NEF Î FELEK İLE NEDEN SÖYLEŞMİYOR? ÖZET
|
|
- Duygu Taner
- 7 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, p DOI Number: ISSN: , ANKARA-TURKEY NEF Î FELEK İLE NEDEN SÖYLEŞMİYOR? Muhammet Nur DOĞAN ** ÖZET Tûtî-i mûcize-gûyem ne desem lâf değil Çarh ile söyleşemem âyinesi sâf değil 17. yüzyılın kudretli ve dâhi şairi Nef î nin bir gazeli vardır ki, eskilerin merace l-bahreyn yani iki denizin buluştuğu kavşak tabirini kullandığı şarkı büyük bestekâr Itrî tarafından şarkı olarak bestelenmiş ve asırlardır dillerimizden düşmüyor, ruhumuzun telini titretmeye devam ediyor. Merace l-bahreyn ibaresi Kur an da geçer. Bu terkip biri tatlı ve biri de tuzlu iki denizin sularının birbirine karışmayarak ters istikamette aktıkları kavşağı anlatır. Allah bu iki denizin karşılıklı akıntısının buluştuğu boğazın derinliğinde suların arasına kudretinden bir perde koymuş ve böylelikle tatlı ve tuzlu suyun birbirine karışmadan biri üstten, diğeri de alttan akıp gitmesini murat eylemiştir. Nef î bütün dünyaya, çağdaşı şairlere ve hatta feleğe meydan okuduğu bu gazelinde büyük bir kültür adamı, zeki bir şair niteliği ile olduğu kadar bir şiir filozofu kimliği ile de karşımıza çıkmaktadır. Klasik şiirimizde papağan (tuti ya da dudu kuşu) şairi sembolize eder. Çünkü papağan, bir hayvan olduğu hâlde, olağan dışı bir şekilde konuşmakta ve insanları hayrete düşürmektedir. İşte eski şairler de kendilerini şairlik açısından, okuyanları hayranlık ve şaşkınlığa boğan olağanüstü sözler söylemeleri, mucizevî özellikte şiirler yazmaları yönü ile papağana benzetirler. Divan şiirinde papağan ın her geçtiği yerde usta, öğretmen ve ayna unsurları da birlikte zikredilir. Çünkü papağana konuşmayı öğreten usta (öğretmen), papağanın yüzüne ayna tutmakta ve arkasından kendisi bazı sözleri tekrarlayarak ona konuşmayı bu şekilde öğretmektedir. Anahtar Kelimeler: Nef î, felek, divan edebiyatı Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. ** Prof. Dr. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
2 2374 Muhammet Nur DOĞAN WHY DOESN T HE COMMUNE WITH NEF Î FELEK? STRUCTURED ABSTRACT Tûtî-i mûcize-gûyem ne desem lâf değil Çarh ile söyleşemem âyinesi sâf değil 17th Century mighty and genius poet Nef î had such ode that the song the ancients used the idiom merace l-bahreyn in other words junction where two seas meet was composed by great composer Itrî and we have brought up repeatedly and it continuous to touch a cord. The phrase Merace l-bahreyn takes place in Quran. This phrase tells the junction where sweet and salty water flow in reverse direction without mixing ecah other. Allah builds a barrier between the water in the depth of bosphorus where the stream of two seas meet reciprocal and thus wishes to flow these water one below and the other above without mixing each other. In this ode in which he challenges to the world, contemporary poets and even the fate, Nef î emerges as a poet philosopher identity as well as his being a man of culture and a genius poet identity. In our classical poem parrot (tuti or dudu bird) symbolizes bird because although a parrot is a bird, it speaks out of ordinary and astonishes the people. Thus poets liken themselves to parrots in terms of uttering such phrases which astonish and make the readers bewildered. Master, teacher and mirror components are given together wherever a parrot is mentioned in divan poem because the master (teacher) who teaches the parrot to speak holds a mirror to the face of parrot and he teaches him to speak by repeating some of the phrases after him. There are also a lot of couplets about the inspiration wine demand in the sections of Sakinâme in Şeyh Galib s symbolic and allegoric masterpiece Hüsn ü Aşk. It is suitable to give these there couplets to make the subject lighten that we have chosen among them: Sâkî kerem et şerâb yağdır Ebr ol velî lâ l-i nâb yağdır Bu bey u şirâdır etme âvet Ver gonca vü al hezâr dûzeh Dâğ-ı dile bir şirâre koy sen Ver jâle vü al hezâr gülşen (b ) Saki, please do a favor and give plentiful wine! Be a cloud but give lâl (genuine colourful wine)! This is commerce, don t yammer! Give the rosebud and take the hell! Spark ignition to heartbreak; give dewdrop; take a thousand bed of roses! One should have a heart of gold to feel the poetic inspiration. Having a heart of gold means being purified sin dirt. Negative feelings such as selfishness, grudge, jealousy, world loyalty, greed of position blacken the heart mirror which is required to be pure, clean and limpid. Blackening heart blocks spiritual character and divine inspiration which is expected to appear there. Satisfaction mood that poet has against the fate master is a challenge against the all contemporary poets under this name. Nef î looks down on all the poets of all the time and especially the
3 Nef î Felek İle Neden Söyleşmiyor? 2375 contemporary poets in terms of art and talent and closes the doors to touch himself. Key Words: Nef î, felek, divan literature 17. yüzyılın kudretli ve dâhi şairi Nef î nin bir gazeli vardır ki, büyük bestekâr Itrî tarafından şarkı olarak bestelenmiş ve asırlardır dillerimizden düşmüyor, ruhumuzun telini titretmeye devam ediyor. Tûtî-i mûcize-gûyem ne desem lâf değil Çarh ile söyleşemem âyinesi sâf değil Bu şarkı için eskiler merace l-bahreyn yani iki denizin buluştuğu kavşak tabirini kullanırlar. Merace l-bahreyn ibaresi Kur an da geçer. Bu terkip biri tatlı ve biri de tuzlu iki denizin sularının birbirine karışmayarak ters istikamette aktıkları kavşağı anlatır. Allah bu iki denizin karşılıklı akıntısının buluştuğu boğazın derinliğinde suların arasına kudretinden bir perde koymuş ve böylelikle tatlı ve tuzlu suyun birbirine karışmadan biri üstten, diğeri de alttan akıp gitmesini murat eylemiştir. İşte bu şarkı da biri edebiyatta ve şiirde, diğeri de musikide insanüstü başarılara imza atmış iki büyük sanatkârın eserinin buluştuğu, sanatın coşkun sularının mucizevî bir kavşak noktasıdır. Biri şiirde ve biri de musikide inanılmazı yakalamış iki sanat, hüner ve estetik denizinin buluşma noktası... Nef î bütün dünyaya, çağdaşı şairlere ve hatta feleğe meydan okuduğu bu gazelinde büyük bir kültür adamı, zeki bir şair niteliği ile olduğu kadar bir şiir filozofu kimliği ile de karşımıza çıkmaktadır. Şairimiz gazelin hemen ilk beytinde, yazdığı şiirlerin baş edilemez üstünlüğüne o derecede güvenmektedir ki bu şiirleri herhangi bir insanın yazmasının adeta imkânsız olduğuna inanmakta ve onları mucizevî sözler olarak nitelendirmektedir. Nef î yazdığı bazı naatlarında bile yaptığı gibi, bu gazeline de yine kendini (şairliğini) överek başlıyor: Tûtî-i mu cize-gûyem ne desem lâf degil Çarh ile söyleşemem âyinesi sâf degil Ben mucizevî şekilde konuşan bir papağanım. Ağzımdan çıkanlar, uluorta sözler değildir. Felek ile söyleşemem; çünkü aynası saf ve parlak değildir. Klasik şiirimizde papağan (tuti ya da dudu kuşu) şairi sembolize eder. Çünkü papağan, bir hayvan olduğu hâlde, olağan dışı bir şekilde konuşmakta ve insanları hayrete düşürmektedir. İşte eski şairler de kendilerini şairlik açısından, okuyanları hayranlık ve şaşkınlığa boğan olağanüstü sözler söylemeleri, mucizevî özellikte şiirler yazmaları yönü ile papağana benzetirler. Divan şiirinde papağan ın her geçtiği yerde usta, öğretmen ve ayna unsurları da birlikte zikredilir. Çünkü papağana konuşmayı öğreten usta (öğretmen), papağanın yüzüne ayna tutmakta ve arkasından kendisi bazı sözleri tekrarlayarak ona konuşmayı bu şekilde öğretmektedir. Nef î bu beytinde bütün bir dünyaya şairlik açısından meydan okumakta; mucizevî sayılabilecek derecede başarılı ve eşsiz şiirler yazdığını ilân ederek, bu hususta felek ustasının bile kendisine muhatap olamayacağını, hocalık yapamayacağını haykırmaktadır. Ona göre; felek (ustası) bile kendisine söz söyleme, şiir yazma hususunda fazladan bir şey kazandırıcı değildir. Çünkü feleğin bin bir nakışla örülü seması onun şiir, irfan, sanat ve hüner ışıkları yansıyan gönlü ve ruhu yanında, paslı bir ayna gibi kalmaktadır.
4 2376 Muhammet Nur DOĞAN Çerh (felek) ile şair ve şiir arasındaki ilişki İran ve Türk klasik edebiyatındaki şiirin kaynağı hakkında öne sürülen bir inanışa dayanmaktadır. Bu inanışa göre; şairlere ilham felekten gelmektedir. İslam öncesi Arap şiirinde şiirsel ilhamın kaynağı olarak kabul edilen cin unsuru İslam sonrası İran ve Türk şiirinde yerini felek unsuruna bırakmıştır. Şair Revanî bu inanışa telmihte bulunarak şu beyti kaleme almıştır: Olmış Revânî çarh bugün âhenîn kafes Şâ ir içinde tûtî-i şekker-sühan gibi 1 (g. 476/5) Ey Revanî, felek bugün demirden bir kafes; şair de onun içinde şeker gibi (tatlı) sözler (şiirler) söyleyen bir papağan olmuştur. Şair Meşhurî de şiiri gökyüzünden (felek, gerdun, çerh) yere inen bir unsur gibi düşünmekte ve şair olarak kendisini de saf ve parlak şiir dolunayını sihir yolu ile yere indiren bir büyücüye teşbih etmektedir. Yine Hârût-ı endîşem zemîn-i nazma nakş etsin Felekden sihr ile tenzîl edip mâh-ı şeb-ârâyı 2 (k. 14/6) Harut (gibi güçlü bir sihirbaz olan) şair kabiliyetim yine, geceyi süsleyen dolunayı, sihir yaparak felekten (gökyüzünden) yere indirsin ve şiirin zeminine nakş etsin! Şairler yazdıkları gazellerde, kasidelerde ve mesnevilerinde evren meyhanesinin sakisi olarak düşündükleri felekten kendilerine bol bol ilham şarabı sunmasını isterler. Mesnevilerin sakinâme veya hitâb-ı sâkî bölümlerinde şairlerin sık sık yalvardıkları, kendilerinden himmet umdukları saki felek; talep ettikleri ise ilham şarabıdır. Fuzulî nin Leyla ve Mecnun u ile Şeyh Galib in Hüsn ü Aşk ında bu şairlerin felek sakisinden ilham şarabı talep etmeleri ile alakalı olarak şu ilginç benzetmeler bulunmaktadır: Men bir sadefem sen ebr-i nîsân Ver katra vü al dür-i galtân Sensen hurşîd ü men siyeh hâk Ver âteş ü al cevher-i pâk 3 (b ) (Ey saki!) Ben bir istiridyeyim; sen nisan bulutusun Bana damlayı ver; inci tanesini al Sen güneşsin, ben ise kara toprak... Ver ateşi ve al saf cevheri... Leylâ ve Mecnun dan aldığımız bu beyitlerin ilkinde bahis konusu edilen, istiridye (sadef), nisan bulutu ve inci tanesi arasındaki ilişki, klasik edebiyatımızda çokça değinilen bir efsaneye dayanır. Bu efsaneye göre, nisanda sahile çıkan istiridye, kapakçığını açarmış. O sırada yağan yağmurun damlasını yutup denize dönen istiridyenin karnındaki bu nisan yağmuru damlası inci oluşmasına sebep olurmuş. Fuzulî burada bir şair olarak kendisini istiridyeye, yazmak istediği Leylâ ve Mecnun hikâyesini de iç dünyasında oluşacak bir inciye benzetmekte; bunun için de, felekten nisan yağmuruna benzettiği şiirsel ilhamı talep etmektedir. Leyla ve Mecnun dan alınan ikinci beyitte geçen güneş, ateş, toprak ve cevher kelimeleri arasındaki anlam ilişkisi de, yine klasik şiirimizde çok sık rastlanan bir başka inanca dayanmaktadır. Lâl taşının meydana gelişini anlatan bu inanca göre lâl aslında ak bir taş hâlinde toprakta bulunuyorken, ciğer kanıyla boyanıp güneşe bırakıldığında güneşin yakıcı etkisi ile kırmızı rengine 1 Ziya Avşar, Revanî Divanı, Sebat Ofset Matbaacılık, Konya Yaşar Aydemir - Halil Çeltik, Meşhûrî Dîvânı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara Muhammet Nur Doğan, Fuzulî Leylâ vü Mecnûn, Yelkenli Yayınevi, İstanbul 2008.
5 Nef î Felek İle Neden Söyleşmiyor? 2377 bürünürmüş. Fuzulî burada kendini toprağa, feleğin göndereceği ilhamı güneşe; yazacağı Leyla ve Mecnun hikâyesini de lâl mücevherine benzetmektedir. Şeyh Galib in sembolizm ve alegori şaheseri Hüsn ü Aşk ında da Sakinâme bölümlerinde felek sakisinden ilham şarabı talebi ile ilgili çok sayıda beyit bulunmaktadır. Bunlar arasından seçtiğimiz şu üç beyit konunun aydınlığa kavuşturulması bakımından çok elverişlidir: Sâkî kerem et şerâb yağdır Ebr ol velî lâ l-i nâb yağdır Bu bey u şirâdır etme âvet Ver gonca vü al hezâr dûzeh Dâğ-ı dile bir şirâre koy sen Ver jâle vü al hezâr gülşen 4 (b ) Saki, lütfet de bol bol şarap ver! Bulut ol, ama lâl (renkli halis şarap) yağdır! Bu bir alışveriştir, hayıflanıp durma! Ver goncayı, al binlerce cehennemi! Sen gönül yarasına bir kıvılcım koyuver; bir çiğ damlası ver; (benden) bin gül bahçesi al! Şair, alıntıladığımız ilk iki beyitte saki yerine koyduğu felekten ilham istemektedir. Onu bir alışverişe davet eder; her bir gonca renkli ve şekilli kadehe (ki bu, aslında ilham şarabı kadehidir) karşılık binlerce cehennem vermeyi önerir... Bu cehennemden kasıt, içerisinde sayısız şiir ve hayal ateşlerinin yandığı edebî eserlerdir; özellikle Şeyh Galib in, üzerinde çalıştığı Hüsn ü Aşk mesnevisidir. Yani Şeyh Galip feleğe, vereceği ilham karşılığında, içerisinde zahmet, sıkıntı, dert ve bela çiçeklerinin meşale gibi parladığı bir cehenneme benzettiği kitabını teklif etmektedir. Beyitte geçen ve cehennem demek olan dûzeh kelimesi mecazen de titizlik, zahmet, dert, keder ve meşale anlamlarını taşımaktadır. Şeyh Galip Hüsn ü Aşk dan iktibas ettiğimiz üçüncü beyitte de felek sakisine seslenmekte ve ondan ilham vermesini istemektedir. Felek sakisi gönlünün yarasına bir ilham kıvılcımı koyarsa, bir çiğ damlası verirse; ona bin gül bahçesi değerindeki mesnevisini verecektir. Şiirsel ilhamın şairin gönlüne felekten indiğine inanıldığını hatırlarsak, papağan ile ona konuşma öğreten usta arasındaki münasebete benzeyen, felek ile şair arasındaki ilişkinin mahiyetini daha iyi kavramış oluruz. Şiirsel ilhamın gönle inebilmesi için şairin gönlünün saf ve temiz olması gerekir. Gönlün (kalbin) temizliğinden kasıt ise onun masiva kirlerinden arınmışlığıdır. Kalbin afetlerinden olan bencillik, kin, nefret, haset, dünyaya bağlılık, makam ve mevki hırsı gibi menfi duygular saf, temiz ve arı duru olması gereken kalbin aynasını karartır. Kalbin kararması ise orada tecelli etmesi beklenen ruhî hasletlerin ve ilahî ilhamların gerçekleşmesini engeller. Şiiri var eden unsur da ilham olduğuna göre, bir şairin güçlü ilhamlara mazhar olabilmesi için de bu, kalbin saflığı, temizliği ve gönlün arılığı duruluğu büyük önem kazanır. Üsküdarlı Aşkî de bu gerçeği bir beytinde şöyle dile getirmektedir: Şi r-i sâfî mi dinür dilde safâ olmayıcak Dil-küşâ karşuda mir ât-ı Hudâ olmayıcak 5 (g.221/1) Şairin gönlünde saflık, temizlik olmayınca; karşısında da gönül açıcı ilahî ilham aynası bulunmayınca (o şairin) yazdığı şiire saf şiir denir mi! 4 Muhammet Nur Doğan, Şeyh Galib Hüsn ü Aşk, Yelkenli Yayınevi, İstanbul Süreyya Uzun, Üsküdarlı Aşkî: Tenkitli Metin, Nesre Çeviri ve 16. yüzyıl Osmanlı Hayatının Divandaki Yansımaları, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2011.
6 2378 Muhammet Nur DOĞAN Aşkî ye göre kudretli şairlik kabiliyetinin olmazsa olmaz şartı şairin kalbinin saflığı, gönül aynasının temizliğidir. Şairin, ilahî ilhamların aynası olması gereken kalbi yeteri kadar saf ve temiz değilse o şairin dilinden saf şiirlerin dökülmesi mümkün olamaz. Nef î burada şair fıtratına ve sanatkâr tabiatına o kadar güvenmektedir ki, kendisine ilhamlar bağışlayacak ve -ilham göndermek sureti ile- şiir hususunda ona ustalık edecek olan feleğin bu yardımına hiç ihtiyaç duymadığını, hatta onu kendisine muhatap bile kabul etmediğini büyük bir özgüven ile haykırmaktadır. Nef î nin duyduğu bu özgüven, kalbinin temizliğine, saflığına ve dolayısıyla ilahî ilhama mazhar olmaya hak kazandığına dair inancından kaynaklanmaktadır. Şair burada sanki şiirsel ilhamın kendisine felek tarafından değil de, daha ötelerden (Allah tan) geldiğini, bir nevi vahye muhatap olduğunu ima etmektedir. Gerçekten de, klasik edebiyatımızın büyük şairlerinin poetik yaklaşımlarına bakıldığında bu ilham-vahiy benzetmesinin metinlerde çok sık bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Şairimizin bu felek ustasına karşı takındığı istiğna hâli, aynı zamanda onun bu ad altında devrinin bütün şairlerine karşı bir meydan okuyuşudur. Nef î gelmiş geçmiş bütün şairleri ve özellikle kendi zamanının şairlerini sanat ve hüner bakımından küçük görmekte ve kendisi ile kıyaslanmasının kapılarını kapatmaktadır. Beyitleri okumaya ve anlamaya devam edelim: Ehl-i dildür diyemem sînesi sâf olmayana Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf degil Sinesi saf ve temiz olmayana ehl-i dil diyemem.. Gönül ehli olanların birbirlerini bilmemeleri, tanımamaları mümkün müdür? Şairin ehl-i dil olmamakla suçladığı kişiler -önce felek olmak üzere- yine şairin çağdaşı diğer şairlerdir. Onlar dil ehli değildirler; çünkü onların sineleri yani gönül aynaları saflık ve temizlikten uzaktır. Bu sebepten de sinelerinin aynasından gönül açıcı, parlak ve ışıklı (başarılı) sözler (şiirler) yansımamaktadır. Ehl-i dil, gönül adamı, gönül dilinden anlayan (kalender) insanlar için kullanılan bir tanımlamadır. Aslında bu gönül adamı sözü aynı zamanda dilden ve edebiyattan anlayan, sanatkâr ruhlu, şair kişileri de anlatan bir tabirdir. Nef î bu terkibi beyitte iki anlama gelecek şekilde (tevriyeli) kullanmakta ve vurguyu daha çok ikinci anlam üzerine yoğunlaştırmaktadır. Nef î ye göre sinenin (gönlün) saf ve parlak oluşunun delili, o sineden doğan edebî sözler, güçlü tasvirler, renkli hayâllerdir. Tıpkı temiz, parlak ve kristal bir aynanın rengârenk ışıklar, arı duru görüntüler yansıtması gibi... Üçüncü beyitte Nef î nin dünyaya meydan okuyuşu devam ediyor: Yine endîşe bilür kadr-i dür-i güftârum Rûzigâr ise denî dehr ise sarrâf degil Sözümün incilerinin değerini, bilirse, yine kendi düşüncem (hayâl gücüm) bilir. Felek alçak; zaman (devir) ise (bu incilerin değerini anlayacak derecede usta bir) sarraf değildir. Söz (şiir), incidir; şairin gönlü ve ağzının istiridyesinden çıkar. Şair hayâlin ve sanatın engin denizlerine ruhu ile dalarak her biri eşsiz bir mücevher değerindeki söz ve anlam incilerini çıkartır. Bu yüzden klasik şiirimizde şairler dalgıçlara da benzetilirler. Nef î ye göre, sözünün (şiirinin) incisi o kadar değerlidir ki, bu değeri takdir etmede yer gök, zaman ve mekân yetersiz kalmaktadır. Bu incileri, bu mücevherleri hakkı ile değerlendirme işi yine Nef î nin kendi endîşe sine, yani düşünce ve hayâl gücüne kalmaktadır. Buna göre Nef î, Benim değerimi başkası değil, ancak yine ben takdir edebilirim. demek istiyor.
7 Nef î Felek İle Neden Söyleşmiyor? 2379 Nef î bu, kendine aşırı güvenini bir başka gazelinin şu beytinde daha net bir şekilde dile getirmekte ve sadece kendi fikrinin güzeline âşık olduğunu muhteşem bir eda ile ifade etmektedir: Âşıkım ammâ yine dûşizegân-ı fikrüme Cebraîlim Meryem-i endîşe mahremdür bana Âşıkım, ama yine kendi fikrimin el değmemiş güzeline... (Ben) Cebrail im ve düşünce Meryem i benim mahremim (yakınım)dir. Nef î âşıktır âşık olmasına -çünkü şair olmanın yolu mutlaka aşktan geçer- ama bir başka güzele değil de, yine kendi fikrinin el değmemiş bakiresine âşıktır. Çünkü o, mecaz âleminde bir Cebrail dir, âdeta mana, sanat ve hüner âleminin vahiy meleğidir. Bu yüzden de düşünce ve hayâl Meryem i onun mahremidir; her dilediğinde onun yanına serbestçe girebilmekte ve onunla yakınlık kurabilmektedir... Tekrar gazelimizin üçüncü beytine dönelim. Şairimize göre; sözünün incisi o kadar eşsiz bir değerdedir ki, rûzigâr (felek) onun karşısında alçalmakta ve dehr (devir, zaman) ise bunun kıymetini anlama hususunda âciz kalmaktadır. Bu beyitte rûzigâr (felek, devir) ve dehr (zaman) ibareleri kullanılmak sureti ile bir taraftan bu kelimelerin hakiki anlamlarına atıfta bulunulmakta -bu, Nef î nin bir bakıma yere göğe, zamana ve mekâna meydan okuyuşudur- ve bir taraftan da bunların sembolü altında, gelmiş geçmiş bütün büyük şairler (rûzigâr) ve devrin sanatkârları (dehr) kastedilmektedir. Bütün ihtişamı ve yüceliği ile felek -ve felek sembolü altında bütün büyük şairler- bu büyük inci karşısında kendini alçalmış ve küçülmüş bir hâlde bulmakta; zaman -ve zaman sembolü altında ima edilen devrin şairleri ve sanatkârları- ise bu hazinenin değerini ölçebilmekte acze düşmektedir. Yani her şey ve herkes Nef î nin şiirinin (söz) değerini anlama ve takdir etme hususunda acze düşmekte; bu iş yine kendi düşünce kudretine ve hayâl gücüne kalmaktadır... Geldik mûcize-gû gazelin dördüncü beytine: Girdi miftâh-ı der-i genc-i maânî elüme Âleme bezl-i güher eylesem itlâf degil (Gizli) manalar hazinesinin kapısının anahtarı elime geçti; (artık) âleme bahşiş olarak inci ve mücevher dağıtsam, (o hazine) bitecek gibi değildir. Şiirin sözleri, istiridye (sadef); sözün içinde gizlenmiş anlam unsuru ise, incidir. İşte Nef î bu mana incilerinden ve mücevherlerinden oluşmuş hazinenin anahtarlarını eline geçirmiştir. Aslında o hazine, kendi gönlü ve şiirin kaynadığı ruhudur. Bu eşsiz ve tükenmez güzellikler hazinesinin tek sahibi artık Nef î dir. O, bütün bir âleme sahibi olduğu bu hazineden bol bol bahşiş dağıtmakta, ihsan ve atiyyelerde bulunmaktadır. Bu hazine öylesine zengin ve göz kamaştırıcıdır ki, her önüne gelene avuç avuç dağıtılsa bile bitecek, tükenecek gibi değildir. Aslında, Nef î nin, anahtarının eline geçtiğini söylediği manalar hazinesi; bizzat kendi gönlü, şair tabiatı ve şiirin kaynadığı ruhudur. Âlem diyerek küçümsediği insanlar da kendi şiirinin güzellikler hazinesinden yararlanan, onun hayâl ve imaj (eski tabirle bikr-i mazmun) dünyasının güzelliklerini taklit ve yağma ederek geçinen zamanının diğer şairleridir. Onlar mana hazinesinin kapısına bile yanaşamaz; ancak şiir ülkesinin sultanı ve bu ülkenin hazinelerinin tek sahibi olan Nef î nin dağıttığı bahşişlerle yetinir; hüner ve sanat pazarında şair diye geçinirler. Ama olsun; Nef î nin sahibi olduğu söz ve mana hazinesi o kadar zengin, öylesine ihtişamlıdır ki, her önüne gelen yoksula (dilenciye) dağıtsa, yine de sonu gelmeyecek ve bitip tükenmeyecektir. Ve gazel, icazın ve kendini övüşün nihaî haddine vardığı bir beyitle sona eriyor: Levh-i mahfûz-i sühandur dil-i pâk-i Nef î
8 2380 Muhammet Nur DOĞAN Tab -ı yârân gibi dükkânçe-i sahhâf degil Nef î nin temiz ve parlak gönül (aynası), sözün (şiir ve edebiyatın) levh-i mahfuzudur; (diğer) dostların tabiatları gibi küçücük sahaf dükkânı değildir. Nef î bu son beyitte bir şair olarak kendini beğenmenin ve övmenin, diğer şairleri de küçük görmenin son haddine varmış ve bu durumu yakıcı ve bitirici bir tezatla noktalamıştır: Nef î nin şiirlerinin kaynağı olan temiz ve parlak gönlü, artık herhangi bir şey olmaktan çıkmış ve sözün levhi mahfuzu hâline gelmiştir. Diğer şair dostların tabiatları (gönülleri, fıtratları) ise; içerisinde yıpranmış, eskimiş, elden ele gezmekten fersudeleşmiş tozlu kitapların bulunduğu küçücük sahaf dükkânlarıdır. Nef î nin gönlünden her an yeni bir mana, yeni ve renkli bir hayâl doğarken; dostların gönülleri eskimiş, pörsümüş, tedavülden kalkmış benzetmelerin, köhne hayâllerin, kullanıla kullanıla artık harcıâlem hâle gelmiş cansız mazmunların üst üste yığıldığı tozlu raflara dönmüştür. Levh-i mahfuz ; dinî kaynaklarda, Allah tarafından takdir edilmiş şeylerin yazılı olduğu manevî levhaya denmektedir. Bu, aynı zamanda Allah ın sınırsız ve sonsuz ilmini de ifade eden bir kavramdır. Peygamberlere gönderilen vahiyler ve kutsal kitaplar onların kalplerine bu levhadan indirilmiştir. Kendi şairliği ve sanatkâr kimliği ile ilgili olarak kutsal sıfatlar kullanmaktan çekinmeyen şairimiz, kendisi dışındaki hemen bütün şairler, özellikle rakibi olan çağdaşı şairler için ise, alaycı (ama esprili) bir tavır sergilemekte; onların şiirlerinin ve eserlerinin hüner ve sanat pazarında geçersiz olduğunu ilân etmektedir. İşte Nef î, içinden mucizevî şiirlerin çıktığı, söz ve anlamın harika buluşmasından oluşmuş mücevherler durumundaki mısra ve beyitlerin doğduğu gönlünü sözün levh-i mahfuzu gibi göstererek belki de hiçbir edebî gelenekte bulunmayan çok iddialı bir benzetme yapmakta ve asırlardan beri insanları hayranlıkla şaşkınlık arasında çaresiz bırakmaktadır. Nef î nin şiirinde sayısız örneklerine rastlayabileceğimiz bu ve bu gibi benzetmeler, çağı için şaşırtıcı derecede özgür bir düşünce hayatının tezahürü olduğu kadar, günümüz için dahi oldukça ileri bir anlayışın pırıltılı yansımalarıdır. KAYNAKÇA AKKUŞ Metin, Nef î Divanı, Akçağ Yayınları, Ankara AVŞAR Ziya, Revânî Divanı, Sebat Ofset Matbaacılık, Konya AYDEMİR Yaşar - ÇELTİK Halil, Meşhûrî Divanı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara DOĞAN Muhammet Nur, Fuzûlî Leylâ vü Mecnûn, Yelkenli Yayınevi, İstanbul DOĞAN Muhammet Nur, Şeyh Galib Hüsn ü Aşk, Yelkenli Yayınevi İstanbul UZUN Süreyya, Üsküdarlı Aşkî Divanı: Tenkitli Metin, Nesre Çeviri ve 16. yüzyıl Osmanlı Hayatının Divandaki Yansımaları, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul Citation Information/Kaynakça Bilgisi DOĞAN, M.N., Nef î Felek İle Neden Söyleşmiyor?, - International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, p , ISSN: , DOI Number: ANKARA-TURKEY
I. Musammat Kaside. 1. Esdi nesîm-i nevbahâr açıldı güller subh-dem. Açsın bizim de gönlümüz sâkî meded sun câm-ı Cem
I. Musammat Kaside 1. Esdi nesîm-i nevbahâr açıldı güller subh-dem Açsın bizim de gönlümüz sâkî meded sun câm-ı Cem 2. Erdi yine ürd-i behişt oldı hevâ anber-sirişt Alem behişt-ender-behişt her gûşe bir
DetaylıDivan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.
Edebiyatı Sanatçıları Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. ı vardır. MEVLANA: XIII.yüzyılda yaşamıştır. Birkaç
DetaylıHAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER
İnsana eliyle kazandığından başkası yoktur. Simyacılık gafil işidir HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER BU BÖLÜMDE: Kim vardı diyâr-ı kîmyâya (Ayrıca bakınız: Gaflet içinde yaşamak) Allah bes, baki
DetaylıARZU ATİK, Yard. Doç. Dr.
ARZU ATİK, Yard. Doç. Dr. arzuuatik@gmail.com EĞİTİM Doktora 2003-2009: Marmara Üniversitesi, Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Tez konusu:
DetaylıSevgili dostum, Can dostum,
Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.
DetaylıÖZ GEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş
ÖZ GEÇMİŞ I. Adı Soyadı (Unvanı) Mustafa ARSLAN (Yrd.Doç.Dr.) Doktora: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007. E-posta: (kurum/özel) marslan@ybu.edu.tr; musarslan19@gmail.com Web sayfası
DetaylıAzrail in Bir Adama Bakması
Mevlâna (1207 1273) Güçlü bir bellek, çağrışım yeteneği, üretkenlik, olağanüstü görüş ve anlatım gücü, derin duygusallık ve hüzün, her yönüyle İslam kültürüne hâkimiyet... İşte Mevlâna deyince akla gelen
DetaylıÖZGEÇMİŞ. II. (Link olarak verilecektir.)
ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı (Unvanı) İsrafil BABACAN (Doç.Dr.) Doktora: Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008. E-posta: (kurum/özel) ibabacan@ybu.edu.tr; ibabacan76@gmail.com Web sayfası Santral No:
DetaylıSAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu
Bilgin 1 Latife Sena Bilgin 21301075 TURK 102-021 Serbest1 Gönenç Tuzcu 26.09.2014 Tanrı Bin birinci gece şairi yarattı, Bin ikinci gece cemal'i, Bin üçüncü gece şiir okudu tanrı, Başa döndü sonra, Kadını
DetaylıKRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası
www.scriptural-truth.com KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı Azarya ve şarkının üç Yahudi duası Azarya dua {1:1} ve yangının ortasında yürüdüler öven Tanrı ve Tanrı nimet. {1:2}
DetaylıBAYRAM Yavuz, XIV-XV.Yüzyıl Gazel Şerhleri, Klâsik Çağlar Boyunca Gazel Şerhleri, Kriter Yay., İstanbul 2009, s.11-98.
Yayınlar Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities) Uluslararası diğer hakemli dergilerde yayınlanan makaleler BAYRAM Yavuz, 16.Yüzyıldaki Bazı Divan Şairlerinin
DetaylıYasemin AKKUŞ. Görev Unvanı Görev Yeri Yıl Edebiyat Öğretmeni Milli Eğitim Bakanlığı, Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü
Yasemin AKKUŞ Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Muğla Üniversitesi, Fen-Edb. Fak 1998 Y. Lisans Eski Türk Edebiyatı Sakarya Üniversitesi SBE 2001 Doktora
Detaylıİnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR)
DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR) BENTLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ A. BENT SAYISI TEK OLANLAR (TEK DÖRTLÜKTEN OLUŞANLAR) RUBAİ Edebiyatımıza İran edebiyatından gelmiştir. Dört
DetaylıZirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım
Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR 1. İletişim 2. İnsan, İletişim ve Dil 3. Dil Kültür İlişkisi DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ 1. Dillerin Sınıflandırılması
DetaylıŞEYH SAFVET İN TASAVVUF DERGİSİ NDEKİ YAZILARINDA TASAVVUFÎ KAVRAMLARA BAKIŞI
T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı ŞEYH SAFVET İN TASAVVUF DERGİSİ NDEKİ YAZILARINDA TASAVVUFÎ KAVRAMLARA BAKIŞI Zekiye Berrin HACIİSMAİLOĞLU Yüksek Lisans
DetaylıSAĞLAM BİR GEÇMİŞİN MUTLU BİR ÜZERİNDE YÜKSELİR...
YAŞAM MUTLU BİR SAĞLAM BİR GEÇMİŞİN ÜZERİNDE YÜKSELİR... İnşaat dünyası yeni bir vizyonla tanışıyor. Bu bir yaşam ve gelecek vizyonu. Bu vizyonun geçmişinde güç, temelinde güven var. İş dünyasının ve Türkiye
DetaylıGünaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk
- Günaydın Günü parlatan gözler. Havayı yumuşatan nefes. Yüzlere gülücük dağıtan dudaklar. Konuşmadan anlatan kaşlar. Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günaydın...
DetaylıMÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.
Hiçbir müzisyen, bülbülün ötüşünden daha güzel bir şarkı söyleyemez. Bütün bu güzel şeyleri Allah yapar ve yaratır. Allah ın güzel isimlerinden biri de HAMÎD dir. HAMÎD, övülmeye, hamd edilmeye, şükür
DetaylıGADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya
GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu
DetaylıÖZGEÇMİŞ. Yasemin ERTEK MORKOÇ
ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı Yasemin ERTEK MORKOÇ Unvanı Görev Yeri Daha Önce Bulunduğu Görevler Anabilim Dalı Yabancı Dili Akademik Aşamaları Yrd. Doç. Dr. Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk
DetaylıALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI
ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI ALANYA PUBLIC EDUCATION CENTRE S FINAL INFORMATIVE MEETING OF THE GRUNDTVIG
DetaylıKELEBEKLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ
ÖZEL ASÇAY ANAOKULU KELEBEKLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ Hazırlayan: YASEMİN YILDIR ÖĞRETMENİN MESAJI: MERHABA;25.05.2015-29.05.2015 tarihleri arasında uyguladığımız etkinliklerimizin özetini siz değerli
DetaylıSEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden
Kavrama 1 ECE KAVRAMA 21102516 TURK 101 Ali TURAN GÖRGÜ SEVGİNİN GÜCÜ 1918 yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden biridir. Şiirlerinde genellikle değişim içinde
DetaylıAVNÎ (FATİH) DÎVÂNI. Hazırlayan. Muhammed Nur Doğan
AVNÎ (FATİH) DÎVÂNI Hazırlayan Muhammed Nur Doğan T. C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI KÜTÜPHANELER VE YAYIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 3142 KÜLTÜR ESERLERİ 425 ISBN 978-975-17-3348-1 www.kulturturizm.gov.tr e-posta:
DetaylıÖZ GEÇMİŞ. Çalıştığı Kurum : Giresun Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğrenim Durumu : Doktora
ÖZ GEÇMİŞ A. KİŞİSEL BİLGİLER: Adı Soyadı : Hamza KOÇ Doğum Tarihi : 19.09.1983 Doğum Yeri : Akçaabat-TRABZON Çalıştığı Kurum : Giresun Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
Detaylıiki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.
Malum ülkemiz son dönemde Globalleşen dünya ile birlikte oldukça sıkıntılı. Halk olarak bizlerde de pek çok sıkıntılar var. Ekonomik sıkıntılar, siyasi sıkıntılar, sabotaj planları, suikast planları. Darbe
DetaylıGet to know Hodja Dehhânî Through Other Poet s Poems:
Hoca Dehhânî yi iyle : 1 ÖZET Mücahit KAÇAR 2, kaside Dehhân neredeyse bütün antoloji ve edebiyat tarihi söz konusu görülmektedir. Oysaki hem atfedilen gazellerine yeniden Anahtar Kelimeler: Dehhânî, Kemâl
DetaylıRamazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için
DetaylıYRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN 0266 6121000/4508. agulhan@balikesir.edu.tr
YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı Abdülkerim Gülhan İletişim Bilgileri Adres Balıkesir Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Çağış Yerleşkesi Balıkesir Telefon Mail 0266 6121000/4508 agulhan@balikesir.edu.tr
Detaylı25/12/2014 Bilgilendirme: Nur 24/35 Allah, semaların/boyutların ve arzın nuru/ışığı/enerjisidir. Onun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandile benzemesidir. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça,
Detaylıkaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.
ÖRNEKLER DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHL. BİLGİSİ ÜNİTE: 1. ÜNİTE (KADER İNANCI) KONU: KAZA VE KADER İNANCI KADER: Kelime olarak KAZA: Kelime olarak kader; bir şeye gücü kaza, hükmetmek, - Su 100 yetmek, biçimlendirmek,
DetaylıUNIT 1 HELLO! Quiz I'm from Greece. I'm. Where are you from? Boşluğa uygun olan hangisidir? A) German. B) Greek I'm from. C) Turkish D) English
Sosyal Bilgiler HELLO! UNIT 1 1. Quiz-1 Where are you from? 3. I'm from Greece. I'm. A) German B) Greek I'm from. C) Turkish D) English A) German C) Turkey 4. I come from. I'm Spanish. D) French A) China
Detaylı(1971-1985) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR
ANABİLİM DALI ADI SOYADI DANIŞMANI TARİHİ :TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI : Yasemin YABUZ : Yrd. Doç. Dr. Abdullah ŞENGÜL : 16.06.2003 (1971-1985) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR Kökeni Antik Yunan
DetaylıGELENEKTEN SAPMALARIN KİTABI: OSMANLININ GÖRSEL ŞİİRLERİ
GELENEKTEN SAPMALARIN KİTABI: OSMANLININ GÖRSEL ŞİİRLERİ Ahmet AKDAĞ 1. Dr. Özer ŞENÖDEYİCİ : Şenödeyici, 1981 yılında Kocaeli de doğdu. İlk ve ortaöğrenimi bu şehirde tamamladıktan sonra 1999 yılında
DetaylıProf. Dr. Osman HORATA TDE 471 Eski Türk Edebiyatı Ders Notları
Nef î Gazel Tûtî-i mu cize-gûyem ne desem lâf değil Çarh ile söyleşemem âyînesi sâf değil tûtî:papağan mu cîze-gû: mucize söyleyen Ben mucizeler söyleyen bir papağan gibiyim. Sözlerim kuru bir sözden ibaret
DetaylıMevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim
Üzerindeki bilgelik hırkasından, madde ve mânâ dünyasındaki mutluluğun şifrelerini verir bize Mevlânâ. Onun ilmini ve söylemlerini kâğıtlara, kitaplara, ansiklopedilere sığdıramamakla birlikte, deryada
DetaylıHayallerinizin Ötesinde...
FURNITURE & ACCESSORIES NEW COLLECTION Hayallerinizin Ötesinde... Beyond your imagination... HAKKIMIZDA ABOUT US Yücel Mobilya Aksesuar adı altında faaliyet gösteren firmamız, 1988 yılında üstün kalite
DetaylıCennet, Tanrı nın Harika Evi
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Cennet, Tanrı nın Harika Evi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Cennet, Tanrı nın Harika Evi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible
DetaylıİSTANBUL UN PENÇ HALLERİ. TA NER A L A KU Ş ve Ö Ğ R E NC İ L E R İ Mİ N YATÜR S E RG İ Sİ
İSTANBUL UN PENÇ HALLERİ TA NER A L A KU Ş ve Ö Ğ R E NC İ L E R İ Mİ N YATÜR S E RG İ Sİ İSTANBUL UN PENÇ HALLERİ TANER ALAKUŞ ve ÖĞRENCİLERİ MİNYATÜR SERGİSİ 18-29 HAZİRAN 2013 / DOLMABAHÇE SARAYI CAMLIKÖŞK
DetaylıKur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok
Question Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok kez karşılaşmaktayız, bu iki kavramdan maksat nedir? Answer: Kuran müfessirleri ayet ve rivayetlere
DetaylıMÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı
MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI YÜKSEK LİSANS TEZİ Resim Anasanat Dalı Danışman: Doç. Rıdvan COŞKUN Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Haziran
DetaylıRamazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
DetaylıMİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
MİT VE DİN İLİŞKİSİ (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mit ve Din Mitolojiler genel olarak dinsel, ruhani ve evrenin ya da halkların oluşumu gibi yaratılış veya türeyiş gibi temaları içerirler.
Detaylıİnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER
YEDİ MEŞALECİLER Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan ilk edebi topluluktur. 1928 de Yedi Meşale adıyla ortaklaşa bir kitap çıkarıp bu kitabın ön sözünde şiirle ilgili görüşlerini açıklamışlardır. Beş Hececiler
DetaylıİÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR...11 GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi...13 BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...27 5 İKİNCİ BÖLÜM Husrev ü Şirin Mesnevisinin İncelenmesi...57
DetaylıJORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN
JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI Hazırlayan: Rabia ARIKAN JORGE LUIS BORGES (1899-1986) ARJANTİNLİ ŞAİR, DENEME VE KISA ÖYKÜ YAZARIDIR. 20. YÜZYILIN EN ETKİLİ
DetaylıESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ
ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ a. 14.Yüzyıl Orta Asya Sahası Türk Edebiyatı ( Harezm Sahası ve Kıpçak Sahası ) b. 14.Yüzyılda Doğu Türkçesi ile Yazılmış Yazarı Bilinmeyen Eserler c.
DetaylıLesson 61 : Partial negation and Complete negation Ders 61: Kısmi Olumsuzluk ve Tam Olumsuzluk
Lesson 61 : Partial negation and Complete negation Ders 61: Kısmi Olumsuzluk ve Tam Olumsuzluk Reading (Okuma) Not all my brothers are at home. Some are and some are not. ( Bütün kardeşlerim evde değil.
DetaylıA LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION
1. Çeviri Metni - 9 Ekim 2014 A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION Why is English such an important language today? There are several reasons. Why: Neden, niçin Such: gibi Important: Önemli Language:
DetaylıIÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN
IÇERIK ÖNSÖZ 13 Giriş DİN VE AKAİT Günümüzde Din Algısı Sosyal Bilimcilere Göre Din İslam Açısından Din Dinin Anlam Çerçevesi İslam Dini İslam ın İnanç Boyutu Akait İman İman-İslam Farkı İman Bakımından
DetaylıSU KASÎDESİNDEN BEŞ BEYİT ÜZERİNE BİR ŞERH DENEMESİ
SU KASÎDESİ NDEN BEŞ BEYİT ÜZERİNE BİR ŞERH DENEMESİ Vedat Ali TOK 1 Türk Edebiyatının gelmiş geçmiş en büyük aşk ve çile üstâdı Fuzûlî, Peygamber âşığı bir şâirdir. Ondaki bu aşk, dîvânı incelendiğinde
DetaylıGrade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9
Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9 1.-5. sorularda konuşma balonlarında boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz. 3. We can t go out today it s raining
DetaylıProf. Dr. Osman HORATA TDE 471 Eski Türk Edebiyatı Ders Notları
Sebk-i Hindî Sebk-i Hindî, Fars ve Türk edebiyatının yanında Fars, Hindistan, Afganistan, Azerbaycan ve Tacikistan edebiyatında da etkili olmuş bir üsluptur. İzlerine 16. Asırda rastlanmaya başlayan bu
Detaylı-Rubai nazım şekli denince akla gelen ilk sanatçı İranlı şair.. dır.
10. SINIF TÜRK EDEBİYATI ÇALIŞMA SORULARI 1. Gazelin özelliklerinden beşi tanesini yazınız. 2. Aşağıda verilen kavramları tanımlayınız. Matla: Taç beyit: Tegazzül: Fahriye: Methiye: 3. Verilen dörtlüğün
DetaylıErotik Şiirler Atlasım. Serkan Engin. (Derleme)
Erotik Şiirler Atlasım (Derleme) gecenin G noktası gecenin G noktasına değdi tenimiz kırmızı bir zelzele tenin tenha yerlerinde dilbaz oldu şehvet nefesin örtününce bedenime nefesin ki önsözüdür yağmurlu
DetaylıParagraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?
1) İnsanlar, dağlar gibi yerlerinden kımıldamayan cansızlar değildir. Arkadaşlar, tanışlar birbirlerinden ne kadar uzakta olursa olsun ve buluşmaları ne kadar güç olursa olsun, günün birinde bir araya
DetaylıFUZÛLÎ'NİN İKİ MESNEVÎSİNDE NİZAMÎ ETKİSİ
FUZÛLÎ'NİN İKÎ MESNEVÎSJNDE NİZAMÎ ETKİSİ Prof. Dr. İsmail ÜNVER XVI. Yüzyılın, hatta bütün Türk edebiyatının en büyük şairlerinden biri olan Fuzûlî, kaside ve gazel türündeki şiirleriyle olduğu kadar
DetaylıLesson 22: Why. Ders 22: Neden
Lesson 22: Why Ders 22: Neden Reading (Okuma) Why are you tired? (Neden yorgunsun?) Why is your boss angry? (Patronun neden sinirli?) Why was he late? (Neden geç kaldı?) Why did she go there? (Neden oraya
DetaylıİÇİNDEKİLER GİRİŞ...III
İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III Bölüm I Çocuk Edebiyatı ve Gelişimle İlgili Temel Kavramlar 15 Fiziksel (Bedensel)Gelişim 20 İlk Çocukluk Döneminde(2-6)Fiziksel Gelişim 21 6-12 Yaş Arası Fiziksel Gelişim 23 12-18
Detaylı249- Yiğitler Unutulmuş
249- Yiğitler Unutulmuş Kalmış ser-i meydân- ı muhabbet tek ü tenhâ Zen-tab'lar almış yeri merdân unudulmuş. G. 345/4. 249- Yiğitler Unutulmuş Muhabbet meydanının baş köşesi boş ve ıssız kalmış; kadın
DetaylıHacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i
Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i Yazar Mustafa Erdoğan ISBN: 978-605-9247-81-8 1. Baskı Kasım, 2017 / Ankara 100 Adet Yayınları
Detaylı1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the
1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the rank of ) 2. for/in/during/over/within (fidow) : last/past time olduğunda bu prepositionlar gelir. 3. Now that;
Detaylı1. HAYATI ESERLERİ Divan Vâridât Ankâ-yı Meşrık Devriyye-i Ferşiyye...17
İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...9 ÖNSÖZ...11 GİRİŞ...13 BİRİNCİ BÖLÜM BANDIRMALIZÂDE HÂŞİM BABA HAYATI VE ESERLERİ 1. HAYATI...15 2. ESERLERİ...17 2.1. Divan...17 2.2. Vâridât...17 2.3. Ankâ-yı Meşrık...17 2.4.
DetaylıSİHİRLİ ELLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ
ÖZEL ASÇAY ANAOKULU SİHİRLİ ELLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ Hazırlayan:EBRU BAHADIR ÖĞRETMENİN MESAJI: MERHABA; 13.10.2014-17.10.2014 Tarihleri arasında uygulanan etkinlikleri siz değerli velilerimizle paylaşıyoruz.
DetaylıİÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9
İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9 ŞİİR VE GÖRSELLİK Şiir, Fotoğraf ve Gerçeklik...15 Şiir, Fotoğraf ve Görme...25 Şiirin ve Fotoğrafın İşlevleri...29 Şiir, Fotoğraf ve İmge...32 Çoklu Okuma...38 Çözümleme Kılavuzu...50
DetaylıDers Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ İNGİLİZCE II İLH 418 8 2+0 2 3
DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ İNGİLİZCE II İLH 418 8 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli Dersin
DetaylıGüzel Bir Bahar ve İstanbul
Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.
DetaylıMitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1
Mitoloji ve Animizm, Fetişizm Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Animizm Canlıcılık olarak da bilinin animizmin mitolojinin gelişmesinde önemli rolü vardır. İlkel devirde, eski insanlar her bir doğa olayının, eşyanın,
DetaylıMüşterek Şiirler Divanı
Müşterek Şiirler Divanı Yazar İ. Hakkı Aksoyak ISBN: 978-605-9247-54-2 1. Baskı Nisan, 2017 / Ankara 1000 Adet Yayınları Yayın No: 228 Web: grafikeryayin.com Kapak ve Sayfa Tasarımı Baskı ve Cilt Grafik-Ofset
DetaylıJOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES
JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES SCIENCES RESEARCH 2017 Vol:4 / Issue:12 pp.1234-1240 Economics and Administration, Tourism and Tourism Management, History, Culture, Religion, Psychology, Sociology, Fine
DetaylıAruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.
BEŞ HECECİLER Milli edebiyattan etkilenen Beş Hececiler, milli kaynaklara dönmeyi ilke edinmişlerdir. Şiire I. Dünya Savaşı Milli Mücadele yıllarında başlayıp Mütareke yıllarında şöhret kazanan edebi topluluktur.
DetaylıSANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni
SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan
DetaylıİSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ
İSMEK İN USTALARI ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ 10-17 MART 2014 / Dolmabahçe Sanat Galerisi Başkan dan eserlerin hiçbiri zahmetsiz,
DetaylıLesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma
Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma Reading (Okuma) Walk on this road. (Bu yoldan yürü.) Write an email to me. (Bana bir e-posta yaz.) Dance on the stage! (Sahnede dans et!) Good night,
DetaylıBerk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır
Berk Yaman Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır / /20 YAZI ARKASINDA SİZİN FOTOĞRAFINIZ KULLANILMAKTADIR Evveel zaman içinde yaşayan iki âşık varmış. Kara sevdaları
DetaylıÖmer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 03.09.2018 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
DetaylıİLK ADIMLAR SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ
ÖZEL ASÇAY ANAOKULU İLK ADIMLAR SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ Hazırlayan:FUNDA SAYDAM ÖĞRETMENİN MESAJI: MERHABA; 23.03.2015-27.03.2015 tarihleri arasında uygulanan etkinlikleri sizlere sunmaktayım. SEVGİLERLE
DetaylıKaradeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2, Temmuz 2011
ÖZET Bayram ARICI * Anahtar Kelimeler: Yazma ABSTRACT Second level primary school students' language skills in the development of writing skills needed in the first place. Primary education, sixth, seventh
DetaylıAnneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?
Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil
DetaylıGünay Deniz D : 70 Ekim finansal se krizler, idir. Sinyal yakl. temi. olarak kabul edilebilir. Anahtar Kelimeler:
finansal se krizler, idir. Sinyal yakl olarak kabul edilebilir. temi Anahtar Kelimeler: 63 THE PREDICTABILITY OF CRISES: THE CASE OF THE CRISIS OF 2008 ABSTRACT The economic crises in the World, especially
DetaylıLesson 21: Who. Ders 21: Kim
Lesson 21: Who Ders 21: Kim Reading (Okuma) Who are your friends? (Arkadaşların kimler?) Who is your new boss? (Yeni patronun kim?) Who is your English teacher? (İngilizce öğretmenin kim?) Who was the
DetaylıÖZEL ASÇAY ANAOKULU ÇALIŞKAN ARILAR SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ
ÖZEL ASÇAY ANAOKULU ÇALIŞKAN ARILAR SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ Hazırlayan: ZEYNEP TEKİN ÖĞRETMENİN MESAJI: MERHABA;25.05.2015-29.05.2015 tarihleri arasında uygulanan etkinliklerin özetini sizlere sunmaktayım.
DetaylıFıstıkçı Şahap d t c ç
To and from We have already seen the suffıx used for expressing the location of an object whether it s in, on or at something else: de. This suffix indicates that there is no movement and that the object
DetaylıEN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ
EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ Kültürü sanatı ve gelenekleriyle çok köklü bir geçmişi olan İran Zerdüşt ve onun öğretisi Zerdüştlük e de ev sahipliği yapmıştır. Zerdüşt
DetaylıYazar : Didem Rumeysa Sezginer Söz ola kese savaşı Söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı Yağ ile bal ede bir söz Yunus Emre
Hayatta, insanlar üzerinde en çok etkili olan şeyi arayan bir kız, bu sorusunu karşılaştığı herkese sorar. Çeşitli cevaplar alır ama bir türlü ikna olamaz. En sonunda şehrin bilgesi bir nineye gönderilir.
DetaylıDİNLEDİM NEY DEN HASRETİ Pazartesi, 11 Haziran 2012 14:59
İnsan hep bir şeylerin özlemi ile yaşar. İçinde hep bir şeylerin özlemi vardır. Hasret insanoğlunun adeta içine işlemiştir. Biz bezm-i âlemden geldik ve hep oraların hasreti ile yanarız. Biz dünyaya gönderildik
DetaylıİÇİNDEKİLER I. BÖLÜM TANZİMAT ÖNCESİNDEN II. MEŞRUTİYET DEVRİNE KADAR BASININ GELİŞİMİ İLE İLGİLİ GENEL DEĞERLENDİRME
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 KISALTMALAR...11 GİRİŞ...13 I. BÖLÜM TANZİMAT ÖNCESİNDEN II. MEŞRUTİYET DEVRİNE KADAR BASININ GELİŞİMİ İLE İLGİLİ GENEL DEĞERLENDİRME 1. Tanzimat Öncesi Devir...17 2. Tanzimat Devri...20
DetaylıŞiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,
Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince
Detaylıİnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler
İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd
DetaylıT.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ YÖNETİM KURULU TOPLANTI TUTANAĞI
T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ YÖNETİM KURULU TOPLANTI TUTANAĞI TARİH: 19.07.2011 SAYI: 897 KATILANLAR Müdür Müdür Yrd. Müdür Yrd. Enstitü Sekreteri (Raportör) Doç.
DetaylıT.C. MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanlığı
Evrak Tarih ve Sayısı: 08/05/2017-E.38326 T.C. MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanlığı Sayı : 82182560-106.02- Konu : Final ve
DetaylıIslington da Pratisyen Hekimliğinizi ziyaret ettiğinizde bir tercüman istemek. Getting an interpreter when you visit your GP practice in Islington
Islington da Pratisyen Hekimliğinizi ziyaret ettiğinizde bir tercüman istemek Getting an interpreter when you visit your GP practice in Islington Islington daki tüm Pratisyen Hekimlikler (GP) tercümanlık
DetaylıEski Türk Edebiyatı Programı Ders Listesi. Zorunlu Olarak Alınması Gereken AKTS Toplamı
4. Yarıyıl Eski Türk Edebiyatı Programı Ders Listesi TDE790 DOKTORA YETERLİK SINAVINA HAZIRLIK Z 0 4 2 30 Zorunlu Olarak Alınması Gereken AKTS Toplamı 0 4 2 30 Seçmeli Olarak Alınması Gereken AKTS Toplamı
DetaylıOSMANLI ŞAİRLERİNİN SANATÇI KİMLİĞİNİN GÖSTERGESİ OLAN BİR EDEBÎ SANAT: HÜSN-İ TA LÎL
OSMANLI ŞAİRLERİNİN SANATÇI KİMLİĞİNİN GÖSTERGESİ OLAN BİR EDEBÎ SANAT: HÜSN-İ TA LÎL A Literary Art as a Sign of Artistic Personality of Ottoman Poet: Hüsn-i Ta lîl Bilinmeyene ulaşmak bilinen işleri
DetaylıÖZGEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş
ÖZGEÇMİŞ I. Adı Soyadı (Unvanı) Muammer Mete Taşlıova (Doç. Dr.) Doktora: Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006 E-posta: (kurum/özel) metetasliova@gmail.com Web sayfası Santral No: 0312-4667533
DetaylıÖZEL ASÇAY ANAOKULU PAMUK ŞEKERLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ. Hazırlayan: MELTEM DÖKÜLMEZ
ÖZEL ASÇAY ANAOKULU PAMUK ŞEKERLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ Hazırlayan: MELTEM DÖKÜLMEZ BU HAFTA NELER ÖĞRENDİK * 10-16 Mayıs Engelliler haftası hakkında sohbet edildi. *Alçak-Yüksek kavramlarını öğrendik.
DetaylıÇocuk ve Gençlik Romanları Yazarı Tokatlı Hemşerimiz İbrahim Ünsal Uçar İyi yazar olmak isteyen bir gencin 100 roman okuyup bir roman yazması lazım
Çocuk ve Gençlik Romanları Yazarı Tokatlı Hemşerimiz İbrahim Ünsal Uçar İyi yazar olmak isteyen bir gencin 100 roman okuyup bir roman yazması lazım SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız Ünsal bey?
Detaylı«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»
«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek» Soru sormak için kullanılan kalıplar. Önemli soru kelimeleri. Sorulan sorulara cevap vermek için kullanabileceğin kalıplar. Anlık kararlar ve öneriler için sık kullanılan
DetaylıKur an ın Özellikleri
Kur an ın Özellikleri Kur an Kur an, okumaktan gelir. Okumayı, bir numaralı değer olarak kabul eden kitaptır. İkra daki okumaktan hemen tabiata dikkat çekilir. Her insan doğumundan itibaren tabiatı okur.
Detaylı