buluşuyor! bu dergide DERGİMİZ 3 YAŞINDA Sancaktepe SANCAKTEPELİ ÇOCUKLAR YUSUF UN RÜYASI KAR FABRİKASI BİR SEVGİ PINARI YUNUS EMRE

Transkript

1 Sancaktepe Yıl: 3 / Sayı:10 Ocak-Şubat 2012 SANCAKTEPE BELEDİYESİ NİN ÇOCUKLARA ÖZEL ARMAĞANIDIR DERGİMİZ 3 YAŞINDA YUSUF UN RÜYASI BİR SEVGİ PINARI YUNUS EMRE SANCAKTEPELİ ÇOCUKLAR bu dergide buluşuyor! KAR FABRİKASI Aradığın her şey bu dergide; bilgi, eğlence ve bulmacalar bir arada!

2 BİZİM SOKAK MASAL DİYARI KELOĞLAN ve SİHİRLİ TAS MERAK KUTUSU HOBİ KARDAN BUZ SANATI MACERA KAHRAMAN DEDEKTİF CENK VE BIDIK EVLİYA ÇELEBİ İLE İNTERNETTE SEYAHAT ÖDÜLLÜ BULMACA

3 başkanın günlüğü Sevgili Çocuklar! Yeni bir sayıda işte yine sizlerleyiz. Sancaktepe Belediyesi olarak kültürel ve sosyal alanlardaki çalışmalarımız hızla sürüyor İlçemiz yeni bir bilgievine daha kavuştu. Şubat ayı başında Fatih Mahallesi nde açtığımız Fatih Sultan Mehmet Bilgi ve Kültür Merkezi, 10. bilgievimiz oldu. Bilgievlerimiz 3 yıldır 15 bin öğrenciye eğitim desteği veriyor. Hedefimiz Her Mahalleye Bir Bilgievi kazandırmaktır. Bilgi ve Kültür Merkezlerinde, iyi bir ortamda ve en iyi koşullarda eğitim imkanı buluyorsunuz. Böylece, okul başarınız da her geçen gün artıyor. Bilgievlerimiz velilerinize de açık. Özellikle kitap okumaları için velilerinizi bilgievlerine getirmenizi istiyorum. Dergimizde bu ay sizler için çok güzel konulara yer verdik. Yusuf Peygamberi, Yunus Emre yi, Evliya Çelebi yi konuk ettik sayfalarımıza. Keyifle okuyacağınızı umuyorum. Tekrar görüşünceye kadar hoşçakalın İsmail Erdem Belediye Başkanı Y ı l : 3 / S a y ı : 10 / Ocak -Şubat 2012 Yayın Hazırlık Sancaktepe Belediyesi Adına Sahibi İsmail Erdem Genel Yayın Koordinatörü Tarık Yusuf Uçar Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yavuz Kul Yayın Danışmanı Zeynep Karakurt Yayın Kurulu Mehmet Emin Yavuz Kadriye Bayraktar İLETİŞİM: Sancaktepe Belediye Başkanlığı Meclis Mahallesi Atatürk Caddesi No: 111 Sancaktepe Telefon : : Faks : Telefon : Yayın Yönetmeni Özlem Şahin Editör Mehmet S. Ekinci Graf ik Uygulama Hidayet Berçindar Baskı: Şan Ofset Cendere Yolu No:23 Ayazağa-İstanbul Tel: Bu yayının tüm hakları Sancaktepe Belediyesi ne aittir. İzinsiz olarak kısmen veya tamamen kopya edilemez.

4 biz(den) bize F. Süleyman Tüfekçioğlu Feride Çiftçi Ahmet Arda Aksünger Sevgili Arkadaşlar! Bu sayımızda muhabirlerimiz Süleyman, Feride ve Ahmet. Sancaktepe den haberleri onlar derledi sizin için. Keyifli okumalar... Çocuk Kulüplerİnde Karne Heyecanı Karacaoğlan Kültür ve Bilgi Merkezi nde karne töreni düzenlendi. Kültür ve Bilgi Merkezlerinde faaliyet gösteren Çocuk Kulüplerimizdeki 6 yaş grubu arkadaşlarımız, ilk karnelerini almanın heyecanını yaşadılar. Kulüp öğrencileri, eğitime başladıkları günden bugüne kadar öğrendikleri şarkıları, oyunları aileleri ile paylaştılar. Minik öğrenciler yıl boyunca yapmış oldukları faaliyetleri de sergilediler. Bir dönemi geride bırakan ana sınıfı öğrencileri, karnelerini velileri ile birlikte aldılar. Haber: F.Süleyman Tüfekçioğlu 2

5 AİLELER KARDEŞ OLDU Haber: Feride Çiftçi Belediyemiz, ülkemizde mutlu ailelerin çoğalması için Kardeş Aile projesine imza attı. Amaç, aileler arasında dayanışma ve yardımlaşmayı yaygınlaştırmak. Proje ülkemizin tüm illerindeki aileleri kapsıyor. Geçtiğimiz günlerde 14 farklı ilden gelen 14 aile üç gün süreyle İstanbul da ağırlandı. Misafir ailelerle birlikte kültürel geziler yapıldı. Kardeş Aileler, önce Eyüp Sultan Camii ni, sonra Sultan Ahmet Camii, Ayasofya ve Yerebatan Sarnıcı nı gezdiler. Ayrıca Üsküdar Aziz Hüdai Türbesi ne ve Üsküdar a geziler gerçekleştirildi. Akşam yemeğinde ise Kardeş Aileler ve Mahalle Anneleri biraraya geldi. Yemek sonunda ailelere Laptop ve bazı hediyeler verildi. 3. gün Kardeş Aileler memleketlerine uğurlandı. Misafirlerimiz, bu projeden çok memnun olduklarını ifade ettiler. 3

6 GÖNÜLDEN GÖNÜLLERE ŞİİR DİNLETİSİ Haber: Ahmet Arda Aksünger Bilgievlerindeki arkadaşlarımızın düzenlediği Gönülden Gönüllere Şiir Dinletisi nde bir araya geldik. Genco Erkal Kültür Merkezi nde düzenlenen etkinliğe pek çok arkadaşımız katıldı. Belediye Başkanımız İsmail ERDEM, Başkan Yardımcılarımız Tarık Yusuf UÇAR, Hasan KAMAL, İlçe Milli Eğitim Müdür Yardımcısı, öğrenciler ve veliler de bizleri yalnız bırakmadılar. Gecede bir konuşma yapan İsmail ERDEM, Eğitim, kültürel anlamda zengin bir kent yaşamının anahtarıdır. Bu amaçla hizmete sunduğumuz Kültür ve Bilgi Merkezlerimiz, çocuklarımız için okulların yanında birer ilim ve hikmet yuvası oldular dedi. Gönülden gönüle köprü kurmanın en güzel yolu olan şiirlerden örneklerin sunulduğu gecede, konuklarımız duygulu anlar yaşadı. Müzik öğretmenlerimiz, müzik ve şarkılarıyla bize eşlik ettiler. Hangi arkadaşımız hangi şiiri okudu? Arif Nihat ASYA nın Ağıt şiirini Yüce Nur Geçer, Bayrak şiirini Melek Köseoğlu, Atilla İLHAN ın Ben Seni Neden mi Sevdim şiirini Esra Arslan, Aysel Git Başımdan şiirini Ebru Çayır, Cahit Sıtkı TARANCI nın Desem ki şiirini Neslihan Şahin, Cemal SAFİ nin Hadi Git şiirini Nurgül Polat, Bedri Rahmi EYÜBOĞLU nun Türküler Dolusu şiirini Melike Köklü, Mehmet Akif ERSOY un Bir Gece şiirini Sümeyra Şen, Çanakkale Şehitlerine şiirini Berna Göktürk, A.Fettah ŞAHİN in Avare Gönül şiirini Sümeyye Zehir, Selami YILDIRIM ın Ey İstanbul şiirini Dilek Şensoy, Ersin HOŞGENÇ in Baba Anneme İyi Bak şiirini Seher Göksu, Abdurrahim KARAKOÇ un Bayramlar Bayram Ola şiirini Zehra Yayla Kemalettin KAMU nun Bingöl Çobanları isimli şiirini Tuğba Topçu 4

7 Çizen: Sevgi İçigen bizim sokak 5

8 açık günlük MUCİTLER ATÖLYESİ NDE BİLİMLE TANIŞTIK Arkadaşlar, Belediyemiz bizim için Mucitler Atölyesi açtı duydunuz mu? Bilimin gizemli dünyasına götüren Mucitler Atölyesi, deney setlerinden oluşan bir sergi. Samandıra Kültür Merkezi nde üç günlük süreyle sergilendi. Bilimsel gerçekler, uygulamalı olarak gösterildi. Serginin ilk gününde açılışı yapan Belediye Başkanımız İsmail ERDEM, yaptığı konuşmada, bilimin hayatımızdaki önemine dikkat çekti. Bilimin yol göstericiliğini önemseyen ülkeler güçlü ve gelişmiş ülkeler olmuştur. Bilim çağı olarak adlandırılan günümüzde çocuklarımızı donanımlı bireyler olarak yetiştirmemiz gerekir dedi. Bilimsel deneylerin eğlenceye dönüştüğü Mucitler Atölyesi değişik bölümlerden oluşuyordu. 6

9 Atölyelerde Neler Yaptık? Mutfakta Bilim Atölyesi Çevremizde kolayca bulabileceğimiz malzemelerle, 8 farklı deney yapıldı. Sütte ebru sanatı, rengârenk sıvılar, üflemeden şişen balon...bazı deneylere bizler de katıldık. Deneyler hakkında yorumlar yaptık. Şaşırtan Fizik Atölyesi Dengedeki kuş, çivi yatak, wirmhurst cihazı, renk çarkı, dünya-güneş modeli, jiroskop, plazma küresi, Newton beşiği gibi fizik deney setleri ile deneyler yaptık. Çok şaşırdığımız anlar oldu. Gizemli Kimya Atölyesi Eğitmenimiz, kimyasal bazı malzemeler kullanarak gizemli deneyler yaptı. Suyu kaynatan buz, beyaz baloncuklar, fil diş macunu, plastik yapımı ve kar yapımı bu deneylerden bazılarıydı. Matematik ve Zekâ Oyunları Bu bölümde matematik zekâmızı geliştirmeye yönelik ödül almış bir oyun oynadık. 5 masa ve 20 sandalye vardı. Her masada bir zekâ oyunu ve açıklaması yazıyordu. 15 öğrenci 4 masaya yerleşti. Her grup açıklama yazısını okuyarak oyunu oynadı. Robot Atölyesi Eğitmenimiz gözümüzün önünde legolar, özel devreler ve parçalar kullanarak bir robot yaptı. Bunu yaparken robotik bilimi ile ilgili bazı bilgiler verdi. Böylece merak ettiğimiz sorulara da yanıtlar bulduk. Göz Yanılsamaları Atölyesi Göz yanılsamaları ve optik bilimi ile ilgili şaşırtıcı deneyler yaptık. Göz yanılsaması ile ilgili 10 tane resim vardı. Hologram, parayı küçülten kumbara, kaybolan beher kabı gibi deney setlerini kullandık. Hem eğlendik, hem öğrendik. 7

10 masal diyarı Çizen: Emrah Çıldır KELOĞLAN ve SİHİRLİ TAS Bir varmış, bir yokmuş. Allah ın kulu çokmuş. Evvel zaman içinde bir Keloğlan varmış. İhtiyar ve yoksul annesi, bu biricik oğlunu Kel oğlum, keleş oğlum diye severmiş. Günlerden bir gün Keloğlan annesinden izin alıp balık tutmaya gitmiş. Belki bir kaç balık yakalarım. Anacığımla pişirir, yeriz. Aç karnımızı doyururuz diye düşünüyormuş. Irmağın kenarına gelip oltasını salmış. Öğleye doğru kocaman bir balık tutmuş. Pulları gümüş gibi parlak, gözleri cam gibi aydınlık, güzel mi güzel bir balıkmış bu Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp temizlemek istemiş. Bir de ne görsün! Balığın karnı içinde kocaman bir tas durmuyor mu? Keloğlan bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın. Hem balığı götürürüm anama, hem tası demiş. Keloğlan Zenginleşiyor Tası su ile doldurup balığı yıkamak istemiş. Birden inanılmaz bir şey olmuş. Tastan boşalttığı sular altın olarak akıyormuş yere. Keloğlan çok şaşırmış. Bir kaç kere denemiş, hep altın akıyormuş tastan. Bu, sihirli bir tas galiba. Hemen anama haber vereyim demiş. Eve koşmuş. Sihirli tasa küpler dolusu suyu doldurup doldurup boşaltmış. Suyu boşalan küplere de altınları biriktirmiş. Artık ülke hükümdarı bile onun yanında fakir sayılırmış Keloğlan günler sonra büyük bir saray yaptırıp oraya taşınmış. Kendisine hizmetçiler tutmuş. Sevdiği ve istediği her şeyi alıyor, en güzel yemekleri yiyiyormuş. Sonunda altınlarının çokluğu onu şımartmaya başlamış. 8

11 Gereksiz masraflara, lüzumsuz harcamalara girişmiş. Oğlum bu işin sonu kötü olabilir diye öğüt vermeye çalışan anasını bile dinlememiş. Sihirli tas elimde, ne istersem yaparım diyormuş. Keloğlan ın böyle kendini beğenmesi, şımarması ve hırsa kapılması, insanların ona duyduğu sevgiyi azaltmış. Herkes Eski hali bundan daha iyiydi. Gözünü hırs bürüdü Keloğlan ın demeye başlamış. Tatlı Rüya Sona Eriyor Keloğlan birgün daha çok altın elde etmek için sihirli tasını eline alıp ırmağın kenarına gelmiş. Suyu tükenecek değil ya, bir saray da buraya yaptırayım. demiş. Gurur ve kibirle tasını suya daldırmış. Kıyıda biriken altınlar hırsını artırıyormuş. Daha hızlı daha hızlı daldırmaya başlamış tası. Artık altınlardan başka bir şey düşünmüyormuş. Birden tas elinden kayıp suya düşmüş. Keloğlan onu tutmak için eğilince kendisi de ırmağa yuvarlanmış. Yüzme bilmediği için hızla akan ırmakta neredeyse boğulacakmış. Binbir güçlükle kıyıya çıkmış. Kendisi suda çırpınıp dururken, biriktirdiği altınları da hırsızlar çalıp götürmüşler. Artık tası bulmanın da imkânı kalmadığından ağlaya ağlaya annesinin yanına dönmüş. Başına gelenleri anlatmış. Yaşlı kadın: - Üzülme yavrum, Hay dan gelen Hû ya gider. Zaten, sen o tası alnının teri, elinin emeği ile kazanmamıştın. Üstelik zenginlik seni iyice şımartmıştı. Böylesi daha iyi oldu. Hiç olmazsa kendini başkalarından üstün görme hastalığından kurtulursun, demiş. Keloğlan bu sözlerle teselli bulmuş. Anasına hak vermiş. O günden sonra da sihirli tası bir daha hiç anmamış. 9

12 dünyayı değiştirenler Çizen: Derya Özbay Anadolu vatanımız. Yüzyıllardan beri bu böyle Anadolu nun bize vatan kalması için mücadele eden, bu uğurda canını veren, şehit düşen sayısız kahramanımız var. Bunun yanında, geçmişimizde Vatanımıza mana katan, kültür ve medeniyetimizin tohumlarını atan çok sayıda ilim adamı, gönül insanı var. Bunlardan biri, belki de en önde gelenlerinden biri Yunus Emre dir Öyle ki Onsuz ne Türkçemiz zenginleşebilirdi ne de gönüllerimiz Gelin bu büyük insanın sanatına, yaşama bakışına biraz daha yakından bakalım Halka Ümit Aşıladı Yunus Emre, Osmanlıların ilk kuruluş yıllarına denk gelen yılları arasında yaşamıştır. Bu dönemde Yunus, Moğol istilaları ile perişan olan Anadolu topraklarında halka ümit aşılamış, birlik ve beraberliği öne çıkarmıştır. Milli birliğin sağlanmasında çok büyük bir rol oynamıştır. Onun sanat anlayışı, dini ve milli değerleri bağdaştırdığı mısralarında kendini gösterir. Türk Şiirinin Öncüsü Yunus Emre bütün insanlığa hitap eden büyük bir şahsiyettir. Mısraları 700 yıldır Türk milleti tarafından dilden dile aktarılan Yunus Emre nin, Türk kültür ve medeniyetine büyük katkıları olmuştur. Türk şiirinin öncüsü olan Yunus 10

13 Emre, eserlerinde Türk dilini tüm sadelik ve güzelliğiyle ortaya koymuş, sevgi ve hoşgörüyü işlemiştir. Yaratılanı hoş gör, Yaratan dan ötürü Ondaki insanlık sevgisi, neredeyse kendisiyle özdeşleşmiş sevgi felsefesinin bir parçasıdır. Yunus Emre ye göre insanlar; din, mezhep, ırk, millet, renk, mevki, sınıf farkı gözetmeksizin sevilmeyi hak eder. Bunu da Yaratılanı hoş gör / Yaratan dan ötürü dizeleriyle ifade eder. Tasavvuf Nedir? Tasavvuf güzel ahlaktır. Tasavvufu yaşayanlara da derviş denir. Yunus Emre ye göre tasavvuf olgunluktur, ilahi aşktır; kavgaya, gösterişe, ikiyüzlülüğe, düşmanlığa, şekilciliğe karşı çıkmaktır. Tasavvufun Sözcüsü Yunus; İslam ın sabır, kanaat, hoşgörürlük, cömertlik, iyilik, fazilet değerlerini öne çıkarmıştır ve 13. asırlarda Anadolu da çok yayılan tasavvufun sözcüsü olmuştur. Eserlerinde ahlak, din ve ilahi aşk gibi konuları işlemiştir. 11

14 Gönül Kırmamak Şiirlerinde ahlaki öğütlerde bulunan Yunus Emre, gönül kırmamak konusuna ayrı bir önem vermiştir. Yunus Emre yi öne çıkaran bir özelliği de, şiirlerinde işlediği konuları bizzat kendi hayatında uygulamasıdır. Buğday mı, manevi huzur mu? Yunus Emre nin hayatı Hacı Bektaş-ı Veli nin kapısına gitmesiyle çok değişti. Hacı Bektaş-ı Veli nin ünü, Horasan dan Anadolu ya gelip yerleştikten sonra çok yayıldı. Her taraftan kendisine insanlar gelmeye, etrafında meclisler oluşmaya başladı. Fakirlere erzak yardımı yapılıyordu. O zaman Yunus Emre çiftçilikle uğraşıyordu. Çok fakirdi. Yörede kıtlık vardı. Ekinler yetişmiyordu. Yunus, Evliyaların güzel özelliklerini duymuştu. Kimse onların kapısından boş dönmezdi. Gidip kendisi de bir şeyler istemeye karar verdi. Hacı Bektaş-ı Veli nin huzuruna çıktı. Ben fakir bir kimseyim, bu yıl ekinimden bir mahsul alamadım. Ümidim sizsiniz, geldim ki bana buğday veresiniz, dedi. Hacı Bektaş, Öyle olsun dedi. Yunus birkaç gün orada kaldı. Gitme vakti gelince, Hacı Bektaş a haber verdiler. O da Sorun bakalım ne ister, buğday mı, manevi huzur mu? dedi. Bana buğday gerek Yunus geri dönmek için acele ediyordu. Buğday istedi. Ne yaptılarsa razı edemediler. Yunus, Bana buğday gerek diye ısrar etti. Hacı Bektaş emretti, buğdayı verdiler. Yunus da oradan ayrıldı. Biraz yol aldıktan sonra, işlediği hatanın büyüklüğünü anladı. Çok pişman oldu. Derhâl geri dönerek kusurunu itiraf etti. Fakat Hacı Bektaş, onu Taptuk Emre isminde başka bir Evliyaya gönderdi. Yunus Emre, Taptuk Emre nin dergahında uzun yıllar hizmet etti. Büyük manevi güzellikler ve huzur elde etti. 12

15 Güneşin sıcaklığı kaç derecedir? merak kutusu Güneş, Güneş Sistemi ndeki en büyük gök cismidir. Çok sıcak ve yanmakta olan bazı gazlardan oluşur. Bu nedenle, yüzeyinde her saniyede milyonlarca atom bombası patlamasına eşit güçte patlamalar olur. Bu patlamalarda, boyu dünyamızın büyüklüğünün katı olan alevler fışkırır. Güneş in dış yüzeyindeki sıcaklık 6000 derece, içindeki sıcaklık ise 12 milyon derecedir. Yağmur niye damla damla yağar? Yağmur bir anda değil, damla damla yağar. Bunun nedeni, su damlacıklarının bulutlarda oluşmasıdır. Bulut, buharın toz zerrecikleri ve elektrik yüklü parçacıklar üzerinde yoğunlaşmasıyla oluşur. Bu damlacıkların çapları genellikle 1 ile 10 mikron arasındadır. Bulutlar yukarı doğru belirli bir hızla hareket ederlerken, su damlacıklarını da doğal olarak beraberlerinde götürürler. Damlacıklar yükseldikçe, yoğunluklarının artması sonucunda büyürler. İki veya daha çok damlacığın çarpışarak birleşmesiyle damlalar oluşur. Damlalar havanın artık onları yukarı doğru taşıyamayacağı kadar büyüdükleri zaman, yağmur olarak aşağı düşmeye başlarlar. Bu, kesintisiz bir süreç olduğundan, bir bulutun yağmur olup tamamen aşağı indiğini çok nadir olarak yaşanan sağanaklar dışında görmeyiz. İLGİNÇ BİLGİLER Yediğimiz bir besinin ağzımızdan midemize gitmesi 7 saniye sürer. Bir insan saçı 3 kilo ağırlığında bir cismi taşıyabilir. Kadınların kalbi erkeklere göre daha hızlı atar. Her ayağımızda 1 trilyon bakteri mevcuttur. Ayakta dengede durabilmek için 300 kasımız görev yapar. Sıcak su, soğuk sudan daha ağırdır. Bambu bir günde 90 cm. uzar. 13

16 çizgi roman Çizen: Serhat Albamya 14

17 15

18 çizgi roman 16

19 17

20 Öykü Yazan: Sare Kuş - Çizen: Neşe İnan Kar Fabrikası Sinem, annesi adını söyler söylemez uyandı ve yatağa oturdu. Sağ eliyle sağ gözünü ovuşturarak; -Anne, sen uyandırmadan önce çok ilginç bir rüya görüyordum. -Anlat bakalım. -Babam meğerse kar fabrikasında çalışıyormuş ve ben de onun yanındaymışım. Beyaz boyalı hiç bir bölmesi olmayan açık bir yerdi. Kulakları çınlatan bir zil sesi ile beraber dakikada bir telaşlı bir ses; Hava sıcaklığı -4 C, herkes yerini alsın! 18

21 diye anons yapıyordu. Yakaları tüylü, mavi ceketli bir adam balkona çıkıp ortaya toplanmış herkese görevlerini dağıtmaya başladı. Mutfakta görevli olanlar, bulutların arasındaki su damlacıklarını buz kristalleriyle karıştıracak. Tasarım bölümü, gelen buz kristallerine altı köşeli bir şekil verecek. Dikkat edin hiçbiri birbirine benzemesin. İşçiler görevlerinin başına geçtikçe meydan boşaldı. Birkaç kişi kaldık. Babama parmağını uzatarak; Dağıtım bölümü! Her şey hazır olduktan sonra kar tanelerini yere indirme işi size ait. Birbirlerine yapıştırmadan nazikçe itin onları. Çok dikkatli olun! Hadi arkadaşlar, insanlar bizden kar taneleri bekliyor. Daha bu karlar düştükleri toprağı besleyecek, bitkileri donmaktan kurtaracak, ilkbahar ile eriyip nehirlere ulaşacak, barajları dolduracak. -Ne güzel bir rüya görmüşsün bir tanem. Hadi o zaman dışarıya bir bak bakalım ne göreceksin. -Aaaaa ne güzel kar yağıyor anneciğim, tıpkı rüyamdaki gibi Kar fabrikası çalışıyor 19

22 mektup kutusu MERHABA ARKADAŞLAR Yazdığınız yazıları ve çizdiğiniz resimleri Sancaktepe de herkesin görmesini ister misiniz? Haydi kağıdı kalemi elimize alalım. Bu köşe için resimler çizip yazılar yazalım, adınız burada yayınlansın, gönderdiklerinizi herkes görsün. Mektuplarınızı bekliyoruz. Adres: Sancaktepe Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü Sancaktepe / İstanbul Mail: sancaktepecocuk@sancaktepe.bel.tr 4A Turgut Aydın İ.Ö.O. Mevlana Kültür ve Bilgi Merkezi Emin Balcı 20

23 Gamze Çiftçi Yağmur Usta Çocuk Kulübü- N.F. K. Kültür ve Bilgi Merkezi 21

24 biz(den) hikâye bize Yazan:Esra Dagüloğlu - Çizen: Osman Turhan YUSUF UN RÜYASI Bu sayıda sizlere güzel bir hikâye anlatacağız. Yaşanmış, gerçek bir hikâye bu, Yusuf un yaşam hikâyesi İşte başlıyoruz. Yusuf küçük bir çocukken bir gece rüya görür. Rüyasında, Güneş ay ve 11 yıldız karşısında saygıyla eğilmektedir. Babasına rüyasını anlatınca, Babası Yakup ona şu tembihte bulunur: -Oğlum rüyanı kardeşlerine anlatma. Belki seni kıskanırlar, sana bir kötülük yaparlar Kardeşleri gerçekten de Yusuf u kıskanmakta ve babalarının onu daha çok sevdiğini 22

25 düşünmektedirler. Bunu değiştirmek için planlar yapmaya başlarlar. Kendi aralarında konuşurlarken, Yusuf u uzaklara götürüp bir kuyuya atmayı kararlaştırırlar. Bu kötü düşüncelerini uygulamak için babalarının yanına giderler. Kardeşler olarak hep birlikte kıra gideceklerini, yiyip içip oynayacaklarını, Yusuf un da kendilerine katılmasını istediklerini söylerler. Baba Yakup: -Siz oyuna dalmışken onu bir kurtun yemesinden korkarım, der. Kardeşler hep bir ağızdan: -Biz kalabalık ve kuvvetliyiz. Böyle bir şeye asla izin vermez, onu koruruz, derler. Yusuf u kendileriyle beraber göndermesi için babalarını ikna ederler. Yusuf Kuyuda Ertesi akşam ağlayarak babalarına gelirler. -Biz açık bir alanda oynuyorduk. Yusuf u da eşyalarımızın yanında bırakmıştık. Dönüşte ne görelim, onu bir kurt yemiş, derler. Babalarını kandırmak için başka bir kana bulaştırdıkları Yusuf un gömleğini de delil olarak gösterirler. Baba Yakup: -Belli ki kardeşinize bir kötülük yapmışsınız. Bana düşen ise sabretmektir. Sığınağım Allah tır, der. Öte yandan Yusuf un atıldığı kuyunun önünden geçen bir kervan, su almak için kuyuya bir kova sarkıtınca Yusuf kuyudan çıkar. Onu yanlarına alırlar ve Mısır da düşük bir fiyata köle olarak satarlar. Yusuf u satın alan kişi Mısır ın önde gelenlerinden biridir. Mısır ülkesinin Azizidir. Günümüzdeki adıyla Maliye Bakanıdır. Hanımına: -Bu çocuğa değer ver ve ona iyi bak. Belki bize faydalı olur. Ya da onu evlat ediniriz, der. Yusuf böylece Mısır a yerleşmiş olur Büyüyüp genç yaşa gelince Allah tarafından kendisine ilim, hikmet ve peygamberlik verilir Yusuf Zindanda Yusuf çok yakışıklı ve alımlı bir genç olmuştur. Bu, evin hanımı Züleyha nın gözünden kaçmaz. Ona âşık olur. Ancak Yusuf kendisini büyüten, hep iyilik gördüğü efendisine ihanet etmek istemez ve Züleyha nın aşkına karşılık vermez. Bunun üzerine Züleyha Yusuf u zindana attırır. Yusuf yıllarca zindanda kalır. Zindanda insanlara Allah ın birliğini, ilim ve hikmet anlatır. Zindanda daha önce kralın hizmetinde bulunan iki delikanlı vardır. Onlardan biri bir süre sonra serbest bırakılır ve tekrar eski görevine krala hizmete geri döner. Yusuf krala kendisinden bahsetmesini söylemiştir. Kralın Rüyası Aradan zaman geçer, kral bir rüya görür. Rüyasını kimse yorumlayamaz, anlam veremez. O zaman o delikanlının aklına Yusuf gelir ve krala ben sizin rüyanızı yorumlayacak birini biliyorum der. Kral, rüyasında yedi cılız ineğin, yedi besili ineği yediğini; yedi yeşil başak ve kuru başaklar görmüştür. Yusuf rüyadan, birkaç yıl içerisinde büyük bir kıtlığın baş göstereceğini anlar ve gerekli uyarıları yapar. Kral Yusuf un zindandan çıkarılıp huzuruna getirilmesini ister. Zindana haksız yere atıldığını, güvenilir bir insan olduğunu anlar. Bilgisine, aklına hayran 23

26 Bünyamin i de yanlarında götürmeleri gerektiğini söylerler. Baba Yakup: -Yusuf u da böyle alıp götürmüştünüz, ama geri getirmediniz. Bünyamin i bana geri getireceğinize dair yemin etmenizi istiyorum. Size ancak o zaman emanet edebilirim onu Hepiniz Mısır a tek kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin, der. Bir süre sonra erzakları tükenince, bu kez yanlarına Bünyamin i de alarak Mısır a doğru yola koyulurlar. Yusuf un yanına girdiklerinde Yusuf, Bünyamin in kulağına fısıldayarak kendini tanıtır olur ve onu kendine danışman yapar. Mısır hazineleri artık Yusuf a emanet edilmiştir. Görevi, ülkeyi kıtlıktan koruyacak tedbirleri almaktır. Yusuf hemen işe koyulur ve gerekli hazırlıkları yapar. Temel gıda maddeleriyle ilgili üretim planlaması yapar ve kıtlık yılları için stoklar. Kıtlık Yılları Kıtlık yılları gelir çatar. Mısır, Yusuf sayesinde kıtlığa hazırlıklıdır. Çevre bölge ve ülkelerden de bu duyulmuştur. İnsanlar erzak yardımı almak için Mısır a akın akın gelmeye başlar. Gelenler arasında Yusuf un kardeşleri de vardır. Onlar Yusuf u tanımaz, buna ihtimal bile vermezler. Ancak Yusuf onları tanımıştır. Onlara her türlü yardımı yapar. Bir dahaki gelişlerinde küçük kardeşi Bünyamin i de getirmelerini ister. Aksi takdirde bir daha yardım alamayacaklarını söyler. Kardeşler eve döndüklerinde babalarına durumu anlatırlar. Bir dahaki gidişte Yusuf un Planı Yusuf bir plan yapar. Kardeşlerinin yüklerini yükletirken Bünyamin in eşyaları arasına kralın su kabını koydurur. Böylece kardeşini yanında tutabilecektir. Kardeşler yükleri yüklenince yol hazırlığına başlarlar. Ancak beklemedikleri bir durumla karşılaşırlar. Kralın kâsesi kaybolmuştur. Yükleri aranacaktır. Kâse eşyaları arasından çıkınca Bünyamin alıkonur. Kardeşler dil döker, kendilerinden birinin Bünyamin yerine tutulmasını isterler, ancak bu kabul görmez. Çaresizce yurtlarına geri dönerler. Babalarına: -Bünyamin hırsızlık yaptı ve tutuklandı. Bize inanmıyorsan aralarında geldiğimiz kafileye sor, derler. Baba Yakup: - Belli ki yine çirkin bir iş yapmışsınız. Bana düşen ise sabretmektir. Sığınağım Allah tır. Umulur ki Allah Yusuf u ve kardeşini bana geri getirir, der. Çok hüzünlenir, çok ağlar. Öyle ki gözleri görmez olur. Oğullarından, gidip Yusuf u ve kardeşini aramalarını ister. Yusuf un Ailesi Mısır da Kardeşler yine Mısır a doğru yola çıkarlar. Yusuf tan yine erzak isterler. Yusuf onlara: 24

27 -Siz Yusuf ve kardeşine ne yaptığınızı biliyor musunuz? Kardeşler hep bir ağızdan: -Sen Yusuf musun? Yusuf: - Evet, ben Yusuf um. Kardeşler: -Allah seni bize üstün kılmış. Seni kıskanmamız yanlışmış. Biz hata yaptık. Yusuf: -Allah sizi affetsin. Şu gömleğimi babama götürün de yüzüne sürsün. Gözleri açılacaktır. Sonra da tüm aile bana gelin, der. Kafile Mısır dan ayrıldığı sırada babaları yanındakilere: -Bunadığımı düşüneceksiniz ama, ben Yusuf un kokusunu alıyorum, der. Yusuf un gömleği gelir ve Yakup onu yüzüne gözüne sürünce gözleri tekrar görmeye başlar. Oğulları, günahları için dua etmesini, affedilmeleri için Allah a yalvarmasını isterler. Yakup, oğullarının bağışlanması için dua eder. Hep beraber, Mısır a Yusuf a giderler. Yusuf onları karşılar. Anne ve babasını en iyi şekilde ağırlar. Hepsi Yusuf a karşı saygıyla eğilince Yusuf: -Babacığım, işte bu daha önce gördüğüm rüyanın gerçekleşmesidir. Allah beni hiç yalnız bırakmadı. Hep koruyup kolladı, der. Yusuf ailesiyle birlikte Mısır da huzur içinde yaşar 25

28 hobi Çizen: Sevgi İçigen 26

29 27

30 macera Yazan: Ayşe Kılıç - Çizen: Neşe İnan Kahraman Dedektif Cenk ve Bıdık Macera dolu serüvenleri, ortaya çıkarılan gizli sırları, heyecanla takip edilen hikâyeleri sevmeyenimiz yoktur. Keşfetme duygusuyla iz sürmeyi seven ve zor durumdaki insanlara bu amaçla yardım eden dedektifimizi de işine bağlayan tamamen bu duyguydu. Çocukluğundan beri dikkatleri üzerine çeken meraklı yapısının, onu dedektif yapacağını nerden bilebilirdi. Bu sayfada sizlerle buluşan hikâyesi de eminiz ki çok ilginizi çekecek. O yüzden sizleri bekletmeden onunla tanıştıralım. Hikâyemizin kahramanı, çalışkan, güvenilir, sözüne sadık ve hiç yorulmaz Dedektif Cenk. Çok dikkatli ve gözünden hiçbir şey kaçmayan Dedektif Cenk, maceradan maceraya koşarken hiç kuşkusuz biz de onunla birlikte olaylara tanık olacak, günışığına çıkacak olayların sonunu heyecanla bekleyeceğiz. Kahramanımızın en yakın dostu da onu bir an olsun yalnız bırakmayan köpeği Bıdık. Adı Bıdık ama yetenekleri büyük. Çok iyi koku alan burnu ve sezgileriyle Dedektif Cenk in en büyük yardımcısı. 28

31 Dedektif Cenk İş Başında Hazırsanız başlayalım. Yepyeni ve güneşli bir güne uyanan kahramanımız Cenk ve Bıdık, her gün yaptıkları gibi ofisin yolunu tutarlar. Sancaktepe ilçe merkezine doğru yol alırken, ilçe gazetesine göz gezdiren Cenk in dikkatini bir haber çeker. Haberde, yaptığı tüm sınavların kâğıtları gizemli şekilde ortadan kaybolan bir öğretmenden bahsedilmektedir. Yunus Emre Bilgi ve Kültür Merkezi ndeki sınav sistemi bu yüzden aksamıştır ve çaresiz kalınmıştır. Cenk, zor durumdaki öğretmene yardımcı olmak ister ve bilgievine gitmeye karar verir. Derste olduğu için bir süre öğretmeni bekler. Sonrasında kısa bir görüşme yaparlar. 29

32 Öğretmen kahramanımızdan etkilenerek onu bilgievi müdürüyle tanıştırmaya karar verir. Bu olayın araştırmasını artık Cenk yapacaktır. Dedektif Cenk, müdürden bilgievinin tüm evraklarının bulunduğu odanın anahtarını alır ve Bıdık la birlikte araştırmayı başlatır. Sınav kâğıtları özel olarak dosyalanmaktadır ve matematik dersinin sınav kâğıtları son 3 aydır yoktur. Dedektifimiz, bu işin ucunda öğrenciler olabileceğinden şüphelenmektedir. Bu yüzden sınıftaki tüm öğrenciler hakkında bilgi almaya karar verir. Matematik dersini çok seven kahramanımız, bu konuda da keskin zekâsını kullanacaktır. Öğretmen ve müdürle yaptığı görüşmesinde aldığı notlar ve öğrencilerin bilgileriyle birlikte bilgievinden ayrılır. Zamanı çok iyi şekilde kullanmasıyla bilinen kahramanımız, araştırmasını evde sürdürmeye karar verir. Zihnini açtığı ve güçlendirdiği için ıspanak pişirip yer, Bıdık ın da karnını doyurur. Çalışma masasının başına geçer, sınıftaki öğrencilerin bilgilerini incelemeye başlar. Notlara göz gezdirip, önceki yıllarda matematiği zayıf olan 30

33 çocukların isimlerini belirler. Ayrıca sınıfın en iyileriyle ilgili olarak matematik öğretmeninin yaptığı yorumları da dikkate alır. Çocukların üzerindeki not baskısını çok iyi bilmektedir. Acaba sınav kâğıtlarını gerçekten öğrenciler mi almaktadır? Olay Çözülüyor Ertesi gün tekrar Yunus Emre Bilgi ve Kültür Merkezi ne gidip, sınıftaki tüm öğrencilerle tek tek görüşmek istediğini belirtir. Cenk in isteği üzerine bir ders saati buna ayrılır. 20 kişilik sınıfta her öğrenci için 5 dakikalık görüşme süresi ayarlanır. Konuştuğu öğrencilere matematik dersiyle ilgili ne düşündüklerini sorar. Kayıp sınav kâğıtlarıyla ilgili yorumlarını alır. Öğrencilerin rahatlığı dikkatini çeker. Ancak bir öğrenci oldukça çekingen davranmıştır. Konuşmaları sırasında Cenk in gözlerinin içine bakamayan öğrenci, birden ağlamaya başlar. Kahramanımız öğrenciyi yatıştırmaya çalışır, rahat olması gerektiğini ve bu konuda bildiklerini onunla paylaşmasını istediğini belirtir. Gözyaşları içindeki öğrenci, bu konuda büyük suçluluk duyduğunu söyler. Matematik dersinden çok korktuğunu, başarılı olamayacağını düşündüğü için derslere girmeye bile çekindiğini belirten öğrenci, Ben yaptım diyerek olayı itiraf eder. Öğretmeni ona katı davranmaz ancak bunun suç olduğunu anlatır. Ona ceza vermek yerine, matematik öğretmek istediğini söyler. Öğrenciden söz alır ve konu kimseye söylenmeyecek şekilde kapatılır. En Önemlisi Dürüstlük Ertesi gün sınıfta özel bir konuşma yapan öğretmen, tüm öğrencilerine, hiçbir dersten ya da başaramamaktan korkmamaları gerektiğini, öğrenmenin eğlenceli olduğunu, hayatta en önemli şeyin dürüstlük olduğunu anlatan bir konuşma yapar. İyi not almaktan çok daha değerli şeyler vardır ve eğer bir öğrenci isterse, çalışırsa, başarılı olamayacağı hiçbir ders yoktur. Öğretmen dersi eğlenceli ve öğretici hale getirmek için testler hazırlar ve tüm sınıf matematiği sevmeye başlar. Bir olayın daha çözülmesini sağladığı için gururlu olan kahramanımız ve köpeği Bıdık ı yeni maceralar beklemektedir. Bu olayın sevgi ve anlayışla çözülmesinden dolayı Cenk, oldukça mutludur. Dürüstlük, sevgi ve anlayış hayattaki en temel değerlerdir. Kalbi kocaman olan kahramanımız, zor durumda olup yardıma ihtiyaç duyan herkesin yanında olmaya hazırdır. Bakalım onu bekleyen yeni macera ne olacaktır. Aramızda Sır Dedektif çocuğa son derece merhametli bir şekilde davranır. Bu olayın aralarında sır olacağını, diğer öğrencilere duyurulmayacağını söyler ve öğretmeniyle öğrenciyi bir araya getirir. Öğrenci, sınav kâğıtlarını son 3 aydır takip ettiğini, bir fırsatını kollayıp aldığını öğretmenine de gözyaşları içinde itiraf eder. Matematikten korktuğunu, ancak davranışının yanlış olduğunu bildiğini söyler. 31

34 teknoloji bilişim Yazan: Rabia Kesik - Çizen: Emrah Çıldır Evliya Çelebi ile İNTERNETTE SEYAHAT Çok okuyan mı bilir çok gezen mi? Bu soruyla çok sık karşılaşmış olabilirsiniz. Peki, sizce cevabı nedir? Sorunun cevabını, öğretmenimiz İnternet konusunu araştırmamızı istediğinde öğrendim. Başımdan çok ilginç bir olay geçti. Bakın neler oldu? İnterneti keşfetmek için bilgisayar başına oturduğumda çok şaşırtıcı bir durumla karşılaştım. Karşıma birden beyaz sakallı, sarıklı bir adam çıkıverdi - Sen de kimsin? - Ben Çelebi. Evliya Çelebi. Adımı duymuş olmalısın. Dünyaca bilinen bir seyyahım. Tam 50 yıl seyahat ettim. Bu sürede pek çok yer gezdim, gördüm. Gördüğüm ve duyduğum hemen her şeyi yazdım. İnsanlar da yazdıklarımdan çok şeyler öğrendiler. Sen de istersen birçok yer gezip birçok şey öğrenebilirsin benim gibi. -Bunu nasıl yapabilirim? -Çok basit. Benim yaşadığım dönemde bilgiye ulaşmak uzun zaman alırdı. Uzun dediğim, öyle günler değil, yıllar alırdı. Şimdi ise internet sayesinde artık pek çok 32

35 bilgiye anında ulaşabiliyorsun. Arama motorlarından istediğin araştırmaları rahatlıkla yapabiliyorsun. Gezmek istediğin bir yeri arama motoruna yazdığın zaman 3 boyutlu seyahat edebiliyorsun. Mesela internet vasıtasıyla Çanakkale ye gitmeden sanki oradaymış gibi Şehitliği gezebilirsin. Uzaktan Eğitim İnternet sayesinde uzaktan eğitim alabiliyorsun. Düşünsene, yataktan kalkamayan biri uzaktan eğitim sayesinde üniversite mezunu olabiliyor. İlgi duyduğun her türlü konuya internetten rahatlıkla ulaşabiliyorsun. Tüm bunları internetteki arama motorları sayesinde yapabiliyorsun. İnternette İletişim İletişim çağında yaşadığını düşünürsen internetin buna katkısını anlayabilirsin. Özlediğin, görmek, konuşmak istediğin bir insanla internet sayesinde çok kolay bağlantı kurabilir, hem sesli hem de görüntülü olarak haberleşebilirsin. Okumak istediğin pek çok hikâye veya kitaba da buradan ulaşabiliyorsun. Pek çok kitabı sesli de dinleyebiliyorsun. Görme engelli insanlar için çok güzel bir avantaj, değil mi? Dünyanın bir ucundaki olaydan anında haberin olabiliyor. Yabancı dilini geliştirebilmek için farklı ülkelerden arkadaş edinebiliyorsun. Güvenli İnternet Bazen istediğin şeyleri araştırırken dikkatini dağıtacak, zamanını boşa geçirmene sebep olacak istemediğin sayfalar karşına çıkabilir. Bu sayfalar bilgisayarına da zarar verebilir. Güvenli internet kullanmak, seni bu tür olumsuz durumlardan kurtaracaktır. Güvenli internete geçmek için ailenden yardım isteyebilirsin. Kim Bilir? Evet, arkadaşlar Evliya Çelebi bana internet ile ilgili çok faydalı bilgiler verdi. Evliya Çelebi ile bu karşılaşmamızdan sonra anladım ki internet doğru kullanıldığında, Çok gezen mi bilir çok okuyan mı? sorusuna 3. bir şık olabilir. 33

36 zeka küpü 1 2 Dört arkadaş birer kedi resmi çizdik. Benim çizdiğim kedi; çizgili, çekik gözlü ve şişman değil. Hangi kediyi çizdiğimi bulur musunuz? 3 34

37 4 5 GEÇEN SAYININ CEVAPLARI Duvarda 26 tuğla eksiktir. 5 Tek olan harf, n harfidir. 3 5 numaralı parça 6 Ayı, 4 numaralı yoldan giderse armuda ulaşabilir. 35

38 SEN DE KATIL, SEN DE KAZAN Bulmacayı çözdükten sonra işaretli kutucukların içindeki harfleri, alttaki ŞİFRE ANAHTARI na yerleştirin. Çıkan mesajı mektupla bize ulaştıran 250 kişi SÜRPRİZ HEDİYELER kazanacak... ADRES: Sancaktepe Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü Sancaktepe / İstanbul sancaktepecocuk@sancaktepe.bel.tr Geçen sayıdan ödül kazanan arkadaşların isimleri web sitemizde BULMACAYI ÇÖZEN 250 ÇOCUĞA, SÜRPRİZ HEDİYELER Bulmacayı çözdükten sonra numaralı kutucuklardaki harfleri aşağıdaki şifre kutucuğuna yerleştir. Bu formu keserek, yukarıdaki adreslerden birine gönderirsen ödülü kazananlardan biri sen olabilirsin. 36

39

40