ERÜ KEMİK İLİĞİ NAKLİ VE KÖK HÜCRE TEDAVİ MERKEZİ AVRUPA VE DÜNYA STANDARTLARINDA AKREDİTE OLUYOR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ERÜ KEMİK İLİĞİ NAKLİ VE KÖK HÜCRE TEDAVİ MERKEZİ AVRUPA VE DÜNYA STANDARTLARINDA AKREDİTE OLUYOR"

Transkript

1 sayfa 1:Layout :52 Rektör Prof. Dr. Keleştemur, Avrupa Nöroendokrin Tümör Derneği Danışma Kurulu Üyeliği ne yeniden seçildi rciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, 9-13 Mart 2011 tarihlerinde Portekiz in başkenti Lizbon da düzenlenen uropean Neuroendocrine Tumor Society (Avrupa Nöroendokrin Tümör Derneği) toplantısında yapılan seçimlerde Advisory Board (Danışma Kurulu) üyeliğine 3 yıl için yeniden seçildi. Klinik Mühendisliği Araştırma ve Uygulama Merkezi, Cumhurbaşkanı Gül ün katılımı ile törenle hizmete açıldı RÜ de iki başarılı böbrek nakli daha rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri nde iki başarılı böbrek nakli daha gerçekleştirildi. (Sayfa 4 de) rciyes Üniversitesi Şahinur Dedeman Kemik İliği Nakli ve Kök Hücre Tedavi Merkezi, Avrupa ve Dünya standartlarında akredite oluyor. Merkezde yaklaşık 1 yıl önce başlatılan akreditasyon çalışmalarını Avrupa Kemik İliği Standardizasyon Kurumu (JACI) denetleme komisyonu yerinde denetlerken, denetlemenin olumlu geçtiği kaydedildi. rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Şahinur Dedeman Kemik İliği Nakli ve Kök Hücre Tedavi Merkezi Jacie Akreditasyon Programı Direktörü Prof. Dr. Ali Ünal, akredite çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte kliniklerine tüm Avrupa ülkelerinden ve hatta tüm dünya ülkelerinden hasta geleceğini belirtti. (Sayfa 5 de) Abstract Award Ödülü RÜ Tıp Fakültesi Hematoloji BD. ve Tıbbi Genetik AD. tarafından yapılan May peripheral blood WT1 mrna expression levels predict minimal residual disease (MRD) in patients with newly diagnosed acute leukemia? isimli çalışma, uluslararası 3rd International Congress on Leukemia Lymphoma Myeloma Mayıs 2011 İstanbul kongresinde Abstract Award ödülü kazandı. 10. Ulusal ndoskopik Laparoskopik Cerrahi Kongresi, n iyi Sözlü Bildiri Ödülü rciyes Üniversitesi ne verildi 0 da Klinik Toksikoloji Derneği 16. kongresi Kayseri de yapıldı Ulusal Hepatoloji Kongresi'nden 3.'lük Ödülü rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Başkol, Haziran 2011 tarihleri arasında Ankara'da düzenlenen "Ulusal Hepatoloji Kongresi"nde Proje Destek Ödülü Yarışmasında 3.'lük ödülünü aldı. Prof. Dr. Kudret DOĞRU HASTANLR BAŞHKİMİ RCİYS ÜNİVRSİTSİ TIP FAKÜLTSİ HASTANLRİN GNL BAKIŞ (S-3 te) RÜ Tıp Fakültesi tarafından İntörn Doktor Günü etkinliği düzenlendi Sayfa 6 da RÜ KMİK İLİĞİ NAKLİ V KÖK HÜCR TDAVİ MRKZİ AVRUPA V DÜNYA STANDARTLARINDA AKRDİT OLUYOR Hematoloji ve Tıbbi Genetik e Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kayseri programı kapsamında 11 Nisan 2011 tarihinde rciyes Üniversitesi nde hayırseverler tarafından yaptırılan eğitim birimlerinin temel atma ve açılış törenlerine katıldı. Cumhurbaşkanı Gül, Kayserili hayırseverler HASÇLİK grubu tarafından yaptırılan rciyes Üniversitesi Klinik Mühendisliği Araştırma ve Uygulama Merkezi ni (RKAM) hizmete açtı. İNTÖRNLR DOYASIYA ĞLNDİ rciyes Üniversitesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen Klinik Toksikoloji Derneği 16. Kongresi, Mayıs 2011 tarihlerinde rciyes Mirada Del Lago Otel'de yapıldı. (Sayfa 6 da) Avrupa Kemik İliği Standardizasyon Kurumu (JACI) heyeti, RÜ Kemik İliği Nakli ve Kök Hücre Tedavi Merkezi ndeki akreditasyon çalışmalarını denetledi. RÜ Tıp Fakültesi Hastanelerinde ÖZL GÜN kutlama etkinlikleri rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanelerinde personel günleri kutlamaları çerçevesinde 15 Nisan 2011 Cuma günü Hastane Teknisyenleri ve Biyologlar Günü, 22 Nisan 2011 Cuma günü Sekreterler Günü, 10 Mayıs 2011 Salı günü Psikologlar Günü, 12 Mayıs 2011 Perşembe günü Hemşireler Günü, 14 Mayıs 2011 tarihinde czacılık Günü, 6 Haziran 2011 Pazartesi günü Diyetisyenler Günü, 17 Haziran 2011 Cuma günü ise günleri olmayan personel için etkinlik düzenlendi. mekli öğretim üyelerine veda yemeği Pasif sigara içiciliği araştırmasına ABD de en iyi poster ödülü verildi rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı doktorları tarafından yapılan Pasif Sigara İçiciliğinin Kan Pıhtılaşmasına Üzerine tkileri konulu araştırmaya 2011 yılı Nisan ayında Amerikan Kardiyoloji Kongresi tarafından en iyi poster ödülü verildi. (Sayfa 2 de) RÜ Tıp Fakültesi nden emekli olan öğretim üyeleri Prof. Dr. Yücel Arıtaş ve Prof. Dr. Mustafa Karacagil için tıp fakültesi tarafından üniversitenin Talas Sosyal Tesislerinde veda yemeği düzenlendi. (Sayfa 8 de)

2 sayfa 2:Layout :32 Kalp ritim bozukluğuna lazerli tedavi rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Yılmaz-Mehmet Öztaşkın Kalp Hastanesi ne nefes darlığı şikâyetiyle başvuran hasta, kalp-damar cerrahisinin başarılı operasyonu ile sağlığına kavuştu. Kayseri de ilk defa gerçekleştirilen ameliyatla, hastanın aynı anda hem kalp kapağının biri değiştirildi, diğeri onarıldı ve kalbindeki ritim bozukluğu lazerle tedavi edildi. Ameliyatla ilgili bilgiler veren rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi RÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan, sigaranın başta akciğer kanseri olmak üzere birçok kanser türünden, kalp krizinden ve kalp damar hastalıklarından sorumlu olduğunu kaydetti. Bülten rciyes TIP 2 Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci miroğulları, 49 yaşındaki İrfan Kandemir adındaki hastanın yapılan tetkiklerinde kalbindeki ritim bozukluğu ve kalp kapakçılarının da bozuk olduğunun tespit edildiğini kaydetti. Prof. Dr. miroğulları, Hastayı hemen ameliyata aldık. Hastanın mitral kalp kapağı değişti. Diğer triküspit kapağa onarım tedavisi uygulandı. Hastanın kalbindeki ritim bozukluğu ise Kayseri de ilk defa kalp-damar cerrahi operasyonu ile giderilerek, hastanın kalbindeki ritim yolları lazerle tedavi edildi. Kalbindeki ritim bozukluğu normale dönen hasta, medikal tedavisi de düzenlenerek taburcu edildi. Peki, hasta tedavi edilmese ne olurdu? Ritim bozukluğu için ilaç tedavisi gerekirdi. Ancak ilaçla ritmin düzelmesi mümkün olmayabilirdi. Bu takdirde yine invazil girişim ile aynı (cerrahide uygulanan tedavinin aynısı) tedavi gerekirdi. Hastada kapak ameliyatı zorunlu olduğu için, bu girişim esnasında hastanın kalbindeki ritim bozukluğu da giderilmiş oldu diye konuştu. vli ve 4 çocuk babası olan infaz koruma memuru İrfan Kandemir ise yaklaşık 1 yıldır göğüs ağrısı ve nefes darlığı çektiğini kaydetti. Prof. Dr. Naci miroğulları ve ekibinin gerçekleştirdiği operasyonla sağlığına kavuştuğunu dile getiren Kandemir, "beyaz melekler" olarak nitelendirdiği doktor ve hemşirelere teşekkür etti. Pasif sigara içiciliği araştırmasına ABD de en iyi poster ödülü verildi rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı doktorları tarafından yapılan pasif sigara içiciliğinin kan pıhtılaşmasına üzerine etkileri konulu araştırmaya Amerikan Kardiyoloji Kongresi tarafından en iyi poster ödülü verildi. Sağlıklı kişilerde pasif sigara içiciliğine maruz kalmanın ortalama trombosit hacmi ü- zerine etkisi isimli araştırması ile dünyadaki en büyük kardiyoloji kongrelerinden o- lan Amerikan Kardiyoloji Kongresi tarafından birincilik ödülüne layık görülmelerinin çok sevindirici olduğunu belirten rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan, sigaranın başta akciğer kanseri olmak üzere birçok kanser türünden, kalp krizinden ve kalp damar hastalıklarından sorumlu olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Oğuzhan, Pasif sigara içicileri de sigara tiryakileri ile kalp krizi ve felç riski ile karşı karşıyadır. Çünkü sigara dumanı damar içerisinde plak oluşumuna neden olmakta. Damar içerisinde çatlayan plaklar ise kalpte kalp krizine, beyinde ise felçlere neden olmaktadır. Bu yüzden aktif, pasif, bütün sigara içicilerini sigara dumanından uzak durmaya çağırıyoruz dedi. 4-6 Nisan 2011 tarihlerinde toplanan A- merika Kardiyoloji Kongresi tarafından en iyi poster ödülüne layık görülen anabilim dallarının sigara araştırması hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Oğuzhan, 2010 yılında yapılan araştırma için hastane-mizde özel bir oda dizayn edildi ve bu odada sigara dumanı oluşturuldu. Odadaki sigara dumanının miktarı özel bir cihaz yardımı i- le ortamdaki karbonmonoksit gazı ölçü-lerek tespit edildi. Buna göre gruplardan biri düşük yoğunluklu sigara dumanına, diğeri orta yoğunlukta sigara dumanına ve bir diğeri de yüksek yoğunlukta sigara dumanına 120 dakika ile maruz bırakıldı. Sigaralı ortamdayken bu bireylerden 30. dakikada, 60. dakikada, 90. dakikada ve 120. dakikada kan örneği alınarak, kandaki pıhtılaşma hücrelerinin durumuna bakıldı. Çalışma sonunda gözlendi ki; yoğun sigara dumanına maruz kalanlarda henüz 30. dakikada kandaki pıhtılaşma hücrelerinin büyüklüğünün arttığı dolayısıyla aktive olduğu ve 120. dakika sonunda oldukça yüksek değerlere çıktığı görüldü. Daha düşük yoğunlukta sigara dumanına maruz kalanlarda ise bu yükselme 60. dakikada başladı ve giderek arttı" ifadelerini kullandı. 31 Mayıs Dünya Sigarayı Bırakma Günü etkinliği rciyes Üniversitesi (RÜ) Tıp Fakültesi Hastanelerinde 31 Mayıs Dünya Sigarayı Bırakma Günü etkinlikleri çerçevesinde, vatandaşlar ücretsiz solunum fonksiyon testinden geçirildi. Doç. Dr. Murat BORLU Dermataloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Başhekim Yardımcısı muratborlu@erciyes.edu.tr ZAMAN V MKAN Hastanelerde en çok sıkıntısı çekilen iki kavram Belki de hayatın genelinde böyle ancak konu sağlık olunca işin rengi daha koyulaşmakta, önemi daha da artmaktadır. Önceleri sadece hizmetin verilebileceği üstü kapalı bir alan mekan ihtiyacını giderirken günümüzde ulaşım, park imkanı, engellillere yönelik olanaklar, kişiyi rahatlatan iç ortam dizaynı, gerekli tıbbi cihaz ve olanaklara kolay ulaşabilme, otelcilik ve rehberlik hizmetlerinden kişinin kendini rahat hissettiği ev ortamının sağlanmasına kadar değişen kavramları içermektedir. Peki mekan oynatıyor mu? Sağlıkta buna doğrudan evet demek imkansız ancak, ortamın uygunluğu hem çalışanın hem hastaların zorluklarını ve streslerini azaltmakta hatta hastanın kurumlara olan güvenini de artırarak kurallara ve tedaviye uyumunu artırmaktadır. Maalesef yıllarca sağlık kuruluşlarından esirgenen mekanın yeterli ve düzenliliği birçok sağlık probleminin doğmasına neden olmuştur. Aslında bu sıkıntı halen devam etmekte, görselliğe önem artsa da standartlar bir türlü sağlanamamaktadır. Özel sağlık kuruluşu olarak isimlendirilen ama aslında devlet tarafından daha çok poliklinik hizmetlerinde taşeronluk yaptırılan kurumlarda ticari kaygıların gereği de olsa özellikle görsel ve otelcilik hizmeti açısından gelişmelere katkıda bulunmuşlardır. Ancak halen günümüzde standartlar oluşturulamamış, oluşturulmaya çalışılan standartların kontrolleri de sağlanamamıştır. Halen hastane inşa edilirken, kaç kişilik odalarda hasta yatırılacağı, muayene edilen odanın ölçüleri, sedye ve kapı ölçülerinin ne olacağı belirsizliğini sürdürmekte; sonradan düzenlemeler masraflı ve yetersiz, uymayan durumlarda da bir nevi göz yumma durumu ortaya çıkmaktadır. Bizim hastanemizde devam eden ve belki de uzun bir süre devam e- decek gibi görünen yenileme, bakım-onarım çalışmaları aslında temel olarak hizmet kalitesini artırmak amaçlı olsa da, dolaylı yoldan biz çalışanların da iş yükü, çalışma güvenliği ve mutluluğunu etkileyecektir. Zaman hep ölçülebilir bir kavram olarak kabul edilse de sıkıntılı süreçlerin uzunluğu, mutlu süreçlerin kısalığı dikkate alınırsa o kadar da somut bir kavram olmadığı düşünülebilir. Genelde muayene-ameliyat sırası beklerken zaman ölçüleri uzadıkça uzar, normalde farkına varmadan geçip giden dakikalar bu durumda tek tek sayılır. Tabi ki sağlık hizmetlerinin değişmez ölçütlerinden birisi bekleme süresidir, ancak bundan çok daha önemli bir ölçüt günümüzde gözden kaçmaktadır. hasta başına hasta için ayrılan zaman sağlık hizmet kalitesinin en önemli zaman ölçütüdür. Nasılsa günümüzde bu sürenin kısaltılması; amaçlanan, istenen, iyi bir gösterge gibi algılanmakta hatta algılatılmaktadır. Hatta maalesef bundan şikayetçi olması gereken hastalarımız dahi bu sürenin kısa tutulmasını talep e- debilmektedir. Halbuki kaliteli sağlık hizmeti yeterli önem ve süreyi vermediğiniz zaman hiçbir cihaz ve donanımla veremeyeceğiniz bir hizmettir. Bu konunun önemini belki de yeterince vurgulamayan başta biz hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanları da bir miktar suçlu sayılabiliriz. Hatta bu sürece gidilmesinde hızlı reçeteleme gibi bir kabul edilemez muayene yönteminin uygulanması sağlık hizmetleri açısından utanç vericidir. Artık giderek mekan sorununu a- şan sağlık kuruluşlarımızın zaman konusunda da dikkatli davranmasını sağlamak, bunu sağlayacak hasta talebinin oluşturulması için gerekli bilgilendirmeleri yapmak hepimizin görevidir. Bol zaman ve mekan dileklerimle.. 31 Mayıs 2011 Salı günü RÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından gerçekleştirilen etkinlikte Gevher Nesibe Hastanesi girişine stant kuruldu. Stantta vatandaşlar ücretsiz solunum fonksiyon testinden geçirilirken, stantta görevli doktorlar KOAH hastalığı tespit ettiği vatandaşları tedavi için göğüs hastalıkları polikliniğine yönlendirdi. Ayrıca stantta görevliler tarafından sigaranın zararları hakkında bilgiler verildi. RÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Asiye Kanbay, bu tip etkinlikteki amaçlarının sigaranın zararları hakkında farkındalık yaratmak olduğunu söyledi. Sigaranın başta astım, bronşit ve akciğer kanseri olmak üzere birçok hastalığın oluşumunda etken rol oynadığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Asiye Kanbay, Sigara içen hastalarımız genelde sigaranın bu tür rahatsızlıklara yol Yrd. Doç. Dr. Asiye Kanbay açtığından habersiz. Bizim amacımız farkındalık yaratmak, sigaranın zararlarını anlatarak, sigarayı bırakmalarını sağlamak. Solunum yollarında hastalık tespit ettiklerimizi ilgili polikliniklere yönlendirerek tedavilerine yardımcı olmak diye konuştu. rciyes Tıp ta Profesör ve Doçent kadrolarına yeni atamalar rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi nde Haziran 2011 tarihi itibari ile Profesör ve Doçent kadrolarına öğretim üyelerinden yeni atamalar yapıldı. Prof unvanına atanan öğretim üyeleri: Prof. Dr. Can Küçük (Genel Cerrahi AD), Prof. Dr. Serdar Soyuer ( Radyasyon Onkolojisi AD), Prof. Dr. Ahmet Öztürk (Halk Sağlığı AD), Prof. Dr. Bülent ser (İç Hastalıkları AD), Prof. Dr. Şebnem Gürsoy (İç Hastalıkları AD). Doç unvanına atanan öğretim üyeleri: Doç. Dr. M. Fatih Sönmez (Histoloji ve mbriyoloji AD), Doç. Dr. M. Koray Gümüş (Göz Hastalıkları AD), Doç. Dr. Niyazi Acer (Anatomi AD), Doç. Dr. Saliha Demirel Özsoy (Psikiyatri AD), Doç. Dr. İskender Gün (Halk Sağlığı AD), Doç. Dr. Melis Naçar (Tıp ğitimi AD), Doç. Dr. Zeynep Baykan (Tıp ğitimi AD), Doç. Dr. Tolga Saka (Spor Hekimliği AD).

3 sayfa 3:Layout :22 Bülten rciyes TIP 3 R C İ Y S Ü N İ V R S İ T S İ T I P FA K Ü LT S İ H A S TA N L R İ N G N L B A K I Ş (Prof. Dr. Kudret DOĞRU - BAŞHKİM) Hastanelerin amaçları; hasta bakım ve tedavi hizmetlerini en düşük maliyetle ve en yüksek nicelikte ihtiyaç sahiplerine sunmak, teknolojik gelişim ve değişimleri yakından takip ederek hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için gerekli en son tıbbi ve teknolojik bilgilere dayalı eğitim ve araştırma, milli gelir üzerinden ayrılan pay ve hastalardan sağlanan gelirleri en ekonomik ve etkin bir şekilde kullanarak daha çok hastaya sağlık hizmeti sunabilmek metotlarını kullanmak ve toplumsal sağlık hizmetlerini yerine getirmek, (Sağlık merkezleri, ambulans hizmetleri, sosyal hizmetler gibi) uygulamaları yapmaktır. Bu uygulamaların yapılmasında kullanılan hizmet üretim faktörleri şunlardır: 1 - İnsan Gücü 2 - Teknoloji 3 - Finansman 4 - Zaman 5 - Malzeme ve Doğal Kaynaklar 6 - Fiziki Mekân 7 - Hasta 8 - Öğrenci - Kapasite Kullanım Oranı (Yatak işgal Oranı): [=Belirli Bir Dönemde Hastanedeki Toplam Hasta Gün Sayısı /Hastanedeki Toplam Yatak Sayısı x 365]x 100) - Yatak Devir Hızı: Hastane işletmelerinde bulunan bir yatağın bir yıl boyunca kaç hasta tarafından kullanıldığını gösterir ve aşağıdaki şekilde hesaplanır. (=Belirli Bir Dönemde Hastanede Yatan Toplam Hasta Sayısı/Hastanedeki Toplam Yatak Sayısı) - Devir Aralığı (Atıl Kapasite, işsiz Sığa): [(Hastanedeki Toplam Yatak Sayısı x365) x Toplam Hasta Gün Sayısı]/[Aynı Dönemde Hastanede Taburcu dilen, Sevk dilen ve Ölen Hasta Sayısı Toplamı)]. Düşük olması verimli yatak kullanımının göstergesidir. Hastanelerimizde Hizmet Üretim Fonksiyonu: Hastanelerin en önemli özelliği, hastanın ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetinin üretimidir. Bu hizmetler; poliklinik, ameliyathane, araştırma, laboratuvar, eczane ve hemşirelik hizmetlerini kapsamaktadır. Sağlık hizmetinin üretimi aşağıda belirtilen fonksiyonları da beraberinde getirmiştir. - Tıbbi Fonksiyon - ğitim Fonksiyonu - Otelcilik Fonksiyonu - Sosyal Fonksiyon - Koruyucu Hekimlik Fonksiyonu - Pazarlama ve Satış Fonksiyonu - Finansman Fonksiyonu - Araştırma ve Geliştirme Fonksiyonu şeklindedir. Sağlık sistemimizin en önemli kuruluşlarından biri olan hastaneler, farklı kaynaklarda değişik kriterlere göre çeşitli şekilde sınıflandırılmıştır. Bunlar; A) Verdikleri Tedavi Hizmetinin Türüne Göre Hastaneler 1 - Genel Hastaneler, 2 - Özel dal hastaneleri, 3 - ğitim ve Araştırma hastaneleri, 4 - Gün hastanesi, İlçe/belde hastanesi, 5 - Rehabilitasyon Merkezi ve Servisleri. B) Ait Oldukları Kurumlara (Mülkiyetlerine) Göre Hastaneler 1 - Devlete Doğrudan Bağlı Hastaneler, 2 - Devlete Dolaylı Bağlı Hastaneler, 3 - Özel Hastaneler C) Büyüklüklerine Göre Hastaneler yataklı hastaneler küçük, yataklı hastaneler orta, ve daha fazla yatak kapasiteli hastaneler ise büyük ölçekli hastaneler D) Hastaların Hastanede Ortalama Kalış Sürelerine Göre Hastaneler 1 - Kısa Süreli Kalınan Hastaneler 2 - Uzun Süreli Kalınan Hastaneler ) Akredite dilme Durumlarına Göre Hastaneler: 1 - Akredite dilen Hastaneler 2 - Akredite dilmeyen Hastaneler F) Hastanın Dikey Bütünleşme Konumuna Göre Hastaneler 1 - Birinci Basamak Hastaneler 2 - İkinci Basamak Hastaneleri 3 - Üçüncü Basamak Hastaneler Bu sınıflandırmalara göre rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri, eğitim ve araştırma yapılan, devlete dolaylı bağlı, büyük ölçekli, kısa süreli kalınan, kısmen akredite, üçüncü basamak sağlık hizmeti sunan bir sağlık hizmet sunucusudur. Hastanelerimizde sunulan sağlık hizmetlerinin birim maliyetlerini hesaplamak amacıyla; 1 - Hastane işletmelerindeki faaliyetlerin planlanması, yürütülmesi, kontrol edilmesi ve alınacak kararlar ile ilgili gerekli bilgileri sağlamak, 2 - n düşük maliyetle en yüksek kalitede hizmetin üretilmesi için gerekli mali sistem ve analizleri geliştirmek, 3 - Yöneticilerin maliyet kontrolü, başarı değerlendirmesi ve yatırım kararları alabilmesi açısından gerekli temel bilgileri sağlamak, 4 - İşletmenin performansını ölçmek 5 - Kârın ve vergi matrahının belirlenmesini sağlamak, 6 - Devletin ilgili kurumlarının ve sağlık sigortası kuruluşlarının hastanelere yapacakları ücret ödemelerinin belirlenmesinde temel bilgi kaynağını oluşturmak, 7 - Devletin ilgili kuruluşlarının, hastanelere sağlayacağı finansal desteğin miktarının belirlenmesi hususunda bilgi sunmak, 8 - Hastane sahiplerine, devlete ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlara verilecek mali tabloların hazırlanmasına temel oluşturmak, şeklinde sıralanabilir. Hastanelerimizde maliyetlere etki eden faktörler Hastanelerimizde üretilen hizmetlerin ölçülmesi, değerlendirilmesi, raporlanması veya üretilen diğer hizmetler ile mukayesesi ancak istatistiki veriler ve bu verilerin analiz edilmesi ile mümkün olmaktadır. Hastanelerimizde kaydedilen istatistiki veriler (2010 yılı): - Hasta Yatak Sayısı - Hastaneye Giriş Yapanlar - Hasta Gün Sayısı: Belirli bir dönemde, bakım ve tedavi amacıyla hastaneye yatırılan ve tek bir hastaya sağlanan sağlık hizmetini gösteren ölçü birimidir ve hastanenin kapasite kullanım oranının göstergesidir. - Hasta Sayısı (Yatan/Ayaktan) - Ortalama Kalış Süresi: (=Belirli Bir Dönemde Hastanedeki Toplam Hasta Gün Sayısı/ Aynı Dönemde Hastanede Taburcu dilen, Sevk dilen ve Ölen Hasta Sayısı Toplamı) 1 - İlk Madde ve Malzeme Giderleri (Tıbbi malzemeler, ilaç, Gıda maddeleri, Anestezik gazlar, Temizlik malzemeleri, Yakıt ve su, Tekstil malzemeleri, Haberleşme malzemeleri) 2 - İşçi Ücret ve Giderleri 3 - Memur Ücret ve Giderleri 4 - Dışarıdan Sağlanan Fayda ve Hizmetler 5 - Vergi, Resim ve Harçlar 6 - Amortismanlar ve Tükenme Payları 7 - Finansman Giderleri 8 - Çeşitli (Diğer) Giderler (Örneğin; hastanenin sigorta, kira, dava, aidat ve noter giderleri gibi.) Hastanelerimizde temel maliyet muhasebesinin birçok unsuru kullanılarak gerek girdi maliye lerini düşürmek gerekse gelirleri artırmak amacıyla bir çok faaliyet ve işlem yapılmakta olup, eğitimlerini tamamlamış kalifiye personeliyle en kısa sürede, en uygun ve modern tıp hizmetini sunmak, yüksek kalitede eğitim hizmetlerini sürdürmek, çağın gereklerine uygun bilimsel araştırmalarda yer almak ve üretken bir hastane hizmetini otelcilik faaliyetlerini modernize ederek sunmak ana prensibimiz olacaktır.

4 sayfa 4:Layout :33 Bülten rciyes TIP 4 RÜ Hastaneleri nde 2 başarılı böbrek nakli daha Böbrek nakli için sıra bekleyen iki diyaliz hastası, hayata yeniden tutundu Prof. Dr. Osman GÜNAY Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Dekan Yardımcısı günayos@erciyes.edu.tr RCİYS ÜNİVRSİTSİ ND TIP ĞİTİMİ Tıp eğitiminin tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanoğlu var olduğu günden beri sağlık hizmetine ve hekime ihtiyaç hissetmiş, acısını dindirme, hastalıklara hatta ölüme çare bulmak için çaba harcamış ve bu çabalarının bazılarında başarılı olmuştur. dinilen deneyimlerin başka bireylere ve gelecek kuşaklara aktarılması ise tıp eğitimini doğurmuştur. Tıp eğitimi, genel olarak çeşitli bilgi ve becerilerin usta çırak usulü başkalarına aktarılması biçiminde devam etmiş, zaman içerisinde tıp eğitiminde klasik yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri nde 2 başarılı böbrek nakli daha gerçekleştirildi. Aynı gün peşpeşe gerçekleştirilen nakillerle iki diyaliz hastası yeniden sağlıklarına kavuştu. 17 Mayıs 2011 Salı günü Gevher Nesibe Hastanesi Genel Cerrahi Servisi nde böbrek nakli olan hastalarla basın toplantısı düzenleyen RÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Sorumlusu Prof. Dr. Zeki Yılmaz, toplantıyı düzenlemedeki asıl amaçlarının, organ bağışı konusunda halkın dikkatini çekmek olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Yılmaz, Maalesef son yıllarda halkımız, organ bağışına yeterli duyarlılığı ve hassasiyeti göstermemekte. Beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların organları bağışlanmamakta. Bağışlanmayan organlar ise toprak olmaktadır" dedi. rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi nde 11 Mayıs 2011 tarihinde peşpeşe 2 ayrı hastaya böbrek nakli yapıldığını, her iki naklin de başarılı olduğunu bildiren Prof. Dr. Yılmaz, "Hastalarımızdan birisi 7 yıldır böbrek hastasıydı ve hayatını diyaliz makinesine bağlı olarak sürdürüyordu. Bu hastamıza Adana da beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişiden alınan böbrek nakledildi. Diğer hastamız da 2 yıldır hastaydı ve annesinden alınan böbrek nakledildi" diye konuştu. Her iki hastanın böbreklerinin gayet iyi çalıştığını ve hiçbir sıkıntılarının olmadığını kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, "Organ nakli bekleyen her hasta, maalesef bu 2 hastamız gibi şanslı olamıyor. ğer beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organlarını bağışlarsak, nakil bekleyen hastalara Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aykut Özdarendeli, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığında dünyada en büyük salgını yaşayan ülkenin Türkiye olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Özdarendeli, KKKA hastalığına karşı en büyük refleks Türkiye de. Bu hastalığa karşı yapılan aşı ve diğer çalışmalarda Türkiye öncü ülke konumunda dedi rciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Tıp Fakültesi, Betül-Ziya - ren Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Tıp Fakültesi Konferans Salonu nda düzenlenen toplantıda Fırat Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aykut Özdarendeli, Türkiye de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ve Günümüze Kadar Yapılan Çalışmalar konulu konferans verdi. Konferansa, Rektör Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güven, yaşam şansı veririz yılı içinde organ bağışı yapan şehirlerarasında Kayseri yok yılının ilk 5 ayında da maalesef Kayseri'nin ismi bulunmuyor. Hayırseverlikte ülkemize örnek olan Kayseri nin, organ bağışı konusunda da örnek olmasını diliyoruz" dedi. Adana'da beyin ölümü gerçekleşen kişiden alınan böbreğin nakledildiği 7 yıllık diyalize bağlı olarak yaşamını sürdüren 28 yaşındaki Songül Kılıçoğlu, evli ve 1 çocuğunun olduğunu ifade ederek, "Benim annem de 23 yıl önce böbrek rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybetti. 7 yıldır organ bekliyordum ve günler, yıllar geçtikçe, ümitsizliğe kapılmıştım. Bu rahatsızlığım nedeniyle eşimle ve çocuğumla yeteri kadar ilgilenemiyordum. Ancak 11 Mayıs günü haber geldi ve ameliyata girdim, şu an çok rahatım. Bana nakledilen böbreğin sahibini ya da akrabalarını tanımıyorum ama kendisinden ve bağışta bulunan akrabalarından Allah razı olsun. Şimdi diyalizden kurtuldum ve bundan sonra hayatımı normal olarak devam ettireceğim" dedi. Böbrek nakli yapılan diğer hasta 19 yaşındaki Sinur Koç ise, liseyi bitirdiğini, derslerinde başarılı olmasına rağmen, rahatsızlığı nedeniyle 2 yıldır YGS'ye giremediğini kaydetti. Sinur Koç, "Allah önce annemden ve sonra da doktorlarımdan razı olsun. Annem bana böbreğinin bi-rini verdi. Bu böbrek sayesinde sağlığıma kavuştum. Artık rahatlıkla YGS'ye girip üniversitede okuyabilirim" dedi. Kızına böbreğini vererek sağlığına kavuşmasını sağlayan Sinur Koç'un annesi Tülay Koç da, "Ben 11 Mayıs'ta kızımı tekrar doğurdum. Çok mutluyum. Benim 5 çocuğum var ve en büyükleri Sinur. Herkesi organ bağışında bulunmaya davet ediyorum" diye konuştu. Kırım Kongo Kanamalı Ateşinde en büyük salgını yaşayan ülke Türkiye Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halit Canatan, Tıp Fakültesi Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru, Kayseri Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanı Akif Başol un yanı sıra çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı. Konuşmasına KKKA hastalığına yol açan virüsün tanımını yaparak ve tarihçesini anlatarak başlayan Fırat Ü-niversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aykut Özdarendeli, virüsü taşıyan hayvanın keneler olduğunu, virüsün değişime uğramadığını, taşınmasın ise kuşlarla gerçekleştiğini kaydetti. Doç. Dr. Özdarendeli, Kenelere bağlı olan bu hastalık soğuk iklim bölgelerinde gözükmüyor. Genelde sıcak iklimin hüküm sürdüğü bölgelerde görülüyor. Ülkemize bu hastalığın Kırım bölgesinden göçmen kuşlarla geldiği zannediliyor. Vaka sayısı ve ölüm oranlarında Türkiye, dünyada bu hastalıktan en çok etkilenen ülke durumundadır yılları arasında ülkemizde 4 bin 448 KKKA vakası görülmüş, bu vakalardan 218 i ölümle sonuçlanmıştır. Yine ülkemizde 2010 yılında görülen kene vakası 950 dir. Bu vakalardan 48 i ö- lümle sonuçlanmıştır yılında da şu ana kadar görülen vaka sayısı 50 nin üzerindedir yılında KKKA hastalığına dayalı 9 ölüm vakası gerçekleşmiştir dedi. KKKA hastalığına karşı dünyada şu ana kadar geliştirilmiş bir aşının bulunmadığını, tedavisinin ise genelde destek tedavisi şeklinde uygulandığını belirten Doç. Dr. Özdarendeli, Dünyada bu hastalık konusunda en büyük salgın Türkiye de yaşandığından, hastalığa karşı bir refleks oluşmuş durumda. Bu hastalıkla mücadelede gerek tedbir, gerekse önleme çalışmalarında ülkemizde öncü ülke konumunda. Aşı çalışmaları ise devam etmektedir diye konuştu. Uzun yıllar genel kabul gören tıp eğitimi yaklaşımı; tıp öğrencilerine önce temel fen bilimlerini, daha sonra temel tıp bilimlerini teorik olarak öğretmek, daha sonra klinik uygulamalar yaptırmak biçiminde özetlenebilir. Temel tıp bilimleri; anatomi, fizyoloji, biyokimya, histoloji gibi normal organizmanı yapı ve işlevlerini inceleyen ve öğreten disiplinlere ayrılmıştır. Temel tıp konuları da bu disiplinler tarafında ayrı ayrı verilmiş, öğrencilerin bu bilgileri sentezleyerek, normal yapıyı kavramaları, daha sonra da normal ve patolojik durumları ayırt edebilmeleri beklenmiştir. Günümüzde, tıp eğitiminde değişimi zorunlu kılan çeşitli gelişmeler olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Bu gelişmeler şöyle özetlenebilir: 1.Tıp bilimleri hızla gelişmekte ve mevcut bilgiler hızla değişmektedir. Bu hızlı değişim, fakülte yıllarında her şeyin öğretilmesini ve fakültede öğrenilen bilgi ve becerilerle yıllar boyu hekimlik yapılmasını olanaksız hale getirmekte, yaşam boyu öğrenmeyi zorunlu kılmaktadır. 2.İnsan bedeni ve ruhsal yapısı ile ilgili önemli değişiklikler olmuştur. İnsan sadece bir biyolojik varlık olarak değil ruhsal ve sosyal yönden bir bütün olarak kabul edilmektedir. Bu durum, tıp eğitiminin biyopsikososyal bir bütün olarak yapılanmasını zorunlu kılmaktadır. 3.Tıp teknolojisindeki hızlı değişim, hekimden beklentileri değiştirmiştir. 4.İnsan hakları ve hasta hakları ile ilgili önemli gelişmeler olmuştur. Bu değişim hem tıp eğitimini hem de tıp uygulamalarını önemli ölçüde değiştirmektedir. Tıbbi becerilerin kazanılması sırasında insan haklarına ve hasta haklarına uyma zorunluluğu, eğitimde yeni yöntem ve tekniklerin aranmasını zorunlu kılmıştır. 5.ğitim ve öğrenme kavramlarında önemli değişiklikler olmaktadır. İnsanın nasıl öğrendiği ve nasıl daha iyi öğrenebileceği konularındaki bilgilerin değişmesi tıp eğitiminde de değişimi zorunlu kılmaktadır. Yetişkinlerin öğrenmesini etkileyen faktörlerin çocuklardan farklı olduğunun anlaşılması androgojik eğitim kavramının gelişmesini sağlamış ve tıp eğitiminin buna göre yapılanması zorunlu hale gelmiştir. Yetişkin eğitimi yaklaşımı, eğitimin konu temelli değil sorun temelli olmasını, eğitilenlerin eğitimin planlanmasına ve uygulanmasına etkin katılımlarını ve buna uygun eğitim yöntem ve tekniklerinin kullanılmasını gerektirmektedir. Bu değişimlerin sonunda; eğitilenlerin daha aktif katıldığı, toplumun sorunlarını önceleyen ve toplumdaki tüm olanakları kullanan, ezbercilik yerine sorun çözmeye odaklanmış bir tıp eğitimine doğru gidiş vardır. rciyes Üniversitesi nin bulunduğu Kayseri ili tıp eğimi açısından büyük bir tarihi mirasa ve bilim geleneğine sahiptir. Günümüzden yaklaşık 800 yıl önce kurulmuş olan Gevher Nesibe Hastanesi ve Tıp Medresesi, Dünyada modern tıp eğitiminin yapıldığı ilk eğitim kurumlarından biridir. rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi de bu tarihi mirasın hakkını verme ve tıp eğitiminde öncü kuruluşlardan biri olma çabasındadır yılında Hacettepe Üniversitesi ne bağlı Gevher Nesibe Tıp Fakültesi adıyla kurulan rciyes Tıp Fakültesi hızla gelişerek, ülkemizin en saygın tıp fakültelerinden biri haline gelmiştir. Türkiye deki birçok tıp fakültesi ile birlikte rciyes Tıp Fakültesi de tıp eğitiminde değişime a- yak uydurmak ve çağın gereklerini yerine getirmek için çaba harcamaktadır. Tıp eğitiminde standartları yakalamak ve öğrencilerine kaliteli bir tıp eğitiminin güvencesini vermek için 2010 yılında ulusal akreditasyon başvurusu yapılmıştır. Fakültemiz, Ulusal Tıp ğitimi Akreditasyon Kurulu nun (UTAK) özdeğerlendirme sürecini başarıyla tamamlamış ve bu süreci başarıyla geçen dokuz fakülteden biri olarak kurulun ziyaret programına alınmıştır. Fakültemizde tıp eğitiminin iyileştirilmesi ve akredite edilmesi yönündeki çalışmalar devam etmektedir.

5 sayfa 5:Layout :34 5 RÜ Kemik İliği Nakli ve Kök Hücre Tedavi Merkezi Avrupa ve Dünya standartlarında akredite oluyor Bülten rciyes TIP rciyes Üniversitesi Şahinur Dedeman Kemik İliği Nakli ve Kök Hücre Tedavi Merkezi, Avrupa ve Dünya standartlarında akredite oluyor. Merkezde yaklaşık 1 yıl önce başlatılan akreditasyon çalışmalarını Avrupa Kemik İliği Standardizasyon Kurumu (JACI) denetleme komisyonu yerinde denetlerken, denetlemenin olumlu geçtiği kaydedildi. rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Şahinur Dedeman Kemik İliği Nakli ve Kök Hücre Tedavi Merkezi Jacie Akreditasyon Program Direktörü Prof. Dr. Ali Ünal, akredite çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte kliniklerine tüm Avrupa ülkelerinden ve hatta tüm dünya ülkelerinden hasta geleceğini belirtti ve en önemli kazançlarının ise daha fazla sayıda kemik iliği nakli gereken hastaya hizmet vermek olacağını söyledi. Jacie Denetleme Komisyonu Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Kemik İliği Nakli Bilimsel Komisyon Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan ise, akreditasyon çalışmaları sonucunda artık Türkiye'de yapılan kemik iliği nakillerinin Avrupa'da da geçerli olacağını bildirdi. Prof. Dr. Ali Ünal, rciyes Üniversitesi Şahinur Dedeman Kemik İliği Nakli ve Kök Hücre Tedavi Merkezi ndeki akreditesyon çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi: JACI (Joint Accreditations Committee of ISCT and BMT), Dünya ve Avrupa Kemik İliği Nakli Cemiyetlerinin müşterek olarak belirlediği standartlara göre merkezleri denetleyen, akredite eden ve belge veren bir kuruluştur. JACI müfettişleri, kemik iliği nakli merkezimizi üç yönden denetlenmektedir. Birincisi; klinik işleyiş yönünden Avrupa standarlarında kemik iliği nakli yapılıyormu?, bu yönden denetleniyoruz. İkincisi; hasta ve donörlerden kök hücre toplanması ve bu hücrelerin hastalara tekrar verilmesine ka darki aşamalar denetleniyor. Üçüncü olarak; kök hücrenin işlenmesi, arındırılması, dondurulup saklanması ve tekrar çözülerek hastalara ulaştırılması aşamaları yönünden denetlenmektedir. JACI akreditasyonu için yaptığımız hazırlıklara gelince. Kemik İliği Nakli Merkezimizin; Jacie Program Direktörü Koordinatörlüğünde, Kemik İliği Nakli Kliniği, Kök Hücre Aferezi, Kök Hücre işleme ve Saklama Laboratuar Koordinatörlüğü olmak üzere 3 ayrı birimi bulunmaktadır. Her birim ayrı ayrı JACI akreditasyonu alacaktır. Tüm birimler; birbiri ile koordineli olarak çalışabildiği gibi, yurt içi ve yurt dışı diğer kemik iliği nakli merkezlerine de hizmet verebilecektir. Jacie akreditasyonu neler kazandiracak Prof. Dr. Ali Ünal, Jacie akreditasyonunun merkezlerine kazançları ile ilgili ise şunları söyledi: Jacie akreditasyonu, kliniğimizin iş- leyişine bir standart getirecek. Klinik çalışanları, doktorlar, hemşireler, yardımcı sağlık personeli ve sekreterler, Avrupa standardında eğitim almaktadır. Kliniğin kayıtları, hastaların hazırlanması ve tedavileri, bu standartlara göre yapılacak ve sonuçta hastaların tedavisinde ve kemik iliği naklinde başarı oranı artacaktır. Akredite olan kliniğimize, tüm Avrupa ülkelerinden ve hatta tüm Dünya ülkelerinden, sigorta kurumları hasta gönderebilecektir. Jacie akreditasyonu alacak olan Kök Hücre Toplama ve İşleme Merkezimizde, Avrupa standardında kök hücre toplanabilecek ve işlenebilecek. Burada toplanan ve işlenen kök hücreler, Avrupa ülkelerindeki kemik iliği nakli merkezlerine gönderilebilecektir. Jacie akreditasyonunun hizmet kalitesine kazandıracakları Jacie akreditasyonun Kemik İliği Nakil Merkezlerinin hizmet kalitesine de artıracağına dikkat çeken Prof. Dr. Ali Ünal, Merkezimizin hizmet kalitesinin artması icin daha fazla sayıda doktor, hemşire ve yardımcı sağlık personeli gerekecek. Daha kaliteli malzemeler kullanılacak ve sonuçta hizmetler daha pahalıya gelecek. Ancak, Sağlık Bakanlığı nın yaptığı bir çalışma ile, hizmet kalite belgesi olan ve özellikle Dünya ve Avrupa standartlarında akredite olan klinik ve laboratuarların hizmet bedellerinin artırılması gündemdedir. Tabiki en önemli kazanç, daha fazla sayıda kemik iliği nakli gereken hastaya hizmet verilebilecektir. Daha da önemlisi, hastaların yaşama oranı artacak, yaşam süreleri uzayacaktır dedi. Kemik iliği nakli sıralamasında Avrupa da 3. sırada Şahinur Dedeman Kemik İliği Nakli ve Kök Hücre Tedavileri Merkezinin faaliyete geçtiğimiz 2009 yılından itibaren, yılda 150 kadar Kemik İliği Nakli yapıldığını belirten Prof. Dr. Ali Ünal, Bu sayı ile merkezimiz; Türkiye de birinci sırada, Avrupa ülkelerinde ise 3. sırada yer almaktadır. Yatak sayısı itibariyle ise, Türkiye nin en büyük merkeziyiz. n önemlisi ise; JACI akreditasyonu ile başarı oranının artmasıdır diye konuştu. Prof. Dr. Ali Ünal, Jacie akreditasyonu için hedeflerinin Hayata Artı Katmak olduğunu sözlerine ekledi. Öte yandan geçtiğimiz Mayıs ayı başında Şahinur Dedeman Kemik İliği Nakli ve Kök Hücre Tedavi Merkezi ni, Prof. Dr. Osman İlhan, Prof. Dr. Yener Koç, Prof. Dr. Mutlu Arat ve Doç. Dr. nder Altıok tan oluşan heyet Jacie adına denetledi. Jacie Denetleme Komisyonu Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Kemik İliği Nakli Bilimsel Komisyon Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan, denetleme çalışmaları sonucunda artık Türkiye'de yapılan kemik iliği nakillerinin Avrupa'da da geçerli olacağını bildirdi. Artık, Avrupalı hastaların Türkiye'de JASI'den ruhsat almış merkezlerde kemik iliği nakli hizmeti alabileceklerini ifade eden Prof. Dr. İlhan, şu bilgileri verdi: ''Bakanlığımız son 5 yılda kemik iliği nakillerinin önünü açmıştır. Türkiye'de 45 kemik iliği nakli merkezinde yılda bin 500 nakil yapılmaktadır. Türkiye, artık ilik nakli sorununu çözmüştür. Özellikle paket program içinde vatandaşlarımız ücret ödemeden bu hizmetten faydalanabilmektedir. Artık, merkezlerimiz Avrupa seviyesine geldi. rciyes Üniversitesi Kemik İliği Nakli Merkezi de, bu kapsamda akreditasyon için başvurdu. Denetleme komisyonu olarak JACI adına denetleme yapmak üzere geldik. Avrupa adına denetleme yapan benimle birlikte 4 kişilik ekibin, Türk bilim adamlarında oluşması da ayrı önem taşıyor. Türkiye Avrupa Birliği'ne henüz girmedi ama Avrupa adına denetçi olarak görev yapıyoruz. Sadece Türkiye'de değil, diğer Avrupa ülkelerinde denetim yapma yetkisine sahibiz.'' Türkiye'ye uluslararası bir kemik iliği nakli merkezi kazandırmanın heyecanını yaşadıklarını dile getiren İlhan, denetlemenin ardından hazırladıkları raporları JACI'ye göndereceklerini ve daha sonra merkezin ruhsat alacağını kaydetti. Türkiye'de ilk kez bir kemik iliği nakli merkezinin uluslararası akreditasyon kazanacağını anlatan Prof. Dr. İlhan, şunları söyledi: ''Artık Türkiye'deki kemik iliği naklinin dünya standartlarında olduğu anlaşılacak. Bu konudaki başarımız tescillenecek. Türk halkına Avrupa Birliği seviyesinde ücretsiz olarak hizmet verilecek. Aynı zamanda kemik iliği nakli turizminin önü açılacak. Yurt dışından Kayseri'ye nakil için hastalar gelecek. ABD'de 400 bin dolar olan kemik iliği nakli, ülkemizde 75 bin lira civarında maliyetle, üstelik çok da başarılı bir şekilde yapılıyor. Bu sayede ekonomiye de katkı sağlayacak. Özellikle Türk Cumhuriyetlerinden çok hasta bekliyoruz.'' rciyes Üniversitesi Şahinur Dedeman Kemik İliği Nakli ve Kök Hücre Tedavi Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Çetin, merkezlerinde yılda 150 civarında kemik iliği nakli yapıldığını, akreditasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla tüm dünyadan hasta kabul etmeye başlayacaklarını söyledi.

6 sayfa 6:Layout :36 Klinik Toksikoloji Derneği 16. Kongresi Kayseri de yapıldı 6 Bülten rciyes TIP K linik Toksikoloji Derneği 16. Kongresi, rciyes Üniversitesi'nin (RÜ) ev sahipliğinde Mayıs 2011 tarihlerinde Kayseri'de yapıldı. RÜ Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, rciyes Mirada Del Lago Otel'de düzenlenen kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, klinik toksikolojinin çalışma alanın genişlediğini, hemen hemen tüm disiplinleri ilgilendiren bir konu haline geldiğini söyledi. Aşırı ihtisaslaşmanın hem yararı hem de zararı olduğunu vurgulayan Keleştemur, şöyle devam etti: ''Bu konu üzerinde oturup düşünmek lazım. Çünkü, ben endokrin ile ilgileniyorum ama çalışma alanım 1-2 konu. Tabi genel endokrini de bilmek zorundasınız, ders anlatıyorsunuz, öğrenci yetiştiriyorsunuz. Konu genişledikçe bir arkadaşımıza sen troidle uğraş, bir arkadaşımıza diyabetle uğraş diyoruz. Bir müddet sonra diyeceğiz ki otoimmün troid ile uğraş. Bu iyi güzel, kendi alanında çok bilgili insanlar yetişiyor ama bütünden de kopuyoruz. Aşırı ihtisaslaşmayla da böyle bir tehlike var. Fakat, toksikolojiyi de bir yere oturtmak lazım. czacılık fakültesinde var, yoğun bakımda var, endokrinde var. Bu nedenle 'Tıp Fakültelerinde böyle bir bilim dalına ihtiyaç var' diye düşünüyorum. Bu konuyu epey tartışmak lazım.'' RÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güven ise toksikolojinin Türkiye'de ihmal edilmiş bir konu olduğunu savundu. Toksikoloji alanındaki çalışmaların, sıkıntılara ve bir türlü yerine oturmayan mevzuatlara rağmen gönüllülük esası çerçevesinde sürdüğünü ifade eden Güven, şunları anlattı: ''Toksikoloji çok fazla talibi olmayan, çok fazla ilgi gösterilmeyen bir alan ama aslında çok önemli. Belki de bir ihtisas alanı olması gereken bir konu. Tabi yoğun bakım da bunun bir parçası ama tek bir parçası değil. Toksikoloji birkaç koldan gidiyor. Hayvan çalışmalarını yapanların klinik çalışmalardan haberi yok, klinik çalışmaları yapanların farmakologların, eczacıların yaptığı çalışmalardan haberi yok. Toksikoloji farklı alanlarda herkesin gönüllülükle yürüttüğü bir alan. Bu anlamda derneğin çalışmaları çok önemli tabi ki. Bu çalışmaları bir araya toplamanın, toksikolojiyi ileride bir ihtisas alanı haline getirmek açısından önemli olduğunu düşünüyorum.'' Klinik Toksikoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Gönüllü, kongreye katkılarından dolayı Prof. Keleştemur'a plaket verdi. Yaklaşık 80 bilim adamının katıldığı ve ''ağır metal zehirlenmeleri, bitki dünyasındaki dost ve düşmanlar, yoğun bakımda zehirlenmeler, pediyatrik zehirlenmeler ile ilaçlar ve genetik'' konularının ele alındığı kongre iki gün sürdü. RÜ de intörn günü etkinliği düzenlendi Dr. Fahrettin Keleştemur, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güven, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Poyrazoğlu ve Prof. Dr. Osman Günay, Tıp Fakültesi Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru ile bazı öğretim üyeleri ve 100 ü aşkın intörn doktor katıldı. rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından İntörn Doktor Günü etkinliği düzenlendi. Bu yıl ilki düzenlenen etkinlikte intörn doktorlar, 30 Haziran 2011 tarihinde düzenlenecek mezuniyet töreni öncesi doyasıya eğlenme imkanı buldu. Tıp Fakültesi Personel Yemekhanesi nde gerçekleştirilen etkinliğe rciyes Üniversitesi Rektörü Prof. tkinliğin açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güven, intörn doktorlara mezun olmadan teşekkür etmek amacıyla böyle bir etkinlik düzenlediklerini belirtti ve bu yıl ilki düzenlenen etkinliği gelenekselleştireceklerini söyledi. Hem pratik geliştirmek, hem de gelecekte hekimliğe hazırlanmak için intörnlüğün bir basamak olduğunu kaydeden Prof. Dr. Güven, İntörnler 5 yıllık eğitimin ardından artık yarı hekim olarak çalışıyorlar. Sağlık sisteminin bir parçası olarak çalışıyorlar. Hem eğitim alırken, bizim ihtiyaçlarımıza da yardımcı oluyorlar. Bizde düzenlediğimiz etkinlikle kendilerine teşekkür etmek istedik. Türkiye de ilk kez fakültemizin düzenlediği intörn günü etkinliği, dilerim diğer tıp fakültelerinde de yapılır dedi. Konuşmanın ardından yiyecek-içecek ikramına geçildi. İkramda başta Rektör Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güven ve diğer hocaları ile bol bol sohbet imkanı bulan intörnler, müzik eşliğinde ise gönüllerince eğlenmeyi ihmal etmedi. İntörnlerin müzik eşliğindeki eğlencesine zaman zaman hocaları da eşlik ederken, etkinlik toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi. Aydemir KAYABAŞI Hastane Müdürü akayabasi@erciyes.edu.tr HASTANLRİMİZD HASTA V ÇALIŞAN GÜVNLİĞİ Hastanelerde verilen poliklinik ve klinik hizmetlerinin yanında hasta ve çalışan güvenliğinin sağlanması, kaliteli sağlık hizmetinin sunumunda önemli bir unsurdur. Çünkü, hasta ve çalışan güvenliğini sağlamadan sıhhatli bir sağlık hizmetinden söz etmek mümkün olmaz. Bu çerçevede rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri olarak konuya gereken önemi vermekteyiz. 6 Nisan 2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Hasta ve Çalışan Güvenliği nin Sağlanmasına Dair Yönetmelik hastanelerimizde başarıyla uygulanmaya başlanmış, bu konuda yaptığımız faaliyetler gerek hastane personeli, gerekse hasta ve hasta yakınları tarafından takdir görmektedir. Nedir, bu faaliyetlerimiz? Özetle sıralayacak olursak; Mavi Kod Sistemi, Pembe Kod Sistemi ve Hasta Bilekliği Uygulaması bu faaliyetlerin başında gelmektedir. Mavi Kod Sistemi Mavi Kod Temel Yaşam Fonksiyonları (solunum ve dolaşım) risk altında olan bireylere Cordio-Pulmoner Resusitation (CPR) yapılmasıdır. Hastanelerimizde Mavi Kod için iki ekip kurulmuş, 1. bölge Gevher Nesibe Hastanesi ve çevresi için, 1 dahiliye doktoru, 1 anestezi doktoru, 1 hemşire, 1 güvenlik görevlisi ve 1 hastane hizmetlisinden oluşmakta. İkinci ekip ise Kalp Hastanesi, Organ Nakli Hastanesi, Onkoloji Hastanesi ve çevresi için oluşturulmuş; ekipte 1 kardiyoloji doktoru, 1 hemşire, 1 güvenlik görevlisi ve 1 hastane hizmetlisi yer almaktadır. Bu bölgelerde temel yaşam fonksiyonu risk altına giren bireyler olduğunda herhangi bir kişi tarafından numaralı telefon aranarak MAVİ KOD çağrısı başlatılmış olur. Çağrı gelir gelmez ekipler müdahale çantasını alarak olay yerine ulaşır ve en kısa sürede bireye müdahale eder. kiplerin gelmesi ile aynı numara aranarak 7 tuşuna basılır ve çağrı sonlandırılır. Mavi Kod sisteminin kuruluşundan bu yana (Nisan 2010) toplam 161 çağrı yapılmış, en kısa müdahale süresi 2,97 dakika n uzun müdahale süresi 5,99 dakika olarak gerçekleştirilmiştir. Pembe Kod Sistemi Hastanelerimizde çocuk kaçırılmalarının önlenmesi için kurulan bir sistemdir. 1 Hastane müdür yardımcısı, 1 başhemşire yardımcısı, 1 klinik hemşiresi, 1 güvenlik ekip şefi, 1 güvenlik görevlisinden oluşan bu ekip, hastanemizde yatan çocuk hastalarının kaçırılmasına yönelik herhangi bir şüphenin oluşması durumunda numaralı telefon aranarak PMB KOD çağrısı başlatılır, çağrı gelir gelmez hastanenin tüm çıkış kapıları kapatılarak, giriş çıkışlar durdurulur, ekip derhal olay yerine ulaşır ve gerekli tedbirleri alır. Kaçırılma riski bulunan çocuklar için ayrı bileklik uygulaması yapılır ve çalışan sağlık personeline bilgi verilir. Hasta bilekliği uygulaması Yatan hastalarımızın güvenliği için hastanelerimizde bileklik uygulamasına başlanmış; yeni doğan çocuklar için farklı, alerjisi olan ve bulaş riski olan hastalar için farklı bileklik uygulaması yapılarak, hasta güvenliği ve personelin korunması sağlanmıştır. Hastaların düşmelerini önlemek için alınan tedbirler Hastanemizde yatan ve muayene için gelen hastaların düşmesinin önlenmesi için, kaygan zeminler için uyarıcı levhalar konulmuş, tuvalet ve banyolarda tutamaçlar yapılmıştır. Hasta transferleri sırasında hastaların düşmesini engellemek için ise sedyelere emniyet kemeri uygulaması başlatılmıştır. Güvenli Cerrahi Uygulamaları için formlar hazırlandı Hastanelerimizde güvenli cerrahi uygulamaların yapılması için formlar hazırlanarak ilgili bölümlere dağıtılmıştır. Hemşire hizmetleri hasta ön değerlendirme formları Bu hizmet sayesinde hastanelerimizde hasta hakkında bilgiler hasta ön değerlendirme formlarına işlenerek, tedaviye başlamadan önce hasta durumu hakkında gerekli tedbirler alınması sağlanmıştır. Güvenlik afişleri Hastanelerimizde meydana gelebilecek asayiş olayları için bilgilendirici formlar hazırlanarak çeşitli yerlere astırılmış, herhangi bir şüpheli durumda numaralı telefonun aranması gerektiği bildirilmiştir. Bu telefon numarasının aranmasından hemen sonra güvenlik görevlileri olay yerine gelerek, gerekli tedbirlerin alınması sağlanmıştır. Polikliniklerde muayene öncelikleri Hastanelerimizde sıra beklemeden kaynaklanan olumsuzlukların önlenmesi için gerekli tedbirler alınmıştır. Polikliniklerimize muayene ile ilgili prosedürler hazırlanmış, muayene önceliği olan hastalar belirtilmiş ve hastaların görebileceği şekilde asılarak meydana gelebilecek olumsuzluklar önlenmiştir. İletişim güvenliği Yine hastanelerimizde iletişim güvenliğinin sağlanması için order kayıt formları hazırlanmış, hekimlerin telefonla verdiği talimatlar kayıt altına alınmıştır. Ayıca ilaç güvenliği, güvenli kan transfüzyonu ve enfeksiyon risklerinin azaltılması için hastanelerimizde gerekli uygulamalar başlatılmıştır.

7 sayfa 7:Layout :37 Bülten rciyes TIP 7 "Vasküler Anomali" ne tür bir rahatsızlıktır ve nasıl karşılaşılır? Otuz yıl önce, yüz yıllık kavramsal olarak karışık bir dönemden sonra, doğumsal vasküler anomaliler, vasküler tümörler (damar urları) ve vasküler malformasyonlar (damarsal kötü-oluşumlar) olarak sınıflandırıldığında, toplumda çok seyrek görülen bu hastalıkların tanı ve tedavisinde yeni bir çığır açılmış oldu. Birbirine çok karışan bu iki durumun ayırt edilmesi önemliydi; çünkü büyük çoğunluğu kendiliğinden iyileşen vasküler tümörlerle, çocuk büyüdükçe gelişen ve çeşitli düzeylerde fiziksel ve ruhsal sakatlıklarla giden vasküler malformasyonlar tümüyle farklı doğumsal vasküler anomalilerdi. Vasküler Tümörler Doğumsal vasküler anomaliler ya da çok bilinen adıyla doğum lekelerinin en sık tipi, iyi huylu bir damar tümörü olan ve büyük çoğunluğu kendiliğinden iyileşen ancak yaşamsal bölgeleri tuttuğunda tehlikeli olabilen daha hemanjiyomlardır. Çoğunlukla (yüzde 80) tek o- larak bulunur. Bu tümörler 1 yaşına kadar olan her 10 çocuğun birinde ve kız çocuklarında daha sık olarak görülür. Doğumda görülmemesiyle vasküler malformasyonlardan ayrılır. İlk bir kaç haftada görülmeye başlar, 3-6 ayda hızla büyür ve bir yılda maksimum düzeye gelir. İkinci yılın ortalarında tümör küçülme, ısısında azalma ve solmaya başlar. Tümörün büyüklük ve yerine bağlı olarak çocuk 10 yaşına gelmeden, ya bir iz bırakarak ya da tümüyle ortada kaybolarak iyileşir. Bununla birlikte hastaların bir kısmında (yüzde 10-20), özellikle yaşamsal organları tuttuğunda, ilaçla, lazerle, radyasyonla veya cerrahi olarak tümörü çıkararak tedavi edilebilir. Vasküler Malformasyonlar Ancak vasküler malformasyonlu hastada durum tümüyle farklıdır. Doğuşta vardır ve ö- mür boyu artarak sürer. Çocuk büyüdükçe büyümeyle orantılı olarak anomali gelişir ve ağrı, şişlik, kanama gibi belirtiler ortaya çıkabilir. rgenlik, travma veya gebelikte vasküler malformasyon alevlenebilir. tkilenen damarsal yapıya bağlı olarak farklı görüntüsü vardır. Kapiller Vasküler malformasyon. doğuşta vardır ve ömür boyu artarak sürer. Çocuk büyüdükçe büyümeyle orantılı olarak anomali gelişir VA S K Ü L R A N O M A L İ H A S TA L I Ğ I (kılcal damarlar) malformasyonlar, kırmızı renktedir (porto şarabı lekesi). Venöz (toplardamarlar) malformasyonlar, mavi renkte ve soğuk turlar. Lenfatik (akkan damarları) malformasyonlar, veziküler (kabarcıklı) veya geniş kistler (su kesecikleri) şeklindedirler. Bazen, ayağı ya da tüm bacağı tutan lenfödem denilen şişmelerle kendini gösterebilir. Vasküler malformasyonlar içinde daha nadir görülmesine karşın ciddi sonuçları olan arteriyovenöz (atardamar ve toplardamarlar arasında yaygın bağlantılar) malformasyonlar gelişme evresine göre farklılıklar gösterir. Başlangıçta yüzeysel bir vasküler tümörü andırabilir. Ancak giderek genişler, büyür (dokunulduğunda kedi mırmırı gibi hissedilebilir) ve kanama ya da kolay iyileşmeyen yara veya kangrenle kendini gösterir. Kalp yetmezliğine neden olabilir. Kompleks Vasküler Anomaliler Vasküler anomaliler bazen müşterek veya başka hastalık durumlarıyla birlikte bulunabilir ve klinik tabloyu daha da karmaşıklaştırılar. Örneğin çocuk bacak şişliği ve deride mor lekelerle doğabilir; kolda ya da boyunda giderek artan bir şişlik ve ağrı olabilir veya genellikle yetişkinlerde görülen bacaklardaki varisler çocukluk çağında başlayabilir ve bir malformasyonun belirtisi olabilir. Yaşla belirgin hale gelebilen ve başlangıçta fark edilmeyen bacağın diğerine göre uzunluğu ve/veya büyüklüğü, alışıldığı gibi bacağın iç yanında değil dış yüzündeki çok büyük varisler ya da iyileşmeyen ayak bileği yaraları hele bacakta renk değişikliğiyle birlikteyse mutlaka kompleks bir vasküler malformasyonla karsılaşmışız demektir. Tanı, klinik ve radyolojik olarak konuyla ilgilenen uzmanlarca konur. Klinik takip, semptomatik (belirtiye yönelik) veya konservatif tedavi, dermal (deri yüzeyindeki vasküler anomaliler için) veya intravenöz (damar içinde) lazerle tedavi, yine damar ve/veya lezyon (hastalıklı doku) içinden girerek embolizasyon veya skleroterapi (hastalıklı damarların tıkanması/ yapıştırılması) gibi tedavi modaliteleri ilgili uzmanlarca yapılır. Vasküler Anomalinin global boyuttaki durumunu, yani dünyanın diğer ülkelerindeki teşhis ve tedavi süreçleri nasıl? Türkiye deki durum yurtdışı ile paralellik gösteriyor mu; yoksa farklı bir süreç mi söz konusu? Yurtdışında konuyla bireysel olarak uğraşanlar kadar özelleşmiş merkezler veya bizim oluşturduğumuz gibi (VAK, VAD) konseyler ve der-nekler hatta vakıflar mevcut. Ancak yine de, ABD de tanınmış kimi üniversiteler bu tür merkezleri yeni yeni oluşturmaktalar. Başlangıçta belirttiğim sınıflamadan bu yana bilimsel bir ortak dil kullanma çabaları tüm dünyada arttı. Vasküler anomalilerle ilgili ISSVA (International Society for the Study of Vascular Anomalies) gibi derneklerin özel çabalarına karşın yine de hatalı tanı sıktır ve yanlış isimlendirme yüzde 50 nin üzerindedir. Hala vasküler tümör ve malformasyonlar karıştırılmaktadır; bunun en sık örneği de hemanjiyoma (tümör) ve venöz malformasyondur. Yani hastalığı, belki, doğru tanıyorsunuz ama yanlış adlandırıyorsunuz ve ensonu, yanlış tedavi edeceksiniz. Sonuç, zaman kaybı, gereksiz görüntüleme tetkikleri ve tedavilerin getirdiği ekonomik kayıplar ve adi konmamış tıbbi malpraktisler. Ülkemizde vasküler anomalilerle ilgili bireysel çabaların olduğunu biliyorum. Ancak, ne yazık ki; vasküler tümör ve malformasyonlara multidisipliner yaklaşan merkezler yok. Bu tür oluşumların gerçekleşmesine ve yaygınlaşmasına rehberlik etmek VAD nin kuruluş amaçlarındandır. Çalıştığım üniversite hastanesindeki multidisipliner konseyin (VAK-rciyes Vasküler Anomaliler Konseyi) hem tanı, hem de tedavi sürecinde yurtdışındaki örnekleriyle koşut olduğunu söyleyebilirim. Ama Türkiye deki süreç için bir şeyler söylemek için henüz erken olduğunu düşünüyorum. Medikal prosedürlere bağlı olarak oluşan istenmeyen sonuçlarda müdahalenin hekimliğin kötü uygulanması olan malpraktis mi, yoksa hukukun izin verdiği risk olan komplikasyon mu olduğu vasküler malformasyonların terapötik girişimlerinde ayırt edilmesinin hem hasta, hem de hekim için yaşamsal olduğunu biliyoruz. Bu nedenle ülkemizde vasküler anomali uzmanlarının, vasküler tümör ve malformasyonların diyagnostik ve terapötik süreçte multidisipliner hareket etme erdemini bilimsel platformlarda varsıllaştıracağına inanıyorum. Vasküler Anomali konusunda bir dernek oluşumu Türkiye de nasıl ve ne zaman gündeme geldi? Derneğin şu andaki faaliyetleri ve ana amaçları nelerdir? Vasküler anomalilerin melek öpücüğü olarak tanımlanıp geçiştirilmesi, tedavisinin olmadığının söylenmesi ya da niteliği ve boyutları tanınmadan yapılan girişimler, vasküler anomalili hastaları çeşitli fiziksel ve psikososyal p- roblemlerle (sakatlıklarla) karşı karşıya bırakır. Tüm bu nedenlerle, hekimler arasında ortak dili kullanmak, hastalar ve yakınları için bu hastalıkla ilgili farkındalığı ve önemi de anlatmak/aktarmak için, başlangıçta bireysel gayretle çeşitli bilimsel toplantılarda konuşmacı olarak ve sonraları başkanlığını yaptığım dönemde F- leboloji Derneği nin İzmir (2008) ve İstanbuldaki (2010) iki ulusal kongresinde özel oturumlar düzenleyerek çaba gösterdim. Ardından, pek çok disiplinin katılımıyla gerçekleşen ve düzenli olarak toplanarak vasküler tümör ve malformasyonlu inpatient/outpatient hastalarla ilgili diyagnostik ve terapötik tartışmaların sürdürüldüğü ülkemizdeki ilk multidisipliner konseyin rciyes Vasküler Anomaliler Konseyi nin (VAK) organize edilip, doğum lekeleri (vasküler anomali) olarak bilinen damar urları (vasküler tümörler) ve damarsal kötü oluşumların (vasküler malformasyonlar) tanı ve tedavileriyle ilgili konuların yeni gelişmelerin ışığında ayrıntılı olarak tartışıldığı ve ayrıca bu alandaki genetik tanılama ve genetik-kök hücre tedavilerinde rciyes Üniversitesi nde başlayacak kök-hücre çalışmalarının (RBIOTK) öneminin vurgulandığı bir panelle süreç tamamlandı ve dünyanın en eski tıp fakültesine sahip olan ve Türkiye'nin tam merkezinde olan bir kentte VAD (Vasküler Anomaliler Derneği), yaklaşık bir yıl önce kuruldu. VAD amacı neydi pekiyi? Multidisipliner bir yaklaşımın gerekli olduğu vasküler anomalilerin, yani vasküler tümör ve malformasyonların tanı ve tedavisindeki bilimsel faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek amacıyla kurulan VAD, yalnızca hastalara hastalığın farkındalığını değil, aynı zamanda onun doğru tanı ve tedavisini de sunacak hekim, ulusal ya da uluslararası bilimsel platformlarda vasküler anomalilerle ilgili çalışmaların nitel ve nicel bilimsel sonuçlarını sunarken açık olma ve güvenirliğin saygınlığını yaşayacaktı. VAD disiplinlerini, alfabetik bir sıralamayla Algoloji, Anesteziyoloji, Dermatoloji, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Genel Cerrahi, Girişimsel ve Tanısal Radyoloji, Kalp ve Damar Cerrahisi, Kulak Burun Boğaz, Nöroloji, Nöroşirurji, Nükleer Tıp, Oftalmoloji, Ortopedi, Patoloji, Pediatri, Pediatrik Cerrahi, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Psikiyatri ve Sosyal Servislerden oluşturur. Gerçekte, multidisipliner yaklaşımların sine quanon olduğu tersiyer sağlık merkezleri o- lan tüm fakülte hastanelerinde oluşturulacak Vasküler Anomaliler Konseyleri nde bu disiplinler apriori olarak bulunmalıdır. 5-8 Mayıs 2011 tarihleri arasında Türkiye de ilk kez düzenlenen VAD Kongresi'nin hedefleri nelerdi? Katılımcılar kimler oldu? Toplantı amacına ulaşıp ulaştı mı? Prof. Dr. Yiğit AKÇALI Kalp-Damar Cerrahisi AD. Öğr. Üyesi ve VAD Başkanı yakcali@erciyes.edu.tr Kadim güzel atlar ülkesi Kapadokya daki ilk ulusal kongresiyle VAD, ulusaldan evrensele ulaşacak vasküler anomalilerle ilgili diyagnostik ve terapötik çalışmaların pivotu olacaktı. Vasküler tümör ve malformasyonların tanı ve tedavisine emek harcayan deneyimli ulusal ve uluslararası bilim insanlarının katılımıyla gerçekleşecek konferanslar, sempozyumlar, paneller, yuvarlak masa toplantıları, kurs, workshoplar ve elbette vasküler anomalilerle ilgilenen hekimlerin kişisel deneyim ve çalışmalarının paylaşılacağı serbest bildirilerle, binlerce millik yolculuğun ilk adımı olan bu kongrede tartışılacaktı. Vasküler tümörlerin ve malformasyonların morfolojisi, kliniği, tanısı, medikal ve cerrahi tedavisi, lazer tedavisi, vasküler anomalilerde endovasküler tedavi (emboloterapi, skleroterapi), vasküler anomalili hastalarda psikiyatrik sorunlar gibi konular ayrıntılanacak ve vasküler malformasyonlarda dermal lazer terapi ve venöz görüntüleme yardımlı skleroterapi, çok katlı bandajlama teknikleri ve lenfödemde kompleks dekonjestif tedavinin parçası olarak manüel lenfatik drenaj kursu gibi atölye (workshop) ve kurslar yapılacaktı. Tüm bunlar katılımcı sayısı olarak beklediğimiz nicelikte olmasa bile, nitel olarak hedeflediğimiz çoğunlukla gerçekleşti. Türkiye nin her yerinden farklı disiplinlerden (anesteziyoloji, dermatoloji, fizik tedavi, fizyoterapi, gastroenteroloji, KBB, kalp ve damar cerrahisi, nükleer tıp, ortopedi, patoloji, pediatri, plastik ve rekonstrüktif cerrahi, radyoloji) katılımcılar bu uzun soluklu projenin, yani VAD nin hedeflerinin sıcak, içten, yoğun, ağırbaşlı başlangıcını yaptılar. Bu belki de ISSVA ile sonraki uluslararası vasküler anomaliler kongresini ülkemizde yapmak için önemli bir alt yapı oluşturdu. Vasküler Anomali'nin interdisipliner bir sağlık sorunu olduğundan yol çıkarak, bu tür bir rahatsızlık teşhisi konulan hasta veya hasta yakınlarının daha fazla bilgi sahibi olabileceği bir platform mevcut mu? Bu noktada söz konusu hasta ya da hasta yakınları için tavsiyeler var mı? Hastalığın yanlış bir tanıyla öneminin küçümsenmesi ve geçiştirilmesi, tedavisinin mümkün olmadığının söylenmesi ya da niteliği ve boyutları tanınmadan yapılan hatalı girişimler, vasküler anomalili hastaları çeşitli fiziksel, p- sikososyal ve ekonomik problemlerle karşı karşıya bırakır. Batıda örnekleri çok olan, hem hekim, hem de hasta bazlı web siteleri, forumlar a- racılığıyla iletişim sağlanır. Ülkemizde bu tür sitelere çok rastlanmıyor, ancak görsel ya da basılı medya aracılığıyla ve hasta komşu tavsiyeleriyle ilgili hekimlere ulaşılıyor. Sanırım, ne yazık ki, Türkiye nin hemen her yerinden gelen hastalarım iletişim biçimi en son söylenendir. Hazırlıkları tamamlanmakta olan resmi VAD sitesinde hastalar için hazırlanan bölümde pek çok sorunun yanıtlandığı, klasik bir sıkça sorulan sorular olacak kuşkusuz ve hastaların kendi aralarında iletişim kurabileceği bölümler. Belki ebeveynler için son söz olarak, yüzde, boyunda, kol veya bacaklarda doğuştan o- lan veya sonradan fark edilen deriden kabarık olan veya olmayan renk değişiklikleri, anormal şişlikler, mevcut doğum lekelerinin ergenlik çağında birden büyümesi, çocukluk yaşında bacaklarda, özellikle dış yanlarda olan varisler, iyileşmeyen bacak yaraları durumunda olası bir doğumsal vasküler anomali hatırlanmalıdır.

8 sayfa 8:Layout :34 8 Bülten rciyes TIP rciyes Tıp ta emekli öğretim üyelerine veda yemeği rciyes Üniversitesi (RÜ) Tıp Fakültesi nden emekli olan 2 öğretim üyesi için veda yemeği düzenlendi. RÜ Tıp Fakültesi Hastaneleri Genel Cerrahi Anabilim Dalında uzun süre görev yapan Prof. Dr. Yücel Arıtaş ile yine Üroloji Anabilim Dalında uzun süre görev yapan Prof. Dr. Mustafa Karacagil için Tıp Fakültesi tarafından üniversitenin Talas Sosyal Tesislerinde düzenlenen veda yemeği- ne; emekli öğretim üyelerinin yanı sıra Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Çetin, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güven, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Poyrazoğlu ve Prof. Dr. Osman Günay, Tıp Fakültesi Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru, Başhekim Yardımcıları Prof. Dr. Can Küçük ve Doç. Dr. mine Alp Meşe ile Üroloji ve Genel Cerrahi Anabilim Dalından öğretim üyeleri katıldı. Yrd. Doç. Dr. Ahmet GÜNY Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Başhekim Yardımcısı aguney@erciyes.edu.tr 1950 li yıllarda doğal çimin bakımının zor olması ve maliyet fazlalığı nedeniyle üretilen suni çim, 1960 lı yılların ortalarında pek çok ülkede boş zamanları değerlendirme amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde 1980 li yılların sonlarına doğru suni çim sahalar diğer bir tabir ile halı sahalar sporsever halkımız tarafından kabul görmüş ve popülarite kazanmıştır. Ticari amaçla kurulmuş olan bu tesisler özellikle fiziki koşulları açısından ve sağlık kontrolü yapılmaksızın yüksek efor gerektirecek aktivitelerin yapılmasından dolayı ciddi tehlikeler ve istenmeyen sonuçlar ortaya çıkarma potansiyeline sahiptir. Pek çok halı saha, sert beton zemin üzerine ince bir yumuşak tabaka ve onun üzerine yerleştirilmiş suni çim zeminden oluşmaktadır. Bu sahalar gerekli bakımları yapılmadığı ve zemin özellikleri uygun olmadığı takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Özellikle fiziki koşullar açısından bu tür sahalarda en çok karşılaştığımız sakatlıklar; başta yumuşak doku travmaları ve cilt abrazyonları (soyulma) olmak üzere adale yırtıkları, bağ kopmaları, çeşitli eklemlerde meydana gelen çıkıklar ve kemik kırıklarıdır. Sahanın fiziki şartlarına uygun donanım ve ayakkabı kullanılmadığı takdirde halı saha zeminine gereğinden fazla tutunma olmaktadır. Bunun sonucu ayak bileğinde burkulmalar ve bağ kopmaları veya eklemi ilgilendiren kırıklar (iç ve dış malleol kırıkları) ile diz ekleminde menüsküs yırtıkları ve zeminden kaynaklanan takılmalar sonucu gelişen iç yan bağ ve ön çapraz bağ kopmalarına sıklıkla rastlanılmaktadır lı yıllarda yapılan farklı çalışmalarda suni çim sahlarda normal çim sahalar göre daha fazla ayak bileği ve diz bağ yaralanmalarının görüldüğünü göstermiştir. Bunun en önemli nedenleri olarak da bu tip sahaların zeminlerinin çok sert olması ve topun istenilen şekilde zıplamaması olarak gösterilmiştir. Havaların ısınması ile birlikte halkımızda spor yapmaya daha fazla vakit ayırmaya başlıyor. Bunun için ilk adres olarak ta halı sahalar olarak tercih ediliyor. Özellikle çeşitli şirket ve kuruluşların düzenlediği halı saha turnuvaları ve arkadaşlar arasında yapılan müsabakalar için halı sahalara akın ediliyor. Bu artışın sonucu olarak da hastanelerimiz acil servislerine halı saha yaralanmaları ile başvuran kişi sayısında artış oluyor. Bizim karşılaştığımız en sık yaralanmalar; ayakbileği burkulmaları, aşil tendon rüptürü, ön çapraz bağ kopmaları ve menüsküs yaralanmaları, omuz çıkıları, el bileği ve ön kol kırıkları ile parmak çıkık ve kırıklarıdır. Ayrıca hastanın kendisinde var olan ancak daha önce tanı konmamış kalp ile ilgili hastalıklar ve astım krizleri de başvuru nedenleri arasında önemli yer tutmaktadır. Özellikle kilolu kişilerde ve seyrek aralıklarla spor yapanlarda sık karşılaştığımız sakatlıklardan biri olan aşil tendonu rüptürü için müsabaka öncesi alınacak basit önlemlerle bu sakatlığın önüne geçilebilir. Özellikle müsabaka öncesi yapılacak hafif tempolu koşu, açma-germe hareketleri ve basit ısınma hareketleri ile aşil tendonu kopmaları önlenebilir. Ön çapraz bağ ve menüsküs yaralanmaları gibi diz sakatlanmalarının halı sahalarda sık görülmesinin en önemli nedeni; halı saha zeminine ve özelliklerine uygun ayakkabı giyilmemesi ve bunun neden olduğu takılma ve dönmeye karşı uygulanan diren- BA SINDA RÜ HA STANLRİ Sohbet ortamında geçen yemekte konuşma yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güven, emekli olan öğretim üyelerine gerek Tıp Fakültesi, gerekse Tıp Fakültesi Hastanelerine verdikleri hizmetten dolayı teşekkür etti. Yemek, emekli olan öğretim üyeleri Prof. Dr. Yücel Arıtaş ve Prof. Dr. Mustafa Karacagil e çiçek ve çeşitli hediyelerin verilmesi ile son buldu. HALI SAHA V SPORCU SAĞLIĞI cin bütün yükünün diz tarafından kompanse edilmeye çalışılmasıdır. Özellikle dönme esnasında ayağın sabit kaldığı ve vücudun dönmeye çalıştığı pozisyonlarda ön çapraz bağ kopmaları sık olarak meydana gelmektedir. Bu sakatlığın önüne geçebilmek için uygun donanım ve ayakkabı ile müsabakaya katılınması ve müsabaka öncesi yapılacak ısınma hareketleri ile bağların esnekliğinin ve direncinin arttırılması önemlidir. Özellikle belirli zamanlarda spor yapan ve sportif aktivite için kısıtlı zaman ayıran kişilerin birkaç hususa dikkat etmeleri gerekmektedir. Her şeyden önce bu tarz amatör müsabakalar katılacak kişiler öncelikle kalp kontrollerini yaptırmaları ve mümkünse genel bir muayeneden geçmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde hazırlıklı olmayan kişilerde basit bir aktivite bile istenmeyen sonuçlar doğurabilmektedir. Özellikle son zamanlarda halı sahalarda görülen kalp krizi ve ölüm olaylarının sıklığının artışı dikkat çekicidir. Dikkat edilmesi gereken bir konu da bu tarz eforlu spor aktiviteleri yapılacak tesislerin sakatlık ve acil durumlarda müdahale edebilecek imkân ve personelinin varlığıdır. İlk yardım donanımının varlığı, acil durumlarda hastaneye transportu sağlayacak araçların mevcudiyeti ve soyunma odaları ve duşların sağlıklı şartları da dikkat edilmesi gereken diğer önemli hususlardır. Fiziki aktivitede bulunan kişi için bir diğer önemli konu da sakatlık oluşması durumunda idare ederim mantığının yol açabileceği daha önemli ve ciddi sakatlıklar. Oluşabilecek ikincil yaralanmalar ile daha ciddi sakatlıklar oluşabilir ve kalıcı sakatlıklar oluşabilir. Özellikle diz ve ayak bileği sakatlıklarında aktivite nedeniyle ağrı iyi hissedilemeyebilir ve müsabakaya devam edilmesi ile daha ciddi sonuçlar doğurabilir. Sakatlanma olduktan sonra aktiviteye son verilmeli, hemen buz ile soğuk uygulamaya başlanmalı her saat başı dk. olacak şekilde 24 saat devam edilmelidir. Buz cilde direk temas ettirilmemeli ve arada ince bir havlu veya bez mutlaka olmalıdır. Aksi takdirde buzdan kaynaklanan soğuk yanığı meydana gelebilir. Buzun temin edilemeyeceği ve bu tarz sakatlıklar için gerekli hazırlığı olmayan halı sahalarda asla sportif aktivitelerin yapılmamasına dikkat edilmelidir. Karşılaşılabilecek herhangi bir sakatlık sonrası kişinin kendi durumunu değerlendirmesi ve mevcut haliyle durumun aciliyet arz edip etmediğine çok hızlı bir şekilde karar vermesi gerekmektedir. Özellikle göğüs ağrısı, solunum sıkıntısı, bayılma ve kafa travması sonrası gelişen şuur kayıplarında çok hızlı bir şekilde hastanın acil hizmet veren donanımlı bir sağlık merkezine transportu gerekmektedir. Böyle durumlarda karşılaşma ihtimaline karşı sportif aktivite yapılacak tesisin mümkünse kapsamlı hizmet verebilecek sağlık merkezlerine yakın olanlarının tercih edilmesi önemlidir. Gerekli önlemler alındıktan sonra ve fiziki şartlar uygun olduğunda düzenli yapılan sportif aktivitelerin insan sağlığına çeşitli pozitif katkıları mevcuttur. Özellikle stresli ortamlarda çalışan insanlar için psikolojik açıdan rahatlama ve negatif psikolojik durumdan kurtulma açısından çok yardımcı olmaktadır. Hipertansiyon ve diyabet hastaları için de özellikle tansiyon ve kan şekeri regülâsyonuna katkısı bulunmaktadır. Bilinçli ve kontrollü şekilde yapılacak egzersiz ve amatör sportif müsabakaları özellikle genç yaştaki bireyler ve tüm vatandaşlar için özendirilmeli gerekli eğitimin halkımıza verilebilmesi için alanında uzman personel bu konuda yerel yönetimlerce istihdam edilmelidir. Ayrıca bu aktivitelerin yapılacağı tesis, koşu pisti ve egzersiz alanları da yine yerel yönetimlerce hazırlanmalı ve güvenli bir şekilde halkın hizmetine sunulmalıdır. Bülten rciyes TIP SAHİBİ Prof. Dr. Kudret DOĞRU GNL YAYIN YÖNTMNİ Doç. Dr. Murat BORLU İDARİ KOORDİNATÖR Özcan ÖZYURT YAZI İŞLRİ MÜDÜRÜ Üstün TUNCR DİTÖR Şevket ATALAY YAYIN KURULU Doç. Dr. mine ALP MŞ Doç. Dr. İbrahim ÖZDOĞRU Yrd. Doç. Dr. Ahmet GÜNY Aydemir KAYABAŞI Mustafa DOĞAN Aysel UĞUR İbrahim BARIN FOTOĞRAFLAR Hamza AKTAŞ DİZGİ- TASARIM Şerife ÜNL HUKUK DANIŞMANI Av. Tuğba TANRIVRDİ İLTİŞİM rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü KAYSRİ Tel: Faks: Önder Ofset Matbaacılık Tesislerinde basılmıştır Tel: Fax: info@ondermatbaa.com.tr

9 sayfa 9:Layout :40 Bülten rciyes TIP RÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güven, Zehirlenmelerde Plazmaferez Tedavisi ni anlattı rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammet Güven, Zehirlenmelerde Plazmaferez Tedavisi konulu konferans verdi Mezuniyet Sonrası ğitim Programı çerçevesinde 22 Nisan 2011 Cuma günü Gevher Nesibe Hastanesi Başhekimlik Toplantı Salonu nda gerçekleştirilen konferansta Prof. Dr. Muhammet Güven, önce zehir, zehirlenme, aferez, plazmaferez ve terapötik plazma değişiminin tanımını yaptı. Vücut için kesin olarak zararlı maddelerin zehir, bir kimyasal maddenin organizmaya zarar vermesinin ise zehirlenme olarak tanımlandığını kaydeden Prof. Dr. Güven, Aferez veya hemaferez; istenilen kan komponentinin alınıp, geri kalanının hastaya ve-ya donöre geri verilme işlemidir. Plazmaferez, hastanın plazmasının alınıp yerine replasman sıvılarının konulması işlemidir. Terapötik plazma değişimi ise, replasman sıvısı olarak allojenik plazmanın kullanıldığı plazma değişimi işlemidir. Terapötik plazma değişiminde patolojik sürecin organizmaya verdiği zarar azaltılır veya bu zarar bir ölçüye kadar geri döndürülür dedi. Günümüzde zehirlenen hastaların yüzde 0,04 ünden daha azında ekstrakorporal (hemodiyaliz, hemoperfüzyon, plasmaferez v.s.) tedavilerin kullanıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Güven, Plazmaferez, olası zararlı veya toksik metabolitleri dolaşımdan uzaklaştırmaktadır. Plazmaferez istenmeyen inaktif kolinesterazı uzaklaştırıp yerine aktif kolinesteraz sağlamaktadır. Plazmaferez sonrası ACh değerlerinde artış olması, plazma kolinesterazın eritrosit kolinesteraz için bir rezerv veya backup rolüne sahip olduğunu düşündürmektedir. Dışarıdan verilen PCh enziminin, ACh ın inhibe edildiği OF zehirlenmesinde bu enzimin rolünü üstlenerek gelişebilecek mortalite ve morbiditeyi önlediği fikri bu çalışma ile güçlenmiştir. Plazmaferez ile verilen PCh enziminin, endojen ACh ile yarışarak OF a bağlanarak OF ın toksik etkisini önlediği veya azalttığı düşünülmektedir. Özetle, ünya Diyetisyenler Günü, rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri nde düzenlenen etkinlikle kutlandı. Halkla İlişkiler Ünitesi tarafından 6 Haziran 2011 Pazartesi günü Gevher Nesibe Hastanesi 2. kat Öğretim Üyeleri Kafeteryasında gerçekleştirilen etkinliğe rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güven, Tıp Fakültesi Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru, Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Murat Borlu, İç Hastalıkları Anabilim MM KANSRİ TDAVİ SÜRCİND MUTLU OLMANIN YOLU; ONKOPLASTİK CRRAHİ Prof. Dr. Muhammet Güven plazmaferez/plazma değişimi, zehirlenmelerde kullanılma potansiyeli olan bir yöntemdir. Yayınların çoğu vaka takdimi veya seri şeklindedir. Zehirlenmelerde RCT yapmak zor olduğundan yüksek düzey kanıt elde etmek güçtür. Kanıtlanmış zehirlenmelerde kullanılmalıdır. Kanıtlanmamış zehirlenmelerde, etkinliği teorik olarak mümkünse kullanılabilir. Plazmaferez zehirlenmenin etkilerini düzeltebilecekse kullanılmalıdır. Mümkün olan en kısa zamanda başlanmalıdır. Klinik düzelinceye kadar devam etmelidir. Ve son söz; plazmaferez son bir şans tedavisi değildir diye konuştu. Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ramazan Coşkun, Hastaneler Başmüdürü Özcan Özyurt, Hastane Müdürleri Aydemir Kayabaşı ve Mustafa Doğan, Hastane Müdür Yardımcılarının yanı sıra diyetisyenler katıldı. Dekan Prof. Dr. Güven, Başhekim Prof. Dr. Doğru nun günün önemine ilişkin konuşmalarının ardından diyetisyenlere teşekkür belgesi ve gül takdim edildi. İkramın ardından ise etkinlik sona erdi. 1. Hit Personel Moral ve Motivasyon Günü rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanelerinde günü olmayan personel için 1. HİT Personel Moral ve Motivasyon Günü düzenlendi. 17 Haziran 2011 Cuma günü Tıp Fakültesi Personel Yemekhanesinde gerçekleştirilen etkinliğe Başhekim Yardımcıları Doç. Dr. mine Alp Meşe ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet Güney, Hastaneler Başmüdürü Özcan Özyurt, Hastane Müdürleri Aydemir Kayabaşı ve Mustafa Doğan, Hastane Müdür Yardımcıları, diğer idareciler ve büro, teknik, mutfak, güvenlik ve hizmetli personeli katıldı. tkinliğin açılış konuşmasını yapan Hastaneler Başmüdürü Özcan Özyurt, hastanelerde verilen sağlık hizmetinin bir ekip işi olduğunu ve bu hizmette tüm hastane çalışanlarının sorumlu olduğunu belirtirken, bütün çalışanları kutladı. Konuşmanın ardından yiyecek ve içecek ik-ramına geçilirken, müzik eşliğinde eğlencenin ardından etkinlik son buldu. Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi acakcan@erciyes.edu.tr Diyetisyenler Günü kutlandı D Doç. Dr. Alper AKCAN 9 Kadınların en büyük korkusudur meme kanserine yakalanmak ve memesiz kalmak. Ancak artık korkmaya gerek kalmadı. Günümüzde meme kanseri tedavisinde cerrahi, birinci seçenek olarak yerini korumakla birlikte onkoplastik cerrahi olarak adlandırılan yeni cerrahi tedavi yöntemleri kadınların memelerini kaybetmelerinin önüne geçmektedir. Günümüzde yaşayan her 8 kadından birinde hayatının bir döneminde meme kanseri gelişeceği öngörülmektedir. Görülme sıklığı nedeni ile meme kanseri bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmiş; erken tanı için mamografi ve ultrasonografi gibi tarama yöntemleri geliştirilmiş, halkı bilinçlendirme programları (riskli grupların tanıtılması, kendi kendine meme muayenesinin öğrenilmesi vb) oluşturulmuştur. Bunlara paralel olarak meme kanserinin erken dönemde yakalanma olasılığı artmıştır. Son yıllarda meme kanserinin tedavisinde de ö-nemli değişiklikler olmuştur. Hastalığın erken evrede yakalanması, moleküler boyutunun daha iyi anlaşılması, radyoterapi ve kemoterapi yöntemlerinde kaydedilen gelişmeler sonucunda, önceleri uygulanan geniş ameliyatlar yerini daha fazla meme derisi ve meme dokusu (meme koruyucu cerrahi) korumaya yönelik ameliyatlara bırakmıştır. Ayrıca dünyada değişen değerler sistemine paralel olarak, hekimlerin ilgisi meme kanserini tedavi etmenin yanı sıra, has-taların yaşam kalitesini korumaya ve hatta yükseltmeye yönelmiştir. Bu konuda benimde bir süre yanında çalışma olanağı bulduğum ünlü İtalyan cerrah Umberto Veronesi nin "Meme kanseri konusunda bilinçli ve erken tanı programlarına katılmış olan kadınlar, uygun ve hassas bir tedavi ile ödüllendirilmelidirler; ağır ve sıklıkla kabul görmeyen tedavilerle cezalandırılmamalıdır" sözü son derece önemlidir. Hastayla tedavi planı hakkında görüşürken kişinin onkolojik ve kozmetik ihtiyaçları dikkate alınmalıdır. Hastanın yaşı, tıbbi ve psiko-sosyal durumu, kadının istek ve beklentileri dikkate alınarak dengeli bir karara varılmalıdır. Bütün kanserlerin cerrahi tedavisinde olduğu gibi meme kanserlerinde de temel amaç tümörlü dokunun temizlenmesi ve hastanın hayatının kurtarılmasıdır. Diğer organ kanserlerinden farklı olarak, meme kanserli hastaların sıkıntısı, sadece kanser tanısının yarattığı sorunlar değildir. Memenin ameliyatla alınması (mastektomi) çoğu kadında ağır psikolojik etkilere sebep olabilmektedir. Meme kaybı sonrası kadınlarda, sıklıkla depresyon ve başka duygulanım bozuklukları, cinsel istek kaybı, beden algılamasında bozulma, dişilik özelliklerini kaybetme korkusu, hastalığın tekrarlamasına ilişkin endişeler, uygun giysi bulmada güçlük ve sütyen şeklinde dışardan uygulanan meme protezlerinin yarattığı sıkıntılar gibi bir dizi psiko-sosyal sorunlar gözlenmektedir. Yaşamın kırılma noktasının bu kadar yakınında olduğunu ansızın görmek, çok yönlü sorunlarla baş edebilmek ve "hayatı yaşamaya değer kılmaya" çalışmak çoğu zaman kadınları daha duygusal ve daha kırılgan hale getirmektedir. Bu moral bozucu durum, onkoplastik cerrahi sayesinde artık moral bozucu olmaktan kurtulmaktadır. Meme kanseri tedavisinde eskiden memenin tamamını alarak hastalığı tedavi ediyorduk ama hastayı bir anlamda özürlü bırakıyorduk. Hastalık tedavi oluyor ama hastalar mutsuz oluyordu. Modern meme cerrahisinde artık meme kaybına yol açmadan meme kanserini tedavi etmek asıl amaçtır. Onkoplastik meme cerrahisi tanımı; meme kanseri nedeniyle yapılacak cerrahi bir girişimle birlikte, memede daha iyi bir estetik sonuç yaratacak girişimin beraber planlanması demektir. Onkolojik cerrahi ve plastik cerrahi prensiplerinin birleştirilmesiyle uygulanmaya başlayan bu yöntemlerde, daha önceden meme kanseri nedeniyle memesini kaybetmiş kadınlarında yeniden bir memeye kavuşmaları sağlanmıştır. Meme rekonstrüksiyonu yani yeniden meme yapılması, meme kanseri nedeniyle yapılan ameliyat ile eş zamanlı olabileceği gibi, kemoterapi ve radyoterapi gibi ek tedaviler bittikten sonra geç zamanlı yapılabilir. Günümüzde daha çok tercih edilen teknik, psikolojik sonuçlarının daha iyi olması nedeniyle eş zamanlı meme onarımıdır. Pek çok gelişmiş merkezde meme kanseri, içinde onkoplastik cerrahi, medikal ve radyasyon onkolojisi uzmanları, radyoloji ve patoloji uzmanlarının bulunduğu multidisipliner bir ekip tarafından tedavi edilmektedir. Bu ekip ameliyat öncesi hastayı değerlendirip ve her bir hasta için en uygun tedavi seçeneğini belirlemektedir. Meme kaybına karşı talep edilen ameliyat şekli, memenin bir bölümünün korunarak (meme koruyucu cerrahi) kanserli dokunun çıkarılmasıdır. Ancak bu her zaman mümkün olmamakta, memenin tamamının alınması kaçınılmaz hale gelmektedir. Bu kritik noktada cerrahi, kaybedilen memenin yerine yeniden meme yapılması olanağını sunmaktadır. Hastanın sırtından ya da karnından alınan ve kas-deri içeren doku parçaları kullanılarak yeniden meme yapılabilmektedir. Memenin cerrahi olarak alınması sonrası ideal bir meme rekonstrüksiyonu yöntemi birtakım özellikler taşımalıdır: normal meme görünümünde olmalı, diğer meme ile simetri sağlanabilmeli, kemoterapi ve/veya radyoterapi uygulamalarında herhangi bir gecikmeye yol açmamalı, gerek mastektomi ile eş zamanlı gerekse geç dönemde uygulanabilir olmalı, hastaya getirdiği ek riskler varsa bu riskler kabul edilebilir düzeyde olmalıdır. Büyük memeli kadınlarda gelişen meme kanserlerinde aynı anda hem meme kan-serini tedavi etmek ve her iki memeyi de ideal ölçülere küçülterek hastayı ameliyat odasından son derece mutlu bir şekilde çıkarmak mümkündür. Hastalar bu yöntemle hem kanser ameliyatlarını olurken, yıllardır büyük meme nedeniyle yaşadıkları sorunlardan da (meme, sırt ve omuz ağrısı, hareket kısıtlılığı, meme altında geç-meyen pişikler, v.b.) kurtulmaktadırlar. Meme onarımında bir diğer alternatif protez kullanılmasıdır. Protez ile meme onarımı, ameliyat süresinin kısa ve teknik olarak basit bir yöntem olması nedeniyle tercih edilmektedir. Ancak bu ameliyat ile vücuda yabancı bir cisim yerleştirilmekte ve bu durumun enfeksiyon, protez yırtılması ve protez çevresinde sert doku gelişmesi gibi birtakım risklere sahip olduğu akılda tutulmalıdır.

10 sayfa 10:Layout :41 10 Bülten rciyes TIP RÜ Tıp Fakültesi Hastaneleri nde doktor ve hemşire hizmetlerinden yüksek memnuniyet rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri tarafından yapılan hasta memnuniyet anketinde, hastaların doktor ve hemşire hizmetlerinden duyduğu memnuniyet yüzde 94,35 olarak açıklandı. Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Borlu, rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanemiz, sadece bulunduğu ile değil Nevşehir, Kırşehir, Yozgat, Niğde, Sivas, Kahramanmaraş gibi çevre illerde geniş bir yelpazeye de hizmet veren bölge sağlık merkezi konumundadır. Birçok hastalığın teşhis ve tedavisinde bölgenin tek Türkiye de 4 milyon insan astımdan etkileniyor rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Toraks Derneği Orta Anadolu Şube Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Hakan Büyükoğlan, kronik bir solunum yolu hastalığı olan astımın tüm dünyada 300 milyon, Türkiye de ise 4 milyon insanı etkilediğinin tahmin edildiğini kaydetti. 3 Mayıs Dünya Astım Günü münasebetiyle yaptığı açıklamada Yrd. Doç. Dr. Hakan Büyükoğlan, astım hastalığına yönelik her türlü tedavinin bulunmasına rağmen Türkiye de astımlı hastaların yalnızca yüzde 1,25 inde bir yıl boyunca tam kontrol sağlanabildiğini belirtti. 10. Ulusal ndoskopik Laparoskopik Cerrahi Kongresi, n iyi Sözlü Bildiri Ödülü rciyes Üniversitesi nin Nisan 2011 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi nde gerçekleştirilen, 10. Ulusal ndoskopik Laparoskopik Cerrahi Kongresi nde, üniversitemiz tıp fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Tarık Artış ve ekibi tarafından sunulan, Tek İnsizyonlu Laparoskopik Kolesistektomi ile Standart Laparoskopik Kolesistektominin Prospektif Olarak Karşılaştırılması konulu bildirisi katagorisinde, n İyi Sözlü Bildiri ödülüne layık bulunmuştur. Çalışma ekibinde, Yrd. Doç. Dr. Tarık Artış, Prof. Dr. Can Küçük, Dr. Abdurrahman Akay, Biyoistatistik Gökmen Zararsız, Prof. Dr. rdoğan Sözüer yer almıştır. Üroloji Anabilim Dalı Başkanı igulmez@erciyes.edu.tr İYİ HUYLU PROSTAT BÜYÜMSİ NASIL TDAVİ DİLMLİ? Prostat bezi erkeklerde mesanenin tam altında bulunan kestane şeklinde ve büyüklüğünde bir organdır. Makatın hemen önündedir ve tam ortasında idrarı boşaltmaya yarayan kanal yer alır. Meni denilen sıvının bir kısmını prostat üretir. Anket, 2010 yılı içerisinde RÜ Tıp Fakültesi Hastaneleri nde yatarak tedavi gören hastalarla yapıldı. 923 yatan hasta ile yapılan ankette, klinik hastalarının doktor ve hemşirelik hizmetlerinden yüzde 94,35 oranında memnun olduğu sonucu ortaya çıktı. RÜ Tıp Fakültesi Hastaneleri Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Murat Borlu, her geçen yıl büyüyen hastanelerinde verilen sağlık hizmetinde kalite çıtasını sürekli yüksek tutmaya çalıştıklarını kaydetti. Prof. Dr. İbrahim GÜLMZ merkezi konumundaki hastanemizde hasta sayısı her geçen gün artmakta; bu artışa paralel olarak bizler de başta hasta memnuniyeti olmak üzere, hastanemizin hekim ve yardımcı sağlık personeli kadrosu ile teknik imkânlarını nasıl artırırız, sürekli bunun çabası içerisindeyiz. İşte her yıl düzenli olarak yaptığımız hasta memnuniyet anketi de bu çalışmalardan biridir. Anketin göstergelerine göre yeni önlemler ve gelişmeler planlanmasının memnuniyet oranını artıracağını düşünmekteyiz. Fiziki koşullar ve diğer otelcilik hizmetlerinde de imkanlar ölçüsünde i- dealleri yakalama çabası içindeyiz. Kalite yönetim sistemimiz bu amaçlara ulaşmak için ölçüm değerlendirme, hedefler belirleme ve projeler üretme üzerine kurulmuş bir birimdir. Sadece anketler değil; halkımızın şikayetler, memnuniyetler ve öneriler yoluyla yaptığı değerlendirmeler de bu çalışmalarda yol gösterici olmaktadır. Hastalarımızın yüksek memnuniyeti hem yönetimimize hem çalışanlarımıza ayrı bir şevk ve güç vermektedir diyerek anket sonuçlarını yorumladı. Sekreterler Günü etkinliği düzenlendi rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Gevher Nesibe Hastanesi nde Sekreterler Günü etkinliği gerçekleştirildi. Halkla İlişkiler Ünitesi tarafından 22 Nisan 2011 Cuma günü Öğretim Üyeleri Kafeteryası nda gerçekleştirilen etkinliğe Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güven, Tıp Fakültesi Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru, Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Murat Borlu, Tıp Fakültesi Hastaneler Başmüdürü Özcan Özyurt, Hastane Mü- dür ve Müdür Yardımcıları ile çok sayıda sekreter katıldı. tkinlikte kısa birer konuşma yapan Hastaneler Başmüdürü Özcan Özyurt, Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güven, Tıp Fakültesi Hastanelerinde çalışan bütün sekreterlerin günlerini kutladı ve özverili çalışmalarından dolayı sekreterlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından ise başarılı sekreterlere plaket takdim edilirken, etkinlik ikramın ardından sona erdi. Psikologlar Günü kutlandı 10 Mayıs Psikologlar Günü, rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri nde gerçekleştirilen etkinlikle kutlandı. Gevher Nesibe Hastanesi Başhekimlik Toplantı Salonu nda Halkla İlişkiler Ünitesi tarafından düzenlenen etkinliğe Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Murat Borlu, Hastaneler Başmüdürü Özcan Özyurt, Hastane Müdürleri Aydemir Kayabaşı ve Mustafa Doğan ile Hastane Müdür Yardımcıları ve psikologlar katıldı. Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Borlu, yaptığı konuşmada hastanelerinde görev yapan tüm psikologların günlerini kutlarken, özverili çalışmalarından dolayı kendilerine teşekkür etti. Konuşmanın ardından ise Tıp Fakültesi Hastaneleri nde görev yapan 7 psikoloğa teşekkür belgesi verilmesi ve çiçek takdimi ile program son buldu. Bazı erkeklerde yaşlandıkça (genellikle yaşından sonra) prostat bezinde büyüme olabilir. Bu büyümeyi açıklayabilmek amacıyla çeşitli nedenler ileri sürülmüştür. Büyüyen prostat bezi idrar kanalını sıkıştırır ve bununla ilgili belirti ve bulgular ortaya çıkar. İdrarın zayıf ve ince akması, yakına düşmesi, idrar yaparken yanma ve zorlanma, idrara başlamada tereddüt, idrarın sonunda damlama, mesanede tam boşalmama hissi, sık idrara çıkma, geceleri idrara çıkma, acil idrar yapma ihtiyacı gibi belirtiler görülür. Bazen hasta hiç idrar yapamayabilir (sidik durması) ki bu akut veya kronik olarak gelişebilir. Böyle bir durum varlığında acil tedavi olarak üretral kateterizayon (sonda takma) ya da sistostomi açmak (göbek altından kateterle idrarı dışarıya almak) gerekir. Hastaya makattan parmakla muayene yapıldığında prostat normalden büyük ve yumuşak olarak hissedilebilir. İdrar tetkikinde idrarda kan veya iltihap hücreleri, ultrasonografide ise prostat bezinde büyüme saptanabilir. Prostatın iyi huylu büyümesi ile prostat kanserinin ayırıcı tanısı mutlaka yapılmalıdır. Prostat kanserinde makattan parmakla muayenede prostat bütünüyle sert ya da prostatta sert nodüller hissedilebilir, laboratuar incelemesinde ise prostat spesifik antijen yükselebilir.ikisinin ayırıcı tanısını yapmak için bazı durumlarda prostat biyopsisi yapmak gerekebilir. ğer hastada belirtiler hafif ise ilaç tedavisi önerilebilir. Alfa adrenerjik reseptör blokerleri denilen bir grup ilaç prostat ve mesane boynundaki düz kasları gevşetip hastanın daha rahat idrara çıkmasını sağlar. Diğer bir grup ilaç olan bazı hormonal ilaçlar ise prostatın küçülmesine ya da büzülmesine sebep olurlar. Böylece hastaların şikayetlerinde gerileme sağlanabilir. İlaç tedavisine rağmen hastanın şikayetleri devam ediyorsa, sık sık idrar yolu iltihabı geçiriyorsa, idrarı tıkanıyorsa, zaman zaman idrarda kanaması oluyorsa, prostat idrar kanalını belirgin olarak tıkamış, buna bağlı olarak böbrekler şişmiş ve kanda üre ve kreatinin düzeyleri yükselmişse, mesanede taş gelişmişse ya da hastada fazla ıkınmaya bağlı fıtık gelişmişse seçilen cerrahi tedavi yöntemlerinden birisi uygulanmalıdır. Cerrahi tedavide altın standart (en çok tercih edilen yöntem) transüretral prostat rezeksiyonu (TUR) dur. TUR kapalı bir ameliyat yöntemi olup ameliyat için herhangi bir kesi olmaksızın rezektoskop denilen bir alet ile büyüyen bezin idrar kanalından küçük parçalar halinde kesilerek dışarıya çıkarılmasıdır. ğer prostat bezi çok büyümüşse ya da çeşitli nedenlerle TUR yapılamıyorsa, TUR yerine açık prostat ame-liyatı yapmak gerekebilir. Açık prostat ameliyatı göbek altı bir kesiden yapılmakta olup ameliyat sırası ve ameliyat sonrasındaki istenmeyen durumların oranı TUR a göre daha yüksektir. Prostat büyümesinin cerrahi tedavisinde en çok tercih edilen yöntem TUR olmasına rağmen bu ameliyat yöntemi de bazı riskleri beraberinde taşımaktadır. İşte bu nenenledir ki TUR un yerini alması amacıyla daha az invaziv olan başka tedavi seçenekleri tartışılmıştır. Bunlar arasında; ptostat stentleri, elektrovaporizasyon, transüretral iğne ablasyonu, mikrodalga termoterapi ve prostata lazer tedavisi gibi yöntemler sayılabilir. Bunlar içinde en çok tercih edileni greenlight (yeşil ışık) lazer tedavi yöntemidir. Bu tedavide büyüyen prostat bezi yeşil ışık lazer enerjisiyle buharlaştırılmaktadır. Bu ameliyatın TUR a üstünlükleri arasında hastaneye yatış yapılmadan da yapılabilmesi, lokal anestezi altında da yapılabilmesi, kanamanın daha az olması, özellikle kanama bozukluğu olan veya antikoagulan tedavi gören hastalarda da uygulanabilmesi, bazen üretral kateter gerektirmemesi ve su zehirlenmesinin görülmemesi gibi özellikler sayılabilir. Yeşil ışık lazerin TUR a göre dezavantajları arasında ise büyük prostatlarda TUR kadar etkili olmaması, ameliyattan sonra ortaya çıkabilen idrar yaparken yanma gibi şikayetlerin yeşil ışık lazerde daha uzun sürmesi ve prostat bezi buharlaştığı için histopatolojik inceleme için elde doku örneği bulunmaması sayılabilir.

11 sayfa 11:Layout :43 Hemşireler Günü kutlandı 11 Bülten rciyes TIP RÜ Tıp Fakültesi Hastaneleri nde Hemşireler Günü kutlama etkinliği gerçekleştirildi. Yrd. Doç. Dr. Bülent TUCR Nöroşirürji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi tucerb@erciyes.edu.tr PARKİNSON HASTALIĞI V BYİN PİLİ UYGULAMALARI rciyes Üniversitesi (RÜ) Tıp Fakültesi Hastaneleri nde Hemşireler Günü kutlama etkinliği gerçekleştirildi. 12 Mayıs 2011 Perşembe günü Gevher Nesibe Hastanesi Başhekimlik Toplantı Salonu nda gerçekleştirilen kutlama etkinliğine Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güven, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Poyrazoğlu ve Prof. Dr. Osman Günay, Tıp Fakültesi Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru, Başhekim Yardımcıları Doç. Dr. Murat Borlu ve Doç. Dr. mine Alp Meşe, RÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Adnan Öztürk ve Doç. Dr. Tamer Güneş, Hastaneler Başmüdürü Özcan Özyurt, Hastane Müdürleri Aydemir Kayabaşı ve Mustafa Doğan, Başhemşire Aysel Uğur, Hastane Müdür Yardımcıları ile çok sayıda hemşire katıldı. tkinliğin açış konuşmasını yapan Başhemşire Aysel Uğur, hemşirelik mesleğinin tarihi çok eskilere dayanan, temelinde insan sevgisi, şefkat, bilgi ve beceri ile yoğrulmuş kutsal bir meslek olduğunu kaydetti. Başhemşire Uğur, Bu kutsal meslek geçmişten günümüze tıp biliminin de ilerlemesi ile çok önemli aşamalar kaydetmiş, sağlık sistemlerinin vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiştir. Hemşirelerimiz gerek koruyucu sağlık hizmetle- rinde, gerekse tedavi edici sağlık hizmetlerinde çok önemli görevler üstlenmektedir. Ülkemizin her köşesinde, köylerde ve kentlerde, kimi zaman zor şartlar altında, vazifelerini özveriyle gerçekleştirerek halkımızın sağlığına hizmet etmektedir. Sağlık hizmeti bir ekip hizmetidir Hemşirelerimiz güç çalışma şartlarına rağmen ortaya koydukları disiplinli, özverili, sabırlı, hoşgörülü, şefkatli tutumları ile sağlıklı insan ve sağlıklı toplum oluşumunda sağlık ekibinin temel taşlarından olmuştur Dünyada ve ülkemizde nesillerin devamı için büyük önem arz eden sağlık hizmetlerinin sağlanması ve gelişmesi için hemşirelerimiz, sorumluluk bilinciyle vazifelerini en iyi şekilde yerine getirilmektedir. Bu bağlamda özveriyle hizmet veren bütün meslek mensuplarına teşekkürlerimi sunar, 12 Mayıs Hemşireler Gününü kutlayarak, meslek hayatlarında başarılar dilerim dedi. Hastaneler Başmüdürü Özcan Özyurt ile Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru nun günün önemine ilişkin konuşmalarının ardından ise panele geçildi. Panelde, Yenidoğan Prematür Servisi Sorumlu Hemşiresi Sultan TakçıI, Pretermlerde Tropik Uygulanan Zeytinyağı ve Ayçiçekyağının Nozokomiyal nfeksiyonlar Üzerine tkisi, Pediatri Yoğun Parkinson Hastalığı ilerleyici ve nörodejeneratif bir hastalıktır. Hareket bozuklukları içinde erişkinlerde görülen en sık hastalıktır. İlk kez James Parkinson tarafından, 1817 yılında tanımlanmıştır. Hastalığın klasik semptomları; tremor, rijidite, bradikinezi ve postural instabilitedir. Beyinde dopamin eksikliği sonucu oluşur. Dopaminin beyindeki varlığı ilk kez 1957 Carlson un striatumda dopamini göstermesiyle keşfedilmiştir. İnsan beyninde dopamin miktarı % 80 den fazla azalacak olursa hastalık ortaya çıkmaktadır. Rezerpinin hayvanlarda parkinson oluşturması, 1960 hringer ve Hornykielwiwicz İV dopaminin rezerpine bağlı akineziyi azalttığını gözlemlemesiyle Parkinson hastalığında ilaç tedavileri başlamıştır. Tüm dünyada dopaminin yaygın olarak kullanılmasıyla birlikte belirli bir süre sonra ilacın etkisinin kaybolduğu gözlemlenmiş ve ilaç dozunun yükseltilmesiyle birlikte, ilaca bağlı başka bir hareket bozukluğu olan diskineziler görülmüştür. O zamandan beri birçok yeni ilaç geliştirilmesine rağmen, ilaçların hiç biri hastalığın ilerleyişini durduramamaktadır. Hastalık belirli bir evreye geldikten sonra ilaçlardan fayda görülememekte ve yaşam kalitesinde düşme görülmektedir. Bu grup hastalarda cerrahi gündeme gelmektedir. Bakım Ünitesi Sorumlu Hemşiresi Filiz Oben, Pediatri Yoğun Bakım Ünitesine Kabul dilen Hasta ve beveynlerin Anksiyete Durumu ve Buna tki den Faktörlerin Değerlendirilmesi, Pediatri ndokrin ve Metabolizma Polikliniği Hemşiresi Nurten Variyenli, Hipoklisemi ve Tedavisinde Hemşirenin Rolü, Pediatri Alerji Polikliniği Hemşiresi Hatice Sibel Deniz, Cilt Testi Yapılırken Hangi Çocuklar Daha Uyumlu? konulu sunum yaptılar. Panelin ardından Gevher Nesibe Hastanesi 2. kat öğretim üyeleri kafeteryasında gerçekleştirilen kokteyl ve belge töreni ile etkinlik sona erdi. Hastane Teknisyenleri ve Biyologlar Günü kutlandı rciyes Üniversitesi (RÜ) Tıp Fakültesi Hastaneleri nde Hastane Teknisyenleri ve Biyologlar günü Halkla İlişkiler Ünitesi tarafından düzenlenen etkinlikle kutlandı. 15 Nisan 2011 Cuma günü Gevher Nesibe Hastanesi Öğretim Üyeleri Kafeteryası nda gerçekleştirilen etkinliğe Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Osman Günay, Tıp Fakültesi Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru, Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Murat Borlu nun yanı sıra çok sayıda öğretim üyesi, hastane idarecisi, teknisyen ve biyolog katıldı. RÜ Tıp Fakültesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru, yaptığı konuşmada, hastanelerinde çalışan tüm teknisyen ve biyologların günlerini kutlarken, özverili çalışmalarından dolayı da teşekkür etti. Konuşmanın ardından ise başarılı teknisyen ve biyologlara günün anısına plaket takdim edilirken, ikramın ardından etkinlik sona erdi. Parkinson da cerrahinin tarihçesine baktığımız zaman: 1940 ve 1950 li yıllarda Myers ın hareket bozukluklarında basal ganglionlar üzerine odaklanarak çalışmalar yaptığını görüyoruz. Myers hastalarda kaudat nükleus rezeksiyonu, anterior kapsulatomi, pallido-fugal lif kesileriyle tremor ve rijiditede %60 iyileşme sağlamıştır yılında Cooper, anterior koroideal arteri parkisonlu hastada istemeden kapatması sonucu; globus pallidusda infarkt gelişerek; hastanın tremorunun kaybolduğunu görmüştür. Bu gözlem sonucunda globus pallidusa streotaksik alkol injeksiyonları yapılmaya başlamıştır. Daha sonra radyofrekans jenatörlerinin geliştirilmesiyle globus pallidusa termokoagülasyon yöntemi ile lezyonlar uygulanmıştır yılında L-dopa keşfedilmesi cerrahide hız kesmesine rağmen, 1980 lerde pallidomi yeniden gündeme gelmiştir. Sterotaksik çerçevelerdeki gelişmeler, beyin tomografisi ve manyetik görüntülemedeki ilerlemeler, fonksiyonel atlasların dijitalize edilerek BT ve MRG ile elde edilen verilerin kullanımı sayesinde hedefe daha güvenli ulaşımı mümkün kılmış ve ameliyat komplikasyonlarını azaltmıştır. Bazal ganglion fizyolojisinin daha iyi anlaşılması, mikroelektrod kayıtlarla beyin çekirdeklerinin haritalamasının yapılabilmesi cerrahiyi daha da güvenli hale getirmiştir. Cerrahinin ilaca sekonder gelişen diskinezilerde de etkinliği gösterilmiş ve ilaç dozunun güvenli bir şekilde artırılması sağlanmıştır.1990 lardan sonra lezyon cerrahisi yerine derin beyin sitümulasyonu ön plana çıkmaya başlamıştır, bu da; lezyon cerrahisindeki işlemlerin geri dönüşümsüz olması ve ortaya çıkacak komplikasyonların tazminat doğurma ihtimalleri nedeniyle cerrahların destrüktif işlemlerden kaçınmasına neden olmuştur. Komplikasyon olasılığı pil yerleştirmede daha düşük olması nedeniyle günümüzde cerrahlar derin beyin stimulasyonunu daha çok tercih etmektedirler. Bu cerrahinin en büyük dezavantajı kullanılan implantların çok pahalı olmasıdır. Ülkemizde sosyal güvenlik kurumları son birkaç yıldan beri bu implantların parasını ödemektedir. rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 2003 yılından beri Parkinson Hastalığında cerrahi uygulanmaktadır. Beyin Cerrahisi Servisi hem lezyon cerrahisi hem de derin beyin stimulasyonu tedavileri yapabilecek her türlü modern teknik ekipmana sahiptir den beri pek çok Parkinson ve distonili hastaya lezyon ve pil operasyonu uygulanmıştır. RÜ Hastanelerinde czacılar Günü kutlandı rciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanelerinde 14 Mayıs Dünya czacılık Günü kutlama etkinliği gerçekleştirildi. 13 Mayıs 2011 Cuma günü Halkla İlişkiler Ünitesi tarafından Gevher Nesibe Hastanesi 1. katta bulunan hastane eczanesinde düzenlenen etkinliğe Başhekim Yardımcıları Doç. Dr. Murat Borlu ve Doç. Dr. mine Alp Meşe, Hastaneler Başmüdürü Özcan Özyurt, Hastane Müdürleri Aydemir Kayabaşı ve Mustafa Doğan, Başhemşire Aysel Uğur, Döner Sermaye İşletme Müdürü Sa-lih rdem ile hastane müdür yardımcıları ve eczacılar katıldı. czacıların günlerini kutlayan Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Murat Borlu, eczacılara çalışmalarında başarılar diledi. Konuşmanın ardından günün anlamına ilişkin olarak eczacılara teşekkür belgesi ve gül takdim edildi.

12 SAYFA :Layout :25

Pazartesi İzmir Basın Gündem

Pazartesi İzmir Basın Gündem 21.03.2016 Pazartesi İzmir Basın Gündem İZMİR İN KALBİ İKÇÜ DE ATIYOR! İzmir de kalp nakli gerçekleştiren ikinci merkez olan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, iki

Detaylı

Bir hastanın mektubundan...

Bir hastanın mektubundan... Bir hastanın mektubundan... Değerli Meltem Hocam; Size bu satırları büyük bir yorgunluk ve zorlu bir nefes alıp verme gayreti içinde yazmaya çalışıyorum. Bu gün sizin beni evde ziyaretinizden sonra size

Detaylı

20.10.2014 PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ

20.10.2014 PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ 20.10.2014 PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ 4 Yılda 40 Kat Öğrenci Kuruluşundan bu yana geçen dört senede öğrenci sayısını kırka katlayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Türkiye nin ilk on üniversitesi

Detaylı

06.01.2014 PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ

06.01.2014 PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ 06.01.2014 PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ Türkiye de üçüncü merkez olarak İzmir de Tepecik Atatürk ve Eğitim Araştırma Hastanesinde kurulması için çalışmaları yürütülen kemik iliği bankası için

Detaylı

Rehabilitasyon Hizmetleri

Rehabilitasyon Hizmetleri 14. HAFTA Rehabilitasyon Hizmetleri Hastalık, kaza veya yaralanma sonucu gelişen sınırlanmış fonksiyonel kapasitenin, geçici veya kalıcı yetersizliklerin, hastalığın tedavisi ile birlikte veya tedavi sonrası,

Detaylı

TIBBİ DOKÜMANTASYON VE SEKRETERLİK

TIBBİ DOKÜMANTASYON VE SEKRETERLİK İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ TIBBİ DOKÜMANTASYON VE SEKRETERLİK TIBBİ DOKÜMANTASYONA GİRİŞ ÖĞR. GÖR. DR. AYSU KURTULDU HASTANE VE HASTANE TÜRLERİ Hastanenin tanımı Hastanelerin

Detaylı

ACIBADEM BODRUM A ONKOLOJİ MERKEZİ AÇTI

ACIBADEM BODRUM A ONKOLOJİ MERKEZİ AÇTI ACIBADEM BODRUM A ONKOLOJİ MERKEZİ AÇTI SAĞLIK TURİZMİ İÇİN ÖNEMLİ BİR MERKEZ OLMASI BEKLENİYOR Muğla ve Ege Bölgesi için büyük önem taşıyan Onkoloji Merkezi, Acıbadem Bodrum Hastanesi bünyesinde hizmete

Detaylı

ASİSTAN SAYILARINDAKİ AZALMA VE FAKÜLTEMİZ ÜZERİNE ETKİLERİ

ASİSTAN SAYILARINDAKİ AZALMA VE FAKÜLTEMİZ ÜZERİNE ETKİLERİ ASİSTAN SAYILARINDAKİ AZALMA VE FAKÜLTEMİZ ÜZERİNE ETKİLERİ Mart 2014, Kocaeli Bilindiği gibi tıp fakültelerinin en önemli fonksiyonlarından birisi öğrenci eğitiminin yanı sıra ana dal ve yan dal uzmanlık

Detaylı

T.C SAĞLIK BAKANLIĞI SUŞEHRİ DEVLET HASTANESİ HASTANE KOMİTLERİ

T.C SAĞLIK BAKANLIĞI SUŞEHRİ DEVLET HASTANESİ HASTANE KOMİTLERİ KOMİTELER-EKİPLER BEYAZ KOD EKİBİ PEMBE KOD EKİBİ MAVİ KOD EKİBİ YÖNETİM EKİBİ (BAŞHEKİM,BAŞHEMŞİRE HASTANE MÜDÜRÜ) KOMİTE GÖREVLİLERİ MESAİ SAATLERİ İÇİNDE EKİP SORUMLUSU BAŞHEKİM HASTANE MÜDÜRÜ BAŞHEMŞİRE

Detaylı

DİYALİZ SEKTÖRÜNDE YAŞANAN SORUNLAR

DİYALİZ SEKTÖRÜNDE YAŞANAN SORUNLAR DİYALİZ SEKTÖRÜNDE YAŞANAN SORUNLAR Dr.Adem SEZEN DİHED Yönetim Kurulu Başkanı KURUM ADI 2013 İtibariyle MERKEZİ SAYISI 2013 HEMODİYALİZ HASTA SAYISI 2013 HEMODİYALİZ CİHAZ SAYISI SAĞLIK BAKANLIĞI 426

Detaylı

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahpus Hasta Bölümü İnceleme Raporu

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahpus Hasta Bölümü İnceleme Raporu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahpus Hasta Bölümü İnceleme Raporu 24. Dönem 4. Yasama Yılı 2014 (Rapor Komisyonun 29.01.2014 tarihli toplantısında kabul edilmiştir.) ANKARA NUMUNE EĞİTİM

Detaylı

l.uluslararası Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi Kasım 2017, Antalya

l.uluslararası Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi Kasım 2017, Antalya l.uluslararası Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi 22-26 Kasım 2017, Antalya Kabul Edilen Bildiriler*** *** 1. Bildiri sahiplerinin kongre programında ve bildiri kitabında yer alabilmesi için

Detaylı

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ Organ bağışı BODRUM BAHÇEŞEHİR KOLEJİ NDE ORGAN BAĞIŞI VE NAKLİ KONULU SEMİNER DÜZENLENDİ Bodrum Bahçeşehir Koleji Ortaokul öğrencileri, Fen ve Teknoloji dersi kapsamında Bodrum Acıbadem Hastanesi Anestezi

Detaylı

Karar Tarihi: 31/05/2013 Toplantı Sayısı:10 Sayfa: 05

Karar Tarihi: 31/05/2013 Toplantı Sayısı:10 Sayfa: 05 Karar Tarihi: 31/05/2013 Toplantı Sayısı:10 Sayfa: 05 Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Heatolojib Hematopoetik Kök Hücre Nakli ve Hücresel Tedavi Merkezi Çalışma Yönergesi hk. 2013.010.119-Üniversitesi

Detaylı

SAĞLIK YÖNETİMİ HASTANE YÖNETİMİ

SAĞLIK YÖNETİMİ HASTANE YÖNETİMİ SAĞLIK YÖNETİMİ HASTANE YÖNETİMİ Kaynak: Sağlık İşletmeleri Yönetimi Prof. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLU Yrd. Doç. Dr. Oğuz IŞIK Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT *Hastanelerin Tanımı *Hastanelerin Özellikleri *Hastanelerin

Detaylı

3. SIKLIKLA TEDAVİ EDİLEN HASTALIKLAR, UYGULANAN PROSEDÜRLER VE HİZMETLER:

3. SIKLIKLA TEDAVİ EDİLEN HASTALIKLAR, UYGULANAN PROSEDÜRLER VE HİZMETLER: Rev. No : 03 Rev.Tarihi : 28 Şubat 2012 1 / 5 1. HİZMET KAPSAMI: Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı, 0-17 yaş arasındaki ayaktan ve yatan hastalara tanı ve tedavi hizmetleri sunmaktadır. Bu hizmet haftada 7 gün

Detaylı

ÖZEL HASTANE İLE VAKIF ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN PUANLANDIRILMASI HAKKINDA DUYURU

ÖZEL HASTANE İLE VAKIF ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN PUANLANDIRILMASI HAKKINDA DUYURU ÖZEL HASTANE İLE VAKIF ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN PUANLANDIRILMASI HAKKINDA DUYURU Giriş Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından 13 Kasım 2009 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Özel Hastaneler

Detaylı

GENEL ORYANTASYON EĞİ

GENEL ORYANTASYON EĞİ GENEL ORYANTASYON EĞİ ĞİTİMİ JCI (Joint Commission International) Hastane Akreditasyon Süreci Kalite Koordinatörlüğü Akreditasyon Nedir? Sağlık kurumunun önceden belirlenmiş ve yayınlanmış standartlara

Detaylı

UÜ-SK KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

UÜ-SK KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI Rev. No : 03 Rev.Tarihi : 28 Şubat 2012 1 / 6 1. HİZMET : Kalp ve Damar Cerrahisi AD, her yaş grubundaki ayaktan ve yatan hastalara tanı ve tedavi hizmetleri sunmaktadır. Bu hizmet haftada 7 gün ve 24

Detaylı

TÜRKİYE BÖLGESEL HEMOFİLİ SEMPOZYUMU

TÜRKİYE BÖLGESEL HEMOFİLİ SEMPOZYUMU TÜRKİYE BÖLGESEL HEMOFİLİ SEMPOZYUMU 23 OCAK 2017 - ANTALYA T ürkiye Hemofili Derneğinin (TRHD) düzenlediği Türkiye Bölgesel Hemofili Sempozyumlarının dördüncüsü; Antalya İl Sağlık Müdürlüğü ve Akdeniz

Detaylı

Hasta Kayıt Birimi 2

Hasta Kayıt Birimi 2 ÖRNEK UYGULAMALAR 1 Hasta Kayıt Birimi 2 Hasta Kayıt Biriminde Yeterli Oturma Grupları 3 Yaşlı ve Engelli Vatandaşların Öncelikli Oturabilmeleri 4 5 Yaşlı ve Engelli Vatandaşların Önceliği İle İlgili Bir

Detaylı

Güven Platformu, Pıhtı Atmasına Bağlı Ölümlere DUR Diyor!

Güven Platformu, Pıhtı Atmasına Bağlı Ölümlere DUR Diyor! Her gün, bir uçak dolusu insan; pıhtı atması nedeniyle hayatını kaybediyor. Güven Platformu, Pıhtı Atmasına Bağlı Ölümlere DUR Diyor! Sanofi-aventis in koşulsuz desteğiyle Türkiye de ilk kez 16 uzmanlık

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ KLİNİK BESLENME EĞİTİMİ VE UYGULAMALARI KURULU YÖNERGESİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ KLİNİK BESLENME EĞİTİMİ VE UYGULAMALARI KURULU YÖNERGESİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ KLİNİK BESLENME EĞİTİMİ VE UYGULAMALARI KURULU YÖNERGESİ 1.BÖLÜM Madde.1.1. Tanım: Bu yönergede adı geçen ve ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK

Detaylı

SHKS (SAĞLIK HİZMET KALİTE YAPILAN ÇALIŞMALAR

SHKS (SAĞLIK HİZMET KALİTE YAPILAN ÇALIŞMALAR SHKS (SAĞLIK HİZMET KALİTE STANDARTLARI). KAPSAMINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR SAĞLIK HİZMET KALİTE STANDARTLARI KAPSAMINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR. SHKS (Sağlık Hizmet Kalite Standartları) zorunlu dokümanları oluşturuldu.

Detaylı

MAHIR KAYNAK VEFAT ETTI

MAHIR KAYNAK VEFAT ETTI MAHIR KAYNAK VEFAT ETTI Portal Adres : www.yenisafak.com.tr İçeriği : Gündem : http://yenisafak.com.tr/gundem/mahir-kaynak-vefat-etti-2081631 Tarih : 15.02.2015 1/3 MAHIR KAYNAK VEFAT ETTI 2/3 MAHIR KAYNAK

Detaylı

Nebile ÖZDEMİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi

Nebile ÖZDEMİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Nebile ÖZDEMİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi TÜRKİYEDE BÖBREK NAKLİ 1975 yılında canlı 1978 yılında kadavra E.Ü.T.F Hastanesi Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi 1988

Detaylı

HODGKIN DIŞI LENFOMA

HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA NEDİR? Hodgkin dışı lenfoma (HDL) veya Non-Hodgkin lenfoma (NHL), vücudun savunma sistemini sağlayan lenf bezlerinden kaynaklanan kötü huylu bir hastalıktır. Lenf

Detaylı

SANATORYUM ATATÜRK ÜN HAYALİNDEKİ HASTANE: Hastanemizin kuruluş düşüncesi 1930 lu yıllara dayanmaktadır. Toraks Bülteni 33

SANATORYUM ATATÜRK ÜN HAYALİNDEKİ HASTANE: Hastanemizin kuruluş düşüncesi 1930 lu yıllara dayanmaktadır. Toraks Bülteni 33 ATATÜRK ÜN HAYALİNDEKİ HASTANE: SANATORYUM Vefatından birkaç sene öncesinde Atatürk, yaverlerinden Cevat Abbas Bey in köşküne sık sık gelir ve hastanemizin şu an bulunduğu tepeden Ankara yı seyredermiş.

Detaylı

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI VE PASİF ETKİLENİM TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ Başlıca tütün ürünleri nelerdir? SİGARA ELEKTRONİK SİGARA PİPO PURO NARGİLE ESRAR

Detaylı

Evde Sağlık Hizmeti, Evde Fototerapi ve Ek Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Tanıtımı

Evde Sağlık Hizmeti, Evde Fototerapi ve Ek Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Tanıtımı Evde Sağlık Hizmeti, Evde Fototerapi ve Ek Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Tanıtımı T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI DR. SAMİ ULUS KADIN DOĞUM, ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ Evde Sağlık

Detaylı

T.C D.Ü. DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ HASTANESİ YILLIK EĞİTİM PLANI. Konferans Salonu. Konferans Salonu. Konferans Salonu.

T.C D.Ü. DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ HASTANESİ YILLIK EĞİTİM PLANI. Konferans Salonu. Konferans Salonu. Konferans Salonu. SAĞLIKTA KALİTE STANDARTLARI EĞİTİMLERİ (ZORUNLU) Revizyon No 0 09.02.205 Revizyon i 02.0.208 Sayfa No Sayfa /2 Yılı:208 in Adı/Genel / in Yer Yöntemi Grup Kodu Temel Kalite i ın Şubat 0,20,30 ların Önlenmesi

Detaylı

KALİTE YÖNETİM BİRİM ÇALIŞMA TALİMATI

KALİTE YÖNETİM BİRİM ÇALIŞMA TALİMATI Sayfa No 1 / 7 AMAÇ : SKS ve SAS çerçevesinde yürütülen çalışmaların koordinasyonu sağlamak. KAPSAM: Tüm Hastane KISALTMALAR: SKS: Sağlıkta Kalite Standartları SAS: Sağlıkta Akreditasyon Standartları DÖF:

Detaylı

, ,

, , Yürürlük i: 11.10.2012 HASTA GÜVENLİĞİ PROSEDÜRÜ Revizyon i: Sayfa: 1/6 Revizyon Açıklaması - Revize edildi - Yeni eklendi - İptal Madde No - 3.1.3.2, 3.14.3, 3.16.1-3.1.1.5, 3.8, 3.9, 3.10, 3.11, 3.12,

Detaylı

NEJAT İŞLER İSTANBUL'A SEVK EDİLDİ

NEJAT İŞLER İSTANBUL'A SEVK EDİLDİ NEJAT İŞLER İSTANBUL'A SEVK EDİLDİ Acıbadem Bodrum Hastanesi Başhekimi Dr. Aydın Aksoy: HASTAMIZ UÇAK AMBULANS İLE İSTANBUL A TRANSFER EDİLMİŞTİR 17 Ocak 2014 tarihinde Acıbadem Bodrum Hastanesi Acil Servisi

Detaylı

İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı ve kapsamı; İstanbul

Detaylı

YÖNETMELİK DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 25 Ağustos 2011 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 28036 Düzce Üniversitesinden: YÖNETMELİK DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

YÖNETMELİK İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 7 Temmuz 2012 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28346 YÖNETMELİK İstanbul Üniversitesinden: İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu

Detaylı

Uzmanlık Eğitiminde Birlikte Kullanım ve İşbirliğine Sağlık Bakanlığı Eğitim Araştırma Hastanesi Eğitim Görevlisi Bakışı

Uzmanlık Eğitiminde Birlikte Kullanım ve İşbirliğine Sağlık Bakanlığı Eğitim Araştırma Hastanesi Eğitim Görevlisi Bakışı Uzmanlık Eğitiminde Birlikte Kullanım ve İşbirliğine Sağlık Bakanlığı Eğitim Araştırma Hastanesi Eğitim Görevlisi Bakışı Prof.Dr.Fulya Çakalağaoğlu İzmir Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Patoloji

Detaylı

KOMİTE ÇALIŞMA TALİMATI

KOMİTE ÇALIŞMA TALİMATI 1.AMAÇ: Hastanesindeki komisyonların; hizmet kalite standartları ve kalite yönetim sistemine uygunluğunun; sürekliliğini, yeterliliğini ve etkinliğini sağlamak için, planlanmış aralıklarla yapılan toplantıların

Detaylı

ADANA BAŞKENT KEMİK İLİĞİ NAKLİ MERKEZİ. Kalite Yönetim Süpervizör Yrd. Esra Bulut

ADANA BAŞKENT KEMİK İLİĞİ NAKLİ MERKEZİ. Kalite Yönetim Süpervizör Yrd. Esra Bulut ADANA BAŞKENT KEMİK İLİĞİ NAKLİ MERKEZİ Kalite Yönetim Süpervizör Yrd. Esra Bulut Avrupa Orta Doğu Facilities accredited: 153 Reaccrediations in progress: 46 Countries: 21 Kalite Yönetim Supervizörü

Detaylı

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ DOKU VE ORGAN NAKLİ EĞİTİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,,Tanımlar

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ DOKU VE ORGAN NAKLİ EĞİTİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,,Tanımlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ DOKU VE ORGAN NAKLİ EĞİTİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,,Tanımlar AMAÇ MADDE 1- (1) Bu yönerge, Hacettepe Üniversitesinin

Detaylı

ÖZEL HASTANE İLE VAKIF ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN PUANLANDIRILMASI HAKKINDA DUYURU

ÖZEL HASTANE İLE VAKIF ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN PUANLANDIRILMASI HAKKINDA DUYURU ÖZEL HASTANE İLE VAKIF ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN PUANLANDIRILMASI HAKKINDA DUYURU Giriş Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından 13 Kasım 2009 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Özel Hastaneler

Detaylı

Türkiye de ilk yara bakım kliniği örneği; Sorunlar, çözümler

Türkiye de ilk yara bakım kliniği örneği; Sorunlar, çözümler Türkiye de ilk yara bakım kliniği örneği; Sorunlar, çözümler Prof Dr Tuğbay Tuğ Genel Cerrahi Uzmanı Ecz.Hasan ÇELEBİ (1956-2011) Yara Bakımı ve Doku Onarımı Derneği 1996 yılında kurulmuş ve 2004 yılında

Detaylı

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği nin

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği nin Türk Tıbbi Onkoloji Derneği nin Kanser Kontrolü ndeki Rolü DR. PINAR SAİP TÜRK TIBBİ ONKOLOJİ DERNEĞİ BAŞKANI Misyonumuz Ülkemizdeki tıbbi onkologların özlük haklarını savunmak, birlikte çalışma kültürünü

Detaylı

CMC, EKIBINI HAKAN SARAN ILE GÜÇLENDIRDI

CMC, EKIBINI HAKAN SARAN ILE GÜÇLENDIRDI Portal Adres CMC, EKIBINI HAKAN SARAN ILE GÜÇLENDIRDI : www.maxihaber.net İçeriği : Bilişim/Teknoloji Tarih : 03.08.2014 : http://www.maxihaber.net/fotolar/2014_foto/agustos_2014/mh_cmc_atama_03082014.htm

Detaylı

Hasta Güvenliği Eğitimleri

Hasta Güvenliği Eğitimleri Sıra No (A) Eğitim Konusu Hasta Güvenliği Eğitimleri T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU ARTVİN İLİ KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ ARTVİN DEVLET HASTANESİ Doküman No: YÖN.PL.25

Detaylı

Herkes için Kaliteli, Koruyucu, Eşit Sağlık Hizmeti

Herkes için Kaliteli, Koruyucu, Eşit Sağlık Hizmeti Herkes için Kaliteli, Koruyucu, Eşit Sağlık Hizmeti EVDE BAKIM ve DESTEK HİZMETLERİ v Evde Doktor Muayene Hizmeti: Hekim ve hemşire tarafından hastanın evinde muayenesi, reçetesinin düzenlenmesi,tıbbı

Detaylı

TÜRKİYE BÖLGESEL HEMOFİLİ SEMPOZYUMU 28 SUBAT 2016 PAZAR - RİZE

TÜRKİYE BÖLGESEL HEMOFİLİ SEMPOZYUMU 28 SUBAT 2016 PAZAR - RİZE 28 SUBAT 2016 PAZAR - RİZE Türkiye Hemofili Derneği (TRHD) nin düzenlediği 3.Türkiye Bölgesel Hemofili Sempozyumu 28 Şubat 2016 Pazar günü 10:00-17:30 saatleri arasında Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Hemşirelik İstanbul Üniversitesi Y. Lisans Hemşirelik İstanbul Üniversitesi 1988

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Hemşirelik İstanbul Üniversitesi Y. Lisans Hemşirelik İstanbul Üniversitesi 1988 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Failatun SARI ORHAN 2. Doğum Tarihi: 1953 3. Unvanı: Yardımcı Doçent Doktor 4. Öğrenim Durumu: Yüksek Lisans Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Hemşirelik İstanbul Üniversitesi 1975

Detaylı

EK-5 MEMNUNİYET ANKETLERİ UYGULAMA REHBERİ. Hastane (Kamu, Üniversite ve Özel)

EK-5 MEMNUNİYET ANKETLERİ UYGULAMA REHBERİ. Hastane (Kamu, Üniversite ve Özel) EK-5 MEMNUNİYET ANKETLERİ UYGULAMA REHBERİ Anket Uygulama Yöntemi Kurumlar, yüzyüze, internet, telefon, posta yolu gibi yöntemler ile anket uygulayabilirler. Anket Uygulanmayacak Kişiler 16 yaşından küçükler

Detaylı

SGK Başkanı, Naci Şahin Konferans Salonu Açılışını Yaptı

SGK Başkanı, Naci Şahin Konferans Salonu Açılışını Yaptı SGK Başkanı, Naci Şahin Konferans Salonu Açılışını Yaptı SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANI YADİGAR GÖKALP İLHAN: -PERSONEL ODAKLI HİZMET ANLAYIŞINI ÖNEMSİYORUZ SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKAN YARDIMCISI MURAT

Detaylı

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR GİRİŞ Hasta eğitimi, sağlığı koruyan ve bireylerde davranış değişikliği geliştirmeye yardım eden öğrenim deneyimlerinin

Detaylı

KALÇA ARTROSKOPİSİ YENİLİKÇİ, TARTIŞMALI VE İNTERAKTİF CANLI CERRAHİ KURSU (25 OCAK 2019)

KALÇA ARTROSKOPİSİ YENİLİKÇİ, TARTIŞMALI VE İNTERAKTİF CANLI CERRAHİ KURSU (25 OCAK 2019) KALÇA ARTROSKOPİSİ YENİLİKÇİ, TARTIŞMALI VE İNTERAKTİF CANLI CERRAHİ KURSU (25 OCAK 2019) Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi nde Kalça Artroskopisi Yenilikçi, Tartışmalı ve İnteraktif Canlı Cerrahi Kursu

Detaylı

Prof. Dr. Galip Urak ve Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı

Prof. Dr. Galip Urak ve Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı TARİHTEN BİR KESİT Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası 2007, 60(4) Prof. Dr. Galip Urak ve Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Prof. Dr. Galip Urak ın Özgeçmişi ve Göğüs Cerrahisi AD nın Tarihçesi 1946-2006

Detaylı

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! Lenfödem, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen

Detaylı

T.C.DİCLE ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ 1 / 63 ACİL TIP ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T.C.DİCLE ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ 1 / 63 ACİL TIP ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI EYLEMCAN TIRPANCI-SERFİRAZ ATABEY EYLEMCAN TIRPANCI-SERFİRAZ ATABEY BİRİM ACİL TIP ANABİLİM DALI TETKİK EDİLECEK KRİTER/DOKÜMAN Acil Tıp AD Başkanlığı İş Akış Acil Servis Süreci Radyoloji Süreci Beslenme

Detaylı

YÖNETMELİK. b) Merkez (Hastane): Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini,

YÖNETMELİK. b) Merkez (Hastane): Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini, 19 Ocak 2014 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 28887 Turgut Özal Üniversitesinden: YÖNETMELİK TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

Poliklinik Đşlemleri Prosedürü

Poliklinik Đşlemleri Prosedürü T.C. Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Doküman Adı Poliklinik Đşlemleri Prosedürü Doküman Numarası TBH/229/PR-001 ISO 9001:2008 KYS Kriter No 7.1./7.2./7.5.1./7.5.4. Yayın Tarihi

Detaylı

Başkan Acar 4. Ulusal Sağlık Kurultayına Katıldı

Başkan Acar 4. Ulusal Sağlık Kurultayına Katıldı Başkan Acar 4. Ulusal Sağlık Kurultayına Katıldı SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANI FATİH ACAR: -BÜTÇEDEN SAĞLIK HARCAMALARINA 2012 YILINDA 47,8 MİLYAR LİRA AYRILDI -TÜRKİYE DE 3 MİLYON 447 BİN 166 KİŞİ DİYABET

Detaylı

YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI DAİRESİ HASTANE ŞUBE AMİRİ KADROSU HİZMET ŞEMASI

YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI DAİRESİ HASTANE ŞUBE AMİRİ KADROSU HİZMET ŞEMASI YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI DAİRESİ HASTANE ŞUBE AMİRİ KADROSU Kadro Adı : Hastane Şube Amiri Hizmet Sınıfı : Yöneticilik Hizmetleri Sınıfı (Üst Kademe Yöneticisi Sayılmayan Diğer Yöneticiler) Kadro Sayısı

Detaylı

YASADIGIMIZ EN BÜYÜK SORUN BEYIN GÖÇÜ

YASADIGIMIZ EN BÜYÜK SORUN BEYIN GÖÇÜ Portal Adres YASADIGIMIZ EN BÜYÜK SORUN BEYIN GÖÇÜ : www.akithaber.com İçeriği : Gündem Tarih : 27.04.2014 : http://www.akithaber.com/yasadigimiz-en-buyuk-sorun-beyin-gocu_h816287.html YASADIGIMIZ EN BÜYÜK

Detaylı

1. AMAÇ: 4. KISALTMALAR: EKK : Enfeksiyon Kontrol Komitesi SHKS : Sağlıkta Hizmet Kalite Standartları 5. UYGULAMA:

1. AMAÇ: 4. KISALTMALAR: EKK : Enfeksiyon Kontrol Komitesi SHKS : Sağlıkta Hizmet Kalite Standartları 5. UYGULAMA: Kalite Yönetim Birimi SAYFA NO 1 / 5 1. AMAÇ: Hastanemizdeki; sağlıkta hizmet kalite standartları ve kalite yönetim sistemine uygunluğunun; sürekliliğini, yeterliliğini ve etkinliğini sağlamak için, planlanmış

Detaylı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar? BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar

Detaylı

3. SIKLIKLA TEDAVİ EDİLEN HASTALIKLAR, UYGULANAN PROSEDÜRLER VE HİZMETLER:

3. SIKLIKLA TEDAVİ EDİLEN HASTALIKLAR, UYGULANAN PROSEDÜRLER VE HİZMETLER: Rev. No : 03 Rev.Tarihi : 28 Şubat 2012 1 / 5 1. HİZMET KAPSAMI: Çocuk Alerji Bilim Dalı, 0-18 yaş grubu ayaktan ve yatan hastalara tanı ve tedavi hizmetleri sunmaktadır. Bu hizmet haftada 7 gün ve 24

Detaylı

İdari Görevler Görev Dönemi Görev 2008-01.02.2012 Müdür Yardımcısı Ahmet Erdoğan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu

İdari Görevler Görev Dönemi Görev 2008-01.02.2012 Müdür Yardımcısı Ahmet Erdoğan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu 1 Öğr.Gör.Türkan AKYOL GÜNER AHMET ERDOĞAN SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU Düzenleme Tarihi : 30.11.2012 İletişim Bilgileri Yazışma Adresi : Bülent Ecevit Üniversitesi Ahmet Erdoğan Sağlık Hizmetleri

Detaylı

HEM501 (3,0)3 Sağlık Tanılaması

HEM501 (3,0)3 Sağlık Tanılaması GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ HEMŞİRELİKTE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER HEM501 (3,0)3 Sağlık Tanılaması Bu derste öğrencinin; birey, aile ve toplumun sağlık gereksinimlerini belirleyen

Detaylı

YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI DAİRESİ YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI BAŞHEKİMİ KADROSU HİZMET ŞEMASI

YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI DAİRESİ YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI BAŞHEKİMİ KADROSU HİZMET ŞEMASI YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI BAŞHEKİMİ KADROSU Kadro Adı : Yataklı Tedavi Kurumları Başhekimi Maaş : Barem 18 B (1) Müdürün yönergeleri uyarınca Daire hizmetlerinin yürütülmesinde Müdüre yardımcı olmak; (2)

Detaylı

UÜ-SK TIBBİ GENETİK ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI. Dok.Kodu : FR-YLY-15-401 İlk Yay.Tarihi : 15 Nisan 2007 Sayfa 1 / 6

UÜ-SK TIBBİ GENETİK ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI. Dok.Kodu : FR-YLY-15-401 İlk Yay.Tarihi : 15 Nisan 2007 Sayfa 1 / 6 UÜ-SK TIBBİ GENETİK ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI Dok.Kodu : FR-YLY-15-401 İlk Yay.Tarihi : Rev. No : 03 Rev.Tarihi : 28 Şubat 2012 1 / 6 1. HİZMET KAPSAMI: Tıbbi Genetik AD tüm yaş gruplarındaki hastalara,

Detaylı

EK 1 TAVAN EK ÖDEME TUTARINA ESAS KATSAYILAR

EK 1 TAVAN EK ÖDEME TUTARINA ESAS KATSAYILAR EK 1 TAVAN EK ÖDEME TUTARINA ESAS KATSAYILAR Mesai İçi Tavan Ek Ödeme Tutarına Esas Katsayılar Eğitim görevlisi ile uzman tabip kadrosuna atanan profesör ve 8 doçentler Uzman tabip ve tıpta uzmanlık mevzuatında

Detaylı

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI VIII. SAĞLIK BAKIM HİZMETLERİ MÜDÜRLÜKLERİ TOPLANTISI

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI VIII. SAĞLIK BAKIM HİZMETLERİ MÜDÜRLÜKLERİ TOPLANTISI TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI VIII. SAĞLIK BAKIM HİZMETLERİ MÜDÜRLÜKLERİ TOPLANTISI Prof. Dr. Behzat ÖZKAN İzmir Güney Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Hazırlayan: Uzm. Hem. Pınar AKÇAY-Tıbbi

Detaylı

EĞİTİM PLANI PLANLANAN GERÇEKLEŞEN SÜRESİ YERİ YÖNTEMİ. 16 Saat Konferans Salonu. 18 Saat Konferans Salonu

EĞİTİM PLANI PLANLANAN GERÇEKLEŞEN SÜRESİ YERİ YÖNTEMİ. 16 Saat Konferans Salonu. 18 Saat Konferans Salonu Kod: YÖN. PL.07 Yayın Tarihi:01.07.2011 Revizyon Tarihi:13.12.2014 Revizyon :01 Sayfa : 1/11 1 İş Sağlığı ve Güvenliği 2 Bebek Dostu Hastane Eğitimleri 3 Test Rehberi 4 5 6 7 22.01.2014 29.01.2014 07.01.2014

Detaylı

18-24 Mart Yaşlılar Haftası münasebetiyle Üniversitemiz Tıp Fakültesi ve Karabük Alzheimer Derneği organizasyonluğunda üniversitemiz ev sahipliğinde Yaşlılık-Bunama ve Alzheimer Hastalığı Tanıtım ve Bilinçlendirme

Detaylı

2012 YILI SÖKE FEHİME FAİK KOCAGÖZ DEVLET HASTANESİ HİZMET İÇİ EĞİTİM PLANI

2012 YILI SÖKE FEHİME FAİK KOCAGÖZ DEVLET HASTANESİ HİZMET İÇİ EĞİTİM PLANI 0 YILI SÖKE FEHİME FAİK KOCAGÖZ DEVLET HASTANESİ HİZMET İÇİ EĞİTİM PLANI KONULAR AMAÇLAR YÖNTEM VE TEKNİKLER KNAK, ARAÇ VE GEREÇLER 0.0.05.0. 0.0 TÜBERKÜLOZ VE SOLUNUM İZOLASYONU Tüberküloz tanı, belirti

Detaylı

Karar Tarihi: 09/01/2015 Toplantı Sayısı:02 Sayfa:2

Karar Tarihi: 09/01/2015 Toplantı Sayısı:02 Sayfa:2 Üniversitemiz Tıp Fakültesi Çocuk Hematopoietik Kök Hücre Nakli ve Hücresel Tedavi Merkezi Çalışma Yönergesi hk. 2015.002.004 -Üniversitemiz Tıp Fakültesi Çocuk Hematopoietik Kök Hücre Nakli ve Hücresel

Detaylı

YÖNETMELİK İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 10 Ocak 2013 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 28524 İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinden: YÖNETMELİK İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç,

Detaylı

Sayın Sağlık Bakanının ka+lımı ile yapılan Kocaeli İl Sağlık Koordinasyon Toplan+sı- 26 Ocak 2014 Kocaeli Üniversitesi Ekibinin Görüş ve önerileri

Sayın Sağlık Bakanının ka+lımı ile yapılan Kocaeli İl Sağlık Koordinasyon Toplan+sı- 26 Ocak 2014 Kocaeli Üniversitesi Ekibinin Görüş ve önerileri Sayın Sağlık Bakanının ka+lımı ile yapılan Kocaeli İl Sağlık Koordinasyon Toplan+sı- 26 Ocak 2014 Kocaeli Üniversitesi Ekibinin Görüş ve önerileri Prof.Dr.Sezer Şener Komsuoğlu- Rektör Prof.Dr.Şükrü Hatun-

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ 2012 YILI EĞİTİM PLANI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ 2012 YILI EĞİTİM PLANI YAYIN : OCAK 2007 REVİZYON : 00 SAYFA NO: 1 / 7 KONUSU Depremde Depremzede ve Sağlık Personeli Olmak Sorumlu Hemşireler 17.01.2012 1 saat Afet Yönetim Merkezi Mehmet Eskitaş İleri ve Temel Yaşam Desteği

Detaylı

Amaç : Karaman Mümine Hatun Hastanesinde hastane enfeksiyonlarının kontrolü, etkin sürveyans kontrolünün sağlanması

Amaç : Karaman Mümine Hatun Hastanesinde hastane enfeksiyonlarının kontrolü, etkin sürveyans kontrolünün sağlanması ÇALIŞMA KOMİTELERİ TALİMATI YAYIN TARİHİ: 19.10.2011 PROSEDÜR NO: 080 REV NO: 4 REV TARİHİ: 02/10/2013 1- Amaç : Karaman Mümine Hatun Hastanesinde kaliteli ve etkin tedavi ve bakımın, çalışan ve hasta

Detaylı

Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Bülteni

Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Bülteni Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Bülteni Değerli Meslektaşlarımız, İki yılda bir düzenlediğimiz 8. Ulusal Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireliği Kongresi, 21-24 Kasım 2013 tarihlerinde Kuşadası

Detaylı

HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONUNDA HEMŞİRENİN ROLÜ. Nevin Çetin Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİT Ünitesi

HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONUNDA HEMŞİRENİN ROLÜ. Nevin Çetin Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİT Ünitesi HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONUNDA HEMŞİRENİN ROLÜ Nevin Çetin Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİT Ünitesi Hematopoetik kök hücre transplantasyonu hematoloji-onkoloji alanında özel bir daldır

Detaylı

17 Mart 2002 / Milliyet Kadınlar artık küçük göğüs istiyor...

17 Mart 2002 / Milliyet Kadınlar artık küçük göğüs istiyor... 17 Mart 2002 / Milliyet Kadınlar artık küçük göğüs istiyor... Kadınların çeşitli sıkıntılardan kurtulmak ve yaşam kalitelerini artırmak için göğüslerini küçülttüğü, dünyada tercih edilen göğüs ölçüsünün

Detaylı

İNGİLTERE DEKİ DOKTORLAR UYDURUYORSUN DEDİĞİ HASTAYI, TÜRK DOKTOR TEDAVİ ETTİ

İNGİLTERE DEKİ DOKTORLAR UYDURUYORSUN DEDİĞİ HASTAYI, TÜRK DOKTOR TEDAVİ ETTİ İNGİLTERE DEKİ DOKTORLAR UYDURUYORSUN DEDİĞİ HASTAYI, TÜRK DOKTOR TEDAVİ ETTİ İngiltere de Şubat ayından beri yüksek ateş, epileptik atak ve şiddetli ağrı şikayeti İle defalarca İngiltere deki hastanelere

Detaylı

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİNDE YATAN HASTALARIN HASTANE HİZMET KALİTESİNİ DEĞERLENDİRMELERİ Bilim Uzmanı İbrahim BARIN Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri AMAÇ Hasta memnuniyeti verilen

Detaylı

Dr. Şeyda Saydamlı Cumhuriyet Mahallesi Bilgiç Sokak No. 8 Daire 3 Şişli-İstanbul Tel 0212 240 86 02 Cep 0533 388 63 77 Email ssaydanli@hotmail.

Dr. Şeyda Saydamlı Cumhuriyet Mahallesi Bilgiç Sokak No. 8 Daire 3 Şişli-İstanbul Tel 0212 240 86 02 Cep 0533 388 63 77 Email ssaydanli@hotmail. Dr. Şeyda Saydamlı Cumhuriyet Mahallesi Bilgiç Sokak No. 8 Daire 3 Şişli-İstanbul Tel 0212 240 86 02 Cep 0533 388 63 77 Email ssaydanli@hotmail.com EĞİTİM 1988-1998 İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler

Detaylı

TÜRKİYE DE SAĞLIK KURUMLARINDA İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ. Doç Dr Meral Türk Ege Üni Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD

TÜRKİYE DE SAĞLIK KURUMLARINDA İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ. Doç Dr Meral Türk Ege Üni Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD TÜRKİYE DE SAĞLIK KURUMLARINDA İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ Doç Dr Meral Türk Ege Üni Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD 29 Mart ta DSÖ görevlisi Dr Carlo Urbani SARS nedeniyle ölmüştür. Keneli iğne

Detaylı

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ BÖLÜM KALİTE SORUMLULARI VE KOMİTE LİSTESİ

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ BÖLÜM KALİTE SORUMLULARI VE KOMİTE LİSTESİ /8. KALİTE YÖNETİM DİREKTÖRÜ Doç. Dr. Murat YENİSEY Başhekim 2. KALİTEDEN SORUMLU İDARECİ Prof. Dr. Selim ARICI Dekan 3. KALİTE YÖNETİM BİRİMİ ÇALIŞANLARI Kalite Yönetim Direktörü Doç. Dr. Murat YENİSEY

Detaylı

EVDE BAKIM HİZMETLERİ. Ayşe Güler Aralık 2004

EVDE BAKIM HİZMETLERİ. Ayşe Güler Aralık 2004 EVDE BAKIM HİZMETLERİ Ayşe Güler Aralık 2004 Tanım Bireylere yaşam siklusu içinde, kendi yerleşim alanlarında sağlık hizmeti sağlayan, sağlık bakım sunum sisteminin geniş ve bütüncül bir parçasıdır. Diyabet

Detaylı

Kayıt Dışı İstihdamla İlgili Proje Ödülleri Sahiplerine Verildi

Kayıt Dışı İstihdamla İlgili Proje Ödülleri Sahiplerine Verildi Kayıt Dışı İstihdamla İlgili Proje Ödülleri Sahiplerine Verildi SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANI YADİGAR GÖKALP İLHAN: -KAYIT DIŞI İSTİHDAMLA İLGİLİ HER BİREYİN VE TOPLUMUN BİR TAKIM ÇALIŞMALARDA BULUNMASI

Detaylı

İstatistik Formları(Form 056) Hakkında Genelge Tarihi:04.01.2001 Sayısı:163-2001/5

İstatistik Formları(Form 056) Hakkında Genelge Tarihi:04.01.2001 Sayısı:163-2001/5 İstatistik Formları(Form 056) Hakkında Genelge Tarihi:04.01.2001 Sayısı:163-2001/5 T.C SAĞLIK BAKANLIĞI Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü SAYI :B100THG0730000/ 163 04-01-2001 KONU : İstatistik Formları...

Detaylı

30.12.2013 PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ

30.12.2013 PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ 30.12.2013 PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ Uzmanından 'elektromanyetik' uyarı! İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Pediatri A.B.D, Tepecik Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Klinikleri

Detaylı

TÜRK CERRAHİ YETERLİK KURULU

TÜRK CERRAHİ YETERLİK KURULU TÜRK CERRAHİ YETERLİK KURULU EĞİTİM KURUMLARI VE PROGRAMI DEĞERLENDİRME KOMİSYONU Form-1 EĞİTİM KURUMU (ANABİLİM DALI/KLİNİK) ve PROGRAMI DEĞERLENDİRME FORMU (UEMS ve ACGME Eğitim Kurumları değerlendirme

Detaylı

663 Sayılı KHK Madde 34

663 Sayılı KHK Madde 34 1 663 Sayılı KHK Madde 34 Hastaneler; tıbbî ve malî kriterler ile kalite, hastaçalışan güvenliği ve eğitim kriterleri çerçevesinde Kurumca belirlenecek usûl ve esaslara göre altı aylık veya bir yıllık

Detaylı

YÖNETMELİK NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 17 Ağustos 2010 SALI Resmî Gazete Sayı : 27675 Namık Kemal Üniversitesinden: YÖNETMELİK NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

Gezimiz, meslekler ve bölümler ile ilgili olarak birçok

Gezimiz, meslekler ve bölümler ile ilgili olarak birçok Ankara Üniversite Oryantasyon Gezisi Mesleki rehberlik çalışmaları çerçevesinde 9. sınıf öğrencilerimize Ankara gezisi düzenlendi. Öğrencilerimizin, birçok üniversite ve bölüm hakkında bilgi sahibi olmalarını

Detaylı

SAĞLIK HİZMETLERİ YÖNETİMİ. Sağlık Hizmetleri. Hizmetleri. Hizmetleri. n Destek Sağlık Hizmetleri. n Veteriner Halk Sağlığı

SAĞLIK HİZMETLERİ YÖNETİMİ. Sağlık Hizmetleri. Hizmetleri. Hizmetleri. n Destek Sağlık Hizmetleri. n Veteriner Halk Sağlığı YÖNETİMİ Sağlık n Destek Sağlık n Veteriner Halk Sağlığı n Acil Sağlık ve Cankurtarma n Sağlıklı Gıda n İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ I 011 FAALİYET RAPORU Sağlık Yönetimi 14 YÖNETİMİ Stratejik Amaç 4

Detaylı

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Sonbahar Dönemi (2. Dönem) Hizmetiçi Eğitim Programı

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Sonbahar Dönemi (2. Dönem) Hizmetiçi Eğitim Programı BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ 2017 Sonbahar Dönemi (2. Dönem) Hizmetiçi Eğitim Programı BEYAZ KOD GÜVENLİK RAPORLAMA SİSTEMİ Beyin Ve Sinir Cerrahisi Servisi Sorumlu Hemşiresi

Detaylı

Doküman No: HYH-P02 Revizyon No: 2 KLİNİĞE HASTA KABULÜ VE İŞLEYİŞ Yürürlük Tarihi: PROSEDÜRÜ Revizyon Tarihi:

Doküman No: HYH-P02 Revizyon No: 2 KLİNİĞE HASTA KABULÜ VE İŞLEYİŞ Yürürlük Tarihi: PROSEDÜRÜ Revizyon Tarihi: KLİNİĞE HASTA KABULÜ VE İŞLEYİŞ Yürürlük i:15.08.2013 PROSEDÜRÜ Revizyon i: Sayfa: 1/5 Revizyon Açıklaması - Revize edildi - Yeni eklendi Madde No - 3.3.4, 3.3.10-3.3.7, 3.3.8 KAPSAM: Klinikler ve Yoğun

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem VI Ön Hekimlik İç Hastalıkları (Zorunlu) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN

Detaylı