Para Talebi Teorileri9

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Para Talebi Teorileri9"

Transkript

1 Para Talebi Teorileri l y llarda yaflanan h zl teknolojik geliflmeler sonucu, kredi kartlar günlük yaflamam z n ayr lmaz bir parças haline geldi. Bir dönem, prestij unsuru olarak seçkin kiflilerin cüzdan nda tafl nan ve asl nda pek de kullan lma olana bulunmayan bu renkli plastikler art k hemen herkesin cüzdan nda yer al yor ve yo un biçimde de kullan l yor. Özellikle iletiflim teknolojisinde yaflanan bafl döndürücü geliflme, kredi kartlar n n ve kullan m n n yayg nlaflmas nda rol oynayan en önemli faktör niteli indedir sonu itibar yla ülkemizde, kullan ma aç k olan, 19 milyon 863 bin adet kredi kart n n cüzdanlarda tafl nd n biliyoruz. Bu durumda, ülkemizde kifli bafl na 0.36 adet, çal flan kifli bafl naysa, yaklafl k 1 adet kredi kart düflmektedir. Kredi kart kullan m n n yayg nlaflmas n n, makro ekonomik de iflkenler üzerinde, ne tür etkileri olabilir? Amaçlar m z Bu üniteyi çal flt ktan sonra; Klasik iktisat yaklafl m n n para talebi konusundaki görüfllerini ve ekonomik istikrar aç s ndan paran n tafl d önemi, J.M. Keynes taraf ndan gelifltirilen makro ekonomik modelin temelini oluflturan likitide tercihi yaklafl m n ve Keynesyen teoride daha sonraki y llarda gözlenen geliflmeleri, Monetarist iktisat yaklafl m n n temelini oluflturan modern miktar kuram n ve iktisat politikalar aç s ndan sonuçlar n, Son y llarda yo un biçimde tart fl lan ard fl k kuflaklar modelinin para talebi konusundaki görüfllerini, Para arz ve talebi fonksiyonlar n n bir araya gelmesi sonucu ekonomideki denge faiz oran n n nas l belirlendi ini ve neden de iflti ini... aç klayabilmek için gerekli bilgi ve becerilere sahip olacaks n z.

2 180 Para Teorisi ve Politikas Anahtar Kavramlar Para Talebi Likidite Tercihi Teorisi Sürekli Gelir Ard fl k Kuflaklar Modeli Denge Faiz Oran çindekiler G R fi KLAS K PARA TALEB TEOR S Fisher Yaklafl m Cambridge Yaklafl m KEYNESYEN PARA TALEB TEOR S fllem Amaçl Para Talebi htiyat Amaçl Para Talebi Spekülasyon Amaçl Para Talebi Keynesyen Yaklafl mda Keynes Sonras Geliflmeler MODERN M KTAR TEOR S ARDIfiIK KUfiAKLAR (OVERLAPPING GENERATIONS) PARA P YASASINDA DENGE Denge Faiz Oran n n Belirlenmesi Denge Faiz Oran n n De iflmesi Gelirdeki De iflme Fiyatlardaki De iflme Para Arz ndaki De iflme

3 Ünite 9 - Para Talebi Teorileri G R fi Daha önceki bölümlerde, bankac l k sistemini de devreye sokarak, para arz n n belirlenmesini ve merkez bankas n n bu süreçteki rolünü tart flt k. Merkez bankas n n para arz n neden kontrol etmeye çal flt n ve bu amaçla neler yapabilece- ini de ele ald k. Para arz n inceledikten sonra s ra, do al olarak piyasan n di er cephesini incelemeye geldi: Para talebi. Para talebi deyimiyle ekonomik birimlerin cüzdanlar nda, kasalar nda ve vadesiz mevduat hesaplar nda bulundurmak istedikleri miktar anlafl lmal d r. Para talebi, iktisat teorisinin en çok tart fl lan konusudur. Öyle ki para talebi fonksiyonunun istikrar, farkl iktisat politikas önermelerini gündeme getirmektedir. Bu nedenle para talebinin anlafl lmas, bir ülkedeki para politikalar n n ve istikrar politikalar n n de erlendirilmesinde son derece önemlidir. Bu ünitede, tarihi geliflim sürecine uygun olarak klasik, Keynesyen ve monetarist para talebi teorilerini ele alacak ve para talebi konusundaki güncel yaklafl mlar de erlendirece iz. Para talebini inceledikten sonra para piyasas dengesini ele alarak, bir ekonomide denge faiz oran n n nas l belirlendi ini ve neden de- iflti ini tart flaca z. Para talebi: Ekonomik birimlerin cüzdanlar nda, kasalar nda ve vadesiz mevduat hesaplar nda bulundurmak istedikleri miktard r. 181 KLAS K PARA TALEB TEOR S AMAÇ 1 Klasik iktisat yaklafl m n n para talebi konusundaki görüfllerini ve ekonomik istikrar aç s ndan paran n tafl d önemini aç klayabilmek. Para talebiyle ilgili klasik görüfl, para talebini belirleyen temel faktörün gelir oldu- unu kabul eder. Do al olarak, gelir düzeyi yükseldikçe, ekonomik birimlerin ellerinde tutmak istedikleri para miktar da artar. Klasik teorinin para talebine yaklafl m nda iki farkl versiyondan söz etmek mümkündür: Fisher yaklafl m ve Cambridge yaklafl m. Fisher yaklafl m, elde para tutulmas n, tamam yla ifllem amac na ba lar (yani paran n sadece mal ve hizmetleri sat n alma amac yla elde tutuldu unu kabul eder). Bir di er deyiflle, Fisher yaklafl m nda para, sadece bir de iflim arac d r. Cambridge yaklafl m ndaysa para, bir de iflim arac olmas n n yan nda, ayn zamanda servet tutma arac d r. Ancak, daha sonra görece imiz gibi, her iki yaklafl m da benzer para talebi fonksiyonlar n kullan rlar. Fisher Yaklafl m 1900 lerin bafllar nda, Amerikal iktisatç Irving Fisher, paran n, sadece bir de iflim arac olarak kabul edildi i para talebinin miktar teorisini gelifltirmifltir. Para talebinin miktar teorisinin ya da k saca miktar teorisinin kökleri, bir özdefllik niteli inde olan de iflim denklemine dayanmaktad r. ktisat derslerinizden hat rlayaca n z gibi, de iflim denklemi, toplam harcamalarla para arz aras nda ba lant kuran bir özdeflliktir. Fisher in para talebiyle ilgili görüfllerini anlayabilmek için basit bir ekonomi düflünelim ve bu ekonomide, bir y l içerisinde gerçekleflen toplam harcamalar n (TS) 1000 lira oldu unu kabul edelim. Bu ekonomideki toplam para miktar 200 liraysa cevapland r lmas gereken bir soru karfl m za ç kmaktad r: Ekonomideki toplam para miktar 200 liraysa ekonomik birimler 1000 liral k mal ve hizmeti nas l sat n alabilmektedirler? Cevap oldukça basittir: Demek ki, bu ekonomide, bir y l içinde her bir lira, birden fazla kez al flverifllerde kullan lmaktad r. Hatta, örne- imize göre, 200 liral k para stokunun bir y l içinde 1000 liral k harcamay sa layabilmesi için, her bir liran n ortalama olarak 5 kez kullan lmas gerekmektedir.

4 182 Para Teorisi ve Politikas Paran n Dolafl m H z (Dolafl m H z (V)): Bir birim paran n y lda ortalama olarak kaç kez el de ifltirdi i gösterir. Bir birim paran n y lda ortalama olarak kaç kez el de ifltirdi i paran n dolafl m h z ya da k saca dolafl m h z (V) olarak adland r l r. Paran n dolafl m h z n bu flekilde tan mlarsak, toplam harcamalarla (TS) para miktar (M) aras ndaki iliflkiyi, M x V TS fleklinde yazabiliriz. Öncelikle yukar da verilen ifade, paran n dolafl m h z n tan mlama biçimimiz nedeniyle tan m gere i do rudur ve bu nedenle özdefllik biçiminde yaz lm flt r. Çünkü; dolafl m h z, gözlemlenebilen bir de iflken de ildir. Bu özdeflli e göre, ekonomideki para miktar (M) ile bir birim paran n y lda ortalama kaç kez el de ifltirdi ini ifade eden dolafl m h z n n (V) çarp m, bu ekonomideki y ll k toplam harcama miktar na denktir. De iflim denklemi, para ve ekonomik faaliyetler aras ndaki iliflkiyi de erlendirmekte oldukça yararl d r; fakat, de iflim denklemi bir teori de ildir. Dolafl m h z - n, toplam harcamalar n para miktar na oranlanmas biçiminde tan mlad m z için, bir özdeflliktir. Ancak, bu durum de iflim denklemini sadece bir eflitlik olarak de- erlendirmemiz gerekti i anlam na da gelmemektedir. Örne in; de iflim denklemine göre, para miktar artarsa ya toplam harcamalar artacak, ya dolafl m h z düflecek ya da ikisi birden ortaya ç kacakt r. Yukar da verdi imiz basit örne i hat rlarsan z, toplam harcama 1000 lira, para miktar 200 lira ve dolafl m h z 5 di. Bu basit örne imizde para miktar 400 liraya ç kar ve dolafl m h z sabit kal rsa toplam harcamalar n 2000 liraya yükselmesi gerekir. Bunun nedeni oldukça basittir: E er bir birim para y lda ortalama 5 kez harcan yorsa ve ekonomide toplam 400 birim para varsa, y ll k toplam harcama miktar n n 400 x 5 = 2000 olmas gerekir. Para miktar 400 liraya yükselmiflken, toplam harcamalar 1000 lirada sabit kal rsa ne olur? 400 liral k para miktar n n 1000 liral k harcama yaratabilmesi için y lda ortalama 2.5 kez el de ifltirmesi gerekir. Bir di er deyiflle, para miktar artarken toplam harcamalar sabit kal yorsa dolafl m h z n n düflmesi gerekmektedir. De iflim denklemi para miktar ndaki art fl n toplam harcamalar m artt raca, yoksa dolafl m h z n m düflürece i konusunda herhangi bir bilgi vermemektedir. Benzer flekilde, de iflim denklemini kullanarak, toplam harcamalarda görülen bir art fl n para arz ndaki bir art fltan m, yoksa dolafl m h z ndaki bir art fltan m kaynakland n belirleyemez. Irving Fisher, de iflim denklemini, bir para talebi teorisine dönüfltürebilmek için, baz varsay mlar yapm flt r. Fisher e göre, paran n dolafl m h z, ekonomide, çok yavafl de iflim gösteren baz faktörlere ba l d r (gelir elde etme dönemi ve ödeme sisteminin kurumsal özellikleri gibi) ve bu nedenle sabittir. Fisher in bu görüflü ortaya att dönemde finansal sistem, bugüne göre, oldukça az geliflmiflti. Bu nedenle dolafl m h z n n para miktar na ya da toplam harcamalara göre de il de o günün bankac l k sistemi taraf ndan belirlendi ini kabul etmek mant kl bir yoldu. Bu düflünceden yola ç karak, de iflim denklemini, afla daki biçimde ifade edebiliriz: M x V = TS Dikkat ederseniz, de iflim denklemini art k bir özdefllik olarak de il, eflitlik olarak yaz yoruz. Bunun nedeni dolafl m h z hakk nda bir varsay m yapmam zd r. Nitekim, V de iflkeni üzerinde bulunan çizgi, bu de iflkeni sabit kabul etti imiz biçimindeki varsay m m z ifade etmektedir. Bu eflitlikten para arz n çekersek:

5 Ünite 9 - Para Talebi Teorileri 183 M = TS V elde edilir. Bir ekonomide elde tutulan para miktar her zaman para arz na eflit olaca için, M d = TS V yazabiliriz. Böylece, Fisher in de iflim denkleminden yararlanarak para talebi eflitli ine nas l ulaflt n ortaya koymufl olduk. Dolafl m h z sabit oldu u için, toplam harcamalarda meydana gelen art fl para talebini artt r rken, toplam harcamalar n azalmas para talebinde azalmaya neden olacakt r. Böylece, elde para tutma olgusu, yani para talebi, harcama yapma iste iyle iliflkilendirilmektedir. Bu gerekçeyle Fisher in yaklafl m nda para talebi, sadece ifllem yapma güdüsünden etkilenmektedir. Fisher in bu yorumu nedeniyle bu yaklafl mda kullan lan dolafl m h z kavram, kimi zaman, paran n ifllem dolafl m h z olarak da adland r lmaktad r. Fisher in para talebi yaklafl m bu noktada tamamlanmamakta; Fisher, toplam harcamalar n nas l de iflti ini inceleyerek para talebi teorisini bir ad m daha ileriye götürmektedir. Örne imizi kullanarak sorunu ortaya koymaya çal flal m: Hat rlarsan z, basit ekonomimizdeki toplam harcamalar (TS) 1000 lirayd. Toplam harcama de erini bilmemize karfl n, bu harcama miktar n n 1000 adet mi, 5000 adet mi, yoksa 100 adet mi mal sat larak gerçekleflti ini bilmiyoruz. Fisher, toplam harcamalar (TS) sat n al nan mal miktar (Y) ve bu mallar n fiyatlar (P) fleklinde ikiye ay rmaktad r. Buna göre, toplam harcamalar, TS = P x Y olmaktad r. Bu eflitli i de iflim denkleminde yerine koyarsak, M x V = P x Y elde ederiz. Buna göre, Fisher in para talebi eflitli i, M d = P x Y V biçimini al r. Miktar teorisinin Fisher versiyonuna göre, fiyatlar veya sat n al nmak istenen mal miktar artt zaman para talebi de artacakt r. Ekonominin bütünü göz önüne al nd nda, sat n al nan mal miktar (Y) ülkedeki üretim hacmini, yani reel GSMH y ifade edecektir. Klasik iktisatç lara göre her arz kendi talebini yarat r fleklinde özetlenen Say Yasas geçerli oldu u ve ekonomide her türlü fiyatlar tam esnek oldu u için, ekonomi sürekli tam istihdamdad r. Bir di er deyiflle, Y ile ifade edilen üretim hacminin de sabit kabul edilmesi bir sak nca do urmaz. Bu durum de iflim denklemine kondu unda, klasik teorinin önemli bir hipotezi ortaya ç kar. Bunu görebilmek için de iflim denklemini, de iflim oranlar fleklinde ifade edersek, DM M + DV V = DP P + DY Y

6 184 Para Teorisi ve Politikas yazabiliriz. Bu eflitli e göre, para arz de iflim oran yla dolafl m h z de iflim oran - n n toplam, fiyatlardaki de iflim oran (enflasyon) ile üretim hacmindeki de iflim oran n n (ekonomik büyüme oran n n) toplam na eflittir. Paran n dolafl m h z ve üretim hacmi sabit oldu una göre, bunlardaki de iflim oran s f ra eflit olacak ve DM M = DP P elde edilecektir. Bu sonuca göre, para miktar ndaki de iflim oran, fiyatlardaki de- iflim oran na eflittir. Para arz %10 artt nda fiyatlar da ayn oranda artacak; para arz %3 azald nda fiyatlar da %3 oran nda düflecektir. K saca, para miktar ndaki her de ifliklik, ayn yönde ve ayn oranda fiyatlara yans maktad r. Öte yandan, yukar daki eflitli i bir baflka aç dan daha de erlendirebiliriz. Buna göre, para arz ndaki de iflikliklerin sadece fiyatlar etkiledi ini ve ekonominin üretim cephesi üzerinde herhangi bir etkisinin bulunmad n söylemek mümkündür. Klasik iktisatç - lar bu durumu, para ekonomik faaliyetlerin üzerini örten bir tüldür benzetmesi ile ifade etmektedirler. Bir di er deyiflle klasik iktisat yaklafl m na göre, para nötrdür (yans zd r) sadece fiyatlar etkiler. Fisher in para talebi modeline dönersek, yukar daki sonucu para talebi aç s ndan de erlendirebiliriz. Buna göre, fiyatlar ikiye katland zaman para talebi de ayn oranda artacakt r. Örne imize dönersek, her biri 1 liradan 1000 adet mal sat lmas durumunda, paran n dolafl m h z 5 olarak sabitse talep edilen para miktar 200 lirad r. Her bir mal n fiyat n n 2 liraya ç kmas durumunda, yine 1000 adet mal sat l yorsa ve paran n dolafl m h z sabit kal yorsa talep edilen para miktar (2 x 1000) / 5 = 400 lira olur. Görüldü ü gibi, fiyatlar n ikiye katlanmas, para talebinin de iki kat na ç kmas na neden olmufltur. Bu nedenle Fisher in para talebi teorisi, ço u zaman, reel para miktar (reel balans) teorisi olarak da adland r l r. Reel para miktar ya da reel para balanslar, nominal para arz n n fiyatlar genel düzeyine bölünmesiyle elde edilir ve paran n sat n alma gücünü ölçer. Fisher in para talebi eflitli i reel para talebini ifade etmek üzere yaz l rsa, M d = P x Y V eflitli inin her iki taraf n P ye bölmek gerekir ve sonuçta, M d P = Y V elde edilir. Eflitlikte dolafl m h z sabit kabul edildi i için, reel para talebi sadece reel gelire ba l olarak belirlenecektir. Bir noktaya dikkatinizi çekerek konuyu tamamlayal m: Fisher in para talebi eflitli ine göre, para talebi faiz oranlar ndan etkilenmemektedir. SIRA S ZDE 1 Bir iktisatç klasik iktisat yaklafl m yla ilgili olarak flöyle bir de erlendirme yapm flt r:... Klasik iktisatç lar, sadece para önemlidir sonucuna ulaflt klar için, konjonktür dalgalanmalar n önlemede en önemli araç para miktar olarak belirlenmektedir... Bu iktisatç n n yukar da yapt tespite kat l r m s n z? Neden?

7 Ünite 9 - Para Talebi Teorileri 185 Cambridge Yaklafl m Miktar teorisinin Cambridge versiyonu, Cambridge Üniversitesindeki iktisatç lar (Alfred Marshall, A. Cecil Pigou gibi) taraf ndan, Irving Fisher ile hemen hemen ayn dönemde gelifltirilmifltir. Cambridge yaklafl m na göre, ekonomik birimlerin para tutmak istemeleri iki gerekçeye dayanmaktad r: fllem amac yla ve servet tutma amac ile. Cambridge li iktisatç lar ifllem amaçl para talebinin, Fisher yaklafl m nda oldu u gibi, gelire ba l olarak belirlendi ini savunurlar. Servet tutma amac yla elde bulundurulmak istenen para miktar ysa servetin düzeyine ba l d r. Servetin düzeyini belirleyen faktörse, Cambridge li iktisatç lara göre, gelir düzeyidir. Dolay - s yla para talebi, gelire ba l olarak belirlenen bir kavramd r. Fisher yaklafl m nda oldu u gibi, Cambridge yaklafl m nda da elde tutulmak istenen reel para miktar ndan söz edilmekte ve para talebi M d P = ky fleklinde ifade edilmektedir. Eflitlikte yer alan (k), Cambridge sabiti olarak adland - r l r ve dolafl m h z n n tersine eflittir. Cambridge li iktisatç lar genellikle (k) y sabit olarak de erlendirmelerine ve Fisher gibi nominal gelirin para miktar taraf ndan belirlendi ini kabul etmelerine karfl n, bu yaklafl mda, ekonomik birimlere, ne kadar para tutmak istedikleri konusunda seçim yapma olana tan nmaktad r. De er biriktirme amac yla paran n tercih edilmesi konusunda verilecek karar, de er biriktirme arac olarak fonksiyon gören di er aktiflerin verimlili ine ve bunlardan beklenen getiriye göre al nd için (k) n n k sa dönemde dalgalanma göstermesi olas l k dahilindedir. Di er aktiflerin söz konusu özellikleri de iflmiflse (k) n n da de iflmesi mümkündür. Bu durum Fisher ve Cambridge yaklafl mlar aras ndaki ufak bir ayr nt gibi görünmesine karfl n, John Maynard Keynes (sonraki y llarda Cambridge de yetiflen bir baflka iktisatç ) Cambridge yaklafl m n geniflletti i zaman faiz oranlar n n para talebi aç s ndan önemi konusunda, miktar teorisinden çok farkl sonuçlara ulaflm flt r. Özetlersek, hem Irving Fisher, hem de Cambridge li iktisatç lar para talebine iliflkin klasik yaklafl m gelifltirmifllerdir. Bu yaklafl mda para talebi gelir taraf ndan belirlenmektedir. Ancak, iki yaklafl m bir noktada birbirlerinden ayr lmaktad r: Fisher, para talebini etkileyen kurumsal ve teknolojik faktörler üzerinde durmufl ve faiz oranlar n n para talebi üzerindeki olas etkilerini ele almam flt r. Öte yandan Cambridge yaklafl m ekonomik birimlerin tercihleri üzerinde durmakta, faiz oranlar n n para talebi üzerindeki ektisini tamamen yok saymamaktad r. KEYNESYEN PARA TALEB TEOR S AMAÇ 2 J.M. Keynes taraf ndan gelifltirilen makro ekonomik modelin temelini oluflturan likitide tercihi yaklafl m n ve Keynesyen teoride daha sonraki y llarda gözlenen geliflmeleri aç klayabilmek. Keynes Genel Teori isimli kitab nda klasik teorinin para talebi konusundaki görüfllerini çürütmüfl ve faiz oranlar n n önemini vurgulayan bir para talebi yaklafl m gelifltirmifltir. Keynes in Likitide Tercihi Teorisi olarak adland rd bu teori, ekonomik birimlerin ellerinde, neden para tuttuklar sorusunu sormaktad r. Keynes e göre ekonomik birimler 3 amaçla para talep etmektedirler:

8 186 Para Teorisi ve Politikas fllem amac ile htiyat amac ile Spekülasyon amac ile fllem Amaçl Para Talebi Para bir de iflim arac olarak kullan ld için ekonomik birimler günlük harcamalar n gerçeklefltirebilmek amac yla ellerinde para tutmaktad rlar. Keynes e göre harcamalar gerçeklefltirebilmek için, ifllem amac yla talep edilen para miktar n belirleyen faktör, harcamalar n düzeyidir. Yap lan harcamalar, gelire ve fiyatlar genel düzeyine ba l olarak belirlendi i için, ifllem amac yla nominal para talebini belirleyen faktörler gelir ve fiyatlar genel düzeyidir. Tüketim teorisine göre, gelirle harcamalar aras ndaki do ru yönlü iliflki, ifllem amaçl para talebiyle gelir aras nda da do ru yönlü bir iliflkinin do mas na yol açar. Yani, gelir artt kça ifllem amaçl para talebi de artacak, gelirdeki bir azalma ifllem amaçl para talebinin azalmas yla sonuçlanacakt r. Öte yandan ifllem amac yla elde tutulmak istenen para miktar n belirleyen bir di er faktör de fiyatlard r. Fiyatlarda meydana gelecek bir art fl, ayn miktar mal ve hizmeti sat n alabilmek için daha fazla miktarda para gerektirece i için, ifllem amaçl para talebiyle fiyatlar aras nda da do ru yönlü bir iliflki söz konusu olacakt r. Keynes reel para talebini ele al p inceledi i için, ifllem amaçl reel para talebini belirleyen faktör olarak, sadece gelirin etkili olaca- n ifade etmektedir. htiyat Amac yla Para Talebi fllemleri gerçeklefltirebilmek amac yla elde para tutmaya ilave olarak Keynes, halk n beklenmedik ihtiyaçlara karfl bir ihtiyat olarak da elde bir miktar para bulundurdu unu belirtmektedir. Örne in; bir müzik seti almay düflündü ünüzü varsayal m. Sat n almay planlad n z müzik setinin bir ma azada yüzde 50 indirimli sat ld n duydu unuz zaman, böyle bir f rsat yakalad n zda kullanmak üzere (ihtiyat olarak) elde paran z varsa bu seti hemen sat n alabilirsiniz. E er böyle bir f rsat de erlendirmek için, elinizde ihtiyat amac yla para tutmuyorsan z bu avantajl sat fl kaç rm fl olursunuz. Otomobilinizin tamir edilmesi ya da hastane masraflar - n n ödenmesi gibi beklenmeyen faturalarla karfl laflt n z zaman da ihtiyat amac yla bulundurdu unuz paran n ifle yarayaca ortadad r. Keynes e göre, halk n ihtiyat amac yla elde tutmak istedi i para miktar n belirleyen temel faktör, halk n gelecekte gerçeklefltirmeyi planlad harcamalar n düzeyidir. Öte yandan, gelecekte gerçeklefltirilmesi planlanan harcamalarsa gelirle orant l d r. Bu nedenle, ihtiyat amac yla talep edilen para miktar yla gelir aras nda do ru yönlü bir iliflki söz konusudur. Yani gelir düzeyi artt kça, ihtiyat amac yla talep edilen para miktar da artmakta, gelir azald kça azalmaktad r. Spekülasyon Amac yla Para Talebi Keynes gelifltirdi i teoriyi, ifllem ve ihtiyat amaçl para talebiyle tamamlam fl olsayd, reel para talebini belirleyen tek faktörün gelir oldu unu söylemek mümkün olurdu. Bu durumda klasik miktar teorisine getirilmifl bir yenilik de söz konusu olmazd. Ancak Keynes, paray bir de iflim arac olmas n n yan nda, ayn zamanda bir de er biriktirme arac olarak da kabul etmifl ve bu amaçla para bulundurulmas na, spekülatif amaçl para talebi ad n vermifltir. Keynes ekonomik birimlerin sahip olduklar servetin gelirle yak ndan iliflkili oldu unu kabul etmifl ve spekülatif amaçl para talebinin gelirle iliflkili olabilece ini öne sürmüfltür. Ancak Keynes, de-

9 Ünite 9 - Para Talebi Teorileri 187 er biriktirme arac olarak ne kadar para tutulaca na iliflkin karar etkileyen faktörleri daha ayr nt l olarak incelemifl ve bu konuda faizlerin de önemli bir rolü olabilece ine inanm flt r. Keynes, de er biriktirme amac yla kullan labilecek aktifleri, iki kategoriye ay rm flt r: para ve tahvil. Keynes e göre bu konuda cevapland r lmas gereken soru fludur: Ekonomik birimler, neden servetlerinin bir k sm n, tahvil olarak de il de para olarak elde tutmay tercih etmektedirler? Paran n beklenen getirisi, tahvillerin beklenen getirisinden yüksekse ekonomik birimler, ellerinde tahvil yerine para tutmay tercih edeceklerdir. Günümüzdekinin aksine, Keynes in Likitide Tercihi Teorisi ni gelifltirdi i dönemde, vadesiz mevduat hesaplar na faiz ödenmedi i için Keynes, paran n beklenen getirisini s f r olarak kabul etmifltir. Tahviller aç s ndansa beklenen getirinin iki bilefleni söz konusudur: faiz geliri ve beklenen sermaye kazanc. Bilindi i gibi, bir finansal aktifin fiyat yla faiz oranlar aras nda ters yönlü bir iliflki söz konusudur. Faiz oran yükseldi inde tahvilin fiyat düflmekte ya da faiz oran düfltü ü zaman tahvilin fiyat artmaktad r. Bu nedenle faiz oran nda bir art fl bekliyorsan z, tahvil fiyat n n da düflmesini bekliyorsunuz demektir. Bu da negatif bir sermaye kazanc (yani sermaye kayb ) bekledi inize iflaret eder. E er faiz oran ndaki art fl n oldukça yüksek düzeyde olaca n düflünüyorsan z, u rad n z sermaye kayb elde edece iniz faiz gelirini aflabilir ve dolay s yla tahvilden beklenen getiri negatif olabilir. Böyle bir durumdaysa mevcut servetinizi para olarak tutmay tercih edebilirsiniz. Çünkü; paran n beklenen getirisi, tahvilin beklenen getirisinden daha büyük olmaktad r. Bir di er deyiflle paradan beklenen s f r getiri, tahvilden beklenen negatif getiriyi aflt için, elde para tutmak daha ak lc d r. Keynes e göre, ekonomik birimler, faiz oranlar n n normal bir de ere do ru hareket edece ine inanmaktad rlar. Faiz oranlar, bu normal düzeyin alt ndaysa halk tahvil faiz oranlar n n gelecekte yükselerek normal düzeye dönece ini düflünür ve dolay s yla elde tahvil tutarak sermaye kayb na u rayaca n bekler. Böyle bir durumda ekonomik birimler, mevcut servetlerini, tahvil yerine para olarak tutmay tercih edecekler ve para talebi yüksek olacakt r. Faiz oranlar, söz konusu normal düzeyin üzerindeyse ekonomik birimler, gelecekte faiz oranlar n n düflece ini ve tahvil fiyatlar n n yükselece ini, dolay s yla sermaye kazanc elde edeceklerini beklemeye bafllarlar. Yüksek bir faiz oran nda, bireylerin, elde tahvil bulundurarak, elde etmeyi bekledikleri getiri pozitif bir de er olacakt r. Bu da elde para tutman n getirisinden daha yüksektir. Böyle bir durumda ekonomik birimler, elde para tutmak yerine tahvil tutmay tercih edecekler, dolay s yla para talebi düflük olacakt r. Keynes in bak fl aç s ndan olaya yaklafl ld nda, faiz oranlar yükseldi i zaman para talebinin azalaca, faiz oranlar düfltü ü zamansa para talebinin artaca fleklinde bir sonuca ulaflabiliriz. Bu da bize, para talebinin faiz oranlar yla ters yönlü bir iliflki içerisinde oldu unu göstermektedir. Keynes, spekülatif para talebini incelerken, bir uç duruma de inmektedir. Keynes e göre, faiz oranlar n n düflebilece i bir alt s n r vard r. Faiz oran düflebilece i en alt düzeye düfltü ü zaman, ekonomideki herkes, art k faiz oran n n daha fazla düflemeyece ini ve mutlaka yükselmeye bafllayaca n beklemeye bafllar. Do ald r ki böyle bir durumda, ekonomik birimlerin tümü, tahvil fiyatlar nda düflme beklentisi içinde olaca için, hiç kimse, sermaye kayb riskini göze almayacak ve herkes elinde para tutmay tercih edecektir. Böyle bir ortamda tahvil talebi s f ra inece i

10 188 Para Teorisi ve Politikas için para talebi sonsuz olacakt r. Keynes in likitide tuza olarak adland rd bu ortam n ancak ekonomide büyük boyutlu bir durgunlu un depresyona dönüfltü ü dönemlerde yaflanabilecek uç bir durum oldu u öne sürülmüfltür. Elde tutulan para miktar n belirleyen üç amac n bir araya getirilmesi s ras nda Keynes, nominal miktarlar ve reel miktarlar n birbirinden ayr lmas gerekti i üzerinde durmaktad r. Paran n de eri, bu miktar parayla sat n al nabilecek mal ve hizmete göre belirlenir. Örne in; ekonomideki tüm fiyatlar ikiye katlan rsa (yani fiyatlar genel düzeyi iki kat na ç karsa) ayn miktardaki nominal parayla daha önce sat n al nabilen mal ve hizmetlerin ancak yar s sat n al nabilir. Bu nedenle Keynes, halk n elinde tutmak istedi i reel para miktar n ele almak gerekti ini belirtmektedir. Elde tutulmak istenen bu reel miktar da reel gelir (Y) ve faiz oran (i) ile iliflkilidir. Keynes likitide tercihi fonksiyonu olarak bilinen ve talep edilen reel para miktar n n (i) ve (Y) nin fonksiyonu oldu unu ifade eden afla daki reel para talebi eflitli ine ulaflmaktad r: M d P = f (i -, Y + ) Bu eflitlikten yararlanarak nominal para talebi eflitli iniyse M d = f (i -, Y + )P + fiekil 9.1 Para Talebi Fonksiyonu fleklinde yazabiliriz. Likitide tercihi fonksiyonunda yer alan (i) teriminin alt ndaki eksi iflareti, talep edilen para miktar n n faiz oran yla ters yönde iliflkili oldu unu, (Y) teriminin alt nda yer alan art iflareti, talep edilen para miktar n n reel gelirle do ru yönde iliflkili oldu unu, (P) teriminin alt nda yer alan art iflaretiyse fiyatlarla para talebinin do ru yönde iliflkili oldu unu ifade etmektedir. Buna göre, para talebini belirleyen üç temel faktör söz konusudur. Bu faktörler ve para talebi aras ndaki iliflkinin yönü flu flekilde özetlenebilir: Faiz oran (i fim d Ø veya i Ø fim d ) Reel gelir (Y fim d veya Y Ø fim d Ø) Fiyatlar (P fim d veya P Ø fim d Ø) Yukar daki para talebi fonksiyonu esas al narak di er flartlar n, yani gelir ve fiyatlar n sabit kalmas halinde, para talebiyle faiz oran aras ndaki ters yönlü iliflki afla daki fiekil 9.1 de yer alan negatif e imli para talebi e risini elde etmemize olanak tan r. Faiz Oran (i) i 1 1 i i 2 i L M 1 M 0 M 2 Miktar (M) Para

11 Ünite 9 - Para Talebi Teorileri 189 fiekle göre, faiz oran i 0 dan i 1 e yükseldi i zaman, talep edilen para miktar M 0 dan M 1 e düflmektedir. Tersine faiz oran i 0 dan i 2 ye düfltü ü zaman talep edilen para miktar M 0 dan M 2 ye yükselmektedir. Öte yandan flekilde i L gibi düflük bir faiz oran düzeyinde para talebi e risi sonsuz esnek olmakta, dolay s yla talep edilen para miktar da sonsuz olmaktad r. Daha önce de de inildi i gibi bu durum Keynes taraf ndan likitide tuza olarak adland r lmaktad r. Para talebiyle gelir ve fiyatlar aras nda do ru yönlü bir iliflki oldu u için, gelir d ya da fiyatlar artt zaman, para talebi e risi sa a do ru kayarak M konumuna 2 gelecektir. Öte yandan, gelirde ya da fiyatlarda meydana gelecek bir azal flsa para d talebi e risini sola do ru kayd rarak M 1 konumuna gelmesine neden olacakt r. Bu durum afla da yer alan fiekil 9.2 de gösterilmektedir. Faiz Oran (i) M d 1 M d 0 M d 2 fiekil 9.2 Para Talebi Fonksiyonunun Yer De ifltirmesi Para Miktar (M) Keynes e göre, para talebinin sadece gelirle de il faiz oran yla da iliflkili oldu- u fleklindeki sonuç, Fisher in ve Cambridge li iktisatç lar n ulaflt, faiz oranlar - n n para talebi üzerinde hiçbir etkisinin bulunmad fleklindeki sonuçtan oldukça farkl d r. Öte yandan, faiz oran n n para talebini etkiledi i fleklindeki Keynesyen sonuç, paran n dolafl m h z n n da sabit olmad n ifade etmektedir. Örne in; faiz oranlar artt zaman, elde tutulan para miktar ndaki azalma dolafl m h z n n artmas anlam na gelir. Benzer flekilde faiz oran n n düflmesi, elde tutulan para miktar n n artmas yla sonuçlanaca için, paran n dolafl m h z nda da bir düflüfl söz konusu olacakt r. Bir ekonomide, faiz oranlar de iflme e ilimi gösterdi i sürece paran n dolafl m h z da bundan etkilenecek ve sabit kalmayacakt r. Bu nedenle Keynesyen analizde para nötr de ildir; ekonomik faaliyet hacmi üzerinde etkili olmaktad r. Para miktar ndaki de iflikliklerin ekonomik faaliyetleri ne flekilde etkileyebilece i sorunu paran n ekonomiye geçifl mekanizmas ya da parasal aktarma mekanizmas olarak adland r l r. Bu sorunu bir sonraki ünitede ayr nt l olarak ele alaca z. Keynes taraf ndan gelifltirilen spekülatif amaçl para talebi yaklafl m nda, paran n getirisi s f r olarak kabul edilmesine karfl n, faiz oran ndaki düflme karfl s nda ekonomik birimler ellerinde tutmak istedikleri para miktar n artt rmaktad rlar. Neden? 2 SIRA S ZDE

12 190 Para Teorisi ve Politikas Keynesyen Yaklafl mda Keynes Sonras Geliflmeler 2. Dünya Savafl ndan sonra iktisatç lar, Keynesyen para talebi yaklafl m n daha ayr nt l inceleyerek, yukar da sözü edilen üç amaca ba l para talebinde, daha gerçekçi aç klamalar araflt rma yoluna gitmifllerdir. Faiz oranlar, para teorisinde kritik bir role sahip oldu u için, bu araflt rmalar n üzerinde durdu u temel konu faiz oranlar n n para talebi üzerindeki etkisini daha somut olarak ortaya koyabilmektedir. fllem Amac yla Para Talebi William Baumol ve James Tobin, birbirlerinden ba ms z olan benzer para talebi modelleri gelifltirmifllerdir. Bu modellerde ifllem amac yla talep edilen para miktar n n da faiz oranlar ndan etkilendi i gösterilmektedir. Baumol ve Tobin söz konusu modellerini gelifltirirken, her dönem, bir kez gelir elde eden ve bu geliri dönem boyunca harcayan hipotetik bir kifli ele almaktad rlar. Bu modelde de paran n faiz geliri s f ra eflittir ve para sadece ifllemleri yerine getirebilmek amac yla elde tutulmaktad r. Bu analizi daha iyi anlayabilmek için, Memur Ahmet Bey in ay n bafllang c nda 1000 lira kazand n ve ifllemlerini yerine getirebilmek için bu paray ay boyunca sabit oranda harcad n varsayal m. Ahmet Bey ifllemlerini yerine getirebilmek için, söz konusu 1000 liray nakit olarak elde tutarsa talep etti i para miktar afla- daki fiekil 9.3 de gösterilen testere difline benzer bir seyir izleyecektir. Ay n bafllang c nda elinde 1000 lira olacak ve ay n sonunda bunun tamam n harcad için hiç para bulunmayacakt r. Ay boyunca elinde tuttu u ortalama para miktar ysa 500 lira olacakt r [ay n bafl nda elde bulunan para miktar (1000 lira) ile ay n sonunda elde bulunan para miktar (0 lira) toplam n n ikiye bölümü]. Bir sonraki ay n bafllang c nda Ahmet Bey bir baflka 1000 lira gelir elde eder ve bunu nakit olarak elinde tutarsa talep edilen para miktar nda yine ayn düflüfl ortaya ç kar. Bu süreç her ay tekrarlan r ve Ahmet Bey in y l boyunca talep etti i ortalama para miktar 500 lira olur. Bu kiflinin y ll k geliri lira ve y lda elinde tuttu u ortalama para miktar 500 lira oldu u için, paran n dolafl m h z (PY/M) TL / 500TL = 24 olarak hesaplan r. Para Teorisi ve Politikas dersi alm fl olmas n n bir sonucu olarak Ahmet Bey in elinde sürekli nakit tutmaktan vazgeçerek durumunu iyilefltirebilece inin ay rd - na vard n kabul edelim. Bu nedenle Ahmet Bey, ocak ay nda 1000 liral k gelirinin bir k sm n nakit olarak elde tutmay, bir k sm n da gelir getiren bir k ymetli evraka (bono gibi) yat rmaya karar verdi ini düflünelim. Her ay n bafllang c nda Ahmet Bey 500 liray nakit olarak elde tutarken, kalan 500 lirayla hazine bonosu almaktad r. fiekil 9.4 ten görüldü ü gibi, her ay 500 liral k nakit ve 500 liral k bono mevcuduyla bafllamaktad r. Ay n ortas na gelindi inde elindeki nakit miktar s f ra düflmektedir. fllemleri yerine getirebilmek için bonolar n direkt olarak kullan lmas mümkün olmad için, bunlar satarak nakde dönüfltürmeli ve ay n geri kalan bölümünde elindeki bu parayla ifllemlerini gerçeklefltirmelidir. Bu durumda, ay n ortas nda Ahmet Bey in elindeki bono miktar s f ra düflerken elindeki nakit miktar tekrar 500 liraya yükselir. Ay n sonunda bu nakit miktar da s - f rlanmaktad r. Bir sonraki ayda 1000 liral k gelir elde etti i zaman bunu tekrar 500 lira nakit ve 500 lira bono fleklinde ikiye böler ve süreç yukar da aç kland flekilde devam eder. Bu sürecin net sonucu ay boyunca talep edilen ortalama para miktar n n 500 TL / 2 = 250 TL olmas d r (bir önceki durumun tam yar s ). Öte yandan, dolafl m h z ikiye katlanarak TL / 250 TL = 48 olmaktad r.

13 Ünite 9 - Para Talebi Teorileri 191 Nakit Miktar (TL) fiekil 9.3 Ayl k Gelirin Tamam n Nakit Olarak Tutan Bir Kiflinin Nakit Talebi Aylar Ahmet Bey izledi i bu stratejiden, ne gibi bir kazanç elde etmifltir? Ahmet Bey ay n yar s boyunca elinde bulundurdu u 500 liral k bonolardan faiz geliri elde etmektedir. E er ayl k faiz oran %1 ise kazan lan faiz geliri ayl k 2.50 TL (= 1/2 x 500 x %1) olacakt r. Asl nda bu kifli ay n bafllang c nda liray nakit olarak elde tutsayd ay n ilk on günü için (1/3 lük bölümü için) liral k bonoyu elinde tutabilirdi. Ay n onuncu günü elindeki tahvillerin liral k bölümünü nakde dönüfltürerek kalan 20 gün için liral k bonoyu elinde tutabilirdi. Ay n yirminci günü geldi- indeyse elinde kalan tahvilleri bozdurarak ay n geri kalan 1/3 lük bölümünde ifllemleri için gerekli nakdi elde edebilirdi. Bu stratejiden yararlanarak Ahmet Bey, ayda 3,33 lira [= (1/3 x 666,67 TL x %1) + (1/3 x 333,34 TL x %1)] faiz gelirine ulaflabilirdi. Bu strateji ilkine göre daha avantajl görülmektedir. Bu stratejide kiflinin elinde tuttu u ortalama nakit miktar 333,33 TL / 2 = 166,67 TL olacakt r. Aç kt r ki bu kiflinin elinde tuttu u ortalama nakit miktar ne kadar düflük olursa elde edece- i faiz geliri o kadar yüksek olacakt r. 100 Nakit Miktar (TL) fiekil 9.4 Ayl k Gelirin Yar s n Nakit Olarak Tutan Bir Kiflinin Nakit Para ve Tahvil Talebi Nakit 500 Nakit Nakit Bono Bono Bono Nakit Nakit Nakit 0 1/ Aylar

14 192 Para Teorisi ve Politikas Ancak, tahmin edebilece iniz gibi, bunun bir dur noktas vard r. Bonolar sat n al rken Ahmet Bey iki tür ifllem maliyeti üstlenir. lk olarak bonolar n al n p sat lmas s ras nda arac kuruma bir komisyon ödemek zorundad r. Elde tutulan nakit miktar azald zaman kifli daha s k bono al p sataca ndan ödenen komisyon miktar da artacakt r. kinci olarak bu kifli elinde daha az nakit tutarak tahvillerin sat lmas ndan sonra nakit para için daha s k bankaya gidecektir. Vakit nakittir prensibine göre, bu esnada kaybedilen vakit de ifllem maliyetlerinin bir parças olarak kabul edilmelidir. Burada Ahmet Bey çeliflkili bir durumla karfl karfl yad r. E er elinde çok az nakit tutarsa, bonolardan yüksek faiz geliri elde edebilir, ancak bu durumda üstlenece i ifllem maliyetleri de yüksek olacakt r. Faiz oranlar yüksekse elde bono bulundurmak yüklenilen ifllem maliyetlerine nispetle daha yararl olacakt r. Bu durumda kifli, elinde daha az nakit ve daha fazla bono bulunduracakt r. Tersine faiz oranlar düflükse elde çok miktarda tahvil tutarak yüklenilen ifllem maliyetleri elde edilecek faiz gelirini aflabilir. Böyle bir durumdaysa söz konusu kifli için, elde daha fazla nakit ve daha az bono bulundurmak daha avantajl d r. Baumol-Tobin analizinin sonucu flu flekilde belirtilebilir: Faiz oranlar yükseldi- i zaman ifllem amac yla talep edilen para miktar azalacakt r. Bu da faiz oranlar yükseldi i zaman paran n dolafl m h z n n da yükselece i anlam na gelmektedir. Bir di er deyiflle para talebinin ifllem amaçl bilefleni faiz oranlar yla ters yönlü iliflki içerisindedir. Baumol-Tobin analizindeki temel düflünce, elde para tutman n bir f rsat maliyetinin bulunmas d r (bu maliyet di er aktiflerin elde tutulmas halinde kazan labilecek faizdir). Öte yandan elde para tutman n bir de yarar söz konusudur (ifllem maliyetlerinden kaç nmak). Faiz oranlar yükseldi i zaman elde para tutman n f rsat maliyeti yükselece i için halk, ifllem amac yla elde bulundurdu u para miktar n minimize edecektir. Baumol ve Tobin basit modeller kullanarak daha önce ay rt nda olmad m z bir durumu ortaya koymaktad r: Sadece spekülatif amaçl de il, ifllem amaçl para talebi de faiz oranlar karfl s nda hassast r. Bu nedenle Baumol ve Tobin analizi ekonomik modellerin de eri konusunda güzel bir örnek teflkil eder. htiyat Amac yla Para Talebi htiyat amac yla para talebini ele alan modeller, Baumol-Tobin yaklafl m na benzer yaklafl mlarla gelifltirilmifltir. Bu nedenle bu modellerin ayr nt s na girmeyece iz. htiyat amac yla elde para tutman n yararlar na daha önce de inmifltik ancak, bu yararlar n elde para tutarak kaybedilen faizi dengelenmesi gerekir. Bu nedenle ifllem amaçl para talebinde oldu u gibi, burada da çeliflkili bir durumla karfl karfl - yay z. Faiz oranlar yükseldi i zaman, ihtiyat amac yla elde para tutman n f rsat maliyeti de yükselir. Bu nedenle ihtiyat amac yla elde tutulan para miktar azal r. htiyat amac yla para talebine iliflkin bu modeller, gelecekteki ifllem hacmiyle ilgili belirsizli in artmas durumunda, ihtiyat amac yla para talebinin artaca n da ortaya koymaktad r. Bunun nedeni yüksek orandaki belirsizli in, ihtiyat amac yla elde yetersiz para bulundurulmas durumunda, bireylerin daha fazla ifllem maliyeti üstlenmeleri anlam na gelmesidir. Bu durumda, kaybedilen faiz anlam ndaki f rsat maliyetine nispetle ihtiyat amac yla elde tutulan para miktar ve dolay s yla bunlara olan talep artacakt r.daha önce ele ald m z Baumol ve Tobin analizinde elde edilen sonuca benzer bir sonuçla karfl karfl ya kald m z söyleyebiliriz: htiyat amac yla para talebi faiz oranlar yla ters yönde iliflki içerisindedir.

15 Ünite 9 - Para Talebi Teorileri 193 Spekülatif Amaçl Para Talebi Keynes in spekülatif para talebi analizi birkaç yönden elefltiriye aç kt. Bu analize göre, tahvillerden beklenen getiri, paradan beklenen getiriden düflük oldu u zaman, bir birey elinde sadece para tutmaktad r. Öte yandan, tahvillerden beklenen getiri, paradan beklenen getiriden yüksek oldu u zaman, bir birey elinde sadece tahvil tutmaktad r. Çok nadir durumlarda, halk n tahvillerden ve paradan bekledi- i getiriler eflit oldu u zaman, her iki aktif birden elde tutulabilmektedir. Bu nedenle Keynes in analizine göre pratikte hiç kimse çeflitlendirilmifl bir portföy yaratarak de er saklamak amac yla ayn anda hem paray hem de bonolar elde bulundurmamaktad r. Elde tutulacak aktiflerin seçiminde çeflitlendirme ak lc bir yol oldu u için, Keynes in analizinde nadiren görülen bu durum spekülatif para talebi teorisinin ciddi bir eksi idir. Tobin, Keynes in analizine yöneltilen bu elefltiriyi çürütmek için, bir spekülatif para talebi modeli geliflmifltir. Tobin in temel düflüncesi flu flekilde aç klanabilir: Halk, portföyünde hangi aktifleri bulunduraca na karar verece i zaman, sadece bir aktifin di eri karfl s ndaki beklenen getirisini de il, her aktiften elde edilecek getirinin riskini de göz önünde tutar. Tobin, insanlar n ço unun, risk üstlenmekten kaç nd n kabul etmifltir. Bir di er deyiflle riskin düflük olmas halinde insanlar, beklenen, getirisi düflük olan aktifi elde tutmaya raz d rlar. Paran n önemli bir özelli i getirisinin belirli olmas d r. Tobin, paran n getirisinin s f r oldu unu varsaym flt r. Aksine tahvil fiyatlar nda meydana gelebilecek önemli dalgalanmalara ba l olarak, tahvillerin getirisi oldukça riskli ve hatta negatif bile olabilir. Bu nedenle tahvillerin beklenen getirisi, paran n beklenen getirisinden yüksek olsa bile insanlar, de er biriktirme amac yla yine de para tutmay tercih edebilirler. Çünkü; paradan beklenen getiri, tahvillerden beklenen getiriye göre daha az risklidir. Tobin in analizi, ayn zamanda çeflitlendirme arac l yla yani hem para hem de tahvil bulundurarak, portföydeki toplam risk miktar n n azalt labilece ini göstermektedir. Söz konusu model, bu nedenle bireylerin de er biriktirmek amac yla hem para, hem de tahvili ayn anda portföylerinde bulunduracaklar n kabul etmektedir. Bu yaklafl m, halk n davran fl konusunda Keynes inkinden daha gerçekçi oldu u için, Tobin in spekülatif para talebi modeli, daha sa lam temele dayan - yor görünmektedir. Ancak, Keynes in spekülatif para talebi modelini iyilefltirme çabas k smen baflar l olmufltur. Spekülatif amaçl para talebinin bulunup bulunmad hala pek aç kl a kavuflmufl de ildir. Örne in; hiçbir riski olmayan (para gibi), ancak daha yüksek getiriye sahip olan aktiflerin varl durumunda ne olacakt r? Böyle bir durumda para için, spekülatif talepten söz etmek mümkün olabilir mi? Kifli elinde para tutmak yerine, söz konusu aktifi elinde tutarak, daha avantajl olaca için, bu soruya verilecek cevap hay r olacakt r. Bir di er deyiflle bu durumda oluflacak portföy, hem hiç risk tafl mayacak, hem de daha yüksek getiriye sahip olacakt r. fiimdi sorulmas gereken soru fludur: Acaba ekonomide bu tür aktifler mevcut mudur? Sorunun cevab evet tir. Örne in; ülkemizde Hazine tahvilleri, yat r m fonu kat l m paylar ve di er baz aktifler ödenmeme riski tafl mamakta ve elde para tutularak elde edilebilecek getiriden daha yüksek getiri sa lamaktad rlar. Bu durumda halk n de er biriktirmek amac yla elde para bulundurmas için bir gerekçe de bulunmamaktad r (ifllem ve ihtiyat gerekçelerini biran için ihmal ediyoruz). Tobin in analizi de er biriktirme arac olarak niçin para talep edildi ini aç klayamamas - na karfl n, halk n aktifler aras nda nas l bir seçim yapaca n anlamam z kolaylaflt rmas aç s ndan önemli bir geliflmedir.

16 194 Para Teorisi ve Politikas Özetlersek: Keynesyen yaklafl mda, Keynes sonras ortaya ç kan geliflmelerin amac ifllem, ihtiyat ve spekülatif amaçl para talebinin daha somut olarak izah edilmesine dönüktür. Keynesyen spekülatif para talebinin iyilefltirilmesine dönük çaba k smen baflar l olabilmifltir. Bu amaçla bir para talebinin bulunup bulunmad bile aç kl a kavuflturabilmifl de ildir. Ancak, ifllem ve ihtiyat amac yla para talebine iliflkin modeller, para talebinin bu bileflenlerinin faiz oranlar yla ters yönde iliflkili oldu unu ortaya koymufltur. Bu nedenle Keynes in para talebinin faiz oranlar ndan etkilendi i (dolay s yla dolafl m h z n n sabit olmad ve bu nedenle nominal geliri, para miktar d fl nda baflka faktörlerin de etkileyebilece i) fleklindeki görüflü halâ desteklenmektedir. MODERN M KTAR TEOR S AMAÇ 3 Monetarist iktisat yaklafl m n n temelini oluflturan modern miktar kuram n ve iktisat politikalar aç s ndan sonuçlar n aç klayabilmek. Modern Miktar Teorisi, monetarist iktisat yaklafl m n n önde gelen isimlerinden Milton Friedman taraf ndan gelifltirilmifl olan ve kimi zaman O nun ad yla da an - lan bir para talebi teorisidir. Friedman yaz lar nda s k s k Fisher e ve miktar teorisine at fta bulunmas na karfl n, gerçeklefltirdi i para talebi analizi, Keynes in analizine daha yak nd r. Daha önce inceledi imiz para talebi teorilerinde oldu u gibi, Friedman da halk n neden para tutmay tercih etti i sorusunu sorarak analize bafllamaktad r. Friedman a göre elde para tutman n ard nda yatan belirli amaçlar incelemek gereksizdir. Çünkü; para talebini etkileyen faktörler, herhangi bir aktifin talebini etkileyen faktörle ayn d r. Bu nedenle Friedman, bir aktife iliflkin talebi etkileyen faktörleri inceleyen portföy tercihi teorisini, para talebine uygulamaktad r. Portföy tercihi teorisine göre para talebi, bireylerin mevcut servetlerinin ve paradan beklenen getiriye oranla di er aktiflerden beklenen getirinin bir fonksiyonudur. Keynes gibi Friedman da bireylerin ellerinde belirli bir miktar reel para bulunduracaklar n ifade etmektedir. Bu gerekçeden yola ç karak Friedman, para talebi fonksiyonunu afla daki flekilde ele almaktad r: M d P = f ( Yp, r + b -r m -, r e -r m -, p e -r m ) - Bu fonksiyonda; M d /P : Talep edilen reel para miktar n, Y p : Sürekli gelir olarak adland r lan servet ölçütünü (teknik anlamda sürekli gelir gelecekte beklenen toplam gelirin bugünkü de eridir. Daha basit bir ifadeyle sürekli gelir uzun dönemde beklenen ortalama gelirdir), r m : Paradan beklenen getiriyi, r b : Tahvillerden beklenen getiriyi, r e : Hisse senetlerinden beklenen getiriyi, p e : Beklenen enflasyon oran n, ifade etmektedir. Eflitli in alt nda yer alan iflaretlerse para talebiyle ilgili de iflkenler aras nda pozitif (+) ya da negatif (-) iliflki oldu unu göstermektedir. Hemen be-

17 Ünite 9 - Para Talebi Teorileri lirtelim ki Friedman, bu fonksiyona, befleri sermayenin befleri olmayan sermayeye oran n ifade eden ve h ile gösterilen bir terim daha ilave etmektedir. Ancak, sözü edilen bu terim, Friedman n analizinde önemli bir rol üstlenmemekte ve para talebi aç s ndan önemli sonuçlar do urmamaktad r. Bu nedenle söz konusu terime, yukar daki fonksiyonda yer verilmemifltir. fiimdi Friedman n para talebi fonksiyonunda yer alan de iflkenleri ve bunlar n para talebi için ne ifade ettiklerini daha yak ndan inceleyelim: Aktif talebiyle servet düzeyi aras nda do ru yönlü bir iliflki bulunmas nedeniyle Friedman n servetin bir ölçütü olarak kulland sürekli gelirle para talebi aras nda pozitif bir iliflki söz konusudur (bu durum fonksiyonda ilgili de iflkenin alt ndaki + iflaretiyle gösterilmektedir). Bilinen gelir kavram n n aksine sürekli gelir, uzun dönemde beklenen ortalama geliri ifade etti i için, k sa dönemde daha küçük dalgalanmalar göstermektedir. Normal gelirde gözlenen de iflikliklerin ço- u geçicidir, bir di er deyiflle k sa ömürlüdür. Örne in; konjonktürün geniflleme dönemlerinde gelir art fl yaflan rken, daralma dönemlerinde gelirde bir azalma ortaya ç kar. Bu nedenle uzun dönemdeki ortalama gelirde, yani sürekli gelirde, gözlenen dalgalanma daha azd r. E er durum buysa para talebinin, sürekli gelirden etkilenen bilefleni, konjonktür hareketleriyle birlikte dalgalanmayacak, az çok istikrarl bir yap gösterecektir. Bilindi i gibi ekonomik birimler, mevcut servetlerini, paran n d fl nda çeflitli biçimlerde tutabilirler. Keynes söz konusu alternatifleri tahvil ad alt nda tek bir kategoride toplam flt. Friedman ise bu alternatif aktifleri üç kategoriye ay rmaktad r: tahviller, hisse senetleri ve mallar. Paran n yerine bu aktiflerin elde tutulmas n n gerekçesi, paran n getirisine oranla bu aktiflerden beklenen getiriyle aç klanmakta ve fonksiyonda yer alan son üç terimle gösterilmektedir. Buna göre r b - r m terimi, paran n getirisine nispetle tahvillerin beklenen getirisini (k saca tahvillerin nispi getirisini), r e - r m terimi, paran n getirisine nispetle hisse senetlerinin getirisini (k saca hisse senetlerinin nispi getirisini), p e - r m terimiyse paran n getirisine nispetle elde mal tutman n getirisini (k saca mallar n nispi getirisini) göstermektedir. Söz konusu de iflkenlerin alt nda yer alan (-) iflaretleriyse bu de iflkenlerin yükselmesi halinde para talebinin azalaca n ifade etmektedir. Her üç de iflkende de yer alan paran n getirisi (r m ), hat rlan rsa Keynes taraf ndan s f r olarak kabul edilmifltir. Oysa Friedman n analizinde elde para tutman n pozitif bir getirisi söz konusudur ve bu getiriyi belirleyen iki faktörden söz etmek mümkündür: Paraya ödenen faiz. Vadesiz mevduat hesaplar na ve para arz na dahil edilen di er mevduatlara günümüzde, faiz ödemesi yap lmaktad r. Ödenen bu faiz yükseldi i zaman paran n getirisi de artar. Para arz na dahil edilen mevduatlar için bankalar taraf ndan sunulan hizmetler. Örne in; otomatik fatura ödemeleri, internet bankac l, telefonla bankac l k gibi. Sunulan bu hizmetler artt zaman paran n getirisi de artacakt r. Para talebi fonksiyonunda yer alan (r b - r m ) ve (r e - r m ) terimleri, s ras yla tahvillerin ve hisse senetlerinin nispi getirisini ifade etmektedir. Örne in; paran n getirisi sabitken tahvillerin getirisinin artmas, tahvillerin nispi getirisinin artmas anlam na geldi i için elde tutulan para miktar azalacakt r. Öte yandan, paran n getirisi sabitken tahvillerin getirisinin azalmas, tahvillerin nispi getirisinin azalmas anlam na gelece inden elde tutulan para miktar artacakt r. Ayn durum hisse senetlerinin nispi getirisi için de geçerlidir. Fonksiyonda yer alan son terim (p e - r m ) elde mal tutman n nispi getirisini ifade etmektedir. Elde mal tutmaktan beklenen 195 Sürekli Gelir: Uzun dönemde beklenen ortalama gelirdir.

18 196 Para Teorisi ve Politikas getiri, bu mallar n fiyatlar yükseldi inde, elde edilmesi beklenen sermaye kazanc d r ve bu nedenle beklenen enflasyona oran na (p e ) eflittir. Örne in; p e = %25 ise mal fiyatlar n n yüzde 25 oran nda artmas bekleniyor demektir; dolay s yla elde mal bulundurmaktan beklenen getiri de yüzde 25 olacakt r. (p e - r m ) de eri yükseldi i zaman, paraya oranla mallardan beklenen getiri yükselecek ve para talebi azalacakt r. Bu durumun tersinin de geçerli oldu unu gözden uzak tutmamak gerekir. Paraya alternatif teflkil eden aktiflerin beklenen getirisindeki art fllar, paran n nispi getirisinde bir azalma anlam na geldi i için, böyle bir ortam, bankac l k sisteminden mevduat kaç fl yla sonuçlanacakt r. Mevduata ödenen faizler üzerinde bir s n rland rma yoksa bu durumda bankalar, faiz oranlar n yükselterek mevduat toplamaya çal fl rlar. Dolay s yla paraya alternatif teflkil eden aktiflerin nispi getirilerinde büyük bir de ifliklik ortaya ç kmayacakt r. Örne in; bafllang çta tahvillerin getirisi (r b ) yüzde 80 ve vadesiz mevduata uygulanan faiz oran (yani paran n getirisi, r m ) yüzde 10 ise tahvillerin nispi getirisi (r b - r m ) yüzde 70 olacakt r. Böyle bir ortamda, tahvillerin getirisinin yüzde 90 a ç kmas durumunda, tahvillerin paraya göre nispi getirisi de yüzde 80 e ç kar. Bu durumda, bankalardan mevduat ç k - fl bafllayaca için, buna engel olmak amac yla bankalar da mevduat faiz oran n yüzde 10 dan yüzde 20 ye ç kart rlar. Ulafl lan bu yeni durumda, tahvillerin paraya göre nispi getirisi (r b - r m ) %90 - %20 = %70 olacakt r. Görüldü ü gibi, bafllang çtaki duruma göre, tahvillerin nispi getirisinde bir de ifliklik olmam flt r. Tahvillerin nispi getirisi de iflmedi i için para talebinde de bir de iflme olmayacakt r. Benzer aç klamalar di er aktifler için de geçerlidir. Bu nedenle Friedman, faiz oranlar ndaki de iflmelerin para talebi üzerinde çok küçük bir etkisinin olaca n öne sürmektedir. Faiz oranlar n n para talebi üzerinde ihmal edilebilecek düzeyde bir etkiye sahip olmas nedeniyle para talebini belirleyen tek faktör, sürekli gelir denilen kavramd r. Dolay s yla daha önce verilen para talebi fonksiyonunu afla daki biçimde ele almak mümkündür: M d P = f Y p + Friedman n üzerinde durdu u ikinci husus dolafl m h z n n istikrar d r. Yukar - da elde edilen son fonksiyona göre para talebini belirleyen faktör, sürekli gelir ad verilen ve uzun dönemde beklenen ortalama geliri ifade eden de iflkendir. Daha önce de de inildi i gibi, sürekli gelir normal gelir kavramlar na göre daha az dalgalanma göstermektedir. Bu durumda, sürekli gelirin istikrarl bir yap göstermesi, para talebinin de istikrarl olmas sonucunu do uracakt r. Para talebinin istikrarl olmas, yani çok büyük dalgalanmalar göstermemesiyse paran n dolafl m h z n n istikrarl olmas anlam na gelir. Burada istikrar sözcü üyle kastedilen, söz konusu de iflkenlerin büyük dalgalanmalar göstermemesi ve dolay s yla önceden tahmin edilebilir olmalar d r. Paran n dolafl m h z n n bir sonraki y l alaca de eri önceden belirleyebiliyorsak, para miktar nda meydana gelecek bir de iflikli in toplam harcamalarda yarataca de iflikli i de önceden belirleyebiliriz. Görüldü ü gibi, dolafl m h z sabit kabul edilmemesine karfl n, paran n miktar teorisinde oldu u gibi, para arz nominal geliri belirleyen temel faktör konumuna gelmektedir. Bu nedenle Friedman taraf ndan gelifltirilen para talebi teorisi, miktar teorisinin yeniden yorumlanmas ndan baflka bir fley de ildir. Zira her iki teoride de toplam harcamalar n belirlenmesinde, paran n önemi konusunda ayn sonuca ulafl lmaktad r. Bu nedenle Milton

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ 120 kinci Bölüm - Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi 1. ARAfiTIRMANIN AMACI ve YÖNTEM Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi, tüketici enflasyonu, iflsizlik

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

K sa Dönemde. Para-Üretim liflkisi ve Paran n Ekonomiye Geçifl Mekanizmas. Amaçlar m z

K sa Dönemde. Para-Üretim liflkisi ve Paran n Ekonomiye Geçifl Mekanizmas. Amaçlar m z K sa Dönemde 10 Para-Üretim liflkisi ve Paran n Ekonomiye Geçifl Mekanizmas 207 Uçurtmay havada tutabilmek, basit bir ifl gibi görünmesine karfl n, oldukça ciddi bir sorundur. Bu konuda deneyim sahibi

Detaylı

Para Arzı. Dr. Süleyman BOLAT

Para Arzı. Dr. Süleyman BOLAT Para Arzı 1 Para Arzı Bir ekonomide dolaşımda mevcut olan para miktarına para arzı (money supply) denir. Kağıt para sisteminin günümüzde tüm ülkelerde geçerli olan itibari para uygulamasında, paranın hangi

Detaylı

Ard fl k Say lar n Toplam

Ard fl k Say lar n Toplam Ard fl k Say lar n Toplam B u yaz da say sözcü ünü, 1, 2, 3, 4, 5 gibi, pozitif tamsay lar için kullanaca z. Konumuz ard fl k say lar n toplam. 7 ve 8 gibi, ya da 7, 8 ve 9 gibi ardarda gelen say lara

Detaylı

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl. Bölünebilme B ir tamsay n n üçe ya da dokuza tam olarak bölünüp bölünmedi ini anlamak için çok bilinen bir yöntem vard r: Say - y oluflturan rakamlar toplan r. E er bu toplam üçe (dokuza) bölünüyorsa,

Detaylı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i 3. Ödemeler Dengesi 2003 y l nda 8.037 milyon dolar olan cari ifllemler aç, 2004 y l nda % 91,7 artarak 15.410 milyon dolara yükselmifltir. Cari ifllemler aç ndaki bu

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl 220 ÇEfi TL ADLARLA ÖDENEN C RO PR MLER N N VERG SEL BOYUTLARI Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl Primi,Has lat Primi, Y l Sonu skontosu)

Detaylı

2) Global piyasada Alman otomobillerine olan talep artarsa, di er bütün faktörler sabit tutuldu unda euro dolara kar.

2) Global piyasada Alman otomobillerine olan talep artarsa, di er bütün faktörler sabit tutuldu unda euro dolara kar. EKON 436 2. Vize A Ad-Soyad renci No 1) Akbank' n u anki toplam mevduat n 100 milyar TL, toplam rezervinin 30 milyar TL ve toplam kredilerinin 70 milyar TL oldu unu kabul edelim. Zorunlu kar k oran ise

Detaylı

VOB- MKB 30-100 ENDEKS FARKI VADEL filem SÖZLEfiMES

VOB- MKB 30-100 ENDEKS FARKI VADEL filem SÖZLEfiMES VOB- MKB 30-100 ENDEKS FARKI VOB- MKB 30-100 ENDEKS FARKI VADEL filem SÖZLEfiMES VOB- MKB 30-100 ENDEKS FARKI VADEL filem SÖZLEfiMES Copyright Vadeli fllem ve Opsiyon Borsas A.fi. Aral k 2010 çindekiler

Detaylı

ÜN TE II L M T. Limit Sa dan ve Soldan Limit Özel Fonksiyonlarda Limit Limit Teoremleri Belirsizlik Durumlar Örnekler

ÜN TE II L M T. Limit Sa dan ve Soldan Limit Özel Fonksiyonlarda Limit Limit Teoremleri Belirsizlik Durumlar Örnekler ÜN TE II L M T Limit Sa dan ve Soldan Limit Özel Fonksiyonlarda Limit Limit Teoremleri Belirsizlik Durumlar Örnekler MATEMAT K 5 BU BÖLÜM NELER AMAÇLIYOR? Bu bölümü çal flt n zda (bitirdi inizde), *Bir

Detaylı

Saymak San ld Kadar Kolay De ildir

Saymak San ld Kadar Kolay De ildir Saymak San ld Kadar Kolay De ildir B ir matematikçinin bir zamanlar dedi i gibi, saymas n bilenler ve bilmeyenler olmak üzere üç tür insan vard r Bakal m siz hangi türdensiniz? Örne in bir odada bulunan

Detaylı

TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Macroeconomics II (IKT 234) HW II (Ozan Eksi)

TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Macroeconomics II (IKT 234) HW II (Ozan Eksi) TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Macroeconomics II (IKT 234) HW II (Ozan Eksi) Mankiw 12-3: Iş yöneticileri/iş adamlar ve politika yap c lar ço¼gu zaman Amerikan Endüstrisinin rekabet edilebilirli¼gi (Amerikan

Detaylı

1/3 Nerde ya da Kaos a Girifl

1/3 Nerde ya da Kaos a Girifl 1/3 Nerde ya da Kaos a Girifl K aos, matemati in oldukça yeni kuramlar ndan biridir. Kaos, kargafla anlam na gelen Yunanca kökenli bir sözcüktür. Kaos kuram n biraz aç klamaya çal flay m. fiöyle kuvvetlice

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

2008 1. Çeyrek Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler

2008 1. Çeyrek Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler 2008 1. Çeyrek Finansal Sonuçlar Konsolide Olmayan Veriler Rakamlarla Halkbank 70 y l Kooperatif ve KOB kredilerinde 70 y ll k tecrübe ve genifl müflteri taban Halkbank n rekabette kuvvetli yönleridir.

Detaylı

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA Problem 1 (KMS-2001) Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM VERG NCELEMELER NDE YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi Son y llarda ekonomide meydana gelen olumlu geliflmelerle gayrimenkul piyasas

Detaylı

ÜN TE III. YÜZDELER VE MESLEKÎ UYGULAMALARI

ÜN TE III. YÜZDELER VE MESLEKÎ UYGULAMALARI ÜN TE III. YÜZDELER VE MESLEKÎ UYGULAMALARI BU ÜN TEDE NELER Ö RENECE Z? A-YÜZDELER VE MESLEKÎ UYGULAMALARI B-YÜZDE HESAPLARI VE MESLEKÎ UYGULAMALARI C-FA Z HESAPLARI VE MESLEKÎ UYGULAMALARI D-YÜZDE VE

Detaylı

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g) ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g) Sürtünmesiz piston H (g) He Yukar daki üç özdefl elastik balon ayn koflullarda bulunmaktad r. Balonlar n hacimleri eflit oldu una göre;. Gazlar n özkütleleri. Gazlar

Detaylı

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BİST-100 endeksi, Ekim ayı içerisinde %4,2 artarak ayı 77.620 seviyesinden kapattı. Aynı dönem içerisinde Bankacılık endeksi %4,1

Detaylı

1 OCAK - 31 ARALIK 2015 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU (Tüm tutarlar, aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) cinsinden ifade edilmiştir.

1 OCAK - 31 ARALIK 2015 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU (Tüm tutarlar, aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) cinsinden ifade edilmiştir. A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka arz tarihi: 16 Temmuz 2014 31 Aralık 2015 tarihi itibariyle Fonun Yatırım Amacı Portföy Yöneticileri Fon Toplam Değeri Portföyünde

Detaylı

TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Macroeconomics II (IKT 234) Ozan Eksi Giriş - Cevaplar. 1 Ozan Eksi (TOBB-ETU)

TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Macroeconomics II (IKT 234) Ozan Eksi Giriş - Cevaplar. 1 Ozan Eksi (TOBB-ETU) TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Macroeconomics II (IKT 234) Ozan Eksi Giriş - Cevaplar 1 1-) (Faizler) Y ll k %10 basit faizden bankaya koyulan 100 tl nin 2 y l sonraki getirisini hesaplay n z? Cevap: Paran n

Detaylı

Döviz Kuru Hedeflemesi ve Döviz Kuruna Merkez Bankas n n Müdahalesi

Döviz Kuru Hedeflemesi ve Döviz Kuruna Merkez Bankas n n Müdahalesi 7 Döviz Kuru Hedeflemesi ve Döviz Kuruna Merkez Bankas n n Müdahalesi 4 Döviz kuru çapas ya da daha genifl bir ifadeyle çapalama politikas son y llar n en popüler para politikas stratejilerinden birisi

Detaylı

TAR H MATEMAT K PROBLEMLER - III. Kavram Dersaneleri 78. ÖRNEK 1: % 24 'ü olan say kaçt r? ÖRNEK 2:

TAR H MATEMAT K PROBLEMLER - III. Kavram Dersaneleri 78. ÖRNEK 1: % 24 'ü olan say kaçt r? ÖRNEK 2: TAR H MATEMAT K PROBLEMLER - III ÖRNEK 1: % 24 'ü 86424 olan say kaçt r? A) 360 B) 354196 C) 320120 D) 36 E) 360 (ÖSS - 1999) ÖRNEK 2: Bir miktar pastan n 3 ini lknur, geriye kalan n da Buse yemifltir.

Detaylı

FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI

FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI MART 15 FON BÜLTENİ Güncel Ekonomik Veriler Büyüme Oranı(Yıllık) 4,00% Cari Açık/GSYİH 5,90% İşsizlik oranı(yıllık) 10,10% Enflasyon(TÜFE/Yıllık) 7,55% GSMH(milyar USD) 819,9 Kişi Başı Milli Gelir (USD)

Detaylı

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz. Olas l k Hesaplar (I) Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz. Örne in tavla ya da kâ t oyunlar oynarken. ki kap ya üstüste birkaç kez gele atmayan tavlac görmedim hiç. fianss zl

Detaylı

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? HAKEMS Z YAZILAR MAL PART T ME ÇALIfiMALARDA DENEME SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? I. Girifl: Erol GÜNER * Sürekli bir ifl sözleflmesi ile ifle giren iflçi, ifli, iflvereni ve iflyerindeki iflçileri tan

Detaylı

Yat r m Ortakl klar nda Vergi Rejimi. BFS - 2008/13 stanbul, 10.06.2008

Yat r m Ortakl klar nda Vergi Rejimi. BFS - 2008/13 stanbul, 10.06.2008 Yat r m Ortakl klar nda Vergi Rejimi BFS - 2008/13 stanbul, 10.06.2008 Menkul K ymet Yat r m Ortakl klar, Sermaye Piyasas Mevzuat gere ince sadece portföy iflletmecili i faaliyetlerinde bulunmakta ve buradan

Detaylı

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER I MURAT YÜKSEL FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER III DR. MURAT YÜKSEL Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö retim Görevlisi FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER IV Yay

Detaylı

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z Yoksulun fians Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z sonuca geçelim: Teorem. Yoksulun zengine karfl flans yoktur. Bu çok bilinen teorem i kan tlayabilmek için her fleyden önce önermeyi

Detaylı

TMS 19 ÇALIfiANLARA SA LANAN FAYDALAR. Yrd. Doç. Dr. Volkan DEM R Galatasaray Üniversitesi Muhasebe-Finansman Anabilim Dal Ö retim Üyesi

TMS 19 ÇALIfiANLARA SA LANAN FAYDALAR. Yrd. Doç. Dr. Volkan DEM R Galatasaray Üniversitesi Muhasebe-Finansman Anabilim Dal Ö retim Üyesi 1 2. B Ö L Ü M TMS 19 ÇALIfiANLARA SA LANAN FAYDALAR Yrd. Doç. Dr. Volkan DEM R Galatasaray Üniversitesi Muhasebe-Finansman Anabilim Dal Ö retim Üyesi 199 12. Bölüm, TMS-19 Çal flanlara Sa lanan Faydalar

Detaylı

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d Matematik ve Sonsuz G erek konuflma vermeye gitti im okullarda, gerek bana gelen okur mektuplar nda, ö renci ve ö retmenlerin matematikteki sonsuzluk kavram n pek iyi bilmediklerini gözlemledim. Örne in,

Detaylı

ÜNİTE 6: PARA TALEBİ VE PARA PİYASASINDA DENGE İŞLEM AMAÇLI PARA TALEBİ TEORİLERİ

ÜNİTE 6: PARA TALEBİ VE PARA PİYASASINDA DENGE İŞLEM AMAÇLI PARA TALEBİ TEORİLERİ ÜNİTE 6: PARA TALEBİ VE PARA PİYASASINDA DENGE İŞLEM AMAÇLI PARA TALEBİ TEORİLERİ Paranın bir ekonomide yerine getirdiği birçok işlevi vardır. Para; bir değişim aracıdır, bir hesap birimidir ve bir değer

Detaylı

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST-100, Haziran da %11,28 lik düşerek 76.295 den kapandı. Aynı dönemde Bankacılık endeksi %15,41, Sanayi endeksi

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.9. Pazar De eri Esasl ve Pazar De eri D fl De er Esasl De erlemeler için ndirgenmifl Nakit Ak fl Analizi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.9. Pazar De eri Esasl ve Pazar De eri D fl De er Esasl De erlemeler için ndirgenmifl Nakit Ak fl Analizi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.9 Pazar De eri Esasl ve Pazar De eri D fl De er Esasl De erlemeler için ndirgenmifl Nakit Ak fl Analizi 1.0 Girifl 1.1 ndirgenmifl nakit ak fl ( NA)

Detaylı

Oyunlar mdan s k lan okurlardan -e er varsa- özür dilerim.

Oyunlar mdan s k lan okurlardan -e er varsa- özür dilerim. Barbut Oyunlar mdan s k lan okurlardan -e er varsa- özür dilerim. Ne yapal m ki ben oyun oynamay çok severim. Birinci Oyun. ki oyuncu s rayla zar at yorlar. fiefl (6) atan ilk oyuncu oyunu kazan yor. Ve

Detaylı

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form Bu formu, müflterilerinizden birinin yaflam boyu de erini hesaplamak için kullan n. Müflterinin ad : Temel formül: Yaflam boyunca müflterinin öngörülen

Detaylı

Bankalar n Kaydi Para Yaratma Süreci

Bankalar n Kaydi Para Yaratma Süreci 2 Bankalar n Kaydi Para Yaratma Süreci 23 Para Teorisi ve Politikas dersini alan ö rencilerin ilk ö rendikleri deyim, para a açta büyümez deyimidir. Benzer nitelikteki bir di er deyimse para helikopterden

Detaylı

Türev Ürünlerin Vergilendirilmesiyle lgili Olarak Yay nlanan Tebli ler Hakk nda. BFS - 2012/03 stanbul, 30.01.2012

Türev Ürünlerin Vergilendirilmesiyle lgili Olarak Yay nlanan Tebli ler Hakk nda. BFS - 2012/03 stanbul, 30.01.2012 Türev Ürünlerin Vergilendirilmesiyle lgili Olarak Yay nlanan Tebli ler Hakk nda BFS - 2012/03 stanbul, 30.01.2012 Türev ürünlerin vergilendirilmelerine iliflkin aç klamalar n yap ld Maliye Bakanl Genel

Detaylı

IKTI 102 24 Şubat, 2011 Gazi Üniversitesi-İktisat Bölümü DERS NOTU 01 MAKROEKONOMİYE GİRİŞ NOMİNAL VE REEL ÇIKTI İSTİHDAM VE İŞSİZLİK

IKTI 102 24 Şubat, 2011 Gazi Üniversitesi-İktisat Bölümü DERS NOTU 01 MAKROEKONOMİYE GİRİŞ NOMİNAL VE REEL ÇIKTI İSTİHDAM VE İŞSİZLİK DERS NOTU 01 MAKROEKONOMİYE GİRİŞ NOMİNAL VE REEL ÇIKTI İSTİHDAM VE İŞSİZLİK Bugünki dersin içeriği: I. MAKROEKONOMİK ANALİZE GENEL BİR BAKIŞ... 1 1. GİRİŞ... 1 2. MAKROEKONOMİNİN KÖKLERİ... 2 3. MAKROEKONOMİNİN

Detaylı

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI Sayı: 42 BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI Gazi Erçel Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 22 Aralık 2000 Ankara 2001 yılında uygulanacak para ve kur politikasının çerçevesi, uygulama prensipleri

Detaylı

MKB'de fllem Gören Anonim fiirketlerin Kendi Paylar n Sat n Almalar Hakk nda Sermaye Piyasas Kurulu Düzenlemesi Hakk nda

MKB'de fllem Gören Anonim fiirketlerin Kendi Paylar n Sat n Almalar Hakk nda Sermaye Piyasas Kurulu Düzenlemesi Hakk nda MKB'de fllem Gören Anonim fiirketlerin Kendi Paylar n Sat n Almalar Hakk nda Sermaye Piyasas Kurulu Düzenlemesi Hakk nda BFS - 2011/08 stanbul, 25.08.2011 Sermaye Piyasas Kurulunun afla da yer alan 10.08.2011

Detaylı

ERGOĐSVĐÇRE EMEKLĐLĐK VE HAYAT A.Ş. GELĐR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI (EURO) EMEKLĐLĐK YATIRIM FONU 1 OCAK 30 EYLÜL 2009 HESAP DÖNEMĐNE AĐT

ERGOĐSVĐÇRE EMEKLĐLĐK VE HAYAT A.Ş. GELĐR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI (EURO) EMEKLĐLĐK YATIRIM FONU 1 OCAK 30 EYLÜL 2009 HESAP DÖNEMĐNE AĐT . GELĐR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI (EURO) EMEKLĐLĐK YATIRIM FONU 1 OCAK 30 EYLÜL 2009 HESAP DÖNEMĐNE AĐT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BĐLGĐLERE ĐLĐŞKĐN

Detaylı

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ DERS NOTU 06 IS/LM EĞRİLERİ VE BAZI ESNEKLİKLER PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ TOPLAM TALEP (AD) Bugünki dersin içeriği: 1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ... 1 2. LM EĞRİSİ VE PARA TALEBİNİN

Detaylı

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme S GORTA KOM SYON G DER BELGES mali ÇÖZÜM 171 Memifl KÜRK* I-G R fi: F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme göstermifltir. Geliflmifl ekonomilerde lokomotif rol üstlenen

Detaylı

Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler

Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler Kesirlerle Toplama, Ç karma ve Çarpma fllemi Oran ve Orant

Detaylı

PROJEKS YON YILLIK TÜFE. > ENFLASYON Enflasyondaki iki ayl k gerçekleflme, y l n tümüne iliflkin umutlar bir anda söndürdü.

PROJEKS YON YILLIK TÜFE. > ENFLASYON Enflasyondaki iki ayl k gerçekleflme, y l n tümüne iliflkin umutlar bir anda söndürdü. TÜRK YE N N GÖSTERGELER PROJEKS YON > Haz rlayan: Alaattin AKTAfi ala.aktas@gmail.com > ENFLASYON Enflasyondaki iki ayl k gerçekleflme, y l n tümüne iliflkin umutlar bir anda söndürdü. Ocakta yüzde 0,80

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER Erol LENGERL / Akis Ba ms z Denetim ve SMMM A.fi. 473 474 2. Salon - Paralel Oturum VIII - Sistem ve Süreç Denetiminde Karfl lafl lan

Detaylı

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç)

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç) PARA ARZI Dar tanımlı para arzı dolaşımdaki nakit ile bankacılık sisteminde vadesiz mevduatların toplamından oluşmakta, geniş tanımlı para arzı ise bu toplama bankacılık sistemindeki vadeli mevduatların

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme 1.0. Girifl 1.1. Bu K lavuz Notunun amac ; Uluslararas De erleme Standartlar Komitesine (UDSK) üye tüm ülkelerde,

Detaylı

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol 1. Giriş Bu yazıda, Bursa daki (ciro açısından) en büyük 250 firmanın finansal profilini ortaya koymak amacındayız.

Detaylı

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 1 OCAK- 31 ARALIK 2015 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ Halka arz tarihi: 04/12/2003 YATIRIM

Detaylı

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI 4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI Resul KURT* I. G R fi Ülkemizde 4447 say l Kanunla, emeklilikte köklü reformlar yap lm fl, ancak 4447 say l yasan n emeklilikte kademeli

Detaylı

TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Para Teorisi ve Politikas (IKT 335) Ozan Eksi

TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Para Teorisi ve Politikas (IKT 335) Ozan Eksi TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Para Teorisi ve Politikas (IKT 335) Ozan Eksi Çal şma Sorular 1-) (Faizler) Y ll k %10 faizden bankaya koyulan 100 tl nin bir y l sonraki getirisini hesaplay n z? 2-) (Faizler)

Detaylı

IS-LM modelinde Merkez Bankas n. çilerin enflasyon kar nda reel ücret düzeyi ile net alg lama yapamamas durumu dakilerden hangisidir?

IS-LM modelinde Merkez Bankas n. çilerin enflasyon kar nda reel ücret düzeyi ile net alg lama yapamamas durumu dakilerden hangisidir? çilerin enflasyon kar nda reel ücret düzeyi ile net alg lama yapamamas durumu A. Para saklanmas B. Para yak lmas C. Para sak nmas D. Para yan lsamas E. Para aklanmas dakilerden hangisi bir ekonominin iç

Detaylı

300 yılı aşkın uzmanlığımızla bugün olduğu gibi yarın da yanınızdayız. PLAN 113 YATIRIM FONLARI TANITIM KILAVUZU

300 yılı aşkın uzmanlığımızla bugün olduğu gibi yarın da yanınızdayız. PLAN 113 YATIRIM FONLARI TANITIM KILAVUZU 300 yılı aşkın uzmanlığımızla bugün olduğu gibi yarın da yanınızdayız. PLAN 113 YATIRIM LARI TANITIM KILAVUZU AVIVASA EMEKL L K VE HAYAT A.fi. GEL R AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKL L K YATIRIM U Genifl

Detaylı

BELGES Z MAL BULUNDURULMASI VEYA H ZMET SATIN ALINMASI NEDEN YLE KDV SORUMLULU U

BELGES Z MAL BULUNDURULMASI VEYA H ZMET SATIN ALINMASI NEDEN YLE KDV SORUMLULU U BELGES Z MAL BULUNDURULMASI VEYA H ZMET SATIN ALINMASI NEDEN YLE KDV SORUMLULU U Cengiz SAZAK* 1.G R fi Bilindi i üzere Katma De er Vergisi harcamalar üzerinden al n r ve nihai yüklenicisi, (di er bir

Detaylı

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI E.Y. FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI E.Y. FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI E.Y. FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka arz tarihi: 19

Detaylı

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU. Fonun Yatırım Amacı

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU. Fonun Yatırım Amacı FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka arz tarihi: 19 Aralık 2013 30 Haziran

Detaylı

KURUL GÖRÜ Ü. TFRS 2 Hisse Bazl Ödemeler. Görü ü Talep Eden Kurum : Güreli Yeminli Mali Mü avirlik ve Ba ms z Denetim Hizmetleri A..

KURUL GÖRÜ Ü. TFRS 2 Hisse Bazl Ödemeler. Görü ü Talep Eden Kurum : Güreli Yeminli Mali Mü avirlik ve Ba ms z Denetim Hizmetleri A.. KURUL GÖRÜ Ü TFRS 2 Hisse Bazl Ödemeler Görü ü Talep Eden Kurum : Güreli Yeminli Mali Mü avirlik ve Ba ms z Denetim Hizmetleri A.. Kurul Toplant Tarihi : 18/10/2011 li kili Standart(lar) : TFRS 2, TFRS

Detaylı

B ilindi i üzere; Gelir Vergisi Kanunu na 4444 say l Kanun la1 eklenen Geçici

B ilindi i üzere; Gelir Vergisi Kanunu na 4444 say l Kanun la1 eklenen Geçici GEL R VERG S KANUNU NUN GEÇ C 55 NC MADDES UYARINCA 2003 VE 2004 YILINDA STOPAJA TAB OLMASI NEDEN YLE BEYANA TAB OLMAYAN GEL RLER N 2005 DURUMU Necati PERÇ N Gelirler Baflkontrolörü 1- G R fi B ilindi

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

VAKIF MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. (ESKİ UNVANI İLE VAKIF B TİPİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. )

VAKIF MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. (ESKİ UNVANI İLE VAKIF B TİPİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. ) (ESKİ UNVANI İLE VAKIF B TİPİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. ) 1 OCAK - 31 ARALIK 2014 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN

Detaylı

Basit Elektrik Devresi FEN VE TEKNOLOJ

Basit Elektrik Devresi FEN VE TEKNOLOJ Basit Elektrik Devresi FEN VE TEKNOLOJ Temel Kaynak 5 Yaflam m zdaki Elektrik BAS T ELEKTR K DEVRES Devrede Ampullerin n Nas l De ifltirebiliriz? Basit bir elektrik devresinde pil ampul anahtar ba lant

Detaylı

Para Arz n n Belirlenmesi

Para Arz n n Belirlenmesi 3 Para Arz n n Belirlenmesi 45 1999 y l sonundan 2001 y l sonuna dek ülkemiz çok ciddi bir bankac l k krizi süreci yaflam flt r. 1999 y l bafl nda, sistemde faaliyet gösteren 20 adet banka, varl klar yla

Detaylı

ÜN TE KES RLERDEN ALANLARA. Kesirleri Tan yal m. Basit Kesirler

ÜN TE KES RLERDEN ALANLARA. Kesirleri Tan yal m. Basit Kesirler . ÜN TE KES RLERDEN ALANLARA. Kesirleri Tan yal m Basit Kesirler. Afla daki flekillerde boyal k s mlar gösteren kesirleri örnekteki gibi yaz n z. tane............. Afla daki flekillerin belirtilen kesir

Detaylı

PARASAL GÖSTERGELER KRED LER N DA ILIMI* (B N TL.)

PARASAL GÖSTERGELER KRED LER N DA ILIMI* (B N TL.) 1886 PARASAL GÖSTERGELER KRED LER N DA ILIMI* (B N TL.) 28 De iflim %) 28 De iflim %) Toplam 311.774.444 356.845.499 %14 4.641.681 5.168.27 %11 297.867.78 335.17.279 %13 4.44.733 4.774.62 %8 Alacaklar

Detaylı

ORHAN YILMAZ (*) B- 3095 SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER:

ORHAN YILMAZ (*) B- 3095 SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER: YASAL TEMERRÜT FA Z ORHAN YILMAZ (*) A- G R fi: Bilindi i üzere, gerek yasal kapital faizi ve gerekse yasal temerrüt faizi yönünden uygulanmas gereken hükümler, 19.12.1984 gün ve 18610 say l Resmi Gazete

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m 1.0 Girifl 1.1 Bu K lavuz Notu nun (KN) amac finansal raporlama için De erleme Raporu nu kullananlar ve haz rlayanlar Uluslararas

Detaylı

RİSK ANALİZİ VE. İşletme Doktorası

RİSK ANALİZİ VE. İşletme Doktorası RİSK ANALİZİ VE MODELLEME İşletme Doktorası Programı Bölüm - 1 Portföy Teorisi Bağlamında Risk Yönetimi ile İlgili Temel Kavramlar 1 F23 F1 Risk Kavramı ve Riskin Ölçülmesi Risk istenmeyen bir olayın olma

Detaylı

K MYA GAZLAR. ÖRNEK 2: Kapal bir cam kapta eflit mol say s nda SO ve NO gaz kar fl m vard r. Bu kar fl mda, sabit s - cakl kta,

K MYA GAZLAR. ÖRNEK 2: Kapal bir cam kapta eflit mol say s nda SO ve NO gaz kar fl m vard r. Bu kar fl mda, sabit s - cakl kta, K MYA GAZLAR ÖRNEK 1 : deal davran fltaki X H ve YO gazlar ndan oluflan bir kar fl m, 4,8 mol H ve 1,8 mol O atomu 4 8 içermektedir. Bu kar fl m n, 0 C ve 1 atm deki yo unlu u,0 g/l oldu una göre, kütlesi

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 23 Mayıs 2016, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 23 Mayıs 2016, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 21 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım

Detaylı

Dördüncü K s m: Gerçel Say lar Yap s

Dördüncü K s m: Gerçel Say lar Yap s Dördüncü K s m: Gerçel Say lar Yap s 331 13. Gerçel Say lar Kümesi Nihayet gerçel say lar tan mlayaca z. Bir sonraki bölümde gerçel say lar üzerine dört ifllemi ve s ralamay tan mlay p bunlar n özelliklerini

Detaylı

NTERNET ÇA I D NAM KLER

NTERNET ÇA I D NAM KLER Mustafa Emre C VELEK NTERNET ÇA I D NAM KLER www.internetdinamikleri.com STANBUL-2009 Yay n No : 2148 letiflim Dizisi : 55 1. Bas m - stanbul - Haziran 2009 ISBN 978-605 - 377-066 - 4 Copyright Bu kitab

Detaylı

PARA TALEBİ VE KURAMLARI

PARA TALEBİ VE KURAMLARI PARA TALEBİ VE KURAMLARI Kişilerin servetlerinin bir kısmını ellerinde para olarak tutmalarına para talebi adı verilir. İktisadi düşünceler anlamında bakıldığında para talebi kuramları paranın fonksiyonlarına

Detaylı

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama 21 G R fi Araflt rman n amac na ba l olarak araflt rmac ayr ayr nicel veya nitel yöntemi kullanabilece i gibi her iki yöntemi bir arada kullanarak da araflt rmas n planlar. Her iki yöntemin planlama aflamas

Detaylı

TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Para Teorisi ve Politikas (IKT 335) Ozan Eksi Çal şma Sorular - Cevaplar. 1 Ozan Eksi (TOBB-ETU)

TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Para Teorisi ve Politikas (IKT 335) Ozan Eksi Çal şma Sorular - Cevaplar. 1 Ozan Eksi (TOBB-ETU) TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Para Teorisi ve Politikas (IKT 335) Ozan Eksi Çal şma Sorular - Cevaplar 1 1-) (Faizler) Y ll k %10 faizden bankaya koyulan 100 tl nin bir y l sonraki getirisini hesaplay n z?

Detaylı

TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Macroeconomics II (IKT 234) Ozan Eksi Çal şma Sorular - Cevaplar. 1 Ozan Eksi (TOBB-ETU)

TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Macroeconomics II (IKT 234) Ozan Eksi Çal şma Sorular - Cevaplar. 1 Ozan Eksi (TOBB-ETU) TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Macroeconomics II (IKT 234) Ozan Eksi Çal şma Sorular - Cevaplar 1 1-) (Faizler) Y ll k %10 basit faizden bankaya koyulan 100 tl nin 2 y l sonraki getirisini hesaplay n z? Cevap:

Detaylı

Bölüm 7. Para Talebi. 7.1 Klasik İktisat ve Paranın Miktar Teorisi

Bölüm 7. Para Talebi. 7.1 Klasik İktisat ve Paranın Miktar Teorisi Bölüm 7 Para Talebi Paranın ekonomi üzerindeki etkilerinin anlaşılması için para talebini etkileyen faktörleri, para talebinin istikrarlı olup olmadığını da incelememiz gerekir. Merkez bankalarının para

Detaylı

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir.

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir. CO RAFYA SICAKLIK ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir. 2500 saat 2250 saat 1750 saat 2000 saat 2500 saat 2750 saat 3000 saat 3250 saat Bu haritadaki

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 11 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Çağlar Kuzlukluoğlu 1 DenizBank Ekonomi

Detaylı

Yeniflemeyen Zarlar B:

Yeniflemeyen Zarlar B: Yeniflemeyen Zarlar Ahmet, Belgün den daha uzun boyluysa, Belgün de Cemal den daha uzun boyluysa, Ahmet, Cemal den daha uzun boyludur, önermesi hiç kuflkusuz do rudur. Çünkü A > B ve B > C eflitsizliklerinden,

Detaylı

2009-2010 Güz Dönemi Mikro Iktisat 1. Ö¼gretim 1. Vize S nav 17.11.2009

2009-2010 Güz Dönemi Mikro Iktisat 1. Ö¼gretim 1. Vize S nav 17.11.2009 009-010 Güz Dönemi Mikro Iktisat 1. Ö¼gretim 1. Vize S nav 17.11.009 Ad ve Soyad : Numaras : Soru 1: Tüketici seçiminde yard m ve makbuz karş l ¼g yard m durumunu şekil yard m yla aç klay n z. Siyasal

Detaylı

Para Politikas Araçlar

Para Politikas Araçlar Para Politikas Araçlar 5 91 Yukar daki foto rafta TC Merkez Bankas bünyesinde yer alan bankalararas para piyasas ifllemlerinin yürütüldü ü bilgi ifllem merkezini görülmektedir. 2003 y l içerisinde, bu

Detaylı

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER 1. Patates ve sütün miktar nas l ölçülür? 2. Pinpon topu ile golf topu hemen hemen ayn büyüklüktedir. Her iki topu tartt n zda bulaca n z sonucun ayn olmas n bekler misiniz?

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A. TANITICI BİLGİLER CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU PORTFÖYE BAKIŞ Halka Arz Tarihi : 02/05/2013 YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER 31/12/2015

Detaylı

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI KARAR ELEfiT R S YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI KARAR ELEfiT R S Av. MEHMET BAYRAKTAR* I- G R fi 2003, 2004 ve 2005 Mali Y l Bütçe Kanunlar ile; 3095 say l Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine

Detaylı

T evsik zorunlulu u Maliye Bakanl taraf ndan kay t d fl ekonomi ile

T evsik zorunlulu u Maliye Bakanl taraf ndan kay t d fl ekonomi ile mali ÇÖZÜM 133 ALACA IN TEML K HAL NDE VE AYNI ÖDEMELERDE TEVS K ZORUNLULU U Memifl KÜRK* I-G R fi: T evsik zorunlulu u Maliye Bakanl taraf ndan kay t d fl ekonomi ile mücadele amac yla getirilen uygulamalardan

Detaylı

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN SAYILAR Kümeler 6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN 1. Bir kümeyi modelleri ile belirler, farkl temsil biçimleri ile gösterir. Belirli bir kümeyi temsil ederken afla da belirtilen bafll

Detaylı

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı Panel Konuşması Erdem BAŞÇI 7 Nisan 2012, İstanbul Değerli Konuklar, Dünya ekonomisinin son on yılda sergilediği gelişmeler emtia fiyatları üzerinde

Detaylı

Genel ekonomik görünüm ve sermaye piyasalar

Genel ekonomik görünüm ve sermaye piyasalar Genel ekonomik görünüm ve sermaye piyasalar fl Yat r m 2005 y l nda, MKB Hisse Senetleri Piyasas nda, Tahvil Bono Piyasas nda ve faaliyete yeni geçen Vadeli fllem ve Opsiyon Borsas nda rakip kurulufllar

Detaylı

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri 2 DENET M TÜRLER 2.DENET M TÜRLER Denetim türleri de iflik ölçütler alt nda s n fland r labilmektedir. En yayg n s n fland rma, denetimi kimin yapt na ve denetim sonunda elde edilmek istenen faydaya (denetim

Detaylı

YABANCI PARALAR LE YABANCI PARA C NS NDEN ALACAK VE BORÇLARIN DÖNEM SONLARI T BAR YLE DE ERLEMES

YABANCI PARALAR LE YABANCI PARA C NS NDEN ALACAK VE BORÇLARIN DÖNEM SONLARI T BAR YLE DE ERLEMES YABANCI PARALAR LE YABANCI PARA C NS NDEN ALACAK VE BORÇLARIN DÖNEM SONLARI T BAR YLE DE ERLEMES brahim ERCAN* 1- G R fi Bilindi i üzere, yabanc paralar n de erlemesi, 213 Say l Vergi Usul Kanunu nun (VUK)

Detaylı

2007 Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler (BDDK)

2007 Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler (BDDK) 2007 Finansal Sonuçlar Konsolide Olmayan Veriler (BDDK) Halkbank Genel Bak fl > 1938 y l nda kuruldu. > Türkiye'nin ilk KOB bankas > Toplam aktiflerde %7,2 (a) pazar pay ile Türkiye'nin 7. (a) büyük bankas

Detaylı