diyetin, çocukluk dönemindeki kemik mineralizasyonu ile ilişkili olabilmesi oldukça ilgi çekicidir (10). Besleyici takviyeler ve annenin kemik

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "diyetin, çocukluk dönemindeki kemik mineralizasyonu ile ilişkili olabilmesi oldukça ilgi çekicidir (10). Besleyici takviyeler ve annenin kemik"

Transkript

1 GİRİŞ ve AMAÇ Hamilelik ve laktasyon, anne kemik kütlesinde değişmeye neden olabilmektedir. Gerçek kemik kütlesi, kemik kaybının oranı ve kemik kütlesi ile belirlenir. Kemik kütlesinin düşmesi kırık riskini arttırır. Kemik kütlesinin pik değeri beslenme, fiziksel egzersiz, belirli fizyolojik durumlar, hastalıklar ve ilaçlar gibi çevresel faktörler ve genetik ile etkilenir. Kadınlarda tipik olarak 20 ile 30 yaşları arasında kemik kütlesinin zirvesine ulaşılır. Hamilelik ve laktasyon da genellikle hayatın bu periyodunda ortaya çıkmaktadır (1-4). Hamilelik, anne fizyolojisindeki fetal gelişimi kolaylaştıran değişikliklere eşlik eder. Fetusun kalsiyum (Ca) ve fosfor (P) ihtiyacı, anne serumundan aktif plasental transport ile karşılanır (5, 6). Hamilelik döneminde, fetusun fazla miktardaki Ca gereksinimi nedeni ile annedeki Ca dengesi değişir. Normal hamilelik döneminde Ca metabolizmasının regülasyonu ile ilgili sorunlar ortaya çıkabilir (7). Hamileliğin 3. trimesterında fetal iskelet gelişimi için ve laktasyon sırasında, anne Ca iyonu (Ca +2 ) dengesinin sürdürülebilmesi amacıyla yeterli Ca alımına ihtiyaç duyulur (8, 9). Paratiroid hormon (PTH), Ca ve P metabolizmasında önemli role sahiptir. Hamilelikte PTH düzeylerinin değişmediği gözlenmiştir (7). Alkali ph ta fosfatları (PO -3 4 ) hidrolize eden bir enzim olan alkalen fosfataz (ALP), hamileliğin 2. ve3. trimesterında artış gösterir. Fakat doğumdan 6 hafta sonra ALP düzeyleri düşmeye başlar (5). Hamilelik döneminde iyi beslenen kişilerde uygulanan diyet, çocuklarda kemik kütlesinde kısa ya da uzun dönemde değişikliklere neden olmaktadır. Hamilelikte uygulanan

2 diyetin, çocukluk dönemindeki kemik mineralizasyonu ile ilişkili olabilmesi oldukça ilgi çekicidir (10). Besleyici takviyeler ve annenin kemik yapısı, fetal kemik gelişimi için önemli kaynaklardır. Neonatal yaşamda yüksek olan Ca ihtiyacı da genellikle anne sütünden karşılanır. Hamilelik ve laktasyonda kemik mineral dansitesi üzerinde yapılan çalışmalar, anne kemik kütlesinde azalma olduğunu göstermektedir (1, 11, 12). Hamilelikte beslenmede, hamile kadın ve her an gelişmekte olan fetusun bazı yapım maddelerine artmış olan ihtiyacı da göz önüne alınmalıdır. Araştırmalar, hamileliğin ilk aylarında günde kalorilik, sonraki dönemlerde kalorilik ek bir enerjiye gereksinim olduğunu göstermiştir (13). Bu çalışmanın amacı; hamilelik ve laktasyonun, kemik metabolizmasında önemli rollere sahip olan Ca, P, ALP ve PTH düzeylerine etkilerinin araştırılması ve varlığı gerek anne sağlığı, gerekse fetus ve bebek gelişimi ve sağlığı için gerekli olan biyokimyasal parametrelerin tayini ile gerekli biyomoleküler düzenlenmenin sağlanmasıdır.

3 GENEL BİLGİLER HAMİLELİK Hamileliğin Tanımı Kadının normal üretkenlik yıllarında, cinsel hormonlarının sekresyonundaki aylık ritmik değişikliklerle, overler ve cinsel organlarda değişmeler gözlenir. Bu ritmik değişime menstrüel siklus denir (14). Bu siklusun ortalama süresi 28 gündür. Menstrüel siklusu 28 gün süren bir kadında, siklusun 14. gününde ovulasyon meydana gelir (14-16). Ovulasyon sonrası, kadın üreme hücresi olan yumurta uterus tüpüne gelir. Eğer 24 saat içinde erkek üreme hücresi olan sperm ile karşılaşırsa, hücre nükleuslarının birleşmesi ve maternal ve paternal kromozomlarının birbirine kaynaşması sonucu döllenme (fertilizasyon) olayı gerçekleşir. Kadın hayatında, döllenmenin meydana geldiği menstrüel siklusun ilk gününden başlayıp, normal şartlarda yaklaşık 280 gün (40 hafta) süren periyoda hamilelik denir. İnsan yavrusu, fertilizasyon başlangıcından gebeliğin 8. haftasına kadar embriyo, 8 haftadan doğma kadar fetus olarak adlandırılır (17). Embriyonel Gelişim Döllenme sonucu oluşan zigot, hemen birinci mitoz bölünmeye (yarıklanma bölünmesine) girer ve hücre sayısı artar (16, 18-20) Bölünme sonrası oluşan hücrelere blastomer adı verilir. Yarıklanmada sadece hücre sayısında artış olur, sitoplazma kitlesi

4 artmaz (16, 18, 19). Zigot, yarıklanma sırasında uterusa doğru yol alır (16, 18). Üçüncü ve dördüncü bölünme sonrası zigot 16 hücreli duruma gelir, bu yapıya morula denir. Morulanın iç hücreleri embriyonun dokularını, dış hücreleri de plasentayı oluşturur. Morula uterusa ulaştıktan sonra, giderek genişleyen hücreler arası boşlukların birbiriyle birleşmesi sonucu blastosist meydana gelir ve uterus mukozasına implante olur. Uterusa implante olmuş embriyo, burada gelişimine devam eder (16, 18, 19). Ovulasyon sonrası 4. haftanın sonunda kalp ve perikard belirginleşir. Kol ve bacak kabartıları oluşur. 6. haftanın sonunda embriyo mm uzunluğa erişir, baş gövdeye göre çok büyüktür. 2. ayın sonunda vücudun genel dış biçimi belirgin hale gelir (21). Fetal Gelişim 3. ayda fetusun yüzü, insan yüzüne daha çok benzemeye başlar. El ve ayak parmakları farklılaşır. Dış genital organlar cinsiyet belirtileri göstermeye başlar. Kas aktivitesi gelişmiş durumdadır (19, 21). Cinsiyet 16. haftada belirlenebilir. Ağırlık 110 g civarındadır. 20. haftada cilt şeffaftır ve saçlı deri görülebilir (21). 6. ay boyunca fetusun derisi, kırmızımsı ve deri altı bağ dokusu yokluğu nedeniyle buruşuktur. Son iki ayda deri altında yağ dokusunun depolanması sonucu, fetusun beden hatları yuvarlaktır (19). Yaklaşık 280 gün süren periyodun sonunda, ortalama 3400 g ağırlığında bir bebek dünyaya gelir (21). Plesantanın Tanımı ve Fonksiyonları Plasenta, anne ile fetus arasında besin maddeleri, gazlar ve çeşitli atıkların maternofetal değişimini sağlayan bir organdır. Yaklaşık ömrü 266 gündür (16, 18, 21-24). Plasentanın temel görevleri (16, 19, 22, 23, 25): 1. Anneden fetusa besin maddeleri ve enerjinin aktarılmasını ve fetus metabolizma atıklarının anneye transferini sağlamak 2. Hormon üretmek (insan koryonik gonadotropini, insan plasental laktojen, östrojen, progesteron) 3. Fetus ve anne arasında baraj görevi yapmak 4. Fetusun immünolojik açıdan korunması için fetusa antikor transferi yapmak.

5 Plasentada Metabolizma Plasenta metabolizma hızı, erişkin insan karaciğeri veya böbreğindeki ile eşdeğerdir (25). Plasenta özellikle erken gebelik döneminde glikojen, kolesterol, ve yağ asitleri sentezleyerek, embriyo ve fetus için besin ve enerji kaynağı oluşturur (16, 25). Plasentadan Maddelerin Transferi Plasental transfer 4 farklı mekanizma ile olmaktadır. Bunlar; basit difüzyon, kolaylaştırılmış difüzyon, aktif transport ve pinositozdur (16, 21, 22, 25). Albümin (Alb), transferrin, fibrinojen, sodyum (Na), potasyum (K), klor (Cl), serbest yağ asitleri, su, üre, ürik asit, oksijen, karbon dioksit, çoğu ilaç ve anne IgG si (hamileliğin 22. haftasından önce) plasentadan basit difüzyonla geçerken, glukoz kolaylaştırılmış difüzyonla geçer. Amino asitler, bazı ilaçlar, Ca, P, iyot (I), magnezyum (Mg), demir (Fe) ve suda eriyen vitaminler, plasentayı aktif transportla geçerken, polipeptitler, proteinler ve hamileliğin 22. haftasından sonra IgG ler ise pinositoz ile plasentayı geçerler (16, 21-23, 25). Fetusun Beslenmesi Hamileliğin ilk ayında, embriyo tamamıyla sudan oluşur. Hamileliğin ortasından doğuma yaklaşıldıkça, vücut bileşiminde değişiklikler olur. Fetal ağırlıkta suyun yüzdesi 89 dan 74 e düşer. Ca, P, Mg ve Fe depoları artar (Tablo 1). Besin maddeleri, anne ve plasentada değişikliğe uğradıktan sonra fetusa geçer. Fetal kalori alımı sonucunda enerji depolanması, büyüme ve ısı oluşumu meydana gelir. Ovulasyon sonrası 4. haftada dolaşım sistemi oluşur. Glikoz glikojen olarak, bazı amino asitler protein olarak karaciğer ve kasta depolanırlar. Yağın depolanması da 2. trimesterda pik yapar. Fetal karaciğer, beyin ve akciğerler yağ asiti sentez edebilirler. Glikojen depoları yetersiz olduğundan, açlıkta glikojenoliz ile yeterli enerji elde edilemez, gerekli olan enerji lipoliz ile sağlanır (21, 23). Perinatal dönemde, beyin enerji kaynağı olarak sadece glikoz kullanır. Ancak hipoglisemi oluştuğunda, kısmen de olsa ketonlar kullanabilmektedir (21, 23).

6 Tablo 1. Fetusun ağırlık ve yapısındaki değişiklikler (21). Hamilelik (Hafta) Ağırlık (g) Protein (g) Lipid (g) Ca (mg) P (mg) Mg (mg) Na K Cl (meq) (meq) (meq) ,4 1,25 0, ,8 0,9 0,5 0, ,1 2,76 2, ,7 1,7 1,0 1, ,4 4,23 4, ,0 2,2 1,3 1,4 LAKTASYON Tanımı Hamilelik süresince östrojen ve progesteron hormonları, meme bezlerinin gelişimini sağlar. Bu iki hormon sütün sekresyonunu inhibe edici özelliğe sahiptir. Prolaktin hormonu ise sütün sekresyonunu sağlar. Bu hormonun kandaki konsantrasyonu, gebeliğin 5. haftasından başlayarak doğuma kadar sürekli artar. Fakat östrojen ve progesteronun baskılayıcı etkileri nedeniyle, bebek doğana kadar günde ancak 1-2 ml sıvı salgılanır. Bu sıvıya kolostrum denir. Kolostrum, protein, mineral, vitamin, karbonhidrat ve immünolojik faktörlerce zengindir. Yağ oranı düşük, sarı renkli, viskoz bir sıvıdır. Sarı rengini retinol (A vitamini) verir (14, 16, 22). Doğumdan sonra östrojen ve progesteron düzeylerinin azalması ve prolaktin salınımı artışı ile 2-3 gün sonra lipidçe zengin süt salgılanmaya başlar (14, 16). Bebeğin beslenmesi için gerekli ve besin değeri açısından zengin, sütün salgılandığı döneme laktasyon denir ve ortalama 5-24 ay sürer (14, 16, 22, 26). İnsan Sütü İnsan sütü immünoglobulin ve protein içeriği bakımından kolostruma göre daha fakirdir. Fakat laktoz, lipid, suda eriyen vitaminler ve kalori açısından çok zengindir (Tablo 2) (16, 22, 26).

7 Tablo 2. Kolostrum ve insan sütünün renk, yoğunluk, laktoz, protein, yağ, tuzlar ve kalori bakımından karşılaştırması (26). Renk Yoğunluk (g/cm 3 ) Laktoz Protein Yağ Tuzlar Enerji (Cal) Kolostrum Bulanık, sarımtrak, 1,055 %5 %3,5 %3 %0,4 570 koyu Süt Beyaz, akıcı 1,031 %7 %3,8 %4,5 %0,2 650 Laktoz: Anne sütünün 100 ml sinde yaklaşık olarak 7-8 g laktoz bulunur. Barsaklarda floranın gelişimini sağlar. Anne sütündeki laktoz çok yavaş parçalanır ve patojenlerin üremesini engelleyen asit bir ortam oluşturur. Lipidler: Anne sütünün 100 ml sinde 3,7 g lipid bulunur. İnsan sütünün bileşimine giren yağ asitlerinin %90 ı metabolizmada kullanılır. Proteinler: Anne sütünün 100 ml sinde 1,5-2 g protein bulunur. Kazein insan sütünde daha az bulunur. Sindirimi kolaydır. Kazein molekülleri birleşirken, Ca +2, Mg +2-3, PO 4 iyonlarını tutarlar ve sütün iyon içeriği yükselir (22). Laktasyonun Anneye Kaybettirdikleri Günlük ortalama süt salgısı 850 ml olup, besin değeri 600 Cal dir. Laktasyonun anneye verdiği kayıp 1000 KCal yi bulmaktadır. Laktasyon dönemindeki bir annenin günlük enerji harcaması, hamileliğe oranla artar (Tablo 3). Günlük salgılanan 850 ml sütün içeriğinde ortalama olarak 10,2 g protein, mg Ca, 0,25-3,1 mg Fe, 400 mg A vitamini, mg askorbik asit (C vitamini), 1-6 mg niasin (B 3 vitamini), 0,32 mg riboflavin (B 2 vitamini), 0,12 mg tiamin (B 1 vitamini) bulunur (26, 27).

8 Tablo 3. Hamileliğin erken döneminde ve laktasyonda annenin günlük kalori, protein, yağ, karbonhidrat, Ca, Fe, A vitamini ve D vitamini ihtiyaçlarının karşılaştırması (26). Günlük Hamileliğin Erken Laktasyonda Döneminde Kalori (KCal) Protein (g) Yağ (g) Karbonhidrat (g) Ca (g) 0,8 1,3 Fe (mg) A vitamini (IU) D vitamini (IU) KALSİYUM Kalsiyum ve Fonksiyonları Vücutta en çok bulunan 5. element olan Ca, iskelet sistemi başta olmak üzere yumuşak dokularda ve hücre sıvılarında bulunur (27). İnsan vücudundaki miktarı yaklaşık 1000 g olup, %99 u PO -3 4 ile birlikte, iskeletin inorganik ve yapısal bileşimini sağlayan hidroksiapatit [Ca 10 (PO 4 ) 6 (OH) 2 ] kristalleri şeklinde kemiklerde bulunur (27, 28). Plazma referans aralığı 8,9 10,3 mg/dl olan Ca, plazmada üç formda bulunur ( 27-29). 1. %50 oranında serbest iyonize Ca 2. %40 oranında plazma proteinlerine bağlı Ca 3. %10 oranında organik asitler (laktat, bikarbonat, fosfat, sitrat) ile kompleks yapmış Ca Bu üç form arasında aktif olanı, iyonize şeklidir (27, 28). Aktif olan Ca +2 un önemli biyokimyasal ve fizyolojik görevleri vardır (14, 27, 28, 30-32); 1. Kemik mineralizasyonu 2. Kanın pıhtılaşması 3. Kas kasılması 4. Sekresyon

9 5. İkincil haberci 6. Kofaktör 7. Memran transportu Ca un plazma proteinlerine bağlanması ph ile ilişkilidir. Proteinlerin negatif yüklü kısmına bağlanan Ca un, alkalozda negatif yükün artması sonucu proteine bağlı formu artıp, iyonize formu azalır. Asidozda ise iyonize form artar (27, 28). Kalsiyum Kaynakları ve Emilimi Bebekler için en önemli Ca kaynağı süttür. İnsan sütünün 100 ml. sinde 30 mg. Ca bulunmaktadır. İnek sütündeki Ca miktarı, anne sütünün 4 katı kadardır. Büyük çocuklar ve erişkinler için Ca kaynakları geniştir. Bunlar arasında süt, peynir, baklagiller, tahıllar ve içme suları yer alır (Tablo 4) (33). Diyet ile alınan Ca un yaklaşık %10-20 si ince barsaktan emilmektedir (27). Barsak epitellerinden, aktif transportla Ca emilimini sağlayan en önemli faktör vitamin D dir (14,,27, 33). Vitamin D nin yanı sıra büyüme hormonu, PTH, ince barsaklardaki asit ortam ve diyet protein içeriğinin yüksek olması (bazik amino asitler) emilimi arttırır (27). Buna karşın fitik asit içeren bitkisel besinler (özellikle kara ekmek ve kaba yulaf ezmesi) ve sebzelerle (ıspanak, turp, domates) fazla oksalat alımı Ca emilimini azaltmaktadır (33). Kalsiyumun Vücuttan Atılması Vücuttan Ca atılımı idrar, ter, feçes veya süt verme ile olur (14, 27, 33). Laktasyon dönemindeki bir anne günde mg. Ca u sütle kaybeder (33). Ter yoluyla Ca atılımı mg. iken, idrarla atılım günde mg. ya da daha fazla olabilmektedir (27). İnce barsaktan emilmeyen Ca da feçesle atılır (27, 33). Feçes ile atılan miktar genellikle alınan Ca un 2/3 ü kadardır (33). Tablo 4. Bazı besinlerdeki Ca miktarı (33).

10 Besin Miktar Kalsiyum (mg) Buğday unu 100 g 40 Mısır unu 100 g 9 Pirinç 100 g 20 Sığır eti 200 g (çiğ) 15 Tavuk eti (haşlama) 100 g 7 Tavuk eti (ızgara) 100 g 11 Koyun eti 200 g (çiğ) 12 Yumurta 1 orta boy 25 Balık (ızgara) 100 g Küçük, konserve, ufak kılçıkları ile yenen balıklar 100 g İnek sütü 1 bardak (200 g) 245 Kaşar peyniri 100 g 600 Beyaz peynir 100 g 80 Badem 15 g 35 Kuru fasülye 100 g (çiğ) Mercimek 100 g (çiğ) Bezelye 100 g 80 Enginar 100 g (1 adet) 27 Havuç 100 g 28 Ispanak 100 g 100 Patates 100 g (1 orta) 4 Karnıbahar 100 g 20 Elma 150 g (1 orta) 5 Portakal 150 g (1 orta) 50 Şeftali 150 g (1 orta) 20 Kalsiyum Homeostasisi ve Önemi

11 Kanda ve diğer vücut sıvılarında Ca düzeyinin artması ve azalması sakıncalı olduğu için, Ca +2 konsantrasyonu belirli bir düzeyde tutulmalıdır (14, 28, 34). Bu dengeyi sağlayan PTH, kalsitonin (CT) ve kalsitrioldür (1,25(OH) 2 D 3 ) (31, 33-35). Ayrıca Ca metabolizması üzerinde, tiroid hormonları, büyüme hormonu, adrenal glukokortikoidler ve gonad steroidleri de etkili olurlar (27). Ca homeostasisinin sağlanmasında ince barsaklar, böbrekler ve iskelet sistemi de önemli rol oynar (27, 33, 34). Ayrıca gebelikte plasenta ve fetus, laktasyon döneminde meme bezleri de homeostasiste önem taşır (27). Plazma Ca düzeyinin, normal değerleri olan 8,9 10,3 mg/dl aralığındandan belirgin bir şekilde sapmasına organizmanın toleransı çok azdır (28). Ekstrasellüler sıvı Ca derişiminin normal alt değerinin altına inmesine hipokalsemi adı verilir (14, 33). Hipokalsemiye neden olan etkenler (14, 28, 33, 34): 1. Hipoparatiroidizm 2. D vitamini eksikliği 3. D vitamini metabolizmasındaki bozukluklar 4. Akut pankreatit 5. Respiratuar asidoz 6. Böbrek hastalıkları 7. Karaciğer hastalıkları 8. Malabsorbsiyon 9. Antikonvülzif ilaçlar 10. Bazı ameliyatlar 11. Aşırı miktarda sitratlı kanlarla transfüzyon 12. Lösemiler 13. Osteoblastik lezyonlarla seyreden kemik metastazları Hipokalseminin klinik belirtileri arasında tetani, göz dibinde papilla ödemi, zihin bozuklukları, katarakt, elektrokardiyografide (EKG) QT aralığının uzaması, pıhtılaşma bozukluğu, kalp dilatasyonu, hücresel enzim aktivitelerinde değişme ve hücre membranlarında da permeabilitenin artması sayılabilir (14, 33, 34). Kanda Ca derişimi %7 mg düzeyine inerse, özellikle el ve ayaklardaki sık kasılmalar, tipik kramplar haline gelir. Karpopedal spazm adı verilen bu kasılmalar, kanda Ca düzeyi azlığının en göze çarpan belirtisidir (34). Genellikle kan Ca derişimi %6 mg a düştüğü zaman

12 tetani ortaya çıkar. Bu durum, Ca derişiminin %35 kadar azalması demektir. Derişiminin %4 mg a inmesi genellikle letaldir (14). Ekstrasellüler sıvı Ca derişiminin normal değerin üzerine çıkmasına hiperkalsemi adı verilir (14, 33). Hiperkalsemiye neden olan etkenler (14, 28, 33, 34): 1. Hiperparatiroidizm 2. D vitamininin fazla alınması 3. Mültipl myeloma, lenfoma ve lösemiler 4. Kemik metastazı yapmış habis tümörler, meme kanseri v.b. 5. Psödohiperparatiroidizm 6. Uzun zaman yatalak kalmak 7. Tiazid ve klortalidon grubu diüretikler 8. Hipertiroidizm, östrojen tedavisi 9. Sarkoidoz, Hodgkin lenfoma 10. Peptik ülser için emilebilir antiasitlerle tedavi 11. Addison hastalığı 12. Tüberküloz 13. Hiperproteinemilerdeki psödohiperkalsemi 14. Kan alma hataları 15. Bebeklerin idiopatik hiperkalsemisi Hiperkalseminin klinik belirtileri arasında iştahsızlık, bulantı, kusma, kabızlık, poliüri, kolay yorulma, yumuşak felçler, zihin bulanıklığı, hipertansiyon, kornea kenarında çizgi şeklinde kireç oturmaları, merkezi sinir sisteminin refleks aktivitesinin yavaşlaması, EKG de QT intervalinin kısalması yer alır (14, 33, 34). Ca düzeyi %12 mg a çıktığında hareketlerde ağırlaşma, kas kontraksiyonlarında güçlük ve zayıflık kendini gösterir. Ca düzeyleri %17 ı mg aştığında ise bütün vücutta kalsiyum fosfat [Ca 3 (PO 4 ) 2 ] çökmeye başlar. Bu da paratiroid bezin sekresyonunun artmasına yol açar ve paratiroid zehirlenmesi meydana gelir (14, 35). Albümin ve Kalsiyum Arasındaki İlişki Alb üç temel plazma proteininden biridir. Yaklaşık molekül ağırlığı Dalton dur (14, 36, 37). Plazma derişimi 3,5-4,5 g/dl dir (36-38). Total plazma proteinin %60 ını oluşturur (36, 38). Alb dışında, plazma proteinleri glikoprotein yapısındadır. Alb 585 amino

13 asitlik polipeptit zinciridir ve 17 disülfit bağı içerir (36, 38). Yarılanma ömrü yaklaşık 20 gündür (36). İzoelektrik noktası 4,8 olduğu için fizyolojik ortamda anyon halinde bulunur (38). Molekül şekli eliptik olduğundan plazma viskozitesini arttırmaz (36, 38). Plazma osmotik basıncının %75-80 inden Alb sorumludur. Önemli olan bir diğer işlevi de bir çok ligandla kompleks yapmaktır. Bunlar Ca +2, yağ asitleri, steroid hormonlar, bilirubin ve triptofan amino asididir (36, 38). Ayrıca plazma bakırının %10 unu da bağlar (36). Aspirin, sülfonamidler, penisilin, digitalis, dikumarol gibi ilaçlarla da kompleks yapar ve bunların toksik etkilerini azalttığı gibi, kan derişimlerinin uzun süre sabit kalmasını sağlar (36, 38). Elektroforetik çalışmalar, bazı insanların plazma Alb inden yoksun olduğunu göstermektedir. Bu durum analbüminemi olarak adlandırılır ve genetik bir bozukluktur. Bu kişilerde ödem meydana gelir. Bu vakalarda diğer plazma protein miktarlarının arttığı ve böylece Alb noksanlığının telafi edildiği düşünülmektedir (36, 38). Alb in azaldığı durumlar (36, 38, 39): 1. Malnütrisyon 2. Malabsorpsiyon 3. Akut veya kronik glomerulonefrit 4. Nekroz 5. Akut veya kronik hepatik yetmezlik 6. Neoplastik hastalık 7. Ödem Alb in arttığı durumlar (39): 1. Dehidratasyon 2. Şok 3. Hemokonsantrasyon 4. İntravenöz olarak konsantre Alb in aşırı miktarının uygulanması Alb konsantrasyonunun değişikliğe uğraması, total plazma Ca unda değişikliklere yol açar (28, 33, 40). Alb konsantrasyonunun 1 g/dl lik azalması, total plazma Ca unun 0,8 mg/dl lik azalması ile sonuçlanır (28).

14 Hamilelikte ve Laktasyonda Kalsiyum Hamilelik, anneden fetusa önemli oranda Ca +2 geçişinin olduğu bir dönemdir (Şekil 1). Anneden fetusa Ca geçişinin en fazla olduğu dönem, fetusun kemik mineralizasyonunun olduğu 3. trimesterdır (8, 9, 24, 32, 40, 41). Hamilelik döneminde fetusa geçen Ca miktarı yaklaşık olarak g dır (24, 32, 41-43). Laktasyon sırasında da süt üretimi için anne Ca una ihtiyaç duyulur. Laktasyon dönemindeki kadınlar sütleri ile önemli oranda Ca kaybederler. Laktasyondaki bu kayıp ortalama 210 mg civarındadır. Bu da total iskelet Ca reservinin (yaklaşık g) %4 üne eş değerdir (8, 9, 44, 45). PTH Vitamin D Karaciğer 25 - Hidroksikolekalsiferol Böbrek 1,25 - Dihidroksikolekalsiferol Serum Ca ve PO 4-3 Ca geri emilimi Ca ve PO 4-3 Ca ve PO 4-3 ve PO 4-3 atılımı mobilizasyonu emilimi PTH ilişkili peptit Şekil 1. Maternal ve fetal Ca dengesinin hormonal regülasyonu (40). Kalsiyumun Regülasyonu

15 Ca metabolizmasının düzenlenmesinde temel olarak üç hormon etkili olur. Bunlar; PTH, CT, 1,25(OH) 2 D 3 dür (Şekil 2) (14, 35). a) PTH ın Etkisi: Ca homeostasisinde majör etkiye sahiptir (28). PTH ın hedef doku ve organları arasında böbrekler, kemik ve gatrointestinal sistem bulunur (14, 28, 30, 35). Böbrekler ve kemik üzerine doğrudan, gastrointestinal sisteme dolaylı yoldan etki ederek serum Ca +2 düzeyini arttırır (14, 28, 34, 35). Böbreğin distal tübül ve toplayıcı kanallarında Ca +2 reabsorpsiyonunu arttırır. PTH ın bu etkisi olmadan Ca +2 un sürekli idrarla kaybedilmesi sonucu, kemik bu mineralden yoksun kalır (14, 28, 30, 31, 34, 35). PTH kemikten Ca +2 absorpsiyonunu uyararak, ekstrasellüler Ca +2 konsantrasyonunu arttırır. Ayrıca PTH, 1,25(OH) 2 D 3 yapımını arttırarak da barsaklardan Ca +2 un absorpsiyonunu arttırır (14, 28, 30, 34, 35). b) CT nin Etkisi: Bu hormonun böbrek ve kemikteki etkisi PTH a zıttır. CT hedef organ olan kemiklerden kana Ca +2 geçişini kısıtlayarak Ca +2 kaybını önler ve serbest Ca +2 düzeyini azaltır. Bu hormonun gastrointestinal sistemde Ca +2 emiliminde etkinliği yoktur. Böbreklerde Ca +2 un tübülden geri emilimini azaltır (14, 30, 31, 35, 46). c) 1,25(OH) 2 D 3 ün Etkisi: Bu hormon PTH etkilerine benzer şekilde kemik dokusundan Ca +2 un absorpsiyonunu sağlar. Barsaklarda aktif taşıma mekanizmaları ile Ca +2 un emilimini uyarır. Böbreklerde ise Ca +2 un renal atılımını kısıtlar (14, 28, 35). Serum Ca +2 düzeyi Serum Ca +2 düzeyi

16 normalin altına düşer normalin üstüne çıkar - 24,25 (OH) 2 Kolekalsiferol Paratiroid Bezler 24,25-(OH) 2 -D 3 Ca +2 Ca +2 Böbrek PTH PTH CT 1,25(OH) 2 D 3 CT 1,25(OH) 2 D 3 Kemik Kemik Ca +2 İnce barsak Ca +2 Besinsel Ca +2 Demineralizasyon Ca +2 depolanması Böbrek Ca +2 Ca +2 İnce barsaktan İnce barsaktan absorpsiyonun absropsiyonun artması azalması Ca +2 Ca +2 Ca +2 atılımı azalır Ca +2 atılımı artar (PO -3 4 atılımı artar) (PO -3 4 atılımı azalır) Ca +2 Ca +2 Serum Ca +2 düzeyi normale döner Serum Ca +2 düzeyi normale döner Uyarır İnhibe eder İnhibisyon yok Uyarılma yok Sekresyon Şekil 2. Serum Ca +2 düzeyinin hormonal kontrolü (47). PARATİROİD HORMON Yapısı ve Biyosentezi PTH, 84 amino asit içeren tek zincirli bir polipeptittir (14, 28, 35, 46). Amino ucundaki ilk 34 amino asit molekülün biyolojik aktivitesinden sorumludur arasındaki amino asitler hedef hücre reseptörüne bağlanmayı kolaylaştırır. Karboksil ucundaki 2/3 kısımlık bölümü ise periferik dokularda yıkımın ve inaktivasyonun geciktirilmesinden sorumludur (14, 28). Molekül ağırlığı 9500 Dalton dur. Serum referans aralığı pg/ml dir (14, 28, 35, 46). PTH, önce 115 amino asit zincirinden meydana gelen bir polipeptit olan, preprohormon şeklinde sentezlenir. Preproparatiroid hormonun amino ucunda lider veya

17 sinyal dizesi görevi yapan ve hidrofobik özelliği olan 25 amino asitlik bir uzantı bulunur. Sinyal dizesi, molekülün endoplazmik retikulumun iç kısmına aktarılmasını sağlar. Endoplazmik retikulumun iç kısmında, peptidazların etkisi ile molekülden sinyal dizesi ayrılır ve 90 amino asit içeren proparatiroid hormon oluşur. Proparatiroid hormonun amino ucunda işlevi henüz anlaşılmamış 6 amino asit taşıyan bir bölüm bulunmaktadır. Golgi aygıtına aktarılan proparatiroid hormondan fazlalık bölümün uzaklaştırılması ile PTH sentezlenir (14, 28, 35). Golgi aygıtından serbestleşen sekretuar veziküllerdeki PTH ın akibeti 3 şekilde olabilir (28). 1. Depolanma havuzuna aktarılma 2. Yıkılma 3. Anında sekresyon Patofizyolojisi PTH ın miktarının yetersiz olduğu duruma hipoparatiroidizm denir. Bu durumun biyokimyasal sonuçları, serum Ca +2 düzeyinde azalma ve serum PO -3 4 düzeyinin yükselmiş olmasıdır. Ağır akut hipokalsemi, respiratuar kasların tetanik paralizisi, laringospazm, ağır konvulziyonlar ve ölüm ile sonuçlanır. Hipoparatiroidizmin olağan nedeni, boyun cerrahisi ile ilgili girişimler sırasında bezlerin kaza ile çıkarılması veya zedelenmesi olmakla beraber, nadiren bozukluk otoimmun harabiyetten kaynaklanır (28, 48). Seyrek rastlanan idiopatik hipoparatiroidizmde paratiroidler ya yoktur ya da atrofiyedir. Tek başına izole ya da kalıtsal bir durum gibi ortaya çıkabilir ya da Di George Sendromu ile birlikte görülebilir. Hipoparatiroidizm, genetik bir sendrom olan Addison hastalığının bir bölümü olarak da görülebilir. Antiparatioid antikorları saptanmasına karşın bu tip antikorların hipoparatiroidizme neden olduğuna dair bir kanıt yoktur (48). Hipoparatiroidizmin bir diğer formu da psödohipoparatiroidizmdir. PTH eksikliği ile karakterize değildir, ancak PTH ın etkisine hedef organların tepkisiz kalmasıyla kendisini belli eder. Bu hastaların çoğunda eritrositlerde, böbreklerde ve diğer dokularda guanin nükleotid bağlayan düzenleyici protein (N-protein veya G birimi) eksikliği görülür. N-protein aktivitesinin eksik olduğu hastalarda genellikle hafif hipotiroidizm ve diğer hormonal anormalliklerin metakarp ve metatarsal kemik kısalıkları, kısa boy, yuvarlak hatlar ve zeka geriliği görülür (28, 48).

18 PTH ın aşırı üretimi sonucu hiperparatiroidizm meydana gelir. Paratiroid adenomunun varlığına bağlı olabildiği gibi, paratiroid hiperplazisinden veya malign bir tümörde PTH ın ektopik üretiminden kaynaklanabilir. Primer ve sekonder hiperparatiroidizm olmak üzere iki bölümde incelenir. Primer hiperparatiroidizm bir ya da daha fazla paratiroid bezinden PTH ın aşırı salgılanması sonucu oluşan bir bozukluktur. Genellikle hiperkalsemi, hipofosfatemi ve aşırı kemik resorpsiyonu ile kendini belli eder. Primer hiperparatiroidizm muhtemelen genel popülasyonda hiperkalseminin en sık rastlanan nedenidir. Kronik hiperparatiroidizmde bulgular aşırı kemik resorpsiyonu ve böbrek taşları, nefrokalsinozis, tekrarlayan idrar yolu infeksiyonları ve (ağır vakalarda) böbrek yetersizliği dahil çeşitli böbrek etkilerini kapsar (28, 48). Sekonder hiperparatiroidizm, böbrek yetmezliği ve barsaktaki malabsorpsiyon sendromu gibi serum Ca düzeyini azaltabilen durumların neden olduğu hipokalsemi ile ilgilidir. Bu bozukluklar hipokalsemi veya daha nadiren normokalsemi ile kendini belli eder. Bir süre için sekonder hiperparatiroidizm oluştuğunda Ca a karşı paratroid bezin duyarlılığı, bezlerde bariz hiperplaziye ve Ca düzeylerinin yükselmesine bağlı olarak, azalabilir. Bu nedenle PTH ın fazla salgılanması, normokalsemi veya hatta hiperkalsemi şeklinde devam edebilir (48). Ayrıca gebelik ve laktasyonda da annenin Ca kaybı artmış olduğundan, oluşan hipokalsemi durumu ve buna bağlı olarak paratiroidlerin büyümesi, hiperplazisi kendini gösterir (34). Biyolojik Etkileri PTH ın Ca ve P metabolizması üzerine etkileri dışında başka biyolojik etkileri de vardır. Renal etkisi sonucu hidrojen (H + ), Mg iyonu (Mg +2 ) ve amonyum iyonlarının (NH + 4 ) atılımı azalmakta, K iyonu (K + ), bikarbonat iyonu (HCO - 3 ) ve Na iyonu (Na + ) atılımı artmaktadır. Ayrıca PTH, aktif D 3 vitaminin oluşumunu kataliz eden renal 1α-hidroksilaz enziminin aktivitesini arttırarak, Ca metabolizmasını düzenleyen 1,25(OH 2 )D 3 ün sentezini uyarır (14, 35). FOSFOR

19 Fosfor ve Fonksiyonları Vücutta bulunan ve yaygın dağılım gösteren bir element olan P un toplam miktarı g dır (27, 33). Yaklaşık %85 i kemikte Ca 10 (PO 4 ) 6 (OH) 2 kristalleri şeklinde bulunur (27, 49). Serum referans aralığı 2,5-4,5 mg/dl dir (27, 33). Fizyolojik olarak hücre içi ve hücre dışında fonksiyonları bulunan P un ana deposu iskelet sistemidir. Hücre dışı sıvıda inorganik PO -3 4 şeklinde, çoğunlukla HPO -2-4 ve H 2 PO 4 iyonu şeklinde bulunur. Fizyolojik ph aralığında PO -3 4 ihmal edilebilir düzeydedir. ph 7,4 te yaklaşık 4/1 olan HPO -2-4 / H 2 PO 4 oranı ph a bağımlı olarak değişir (27). P vücutta çeşitli fonksiyonlarda görev alır. Bunlar (27, 31, 33, 48-50): 1. Kemik ve diş oluşumunu sağlamak 2. Asit-baz dengesi 3. Enerji üretimi 4. Lipidler, proteinler, karbonhidratlar ve diğer organik maddelerle birleşerek fosfolipidlerin, nükleik asitlerin, nükleotitlerin, hücre membranının oluşumunda görev almak 5. Protein, yağ ve karbonhidrat ara metabolizmalarının, gen transkripsiyonu ve hücre büyümesinin düzenlenmesine katılmak gibi (27). Fosfor Kaynakları ve Emilimi Vücudumuz için büyük önemi olan P un temel kaynakları; süt, peynir, et, balık, kümes hayvanlarının eti, hububat, kuruyemiş ve baklagillerdir (48). Diyetle alınan miktarın yaklaşık 2/3 ü jejunumdan emilmekte, geri kalanı ise çözünmeyen Ca bileşikleri şeklinde feçesle atılmaktadır. İnce barsaktan enerji bağımlı bir şekilde aktif transport ile emilir. Diyet Ca unun azalması ve ince barsak içeriğinin asitliğinin artması emilimi azaltmaktadır. D vitamini ve büyüme hormonu, P emilimini arttırır. PTH, ince barsaktan P emilimine olan etkisini, büyük olasılıkla dolaylı olarak D vitamini metabolizması üzerinden göstermektedir (14, 27). Fosforun Vücuttan Atılması

20 Ca ile birleşerek feçesle atılan bölümü dışında, diyetle alınan P un hepsi ince barsaklardan kana absorbe olur (14). Emilen P un çoğu idrarla atılır (14, 27, 33). Plazma P unun %90 ı glomerüllerden filtre edilir ve bunun %85-95 i geri emilir. Tübülüslerden PO -3 4 geri emilimini PTH inhibe etmektedir. Diyetle alınan miktarda PO -3 4 (0,4-1,3 g/gün) idrarla atılır. Gün içinde değişiklik gösteren idrarla atılan PO -3 4 miktarı ayrıca yaş, kas kütlesi, böbrek fonksiyonu ve PTH tan etkilenir (27). Homeostasisi ve Önemi P un referans aralığı olan 2,5-4,5 mg/dl nin altına düşmesi sonucu hipofosfatemi meydana gelir. Kronik hipofosfateminin nedenleri (33, 48): 1. Hiperparatiroidizm 2. Diğer hormonal bozukluklar (örneğin Cushing Sendromu, Hipotiroidizm) 3. Renal tübüler defektler 4. Teofilin intoksikasyonu 5. Kronik olarak diüretik kullanılması Hipofosfatemi genellikle asemptomik olmasına karşın PO -3 4 azalırsa, kas zayıflaması ve osteomalazi oluşur. Benzer olarak kronik açlık, emilim bozukluğu ve yetersiz P alımı hipofosfatemiye neden olur (48). Gıdalarla P alımının azalmasıyla ve kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda, PO -3 4 ın diyaliz yolu ile kayıplarıyla birlikte fazla alüminyum -3 hidroksit antiasitleri alımında, PO 4 azalabilir (48, 49). Serum P u düzeyi <1-1,5 mg/dl olduğunda, akut hipofosfatemi meydana gelir. En sık gözlendiği durumlar (48, 49): 1. Diabetik ketoasidozların ve alkolizmin iyileşme dönemi 2. Total parenteral beslenme 3. İleri derecede yanıklardan sonraki iyileşme dönemleri 4. Şiddetli solunum alkalozu Ciddi nöromüsküler bozukluklar; ensefalopati, koma ve hatta ölüm gözlenebilir. Şiddetli kas zayıflığı, özellikle akut alkolizmde kas yıkımıyla birlikte görülür. Hematolojik bozukluklar; hemoglobinden oksijen serbestleşmesinde azalma, lökosit ve trombosit fonksiyonunda azalma ve hemolitik anemidir (48). P konsantrasyonunun normalin üstüne çıkmasına hiperfosfatemi denir. Başlıca nedenleri (33):

21 1. Böbrek yetmezliği 2. Hipoparatiroidizm 3. Akromegali Hiperfosfatemi asemptomatik olmasına karşın tedavi edilmeyen kronik böbrek yetmezliğinde osteomalazi veya osteitis fibrosa gelişir (51). Fosfor ve Kalsiyum Arasındaki İlişki Vücudumuzda Ca +2 iyonları ile PO -3 4 iyonları birbirleri ile ilişki içindedir. Genellikle plazma Ca +2 ve PO düzeyi ters ilişkilidir. Barsaktaki emilimde PO 4 kolayca emilirken, Ca +2 güç emilir. Ca un miktarca çok olması durumunda [Ca 3 (PO 4 ) 2 ] oluşur. Bu madde suda erimediği için emilemez. PO -3 4 böylece Ca +2 tarafından emilimi engellenmiş olarak dışkıya sürüklenir (34). Kemikte çökelme için Ca +2 ve PO -3 4 konsantrasyonları arasında sıkı bir ilişki vardır (34). Ca HPO 4 CaHPO 4 Bu reaksiyonun olabilmesi için her iki iyonun da belirli bir kritik konsantrasyona çıkması gerekir. Ca +2 normal düzeyde mevcut olsa da PO -3 4 az olduğu takdirde CaHPO 4 çökelmesi meydana gelmez. Bu çökelme kemik yapımının başlangıcını oluşturur. Kemikleşme için CaHPO 4 kristalleri bir tohum gibi kemik dokusuna eklenir. Buna kristal ekimi denir. Zamanla, haftalar veya aylarca süren gelişmelerle bu ilk kristallerin büyümesi ve değişimi ile Ca 10 (PO 4 ) 6 (OH) 2 kristalleri oluşur (34). Hamilelik ve Laktasyonda Fosfor Hamilelik döneminde fetus P ihtiyacını, aktif plasental transport ile anneden sağlar (5, 6). Fetus hamileliğin daha çok 3. trimesterda olmak üzere anneden 16 g P alır (24). Laktasyon döneminde de süt üretimi için P a ihtiyaç duyulur. Bu nedenle laktasyon sırasında da anneden bebeğe P geçişi olur (22). Fosforun Regülasyonu

22 P metabolizmasının regülasyonunu üç hormon sağlar. Bu hormonlar; PTH, CT ve 1,25(OH) 2 D 3 dür (14, 35). a) PTH ın Etkisi: Bu hormon kemik dokusunun reabsorpsiyonuna neden olarak P un mobilizasyonunu sağlar (14, 28, 35). 1,25(OH) 2 D 3 yapımını arttırarak ince barsaktan P un emilimini arttırır (14, 35). Proksimal tübüllerden P un reabsorpsiyonunu azaltarak P un idrarla atılmasına yol açar (14, 35, 46). b) CT nin Etkisi: Kemik dokusundan P kaybını önler ve serbest inorganik P düzeylerini azaltır. Gastrointestinal sisteme emilimi konusunda bir etkinliği yoktur. Böbrek tübüllerinde reabsorpsiyonunu azaltarak idrarla PO -3 4 atılımını sağlar (35). c) 1,25(OH) 2 D 3 ün Etkisi: Barsaklarda aktif taşıma mekanizmaları ile P un emilimini uyarır (14, 28, 35). Kemik dokusundan mobilizasyonu sağlar. Böbreklerde P un renal atılımını kısıtlar (35). ALKALEN FOSFATAZ Alkalen Fosfataz Fizyolojisi Alkali ortamda organik fosfatların ester bağlarını hidrolize ederek, organik radikal ve inorganik fosfat oluşumunu sağlar. Serum ALP ı karaciğer ve kemik, gebelikte ise plasenta kaynaklıdır (5, 6, 52). Yaş ile birlikte ALP düzeylerinde çarpıcı değişimler gözlenir. Çocuklarda (özellikle 2 yaşından küçüklerde) kemik büyümesine bağlı olarak artış gösterir. Adölesan döneminde artma gösteren ALP düzeyi, erişkin dönemine kadar giderek azalır. Yaşlılarda ALP düzeyleri hafifçe artmış durumdadır (52, 53). Fizyolojik kemik gelişimine paralel olarak ALP düzeyi artışı, erkeklerde kızlara oranla daha belirgindir. Kızlarda 15 yaşında, erkeklerde ise 18 yaşında erişkin ALP düzeyine erişilir (53). Serum referans aralığı bebeklerde ve çocuklarda IU/L (54), yetişkinlerde IU/L dir (39). Patofizyolojisi

23 Kemik oluşumunun uyarıldığı durumlarda osteoblast aktivitesi ile ilişkili bir enzim olan ALP ın aktivitesi, artış gösterir. Çocuk hastalığı olan ve D vitamini eksikliğine bağlı kemik mineralizasyonunun yetersiz kaldığı raşitizmde, osteoid doku kalsifiye olmaz ve osteoblast aktivitesi yükselir. Osteoblastik aktivite artışı ile paralel olarak raşitizmde ALP aktivite artışı gözlenir. Erişkinlerde görülen osteomalaside de ALP aktivitesi artar (53). ALP da en belirgin aktivite artışı Paget hastalığında görülür (39, 53, 54). 40 yaş sonrasında kadın ve erkeklerde görülen bu hastalığın başlangıcında osteoklast aktivitesi artar ve anormal bir kemik resorpsiyonu olur (53). Akciğer, prostat ve meme malignitelerine bağlı olarak görülen kemik metastazlarında ALP aktivitesinin artması kemiği etkiler. Kemiğin primer tümörü olan osteosarkomlarda osteoblastik etkilenme derecesine bağlı olarak ALP aktivitesinde artış görülür (53). Hiperparatiroidizmde PTH salınımına bağlı olarak, kemik metabolizması bozulur. Kemik kırıklarının iyileşme döneminde, osteoblastik hücreler uyarıldığı için ALP aktivitesi artar (53). Bunun dışında hamilelik, karaciğer hastalıkları ve kalp yetersizliğinde de ALP düzeyinde artış gözlenir (39, 54). ALP aktivitesi hipoparatiroidizm, çocuklarda büyüme geriliği, hipofosfatazya ve pernisyöz anemide azalır (39, 54). Alkalen Fosfatazın Kemik Dokusundaki Rolü Kemik dokusunun mineral fraksiyonunda önemli miktarda [Ca 3 (PO 4 ) 2 ] bulunur. Karbonat, florid, hidroksit ve sitrat bileşikleri kemikteki diğer mineral bileşiklerini oluşturur. Kemik matriksinde ALP nin etkisi sonucu artan Ca +2 xpo -3 4 iyon çarpımı, çok az çözünebilen [Ca 3 (PO 4 ) 2 ] çökelmesini arttırır (55).

24 GEREÇ ve YÖNTEMLER MATERYAL Bu çalışmaya Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı na baş vuran hiçbir sağlık problemi bulunmayan (25,80±3,07) yaşları arasında 20 hamile kadın dahil edilmiştir. Kontrol grubu ise hiç doğum yapmamış, hiç laktasyonu olmamış, oral kontraseptif kullanmayan ve hiçbir sağlık sorunu olmayan (25,75±3,26) yaşları arasında gönüllü kadınlardan oluşturulmuştur. Hasta grubundan 5 kişi hamileliğinin ilerleyen dönemlerinde kasılma ve kramp gibi şikayetlerle Ca ve Mg takviyesi almak zorunda kaldığı için çalışmadan çıkarılmıştır. ÖRNEKLERİN ANALİZE HAZIRLANMASI Hasta grubundan (hamileliğin 25-26, haftalarında, doğumun olduğu gün ve doğumdan 6 hafta sonra) ve kontrol grubundan alınan kan örnekleri bir süre oda sıcaklığında bekletildikten sonra 3000 rpm de 10 dk santrifüjlendi. Hasta ve kontrol grubunun serum Ca, P, Alb ve ALP düzeyleri hastanemiz Merkez Laboratuarı ında, PTH düzeyleri ise Nükleer Tıp Laboratuarı nda tayin edildi. YÖNTEMLER Kalsiyum Düzeylerinin Belirlenmesi

25 Serum Ca düzeyleri, seri numaraları 1725 (poliklinik hastaları için), 1554 (servis hastaları için) olan Beckman Coulter Synchron LX20 otoanalizör cihazında, numaralı kitlerle MC (modüler kimyasal) ünitesinde iyon selektif yöntemi ile tayin edildi. Albümin Düzeylerinin Belirlenmesi Serum Alb düzeyleri Beckman Coultter Synchron LX20 otoanalizör cihazında, numaralı kitlerle MC ünitesinde spektrofotometrik yöntem ile ölçüldü. Fosfor Düzeylerinin Belirlenmesi Serum P düzeyleri Beckman Coulter Synchron LX20 otoanalizör cihazında, numaralı kitlerle MC ünitesinde spektrofotometrik yöntem ile tayin edildi. Alkalen Fosfataz Düzeylerinin Belirlenmesi Serum ALP düzeyleri Beckman Coulter Synchron LX20 otoanalizör cihazında, numaralı kitlerle CC (kartuj kimyasal) ünitesinde spektrofotometrik yöntem ile ölçüldü. Paratiroid Hormon Düzeylerinin Belirlenmesi BioDPC firmasının immulite cihazında, kimyasal immunoassay yöntemi ile serum PTH düzeyleri belirlendi. İmmulite enzim immunometrikassay DPC solid faz yöntemi ile çalışır. Serumdaki antijenin kantitatif tayini için hazırlanmıştır. Barkod ile tanımlanan kitler; test ünitesi içeren polistiren boncuktur. Polistiren boncuk spesifik monoklonal veya poliklonal antikorlarla kaplanmıştır. Hasta örneği test ünitesine otomatik olarak pipetlenir sonra reaktif olarak ALP a bağlanmış antikor ilavesi yapılır. İnkubasyon sonunda 5 kez yıkama yaparak bağlanmayanlar uzaklaştırılır. Sonra substrat (Adamantil dioksetan fosfat) ortama ilave edilir. Bu aşamada kararsız olan yapı kararlı hale dönüşerek yüksek enerjisi ile ışıma yapar. Bu ışıma luminometrede birer saniye aralıklarla 12 defa okunur. En yüksek ve en düşük değer

26 atıldıktan sonra sayılan 10 değerin ortalaması alınarak örnekteki antijen konsantrasyonu belirlenmiş olur. İSTATİSTİKSEL ANALİZ Analizler için WCP lisans numaralı Minitab Inc. Release 13 paket programı kullanıldı. Çalışmada elde ettiğimiz verilerin normal dağılım gösterip göstermediğini anlamak için Kolmogorov-Smirnov Testi, kontrol ve hasta gruplarına ait parametrelerin istatistiksel analizi için Student s t Testi, hasta gruplarının kendi içindeki istatistiksel analizleri için Two-Way ANOVA Testi kullanıldı. Sonuçlar Ca ve P için mg/dl, Alb için g/dl, PTH için pg/ml ve ALP için IU/L olarak verildi.

27 BULGULAR Kontrol ve hamile gruplarının yaş ortalamalarının istatistiksel karşılaştırılması yapıldığında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05). Sağlıklı hamile grubunun ve hiç doğum yapmamış, laktasyonu olmamış, sağlıklı kontrol grubunun serum Ca, Alb, PTH, P ve ALP düzeyleri Tablo 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 da görülmektedir. Tablo 5. Hamilelik ve laktasyonda serum Ca düzeyleri. Haftalar Doğumun Doğumdan 6 Olgu Yaş (Yıl) (mg/dl) (mg/dl) olduğu gün (mg/dl) hafta sonra (mg/dl) Doğum Sayısı Beslenme Durumu M. Ö 23 8,7 8,5 8,4 9,6 2 Kötü N. S 21 8,9 8,8 8,4 9,3 2 Kötü B. E 25 8,8 9,3 9,2 9,5 2 Kötü M. Ç 22 9,3 8,7 8,3 9,1 1 Kötü S. A 24 9,2 9,7 9,4 10,0 2 İyi Z. C 28 8,9 8,9 8,3 9,2 1 İyi Ö. T 25 8,8 8,9 8,5 9,3 1 İyi N. E 27 8,7 8,7 8,6 - a 2 Kötü F. A 28 8,2 8,4 8,2 8,2 1 Kötü M. O 31 9,2 9,1 8,9 - a 2 İyi S. K 27 9,5 8,0 8,3 8,9 2 İyi T. B 32 9,0 9,0 8,9 9,4 2 İyi Ş. Y 24 9,2 8,8 9,0 9,6 1 İyi E. O 25 9,1 9,0 8,6 - a 2 İyi F. D 25 9,2 8,8 8,4 9,2 1 İyi a: Kontrole gelmeyip, kanı alınamayan kadınlar. Tablo 6. Hamilelik ve laktasyonda serum Alb düzeyleri. Haftalar Olgu Yaş Doğumun olduğu gün Doğumdan 6 hafta sonra Doğum Beslenme

28 (Yıl) (g/dl) (g/dl) (g/dl) (g/dl) Sayısı Durumu M. Ö 23 3,2 3,2 2,3 4,1 2 Kötü N. S 21 3,1 2,6 2,7 3,9 2 Kötü B. E 25 3,2 3,0 2,7 4,0 2 Kötü M. Ç 22 3,1 3,0 2,7 3,3 1 Kötü S. A 24 3,2 3,2 3,1 4,3 2 İyi Z. C 28 3,1 2,7 2,8 4,0 1 İyi Ö. T 25 3,6 2,7 2,8 3,9 1 İyi N. E 27 3,2 3,0 2,4 - a 2 Kötü F. A 28 2,7 2,5 2,1 3,5 1 Kötü M. O 31 2,8 2,7 2,8 - a 2 İyi S. K 27 3,2 2,3 2,0 3,9 2 İyi T. B 32 3,2 3,1 2,9 4,0 2 İyi Ş. Y 24 3,3 3,1 2,9 4,1 1 İyi E. O 25 3,0 2,8 2,5 - a 2 İyi F. D 25 3,3 3,0 2,4 4,0 1 İyi a: Kontrole gelmeyip, kanı alınamayan kadınlar. Tablo 7. Hamilelik ve laktasyonda serum PTH düzeyleri. Haftalar Doğumun Doğumdan 6 Olgu Yaş (Yıl) (pg/ml) (pg/ml) olduğu gün (pg/ml) hafta sonra (pg/ml) Doğum Sayısı Beslenme Durumu M. Ö 23 20,2 40,0 51,0 49,1 2 Kötü N. S 21 23,9 30,2 25,3 85,4 2 Kötü B. E 25 9,5 6,9 2,9 13,2 2 Kötü M. Ç 22 33,8 18,3 14,3 51,9 1 Kötü S. A 24 39,8 26,8 69,3 50,3 2 İyi Z. C 28 15,7 40,5 38,8 69,7 1 İyi Ö. T 25 8,6 14,0 42,8 11,7 1 İyi N. E 27 18,8 27,0 19,3 - a 2 Kötü F. A 28 7,1 22,5 6,6 40,8 1 Kötü M. O 31 23,8 30,5 21,6 - a 2 İyi S. K 27 20,0 37,5 13,7 57,6 2 İyi T. B 32 20,5 18,2 14,3 17,6 2 İyi Ş. Y 24 34,9 20,6 31,2 109,0 1 İyi E. O 25 42,0 33,0 28,0 - a 2 İyi F. D 25 28,1 23,7 19,3 57,0 1 İyi a: Kontrole gelmeyip, kanı alınamayan kadınlar. Tablo 8. Hamilelik ve laktasyonda serum P düzeyleri. Olgu Yaş (Yıl) (mg/dl) Haftalar (mg/dl) Doğumun olduğu gün (mg/dl) Doğumdan 6 hafta sonra (mg/dl) Doğum Sayısı Beslenme Durumu

29 M. Ö 23 3,0 3,4 3,6 3,9 2 Kötü N. S 21 3,5 3,2 3,5 4,0 2 Kötü B. E 25 2,1 3,4 3,1 3,2 2 Kötü M. Ç 22 3,3 3,1 3,4 2,9 1 Kötü S. A 24 2,9 3,2 4,0 2,3 2 İyi Z. C 28 3,0 3,1 3,3 3,9 1 İyi Ö. T 25 2,3 2,4 2,7 3 1 İyi N. E 27 3,7 3,9 3,1 - a 2 Kötü F. A 28 3,3 3,3 3,3 3,8 1 Kötü M. O 31 2,4 3,0 3,4 - a 2 İyi S. K 27 3,6 3,3 3,5 4,7 2 İyi T. B 32 3,4 3,4 3,2 3,7 2 İyi Ş. Y 24 3,5 3,4 3,6 4,0 1 İyi E. O 25 3,7 3,5 1,8 - a 2 İyi F. D 25 2,9 3,4 3,7 4,4 1 İyi a: Kontrole gelmeyip, kanı alınamayan kadınlar. Tablo 9. Hamilelik ve laktasyonda serum ALP düzeyleri. Haftalar Doğumun Doğumdan 6 Olgu Yaş (Yıl) (IU/L) (IU/L) olduğu gün (IU/L) hafta sonra (IU/L) Doğum Sayısı Beslenme Durumu M. Ö Kötü N. S Kötü B. E Kötü M. Ç Kötü S. A İyi Z. C İyi Ö. T İyi N. E a 2 Kötü F. A Kötü M. O a 2 İyi S. K İyi T. B İyi Ş. Y İyi E. O a 2 İyi F. D İyi a: Kontrole gelmeyip, kanı alınamayan kadınlar. Tablo 10. Kontrol grubunda serum Ca, Alb, PTH, P, ALP düzeyleri. Olgu Yaş (Yıl) Alb (g/dl) Ca (mg/dl) PTH (pg/ml) P (mg/dl) ALP (IU/L) R. Y 24 3,9 9,0 67,1 2,8 38,0 S. E 28 4,1 9,4 45,2 2,6 41,0

30 C. T 27 3,8 9,2 22,0 3,8 47,0 K. T 33 3,7 8,7 31,6 3,4 47,0 M. A 27 3,8 9,3 27,7 3,0 46,0 F. T 26 3,5 10,0 29,3 2,9 38,0 Z. P 27 4,0 9,2 22,0 3,1 38,0 Y. U 30 3,6 9,4 21,1 2,9 38,0 E. Y 26 3,9 9,2 37,8 3,1 48,0 D. K 23 3,6 9,9 20,0 3,6 36,0 Y. T 25 3,9 9,0 31,4 3,0 52,0 G. K 32 3,5 8,9 38,9 3,7 102,0 B. S 20 3,9 9,7 19,9 4,5 55,0 B. E 25 3,8 9,3 20,7 4,2 50,0 A. A 21 4,1 8,7 29,3 3,0 47,0 Y. A 25 3,6 8,8 35,3 3,2 45,0 A. B 24 3,8 9,1 19,8 3,9 39,0 A.A 24 4,0 9,4 15,8 2,7 40,0 N. A 23 3,5 9,3 20,3 3,8 45,0 F. G 25 4,2 9,0 23,2 4,5 49,0 Serum Ca düzeylerinin ortalama değeri hamile grubunda; haftalarda 8,98±0,32 mg/dl, haftalarda 8,84±0,39 mg/dl, doğumun olduğu gün 8,63±0,37 mg/dl, doğumdan 6 hafta sonra 9,28±0,44 mg/dl, kontrol grubunda ise 9,23±0,40 mg/dl olarak bulunmuştur. Hamile grubunun haftalarda (p<0,05), haftalarda (p<0,01), doğumun olduğu gün (p<0,001) serum Ca düzeyleri, kontrol grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak düşük bulunmuş olup, doğumdan 6 hafta sonra (p>0,05) serum Ca düzeyleri ile kontrol grubu arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır (Şekil 3, Tablo 11).

31 10,5 Serum Ca (mg/dl) 10,0 9, ,0 8, ,0 11 7,5 N = Doğumun Doğumdan 6 Kontrol CA25_26 CA34_36 CADOGUM CALAKTAS CAKONTRO Haftalar Haftalar olduğu gün hafta sonra Şekil 3. Hamile, laktasyon ve kontrol gruplarında serum ortalama Ca düzeylerinin karşılaştırılması. Tablo 11. Hamile grubunun , haftalar, doğumun olduğu gün, doğumdan 6 hafta sonra ve kontrol grubunun serum Ca düzeylerinin ortalama değerleri (1). Grup n Ortalamalar Hafta 15 8,98 ± 0,32 * Hafta 15 8,84 ± 0,39 ** Doğumun Olduğu Gün 15 8,63 ± 0,37 *** Doğumdan 6 Hafta Sonra 12 9,28 ± 0,44 Kontrol 20 9,23 ± 0,40 * Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında p<0,05 ** Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında p<0,01 *** Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında p<0,001 (1) Karşılaştırmalar Student s t testi ile yapılmıştır.

32 Hamile grubunun serum Ca düzeyleri kendi aralarında karşılaştırıldığında ve haftalar arasında (p>0,05) anlamlı bir fark bulunamamıştır haftalar ve doğumun olduğu gün serum Ca düzeyleri arasında (p<0,01) anlamlı bir fark olduğu bulunmuş ve doğumun olduğu gün serum Ca düzeylerinin daha düşük olduğu görülmüştür haftalar ve doğumdan 6 hafta sonraki serum Ca düzeyleri arasında (p<0,05) anlamlı bir fark olduğu ve doğumdan 6 hafta sonra serum Ca düzeylerinin yükseldiği bulunmuştur haftalar ve doğumun olduğu gün serum Ca düzeyleri arasında (p>0,05) anlamlı bir fark bulunmamaktadır haftalar ve doğumdan 6 hafta sonra serum Ca düzeyleri arasında (p<0,01) anlamlı bir fark olduğu ve doğumdan 6 hafta sonraki serum Ca düzeylerinin yüksek olduğu gözlenmiştir. Doğumun olduğu gün ve doğumdan 6 hafta sonra serum Ca düzeyleri arasında (p<0,001) anlamlı bir fark olduğu ve doğumdan 6 hafta sonra serum Ca düzeylerinin yükseldiği belirlenmiştir (Şekil 4, Tablo 12). 9,4 Serum Ca (mg/dl) 9,2 9,0 8,8 8,6 Mean 8,4 CA25_26 CA34_36 CADOGUM CALAKTAS Doğumun Doğumdan 6 Haftalar Haftalar olduğu gün hafta sonra Şekil 4. Hamilelik ve laktasyonda serum Ca düzeylerinin karşılaştırılması.

33 Tablo 12. Hamile grubunun , haftalar, doğumun olduğu gün ve doğumdan 6 hafta sonra, serum Ca düzeyleri arasındaki karşılaştırmalar (1) Haftalar Haftalar Doğumun olduğu gün Doğumdan 6 hafta sonra Haftalar ---- p>0,05 p<0,01 p<0, Haftalar p>0,05 p<0,01 Doğumun olduğu gün p<0,001 Doğumdan 6 hafta sonra (1) İki yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Serum Alb düzeylerinin ortalama değeri hamile grubunda; haftalarda 3,15±0,21 g/dl, haftalarda 2,86±0,27 g/dl, doğumun olduğu gün 2,61±0,31 g/dl, doğumdan 6 hafta sonra 3,92±0,27 g/dl, kontrol grubunda ise 3,81±0,21 g/dl bulunmuştur. Hamile grubunun haftalarda (p<0,001), haftalarda (p<0,001), doğumun olduğu gün (p<0,001) serum Alb düzeyleri, kontrol grubuna göre anlamlı olarak düşük bulunmuş olup, doğumdan 6 hafta sonra (p>0,05) serum Alb düzeyleri ile kontrol grubu arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır (Şekil 5, Tablo 13). 4,5 5 Serum Alb (g/dl) 4,0 3,5 3, ,5 2,0 1,5 N = 12 ALB25_ Doğumun Doğumdan 6 Kontrol ALB34_36 ALBDOGUM ALBLAKT ALBUKONT Haftalar Haftalar olduğu gün hafta sonra Şekil 5. Hamile, laktasyon ve kontrol gruplarında serum ortalama Alb düzeylerinin karşılaştırılması.

34 Tablo 13. Hamile grubunun , haftalar, doğumun olduğu gün, doğumdan 6 hafta sonra ve kontrol grubunun serum Alb düzeylerinin ortalama değerleri (1). Grup n Ortalamalar Hafta 15 3,15±0,21 *** Hafta 15 2,86±0,27 *** Doğumun Olduğu Gün 15 2,61±0,31 *** Doğumdan 6 Hafta Sonra 12 3,92±0,27 Kontrol 20 3,81±0,21 * Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında p<0,05 ** Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında p<0,01 *** Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında p<0,001 (1) Karşılaştırmalar Student s t testi ile yapılmıştır. Hamile grubunun serum Alb düzeyleri kendi aralarında karşılaştırıldığında, ve haftalar arasında (p<0,01) anlamlı bir fark olduğu ve haftalarda serum Alb düzeylerinin düşük olduğu görülmüştür haftalar ve doğumun olduğu gün serum Alb düzeyleri arasında (p<0,001) anlamlı bir fark olduğu ve doğumun olduğu gün serum Alb düzeylerinin düşük olduğu bulunmuştur haftalar ve doğumdan 6 hafta sonra serum Alb düzeyleri arasında (p<0,001) anlamlı bir fark olduğu ve doğumdan 6 hafta sonra serum Alb düzeylerinin yükseldiği belirlenmiştir haftalar ve doğumun olduğu gün serum Alb düzeyleri arasında (p<0,05) anlamlı bir fark olduğu, doğumun olduğu gün serum Alb düzeylerinin düşük olduğu bulunmuştur haftalar ve doğumdan 6 hafta sonra serum Alb düzeyleri arasında (p<0,001) anlamlı bir fark olduğu ve doğumdan 6 hafta sonra serum Alb düzeylerinin yüksek olduğu görülmüştür. Doğumun olduğu gün ve doğumdan 6 hafta sonra serum Alb düzeyleri arasında (p<0,001) anlamlı bir fark olduğu ve doğumdan 6 hafta sonra serum Alb düzeylerinin yüksekseldiği bulunmuştur (Şekil 6, Tablo 14). 4,0 b (g/dl) 3,8 3,6

35 Doğumun Doğumdan 6 Haftalar Haftalar olduğu gün hafta sonra Şekil 6. Hamilelik ve laktasyonda serum Alb düzeylerinin karşılaştırılması. Tablo 14. Hamile grubunun , haftalar, doğumun olduğu gün ve doğumdan 6 hafta sonra, serum Alb düzeyleri arasındaki karşılaştırmalar (1) Haftalar Haftalar Doğumun olduğu gün Doğumdan 6 hafta sonra Haftalar ---- p<0,01 p<0,001 p<0, Haftalar p<0,05 p<0,001 Doğumun olduğu gün p<0,001 Doğumdan 6 hafta sonra (1) İki yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Serum PTH düzeylerinin ortalama değeri hamile grubunda; haftalarda 23,11±10,91 pg/ml, haftalarda 25,98±9,65 pg/ml, doğumun olduğu gün 26,56±17,76 pg/ml, doğumdan 6 hafta sonra 51,11±28,88 pg/ml, kontrol grubunda 28,92 pg/ml bulunmuştur. Hamile grubunun haftalarda (p>0,05), haftalarda (p>0,05), doğumun olduğu gün (p>0,05) serum PTH düzeyleri ile kontrol grubu PTH düzeyleri

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER İnsan vücudunun yaklaşık %4-5 i minareldir.bununda yarıya yakını Ca, ¼ ü fosfordur. Mg, Na, Cl, S diğer makro minerallerdir. Bunların dışında kalanlar

Detaylı

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır. POTASYUM K+; Potasyum yaşam için gerekli önemli bir mineraldir. Hücre içinde bol miktarda bulunur. Hücre içindeki kimyasal ortamın ana elementidrir. Hergün besinlerle alınır ve idrarla atılır. Potasyum

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

Vitaminlerin yararları nedendir?

Vitaminlerin yararları nedendir? Vitaminlerin yararları nedendir? Vitamin ve mineraller vücudun normal fonksiyonlarının yerine getirilmesinde, büyüme ve gelişiminde çok önemlidir. Az miktarlarda yeterlidirler. Gebelikte anne yanında bebeğin

Detaylı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ Kalsiyum Kalsiyum, insan vücudunda en bol miktarda bulunan mineral olup, yalnızca kemikleri ve dişleri güçlendirmekle kalmaz, kasların

Detaylı

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ Kalsiyum, insan vücudunda en bol miktarda bulunan mineral olup, yalnızca kemikleri ve dişleri güçlendirmekle kalmaz, kasların kasılmasını, sinirlerin

Detaylı

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ Prof. Dr. Metin ATAMER Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Aralık 2006 ANKARA Sütün Tanımı ve Genel Nitelikleri Süt; dişi memeli hayvanların, doğumundan

Detaylı

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM 1) Aşağıdaki hormonlardan hangisi uterusun büyümesinde doğrudan etkilidir? A) LH B) Androjen C) Östrojen Progesteron D) FUH Büyüme hormonu E) Prolaktin - Testosteron 2)

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

KALSİYOTROPİK İLAÇLAR

KALSİYOTROPİK İLAÇLAR KALSİYOTROPİK İLAÇLAR Kalsiyumun vücut için önemi: Hücrede; membran, mitokondri, Endoplazmik retikulumda bağlı halde ve; stoplazmada serbest halde bulunur. Hücrenin canlılığı ve fonksiyonları için önemlidir.

Detaylı

ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ. Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016

ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ. Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016 ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016 Herhangi bir çözeltinin asitliği veya bazlığı içindeki hidrojen iyonunun (H + ) konsantrasyonuna bağlıdır. Beden sıvılarının asit-baz dengesi

Detaylı

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK Beslenme İle İlgili Temel Kavramlar Beslenme: İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması, Yaşam kalitesini artırması için

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

2) Kolekalsiferol (D 3)

2) Kolekalsiferol (D 3) Sunum İçeriği Öğretim Görevlisi :Yrd.Doç.Dr.Bekir ÇÖL Hazırlayan ve Sunan : Fulya ÇELEBİ Konu : D Vitamini 31/10/2008 D vitamini formları kaynaklarına genel bakış Deride ve vücutta D vitamini sentezi İnce

Detaylı

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler ENDOKRİN SİSTEM Endokrin sistem, sinir sistemiyle işbirliği içinde çalışarak vücut fonksiyonlarını kontrol eder ve vücudumuzun farklı bölümleri arasında iletişim sağlar. 1 ENDOKRİN BEZ Tiroid bezi EKZOKRİN

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 ADIM ADIM YGS LYS 184. Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 2) Geri Emilim (Reabsorpsiyon) Bowman kapsülüne gelen süzüntü geri emilim olmadan dışarı atılsaydı zararlı maddelerle birlikte yararlı maddelerde kaybedilirdi.

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı. Fizyoloji Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri Dr. Deniz Balcı deniz.balci@neu.edu.tr Ders İçeriği 1 Vücut Sıvı Bölmeleri ve Hacimleri 2 Vücut Sıvı Bileşenleri 3 Sıvıların Bölmeler Arasındaki HarekeF Okuma

Detaylı

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar. Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar. Vücutta küçük miktarda bakır varlığı olmaz ise demirin intestinal yolaktan emilimi ve kc de depolanması mümkün değildir. Bakır hemoglobin yapımı için de

Detaylı

Ca; Ca+2; Serum calcium; Ca++; Calcium blood test:

Ca; Ca+2; Serum calcium; Ca++; Calcium blood test: KALSİYUM Ca; Ca+2; Serum calcium; Ca++; Calcium blood test: Kalsiyum vücudumuzun önemli yapı taşlarından birisidir. Tüm hücreler kalsiyuma ihtiyaç duyar. Kemik ve dişlerimiz kalsiyumdan oluşur. Kalbimizin

Detaylı

MİNERALLER. Yrd. Doç. Dr. Funda GÜLCÜ BULMUŞ Fırat Üniversitesi SHMYO

MİNERALLER. Yrd. Doç. Dr. Funda GÜLCÜ BULMUŞ Fırat Üniversitesi SHMYO MİNERALLER Yrd. Doç. Dr. Funda GÜLCÜ BULMUŞ Fırat Üniversitesi SHMYO Mineraller Sodyum (Na) Potasyum (K) Klor (Cl) Magnezyum (Mg) Kalsiyum (Ca) Fosfor (P) Bakır (Cu) Demir (Fe) Çinko (Zn) Kobalt (Co) Molibden

Detaylı

C vitamini (Askorbik asit)

C vitamini (Askorbik asit) C vitamini (Askorbik asit) C vitamini suda eriyen, kemik, diş ve damar sağlığını koruyan, çeşitli hastalıklara direnç kazandıran ve bazı besin ögelerinin vücutta kullanılmasına yardımcı bir vitamindir

Detaylı

[embeddoc url= /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ]

[embeddoc url=  /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ] VÜCUT SIVILARI [embeddoc url= http://enfeksiyonhastaliklari.com/wp-content/uploads/2015 /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ] SODYUM ( Na+) Na+; Sodyum klor ile birlikte serumun en

Detaylı

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ Kalsiyum, insan vücudunda en bol miktarda bulunan mineral olup, yalnızca kemikleri ve dişleri güçlendirmekle kalmaz, kasların kasılmasını, sinirlerin

Detaylı

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır. POTASYUM K+; Potasyum yaşam için gerekli önemli bir mineraldir. Hücre içinde bol miktarda bulunur. Hücre içindeki kimyasal ortamın ana elementidrir. Hergün besinlerle alınır ve idrarla atılır. Potasyum

Detaylı

ENERJİ METABOLİZMASI

ENERJİ METABOLİZMASI ENERJİ METABOLİZMASI Soluduğumuz hava, yediğimiz ve içtiğimiz besinler vücudumuz tarafından işlenir, kullanılır ve ihtiyaç duyduğumuz enerjiye dönüştürülür. Gün içinde yapılan fiziksel aktiviteler kalp

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) 11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZ) Her bir böbreğin üst kısmında bulunan endokrin bezdir. Böbrekler ile doğrudan bir bağlantısı

Detaylı

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI Dr. Vedat Evren Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Vücut sıvıları değişik kompartmanlarda dağılmış Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Bu kompartmanlarda iyonlar ve diğer çözünmüş

Detaylı

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE Sağlıklı büyümek ve gelişmek için yeterli ve dengeli beslenmeliyiz. BESLENME İnsanın yaşına, cinsiyetine, çalışma ve özel

Detaylı

RUMİNANTLARDA KALSİYUM,FOSFOR VE MAGNEZYUM YETMEZLİKLERİ-1

RUMİNANTLARDA KALSİYUM,FOSFOR VE MAGNEZYUM YETMEZLİKLERİ-1 RUMİNANTLARDA KALSİYUM,FOSFOR VE MAGNEZYUM YETMEZLİKLERİ-1 Kalsiyum, fosfor ve magnezyum, kas yapısı, fizyolojik olaylar ve birçok dokunun normal fonksiyonları için gereklidir. Kemik formasyonu, kas kontraksiyonu,

Detaylı

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler EGZERSİZ VE KAN Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler Akciğerden dokulara O2 taşınımı, Dokudan akciğere CO2 taşınımı, Sindirim organlarından hücrelere besin maddeleri taşınımı, Hücreden atık maddelerin

Detaylı

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein, kalsiyum ve fosfor alımı nedeniyle; kemiklerin ve dişlerin gelişiminde Önemlidir.

Detaylı

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi HİPERKALSEMİ Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi Tanım: Hiperkalsemi serum kalsiyum düzeyinin normalden (9-11 mg/dl) yüksek olduğunda meydana gelen

Detaylı

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein,

Detaylı

Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Liv Hospital-İSTANBUL İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi 17 Aralık

Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Liv Hospital-İSTANBUL İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi 17 Aralık SIVI ELEKTROLİT TEMEL BİLGİLER: KALSİYUM, FOSFOR VE MAGNEZYUM Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Liv Hospital-İSTANBUL İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi 17 Aralık 2018 http://tekinakpolat.com/ogrenciler-icin- yararli-kitaplar/

Detaylı

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır.

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır. CANLILARDA ENERJİ Besinlerin Enerjiye Dönüşümü Besin öğeleri: Karbonhidratlar, yağlar, proteinler, vitaminler, mineraller Besin maddelerindeki bu öğelerin vücut tarafından kullanılabilmesi için sindirilmesi

Detaylı

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik 2. Ders YB 205 Beslenme İkeleri 2015 Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr BESLENME Dünya Sağlık Örgütü (WHO-DSÖ)

Detaylı

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da bir yıllık sürede, bebeğin en önemli gıdasını anne sütü

Detaylı

Hipokalsemi. Prof.Dr.Enver ŞİMŞEK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilimdalı

Hipokalsemi. Prof.Dr.Enver ŞİMŞEK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilimdalı Hipokalsemi Prof.Dr.Enver ŞİMŞEK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilimdalı Kalsiyum 03.01.2014 57.Milli Pediatri Kongresi 2 Kalsiyum Fetal dönem Çocukluk çağı Erişkin

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su KARBONHİDRATLAR Karbonhidratlar yapılarında.. (C),.. (H) ve. (O) atomu bulunduran organik bileşiklerdir. Karbonhidratların formülü ( ) ile gösterilir. Nükleik asitlerin, ATP nin, hücre, bitkilerde yapısına

Detaylı

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar Diyet denilince aklımıza aç kalmak gelir. Bu nedenle biz buna ''sağlıklı beslenme programı'' diyoruz. Aç kalmadan ve bütün besin öğelerinden dengeli biçimde alarak zayıflamayı ve bu kiloda kalmayı amaçlıyoruz.

Detaylı

TRANSFERRİN ERİTROSİT. Transferrinin normal değerleri: Transferin seviyesini düşüren sebepler. Eritrosit; RBC: Red Blood Cell = Alyuvar

TRANSFERRİN ERİTROSİT. Transferrinin normal değerleri: Transferin seviyesini düşüren sebepler. Eritrosit; RBC: Red Blood Cell = Alyuvar TRANSFERRİN Transferin kanda demiri taşıyan bir proteindir. Her bir trasferrin molekülü iki tane demir taşır. Transferrin testi tek başına bir hastalığı göstermez. Beraberinde serum demiri, ferritin, demir

Detaylı

Vitamin D Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan AÜEF Farmakognozi ABD

Vitamin D Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan AÜEF Farmakognozi ABD Vitamin D3 400 Genel Bilgi Bir sterol türevi olan D vitamini diyetle alınabilir veya endojen olarak sentezlenebilir. Diyetle, bitkilerde bulunan D2 vitamini (ergokalsiferol) ve hayvan dokularında bulunan

Detaylı

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER Siren SEZER, Şebnem KARAKAN, Nurhan ÖZDEMİR ACAR. Başkent Üniversitesi Nefroloji Bilim

Detaylı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Arter Kan Gazı Değerlendirmesi Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Asit-Baz Dengesine Farklı Yaklaşımlar Seifter JL: N Engl

Detaylı

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

OKUL ÇAĞINDA BESLENME OKUL ÇAĞINDA BESLENME Doç. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Gastroenteroloji, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi Nisan 2008-İZMİR ADÖLESAN DÖNEM 1. Biyolojik değişim BÜYÜME

Detaylı

Mineraller. İnorganik maddeler. Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan Farmakognozi ABD

Mineraller. İnorganik maddeler. Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan Farmakognozi ABD Mineraller İnorganik maddeler Farmakognozi ABD AÜEF Mineraller Kas ve kemik oluşumu, vücut sıvılarının oluşumu, sağlıklı sinir fonksiyonlarının devamı ve kas tonusunun düzenlenmesinde gerekli olan yapıtaşlarıdır.

Detaylı

KARBONHİDRATLAR. Glukoz İNSAN BİYOLOJİSİ VE BESLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ OLAN

KARBONHİDRATLAR. Glukoz İNSAN BİYOLOJİSİ VE BESLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ OLAN KARBONHİDRATLAR Normal diyet alan kişilerde enerjinin % 55-60 ı karbonhidratlardan sağlanır. Bitkiler karbonhidratları fotosentez yoluyla güneş ışığının yardımıyla karbondioksit ve sudan yararlanarak klorofilden

Detaylı

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ADRENAL BEZ MEDULLA BÖLGESİ HORMONLARI Böbrek üstü bezinin öz bölgesi, embriyonik dönemde sinir dokusundan gelişir bu nedenle sinir sisteminin uzantısı şeklindedir. Sempatik

Detaylı

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU EMBRİYOLOJİ VE GENETİK 1 DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU 2/16 EMBRİYOLOJİ NEDİR? Embriyoloji; zigottan, hücreler, dokular, organlar ile tüm vücudun oluşmasına kadar geçen ve doğuma kadar devam

Detaylı

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)! HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücre Hücre: Tüm canlıların en küçük yapısal ve fonksiyonel ünitesi İnsan vücudunda trilyonlarca hücre bulunur Fare, insan veya filin hücreleri yaklaşık aynı büyüklükte Vücudun büyüklüğü

Detaylı

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA ESER ELEMENTLER İnsan vücudunda en yüksek oranda bulunan element oksijendir. İkincisi ise karbondur. İnsan vücudunun kütlesinin %99 u sadece 6 elementten meydana gelir. Bunlar:

Detaylı

Adrenal Korteks Hormonları

Adrenal Korteks Hormonları Adrenal Korteks Hormonları Doç. Dr.Fadıl Özyener Fizyoloji AD Bu derste öğrencilerle Adrenal korteks hormonlarının (AKH) sentez ve salgılanması, organizmadaki hücre, doku ve sistemlerde genel fizyolojik

Detaylı

SİSTİNOZİS KAYIT SİSTEMİ VERİ ALANLARI (*) ile belirtilen alanların doldurulması zorunludur. Hasta Demografik Bilgileri

SİSTİNOZİS KAYIT SİSTEMİ VERİ ALANLARI (*) ile belirtilen alanların doldurulması zorunludur. Hasta Demografik Bilgileri SİSTİNOZİS KAYIT SİSTEMİ VERİ ALANLARI (*) ile belirtilen alanların doldurulması zorunludur. Hasta Demografik Bilgileri Adı Soyadı*... Hastanızın ad, ikinci ad (varsa) ve soyadının baş harflerini giriniz

Detaylı

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

gereksinimi kadar sağlamasıdır. Yeterli beslenme, vücudun yaşamı ve çalışmasını sürdürebilesi için gerekli olan enerjinin sağlanması anlamına gelir. Dengeli beslenme ise, alınan enerjinin yanında bütün besin öğelerini gereksinimi kadar

Detaylı

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.-

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.- 1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.- Biyokimya sözcüğü biyolojik kimya (=yaşam kimyası) teriminin kısaltılmış şeklidir. Daha eskilerde, fizyolojik kimya terimi kullanılmıştır. Gerçekten de Biyokimya

Detaylı

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ)

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ) T.C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3

Detaylı

Referans:e-TUS İpucu Serisi Biyokimya Ders Notları Sayfa:368

Referans:e-TUS İpucu Serisi Biyokimya Ders Notları Sayfa:368 21. Aşağıdakilerden hangisinin fizyolojik ph'de tamponlama etkisi vardır? A) CH3COC- / CH3COOH (pka = 4.76) B) HPO24- / H2PO-4 (pka = 6.86) C) NH3/NH+4(pKa =9.25) D) H2PO-4 / H3PO4 (pka =2.14) E) PO34-/

Detaylı

KALSİYUM METABOLİZMASINI DÜZENLEYEN HORMONLAR

KALSİYUM METABOLİZMASINI DÜZENLEYEN HORMONLAR KALSİYUM METABOLİZMASINI DÜZENLEYEN HORMONLAR Kalsiyum iyonlarının katıldığı olaylar - Kemik mineralizasyonu - Kas ve sinir uyarılması -Kan pıhtılaşması -Salgılama -Membranbütünlüğü ve transport -Enzim

Detaylı

Bitkide Fosfor. Aktif alım açısından bitki tür ve çeşitleri arasında farklılıklar vardır

Bitkide Fosfor. Aktif alım açısından bitki tür ve çeşitleri arasında farklılıklar vardır Fosfor alımı ve taşınımı Kök hücreleri ve > Bitkide Fosfor ksilem özsuyunun P kapsamı > toprak çözeltisinin P kapsamı (100-1000 kat) P alımı aktif alım şeklinde gerçekleşir Aktif alım açısından bitki tür

Detaylı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı Hücrenin fiziksel yapısı HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücreyi oluşturan yapılar Hücre membranı yapısı ve özellikleri Hücre içi ve dışı bileşenler Hücre membranından madde iletimi Vücut sıvılar Ozmoz-ozmmotik basınç

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

Vitamin metabolizması bozukluklarında laboratuvar. Prof.Dr.Dildar Konukoğlu

Vitamin metabolizması bozukluklarında laboratuvar. Prof.Dr.Dildar Konukoğlu Vitamin metabolizması bozukluklarında laboratuvar Prof.Dr.Dildar Konukoğlu Vitaminler Vitaminler büyüme, sağlık, her türlü verim performansı gibi yaşamsal fonksiyonların devamlılığı için çok az miktarlarda

Detaylı

Yağlar ve Proteinler

Yağlar ve Proteinler Yağlar ve Proteinler Yağlar Yağlar, yağ asitleri ve gliserolden oluşmuş organik bileşiklerdir. Yağlar en ekonomik enerji kaynaklarıdır. Yağlar aynı miktardaki karbonhidrat ve proteinlerin iki katından

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

Başlıca organizma sıvılarının ve salgılarının ortalama ph değerleri.

Başlıca organizma sıvılarının ve salgılarının ortalama ph değerleri. Asid-baz dengesi ph Başlıca organizma sıvılarının ve salgılarının ortalama ph değerleri. Organizma sıvıları, salgıları Ortalama ph Kan 7.4 Süt 6.7 Safra 7.8 İdrar 6.0 Pankreas özsuyu 8.0 Bağırsak özsuyu

Detaylı

2013 NİSAN TUS DAHİLİYE SORULARI

2013 NİSAN TUS DAHİLİYE SORULARI 2013 NİSAN TUS DAHİLİYE SORULARI Doğru cevap: B Referans: e-tus İpucu Serisi Dahiliye Ders Notları Cilt 2 Sayfa: 10 Doğru cevap: A Referans: e-tus İpucu Serisi Dahiliye Cilt 1 Ders Notları Sayfa: 233

Detaylı

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Proteinlerin yapısında; Karbon ( C ) Hidrojen ( H ) Oksijen

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI I. YARIYILI T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI B 601 Temel Biyokimya I Zorunlu 3 0 3 4 B

Detaylı

Besin Öğeleri. 1.Proteinler. 2.Yağlar. 3.Karbonhidratlar. 4.Mineraller. 5.Vitaminler. 6.Su

Besin Öğeleri. 1.Proteinler. 2.Yağlar. 3.Karbonhidratlar. 4.Mineraller. 5.Vitaminler. 6.Su Besin Öğeleri 1.Proteinler 2.Yağlar 3.Karbonhidratlar 4.Mineraller 5.Vitaminler 6.Su PROTEİNLER BESİN ÖGELERİ Proteinler vücudun yapıtaşlarıdır Büyüme ve gelişme için en önemli besin öğesidir. Bağışıklık

Detaylı

ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji

ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI Canlılarda Enerji Besinlerin Enerjiye Dönüşümü İnsanların gün boyunca hareketlerinin devamını, hastalanınca iyileşmelerini, fizyolojik ve psikolojik tepkilerinin devamlılığını

Detaylı

Kalsiyum Metabolizması. Dr M. Emin kavasoğlu Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp Anabilimdalı PARATHORMON (PTH)

Kalsiyum Metabolizması. Dr M. Emin kavasoğlu Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp Anabilimdalı PARATHORMON (PTH) Dr M. Emin kavasoğlu Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp Anabilimdalı 19.10.2010 Kalsiyum vücutta en bol bulunan minerallerdendir Toplam vücut kalsiyumu 15 gr/kg Yetişkin bir bireyde yaklaşık 1kg kalsiyum bulunur.

Detaylı

GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME. Dr. Hülya YARDIMCI A.Ü. Beslenme ve Diyetetik Bölümü

GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME. Dr. Hülya YARDIMCI A.Ü. Beslenme ve Diyetetik Bölümü GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME Dr. Hülya YARDIMCI A.Ü. Beslenme ve Diyetetik Bölümü GEBELİKTE BESLENMENİN ÖNEMİ Gebelik kadınlar için doğal fizyolojik bir olaydır. Annenin yeterli ve dengeli beslenmesi bebeğin

Detaylı

FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI

FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI Dr. Dilek TORUN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı 13-17 Kasım 2013 30. Ulusal Nefroloji Hipertansiyon Diyaliz ve Transplantasyon

Detaylı

Sıvı-Elektrolit ve Asit Baz Denge Farmakolojisi

Sıvı-Elektrolit ve Asit Baz Denge Farmakolojisi Sıvı-Elektrolit ve Asit Baz Denge Farmakolojisi Prof.Dr. Ender Yarsan A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Normal hidratasyon dengesi İçecek ve yiyecekler; oksidasyon sonucu

Detaylı

BESİNLER. Süt, yumurta, peynir, et, tavuk, balık gibi hayvansal kaynaklı besinler

BESİNLER. Süt, yumurta, peynir, et, tavuk, balık gibi hayvansal kaynaklı besinler BESİNLER Yaşam için gerekli besin öğelerini sağlayan bitkisel ve hayvansal gıdalar BESİN olarak tanımlanır. Besinler, elde edildikleri kaynaklara göre iki gruba ayrılır: Süt, yumurta, peynir, et, tavuk,

Detaylı

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H 2.Radyoaktif izotoplar biyologları için önemlidir? Aşağıda radyoakif maddelerin kullanıldığı alanlar sıralanmıştır.bunlarla

Detaylı

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları Sunum planı Olgularla Kan Gazı Değerlendirilmesi Dr. Ayhan ÖZHASENEKLER Acil Tıp Uzmanı Diyarbakır Devlet Hastanesi Neden Arteryel Kan Gazı ( AKG)? Değerlendirilen Parametreler Neler? Asit-Baz Dengesi

Detaylı

4.Sınıf Fen Bilimleri

4.Sınıf Fen Bilimleri Fen Bilimleri Adı: Soyadı: Numara: Besinler ve İçerikleri Canlıların yaşamlarını sürdürebilmek için yedikleri ve içtikleri maddelere besin denir.canlılar büyüyüp gelişmek, üremek ( çoğalmak ) ve solunum

Detaylı

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır 9.Sınıf Biyoloji 1 Akıllı Defter vitaminler,hormonlar,nükleik asitler sembole tıklayınca etkinlik açılır sembole tıklayınca ppt sunumu açılır sembole tıklayınca video açılır 1 VİTAMİNLER ***Vitaminler:

Detaylı

Yağda eriyen vitaminlerden biridir. Retinoidler adı verilen kimyasal bileşik ile, provitamin A karotenoidleri adı verilen kimyasal moleküller vitamin

Yağda eriyen vitaminlerden biridir. Retinoidler adı verilen kimyasal bileşik ile, provitamin A karotenoidleri adı verilen kimyasal moleküller vitamin A vitamini Yağda eriyen vitaminlerden biridir. Retinoidler adı verilen kimyasal bileşik ile, provitamin A karotenoidleri adı verilen kimyasal moleküller vitamin A ailesini oluşturur. All-trans retinol

Detaylı

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a) - Azotlu bileşikler Su ürünleri yetiştiricilik sistemlerinde oksijen gereksinimi karşılandığı takdirde üretimi sınırlayan ikinci faktör azotlu bileşiklerin birikimidir. Ana azotlu bileşikler; azot gazı

Detaylı

ORGANİZMANIN ÖNEMLİ METABOLİK DURUMLARI

ORGANİZMANIN ÖNEMLİ METABOLİK DURUMLARI ORGANİZMANIN ÖNEMLİ METABOLİK DURUMLARI Metabolizma durumları Memelilerde ana hatları ile en az iki metabolizma durumu önemlidir. Bunların birincisi besin maddelerinin kana emildiği beslenme (rezorpsiyon),

Detaylı

Kemik Doku. Prof.Dr.Ümit Türkoğlu

Kemik Doku. Prof.Dr.Ümit Türkoğlu Kemik Doku Prof.Dr.Ümit Türkoğlu 1 Kemik Dokusu İskelet sistemi başlıca işlevleri: Mekanik destek Hareket için kasların yapışma yerlerini sağlama Medüllasında yer alan, hemapoetik sistem elemanı kemik

Detaylı

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI VİH-YL 2007 0002 DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE

Detaylı

Beslenmeden hemen sonra, artan kan glikoz seviyesi ile birlikte insülin hormon seviyesi de artar. Buna zıt olarak glukagon hormon düzeyi azalır.

Beslenmeden hemen sonra, artan kan glikoz seviyesi ile birlikte insülin hormon seviyesi de artar. Buna zıt olarak glukagon hormon düzeyi azalır. Seçmeli Ders: Dokular ve Organlar Arası Metabolik İlişkiler 1.HAFTA Normal metabolizmada aktif olan günlük akış; Yaşamak için gerekli olan enerji akışı, dışardan alınan gıdalardan elde edilir. Kullanılan

Detaylı

DETAYLI KADIN CHECK- UP

DETAYLI KADIN CHECK- UP DETAYLI KADIN CHECK- UP Detaylı kadın check-up programında : tam kan sayımı anemi ( kansızlık ), enfeksiyon hastalıklarının taraması, tam idrar tahlili, açlık kan şekeri, 3 aylık kan şekeri bilançosu,

Detaylı

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hayvan Beslemede Vitamin ve Minerallerin Önemi Vitaminler, çiftlik hayvanlarının, büyümesi, gelişmesi, üremesi, kısaca yaşaması ve verim vermesi için gerekli metabolik

Detaylı

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ İdrar oluşturmak... Üriner sistemin ana görevi vücutta oluşan metabolik artıkları idrar yoluyla vücuttan uzaklaştırmak ve sıvı elektrolit dengesini korumaktır. Üriner

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları

Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları [Çocuklarda Akılcı İlaç Kullanımı] Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları Ayşın Bakkaloğlu Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Pediatrik Nefroloji Ünitesi İlaç Metabolizması Esas organ

Detaylı

Sporcu Beslenmesi Ve Makarna. Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU Beslenme ve Diyetetik Bölümü Bölüm Başkanı

Sporcu Beslenmesi Ve Makarna. Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU Beslenme ve Diyetetik Bölümü Bölüm Başkanı Sporcu Beslenmesi Ve Makarna Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU Beslenme ve Diyetetik Bölümü Bölüm Başkanı BESLENME Genetik yapı PERFORMANS Fiziksel kondisyon Yaş Cinsiyet Yaş Enerji gereksinimi Vücut bileşimi

Detaylı

07.11.2014. Fetus Fizyolojisi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı

07.11.2014. Fetus Fizyolojisi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 8.Hafta ( 03-07 / 11 / 2014 ) FETUS FİZYOLOJİSİ 1.Embriyonun Gelişmesi 1.) Plasenta 2.) Amnion Kesesi ve Amnion Sıvısı Slayt No: 9 1.) EMBRİYONUN GELİŞMESİ

Detaylı

Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği

Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği İlaçlar hamilelik esnasında rutin olarak kullanılmaktadır. Kronik hastalığı olan (astım, diyabet, hipertansiyon, epilepsi, depresyon ve

Detaylı