Ahmet Gündüz, Erdinç Gülcü GİRİŞ Asi nehri kıyısında, denizden 440 m. yüksekliğindeki Habîbünneccâr Dağı nın eteklerinde yer alan Antakya nın kuruluş

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Ahmet Gündüz, Erdinç Gülcü GİRİŞ Asi nehri kıyısında, denizden 440 m. yüksekliğindeki Habîbünneccâr Dağı nın eteklerinde yer alan Antakya nın kuruluş"

Transkript

1 Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Mustafa Kemal University Journal of Social Sciences Institute Yıl/Year: 2009 Cilt/Volume: 6 Sayı/Issue: 12, s Özet XVI. YÜZYILDA ANTAKYA NAHİYESİ ( ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet GÜNDÜZ Mustafa Kemal Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Erdinç GÜLCÜ Kilis 7 Aralık Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bu çalışmada, Tapu-Tahrir Defterlerindeki kayıtlardan yararlanılarak, Antakya Nahiyesi nin yılları arasındaki sosyo-ekonomik yapısı üzerinde durulmuştur. Antakya nahiyesinin merkezi, Antakya şehri olup, XVI. yüzyılda 21 ile 24 arasında değişen mahallesi vardır. Bu mahallelerde yaşayan tahmini nüfusu 6500 kişi ile 7800 kişi arasında değişmektedir. Nahiye olarak ise sürecinde 28 ile 44 arasında değişen köyü ve 82 ile 103 arasında değişen mezrası bulunmaktadır. Köylerin toplam tahmini nüfusu 3600 kişi ile 7600 kişi arasında değişmektedir. Çalışmada, Antakya şehrinin fiziki yapısı, mahalleleri, nüfusu ele alınmıştır. Ayrıca, nahiyenin köy ve mezraları, nahiye nüfusu, iktisadî durumu, ziraî alanları, hububat üretimi, vergiler ve bazı zirai ürünlerin satış fiyatları ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: Antakya, Nahiye, Vakıf, Tapu-Tahrir, Nüfus, Mahalle. ANTIOCH SUB-DISTRICT IN XVI. CENTURY ( ) Abstract At this study, between 1526 and 1584 social-economic structure of Antioch sub-district was written using by record book of title deed essay. Centre of Antioch sub-district connected Antioch and had 24 districts in XVI. century. Approximately between 6500 and 7800 people had lived at these districts. As Antioch sub-district in XVI century had 44 villages and 103 arable fields where lived 7600 people. At this study, architectural, districts, population, economic, agricultural fields, taxes of Antioch sub-district had been explained. Key Words: Antioch, Demos, Foundation, Tapu-Tahrir, Population, Quarter.

2 Ahmet Gündüz, Erdinç Gülcü GİRİŞ Asi nehri kıyısında, denizden 440 m. yüksekliğindeki Habîbünneccâr Dağı nın eteklerinde yer alan Antakya nın kuruluş tarihi M.Ö. 300 lü yıllara dayanmaktadır. Antakya ve çevresi tarihi süreç içerisinde pek çok milletin ve kültürün barındığı önemli merkezlerden biri olmuştur. Nitekim Seleukoslar, Romalılar, Bizanslılar, Sâsânîler, Tolunoğulları, İhşidler, Hamdanoğulları, Selçuklular, Haçlılar ve Memluklar değişik dönemlerde bölgeyi idare etmiştir. Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi sırasında 1516 yılında Osmanlı hâkimiyetine geçmiştir. Antakya, Osmanlı hâkimiyetine girdikten sonra 1522 tarihine kadar müstakil bir sancak olarak idare edilmiştir de Şam Beylerbeyliğine, 1523 ten sonra ise Haleb Sancağına bağlanmıştır. Bu süreçte altı nahiyeden oluşan (Antakya, Altınözü, Kuseyr, Şuğur, Cebel-i Akra, Süveyde) bir kaza merkezidir. Bilindiği gibi, klasik Osmanlı idârî anlayışına göre ülke eyalet ve sancak olarak askerî-idârî ünitelere ayrılmıştır. Bu idârî üniteler de adlî teşkilât bakımından kaza denilen birçok hukukî-idârî birimlere ayrılmıştır. Böylece kaza, sancak beyinden tamamen bağımsız sayılmış ve doğrudan merkeze (Divân-ı Hümâyûn) bağlanmıştır. Dolayısıyla, eyalet-sancak şeklindeki askerî teşkilattan ayrı olarak tamamıyla sivil karakterli bir de kaza idaresi mevcuttur. Kaza, ticarî ve kültürel üstünlüğü ile çevrenin merkezi olmuş bir kasaba veya şehir ile böyle bir topluluk merkezini çevrelemiş köylerin teşkil ettiği idarî bir birliktir. Dolayısıyla kazaların doğuşu; coğrafî, ekonomik, sosyal ve kültürel şartların belirlediği tarihi bir seyir içerisinde meydana gelmektedir. Kaza merkezi olan şehirlerin büyük çoğunluğu, Osmanlı öncesi dönemlerde de yer aldıkları bölgenin siyasî, ekonomik ve kültürel bakımdan merkezi durumunda olan yerlerdir (Ünal, 1989: 50-51). Bununla beraber belli bir merkezi olmayan, sadece köylerden müteşekkil yahut bir yörük topluluğunun bulunduğu bölgeler de eğer müstakil kadı tayini yapılmışsa, kaza diye nitelendirilmiştir. Özellikle bu sonuncu tipteki kazalarda belli bir merkez bulunmadığından kadılar gezici durumda görev yaparlardı. Bu çalışmada, ağırlıklı olarak beş tahrir defterindeki bilgilere dayanarak Antakya kazasının bir nahiyesi olan Antakya nın yılları arasında sosyo-ekonomik durumu incelenmiştir. Kaynaklarımız Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan 1040, 397, 454, 493 ve 610 no lu Haleb Tahrir Defterleri dir. 290

3 XVI. Yüzyılda Antakya Nahiyesi ( ) 1040 no lu ve 1526 tarihli tapu-tahrir defteri toplam 1058 sayfadan ibaret olup, 74-a / 107-a arası Antakya ile ilgili sayım bilgilerini muhtevidir. 397 no lu ve 1536 tarihli tahrir defterinin sayfa sayısı 830 dur. Antakya ile ilgili kayıtlar sayfaları arasındadır tarihli ve 454 no lu defterimiz ise 866 sayfa olup, Antakya kayıtları sayfaları arasındadır. 493 no lu ve 1570 tarihli tahrir defteri 1020 sayfa olup, Antakya ile ilgili kayıtlar sayfalar arasındadır. Nihayet, 610 no lu tahrir defterimiz 1584 tarihli olup, Antakya kayıtları 616. sayfadan başlayıp 659. sayfada bitmektedir. ANTAKYA NAHİYESİ Osmanlı idarî yapısında nahiye, kimi zaman bir yönetim birimini ve bölgesini kimi zaman da coğrafi bakımdan bir çevreyi ifade etmekteydi. XV. yüzyıldan itibaren ise sancakların alt bölümünü ifade eden bir mana kazanarak (Şahin, 2006: 306), bir sancağa bağlı bulunan köylerin idarî ve coğrafî sınırlarla muayyen bölgelere ayrılması sonucu oluşturulan en küçük idarî birim manasında kullanılmıştır (Gökbilgin,1993: 37). Nahiyeler, coğrafî bütünlük gösteren bölgeler olduğu için farklı sayıda köy ve mezraları bulunmakta, sınırlarının genişliği de köy ve mezra sayısına göre değişmektedir (Şahin: 306). Her nahiyenin özel bir adı olup, büyük bir kısmı ana yerleşim yerinin ismini almaktadır. Bazı nahiyeler ise asıl merkezin adını değil, coğrafî konumunu ve ekonomik özelliğini yansıtan adlar taşımaktadır (Şahin:306). Nahiyelerin merkezi nefs (kasaba) olarak adlandırılmaktadır. Ancak, bazı nahiyelerin muayyen bir merkezi olmayıp, belirli bir coğrafi bölgeyi ifade etmektedir. Nahiyeler oluşturulurken, coğrafi bir bütünlük arz eden köylerden oluşmasına dikkat ediliyordu (Şahin:306). Antakya nahiyesinin merkezi (nefs) Antakya şehridir. Doğu ve güneydoğusunda Altınözü, kuzeydoğusunda Amik, güneyinde Kuseyr, Cebel-i Akra ve Süveyde nahiyeleri, kuzeyinde Bakraz nahiyesi, batısında ise Üzeyr Sancağı yer almaktadır (Çakar, 2003: 51) tarihlerinde Antakya nahiyesi farklı sayıda köy ve mezradan oluşmaktadır. Nitekim 1526 da 27 köy, 82 mezra; 1536 da 28 köy, 103 mezra; 1550 de 34 köy, 90 mezra; 1570 de 40 köy, 89 mezra ve 1584 te 44 köy ile 82 mezrası bulunmaktadır 1. Görüldüğü üzere 1536 tarihinden sonraki süreçte köylerin sayısının artmasına paralel olarak mezra sayısında 1 BOA, TD, No:1040, s. 85-a/107-a; BOA, TD, No:397, s ; BOA, TD, No:454, s ; BOA, TD, No:493, s ; BOA, TD, No:610, s

4 Ahmet Gündüz, Erdinç Gülcü azalma olmuştur. Bazı mezralara nüfusun yerleşmesi sonucu köy statüsü kazanması, köy sayısının artmasına ve mezra sayısının azalmasına yol açmıştır. ANTAKYA ŞEHRİ Çevrelerine daima merkezi bir hâkimiyet sağlayan şehirler, hem kendi nüfuslarına hem de çevrede bulunan yerleşmelere hizmet vermektedir. Zira nüfuz bölgeleri dâhilindeki çeşitli faaliyet ve hizmetleri kendinde toplayarak ekonomik, sosyal ve idari bakımdan bütünlük oluşturan bir bölgenin merkezinde bulunmaktadır (Bayartan, 2005: 94). Şehir yerleşmelerinde mahalle olarak anılan alt birimlerin her biri, şehrin bir parçasını ve en küçük idari birimini oluşturmaktadır. Mahalle; birbirini tanıyan, bir dereceye kadar birbirlerinin davranışlarından sorumlu, sosyal dayanışma içinde olan üyelerinin ortak bir mabette ibadet ettikleri şehir kesimidir. Mahalle halkı birbirini tanır, birbirine güvenir ve kefil olurdu. Bu sayede şehirde sıkı bir toplumsal güvenlik ve birlik sağlanmıştır. Osmanlı şehri mahalleler üzerine bina edilmiş ve en alt düzeydeki temel toplumsal ihtiyaçların karşılanmasında mahalleye ve mahallelilere sorumluluklar yüklenmiştir. Antakya şehri, coğrafi konumu itibariyle ve tarihî süreçteki yeri ve önemi ile daima çevresinin merkezi olmuş ve diğer Osmanlı şehirlerinde olduğu gibi, mahalleler şeklinde örgütlenmiştir. XVI. yüzyılda Antakya şehrinin mahalle sayısı 21 ile 24 arasında değişmektedir tarihinde 21 olan mahalle sayısı, döneminde 22 ve 1584 tarihinde 24 e çıkmıştır. XVI. yüzyılda Antakya şehri; Mukbil, Şenbek, Camii Kebir, İmran Oğlu, Saha, Keşkek, Dörtayak, Maslaba, Süveyka, Meydân, Harami Bekir, Şeyh Kasım Camii, Sofular, Mescid-i Şeyh Hamza, Kanavât, Şirince Pınar, Paşa, Sarı Mahmud, Cullahan, Kastel, Gülbek, Ma'beliye, Mahsen, Zeytûnoğlu, Tabi-i Cullahan ve Debbûs mahallelerinden oluşmaktadır. Bu mahallelerden Debbûs (Dörtayak), Ma beliye (Hallâbünnemle), Mahsen, Zeytunoğlu ve Tabi-i Cullahan mahalleleri Osmanlı döneminde sonra kurulmuştur yılında mevcut olan Maslaba Mahallesi ne diğer tarihlerde rastlanmamaktadır. Bu muhtemelen isim değişikliğinden kaynaklanmıştır. Nitekim 1536 tarihinde iki yeni mahallenin (Ma'beliye ve Mahsen) kurulduğunu görmekteyiz. Maslaba Mahallesi isim değiştirip bunlardan birinin adını almış olmalıdır. 292

5 XVI. Yüzyılda Antakya Nahiyesi ( ) Bu arada tahrir defterlerindeki kayıtlardan dikkatimizi çeken hususlardan biri de Harami Bekir Mahallesi nin 1570 tarihinden sonraki kayıtlarda gözükmemesidir. Yine dikkat çeken bir diğer husus, 1550 tarihinde 38 hâneyi barındıran Dörtayak (Debbûs) Mahallesi nin 1570 tarihinde hâne sayısının 114 e yükselmiş olmasıdır. Bu durum, Harami Bekir Mahallesi nin Dörtayak Mahallesi ne dâhil edilmiş olabileceğini akla getirmektedir. Dörtayak Mahallesi ise 1584 tarihinden itibaren Dörtayak ve Debbûs olmak üzere iki ayrı müstakil mahalleye ayrılmıştır. Dikkat çeken bir husus da Antakya şehrindeki mahallelerin birçoğunun ikinci bir adla anılmaları veya bazı mahallelerin başka bir mahalleye tâbi olmasıdır. Tablo 1: Bazı Mahallelerin Farklı İsimleri ve Bağlı Oldukları Mahalleler No Mahalle Adı Varsa Diğer Adı Bağlı Olduğu Mahalle 1 Camii Kebir - Şenbek 2 Dörtayak Debbûs / İbn-i Debbûs - 3 Gülbek İbn-i Seb - 4 Harami Bekir İbn-i Harami Bekir - 5 İmran Oğlu İmran / İbn-i İmran Şenbek 6 Keşkek Keşkek Oğlu / Habibü'n-Neccar - 7 Ma'beliye Hallabü'n-Nemle - 8 Mahsen - Kastel 9 Mescid-i Şeyh Hamza Şeyh Hamza / Bıçakçı / Bıçakçılar Sofular 10 Meydân - Ma'beliye 11 Mukbil Oğlu - Kastel 12 Paşa Paşaoğlu Kastel 13 Saha - Şenbek 14 Sarı Mahmud - Kastel 15 Sofular Şeyh Ali Halveti/ Şeyh Ali Sofular - 16 Süveyka İbn-i Hummare / Şerife-i Hummare Dörtayak 17 Şenbek Şenbek Oğlu/İbn-i Şenbek - 18 Şeyh Kasım Camii Sofiyan-ı Erdebil - 19 Şirince Pınar - Kastel Tabloda da görüldüğü üzere, 12 mahallenin ikinci bir ismi mevcuttur. Ayrıca Kastel Mahallesi ne 5, Şenbek Mahallesi ne 3, Dörtayak, Ma beliye Sofular mahallelerine ise birer mahalle bağlıdır. 293

6 Ahmet Gündüz, Erdinç Gülcü Şehrin Nüfusu Osmanlı dönemine gelinceye kadarki süreçte çok kalabalık bir nüfusun yaşadığı Antakya şehrinin nüfusu, işgaller sonucu yaşanan katliamlar, Haçlı savaşları sürecindeki yıkımlar, Memlûk Sultanı Baybars ın tahribatı, yangın, veba salgınları ve sık sık görülen şiddetli depremlerin vermiş olduğu ağır tahribatlar neticesinde son derece azalmıştır. Nitekim Osmanlı Devleti döneminde tahrir defterlerindeki kayıtlar da bu durumu açıkça göstermektedir. Tahmini nüfusun tespiti hâne, mücerred ve bennâk sayılarına göre yapılmıştır. Vergi nüfusundan olan hâne deyimi evli olanları, mücerred deyimi bekâr olanları ve bennâk deyimi ise elinde yarım çiftlikten daha az toprak bulunan evlileri göstermektedir. Tespit edilen evli vergi mükellefleri 6 katsayısı ile çarpılıp, bunlara bekâr nüfusu ilave ederek nahiyenin tahmini nüfusu elde edilmiştir. Hâne deyiminin kaç kişiyi ifade ettiği hususunda muhtelif görüşler bulunmakla beraber, genel temayül 5 kişi olarak alınması yönündedir. Ancak, son dönemlerde muhtelif Osmanlı şehirlerinin aile yapısı ile demografik durumları hakkında yapılan bazı araştırmalar sonucu farklı rakamlar tespit edilmiştir. Bu araştırmalardan çıkan sonuçlara göre bir hâne fertleri Antakya da 6 kişiden meydana gelmektedir (Özdemir, 1994: ). Buna göre şehirde 1526 da 1002 hâne ve 131 mücerred (bekâr); 1536 tarihinde 1165 hâne, 255 bekâr, 30 imam, 1 şehir kethüdası, 2 pir-i fani; 1550 yılında 1056 hâne, 393 bekâr ve 24 imam; 1570 tarihinde 1047 hâne, 384 bekâr, 23 imam ve 1584 tarihinde ise 1008 hâne, 539 bekâr ve 28 imam mevcuttur2. Bu veriler nüfusa çevrilirken imamlar da hâne olarak kabul edilip 6 katsayısı ile çarpılarak, çıkan rakama bekârlar ilave edilmiştir. Bu hesaplama ile elde edilen tahminî nüfus; 1526 da 6.143; 1536 da 7.443; 1550 de 6.896; 1570 te ve 1584 tarihinde kişiden ibarettir. Elde edilen bu rakamlara her yıl için ortalama olarak 350 kişilik vergiden muaf olan askerî zümreler ve ehli mürtezika sınıfı eklendiğinde Antakya şehrinin tahmini nüfusu; 1526 yılında 6.493; 1536 da 7.793; 1550 de 7.246; 1570 te ve 1584 tarihinde de kişi çıkmaktadır. Tahrir defterlerindeki kayıtlara nazaran, XVI. yüzyılın ikinci yarısına kadar Antakya şehrinde gayrimüslim nüfus bulunmamaktadır. Ancak yüzyılın ortalarına doğru, Haleb ve diğer bazı bölgelerden gelen gayrimüslim nüfusun Antakya şehrine yerleştiği görülmektedir 3. 2 BOA, TD, No:1040, s. 74-a/81-b; BOA, TD, No:397, s ; BOA, TD, No:454, s ; BOA, TD, No:493, s ; BOA, TD, No:610, s Nefs-i Antakiye de defter-i cedid-i hâkanide mukayyed Yahudi ve Nasari olmayub, amma Haleb den ve bazı aher yerlerden gelüb, mütemekkin olub, kendüler içün eyledikleri hamrdan adet ve kanun üzre 294

7 XVI. Yüzyılda Antakya Nahiyesi ( ) Nüfusun Mahallelere Göre Dağılımı XVI. yüzyılda Antakya da mahallelerin tamamı sur içinde bulunmakta (Sahillioğlu, 1991-a: 231) ve nüfusu ile kişi arasında değişmektedir. Acaba, bu nüfusun şehirde dağılımı nasıldı? Şehrin en kalabalık ve en az nüfus barındıran mahalleleri hangileri idi? Yukarda da ifade edildiği gibi, XVI. yüzyılda Antakya şehrinde mahalle sayısı 21 ile 24 arasında değişmektedir. Bu mahallelerde meskûn nüfus, tapu tahrir defterlerinde ayrıntılı olarak kaydedilmiş olup, aşağıdaki tabloda verildiği gibidir. Tablo 2: Antakya Şehir Nüfusunun Mahallelere Göre Dağılımı ( ) 4 Yıllar No Mahalle Adı H. M. H. M. İ. D. H. M. İ. H. M. İ. H. M. İ. 1 Mukbil Şenbek Camii Kebir İmran Oğlu Saha Keşkek Dörtayak Maslaba Süveyka Meydân Harami Bekir Şeyh Kasım Camii Sofular Mescid-i Şeyh Hamza Kanavât Şirince Pınar Paşa Sarı Mahmud Cullahan Kastel Gülbek Ma'beliye Mahsen Zeytûnoğlu Tabi-i Cullahan Debbûs Toplam Kısaltmalar H.= Hâne M.= Mücerred İ.= İmam D.= Diğer * = Antakya Kethüdası ** = Pir-i Fani her 2 batmana 1 akçe bâc tâyin olundu. Bkz. BOA, TD, No:454, s. 565; BOA, TD, No:493, s. 632; BOA, TD, No:610, s BOA, TD, No:1040, s. 74-a/81-b; BOA, TD, No:397, s ; BOA, TD, No:454, s ; BOA, TD, No:493, s ; BOA, TD, No:610, s

8 Ahmet Gündüz, Erdinç Gülcü Tabloda da görüldüğü üzere XVI. yüzyılda Antakya şehrinin en büyük mahallesi Keşkek tir. Her beş tahrirde de en fazla nüfusu barındırmaktadır yılında Keşkek mahallesinden sonra en fazla nüfusu olan mahalle Cullahan iken, döneminde ise Kanavât mahallesi nüfus yoğunluğu bakımından ikinci sırayı almıştır sürecinde en az nüfus barındıran mahalleler ise Mescid-i Şeyh Hamza ve Sarı Mahmud mahalleleridir. Ticarî Mekânlar (Çarşı ve Pazarlar) Bedestenler, hanlar, dükkânlar ve pazar yerleri Osmanlı şehirlerindeki ticarî mekânlardır (Tankut, 1973: 776). Doğu-batı ticaret yolundaki güzergâhta bulunması, Antakya ticaretinin canlılığını arttırmış, bunun tabii bir sonucu olarak, Antakya şehrinde birçok ticarî mekânlar tesis edilmiştir. Tahrir defterlerindeki kayıtlara nazaran tarihleri arasındaki ticarî mekânlar ve bunların sayıları tablo-3'te verildiği gibidir. Tablo 3: Antakya Şehrindeki Ticarî Mekânlar ve Sayıları ( ) 5 No Ticari Mekânın Adı Adedi Bedesten (103 dükkânlı) Han (50 odalı, 2 dükkânlı) Boyahane Debbağhâne Başhâne Kapan Hamam Değirmen Meyhâne İpek Dolabı Toplam Şüphesiz bu rakamlar, Antakya şehrinde mevcut ticari mekânların tamamını yansıtmayıp, mukataa kayıtları arasında geçen sayılardır. Tahrir defterlerinden öğrenildiği kadarıyla Antakya şehrinde dört adet de pazar mevcuttur 6. 5 BOA, TD, No:1040, s. 81-b/82-b; BOA, TD, No:397, s ; BOA, TD, No:454, s ; BOA, TD, No:493, s ; BOA, TD, No:610, s BOA, TD, No:1040, s. 81-b; BOA, TD, No:397, s. 320; BOA, TD, No:454, s. 565; BOA, TD, No:493, s. 632; BOA, TD, No:610, s

9 XVI. Yüzyılda Antakya Nahiyesi ( ) Şehirdeki Görevliler Osmanlı şehirlerinde sosyal ve iktisadi hayatın güven altına alınıp, canlılığın sağlanması için birtakım tedbirler alınmıştır. Bu tedbirler çoğunlukla güvenliğin sağlanması ile üretici ve tüketicinin korunması şeklinde ortaya çıkmış, verilen hizmetlere karşılık olarak da bazı vergiler alınmıştır. Antakya şehrinde verilen hizmetler ve görevlileri aşağıda verilmiştir. Şehir Kethüdası Şehirlerde yaşayan halkın, merkezî ve yerel idare ile olan ilişkilerini düzenleyen ve devlete karşı halkı temsil etmek üzere, her mahallenin başında bir kethüda bulunmaktaydı. Mahalle kethüdalarının başında da şehir kethüdası (şehir emini) bulunmaktadır. Şehir kethüdası, fonksiyonu ve görevi itibariyle günümüz belediye başkanlarına benzetilebilir. Her ne kadar kadı, görev yaptığı kazanın belediye meclisi başkanı konumunda olsa da pratikte şehrin işlerinin çoğunu Şehir Kethüdası yapmaktadır (Ünal, 1989: 49). Bunlar genellikle bulundukları bölgenin ileri gelenleri arasında ve halkın ittifakı ile seçilmektedir. Seçilen kişi, sancakbeyi tarafından merkeze arz edilir ve verilen berât-ı hümâyûn ile atama işlemi tamamlanırdı. Şehir kethüdasının, şehre gelen mübaşir, ulak vs. gibi resmî görevlilere hizmet etmek, barınma ve beslenme problemlerini çözmek, şehirden başka bir şehre giden üst seviyedeki yöneticilerin yol boyunca ihtiyaçlarını karşılamak, sefere çıkan askerî birliklerin ihtiyacı olan zahireyi temin etmek gibi idarî görevlerinden başka, vergilerin tevzî ve taksimi, mahallelerde kimin ne kadar vergi vereceği ve kimin muaf olduğunun tespit edilmesi gibi malî görevleri de vardır (Özdemir, 1986: ). Tahrir defterlerindeki kayıtlardan ayrıntılı olmasa da Antakya şehrindeki bazı şehir kethüdaları ile mahalle kethüdalarının isimleri tespit edilebilmektedir. Mesela, 1526 tarihinde Antakya şehir kethüdası Şenbek Mahallesi nde oturan Ali veled-i Receb tir. Aynı tarihte bazı mahallelerin kethüdaları da şunlardır: Cami-i Kebir Mahallesi Ahmed Gül; Dörtayak Mahallesi Yusuf veled-i Musa; Maslaba Mahallesi İbrahim veled-i Halef; Süveyka-i İbn-i Hümmare Mahallesi Ahmed veled-i Osman; Meydan Mahallesi Receb veled-i Umur; Harami Bekir Mahallesi Abdullatif veled-i Ebubekir ve Kanavat Mahallesi kethüdası Abdi veled-i Ahmed tir 7. Diğer tahrir defterlerinde şehir kethüdaları veya mahalle kethüdaları hakkında fazla kayıt bulunmamaktadır. Sadece 1536 tarihli defterde 7 BOA, TD, 1040, s. 74-a/77-b. 297

10 Ahmet Gündüz, Erdinç Gülcü Antakya şehir kethüdasının Meydan Mahallesi nde oturan Hacı İbrahim ve 1550 tarihli defterde de Süveyka-i İbn-i Hümmare Mahallesi nin kethüdası olan Ali nin isimlerini tespit edilmiştir 8. Subaşı Şehirlerin güvenliğini sağlayan görevlilerdir. Beylerbeyleri veya sancakbeyleri kendi hüküm bölgelerindeki güvenliği sağlamak maksadıyla subaşı görevlendirmektedir. Subaşılar, Osmanlı Devleti nin kuruluşundan XV. yüzyılın sonlarına kadar doğrudan merkezden atanır iken, XVI. yüzyılda ise beylerbeyi veya sancakbeyi tarafından atanan ve onlara bağlı birer görevli konumundadırlar (Ergenç, 1995: 69). Subaşılık sadece şehre has bir kurum olmayıp, sancağı dâhilindeki subaşılıklardan her birine kendi adamlarından birini atayan Sancakbeyi, en kalabalık yerleşim birimi olan şehir için de bir subaşı görevlendirmektedir (Ergenç, 1995: 69). Subaşının başlıca iki görevi bulunmaktadır. Birincisi malî bir görev olup, cürm ü cinayet, niyâbet ve arûsâne vergilerinin toplanmasıdır: İkincisi ise kolluk görevidir. Merkezin emirlerinin ve kadı hükümlerinin uygulanmasını sağlamak, suç işlenmesini önlemek ve suçlunun cezalandırılması için yakalanmasını sağlamak bu kolluk görevleri arasında yer almaktadır (Ergenç, 1995: 70). XVI. yüzyılda Antakya da görev yapan sadece iki subaşının ismi tespit edilmiştir. Bunlardan birisi 1550 tarihinde Şenbek Mahallesi nde oturan Süleyman, diğeri ise 1570 te Dörtayak Mahallesi nde oturan Ahmed adlı subaşılardır 9. Muhtesib Osmanlı şehirlerinde çarşı ve pazarlardaki alışveriş ve fiyatların kontrol işine ihtisab, bu vazifeyi yerine getiren görevliye de muhtesib denilmektedir. Muhtesib, narhlara bakmak, ölçü ve tartı aletlerini kontrol etmek, ölçü ve tartıları düzgün kullanmayan ve alış verişlerde hile yapanları cezalandırmakla vazifeliydi (Pakalın, 1983:572; Kazıcı, 1987). Muhtesiblik görevi, iltizam yoluyla bir âmil'e verilmekte veya bu iş için bir emîn görevlendirilmektedir. Her iki durumda da kadıya bağlı olarak görev yapan muhtesib, her sene defterde kayıtlı olan muayyen bir meblağı iltizam bedeli olarak devlete ödemek zorundaydı. Devletin bu yolla elde ettiği gelirler ise ihtisab mukataası olarak adlandırılmaktadır (Ünal: 146). 8 BOA, TD, 397, s. 312; BOA, TD, 454, s BOA, TD, 454, s. 557; BOA, TD, 493, s. 626,

11 XVI. Yüzyılda Antakya Nahiyesi ( ) Antakya, ihtisab gelirleri tahrir defterlerinde mahsul-i ihtisâb-ı nefs-i Antakiye başlığı altında verilmiş olup, 1526 tarihinde 4316 akça; 1536 da 2000 akça; 1550 de 5000 akça ve yıllarında 8000 akçadan ibarettir (tablo-4). Asesler Şehirlerin asayişini kadılar ve subaşılar sağlamaktadır. Subaşılar kadıların emrinde bulunurken, kendi emirlerinde de asesbaşı, ases kethüdası ve ases denilen bir yürütücü güç bulunmaktadır (Akdağ, 1979: 91). Asesler, akşamları bekledikleri her dükkân başına muayyen miktarda akça aldıkları gibi, yakaladıkları suçlulardan subaşıların aldıkları cerimelerden de öşür almaktadırlar. Bu husus kanunnamelerde şöyle açıklanmıştır: "Şol dükkân ki demür kilid ile kilidlenüb, asesler bekliye her dükkândan ayda birer akça alına ve mahallâtda olan dükkânlardan ve dezgâhlardan ki ases beklemiye, anlardan resm-i asesiye alınmaz ve gece ile dutulan sarhoşdan ve hırsuzdan ki asesler dutmuş ola subaşılar ne mikdar cerime alursa öşr-i asesiye vireler. Gündüzün vâki olan cera'imden asesin medhâli yokdur" 10. Antakya daki asesiye gelirleri niyâbet maa cürm-i cinâyet ve resm-i arusane-i nefs-i Antakiye maa ser asesiye başlığı altında verilmiştir. Bu başlık altında alınan vergi tutarı 1526 yılıda akça; döneminde akça ve 1584 te akçadan ibarettir 11. Mukataalar Osmanlı malî rejimi içinde mukataaların önemli bir yeri bulunmaktadır. Zirai işletmelerin dışındaki her türlü ticari ve sınaî gelirlerin devlet adına işletilmesine mukataa denilmektedir Mukataalar belli bir meblağ karşılığında 1-3 yıl süreli olarak özel şahıslara verilirdi. Böylelikle bu tür gelir kaynakları hem işletilmiş hem de vergilendirilmiş oluyordu (Öztürk:104). XVI. yüzyılda Antakya şehrindeki mukataa kalemleri ve gelir tutarları aşağıdaki tabloda verildiği gibidir. 10 BOA, TD, 195, s BOA, TD, No:1040, s. 81-b; BOA, TD, No:397, s. 321; BOA, TD, No:454, s. 566; BOA, TD, No:493, s. 633; BOA, TD, No:610, s

12 Ahmet Gündüz, Erdinç Gülcü Tablo 4: Antakya Şehrindeki Mukataalar ( ) 12 No Mukataanın Adı Yıllar Niyabet ve Cürm-i cinâyet ve Resm-i Arus ve 'Asesiye Mahsul-i İhtisab Tamga-yı Cisr-i Antakiye Mahsul-i Bâc-ı Bâzar-ı Siyâh Mahsul-i Bâc-ı Bâzar-ı Esb ve Gılman ve Cevâri maa Resm-i Bazar-ı Keten Bâc-ı Ağnam-ı Kassabân-ı Nefsi Antakiye Beytü'l-Mâl ve Mâl-ı Gaib ve Yava ve Kaçgun Meyhâne-i Antakiye Boyahâne-i Antakiye Debbağhâne-i Antakiye Başhâne-i Antakiye Dellâlin maa Bazâr-ı İplik İhzariye-i Kaza-i Antakiye Kapân-ı Revgan-ı Sâde ve 'Asel ve Pekmez ve 14 İncir ve sair Hububat Ankir-i Hânehâ-i Medine-i Antakiye Gurbetân, Çingâne ve Öşürciyân-ı Nevahi Baltacıyân (der Cebel-i Ahmer) Nısf-ı Niyâbet-i Timarha Resm-i Kışlâk ve Yatak ve Otlak 'an Yörükân-ı 19 Kışlakçıyân-ı der nevahi-i mezbur Hamam-ı Meydân Hamam-ı Dâhil-i Sur İbn-i Özeriye Değirmeni Sabuniye Değirmeni Bostân İbn-i Cündi Değirmeni Sultaniye Değirmeni Arguniye Değirmeni Dibek-i Erz İbn-i Cündi Değirmeni Yanında 1 Parça Tarla Değirmen Yeni Değirmen Rikâbniye Değirmeni Meşre'a Değirmeni Dolab-ı Harîr Kirâ-yı Ebrâc İbn-i Mevlâ Değirmeni Bâc-ı Hamr Toplam BOA, TD, No:1040, s. 81-b/82-b; BOA, TD, No:397, s ; BOA, TD, No:454, s ; BOA, TD, No:493, s ; BOA, TD, No:610, s

13 XVI. Yüzyılda Antakya Nahiyesi ( ) Tabloda görüldüğü üzere Antakya şehrinin mukataa gelirleri 1526 yılında akça iken, 1536 tarihinde akçaya gerilemiştir tarihinde akçaya; 1570 tarihinde ise akçaya yükselmiştir yılında ise çok küçük bir eksilme ile akçaya gerilemiştir. Öte yandan tahrir defterlerindeki kayıtlardan öğrendiğimize göre, yıllarında Antakya şehrinde 103 dükkânı ihtiva eden bir esnaf çarşısı (bezzistan, bedestan) mevcuttur 13. Bu dükkânlardan 101 i çarşının içerisinde yer alırken, 2 si ise çarşının dışında bulunmaktadır. Ayrıca, yine bu tarihlerde Ddebbûs Mahallesi nde 52 dükkânı barındıran bir han bulunmaktadır 14. Böylece esnaf çarşısı ve handaki dükkânların toplamı 155 i bulmaktadır. Bu da bu tarihlerde Antakya şehrinde canlı bir ticaretin mevcut olduğunu bize göstermektedir yıllarındaki mukataa gelirlerinin akça civarında olması da bu canlı ticaretin bir başka göstergesidir. Şehirdeki Vakıf Müesseseleri Şehirlerin kurulmasında ve gelişmesinde vakıf müessesesi önemli bir yer tutmaktadır. Şehirlerin fizikî yapısını oluşturan câmi, mescit, zaviye, medrese vb. gibi dinî ve içtimaî yapıların inşası ve muhafazası vakıflar vasıtasıyla olmaktaydı. Vakıf, XIII-XIX. yüzyıllarda, İslâm ülkelerindeki sosyal ve iktisadi hayatta önemli bir yer tutan dinî-sosyal müessesenin adı olup (Yediyıldız, 1986: 153), bir kimsenin Allah'ın rızasını kazanmak için, sahip olduğu menkul veya gayrimenkulünü dinî, içtimaî ya da hayrî hizmetler için tahsis etmesi olarak tanımlanabilir. Vakıf tesis eden kişiye vâkıf, vakfedilen mala mevkûf, vakıf kuran kişinin amaçlarını, şartlarını ihtiva eden, kurulacak vakfın yönetim şekline ilişkin esasları belirleyen ve mahkeme tarafından tescil edildikten sonra vakfın vücut bulduğu belgeye de vakfiyye denilmektedir (Özdemir, 1993: 1-137; Öztürk, 1987: 237). Vakıflar gördükleri hizmetler itibariyle; dinî, içtimaî ve iktisadî vakıflar, mahiyetleri itibariyle ise; hayrî, zürrî (evlatlık) ve avârız vakıflar olmak üzere birtakım kategorilere ayrılmaktadır (Kazıcı, 1985: 79-97). İncelediğimiz dönemde Osmanlı Devleti nin pek çok şehrinde olduğu gibi, Antakya da da birçok vakıf bulunmaktadır. Câmi, medrese, zaviye, türbe ve evlatlık birçok hayrî vakıf kurulmuştur. Antakya şehrindeki vakıfların gelirleri, genellikle mülk sahiplerinin mülklerinin tamamını veya belli bir kısmını câmi, medrese, zaviye vs. gibi dinî ve sosyal eserlere vakfetmeleriyle ortaya çıkmıştır. Bu mülk, topraktan veya toprak üzerinde 13 BOA, TD, No:493, s. 633; BOA, TD, No:610, s BOA, TD, No:493, aynı yer; BOA, TD, No:610, aynı yer. 301

14 Ahmet Gündüz, Erdinç Gülcü yaşayan köylüden alınan her türlü vergiler olmayıp, sadece toprağın kuru bir mülkiyet hakkıdır. Dolayısıyla mâlikâne sahibi, çiftçiden yalnızca bir nevi toprak kirası olarak öşür talep edebilir. Çünkü arazinin vergi geliri devlet tarafından sipahiye dirlik olarak tevcih edildiğinden, mahsulün öşrünü de sipahi almaktadır. Bu şekilde toprak kirası ve mahsul öşrünün ayrı ayrı ödendiği arazilere "iki baştan tasarruf" veya "mâlikâne-divâni" sistemi denilmektedir (Barkan, 1980:154). Aşağıda isimleri ile gelir kaynak ve tutarlarını verdiğimiz vakıfların, kazanın diğer nahiyelerinde de (Altınözü, Kuseyr, Şuğur, Cebel-i Akra, Süveyde) gelirleri mevcuttur. Ancak bizim değerlendirdiğimiz rakamlar sadece Antakya nahiyesi dâhilindeki gelirlerdir. Cami Vakıfları Camii Kebir 15 Antakya daki vakıflar arasında en fazla gelir ayrılanlardan biridir tarihinde Deyr-i Şaya mezrasının 750 akçalık geliri; Beyre Kabiri mezrasının 250 akçalık geliri ile 4 parça tarlanın 686 akçası ayrılmış olup, toplam 1686 akçalık geliri mevcuttur tarihli tahrir defterinde Camii Kebir vakfıyla ilgili herhangi bir kayıt mevcut değildir döneminde ise 3 köy ile 6 mezranın gelirleri tahsis edilmiştir. Bu gelirlerin toplamı ise 1550 tarihinde 2563 akça; 1570 de 3054 akça ve 1584 tarihinde 3154 akçadır. Şeyh Ali Camii tarihinde 3216 akçalık vakıf geliri mevcut olup, bu gelir Kastel ve Ayne'l-Harâb köyleri ile Çerdâkiye ve Karâca Tût mezralarının gelirlerinin tamamından ibarettir. Ancak, daha sonraki dönemlerde Kastel ve Ayne'l- Harâb köyleri ile Karâca Tût mezrası (1550 den sonra köy) Şeyh Ali Camii nin vakıf gelirlerinden ayrılıp Şeyh Alâeddin Camii vakıflarına dâhil edilmiştir tarihli tahrir defterinde bu vakıfla ilgili herhangi bir kayıt görülmemektedir döneminde sadece Çerdâkiye mezrasının geliri Şeyh Ali Camii vakfı için ayrılmıştır. Bu mezranın geliri ise 1550 tarihinde 300 akça iken döneminde 500 akçadan ibarettir. 15 BOA, TD, No:1040, s. 89-a, 96-b, 102-b; BOA, TD, No: 454, s. 572, 577, , 587 ; BOA, TD, No:493, s. 634, 643, 646, ; BOA, TD, No:610, s. 630, 638, BOA, TD, No:1040, s. 86-b, 93-a, 102-a, 104-a; BOA, TD, No: 454, s. 573; BOA, TD, No:493, s , 659; BOA, TD, No:610, s ,

15 XVI. Yüzyılda Antakya Nahiyesi ( ) Camii Şeyh Alâeddin tarihli tahrir defterinde bu caminin kaydı mevcut değildir da 3062 akçalık vakıf geliri mevcuttur. Bu gelir Karâca Tût, Ayne'l-Harâb, Kastel ve Bâcaklu köyleri ile Çerdâkiye mezrası gelirlerinden ibarettir. Daha sonraki dönemlerde caminin vakıf gelirlerinin azaldığını görmekteyiz. Nitekim 1550 tarihinde Bâcaklu köyü ile Çerdâkiye mezrası caminin vakıf gelirlerinden çıkarılmıştır. Bu tarihte caminin gelir toplamı 1340 akçadır de 2 köyün (Karâca Tût, Ayne'l-Harâb) geliri olan 1360 akça ve 1584 tarihinde de sadece Karâca Tût köyünün 760 akçalık geliri caminin vakıf gelirleri arasında yer almaktadır. Medrese Vakıfları Tahrir defterlerindeki kayıtlara nazaran XVI. yüzyılda Antakya şehrinde iki medrese mevcuttur. Gülbâviye Medresesi 18 Medreseye tahsis edilen vakıf gelirleri, 1526 tarihinde Bersiberin mezrası, diğer tarihlerde ise Yârımca köyü gelirlerinden ibarettir. Medresenin toplam vakıf tutarı ise 1526 da 968 akça; 1536 da 510 akça ve döneminde 605 akçadır. Hâriciye Medresesi 19 Bu medresenin kayıtları sadece 1526 tarihli tahrir defterinde geçmekte olup, diğer tahrirlerde herhangi bir kayıt mevcut değildir da Tell-i Cebrail mezrasının 2740 akçalık geliri medreseye vakfedilmiştir. Zaviye Vakıfları Tahrir defterlerimizde sadece Fenk 20 adlı bir zaviye kaydı mevcuttur tarihli defterde zaviyenin kaydı geçmemektedir. Deyr-i Nebât mezrası gelirinin tamamı zaviyeye vakfedilmiştir. Gelir toplamı ise 1526 tarihinde 522 akça ve tarihlerinde ise 1500 akçadan ibarettir. 17 BOA, TD, No:397, s. 328, 334, 340; BOA, TD, No: 454, s. 574, 577, ; BOA, TD, No:493, s. 646, 651; BOA, TD, No:610, s BOA, TD, No:1040, s. 90-a; BOA, TD, No: 397, s. 329; BOA, TD, No: 454, s. 574; BOA, TD, No:493, s. 647; BOA, TD, No:610, s BOA, TD, No:1040, s. 91-a 20 BOA, TD, No:1040, s. 96-a; BOA, TD, No: 454, s. 592; BOA, TD, No:493, s. 659; BOA, TD, No:610, s

16 Ahmet Gündüz, Erdinç Gülcü Diğer vakıflar Câmi, medrese ve zaviye dışında, Antakya da 12 adet de zürri (evlatlık) vakıf bulunmaktadır. Bunların isimleri ile gelir kalemleri ve tutarları aşağıdaki tabloda verildiği gibidir. Tablo 5: Antakya Şehrindeki Vakıflar ( ) 21 No Vakfın Adı Gelir Kaynağı Yıllara Göre Gelir Tutarı (Akça) Lebabiye Mezrası (3 kırat) Arkud (Dikmece) Köyü (6 kırat) Hancuğız Mezrası (6 kırat) Kürd Viranı Köyü Mengüliye Köyü (12 kırat) Camii Kebir Deyr-i Şaya Mezrası (3 kırat) Meydancık Mezrası (4 kırat) Halisiye Mezrası (6 kırat) Çerâgirân Mezrası (3 kırat) Beyre Kabiri Mezrası (nısf) parça tarlanın yarı hissesi Toplam Camii Şeyh Ali 3 Camii Şeyh Alâeddin 4 Gülbâviye Medresesi 5 Hâriciye Medresesi 6 Fenk Zâviyesi 7 İbn-i Cündi Vakfı Cerid Kaya Mezrası (tamamen) Ayne l-harab Köyü (tamamen) Karâca Tût Mezrası (tamamen) Kestil Köyü (tamamen) Çerdâkiye Mezrası (tamamen) Bâcaklu Köyü (tamamen) Toplam Karâca Tût Köyü (tamamen) Ayne l-harab Mzr. (tamamen) Kestil Köyü (tamamen) Bâcaklu Köyü (tamamen) Çerdâkiye Mezrası Turunciye El-Garbiye Mzr Toplam Yârımca Köyü (12 kırat) Bersiberin Mezrası Toplam Tell-i Cebrail Mezrası (tamamen) Deyr-i Nebat Mezrası (tamamen) Lebabiye Mezrası (3 kırat) Arkud (Dikmece) Köyü (6 kırat) BOA, TD, No:1040, s. 85-a/107-a; BOA, TD, No: 397, s ; BOA, TD, No: 454, s ; BOA, TD, No:493, s ; BOA, TD, No:610, s

17 XVI. Yüzyılda Antakya Nahiyesi ( ) Ali ve Ahmed veledan-ı Osman Hancuğız Mezrası (6 kırat) Kürd Viranı Köyü Mengüliye Köyü (12 kırat) Deyr-i Şaya Mezrası (3 kırat) Meydancık Mezrası (4 kırat) Halisiye Mezrası (6 kırat) Çerâgirân Mezrası (3 kırat) Beyre Kabiri Mezrası (nısf) parça tarlanın yarı hissesi Toplam Menkudiye Köyü (tamamen) Arkud Köyü (12 kırat) Herakdil Mezrası (6 kırat) Kürd Viranı Mezrası (tamamen) Hancuğız Mezrası (6 kırat) Halisiye Mezrası (12 kırat) Meydancık Mezrası (8 kırat) Deyr-i Şaya Mezrası (6 kırat) El-Babiye Mezrası (18 kırat) Hamruniye Mezrası (6 kırat) Toplam Makam-ı Habibü n- Kilisacik Köyü (8 kırat) * Neccar Deyr ül-maşta Köyü (18 kırat) ** İbn-i Ömer ve Yunus ve Mehmed evlad-ı Mehmed Emir Hac veled-i Alâeddin Düveyr Köyü (rub hisse) Tellâl Köyü (6 kırat) Zeynelabidin el-meşhedi Delibe Mezrası (6 kırat) Ömer b. Ahmed Aydî Köyü (6 kırat) Nasırî Mehmed b. 14 Yârımca Köyü (12 kırat) İbrahim b. Hattat 15 Ali b. Ahmed b. Şeybani Basala Köyü (6 kırat) Basala Köyü (6 kırat) Fethullah b. Abdulkerim Karye Köyü (12 kırat) Hazret-i Mustafa Paşa Sünberi Köyü (tamamen) Cubbu l-amiyan Mezrası Mehmed b. Cemaleddin 18 (6 kırat) b. Abdullah Kutlu Beg *= Kilisacik köyünün 1536 tarihindeki hububat gelirinin (8 kırat) 1101 akçası ve vergi gelirlerinin (8 kırat) 797 akçası toplam (1898) Habibü'n-Neccar vakfı için ayrılmıştır. **= Deyrü'l-Maşta köyünün 1536 tarihindeki hububat gelirinin (18 kırat) 900 akçası ve vergi gelirlerinin (18 kırat) 930 toplam (1830) Habibü'n-Neccar vakfı için ayrılmıştır. Tabloda görüldüğü üzere, XVI. yüzyılda Antakya şehrindeki vakıfların çoğunluğu evlatlık vakıflardır. Bütün vakıflara ayrılan gelir tutarı 1526 da akça; 1536 da akça; 1550 de akça; 1570 de akça ve 1584 tarihinde akçadır. Bu gelirlerin ise dinî ve sosyal eserler ile evlatlık vakıflara dağılımı şöyledir; 1526 yılındaki gelirlerin akçası 305

18 Ahmet Gündüz, Erdinç Gülcü cami, zaviye ve medreselere ( % 73); ( % 27) akçası ise evlatlık vakıflara tahsis edilmiştir tarihinden itibaren bu oranların zürri vakıflar lehine değiştiğini görmekteyiz. Nitekim bu tarihte akçalık vakıf gelirinin (% 76) akçası evlatlık ve 3572 (% 24) akçası da diğer vakıflara tahsis edilmiştir tarihinden itibaren ise bu oranların biraz daha dengelendiği görülmektedir. Zira bu tarihteki vakıf gelirlerinin % 61 i (9.886,5 akça) evlatlık, % 39 u (6.308 akça) diğer vakıflar için ayrılmıştır. Diğer yandan 1570 tarihinde bu oranlar birbirine daha yakındır. Nitekim bu tarihteki vakıfların % 57 si (9.102 akça) evlatlık vakıfken, % 43 ü (7.019 akça) diğer vakıflar için ayrılmıştır tarihinde evlatlık vakıflar için ayrılan gelir tutarı akça (% 59) iken, diğer vakıflar için ise akça dır (% 41). KÖY VE MEZRALAR Köyler, kendilerini çevreleyen mezralarla birlikte değerlendirilen iskân yerleridir. Genelde her köy açıkça belirlenmiş bir araziye sahip olup, kendisine ait bir ya da birden fazla mezra mevcuttur. Geçim kaynakları ziraat ve hayvancılıktır. Antakya nahiyesinin 1526 tarihinde 27 olan köy sayısı 1536 da 28 e; 1550 de 34 e; 1570 te 40 a ve 1584 te 44 e yükselmiştir (bkz. Ek-1) 22. Ek-1 de verilen tabloda da görüleceği üzere Antakya nahiyesine bağlı köylerden Dersuniye, Kilisâcik ve Bârbârûn hariç, diğerlerinin tamamının hâne sayısı 50 nin altındadır. Bazı köylerde Cihanbegli ve Dulkdirli aşiretlerinden olan birtakım nüfus yerli reaya ile birlikte meskûndur. Mesela, 1550 tarihinde Küreyşi (Avcılar) köyünde 2 hâne ve tarihlerinde Cağiriye-i Küçük köyünde 3 er hâne Dulkadirli aşireti yaşamaktadır. Ayrıca, Yârımca köyünün 1550 tarihindeki nüfusu arasında 2 hâne Cihanbegli aşireti kayıtlıdır. Bunlardan başka, Sultaniye ve Ahmedce köylerinde Dişirci Taifesi meskûndur. Antakya nahiyesindeki köylerin tamamı Müslüman olup, gayrimüslim köy bulunmamaktadır. Köylerin gelirleri 690 akça ile akça arasında değişmekte olup, padişah ve beylerbeyi hasları, zeâmet, timar, mülk ve vakıflara tahsis edilmiştir. Mezralar ise meskûn olmayan ziraat alanları olup, Türkçe tam karşılığı "ekinlik"tir (İnalcık, 1987: XXIX). Bunlar, genellikle ahalisi dağılmış eski 22 BOA, TD, No:1040, s. 85-a/105-b; BOA, TD, No: 397, s ; BOA, TD, No: 454, s ; BOA, TD, No:493, s ; BOA, TD, No:610, s

19 XVI. Yüzyılda Antakya Nahiyesi ( ) iskân yerleri olduğundan sınırları bellidir. Antakya nahiyesinin mezra sayısı 82 ile 103 arasında değişmektedir. Nitekim 1526 da 82 olan mezra sayısı 1536 da 103 e yükselmiş, 1550 de 90 a, 1570 te 89 e ve 1584 tarihinde de tekrar 82 ye düşmüştür 23. Bu arada, Antakya nahiyesine tâbi Cebel-i Ahmer de (Kızıldağ) bulunan Karlık ve Surkun mezralarında ziraat yapılmayıp, bazı kimseler kışın yağan karı depolayıp, yazın getirip Antakya şehrinde satmakta ve şehir eminlerine kâfirî ücreti adı altında 700 akça ödemektedirler. Zamanla bu yolla elde edilen gelir mukataa usulü ile 2000 akçaya mültezimlere verilmiştir 24. Bazı mezralar (17 adet mezra) daha sonraki dönemlerde iskân edildiklerinden dolayı köy statüsü kazanmışlardır. Kestil köyü ise döneminde köy, 1584 tarihinde ise mezra statüsündedir. Mezraların gelirleri 200 akça ile 5500 akça arasında değişmektedir. Bir kısım mezraların geliri köy hâsılı içerisinde gösterildiğinden gelir miktarını tespit etmek mümkün olmamaktadır. Mezralarda elde edilen toplam gelir, 1526 da akça; 1536 da akça; 1550'de akça; 1570'te akça ve 1584 te akçadır. Gelirleri "karye hâsıl"ı içerisinde yazılanlar bu tutarlara dâhil edilmeyip, köy gelirlerinde gösterilmiştir. Köylerin Nüfusu Antakya nahiyesine bağlı köylerin hâne ve mücerred (bekâr) dağılımı şöyledir: 1526 da 455 hâne, 83 mücerred; 1536 da 644 hâne, 343 mücerred; 1550 de 740 hâne, 358 mücerred; 1570 de 676 hâne, 466 mücerred ve 1584 te 851 hâne ile 436 mücerred olarak belirlenmiştir. Tablo 6: Antakya Nahiyesi Köy Nüfusu ( ) Yıllar Köy Sayısı Hâne Sayısı Mücerred Sayısı Tahmini Nüfus Tabloda da görüleceği gibi, Antakya nahiyesindeki köy sayısı döneminde sürekli bir artış göstermiştir. Köy sayısının artmış olması, 23 BOA, TD, No:1040, s. 86-a/107-a; BOA, TD, No: 397, s ; BOA, TD, No: 454, s ; BOA, TD, No:493, s ; BOA, TD, No:610, s BOA, TD., 454, s

20 Ahmet Gündüz, Erdinç Gülcü nüfusun artışından kaynaklanmıştır. Nitekim aynı dönemde, nüfus sayısında da sürekli bir artış söz konusudur yılları arasında nüfus oranında bir azalma görülse de sonraki dönemde tekrar bir artış olmuştur. Şehir ve köyler nüfusunun toplamını aldığımızda ise, Antakya nahiyesinde 1526 da 9306; 1536 da 12000; 1550 de 12044; 1570 de ve 1584 tarihinde kişinin yaşadığı ortaya çıkmaktadır. İktisadî Durum Ziraî Hayat ve Ziraat Alanları Osmanlı Devleti ekonomisinin temelini tarım ve hayvancılık oluşturmaktadır. Osmanlı da arazi mirî, mülk veya vakıftır. Mülk arazilerin çıplak mülkiyeti ve tasarrufu genelde şahıslara aittir. Vakıf arazilerin mülkiyeti ise bir anlamda kamuya aittir. Zira bu tür toprakların tasarrufu ve gelirlerinden faydalanma, vakfedilen maksada ait olup, mülkün tasarrufu sosyal hizmetlere tahsis olunduğu için kamulaşmış oluyordu (Sertoğlu, 1961: 281). Mirî toprakların mülkiyeti devlete aittir; ancak tasarrufu devlete veya şahıslara ait olabilirdi. Mirî toprakların has, zeamet ve timar olarak tasarrufu devlet tarafından tevcih edilen kişilere aittir. Bunlar birtakım vazife ve mükellefiyetler karşılığında bazen toprağın şer i ve örfi vergilerini birlikte tasarruf ederlerdi (Sertoğlu: 282). Mirî arazinin bir de çiftlik şekli vardır ki bu tür araziler birtakım parçalar halinde onları işleyebilecek olan köylülere tapu resmi denilen peşin bir kira karşılığında bırakılmıştır (Barkan, 1980: 789). Çiftlikler tahrir defterlerinde çift, nim çift, ve zemin gibi adlarla belirtilmektedir. Antakya nahiyesindeki bu tür ziraat sahaları çift, nim çift, iki çift ve üç çift büyüklüğündedir 25. Çiftlik arazilerinin hudutları bulunduğu mevki ve arazinin verim gücüne göre değişmektedir (Barkan: 790). Ancak, genelde âlâ yerden 60-80, evsât yerden ve ednâ yerden dönümlük ekilebilir arazi birer çiftlik olarak belirlenmiştir. Antakya nahiyesinde 1526 tarihinde 221; 1536 da 278; 1550 de 405; 1570 de 354 ve 1584 tarihinde 501 çiftlik tasarruf edilmektedir. 25 BOA, TD, No:1040, s. 85-a/106-a; BOA, TD, No: 397, s ; BOA, TD, No: 454, s ; BOA, TD, No:493, s ; BOA, TD, No:610, s

21 XVI. Yüzyılda Antakya Nahiyesi ( ) Hububat Üretimi Osmanlı Devleti nin diğer bölgelerinde olduğu gibi, Antakya nahiyesinde de iktisadî hayatın ağırlık noktasını tarım üretimi teşkil etmektedir. Üretilen her çeşit mahsulden belli oranlarda öşür alınmaktadır. Antakya nahiyesine bağlı köylerde öşür oranı süds (1/6) dür. Ancak Düveyr, Basala ve Mengüliye köylerinde hums (1/5) oranında alınmaktadır. Karye (Beytü'l-Mâ) köyünde 1570 tarihine kadar 1/6, bu tarihten sonra ise 1/5 oranında öşür alındığını görmekteyiz. Tellâl köyü mahsullerinin vergisi ise 1570 tarihine kadar 1/6 oranında alınırken, bu tarihten sonra yıllık olarak önceden belirlenen bir oranda (maktû, dimos) alınmıştır. Bu vergi oranlarından hareketle, Antakya nahiyesinde üretilen hububatın miktarını tespit edebilmekteyiz. Ziraî üretimin en başta gelen mahsulü buğday ve arpadır. Buğday (hınta) hemen hemen her türlü iklim şartlarında yetiştirilebildiği için her köy veya mezrada üretilmektedir. Antakya nahiyesinde üretilen buğday toplamı 1526 tarihinde 92 mekkûk ve 18 sünbüldür. Bölgede Halebî mekkûk kullanılmakta ve bu da 81,2 kilograma denk gelmektedir. Sünbül ise 14,86 kilograma karşılık gelmektedir (Çakar: 243). Bu durumda, Antakya nahiyesinde üretilen buğday miktarı kg dır tarihinden itibaren buğday ölçüm birimi olarak sünbül kullanılmıştır. Bu tarihte Antakya nahiyesinde üretilen buğday 905 sünbüldür. Bu da kg a tekabül etmektedir. Öşür oranı büyük ölçüde 1/6 olduğuna göre, 1536 tarihinde Antakya nahiyesine bağlı köylerde toplam kg. buğday üretilmiştir de buğday üretiminde büyük bir artış meydana geldiğini görmekteyiz. Nitekim üretilen buğday miktarı 1914 sünbül ( kg.), 1570 te 2719 sünbül ( kg.), 1584 tarihinde ise 2399 sünbül ( kg.) buğday üretilmiştir. Buğdaydan sonra en fazla üretilen hububat arpa (şaîr) dır tarihinde 171 mekkûk arpa üretilmiştir da 345; 1550 de 407; 1570 de 595 ve 1584 tarihinde 760 sünbül arpa üretimi yapılmıştır. Bunun kg. olarak karşılığı ise 1536 da kg.; 1550 de kg.; 1570 de kg. ve 1584 te kg. dır. Antakya nahiyesinde buğday ve arpadan sonra üretimi yaygın olan hububat mercimek (ades), küşne (karaburçak), bakla ve darı (erzen) dır. Bunların bir kısmı tahrir defterlerinde birlikte kaydedildiği için miktarını ayrı ayrı tespit etme imkânı bulunmamaktadır. 309

22 Ahmet Gündüz, Erdinç Gülcü Çeltik üretimi: Pirinç, sıcak bölgelerde yetişen ve bu bölgelerde medeniyetin sembolü olarak değerlendirilen bir kültür bitkisidir. Tohum ekiminden önceki dönemde pirinç tarımı yapılacak olan tarlalarda toprak hazırlığı yapılır. Burada en önemli husus, tarlanın çok iyi bir şekilde tesviye edilmesi veya tesviyeli arazilerin seçilmiş olmasıdır (Özşahin, 2008: 50, 52). Antakya nahiyesinde önemli miktarda çeltik üretilmektedir tarihinde 22, 1536 da 23 ve döneminde 15 nehir üzerinde çeltik üretimi yapılmaktadır. Çeltik üretiminden elde edilen gelir miktarı, 1526 tarihinde ; 1536 da ; 1550 de ve tarihlerinde akçadır. Vergiler Osmanlı Devleti hâkim olduğu bölgelerin coğrafî özelliklerini, iklim şartlarını, kültürel yapılarını, ekonomik ve sosyal durumlarını dikkate alarak vergi düzenini kurmuştur. Belirlenen vergi oran ve miktarları ise hazırlanan kanunnamelerde ayrıntılı bir şekilde gösterilmiştir. Öşür Toprak mahsullerinden aynî olarak alınan bir vergidir. Kelime olarak onda bir manasına gelmekle birlikte, Osmanlı İmparatorluğu nda öşür adı altında alınan vergilerin oranları, toprağın verimlilik derecesine, sulama imkânlarına, yapılan ziraatın çeşidine ve mahallî örf ve adetlere göre farklılıklar göstermekte ve mahsulün yarısı (1/2) ile onda biri (1/10) arasında değişmektedir (Barkan, 1993: 485). Antakya nahiyesinin yer aldığı Haleb bölgesinde öşür, kasm ve dimos olmak üzere iki şekilde tahsil edilmekteydi. Kasm usulüne göre, mahsûl ölçülür ve belirlenen orana göre öşür alınırdı (Çakar: 240). Bu oran Antakya nahiyesinin bazı köylerinde 1/6 (südüs) diğerlerinde ise 1/5 (hums) arasında değişmektedir 26. Çeltik öşrü ise mahsulün yarısı hesabı üzere alınmaktadır. Tahrir kayıtlarında çeltik öşrü; hâsıl ber vech-i münâsefe başlığı altında verilerek, hisse-i rençberân nısf ve hisse-i mirî nısf şeklinde kaydedilmiştir. Antakya nahiyesi çeltik kanunnamelerinde, çeltik öşrünün nasıl ve kimler tarafından hangi oranlarda alınacağı ayrıntılı olarak açıklanmıştır BOA, TD, No:1040, s. 85-a/107-a; BOA, TD, No: 397, s ; BOA, TD, No: 454, s ; BOA, TD, No:493, s ; BOA, TD, No:610, s BOA, TD, No: 454, s. 586; BOA, TD, No:493, s. 653; BOA, TD, No:610, s

23 XVI. Yüzyılda Antakya Nahiyesi ( ) Dimos ise önceden belirlenmiş (maktû ) öşür miktarı olup, aynî veya nakdî olarak alınabilmektedir (Çakar: 241). Antakya nahiyesinde öşür büyük oranda kasm usulüne göre alınmakta, dimos uygulaması çok nadir görülmektedir. Antakya nahiyesinde toprak mahsullerinden alınan öşür toplamı aşağıdaki tabloda verildiği gibidir. Tablo7: Antakya Nahiyesinin Hububat Gelirleri ( / akça olarak) No Öşür 1526 Toplam içindeki oran (%) 1536 Toplam içindeki oran (%) 1550 Toplam içindeki oran (%) 1570 Toplam içindeki oran (%) 1584 Toplam içindeki oran (%) 1 Çeltik Buğday Arpa Diğer Toplam Tabloda görüldüğü üzere Antakya nahiyesindeki hububat vergileri içerisinde, 1526 yılı hariç, çeltik en büyük paya sahiptir. İkinci sırada ise buğday bulunmaktadır. Tahrir defterlerinde alef, küşne, ful, humus, ades, düre, erzen, süffan ve duhne çoğu kez iç içe verildiği için, bu tahıl ürünlerinin hepsini diğer başlığı altında topladık. Bu tahıl ürünleri, Antakya nahiyesindeki diğer tahıl ürünlerine göre az oranda ekildiği için elde edilen vergi tutarı da aynı oranda düşük bir miktarda kalmaktadır. Nitekim döneminde bu hububatın oranı sadece % 5 tir yıllarında ise oranı % 10 a yükselmiştir. Şahsa Bağlı Vergiler Çift Resmi Çiftlik tasarruf eden reâyânın yılda bir defa nakden ödediği muayyen miktardaki akçaya çift resmi denilmektedir. Bu vergi, raiyyet resmi veya kulluk akçası olarak da tâbir edilmektedir (İnalcık, 1993: 36). Osmanlı Devleti nde çift resminin tutarı bölgelere göre farklılıklar göstermektedir. Antakya nahiyesinde tam çift tasarruf eden reayadan 40 akça, yarım (nim) çift tasarruf edenlerden ise 20 akça çift resmi alınmaktadır tarihinde Antakya nahiyesindeki çiftliklerden elde edilen vergi miktarı akça; 1536 da akça; 1550 de akça; 1570 te akça ve 1584 tarihinde de akçadır 28 (tablo:8). 28 BOA, TD, No:1040, s. 85-a/107-a; BOA, TD, No: 397, s ; BOA, TD, No: 454, s ; BOA, TD, No:493, s ; BOA, TD, No:610, s

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ Prof. Dr. Mustafa KESKİN - Prof. Dr. M. Metin HÜLAGÜ İÇİNDEKİLER Sunuş Önsöz Giriş I. Tarihi Seyri İçerisinde Kayseri II. Şehrin Kronolojisi III. Kültürel Miras A. Köşkler

Detaylı

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI OSMANLI DA TAŞRA TEŞKILATI TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI İstanbul un merkez kabul edildiği Osmanlı Devleti nde, başkentin dışındaki tüm topraklar için taşra ifadesi

Detaylı

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi 78 ağaçları bulunan yer, Ermenek'e bağlı Görme! Köyü'nde 32 Paşaçukuru olarak bilinen yer, Ermenek'te Emir Ahmed mülkü civarındaki yer, Ermenek'e bağlı Gargara Köyü'nde 33 yer, Mut Medresesi yakınındaki

Detaylı

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ 2 www.mirasimiz.org.tr KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ Kudüs, Müslümanlarca kutsal sayılan bir şehirdir. Yeryüzündeki ikinci mescid, Müslümanların ilk

Detaylı

ELBİSTAN ALAUDDEVLE BEY CAMİİ (CAMİİ KEBİR, ULU CAMİ)

ELBİSTAN ALAUDDEVLE BEY CAMİİ (CAMİİ KEBİR, ULU CAMİ) KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 811 ELBİSTAN ALAUDDEVLE BEY CAMİİ (CAMİİ KEBİR, ULU CAMİ) Yaşar Baş Cami, halen Elbistan'ın Güneşli Mahallesi'nin ortasında bulunmaktadır. Bir sokak aracılığı ile şehrin merkezini

Detaylı

ALUCRA DELLÜ KÖYÜ CAMİSİ VE KOYUN BABA HAZRETLERİ ZİYARETİ

ALUCRA DELLÜ KÖYÜ CAMİSİ VE KOYUN BABA HAZRETLERİ ZİYARETİ ALUCRA DELLÜ KÖYÜ CAMİSİ VE KOYUN BABA HAZRETLERİ ZİYARETİ Koyun Baba Zaviyesi nin bulunduğu Dellü köyüne 2 yıl önce ziyarete gittiğimde adeta terk edilmiş vaziyette bulmuştum. Yaz ayı olmasına rağmen

Detaylı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14 Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Ders Notu OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ (1300-1453) 1. OSMANLI'DA DEVLET ANLAYIŞI Türkiye Selçuklu Devleti

Detaylı

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM Prof. Dr. Cazim HADZİMEJLİS* BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM Osmanlıların Balkanlarda çok büyük bir rolü var. Bosna Hersek te Osmanlıların çok büyük mirası

Detaylı

269 NUMARALI İCMAL DEFTERİNE GÖRE ACLUN Ünal TAŞKIN * ACLUN ACCORDİNG TO THE İCMAL DEFTER NUMBERED 269

269 NUMARALI İCMAL DEFTERİNE GÖRE ACLUN Ünal TAŞKIN * ACLUN ACCORDİNG TO THE İCMAL DEFTER NUMBERED 269 ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DERGİSİ ISSN: 1308 9196 Yıl : 4 Sayı : 7 Aralık 2011 269 NUMARALI İCMAL DEFTERİNE GÖRE ACLUN Ünal TAŞKIN * Özet Osmanlı İmparatorluğu nda ekilebilir arazinin

Detaylı

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı Konya'nın 90 km kuzeybatısında yer alan ve 349 km2 yüzölçüme sahip olan Ilgın, günümüzden 3500 yıl önce şimdiki iskan yerinin 25 km kuzeydoğusunda Hititler tarafından "Yalburt"

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ ARMAĞANI 305 Mevlüt ESER Prof. Dr. Yusuf KÜÇÜKDAĞ NEÜ A. Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi Mevlevilik, Mevlâna

Detaylı

XVI. YÜZYIL SONLARINDA AHISKA SANCAĞI KVABLİAN NAHİYESİ NDE EKONOMİK YAŞAM

XVI. YÜZYIL SONLARINDA AHISKA SANCAĞI KVABLİAN NAHİYESİ NDE EKONOMİK YAŞAM XVI. YÜZYIL SONLARINDA AHISKA SANCAĞI KVABLİAN NAHİYESİ NDE EKONOMİK YAŞAM Shota BEKADZE Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi Tezli Yüksek Lisans Programı Öğrencisi ahiskali86@hotmail.com

Detaylı

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI Avusturya da un üretimi sağlayan 180 civarında değirmen olduğu tahmin edilmektedir. Yüzde 80 kapasiteyle çalışan bu değirmenlerin ürettiği un miktarı 500 bin

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ KİTAP - Osmanlı Kuruluş Dönemi Bursa Vakfiyeleri, Yayına Hazırlayanlar, Yrd. Doç. Dr. Sezai Sevim- Dr. Hasan Basri Öcalan, Osmangazi Belediyesi Yayınları, İstanbul

Detaylı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Flash Anlatım

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Ders Notu OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ

Detaylı

İsmail E. Erünsal, Osmanlılarda Sahaflık ve Sahaflar, Timaş Yayınları, İstanbul 2013, 581 s.

İsmail E. Erünsal, Osmanlılarda Sahaflık ve Sahaflar, Timaş Yayınları, İstanbul 2013, 581 s. İsmail E. Erünsal, Osmanlılarda Sahaflık ve Sahaflar, Timaş Yayınları, İstanbul 2013, 581 s. Tarihî bilincin gelişmekte olduğu günümüzde, tarihimiz açısından karanlıkta kalan birçok konu araştır macılar

Detaylı

5. ÜNİTE: EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT

5. ÜNİTE: EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT 5. ÜNİTE: EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT 1- Osmanlı Devleti nde ekonominin temeli olan tarımdan elde edilen gelirlerle asker beslenir, devlet adamlarının maaşları ödenirdi. Bundan dolayı tarım gelirlerinde bir

Detaylı

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ Ulu Cami Medresesi, kuzey-batı köşesine sokulmuş olan Küçük Mescit ve onun bitişiğindeki muhdes bir yapı sebebiyle düzgün bir plân şeması ve âbidevi bir görünüş arz etmez. Bununla beraber

Detaylı

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir. Atatürk Müzesi Müze binası, eski Adana nın merkezi olan tarihi Tepebağ da, 19. yüzyılda yapılmış geleneksel Adana evlerindendir. İki katlı, cumbalı, kırma çatılı, kâgir bir yapıdır. Bu özellikleri nedeniyle

Detaylı

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı İspanya da 120 un değirmeni olduğu bilinmektedir. Bu değirmenlerin çok büyük bir çoğunluğu yılda 2000 tonun üzerinde kapasiteyle çalışmaktadır. Pazarın yüzde 75

Detaylı

Ali Efdal Özkul KIBRIS'IN SOSYO-EKONOMİK TARİHİ ( ) *dipnot

Ali Efdal Özkul KIBRIS'IN SOSYO-EKONOMİK TARİHİ ( ) *dipnot Ali Efdal Özkul KIBRIS'IN SOSYO-EKONOMİK TARİHİ (1726-1750) *dipnot Ada ve Ebru'ya İçindekiler Kısaltmalar 9 Sunuş 13 Önsöz 15 Kaynaklar 17 1. BOA Kaynaklan 17 2. Kıbrıs Şer'iye Sicilleri 18 3. Yazmalar

Detaylı

TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE XVI. YÜZYILDA ÇORUMLU KAZASINDA (NEFS-İ ÇORUMLU) TEŞEKKÜL EDEN MAHALLELER

TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE XVI. YÜZYILDA ÇORUMLU KAZASINDA (NEFS-İ ÇORUMLU) TEŞEKKÜL EDEN MAHALLELER The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/jasss2390 Number: 26, p. 289-300, Summer II 2014 TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE XVI.

Detaylı

Karamürsel, Marmara Bölgesinde İzmir Körfezi nin güneyinde Kocaeli iline bağlı bir ilçedir.

Karamürsel, Marmara Bölgesinde İzmir Körfezi nin güneyinde Kocaeli iline bağlı bir ilçedir. XIX. YÜZYILIN İLK YARISINDA KARAMÜRSEL KAZASINDA NÜFUS Zafer ATAR * Muzaffer TEPEKAYA** Karamürsel, Marmara Bölgesinde İzmir Körfezi nin güneyinde Kocaeli iline bağlı bir ilçedir. Karamürsel in yerleşim

Detaylı

EBUTAHİR KAZASI NÜFUS VE TOPLUM YAPISI 1834 M (1250 H.) Salih AKYEL 1

EBUTAHİR KAZASI NÜFUS VE TOPLUM YAPISI 1834 M (1250 H.) Salih AKYEL 1 Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 93 EBUTAHİR KAZASI NÜFUS VE TOPLUM YAPISI 1834 M (1250 H.) Salih AKYEL 1 1831 yılına

Detaylı

16. Yüzyılda Antakya Vakıfları (1550 Tarihli Evkaf Defterine Göre) The Waqfs of Antioch in the 16th Century (According to Awqaf Register Dated 1550)

16. Yüzyılda Antakya Vakıfları (1550 Tarihli Evkaf Defterine Göre) The Waqfs of Antioch in the 16th Century (According to Awqaf Register Dated 1550) Enver Çakar * Öz Kadim bir şehir olan Antakya, tarih boyunca birçok devletin idaresi altında kalmış, 1516 yılında ise Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Bazı tarihlerde sancak yapılsa da 16. yüzyıl boyunca

Detaylı

İktisat Tarihi I

İktisat Tarihi I İktisat Tarihi I 25.10.2017 Toplum, Ekonomi ve Maliye Klasik Dönem olarak da adlandırılan 16. yy Osm. Devleti nin en parlak dönemidir. TOPLUMSAL YAPI: Artığı yaratanlarla artığa el koyanları birbirlerinden

Detaylı

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları KURTALAN İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 163 3.5. KURTALAN İLÇESİ 3.5.1. ERZEN ŞEHRİ VE KALESİ Son yapılan araştırmalara kadar tam olarak yeri tespit edilemeyen Erzen şehri, Siirt İli Kurtalan İlçesi

Detaylı

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 18 Ekim 2017 Kuruluş döneminin muhafazakar-milliyetçi bir yorumuna göre, İslam ı yaymak Osmanlı toplumunun en önemli esin kaynağını oluşturuyordu. Anadolu'ya göçler İran daki Büyük Selçuklu

Detaylı

OSMANLI HÂKİMİYETİNİN İLK YILLARINDA FİLİSTİN DE TİMAR SİSTEMİ (GAZZE VE KUDÜS SANCAKLARI ÖRNEĞİ)

OSMANLI HÂKİMİYETİNİN İLK YILLARINDA FİLİSTİN DE TİMAR SİSTEMİ (GAZZE VE KUDÜS SANCAKLARI ÖRNEĞİ) EKEV AKADEMİ DERGİSİ Yıl: 17 Sayı: 56 (Yaz 2013) 39 OSMANLI HÂKİMİYETİNİN İLK YILLARINDA FİLİSTİN DE TİMAR SİSTEMİ (GAZZE VE KUDÜS SANCAKLARI ÖRNEĞİ) Ünal TAŞKIN (*) Öz Osmanlı Devleti nde reaya adıyla

Detaylı

Bin Yıllık Vakıf Medeniyeti ve Vakıfların Eğitimdeki Yeri Sempozyumu

Bin Yıllık Vakıf Medeniyeti ve Vakıfların Eğitimdeki Yeri Sempozyumu Bin Yıllık Vakıf Medeniyeti ve Vakıfların Eğitimdeki Yeri Sempozyumu Hüseyin Çınar* Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü nün son yıllarda vakıflar haftası çerçevesinde öne çıkardığı; çevre yılı, su yılı,

Detaylı

Hangi Yörük? 16. Yüzyıl Batı Trakya sında Yörüklüğün Halleri Üzerine Bazı Notlar *

Hangi Yörük? 16. Yüzyıl Batı Trakya sında Yörüklüğün Halleri Üzerine Bazı Notlar * Hangi Yörük? 16. Yüzyıl Batı Trakya sında Yörüklüğün Halleri Üzerine Bazı Notlar * Harun YENİ ** Osmanlı Devleti nin Avrupa ya yönelik ilk adımlarını takip eden nüfus kitleleri arasında yörüklerin önemli

Detaylı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya da 400-450 un değirmeni olduğu biliniyor. Bu değirmenlerin yıllık toplam kapasiteleri 6 milyon tonun üzerine. Günde 100 tonun üzerinde üretim gerçekleştirebilen

Detaylı

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin ne zaman ve kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu kesin bilinmemekle beraber, bölgedeki yerleşimin Van Bölgesinde olduğu gibi tarih öncesi dönemlere uzandığı

Detaylı

XVI. YÜZYILDA ACLUN ŞEHRİ VE KASABALARININ NÜFUSU * ÖZET

XVI. YÜZYILDA ACLUN ŞEHRİ VE KASABALARININ NÜFUSU * ÖZET - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/7 Summer 2013, p. 645-654, ANKARA-TURKEY XVI. YÜZYILDA ACLUN ŞEHRİ VE KASABALARININ NÜFUSU * Ünal TAŞKIN

Detaylı

XVI. YÜZYILDA ANTAKYA KAZASI NIN DEMOGRAFĐK YAPISI

XVI. YÜZYILDA ANTAKYA KAZASI NIN DEMOGRAFĐK YAPISI XVI. YÜZYILDA ANTAKYA KAZASI NIN DEMOGRAFĐK YAPISI Abdülkadir GÜL ÖZET XVI. Yüzyılda Antakya Kazası nın Demografik Yapısı, adlı çalışmada, 1526 1550 seneleri arasında Antakya Kazası nın nüfus ve iskân

Detaylı

XVI. YÜZYIL SONLARINDA BOZKIR NAHİYESİNDE, GEÇİMLİK FAALİYETLERE BAĞLI NÜFUS HAREKETLİLİĞİ

XVI. YÜZYIL SONLARINDA BOZKIR NAHİYESİNDE, GEÇİMLİK FAALİYETLERE BAĞLI NÜFUS HAREKETLİLİĞİ XVI. YÜZYIL SONLARINDA BOZKIR NAHİYESİNDE, GEÇİMLİK FAALİYETLERE BAĞLI NÜFUS Alaattin AKÖZ * Osmanlı Devleti nde Toprağa Bağlılık Prensibi ve Çift-Hane Sistemi Osmanlı İmparatorluğu nun Bizans ve Selçuklu

Detaylı

ÖMER DEMİREL, II. MAHMUD DÖNEMİNDE SİVAS'TA ESNAF TEŞKİLÂTI VE ÜRETİM TÜKETİM İLİŞKİLERİ, ANKARA 1989

ÖMER DEMİREL, II. MAHMUD DÖNEMİNDE SİVAS'TA ESNAF TEŞKİLÂTI VE ÜRETİM TÜKETİM İLİŞKİLERİ, ANKARA 1989 ÖMER DEMİREL, II. MAHMUD DÖNEMİNDE SİVAS'TA ESNAF TEŞKİLÂTI VE ÜRETİM TÜKETİM İLİŞKİLERİ, ANKARA 1989 MuhiddinTUŞ* Türkiye'de tarih çalışmalarının, özellikle Osmanlı dönemi sosyo-ekonomik tarihi üzerinde

Detaylı

I. Hutbe okutmak. II. Para bastırmak. III. Orduyu komuta etmek. A) Damat Ferit Paşa

I. Hutbe okutmak. II. Para bastırmak. III. Orduyu komuta etmek. A) Damat Ferit Paşa 1. Osmanlı Devletinde inşa edilen ilk medrese aşağıdakilerden hangisidir? A) Süleymaniye Medresesi B) Süleyman Paşa Medresesi C) Sahn-ı Seman Medreseleri D) Kanuni Sultan Paşa Külliyesi E) Şehzade Ahmet

Detaylı

Tag Archives: chp döneminde yikilan camiler

Tag Archives: chp döneminde yikilan camiler Tag Archives: chp döneminde yikilan camiler Tek parti döneminde satılan Camiler ile ilgili M. Kemal Atatürk imzalı birkaç belge NİS 272012 Tek parti döneminde satılan Camiler ile ilgili M. Kemal Atatürk

Detaylı

XVI. YÜZYILDA ÖZER TÜRKMENLERİ. THE ÖZER TURKMENS XVI. th OF CENTURY

XVI. YÜZYILDA ÖZER TÜRKMENLERİ. THE ÖZER TURKMENS XVI. th OF CENTURY 171 ÖZET XVI. YÜZYILDA ÖZER TÜRKMENLERİ THE ÖZER TURKMENS XVI. th OF CENTURY Abdulkadir GÜL * Özer Türkmenleri, XI. yüzyıldan itibaren Anadolu ya göç eden Bozok ve Üçok Oğuz boylarına mensup Türkmen boylarındandır.

Detaylı

KOCAELİ TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KAYNAK: DERDEST DEFTERLERİ

KOCAELİ TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KAYNAK: DERDEST DEFTERLERİ KOCAELİ TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KAYNAK: DERDEST DEFTERLERİ Emine ERDOĞAN ÖZÜNLÜ* Giriş 1337 lerde Osmanlı egemenliğine geçen Kocaeli (İzmit), Orhan Bey zamanında İzmit merkez olmak üzere bir sancak

Detaylı

T Ü R K T A R İ H K U R U M U BELLETEN. Cilt: LXVIII Ağustos 2004 Sayı: 252

T Ü R K T A R İ H K U R U M U BELLETEN. Cilt: LXVIII Ağustos 2004 Sayı: 252 T Ü R K T A R İ H K U R U M U BELLETEN Cilt: LXVIII Ağustos 2004 Sayı: 252 Giriş 17. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA ANTAKYA KAZASINDA İSKÂN VE NÜFUS (1678/1089 Tarihli Avârız-Hâne Defterine Göre) ENVER ÇAKAR

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2 İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2 BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI 1. OSMANLI SARAYLARININ TARİHİ GELİŞİMİ... 7 2. İSTANBUL DAKİ SARAYLAR... 8 2.1. Eski Saray... 8 2.2.

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları PERVARİ İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 185 3.6. PERVARİ İLÇESİ 3.6.1. PALAMUT KÖYÜ UMURLU MEZRASI HANI Han Umurlu Mezrasının hemen dışındadır. Yapı üzerinde kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığını

Detaylı

İktisat Tarihi I. 15/16 Aralık 2016

İktisat Tarihi I. 15/16 Aralık 2016 İktisat Tarihi I 15/16 Aralık 2016 16. yüzyılda Osmanlı da para kullanımında büyük bir artış gerçekleşmiştir. Madeni sikkelere dayanan para sistemlerinde tağşiş işlemlerinin değişik amaçları olabiliyordu.

Detaylı

VAKIFLAR İÇİN FİNANS KAYNAĞI OLARAK İCÂRETEYN. Doç. Dr. Süleyman Kaya

VAKIFLAR İÇİN FİNANS KAYNAĞI OLARAK İCÂRETEYN. Doç. Dr. Süleyman Kaya VAKIFLAR İÇİN FİNANS KAYNAĞI OLARAK İCÂRETEYN Doç. Dr. Süleyman Kaya İCÂRETEYN KAVRAMI Arapça icâre kelimesinin tesniyesi olan icâreteyn kavramı çift kira anlamına gelip kira sözleşmesinde kira bedelinin

Detaylı

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi TARİH Tarihi kaynaklar bize, Adapazarı yerleşim bölgesinde önceleri Bitinya'lıların, ardından Bizanslıların yaşadıklarını bildirmektedir. Öte yandan, ilim adamlarının yaptıkları araştırmalara göre; Sakarya

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43

İÇİNDEKİLER. Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43 İÇİNDEKİLER Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar...11 I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43 II. EYALET İDARESİ...53 Cizye...55 Çiftlik...65 Eyalet...69 İspence...77 Kırım Hanlığı...79

Detaylı

Türkiye de İslami Finansın Tarihsel Kökenleri. Süleyman Kaya

Türkiye de İslami Finansın Tarihsel Kökenleri. Süleyman Kaya Türkiye de İslami Finansın Tarihsel Kökenleri Süleyman Kaya İslam faizi kesin olarak yasaklamıştır. Osmanlı ulemasının da faizin meşru olmadığına dair açık ve kesin ifadeleri vardır. Ancak ulema muamele-i

Detaylı

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ 1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ BAKİ SARISAKAL 1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ BİNALAR VE ARAZİ LİSTESİ Manastır Vilayetinde Nüfus Cemaati İslam Ulah ve Rum Ermeni Bulgar Yahudi

Detaylı

H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK SANCAĞI

H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK SANCAĞI H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK SANCAĞI Özet Hatice ORUÇ 1 - Abdullah ZARARSIZ 2 Bozok sancağı 1522 yılında teşkil edilmiş ve Tanzimat a kadar Eyâlet-i Rûm a ve sonrasında Ankara vilâyetine

Detaylı

TANZİMAT DÖNEMİ NDE AHIRLI KÖYÜNÜN NÜFUS VE EKONOMİK YAPISI POPULATION AND ECONOMIC STRUCTURE OF AHIRLI VILLAGE DURING TANZİMAT PERIODS

TANZİMAT DÖNEMİ NDE AHIRLI KÖYÜNÜN NÜFUS VE EKONOMİK YAPISI POPULATION AND ECONOMIC STRUCTURE OF AHIRLI VILLAGE DURING TANZİMAT PERIODS TANZİMAT DÖNEMİ NDE AHIRLI KÖYÜNÜN NÜFUS VE EKONOMİK YAPISI POPULATION AND ECONOMIC STRUCTURE OF AHIRLI VILLAGE DURING TANZİMAT PERIODS Ozan Batuhan ATICI * Öz Çalışmamızın konusu adından da anlaşılacağı

Detaylı

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

313 NUMARALI TİMAR RUZNÂMÇE DEFTERİ VE BU DEFTERDE HALEB VİLÂYETİ İLE İLGİLİ BAZI TESPİTLER

313 NUMARALI TİMAR RUZNÂMÇE DEFTERİ VE BU DEFTERDE HALEB VİLÂYETİ İLE İLGİLİ BAZI TESPİTLER 313 NUMARALI TİMAR RUZNÂMÇE DEFTERİ VE BU DEFTERDE HALEB VİLÂYETİ İLE İLGİLİ BAZI TESPİTLER Yrd. Doç. Dr. Enver ÇAKAR* ÖZET Osmanlı İmparatorluğu nda ülkenin genel durumunu ve vergi kaynaklarını tespit

Detaylı

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845)

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845) AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845) C. Yunus Özkurt Osmanlı döneminde ilk genel nüfus sayımı, II. Mahmud döneminde 1831 (Hicri: 1246) yılında alınan bir karar ile uygulanmaya başlamıştır (bundan

Detaylı

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti HALFETİ İLÇEMİZ Halfeti Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km mesafede olan ilçenin yüzölçümü 646 km² dir. İlçe; 3 belediye, 1 bucak, 36 köy ve 23 mezradan oluşmaktadır. Batısında Gaziantep iline bağlı Araban,

Detaylı

YÜZYILLARDA SİVAS ŞEHİR HAYATI. Adnan GÜRBÜZ

YÜZYILLARDA SİVAS ŞEHİR HAYATI. Adnan GÜRBÜZ 15-16. YÜZYILLARDA SİVAS ŞEHİR HAYATI Adnan GÜRBÜZ Özet Eski bir Selçuklu merkezi olarak tarih sahnesinde önemli fonksiyonlar ifa eden ancak Osmanlı döneminde bu özelliğinden yoksun bir şekilde karşımıza

Detaylı

StS SANCAĞI (Kozan-Feke) MUFASSAL TAHRİR DEFTERİ TANITIMI YE DEĞERLENDİRİLMESİ II:* EKONOMİK YAPI III. REAYA VERGİLERİ (RUSÜM-I RA'İYYET)

StS SANCAĞI (Kozan-Feke) MUFASSAL TAHRİR DEFTERİ TANITIMI YE DEĞERLENDİRİLMESİ II:* EKONOMİK YAPI III. REAYA VERGİLERİ (RUSÜM-I RA'İYYET) StS SANCAĞI (Kozan-Feke) MUFASSAL TAHRİR DEFTERİ TANITIMI YE DEĞERLENDİRİLMESİ II:* EKONOMİK YAPI Yılmaz KURT** III. REAYA VERGİLERİ (RUSÜM-I RA'İYYET) Sis Kanunnâmesinde, "Livâ-i mezbûrede mütemekkin

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...15 BİRİNCİ BÖLÜM OSMANLI DEVLETİNDE MERKEZ TEŞKİLATI...17 Osmanlı Devleti nin Yapısı...17 Osmanlılarda Hâkimiyet Anlayışı...18 Osmanlı Hâkimiyet Anlayışının Kaynakları...19 Türk-Moğol

Detaylı

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülhamid El Abri Hazretleri

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülhamid El Abri Hazretleri Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülhamid El Abri Hazretleri Asıl adı: Abdülhamid Nesebi: Es-Seyyid( Hazreti Hüseyin(R.A) ın Soyundandır) Doğum yeri:muş un Bulanık İlçesi Abri(Esenlik)Köyü Babası: Es-Seyyid Eş-Şeyh

Detaylı

Modava Sancağında Tımar Rejimi

Modava Sancağında Tımar Rejimi Modava Sancağında Tımar Rejimi Özet Murat Serdaroğlu* Modava, 1552 yılında Tımışvar Eyaletine bağlı küçük bir nahiye iken, 1569 tarihli mufassal defterde sancak statüsüne kavuşmuştur. Modava Sancağına,

Detaylı

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 0. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. OSMANLI DEVLETİ NİN KURULUŞU (00-5). XIV. yüzyıl başlarında Anadolu, Avrupa ve Yakın

Detaylı

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı : 62030549-125[2-2015/339]-56816 12.05.2016 Konu : Vakıf üyelerine ait birikimlerin

Detaylı

Muharrem İLDİR 08.10.2014 Boğaziçi Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş Vergi Bölüm Başkanı E.Vergi Dairesi Müdürü muharremildir@bbdas.com.

Muharrem İLDİR 08.10.2014 Boğaziçi Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş Vergi Bölüm Başkanı E.Vergi Dairesi Müdürü muharremildir@bbdas.com. Muharrem İLDİR 08.10.2014 Boğaziçi Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş Vergi Bölüm Başkanı E.Vergi Dairesi Müdürü muharremildir@bbdas.com.tr GELİR VE KURUMLAR VERGİSİNDE TAHAKKUK VE TAHSİLAT ESASININ GEÇERLİ OLDUĞU

Detaylı

TÜRK VERGİ SİSTEMİ-1.BÖLÜM

TÜRK VERGİ SİSTEMİ-1.BÖLÜM TÜRK VERGİ SİSTEMİ-1.BÖLÜM I. TÜRK VERGİ SİSTEMİNİN TARİHÇESİ Cumhuriyet öncesinde uygulanan Osmanlı dönemi vergileri, genel olarak şer i vergilerden oluşuyordu. Bunların arasında Müslüman olmayan tebaadan

Detaylı

SULTANİYE (KARAPINAR) II. SELİM KÜLLİYESİ VAKFI NIN KURULUŞU, GÖREVLİLERİ VE GELİRLERİ

SULTANİYE (KARAPINAR) II. SELİM KÜLLİYESİ VAKFI NIN KURULUŞU, GÖREVLİLERİ VE GELİRLERİ SULTANİYE (KARAPINAR) II. SELİM KÜLLİYESİ VAKFI NIN KURULUŞU, GÖREVLİLERİ VE GELİRLERİ 277 Vakfın Kuruluşu ve Yeni İlhaklar Hasan Basri KARADENİZ 1 II. Selim in şehzâdeliği esnasında inşâ edilen külliye

Detaylı

Siyakatle yazılmış bir tımar defteri örneği

Siyakatle yazılmış bir tımar defteri örneği ALUCRA NIN VERGİ MÜLTEZİMLERİ VE KÖYLERİ Maa: birlikte, beraber Arşivin konu özetinde de görüleceği gibi defterin tarihi belirtilmemiştir. Bu büyük bir eksiklik olmakla birlikte tarihi hakkında tahminde

Detaylı

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI BOLU BELEDİYESİ 2012 YILI DENETİM RAPORU ARALIK/2013 T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI 06100 Balgat / ANKARA Tel: 0 312 295 30 00; Faks: 0 312 295 40 94 e-posta: sayistay@sayistay.gov.tr

Detaylı

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER» Genel Bilgi» Ulu Camii» Gülabibey Camii» Sulu Camii» Haliliye Camii» Eski Hükümet Konağı ve Gazipaşa İlkokulu» Yeraltı Hamamı» Abdalağa Hamamı» Hanlar» Serap Çeşmesi...»

Detaylı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı SURUÇ İLÇEMİZ Suruç Meydanı Şanlıurfa merkez ilçesine 43 km uzaklıkta olan ilçenin 2011 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 100.912 kişidir. İlçe batısında Birecik, doğusunda Akçakale, kuzeyinde Bozova İlçesi,

Detaylı

820 NUMARALI TEMETTUÂT DEFTERİNE GÖRE TANZİMAT IN İLK YILLARINDA MUCUR VE HACIBEKTAŞ IN DEMOGRAFİK YAPISI VE SOSYAL DURUMU

820 NUMARALI TEMETTUÂT DEFTERİNE GÖRE TANZİMAT IN İLK YILLARINDA MUCUR VE HACIBEKTAŞ IN DEMOGRAFİK YAPISI VE SOSYAL DURUMU GAZİ ÜNİVERSİTESİ KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTESİ, Cilt 6, Sayı 1, (2005), 95-102 95 820 NUMARALI TEMETTUÂT DEFTERİNE GÖRE TANZİMAT IN İLK YILLARINDA MUCUR VE HACIBEKTAŞ IN DEMOGRAFİK YAPISI VE SOSYAL DURUMU

Detaylı

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir. Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki

Detaylı

MAL VE HİZMET BEDELLERİNİN ÖDENMESİ VE TEVSİKİ (BELGELENDİRİLMESİ)

MAL VE HİZMET BEDELLERİNİN ÖDENMESİ VE TEVSİKİ (BELGELENDİRİLMESİ) MAL VE HİZMET BEDELLERİNİN ÖDENMESİ VE TEVSİKİ (BELGELENDİRİLMESİ) GİRİŞ Rasim SEZER 1 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257. maddesi ile, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini

Detaylı

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU ÖLÇEK:1/1000 Pafta No: K19-d-02-a-3a / K19-d-02-a-4b PİM PLANLAMA BÜROSU Yılmaz Şevket KOCATUĞ / Şehir Plancısı Yarhasanlar

Detaylı

RÜSÛM-I ÖRFİYE. Ünal TAŞKIN

RÜSÛM-I ÖRFİYE. Ünal TAŞKIN Tarih Okulu The History Scholl İlkbahar-Yaz 2013 Spring-Summer 2013 Sayı XIV, ss. 55-73. Number XIV, pp. 55-73. RÜSÛM-I ÖRFİYE Ünal TAŞKIN Özet Osmanlı Devleti, fethettiği yerlerdeki kanun ve nizamlara

Detaylı

TİCARİ CBS DE HARİTA KULLANIMI VE MEKANSAL ANALİZLER: BİREYSEL BANKACILIK ÖRNEĞİ

TİCARİ CBS DE HARİTA KULLANIMI VE MEKANSAL ANALİZLER: BİREYSEL BANKACILIK ÖRNEĞİ TİCARİ CBS DE HARİTA KULLANIMI VE MEKANSAL ANALİZLER: BİREYSEL BANKACILIK ÖRNEĞİ Projenin Amacı: Çok şubeli kuruluşların şube lokasyon seçimlerinde ve ayrıca mevcut şubelerinin potansiyel/verimlilik analizlerinde

Detaylı

KAY 361 Türk İdare Tarihi

KAY 361 Türk İdare Tarihi KAY 361 Türk İdare Tarihi Ders 9: 11 Aralık 2006 Konular: Osmanlı Eyalet İdaresi Osmanlı Şehirleri ve Ulaştırma Kapitülasyonlar Hakkında Okuma: Ortaylı, 1979, sf. 183-205 (205-231 arası iptal), 243-245.

Detaylı

KIBRIS VAKIFLARINI ARAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRME PROJESİ

KIBRIS VAKIFLARINI ARAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRME PROJESİ KIBRIS VAKIFLARINI ARAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRME PROJESİ KIVABİS Kıbrıs Vakıfları Bilgi Sistemi KIVABİS adı verilen Kıbrıs Vakıflar Bilgi Sistemi, projenin amacına uygun olarak, tarihi vakıfların kuruluşu,

Detaylı

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi Eski Mağara Camisi'ne Yeni Mağara Camisi'nin batı duvarının yanından gidilerek ulaşılmaktadır. Tamamen terk edilmiş olan yapının içinin ve cephesi her geçen gün daha fazla tahrip olduğu görülmektedir.

Detaylı

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü Sayı : 11395140-105[VUK1-19974]-107246 18.04.2017 Konu : İletişim, etkili yöneticilik vb. konularda

Detaylı

ÇAPAKÇUR KANUNNÂMESİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME

ÇAPAKÇUR KANUNNÂMESİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME ÇAPAKÇUR KANUNNÂMESİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME A STUDY ABOUT THE CODE OF ÇAPAKÇUR S SANJAK Yard. Doç. Dr. Mehmet Salih Erpolat Abstrackt: The Code of Çapakçur s Sanjak is dated 1550 and It is located

Detaylı

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş Özalp Tarihçesi: Özalp ilçesi 1869 yılında Mahmudiye adıyla bu günkü Saray ilçe merkezinde kurulmuştur. 1948 yılında bu günkü Özalp merkezine taşınmış ve burası ilçe merkezi haline dönüştürülmüştür. Bölgede

Detaylı

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı/Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı/Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı AYŞE DEĞERLİ YARDIMCI DOÇENT E-Posta Adresi : aysedegerli@artvin.edu.tr Telefon (İş) : 4662151043-2342 Adres : AÇÜ Şehir Yerleşkesi, Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi ABD, Oda no: 108, Merkez/ARTVİN

Detaylı

(1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay..

(1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay.. İktisat Tarihi (1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay.. (1962). "Yükseliş Devri'nde Osmanlı Ekonomisine Umumi

Detaylı

Yıl: 1, Sayı: 1, Aralık 2014, s. 1-10

Yıl: 1, Sayı: 1, Aralık 2014, s. 1-10 Yıl: 1, Sayı: 1, Aralık 2014, s. 1-10 Ünal TAŞKIN 1 545 NUMARALI DEFTERE GÖRE MAARRA DA TIMAR DÜZENİ Özet Osmanlı Devleti nde reaya adıyla bilinen halkın, devlete karşı birtakım mükellefiyetleri vardı.

Detaylı

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI BURSA YILDIRIM BELEDİYESİ 2012 YILI DENETİM RAPORU ARALIK/2013 T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI 06100 Balgat / ANKARA Tel: 0 312 295 30 00; Faks: 0 312 295 40 94 e-posta: sayistay@sayistay.gov.tr

Detaylı

2018 YILINDA İŞLETME HESABI ESASI VE BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMA VE SINIF DEĞİŞTİRME HADLERİ

2018 YILINDA İŞLETME HESABI ESASI VE BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMA VE SINIF DEĞİŞTİRME HADLERİ 20.12.2017/150-1 20.12.2017/150-2 2018 YILINDA İŞLETME HESABI ESASI VE BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMA VE SINIF DEĞİŞTİRME HADLERİ 20.12.2017/150-3 ÖZEL MEVZUAT SİRKÜLERİ 2018 YILINDA İŞLETME HESABI

Detaylı

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU ÖLÇEK:1/1000 Pafta No: K19-d-01-b-3b / K19-d-02-a-4a PİM PLANLAMA BÜROSU Yılmaz Şevket KOCATUĞ / Şehir Plancısı Yarhasanlar

Detaylı

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ SELMA KISA PLANLAMA MANİSA İLİ, AKHİSAR İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ 2304 ADA 1 PARSEL VE 2305 ADA 1 PARSELİN DOĞUSUNDAKİ 30 METRELİK YOLA İLİŞKİN 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA

Detaylı

Denetim Komisyonu çalışmalarında uzman kişi görevlendirilmesine gerek olmadığına oy birliği ile karar verilmiştir.

Denetim Komisyonu çalışmalarında uzman kişi görevlendirilmesine gerek olmadığına oy birliği ile karar verilmiştir. Karar Tarihi : 02.01.2017 Karar No : 41850698.301.05-1 : Seçimler KARAR : 5393 Sayılı Belediye Kanununun 25. maddesi gereği, Belediyemizde 2016 Yılı Gelir ve Giderleri ile bunlara ilişkin hesap kayıt ve

Detaylı

MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 68 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 68 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Resmi Gazete Tarihi: 16.08.2008 Resmi Gazete Sayısı: 26969 TOPLU YAPILARDA KAT MÜLKİYETİ VE KAT İRTİFAKI TESİSİNE DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin

Detaylı

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR GİRİŞ Solanaceae familyasına ait olduğu bilinen patatesin Güney Amerika`nın And Dağları nda doğal olarak yetiştiği; 16. yüzyılın ikinci yarısında

Detaylı

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 6: 20 Kasım 2006 Konu: Osmanlı Toprak Sistemi Okuma: Ortaylı, 1979, sf

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 6: 20 Kasım 2006 Konu: Osmanlı Toprak Sistemi Okuma: Ortaylı, 1979, sf KAY 361 Türk İdare Tarihi Ders 6: 20 Kasım 2006 Konu: Osmanlı Toprak Sistemi Okuma: Ortaylı, 1979, sf. 81-122. Osmanlı İmparatorluğu: Genel Bir Bakış 1243 Kösedağ Savaşı sonucunda İran İlhanlıları n tabi

Detaylı

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ 1-) PLANLAMA ALANININ TANIMI a.) COĞRAFİ KONUM, NÜFUS ve İDARİ YAPI Kırkağaç, Manisa nın kuzey batısında, İzmir-Bandırma demiryolu üzerindedir. Manisa ya uzaklığı 79 km. dir. Denizden yüksekliği 100 m

Detaylı

XV. VE XVI. YÜZYILLARDA TİRE KAZASI NIN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI GÜLAY BELEN YÜKSEK LİSANS TARİH/YENİÇAĞ TARİHİ

XV. VE XVI. YÜZYILLARDA TİRE KAZASI NIN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI GÜLAY BELEN YÜKSEK LİSANS TARİH/YENİÇAĞ TARİHİ XV. VE XVI. YÜZYILLARDA TİRE KAZASI NIN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI GÜLAY BELEN YÜKSEK LİSANS TARİH/YENİÇAĞ TARİHİ T.C. ORDU ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ XV. VE XVI. YÜZYILLARDA TİRE KAZASI NIN

Detaylı

İdari Durum. İklim ve Bitki Örtüsü. Ulaşım

İdari Durum. İklim ve Bitki Örtüsü. Ulaşım . İdari Durum İlçemizde belediye teşkilatı 1884 yılında kurulmuştur. İlçeye bağlı 16 mahalle muhtarlığı bulunmaktadır. Mezra ve oba mevcut değildir. İklim ve Bitki Örtüsü İnönü Marmara, Ege ve İç Anadolu

Detaylı

TÜRKİYE DE TARIM FİNANSMANI KONFERANSI

TÜRKİYE DE TARIM FİNANSMANI KONFERANSI TÜRKİYE DE TARIM FİNANSMANI KONFERANSI Türkiye de Tarım Finansmanı Konferansı 18 Nisan 2012 İstanbul Dedeman Oteli, Türkiye Bu proje Avrupa Birliği tarafından desteklenmektedir Bu proje EBRD tarafından

Detaylı