İZMİR ROTARY KULÜBÜ Bölge Kuruluş: 9 Ocak 1961 Başkanın Mektubu 24 Kasım 2010 Bülten No: 2383

Transkript

1 Rotary, iş ve meslek sahiplerinin hizmet kuruluşudur. İZMİR ROTARY KULÜBÜ Bölge Kuruluş: 9 Ocak 1961 Başkanın Mektubu 24 Kasım 2010 Bülten No: 2383 Kulüp Programımız Geçen Hafta Bu Hafta Gelecek Hafta Toplantı No: Toplantı Tarihi: 23/11/2010 Salı 30/11/2010 Salı 07/12/2010 Salı UR Başkanı Ray KLİNGİNSMİTH 2440 Bölge Guvernörü Yeşim YÖNEY YÖNETİM KURULUMUZ Başkan H.Selçuk SÖZEN Asbaşkan K. Levent DEMİRAĞLI Genel Sekreter Aron DEPAS Sayman Hakan HEKİMGİL Geçen Dönem Başkanı Haluk İZER ANA KOMİTE BAŞKANLARIMIZ Hizmet Projeleri Vildan GÜNDOĞDU Üyelik Komitesi Sabit LİMONCUOĞLU Fon Oluşturma Tanju ŞENİNCİ Halkla İlişkiler Şener MUTER Rotary Vakfı Mekin TANKER Kulüp Yönetimi Hakan PEKİN BÜLTEN KOMİTEMİZ Başkan Oktay YEMİŞÇİ Ofis Sekreteri İlknur DELLAL İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ Toplantılar Salı İzmir Crowne Plaza Adres Gazi Bul. Çankaya İş Merkezi No: 90, D: 8/801, İzmir Telefon (232) Faks (232) Internet rotaryizmir@yahoo.com Toplantı Yeri ve Saati: Crowne Plaza Oteli 1 Kordon Otel 19:30 Konu: Büyük İzmir Yangını Müzikli Eşli Gece Konuşmacı: Yaşar Ürük Başkan Mektubu Bornova RK ile Ortak Toplantı Crowne Plaza Oteli Güzel Konuşma Yarışması Elemeleri Saygıdeğer Rotaryen Dostlarım, Bayram sonrası dönemimizin 20. kulübümüzün toplantısını geride bıraktık. Maalesef bu seneki kurban bayramı bizleri derinden yaralayan, Değerli büyüğümüz Prof. Dr. Erdem Tunçbay ın kaybı ile anılarımıza hüzün ile anacağımız bir bayram olarak yerleşti. Toplantımızda kendisi ile ilgili bir şeyler söylemeyi çok arzu etmeme rağmen, metanetimi koruyamayacağım korkusu ile cesaret edemedim. Çünkü kendisi, benim yaşamımda dönüm noktası olan bir karara, İzmir e yerleşmeme neden olan, tamamen yabancı olduğum bu şehirde başladığım yaşamıma her zaman destek olan, ağabeylik, babalık önderlik yapan bir büyüğümdür. Onun bitmek tükenmez bilmeyen enerjisini, manevi desteğini tanıştığımız 1984 yılından beri devamlı arkamda hissettim. Hissettiğim acıyı toplantımızda sizlerle paylaşmama ne zaman ne de mekan yeterdi. Toprağın bol, mekânın cennet olsun, sevgili Erdem Hocam. Senin o candan evlat deyişini hiç unutamayacağım. Bugünkü konuşmacımız Sn Yaşar Ürük, Büyük İzmir yangının, gizli kalmış yönlerini içeren, güzel bir sunum yaptı. İnanıyorum ki bilgisayarındaki talihsiz arıza çıkmasaydı daha önce hiç görmediğimiz tarihi resim ve filmlerle çok daha zengin bir görsellik yaşayacaktık. Kendisine bir kez daha teşekkür ederiz. Önümüzdeki hafta 30 Kasım Salı akşamı saat 19:30, Kordon otelde Bornova, Turgutlu, Salihli ve Manisa Kulüpleri ile ortak eşli toplantı yapacağız. Toplantının resmi bölümünden sonra Türk müziği konusunda TRT ve Konservatuar öğretim görevlilerinden oluşan 7 kişilik sanatçı ve bir solist eşliğinde makamlar konusunda bilgilendirilerek yaklaşık 35 parçadan oluşan bir repertuarı hep beraber seslendireceğiz. Eşlerimiz için yemek bedeli 50 TL olacaktır. Zengin bir menü eşliğinde bu müzik ziyafetinin çok keyifli geçeceğine inanıyorum ve katılımlarınızı bekliyorum. Herkese sağlıklı bir hafta diliyorum Rotaryen Sevgi ve Saygılarımla Rtn. Selçuk Sözen Dönem Başkanı

2 Geçen Hafta: Yaşar Ürük Özgeçmişi: 1952 İzmir doğumlu "TRT Çoksesli Korosu"nun ilk elemanlarındandır. Burada Prof. Dr. Muammer Sun öğrencisi olur. Aynı yıl Opera eğitimi görmeye başlar, Prof. Max Hallecker in piyano öğrencisi olur Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro bölümü Yüksek Devre den mezun olur yılında sahne yönetmenliği yapmaya başlar. Aynı yıl Elazığ Devlet Tiyatrosu, 1983 yılında da Konya Devlet Tiyatrosu açılışını gerçekleştirir yılında İzmir Atatürk Çocuk Korosu, 1989 yılında Salihli Belediyesi Çocuk Korosu nu ve 1992 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi Çocuk ve Gençlik korolarının kuruluşunu gerçekleştirir ve bu koronun aralıksız onbeş yıl şefliğini yapar yılları arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi Sanat Kültür Kurulu Başkanlık görevini yürütür yılları arasında Devlet Tiyatroları Bölge Müdürlüğü görevini sürdürür. Aralıksız 32 yıldır Devlet Tiyatroları nda görev yapmakta olan Yaşar Ürük sanat ve yazın alanında 44 ödülün sahibidir. Evli ve 3 çocuk babasıdır. Geçen Hafta: Geçtiğimiz hafta, son zamanlarda tekrar tekrar gündeme gelmeye başlayan ve Türkiye aleyhine kullanılmak istenen İzmir in Yunan işgalinden kurtuluşunun akabinde çıkan ve beş gün boyunca sürüp şehrin en zengin mahallelerini adeta bir harabeye çeviren maddi ve manevi zararı büyük olan meşhur İzmir Yangını nın gerçek yüzünü Sayın Yaşar Ürük ten dinlemek imkanını bulduk İzmir Yangını veya, yabancı kaynaklarda kullanılan terimle, Büyük İzmir Yangını (Great Fire of Smyrna) -İzmir geçmişte başka büyük yangınlar da geçirmiş olduğu için bu terimin ne derece yerinde olduğu tartışmaya açıktır- 13 Eylül 1922 günü Basmane'de başlayan ve dört gün sürerek İzmir şehir merkezini (özellikle o dönemdeki merkezi ve bugünkü İzmir Enternasyonal Fuarı alanını) geniş ölçüde tahrip eden yangın hadisesidir. Türk ordusunun 9 Eylül 1922'de İzmir'i yeniden ele geçirmesinin hemen ardından, kritik bir dönemde vuku bulması, tarihi önemi bulunan bazı yapıların ve semtlerin yok olması ile neticelenmiş olması, günümüze dek süregelen karşılıklı suçlamalar ve farklı kaynaklarda yer alan değişik tezler nedeniyle güncelliğini koruyan bir hadisedir. Özellikle Yunan ve Ermeni kaynaklarında yer alan, şehri Türklerin yaktığına ilişkin savlar, özellikle iki kaynağa dayanmaktadır. Bunlar; Yunan işgali döneminde ABD İzmir Konsolosu bulunan ve şehre Türk ordusunun girmesiyle 11 Eylül 1922 günü (yangından önce) İzmir'den ayrılan George Horton'un, emekliye ayrıldıktan sonra 1926'da yayınladığı "Asya'nın belası" (The blight of Asia - Türkleri kastetmektedir:) isimli kitap; ve Ermeni asıllı Amerikalı yazar Margaret Housepian (Hovsepyan) Dobkin'in 1971'de yayınladığı, yazarın ifadesiyle görgü tanıklarının anlatılarına dayalı olan ve yayınlandığı dönemde İngiliz Sunday Times gazetesi tarafından "Yılın Kitabı" seçilmiş bulunan, "İzmir 1922: Bir şehrin yok edilişi" (Smyrna 1922: Destruction of a city) adlı kitabıdır. Bilgi olarak, gazetecilikten diplomatlığa geçmiş bulunan ve bütün diplomasi kariyeri Yunanistan ayaklı bir zemine dayanmış (Atina, Selanik ve son olarak da Yunan işgalinde İzmir, ayrıca1924'de birkaç haftalığına ABD Budapeşte yardımcı konsolosluğu yapmıştır) bulunan George Horton'un eşi (Catherine Sacopoulo) Yunan asıllı Amerikalıdır. Buna karşılık, yangından Türklerin suçlu ve sorumlu olmadığını vurgulayan iki önemli kaynak vardır. Bunlardan; ilki dönemin İzmir İtfaiye Şefi Paul Grescowich'in (Sırp asıllı Avusturya vatandaşıdır) resmi raporudur. İkincisi de yangın esnasında İzmir'de bulunan Amerikalı mühendis Mark Prentiss'in ABD'ye döndükten sonra yangın nedeniyle Türklerin suçlandığına müşahede etmesi üzerine yayınladığı kapsamlı bir rapor da aynı yönde ilave bilgiler getirmektedir. Prestiss bu raporunu dönemin ABD Türkiye Yüksek Komiseri (büyükelçisi) olan Amiral Mark Lambert Bristol'a, tarihi belge oluşturması amacıyla, göndermiştir ve rapor ABD Kongre Kütüphanesi'nde "Bristol Papers" şeklinde tanımlanan ve tarih araştırmacıları açısından büyük önemi olan belgenin arasında yer almaktadır. Göstergeler İzmir yangının Ermeni çetecilerce aslında Türk mahallelerini yakmak için çıkarıldığını göstermektedir. Ancak o gün öğleden sonra saat 14:00de çıkan şiddetli lodos yangının yönünü değiştirmiş ve Rum ve Lavanten mahallerinin yanmasını büyük maddi ve can kayıplarına uğranılması neticesini doğurmuştur. Üç gün süren yangın bilhassa bu gün Fuar alanı olarak kullanılan bölgede ne varsa yakmıştır. Daha sonra çıkan Poyraz rüzgârı yangının yönünü tersine çevirmiş ancak gerek yanacak pek bi ey kalmamış olmasından gerekse açılmaya başlamış bulunan bu günkü Fevzi Paşa Caddesi nedeniyle yangın Türk mahallerine sirayet edememiş yağmaya başlayan yağmurlarında yardımıyla tamamen söndürülebilmiştir.

3 ACI KAYBIMIZ Bazen poyraz eser şiddetli şiddetli, hazan yapraklarını oraya buraya savurur ya, bu sonbahar bize biraz öyle geldi. Bu sonbahar da bizim kulübe öyle geldi adeta. Geçtiğimiz hafta daha kurban bayramının arifesinde, aldığımız bir haberle yıkıldık bir kez daha. Koca Erdem Ağabeyimiz beyin kanaması geçirmişti. İzmir Rotary nün ulu çınarlarından biri daha işte o yaprakların peşine katılıp yitip gitti bizleri yeislere gark ederek. Prof. Erdem Tunçbay, Burdur dan kopup gelen, Galatasaray Lisesinden 1948 de ve İstanbul Üniversitesi Tıp fakültesinden 1955 de mezun olduktan sonra Cerrahpaşa Üniversitesi Nöroşirurji kliniğinde asistan olarak ve North Western Üniversitesinde beyin cerrahisi asistanlığı ile mesleğinde temayüz etmişti. Uzmanlık (1966), Doçentlik (1970), Profesörlük (1975) unvanlarını almış, bir sürü makale ile kitap yazmış ve hatta (1959) da Birnbaum ödülünü de kazanmıştı, ama en büyük eseri 1966 da Ege Üniversitesine kazandırdığı ve 1997 yılına kadar bölüm başkanlığını deruhte ettiği Beyin Cerrahisi Bölümüydü. Pek çok talebe yetiştirmiş pek çoğunu dışarıda staja göndermiş ve Ege Üniversitesi Nöroşirurji bölümünü yurdun konusunda lider kliniği yapmış ve hocaların hocası unvanını da hak etmiştir. İzmir Rotary ne 1970 yılında üye olmuş ve döneminde başarılı bir başkanlık dönemi geçirmiştir. İzmir sosyal hayatında da etkin olmuş; İzmir Rotary yanında, İzmir Galatasaraylılar Derneği, Türk Nöroşirurji Derneği, EANS (Avrupa Nöroşirurji Dernekleri Birliği), WFNS (Dünya Nöroşirurji Federasyonu), Türk Nöropsikiatri Derneklerinin üyesiydi. Arkadaş canlısı, iyi bir dost, iyi bir aile babası olan Rtn. Erdem Tunçbay, Prof. Türe Tunçbay ile evli, Serdar ve Sema Tunçbay ın babasıydı. İyi bir eş, şefkatli bir babaydı. Erdem Tunçbay dostumuzu hiçbir zaman unutmayacak daima sevgi ve özlemle anacağız. Erdem Ağabeyimize tanrıdan rahmet kederli ailesi ve sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. 3

4 İmzalı Yazı: İnci MUTLUER Erdem Hocayı Anarken Geçen hafta; 16 Ekim tarihli Haber Ekspres Gazetesinde İnci Mutluer in yazısını aynen almayı uygun gördük. Bayram genelde mutlulukla anılır. Bu bayram için de böyle bir yazı hazırlamıştım. Ancak bayramın ilk günü sabah 04:00'te gelen bir haberle yıkıldık. Bir hafta önce geçirdiği ani ve ağır bir rahatsızlık nedeniyle kendi kliniğine kaldırılan ve yetiştirdiği hocalar tarafından ameliyat edilen Prof.Dr. Erdem Tunçbay, maalesef hayata bir hafta tutunabilmişti. Onu bu bayramın ilk saatlerinde kaybettik. Ona yanında yetişenlerin hitabıyla hep Erdem Ağabey demiştik. Gerçekten bir beyefendi ve gerçek ağabeydi. Onunla tanışmam eşim ve onun ilk yetiştirdiklerinden Prof.Dr. Saffet Mutluer ile sözlendiğimizde oldu. Erdem Ağabey, daha sonra nikâh şahidimiz oldu. Bu nedenle, bana hep "Gelin Kızım" derdi. Bunu yanlış anlayanlar tarafından "Gelin" atılıp "Kızım" kalınca bu yanlış sonucu eşime "Siz Erdem Tunçbay'ın damadı mısınız?" sorusu çok sorulmuştur. Gerçekten bir baba gibi sevdiğimiz Erdem Ağabey'in kızı olarak algılanmak güzel bir şey. Prof.Dr. Erdem Tunçbay, Burdur'da doğdu. Babası Kurtuluş Ssavaşı gazilerinden bir subaydı. Onun İstiklal Madalyası'nı özel günlerde yakasında gururla taşırdı. Babasının iyi bir eğitim görmesi isteğiyle, Galatasaray Lisesi'nde yatılı olarak okudu. Daha sonra İstanbul Tıp Fakültesi'nde okudu. Sınıf arkadaşı Türe Tunçbay daha sonra hayat arkadaşı oldu. Mezuniyetinden sonra beraberce ABD'ye, Chicago'ya giderek Başkan Reagan'ın kayınpederi olan "White Eagle=Beyaz Kartal" lakaplı, beyin cerrahisinin ustalarından Loyal Davis'in yanında ihtisasını tamamladı. O yıllarda belki de ABD'de ilk ödül alan Türklerden biri NWU'da "Birnbaum" ödülünü kazandı. Daha sonra Ege Üniversitesi kurucu hocalarından Prof.Dr. Bedriye Kot'un davetiyle, o zamanlarda herkesin ABD'de kalmak için çaba gösterdiği dönemde, ülkesine ve insanlarına hizmet vermek için hiçbir şey düşünmeden Ege Üniversitesi'nde beyin cerrahisini kurmak için 1965 yılında İzmir'e gelir ve şehrimizin ilk beyin cerrahı olur. İlk yıllar çok mücadeleli geçer, eşim 1972 yılında onun yanında beyin cerrahisi ihtisasına başladığında nöroşirurji henüz daha kürsü olmamıştı yılında Ege Üniversitesinde nöroşirurji kürsü oldu. Ondan sonrasında çok hızlı bir aşama kaydettiler. Erdem Ağabey bazı hocaların tersine yanında yetişenlerin hep kendini aşmasını isterdi. Yüzlerce asistan, onlarla öğretim üyesi yetiştirdi. Yetiştirdiği beyin cerrahisi hocaları şimdi dünya çapında faaliyet gösteriyorlar yılında şu andaki beyin cerrahisi binasını bir gurur abidesi olarak tamamladı yılında emekli oldu. Erdem Ağabey, iyi insan, iyi cerrah olması yanı sıra çok sevilen ve sosyal bir insandı. Galatasaray Lisesi'nden sınıf arkadaşı Turizmciler Derneği eski başkanı rahmetli Ergun Göksan'la başlattıkları Çarşamba gurubu gibi bir düşünce kuruluşu, bünyesindeki ünlü kişilerle, siyaset üstü etkin bir gurup oldu. Çarşamba gurubu Bayram öncesi 10 Kasım günü Atatürk'ü anarken Erdem ağabey toplantıya katılamadı. Geleceği ümidi ile sandalyesini boş bıraktılar, masaya kadehini de koyarak. Ama heyhat! Bu gün başka bir Çarşamba ama yeri ilelebet boş kalacak. Ünlü bilge "Konfüçyüs"ün eşimin sevdiği bir sözü var: Bir insan öldüğünde hemen ölmez, zaman zaman bir yerlerde adı tekrarlanır, ne zaman ki bir yerde adı son kez söylenir, işte o zaman o kişi ölür" Erdem Ağabey, rahat uyu, senin yetiştirdiklerin, dostların adını zihinlerinden hiç silmeyecek, dillerinden hiç düşürmeyecek ve biz seni asla unutmayacağız... İmzalı Yazı Rtn. Müzdat Yemişçi Rtn.Erdem Tunçbay ın Ardından Acı haberi bayramda Antalya dayken aldım. Rahmetli Erdem Galatasaray da benden küçük sınıfta olmasına rağmen çok sıcak bir dostluğumuz vardı. Tabiî onunla, pek çok anımız da mevcut.size ilginç bulduğum birini anlatayım. Olay L I yıllarda geçiyor. 0 günleri yaşları dolayısıyla yaşamamış veya olaylara karışmış olanların gereksiz ve sıradan bir askeri darbe diye andıkları 1 2 Eylül arifesinde... Anarşi her yerde kol gezerken İnciraltı nda bir talebe yurdu da, o civarda terör estiriyor. Bir akşam rahmetli Tunçbay ve eşi İnciraltı ndan dönerken arabalarının lastiği patlıyor, durup lastik değiştirirlerken yurttan çıkan talebeler etraflarını çevirip burada ne işiniz var diye homurdanmaya başlıyorlar. Bunun üzerine Türe Hanım onlara dönüp " Geçen hafta başından vurulan arkadaşınızı eşim ameliyat etmişti" diyor. Bunun üzerine gençler geri çekiliyorlar. Erdem Tunçbay dostuma rahmet, kederli ailesine başsağlığı dilerken bu vesile ile bizi anarşiden kurtaran, Sayın Kenan Evren e de bir defa daha şükran ve saygılarımı sunarım.

5 Ocakbaşı Aralık Listesi: ARALIK 2010 (3. Salı ve Perşembe) EVSAHİBİ DAVETLİLER ROTARAKTÖR SELÇUK SÖZEN LEVENT ÖZBAKKALOĞLU FAİK ALSAÇ MÜZDAT YEMİŞÇİ YÜCEL BAĞBAŞI ALİ ÖNGÖREN ERDOĞAN ATAY DENİZ BÜKTAŞ BERK ARBİL LEVENT DEMİRAĞLI GÜNDÜZ HEKİMGİL GALİP FESÇİ ARON DEPAS BÜLENT SEMERCİ AHMET ERDİNÇ PELİN TAYANÇ OKTAY YEMİŞÇİ SÖNMEZ TEZCAN HAKİ DOLUNAY SEMİH AKTAŞ ÖMER BÜKTAŞ EFRAHİM KOHEN MERT TUNCER MURAT ŞEREF TELAT ÇAKALOZ TUFANYAZICI KAŞİF ÖZKAN MUŞKARA ENİS ŞAMLI JAK KAYA CEM GÜNALP HAKAN HEKİMGİL NAİLE ÇUKUROVA ŞENER MUTER İGE PIRNAR METE AKISÜ CEM BAYSAL BERK İZER ÖZER ARPACIOĞLU TANJU ŞENİNCİ TAMER TAŞKIN SAFFET MUTLUER YAVUZ KUT VİLDAN GÜNDOĞDU HALUK İZER ÖZNUR ECEMİŞ SEDAT ÖZKAN ERDOĞAN ÖGEL ERDİNÇ UYGUR HALİM ŞİMA NAİL CEYHAN İRA ÖZKESEN ÖVÜNÇ ÖZKAYA MEKİN TANKER SEVGİ POSTOĞLU COSKUN GÜNER YILMAZ BAYAR SELİM AMATO HALİT ŞARLAK ECE KAYACAN TUFAN TUNA SABİT LİMONCUOĞLU ERHAN ASLAN FEVZİ TAVUS ÖMER YEŞİLYURT HAKAN PEKİN VOLKAN ÇAĞLAR 24 Kasım Öğretmenler Günü Büyük Önder Atatürk ün 24 Kasım 1928 tarihinde Millet Mektepleri Başöğretmenliği ni kabul etmesinin 82.nci, bu anlamlı günün öğretmenler günü olarak kutlanmaya başlanmasının ise 30.ncu yıldönümü bütün öğretmenlerimize kutlu olsun. Bakanlar kurulu 11 Kasım 1928 günü yaptığı toplantıda Ata ya Ulus Okullar Başöğretmenliği sanını verdi. 24 Kasım Atatürk'ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür. Öğrencileri, öğretmenleri, okulu çok seven Atatürk yurt gezilerinde okullara uğrardı. Sınıflara girer, sıralara oturur, ders dinlerdi. Öğrencilere sorular sorardı. Öğretmenlerle konuşur, her yerde öğretmenliğin üstün bir meslek olduğunu anlatırdı. Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda nasıl canla başla çalıştıklarını yakından izlemiştir. Yurdumuzun düşman tarafından paylaşıldığı sırada öğretmenler Öğüt Kurulları oluşturarak halka ulusal bağımsızlık, Ulusal Kurtuluş Savaşı düşüncelerini yayıyordu. Öğüt Kurulları dışında öğretmenler 14 eğitim kuruluşu ile birlikte Milli Kongre Cephesini kurdular. Milli Kongre Cephesi, düşmanların İzmir'i işgal ettikleri günlerde Sultanahmet Mitingi'ni hazırladı. Bu mitingin konuşmacılarından çoğu öğretmenlerdi. Başöğretmen Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda gösterdikleri etkinliği hep övmüştür. Atatürk yeni Türkiye'nin yaratılmasında öğretmenlere büyük görevler düştüğü inancındaydı. Çağdaş bir ulus olmamız için eğitimin yaygınlaşması gereğine inanıyordu. Bu nedenle Atatürk "Milletleri kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir." sözleriyle öğretmene verdiği önemi ve duyduğu saygıyı en güzel biçimde belirtmiştir. Atatürk'ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılında, 24 Kasımın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanması kararlaştırıldı. 5

6 Devam Bilgileri Mazeret Bildirenler: Hakan Pekin, İra Özkesen, Sabit Limoncuoğlu, Vildan Gündoğdu Mutlu Günlerimiz Doğum Günleri: 1 Aralık Semih Aktaş Devam Bütünleyenler: Evlilik Yıldönümleri: Diğer Kulüp Programları Güzelyalı Rotary Karşıyaka Rotary Balçova Rotary Bornova Rotary Bostanlı Rotary Çiğli Rotary Göztepe Rotary Agora Rotary Buca Rotary Konak Rotary Kordon Rotary Gaziemir Rotary Güzelbahçe Rotary Alsancak Rotary Dokuz Eylül Rotary Efes Rotary Gündoğdu Rotary Mavişehir Rotary Kordon Otel Kaya Prestij Oteli Kordon Otel 19:30 Bostanlı Vilayet Evi 19:30 08:00 Konak Best Western 08:30 Konak Best Western 19:00 Mövenpick Otel Alyans Kulüp 19:00 Crowne Plaza 08:30 Kaya Prestij Oteli 18:30 Karaca Oteli Altınbalık Restaurant 08:00 29 Kasım 2010 Pazartesi İşyeri Ziyareti 30 Kasım 2010 Salı 01 Aralık 2010 Çarşamba 02 Aralık 2010 Perşembe 6