmaktadır. ATP-bağımlı soyucu enzim tarafından klatrin uzaklaştırıldıktan sonra oluşan endozom asidik bir başka endozomla kaynaşmaktadır. ph değeri 5-6 arasında olan yeni endozomda Fe 3+ transferrinden ayrılmakta fakat apotransferrin reseptöre bağlı kalmaktadır. CURL (compartment of uncoupling of receptor and ligand; ligandın reseptörden ayrıldığı bölme) adı verilen tüp şeklindeki kesecikle kaynaşan endozomun oluşturduğu kesecikten apotransferrin ayrılarak hücre membranına geri dönmektedir. Hücre membranı ile kaynaşan bu kesecikteki ani ph ( ) değişikliği sonrasında reseptörapotransferrin kompleksindeki apotransferrin reseptörden ayrılmaktadır. Fe 3+ ise sitozolde ferritin içinde depolanmaktadır. sitozol Transferrin Transferrin reseptörü Klatrin Nötral ph da apotransferrin reseptörden ayrılmaktadır Apotransferin hücre yüzeyine dönmekte Geç endozom Hücreye demir alınması Apotransferin

170 GTP GDP+P i Pinositoz (hücre içimi) Sıvılar ve küçük boyutlu katı maddeler, hücre içine içi sıvı dolu, yaklaşık olarak 150 nm çaplı endozomlar halinde alınır. Fetal ve neonatal ince bağırsaklarında proteinler, sindirilmemiş halde bir bütün olarak pinositozla hücre içine alınabilir, bu taşınım anne antikorlarının fetüse geçmesinde de önemlidir. Proteinaceous coat Coated pit ~ 1 : erken endozom (ph~6) ATP As many as ~2500 coated vesicles/min (~2-3% of surface area)! H + Kaplanmış vezikül ATP ADP+P i Kılıfın sıyrılması Delivery of acid hydrolases from TGN ~ 5 : late endosome (ph 5.5~6) ADP+Pi ~30 : Lysosome (ph<5) Early endosome - late endosome - lysosome is a continuum ATP H + ADP+Pi ATP H + ADP+Pi

171 Fagositoz (hücre yutumu) Bu olayda görev alan keseciklerin (endozomların) çapı daha büyüktür (çap > 250 nm) ve hücre bu yolla mikroorganizma, bakteri, hücre artığı gibi büyük boyutlu cisimleri içine almaktadır. Memelilerde fagositoz yapan sadece birkaç tip hücre bulunmaktadır. Beyaz Kan Hücreleri Fagositler - Nötrofiller yalnız kanda - Makrofajlar kan ve dokularda yaygın olarak bulunmaktadır. 33 dakikada hücre membranını tümüyle yenileyebilen bir makrofaj, bir saatte hacminin % 25 kadarına eşdeğer sıvı alabilmektedir

172 Fagositoz - hücre yutumu Fagositoz Bakteri Psödopod Fagozom veziküller Bazı bakteriler lizozomal enzimler tarafından parçalanmamaktadır ve intrasellüler parazitler gibi yaşamaktadırlar Myxobacteria tuberculosis (tuberculosis) Listeria monocytogenes (listeria) Yersinia pestis (plague) Lizozom

173 Otofaji 1. Fagositoz Bakteri Fagozom veziküller Endoplazmik retikulum ER dan türetilen bir membranla çevrilen yıpranmış organel Lizozom Yıpranmış mitokondri 2. Otofaji Otofagozom

174 1. Fagositoz Bakteri 3. Endositoz Genç endozom Yetkin endozom Lizozomal enzimler Fagozom Endositolik veziküller Endoplasmic reticulum Lizozom Worn out mitochondrion 2. Otofaji Otofagozom

175 EKZOSİTOZ Hücre membranına ve dışına yönlendirilen keseciklerin membranlarında hücre membranı proteinleri ve içlerinde ise salgılanacak proteinler bulunmaktadır. Keseciğin hücre membranı ile kaynaşması ve içeriğini boşaltılması ekzositoz olarak adlandırılmaktadır. Ekzositoz

Hücre membranının biyolojik özellikleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

Hücre membranının biyolojik özellikleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Hücre membranının biyolojik özellikleri Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Hücre membranı Hücre zarı Plazmalemma Plazma membranı Sarkolemma (Kas hücre zarı) Oolemma (Yumurta hücre zarı) Hücre membranı, 6-10 nm

Detaylı

HÜCRE ZARINDA TAŞINIM

HÜCRE ZARINDA TAŞINIM HÜCRE ZARINDA TAŞINIM Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ YDÜ TIP FAKÜLTESİ BİYOFİZİK AD Küçük moleküllerin zardan geçişi Lipid çift tabaka Polar moleküller için geçirgen olmayan bir bariyerdir Hücre içindeki suda

Detaylı

HÜCRE ZAR SİSTEMLERİ. Yüzey (plazma) zarı: Tüm hücrelerde var. İç zar: Ökaryotik hücrelerde var.

HÜCRE ZAR SİSTEMLERİ. Yüzey (plazma) zarı: Tüm hücrelerde var. İç zar: Ökaryotik hücrelerde var. HÜCRE ZAR SİSTEMLERİ Yüzey (plazma) zarı: Tüm hücrelerde var. İç zar: Ökaryotik hücrelerde var. HÜCRE ZARININ GÖREVLERİ Hücre içini çevresinden ayırır Hücrenin iç bölümlerini belirler Proteinlere bağlı

Detaylı

Membran Organizasyonu

Membran Organizasyonu Membran Organizasyonu Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ Tıp Fakültesi Biyofizik AD Biyolojik Zarlar plazma zarları mitokondri, kloroplast, lizozom gibi organelleri sitoplazmadan ayıran hücre içi zarlar mitokondri

Detaylı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı Hücrenin fiziksel yapısı HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücreyi oluşturan yapılar Hücre membranı yapısı ve özellikleri Hücre içi ve dışı bileşenler Hücre membranından madde iletimi Vücut sıvılar Ozmoz-ozmmotik basınç

Detaylı

BİY 315 BİYOLOJİK ZARLAR VE TAŞINMA. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi

BİY 315 BİYOLOJİK ZARLAR VE TAŞINMA. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi BİY 315 BİYOLOJİK ZARLAR VE TAŞINMA Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ 2008-2009 Güz Yarı Dönemi Hücre zarı ya da plazma zarı hücrenin organellerini ve sıvı içeriğini saran ve hücreye yapısal bütünlük sağlayan

Detaylı

HÜCRE MEMBRANLARINDAN TAŞINMA

HÜCRE MEMBRANLARINDAN TAŞINMA 2. Hafta : HücreYapısı ve Hücre Zarından Madde Taşınması Prof. Dr. Şule Pekyardımcı Organizmanın en önemli özellikleri (hareket, büyüme, üreme ve metabolizma) membranlarla ilişkilidir. Tüm hücre ve organellerde

Detaylı

Hücre Membranı Prof.Dr.SELMA YILMAZER Prof.Dr.TURGUT ULUTİN

Hücre Membranı Prof.Dr.SELMA YILMAZER Prof.Dr.TURGUT ULUTİN Hücre Membranı Prof.Dr.SELMA YILMAZER Prof.Dr.TURGUT ULUTİN İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı HÜCRE MEMBRANI PLAZMA MEMBRANI PLAZMALEMMA 75-80 Aº Elektron Mikroskobu

Detaylı

HÜCRE ZARINDA MADDE İLETİMİ PROF.DR.MİTAT KOZ

HÜCRE ZARINDA MADDE İLETİMİ PROF.DR.MİTAT KOZ HÜCRE ZARINDA MADDE İLETİMİ PROF.DR.MİTAT KOZ Nelerin Hücre Zarından geçmesi gereklidir? Besin maddeleri Atık maddeler Hücreye gelen sinyal molekülleri Hücreden gönderilen sinyal molekülleri Sıvı girebilmeli

Detaylı

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI Dr. Vedat Evren Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Vücut sıvıları değişik kompartmanlarda dağılmış Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Bu kompartmanlarda iyonlar ve diğer çözünmüş

Detaylı

ZAR YAPISI VE İŞLEVİ

ZAR YAPISI VE İŞLEVİ ZAR YAPISI VE İŞLEVİ Zar yapısı Karbohidratlar, lipitler ve proteinler zarların temel bileşenleridir. Zarlarda en bol bulunan lipitler fosfolipitlerdir. Fosfolipitler, amfipatik moleküllerdir. Zardaki

Detaylı

Sfingozin türevi membran lipidleri

Sfingozin türevi membran lipidleri Dr. Suat Erdoğan Sfingozin türevi membran lipidleri Sfingolipidler Sfingomyelin Glikolipidler Kolesterol ve Steroidler Bu tür lipidler gliserol içermezler Yapıda bir amino alkol olan sfingozin bulunur

Detaylı

HÜCRE MEMBRANI. Prof. Dr. Turgut Ulutin

HÜCRE MEMBRANI. Prof. Dr. Turgut Ulutin HÜCRE MEMBRANI Prof. Dr. Turgut Ulutin HÜCRE MEMBRANI PLAZMA MEMBRANI PLAZMALEMMA 75-80 Aº EM * Mekanik mikromanipulasyon 1926 Chamber * Fizyolojik deneyler hipotonik hipertonik Fonksiyonları 1.Sitozol

Detaylı

ZAR YAPISI ve FONKSİYONLARI

ZAR YAPISI ve FONKSİYONLARI ZAR YAPISI ve FONKSİYONLARI ZARLAR Zarlar yaşayan hücrede 5-10nm kalınlığında iki fosfolipit tabakadan oluşur. Burada yer alan fosfolipit tabaka amfipatik (amphipatic)bir özelliğe sahiptir. Amfipatik terimi,

Detaylı

ÜNİTE 5:HÜCRE ZARI VE MADDE GEÇİŞMESİ

ÜNİTE 5:HÜCRE ZARI VE MADDE GEÇİŞMESİ ÜNİTE 5:HÜCRE ZARI VE MADDE GEÇİŞMESİ Anahtar kavramlar 5.1.Hücre zarları sıvı haldedir ve yağ ile protein moleküllerinden meydana gelmişlerdir. 5.2.Hücre zarlarının birbirlerini tanımasında karbonhidrat

Detaylı

BİYOLOJİK MEMBRANLAR. Prof.Dr. Kadir TURAN V 1

BİYOLOJİK MEMBRANLAR. Prof.Dr. Kadir TURAN V 1 BİYLJİK MEMBRANLAR Prof.Dr. Kadir TURAN V 1 MEMBRANLAR MBC-IV.th edition Membranların genel yapısı Non-kovalent etkileşimlerin bir arada tuttuğu lipid ve proteinlerin oluşturduğu ince bir film yapısındadır.

Detaylı

Biyolojik zarların genel yapısı sıvı mozaik modelle açıklanır.

Biyolojik zarların genel yapısı sıvı mozaik modelle açıklanır. 6 Hücre zarları 6 Hücre zarları 6.1 Biyolojik zarın yapısı nasıldır? 6.2 Hücre zarı, hücre tutunması ve tanımasında nasıl bir rol oynar? 6.3 Zardan madde geçişlerinde pasif taşıma 6.4 Zardan madde geçişlerinde

Detaylı

MEMBRANLARDAN MADDE GEÇİŞİ. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

MEMBRANLARDAN MADDE GEÇİŞİ. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. MEMBRANLARDAN MADDE GEÇİŞİ Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. Maddeler hücre membranından başlıca iki şekilde geçebilir: 1. Difüzyon: Madde konsantrasyonunun (yoğunluğunun)

Detaylı

DİNLENİM MEMBRAN POTANSİYELİ. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

DİNLENİM MEMBRAN POTANSİYELİ. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. DİNLENİM MEMBRAN POTANSİYELİ Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. Hücre içi kompartıman ve hücre dışı kompartımanın büyük bölümü elektriksel açıdan nötrdür. Hücre içinde

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Hücre iletişimi Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler Bakteriler glukoz ve amino asit gibi besinlerin

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

madde2 Transport protein Transport protein

madde2 Transport protein Transport protein Terimler Uniport taşınma Hücre zarına yerleşmiş bir transport proteinin tek bir maddeyi tek yönde taşıması. Taşınan maddeye göre pasif veya aktif olarak gerçekleşir madde Transport protein Simport taşınma

Detaylı

HÜCRE ZARINDAN MADDE TAŞINMASI

HÜCRE ZARINDAN MADDE TAŞINMASI HÜCRE ZARINDAN MADDE TAŞINMASI Prokaryotlardan en karmaşık çok hücreli ökaryotlara kadar canlı sistemlerin hepsinde canlı organizma ve cansız ortam arasında madde alışverişi vardır. Hücresel seviyede madde

Detaylı

MEMBRAN POTANSİYELLERİ HÜCRELERİN ELEKTRİKSEL AKTİVİTESİ

MEMBRAN POTANSİYELLERİ HÜCRELERİN ELEKTRİKSEL AKTİVİTESİ MEMBRAN POTANSİYELLERİ HÜCRELERİN ELEKTRİKSEL AKTİVİTESİ MEMBRAN POTANSİYELİ Vücuttaki tüm hücrelerin membranları, üzerlerinde elektrik yükü depolayacak özelliktedir Hücrelerin normal işlevlerini yerine

Detaylı

Hücre Zarı ve Yapısı

Hücre Zarı ve Yapısı YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ MOLEKÜLER BİYOLOJİ VE GENETİK BÖLÜMÜ Hücre Zarı ve Yapısı Doç.Dr. Banu Mansuroğlu İstanbul Kaynak:Moleküler Hücre biyolojisi, Prof.Dr.Hasan Veysi GÜNES

Detaylı

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU Fizyolojiye Giriş Temel Kavramlar Fizyolojiye Giriş Canlıda meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişikliklerin tümüne birden yaşam denir. İşte canlı organizmadaki

Detaylı

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)! HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücre Hücre: Tüm canlıların en küçük yapısal ve fonksiyonel ünitesi İnsan vücudunda trilyonlarca hücre bulunur Fare, insan veya filin hücreleri yaklaşık aynı büyüklükte Vücudun büyüklüğü

Detaylı

Bölüm 04 Ders Sunusu. Hücre Zarlarından Geçiş

Bölüm 04 Ders Sunusu. Hücre Zarlarından Geçiş Bölüm 04 Ders Sunusu Hücre Zarlarından Geçiş Eric P. Widmaier Boston University Hershel Raff Medical College of Wisconsin Kevin T. Strang University of Wisconsin - Madison Copyright The McGraw-Hill Companies,

Detaylı

MOTOR PROTEİNLER. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

MOTOR PROTEİNLER. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR MOTOR PROTEİNLER Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Hücre iskeleti, Hücre şeklini ve sitoplazmanın organizasyonunu belirleyen bir yapı iskelesi görevi yapar. Hücre hareketlerinin gerçekleşmesinden sorumludur.

Detaylı

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK BMM307-H02 Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK ziynetpamuk@gmail.com 1 BİYOELEKTRİK NEDİR? Biyoelektrik, canlıların üretmiş olduğu elektriktir. Ancak bu derste anlatılacak olan insan vücudundan elektrotlar vasıtasıyla

Detaylı

FTR 231 Fonksiyonel Nöroanatomi. Sinapslar. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem

FTR 231 Fonksiyonel Nöroanatomi. Sinapslar. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem FTR 231 Fonksiyonel Nöroanatomi Sinapslar yrd.doç.dr. emin ulaş erdem TANIM Sinaps, nöronların (sinir hücrelerinin) diğer nöronlara ya da kas veya salgı bezleri gibi nöron olmayan hücrelere mesaj iletmesine

Detaylı

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları Doç. Dr. Ahmet Özaydın Nükleus (çekirdek) ökaryotlar ile prokaryotları ayıran temel özelliktir. Çekirdek hem genetik bilginin deposu hem de kontrol merkezidir.

Detaylı

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı. Fizyoloji Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri Dr. Deniz Balcı deniz.balci@neu.edu.tr Ders İçeriği 1 Vücut Sıvı Bölmeleri ve Hacimleri 2 Vücut Sıvı Bileşenleri 3 Sıvıların Bölmeler Arasındaki HarekeF Okuma

Detaylı

HÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ

HÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ HÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ Hücre içi ve hücre dışı sıvılar bileşimleri yönünden oldukça farklıdır. Hücre içi sıvı intraselüler sıvı, hücre dışı sıvı ise ekstraselüler sıvı adını alır.

Detaylı

SİNİR DOKUNUN BİYOKİMYASAL KOMPOZİSYONU

SİNİR DOKUNUN BİYOKİMYASAL KOMPOZİSYONU SİNİR DOKUNUN BİYOKİMYASAL KOMPOZİSYONU Sinir doku hücreleri Sinir doku sinir sistemini oluşturan dokudur. Fonksiyonel açıdan bakıldığında sinir dokuda nöronlar ve glia hücreleri olmak üzere iki önemli

Detaylı

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 6 a

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 6 a Fizyoloji PSİ 123 Hafta 6 Sinir Sisteminin Hücreleri Astrosit Oligodendrosit (MSS) Sinir Sistemi Hücreleri Glia Nöron Schwan (PSS) Mikroglia Ependimal Glia Tutkal Bölünebilir Nöronlara fiziksel ve metabolik

Detaylı

Hücre reseptörleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

Hücre reseptörleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Hücre reseptörleri Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler. Bakteriler, glukoz ve amino asit gibi besinlerin varlığını algılarlar. Yüksek yapılı

Detaylı

HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI

HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI Receptörler İntrasellüler hidrofobik(llipofilik)ligandlara baglananlar Nükleer hormon reseptörleri Guanylate siklaz(nitrikoksid receptor) Hücre yüzey hidrofilik ligandlara

Detaylı

HÜCRE ORGANELLERİ VE MEMBRAN YAPILARI. Doç.Dr. Remisa GELİŞGEN

HÜCRE ORGANELLERİ VE MEMBRAN YAPILARI. Doç.Dr. Remisa GELİŞGEN HÜCRE ORGANELLERİ VE MEMBRAN YAPILARI Doç.Dr. Remisa GELİŞGEN PLAZMA MEMBRAN YAPISI Hücre Membranlarının Özellikleri Hücre içini dış ortamdan ve hücre içi organelleri sitoplazmadan membranlar ayırmaktadır.

Detaylı

Beslenmeden hemen sonra, artan kan glikoz seviyesi ile birlikte insülin hormon seviyesi de artar. Buna zıt olarak glukagon hormon düzeyi azalır.

Beslenmeden hemen sonra, artan kan glikoz seviyesi ile birlikte insülin hormon seviyesi de artar. Buna zıt olarak glukagon hormon düzeyi azalır. Seçmeli Ders: Dokular ve Organlar Arası Metabolik İlişkiler 1.HAFTA Normal metabolizmada aktif olan günlük akış; Yaşamak için gerekli olan enerji akışı, dışardan alınan gıdalardan elde edilir. Kullanılan

Detaylı

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi HÜCRE Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi Hücre Canlıların en küçük yapı taşıdır Bütün canlılar hücrelerden oluşur Canlılar tek hücreli ya da çok hücreli olabilir Bitki ve hayvan hücresi = çok

Detaylı

Lipidler. Lipidlerin sınıflandırılması. Yağ asitleri

Lipidler. Lipidlerin sınıflandırılması. Yağ asitleri Lipidler Suda çözünmeyen ve organik çözücülerde iyi çözünen bileşiklere verilen genel isimdir Çoğunlukla hidrokarbon yapısındadırlar Canlılarda depo maddesi olarak yaygın bulunurlar Metabolize edilmeleriyle

Detaylı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı LİPOPROTEİN METABOLİZMASI Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Lipoprotein Nedir? 1- Lipidler Hidrofobik lipidler çekirdekte (Trigliserit, Kolesterol esterleri)

Detaylı

LİZOZOMLAR Doç. Dr. Mehmet Güven

LİZOZOMLAR Doç. Dr. Mehmet Güven LİZOZOMLAR Doç.. Dr. Mehmet GüvenG Lizozomlar tek bir membran ile çevrili evrili veziküler yapılı organellerdir. Lizozomlar eritrosit dışıd ışındaki tüm t m hayvan hücrelerinde h bulunur. Ortalama olarak

Detaylı

İSTİRAHAT MEMBRAN POTANSİYELİ & AKSİYON POTANSİYELİ. Prof.Dr. Mitat KOZ

İSTİRAHAT MEMBRAN POTANSİYELİ & AKSİYON POTANSİYELİ. Prof.Dr. Mitat KOZ İSTİRAHAT MEMBRAN POTANSİYELİ & AKSİYON POTANSİYELİ Prof.Dr. Mitat KOZ İstirahat Membran Potansiyeli Bütün hücreler istirahat halindeyken hücre zarıyla ayrılmış bir potansiyel farkına sahiptirler. Hücre

Detaylı

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ Oluşturacağı her 1 g organik madde için bitkinin 500 g kadar suyu kökleriyle alması ve tepe (uç) noktasına kadar taşıyarak atmosfere aktarması gerekir. Normal su düzeyinde hayvan hücrelerinin

Detaylı

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 asli.memisoglu@deu.edu.tr KONULAR HAYVAN HÜCRESİ HAYVAN, BİTKİ, MANTAR, BAKTERİ HÜCRE FARKLARI HÜCRE ORGANELLERİ

Detaylı

Lipidlerin yapıları: Yapılarında bulunan hidrokarbon zincirlerinin (-CH 2 - CH 2

Lipidlerin yapıları: Yapılarında bulunan hidrokarbon zincirlerinin (-CH 2 - CH 2 Lipidlerin yapıları: Yapılarında bulunan hidrokarbon zincirlerinin (-CH 2 -CH 2 - CH 2 -) fazlalığı nedeniyle lipidler hidrofobik bileşiklerdir. Bu özelliklerinden dolayı suda çok az çözünürler veya hiç

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı LİPOPROTEİN METABOLİZMASI Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Lipoprotein Nedir? 1- Lipidler Hidrofobik lipidler çekirdekte (Trigliserit, Kolesterol esterleri)

Detaylı

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H 2.Radyoaktif izotoplar biyologları için önemlidir? Aşağıda radyoakif maddelerin kullanıldığı alanlar sıralanmıştır.bunlarla

Detaylı

Hücre Fizyolojisi Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Hücre Fizyolojisi Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Hücre Fizyolojisi Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri Ortamdan ham materyali alırlar Enerji üretirler. Bu enerji iç ortam dengesini sağlamak ve sentez reaksiyonlarını yürütmek

Detaylı

Hücrelerde Elektriksel Aktivasyon

Hücrelerde Elektriksel Aktivasyon Hücrelerde Elektriksel Aktivasyon Hücre canlıların bağımsız olarak yaşamını sürdürebilen en küçük parçasıdır. Hücre, nucleus olarak isimlendirilen çekirdek, sitoplazma denilen hücre gövdesi ve sitoplazmayı

Detaylı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ

HÜCRE FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ HÜCRE FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ 1 HÜCRE Kompleks çok hücreli organizmaların, (hayatın karakteristik özelliklerine sahip) en küçük yapısal birimine HÜCRE denir. Hücreler yaşayan organizmaların yapısal

Detaylı

Kolloid bir sistem olan protoplazma gel-sol hale geçiş özelliği ile hücresel harekete imkan sağlayan bir akışkanlık gösterir. Kimyasal bileşiminin

Kolloid bir sistem olan protoplazma gel-sol hale geçiş özelliği ile hücresel harekete imkan sağlayan bir akışkanlık gösterir. Kimyasal bileşiminin Kolloid bir sistem olan protoplazma gel-sol hale geçiş özelliği ile hücresel harekete imkan sağlayan bir akışkanlık gösterir. Kimyasal bileşiminin tamamen suda çözünmesi böyle bir yapının oluşumunu sağlar.

Detaylı

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry Chapter 4: Biomolecules, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry/Hikmet Geckil Chapter 4: Biomolecules 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi

Detaylı

SİNİR HÜCRELERİ. taşınması çevresel sinir sistemi tarafından meydana getirilen sinir hücreleri tarafından gerçekleştirilir.

SİNİR HÜCRELERİ. taşınması çevresel sinir sistemi tarafından meydana getirilen sinir hücreleri tarafından gerçekleştirilir. SİNİR HÜCRELERİ Sinir hücreleri nöron adını alır.hayvanlarda değişik görevler üstlenen nöronlar örneğin deniz anemonunda bir sinirsel ağ oluşturmuştur.tentaküllerin hareketi bu sinir ağı tarafından kontrol

Detaylı

Aktif ve pasif iyon alımı

Aktif ve pasif iyon alımı Aktif ve pasif iyon alımı Moleküllerin membranı geçerek taşınmaları için aktif proses her zaman gerekli değildir. Moleküllerin bir kısmı dış ortamdan membran içine konsantrasyon farkına bağlı olarak çok

Detaylı

BELKİDE BİYOLOJİNİN EN TEMEL KONUSU EN ZEVKLİ KONUSUNA BAŞLAYALIM ARKADAŞLAR!!!

BELKİDE BİYOLOJİNİN EN TEMEL KONUSU EN ZEVKLİ KONUSUNA BAŞLAYALIM ARKADAŞLAR!!! DERS : BİYOLOJİ KONU: HÜCRE BELKİDE BİYOLOJİNİN EN TEMEL KONUSU EN ZEVKLİ KONUSUNA BAŞLAYALIM ARKADAŞLAR!!! Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimidir.( Virüsler hariç) Şekil: Bir hayvan

Detaylı

ayxmaz/biyoloji 7-Hücreye antijen özellik kazandırır.kalıtımın kontrolü altındadır Örn: Kan grupları 8- Oluşumunda golgi etkendir Hücre zarı

ayxmaz/biyoloji 7-Hücreye antijen özellik kazandırır.kalıtımın kontrolü altındadır Örn: Kan grupları 8- Oluşumunda golgi etkendir Hücre zarı Hücre zarı özellikleri ve görevleri 1-Hücreyi çepe çevre kuşatır 2-Yağ-protein ve karbonhidrattan oluşur.temel yapı yağdır. 3-Hücreye şekil verir 4-Hücreyi dış etkilerden korur 5-Bazı organelleri oluşumunda

Detaylı

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler MBG 111 BİYOLOJİ I 3.1.Karbon:Biyolojik Moleküllerin İskeleti *Karbon bütün biyolojik moleküllerin omurgasıdır, çünkü dört kovalent bağ yapabilir ve uzun zincirler

Detaylı

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Vücudun İlaçlara Etkisi (Farmakokinetik Etkiler) Farmakokinetik vücudun ilaca ne yaptığını inceler. İlaçlar etkilerini lokal veya sistematik

Detaylı

Golgi Kompleksi. Prof.Dr.Müjgan Cengiz Prof.Dr.Melek Öztürk. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD

Golgi Kompleksi. Prof.Dr.Müjgan Cengiz Prof.Dr.Melek Öztürk. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Golgi Kompleksi Prof.Dr.Müjgan Cengiz Prof.Dr.Melek Öztürk İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD GOLGİ Camillo Golgi (1898 ) İlk kez nöronlarda tespit edildi; Internal reticular apparatus Nukleus

Detaylı

Lipidler. Yrd. Doç. Dr. Ahmet GENÇ Adıyaman Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu

Lipidler. Yrd. Doç. Dr. Ahmet GENÇ Adıyaman Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Lipidler Yrd. Doç. Dr. Ahmet GENÇ Adıyaman Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Lipidler Suda çözünmeyen fakat kloroform gibi polar olmayan organik çözücülerde çözünebilen bileşiklerin heterojen

Detaylı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

HÜCRE FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ HÜCRE FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ 1 2 HÜCRELERİN GENEL ÖZELLİKLEİ Hücreler hem morfolojik (şekilsel) hem de metabolik olarak çok büyük farklılıklar gösterirler. E.coli isimli bakteri 1µm (µm=mikrometre=

Detaylı

Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji Embriyoloji Anabilim Dalı. Histoloji I Hücre. Doç.Dr. Nejdet ŞİMŞEK

Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji Embriyoloji Anabilim Dalı. Histoloji I Hücre. Doç.Dr. Nejdet ŞİMŞEK Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji Embriyoloji Anabilim Dalı Histoloji I Hücre Doç.Dr. Nejdet ŞİMŞEK HÜCRE *Organizmanın özel yapı ve fonksiyonuna sahip olan **dış ortamdan aldığı maddeleri

Detaylı

Sinir Sistemi. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

Sinir Sistemi. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. Sinir Sistemi Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. İnsan Vücudu Üro-genital sistem Sindirim sistemi Solunum sistemi Kardiyovasküler sistemi Endokrin sistem Sinir sistemi

Detaylı

Her madde atomlardan oluşur

Her madde atomlardan oluşur 2 Yaşamın kimyası Figure 2.1 Helyum Atomu Çekirdek Her madde atomlardan oluşur 2.1 Atom yapısı - madde özelliği Elektron göz ardı edilebilir kütle; eksi yük Çekirdek: Protonlar kütlesi var; artı yük Nötronlar

Detaylı

KAS DOKUSU. Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU

KAS DOKUSU. Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU KAS DOKUSU Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU 1 Kas dokusu, kimyasal enerjiyi mekanik enerjiye dönüştürerek hareketi sağlayan bir dokudur. Toplam vücut ağırlığının Yenidoğanda % 25 Genç erişkin dönemde % 40 ve yaşlılık

Detaylı

KAS SİNİR KAVŞAĞI. Oğuz Gözen

KAS SİNİR KAVŞAĞI. Oğuz Gözen KAS SİNİR KAVŞAĞI Oğuz Gözen Kas sinir kavşağı İskelet kası hücresinde aksiyon potansiyeli oluşumunun fizyolojik tek mekanizması, kası innerve eden sinir hücresinde aksiyon potansiyeli oluşmasıdır. İskelet

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı. İlhan Onaran

Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı. İlhan Onaran Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı İlhan Onaran Doku organisazyonu: Hücrelerin bağlanması 1- Hücre-matriks bağlantıları: ekstraselüler matriks tarafından hücrelerin bir arada tutulması 2- Hücre-hücre

Detaylı

DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİNİN OLUŞMASI TRİGLİSERİTLERİN SENTEZİ

DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİNİN OLUŞMASI TRİGLİSERİTLERİN SENTEZİ 9. Hafta: Lipit Metabolizması: Prof. Dr. Şule PEKYARDIMCI DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİNİN OLUŞMASI Palmitoleik ve oleik asitlerin sentezi için palmitik ve stearik asitler hayvansal organizmalardaki çıkş maddeleridir.

Detaylı

Referans:e-TUS İpucu Serisi Biyokimya Ders Notları Sayfa:368

Referans:e-TUS İpucu Serisi Biyokimya Ders Notları Sayfa:368 21. Aşağıdakilerden hangisinin fizyolojik ph'de tamponlama etkisi vardır? A) CH3COC- / CH3COOH (pka = 4.76) B) HPO24- / H2PO-4 (pka = 6.86) C) NH3/NH+4(pKa =9.25) D) H2PO-4 / H3PO4 (pka =2.14) E) PO34-/

Detaylı

HÜCRE ZARLARINDA ETKİLEŞMELER ve ENZİMATİK TEPKİMELER

HÜCRE ZARLARINDA ETKİLEŞMELER ve ENZİMATİK TEPKİMELER HÜCRE ZARLARINDA ETKİLEŞMELER ve ENZİMATİK TEPKİMELER Prof. Dr. Hamdi ÖĞÜŞ hamdiogus@gmail.com Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı, Lefkoşa, KKTC Basit diffüzyon Eşit olmayan

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 27. ADIM HÜCRE 4- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ

ADIM ADIM YGS-LYS 27. ADIM HÜCRE 4- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ ADIM ADIM YGS-LYS 27. ADIM HÜCRE 4- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ Hücre zarı canlıdır ve seçici-geçirgendir. Bu özelliği nedeniyle bazı maddeler hücre zarından geçebilirken bazı maddeler geçemez. Hücre

Detaylı

Hücre zarında madde taşınım yolları Sitoplazma ve organeller

Hücre zarında madde taşınım yolları Sitoplazma ve organeller Hücre zarında madde taşınım yolları Sitoplazma ve organeller Hücre zarının en önemli görevi hücreyi dış ortamdan ayırmak ve hücreye madde giriş ve çıkışını kontrol etmektir. Böylece maddelerin, özellikle

Detaylı

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER Biyokimyanın tanımı yaşamın temel kimyası ile ilgilenen bilim dalı (Bios, Yunancada yaşam demektir.) canlı sistemin yapısını ve fonksiyonlarını kimyasal

Detaylı

HÜCRENĐN ORGANELLERĐ. Doç.Dr. Erdal BALCAN

HÜCRENĐN ORGANELLERĐ. Doç.Dr. Erdal BALCAN Hücrelerin yapı ve fonksiyon maddeleri, kimyasal reaksiyonları kolaylaştıran bu sıvı ortamda belirli oranlarda dağılmıştır: MOLEKÜL VÜCUT AĞIRLIĞINA GÖRE Su %60 Protein %17 Lipid %15 Mineraller (Na, K,

Detaylı

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile Su Kimyası Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile canlılık için gerekli ortamı sunar. Canlıların

Detaylı

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ Karbonun önemi Hücrenin % 70-95ʼ i sudan ibaret olup, geri kalan kısmın çoğu karbon içeren bileşiklerdir. Canlılığı oluşturan organik bileşiklerde karbon atomuna

Detaylı

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Yeryüzündeki yaşam su içinde ortaya çıkmış ve canlıların karalar üzerine yayılışından önceki 3 milyar yıl boyunca su içinde

Detaylı

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ Çok hücreli organizmaların kompleks omurgalılara evrimi, hücreler birbirleriyle iletişim kuramasalardı mümkün olmazdı. Hücre-hücre Hücre-matriks etkileşimini

Detaylı

VÜCUT SIVILARI. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN. Copyright 2004 Pearson Education, Inc., publishing as Benjamin Cummings

VÜCUT SIVILARI. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN. Copyright 2004 Pearson Education, Inc., publishing as Benjamin Cummings VÜCUT SIVILARI Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Su Dengesi Vücudumuzun önemli bir bölümü sudan oluşur ve su dengesi vücudun en önemli sorunlarından birisidir. Günlük olarak alınan ve vücuttan atılan su miktarı

Detaylı

HÜCRE ZARINDAN MADDE TAŞINMASI

HÜCRE ZARINDAN MADDE TAŞINMASI HÜCRE ZARINDAN MADDE TAŞINMASI Prokaryotlardan en karmaşık çok hücreli ökaryotlara kadar canlı sistemlerin hepsinde canlı organizma ve cansız ortam arasında madde alışverişi vardır. Suda eriyen moleküllerin

Detaylı

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN KAS FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Uyarılabilen dokular herhangi bir uyarıya karşı hücre zarlarının elektriksel özelliğini değiştirerek aksiyon potansiyeli oluşturup, iletebilme özelliği göstermektedir.

Detaylı

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri Suyun Fizikokimyasal Özellikleri Su bitkinin yaşamında yaşamsal bir rol oynar. Bitki tarafından yapılan her gram başına organik madde için kökler tarafından 500 gr su alınır. Bu su, bitkinin bir ucundan

Detaylı

BİY 471 Lipid Metabolizması-I. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi

BİY 471 Lipid Metabolizması-I. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi BİY 471 Lipid Metabolizması-I Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ 2008-2009 Güz Yarı Dönemi Lipoproteinler Türev lipidler: Glikolipidler Lipoproteinler Lipoproteinler, lipidlerin proteinlerle oluşturdukları komplekslerdir.

Detaylı

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Proteinlerin yapısında; Karbon ( C ) Hidrojen ( H ) Oksijen

Detaylı

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel LİPOPROTEİNLER LİPOPROTEİNLER Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı olarak çözündüklerinden, taşınmaları için stabilize edilmeleri gerekir. Lipoproteinler; komplekslerdir. kanda lipidleri taşıyan

Detaylı

Membran Biyokimyası. Yüksek Lisans Dersi Dr. Akın Yeşilkaya

Membran Biyokimyası. Yüksek Lisans Dersi Dr. Akın Yeşilkaya Membran Biyokimyası Yüksek Lisans Dersi Dr. Akın Yeşilkaya Plazma Membran Tarihçesi 1665: Robert Hooke 1895: harles verton lipidlerden oluştuğu 1900-1920 s: fosfolipid içermesi 1925: E. Gorter and G. Grendel

Detaylı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ FİZİK ÖĞRETMENLİĞİ

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ FİZİK ÖĞRETMENLİĞİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ FİZİK ÖĞRETMENLİĞİ DUYGU HARİKA AYDIN 020557004 duyguharika@yahoo.com dharika@mynet.com DANIŞMAN Dr. MUSTAFA KARADAĞ BİYOFİZİK AKTİF SODYUM POTASYUM POMPASI VE HÜCRE

Detaylı

Hücre Yüzey Reseptör Çeşitleri

Hücre Yüzey Reseptör Çeşitleri Hücre Yüzey Reseptör Çeşitleri İyon Kanalı Eşlikli Reseptörler Por oluşturan hücre zarı proteinleridir. Hemen hemen bütün hücrelerde bulunurlar. Kimyasal sinyali elektrik sinyaline dönüştürürler. Hücre

Detaylı

Biyokimya. Biyokimyanın tanımı ve önemi Organizmanın elementer yapısı Canlılık Su Kovalent olmayan bağlar (intermoleküler etkileşimler)

Biyokimya. Biyokimyanın tanımı ve önemi Organizmanın elementer yapısı Canlılık Su Kovalent olmayan bağlar (intermoleküler etkileşimler) Biyokimya Biyokimyanın tanımı ve önemi Organizmanın elementer yapısı Canlılık Su Kovalent olmayan bağlar (intermoleküler etkileşimler) Bölüm 1: Biyokimya ve önemi: 1. Biyokimya tanımı, önemi ve boyutsal

Detaylı

HÜCRE VE HÜCRE ORGANELLERİ

HÜCRE VE HÜCRE ORGANELLERİ HÜCRE VE HÜCRE ORGANELLERİ Hücre Canlıların en küçük yapı ve görev birimidir. Genellikle gözle görülemeyecek kadar küçüktür ve mikroskopla incelenirler. Gözle görülen hücreler de vardır. Yumurta hücresi,

Detaylı

* Yapılarında C, H, O bulunur. Bazılarında C, H, O dan başka N, P, S bulunur.

* Yapılarında C, H, O bulunur. Bazılarında C, H, O dan başka N, P, S bulunur. Lipitler ortak özellikleri su ile karışmamak olan organik maddelerdir ve kimyasal olarak yağ asitlerinin bir alkolle esterleşmesinden oluşur. 1.1. Lipitlerin Yapısı ve Ortak Özellikleri * Yapılarında C,

Detaylı

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri KALP FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Seçgin SÖYÜNCÜ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD 2009 Kalp Fonksiyonları Kan damarları yoluyla oksijeni ve barsaklarda emilen besin maddelerini dokulara iletir

Detaylı

BİYOFİZİK. Canlı varlıkların incelenmesinde fiziğin uygulanmasıyla ortaya çıkan bilim dalıdır.

BİYOFİZİK. Canlı varlıkların incelenmesinde fiziğin uygulanmasıyla ortaya çıkan bilim dalıdır. BİYOFİZİK Canlı varlıkların incelenmesinde fiziğin uygulanmasıyla ortaya çıkan bilim dalıdır. İbn-i Sina (980-1037), Galileo Galilei (1564-1642) sarkaç ve termometre Luigi Galvani (1737-1798) biyoelektrik

Detaylı

HÜCRE. Dicle Aras. Hücre bölünmesi, madde alışverişi ve metabolizması

HÜCRE. Dicle Aras. Hücre bölünmesi, madde alışverişi ve metabolizması HÜCRE Dicle Aras Hücre bölünmesi, madde alışverişi ve metabolizması Hücre Bölünmesi Hücre bölünme ve çoğalması iki şekilde gerçekleşir. Vücut soma hücrelerinin bölünme ve çoğalma biçimi Mitoz (mitosis),

Detaylı