Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü. 16 Mart

Transkript

1 T. VAKIFLAR BANKASI T.A.O. HAZİNE BAŞKANLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ HAFTALIK GÖRÜNÜM Mart 2009

2 YURTİÇİNDE GEÇEN HAFTA İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranı, geçen yılın aynı ayına göre 15,5 puan azaldı ve %63.8 seviyesinde gerçekleşti. MB Beklenti Anketi nde yılsonu enflasyon beklentisi %6.58'e GSYİH büyüme beklentisi ise %2.3 e geriledi. Ocak ayında cari işlemler hesabı, global krizin yarattığı ekonomik daralmayla dış ticaret açığının azalması ve cari transferlerden kaynaklanan net girişlerdeki artışın etkisiyle 291 milyon dolar fazla verdi. Böylece Cari işlemler hesabı 2004 ün Eylül ayından bu yana ilk kez fazla vermiş oldu. Uluslararası Para Fonu (IMF) sözcüsü Hawley, IMF'nin Türkiye ile görüşmelere yeniden başlamaya hazır olduğunu bildirdi. Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Ocak ayında net 1.1 milyar dolar oldu. Tüketici güven endeksi %3.42 artarak oldu. İşsizlik Aralık ayında %13.6 ya yükseldi. Konutlarda %18'lik KDV 3 ay süreyle %8'e indirecek, otomotivi canlandırmak için ÖTV'de 3 ay süreyle indirim yapacak, beyaz eşya ve elektronikteki ÖTV de 3 ay için %8'e indirecek olan yeni ekonomik paket açıklandı. YURTDIŞINDA GEÇEN HAFTA Obama yönetimi, küçük işletmelere yön verecek yeni bir destek üzerinde çalışıyor. Geithner, toksik varlıkların temizlenmesine ilişkin önerilerinin detaylarını yakında açıklayacak. ABD Sermaye Piyasası Komisyonu SEC, açığa satışı görüşecek. Obama yönetimi, FED'e ekonomik risklerin azaltılması ve büyük bankalar için daha sıkı sermaye gereksinimleri uygulanması için yeni yetkiler vermeyi planlıyor. FED Başkanı Bernanke, bankaların, fonların ve iflası tüm ekonomiyi zora sokacak büyük finansal kuruluşların iyileşmesi için ülkenin mali düzenleme sisteminin değişmesi gerektiğini söyledi. ABD de Temcilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi Başkanı Frank, "yıkıcı kerdileri müsamaha göstermeyecek subprime yasası Nisan ayında Temsilciler Meclisi nden geçecek". Citigroup 2007 den beri en iyi çeyrek dönemini yaşıyor. UBS in 2008 zararı 18 milyar dolara ulaştı. AIG, aralarında Goldman Sachs, Societe Generale ve Deutsche Bank ın da olduğu bankalara 105 milyar dolar ödedi. Freddie Mac ABD hükümetinden 30.8 milyar dolar yardım istiyor. Hedge fonlar, Şubat ayında 11 milyar dolar kaybetti. ABD de konut icra başvuruları geçen yılın aynı dönemine göre %30, Ocak ayına göre ise %6 artış gösterdi. ABD de işsizlik başvuruları 9 bin arttı. ABD de Şubat ta perakende satışlar %0.1 azaldı. ABD de hanehalkı mal varlığı 2008 yılında 11.2 trilyon dolar azaldı. Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, global ekonominin bu yıl %1 2 daralabileceğini söyledi. S&P, General Electric'in uzun vadeli kredi notunu durağan görünüm ile AAA'dan AA+'ya düşürdü. Avrupa Yatırım Bankası otomobil üreticilerine 3 milyar euro kredi verdi. İsveçre Merkez Bankası, gösterge faiz oranını 25 baz puan indirerek, % bandından % bandına çekti. Moody s, Güney Afrika nın yerel para cinsinden kredi notunu negatif izlemeye aldı. G20 ekonomi için ortak hareket etmeli. BOJ, bankaların sermayesini artırmak için ikinci dereceden teminatsız tahvil alabilir. Çin Başbakanı Wen Jiabao, Parlamento'nun yıllık toplantısında yaptığı konuşmada, ABD Hazine kağıtlarına bugüne kadar büyük miktarda yatırım yaptıklarını belirterek, ABD'nin kredi notlarını korumasını, sözlerini tutmasını ve Çin'in elindeki varlıkların güvenliğini garanti etmesini istediğini ifade etti. Çin e doğrudan yabancı yatırımları Şubat ta %15.8 azaldı. Çin in sanayi üretiminde büyüme yılın ilk iki ayında yavaşladı. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü

3 VAKIF YORUM Sanayi üretim endeksinde Ocak ayında sert bir düşüş yaşandı... Şekill Sanayi Üretim Endeksi Değişim Oranı (%) Sanayi üretimi, Ocak ayında yıllık bazda %21.3 gerileyerek, tarihinin en yüksek düşüşünü gerçekleştirmiştir. (Şekil 1) Büyük devalüasyonun yaşandığı 1994 yılının Temmuz ayında %16.3 gerileyen sanayi üretiminin, deprem felaketinin yaşandığı 1999 yılı Ağustoss ayında %10.2, 2001 Kasım ayında %14.1 gerilemiş olması, yaşanan global ekonomik krizin boyutlarını ve Türkiye üzerindeki etkilerini yansıtmaktadır. Geçen senenin aynı döneminde %11.7 yıllık artış gösteren sanayi üretim endeksinin bu yıl Ocak ayındaa %21.3 daralması, neredeyse tüm sektörlerde yaşanan üretim düşüşünden kaynaklanmaktadır. Şekil Q1 1999Q3 2000Q1 GSYİH Mevsimsellikten Arındırılmışş (Yıllık Büyüme %) Sanayi Üretim Endeksi (Mevsimsellikten Arınıdırılmış, Yıllık %) 2000Q3 2001Q1 2001Q3 2002Q1 2002Q3 2003Q1 2003Q3 2004Q1 2004Q3 2005Q1 2005Q3 2006Q1 2006Q3 2007Q1 2007Q3 2008Q1 2008Q3 2009Q1 Sanayi üretim endeksi mevsimsellikten arındırılmış şekilde incelendiğinde, yaşanan sert düşüşün mevsimsel etkilerden kaynaklanmadığı görülmektedir. Geçmiş yıllarda Ocak ayı Sanayi Üretim Endekslerinde mevsimsel olarak yüksek seviyelerin görülmesinin aksine, 2009 yılı Ocak ayında yaşanan düşüş, Sanayi Üretim Endeksi nde önümüzdeki günlerde düşüşlerin devam edebileceğini yansıtmaktadır. Bunun yanında, 2001 kriziyle karşılaştırıldığında, 2008 krizinin daha derin olması beklenebilir. (Şekil 2) Şekil 3 Piyasalarda merak edilen diğer bir soru ise sanayi üretiminde Kasım ayından itibaren yaşanann düşünün ne zaman sona ereceği Sanayi Üretim Endeksi yönündedir. Sanayi üretiminde yaşanacak düzeltme dip 130 seviyelerden sonra bir miktar sınırlı toparlanma, ardından artış 120 yönünde olabilir. Çünkü üreticilerin üretim miktarlarını arttırmaları zaman alabilir. Diğer bir ifadeylee sanayi üretimindeki 90 hareketinin U şeklinde olması beklenebilir. Yandaki Şekil 3 80 incelendiğinde, sanayi üretiminde hala diplerin görülmediği 70 yorumu yapılabilmektedir. Diğer yandan, Roubini gibi deneyimli iktisatçılardan bazılarının krizin L şeklinde olacağı yönünde beklenti açıklamaları, Türkiye nin de aynı şiddette krizden etkileneceğine ve üreticilerin daha da zor durumda kalabileceği olasılığının göz ardı edilmemesi gerektiğini göstermektedir. Bu durumda, Türk Lirasının Dolar ve Euro dan oluşan döviz sepetine karşıı değer kaybetmesi, özellikle ithalatın zayıflamasına neden olmaktadır. Normal şartlar altında, Türk Lirasının değer kaybetmesi ihracatı destekler yönde bir gelişme olmasına rağmen, 2008 krizinin tüm dünyayı etkilemesiyle özellikle Almanya, Rusya ve İsviçre gibi ihracatımızdaa çok önemli paya sahip olan ülkelerin küçülen ekonomileri, ihracatımızın bu avantajdan yararlanmasının engellemekte ve ihracatta ciddi düşüşe neden olabilmektedir. Söz konusu etkilerin 2009 yılı boyunca devam edeceği öngörüsü altında sanayi üretim endeksinin 2009 yılı ilk yarısı boyunca gerilemeyee devam etmesine neden olabilir. Oca.05 Nis.05 Tem.05 Eki.05 Oca.06 Nis.06 Tem.06 Eki.06 Oca.07 Nis.07 Tem.07 Eki.07 Oca.08 Nis.08 Tem.08 Eki.08 Oca.09

4 Şekil 4 Sanayi üretimine dair bir diğer gösterge olan Şubat Kapasite Kullanım Oranı (%) kapasite kullanım oranı bir önceki aya göre değişmeyerek, düzeyinde gerçekleşmiştir. ( Şekil 4) Böylece kapasite kullanım oranı geçen senenin aynı ayına gore %15.5 gerilemiş oldu. İmalat sanayi sektörü kapasite kullanım oranında düşüş beklentilerine rağmen aylık bazda değişim yaşanmamış olması olumlu bir gelişme olmasına rağmen, sanayi sektöründe 666 toparlanmadan bahsetmek için yeterli görülmemektedir. Endeks sektörel bazda incelendiğinde tüm sektörlerde görülen kapasite kullanım oranındaki yıllık düşüşler, ekonomik aktiviteye ilişkin olumsuz sinyal vermeye devam etmektedir. Kapasite kullanım oranı değerlendirildiğinde, Şubat ayı sanayi üretim endeksi beklentimiz %20 düzeyinde sert bir gerileme yönündedir. Şekil GSMH Büyüme Oranı (%) Gerçekleşen Sanayi üretim endeksine bağlı hazırladığımız ekonometrik model Şekil 6 sonucunda, Türkiye GSMH büyüme oranında önümüzdeki dönemlerde sert bir gerileme bekliyoruz. 31 Mart 2009 tarihinde açıklanacak olan 2008 dördüncü çeyrek büyüme oranı beklentimiz 5.00 %5.8 ile 2001 krizinin ardından yaşanan en sert düşüşe işaret etmektedir. Dördüncü çeyrek rakamları ile 2008 yılı tamamı için beklentimiz %0.73 gibi sınırlı bir artış yönündedir yılına ait ilk göstergelerden biri olan sanayi üretim endeksindeki %21.3 ve Şubat ayı beklentimiz olan %20 değerindeki düşüşün devam edecek olması değerlendirildiğinde ise 2009 birinci çeyrek beklentimiz %6.0 ile büyümedeki gerilemenin devam edeceği yönündedir. Büyümedeki bu riskler göz önüne alındığında, Merkez Bankası nın faiz Sanayi Üretim Endeksi (Yıllık %) indirimlerine devam etmesi mümkün olabilir. 19 Mart tarihinde GSYH (Yıllık Büyüme %) düzenlenecek toplantıda Merkez Bankası nın 100 baz puanlık bir indirime gideceğini bekliyoruz. Fakat son günlerde kurda görülen yükselişlerin kalıcı olması Merkez Bankası açısından risk taşımaktadır. Dolayısıyla TL de yaşanacak değer kayıplarının derinleşmesi Merkez Bankası nın 19 Mart ta 50 baz puan indirim yapmasının ardından faiz indirimlerine ara vermesine neden olabilir. Faizlerin yükseltilmesi ihtimali ise son çeyrekte, yurtdışı piyasaların düzelerek piyasalarda enflasyonist baskı oluşturması durumunda göz önünde bulundurulmalıdır. Tablo 1 de verdiğimiz beklentilerimiz, yurtdışı piyasalarda 2009 yılının ikinci yarısından itibaren düzeleceği beklentisi varsayımı altındaa yapılmıştır. EKONOMİK ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ Beklentimiz Tablo IV Çeyrek 2008 Yıllık 2009 I Çeyrek 2009 II Çeyrek 2009 III Çeyrek 2009 IV Çeyrek 2009 Yıllık Reel GSYİH Büyüme Oranı Beklentilerimiz (%) Q1 2000Q3 2001Q1 2001Q3 2002Q1 2002Q3 2003Q1 2003Q3 2004Q1 2004Q3 2005Q1 2005Q3 2006Q1 2006Q3 2007Q1 2007Q3 2008Q1 2008Q3 2009Q1 Zeynep Burcu ÇEVİK zeynepburcu.cevik@vakifbank.com.tr (0312) Seda MEYVECİ sedameyveci@vakifbank.com.tr (0312)

5 YURTİÇİ PİYASALAR Dolar/TL kuru yeni bir tarihi zirvenin ardından hafta boyunca toparlanma gösterdi. Geçtiğimiz haftaya küresel piyasalarda şirket haberleri kaynaklı olumsuz gelişmelerin risk algılamalarını artırarak sermaye çıkışlarına neden olmasıyla başlayan Dolar/TL kuru yeni bir tarihi zirve gördü. Böylece, haftanın ilk işlem gününde en yüksek seviyesini gören Dolar/TL kuru, TCMB nin kurda yukarı yönlü oluşabilecek ani ve sert yükselişlere karşılık, günlük 50 milyon dolarlık döviz satım ihalelerine başlayacağını bildirmesi ve küresel piyasaların yeniden olumlu havaya dönmesinin etkisiyle hafta boyunca sürecek aşağı yönlü hareketine başladı. Hafta ortalarında, Citigroup'un ilk çeyrekte kâr açıklayacağı yönündeki beklentilerin yatırımcı güvenini artırması, EUR/USD paritesindeki yükselişe paralel olarak Dolar a olan güvenli liman alımlarının zayıflaması, Dolar/TL kurununn toparlanmaa göstermesine destek oldu. Hafta sonlarına doğru ise, şirketler kesiminin döviz borcunun kapatılmasına yönelik Dolar alımlarını artırmasıyla aşağıı yönlü hareketi sınırlanann Dolar/TL kuru, IMF tarafından gelen sürpriz açıklamaların etkisiyle sert bir düşüş gösterdi. Ayrıca, İsviçre Frankı nın müdahale sonrası Euro karşısında sert değer kaybı yaşaması özellikle Macaristan da piyasaların toparlanmasını sağlayarak, (Macaristan'daki kredilerin bir çoğu İsviçre Frankı cinsinden), bu durumun gelişmekte olan ülke ekonomilerinin tümüne olumlu yansımasını sağladı. Haftanın son işlem gününde ise, küresel piyasalardaki olumlu havanın etkisiyle sabah saatlerinde aşağı yönlü hareketine başlayan Dolar/ /TL kuru, gün içinde beklediğimiz gibi en düşük seviyesini görmesinin ardından gerek kurumsal alımlar gerekse beklenenden düşük gelen Avrupa Bölgesi perakende satışlar ve ABD Michigan endeksleri sonrasıı yeniden yukarı yönlü seyir izleyerek günü hafif bir yükselişle seviyesinden tamamladı. Böylece, geçtiğimiz hafta TL, Dolar karşısında %4.72 değer kazanarak haftayı tamamladı. Bu hafta seviyesinden başlayan Dolar/TL kurunun, IMF ile görüşmelerin sürdüğü ve bazı konularda esnekliğin sağlandığının bildirilmesiyle şu sıralarda aşağı yönlü hareket ettiği görülüyor. Bununla birlikte, aşağı yönlü hareketlerde seviyesinin en önemli desteği oluşturduğu düşünülüyor. EUR/USD paritesi için 1.30 seviyelerininn direnç olarak görülmesi ve bu seviyelerden tekrar aşağı yönlü hareket ederek 1.25 ve altının görülebileceğinin tahmin edilmesi, Dolar ın TL karşısındaa da yenidenn değer kazanmasına neden olabilecektir. ABD de özellikle Dow Jones endeksinin geçtiğimiz haftayı artıda kapatmasına karşın, geçtiğimiz yılın Mayıs ayından bu yana iki hafta üst üste artıda kapatmamış olmasından dolayı, endeksin aşağı yönlü trend hareketinde şimdilik kesin bir dönüşün yaşanmadığı düşünülüyor. Bu hafta ABD ve Euro Bölgesi nde açıklanacak sanayi üretim verileri, FED toplantısı ve faiz kararı ile Şubat ayı öncül göstergeler endeksinin reel ekonomiye ilişkin beklentileri etkileyerek risk algılamlarını şekillendirebileceği düşünülüyor. Salınım grafiğinin TL de fazla alımın gerçekleştiğini göstermesi ve yeni açıklanacak verilerin küresel piyasalardaki risk iştahını azaltması durumunda kurun 1.73 seviyesinin üzerinde kararlı kapanış gösterip gösterememesi yukarı yönlü hareketlerde önem kazanacaktır. Bu seviyenin kırılması durumunda ise yurtdışı piyasalardaki risk algılamalarına paralel olarak Dolar/TL kurunun yeniden 1.80 seviyelerine doğru hareketine yol açabilecektir. Bu gelişmelerle, Dolar/TL kurunun haftaa içinde yukarı yönlü hareketlerinde ve 1.80 seviyelerinin direnç oluşturabileceği beklenirken, aşağı yönlü hareketlerde ve seviyelerininn destek oluşturabileceği düşünülüyor. Bu seviyelerin kırılması durumunda ise bir sonraki hedefin olabileceğii düşünülmektedir.

6 Geçen hafta, İMKB 100 Endeksi yurtdışı piyasalara paralel bir seyir izledi... İMKBB Geçen haftaa genelinde gerek yurtiçi gerekse yurtdışı gelişmeler hisse senedi piyasasında değer kazançlarının görülmesine neden oldu. Hafta başında kredi derecelendirme kuruluşu Fitch in Türk bankalarının sağlıklı bir yapıda olduklarını açıklaması alımları arttırırken bu durumun yurtdışı gelişmelerle desteklenmemesi sert yükselişi engelledi. Daha sonra özellikle Citibank ın karına ilişkin açıklamaları yatırımcıların moralini düzeltirken ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke nin açıklamaları ABD hisse senedi piyasalarında sert yükselişlerin görülmesine destek oldu. Ancak yurtiçi ekonomik görünümün giderek bozulmasıı ve bu konuda atılacak adımlara yönelik belirsizlik ve endişelerin devam etmesi, global piyasalarda yükselişlerin görüldüğü bir ortamda İMKB deki hareketlerin daha sınırlı kalmasına neden oldu. Yurtdışı piyasalardaki olumlu havanın giderek etkisini arttırdığı hafta sonuna doğru IMF görüşmelerinde yeni adımlar atılabileceği yönündeki haberler ve yeni ekonomik canlanma paketi borsadaki satışların artmasına neden oldu. Teknik olarak bakıldığında, endeksin hafta içinde 23,000 seviyesinin altına gerilemesine karşın bu seviyenin altında bir kapanış yapamadığı görülüyor. Bu durum da endeksteki düşüş trendinin başlamasını engelleyen önemli bir gösterge olarak dikkat çekiyor. Sonuç olarak geçtiğimiz haftaya 23,272 seviyesinden başlayan İMKB 100 endeksi haftalık bazda %1.7 yükselerek 23,615 seviyesine ulaştı. Bu hafta yurtdışı gelişmelerin İMKB üzerindeki etkilerinin devam etmesi beklenebilir. Yurtdışı olumlu havanın hisse senedi piyasasındaki alımları desteklemesi beklenirken, sert yükselişlerin görülmesi için yurtdışı gelişmelerle desteklenmesi gerekiyor. Baştaa şirket bazlı haberler olmak üzere büyümeye ilişkin endişeleri arttıracak gelişmelerin olması hisse senedi piyasasında satışların görülmesine neden olabilecektir. Bu haftanın ilk işlem gününe 23,750 seviyesinden başlayan İMKB 100 de yatay bir seyrin etkili olduğu görülüyor. Endekste geçen haftaki yükselişin devam etmesi durumunda Cuma günü testt edilen 24,050 seviyesinin önemli direnç olmaya devam etmesi beklenenbilir. Bu seviyenin üzerindee 24,500 25,900 yeni dirençler olacaktır. Uzun süredir vurguladığımız gibi endeksin 23,000 seviyesinin altında günlük bir kapanış yapıp yapamayacağı önemini korumaktadır. Bu seviyenin altında 22,500 seviyesinde bir ara destek bulunmasına karşın ana hedef 20,900 olacaktır.

7 Ekonomik önlem paketi ve IMF haberi ortalama bileşik getirinin %14.70 seviyesine gerilemesini sağladı. 16 Mart 2009 Geçtiğimiz hafta 3 Kasım 2010 vadeli gösterge tahvilin ortalama bileşik getirisi %15.32 seviyesinden açıldığı haftayı, özellikle haftanın son işlem gününde IMF ile ilgili çıkan haberlerin etkisiyle sert bir şekildee düşerek %14.70 seviyesinden tamamladı. Hafta başlarında, Mart ayı 1. dönem TCMB beklenti anketinde yıl sonu TÜFE beklentisinin %7.1 den %6.58 e gerilemesi ve Ocak ayı sanayi üretim endeksinin piyasa beklentilerinin üzerinde %21.3 gerimesinin ardından TCMB Para Politikası Kurulu nun 19 Mart taki toplantısında faiz oranlarını 100 baz puan 3 Kasım 2010 vadeli gösterge tahvil indirebileceği yönündeki beklentilerin güçlenmesi gösterge tahvilin ortalama bileşik getirisinin aşağı yönlü hareketine destek verdi. Ancak, yurtdışı piyasalarda şirket haberleri kaynaklı artan risk algılamaları ortalama bileşik getirideki geri çekilişin sınırlı olmasına neden oldu. Hafta ortalarında ise, ABD borsalarının Citigroup haberleri ve önde gelen bir ABD Kongre üyesinin açığa satışı kısıtlayan kuralların gelecek ay tekrar uygulamaya konulabileceği açıklamasıyla ciddi bir yükseliş göstermesi, yurtiçi piyasadaa ortalama bileşik getirinin aşağı yönlü hareketini sürdürmesini sağladı. Hafta sonlarınaa doğru ABD de reel ekonomiye yönelik açıklanacak veriler öncesinde artan risk algılamalarıyla toparlanma gösteren ortalama bileşik getiri, haftanın son işlem gününde IMF sözcüsünün görüşmeleri kolaylaştırmak için Türkiye'ye ekonomi politikası ve reform önerilerinden oluşan yeni bir öneriler dizisini iletmesiyle sert bir şekilde geriledi. Yine, ABD de açıklanan Şubat ayı perakendee satışlar verisinin tüketim harcamalarının yeniden istikrar kazanabileceği yönünde algılanması ve olumlu şirket haberleri risk algılamalarını azaltarak ortalama bileşik getirinin aşağı yönlü hareketini destekledi. Böylece, 3 Kasım vadeli gösterge tahvilin ortalama bileşik getirisi haftayı 62 baz puan düşüşle %14.70 seviyesinden tamamladı. Valörlü işlemlerdee ise ortalama bileşik getiri geçtiğimiz hafta 67 baz puan düşüşle haftayı %14.69 seviyesinden tamamladı. Geçtiğimiz hafta Hazine, gerçekleştirdiği 3 Mart 2010 vadeli kıymetin ihracı ile Kamu dan 450 milyon TL ve piyasadan 2.5 milyar TL olmak üzere toplam 2.9 milyar TL borçlandı. İhaledeki ortalama faiz oranı ise % seviyesinde gerçekleşti. Böylece, Hazine Mart ayı iç borçlanmasını tamamladı. Hazine %85 borç geri çevirme oranı ile %71 hedefinin üzerine çıkarken, kredi koşullarınınn sıkışık olduğu 2009 yılında şimdiye kadar toplam borç geri çevirme oranı da %97 ye ulaştı. Bu durum, Hazine nin borç geri çevirmedeki başarısını göstermekle birlikte, tahvil bono piyasasında ortalamaa bileşik getirinin %12.19 olan fonlama maliyetine doğru hareketini sınırladığı düşünülmektedir. Ayrıca, Hazine Müsteşarlığı tarafından yapılan açıklamayaa göre Şubat ayında nakit dengesi 12 milyar lira açık verdi. Hazine nin Şubat ayı nakit gerçekleşmelerine göre ise, faiz dışı fazla 3,45 milyar TL, net iç borçlanmaa da 8,9 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu hafta yurtiçinde TCMB Para Politikası Kurulu toplantısı sonrasında 100 baz puan indirimin yapılacağı yönünde piyasa beklentilerinin oluşması, bu durumun piyasalarda satın alınarak ortalama bileşik getirinin aşağı yönlü hareketini destekleyebileceği düşünülüyor. Bu hafta TCMB nin yapacağı olası faiz indirimiyle birlikte, faiz oranlarındaki indirimlerde artık sona gelindiği yönünde algılamaları oluşturabilecektir, çünkü Merkez Bankası faiz oranlarındaki indirimleri önceye aldığını bildirmişti. Ayrıca, piyasaların IMF ile ilgili yeni gelişmelere olan duyarlılığını, açıklanan ekonomik önlem paketine olduğu gibi sürdürebilir. Yurtdışı piyasalarda ise, ABD ve Euro Bölgesi nde açıklanacak sanayi üretim verileri, FED toplantısı ve faiz kararı ile Şubatt ayı öncül göstergeler endeksinin reel ekonomiye ilişkin beklentileri etkileyerek risk algılamlarını şekillendirebilecektir. Bu hafta aşağı yönlü hareketlerde %14.40 ve %14.25 seviyelerinin destek oluşturabileceği beklenirken, yurtdışı piyasalardaki artan risk algılamalarının etkisiyle yukarı yönlü hareketlerde %15.25 ve %15.50 seviyelerininn direnç oluşturabileceği düşünülmektedir.

8 Eurobono piyasalarında 2030 vadeli gösterge Eurobono geçtiğimiz hafta alıcılı bir seyir izledi... Global piyasalardaa hakim olan olumlu seyrin etkisiyle hafta boyunca eurobono piyasasında da alıcılı bir seyir hakim oldu. Haftanın ilk işlem gününe seviyelerinden başlayan Eurobono piyasası hafta içi gelen alımlarla en yüksek seviyelerini test etti ve sonrasındaa gelen kar satışlarıyla haftayı seviyelerinden tamamladı. Global piyasalardaki olumlu havanın yanı sıra IMF nin Türkiye ile tekrar görüşmelere başlamaya hazır olduğunu açıklaması, reform önerilerinden oluşan bir paket sunması ve Hükümetin açıkladığı destek paketi Türk eurobono piyasalarındaki değer artışlarına destek verdi. Global piyasalarda yaşanan toparlanmayla birlikte gelişmekte olan ülke CDS lerinde yaşanan gerileme gelişmekte olan ülke eurotahvillerine alım gelmesine neden olurken, 5 yıllık Türkiye CDS i ise son bir haftada 122 baz puan daralarak 481 seviyesinden 359 seviyesinee geriledi. Haftaa boyunca yurt dışında yaşanacak gelişme ve açıklanacak verileri yakından takip etmesi beklenen eurobono piyasasında bu haftaa yurt içinde Perşembe günü toplanacak olan TCMB PPK toplantısı ve alınacak faiz kararı da çok yakından izlenecek. Geçen haftaa IMF in Türkiye ile yeniden görüşmelere başlamaya hazır olduğunu belirtmesi üzerine IMF heyetinin yeniden Türkiye ye gelmesi bekleniyor. Bu konuda yeniden herhangi bir pürüz oluşması ve yurt dışındaki olumlu havanın bozulması durumunda risk algılamalarındaki artışa paralel olarak USD/ /TL deki aşağı yönlü hareketin tersine dönmesi ve eurobono piyasasından çıkışların yaşanması beklenebilir. Bu durumda haftanın ilk işlem günü gelen alımlarla seviyelerinden işlem gören vadeli gösterge eurobononun yönünüü aşağı çevirmesi beklenebilir. Gösterge eurobonoda aşağı yönlü hareketin oluşması durumunda , ve destek seviyelerinin test edilmesi muhtemel görünmektedir. Gösterge eurobononun 8 günlük hareketli ortalama seviyesi olan destek seviyesinin kırılması durumunda ise yeniden aşağı yönlü sert hareketlerin başlaması beklenebilir. Gösterge eurobononun yukarı yönlü hareketine devam etmesi ve 20 günlük hareketli ortalama seviyesi olan seviyesinin üzerinde hareket etmesi durumunda ise , ve direnç seviyelerinin test edilmesi beklenebilir.

9 YURTDIŞI PİYASALAR EUR/ /USD paritesi geçen hafta seviyesini test etti Geçtiğimiz hafta, EUR/USD paritesinde genellikle yükselişler etkili oldu. Geçen haftanın ilk günü Brüksel de euro paraa birimi kullanan Avrupa Birliği üyelerinin toplantısından çıkan olumsuz beklentilerin yanında bütçe yükünün giderek artmasından dolayı, Avrupa Bakanlarının ekstra paket planı yapmadıklarını ve yapmayacaklarını açıklaması EUR nun USD karşısında değer kaybetmesine neden oldu. Daha sonraki günlerde ise, Citigroup un 2009 yılına kar ederek başladığını açıklamasının ardından aynı söylemin JP Morgan ve Bank of America dan da gelmesiyle, risk algılmasında görülen azalmayla birlikte USD nin değer kaybetmesini sağladı. Bunun yanında ABD de perakende satışları versinin beklentilerden iyi gelmesi bu değer kaybını destekledi. Haftaya seviyelerindenn başlayan EUR/USD paritesi, en düşük seviyesine gerilerken en yüksek uzun zamandır görmediği seviyesine kadar yükseldi. Haftanın son işlem gününde de, İsviçre Merkez Bankası nın döviz piyasasına doğrudan müdahale ederek döviz satın alması haberi EUR nun USD karşısında değer kaybetmesine neden oldu ve EUR/ /USD paritesi haftayı bir önceki haftaya göre %1.78 lık değer artışıyla seviyesinden kapattı. Bu sabah EUR/USD paritesi haftaya geçen haftanın kapanış seviyesinin altında seviyesinden güne başlamasına rağmen, kısa sürede Euro Bölgesi enflasyonunun beklentiler doğrultusunda açıklanması ile birlikte Barclay s in 2009 yılına kar ederek başladığını açıklaması risk algılamasını azalttı ve EUR/ /USD paritesi seviyesine kadar yükseldi. Bu hafta FED in yapacağı toplantıda faizleri değiştirmesi beklenmemesine karşılık uzun vadeli tahvillerle ilgili yeni bir düzenleme yapacağı beklentileri piyasalarda bugünkü olumlu seyrin diğer bir nedeni olmaktadır. Bunun yanında ABD de açıklanması beklenen enflasyonn verilerinin yanısıra istihdama ilişkin veriler parite tarafından yakından takip edilecek. Euro Bölgesi nde büyümenin öncü göstergelerinden olan Sanayi Üretim Endeksi paritenin yönü açısından önemli olacaktır. Bugün seviyesine kadar yükselen EUR/USD nin 1.31 seviyesi önemli direnç olacaktır. Euro Bölgesi ndeki ülkelerde önemli bir düzelme hareketinin görülmemesinin ve Avrupa Merkez Bankası nın aldığı kararlarda biraz yavaş davranması piyasalarda bu yukarı yönlü hareketin 1.31 seviyesinden yeniden aşağı yönlü seyree döneceği ve seviyelerini yeniden göreceği yönünde hakim olmakta. Buna rağmen paritenin 1.31 seviyesinin üzerine kararlı bir şekilde çıkması durumunda parite ve seviyelerine kadar yükselebilir. Bu seviyelerinde üzerinde bir gün sonu kapanış görülmesi durumunda 55 haftalık üssel hareketli ortalamaa seviyesi olan seviyesi önemli direnç olacaktır. Aşağı yönlü hareketlerde ise seviyesi ilk destek olacakken bu seviyenin altında bir gün sonu kapanış paritenin ve seviyelerini test etmesine neden olacaktır.

10 Japonya ekonomisine yönelik olumsuz göstergeler JPY nin değer kaybetmesine neden oluyor... USD/ /JPY paritesi haftanın genelinde dalgalı bir seyir izlerken, ABD doları Japon Yeni karşısında güçlü bir görünüm sergiledi. Haftanın ilk işlem gününe seviyelerinden başlayan USD/JPY paritesi hafta içi en yüksek seviyelerini test etti ve haftayı gelen kar satışlarıyla açılış yaptığı seviyenin bir miktar altında seviyelerinden tamamladı. Paritenin yukarı yönlü hareketinde Japonya da açıklanan makro ekonomik verilerin bozulmaya devam etmesi karşısında ABD de geçen haftaa ABD'nin en büyük bankalarından Citigroup, Bank of America ve JPMorgan Chase yöneticilerinin yaptıkları açıklamalarda bankaların yılın ilk iki ayında kârlı olduklarını belirtmesi, ABD şirketlerinden gelen birleşme haberleri, ABD Başkanı Obama nın bir basın toplantısında yatırımcıların satın aldıkları ABD tahvilleri hakkında endişe duymamaları gerektiği yönünde piyasalara güven veren açıklamaları ve Obama nın küçük işletmelere yardım için atılacak adımların artık açıklanacağı beklentisi sonucu oluşan olumlu hava sonucu ABD hisse senedi piyasalarına gelen alımlar etkili oldu. Bu hafta yurt dışı piyasalarda haftanın en önemli gündem maddesini Salı günü başlayacak FED faiz toplantısı ile Bernanke nin açıklamaları oluşturuyor. Bununn yanı sıra piyasalarda ABD de açıklanacak olan enflasyon rakamları, imalat sanayi verileri ve konut verileri ile Euro Bölgesi nde açıklanacak olan enflasyon ve sanayi üretimi verisinin takip edilmesi bekleniyor. Parite üzerinde etkili olabilecek en önemli gelişmelerde bir diğeri ise bu haftaa yapılacak olan BoJ toplantısı ve faiz kararı olacak. Bu haftanın ilk işlem gününe yukarı yönlü hareket ederek seviyelerindenn başlayan paritede daralan üçgen formasyonu dikkat çekiyor. Giderek dar bantta işlem gören paritenin artık yukarı yönlü hareketlerde zorlandığı görülürken, önümüzdeki günlerde paritenin yönünü aşağı çevirmesi beklenebilir. Bu durumda ilk destek seviyesi olarak görünürken, bu seviyenin kırılması durumunda ve destek seviyelerinin test edilmesi mümkün görünmektedir. Paritenin yukarı yönlü hareketine devam etmesi durumunda ise 98.70, ve direnç seviyelerinin test edilmesi beklenebilir seviyesinin kırılması durumunda ise seviyesi sonraki direnç seviyesi olarak dikkati çekmektedir. Geçtiğimiz hafta Dow Jones endeksi Kasım ayından bu yana en büyük yükselişini gerçekleştirdi...

11 12 yıllık dip seviyelerine gerilemiş olan Dow Jones endeksi geçtiğimiz hafta Kasım ayından bu yana yaşadığı en büyük yükselişini gerçekleştirdi. Yaşanan bu yükselişte öncelikle Citigroup'un 2009'un ilk iki ayında kârlı olduğu açıklaması etkili olurken, özellikle JP Morgan dan ve Bank of America CEO sunun da yılın ilk 2 ayında kar ettiklerini açıklaması mali sektör hisselerindeki alımları hızlandırdı. Büyük ABD bankalarının devlete hisse vermeden ayakta kalabileceği yönündeki beklentiler yanında açığa satış yapmayı zorlaştıran işlemlerde teknik değişikliğe gidilebileceğine yönelik haberler, perakende satışlarının beklentilerden iyi gelmesi ve FED Başkanı Bernanke nin piyasa değeri üzerinden fiyatlama (mark to market) uygulamasında iyileşme yapılacağına ilişkin açıklamaları da ABD hisse senedi piyasalarında sert yükselişlerin yaşanmasında etkili oldu. Bu gelişmelerle piyasalarda bahar havası yaşanırken, ABD ve dünya nın en önemli bankalarından olan Citigroup hissesinin %73, Bank of America hissesinin %83 ve JP Morgan hissesindeki %49 luk değer kazançları ile Dow Jones haftayı %9 (kapanış: 7.223), Nasdaq %10.6 (kapanış: 1.431), S&P 500 %10.7 (kapanış: 756) yükseliş ile tamamladı. ABD borsalarındaki yukarı yönlü hareket global piyasaları etkisi altına alırken, yaşanan olumlu havaya paralel olarak dünya borsalarında yukarı yönlü bir seyir izlendi. Avrupa ve Asya borsalarında izlenen pozitif bir seyir ile FTSE Eurofirst 300 endeski %6.20, Nikkei endeksi %5.25 değer kazancıyla haftayı sonlandırdı. Piyasalara geçtiğimiz hafta yükselişler damgasını vururken, bu hafta dip seviyelerin görülüp görülmediği en büyük soru olarak değerlendiriliyor. Geçtiğimiz hafta yaşanan rallinin nereye kadar süreceği piyasalarda soru isareti olmaya devam ederken, sorunun cevabını etkileyebilecek başlıklar arasında geçen haftadan bu haftaya devreden haberler yer alıyor. Özellikle piyasa değeri üzerinden fiyatlama (mark to market) işlemleriyle ile ilgili gelecek yeni haberler, banka bilançolarındaki kötü varlıkların alınması için kamu özel sektör fonu kurulması ve yüksek fiyattan açığa satış yönünde değişiklik yapılması konularındaki açıklamalar piyasalar üzerinde etkili olacaktır. Makro ekonomik veri olarak piyasaları hareketli bir hafta beklerken, açıklanacak enflasyon rakamları ile FED faiz kararı piyasalarda takip edilecek önemli gelişmeler arasında yer almaktadır. Geçtiğimiz hafta 7,000 seviyesinin üzerine çıkmayı başaran Dow Jones endeksinin haftayı artıda kapamış olması dikkat çekerken, önümüzdeki hafta yaşayacağı hareket dip seviyelerin görülmüş olabileceğine dair önemli bir gösterge niteliğindedir. Özellikle Şubat tarihinde yayınladığımız haftalık rapora paralel olarak 2008 Mayıs ayından itibaren iki hafta üst üste yükseliş yaşamamış olan endeksin bu haftayı artıda kapaması dip seviyelerin görülmüş olabileceğine destek olabilir. Diğer yandan, piyasalarda süregelen dört haftalık düşüşün ardından yaşanan teknik bir düzeltme hareketinin ardından gelebilecek haftalık eksi kapanış, endeksin gerilemeye devam edebileceğine dair beklentileri kuvvetlendirebilir. Ayrıca piyasalara hakim olan iyimser havanın, temel bir değişiklikten kaynaklanmaması nedeniyle uzun sürmesi beklenmeyebilir. Yatırımcıların açık pozisyonlarını hızlı bir şekilde kapatması ile endekslerde teknik düzeltme hareketi yaşanması halinde, ekonomik gidişata yönelik iyimser bir tablodan bahsedilmediği sürece piyasalarda yaşanan iyileşmenin geçici olması kaçınılmaz olabilir. Teknik olan incelendiğinde, Dow Jones için 7,200 seviyesi önemli bir direnç görünümündedir. Endeksin bu seviyeyi kırması durumunda 7,400 ve 8,000 seviyeleri yeni hedef seviyeleri olacaktır. Aşağı yönlü hareketlerinde ise 7,000 seviyeleri doğru bir geri çekilme yaşanabilir. 7,000 seviyelerinin kırılması durumunda ise 6,850 ve 6,700 seviyeleri yeni destek seviyeleri olarak test edilebilir. Haftalık bazda 10 yıllık ABD Hazine tahvilinde sınırlı hareketler görüldü yıllık ABD Hazine tahvili ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke'nin Obama ile birlikte Beyaz Saray'da ekonomi konulu bir toplantıya katıldığı haberinin ardından satıcılı şekilde haftaya başladı. Warren Buffet ın ve Roubini nin ekonomiye dair olumsuz beklentilerini yinelemesi, 10 yıllık ABD Hazine tahvil getirisindeki artışları bir miktar destekledi. Sonraki gün Citigroup'un ilk çeyrekte kâr açıklayacağı yönündeki beklentilerin yatırımcı güvenini artırmasının ve Meclis üyesi Barney Frank'ın açığa satış işlemlerini zorlaştıran uygulamanın tekrar başlatılacağı yönündeki açıklamasının etkisi ile 10 yıllık ABD Hazine tahvilinde satışlar görüldü. ABD hisse senedi piyasalarında görülen %7 ye yaklaşan artışlarda yatırımcıların riskli enstrümanlara yönelme eğilimlerinin arttığını kanıtladı. ABD nin ikinci büyük mortgage şirketi olan Freddie Mac in dördüncü çeyrekteki büyük zararın ardından Hazine Bakanlığı na ayakta kalabilmek için 30.8 milyar dolar sermayeye ihtiyacı olduğunu bildirmesi hafta başındaki satıcılı seyrin yönünün değişmesine neden oldu. 10 yıllık ABD Hazine tahviline güvenli liman alımlarının geldiği gözlendi. JP Morgan Chase CEO'su Jamie Dimon'ın bankasının Ocak ve Şubat aylarında kârlı olduğunu açıklaması bile risk iştahında bir değişme yaratmadı. ABD'nin en büyük bankası Bank of America CEO'su Kenneth Lewis in, Ocak ve Şubat'ta kârlı olduklarını ve merkezi yönetimden daha fazla yardım almadan resesyondan çıkabileceklerini açıklaması 10 yıllık ABD Hazine tahvilinde satışların etkili olmasını sağladı. Haftanın son işlem gününde S&P'nin General Electric in kredi notunu beklenenden az düşürmesi, Citigroup'un ABD yönetiminden daha fazla sermaye desteği almaya ihtiyacı olmadığı açıklaması ile piyasalardaki olumlu seyir devam etti. 10 yıllık ABD Hazine tahvil getirisi gelen satışların etkisi ile haftalık bazda % 0.6 artarak haftayı % seviyesinden tamamladı. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü

12 Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke nin Amerika nın 1930 lardakine benzer bir büyük bunalıma düşecek durumda olmadığını kaydetmesi ve Obama nın FED e krizle mücadele için yeni yetkiler verebileceğini açıklaması 10 yıllık ABD Hazine tahvilinin haftanın ilk işlem gününe satıcılı başlamasına neden oldu. Yatırımcının artan risk iştahı gün içinde 10 yıllık ABD Hazine tahvilinde satışların devam etmesini ve getirinin % seviyesine kadar tırmanmasını sağladı. Bu hafta ABD de veri açısından yoğun bir hafta olacak. Açıklanacak makroekonomik veriler getirinin seyrinde etkili olabilir. Cuma günü ise Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke nin konuşması piyasalar tarafından yakından izlenecek. Açıklanacak verilerin olumsuz olması durumunda risk algılamalarının değişmesi ile güvenli liman alımlarının gelmesi beklenebilir. 10 yıllık ABD Hazine tahvil getirisinin aşağı yönlü hareketlerinde %2.90 önemli bir destek olacaktır. Bu desteğin kararlı şekilde kırılması durumunda ise %2.86,%2.77,%2.64 destek seviyeleri olabilir. Yatırımcının risk iştahının artması durumunda ise daha önce de çok kez test edilen %3.05 seviyesi ana direnç olacaktır. Bu dirençlerin kararlı bir şekilde kırılması halinde %3.12,%3.34 direnç seviyeleri olabilir. Petrol, OPEC toplantısının ardından haftaya düşüşle başladı... Geçtiğimiz haftaya dolar/varil seviyesinden başlayan ham petrol fiyatları, 15 Martta Viyana da yaptığı toplantıda arz kesintisine gidebileceği beklentileri ile hafif bir yükselişle haftayı dolar/varil seviyesinde kapattı. Haftanın ilk işlem gününde, OPEC in yapacağı toplantıda arz kesintisine gidebileceği beklentileri, Doların kar satışlarıyla Euro karşısında zayıflaması, uluslararası piyasalarda ham petrol fiyatlarının günü yükselişle tamamlamasına neden oldu. Haftanın diğer işlem günlerinde ise petrol, talebin düşebileceği beklentisiyle birlikte Suudi Arabistan'ın üretimi daha fazla artırmama kararının ardından %3'e yakın değer kaybetti. Hafta ortalarında ise ham petrol stokları verisi öncesinde, borsalardaki yükselişin de etkisiyle 46 dolar/varil seviyesine yaklaştı. Dünyanın en fazla petrol tüketicisi olan ABD ve Çin den gelen olumsuz veriler özellikle Çin in ham petrol ithalatının 4 yılın en yüksek düşüşünü yaşayarak son iki ayda %13 düşmesi ve ABD de hafta içinde artış gösteren endeksler ile yatırımcıların borsaya yönelmesi sonucu petrole olan talebin düşmesi petrol fiyatlarını olumsuz etkiledi. Ayrıca ABD de Enerji Enformasyon İdaresi (DOE) nin, ülkede ham petrol stoklarının geçen hafta milyon varil artışla milyon varile çıktığını bildirmesi ile stok verilerine yüksek duyarlılığı olan ham petrol fiyatlarının düştüğü söylenebilir. ABD'de perakende satışların beklentilerin altında düşmesinin ardından hafta sonunda yapılacak OPEC toplantısı öncesinde %11 yükselişle 46 dolar/varil in üzerine çıktı. Hafta sonuna doğru, OPEC in üretimini Eylül den itibaren 4.2 milyon varil kısması sonucu üretimi tekrar kısacağına yönelik haberler ile eski fiyatına dönen petrol fiyatları, ABD endekslerinin 3 gün üst üste artışıyla risk algılamalarının azalması ile petrole yönelim ve doların euro karşısında değer kaybetmesinin de etkisiyle tekrar değer kazandı. Hafta sonunda, OPEC konferansında alınan üretimin beklentiler dahilinde kısılmaması, daha önceki üretim kesintilerine uyulması kararının global talepteki düşüşü telafi edip edemeyeceği yönündeki belirsizlik de petrolün %3'ün üzerinde değer kaybetmesini destekledi ve ham petrol fiyatları bu haftaya 45 dolar/varil seviyesinde başladı. Bu hafta yapılacak olan FED toplantısı ve ABD de açıklanacak olan reel ekonomiye yönelik önemli makroekonomik veriler ham petrol fiyatlarını etkileyebilir. Özellikle talep yönlü gelişmelere tepki veren ham petrol fiyatları, OPEC in üretimde kesintiye gideceği ile ilgili beklentilerin gerçekleşmemiş olması ile piyasada belirsizlik söz konusudur. Ham petrol fiyatlarının haftayı 20 günlük ortalama olan 50 dolar/varil seviyesinin üzerinde kapatması durumunda 76 dolar/varil seviyesinin üstüne çıkabileceğini söyleyebiliriz. Fakat euro dolar paritesinin henüz dibi görmemesi ve gelişmiş ülkelerin küresel krizden kurtulmasının zor görünmesi ham petrol fiyatlarının bu seviyeyi zorlaması ihtimalinin oldukça düşük olduğunu göstermektedir. Uzun vadede ise, global piyasalardaki resesyonla birlikte rafineri yatırımlarının azalması arzda kesintiye neden olabilir ve petrole sürekli artan taleple birlikte petrol fiyatlarında yükselişe neden olabilir. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü

13 Altın fiyatlarında geçen hafta volatilite arttı... Geçtiğimiz hafta altın fiyatlarında dalgalı bir seyir izlendi. Hafta başında 942 dolar/ons seviyesinee kadar yükselen kur yeniden 910 dolar/ons seviyesine geriledi. Daha sonra ABD de Citibank tan gelen haberlerin önderliğinde finans kuruluşlarına ilişkin algılamaların olumluya dönmesi ve ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke nin açıklamaları altına güvenli liman alımlarını azaltarak altın fiyatlarının fiyatlarının 900 dolar/ons seviyesinin altına gerilemesinde önemli rol oynadı. Daha sonra global piyasalardaki havanın olumluya dönmesi ve hisse senedi piyasalarındaki sert yükseliş dalgasının bir miktar durulmasının ardından yatırımcıların yeniden altına dayalı fonlara yönelmeleri fiyatlarda yükselişlerin görülmesine neden oldu. Hafta sonuna doğru EUR/USD pairtesiyle korelasyonu artan altın fiyatlarında yükselişş devam etti. Geçen haftaya 942 dolar/ /ons seviyesinden başlayan altın fiyatları hafta içinde en düşük 890 dolar/ons; en yüksek 938 dolar/ /ons seviyelerini gördükten sonra haftayı 927 dolar/ons seviyesinden sonlandırdı. Bu haftaya 930 dolar/ons seviyesinden başlayan altın fiyatlarında hafif aşağı yönlü bir seyrin hakim olduğu görülüyor. Yatırımcıların artan risk iştahları altın fiyatlarının düşmesine neden olabilecekken, ekonomik büyümeye ilişkin kaygıların tamamen ortadan kalkmamış olması altın fiyatlarında yükselişlerin görülmesi ihtimalini de arttırmaktadır. Bu durumda 915 dolar/ons seviyesinde bulunan altın fiyatlarının Cuma günü test ettiği 938 dolar/ons seviyesinii test etmesi mümkün görünüyor. Bu seviyenin üzerindeki hareketlerde ise 947 dolar/ons ve 958 dolar/ons görülebilecektir. Altın fiyatlarındaa hafta başında görülen düşüşün devamı durumunda ise sırasııyla 920 dolar/ons ve 905 dolar/ons seviyeleri test edilebilecektir.

14 HAFTANIN GÜNDEMİ (16 20 Mart 2009) Türkiye... Geçen hafta boyunca yurtdışında finans sektörü hisseleri öncülüğünde yaşanan yükseliş, yurtiçinde de etkili oldu. IMF Türkiye ye ekonomi politikası ve reform önerilerinden oluşan yeni bir teklifler dizisi iletti. IMF den yapılan açıklamada, IMF nin Türkiye ile yeniden görüşmelere başlamaya hazır olduğu belirtildi. Ancak anlaşmanın son noktaya varması için IMF heyetinin yeniden Türkiye ye gelmesi bekleniyor. Bu hafta yurtiçinde Ocak ayı özel sektör dış borcu ve Mart ayı ikinci ayrısına ait TCMB beklenti anketi sonuçları açıklanacak. Bu haftanın gündeminin ilk sırasında ise 19 Mart ta gerçekleştirilecek TCMB Para Politikası Kurulu toplantısı yer alıyor. Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü olarak toplantıdan baz puan arası bir indirim kararı çıkmasını bekliyoruz. ABD... Geçtiğimiz hafta ABD bankalarından gelen olumlu açıklamalar ve beklentilerden yüksek gelen perakende satışları ile ABD piyasalarında yukarı yönlü bir seyir hakimdi. Bu hafta ise ABD de veri akışı geçtiğimiz haftaya göre daha yoğun olacaktır. Haftaya bugün açıklanacak olan Şubat ayı sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı ile başlayacak piyasalarda, Salı günü Şubat ayı ÜFE verisi takip edecektir. Ocak ayında altı aylık düşüşüne ara vererek %0.8 artan üretici enflasyonunu Şubat ayında %0.3 yükselmesi beklenmektedir. Çarşamba günü Şubat ayı TÜFE verileri ile haftalık morgage başvuruları açıklanacaktır. ÜFE de yaşanan artışa paralel olarak TÜFE nin de %0.3 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Çarşamba günü haftanın diğer önemli başlığı olan FED faiz kararı piyasalarda takip edilecektir. FED in %0 0,25 aralığında olan politika faizinde değişiklik yapması beklenmemektedir. Perşembe günü ise Şubat ayı öncü göstergeler ve Mart ayı Phliadelphia Fed endeksi izlenecektir. Öncül göstergeler endeksin gerilemeye Şubat ayında da devam etmesi ve %0.4 oranında küçülmesi beklenmektedir. Bir önceki ay 41.3 seviyesine gerileyen Phliadelphia Fed Endeksinin ise Mart ayında 37.8 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Cuma günü önemli bir veri bulunmazken FED Başkanı Bernankenin konuşması piyasalarda izlenecektir. Euro Bölgesi... Bu hafta Euro Bölgesi nde açıklanacak ilk önemli veri Ocak ayı sanayi üretimi olacak Perşembe günü açıklanacak verinin Aralık ayındaki %2.6 lık düşüşün ardından Ocak ayında da %1.1 gerilemesi bekleniyor. Euro Bölgesi nde bu hafta ayrıca Cuma günü Ocak ayı cari işlemler hesabı istatistikleri açıklanacak. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü

15 Haftalık Ekonomik Veri Takvimi Tarih Ülke Açıklanacak Veri Önceki Beklenti ABD Sanayi Üretimi (Şubat,aylık) %1.8 Net Uzun Vad. Serm. Akımları(Ocak) $24.4 milyar New York FED İmalat End. (Mart) Euro Bölgesi TÜFE (Şubat, son rev.) ABD ÜFE (Şubat) %0.8 % ABD Haftalık Mortgage Verileri TÜFE (Şubat) %0.3 %0.3 FED Toplantısı ve Faiz Kararı %0.0 %0.0 Japonya BOJ Toplantısı ve Faiz Kararı % Türkiye TCMB Toplantısı ve Faiz Kararı %11.5 %11.0 ABD Haftalık İşsizlik Başvuruları Öncül Göstergeler Endeksi (Şubat) %0.4 %0.4 Philadelphia FED Endeksi (Mart) Euro Bölgesi Sanayi Üretimi (Ocak, aylık) %2.6 % Euro Bölgesi Cari Denge (Ocak) %1.4 Japonya Tatil Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü Cem Eroğlu Müdür Nazan Kılıç Müdür Yardımcısı Ümit Ünsal Uzman Bilge Özalp Türkarslan Uzman Zeynep Burcu Çevik Uzman Yardımcısı Seda Meyveci Uzman Yardımcısı Tuncay Serdaroğlu Uzman Yardımcısı Emine Özgü Özen Uzman Yardımcısı Selin Düz Uzman Yardımcısı Pelin Sencer Kaptan Yetkili * Bu rapordaki bilgi ve veriler, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan edinilmiştir. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. bu bilgi ve verilerin doğruluğu hakkında garanti vermemekte ve bu raporda sunulan bilgilerin kullanılmasından kaynaklanabilecek zararlar konusunda sorumluluk kabul etmemektedir. Bu rapor sadece bilgi vermek amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir konuda yatırım önerisi olarak yorumlanmamalıdır. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü