Oda olarak doğru projeleri hiçbir ön yargı olmadan destekliyoruz

Transkript

1 Ekim 2006 ATSO

2 ATSO Ekim 2006

3

4 Oda olarak doğru projeleri hiçbir ön yargı olmadan destekliyoruz Kemal ÖZGEN ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Antalya Ticaret ve Sanayi Odası nın Değerli Üyeleri, ATSO VİZYON un Değerli Okurları, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak yoğun bir çalışma döneminin içindeyiz. Geçtiğimiz dönem bir çok önemli etkinlik gerçekleştirdik. Bildiğiniz gibi, Meditour 2006 toplantısı ile turizmde bugüne kadarki en üst düzey organizasyonu yaptık. Biz burada Türkiye nin, Antalya nın turizmde lider olmasını hedefledik. Bunun için Turizm Bakanları toplantısı fikrini ortaya koyduk. Bunun ilk denemesi burada yapıldı. Ama bu fikir hem bakanlığımız hem de diğer ülkeler tarafından benimsendi. Türk turizminin artık dünya turizminde siyasi arenaya daha fazla çıkması, daha etkili olması gereklidir. Bu da ancak bu fırsatları değerlendirerek yapılabilir. Meditour toplantısında İspanya nın Malaga şehri Ticaret ve Sanayi Odası ile işbirliği anlaşması imzaladık. Malaga özellikle yabancılara ikinci konut satışında çok ilerlemiş bir şehir. Bu konuda önemli bir işbirliği yapmayı ümit ediyoruz. Geçtiğimiz ay içinde Serik, Elmalı ve Korkuteli nde İhracata Yönelik Modern Tarım Politikaları seminerleri düzenledik. İhracata İlk Adım konulu eğitim projemiz tamamlandı. Sonuçlarını bir basın toplantısı ile ilan edeceğiz. Antalya Özgün Hediyelik Eşya Tasarım yarışmasını başlattık. Bu yarışma iyi sonuç verirse hem ticaret sektörümüze hem de turizme faydası olacaktır. Bildiğiniz gibi Sayın Hüseyin Çimrin in Bir Zamanlar Antalya Tarihi eserini iki cilt olarak yayınlamış bulunuyoruz. Bunun Antalya kültür hayatına büyük bir katkı olduğuna inanıyoruz. Bu vesileyle Sayın Çimrin e fedakarlığı için tekrar teşekkür ediyorum. Geçtiğimiz ay Akdeniz Üniversitesi nde düzenlenen Fahir Atakoğlu ve Can Dündar etkinliğine destek olduk. Havalimanında Turist Memnuniyet anketi yaptık. Almanya ile ilgili geçici sonuçlar basında yer aldı. Ankete göre turizmde turist memnuniyeti beklediğimizden yüksek. Gelen turistin üçte biri ilk kez geliyor. Üçte ikisi tekrar gelmiş durumda. % 25 i dörtten fazla Antalya ya gelmiş. Antalya nın tek alternatifi Güney İspanya olarak görülüyor. Bu demektir ki, Antalya kıyıları ile güneşi ile rakipsiz durumda. Bunu iyi anlamak, iyi değerlendirmek gereklidir. Diğer ülkeleri de kapsayan toplu sonuçları yakında yayınlayacağız. Tabii bu anketi yılın değişik dönemlerinde tekrarlamak gerekiyor. Diğer anket çalışmalarına da devam edeceğiz. Şimdi meslek komiteleri bazında anket başlatıyoruz. Her sektör için ayrı anket çalışması yaparak, sorunları yakından takip edeceğiz. Kalekapısı nda tarihi bir küçük çeşme yaptırma düşüncemiz vardı. Bu hem nostaljik hem de geleneksel mimaride örnek olur diye düşündük. Yeri konusunda işyerleri ile görüşmeler devam ediyor. Geçtiğimiz ay Odalar Birliği nde Tüketici Hakları Kanunu görüşüldü. Odamız burada indirimli satışlar konusunu gündeme getirmiştir. İndirimli satışların yılda iki kez düzenli bir şekilde yapılması hususu Bakanlık tarafından benimsenmiş ve Başbakanlığa sunulmuştur. Geçtiğimiz günlerde, Sanayi ve Ticaret Bakanımız ile Organize Sanayi de temelini attığımız Meslek Lisesi de Antalya ya büyük bir hizmetimizdir. Bu proje sanayi sektörümüze, küçük imalat firmalarımıza ve eğitime önemli bir destektir. Türkiye maalesef yıllardan beri mesleki eğitimde tıkanmıştır. Eğitim şurasındaki tartışmalar bu bakımdan üzücüdür. Mesleki eğitimin önü mutlaka açılmalıdır. Mesleki eğitim öğrencilerinin SSK priminden muaf çalışması yönündeki düşünce son derece olumludur. Bu bakımdan bizim bu projemiz de gerçekten Antalya ya yaptığımız önemli bir hizmettir. Geçen ay Dünya Türk İşadamları Kurultayı na Antalya standı ile katıldık. Sayın Başbakanımız standları ziyaret ettiler. Burada Antalya nın kongre turizmi konusuna değindiler. Telekomünikasyon zirvesini özellikle Antalya ya aldıklarını açıkladılar. ATSO Ekim

5 Antalya nın kongre turizminde daha fazla ilerlemesi gerektiğini belirttiler. Sayın Başbakan ın kongre merkezi kurulması gerektiğini teyit etmesi bizi memnun etti. Tabii kongrelerin yurtdışından direkt tarifeli seferlerle desteklenmesi zorunludur. Türk Havayolları nın bu konuda daha fazla çaba göstermesi gerekmektedir. 9. Gurubumuzun Toptancı Hal çevresindeki gecekondu sorununun çözülmesi ve yeni depo alanları kurulması görüşü son derece önemli. Bu konuda da gerekli girişimde bulunuyoruz. Odamızın stratejik plan çalışmaları devam etmektedir. Meslek komitelerimiz bu çalışmaya aktif bir şekilde katılmaktadır. Değerli Üyelerimiz, Odanın bu çalışmalarının faydalı olması sektörlerle bütünlük içinde olmamıza bağlıdır. Odanın görevi sektörlerden gelen doğru taleplere cevap vermek, sorunları ve çözüm yollarını dile getirmektir. Sektörlerle bütünlüğü kuracak olan Meclisimizdir, meslek komitelerimizdir. Sektörlerimizden talep gelmese de öncülük etmek bizim görevimizdir. Biz görevimizi yapar, sorumluluğumuzu yerine getiririz. Yaptığımız çalışmadan faydalanmak artık sektöre kalmıştır. Biz geçen yıl Güvenli Alışveriş Kampanyası başlattık. Çok az katılım oldu. Valiliğimiz gıda şirketleri için Beyaz Bayrak kampanyası açıyor. Dokuz otel ve iki firma katılıyor. Antalya Limanı için kampanya başlattık. Yeterli sahiplenme olmadı. Meditour da Antalya nın en büyük turizm toplantısını düzenledik. Toplantıda Dünya Turizm Örgütü var, Dünya Turizm Konseyi var. Her biri ile bir büyük organizasyon yapsak dünya Antalya yı konuşur. Fakat, sektör kendi hesabına düştü, yeterince değerlendiremedi. Oysa diğer taraftan herkes daha fazla tanıtım olmalı diye bağırıyor. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti oluyor. İzmir EXPO ya aday oluyor. Bizim şimdiden 2020 lerdeki organizasyonları izlememiz gerekir. Bunları düzenli olarak izleyen bir kurum gerekir. Bu nedenle turizm sektörüne Tanıtma Şirketi ni teklif ettik. Tanıtım konusu yalnızca turizmin konusu değil. Bugün inşaat sektörü yabancıya konut satmak istiyor. Ticaret sektörü turist ve müşteri bekliyor. Sanayi yabancı sermaye bekliyor. İhracatçı yurtdışında müşteri arıyor. Bunlar için dünyada Antalya imajının, markasının daha fazla gelişmesi gerekir. Bunun için kişi, kurum hesabı yapmadan herkesin işbirliği yapması gerekir. Biz bunları söylüyoruz. İşbirliği için gayret de ediyoruz. Ama ne ATSO ne de başka bir kurum para basmıyor. Biz burada her kuruşun hesabını yapıyoruz. Personel politikamızda bugüne kadar en küçük taviz vermedik. Buna rağmen bütçemiz dahilinde Antalya nın her konusuna destek veriyoruz. Antalyaspor a biz destek oluyoruz. Kamera sistemi için üstlendiğimiz miktar büyük bir miktardır. Organize Sanayi Bölgesi nde de 500 milyar kamera sistemine destek verdik. Maalesef başka hiçbir kurum elini taşın altına koymadı. Ama artık Devletin de, özel sektörün de daha iyi organize olması gerekmektedir. Antalya nın tanıtım için özel bir fonu olmalıdır. Bunun kaynağını ve kullanımını Bakanlık belirlemelidir. Antalya nın aynı zamanda bir altyapı fonu olmalıdır. Bir çok altyapı projesi bekliyor. Ekonomi cephesinde fazla bir değişiklik yok. Petrol fiyatları olsun, ABD ve Japonya da faiz artışları olsun, şimdilik dış şartlar olumludur. Yabancı sermaye girişi devam etmektedir. Şimdi Oyak Bank konusunda yabancıların teklif verdiği haberleri vardır. Daha başka özelleştirmeler olacaktır. Sermaye girişi devam ettikçe bu gidiş devam edecektir. IMF programı konusu önem kazanmış durumdadır. Elektrik fiyatı ile ilgili tartışmayı basından izliyoruz. Şu anda BOTAŞ ve elektrik KİT leri zarar etmektedir. Bunun uzun süre devam etmesi mümkün değildir. Enerji yatırımlarının hızlandırılması zorunludur. Antalya daki gelişmeleri ve sıkıntıları geçtiğimiz günlerde Sayın Bakan a arz ettim. Turizmde son aylarda gerileme vardır. Kış turizminde iyi bir gelişme yakalanamadı. Hiç olmazsa bu dönem kışın çalışan personelin üzerindeki vergi yükü indirilmiş olsa idi bir çok otel kışın kapısına kilit vurmazdı. Şimdi kapanan oteller nedeniyle sektörde 100 bin kişi işsiz kalmıştır. Bu hepimiz için bir sorundur. Turizmde, inşaatta ve ihracatta durgunluk vardır. Bu ticarete de yansımaktadır. Geçen yıla göre protestolu senet hacmi %56 artmıştır. Ancak bu artış önceki yıllardan bu yana devam etmektedir. Geçen yıl Antalya da hem turizm hem de inşaat sektörü çok hızlı büyümüştür. Bu yıl geçen yıla göre bir sıkıntı yaşanmaktadır. Antalya da 1990 lı yıllarda konut ve işyeri olarak yılda bin daire yapılmıştır krizinden sonra bu rakam 6-7 binlere düşmüştür yılından bu yana ise 40 binin üzerine çıkmış bulunmaktadır. Mayıs ayından sonra konut kredisi kullanımı %70 düşmüştür. Maalesef gündemde Vakıflar kanunu, 301. madde gibi konular vardır. Oysa Mortgage kanunu gibi önemli kanunların bir an önce çıkması zorunludur yılında yabancılara mülk satışı 1,8 milyar dolar olmuştur. Bu yıl dokuz aylık dönemde 2,3 milyar dolardır. Yıl sonuna kadar 3 milyar doların da üzerine çıkacaktır. Bu satışların çoğu sahillerde, ama Antalya kent merkezi olarak bundan çok faydalanamıyoruz. Bunun için yurtdışında tanıtım ve pazarlama konusunda çalışma yapmamız gerekmektedir. Antalya da modern toplu siteler yaratılması konusunu da Belediye nezdinde izliyoruz. Şehir merkezinde kentsel dönüşüm projesinin de bir an önce başlaması ve tamamlanması gerekmektedir. Oda olarak doğru projeleri, hiçbir ön yargı olmadan destekliyoruz. Sevgi ve saygılarımla, en iyi dileklerimi sunarım. Ekim 2006 ATSO

6 10 Antalya Özgün Hediyelik Eşya Tasarım Yarışması ANTALYA TİCARET VE SANAYİ ODASI YAYIN ORGANI YIL:20 / EKİM 2006 / SAYI:225 ATSO ADINA SAHİBİ: Yönetim Kurulu Başkanı Kemal ÖZGEN YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: Sevim KAYAHAN YAYIN KURULU: Çetin Osman BUDAK Ali Rıza AKINCI Arif SELÇUK Özdağ ÇANCI YAYINA HAZIRLIK: Mete TEKİN Orhan ÇAKMUR TASARIM: Kaan ESİNGÜNER BASKI: EKİNCİ MATBAA Ofset-Tipo Tesisleri Ambalaj Sanayi İsmetpaşa Caddesi Kökmen İşhanı No:37/7, ANTALYA TEL.: FAX: ekincimatbaa@antnet.net.tr DAĞITIM: ÖZYILDIRIM DAĞITIM Tahılpazarı Mahallesi 468.Sokak Kaymak Apt. No: 6/4 TEL: FAX: yildirimkurye@hotmail.com ATSO: Kazım Özalp Caddesi 2. Sokak No: 4 ANTALYA Tel : Faks : URL : dergi@atso.org.tr Topraksız tarımla 5 yılda 5 milyar dolar ihracat hayal değil Devlet Destekli Tarım Sigortaları Başladı Otomotiv Sektörü 36 Ameliyat aleti üreten Antalyalı kardeşler dünya devlerine kafa tutuyor Yıllık Abone Bedeli : 50 YTL Ayda bir yayınlanır Dergimizdeki yazılar kaynak gösterilerek alınabilir. Dergimizde yayınlanan yazılardaki görüşler yazarlarına aittir. Reklam ve diğer konularınız için lütfen basın bürosu ile irtibat kurunuz. 6 ATSO MECLİSİ NİN KONUĞU: MEHMET AĞAR 20 RISK ANALIZI VE DEĞERLENDIRILMESI 26 EUROCHAMBRES 14. YILLIK KONGRESİ 28 NOSTALJİ 30 HALKLA İLİŞKİLER 32 KOSGEB 42 AB DEN GÜNCEL HABERLER 46 NÜFUS SAYIMI 50 ALTIN PORTAKAL 52 KÜLTÜR - SANAT 53 ŞİRKET HABERLERİ 56 EKONOMİK DURUM RAPORU 67 ŞİRKET KAPANIŞLARI 68 FUARLAR 70 İŞBİRLİĞİ TEKLİFLERİ ATSO Ekim 2006

7 Antalya Özgün Hediyelik Eşya Tasarım Yarışması Değerli Okuyucularımız, Dergimizin bu ayki sayısı hakkında bilgi vermeden önce Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak, Fransa Milli Meclisi tarafından sözde Ermeni soykırımının inkarını suç sayan yasa tasarısının kabul edilmesini nefretle kınadığımızı, hukuk ve demokrasi adına utanç verici olan bu kararı protesto ettiğimizi belirtmek istiyorum. Fransız Meclisi nin kararı, yalnızca Türkiye ye değil, insan haklarına, hukuka ve demokrasiye de hakaret anlamına geliyor. Bu konuda Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac a, Meclis Başkanlığı na ve Fransa Büyükelçisi ne bir uyarı mektubu göndererek tepkimizi bildirdik. Oda olarak gerekli bütün tepki ve yaptırımları destekleyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Dergimizin bu sayısında kapak konusu olarak Topraksız Tarım ı seçtik. Oda olarak tarım sektörüne özel bir önem veriyor, her fırsatta devletin otelcilere yaptığı gibi tarım sektörüne yönelik arazi tahsisi gerçekleştirmesini, modern sera yatırımlarını da KOBİ kapsamına alınması gerektiğini dile getiriyoruz. Antalya da modern tarımın öncülerinden ATSO Tarım Komisyonu Üyesi Hamdi Güneş, devletin modern yatırımlara olanak sağlayacak başta arazi tahsisi olmak üzere bir takım düzenlemeleri yapması halinde, bugün 1 milyar dolar seviyesindeki tarım ürünleri ihracatımızın 5 yılda 5 milyar dolara yükselmesini öngörüyor. Güneş, topraksız tarım ve modern tarım uygulamaları ile ilgili deneyimlerini bizlerle paylaşıyor. Değerli Okuyucularımız, Antalya bölgesindeki turistlere dönük satış mağazalarında maalesef özgün Antalya tasarımları bulunmuyor. Antalya yılda 7 milyonun üzerinde turisti ağırlıyor. Kentimize gelen turistler, Antalya yı hatırlatacak bir şey bulmakta zorluk çekiyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak, kentimizin sahip olduğu tarihsel, doğal ve kültürel güzellikleri dünyaya tanıtmak ve bu zenginlikleri ekonomik değere dönüştürmek amacıyla Antalya Özgün Hediyelik Eşya Tasarım Yarışması düzenliyoruz. Bu yarışmayla Türkiye turizminin başkenti Antalya mızı, kendinden unsurların yer aldığı hediyelik eşyalarda da yaşatmayı hedefliyoruz. Başta profesyonel tasarımcılar olmak üzere, herkesi yarışmaya katılmaya davet ediyoruz. Son dönemde belirli sektörler canlılığını sürdürürken, bir takım sektörlerde ve özellikle küçük esnaf kesiminde yakınmaların artması şirket açılış ve kapanış verilerine de yansıdı. TOBB verilerine göre, 2006 yılının ilk 9 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre Türkiye de açılan şirket sayısı yüzde 12,6 artarken, bu oran Antalya da yüzde 6,9 olmuştur. Yine aynı dönemde Türkiye genelinde kaydı silinen şirketlerde artış oranı yüzde 25 olurken, bu dönemde Antalya da kaydı silinen şirketlerde artış oranı ise yüzde 33 tür. Buna göre, Antalya da yeni kayıtlarda 2006 yılın ilk 9 ayındaki artış Türkiye ortalamasının altında gerçekleşirken, aynı dönemde Antalya da kaydı silinen firma sayısı da Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleşmiştir. Oda olarak ilçelerimize özel bir önem verdiğimizi her fırsatta dile getiriyoruz. Geçtiğimiz ay içinde Antalya Ticaret ve Sanayi Odası nın Serik Temsilciliği yeni hizmet bürosu törenle hizmete açıldı. Tören vesilesi ile Ziraat Odası nda düzenlenen toplantıya katılan Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımız, ilçede faaliyet gösteren işadamı, tüccar, çiftçi ve esnafımızla bir araya geldi. Yönetim Kurulumuz daha sonra Manavgat, Alanya ve Gazipaşa da da temaslarda bulundu. Bu ziyaretlerin detaylarını dergimizde bulacaksınız. Odamızın Eylül Ayı Meclis Toplantısı nda Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Mehmet Ağar ı ağırladık. Sayın Ağar, ekonomiden siyasete, terörden dış politikaya ilişkin değerli görüşlerini bizlerle paylaştı. Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Eurochambres ın 14. Yıllık Kongresi Selanik te yapıldı. Kongre de Antalya Ticaret ve Sanayi Odası nı dört kişilik bir heyet temsil etti. Kongrede; küreselleşme karşısında Avrupa, Avrupa ülkelerinde özel sektör ve işletmeler arasında iletişimi güçlendirme, girişimcilik, işletme kurma-geliştirme ve transfer, işletme içi eğitim, işletmenin uluslararasılaşması, innovasyon konuları tartışıldı. Yönetim Kurulu Üyemiz Arif Selçuk un Selanik izlenimlerini ilgiyle okuyacaksınız. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak, sosyal sorumluluğumuzun bilinciyle kentimizde eğitim gören öğrencilerimizi desteklemeye özel bir önem veriyoruz. Bu yıl Odamızın 120. yılını kutluyoruz. Bu vesileyle, ATSO nun 120. yılında lise ve üniversitede eğitim gören Antalyalı 120 öğrencimize burs desteği sağladık. Yine bu yıl, yeni eğitim-öğretim yılının başlaması dolayısıyla Antalya merkez ve ilçelerindeki 30 ilköğretim okulunda öğrenim gören binin üzerinde öğrenciye toplam 25 bin YTL lik kırtasiye malzemesi yardımı yaptık. Çetin Osman BUDAK Yayın Kurulu Başkanı Oda olarak, üyelerimizin yurt dışına açılmasını sağlamak amacıyla yabancı ticaret odaları ile işbirliği anlaşmaları imzalamaya devam ediyoruz.rimini ve Tunus tan sonra Tataristan Ticaret ve Sanayi Odası ile de işbirliği protokolü imzaladık. Ayrıca ATSO olarak Türk - Alman Ticaret ve Sanayi Odası na da üye olduk. Bu çalışmalarımızın Antalya firmaları için yeni pazarlara açılma imkanı yaratacağını umuyoruz. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi ile geçmişte 10 yılda bir sokağa çıkma yasağı ile uygulanan nüfus sayımları artık tarihe karışıyor. Bu sistemde TC Kimlik Numaralarına göre kayıt yapılacağından mükerrer kayıt ya da kayıt olamama gibi riskler bulunmuyor. Dergimizde yeni sistemle ilgili ayrıntılı bilgiler yer alıyor. Bu sayımızda Otomotiv Sektörü nü mercek altına alıyoruz Temmuz ayında trafikten ilk defa tescil belgesi alan taşıtların yoğunluk sırasına ve illere göre dağılımlarına bakıldığında; İstanbul %23.8 ile ilk sırayı alırken, İzmir %6,9 ile ikinci, Antalya %5.8 ile üçüncü sırada yer almaktadır. Motorlu taşıt sayılarına göre ise Antalya adet ile dördüncü sırada yer almaktadır. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Davut Çetin in değerlendirmesi, sektörle ilgili önemli bilgiler içeriyor. Dergimizin ilgi çeken sayfalarından biri de, yeni iş fikirleri ve girişimcileri tanıttığımız bölüm. Bu sayımızda, tıp sektörü için ameliyat aletleri üreten biri teknik öğretmen, diğeri yer bilimci iki kardeşin ilginç hikayesini okuyacaksınız. İbradılı Ömür-Önder Yazıcı kardeşler, Antalya da 22 yıldır kulak burun ve boğaz ameliyatlarında kullanılan aletleri üretip satıyor. Büyük bir özen ve el emeği sonucu üretilen ameliyat aletlerinin müşterileri arasında Türk doktorların yanı sıra, yabancı doktorlar da var. Yazıcı Kardeşler, Türkiye de 1 milyar dolarlık bir pazar olan tıbbi aletler sektöründe, dünya devleriyle büyük bir mücadele veriyor. Gelecek sayımızda buluşmak dileğiyle. Ekim 2006 ATSO

8 ATSO Eylül Ayı Meclis Toplantısı na, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar konuk oldu Antalya Ticaret ve Sanayi Odası nın 21 Eylül 2006 tarihinde gerçekleşen Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı na Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Mehmet Ağar konuk oldu. ATSO Meclis Üyeleri, siyasetçiler ve kalabalık bir gazeteci topluluğunun katıldığı toplantının açılışında bir konuşma yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Özgen, Türkiye ve Antalya gündemindeki son gelişmeleri değerlendirdi. Konuşmasında, siyasi partilerin birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiğini vurgulayan Özgen, TOBB un son genel kurulundaki fotoğrafın bu arzuyu yansıttığına işaret etti. ATSO Ekim

9 Antalya Ticaret ve Sanayi Odası nın 21 Eylül 2006 tarihinde gerçekleşen Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı na Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Mehmet Ağar konuk oldu. ATSO Meclis Üyeleri, siyasetçiler ve kalabalık bir gazeteci topluluğunun katıldığı toplantının açılışında bir konuşma yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Özgen, Türkiye ve Antalya gündemindeki son gelişmeleri değerlendirdi. Konuşmasında, siyasi partilerin birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiğini vurgulayan Özgen, TOBB un son genel kurulundaki fotoğrafın bu arzuyu yansıttığına işaret etti. Türkiye nin önemli ekonomik ve siyasal meseleleri bulunduğuna dikkat çeken Özgen, Bölücü terör en önemli problemdir. Dış politikada Irak, Lübnan, İran konuları bulunmaktadır. Bu konular tümüyle siyaset üstü konulardır veya Milli siyaset konularıdır. Kıbrıs davamız keza böyledir. İşte, Formula 1 olayı Kıbrıs Türkü ne yaşama hakkı verilmediğini bir kez daha göstermektedir. Para cezası 5 değil, 500 milyon dolar olsa da biz Kıbrıs ı her yerde savunmaya devam edeceğiz. Bunun bir bedeli olamaz. Avrupa Birliği de aynı şekildedir. Türkiye içerde ve dışarıdaki problemlerin daima üstesinden gelecektir. Çözüm yeri her zaman siyasettir. Bizim arzumuz, bu tür milli davalarda siyasi partilerimizin ortak bir tavır almaları, birlik ve beraberlik içinde olmalarıdır. Odalar Birliği nin son genel kurulundaki fotoğraf bizim bu arzumuzu yansıtmıştır dedi. ATSO Başkanı Kemal Özgen in konuşması şöyle; Tabii ki, demokrasilerde farklı düşünceler olacaktır. Fakat milli davalarda partilerimizin ortak bir noktada buluşmaları gereklidir. Bu, milletin birliği için gereklidir. Bu hususla ilgili olarak, değerli gazeteci Osman Ulagay ın yazı dizisine dikkatinizi çekmek istiyorum. Ulagay, Türkiye nin önünde dört dezavantaj bulunduğunu belirtiyor. Bunlardan birisini, iç hesaplaşmaları aşıp, genel kabul gören bir ulusal strateji ortaya konulamaması olarak tesbit ediyor. Gerçekten de Türkiye nin siyasette böyle bir uzlaşmaya ihtiyacı vardır. Türkiye nin her konu, her sektör, her ili için 2023 vizyonuna ihtiyacı vardır. Bu vizyon bir milli mutabakat ile belirlenmelidir. Siyaset, uzlaşma ve çözüm sanatıdır. Bizim özel sektör olarak, işadamları olarak siyasetten, Hükümetlerden esas beklediğimiz istikrardır. Siyasette gerginlik olduğunda toplum etkilenmektedir. Siyasette kavga olduğunda sokakta da kavga olmaktadır. Türkiye nin sevgiye, huzura, saygıya ihtiyacı vardır. Siyaset ekonomiyi doğrudan etkilemektedir. Son dönemde ekonomideki toparlanmaya rağmen, üzerinde durulan iki konu cari açık ve seçim takviminin yaklaşmasıdır. Türk siyaseti gerek tek parti iktidarında olsun, gerekse koalisyonla olsun, istikrarı her zaman koruyacağı güvenini vermelidir. Ekonomide haziran ayı dalgalanması aşılmış görünmektedir. Bunda sermaye girişinin devam etmesi ve döviz kurlarının geriye gelmesi etkili olmuştur. Ekonomide kısa dönemde aşırı bir dalgalanma beklenmemektedir. Fakat cari açık artışı devam ettikçe ekonomi her zaman dış şoklara açık demektir. İhracattaki artış %13, ithalattaki artış %19 dur. Geçen yıl 43 milyar dolar olan ticaret açığı, bu yıl 55 milyar dolara doğru gitmektedir. Türkiye kişi başına 1150 dolar ihracat yaparken, yaklaşık 2000 dolar ithalat yapmaktadır. Ara malı ithalatı toplam ithalatın %71 ine yükselmiştir. Bu nedenle yan sanayi zorluk yaşamaktadır. Çin den ithalatımız %50 artmıştır. Taylan dan ithalat %43, Endonezya dan ithalat %31, Yunanistan dan ithalat %68, Polonya ve Macaristan dan ithalat % 30 un üzerinde artmaktadır. İhracattaki artış buna yetişememektedir. Türkiye de artık her işadamı dünyanın her yerinden ithalat yapmayı benimsemiştir. Bu belki bir dereceye kadar normaldir. Fakat ticaret açığının turizm gibi hizmet gelirleriyle, yabancı sermaye yatırımlarıyla finansmanı giderek zorlaşmaktadır. Asıl önemlisi, ithalat finanse edilse dahi, Türkiye nin üretim yeteneğini kaybetmesidir. Türkiye yalnızca hizmet sektörleriyle gelişemez. Güçlü bir sanayi olmadan, yalnızca hizmet sektörlerine dayanarak gelişen ülke yoktur. Bu nedenle yerli üretimin mutlaka desteklenmesi gerekmektedir. Bunun bir yolu, ithalatın mevzuat engelleri ile zorlaştırılmasıdır. Dünya Ticaret Örgütü ve AB yükümlülüklerimiz bunu engellemektedir. Buna rağmen TSE denetimi gibi yöntemler daha etkin kullanılmalıdır. Döviz kuru yeniden yüksek faiz baskısı altına girmiştir. Artık bu politikanın mutlaka gözden geçirilmesi gereklidir. Geriye kalan tek unsur verimlilik artışıdır. Ancak verimlilik konusunda özel sektörde sınıra gelinmiştir. Bu sebeple kamu kesimindeki yapısal reformlar acil hale gelmiştir. Odalar Birliği olarak bu konudaki taleplerimiz hükümete sunulmuştur. Ben huzurlarınızda yapısal reformlar konusunun da bütün partilerimiz tarafından izlenmesi gereğine işaret etmek istiyorum. Ekonomide büyümeyi destekleyen sektörler konut sektörü, dört ihracatçı sektör ve ithalattır. Otomotiv, giyim, makine ve demir-çelik sektörleri ihracatımızın % 60 ını geçmektedir. Dolayısıyla ekonomide büyüme sektörlere, sektör içindeki rekabete göre değişmektedir. Gerek KOBİ ler olsun, gerek küçük ticaret erbabı, esnaf olsun, sıkıntı yaşayan kesimler de önemlidir. Antalya da da durum bu şekildedir. Son günlerde, odamızın üye sayısındaki artışı örnek olarak veriyorum te 31 bin üyeden şu anda 40 bin üyeye geliyoruz. İki yılda % 30 u bulan bir artış var. Etüd-Araştırma Servisimiz sigortalı işçi sayısını incelemiştir sonunda 193 bin olan SSK kaydı bugün 300 bini aşmıştır. Dolayısıyla Antalya bir yandan hızlı büyümektedir. Süpermarketler hızla yayılmaktadır. Fakat diğer yandan bu bir arz-talep dengesizliğini beraberinde getirmektedir. Aşırı bir rekabet ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, bu konuda hem büyük mağazalar kanununun çıkması gerekmektedir, hem de yerel düzeyde bir planlama zorunludur. Turizmde, Ağustos ayındaki canlanmaya rağmen, beklentiler iyi değildir. Tanıtım konusunda büyük bir atağa ihtiyacımız var. PR çalışmasına dayalı yeni tanıtım stratejisi bir an önce uygulamaya girmelidir. Türkiye birdenbire deniz turizminden kültür turizmine kayamaz. Otellerin % 90 ı deniz turizmi yaptığına göre tanıtımda buna göre yapılmalıdır. Konaklama arzı çeşitlendikten sonra tanıtımda buna uyacaktır. Fakat deniz turizmi şu anda halen en büyük pazarımızdır. Avrupa nın en büyük pazarı budur. Burada yarım milyon yatak var iken, önce buraya göre bir stratejiye ihtiyaç vardır. Yalnızca fuarlara katılmak artık yetmemektedir. Aile turizmine, çocuklara, kadınlara, hitap eden, SPA potansiyelini tanıtan aktif bir tanıtım gereklidir. Avrupa ve Rusya pazarlarındaki imajımız zayıflamamalı, aksine güçlenmelidir. Bunun için her konuda son derece dikkatli olunmalıdır. Türkiye medeniyetler arasında köprü imajını korumalıdır. Barışçı ülke imajı güçlenmelidir. Bu arada basınımızda vergi tasarısı içinde konaklama vergisinin de bulunduğu yer almıştır. Böyle bir vergi oran olarak, şekil olarak, zamanlama olarak vahim bir hata olur. Böyle bir şey, bürokrasinin turizmi Ekim 2006 ATSO

10 baltalaması olacaktır. Kesinlikle düşünülmemelidir. Bunun dışında Antalya nın MOBESE Kameralı Güvenlik Sistemi acil bir konudur. Antalya turizmi ülkeye yaklaşık 5 milyar dolar katkı sağlarken, 9 trilyonluk bir güvenlik sistemi sorun olmamalıdır. Kaldı ki, Antalya nın yatırım bütçesi 250 trilyondur. Biz bunu kamuoyuna da beyan ettik. Hükümet, yerel yönetimler, meslek örgütleri, herkes buna katkı yapmalıdır. Oda olarak biz de destek oluruz. Bu iş artık çok fazla ertelenmemelidir. DYP Lideri Mehmet Ağar: Nefes alsak ondan da vergi alacaklar Antalya nın gündemine giren bir başka konu Vakıf Çiftliğidir. Henüz ortada bir somut mesele yoktur. Vakıf Çitliği nin korunması konusunda herkesin hem fikir olduğuna inanıyoruz. Antalya şehir merkezi yeşil park fakiridir. Çevredeki çam ormanları kentin ihtiyacını tam olarak karşılamamaktadır. Hafta sonları kent çevresindeki yoğunluğa dikkat edilmelidir. Antalya nın Avrupa ülkelerindeki gibi büyük parklara ihtiyacı vardır. Bu nedenle artık bu tür alanların korunmasında bir sorun olacağına ihtimal vermiyorum. Geçtiğimiz günlerde Kemer, Serik, Gazipaşa ilçelerimizde toplantılar yaptık. Yerel idarecilerle ve üyelerimizle görüştük. Kemer de turizm ve esnaf kesiminin sorunlarını dinledik. Serik ve Gazipaşa da tarım kesiminin sorunları daha önemli. Odamızın modern seracılık konusundaki çabasının ne kadar önemli olduğunu yerinde de tesbit ettik. İlçelerimize dönük gerekli destekleri meclisimizin gündemine getireceğiz. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası nın (ATSO) aylık olağan toplantısına katılan Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, konuşmasının büyük bir bölümünde terör konusuna değindi. Ağar, 2003 te sıfır terör teslim alan Hükümetin terörle mücadelede başarılı olamadığını savundu. Antalya, Marmaris ve Diyarbakır da patlayan bombaların aynı amaca yönelik olduğunu kaydeden Ağar, Hükümetin bu olayların faillerini bularak kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapması gerektiğini söyledi. Türkiye de yapısal dönüşüm reformlarına ağırlık verilmesi gerektiğini belirten Ağar, Türkiye de yeniden üretim temeline dayanan bir ekonomi politikasının geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Reel sektöre yeni bir revizyon gerektiğini ifade eden Ağar, vergi sistemini eleştirdi. Ağar, Vergi oranlarının düşürülerek kayıt dışılığın azaltıldığı bir sistem geliştirilmeli. Vergi mükelleflerine yolunacak kaz gibi bakılmamalı. Vergi mevzuatı azaltılmalı. Vergideki artış oranları ortada. Artık her şeyden vergi alınmaya başlanmıştır. Nefes alsak vergi verir hale geldik dedi. Ağar, konuşmasında ekonomik konularda da değerlendirmelerde bulundu. Ağar, Türkiye de bir an önce yapısal dönüşüm raporlarının hazırlanarak hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Ağar, Türkiye nin geleceğinin temelinde yatan en önemli güç, demokrasi, hukuk ve özgürlüktür. Bunları da gerçekleştirecek en önemli güç ekonomidir diye konuştu. Yan sanayi ve KOBİ lerin rekabet güçlerini yitirerek pazarlarını kaybetme noktasına geldiğini ileri süren Ağar, şöyle konuştu: Şu anki ekonomi politikasında TL ye sürekli değer kazandırılmaktadır. Sanayi sektörü rekabet edilebilir olmaktan çıkmıştır. Kur politikaları ve değerli TL ile ihracat dar boğaza girmiş, ithalata dayalı bir ekonomi baş göstermiştir. Türkiye kişi başına düşen değerde 63. sıraya gerilemiştir. Rekabet edilemeyen bir ülke haline gelmeye başlamıştır. Türkiye de yapısal reformlar adı altında sosyal güvenlik reformunun yapılması gerektiğini vurgulayan DYP Lideri, enerji konusuna da değindi. Enerjide hiçbir ucuzlamanın olmadığını ileri süren Ağar, bu yolla Türkiye nin geleceğinin ipotek altına alındığını iddia etti. Dokuma ve Lara konusuna da değinen Ağar, bu konuda adabıyla yapılmayan ihalelerin hesabının sorulacağını söyledi. Ağar, Vakıf Çiftliği konusunu da yakından takip ettiğini açıkladı. ATSO Ekim 2006

11 ATSO Serik Temsilciliği yeni hizmet bürosu açıldı Antalya Ticaret ve Sanayi Odası nın Serik Temsilciliği yeni hizmet bürosu 14 Eylül 2006 tarihinde törenle hizmete girdi. Açılış törenine ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Özgen, ATSO Meclis Başkanı Salim Güllüpınar, ATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Davut Çetin, Sayman Üye Mustafa İssi, Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Rıza Akıncı, Mustafa Karaman, Adnan Vucudi Özen, Enver Barış ve Kerim Çavuşoğlu ile Serik Kaymakamı Selami Altınok, Serik Belediye Başkanı Mehmet Habalı, Abdurrahmanlar Belediye Başkanı Yusuf Gizli, Serik İlçe Emniyet Müdürü Levent Üstüner, Esnaf Odası Başkanı Ali Tosun ve çok sayıda ATSO üyesi katıldı. Serik Temsilciliği nin açılış töreni öncesi ATSO Yönetim Kurulu üyeleri, Ziraat Odası nda düzenlenen toplantıda ilçede faaliyet gösteren işadamı, tüccar, çiftçi ve esnafın sorunlarını dinledi. Özellikle ilçelerde faaliyet gösteren ATSO üyelerine daha iyi hizmet verebilmek amacıyla bu tür toplantılara ağırlık verdiklerini belirten ATSO Başkanı Kemal Özgen, Sizleri dinlemeye, sorunlarınızı tespit etmeye, oda olarak neler yapabiliriz sormaya geldik. Biz göreve başlarken programımıza ilçelerimize özel önem vereceğimizi koymuştuk. Odamızda bir ilki başlatıp, eğitim programlarımızı buralara taşıdık. Geçen ay ilk eğitimlerimizi yaptık. Bundan sonra da ilçelerimize dönük faaliyetlerimizi geliştirmek istiyoruz. Bu amaçla kasım ayında ihracata yönelik modern tarım politikaları konusunda bir eğitim gerçekleştireceğiz dedi. ATSO nun Serik te halen faal olarak 1577 üyesi bulunduğunu belirten Özgen, Serik, odamızın 40 bine yakın üye sayısı içinde % 4 civarında bir paya sahip. Ama Serik ilimizin önemli ilçesidir. Antalya ile adeta bütünleşmiş bir ilçemizdir. Son dönemde hızlı bir gelişme içindedir. Dolayısıyla bizim için önemli bir yere sahiptir. Serik te en çok üyemiz gıda, tarım, giyim, kuyum ve hediyelik eşya faaliyetlerinde ağırlıktadır. Serik de 2004 yılında 180 yeni üye kaydı yapmışız te 204. Bu yıl şu zamana kadar 170 yeni üyemiz var. Bu demektir ki, Serik te sadece bizim üyemiz olarak her yıl % 10 dan daha fazla bir artış var. Tabii bu işin olumlu yanı. Fakat sıkıntıları da hepimiz kendi işimizde yaşıyoruz diye konuştu. Yeni işyeri açılmasını kontrol edelim Antalya nın turizmde ve ticarette bir çok önemli sorunu olduğunu vurgulayan Özgen konuşmasını şöyle sürdürdü; Arzın talebe göre artması gerek. Ama bizde herkes aynı işlere yüklendiği için, bir planlama ve denetim olmadığı için arz serbest. Antalya da otel yatırımları kontrol edilmediği için turizmde sııkıntılar artmıştır. Ticarette de aynı durum yaşanmaktadır. Bizim Odamızın üye sayısı 2004 de 31 bin iken, şimdi 40 bine yakın. İki yılda % 30 artmış. Ama her sektörde talep bu kadar artmıyor. Dolayısıyla rekabet artıyor. Bir başka mesele artık alışveriş merkezlerinin, shopping center ların açılmasıdır. Serik ten bir vatandaş da alışverişinin bir kısmını buralarda yapmaktadır. Turistlerin alışverişi her yerde azalmıştır. Tarım sektöründe de sıkıntı vardır. Girdi maliyetleri hızla artmıştır. Bir sera masrafı neredeyse ikiye katlanmıştır. Dolayısıyla sıkıntılar bellidir. Ama şunu da unutmayalım. Antalya bir çok alanda hızla gelişmektedir. Antalya Serik e doğru hızla büyümektedir. Önemli olan bir sıkıntının geçici mi, kalıcı mı olduğudur. Geçici ve küçük sıkıntılar aşılır. Ama bazı sektörlerde, bazı sorunlar kalıcıdır. Buna dikkat edip, ona göre herkesin hesabını doğru yapması gerekir. Artık bir çok sektörde iş büyük firmaların eline geçmektedir. Artık turiste eskisi gibi taklit giyim satamıyoruz. Artık eski tip seralar verimli değil. Dolayısıyla biz de kendi sektörümüzdeki yapı değişimini iyi anlamalıyız. Eğer dünya ister istemez bir yöne gidiyorsa. Bunu dikkate almak, buna uymak zorundayız. Biz iki yıldır Antalya da yeni otel yatırımını azaltın diyoruz. Bakanlık henüz bu sesi yeni duydu. Şimdi belediyelerimize çağrı yapıyoruz. Diyoruz ki, yeni işyeri açılmasını kontrol edelim. İş merkezlerini planlayalım. Büyük alışveriş merkezlerini, büyük zincir marketleri kontrol edelim. Ana caddeleri, sokakları cazip hale getirelim. Bir çok ülkede belediyeler bu konuları odalara sormak, odalarla birlikte yürütmek zorundadırlar. Ama bizde bu yönde bir kanun veya gelenek yoktur. İsteyen istediği yerde istediği işi yapmaktadır. Bundan da herkes kaybetmektedir. Ama artık belediyelerimizde de bu yönde olumlu bir gelişme başlamıştır. Ayrıca bu konuda bir kanun tasarısı da hazırlanmıştır. Bizler bu konuları gündeme getirirsek sonuç almamız da mümkündür. Serik için tarım, turizm kadar önemli Toplantıda ATSO nun tarım sektörüne yönelik çalışmaları konusunda bilgi veren ATSO Yönetim Kurul Üyesi Ali Rıza Akıncı da, ATSO olarak hiçbir dönemde olmadığı kadar yoğun bir şekilde tarım sektörüne yönelik çalışmalar yapıyoruz dedi. Serik te modern seracılığa geçişin hızlandırılması gerektiğinin altını çizen Akıncı, Serik için tarım, turizm kadar önemli. Mutlaka modern seracılığa geçmeliyiz. Kontrollü üretim yaparak, araziden en fazla verimi alacak üretim metodlarını kullanmak zorundayız. Dünya artık bunu istiyor. Artık geleneksel yöntemlerle, 1-2 dönüm arazilerle bunu yapamayız çiftçi bir araya gelerek daha modern ve büyük alanlarda ihracata yönelik üretim yapmalıyız. Tarım yatırımları için teşvik belgesi alamıyorduk. Ankara da yaptığımız girişimler sonucu bunu çözdük. Şimdi biz diyoruz ki turizme nasıl tahsis verdiyseniz, tarım alanlarına da tahsis verin. Devlet tarımın önünü açsın. Devletin elinde atıl araziler var. Bunlar modern tarım yatırımlarına tahsis edilsin. Serik te bugün modern anlamda 20 tane tarım tesisi kurulsa 4 bin kişiye iş imkanı yaratılır. Onun için tarımsal sanayiyi mutlaka geliştirmek zorundayız diye konuştu. Toplantının ardından ATSO nun Esnaf Sarayı ndaki Serik Temsilciliği yeni hizmet bürosu törenle açıldı. ATSO Temsilcilik bürosu açılış kurdelesini ATSO Başkanı Kemal Özgen, Serik Kaymakamı Selami Altınok ve Serik Belediye Başkanı Mehmet Habalı birlikte kesti. ATSO Başkanı Özgen, ATSO üyelerine daha iyi hizmet verebilmek için, tüm üye verilerimizi bilgisayar ortamına aktarıyoruz. Yılbaşından itibaren artık üyelerimiz çok daha hızlı hizmet alacabilecekler dedi. Ekim 2006 ATSO

12 Antalya Özgün Hediyelik Eşya Tasarım Yarışması Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, Antalya nın sahip olduğu tarihsel, doğal ve kültürel güzellikleri dünyaya tanıtma ve bu zenginlikleri ekonomik değere dönüştürmek amacıyla Antalya Özgün Hediyelik Eşya Tasarım Yarışması düzenliyor. ATSO Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü Antalya bölgesindeki turistlere dönük satış mağazalarında özgün Antalya tasarımlarının bulunmadığını, turistlerin Antalya yı hatırlatacak bir şey bulmakta zorluk çektiğini dile getiren ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Özgen, Antalya Özgün Hediyelik Eşya Tasarım Yarışması ile Antalya yı ziyaret eden yerli ve yabancı ziyaretçilerin nitelikli bir kent simgesini de beraberinde götürmelerini sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Özgen, Antalya olarak, maalesef sahip olduğumuz tarihsel, doğal ve kültürel güzellikleri dünyaya tanıtmakta ve bu güzellikleri koruyarak ekonomik değere dönüştürmekte henüz başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz. Sırf bu nedenden ötürü ürünümüzü hak ettiği değere satamıyoruz. Antalya da otellerimiz yabancı ülke mimarisi kullanıyor, isimler yabancı dilden seçiliyor. Tarihi mimari unutuluyor. Bu yarışmayla hedeflediğimiz, Türkiye turizminin başkenti Antalya mızı, kendinden unsurların yer aldığı hediyelik eşyalarda da yaşatmaktır dedi. Turistlerin Antalya dan ayrılırken kente ait renkleri hatıraları birlikte götürebilmelerini sağlamayı amaçladıklarını belirten Özgen, yarışmayla kenti en iyi şekilde simgeleyecek hediyelik eşya tasarımlarının oluşturulmasını hedeflediklerini söyledi. Özgen öyle konuştu; Yarışmanın diğer hedefi Antalya nın sembollerine, tarihi değerlerine dikkat çekmektir. Biz bu değerlere sahip çıktıkça kentimiz ve turizm sektörümüzün kimliği güçlenecektir. Bir diğer amacımız sektörümüze örnek olmaktır. Kaş tan Gazipaşa ya kadar her beldemizin bu tür çalışmalara ihtiyacı var. Her beldemizde tarihi eserler, eşsiz zenginlikler var. Yaratıcı tasarımlarla bu zenginlik ürüne dönüşmelidir. Bugün hediyelik eşya ile başlayacak tasarım zenginliği yarın mimariye, oteldeki animasyona ve başka alanlara da yansıyacaktır. İnsanların tatil için Antalya ya gelmelerini sağlamak tek başına yeterli değil. Önemli olan burada geçirecekleri güzel bir tatil sonrası aynı insanları tekrar misafir edebilmek. Ülkelerine geri dönerken onları, Antalya ya özgü renklerle, özgün kültürel-tarihsel değerlerle uğurlamak. Tıpkı dünyanın diğer kentlerinde olduğu gibi, tüm dünyaca bilinen, şehrimizle özdeş simgeleri yaratmak arzusundayız. Böylece turizmimize de önemli bir katkı sağlamayı umuyoruz. Nasıl ki insanlar, Paris ten Eiffel, Pisa dan Pisa Kulesi ya da Salzburg dan Mozart ı simgeleyen bir ürün almadan geri dönmüyorsa; bu yarışma sonrası artık Antalya ya gelen ziyaretçilerimizi de eli boş göndermeyeceğiz. İnanıyorum ki ortaya çıkacak ürünler, arzuladığımız Antalya markasını yaratmak konusunda önemli katkılar sağlayacaktır. Diğer taraftan, şehrin sembollerinin estetik değeri olan hediyelik ürünlerle piyasaya sunulması başlı başına bir sektör yaratacaktır. Bu yarışma vesilesiyle ATSO olarak, Antalya ya karşı sorumluluklarımızdan birini daha yerine getirdiğimize inanıyorum. Sektör ayrımı yapmadan her ölçekte projeyle Antalya ya hizmete devam edeceğiz. Böylece Antalya mızın bir dünya markası olması yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bu yarışma genç tasarımcıların, sanatçılarımızın bu konuyu düşünmelerini sağlayacaktır. Buradan hediyelik eşya dışında başka ürünlerin de çıkması mümkündür. Cam, ahşap, seramikporselen, metal, plastik ve tekstil olmak üzere öğrenci ve profesyonel kategorilerine açık olan bu yarışmanın Antalya için hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye deki bütün güzel sanatlar, mimarlık ve tasarım fakülteleri ile iletişim kurulacağını da belirten Özgen, 6 sı akademisyenlerden oluşan 10 kişilik jüri tarafından yapılacak değerlendirme sonucunda dereceye giren tasarımların 5 Şubat 2007 tarihinde kamuoyuna açıklanacağını bildirdi. Son katılım tarihi 5 Ocak 2007 olan yarışmada, profesyonel kategoride ilk üç kişiye verilecek ödüller sırasıyla, 6, 4 ve 2 bin YTL. 3 adet de 1000 YTL değerinde mansiyon dağıtılacak. Öğrenci kategorisinde ise ilk üç dereceye girenlere; 3 bin, 2 bin ve 1000 YTL verilecek. Bu kategoride 500 YTL değerinde 3 adet mansiyon verilecek. ATSO Ekim

13 A N TA LYA Ö Z G Ü N H E D İ Y E L İ K E Ş YA TA S A R I M YA R I Ş M A S I Ş A R T N A M E S İ Bu yarışma Antalya yı yorumlayarak, özgün fikirleri ile fark yaratabilecek tasarımcıları bekliyor. 1- YARIŞMANIN AMACI Dünyanın önde gelen turizm merkezi, Türkiye Turizminin başkenti Antalya nın dünyaya tanıtımı için süregelen çalışmalara ilave olarak yeni ve yaratıcı yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yarışma, ziyaretçilerin Antalya dan ayrılırken kente ait renkleri ve hatıraları birlikte götürebilmelerini sağlamak amacı ile kenti en iyi temsil edecek, simgeleyecek ve ifade edebilecek hediyelik eşya tasarımlarının oluşturulmasını hedeflemektedir. 2- YARIŞMANIN KONUSU Yarışma profesyonel ve öğrenci olmak üzere iki ayrı kategoride düzenlenmektedir. Her iki kategoride katılımcılardan aşağıdaki ürün gruplarından en fazla üç tanesi için birer adet özgün ve yenilikçi ürün tasarlamaları beklenmektedir. Cam Ahşap Seramik - Porselen Metal Plastik Tekstil 3- DÜZENLEYENLER Yarışma Antalya Ticaret ve Sanayi Odası nca (ATSO), Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi desteğiyle düzenlenmektedir. 4- KONSEPT VE DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ Tasarlanan ürünlerin Antalya yı simgelemesi Yenilikçi özgün, fark yaratan bir tasarıma sahip olması Dikkat çekici, ilgi uyandırıcı olması Antalya imajını olumlu biçimde yansıtması Ticari maksatla üretilebilir, piyasaya sunulabilir olması Tasarımların daha önce hiçbir yarışmaya katılmamış olması Tasarımların daha önceden ticari amaçla üretilmiş piyasaya sürülmüş, medyada yer almamış olması Tasarımların kopya olmaması 5- KATILIM ŞARTLARI Yarışma profesyonel kategorisi herkese açıktır. Yarışma öğrenci kategorisinde üniversitelerin tasarım, güzel sanatlar ve mimarlık fakültelerine kayıtlı lisans öğrencilerine açıktır. Yarışmaya grup olarak katılmak mümkündür. Yarışmacılar, ürün gruplarından en fazla üçü için tasarladıkları en fazla birer proje sunabilir. Yarışmaya katılan her projede özgünlük ve daha önce başka bir yerde üretilmemiş, yayınlanmamış veya başka bir yarışmada ödül almamış olması şartı aranmaktadır. Aksi bir durum tespit edilirse, proje yarışmadan diskalifiye edilir; ödül kazandıysa ödülü geri alınır. Kopya bir eserin ödül alması durumunda sorumluluk tamamen yarışmacıya ait olacaktır. 6- SUNUM FORMATI Yarışmaya katılan her proje: 2 Boyutlu Sunum: En fazla 4 adet, A3 formatlı, kalınlığı 5mm yi aşmayan foto blok sırtlıkla desteklenen renkli sunum paftası. Başvuru Formu ve Proje Raporu: Projeyi yazılı olarak anlatan, önerinin hangi noktada yenilik, katma değer yarattığını ve ürünün malzemesi ile üretim yöntemini açıklayan (var ise ürün grupları ve renk alternatifleri vb. detaylar belirtilmeli) 300 sözcüğü aşmayacak A4 formatında 1 sayfalık rapor. Takdim Formu: Projenin ATSO Personel ve İdari İşler Müdürlüğü ne elden teslimi sırasında projenin içinde bulunduğu kapalı paketin ve kapalı zarfın üzerine açıkta kalacak şekilde iliştirilecek takdim formu üzerinde rumuz, katılım kategorisi ve teslim tarihinden başka bir ibare bulunmayacaktır. Ürün Numunesi: Tasarımcılar mümkün ise ürün numunesini de proje beraberinde teslim etmelidirler. Ürün numunesi üzerinde sadece rumuz belirtilmelidir. Açıklamalar: Proje Sunum Paftaları, Başvuru Formu ve Proje Raporu ile projeyi açıklayıcı bir cd birlikte kapalı paket veya zarf halinde üzerinde açıkta kalacak şekilde Takdim Formu iliştirilmiş olarak teslim edilmelidir. A3 Boyutta Hazırlanacak sunum paftalarının üst kısımlarında 2 cm lik bir alan ayrılmalı ve sol tarafa ATSO 2006 ANTALYA ÖZGÜN HE- DİYELİK EŞYA TASARIM YARIŞMASI, sağ tarafa ise tekrarlanmayan 3 harf ve 4 rakamdan (örnek: VYZ 0123) oluşan 7 haneli rumuz yazılmalıdır. Bu rumuz başvuru formu ve proje raporunda, numune üzerinde, cd üzerinde ve başvuru zarfı ve takdim formu üzerinde de yer almalıdır. Teslim edilecek projelerin ve proje sunum paftalarının hiçbirinde rumuz ve katılım kategorisi dışında yarışmacının kimliğini belirtecek bir ibare veya işaret bulunmamalıdır. Proje sunum paftaları üzerinde kesinlikle el yazısı kullanılmamalıdır. Başvuru Formu, Proje Raporu, Takdim Formu büyük harflerle son derece okunaklı olarak doldurulmalıdır. 7- BAŞVURU ŞARTLARI Yarışma Şartnamesi ve Başvuru Formu: ATSO Personel ve İdari İşler Müdürlüğü nden ve ATSO internet sitesinden temin edilebilir. Yarışma hakkında detaylı bilgi için: veya ercan@atso.org.tr, odogmus@atso.org.tr Katılımcılar Yarışma Başvuru Formu nu büyük harfler ile doldurup imzalamalıdır. Başvuru Formu nun arkasında yer alan Proje Raporu büyük harflerle okunaklı bir şekilde doldurulmalıdır. Başvuru Formu, Proje Raporu, Proje Sunum Paftaları, Proje Tanıtım CD si profesyonel kategoride katılanlar için nüfus cüzdanı fotokopisinin, öğrenci kategorisinde katılanlar için ise nüfus cüzdanı fotokopisi ve öğrenci belgesinin kapalı zarf veya paket içerisinde üzerine açıkta Takdim Formu iliştirilmiş olarak teslim etmelidir. Başvuru zarfının veya paketinin sağ üst köşesine Arial 14 punto ile rumuz ve katılım kategorisi yazılmalıdır. Proje sunum paftaları, belirtilen diğer dokümanlarla ve açıklandığı şekilde en geç 05 Ocak 2007 günü saat 17:00 ye kadar aşağıda belirtilen adrese elden teslim edilmelidir. Yapılacak her başvuru için yarışmacılara bir numara verilecek olup, bu numaranın sonuçlar açıklanana kadar yarışmacı tarafından muhafaza edilmesi gerekmektedir. ATSO Personel ve İdari İşler Müdürlüğü Kazım Özalp Caddesi 2. Sokak No:4 Antalya Teslim edilen proje sunum paftaları, cd, fotoğraf ve dokümanlar geri iade edilmeyecektir. Teslim edilen ürün numuneleri, yarışmacının dereceye girememesi halinde sonuçların açıklanmasından itibaren bir ay sonrasına kadar muhafaza edilecek olup, söz konusu süre içerisinde yarışmacı tarafından ATSO adresinden elden alınması gerekmektedir. Antalya dışında yerleşik yarışmacıların ürün numuneleri ise başvuru formunda belirtilen adrese ATSO tarafından posta ile (postada meydana gelebilecek hasarlardan sorumlu olmaksızın) gönderilecektir. Bir başvuru gerçekleştirildikten sonra iptal edilemez, geri çekilemez ve bu tarihten sonra herhangi bir ek yazışma, belge, malzeme vb. kabulü söz konusu olamaz. Yarışmaya Antalya Ticaret ve Sanayi Odası ve Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mensupları ile bu kişilerin ikinci derece akrabaları dâhil başvuruda bulunamaz. Firma adına yapılan çalışmalar ve başvurular kabul edilemez. Katılımcılar dereceye girdikleri takdirde ürettikleri eserlerin fikri mülkiyet marka-patent ve endüstriyel tasarım haklarını, ATSO ya Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname uyarınca devretmeyi beyan ve taahhüt ederler. Bu itibarla, ödül ve mansiyon kazanan tasarımların fikri mülkiyet, markapatent ve endüstriyel tasarım hakları ATSO ya aittir. Jürinin kararı kesin olacaktır. Katılımcılar bu şartların tümünü kabul etmiş sayılırlar. ATSO, aksi yarışmacılar tarafından yazılı olarak talep edilmediği durumda, katılımcıların isimlerini projeleriyle birlikte duyurabilir ve yayınlayabilir ATSO yarışmaya katılan tüm projeleri yayımlamak, arşivlemek ve yurt içi ve yurtdışında sergilemek haklarına süresiz sahip olacaktır. ATSO ödül alamayan tasarımların fikri mülkiyet, marka-patent ve endüstriyel tasarım haklarını satın almada öncelik sahibidir. Bu durumda tasarım hakları için mansiyon ödülleri üzerinden ödeme yapılır. 8- TAKVİM Proje Teslim Tarihi: 05 Ocak 2007 Cuma saat17:00 ye kadar Sonuçların Açıklanması: 05 Şubat 2007 Pazartesi Sonuçlar : sitesinde ilan edilecektir. 9- ÖDÜLLER Profesyonel ve öğrenci kategorilerinde ilk 3 dereceye girenler ödüllendirilecektir. Ayrıca Seçici Kurul uygun bulduğu projeleri Mansiyon ile ödüllendirebilir. Aynı şekilde, Seçici Kurul ödüle layık proje bulmadığı takdirde ödül kademelerinden herhangi birisini boş bırakabilir. Profesyonel Kategorisi 1. lik ödülü : YTL 2. lik ödülü : YTL 3. lik ödülü : YTL Mansiyon (3 adet) : YTL Öğrenci Kategorisi 1. lik ödülü : YTL 2. lik ödülü : YTL 3. lik ödülü : YTL Mansiyon (3 adet) : 500 YTL 10- JURİ 10 asil 2 yedek üyeden oluşan Seçici Kurul ATSO tarafından oluşturulacaktır. Jüri Üyeleri 08 Ocak 2007 tarihinde sitesinde açıklanacaktır. 11- YARIŞMA SEKRETERYASI, İLETİŞİM, YA- RIŞMA ŞARTNAMESİ VE BAŞVURU FORMU Antalya Ticaret Ve Sanayi Odası ANTALYA ÖZGÜN HEDİYELİK EŞYA TASARIM YARIŞ- MASI Yarışma Şartnamesi ve Başvuru Formu: Antalya Ticaret ve Sanayi Odası - Personel ve İdari İşler Müdürlüğü nden ve adresinden temin edilir. Kazım Özalp Caddesi 2. Sokak No: 4 - Antalya Tel: (pbx) dahili: 1301/1339 e- posta: ercan@atso.org.tr, odogmus@atso.org.tr Detaylı Bilgi İçin: 11 Ekim 2006 ATSO

14 Topraksız tarımla 5 yılda 5 milyar dolar ihracat hayal değil TARIM Hamdi GÜNEŞ ATSO Meclis Üyesi Topraksız tarımın öncülerinden ATSO Tarım Komisyonu Üyesi Hamdi Güneş, devletin turizmde olduğu gibi tarım sektörü içinde arazi tahsis etmesini isteyerek, Topraksız tarımla 5 yılda 5 milyar dolarlık ihracat hayal değil yeter ki devlet bize arazi versin. Biz öyle turizmciler gibi deniz kenarında da arazi istemiyoruz. En işe yaramaz, taşlık çakıllık, ağaç dikilmeyen hayvan otlatılmayan araziyi bize versin. Tarım ürünlerinden yılda 5 milyar dolar getirelim. Antalyalı yatırımcılar olarak buna hazırız diyor. ATSO Ekim

15 Gelişen teknoloji yaşamın her alanında bir çok yeniliği de beraberinde getiriyor. Tarım sektörü de bu değişimden etkilenerek, yeni bir yapılanma içinde. Özellikle sera topraklarında hastalık ve zararlı birikimi, aşırı gübre ve ilaç kullanımı sonucu toprakta bozulma, erozyon, çoraklaşma ve yapılaşma gibi etkenler nedeniyle tarım alanları giderek azalıyor. Bu yüzden birim alanda daha yüksek verim alınmasını sağlayan topraksız tarım dünyada gittikçe yaygınlaşıyor. Dünyanın önde gelen tarım üreticisi ülkelerinden Hollanda ve İspanya sebze üretiminin büyük kısmını artık neredeyse hiç toprak kullanılmadan yapıyor. Söz konusu üretim tekniğinde toprak yerine bitkiyi daha iyi besleyen, kaya yünü, volkanik küf gibi tamamen organik maddeler kullanılıyor. Bu sistemde bitkiler, seradan çok uzay üssünü andıran bir ortamda tamamen bilgisayar kontrolünde, hijyen bir ortamda yetiştiriliyor. Bu tip üretimde bitkilere topraktan geçen ve üretimi olumsuz etkileyen hastalıklar önlenmiş oluyor. Normal tarla ve seraya dikilen fidanlardan yılda bir kez ürün alınırken, topraksız kontrollü üretim yapılan seralarda yılın 9 ayı ve yüksek verimle bitkiden ürün alınıyor. Normal bir seradan 1 dönümde 10 ton domates elde edilirken, topraksız üretim yapılan seralarda bu rakam 40 tona kadar çıkabiliyor. Üstelik topraksız ortamda yetişen ürünler, gerek yurt içinde gerekse dünya pazarlarında daha yüksek fiyata satılıyor. Güneşler Gıda-Adalya Tarım Yönetim Kurulu Başkanı ve ATSO Tarım Komisyonu üyesi Hamdi Güneş, Antalya da sektörün öncülerinden. Güneş in Gaziler Mevkii nde kurduğu 32 dönümlük tesis seradan çok bir laboratuarı andırıyor. Referans Gazetesi yazarı David Judson, bir Antalya ziyareti sırasında gezdiği seralar için Uzay üssü ifadesini kullanıyor. Türkiye de 12 yıllık bir mazisi olan topraksız üretimin, Antalya bölgesinde her geçen gün yaygınlaştığını belirten Hamdi Güneş, Devlet, otelcilere yaptığı gibi seralar için de yer tahsisi yapsa, onlarca yatırımcı bu tip sera kurmak için sırada bekliyor diyor. Hamdi Güneş in topraksız tarım macerası, 10 yıl önce Hollanda da bir sera ziyaretiyle başlamış. Gördüğü seralardan çok etkilenen Güneş, aynı yatırımı Antalya da uygulamayı kafasına koymuş. Ancak yüksek maliyetli bir yatırım oluşu ve de en önemlisi uygun arazi bulması zaman almış. Çevreci üretim Güneş topraksız tarımla ilgili şu bilgileri veriyor; Bu sistemin dünyada yaklaşık 20 yıllık bir geçmişi var. Hollanda, Fransa, İspanya, İsrail öncülük etmiş. Hollanda nın tamamı bu sistemle üretim yapıyor. Toprak kullanımı yok denecek kadar az. Bu seralar çevreye duyarlı. Her türlü üretimle ilgili işlemler kontrol altında. Toprağı kirletme, aşırı gübre kullanımı, zirai ilaç kalıntısı gibi bitkiye ve insanlara zarar verecek uygulamalar söz konusu bile değil. Topraksız üretim Türkiye de toplam 1200 dönüm civarında ve iki bölgede yapılıyor. Bir bölümü Antalya bölgesinde. Diğer kısmı İzmir Dikili ve Denizli bölgesinde. İzmir ve Denizli bölgesinde termal enerji var. Sıcak suyu kullanarak ısıtma yapıyorlar ki bu büyük avantaj. Antalya da bu sistem ilk olarak Agroser ve Özaltın gibi firmalar tarafından ilk olarak 1994 yılında uygulanmaya başlanmış. Bugün 20 dolayında firma bu sistemle üretim yapıyor. Bir fideden 10 ay ürün alınıyor İlk yatırım maliyeti yüksek. Bu tip bir yatırımda kullanılan cam seraların metrekaresi 60 Avro, plastik seralarınki ise Avro civarında. Bu yatırımın 4 ile 5 yıl arasında geri dönüşümü oluyor. Piyasada sebze ve meyve fiyatları sabit değil. Hava koşulları, rakip ülkelerin üretimleri gibi bir çok faktör fiyatları etkiliyor. Normal serada üretici yılda 2-3 defa ürününü söküp, yerine yenisini ekmek durumunda. Oysa biz tek bir fide ile yıl boyunca aynı bitkiden ürün alıyoruz. Piyasada çeşitli nedenlerle sebze fiyatları, yıl boyunca değişlik gösteriyor. Çiftçi ekim-sökümle uğraşırken, biz sera avantajımız nedeniyle elimizde sürekli ürün bulundurabiliyoruz. Pazar istediği anda ürün verebiliyoruz. Ağırlıklı olarak salkım domates, Kaliforniya Vonder cinsi renkli dolmalık biber, Chery domates ve kokteyl domates üretiliyor. Bu tip seralar pazar odaklı çalışıyor. Müşterilimizle önceden bağlantı kurup neyi üreteceğimizi konuşup, tartışıp, planlayarak üretim yapıyoruz. Yerli tüketici bilinçleniyor Hedef pazarlarımız Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya ve yurt içindeki süpermarket zincirleri. Dünyanın bir çok ülkesine bu ürünler gidiyor. Yurt içinde de bu tür ürünlerin bir müşteri portföyü oluştu. Artık İstanbul, İzmir gibi şehirlerde bu ürünleri takip eden ve alan müşteri grubu var. Eurepgap sertifikalı üretim yapıyoruz. Yurt içine de yurt dışına da aynı malı gönderiyoruz yılından itibaren barkot sistemine geçiyoruz. Artık tüketiciler süpermarketlerden aldıkları bizim ürünlerimizle ilgili her türlü bilgiyi internetten firmamızın web sitesine girerek izleyebilecekler. Domates nerede, hangi koşullarda yetiştirilmiş, ne zaman toplanmış, ne zaman paketlenmiş görebilecekler. Güneş, kaliteli üretimin artması için bu tür seraların desteklenmesini istiyor. Modern seraların tarımsal endüstri olarak görülmemesinden yakınan Güneş, Bu yüzden devletin sunmuş olduğu imkanlardan yararlanamıyoruz. Sanayicinin faydalandığı indirimli enerji ve diğer desteklerden yararlanamıyoruz. Kapasite raporu olmadan kömür dahi alamıyoruz diye konuşuyor. 13 Ekim 2006 ATSO

16 En büyük maliyet enerji Bin tonluk sulama tankından gelen su, bitki cins ve türüne göre gübre formülasyonu yapılıp suyla birleştirilerek dozlanıyor. Hollanda ve İspanya teknolojisi kullanılıyor. Teknik bir sıkıntı olmadığı sürece sistem kendi başına işliyor. Modern seralarda, kömürle ısıtılan kazanlardan gelen 80 derece suyla ısıtma yapılıyor. Seralarda en önemli şey kesintisiz enerji ve ısıtma. Bunlar olmadığı zaman bütün işlem boşa gidiyor. Sulama ve gübrelemede ciddi bir elektrik kullanımı var. En büyük maliyet enerji. ATSO bastırdı yatırım teşvik belgesi çıktı Hamdi Güneş, topraksız tarımın önündeki engelleri ise şöyle sıralıyor; Bu işin önündeki en büyük engellerden biri yatırım teşvik belgesiydi. Büyükşehir sınırları içindeki illerdeki yatırımlar teşvik alamıyordu. ATSO nun girişimleri ile bunu sağladık. Maliye Bakanımız Sn.Kemal Unakıtan ın desteği ile 2005 Aralık ayında teşvik çıktı. Böylece bir engel kalkmış oldu. Çorak arazileri yatırmcıya verin İkincisi yatırımlarda arazi sorunu var. Bu tür yatı- ATSO Ekim

17 rımların rantabl olabilmesi için en az 30 dönümlük sera yapmak gerekiyor. Çünkü ihracat için bu gerekli. Ancak 30 dönüm seradan 1 TIR mal yapabiliyorsunuz. Yarım TIR mal yaparsanız, boş kalan yerleri başka bir ürünle doldurmak zorundasınız ki bu da hiç cazip değil. Onun için en az 30 dekar yatırım şart. Özellikle Antalya da arazinin kıymetli olmasından dolayı büyük arazi bulmakta zorlanılıyor. Bir de Miras Hukuku sorunu var. Bu sebeple araziler bölünerek çok parçalı hale gelmiştir.miras hukukunda değişiklik yapılarak bölünmeyi durdurmak gerekmektedir. Antalya da seracılık yapısı, yüzde 50 den fazlası 1 ile 3 dekar arasında. 3 dekar bir seradan da ne yapanın karnının doyması mümkün, ne alıcının. Bir TIR da 20 ton domates var. En az 20 üreticinin malını yüklemek durumundasınız. Rusya diyor ki benim alacağım ürünler rezidü laboratuvarında geçmek zorundadır. Bir TIR mal gönderirken 20 üreticinin ürününü analiz yaptırmak zorundasınız. Laboratuvar bir günde ancak 15 üreticinin analizini yapabilir. Organize Tarım Bölgesi şart Burada yapılması gereken mutlaka Organize Tarım Bölgeleri kurulmalı. ATSO olarak sürekli dile getiriyoruz. Biz devletten deniz kenarında yer istemiyoruz, kıymetli arazi istemiyoruz. Beğenmediğiniz yerleri bize verin diyoruz. Çorak olabilir, taşlı arazi olabilir. Bir işe yaramayan arazileri seçin, otel yapılamıyor, hayvan otlatılamıyor, meyvecilik yapılamıyorsa bize verin. Şu anda Antalya da 3-5 bin dönüm bir arazi olsa, 100 er dönüm parsellere ayrılarak yatırımcılara tahsis edilebilir. Bu kadar dekar parsele yatırım yapmaya hazır bekleyen işadamları var. 5 yılda 5 milyar dolar hayal değil Burada asıl hedefimiz şu; Şu anda Türkiye nin toplam sebze meyve ihracatı 980 milyon dolar. Yani 1 milyar dolar bile değil. Yatırımcının önü açılırsa 5 yılda 5 milyar dolara çıkabileceğimizi umut ediyoruz. Bu hedefe kısa dönemde rahatça ulaşırız. Sanayicilere sağlanan destek bize de verilsin. Hamdi Güneş, bir uzay üssünden farksız tesisin, normal seralarla bir tutulmasından yakınıyor. Sanayicilere sağlanan desteklerin, modern sera yatırımcılarına da getirilmesi gerektiğini isteyen Güneş, Şu anda bu tür işletmeler sanayi siciline kaydedilmiyor, kapasite raporu verilmiyor ve Hamdi Güneş, kaliteli ve sağlıklı ürün yetiştirmek için 32 dönümlük seraya 2 milyon Euro yatırdı. EUREPGAP (iyi tarım uygulamaları) sertifikalı, üretimin tamamen kontrol altında tutulduğu Türkiye nin modern seralarından birini kuran Güneş in seraları yurt içinde ve yurt dışındaki yabancı yatırımcıların ilgi odağı haline geldi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan bile, Antalya ya gelince onun serasını gezmeden gidemedi. Seradaki modern üretimi görünce şaşıran Bakan, seracılığın da endüstri kabul edilmesi için destek sözü verdi. 15 Ekim 2006 ATSO

18 Güneşler Gıda - Adalya Tarım a ait seralardaki bütün faaliyetler otomasyon sistemiyle kontrol altında tutuluyor. Suyun ne zaman, ilaç ve gübrenin hangi tarihlerde verileceğini veri tabanlarına bağlı bilgisayar sistemi ayarlıyor. Sıcak havalarda otomasyon sistemi devreye girerek seranın perdesini kapatıyor. Nem düşüklüğünde yine sistem otomatik olarak fanları çalıştırıyor. Serada yapılması gereken işlemler, veri tabanına yükleniyor. Bilgisayarlar da bu işlemleri yerine getiriyor. Ayrıca, seraya adeta bir ameliyathaneye girer gibi önlüksüz ve galoşsuz girilmiyor. H KOBİ sayılmıyor. Niye? Siz diyorlar domates üretiyorsunuz, biber üretiyorsunuz, bu ürünler sanayi ürünü değildir. Domatesi, biberi doğrarsanız sanayi ürünü sayarız. Bu ürünün bir piyasa değeri var. Ekonomik değeri olan bir ürünü niye doğrayıp konserve yapalım. Böyle bir zorlama var önümüzde. Israrla bu tür işletmelerin entegre tarım sanayii sayılmasını istiyoruz. Çünkü Sanayi Sicili ne kayıt olursak, devletin, sanayicilere sağladığı kolaylıklardan yararlanabileceğiz. Nedir bunlar? Sanayici isen enerjiyi yüzde 20 ucuza kullanırsın. Biz yüzde 40 indirim istemiyoruz. Sanayiciye ne veriyorsan bize de ver. Bugün enerjiyi yüzde 20 ucuza kullansak, yurt dışında rekabet gücümüz artacak. Biz KOSGEB den para istemiyoruz, eğitim destekleri, fuar destekleri var. Verilebilecek şeyleri istiyoruz. Seracıyım diyen herkese bunu vermeyin. Belli bir büyüklükte olan (10 dekar gibi), modern üretim yapan, bilgisayarlı sistemle yönetilen gibi kriterler koyun. Tohum üreten, fide üreten, çiçek üretenler var. Bunları lütfen destekleyin diyoruz. Antalya olarak bizim talebimiz bu yönde. İhracatın gelişebilmesi için bunların yapılması lazım. Artık dünyada tüketiciler, bize iyi mal gönderin, kaliteli ürün gönderin diyor. Bunun için bazı şeyleri değiştirmeliyiz diye konuşuyor. Toprak yerine Kaya Yünü Topraksız üretimde Kaya yünü denilen organik bir yetiştirme ortamı kullanılıyor. Topraktan tamamen bağımsız bir sistem. Kaya yünü yerine perlit, kokopit denilen alternatif malzemeler de var. Sistemde bitkinin kullanabileceği tüm besin eriyikleri, topraktan bağımsız olarak veriliyor. Bitkinin ihtiyaıcı olan herşeyi su, gübre, ışık, karbondioksit, ısı, ilaç vs. mühendisler bilgisayar sistemi ile ayarlıyor. Dolayısıyla topraktan kaynaklanan bir çok hastalık ve topraktaki işgücü en aza indiriliyor. Bu sistemle yıl boyunca aynı bitkiden ürün almak mümkün. Askı sistemi sayesinde bitki sürekli olarak kendi etrafında çevirilerek bir yıl boyunca döl alınabiliyor. Döllemede arılar kullanılıyor. Metrekareye 2.4 fide ekiliyor. Bitkinin yetiştiği yatak sistemi en fazla iki sezon kullanılıyor. Sonra yenisiyle değiştiriliyor. ATSO Ekim

19 aber Turu Haber Turu Haber Turu Haber Turu Haber Turu Haber Tur Nürnberg Belediye Başkanı Maly, ATSO yu ziyaret etti Bazı temaslarda bulunmak için Antalya ya gelen kardeş şehir Nürnberg Belediye Başkanı Dr. Ulrich Maly, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Özgen i makamında ziyaret etti. 25 Eylül 2006 tarihinde yapılan ziyarette, Nürnberg Belediyesi Meclis Üyeleri Franz Gebhardt, Arif Taşdelen, Brigitte Wellhöfer, Uluslar arası İlişkiler Daire Başkanı Dr. Norbert Schürgers, Kardeş Şehir Koordinatörü Dr. İsmail Baloğlu ile Nürnberger Gazetesi Şef Redaktörü Joachim Hauck da bulundu. ATSO Başkan Özgen, ziyaretin anısına Başkan Maly e üzerinde Antalya görüntüsünün bulunduğu seramik bir tablo hediye etti. Antalya nın kardeş şehri Nürnberg ile ikili ilişkilerin daha ileriye götürülmesini arzu ettiklerini belirten ATSO Başkanı Kemal Özgen, Ülkelerimiz arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve her sektörden firmalar arasındaki bağlantıların kuvvetlendirilmesine büyük önem vermekteyiz. ITB Berlin Turzim Borsası, Nürnberg Turizm Fuarları na Antalya olarak katılım sağlanmasına Odamız büyüm önem vermektedir. Bunun yanı sıra 2007 yılında Partner ülke Türkiye sloganı ile katılacağımız Honnover Sanayi Fuarı na ATSO olarak destek veriyoruz dedi. Nürnberg Belediye Başkanı Dr. Ulrich Maly da, Antalya ile çok sıkı ilişki içinde olduklarını vurguladı. Nürnberg de oturduğu semtte Türk pazarı kurulduğunu anlatan konuk Başkan, Bizim pazardaki sebze meyve kasalarının üzerinde Antalya yazısını görmek beni çok mutlu ediyor diye konuştu. Maly, Nürnberg den her yıl çok sayıda kişinin Antalya ya tatile geldiğini de kaydetti. Çatışma Yönetimi ve Uzlaşma Eğitimi Antalya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından, mesleki eğitimin kurumsallaşma ve firma başarısına yapacağı katkının önemini göz önünde bulundurarak, üyelerinin gelişen ve değişen pazara uyumunu sağlamak üzere oluşturduğu, 2006 Yılı ATSO Eğitim Programını kapsamında firma yöneticileri ve çalışanları için düzenlenen Çatışma Yönetimi ve Uzlaşma konulu eğitim semineri 28 Eylül 2006 tarihinde ATSO Meclis Salonu nda yapıldı. Eğitmen Bülent Orta nın verdiği seminerde, Çatışmanın, yönetimdeki yeri, Örgütsel çatışmanın yönetilmesi, Gücü ne zaman kullanacağım?, Taviz vermem gerekiyor mu?, Çatışmaya taraf olan kişileri değiştirmem mümkün mü?, Çatışmayı hangi yöntemlerle, olumlu hale getirebilirim?, Çatışma halinde olduğum kişilerle nasıl uzlaşabilirim? konuları incelendi. Seminer sonunda katılımcı 40 kişiye sertifikalarını ATSO Genel Sekreter Yardımcısı M. Tanju Unvan verdi. 17 Ekim 2006 ATSO

20 Otomotiv Sektörü 2006 Temmuz ayında trafikten ilk defa tescil belgesi alan taşıtların yoğunluk sırasına ve illere göre dağılımlarına bakıldığında; İstanbul %23.8 ile ilk sırayı alırken, İzmir %6,9 ile ikinci, Antalya %5.8 ile üçüncü sırada yer almaktadır. Motorlu taşıt sayılarına göre ise Antalya adet ile dördüncü sırada ter almaktadır. Otomotiv Davut ÇETİN ATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Otomotiv ana ve yan sanayii endüstrisi, kısa süre önce kurulmuş olmasına rağmen bugün Türkiye imalat sanayiinin lokomotif sektörlerinden birisidir. Oto ana ve yan sanayii aynı zamanda savunma sanayii ve gemi inşa sanayiinin de altyapısını oluşturmaktadır. Ülkemizde 1000 kişiye düşen araç sayısı 102 dir. Dünya genelinde 1000 kişiye 132 araç düşerken, bu oran Yunanistan da 487, Bulgaristan da 355, Romanya da 172 dir. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; 2006 yılı Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 7.1 artmıştır. Temmuz ayında trafiğe kaydı yapılan toplam 98 bin 735 taşıt içinde motosiklet yüzde 51.9 pay ve 51 bin 227 adet ile ilk sırada yer alırken, motosikleti yüzde 25.2 pay ve 24 bin 923 adet ile otomobil, yüzde 14.4 pay ve 14 bin 231 adet ile kamyonet, yüzde 3.1 pay ve 3 bin 78 adet ile kamyon takip etmektedir. Temmuz ayında trafiğe kaydolan araçların yüzde 5.4 ü ile 5 bin 276 adetini ise minibüs, otobüs, traktör ve özel amaçlı taşıtlar oluşturmaktadır. Hem iç p i y a s a hem de i h r a c a t açısından otomotiv, lokomotif sektör olarak dikkati çekmektedir. Döviz kurlarının düşük seyretmesi sonucunda değeri artan YTL ve tüketici kredisi faiz oranlarının cazip olması nedeni ile otomotiv sektörü, 2006 yılının ilk yarısını taşıt araç satışlarında artışla kapatmıştır. Ancak, dalgalanmanın etkisi ile düşmeye başlamış ve Ağustos ayı satışları 2005 yılı Ağustos una göre yüzde 30 un üzerinde azalmıştır. Aynı nedenlerle ve kur artışı sonucu maliyetlerin yükselmesiyle, Ağustos ayı üretimi de yüzde 20 nin üzerinde azalmıştır yılı Ocak-Ağustos dönemi toplamında ise üretim %12,4 artarak e; ihracat %20 artarak e yükselmiştir. Ocak-Ağustos döneminde otomotiv sektörü ihracatı 9 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Türkiye ihracatında 1. sırada olan sanayiinin, toplam ihracattaki payı ise yüzde 19 olarak gerçekleşmiştir. Türk otomotiv pazarını yeni yatırımlar için cazip kılan ve Türkiye nin son yıllarda otomotiv üssü olmasında büyük paya sahip yan sanayiinin üretimi ve ihracatı 2005 te yüzde 20 gibi bir oranda artmıştır. Otomotiv Yan Sanayii de ekonominin can damarlarından biri haline gelmiştir. Yan sanayii 11,5 milyar dolarlık toplam ciroya ulaşmış, 3,6 milyar dolarlık doğrudan ihracat gerçekleştirmiş, yılda yaklaşık 2,7 milyar doların üzerinde vergi ödemiştir. Yaklaşık 200 bin kişiye de istihdam sağlamaktadır. Otomotiv sektörünün başlıca sorunu Sektör Master Planı hazırlanmamış olmasıdır. Nihayet TOBB Sektör Kurulu Koordinasyonunda oluşturulacak komisyon tarafından Master Plan hazırlanması çalışmalarına hız verilecektir. Oluşturulacak master plan ile otomotiv sektörü geleceğini daha net görecek ve planlamalarını daha isabetli yapacaktır. Oto Yan Sanayii Bir motorlu taşıt, farklı yapı, malzeme ve teknoloji ile üretilen ve özgün yöntemlerle ve birbiri ile uyumlu olarak bir araya getirilen dolayında parçadan oluşmaktadır. Bu parçaların üretiminde demir ve çelik, hafif metaller, plastik ve lastik, boya ve benzeri kimyasal maddeler ile cam kullanılmaktadır. Parçaların büyük bölümü yan sanayide üretilmekte ve ana sanayi bunları montaj yolu ile birleştirmek suretiyle taşıt aracını üretmektedir. Bu nedenle motorlu taşıt araçları imalat sanayii, demir-çelik sanayii başta olmak üzere hafif metaller, plastik, lastik ve cam sanayii gibi ham madde üreten sanayii ile doğrudan ilişki içindedir. Pazardaki yoğun rekabet nedeni ile her geçen gün değişen ürün teknolojilerinin gerektirdiği yeni malzeme ve teknikler taşıt araçları sanayii ile ham madde sanayii arasında çok yakın işbirliğinin kurulmasını gerektirmektedir. Türk otomotiv ana sanayiinde faaliyette bulunan firmalar, 1120 oto yan sanayi firması ile doğrudan çalışmaktadır yılında DİE tarafından yapılan 2002 Genel Sanayi ve İşyerleri Sayımı na göre oto yan sanayinde faaliyette bulunan firma sayısı 4.715, sektörde çalışan sayısı ise dir. Türk otomotiv yan sanayi 2004 yılında %59 luk bir kapasite kullanım oranı ile 5.3 milyar dolarlık üretim gerçekleştirmiştir. Otomotiv yan sanayii, mamul üretim kapasitesi, mamul çeşitliliği ve ulaştığı standartlar itibariyle, ATSO Ekim