Prof. Dr. Selmin TOPLAN
|
|
- Ceren Baştürk
- 7 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 HEMOREOLOJİ Prof. Dr. Selmin TOPLAN
2 384 Selmin TOPLAN İÇİNDEKİLER 1 Kanın Reolojik Özellikleri 1.1. Kanın Viskoz Özelliği 1.2. Kan Elemanlarının Reolojik Özellikleri 1.3. Eritrosit Süspansiyonun Dar Tüplerde Akışı ve Fahraeus-Lindqvist Etkisi 2. Kapiller Yapı 3. Kanın Viskozitesini Etkileyen Faktörler
3 HEMOREOLOJİ Prof. Dr. Selmin TOPLAN Hemoreoloji, kan ve kanı oluşturan elemanların akışını ve deformasyonunu inceleyen bir bilim dalıdır. Kan ile temas eden damarların akımı etkileyen reolojik özelliklerini, ayrıca kanın ve damarların yabancı maddeler ile etkileşimlerini inceler. Deformasyon maddelerin bir kuvvet etkisi altında şekil değiştirmesidir. Sıvılar devamlı olarak deforme olurlar ya da akarlar. Bir maddenin deformasyonu ya da akışında birim alana uygulanan kuvvet düşünülür. Bu deforme edici kuvvet stres ile ifade edilir. Kayma gerilimi yüzeyde birim alana parelel (teğet olarak) etki eden kuvvettir. Kayma gerilimi denilen bu kuvvetin etkisi altında sıvı harekete geçer. Normal stres ise yüzeyde birim alana dik olarak etki eden kuvvettir ve sıvının basıncı olarak tanımlanır. Kanın reolojik özellikleri kayma hızına (shear rate) bağlıdır. Kayma hızı, sıvı içinde komşu iki tabaka arasındaki hız gradyanıdır (hız farkı). (Şekil 2). Hemoreolojinin amaçlarından biri kan akışı üzerine çeşitli paremetrelerin direkt ya da indirekt etkilerini araştırmaktır. Bir kan damarındaki akım 2 faktör tarafından belirlenir (Şekil 1). 1- Damarın 2 ucu arasındaki basınç farkı (basınç gradyanı): Bu kanı damarda iten kuvvettir. 2- Damar direnci: Damar boyunca kan akımına karşı oluşan dirençtir. Basınç-direnç ve kan akımı arasındaki ilişkiler: Q= Kan akımı P 1 = Damarın başlangıcındaki basınç, P 2 = Diğer uçtaki basınç R= Akıma karşı direnç
4 386 Selmin TOPLAN Direnç damarın bütün iç yüzeyi boyunca oluşan sürtünme sonucu ortaya çıkar. Damar içindeki akım Ohm kanununa göre hesaplanabilir. Direnç= Damarın geometrisi x Kanın viskozitesi 1 P2 Q P P R Kan akımı basınç farkı ile doğru direnç ile ters orantılıdır. Kanın akımı arterlerden venlere basınç düşmesiyle tayin edilir. Direnci damarsal engel (damarın geometrisi) ve kanın akış özelliklerini etkileyen viskozite belirler. Kan viskozitesindeki artış akış direncinde bir artışa sebep olur ve böylece kan akımında azalmaya yol açar. Şekil 1: Kan akımı basınç ve direnç arasındaki bağıntı (Elsevier, Guyton&Hall: Textbook of Medical Physiology) 1. KANIN REOLOJİK ÖZELLİKLERİ Kanın damarlardaki akımı normalde dar ve rijit borulardaki sıvıların akışı gibi laminer niteliktedir. Kan damarının iç yüzünde damar tabakasıyla temasta olan ince bir kan tabakası hareket etmez. Bir sonraki tabaka düşük bir hıza sahiptir. Sonraki tabaka daha hızlı olmak üzere bu böylece devam eder. Kan akımının hızı merkezde en yüksektir. Akışkan içinde hareket eden bir cisim ters yönde bir sürtünme kuvvetine maruz kalır. Benzer şekilde üst üste tabakalardan oluşan bir akışkanda alttaki tabaka üsteki tabakanın hareketini engellemeye çalışır. Tabakalardan biri kayma gerilimi denilen yüzeye teğet olarak etki eden bir kuvvetle harekete geçer. Hız tabakalardan içerilere doğru ilerledikçe artar. Tabandan içeriye doğru hız bir gradyana sahiptir. Kayma gerilimi akışkanlarda
5 HEMOREOLOJİ 387 hız gradyanı ile doğru orantılıdır. Newton tarafından tarif edildiği gibi laminer sıvı akışında viskozite, sıvı tabakalarını ya da laminayı hareket ettiren gücün (shear stress), sıvıdaki hız gradyanına (shear rate) oranıdır ve laminalar arasındaki iç direnci gösterir. (Şekil 2) Laminer akışta kayma gerilimi tabakalar arası hız gradyanı ile doğru orantılıdır ve Newton bağıntısı F A dv dx ile ifade edilir. Bu bağıntıda A= Tabakanın temas alanı, F= Temas alanına hareket doğrultusunda uygulanan kuvvet, A F = Kayma gerilimi, =viskozluk katsayısı, dv = hız gradyanıdır. dx Şekil 2: Viskoz sıvının akışında hız gradyanı Viskozluk katsayısı çözücünün cinsine, çözeltideki taneciklerin büyüklüğüne, cins ve konsantrasyonuna, tanecikler arasındaki çekim kuvvetlerine ve sıcaklığa bağlıdır. SI sisteminde N.s/ m 2 = Pascal.s, CGS sisteminde ise dyn.s / cm 2 = Poise şeklinde ifade edilir.viskozluk katsayısı akışkanın akışa karşı gösterdiği direnci belirtir.tersi ise akıcılığı ifade eder.
6 388 Selmin TOPLAN KANIN VİSKOZ ÖZELLİĞİ Reolojik bakımdan sıvılar başlıca 2 gruba ayrılırlar. 1- Newtoniyen sıvılar: Viskozite, kayma hızı ya da kayma gerilimindeki (kuvvet) değişikliklerden bağımsızdır. Bu sıvılar için kayma gerilimi ve kayma hızı arasındaki eğim sabittir ve böylece viskozite de sabit olur. 2- Non-Newtoniyen (Newtoniyen olmayan) sıvılar: Viskozite sabit değildir. Kayma gerilimi ve kayma hızının şiddetine bağlı olarak, kayma hızının kayma gerilimine oranı hesaplanır. Newtoniyen olmayan sıvılarda görünür viskozite kayma hızına bağlı olarak azabilir ya da artabilir. Ayrıca bu sıvıların akış davranışı zamana bağlı değişkenlik de gösterebilir. Viskozluk katsayısı tüm akışkanlarda sabit olmayıp kayma gerilimi ile değişmektedir. Hava, su gibi bu bağlılığın önemsiz olduğu akışkanlara Newtoniyen, bağımlılığın önemli olduğu akışkanlara Newtoniyen olmayan akışkan denilir. Kan böyle bir akışkandır. Akış şartları değiştikçe kanın viskozitesi de değişir. Kayma gerilimi küçüldükçe kanın viskozitesi artar. Şekil- 3 de Newtoniyen ve Newtoniyen olmayan sıvıların kayma hızına bağlı olarak viskozite değişimleri gösterilmektedir. Şekil 3: Newtoniyen ve non- Newtoniyen sıvılarda viskozite değişimi
7 HEMOREOLOJİ 389 KAN ELEMANLARININ REOLOJİK ÖZELLİKLERİ Reolojik açıdan kan 2 fazlı bir likit olarak düşünülür. 1- Solid-Likit faz (Süspansiyon): Süspansiyonda solid fazı hücresel elemanlar oluşturur. 2- Likit-Likit faz (Emülsiyon): Kayma gerilimi altında eritrositler likit gibi davranış gösterirler. Bu nedenle akış şartlarına bağlı olarak kan dokusu bir süspansiyon ya da emülsiyon gibi düşünülebilir. Kan toplam hacminin %45-50 kadarını oluşturan hücresel elemanlarla, elektrolit olmayan diğer bazı maddeleri içeren sulu bir çözeltidir. Kan santirüfüj edildiğinde hücreler ve plazma olmak üzere 2 kısma ayrılır. Kanın hücresel elemanları eritrositler, lökositler ve trombositlerdir. Eritrositler: Eritrositlerin en önemli fonksiyonu akciğerlerden dokulara oksijen, dokulardan akciğerlere C0 2 taşımaktır. Eritrosit membranı lipid tabaka, protein ve karbonhidratlardan oluşur. Hücre iskeletini oluşturan spektrin, aktin ve ankrin gibi proteinler, eritrosit membranının iç yüzünde, membranın hemen altında yer alırlar. Bu proteinler viskoelastik bir ağ oluştururlar. Hücre bütünlüğünü korumaktan sorumludurlar. Lipit tabaka membran yüzey alanının korunmasından sorumludur. Son araştırmalar hücre iskelet ağının moleküler özellikleri ve hücre iskeleti-membran etkileşmesi üzerinde yoğunlaşmıştır. Eritrosit membranın çevrelediği sıvı kompartımanı Newtoniyen özellik gösterir. Eritrositler belli makro proteinlerin etkisi altında agrege olmaya yatkındırlar. Örn: Bir plazma proteini olan fibrinojen etkisiyle bir boyutlu yapıdan 3 boyutlu yapıda agregatlar oluşur (Şekil 4).
8 390 Selmin TOPLAN Şekil 4: Normal bir eritrosit boyutu. Anemi ve polisitemide hematokrit değerleri ve eritrositin rulo yapısı (Circulatory Physiology-the essentials 2nd ed., (1984) by J.J.Smith & J.P. Kampine, Lippincott, Williams & wilkins.) Kan plazmasının yoğunluğu 1030kg/ m 3, hücrelerin yoğunluğu 1100 kg/m 3 civarındadır. Alınan kan bir tüp içinde bir süre bekletilirse kan içindeki hücresel
9 HEMOREOLOJİ 391 elemanlar dibe çökerler. Bu çökme hızına sedimantasyon hızı denir (ESR). Stokes Yasası ile hesaplanabilir. v= 2/9 (d-d ) g r 2 / d ve d eritrosit ve plazmanın yoğunlukları r = küresel sayılan eritrosit yarıçapı = viskozite katsayısı g= yerçekimi ivmesi Sedimantasyon hızı, eritrositlerin gruplaşma ve yapışma eğiliminin bir ölçüsüdür. Eritrosit bileşiminde hemoglobin (Hb) bulunması nedeniyle özgül ağırlıkları diğer hücrelerin özgül ağırlıklarından daha fazladır. Eritrositler, kan dolaşımında pasif olarak hareket ederler. Yumuşak ve esnek oldukları için dış etkilerle bikonkav disk şekli kolayca değişebilir. Bu özellikleri nedeniyle kendi çaplarından daha küçük olan kılcal damarlardan kolayca geçebilirler. Lökositler: Lökositlerin bir kısmı immün sistemin elemanlarıdır. İnflamasyonla ya da yabancı partiküllerin varlığıyla aktive olurlar ve kan akımında dolaşırlar. Diğer lökositler doku hücreleri arasındaki interstisyel boşlukta bulunurlar. Bir plasma membranı ve altında kortikal tabaka bulunur. En önemli komponenti aktindir. Çekirdek hücre istirahatte iken sabittir. Aktive olduğu zaman şekli, iskelet yapısı ve mekanik özellikleri değişir. Lökositler diğer hücrelerle özellikle endotel hücrelerin adhezyon molekülleri ve hücre yüzey reseptörleri ile etkileşirler. Trombositler: Kan pıhtılaşmasında rol alırlar. Çeşitli yüzey reseptörleri ve adhezyon molekülleri ile etkileşirler. Trombositler de bir membrana ve 3 boyutlu hücre iskeletine sahiptirler. Aktive oldukları zaman şekillerini değiştirirler. İskelet yapısı ve mekanik özellikleri değişir. Bu değişiklikler kanın pıhtılaşmasında önemli rol oynar. Hematokrit (Hct): Kan hücrelerinin hacminin toplam kan hacmine oranına Hct denir. Hücreler yerçekimi yerine daha büyük santrifüj kuvvetinde çöktürülür. Saptanan % Hct değerine, santrifüjün hızı, tüpün büyüklüğü, şekli ve kullanılan antikoagülanın cinsi etki eder. Plazma ve Serum: Plasma ağırlıkça % 90 su, %7 plazma proteinleri, ve % 3 kadarı da organik ve anorganik maddelerden oluşmuştur. Kılcal damarların membranları su, elektrolitler ve şeker gibi küçük organik moleküllere geçirgen,
10 392 Selmin TOPLAN protein gibi büyük moleküllere geçirgen değildir. Su geçişinde rolü olan osmotik basınç, plazma proteinlerinden kaynaklanan kolloidal osmotik basınçtır. Kolloidal osmotik basınçları nedeniyle kan ve dokular arasındaki su alışverişinde plasma proteinleri rol alırlar. Plazma proteinlerinin konsantrasyonu 7 g/100ml'dir. Albumin ve globulinler kan ve dokular arasında su geçişini kontrol ederler. Fibrinojen kan pıhtılaşmasında, lipoproteinler lipitlerin hücreye taşınmasında rol alırlar. Ayrıca proteinler kan ph'sının düzenlenmesinde tampon görevi yaparlar ERİTROSİT SÜSPANSİYONUNUN DAR TÜPLERDE AKIŞI VE FAHRAEUS-LİNDQVİST ETKİSİ Küçük kan damarlarında kan akımı büyük damarlardaki kan akımından farklı bir davranış gösterir. Küçük kan damarlarında kan akımı viskoziteden daha çok etkilenir. Fahraeus ve arkadaşları farklı çaplardaki tüplerde kan akışı ile ilgili olarak yaptıkları deneylerde kanın viskozitesinin çapın 300 m'den daha az olduğu zaman düştüğünü gördüler. 5-7 m'lik minumum çaptaki tüplerde (kapiller kan damarlarının çapına uyan) ise keskin bir azalma saptadılar (Şekil- 5). Bu etki Fahraeus Lindqvist etkisi olarak adlandırılır. Görünür ya da efektif viskozite =. P. r 4 / 8.Q.L P= Basınç gradyanı (basınç düşmesi) r= Tüp yarıçapı L= Tüp uzunluğu Q= Volumetrik akış hızı (debi) Bu bağıntı Newtoniyen bir sıvı için Poiseuille Kanunudur. Fahraeus etkisi diğer konsantre süspansiyonlarda da (deformabil partikül içeren) gözlenir. Eritrositlerin damar duvarından uzaklaşarak göçü duvar yakınında hücrelerden yoksun bir tabakanın olması ortalama kan hızından daha yüksek olan bir eritrosit hızıyla sonuçlanır. Hücreden yoksun tabakanın viskozitesi konsantre eritrosit süspansiyonunun viskozitesinden daha düşük olur. Kanın viskozitesi viskozimetrede ölçüldüğü zaman üniform süspansiyonun toplam viskozitesinden daha düşük bulunur. Tüpün çapı ne kadar olursa olsun tüpün periferindeki bu hücreden yoksun bölgenin genişliği sabittir ve dar tüplerin büyük bir kısmını kapsar hipotezi ortaya atılmıştır. Bu da relatif viskozitenin daha düşük olması
11 HEMOREOLOJİ 393 anlamına gelmektedir. Fahraeus-Lindqvist etkisi kapillerdeki akışa uyar. Eritrositler tek sıra akış halinde hareket ederler (arka arkaya). İki eritrosit arasında hapsedilmiş plazma sıvısı dönmeli hareketler yapar. Bu esnada plazma sıvısı karışarak çeperlerden madde alışverişini hızlandırır. Kanın bu hareketine topak biçimi akış (bolus flow) adı verilir. Damar duvarındaki hücreden yoksun bölge ye plazma bakımından zengin akım bölgesi denir (Şekil 6). Şekil 5: Fahraeus-Lindqvist etkisi Şekil 6: Damar duvarının iç kısmındaki plazmadan zengin bölge ve eritrositlerin merkez akım bölgesine göçü.
12 394 Selmin TOPLAN 2. KAPİLLER YAPI Kanın akış özellikleri kapiller ağın geometrisine bağlıdır. Bir kapiller ağ, birkaç damar ya da birkaç bin damardan oluşmuş olabilir. Ağ tipik olarak 3 boyutludur. Yüksek damar sayısı, düşük damar çapı ve uzunluğu bir basınç gradyanına yol açar. Küçük arterlerde ve arteriyolerde bu çok önemlidir (Dirençli damarlar). Bu anatomik yapı çap değişikliği ile kan akımı arasında bir bağıntının oluşmasına yol açar (vasodilatasyon ya da vasokonstriksiyon).çap değişiklikleri hidrodinamik dirençte de değişikliğe neden olur. Direnç, basınç gradyanının debiye oranı olarak ifade edilir. Poiseuille kanununa göre 2 kat vazodilatasyon dirençte ~ 16 kat değişikliğe neden olur. Kapiller ağ içinde basınç düşmesi 5-10 mm Hg arasında değişir. Kapillerlerin çapına, sayısına ve uzunluğuna bağlıdır (arteriyollerde olduğu gibi). Kapillerlerde düz kas yoktur ve böylece aktif şekilde dilate ya da kontrakte edilemezler. Oysa kapillerlerin yüzey alanı değiş tokuş için yeterlidir. İnsanlarda periferal sirkülasyonda yüzey alanı 70 m 2 dir. Kapillerler kandan dokulara minimal bir difüzyon mesafesi sağlarlar. Endotel glikokaliks içeren yüzey tabakası ile kaplıdır. Glikokaliks hemodinamik dirençte ve kapillerlerde damar geçirgenliğinde etkin rol oynar. Kan ve doku arasında sıvı dengesi kapillerlerde dar sınırlar içinde hidrostatik basıncı koruyan düzenleyici mekanizmalarla sağlanır. Kapiller ve venülde makromolekülerin transferi endositoz ve transsitoz ile meydana gelir. 3. KANIN VİSKOZİTESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER 1. Hematokrit (Hct) 2. Eritrosit deformabilitesi 3. Eritrosit agregasyonu 4. Trombosit agregasyonu 5. Lökosit agregasyonu 6. Plazma viskozitesi 7. Kan akım hızı
13 HEMOREOLOJİ HEMATOKRİTİN KAN VİSKOZİTESİNE ETKİSİ Kanda hücrelerin yüzde oranı ne kadar artarsa (Hct nin) kanın yan yana tabakaları arasındaki sürtünmede o kadar artar. Bu sürtünmede viskoziteyi belirler. Bu yüzden Hct artarken kanın viskozitesi de aşırı biçimde artar. Normal Hct değerinde tüm kanın viskozitesinin ~ 3 cp olduğunu kabul edersek, tüm kanın aynı tüpte akışını sağlamak için suya göre 3 kat fazla bir kuvvet gerektiği anlamına gelir. Özellikle polisitemide Hct % e yükseldiği zaman kanın viskozitesi suyun viskozitesinden 10 kat daha fazla olabilir. Kanın damarlardaki akışı çok güçleşir. Hct değeri ve kan viskozitesi arasında eksponansiyel bir bağıntı vardır. Hct yükseldikçe kanın viskoziteside artar (Şekil 7). Yüksek kayma hızı olan ortamda kan viskozitesi Hct nin 1 ünite artışına % 4 artışla karşılık verir. (Örn: Hct değeri %45'den %46 ya çıkarsa kanın viskozite değeri %4 artış gösterir. Şekil 7: Hematokritin kan viskozitesine etkisi.
14 396 Selmin TOPLAN 2. ERİTROSİT DEFORMABİLİTESİ Eritrositler son derece özelleşmiş hücrelerdir. Ergin eritrositler ~ 8 m çap ve 2 m kalınlığında bikonkav disk şeklindedirler. Eritrositlerin bu yapısı onlara özel mekanik özellikler sağlar. Uygulanan bir kuvvet etkisi altında şekillerini değiştirebilme yeteneğine sahiptirler. Bu özelliklerine eritrosit deformabilitesi denir. Kuvvet etkisi ortadan kalktıktan sonra tekrar eski şekillerine dönerler. Büyük kan damarlarında deformabil eritrositler akış doğrultusunda hareket ederler ve böylece kanın viskozitesini azaltırlar. Daha küçük damarlarda eritrosit deformabilitesi üzerinde Fahraeus-Lindqvist etkisi gözlenir. Damar boyutu birkaç yüz mikrondan az olduğu zaman damar merkezine göç nedeniyle oluşan faz ayrımı akış direncini etkiler. Merkeze göç eritrosit deformabilitesi ile tetiklenir ve hücrenin rijit hale gelmesi azaltılır. Eritrositler ayrıca viskoz davranışta gösterirler. Membranın iskelet yapısı hücrenin dinamik ve mekanik davranışlarını da belirler. Membranın lipit tabakası viskozdur. Eritrosit membranının elastik davranışına katılmaz. Lipit tabaka membran yüzey alanının korunmasından sorumludur. Hücrenin iskelet yapısı, bikonkav disk şeklinin korunmasını sağlar. Eritrosit membranının iskelet yapısı bir protein ağıdır. Spektrin bu ağın en önemli komponentidir. Spektrin ağı membranın integral proteinlerine yapışmıştır. Eritrositlerin bikonkav disk yapısı membranın yüzey alanını arttırmaksızın şekil değiştirebilmelerini sağlar. Hücrenin hidratasyon derecesinde alan- hacim bağıntısı en önemli belirleyicidir. Hipertonik çözeltilerde hücreler su kaybederek büzülürler. Hemoglobinin stoplazmadaki konsantrasyonu ve viskozitesi artacağı için, hücre deformabilitesi azalacaktır. Hipotonik çözeltiler içinde ise hücreler ortamdan su alarak şişerler. Hacimleri artar. Hücreler küre biçimine dönüşürler. Yüzey alanları değişmeyecek, fakat hacim değiştiği için deformabilite yine azalacaktır. Eritrosit deformabilitesi ayrıca metabolik yollara ve yeterli ATP'ye bağlıdır. Eritrositler kılcal damarların çoğundan büyük çapa sahiptirler. Bu dar alanlardan geçebilmeleri için kesinlikle şekil değiştirebilmeleri gerekir (Şekil -8). Bu güç ATP miktarına bağlıdır. ATP yeterli olmadığı zaman hücre şeklini değiştiremez. Kapillerlerden geçemez ve dokulara yeterli miktarda kan gidemez. Oksijen taşınamaz. Bütün biyolojik reaksiyonlarda enerji sağlayan ve eritrosit içinde de enerji sağlanmasında çok büyük payı olan ATP'dir. ATP eritrositin membranındaki katyon pompaları içinde gereklidir. Na-K ATP az ve Ca ATPaz intra selüler katyon ve H 2 O içeriğini düzenlemeden sorumludurlar. K + ve Na + akışını düzenlerler. Böylece hücre hacmi ve hücre yüzeyinin hacme oranı korunur. Hücre içindeki ATP'nin kaynağı glikolizdir. ATP miktarı düşükse eritrosit
15 HEMOREOLOJİ 397 bikonkav şeklini kaybeder ve küresel şekil alır. Eritrositlerin bikonkav şekli O 2 / CO 2 alışverişi için gerekli olan en büyük yüzey alanını veren şekildir. Küresel cisimlerde ise yüzeyin hacme oranı düşüktür. Bu nedenle küresel bir eritrosit esnekliğini kaybeder. Mikrosirkulasyonda kılcal damarlardan geçmesi olanaksız hale gelir. Aktif katyon pompaları eritrositlerin intraselüler hacimlerini kontrol ederler. Eritrosit membranındaki aktif ATP'ye bağımlı Ca pompası ile sitozolik Ca seviyesi korunur. Sitozolik Ca seviyesi arttığında iskelet ağını sertleştirdiği gösterilmiştir. Bu etkileşmenin tam yeri açık olmamakla beraber spektrin aktin bandının bu etkileşmede rol oynadığı düşünülmektedir. Hücre membranındaki iskelet yapısının bozulması eritrosit deformabilitesininin bozulmasına yol açmaktadır. Şekil 8: Eritrositlerin deformabil özellikleri sayesinde kapillerlerden geçişleri 3- ERİTROSİT AGREGASYONU Sağlıklı kişilerde eritrositler rulo yapı denilen agregatlar oluştururlar. Bu agregatlar sıvı kuvvetlerinin etkisiyle disperse olurlar (ayrılırlar). Sıvı kuvvetleri kaldırıldığı zaman tekrar hızla birleşirler. Birçok patolojik olayda agregatlar, hem morfolojik olarak hem de reolojik özelliklerine bakılarak çok kompleks yapı oluştururlar (Şekil 9). Agregat boyutu, geometrisi değişir. Süspansiyon ortamındaki makromoleküllerin konsantrasyon ve tipine bağlı olarak eritrosit agregasyonu artar. Özellikle plazmadaki globüler yapıda proteinlerin fibroz yapıda olanlara göre eritrosit agregasyonunu daha fazla etkilediği gösterilmiştir. Başta fibrinojen konsantrasyonu olmak üzere diğer makromoleküller, yüksek molekül ağırlığına sahip dekstran ya da suda çözünen polimerler de eritrosit agregasyonunu tetiklerler. Eritrosit agregasyonu agrege edici güçler ile disagrege edici güçler arasındaki dengenin sonucu olarak düzenlenir. Fizikokimyasal görüşe göre
16 398 Selmin TOPLAN eritrosit agregasyon enerjisi hücreler arası makromoleküler köprülerin oluşumuyla üretilir. Disagregasyon enerjisi, hücreler birlikte çok yakın hareket ettikleri zaman bitişik hücre yüzeyleri arasında elektrostatik itmenin sonucu oluşur. Gözlenen itme enerjisi eritrosit yüzeyinde bulunan N-Asetil nöraminik asit (sialik asit) in neden olduğu negatif elektrik yükünden oluşur. Kayma gerilimi etkisi altında eritrositler mekaniksel zorlama ile disagrege olurlar. Hücrelerarası köprü modeli hücre yüzeyine absorbe olan makro molekülden dolayı köprü kuvvetlerinin disagregasyon güçlerini aştığı zaman meydana gelir. Eritrosit agregasyonu başlıca eritrositler arasındaki zeta potansiyel olarak bilinen elektrostatik itici güçlere bağlıdır. Bu zeta potansiyeli eritrosit membranındaki negatif yükleri değiştirmekle ya da süspansiyon ortamındaki serbest katyonların konsantrasyonlarını değiştirmekle değişebilir. Plazmadaki proteinler özellikle fibrinojen ve immün globulinler zeta potansiyelini azaltırlar. Bunun sonucu olarak eritrosit agregasyonu tetiklenir. Zeta potansiyeli eritrositleri ayrı tutar. Fibrinojenin + yükü eritrositin zeta potansiyelini azaltır. Eritrosit agregasyonu eritrosit sedimantasyon hızı (ESR ) testi ile ya da eritrosit süspansiyonundan ışık geçişi ya da ışığın yansıması ile ölçülür. Agregat boyutu, sayısı, agregasyon oluşma süresi, hızı ve uzunluğu tespit edilebilir. Şekil 9: Eritrosit agregasyonu 4- LÖKOSİT AGREGASYONU Lökositlerin büyük kan damarlarında tam kan viskozitesi üzerine etkileri sayılarının azlığı nedeniyle ihmal edilebilir. Fakat mikrovasküler kan akımında ve çeşitli patolojik durumlarda doku haraplanmasında hemoreoloji üzerine etkileri gösterilmiştir. İn vitro deneylerde lökosit deformabilitesi, lökositlerin sabit basınç
17 HEMOREOLOJİ 399 altında cam kapillerlerden stenozla geçmeleri sırasında deformasyon olmaları için geçen zamanın ölçülmesiyle tayin edilmektedir. Kapillerlerde eritrositleri takiben lökositlerinde (özellikle granülositler) deformasyonu gösterilmiştir. Granülositler aktive oldukları zaman mikrosirkülasyonda belli kanalları kapatarak kısmende olsa kan akışını bloke edebilirler ya da ciddi infeksiyonlarda rijit bir granülosit tamamen akışı bloke edebilir. 5- TROMBOSİT AGREGASYONU Kanın en küçük elemanı olan trombositler disk şeklinde olup normal şartlarda dolaşımda birbirlerinden ayrıdırlar ve agregasyon eğilimi göstermezler. Damar endotel tabakasında bir hasar oluştuğu zaman, açığa çıkan kollajen, laminin ve VonWillebran faktörünün etkisiyle trombositler bu bölgeye hareket ederler. Endotel tabakasına yapıştıkları gibi birbirlerine de yapışırlar. Gittikçe yığılan hücre sayısı artar ve agregasyondan dolayı bir trombosit tıkacı oluşur. Trombosit agregasyonu başlayınca tıpkı eritrosit agregasyonunda olduğu gibi kanın viskozitesi artar. Trombositlerin agregasyona uğradığı sahada akım bozukluğu akımın yavaşlamasına rulo yapısı oluşumuna ve viskozite artışına neden olur. 6- PLAZMA VİSKOZİTESİ Plazma viskozitesinin normal değeri 37 0 C'de cp arasındadır. Hastalık ve doku hasarı gibi patolojik durumlarda daha yüksek değerlere çıkar. Albumin, globulin ve fibrinojen gibi plazma proteinleri plazmanın viskozitesini etkiler. Albumin gibi küçük proteinlerin viskozite üzerindeki etkileri çok azdır. Albumine göre globulinlerin etkisi daha fazladır. Özellikle fibrinojen konsantrasyonu eritrositler arasındaki karşılıklı ilişkiye etki eder. Fibrinojenin etkisinin diğer plazma proteinlerine kıyasla büyük olmasının nedeni, asimetrik yapıda olması ve molekül ağırlığının büyük olmasıdır. Eritrositler üzerinde bir tabaka oluşturur. Bu tabaka eritrositlerin agregasyonunu hızlandırarak kanın viskozitesini arttırır. Ayrıca fibrinojen kanın pıhtılaşmasında rol oynar ve kanın reolojisini değiştirir.
18 400 Selmin TOPLAN 7- KANIN AKIM HIZI Düşük akış hızlarında eritrositlerin agregasyonu plazmadaki proteinlerin konsantrasyonlarına bağlı olarak değişir. Akış hızına bağlı olarak kan viskozitesindeki değişiklikler fibrinojen konsantrasyonu yüksek olduğu zaman gözlenir. Ayrıca düşük akış hızlarında lökositlerde kapiller damarların endotel hücrelerine yapışırlar ve bu nedenle viskoziteyi arttırırlar. Akış hızı artarken kanın viskozitesi azalır. Eritrositler damar merkezine hareket ederek bu bölgede birikirler. Non-Newtoniyen davranış gösterirler. Daha önemli bir faktör çok düşük akış hızlarında hücreler agregat oluştururlar ve viskoziteyi artırırlar. Kan akım hızı artarken agregasyon azalır ve viskozite de azalır. Dolaşımın etkili olması için tüm bu bahsedilen faktörlerin bozulmaması gerekir. Dolaşım bozulunca dokunun oksijenlenmesi de zarar görür. Sadece arterlerdeki patolojik değişiklikler değil kan viskozitesindeki değişikliklerde dolaşımı bozabilir. Örn: Eritrosit deformabilitesinin azalması kanın viskozitesini artırır. Kanın viskozitesi artınca kan akımı yavaşlar. Eritrositlerin agregasyonu artar. Bu da kanın viskozitesinin artmasına neden olur. Böylece eritrosit deformabilitesinin azalması ile bir kısır döngü meydana gelir. KAYMA HIZI-VİSKOZİTE İLİŞKİSİ Kayma hızına bağlı olarak kanın viskozite değeri değişir. Düşük kayma hızlarında kanın viskozitesi artarken, yüksek kayma hızlarında azalır. Bunun nedeni düşük kayma hızlarında eritrositlerin bir araya gelerek kümeleşmesi, agregasyonun artmasıdır. Yüksek kayma hızlarında ise eritrosit deformabilite yeteneğinin artmasıdır (Şekil 10 ve 11) s -1 üstünde yüksek kayma hızında normal kan viskozitesi 37 0 C de, yaklaşık 4-5 cp olarak ölçülür. Relatif olarak kayma hızının daha da fazla artmasına karşı duyarsızdır. 100 s -1 altındaki kayma hızında çok duyarlıdır. Kayma hızı azalırken viskozite eksponansiyel olarak artar. Normal kan viskozitesinin değerleri 10 s -1' de 10 cp, 1 s -1 'de 20cP, 0.1 s -1 de 100cP dır. Düşük kayma hızlarında kan viskozitesi kayma gerilimine daha duyarlı olmaktadır.
19 HEMOREOLOJİ 401 Şekil 10: Düşük ve yüksek kayma hızlarında viskoziteyi etkileyen faktörler (Chien S.Biophysical behavior of red cells in suspensions. In: Red blood cell. Ed by Surgenor DM. 2 nd. Academic Press. New York 1975). Şekil 11: Kayma hızı viskozite ilişkisi
20 402 Selmin TOPLAN PATOLOJİK DURUMLARDA KANIN REOLOJİSİ Polisitemide kan reolojisi: Eritrosit konsantrasyonu çok artığı için % Hct değeride artar, eritrosit rijiditesi artar. Bu eritrosit deformabilitesinin bozulması demektir. Kanın viskozitesi hem düşük hemde yüksek kayma hızlarında artmıştır. Ayrıca polisitemide plazma viskoziteside artar. Eritrosit agregasyonunda anlamlı bir değişiklik saptanmaz. Bütün bu faktörler kanın reolojisinin bozulmasına yol açar Orak hücre anemisi: Eritrosit rijiditesi artar. Eritrosit agregasyonu azalır. Bu anemi türünde eritrosit sayısı az ve eritrosit deformabilitesi bozulmuştur. Ateroskleroz: Kan akımı bozulur. Eritrosit agregasyonu artar. Kanın viskozitesi artar. Eritrositler esnekliğini kaybeder. Mikrosirkülasyon bozulur. Diabet: Basal membran kalınlaşması gelişir. Trombosit, lökosit, eritrosit ve plazmada reolojik değişiklikler gözlenir. Kanın viskozitesi artar. Eritrosit agregasyonu artar. Eritrosit deformabilitesi azalır. Damar hastalıkları: Serebrovasküler hastalıklar ve periferik damar hastalıklarında kan damarlarındaki değişikler sonucu kan akımı güçleşir ya da tamamen durur. Dokunun oksijenlenmesi bozulur. Hipertansiyon: Damar hasarı sonucu reolojik değişikler gözlenir. Yüksek kan basıncı ve yüksek periferik direnç eritrosit reolojisini etkiler. KAYNAKLAR Chien S. Biophysical behavior of red cells in suspensions. In: Red blood cell. Ed by Surgenor DM. 2 nd. Academic Press. New York Başkurt O. K, Meiselman H.J. Blood rheology and hemodynamics. Sem. Thromb Hemostas 29: , West J. B. Best and Taylor s Physiological Basis of Medical Practice, Williams & Wilkins, 12 th ed, Guyton & Hall. Textbook of Medical Physiology. The McGraw Hill Companies İnc, Pehlivan F. Biyofizik. Hacettepe Taş Kitapçılık, J. J. Smith and J.P. Kampine. Circulatory Physiology-the essentials 2nd ed., Lippincott, Williams & wilkins Popel S. A and Johnson P.C. Microcirculation and Hemorheology. Annu. Rev. Fluid Mech. 37: 43-69, 2005.
Prof. Dr. Selmin TOPLAN
384 ĐÇĐNDEKĐLER 1 Kanın Reolojik Özellikleri 1.1. Kanın Viskoz Özelliği 1.2. Kan Elemanlarının Reolojik Özellikleri 1.3. Eritrosit Süspansiyonun Dar Tüplerde Akışı ve Fahraeus-Lindqvist Etkisi 2. Kapiller
DetaylıDERS-3 -REOLOJİ- VİSKOZİTE VE AKIŞ TİPLERİ
DERS-3 -REOLOJİ- VİSKOZİTE VE AKIŞ TİPLERİ Reoloji Yunanca da rheos akış demektir. Yunan filozofu Heraclitus reolojiyi panta rei akan herşey olarak tanımlamıştır. Bir maddenin bir zorlayıcı kuvvet karşısında
DetaylıEGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ
EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ İçerik Dolaşım sisteminin kısa anatomi ve fizyolojisi Egzersizde periferal dolaşımın düzenlenmesi-etkili mekanizmalar Damar endotelinin ve Nitrik Oksitin (NO) periferal
DetaylıDOLAŞIM - HEMODİNAMİK AKIŞKAN OLARAK BİYOLOJİK SIVILARIN (KAN) TEMEL ÖZELLİKLERİ. Prof. Dr. Belma TURAN Biyofizik Anabilim Dalı
DOLAŞIM - HEMODİNAMİK AKIŞKAN OLARAK BİYOLOJİK SIVILARIN (KAN) TEMEL ÖZELLİKLERİ Prof. Dr. Belma TURAN Biyofizik Anabilim Dalı BİYOLOJİK MATERYALLER - Rijid yapılar: bir dış kuvvet karşısında biçim değiştiremeyen
DetaylıMAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi
Kolloidler Bir maddenin kendisi için çözücü olmayan bir ortamda 10-5 -10-7 cm boyutlarında dağılmasıyla oluşan çözeltiye kolloidal çözelti denir. Çimento, su, agrega ve bu sistemin dispersiyonuna etki
DetaylıMaddelerin Fiziksel Özellikleri
Maddelerin Fiziksel Özellikleri 1 Sıvıların Viskozluğu Viskozluk: Gazlar gibi sıvılar da akmaya karşı bir direnç gösterirler. Akışkanların gösterdiği bu dirence viskozluk denir ve ƞ ile simgelenir. Akıcılık:
DetaylıSIVILAR YÜZEY GERİLİMİ. Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir.
SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir. Yüzeydeki molekül için durum farklıdır Her yönde çekilmediklerinden
DetaylıFİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU
FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU Fizyolojiye Giriş Temel Kavramlar Fizyolojiye Giriş Canlıda meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişikliklerin tümüne birden yaşam denir. İşte canlı organizmadaki
DetaylıTAŞINIMIN FİZİKSEL MEKANİZMASI
BÖLÜM 6 TAŞINIMIN FİZİKSEL MEKANİZMASI 2 or Taşınımla ısı transfer hızı sıcaklık farkıyla orantılı olduğu gözlenmiştir ve bu Newton un soğuma yasasıyla ifade edilir. Taşınımla ısı transferi dinamik viskosite
DetaylıADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 2 DAMARLAR
ADIM ADIM YGS LYS 174. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 2 DAMARLAR Dolaşım Sisteminde görev alan damarlar şunlardır; 1) Atardamarlar (arterler) 2) Kılcal damarlar (kapiller) 3) Toplardamarlar (venler) 1) Atardamar
DetaylıDoku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ
Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem Prof.Dr.Mitat KOZ Mikrodolaşım? Besin maddelerinin dokulara taşınması ve hücresel atıkların uzaklaştırılması. Küçük arteriyoller her bir doku
DetaylıHÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı
Hücrenin fiziksel yapısı HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücreyi oluşturan yapılar Hücre membranı yapısı ve özellikleri Hücre içi ve dışı bileşenler Hücre membranından madde iletimi Vücut sıvılar Ozmoz-ozmmotik basınç
DetaylıFizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.
Fizyoloji Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri Dr. Deniz Balcı deniz.balci@neu.edu.tr Ders İçeriği 1 Vücut Sıvı Bölmeleri ve Hacimleri 2 Vücut Sıvı Bileşenleri 3 Sıvıların Bölmeler Arasındaki HarekeF Okuma
DetaylıDispers Sistemlerin Sınıflandırılması
DİSPERS SİSTEMLER Dispers Sistemlerin Sınıflandırılması 1-Dispers sistemde bulunan iki fazın gaz, sıvı veya katı oluşuna göre sınıflandırılabilirler. 2-Dispers sistemde dispers fazın partikül büyüklüğüne
DetaylıDERS-5 VİSKOZİTE ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ
DERS-5 VİSKOZİTE ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ Solusyon (Çözelti) viskozitesi Çözelti, emülsiyon ya da süspansiyon söz konusu olduğunda, solusyonun viskozitesi saf bir çözgenle kıyaslanarak ölçülür. Özellikle keçiboynuzu
DetaylıHÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ
HÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ Hücre içi ve hücre dışı sıvılar bileşimleri yönünden oldukça farklıdır. Hücre içi sıvı intraselüler sıvı, hücre dışı sıvı ise ekstraselüler sıvı adını alır.
DetaylıIsı Kütle Transferi. Zorlanmış Dış Taşınım
Isı Kütle Transferi Zorlanmış Dış Taşınım 1 İç ve dış akışı ayır etmek, AMAÇLAR Sürtünme direncini, basınç direncini, ortalama direnc değerlendirmesini ve dış akışta taşınım katsayısını, hesaplayabilmek
DetaylıHÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren
HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI Dr. Vedat Evren Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Vücut sıvıları değişik kompartmanlarda dağılmış Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Bu kompartmanlarda iyonlar ve diğer çözünmüş
Detaylı< 2100 Laminer Akım > 4000 Türbülent Akım Arası : Kararsız durum (dönüşüm)
Sıvıların Viskozluğu Viskozluk : η (Gazlarda sıvılar gibi akmaya karşı direnç gösterirler, bu dirence viskozluk denir) Akıcılık : φ (Viskozluğun tersi olan niceliğe akıcılık denir, viskozitesi yüksek olan
DetaylıREOLOJĐ. GERĐLME, ŞEKĐL DEĞĐŞĐMĐ ve ZAMAN ĐLĐŞKĐLERĐ
REOLOJĐ GERĐLME, ŞEKĐL DEĞĐŞĐMĐ ve ZAMAN ĐLĐŞKĐLERĐ 36 REOLOJĐ VE VĐSKOELASTĐSĐTE Reoloji cisimlerin gerilme altında zamana bağlı şekil değişimini (deformasyon) inceleyen bilim dalıdır. Genel olarak katıların
DetaylıHİDROLİK. Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU
HİDROLİK Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU Ders Hakkında Genel Bilgiler Görüşme Saatleri:---------- Tavsiye edilen kitaplar: 1-Hidrolik (Prof. Dr. B. Mutlu SÜMER, Prof. Dr. İstemi ÜNSAL. ) 2-Akışkanlar Mekaniği
DetaylıÇEV207 AKIŞKANLAR MEKANİĞİ KİNEMATİK-1. Y. Doç. Dr. Güray Doğan
ÇEV207 AKIŞKANLAR MEKANİĞİ KİNEMATİK-1 Y. Doç. Dr. Güray Doğan 1 Kinematik Kinematik: akışkanların hareketlerini tanımlar Kinematik harekete sebep olan kuvvetler ile ilgilenmez. Akışkanlar mekaniğinde
DetaylıONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ DENEYİN AMACI Gazlarda söz konusu olmayan yüzey gerilimi sıvı
DetaylıKİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK
KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 2 Lokomotor sistemi oluşturan yapılar içinde en fazla stres altında kalan kıkırdaktır. Eklem kıkırdağı; 1) Kan damarlarından, 2) Lenf kanallarından, 3) Sinirlerden yoksundur.
DetaylıÇEV207 AKIŞKANLAR MEKANİĞİ KİNEMATİK-1. Y. Doç. Dr. Güray Doğan
ÇEV207 AKIŞKANLAR MEKANİĞİ KİNEMATİK-1 Y. Doç. Dr. Güray Doğan 1 Kinematik Kinematik: akışkanların hareketlerini tanımlar Kinematik harekete sebep olan kuvvetler ile ilgilenmez. Akışkanlar mekaniğinde
DetaylıHücrede Madde Geçişi MADDE ALIŞ-VERİŞLERİ OSMOZ
Hücrede Madde Geçişi MADDE ALIŞ-VERİŞLERİ OSMOZ Osmoz: İki çözelti arasında seçici-geçirgen zar bulunduğunda; su molekülleri az yoğun çözeltiden, çok yoğun çözeltiye doğru geçiş yapar. Bu olaya osmoz denir.
DetaylıSuyun Fizikokimyasal Özellikleri
Suyun Fizikokimyasal Özellikleri Su bitkinin yaşamında yaşamsal bir rol oynar. Bitki tarafından yapılan her gram başına organik madde için kökler tarafından 500 gr su alınır. Bu su, bitkinin bir ucundan
DetaylıSıvılar ve Katılar. Maddenin Halleri. Sıvıların Özellikleri. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN
Sıvılar ve Katılar MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Sıcaklık düşürülürse gaz moleküllerinin kinetik enerjileri azalır. Bu nedenle, bir gaz yeteri kadar soğutulursa moleküllerarası
DetaylıSU VE HÜCRE İLİŞKİSİ
SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ Oluşturacağı her 1 g organik madde için bitkinin 500 g kadar suyu kökleriyle alması ve tepe (uç) noktasına kadar taşıyarak atmosfere aktarması gerekir. Normal su düzeyinde hayvan hücrelerinin
DetaylıBölüm 8: Borularda sürtünmeli Akış
Bölüm 8: Borularda sürtünmeli Akış Laminer ve Türbülanslı Akış Laminer Akış: Çalkantısız akışkan tabakaları ile karakterize edilen çok düzenli akışkan hareketi laminer akış olarak adlandırılır. Türbülanslı
DetaylıHAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ
HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ 4. Hafta Prof. Dr. Gürsel DELLAL 1 Dolaşım Fizyolojisi Kan Kan, vücutta damarlar içinde devamlı halde dolaşan bir dokudur. Kan, plazma içinde süspansiyon halinde bulunan eritrosit
DetaylıİNŞAAT MALZEME BİLGİSİ
İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, yapı malzemelerinin önemi 2 Yapı malzemelerinin genel özellikleri,
DetaylıDOLAŞIM SİSTEMİ VASKÜLER SİSTEM PROF.DR.MİTAT KOZ
DOLAŞIM SİSTEMİ VASKÜLER SİSTEM PROF.DR.MİTAT KOZ Dolaşım sisteminin görevleri Besinleri dokulara taşımak, Artık maddeleri dokulardan uzaklaştırmak, Hormonları ve diğer kimyasalları vücudun bir bölümünden
DetaylıÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 2 : KUVVET VE HAREKET
ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 2 : KUVVET VE HAREKET A BASINÇ VE BASINÇ BİRİMLERİ (5 SAAT) Madde ve Özellikleri 2 Kütle 3 Eylemsizlik 4 Tanecikli Yapı 5 Hacim 6 Öz Kütle (Yoğunluk) 7 Ağırlık 8
DetaylıDERS-4 -REOLOJİ- VİSKOZİTE VE AKIŞ TİPLERİ
DERS-4 -REOLOJİ- VİSKOZİTE VE AKIŞ TİPLERİ Görünür viskozite Görünür viskozite için η (eta) sembolü, Newtonsal akışkanların vizkozitesinden µ ayırmak için kullanılır. Kayma geriliminin kayma oranına bölünmesiyle,
DetaylıÇEV-220 Hidrolik. Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Yrd. Doç. Dr. Demet KALAT
ÇEV-220 Hidrolik Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Yrd. Doç. Dr. Demet KALAT Borularda Türbülanslı Akış Mühendislik uygulamalarında akışların çoğu türbülanslıdır ve bu yüzden türbülansın
DetaylıMAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ AKIŞKANLAR MEKANİĞİ II FİNAL SINAVI 22.05.2015 Numara: Adı Soyadı: SORULAR-CEVAPLAR
MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ AKIŞKANLAR MEKANİĞİ II FİNAL SINAVI 22.05.2015 Numara: Adı Soyadı: 1- (24 Puan) Şekildeki 5.08 cm çaplı 38.1 m uzunluğunda, 15.24 cm çaplı 22.86 m uzunluğunda ve 7.62 cm çaplı
DetaylıKAN DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN
KAN DOKUSU Prof. Dr. Levent ERGÜN 1 Kan Dokusu Plazma (sıvı) ve şekilli elemanlarından oluşur Plazma fundememtal substans olarak kabul edilir. Kanın fonksiyonları Transport Gaz, besin, hormon, atık maddeler,
DetaylıAkışkanlar Mekaniği Yoğunluk ve Basınç: Bir maddenin yoğunluğu, birim hacminin kütlesi olarak tanımlanır.
Akışkanlar Mekaniği Yoğunluk ve Basınç: Bir maddenin yoğunluğu, birim hacminin kütlesi olarak tanımlanır. Basıncın derinlikle değişimi Aynı derinlikteki bütün noktalar aynı basınçta y yönünde toplam kuvvet
DetaylıVÜCUT SIVILARI. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN. Copyright 2004 Pearson Education, Inc., publishing as Benjamin Cummings
VÜCUT SIVILARI Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Su Dengesi Vücudumuzun önemli bir bölümü sudan oluşur ve su dengesi vücudun en önemli sorunlarından birisidir. Günlük olarak alınan ve vücuttan atılan su miktarı
DetaylıEŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ
EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ Giriş Isı değiştiricileri (eşanjör) değişik tiplerde olup farklı sıcaklıktaki iki akışkan arasında ısı alışverişini temin ederler. Isı değiştiricileri başlıca yüzeyli
DetaylıDÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ
DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın
DetaylıKanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler
EGZERSİZ VE KAN Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler Akciğerden dokulara O2 taşınımı, Dokudan akciğere CO2 taşınımı, Sindirim organlarından hücrelere besin maddeleri taşınımı, Hücreden atık maddelerin
DetaylıTaşınım Olayları II MEMM2009 Akışkanlar Mekaniği ve Isı Transferi bahar yy. borularda sürtünmeli akış. Prof. Dr.
Taşınım Olayları II MEMM009 Akışkanlar Mekaniği ve Isı Transferi 07-08 bahar yy. borularda sürtünmeli akış Prof. Dr. Gökhan Orhan istanbul üniversitesi / metalurji ve malzeme mühendisliği bölümü Laminer
DetaylıDÜŞÜK SICAKLIK STRESİ
DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ Düşük sıcaklık stresi iki kısımda incelenir. Üşüme Stresi Donma stresi Düşük sıcaklık bitkilerde nekrozis, solma, doku yıkımı, esmerleşme, büyüme azalışı ve çimlenme düşüşü gibi etkiler
DetaylıBölüm 2: Akışkanların özellikleri. Doç. Dr. Tahsin Engin Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü
Bölüm 2: Akışkanların özellikleri Doç. Dr. Tahsin Engin Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Giriş Bir sistemin herhangi bir karakteristiğine özellik denir. Bilinenler: basınç P, sıcaklıkt,
DetaylıSU ÜRÜNLERİNDE MEKANİZASYON
SU ÜRÜNLERİNDE MEKANİZASYON 8 Yrd.Doç.Dr. Mehmet Ali Dayıoğlu Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları & Teknolojileri Mühendisliği Bölümü Su Ürünleri Teknolojileri Su temini Boru parçaları
DetaylıFarmasötik Teknoloji ABD
Farmasötik Teknoloji ABD Farmasötik Teknoloji II Bahar YY Reoloji Reoloji Maddenin şekil değişikliğini (katıların deformasyonunu) ve sıvıların akış özelliğini inceleyen bilim dalıdır. Reolojik özellikler,
Detaylıİskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ
İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki
DetaylıBMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK
BMM307-H02 Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK ziynetpamuk@gmail.com 1 BİYOELEKTRİK NEDİR? Biyoelektrik, canlıların üretmiş olduğu elektriktir. Ancak bu derste anlatılacak olan insan vücudundan elektrotlar vasıtasıyla
DetaylıHÜCRE ZARINDA MADDE İLETİMİ PROF.DR.MİTAT KOZ
HÜCRE ZARINDA MADDE İLETİMİ PROF.DR.MİTAT KOZ Nelerin Hücre Zarından geçmesi gereklidir? Besin maddeleri Atık maddeler Hücreye gelen sinyal molekülleri Hücreden gönderilen sinyal molekülleri Sıvı girebilmeli
Detaylı2. Basınç ve Akışkanların Statiği
2. Basınç ve Akışkanların Statiği 1 Basınç, bir akışkan tarafından birim alana uygulanan normal kuvvet olarak tanımlanır. Basıncın birimi pascal (Pa) adı verilen metrekare başına newton (N/m 2 ) birimine
DetaylıİLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL
İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Vücudun İlaçlara Etkisi (Farmakokinetik Etkiler) Farmakokinetik vücudun ilaca ne yaptığını inceler. İlaçlar etkilerini lokal veya sistematik
DetaylıMaddenin Mekanik Özellikleri
Gaz Sıvı Katı Bölüm 1 Maddenin Mekanik Özellikleri Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU Maddenin Mekanik Özellikleri Maddenin Halleri Katı Sıvı Gaz Plazma Yoğunluk ve Özgül Ağırlık Hooke Kanunu Zor ve Zorlama
DetaylıÖĞRENME ALANI: Kuvvet ve Hareket 2.ÜNİTE: Kaldırma Kuvveti ve Basınç. Kaldırma Kuvveti
ÖĞRENME ALANI: Kuvvet ve Hareket 2.ÜNİTE: Kaldırma Kuvveti ve Basınç Kaldırma Kuvveti - Dünya, üzerinde bulunan bütün cisimlere kendi merkezine doğru çekim kuvveti uygular. Bu kuvvete yer çekimi kuvveti
DetaylıKalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar
Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalp kası beyinden sonra en fazla kana gereksinim duyan organdır. Kalp kendini besleyen kanı aortadan ayrılan arterlerden alır. Bu arterlere koroner
DetaylıLİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel
LİPOPROTEİNLER LİPOPROTEİNLER Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı olarak çözündüklerinden, taşınmaları için stabilize edilmeleri gerekir. Lipoproteinler; komplekslerdir. kanda lipidleri taşıyan
DetaylıAkışkanların Dinamiği
Akışkanların Dinamiği Akışkanların Dinamiğinde Kullanılan Temel Prensipler Gaz ve sıvı akımıyla ilgili bütün problemlerin çözümü kütlenin korunumu, enerjinin korunumu ve momentumun korunumu prensibe dayanır.
DetaylıSANTRİFÜJ TEKNİKLERİ VE SANTRİFÜJLER
SANTRİFÜJ TEKNİKLERİ VE SANTRİFÜJLER Doç. Dr. Gülsen YILMAZ 2009 BAŞLIKLAR 1 Tanım ve Prensip 22 Santrifüj teknikleri 33 Santrifüj tipleri 44 Santrifüj kullanım alanları Laboratuvarı ilgilendiren Süreç
Detaylı5. Boyut Analizi. 3) Bir deneysel tasarımda değişken sayısının azaltılması 4) Model tasarım prensiplerini belirlemek
Boyut analizi, göz önüne alınan bir fiziksel olayı etkileyen deneysel değişkenlerin sayısını ve karmaşıklığını azaltmak için kullanılan bir yöntemdir. Akışkanlar mekaniğinin gelişimi ağırlıklı bir şekilde
DetaylıBilgi İletişim ve Teknoloji
MADDENİN HALLERİ Genel olarak madde ya katı ya sıvı ya da gaz hâlinde bulunur. İstenildiğinde ortam şartları elverişli hâle getirilerek bir hâlden diğerine dönüştürülebilir. Maddenin katı, sıvı ve gaz
DetaylıDiffüzyonun özel bir halini ortaya koyan ve osmozis adı verilen bu olgu, bitkilerin yaşamında büyük öneme sahip bulunmaktadır.
3. Osmozis Ayrımlı geçirgen (yarı geçirgen) bir zarla ayrılmış ortamda suyun, su potansiyelinin (su yoğunluğunun) yüksek olduğu yönden daha düşük olduğu yöne geçişi Osmozis olarak bilinmektedir. Osmozis,
DetaylıMADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ. Nazife ALTIN Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi
MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi www.nazifealtin.wordpress.com MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ Bir maddeyi diğerlerinden ayırmamıza ve ayırdığımız maddeyi tanımamıza
DetaylıGEMİ DİRENCİ ve SEVKİ
GEMİ DİRENCİ ve SEVKİ 1. GEMİ DİRENCİNE GİRİŞ Geminin istenen bir hızda seyredebilmesi için, ana makine gücünün doğru bir şekilde seçilmesi gerekir. Bu da gemiye etkiyen su ve hava dirençlerini yenebilecek
DetaylıBölüm 04 Ders Sunusu. Hücre Zarlarından Geçiş
Bölüm 04 Ders Sunusu Hücre Zarlarından Geçiş Eric P. Widmaier Boston University Hershel Raff Medical College of Wisconsin Kevin T. Strang University of Wisconsin - Madison Copyright The McGraw-Hill Companies,
DetaylıBernoulli Denklemi, Basınç ve Hız Yükleri Borularda Piezometre ve Enerji Yükleri Venturi Deney Sistemi
Bernoulli Denklemi, Basınç ve Hız Yükleri Borularda Piezometre ve Enerji Yükleri Venturi Deney Sistemi Akışkanlar dinamiğinde, sürtünmesiz akışkanlar için Bernoulli prensibi akımın hız arttıkça aynı anda
DetaylıAKM 205 BÖLÜM 2 - UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ. Doç.Dr. Ali Can Takinacı Ar.Gör. Yük. Müh. Murat Özbulut
AKM 205 BÖLÜM 2 - UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ Doç.Dr. Ali Can Takinacı Ar.Gör. Yük. Müh. Murat Özbulut 1. Bir otomobile lastiğinin basıncı, lastik içerisindeki havanın sıcaklığına bağlıdır. Hava sıcaklığı
DetaylıADIM ADIM YGS-LYS 27. ADIM HÜCRE 4- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ
ADIM ADIM YGS-LYS 27. ADIM HÜCRE 4- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ Hücre zarı canlıdır ve seçici-geçirgendir. Bu özelliği nedeniyle bazı maddeler hücre zarından geçebilirken bazı maddeler geçemez. Hücre
DetaylıGazların sıcaklık,basınç ve enerji gibi makro özelliklerini molekül kütlesi, hızı ve sayısı gibi mikroskopik özelliklerine bağlar.
KİNETİK GAZ KURAMI Gazların sıcaklık,basınç ve enerji gibi makro özelliklerini molekül kütlesi, hızı ve sayısı gibi mikroskopik özelliklerine bağlar. Varsayımları * Gazlar bulundukları kaba göre ve aralarındaki
Detaylı3. AKIŞKANLARDA FAZ DEĞİŞİKLİĞİ OLMADAN ISI TRANSFERİ
1 3. AKIŞKANLARDA FAZ DEĞİŞİKLİĞİ OLMADAN ISI TRANSFERİ (Ref. e_makaleleri) Isı değiştiricilerin büyük bir kısmında ısı transferi, akışkanlarda faz değişikliği olmadan gerçekleşir. Örneğin, sıcak bir petrol
Detaylı3. GEMİ DİRENCİ, GEMİ DİRENCİNİN BİLEŞENLERİ, SINIR TABAKA
3. GEMİ DİRENCİ, GEMİ DİRENCİNİN BİLEŞENLERİ, SINIR TABAKA 3.1 Gemi Direnci Bir gemi viskoz bir akışkanda (su + hava) v hızıyla hareket ediyorsa, gemiye viskoziteden kaynaklanan yüzeye teğet sürtünme kuvvetleri
DetaylıF KALDIRMA KUVVETİ (ARCHİMEDES PRENSİBİ) (3 SAAT) 1 Sıvıların Kaldırma Kuvveti 2 Gazların Kaldır ma Kuvveti
ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 2 : KUET E HAREKET F KALDIRMA KUETİ (ARCHİMEDES PRENSİBİ) (3 SAAT) 1 Sıvıların Kaldırma Kuvveti 2 Gazların Kaldır ma Kuvveti 1 F KALDIRMA KUETİ (ARCHİMEDES PRENSİBİ)
DetaylıDers Notları 3 Geçirimlilik Permeabilite
Ders Notları 3 Geçirimlilik Permeabilite Zemindeki mühendislik problemleri, zeminin kendisinden değil, boşluklarında bulunan boşluk suyundan kaynaklanır. Su olmayan bir gezegende yaşıyor olsaydık, zemin
Detaylı12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON)
12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON) STOMA Genellikle yaprakta bulunan bitkide gaz alışverişini sağlayan küçük gözeneklerdir. Bitkinin yaşadığı iklim koşuluna bağlı olarak konumu
DetaylıYAŞAMIMIZDAKİ ELEKTRİK
YAŞAMIMIZDAKİ ELEKTRİK DURGUN ELEKTRİK Atomda proton ve nötrondan oluşan bir çekirdek ve çekirdeğin çevresinde yörüngelerde hareket eden elektronlar bulunur. Elektrik yüklerinin kaynağı atomun yapısında
DetaylıÇEV-220 Hidrolik. Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Yrd. Doç. Dr. Demet KALAT
ÇEV-220 Hidrolik Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Yrd. Doç. Dr. Demet KALAT Borularda Akış Boru ve kanallardaki sıvı veya gaz akışından, yaygın olarak ısıtma soğutma uygulamaları ile akışkan
DetaylıFizik 101-Fizik I 2013-2014. Statik Denge ve Esneklik
1 -Fizik I 2013-2014 Statik Denge ve Esneklik Nurdan Demirci Sankır Ofis: 364, Tel: 2924332 2 İçerik Denge Şartları Ağırlık Merkezi Statik Dengedeki Katı Cisimlere ler Katıların Esneklik Özellikleri 1
DetaylıCANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER
CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı
DetaylıAKM 205-BÖLÜM 2-UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ
AKM 205-BÖLÜM 2-UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ 1 Bir otomobil lastiğinin basıncı, lastik içerisindeki havanın sıcaklığına bağlıdır Hava sıcaklığı 25 C iken etkin basınç 210 kpa dır Eğer lastiğin hacmi 0025
DetaylıDERS ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME KONU ÇALIŞMA YAPRAĞI HAZIRLAMA (MADDELERĐN AYIRT EDĐCĐ ÖZELLĐKLERĐ)
DERS ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME KONU ÇALIŞMA YAPRAĞI HAZIRLAMA (MADDELERĐN AYIRT EDĐCĐ ÖZELLĐKLERĐ) DERS SORUMLUSU : PROF. DR. Đnci MORGĐL HAZIRLAYAN Mustafa HORUŞ 20040023 ANKARA/2008
DetaylıNanolif Üretimi ve Uygulamaları
Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Doç. Dr. Atilla Evcin Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Çözelti Özellikleri Elektro-eğirme sırasında kullanılacak çözeltinin özellikleri elde edilecek fiber yapısını
DetaylıBASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı
1. Basma Deneyinin Amacı Mühendislik malzemelerinin çoğu, uygulanan gerilmeler altında biçimlerini kalıcı olarak değiştirirler, yani plastik şekil değişimine uğrarlar. Bu malzemelerin hangi koşullar altında
Detaylı1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları
1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları Sol üstte yüzey seftleştirme işlemi uygulanmış bir çelik
DetaylıFİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ
FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ İNFLAMASYON VE ONARIM İNFLAMASYON Yaralanmaya karşı dokunun vaskülarizasyonu yolu ile oluşturulan bir seri reaksiyondur. İltihabi reaksiyon.? İnflamatuar
DetaylıKompozit Malzemeler ve Mekaniği. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş
Kompozit Malzemeler ve Mekaniği Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş Bölüm 2 Laminanın Makromekanik Analizi Kaynak: Kompozit Malzeme Mekaniği, Autar K. Kaw, Çevirenler: B. Okutan Baba, R. Karakuzu. 2 Laminanın Makromekanik
DetaylıKuramsal: 28 saat. 4 saat-histoloji. Uygulama: 28 saat. 14 saat-fizyoloji 10 saat-biyokimya
HEMATOPOETİK SİSTEM Hematopoetik Sistem * Periferik kan * Hematopoezle ilgili dokular * Hemopoetik hücrelerin fonksiyon gösterdikleri doku ve organlardan meydana gelmiştir Kuramsal: 28 saat 14 saat-fizyoloji
DetaylıViskozite, Boyutsuz Reynolds Sayısı, Laminer ve Türbülanslı akımlar
Borularda Akış Tipleri Viskozite, Boyutsuz Reynolds Sayısı, Laminer ve Türbülanslı akımlar Reynolds Osborne Deney Sistemi Viskozitenin tanımı; Bir akışkanın (sıvı veya gaz) viskozitesi, akışkan üzerine
DetaylıKİNETİK GAZ KURAMI. Doç. Dr. Faruk GÖKMEŞE Kimya Bölümü Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 1
Kinetik Gaz Kuramından Gazların Isınma Isılarının Bulunması Sabit hacimdeki ısınma ısısı (C v ): Sabit hacimde bulunan bir mol gazın sıcaklığını 1K değiştirmek için gerekli ısı alışverişi. Sabit basınçtaki
DetaylıSistem Özellikleri 10/7/2014. Basınç, P Sıcaklık, T. Hacim, V Kütle, m Vizkozite Isıl İletkenlik Elastik Modülü
2. AKIŞKANLARIN ÖZELLİKLERİ Doç.Dr. Özgül GERÇEL Doç.Dr. Serdar GÖNCÜ (Eylül 2012) Sistem Özellikleri Basınç, Sıcaklık, emel Özellikler Hacim, V Kütle, m Vizkozite Isıl İletkenlik Elastik Modülü Diğer
DetaylıFarmasötik Toksikoloji
Farmasötik Toksikoloji 2014 2015 2.Not Doç.Dr. Gül ÖZHAN Absorbsiyon Kan hücreleri Dağılım Dokularda depolanma Eliminasyon Kimyasal Serum proteinleri Kan veya plazma Etki bölgesi Metabolizma Eliminasyon
DetaylıVİSKOZİTE SIVILARIN VİSKOZİTESİ
VİSKOZİTE Katı, sıvı veya gaz halinde bütün cisimler, kitlelerinin bir bölümünün birbirine göre şekil ya da göreceli yer değiştirmelerine karşı bir mukavemet arz ederler. Bu mukavemet değişik türlerde
DetaylıSolunum Sistemi Fizyolojisi
Solunum Sistemi Fizyolojisi 1 2 3 4 5 6 7 Solunum Sistemini Oluşturan Yapılar Solunum sistemi burun, agız, farinks (yutak), larinks (gırtlak), trakea (soluk borusu), bronslar, bronsioller, ve alveollerden
Detaylıİnstagram:kimyaci_glcn_hoca GAZLAR-1.
GAZLAR-1 Gazların Genel Özellikleri Maddenin en düzensiz hâlidir. Maddedeki molekül ve atomlar birbirinden uzaktır ve çok hızlı hareket eder. Tanecikleri arasında çekim kuvvetleri, katı ve sıvılarınkine
DetaylıMAKİNE MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Ders 4
Akışkanlar ile ilgili temel kavramlar MAKİNE MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Ders 4 Yrd. Doç. Dr. Yüksel HACIOĞLU Su,, gaz, buhar gibi kolayca şekillerini değiştirebilen ve dış etkilerin etkisi altında kolayca hareket
Detaylı5. Boyut Analizi. 3) Bir deneysel tasarımda değişken sayısının azaltılması 4) Model tasarım prensiplerini belirlemek
Boyut analizi, göz önüne alınan bir fiziksel olayı etkileyen deneysel değişkenlerin sayısını ve karmaşıklığını azaltmak için kullanılan bir yöntemdir. kışkanlar mekaniğinin gelişimi ağırlıklı bir şekilde
Detaylı4. Adveksiyon ve Difüzyon Süreçleri
4. Adveksiyon ve Difüzyon Süreçleri ÇEV 3523 Çevresel Taşınım Süreçleri Prof.Dr. Alper ELÇİ Çevrede Taşınım Süreçleri Kirletici/madde taşınım süreçleri: 1. Adveksiyon 2. Difüzyon 3. Dispersiyon Adveksiyon
DetaylıMALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ Farklı üretim yöntemleriyle üretilen ürünler uygulama koşullarında üzerlerine uygulanan kuvvetlere farklı yanıt verirler ve uygulanan yükün büyüklüğüne bağlı olarak koparlar,
DetaylıYENİ İLAÇ TAŞIYICI SİSTEMLER VE İLAÇLARIN HEDEFLENDİRİLMESİ
YENİ İLAÇ TAŞIYICI SİSTEMLER VE İLAÇLARIN HEDEFLENDİRİLMESİ İlaç Taşıyıcı Sistemler Kolloidal ilaç taşıyıcı sistemler -Veziküler sistemler -Mikro-/Nano-partiküler sistemler Hücresel ilaç taşıyıcı sistemler
Detaylıtaze beton işlenebilirlik
8 taze beton işlenebilirlik Paki Turgut Kaynaklar 1) Hewlett PC, Cement Admixture: uses and applications, Cement Admixture Association 2) Domone P, Illston J, Construction Materials, 4th Edition 3) Mindess
Detaylı1.1. Giriş 16.9.2014. 1. GİRİŞ ve TEMEL KAVRAMLAR
1. GİRİŞ ve TEMEL KAVRAMLAR Doç.Dr. Serdar GÖNCÜ (Ağustos 2011) 1.1. Giriş Mekanik: Kuvvetlerin etkisindeki durağan (statik) ve hareketli (dinamik) cisimler ile ilgilenen bilim. Akışkanlar Mekaniği: Akışkanların,
Detaylı