KUMLUCA ZİRAAT ODASI YENİ HİZMET BİNASI AÇILDI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KUMLUCA ZİRAAT ODASI YENİ HİZMET BİNASI AÇILDI"

Transkript

1 Türkiye Odaları Birliği Aylık Yayını ÜRETİCİ İTHALAT İSTEMİYOR Bayraktar: Hükümetten beklentimiz, ithalat lobilerinin telkinlerine, baskılarına karşı durmasıdır. Bayraktar, Ankara da Atlı Spor Kulübü nde düzenlediği basın toplantısında, hayvancılıkta son günlerde yaşananları değerlendirdi. Üreticiler olarak, öncelikle, 2008 ve sonrasını yaşamak istemediklerini vurgulayan Bayraktar, O dönemde olanları, kayıpları hatırlarsak neden aynı şeyleri yaşamak istemediğimiz daha net ortaya çıkacaktır diye konuştu. >>Sayfa 4 Yıl: 4 Sayı: 47 KASIM Bayraktar: "Bir kadın çiftçiyi eğitmek demek, gelecek nesilleri eğitmek demektir." Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Veteriner Hekim Mehmet Akif Ersoy Konferans salonunda gerçekleştirilen Kadın Çiftçi Eğitimi tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, kadın çiftçilerin, üretim faaliyetindeki önemi dolayısıyla, onlara tarımsal eğitim hizmetleri verilmesini çok önemsediklerini ve kaçınılmaz bulduklarını belirterek, Bir kadın çiftçiyi eğitmek demek, gelecek nesilleri eğitmek demektir dedi. >>Sayfa 2 TZOB DAN OKUL SÜTÜNE TAM DESTEK KUMLUCA ZİRAAT ODASI YENİ HİZMET BİNASI AÇILDI Bayraktar: Okul sütü uygulama esasları tebliğinin yürürlüğe girmesinden memnuniyet duyuyoruz. >>Sayfa 13 Kumluca Odası nın yeni hizmet binası TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel, TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Bahadır Sezgin ve Kumluca Odası Başkanı Süleyman Kayhan tarafından açıldı.>>sayfa 8 AYIN KONUSU KANATLI SEKTÖRÜ IPARD TANITIM SEMİNERİ Başkanı Şemsi Bayraktar, Avrupa Birliği tarafından Türkiye ye tahsis edilen 874 milyon avroluk hibe desteğinin kırsal kalkınma faaliyetlerinde, tarımda yatırım yapacak girişimciler için kullanılmasını çok önemsediklerini bildirerek, Kırsal kalkınmayı ülkemizin kurtuluşu olarak algılıyoruz. Bundan dolayı, kırsal kalkınmaya katkı sağlayacak olan IPARD programına, Türkiye Odaları Birliği ve tüm Odaları olarak bizler, her türlü desteği vermeye hazırız dedi.>>sayfa 5 TÜRKİYE KANATLI SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU, GELECEĞE YÖNELİK BEKLENTİLER >>Sayfa 15 YUMURTA ÜRETİMİ 15 MİLYARI BULACAK >>Sayfa 16 MUDURNU DA TAVUKÇULUK >>Sayfa 16 SAKARYA İLİ KANATLI HAYVANCILIĞI VE SORUNLARI >>Sayfa 17 DÜZCE İLİNDE KANATLI HAYVANCILIĞI >>Sayfa 17 GÖYNÜKTE BEYAZ ET SEKTÖRÜ >>Sayfa 17 BEYAZ ET ve ÜRÜNLERİNİN GÖZDE BÖLGESİ... BANDIRMA >>Sayfa 18 KAZ YETİŞTİRİCİLİĞİ >>Sayfa 18 ANTALYA DOMATEXPO FUARI AÇILDI Bayraktar, Antalya nın Kumluca ilçe-sinde bu yıl ilk kez düzenlenen ve 24 ilden 68 domates üreticisi firmanın katıldığı 1. Domates Fuarı nın (DOMATEXPO) Kumluca Toptancı Hali ndeki açılış törenine katıldı. >>Sayfa 7 TZOB-İSVEÇ ÇİFTÇİLER FEDERASYONU Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye ve İsveç in en önemli çiftçi organizasyonları olan TZOB ve İsveç Çiftçiler Federasyonu nun, ekonomik örgütlenme başta olmak üzere işbirliği yapacaklarını bildirdi. >>Sayfa 6

2 2 Yıl:4 Sayı: 47 KASIM 2012 [ SESLENİŞ] Odalarımızın değerli mensupları, sevgili çiftçi dostlarım, Şu gerçeğin altını bir kez daha çizmek de fayda var: Gelecekte, tarıma hükmeden ülkeler dünyaya da hükmedecektir. Akılcı devlet politikalarıyla desteklenecek, tüm paydaşların da aynı duyarlılıkla sektöre sahip çıkacağı bir ortamda üreticilerimiz, Türkiye mizi de bu ülkeler arasına sokacak bilgi birikimi; tecrübe, azim ve kararlığa sahiptir. Türk çiftçisi yıldır bekleyen yapısal sorunlarına, rekabet ettiği ülkelerin üreticileri karşısındaki olumsuzluklarına rağmen, üretiyor, istihdam sağlıyor, ihracat yapıyor, cari açığın kapatılmasına omuz veriyor, ülkemizin gıda güvenliği ve gıda güvencesini sağlıyor. Bütün bunları gerçekleştiren üreticilerimiz içinde, ayrı bir değer verdiğimiz; ülkemizin, sektörümüzün geleceği açısından, hedef ve potansiyelimizi açığa çıkarmada bir o kadar ehemmiyette gördüğümüz bir kesim var: Sektörümüzde üstlendikleri rolleri ve aldıkları sorumlulukları dolayısıyla çok önemsediğimiz; tarımda çalışanların yüzde 48 ini oluşturan kadın çiftçilerimiz Değerli arkadaşlarım, Verimliliği artırmanın tek yolu, bilgi ve teknoloji kullanımıdır. Bilgi edinmenin yegane yolu ise eğitim İşte bu gerçekten hareket ederek, çiftçilerimizin ve özellikle kadın çiftçilerimizin eğitimine çok büyük önem veriyoruz. Bunun için, planlamalar yapıyor, hedefler koyuyor ve uygulamalar gerçekleştiriyoruz. Ankara da düzenlediğimiz ve devletin zirvesiyle kutladığımız Dünya Çiftçiler Günü nde, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Mehdi Eker ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Şahin ile Kadın Çiftçi Eğitimi konusunda üçlü protokole imza atmıştık. Kırsal alanda yaşayan ve çiftçilikle uğraşan kadınların tarımsal konularda eğitimini amaçlaya bu protokolü, bu ay içinde uygulamaya koyduk. İşe, eğitim verecek eğiticileri eğiterek başladık. Bu eğitimlerle, kadın çiftçilerimizin bilgi ve becerilerinin artırılmasını, örgütlenmelerinin daha da güçlendirilmesini istiyoruz. İyi bir eğitim alan eğiticilerimizin, pilot iller olarak belirlenen Sakarya, Diyarbakır, Gaziantep, Kayseri ve İzmir den başlayarak, 81 il genelinde, kadın çiftçilerimize verecekleri eğitimin daha da başarılı olacağına inanıyoruz. Sayın Bakanlarımız, Eker ve Şahin in de katıldığı törende de bir kez daha vurguladığımız gibi, biz, kadın çiftçilerimizin, üretim faaliyetindeki önemi dolayısıyla, onlara tarımsal eğitim hizmetleri verilmesini çok önemsiyor ve kaçınılmaz buluyoruz. Ve şuna inanıyoruz: Bir kadın çiftçiyi eğitmek demek, gelecek nesilleri eğitmek demektir. Kıymetli çiftçi dostlarım, Ülkemizde kırsal kesimdeki kadınların büyük çoğunluğu toplam nüfus içerisinde çalışan ve üreten insanlar arasında yer alıyor. Kırsal kesimde kadınlar bir yandan temizlik, çocuk bakımı, ekmek yapma, yakacak temini, gıda ve beslenme gibi ev işleri yaparken diğer yandan bitkisel ve hayvansal üretim, el sanatları faaliyetleri, tarım dışı işler ve pazarda satmak için mal üretiminden tarım dışı ücretli işçiliğe ve ürettiği malını pazarda satmaya kadar gelir getirici faaliyetlerde bulunuyorlar. Bütün bu gerçekler ışığında kadın çiftçilerimiz için taleplerimiz var; üstlendikleri büyük görev ve sorumlulukları dolayısıyla pozitif ayırımcılık noktasında isteklerimiz var. Bunlardan biri sosyal güvenlikle ilgili... Yatırım yapanlara verilen prim desteklerinde olduğu gibi, tarım sektöründe çalışan kadınlarımızın da sosyal güvenlik primlerinin yüzde ının devlet tarafından karşılanmasını arzu ediyoruz. Böyle bir uygulama, tarımda istihdam edilen kadınlarımızın sosyal güvenlik kapsamına alınmasını kolaylaştıracaktır. Bu desteğin verilmesi durumunda, kadın çiftçilerimizin sağlık harcamaları eşleri yerine, kendi sigortalarınca karşılanacağından, desteğin büyük kısmı devlete geri dönecek, kayıt dışılık da önlenecektir. Ülkemizde demokrasinin güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini önleyebilmemiz için, ilk önce kırsal kesimdeki kadın çiftçilerimizi harekete geçirmemiz ve onları güçlendirmemiz gerekmektedir. Bunun ilk ve en önemli yolu ise yıllardır ihmal edilmişliklerinin bir gereği olarak, yapılan desteklemelerde, projelerde ve kredilerde kadın çiftçilerimize pozitif ayrımcılık uygulanması olacaktır. Değerli arkadaşlarım, kıymetli çiftçi dostlarım, Kadınlar, erkekler; kırsalda yaşayanlar şehirde yaşayanlar; hepimiz yaşadığımız dünya üzerinde birbirimize bağlıyız, birbirimize ihtiyacımız var. Çalışan, üreten, ancak bunların karşılığını asla alamayan, sabah tarlada, akşam evde, eğitimle, sağlıkla, sosyal güvenlikle onlarca sorunu karşısında çiftçi kadınlarımızı, kırsaldaki kadınlarımızı artık ne yoksul ne de yoksun bırakalım. El birliği, gönül birliğiyle onların sorunlarını omuzlayıp, hak ettikleri değeri verelim. Verelim ki hem onlar, hem bizler, hem de ülkemiz kazansın. Odalarımızın tümüne çalışmalarında başarılar diliyor, üyelerimize ve bütün çiftçi dostlarına selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. KADIN ÇİFTÇİ EĞİTİMİ TANITIM TOPLANTISI TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Yatırım yapanlara verilen prim desteklerinde olduğu gibi, tarım sektöründe çalışan kadınlarımızın da sosyal güvenlik primlerinin yüzde ının devlet tarafından karşılanmasını arzu ediyoruz" Başkanı Şemsi Bayraktar, iyi bir şekilde eğitim alan eğiticilerin, pilot iller olarak belirlenen Sakarya, Diyarbakır, Gaziantep, Kayseri ve İzmir den başlayarak, 81 il genelinde, kadın çiftçilere verecekleri eğitimin daha da başarılı olacağına inandıklarını bildirdi. Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Veteriner Hekim Mehmet Akif Ersoy Konferans salonunda gerçekleştirilen Kadın Çiftçi Eğitimi tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, kadın çiftçilerin, üretim faaliyetindeki önemi dolayısıyla, onlara tarımsal eğitim hizmetleri verilmesini çok önemsediklerini ve kaçınılmaz bulduklarını belirterek, Bir kadın çiftçiyi eğitmek demek, gelecek nesilleri eğitmek demektir dedi. Şemsi Bayraktar, Türkiye Odaları Birliği, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında 14 Mayıs 2012 Dünya Çiftçiler Günü nde imzalanan Kadın Çiftçi Eğitimi ile ilgili İşbirliği Protokolünün uygulamaya konulması çerçevesinde kadın çiftçileri eğitecek olan Eğiticilerin Eğitimi programının açılış töreninde yaptığı konuşmada, imzaladıkları protokolle kırsal alanda yaşayan ve çiftçilikle uğraşan kadınların tarımsal konularda eğitiminin amaçlandığını bildirdi. Protokol kapsamında yapılacak çalışmalarda ayrıca; toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet, kişi hak ve özgürlükleri eğitimine de ağırlık verileceğini belirten Bayraktar, Tabii ki, bütün bunlar yapılırken, kurumlararası işbirliğinin ge- İmtiyaz Sahibi TZOB Adına Genel Başkan Ş. Şemsi Bayraktar Genel Yayın Müdürü M. Nuri Şeyda Sorman Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ebru Mine Esen Görsel Yönetmen Mustafa Abadan Yayın Kurulu M. Hikmet Yavuzyiğit Metin Türkyılmaz Ömer Kaya Salim Altay Hasan Hüseyin Coşkun Prof. Dr. Mevhibe Albayrak Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu Doç. Dr. Erdoğan Güneş Dr. Özden Hiçbirol Yayın Türü Yaygın Süreli Yayın Yönetim Yeri Türkiye Odaları Birliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü GMK Bulvarı No: 25 Demirtepe/ANKARA Tel: (Pbx) Fax: tzob.basin@gmail.com Yapım Ajansı ajansala Kurumsal Yayıncılık - Pazarlama İletişimi Baskı MRK Baskı ve Tanıtım Hizmetleri Uzayçağı Caddesi Sokak No: 2 Ostim / ANKARA Tel: Basım Tarihi Dağıtım PTT Kargo Odaları aylık yayını basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Yayımlanan yazıların sorumlulukları sahiplerine ait olup, Birliğimiz görüşlerini yansıtmamaktadır. Dergide yayımlanan yazılar, kaynak gösterilmek koşuluyla, diğer yayın organlarında yayımlanabilir. Gönderilen yazılar iade edilmez.

3 Yıl:4 Sayı: 47 KASIM liştirilmesi de amaçlarımızdan bir diğerini oluşturuyor dedi. Kadın çiftçilerimizin örgütlenmelerinin güçlendirilmesini istiyoruz Türkiye nin en çok üyeli meslek kuruluşu ve çiftçinin yasal temsilcisi Türkiye Odaları Birliği olarak, kadın çiftçi eğitimine fevkalade önem verdiklerine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: Uygulanacak eğitimlerle kadın çiftçilerimizin bilgi ve becerilerinin artırılmasını, örgütlenmelerinin daha da güçlendirilmesini istiyoruz. Bundan dolayı, bu konudaki ortak çalışmaları çok önemsiyoruz. Bu nedenle iyi bir şekilde eğitim alan eğiticilerimizin, pilot iller olarak belirlenen Sakarya, Diyarbakır, Gaziantep, Kayseri ve İzmir den başlayarak, 81 il genelinde, kadın çiftçilerimize verecekleri eğitimin daha da başarılı olacağına inanıyoruz. Çağımız; bilgi, iletişim ve teknoloji çağıdır. Bugün dünyada olan biteni en hızlı şekilde öğrenebiliyoruz. İnternet ve diğer iletişim araçlarıyla bilgiye çok kısa bir zamanda ulaşabiliyoruz. Baş döndürücü bir hızla gelişen teknoloji, tarımı da etkilemekte, yenilikler kısa zamanda kullanım alanı bulabilmektedir. Ancak dünyada birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de kırsal kesimde bilgiye erişimde bazı sorunlar var. Özellikle kırsalda eğitim alt yapısı ve eğitim seviyesi kentlere göre daha düşük. Bu durum ülkemizin kalkınma politikalarını olumsuz etkiliyor. Eğitim ve teknolojik yetersizlik nedeniyle kırsal alandaki kaynaklar yeterince verimli kullanılamıyor. Kırsaldaki kadınlar hala engellerle karşılaşıyor Bazı gelişmelere rağmen, kırsaldaki kadınların eğitim ve sağlık başta olmak üzere, kamu hizmetlerine ve sosyal güvenliğe ulaşmada hala engellerle karşılaştığını bildiren Bayraktar, Şayet kadın çiftçilerimiz, kaynaklara ulaşmada erkeklerle aynı fırsata sahip olursa, tarımsal üretim ve verimi artırabilirler. Kadınlar ekonomik ve sosyal alanda güçlendirildiğinde, ekonomik büyüme, sosyal gelişme ve sürdürülebilir kalkınma için liderlik ve değişimin temsilcisi olurlar dedi. Şemsi Bayraktar, işte tam da bu noktada Türkiye Odaları Birliği ve iki güzide Bakanlığımızın, eğitim konularının belirlenmesinde ortak bir noktada buluştuğunu ve müşterek olarak ilk eğitim konularını, İklim Değişikliği ve Kadın, Kooperatifçilik ve Kadın, Girişimcilik, Liderlik ve Kadın, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Kadına Yönelik Şiddet, Türkiye de Kadının Durumu, Kadın Erkek Eşitliği Alanında Ulusal Mevzuat ve Sosyal Güvenlik olarak belirlediklerini anlattı. Tarımda kadının işlevi daha da arttı Özellikle son yıllarda, arazilerin küçüklüğü ve tarımsal gelirin düşüklüğü nedeniyle, erkek nüfusun tarım dışı alanlara yönelmesi, tarımda kadının işlevini daha da artırdığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti: Kadın çiftçilerimizin, üretim faaliyetindeki bu önemi dolayısıyla, onlara tarımsal eğitim hizmetleri verilmesini çok önemsiyor ve kaçınılmaz buluyoruz. Siz değerli eğiticilerin eğitimleriyle de tarım teknolojisindeki yenilikler, kadınlarımıza eşleri aracılığıyla değil, doğrudan ulaştırılacaktır. Kırsalda, özellikle hayvan bakımı ve besleme konularında işin tamamına yakınının kadınlar tarafından yapıldığı bilinen bir gerçektir. Hayvancılıkta bakım ve besleme teknikleri ile hijyen konularında öncelikle ve özellikle kadınlarımızın eğitimine önem verilmesi, hem hayvan sağlığı hem de gıda kalitesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, tarımsal eğitim verilmesi yanında, kırsal kalkınmada, sosyal ve ekonomik alanda önem arz eden konularda da kadın çiftçilerimizin daha aktif olmalarını sağlayabilecek projeler için gerekli mali destek, devletçe mutlaka sağlanmalıdır. 750 Odamızda kadın birimleri oluşturmayı planlıyoruz Türkiye Odaları Birliği olarak, kırsal alanda çalışan kadınlarımızın sorunlarına sahip çıkmak ve kadın çiftçilerimizin örgütlenmelerini sağlayabilmek amacıyla, 750 Odamızda kadın birimleri oluşturmayı planlıyoruz. Pozitif ayrımcılık uygulanmalı Üretimin her aşamasına aktif şekilde katılan kadın çiftçilerin, kalkınmanın imkânlarından yeterli pay almalarının sağlanması için desteklenmelerinin şart olduğuna dikkati çeken Bayraktar, Ülkemizde demokrasinin güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini önleyebilmemiz için, ilk önce kırsal kesimdeki çiftçi kadınları harekete geçirmemiz gerekmektedir. Bunun ilk ve en önemli yolu da yapılan desteklemelerde, projelerde ve kredilerde kadın çiftçilerimize pozitif ayrımcılık uygulanmasıdır dedi. Bayraktar, eğiticilere seslenerek, Siz buradaki eğitimde alacağınız bilgileri eğitime susamış kadın çiftçilerimize ulaştıracaksınız. Kadın çiftçilerimiz de sizden edinmiş oldukları bu bilgilerle toprağa bereket katacaklardır. Daha verimli bir tarım ve geleceğimiz için kadın çiftçilerimizin eğitimini sizlere emanet ediyoruz dedi. Bakan Eker: Fedakarlığı onlar yapıyor Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, toplantıdaki konuşmasında, Türkiye de her 4 kişiden birinin tarımda çalıştığını, ülkede 3 milyon 100 bin civarında işletme bulunduğunu, bu işletmelerin çok büyük bir kısmında kadınların emek harcadığını belirten Eker, şunları kaydetti: Fedakarlığı onlar yapıyor ama bu üretimde, bu faaliyette, bu fedakarlığın karşılığında bir isim yok. Eğer biz tarımda, kırsal alanda çalışan kadınlarımızı eğitim yönünden güçlendirirsek, onlara yaptıkları iş hakkında daha çok bilgi verebilirsek, daha çok donanım sahibi olmalarına katkı sağlarsak o zaman hem yaptıkları işten daha büyük bir haz alırlar hem milli ekonomiye daha büyük oranda katkı sağlarlar hem de Türkiye nin kalkınmasındaki rolleri, etkinlikleri artar ve bu faaliyet daha görülür hale gelir. Hükümet olarak bu konuya çok önem verdiklerini dile getiren Eker, bu kapsamda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı nın kurulduğunu anımsattı. Kırsal Alanda Kadının Güçlendirilmesi Ulusal Eylem Planı Eker, bütün sorunların hesaba katılıp çözüm üretilmesi gerektiğini vurgulayarak, Bakanlığının Kırsal Alanda Kadının Güçlendirilmesi Ulusal Eylem Planı hazırladığını bildirdi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, bu plana uygun olarak kırsal alanda kadının eğitilmesine yönelik bir dizi projeyi hayata geçireceğini belirten Eker, planda hangi kuruluşlarla hangi faaliyetlerin hangi zaman diliminde tamamlanacağının bulunduğunu ifade etti. Kadınların sorunlarının çözümü ve hayatlarının kolaylaştırılması açısından 2007 den beri bütün bölgelerde kırsal alanda kadın çalıştayları düzenlediklerini anlatan Eker, yeni projelerin desteklenmesi aşamasında kadınlara yeni imkanlar getirdiklerini söyledi. Amacımız kırsal alandaki bütün sektörlerde kadın müteşebbis sayısını artırmak diyen Eker, bugün bu alanda bir eğitim seferberliği başlattıklarını dile getirdi. Bakan Şahin: Enerji ve gıda politikalarını iyi yönetenler gelecek yüzyılın hakimi olacaklar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de yaptığı konuşmada, toprağı yönetebilen, toprağın bereketini yaşama katabilen, kalkınmanın parçası yapabilenlerin gelecek yüzyılın öncüleri olacağını belirterek, Toprağı yönetenleri yönetebilmek, toprak ananın analarının yaşam kalitelerini yükseltebilmeye de en önemli görev alanımız olarak bakıyoruz dedi. Türkiye nin gelecek vizyonu açısından da gelecek yüzyılı yönetmede iki önemli alanın öne çıktığını belirten Şahin, Enerji ve gıda politikalarını iyi yönetenler gelecek yüzyılın hakimi olacaklar. Gıda politikasında en önemli ana damarı toprağı yönetebilen, toprağın bereketini yaşama katabilenler, toprağın bereketini kalkınmanın bir parçası yapabilenler gelecek yüzyılın öncüleri olacaktır diye konuştu. Kadın çiftçi eğitim programlarının da bu vizyon çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, bu eğitimi Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü nün en önemli projelerinden biri olarak gördüklerini ve 74 milyona ulaşmanın, kırsaldaki herkese, her kadına ihtiyacı olan bilgiyi vermenin boyunlarının borcu olduğunu kaydetti. Şair Erdem Beyazıt ın Kadınlar bilirim ülkeme ait / Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi dizelerini hatırlatan Şahin, Bu ülkenin çınarları, bu ülkenin umutları olmaya devam edeceğiz diyerek sözlerini bitirdi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları nın da katıldığı toplantının ardından toplu fotoğraf çekimi yapıldı. Ayrıca, Atatürk Orman Çiftçiliği nin ürünleri katılımcılara ikram edilirken, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar a AOÇ ürünü kefir ikramında bulundu.

4 4 Yıl:4 Sayı: 47 KASIM 2012 ÜRETİCİ İTHALAT İSTEMİYOR Bayraktar: Hükümetten beklentimiz, ithalat lobilerinin telkinlerine, baskılarına karşı durmasıdır. Başkanı Şemsi Bayraktar, canlı hayvan ve et ithalatında gümrük vergileri yükseltilince ithalat lobilerinin yine ayaklandığını bildirerek, Ülkeyi, üreticiyi ve tüketiciyi değil kendi menfaatlerini düşünen bu lobiler, tatlı ve kolay paraya alışmışlar. Hükümetten beklentimiz, ithalat lobilerinin telkinlerine, baskılarına karşı durmasıdır dedi. doların üzerinde dövizi kaybetti. Hayvancılığımıza 2011 yılında kesinleşmiş rakamlarla 1 milyar doların üzerinde destek verildiği düşünüldüğünde, dışa aktarılan dövizin hayvancılığımıza ayrılan kaynağın 2,7 katı olduğu görülmektedir. Yani hayvancılığı 3 yıl destekleyebilecek kadar bir para, ne yazık ki başka ülkelerin üreticilerini desteklemek için kullanılmış oldu. Bayraktar, Ankara da Atlı Spor Kulübü nde düzenlediği basın toplantısında, hayvancılıkta son günlerde yaşananları değerlendirdi. Üreticiler olarak, öncelikle, 2008 ve sonrasını yaşamak istemediklerini vurgulayan Bayraktar, O dönemde olanları, kayıpları hatırlarsak neden aynı şeyleri yaşamak istemediğimiz daha net ortaya çıkacaktır diye konuştu. Bilindiği üzere 2008 ve 2009 yıllarında et ve süt fiyatlarının düşük seyretmesi nedeniyle üreticilerin büyük bir kesiminin hayvanlarını kesime sevk etmesinin, dönemde bir milyona yakın damızlık süt hayvanı kesime gitmesinin fiyatları artırdığını hatırlatan Bayraktar, şunları kaydetti: yılları arasında kuzu eti perakende fiyatlarının yükselmesiyle kamuoyunda gündeme gelen kırmızı et fiyat artışları, dana eti fiyatlarındaki yükselmeyle devam etmişti. Ancak genel olarak bakıldığında, o dönemde fiyat artışlarında bir değil, birden çok faktörün etkili olduğu görülmüştü. Özellikle iç piyasada az olan küçükbaş canlı hayvan ve etin Lübnan başta olmak üzere bazı Ortadoğu ülkelerine ihracatının artışıyla birlikte, piyasada arz-talep dengelerinin bozulması, sınır ülkelerde fiyatların yükselmesi nedeniyle söz konusu komşu ülkelere doğru illegal hayvan çıkışlarının artması, fiyatların yükselmesinde etkili oldu. Bütün bunlara ilaveten, fiyatları artıran başka unsurlar ise yem ve diğer girdi maliyetleri yükselirken, uzun süre üretici et fiyatlarında ciddi bir artışın görülmemesi idi. Ayrıca, yaşanan kuraklık sonucu yem temininde görülen zorluklar nedeniyle damızlıklar da dahil ciddi sayıda koyun kesilmesi fiyatları artıran bir diğer unsur olmuştu. Et ithalatı için yapılanlar Sonuçta konunun, her kaotik fırsatta ortaya çıkan ithalat lobileri nin yoğun kulisleriyle kapılar açılmalı, acilen ithalat yapılmalı söylemlerine kadar geldiğini hatırlatan Bayraktar, bu kesimlerin, et fiyatları 50 liraya kadar yükselecek gibi, hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, mesnetsiz açıklamalarla gerek üreticiler gerekse tüketiciler arasında tedirginliğe ve korkuya yol açtıklarını belirtti. Toplumu ithalata ikna etmek veya ithalat ister hale getirmek için bu kesimlerin, sıklıkla ABD ve AB ülkelerinde 2-3 dolar veya 2-3 avro olan etin Türkiye de lira olduğu gibi, gerçekdışı söylemleri o dönemde kamuoyunda dillendirmeye başladıklarını ifade eden Bayraktar, şöyle devam etti: Neticede gümrük vergilerinin indirilmesiyle birlikte Et ve Balık Kurumu (EBK) eliyle kasaplık canlı hayvanla başlatılan ithalat, her türlü besilik, kasaplık canlı hayvan ve hayvansal ürün ithalat kapılarının sonuna kadar açılması noktasına kadar geldi. Bugün gelinen noktada Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ithalatın başladığı tarihten günümüze geçen yaklaşık 2,5 yıllık dönemi değerlendirmek istediğini bildiren Bayraktar, şöyle dedi: Et kriziyle girilen ithalat sürecinin yaklaşık 2,5 yıllık döneminde, 2 milyar 712 milyon İthalat perakende fiyatları düşürmedi Yine TÜİK verilerine göre; ithalatın başladığı Haziran 2010 tarihinde kilogramı yaklaşık 22,78 lira olan perakende dana eti fiyatının, 2012 Eylül ayı sonunda yüzde 6,1 oranında artarak, kilogramda 24,16 liraya yükseldiğini bildiren Şemsi Bayraktar, şunları söyledi: Bu dönemde, perakende koyun etinin kilogramı yaklaşık 22,42 lira iken, yüzde 14,5 artarak 25,68 lira, perakende sakatatın kilogramı 15,24 lira iken, yüzde 14,0 artarak 17,38 lira, perakende sosisin kilogramı 22,82 lira iken, yüzde 22,7 artarak 28,00 lira, perakende salamın kilogramı 25,40 lira iken, yüzde 9,1 artarak 27,70 lira, perakende sucuğun kilogramı ise 32,94 lira iken, yüzde 4,9 artarak 34,56 lira olmuştur. Görüldüğü üzere, perakende fiyatları düşürmeye yönelik yapılan ithalat, istenilen etkiyi göstermemiş, fiyatlar düşmek yerine bilakis artmıştır. Buna karşın, üretici fiyatları düşmüştür. Odalarımızdan topladığımız verilere göre; ithalatın başladığı 2010 Haziran ayında üreticilerin sattığı dana karkasın kilogramı 15,48 lira iken yüzde 3,89 azalarak 2012 Eylül ayı sonunda 14,88 lira olmuştur. Rakamlardan da görüleceği üzere ithalattan birileri kazançlı çıkmıştır, ancak kazananlar, ne üreticiler ne de tüketiciler olmuştur. İthalatta gümrük vergisi artışı TZOB Genel Başkanı Bayraktar, gelinen noktada ithalatın, iç üretime zarar verdiğinin görüldüğünü, bundan dolayı, üreticileri koruma ve yapılan ithalatı azaltmaya yönelik kararlar alınmaya başlandığını, bunun sonucu olarak, canlı hayvan ve et ithalatında alınan gümrük vergisi oranlarının kademeli bir şekilde artırıldığını belirtti. Bu kapsamda atılan son adımın, geçtiğimiz ay sonunda yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı olduğunu bildiren Bayraktar, bu kararla birlikte, kasaplık canlı hayvanda ve 1 yaşından küçük kuzularda uygulanan yüzde 30 Gümrük Vergisi oranının, yüzde 40 a, ete uygulanan yüzde 75 Gümrük Vergisi oranının da yüzde 100 e çıkarıldığını hatırlattı. Üreticinin maliyetlerinde önemli artışlar olduğuna dikkat çeken Bayraktar, şunları söyledi: Bilindiği üzere; yem fiyatları bu yıl çok yükseldi. Üreticiler geçen yıl arpanın tonuna 500 lira öderken, bu yıl 610 lira ödüyorlar. Yine aynı şekilde fiyatlar, buğday kepeğinde 420 liradan 550 liraya, ayçiçeği tohumu küspesinde 360 liradan 550 liraya, yemlik buğdayda 520 liradan 610 liraya, besi yeminde ise 630 liradan 720 liraya yükseldi. Arpa yüzde 22, buğday kepeği yüzde 31, ayçiçeği tohumu küspesi yüzde 52,8, yemlik buğday yüzde 17,3 ve besi yemi de yüzde 14,3 pahalandı. Üreticiler zaten zor bir süreçten geçerken, ülkeye ucuz canlı hayvan ve hayvansal ürünün girişini kolaylaştıracak her türlü eylem ülke üretimini daha da sıkıntıya sokacaktır. Canlı hayvan ve et ithalatında gümrük vergileri yükseltilince, ithalat lobilerinin yine ayaklandığına dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti: Canlı hayvan ve et ithalatının bu ülkeye nelere mal olduğu ortadadır. Hükümetimizden beklentimiz, ithalat lobilerinin telkinlerine, baskılarına karşı durmasıdır. Biz bunlara katiyen fırsat verilmemesini istiyoruz. Bu lobiler tatlı ve kolay paraya alışmışlardır. İthalat lobileri ülkeyi, üreticiyi ve tüketiciyi değil kendi menfaatlerini düşünürler. Nitekim, bu lobiler, kararın ardından hemen kamuoyunda bu kararla tüketici fiyatları artacak, et fiyatlarında tekrar eskiye dönülecek gibi, tüketiciyi de tedirgin edecek, desteksiz, mesnetsiz propagandaya başladılar. Fiyatlar 2 lira artacak diye hayvancılığı bitirecek kararlar mı alınmalı? Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Mehdi Eker de açıkladı, karar et fiyatlarını en fazla 2 lira artıracak. Yani ne yapılmalı? Perakende fiyatlar 2 lira artacak diye ülkemiz hayvancılığı tekrar sıkıntıya mı sokulmalı? Hayvancılığı bitirecek, milyonlarca insanın geçim kaynağını tehdit edecek kararlar mı alınmalı? Üç, beş kişi para kazanacak diye yanlışa mı gidilmeli? Bugün ülkemizde TÜİK verilerine göre 35,8 milyar dolarlık bir hayvan varlığı var. Bu, tehlikeye atılamayacak kadar büyük bir zenginliktir. Biz bunu büyütmeye çalışırken tehlikeye atılması doğru değil. Hükümetimizden beklentimiz bu serveti koruması ve daha da büyümesine yönelik her türlü tedbiri almasıdır. Eğer bu kesimler, böyle korku yayarak, gümrük vergilerini düşürterek hayvancılığımızı geçmişte olduğu gibi yine içinden çıkılmaz bir duruma sokacaklarını ve kolay para kazanmaya devam edeceklerini sanıyorlarsa, kesinlikle yanıldıklarını bilmelerinde fayda vardır. Böyle olacağını sanmasınlar. Karşılarında, bu acı deneyimi daha önce yaşamış çiftçimizi ve onların yasal temsilcisi Türkiye Odaları Birliği ni bulacaklardır. Türkiye nin en büyük meslek ve çiftçi örgütü olan Odaları, besilik ve kasaplık canlı hayvan ile et ithalatına kesinlikle karşıdır. Bundan dolayı, ithalatı zorlaştırıcı her kararı destekleyecek, sonuna kadar bu tür faaliyetlerin karşısında duracak ve haklı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizim asıl beklentimiz ithalatın tamamıyla yasaklanmasıdır Alınan kararla, bu önerilerinin hayatiyet bulmaya başlamasının üreticiler ve ülke hayvancılığı adına sevindirici bir gelişme olduğunu belirterek, Bu yeterli midir? Hayır. Bizim asıl beklentimiz ithalatın tamamıyla yasaklanmasıdır dedi. Bayraktar, bundan ziraat odalarının halkın pahalı et tüketmesi istediğinin anlaşılmaması gerektiğini, tam tersine, üreticilerin, başta yem olmak üzere üretici maliyetlerinin düşürülmesini, verimliliğin artırılmasını, et ve sütte fiyatların istikrara kavuşturulmasını, üreticinin zarara uğramasının önlenmesini, tüketicinin de bu sayede hem sağlıklı hem de uygun fiyatla et ve süt tüketmesinin sağlanmasını istediklerini vurguladı. Hayvancılıkta müdahale kurumu bir an önce, acilen kurulmalı Ülkenin et ithal edebilir noktaya nasıl geldiğinin unutulmaması gerektiğini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: 2008 yılında sütte yaşanan kriz, bu sürecin en kilit dönemini oluşturmuştur. İlerleyen dönemlerde tekrar aynı sıkıntıyı yaşamak istemiyorsak, öncelikle hayvancılıkta müdahale kurumunu bir an önce, acilen kurmalıyız. Et ve Balık Kurumu bünyesinde oluşturulması düşünülen bu kurumun faaliyete geçmesi, hayvancılığımız için zorunludur. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a da ilettik. Başbakan ın talimatına rağmen henüz yerine getirilmedi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın olumlu karşıladığı müdahale kurumu oluşturulmasına, bazı bakanlıkların engel olduğunu duyuyoruz. O bakanlıklarımızı da uyarıyorum. Sanırım bilgi eksikliği var. İthalatçı olmak istemiyorsak. Hayvanları kasaba göndermek istemiyorsak bu yapılmalı. Sonunda olan devlete oluyor. Düşük süt fiyatları nedeniyle damızlık hayvanlar kasaba gidince milyarlarca dolarlık besilik, kasaplık canlı hayvan ve et ithal edilmesi, yurtdışından damızlık hayvan satın alınması, hayvancılığın eski hale gelmesi ve işletmelerin yeniden kurulabilmesi için sıfır faizli krediler verilmesi gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, bunların hepsi, ülkemize ve Hazinemize yük demektir. Dünyanın önemli bir ekonomik darboğaz yaşadığı bu ortamda, ülkeyi böyle bir yükümlülüğün altına sokmak, asla doğru değildir. Ette ithalatçı olmak istemiyorsak, süt fiyatlarında da istikrarı sağlamamız, bunun için de müdahale kurumunu oluşturmamız şarttır.

5 Yıl:4 Sayı: 47 KASIM IPARD TANITIM SEMİNERİ Başkanı Şemsi Bayraktar, Avrupa Birliği tarafından Türkiye ye tahsis edilen 874 milyon avroluk hibe desteğinin kırsal kalkınma faaliyetlerinde, tarımda yatırım yapacak girişimciler için kullanılmasını çok önemsediklerini bildirerek, Kırsal kalkınmayı ülkemizin kurtuluşu olarak algılıyoruz. Bundan dolayı, kırsal kalkınmaya katkı sağlayacak olan IPARD programına, Türkiye Odaları Birliği ve tüm Odaları olarak bizler, her türlü desteği vermeye hazırız dedi. Bayraktar, İhtiyaçları ve zorlukları en iyi biz biliyoruz. Eğitimse eğitim, bilgilendirmeyse bilgilendirme, tanıtımsa tanıtım, 750 ziraat odamızla bunu en iyi biz yaparız diye konuştu. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, katılımcılara Ankara Atlıspor Kulübü nde verilen akşam yemeğinde yaptığı konuşmada, Türkiye Odaları Birliği olarak, kırsal kalkınmayı, çiftçiyi makus talihinden kurtaracak, ülkenin birçok sorununu çözecek; uzun dönemli istikrarı sağlayarak, ekonomisini rayına oturtacak, en önemli faaliyet alanı olarak görmekteyiz. Bayraktar, Avrupa Birliği nin aday ve potansiyel aday ülkelere yönelik olarak Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı adı altında mali yardımlar uyguladığını, Türkiye de de bu mali yardımlar kapsamında Kırsal Kalkınma Bileşeni olarak IPARD programının uygulanmaya konulduğunu ifade etti. Programın 25 Şubat 2008 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından onaylandığını hatırlatan Bayraktar, Belirlenen üç tedbir için 2011 yılında başlayan program, 2012 yılında, akreditesini tamamlamış 20 ilde uygulanmaktadır. Önümüzdeki seneden itibaren de belirlenen diğer 22 ilde uygulanmaya başlanacaktır dedi. Üreticiler, özel sektör ve potansiyel yatırımcılar desteklenecek Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülen bu programla; tarım sektöründe ve kırsal alanda faaliyet gösteren üreticilerin, özel sektör ve potansiyel yatırımcıların, tarım ve kırsal kalkınma alanında destekleneceğini bildiren Bayraktar, şöyle konuştu: Bu programla Avrupa Birliği hibe fonları kırsal kesimde yaşayan halkımıza, çiftçilere, üretici birliklerine ve tarım sektöründe faaliyet gösteren firmalara projeler karşılığında ve sözleşmelerine uygun olarak kullandırılacaktır. Bu programla; tarımsal işletmelerin yeniden yapılandırılması ve Avrupa Birliği standartlarına ulaştırılmasına yönelik yatırımlar, tarım ve balıkçılık ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanmasının yeniden yapılandırılması, Avrupa Birliği standartlarına ulaştırılmasına yönelik yatırımlar, kırsal ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesine yönelik olarak hazırlanan projeler hibe desteğinden yararlanabilecektir. Bizler, Avrupa Birliği tarafından Türkiye ye tahsis edilen 874 milyon avroluk hibe desteğinin kırsal kalkınma faaliyetlerinde, tarımda yatırım yapacak girişimciler için kullanılmasını çok önemsiyoruz. Avrupa Birliği nin hibe programından vakit geçirilmeden yararlanılmaya başlanmalıdır. Buradaki bir gecikme, hibe programının büyük bölümünün kullanılmadan iade edilmesini gündeme getirir ki, çiftçinin, üreticinin yeterince finansmana ulaşamadığı bu ortamda, hazır kaynaktan gereksiz yere yararlanılmamasına neden olunur. Türk çiftçisinin kaybedecek 1 kuruşa dahi tahammülü yoktur. Bayraktar, programa göre, kırsal kalkınmaya ayrılan toplam fon miktarının yüzde 75 ini Avrupa Birliği, kalan yüzde 25 ini ise Türkiye nin karşıladığını, proje bazında ise çiftçilerin toplam proje bedelinin yüzde 50 sini hibe olarak programdan alabildiğini bildirdi. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, kırsal kalkınmayı ülkenin kurtuluşu olarak algıladıklarını, bundan dolayı, kırsal kalkınmaya katkı sağlayacak olan IPARD programına, Türkiye Odaları Birliği ve tüm Odaları olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirtti. Bayraktar, Çiftçinin ihtiyaçlarını ve zorluklarını en iyi biz biliyoruz. Eğitimse eğitim, bilgilendirmeyse bilgilendirme, tanıtımsa tanıtım, 750 ziraat odamızla bunu en iyi biz yaparız. Nitekim, IPARD programının bir parçasıyız. Programın ortaya çıkmasında da önemli katkılarımız oldu dedi. Avrupa Komisyonu tarafından 2008 tarihinde onaylanarak uygulamaya konan Kırsal Kalkınma (IPARD) Programının tanıtımı amacıyla Avrupa Birliği Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü ne bağlı Teknik Destek ve Bilgi Değişimi Ofisi (TAIEX) tarafından Ankara da Plaza Oteli nde seminer düzenlendi. Seminere IPARD ın uygulanacağı 42 ilden 84 Odası Başkanı, Türkiye Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu üyeleri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Avrupa Birliği bürokratları ve bankaların temsilcileri katıldı. Seminerde, IPARD ın tanıtımı yapıldı, Polonya uygulamasındaki deneyimler paylaşıldı, Türkiye de IPARD uygulamasında çiftçilerin karşılaştıkları sorunlar ele alındı. TZOB Genel Başkan Danışmanı Hasan Hüseyin Coşkun, seminerde yaptığı konuşmada, tarımsal yapının etkinleştirilmesi, üretici refah düzeyinin artırılması ve kırsal kalkınma politikalarının yürütülmesi konusunda, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığı yanında Türkiye Odaları Birliğinin de aktif şekilde faaliyet gösterdiğini söyledi. Birlik olarak, kırsal kalkınmayı, ülkemizin uzun dönemli sosyal ve ekonomik istikrarı açısından çok önemli bir faaliyet alanı olarak gördüklerini belirten Coşkun, Avrupa Birliği tarafından Türkiye ye tahsis edilen 874 milyon avroluk hibe desteğinin kırsal kalkınma faaliyetlerinde, tarımda yatırım yapacak girişimciler için kullanılmasını çok önemsediklerini belirtti. AB Delegasyonu Birim Başkan Vekili Mario Caivano, seminerdeki konuşmasında, TZOB un IPARD programının bir parçası olarak programın tasarımında önemli katkıları bulunduğunu bildirdi. Avrupa Komisyonu nun bir takım esneklik, değişiklik isteklerini kabul ettiğini belirten Caivano, şunları söyledi: IPARD için 1000 kişilik personel alınması ve eğitimlerinin verilmesi gerekiyordu. Türkiye nin ilgili kurumlarının katılımı oldu. Türkiye, finansmana da katkıda bulundu. Bir proje de tarım il müdürlükleri yoluyla gerçekleştirildi. İlk aşamadaki 20 ilde uzman personel bulunuyor. Finansal işbirliğini içeren IPARD-II programı da başlayacak dönemini kapsayacak. Mali yardımların ulusal öncelikleri gerçekleştirebilmesine yönelik olacak. Önümüzdeki aylarda bu programı konuşacağız. Tarım Reformu Genel Müdürü Gürsel Küsek, yaptığı konuşmada, Türk tarımının hem üretim rakamları hem de çeşitlilik açısından Türkiye ve Avrupa için önem taşıdığını söyledi. Yapılan çalışmalarla Türk tarımının dünyayla yarışır düzeye getirildiğini, benzer ekolojik koşullarda ne kadar verim alınıyorsa Türkiye nin de aşağı yukarı aynı düzeyde verim aldığını bildiren Küsek, konuşmasını şöyle sürdürdü: Bizim için küçük işletmeler önem taşıyor. Büyük işletmeler kar azalınca işi bırakıyor ama tarımdan başka bir işi olmayan küçük işletme zarar eşiğinde olsa da üretime devam ediyor. Bu da ülke çapında üretimi garanti altına alıyor. Tarımda örgütlü yapıya ve küçük işletmelerin korunmasına büyük önem veriyoruz, buna mecburuz. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Başkanı Kerem Akgündüz ise 29 Ağustos 2011 de 20 ilde akreditasyon yapıldığını, bunlara 22 ilin daha ekleneceğini bildirdi. AB nin 874 milyon avroluk hibe sağladığını, bu rakamın Türkiye nin desteğiyle 1,2 milyar avroya ulaştığını, yatırımcının yapacağı katkı da eklendiğinde rakamın 2,4-2,5 milyar avroya yükseldiği bilgisini verdi. Akgündüz, şunları söyledi: Ekim ayı itibarıyla 7 proje çağrı ilanına çıktık. 900 teklif aldık. Bunlardan yeterli bulduğumuz 298 ini imzaladık. Bunların tutarı 203 milyon lira olacak. IPARD da ölçekte ve bazı spesifik konularda değişiklikler istedik. Programın uygulanması diğer hibe programlarından farklı. Belli standartlar istiyor. İnşallah tüm sektörlerde bu standartlar yakalanır. Güçlü organizasyon yapısı olan TZOB a çok ihtiyacımız var. Programın anlatılması, çiftçinin bilgilendirilmesi ve eğitim faaliyetleri bizim için çok önemli. Ülkemiz standartlarını bu program seviyesine çekme mecburiyetimiz var. Bu programda herhangi bir fon kaybına Türkiye nin tahammülü yoktur. TZOB la beraber bu programı uygulamaya çalışacağız. IPARD Programı Türkiye Sorumlusu Iwona Lisztwan da Avrupa Birliği nin IPARD için 1 milyar 80 milyon avro ayırdığını, bu paranın yüzde 80 inin Türkiye nin kullanımına sunulduğunu belirtti. Programın başarısının Türkiye ye bağlı olduğunu bildiren Lisztwan, Zaman geçiyor. 3 yılda para kullanılmazsa tekrar Brüksel e geri döner. Çiftçiler tarafından projeler iyi hazırlanmalı, projeler iyi olmalı, projelerin gerçekleştirilmesi için makine ekipman gibi gerekli alımlar yapılmalı. Faturalar Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu tarafından Brüksel e gönderilmeli. Şu ana kadar bu programdan çok az para harcandı. Elimize fatura gelmedi. Daha çok iyi projeye ihtiyacımız var. Komisyon olarak, vergi mükelleflerinin olan bu paranın doğru harcanmasından so-

6 6 TZOB-İSVEÇ ÇİFTÇİLER FEDERASYONU Bayraktar: "Türkiye ve İsveç in en önemli çiftçi organizasyonları olarak ekonomik örgütlenme başta olmak üzere işbirliği yapacağız." Yıl:4 Sayı: 47 KASIM 2012 Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye ve İsveç in en önemli çiftçi organizasyonları olan TZOB ve İsveç Çiftçiler Federasyonu nun, ekonomik örgütlenme başta olmak üzere işbirliği yapacaklarını bildirdi. Bayraktar, Türk ve İsveçli çiftçilerin tarım, hayvancılık ve balıkçılık konusunda her alanda işbirliği yapabileceklerini, bu olanakların mevcut olduğunu belirtti. Şemsi Bayraktar, Ankara Atlıspor Kulubü nde düzenlenen, İsveç Çiftçiler Federasyonu ve TZOB Yönetim Kurulu nun katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye nin 78 milyon hektar yüzölçümü, 28 milyon hektar tarım arazisiyle fevkalade önemli tarımsal potansiyeli barındıran bir ülke olduğunu, tarımsal hasılasının 62,7 milyar doları bulduğunu kaydetti. Bayraktar, hızla gelişen ekonomisi, stratejik üstünlükleri, 772,3 milyar dolarlık milli geliri, 75 milyonluk dinamik nüfusu ve dünyanın 17 nci büyük ekonomisi olması sebebiyle, aday statüsünde bulunduğu Avrupa Birliği ne tam üyeliği halinde önemli katkılar sunacağını vurguladı. Türkiye nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYH) içinde tarımın payının bugün yüzde 8,1 düzeyinde bulunmakla birlikte, çalışan nüfusun yüzde 25,9 unun hala tarımda istihdam edilmesi nedeniyle tarımın ülkenin sosyo-ekonomik yapısında özel bir yeri olduğunu bildiren Bayraktar, Tarımdaki nüfusun gelişmiş ülkelerdeki seviye olan yüzde 1-2 lere indirilebilmesi için geliştirilecek politikalar, kırsaldan şehirlere göçü hızlandıracaktır. Bu bakımdan Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan kırsal kalkınma politikaları hakkında bilgi edinmemiz ve bilgilerimizi yenilememizin önemli olduğunu düşünüyorum dedi. Üretici organizasyonlarının güçlendirilmesine önem veriyoruz Türkiye Odaları Birliği olarak ülkedeki üretici organizasyonlarının güçlendirilmesine büyük önem verdiklerini, bu bakımdan, İsveç ve diğer Avrupa Birliği ülkelerindeki çiftçi organizasyonlarının yapısı, görev ve faaliyetleri konusunda bilgi alışverişinde bulunmalarının kendileri için çok faydalı olacağını düşündüğünü belirten Bayraktar, şöyle devam etti: Bu çerçevede İsveç Çiftçiler Federasyonu ve Türkiye Odaları Birliği arasında işbirliğinin geliştirilmesini umuyorum. Bunun, hem kuruluşlarımız hem de iki ülke tarımı için faydalı olacağına inanıyorum. Türk tarımı özellikle bitkisel ürünler ve kanatlı sektöründe oldukça iddialı durumdadır. Türkiye, sebze ve meyve üretiminde dünyada ilk 5 sırada yer almaktadır. Son yıllarda hayvancılığımız da oldukça hızlı bir şekilde gelişmektedir. Süt üretimi, 2011 yılı itibarıyla 15 milyon tonu aşmıştır. Kanatlı eti üretimimiz yıllık 1,7 milyon tonu, tavuk yumurtası üretimimiz ise yıllık 14 milyar adedi aşarak rekor kırmıştır. Ülkemizde seracılık da oldukça gelişmiştir. İsveç te tarım ve hayvancılık son derece modern yöntemler-le yapılmaktadır. Özellikle hayvancılıkta önemli üretim seviyelerine ulaştığımızı biliyoruz. Türk ve İsveçli çiftçiler tarım, hayvancılık ve balıkçılık konusunda her alanda işbirliği yapabilirler. Bu olanaklar mevcuttur. Birbirimize karşı üstün olduğumuz alanlarda bilgi ve deneyim paylaşımına gidebiliriz. Türk tarafı ve Türk çiftçisi olarak biz bu işbirliğine hazırız. Yeter ki işbirliği yapacağımız alanları karşılıklı olarak belirleyelim. Bayraktar, ayrıca, ziraat odaları olarak eğitime büyük önem verdiklerini, bu çerçevede Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile birlikte kadın çiftçilere yönelik ulusal çapta uygulanacak bir eğitim projesi başlattıklarını bildirdi. İsveç Çiftçiler Federasyonu Başkanı Helena Jonsson İsveç Çiftçiler Federasyonu Başkanı Helena Jonsson ise yaptığı konuşmada, federasyonlarının münferit çiftçilerin ve kooperatifl erin bağlı olduğu bir şemsiye örgüt durumunda bulunduğunu bildirdi. Çiftçiler Federasyonuna 170 bin çiftçi ve 90 bin işletmenin bağlı olduğunu, İsveç Çiftçiler Federasyonu nun gelirlerinin, üyelerin ödediği aidatlardan meydana geldiğini ve mali olarak bağımsız bir kuruluş olduğunu belirten Jonsson, şunları kaydetti: İsveç te süt hayvancılığı ve ormancılık en gelişmiş iki alan. Türkiye ile bu alanlarda işbirliği yapılabilir. Gıda ve orman ürünleri sanayi, ülke gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 10 unu meydana getiriyor. En büyük sorunumuz üretimi artıramamak. Dünyada gıda güvenliğini sağlamak için de üretimin artırılması gerekiyor. Ayrıca enerji, özellikle de yenilenebilir enerji üretimini artırmak istiyoruz. Çeşitli alanlarda eğitim programlarımız var. Çiftçiler için girişimcilik alanında eğitim veriyoruz. MARDİN TANITIM GÜNLERİ TZOB Genel Başkanı, Ankara da Atatürk Kültür Merkezi nde düzenlenen Mardin Tanıtım Günleri ni ziyaret etti. Başkanı Şemsi Bayraktar, Mardin Tanıtım Günleri ni ziyaret etti. Bayraktar, Atatürk Kültür Merkezi nde 8-11 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Mardin Tanıtım Günleri nde, Midyat Belediyesi nin standında Belediye Başkanı Şehmus Nasıroğlu ile sohbet etti. Nusaybin ve Dargeçit Odaları, Mardin evleri minyatürü, Mardin el sanatları, Kızıltepe Kaymakamlığı ve Halk Eğitim Merkezi, Genç MÜSİAD ve diğer standları gezen Bayraktar a, Nusaybin Odası Başkanı Mehmet Ali Doğru ve Dargeçit Odası Başkanı Hüseyin Bozkurt eşlik etti. Standlarda yöresel dokumaları, gümüş takı ve işlemeleri, Deyrulzafaran Manastırı fotoğrafl arını inceleyen, yöresel adı ribab olan kemençe ile müzik dinleyen Bayraktar a, Midyat cevizi, pestil, sucuk, organik nar gibi yöresel ürün ikramlarında bulunuldu. Bayraktar, Mardin Müze Müdürlüğü standında, sikke bastı, kırktelli cinsi Mardin güvercinini eline alarak sevdi. TZOB Genel Başkanı Bayraktar a hat sanatı uygulamaları da gösterildi. SEZGİN, TAPDK ÜYELİĞİNE ATANDI Türkiye Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Bahadır Sezgin, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK) üyeliğine atandı. TAPDK Başkan ve üyeliklerine atamalar yapıldı. Konuya ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. TAPDK üyeliğine atanan Ahmet Bahadır Sezgin 1962 Osmaniye de doğdu. Sezgin Çukurova Üniversitesi Fakültesi Bitki Koruma Bölümü'nden mezun oldu ve askerliğini yedek subay olarak Şanlıurfa da yaptı yılında Osmaniye Odası Başkanlığı'na seçilen ve halen bu görevini yürüten Ahmet Bahadır Sezgin, yıllarında Osmaniye Kent Konseyi Başkanlığı görevini de yürüttü yılı Mayıs ayında Türkiye Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği'ne seçilen ve aynı zamanda Ulusal Zeytin ve Pamuk Konseyi Üyesi olan Ahmet Bahadır Sezgin evli ve iki çocuk babasıdır. Suat Evcimen (Maliye Bakanlığı) TAPDK Başkanı olurken, Başkan vekilliğine de Seyit Ali Durmuş (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı) TAPDK üyeliklerine ise Ahmet Bahadır Sezgin (Türkiye Odaları Birliği), Şanal Tosun (Sağlık Bakanlığı), Murat Doğanay (Ekonomi Bakanlığı), İrfan Dilsiz (Hazine Müsteşarlığı), Mustafa Yılmazer (Gayrimenkul A.Ş. Genel Müdürlüğü) atandı.

7 ANTALYA DOMATEXPO FUARI AÇILDI Yıl:4 Sayı: 47 KASIM Bayraktar: "Seralar, ticarethane kapsamından çıkarılmalı, daha uygun fiyatla elektrik alması sağlanmalıdır." Başkanı Şemsi Bayraktar, örtü altı yetiştiriciliğinde maliyeti etkileyen en önemli faktörlerden birinin elektrik giderleri olduğunu, seralarda elektrik enerjisinin, sulama, havalandırma, ısıtma, aydınlatmada kullanıldığını bildirerek, Seralar, ticarethane kapsamından çıkarılmalı, daha uygun fi yatla elektrik alması sağlanmalıdır dedi. Bayraktar, Antalya nın Kumluca ilçesinde bu yıl ilk kez düzenlenen ve 24 ilden 68 domates üreticisi fi rmanın katıldığı 1. Domates Fuarı nın (DOMATEXPO) Kumluca Toptancı Hali ndeki açılış törenine katıldı. Şemsi Bayraktar, fuarın açılışında yaptığı konuşmada, uluslararası ve ulusal ticaretin çok hızlı bir şekilde geliştiği günümüzde, fuarların öneminin de vazgeçilmez bir şekilde arttığını vurguladı. Ürün odaklı ilk ihtisas fuarı Fuarların üstlenmiş ve taşımış olduğu misyon dikkate alındığında, ürün odaklı ilk ihtisas fuarı olması münasebetiyle de Domatexpo Fuarı nı fevkalade önemsediğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Domatesin üretiminden pazarlanmasına kadar ki süreçte, domates hakkında bütün bilgi ve teknolojilerin paylaşılacağı bu fuarın, başta üreticilerimiz olmak üzere, sektörümüzden istifade eden paydaşlarımızın tümüne önemli katkılar sağlayacağı inancındayım. Domates üretiminde kalite ve miktar açısından büyük bir gelişme gösteren ülkemiz, dünya domates üretiminde dördüncü sıradadır. AB ülkeleriyle kıyasladığımızda, ülkemizde gerçekleştirilen üretim, AB de yapılan üretimin yarısından fazlasına tekabül etmektedir. Domateste sadece üretim miktarında değil, kalitede de yakalanan ilerlemelerde, her şartta üretimi kendisine şiar edinen başta üreticilerimiz olmak üzere, Kumluca da faaliyet gösteren sektör paydaşlarımızın da büyük katkıları olmuştur. Kumluca mız kaliteli, güvenilir, izlenebilir üretimin gerçekleşmesinde pek çok ilke imza atmış, öncülük görevini üstlenmiştir. Tarladan sofraya gıda güvenliği politikası doğrultusunda 2003 yılında Tarımsal Ürünlerdeki İlaç Kalıntılarının Önlenmesi projesinin uygulanması için pilot bölge olarak Kumluca nın seçilmiş olmasını da bu anlamda oldukça manidar bulduğunu söyleyen Bayraktar, şöyle devam etti: Örtü altı yetiştiriciliğinde, kayıt altına alma ve izlenebilir bir üretim modeliyle kaliteli ve güvenilir ürünler elde edilmektedir. Modern tarım teknikleriyle birlikte birim alandan elde edilen verim de artmakta; elde edilen ürünler, iç pazarın yanı sıra dış piyasalara da arz edilmektedir. Kaliteli ve güvenilir ürünlerin elde edilmesinde verilen teşviklerin katkısını göz ardı etmemiz mümkün değildir. Örtü altında iyi tarım uygulamalarının, biyolojik ve biyoteknolojik mücadelenin desteklenmesi ile doğal yollarla döllenmeyi sağlamak üzere verilen bombus arısı desteği önemli katkılar sağlamıştır. Söz konusu desteklerin devamı sürecin daha da iyiye gitmesine neden olacaktır. Domatesin, yaş sebze ihracatının lokomotifi olduğunu belirten Bayraktar, 2011 yılında gerçekleştirilen toplam sebze ihracatımızın yüzde 53 ünü, tek başına domates oluşturmaktadır. Ancak, sebze ihracatımızın yarısını domates oluştursa da, ne yazık ki, toplam sofralık domates üretimimizin ancak yaklaşık yüzde 8 i ihracata konu olabilmektedir. Üretim potansiyelimiz dikkate alındığında, ihracatın üretime oranı düşük kalmaktadır dedi. Örtü altı yetiştiriciliği en önemli tarımsal faaliyetlerden biri haline geldi Şemsi Bayraktar, birim alandan yüksek verim alınmasını sağlayarak küçük alanların marjinal şekilde değerlendirilmesine olanak veren örtü altı yetiştiriciliğinin, aynı zamanda yıl içinde düzenli bir işgücü kullanımı sağlamasıyla da ülkemizdeki önemli tarımsal faaliyetlerden biri haline geldiğini anlattı. Bugün gelinen noktada, seracılık yapan üreticilerin pek çok sorunla karşı karşıya olduğunu bildiren Bayraktar, şunları söyledi: İşletmelerin küçüklüğü, pazarlama sorunları, tarımsal girdilerde dışa bağımlılık ve girdi fi yatlarındaki artış nedeniyle üretim maliyetlerinin yüksekliği, üreticinin maliyetin altında ürün satmak zorunda kalması gibi ülkemiz tarımında karşılaşılan genel sorunlar, örtü altı yetiştiriciliğinde de temel sorunlar olarak önümüzde duruyor. Özellikle seracılığın yoğun olarak yapıldığı bu bölgede önemli konulardan biri de mülkiyet sorunudur. Hazine ve 2/B arazilerinin satışı ile ilgili mevzuat çıkmış olsa da hala mülkiyet sorunu devam etmektedir. Örtü altı yetiştiriciliğinde maliyeti etkileyen en önemli faktörlerden birinin de elektrik giderleri olduğunu anlatan Bayraktar, seralarda sulama, havalandırma, ısıtma, ve aydınlatmada kullanılan elektriğe ticarethane tarifesi uygulandığını, yani, en yüksek tarifeden elektrik ücreti ödendiğini vurgulayarak, şöyle dedi: Elektriğin yanı sıra seracılıkta temel üretim girdileri olan gübre, örtü malzemesi ile mazotta uygulanmakta olan katma değer vergisi (KDV) oranlarının indirilmesi en önemli beklentilerimizdir. Üretimin sürdürülebilir kılınması, teknolojik yeniliklerin işletmelere aktarılması, mevcut seraların modernizasyonunun sağlanması, kısaca üreticilerimizin işletmelerine gereken yatırımı yapabilmeleri, yeterli gelir elde etmeleriyle mümkün olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Ancak, üreticilerimiz binbir emekle ürettikleri ürünlerini pazarlamada, sıkıntılar yaşamaktadır. Soğuk hava depoları yeterli değil Ülkemizde soğuk hava depoları yeterli değildir. Bunun sonucunda hasadın yoğun olduğu dönemde pazara talebin üzerinde ürün sunulmakta, bu da üretici fi yatlarında düşüşe neden olmaktadır. Arzın daha uzun döneme yayılması depolama imkanlarının artırılmasına bağlıdır. Üretilen sofralık domatesin ancak yüzde 8 inin ihraç edildiği dikkate alındığında, yeni pazarlar bulunmasının zorunlu olduğunu bildiren Bayraktar, İhracat iadelerinin sektör üzerindeki olumlu etkileri dikkate alındığında, yeterli miktarda verilmesi de teşvik edici olacaktır. Ayrıca 1 Aralık ta başlayıp 30 Mayıs ta sona eren ihracat teşvik priminin, 1 Kasım da başlayıp 30 Haziran da bitecek şekilde yeniden düzenlenmesi sağlanmalıdır dedi. Bakan Eker: Bu yılki domates üretim tahmini 12 milyon ton Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, törende yaptığı konuşmada, Türkiye İstatistik Kurumu nun (TÜİK) bu yılki domates üretim tahmininin yaklaşık 12 milyon ton olduğunu, Türkiye nin bugün domates üretiminde dünyanın ilk 3-4 ülkesinden biri konumunda bulunduğunu söyledi. Kumluca da seralarda kullanılan kimyasal ilaçların plastik kaplarının geri dönüşümü konusunda çalışma başlattıklarını kaydeden Eker, şöyle dedi: Plastik, toprakta 1000 sene bozulmadan kalıyor. İçindeki kimyasal madde de canlıları zehirliyor. Üreticilerin, kullandıkları plastik ambalajı 3 kez yıkamalarını, özel kaplara yerleştirerek, geri dönüşüm kutularına atmalarını istiyoruz. Türkiye de yaşayan 75 milyon insan ve yılda gelen 30 milyon turistin karnını Türk çiftçisi doyuruyor. Gıda güvenliği bakımından Türkiye nin bir sorunu yok. Türkiye de herkese yetecek kadar gıda var, herkes de bir şekilde ulaşıyor. Bakan Mehdi Eker, Türkiye de tarım topraklarının daha verimli kullanılması amacıyla yeni bir çalışma yaptıklarını, tarım topraklarının haritasını çıkardıklarını söyledi. Buna göre her 2,5 dönümlük arazide hangi tarım ürününün bulunduğunu ve verimliliğini bildiklerini anlatan Eker, Tarım topraklarının adeta MR ını çektik dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel, Türkiye de domates alanındaki ilk fuarın Kumluca da yapıldığına dikkati çekerek, 10 yıl önce hep birlikte zirai kredilerin yüksekliğinden bahsederdik, bugün ise daha düşük faizlerle çiftçiler kredi kullanabiliyor. Üretim sıkıntısından bahsederdik, bugün ise üretim patlaması yaşanıyor. Enfl asyon canavarı vardı, bugün şükürler olsun bu da tarihe karıştı. En öncelikli sorunumuz da ürünlerin düşük fi yatla satılıyor olması dedi. Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Antalya dan yapılan 1,2 milyar ihracatın yüzde 50 sini tarım ürünlerinin oluşturduğunu, kadınların ise üretimde ön planda olduğunu ancak çiftçilerin çocuklarını artık ziraate yönlendirmediklerinin altını çizdi. Açılışın ardından Bakan Mehdi Eker ile TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel fuarı gezdiler. Eker, Bayraktar ve Türel e, fuarda domates ve domates dondurması ikram edildi. Bakan Eker, Bayraktar ve Türel, domates ve bombus arı kılığına girmiş çocuklarla fotoğraf çektirdiler. Açılışa TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Bahadır Sezgin de katıldı.

8 8 Yıl:4 Sayı: 47 KASIM 2012 KUMLUCA ZİRAAT ODASI YENİ HİZMET BİNASI AÇILDI Bayraktar: "Son yapılan hizmet binalarıyla birlikte 400 den fazla Odamız kendi hizmet binasına kavuştu." Başkanı Şemsi Bayraktar, son yapılan hizmet binalarıyla birlikte 400 den fazla Odası nın kendi hizmet binasına kavuştuğunu bildirerek, Hedefi miz, bütün odalarımızın kendi hizmet binasına kavuşmaları ve böylelikle, kışın ayazında, yazın güneşin alnında her ne pahasına olursa olsun üretimi sürdüren, eli öpülesi çiftçilerimize çok daha iyi hizmet vermelerinin sağlanmasıdır dedi. Kumluca Odası nın yeni hizmet binası TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel, TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Bahadır Sezgin ve Kumluca Odası Başkanı Süleyman Kayhan tarafından açıldı. Açılışa Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Kumluca Kaymakamı Salih Işık, Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya da katıldı. Bayraktar, açılışta yaptığı konuşmada, Kumluca nın yetiştirdiği ürünlerle, sadece Antalya nın değil, ülkenin de seracılık üssü konumunda bulunduğunu belirtti. Ülkenin her yerinde Odalarının yeni hizmet binalarının açılışını, bölge Odalarının başkanları ve çiftçilerle birlikte yaptıklarını bildiren Bayraktar, büyük bir şevk ve heyecanla hizmetlerini sürdüren Odalarının hizmet binası yapmakla kalmadığını, toprak analiz laboratuvarları, ürün işleme tesisleri, makine parkları kurmaya devam ettiklerini anlattı. Bu çerçevede bugüne kadar gerçekleştirilen çalışmalarla 76 adet toprak analiz laboratuvarı kurulduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları söyledi: Son yapılan hizmet binalarıyla birlikte 400 den fazla Odamız kendi hizmet binasına kavuşmuştur. Bütün bunlar yeterli midir? Elbette hayır. Hedefi miz, bütün odalarımızın kendi hizmet binasına kavuşmaları ve böylelikle, kışın ayazında, yazın güneşin alnında her ne pahasına olursa olsun üretimi sürdüren, eli öpülesi çiftçilerimize çok daha iyi hizmet vermelerinin sağlanmasıdır. Bütün bu gelişmeler, Odalarımızın son yıllarda çiftçilerimize hizmet için büyük bir gayret içinde olduklarını gösteriyor. Çiftçiye hizmeti ibadet mertebesinde gören bir anlayışa sahip kardeşiniz olarak, çiftçimize hizmette emeği geçen herkesi bir kez daha kutluyor ve teşekkürlerimi sunuyorum. Eğitime büyük önem vermekteyiz Üreticilerin uluslararası rekabet gücünün artırılması bakımından, tarımda ileri teknolojilerin kullanılmasının daha da önem kazandığını, ileri teknoloji kullanımının bilgiyle, bilginin elde edilmesinin ise ancak sistemli bir eğitimle mümkün olduğunu bildiren Bayraktar, Yeri gelmişken bir kez daha vurgu yapmak isterim ki, Türkiye Odaları Birliği olarak, eğitime büyük önem vermekteyiz dedi. Özellikle son dönemde, bakanlıklarla yaptıkları işbirliği protokollerini de hayata geçirerek, kadın çiftçilerin eğitimi başta olmak üzere, bir eğitim seferberliği yürüttüklerini anlatan Bayraktar, Bu çalışmaların başarıya ulaşmasında vereceğiniz katkılara şimdiden teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Şunu asla unutmamalıyız ki, sektörümüzde eğitime yapılan yatırım hem geleceğimize hem de ülkemize yapılan yatırımdır diye konuştu. Kumluca da çok önemli olan seracılığın bazı önemli sorunlarına da değinmek istediğini vurgulayan Bayraktar, konuşmasına şöyle devam etti: Birim alandan yüksek verim alınmasını sağlayarak küçük alanların en iyi şekilde değerlendirilmesine olanak veren örtü altı yetiştiriciliği, aynı zamanda yıl içinde düzenli bir işgücü kullanımı sağlamasıyla da ülkemizdeki önemli tarımsal faaliyetlerden biri haline gelmiştir. Bugün gelinen noktada, seracılık yapan üreticilerimiz pek çok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. İşletmelerinin küçük olması, pazarlama sorunları, tarımsal girdilerde dışa bağımlılık ve girdi fi yatlarında yaşanan artış nedeniyle üretim maliyetlerinin yüksekliği, üreticinin maliyetin altında ürün satmak zorunda kalması gibi ülkemiz tarımında karşılaşılan sorunlar, örtü altı yetiştiriciliğinde de önemli sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Fiyat düşüşü, üreticinin zararıdır Bu yıl havaların güzel gitmesi, tarla domatesinde hasadın devam etmesi, seralarda da verimin iyi olması dolayısıyla domatesin fi yatının 55 kuruşa kadar düştüğünü bildiren Bayraktar, Fiyatların düşmesinin anlamı biz üreticilerin, zarar etmesi demektir. Bizim talebimiz, fi yatların maliyetin gerisinde kaldığı durumlarda, fi yatın makul bir seviyeye çekilebilmesi için ihracatın devreye sokulmasıdır. Bunun için, ihracata destek verilmeli; ayrıca 1 Aralık ta başlayıp 30 Mayıs ta sona eren ihracat teşvik priminin, 1 Kasım da başlayıp 30 Haziran da bitecek şekilde yeniden düzenlenmesidir. Odalarımızın ve diğer çiftçi örgütlerinin soğuk hava depoları kurmaları; ürünlerin hasattan hemen sonra pazara sunulması zorunluluğunu giderecek, talebe göre piyasaya sunulmasını sağlayacak; böylelikle fi yatların makul bir seviyede tutulmasını sağlayacaktır. Üreticilerimizin kendi ürettiği üründe söz sahibi olabilmesi, sahip oldukları hakları etkin kullanabilmesi ve pazarlık gücü ancak örgütlenmeyle mümkündür. Bu yapıda üretici düşük fi yata ürün satarken tüketici de daha pahalıya ürün tüketmektedir dedi. Kumluca nın sorunları Kumluca da sorunların başında girdi maliyetlerinin yüksekliğinin geldiğini belirten Bayraktar, Başta elektrik, gübre, mazot, örtü malzemesi ve katma değer vergisi oranlarının indirilmesi en önemli beklentilerimizdendir. Kumlucamız için önemli bir konu ise mülkiyet sorunudur. Bu nedenle Çiftçi Kayıt Sistemi ne kayıt yaptıramayan çiftçi kardeşlerimiz, desteklerden yararlanamadığı gibi Bankası ndan düşük faizli kredi de alamamakta, sigorta da yaptıramamaktadır. Bu nedenle 2B ve hazine arazilerinde üretim yapan çiftçilerimiz de Çiftçi Kayıt Sistemi ne dahil edilmelidir. Ülkemiz seraları, işletme yapısı ve sera büyüklüğü yönünden aile işletmeleri şeklinde olup genelde küçük alanlara sahiptir. Aile tipi küçük işletmelerin yaygınlığı sermaye yetersizliğini beraberinde getirmekte, üretici serasına gereken yatırımı yapamamakta ve modern teknolojilerin kullanımı da sınırlı kalmaktadır. Seraların yenilenememesi sonucunda üreticilerimiz sigorta yaptırmak isteseler de TARSİM, seranın standartlara uygun olmadığını söyleyerek sigorta yapmamaktadır. Daha verimli ve kaliteli bir üretimin sağlanabilmesi bakımından mevcut seraların iyileştirilmesi, iklimin kontrol altına alınabildiği, alternatif enerjiyle ısıtılabilen, basınçlı sulama sistemiyle sulanabilen modern seraların kurulması da teşvik edilmelidir. BAYRAKTAR, FİNİKE ZİRAAT ODASINI ZİYARET ETTİ Başkanı Şemsi Bayraktar, Finike Odası Başkanı Halil Sarıçobanoğlu ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti. Antalya Kumluca'da gerçekleştirilen 1. DOMATEXPO Fuarı na katılan Bayraktar, Finike Odası nı ziyaret ederek, oda çalışmaları hakkında Odası Başkanı Sarıçobanoğlu ndan bilgi aldı. Finike de inşaatı devam eden Odasının yeni hizmet binasını inceleyen Bayraktar, Kumluca Odası Başkanı Sarıçobanoğlu nu başarılı çalışmalarından dolayı kutlayarak yeni oda binasının açılışına katılacağını belirtti.

9 Yıl:4 Sayı: 47 KASIM EROZYO EROZYON Erozyonu durduramazsak Türkiye çöl olacak Traktör sayısı Diyarbakır da 19 bin 212, Eskişehir de 19 bin 86, Malatya da 18 bin 978, Hatay da 18 bin 321, Burdur da 18 bin 244, Isparta da 18 bin 146, Nevşehir de 18 bin 35, Bolu da 18 bin 22, Kırklareli nde 17 bin 869, Amasya da 16 bin 495, Kahramanmaraş ta 15 bin 650, Uşak ta 15 bin 399, Aksaray da 15 bin 17, Kars ta 14 bin 847, Erzurum da 13 bin 849, Niğde de 13 bin 789, Kocaeli nde 13 bin 728, Osmaniye de 13 bin 383, Adıyaman da 11 bin 805, Çankırı da 11 bini buluyor. Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda kullanılan en önemli makine konumunda bulunan, çiftçinin neredeyse hemen herşeyi olan traktör sayısının artmaya devam ettiğini bildirerek, 2000 yılında 1,16 milyon olan traktör sayısı, 2012 Eylül sonu itibarıyla yüzde 29,6 artışla ilk kez 1,5 milyonu geçti dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2000 yılı sonunda 1 milyon 159 bin 70 olan traktör sayısının 2005 yılı sonunda 1 milyon 247 bin 767, 2010 yılı sonunda 1 milyon 404 bin 872 adede ulaştığını belirtti. Şemsi Bayraktar, 2011 yılı sonunda 1 milyon 466 bin 208 e ulaşan traktör sayısının bu yılın Eylül ayı sonunda 35 bin 713 artışla 1 milyon 501 bin 921 adede ulaştığını vurguladı. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, şunları kaydetti: döneminde en fazla traktör artışı 61 bin 336 adetle 2011 yılında oldu. Traktör sayısında, 2006 yılında 42 bin 912, 2005 yılında 37 bin 484, 2010 yılında 36 bin 840, 2007 yılında 36 bin 655, 2008 yılında 31 bin 243 adet artış oldu. Bu yılki 9 aylık artış rakamı da 35 bin 713. Buna karşın 2004 yılında traktör sayısındaki artış 26 bin 27 de, 2001 yılında 19 bin 998 de, 2009 yılında 9 bin 455 te, 2003 de 4 bin 129 da, 2002 de 1059 da kaldı. Bu da bize, aşağı yukarı, traktör sayısındaki artışın ekonominin genel eğilimine paralel seyrettiğini gösteriyor. Çünkü, en az traktör sayısı artışı 2001, 2009 krizleri ile 2001 krizinin ardından gelen 2002, 2003 yıllarında yaşandı. Buna karşın ekonomik büyümenin iyi olduğu yıllarda traktör sayısındaki artış da iyi oldu. Sonuç olarak 2000 yılında 1 milyon 159 bin 70 olan traktör sayısı, 2012 Eylül sonu itibarıyla yüzde 29,6 artışla ilk kez 1,5 milyonu geçti ve 1 milyon 501 bin 921 adede ulaştı. Bu dönemde traktör sayısı 342 bin 851 adet arttı. İller itibarıyla traktör sayıs Bayraktar, iller itibarıyla traktör sayısına bakıldığında Manisa nın traktör sayısında 73 bin 147 adetle birinciliğini koruduğunu, ikinci sıradaki Konya daki traktör sayısı ise 70 bin 94 ile 70 bin adedi geçtiğine dikkat çekti. Balıkesir in 53 bin 538, Bursa nın 52 bin 860, İzmir in 52 bin 717 traktörle Manisa ve Konya yı izlediğini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Samsun da 45 bin 197, Ankara da 44 bin 812, Adana da 43 bin 847, Antalya da 39 bin 925, Denizli de 39 bin 878, Aydın da 36 bin 457, Tokat ta 35 bin 593, Afyonkarahisar da 34 bin 950, Çorum da 34 bin 166, Sakarya da 30 bin 343, Şanlıurfa da 29 bin 670, Mersin de 28 bin 961, Kütahya da 28 bin 562, Edirne de 28 bin 245, Çanakkale de 27 bin 572, Yozgat ta 26 bin 760, Tekirdağ da 26 bin 390, Sivas ta 25 bin 624, Muğla da 25 bin 397, Kastamonu da 24 bin 550, Gaziantep te 23 bin 333, Kayseri de 22 bin 674, İstanbul da 22 bin 64 traktör var. Eylül 2012 sonu itibarıyla traktör sayısı, Bilecik te 9 bin 116, Kırşehir de 8 bin 942, Karaman da 8 bin 780, Zonguldak ta 8 bin 710, Düzce de 8 bin 555, Muş ta 8 bin 380, Mardin de 8 bin 239, Elazığ da 7 bin 875, Kırıkkale de 7 bin 845, Sinop ta 7 bin 402, Van da 7 bin 122, Ağrı da 7 bin 15, Ardahan da 6 bin 739, Erzincan da 5 bin 778, Karabük te 4 bin 956, Batman da 4 bin 557, Bartın da 4 bin 359, Kilis te 4 bin 11, Iğdır da 3 bin 92, Gümüşhane de 3 bin 7, Bitlis te 2 bin 604, Giresun da 2 bin 590, Bayburt ta 2 bin 510, Yalova da 2 bin 121 de kalıyor. En az traktör sayısı 38 ile Rize de bulunuyor. Bu ili 172 traktörle Trabzon, 700 traktörle Hakkari, 874 traktörle Bingöl, 918 traktörle Artvin, 1092 traktörle Tunceli, 1798 traktörle Şırnak, 1853 traktörle Siirt, 1970 traktörle Ordu izledi. Bayraktar, traktör sayısını arazi şartları, ilin büyüklüğü, tarım alanlarının genişliğinin etkilediğini bildirdi. Bu çerçevede Manisa, Konya, Balıkesir, Bursa, İzmir, Samsun, Ankara, Adana büyük ve çok engebeli araziye sahip olmayan illerde traktör sayısının fazla olduğunu belirten Bayraktar, buna karşın Giresun, Ordu, Trabzon, Rize, Tunceli, Artvin, Bingöl, Hakkari, Şırnak, Siirt gibi geniş olmayan tarım alanlarına sahip bulunan ve engebeli toprak yapısı olan illerde traktör sayısı çok az dedi. TRAKTÖR SAYISI 1,5 MİLYONU AŞTI Bayraktar: "2000 yılında 1,16 milyon olan traktör sayısı, 2012 Eylül sonu itibarıyla yüzde 29,6 artışla ilk kez 1,5 milyonu geçti." Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda kullanılan en önemli makine konumunda bulunan, çiftçinin neredeyse hemen herşeyi olan traktör sayısının artmaya devam ettiğini bildirerek, 2000 yılında 1,16 milyon olan traktör sayısı, 2012 Eylül sonu itibarıyla yüzde 29,6 artışla ilk kez 1,5 milyonu geçti dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2000 yılı sonunda 1 milyon 159 bin 70 olan traktör sayısının 2005 yılı sonunda 1 milyon 247 bin 767, 2010 yılı sonunda 1 milyon 404 bin 872 adede ulaştığını belirtti. Şemsi Bayraktar, 2011 yılı sonunda 1 milyon 466 bin 208 e ulaşan traktör sayısının bu yılın Eylül ayı sonunda 35 bin 713 artışla 1 milyon 501 bin 921 adede ulaştığını vurguladı. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, şunları kaydetti: döneminde en fazla traktör artışı 61 bin 336 adetle 2011 yılında oldu. Traktör sayısında, 2006 yılında 42 bin 912, 2005 yılında 37 bin 484, 2010 yılında 36 bin 840, 2007 yılında 36 bin 655, 2008 yılında 31 bin 243 adet artış oldu. Bu yılki 9 aylık artış rakamı da 35 bin 713. Buna karşın 2004 yılında traktör sayısındaki artış 26 bin 27 de, 2001 yılında 19 bin 998 de, 2009 yılında 9 bin 455 te, 2003 de 4 bin 129 da, 2002 de 1059 da kaldı. Bu da bize, aşağı yukarı, traktör sayısındaki artışın ekonominin genel eğilimine paralel seyrettiğini gösteriyor. Çünkü, en az traktör sayısı artışı 2001, 2009 krizleri ile 2001 krizinin ardından gelen 2002, 2003 yıllarında yaşandı. Buna karşın ekonomik büyümenin iyi olduğu yıllarda traktör sayısındaki artış da iyi oldu. Sonuç olarak 2000 yılında 1 milyon 159 bin 70 olan traktör sayısı, 2012 Eylül sonu itibarıyla yüzde 29,6 artışla ilk kez 1,5 milyonu geçti ve 1 milyon 501 bin 921 adede ulaştı. Bu dönemde traktör sayısı 342 bin 851 adet arttı. İller itibarıyla traktör sayıs Bayraktar, iller itibarıyla traktör sayısına bakıldığında Manisa nın traktör sayısında 73 bin 147 adetle birinciliğini koruduğunu, ikinci sıradaki Konya daki traktör sayısı ise 70 bin 94 ile 70 bin adedi geçtiğine dikkat çekti. Balıkesir in 53 bin 538, Bursa nın 52 bin 860, İzmir in 52 bin 717 traktörle Manisa ve Konya yı izlediğini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Samsun da 45 bin 197, Ankara da 44 bin 812, Adana da 43 bin 847, Antalya da 39 bin 925, Denizli de 39 bin 878, Aydın da 36 bin 457, Tokat ta 35 bin 593, Afyonkarahisar da 34 bin 950, Çorum da 34 bin 166, Sakarya da 30 bin 343, Şanlıurfa da 29 bin 670, Mersin de 28 bin 961, Kütahya da 28 bin 562, Edirne de 28 bin 245, Çanakkale de 27 bin 572, Yozgat ta 26 bin 760, Tekirdağ da 26 bin 390, Sivas ta 25 bin 624, Muğla da 25 bin 397, Kastamonu da 24 bin 550, Gaziantep te 23 bin 333, Kayseri de 22 bin 674, İstanbul da 22 bin 64 traktör var. Traktör sayısı Diyarbakır da 19 bin 212, Eskişehir de 19 bin 86, Malatya da 18 bin 978, Hatay da 18 bin 321, Burdur da 18 bin 244, Isparta da 18 bin 146, Nevşehir de 18 bin 35, Bolu da 18 bin 22, Kırklareli nde 17 bin 869, Amasya da 16 bin 495, Kahramanmaraş ta 15 bin 650, Uşak ta 15 bin 399, Aksaray da 15 bin 17, Kars ta 14 bin 847, Erzurum da 13 bin 849, Niğde de 13 bin 789, Kocaeli nde 13 bin 728, Osmaniye de 13 bin 383, Adıyaman da 11 bin 805, Çankırı da 11 bini buluyor. Eylül 2012 sonu itibarıyla traktör sayısı, Bilecik te 9 bin 116, Kırşehir de 8 bin 942, Karaman da 8 bin 780, Zonguldak ta 8 bin 710, Düzce de 8 bin 555, Muş ta 8 bin 380, Mardin de 8 bin 239, Elazığ da 7 bin 875, Kırıkkale de 7 bin 845, Sinop ta 7 bin 402, Van da 7 bin 122, Ağrı da 7 bin 15, Ardahan da 6 bin 739, Erzincan da 5 bin 778, Karabük te 4 bin 956, Batman da 4 bin 557, Bartın da 4 bin 359, Kilis te 4 bin 11, Iğdır da 3 bin 92, Gümüşhane de 3 bin 7, Bitlis te 2 bin 604, Giresun da 2 bin 590, Bayburt ta 2 bin 510, Yalova da 2 bin 121 de kalıyor. En az traktör sayısı 38 ile Rize de bulunuyor. Bu ili 172 traktörle Trabzon, 700 traktörle Hakkari, 874 traktörle Bingöl, 918 traktörle Artvin, 1092 traktörle Tunceli, 1798 traktörle Şırnak, 1853 traktörle Siirt, 1970 traktörle Ordu izledi. Bayraktar, traktör sayısını arazi şartları, ilin büyüklüğü, tarım alanlarının genişliğinin etkilediğini bildirdi. Bu çerçevede Manisa, Konya, Balıkesir, Bursa, İzmir, Samsun, Ankara, Adana büyük ve çok engebeli araziye sahip olmayan illerde traktör sayısının fazla olduğunu belirten Bayraktar, buna karşın Giresun, Ordu, Trabzon, Rize, Tunceli, Artvin, Bingöl, Hakkari, Şırnak, Siirt gibi geniş olmayan tarım alanlarına sahip bulunan ve engebeli toprak yapısı olan illerde traktör sayısı çok az dedi.

10 10 EKİM AYI İHRACATI Bayraktar: "Tarım ürünleri ihracatı, Ekim ayı itibarıyla son 12 aylık dönemde, yüzde 8,74 artışla 18,9 milyar doları aştı." Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektörünün Ekim ayı itibarıyla son 12 aylık dönemde ihracatını artırmayı başardığını bildirerek, Tarım ürünleri ihracatı, bu dönemde, yüzde 8,74 artışla 18,9 milyar doları aştı dedi. Bayraktar yaptığı açıklamada, Ekim ayı itibarıyla son 12 aylık dönemde, sanayi ihracatının yüzde 2,53, madencilik ihracatının ise yüzde 5,95 artmasına karşın tarımda ihracat artışının yüzde 8,74 ü bulduğunu bildirdi. Şemsi Bayraktar, Ekim ayı itibarıyla son 12 aylık dönemde bitkisel ürünler ihracatının yüzde 6,89 artışla 12 milyar 697 milyon 172 bin dolardan 13 milyar 571 milyon 374 bin dolara, ağaç ve orman ürünleri ihracatının yüzde 11,51 artışla 3 milyar 361 milyon 469 bin dolardan 3 milyar 748 milyon 325 bin dolara yükseldiğini belirtti. Bu dönemde asıl önemli ihracat artışının yüzde 19,31 ile hayvansal ürünlerde görüldüğünü bildiren Bayraktar, Hayvansal ürünler ihracatı Ekim ayı itibarıyla son 12 aylık dönemde 1 milyar 343 milyon 768 bin dolardan 1 milyar 603 milyon 224 bin dolara yükseldi dedi. İhracatın Ocak-Ekim döneminde yüzde 7,34 artışla 14 milyar 304 milyon 118 bin dolardan 15 milyar 354 milyon 523 bin dolara çıktığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: 10 aylık dönemde bitkisel ürünler ihracatı yüzde 4,90 artışla 10 milyar 375 milyon dolardan 10 milyar 883 milyon 219 bin dolara, ağaç ve orman ürünleri ihracatı yüzde 12,85 artışla 2 milyar 785 milyon 668 bin dolardan 3 milyar 143 milyon 666 bin dolara, hayvansal ürünler ihracatı ise yüzde 16,14 artışla 1 milyar 143 milyon 154 bin dolardan 1 milyar 327 milyon 638 bin dolara yükseldi. Ekim ayında hem genel ihracatın hem de tarım ürünleri ihracatının gerilediğini bildiren Bayraktar, devam etti: Toplam ihracat Ekim ayında yüzde 0,21 gerileyerek 11 milyar 809 milyon 599 bin dolardan 11 milyar 784 milyon 945 bin dolara düştü. Ekim de sanayi ürünleri ihracatı yüzde 0,31, madencilik ihracatı yüzde 1,76 arttı. Tarım ürünleri ihracatı ekim ayında yüzde 3,43 düştü ve ihracat 1 milyar 765 milyon 24 bin dolardan 1 milyar 704 milyon 409 bin dolara indi. Ekim ayında 1 milyar 238 milyon 624 bin dolarlık bitkisel ürün, 141 milyon 729 bin dolarlık hayvansal ürün, 324 milyon 57 bin dolarlık ağaç ve orman ürünü ihraç edildi. Ürünler bazında Ekim ihracat rakamları Şemsi Bayraktar, Ekim ayında 489 milyon 548 bin dolarlık hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, 324 milyon 57 bin dolarlık ağaç mamulleri ve orman ürünleri, 141 milyon 729 bin dolarlık su ürünleri ve hayvansal mamuller, 173 milyon 799 bin dolarlık yaş meyve ve sebze, 122 milyon 962 bin dolarlık meyve ve sebze mamulleri, 176 milyon 691 bin dolarlık kuru meyve ve mamulleri, 201 milyon 854 bin dolarlık fındık ve mamulleri, 15 milyon 835 bin dolarlık zeytin ve zeytinyağı, 52 milyon 862 bin dolarlık tütün ve mamulleri, 5 milyon 72 bin dolarlık süs bitkileri ihracatı yapıldığı bilgisini verdi. İhracatın su ürünleri ve hayvansal ürünlerde yüzde 8,05, ağaç mamulleri ve orman ürünlerinde yüzde 4,71, süs bitkilerinde yüzde 3,38, zeytin ve zeytinyağında yüzde 29,74, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerinde yüzde 2,89 arttığını belirten Bayraktar, ihracatın yaş meyve ve sebzede yüzde 14,02, meyve ve sebze mamullerinde yüzde 0,69 kuru meyve ve mamullerinde yüzde 7,57, fındık ve mamullerinde yüzde 22,78, tütün ve mamullerinde yüzde 0,13 gerilediğini kaydetti. 9 aylık dış ticaret fazlası 2,8 milyar dolara yaklaştı Şemsi Bayraktar, Türkiye nin gıda ve tarımda dış ticaret fazlası vermeye devam ettiğini bildirerek, 9 aylık fazla 2,8 milyar dolara yaklaştı. Sadece Eylül ayında ise 392 milyon dolarlık fazla verildi dedi. Bayraktar, TÜİK verilerine göre, Ocak- Eylül dönemini kapsayan 9 ayda gıda ve tarım ihracatı yüzde 7,77 artışla 10 milyar 24 milyon 991 bin dolardan 10 milyar 804 milyon 402 bin dolara çıkarken, ithalatın aynı dönemde yüzde 4,28 düşüşle 8 milyar 387 milyon 516 bin dolardan 8 milyar 28 milyon 684 bin dolara indiğini bildirdi. Eylül ayında gıda ve tarım ihracatının 1 milyar 200 milyon 890 bin dolardan 1 milyar 302 milyon 320 bin dolara çıktığına dikkat çeken Bayraktar, Eylül ayında gıda ve tarım ihracatı yüzde 8,45, ithalat da yüzde 31,36 arttı. İthalat, Eylül ayında 692 milyon 956 bin dolardan 910 milyon 249 bin dolara çıktı. Böyle olunca gıda ve tarımda dış ticaret fazlası Eylül ayında geçen yıl 507 milyon 934 bin dolarken yüzde 22,81 düşüşle 392 milyon 71 bin dolara indi dedi. Bayraktar, şunları kaydetti: Gıda ve tarımda 9 aylık dönemde dış ticaret fazlası yüzde 69,51 artarak 1 milyar 637 milyon 476 bin dolardan 2 milyar 775 milyon 718 bin dolara yükseldi. Çiftçimizin gayreti sonucu, tarımda 9 aylık dönemde dış ticaret fazlası 1,7 katına çıkarak 2,8 milyar dolara yaklaştı. Kronik bir şekilde dış ticaret açığı veren ülkemiz açısından tarım ve gıdanın 9 ayda verdiği 2,8 milyar dolarlık fazla çok önemli. Ülkenin dış ticaret açığının 2,8 milyar dolar kapanması demektir. Ülkemiz ekonomisinin en önemli unsuru tarımdır. Hem nüfusun 4 te 1 ini istihdam ediyor, hem 2,8 milyar dolar dış ticaret fazlası veriyor, hem de ihracatını hızla artırıyor. Bunu da 4-4,5 milyar dolarlık bir destekle yapıyor. Bayraktar, Ocak-Eylül döneminde, 2 milyar 437 milyon 723 bin dolarlık sebze, meyve ihracatı gerçekleştirildiğini, bu rakamın 2011 yılında 2 milyar 418 milyon 311 bin dolar düzeyinde olduğunu belirtti. Başkanı Şemsi Bayraktar, Ekim ayında market fi yatlarına bakıldığında, 10 üründe fi yat değişimi olmazken, 10 üründe azalma, 15 üründe ise fi yat artışı görüldüğünü, üretici fi yatlarına bakıldığında da 9 üründe fi yatlar bir ay önceki fi yatlara göre değişmezken, 13 üründe azalma, 9 üründe ise fi yat artışları meydana geldiğini bildirdi. Bayraktar, Ekim de en fazla fi yat artışı market fi yatlarında yüzde 16,92 ile domateste, yüzde 14,46 ile yeşil soğanda, yüzde 13,98 ile kırmızı mercimekte, üretici fi yatlarında ise yüzde 25,48 ile Antep fıstığında, yüzde 25 ile nohutta, yüzde 19,53 ile yeşil soğanda görüldü. En fazla fi yat düşüşü, market fi yatlarında yüzde 27,71 ile limonda, yüzde 23,85 ile salatalıkta, yüzde 17,33 ile yumurtada, üretici fi yatlarında yüzde 38,60 ile salatalıkta, yüzde 25 ile incirde, yüzde 12,57 ile yeşil fasulyede oldu dedi. Şemsi Bayraktar, Türkiye Odaları Birliği olarak, üreticiden tüketiciye, halkın tamamını yakından ilgilendiren gıda fi yatlarındaki değişimleri, takip etmeye ve kamuoyunu doğru bilgilendirme amacıyla açıklamalar yapmaya devam ettiklerini bildirdi. Market fiyatlarındaki değişimler Ekim ayındaki market fi yatlarına baktığımızda; 10 üründe fi yat değişimi olmazken, 10 üründe azalma, 15 üründe ise fi yat artışı meydana geldiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Market fi yatlarında Ekim ayında havuç, tavuk eti, armut, kuru soğan, elma, kuru fasulye, zeytin, mısırözü yağı, ayçiçeği yağı ve kuru incir fi yatlarında değişim görülmezken, fi yat düşüşü yüzde 27,71 oran ile en fazla limonda oldu. Limondaki fi - yat düşüşünü yüzde 23,85 ile salatalık, yüzde 17,33 ile yumurta, yüzde 8,62 ile patlıcan, yüzde 6,66 ile sivri biber, yüzde 3,99 ile maydanoz, yüzde 2,63 ile patates, yüzde 1,81 ile dana eti, yüzde 1,51 ile nohut, yüzde 0,62 ile kuzu eti izledi. En fazla fi yat artışı ise Ekim ayında market fi yatlarında yüzde 16,92 artışla domateste görüldü. Domatesteki fi yat artışını yüzde 14,46 ile yeşil soğan, yüzde 13,98 ile kırmızı mercimek, yüzde 11,72 ile kuru kayısı, yüzde 9,24 ile yeşil mercimek, yüzde 6,69 ile Antep fıstığı, yüzde 5,06 ile süt, yüzde 3,97 ile yeşil fasulye, yüzde 3,49 ile marul, yüzde 2,88 ile pirinç, yüzde 2,82 Yıl:4 Sayı: 47 KASIM 2012 EKİM AYI MARKET FİYATLARI Bayraktar: "Ekim ayında market fiyatlarına bakıldığında, 10 üründe fiyat değişimi olmazken, 10 üründe azalma, 15 üründe ise fiyat artışı görüldü." ile kuru üzüm, yüzde 1,23 ile kabak, yüzde 0,83 ile toz şeker, yüzde 0,81 ile fındık, yüzde 0,39 ile zeytinyağı takip etti. Üretici fiyatlarındaki değişimler Ekim ayındaki üretici fi yatlarına bakıldığında, 9 üründe fi yatlar bir ay önceki fi yatlara göre değişmezken, 13 üründe azalma, 9 üründe ise fi yat artışları olduğu bilgisini veren Bayraktar, şöyle devam etti: Kabak, maydanoz, armut, kuru fasulye, kırmızı mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru üzüm, zeytin fi yatlarında değişim görülmezken, fi yat düşüşü yüzde 38,6 oran ile en fazla salatalıkta meydana geldi. Salatalıktaki fi yat düşüşünü yüzde 25 ile incir, yüzde 12,57 ile yeşil fasulye, yüzde 12,02 ile limon, yüzde 11,43 ile kuru soğan, yüzde 10,92 ile havuç, yüzde 10,71 ile patlıcan, yüzde 9,09 ile yumurta, yüzde 6,85 ile patates, yüzde 3,16 ile elma, yüzde 2,30 ile kuzu eti, yüzde 2,04 ile sivri biber, yüzde 0,40 ile dana eti izledi. Üretici fi yatlarında Ekim ayında en fazla fi yat artışı yüzde 25,48 oran ile Antep fıstığında görüldü. Ekim de nohutta yüzde 25, yeşil soğanda yüzde 19,53, yeşil mercimekte yüzde 13,55, sütte yüzde 12,50, fındıkta yüzde 9,76, domateste yüzde 8,38, zeytinyağında yüzde 6,25, marulda yüzde 2,56 fi yat artışı oldu. Fiyat değişimlerinin nedenleri Bayraktar, fi yatı artan ürünlere bakıldığında, Antep fıstığı ve nohutta ürünün önemli kısmının pazarlanması nedeniyle arzdaki azalmaya bağlı olarak fi yatların artış gösterdiğini bildirdi. Süt fi yatının artışında girdilerden kaynaklanan maliyet yükselmesinin etkili olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Fiyat düşüşü görülen ürünlere baktığımızda, üreticide fi yatı en çok düşen ürün salatalıktır. Bu yıl havaların sıcak gitmesi nedeniyle tarla ürünlerinde üretim devam ederken sera ürünlerinde de hasadın başlaması piyasada arz fazlalığı yarattığından fi yatlar geriledi. Ayrıca talepteki daralmaya bağlı olarak kuru incir, kuru soğan gibi ürünlerde fi yatların gerilediği görülüyor. Limonda ise yeni ürünün piyasaya sürülmesiyle birlikte fi yatlar geriledi. Genel olarak değerlendirdiğimizde arz ve talepteki değişime bağlı olarak fi yatlarda artış ve azalışların meydana geldiği görülmektedir.

11 Yıl:4 Sayı: 47 KASIM PAMUKTA ÜRETİM ALANLARI DARALIYOR Pamuk tarımının en önemli sorunu arazi parçalılığı Türkiye de pamuk tarımının en önemli sorunlarından birinin, aslında tarımın da ortak sorunu olan tarım arazilerimizin çok parçalı, düzensiz ve dağınıklığı olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Bu sorunun giderilmesi amacıyla; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın Miras Hukukundan Kaynaklanan Arazilerin Bölünmesinin Önlenmesi konusundaki yasa tasarısı ile her yıl 1 milyon hektar tarım arazisinin toplulaştırılması projesine yönelik çalışmalarının sonuçlanması pamuk üretimimizde de iyileşme sağlayacak. Diğer taraftan ülkemizde hızla gelişen tekstil ve konfeksiyon sektörüne paralel olarak tüketim artışının pamuğa olan talebi artırdığını vurgulayan Bayraktar, bunun sonucu ortaya çıkan üretimin artırılması zorunluluğunun, pamuğun desteklenmesinin gerekliliğini ortaya koyduğunu söyledi. Bayraktar, 1998 yılında başlanan genel desteğin yanı sıra pamuğun primle desteklenmesinin olumlu bir uygulama olmakla beraber, destek prim miktarının Belirlenen bütçenin ürünler arasında dağıtılması şeklinde uygulanması nedeniyle yetersiz kaldığını belirtti. Başkanı Şemsi Bayraktar, pamuk üretim alanlarının döneminde 7,2 milyon dekardan 4 milyon dekara gerilemesinin önemli bir sorun olduğunu bildirerek, Üretim alanı 2012 yılında, geçen yıla göre yüzde 35 azaldı dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, sağladığı katma değer, yaptığı ihracat, istihdam ettiği nüfusla ülkenin lokomotif sektörlerinden tekstil ve konfeksiyon sanayinin hammaddesi olan pamuğun, tekstilden barut ve fi lm malzemesi yapımına kadar yaklaşık 50 çeşit sanayi ürününde kullanıldığını, bu nedenle de stratejik bir ürün olduğunu belirtti. Pamuğun bitkisel yağ üretiminde, son yıllarda artan miktarda biyodizel üretiminde de hammadde olarak kullanılmaya başlanıldığını, küspesinin ise, proteini yüksek bir hayvan yemi olarak hayvancılığın önemli bir girdisi olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: Öte yandan sentetik elyaf üretimindeki artışlar pamuktan daha fazla olmasına rağmen, pamuk lifi nin doğal oluşu, teri absorbe edişi, suda kaynatıldığında diğer lifl ere göre sağlam kalması, statik elektriği daha az iletmesi, hava geçirgenliği ve hijyenik özellik taşıma avantajları nedeniyle, herkesin, özellikle doğal ürünler kullanmak isteyen insanların tercih ettiği bir üründür. Ekonomimiz için bu denli önemli olan pamukta ülkemiz, dünya pamuk üretimi ve ticaretinde de önemli bir konumdadır. Dünyada sınırlı sayıda ülkenin ekolojisi pamuk tarımına elverişlidir. Türkiye, dünyada pamuk üretimini gerçekleştiren az sayıdaki ülkeler arasında yer almaktadır. Sektör önemli sıkıntılarla karşı karşıyadır Özellikle tekstil sektörünün dinamik yapısı, Türkiye nin pamuk üretimine uygun ekolojik şartları nedeniyle yetiştiricilik kriterleri açısından uygunluğunun, pamuk üretiminde ve ticaretinde uluslararası düzeyde rekabet edecek konuma gelinmesini sağladığını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Ancak bahsedilen olumlu göstergelere rağmen sektör önemli sıkıntılarla karşı karşıyadır. Üretici pamuk üretiminden vazgeçmektedir. Bunun sonucu pamuk üretim alanları döneminde 7,2 milyon dekardan 4 milyon dekara geriledi. Bu önemli bir sorun. Üretim alanı 2012 yılında, geçen yıla göre yüzde 35 azaldı ve 5,4 milyon dekardan 4 milyon dekara indi. Çiftçinin pamuk üretiminden vazgeçmesi nedeniyle pamukta, Ocak-Eylül dönemi ihracatı, 1 milyar 278 milyon 171 bin dolarken, ithalat 1 milyar 774 milyon 800 bin dolara çıktı. Pamukta 9 aylık dış ticaret açığı 496 milyon 629 bin dolarla 500 milyon dolara dayandı. Üretim alanları gerilemeye devam ederse pamuk üretiminin düşmesi kaçınılmaz olacak, bu da pamuk ithalatımızın daha da artmasıyla sonuçlanacak. TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Göstergelere göre 2011 de üreticimiz zarar etti. Bunun sonucu sezonunda pamuk ekim alanlarının büyük bir kısmı Çukurova ve Ege de mısır ve buğdaya kaydı. Türk pamuğunun üretiminde diğer bir sorun da pamuk maliyetleridir. Ülkemizin pamuk verimi dünya ortalamasının üzerinde olmasına rağmen, girdi fi yatları, tarıma yönelik mal ve hizmetlere uygulanan vergi oranları üretici için önemli maliyet unsurlarıdır. Şöyle ki 2011 yılı için odalarımızdan alınan verilere göre ortalama maliyet kilogram başına 1,65 lira olmuştur. Buna karşılık destek primi kilogram başına 37 kuruş olarak belirlenirken, 2011 yılı ortalama kütlü satış fi yatı ise kilogram başına 1,2 lira olarak gerçekleşti. Göstergelere göre 2011 de üreticimiz zarar etti. Bunun sonucu sezonunda pamuk ekim alanlarının büyük bir kısmı Çukurova ve Ege de mısır ve buğdaya kaydı. Bu durumun devam etmesi, ekim alanlarının gittikçe azalmasına, piyasaya olan ürün arzında dalgalanmalara neden oluyor. Ekim alanlarındaki değişim, ürün maliyetleri, fiyat ve desteklerle ilişkili Pamukta ekim alanlarındaki değişimin, ürün maliyetleri, fi yat ve verilen desteklerle doğrudan ilişkili olduğunu bildiren Bayraktar, Pamuk, Avrupa Birliği ile yapılan Gümrük Birliğin Antlaşmasından dolayı gümrük vergisi alamadığımız tek tarımsal ürün. Bunun için iç piyasa pamuk fi yatları, dünya fi yatlarından direkt etkileniyor. Dünya fi yatlarındaki düşüş, zarar eden çiftçinin pamuk ekiminden vazgeçerek başka alternatif ürünlere yönelmesine ve bu da ekim alanlarının daralmasına neden oluyor dedi. Yapılması gerekenler Özellikle 2009 ile 2011 yılları arasında prim artışı yapılmamasının, gübre, mazot, işçilik ve elektrik gibi girdilerin yüksek olmasının, ürün maliyetinin yükselmesine, bunun sonucu olarak da üreticinin pamuk üretiminden vazgeçmesine neden olduğuna dikkati çeken TZOB Genel Başkanı, şunları kaydetti: sezonunda üretim alanlarında önemli oranda düşüş görüldü. Bu durum, tekstil sanayimizin ihtiyacı olan ham maddenin ithalatla teminine neden olacak, pamukta net ithalatçı olan ülkemiz, ithalat için daha fazla döviz ödemek zorunda kalacak. Bu husus ülkemiz ekonomisinin en önemli sorunlarından olan dış ticaret açığının daha da büyümesine neden olacak. Kendi kendine yeterliliğin yakalanabilmesi için kısa vadede pamukta verilen destek primlerinin, üretimin yönlendirilmesi, üreticilerin gelir seviyelerinin korunması, tarımsal üretimde sürekliliğin sağlanması, sanayiciye dünya fi - yatlarından mal temini ve rekabet şansı kazandırılması, sağlıklı bir piyasa oluşumu sağlanabilmesi, spekülatif hareketlerin önlenebilmesi, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması gibi unsurlar göz önünde bulundurularak, oluşacak maliyetlere göre yeterli prim miktarları belirlenmesi ve zamanında ödenmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, mazot, gübre, elektrik gibi girdi kalemlerinde ödenen ve üreticiye geri dönüşü çok yetersiz kalan katma değer vergisi (KDV) ve özel tüketim vergisi (ÖTV) oranları düşürülmelidir. EKİM AYI ENFLASYONU Bayraktar: "Tarım hem Ekim hem de Ocak-Ekim döneminde, enflasyona olumlu katkıda bulundu." Başkanı Şemsi Bayraktar, Ekim ayında üretici fi yatlarında (ÜFE) tarımda yüzde 0,02, tüketici fi yatlarında gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 1,66 artış olduğunu bildirdi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, ÜFE ye bakıldığında da genel enfl asyonun, Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 0,17, tarımda yüzde 0,02 arttığını, Ocak-Ekim döneminde genel enfl asyondaki yüzde 0,90 artışa karşın tarımda yüzde 0,86 düşüş yaşandığının görüldüğünü vurguladı. Şemsi Bayraktar, Görüldüğü gibi tarımda üretici fi yatları Ekim ayında yerinde saydı, 10 aylık dönemde geriledi dedi. TÜFE rakamları Bayraktar, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre, gıda ve alkolsüz içeceklerde Ekim ayında tüketici fi yatlarının, yüzde 1,96 artış gösteren genel TÜFE nin altında yüzde 1,66 artış görüldüğünü belirtti. Ocak-Ekim döneminde genel TÜFE de yüzde 5,36 lık artışa karşın gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yüzde 2,43 artış olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: 10 aylık dönemde konutta yüzde 10,49 luk artış oldu. Alkollü içecekler ve tütünde yüzde 0,97 lik, sağlıktaki yüzde 1,69 luk artışların dışında en az artış gıda ve alkolsüz içecekler ana harcama grubunda meydana geldi. Ekim ayında eğlence ve kültürdeki yüzde 0,20 lik düşüşün dışında bütün harcama gruplarında artış oldu. 12 aylık dönemde genel TÜFE yüzde 7,80 artarken, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yüzde 7,87, 12 aylık ortalamalara göre genel TÜFE yüzde 9,53 artarken, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda artış yüzde 9,39 artış görüldü. ÜFE rakamları TZOB Genel Başkanı Bayraktar, üretici fi yatları endeksine (ÜFE) bakıldığında da genel enfl asyonun, Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 0,17, tarımda yüzde 0,02 arttığını bildirdi. Ekim ayında tarım ve avcılıkta yüzde 0,04, balıkçılıkta yüzde 0,31 artış, ormancılık ve tomrukçulukta yüzde 1,22 fi yat düşüşü yaşandığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti: Ocak-Ekim döneminde genel enfl asyondaki yüzde 0,90 artışa karşın tarımda yüzde 0,86, tarım ve avcılıkta yüzde 0,99, ormancılık ve tomrukçulukta yüzde 2,73 düşüş, balıkçılıkta yüzde 7,29 artış oldu. 12 aylık dönemde genel ÜFE yüzde 2,57, tarım yüzde 7,81 arttı. 12 aylık ortalamalara göre de, genel ÜFE yüzde 7,80 artmışken, tarımın genelinde enfl asyon yüzde 7,85, tarım ve avcılıkta yüzde 7,60 enfl asyon yaşandığını görüyoruz dedi. Bayraktar, tarımın hem Ekim hem de Ocak-Ekim döneminde, enfl asyona olumlu katkıda bulunduğunu kaydetti.

12 12 EBK MÜDAHALE KURUMU OLUYOR Başkanı Şemsi Bayraktar, Et ve Balık Kurumu nun (EBK) Et ve Süt Kurumu na dönüşmesinin hayvancılık açısından fevkalade yararlı olacağını söyledi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, Et ve Balık Kurumu (EBK) Genel Müdürü Bekir Ulubaş ın, EBK nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın talimatıyla yapılacak düzenlemeyle birkaç ay içinde Et ve Süt Kurumu na dönüştürüleceğini kamuoyuna duyurduğunu, buna yönelik Ekonomi Koordinasyon Kurulu na (EKK) sunum yaptıklarını anlattığını bildirdi. Bakanlar Kurulu Kararı ve Yüksek Planlama Kurulu onayıyla EBK nın ana statüsünün birkaç ay içinde değiştirileceğinin, böylece süte ve ete müdahale edecek Et ve Süt Kurumu na dönüşeceğinin belirtildiğini duyuran Bayraktar, şunları kaydetti: Sürekli gündemde tuttuğumuz ve girişimlerimizi sürdürdüğümüz bu konuda, adım atıldığını görmemiz bizim için sevindirici gelişmedir. Hayvancılıkta müdahale kurumu, sütte ve dolayısıyla ette bir kriz yaşanmaması için kilit önemdedir. Bu kurum hem sütte hem de ette fiyat istikrarını sağlayacaktır. Bu durum, sektörde yatı- Yıl:4 Sayı: 47 KASIM 2012 TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Sürekli gündemde tuttuğumuz ve girişimlerimizi sürdürdüğümüz bu konuda, adım atıldığını görmemiz bizim için sevindirici gelişmedir." rımları artıracak, uzun dönemde etkinliği ve verimliliği sağlayacaktır. Nitekim, müdahale kurumu eksikliği, 2008 yılında sütte kriz yaşanmasına, bu krizin daha sonra ette de görülmesine neden olmuştur. Netice olarak bu krizler sonucu ülkemiz yaklaşık 2,5 yılda, 844 milyonu kuzu-sığır eti, 734 milyonu kasaplık canlı sığır, 440 milyonu besilik canlı sığır, 211 milyonu kasaplık küçükbaş, 480 milyonu damızlık düve, 3 milyonu damızlık koyun ve koç olmak üzere 2 milyar 712 milyon dolarlık ithalat yaptı. Buna rağmen, ithalatın başladığı Haziran 2010 tarihinde kilogramı yaklaşık 22,78 lira olan perakende dana etinin fiyatı, 2012 Eylül ayı sonuna kadar yüzde 6,1 artarak, kilogramda 24,16 liraya yükseldi. Bu dönemde üreticilerin sattığı dana etinin kilogramı 15,48 liradan yüzde 3,89 azalarak 14,88 liraya indi. İthalattan birileri kazançlı çıktı. Ancak kazananlar, ne üreticiler ne de tüketiciler oldu. Aklıselim galip geldi Hayvancılıkta müdahale kurumunun, bu sıkıntıları önleyeceğini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Et ve Balık Kurumu bünyesinde oluşturulması düşünülen bu kurumun faaliye- te geçmesi, hayvancılığımız için bir zorunluluktu. Bunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a da iletmiştik. Başbakan Erdoğan, konuyla ilgili talimat vermişti. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın olumlu karşıladığı müdahale kurumu oluşturulmasına, bazı bakanlıkların engel olduğunu duyuyorduk. Ama sonunda aklıselim galip geldi ve bu kurumun oluşturulmasının önündeki engeller kaldırıldı. Netice olarak Hazinemiz görülen kuraklık nedeniyle dünya buğday üretiminin geçen yılki seviyesinden yüzde 5,7 aşağı olacağı tahmin edilmektedir. DÜNYANIN GÖZÜ BUĞDAYDA Bayraktar: "Beslenmenin en temel öğelerinden buğdayda dünya genelindeki üretim düşüşü fiyatları yükseltti." Başkanı Şemsi Bayraktar, buğdayda dünya genelindeki üretim düşüşünün fiyatları yükselttiğine dikkat çekerek, Dünya buğday fiyatı, Ekim ayında, geçen yıla göre yüzde 24,6, ülkemizde ise yüzde 16,3 arttı. Bu fiyat artışları, beslenmenin en temel öğelerinden buğdayın ülkeler için petrol değerinde bir silah olduğunu bir kez daha göstermiştir dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, buğdayın, Türkiye için vazgeçilmez stratejik özellikte ve bütün dünyada olduğu gibi tarım alanlarının en önemli bitkisi konumunda olduğunu belirtti. Beslenmede alternatifi olmayan buğdayın, Türkiye de en çok üretilen ve ticarete konu olan tarımsal ürün konumunda bulunduğuna işaret eden Bayraktar, Ülkemiz tarım alanları yaklaşık 23,9 milyon hektardır. Bunun yaklaşık 8,1 milyon hektarı, buğday ekimi yapılan arazidir bilgisini verdi. Şemsi Bayraktar, şöyle devam etti: Buğday, ülkemizin her bölgesinde yetiştirilebilmekle birlikte özellikle İç Anadolu Bölgemizde yaygın olarak üretilmektedir. Nitekim ekmeklik buğday üretiminde yüzde 34 lük payla ilk sırada İç Anadolu Bölgemiz yer almaktadır. Bunu Marmara yüzde 17, Akdeniz yüzde 13, Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz ise yüzde 11 er oranıyla izlemektedir. Üretimde en az paya yüzde 7 oranla Ege ve Doğu Anadolu bölgelerimiz sahiptir. Yine toplam 33,4 milyon ton olan tahıl üretimimizin yaklaşık 20,1 milyon tonu, yani yüzde 60,2 si buğdaydır. Çiftçimizin vazgeçilmezlerinden olan buğday ülkemizin bütün iklim bölgelerinde yetişmekle beraber en fazla buğday ekimi Orta Anadolu bölgesinde yapılmaktadır. Toplam buğday ekim alanlarımızın yaklaşık yüzde 57 si bu bölgemizdedir. Ülkemiz 20,1 milyon tonluk yıllık üretimle dünya ülkeleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Buğday fiyatlarındaki artışın nedenleri Gerek dünyada, gerekse ülkemizde özellikle buğday üretiminde herhangi bir nedenle azalmanın ekmek ve undan yapılan gıda maddelerinin fiyatlarını yükselttiğini ve bu durumun herkesi doğrudan etkilediğini kaydeden Bayraktar, şunları belirtti: ABD Tarım Bakanlığı değerlendirmelerine göre, üretim sezonunda Geçen yıl 698 milyon ton olarak gerçekleşen dünya buğday üretiminin döneminde 658 milyon tona gerilemesi beklenmektedir. Dünya üretiminde meydana gelecek 40 milyon tonluk gerileme, Türkiye üretiminin iki katı bir gerilemedir. Bu da çok önemli bir düşüştür. Gerilemeye; Rusya, Kazakistan, Ukrayna, Türkiye gibi önemli buğday üreticisi ülkelerdeki kuraklıklar sebep olmuştur. Bu durum fiyatlar üzerinde bir baskı yaparak dünya fiyatlarının artmasıyla sonuçlanmıştır. Diğer taraftan bazı uluslararası kuruluşların yaptığı araştırmalara göre, fosil yakıtların gelecekte azalacağı korkusu ve yüksek enerji fiyatları biyoyakıtlara ilgiyi artırdı. Biyoyakıt üretiminde buğday, mısır gibi tahıllar ile kanola, soya, ayçiçeği gibi yağ bitkilerinin kullanılması sonucu aslında buğdayın gıda olarak tüketilmesi gerekirken enerji elde edilmesi için kullanılması fiyatların artmasında diğer bir faktördür. Buğdayda artan dünya nüfusu gelir artışları, gıda güvenliği ve gıda güvencesi değişen tüketim alışkanlıkları da fiyatların yükselmesinin nedenlerindendir. Fiyat artışları Bu nedenlerle 2011 yılı Ağustos ayında tonu 335 dolar olan dünya buğday fiyatının (ABD kırmızı sert) bu yılın aynı ayında yüzde 8,1 artış göstererek 362 dolara, 2011 Eylül ayında 328 dolar olan fiyatın bu yılın aynı ayına göre yüzde 13,1 artışla 371 dolara, 2011 yılı Ekim ayında 301 dolar olan fiyatın da bu yılın aynı ayında yüzde 24,6 artış göstererek 375 dolara yükseldiğini bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi: Sezon içinde görülen fiyatlardaki bu artış ABD vadeli buğday piyasası sözleşmelerinde de kendini göstermektedir. Aralık 2012 ve Mayıs 2013 ayları arasındaki sözleşmelerdeki fiyat artışı yaklaşık yüzde 5 dir. Dünya buğday fiyatlarındaki de çok daha ağır bedel ödemekten kurtulacaktır. Bayraktar, Et ve Süt Kurumu nun, pazarda hayvan arzı az olduğunda erken kesime, kasaplık sığır fazla olduğunda geç kesime prim ödeyerek pazarı, süt arzı fazla olduğunda süt fiyatının düşmemesi için özel sektöre süt tozu ve tereyağı yaptırarak, prim vererek üretici aleyhine bozulan fiyatı dengeleyeceğini bildirdi. bu artış, dünya ticaretini negatif yönde etkileyecektir. Artan dünya fiyatları ve azalan üretimden dolayı dünya buğday tüketiminin azalacağı öngörüsü yıl sonunda dünya buğday stoklarının düşeceğine işaret etmektedir. Stokların düşmesi beklentisi yıl içinde fiyatlara olan baskıyı yukarı yönde hissettirecektir. Türkiye de durum TZOB Genel Başkanı Bayraktar, ülkemizde de dünyadakine benzer şekilde görülen olumsuz hava koşullarından dolayı buğday üretiminin Türkiye İstatistik Kurumu nun birinci tahminlerinde, geçen yıla göre yüzde 7,8 azalış göstererek 20,1 milyon tona gerilemesinin beklendiğini kaydetti. Bayraktar, bu beklentinin dünya fiyatlarının da yükselmesiyle birlikte Türkiye buğday fiyatlarına yukarı doğru baskı yaptığını ve buğday fiyatlarının sezonunda artmasına neden olduğunu bildirdi. Şemsi Bayraktar, 2011 yılı Ağustos ayında tonu 606 lira olan buğday fiyatı 2012 yılı Ağustos ayında yüzde 7,8 artarak 653 liraya (362 dolar), aynı şekilde 2011 Eylül ayında 612 lira olan buğday fiyatı 2012 Eylül ayında yüzde 10,5 artarak 676 liraya (376 dolar) yükselmiş ve 2011 Ekim 620 lira olan fiyat yüzde 16,3 lük artışla 2012 Ekim ayında 721 lira (401 dolar) olmuştur dedi. Bayraktar, buğday piyasasını düzenlemekle görevli Toprak Mahsulleri Ofisi nin (TMO), fiyatların daha fazla yükselmesini önlemek için Ekim ayının ilk haftasından itibaren piyasaya, tonu liradan ( dolar) buğday satmasının fiyatların daha fazla yükselmesini önleyeceğinin altını çizdi. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Dünya genelinde görülen fiyat artışları buğdayın ülkeler için petrol değerinde ekonomik bir silah olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu durum, ekim alanlarının artırılmasına yönelik tedbirlerin alınmasını, üreticinin teşvikini ve desteklenmesini de şart koşuyor dedi.

13 Yıl:4 Sayı: 47 KASIM TZOB DAN OKUL SÜTÜNE TAM DESTEK Bayraktar: "Okul sütü uygulama esasları tebliğinin yürürlüğe girmesinden memnuniyet duyuyoruz." Başkanı Şemsi Bayraktar, okul sütü uygulama esasları tebliğinin yürürlüğe girmesinden memnuniyet duyduklarını bildirerek, eğitim öğretim yılının ikinci döneminde, özel okullar dahil, anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine, Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günlerinde, haftada 3 gün süreyle 200 ml ambalajlı, yağlı, sade UHT içme sütü dağıtılacak dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, Resmi Gazete de yayımlanan tebliğle okul sütlerinin alımının, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Kamu İhale Kanunu ve ilgili mevzuata uygun olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılacak ihaleyle gerçekleştirileceğini vurguladı. Karar uyarınca yapılacak ödemelerin, genel bütçeden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı na tahsis edilen ödenekten karşılanacağını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Tüm dünya ülkeleri, süt tüketiminin artırılması adına ciddi çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmaların yürütülmesinde ve yeni inisiyatifl erin oluşturulmasında devlet, sivil toplum ve özel sektör kuruluşlarının işbirliği esas alınmaktadır. Ayrıca, tüm bu girişimlere halkın katılımı da son derece önemlidir. Ancak ne yazık ki ülkemizde içme sütü tüketim alışkanlığı yaygın değildir. Türk halkı sütten çok çay ve gazlı içecekler tüketmektedir. Gelişmiş ülkelerde içme sütü tüketim rakamlarının ülkemizle karşılaştırıldığında çok ciddi farkların olması bu veriyi destekler niteliktedir. Ülkelerin geleceği açısından eğitim, sağlık ve beslenme düzeylerini ifade eden sosyal kalkınmanın, kişi başına düşen milli gelir ve yıllık büyüme hızını ifade eden ekonomik kalkınma kadar önemli olduğu da bir gerçektir. Bu anlamda, tüm toplumlarda sağlık ve beslenme bakımından en duyarlı grubu çocuklar oluşturmaktadır. Çünkü çocuklar, hem korunmaya muhtaç hem de bir toplumun geleceğini oluşturan en güçlü bireyleri ni ifade ederler. Sağlıklı toplum yetiştirilmiş olacak Sağlığı etkileyen birçok olumsuz tutum ve davranışın 15 yaşına kadar edinildiğinin bilindiğini belirten Bayraktar, şöyle devam etti: Kazanılmış tutum ve davranışlar sağlığımıza zararlı da olsa, değiştirilmesi çok zordur. Bu nedenle zararlı alışkanlıklar edinilmeden doğru bilgilerin verilmesi, sağlıklı tutum ve davranışların kazandırılmasında okul çağı çok önemlidir. Okul çağı, etkilenme devresidir. Eğer bu devre içinde çocuğa iyi bir sağlık bilgisi verilir, sağlıklı beslenme ve sağlıkla ilgili diğer konularda doğru davranışlar kazandırılabilirse sağlık konusunda bilinçli bireyler ve dolayısıyla sağlıklı toplum yetiştirilmiş olacaktır. Çocukların, geleceğin fi ziksel ve zihinsel sağlıklı toplumunu oluşturabilmesi için de sağlıklı beslenmesi şarttır. Çünkü sağlıklı beslenme sağlıklı çocukluk, sağlıklı çocukluk da sağlıklı yetişkinlik ve sağlıklı nesiller demektir. Bu yüzden henüz küçük yaşta iken çocuklara düzenli süt tüketimi alışkanlığının kazandırılması gerekmektedir. Okul sütü programlarının aynı zamanda süt hayvancılığında istikrarı sağlamak ve süt piyasasını düzenlemek için bir araç olarak kullanıldığını bildiren Bayraktar, Yakın zaman için 25 milyon ton süt üretiminin hedefl endiği ülkemizde, böylesine düşük tüketim miktarları ile üretilen sütün nasıl tüketileceği merak konusudur dedi. Hükümetin geçen yıl uygulamış olduğu her gün 7,2 milyon okul çağındaki çocuğa 200 mililitre uzun ömürlü süt dağıtımının eleştirilere ve tartışmalara rağmen başarılı bir şekilde yürütüldüğünü belirten Bayraktar, TZOB olarak uygulama döneminde de belirttikleri üzere, bu programı çok önemsediklerini ve atılan bu olumlu adımı sonuna kadar desteklediklerini vurguladı. Uzun yıllar kararlılıkla devam ettirilmesini temenni ediyoruz Bu programın çocukların eğitime başladığı eğitim ve öğretim döneminde de devam ettirileceğine yönelik Bakanlar Kurulu Kararı nın 10 Ekim 2012 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Bayraktar, şunları kaydetti: Bu kararın uygulama esasları tebliği ise 15 Kasım 2012 tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Buna göre, Milli Eğitim Bakanlığı nın belirleyeceği okullarda, geçen yıldan farklı olarak eğitim öğretim yılının ikinci döneminde, özel okullar dahil, anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine, pazartesi, çarşamba ve cuma günlerinde, haftada 3 gün süreyle 200 ml ambalajlı, yağlı, sade UHT içme sütü dağıtılacaktır. Okul sütlerinin alımı, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Kamu İhale Kanunu ve ilgili mevzuata uygun olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nca yapılacak ihale ile gerçekleştirilecektir. Karar uyarınca yapılacak ödemeler, genel bütçeden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına tahsis edilen ödenekten karşılanacaktır. Okul sütü programları; sağlıklı nesillerin yetişmesi açısından sosyal, tüketim alışkanlıklarının artırılarak süt ve süt ürünlerine talep yaratılması ve süt sektöründe arz-talep dengesinin sağlanması açısından da ekonomik fayda sağlamaktadırlar. Bu nedenle, sağladığı fayda ve gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar dikkate alındığında, bu programın başlatılmasının yanında, ayrıca bu programın peynir, yoğurt gibi süt ürünleri ile çeşitlendirilmesi ve mutlaka yasal bir zemine oturtulması gerektiğine inanıyoruz. Böylece, bu programların uygulandığı ülkelerdeki gibi çeşitlendirilmiş süt ve süt ürünleri ile sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi devlet garantisine alınmış olacaktır. Bu programı yürütenlere ve destek sağlayan herkese teşekkür ediyor, okul sütü uygulamasının uzun yıllar kararlılıkla devam ettirilmesini temenni ediyoruz. Süt istatistikleri Bayraktar, Türkiye de süt üretiminin sürekli arttığını, 2011 yılında toplam süt üretiminin 15 milyon tonu aştığını, sanayiye aktarılan inek sütü miktarının da sürekli ve hızlı bir artış gösterdiğini bildirdi. Şemsi Bayraktar, 2011 yılında 7 milyon 73 bin 739 ton toplanan inek sütü miktarının, bu yılın Ocak-Eylül döneminde 6 milyon 154 bin 765 tona ulaştığını, Eylül ayında toplanan inek sütü miktarının ise, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,5 artarak 537 bin 872 tondan 599 bin 696 tona çıktığını belirtti. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Eylül sonu itibarıyla son bir yıllık toplanan inek sütü miktarının 7 milyon 815 bin 663 tonla 8 milyon tona yaklaştığını vurguladı. Şemsi Bayraktar, Eylül ayında içme sütü miktarının, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,4 artışla 95 bin 463 tona, peynir miktarının yüzde 11,6 artışla 44 bin 337 tona, ayran miktarının yüzde 6,6 artışla 47 bin 206 tona çıktığını, yoğurt miktarının ise yüzde 1,5 azalmayla 89 bin 76 tona indiğini bildirdi. Bayraktar, Eylül sonu itibarıyla son bir yıllık dönemde 557 bin 286 ton peynir, 1 milyon 41 bin 192 ton yoğurt, 497 bin 965 ton ayran, 1 milyon 271 bin 666 ton içme sütü üretildiğini, bu rakamların 2011 üretim rakamlarının üzerinde olduğunu söyledi. Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçiye buğday, mısırda prim ödemelerinin yapılacağı, fındıkta alan bazlı desteğin 3 yıl daha süreceği müjdesini verdi. BAYRAKTAR DAN İKİ MÜJDE Bayraktar: "Ödeme, özellikle yaşanan kuraklık nedeniyle zor durumda bulunan üreticinin mağduriyetini gidermesine yardımcı olacak." Bayraktar, açıklamasında, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ten aldığı bilgiye göre, buğday ve mısırda bazı illerde ödenmeyen 2011 prim desteğiyle ilgili ödeneğin Maliye Bakanlığı ndan çıktığını ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı hesaplarına aktarıldığını bildirdi. Şemsi Bayraktar, önümüzdeki günlerde, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı hesaplarındaki bu paranın çiftçiye ödeneceğini belirtti. Bayraktar, ödemenin özellikle yaşanan kuraklık nedeniyle zor durumda bulunan üreticinin mağduriyetini gidermesine yardımcı olacağını kaydetti. Prim ödemelerinin yapılması konusunda, üreticilerin, Odaları ve TZOB a yoğun başvuruları bulunuyordu. Fındıkta alan bazlı destek 3 yıl daha devam edecek Bayraktar, fındıkta alan bazlı destek konusunu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile görüştüğünü, fındıkta alan bazlı ödemenin 3 yıl daha devam etmesi kararının Ekonomik Koordinasyon Kurulu ndan ve Bakanlar Kurulu ndan çıktığını, 2013 yılının Mart ayında, 2012 nin ödemesinin yapılacağını bildirdi. Şemsi Bayraktar, 2012 yılı için 150, 2013 yılı için 160, 2014 yılı için 170 lira ödeneceğini bilgisini verdi. Ekonomide önemli yeri olan fındıkta Türkiye nin, dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 75 ini karşıladığını bildiren Bayraktar, sezonunda 217 bin 514 ton iç fındık ihracatından 1,6 milyar dolar gelir elde edildiğini bildirdi. Fındığın genel olarak fındık tarımı yapılan Karadeniz Bölgesi nde yaklaşık 2 milyon üreticinin geçim kaynağı olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Fındık üretim maliyetlerini düşürmek amacıyla 2009 yılının Haziran ayında açıklanan Fındık Stratejisi kapsamında; fındığın taban arazilerden sökülmesi, daha ziyade yamaç arazilerde üretimin desteklenmesi amacıyla fındık üreticilerine dekara 150 lira destek prim olarak ödenmeye başlanmıştı. Üretim maliyetlerini aşağıya çeken ve 3 yıl uygulanan alan bazlı destek, 2011 yılında sona ermiş, 3 yıllık bu dönemde fındık üreticilerine toplam 1,8 milyar lira ödeme yapılmıştı. Uygulamadan fındık üreticilerimizin yaklaşık yüzde 84 ü faydalanmıştı.

14 14 Yıl:4 Sayı: 47 KASIM 2012 KANATLI SEKTÖRÜNDE ÜRETİM ARTIYOR Bayraktar: "Böyle giderse, tavuk yumurtası üretimi yıl sonunda 14,3 milyar adede, tavuk eti üretimi 1,7 milyon tona ulaşır." da Ocak-Eylül döneminde, 8 milyar 614 milyon 671 bin adet olan tavuk yumurtası üretiminin 2011 yılı Ocak-Eylül döneminde 9 milyar 577 milyon 775 bin adede yükseldiğini belirten Bayraktar, üretimin bu yıl Ocak-Eylül döneminde ise 10 milyar 886 milyon 88 bin adede ulaştığını vurguladı. vuk sayısı yüzde 8,3, üretilen tavuk eti miktarı yüzde 7,1, yumurta üretimi ise yüzde 13,66 arttı. Bu rakamlar fevkalade önemli. Türkiye nin kanatlı sektöründe ulaştığı boyutu gösteriyor. Sadece Eylül ayında 85 milyon 508 bin tavuk kesildi. 143 bin 585 ton tavuk eti, 1 milyar 277 milyon 89 bin adet tavuk yumurtası üretildi. Başkanı Şemsi Bayraktar, tavuk eti ve tavuk yumurtası üretiminin oldukça hızlı arttığını bildirerek, Ocak-Eylül döneminde, tavuk yumurtası üretimi yüzde 13,66, tavuk eti üretimi yüzde 7,10 arttı dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, Ocak- Eylül dönemleri itibarıyla 2010 yılında 1 milyon 79 bin 569 ton olan tavuk eti üretiminin 2011 yılında 1 milyon 228 bin 895 tona çıktığını, bu yıl ise 1 milyon 316 bin 160 tonu bulduğunu kaydetti yılın- Yıllık bazda bakıldığında, 2010 yılında 1 milyon 444 bin 59 ton olan tavuk eti üretiminin 2011 yılında 1 milyon 613 bin 309 tona çıktığını, bu yılın Eylül ayı sonu itibarıyla 12 aylık dönemde ise 1 milyon 700 bin 574 tonu bulduğunu kaydetti yılında 11 milyar 840 milyon 396 bin adet olan yumurta üretiminin 2011 yılında 12 milyar 954 milyon 686 bin adede yükseldiğini belirten Bayraktar, üretimin Eylül ayı sonu itibarıyla 12 aylık dönemde de 14 milyar 262 milyon 908 bin adede ulaştığını vurguladı. Eylül itibarıyla son 12 ayda kesilen tavuk sayısının 1 milyar 24 milyon 368 bini bulduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Bu yılın Ocak-Eylül döneminde 797 milyon 572 bin tavuk kesildi. 1 milyon 316 bin 160 ton tavuk eti üretildi. 9 aylık yumurta üretimi de 10 milyar 886 milyon 88 bin adede ulaştı. Geçen yıl Ocak-Eylül döneminde, 736 milyon 448 bin tavuk kesilmiş, 1 milyon 228 bin 895 ton tavuk eti, 9 milyar 577 milyon 775 bin yumurta üretilmişti. Nitekim, bu yılın Ocak-Eylül döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre, kesilen ta- Türkiye nin nüfusta 18 inci olmasına karşın, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü nün (FAO) 2010 yılı verilerine göre, 229 milyon 969 bin tavuk sayısı ile dünyada 12 nci, 740 bin 24 ton yumurta üretimiyle 14 üncü sırada bulunduğunu bildiren Bayraktar, Böyle giderse, tavuk yumurtası üretimi yıl sonunda 14,3 milyar adede, tavuk eti üretimi 1,7 milyon tona ulaşır dedi. Bayraktar, sektörün sorunlarının halledilmesi için soya, mısır, yem katkısı gibi ham maddelerin yerli üretiminin desteklenerek, ihtiyacın ülke içinden karşılanması, maliyetlerin düşürülmesi, ihracat desteklerinin rekabete destek olacak seviyeye çıkarılması gerektiğini söyledi. TZOB Genel Başkanı, damızlık ihtiyacının yurt içinden karşılanmasına yönelik Ar-Ge yatırımlarının yapılmasının, üreticilerinin örgütlenmesinin teşvik edilmesinin, sözleşmeli üretim yönetmeliği hükümlerinin hayata geçirilmesinin de sektörün daha da ileriye gitmesini sağlayacağını belirtti. KALORİ TÜKETİMİNDE TÜRKİYE 15 İNCİ Bayraktar: "Türkiye, kişi başına ortalama günlük kalori tüketiminde 3482 kaloriyle dünyada 15 inci." Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye nin, kişi başına ortalama günlük kalori tüketiminde 3482 kaloriyle dünyada 15 inci sırayı aldığını bildirdi. Bayraktar, Kalori tüketiminde Türkiye üst sıralarda, protein tüketimi de kişi başına ortalama günlük 100 gramla yeterli ama alınan kalorinin içeriğine baktığımızda et, süt ve yumurta tüketiminin yetersiz kaldığını görüyoruz dedi. Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, günlük kalori tüketiminde ABD nin 3770 kaloriyle birinci sırayı aldığını, bu ülkeyi 3760 kaloriyle Avusturya, 3700 kaloriyle Yunanistan, 3690 kaloriyle Belçika, 3685 kaloriyle Lüksemburg, 3657 kaloriyle İtalya, 3592 kaloriyle Malta, 3583 kaloriyle Portekiz, 3553 kaloriyle Fransa, 3540 kaloriyle İsrail, 3532 kaloriyle İrlanda, 3530 kaloriyle Kanada, 3530 kaloriyle Almanya, 3510 kaloriyle Romanya nın geldiğini bildirdi. Bu ülkeleri 3482 kaloriyle Türkiye nin takip ettiğini, Türkiye yi Norveç, İngiltere, Macaristan, İsviçre, Litvanya, Danimarka gibi ülkelerin izlediğini belirten Bayraktar, şöyle devam etti: Günlük ortalama kalori ihtiyacı, boy, ağırlık, cinsiyet ve yaşam tarzına göre değişiyor. Bu değişimler dikkate alındığında, yetişkinlerin günlük 2000 ile 3000 arasında kalori alması gerekiyor. Hareketli yaşam tarzı ve ağır işlerde çalışanlarda bu rakam 3000 in üzerine çıkıyor. Oysa, tüm nüfus bazında ortalama kalori tüketimi Kongo Demokratik Cumhuriyeti nde 1585, Eritre de 1587, Burundi de 1680, Somali de 1762, Haiti de 1848, Komorlar da 1857, Zambiya da 1885, Angola da 1949, Etiyopya da 1952, Orta Afrika Cumhuriyeti nde 1956 kalori düzeyinde kalıyor. Nüfusu 1,3 milyarı geçen Çin de kişi başına ortalama günlük kalori tüketimi 2974 kalori, nüfusu 1,1 milyarı geçen Hindistan da ise 2301 kaloride kalıyor. Dünya ortalaması ise 2 bin 778 kalori. Kalori tüketimi ABD de 3770, Kongo Demokratik Cumhuriyeti nde 1585 Günlük kişi başına ortalama kalori tüketiminin dünya ülkeleri arasındaki gıdaya ulaşma eşitsizliğini de ortaya koyduğunu bildiren Bayraktar, ABD de günlük kalori tüketimi 3770 iken, sıralama 171 inci olan Kongo Demokratik Cumhuriyeti nde 1585 le yüzde 42 sinde kalıyor. Kimi ülkeler ihtiyacın üzerinde kalori tüketirken, kimi ülkeler bu rakamın çok altında kalıyor dedi. 14 ülkede 3500 ün üzerinde, 59 ülkede 2500 ün altında Dünyada 14 ülkenin kişi başına ortalama günlük kalori tüketimleri 3500 kaloriyi geçtiğini, Türkiye nin aralarında bulunduğu 44 ülkenin günlük kişi başına ortalama kalori tüketimi kalori arasında bulunduğunu bildiren Bayraktar, 54 ülkede günlük kişi başına ortalama kalori tüketiminin ise , 59 ülkenin günlük kişi başına ortalama kalori tüketiminin ise 2500 kalorinin altında kaldığını vurguladı. Türkiye de kalori içeriğinin yüzde 47,9 u tahıldan Türkiye nin kişi başına ortalama günlük kalori tüketiminde dünyada 15 inci sırada yer aldığını ama kalorinin edinildiği kaynaklara bakıldığında et, süt ve yumurtanın yeterli olmadığının görüldüğünü bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Türkiye de kişi başına günlük ortalama alınan kalorinin yüzde 47,9 unu tahıllar oluştururken ABD de bu oran yüzde 21,8 de kalıyor. Et tüketiminin kalori içindeki oranı Türkiye de yüzde 2,7, ABD de yüzde 12,1, süt, yumurta ve balığın kalori içindeki payı Türkiye de yüzde 7,6, ABD de yüzde 12,4 düzeyinde. Protein tüketimi de Türkiye de kişi başına ortalama günlük 100 gram ama bunda da hayvansal protein tüketimi yeterli değil. İnsan sağlığı açısından büyük önem taşıyan et, süt ve bunlardan yapılan ürünler ile balık ve yumurta tüketimini artırmamız gerekiyor.

15 Yıl:4 Sayı: 47 KASIM Sakarya İli Kanatlı Hayvancılığı ve Sorunları Hamdi Şenoğlu Yüksek Mühendisi Sakarya Odası Başkanı İlin arazi yapısı - Toprak ve su rejimi Sakarya İlinde tarım yapılan topraklar 245 bin 356 hektar genişlikle ilin topografi k alanının yaklaşık %49 unu iz düşüm alanının %51 ini kaplamaktadır. Sulanabilme kabiliyetine haiz 93 bin hektarlık alanın yaklaşık 20 bin hektarlık (toplam alanın %8 i) bölümünde sulama ünitelerinden fi - ilen yararlanılarak sulu tarım yapılmaktadır. Sakarya ilinin tarımda ekonomideki yeri Ülke genelinde tarım sektörü; GSMH içinde %7,5 lik payla inşaat, ticaret, sanayi sektörlerinden sonra dördüncü sırada yer almakta iken, diğer sektörler karşısında sanayinin tartışılmaz üstünlüğü görülen Marmara bölgesinin bir ili olan Sakarya da ise %24 lük pay ile ilk sırada yer alarak, sanayiye kaynak aktaran itici bir güç konumundadır. İlimiz ekonomisi içerisinde tarım sektörü önemli bir paya sahiptir. Tarımsal üretim değeri 2011 yılı cari fi yatlarına göre Kanatlı sektörü her şeyden önce insanımızın sağlıklı beslenmesinde ve hayvansal protein ihtiyacının en ekonomik şekilde karşılanmasında hayati bir rol oynamaktadır. Kişi başına 2 Kg/yıl seviyesine ulaşan piliç eti tüketimi artışını sürdürmektedir. Sakarya da var olan 1400 İşletmenin 1200 tanesinde hemen hemen yılda ton un üzerinde (2011 yılı) et üretimi gerçekleşmiştir. Hammadde tedarikçisi, ilaç aşı yem piliç ve et nakliye sektörü, hayvan bakıcıları, üreticiler, ambalaj ve yem sektörü birlikte düşünüldüğünde doğrudan veya dolaylı düşünüldüğünde ilimizde ailenin geçimini ilgilendiren ve büyük ölçüde istihdam sağlayan bir sektör durumundadır. Kanatlı sektörü AB standartlarında modern teknoloji kullanan en iyi konumunda rekabetçi tarı sektörümüzdedir. Potansiyel ihracat pazarlama (Ortadoğu- Türk Cumhuriyetleri, Rusya) devletlerinedir. Rekabet gücümüz olarak çok iyi değerlendirilmesi gereken bir faktördür. İlimizden ihracatı gerçekleştirilen kanatlı ürünleri En önemli ihraç maddelerimizden olan tavuk ürünleri ihracatı geçen yıllara nazaran büyük artış göstermiştir yılında ilimizden Irak, Tacikistan, Azerbaycan, Özbekistan, Suudi Arabistan ve KKTC ülkelerine kuluçkalık broiler yumurta ve dondurulmuş bütün tavuk, tavuk kıyması gibi ürünlerin ihracatı yapılmıştır. İhraç edilen ürünlerin 2008 yılı için toplam parasal değeri dolardır. Kümes hayvanları İlimizde yapılmakta olan Entegre Tavukçuluk faaliyetleri Broiler (etçi) tavuk üretimi üzerinedir. Toplam 1058 adet işletmede adet/devre üretilmiştir. Yılda beş devre üretim yapılmaktadır. Bu işletmeler genellikle Kaynarca, Akyazı, Merkez ve Hendek ilçelerinde yoğunlaşmış olup gerek kapasite gerekse teknoloji bakımından oldukça gelişmiştir. Bunun yanı sıra İlimizde yumurta tavukçuluğu ve damızlık işletmeler de mevcuttur. Kanatlı hayvan kombina ve kesimhaneleri İlimizde çalışma izinli 5 adet kanatlı hayvan Kombinası, 6 adet Kanatlı Hayvan Kesimhanesi mevcuttur yılında 9 kanatlı hayvan kesimhanesi kesimlerine devam etmiş 2 kesimhane ise kesim yapmamıştır. Kanatlı Hayvan Kesimhanelerinin 1 tanesi hindi kesimhanesi, 1 tanesi ise bıldırcın kesimhanesi olup diğer 9 tanesi broiler etlik piliç kesimhanesidir yılı içerisinde Bakanlığımız tarafından 1 adet bıldırcın kesimhanesine, 2 adet broiler etlik piliç kesimhanesine çalışma izni verilmiştir. Kanatlı yetiştiriciliğinde karşılaşılan problemler Sakarya da broiler yetiştiriciliği Türkiye üretimini % 15 kadardır. Sakarya ekonomisindeki yeri tartışılmaz 1400 adet işletme demek, 1400 bakıcı demek 1400 işletme sahibi demektir. Nakliyecisi, satıcısı, ambalajcısı, hammaddecisi vb aileyi ilgilendir. Ruhsat sorunu Sakarya ilinin büyükşehir statüsüne geçmesi ile yeni yapılacak işletmelerde ruhsat sorunu yaşanmaktadır. İlimiz kümeslerinin % 80 i ruhsatsızdır. Böyle olunca Kredi kullanımında zorlanmaktadır. Büyük şehir kanununda, Çevre Müdürlüğü İzin durumlarının netleşmesi ve kolaylaştırılması gerekir. Gübre sorunu Hayvan gübreleri enerji (biogaz) ve organik içerikleri ile çok önemli bitki besleme kaynağı olmakla birlikte çevreye saçıldığında kirletici bir unsur ve hayvan hastalıklarının bulaşmasına sebep olan etmenlerden - Gübre toplama merkezleri oluşturulup, bunun için arazi tahsisleri yapılmalı - Biogaz ve gübre kompostlama paketleme tesisleri kırsal kalkınma programında destek kapsamına alınmalıları gerekir. Kümes yapımının desteklenmesi Gerek iç tüketimindeki artış, gerekse kanatlı eti ihracındaki hızlı gelişmeler sebebiyle mevcut kümes kapasiteleri çok yetersiz kalmakta ve yeni kümes ihtiyacı bulunmaktadır. Bu nedenle yeni kümes yapımını teşvik edecek kredi ve teşviklere ihtiyaç vardır. (süt sığırcılığında olduğu gibi faizsiz yatırım ve işletme kredileri verilmelidir. İmar da arazi kullanımı İzolasyon mesafesi uygun arazilerde (yerleşim alanları dışında) % 60 imar izni uygulanmalıdır. (Bolu da olduğu gibi) Hammadde ve enerji Maliyetler çok yüksektir. Özellikle soya üretimi ülkemizin uygun ekolojilerinde hızla çoğaltılmalıdır. Su problemi İşletmelerimizde iki türlü su kullanılmaktadır. Yer altı suyu ve şebeke suyudur. Belediye yer altı suyunu 97 Krş/ton, Şebeke suyunu 298 Krş/ton olarak vermektedir. Bunun düşürülmesi gerekmektedir. Komşumuz Kocaeli nde aynı şartlarda şebeke suyunu 92 Krş/ton vermektedir. Elektrik problemi Elektrik tüketimimiz girdiler içinde önemli bir yer tutmaktadır. Tarımsal elektrik ile normal elektrik fi yatları çok yakındır bunun en azından % 50 olması gerekir Eğitim Kümeslerde çalışan bakıcı statüsündeki kalifi ye eleman yoktur. Dolayısıyla bakıcıdan kaynaklanan hatalar yüksek olup maliyeti etkilemektedir. Bunun için uygulamalı bakıcı kurslarının açılması gerekir. İhracat İhracatın geliştirilmesinde siyasi etkinlik ile ihracata verilen destekler artırılmalıdır. Sonuç olarak Kanatlı yetiştiriciliğinde ister broiler olsun gerek yumurtacılık olsun hem girdi fiyatların yüksek olması, hem yıl içi fiyat dalgalanmaları sektörü zor durumda bırakıyor. Sektör katma değer sağlayan bir sektördür. Mutlaka desteklenmelidir. Kaynak :Sakarya Odası verileri, Sakarya Tarım İl Müd. verileri, Şen piliç Danışmanı Yük. Müh Abdurrahman Çakar Düzce İlinde Kanatlı Hayvancılığı İlimizde tavukçuluk büyük oranda broiler (etlik piliç) yetiştiriciliği olarak yapılmaktadır. İlimizin yıllık üretim kapasitesi yaklaşık 48 milyon adet olup, bu üretim 640 işletmede gerçekleşmektedir. Türkiye geneli olarak değerlendirildiğinde ülkemiz tavuk eti üretiminin yaklaşık %5 i ilimizde yapılmaktadır. Tavuk üretiminden Düzce iline yılda 40 ile 50 milyon TL girdi sağlanmaktadır. Bu rakam ilimiz ekonomisi içerisinde ve tarımsal gelirler içerisinde önemli sayılabilecek bir geliri ifade etmektedir. Sektör içerisinde çalışanlar ve diğer unsurlar hesap edildiğinde yaklaşık 2500 kişiye istihdam sağlayan ve devamlılık arz eden yapıdadır. Ülkemizde hızlı gelişen tavukçuluk sektörü ilimizde maalesef aynı oranda gelişememektedir. Bu durumun başlıca sebebi İSKİ su havzası içerisinde olan ilimizde işletmelerin ruhsatlandırılması ve yeni işletmelere çok zor yaptırımlar sonucunda ruhsat ve diğer izinlerin veriliyor olmasıdır. Yatırımların önündeki bir başka engel ise il merkezine bağlı köylerin dışındaki ilçe köylerde arazi yapısının engebeli oluşu, yol, su ve enerjiye ulaşmanın zor olması aslında iklim olarak tavuk yetiştirmeye çok müsait olan Düzce nin geri kalmasına sebep olmaktadır. Üreticilerin örgütlendiği biri Düzce merkezde diğeri ise Akçakoca ilçemizde olmak üzere iki adet Kanatlı Hayvan Eti Üreticileri Birliği mevcuttur. Bu iki birliğinde kendi mevzuatlarından kaynaklanan sıkıntılardan dolayı sağlıklı çalışmamaları, üyelerin mecburi olmaması, örgütlenme ve birlikte hareket etme bilincinde olmayan ülkemizin diğer bölgelerinde olduğu gibi ilimiz üreticilerini de entegre fi rmalarına karşı korumasız bırakmaktadır. Genel Başkanımız Şemsi Bayraktar ın da tavukçuluk sektör raporu içerisinde önemle vurguladığı, Çiftçi ve Köy Dünyası Dergimizin son sayısında özellikle bahsettiği sözleşmeli üretim kapsamına tavuk üreticilerimiz acilen alınmalı, entegre fi rmalarının tamamen kendi çıkarları Ramazan Öztürk Düzce Odası Başkanı doğrultusunda hazırladıkları sözleşmeler ile çalışma mecburiyetinden üreticilerimiz bir an önce kurtarılmalıdır. İdris Armağan Göynük Odası Başkanı İlçemiz Göynük beyaz et sektöründe oldukça gelişmiştir. Ülkemizin beyaz et sektörünün yüzde 30 u ilçemizde bulunan tavuk çiftliklerinde üretilmekte olup burada bulunan entegreler vasıtasıyla gerek yurt içi gerekse yurt dışı pazarlarına sunulmaktadır. İlçemizin başlıca geçim kaynağı tavuk yetiştiriciliğidir yıllarında ORKÖY kredileri ile başlamıştır. Şimdi ise son teknolojilerin kullanıldığı modern kümeslerde üretime devam edilmektedir. İlçemizde iki tane entegre bulunup ortalama 45 günde yetiştirilen tavuklar burada İslami usullere uygun olarak işlenip pazarlanmaktadır. İlçemizde 1500 adet kümes 1000 civarında üretici bulunmakta olup, bu kümeslerde 10 milyon devre kapasite tavuk yetiştirilmektedir. Beyaz et yetiştiriciliğinin başlıca sorunları kümeslerin ruhsatları içme suyu sıkıntıları ve bu kümeslerin ısıtılması için Türkiye Kömür İşletmeleri ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Türkiye Odaları Birliği katkılarıyla kömür sıkıntısı giderilmiştir. Odamıza kayıtlı tavuk üreticilerimiz Türkiye Kömür İşletmelerine bağlı olan ocaklardan direk olarak kömür tahsisi yaptırabileceklerdir. Göynük Odasına kayıtlı üreticilerimiz 2013 yılı işletme başı ihtiyaç duyulan kömür tahsislerini yaptırmışlardır.

16 16 Yıl:4 Sayı: 47 KASIM 2012 YUMURTA ÜRETİMİNİN 15 MİLYARI BULMASI BEKLENİYOR Derya Pala Yumurta Üreticileri Birliği Başkanı Yumurta sektörü, 60 milyon civarındaki yumurtacı tavuk varlığı ve yıllık 14 milyar adete ulaşan yumurta üretimi ile yaklaşık 2,5 milyar ciroya sahiptir. Hali hazırda 100 bin civarında kişiye direkt ve dolaylı olarak istihdam sağlamaktadır. :Türkiye nin yumurta üretimi ve tüketimi 2008, 2009, 2010, 2011 yıllarında ne oldu? Dünya yumurta üretiminde Türk yumurta sektörü onuncu sırada yer almaktadır. Gelişimini istikrar içinde sürdüren yumurta sektörü 2008 yılında 13,3 milyar, 2009 yılında 12,9 milyar, 2010 yılında 12,7 milyar adet, 2011 yılında ise 13,9 milyar adet yumurta üretimi gerçekleştirmiştir. : Bu yıl ve gelecek yıl yumurta üretimi ve tüketiminin ne olması bekleniyor? Yılık %12-13 büyüme ile 2012 yılında yumurta üretiminin 15 milyar adet olmasını bekliyoruz. İç ve dış piyasalarda beklenmedik gelişmeler olmazsa 2013 yılında sektörde %10 luk bir büyüme gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz. Hilmi Ayaz Mudurnu Odası Başkanı :Sektörün büyüklüğü ve ihracatı nedir? Gelecek yıl iç pazarda ve ihracatta ne kadar büyüme bekleniyor? Mudurnu Bolu İline bağlı ilin güneyinde yer alan tarihi küçük bir ilçedir. Mudurnu ya Allah öyle bir tabiat nasip etmiş ki her köşesi ayrı özelliğe sahip, doğal yapısı henüz bozulmamış bir yöredir. Mudurnu da yetiştirilen meyve, sebze, büyükbaş, küçükbaş ve tavuk ayrı bir lezzete sahiptir. Hatta Osmanlı İmparatorluğu zamanında tavuk etinin padişahların sofralarında tüketildiği söylenmektedir. Mudurnu da tavukçuluk 1970 yıllarda yumurta üretimi küçük çapta yapılmaktaydı. Tevfik Türesin ve Süreyya Astarcı ile küçük çapta et tavukçuluğu yapılmasıyla başlandı. Daha sonraları bu sektör ilerleyerek şirket haline geldi ve Mudurnu Tavukçuluk doğdu. Mudurnu Tavukçuluk giderek bir marka ve Türkiye de bu sahada söz sahibi bir sektör oldu. Öte yandan çok önemli bir hayvansal protein kaynağı olan yumurtayı üreterek, 74 milyon Türk insanının sağlıklı beslenmesine katkı vermekte ve ihracatını her yıl artırmaktadır yılında 286 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk yumurta sektörü, 2012 yılında büyümesini sürdürdü. Yılın on ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yumurta ihracatı yaklaşık %25 lık artışla 277 milyon dolar olarak gerçekleşti. :Sektörün en önemli sıkıntıları ve çözüm önerileriniz nelerdir? Yumurta sektöründe gerek kapasite gerekse üretim alt yapısı anlamında önemli gelişmeler yaşanmakla birlikte; yüksek maliyet, damızlık, yem ham maddeleri, aşı ve ilaçta dışa bağımlılık, hastalıkların oluşturduğu ekonomik kayıplar, biyogüvenlik zaafı, üretim planlamasının olmayışı, zayıf pazarlama ağı, teşvik ve desteklerden yararlanamama, hedef pazarın gelir düzeyinin düşüklüğü ve tüketim azlığı gibi bir dizi sorun bulunmaktadır. Bir başka önemli sorun da çok değerli bir kaynak olmasına rağmen değerlendirilemeyen tavuk dışkısıdır. Tavuk dışkısı, doğru yönetilmediği için ciddi bir çevre ve atık sorunu haline gelmiştir. Çözüm önerilerimizi ise üretici birliklerinin güçlendirilmesi, üretim kapasite artışlarının, yumurta tüketimi ve ihracat miktarlarına paralel bir seyir izlemesi ve arz fazlası oluşmaması için üretim planlaması yapılması, kanatlı işletmelerinin bakanlık tarafından ruhsatlandırılması aşamasında birliklerden görüş alınması, salgın hastalıkların tarım sigortası kapsamına alınması, tavuk gübresinin enerji ya da gübre üretiminde kullanılma imkanlarının geliştirilmesi, damızlık temin eden ve yumurta üreten çiftliklerin elektronik ortamda kayıt altına alınmasını, şeklinde özetlenebilir. :Önümüzdeki dönemde sektörün en önemli hedefleri nelerdir? Gelecek dönemde yumurta üreticisinin temel hedefi, artan nüfusu beslemek, çevreyi gözeterek kaliteli ve güvenilir yumurta üretmek olup, birlikteliğini ticari oluşumlarla güçlendirmektir. Birlikler öncülüğünde oluşan şirketler aracılığı ile girdilerini daha ucuza temin edecek, ürününü hak ettiği fiyata satacak ve uluslararası rekabet gücü artacaktır. Kısaca hedeflerimizi; Üretici örgütlenmesini tamamlamak, Pazarlama ağı oluşturmak, Markalaşmak, İhracatı geliştirmek, Maliyetleri düşürmek, Verimliliği artırmak, Toplumsal paydaşlar oluşturmak, devlet ve sivil toplum kuruluşları arasında iletişimi sağlamak, Yumurtalı ürünler sanayini geliştirmek olarak özetleyebilirim. MUDURNU'DA TAVUKÇULUK Şu anda ilçemizde iki adet entegre faaliyet göstermektedir. Bu entegrelerden Mudurnu Tavukçuluk günlük 70 bin kapasite, CP Piliç bin adet kesim yapmaktadırlar. İlçemizde 11 milyon adet/devre kapasitede broiler tavuk üretimi yapılmaktadır. Kanatlı et sektöründe modern üretim tesislerinde 11 milyon adet/devre kanatlı yetiştirilmekte olup, bu işletmelerde işlenerek bölgesel pazarlara ve yurt dışına ihracat yapılmaktadır. 115 bin adet/devre kanatlı hayvan ilçemizde bulunan iki adet entegre de kesilmekte olup, geriye kalan kısmı Bolu, Sakarya ve diğer illerde bulunan entegrelerde işlenmektedir. Beyaz et sektörü olarak Türkiye nin % arası ihtiyacını karşılamaktadır. Üreticiler şirketlerde sözleşmeli yetiştiricilik usulü ile çalışmaktadır. Bunun yanında son yıllarda Organik Piliç eti ve Yumurta üretimi yapılmaktadır. Mudurnu'da tavukçuluk birliği kurulamamıştır. Bolu ilinde kümes inşaatı yapımı yasaklandığından yatırımcılar Mudurnu yu tercih etmektedirler. Bu nedenle birinci sınıf tarım arazilerine büyük kapasitede kümes inşaatı yapılmakta ve üretime geçenler bulunmaktadır. Bunun sonucu tavuk atıkları çevreye, doğaya, insan ve hayvan sağlığına etki yapmaktadır. Bir broiler tavuğu günlük 175 gr dışkı üreterek devrede 11 milyon hayvanın olduğu düşünülürse tonlarca gübre atığı ve diğer atıkları yeraltı sularını, yer üstü canlıların yaşamlarını etkilemektedir. Önceleri Mudurnu tavuk cenneti iken şimdi tavuk cehennemine dönüşmektedir. Odamız bu sorunlarla ilgili yetkili mercilerle çalışmalar yapıp, üretici sorunlarının giderilmesine çalışılmaktadır. Gelecek nesillere iyi sağlıklı bir ortam, yaşanılabilir bir belde bırakmak amacımız olacaktır.

17 Levent Genç TZOB Teknik Müşavir Veteriner Hekim Kanatlı sektöründe 334 damızlık ve kuluçkahane, 8 bin 908 ticari etlik, bin 72 ticari yumurtacı olmak üzere, toplam 10 bin 314 işletme ve 16 bin 755 kümeste üretim yapılmaktadır. Sektörde yaklaşık 500 bin kişi (üretici, çiftçi, esnaf, ilaç, yem, yan sanayi, nakliye, pazarlama dahil) istihdam edilmekte, 2 milyon kişi de buradan geçimini sağlamaktadır. Ülkemizde kanatlı ürünleri üretimi son yıllarda ciddi bir büyüme gerçekleştirmiş olsa da üretimin, belli dönemlerde sekteye uğradığı görülmektedir. Özellikle ülkemizde ekonomik krizin yaşandığı 2001 yılı ve 2006 yılı kuş gribi dönemi bunlardan birkaçı olarak belirtilebilir. Grafi k incelendiğinde; Kuş gribinin ülkemizde yoğun olarak yaşandığı 2006 yılında yumurta üretimi 10 yıl önceki üretimin de altına düşmüş, sektörün toparlandığı dönem olan 2007 yılında ise 10 yıl önceki üretimin biraz üzerine çıkabilmiştir kuş gribi krizi 2001 ekonomik krizi kadar yumurta sektörüne zarar vermemiştir yılında üretim -%21.7 azalmışken, 2006 yılında sadece -%2.6 oranında azalmıştır. Yumurta üretimi 2004 yılında da ciddi bir üretim kaybı (-%12.7 azalış) yaşamış, ilgili yıldaki krizle üretim, 2006 kuş gribi krizinin de altında gerçekleşmiştir. Yumurta üretimi en yüksek üretim rakamlarına 1999 yılında ulaşmış (14 milyar adet), yılları arası son 10 yılın en yüksek üretim rakamlarına (13-14 milyar adet arası) ulaşıldığı dönemler olmuştur yıllarına bakıldığında, gerçekleştirilen 13 milyar adetin üzerindeki üretimle, 1999 yılında ulaşılan üretim seviyesinin üzerine çıkılacağı sinyalleri veriyorken ne yazık ki 2010 yılında %14.4 azalışla 11,8 milyar adetlere gerilemiş, 2011 yılı itibariyle ise 12,9 milyar adetler seviyesinde kalmıştır. Kanatlı eti üretiminde ise sürekli bir artış trendi yaşandığı, yumurta üretimine göre krizlere ve şoklara daha dayanıklı olduğu görülmektedir. Kanatlı eti üretiminde sadece 2001 ekonomik kriz ve 2006 kuş gribi krizi dönemlerinde (2001 yılında -%4.5, 2006 yılında -% 2 azalış) düşüş yaşanmıştır. Yani sektör her iki dönemde de küçülmüştür kuş gribi krizi 2001 ekonomik krizi kadar kanatlı eti sektörüne zarar vermemiştir. Dikkat çekici bir diğer husus ise üretimin 2007 yılında yaklaşık 1 milyon ton ile son 10 yılın en yüksek rakamına ulaştığı ve bu rakamı, 2008 ve 2009 yıllarında katlayarak sürdürdüğüdür. Üretimin 2011 yılında ulaştığı 1,613,309 tonluk üretim, son yılların en yüksek üretimidir. Sektör her kriz dönemi sonrasında sıçrama kaydetmiş, üretimde ciddi artışlar olmuştur. Elektrik fiyatlarına yapılan zamlar üreticileri sıkıntıya sokmuştur Kanatlı kümesleri elektriği 4. gruptan almaktadırlar. Elektriğe en yüksek zam %102 ile 2001 yılında yapılmış, 2002 yılında ki %58,5 ve 2003 yılındaki %15,4 lük zamlar da bunu takip etmiş, elektriğe üç yılda yaklaşık %177 oranında zam yapılmıştır yılında %1,4 lük bir indirimin ardından yıllarında hiç zam yapılmamıştır (2007 yılındaki -%0,5 lik düşüş fi yatlandırmada yapılan değişiklikten kaynaklanmaktadır). Fakat 2008 yılına gelindiğinde %32,3, 2009 yılında %22, 2010 yılında ise %8,2 olmak üzere son 3 yılda %60 dan fazla zam yapılmış ve yüksek maliyetle üretim yapan üreticiler ciddi oranda etkilenmiştir. Üretim maliyetlerinde ciddi artışa neden olan elektrik zamlarından kümeslerin muaf tutulması, %18 uygulanan KDV de indirim yapılması bu sorunun çözümüne katkı sağlayacak ve üreticilerimizi kısa vadede rahatlatacaktır. Tavuk gübresinin değerlendirilmesi çevre kirliliğine yol açmaktadır Bir tarım ülkesi olan Türkiye nin topraklarının %87 si organik madde bakımından fakirdir. Bu eksikliği giderme de önemli bir kaynak olan tavuk gübresi ise ülkemizde yeterince kullanılmamaktadır. Öte yandan tavuk gübrelerinin rasgele depolanması da büyük bir çevre kirliliğine neden olmakta, kümeslerin biyogüvenliğini tehdit etmektedir. Oysa ki, tavuk gübresini bitkisel üretimde kullanmak ya da biyogaz üretmek suretiyle önemli bir gelir kaynağına dönüştürmek mümkündür. Bu kapsamda; Değerli bir organik madde olan ancak işlenmediği takdirde çevre kirliliğine Yıl:4 Sayı: 47 KASIM TÜRKİYE KANATLI SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU, GELECEĞE YÖNELİK BEKLENTİLER neden olan tavuk gübresini işlemek üzere kurulacak tesislerin tarımsal destekler kapsamına alınması, Tavuk gübresinin hangi üründe ve ne oranda kullanılacağının belirlenerek, bitkisel üretimde kullanımını yaygınlaştırmak için çiftçi eğitim programlarına dahil edilmesi gerekmektedir. Damızlık konusunda dışa bağımlılık sektör için ciddi bir risktir Türkiye nin damızlık konusunda dışa bağımlılığı hala devam etmektedir. Her yıl damızlık yumurta ve civciv ithal edilerek sektörün ihtiyacı karşılanmaktadır. Herhangi bir ticari ambargo uygulanması veya hastalık nedeniyle karantina uygulanan ülkelerden ithalatın yapılamaması gibi durumlarda tavukçuluk sektörünün kısa sürede darboğaza girme olasılığı sektör için önemli bir risk unsurudur. Sektörün karşılaşabileceği bu riskin bertaraf edilmesi için, damızlık üretiminin yurt içinden sağlanmasına yönelik AR-GE yatırımları yapılmalı, ülke içi üretim ihtiyacı karşılayacak seviyeye getirilmelidir. Türkiye kanatlı ürünleri dış ticareti Türkiye yumurta ve yumurta ürünleri ihracatı yılları arasında miktar olarak 20 bin ton, değer olarak da 20 milyon doların altında seyretmişken, 2007 yılından itibaren patlama yapmış, 2007 yılında 60 milyon doların üzerine çıkmış, 2008 yılında 100 milyon doları geçmiş, 2009 yılında 120 milyon dolara yaklaşmış, 2010 yılında 143 milyon dolar, 2011 yılında ise son yılların rekorunu kırarak 259 milyon dolar olmuştur. İhracatımızın özellikle 2006 yılında ülkemizde büyük etki gösteren kuş gribinden sonra patlama yaptığı görülmektedir. Bugün sektör, 259 milyon dolar değerinde 200 bin tona yakın ürün ihracatı yapmaktadır. İhracatta son yıllarda yaşanan gelişmede üretici birliklerinin de payı büyüktür. Yakın zamanda ihracatın %55 inin yumurta üretici birlikleri tarafından gerçekleştirilmesi bunun en açık göstergesidir. Üretici birlikleri güçlendiği ve desteklenerek sorunlarını aştığı takdirde ilerleyen zamanlarda ihracatta daha fazla etkili olması kaçınılmaz olacaktır. Türkiye kanatlı eti ihracatı 2002 ve 2006 yılı hariç sürekli artmıştır. İhracat 2002 yılında %7 oranında azalarak 21 bin tondan 20 bin tona, 2006 yılında ise %11 azalarak 44 bin tondan 39 bin tona gerilemiştir yılındaki azalış kuş gribi nedeniyle ihracatın yaklaşık 7 ay yapılmasından kaynaklanmıştır. İhracatımız yılları arasında genelde 40 bin tonun altında seyrediyorken (2005 yılı hariç), 2007 yılında 50 bin tonlara, 2008 yılında 80 bin tonlara, 2009 yılında 120 bin tonlara, 2010 yılında 140 bin tonlara, 2011 yılında ise 234 bin tonlara ulaşmıştır. Bugün itibariyle sektör 380 milyon dolar değerinde 234 bin tonluk ürün ihraç etmektedir. İhracatımızın 2006 kuş gribi şokundan sonra ciddi bir ivme yakaladığı ve ihracat hacminin her geçen gün arttığı görülmektedir. Görüldüğü gibi kanatlı eti ihracatı belli kriz dönemleri hariç sürekli artış eğilimindedir. Fakat ihracatta büyümeyi ve pazarı genişletmeyi engelleyen önemli sorunlar vardır. Bunlardan en önemlisi ise maliyetlerin yüksek olması ve dış ticarette önemli aktörlerle rekabette zorlanılmasıdır. Kanatlı sektörü, ihracat kapasitesi yüksek ürünler olan tavuk eti, hindi eti ve yumurtada ülke üretiminin %10 düzeyinde bir ihracatı sağlayacak ek üretimi kolayca yapılabilecek bir kapasiteye sahiptir. Pazar oluşturulduğunda bu ürünler için bu değerin üzerine çıkabilmek, örneğin ülke üretiminin %20 si kadar ek üretim yapmak da mümkündür. AB ülkelerinin kanatlı etinde ilerleyen dönemlerde ithalatçı bir konuma geleceği de düşünülecek olursa özellikle durumu avantaja çevirmek sektör için üzerinde düşünülmesi gereken bir husustur. Türkiye kanatlı sektörünün önünde gelişmeye yönelik önemli fırsatlar da olduğu görülmektedir. Örneğin; Nüfusun sürekli artması ve kişi başı milli gelirdeki artış, ayrıca kırmızı et üretiminde yaşanan sürekli düşüş kanatlı ürünlerine olan yurtiçi talebin büyümesine neden olabilecektir. İç talebin artması da üretimin daha fazla artırılması anlamına gelmektedir. Bunun yanı sıra, Türkiye nin coğrafi konumu ihraç pazarını geliştirmesine olanak sağlayacak önemli bir faktördür. Bunun için özellikle ihracatta yaşanan sıkıntıların bir an önce aşılması gerekmektedir. Ayrıca Türkiye de özellikle hazır yemek sektörü ve Süper-hiper market sayılarında önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Bu sektörlerin talepleri pazarın, dolayısıyla artan talebe bağlı olarak üretim hacminin de büyümesine katkı sağlayabilecektir. Neler yapılmalı? Güçlü alt yapısıyla sektör, son zamanlarda gerek üretimde, gerekse dış ticarette hızlı bir ivme yakalamış olup, büyümeye devam etmektedir. Bugün yumurta üretimimiz 15 milyar adetlere, kanatlı eti üretimimiz ise 1,5 milyon tonların üzerine çıkmıştır. Sektör, ihracatta da ciddi bir atılım gerçekleştirmiş, bugün itibarıyla yumurta ihracatımız 250 milyon dolarlara kanatlı eti ihracatımız ise 340 milyon dolarlara yaklaşmıştır. Bütün bunlara rağmen sektörün hala önemli sorunları vardır. Özellikle birçok yem ham maddesinde dışa bağımlı olduğumuz düşünülecek olursa soya, mısır, yem katkısı gibi ham maddelerin yerli üretiminin desteklenerek, ihtiyacın ülke içinden karşılanmasını sağlayacak politikaların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Sektör yüksek maliyetli üretim yanında gelişmiş ülkelerde verilen ihracat destekleriyle karşılaştırıldığında, dış ticarette rekabet etmekte zorlanmaktadır. Maliyetlerin düşürülmesi ve ihracat desteklerinin rekabet edilebilir seviyeye yükseltilmesine ihtiyaç vardır. Damızlık konusunda büyük oranda dışa bağımlılık hala devam etmektedir. Bu durum, herhangi bir ticari ambargo uygulanması veya hastalık nedeniyle karantina uygulanan ülkelerden ithalatın yapılamaması gibi durumlarda, tavukçuluk sektörünün kısa sürede darboğaza girme riskini de beraberinde getirmektedir. Bu riski bertaraf etmek için damızlık ihtiyacının yurt içinden karşılanmasına yönelik Ar-Ge yatırımlarının yapılması gerekmektedir. Kanatlı eti üreticilerinin örgütlenmesinin teşvik edilmesi ve 2008 yılında yürürlüğe giren sözleşmeli üretim yönetmeliği hükümlerinin hayata geçirilmesi, üreticilerimizin sorunlarını çözmesi açısından önem arz etmektedir. Özellikle yumurta sektöründe tüketim azlığı ve fi yat istikrarsızlıkları nedeniyle üretim kapasitesinin tamamının kullanılamaması, başka bir deyişle, üretim planlaması yapılamaması çoğu zaman sıkıntı yaratmaktadır. Bu nedenle üretim kapasite artışlarının yumurta tüketimi ve ihracat miktarlarına paralel bir seyir izlemesine, arz fazlası oluşmaması için üretim planlaması yapılmasına, yurt dışı damızlık girişlerinin de bu planlamaya paralel hale getirilmesine ihtiyaç vardır. Devlet bu konuda etkin bir rol üstlenmelidir. Türkiye kuş gribi ile mücadelede önemli bir başarı göstermiştir. Ülkemiz için bu hastalığın her zaman risk oluşturduğu düşünülerek, mücadelenin taviz verilmeden sürdürülmesi gerekmektedir.

18 18 Yıl:4 Sayı: 47 KASIM 2012 BEYAZ ET ve ÜRÜNLERİNİN GÖZDE BÖLGESİ... BANDIRMA Süleyman Dönmez Bandırma Odası Başkanı Bandırma, Türkiye de beyaz et üretiminin %20 sini, yumurta üretiminin %8 ini gerçekleştiriyor. Türkiye de 1990'ların başında 200 bin ton kanatlı et üretilirken, 2010 da 1,5 milyon ton üretime ulaşılmıştır yılında ilçemiz gümrük kapısından adet yumurta çıkış yapmıştır. Ayrıca Banvit A.Ş., Şeker Piliç ve Bu Piliç şirketleri 2011 yılında toplamda kg; piliç eti, hindi eti ve ileri işlem ürünleri gibi hayvansal ürünlerin ihracatını gerçekleştirmiştir. Kişi başına kanatlı eti ve tüketimi yıllık 20 kg civarındadır. Bu miktar Avrupa Birliği nde 25 kg, Suudi Arabistan da 35 kg, komşumuz Irak ta 50 kg dır. Irak aynı zamanda Türkiye nin en fazla beyaz et ihraç ettiği ülkedir. İlçemizde beyaz et sektöründe, Banvit A.Ş., Şeker Piliç A.Ş., Bu Piliç A.Ş., Bozlar Piliç A.Ş. olmak üzere belli başlı 4 şirket üretim yapmaktadır. Kanatlı sektörünün yaşam problemlerinin başında hammadde sorunu yaşanmaktadır. Kanatlı sektöründe kullanılan yemin büyük bölümü mısır, soya ve buğdaydan sağlanmaktadır. Yerli mısır üretimi artmakta olsa da ihtiyacı karşılayamamaktadır. Soya ihtiyacının ise neredeyse tamamı ithal edilmektedir. Mevcut Tavukhaneler İcmali (2011) Rakiplerin aldığı destek, haksız rekabete neden olmaktadır. Avrupa Birliği nde ton başına 350, diğer üretici ülkelerde 500 $ a varan destek verilirken, Türkiye de bu destek 76 $ dır. Dileğimiz üretim yapan çiftçilerin tavukhane yapımında desteklenmesi ve ruhsatlandırmada güçlüklerin kaldırılmasıdır. IRKI Broiler Yumurtacı adet arası İşletme Sayısı 4 9 Hayvan Sayısı adet arası İşletme Sayısı Hayvan Sayısı adet arası İşletme Sayısı Hayvan Sayısı adet ve üzeri İşletme Sayısı Hayvan Sayısı TOPLAM İşletme Sayısı Hayvan Sayısı Latifşah Sural Ardahan Odası Başkanı KAZ YETİŞTİRİCİLİĞİ Kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde, il için en önemli kanatlı kümes hayvanı Kaz'dır. Türkiye kaz varlığının (10 yıllık ortalama; adet) %15,70'i (ortalama, adedi Ardahan'da bulunmaktadır. Kaz üretimi, tarım ve hayvancılıkla uğraşan ailelerin yanında diğer bir çok ailenin de öz tüketime yönelik yaptığı, ek bir üretim koludur. İlkbaharda civciv üretimine müteakiben bir aylıktan itibaren mera ve hasat mevsiminden sonrada anızla doğal şartlarda beslenmektedir. Sonbaharda bir aylık bir süre zarfında, tane yem ile besi olgunluğu sağlandıktan sonra kesimi yapılmaktadır. Büyük çoğunluğu öz tüketimde kullanılmakla birlikte üretim fazlası olanlar mahalli pazarlarda satılmaktadır. Kesim sonrası karkas olarak da pazarlanabilmektedir. Kazın başlıca verimleri; eti, tüyü ve yağıdır. Bir kazdan ortalama 4-7 kg karkas, 1-1,5 kg yağ ve gr temiz tüy üretilebilmektedir. Kaz yağı sevilerek tüketilen bir üründür. Kaz tüyü; ince olanlar olduğu gibi, kuyruk ve kanat üzerindeki tüyler telekten ayırt edilerek (yöresel tabir ile çizimi yapılarak) yastık, yorgan ve yatak yapımında kullanılmaktadır. İlin iklim ve mera yapısının uygun olması nedeniyle; kaz üretimi ticari amaçlı yapılabilecek önemli bir potansiyeldir. Mevcut haliyle yıllık tonun üzerinde et ve yağ üretimi ile 25 ton civarında tüy üretimi gerçekleştirilmektedir. Ticari olarak yapılacak üretimle birlikte, kesimhane, tüy çıkarma ve ambalajlama sistemlerinin kurulması gerekmektedir. Üretilen tüyün başta spor giyim olmak üzere tekstil sanayinde kullanılabilmesi ve yine tüy ve karaciğere olan yurtdışı talep dikkat çekmektedir. Ardahan ilinde kaz ve kaz ürünleri üretiminin ticari amaçlı yapılmaya başlanmasının sağlanması ile il genelinde bu yönlü üretim hızla artacaktır. Çünkü kaz merada otlatılarak, hasat sonrası anızdan faydalandırılarak beslenen, soğuk iklim ve hastalıklara dayanıklı, kolay yetişen bir hayvandır. Bu nedenlerle kaz üretimi il için önemli bir avantajdır. Kaynak: Tarım master planı yılında Adet, 1- Kaz yetiştiriciliği ve işleme için entegre tesis olmalı 2- Kaz tüyü, ciğeri ve yağıiçin tesis olmalı 3- Bu işle ilgili uğraşacak vatandaşlara teşvik verilmeli (Kaz palazı (civciv), gibi)

19 Yıl:4 Sayı: 47 KASIM MANİSA 6. TARIM VE HAYVANCILIK FUARI... TEKNOTARIM'12 Tarım sektöründe faaliyet gösteren üreticiyle çiftçiyi bir araya getiren Manisa Tarım ve Hayvancılık Fuarı, düzenlenen törenle kapılarını 6. kez ziyaretçilere açtı. Fuarın açılışına TZOB Başkan Vekili ve Manisa Odası Başkanı Nuri Sorman, Vali Halil İbrahim Daşöz, Belediye Başkanı Cengiz Ergün, İl Genel Meclisi Başkanı Hayrullah Solmaz, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hasan Çebi, İl Emniyet Müdürü Yunus Çetin, Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, daire müdürleri, sivil toplum örgütleri ve üreticiler katıldı. Törenin açılış konuşmasını yapan Manisa Odası Başkanı Nuri Sorman, Türkiye deki tarım sektörünün devamlı kabuk değiştirdiğini belirterek, Yeni projeler uygulanmaya başlanmasına rağmen yeterli imkanlara ulaşılamamıştır. Bölge bazlı havza projesi örnektir. Burada da sivil toplum örgütlerinin önemi oldukça yüksektir. Tarımda ortak üretme politikamız hızla gelişmektedir. Arazilerin ufak parsellerden kurtulup büyük parseller halinde işlenmesi hem verimliliği artıracak, hem de fi yat mekanizmasına katkı sağlayacaktır. Biz TZOB olarak, Tarım Bakanlığımızın yapmış olduğu girişimlerin arkasındayız. Son yıllarda ülkemizde tarım üretim miktarları devamlı artmaktadır. Buna karşı Manisa, ülke ve dünya nüfusu da devamlı olarak artmaktadır. Tarım ürünlerinin yakıt sektöründe, biodizel olarak kullanılması tarım sektörünün önemini bir kat daha arttırmıştır. Ayrıca gerek ilimizde, gerekse ülkemizde ve dünyada yaşanan olumsuz iklim şartları da tarım sektörünün önemini bir kat daha artırmıştır. İstihdam ve hammadde açısından tarım sektörü insanoğlu var olduğu sürece var olmaya devam edecektir. Ülkemizdeki tarım sektöründeki alt yapı argümanlarının yenilenmemesinden dolayı israf ve üretim yönünden büyük aksaklıklar yaşanmaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki gibi tarım sektörüne yön verecek sivil toplum kuruluşlarının ülkemizde de faaliyete geçmesi gerekmektedir. Ayrıca üretim planlamasının şart olduğunu düşünüyor, devletimizin yapacağı üretim desteklemelerine önem veriyoruz. Tarımsal sulamada israfın önüne geçilmesi gerekiyor. Sulamaya açılmayan alanların mutlak suretle sulamaya açılması gerekmektedir. Bu bağlamda yeniliklerin yer aldığı fuarlar büyük önem taşıyor diye konuştu. Manisa Odası Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hasan Çebi ise yaptığı konuşmada, Manisa nın Türkiye de sadece üzümü ve Mesir Macunu ile tanındığını, hala tarım şehri olduğunun imajının yaratılamadığını dile getirerek, Bu fuarlarla Manisa nın bir tarım kenti olduğunu Türkiye ye duyurmak istiyoruz. Üreticimizi, 21. yüzyılın tarımsal alandaki teknolojisi ile buluşmasını bu fuarlar sağlıyor dedi. Vali Daşöz ise, tarım fuarlarının iki önemli değerinin bulunduğunu belirterek, Birincisi; sivil toplum örgütlerimizin, kurumlarımızın ve kuruluşlarımızın işbirliğiyle düzenlenmesi, ikincisi ise üretici ve sektörde faaliyet gösteren fi rmaları biraraya getirmesidir. Manisa tarımının tanıtımında fuarın çok büyük önemi var. Hedefi miz önümüzdeki yıllarda fuarımızı uluslararası boyuta taşımak dedi. SUDA KOTA ENGELİ Konya Odaları AYDIN DA ZEYTİN HASADI BAŞLADI Aydın Odası Üretici rekolteden memnun, fiyatlardan mutsuz. Türkiye Odaları Birliği Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Mustafa Hepokur, Türkiye nin tarımda, dünyada ilk üçe giren ürün sayısında dördüncü sırada olduğunu bildirerek, Suda kota uygulamasıyla tarımda söz sahibi olamayız dedi. Konya Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Faruk Çöklü başkanlığında yapılan toplantıda; bölgedeki genel sıkıntılar, su sıkıntısı, ürün maliyetlerinin düşürülmesi, kuyuların ruhsat ve sayaç durumlarının çözülmesi ile ilgili görüş alışverişinde bulunuldu. Türkiye Odaları Birliği Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Mustafa Hepokur toplantıda yaptığı konuşmada; Türkiye nin tarımda, dünyada ilk üçe giren ürün sayısında dördüncü sırada olduğunu bildirdi. Hepokur şunları söyledi; ''Suda kota uygulaması ile tarımda söz sahibi olamayız. Bunun için Meclis'te görüşmeler yapacağız. Çiftçilerin sorunlarını hepimiz biliyoruz. Mazot, gübre fi yatlarının yüksekliği çiftçiyi zorluyor. Kotalar ise çiftçimizin birlikte hareket etmesi gereken en büyük sorun. Birlik olarak Odası Başkanlarımız ile birlikte gerekli çalışmaları yürüteceğiz.'' 28 Odası Başkanının katıldığı toplantıda; Kuyuların ruhsat durumlarının sayaç sıkıntılarının çözülmesine, Bölgedeki genel sıkıntılar, su sıkıntısı, ürün maliyetlerinin düşürülmesi, uyuların ruhsat ve sayaç durumlarının çözülmesine, Ruhsatlı kuyuların ruhsatının devamına, Yeni ruhsat almaya müracaat edenlerin taleplerinin karşılanması, dış havzalardan acilen su getirilmesine, Ürün desenine göre su kullanılacağının hesabıyla çiftçiye ürününe göre su tahsis edilmemesine, Kaçak kuyu olayının bitirilmesi, enerji tasarrufunun sağlanması, çiftçi maliyetinin düşürülmesine, Tespitli tespitsiz kuyularda su kullanımının devam ettirilmesine, ilgili kurumların koordinasyona çağrılmasına, Kuraklığa dayanıklı ürünlere daha fazla destek alınması, dolayısıyla su tasarrufu sağlanmasına, Sulanabilirlik durumunun yüzde 14 ten yüzde 80 lere çıkarılmasına, Sulama kooperatifl eri ve sulama birliklerinin acilen kapalı sisteme geçirilmesine, çiftçiden bedel alınmamasına, Bu sorunların çözümü için bir alt komisyon kurulmasına karar verildi. Türkiye nin en fazla zeytin cı varlığına sahip illerin başında gelen ağa- Aydın da dönemi zeytin hasadının geçtiğimiz hafta gerçekleşen yağışların ardından başladığını belirten Aydın Odası Genel Sekreteri Zeki Sarıoğlu, çiftçilerin sırıkla hasattan kaçınmalarını ve toplanan zeytinlerin de naylon çuvalla değil kasalarla taşınmasını tavsiye etti. Geçen yıl yapılan sayımlara göre 21 milyon 631 bin 923 zeytin ağacı varlığı bulunan Aydın da yaklaşık 21.6 milyon ağacın zeytin verim aşamasına geldiğini belirterek, 2 yıl önce olduğu gibi bu yıl da bazı kesimlerde kurt sorunu yaşandığını belirtti. Sarıoğlu, hasadın zeytin ağaçlarına zarar verilmeden ve makinelerle yapılmasını önerirken, kaliteli bir yağ için de zeytinlerin kasalarla taşınmasını ve fazla bekletilmeden sıktırılmasını önerdi. Antik çağdan günümüze kadar, Akdeniz havzasında yaşayan insanlar tarafından en çok saygı gören, çok değerli ve çok yararlı bir ağaç türü olan Zeytin in fi yatlarda yaşanan sıkıntı nedeniyle son yıllarda üreticisini güldürmediğini belirten Aydın Odası Başkanı Rıza Posacı, Akdeniz efsanelerinde adı Ölmez Ağaç ya da Hayat Ağacı olarak geçen zeytin ağacı, kimi zaman meyvasıyla kimi zaman yağıyla insanlığa sağlık, lezzet ve güzellik vaat etmiş. Zeytinyağı Romalılardan Mısırlılara, Semitlerden Greklere kadar birçok kültürde önemli bir gıda maddesi olmanın dışında, kandillerde yakılarak geceleri aydınlatmış, yaralara sürülerek şifa olmuş, ciltler onunla ovularak güzelleştirilmiş. Kısacası her derde deva olmuştur. Ancak günümüzde bu kutsal meyvenin üreticileri maalesef emeğinin karşılığını alamamaktadır. Sıkıntılar içinde yeni dönemde tüm çiftçilerimize sağlıklı ve bereketli bir sezon diliyorum dedi.

20 TZOB Türkiye Odaları Birliği Ücretsiz Yaygın Süreli Gazetesidir Yıl: 4 KASIM 2012 Sayı:47 Yönetim Yeri GMK Bulvarı No: 25 Demirtepe/ANKARA Tel: (Pbx) Fax:

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı Mart 08, 2012-7:46:36 Bakan Eker, tarımın zannedildiği gibi sadece üreticilerle değil, gıdadan dolayı toplumun tamamını ilgilendiren bir konu olduğunu,

Detaylı

İÇİNDEKİLER HABERLER TZOB DİYOR Kİ! 29 MARDİN TANITIM GÜNLERİ 6 KADIN ÇİFTÇİ EĞİTİMİ TANITIM TOPLANTISI 30 EKİM AYI İHRACATI

İÇİNDEKİLER HABERLER TZOB DİYOR Kİ! 29 MARDİN TANITIM GÜNLERİ 6 KADIN ÇİFTÇİ EĞİTİMİ TANITIM TOPLANTISI 30 EKİM AYI İHRACATI Değerli Dostlarımız, Türkiye Ziraat Odaları Birliği nin gerek Genel Başkan Şemsi Bayraktar ve gerekse Yönetim Kurulu Üyeleri aracılığıyla Türk tarımının sorunlarını ve bunların çözümlerini, tarım sektörünün

Detaylı

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur Sosyal Güvenlik Kurum Başkanlığı ve Türkiye Ziraat odaları Birliği tarafından düzenlenen bilgilendirme, toplantısında konuşan Ziraat odaları

Detaylı

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU Resim 1: Bakanlığımızca Geliştirilen Yerli Hibritlerimiz (ATAK S). 1. Kanatlı sektörü ile ilgili üretim, tüketim ve istihdam Bakanlığımız, 1930 lu yıllarda

Detaylı

2 3 4 5 6 2006 2007 2008 2009 2010 Antalya, Isparta, Burdur 3.996.228 4.537.170 4.742.685 5.210.194 7.465.360 Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak 4.711.300 4.924.994 6.127.161 6.408.674 7.107.187 Adana, Mersin

Detaylı

MANİSA TİCARET BORSASI

MANİSA TİCARET BORSASI MANİSA TİCARET BORSASI KANATLI SEKTÖR RAPORU 2015 EĞİTİM ARAŞTIRMA BİRİMİ TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nca Geliştirilen Yerli Hibritler (ATAK

Detaylı

7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM

7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM 7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM Tarım sektörü rekabet gücü yüksek bir yapıya kavuşturulacak Tarımda modern işletmeciliğe dönüşüm sağlanacak Tarım arazilerinin

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK: Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK: -BU FORUM KASIM AYINDA KATAR DA DÜZENLENECEK DÜNYA SOSYAL GÜVENLİK FORUMU NA IŞIK TUTACAKTIR -TÜRKİYE BUGÜN DÜNYANIN

Detaylı

1- EKER: Doktorların Kırmızı Ete Özür Borcu Var Hayvancılık Akademisi - AA 17.09.2014

1- EKER: Doktorların Kırmızı Ete Özür Borcu Var Hayvancılık Akademisi - AA 17.09.2014 1- EKER: Doktorların Kırmızı Ete Özür Borcu Var Hayvancılık Akademisi - AA 17.09.2014 Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, yumurta, tereyağı ve kırmızı et tüketiminin kalp ve damar hastalıklarını

Detaylı

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI Kırsal Kesimde Kadın Kooperatifleri

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI Kırsal Kesimde Kadın Kooperatifleri GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI Kırsal Kesimde Kadın Kooperatifleri Uzm.Nimet KALELİ Kırsalda Kadın Hizmetleri Koordinatörü 20 OCAK 2013 Tarımsal üretimi

Detaylı

Mısır alım fiyatı açıklandı

Mısır alım fiyatı açıklandı Mısır alım fiyatı açıklandı Ağustos 28, 2012-1:42:57 Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) mısırın tonunu 595 liraya almaya hazır olduğunu bildirerek, bunun geçen

Detaylı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya da 400-450 un değirmeni olduğu biliniyor. Bu değirmenlerin yıllık toplam kapasiteleri 6 milyon tonun üzerine. Günde 100 tonun üzerinde üretim gerçekleştirebilen

Detaylı

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi. Tarım Sektörünün İhracattaki Yeri ve Önemi Şebnem BORAN Ülkemizde son yıllarda önceliğin sanayi sektörüne kayması sonucu ekonomimizde göreceli olarak tarım ürünlerinin ihracatımızdaki ağırlığı giderek

Detaylı

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Tarım, Tarıma Dayalı Sanayi ve Ormancılık İhtisas Komisyonu Çalışmaları 07 Mayıs 2013 ESKİŞEHİR

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Tarım, Tarıma Dayalı Sanayi ve Ormancılık İhtisas Komisyonu Çalışmaları 07 Mayıs 2013 ESKİŞEHİR 2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Tarım, Tarıma Dayalı Sanayi ve Ormancılık İhtisas Komisyonu Çalışmaları 07 Mayıs 2013 ESKİŞEHİR İklim değişikliği Biyoçeşitliliğin Korunması Biyoyakıt Odun Dışı Orman

Detaylı

KUZEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT ANALİZİ

KUZEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT ANALİZİ T.C. KUZEYDOĞU ANADOLU KALKINMA AJANSI KUZEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT ANALİZİ Dr. Mehmet Ali ÇAKAL TRA1 2012 Her hakkı saklıdır. İÇİNDEKİLER 1. KAPSAM... 2 2. KUZEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM

Detaylı

Tarımda Yenilikler, Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği

Tarımda Yenilikler, Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği Tarımda Yenilikler, Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği Prof. Dr. Gökhan Özertan Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü ozertan@boun.edu.tr Twitter: @gokhanozertan 29.03.2018 1 Hedefler arasında Üretimde

Detaylı

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI 2015 TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI TÜRKİYE DE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ Ülkemiz coğrafi özellikleri bakımından her türlü hayvansal ürün üretimi için uygun

Detaylı

Detay Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

Detay Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti Detay Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti HAKKIMIZDA Detay Fuarcılık Organizasyon & Tanıtım Hizmetleri Limited Şirketi TOBB- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nin Y-276 numaralı Yurtiçinde

Detaylı

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TARIMDA DEĞİŞİM Dünyada 1970 li yıllarda; Tüketicilerin bilinçlenmesi, 1990 lı yıllarda

Detaylı

Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi kuruluyor

Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi kuruluyor Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi kuruluyor Kasım 07, 2013-9:12:39 Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ürün Doğrulama ve Takip Sisteminin yılbaşı itibarıyla bebek maması, bitkisel sıvı yağlar,

Detaylı

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi TARIMSAL FAALİYETİN ÇEVRE ÜZERİNE ETKİSİ Toprak işleme (Organik madde miktarında azalma) Sulama (Taban suyu yükselmesi

Detaylı

BODRUM MANDALİNASI ÜRÜNLERİ, ANTALYADA BEĞENİLDİ

BODRUM MANDALİNASI ÜRÜNLERİ, ANTALYADA BEĞENİLDİ BODRUM MANDALİNASI ÜRÜNLERİ, ANTALYADA BEĞENİLDİ Bu yıl 26 30 ekim tarihleri arasında 7. Kez düzenlenen Yörex Yöresel Ürünler Fuarı Antalya Expo Center Fuar ve Kongre Merkezinde yapıldı. Türkiye nin birçok

Detaylı

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014 Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş Finansal Erişim Konferansı Açılış Konuşması 3 Haziran 2014 Sn. Hazine Müsteşarım, Sn. BDDK Başkanım, Dünya Bankasının ülke direktörü Sn. Raiser, yurtiçinden

Detaylı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR Halil AGAH Kıdemli Kırsal Kalkınma Uzmanı 22 Kasım 2016, İSTANBUL 1 2 SUNUM PLANI TARIMDA KÜRESELLEŞME TÜRK TARIM SEKTÖRÜ VE SON YILLARDAKİ GELİŞMELER TARIMDA

Detaylı

Avrupa Birliği Yapısal Uyum Yönetim Otoritesi Daire Başkanı

Avrupa Birliği Yapısal Uyum Yönetim Otoritesi Daire Başkanı T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Avrupa Birliği Yapısal Uyum Yönetim Otoritesi Daire Başkanı Ali ERGİN-ali.ergin@tarim.gov.tr HAZİRAN-2014 KIRSAL KALKINMA ÇALIŞMALARI

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel gıda

Detaylı

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar; Tarımı gelişmiş ülkelerin çoğunda hayvancılığın tarımsal üretim içerisindeki payı % 50 civarındadır. Türkiye de hayvansal üretim bitkisel üretimden sonra gelmekte olup, tarımsal üretim değerinin yaklaşık

Detaylı

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata 02.12.2016 / Ankara TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata 1/6 geçirilecek olan KOBİ lere Nefes Kredisi için imzalar, Başbakanlık Çankaya Köşkü nde düzenlenen lansman

Detaylı

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ KARAMAN ELMA PANELİ PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ 25 NİSAN 2016 Hazırlayanlar Uzman İsmail ARAS Uzman Hakan ANAÇ Araştırma, Etüt ve Planlama Birimi GİRİŞ Dünyanın en büyük elma üreticilerinden olan ülkemiz ve

Detaylı

Başkan Acar 4. Ulusal Sağlık Kurultayına Katıldı

Başkan Acar 4. Ulusal Sağlık Kurultayına Katıldı Başkan Acar 4. Ulusal Sağlık Kurultayına Katıldı SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANI FATİH ACAR: -BÜTÇEDEN SAĞLIK HARCAMALARINA 2012 YILINDA 47,8 MİLYAR LİRA AYRILDI -TÜRKİYE DE 3 MİLYON 447 BİN 166 KİŞİ DİYABET

Detaylı

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası OTP harcamalarının AB bütçesinin önemli bölümünü kapsaması, bu politikayı bütçe tartışmalarının da odak noktası yaparken, 2014-2020 Mali Çerçeve içinde tarım, kırsal

Detaylı

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) KIRSAL KALKINMA DESTEKLERİ. Sadettin DİKMEN Şubat 2015

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) KIRSAL KALKINMA DESTEKLERİ. Sadettin DİKMEN Şubat 2015 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) KIRSAL KALKINMA DESTEKLERİ Sadettin DİKMEN Şubat 2015 SUNUM PLANI I. TARIMA DAYALI EKONOMİK YATIRIMLARI II. MAKİNE VE EKİPMAN ALIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI SUNUM

Detaylı

Buğday Ithalatında Sıfır Vergi

Buğday Ithalatında Sıfır Vergi Buğday Ithalatında Sıfır Vergi Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, Türkiye'nin elinde, hasat dönemine kadar kullanabileceği 5,5 milyon ton buğday olmasına karşın,

Detaylı

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği 17-18 Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği 17-18 Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ 2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği 17-18 Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ Pamuk sektörünün tarımı, ticareti ve sanayisi ile ülkemiz insanı ve ekonomisi için çok büyük öneme

Detaylı

Değerli İhracatçılar, Değerli Basın Mensupları,

Değerli İhracatçılar, Değerli Basın Mensupları, Sayın Başbakanım, Değerli Bakanlarım, Değerli İhracatçılar, Değerli Basın Mensupları, 26 ihracatçı sektörümüzdeki, 61 bin ihracatçımızın temsilcisi Türkiye İhracatçılar Meclisi nin Sektörler Toplantısı

Detaylı

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ 9.11.2017 Sayın Bakanım, STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 1 İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları, Global

Detaylı

KUZEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT (SWOT) ANALİZİ(2012)

KUZEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT (SWOT) ANALİZİ(2012) T.C. KUZEYDOĞU ANADOLU KALKINMA AJANSI KUZEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT (SWOT) ANALİZİ(2012) Dr. Mehmet Ali ÇAKAL TRA1 2012 Her hakkı saklıdır. İÇİNDEKİLER 1. KAPSAM... 3 2. KUZEY DOĞU ANADOLU

Detaylı

Olmazsa Olmaz Sosyal Güvenlik

Olmazsa Olmaz Sosyal Güvenlik Olmazsa Olmaz Sosyal Güvenlik SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANI FATİH ACAR: -TEMEL PARAMETRELERE BAKTIĞIMIZ ZAMAN SOSYAL GÜVENLİK TÜRKİYE AÇISINDAN RİSK OLMAKTAN ÇIKTI -EMEKLİLERİMİZİN YÜZLERİNİN GÜLMESİ

Detaylı

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR Gözde SEVİLMİŞ Giderek artan nüfusa paralel olarak gıda maddeleri tüketimi ve dolayısıyla bitkisel yağ tüketimi artmaktadır. Diğer yandan artan gıda

Detaylı

HATAY TARIM VİZYONU

HATAY TARIM VİZYONU HATAY TARIM VİZYONU 2016-2021 2 BİTKİSEL ÜRETİM VİZYONU Zeytin üretiminde Türkiye 3.cüsü olan Hatay da, üretimle birlikte katma değer sağlayacak işleme ve paketleme tesislerinin kurulumuna sağlanan destekler

Detaylı

T.C. Kalkınma Bakanlığı

T.C. Kalkınma Bakanlığı T.C. Kalkınma Bakanlığı 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği- Turkey s Agricultural Policies at a Crossroads with respect to 2023 Vision 2023 Vision, Economic Growth and Agricultural

Detaylı

Sizi geleceğe taşır...

Sizi geleceğe taşır... Sizi geleceğe taşır... HAKKIMIZDA Elizi Reklam İnşaat Turizm Tarım Gıda ve Hayv. San. Tic.Ltd.Şti. firması olarak 2001 yılında Antalya da faaliyetine başlamıştır. Şirketimizin ana faaliyet konusu sera

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Yardımcısı Oran: Et fiyatlarına müdahale, besiciyi bitirir! Tarih : 18.08.2013 ET ÜRETİCİSİ İTHALATLA TERBİYE EDİLEMEZ CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, AKP nin, uyguladığı üreticiyi

Detaylı

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!- 03.09.2014

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!- 03.09.2014 1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!- 03.09.2014 Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) Yönetim Kurulu ve Değerlendirme Toplantısı, Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği alanında Türkiye'nin en

Detaylı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji KASIM 2014 KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ

Detaylı

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır. İzmir İlinin Son 5 Yıllık Dönemde Tarımsal Yapısı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ İzmir, sahip olduğu tarım potansiyeli ve üretimi ile ülkemiz tarımında önemli bir yere sahiptir. Halen Türkiye de üretilen; enginarın

Detaylı

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ BASINDAN EKONOMİ HABERLERİ 24 MAYIS 2016 SALI KIBRIS GENÇ TV (23.05.2016) KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ Kalkınma Bankası'nın Türkiye Kalkınma Bankası ile yürüttüğü Teknik İşbirliği Programı kapsamında;

Detaylı

Avrupa Komisyonu tarafından 25 Şubat 2008 tarihinde onaylanan Kırsal Kalkınma (IPARD) Programı; Türkiye nin katılım öncesi dönemdeki öncelikleri ve

Avrupa Komisyonu tarafından 25 Şubat 2008 tarihinde onaylanan Kırsal Kalkınma (IPARD) Programı; Türkiye nin katılım öncesi dönemdeki öncelikleri ve AB ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynakların, ülkemizde kırsal kalkınma programlarının uygulanmasına yönelik faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için kullanılmasıyla görevli bir kurumdur. Tarım sektörümüzün

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel gıda

Detaylı

ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar

ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ Vet. Hek. Ümit Özçınar ORGANİK TARIM VE HAYVANCILIK NEDİR? Organik tarımın temel stratejisi, kendine yeterli bir ekosistem oluşturarak, bu ekosistemdeki canlıların optimum

Detaylı

KAMU KURUMLARI VE BELEDİYELER İLE YÜRÜTÜLEBİLECEK ÇALIŞMA VE PROJELER

KAMU KURUMLARI VE BELEDİYELER İLE YÜRÜTÜLEBİLECEK ÇALIŞMA VE PROJELER KAMU KURUMLARI VE BELEDİYELER İLE YÜRÜTÜLEBİLECEK ÇALIŞMA VE PROJELER 1- Kalkınma Ajansı Destekleri A. Mali Destekler 50.000 500.000 TL arasında değişen bölgesel önceliklere göre farklı konu başlıklarında

Detaylı

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi

Detaylı

EMBRIYO TRANSFERIYLE BIR INEKTEN?100 BUZAGI ALINACAK

EMBRIYO TRANSFERIYLE BIR INEKTEN?100 BUZAGI ALINACAK EMBRIYO TRANSFERIYLE BIR INEKTEN?100 BUZAGI ALINACAK Portal : www.haberkiyisi.com İçeriği : Haber Tarih : 17.12.2016 Adres : https://www.haberkiyisi.com/embriyo-transferiyle-bir-inekten-100-buzagi-alinacak.html

Detaylı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar TARIM SEKTÖRÜ 1. Tarım sektöründe istihdam şartları iyileştirilecektir. 1.1 Tarıma yönelik destekler ihtisaslaşmayı ve istihdamı korumayı teşvik edecek biçimde tasarlanacaktır. Hayvancılık (Tarım Reformu

Detaylı

TKDK DESTEKLERİ AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ

TKDK DESTEKLERİ AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ ARALIK 2014 101-1 Süt Üreten Tarımsal İşletmelere Yönelik Destekler Tarımsal işletmelerin sürdürülebilirliklerini ve birincil ürünlerin üretiminde genel performanslarını geliştirmek,

Detaylı

KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ

KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ Karınca Dergisi, Ekim 2014, Sayı:934 KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ 1. GİRİŞ Kooperatifler, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılamak

Detaylı

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı.

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı. Basın Bülteni Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı. Şişecam, Yenişehir Cam Kompleksi nde yer alan Anadolu Cam Fabrikası 4. Cam

Detaylı

Tarımın Anayasası Çıktı

Tarımın Anayasası Çıktı Tarımın Anayasası Çıktı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım sektörünün anayasası olan 5488 sayılı Tarım Kanunu iki yıllık yoğun bir çalışmanın ardından 18.04.2006 tarihinde kabul edildi. Resmi Gazete de 25.04.2006

Detaylı

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI Avusturya da un üretimi sağlayan 180 civarında değirmen olduğu tahmin edilmektedir. Yüzde 80 kapasiteyle çalışan bu değirmenlerin ürettiği un miktarı 500 bin

Detaylı

T.C. KIRIKKALE VALİLİĞİ İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ ARALIK 2014 KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI

T.C. KIRIKKALE VALİLİĞİ İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ ARALIK 2014 KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI T.C. KIRIKKALE VALİLİĞİ İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ ARALIK 2014 KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI RECEP KIRBAŞ İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRÜ Kırsal Kalkınma Yatırımlarının

Detaylı

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir. Sayın Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir. Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu TUSAF yönetimi başta olmak üzere, kongremizin

Detaylı

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI Dr. Osman Orkan Özer SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI Sürdürülebilir tarım; Günümüz kuşağının besin gereksinimi

Detaylı

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR) TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR) ANTALYA DA TARIM SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI SÜS BİTKİLERİ VE TIBBİ AROMATİK BİTKİLER ALT SEKTÖRÜ ÇALIŞMA GRUBU

Detaylı

BVKAE www.bornovavet.gov.tr

BVKAE www.bornovavet.gov.tr Türkiye Veteriner İlaçları Pazarı Sorunlar ve Çözüm Önerileri Uluslararası Süt Sığırcılığı ve Süt Ürünleri Çalıştayı ve Sergisi 28-29 Nisan, 2008 - Konya İsmail Özdemir VİSAD - Veteriner Sağlık Ürünleri

Detaylı

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI! BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI! Birleşmiş Milletler Genel Kurulu; kooperatiflerin sosyo-ekonomik kalkınmaya, özellikle yoksulluğun azaltılmasına, istihdam yaratılmasına ve sosyal bütünleşmeye olan

Detaylı

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI IPARD (2007-2013)

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI IPARD (2007-2013) KIRSAL KALKINMA PROGRAMI IPARD (2007-2013) 101 TARIMSAL İŞLETMELERİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI VE TOPLULUK STANDARTLARINA ULAŞTIRILMASINA YÖNELİK YATIRIMLAR 2 101 101-1 Süt Üreten Tarımsal işletmeler 101-2

Detaylı

HUBUBAT PİYASALARINA BAKIŞ

HUBUBAT PİYASALARINA BAKIŞ T.C. TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUBUBAT PİYASALARINA BAKIŞ 1 HAZİRAN 2013 MARDİN 1 TMO NUN GÖREVLERİ Kuruluş: 1938 Hububat piyasalarını düzenlemek, Afyon ve uyuşturucu maddelere konulan devlet

Detaylı

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR 13.01.2018 Sayın Valim, Sayın TOKİ Başkan Yardımcım, Sayın Ticaret Odası Başkanım, Sayın Rektörlerim, Değerli Yönetim Kurulu Üyelerim, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve Dostları

Detaylı

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY 3 EYLÜL 2013 DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Değerli konuklar, yurtdışından gelen değerli misafirlerimiz, finans sektörünün kıymetli

Detaylı

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ Büyük tarımsal ekonomiler sıralamasında 7. sırada yer alan ülkemiz tarımının milli gelire, istihdama ve dış ticarete katkısı giderek artmaktadır. Tarım sektörü; 2008 yılında

Detaylı

AR&GE BÜLTEN 2012 EYLÜL SEKTÖREL TARIM KENTİ İZMİR

AR&GE BÜLTEN 2012 EYLÜL SEKTÖREL TARIM KENTİ İZMİR TARIM KENTİ İZMİR Şebnem BORAN Gözde SEVİLMİŞ Küresel iklim değişikliği, gıda fiyatlarındaki yükseliş, dünya nüfusundaki hızlı artış gibi gelişmelerin etkisiyle tarım sektörünün son derece stratejik bir

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72 i Bu sayıda; Haziran İşgücü ve İstihdam gelişmeleri; Ocak-Ağustos Bütçe verileri değerlendirilmiştir. i 1 Gerçek işsizlikte ciddi artış

Detaylı

TARIM POLİTİKASI. Prof. Dr. Emine Olhan. A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

TARIM POLİTİKASI. Prof. Dr. Emine Olhan. A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TARIM POLİTİKASI Prof. Dr. Emine Olhan A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü olhan@agri.ankara.edu.tr Tarım Politikasının Hedef Kitlesi Üretici: Gelir ve refahın artmasını ister Tüketici:Gıda güvencesini

Detaylı

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası FĐNANSAL EĞĐTĐM VE FĐNANSAL FARKINDALIK: ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER Durmuş YILMAZ Başkan Mart 2011 Đstanbul Sayın Bakanım, Saygıdeğer Katılımcılar, Değerli Konuklar

Detaylı

Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor

Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor AYLIK RAPOR Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor İlk dört ayda enflasyon MB nin sene sonu hedefine yaklaştı. İhracatta düşüş sürüyor. EKONOMİK VE SEKTÖREL GELİŞMELER Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine

Detaylı

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/ Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/ Değerli Katılımcılar,/ Arsuz Belediyesi nin ev sahipliğinde düzenlenen/ bölgemizin enerji sektöründeki durumu/ ve geleceği hakkında görüşmeler

Detaylı

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret 2 Ağustos 2012 / Demir Çelik Store Çanakkale Şehitlik Abidesi Tuncay Sergen / Y SAD Yön. Kur. Bşk. YİSAD - Yassı Çelik İthalat, İhracat ve Sanayicileri

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN AYDIN

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN AYDIN T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN AYDIN Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel gıda

Detaylı

Türkiye`de Sağlıkta Dönüşüm ve Endüstrimizin Mevcut Durumu

Türkiye`de Sağlıkta Dönüşüm ve Endüstrimizin Mevcut Durumu Türkiye`de Sağlıkta Dönüşüm ve Endüstrimizin Mevcut Durumu II. Sağlık Ekonomisi Kongresi, 4-5 Aralık 2014 Ecz. Halil Tunç Köksal Genel Sekreter Yrd. Sağlıkta Dönüşüm Programı ve Sosyal Güvenlik Reformu

Detaylı

SAYIN BAKANIM SAYIN BAŞKAN OTOMOTİV SANAYİİ DERNEĞİ NİN SAYGIDEĞER TEMSİLCİLERİ DEĞERLİ MİSAFİRLER VE KIYMETLİ BASIN MENSUPLARI

SAYIN BAKANIM SAYIN BAŞKAN OTOMOTİV SANAYİİ DERNEĞİ NİN SAYGIDEĞER TEMSİLCİLERİ DEĞERLİ MİSAFİRLER VE KIYMETLİ BASIN MENSUPLARI SAYIN BAKANIM SAYIN BAŞKAN OTOMOTİV SANAYİİ DERNEĞİ NİN SAYGIDEĞER TEMSİLCİLERİ DEĞERLİ MİSAFİRLER VE KIYMETLİ BASIN MENSUPLARI KONUŞMAMA BAŞLARKEN, BAŞTA SAYIN BAKANIMIZ OLMAK ÜZERE SİZLERİ SAYGI VE SEVGİYLE

Detaylı

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK)

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK) İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK) 33. OTURUMUNDA YAPACAĞI KONUŞMANIN TASLAK METNİ İstanbul,

Detaylı

Tarım alanlarının bölünmesi 50 bin kişiye sorulacak

Tarım alanlarının bölünmesi 50 bin kişiye sorulacak Tarım alanlarının bölünmesi 50 bin kişiye sorulacak Şubat 29, 2012-1:29:29 Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'nin her yıl arazi bölünmesinden, parsel küçülmesinden dolayı yaklaşık 8 milyar

Detaylı

KARS ŞEKER FABRİKASI RAPORU

KARS ŞEKER FABRİKASI RAPORU Şu an 240 çalışana sahip şeker fabrikası da, üretimin artması durumunda daha önce olduğu gibi istihdamını 400 lere çıkarabilecek ve il ekonomisine giren sıcak para miktarı da artacaktır. KARS ŞEKER FABRİKASI

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ELAZIĞ

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ELAZIĞ T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ELAZIĞ Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel

Detaylı

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2015 YILI YILLIK İŞ PLANI

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2015 YILI YILLIK İŞ PLANI KONU Tahmini Maliyet (TL) Başlama Tarihi Bitiş Tarihi Sorumlu Kişi İşbirliği Yapılacak Kurumlar ve Kişiler Performans 1.1.1.1 2013 yılında istihdam edilmesi planlanan basın ve halkla ilişkiler personelinin

Detaylı

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım Organik tarım, dünyada yaklaşık 130 ülkede yapılmakta ve organik tarım üretim alanı giderek artmaktadır. 2011 yılı verilerine göre dünyada 37 milyon hektar alanda organik

Detaylı

TARIM RAPORU. Serdar TAŞYÜREK

TARIM RAPORU. Serdar TAŞYÜREK TARIM RAPORU Serdar TAŞYÜREK GİRİŞ Teorik ekonomi tartışmalarında, tarım sektörünün, gelişme süreci içerisinde toplam istihdam ve üretimdeki payının azalması gerektiği genel kabul gören bir tezdir. Gelişmiş

Detaylı

1- Üreticiye prim desteği isteği Tekirdağ Şafak

1- Üreticiye prim desteği isteği Tekirdağ Şafak 1- Üreticiye prim desteği isteği Tekirdağ Şafak 10.07.2015 2-20 Milyonluk Yatırım Türkiye Erzurum Baskısı - 11.07.2015 3- Et Fiyatları Esnafı Zorluyor HaberTürk Ank. 13.07.2015 4- Bayraktar Ciddi fiyat

Detaylı

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı 6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) ve Uluslararası Sosyal Güvenlik Teşkilatı(ISSA) işbirliği ile Stratejik İnsan Kaynakları Politikaları ve İyi Yönetişim

Detaylı

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ 1 / 7

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ 1 / 7 YENİ TEŞVİK SİSTEMİ 1 / 7 Biliyorsunuz, 19 Haziran da yeni teşvik sistemine ilişkin gerekli yasal prosedürler tamamlandı ve konuya ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı -2012 yılının başından itibaren geçerli

Detaylı

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR SGK Başkanı Yadigar Gökalp İlhan 3. Yaş Baharı Kongresine Katıldı SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANI YADİGAR GÖKALP İLHAN: - SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

Detaylı

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2016 YILI YILLIK İŞ PLANI

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2016 YILI YILLIK İŞ PLANI KONU Tahmini Maliyet (TL) Başlama Tarihi Bitiş Tarihi Sorumlu Kişi İşbirliği Yapılacak Kurumlar ve Kişiler Performans 1.1.1.1 2013 yılında istihdam edilmesi planlanan basın ve halkla ilişkiler personelinin

Detaylı

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı AB ve Türkiye Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Avrupa Birliği Bakanlığı, Katılım Öncesi AB Mali Yardımı kapsamında finanse edilen diyalog sürecini desteklemeye devam etmektedir. Diyaloğu-IV

Detaylı

Gümüşhane Kelkit ilçesinde Doğu Keredeniz 1. Organik Tarım Kongresi başladı.

Gümüşhane Kelkit ilçesinde Doğu Keredeniz 1. Organik Tarım Kongresi başladı. DOĞU KARADENİZ 1. ORGANİK TARIM KONGRESİ BAŞLADI. Gümüşhane Kelkit ilçesinde Doğu Keredeniz 1. Organik Tarım Kongresi başladı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gümüşhane Valiliği, Aydın Doğan Vakfı,

Detaylı

Gücünüzle güçlüyüz, Gücümüzle güç katıyoruz..

Gücünüzle güçlüyüz, Gücümüzle güç katıyoruz.. Gücünüzle güçlüyüz, Gücümüzle güç katıyoruz.. 2014 YILINI BÜYÜK ORANDA KURUMSAL ALT ve ÜST YAPI ÇALIŞMALARINA AYIRDIK KURUMSAL ALT YAPI ÇALIŞMALARI İş süreci yönetiminde Dünyaca ünlü firmaların (Mercedes,

Detaylı

EGELİ & CO.: REEL YATIRIMLAR İÇİN YERLİ ve YABANCI FİNANSAL YATIRIMCIYI TARIM SEKTÖRÜNE ÇEKECEĞİZ

EGELİ & CO.: REEL YATIRIMLAR İÇİN YERLİ ve YABANCI FİNANSAL YATIRIMCIYI TARIM SEKTÖRÜNE ÇEKECEĞİZ Egeli & Co. Yatırım Holding A.Ş. 13 Ekim 2010 Basın Bülteni EGELİ & CO.: REEL YATIRIMLAR İÇİN YERLİ ve YABANCI FİNANSAL YATIRIMCIYI TARIM SEKTÖRÜNE ÇEKECEĞİZ Halka açık bir şirket olan Egeli & Co. Yatırım

Detaylı

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO BAKLİYAT DOSYASI Dünya üzerinde tarımı çok eski yıllardan beri yapılmakta olan yemeklik dane baklagillerin diğer bir deyişle bakliyat ürünlerinin insan beslenmesinde bitkisel kaynaklı protein gereksiniminin

Detaylı

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü Tıp sürekli ilerliyor sözündeki aslan payı bize göre; Tıbbi Malzeme Alt Sektörüne ait. Nitekim; tıbbi malzemeden yoksun sağlık sektörünün eli

Detaylı