ÖNSÖZ. Atabek(Tilegen İmanbayoğlu) sayfa: 3
|
|
- Berk Üçüncü
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1
2 ÖNSÖZ Bu hatıralarımı yazdığım kitabımda 86 yıllık yaşamımda geçirdiğim iyi ve kötü günlerimi hatırladığım kadar yazdım. Ben yılları arası kış ayları Atirau'da okulda, yaz ayları kırlarda, yaylada ailemin yanında güzel göcevi hayat yaşadım dan sonra Sovyet Hükümeti bütün Sovyetler Birliğinde Kolhoz-Sovhoz-Sovyet çiftliği yapıp, herkesin elinden malını aldı. Bundan sonra halk büyük açlık çekti, zaten 1921 de Stalin bütün yurtta açlık yaratmışdı. Tekrar de Stalin suni açlık yarattı ve Türkistan da 5 milyon civarında insanımız öldü da Stalin ve İç İşleri Bakanı Ecov bütün Sovyetler Birliğinde insan kıyımı yaptılar. 40 milyon insanını ki, bunların çoğu okumuş kişilerdi. Bir gecede evlerinden alıp, KGB-NKBD bodrumuna attılar, aş sız, susuz bıraktılar, sonrada oradan alıp hayvan yük vagonlarına bindirip Sibirya'ya gönderdiler. Bu kişilerin hiç birinin suçu yoktu. Bunu 2 sebepten dolayı yaptılar. Kimse Sibirya da çalışmak istemiyordu, sıfırın altında derece soğuktan dolayı, 1) Sovyetlerin Sibirya da çalışacak insan gücüne ihtiyacı vardı, 2) Bu kişiler batı devletlerinde olduğu gibi demokratik idare istiyorlardı. Bunun için onlara Sovyet düşmanı muamelesi yaptılar. Bu gidenlerin arasında benim çok yakınım, akrabamda vardı. Sibirya da çalışma kampında karın tokluğuna, parasız çalıştılar. Soğuktan, ağır işden oralarda öldüler, hiç biri geri dönmedi. Sibirya da onlar ormanları kesip yerleşim merkezi, sayısız evler, fabrikalar, demiryolu yaptılar. Memlekette milyonlarca anne-çocuk yetim kaldı, perişan oldu. Dünyada hiç bir idare öz halkına Stalin in yaptığı kötülüğü yapmadı. Birde halk arasında terör yarattı ihtilalinden 1990 yılına kadar geçen Sovyet rejimini yazmaya çalışdım. Atabek(Tilegen İmanbayoğlu) sayfa: 3
3 Şimdi yazacağını gerçek bir olay. Bu benim Amerikadan gelip karşılastiğim 2 ci acı ve kötü durum, daha evvel 1974 de Türkiye'ye temelli döndüğümü ve 1972 de aldığım daire için müteahhit'in bana yaptığı kötülüğü yazmıştım. Bu benim İzmir'de karşılaştığını, başıma gelen ilk darbe idi. Bununla bitmedi, şimdi 2 ci karşılaştığım olayı yazıyorum. Komünist Kızıl Çinin idaresindeki şarkı Türkistan'dan kaçıp Türkiye'ye, 1953' de gelip tuzla mülteci kampında kalıp, sonraları İstanbul, Salihli, İzmir'e yerleşen Kazaklardan birini yazmak istiyorum. Bu adam Şirzat Doğru. Bu zat kendisi Balçova'da oturuyor ve izmir'de 1974'de deri şirketi kuran benîm ülkemden bir Kazaktır. Male-sef üzülerek yazacağım, çünkü bunu fazlası ile hak etti yılı idi, benim Amerika'dan geldiğime daha çok olmamıştı. Hatay'da aldığım daireye yeni taşınmıştım, bu arada Şirzat Doğru adında bir Kazak, İz-mir'de deri şirketi kurmuş, şirketin ismi Tarbaş-Tarbağatay Deri ve Sanayii AŞ. Şirketin yönetim kurulu başkanı da bu kişi» Şirzat Doğru. Şirkete sırf Kazakları ortak etmiş, Türklerden kimseyi almamış, tabii bunun da sebepleri var, ortakların kiminden az, kiminden çok para alıyor, ortaklara yatırdığı para karşılığı birer uydurma makbuz veriyor. Halbuki makbuz yerine hisse senedi vermesi lazım. Bu onun sahtekar lığının bir tanesi. Bu zat Amerika'dan yeni gelen bana musallat oldu, şirketimize ortak ol diye peşime takıldı. Benim zaten o vakit müteahhitle başım dertte idi, aldığım daire ile uğraşıyordum, Şirzat Doğru'ya, param yok, ortak olamam dediysem de bir türlü vazgeçmedi, peşimi bırakmadı, ille de ortak ol diyor. Benim İstanbul'da dairem olduğunu biliyordu, çünkü kendi hemşehrim bir kazakım diye bir ara itimat edip söylemiştim. Bu defa ağabey paran yoksa İstanbul'daki daireni sayfa: 234
4 sat ve parasını şirkete yatır, ortak ol dedi. Düşüneyim dedim ve evde bunu eşim ve kızıma söyledim. İkiside razı olmadı, ev satılmasın, bu kişiyi tanımıyoruz, kimin nesi, ayrıca şirketi ne durumda bilmiyoruz dediler. Fakat bu adam her görüşümde papağan gibi aynı lafı söylüyor, ağabey şirkete ortak ol diye peşimde. Aynı zamanda şirket hakkında bir çok kağıt, broşür bastırmış, şirket şöyle iyi, böyle iyi olacak diyor. Şirkete ortak olan herkes kısa zamanda zengin olacak, Manisa Organize Sanayii Bölgesi'nde 32 dönüm arsayı hükümetten ucuza aldık, oraya Türkiye'nin en büyük deri fabrikasını kuracağız ve bütün dünyaya deri giyim eşyası ihraç edeceğiz diyor. Fabrikanın planlarını hazırlamış, her şeyi ballandırarak anlatıyor. Adam son derece cambaz, bana ağabey sen ortak olmasan kim ortak olacak, Amerika'dan geldiniz, büyüğümüzsünüz, sizi aramızda olmanızı çok isteriz diye dil döktü. Ben de o bastırdığı çeşitli broşürleri okuyup inandım ve ortak oldum. Fakat elimde para yok, bana ağabey İstanbul'daki evini sat, biran evvel şirkete yatır, para kazanmaya sen de başla dedi. Eve geldim bizimkilere şirkete ortak oldum dedim, para yok ne ile ortak oluyorsun dediler. İstanbul'daki evi satıp parasını yatıracağım dedim, razı olmayıp bana kızdılar. Fakat Kazak olduğum için ikisini de dinlemedim, İstanbul'a gidip evi satmaya karar kıldım. Bu arada çarşıda şirketin büyük atelyesi harıl, harıl çalışıyor. Almanya'ya deri ceket ihracatı başlamıştı. Şirketin iç yüzünü, neler döndüğünü bilmiyordum, ancak dıştan bakıldığında iyi gibi gözüküyor. İstanbul'daki evi acele değerinden daha az paraya sattım ve parayı alıp İzmir'e döndüm. Ertesi günü şirkete varıp parayı Şirzat'a verdim. Bana senet yerine bir ufak kağıt parçası şeklinde makbuz verdi Herkese bunu veriyorum, hisse senedi daha sonra verilecek dedi. Şirzat çok memnundu, sevinişinden havalara uçuyordu, o güne kadar kimse büyük miktarda peşin para yatırmamışdı. Şirzat sadece beni ikna etmekte muaffak olmuştu ve bu para doğrudan doğruya sayfa: 235
5 Şirzat'ın cebine gitmişti, onun hesabına yatmıştı. Bizlerde sadece üzerinde ismimiz olan kağıt parçası var, ortak gözüküyoruz, hepsi ondan ibaret. Şimdi ben bu şirketin kuruluş durumunu yazacağım. Şirket 1974 de kurulmuş, Yönetim Kumluna bütün kendi cahil akrabalarını almış, yabancı kimse yok, tabii başkan da kendisi olmuş, kendisi nasıl başkan olmuş, onu da izah edeceğim: Şirzat yeni kurulan şirkete 14 milyon Türk Lirası ile ortak oluyor, bu paranın dörtte biri olan üç milyon beşyüzbini yatırdım diyor. Halbuki adamın hiç parası yok, bu nasıl oluyor? Sadece muhasebe oyunu, sahte evrakla bu kadar büyük para yatırdı gözüküyor. Onun için Şirzat büyük hissedar, en çok sermayeyi o yatırmış olduğu için başkan oluyor, yani kendi kendini başkan yapıyor. Bundan sonra şirkette aklına geleni, aklına koyduğunu yapıyor, sahtekarlık başlıyor. Şirkete murakıp olarak da Bağcılar Bankasından atılmış bir Türk'ü alıyor, o kişi bilgili fakat rüşvetçi biri, para karşılığı şirketin Başkanı Şirzat'ın sahtekarlık işlerini, işlemlerini görmemezlikten geliyor. Birde şirketin mali müşaviri vardı, Türk, rüşvetçi biri, para karşılığı Şirzat'ın her hırsızlığına yardımcı oldu. Şirketin başında üç meşhur hırsız, gel de bu şirketten hayır bekle, para kazanacağını düşün! Yönetim Kurulu üyeleri zaten cahil insanlar, onun için bu üçü bildiği gibi oynadılar. Şirketin kasasının anahtarı da başkan Şir-zatta, sizin anlayacağınız şirketi bu adam tek başına idare etti. Kimse ona ne yapıyorsun diye hesap sormadı. Sıkı mı biri ağzını açsın, o şirketin tek kralı, Mao'su idi. Astığı astık, kestiği kestik, şirketteki 144 ortağın yatırdığı bütün paralar, kiminin arsası, kiminin evi, Şirzat'ın hem Türkiye'de ki hem de dış ülkelerdeki hesaplarına gitti. Şirkette herkes kağıt üzerinde ortak kaldı. O yatırdığımız para karşılığı verdiği bir yaprak makbuzu çoğumuz kaybettik, evde kitap ve kağıtların arasında kayboldu. Zaten hiçbir değeri yok, hisse senedi değil. Bu adam her ay Avrupa'ya gidiyordu. Sonra anlaşıldı ki, karaborsadan Dolar toplayıp, sayfa: 236
6 şirketin parasını Almanya, İsviçre Bankalarında ki kendi gizli hesabına yatırıyor muş. Şirket boyuna Avrupa'ya mal satıyor, fakat şirkette hiçbir vakit para yok. Sade şirket borçlanıyor. Bu adam her aldığı mal karşılığı para yerine 6 aylık, 1 yıllık senet veriyor. Şirkete gelen nakit paralar dışarıya döviz olarak kaçıyor. Bu yaptıkları yetmiyormuş gibi birde İzmir'de Uluslararası Ticaret ve Endüstri Bankasından kimsenin haberi olmadan 6 milyon borç alıyor. Şirkette bu miktarın iki misli mal olması lazım. Olmadığı için de mecburen Bankanın parayı Şirzat'a veren Genel Müdürüne büyük rüşvet vermesi gerekiyor başka türlü banka karşılıksız 6 milyon para vermez. Tabii Şirzat Genel Müdüre en azından bir milyon verdi. Her şey Genel Müdür ile Şirzat arasında geçdi. Bu paranın ne olduğu belli değil, kimse bir şey bilmiyor. Muhakkak dövize çevirip dışarıdaki şahsi hesabına yatırmıştır. Eğer şirkete harcasa büyük para belli olurdu, 1975 de 6 milyon lira çok büyük para, onunla birçok iş yapabilirdi, yazık şirkete ve ortaklara; eğer 6 milyon şirkete harcasa idi, şirket bu duruma düşmezdi, iflas etmezdi. Ortada hesap kitap yok Şirketin muhasebesi ve kasası Şirzat Doğru idi. Manisa Organize Sanayii bölgesindeki fabrika yan inşaat, yarıda kaldı sonra kaba inşaatı başka bir iş adamına devir etmiş, ondan aldığı da ortada yok, dönüp dolaşıp Şirzat'ın cebine, Şirzat Doğru 1953 de Türkiye'nin Tuzla köyündeki mülteci kampına Kızıl Çin'den geldiğinde genç bir delikanlı idi, hiç bir malı, mülkü, serveti yoktu. Tuzladan İzmir'e gelip yerleşiyor, ve bir 3 cü sınıf otelde ufak bir memur olarak çalışıyor, o zaman onun yırtık pantolonla dolaştığını görenler var. bu kişi birdenbire Çiller'ler gibi İzmir'in zengin kişisi oluveriyor. Kurduğu şirkete 3 milyon 500 bin lira para yatırıyor, 14 milyonu varmış da ancak 4 de birini yatmıyor de 14 milyon liraya İzmir'de 100 m2 140 daire alınıyordu, olacak şey buna kim inanır. O vakit bu kadar parası, milyonu olan tek-tük insan vardı, onlardan biri de demek Şirzat- sayfa: 237
7 mış. Bütün yaptığı işler yalan üzerine kurulmuş. Benden büyük para kopardığından başka, Nato'dan emekli Kıbrıs Türkü Kaya bey diye bir kişiyi de dolandırmış, zavallı adamın Nato'dan aldığı emekli ikramiyesi 400 bin lirasını allem edip, kallem edip şirkete ortak yapıp elinden aldı ve Şirzatın şahsi kasasına yattı. Ona da bir parça makbuz verildi, kağıda şirkete ortak olarak ismi yazıldı, oldu bitti. Zavallı adam 2 yıl sonra beş kuruş parasız Kıbrıs'a gitti, paraları Şirzatta kaldı. Şirket if las etti dedi, fakat iflas etmedi, bütün paralar Şirzatta olduğu için parasızlıktan şirket kapandı. Daha şirket kapanmadan Şirzat bana teklifte bulundu, yıl 1976 idi, Amerika'ya gidelim, senin orada Almanya'dan giden bir çok silah arkadaşların var, onlarıda bizim şirkete ortak yapalım, hepsi paralı dedi. Tabii Şirzatın niyeti bozuktu, onlarında parasını ele geçirmek, istiyordu, beni öne sürerek Türkiye'deki Türkistanlı ortaklan dolandırdığı yetmiyormuş gibi bir de Amerika'daki arkadaşlarımı dolandırmaya kalkıştı, ben bu adamın niyetini anlayamıyorum, çünkü kendi hemşerim bir Kazak diye itimat ediyorum, kendim gibi görüyorum. Şirzatta benim iyiliğimden, doğruluğumdan yararlanıyor. Evde aileme danıştım, Şirzat birlikte Amerika'ya gidelim, oradaki Kırımlı, Türkistanlı arkadaşları da şirkete ortak yapalım diyor dedim. Eşim razı olmadı, karışma gitme, lazım değil dedi. Fakat adam tutturdu, ille de gidelim diye. Onlarda çok para var, ortak edelim, onlar da zengin olsunlar diyor. Papağan gibi her defasında herkes şirketten zengin olacak, köşeyi dönecek diyor. Şirket daha sonra holding olacak, birçok yan kuruluşu olacak diyordu. Fabrikanın büyük bir maketini yaptırmış, maksadı herkesin gözünü boyayıp parasını alacakmış. Bunun bütün gayesi daha sonra ortaklık şirketinden paralan toplayıp, kendi aile şirketini kurmak. Nitekim 1977, den sonra öyle oldu. Şirket kapandı ve yeni kurduğu şirket eşi ile ikisine kaldı. Sayfa: 238
8 Ben eşimi dinlemedim, şirzat'la birlikte Amerika'ya gitmeye karar kıldım yaz sonu idi, evvela Fransa'ya vardık, orada birkaç gün kalıp, New York hareket ettik ve orada arkadaşlarımdan birinin evinde kaldık. Bizi kral gibi karşıladı ve çok iyi misafir ettiler. Benim Almanya'dan çok iyi arkadaşlarım vardı, yaşım onlardan büyük olduğu için beni sayıp seviyorlardı. Daha varır varmaz ertesi günü İzmir'den Yönetim Kurulu Üyesi Kaya beyden telex geldi, aman çabuk para gönderin, şirket batıyor, hiç para yok diye. Şaşırmıştım, Şirzat'a bu ne demek oluyor, şirkette nasıl para olmaz dediğimde, bana "Kaya Bey aptal gidip banka dan para almasını bilmiyor, bankada para çok" dedi. Benim buna bir türlü aklım ermedi, Kaya Bey Nato'da 20 yıl memur olarak çalışmış, okumuş bir adam, kültürlü, nasıl olur da gidip bankadan para alamaz diye düşündüm. Ben daha Şirzatı tanımadığımdan, onun hakkında hep iyi düşünüyorum. Vardığımızın daha ertesi günü Şirzat mırıldanmaya başladı, ağabey biran evvel para toplayalım, ortak yapalım diye. Ben acele etme daha dün geldik, ortak ederiz dedim ve bir gün sonra Kırımlı, Türkistanlı, Azeri arkadaşları şirkete ortak etmeye başladık. Şirzat'ın keyfi yerinde idi, çünkü Dolarlar geliyor, cebi doluyor. Arkadaş larım bana bu kişiyi tanımıyoruz, nasıl biri, şirketin durumu nasıl, ortak olalım mı dediler. Ben hepsine Şirzat için kefil oldum, hiç merak etmenize gerek yok, kendisi iyidir, kendi Kazak kişimiz dedim. Bunun üzerine herkes ortak oldu, kimi 5 bin, kimi daha fazla para ile ortak oldular. Biz Amerika'da bir ay kaldık. Bu arada Washington, Philadelphia şehirlerine gidip oradaki arkadaşlardan da para aldık. Şirzat'ın cebi para ile dolu idi. Bir ay sonra biz alacağımızı alıp Almanya'nın Münih şehrine geldik. Orada arkadaşım Jaken vardı, onun evinde misafir olduk, birkaç gün kaldık. Ben İzmir'e döndüm, Şirzat benimle birlikte dönmedi, kaldı, işim var dedi. Paralar olduğu gibi onda idi, bende tek bir kuruş para yoktu. Şirketin başkanı O. Benden sonra Şirzat topladı- sayfa: 239
9 ğı para ile isviçre'ye gidiyor ve paraları oradaki gizli şahsi hesabına yatırıyor. 10 gün sonra dönüp geldi ve Yönetim Kurulu Toplantısı yaptık. Kaya Bey şirkette beş kuruş para olmadığını söylemişti, alacaklılar şirketin kapısında bekliyorlardı. Toplantıda Şirzat tan şirketin parası nerede, ne için para yok diye hesap sordum. Sana hesap verecek değilim çık git mikrop dedi. Şaşırdım her zaman en sevdiği ağabeyi idim, şimdi iş bitti, mikrop oldum. Hastayım, kalbim iyi değil, münakaşa edemedim, çıkıp eve geldim, çünkü onun derisi kalın, vurdum duymaz adam, yüzüne tükürsen yağmur yağıyor der. Meğer beni Yönetim Kurulu Üyesi yapmakta maksadı, beni de kendi hırsızlık, yolsuzluk, işlerine bulaştırmakmış. Şirket hani harıl çalışıyor. Almanya'ya Tırlarla deri giyim eşya gidiyor, fakat ortada bir kuruş para yok, kasa tam takır, alacaklılar da bir şey almadan gidiyor. Onlara şirket iflas etti diyor. Daha Amerika'dan gelir gelmez şirket iflas etti diye kapandı. Bunun üzerine T.C. Ticaret Bakanlığına mektup yazmaya karar verdim. Bunu duyup Şirzat beni Balçovadaki eniştesinin evine toplantıya çağırdı, oraya vardım, orada Şirzat yalnız değildi, birde Hacı Hamza vardı ikisinin de niyeti bozuktu, benim susmamı istiyordu, barışalım diyordu. Eğer susarsam, bunların işlerine göz yumarsam, yaptıklarını bilmemezlikten gelirsem, herhalde benim yatırdığım parayı sus payı verecekti. Fakat ben razı olmadım, oradan anlaşmadan ayrıldım, çünkü işin içinde iş vardı: Manisa Sanayii Bölgesinde 102 dönüm araziyi bir köylüden Hacı Hamza ile birlikte gizlice pazarlık yapıp ucuza m2 sini 6 liradan alıyor, bundan yönetim kurulunun haberi olmuyor, Yakup Bey dahi habersiz, hemde şirketin parası ile alıyor. 102 dönümden 30 dönümünü Şirzat, 30 dönümünü Hacı Hamza alıyor, 20 dönümünü bir Özbek ortağa veriyor, çünkü o Şirzat'a casusluk yapıyordu, olup bitenleri ona yetiştiriyordu, bilhassa benden haber sızdırıyordu, onun için onu mükafatlandırdı. 20 dönümü ona verdi. Kalan 144 ortağa 22 dösayfa: 240
10 nüm arsayı iki misli fiyatına sattılar. Bu arsa meselesinde de yolsuzluk, dolandırıcılık yaptılar. Ben bu ikisinin orucundan, namazından,bilhassa Hamza beyin hacılığından bir şey anlamadım. Böyle hacılık mı olur şaşırdım, ben kararımda sebat ettim durdum, Ankara'ya Ticaret Bakanlığına yazıp şirket Yönetim Kurulu Başkanı Şirzat Doğruyu şikayet ettim. Bir müddet sonra Bakanlıktan İzmir Tic. Bakanlığı baş müfettişine emir geldi, şirketin evrak ve dosyalarını alıp kontrol edin diye. Bunun üzerine baş müfettiş şirketin bütün evraklarını, 4-5 çuval içerisine koyup incelemeye başladı. Bu inceleme tam 2 ay sürdü, bu arada Şirzat benim Ankara'ya şikayette bulunduğumu öğrenip bir kısım evrakı Balçovadaki akrabalarına getirip yok etmiş, bunu görenler bana söyledi. Bir de şirketin bir kısım dikiş makinelerini Salihli ve Balçova ya akrabalarına getirip saklamış. Baş Müfettiş 2 ayda incelemesini bitirip, 200 sayfalık Şirzat aleyhine suç dosyasını mahkemenin değişik kısımlarına teslim ediyor. Baş Müfettiş bana ben vazifemi yaptım, Şirzatın yolsuzluklarını tesbit ettim ve mahkemeye teslim ettim, şimdi iş onlara, adalete kaldı dedi. Bunun üzerine Şirzat İzmir'in 2 tanınmış Avukatını tuttu, çünkü para var. Ben parasızlıktan avukat tutamadım, duruşmalara kendim gittim. Sonra öğrendim ki Şirzatın avukatları çeşitli yerlerdeki suç dosyasını alıp, tek bir hakime veriyor. Bir hakimle anlaşmak, rüşvet vermek kolay, fakat değişik yerlerdeki hakimlerle anlaşıp para vermek zor. Her 2-3 ayda bir duruşma oldu duruşmaya Şirzatın avukatları geliyorlardı, bazen kendisi de geliyordu, ben her zaman katılıyorum. Bu şekilde mahkeme tam 6 yıl sürdü, Hakimin maksadı davayı uzatıp, zaman aşımına uğratıp Şirzat'ı ağır cezadan, hapisten kurtarmak. Nitekim zaman aşımı oldu diye çok az bir para cezası ile kurtuldu. Bu şekilde şirketin, dikiş makinesi, bütün paralar onun oldu, yoktan varoldu, fakirlikten 3 yıl gibi kısa zamanda zengin Dolar milyoneri oldu. Olan ise 144 ortağa oldu, kimse şirketten beş kuruş para sayfa: 241
11 alamadı, çünkü iflas etti dedi. Türkiye'nin şirket kanunları çürük, çok boşluk, iflas etti tamam. Bunu birçok şirket yöneticileri yapıyor, herhalde Şirzat da onlardan öğrendi. Daha yeni paralarını alıp geldiğim arkadaşlarıma yalancı oldum, onlara çok yazık oldu, Amerika'da para kolay kazanılmıyor, ağır çalışılıp elde ediliyor. Ekseri bana darıldılar, beni suçladılar, bu adamı tanımadın mı dediler. Şirzat ortaklara mektup yazıp şirketin iflas etmesine Ata Bek sebep demiş. Bazı ortaklar buna inanıyor, bazıları da ikisi ortak para yedi diyor. Ortaklar ne bilsin! Ben Ticaret Bakanlığına yazıp şikayet ettiğimde artık şirketin bir ismi vardı, başka bir şeyi yoktu. Kimse şirkete mal, malzeme vermiyordu, karşılığı yok, üstelik şirketin milyonlarca borcu vardı, nesini alacak. Şirzat her şeyi kitabına uydurmuştu, kimse alacağını alamadı. Her şey bittikten sonra yeniden eşinin adına şirket kurdu ve o kaçırdığı makineler geri geldi, artık aile şirketi oldu, onun istediği de bu idi. Sözde eşinin şirketi, kendisi işletti. Eşi ev hanımı, ticaretten anladığı yok. Kısa zamanda atölyede yetmiyormuş gibi İzmir Fevzipaşa caddesinde büyük bir deri giyim mağazası açtı onu büyük kızı ile birlikte ikisi işletti. Paranın çokluğundan birde Kemalpaşa'da at çiftliği kurdu, büyük arazi aldı, evler yapıldı, kımız ticaretini başlattı. Paranın çokluğundan ne yapacağım şaşırıyordu. Haklı idi, 144 kişinin parası ile her şey yapılabilir. Artık gazetelerde boy boy hem kendinin hem at çiftliğinin resimleri çıkıyordu, İzmir'in tanınmış işadamı olmuştu, gazetecileri at çiftliğine davet edip, ziyafet veriyordu, kımız ikram ediyordu ve onlara birer deri ceket de muhakkak vermiştir. Çünkü menfaati için insanları aldatmasını iyi biliyor. Gazeteciler de Şirzat'ı iyi tanımadığı için, ne bilsinler onu büyük bir, namuslu işadamı zannediyorlar yoksa hırsız, dolandırıcı olduğunu bilseler, gitmezler, gazetelerine methedip, resmini basıp yazmazlardı. Artık her istediği olmuştu, hayal ettiği aile şirketini kurdu, büyük paraların üzerine yattı. Hiç vicdan azabı çekmesayfa: 242
12 den güle oynaya yaşıyor yıllan arası şirkete ortak olanların bir kısmı, zavallı, fakir Kazaklardı, doğru dürüst işleri yoktu, bir kısmı ise yaşlı insanlar, paraları yok, belki şirketten beş on kuruş para gelir diye yaşlı hanımlarının ellerindeki bir-iki bileziğini satıp paraya çevirip şirkete yatırdılar. Bu gibi kişilerin parasını yedi, zimmetine geçirdi, bu olacak ismi, bu adamda hiçmi Allah korkusu yok? her cuma camiye namaza koşuyordu, ben onu çok dindar birisi zannediyordum, meğer onunki sade etrafa, esnafa karşı gösterişmiş. Dindar olan, Allah'a inanan birinin bu kadar kötülük, yolsuzluk, dolandırıcılık yapmasına imkan yok. Bilhassa bu kötülük ettiği kişiler kendi hemşehrileri, Kazaklar olursa... Şirketin Türk Mürakibine kendi insanlarını, bunlar koyun, ben istediğimi yapıyorum, onlar ne anlayacak diyor. Yabancı bir Türk'e kendi Kazaklarını alay edip kötülüyor, rezil ediyor. Bunu bana şirketin o Türk Murakıbı şirketten ayrıldığı zaman söyledi. Şirzat bana böyle dedi diye, şaşırmıştım, bu kadarda olmaz, artık rezillik. Ben artık kendi evimi kaybettiğime üzülmüyorum fakat Amerika'daki 22 ortak arkadaşımın parasını yok ettiğime çok üzülüyorum. Onlara kaybettikleri paralarını geri ödeyecek durumum yok, az bir para ile emekliyim. Kendi hemşehrim bir Kazak hakkında bu kadar ağır yazmak istemezdim fakat beni buna mecbur etti. Ben şirkette olup bitenleri, hakikati yazıyorum, bu bir hikaye değil, gerçek, acı bir olaydır. Bu olup bitenler için çok üzgünüm. Amerika'daki arkadaşlarımın beni affetmelerini diliyorum. Şimdi yazacağım Kazakistan hakkında benim vatanım ün Ağustos ayında 54 yıldan sonra ilk defa Kazakistan'a doğduğum Ati-rau şehrine vardım. Yanımda kızım da vardı, benim yaşım ve hastalığımdan dolayı yalnız göndermek istemedi, yanında muhakkak doktor olması lazım dedi, 5 bin Dolarlık giyim v.s. eşya alıp 4 büyük valizle sayfa: 243
13 gittik. Orada çok akraba çıktı, getirdiğimiz eşya, giyim yetmedi, onun için para da dağıttık. Kimine 100, kimine 500, kimine 1000 Dolar. Bizi çok iyi karşıladılar, her gün birinde misafir olduk. Her ev koyun kesti, bizde uzaktan gelen misafire at, deve, dana keserlerdi. Sonra Sovyet zamanında o bolluk yok oldu, herkesin elinden malları alındı. Biz Atirau'da bir hafta kalıp Almatı'ya döndük. Tabii bir hafta bize az geldi,fakat kızımın fazla izni yoktu, Amerika'ya dönüp işine başlaması lazım. Almatı'da ancak 2 gün kalabildik ve oradan Türkiye'ye, İstanbul'a geldik. Türk uçağı ile seyahat ediyorduk. İstanbul'da birkaç gün kalıp tekrar Türk uçağı ile ikinci vatanımız New York'a döndük. Dile kolay, 54 yıldan sonra akrabalara kavuşmak, doğduğum toprağa ayak basmak. Sevincimden hiç yorulmadım ve kendimi çok iyi hissettim, yoksa kalp hastası 80 yaşındaki bir insan için 20 saat uçak yolculuğu kolay değil. Yanımdaki genç kızım uzun yolculuktan yoruldu, fakat ben yorulmadım, Allah bana kuvvet verdi. Ben 1994 yılı Mayıs ayında tekrar Kazakistan'a gittim, bu defa yalnızdım, kızım benimle gelmedi. Gitmemin sebebi, Kazakistan'ın Kurtuluş Bayramı idi, Cumhurbaşkanı davet etmişti Şubat ayında Kazakistan Cumhurbaşkanı New York'a gelip Valdorf Astoria otelinde kalmıştı ve beni ve iki arkadaşımı yemeğe davet etmişti. Biz Amerika'da 3 Kazak kalmıştık. O gün 2 ci dünya harbinden sağ kalıp New York'da oturan. O gün Nur-sultan Nazarbaev'le birlikte yemek yiyip, birlikte resim çektirmiştik. Bizi o zaman Kazakistan'ın Kurtuluş Gününe davet etmişti. Onun için 2 ci defa Almati'ya gitmiştim, Almatı'da Oturar otelinde bir iki gün kalıp tekrar kendi doğduğum şehir Atırau'ya vardım. Uçakla Alma-ti'dan 3 saatlik yol, orada birkaç gün otelde kalıp bütün akrabalarımı gördüm. Tesadüfen Kurban Bayramı idi, bir kısım akrabaya kurbanlık koyun aldım. Bayramı geçirip Alma-Ata'ya döndüm, Oturar'da 2 gün kalıp İstanbul'a geldim. Çünkü eşim ve kızım İstanbul'da idiler. Birsayfa: 244
14 kaç gün kaldıktan sonra Amerika'ya döndük, uçağımız gene Türk Ha-va Yolları uçağı idi. Yolculuk çok iyi geçti, servis ve yemekler çok iyi. Nede olsa kendi Hava Yollarımız, kendi uçağımız. Hem Atırau'dan hem İstanbul'da çok iyi vakit geçirdik. Bir ara kızım Antalya'ya gidip 4-5 gün tatil yapıp geldi, ben aynı yıl, 1994'de Kasım ayında Kırımlı çok iyi bir dostumla tekrar Almata'ya gittim. Arkadaşımın ilk gidişi 'i, ben ona rehberlik yaptım. Bu defa biraz fazla kaldık, 18 gün iyi va-kit geçirdik. Bu defa Atırau'ya gitmedim, uçak bileti gönderip ağabeyimin oğlunu getirttim, yanımda 3 gün kalıp döndü. Bu arada Kırımlı arkadaşım 50 yıldır görmediği dayısının oğlunu gördü, sarılmalar, Ben ve Nursultan Nazarbaev Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, New York (1994) sayfa: 245
15 ağlamalar. Kırım'dan ayrıldıklarında ikisi de 20 yaşlarında delikanlılar, şimdi ise 75'lik ihtiyarlar, ne acı değil mi? Bunlar Stalin ve Hitler yüzünden olan şeyler, trajedi. Biz İbrahim'le ikimiz Kasım sonunda Alma-Ata'dan Amerika'ya döndük. Tabii bizimkiler beni çok merak etmişler, çünkü havalar soğuktu ve benim kalp rahatsızlığım vardı, çok şükür hasta olmadan döndük. Zaten ne vakit anavatana gitsem yorulmadan, birşey olmadan demir gibi dönüyorum. Orada moralim düzeliyor, neşe geliyordu, gençliğimi hatırlıyor ve sevdiğim, hasret kaldığım memleket yemekleri bana iyi geliyordu. 55 yıl vatandan uzak, ayrı kalmak kolay değil. Fin harbinden esir olmadan kurtulmuştum fakat 2'nci Dünya Harbinde Almanlara esir düştüm ve Sovyet hükümeti beni cephede öldü diye akrabalarıma bildirmiş. Onlar da ağlıyor, matem tutuyorlar ve mevlüt okutuyorlar ve bu şekilde kapanıyor, tabii ölenle ölünmüyor. Yalnız ben değil, bütün batıya geçen, esir olan herkesi öldü demişler. İkimiz Atırau'ya varır varmaz ölen kardeşimin evinde dana kesip mevlüt okuttuk. Ancak imam bulmakta zorluk çektik. Çünkü Sovyetler bütün camileri yok etti ve imamları Sibirya'ya sürdü. Koca şehirde bir-iki kelime okuyabilen bir ihtiyar zor bulundu. Mevlüte bütün akrabalar ve komşular geldiler, en az 150 kadar kişi vardı. Alman harbinde ölen arkadaşımın hanımı sağmış, geldi. Kalabalıkta ancak biraz konuşabildik. Arkadışım Karabala bitişik komşumdu, gece gündüz beraberdik, yediğimiz, içtiğimiz birdi, çok iyi arkadaşımdı, şimdi onu çok arıyorum. Şu anda biz Amerika'da 3 Kazak kaldık. Bundan 35 yıl evvel New York'da 20 kadar Kazak-Kırgız vardık, bu 35 yıl içinde çok arkadaşımız vefat etti. Tabii çoğunun yaşı gelmişti, hastalandılar, bu arada birde vatan hasreti, ağlaya ağlaya bu dünyadan gittiler, hepsi de çok iyi arkadaşlarımdı. Şimdi 3 Kazak ve 2 Kırgız kaldık, bizim de sağlık dusayfa: 246
16 rumumuz pek iyi değil, fakat buna da şükür ediyoruz, hiç olmazsa yatıp kalmıyoruz, ayakta dolaşabiliyoruz. Bizler Sovyet ve Hitler zamanında neler çektik, ne kötü günler, yıllar geçirdik, bilemezsiniz, bunlar yazmakla bitmez. O Sovyet devri, rejimi, komünizm bitti, şimdi Kazakistan müstakil cumhuriyet oldu. Harpten sağ kalan.arkadaşlarımızın ömrü yetmedi, bu günleri göremediler. Yazık oldu, vatanı görmek için ne kadar da can atıyorlardı, komünizm yok olsa da vatana dönsek diye. Allah'a bin kere şükür ben vatanımı, doğduğum yeri, akrabalarımı görebildim. Kazakistan Kurtuluş Bayramındayım, Alma-Ata (1994) sayfa: 247
17 ÖZGEÇMİŞ 1914 yılında Atirau şehrinde doğdu, İlk, orta ve teknik liseyi 1933'de Atirau'da bitirdi. 1937'de Uralsk şehrinde yüksek tahsilini tamamladı yıllarında Alma-Ata vilayeti Kegen sabasında 1 yıl öğretmenlik yaptı yıllarında Atirau vilayeti Dossor şehrinde öğretmenlik yaptıktan sonra 1938 Ekim sonunda askere alındı ve Kazan şehrinde yedek subaylık yaptı kışında Finlandiya harbine katıldı. 1941'de Sovyet Alman Harbinden bulundu Ekim'inde Almanlarla esir düştü yazına kadar Belorssyanin Roslobl ve Ukrayna'nın Poltava şehirlerinde esir kampında bulundu yazından itibaren Polonya 'da Alman askeri olarak vazife yaptı yılında Doğu Almanya'da Harp Sakatla-Kampı'nda kaldı. 1944'de Batı Almanya'nın Frankfurt a/m şehrin- de kimya fabrikasında kimyager olarak çalıştı sonuna doğru Avusturya 'nın Wien şehrinde Oriental Enstitüsü'nde Alman Lisanı okudu. 1945'de İnsbruck-Landeck şehrinde Amerika ordusuna esir düştü, 1 ay sonra serbest bırakıldı. Münih şehrine eldi ve çalıştı. 1950'de Türkiye'ye göç etti. 1958'de Amerika'ya gidip yerleşti. 1974'de Türkiye'ye döndü, 1990'da tekrar Amerikaya dönerek yaşamını orada sürdürmektedir. KİTAP İSTEME ADRESİ: Ata BEK 373 Route 111, Simithtown, N.Y , ABD. Sayfa: 271
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de
Detaylı"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."
Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir
DetaylıŞimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki
Bildiğiniz üzere Deutsche bank'ın arzı ile varantlar İMKB'de işlem görmeye başladı. Bu konuda çok soru gelmiş. Basit bir şekilde ne olduğunu açıklamak da bize farz oldu. Fakat hemen şunu belirteyim ki;
Detaylıyeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde
otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur
DetaylıAPPLE BİLGİSAYARI İCAT EDEN TEKNİSYEN: STEVE WOZNIAK
APPLE BİLGİSAYARI İCAT EDEN TEKNİSYEN: STEVE WOZNIAK Steve Wozniak, hesap makinası üreten bir firmada teknisyendi. Tek başına, 1976 da Apple-I ve 1977 de Apple-II bilgisayarlarını icat etti ve satış rekorları
DetaylıHazırlayan: Saide Nur Dikmen
Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu
Detaylıtellidetay.wordpress.com
Acele karar vermeyin Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanıyormuş. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral bu at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını
DetaylıKILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA
KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini
Detaylı23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına
23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına Bodrum da 3 yıl önce kaptanlığa başlayan Gül Yavuz, 23 yıl yazılım sektöründe çalıştıktan sonra nasıl yat kaptanı olduğunu ve denizlerde kadın kaptan olmanın
DetaylıKazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.
Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat
DetaylıAsker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;
Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin
DetaylıAlmanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi
Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi Yüksekova ve Cizre nin il yapılacağı duyuldu, 70 küsur ilçe Ben de istiyorum diye ayağa kalktı. Akhisar, Tarsus, Nazilli, Alanya,
DetaylıHazırlayan: Saide Nur Dikmen
Yayın no: 162 DÜRÜSTLÜK VE DOĞRULUK ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 5523 99 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın
Detaylı> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik
KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...
DetaylıΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες
DetaylıHer yıl kaç vize veriliyor? Türkiye deki Alman temsilcilikleri her yıl yaklaşık 160 bin vize veriyor.
Her yıl kaç vize veriliyor? Türkiye deki Alman temsilcilikleri her yıl yaklaşık 160 bin vize veriyor. Ticari, turistik ve diğer vize türlerine nasıl dağılıyor bu sayı? Ticari vizeler toplam rakamın yaklaşık
DetaylıMüşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.
TÜRKÇE 12-13: OKUMA - ANLAMA - YAZMA OKUMA - ANLAMA 1: Rezervasyon Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. Duşlu olması şart. Otel görevlisi: Tek kişilik odamız kalmadı
DetaylıBİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK
BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK Ceylan Işık, Hacettepe Türkçe Öğretmenliği Biliyor musunuz, ben bir çocuğun kalbine dokundum? Hatta bir değil birçok çocuğun kalbine dokundum. Onların sadece ellerine, yüzlerine
Detaylı2- Takside. Türk kadınla Alman kadın aynı yerden taksiye bindiler aynı mesafeyi gidip aynı yerde indiler.
Alman televizyon kanalı RTL de pazartesi akşamı yayınlanan Ekstra Magazin (Extra-Das RTL-Magazin) adlı program, bir Türk ve bir Alman kadını Türkiye ye tatile gönderdi ve yaşadıklarını başından sonuna
DetaylıBARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe
BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca
Detaylı12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN
12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın
DetaylıESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu
ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI
DetaylıGiovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.
OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav
DetaylıMelih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
DetaylıTATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.
TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi
DetaylıBilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.
Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz
DetaylıSuriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi
Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi Savaşın başından bu yana yedinci hac dönemi yaklaşırken hac ibadetini yerine getirmeyi çok isteyen, farklı şehirlerde yaşayan üç Suriyelinin hikayesi.
DetaylıBiz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.
Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim
DetaylıDeğerli Yöneticiler, son yıllarda vergi incelemeleri büyük ölçüde bu konu etrafında dönmeye başladı.
Değerli Yöneticiler, son yıllarda vergi incelemeleri büyük ölçüde bu konu etrafında dönmeye başladı. Şayet bir grup şirketi iseniz, diğer bir deyişle ilişkili şirketlerden mal ve veya hizmet alıp satıyorsanız,
DetaylıGülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!
Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,
DetaylıKİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3
KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?
DetaylıTV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR
Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
DetaylıÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ
ADALET ve CESARET ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 24 3 Sertifika no: 14452 Uğurböceği
Detaylı6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi
6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri
DetaylıA1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:
A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.
Detaylızaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,
DetaylıAç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k
Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan
DetaylıΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:
DetaylıOSTİM ENDÜSTRİYEK YATIRIMLAR VE İŞLETME A.Ş. NİN 03 MAYIS 2014 TARİHİNDE YAPILAN OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINDA
OSTİM ENDÜSTRİYEK YATIRIMLAR VE İŞLETME A.Ş. NİN 03 MAYIS 2014 TARİHİNDE YAPILAN OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINDA ORTAKLAR TARAFINDAN SORULAN SORULAR VE CEVAPLAR Not: lar ve cevaplar gruplanarak verilmiştir.
DetaylıAteş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular
Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil
DetaylıBaşbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu
Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Şubat 03, 2017-5:56:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi'nin ve yapımı tamamlanan
DetaylıİSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.
İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA Müşteki Vekilleri Şüpheli Konu Müsnet Suç : (T.C.:.)./ 3 Ümraniye İstanbul : Av. Aytekin TETİK & Av. Ahmet AYDIN - Adres Antette :...T.C.:2...2 Üsküdar İstanbul
DetaylıΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΙΕΥΘΥΝΣΗ ΑΝΩΤΕΡΗΣ ΚΑΙ ΑΝΩΤΑΤΗΣ ΕΚΠΑΙ ΕΥΣΗΣ ΥΠΗΡΕΣΙΑ ΕΞΕΤΑΣΕΩΝ ΠΑΓΚΥΠΡΙΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ 2006
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΙΕΥΘΥΝΣΗ ΑΝΩΤΕΡΗΣ ΚΑΙ ΑΝΩΤΑΤΗΣ ΕΚΠΑΙ ΕΥΣΗΣ ΥΠΗΡΕΣΙΑ ΕΞΕΤΑΣΕΩΝ ΠΑΓΚΥΠΡΙΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ 2006 Μάθηµα: Τουρκικά Ηµεροµηνία και ώρα εξέτασης: Πέµπτη, 1 Ιουνίου 2006 11:00 13:00
DetaylıSORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her
DetaylıΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:
ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011
DetaylıBaşarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.
Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Sizi tanıyabilirmiyiz? 1953 Söke doğumluyum. Evli, 2
Detaylı2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1
by Mehmet- omeruslu06 1 3. Bayrağımızdaki hangi renk daha fazladır? 1. Sınıfımızdaki arkadaşlarımızın her siyah A. B. kırmızı birinin farklı güçlü yanları var. Mesela, Elif. Çizdiği resimleri Ahmet beyaz
DetaylıDÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM
Detaylıiki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.
Malum ülkemiz son dönemde Globalleşen dünya ile birlikte oldukça sıkıntılı. Halk olarak bizlerde de pek çok sıkıntılar var. Ekonomik sıkıntılar, siyasi sıkıntılar, sabotaj planları, suikast planları. Darbe
DetaylıBunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.
Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.de www.wahreliebewartet.de Avrupa ülkelerindeki gençlik denilince
DetaylıTanrı Köle Yusuf u Onurland- ırıyor
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı Köle Yusuf u Onurland- ırıyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for
DetaylıYayınevi Sertifika No: 14452. Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS
Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu İç Düzen ve Kapak: Cemile Kocaer ISBN: 978-605-9723-51-0 1. Baskı:
DetaylıBu kısa Z Nesli tanımından sonra gelelim Torunum Ezgi nin okul macerasına.
Z NESLİ VE TORUNUM EZGİ! Değerli Okur! Bu köşe yazısı; Ülkemizde nüfusun üçte birini oluşturan geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklar(ımız) la ilgili neler yapıyoruz? Çocuklarımız bu zorlu yaşam yolculuklarında
DetaylıANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.
ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya
DetaylıMATBAACILIK OYUNCAĞI
Resimleyen: Özlem Isıyel Yiğit Bener MATBAACILIK OYUNCAĞI ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Roman 1. basım Yiğit Bener MATBAACILIK OYUNCAĞI Resimleyen: Özlem Isıyel cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü:
DetaylıRAKAM ÇALIŞMASI 1 İÇİN SOL SERÇE PARMAĞIMIZI KULLANALIM. AŞAĞIDAKİ SATIRLARI 10'AR DEFA YAZALIM.
RAKAM ÇALIŞMASI 1 İÇİN SOL SERÇE PARMAĞIMIZI KULLANALIM. 1 u1u u1u 111 1u1 111 uyu uyu 111 ulu cami 1111 2 1u1 1u1 saat 11'de 11.nci günde 1111 uyku saati 11 3 11 de 11.nci ders saat 11'de başlayacak.
DetaylıKOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)
KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...
DetaylıDoğa, dostlarına karşı daima cömerttir. www.3e-enerji.net info@3e-enerji.net
Doğa, dostlarına karşı daima cömerttir www.3e-enerji.net info@3e-enerji.net Firma Profili: Firma Profili: Firmamız 3E ENERJİ LTD, 2008 yılında Yurtiçindeki temiz enerji kaynaklarına dayalı tesislerin üretimini
DetaylıRecep in İlk Üç Orucunun Fazileti
Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler
DetaylıHerkese Bangkok tan merhabalar,
Herkese Bangkok tan merhabalar, Başlangıcı Erasmus stajlarına göre biraz farklı oldu benim yolculuğumun aslında. Dünyada mimarlığın nasıl ilerlediğini öğrenmek için yurtdışında staj yapmak ya da çalışmak
DetaylıHafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK
Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını
DetaylıFİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ
FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ 31 Ağustos 2015 Pazartesi 10:13 İSTAB yönetim kurulu üyesi 11 firmanın sahipleri de hem plaka tahdidi hem okul ücret zamlarına yönelik düşüncelerini açıkladılar. RÖPORTAJ:
DetaylıParlar saçların güneşin rengini bana taşıyarak diye yazıvermişim birden.
BEYAZIN PEŞİNDEKİ TATİL Geçen yıllarda Hopa da görev yapan bir arkadaşım Adana ya ziyaretime gelmişti. Arkadaşım Güney in doğal güzelliğine bayılıyorum deyince çok şaşırmıştım. Sevgili okuyucularım şaşırmamak
DetaylıDEMET İN PAMUK DEDESİ İLE AŞÇI NİNESİ
DEMET İN PAMUK DEDESİ İLE AŞÇI NİNESİ Bir yaz mevsimiydi. Demet okulların kapanmasına sevinmiş, evlerinin bahçesinde koşturuyor ve bisiklet sürüyordu. Bisikleti babası ona derslerindeki başarısından dolayı
DetaylıΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ
ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim
Detaylı(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı
2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle
Detaylı20 Derste Eski Türkçe
!! 20 Derste Eski Türkçe Ders Notları!!!!!! Cüneyt Ölçer! !!! ÖNSÖZ Türk Nümismatik Derneği olarak Osmanlı ve İslam paraları koleksiyoncularına faydalı olmak arzu ve isteği île bu özel sayımızı çıkartmış
DetaylıMurat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
Detaylı.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN
.com Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN n ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1 n Problem Avcıları Biz problem avcılarıyız. Benim
DetaylıBir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.
PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye
DetaylıALBERT EİNSTEİN HAYATI
ALBERT EİNSTEİN HAYATI Albert Einstein!"#$ Albert Einstein 14 Mart 1879 da Almanya nın Ulm kasabasında dünyaya geldi. Babası Hermann Einstein ve amcası Jakob bir elektrik şirketi kurdular. Annesi Pauline
DetaylıBÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ANTİKA SANDALYE
BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. NTİK SNDLYE 8 Genç adam, antika ile uğraşıyordu ve bu yüzden ülkenin en uzak yerlerini geziyor, beğendiği antika malları
DetaylıZengin Adam, Fakir Adam
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Zengin Adam, Fakir Adam Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children
DetaylıRukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5
Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.
DetaylıZA5439. Flash Eurobarometer 283 (Entrepreneurship in the EU and Beyond) Country Specific Questionnaire Turkey
ZA5439 Flash Eurobarometer 283 (Entrepreneurship in the EU and Beyond) Country Specific Questionnaire Turkey FLASH 283 ENTREPRENEURSHIP D1. Görüşülen kişinin cinsiyeti [SORMAYIN UYGUN OLAN ŞIKKI İŞARETLEYİN]
DetaylıHalk arasında "Ufak atta civcivler yesin" diye bir deyim var. İşte bu söz aşağıdaki röportaja cuk oturmuş.
Halk arasında "Ufak atta civcivler yesin" diye bir deyim var. İşte bu söz aşağıdaki röportaja cuk oturmuş. UĞUR YILDIRAN arkadaşımızın röportajını okuyunca aklıma nedense direkt bu söz geldi. Şimdi kendi
DetaylıAHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE
Portal Adres AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE : www.gorelesol.com İçeriği : Gündem Tarih : 06.10.2014 : http://www.gorelesol.com/haber/haber_detay.asp?haberid=19336 1/3 AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE 2/3 AHMET ÖNERBAY
DetaylıO sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç
O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek
DetaylıΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:
ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: A ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011
DetaylıA2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:
A2 DÜZEYİ ADI SOYADI: PASAPORT NO: NOT OKUMA 1 KARADENİZ TURU Metin Bey: Merhaba! Görevli: Merhaba efendim, buyurun! Nasıl yardımcı.(1)? Metin Bey: Ben bu yaz ailem ile bir tura çıkmak istiyorum. Bana
DetaylıAtatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı
Atatürk ün Kişisel Özellikleri Atatürk cesur ve iyi bir liderdir Atatürk iyi bir lider olmak için gerekli bütün özelliklere sahiptir. Dürüstlüğü ve davranışları ile her zaman örnek olmuştur. Gerek devlet
DetaylıANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI
ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM
DetaylıEZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK
Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Bir çocuk varmış. Eşyalarını toplamaktan hiç hoşlanmazmış. Bir gün yerlerde atılı duran eşyalar, aralarında konuşuyorlarmış. - Sen neden hala buradasın. Bu saatte
DetaylıB. Gates (13 yaşında) ve P. Allen 1968 de okulun terminalinde
BİLL GATES: ÇOCUK YAŞTA YAZILIM PATRONU OLDU Dünyanın en büyük yazılım şirketini çocuk yaşta kuran B. Gates, 56 milyar dolarla dünyanın ikinci zengini. Yaptığı toplam bağış 26 milyar dolar oldu. B. Gates
DetaylıGöç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.
TÜRKİYE'DEKİ GÖÇLER VE GÖÇMENLER Göç güçtür.hem güç ve zor bir iştir hem de güç katan bir iştir. Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri
DetaylıBudist Leyko dan Müslüman Leyla ya
Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Kral Davut (Bölüm 2)
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Kral Davut (Bölüm 2) Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2007 Bible for
DetaylıAynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.
Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında
DetaylıA1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:
A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.
DetaylıBir Açık Kaynak Masalı Bölüm 1: Kasabanın Dışında Bir Meyve Ağacı
Bir Açık Kaynak Masalı Bölüm 1: Kasabanın Dışında Bir Meyve Ağacı Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak bir kasabada, bir meyve ağacı varmış. Bu ağaç çok lezzetli meyveler verirmiş. Meyveler o
DetaylıDegerli ILK YAR'larimizin Degerli Dostlari, Hepimizin yuregini yakan Soma faciasindan sonra cesitli teklifler ve sorular geldi...
Degerli ILK YAR'larimizin Degerli Dostlari, Hepimizin yuregini yakan Soma faciasindan sonra cesitli teklifler ve sorular geldi... ILKYAR olarak Soma'daki guzel cocuklar icin cesitli dusuncelerimiz var.
DetaylıΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:
DetaylıAPOCRYPHA KRAL JAMES İNCİLİ 1611 SUSANNA. Susanna
www.scriptural-truth.com APOCRYPHA KRAL JAMES İNCİLİ 1611 SUSANNA Susanna Susanna tarihçesi [Daniel] Çünkü buna değil Daniel, başlangıcından dışında ayarlanması Bel anlatım ve ejderha olarak İbranice.
DetaylıISBN : 978-605-65564-3-2
ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ
DetaylıTOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ
K.R. RAVINDRAN U.R. Başkanı 2015 16 Canan ERSÖZ U.R. 2430. Bölge Guvernörü 2015 16 Firuz Harbiyeli 3. Grup Guvernör Yardımcısı Hüseyin MURSAL (Başkan) Süleyman ÇOLAKOĞLU (Asbaşkan) Okşan HALEFOĞLU (Kulüp
DetaylıYazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi :
Yazan : Osman Batuhan Pekcan Ülke : FRANSA Şehir: Paris Kuruluş : Vir volt Başlama Tarihi : 4.7.2017 Bitiş Tarihi : 9.8.2017 E-posta : bat.pekcan@gmail.com Herkese Paris ten selamlar. Dün itibariyle 1
DetaylıKFAR KAMA -AA- İsrail'in kuzeyinde, Aşağı Celile bölgesindeki köylerden biri olan Kfar Kama'da (Kama Köyü) 3 bin Çerkes yaşıyor.
KFAR KAMA -AA- İsrail'in kuzeyinde, Aşağı Celile bölgesindeki köylerden biri olan Kfar Kama'da (Kama Köyü) 3 bin Çerkes yaşıyor. Çerkes adetlerinin geçerli olduğu ve Çerkescenin konuşulduğu köyde, Türkiye'den
DetaylıEvimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım
Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa
DetaylıDAMLA PROJESİ HATAY PROGRAMI HAKKINDA BASINDA ÇIKAN HABERLER
DAMLA PROJESİ HATAY PROGRAMI HAKKINDA BASINDA ÇIKAN HABERLER "DAMLA" HATAY DA GÖNÜLLERE DOLUYOR Gençlik ve Spor Bakanlığı nın sosyal sorumluluk projelerinden "Damla Projesi" kapsamında gönüllü gençler
Detaylı"ben sana mecburum, sen yoksun."
Ad-Soyadı: Kübra Nur Akkoç Numara: 21302138 Ders - Şube: Türkçe 101-19 Öğretmen: Başak Berna Cordan Tarih: 17.11.2014 "ben sana mecburum, sen yoksun." Kavuşulamayandı. Erişilemeyen hedefti, sonu mutlu
Detaylı