Eğitim Sen kuruluşundan bu yana emek, barış, demokrasi mücadelesi yürüten bir sendikadır. Bir eğitim sendikası olması da, kadın

Transkript

1 Özgürlüğümüz İçin Örgütleniyoruz Eğitim Sen de II. Kadın Kurultayına Giderken Eğitim Sen kuruluşundan bu yana emek, barış, demokrasi mücadelesi yürüten bir sendikadır. Bir eğitim sendikası olması da, kadın sorununa özel bir yer ayırmayı gerektirmektedir. Çünkü eğitim aracılığıyla da toplumsal cinsiyet eşitsizliği yeniden üretiliyor. Yeniden üretilen bu eşitsizlikler karşısında durmak ve kadınlar olarak ikincil olmaktan kurtulmak kadınların özgün örgütlülüğü ile mümkündür. Eğitim Sen li kadınlar olarak, başta çalışma yaşamımız olmak üzere toplumsal ve siyasal alandaki yaşamımızın değişmesi için yıllardır mücadele etmekteyiz. Bu nedenledir ki; Eğitim Sen i kadınlar, kadınları da Eğitim Sen güçlendirmektedir. Kadınların örgütlenmesi, birlikte mücadele etmesi ve dayanışması için kendi kararlarını vermesi gerekiyor. Kadın kurultayları politika üretme yöntemlerinden en geniş katılımlı ve eşit söz söyleme hakkı olanıdır. Kurultaylar dönemsel ihtiyaçlara yanıt olmakla birlikte verilen toplumsal mücadele açısından da ön açıcı süreçleri örerler. Bu nedenledir ki; ikinci bir kadın kurultayını, genel kurulun önerdiği kararlar doğrultusunda ve yıllardır tartıştığımız olgular üzerine de örgütleme gereği duymaktayız. Şubat ayından bu yana II. Kadın Kurultayımıza hazırlanmaktayız. Ancak hala yapmamız gereken çok şey var. Kurultayımızı 4 5 Aralık 2010 tarihinde gerçekleştirmek için eksik kalan çalışmalarımızı da tamamlamak durumundayız. Bu nedenle; şubelerimiz Kadın Sekreterliği öncülüğünde kadın komisyonlarımıza, üyelerimize II. Kadın Kurultayı atölye çalışmaları hazırlık sonuçlarını aktarmakla birlikte, yeni öneriler almak için çalışmalar yürütmelidirler. 4 5 Aralık 2010 tarihinde yapacağımız II. Kadın Kurultayımızın başta biz Eğitim Sen li kadınlar olmak üzere ülkemizdeki tüm kadınların yaşamını güzelleştirmeye/geliştirmeye katkı sunacağı düşüncesiyle bu eğitim- öğretim yılında başarılar/ esenlikler diliyoruz. I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I 61

2 2010 Dünya Kadın Yürüyüşü 30 Haziran 2010 tarihinde İstanbul renkli karelere bir kez daha ev sahipliği yaptı. Dünya nın değişik ülkelerinden gelen kadınlar, Yaşanabilir Bir Dünya nın Mümkün Olduğu duygu ve düşünceleriyle İstanbul da seslerini yükselttiler. Yıllardır sürdürülen savaşların yerine barışın inşa edilebileceğine, görünmeyen kadın emeğinin görülebileceğine, doğanın insan a kurban edilemeyeceğine, bunun karşısında biriken değerlerimizi ve emeğimizi görünür kılmak için, 30 Haziran da İTÜ Maçka Kampüsünde, atölyelerde tartışarak ortak bir program çıkarmaya çalıştık. KESK in atölye çalışmaları 8 Mart süreciyle birlikte başladı. Eğitim Sen olarak da Okullarda Cinsel Eğitim konulu başlıkta özel bir çalışma yürüttük. 30 Haziran da farklı ülkelerin katılımı ile (Yunanistan, Fransa ve İtalya) Okullarda Cinsel Eğitim temasında öneriler çıkarıp bir rapor oluşturduk. Yine 30 Haziran akşamı 22 ülkeden gelen kadınlar, ülkenin farklı illerinden gelen Eğitim Sen li kadınlar(antalya, Adana, Adıyaman, Aydın, Burdur, Çorum, Edirne, Antep, Urfa, Diyarbakır, Van, Mardin, İskenderun, Hatay, İzmir, Kırıkkale, Mersin, Samsun, Sinop, Yozgat, Zonguldak) ve İstanbul dan kitlesel katılan kadınlar olarak, İTÜ Maçka tesislerinden Taksim Galatasaray Lisesi nin önüne kadar yürüdük. Yürüyüş boyunca taleplerimizi haykırdık. Binleri bulan kitlemizle taşıdığımız pankartlar ve dövizlerle İstiklal Caddesinde renkli anlar yaşattık. Atölye çalışmaları sonucu oluşturduğumuz sonuç bildirgesinin Galatasaray Lisesi nin önünde okunmasının ardından dağıldık. 62 I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I

3 Dünya Kadın Yürüyüşü Avrupa Feminist Buluşması Deklarasyonu 30 Haziran 2010, İstanbul Bugün, 30 Haziran Dünya Kadın Yürüyüşü 3. Uluslararası Eylemi nin Avrupa buluşması için 22 ülkeden ve bölgeden 500 den fazla kadın İstanbul da toplandı. İstanbul a gelerek, kadın hakları ve halkının kaderini tayin hakkı için mücadele eden Türk ve Kürt kadınlarla dayanışmamızı ifade ediyoruz. Bütün kadınların haklarından tam yurttaşlar olarak yararlanabileceği, açık, demokratik ve seküler bir Avrupa düşüncesini dile getirdik. Buluşmamız, daha önce aralarında balkan ağının oluşturmak ve bu etkinliği hazırlamak amacıyla farklı ülkelerde yapılan çeşitli ulusal toplantıların ürünüdür. Hükumetlerin ve uluslararası kurumların, toplumsal hareketlerin elli yıllık kazanımlarına ve kadın haklarına yönelik saldırılarında ekonomik ve mali krizi kullandığı bir dönemde toplanıyoruz. Bu önlemleri kınıyor; çalışma ve emeklilik koşullarının kötüleşmesine karşı mücadele ediyoruz. Özelleştirmeye ve kamu hizmetlerine ayrılan bütçede kesintilere karşı mücadele ediyor; bunun yerine askeri bütçelerin azaltılmasını istiyoruz. Hem toplumsal hareketlerin kriminalizasyona ve bu hareketleri bastırmak için kadınlarla yönelik şiddet kullanılmasına hem de aşırı sağın, fundamentalizmlerin ve militarizmin yükselişine karşı direniyoruz. Kadın aktivistlere yönelik devlet kaynaklı her tür şiddete karşı olduğumuz gibi, özellikle Kürt kadınları ve çocuklarına yönelik cinsel tacizin devlet politikası haline getirilmesine de karşıyız. Hepimiz, ulusal, cinsel ve sınıfsal sömürüye karşı mücadeleyi sürdürmekte kararlı, ezilen ulusların kadınlarının yanında yer alıyoruz. Bizim, taban hareketlerinden gelen kadınların uluslararası feminist hareketi olarak, birlikte organize edip katılacağımız eylemler şunlardır: -Ekim 2010 da Kongo Demokratik Cumhuriyeti nde uluslararası barış ve sivilleşme eylemi; - Diyarbakır da 151 Kürt politikacı, belediye başkanı, kadın hakları savunucusu ve sendika üyesine karşı açılan davanın izlenmesi; -Ekim 2010 da Brüksel de güvencesiz çalışma ve işsizliğe karşı Avrupa yürüyüşleri; -Kasım 2010 da Portekiz de yapılacak NATO zirvesine karşı zirve toplantısı; -Eylül 2010 da Avrupa Sendikaları Konfederasyonu nun gösterisi yılında Avusturya da gıda egemenliği konulu bir Avrupa forumunun düzenlenmesi. Dünya Kadın Yürüyüşü nde yaptığımız gibi, toplumsal hareketleri, halkların yerel düzeyde verdiği mücadeleler arasında bağlar kurmaya ve onları kıtasal düzeyde birleştirmeye çağırıyoruz. Bugün, kapitalizmi, ataerkini ve ırkçılığı yok etmek için, bu mücadeleleri birleştirme günüdür. Kadınların Yaşamını Değiştirmek İçin Dünyayı Değiştir! Dünyayı Değiştirmek İçin Kadınların Yaşamını Değiştir! I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I 63

4 Hollanda Öğretmenler Sendikası AOb yle İkili İlişkilerimizi Tazeledik Bilindiği üzere Hollanda Öğretmenler Sendikası AOb ile sendikamız Eğitim Sen arasındaki dış ilişkiler, uzun ve sağlam bir geçmişe dayanmaktadır. Bugüne kadar hem üyesi olduğumuz Eğitim Enternasyoneli nin toplantı ve zirvelerinde bu ilişkilerimiz pekişmiş hem de ikili ilişkilerimiz karşılıklı olarak her iki sendikanın hemen tüm etkinliklerinde temsilci bulundurmasıyla da ilerlemiştir. Bu çerçevede son dönemde ülkemizde de gündemin ön sıralarında yer alması için sendikamız Eğitim Sen tarafından dikkate sunulan bir konu olan çocuk emeği kullanımının önlenmesi sorunu karşısında Hollanda Öğretmenler Sendikası AOb nin çalışmaları giderek bir model halini aldığından, çocuk emeği kullanımının önlenmesi amacıyla ikili olarak gerçekleştirilebilecek projeler konusunu tartışmak üzere Hollanda sendikası AOb nin davetlisi olarak bir heyet Hollanda ya iki günlük bir çalışma ziyaretinde bulunmuştur. Sendikanın Uluslararası İlişkiler Sekreteri Trudy Kerperien in planlaması dahilinde gerçekleşen bu toplantıda, özellikle AOb ile Fas öğretmenler sendikası tarafından ortaklaşa yürütülen çocuk emeğinin önlenmesi pilot projesi hakkında kapsamlı bilgi alınmış ve önümüzdeki aylarda Türkiye de benzer bir projenin pilot bölgelerde başlatılarak sendikamızın çocuk emeğinin önlenmesi konusunu ülke gündemine çözüm üreten bir yerden getirmesi kararı verilmiştir. Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, Genel Örgütlenme Sekreteri Mustafa Ecevit ile sendikamızın Uluslar arası İlişkiler Uzmanı Deniz Yıldırım ın katıldığı ziyarette, AOb Başkanı dahil olmak üzere sendikanın çocuk emeği konusunda uzmanlaşmış çalışma ekibiyle geniş bir toplantı gerçekleştirilmiştir. 64 I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I

5 Haberler Haberler Haberler Haberler Haberler KESK ESKİ GENEL SEKRETERİ SEVİL FİGEN EROL ANILDI Eski KESK Genel Sekreteri Sevil Figen EROL KESK Genel Sekreteri Emirali ŞİMŞEK, SES Genel Başkanı Bedriye YORGUN, Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik in, ailesinin, dostlarının ve mücadele arkadaşlarının katılımıyla Siverek Mezarlığında kabri başında anıldı. ŞERZAN KURT UN DURUŞMASINDA HUKUKSUZLUK! Muğla da polis kurşunuyla hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şerzan Kurt un davası, Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi nde, avukatları ve ailesi haberdar edilmeden kaçak bir şekilde görüldü. Bu şekilde gerçekleştirilen duruşmaya yapılan itirazlar da mahkeme tarafından reddedildi. Davayı izlemek için adliye önünde toplananlar üniversite öğrencisi Şerzan ın vurulduğu yere kadar yürüyerek, karanfiller bıraktı. MEHMET ALİ ÖRKMEZ HALEN KAYIP! Sendikamız kayıp üyemizin bulunması ya da akıbetinin ortaya çıkarılması için çabalarını sürdürüyor! Eskişehir, Mihailgazi ilçesi, Mihailgazi İlköğretim Okulunda görev yapmaktayken 15 Mart 2010 tarihinde kaybolan üyemiz Mehmet Ali Örkmez in akibeti halen bilinmeziliğini koruyor. Hukuken faili meçhul olarak tanımlanan bu durumla ilgili ilçe savcılığı tarafından soruşturma açılmış olmasına rağmen açılan soruşturmadan bu güne kadar bir sonuç çıkmamıştır. Olaya ilişkin tanık beyanlarında aynı okulda görev yapan 4 öğretmenin kendisini evinden alarak gezmeye çıktıkları, akşam saatlerinde dönüş esnasında sadece aracın hasar gördüğü küçük bir kaza geçirdikleri, üyemiz Mehmet Ali Örkmez in bir kavşakta inerek evine yürüyerek gideceğini söylediği ve kendisinden bir daha haber alınamadığı yer almaktaydı. Daha sonraki günlerde ortaya çıkan başka bir tanığın ifadesi doğrultusunda kayıp üyemiz Mehmet Ali Örkmez in bir cinayete kurban gitmiş olabileceği kanısı güçlenmiştir. Ancak ne yazık ki bu faili meçhul durumun üzerinden 6 aydan fazla bir zaman geçmesine ve sendikamızın İçişleri Bakanlığını harekete geçirmeye yönelik bütün girişimlerine rağmen üyemize ne olduğuna ilişkin hiçbir bilgi alınamamıştır. Sendikamız üyesi Mehmet Ali Örkmez bu devletin vatandaşı olup, kamu görevlisi bir öğretmendir. Akibeti hakkında hiçbir bilgiye ulaşılamamış olması, durumun hala belirsizliğini koruyor olması devletin anayasada yazılı hak ve hürriyetleri koruyamadığını göstermektedir. ÖĞRETMENE HAMALLIK YAPTIRAN GÜVENCESİZ İSDİHDAM DÜZENİNİ LANETLİYORUZ! Ayda 700 TL ye sözleşmeli olarak çalışan 44 yaşındaki eğitim emekçisi Ahmet Fazlı Elçi, ek iş olarak hamallık yaparken kalp krizi geçirip hayatını kaybetti. Tekirdağ ın Çorlu İlçesi nde Mehmet Rüştü Uzel Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi nde sözleşmeli öğretmenlik yapan Ahmet Fazlı Elçi (44), Atatürk Çok Programlı Lisesi nde 40 TL için hamallık yaparken kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Eğitim emekçisi Elçi nin 40 TL karşılığında çalıştığı okulda hamamlık yapmasının nedeni, sözleşmeli olduğu için ücretinin yaz aylarında kesilmesiydi. Eğitim işkolunda kadrolu güvenceli istihdamın yerine adım adım güvencesizliği hayata geçirmeye çalışan Milli Eğitim Bakanlığı, icraatlarının sonuçlarıyla sonuna kadar övünebilir! EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİ ÖMER ÇETİN E AĞIT! Eğitim Fakültesi 2. sınıf öğrencisiydi Ömer Çetin. Ama hiçbir zaman öğretmen olamayacak. Çünkü üniversite öğrenimi masraflarını karşılayabilmek için, günlüğü 30 liraya inşaatta çalışıyordu. Ömer Çetin, hiçbir zaman öğretmen olamayacak, çünkü o okul masraflarını çıkarmak için çalıştığı inşaattan düşerek yaşamını yitirdi. Geleceğe, gelecekteki öğrencilerine, mesleğine, emeğe, dair güzel düşüncelerinin bulunduğu kafasını beton zemine çarptı. Güvencesiz olduğu için, yaz aylarında maaş alamadığı için çalıştığı okulda hamallık yaparken kalbi duran 44 yaşındaki Ahmet Fazıl Elçi nin ardından üniversite öğrenimini sürdürebilmek için çalıştığı inşatta yaşamı yitiren Ömer Çetin in acısını yaşıyoruz. Öğretmenlerine hamallığı, öğrencilerine inşaatlarda ölümü reva görenlerin yüzü kızarıyor mu bilmiyoruz. I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I 65

6 Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden 15 Haziran 2010 da Konfederasyonumuzun Almış Olduğu Karar Gereği Yurdun Dört Bir Yanında Alanlardaydık. 657 sayılı DMK nda yapılması planlanan, başta iş güvencemiz olmak üzere kazanılmış haklarımıza yönelik saldırı içeren değişikliklere karşı AKP binaları önünde protesto eylemleri gerçekleştirildi. Çaycuma Samsun KESK Batman Mersin Tokat Antalya Eskişehir İstanbul 7 nolu şube ANTALYA Şubemiz tarafından düzenlenen barış konulu kompozisyon yarışması sonuçlandı. Başvuru tarihi 10 Mayıs 2010 da sona eren kompozisyon yarışması Büyükşehir sınırları içerisinde yer alan lise öğrencileri arasında yapıldı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullara duyurusu yapılan kompozisyon yarışmasına 112 kompozisyon katıldı. Seçici Kurul üyeliğini yazarlar Hasan KIYAFET, Kamile YILMAZ, Nuri ERKAL, Nusret GÜRGÖZ, şair Şükrü ERBAŞ, eğitimci Feyzi CEYLAN ve Şube Başkanımız Nurettin SÖNMEZ in oluşturduğu yarışmada birinciye Dizüstü Bilgisayar, ikinciye Fotoğraf Makinesi, üçüncüye ise Cep Telefonu verildi. Ayrıca 10 kompozisyon övgüye değer bulundu ve sahiplerine kitap hediye edildi Cuma saat de ANSAN da yapılan ödül töreninde konuşan Şube Başkanımız Nurettin SÖNMEZ, başarılı bir organizasyon gerçekleştirdiklerini ve yüzlerce öğrenciye barış ı tartıştırdıklarını söyledi. Kompozisyon yarışmasını geleneksel hale getirmeyi düşündüklerini, önümüzdeki yıllarda Eğitim Sen olarak öğrencilerimizle bu tür çalışmaları yapacaklarını belirtti. Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden 66 I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I

7 Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden Şubemiz bünyesinde üyelerimizin katılımıyla Aralık 2009 tarihinde oluşan Tiyatro topluluğu, Özgürlük Oyunu adlı tiyatro oyununu Pazartesi saat ve de iki seans olarak Belediye Kültür Salonu nda sahneledi. Yoğun katılımlı oyun ayakta alkışlandı. BATMAN Tiyatro Gösterimi Şubemiz Tiyatro Grubu tarafından Kadınlık Bizde Kalsın adlı oyun 11 Mayıs ta Kozluk ta, 13 Mayıs ve Haziran tarihlerinde de Batman da sahnelendi. Oyunumuz bini aşkın izleyici ile buluştu. Kadınlık Bizde Kalsın oyunu, Adem ile Havva dan günümüze kadar kadın ile erkek arasındaki var olan haksız rekabet, ezen ezilen ilişkisini mizahi dille anlatıyor. Futbol Turnuvası Bu yıl 2.si düzenlenen Maruf Eker Dostluk ve Barış Futbol Turnuvası nın ödül töreni yapıldı. Final maçı, 13 Haziran da Sakarya İlköğretim Okulu ile Metin Bostancıoğlu İlköğretim Okulları arasında oynandı. Sakarya İlköğretim Okulu final maçını 5-1 kazanarak turnuva şampiyonu oldu. Aynı gün ödül töreni düzenlendi. Turnuva birincisi olan Sakarya İlköğretim Okulu na ödülünü Batman Belediyesi Başkan Yardımcısı Gülistan Akel, ikinci olan Metin Bostancıoğlu İlköğretim Okulu na ödülünü Petrol- İş Batman Şube Başkanı Mustafa Tekik verirken, turnuva üçüncüsü olan Kıbrıs Şehitleri İlköğretim Okulu na ise ödülünü Eğitim Sen Şube Sekreteri Selim Aratemur verdi. Ödül töreninde ayrıca turnuvanın düzenlenmesinde katkıda bulunan ve turnuvada hakemlik yapanlara da teşekkür plaketi verildi. 11 Mayıs ta başlayan turnuvaya 43 okul katılırken, turnuva boyunca 116 karşılaşma yapıldı. Yıl Sonu Şenliği Eğitim- öğretim yılının sona ermesi nedeni ile şubemiz başta üyelerimiz olmak üzere Batman halkının da geniş katılım gösterdiği bir şenlik etkinliği düzenlemiştir. Etkinlikte Şubemizin bir yıllık faaliyetlerini anlatan bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Daha sonra misafirlere Batman ın meşhur yemeği olan Mehir dağıtıldı. Etkinlik, Eğitim Sen Batman Şubesi müzik grubu ve Bahar Kültür Merkezi nin Koma Grava Rojê nin birbirinden güzel şarkılarıyla gece geç saatlere kadar devam etti. Şarkılar eşliğinde halay çeken katılımcılar ise gönüllerince eğlendi. Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I 67

8 Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Sen işyeri temsilciliğimiz gelenekselleşen yaz okulu uygulamasını 2010 yaz döneminde de başarıyla sürdürdü. BURDUR: 12 Haziran 2010 da şubemiz tarafından yılsonu dayanışma yemeği yapıldı. Yemekte emekli olan üyelerimize onur belgeleri verildi. Etkinliğe müzikle devam edildi, dayanışmanın her alanda gösterilmesinin önemi bir kez daha vurgulandı. Boğaziçi Üniversitesi yönetiminden de alınan destekle yürütülen Yaz Okulu na Üniversite çalışanlarının 7 12 yaş arasındaki çocukları katıldılar. Her yıl bir öğretmen üyemizin koordinatörlüğünde, genellikle Eğitim Fakültesi nden öğrencilerin dea gönüllü olarak verdiği destekle yürütülen Yaz Okulu süresince başta yüzme olmak üzere birçok spor aktivitesi yapılmakta, resim ve el becerileriyle ilgili çalışmalar yürütülmekte ve haftada en az bir kez sinema veya müze ziyareti yapılmaktadır. 7 yıldır başarılı bir şekilde yürütülen çalışmalarımıza her sene arasında öğrenci katılmaktadır. Yürütülen bu çalışma öncelikle çalışanlar ve tüm Üniversite kamuoyunda sendikamızla olan bağları güçlendirmektedir. Sendikamızın amblemi ve isminin geçtiği t-shirtlerle bütün gün etrafta neşe saçan çocuklar, Eğitim Sen in 7 den 70 e tüm toplumu kucaklayan bir örgüt olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. ÇORUM: ÇORUM U UNUTMA UNUTTURMA! 3 Temmuz da aralarında Çorum Kesk Şubeler Platformu nun da yer aldığı DKÖ ve siyasi partilerin oluşturduğu tertip komitesince Saat Kulesi Meydanı nda yaklaşık 2000 kişinin katıldığı bir miting düzenlendi. Mitinge Konfederasyonumuzu temsilen KESK Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Akman Şimşek ve Basın Yayın Sekreteri Hüseyin Gölpunar katıldı. Çorum da 29 Mayıs- 4 Temmuz 1980 de yaşanan olayların anlatıldığı ve kınandığı konuşmaların ardından miting sona erdirildi. Miting sonrası Hacı Bektaş Kültür ve Dayanışma Vakfı nda yemek etkinliği gerçekleştirildi. Aynı günün akşamında Çorum Atatürk Kapalı Spor Salonu nda anma gecesi düzenlendi. Gecede dönemin Cumhuriyet Başsavcısı Ethem Türker ve Muzaffer İlhan Erdost tarafından yaşananların gerçek yüzünün AFYONKARAHİSAR: İsrail in yaptığı saldırılar şubemizce yapılan basın açıklaması ile kınanmıştır. Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden 68 I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I

9 Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden SİİRT: 5 Haziran Cumartesi günü Siirt Kızlar Tepesi nde yıl sonu etkinlikleri çerçevesinde sanatsal faaliyetler kapsamında sanatçı Suavi yi ilk kez Eğitim Sen üeleri ile buluşturmuştur. Şube Başkanı Kamil Kutlu, sanat faaliyetleri sürdürülecektir dedi. 2 TEMMUZ ANMA: Sivas Katliamı başta Sivas olmak üzere şubelerimizin etkinlikleri ile bir kez daha lanetlendi. Yitirilen canlar saygı ile anıldı. TEKİRDAĞ: Şubemizin düzenlediği kursa katılan arkadaşlarımıza ait resimler, şube binamızda açılan sergi ile birlikte üyelerimizin ve kamuoyunun izlencesine sunuldu. NAZIM HIKMET ANMA: Nazım Hikmet ölümünün 47. yılında emekten, özgürlükten ve barıştan yana bir dünya özlemini haykırdığı şiirleri eşliğinde şube ve temsilciliklerimizin düzenledikleri etkinliklerde bir kez daha saygıyla anıldı. Burhaniye Susurluk Yalova Yalova Sivas Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden-Şubelerimizden Denizli Sivas I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I 69

10 Toplu Sözleşme Hemen Şimdi! Milli Eğitim Bakanlığı nı Eğitim ve Bilim Emekçileri İle Toplu Sözleşme Yapmaya Çağırdık! Türkiye de yıllardır kamu emekçilerinin ekonomik, özlük, sosyal ve demokratik hakları ile ilgili ciddi sorunlar ve sıkıntılar yaşadığı bilinmektedir yılından bu yana gerçekleştirilen toplugörüşme uygulamaları ile sorunlar çözülmek bir yana daha da karmaşıklaşmıştır. Kamu emekçilerinin büyük bir bölümü, hükümetlerin tek taraflı olarak belirlediği ve sendikalara dayattığı politikalarla yaşadığı sorunların çözülmeyeceğini görmüştür. Sorunlarımızın, ancak taraflar arasında eşit koşullar altında yürütülecek toplu sözleşme sonunda çözülebileceği açık bir gerçektir. Milli Eğitim Bakanlığı nı Eğitim ve Bilim Emekçileri İle üyelerimizin ekonomik, özlük, sosyal ve demokratik hak ve istemlerini görüşmek üzere, toplu sözleşme yapmaya çağırdık. Konfederasynumuzun aldığı kararla toplu sözleşme taleplerimizle ülke genelinde alanlardaydık. Anayasa nın 90 ıncı maddesinin son fıkrası, usulüne göre yürürlüğe konmuş uluslararası antlaşmalar kanun hükmündedir demektedir. Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi ne başvurulamaz biçimindeki 90. maddenin son fıkrasına 7 Mayıs 2004 gün ve 5170 sayılı yasayla usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin Kırıkkale Ankara Samsun 70 I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I

11 eğitimin her alanında esnek ve güvencesiz çalıştırmanın yaygınlaşması nedeniyle iş yükü her yıl kaçınılmaz bir şekilde artmaya başlamıştır. Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin yıllardır yaşadığı sorunlarının, ancak Milli Eğitim Bakanlığı ile eşit koşullar altında yürütülecek toplu sözleşme sonunda çözülebileceğine inanmaktadır. Sendikamız, bu doğrultuda grevli toplu sözleşme talebini bir kez daha, kararlılıkla dile getirmiş ve hazırlamış olduğu 99 maddelik taleplerini Milli Eğitim Bakanlığı na iletmiştir. antlaşmalarla kanunların aynı konularda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşmalar esas alır cümlesi ilave edilmiştir. Bu ifadenin anlamı kamu emekçilerinin grev ve toplu sözleşme hakkını kullanabilmesi için ayrıca bir düzenlemeye ihtiyaç olmamasıdır. Hükümet, toplugörüşmeleri yıllardır basit bir formalite olarak değerlendirmekte, her toplugörüşmede bir önceki süreç tekrar edilmekte, masadan emekçiler lehine herhangi bir sonuç çıkmamaktadır. Görüşmeler nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, son kararı Hükümetin veriyor olması, toplugörüşme mekanizmasının işlevsiz olduğunun açık bir ispatıdır. Eğitim ve bilim emekçilerinin yıllardır ekonomik, özlük, sosyal ve demokratik hakları ile ilgili ciddi sıkıntılar yaşadığı bilinmektedir. Kamu emekçileri, hükümetlerin tek taraflı olarak belirlediği politikalarla bu sorunların çözülemeyeceğini görmüştür. Eğitim ve bilim emekçilerinin, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışan hizmetli ve memurların, YÖK, ÖSYM ve Yurt Kur personelinin, eğitim ve bilim işkolunda yıllardır fedakârca çalışan tüm emekçilerin her geçen gün artan sorunlarına çözüm getirilmediği gibi, Eğitim ve bilim emekçilerinin öncelikle karşılanmasını istediğimiz talepleri şu şekildedir; Reel kayıplarımızın telafisi için 300 TL seyyanen zam yapılmalıdır, Temel ücret 1650 TL ye çıkarılmalıdır, Tüm eğitim ve bilim emekçilerine eğitime hazırlık ödeneği 1 maaş tutarında ve yılda iki defa ödenmelidir, Sağlıkta katkı ve katılım payları iptal edilmelidir, Ek ders ücretleri emekli keseneği içine alınarak emekliliğe yansıtılmalı, 1 saatlik ders ücreti 25 TL ye çıkarılmalıdır, Eğitim fakültelerini bitirmiş olup ataması yapılmayan öğretmenlere atamaları yapılana kadar geçimlerini sağlayabilecek bir yurttaşlık ücreti ödenmelidir. 4/b ve 4/c statüsünde çalıştırılanlar, 4924 Sayılı kanuna ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu nun 86. maddesine tabi olarak çalıştırılanlar kadroya alınmalı, sözleşmeli-ücretli vb adlar altında esnek ve güvencesiz çalıştırmaya son verilmelidir. Kadına yönelik ayrımcılık kaldırılmalı, ebeveyn izni ve kreş hakkının gereği yapılmalı, doğum öncesi ve sonrası izinler arttırılmalıdır. KEY alacaklarımız derhal ödenmelidir. İ LKSAN tasfiye edilerek kapatılmalı, üyelerin hak ettiği paraların tamamı, hiçbir kayba yol açmadan, yasal faiziyle birlikte bir defada ödenmelidir. I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I 71

12 Dünyada Neler Oluyor? Hazırlayan: Mutahhar Aksarı / muaksari@yahoo.com AVUSTRALYA : Üniversite Çalışanları Bir Günlük Grevdeydi Victoria Üniversitesi çalışanları 8 Ağustos ta bir günlük grev yaptılar. Ulusal Yükseköğretim Eğitim Sendikası (NYEU) nın üyesi olan çalışanlar öğrenciçalışan oranları ile işyükünün azaltılmasını istiyor. Ayrıca 2009 yılında anlaşılan maaşların arttırılmasını dile getiriyorlar. ( GÜNEY KORE : Eğitim Enternasyoneli Öğretmenlerin Yanında 6 Mayıs ta Kore Öğretmen ve Eğitim Çalışanları Sendikası (KTU) na üye 183 öğretmen hakkında Demokratik İşçi Partisi ne üye olmaktan soruşturma açılmıştı. Öğretmenlerin siyasi etkinliklerde bulunmaları Kore yasalarına göre suç. Buna karşın yaklaşık 17 bin öğretmenin adı geçen partiye üye olduğu biliniyor. Eğitim Enternasyoneli 183 öğretmeni desteklemek 72 için üye sendikalar arasında kampanya açtı.( HİNDİSTAN : Bine Yakın Üniversite Çalışanı 40 Gündür Grevdeydi Sekiz yüzü aşkın üniversite çalışanı 40 gündür grevdeydi. Grev Haziran ayı başında başlamıştı. Patna daki 250 kolej ve dokuz üniversiteden yaklaşık 33 bin üniversite çalışanı maaşlarının arttırılmasını istiyor. ( KENYA : On Dört Bini Aşkın Üniversite Çalışanı Greve Çıkacak Tüm ulusal üniversitelerde çalışan on dört bini aşkın üniversite çalışanı hâlâ ödenmemiş olan maaşlarının 16 Ağustos a kadar ödenmesini istiyor. Eğer ödenmezse greve başlayacaklar.( SRİ LANKA : Öğretmenler Tepki Gösterdiler Seylan Öğretmenler Sendikası (CTU) na üye bir grup öğretmen Slave Adası nda 4 Ağustos ta otomatik maaş artışlarının maaşlarına yansıtılmamasına tepki gösterdiler. Hükümet öğretmenlere toplam olarak 443 bin dolar milyon rupiborçlu durumda. ( I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I KOLOMBİYA : Öğretmenler Uribe ye Karşı Eylemdeydi Bogota, 4 Ağustos 2010 (Prensa Latina) Kolombiya Öğretmenler Federasyonu 4 Ağustos ta yaptığı ülke çapındaki genel grevle görevden ayrılan Devlet Başkanı Alvaro Uribe yönetiminin uygulamaya koyduğu politikaları protesto etti. Protesto eylemleri Bogota dahil olmak üzere tüm büyük şehirlerdeki Eğitim Bakanlığı binalarının önünde yapıldı. Protestonun amacı öğretmenlerin karşı karşıya kaldığı onursuz hayat koşullarına dikkat çekmek olarak açıklandı. Öğretmenler maaşlarına yüzde sekiz oranında zam talebinde bulunuyor. Ayrıca sosyal haklarına da sahip çıkan öğretmenler, eğitim alanında yapılan özelleştirmeleri de reddediyor. Federasyon yetkilileri yeni göreve gelen devlet başkanı Juan Manuel Santos ile Kolombiyalı öğretmenlerin haklarını ve karşı karşıya

13 kaldıkları durumu görüşmek istediklerini belirttiler. Federasyondan yapılan açıklamaya göre son dönemde özellikle kırsal alanda çok sayıda okul kapatılırken öğretmenlere ayrılan kaynaklar kısıtlandı ve özlük hakları geriletildi. Uribe nin sekiz yıl süren iktidarında 253 öğretmen öldürülürken, onlarcası da sürekli tehdit altında yaşamakta. 33 bölge temsilciliğine sahip olan Kolombiya Öğretmenler Federasyonu, daha iyi eğitim koşulları yaratılması için öğretmenlerin haklarını savunuyor. Kolombiyalı çocuk ve gençlerin iyi bir eğitim alması için mücadele veren federasyon; ücretsiz, kaliteli ve zorunlu eğitimden yana.(www. plturkce.org) İSRAİL : Onbinlerce Yahudi Karma Okula Karşı Eylem Yaptı İsrail de çocuklarının başka Yahudi öğrencilerle birlikte eğitim görmesini istemeyen on binlerce aşırı ortodoks Yahudi, ülkenin en büyük kentlerinde protesto eylemleri yaptı. Kudüs teki eyleme 30 bin, Tel Aviv yakınlarındaki Bnei Barak taki eyleme ise 20 bin kişinin katıldığı tahmin ediliyor. Eylem Yüksek Mahkeme nin dini kız okullarında entegrasyon öngören kararına tepki olarak düzenlendi. Her iki kentte de eylemciler meydanları doldurdu, balkonlara ve binaların çatılarına çıkarak dini hukukun üstünlüğünü savunan sloganlar attı, pankartlar açtı. İsrail polisi eylem dolayısıyla sıkı güvenlik önlemleri aldı; 10 bin memur görevlendirildi, ikinci seviyede alarm önlemleri uygulandı. Okul tartışması İsrail toplumu içindeki dini gerginlikleri ve ülkenin eğitim sistemiyle su yüzüne çıkardı. Gerginliğin temelinde aşırı muhafazakar olan Hasidik Aşkenazi ailelerin, çocuklarının Sefardi Yahudi olan diğer öğrencilerle aynı sınıfta okumasını istememesi yatıyor. Geçen yıl Ağustos ayında ise İsrail Yüksek Mahkemesi Sefardi kızların Aşkenazilerle birlikte okuması yönünde karar verdi. Ancak velilerden 40 kadar aile, karma sınıflarda eğitim kararına karşı çıktı. Bazı Aşkenazi veliler kızlarını ilgili tartışmaları okuldan aldılar. Karara direndikleri için mahkemeye saygısızlık suçundan iki hafta kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalan 40 kadar aşırı muhafazakar çiftin polise teslim olması istendi.( SRİ LANKA : 18 Devlet Üniversitesinde Bir Günlük Grev 18 devlet üniversitesinde çalışan 310 profesör ve 4000 i aşkın öğretim görevlisi 3 Ağustos ta bir günlük grev yaptı. Grev yapan eğitim ve bilim emekçileri, Sri Lanka hükümetinden 16 Ağustos tarihine kadar yüzde 25 maaş artışı yapmasını istediler. Eğer bu istekleri yerine getirilmezse, gönüllü olarak yürüttükleri idari görevleri yapmayacaklarını, sınav düzenlemeyeceklerini belirttiler.(www. wsws.org) BREZİLYA : Çatışma Bölgesindeki Okullarda Önlemler Alınıyor Başkent Rio de Janeiro kentinin yetkilileri çatışma bölgesindeki 200 ü aşkın okulda önlem almaya başladılar. Bu amaçla okulların duvarları güçlendirilecek ve pencerelere kurşun geçirmez camlar takılacak. Çatışma bölgesinde yaklaşık 100 bin öğrenci ve 5 bin öğretmenin bulunduğu belirtiliyor. Geçtiğimiz günlerde matematik dersi sırasında 11 yaşlarındaki bir erkek öğrenci serseri kurşunun hedefi olmuş ve ölmüştü.( AVUSTRALYA : Üniversite Bir Günlük Grevdeydi Yeni Güney Wales Üniversitesi nin akademik personeli ile yöneticileri 30 Haziran da bir günlük grev yaptılar. Ulusal Yükseköğretim Sendikası (NTEU) üyeleri, üç yıl boyunca maaşlarına yüzde yirmi artış yapılmasını, yönetici personelin işten ayrılma hakkının olmasını, çalışma saatlerine bir üst sınır konmasını ve kısa süreli iş sözleşmelerinde indirim yapılmasını istiyor. Sendika, şu anda çalışanların yarısının gündelik iş sözleşmeleriyle çalıştıklarını ve bunu istemediklerini belirtiyor. ( I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I 73

14 KANADA : yaptı. Eylem sırasında otoyoldaki trafik durdu. Yedi saat boyunca trafiği durduran öğretmenler, yöneticilerin görüşme isteklerini kabul etmesi üzerine eylemlerine son verdiler.( KKTC : söyledi.( A.B.D : Ders Araç-Gereçlerini Öğretmenler Karşılıyor Kanada Öğretmenler Federasyonu (CTF) nun yaptığı bir araştırmaya göre eğitim-öğretim yılında Kanadalı öğretmenler derslerinde kullanılması gerekli ders araç-gereçlerine kendi ceplerinden 453 dolar harcamış. Beş yıl önce yapılan araştırmada bu rakam 344 dolardı. CTF Genel Başkanı Mary- Lou Donnely, araştırmanın sonuçlarını Temmuz ayı başında Edmonton da yapılan toplantıda kamuoyuna açıklamıştı.(www. ei-ie.org) KENYA : Kırk Bini Aşkın Öğretmen İşsiz Kenya Ulusal Öğretmenler Sendikası (KNUT), hükümeti öğretmen atamaya zorluyor. Şu anda 66 bin öğretmen açığı var. KNUT Başkan Yardımcısı Wilson Sossion öğretmen açığının giderilmesini, eğitime daha fazla kaynak ayrılmasını ve 3.4 milyon çocuğun sağlıklı eğitim almasını amaçladıklarını söyledi. Velilerin ve iyi niyetli yurttaşların 4 Ağustos ta yapılacak referandum sonrası uygulamaya koyacakları greve katılmalarını ve kendilerine destek vermelerini istedi. (www. ei-ie.org) HİNDİSTAN : İşten Atılan Öğretmenler İçin Eylem Kondu Mohali kentinde 28 Haziran da geçen Mayıs ayında işten atılan 300 bilgisayar öğretmeni yeniden işe alınmaları için eylem DAÜ de 100 Akademisyen İşten Çıkarıldı Doğu Akdeniz Üniversitesi nde 1 Temmuz tarihinde 100 akademik personelin işine son verildi. Bir süredir yaşadığı mali sıkıntılar gerekçe gösterilerek özelleştirilmesi gündeme getirilen ve Fethullah Gülen e devredileceği iddia edilen devlet-vakıf üniversitesi niteliğindeki DAÜ de işten çıkarmalar tepkiyle karşılandı. Üniversitedeki akademik personelin sendikası DAÜ-SEN, yönetimin bir gece yarısı operasyonuyla tüm fakülte ve okullarından toplamda 100 akademik personelin işine son vermesi karşısında yasal mücadele başlatacağını belirtti. Sendika üyesi akademisyenler işten çıkarmaların ertesi günü Rektörlük önünde eylem yapıp Vakıf Yöneticiler Kurulu na Kınıyoruz yazılı siyah çelenk bıraktı. Sendika Başkanı Hasan Altıok, DAÜ deki mali sorunlar çözülmüşken, çalışanlar maddi fedakarlık yapmayı kabul etmişken ve bir protokol aşamasına gelinmişken, neden işten çıkarmalar olduğu konusunda açıklama beklediklerini belirtti. Altıok, DAÜ deki işten atmaların üniversitenin maddi sorunlardan kurtulmasıyla bir ilgisi olmadığını, yapılanın KTHY daki gibi bir nevi özelleştirme operasyonu olduğunu On Binlerce Öğretmen Eğitim Kesintilerine Yeter Artık! Dedi Michiganlı on binlerce öğretmen kamusal eğitime yönelik saldırılara karşı protesto yürüyüşü yaptı. Ulusal Eğitim Derneği (NEA) ne üye Michigan Eğitim Derneği (MEA) nin çağrısıyla oluşturulan platforma Amerikan Öğretmenler Federasyonu (AFT) üyesi Michigan Öğretmenler Federasyonu (MFT) ile birlikte diğer öğretmen sendikaları katıldı ve destek verdi. Lansing kenti valisi, senatörleri de yürüyüşteydi. MEA Başkanı Salters açık konuşmasında eğitimi desteklemenin bir zorunluluk olduğunu, sonradan akla gelecek bir fikir olmadığını söyledi. Yürüyüş boyunca Yeter artık sloganın yazıldığı Tişört giyen öğretmenler Eğitime saldırıyı durdurun, Eğitime yatırım yapın yazılı pankartları taşıdı. ( Daly) POLONYA : Sakız Çiğnediği İçin Öğrenciyi Dövdü Polonya da bir lisede din dersi veren 38 yaşındaki rahip Andrew G., sakız çiğnediğinden şüphelendiği 16 yaşındaki Luke adlı öğrenciyi onlarca öğrencinin gözleri önünde tokatlayarak sınıftan attı. Öfkeli din adamının görevden alınmaması tepkileri artıyor. Ülkenin kuzeybatısındaki Nowogardzkie- Szczecin bölgesindeki bir lisede meydana gelen olayda, rahip Andrew G., din dersinde sakız çiğnediğini sandığı Luke adlı öğrencinin üzerine öfkeyle gelerek ağzını açmasını söyledi. Israrla sakız çiğnemediği söyleyen Luke, ağzını 74 I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I

15 açarak bunu ispatlamaya çalıştı ancak, öfkeli rahibin art arda gelen tokatlarıyla neye uğradığını şaşırdı. Arkadaşlarının gözleri önünde dayak yemenin utancıyla hızla sınıftan ayrılarak polise giden genç öğrenci, yüzündeki tokat izlerini göstererek rahipten şikayetçi oldu. Polis tarafından ifadesi alınan din adamı Andrew G., suçunu kabul ederek, bir anda öfkelendiğini ve kontrolünü yitirdiğini söyledi. Rahip Andrew G. nin tehdit ve fiziksel saldırı suçlarından yargılanarak 1 yıl hapis cezasına çarptırılabileceği belirtiliyor. FRANSA : Yurtdışındaki Fransız Liseleri Paralı Olsun Fransa, yurtdışındaki liselerini paralı hale getirmeyi tartışıyor. Fransız Meclisi tarafından hazırlanan bir raporda, Fransa sınırları dışında Fransız müfredatıyla işletilen liselerde paralı eğitim yapılması önerildi. Yurtdışındaki Fransız okullarında verilen eğitimin kontrol ve denetimi hakkında bir rapor hazırlayan Meclis özel komisyonu, Fransız liselerindeki eğitimin kamu maliyesine yıllık maliyetinin 106,30 milyon Euro olduğunu, bu rakamın 2013 yılında 177 milyon Euro ya çıkacağını duyurdu. Yurtdışındaki Fransız okullarının lise bölümünde ücretsiz eğitim Nicolas Sarkozy 2007 yılında cumhurbaşkanı seçildikten sonra uygulamaya konulmuştu. Yurtdışına çalışmak için gitmiş Fransız ailelerin çocuklarının okul masrafları o tarihten önce kendilerini çalıştıran Fransız şirketleri tarafından karşılanıyordu. Sarkozy o dönem sadece liseler değil, okulların anaokul, ilkokul ve kolej bölümlerinde de ücretsiz eğitime geçilmesini savunmuştu. Meclis özel komisyonunun raporunda, yurtdışındaki Fransız okullarında tamamen ücretsiz eğitime geçilmesinin kamu bütçesine yıllık maliyetinin 700 milyon Euro olacağına işaret edilmekte. Meclis özel komisyonuna başkanlık eden ana muhalefetteki Sosyalist Parti milletvekili Herve Feron, yurtdışında ücretsiz lise uygulamasını zenginlerin ve büyük şirketlerin faydalandığı bir önlem olarak tanımladı. Feron a göre yılda 2 milyon Euro ya kadar geliri olan ve Fransa da vergi ödemeyen her Fransız ailesi bu uygulamadan yararlanabiliyor. Şirketler de bu uygulama sayesinde çalışanlarının çocuklarının eğitim masraflarındankurtuluyor. Buna karşılık devlet memurlarının çocukları uygulamadan yararlanamıyor. Feron, ücretsiz lise uygulaması nedeniyle yurtdışındaki Fransız ailelerin bulundukları ülkelerdeki Fransız liselerine yöneldiğini ve bu nedenle bu okullarda yabancı kökenli öğrencilere yer kalmadığını da hatırlatıyor. Konunun uzmanları bu durumun da Fransız kültürünün yayılması açısından sorun teşkil ettiğini söylüyor. Dünyanın dört bir yanında Fransız müfredatı ve Fransız devletinin finansmanıyla eğitim veren 400 den fazla okul bulunuyor. Bu okullardan 1 i İstanbul, diğer Ankara da olmak üzere Türkiye de 2 tane var. Ankara daki Charles de Gaulle lisesi okula kayıt ve dosya ücreti olarak Fransız ve Türk öğrencilerden 5 bin 460, diğer ülkelerin vatandaşı öğrencilerden ise 7 bin 890 euro alıyor. ( - Kayhan Karaca / Paris - Editör: Murat Çelikkafa) YENİ ZELANDA : Müdürler Performansa Dayalı Değerlendirmeye Karşı Çıkıyor Auckland İlkokul Müdürleri Derneği (APPA) üyesi müdürler performansa dayalı değerlendirme ölçütleri getiren Ulusal Standartlara karşı çıkıyor. Derneğin çağrısı üzerine dört yüzü aşkın müdür boykot yaptı. Yeni Zelanda Eğitim Enstitüsü (NZEI) tasarıya destek veriyor. Benzer Ulusal Standart testleri ABD ile Avustralya da uygulanıyor. ( FİNLANDİYA : İnternet Temel Hak Oldu İskandinav ülkesi Finlandiya bu adımla interneti temel hak ilan eden ilk ülke oldu. Yapılan yasal düzenleme Finlandiya da bulunan internet servis sağlayıcılarını, en az 1 Mbps hızında interneti kullanıcılarına sunmaya zorluyor. 1 Mbps, geniş bant teknolojisinin yaygın olduğu Finlandiya da en düşük hız anlamına geliyor. İletişim Bakanı Suvi Linden, Bu kararı alırken internetin günlük hayatta Fin halkı oynadığı için oynadığı büyük rolü dikkat aldık dedi. Finlandiya da internet kullanımı yoğun bir seviyeye ulaşıyor. 5 milyon 255 binlik nüfusun yüzde 85 inden fazlası internet kullanıyor.( - AFP/dpa, NH/MÇ) NİJERYA : Öğretmenlerin Grevi Katılımlarla Büyüyor Nijerya nın güneybatısındaki Oyo eyaletinin 33 okulunda çalışan öğretmenler geçen haftadan beri grevdeydiler. Öğretmenler yüzde 27.5 oranındaki maaş artışının gerçekleşmesini istiyor. Abia ve Rivers eyaletlerindeki öğretmenler de greve katılma kararı aldılar. Nijerya Öğretmenler Sendikası (NUT), üç eyalette süren grevin, başarıya ulaşıncaya kadar süreceğini belirtti.( I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I 75

16 ALMANYA : Alman Okullarında Başarı Bölge Ve Sosyal Sınıflara Bağlı Almanya genelinde okulların performansını mercek altına alan çalışma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. 16 eyalette yapılan araştırmaya göre, okulların bulunduğu bölgeler ve öğrencilerin ailelerinin sosyal konumları başarıyı etkiliyor. Almanya nın güney eyaletleri Bavyera ve Baden Württemberg, en başarılı okullara sahip bulunurken, kuzey eyaleti Bremen birçok testte en son sırada yer aldı. Araştırmaya göre, gelir grubu yüksek aileden gelen çocukların, yalnızca başarılı öğrencilerin kabul edildiği Gymnasium a gitme ihtimali, gelir grubu düşük ailelerin çocuklarına göre 4,5 kat daha fazla. 16 eyalette yaklaşık 40 bin 9. sınıf öğrencisi üzerinde yapılan, ağırlıklı olarak Almanca ve İngilizce seviyelerinin test edildiği araştırmanın sonuçları bugün Berlin de eyalet eğitim bakanlarının yapacakları toplantıda ele alınacak. ( Camilerin Sosyal Rolü Tartışılıyor Almanya Bilim Konseyi nin ilahiyat fakülteleri kurulmasına ilişkin önerisi, imamların gelecekte Almanya da yetiştirilmesine olanak sağlayacak. Uzmanlara göre, imamların Almanya da öğrenim görmesi özellikle göçmen kökenli Müslüman gençler ve çocuklar açısından önem taşıyor. Zira, Almanya da camiler dinî eğitimin yanı sıra gençlere yönelik çalışmalar da yapıyor. Berlin de Konrad Adenauer Vakfı tarafından düzenlenen Uyum Sürecinde İmamlar ve Camiler başlığını taşıyan iki günlük kongrenin son gününde, cami ve imamların eğitimdeki rolü ele alındı. İçişleri Bakanlığı nın verilerine göre ülkede yaklaşık 2 bin cami bulunuyor. İslam uzmanı Kathrin Klausing, Almanya da camilerin çoğunun ibadetin yanı sıra sosyal çalışmalar için de kullanıldığına dikkat çekiyor ve şöyle konuşuyor: Genellikle hafta sonlarında camilerde çeşitli alanlarda kurslar düzenleniyor. Bu kurslar dinî eğitimin yanı sıra dil, çeşitli müzik enstrümanlarının öğretilmesi gibi kültürel konularda olabiliyor. Camiler aynı zamanda kimliğin oluşmasında önemli bir etken. Mesela Ramazan gibi özel aylarda neredeyse her camide iftar yemeği sunuluyor. Almanya da camilerde yapılan sosyal faaliyetlerin önemli bölümünü gençlere ve çocuklara yönelik çalışmalar oluşturuyor. Duisburg-Essen Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ursula Boos-Nünning, camilerin bu çalışmalarla önemli bir boşluğu doldurduğunu belirtiyor ve şunları kaydediyor: Neredeyse her camide eğitim alanında ve gençlere yönelik özel çalışmalar yapılıyor. Eğitim konusunda genellikle öğleden sonraları öğretmenler ev ödevlerine yardım ediyor. Gençlere yönelik çalışmalarda ise boş zamanları değerlendirmek için faaliyetler düzenleniyor. Bunlar arasında Fantasialand adlı oyun parkına gezi veya futbol turnuvaları bulunuyor. Böylelikle de Almanya da göçmen kökenli gençlere yönelik çalışmalardaki eksiklikleri kapatıyorlar. Almanya daki camiler Müslüman örgütlerden birine bağlı olarak dernek statüsünde faaliyet gösteriyor. Eğitim bilimleri uzmanı Boos-Nünning, bu sosyal çalışmaları imamların tek başına yürütemeyeceğini vurguluyor. Cami derneğinin yönetim kurulu ve bağlı oldukları örgütün bu sosyal çalışmalarda destek verdiğini belirten Boos-Nünning örneğin çocuğu uyuşturucu kullanmaya başlayan bir aileye imamın farklı şekillerde yol gösterebileceğini belirtiyor ve şöyle konuşuyor: İmam uyuşturucu maddeler konusunda danışmanlık yapmaya kalkmamalı veya hırsızlık yapan gençlere azarlar gibi nasihat vermemeli. Ama namaz kılarsan, bunlar geçer de dememeli. Akıllı İmam bölgedeki ilgili kurumlarla işbirliği yapar. İmamın cemaati ile Alman kuruluşları arasında bir köprü olabileceğine işaret eden Boos-Nünning, imamlara meslek için eğitim verilmesini de desteklediğini ifade ediyor. Osnabrück Üniversitesi Kültürlerarası İslam Çalışmaları Bölümü Öğretim Görevlisi Jörg Ballnus da, gelecekte imamların Almanya da öğrenim görmesiyle gençlere daha kolay ulaşabileceklerine dikkat çekiyor. Zira böylelikle imamların gençlerin yetiştiği sosyal çevreyi daha yakından tanıma imkânı bulacak, vaazları Almanca vererek, gençlerin daha iyi anlamasını sağlayacak. Ballnus, gençlerin radikal eğilimlerden korunmasında imamların yardımcı olabileceğini belirtiyor: Radikal eğilimler belki gençlere çekici gelebilir. Çünkü ultra tutucu Müslümanların dindarlığı gençler için cazip olabilir. Burada ilerde imam olacaklara önemli bir görev düşüyor. Zira imamlar, ilahi tezleri öğretici konularla biraraya getirerek, ilerde bu tür radikal Müslüman gruplarla temas kurulması sonucu oluşan sorunları çözebilirler. ( Danışman/ Editör:Ahmet Günaltay) 76 I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I

17 Alman Üniversitelerinde İlk İslam Bölümü Açılıyor Almanya genelinde okulların performansını mercek altına alan çalışma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. 16 eyalette yapılan araştırmaya göre, okulların bulunduğu bölgeler ve öğrencilerin ailelerinin sosyal konumları başarıyı etkiliyor. Almanya nın güney eyaletleri Bavyera ve Baden Württemberg, en başarılı okullara sahip bulunurken, kuzey eyaleti Bremen birçok testte en son sırada yer aldı. Araştırmaya göre, gelir grubu yüksek aileden gelen çocukların, yalnızca başarılı öğrencilerin kabul edildiği Gymnasium a gitme ihtimali, gelir grubu düşük ailelerin çocuklarına göre 4,5 kat daha fazla. 16 eyalette yaklaşık 40 bin 9. sınıf öğrencisi üzerinde yapılan, ağırlıklı olarak Almanca ve İngilizce seviyelerinin test edildiği araştırmanın sonuçları bugün Berlin de eyalet eğitim bakanlarının yapacakları toplantıda ele alınacak. ( üniversitenin kuruluşu, işletilmesi, öğrenci alımı ve finansmanı ile teknik görüşmeleri Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD) Genel Sekreteri Dr. Christian Bode yürütüyor.( www. dw-world.de) İslamcı Okula Gözaltı Almanya da Selefiyye mezhebi mensupları tarafından 2007 yılında Braunschweig da bir dernek çatısı altında kurulan okul, iç istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Dairesi tarafından yakın takibe alındı. İslam Okulu nun bünyesinde yer aldığı Cennete Davet (Einladung zum Paradies) isimli dernek, Braunschweig dan Mönchengladbach a taşınma kararı aldı. İstihbaratın yakından izlediği Muhammed Çiftçi nin yanı sıra, sonradan Müslüman olan Pierre Vogel in de yeni dernek merkezini satın alma görüşmelerinde hazır bulunduğu ortaya çıktı. Aşağı Saksonya Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Hans Wargel, Braunschweig daki İslam Okulu ndan kaynaklanan tehditlere defalarca dikkat çektiklerini söyledi. Okulun taşınma kararı almasında uyarılarının da etkili olduğunu kaydeden Wargel, Selefi hareketin faaliyetlerini ülke genelinde izlemeye devam edecek, konuyla ilgili Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki güvenlik mensuplarıyla yakın temas içinde olacağız dedi. Muhammed Çiftçi nin 2007 de kurucuları arasında yer aldığı İslam Okulu nda halen yaklaşık 200 kişi internet üzerinden eğitim görüyor. Alman iç istihbaratı yetkilileri, Selefiyye mezhebi mensuplarının İslam ın ilk dönemlerinde yaşanan din devletini yeniden kurmayı hedeflediklerine, demokrasiyi sahte din olarak tanımladıklarına dikkat çekiyor.( Yitirdiklerimiz Türk-Alman Üniversitesi İçin Geri Sayım Başladı Dr. Bülent Akdağ / İstanbul 1 Nolu Şube Türk-Alman Üniversitesi nin temeli sonbahar aylarında Türkiye yi ziyarete gelecek olan Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff tarafından atılacak. Devlet Üniversitesi statüsünde eğitim verecek olan Türk Alman Üniversitesi ne Almanya akademisyen desteği yapacak ve müfredatın hazırlanmasında yardımcı olacak. Üniversitenin ana eğitim dili Almanca olacak. Almanya adına Yıldızhan Avcı / Antalya Şube Hayrettin Bali / Tarsus Şube I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I 77

18 Hukuk Büromuzdan-Hukuk Büromuzdan-Hukuk Büromuzdan İŞ BIRAKMA EYLEMLERİ NEDENİYLE VERİLEN DİSİPLİN CEZALARININ İPTAL KARARLARI 25 Kasım 2009 tarihinde gerçekleştirilen Bir Günlük Uyarı Grevi eyleminin ardından Milli Eğitim yöneticileri, eyleme katılan eğitim emekçileri hakkında disiplin soruşturmaları başlatmış, mazeretsiz olarak derse girmedikleri gerekçesi ile hukuksal dayanağı bulunmayan cezalar vermişlerdir. Ancak verilmiş olan bu cezaların hukuka uygun olmadığı açmış olduğumuz davaların sonucunda Muğla İdare Mahkemesi disiplin cezalarına ilişkin işlemlerin İPTALİNE karar vermiştir. İdare Mahkemesinin oy birliği ile almış aldığı bu kararda özetle, sendikal bir karar nedeniyle derse girmeyen öğretmen hakkında, mazeretsiz olarak derse girmediği gerekçesi ile disiplin işlemi yapılamayacağı, bu konuda bir disiplin cezası verilemeyeceği, sendikal faaliyet kapsamında derse girmemenin mazeret olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. SENDIKAMIZCA 5 HAZIRAN 2009 GÜNÜ GERÇEKLEŞTİRİLEN EYLEMDE YARALANAN ÜYEMIZIN ADINA TAZMİNAT DAVASI AÇTIK tarihinde toplu sözleşme taleplerimizin Milli Eğitim Bakanlığına iletilmesi amacıyla gerçekleştirilen etkinliğe katılan Ankara 2 Nolu Şube üyesi ve merkez eğitimcilerimizden Dengiz SÖNMEZ in bir polis memurunun ölçüsüz ve keyfi zor kullanması nedeniyle sağ gözünde % 80 görme kaybı meydana gelmiştir. Bu nedenle sendikamız, üyemizin uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmesi için üyemize ,00 (yüz bin) TL manevi, ,00 (iki yüz elli bin) TL maddi tazminatın ödenmesi istemiyle İçişleri Bakanlığı aleyhine tazminat davası açmıştır. İLKÖĞRETİM MÜFETTİŞLERİNİN İLLER ARASI YER DEĞİŞTİRME KILAVUZU İÇİN DAVA AÇTIK Milli Eğitim Bakanlığı nın 2010 yılı İlköğretim Müfettişlerinin İller Arası Yer Değiştirme 78 Kılavuzu nun 2. İlkeler başlıklı bölümünde yer alan ve yönetmeliğe açıkça aykırı olan bu hükümler ile ilköğretim müfettişlerinin yer değiştirme hakkını gereğini gibi kullanmaları engellendiğinden, yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtık. ÖĞRETMEN ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİ NE DAVA AÇTIK Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği gün ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelikte hukuka, kamu yararı ve hizmetin gereklerine açıkça aykırı ve Danıştay kararlarını etkisiz kılmaya dönük hükümler yer aldığından yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtık. Dava dilekçesinde zorunlu çalışma yükümlüğünü yerine getirirken muafiyet getirildiği halde süre gerekçesiyle yer değiştirme hakkı tanınmayan öğretmenlerin bir an önce mağduriyetinin giderilmesi için yürütmeyi durdurma istemi hakkında savunma alınmaksızın karar verilmesini istedik. YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPAN YÖNETMELİĞİN BAZI MADDELERİNİN YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI VE İPTALİ İSTEMİYLE DAVA AÇTIK günlü, sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2/2 maddesinin her türdeki Anadolu liselerine ilgili mevzuatına göre seçilerek öğretmen olarak atanıp, görev yapan ya da bu eğitim kurumlarında görev yaptıktan sonra herhangi bir nedenle ayrılmış olmakla birlikte yeniden bu eğitim kurumlarına sınavsız atanabilecek nitelikte olanlar yönünden, her türdeki Anadolu liselerine ilgili mevzuatına göre seçilerek öğretmen olarak atanıp, görev yapan ya da bu eğitim kurumlarında görev yaptıktan sonra herhangi bir nedenle ayrılmış olmakla birlikte yeniden bu eğitim kurumlarına sınavsız atanabilecek nitelikte olanların Anadolu liselerine yönetici olarak öncelikli atanma I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I hakkını kaldıran hükmü ve 2/1 maddesinde yer alan Anadolu imam hatip lisesi/imam hatip lisesi meslek dersleri ya da din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olmak ile mesleki ve teknik eğitim okul ve kurum müdürlüklerine atanacaklarda atanmak istenilen eğitim kurumuna atölye, laboratuar ya da meslek dersleri öğretmeni olarak atanabilecek bir alan öğretmeni olmak ibarelerinin iptali ve öncelikle yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açtık. YER DEĞİŞTİRME İŞLEMLERİNDEKİ SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN BAKANLIĞA BAŞVURDUK. Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği nin ardından Öğretmenlerin Yer Değiştirme Kılavuzu yayımlanmış ve yer değiştirme başvuruları başlamıştır. Bu başvurularda karşılaşılan sorunlarla ilgili şubelerimizden gelen bilgiler doğrultusunda Bakanlığa bir yazı yazdık ve gerekli önlemlerin alınarak mağduriyetlerin önlenmesi istedik. 26 MAYIS İŞ BIRAKMA EYLEMİ 26 Mayıs 2010 günü gerçekleştirilen İş Bırakma eylemine katılan üyelerimiz ve üye olmayan eğitim ve bilim emekçileri için savunma örnekleri hazırladık, disiplin cezasıyla cezalandırılan üyelerimiz için, işlemin iptali istemiyle davalar açtık. YAYGIN EĞİTİM KURUMLARINDA GÖREV YAPAN MÜDÜR YARDIMCILARININ İZİN HAKKI İÇİN DAVA AÇTIK Yaygın eğitim kurumlarında görev yapan teknik müdür yardımcısına ve diğer müdür yardımcılarına çalışma saatleri dışında idari nöbet tutması karşılığında merkez müdürünün uygun göreceği günlerde izin hakkı veren günlü, sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Yaygın Eğitim Kurumları Yönetmeliği ni yürürlükten kaldıran günlü, sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Yaygın Eğitim Kurumları Yönetmeliği nin iptali ve öncelikle yürütmenin durdurulması istemiyle dava açtık.

19 Bir XX. Yüzyıl Dervişi: Halil Cibran ve Bir Anıt Kitap: Ermiş Halil Cibran ya da başka bir ifade ile Cibranlı Halil, 1883 yılında Lübnan doğumlu ve kısa hayatının büyük bölümünü Amerika da geçirmiş bir yazar, şair, ressam ve bilge. Kendi anadili olan Arapçayla ve ikinci dili İngilizceyle yazdığı eserleri Japonca ve Sanskritçe de dahil olmak üzere pek çok dünya diline çevrilmiştir. Yazdıkları Lübnan da öğrenciler, işçi sınıfı ve aydınlar gibi muhalif güçler arasında büyük bir etki uyandırmış; bu nedenle eserleri kendi ülkesinde yasaklanmış, meydanlarda yakılmıştır. Tüm yaşamı hasret, acı ve kederle yoğrulan Cibran yoksulluk içinde yaşamını yitirdiğinde sadece 48 yaşındaydı. Çocuklar Üzerine Sizin diye bildiğiniz evlatlar gerçekte sizlerin değildirler, Onlar kendilerini özleyen Hayat ın oğulları ve kızlarıdırlar. Sizler aracılığıyla dünyaya gelmişlerdir ama sizden değildirler. Sizlerin yanındadırlar ama sizlerin malı değildirler. Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi asla. Çünkü onların kendi düşünceleri vardır. Onların vücutlarını çatabilirsiniz ama canlarını asla. Çünkü onların canları geleceğin sarayında oturur ve sizler düşlerinizde bile orayı ziyaret edemezsiniz. Kendinizi onlara benzetmeye çalışabilirsiniz ama onları kendinize benzetmeye kalkışmayın hiç. Çünkü hayat ne geriye gider ne de geçmişle ilgilenir. Sizler, evlatların birer canlı ok gibi fırlatıldıkları yaylarsınız.. Halil Cibran, Ermiş kitabından. Orta Doğu ve Uzak Doğu nun felsefesiyle Batı düşüncesini sentezleyen Cibran ın en önemli eserlerinden birisi 1923 yılında kaleme aldığı The Prophet-ERMİŞ tir. Ermişin Bahçesi, Gezgin, Bir Damla Yaş ve Bir Gülümseyiş, Kum ve Köpük, Haberci, Kırık Kanatlar ve daha pek çok eseri bulunan Halil Cibran ın dili son derece edebidir. Ermiş te bir bilge, topluluğa hitap ederek, doğa, toplum ve insan üzerine görüşlerini anlatır. Kitapta Sevgi Üzerine, Evlilik Üzerine, Çocuklar Üzerine, Vermek Üzerine gibi bölümler bulunmaktadır. I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I 79

20 İpek ÇALIŞLAR, HALİDE EDİP Biyografisine Sığmayan Kadın Everest Yayınları, İstanbul: 2010 İpek Çalışlar, Latife den sonra Cumhuriyet tarihinin ötekileştirilen önemli kadınlarından birini daha gün yüzüne çıkarıyor: Halide Edip. İpek Çalışlar, bu önemli çalışmasında yeni kuşaklar tarafından sadece edebi eserleriyle tanınan ve Kurtuluş Savaşı dönemine ilişkin Sultanahmet Mitingi konuşması haricinde rolü bilinmeyen, ya da mandacı olarak bilinen Halide Edip i bilinmeyen pek çok yönüyle yeniden tarih sahnesinde görünür kılıyor. Hem de bir insan olarak. 556 sayfa gibi hayli hacimli sayılabilecek eserde Halide Edip in sanatla, siyasetle, mücadeleyle, sürgünle dolu çalkantılı hayatı, her dönemin tanıklıklarına, ilgili birincil kaynaklara dayanılarak aktarılmaya çalışılmış. Uzun olmakla birlikte sıkılmadan okunabilecek bir şekilde düzenlenmiş olan kitapta, Halide Edip in çocukluğundan, gençlik yıllarına, çalkantılı evlilik hayatından düşünsel ve edebi gelişimine, işgale karşı direnişinden Kurtuluş Savaşı na katılmak üzere gizlice Anadolu ya geçişine ve cephede yer almasına, Mustafa Kemal le ihtilafa düşmesine ve Cumhuriyet in kuruluşundan sonra ötekileştirilmesine değin pek çok konuya dair sunulan bilgiler, yakın siyasi tarihimize de klişelerden uzak bir bakış sunuyor. 80 I Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Bülteni I Ağustos - Eylül 2010 I