Manevi Dinamikler Önemli

Transkript

1 Sayfa: 10 Sayfa: 14 Sayfa: 06 Sayfa: 14 Yüzbinlerce İhtiyaç Sahibine Yediklerinizden Yediriniz 100. Yılında Çanakkale Zaferi Almanya da Anıldı Kuveyt Türk ün İştiraki KT Bank AG Almanya da Faaliyetlerine Başlıyor Gerçekler Hayat ın Ýçinde Gizlidir Aylık Ücretsiz Gazete / Kostenlose Monatliche Zeitung Sayı/Nr.: 103 Yıl/Jahre: 12 Nisan / April 2015 / Recep 1436 THY Köln Türkiye ye 132 Euro ya Uçuyor Manevi Dinamikler Önemli Mahmut AŞKAR ın Yeni Romanı Çıktı Hanau Mağazası Açıldı Sayfa: 20 Size En Yakın Kitapçıdan Israrla İsteyiniz BAKARKÖR (Bakmak Gurbet Başka Sizi Farklı Mektupları Görmek Başka) Kılan Dr. Yusuf IŞIK 05 Mahmut AŞKAR 07 M.Salih AYDIN 21 Kaygımız Gayemizi, Gayemiz Anlamımızı Belirler Murat KUBAT 09

2

3 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir 03 Nisan April 2015 Recep 1436 Manevi Dinamikler Önemli Sinan AKTÜRK editör Bizler müslüman aileler olarak çocuklarımıza sadece dünyevi bilgileri vermekle kalmamalıyız. Manevi dinamikler dediğimiz toplumu ayakta tutan değerleri de evlatlarımıza öğretmeli ve bu değerlerin ne kadar önemli olduğunu belletmeliyiz. S evgili dostlar! Fransa`daki uçak kazasını duyduğumuzda üzüldük. Özellikle de öğrencilerin bu kazada ölmesi bizleri üzdü. Asıl bizi daha da çok üzen bu kazanın ikinci pilotunun intihar girişimi ile tüm yolcuların ve mürettebatın -Allah kimsenin başına vermesin- uçak ile birlikte cesetlerinin de parçalanması oldu. Kaza olunca tüm insanlar gibi biz de muhakkak bir teknik arıza sonucu olmuştur diye düşünmedik değil. Ama Fransız Savcı`nın açıklamaları bizleri de şok etti. Bulunan kara kutudan elde edilen ses kayıtlarından ortaya çıkan tablo dehşet verici idi. 150 kişinin hayatlarını emanet ettikleri bir pilot gayet soğuk kanlılıkla uçağı Fransa Alplerine son sürat çarptırıyor. Tabi hepimizin de izlediği şekilde dağa çarpan uçak tabiri caiz ise tuzla buz oluyor. Uçağın parçalanması bir şey değil, insanların cesetleri paramparça olduğu için kimliklerin belirlenmesi oldukça zor olacak gibi. Olay sonrasında değişik açıklamalar yapılırken pilot ile alakalı bilgiler de yine bizleri dehşete düşürüyordu. Psikolojik sorunları olan ve yalnız yaşayan bir genç insan, ne sorumsuzluktur ki bu kişi hakkındaki bilgiler bilindiği halde yüzlerce insanın hayatı bu kişiye teslim edilip uçuş yapmasına müsaade ediliyor. Pilotun evinde yapılan aramalarda bulunan belgeler skandal niteliğindedir. Uçaklara binen yolcular en ince detayına kadar aranıp, bazen de insanları bunaltacak şekilde şirazesinden çıkan uygulamalar, nedense canlarını emanet ettikleri pilotlar için ihmal edilebiliyor. Bu işin sorumlusu sadece bu intihar faciasını yapan pilot değildir. Buna zemin hazırlayan, buna göz yuman kim varsa hesabını vermeli ve gereken cezaları görmelidir. Lufthansa`dan yapılan açıklamada her yolcu için 50 bin euro tazminat ödeneceği Impressum / Künye HAYAT Aylık Ücretsiz Gazete Nisan- April 2015 Recep 1436 Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Sinan AKTÜRK Yayın Kurulu Dr. Yusuf Işık, Mehmet Ateş, Bilal Demiroğlu, Fikret Ekin, Mahmut Aşkar, Yaşar Cimşit, Cengiz Şahbaz, M. Salih Aydın, Habib Yazıcı, Gülsen Aktürk, Sinan Aktürk, İskender Güngör, Ali Atik, Halit Erdemir, Murat Kubat Gazetemizde Yayınlanan Yazıların ve Reklamların İçeriğinden Sorumlu Değiliz. belki acıları biraz azaltmak için güzel bir hareket olarak görülebilir ama bizce bu bir göz boyamadır. Lufthansa`nın yapacağı sadece bu değil sorumluların bulunup gereken cezaların verilmesidir. Son yaşanan bu olay da göstermektedir ki; manevi dinamiklerden yoksun insanlar kendileri ile birlikte tüm insanlara zarar verebilmektedirler. Bulunduğumuz ülke manevi dinamikler noktasında kendi açısından belirli çalışmalar yapmaktadır. Okullarda okutulan Etik dersleri belki bunun bir göstergesi ama yeterli mi acaba? Okullarda yetişen gençler aldıkları derslerin yanında ailelerinde ve toplumda yeteri kadar bu noktada yetişebiliryorlar mı? Hatırlayın bundan yaklaşık 6 sene evvel Winnenden`deki okulda yaşanan silahlı katliamı. Bu okulda okuyan genç kendi sınıfındaki 16 arkadaşını resmen katletmişti. Polis tarafından kovalanırken son olarak vurularak öldürülmüştü. Maddi açıdan hiç bir sıkıntısı olmayan bu genç içinde bulunduğu manevi boşluk neticesinde bu katliamı yapmış ve arkadaşlarına kıymıştı. Yine Norveç`te 77 kişinin katili Anders Brevik`in yaptığı katliamı hatırlayın. Gayet normal görünen bir insanın aslında nasıl bir manevi boşluk içerisinde olduğu daha sonra yaptığı açıklamalarda net olarak görülebiliyordu. Yine İslam coğrafyasında yaşanan intihar saldırılarına bakıyorsunuz ve müslüman olarak inanınki biz akli melekelerimizi kaybeder gibi kahroluyoruz. Niye müslüman olan birisi İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır diyen bir Peygamber (s.a.v)in ümmeti olan birisi bu tür bir insanlık dışı eylemi yapabilsin diye düşünmeden edemiyoruz. Yukarıda örneklerini verdiğimiz Batıda yetişen gençler gibi bizim coğrafyamızdaki insanlar da eğer yeterli eğitim ve destek verilmezse -belki birileri tarafından kullanılıp bu eylemler yaptırılıyor olsa bile- istenmeyen bu olaylar gelişebilmektedir. Bizler müslüman aileler olarak çocuklarımıza sadece dünyevi bilgileri vermekle kalmamalıyız. Manevi dinamikler dediğimiz toplumu ayakta tutan değerleri de evlatlarımıza öğretmeli ve bu değerlerin ne kadar önemli olduğunu belletmeliyiz. Anadolu`da bir söz vardır; Kork Allah`tan korkmayandan, korkma Allah`tan korkandan. Bu sözden hareketle Allah korkusu olmayan insandan her türlü zararın gelebileceğini her daim hesaba katmalıyız. Maalesef Batı insanı son dönemde Allah inancından oldukça uzaklaştı ve ateizm denilen hastalık insanları büyük boşluklar içerisinde bıraktı. Bu boşluktan çıkamayanlar etrafına büyük zararlar verdiler. Yukarıda örneklerini verdiğimiz gibi. Özellikle Almanya`da yaşayan bizler evlatlarımıza camilerde verilen özet mahiyetindeki bilgilerin haricinde daha detaylı İslami bilgileri vermek noktasında daha bir çaba içerisinde olmalıyız. Eğer bu noktada gereken çalışmaları yapmaz isek Allah muhafaza eylesin bizim evlatlarımız da ileriki dönemde istemediğimiz, arzu etmediğimiz boşluklar içerisine düşüp kendilerine ve etraflarına da zarar verebilirler Sene-i devriyesini idrak ettiğimiz Çanakkale Zaferimiz vesilesiyle tüm şehidlerimize yine Allah`tan rahmet diliyoruz. Yine ölüm yıldönümü vesilesiyle Merhum Muhsin Yazıcıoğlu`na da Allah`tan rahmet diliyoruz. Tüm şehidlerimize ve Muhsin Yazıcıoğlu`na birer Fatiha rica ediyoruz. Bu vesile ile Cenab-ı Allah çalışmalarımızı bereketlendirsin, şuurlandırsın. Çalışmak bizden başarı Allah`tandır. Allah`a emanet olun. hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal Merkez Königsbergerstr Friedberg Tel: Fax: info@hayatonline.eu Web: Baskı: Sunprint GmbH Offenbach

4 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir 04 Nisan April 2015 Recep 1436 haber Uçak Kazası Sonucu Yaşamını Yitirenlerin Yakınlarının Üzüntülerini Paylaşıyoruz DİTİB den Uçak Kazası Sonucu Yaşamını Yitirenler İçin Taziye Mesajı tarihinde Almanya havayolu şirketi Lufthansa ya ait Germanwings Havayollarının Barcelona dan Düsseldorf a giden yolcu uçağının 144 yolcu ve 6 mürettebat ile Fransa nın güneyinde düştüğü haberini derin bir üzüntü içerisinde öğrenmiş bulunmaktayız. Söz konusu uçakta Münster yakınlarında bulunan Haltern şehrindeki Joseph König Gymnasium undan 16 öğrenci ve 2 öğretmen de bulunuyordu. Bu elim kazada hayatını kaybedenlere Allah tan rahmet diliyoruz. Türk, Alman, İspanyol ve diğer ülke vatandaşlarının bulunduğu ve toplam 150 kişinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan uçak kazasında ölenlerin yakınlarına taziyelerimizi bildiriyoruz. Allah, bir daha böylesine elim felaketler yaşatmasın. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ATİB-Bielefeld de Okuyucu, Yazar ve Kitap Buluşması İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Başkanı Kemal Ergün 24 Mart 2015 günü Fransa da meydana gelen ve 150 kişinin ölümüyle neticelenen kaza münasebetiyle bir açıklama yaptı. Yaşanan bu elim kazadan dolayı çok büyük bir üzüntü içerisindeyiz. diyen Ergün sözlerini şöyle sürdürdü: Kaza sonucu yaşamını yitirenlerin yakınlarına bu zor süreci atlatabilmeleri için sabır vermesini Cenâb-ı Allah tan niyaz ediyorum. Kendilerinin üzüntülerini paylaşıyoruz. ATİB in bir süreden beri hayata geçirdiği projelerinden birisi de, dernekler bünyesinde kitap fuarları düzenleyerek, kitap okumayı teşvik etmek ve ulaşabildikleri yazarları da bu çerçevede okuyucusuyla buluşturmaktır. Geride bıraktığımız günlerde ATİB-Bielefeld teşkilatı, kendi binasında düzenlediği kitap fuarında, her yaştan okuyucuya değişik konulardaki kitaplarla bir kültür hizmeti sunarken, bazı yazarları da davet ederek, okuyucularla buluşturdu. Türk dünyasından derlediği masalları tanınan ve bu masalları yirminin üzerinde kitapta toplayan Yazar Yücel Feyzioğlu, ATİB-Bielefeld cemiyetinde aileler ve çocukların yoğun ilgi gösterdiği bir toplantıya katıldı. Feyzioğlu, bilgisayar ve internet kıskacındaki Avrupalı Türklerin yetişen çocukları için kendi masallarımızın ne derece önemli olduğunu anlattığı toplantıda çocukların ilgi odağı oldu. Ertesi gün de, ATİB Genel Başkan Başdınaşmanı ve Yazar Mahmut Aşkar, ATİB-Bielefeld teşkilatının tertiplediği kahvaltı proğramına katıldıktan sonra salonu dolduran dinleyicilere hitap etti. Kadınların erkeklerden daha fazla katılımı ve konuşmacıya sorular yönelterek ilgi göstermeleri dikkat çekti. Daha sonra kitapların sergilendiği çadıra geçen Mahmut Aşkar, içlerinde henüz daha çocuk yaşta olan okuyucularına kendi kitaplarından imzaladı. Irkçılıkla Mücadele Haftası Bağlamında Almanya ya Gelen Mihail Vasiliaidis: Bizim Benimsediğimiz Yerlerde Benimsenmemiş Olmamız Sorunlar Yaratıyor IGMG Kurumsal iletşim müdürlüğü birimi yayın organı PERSPEKTİF dergisince 2015 Mart ayının son haftasına rastlayan tarihlerde bir dizi konferans ve seminerler verildi. Irkçılıkla Mücadele Haftası bağlamında yapılan bu çalışmada, Türkiye`den gelen konunun muhatabı bilge isimler Avrupa`da yaşayan göçmenlerle buluşturuldu. Köln Ünüversitesi Ana bina derslik salonunda Rum karşıtlığı karşısında vatandaş olabilmek temalı semineri yine bir Rum vatandaşı olan Mihail Vasiliadis sundu. Vasiliadis 1950`li yıllarda 35 bin şimdilerde 600 adet satan Türkiye`nin en eski gazetesi olan, Apoyevmatini gazetesinin yazarı, editörü, dağıtıcısı ve sahibi. TC.Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin, Mustafa Yeneroğlu`nun da bizzat dinleyici olarak katıldığı seminerde çok sayıda olmasa da çoğunluğunu üniversitelilerin oluşturduğu katılımcılar ilgiyle takip ettiler. Rum Kökenli Türk vatandaşı Mihail Vasiliadis konferansında özetle şunları söyledi. İrademizin dışında istediğimiz yerin dışında bir yerde yaşamaya bırakıldıysanız, gerçekten o nostaljiden öte yüzde yüz bir acıya dönüşüyor. Bizim benimsediğimiz yerlerde benimsenmemiş olmamız sorunlar yaratıyor. Alın terinle beslediğin ürettiğin kalkınmasına katkıda bulunduğun o yer aslında vatan olması lazımdır. Bizim durumumuz bir Rum toplumu olarak daha değişiktir. Düşününki biz bu topraklara her hangi bir yerden kalkıp gitmedik. Şimdi çoğunlukta olanların oraya gelmesinden önce orada yaşayan toplulukların fertleriydik. Bir zamanlar hatta bir kaç seneye kadar derdikki şu İstanbul`un en kadim halkı biz idik diye, öyle kendimize pay çıkartmaya çalışırdık. Taki bu Marmaray çalışmaları yapılana kadar. O Marmaray kazılarında ortaya çıkan 5000 sene önceki İstanbulluların ayak izleri, ve hiç bozulmamış dere ve deniz gelmiş üstünü kumla kapatmış o izler bozulmadan kalmış. Tüyler ürpertici bir şey sene evvel oraya ayak basmış orada yürümüş kişiler. Demekki bizim atalarımız mı oluyor şimdi bunlar. Derizki benim atam Fatih, benim atam Leonarda, benim atam bilmem kim. Hep atalarımzın yaptıklarıyla övünürüz. Ama acaba atalarımızın kahramanlıklarına bizim bir katkımız varmı ki biz övünüyoruz. Esasında o 5000 yıl önce yaşamış insanlar bir yerden bizi görebiliyorlarsa kendilerine sormazlar mı. Benim adı Ahmet olan torunumun torunuyla adı Vitali olan torunumun torunu neden birbirleriyle iyi geçinmezlerki diye düşünmezler mi? Bir hata yaptıklarını zannetmezler mi? Dolayısıyla onlarında ruhunu şad etmek için bu birlikteliği beraberlik ve ötekileştirmeyi bir kenara bırakmak lazım. Ötekileştirmenin nedenleri var. Bazen makul oluyor bazen anlayamayacağın nedenler oluyor ama bu azınlıklara karşı eritme proğramları ya da kovma proğramlarını yasalarla da yapabiliriz başka yöntemlerle de yapabiliriz. Nefret söylemi. Buradaki durum şundan dolayı vahim. Yasayı koyduğun gibi kaldırabiliyorsun. Ama bir kimseye ötekileştirdiğin kişiye karşı nefreti bulaştırdıysan gelip de a kardeş ben sana yanlış söyledim bu kişiler bizim düşmanımız değil dostumuz. Maalesef Rum toplumunun bu günkü 6000 ailelik duruma düşmesinin nedeni bu. 1920`li yıllarda 150 bin kişilik bir toplumdu. Çalışkan üreten yasalara uyan bir toplum ya istediği için ya da korkudan dolayı bu Rum toplumu yasalara uyuyordu. Bir Kıbrıs konusu çıktı ortaya 6-7 Eylül olaylarında. Rumları eritme planının üç noktası vardı. Birisi varlık vergisi, 6-7 Eylül olayları 1964`teki sürgün olayları. Varlık vergisi olayları özellikle kişilere zarar veren girişimlerdi. Bunun zararını kişiler çekti. Buna rağmen 1945 ve 1950 olaylarına rağmen Rum nüfusu 90 binin altına düşmedi olayları ise doğrudan doğruya Rum toplumu hedefledi. 90 bin kişilik bir toplum 18 ay sonra 30 binin altına düştü. O toplumda 13 bin kişi 20 dolarla sınır dışı edilmek zorunda kalındı. 13 bin aileyi 4`le çarpsanız aşağı yukarı 60 bine tekabül ediyor. Ondan sonra ayağa kalkmak çok zor oldu. Bu erime devam etti bu günki 600 aile durumuna düştü. Vasiliadis konuşmasının ilerleyen bölümlerinde kendi çocukluğunda yaşadığı, kendinin direk maruz kaldığı dışlanmışlık olaylarından 3 hatırasıyla konuyu anlaşılır hale getirmeye çalıştı. İstanbul`un tarihi silüetinin tarih dokusunun bozulduğuna espirili bir gönderme yapan Vasiliadis. Bana yetki verilse Sultanahmed Camii ve Ayasofya`yı yıkarım. Çünkü o devasa gökdelenlerin görüntüsünü bozuyorlar dedi. Konferansın sonunda dinleyicilerden gelen soruları cevaplayan Vasiliadis, T.C. Köln Konsolosu Emre Engin ve Mustafa Yeneroğlu`yla bir süre özel olarak sohbet etti.

5 BAKARKÖR (Bakmak Başka Görmek Başka) nsan ve hayvan geçici bir zaman aynı dünyada yaşamakla birlikte aynı şeyleri göremezler. Hayvanların akıl, şuur ve idraki olmadığından eşya ve hadiseye bakışı ve algılayışı sırf cismanî ihtiyaca binaen, anlık bir tatmin duygusundan ibaretir. İhtiyacını alır ve bırakır gider; hayatı sınırlı bir dairede seyreder. Eşya ve hadisenin arka plânına uzanıp sebep, hikmet ve gaye espirisini araştırıp tefekkür edebilecek idraktan yoksundur. İnsanı insan kılan ve diğer mahlukattan ayıran mânâ, akıl ve şuurdur. İnsan, akıl ve şuuru ile insan ve şuuru kadar insandır. Akıl ve şuurdan nasibi olmayan, görüntü olarak/ sûreten insan olsa da sîreten hayvanlardan farksızdır; belki daha da aşağıdadır! Bakış, görüş ve algılayış şuura bağlıdır. Elbette şuur mesafeleri arasında muazzam farklar ve uçurumlar vardır. Aynı zaman ve mekânda yaşayan insanların bakış, görüş, değerlendirme ve etkilenme farkı da şuur seviyesiyle ilgilidir. Şuur, hem hidayet hem de basîret ve ferasettir, huzur ve saadettir; bilmek, tanımak, anlamak ve hissedip algılamak demektir. Şuur, idrak, temyiz ve tefekkür kabiliyeti ve değerlendirme kapasitesidir. İnsan ancak şuur ve idraki nisbetinde eşya ve hadiseyi değerlendirip bazı sonuçlara erişebilir. Bu sonuçlar da şuur yapısına esas teşkil eden kıstaslara/ölçülere göre farklılık arzetmektedir. Şuurun inkişafı, ilim ve îman kıstaslarına dayanır. Bakmak ve görmek arasında sadece dağlar değil, belki ummanlar vardır. Gözler sadece görmek için verilmiş birer vasıtadır. Bakan, göz olsa da tanıyan, anlayan ve farkına varan gönüldür. Gönülde temyiz, şuur ve idrak olmayınca, sadece gözün bakmasıyla görmek imkânsızdır. Zaten buna da halk deyimiyle Bakarkör denilir. Bakmak için göz; görmek için de ilim, ihtisas, intibah ve inkişaf lazımdır. Dikkat, teveccüh, itina ve ilgi hep şuurun uyanışına bağlıdır. Elimizdeki nimetleri görüp kıymetini bilmek ve en güzel şekilde değerlendirip ahirete tahvil edebilmek için bir müddet durup düşünmeliyiz. Daha iyi görebilmek ve yeterince farkedip idrak edebilmek için, yeniden ve daha derinden düşünmeliyiz. Dr. Yusuf IŞIK Her şey zıddıyla kaimdir gerçeğinden hareketle, bir müddet için dahi olsa, varlığına alıştığımız, göremediğimiz ve gönlümüzde mânâsını kaybettiğimiz nîmetleri yeniden görmek ve keşfetmek için tefekkür etmek lazım. Önce kendi uzuvlarımızdan başlayarak üzerimizdeki ve çevremizdeki maddî ve manevî nîmetleri teker teker hatırlayarak hafızamızı tazeledikten sonra bu nîmetlerin bir anda elimizden alındığını farzedelim! Elimizden çıkan her bir nîmetin hasretini çekeriz. Ama yine de ekseriyetle gaflete dalıp alıştığımız gibi yaşamaya devam ederiz ve içinde bulunduğumuz nîmetlerin çoğunu göremeyiz. Varlığına alıştığımız için bakarkör olduğumuz sayısız nîmetin içinde şuursuz ve şükürsüzce yuvarlanıp gittiğimizi, belki hayat nîmetini kaybettiğimiz gün tam manasıyla idrak edip eyvah diyeceğiz. Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır; - And olsun ki, o gün nîmetlerden sorulacaksınız. (Tekâsür: 8) İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) de şu uyarıyı yapmıştır; - Kıyamet gününde hiç bir kul, ömrünü nerede tükettiğinden; ilmiyle ne gibi ameller işlediğinden; malını nereden kazanıp nerede harcadığından ve vücudunu nerede (hangi yolda) yıprattığından sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz. (Tirmizî, Kıyamet, 1) HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir 05 Nisan April 2015 Recep 1436 İ dosya İnsanı insan kılan ve diğer mahlukattan ayıran mânâ, akıl ve şuurdur. İnsan, akıl ve şuuru ile insan ve şuuru kadar insandır. Akıl ve şuurdan nasibi olmayan, görüntü olarak/sûreten insan olsa da sîreten hayvanlardan farksızdır; belki daha da aşağıdadır! Bakış, görüş ve algılayış şuura bağlıdır. Nîmetler sadece imtihan için verilmiş geçici emanetlerdir. İnsan elindeki nîmetlerin asıl sahibi değildir; ancak emanetcisidir. İnsana sırf imtihan gayesiyle verilmiş olan fânî dünya nîmetleri ancak Cenab-ı Hakk ın emrettiği yolda değerlendirilirse ahirete tahvil edilir ve kalıcı hale gelir. Aksi halde dünya mezbelesine karışır gider. Elimizdeki fânî nîmetleri ahirete tahvil etmek için durup düşünmeli; usûlüne uygun olarak gerektiği yerlere sarf edebilmek için dikkat ve îtina ile cehd ve gayret etmeliyiz. İçinde bulunduğumuz nîmetlere sanki onları ilk ve son defa görüyormuş gibi kemal-i alâka, teveccüh ve îtina ile dikkatle bakabilirsek, yeniden keşfedip daha iyi değerlendirmeye gayret edebiliriz. Daha iyi görmek için dikkatle ve hayretle bakmak gerekir. Nîmeti varken görmek ve vaktinde değerlendirip ahirete tahvil etmek gerek.. Sıhhat, afiyet, gençlik, dinçlik, mal, makam, aile, evlat ve zenginlik hepsi de fânî ömür sermayesiyle birlikte an be an elimizden çıkıp gitmektedir. Adeta her nefesle beraber sermayemiz eriyip bitmektedir. Zevali kaçınılmaz olan bu fânî sermayeyi elde tutmak mümkün olmadığına göre, ahirete tahvil etmek yegâne çaredir. Unutmamak gerekir ki, ancak ahiret hesabına değerlendirebildiğimiz nîmetler bizimdir. Gerisi...

6 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir 06 Nisan April 2015 Recep 1436 haber Kuveyt Türk Türkiye de 26 yıldır katılım bankacılığı sektörüne yön veren Kuveyt Türk ün, yüzde 62 lik sermaye payı Körfez Bölgesi nin en önemli finans kuruluşu Kuwait Finance House a ve yüzde 18 lik sermaye payı ise Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü ne ait. Bankacılık sektörüne kazandırdığı ürün ve hizmetler, uluslararası düzeydeki çalışmaları, bilgi teknolojilerini kullanımı ve istikrarlı büyüme rakamlarıyla adından söz ettiren Kuveyt Türk, katılım bankaları arasındaki liderliğini koruyor. Kuveyt Türk, uluslararası bankacılık, bireysel bankacılık, mobil bankacılık, internet bankacılığı, altın bankacılığı alanlarında ve KOBİ lere sunduğu yenilikçi ürün ve hizmetlerle müşteriye özel çözümler üretiyor. Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. yurtdışında Bahreyn de şube ve Dubai de iştirak olarak faaliyet gösterirken yurtiçinde de toplam 321 şubeyle müşterilerine bankacılık hizmeti sunuyor. Kuveyt Türk Katılım Bankası 2015 yılı Mart ayı başı itibariyle toplamda 5198 çalışan sayısına sahip. KT Bank AG KT Bank, Almanya nın ilk katılım bankasıdır. Genel merkezi Frankfurt am Main de bulunan banka faaliyetlerine Mannheim, Frankfurt ve Berlin şubeleri ile başlayacaktır. KT Bank AG, İstanbul merkezli Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. nin yüzde 100 iştiraki olarak kurulmuştur yılında Almanya da temsilcilik açılmasıyla başlayan süreç, 2010 yılında fon toplama aracılık lisansı ve son olarak 2015 yılında tam teşekküllü bankacılık lisansı alınması ile sonuçlandı. Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. Almanya operasyonlarını açmasıyla beraber Almanya pazarında etik ve sosyal sorumluluk sahibi katılım bankacılığı sistemi hakkında bilgilendirmede öncü olmuştur. Kuveyt Türk ün İştiraki KT Bank AG Almanya da Faaliyetlerine Başlıyor Kuveyt Türk Katılım Bankası, Almanya da bankacılık hizmetleri sunmak için Alman Federal Bankacılık Düzenleme Kurumu BaFin den lisansını aldı. Lisans ile birlikte Almanya da faizsiz bankacılık iş modeline göre çalışan ilk banka hizmete girmiş oluyor. Kuveyt Türk, faizsiz bankacılık prensiplerine ve esaslarına göre Almanya da bankacılık hizmeti vermek üzere Alman Federal Bankacılık Düzenleme Kurumu na (BaFin) yaptığı başvuru sonucunda lisansını aldı. Alınan bu tam teşekküllü lisans ile Kuveyt Türk, Almanya da fon toplama ve fon kullandırım işlemleri için lisans alan ilk katılım bankası oldu. Kuveyt Türk, bu lisansla birlikte Almanya yı faizsiz esaslarda bankacılık modeli ile ilk kez tanıştırmış olacak. Kuveyt Türk Katılım Bankası nın yüzde 100 iştiraki olarak KT Bank AG adıyla kurulan ve merkezi Frankfurt am Main da bulunacak banka; güvenilir, kaliteli, süratli ve kullanıcı dostu hizmetlerini 1 Temmuz 2015 itibariyle müşterilerine sunmaya başlayacak. KT Bank AG, ülkedeki tüm özel ve ticari müşterilere faizsiz bankacılık esaslarına uygun ürün ve finansal hizmetler sunacak. KT Bank AG; etik, yenilikçi ve sosyal sorumluluk sahibi bir banka olacak Kuwait Finance House Yönetim Kurulu Başkanı Hamad Abdulmohsen Al- Marzouq, Kuwait Finance House olarak, etik, yenilikçi ve sosyal sorumluk sahibi bir katılım bankası olma misyonuyla KT Bank AG nin yanında olacağız dedi. Al- Marzouq; 4 milyondan fazla Müslüman ın yaşadığı Almanya da öncelikli potansiyel hedeflerinin bu grup olduğunu, ancak hizmet kalitesi ve iş modellerine ilgi duyan diğer tüm potansiyel müşterilere de ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Uluslararası bankacılık hizmetleri veren bir kuruluş olarak yurtiçinde ve yurtdışında büyümeye devam ettiklerini belirten Kuveyt Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Ufuk Uyan; Katılım Bankacılığı sektörü uluslararası düzeyde büyüme gösteriyor. Bu süreçte Almanya da, iştirakimiz KT Bank AG gibi bir katılım bankasına izin verilmesini önemli bir irade olarak görüyor ve bunu yerel otorite açısından değerli bir inovasyon olarak değerlendiriyoruz. Sosyal sorumluluk sahibi bankalara olan ihtiyacın farkında olan bizler, katılım bankacılığı sektörünün çok büyük uluslararası büyüme performansı göstermesi nedeniyle Almanya da büyük bir potansiyel olduğunu düşünmekteyiz. Değerlerimizle bağdaşan kapsamlı ve düzenli olarak güncellenen ürün ve hizmet portföyümüzle KT Bank AG nin kategorisinde Almanya da ilk tercih edilen finans kurumu olacağına inanıyoruz. Amacımız; Almanya da yaşayan ve katılım bankacılığı iş modeliyle buluşmak isteyen tüm müşterilere ihtiyaç duydukları hizmet ve ürünleri sunmak. Almanya da attığımız bu adım, hem bizler hem de Almanya için bir dönüm noktası olacaktır dedi. KT Bank AG şube ağını genişletmeyi hedefliyor KT Bankın yönetimini Türkiye ve Almanya da uzun süredir bankacılık tecrübesi olan Kemal Ozan ve Torsten Lüttich birlikte üstleniyor. Tam teşekküllü bankacılık lisansını alarak Almanya daki çalışmaları için ihtiyaç duydukları resmi şartları yerine getirdiklerini belirten KT Bank AG Genel Müdürü Kemal Ozan, Önümüzdeki yıllarda Almanya pazarında büyük çaplı yatırımlar planlıyoruz. Bu kapsamda faizsiz bankacılık prensiplerine uygun finans ürünlerinden oluşturulan bir portföy kurulmasını, şube ağının genişletilmesini ve müşterilerimize yenilikçi ve teknolojik hizmet kanallarından ulaşılmasını hedefliyoruz dedi. Lisansın alınmasının ardından KT Bank AG, Almanya nın önemli şehir ve merkezlerinde şube ağını genişletme sürecine de resmen başlayacak. Bankanın öncelikli hedefleri arasında, tüm dünyada geçerli olan faizsiz bankacılık esaslarına uygun geniş bir ürün ve hizmet portföyü oluşturmak bulunuyor.

7 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir 07 Nisan April 2015 Recep 1436 Sizi Farklı Kılan... Mahmut AŞKAR dosya Birileri bizi ıskalaması lazım! Kuruntularımız, algılarımız ve saplantılarımızdan zihnimizi arındırmamız şart... Tepeden tırnağa yenilenmemiz gerekir. Düşünce dünyamızda mukaddes bir devrime muhtacız. H ayatımın belli bir döneminden sonra aynayı kendimize çevirdim: Bu tezatlık, bu ikilem, bu git-gel niye?... Öğretilenler doğru, örnekler mükemmel ama biz değiliz. Önce kitapta yazılı olana baktım, minberde, kürsüde, karşımda konuşana kulak kabarttım, daha sonra dönüp fiiliyata baktım ve yıllar önce hükmümü düştüm: Sizi farklı kılan söyledikleriniz değil eylediklerinizdir! İdareci pozisyonundaki bir grup insanla kısa sohbetimizde; Kitabî konuşmayın! Hayatın içinden konuşun. diye tavsiyede bulundum. Birisi, hararetle itiraz etti: Biz, âyet ve hadislerden anlatmayacak mıyız yani? dedi. Aslında benim kastettiğim başka şeydi: Teorik, basmakalıp, kitap sayfalarından alınmış cümlelerle insanlara hitap edeceğinize, yaşanılan hayatın içinden birşeyler anlatın. Hayatı okuyun! Hayatı okuyamazsanız, kürsüde konuştuğunuz salonda, minberde konuştuğunuz camide kalır. Sizi dinleyenler, sizden birşeyler alıp dışarıdaki hayata taşıyamazlar, çünkü siz, hayatı bulunduğunuz kapalı mekânlara veya zihin dünyanıza taşıyamadınız. Kitabî bilgilerle, yaşanılan hayat arasında bir köprü kuramadınız. İnsanlara öğrendiğinizi, afedersiniz ezberlediğinizi, naklettiniz. Birileri geçmişe hep hakaretler yağdırdı diye, siz de geçmişe dair ne varsa kutsallaştırdınız. Dün, herşey kutsal, mübarek, güzel ve doğru... Bugün, ne varsa hepsi tu kaka!.. Hiçbirşeye dokundurtmuyor, hiçbir sözün üzerine söz söyletmiyorsunuz. Tefekkür etmediğiniz; tefekkür edene ağız açtırmadığınızdan belli! Kafa komforunuzu bozmak istemiyorsunuz anlaşılan... Menkîbelere devam yani... Fani olanı ilahlaştırıp arkasına sığınmayı kurtuluş zannediyorsun hâlâ... Aynayı kendimize tutmaya devam ediyorum: Ülkeyi idare eden ve etmeye namzet siyasetçimiz hırçın, tahammülsüz ve sığ... Sokaktaki insan gerilmiş bir yay gibi. Masadaki görevlinin suratından düşenin biri bin parça. Tebessüm yok. Merhabanın, selâmın karşılığı yok... Aynayı kendimize tutuyorum: Alçakgönüllülüğün yerini kibir ve gösteriş, kanaatın yerini savurganlık almış... Muhammedî İslâm camiye hapsedilmiş, dışarıda, duruma ve şahsa göre İslâm, elini kolunu sallayarak, kılıftan kılıfa ve kılıktan kılığa sokularak dolaşıyor. Yine Kutlu Doğum proğramları bütün ihtişamıyla yapılmaya başladı. Geride bıraktığımız Mart ayı içinde de, Çanakkale Zaferi ni yediden yetmişe yâd ettik. Yine her zamanki gibi; en muhteşem Kur`an okuyanları, en etkileyici bir ses tonuyla Çanakkale Zaferi ni anlatanları, en güzel sesle ilahî söyleyenleri ve artık her ortam ve şartta olmazsa olmazlarımızın başında gelen semazenlerimizin baş döndürücü dönmelerini, heyecan, gurur, sevinç ve yerine göre gözyaşıyla dinledik, seyrettik ve gördükten sonra bir dahaki seneye yine aynı yerde ve aynı insanlarla buluşmak ve görüşmek üzere, derleyip toparladık, büküp bağladık ve kimsenin dokunamayacağı, elinin yetişmediği, gözlerden ırak bir yerdeki rafa kaldırdık. Hz. Peygamber in ete kemiğe büründürdüğü İslâm ın hayatiyet kazanması için özel bir vizyon (çağı okuyabilmek, ileriyi görebilmek, yeni ufuklar açabilmek), bilgi ve gayret gerekir. Çanakkale Geçilmez in hakkını verebilmek için; işgâlci güçlerin kültürel işgâline de geçit vermeyen evlatlar olduğumuzu dost ve düşmana göstermeliydik. Bütün bunların bir bedeli olduğunu gayet iyi biliyor, fakat bu bize ağır geldiğinden, yokmuş gibi davranıyoruz. Öteki kardeşlerimiz zaten, Geri kalmış veya Az Gelişmiş olduklarından biz, Gelişmekte Olan yaftasını bir iftihar madalyası gibi taşırken; çok sıkıştırıldığımızda bunun bedelini, bizi bugünlere koyan, Ötekilere keserek teselli bulmaya çalışıyoruz. Öteki ilim yaparken biz, belagatımızı (retorik) ilim üzerine bildiğimiz bütün hadis ve âyetlerle süsleyerek teselli buluyoruz. Birileri bizi ıskalaması lazım! Kuruntularımız, algılarımız ve saplantılarımızdan zihnimizi arındırmamız şart... Tepeden tırnağa yenilenmemiz gerekir. Düşünce dünyamızda mukaddes bir devrime muhtacız. 2,5 +Posta Ücreti 288 sayfa 13,5x19,5 cm Orta Boy Karton Kapak İki Renk Baskılı ALMANCA KUR'AN MEALİ Al-Quran Al-Karim Cemiyetlere ve İşadamlarımıza Fırsat, Programlara Gelen ve Almanca Meal ile İslamı Tanımak İsteyen Misafirlere Verilebilecek En Güzel Hediye (100 Adet 250,- Euro) Paket Halinde Almak İsteyenlere Posta Ücretini Biz Karşılıyoruz Sipariş İçin: info@hayatonline.eu Handy: Dininizin mükemmel, tarihinizin şanlı, ecdadınızın kahraman, mirasçısı olduğunuz medeniyetin muhteşem olması sizi, bizi ve onları kurtarmıyor! Kurtulmamız için tefekküre, sorgulamaya ve anlamaya ihtiyacımız var. Düşünce üreten, fikir yürüten, gerektiğinde sizi ırgılayanları mahallenizden kovmaya kalkışmayın. Birilerinin bizi ötekileştirdiği yetmezmiş gibi, bir de siz onu öteki diye ilân etmeyin. Sizi farklı kılan; okuduğunuz değil, fiiliyatınızdır. Geçenlerde Köln de tramvayla gidiyordum. Oturduğum yerde yeni aldığım kitabın merakla sayfalarını karıştırırken, aniden burnuma yemek kokusu geldi. Sanki yanıbaşımda yemek pişirilen bir mutfağın kapısı açıldı da, soğan-et karışımı yemeğin kokusu burun deliklerimden genizime nüfuz etti. Göğsümün üzerine sarkmış başımı kaldırarak etrafa bakınırken, ilk aklıma gelen şey; elinde döner dürümü türünden birşeyler yiyen birilerinden gelebilecek koku oldu. Fakat etrafa bakındığımda böyle birisi yoktu ama hâlâ keskin yemek kokusunu almaya devam ediyordum. Çok geçmeden, bu kokunun biraz önce yanımdan geçerek önümdeki koltuğa oturan bir kadından geldiğini fark ettim. Emin olmak için başımı biraz daha o tarafa yaklaştırdım. Neredeyse yerlerde sürünecek kadar uzun mantolu, kocaman kocaman ve rengarenk çiçek desenli başörtüsünü omuzlarını kapatacak şekilde örtmüş olan, orta yaşlı bir Türk kadını oturuyordu öndeki koltukta. Dikkatimi bir başka şey daha çekti: Otuturur oturmaz çantasınından bir Kur`an-ı Kerim çıkarmış ve sessizce okumaya başlamıştı. Yemek kokusunun kimden geldiğinden emin olduktan sonra gerisin geriye yaslandım ve şöyle teselli buldum: İyi ki kadının yanında ikinci bir yolcu oturmuyordu ve iyi ki onun hemen arkasındaki tek yolcu bendim. Zaten kemikleşmeye başlamış Müslüman-Türk şablonunu, güçlendirecek bir denklem ortadaydı: Başörtülü Türk Kadını artı Mutfak Kokusu eşittir Kur`an-ı Kerim. Tramvaydan inerken, benim yerimde bir Alman ın olmadığından Allah a şükrettim. Ey Hoca, Ey Başkan, Cemaatinize Kur`an öğretmeden önce, her vesilede övünerek bahsettiğiniz medeniyetimizin zerafetini, güzelliğini, estetiğini, insanî ve içtimaî münasebetlerini, kapalı ve açık alanlardaki davranış biçimlerini, dışa yansıyan, göze hitap eden görüntünün ne demli önemli olduğunu ve Avrupa sokaklarında dolaşan her Türk ün, hem kendi milletini, hem de ümmeti temsil noktasında görüldüğünü öğretin! Unutmayın; Sizi farklı kılan şey,söyledikleriniz ve öğrendikleriniz değil eylemlerinizidr!

8

9 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir 09 Nisan April 2015 Recep 1436 Kaygımız Gayemizi, Gayemiz Anlamımızı Belirler Murat KUBAT dosya IGMG Düsseldorf Kutlu Doğum Programı Rheinhausenhalle Duisburg da Yapıldı H ayatta hiçbir şey anlamsız ve amaçsız değildir. Tabiatta her bir şey kendi anlam bütünlüğü içerisinde bir yere sahiptir ve bu bütünlük içerisinde varlığını sürdürür. Yaratılmışlar içerisinde insana ayrı bir rol biçilmiş; ve insan bu role uygun bir yaşamı kurabilecek donanımla var edilmiştir. Bu rolü oynamak veyahut oynamamak insanın kendi iradesine bağlı kılınmıştır. Ya rolünü yaratılış amacına uygun oynayacak ya da kendisi için öngörülen yaşama tarzının aksini tercih edecektir. Bu konuda karar insan tekine aittir; sonuçlarına katlanmak şartı ile. İnsan, kendisine verilen aklı kullanarak yaşanılan hayatı anlamlı kılabilecek bir sürece girebilir. Ama bunun için aklı istenildiği doğrultuda yönlendirmek gerekmektedir. Hayatı anlamını kavrayabilen, hayatı anlamlandırabilecek bir donanımla yaratılan insanın anlamsız bir yaşayışı kabullenişi, tercih etmesi ve buna boyun eğmesi kendi değerini düşüren bir davranış olur. Zira insan başı boş bırakılmamıştır. İnsanın vareden otorite, insanın donanımına uygun bir yaşam sürmesini irade etmektedir. Çünkü insan anlama dair sorular olan, neden ve niçin sorularını sorabilen bir varlıktır. Anlamı olanın bir gaye ve kaygısı olmalıdır. İnsan olmak biraz da bu kaygı, amaç ve anlamla alakalıdır. Uykuda iken birilerinin sizi uçağa koyduğunu tahayyül edin. Gözlerinizi açtığınızda, bilinciniz yerine geldiğinde kendinizi uçakta bulduğunuzu farzedin. Bu durumda iken ilk olarak soracağınız sorular neler olurdu? Neredeyim?, Nasıl geldim buraya?, Nereye gidiyorum? soruları olmaz mıydı? Pekiyi bu soruları sormayı unutup, uçağın içerisindeki eğlenceye kendisini kaptıran, nereden geldiğini, nereye gittiğini sorgulamayan kişi akıllı bir iş yapmış olur mu? Gözlerimizi açtığımızda, bilincimiz oluştuğunda kendimizi dünya uçağında bulduk ve bir yolculuğun içerisindeyiz. Bu yolculuğu anlamlı kılacak sorular sorabilmeliyiz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) kendisine vahiy inmeden önce, bilhassa 40 yaşına yakın zamanlarında çıkışını yoğunlaştırdığı Hira Mağarası nda derin düşüncelere dalıyor ve hayatın anlamını arıyordu. İçerisinde bulunduğu toplumun gidişatından rahatsız ve kendi yaratılış gerçeğini bulmaya dönük bir çabaydı onunkisi. Hayatı ve kendisini nasıl, ne şekilde oku ması gerektiğinin izini sürüyordu. Ve adeta göğün kapılar açıldı, insana sorumluluklarını hatırlatan ilahi vahiy inmeye başladı. Hayat vahyin yönlendirmesi ve Hz. Peygamber in örnekliğinde anlam kazandı. Hayat bizlere verilmiş bir emanettir. Başı ve sonu bizim irademiz dışında belirlenmiş bir fenomendir. Hayatı anlamlı kılacak olan tercihlerde bulunmak bu emanetin hakkını vermektir. İnsan peşin olanı, hemencecik ulaşabileceği şeyi tercih etmeyi sever. Vaad edileni çoğunlukla kendisine uzak görme eğilimindedir. Dünya insana bu yönü ile cazip gelir. Süslü gösterilen dünya insanı kendisine celbeder ve cezbeder. İnsan bu cezbe kapıldığı zaman, hayatın anlamını ve dünyanın geçiciliğini çoğu defa unutur. Geçici olan dünyaya kalıcı, kalıcı olan ahiret yurduna geçici muamelesi yapar. Ölüm bu manada neyin kalıcı, neyin geçici olduğunu hatırlatan en güzel vaizdir. Kaygısı olmayanın gayesi olmaz. Oysa insan ebedi hayatında kurtulanlardan olabilmek için bir kaygıya sahip olmalıdır. Kaygısı iyi bir yuva kurmak, iyi bir iş bulmak ve iyi bir gelir elde etmekten öteye geçmeyen biri; makam ve mevkiye tutsak olmuş biri; dünyada insana verilenlerin tamamını birer emanet gözüyle görmeyen biri geçici olana mahkum olmuş demektir. Oysa istenen geçiciye geçici gibi, kalıcı olana kalıcı gibi davranılmasıdır. Geçiciye kalıcı gibi muamele etmek aldanmaktır. Aldananların sonu ise hüsrandır. Müslüman olmak bilinçli bir tercihtir; İslam ın davetine icabet etmiş kişi demektir. Davete icabet edenin bilinçsiz, gayesiz ve kaygısız hareket etmesi beklenebilir mi? Gayesizliği ve anlamsızlığı insana yakıştıramazken, bir Müslüman ın gayesiz ve anlamsız bir yaşantıya kendisini mahkum etmesini yakıştırabilir miyiz? Allah insanı belli bir amaca matuf yarattığını bildirir. Müslüman yaratılış amacına uygun yaşama gayreti ve gayesi içerisinde olan kişi demektir. Müslümanın en geniş manadaki kaygısı ve gayesi Allah ın rızasını kazanmak; ve bu uğurda bir yaşamı ortaya koymaktır. Müslüman bulunduğu zaman ve mekan içerisinde kendi anlamını aramalı ve ulvi bir gaye uğruna sorumluluklarını kuşanmalıdır. Dünyayı aşan, ahirete uzanan bir anlama sırtını dayamış olan Müslüman ın gayesiz yaşaması kendi kendisiyle çelişkili kılar. Gayesiz ve anlamsız yaşam demek bir nevi boş yaşamak demektir. Oysa insan anlama yeteneğine sahip, hayatı sorgulayabilen bir varoluşa sahiptir. Müslüman ise hayatın anlamını kavramış ve hayatını İslam la anlamlandırmış kişi demektir. Son olarak şu sorular kendimize soralım; Müslümanlar olarak hayatımızı inancımız doğrultusunda ne kadar anlamlandırabiliyoruz? Ne kadar bu anlam dünyasına dönük bir gayret içerisindeyiz? Ve bu konuda ne kadar kaygılıyız? Unutmayalım; kaygımız gayemizi, gayemiz anlamımızı belirleyecektir. Unutmayalım; anlamlı bir hayat, ödülü cennet olan bir hayattır. I GMG Düsseldorf Bölgesinin gerçekleştirdiği Kutlu Doğum proğramı yaklaşık 1000 kişinin katılımıyla, Duisburg da Rheinhausenhalle`de coşkuyla kutlandı. Proğrama Türk Televizyonlarından tanıdığımız İlahiyatçı Dr. Abdurrahman Büyükkörükçü, Türkiyeden Hafız Ali Tel Hocaefendi, IGMG Genel Merkez Onursal Başkanı Yavuz Çelik Karahan, IGMG İrşad Başkanı Yrd. Ali Bozkurt, IGMG Köln ve Ruhr A Bölge Başkanları, Bölge İcrası, Şube Yönetim Kurulları, Düsseldorf Bölgesine Bağlı Camilerde görev yapan Hocaefendiler, Duisburg Büyükşehir Belediye Meclis ve Uyum Meclisi ABI Başkanı Şenol Yıldırım, Duisburg Belediye Başkan Yrd. Katharina Gottschling salonda programa katılan isimler oldu. İstiklal Marşının okumasını yapan küçük kızımız S.Tagınık ile program başladı. Avrupa Kur`an-ı Kerim yarışmalarında 1. olmuş ve teşkilatın yetiştirmiş oldugu gençlerden BYK üyesi Fatih Dur`un okumuş olduğu Kur an-ı Kerim tilaveti ile başlandı. Programın sunuculuğunu Seyfullah Kartal yaptı. Okumuş olduğu naat-ı şeriflerle salonu dolduran müslümanların gönlünü mest etti. IGMG Düsseldorf Bölgesi İrşad Başkanı İsmail Tuzen yapmış olduğu açılış konuşmasında; T.C. Düsseldorf Başkonsolosu Alaattin Temur, IGMG Genel Başkan Yardımcısı ve İrşad Başkan Yrd Ali Bozkurt, Alemlere Rahmet programımıza katılımları ile göstermiş oldukları destekten dolayı Duisburg Belediye Başkan Yrd. Katharina Gottschling Hanımefendiye teşekkür ederiz dedi. T.C. Düsseldorf Başkonsolosu Alaattin Temur de salona gelerek kısa bir selamlama konuşması yaptı. IGMG Düsseldorf Bölge Başkanı Bayram Kılıç yaptığı selamlama konuşmasına, Ümmeti olmakla şeref duyduğumuz Alemlerin Efendisine salat-u selam, olsun. IGMG olarak bizler kendimizi kısaca, Allah a kul, Peygamberimize ümmet olarak yaşamaya çalışan Müslümanlar olarak tanımlıyoruz. Hedefimiz, budur: Allah a kul ve O nun Elçisine de ümmet olmak! Onun içindir ki, bu programı, Peygamber efendimizi (sav) daha iyi anlama ve O nu her zaman hatırda tutmak için düzenledik. Öncelikle bu programlarımızda canla başla çalışan, emeği geçen kardeşlerimizden Allah razı olsun. Bu güzel programımızı gerçekleştirmemize bize bu imkânı veren devlet yetkililerine teşekkür ediyoruz. Milli Görüşçüler kavganın insanı değil, hak yolda, doğruyu anlatma mücadelesinin insanıdır. Fakat! Ne zaman manevî değerlerimize bir hakaret haksızlık olursa onun karşısına bu hakaretin karşısına dikilen bir teşkilattır. Bizler kardeşliğimizi mutlaka pekiştireceğiz! Sokakta, işte, okulda, alış-verişte biz de bu Peygambere ümmet olmak istiyorsak, O`nun sünnetine sarılmak, Allah ın emirlerine uymak, iyi bir kul olarak, birer Milli Görüşçüler olarak bu görevlerimizi yapmak, kulluk imtihanımızı kazanmak istiyoruz dedi. Proğramın ilerleyen dakikalarında Türkiye den İlahiyatçı Dr. Abdurrahman Büyükkörükçü Hocaefendi ve ardından da Hafız Ali Tel Hocaefendi`nin Kur an-ı Kerim tilaveti ilgiyle takip edildi. Eski dönemde cemiyetlerde görev yapmış Başkanlara ve Eski bazı Bölge idarecilerine plaket verildi. Kapanış Kur`an-ı Kerim`ini Reinhausen şubesi İmam Tatibi Şekip Sayın okudu.

10 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir 10 Nisan April 2015 Recep 1436 haber Yüzbinlerce İhtiyaç Sahibine Yediklerinizden Yediriniz Hasene Derneği beş yıldır insanî yardım çalışmaları yürütüyor. Bugüne kadar doksandan fazla ülke ve bölgede milyonlarca ihtiyaç sahibine ulaşan dernek, Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerinin sofralarına katkı sağlamak amacıyla kumanya kampanyasının hazırlıklarını yürütüyor Kumanya Kampanyası, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) in Veda Hutbesi nde paylaştığı...onlara yediklerinizden yedirin, giydiklerinizden giydirin!... tavsiyesinden esinlenerek seçilen Yediklerinizden Yediriniz sloganı ile açlık ve yoksulluk çeken ülke ve bölgelere yönelik olarak yürütülecek. Dünyada her 9 kişiden 1 i aç Kuraklık, savaşlar, doğal afetler, ekonomik krizler ve adaletsiz paylaşımın bir sonucu olarak açlık, küresel ölçekte insan yaşamını tehdit ediyor. Yılda milyonlarca insan açlığa bağlı nedenlerden dolayı hayatını kaybediyor. Birleşmiş Milletler in (BM) yaptığı son açıklamaya göre dünyada 805 milyon insan açlıkla karşı karşıya. Dünya nüfusuna oranladığımızda her 9 kişiden birisi açlık sıkıntısı çekmekte ve buna bağlı nedenlerden dolayı hayatını erken yaşlarda kaybetmektedir. Afrika nüfusunun % 72 si yoksulluk kapsamı altında değerlendiriliyor. Hasene Derneği 2015 Kumanya Kampanyası ile açlık ve yoksulluk çeken coğrafyalar öncelikli olmak üzere yüz bilnlerce ihtiyaç sahibine kumanya paketi hazırlıyor. Dünyanın 45 ülke ve bölgesinde, Türkiye de 35 ilde, 50 bin kumanya hedefi Bu sene beşinci kumanya kampanyasını düzenleyecek olan Hasene Derneği, her sene artan kumanya sayısı ve buna bağlı olarak artan ülke sayısı ile yüzbinlerce ihtiyaç sahibinin dualarına vesile oluyor. Her bir bağış dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı mağduriyetler içerisinde yaşamını sürdüren mazlum, mağdur ve ihtiyaç sahiplerine iftarında ekmek, sahurunda yemek oluyor. Yardımlar Ramazan ayı başlamadan muhtaçlara ulaştırılıyor. Ramazan ayı dışında yapılan dağıtımlarda ise ihtiyaç sahiplerinin acil gıda ihtiyaçları karşılanıyor. Bu seneki hedef, 50 bin kumanya bağışını toplayıp ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak Kumanya Kampanyası kapsamında yapılan çalışmalar hangileridir? Dağıtımı yapılacak on binlerce kumanya paketinin yanı sıra farklı çalışmalarla Ramazan ayı içerisinde mazlum ve mağdurlara ulaşılacak. Yılın diğer aylarında da faal olan Hasene Derneği nin Saraybosna daki aşevinde Ramazan ayında yoğun olarak çalışacak ve 350 den fazla kişiye sıcak iftar yemeği çıkartılacak. Diğer aylarda faaliyetini sürdüren Hasene mobil fırını Ramazan ayı içerisinde daha fazla ekmek yapılacak ve Suriyeli mültecile- re ulaştıracak. Kurulan iftar çadırlarında yüzlerce mazlum ve mağdura verilecek sıcak yemekler de 2015 Kumanya Kampanyası kapsamında yapılacak yardımlar arasında yer alıyor. Mobil fırın ve iftar çadırının bu sene geçtiğimiz sene olduğu gibi Şanlı Urfa nın Eyyübiye ilçesinde Suriyeli mültecilerin hizmetine sunulması planlanıyor. Ayrıca yetimler hediyelerle sevindirilecek; eğitim yardımı kapsamında öğrencilere ilmihal, elif cüzü, amme cüzü ve Kur an Kerim gibi kitaplar hediye edilecek. Kumanya Paketi 45 + Eğitim Katkısı 5 45 luk bir kumanya bağışı açlık ve yoksulluk çeken ailelerin Ramazan sofralarını zenginleştirecek; 5 luk yardımlar farklı ülke ve bölgelerde eğitim materyallerine ihtiyaç duyan öğrencilere, başta Kur an-ı Kerim olmak üzere kitap ve eğitim yardımı yapılacak. Kumanya paketleri neleri içeriyor? Kumanya paketleri genel olarak pirinç, makarna, mercimek, sıvı yağ, şeker, un, süt tozu, çay, meyve suyu ve hurma gibi temel gıda maddelerini içeriyor. Kumanya içeriği dağıtım yapılan ülkelerde tüketilen gıda maddelerine göre değişim gösterebiliyor. Kampanya süresi ne kadar? Kumanya kampanyası tarihleri arasında yürütülecektir. Kumanya kampanyasının gerçekleşmesi planlanan ülkeler şunlar: Afganistan, Almanya daki mülteciler, Arnavutluk, Avusturya daki mülteciler, Bangladeş, Benin, Bosna Hersek, Bulgaristan, Burkina Faso, Burundi, Cibuti, Çad, Endonezya, Etiyopya, Fas, Fransa daki mülteciler, Filipinler, Gana, Gine Bisau, Hindistan, Irak, İtalya daki mülteciler, Kamerun, Karadağ, Kenya, Kosova, Lübnan, Makedonya, Mali, Mısır, Moğolistan, Nijer, Orta Afrikalı mülteciler, Pakistan, Romanya, Sırbistan Preşova, Sırbistan-Sancak, Sierra Leone, Somali, Sudan, Tanzanya, Togo, Türkiye, Uganda, Ürdün. Kumanya yardımları ülkelere nasıl ulaşıyor? Kumanya kampanyası Hasene Derneği tarafından belirli kriterlere göre seçilen ülke sorumluları ve gözlemciler eliyle gerçekleştiriliyor. 150 civarında gözlemci sayısı ile çalışmalar yerinde şeffaf bir şekilde takip ediliyor ve kumanyalar yerlerine ulaştırılıyor. Çalışmaları yakından takip edebilirsiniz; İnternet sayfası ( ve facebook sayfasından (facebook.com/haseneorg) çalışmalar yakından takip edilebilir.

11 M Mazlum azlum ve ve Mağdurlar Mağdurlar İçin El Ele Sosyal Yardım IGMG Sosyal Yardım Derneği Derneği Hilfs- und S ozialverein e IGMG HilfsSozialverein e.. V V.. T F kumanya@hasene.org kumanya@hasene.org haseneor g haseneorg Ha vale için bank a bilg ileri B ankverbindung: Havale banka bilgileri Bankverbindung: ozialverein e Hesap SSahibi ahibi Kon toinhaber: IGMG H ilfs- und SSozialverein Kontoinhaber: Hilfse.. V V.. Bank Kreissparkasse Köln Bankaa Bank Bank:: Kreissparkasse IBAN: DE BIC: C OKSDE 33 COKSDE A maç Ve erwendungszweck: D estekçi No vveya eya [[Adresiniz] Adresiniz] Spender -ID oder [[Adresse], Adresse], Amaç Verwendungszweck: Destekçi Spender-ID...Onlara yediklerinizden yedirin, giydiklerinizden giydirin!... Vedâ Hutbesi - Hz. Muhammed (s.a.v.) gemäß eurer Abschiedspredigt, Muhammad...Versorgt...Versorgt sie mit euren euren Speisen Speisen und kkleidet leidet sie gemä ß eur er Kleidung!... Kleidung!... A bschiedspredigt, M uhammad (s) Yediklerinizden Y edik ed lerinizden Yediriniz Yediriniz edir Versorgt euren V ersorrgt sie mit eur en Speisen Speisen 45 Lebensmittelpaket + 5 Bildungshilfe Die 5- -Spenden werden als Bildungshilfe für die Beschaffung von Schulmaterialien für bedürftige Kinder in verschiedenen Ländern und Regionen verwendet.

12 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir 12 Nisan April 2015 Recep 1436 haber IGMG RNS Bölgesi Irkçılıkla Mücadele Haftasında Mainz da Sempozyum Düzenledi IGMG Islam Toplumu Milli Görüş Rein-Neckar-Saar Bölgei Kurumsal İletişim Baskanligi tarafından, Irkçılığa Karşı Etkinlikler Haftası sebebiyle Mainz Belediye binasında düzenlenen semposyum yüksek ilgi gördü. Rheinland-Pfalz ta değişik dini cemaat temsilcileri ile beraber ırkçılığın her türlüsü kınandı. Katolik Cemaatinden Bay Wittig, Protestan Kiliselerinden bayan Friedrich, Yahudiler Eyalet Birliği Başkanı bay Avadiev ve İslam Toplumu Milli Görüş Genel Sekreter Yardımcılarından Murat Gümüş mensup oldukları din açısından Irkçılığı konu edindiler. Radikalleşme ve İslam düşmanlığının artmasının toplumdaki huzuru hedef aldığını, bütün din mensuplarının bu akımlara karşı aynı tarafta oldukları teyit edildi. T.C. Mainz Başkonsolosu Arif Eser Torun ve Rheinland-Pfalz Eyalet Uyum Başkanlığını temsilen Bayan Orphanidou programa katılarak desteklerini belirttiler. Programın sonunda konuşmacılara birer buket çiçek takdim edildi. İslam Toplumu Milli Görüş Bölge Başkanı Şerif Aslan tüm katılımcılara teşekkürlerini belirtti. Kahve ve pasta eşliğinde tanışma faslıyla da program son buldu. IGMG RNS Bölgesi Frankenthal Cemiyeti ve Uyum Meclisi Mülteci Evini Ziyaret Etti IGMG RNS Bölgesi Frankenthal Hicret Camii ve Uyum Meclisi birlikte ırkçılığa karşı mücadele haftası sebebiyle Hesseimerstrassedeki mülteci sığınma evine bir ziyarette bulundu. Ziyarette RNS Bölgesi Basın Yayın Başkanı Frankenthal Sorumlusu, Uyum Meclisi Üyesi Mehmet Calay ile Mari Pavliashvili katıldılar. Orada bulunan mültecilere Uyum Meclisi Başkanı Serap Yılmaz`ın da selamını ilettiler. Oldukça olumlu geçen görüşmede kapılarını ziyaretçilerine açan çoğunluğu Somali ve Eritre`den olan sığınmacılar çok memnun kaldılar. Yapılan görüşmede gündemde olan bazı problemlerin çözümü ve sığınmacılara daha iyi bir gelecek hazırlanması konusunda fikir alış verişinde bulunuldu. Ayrıca ırkçılıkla mücadele haftası kapsamında Rheinland Pfalz Eyalet Milletvekili Christian Baldauf ve Belediye Başkanı Martin Hebich in de katılacağı Hicret Camiinde yapılacak yemekli programa davet edildiler.

13 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir 13 Nisan April 2015 Recep 1436 haber Finnetrop Eğitim Merkezi Maide-i Kur an ve Kutlu Doğum Programı İslam Toplumu Milli Görüş Köln Bölgesi Teşkilatları şubelerinden Finnetrop düzenlediği salon proğramıyla Dünya Kur`an okuma birincisi 3 değerli Türk hafızı Avrupa`daki gurbetçilerimizle buluşturdu. Proğramda Finnetrop Eğitim Merkezi talebeleri iki ilahiyle sahne aldılar. Geceye Bursa Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Ay da katılarak Allah Resulü`nün hayatından verdiği örnekler verdi. Finnetrop Cemiyet Başkanı Ramazan Olmaz yaptığı kısa selamlama konuşmasında Finnetrop cemiyetinin yeni aldığı eğitim merkezi hakkında bigiler verdi. IGMG Köln Bölge Başkanı Hasan Batır geçtiğimiz 28 Şubat`ta tüm Avrupa merkezlerinde Buyurun Ben Müslümanım adlı atraksiyonu dinleyicilerle paylaştı. Gecede Üsküdar Rumi Mehmet Paşa Cami İmamı Alper Kandemir, Ahmet Hamdi Akseki Cami İmamı Ali Tel unutulmaz Kur`an ziyafeti sundular. Geceye sponsor olan işletmecilere katkılarından dolayı plaket takdimi yapıldı. THY Friedrichshafen da 66. Kez Düzenlenen Tatil, Seyahat, Bahçe ve Ambiyans Fuarına Katıldı Bu sene 66. düzenlenen ve değişik alanlarda (URLAUB FREIZEIT REISEN, GARTEN & AMBIEN- TE ) vatandaşları bilgilendiren Güney Almanya`nın en büyük fuarına Türk Havayolları 3. kez katıldı. Türk Havayolları Friedrichshafen Müdürü İbrahim Günaydın şunları söyledi: Ziyaretçi sayısından ve standımıza olan ilgiden memnunuz. Ziyaretçilere ürünlerimiz hakkında ayrıntılı bilgi verme fırsatı bulduk. Özellikle 29 Mart itibariyle Friedrichshafen seferlerinin her gün gerçekleşecek olması ziyaretçileri memnun etmiştir. Fuara gelen ziyaretçilerden edindiğimiz izlenim Friedrichshafen seferlerinin önemli ve memnuniyet verici olduğudur. Bu doğrultuda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yolcu odaklı düşünen bir şirket olarak, hizmet kalitemizin seviyesini korumak ve bir çok yeniliklere imza atmaya devam etmek istiyoruz dedi.

14 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir 14 Nisan April 2015 Recep 1436 THY Köln Türkiye ye 132 Euro ya Uçuyor haber Türk Hava Yolları (THY), Köln de yayın yapan yerel ve ulusal Türk basın kuruluşlarının temsilcilerine THY bürosunda sabah kahvaltısı verdi. Bundan iki yıl önce THY nin Köln Merkez Şube Müdürlüğüne atanan ve geçen süre içinde yaptığı başarılı çalışmalar ile adından söz ettirmeyi başaran THY Köln Şube Müdürü Yiğit Bilge Avcı çalışmalarının aralıksız sürdüğünü belirterek, dünyanın en iyi hava yolu şirketleri arasında yer almaktan dolayı duyduğu memnuyeti dile getirdi. 132 Euro ya İstanbul a uçuş imkanı Nisan ayı itibari ile Sabiha Gökçen uçuşlarının başladığını dile getiren THY Köln Şube Müdürü Yiğit Bilge Avcı, Mevcut şartlarda Köln den İstanbul Atatürk havalimanına kış tarifesinde günde iki, yaz tarifesinde ise günde üç tarife ile uçuşlarımız bulunmaktaydı. Buna ilave olarak Nisan ayından itibaren promosyon ücretleri dahil 132 dan başlayan fiyatlarla Köln Sabiha Gökçen uçuşlarına da başlıyoruz. Günde bir kez Sabiha Gökçen Havalimanına, yaz tarifesi girmesi ile birlikte de günde ikiye varan uçuşlar gerçekleşecek. Mevcut uçuşlardan yararlanmak isteyen vatandaşlarımızın biran önce sitemizden yada bilet satış noktalarımızdan biletlerini temin etmelerini tavsiye ediyoruz. Yaşlı ve bebekli yolculara özel hizmet Sağlık yönünden yardıma muhtaç yolcularına da seslenen Yiğit, Yaşlı ve yahut yürümekte zorluk çeken ve aynı zamanda bebekli yolcularımız, daha önceden rezarvasyon yaptırırken durumlarını belirttikleri taktirde, kendilerine ücretsiz olarak koltuk seçimi ve gerekli tekerlekli sandelye ile taşıma hizmetini sunmaktayız. Bu hizmeti yaparken diğer havayolu şirketlerinin uyguladığı ekstra bir ücret talep etmeden ücretsiz bir şekilde hizmet veriyoruz. Yolcularımızdan ısrarla isteğimiz, uçuşlarımndan önce mevcut taleplerini bizimle paylaşmaları ve bu şekilde kendilerinin mağdur olmadan rahat bir yolculuk yapmalarına olanak sağlamayı arzu ediyoruz dedi. Şirket uçuşları %130 arttı Bir önceki yıla nazaran THY Köln uçuşlarının artış gösterdiğine değinen Yiğit, THY Köln temsilcilği olarak 2013 yılından bu yana 40 % kapasite artışı gerçekleşmiştir. Bunun yanı sıra sirket seyehatlarında ise %130 bir artış yaşandı. Artık yabancı şirketler yurt dışı gezilerini Türk Hava Yolu farkı ile yaşamaktadırlar. Günden güne artan şiket taleplerine elimizden geldiğince yetişmeye ve en iyi hizmeti müşterilerimize sunmaya gayret gösteriyoruz dedi. Kargo taşımacılığında da büyümeğe devam ediyor Turkish Cargo, şirketinin de hızla büyüdüğünü belirten Avcı, Son yıllarda yapılan yatırımlar ve Türk Hava Yolları nın atılımlarına paralel olarak, büyümesine devam ediyor. Turkish Cargo olarak Avrupalı taşıyıcılar arasında en genç filolardan olan ve 9 u kargo uçağı olmak üzere 260 dan fazla uçaktan oluşan filomuzla, 108 ülkede 260 dan fazla uçuş noktasına iş ortaklarımıza dünya çapında kargo servisi sağlamanın gururunu yaşıyoruz dedi Yılında Çanakkale Zaferi Almanya da Anıldı Çanakkale Savaşı nın 100. yılı vesilesiyle US Akademisyenler Platformu USAP ın Almanya nın Hürth kentinde düzenlediği Ahmet Yenilmez ile Kınalı Kuzular etkinliğine yoğun ilgi oldu. Geçmişini bilmeyen bir gençlik üzerine gelecek inşa edilemez başlığıyla düzenlenen programda Yenilmez, sergilediği gösteride kendi üslubu ile vatan sevgisi ve Çanakkale destanını anlattı. Gösterisinin sonunda Ahmet Yenilmez izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. USAP Başkanı Gülsüm Uçak Çok yoğun bir sınav döneminde olduğumuz halde salonu bu kadar doldurabilmek bizi çok mutlu etti. Zaferin 100. yılı olması da bizim için ayrı bir gurur şeklinde konuştu. Etkinlikte konuşan T.C. Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin, Bugün salonu özellikle gençlerin doldurması bizleri çok mutlu etti. Gençlerimizin kendi tarihlerini bilmeleri açısından bu tür programları çok önemli buluyorum. Bu günde buraya yüzlerce gencimizin ailesiyle birlikte gelmiş olması Çanakkale nin ruhunu yaşatmak için çok güzel, sadece Türkiye de değil yurt dışında da hala gençlerimizin kendi tarihlerine sahip çıkıyor olmaları bizim en önemli ulusal olaylarımızdan biri olan Çanakkale zaferini yaşatmaları mutluluk verici dedi.

15 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir 15 Nisan April 2015 Recep 1436 özel köşe D Vitamini Eksikliği Doktor Nuray ERDEMİR erdemirnuray@gmail.com Değerli okuyucular bu ayki konumda sizlere D Vitamini eksikliğinin belirtilerinden bahsetmek istiyorum. D vitamini insan vücudu için oldukça faydalı bir vitamindir. Yoğun olarak güneşten D Vitamini elde edilir. Günde yaklaşık 15 dakika kadar güneş ışığına maruz kaldığınızda günlük vitamin ihtiyacını karşılamaktadır. Cildimiz güneşin UVB ışınlarını kullanarak D vitamini üretme kapasitesine sahiptir. Bu vitaminin eksikliğinin yaygın olmasının sebebi ise D vitamini içeren gıdaların sayısının az olması ve bu gıdalarda vücudun ihtiyaç duyduğu kadar D vitamini bulunmaması. Bu nedenle uzmanlar özellikle çocuk ve menopoza giren kadınlara 15 dakika kadar günlük güneşlenmesini önermekte. D vitamini, Metabolizmada kalsiyum ve fosfor emilimi o olmadan yapılamaz. Kalsiyum ve fosfor kemik sağlığı için son derece önemli minerallerdir. Böylece D vitamini kemiği koruyan önemli bir vitamindir. D Vitamini eksikliğinde sadece kemiklere etki yapmıyor. Uzun süre eksiklikliğinde meme kanseri, kolon kanseri, pankreas kanseri, kalp hastalıkları, depresyon gibi pek çok ciddi hastalığı tetiklediği biliniyor. D Vitamini eksikliği belirtileri nelerdir? Depresyon: D vitamini eksikliğinde görülen depresyon çok şiddetli olmayabilir ve daha çok kendinizi hüzünlü hissetmenizi sağlıyabilir. Kemik Ağrıları: Özellikle güneşin kendini fazla göstermediği kış aylarında D vitamini eksikliğine bağlı olarak kemik ağrısı görülme riski artar. Bu kemik ağrıları eklem ağrılarından farklı olarak tüm vücut genelinde hissedilebilir ve ağrılara halsizlik eşlik edebilir. Soğuk Algınlığı: Çocuğunuz sık sık soğuk algınlığı yaşıyorsa bunun nedeni D vitamini eksikliği olabilir. Araştırmalara göre D vitamini eksikliği olan çocuklarda üst solunum yolları enfeksiyonlarının daha çok rastlanmakta. Kasların Zayıflaması: D vitamini eksikliği vücudumuzdaki kas dokusunun büyük bölümünü oluşturan ve iskelet kasları olarak adlandırılan kasların zayıflamasına yol açabilir. Diğer Belirtiler: Kaş krampları, halsizlik, eklem ağrıları, kilo alma, yüksek tansiyon, baş ağrısı, konsantrasyon eksikliği, kabızlık veya ishal gibi sindirim sorunları erken dönem D vitamini eksikliği belirtileri arasında yer alıyor. D Vitamini Eksikliği Nasıl Belirlenir? Doktorunuz D vitamini eksikliğinde şüphelenirse veya kemik zayıflığı, anormal kalsiyum, fosfor değerleri, çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde kolay kemik kırılması, Crohn hatalığı varsa veya diğer bir hastalıktan dolayı D vitamininin takip edilmesi gerekiyorsa D vitamini testi kann alarak yapılabilir. D Vitamini bakımından zengin gıdalar hangileridir? D vitamini az sayıda gıdada ve az miktarda bulunduğu için beslenme yoluyla vücudun ihtiyaç duyduğu miktarı tamamlamak oldukça zordur. 1) Balık Yağı: Özellikle morina balığı ciğerinin yağı geleneksel olarak D vitamini eksikliği tedavisinde kullanılmaktadır 2) Balıklar: Çeşitli balıklar D vitamini bakımından zengindir ancak yağlı derin deniz balıkları daha çok D vitamini içerir. D vitamini için en çok ton, somon ve uskumru gibi balıklar önerilmektedir. 3) Tofu ve Soya Sütü: Tofu ve soya sütü gibi güçlendirilmiş soya ürünleri genellikle D vitamini ve kalsiyum bakımından oldukça zengindir. 4) Yumurta: B12 ve protein bakımından da zengin olan 1 adet yumurta yaklaşık 17.0İÜ D vitamini içerir ve bu miktar günlük ihtiyacının %4 üne denk gelmektedir. 5) Süt ve Süt Ürünleri: Tam yağlı süt ve peynirler kalsiyum bakımından zengindir ve bazı firmalar buna ek olarak ürünlerini D vitamini ile takviye yaparlar. Bir bardak tam yağlı süt yaklaşık 52.0İÜ D vitamini içerir ve bu miktar günlük ihtiyacın %13 unu karşılar. Ne Kadar D Vitamini Almamız Gerekiyor? Günlük olarak alınması gereken D vitamini miktarı yasa bağlı olarak değişmektedir ay: 400 İU 1-13 yaş: 600 İU yaş: 600 İU yaş: 600 İU 70 yaş üzeri: 800 İU Gebelik ve emzirme dönemi: 600 İU Eğer hastada D Vitamini eksikliği görülüyorsa D Vitamini takviyesi yapılması önerilir. Değerli okuyucular bu ayki yazımızla da umarım sizlere faydalı bilgiler sunmuş oldum. Altındaşoğlu: İnsanımızın Başarısı Toplumu Pozitif Etkiliyor PGD Şirketinin Ludwigshafen ve çevresindeki temsilciliğinin kuruluşu sebebi ile tertip edilen roplantıda altın yatırımı hususunda bilgi verildi. Toplantıya davet edilen Türk Toplumu Rheinland Pfalz Başkanı İhsan Altındaşoğlu ve çeşitli şehirlerden gelen bir çok vatandaş hazır bulundu. Konu ile alakalı TGRLP Başkanı İhsan Altındaşoğlu şu açıklamalarda bulundu: İnsanımızın ve özellikle genç kardeşlerimizin girişimci tutumunu takdir ediyorum. Onların başarılı olması demek, toplumun başarılı olması demektir. Kendilerine başarılar diliyorum ifadelerini kullandı. Özellikle son dönemlerde Altına yatırımın trendde olduğunu belirten Altındaşoğlu davetten dolayı tüm temsilcilere teşekkür etti. Altındaşoğlu: Ticari Bilgilendirme, Dayanışma Siyaset ve Ekonomi Platformu Bir İhtiyaçtır Türk ve Alman şirketleri için yeni kurulmuş olan Turkish German Business Support (TGBS) Platformu toplantısı çok verimli geçti. Mainhausen Belediye Başkanı`nın hazır bulunduğu toplantıda Türkiye ile Almanya arasındaki ticari ilişkiler ele alındı. Türkiye`den bir çok işadamının katıldığı toplantıda ticari girişimciliğin yanında başarılı ithalat ve ihracat hususunda geniş çaplı bilgi verildi. Toplantıya katılan Türk Toplumu Rheinland Pfalz Başkanı İhsan Altındaşoğlu; Bu oluşuma ihtiyaç vardı, umarız bu Platform ile bir çok işverenimiz bilgi edinip daha kaliteli ve daha uzun vadeli bir işbirliğinin temelini atmış olurlar ifadelerini kullandı. Altındaşoğlu ayrıca: Bizler STK`lar olarak insanımıza hizmet etmeyi hedeflemiş bulunuyoruz. Bu platformun ticari başarı sağlayarak aynı zamanda sosyal alanda bir ortak çalışma temelini arzuluyoruz açıklamasında bulundu. Toplantıdan sonra tüm katılımcılar hazırlanan lezik ikramlar eşliğinde birebir görüşme imkanı buldu.

16 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir 16 Nisan April 2015 Recep 1436 röportaj Hocalarımızın Kürsülerden Dile Getiremeyecekleri Konuları Bestelere Notalara Söylettirdik Sevgili Adem Sevgi ile son albümünü konuştuk. Adem bey son albümünüzle alakalı okuyucularımızı bilgilendirir misiniz. Bu yeni çıkardığım CD dördüncü albümüm. Genelde söz ve besteleri kendime ait. Yaptığım çalışmalarda toplumu ve insanları izler, olaylara göre şiir yazar ve beste yaparım. Genelde güncel ve Ümmeti ilgilendiren konulara yönelik çalışmalar yapıyorum. Son albümü sahneleri beraber paylaştığım iki oğlumla beraber çıkardık. Avrupa da evlatlarımızla beraber aynı noktada bir şeyler yapabilmek hakikaten insanı mutlu ediyor. Bu aslında bu günkü aile sorunlarının çözüm noktası. Hayata dair birlikte bir şeyler yapabilmek, hayatı onlarla paylaşabilmek. Bu gün Dünyaya baktığımızda insanlığa dair ne varsa albüme alıp dillendirmeğe çalıştık. Önce Albüm isminden başlayalım: AŞKNUMA-MU- HACİR AŞKNÜMA: Aşkını gösteren, aşkını ifade eden, saklamayan MUHACİR: Hicret eden, bir gaye için mekan değiştiren. İki kelime birleşinde AŞKINI, DÊRDİNİ, SEVDASI- NI, GAYESİNİ ANLATMAK İÇİN SÜREKLİ ORADAN ORAYA GİDEN YERİNDE DURMAYAN manasında bir albüm ismi düşündüm. Hayatın yeniden hayat bulması Hicrete bağlıdır. Gelelim eserlerimize; 1. İlk eserim DÖN ALLAH A: Dünyevileşen insanın Allah ı unutup kulluk şuurunu kaybetmesi neticesinde yine kendisine hiç bir zaman kapanmaya kapıları gösterdik. O da Tövbe kapısı. İnsan O na dönmeden varlık sebebini asla ve asla bulamaz. Ve hayatı ne kadar Haram ve Günahla da dolu olsa O kapı hep sonuna kadar açıktır dedik. 2. GÜL EFENDİM: İtaat önce Allah a sonra Rasülüne olur. Bu eserde de bu zamanda O na ve O nun Ahlakına Sünnetine ne kadar uzak kaldığımızı ve ihtiyaç duyduğumuzu ifade ettik. 3. OĞUL: Bugün evlatlarına köle olmuş ailelerin duygularını dile getirmek için bu eseri seçtim. Kendi inancından, tarihinden, kültüründen kopmuş evlatlarına babanın nasihatlerini anlattık ve bu esere klip çektik. 4. HAYDİN GENÇLER NAMAZA: Babanın evlatlarına nasihatinden sonra, topluma faydalı insan olabilmenin yolunun evvela kendisine faydası olması gerektiğini vurguladık. Allah ı bilmeden O na secde etmeden asla ve asla kurtuluş olamayacağını ve eserimizin içerisine ayet ve hadislerde geçen çağrıyı anlattık. Beş vakit namazı zikrettik. Bunu anlatırken de gençliğin beğendiği, onlara ulaşabileceğimiz tarzı seçtik. 5. KERVAN: Hayatın bir sefer olduğunu, insanında bu hayat yolculuğu içinde nice seferler çıktığını anlatarak bu yolculuklar içinde hasret duyulan bir yer var ki orası SEV- GİLİLER SEVGİLİSİ Peygamberimizi bağrında saklayan MEDİNE Şehridir. Medine ye ve Efendimize olan hasretimizi her yıl Hacca giden ve Efendimizi Medine ye ziyarete giden Hacı adylarına KERVAN diyerek dile getirdik. 6. ETMEDİ Mİ: Bu eserimizde ise Yüce Rabbimizin Peygamberlerini nasıl imtihan ettiğini ve bu imtihanlar sonucunda ne tür mucizelerle onları yücelttiğini anlattık. Buradaki amacım son zamanlarda Sünnet yok, Mucize yok diyen bazı haddini bilmezlere inat bakın bu muhteşem hadiseleri anlayında haddinizi bilin dedik. Ayrıca bizi dinleyen kıymetli dinleyicilerimizle de o Alemde bir güzel yolculuk edelim dedik. 7. GÜL KOKUNA MÜPTELA: Yine Şefaati inkar edenlere karşı biz Efendimizin Şefaatini dile getirdik. Onun gül kokusuna müptela olduğumuzu söyledik. Onun yolundan gitme gayretinde olan biz günahkarlarında derdi Mahşerde sancağının bir kıyısında bir kuytusunda yer alabilmek olduğunu anlattık. 8. MUHACİR: Manası ağır ve derin olan bir eserim. Bu eserde İnsanın Eles bezminde itibaren yapmış olduğu yolculuğu anlattık. Allah ın gücünün karşısındaki acizliğimizi ve şaşkınlığımızı dile getirerek, Tevhid tekrar tekrar dile getirdik. 9. YÜRÜRÜZ ARTIK: Bu eser bu albümde çok öncelikli bir eser. Allah a dönmüş, Efendimize Ümmet olmuş, Ailesine ve evlatlarına hakkı anlatmış, Namazı kılmış, Medine`ye varmış, Efendimizin sevgisine mazhar olmuş ve bu değerlerin uğrunda yola Hicreti göze almış Müslüman artık yürümeli ve çağlara adını yazdırmalı. Çağ kapatıp çağ açmalıdır. Pişmiş, kemale ermiş, İslam ile yoğrulmuş bir insana artık Şehadet yolu görünüyor diyerek kararmış, köhneleşmiş, zülüm ile dolmuş bu Dünyaya yeniden Hakça, Adilce, bütün insanlığı aydınlığa taşıyacak bir mücadelenin içine girmesi gerektiği ve bu yolda bir Cengaver olası gerektiğini anlattık. Bu yolda da kendisi gibi nicelerin, hatta milyonların olduğunu ifade ettik. Bu bir yiğitliktir. Ve bu Din için, Vatan, insanlık için, Ümmet için gayret edenlerin Hz. Hamza gibi Pehlivan ruhlu olduğunu söyledik. 10. GELİYORUM: Bu eseri yaşanan bir olaydan esinlenerek yazarak besteledim. Yaşamış olduğu hayatı anlatarak pişmanlığını gözyaşları ile ifade eden bir insanımızın hayatı insanlara ibret olacak şekilde dile getirdik. Hayatın boş ve manasız olduğunu, Dünyevi arzuların geçici olduğunu neticede gerçek huzurun Maneviyatta olduğunu anlatan bir eserimiz. 11. BİLESİN: Bu son eserimizde Ümmet Coğrafyasında yaşanan zülümlerin mutlaka ve mutlaka bir hesabının olacağı, Zalimin ve Zülmün payidar olamayacağını, tarihte nice zalim ve zülümlerin gelip geçtiğni, neticesinde hepsinin helak olduğunu anlattık. Ayrıca aile durumunu da dile getirerek sanal alemin ve ekranların yuvalarda meydana getirdiği tahribatları anlatarak, alınacak tedbirleri notaların diliyle ifade ettik. Hocalarımızın kürsülerden dile getiremeyecekleri konuları bestelere notalara söylettirdik. Sazımıza kendi değerlerimizi anlatmayı öğrettik. Çalgıları gecenin çirkefleşmiş haram ortamlarından çekip; insanların dertlerini, sevdalarını, hasretlerini, umutlarını, hayallerini, maneviyatlarını haykırmaları için Ümmetin saf ve temiz ortamına getirdik. Bunu yaparken de hiç bir masraftan kaçınmadık. Türkiyemizde müzik alanında isim yapmış en usta isimlere eserlerimizde çaldırdık. Çok güçlü bir Müzisyen ekibiyle bu çalışmamız gerçekleşti. Özellikle kişiliği ve sanatçılığı ile kendisini çok sevdiğin Aranjör Salih Özsarı Kardeşimin çok büyük emekleri oldu. Tabi bu Albümde 3 Aranjörle çalıştık. Salih Özsarı, Ozan Tanış ve Bülent Bapir. Her birinin ayrı ayrı kabiliyetleri ve maharetleri vardı. Bundan dolayıdır ki çok farklı bir albüm oldu. Kendilerine teşekkürler ediyorum. Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz. Gayem yaşadığımız zamana ve zemine katkımız olsun. İnsanlarımıza farklı bir metodla mesajımız ulaşşın. Geride bırakacağımız neslillerimize değerlerimizi aktarabilmek. Bir yol göstermek. Rabbim kendi rızasına uygun işler yapmamızı nasip eylesin. İslam bir medeniyettir. Bu medeniyetin tabii olarak müziği de vardır. Biz de bu müzik dili ile kitlelere ulaşmayı denedik. Başarabildik isek ne mutlu bize.

17 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir Nisan April 2015 Recep IGMG Hessen Bölgesi Eğitim Başkanlığı ve Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Başkanlığının Ortaklaşa Düzenledikleri Abi-Dua Programı Raunheim da Gerçekleştirildi haber IGMG Hessen Bölgesi Eğitim Başkanlığı ve Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Başkanlığının ortaklaşa düzenledikleri Abi-Dua programı Raunheim`da kalabalık bir topluluğun katılımı ile gerçekleştirildi. Offenbach Cemiyetinden Muhammed Özcan`ın Kur`an-ı Kerim tilavetiyle açılış yapıldı. Programın sunuculuğunu kendisi de Abi öğrencisi olan Kelsterbach Cemiyetinden Veysel Panço yaptı. Programda sunum ve konuşmaların bir kısmı Almanca olarak yapıldı. Program sunucusu Veysel Panço ilk olarak mikrofona IGMG Hessen Bölgesi Eğitim Başkanı Zafer Erten`i davet etti. Zafer Erten Almanca olarak yaptığı konuşmasında; selamlamadan sonra bir değerlendirme yaptı. Neden Abi-dua programını planladıklarını ve bunun gençlerimiz ile üniversite dönemlerinde irtibat halinde kalınması açısından önemli olduğuna değindi. Zafer Erten`den sonra IGMG Hessen Bölgesi Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Başkanı Nureddin Demir, üniversite döneminde kendileri ile birlikte yapabilecekleri etkinliklerden bahsetti ve ilgili kurumlarını anlattı. Kendilerini üniversite hayatlarında yalnız bırakmayacaklarından bahsetti. IGMG Hessen Bölgesi Gençlik Teşkilatı Başkanı Ahmet Sertkaya, katılımcıları selamladı ve gençlik faaliyetlerinden bahsetti. Bundan sonraki hayatlarında gençler olarak yanlarında olacaklarını söyledi. IGMG Hessen Bölgesi Gençlik Teşkilatı Eğitim Başkanı Abdullah Toklu yaptığı enerji dolu motivasyon konuşmasında, gençlerimizi içinde yaşadığımız toplumun bazı gerçekleriyle ve bu gerçeklerin görünmeyen, bilinmeyen yönlerini kendine özgü tarzı ile anlattı ve programa katılan gençlerin yoğun ilgisini çekti. Son olarak mikrofona IGMG Hessen Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz geldi. Eğitimin önemi ve hayatımızdaki olması gereken yeri hakkında dopdolu bir konuşma yaptı ve konuşmasını uzun bir dua ile nihayetlendirdi. Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program yine Fatihalar ile nihayetlendi. Sonrasında Abi-Essen - akşam yemeğine geçildi ve uzun uzun sohbetler yapıldı. Progam hakkında bir değerlendirme yapan IGMG Hessen Bölgesi Eğitim Başkanı Zafer Erten; Kardeşlerimiz son derece mutlu ve umut dolu bir şekilde programdan ayrıldılar. İlk olması hasebiyle katılım 150 katılımcı civarında oldu ama bu katılımcıların Haziran 2015`te yapmayı planladığımız Abi-Gala programına 2-3 katiyle katılacaklarını şimdiden söyleyebiliriz dedi.

18 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir 18 Nisan April 2015 Recep 1436 haber Son yıllarda güçlü yapısı ile başarılı sonuçlara imza atan SunExpress, kuruluşunun 25. Yılını kutladığı 2014 te rekor ciroya ulaştı e göre yüzde 15 büyüyerek 1 Milyar 25 milyon Avro luk bir ciro elde etti. FRANKFURT- Her yıl geleneksel hale gelen yılın ilk çeyreğinde, bu sene 3. sü gerçekleşen basınla buluşma ve istişare toplantısında, Türk Havayolları ile Lufthansa nın ortak kuruluşu olan SunExpress, 25. yılını basınla paylaştı. Frankfurt Steinberger Hof ta gerçekleşen davete, Almanya daki Türk basın ve medya kuruluşlarından büyük katılım oldu. SunExpress Genel Müdür Yardımcısı Server Aydın bu yıl 3.sünü düzenledikleri bu anlamlı gün için SunExpress ailesinin Almanya daki basın mensubu aileleri ile bir istişare toplantısı olarak gördüğünü ifade etti. Konuşmasında öncelikle kadınlar gününü tebrik ederken, Kadına yapılan şiddeti protesto ediyoruz. dedi. SunExpress, 3 Bin kişilik kadrosuyla Avrupa`da özellikle turizm taşımacılığında bir numara olmayı hedefliyor. Almanya nın 4. büyük havayolu olan SunExpress in hedefi ilk iki içerisine girebilmek. Türk Havayolları ile Lufthansa nın ortak kuruluşu SunExpress, 2014 te tarihinin en büyük cirosunu gerçekleştirdi. SunExpress, 2014 ü, önceki yıla göre satışlarında yüzde 15 lik bir artış yakalayarak, 1 milyar 25 milyon Avro luk (2 milyar 891 milyon TL) bir gelire ulaştı te taşınan yolcu sayısı 7.3 milyon olurken, doluluk oranı ise yüzde 85 olarak gerçekleşti. Frankfurt ta düzenlenen basın toplantısında konuşan SunExpress Genel Müdür Yardımcısı Server Aydın, Son yıllarda sağlıklı ve başarılı bir şekilde büyüyoruz. Kuruluşumuzun 25. yılında en büyük rekorumuzu kırdık ve 2014 te elde ettiğimiz gelirlerle Türkiye nin en büyük 50 şirketi arasına girdik. Amacımız, bir sonraki nesle bu şirketi güçlü bir şekilde aktarmak ve Avrupa`nın en önemli arkası, Türkiye nin 2. bayrak taşıyıcısı olmak asli hedefidir dedi. SunExpress tarihinin en büyük cirosu Aydın, 2014 te satışlarımızda, önceki yıla göre yüzde 15 lik bir artış yakalayarak, 1 milyar 25 milyon Avro luk bir gelire ulaştık te taşıdığımız yolcu sayısı 7.3 milyon olurken, doluluk oranımız ise yüzde 85 oldu dedi. Son yıllarda yakaladığımız büyüme ile Türkiye nin satışlarda en büyük 50 şirketi arasına girdik diyen Aydın, Böylesine güçlü bir büyümenin arkasında 25 ülkeden 3 binin üzerinde çalışanımız ve tabi ki ana ortaklarımız olan Türk Hava Yolları ve Lufthansa nın bilgi birikimi desteği var diye vurguladı. SunExpress Almanya (SXD) operasyonları hakkında bilgi veren Aydın, 2010 yılında Almanya da kurduğumuz SunExpress Deutschland da hem Türkiye hem diğer, İspanya, Mısır, Yunanistan gibi turistik bölgelere olan uçuşlarıyla başarılı bir trend yakaladı ve kar etmeye başladı. SunExpress Almanya nın 2014 te 1.76 milyon yolcu taşıyarak başarılı bir operasyona imza attı. SunExpress Almanya, geçen yıla göre gelirlerini yüzde 44 artırarak 273 milyon Avro gelir etti ü net bir kar ile kapattı dedi. Uzun menzilli uçuşlarda Lufthansa SunExpress i seçti SunExpress in yeni iş kolu olan wet-lease operasyonlarında başarılı sonuçlar aldığını belirten Aydın, Yaklaşık iki yıldır Türk Hava Yolları /AnadoluJet ile başarılı bir wet-lease operasyonu yürütüyoruz. Bu iş modeli ile Türk Hava Yolları /AnadoluJet e kiraladığımız uçakların operasyonel yönetimini biz, ticari yönetimi Türk Hava Yolları /AnadoluJet sağlıyor dedi. Bu başarılı modeli şimdi de Lufthansa nın uzun menzilli / düşük maliyetli turistik uçuşları için uygulayacağız diyen Aydın şöyle konuştu: Lufthansa ile söz konu proje için uzun görüşmeler sonucunda ana ortaklarımız Türk Hava Yolları ile Lufthansa bu konuda anlaştı. Şu anda bütün hazırlıklarımız sürüyor. Lufthansa nın şirketi Eurowings ile SunExpress Deutschland arasında bir wet-lease anlaşması yapıldı te 21 yeni dış hat 2015 yaz sezonuyla beraber Almanya, İzmir ve Antalya dan Avrupa da toplam 21 yeni noktaya daha uçmaya başlayacaklarını belirten Aydın, SunExpress Almanya (SXD) olarak, SXD filomuzla Almanya nın 9 havalimanından, Türkiye dahil, 7 ülkede 23 destinasyona haftalık ortalama 149 frekans uçuş gerçekleştiriyoruz. Bu SunExpress tarihinin en büyük cirosunu elde etti te hedef yeni rekorlar, 21 yeni dış hat Uzun menzilli uçuşlarda Lufthansa, SunExpress i seçti 25. Yılını Kutlayan SunExpress ten 2014 Senesinde Rekor Büyüme yıl, SXD olarak Almanya dan yeni hatlarımız İspanya da Sevillya, Hırvatistan da Split ve Dubrovnik, Bulgaristan da Varna ve Türkiye de de Şanlıurfa olacak. Hem SXS hem SXS olarak Almanya ile Türkiye arasında haftada 668 tarifeli seferle, Almanya nın 21 kenti ile Türkiye nin 14 kenti arasında uçuş gerçekleştiriyoruz dedi. Antalya ve İzmir den de toplam 16 yeni dış hat uçuşunun bu yaz sezonuyla beraber uçuşa açılacağını belirten Aydın şöyle konuştu: Akdeniz ve Ege Bölgelerine tarifeli seferlerle en fazla turist getiren havayoluyuz. Bu yaz Antalya dan, mevcut dış hatlarımızın dışında, Paris CDG, Strazburg, Lyon, Nantes, Cenova, Memmingen, Kopenhag, Lüksemburg, Amsterdam ve Stokholm e de uçmaya başlayacağız. İzmir den de mevcut yurt dışı hatlarımızın yanı sıra, bu yaz Belçika da Brüksel, İtalya da Roma ve Milano, Fransa da Toulouse, Azerbaycan da Bakü ve İngiltere de Londra ya da uçmaya başlayacağız te hedef yeni rekorlar 2015 te bu yakaladığımız büyümeyi sürdürmeyi hedefliyoruz diyen Aydın, Bu doğrultuda 2015 hedefimiz 1.1 milyar Avro ciro, 8 milyondan fazla yolcu oranını yakalamaktır, dedi. Geçen yıl liste fiyatı üzerinden yaklaşık 4 milyar 750 milyon Dolar değerinde, 10 nu opsiyonlu olmak üzere, toplam 50 adet B NG ve B MAX için sipariş verdiklerini belirten Aydın, Bu Haziran da ilk uçağımızı teslim alacağız dedi.

19 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir Nisan April 2015 Recep haber Bölgelerde Cami Hizmetlerinde Verimlilik Semineri Verildi Berlin, Hamburg, Hannover ve Nürnberg bölgelerinde din görevlilerine yönelik Cami hizmetlerinde verimlilik konulu seminerler yapıldı. Berlin, Würzburg, Hamburg ve Delmenhorst DİTİB cami derneklerinde yapılan seminere; Berlin Başkonsolosu Başkonsolos Ahmet Başer Şen, Hamburg Başkonsolosu Mehmet Fatih Ak, Hannover Başkonsolosu Mehmet Günay, Nürnberg Başkonsolosu Asip Kaya, DİB Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Yurt Dışı Türkler Daire Başkanı Kazım Türkmen, DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşar Aşıkoğlu, DİTİB Genel Sekreteri Dr. Bekir Alboğa, Din Hizmetleri Ataşeleri Bilal Öztürk (Berlin), Cahit Küçükyıldız (Hamburg) ve Mümin Şener (Nürnberg), Würzburg Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Adolf Bauer ile bölge din görevlileri, eyalet birlikleri, gençlik birlikleri başkan ve yöneticileri katıldı. Kur an-ı Kerim tilavetiyle başlayan Nürnberg bölgesi din görevlilerinin katıldığı seminerde Würzburg Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Adolf Bauer şehirlerinde yapılan toplantı için katılımcılara teşekkür etti. Bauer konuşmasında; Değişik dinlere, kültürlere açık ve değişik din derslerinin verildiği, huzur ve barış şehridir Würzburg. DİTİB işbirliği ile bir çok etkinlik düzenlemekteyiz. 2. Dünya savaşı sonrası burayı birlikte inşa ettik yıllık dünya şehri olan Würzburg un ayağa kalkmasında sizlerin katkıları büyük olmuştur dedi. Berlin, Hamburg, Hannover ve Nürnberg`te düzenlenen programlarda cami hizmetlerindeki başarının cami dışı günlük hayatı da olumlu yönde etkilediğini ifade eden Din Hizmetleri Ataşeleri Bilal Öztürk (Berlin), Cahit Küçükyıldız (Hamburg), Yusuf Ay (Hannover) ve Mümin Şener (Nürnberg) fedakarca çalışan din görevlilerine teşekkür etti. Batı da İslam olgusuna değinen Nürnberg Başkonsolosu Asip Kaya, Camilere yönelik üzücü saldırılar devam ediyor. Bu hareketler İslam ın bilinmediğindendir. Batı da İslam olgusunu değiştirmek için kendimizi iyi tanıtmalıyız ve anlatmalıyız. Gençlerimizin üzerine eğilmeli ve durmalıyız. Ailelerle temas içerisindesiniz, sorunlu vakaları bilelim, birlikte çözüm üretelim dedi. Aile ve çocuk mağduriyeti üzerinde duran Hamburg Başkonsolosu Mehmet Fatih Ak da, Yurtdışında yaşayan Türkiye kökenliler olarak geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimize dilimizi, inancımızı ve her türlü kültürel mirasımızı aktarmak için çaba sarf ediyoruz. Başkonsolosluk olarak aile ve çocuklarımızın mağduriyetinin önlenmesi için her türlü desteği vermeye hazırız. dedi. DİTİB derneklerinin farklı vizyonu olması gerektiğini söyleyen Hannover Başkonsolosu Mehmet Günay, DİTİB milli ve dini değerlerin yaşanması ve yaşatılmasının yanında, derneklerin faaliyet gösterdiği şehirlerde yerel makamlarla işbirliğini içerisinde olmalı dedi. Berlin Başkonsolosu Ahmet Başer Şen yaptıkları konuşmalarda gençlerin üzerinde durulması gerektiğini vurgulayarak şunları ifade etti: DİTİB Almanya daki vatandaşlara çok değerli hizmetler veren bir kurumdur. Din görevlileri vatandaşlarımızla iç içe olduğu için bu konulara daha hakimdir. Türkçe dil dersinden eğitim meselesine kadar her konuda toplumumuza daha iyi hizmet yolunda birlikte yapacağımız çok işimiz var dedi. Berlin`deki seminere katılan Yurt Dışı Türkler Daire Başkanı Kazım Türkmen, D.İ.B. hizmetlerinin artarak devam ettiğini belirterek, Uluslararası İlahiyat ve İmam Hatip Programları hakkında bilgi verdi. Başkanlığın dünyanın 80 ülkesine hizmet götürdüğünü söyleyen Türkmen, dünyanın her kıtasından da taleplerlerin olduğunu söyledi. Prof. Dr. Mehmet Görmez in Bizim işimiz din görevliliği değil, din gönüllülüğü ile yürür sözünü nakleden Türkmen, Kişi kardeşiyle ve dostluklarıyla zengindir. D.İ.B. olarak tarihi sorumluluğumuz çerçevesinde Müslümanlara sahip çıkma gerekliliğine inanıyoruz ve dünyadaki bütün dini liderlerle toplantılar yapıyoruz. Türkiye nin İslam yolu dünyaya barış getirecek bir yoldur dedi. DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşar Aşıkoğlu, Toplantının amacı fikir alışverişi açısından konuların müzekeresi ve istişare edilmesidir. İstişare müminlerin en önemli vasfı ve Kur an-ı Kerim in emridir dedi. Dernek, görevliler, yöneticiler, eyalet birlikleri, genel merkez gibi bir bütünü oluşturan ve birçok unsuru olan bir camiayız. Burada yaşayan Müslümanlara dini alanda ihtiyaçlarını karşılamada yardımcı olan binlerce gönüllü insanlarımız var. Daha da güzel çalışmalar ve gelişmeler için işbirliği ve koordinasyon kadar, anlayış ve duygu birliği de çok önemlidir. Din hizmetinde din görevlisinin fonksiyonu çok önemlidir. Çünkü bizler barış dininin, sevgi dinin mensuplarıyız, barış peygamberinin ümmetiyiz. Biz bu görevleri yerine getirirken yaşadığımız toplumun kurallarına, inançlarına da saygıda asla kusur etmedik, etmeyeceğiz. Kendimizi doğru anlatmalı ve doğru tanıtmalıyız. Kültürümüze sahip çıkacağız, değerlerimizi çocuklarımıza öğreteceğiz. Çünkü kültür ve değerleri olmayan toplum yok olmaya mahkumdur. Kadınlarımız önemlidir, İslam ı anlatırken, haccı anlatırken Hz. Hatice yi, Hz. Meryem i anlatmalıyız. Almanya da yeni açılan ilahiyatlarla, Türkiye deki uluslararası ilahiyat fakültelerine gençlerimizi yönlendirelim, teşvik edelim.

20 HAYAT Gerçekler Hayat ın İçinde Gizlidir 20 Nisan April 2015 Recep 1436 haber Bellona Mobilya Almanya daki İlk Şubesini Hanau da Açtı Bellona, Türklerin yoğunlukta olduğu Hanau şehrinde Almanyadaki ilk mağazasını açtı. Moselstr. 45 numaralı adreste müşterilerine hizmet verecek olan Bellona Şubesi nin açılışına başta Hanau Büyükşehir Belediye Başkanı Claus Kampinsky olmak üzere, IHK- Hanau Sanayi ve Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Salih Taşdirek, çok sayıda üst düzey davetli ve basın mensubu katıldı. Genç girişimci Fırat Yıldırım ve Serdar Külçür ün ortaklığını yaptığı Bellona Hanau şubesinin açılışında, katılmalarından dolayı herkese teşekkür ettiler. Daha sonra Hanau Belediye Başkanı Claus Kampinsky açılış konuşması yapması için mikrofona davet edildi. Rekabet, beraberinde ucuzluk getirir Kampinsky konuşmasında, Bellona nın Almanya daki ilk şubesini Hanau da açmış olmasına memnun olduğunu ifade ederek, Böylesine büyük yatırımların yapıldığı şehrimizde Bellona gibi büyük bir mağazanın açılması hem istihdam hem de rekabet açısından halkımızın yararına olacaktır dedi. Kampinsky, Hanau da konum olarak da en iyi yeri seçtiklerini, İkea vb büyük mobilya mağazalarının bir bölgede bulunmalarının ailelerin fiyat karşılaştırma yaparak en uygun alış verişi yapmalarına vesile olacağından konum olarak en iyi yeri seçtiklerine işaret ederek, Hanau da 127 milletten insanın barış içerisinde yaşadığı güvenli bir şehir, nitekim Hanau ile Bursa nın Nilüfer şehri kardeş şehir oldu. Herkese iyi alışverişler diliyorum. dedi. Avrupa genelinde 25. Dünya genelinde Hanau Bellona ile 342. Mağazamıza ulaştık Boydak Holding Ceo su Memduh Boydak da konuşmasında, Almanya da şirket olarak üç şey gördük. Birincisi Alman iş disiplini, ikincisi üstün kaliteli Alman makinaları, üçüncüsü de hammadde Alman kalitesi. Bunlardan asla ödün vermiyoruz. Almanya daki ilk Bellona Mağazamızı Hanau da açıyoruz. Avrupa genelinde de 25. mağamız olan bu şubemiz dünya genelinde de 84. mağazamız olarak kayda geçti. Gurubun sahip olduğu mağaza Hanau Bellona Mağazası ile Dünya genelinde 342 ye yükseldi. İki yıl içerisinde de Almanya da 10 tane Bellona Mağazamızı daha açmayı planlıyoruz dedi. 57 yıl önceki küçük bir atölyeden Dev Markaya; Bellona 57 yıldır mobilya sektörde olduklarını ifade ettiği konuşmasında, 1957 yılında kurulan küçük bir atölyenin bugün dev bir markaya dönüştüğünü, Bellona nın, her ne kadar 18 yıllık genç bir firma olsa da kökü 57 yıl öncesine kadar uzanan bir çınar olduğunu söyleyen Boydak, Ürün portföyü içerisinde, bir evde ihtiyaç duyulan yatak odası, yemek odası, koltuk takımları, pratik ev yaşam gereçleri, kanepeler, genç odaları, halılar, yataklar olmak üzere tüm ev içerisindeki donanıma sahibiz. Ürünlerimizin kaliteli olmasının yanısıra konforlu olması, özellikli ve uygun fiyatlı olmasına gayret ediyoruz. Bizde herkese ve her keseye uygun ürün var. Dolayısıyla bu ürünleri Hanau da sizlerle buluşturmaktan duyduğum mutluluğu ifade etmek istiyorum. dedi. Bugün, Hanau ile birlikte 5 mağazanın açılışı gerçekleşti Bünyesinde 14 bin çalışanı ile Bellona, 600 milyon Dolara yakın ihracat yapmakta. Bunun 150 Milyon Dolarlık bölümü Mobilya sektörüne ait. Boydak, Bugünün bizim için ayrı bir özelliği var. Hanau nun yanısıra, bir mağaza Dortmund da, Fransa da 2 mağaza, bir mağaza da İsveç te olmak üzere Avrupa da bugün 5 mağazanın açılışını aynı günde gerçekleştik. Hanau Bellona mağazasının açılışında emeği geçen iki genç girişimci Fırat Yıldırım ve Serdar Külçür öncülüğünde bu mağazayı açıyorlar, tebrik ediyorum. dedi. IHK olarak ellimizden gelen desteği vereceğiz Plaket takdimi için mikrofona gelen IHK-Hanau Sanayi ve Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Salih Taşdirek de yaptığı konuşmada Bellona Hanau yetkililerini tebrik ederek, Bellona gibi mağazaların açılmasını memnuniyetle karşıladıklarını ifade ederek, IHK olarak ellerinden gelen desteği vereceklerini sözlerine ekledi. Bellona Hanau mağazasının açılış kurdelası, başta Hanau Büyükşehir Belediye Başkanı Claus Kampinsky olmak üzere, IHK-Hanau Sanayi ve Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Salih Taşdirek, Boydak Holding Ceo su Memduh Boydak, mağaza sahipleri Fırat Yıldırım, Serdar Külçür ve diğer üst düzey davetliler tarafından kesildi. Açılış kurdelasının kesilmesinin ardından Belediye başkanı Claus Kampinsky, mağazayı gezerek yetkililerle sohbet etti ve kendisine pasta ve çay ikram edildi.