T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu. Sonuç Raporu. Proje No: 2013/32

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu. Sonuç Raporu. Proje No: 2013/32"

Transkript

1 T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Sonuç Raporu Proje No: 2013/32 TOKAT İLİNDE İÇ GÖÇ GERÇEĞİ VE İÇ GÖÇ NEDENLERİNİN ANALİZİ Proje Yöneticisi Prof. Dr. Salih BARIŞIK İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Araştırmacılar ve Birimleri Doç. Dr. Rüştü YAYAR İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Arş. Gör. Türker ŞİMŞEK İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Arş. Gör. Neslihan KILINÇ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (Eylül/2014)

2 T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Sonuç Raporu Proje No: 2013/32 TOKAT İLİNDE İÇ GÖÇ GERÇEĞİ VE İÇ GÖÇ NEDENLERİNİN ANALİZİ Proje Yöneticisi Prof. Dr. Salih BARIŞIK İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Araştırmacılar ve Birimleri Doç. Dr. Rüştü YAYAR İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Arş. Gör. Türker ŞİMŞEK İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Arş. Gör. Neslihan KILINÇ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (Eylül/2014)

3 Tokat İlinde İç Göç Gerçeği ve İç Göç Nedenlerinin Analizi İdari yapı: Tokat ta merkez ilçe dâhil 12 ilçe, 76 belediye ve 583 köy bulunmaktadır. Nüfus: Tokat ilinin nüfusu, 2012 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre dır. Alan: Batı Karadeniz Bölgesinde yer alan Tokat, kilometrekarelik (göl dâhil) yüzölçümü ile Türkiye yüzölçümünün % 1,3 üne denk gelmektedir. İlçeler: Nüfus bakımından en büyük ilçeleri sırasıyla Merkez, Erbaa, Turhal, Niksar ve Zile dir. Yüzölçümü bakımından en büyük ilçesi, Merkez, nüfus bakımından en küçük ilçesi ise Başçiftlik tir.

4 i TOKAT İLİNDE İÇ GÖÇ GERÇEĞİ VE İÇ GÖÇ NEDENLERİNİN ANALİZİ ÖZET * Türkiye de göçün temel bilinen nedenleri, 1950 lerden itibaren çeşitli dönemler itibariyle itici, çekici ve iletici nedenler olarak sınıflandırılabilir lerle birlikte 1960 ların sonlarına doğru Türkiye de gözlemlenen iç göç hareketi, kırsal alanlardan göçün iticiliği ile açıklanabilir. Türkiye nin birçok ilinde olduğu gibi Tokat ilinde de iç göç olgusu yaşanmaktadır. Tokat ilinde iç göç son dönemlerde daha da hızlanmıştır. Bu çalışmada, Türkiye de ciddi boyutlara ulaşan ve beraberinde ağır sorunlara yol açan göçün nedenlerini ortaya koyarak, politikacıların bu konuya dikkatlerini çekmektir. Bu amaçla kırsal ve kentsel alanda toplam 1466 hane halkı ile yüz yüze görüşme tekniği ile veriler toplanmıştır. Araştırmada işletme yöneticilerinden de bilgiler derlenmiş ve göç ile ilgili bağ kurulmaya çalışılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre Tokat ilinde göç etme eğiliminin önemli boyutlarda olduğu tespit edilmiştir. Bunun nedenleri arasında işsizlik, şehrin küçük olması, sosyal olanakların yetersizliği ve tarımsal uğraşın ağır olması yer almaktadır. Çalışmanın sonuçları dikkate alındığında, iç göçün önlenebilmesi için ile yönelik sosyal ve ekonomik politikaların oluşturulmasında politikacılara önemli görevler düşmektedir. Anahtar Kelimeler: İç Göç, Ekonomik Politikalar, Tokat. * Bu çalışma Gaziosmanpaşa Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu tarafından desteklenmiştir. (Proje No: 2013/32).

5 ii THE TRUTH OF INTERNAL MIGRATION IN PROVINCE OF TOKAT AND ANALYSIS FOR THE REASONS OF INTERNAL MIGRATION ABSTRACT In Turkey, the fundamental known reasons of migration can be categorized as repulsing, attracting and transmitting reasons as of different periods since 1950s. The movement of internal migration observed in turkey from 1950s to the end of 1960s can be explained through the repulsiveness of migration from rural areas. As in many provinces of Turkey, the fact of internal migration has been experienced in province of Tokat. In Tokat, internal migration has increased in recent years. This study grabbed the attention of politicians upon migration revealing the reasons that cause serious problems and reach to a critical dimension. For that purpose, the data were collected through face-to-face interview method with totally 1466 households both in urban and rural areas. In the research, information was collected from entity managers, and the relation with internal migration was tried to be established. According to the research results, the tendency towards migration in province of Tokat was determined to be at a critical level. The reasons for this were unemployment, small city size, inadequacy of social opportunities, and heavy agricultural works. When the results of the study were considered, politicians were determined to be under important responsibilities to create social and economic policies related to preventing the internal migration. Key Words: Internal Migration, Economic Policies, Tokat.

6 iii ÖNSÖZ İlimizin en büyük en ileri düzeyli eğitim kurumu olan Gaziosmanpaşa Üniversitesi, 1992 tarihli kuruluşundan itibaren varlığını büyüterek sürdürmektedir. Üniversitemizin fiziksel kapasitesi, öğrenci varlığı, alt yapı hizmetleri, sağlık hizmetleri, kültürel hizmetleri, akademik varlığı ile Tokat ilinin sosyal, kültürel ve ekonomik hayattaki etkinliği artmaktadır. İlde her alandaki varlığını artırmanın yanı sıra ilin diğer kurum ve kuruluşları ile işbirliği yapma kapasitesi artmıştır. Bu işbirliği kapasitesinin artışıyla beraber Tokat iline yönelik pek çok alanda araştırma ve raporlar hazırlayacak konuma gelmiştir. Bu çalışmada Tokat ilinin son yıllardaki en büyük sorunu olan iç göç sorununu analiz edilmesi amaçlanmıştır. Tokat ilinin tarihteki büyük kentler konumundaki yerini Cumhuriyet tarihinde kazanamadığı ve şehrin büyümek yerine göç veren bir konumda olması araştırma konusu olmuştur. Tokat halkının ve işadamının ne oranda göç etmek istediği, neden göç etmek istediği, göç etmemesi için hangi beklentilere sahip olduğu araştırılmıştır. Bu amaçla bu projeye destek veren Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projeleri Başkanlığına, anketlerimi yapan ve anket dolduran tüm hemşehrilerimize teşekkürü bir borç biliriz. Prof. Dr. Salih BARIŞIK Doç. Dr. Rüştü YAYAR Arş. Gör. Türker ŞİMŞEK Arş. Gör. Neslihan KILIÇ

7 iv İÇİNDEKİLER GİRİŞ TOKAT İLİ SOSYO-KÜLTÜREL VARLIĞI TARİHÇİLERİN GÖZÜNDEN TOKAT TOKAT IN YERLEŞİM TARİHİ TOKAT COĞRAFİ BİLGİLERİ Coğrafi Konumu İklimi Toprak Kaynakları Su Kaynakları (Nehirler ve Göller) TOKAT TARİHİ VARLIKLARI Tokat Kalesi Medreseler Hıdırlık Köprüsü (Yeşilırmak Köprüsü) Hanlar Hamamlar Türbe ve Zaviyeler Camiiler Tokat Saat Kulesi Mevlevihane DOĞAL GÜZELLİKLER EL SANATLARI TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ ÜNLÜ ŞAHSİYETLER HALK OYUNLARI TOKAT MUTFAĞI TOKAT EVLERİ TURİZM DEĞERLERİ İLÇELERİMİZ Almus Artova Başçiftlik... 39

8 v Erbaa Niksar Pazar Reşadiye Sulusaray Turhal Zile Yeşilyurt TOKAT EKONOMİSİ TOKAT EKONOMİSİNİN GENEL GÖRÜNÜMÜ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Tokat Organize Sanayi Bölgesi Erbaa Organize Sanayi Bölgesi Niksar Organize Sanayi Bölgesi Turhal Organize Sanayi Bölgesi Zile Organize Sanayi Bölgesi Artova Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ KÜÇÜK EL SANATLARI TİCARET TARIMSAL ÜRETİM SANAYİ ÜRETİMİ TURİZM SEKTÖRÜ SOSYAL GÜVENLİK DURUMU GÖÇ KAVRAMI VE TÜRKİYE DE İÇ GÖÇ DURUMU GÖÇ KAVRAMI GÖÇ TÜRLERİ İç Göç Sürekli Göçler Mevsimlik Göçler Emek Göçleri Zorunlu-Gönüllü Göçler... 83

9 vi Dış Göç Beyin Göçü İşçi Göçleri Mübadele Göçleri GÖÇ TEORİLERİ Ravenstein ın Göç Kanunları İtme Çekme Kuramı Petersen in Göç Tipleri TÜRKİYE DE GÖÇ ETME NEDENLERİ Ekonomik Nedenler Siyasi Nedenler Sosyo-Kültürel Nedenler GÖÇ İLE İLGİLİ LİTERATÜR TÜRKİYE DE İÇ GÖÇ SÜRECİ Türkiye de İç Göç Dönemleri Dönemi Dönemi Dönemi Dönemi TÜRKİYE DE İÇ GÖÇ SONUÇLARI Hızlı ve Çarpık Kentleşme Konut Sorunu ve Gecekondulaşma İşgücü ve İstihdam Yapısındaki Değişim Kentlileşme Sorunu Sosyal Yapıdaki Değişimler TOKAT İLİ İÇ GÖÇ ANALİZİ TOKAT İLİNDE NÜFUS TOKAT İLİNDE İÇ GÖÇ TOKAT İLİNDE İŞADAMI GÖÇ SONUÇ EKLER

10 vii TABLO LİSTESİ TABLO-2.1: TR 83 BÖLGESİ GAYRİ SAFİ KATMA DEĞERİNİN TÜRKİYE PAYI % ( ) TABLO-2.2: TR 83 BÖLGESİ SEKTÖREL GAYRİ SAFİ KATMA DEĞERİNİN TÜRKİYE PAYI % ( ) TABLO-2.3: SEKTÖRLERİN GAYRİ SAFİ KATMA DEĞER İÇİNDEKİ PAYI ( ) TABLO-2.4: KİŞİ BAŞINA GAYRİ SAFİ KATMA DEĞER (TL) ( ) TABLO-2.5: TOKAT İLİ 2011 YILI İSTİHDAMI VE DAĞILIMI TABLO-2.6: TR 83 BÖLGESİ KURUMSAL OLMAYAN NÜFUSUN İŞGÜCÜ DURUMU ( ) 63 TABLO-2.7: TOKAT İLİ KURUMSAL OLMAYAN NÜFUSUN İŞGÜCÜ DURUMU63 TABLO-2.8: TR 83 BÖLGESİ YAŞ GRUPLARINA GÖRE İŞ GÜCÜNE KATILMA ORANI (15 YAŞ ÜSTÜ %) TABLO-2.9: İKTİSADİ FAALİYET KOLLARINA GÖRE 15 YAŞ ÜZERİ İSTİHDAM (%)4 TABLO-2.10:TOKAT İLİNDEKİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ TABLO-2 11: TOKAT İLİ KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ TABLO-2 12: TR83 DIŞ TİCARET GÖSTERGELERİ (BİN DOLAR CİNSİNDEN) TABLO-2.13: TR83 VE TR BÖLGESİ TOPLAM İŞLENEN TARIM ALANI (HEKTAR) TABLO-2.14: TÜRKİYE (TR) VE TR83 TOKAT TARIMSAL ÜRETİM DEĞERİ (1000 TL) TABLO-2.15:TR VE TR83 BÖLGESİ SEÇİLMİŞ BAZI BİTKİSEL ÜRÜNLERİN VERİMLİLİK DEĞERİ (KİLOGRAM/HEKTAR) TABLO-2.16: TOKAT İLİ GENEL SANAYİ DURUMU TABLO-2.17: SANAYİ KURULUŞLARININ İLÇELER İTİBARİYLE SEKTÖREL DAĞILIMI TABLO-2.18: TOKAT İLİ İMALAT SANAYİ FİRMA ADEDİ VE İSTİHDAM SAYISI TABLO-2.19: TOKAT İLİ İKTİSADİ FAALİYET KOLLARININ SEKTÖRLERE GÖRE DAĞILIMI TABLO-2.20: TR83 BÖLGESİ TESİSE GELİŞ VE KONAKLAMA SAYILARI...77 TABLO-2.21: TOKAT İLİ TESİSE GELİŞ VE GECELEME SAYILARI TABLO-2.22: TOKAT İLİNDE SOSYAL GÜVENCE KAPSAMINDA İSTİHDAM SAYILARI VE KAPSAMI TABLO-2.23: TOKAT İLİ SOSYAL GÜVENLİK KAPSAMI TABLO-3. 1: İSTATİSTİKÎ BÖLGE BİRİMLERİ SINIFLANDIRILMASINA GÖRE GÖÇ TABLO-3. 2:İLLERE GÖRE NET GÖÇ VE NET GÖÇ HIZI TABLO-3. 3: DÖNEMİ NET GÖÇ HIZINA GÖRE EN FAZLA GÖÇ ALAN, GÖÇ VEREN İLLER TABLO-4. 1: TOKAT İLİ NÜFUS YAPISI TABLO-4. 2: TOKAT İLİ NÜFUSUNUN EĞİTİM DURUMUNUN CİNSİYETE GÖRE DAĞILIMI (2010) TABLO-4. 3: TOKAT İLİ MUTLULUK HARİTASI TABLO-4. 4: TR83 BÖLGESİ GÖÇ RAKAMLARI TABLO-4. 5: ANKET SAYILARINI DAĞILIMI TABLO-4. 6: ANKET YAPILAN HANEHALKI BİREYİNİN YAŞ DURUMU TABLO-4. 7: ANKET YAPILAN HANEHALKI BİREYİNİN CİNSİYET DURUMU TABLO-4. 8: ANKET YAPILAN HANEHALKI BİREYİNİN MEDENİ DURUM TABLO-4. 9: ANKET YAPILAN HANEHALKI BİREYİNİN EĞİTİM DURUMU TABLO-4. 10: ANKET YAPILAN HANEHALKI BİREYİNİN HANE HALKI SAYISI..113 TABLO-4. 11: ANKET YAPILAN HANEHALKI BİREYİNİN MESLEKİ DURUMU TABLO-4. 12: ANKET YAPILAN HANEHALKI BİREYİNİN AYLIK GELİR DURUMU TABLO-4. 13: ANKET YAPILAN HANEHALKI BİREYİNİN EV SAHİPLİĞİ DURUMU TABLO-4. 14: ANKET YAPILAN HANEHALKI BİREYİNİN SOSYAL GÜVENCE DURUMU TABLO-4. 15:ANKET YAPILAN HANEHALKI BİREYİNİN SOSYAL GÜVENLİK TÜRÜ TABLO-4. 16: ANKET YAPILAN HANEHALKI BİREYİNİN SOSYAL GÜVENCE OLMAMA NEDENİ TABLO-4. 17: ANKET YAPILAN HANEHALKI BİREYİNİN İSTEĞE BAĞLI SİGORTA PRİMİNİ DÜZENLİ ÖDEME DURUMU TABLO-4. 18: SİGORTA PRİMİNİ DÜZENLİ ÖDEYEMEME NEDENİ TABLO-4. 19: YAŞANILAN YERDEKİ SAĞLIK KURUMU

11 viii TABLO-4. 20:ALINAN SAĞLIK HİZMETİNDEN MEMNUNİYET DURUMU.119 TABLO-4. 21:AİLEDE GÖÇ ETMEK İSTEYEN ÇOCUK TABLO-4. 22: GÖÇ EDECEK ÇOCUK SAYISI TABLO-4. 23:GÖÇ ETMEK İSTEYEN ÇOCUKLARIN YAŞ ARALIĞI TABLO-4. 24: YAŞANILAN YER DIŞINDA EĞİTİM KURUMUNA DEVAM EDEN ÇOCUK TABLO-4. 25: YAŞANILAN YER DIŞINDA OKULA GİDEN ÇOCUĞUN DEVAM ETTİĞİ EĞİTİM KURUMU TABLO-4. 26: ÇOCUKLARIN ALDIĞI EĞİTİMDEN MEMNUNİYET DURUMU TABLO-4. 27: ÇOCUKLARIN ALDIĞI EĞİTİMDEN MEMNUN OLMAMA NEDENİ TABLO-4. 28: DÜZENLİ İÇME SUYU DURUMU TABLO-4. 29: KÖY/KASABAYA DÜZENLİ ULAŞIM ARACI DURUMU TABLO-4. 30: TELEVİZYON YAYINLARINA ULAŞABİLME DURUMU TABLO-4. 31: TELEFON DURUMU TABLO-4. 32: İNTERNETE ERİŞİM DURUMU TABLO-4. 33: CEP TELEFONUYLA YETERLİ İLETİŞİM DURUMU TABLO-4. 34: KANALİZASYON ALTYAPI YETERLİLİĞİ DURUMU 126 TABLO-4. 35: KESİNTİSİZ ELEKTRİK DURUMU TABLO-4. 36: DİĞER AİLE BİREYLERİNDEN GELİR DESTEĞİ DURUMU TABLO-4. 37: YAŞANILAN YER DIŞINDA UZUN SÜRE KALMA DURUMU TABLO-4. 38: GÖÇ ETMEYİ DÜŞÜNME DURUMU TABLO-4. 39: GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ TABLO-4. 40: GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE GELİR YETERSİZLİĞİ TABLO-4. 41: GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE SOSYAL GÜVENCE YETERSİZLİĞİ TABLO-4. 42: GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE SOSYAL OLANAKLARIN YETERSİZLİĞİ TABLO-4. 43: GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE SAĞLIK OLANAKLARININ YETERSİZLİĞİ TABLO-4. 44: GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE ULAŞIM YETERSİZLİĞİ TABLO-4.45:GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE TARIMSAL UĞRAŞIN AĞIRLIĞI VE GELİR DÜZENSİZLİĞİ TABLO-4. 46: GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE İÇME SUYU YETERSİZLİĞİ TABLO-4. 47: GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE ALTYAPI YETERSİZLİĞİ.133 TABLO-4. 48: GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE TAYİN DURUMU TABLO-4. 49: GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE ERKEK ÇOCUĞU EVLENDİRMEK İÇİN TABLO-4. 50: GÖÇ ETMEK İSTENİLEN YER TABLO-4. 51: GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE ŞEHİR KÜÇÜK TABLO-4. 52: GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE İŞ OLANAKLARI YETERSİZ TABLO-4. 53: GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE ŞEHRİN SOSYAL OLANAKLARI YETERSİZ TABLO-4. 54: GÖÇ ETME DÜŞÜNCESİNDE TANIDIK BASKISINDAN UZAKLAŞMAK TABLO-4. 55: GÖÇ ETMEYİ DÜŞÜNÜLEN YERDE AKRABA OLMASI DURUMU

12 ix GRAFİK LİSTESİ GRAFİK-2. 1: 2012 GİRİŞİM SAYISI SEKTÖREL DAĞILIMI TR8 68 GRAFİK-2. 2: 2012 YILI GİRİŞİM SAYILARI SEKTÖREL DAĞILIMI TOKAT GRAFİK-2. 3: TOKAT İLİ SANAYİ SEKTÖRLERİNİN DAĞILIMI GRAFİK 4. 1: YAŞINIZ KAÇTIR? GRAFİK 4. 2: CİNSİYETİNİZ NEDİR? GRAFİK 4. 3: EĞİTİM DURUMUNUZ NEDİR? GRAFİK 4. 4: İŞLETMENİZİN FAALİYETTE BULUNDUĞU SEKTÖR HANGİSİDİR? GRAFİK 4. 5: İŞLETMENİZİN HUKUKİ ŞEKLİNİ İŞARETLEYİNİZ GRAFİK 4. 6: FİRMANIZ KAÇ YILDIR FAALİYET GÖSTERİYOR? GRAFİK 4. 7: MEVCUT ÇALIŞAN SAYINIZ KAÇ KİŞİDİR? GRAFİK 4. 8: İŞLETMENİZİN ÜRÜN/HİZMET PAZAR ALANLARINI BELİRTİNİZ GRAFİK 4.9:1-İŞLETMENİZİN KURULUŞ YERİ SEÇİMİNDE HAMMADDEYE YAKINLIK FAKTÖRLERİN ETKİSİNİ DEĞERLENDİRİNİZ GRAFİK 4.9:2-İŞLETMENİZİN KURULUŞ YERİ SEÇİMİNDE YEREL PAZARIN TALEBİNİ KARŞILAMAK FAKTÖRLERİN ETKİSİNİ DEĞERLENDİRİNİZ GRAFİK 4.9:3-ŞLETMENİZİN KURULUŞ YERİ SEÇİMİNDE BÖLGESEL PAZARLARA KOLAY ULAŞIM FAKTÖRÜNÜN ETKİSİNİ DEĞERLENDİRİNİZ GRAFİK 4.9:4-İŞLETMENİZİN KURULUŞ YERİ SEÇİMİNDE UCUZ TAŞIMA OLANAKLARI FAKTÖRLERİN ETKİSİNİ DEĞERLENDİRİNİZ GRAFİK 4.9:5-İŞLETMENİZİN KURULUŞ YERİ SEÇİMİNDE TEŞVİK OLANAKLARINDAN YARARLANMA FAKTÖRLERİN ETKİSİNİ DEĞERLENDİRİNİZ GRAFİK 4.9:6-İŞLETMENİZİN KURULUŞ YERİ SEÇİMİNDE İLGİLİ SANAYİNİN BÖLGEDE YOĞUNLUĞU FAKTÖRLERİN ETKİSİNİ DEĞERLENDİRİNİZ GRAFİK 4.9:7-İŞLETMENİZİN KURULUŞ YERİ SEÇİMİNDE TOKAT DOĞUMLU OLMA FAKTÖRÜNÜN ETKİSİNİ DEĞERLENDİRİNİZ GRAFİK 4.9:8-İŞLETMENİZİN KURULUŞ YERİ SEÇİMİNDE BÖLGENİN YERLEŞİK İNSANI OLMA FAKTÖRÜNÜN ETKİSİNİ DEĞERLENDİRİNİZ GRAFİK 4.9:9-İŞLETMENİZİN KURULUŞ YERİ SEÇİMİNDE UCUZ İŞGÜCÜ FAKTÖRÜNÜN ETKİSİNİ DEĞERLENDİRİNİZ GRAFİK 4. 10: İŞLETMENİZİN TOKAT İLİNDE BULUNMASINDAN MEMNUN MUSUNUZ? GRAFİK 4. 11: İŞLETMENİZİN KAPASİTE KULLANIM ORANI NEDİR? GRAFİK 4. 12: İŞLETMENİZİN ÇALIŞMA KAPASİTESİNDEN MEMNUN MUSUNUZ? GRAFİK 4. 13: İŞLETMENİZİ (İŞİNİZİ) BÜYÜTMEYİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ? GRAFİK 4. 14: İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTİYOR MUSUNUZ? GRAFİK 4. 14:1- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE YEREL PAZAR KITLIĞI FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ 149 GRAFİK 4. 14:2- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE GLOBAL PAZARLARA ULAŞAMAMA FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 3- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE NİTELİKSİZ ELEMAN BULAMAMA FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ 150 GRAFİK 4. 14: 4- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE NİTELİKLİ ELEMAN BULAMAMA FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 5- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE HAMMADDE BULAMAMA FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 6- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE KURULUŞ YERİ BULAMAMA FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 7- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE ALTYAPI SIKINTISI FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 8- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE ENERJİ MALİYETLERİ YÜKSEKLİĞİ FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 9- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE PAZARLAMA FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ

13 x GRAFİK 4. 14: 10- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE TEŞVİK YETERSİZLİĞİ FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 11- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE TEŞVİKLERDEN YARARLANMA GÜÇLÜĞÜ FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 12- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE TEKNİK BİLGİ YETERSİZLİĞİ FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 13- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE BÜROKRATİK İŞLEM ÇOKLUĞU FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 14- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE BÜROKRATİK İŞLEM MALİYETLERİ FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 15- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE ULAŞIM AĞI YETERSİZLİĞİ FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 16- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE SERMAYE YETERSİZLİĞİ FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 17- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE ORTAKLIK KÜLTÜRÜNÜN ZAYIFLIĞI FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 18- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE SİGORTA PRİMLERİNİN YÜKSEKLİĞİ FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 19- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE VERGİLERİN AĞIRLIĞI FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ GRAFİK 4. 14: 20- İŞLETMENİZİ BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAK (GÖÇ ETMEK), KAPATMAK YA DA DEVRETMEK İSTEMENİZDE HAKSIZ REKABET FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ 159 GRAFİK 4.15: 1-İŞLETMENİZİ DEVAM ETTİRME, BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAMA VEYA BÜYÜTME KONUSUNDA VALİLİK İŞLETMENİZİN BEKLENTİLERİNE NE ÖLÇÜDE KATKI YAPMIŞTIR GRAFİK 4.15: 2-İŞLETMENİZİ DEVAM ETTİRME, BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAMA VEYA BÜYÜTME KONUSUNDA BELEDİYE İŞLETMENİZİN BEKLENTİLERİNE NE ÖLÇÜDE KATKI YAPMIŞTIR GRAFİK 4.15: 3-İŞLETMENİZİ DEVAM ETTİRME, BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAMA VEYA BÜYÜTME KONUSUNDA TİCARET VE SANAYİ ODASI İŞLETMENİZİN BEKLENTİLERİNE NE ÖLÇÜDE KATKI YAPMIŞTIR GRAFİK 4.15: 4-İŞLETMENİZİ DEVAM ETTİRME, BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAMA VEYA BÜYÜTME KONUSUNDA İŞKUR İŞLETMENİZİN BEKLENTİLERİNE NE ÖLÇÜDE KATKI YAPMIŞTIR GRAFİK 4.15: 5- İŞLETMENİZİ DEVAM ETTİRME, BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAMA VEYA BÜYÜTME KONUSUNDA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ İŞLETMENİZİN BEKLENTİLERİNE NE ÖLÇÜDE KATKI YAPMIŞTIR GRAFİK 4.15: 6-İŞLETMENİZİ DEVAM ETTİRME, BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAMA VEYA BÜYÜTME KONUSUNDA ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI İŞLETMENİZİN BEKLENTİLERİNE NE ÖLÇÜDE KATKI YAPMIŞTIR GRAFİK 4.15: 7-İŞLETMENİZİ DEVAM ETTİRME, BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAMA VEYA BÜYÜTME KONUSUNDA KOSGEB İŞLETMENİZİN BEKLENTİLERİNE NE ÖLÇÜDE KATKI YAPMIŞTIR GRAFİK 4.15: 8-İŞLETMENİZİ DEVAM ETTİRME, BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAMA VEYA BÜYÜTME KONUSUNDA ÜNİVERSİTE İŞLETMENİZİN BEKLENTİLERİNE NE ÖLÇÜDE KATKI YAPMIŞTIR GRAFİK 4.15: 9-İŞLETMENİZİ DEVAM ETTİRME, BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAMA VEYA BÜYÜTME KONUSUNDA ESNAF VE SANATKARLAR ODASI İŞLETMENİZİN BEKLENTİLERİNE NE ÖLÇÜDE KATKI YAPMIŞTIR 163 GRAFİK 4.15: 10-İŞLETMENİZİ DEVAM ETTİRME, BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAMA VEYA BÜYÜTME KONUSUNDA ÇEVRE KURULU İŞLETMENİZİN BEKLENTİLERİNE NE ÖLÇÜDE KATKI YAPMIŞTIR

14 xi GRAFİK 4.15: 11-İŞLETMENİZİ DEVAM ETTİRME, BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAMA VEYA BÜYÜTME KONUSUNDA SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ İŞLETMENİZİN BEKLENTİLERİNE NE ÖLÇÜDE KATKI YAPMIŞTIR GRAFİK 4.15: 12-İŞLETMENİZİ DEVAM ETTİRME, BAŞKA BİR ŞEHRE TAŞIMAMA VEYA BÜYÜTME KONUSUNDA BASIN-YAYIN ORGANLARININ İŞLETMENİZİN BEKLENTİLERİNE NE ÖLÇÜDE KATKI YAPMIŞTIR

15 1 GİRİŞ Tokat, Orta Karadeniz Bölümünün iç kısımlarında yer almaktadır. Kuzeyinde Samsun ve Ordu, Güneyinde Sivas ve Yozgat, Doğusunda Sivas ve Ordu, Batısında Amasya illeri bulunmaktadır. Tokat ta merkez ilçe dâhil 12 ilçe, 76 belediye ve 583 köy bulunmaktadır. Denizden yüksekliği 623 metredir. Tokat ilinin nüfusu, 2012 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre dır. Batı Karadeniz Bölgesinde yer alan Tokat, kilometrekarelik (göl dâhil) yüzölçümü ile Türkiye yüzölçümünün % 1,3 üne denk gelmektedir km 2 yüzölçümü ile Karadeniz Bölgesi nin en büyük yüzölçümüne sahip dördüncü ilidir. Tokat ilinin 9955 km 2 lik yüz ölçümünde bulunan toprakların; %34 ü tarım arazisi %21 i Çayır ve Mera arazisi %32 si orman arazisi %13 ü ürün getirmeyen arazi, akarsu, göller ve tasnif dışıdır. Tokat yüksekliği 188 ile 2870 metre arasında değişen Yeşilırmak havzasının verimli topraklarına kurulmuş, 6000 yıllık tarihi boyunca da yüz binlerce Anadolu insanının yaşamına konu olmuş, tarihin gizemli güzelliğini barındıran Anadolu da önemli bir kültür şehridir. Cumhuriyet dönemi ile birlikte yapılan tarım, sulama, eğitim ve sanayi yatırımlarıyla yeniden bir canlanma sürecine giren Tokat, son yıllarda eski ekonomik gücü ve ticaret merkezi olma özelliğine tekrardan kavuşmak için büyük uğraş vermektedir. Tokat ilinin jeolojik ve tektonik yapısı bir yandan bölgede turizm açısından değerlendirebilecek çok sayıda sıcak su kaplıcaları, göller, mağaralar gibi doğal oluşumlara imkân verirken, bu coğrafyanın uygun koşulları aynı zamanda Prehistorik çağlardan bu yana bölgenin sürekli olarak insan toplulukları tarafından iskân edilmesine ve dolayısıyla geride pek çok antik, tarihi ve kültürel iz bırakmalarına neden olmuştur. Tokat a özgü küçük el sanatlarından ve kalan örneklerden yazmacılık, halıcılık, kızık kilimciliği, bakırcılık pirinç ve tunç işleri bunlarla ilgili mutfak araçları kuyumculuk işleri yapıldığı görülmektedir. Dövülerek yapılan sütlükler hamam tasları ibrikler ve mutfak araçları günümüze dek örneklerini sürdürmüşlerdir. Bakırcılığın fabrika imalatına dönüşmesi kalan 40 civarında ki esnafında talep doğrultusunda üretim yaparak geçimlerini temin etmektedirler. Tokat ilinde yılları arasında sektörlerin gayri safi katma değer içindeki paylarına göre tarım sektörünün payının azaldığı, en büyük katma değer payına hizmet sektörünün sahip olduğu görülmektedir. Türkiye de tarımsal üretim değerinde bitkisel üretim başı çekmekte onu sırasıyla canlı hayvan üretimi ve hayvansal üretim izlemektedir. Tokat ilinde de benzer bir durum görülmekte ve tarımsal ürünlerde bitkisel üretim değeri ilk sırada yer almaktadır. İldeki hayvansal üretimde süt ön plana çıkmakta; bunu et, bal ve yumurta üretimi izlemektedir. İç su ürünleri üretimi kapsamında ise alabalık üretilmektedir. Baraj gölleri ise balıkçılık ve sulama yönünden uygun yapıdadır yılından sonra uygulanan teşvik tedbirleri ile Tokat ilinde tuğlakiremit sanayi, un, yem sanayi, parke-kereste sanayi ve tarım makineleri imalatı gibi tarım ve toprağa dayalı yatırımlarda artış olmuş ve yavaş yavaş sanayinin ağırlığı hissedilmeye başlanmıştır döneminde belediye belgeli

16 2 tesislerde konaklama ve tesise geliş sayısı azalırken turizm işletme belgeli tesislerde konaklama ve tesise geliş sayısı artış göstermiştir. Sanayi Bakanlığı raporuna göre ilde turizm alanında yapılabilecek yatırımlar, yayla turizmi, trekking, rafting su sporları akarsu turizmi, mağara turizmi, kuş gözlemciliği, antik kentler ve tarihi çekim yerleri, otel işletmeciliğidir. İlin ticari potansiyelini genellikle tarım ve tarımda dayalı sanayi ürünleri oluşturmaktadır. İldeki havayolunun ulaşıma açılması sanayi, ticaret, turizm, sağlık ve eğitim sektörlerine beklenen olumlu etkisi henüz tatmin edici değildir. Tokat ilinin coğrafi konumu, zengin yer altı kaynakları (antimuan, bentonit, kömür, bakır, krom, kireç taşı, asbest, çimento, manganez, grafit, kuvars, maden suyu, mermer, kaplıca suları) bol ve çeşitli ürünlerden oluşan bir tarımsal yapıya sahip olması, su ürünleri yetiştiriciliği için zengin su kaynakları, el sanatları (bakırcılık, yazmacılık, el dokumacılığı, halıcılık) ve turizm potansiyeli, kuş gözlemciliği alanları, limana yakınlığı ve su kaynakları, sanayi ve ticaret yatırımları için avantajlar sağlamaktadır. Tüm Türkiye de olduğu gibi Tokat ilinde göç olgusu yaşanmaktadır. Aynı zamanda Tokat ilinde göç son dönemlerde daha da hızlanmıştır. Tokat ilinde olduğu gibi tüm Türkiye de iç göçün öne çıkan nedenleri arasında hızlı nüfus artışı, ekonomik sorunlar, sanayileşme, tarımın makineleşmesi, toprak mülkiyetindeki değişiklikler, eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği, geleneksel toplum baskısından kurtulma isteği ve kan davası gibi toplumsal nedenler ile artan iletişim ve ulaşım olanaklarıdır. Türkiye de göçün temel bilinen nedenleri, 1950 lerden itibaren çeşitli dönemler itibariyle itici, çekici ve iletici nedenler olarak sınıflandırılabilir lerle birlikte 1960 ların sonlarına doğru Türkiye de gözlemlenen iç göç hareketi, kırsal alanlardan göçün iticiliği ile açıklanabilir. Tarım sektörüne yeni teknolojilerin girişi ve tarımsal mekanizasyonun baş göstermesi, tarımda çalışan bir kısım nüfusun açığa çıkmasına neden olmuştur. Açığa çıkan bu nüfus, tarım dışında geçim olanakları aramak amacıyla kentlere göç etmiştir. Kırsal alanlardan bireylerin göçe itilmesinin diğer nedenleri arasında, toprak yetersizliği ve nüfus yoğunluğunun artması sonucunda toprakların mirasla paylaşılması ile eldeki toprağın bir geçim sağlamaya yeterli olmaması, enstansif tarıma geçiş ve son olarak da kırsal alanlarda yaşam kalitesinin düşük olması (eğitim, kültür, eğlence gibi olanakların yetersizliği) vurgulanabilir lı yılların sonları, 1970 li yıllar ve 1980 lerin başına kadar olan iç göç süreci, kentlerin çekiciliği ile açıklanabilir. Bilhassa, Türkiye de bireylerin iç göç kararını belirleyen etkenlere bakıldığında, net göç veren illerin gelir düzeyinin düşük olmasından çok, net göç alan illerin gelir düzeyinin yüksek olması önem kazanmaktadır li ve 1990 lı yıllarda ise, itici nedenlerle açıklanabilen iç göç olgusu öne çıkmıştır. Bu zaman diliminde haberleşme, iletişim ve ulaşım olanak ve teknolojileri geçmişe göre yaygınlık kazanmış, bu teknolojilerdeki hızlı gelişmelere paralel olarak mal ve hizmet piyasaları belli odaklarda toplanmış, bu da nüfusun belli merkezlerde toplanmasına ve yoğunlaşmasına yol açmıştır. Tokat ili son on yılın göç veren iller sıralamasında ilk sıralarda yer almakta olup, 2011-

17 dönemi dışında ne göç veren bir konumdadır. Tokat ili yılında Türkiye de üçüncü iken, yılında Türkiye birincisi olmuştur. Tokat bulunduğu coğrafi konum itibariyle verimli topraklarına, madenlerine ve geçmişte sahip olduğu kültürel varlıklarına rağmen, tarımdan sanayi yeterince yeterli geçiş yapamamış, gelir düzeyi düşük kalmış ve sürekli göç veren bir il olmuştur. Bu göçün son yıllarda daha da hızlanması ilimizde göçün büyüklüğünü, nedenlerini ve nedenlerinin analizini yapmak gerektiği düşüncesini oluşturmuştur. Bu çalışmanın ilk kısmında Tokat sosyo-kültürel varlıkları, tarihçilerin gözünden aktarılmış, tokat ilinin yerleşim tarihi ve coğrafi bilgileri aktarılmıştır. Tokat ilinin tarihi, doğal güzellikleri, el sanatları, ilin yetiştirdiği şahsiyetler, halk oyunları, Tokat mutfağı, Tokat evleri, turizm değerleri ve yerleşim birimlerimiz tanıtılmaktadır. İkinci bölümde Tokat ekonomisi, organize sanayi bölgeleri, küçük el sanatları, ticaret, tarımsal üretim, sanayi sektörü, turizm sektörü, sosyal güvenlik durumu aktarılacaktır. Üçüncü bölümde, göç türleri, göç teorileri, göçün nedenleri, göç ile ilgili yapılan çalışmalar, Türkiye de iç göç süreci ve iç göç sonuçları aktarılacaktır. Dördüncü bölümde Tokat ili iç göç analizi yapılmaktadır. Tokat ili son yıllarda hızlı bir şekilde göç kaybıyla birlikte nüfus kaybetmektedir. Tokat ili genelinde nüfus kaybederken aynı zamanda il merkezinde ve pek çok ilçe merkezinde de nüfus kaybetmektedir. Nüfus kaybıyla birlikte ilimiz Türkiye geneline göre pek çok yönden güç kaybetmektedir. Tokat ilinin bu nüfus kaybının neden olduğu olumsuzluklara açıklık getirebilmek amacıyla Tokat ilinin iç göçünün araştırılması gerektiği düşünülmektedir. Tokat ilindeki nüfusun göç düşüncesi sadece vatandaşlar açısından değil, işadamlarımız açısından da değerlendirilmesi gerektiği düşünülmüştür. Bu düşünceden hareketle Tokat ili nüfusuna dağılımına göre il-ilçe merkezleri, köy ve kasabaları esas alan anket yapılmıştır. İl-ilçe merkezleri kent, kasaba ve köylerimiz kırsal kesim olarak ayırıma tabii tutularak anket ve analiz yapılmıştır. Tokat halkını iç göç analizini esas alan çalışma için kent ve kırsal kesim ayırımı yapan 1466 anket yapılmıştır. Kent merkezleri için 38 sorudan oluşan, kır kesimi için 45 sorudan oluşan anket uygulanmış ve değerlendirmeler yapılmıştır. Göçün sebeplerinin araştırılması için işadamı göçünün de araştırılması gerektiği öngörülmüş ve 15 sorudan oluşan anket uygulanarak sonuçlar değerlendirilmiştir.

18 4 1. TOKAT İLİ SOSYO-KÜLTÜREL VARLIĞI 1.1.TARİHÇİLERİN GÖZÜNDEN TOKAT Tokat yüksekliği 188 ile 2870 metre arasında değişen Yeşilırmak havzasının verimli topraklarına kurulmuş, 6000 yıllık tarihi boyunca da yüz binlerce Anadolu insanının yaşamına konu olmuş, tarihin gizemli güzelliğini barındıran Anadolu da önemli bir kültür şehridir. Gelecek çağları kıskandıracak şekilde Tokat ı birçok ünlü tarihçi, gezgin ve araştırmacı kaleme almıştır. Tokat ın ne zaman ve kim tarafından kurulduğu konusunda kesin bilgi yoktur. Ancak bir kısım tarihçilere göre Mezopotamya bölgesine yerleşen Sümerler ve Etiler gibi Türk olan Komanlar tarafından kurulduğu söylenirken, başka bir rivayete göre de Togayıt Türkleri tarafından kurulduğu yazılmaktadır. Ünlü Fransız gezgini ve tarihçisi Charle Texier e göre, Tokat ı orta çağda putperestlerle Hıristiyanlar arasında devam eden din kavgalarından sonra Hıristiyan muhacirlerin el birliği ile kurduklarını yazmıştır. İstanbul Üsküdar da yer alan Selim Ağa Kütüphanesi 3 numaralı arşiv belgelerinde kayıtlı olan Hüdai Efendi nin notlarına bakıldığında Tokat ı Hazreti Nuh Aleyhisselam ın oğlu Sam Bing eylemiştir ibaresi yer alması kuruluşunun çok eskilere dayandığını göstermektedir. Tokat ilinde yapılan kazılarda ele geçirilen kalıntılar tarihinin çok daha eskilere dayandığı görüşünü desteklemekte ve Tokat ın tarihini M.Ö lere götürmektedir. Tokat ın tarihi 14 devlet ve 5 beyliğe ev sahipliği ettiğini ve yörenin Kalkolitik Çağ dan beri yerleşime açık olduğunu göstermektedir. Kronolojik sıra ile Hatti, Hitit, Frig, Med, Pers, Büyük İskender, Pontus, Roma, Bizans, Arap, Danişment, Türkiye Selçuklu, İlhanlı, Beylikler, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde Tokat önemli bir yerleşim ve kültür alanı olduğu görülmektedir. Tokat adının nerden geldiği hakkında kesin bir belge olmamakla birlikte Tokat a farklı dönemlerde değişik isimler verilmiştir. Tokat adının kenti kurduğu düşünülen Togayıt Türklerinden geldiği düşüncesinin yanında; ünlü tarihçiler Ali Cevat ve İsmail Hakkı Uzunçarşılı, surlu kent anlamına gelen Toh-Kat kelimesinden türemiş olabileceğini iddia etmişlerdir. Bağ ve bahçesinin bol olmasından dolayı atların yemlendiği ve toplandığı yer anlamına gelen Tok-at gibi bir benzetmeden de Tokat isminin gelebileceği ifade edilmektedir. Evliya Çelebi ise Amalika kavminin efsanevi kahramanı Dok-Ad ın Tokat Kalesini inşaa ettiğini ve şehrin isminin de oradan geldiğini belirtmiştir. Şehrin adı tarih içinde Comano Pontika, Komana, Evdoksia, Dokia, Dokat, Kah-cun, Sobaru, Togat, Tokiye, Dokiye, Tukiye, Darün-Nusret ve Darün-Nasr olarak da anılmaktadır. Birçok Anadolu kentinin adının nerden geldiğini araştıran tarihçi Ramsay, Tokat eski Bizans Kalesi Dazimondur demektedir. Ancak H. Gregorie söz konusu yerin Turhal ın kuzeydoğusunda yer alan Dazmana olduğunu büyük ölçüde kanıtlayarak bu iddiayı da çürütmüştür. Bizanslı tarihçi Khoniates, Selçuklu da bu yörelere Dokeia denildiğini yazmış ve tarihçi Paul Wittek de bunu kanıt göstererek Tokat ın Dokeia kenti olduğunu iddia etmiştir. İbn Bibi, Muhyiddin bin Abduzzahir ve İbn ül Esir in çalışmalarında da kentin adı Tokat olarak geçmektedir. Ebu lfereç, Alp Arslan ın Bizans Kralı Romanos Diogenes i serbest bıraktıktan sonra Diogenes in Doqia kalesine gittiğini ve oraya yerleştiğini yazarken bazı tarihçilerde burada hapsedildiğini yazmaktadırlar. Sargon Erdem ise Tokat ın dağlarla çevrili olmasından dolayı coğrafi olarak bir çanağa benzediğini Dokeia kent adının da çanak memleket anlamına geldiği için Tokat isminin Dokeia dan gelme ihtimalinin yüksek olduğunu söylemiştir. Selçuklu Döneminde ise

19 5 kente Darü n Nusret denilmiştir. Yıldırım Beyazıt ın 1392 yılındaki şehri fethinden sonra ise kente Darü n Nasr denilmeye başlanılmıştır. Evliya Çelebi seyahatnamesinde Bu havası hoş şehrin dört tarafında bahçe ve bostanlar içinde sular akar. Bu bahçelerde bülbüllerin ötüşü, insan ruhuna sefa verir. Meyveleri lezzetli ve latif olup her tarafa hediye olarak gönderilir. Her bağında birer köşk, havuz fiskeyeler ve çeşitli meyveler bulunur. Halkı zevk ehlidir. Gariplerle dostturlar. Kin bilmez, hile bilmez, deryadil, haluk, selim ve halim insanlardır. Herkese iyi zanda bulunurlar, iyi geçinirler, hayırlı yapılar yaptırmaya hevesleri çoktur. Camii, saray, köşk ve imaretleri o kadar metin ve güzel olur ki buralara girenler hayran olurlar. Şehir geniş ve çok ucuz bir yer olup dünya yüzünde eşi yok gibidir. Yılın her zamanında halkının nimetleri boldur. Hacı Bektaş Veli nin hayırlı ve bereketli dualarıyla bu eski tarihi şehir Alimler Konağı, Fazıllar Yurdu ve şairler yatağıdır. Gezgin ve tarihçi Joseph Pitton de Tournefort 1714 yılında yazdığı Seyahatnamesinin 2. cildinde sayfa 431 de 18. yüzyılın başlarında Tokat ın Erzurum dan daha büyük ve güzel olduğunu, iyi yapılmış evlerin çevredeki dağlara ve vadiye yayıldığını, bu manzaranın dünyanın hiçbir yerinde görülmediğini, küçük Asya nın önde gelen bir ticaret merkezi olduğunu, on iki minaresi ile güzel bir şehir olduğunu ve Gökmedrese de yer alan çinilere hayran kaldığını söylemiştir. Tarihçi Pecocke ise İlk defa Tokat ı gördüğüm vakit bundan daha garip bir şehir hatırlamıyorum. Buna sebep, Anadolu dakilerin aksine bütün evlerinin damlarının kiremitle örtülmüş olması ve önlerinde terasları bulunması dolayısıyla tamamen bir Avrupa şehri manzarası göstermektedir demiştir. Gezgin Bore Carres Pondanse et Memoriesd un Voyage en Orient adlı eserinde Tokat ın Pecocke nin de değinde güzel evlerinden bahsederken Eski konaklardan bugün pek azalmış olan bu evler yüzyıllar önce çoktur. Birçok konak ve oteller az bulunur süslerle bezenmiştir. Rehberimiz Agop bizi öyle bir yere konuk etti ki Tokat ta, alçı ve ağaç üzerine süslü iki salon, fıskiyeli çeşmeli bahçe ve iki kısma ayrılmış bir köşkle nihayet bulan yayvan bir koridor bizi hayret ve takdire boğdu demiştir. Fransız düşünürlerden Vital Cuinet La Turguied Asie isimli eserinde Tokat tan bahsederken şu ifadeleri kullanır: Tokat 1825 de büyük yer sarsıntısından çok zarar gördü. Bu felaketin hasarlarını çabuk tamir etti. On yıl evveline kadar bakırdan mutfak eşyasına kadar malları imal eden çok mühim merkezlerden birisi olmuştur. Tokat ın milletler arası sergilerde birinci derece güzel olan malları Osmanlı İmparatorluğu nun büyük şehirlerine gönderilir ve İstanbul da bile aranırdı. Bununla beraber Tokat daha müreffeh bir vaziyet alacak gibi görünmektedir. Zira burası Keban ve Ergani bakır madenlerinin büyük bir ambarıdır. Tokat ta Osmanlı İmparatorluğu nun 35 yıl önce (1790) Fransız Mühendislerine şehirden bir çeyrek saat uzaklıkta inşa ettirdiği büyük fırında, 300 den fazla işçi çalıştırılmaktadır. Donald Quataert, Tokat ın güzelliğini açıklarken Küçük Asya nın Manchester i benzetmesini kullanmıştır. Mevlana ise Tokat a gitmek gerek diyerek Tokat ın ne denli önemli bir şehir olduğunu vurgulamıştır. Ordinaryüs Profesör Doktor Süheyl Ünver in Tokat ile ilgili notlarında; Geçtiğimiz yerlerde ecdat yadigârı ve Anadolu münakale yollarının programlı yerlerinde birçok hanlar vardır. Çoğu Selçuklu devrinden kalmadır. İstanbul da, Konya da, Bursa ve Edirne de bulunmayan en güzel eserler, inanınız ama Tokat tadır. Vaktiyle Molla Hüsrev, Molla Lütfi, İbn-i Kemal, Şeyh Emin Efendi, Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa gibi büyüklerin vatanıdır. Anadolu da en çok abidesi olan bir şehirdir. Selçuklularla Osmanlılar adeta yarışa girmişler, birbirleri ile daha fazla eser bırakmak üzere çalışmışlar, doğrusu bunları sayamadım. Tokat nüfusu ne kadarsa eski

20 6 eser sayısı da o kadar çoktur. Bu eserler yaş arasında olup, hepsi birer Tokat azizidir. Bu kadar yıl orasını millileştirmiş ve ruhumuza aşılamış, kısacası Türk-İslam Devletlerinin eser bırakmak için yarıştığı başka bir vatan parçası görmedim. 1.2.TOKAT IN YERLEŞİM TARİHİ Anadolu ya ilk yerleşen uygarlıklardan olan Etiler, Yeşilırmak ve Kelkit boylarında uzun süre yaşamışlardır. Eti Kralı Mürşil Kitabelerinde babası Subbiliyama nın kış aylarını Komana şehrinde geçirdiğini yazmaktadır. Tarihçilere göre Komana bugünkü Gümenek yerleşim yerinin bulunduğu bölgedir. Tarihi Komana Kenti Kalıntıları Kuzey Anadolu dan Orta Anadolu ya hücum eden Kaşkalar M.Ö yılları arasında bölgenin verimli toprakları yüzünden Etiler e sürekli saldırmışlardır. Bu yüzden Zile-Turhal-Komana gibi sınır şehirleri sık sık el değiştirmiştir. Lidyalıların Tokat a geldikleri yönünde kesin bilgiler yoktur. İranlılar gelinceye kadar zaman zaman bu bölgede yaşadıkları sanılmaktadır. İran istilasından sonra ise memleket büyük Satraplıklar (Valilikler) halinde idare edilmiştir. Daha sonra İran uygarlığının zayıf düşmesi sonucu Karadeniz kıyılarındaki İran Satraplarından olan Mitridat ailesinin kurduğu Pontus Devleti, Tokat ilini işgal ederek egemenliği altına almıştır. Büyük İskender in Asya seferi sırasında yarı özerk sayılabilen Satraplıklar belirli bir süre İskender in yönetimi altına girmişlerdir. Ancak İskender in İmparatorluğu parçalandıktan sonra bu çevreler Sivas taki Aryat lar ile Kuzeydeki Pontuslar arasında mücadele alanı olmuştur. Aryat lar dönem dönem Tokat ve Turhal ı işgal etseler de genel hâkimiyet Romalılar gelinceye kadar Pontusların olmuştur. Sezar ünlü sözü Veni Vidi Vici (Geldim Gördüm Yendim) yi Pontuslar ile yaptığı savaş sonrası söylemiştir. Bu savaş esnasında bir ara Midridat aldığı yardımcı kuvvetlerle duruma hâkim olsa da Romalıların sevk ettiği yeni kuvvetler karşısında tutunamamış ve Erbaa yakınlarında savaşı kaybetmiştir. Böylelikle, M.Ö. 47 yılında Tokat ili kesin olarak Romalıların egemenliğine geçmiştir. M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu nun ikiye bölünmesi sonrasında Tokat, Doğu Roma yâda başka bir ifadeyle Bizans ın elinde kalmıştır.

21 7 Türklerin Anadolu ya Malazgirt savaşı ile 1071 yılında yerleşmesinden sonra 1095 yılında Melik Danişment Gazi, Niksar, Tokat, Sonusa (Bugünkü Taşova bölgesi), Turhal ve Zile yi Bizanslıların elinden alarak Niksar ı başkent yapmıştır. Tokat 1144 yılında Konya Selçuklularına, 1226 yılında İlhanlılara, 1335 de Ertena Oğullarına (Eretna Beyliği), 1381 de Kadı Burhanettin e ve 1392 de Osmanlı İmparatorluğu na katılmıştır. Bundan kısa süre sonra Timur un Anadolu istilasında Tokat kalesi kuşatılmış ve kentte büyük kıyım yapılmıştır. Osmanlı da Timur un saldırısı sonrası yaşanılan Fetret Devri nde Şehzade Çelebi Mehmet in Amasya ve Tokat bölgesinde çıkan ayaklanmaları bastırması ile Osmanlı da tekrar dirlik sağlanarak Tokat 500 yıl süren Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Moğol saldırısı, Şah İsmail in kuşatması, Uzun Hasan, Karayazıcı Celali ve diğer ayaklanmaların büyük zararlar verdiği Tokat, su taşkınları ve depremlerin yol açtığı tahribata rağmen bölgede önemini yitirmemiştir. Başta dokumacılık, bakırcılık, seramik, demircilik olmak üzere sanayi ve ticaret gelişmiştir. 14 büyük han, birçok cami ve medreselerin yanında saraylar, hamamlar, köprüler ve çeşmeler yaptırılmıştır. Vadilerinde bağ, bahçe ve ipek böcekçiliği yapılan, platolarında tahıl ürünlerinin yetiştirildiği Tokat, Sivas Beylerbeyliği nin sancak merkezi olarak Osmanlı İmparatorluğu nun gelişmiş kentlerinden biri olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu nun gerileme döneminde kervan yollarından uzakta kalmış, uzun süren savaşlardan olumsuz etkilenmiş ve bölgeler arası ticaret merkezi olma özelliğini giderek yitirmiştir yılında nahiye (bucak), 1878 yılında mutasarrıflık (Kaymakamlık ile Valilik arasında yer alan bir yönetim şekli), 1920 de müstakil liva (sancak) olan Tokat, Cumhuriyetin ilanına kadar kendi içine kapanmış bir il izlenimi vermektedir. Cumhuriyet dönemi ile birlikte yapılan tarım, sulama, eğitim ve sanayi yatırımlarıyla yeniden bir canlanma sürecine giren Tokat, son yıllarda eski ekonomik gücü ve ticaret merkezi olma özelliğine tekrardan kavuşmak için büyük uğraş vermektedir. Kurtuluş Savaşı sırasında da Tokat önemli bir yere sahiptir. 26 Haziran 1919 yılında Atatürk Tokat a gelmiş ve burada kalarak milli mücadelenin ilk heyecanlarını Tokat halkının desteği ile birlikte yaşamıştır. 1.3.TOKAT COĞRAFİ BİLGİLERİ Coğrafi Konumu Tokat Karadeniz bölgesinin Orta Karadeniz Bölümünün iç kısımlarında yer almaktadır. Kuzeyinde Samsun ve Ordu, Güneyinde Sivas ve Yozgat, Doğusunda Sivas ve Ordu, Batısında Amasya illeri bulunmaktadır. Denizden yüksekliği 623 metredir. 11 ilçesi bulunan Tokat ın Kazova, Turhal Ovası, Erbaa Ovası, Niksar Ovası, Omala Ovası, Artova Ovası ve Zile Ovası mevcut olup; Yeşil Irmağı oluşturan Tozanlı Çayı, Kelkit Çayı ve Çekerek Çayı ile Tokat ın verimli arazilerini sulamaktadırlar.9958 km 2 yüzölçümü ile Karadeniz Bölgesi nin en büyük yüzölçümüne sahip dördüncü ilidir. Konum itibariyle de Ankara ya 399 km, Samsun a 232 km, Ordu ya 233 km, Sivas a 108 km, Yozgat a 206 km, Amasya ya 114 km ve İstanbul a 785 km uzaklıktadır. Tokat ili topraklarının %48,18 i ormanlık ve fundalıklarla, %38,80 i ekili dikili alanlarla, %14.50 i çayır ve meralarla, %1.90 ı ise tarıma elverişsiz alanlardan oluşmaktadır. Ormanlar daha çok Almus, Reşadiye ve Niksar ilçeleri dolayındadır. Karaçam, sarıçam, köknar, gürgen ve sedir gibi ağaç türlerinin içerisinde fındık, kızılcık, yabani erik, elma, ahlat ve alıç gibi türlere de rastlanmaktadır. Coğrafi konumu itibariyle klimatik bir özelliğe sahip olan Tokat, Akdeniz bölgesinde yetişen tarımsal ürünlerin yetiştiği nadir yörelerden biridir kuzey paraleli ile doğu boylamı üzerinde

22 8 bulunan ve Orta Karadeniz Bölgesinde yer alan Tokat, günümüzün önemli sorunlarından olan küresel ısınmadan da en az etkilenecek bölgeler arasında gösterilmektedir. Kuzeyinde Samsun, kuzeydoğusunda Ordu, güneydoğuda ve güneyde Sivas, güneybatısında Yozgat ve batısında da Amasya ili ile komşudur. Yeryüzü Şekilleri Tokat İli, doğusunda Sivas ve Ordu, batısında Amasya ve Yozgat güneyinde Sivas ve Yozgat kuzeyinde Samsun ve Ordu illeri ile komşudur. Ağdağ ve Çamlıbel dağlarının oluşturduğu vadiler arasında m arasında değişen yükseklikte olan 9955km 2 alan içerisinde yer almaktır. Yeşilırmak ın kolları olan ve kuzeyden başlamak üzere Kelkit, Tozanlı ve Çekerek ırmakları ile bunlar arasındaki yükseklikler, ırmakların oluşturduğu alüvyonlu düzlükler ve gerekse aralarındaki sıra dağlar kuzeyden iç kısma doğru giderek yükselmektedir. Kelkit vadisinde ortama yükselti metre, Yeşilırmak havzasında metre ve Çekerek havzasında ise 900 metredir. Irmakların birbirlerinden açıldıkları yerlerde geniş yaylalar, ırmakların yaklaştıkları yerlerde sıra dağlar halinde devam ederler. Doğuya doğru gidildikçe dağların birbirine yaklaştıkları yerlerde yükseklikler artmaktadır. Bu nedenle geçit yerleri daha çok plato halinde bulundukları yerlerdedir İklimi Orta Karadeniz Bölümü iklimi ile İç Anadolu iklimi arasında bir geçiş iklimi görülür. Kuzey Anadolu Dağları nın güneyinde, kıyı ardında bulunduğumuz yöre itibariyle değişik iklim şartlarına maruz kalmakta ve genellikle Karadeniz in etkisi altında bulunmaktadır. Yeşilırmak havzasının orta ve doğu bölgeleri, Kelkit vadisi ve Yeşilırmak ın başlangıç kısımları, Anadolu nun kuzeydoğusundaki Canik sıradağları ile güneyden bu dağlara paralel sıra takip eden orta Anadolu dağları ile çevrilmiştir. Kuzeyden yani Karadeniz den gelen hava akımlarına karşı bir dereceye kadar kapalı bulunmakta ve havzanın en geniş bölgesine teşkil eden batı kısmı ise Kuzey Anadolu Dağları nın batıda Kızılırmak, doğuda Terme-Sivas çizgisi arasında deniz etkisinin içeriye doğru girmesine engel oluşturmayacak bir yapı arz etmektedir. Böylece deniz etkisi Yeşilırmak ın güney kolundan Çekerek ırmağına kadar sokulur. Bu geçit alanında narenciye hariç bütün bitki çeşitlerini görmek mümkündür. Örnek olarak Erbaa da Kozlu-Meydandüzü-Osmanköy çevresinde yabani çay, Kale köyü çevresinde ve Çatalalan ormanları ile Reşadiye-Kazalapa köyü çevresindeki

23 9 ormanlarda, Lübnan Sediri Erbaa, Hayati ve Niksar, Kümbetli köyleri arasında yaban zeytini, aynı yerlerde nar ve incir yetişmektedir. Tokat ilinde yağışlar genellikle aylara dağılmış bulunmaktadır. İlimizde ortalama yağış mm arasında değişir. Yağışların aylara göre dağılımında Ocak-Şubat-Mart- Nisan-Mayıs aylarında en yüksek seviyede seyreder. En az yağış düştüğü aylar, Temmuz- Ağustos aylarıdır. Ortalama yıllık ısı kışın -3 ve 5 derece yazın ise derece arasındadır. Ortalama kar ile örtülü gün sayısı gündür. Kar ile örtülü günler genellikle Aralık-Mart ayları arasında geçmektedir Toprak Kaynakları Tokat ilinin 9955 km 2 lik yüz ölçümünde bulunan toprakların; %34 ü tarım arazisi %21 i Çayır ve Mera arazisi %32 si orman arazisi %13 ü ürün getirmeyen arazi, akarsu, göller ve tasnif dışıdır Su Kaynakları (Nehirler ve Göller) Yeşilırmak: Yeşilırmak(Tozanlı Irmak ı) Köse dağını 2801 m yükseklikteki batı yörelerinden çıkmaktadır. Batıya doğru kuzeyde Karacan, güneyde Tekeli dağları arasındaki vadilerden geçerken birçok yan dereleri alarak 365. Km de Almus Barajına ulaşmaktadır. Kuzeyde Dönek, güneyde Mamu dağları arasındaki 12 km lik boğazdan geçerek Omala Ovasına girmektedir. Buradan hektarlık Kazova ya açılmakta, Gümenek regülâtöründen Turhal a kadar Yeşilırmak birçok dereleri almaktadır. Kazova dan sonra 3885 hektar olan Turhal ovasına girmektedir. Turhal ovası Burada Gülüt ve Hatanyan derelerini almaktadır. Turhal ovasından sonra takriben 30 km lik bir boğaza giren Yeşilırmak, Amasya ilinde Geldingen ovasına girmekte ve Çekerek ırmağı ile birleşmektedir. Kelkit Kolu: Erzincan ın kuzeyinde Sipikör, Pülür, Otlukbeli, Sarhan ve Balaban dağlarından doğan ufak derelerin Kelkit Kasabası civarında birleşmesiyle meydana gelmektedir. Yusuf Bey Köprüsü ile Tokat sınırına girişinden Fatlı Köprüsüne kadar olan dar bir vadide kuzeybatı doğrultusunda akarak Niksar ovasına girmektedir. Ovanın denizden yüksekliği 320 m olup, yüzölçümü hektardır. Aynı doğrultuda akmaya devam eden Kelkit, hektar yüzeyindeki Erbaa ovasının kuzeyindeki Kale Boğazı nda, Kale Köyü güneyindeki Yeşilırmak ile birleşerek Hasan Uğurlu Barajı na ulaşmaktadır. Çekerek Kolu: Çamlıbel dağlarından doğan, Kızık, Dinar, Çalı ve Kavak tepelerinden doğan Fineze derelerinin Çamlıbel Kasabasında birleşmesiyle ortaya çıkmaktadır m Yükseklikte ve hektar yüzeyindeki Artova da güneybatı doğrultusunda akmaktadır. Çekerek in kaynak suları olan Kızık ve Finez de de baraj yerleri vardır. Artova da Musaköy civarında güneyden gelen Karadere kolunu almaktadır. Sulusaray kasabasından itibaren dik yamaçlı dar boğazı giren Çekerek buralarda Germügöz, Gündelen, Akdağmadeni dereleri ile birleşerek Yangı köyünden itibaren bir kavis çizerek Çekelikkışla önünde ovaya girmektedir. Burada kuzeyden gelen Büyük İsa deresi ile birleşerek tekrar kuzeybatıya yönelen ırmak, Kale boğazı barajına ulaşmaktadır. Dağ eteklerini dolaşan ırmak tekrar Kazankaya baraj yerine gelmektedir. Kazankaya dan sonra vadisi genişleyerek kuzeydoğu doğrultusunda akarak Geldingen Ovasına açılmaktadır. Bekdemir Köprüsü civarında Çorum dan gelen Çat deresi ile birleşerek ovada akışına devam eder ve Amasya-Kayabaşı yöresinde Yeşilırmak la birleşmektedir. Yeşilırmak adı altında Karadeniz e ulaşır.

24 TOKAT TARİHİ VARLIKLARI Tokat Kalesi Şehrin kuzeybatısında dik ve sarp kayalar üzerinde bulunan Tokat Kalesi M.Ö. 30 M.S. 395 Roma döneminde yol güvenliğini sağlamak amacıyla kurulmuştur. Yaklaşık 500 yıl Bizans egemenliğinden kalan Kale yılında Danişmend Melik Ahmet Gazi tarafından fethedilmiş ve daha sonra Selçuklu, İlhanlı, Eretna, Kadı Burhanettin ve Osmanlı egemenliğine geçmiştir. Selçuklular ve Osmanlılar tarafından tamir edilen kale doğal bir hisar görünümündedir. İstilalara karşı savunma merkezi olarak kullanılmıştır. Tokat Kalesi Hüdai Efendi nin notlarında Tarih-i Bina-i Kal a-i Tokat, Hazreti Nuh Aleyhisselamın oğlu Sam bina eylemiştir. Anın zamanından beri hisap olunur ibaresi bulunmaktadır. Dış duvarlarında dairevi rasat kuleleri bulunan Kale nin içinde Evliya Çelebi seyahatnamesinde bir Camii bulunduğundan bahsetse de günümüzde mevcut kalıntıları gözükmemektedir. Ayrıca Kale nin güneybatısında eski çağlardan kalma bir Kaya Mezarı oyulmuştur. Monuments Turcs D Anatolie isimli eserin yazarı Prof. Dr. A. Gabriel Tokat Kalesi için eskiden kayalar içine oyulmuş 362 basamaklı merdivenli bir tünelden bahsetmektedir. Bu tünel günümüzde taşlarla kapalı vaziyettedir. Kale ile şehir arasında bu şekilde yeraltı yolları yapılarak irtibat sağlanmıştır.

25 11 Osmanlı İmparatorluğu döneminde Çardak-ı Bedevi denilen hapishanelerden biri olan Tokat Kalesi başta Bizans İmparator u Diogenis olmak üzere birçok ünlüye tutsak yeri olmuştur. Korku filmlerinde Drakula olarak bilinen Eflak Prensi III.Vlad diğer bir ifadeyle Kazıklı Voyvoda Tokat Kalesinde yaklaşık 4 yıl esaret altında kalmıştır Medreseler Pervane Bey Darüşşifası (Gökmedrese): 1277 yılında Muineddin Pervane Süleyman Bey tarafından Gaziosmanpaşa Bulvarı nda Taşhan yakınında yaptırılmış olan Darüşşifa yakın zamana kadar müze olarak kullanılmıştır. Anadolu Selçuklu mimarisinin en belirgin özelliğini taşıyan Pervane Darüşşifası halk arasında Kırk Kızlar Medresesi, Gökmedrese veya Bimarhane olarak da bilinmektedir. Bugün yol hizasının altında kalan Gökmedrese iki katlı ve iki eyvanlıdır. Her bir katta 15 küçük oda ve 4 büyük salon vardır. Başbakanlık arşivlerine göre 1811 yılına kadar hastane olarak faaliyetini sürdürmüştür yılında ise müze haline getirilmiştir.

26 12 Pervane Darüşşifası (Gökmedrese) Görüntüleri Yağıbasan Medresesi (Çukur Medrese): Anadolu nun ilk medreselerinden biri olan Yağıbasan Medresesi Takyeciler Camisi nin güneyinde yer almaktadır. Çukur Medrese olarak da bilinen medrese tarihleri arasında Danişment Sultanlarından Nizamettin Yağıbasan tarafından yaptırılmıştır. 10 metreye yakın açıklığı ve 14 metre çapında avlu kubbesi ile bu özelliği taşıyan 3 medreseden (diğerleri Niksar ve Basra dadır) biridir.2010 yılında restore edilen Yağıbasan Medresesi nin kitabesi bulunmamaktadır. Ancak Tokat Müzesinde yer alan Medrese ile ilgili bir kitabede Tarih-i Bina-i Çukur Medrese der Tokat Fizemen-ı Sultan Keykavus sene M denilerek Medrese nin Selçuklu Sultanı II. İzzettin Keykavus un hükümdarlığı döneminde 1247 yılında onarım gördüğü anlaşılmaktadır. Yağıbasan Medresesi (Çukur Medrese)

27 Hıdırlık Köprüsü (Yeşilırmak Köprüsü) Yeşilırmak üzerinde olup Tokat şehir merkezinin kuzeyinde yer almaktadır. Tamamen yontma ve kesme taştan yapılmıştır. Eni 7 metre uzunluğu da 151 metre olan köprü beş kemerli göz üzerine kurulmuştur. Köprünün kitabesi köprünün orta yerinin üstünde ve batı yönündedir. Mermer üzerinde birbirine geçmiş Selçuklulara ait sülüs yazısıyla işlenmiştir. Hıdırlık Köprüsü Kitabeye göre II. Gıyasettin Keyhusrev in oğulları: IV. Rüknettin Kılıçaslan, II. Alaeddin Keykubat, II. İzzettin Keykavus un ortaklaşa hüküm sürdükleri zamanda Hamid bin Ebu l Kasım bin Ali el-tusi (Pervane Seyfettin Hamit) tarafından 1250 yılında yaptırılmıştır. Bu kitabenin altında yer alan bir diğer kitabede ise köprünün Keykavus oğlu Gıyasettin Mesud zamanında yaptırıldığı belirtilmiştir. Ayrıca yine kitabeye göre köprünün mimarı EbülFerec oğlu Bahaeddin Mehmet gösterilmektedir Hanlar Horosoğlu Hanı: Pir Mehmet Bey vakfıdır ve Hassa tımarıdır. Vakıflar Dergisi nin 7. cildine göre Ümeradan olan müverrih Ali nin Çelebi Sultan Mehmet in Süleyman Çelebi kuvvetleriyle Yenişehir de Çakırpınarı civarında karşılaştığı zaman kahramanca bir savaş çıkaran Horosoğlu Ahmet Bey veya Horoszade diye bahsedilen kişi bu bölgede birçok köylere tasarruf etmiştir. Bu zat Tokat taki Horosoğlu hanının banisidir. Tokat ın meydan semtinde yer alan zaviye nin bulunduğu yerde bir de türbe vardır. Bu türbede yer alan Pir Ahmet Bey in ailesine ait 12 mezar 1939 yılında yaşanılan bir depremde zarar görmüştür. Günümüzde Aşevi olarak kullanılmaktadır. Taşhan (Voyvoda Hanı): Anadolu daki en büyük şehir hanlarından olan Taşhan, yılları arasında yaptırılmış bir Osmanlı eseri olup Gaziosmanpaşa Bulvarı üzerindedir. Taşhan da halen Tokat el sanatlarının ve yöresel tatların pazarlandığı

28 14 dükkânlar bulunmaktadır. Kervansaray olarak inşa edilmiş ve ön ile iç cephelerde yer alan dükkânlar kesme taş ile işlenmiştir. Ortası avlu şeklinde, dikdörtgen planlı ve iki katlı bir yapıdır. İç kısımda 76 dış kısımda ise 27 olmak üzere toplamda 103 oda vardır. Vakıflar Genel Müdürlüğü nde ceylan derisi üzerine yazılmış vakfiyesi bulunan Taşhan Türkiye nin en güzel beş hanından biri olarak gösterilmektedir Hamamlar Pervane Hamamı: Kabe-i Mescit Mahallesi girişindedir. Kitabesi olmadığı için yapılış tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Yerinin çukurda olması ve adının asırlardan beri Pervane diye anılması Selçuklu eseri olduğunu göstermektedir de Pervane Darüşşifası olarak yapılan Gökmedrese nin çok yakınında bulunması, aynı senelerde yapıldığı kanaatini uyandırmaktadır. Kadın ve erkek kısımları ayrı ayrıdır. Kesme taştan yapılmış olup halen işletilmekte olan bir hamamdır.

29 15 Pervane Hamamı Mustafa Hamamı: Sulusokak ta Takyeciler Camisi nin kuzeyinde yer almaktadır. Kitabesi olmadığından yapılış tarihi hakkında kesin bilgi yoktur. Vakıf sahibinin elindeki vakfiyeye göre Selçuklu Dönemine ait olduğu görülmektedir. Yapı tarzı ve malzemesi itibariyle de Selçuklu hamamı olan Pervane hamamına da benzemektedir. Kadın ve erkek bölümleri ayrı olan hamam günümüzde faaliyetini sürdürememektedir. Mustafa Hamamı Paşa Hamamı: Sulusokak ın bitiminde yer alan hamamın kitabesine göre Çelebi Mehmet in oğlu II. Murat zamanında Vezir-i azam Yörgüş Paşa tarafından yaptırılmış ve vakfedilmiştir. Günümüzde kullanılmamaktadır.

30 16 Paşa Hamamı Türk Tarih Kurumu nun yayınladığı Osmanlı Tarihi ansiklopedisinin I. cildinde Kızılkoca Türkmenleri Tokat ve Amasya bölgesini adeta istila etmiş haldeydiler. İcabında Dulkadir ve Akkoyunlular da bunları tahrik ediyorlardı. Lala YörgüçPaşabunları hile ile tuzağa düşürüp hepsini öldürerek isyanı bastırmıştır. Bu havalide devlete karşı koyabilecek bütün nüfuzlu aileleri dize getirip karışıklığı önlemiştir denilerek Vezir-i Azam Yörgüç Paşa nın bölgede ne denli etkin olduğu vurgulanmıştır. Alipaşa Hamamı: Alipaşa Camisi nin doğusunda yer alan hamam, Türk hamamlarının en güzellerinden birisidir. Alipaşa tarafından 1572 yılında yaptırılmıştır. Kadın ve erkek hamamları ayrı olmak üzere çifte hamam yapısı vardır. Günümüzde halen faaliyetini sürdürmektedir Türbe ve Zaviyeler Alipaşa Hamamı Ali Tusi (Ebulkasım) Türbesi: Sulusokak semtindedir. Sokağa bakan iki penceresi çinilerle çevrili olup çivi yazısıyla süslüdür. İçerisinde Emir Ebulkasım Bin Ali Tusi nin mezarı bulunmaktadır. Selçuklu hükümdarı I. Alaeddin Keykubat zamanında 1234 yılında Ebulkasım Bin Ali Tusi tarafından ölümünden evvel yaptırılmıştır.

31 17 Ali Tusi Türbesi Ebulkasım Bin Ali Tusi Selçuklu Hükümdarlarını ziyarete gelen bazı hükümdar ve elçilerin hizmetine memur edilmiş, I. Alaeddin den sonra gelen üç hükümdar zamanında da önemli hizmetlerde bulunmuştur. Hıdırlık köprüsünü yaptıran Seyfettin Hamit Ebul Kasım ın oğludur. Sefer Beşe Mescit ve Türbesi: Sulusokak ta Ulucami yakınında yer almaktadır. Mescit bölümü yıkılmış olup kitabesi Tokat müzesinde bulunmaktadır. Türbe kısmının kubbesi 8 köşeli piramit şeklinde olup kesme taştan yapılmıştır. Kapısında Selçuklu yazıları mevcuttur. Türbenin alt kısmı mumya koymaya mahsus, mahsen halindedir. Türbedeki mezarlarda kitabe olmadığından kimlere ait olduğu bilinmemektedir.mescidi 1251 yılında yaptıran Mesut un torunu, Lokman ın oğlu Ebubekir dir. Halk tarafından Sefer Paşa diye anılsa da kitabede böyle bir kayıt yoktur. Eski kasaphane çeşmesini yaptıran Sefer Beşe nin buraya defnedilmiş olmasından dolayı bu adın verildiği zannedilmektedir. Sümbül Baba Zaviye ve Türbesi: Gaziosmanpaşa Bulvarı üzerinde bulunmaktadır. Planında bir simetrik bir görünüm vardır. Girişte taç kapısı mermerlerle süslüdür. Klasik Selçuklu tipinde sarkıtlıdır. Kenarları sütünludur. Kapısından girildiğinde bir kubbeli ders verme yeri olmak üzere iki oda ve bir de cephanede çıkıntılı kısım içinde kubbeli türbe bulunmaktadır. Kitabesi taç kapı içerisinde 3 satırlıktır. Kitabeye göre Selçuklu Hükümdarlarından II. Gıyasettin Mesut zamanında 1292 yılında yapılmıştır. II. Mesut un karısı ve Pervane Muinüddin Süleyman ın kızının azat ettiği bir köle olan Abdullah oğlu Hacı Sümbül tarafından yaptırılmıştır. Evliya Çelebi. Sümbül Baba nın Hacı Bayram Veli nin öğrencisi ve halifesi olduğunu yazmaktadır. Halef Sultan Zaviyesi: Tokat Gazi Osman Paşa Lisesi nin Kuzey Doğusundadır. Sanatlı bir yapıya sahip olmayan Zaviye, biri sağdaki türbeye diğeri soldaki asıl yapıya ait olmak üzere iki kapıya sahiptir. Kitabesi asıl kapı üzerindedir. Kitabede yapının adı Darul İlm Vel Amel diye geçmektedir. II. Gıyasettin Mesut un birinci hükümeti zamanında 1292 yılında yapılmıştır. Kitabede adı geçen Kılıçaslan kızı Secuhi Hand, II. Mesut un amcası IV Kılıçaslan ın kızıdır. Türbe kısmında iki mezar bulunmaktadır.

32 18 Halef Sultan Zaviyesi Sentimuroğlu veya Esentimur Türbesi (Sivri Tekke): Gaziosmanpaşa Bulvarı üzerinde Namık Kemal İlköğretim okulu karşısında yer alan ve halk arasında Sivri Tekke olarak da bilinen Türbe vefatına atfen Emir Nureddin İbni Esentimur adına 1314 yılında inşa edilmiştir.1935 yılında restore edilmiştir. Kesme taştan kare şeklindeki yapının üzeri sekizli piramit şeklinde tuğladan örülmüştür. Kemerde bulunan kitabede Firdevsi Tusi nin mesnevisi yazılıdır. Vezir Ahmet Paşa Türbesi: Tokat Meydan Mahallesi, Mahkeme önü Semtinde bulunmaktadır. Kitabesi vardır. Kitabeye göre İsfendiyaroğullarından Vezir Ahmet Paşa tarafından 1288 yılında yaptırılmıştır. Taştan basık kemerli giriş kısmı bulunmaktadır. Güney yönünde mihrabı vardır. İki yanda ikişer odaları bulunmaktadır. Cephede bulunan kubbeli oda türbedir ve beş lahit bulunmaktadır. Orta kısımda ders okutulduğu ve mescide tahsis olduğu anlaşılmaktadır. Bu yapı yanındaki mescit ile birlikte 1925 yılında onarılmıştır yılındaki deprem sırasında harap olmuştur.

33 19 Abdulmuttalip Türbesi: Mahmutpaşa mahallesi çıkmaz Müftü sokağındadır. Bu yapıda mescit zaviye ve türbe bulunmaktadır. Yapısı sadedir ve türbedeki mezarlarda yazı yoktur. Kapısı üzerindeki kitabede İran Moğollarından Olcaytu Sultan ın oğlu Ebu Sait Bahadır Han zamanında 1317 yılında yapıldığı yazılıdır. Ayrıca Türbe üzerindeki kitabede Muhyi oğlu Abdullah ın türbesi olduğu da yazmaktadır. Arastalı Bedesten Tokat Müzesi: Evliya Çelebi nin Sultan Çarsı kadar güzel diye nitelendirdiği Bedesten Sulusokak ta Takyeciler Camisi nin doğusunda yer almaktadır. XV. Yüzyılda Çelebi Mehmet zamanında yapıldığı düşünülen bedestenin tuğladan örülmüş tonozlar üzerine 9 kubbesi vardır. Kuzey ve güney yönlerinde birer kapısı mevcuttur. Mayıs 2012 tarihinden itibaren de Tokat Müzesi olarak da kullanılmaktadır. Tokat Müzesi müzecilik tarihi açısından Türkiye deki ilk müzelerden birisidir yılında kurulmuştur. Eser çeşitliliği ve zenginliği açısından önemli bir yere sahip olan Tokat Müzesi nde birçok medeniyetin önemli eserleri sergilenmektedir Camiiler Garipler Camii: XI. yüzyılın sonlarına doğru Melik Danişmend Gazi tarafından yılları arasında yaptırıldığı bilinmektedir. Minaresinde yeşil sırlı tuğlalarda kullanıldığı için halk arasında Yeşil Minareli Cami olarak da bilinir. Malazgirt

34 20 Savaşından sonra Anadolu daki en eski camii Garipler Camisi dir yılında restore edilen Camii 1040 yılında Karahanlılar tarafından yaptırılan Degaron Camii ile aynı yapıya sahiptir. Garipler Camii Meydan Cami Hatuniye Cami: II. Beyazıt ın annesi Gülbahar Hatun adına 1485 yılında yaptırılmıştır. Osmanlı eseri olan Camii Selçuklu yapısından etkilenmiştir. Minaresi kesme taş malzeme ile inşa edilmiştir. Minaresinin kaidesi sekizgendir. Kaideden gövdeye geçişte Türk üçgenleri kullanılmıştır. Kapısı ile meşhur bir camiidir. Caminin yanında Hatuniye medresesi de bulunmaktadır. Camii ile arasında kot farkı olduğundan Camiden daha önce inşa edildiği düşünülmektedir. Hatuniye Camii Medresesi

35 21 Takyeciler Camii: Yağıbasan Medresesi karşısında yer alan ve kitabesi bulunmadığı için kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığı kesin olarak bilinmeyen Takyeciler Cami, Çelebi Mehmet döneminde yapılan Edirne Eski Cami ile aynı yapıya sahip olmasından dolayı XV. Yüzyılın ilk çeyreğinde yaptırılmış olabileceği düşünülmektedir. Çok ayaklı ve çok kubbeli bir plana sahiptir. Dokuz kubbesi vardır. Takyeciler Camii Behzat Camii: Behzat caddesinde ve Tokat saat kulesinin güneyindedir yılında Şirvanlı Hoca Behzat tarafından yaptırılmıştır. Kabri de caminin kıbleye bakan kısmındadır. Asıl Cami kare şeklinde küçük bir yapı olup II. Abdülhamit zamanında ön kısma ilaveler yapılmıştır. Behzat Cami Ali Paşa Camii: Bosnalı olan II. Beyazıt ın damadı Ali Paşa tarafından tarihleri arasında yaptırılmıştır. Tokat Cumhuriyet Meydanında yer almaktadır. Kare planlı, sekiz mermer sütun üzerine kurulu, yedi kubbeli son cemaat yeri bulunmaktadır. Kesme taşla yapılmıştır. Kıble tarafı hariç diğer üç duvarları mahfil tipinde girintilidir. Sütunları ve Abakusları 16. Yüzyılın en itinalı eserlerinden sayılır. Camii dıştan desteklerle kuvvetlendirilmiştir. 16. Yüzyıldan günümüze orijinal süslemeleriyle ulaşan tek ahşap şadırvana sahiptir. Camii avlusunda Ali Paşa, karısı ve Sivas defterdarı olan oğlu Mustafa Bey in türbesi bulunmaktadır.

36 Tokat Saat Kulesi Alipaşa Cami ve Şadırvanı 1902 yılında II. Abdülhamid in padişah oluşunun 25. Yılı olduğu için halkın yardımlarıyla mutasarrıf Bekir Paşa ve Belediye Reisi Mütevelli oğlu Enver Bey tarafından yaptırılmıştır. Kentin büyük bir kısmında görülebilen saat 33 metre yüksekliğinde olup kesme taştan yapılmıştır Mevlevihane Tokat Saat Kulesi 1638 tarihinde I. Ahmet in vezirlerinden Sülün Muslu Ağa tarafından yaptırılmıştır. Sultan Abdülmecit döneminde yenilenmiş ve iki kat olarak düzenlenerek 19. Yüzyıl barok sanatının en güzel örneklerinden biri haline gelmiştir. Mevlevihane nin alt katında 5 oda bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi de şeyhin kabul odasıdır. Günümüzde Mevlevihane müzesi olarak kullanılan binada, el yazması Kur'an-ı Kerimler,

37 23 el yazması diğer kitaplar, şamdanlar, Yağıbasan Medresesinin kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkan sırlı seramik parçaları, parfüm şişeleri sergilenmektedir. Söz konusu binanın Mevlevihane olması nedeniyle üst katta sema törenini canlandıran semazen maketleri, Mevleviliğe ait sikke, tespih, kudüm, sema tahtası gibi eşyalar sergilenmektedir. Binanın arka kısmında Şeyh ailesinin ikametine ayrılmış konak ile Hamuşan denilen mezarlık alanı bulunmaktadır. Tokat Mevlevihane 1.5.DOĞAL GÜZELLİKLER Zınav Gölü: Reşadiye ilçemizin Yolüstü (Meğedüm ) köyü 3 km uzaklıkta tatlı sulu bir göldür. Gölü besleyen bir dere vardır. Ortalama 1,5 km 2 lik bir alanı kaplar. Ayağı Kelkit ırmağına ulaşır. Batak yeri yoktur. Ortalama derinlik m arasındadır. Etrafı korumaya alınmış ormandır. Doğal güzelliği nedeniyle Tokat turizmi açısından önemlidir. Yeterli olmasa da dinlenme tesisleri mevcuttur. Kızılkanat denilen çok lezzetli balıkları vardır. Zınav Gölü

38 24 Göllüköy Gölü: Reşadiye ilçemizin aynı isimle anılan köyündendir m 2 lik bir alanı kaplamaktadır. Yan derelerden gelen sızıntı sular ve kış suları ile beslenir. Ortalama derinliği 7 m dir. Tatlı sudur. Sulamada kullanılmak üzere göl tahliye tesisleri vardır. Ayrıca ilimizin Kazova yöresinde Kaz Gölü vardır. Almus Baraj Gölü: Kotu 807,5 m olan Almus Baraj Gölü, Yeşilırmak havzasında Almus İlçesinin 3,5 km kuzey-doğusunda Yeşilırmak ın hafif bir dirsek çevirerek Omala Ovası boğazına girdiği yerde zonlu toprak dolgu tipinde yapılmıştır. Sedde yüksekliği 95 m ve tepe uzunluğu 350 m tepe genişliği ise 12 metredir. Gövde dolgusu m 3, Doğu- batı yönünde uzanan güneşin doğuşu ve batışının izlendiği tek göldür. Almus Barajın da bugün balıkçılık yapılmaktadır. Ayrıca ilimizde sadece arazi sulama amacıyla kurulmuş çok sayıda gölet vardır. Almus Barajı, taşkın önlemi, sulama ihtiyacı, ucuz ve bol elektrik enerjisi için yapılmıştır. Baraj etrafının ormanla kaplı ve birçok koyların bulunuşu, sayfiye ve dinlenme yeri olarak önemini arttırmıştır. Yeni yapılacak tesislerde Tokat turizmini canlandıracak yerlerdendir. Tokat a 36 km mesafede olup, iyi bir yolla bağlantılıdır. Yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olup balığı meşhurdur. 1.6.EL SANATLARI Almus Baraj Gölü Tokat a özgü tarihi el sanatları ve örneklerden anlaşılacağı üzere, ilimizde halıcılık, yazmacılık, kilim bakırcılık, pirinç ve tunç işleri bunlarla ilgili mutfak araçları, kuyumculuk yapıldığı görülmektedir. İlimizde bakırcılık çok ünlü bir iş koludur. Bakırcılığın fabrika imalatını dönüşmesi bu sanatın önemini yitirmesine neden olmuştur. Kuyumculukta ise kalan birkaç usta tarafından Tokat Bilezik i diye adlandıran bir işleme yapılmaktadır. Yazmacılık: Yazma, özel hazırlanmış ve ıhlamur ağacından yapılmış boyalar kullanılarak pamuklu veya ipek kumaşlar üzerine baskı sistemi ile yapılan kumaş süsleme sanatıdır.

39 25 Baskı Örneği Tokat Yazmaları İlimizde yapılan yazmacılığın en önemli özelliği elvan baskı denilen çok renkli olmasıdır. Tokat yazmalarında yöreye özgü iki desen göze çarpmaktadır. Bunlardan biri, tüm yüzey sarı, yeşil, siyah renklerle boyanan ve üzerine dokuz desen kırmızı veya kırmızı-mor renginden yerleştirilen Tokat içi dolusu diğeri siyah zemine kırmızı veya kırmızı-mor olarak basılmış elma motifi Tokat elması yazmalarıdır. Çengel köy isimli desen ise aranan bir başka çeşittir. Yazmacılıkla doğal boya (kök boya) kullanılması amacıyla araştırmalar yapılmaktadır. Selçuklulardan kalma Gazioğlu İş Hanı nda yakın zamana kadar yazma ustaları faaliyet göstermekteydi. Yazmacılık Tokat turizmi ve ekonomisi açısından önemlidir. Halıcılık: Halıcılık Tokat ta özellikle Başçiftlik, Niksar ve Reşadiye ilçelerinde çok benimsenmiş, bu yörelerin önemli gelir kaynağı olmuştur. Vali Yusuf Yakupoğlu nun öncülük ettiği 1967 yılında faaliyete geçen özel idare müdürlüğüne ait halıcılık okulunun çalışmaları ile Başçiftlik ilçesi başta olmak üzere çevreye yayılmıştır.

40 26 Başçiftlik ilçemiz bölgenin doğal halıcılık okulu görevini yıllarca üstlenmiştir. Karadeniz Bölgesi ne halıcılığın yayılmasını sağlamıştır. İlimizde ilçeler ve köyler dahilon bine yakın halı tezgâhının üretim yaptığı tahmin edilmektedir. 1.7.TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ ÜNLÜ ŞAHSİYETLER Molla Hüsrev: Tokat civarında Türkmenlerden Arsak Kabilesinden Feramürs adlı şahsın oğludur. Kendi el yazısıyla 1470 de yazıp Fatih Sultan Mehmet e hediye ettiği Mir at ve Mir kat adlı eserinde künyesini Mehmet bin Feramürs bin Ali olarak yazmaktadır. Molla Hüsrev Edirne de Şah Melek ve Halebi medreselerinde sırasıyla müderris olmuş, II. Murat zamanında kazaskerliğe getirilmiştir. Fatih Sultan Mehmet tahta çıkınca yine bu görevde kalmış, II. Sultan Murat tekrar tahta dönüşünde Fatih le beraber Manisa ya gitmiş ve ona hocalık etmiştir. Fatih tekrar tahta çıkışında Fatih ten büyük saygı ve destek görmüştür. İstanbul un alınmasından sonra sırasıyla 1458 de İstanbul, Galata, Üsküdar kadılıklarına tayin olmuştur. Aynı zamanda Ayasofya müderrisliği yapan Molla Hüsrev için Fatih Sultan Mehmet zamanımızın Ebu Hanifesidir demiştir. Molla Hüsrev bir toplantıda Molla Gürani nin Fatih in sağında oturmasına ve kendisinden üstünde tutulmasına kızarak 1472 de Bursa ya gidip bir medrese açmış ve talebelerini yetiştirmekle meşgul olmuştur. Çok geçmeden İstanbul a istenilmiş ve Fatih Sultan Mehmet tarafından Şeyhülislamlık görevi verilmiştir. Bu görevde 20 yıl kalmıştır Ekim ayında Cuma günü vefat etmiş ve Bursa ya götürülerek yaptırdığı medreseye defnedilmiştir. Arapça ve Farsça çok iyi bilen Molla Hüsrev, eserlerinin bir kısmını kendi el yazısıyla Fatih Sultan Mehmet e hediye etmiştir. Aynı zamanda şair yaradılışlıdır. Birçok gazalleri vardır. Molla Lütfi: İbn-i Kemal e hocalık yapmış devrinin Din, Fizik, Felsefe kollarında ün yapan doğru sözlü, kimseden çekinmeyen yaradılışta olduğu için Deli Lütfi veya sarışın olduğu için Sarı Lütfi de denilmektedir. Fatih Sultan Mehmet in Hafıza kütüplüğünü (Günümüzdeki kütüphane memurluğu) yapmıştır. İlim kollarındaki bilgisi ve din konusundaki ileri düşünceleri ile birlikte, hicivleri yüzünden 1495 Ocak ayı içerisinde İstanbul da idam edilmiştir. En önemli eseri Elmatil übül İlahiye Fi Mevzuatül Ulum dur. İbn-i Kemal: 16.yüzyılının büyük bilginlerinden olup asıl adı Şemsettin Ahmet tir. Kemal Paşa Zade Süleyman Bey in oğludur. Gençliğinde babası gibi sipahi askerliğinde çalışırken, Molla Lütfi ye gösterilen değere hayran kalarak ilmiye mesleğine geçmiştir. Şeyhülislamlık yapmıştır. İlk bilgilerini Edirne de Darul Hadis Müderrisi, aynı zamanda Tokatlı olan Molla Lütfi den, Kestelli, Hatipzade ve Maruf Zade gibi âlimlerden bilgilerini ilerletmiştir. İlk defa Edirne de Taşlık Medresesi ne, Üsküp te İshak Paşa, yine Edirne de Halebi, Süleymaniye, Sultan Beyazıt medreselerine müderris olmuştur. Müderrislikten kadılığa geçmiş, Edirne kadısı olmuş, Mısır seferinden dönüşünde azledilmiş, tekrar Edirne de müderrisliğe dönmüştür. Sultan Süleyman döneminde şeyhülislam olmuştur. Anadolu Türklüğü için olduğu kadar bütün Türklük için övünülecek bir âlimdir. II. Beyazıt,. Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman gibi Osmanlı padişahlarından daima saygı ve ilgi gömüştür. Yavuz Sultan Selim le beraber Mısır seferinden dönerken, İbn-i Kemal in atının ayağından sıçrayan çamurlar padişahın kaftanına sıçramış ve buna çok üzülen bilginimizin haline üzülen Yavuz Sultan Selim: Hocam ulema (âlim)atının ayağından sıçrayan çamurlar bizim için kir değil bir süstür. Bu kaftanın saklanarak tabutumun üzerine örtülmesini vasiyet ediyorum. demek suretiyle büyük iltifatlarda bulunmuştur.

41 27 İbn-i Kemal yalnız dini ilimlerde değil dil, tarih, fen ve diğer sahalarda da çok yüksek âlimdir. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilirdi. Espiriyi seven güzel buluşlu, düşündürücü sözleriyle kimseyi sıkmadan konuşmasını bilen, çalışmaktan yılmayan her gün yüzlerce fetvayı inceleyen, imzalayan, yüzlerce öğrencisine ders veren ve bu arada 300 e yakın eseri bulanan büyük bir âlimdir.1553 yılında İstanbul da vefat etmiş ve Edirnekapı dışında, Emir Buhari Tekkesi çevresinde, Eyüp e giden yolun sol tarafında bulunan Mahmut Çelebi Zaviyesinde defnedilmiştir. Ahmet Dai: Emir Süleyman Çelebi ve II. Sultan Murat, memlekette kültür hayatına önem vererek âlim şairleri himaye etmiştir. İşte Tokatlı şair Ahmet Dai de bu himayeye mazhar olanlardan birisidir. Kendisine yıllık olarak hazineden ödenek de verilirdi. Cenkname ve Ferahname adlı iki manzum eseri vardır. Bunlardan başka Lugat- Tefsir-Tıbb-ı Nebevi ve Tabirnamesi ile birde Divan ı bulunmaktadır. Ölüm yeri ve mezarı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Hekim Mustafa: Türk tıp tarihinin çok önemli âlimlerindendir. Babası Ahmet ve dedesi de müderrisliklerde bulunmuş âlim Hasan Efendi dir. Tahsilini İstanbul da yapmıştır. Hekim Mustafa İbn-i Sina nın tıp alanında yazdığı Kanun ismindeki beş ciltlik eseri dilimize çevirmiştir. Hekim Mustafa Efendi nin doğduğu yıl hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır tarihinde bilinmeyen bir hastalıktan vefat etmiştir. Hekim Mustafa Efendi nin aynı zamanda şairdir. Topkapı Saray Müzesi, Bağdat Kütüphanesi no 342 de saklı bulunan Kanun tercümesi başında güzel şiirleri vardır. Tahir Efendi: Ömer Efendi nin oğlu olup 1747 de doğmuştur. Devrinin âlimlerinden ders almış ve müderris olmuştur de Anadolu ve Rumeli vilayetlerinde kadılıklarda bulunmuştur de Sultan II. Mahmut emri ile Şeyhülislamlığa getirilmiştir. Şeyhülislam Tahir Efendi yeniçerilerin yeni silah ve usullerle talim yapmalarının dini hiçbir engel olmadığına dair verdiği fetvadan, yeniçeriler isyan etmişlerdir. Bu isyan tarihe Vaka-i Hayriye diye geçmiştir. İsyan II. Mahmut tarafından bastırılmış böylece yeniçeri ocağı ortadan kaldırılmıştır. Tahir Efendi böyle bir gelişmeyi sağlayan ileri görüşlü âlim bir zattır.1838 de vefat etti. Mezarı Eyüp Sultan da Bostan İskelesi civarındadır. On iki tarih üzerine Nuriye adıyla bir risalesi vardır. Ebubekir Kani: 1711 de Tokat ta doğan Ebubekir Kani tanınmış bir Türk şair ve mizahçılarındandır. Tokat ta Mevlevi Şeyhi nin hizmetinde bulunan Kani yi, Trabzon valiliğinden üçüncü defa sadrazamlığa gelen Hekim Oğlu Ali Paşa Tokat tan geçerken görmüş, okuduğu kaside ve tarihleri dinlemiştir. Şeyhi nin müsaadesini alarak 40 yaşında Kani yi beraberinde İstanbul a götürmüştür. Bir ara İstanbul da sadrazam Yeğen Mehmet Paşa nın divan kâtipliğini yapmıştır. Bir süre sonra Bükreş e gitmiş ve Ulah Beyi Aleksandr ın hususi kâtibi olmuştur. Bükreş te bulunduğu sırada Romanyalı güzel bir kadına âşık olmuştur. Sevgilisinin kendisine Hıristiyan olması halinde evleneceğini bildirmesi üzerine Türk mizah tarihine geçen ve halen bazı konularda söylediğimiz ünlü Kırk Yıllık Kani Olur Mu Yani sözünü söyleyerek sevgilisini reddetmiştir. İstanbul a dönmüş, saray gelenek göreneklerine uymuyor ve devlet sırlarını açıklıyor denilerek idamına karar verilmişken, ReisülKüttap Hayri Efendi nin yardımlarıyla kurtulmuş ve Limmi adasına sürülmüştür. Bir süre orda yaşadıktan sonra İstanbul a dönmüş ve ölümünden önce Fatiha dilencisi değilim mezarıma fatiha yazmayın dediği için mezar taşı Fatihasız olarak yazılıdır.1791 yılında İstanbul da ölmüş ve Eyüp Sultan da Feridun Paşa Türbesi nin sağ tarafına defnedilmiştir. Melihi: Genç yaşta devrinin kültür merkezlerinden İran a giderek orada Molla cami ve Şeyh Ruşeni ile Horasan da tahsil görmüşlerdir. İstanbul un alınışından sonra memlekete dönerek İstanbul a geçmiş ve Ahmet Paşa ile tanışmıştır. Çok iyi Arapça ve

42 28 Farsça bildiği için ona hocalık etmiştir. Ahmet Paşa daima Melihi yi yanına alarak Fatih Sultan Mehmet in meclislerine giderdi. Fazla içki kullanması ile dikkati çekerdi. Fatih Sultan Mehmet ve devrini âlim ve ileri gelenleri ona sürekli içki kullanmamasını söylediklerinde O; Gelsin ana muhabbet camından aşk şarabı içeyim görsün kim zevk-ü halet-ü şevk-ü keyfiyet nasıl olur cevabını vermekle kendini teselli ederdi. Devrinin en kıymetli şairi olduğu temiz ve sade lisanı ile mevcudu az şiirlerinde görülmektedir. Derviş Ömer Gülşeni: Osmanlı Tarihi Cilt:II sayfa 603 ten alınan bu not onun Türk musiki hayatındaki değerini ziyadesiyle göstermektedir. Yüz seneden fazla yaşayarak 17.yüzyılın ilk yarısında vefat eden Derviş Ömer Gülşeni, Kanuni Sultan Süleyman devrinden itibaren musikide bir yüzyıl üstad olmuştur. Sabuhi Ahmet Dede: Tanınmış Mevlevi şairlerinden olan Sabuhi Ahmet Dedenin doğum tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. İlk tahsilini Tokat ta yaptıktan sonra İstanbul a gitmiş ve Eyüp civarında Kasım Dede ye katılmıştır. Bir arada Konya da Mevlevi Şeyhi olarak dergâhta bulunmuştur. Sabuhi Ahmet 17. Yüzyılının en önemli edebi şahsiyetlerinden sayılmaktadır. Anlatımları açık ve çok samimi bir şairdir. Bazı şiirlerini Farsça yazmıştır. Şiirlerinde tasavvufa çok yer vermiştir. Nef i Fehim-Naili gibi büyük şairlerin üstadı olduğunu kaydetmek şiir alanındaki değerini belirtmek bakımından çok önemlidir. Türkçe ve Farsça DİVAN bulunmaktadır. En güzel yazıları Terci-i bent ve Sakiname dir. Bir nüshası Yenikapı Mevlevihane sinde bulunan İhityarat-ı Mesnevi adlı eserini Şam da bulunduğu zaman yazmıştır. İstanbul da 1646 da vefat etmiş ve Tokat lı Ahmet Dede nin yanına defnedilmiştir. Mehmed ül Liman: Meşhur hattatlardandır ve ustası Üsküdarlı Hasan dır. Doğum tarihi ile ilgili kesin bir bilgi yoktur. Sultan Murat Bağdat seferine giderken Hattat Mehmed-ül Liman a bir Kur an-ı Kerim yazmasını emretmiştir. Padişah daha sözünü bitirmeden Sözü kesilmeden bu pazarlığa giremem bahasını tayin buyurun ki hevesle bitireyim demiştir. Padişah Mehmed-ül Liman ın istediği 1000 kuruşa karşılık 1000 altın vermiştir. İki yıl sonra Sultan Murat seferden dönüşünde yazılmış olan Kur an-ı Kerim i gözden geçirmiş son kısımlarının baş tarafından daha güzel yazıldığının sebebini hattata sorunca; İlk sahifeleri Bağdat ı Zabıtı heyecanı ile son sahifeleri ise Bağdat fethinin ve varlığınız verdiği sevinçle, sevgiyle yazıldı demiştir. Bu cevabından sonra Sultan Murat bir defa daha 1000 altın vermiştir.1642 tarihinde vefat eden Hattat Mehmed-ül Liman efendiye ölüm tarihi olarak şu tarihi söylemişlerdir. Satılıyor bir sözün bin dinara İbn-i Meddas: Amasya tarihinde Paşamakçıoğlu, Osmanlı yazarları ise Nalbantzade diye kaydederler. Doğum tarihi ile ilgili kesin bir bilgi yoktur. Tokat ve Amasya tahsil gören Hüsamettin Efendi 1443 te Amasya müftüsü olmuş ve 1453 te İstanbul a gitmiştir. Kitabesinde Fatih Sultan Mehmet in Mestçi Başı sı olduğu görülmektedir. Devrinin alim ve yazarlarındadır. Başlıca beş eseri vardır. Paşmakçı Zade Hüseyin-i Tokadı namı ile tanınır te İstanbul da vefat etmiş ve Unkapanı camii nin karşısına defnolunmuştur yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünce onarılmıştır. Âşık Nuri: Kızılca mahallesinde doğmuştur. Doğum yılı kesin olarak bilinmemekle beraber arasında olduğu tahmin edilmektedir. Saz şairlerinin en son yetişen şöhretlerinden birisi olup asıl adı Mahmut tur. Âşık Nuri, halk şairi Emrah Tokat a gelince onunla tanışmış ve ondan ders almıştır. Emrah la Anadolu nun birçok yerlerine bu arada Samsun-Amasya-Çankırı Ankara taraflarını dolaşmış, kahvelerde, panayırlarda ve büyüklerin konaklarında saz çalmış ve şiir okumuşlardır. Gazel, mersiye, koşma ve destanlarına çok rastlanmakta olan Âşık Nuri şiirlerinde akıcı üslup ve samimi ifadeler kullanmaktadır. Hayatının son zamanlarında kendini içkiye vermiş ve sıhhati

43 29 bozulmuştur. Şiirlerinde bu halini uzun uzun anlatarak her yerden çare aramaya kalkmıştır te Samsun da vefat etmiş ve Şeyh Kutbettin Türbesi çevresine defnedilmiştir. Gazi Osman Paşa: Tarihimizde Plevne Kahramanı olarak geçen Gazi Osman Paşa 1832 yılında Tokat ta doğmuştur. İstanbul a giderek Beşiktaş a yerleşmişlerdir yılında orduya teğmen rütbesi ile katılmıştır. Kırım Harbi nedeniyle Harp Akademisi ne giremeyerek çeşitli hizmetlerde bulunmuş ve yüzbaşı rütbesiyle Erkan-ı Harbiye Dairesine girmiş ve kolağası olmuştur.1859 yılında Anadolu haritasının tanzim görevi kendisine verildiğinden Bursa ya gönderilmiştir. Görev yaptığı yerler sırasıyla Tesel ya da Erkan-ı Harp reisliği cebel-i Lübnan da, Girit te vazife almış rütbesi miralaylığa yükselmiştir de Yemen 1. Tümen Alay Komutanlığında bulunmuş ve general olmuştur. Sonra Manastır. Bosna Hersek ve Erzurum Komutanlığı yapmıştır yılları arasında Osmanlı-Sırp harbinde düşman ordusunu bozguna uğratmış ve rütbesi mareşalliğe yükselmiştir. Vidin muhafızı iken Osmanlı-Rus harbi başlamış, Ruslar ın Tuna yı geçmeleri üzerine Plevne yi tutma emri almıştır. Yaptırdığı toprak istihkâmlarla ve elinde bulunan pek az kuvvetle düşmanın çok büyük kuvvetlerine beş ay karşı koymuş ve teslim tekliflerine daima reddetmiştir. Askeri tarihe Plevne Müdafaası olarak geçen bu harpte yardım alamamak yüzünden son bir yarma harekâtına girmiş, düşman kuvvetlerini yarıp çıkarken yaralanarak esir düşmüş bulunmaktadır. Tedaviden sonra kendisini serbest bırakmışlardır. İstanbul da büyük kahramanlara yakışır şekilde karşılanan Osman Paşa Padişah II. Abdülhamit tarafından evvela Gazi unvanı verildi ve elmaslı bir kılıç hediye edildi ve yedi yıl bu hizmette kalmıştır. Sultan II. Abdülhamit sultanlarından ikisini Gazi Osman Paşa nın iki oğluna vererek akrabalık tesis etmiştir. 1.8.HALK OYUNLARI Tokat halk oyunları Karadeniz in sertliğini, İç Anadolu nun yumuşaklığını yansıtır. Tokat halk oyunları genelde halay türündedir. Halay, birlik ve beraberliği simgeler. Oyunlar ağırlama, yanlama ve yelleme olarak üç bölümde oynanmaktadır. Üç melodi ve üç ritim vardır. Açık havada davul zurna eşliğinde oynanmaktadır. Dilsiz kaval, zurna horlamalı kaval, bağlama, cura bağlama, kemençe, ney ve def gibi halk sazları kullanılmaktadır. Tokat halk oyunları giysi ve figür olarak da ayrı bir özellik taşır. Tokat ta koşma, divan, destan, semai, garip, derbeder, Hurşit, sağma gibi havalar; düğün sinsin havaları davar havaları gibi kırık havalar görülmektedir. Yörede yer yer orta oyunlarda oynanmaktadır. Bu orta oyunlar genelde kılık değiştirilip yüz boyanarak oynanan oyunlardır. Dede, deveci oyunu, geyik oyunu, bebek oyunu, deve, kedi, tilki, fare, hemecük, oturak oyunu, geçili, manturoğlu, kız kaçırma, yüzük saklama, çiftçi baba, koyun gütme, ebenin yaptığını yapma ve kasap oyunları orta oyuna örnek olarak gösterilebilir. Tokat yöresinde oynanan halk oyunları aşağıdaki gibi sıralanabilir:tokat Ağırlaması, Kızık Halayı, Kargın Halayı, Artova Ağırlaması, Kazova Yanlaması, Necip Halayı, Tucuk Halayı, Sarsı Halayı, Maşat Halayı, Maro Halayı, Sallan Gel, Kırat, Lalelim, Ters Biço, Karadut, Temirağa, Yedisene, Ellik Dağı, Çiçek Halayı, Koççari, Daldalan, Kartal, Alacam, Allılar, Mavilim, Üçayak, Hanım Kızlar, Özentek, Yayladan mı Geliyon, Emibe Can, Sarı Kaya, Sarı Kız, Mektepli, Omuz Halayı, Kabak, Ardıç Halayı, Çekirge, Madımak, Karanfilim, Güloğlan, Samah, Sim Sim ve Çökeliktir.

44 30 Kadın Kıyafetleri: Ayak: Deriden yapılmış yemeni çarık (Aynalı. Tokalı ve bağlı çarık) Vücut: Kıldan yapılmış. nakışlı alaca çorap. Şalvar (Pazen veya kumaş yapımı) İç Saya (İç Göynek): Beyaz ve önü işlemelidir. Dış Saya: Beyaz ve göğüs kısımları bol işlemelidir. Önlük: Kıl dokuma ve işlemelidir. Tuzluk: Kıl dokuma ve işlemelidir. Bel Boncuğu: Boncukları olan bel bağıdır. Yağlık: İnce boncukları olan. boyuna takılan ve göğsü kaplayan püskül saçak. Findi-Fes: Çuhadan yapılır. Elmalı Yazma: Siyah ve kırmızının hakim olduğu kenarları pullu ve boncuklu yazma Saçlık-Saç Bağı: Hafif boncuklarla süslü olup boncuklar saç örgüsü üzerine ilintilidir. Fes: Pulludur. Açpeş. atlas. fistan. bindallı entari özel günlerde ayrıca giyilir. Yöresel Kıyafetler Erkek Kıyafetleri Göynek: Yakasız. Beyaz üzeri siyah baskılı. Aba: Solta. kalın depme kıldan yapılmış cepken Yelek: Siyah ve kalın depme kıldan yapılmıştır. Zıvpa: Siyah olup cep kısımları kaytanlıdır. Kuşak: Püsküllüdür. Terlik: Beyaz üzerine renkli işlemeleri vardır. Para Kesesi: Renkli. boncuklu ve püsküllüdür. Erkekler ayrıca zincir ve köstekleri de takı olarak kullanmaktadırlar.

45 TOKAT MUTFAĞI Tokat a özgü yemekler denilince akla ilk gelen Tokat Kebabıdır. Kendine özel bir fırınında kuyruk yağı, kuzu eti, patlıcan, domates, patates, sarımsak ve biberden yapılır. Tokat domatesinin mevsiminde çoğunlukla yapılan Tokat Kebabı, bazı kaynaklara göre eski bir Ermeni yemeğidir. Gerek lavaş pideleri ile yapılan güzel servisi ve lezzetiyle akla gelen ilk Tokat yemeğidir. Helle çorbası, bakla dolması, çökelekli, köme, tatlı tarhana, pehlili pilav, üzüm ve armut turşusu, tırtıl baklava, yufka tatlısı, zambak reçeli ve zile pekmezi de Tokat ın güzel yemekleri arasında yer almaktadır. Tokat ve çevresinde şifalı bitkilerden de yemekler yapılmaktadır. Özellikle baharda Pancar yemeği pişirilir. Pancar adı kusoğma, haşhaş, hevdidik, dikencük, topçu ekmeği, avcacuk, ağça toprağı, efelik, ak ve kara madımak, tekesakalı, yelmük kazankarası ve nivik gibi bitkilerin genel adıdır. Yine elma, erik, vişne, kızılcık ve buna benzer ekşi meyvelerden hoşaf yapılır. Keşkek ülkemizin her yerinde bilinen bir düğün yemeğidir. Tokat ta içine çemen, pastırma ve kemik katılır. Ayrıca Tokat ın hamamları meşhurdur. Hamam denilince de akla bazı yemekler gelir. Özellikle hanımlar hamama giderken yanlarına yemek alırlar. Domates, biber, mercimek, ceviz, reyhan, maydanoz, soğan ve salçadan yapılan meşhur Bat yemeği de bunlardan birisidir. Tokat yaprağı ve Tokat köy ekmeği ile servis edilir.

46 TOKAT EVLERİ Eski Tokat evleri günümüzde azalmış ve son zamanlarda tespit edilerek koruma altına alınmıştır. Tokat ın güzel evleri yerini çok katlı beton binalara bırakmıştır. Bu evlerden Atatürk ün Tokat a geldiği zaman kaldığı Latifoğlu Konağı. Madımakların Evi. Yağcıoğlu Konağı güzelliklerini koruyarak kalan evler arasında gösterilebilir. Latifoğlu Konağı

47 33 Tokat evleri genellikle iki katlıdır. Bunlarda zemin kat genel hizmetlere ayrılmıştır. Kiler, ambar, mutfak gibi kısımlar bu katta yer almaktadır. Üst kat ise oturma ve misafir odalarının bulunduğu yerdir. Tokat Evleri iç süslemeleri ile de dikkat çeker. Evlerin büyük bir kısmında zemin katla üst kat arasında bir ara kat bulunmaktadır. Tokat ta buraya bölme adı verilmektedir. Kışın burada oturulur. Banyo ise ara kat veya üst katta olabilmektedir. Konukların ağırlandığı ev halkı tarafından kullanılmayan odalara da yörede boş oda denilmekte olup genellikle üst katta bulunmaktadırlar TURİZM DEĞERLERİ Mesire ve Kamp Yerleri: İl merkezinde Gümenek, Almus Baraj Gölü çevresi, Almus Orman Evleri, Niksar Çamiçi Yaylası, Niksar Ayvaz suyu mesire yeri, Erbaa yolu üzerinde bulunan Buğama Orman Kampı, Topçam Yaylası, Almus Dumanlı Yaylası, Turhal Fırat Mesire yeri, Reşadiye Zinav Gölü, Göllüköy Gölü çevresi, Sulusaray Kaplıca çevresi ve Erbaa Hacı Ali yaylasıdır. Av Turizmi: Tokat av turizmi yönüyle de önemli bir yerdir. Yasal süreleri içerisinde keklik, bıldırcın, tavşan avı yapılmaktadır. Ayrıca yaban domuzları için sürek avı tertiplenmektedir. Mevcut göletler, göller ile Yeşilırmak a bağlı Kelkit ve Çekerek Kolları üzerinde amatörce balık avcılığı yapılmaktadır. Göletlerde aynalı sazan ve diğer sazan çeşitleri bulunmaktadır. Almus baraj gölünde profesyonel balık avcılığı yapılmaktadır. Gölde aynalı sazan, çay, gümüş ve yayın balığı bulunmaktadır. Ayrıca uygun kamp alanları da yörede mevcuttur. Sulusaray Kaplıcası: Tarihi Nicepolis harabeleri arasında yer alan Sulusaray Kaplıcası ilde ve bölgede önemli bir kaplıcadır yılından sonra tesisleşmeye gidilen ve her geçen yıl ilaveler yapılarak genişletilen şifa kaynağıdır. Bugün 2 oteli olan kaplıca; özel banyolu, 8 kabine sahip, erkekler ve kadınlar için ayrı ayrı birer adet umumi havuzlu

48 34 yıkanma yerleri olan hamamı lokanta ve gazinosu ve 20 adet motelle hizmet vermekte ise de ihtiyaca henüz cevap verememektedir. Ayrıca güzel mesire alanları ile piknik yapmaya müsait olan kaplıca bölge insanının dinlenme ve tatil ihtiyacını da restore edildiği vakit karşılayacaktır. Reşadiye Kaplıcası: İlçede sağaltım özellikleri taşıyan kaynaklar ilçe turizminin önemli bir parçasıdır. Reşadiye İçme suyu için, İstanbul Üniversitesi Tıbbi Ekoloji ve Hidro-Klimatoloji Araştırma Merkezi nce verilen tıbbi raporda analiz sonuçları şöyledir: 48 derecede hipertermal ısı, litrede 4 gr'ın üzerinde yüksek mineral içeren kaplıcada her türlü romatizma hastalığı, ortopedik (kırık çıkık) rahatsızlıklar, ameliyat sonu sekmeler ve kadın iç hastalıkları tedavisi mümkündür. Suyu hafif tuzlu, ekşi, kokusuz ve renksiz olan Reşadiye Çermiği C sıcaklığa sahiptir. Romatizma, çeşitli ağrılı hastalıklar ve deri hastalıklarına iyi geldiği belirtilmektedir.

49 35 Pazar Ballıca Mağarası: Sekiz salonuyla ziyarete açılan 680 m uzunluğunda ve 95 m yüksekliğinde olan Ballıca Mağarası, dünyanın en büyük mağaralarından biridir. Bu doğa harikasının, henüz ziyarete açılmayan ve keşfedilmemiş bölümleri bulunmaktadır. Yaşı yaklaşık 3, milyon yıl olarak tespit edilen Ballıca Mağarası, şimdiye kadar tespit edilen tüm mağara oluşumlarına sahip olmanın yanı sıra özgün Soğan Sarkıtları ile de uluslararası önem taşımaktadır. Mağaranın ziyarete açılan bölümlerinde dolaşmak her adımda hayrete düşüren, heyecan veren gizemli bir yolculuğa çıkmak gibidir. Ballıca Mağarası, Tokat'ın 26 km. güney batısında yer alan Pazar ilçesinin Ballıca Köyü'nde, deniz seviyesine göre 1085 m. rakımda yer alıyor. Pazar ilçesinden Ballıca Mağarası'na ulaşan 8 km'lik yol, Kral Yolu'na bağlanan Selçuklu Dönemi'ne ait bir köprünün yanından geçiyor yılında yapılan ve Mahperi Sultan Kervansarayı da Mağara yolu üzerinde yer alıyor.1987 yılında başlayan araştırma ve haritalandırma çalışmalarını 1995 yılında yapılan yürüme yolları ve ışıklandırma çalışmaları izlemiştir.

50 36 Ballıca Mağarası. Kristalleşmiş kireçtaşlarından meydana gelmiştir ve ziyarete açılan bölümlerinde 8 salon gezilebilir. Ortalama sıcaklığı 18 C ve ortalama nem oranı % 54 olan mağaranın bol oksijenli havası nefes almayı kolaylaştırmaktadır. Havuzlu Salon: Girişin hemen ardında yer alan Havuzlu Salon'daki yüksek sıcaklık (20 C) ve düşük nem oranı, damlataşları oluşturan kalsit kristalleri arasındaki bağı zayıflatmış, pul pul kabarmış bir görünüme büründürmüştür. Havuzlu Salon'da harç kullanılarak oluşturulmuş dikdörtgen bir yapı yer almaktadır. Harçlı yapı, mağaranın geçmiş dönemlerde kullanıldığına işaret etmektedir. Büyük Damlataşları Salonu: Havuzlu Salon, sütun ve sarkıtlardan oluşan dar bir geçitten sonra mağaranın en geniş alanı olan Büyük Damlataşları Salonu'na açılır. Kırık hatlar boyunca oluşan sütunlar doğrusal bir yapı gösterir. Salondaki küçük havuzlar, mağara incileri ile kaplıdır. Salonda nem oranı yüksektir ve açık havaya oranla 4 kat daha fazla oksijen bulunmaktadır. Dev boyutlu sarkıt ve dikitler ve izlenen kırmızı, sarı, yeşil ve mavi renkleri görkemli bir görünüm oluşturmaktadır. Bu muhteşem salondan kuzey ve kuzey doğu yönünde ilerleyen yürüme yolu. Çamurlu Salon. Fosil Salon ve Yarasalar Salonu'na ulaşır. Çamurlu Salon: Yatay bir geçitle ulaşılan salon, blok, sarkıt, dikit ve küçük havuzlardan oluşmaktadır.

51 37 Fosil Salon: Mağaranın en üst noktasında bulunan salonda sıcaklık 24 C' ye kadar ulaşır. Mağaranın en yaşlı salonlarından olan bu salonda mutlak nem % 40'tır. Yarasalı Salon: Cüce Yarasaların yaşam alanı olan Yarasalı Salon'a ip kullanmadan inmek mümkün değildir. Uzunluğu m.. genişliği ise 8-20 m'dir. Gelişim halindeki sarkıtları, mağara gülleri, mağara iğneleri ve damlataşı havuzu ile mağaranın genç salonlarındandır. Çöküntü Salon: Kuzey-Güney yönünde bulunan, Muhteşem Galeri olarak da adlandırılan galeriye bağlanır. Salon adını tabanında bulunan iri bloklardan alır. Bloklar arasında bulunan derin kuyular mağaranın alt katlarında bağlantılıdır. Tavandan 3 m. yukarda bulunan kalsit oluşumların sınırları, yeraltı suyunun geçmişteki seviyesini gösterir. Sütunlar Salonu: Çöküntü Salon ve Bloklu Mahzen den sonra geçilen bir köprü ile Sütunlar Salonu'na ulaşılır. Mağaranın en büyük sütunu olan, 18 m. boyunda ve 8 m. çapındaki sütun bu salonda yer almaktadır. Sütunlarla odalara ayrılmış büyük bir galeri görünümü veren salonun tavan yüksekliği yer yer 15 m'yi bulur. İkiye ayrılan yürüme yolunun kuzey yönü, Mantarlı Salon'a, güney yönü ise Yeni Salon'a ulaşır. Mantarlı Salon: İri soğan sarkıtlar ve salona adını veren mantar şeklinde gelişmiş dikitler etkileyici bir görüntü yaratır. Damlalık sarkıtların en güzel örnekleri bu salonda bulunmaktadır. Yeni Salon: Mağaranın en genç salonu olan Yeni Salon'da yer alan büyük sarkıt, dikit ve havuzların yanı sıra, yaprak, perde ve pırasa şeklindeki oluşumlar büyüleyici görüntüler oluşturmaktadır. Salonun sonuna doğru 65 m. derinlikte yer alan göle, mağara suyunun aktığı Sifon yer almaktadır. Mağaranın gezilebilen son bölümünde ise renkleri ve oluşumlarıyla şaşırtan genç soğan sarkıtlar yer almaktadır.

52 İLÇELERİMİZ Almus Almus Tokat ın doğal güzellikleriyle anılan şirin ilçelerimizden biridir. Yakın zamana kadar küçük bir yerleşim birimi olan Almus adıyla anılan baraj gölü kenarındadır. Almus, gelişen turizmi ve ticaretiyle bölgede önemli bir merkez olma yolundadır. Nüfusu 4773 ve rakımı 832 metre olan Almus, Tokat il merkezine 35 km uzaklıktadır. Almus tarihiyle ilgili kesin bir bilgi olmamasına rağmen en inanılır kaynak Vakıflar Dergisi Cilt: 6 sayfa 55 de bulunmaktadır. Fatih Sultan Mehmet devrinde Rum eyaletinin bir kısmında mevcut seraskerliklerin şöylece dağıtıldığı görülmektedir. Amasya müstakil bir seraskerlik bölgesi sayıldığı halde Tokat-Yıldız-Tozanlı ile birlikte tek bir seraskerlikti. Şimdiki Almus ayrı bir seraskerlik görülmektedir. Almus un bulunduğu yer yani Tozanlı nın varlığını 1453 den öncelerine kadar götürmek mümkün olabilmekte, bundan öncelerine ait devirler hakkında kaydı değer bir bilgimiz bulunmamaktadır. Bugün için ilçe sınırları içinde eski tarihi aydınlatacak kalıntıları bulmak mümkün olmakla beraber, zaman zaman çevredeki yerleşim birimleri olan köylerde topraktan pişmiş mezar lahitlerinin kırıklarına rastlamak mümkündür. Bu durumda Almus ve çevresinin Bizans ve ondan öncesi Roma İmparatorluğu devirlerinde yerleşim alanları olduğu söylenebilir. Arazinin ormanla kaplı oluşu, yerleşim alanlarının tepelere dağıldığı, kalıntılardan anlaşılmaktadır. Almus un Osmanlı İmparatorluğu döneminde var dan 1772 kayıtlarına göre Tozanlı nahiyesinden ayrı olarak Gavurni-kafirni adı ile anılan yer olduğu anlaşılmaktadır. Sonradan şimdiki ismini aldığı başlangıçta köy ve sonra nahiye iken idari bölümden bucak merkezi olmuş ve 1 Mart 1954 yılında Almus İlçesi kurulmuştur. Bugün Almus ilçesine bağlı 10 belde bulunmakta ve ilçenin köyler dâhil nüfusu dır Artova İl merkezine 36 km mesafede olan Artova ikliminin İç Anadolu iklimiyle farkı çok azdır, İklimi serttir. Buna rağmen tahıl ve pancar bol yetişir. Buranın doğal şekliyle ilgili ilimizin coğrafi bölümünde yer verilmiştir.

53 39 Artova ilçesinin tarihi ile ilgili kesin bir bilgi olmamakla beraber, Evliya Çelebi Seyahatnamesinde kuzeye doğru giderek Çamlıbel dağını ve Sivas eyaleti toprağında mahsülü çok güzel köylerden geçtik, Arıkova (Artova) kasabasına geldik. Oradan yine kuzeye giderek Şeyh Nusrettin tekkesine geldik kaydı bulunmaktadır. Artova ilçesi 1921 yılına kadar Tokat il merkezine bağlı bir bucak merkezi iken, Mart 1921 tarihinde şimdiki Sulusaray ilçe merkezi olarak mülki idarede yer almıştır.1923 yılında meydana gelen depremde, Sulusaray daki bütün resmi binalarla birlikte evlerinde tamamen yıkılması üzerine Artova ilçe merkezi şimdiki Tokat merkezine bağlı Çamlıbel e taşınmıştır.1 Haziran 1994 yılında coğrafi durum göz önüne alınarak, Artova ilçesi şimdiki yeri olan Samsun-Sivas demiryolu güzergâhında bulunan, Kızılca nahiyesi olarak tanınan yerine alınmış ve kuruluşları buna göre yapılmıştır. Artova ilçesinin nüfusu 3117 olmakla birlikte 22 köy bulunmaktadır Başçiftlik Niksar a 30 km uzaklıktadır. Canik dağları güney eteğinde ve İskefsür Ovası nın batı ucunda kurulmuştur. Kuruluşu ile ilgili kesin bilgi bulunmamasına rağmen, rivayete göre Çaldıran Seferine giden Yavuz Sultan Selim in ordusu burada konaklamış, doğal güzelliğinin cazibesinden ötürü askerler tarafından kurulduğu söylenmektedir. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde cilt 2. sayfa 194 de: Niksar dan Keltepe yi aşarak 6 saatte Başçiftlik e geldik, Burada Sivas Eyaleti tamam olup Erzurum Eyaleti başlamıştır. Buradan alessabah kalkıp Erzurum Eyaletine bağlı İskefsür kazasına ayak bastık diyor. Hatta Başçiftlik te bir gece geçirdiğini belirtmektedir. İlçenin kuzeybatısında Kalederesi denilen yerdeki kale(bugün tamamen yok olmuş) ve çevrede bulunan pişmiş toprak su boruları kalıntılarından, buralarda bazı uygarlıkların yaşamış olduğu anlaşılmaktadır.

54 40 Başçiftlik te 1968 yılında belediye teşkilatı kurulmuş ve 1990 yılında Niksar ilçesine bağlı bir kasaba iken ilçe olmuştur. Halen 9 köyü vardır ve nüfusu 3583 dir. Yaylaları, soğuksuları ve halıcığıyla ünlüdür. Köylerinin nüfusu 3017dir.Başçiftlik, halı tezgâhlarıyla ülke ekonomisine büyük katkıları olan bir ilçemizdir. Burada 60x60 Hereke halıları dokunmakta ve Hereke Halı sı ismi son yıllarda Başçiftlik Halısı diye anılmaktadır. Kars tan Manisa ya kadar çeşitli yörelerden gelen kızlar burada halıcığı öğrenmekte ve köylerine, kasabalarına döndüklerinde halıcığı oralara taşımaktadırlar Erbaa Tokat il merkezine 95 km uzaklıktadır. Ayrıca yapılan Tokat-Gökdere-Avlunlar yolu Tokat-Erbaa arasını 20 km kısaltmıştır. Ancak ağır tonajlı arabaların bu yola girmeleri sakıncalıdır. Erbaa deyince akla tütün gelmektedir. İlin coğrafi bölümünde anlatıldığı üzere Erbaa, Kelkit Irmağı nın suladığı verimli topraklara sahiptir. Yüksekliği 230 m dir.

55 41 Erbaa nın bugünkü bulunduğu yerlere Erek veya Taşabat denilmekte olduğu ve eskiden Pontus lara bağlı bulunduğu bazı kayıtlarda bulunmaktadır. Kelkit Vadis nin Eti lerin elinde olduğu zamanlardan sonra Pontus lara, Roma lılara, Bizans lılara geçtiği tahmin edilmektedir. Bunu doğrulayan bazı kalıntılara Hacı Pazar köyündeki mezarlar ve toprak altından çıkarılan eşyalarda rastlanmaktadır. Bölge 11.yy sonralarına kadar Bizanslıların elinde kalmıştır senesinde Selçuklu Sultanı 1. Kılıçarslan ile Anadolu ya gelerek, hükümet merkezi Sivas olmak üzere ayrı bir devlet kuran Melik Deniştment Ahmet Gazi tarafından alınmıştır. Bölge, 1397 yılında Yıldırım Beyazıt zamanında Osmanlılar ın eline geçmiştir. Erbaa nın yakın tarihe kadar, köy halinde ufak bir yerleşim birimi olması, şehrin tarih bakımından önemli kalıntıların bulunmayışı ve aynı zamanda Evliya Çelebi nin Seyehatnamesi nde Erbaa dan hiç bahsetmeyişi ve Eksel Köyü nde konakladıktan sonra Niksar a geçmesi, kasabanın ilk kuruluşlarında küçük bir yerleşim birimi olduğunu gösterir kaynaktır. Erbaa, bugünkü eski kasabanın aşağı mahallesinde Erek veya Aşağı Köy adını taşıyan, ufak bir köy olarak teşekkül etmiştir. Erbaa ilçesi yıllarında büyük depremleri yaşamıştır depreminde 12 ölü vermiş 2685 bina yıkılmıştır. Bu nedenle şimdiki yerine, Ardıçlık ve Nohutluk yöresine taşınmış yeniden inşa edilmiştir.1859 yılında Erek bucağı, halinde teşkilatlanmış ve Amasya sancağına bağlanmıştır.1872 yılında Erbaa ilçesi Tokat sancağına bağlanmış ve Tokat ın vilayet olarak idari bölümünde yer aldığı 1923 yılından bugüne kadar devam etmiştir. Erbaa ilçesinin nüfusu kişidir. Erbaa Hacı Ali Yaylası ve Erbaa Ponpalar Mevkii Erbaa nın önemli kamp ve mesire yerleridir. Erbaa Horoztepe: Hititler ve Friglere ev sahipliği yapan Horoztepe de M.Ö yılına dayanan bir mezar çıkarılmıştır. Bu mezarda altın ve süs eşyalarının yanı sıra günümüzde Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi nde sergilenen, altın ve gümüşten yapılmış çocuğunu emziren kadın heykeli de bulunmuştur. Horoztepe de yapılan kazılar Tokat tarihinin 5000 değil 6000 yıl öncesine dayandığını göstermektedir. Horoztepe de bulunan heykel Boğazkesen Kalesi

56 42 Boğazkesen Kalesi: Canik dağlarının eteğinde yer alan ve Karalar (Kaleboğazı) Kalesi olarak da bilinen Boğazkesen Kalesinin tarihi Kral VI. Mithridat a uzanmaktadır. Kalede Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntılar da mevcuttur. Silahtar Ömer Paşa Camii: Kitabesi bulunmayan Camii nin 18. yüzyıla dayandığı düşünülmektedir. Camide yer alan iki şamdanı da 1688 yılında Ömer Paşa nın vakfettiği şamdanların üzerindeki yazılardan anlaşılmaktadır. Ahşap yoğunluklu bir cami olması sebebiyle Anadolu da önemli bir değer taşır Niksar Niksar Tokat il merkezine 54 km uzaklıktadır. Kelkit Irmağı nın suladığı bereketli topraklara sahip Niksar, yurdumuzun en eski ilçelerinden birisidir. Niksar ilçe merkezi Kelkit Çayı na dökülen Çanakçı Deresi ile bu dereyi besleyen Maduru Deresi nin açtığı vadilerin yamaçlarına kurulmuş ve gelişmiştir. Batıda m arasında değişen yükseklik kentin doğusunda m ye kadar çıkar.

57 43 Niksar la ilgili tarihi bilgileri yerli ve yabancı kaynaklarda bulmak mümkündür. Niksar adının kaynağı Helenistik çağa kadar inmektedir. MÖ. 63-MS.19. yılları arasında yaşayan Amasya lı coğrafyacı Strabon, şehrin Pontus Kralı Mithridates in başkan Herinden Kaberia olduğundan söz eder. Daha sonra Roma egemenliği döneminde M.Ö yılları arasında General Pompelus un şehrin adının Diospolis olarak değiştirildiğini yazmaktadır. Niksar adının menşei konusunda birçok bilgiler vardır. M.S yıllarında Roma İmparatoru Tberius zamanında Tehre Neokaisaria adı verildiği günümüzde bulunan sikkelerden anlaşılmaktadır yılında şehre gelen Evliya Çelebi Seyahatnamesi nde Niksar adına açıklık getirmek ister. Bu Niksar ın doğuşu Nik Hisar, yani iyi hisar olup hafifletmek suretiyle yanlış olarak Niksar denir. Dr. Sabahat Altan ise, Melik Danişment Ahmet Gazi nin Niksar ı Bizanslılardan alınmasıyla Neokaeserca adının Niksar olarak değiştirilmesi olarak açıklamaktadır. Niksar eski çağlarda Pontus Krallığı nın sınırları içerisinde bulunmaktaydı. Pers İmparatorluğu nun yıkılmasından, M.Ö.301 de Pers asıllı olan 1. Mithridates Amesia da (bugünkü Amasya) Pontus Krallığı nı kurmuştur. Pontus Kralları Mithridates ler Niksar a özel önem vererek kendilerine başkent yaptılar. Burada saraylar, tapınaklar ve küçük yerleşim birimleri kurdular. 6. Mithridates, Karadeniz in doğu kıyılarını ve zamanla tüm Anadolu yu egemenliğine geçirince bu büyüme onu Roma ile karşı karşıya bıraktılar. En son Roma, Anadolu nun istilası için General Pompelus u görevlendirdi. Pompelus, M.Ö.66 da Pontus Krallığı nı Roma ya bağladı. Niksar ın Kaberia olan adını Diospolis olarak değiştirdi. Roma İmparatoru İdadrianus döneminde şehir imar edilerek Pontus eyaletinin başkenti Metropolis ilan edilmiş, eyalet meclisi Koino nun burada toplanması sağlanmıştır. Eski çağlarda kalan eserlerden Neokeseria nın din tarihinde önemli roller olduğu anlaşılmaktadır. Roma İmparatorları kendilerini ilahlaştırma törenlerini burada yapmışlardır. L. Verus (M.S ) ikincisi Severus Alexander(M.S ) a ait imparator toprakları burada inşa edilmiştir. Anadolu topraklarında Hıristiyanlığın yayılmasında Niksar ın önemli rolü vardır. Şehrin ilk piskoposu olan Gregorius Thaumaturgos M.S. 212 de Niksar da doğdu. Hıristiyanlığı örgütledi. Burası dini merkez oldu. M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu

58 44 ikiye bölünme dönemine girdi. M.S 423 de Constantinopolis (İstanbul) başkent oldu. Böylece Anadolu daki Roma şehirleri dolayısıyla Niksar da Bizans ın egemenliğine girdi. Bu dönemde Niksar, ticari ve askeri önemini sürdürdü.9. yüzyılda Türk lerin Anadolu ya yaptıkları göç ve akınlara karşı şehri korumak amacıyla kale duvarlarını güçlendiren Bizanslılar, kale içerisinde sarnıç ve depolar ve kilise inşa ettiler. Niksar ın Bizans dönemindeki en hareketli yılları Oğuz göçleri ve daha sonra Anadolu ya gelen Türkmen göç ve zaferleri sırasındadır. Bu arada 1077 yılında Niksar Melik Danişment Ahmet Gazi tarafından alınmıştır. Danişment Gazi den sonra yerine geçen oğlu Melik Gazi, 1126 da ölünce Mehmet Gazi babasının yerine Danişment li sultanı olmuş ve bu sırada Niksar ı kuşatan Bizans İmparatoru Manuel e şehri teslim etmiştir. Mehmet Gazi 1142 de ölünce yerini alan Nizamettin Yağıbasan, Selçuklular la savaşmış ve Manuel ile birleşmiştir. Bundan sonra savaşlar Manuel ile 2. Kılıçarslan arasında devam etmiş ve Niksar geri alınmıştır.2. Klıçarslan ın ölümünden sonra devlet çocukları arasında paylaşılmış, Niksar Nasirettin Bayrak Şah a düşmüştür. Fakat Tokat beyi Rükrettin Selçuklu Devleti ni yeniden kurduğu zaman Niksar bu yeni devlete katılmıştır. Yıldırım Beyazıt zamanında Niksar, 1397 de diğer Anadolu şehirleri gibi Osmanlı idaresine geçmiştir. Evliya Çelebi Seyahatname cilt 2 s.384 de şehirde 2700 ev, 70 okul, 7 manastır. Birçok değirmen 500 dükkân, hastaların ziyaret ettiği kükürtlü bir kaplıca olduğunu yazmakta, narların insan kafası büyüklüğünde olduğunu espirili bir şekilde anlatmaktadır. Kale: Bugünkü Niksar da, ayakta duran anıtların hepsi Danişmentliler ve Selçuklular devirlerine aittir. Yalnız Niksar Kalesi ve Çanakçı Deresi üzerindeki yılanlı köprü, Roma Bizans dönemi eserleridir. Niksar Kalesi nde yıkılmış surların ötesinde bir kalıntı yoktur. Evliya Çelebi 1672 yılında gördüğü kaleyle ilgili şunları yazmaktadır. Yalçın kayalık bir yerde, kayalık bir bina şeddevari yapılmış, çok sağlam bir kaledir. Etrafı 500 adımdır. Doğuya, Batıya, güneye kuyusu, 300 kadar ev ve ambar, bir cephanelik ve kiliseden bozma bir cami, kale içinde mevcuttur. Ulucami: Melik Gazi Camisi de denilmektedir yılında Çenepnizade Hasan Efendi tarafından yapılmıştır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi nde Anadolu nun en eski, en yüksek minaresine sahip olduğunu ve bir depremde yıkılarak, yeni bir minare yapıldığını

59 45 kaydetmektedir. Cami tam olarak dikdörtgen değildir. Anadolu nun en eski cami tiplerine uymaktadır. Danişmentliler devrine ait Niksar ın en eski eseridir. Çöreği Büyük Cami: Niksar ın sanat bakımından en önemli İlhanlı eseridir. Giriş kapısı, motifler, kabartma hayvan motifleriyle işlenmiştir. Kapının hemen üzerinde kitabesi ve onun üst kısmında mermer bir levha içinde Firdevsi den alınmış 4 satırlık bir beyit vardır yılında cami olarak yenilenmiştir. Yağıbasan Medresesi (İç Kale Camii veya Yağıbasan Camii): Kalenin eteğinde ve kuzey kısmında olup, bugün harap bir durumdadır. Medreseye ait Melik Gazi türbesinin arka kısmında saklanan kitabesinden öğrendiğimize göre medrese 1157 yılında yapılmıştır. Konu olan, Yağıbasan Niksar tarihinde anlatıldığı üzere Bizans İmparatoru Manuel le birleşen Nizamettin Yağıbasan dır. Caminin inşa şekli kare planlıdır. Kubbesi

60 46 taştan yapılmıştır. Mihrabı oyuk haldedir. Yakında kemerli kısımlar ve kuzeyinde su mahzeni ağızları bulunur. Kubbe ve iki duvarı yıkılmıştır. Melik Gazi Türbesi: Şehrin çıkış kısmında ve bugün mezarlık olarak kullanılan yerdedir. Kayseri civarında Melik Gazi devrine kadar inen mezar olduğu için buradaki çok eski devre ait türbe ziyaret yeri olarak kabul edilmektedir. Evvelce yapılan araştırmalardan kare planlı, üç kubbeli ve kubbesiz üçgenlerle geçildiği anlaşılmaktadır. Kubbe kısmı yıkılmıştır. Son cemaat kısmı da yıkılmıştır. Halen iç kısımda mezar bulunsa da üzerinde bir yazıt olup olmadığı bilinmemektedir. Halen üstü çatı altına alınarak korunmaktadır. Melik Gazi Türbesi Kulak Tekkesi (Kulak Türbesi)

61 47 Kulak Tekkesi (Kulak Türbesi): Melik Gazi Türbesi nin biraz ilerisinde sekiz köşeli ve üzeri kubbe ile örtülü bir binadır. Üstte sekiz penceresi, büyük ve sivri kemerlidir. Batıdaki giriş kapısı üzerinde düğüm şeklinde yazılmış kitabesi ünlüdür. İçinde halen tümsek şeklinde bir mezar olduğu kabul edilmektedir. Banisi Gazi Ahmet Bin Ali dir. Kırk Kızlar Türbesi: Çöreği Büyük Medresesi yanında ve onun karşı tarafında yer alan bu türbe, Niksar ın en değerli eserlerindendir. Bina iki katlıdır. Zemin katı üzerine yapılmış olan ikinci kısım sekiz köşeli bir salon olup, üzeri yine tahminen sekiz köşeli bir piramit ile örtülü bulunmaktaydı. Binanın kaide kısmı taştan, sekiz köşeli kısmı ise tuğladan yapılmıştır. Bir kapısı iki penceresi vardır. Pencereler sekiz köşeli arabesk motiflerle süslenmiştir. Kapının üst tarafında zamanında var olan kitabe bugün yoktur. 13. Yüzyıla tarihlenen mezar ve kitabeler türbenin içinde bulunmaktadır. Kırk Kızlar Türbesi Hacı Çıkrık Türbesi Hacı Çıkrık Türbesi: Çanakçı Deresi nin sol tarafına düşen camii, kebir mahallesinde bulunmaktadır. Dikdörtgen bina olup moloz taş ve kesme taştan yapılmıştır. Yapıldığı tarih 1179 dur. Zamanında var olan kitabesi bugün yoktur. İçerisinde bulunan üç mezarda kitabeleri vardır. Talazan Köprüsü: Kelkit Vadisi nin orta yerinden akan Kelkit Çayını keserek, Erbaa ve Niksar ı birbirine bağlayan bu tarihi köprü, bugün önemini yitirmiş olan köprünün, çöken orta bölümüne bağlantı yapılarak yok olmaktan kurtarılmıştır. Halk şairi Emrah ın mezarı da Niksar da bulunmaktadır. Gönül gurbet ele düşme ya gelinir ya gelinmez. Diyen halk şairimizin mezarı yeşillikler ve narlar içerisinde ovaya bakan yamaçta sevenleri tarafından ziyaret edilmektedir.

62 48 Niksar Ayvaz Suyu: Dünyaca ünlü Ayvaz Su yu, Niksar ın güneydoğusunda, kente 2 km uzaklıkta aynı adla anılan mevkide çıkar. Ayvaz Su yunun çok eski tarihlerden bilindiği sanılmaktadır. Tespit edilen en eski tarih M.S.4. yüzyıldır. Halk arasında safra kesesinde ve böbreğinde taş olanlar, yüksek tansiyonlar, bağırsak hastalıklarından şikâyet edenler bu sudan yararlandıklarını anlatırlar ve damar sertliğini önlediğini belirtirler. Bugün aynı yerde şişeleme fabrikası ve dinlenme tesisleri vardır. Günlük kapasite 20 ton civarındadır. Başka bir mesire yeri olarak Niksar ın ünlü Çamiçi Yaylası vardır. Buranın çam kokan havası, kuzu kebabı, dinlenmeye gidenleri büyülemektedir. Çamiçi, Niksar-Ünye yolu üzerindedir. Niksar dünyada sülün kuşunun anavatanıdır. Niksar ülkemizde mahlep ve cevizin işlendiği en büyük merkezlerden biridir Pazar İl merkezine 28 km uzaklıkta olup, nüfusa sahiptir. Yeni kurulan ilçelerimizdendir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Kazabat-Aynalı Pazar adı ile anılırdı. Subaşı, yeniçeri ağası teşkilatlı bir kasaba iken 1880 yılında bucak merkezi haline getirilmiştir yılında belediye teşkilatı kurulmuş ve 1989 yılında ilçe olmuştur. Kazova nın verimli toprakları üzerinde kurulan Pazar ilçesinde halk daha çok tarımla uğraşır. Şeker pancarı, sebze ve meyve yetiştirilir.

63 49 Kervan Saray (Mahper-i Hatun): Pazar-Turhal yolu üzerinde bulunan ve Anadolu da Selçuk eserlerinin en güzellerinden olan bu kervansaray bugün onarım yapılmış olarak ayakta durmaktadır. Kitabesinde Büyük Sultan Ulu Hakan yeryüzünde Allah ın gölgesi, Din ü dünyanın imdatçısı Keyhüsrev Bin i Keykubat mükerrem vadiyle kral hatunlarının melikesi Mehpare Hatun 1237 senesinde bu hanı yaptırdı yazılıdır. Kervan Saray (Mahper-i Hatun) Halil Bey Camii Halil Bey Camii: Şehir merkezinde bulunmaktadır yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve halkın katılmasıyla restore ve onarım işlemleri tamamlanmış bulunan caminin kitabesinde İlhanilerin padişahı Bahadır Han Sultan ı Azam Ebu Sait Han Allah mülkini daim etsin, saltanatlı günlerinde Allah ın rahmetine kavuşan zayıf kul Hacı Mehmet Bin i Hüseyin 1336 senesi recep ayında bu mescidi bina etti yazılıdır. Halen kullanılmakta olan, etrafı da tanzim edilen bu eser Pazar Belediyesi nin büyük yardımları ile muhafaza edilmektedir.

64 50 Pazar Köprüsü: Bizans, Roma ve Selçuklu kültürünü taşımaktadır. Bugün işler durumdadır. Pazar ilçesi girişinde yer almaktadır. Sinan Bey Camii: İlçe merkezinde bulunan bu caminin kitabesinde Sultan Süleyman Şah Bin i Selim Han Allah mülkini daim etsin bu mescidi 1542 senesinde inşa ettirdi yazılıdır. Ballıca Mağarası: Mağara, ikisi giriş katından yukarıda, beşi giriş katı ile aşağıda olmak üzere birbirinden güzel yedi katlı bir doğa harikasıdır. Mağara ağzından dördüncü katın sonuna kadar en kısa mesafe 350 metredir. Mağara içindeki çarpıcı güzellikteki salonlar, sütunlar, sarkıt ve dikitlerin ihtişamlı görünümü, geçit ve odalar, doğal havuzlar, havuzcuklar, mağara incisi ve mağara gülü denilen şekillerle çeşitli görünümdeki mermer faylar çok güzel bir görüntü vermektedir. Katlar arası geçişe imkân veren geçitler vardır. Ca(HCO3)2 oluşum olduğu bilinmektedir. Bu nedenle rahat bir solunum alma gözlenmektedir. Nefes darlığı ve rahatsızlığını tedavi eden özelliğe sahiptir. Mağara, Pazar-Ballıca Köyü sınırları içindedir. Köyün 600 m güneydoğusundadır yılı özel idare bütçesinden ayrılan kaynakla aydınlatılmış ve asfalt çalışmaları tamamlanmış, sosyal tesisler yapılmaktadır. Yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekmektedir Reşadiye İl merkezine 102 km uzaklıkta olup nüfusu 8730 dur. Reşadiye Kelkit vadisindedir. Kuzey dağlarının eteklerinde kurulmuştur. Çamlıklar içindedir ve 1942 depremlerinde büyük zarar görmüş ve eski kasabanın biraz yukarısına yeniden kurulmuştur. İlçe merkezi 450 m. rakımındadır.

65 51 Reşadiye, Kapadokia arazisine dâhildir ve sırası ile Keyhusrev zamanında İraniler, Büyük İskender ve sonra gelenleri Mithridates ler (Pontus) Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Danişmentliler, Akkoyunlular burada hüküm sürmüşler ve sonraları Osmanlı İmparatorluğu eline geçmiştir. Reşadiye ilçesinin eski adı İskefsür dür. Sultan Mehmet Reşat zamanında Reşadiye adına çevrilmiştir. Evliya Çelebi 1644 tarihinde Defterdezade Mehmet Paşa ile birlikte Erzurum a giderken Niksar dan sonra da İskefsür den söz etmektedir. Seyehatname cilt 11. Sayfa Pontus Kralı Mithridates VII. Kapadokia yı aldığı zaman Niksar la beraber Reşadiye taraflarının da Pontuslular hâkimiyetine girdiğini görüyoruz. Sonraları buraları Roma İmparatorlarının eline geçmiştir. Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasından sonra, buraları Doğu Roma İmparatorluğu içinde görmekteyiz. İstanbul un alınması üzerine Alexi Kommiines Trabzon a kaçarak orada o bölgeleri içine alan Trabzon İmparatorluğunu kurduğu, tarihine kadar devam ettiğini görmekteyiz. Fatih Sultan Mehmet Trabzon u fethettiği 1461 tarihine kadar Trabzon İmparatorluğu bu bölgede de devam etmiştir. Fatih Sultan Mehmet Trabzon un fethi için yola çıktığında ormanlık bölge olan Niksar- Kelkit vadisini geçerek Koyulhisar alınmış, denizden ve karadan Trabzon u kuşatması üzerine Trabzon İmparatoru teslim olmak zorunda kalmıştır. Reşadiye 1461 yılında Osmanoğulları nın eline geçmiştir. Arşiv kayıtlarına göre (1745 ve 3264 sayılı vesika) Erbaa-Niksar-İskefsür istikametinde Kelkit vadisinden geçen bu yolun İran a gitmekte olduğunu. İran a gönderilen orduların buradan geçtikleri kaydedilmektedir. Reşadiye Çermik Kaplıcası: Belediye alanları içinde olup Kelkit kenarında ve Şehre 600 m. uzaklıktadır. Konaklama tesisleri vardır. Suyun yeryüzüne çıktığı anda ısısı 40 derecedir. Su kalsiyum karbonatlı ve kükürtlüdür. Suyun hastalara şifalı olduğu kabul edilir Sulusaray Daha önce Artova ya bağlı bir kasaba iken, 1990 yılında ilçe olmuştur. Nüfusu 3409 dur. Artova platosu içinde Artova nın güneybatısında yer alır.

66 52 Ünlü Fransız tarihçi Vitan Cuinet La Turguie d Asie Geographie Administrative, Statistiguedeseriptive et Rasionnee de Chaqueprovince de I Asie Miavre adlı eserinde Sulusaray ın kuruluşu ile ilgili şu bilgiler yer almaktadır. Sulusaray Pompei e tarafından tahrip edilen Mithridate (Pontus kralı) nı zaferi bu sonuncuya bırakarak Colehide kaçtığı yerde Pompee tarafından kurulmuş olan Nikopolis veya Sebastopolis şehridir. Bugünkü Sulusaray ilçesinin altında tarihi Sebastopolis şehrinin yattığı bilinmektedir. Halen toprak altında gömülü olan Nicopolis (Sebastopolis) in kendisine karşı koyan halkını cezalandırmak için Timurlenk tarafından yakıp yıktırıldığı tahmin edilmektedir. Bu harabeler üzerine kurulan Türk Sulusaray Kasabası ismini saray harabeleri arasında kaynayan kükürtlü bir sıcak sudan almaktadır.

67 53 İlçe halkı evlerini yaptırırken inşaat malzemesi olarak evlerinin altından çıkan sütunları, başlıkları, heykelleri, levhaları kullanmışlardır. Daha sonra bu tarihi değeri olan parçalar toplanarak bugün Sebastopolis Açık Hava Müzesi haline getirilmiştir. Yerli ve yabancı turistlerin hizmetine sunulmuştur. Sulusaray Kaplıcaları ve Dinlenme Tesisleri: Sulusaray-Çermikönü kaplıcasının çok eski bir geçmişi vardır. Roma/Bizans zamanında imar edilen bir şehir olan Nikopolis-Sebastopolis, şimdiki Sulusaray a 5 km uzaklıkta olup, eski halinde kaplıcanın 1.25 m derinliğinde mermer bir havuzla yine mermerden yapılmış geniş soyunma yerlerinden ibaret olduğu bilinmektedir. Bugün yerin derinliklerinden gelen, insanlara şifa dağıtan bu kaplıca sularından insanlarımızın yararlanmaları için modern tesisler yapılmıştır Turhal İl merkezine 48 km dir. İlçe merkezi 493 m yüksekliktedir. En son yapılan nüfus sayımına göre şehir nüfusu dir.turhal ilçesi önceleri Tokat sancağına bağlı bir bucak merkezi iken, 1923 idari bölümde yine Tokat vilayetine bağlı bir bucak olmuştur yılında ilçe merkezi olarak bugüne gelmiştir. İlimizin coğrafya bölümünde bahsettiğimiz Kazova nın verimli topraklarına sahip Turhal Şeker Fabrikası, Antimuan maddeleri ve Mermer yataklarıyla Tokat ın en gelişmiş ilçelerindendir. Bugün Turhal kalesinin alt eteklerinde bulunan eski şehrin ovaya ve birçok yönlü geçitlere hâkim olan MÖ.2000 yıllarında Orta Asya dan gelen, Turanlılar hanesinden

68 54 Turhal ismindeki hükümdarın oğlu olan Turnalit Bey tarafından inşa ettirildiği diğer kardeşi Amşit Bey in Amasya yı, Silay ismindeki kardeşin de Zile yi inşa ettiklerine dair çeşitli kaynaklardan elde edilen bilgileri doğrulayıcı belgeler bulunamamıştır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Turhal Kalesi nin 795 yılında Turhal adındaki bir kumandan tarafından yaptırıldığına dair bir kayıt vardır. Turhal kalesinde bulunan iki kitabenin Sümer yazısı ile yazılmış olması bize bu kalenin Sümerler tarafından inşa edildiğini göstermektedir. Turhal la ilgili en eski bilgiyi en ünlü coğrafyacılardan olan Amasya lıstrabon un (M.Ö. 63 M.S. 19) eserinde bulmaktayız. Bu eserde Yeşilırmak anlatılırken Eski devirlerde kralların oturduğu Gayyuraşehrinden kuzeye doğru dönmektedir. Kaydı Gayyura Gayyola şehir harabelerinde bu günü Turhal ın eski şehrinde kalmış Turhal kalesi olması ihtimalidir. Charles Mike kalede bir şato ve yeraltı yollarından bahsetmektedir. Turhal kalesinde yalnız bu gün için şatodan kalma ili burç ve yeraltı geçitlerinin birkaç basamağı kalmıştır. Bazı araştırmalar bu kalede Tiral ler veya Tirgal Turgalisminde bir kavmin yaşadığını kaydetmişlerdir. Kapadokia ve Pontus ların büyük savaşlarına sahne olmuş, bu bölge Roma lıların eline geçince Romalı General Pompeius tarafından kale ve etrafı yıkılmıştır. Romalılar zamanında birçok İslam ordularının da hücumuna uğrayan Turhal, en son Gazi Ahmet Danişment in eline geçmiştir tarihinde Turhal adı Keşan olarak yazılmaktadır. Fransız alimlerindenvital Cuinet 1882 yılında hasılan L Asie-mineure adlı üç ciltlik seyahat eserinde Aynı isimdeki nahiyenin merkezi olan Turhal, merkez kazanın batı sınırında. Tokat şehrine 35 km. uzaklıkta Kazova nın girişinde 3000 nüfuslu büyük bir kazadır. Güzel bahçeler ve meyveliklerle çevrilidir. Yüksek yerdeki kalenin harabeleri dikkat çeker. Bu eski kalede dağın içine doğru inen kayalardan oyulmuş bir yeraltı galerisi mevcuttur. Bu kalenin hazinelerini emin bir yerde saklamak isteyen Pontus Krallarından Mithridates in yaptırdığı söylenmektedir. diye yazmaktadır Zile Zile ilçesi Tokat İl merkezine 70 km uzaklıktadır. Zile pekmezi, cevizli sucuğu ve leblebisiyle ünlü olan Zile nin geniş idari yapısıyla ilgili belgeleri bulmak mümkün olmamıştır ve 1922 yıllarında Zile de çıkan yangınlar sonunda bu belgelerin kaybolduğu düşünülmektedir yılında kaza merkezi ve 1923 yılında da Tokat ın bir ilçesi olmuştur. İlçenin yüksekliği 700 metredir. Zile nin kuruluşuyla ilgili pek çok kayıt bulunmaktadır. Bazı kayıtlarda isminin Zela olarak geçtiği görülmektedir. Bu konuda ünlü coğrafyacı Strobon eserinde M.Ö.

69 yıllarında Ninova Melikesi ünlü Semiramis-Şahmeryem tarafından şehrin kurulduğunu ve halen kale olan tepenin de yığma olduğunu iddia etmektedir. Bazı kaynaklara göre de Turaniler ile Togayit Türkleri birlikte Zile yi kurmuşlar ve merkez yaparak kutsal memleket anlamına gelen Silay adını vermişlerdir. Zile Kalesi ni Harkar Han adında Togayit Türklerinin hükümdarı yaptırmıştır. M.Ö. 420 yılında İran Şah ı II. Erderiş Şah tarafından ele geçirilmiş, bu yöreye vali tayin ettikleri Aryo Marzani ailesi uzun süre buraları idarelerinde tutmuştur. Bu arada Makedonya Hükümdarı Büyük İskender in işgaline uğrayan Zile, Pontus Hükümdarı III. Mithridates tarafından yıllarca savunulmuştur. Zile. Pontuslular ve Romalılar arasında çok defalar savaşlara sahne olmuş, son olarak Romalı General Pomperus (M.Ö ) Zile ve dolaylarını Roma nın bir eyaleti olarak örgütlemiştir. Pontus Kralı I. Pharnakes (M.Ö ) Zile ve çevresini geri almıştır. Sonra Roma İmparator u Sezar tarafından Zile tekrar ele geçirilmiştir. Tarihte Veni-Vidi-Vici Geldim-Gördüm-Yendim sözleriyle ünlü mektubunu yazmıştır ve Zile kalesinde Veni-Vidi-Vici yazılı tarihi taşı görmek mümkündür. Roma nın İmparatorluk olarak ikiye ayrılmasından sonra Bizanslıların elinde uzun bir süre kalan Zile ve çevresi Melik Ahmet Gazi Danişment tarafından 1067 yılında alınmış ve ismi de Karkariye olarak değiştirilmiştir. Melik Ahmet Gazi Danişment in 1126 yılında ölümü üzerine yerine geçen oğlu Mehmet Gazi, Bizans İmparatoru Manuel in saldırılarına karşı koymuş, ancak 1142 yılında Mehmet Gazi öldükten sonra yerine geçen kardeşi Nizamettin Yağıbasan 1158 yılında Bizans ile birleşerek Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan ile savaşlar yapmışlardır. Böylece 1166 yılında Zile tekrar Bizans İmparatorluğu nun eline geçmiştir. Daha sonra II. Kılıçarslan Bizans İmparatoru Manuel den Zile yi almıştır. Moğol orduları tarafından Zile nin yakılıp yıkıldığı da tarihi kaynaklardan öğrenilmektedir. Zile ve çevresi 1256 yılında İlhanlıların, 1335 yılında Ertenaoğulları nın ve 1381 yılında da Kadı Burhanettin in eline geçmiş ve bu süre zarfında isyanlar birbirini takip etmiştir. Bu durumdan rahatsızlık duyan halk Emirler ile birleşerek Osmanoğulları na bağlılık isteyerek Yıldırım Beyazıt a taleplerini iletmişlerdir.

70 56 Yıldırım Beyazıt 1392 yılında Zile ve çevresini hakimiyeti altına alarak rahata kavuşturmuştur. Böylece Zile. Tokat ile birlikte Amasya ya bağlanmıştır. Uzun Hasan tarihinde Tokat ve Zile yi yağmalamıştır. Şah İsmail Sivas üzerinden bu bölgeye hücum ederken birçok savaş Zile Ovası nda geçmiştir.1614 yılında Tokat ve Zile dolayları Voyvodalık olmuş ve Valide Sultanlara has kabul edilmiştir tarihinde Tokat ın mutasarrufluk halinde idaresi üzerine Zile kaza merkezi haline gelmiştir deki idari bölümde Tokat vilayet olunca Zile de ilçe olmuştur. Zile Kalesi: Şehrin en eski akrapolüdür. Bugün kale şehrin her yerinden bakıldığında surlar, kuleler, saat kulesi ve diğer binalar görülmektedir. Kale günümüze kadar iyi korunmuş olup Sezar ın ünlü sözü Veni-Vidi-Vici yazılı olan taş yıllardır korunmaktadır. Zile Kalesi Ulu Cami Ulu Cami: Selçuklu zamanında yapılmıştır yılında Mehmet Zaluli Bin Abu Ali tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan yapılmış harimi sahınlı, üzeri kubbeli sekizgen tanburludur. Kitabesi muhafaza edilmiştir. Hoca İshak Cami: İki kubbeli ve tuğla minarelidir yılında Hacı İshak tarafından yaptırılmıştır. İki kubbesi de sekizgen tanbur üzerinde yükselir.

71 57 Hoca İshak Cami Musa Fakih Türbesi Musa Fakih Türbesi: Halk arasında Beyazıt-ı Bestami Türbesi de denilmektedir. Zile de Ali Kadı mahallesinde olup 1206 ve 1305 tarihli iki kitabesi vardır. Yeni Hamam:16.yüzyılda yapıldığı mimarisinden tahmin edilen hamam Dutlupınar mahallesinde bulunmaktadır. Boyacı HacanAga Camii: Sakiler mahallesinde Köprülü Vakfı Çifte Hamamı kuzeyinde yer almaktadır. Yanında yer alan medrese ile birlikte külliye halindedir. Bir kubbeli harimi, üç kubbeli son cemaat mahalli ve minaresi bulunur. Harimi sekizgen kasnağa dayanan kalın ve yüksek kubbedir. Mihrabının sanat değeri çok yüksek olup stalatiklerle süslüdür. Boyacı Hacan Aga Camii Maşat-Höyük

72 58 Maşat-Höyük: Zile-Yalınyazı Köyü yakınlarındaki Maşat-Höyük te yapılan kazılarda M.Ö yıllarına ait Firig ve Hitit uygarlıklarına ait çok sayıda tarihi eser ortaya çıkmıştır. Demir Çağı yerleşimi esas itibariyle Frig yerleşimi olmakla birlikte Frigler kentin kale kesimini iskân etmişlerdir. Bununla birlikte bu dönemde kentin kuzey, kuzeydoğu ve doğu yönleri yoğun yerleşim görmüştür. Kale kesiminde üç yapı katı vardır. En alttaki Hitit sarayının enkazı üzerine inşa edilmiştir. Evler taş temeller üzerinde kerpiç tuğlalarla inşa edilmiştir. Farklı boyutlarda kerpiç tuğlalar kullanılmakla birlikte 40 x 40 x 6 cm. boyutlarındakiler çoğunluktadır. Evler de, tabanları sıkıştırılmış toprak olan odalar da dörtgen planlıdır. Plan veren iki odalı bir ev 16 x 6 metre ölçülerindedir. Bu Frig katı MÖ 75 ile 650/600 tarihlerine ait görülmektedir. Frig yerleşiminin son iki katı Anadolu'daki Pers imparatorluğu egemenliği dönemini temsil etmektedir. Buna karşın sanat alanında yerli Anadolu geleneği kesintisiz bir biçimde sürmektedir. Bununla birlikte II. yapı katında ele geçen bazı sanatsal çalışmalarda Akamenid etkileri görülmektedir. Frig yapı katının en yeni tabakası MÖ yıllarına tarihlenmektedir. Bundan sonra höyük terk edilmiş, enkazı asırlar boyu açıkta kalmış, çevredeki yerleşimler tarafından bir taş ocağı olarak kullanılmıştır. Daha sonraki yüzyıllarda iskân görmemiştir Çifte Hamam: Sakiler mahallesi çarşı içinde ve bedesten caminin kuzey kısmındadır. Köprülüler devrinde yılları arasında yapıldığı düşünülmektedir. Kitabesi yoktur. Zile nin en büyük Türk-İslam eserlerinden sayılmaktadır. Çifte olarak yapılmıştır. Her iki kısım birbirine benzer ve moloz taşla inşa edilmiştir. Kare planlı sekizgen yüksek tanbura dayanan soyunma yeri ve kubbesi bulunur Yeşilyurt Artova platosu içerisinde bulunmaktadır. Eski adı Arabacı Musa dır. Afgan göçmenlerini Yeşilyurt a yerleştirilmiştir. Artova çevresinin önemli bir Pazar merkezidir. Sivas-Turhal-Samsun tren yolunun geçmesi Yeşilyurt un önemini daha da artırmıştır.

73 59 Geçmiş yıllarda Çıkrık kasabasının yerleşim yerlerinde yapılan kazı ve tarla sürümlerinde tarihi eserlere rastlanmıştır. Bundan anlaşılacağı üzere, yörede eski uygarlıklar yaşamıştır. Yine yapılan kaçak kazılarda da tarihi eserler bulunmuştur nüfusu vardır. Kaynaklar Akdamar, Ali, Uygarlıklar Merkezi Niksar, Niksar Belediyesi Yayınları, Cinlioğlu, Halis, Osmanlılar Zamanında Tokat, Barış Matbbası,1973. Evliya Çelebi Seyahatnamesi Cilt I,II, MEB Yayınları,1990. Gabriel, Albert, Monuments Tures D Anatolie,Paris: E. de Boccard, Kapusuz, Ahmet, Tarihi, Sosyal ve Kültürel Yönleriyle Tokat, Karahan, Atalay, Tarihi Eserleriyle Niksar, Niksar Belediyesi,1976. OKA, Bölgesel İnovasyon Stratejisi , Tokat OKA, TR83 Mevcut Durum Analizi, Tarihi ve Kültürü ile Zile Sempozyumu, Zile Belediyesi, 6-9 Ekim Tokat İl Özel İdare, Stratejik Eylem Planı ( ). Tokat İl Yıllığı, Tokat Valiliği, 1998, Tokat İli Turizm Envanteri ve Turizmi Geliştirme Planı, Tokat Valiliği TUDER, Tokat İli Sürdürülebilir Turizm Master Eylem Planı, Yararlanılan İnternet Kaynakları Tokat Valiliği Resmi Web Sayfası, Tokat Belediyesi Resmi Web Sayfası, Tokat-Almus İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Almus İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Artova İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Artova İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Başçiftlik İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Başçiftlik İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Erbaa İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Erbaa İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Niksar İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Niksar İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Pazar İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası,

74 Tokat-Pazar İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Reşadiye İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Reşadiye İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Sulusaray İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Sulusaray İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Turhal İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Turhal İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Yeşilyurt İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Yeşilyurt İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Zile İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Zile İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, 60

75 61 2.TOKAT EKONOMİSİ Tokat, Cumhuriyetle birlikte devlet tarafından yapılan yatırımlar ve daha sonrasında küçük, orta ölçekli özel işletmelerin kurulmasıyla önemli ekonomik gelişmeler göstermiş bir ildir. Tokat ekonomisi tarım ağırlıklı yapısını sürdürmekle birlikte son yıllarda gıda, toprağa dayalı sanayi ve tekstil sanayisinde gelişmeler yaşanmıştır. 2.1.TOKAT EKONOMİSİNİN GENEL GÖRÜNÜMÜ Tokat ili ekonomisini Türkiye İstatistik Kurumu ayırımında olduğu gibi içinde bulunduğu TR83 Düzey-2 Bölgesi (Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat) olarak incelemek verilerin elde edilebilirliği açısından uygun görülmüştür. Bölge, DPT nin 2003 yılında İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması nda 26 bölge içerisinde 18. sırada yer almaktadır. Bölge illeri olan Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat illerinin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasındaki yerleri ise sırasıyla, ve 61 dir (OKA) yılında Kalkınma Bakanlığı tarafından güncellenen ve 81 ili içeren, İllerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması (SEGE )çalışmasında ise bölgedeki illerin sıralaması sırasıyla ve 57 olmuştur. Bölgenin gayri safi katma değer içindeki payına ve sektörlere göre gayri safi katma değerin bölgesel payına baktığımızda Tablo- 2.1ve Tablo-2.2 deki sonuçlar karşımıza çıkmaktadır. Tablo-2.1: TR 83 Bölgesi Gayri Safi Katma Değerinin Türkiye Payı % ( ) YILLAR TR 83 (Samsun, Tokat, 2,8 2,8 2,7 2,8 2,7 2,7 Çorum, Amasya) Kaynak: TÜİK, Bölgesel İstatistikler Tablo-2.2: TR 83 Bölgesi Sektörel Gayri Safi Katma Değerinin Türkiye Payı % ( ) Türkiye (100) TR 83 (Samsun, Tokat, Çorum, Amasya) Yıllar Tarım Sanayi Hizmetler ,8 2 2, ,7 2,2 2, ,4 2,3 2, ,2 2,2 2, ,8 2,1 2, ,7 2,2 2,5 Kaynak: TÜİK, İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması Tablo-2.3 de görüldüğü üzere, bölgenin gayri safi katma değer içindeki payı yüzde olarak hem düşük düzeyde olup; yıllar içinde büyük bir değişim göstermemiştir. Bölgedeki tarımın milli gelir içerisindeki ağırlığı Türkiye ortalamasının üstünde devam etmektedir. Hizmetlerin payı Türkiye ortalamasının altında olup, hizmet sektörünün gelişmişlik düzeyinin ülke ortalamasının altında olduğunu göstermektedir.

76 62 Tablo-2.3: Sektörlerin Gayri Safi Katma Değer İçindeki Payı ( ) Türkiye TR 83 (Samsun, Tokat, Çorum, Amasya) YILLAR TARIM SANAYİ HİZMETLER ,6 28,0 61, ,4 28,2 62, ,5 27,8 63, ,5 27,2 64, ,1 25,3 65, ,5 26,4 64,1 YILLAR ,9 20,4 57, ,2 21,9 59, ,9 23,2 59, ,6 21,6 59, ,4 19,8 60, ,9 21,4 58,6 Kaynak: TÜİK, Ulusal Hesaplar Veri Tabanından Derlenmiştir. TR83 Bölgesi ve Türkiye için kişi başı gayri safi katma değer verileri TL ve Dolar cinsinden aşağıdaki tablolarda (Tablo-4.4 ve Tablo-4.5 de) sunulmaktadır. Tablolardaki değerlere göre yılları arasında kişi başı gayri safi katma değer hem TL hem de Dolar cinsinden Türkiye de ve bölgede 2010 yılına kadar artmış, 2010 yılında ise TL cinsinden artış devam ederken Dolar cinsinden bölgedeki kişi başı gayri safi katma değer azalmıştır. Tablo-2.4: Kişi Başına Gayri Safi Katma Değer (TL)( ) YILLAR Türkiye (TL) TR83 (TL) Türkiye (&) TR83(&) Kaynak: TÜİK, Bölgesel İstatistikler TÜİK verilerine göre, Türkiye genelinde istihdam oranlarında yılları arasında önemli bir değişim olmamakla birlikte 2010 yılından itibaren bir ivme kazandığı görülmektedir yılı için % 43 olan istihdam oranı yılı için % 2010 ve 2012 yılı içinde %45,4 olarak gerçekleşmiştir. İstihdam oranındaki bu artışı işsizlik oranındaki düşüş izlemiş ve 2009 yılında ekonomik krizin etkisiyle %14 e yükselen işsizlik oranı 2012 yılsonunda %9,5 gerilemiştir. Tablo-2.5: Tokat ili 2011 Yılı İstihdamı ve Dağılımı İstihdam Toplam Tarım Sanayi Hizmetler Türkiye deki Payı Türkiye Sıralama İstihdam Tokat Yüzdesi İstihdam Tokat Yüzdesi İstihdam Tokat Yüzdesi , , ,3 7,1 34,6 Kaynak: TÜİK, Bölgesel İstatistikler Bölgesel ve il bazında bakıldığında TR83 Bölgesi ve Tokat ili kurumsal olmayan nüfusun iş gücü durumu Tablo-2.6 ve Tablo-2.7 de sunulmuştur. Her iki tabloda da iş

77 63 gücüne katılma oranı, işsizlik oranı ve istihdam oranı benzer bir seyir göstermekte ve iş gücüne katılma oranı düşerken ve istihdam oranı düşerken, işsizlik oranı artmaktadır. Bunla beraber TR83 Bölgesinde döneminde düşüş gösteren tarım dışı işsizlik oranı 2012 yılında az da olsa bir artış göstermiştir. Tablo-2.6: TR 83 Bölgesi Kurumsal Olmayan Nüfusun İşgücü Durumu ( ) Yıllar İş Gücüne Katılma Oranı (%) İşsizlik Oranı (%) Tarım Dışı İşsizlik Oranı(%) İstihdam Oranı(%) ,1 6,9 13,1 51, ,6 7,2 12,4 47, ,5 5,3 9,2 49, ,7 5,7 9,4 45,9 Kaynak: TÜİK, Hanehalkı İş gücü İstatistikleri Veri Tabanı Tablo-2,7: Tokat İli Kurumsal Olmayan Nüfusun İşgücü Durumu Yıllar İş Gücüne Katılma İstihdam Oranı İşsizlik Oranı (%) Oranı (%) (%) ,5 5,9 50, ,3 6,7 46, ,0 5,4 48, ,4 5,7 44,7 Kaynak: TÜİK, Hanehalkı İş gücü İstatistikleri Veri Tabanı TR 83 Bölgesi için yaş gruplarına göre 15 yaş üstü kadın ve erkek toplam iş gücüne katılım oranlarına baktığımızda Tablo-2.8 deki veriler karşımıza çıkmaktadır. Buna göre bölgede tüm yaş grupları için iş gücüne katılım oranı azalmakla birlikte en fazla azalma yaş arası nispeten daha genç grupta, en az ise 55 yaş üzerinde gerçekleşmiştir. Genç nüfustaki iş gücüne katılma oranındaki bu azalış bölgenin göç verme durumu ile açıklanabilir. Tablo-2.8: TR 83 Bölgesi Yaş Gruplarına Göre İş Gücüne Katılma Oranı (15 Yaş Üstü %) Yıllar Yaş Yaş Yaş 55 Yaş Arası/Toplam Arası/Toplam Arası/Toplam Üzeri/Toplam Kaynak: TÜİK, Hanehalkı İş gücü İstatistikleri Veri Tabanı TR 83 Bölgesi 15 yaş üzeri istihdam edilenlerin iktisadi faaliyet kollarına göre dağılımına baktığımızda, Tablo-9 daki veriler karşımıza çıkmaktadır. Bölgedeki tarım ağırlıklı yapı istihdam verilerine de yansımış, 15 yaş üzeri istihdam edilenlerde en büyük paya tarım sektörü sahip olmuş onu hizmet sektörü ve en küçük payla sanayi sektörü izlemiştir. Tabloda görülen bir başka sonuç ise tarımdaki istihdam oranında sürekli bir düşüş yaşanırken hizmet sektöründeki istihdam oranı payını arttırmış sanayi sektöründeki

78 64 istihdam oranında ise küçük dalgalanmalar yaşanmıştır. Bu durum bölgedeki ekonomik yapıda tarım sektörünün halen ağırlığını korumasına rağmen istihdamın diğer sektörlere doğru da yöneldiğini göstermektedir. Tablo-2.9: İktisadi Faaliyet Kollarına Göre 15 Yaş Üzeri İstihdam (%) Yıllar Sanayi % Hizmetler % Tarım% ,9 35,5 51,6 TR ,1 39,3 45, ,6 36,9 45, ,4 41,2 42,5 Yıllar Sanayi % Hizmetler % Tarım% Türkiye ,3 50,1 24, ,2 48,6 25, ,5 48,1 25, ,0 49,4 24,6 Kaynak: TÜİK, Hanehalkı İş gücü İstatistikleri Veri Tabanı Tablo-2.9 dan elde edilen bu sonuç, Türkiye genelinde istihdam yapısı ile uyumlu bir sonuç olarak gözükmektedir. Türkiye de ve istihdamın yıllar itibarıyla sektörel dağılımı incelendiğinde, istihdamdaki artışa paralel olarak tüm sektörlerdeki çalışan sayısında artış gözlenmekle birlikte en büyük artışın hizmet ve sanayi sektörlerinde olduğu görülmektedir. Bunun sonucu olarak, tarımın toplam istihdamdaki payında düşüş gözlenirken, hizmet ve sanayi sektörlerinde artış gözlenmiştir. Tarım sektöründe 2008 yılına kadar yaşanan düşüş yılları arasında yerini artışa bırakmış, 2012 yılında tekrar düşüşe geçerek toplam istihdamdaki payı %24,6 olarak gerçekleşmiştir. Sanayi sektöründe ise krizin etkisiyle 2009 yılında istihdamda düşüş gerçekleşmiş, sektörde yaşanan istihdam kaybının hizmet ve tarım sektörüne kaydığı gözlenmiştir. Hizmet sektörüne baktığımızda bu sektörün payında, 2009 yılına kadar sürekli bir artış gözlenmiş, 2009 yılında toplam istihdamda %50,1 ile en yüksek seviyesine ulaşmıştır yıllarındaki düşüşle birlikte %48 ler seviyesine gerilemiş, 2012 yılında yeniden yükselişe geçerek %49,4 e ulaşmıştır ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Sanayinin dengeli süratli ve etkin gelişimini temin etmek, çevresel tehlikelere karşı doğayı korumak ve sanayi kuruluşları arasında teknolojik entegrasyonu sağlamak üzere Organize Sanayi Bölgeleri sanayileşme sürecinde büyük bir önem arz etmektedir. Bu nedenle, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca 15 Nisan 2000 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak Organize Sanayi Bölgeleri kanunu yürürlüğe girmiştir. Söz konusu kanun çerçevesinde ilimiz merkez ve ilçelerinde 5 adet Organize Sanayi Bölgesi mevcut olup, faaliyetine devam etmektedir Tokat Organize Sanayi Bölgesi Tokat OSB, 1978 yılında yapımına başlanmış olup, iki kısım halinde toplam 500 hektar alan üzerinde kurulmuştur. Bölgede 125 hektar alanı sanayi parselleri için kullanılmıştır. Toplam 160 adet imar parselinin bulunduğu OSB de; aktif fabrika sayısı 81 adettir. Faal tesislerde yaklaşık 1114 kişi istihdam edilmekte olup, her iki kısmında alt yapı çalışmaları tamamlandığından ilgili bakanlık yatırım programında yer almamaktadır.

79 65 Tokat Belediye Başkanlığı kontrolünde Bölgede Arıtma Tesisi çalışmaları tamamlanmış olup, faaliyetini sürdürmektedir. Tablo-2.10:Tokat İlindeki Organize Sanayi Bölgeleri Organize Sanayi Bölgesi Adı Kapladığı Alan (Ha) Parsel Sayısı Tahsis Edilen Tahsise Hazır İşyeri Sayısı İşçi Sayısı Tokat Organize Sanayi Bölgesi Erbaa Organize Sanayi Bölgesi Niksar Organize Sanayi Bölgesi Turhal Organize Sanayi Bölgesi Zile Organize Sanayi Bölgesi TOPLAM Kaynak: Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Erbaa Organize Sanayi Bölgesi: İlimiz Erbaa İlçesinde 1997 yılında 210 hektar alan üzerine kurulmuştur. Organize Sanayi Bölgemizde toplam 136 adet parsel mevcut olup, bunların 23 adedi sosyal tesisler için tahsis edilmiştir. Satılacak parseller 90 adettir. Bunların 23 adedi tahsis edilmiş ve tevhit sonucu tahsis edilen parsel sayısı 22 olmuştur. Üç parsel tahsis aşamasındadır. Satılacak parsel 96 adet olup m 2 dir. Üretime geçen 11 fabrika olup, 1200 kişilik istihdam sağlanmıştır. Bölgenin 1.Kısım altyapı tamamlanmıştır Niksar Organize Sanayi Bölgesi: İlimiz Niksar ilçesi Gürçeşme Kasabası mevkiinde 1997 yılında 210 hektar alan üzerine kurulmuştur. Bölgenin 1. Etabı 26 parselden oluşmaktadır. Yol, içme suyu, kanalizasyon ve yağmursuyu inşaatlarından müteşekkil Alt Yapı Yapım İşi tamamlanmış olup bakanlık yatırım programından çıkarılmıştır. Bölgede 4 firmaya arsa tahsisi gerçekleştirilmiş olup, bir firma üretime geçmiş ve bir firmanın ise inşaatı devam etmektedir Turhal Organize Sanayi Bölgesi: Turhal - Tokat karayolu 12. km Arzupınar Köyü, Çoraklık mevkiinde 60 hektarlık alan üzerine kurulmuştur. Bölgenin 1. Kısım altyapı inşaatı tamamlanmıştır. Bölgenin alçak gerilim- yüksek gerilim elektrik şebekesi, kök ve enerji nakli hattı 2009 yılı itibariyle tamamlanmıştır. Bölgenin toplam alanı 60 hektar olup, bunun 24 hektarlık alan sanayi parselleri kalan 36 hektarlık alan ise idari ve sosyal tesisler ile yeşil alanlar ve otopark olarak projelendirilmiştir. Bölge 41 parselden müteşekkil olup, parsellerin ortalama büyüklüğü 5000m 2 dir. Bölgede, 15 firmaya 34 parsel arsa tahsisi yapılmıştır. Bölgede 8 firma üretim aşamasında ve 2 tanesi ise inşaat ve 5 tanesi ise proje aşamasında olup, 97 kişi istihdam edilmektedir Zile Organize Sanayi Bölgesi: Bakanlığın % 99 kredi desteği ve Müteşebbis Heyet sorumluluğunda Zile ilçesi Çekerek yolu üzeri 5. kilometresi Kislik mevkiinde 2006 yılında 110 hektar üzerine kurulmuştur. Bölgede 36 hektar alan içerisinde 70 sanayi parseli oluşturulmuştur. Kalan

80 66 73 hektarlık alan ise idari ve sosyal tesisler olarak projelendirilmiştir. Bölgenin yol atık su ve içme suyundan müteşekkil alt yapı proje etüt hizmetleri tamamlanmıştır Artova Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi: İlimiz Artova, Yeşilyurt ve Sulusaray ilçelerinde yaygın olarak hayvancılık ve sığır besiciliği yapılmakta olup, yöre halkının temel geçim kaynağını teşkil etmektedir. Yörenin coğrafi yapısının elverişli olması ve bölge halkının bu konuda üretime yatkın olması kültür ırkı yetiştiriciliğinin iyi bir seviyeye ulaştırılması ve benimsenmesi nedeniyle büyük bir potansiyel mevcuttur. Bu potansiyelin değerlendirilmesine yönelik ortak bir ihtisas organize sanayi bölgesinin kurulması için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda 2004 yılında alternatif alanlar üzerinde mahallinde etütler yapılmıştır. Etütler sonucunda Artova ilçesi Boyun Pınarı mevkiinde 170 hektar alan yer olarak uygun görülmüş ancak kesin yer seçimi için Çevresel Etki Değerlendirme Raporu çalışmalarına başlanmış 2008 yılında tamamlanmıştır. Bakanlıkça ülke genelinde devam eden ihtisaslaşmış OSB projelerinin değerlendirilmesinde olumsuz görüş bildirilmiştir KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ Tokat ilinde KOBİ lerin sayılarının artış özelliğine bağlı olarak küçük sanayi sitelerine taleple birlikte sayılarında artış gözlenmektedir. Tablo-2 11: Tokat İli Küçük Sanayi Siteleri Adı Faaliyete başladığı yıl Toplam İşyeri Sayısı Dolu İşyeri Sayısı Boş İşyeri Sayısı Doluluk Oranı % Mevcut İstihdam Tokat Erbaa Zile Niksar Turhal Yazmacılar Reşadiye Kaynak: KSS verileri esas alınmıştır. Ayrıca % 70 kredi desteği ve 100 işyeri karakteristik ile Yeşilyurt İlçemizde 53 üye (işyeri) kapasiteli Küçük Sanayi Sitesi Yapı kooperatifi kurulmuş olup, kesin yer seçimi yapılmış, kamulaştırması tamamlanmış ve tüzel kişilik kazanmıştır. Küçük Sanayi Sitesinin uygulama projeleri, kadastral pafta ve plankotesi hazırlanmıştır. Sitenin 2011 yılı sonuna kadar alt yapı ve üst yapı inşaat ihalesinin yapılarak inşaatına başlanmıştır KÜÇÜK EL SANATLARI Tokat a özgü küçük el sanatlarından ve kalan örneklerden yazmacılık, halıcılık, kızık kilimciliği, bakırcılık pirinç ve tunç işleri bunlarla ilgili mutfak araçları kuyumculuk işleri yapıldığı görülmektedir. Özellikle bakır işlemenin eski sanat okulu yanında bulunan kalhanede yapıldığı bilinmektedir. Dövülerek yapılan sütlükler hamam tasları ibrikler ve mutfak araçları günümüze dek örneklerini sürdürmüşlerdir. Bakırcılığın fabrika imalatına dönüşmesi kalan 40 civarında ki esnafında talep doğrultusunda üretim yaparak geçimlerini temin etmektedirler.

81 67 Kuyumculukta ise kalan birkaç usta tarafından Tokat Bileziği diye adlandırılan takı ise halen yapılmaktadır. Yazmacılık ise Tokat ın en özgün el sanatıdır. En önemli özelliği elvan baskı denilen çok renkli olarak yapılmasıdır. Tokat içi dolusu, Tokat elması, Çengelköy, kaynana yumruğu ve maydanozlu desenleri ize en çok bilinen baskı çeşitleridir. Ayrıca yazmacı Esnafın Küçük Sanayi Sitesi Yaptırma Kooperatifi şekline alınarak 25 işyeri ve sosyal tesislerden müteşekkil modern bir işyerine kavuşturulmaları temin edilmiştir TİCARET Küreselleşen ve globalleşen dünya perspektifindeki ticari bağlantıları sağlamak amacıyla ihracata gereken ihtimam gösterilmektedir. İlimizde hava alanının olması nedeniyle hava ulaşımı temin edilebilmesi mümkün bulunmakta karayolu ulaşımında Avrupa'yı Asya ya bağlayan TTK karayolu ile ilimiz doğudan batıya geçmekte Niksar- Ünye karayolu ile kuzeye ulaşmakta kara denize ise kısa bir sürede ulaşılarak deniz ulaşımına müsait bulunmaktadır. Turhal, Zile, Artova ve Yeşilyurt ilçelerinden geçen tren yolu ise demiryolu ulaşımına imkân vermektedir. İlimizde bulunan birinci sınıf Gümrük Müdürlüğü ve Karadeniz Fındık ihracatçılar Birliğinin Şubesinin olması ihracatın alt yapısını oluşturmaktadır. İlin ticari potansiyelini genellikle tarım ve tarımda dayalı sanayi ürünleri oluşturmaktadır. İlin en önemli özelliği, merkez ve ilçelerin birlikte gelişim göstermesidir. İldeki havayolunun ulaşıma açılması sanayi, ticaret, turizm, sağlık ve eğitim sektörlerine beklenen olumlu etkisi henüz tatmin edici değildir. Tokat ilinin coğrafi konumu, zengin yer altı kaynakları (antimuan, bentonit, kömür, bakır, krom, kireç taşı, asbest, çimento, manganez, grafit, kuvars, maden suyu, mermer, kaplıca suları)bol ve çeşitli ürünlerden oluşan bir tarımsal yapıya sahip olması, su ürünleri yetiştiriciliği için zengin su kaynakları, el sanatları(bakırcılık, yazmacılık, el dokumacılığı, halıcılık) ve turizm potansiyeli, kuş gözlemciliği alanları, limana yakınlığı ve su kaynakları, sanayi ve ticaret yatırımları için avantajlar sağlamaktadır yılı için il merkezi ve ilçelerinde 5 Adet Ticaret ve Sanayi Odası, 2 Adet Ticaret Borsası, 34 Adet esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşu ve 63 adet banka şubesi sayısının bulunması ilde küçük/orta ölçekli işletmelerin yoğun olduğunu göstermektedir. Tokat ilinin içinde bulunduğu TR 83 Bölgesi dış ticaret verilerine baktığımızda, Tablo-2.12 deki değerler karşımıza çıkmaktadır. Tablodan görüldüğü üzere bölge içinde ihracatta en büyük paya Samsun, en az paya ise Tokat sahiptir. İthalat değerlerine baktığımızda sıralama ihracattakiyle aynı kalmakta ve en fazla paya Samsun en az paya ise Tokat sahiptir. Tablo-2.12: TR83 Dış Ticaret Göstergeleri (Bin Dolar Cinsinden) YIL İHRACAT TOPLAM İTHALAT Amasya Çorum Samsun Tokat TR83 Amasya Çorum Samsun Tokat TOPLAM TR Kaynak: TÜİK, Dış Ticaret İstatistikleri Veri Tabanı

82 68 Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre (Ocak-Temmuz) döneminde Tokat İli ihracat firma sayısı sırasıyla; 33, 30, 24, 32, 27 ve ithalat firma sayısı aynı dönem için sırasıyla; 32, 32, 41, 35, 35 dir. Tokat ili yapılan ihracat değeri2013 Ocak-Temmuz döneminde bin $ ithalat değeri ise bin $ olarak gerçekleşmiştir. Dış ticaret verilerinden görüldüğü üzere Tokat ili ihracat ve ithalat değerleri söz konusu dönem için azalmıştır. TR 83 Bölgesi ve Tokat ili için TÜİK verilerinden derlenen 2012 iş kayıtlarına göre girişim sayılarının ekonomisindeki dağılımı aşağıdaki Grafik-2.1 de sunulmuştur. Grafik-2. 1: 2012 Girişim Sayısı Sektörel Dağılımı TR Madencilik ve Taş Ocakçılığı İmalat Sanayi İnşaat Sektörü 851 Finans ve Sigorta Faaliyetleri Gayrimenkul Faaliyetleri Kültür Sanat Eğlence Konaklama ve Yiyecek Hizmeti Kaynak: TÜİK, Bölgesel İstatistikler Veri Tabanı TR 83 Bölgesinde, iş kayıtlarına göre girişim sayısında imalatın payı %20,ulaştırma ve depolama faaliyetleri girişim payı %36, konaklama ve yiyecek hizmetleri girişim payı %16, İnşaat sektörü girişim sayısı payı %12 ve finans ve sigorta hizmetlerinin payı %2 dir. Tokat ilinde, iş kayıtlarına göre girişim sayısında imalat payı %12, ulaştırma ve depolama faaliyetleri girişim payı %22,inşaat girişim sayısı payı %6, konaklama ve yiyecek hizmetleri girişim sayı payı %11, finans ve sigorta işlemleri girişim sayısı payı %1 dir.

83 69 Grafik-2. 2: 2012 Yılı Girişim Sayıları Sektörel Dağılımı Tokat Madencilik ve Taşocakçılığı 1091 İmalat Sanayi İnşaat Ulaştırma ve Depolama Konaklama Yiyecek ve İçecek Hizmeti Finans ve Sigortalama Kaynak: TÜİK, Bölgesel İstatistikler Veri Tabanı Grafiksel paylara bakıldığında TR83 Bölgesi ve Tokat ta finans ve sigorta işlemleri girişim sayısı payının oldukça düşük olduğu, ulaştırma ve depolama faaliyetleri girişimci sayısı payının ise nispeten her iki bölge için de yüksek olduğu görülmektedir. Tokat ilinde girişim sayısındaki en büyük payı %41 ile toptan ve perakende ticaret girişim sayısı almıştır. Aynı durum TR83 Bölesi içinde geçerlidir ve bu bölgede toptan ve perakende ticaret girişim sayısı %39 pay almıştır. İmalat sanayi payı ise TR 83 bölgesinde daha yüksek değerler almaktadır. Madencilik ve taş ocakçılığı sektöründeki girişimci sayısı payı ise her iki bölgede de en düşük pay olarak karşımıza çıkmaktadır TARIMSAL ÜRETİM Tarım, giyim gıda gibi yaşamsal öneme sahip sektörlere hammadde kaynağı olmasının yanı sıra çevresel etkileri nedeniyle tüm dünya ekonomileri için kritik önem sahip bir sektördür. Türkiye de farklı iklim özellikleri tarım sektörü için ürün çeşitliliğine imkan sağlamasına karşın son dönemlerde uygulanan politikalarla birlikte tarımın ülke ekonomisi içindeki payının azaldığı görülmektedir. Bunun bir göstergesi olarak yılları arasında sektörlerin gayri safi katma değer içindeki paylarına baktığımızda tarım sektörünün payının azaldığı, en büyük katma değer payına hizmet sektörünün sahip olduğu görülmektedir. TR83 Bölgesi ise ülkedeki genel yapıya uygun bir görünüm sergilemektedir. Bölgede döneminde tarım sektörünün yarattığı gayri safi katma değerin azaldığı ancak Türkiye ortalamasının üstünde değerlere sahip olduğu görülmektedir. Bu duruma rağmen, sektörlere göre gayri safi katma değerin bölgesel paylarına göre tarım sektörünün bölgesel payının diğer iki sektöre göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu açıdan tarım sektörünün bölge için halen önemli bir sektör olduğu söylenebilir.tr83 Bölgesi tarımsal alan ve üretim bakımından oldukça zengin bir bölgedir ve birçok bitki türünün yetiştirilmesine uygun koşullara sahiptir (OKA,TR83

84 70 Bölgesi Mevcut Durum Analizi 2011) dönemi için TR83 Bölgesi ve Tokat İli işlenen toplam tarım alanları aşağıdaki Tablo-2.13 ve Tablo-2.14 de sunulmaktadır. Tablo-2.13:TR83 ve TR Bölgesi Toplam İşlenen Tarım Alanı (Hektar) YILLAR TR83 Türkiye Tokat Tokat/Türkiye , , , , ,0146 Kaynak: TÜİK, Bölgesel İstatistikler. Tarımsal üretim il bazında değerlendirildiğinde; Tokat ili 2012 yılı verilerine göre bölgedeki işlenen tarım alanında yaklaşık %22 paya sahiptir. Tokat, Karadeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi iklimi arasında geçiş bölgesi iklimine sahip olup, 230 metreden başlayıp 1500 metre rakımları arasında tarım yapılan zengin bir üretim alanına sahiptir. İlin ekolojik şartları ürün çeşitliliğine, ikinci ürün ve kışlık sebze yetiştiriciliğine imkan tanımaktadır. İlde çok çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirilmesi, tarıma dayalı sanayi için önemli bir hammadde kaynağıdır. Bitkisel üretimde şeker pancarı, sırık domates ve buğday ilk üçü oluşturur. Ayrıca barbunya, kuru fasulye, taze fasulye ve domates üretiminde ülke genelinde söz sahibidir. Tokat ili ve TR bölgesine ait tarımsal ürün değerleri Tablo-14 de sunulmaktadır. Tablo-2.14: Türkiye (TR) ve TR83 Tokat Tarımsal Üretim Değeri (1000 TL) TR TR83 YILLAR Bitkisel Üretim Canlı Hayvan Hayvansal Üretim Bitkisel Üretim Canlı Hayvan Hayvansal Üretim Kaynak: TÜİK, Bölgesel İstatistikler. Tablo-14 den de görüldüğü üzere Türkiye de tarımsal üretim değerinde bitkisel üretim başı çekmekte onu sırasıyla canlı hayvan üretimi ve hayvansal üretim izlemektedir. Tokat ilinde de benzer bir durum görülmekte ve tarımsal ürünlerde bitkisel üretim değeri ilk sırada yer almaktadır. Ürün değerlerinin yanı sıra seçilmiş bazı bitkisel ürünlerdeki verimlilik değerlerine baktığımızda Tablo-15 deki değerler karşımıza çıkmaktadır. 1 OKA, TR83 Bölgesi Mevcut Durum Analizi 2011, sf:126.

85 71 Tablo-2.15:TR ve TR83Bölgesi Seçilmiş Bazı Bitkisel Ürünlerin Verimlilik Değeri (Kilogram/Hektar) TR TR832 TR TR832 Buğday Patates Ayçiçeği Tütün Kaynak: TÜİK, Bölgesel İstatistikler. Tablodan da görüldüğü üzere Tokat ili seçilmiş bitkisel ürünler arasında ayçiçeği ve tütün üretiminde Türkiye genelinin üzerinde verimlilik değerlerine sahiptir. Buna ek olarak Tokat ili bazı tarım ürünlerinde gen kaynağı ve üretim merkezi özelliği taşımaktadır. Bölgeyle ilgili hazırlanan raporlarda bu ürünlerin (kuşburnu, bağ yaprağı, madımak, domates, biber, vişne bitkileri ve karayaka koyunu ile karagül koyunu) sertifikalandırılarak ülke çapında tanıtılmaları ilin ticaret hacmini olumlu yönde etkileyeceği vurgulanmaktadır. Ayrıca ilde günümüzde sıkça söz edilen ve artan şekilde değer kazanan organik hayvancılığın ve organik tarım yaygınlaştırılmasına imkan sağlayan çayır, mera ve tarım alanları mevcuttur ve il tıbbi ya da aromatik bitkilerin üretimi için uygun ekolojik ortama sahiptir. İldeki hayvansal üretimde süt ön plana çıkmakta; bunu et, bal ve yumurta üretimi izlemektedir. İç su ürünleri üretimi kapsamında ise alabalık üretilmektedir. Baraj gölleri ise balıkçılık ve sulama yönünden uygun yapıdadır. İlde Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Toprak Su Kaynakları Araştırma Enstitüleri tarafından tarım sektörüne yönelik Ar-Ge faaliyetleri yürütülmektedir( SANAYİ ÜRETİMİ Türkiye'nin ilk şeker fabrikalarından olan Turhal Şeker (ve Makine ) Fabrikası nın 1930'lu yıllarda kurulmasıyla birlikte, ilk sanayi kuruluşu ile tanışan Tokat'ta ilk sanayileşme hamlesi kamu eliyle başlatılmıştır. Ancak 1960'lı yıllarda yapılan Almus Barajı ve Hidroelektrik Santralleri ile 1983 yılında faaliyete geçen Sigara Fabrikası ve özel sektöre ait birkaç küçük işletme dışında sanayide herhangi bir ilerleme kaydedilmemiştir.1985 yılından sonra uygulanan teşvik tedbirleri ile Tokat ilinde tuğlakiremit sanayi, un, yem sanayi, parke-kereste sanayi ve tarım makineleri imalatı gibi tarım ve toprağa dayalı yatırımlarda artış olmuş ve yavaş yavaş sanayinin ağırlığı hissedilmeye başlanmıştır yılında ise Organize Sanayi Bölgesi tamamlanarak yatırımcıların hizmetine sunulmuştur. Tokat ile aynı gelişme potansiyeli gösteren; Erbaa. Niksar ve Turhal/Zile ilçelerinde de Organize Sanayi Bölgeleri kurulmuştur. Yine Tokat Merkez, Erbaa, Niksar, Turhal ve Zile ilçelerinde mevcut beş adet küçük sanayi sitelerine ilaveten Reşadiye, Almus, Pazar ve Sulusaray ilçelerinde küçük sanayi sitesi kurulması için girişimler başlatılmıştır. Günümüzde Tokat ili kalkınma öncelikli yöre kapsamındadır ve bu kapsam nedeniyle verilen mali teşvikler ilde organize sanayi bölgesi ve sanayi siteleri sayısına ivme kazandırmıştır ve Tokat sanayisi gelişmekte olan iller arasındadır. Sanayi Bakanlığı verilerine göre Tokat ilinde beş adet sicil almış organize sanayi bölgesi bulunmaktadır.

86 72 Tablo-2.16: Tokat İli Genel Sanayi Durumu Birimi Özel Sektöre Ait Sanayi Tesisleri Adet Kamuya Ait Sanayi Tesisleri Adet 1 1 Organize Sanayi Bölgeleri Adet 5 5 Endüstri Bölgeleri Adet 0 0 Küçük Sanayi Siteleri Adet 8 8 Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Adet 1 1 Teknoparklar Adet 0 0 Serbest Bölgeler Adet 0 0 Nitelikli Sanayi Bölgeleri Adet 0 0 Sanayi Odaları Adet 5 5 Kaynak: Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Odası tarafından hazırlanan veriler esas alınmıştır. SANAYİ DURUMU Bunlar: -Tokat-Merkez Organize Sanayi Bölgesi: Bu sanayi bölgesinde öne çıkan sektörler; gıda, orman ürünleri ve dokuma-giyim sanayidir. -Niksar Organize Sanayi Bölgesi: Ağırlıklı sektör grubu; gıdadır. -Erbaa Organize Sanayi Bölgesi: Ağırlıklı sektör grubu; dokuma, gıda ve demirçelik sanayidir. -Tokat-Turhal Organize Sanayi Bölgesi: Ağırlıklı sektör grubu; gıda ve kâğıt sanayidir. -Zile Organize Sanayi Bölgesi dir. Sanayi sitelerine baktığımızda, tamamlanan sanayi siteleri doluluk oranları yüksektir. Sanayi Bakanlığı Aralık 2013 İl Sanayi Raporu na göre, Tokat ın ekonomik yapısında sanayi, tarım ve tarıma dayalı sanayi ve hayvancılık sektörü önemli rol oynamaktadır. Başta gıda sanayi olmak üzere, taş ve toprağa dayalı sanayi, orman ürünleri sanayi ve son yıllarda tekstil, dokuma ve konfeksiyon sektörü, il ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. İlde gıda ve içki sanayi, taş ve toprak sanayi, mermer ve maden sanayi, tekstil ve konfeksiyon sanayi sektörleri ilk sıralarda yer almaktadır. İldeki işletmeler belli ilçelerde toplanmıştır. Örneğin: Erbaa ilçesinde tuğla ve kiremit fabrikaları ile konfeksiyon yatırımlarıdır. Turhal ilçesinde mermer ve maden sanayi, merkez ilçede tarım makineleri, hazır giyim ve gıda işletmeleri, Zile ilçesinde gıda ve makine ile ilgili yatırımlar ve Niksar ilçesinde yaş sebze ve meyve işleme değerlendirme yatırımları yoğunlaşmaktadır. Tokat ilinde bulunan sanayi işletmelerinin sektörel dağılımına baktığımızda Garfik-3 deki durum çıkmaktadır.

87 73 Grafik-2. 3: Tokat İli Sanayi Sektörlerinin Dağılımı Gıda Ürn. İmalatı M.Olmayan Min. İm. 4 Giyim Eşyası İm. 2 Ağaç ve Mantar Ür Madencilik İçecek İm. Mobilya İm. Tekstil Ürün. Diğer Kaynak: TÜİK, Bölgesel İstatistikler Veri Tabanı Sektörel paylarda % 25 ile gıda ürünleri imalatı, % 15 ile diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı, % 11 ile giyim eşyası imalatı sektörlerinin ilk sıralarda olduğu görülmektedir. Diğerleri sırasıyla,% 11 ağaç ve mantar ürünleri imalatı, % 9 diğer madencilik ve taş ocakçılığı, % 4 kauçuk ve plastik ürünlerin imalatı, % 4 başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman imalatı, % 4 tekstil ürünleri imalatı, %3 kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı, % 2 mobilya imalatı, % 2 elektrikli teçhizat imalatı, % 2 içecek imalatı, % 2 fabrikasyon metal ürünleri imalatı, % 1 kok kömürü, rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı, % 1 ana metal sanayi, % 1 metal cevherler madenciliği, % 1 deri ve ilgili ürünlerin imalatı, % 1 kağıt ve kağıt ürünleri imalatı % 1 elektrik, gaz, buhar ve havalandırma üretimi ve dağıtımıdır (Sanayi Bakanlığı 2013 Aralık İl Raporları). Sanayi İşletmeleri ile ilgili Müdürlüğümüzce yapılan envanter çalışması sonucu sektörlere ve ilçelere göre dağılım tabloları aşağıda sunulmaktadır. Tablo-2.17: Sanayi Kuruluşlarının İlçeler İtibariyle Sektörel Dağılımı Sektör Almus Diğer İmalat Sanayi Gıda, İçki Ve Tütün Sanayi Kimya Petrol Ürün. Lastik Ve Plas. Sanayi Metal Eşya. Makina Ve Oto. End. Sanayi Orman Ürünleri Ve Mobilya Sanayi Taş Ve Toprağa Dayalı Sanayi Tekstil. Deri Ve Ayakkabı Sanayi T 0 P L A M Kaynak: Sanayi Bakanlığı 2013 Aralık İl Raporları. Artova Erbaa Niksar Pazar Reşadiye S_Saray Tokat Turhal Zile Toplam

88 74 Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Aralık 2013 İl Raporu na göre 2013 yılı itibarıyla, Tokat ta sanayi sicil kayıtlarına göre işletmelerde çalışan personel sayısı 5974 tür. Ar-Ge birimi bulunan firma sayısı 15, kalite kontrol birimi bulunan firma sayısı 54 tür. Sanayide çalışanların %20 si giyim eşyası imalatı, %19 u diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı, %19 u gıda ürünleri imalatı, %17 si diğer madencilik ve taş ocakçılığı sektörlerinde istihdam edilmektedir. Sanayideki istihdamın %85 i işçi, %3 ü mühendistir. Tokat ilinde bulunan sanayi işletmelerinin %36 sı mikro ölçekli, %53 ü küçük ölçekli, %10 u orta ölçekli, %1 i büyük ölçekli işletmelerdir. Yine aynı rapora göre, ilde öne çıkan yatırım alanları ikiye ayrılmış ve talebi karşılamaya yönelik yatırım alanları, meyve suyu (konsantre) üretim tesisi, reçel ve marmelat üretim tesisi, patates cipsi üretimi, küp şeker üretimi, kurutulmuş meyve ve sebze üretim tesisi, dondurulmuş gıda üretim tesisi, karma yem üretim tesisi, su şişeleme, hazır çorba, puding ve hazır tatlı üretimi, çorap üretimi, örme eşya üretimi, PVC profil doğrama, PVC ve PE boru üretimi, plastik eşya ve ambalaj malzemesi üretimi, toprak işlemeye yönelik tarım aletleri üretim tesisi, soğuk hava deposu, güneş kollektörü üretim tesisi, metal eşya üretimi, yangın söndürücü üretimidir. Potansiyeli değerlendirmeye yönelik yatırımlar ise seracılık, meyve ve sebze işleme yatırımları, kültür mantarı yetiştiriciliği, damızlık (hibrit) tohum üretim tesisi, bağcılık, yem bitkileri üretimi, ekolojik tarım, soğuk hava deposu, su ürünleri üretimi, arıcılık, damızlık et ve süt sığırcılığı, et ve yumurta tavukçuluğu, suni tohumlama ve damızlık üretimi, lata üretimi, lamine yonga levha (laminat) üretimi, lif levha (MDF) üretimi, lamine parke üretimi, cilalı boya üretimi mobilya ve dekorasyon, mermer ocak ve işletmeciliği, alçı üretim tesisi, kömür, bentonit, krom, antimuan, bakır ve benzeri madencilik yatırımlarıdır, Yenilenebilir enerji yatırımları: rüzgâr, hidroelektrik, güneş, biokütle ve benzeri enerji türleridir, Diğer yatırım alanları ise gıda ürünleri ve içecek imalatı, soğuk hava deposu hizmetleri ( yaş sebze ve meyve), seracılık, tahıl ambarlama hizmetleri, hayvancılıkla entegre işleme tesisleri imalatı, ağaç ve mantar ürünleri, sağlık işleri, hastane hizmetleri, tıp ve dişçilikle ilgili uygulama faaliyetleri, ahşap mobilya imalatı, akıllı çok fonksiyonlu teknik tekstil, demir dışı ana metal sanayi, bavul, el çantası, saraçlık, koşum takımı ve ayakkabı imalatı, deri giyim eşyası imalatı, eğitim hizmetleri, giyim eşyası imalatı, ilaç/eczacılıkta ve tıpta kullanılan kimyasal ve bitkisel kaynaklı ürünler imalatı, kâğıt ve kâğıt ürünleri imalatı, madencilik yatırımları ( Avrupa Kömür Çelik Topluluğu kapsamı ürünler hariç), makina ve teçhizat imalatı, elektrikli makina ve teçhizatı imalatı, metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı; çimento, beton veya suni taştan inşaat amaçlı prefabrik yapı elemanları imalatı, oteller ( konaklama tesisleri ), tehlikeli atık geri kazanım ve bertaraf tesisleri, tıbbi aletler ve hassas optik aletler imalatıdır.

89 75 Tablo-2.18: Tokat İli İmalat Sanayi Firma Adedi ve İstihdam Sayısı 2010/ Artış oranı% (+.-) İMALAT SANAYİ KOLLARI Firma İstihdam Firma İstihdam Firma İstihdam Sayısı (Kişi) Sayısı (Kişi) Sayısı (Kişi) Gıda ve İçecek Ürünleri % -9% Gıda % -11% Tekstil % 13% Giyim ve Kürk Ürünleri % -25% Ambalaj Sanayi % -40% Diğer % -13% TOPLAM % -17% Ağaç ve Mantar Ürünleri % -18% Kok ve Petrol Ürünleri % 0% Kimya % -7% Lastik ve Plastik Ürünler % 16% Çimento % -4% Seramik. Kil. Taş ve TÜKETİM MALI ÜRETEN SANAYİLER ARA MALI ÜRETEN SANAYİLER YATIRIM MALI ÜRETEN SANAYİLER % -2% Çimentodan Gereçler Demir Dışı Metaller % 0% Diğer % 20% TOPLAM Metal Eşya İmalat Sanayi % 9% Makine İmalatı % -10% Tarım Makineleri % -18% Elektrikli Makineler % -3% Mobilya % -29% Diğer % -1% TOPLAM % -10% GENEL TOPLAM % -11% Kaynaklar: Sanayi ve Ticaret Odası veya Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Tablo-2.19: Tokat İli İktisadi Faaliyet Kollarının Sektörlere Göre Dağılımı İKTİSADİ FAALİYET KOLLARI Tescil Olunan Ticareti Terk Eden Tescil Olunan Ticareti Terk Eden Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık Madencilik ve Taş Ocakçılığı İmalat Sanayi Enerji Ulaştırma. Haberleşme ve Depolama Turizm İnşaat ve Bayındırlık Eğitim Sağlık Mali Kuruluşlar ve Sigortalar Toplum ve Kişisel Hizmetler Toptan ve Perakende Hizmetler Hizmet Sektörü Diğer TOPLAM Kaynak: Ticaret Odası Bünyesindeki Ticari Sicil Memurluğundan temin edilmiştir. TUİK (Genel Sanayi ve İşyerleri Sayımı) temin edilmiştir. Vergi Dairesi (Ticareti Terk edenler için) temin edilmiştir.

90 76 Tokat ilinde doğal olarak en fazla üretici firma sayısı gıda alanında iken en yüksek istihdam seramik kil taş ve çimento sektöründedir. İstihdamda ikinci sırayı giyim ve üçüncü sırayla gıda sektöründedir. Türkiye ve dünya da yaşanan globalleşmenin firma büyümesiyle birlikte sayısında azalma yaşanması Tokat ilinde de yaşanmaktadır. İldeki sanayileşme sorunlarının da yer aldığı rapora göre; işletmelerin karşılaştığı finansman yetersizliği, enerji maliyetlerinin yüksekliği, hava alanının aktif hale getirilmemesi ve ulaşım seferlerinin düzenli yapılamaması, ihracat potansiyelini değerlendirmeye yarayacak kuruluşların ve donanımın olmaması ildeki sanayi gelişimin önünde engel olarak görülmektedir TURİZM SEKTÖRÜ TR83 Bölgesi nin jeolojik ve tektonik yapısı bir yandan bölgede turizm açısından değerlendirebilecek çok sayıda sıcak su kaplıcaları, göller, mağaralar gibi doğal oluşumlara imkân verirken, bu coğrafyanın uygun koşulları aynı zamanda Prehistorik çağlardan bu yana bölgenin sürekli olarak insan toplulukları tarafından iskan edilmesine ve dolayısıyla geride pek çok antik, tarihi ve kültürel iz bırakmalarına neden olmuştur (OKA, Turizm Çalıştayı Sonuç Raporu, erişim: calistayraporlari. asp). Bu özellikleri içinde barındıran TR83 Bölgesi nde tarih, kültür, doğa, mağara, deniz, kış, yayla, mağara, termal ve eko-turizm gibi çeşitli turizm alanları bulunmaktadır. Ayrıca bölgede kara, hava, deniz ve demiryolu ulaşımının kullanılabilmesi ve yine bölgede turizmle ilgili eğitim kurumlarının bulunması bölgenin turizmine olumlu yönde katkı yapmaktadır. Tokat ilinde kültür -tarih- mağara turizmi açısından öne çıkan yapılar; Tokat Kalesi, Saat Kulesi, Sebastopolis ve Komana Antik Kenti, Turhal Kalesi, Niksar Kalesi, Zile Kalesi, Leylekli Köprü, Tokat Müzesi, Voyvoda Hanı, Suluhan, Mahperi Hatun Kervansarayı, Ballıca Mağarası, Nureddin İbnSentimur Türbesi, Ali Paşa Camii ve Hamamı, Çöreğibüyük Camii, Sulusokak, Gökmedrese, Taşhan, Yazmacılar Hanı, Arastalı Bedesten, Yağıbasan Medresesi, Katırcılar Hanı, Deveci Hanı, Paşa Hanı, Paşa Hamamı, Ulu Camii, Takyeciler Camii, Halit Sokağı ve Bey Sokağı Sivil Mimarlık Eserleri, Mevlevihane, Atatürk evi ve Etnografya Müzesi, Latifoğlu Konağı, 40 Badallar, Meydan Camii. Doğa-Deniz - Kış turizmi açısından ise; Kaz Gölü, Almus Baraj Gölü, Zinav Gölü, Selemen Yaylası dır. Tokat ili bunların yanı sıra termal turizm için de kaynaklara sahiptir. Sahip olduğu bu kaynaklar: Sulusaray Kaplıcası. Reşadiye Kaplıcası dır (OKA, Turizm Çalıştayı Sonuç Raporu. Erişim: OKA 29 Temmuz 2010 Turizm Çalıştayı Sonuç Raporu na göre, TR 83 Bölgesi turizm alan çeşitliliğine rağmen Türkiye içinde turizmden büyük bir pay alamamaktadır. Bu durumun nedenleri arasında; bölgedeki konaklama tesis sayısındaki ve kalitesindeki eksiklikler, sektörde çalışan kalifiye eleman azalığı, turizm tesislerinin alt yapısındaki eksiklikler, yeterince tanıtım yapılmaması gibi faktörler sıralanmıştır. Aşağıdaki Tablo ve Tablo-2.20 de TR83 Bölgesi ve Tokat ili için TÜİK verilerinden yararlanarak yılları arasındaki bazı turizm istatistiklerine yer verilmiştir yıllarında TR83 Bölgesinde turizm işletme belgeli ve belediye işletme belgeli konaklama tesislerine geliş-konaklama sayısına baktığımızda söz konusu dönem içinde arttığı görülmektedir.

91 77 Tablo-2.20: TR83 Bölgesi Tesise Geliş ve Konaklama Sayıları Yıllar Turizm İşletme Belgeli Konaklama Tesislerinde geliş ve geceleme sayıları: Tesise Geliş Sayıları /Toplam Belediye Belgeli Konaklama Tesislerinde geliş ve geceleme sayıları: Tesise Geliş Sayıları/Toplam Turizm İşletme Belgeli Konaklama Tesislerinde geliş ve geceleme sayıları: Geceleme sayısı /Toplam Belediye Belgeli Konaklama Tesislerinde geliş ve geceleme sayıları: Geceleme sayısı /Toplam Kaynak: TÜİK Bölgesel İstatistikler. Tokat ili turizm işletme belgeli ve belediye işletme belgeli konaklama tesislerindeki tesise geliş ve konaklama sayılarına baktığımızda döneminde belediye belgeli tesislerde konaklama ve tesise geliş sayısı azalırken turizm işletme belgeli tesislerde konaklama ve tesise geliş sayısı artış göstermiştir. Tablo-2.21: Tokat İli Tesise Geliş ve Geceleme Sayıları Yıllar Turizm İşletme Belgeli Konaklama Tesislerinde geliş ve geceleme sayıları: Tesise Geliş sayısı /Toplam Belediye Belgeli Konaklama Tesislerinde geliş ve geceleme sayıları: Tesise Geliş sayısı /Toplam Turizm İşletme Belgeli Konaklama Tesislerinde geliş ve geceleme sayıları: Geceleme sayısı /Toplam Belediye Belgeli Konaklama Tesislerinde geliş ve geceleme sayıları: Geceleme sayısı /Toplam Kaynak: TÜİK Bölgesel İstatistikler. Bölgede ve ildeki turizm alanı konusundaki çeşitliliğe rağmen Türkiye de turizmden yeterince pay alamaması ilde ve bölgede turizmi canlandırmak için çeşitli yatırımların yapılmasını gerektirmektedir. Sanayi Bakanlığı raporuna göre ilde turizm alanında yapılabilecek yatırımlar, yayla turizmi, trekking, rafting su sporları akarsu turizmi, mağara turizmi, kuş gözlemciliği, antik kentler ve tarihi çekim yerleri, otel işletmeciliğidir SOSYAL GÜVENLİK DURUMU Herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumundan bir gelir veya aylık hakkından faydalanmayan ve 1620 gösterge rakamının Devlet Memurlarının aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımından bulunacak tutardan daha az aylık ortalama geliri olan muhtaç

92 78 Türk Vatandaşlarından; 65 yaşını doldurmuş yaşlılar ile 18 yaşından büyük özürlüler ve kanunen bakmakla yükümlü olduğu 18 yaşını tamamlamamış özürlü yakını bulunan kimselere (özürlü yakınına fiilen bakmak şartı ile) aylık bağlanmaktadır. Herhangi bir şekilde bu maddede belirtilen miktara eşit veya daha fazla aylık ortalama gelir sağlayan ya da gelir sağlaması mümkün olan kimseler muhtaç sayılmazlar ve kendilerine aylık bağlanmaz sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile (Devredilen) Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve Sosyal Sigortalar Kurumunun tek çatı altında birleştirilmesi kapsamında, yeni kurumun taşra teşkilatının bir parçası olarak oluşturulan Tokat Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü; (Devredilen) Sosyal Sigortalar Kurumu Sigorta İşleri Genel Müdürlüğüne bağlı; Tokat Sigorta İl Müdürlüğü, (Devredilen) Bağ-Kur Genel Müdürlüğü'ne bağlı; Bağ-Kur Tokat İl Müdürlüğü, devri ile, Sosyal Güvenlik Kurumunun taşra birimlerinden biri haline gelmiştir. İl Müdürlüğüne bağlı 5 Sosyal Güvenlik Merkezi, 1 Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi bulunmaktadır. Tokat Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi, Erbaa Sosyal Güvenlik Merkezi, Niksar Sosyal Güvenlik Merkezi, Raşadiye Sosyal Güvenlik Merkezi, Turhal Sosyal Güvenlik Merkezi, Zile Sosyal Güvenlik Merkezi, (Devredilen) Sosyal Güvenlik Kuruluşlarının Tokat'daki müdürlükleri 5502 sayılı Yasa uyarınca Sosyal güvenlik merkezlerine dönüştürülmüş; SSK Turhal Ödeme Bürosu Şefliği, Turhal Sosyal Güvenlik Merkezi olarak adlandırılmıştır. Sosyal Güvenlik Merkezlerinin sınıflandırılmasında idari iş ve işlemler açısından; Sosyal Güvenlik Merkezleri, Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezleri olmak üzere iki kategoriye ayrılmıştır. Tablo-2.22: Tokat İlinde Sosyal Güvence Kapsamında İstihdam Sayıları ve Kapsamı Yıl 2011 (4/c) (4/b) (4/a) TOPLAM Sosyal Güvenlik Kapsamında Aktif Çalışan Kişi Sayısı Sosyal Güvenlik Kapsamında Aylık Alan Kişi Sayısı Sosyal Güvenlik Kapsamında Bakmakla Yükümlü Tutulanların(Yararlanıcıların) Sayısı Toplam Kaynak: TÜİK, Tablo-2.23: Tokat İli Sosyal Güvenlik Kapsamı Toplam Nüfus Toplam Sosyal Güvenlik Kapsamı Sosyal Güvenlik Kapsamı Dışında Kalan Nüfus 2022 Sayılı Yasadan Yararlananların Sayısı Kaynak: TÜİK, Tablolarda görüleceği üzere Tokat ilinde sigorta kapsamında 104 bin çalışan ve 80 bin aylık alan kişi ve bu kişilerin sigortasından yararlananlarla birlikte kişi çalışan sigortadan yararlanmaktadır. Bununla birlikte Türkiye genelinde uygulanan yeni sistemde sigorta kapsamı dışında kalan nüfus ancak kişi bulunmaktadır. Tokat ili karayolları

93 79 toplamı 4509 km uzunlukta olup, 2234 km (%49,6) sı asfalt, 2212 km (%49) u stabilize ve 63 km (%1,4) ü tesviye şeklindedir. Tokat ilinde toplam 580 köyümüzün 503 adedinde (%87) şebekeli yeterli içme suyu, 76 adedinde (%13) yetersiz içme suyu var iken yalnızca 1 köyümüzde içme suyu şebekesi bulunmamaktadır. Tokat ilinde toplam 580 köyümüzün 488 adedinde (%84) kanalizasyon bulunmakta iken 92 adedinde (%16) kanalizasyon bulunmamaktadır. 580 adet köyümüzün 17 adedinde doğal arıtma mevcut iken, 563 adedinde arıtma sistemi mevcut değildir. İlin sosyal açından spor tesislerine baktığımızda; stadyum 4, futbol sahası 2, çim yüzeyli futbol sahası 1, sentetik futbol sahası 1, toprak yüzeyli futbol sahası 9, kapalı tenis kortu 1, yüzme havuzu 1, sporcu eğitim merkezi 1, spor salonu 7 adettir. Lisanslı kişi sayısı toplam adettir. Tokat ilinde Otomatik santral sayısı 159, santral hat kapasitesi , abone sayısı olup, ortalama abone yoğunluğu % 90 dir. Ankesörlü telefon sayısı 507 adettir. Telefonu olan köy ve mezra sayısı 670 dir. Otomatik telefonu olmayan köy sayısı 5 adet olup, Dokuzçam, Halilalan, Sırçalı, Saltık ve Mescit köyleridir. ADSL (Asimetrik Sayısal Abone Hattı) Projesi ile 241 Merkezde ADSL sistemi hizmettedir Kaynaklar OKA, Bölgesel İnovasyon Stratejisi , Tokat OKA, TR83 Bölgesi Mevcut Durum Analizi, OKA, TR83 Mevcut Durum Analizi, OKA, Turizm Çalıştayı Sonuç Raporu,2010. Sanayi Bakanlığı 2013 Aralık İl Raporları, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Verileri Sanayi ve Ticaret Odası Verileri Esnaf Odası Verileri Tokat İl Özel İdare, Stratejik Eylem Planı ( ). TUDER, Tokat İli Sürdürülebilir Turizm Master Eylem Planı, TÜİK, Bölgesel İstatistikler,2013. TÜİK, Hanehalkı İş gücü İstatistikleri Veri Tabanı,2014 TÜİK, İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması TÜİK, Ulusal Hesaplar Veri Tabanı TÜİK, Dış Ticaret İstatistikleri Veri Tabanı OKA Resmi Web Sayfası, Tokat Valiliği Resmi Web Sayfası, Tokat Belediyesi Resmi Web Sayfası, Tokat-Almus İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Almus İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Artova İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Artova İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Başçiftlik İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Başçiftlik İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Erbaa İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Erbaa İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Niksar İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Niksar İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Pazar İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası,

94 Tokat-Pazar İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Reşadiye İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Reşadiye İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Sulusaray İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Sulusaray İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Turhal İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Turhal İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Yeşilyurt İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Yeşilyurt İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, Tokat-Zile İlçe Kaymakamlığı Resmi Web Sayfası, Tokat-Zile İlçe Belediyesi, Resmi Web Sayfası, TUİK Veri Tabanı, Tokat Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, 80

95 81 3. GÖÇ KAVRAMI VE TÜRKİYE DE İÇ GÖÇ DURUMU 3.1. GÖÇ KAVRAMI Türk Dil Kurumu göç olgusunu, ekonomik, toplumsal, siyasi sebeplerle bireylerin veya toplulukların bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitme işi; taşınma, hicret, muhaceret olarak tanımlamıştır. Türkiye İstatistik Yıllığı (2012:27) da, sayım günündeki daimi ikametgah yeri ile sayımdan beş yıl önceki daimi ikametgah yeri farklı olan kişileri göç eden nüfus olarak, ülke sınırları içindeki belli alanlar (il, bölge vb.) arasındaki nüfus hareketliliğini ise iç göç olarak tanımlanmaktadır(demir,2012). Göç, bir ülke ya da toplumdaki ekonomik, politik, sosyo-kültürel oluşumla bağlantılı dinamik bir süreçtir. Zaman ve mekân, neden ve sonuç unsurları ile birlikte tanımlanması, ölçümlenmesi ve yapısına uygun çözüm ve önerilerin getirilmesi gerekir. Bu anlamda göç, bireylerin/ailelerin herhangi bir nedenle gelecek yaşantılarının ya bir bölümünü ya da tamamını geçirmek üzere bir yerleşim biriminden diğerine yapmış oldukları coğrafi nitelikli yer değiştirme olayı olarak tanımlanabilir. Temelde bir yer değiştirme olayı olmakla beraber göç; mesafeye, olayın gerçekleştiği yerlere, sürekliliğine ve nedenlerine göre farklı türlere ayrılabilir (Kırdar ve Saracoğlu:2012). Göçler arasında önemli bir ayırım da göçlerin isteğe bağlı ve zoraki nitelik taşımasıdır. Ayrıca göçleri, insanların başka taşınma ya da yer değiştirme hareketlerinden ayırt etmek için, devamlı göç veya geçici göç olarak sınıflandırmak da mümkündür. Göçebelerin, mevsimlik tarımsal işçilerin veya yazlık evlere giden yazlıkçıların durumu geçici göçtür. Hangi sürede yer değiştirmelerin göç sayılabileceği görece bir durum olmakla beraber, yer değiştirmelerde amaç yerleşmek olduğunda genellikle göçün gerçekleşmiş olduğu, yerleşme anlamı taşımayan kısa süreli yer değiştirmelerin ve seyahatlerin ise göç değildir. Göç, ulusal sınırlar içerisinde olabileceği gibi ulusal sınırların ötesine, hatta kıtalar ötesine de taşabilmektedir. Bu durumda sosyo-ekonomik açıdan göç, iç ve dış göç olmak üzere ikiye ayrılabilir. Bir ülke sınırları içerisinde, bireyin, bir yıldan az olmamak kaydıyla, yaşadığı ortamı değiştirmesi iç göç, bireyin ülke sınırlarının dışında her hangi bir ülkeye yaşadığı ortamı değiştirmek amacıyla gitmesi ise dış göç olarak adlandırılır(kırdar ve Saracoğlu:2012). Literatürde kullanılan şekilleriyle, immigration kalıcı bir şekilde yerleşmek amacıyla yabancı bir ülkeye gelme anlamında; migration, canlıların bir yerden ayrılarak başka bir yere yerleşme amacıyla eylemde bulunması; emigration bir ülkeden ayrılarak bir başka ülkeye yerleşme niyetini ile mekân değiştirme şeklinde ifade edilebilir. Göçle ilgili üç önemli kıstas vardır; mekân, mesafe ve zaman. Göç, bireylerin mekân değiştirmesi olarak tanımlanırken varılan ve terk edilen mekânlar arasındaki mesafe üzerinde uzlaşmaya varılmış bir konu değildir. Buna göre, bir birey ya da ailenin bir kentten başka bir kente ya da kırsaldan kente taşınması göç olarak nitelendirilebilirken, mekân değiştiren kişi fiziki mesafe olarak uzağa gitmese de sosyal ve kültürel açıdan oldukça farklı bir ortama gitmiştir (Sağlam, 2006: 33-35). Genel olarak iç ve dış göç olmak üzere iki ana başlık altında toplanan göç kavramında, tarihsel süreç içinde egemen devletlerin kurulması bu ayrımı mümkün kılmıştır. Soyut anlamda yapısal birçok benzerliklerinin yanı sıra bu iki göç sekli arasında belirtilmesi gereken ayrımlar vardır. Göç veren ve göç alan birimler arasındaki farklı düzeylerdeki uzaklık (fiziksel olduğu kadar ekonomik ve kültürel uzaklık), siyasal anlamda göç hareketinin kontrolünün daha belirgin olması ve göç edenlerin uyum

96 82 sorunlarının farklı boyutları gibi noktalar dış göçü iç göçten ayıran en önemli yönlerdir (Demir,2012) GÖÇ TÜRLERİ Göç en temel olarak iç göç ve dış göç olarak ele alınmaktadır. Bununla birlikte çalışmamız konusu oluşturması açısından yalnızca iç göçler ele alınmaktadır İç Göç İç göç ile ilgili teorik kavramlar uluslararası iktisadın teorisinden ödünç alınarak geliştirilmiştir. Buna göre bölgelerarası göçü mukayeseli üstünlükle açıklamak mümkündür. Bir bölgede diğerlerine nazaran istihdam fırsatları ve/veya işçi ücretleri daha iyi ise bu bölge diğerlerinden göç almaktadır ve cazip hale gelmektedir. Tarım bölgeleri ile tarım dışı bölgeler üzerine kurulu, Singer-Prebisch tezi olarak da bilinen teoriye göre ise, ticaret haddi uzun dönemde tarım aleyhine değişmesi sonucu tarım dışı sektör sürekli göç alan sektördür. Lewis geliştirdiği modelde kırsal tarım ve kentsel sanayi olarak iki sektörden oluşan ekonomide, göçün sektörler arasındaki gelir ve istihdam imkânı farklılığından kaynaklandığını ve geleneksel olandan modern olana doğru bir akım olduğunu ortaya koymuştur. Bir başka yaklaşım ise, Myrdal ın kutuplaşma teorisi olarak bilinen teoridir. Bu teori emek ve sermayenin hızla geri kalmış bölgelerden gelişene bölgelere kayacağını ve dolayısıyla zengin bölgelerin daha zengin fakirlerin de daha fakirleşeceğini söylemektedir (Çelik, 2007: 92-93). İç göç tanımlarında iki temel unsur dikkati çekmektedir; bu unsurlar, yer değişikliği bakımından mekân unsuru ve süreç bakımından zaman unsurudur. Mekân, yaşanılan ve yasamı devam ettiren faaliyetlerin uygulandığı yerdir. Bu bakımdan konut ve işyeri gibi iki temel unsuru içerisinde barındırmaktadır. Sanayi toplumlarında bireylerin konut ve işyerleri genellikle farklılaşmıştır. Buradaki asıl nokta, bir bireyin yasam yerini değiştirmesinden söz edildiğinde işyerinin mi yoksa konutunun mu yer değiştirmesi konusudur. Bu sorun değişik yollarla açıklanabilir. Bunlardan ilki, yasam yerinin değiştirilmesinden sadece konut yerinin değiştirilmesini anlamakla olabilir. İkinci yol ise, göçün belli bir yerleşme alanının dışına çıkma şeklinde tanımlanmasından kaynaklanmaktadır. Bu yerleşme alanına bir emek pazarı olarak baktığımızda bireyin işyerini ve konutunu bu emek pazarı dışına çıkarmasının es zamanlı olacağı da sanayi toplumları için kolayca kabul edilebilecektir (Tekeli, 2008:173). Zaman bakımından göç ise, belli bir zaman aralığı içerisinde bir mekân değişikliği olarak açıklanırken, bu zamanın alt ve üst sınırlarının ne olacağı ya da olup-olmayacağı konusu önemlidir. Bu konuda görüş birliği olmamasına rağmen, genel kabul gören eğilim bu sürenin 1 yıl veya 1yıldan uzun olmasıdır. Eğer alt sınır 1 yıl olarak kabul edilirse, mevsimlik göçler gibi çeşitli nüfus hareketleri göç kapsamından çıkmaktadır. Bundan dolayı zaman belirlenirken, bu niteliklerin dikkate alınması gerekmektedir. Zaman unsuru ile ilgili bir başka konu ise, sayımlarda kullanılan referans dönemidir. Genellikle kullanılan dönemler 1, 5 veya 10 yıldır ve sayım yılları arasında geçen zamandır. Bazı sayımlar, bu dönemi esas alarak iki sayım döneminde farklı yerlerde yasayanları göç etmiş olarak kabul etmektedir (Özcan, 1998: 80). İç göçler kendi içinde dört guruba ayrılmaktadır (Koçak ve Terzi, 2012: ) Sürekli Göçler Bireylerin yaşadıkları yeri terk ederek bir başka yere yerleşmeleri durumudur. Sürekli göçler gönüllü ya da zorunlu olarak yapılabilir. Bireyler daha iyi bir yaşam sürmek, eğitim almak gibi nedenlerden dolayı göç etmeye kendileri de karar

97 83 verebilirlerken bu kararı, savaş, doğal afet ya da kan davası gibi nedenlerden dolayı devlet de onlar adına alabilir. Göç eden nüfusun gittiği yerde sürekli kaldığı göçlerdir. Bu göçler genellikle kırdan kente doğrudur. Bu göçlerde ekonomik faktörler sosyal ve siyasi olaylar ve doğal afetler etkilidir. İç göçlerin 1950 lerden sonra fazla olmasında, kırsal kesimdeki hızlı nüfus artışı, toprakların yetersiz olması ve şehirdeki sanayileşmeyle birlikte artan iş imkânları etkili olmuştur Mevsimlik Göçler İnsanların bir yılın belli bir süresini birden fazla değişik mekânda geçirmeleri olarak tanımlanır. Buna göre çalışmak için mevsimsel olarak başka bir memlekete gidip işi bitince dönenler tatile ya da gezmeye yaşadıkları yer dışında başka yörelere gidenler ya da bir mevsimi geçirmek veya dinlenmek amacıyla yaylaya çıkanlar, bağ evine/yazlığa gidenler mevsimlik olarak göç etmiş sayılırlar. Bu tip göçte kalınan sürenin kısalığı nedeniyle birden fazla kültür aynı ortamda iç içe varlığını sürdürmekte ve bu durum farklı kültürler arasındaki etkileşimi artırmaktadır Emek Göçleri Kamu veya özel sektörde tayin nedeni ile yapılan bu tür göçler geçici ya da sürekli olabilir. Bulunduğu yerde iş bulamayıp bir başka yere çalışmaya giden bireyler iş göçleri kapsamında değerlendirilir. Böylece, bir bölge ya da şehirdeki emek gücü arzının bir başka bölge ya da şehirdekinden fazla olması nedeniyle çok olandan az olana doğru bir akım gerçekleşir Zorunlu-Gönüllü Göçler Bireylerin kendi kararlarıyla daha iyi imkânlardan yararlanmak ve daha yüksek bir hayat standardını yakalamak için gerçekleştirdiği göçler gönüllü göç olarak ifade edilmektedir. Bazı olay ya da durumlar karşısında devletin bir bölgedeki vatandaşlarını başka bir bölgeye sürekli olarak göndermesi ise zorunlu göç olarak tanımlanmaktadır Dış Göç Bir ülke vatandaşlarının bir başka ülkeye kalıcı olarak gidip yerleşmesi dış göç olarak tanımlanmaktadır. Bireylerin yaşadıkları ülkeyi terk etmelerinin nedeni daha iyi koşullarda yaşamak gibi gönüllü ve bireysel kararlara dayanabileceği gibi birtakım sebeplerden dolayı devletlerin vatandaşlarını buna zorlaması yoluyla da olabilmektedir. Dış göç kavramı kendi içinde üçe ayrılır (Koçak ve Terzi, 2012: ): Beyin Göçü Beyin göçü oluşum şekline göre iç göç ve dış göç olarak ikiye ayrılabilir. İç göç; kamu kaynakları ile ve bazı kamu kurumları tarafından eğitim yardımı alarak yetişen vasıflı elemanların kamu sektörü yerine özel sektörde istihdamı seçmesi veya kamu kurumlarından özel sektöre geçiş yapması olarak ifade edilebilir. Özellikle yetişmesi için uzun süreli eğitim gerektiren öğretim elemanlarının devlet üniversitesinden vakıf üniversitelerine geçmesi en dikkat çekenidir. Dış göç; iyi eğitim görmüş, kalifiye ve yetenekli işgücünün yetiştiği ülkelerden başka ülkelere yönelmesi, vasıflı elamanların kendi ülkesinin sosyal ve ekonomik faaliyetlerine katılamaması ve toplumsal faydaya katkı yapamaması olarak tanımlanabilir (Erkal,2000). Beyin göçü ayırımına geçmeden önce vasıflı eleman teriminin ne kadarlık bir eğitim süresi gerektiğine değinmek gerekmektedir. Süre açısından eğitim düzeyi üç gruba ayrılabilir (Lowell,2001). 0-8 yıl süreli eğitim süreci (temel eğitim süresi),

98 yıl süreli eğitim süreci (orta öğretim süreci), 12 yıldan daha uzun süreli eğitim süreci (vasıflı eleman yetiştirme süreci) lisans ve lisansüstü eğitim dönemini kapsamaktadır. Beyin göçüne kapsamına dahil ettiğimiz 12 yıldan uzun süreli eğitim dönemini almış vasıflı elemanları katmaktayız. Beyin göçü tanım olarak ta dört grupta incelenebilir (Shilshanic, 2002); Beyin Bolluğu: Bir ülkedeki kullanım dışı vasıflı elaman fazlasının diğer ülkeler tarafından istihdam edilmesidir. Bu tür bir beyin göçünü ülkenin mevcut işsizlik problemi ile birlikte plansız eğitim politikası teşvik ederken, bazen yetişen beynin iş için çok iyi, bazen de işin yetişen beyin için çok iyi olması bu tür bir beyin göçünü artırmaktadır. Böyle bir beyin gücü fazlalığının yurt dışına gitmesi ülke ekonomisine kısa vadede veya görünürde zarar vermezken, işsizlik probleminin çözümüne dahi yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Beyin İhracı: Beyin gücü fazlasının başka bir ülkeye ihraç edilmesi ile oluşan beyin göçü şeklidir. Beyin ihraç eden ülke, bu işlem karşılığında beyin göçü yapan elemanın emeği karşılığında beyin göçü veren ülkeye ücret ödemesi yapmasıdır. İhraç edilen beyin gücünün fiyatı ülkeden ülkeye değişmesine karşın, bu fiyat genellikle kamu maliyetini yansıtmamakta ve sosyal maliyet ile özel maliyetin karşılaştırılması göz ardı edilmektedir. İhraç kazancı ihraç eden ülkenin fırsat maliyetini karşılayabilirse beyin ihracına olumlu yaklaşılabilir. Beyin ihracı özellikle çokuluslu şirketlerin ticari ortaklıkları yoluyla kolaylaşmaktadır. Barbados, Filipinler gibi bazı ülkeler bu tür beyinleri ekonomilerinde kullanma olanaklarının olmaması nedeniyle ihraç etmeye isteklidirler. Beyin Değişimi: Bu tür bir işlem, ülkeler arasında eğitim, tecrübe, bilgi edinme açısından karşılıklı fayda elde etmek amacıyla öğrenci, araştırmacı ve bilim adamı değişimini kapsamaktadır. Uluslararası beyin değişimi yeni bir kavram olmadığı gibi uluslararası ortaklıklarda özel bilginin transferinde, fikirlerin yayılmasında önemli bir rol oynamakta ve günümüzde hızla artmaktadır. Beyin Dolanımı: Johnson ve Regets (1998) in literatüre kattığı beyin dolanımı kavramı ortaya çıkmıştır. Bu kavram ülke dışına çalışmak için giden bir insanın ülkesine daha iyi fırsatlar elde ederek dönmesi olarak ifade edilir. Bu tür bir göçün gelecekte artacağı vurgulanmaktadır (Mahroum, 2005). Beyin göçü sanat alanında da sanatçının üretememesi anlamında beyin küsmesi olgusu olarak ortaya çıkmaktadır (TESEV, 2002) İşçi Göçleri Bir ülkede oluşan işgücü açığının bir diğer ülkedeki işgücü fazlasıyla giderilmesi işçi göçüyle mümkün olabilir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde nispeten ucuz olan vasıfsız işgücü gelişmiş ülkelerdeki pahalı işgücünün yerine ikame edilmektedir. Bu durum işgücü piyasasında rekabeti arttıracak ve ücretleri düşürecektir. Diğer yandan gelir seviyesi yüksek, göç alan ülkedeki işverenler için ise uluslararası piyasalarda kaybettikleri mukayeseli üstünlüğü maliyeti düşürerek yeninden yakalama imkânı anlamına gelmektedir. Göç veren ülke ise hem işgücü piyasasındaki yoğunlaşmayı ortada kaldırmayı hem de giden işçilerin bir gün dönecekleri düşüncesiyle onların tecrübelerinden yararlanarak yerli sanayiyi geliştirmeyi amaçlamaktadır. Böylece ülke içinde fazlalığı hafifleyen işgücü arzı ülke içindeki işçi ücretlerinin de aşırı düşük değerlere inmesini önleyecektir. Göç veren ülke için bir başka pozitif katkı ise göçmen işçilerin gelirlerinin bir kısmını döviz olarak memleketlerine aktarmaları olacaktır.

99 Mübadele Göçleri İki ülkenin kedi aralarında anlaşarak vatandaşlarını karşılıklı olarak değiştirmesi anlamına gelmektedir. Özellikle savaş sonrası değişen sınırlar yüzünden, başka ülkenin eline geçen topraklarda kalan nüfusun ana ülke ile bağlarının kopmaması, kültür ve din gibi devamlılıkların sağlanması için başvurulan bir yöntemdir. Böyle bir zorunlu göçün olumsuz yanı ise, sadece din ya da etnik kökene bakılarak gerçekleştirildiğinden, göç edenlerin doğup büyüdükleri yerleri ve kültürlerini terk etmelerinin yaratacağı etkilerdir. Göç veren ülke için ise hem yeni gelen nüfusun uyum sorunu hem de göç edip giden beşeri sermayenin eksikliği gündeme gelmektedir (Temur,2012) GÖÇ TEORİLERİ Göç kavramıyla ilgili olarak birçok farklı teori geliştirilmiştir. Bu teoriler Yalçın, 2004(22-49) tarafından şu şekilde aktarılmaktadır; Ravenstein ın Göç Kanunları Çalışmanın kuramsal temeli endüstrileşme ve kentleşme olguları üzerine kurulmuş ve 19.yüzyılın son yarısındaki gelişmeler çalışmanın temel dinamiğini oluşturmuştur. Endüstrileşmeyle birlikte gelişen iş imkânları ve endüstrileşmeye paralel gelişen ulaşım ağları, insanları Avrupa nın içlerine ve Kuzey Amerika ya doğru yöneltmiştir. Böylece milyonlarca insan evlerini, topraklarını ve yaşamlarını daha iyi bir hayat için bırakıp, başka yerlere göç etmişlerdir. Böyle bir dönemde çalışmasını yapmış olan Ravenstein, iki makalesinde belirlediği yedi göç kanunu göçle ilgili bilinen ilk çalışma olma niteliğini taşımaktadır. Bu göç kanunları şunlardır: Göç ve Mesafe: Göçmenlerin büyük çoğunluğu sadece kısa mesafeli bir yere göç ederler. Bu kısa mesafeli göç, gidilen yerde göç dalgaları yaratan bir etkiye sahiptir. Ortaya çıkan bu göç dalgaları daha fazla göçmeni içine alabilecek olan büyük sanayi ve ticaret merkezlerine doğrudur. Büyük merkezlere doğru yönelen göçün boyutlarını belirleyen bu gelişen sanayi kentlerindeki yerli nüfusun yoğunluğudur. Ravenstein, göç edilen merkezlerdeki iş imkânlarının çokluğunun o kentte yaşayan nüfusa oranının, göçün boyutunu belirlediğini ifade etmektedir. Göç ve Basamakları: Sanayileşme ve ticaretin gelişmesiyle ortaya çıkan kentleşmeyle birlikte meydana gelen hızlı ekonomik büyüme, kente yakın çevredeki insanları hızla kente çekmektedir. Kentin çevreleyen kırsalda meydana gelen nüfus azalması uzak bölgelerden göçmen çekmektedir. Uzak bölgelerden gelen göçmenlerin kendi yaşadıkları yerde yarattıkları nüfus azalması, o bölgelere daha yakın yerlerden gelenlerle doldurulacaktır. Her bir basamak kente yakınlaştıkça ve kentin avantajları diğer göçmenler tarafından algılandıkça, göç tüm ülkeye yayılacak ve ülkenin her yerinde hissedilmektedir. Yayılma ve Emme Süreci: Ravenstein a göre göç, kendi başına amaç olamaz, bireyler sadece göç etmek istedikleri için yer değiştirmezler. Göçmenler için amaç, kentte gelişen ekonomik ve ticari faaliyetin getirisinden pay almaktır. Kentin getirisinden pay alma isteği ya da daha iyi yaşama arzusu, yayılma sürecini desteklemektedir. Yeni ve hızlı bir şekilde gelişmekte olan sanayinin ihtiyaç duyduğu işgücü göçle karşılanmakta ve böylece gelen göç, kentsel sanayi merkezlerince emilmektedir. Göç Zincirleri: Ravenstein göçün zamanla zincirleme olarak geliştiğini ve göç alan yerleşim yerlerinin aynı zamanda göç de verdiğini belirtmiştir. Böylece her bir göç dalgası, tetikleyici etki göstererek, bir diğer göç dalgası yaratmaktadır.

100 86 Doğrudan Göç: Ravenstein ilk dört kanunda basamaklı ve zincirleme bir göçten bahsetmektedir. Fakat beşinci kanunu doğrudan, uzun mesafeli ve basamaksız; ilk dört kanununda anlattığından başka bir tür göçü anlatmaktadır. Uzun mesafeli göçlerde, göç eden kişiler büyük ticaret, endüstri merkezlerine yönelmekte ve basamaksız şekilde, doğrudan bu kentlere yerleşmeyi tercih etmektedirler. Kır-Kent Yerleşimcileri Farkı: Ravenstein a göre kentte yerleşik olarak yaşayanlar, kırsal kesimde yerleşik olarak yaşayanlardan daha az göç etme eğilimindedirler. Kente yönelen göçler, kentte yaşayan yerleşikleri çok fazla yerinden oynatmamaktadır. Oysaki kırsal kesimden kırsal kesime yapılan göç, kırsalda yaşayan yerleşikleri yerinden oynatma, göç dalgaları ve basamaklı bir göç yaratma eğilimindedir. Kadın-Erkek Farkı: Ravenstein ın son göç tanımı cinsiyete aittir. Bu kanuna göre kadınlar, erkeklere oranla daha fazla göç etme eğilimindedirler. Ravenstein 1889 yılında yayınladığı ikinci makalesinde, kadınların iç göçler ve kısa mesafeli göçlerde erkeklerden daha fazla göç eğiliminde olduğunu tekrarlamış ve bir ekleme yapmıştır: Erkekler uzun mesafeli ve yurtdışı göçlere, daha fazla katılmakta ve daha yüksek bir göç eğilimi taşımaktadırlar İtme Çekme Kuramı Lee, göçmenden daha çok göçe odaklanmış, fakat göçmenin göz ardı edilmemesi gerekliliğini de kuramında belirtmiştir. Bu çerçevede Lee ilk olarak göçlerin karakteristik ve analizine temel oluşturacak dört temel faktör belirlemiştir. Bunlar; yaşanan yerle ilgili faktörler, gidilmesi düşünülen yerle ilgili faktörler, işe karışan engeller, bireysel faktörlerdir. Lee, itme çekme kuramının temel işleyişini ve bileşenlerini oluşturmaktadır. İtme ve çekme kuramına göre, hem yaşanan yerde hem de gidilecek yerde, itici ve çekici faktörler vardır. Nötr değerler, herkes için aynı olan ve göçe herhangi olumlu ya da olumsuz bir katkısı olmayan faktörlere karşılık gelmektedir. Olumlu faktörler göçe yönelik çekmeyi temsil ederken, olumsuz faktörler ise itmeye karşılık gelmektedir. Lee nin kuramda vurguladığı bir diğer boyut ise göçün belirleyenleridir. Lee göçün belirleyenleri olarak iki boyut ortaya koymaktadır. Bu belirleyenlerden ilki, kişisel faktörler, diğeri ise kişisel olmayan faktörlerdir. Kişisel farklılıklara ve kişinin içinde bulunduğu durumsal bağlamları temel alan mikro faktörler; göçün beraberinde getireceği hukuksal ve sosyal belirsizlik, göç mesafesi, ulaşım için ödenecek bedel ve ulaşım imkânları gibi çeşitli etmenlerdir. Göçü engelleyen makro faktörler ise, katı göç kanunları, ırk ya da ulusal kimliğe gönderme yapan göç sistemleri, göç için fiziksel uygunluk ve sağlamlık kontrolleri gibi göçmenlerin karşılaşabileceği daha üst düzeydeki faktörlerdir Petersen in Göç Tipleri Ekonominin genel durumunun göçü etkileyen önemli bir faktör olduğunu, ekonomik yapının belli sınıflar için ne anlama geldiğini ve ekonominin göçü nasıl etkilediğini, göçleri anlayıp sınıflandırmak için incelememiz gerektiğini ortaya koymuştur. Bu çerçevede, bireysel ve sınıfsal farklılıkları da gözeterek, göç tiplerini oluşturmuştur: İlkel Göçler: Bu göçler, doğal çevrenin yarattığı itme etkisiyle oluşan göçlerdir. Kuraklık, kötü hava şartları gibi çevrenin yarattığı fiziksel zorluklardan kaynaklanan ve bu sebeplerle yaşanan toplu göçlerdir. Zoraki ve Yönlendirilen Göçler: Sosyal bir baskıya rağmen, bireyler ya da toplum göç etmede bir karar mekanizması kullanabilmektedir. Potansiyel göçmenler, göç kararı

101 87 üzerinde herhangi bir inisiyatifte bulunamıyorsa, bu bütünlük için zoraki göçe karşılık gelmektedir. Burada önemli olan nokta, sosyal bir zor kullanma ve zorlama sonucunda bireylerin ya da toplumların ellerindeki karar mekanizmasını kullanma şansına sahip olmamaları ya da ellerinde bulundurdukları karar mekanizmasını kullanamamalarıdır. Serbest Göç: Serbest göç topluluklar ve toplumlar üzerine uygulanan her hangi bir zorlayıcı durum ve itici bir güç yoktur. Petersen in modellediği serbest göçte, göçmen kesin ve kararlı bir şekilde kendi göç kararını vermekte ve buna göre hareket etmektedir. Bu göç tipi büyük kitlesel göçleri değil, bireysel tercihlerle ilerleyen kişisel göçleri tanımlamaktadır. Kitlesel Göç: Dünyadaki ulaşım yolarının ve imkânlarının gelişmesiyle, göçün kitlesel bir duruma geldiğini ifade etmektedir. Bu göç tipinin en belirgin ve diğer göçlerden ayrılan özelliği, göçün kolektif bir olgu hâline gelmesidir. Serbest göç tipine ait olarak Amerika ve Avrupa kıtasına göceden bireysel, öncü göçmenlerin, göçün kitlesel hâle dönüşmesindeki öneminin büyüklüğü, örnek olarak verilmektedir. Çünkü öncü serbest göçmenler, göç ettikleri yerin farklı hayat tarzını benimsemiş ve bu kazanımlarını diğer takipçilerine aktarmışlardır. Bir diğer ifadeyle, teknolojik gelişme ve öncü göçmenlerin kurdukları göçmen ağları, yeni göçmenleri göçe cesaretlendirmiş ve kitlesel göçü yaratmıştır TÜRKİYE DE GÖÇ ETME NEDENLERİ Kişilerin bir ülkeden diğerine, bir bölgeden diğerine göçme sebepleri sayısız denecek kadar çok ve karmaşıktır. Gelenekselolarak ekonomik faktör temel etkileyici olmuştur. Örneğin, göçebelerin daha iyi yiyecek, işçilerin daha iyi iş, ailelerin maddi yaşama standartlarını geliştirmek için göçtükleri söylenebilir. Tarım işçisine duyulan gereksinimlerin azalması, kişilerikırdaniter. Öte yandan artan sanayileşme de bu kişileri geniş nüfuslu merkezlerdeki iş bulabilme fırsatlarına doğru çeker. Daha iyi yaşama koşullarına sahip olma isteği de kişileri kentlere çekmektedir (Fichter, 1994: ). Toplumların kültürel, ekonomik ve politik yapısı ile yakından ilişkili olan göç olgusu, toplumsal yapıyı etkileyen ve toplumsal yapının değişmesine neden olan önemli bir faktördür. Göç, ilk bakışta basit bir yer değiştirme süreci gibi görünse de, nedenleri ve sonuçları toplum ve bireyler üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Özellikle ülkelerin nüfus yapısında, nüfusun yaş ve cinsiyet gibi nicel ve nitel yapısında büyük değişimlere neden olabileceği gibi doğrudan doğruya ülkelerin veya küçük toplulukların gelişmesini de etkileyecek güçtedir. Türkiye de de göç olgusu uzun yıllar öncesinden günümüze kadar devam eden önemli yapısal problemlerden birisidir. 20. yüzyılın ortalarında başlayan ve 1960 lı yıllarda artarak günümüze kadar devam eden ekonomik ve sosyal alandaki gelişmelere paralel olarak, demografik yapıda ve nüfusun mekânsal dağılımında da kayda değer değişimler olmuştur. Bu uzun süreç içindeki hareketlilik hem göç veren, hem de göç alan tüm yerleşim yerlerinin sosyal, ekonomik ve kültürel değişiminde önemli rol oynamıştır. Yaşanan bu göç süreci 1980 yılı sonrasında daha da hızlanarak göç alan ve göç veren illerde sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal değişimlere ve sorunlara neden olmuştur. Türkiye de yaşanan göçün yönü genellikle sosyo-ekonomik nedenlerle Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinden, sanayileşmiş ve kişi başına gelir düzeyi yüksek batı bölgelerindeki illere doğrudur. Başlangıçta kırdan kente olan göç, günümüzde çoğunlukla kentten kente gerçekleşmektedir. Bununla birlikte son yıllarda kentten kıra göç eğiliminin arttığı hatta döneminde kentten kıra göç eden nüfusun büyüklüğünün bir önceki döneme göre iki kat artış gösterdiği görülmektedir

102 88 döneminde 23 il göç alırken, 58 il göç vermiştir. Göç alan iller çoğunlukla Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde, göç veren iller ise genellikle Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yer almaktadır Göç olgusu; başta ekonomik nedenler olmak üzere, nüfus mübadeleleri, iskân kanunları sonucu gerçekleşen iç ve dış göç hareketleriyle sürekli olarak Türkiye nin gündeminde olmuştur. Toplumsal değişme sürecinin bir sonucu olarak Türkiye de 1950 li yıllardan itibaren zaman içinde değişen hızlarla devam eden ve genelde kırsal yerleşim yerlerinden kentsel yerleşim yerlerine ve doğu bölgelerinden batı bölgelerine doğru, temelde ekonomik nedenli olarak nitelenebilecek bir nüfus hareketi yaşanmıştır. Yarım yüzyıldan beri devam eden bu göç hareketine, son yirmi yıl içinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde terör sonucu oluşan güvenlik sorunları, büyük ölçekli kalkınma projeleri, doğal afetler nedeniyle meydana gelen yer değiştirmeler de eklenmiştir (HÜ,2006). Türkiye de 1950 yılına kadar il içi göç ve mevsimlik işçi göçü ile karşılaşılırken, bu yıllarda başlayan ekonomik canlanma ile iller arası iç göç hareketleri yoğunlaşmıştır yılından sonra tarımda kaydedilen gelişmelerin yanında karayolu, liman, hidroelektrik santrallerin inşası ve sanayi bölgelerinin kurulması ile yeni iş sahalarının oluşturulması iç göçü tetiklemiştir yılları arasında göç eden nüfus oransal olarak en yüksek seviyesine ulaşmış ve bu dönemde 4 milyona yakın kişi (toplam nüfustaki payı %16.1) göç etmiştir (Pazarlıoğlu, 2001). Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından 2008 yılında yayınlanan Türkiye de İç Göçler ve Göç Edenlerin Nitelikleri araştırmasına göre döneminde 3.2, döneminde 3.4, döneminde 2.7, döneminde 2.9, döneminde 4.1, döneminde ise 4.8 milyon kişi başka illere göç etmiştir. Türkiye genelinde döneminde, toplam nüfus içinde göç eden nüfusun payı artış eğilimi göstermiştir döneminde nüfusun%9.3 ünü oluşturan 3.6 milyon kişi göç etmişken, döneminde nüfusun %11 ini teşkil eden 6.7 milyon kişi göç etmiştir. İller arasındaki göçlerin toplam nüfus içindeki payının değişimi incelendiğinde ise, döneminde beşer yıllık dönemler itibariyle 2.7 ile 4.8 milyon arasında, toplam 21.1 milyon kişinin göç ettiği görülmektedir döneminde her yüz kişiden 10.7 si iller arasında göç ederken, zaman içinde göç hızlarında azalmalar gözlenmiş ve döneminde %6.5 e kadar düşmüştür. Ancak, döneminde göç oranında 1970 li yıllar seviyesi kadar olmasa da bir yükselme gözlenmiş ve döneminde her yüz kişiden 7.9 u iller arasında ikametgâhını değiştirmiştir. Türkiye de döneminde 67 ilden 20 sinin, döneminde 24 ünün, döneminde 18 inin, döneminde 19 unun, döneminde73 ilden 20 sinin ve döneminde ise 81 ilden 23 ünün iller arası net göç hızları pozitif düzeyde sonuçlanmıştır. 35 yıllık sürede iller arası net göç hızları pozitif olan bu illerin tamamına yakını Türkiye nin batısında yer alan iller olmuş, iller arası net göç hızları negatif olan illerin büyük çoğunluğu ise Türkiye nin orta ile doğusundaki bölgelerde yer almıştır. Oransal olarak en fazla göçü, yılları arasında Kars, Tunceli ve Artvin vermiştir döneminde verdiği göç hızı en düşük olan iller genellikle batı bölgelerinde olmuştur dönemlerinde Antalya ili verdiği göç hızı en düşük iller arasında ilk sırada yer alırken, bu il, dönemlerinde yerini Bursa iline bırakmıştır. Bu ilin dışında Manisa ve Muğla illeri de verdiği göç hızı en düşük iller arasında yer almıştır. Göçlerin Türkiye nin doğusunda yer alan bölgelerden, sosyo-ekonomik bakımdan daha gelişmiş batı bölgelerine doğru yöneldiği gözlenmektedir. 12 bölge içinde, İstanbul

103 89 ve Batı Marmara Bölgesi net göç hızı pozitif olan bölgelerin başında gelirken, Batı Karadeniz e Kuzeydoğu Anadolu Bölgeleri de net göç hızı negatif olan bölgeleri oluşturmaktadır. Türkiye de döneminde göç edenlerin yaklaşık yüzde 58 i şehirden şehre, yüzde 20 si şehirden köye, yüzde 17 si köyden şehre ve yüzde 5 i köyden köye göç etmiştir. Aldığı göçün, verdiği göçten fazla olduğu illerin başında İstanbul gelmekte ve bu il en fazla Ankara dan göç almaktadır. Verdiği göçün aldığı göçten fazla olduğu illerin başında ise Samsun gelmekte ve bu il en fazla İstanbul a göç vermektedir. Net göç hızı en yüksek illerin başında Tekirdağ, net göç hızı en düşük illerin başında ise Ardahan gelmektedir (DPT,2008) li yıllarda başlayan ve hızlanan iç göç hareketi, daha çok ülkede kırsal alanlardaki dönüşümün ivme kazandırması, bir anlamda iticiliği ile ifade edilirken, daha sonra 60 lı yılların sonları, 70 li yıllar ve 80 lerin basına kadar daha çok kentsel alanlardaki dönüşümün belirleyiciliği, bir anlamda çekiciliği ile açıklanabilir li ve 1990 lı yıllar içinde ise, iç göç olgusu ve süreçleri, modernleşme temelindeki toplumsal dönüşümün yeni iletişim teknolojileri ile daha da hızlanması sonucu ve toplumsal hareketliliğin her anlamda iletici etkilerinin daha da artması ile yeni bir döneme adım atmıştır (İçduygu ve Sirkeci, 1999:250) yılında, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından, Türkiye nin dört ayrı bölgesinden seçilen köylerde uygulanan anketlerden elde edilen sonuçlara göre itici nedenler üç grupta toplanmıştır. Bunlar (Akgür, 1997:62); - İçinde bulunulan şartlardan memnun olmamak veya issiz bulunmak, - Refah-gelir farklılığı, başka bir ifadeyle göç edenlerin tüketim düzeylerinin farklı olduğunu görmeleri, - Kendilerinden sonra gelecek olan genç kuşaklara veya çocuklarına iyi bir gelecek, daha iyi yasam ve eğitim imkânları sağlamak istemeleri. Göç teorilerinden itme teorisine göre itici faktörler; nüfus baskısı, yetersiz ve kötü dağıtılmış toprak, gizli işsizlik, eksik istihdam, düşük verimlilik, tarımda makineleşme, mevsim dışı iktisadi faaliyetlerin mevcut olmayışı, tabii afetler, eğitimle artan hareketlilik, kan davaları ve tarım arazisinin özellikleri, iklim şartları ve erozyon olarak belirtilmektedir. Yine ILO tarafında Türkiye nin dört ayrı bölgesinden seçilen köylerde uygulanan anketlerden elde edilen sonuçlara göre çekici nedenler şu şekilde sıralanmaktadır (Akgür, 1997:70): - İş bulma isteği, - Daha iyi yasam şartlarına sahip olma, daha iyi bir yasam standardı yakalama isteği, - Gelecek kuşaklara ve çocuklara daha iyi bir gelecek hazırlayıp bırakma düşüncesi ve isteğidir Ekonomik Nedenler Kırsal kesimlerdeki işsizlik ve gittikçe kötülesen sosyo-ekonomik şartlar, kırsal kesimlerden kentlere yönelik hızlı göç artısının ana nedenidir. Kırsal kesimlerdeki gençlerin çoğunluğu issizdir ya da eksik istihdam içinde yer almaktadır. Çok az bir gelire sahip olan kırsal kesim gençliği, sosyo-ekonomik yönden de gelişme imkânına sahip değildir ve bu nedenlerden dolayı kentlere göç eden gençlerin çoğunluğunu daha çok bu gençler oluşturmaktadır (Murat, 1996:319). Gelişmekte olan ülkelerde, kentlerdeki is imkânları, kırsal kesimlere oranla daha hızlı çoğalır. Ekonomik gelişmeyle birlikte kişi basına düsen gerçek gelir arttıkça, kentlerde mal ve hizmetlere artan talep, tarım ürünlerine olan talebe oranla daha fazla olmakta ve kentin cazibesi yine ortaya

104 90 çıkmaktadır. Kentin çekiciliğinin diğer bir nedeni de marjinal sektör olarak adlandırılan is kollarının oluşmasıdır. Bu durum nüfusun önemli bir kesiminin bu sektörde istihdam edilmesine neden olmuştur. Bu sektör; işportacılık, hizmetçilik, hamallık vb. islerden oluşmakta ve kırsal alanlardan kentlere göçü cazip hale getirmektedir (Kaya,2007:85-86) Siyasi Nedenler 1960 lı ve 1970 li yıllardaki göçlerin kentin çekiciliği etkeni ile yaşanmasından farklı olarak, özellikle 1980 li ve 1990 lı yılların iç göç hareketlerinde ekonomik ve politik krizlerin yanında, terör nedeniyle yaşanan çatışmaların etkisi önemli bir itici etken olmuştur. Bu nedenle, 1984 yılında başlayan ve giderek artan bir seviyede meydana gelen terör faaliyetleri, özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde kitlesel göç hareketlerini tetikleyen temel neden olarak belirtilmektedir. Bu bölgede yaşanan güvenlik sorunu nedeniyle insanlar, bulundukları yerde hem kişisel, hem aile ve hem de bir bireyi oldukları yerel toplumun çevre güvenliği olmadığını anladıkları zaman göç etmek ihtiyacı duymuşlardır. Türkiye de döneminde, göç eden nüfusun yaklaşık % 4 ününgüvenlik nedenleriyle göç ettiği ifade edilmektedir. 14 ilden göç (Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Hakkâri, Mardin, Muş, Siirt, Şırnak, Tunceli, Van) edenler arasında ise güvenlik nedenleriyle göç edenlerin oranı ise % 16 olduğu görülmektedir (Hünee, 2006:106) Sosyo-Kültürel Nedenler Tarımdaki Dönüşüm, kırsal kesimlerden kentlere olan göçün asıl nedeni ve başlangıcı, tarımda makineleşme olmasına karşın makineleşmenin bizzat kendisi değil, meydana getirmiş olduğu yapısal dönüşümlerdir. Kırsal kesimlere traktörün girmesi tarımsal işletmelerin büyümesi yönünde bir baskı yaratırken, yerel pazardan dış pazarlara açılma da, standartlaşmış ve uzmanlaşmış üretime geçişi sağlama yönünde baskı yaratmıştır. Küçük tarımsal işletmeler (geçimlik ve yerel pazar için üretim yapan işletmeler) tarımsal dönüşüm sonucunda topraklarını satıp ya da kiraya verip kente göçenler veya pazara dönük üretim yapan küçük işletmeler seklinde kalırken, toprak mülkiyetinden kaynaklanan yarı feodal işletmeler o döneme kadar olan sermayeleriyle makineleşmeye geçmiş ve bu büyük işletmelerin ortakçıları ve işçileri de kente göç etme eğilimi içine girmişlerdir. Ayrıca, kırsal kesimlerle ilişki içinde olan kent esnafı ve tüccarlar da sermayeleriyle birlikte traktör alıp, toprak kiralayarak büyük işletme halini almaları da ortakçılar ve geçimlik üretim yapan köylüler için islenecek tarımsal alanların daralmasına neden olmuştur (Tekeli,1982: ). Sosyal Yapı, insanlar arasında çıkan anlaşmazlıklar ve huzursuzluklar bir göç nedeni ile ortaya çıkabilmektedir. Örneğin, kırsal alanda oldukça yaygın olan kız kaçırma, kan davası vb. durumlar toplum kesimleri arasında anlaşmazlıklara neden olabilmekte ve insanları göçe itebilmektedir. Yine, son zamanlarda azalmakla birlikte, özellikle Doğu da yaygın bir gelenek olan baslık parası da göçe neden olan bir durumdur. Baslık parasının yüksek olması nedeniyle, damat adayı baslık parasını denkleştirmek için geçici de olsa kente göç etme ihtiyacı hissedebilmektedir. İç göçlere neden olan sosyal faktörler içerisinde diğer bir boyut da dini çerçevede gerçeklesen göç olaylarıdır. Balkanlar daki Bulgar ayaklanması sonrasında, Bulgarların ele geçirdikleri çoğu yerlerde Müslüman Türkleri ve Pomakları (Bulgar asıllı Müslüman) din değiştirmeye zorlamaları nedeniyle bu zorlamalara yönelik gerçeklesen göçler de dini nedenlere dayalı göçlere bir örnektir. Diğer yandan, yapılan bir araştırmaya göre, yoksulluk nedeni ile büyük kentlere göç edenlerin bazıları, bu göç kararlarında dini kanaat önderlerinin, senin kısmetin İstanbul da (Adana da, Ankara da) diye teşvik etmeleri de önemli bir etken oluşturmuştur.

105 91 Sosyal yapı ile ilgili diğer bir etken ise, eğitimle ilgilidir. Türkiye de hala çoğu köyde, özellikle Doğu da okul sıkıntısı yaşanmaktadır. Bu yerlerde, okullaşma oranı oldukça düşüktür ve öğretmen ihtiyacı fazladır. Bu nedenden dolayı, bu yerlerdeki okumak isteyen çocukların aileleriyle birlikte kentlere, eğitim şartlarının iyi olduğu yerlere göç ettikleri görülmektedir. Diğer bir neden olan ailevi nedenler, ekonomik, siyasal ve kültürel bir çerçeve kapsamında göçlere neden olabilmektedir. Bu özelliğinden dolayı ailevi nedenlerle yapılan göçler, göçü meşrulaştırma hareketi olarak da nitelendirilebilmektedir (Taşçı, 2009:190). Hızlı Nüfus Artısı, nüfus artış hızını belirleyen iki temel faktör; doğurganlık oranının artması ve ölüm oranının düşmesidir. Hızlı nüfus artışları, dünya geneline bakıldığında az gelişmiş ülkelerde ve ülke bazında ise gelişmemiş bölgelerde ve kırsal kesimlerde meydana gelmekle birlikte göçlere neden olmaktadır. Özellikle, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri nde doğurganlık oranın yüksek olmasından dolayı, ailelerin öteden beri sahip oldukları topraklar önceleri az sayıda insanları geçindirebilirken, bir süre sonra aileler genişlemeye başlaması ve yeni ailelerin oluşmasıyla birlikte topraklar yetmemeye başlamıştır. Bu nedenle, tek geçim kaynağı olan toprağın yetersiz kalması, issiz ve geçim derdiyle uğrasan insanları kırsal kesimlerden kentlere göç etmeye itmiştir (Akgür,1997:42). Okullaşma konusu da göç kapsamında çekici nedenler arasında ele alınmaktadır. ILO nun 1991 yılında Türkiye nin kırsal kesimlerinde yapmış oldukları anket çalışmasında çıkan sonuçlar da kırsaldaki ailelerin çoğunluğunun çocuklarının geleceği ve eğitimi konusundaki kaygılarını en önemli göç nedeni olarak gösterdikleri ortaya çıkmıştır. Kenti çekici hale getiren diğer bir faktör olan iletici nedenler ise, haberleşme ve ulaşım imkânları ile açıklanmaktadır. Haberleşme ve ulaşım alanındaki yaşanan gelimseler ile kentlerin göç alması iletici nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere göçleri ifade etmektedir. Türkiye de 1950 li yıllardan beri ulaşım alanında büyük gelişmeler yasanmış ve bu gelişen ulaşım imkânları fiziksel hareketliliği hızlandırarak göç konusunda etkili olmuştur (Akgür, 1997:74-75). Literatürde göç olgusunu ele alan belli başlı üç yaklaşımdan biri olan itici ve çekici güçler yaklaşımına göre, bireylerin göç kararları, itici ve çekici faktörlerin etkileriyle şekillenmektedir. Kişilerin doğdukları ortamı ve alışkın oldukları yaşam tarzını bırakarak göç kararı almalarına neden olan etkenlere itici faktörler, göç etmek üzere karar verilen yerin cazibelerine ise çekici faktörler adı verilmektedir. İç ve dış göçe göre değişen bu faktörler arasında yaptıkları değerlendirme çekici faktörler lehine sonuçlandığında, bireyler yaşadığı yerleri terk etmekte ve göç olayı gerçekleşmektedir. Her göç kararı itici ve çekici faktörlerin karışımı olup, bu karışıma karşılaşılabilecek güçlükler de eklenmektedir. Göç eden kişi kendi içinde yaşadığı yer hakkında, gideceği yere göre, daha fazla bilgi sahibi olduğu için, itici faktörleri çekici faktörlerden daha iyi algılayacaktır.

106 92 İTİCİ FAKTÖRLER 1.Ekonomik nedenler -Düşük ücret politikası, -Vergi oranlarının yüksekliği, -Ekonomik istikrarsızlık, -Kötü çalışma koşulları, -Düşük sosyal haklar, -Gelişmiş ülkelere göre daha düşük kentsel yaşam kalitesi, -Daha zor statü ve kariyer elde edebilme düşüncesi 2.Politik/Siyasal Nedenler -Etnik farklılıkların bulunması, -Siyasal istikrarsızlıkların bulunması, -Toplumun siyasallaşması ve ahbap-çavuş kapitalizminin (nepotizm) varlığı, -Düşünce ve bilimsel özgürlüklerin kısıtlanması. -Kötü kurumsal düzenlemeler ve bürokrasinin yüksekliği. 3.Bilim ve Teknoloji Politikaları -AR-GE faaliyetlerine verilen önemin yetersizliği ile birlikte kaynak, teşvik, rehberlik ve vergi indiriminin düşüklüğü, -Fikir üretiminin ve buluşlardan gelir elde edilememesi ve patent sisteminin işlevsizliği, 4.Eğitim Sistemi -Eğitim harcamalarının düşüklüğü nedeniyle toplumun bazı kesimlerince eğitim düzeyinin yetersizliği, -Eğitimde fırsat eşitsizliklerin olması, -Ülkenin ihtiyaçlarına göre değil, plansız bir biçimde eleman yetiştirilmesi, -Eğitim alan insanların kendi ülkelerinde çalışmaları konusunda motivasyon eksikliği, -Yabancı dilde eğitim yapılmasının insanların yurtdışında yaşayabilmelerinde büyük avantajlar sağlaması. 5.İşsizlik -Vasıflı elemanların istihdam edilememesi (özellikle yüksek öğretimli insanların işsiz olması), -Yüksek öğrenimli insanların büyük bir bölümünün (yaklaşık %70) kendi meslekleriyle ilgisiz alanlarda istihdam edilmesi, 6.Diğer Nedenler --Kırsal kesimde hızlı nüfus artışıyla toprakların bölünmesi ve ailelerin geçimini karşılayamaması, - Toprağın erozyonla verimsizleşmesi, -Makineli tarımın gelişmesi ve kırsal kesimde iş gücüne duyulan ihtiyacın azalması, -Kırsal kesimde iş imkanlarının sınırlı olması, -Kentlerde sanayinin gelişmiş olmasından dolayı iş imkanlarının ve gelir kaynaklarının fazla olması, -Kentlerde eğitim, sağlık hizmetlerinin kırsal kesimden daha iyi olması, -Deprem, heyelan, sel gibi doğal afetlerin meydana gelmesi, baraj, gölet yapımı, iskan kanunu uygulamaları, Evlilik, eğitim, iş değişikliği/tayin, emeklilik, ebeveynin göç etmesi gibi nedenler göçün bireysel/ailevi nedenlerini oluşturmaktadır. ÇEKİCİ FAKTÖRLER -Daha yüksek hayat standardı, -Daha yüksek ücret ve maaşlar, -Daha iyi yaşam koşulları, -Daha iyi araştırma olanakları, -Çocukların eğitimi için daha iyi fırsatlar, -Gelişmiş bir eğitim sistemi ve kariyer elde edebilmek için daha iyi fırsatlar, -Yabancı eğitim prestiji elde etmek, -Özgürlük, -Daha iyi çalışma koşulları ve daha iyi istihdam fırsatları, -Göreceli olarak daha iyi politik istikrar, -Daha iyi kent merkezlerinde yaşaya bilme, -Tecrübe kazanabilme ve destek hizmetlerinin yüksekliği, -Hayatı değiştirebilme şansının yüksekliği, -Teknolojik yükseklik, -Araştırma olanaklarının, maddi/manevi desteğin yüksekliği. -Vasıflı eleman ihtiyacının yüksekliği, -Nüfus artışı hızının düşüklüğü, -Emeğin marjinal verimliliğinin yüksekliği, -Üretimin giderek daha vasıflı elamana gereksinim duyması, -Buluş ve teknolojik yeniliklerin yüksek gelir sağlaması, -Daha iyi bir gelir dağılımı şeklinde özetlenebilir Kaynak: MUAMMER KAYA, Beyin Göçü, TEKAM, SILSHANIC, Study of Concepts and Causes of Brain Drain-Aun Report, Inter-Disciplinar Studies, 156. Seminers.

107 93 Kişi itici faktörler ve kendinden önce göç edenlerden elde edeceği bilgilerle de karşılaşabileceği güçlüklerin etkisini gidermeye çalışacaktır (Tümertekin, Özgüç, 1997). Sanayileşme süreci ile birlikte kırsal alanlardan daha gelişmiş kent merkezlerine doğru bir göç süreci yaşanmakta ve bu durum kırsalın itişi-kentin çekiciliği olarak adlandırılmaktadır. Kırsalın itişine; ekonomik, eğitim, sağlık, sosyal ve kültürel anlamdaki yetersizlikler, bazen de, zorunlu göç olarak adlandırılan savaş ve terör gibi durumlar neden olmaktadır. Kentin çekiciliği ise; iş olanaklarının, eğitim, sağlık, sosyokültürel hizmetlerin daha yüksek olduğu gelişmiş kentsel merkezlerinden kaynaklanmaktadır (Karabulut ve Polat 2007). Bir ülkede ekonomik gelişme bakımından bölgelerarası arasında olduğu gibi il düzeyinde de farklılık görülür. Gelişmiş konumunda olan iller net göç alırken, az gelişmiş yapıya sahip olan diğer iller net göç verecektir. Ana çekim merkezi olan illerde yoğunlaşan iç göç, zamanla bu yerlerde doygunluğa neden olmakta ve hareketlilik bu merkezlerin çevresindeki göç alma kapasitesine sahip illere yönelmektedir. Böylece bu iller de bölgesel çekim merkezleri olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye de de bu gelişmelere benzer bir durum görülmektedir. Örneğin döneminde İstanbul, Kocaeli, İzmir, Bursa, İçel gibi bazı gelişmiş ana iller, çekim merkezi konumunda net göç almıştır döneminde ise bu illerin çekim alanlarının genişlediği ve göç oranlarındaki önemli artışla Antalya, Muğla ve Tekirdağ ın da başlıca yeni çekim merkezleri olduğu görülmüştür yılında net göç alan illere Isparta, Çanakkale, Şırnak, Kırklareli ve Gaziantep de katılmıştır (DPT, 2008, Çelik 2007). Göç hareketleri genellikle ekonomik, sosyal ve siyasal nedenlerle ortaya çıkmaktadır. Literatürde ileri sürülen teorik göç yaklaşımlarının en genel ve önemli hipotezi, bölgeler veya ülkeler arasındaki sosyo-ekonomik eşitsizliklerin göç hareketlerinin itici gücü olduğudur. İşsizlik, iş olanağı olmaması, kazancın yetmemesi ve genel olarak gelir dağılımındaki dengesizlikler, göçün ekonomik nedenlerini oluşturmaktadır yılında Bulgaristan dan göç etmek zorunda kalan Türklerin durumu ise göçün siyasi nedenlerine örnek verilebilir. Türkiye nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde, 1980 li yılların ortalarından itibaren yaşanan terör ortamının neden olduğu güvenlik sorunlarından kaynaklanan yeni bir itici faktör ortaya çıkarak, oldukça büyük bir nüfus grubunun yaşadıkları yerleşim yerlerini terk etmesine neden olmuştur. Türkiye de 1980 li yılların ortalarına kadar daha çok çevresel nedenlerle (deprem, sel, heyelan vb. doğal afetler, baraj, gölet yapımı, iskan kanunu uygulamaları) ortaya çıkan zorunlu göç hareketlerinin, 1980 li yılların ortalarından itibaren temel olarak güvenlik kuvvetlerinin küçük yerleşim yerlerinde yaşayanların güvenliğini güç coğrafi koşullarda sağlamakta zorlanmaları nedeniyle bu tür yerleşim yerlerinin boşaltılması yönündeki talep, korucu olma/olmama hali, PKK terör örgütüne katılma baskısı gibi güvenlik nedenleriyle ortaya çıktığı görülmektedir. Özellikle yılları arasında terörün şiddetlenmesi nedeniyle bölgede yaşayanlardan bazılarının yerleşim yerleri zorunlu olarak veya kendi istekleriyle değişmiştir. Türkiye de iç göç hareketlerinin çevresel nedenlerine ve sonucuna ilişkin belirgin bir örnek de 17 Ağustos 1999 Marmara depreminden sonra çok sayıda kişinin, İstanbul ve Kocaeli ni terk etmesiyle, bu illerin göç oranlarının yükselmesi ve dolayısıyla bu illere doğru olan göç oranının da düşmesidir. Evlilik, eğitim, iş değişikliği/tayin, emeklilik, ebeveynin göç etmesi gibi nedenler göçün bireysel/ailevi nedenlerini oluşturmaktadır. Ayrıca Türkiye de kan davası, töre/namus nedeniyle yapılan göçler de, göç olayının farklı bir boyutunu göstermektedir (HÜ, 2006).

108 GÖÇ İLE İLGİLİ LİTERATÜR Günümüzde hemen hemen bütün araştırmalardan elde edilen veriler değişik istatistiksel tekniklerle değerlendirilmektedir. Araştırmalarda mevcut verilerin doğru sınıflandırılması ya da gruplandırılması birçok alanda sıklıkla kullanılan bir değerlendirmedir. Gerçekçi gruplandırmaların yapılabilmesi için istatistiksel olarak çeşitli teknikler geliştirilmiştir. Bunların başlıcaları; temel bileşenler, kümeleme, çok boyutlu ölçekleme ve uyum analizleri olarak sıralanabilir. Pazarlıoğlu (2001) çalışmasında, panel veri modellerini kullanarak Türkiye de iç göçün ekonometrik modellerini oluşturmuş; uygun modellerden faydalanarak iki tane senaryo analizi ve iç göç üzerine öngörüler yapmıştır. Yapılan senaryolar ve kurulan modeller sonucunda iç göçün önlenmesinde etkili olan yolların; gelir dağılımındaki eşitsizliğin giderilmesi ve şehirlerarası ekonomik farklılıkların ortadan kaldırılması olarak belirtilirken iç göçün en önemli sonuçlarından birisinin de çarpık kentleşme olduğu tespit edilmiştir. Saraçlı, Yılmaz ve Kaygısız (2004) Türkiye de beşeri kalkınmışlığın coğrafi dağılımını inceledikleri çalışmalarında, beşeri kalkınmışlık indeksini meydana getiren üç ana unsur olan ortalama yaş, eğitim ve gelir (GSYİH) indekslerinin coğrafi dağılımını çok değişkenli istatistiksel yöntemlerle incelemeyi amaçlamışlardır. Bu nedenle çalışmada söz konusu indeksler kullanılarak bu verilere temel bileşenler analizi, kümeleme analizi ve çok boyutlu ölçekleme analizi uygulanmıştır. Yapılan analiz sonuçlarına göre ele alınan üç indeks değerinin, bu değerlerin genel bir ifadesi olan beşeri kalkınmışlık indeksi ile uyum içinde olduğu gözlenmiştir. Kümeleme analizine göre beşeri kalkınmışlık açısından birbirlerine en yakın bölgeler; İç Anadolu Bölgesi ile Karadeniz Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Akdeniz, Ege ile Marmara Bölgeleri olarak belirlenirken çok boyutlu ölçekleme analizine göre birbirine en uzak bölgeler, birinci boyuta göre Doğu Anadolu Bölgesi ile Marmara Bölgesi, ikinci boyuta göre ise Karadeniz Bölgesi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi olarak belirlenmiştir. Dura, Atik ve Türker in (2004) beşeri sermaye açısından Türkiye nin Avrupa Birliği karşısındaki kalkınma seviyesinin incelenmesine yönelik yapmış oldukları çalışmada, beşeri sermayeye ait 16 değişken kümeleme ve çok boyutlu ölçekleme analizine tabi tutulmuş ve Türkiye ile benzer olan Avrupa Birliği ülkeleri belirlenmeye çalışılmıştır. Gerek kümeleme gerekse çok boyutlu ölçekleme analizi bulgularına göre mevcut değişkenler doğrultusunda, Türkiye nin 26 Avrupa Birliği ülkesinden herhangi biri ile aynı gelişme seviyesinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Filiz ve Çemrek (2005), Avrupa Birliği ne üye 15 ülke ile Türkiye nin sosyoekonomik açıdan farklılıklarını çok boyutlu ölçekleme analizi yardımıyla karşılaştırmışlardır. Öncelikle faktör analizi ile çalışmada kullanılan 16 değişken 4 faktöre indirgenmiştir. Çok boyutlu ölçekleme analizi sonucunda 1. boyutta birbirinden farklı olan ülkeler Türkiye ile Lüksemburg, 2. boyutta Finlandiya ve Belçika, 3. boyutta ise İrlanda ve İngiltere olarak belirlenmiştir. Ceritli, Sunar ve Demirci (2005) çalışmalarında ülke içindeki göç hareketliliğinin zaman içindeki değişimini ve bu değişimin nüfus yapısına etkilerini incelemişlerdir. Analizde 2000Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre göç eden nüfusun nitelikleri, toplam nüfus ile farklılıkları vurgulanarak göçün asıl nedeninin iş bulma olduğu, tayin/atama, eğitim ve Marmara ve Düzce depremlerinin etkisinin de hem iller arası hem de il içinde yoğun göç hareketlerine neden olduğu tespit edilmiştir.

109 95 Şahin, Atış ve Miran (2006) makalelerinde, tarım ve çevre özelliklerini dikkate alarak çok boyutlu ölçekleme analizi ve kümeleme analizi yardımıyla Ege Bölgesi ndeki illeri benzer gruplara ayırmaya çalışmışlardır. İncelenen bölgede yer alan 12 ilden tarım ve çevre özellikleri bakımından çok boyutlu ölçekleme analizi sonuçlarına göre birbirine en fazla benzeyen iki il Çanakkale ve Balıkesir; en farklı iki il ise Muğla ve Afyon olarak gözlenmiştir. Ayrıca kümeleme analizi sonuçlarına göre tarım ve çevre özellikleri bakımından üç küme elde edilmiş, ilk kümede İzmir, Manisa ve Aydın illerinin, ikinci kümede Muğla ilinin, üçüncü kümede ise diğer Ege illerinin yer aldığı görülmüştür. Sığırlı vd. (2006) yapmış oldukları çalışmada, Avrupa Birliği ne üye ve üyeliğine aday ülkelerin sağlık düzeyi ölçütleri dikkate alınarak, ülkelerin ilgili sağlık göstergeleri bakımından birbirlerine göre konumlarının incelenmesi ve araların davar olabilecek benzerliklerin ya da farklılıkların ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda değişkenlerin toplam 25 ülkeye ilişkin değerleri kullanılarak çok boyutlu ölçekleme analizi uygulanmış ve uygulama sonucunda, temel sağlık göstergeleri bakımından Türkiye, Slovakya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti bir grup, diğer ülkeler ise ikinci grupta yer almışlardır. Özellikle ikinci grubun oluşmasında yapılan sağlık harcamaları ve milli gelirden sağlığa ayrılan payın ön plana çıktığı görülmüştür. Karabulut ve Polat (2007) çalışmalarında göçün en yoğun yaşandığı Ağrı Alt Bölgesi nde bulunan illerdeki (Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan) göçün nedenlerini ve sonuçlarını Korelasyon ve Anova Analizleri ile belirlemişlerdir. Elde edilen bulgulara göre göçün en önemli nedenlerini; sağlık ve eğitim hizmetlerinin yetersizliği, sosyal faaliyetlerin azlığı, iklim koşullarının zorluğu ve daha iyi iş bulma olarak sıralamışlardır (Karabulut ve Polat, 2007). Soltyszewski vd. (2008) yapmış oldukları çalışmalarında, Polonya nüfusunun homojenliği ile komşu ülkeler arasındaki genetik ilişkileri, varyans ve çok boyutlu ölçekleme analizi ile değerlendirmişlerdir. Analiz sonucunda Polonya nın homojen bir nüfusa sahip olduğu belirlenirken, Almanya nüfusunun, Rusya nüfusu ile benzer olduğu fakat Polonya nüfusu ile arasında benzerlik bulunmadığı gözlenmiştir. Bu bulgulara neden olan tarihsel olayların ise; Goth ların göçleri, Viking lerin etkisi, Almanların Volga nehri civarında yerleşmesi ve/veya yerleşmeye zorlanması ve II. Dünya Savaşı ile bağlantılı diğer durumlar olduğu belirtilmiştir. Türkiye de bölgeler itibariyle ekonomik gelişme bakımından farklılıklar vardır. Ülkenin doğusunda geri kalmış bölgeler, batısında ise gelişmiş bölgeler yer alır. Dolayısıyla, iç göçlerin doğu-batı yönünde meydana gelmesi beklenir. Singer-Prebish tezinden hareketle, iç ticaret hadlerinin göçü etkilediği iddia edilebilir. Türkiye de, tarım fiyatlarının tarım dışı fiyatlara oranı olan iç ticaret hadleri, tarım aleyhine gelişmiştir. İç ticaret hadlerindeki bu gelişme, göçü de etkilemiştir. Mutlu (1990), Türkiye de dönemi kır-kent göçünde iç ticaret hadlerindeki gelişmelerin birincil rol oynadığını belirlemiştir. Dohta yaptığı analizle, net göç oranları ile tarımsal istihdam oranı arasında negatif; tarımsal istihdam fırsatlarının artışı ile pozitif bir ilişki bulmuştur. Bu ilişki, tarımdaki fazla istihdamın göçü artırıcı; istihdam fırsatlarının ise, azaltıcı bir etkiye sahip olduğu şeklinde yorumlanabilir. Munro (1974) e göre, Doğu Anadolu dan göçün nedeni, bölgenin tarımsal karakterdedir yapıya sahip olmasıdır. Bu yazar, İç Anadolu nun ülkenin en geniş tahıl üretimi alanlarına sahip olması nedeniyle, daha az göç verdiğini belirlemiştir. Yani, İç Anadolu da tarımdaki istihdam fırsatları göçü azaltmıştır. Ekonomik gelişme ile birlikte bölgeler arası faktör, dolayısıyla emek hareketleride artacaktır. Bölgeler arası gelişme farklılığı büyük ise, net göç bakımından gelişmiş bölgeler yığılma ; diğerleri ise,

110 96 boşalma merkezleri olur (Erkan, 1994). Gelir, bölgelerarası gelişmişlik farkının bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Türkiye de göç ve gelir arasındaki ilişki, kimi yazarlarca analiz edilmiştir. İllerin ekonomik gelişme seviyesi ve kişi başına GSMH ile göç arasındaki ilişkiyi incelenir. Analizle değişkenler arasında yüksek bir ilişki tespit edilir. Bu ilişki; ekonomik yönden geri kalmış illerin net göç vereceği; buna karşın gelişmiş illerin ise net göç alacağı şeklindedir (DİE, 1998). Benzer şekilde Yamak ve Yamak da, Türkiye de göç ve gelir arasında anlamlı, pozitif bir ilişki belirler. Gelir farklılığı, göç oranındaki değişimin %63 ünü açıklamaktadır. Analizle Türkiye deki iç göçlerde net göç alan illerin gelirlerinin etkili olduğu sonuca ulaşılır (Özdağ, 1995). Özdağ da, Doğu ve Güneydoğu lu bireylerin, geçim sıkıntısı nedeniyle göç ettiklerini tespit etmiştir. Türkiye de bölgesel gelir dağılımı önemli ölçüde farklıdır. Bu farklılık, göçün yönüne de yansımaktadır. Göçen çok, gelirdeki farklılığa paralel olarak, Marmara bölgesinde yoğunlaşmıştır (Çelik 2007) TÜRKİYE DE İÇ GÖÇ SÜRECİ Türkiye de 1950 lerle hızlanan sanayileşme ve kalkınma hareketleri ile birlikte gelişen toplumsal ve ekonomik dönüşüm, kaçınılmaz olarak beraberinde hızlanan iç göç olgusunu da getirmiştir. Göç, genel tanımıyla coğrafi bölgeler ve/veya idari alanlar arasında yerleşim yeri (ikametgâh) değişiklikleridir (Ünalan,1998). Bu değişiklikler, doğal, sosyal, ekonomik ve siyasal zorunluluklardan kaynaklanabilir (Pazarlıoğlu, 1997). Türkiye de kırsal alanlardan kentlere göçün en yoğun olarak yaşandığı dönem, yılları arasıdır yılları arasında köyden kente yaşanan net iç göç 214 bin iken, bu sayı yılları arasında 904 bin dolaylarına çıkmış ve bu zaman dilimini izleyen iki beş yıllık dönemde yine 900 bin civarında kalmıştır yılını izleyen beşer yıllık zaman dilimlerinde kırsal alanlardan kente iç göç, bazı dönemlerde duraksamaya uğrasa da, katlanarak artmaya devam etmiştir. Türkiye deki nüfus hareketlerine göre, örneğin 1975 yılında toplam nüfus içinde kent nüfusunun payı yüzde 41,8 iken, bu oran 1985 yılında yüzde 53 e, 2000 yılında ise yüzde 64,9 a kadar çıkmıştır. Bu nüfus hareketlerinde kırsal alanlardan kentlere göçün katkısı yüzde 50 nin üzerindedir (Akşit, 1998). Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye de yerleşim birimleri1 arasında göç eden nüfus döneminde kişiye ulaşmıştır. Bu rakam daimi ikametgâh nüfusunun yüzde 11 ine denk gelmektedir. Burada dikkate değer bir nokta, önceki yıllara göre şehirden köye göçün hız kazanmasıdır. Özellikle yılları arasında şehirden köye göç tüm göçlerin yaklaşık yüzde 13 ünü kapsarken, yılları arasında bu oran yüzde 20 ye ulaşmıştır. Köyden köye göç eden nüfus oranında ise yıldan yıla sürekli bir düşüş gözlenmektedir. Türkiye de yerleşim birimleri arasında göç eden nüfusun en önemli kısmı, önceki yıllara göre bir miktar azalma gösterse de, şehirden şehre göç etmektedir Türkiye de İç Göç Dönemleri Türkiye'de iç göç sürecini gösteren basit fakat açıklayıcı en temel göstergelerden birisi de, ülkede 1950'lerle birlikte hızlanan toplumsal ve ekonomik dönüşüm süreci içinde kentsel ve kırsal alanda yaşayan nüfus oranlarındaki görece hızlı değişimdir. 1950'de nüfusun ancak yüzde 19'u kentsel alanlarda yaşarken bu oran 1970'de yüzde 36'ya, 1990'da yüzde 56'ya 2011 yılında ise yüzde 76,3 e yükselmiştir. Bu dönemde kentsel nüfusun bu hızlı artışı içinde iç göçün etkisi yüzde 50'lerin üzerindedir. 1950'li yıllarda başlayan ve hızlanan iç göç daha çok ülkede kırsal alanlardaki dönüşümün ivme

111 97 kazandırması, bir anlamda iticiliği ile açıklanabilirken, daha sonra 60'lıyılların sonları, 70'liyıllar ve 80'lerin başıma kadar daha çok kentsel alanlardaki dönüşümün belirleyiciliği, bir anlamda çekiciliği ile anlatılabilir. 1980'li ve 90'lıyıllar içinde ise, iç göç olgusu ve süreçleri, modernleşme temelindeki toplumsal dönüşümün yeni iletişim teknolojileri ile daha da yoğunlaşması sonucu ve toplumsal hareketliliğin her anlamda iletici etkilerinin daha da artması ile yeni bir döneme girmiştir. Özellikle kırsal kesimin gelirinin kentsel kesime göre gelirinin nispi azalması 2000 sonrasında da göçün varlığını hızlandırmıştır. Türkiye'deki iç göç tarihini birbiriyle örtüşen dönemleri de içeren ancak bazı temel özellikleri ile ayırt edebileceğimiz dört temel dönemde ele alınabilir. Dönemler, , , ve olarak ayrılabilir. Bu ayrım tarihsel olmaktan çok ilgili sorunsal alanların farklılaştığı dönemleri yansıtmaktadır (İçduygu ve Sirkeci, 1999: ) Dönemi döneminde iç göç hareketlerinin çok az yaşandığı ve önemsiz bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. Bu dönemde, doğal olarak kırdan kente ve kentten kente cılız bir göç söz konusu olmuş, ancak bu cılız göç hareketlerine sonraki dönemlerdeki göç hareketleriyle karşılaştırılamayacak kadar küçük gruplar katılmıştır. Devlet memurlarının tayini, mevsimlik isçiler gibi ufak çaplı göç hareketleri söz konusudur. Kentli nüfusun,1927 yılından 1950 yılına kadar yalnız % 3 arttığı görülmektedir yılında nüfusun yıllık artış hızı kentlerde binde 17.5 ve kırsal kesimlerde 22.2 iken, 1950 yılında bu oran kentler için binde 22.5 e yükselmiş kırsal kesimlerde ise binde 21.5 e gerilemiştir Dönemi 1950 li yıllarda hızlanan köyden kente göçün ülkenin kırsal alanlarındaki ekonomik ve toplumsal değişim ile başladığı ve hızlandığı bilinmektedir. Bu durum, Osmanlı dan beri süregelen iç göçün İkinci Dünya Savası ile hızlandığı belirtilmektedir.1940 lı yıllardan sonra Marshall Yardımı gibi Batı dan gelen maddi desteklerinde etkisiyle hızlanan serbest ekonomik düzen kırlarda toprağa dayalı işlerden kopuş ve kentlerde ise sanayi ve hizmet sektörü için ciddi anlamda bir işgücü talebi meydana getirmiştir. Bunun sonucunda, mevsimlik tarım isçilerinin göçüne, sürekli yerleşme amaçlı kent profiline dâhil olacak olan kır kesiminin sanayi merkezlerine göçü eklenmiştir. Özellikle, 1948 Marshall Yardımı ndan sonra, traktörün tarımda kullanımının yaygınlaşması ile tarım işletmelerinin yapılarında önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Türkiye de 1950 yılından sonra traktör sayısında önemli artışlar olmuştur yılında 1065 olan traktör sayısı, 1950 de e, 1960 da42136 ya, 1970 de e, 1980 de a, 1990 da e ve 2013 yılında e yükselmiştir densonra olan bu artış, ekili alanları da genişletmiş ve dolayısıyla toplam üretim artmıştır. Traktörün tarıma girmesiyle tarım alanlarında çalışan küçük çiftçilerin rekabet imkânları ortadan kalktığı gibi, yarıcı, maraba, ırgat, isçi gibi büyük çiftliklerde çalışabilme olanakları da sarsılmıştır. Böylelikle, toprak-nüfus dengesi bozulan aileler kademeli bir şekilde kentlere doğru göçe başlamışlardır döneminde Türkiye nin Batı ile uyum çabaları soncu hızlanan toplumsal oluşum içinde, tarımın makineleşmesi ve modernleşmesi, geleneksel toprak sahipliği rejiminin değişmesi, topraksızlaşma veya toprakların belirli ellerde toplanması, ulaşım imkânlarındaki iyileşmeler gibi etkenlerle, kırsal alanlarda yasayan nüfus kentsel alanlara doğru hareketlenmiş ve 50 li ve 60 lı yılların iç göçü oluşmuştur yılında kırda binde21.5 olan yıllık nüfus artış hızı 1955 de binde 17.4 e gerilerken, kentte binde 22.5 tenbinde 55.7 e çıkmıştır den sonra özellikle, Karadeniz ve İç Anadolu

112 98 illerinin de iç göçlere katıldıkları görülmektedir yılından sonra ise içgöçler Doğu Anadolu ya da yayılmaya başlamış ve bu bölgedeki iller de göç veren iller arasında yer almışlar, kırsal yerleşim alanları hızlı bir şekilde nüfus kaybetmeye başlamıştır Dönemi Dönem, kentsel alanların kendi yapılarının ve bu yapılardaki dönüşümlerin içgöçe damgasını vurduğu dönemdir. Sanayi toplumu olma yolunda hızlı bir gelişme yasayamayan Türkiye de kentsel alanlar hızla akan kırsal nüfusu aynı hızla emme gücüne sahip olamamışlardır. Bir yandan kırsal alanlardan akan işgücünü istihdam edecek sanayi aynı hızla gelişememiş, diğer yandan kentsel alanlar gelen nüfusu barındıracak konut oluşumunu sağlayamamıştır. Gecekondularda yasayan ve ikincil ekonomik sektörlerde geçimini sağlamaya çalışan bir göçmen kitlesi, kent nüfusunun ağırlıklı bir parçası haline gelmiştir. Bu göçmen kitlesi, oluşan göç ağı ile birlikte göç dalgalarının sürekliliğini sağlamıştır larda kır-kent oranı sırasıyla % 74-% 26 iken 1975 yılında bu oran yine sırasıyla % 59-% 41 olmuştur. Bu oran cumhuriyet tarihinde ulaşılmış olan en yüksek kentleşme düzeyidir yılına gelindiğinde ise bu oranlar kır için % 55 ve kent için % 45 olmuştur Dönemi 1980 li ve 1990 lı yıllarda Türkiye de ki serbest piyasa ekonomisi özelleştirme kapsamında yeniden örgütlenmeye çalışılmıştır. Aynı zamanda, modernleşmenin küreselleşme adı verilen süreçlerle algılanır olması, Türkiye nin bir yandan uluslararası düzeyde, diğer yandan ise, ulusal düzeyde yeni sorunsal alanlarla karşılaşmasını gündeme getirmiştir. İletici etkenlerle ifade edilen göç örüntüsü daha çok bu dönemde görülmeye başlamıştır. İletişim ve ulaşım imkânlarının gelişimindeki süreklilik, bireysel yasamın toplumsal yasam karsısında öne çıkması ve sivil toplumun önem kazanması ile insanların toplumsal hareketliliği giderek daha da artmıştır. Diğer taraftan, bu dönemde Türkiye de içgöç siyasi nedenlerden dolayı artarak yoğunlaşmaya başlamış ve zorunlu ve gönüllü göç ayrımı da bu yoğunluğun bir parçası olmuştur. Doğu ve Güneydoğu dan, hem can ve mal güvenliği olmadığı için hem de bu bölgede var olan terör nedeniyle birçok insan göç etmek zorunda kalmıştır. Bu göç çerçevesinde önemli oranda nüfus, önce daha güvenli görünen Diyarbakır ve Van gibi civar illere, sonra da İstanbul, İzmir, Adana, Bursa, Mersin basta olmak üzere, Batı ve Orta Anadolu ya göç ederek, buralardaki yerleşim yerlerinin zaten var olan kentsel sorunlarını çok büyük boyutlara ulaştırmıştır li yıllarla birlikte, Türkiye nüfusunun çoğunluğunun kentlerde yasadığı bir döneme girilmiştir lı yılların ortalarına gelindiğine ise; nüfusun % 60 a yakını kentlerde ikamet etmektedir. Kentten kente göçün toplam göç içindeki payı bu dönem giderek artmış ve döneminde iç göçün % 56 sı kentlerden kentlere, döneminde ise, iç göçün % 62 si kentlerden kentlere yönelmiştir yılında ise, nüfusun%70 e yakını kentlerde yasamaktadır ve bu oran 2011 yılında ise, % 76,3 olmuştur. Türkiye de iç göçün öne çıkan nedenleri arasında hızlı nüfus artışı, ekonomik sorunlar, sanayileşme, tarımın makineleşmesi, toprak mülkiyetindeki değişiklikler, eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği, geleneksel toplum baskısından kurtulma isteği ve kan davası gibi toplumsal nedenler ile artan iletişim ve ulaşım olanakları sayılabilir (Kahraman, vd., 2002). Türkiye de göçün temel bilinen nedenleri, 1950 lerden itibaren çeşitli dönemler itibariyle itici, çekici ve iletici nedenler olarak sınıflandırılabilir lerle birlikte 1960 ların sonlarına doğru Türkiye de gözlemlenen iç göç hareketi,

113 99 kırsal alanlardan göçün iticiliği ile açıklanabilir (İçduygu ve Ünalan, 1998). Kahraman, vd. ne (2002) göre tarım sektörüne yeni teknolojilerin girişi ve tarımsal mekanizasyonun baş göstermesi, tarımda çalışan bir kısım nüfusun açığa çıkmasına neden olmuştur. Açığa çıkan bu nüfus, tarım dışında geçim olanakları aramak amacıyla kentlere göç etmiştir. Kırsal alanlardan bireylerin göçe itilmesinin diğer nedenleri arasında, toprak yetersizliği ve nüfus yoğunluğunun artması sonucunda toprakların mirasla paylaşılması ile eldeki toprağın bir geçim sağlamaya yeterli olmaması, entansif tarıma geçiş ve son olarak da kırsal alanlarda yaşam kalitesinin düşük olması (eğitim, kültür, eğlence gibi olanakların yetersizliği) vurgulanabilir. Tablo-3. 1: İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırılmasına Göre Göç ADNKS Kapsadığı iller Nüfusu Net Aldığı Verdiği Net Göç Göç Göç Göç Hızı TR Türkiye TR10 İstanbul ,20 TR22 Balıkesir, Çanakkale ,14 TR31 İzmir ,46 TR32 Aydın, Denizli, Muğla ,62 TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak ,81 TR41 Bursa, Eskişehir, Bilecik ,23 TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova ,40 TR51 Ankara ,52 TR52 Konya, Karaman ,66 TR61 Antalya, Isparta, Burdur ,58 TR62 Adana, Mersin ,28 TR63 Hatay, K, Maraş, Osmaniye ,37 TR71 Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir ,53 TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat ,11 TR81 Zonguldak, Karabük, Bartın ,45 TR82 Kastamonu, Çankırı, Sinop ,40 TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya ,73 TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane ,29 TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt ,88 TRA2 Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan ,32 TRB1 Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli ,55 TRB2 Van, Muş, Bitlis, Hakkâri ,50 TRC1 Gaziantep, Adıyaman, Kilis ,08 TRC2 Şanlıurfa, Diyarbakır ,84 TRC3 Mardin, Batman, Şırnak, Siirt ,88 TR21 Tekirdağ, Edirne, Kırklareli ,45 Kaynak: Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları, lı yılların sonları, 1970 li yıllar ve 1980 lerin başına kadar olan iç göç süreci, kentlerin çekiciliği ile açıklanabilir (İçduygu ve Ünalan, 1998). Sanayi ve hizmetler gibi tarım dışı iş olanaklarının kentlerde odaklanması ile kent ve kırsal alan gelir farklılıkları (Mazumdar, 1987), ve bunlara ek olarak kentlerde eğitim, sağlık ve kültür imkânlarının varlığı kentleri çekici kılmaktadır. Bilhassa, Türkiye de bireylerin iç göç

114 100 kararını belirleyen etkenlere bakıldığında, net göç veren illerin gelir düzeyinin düşük olmasından çok, net göç alan illerin gelir düzeyinin yüksek olması önem kazanmaktadır (Yamak ve Yamak, 1999). Tablo-3. 2:İllere Göre Net Göç ve Net Göç Hızı Net Göç Net Göç Hızı Net Göç Net Göç Hızı Net Göç Net Göç Hızı Iğdır ,77 Isparta , , ,13 İçel , , ,98 İstanbul , , ,98 İzmir , , ,26 Kahramanmaraş , ,57 9 9,289 Karabük , , ,76 Karaman , , ,54 Kars , , ,54 Kastamonu , , ,28 Kayseri , , ,07 Kırıkkale , , ,06 Kırklareli , , ,44 Kırşehir , , ,23 Kilis , , ,79 Kocaeli 211 0, , ,30 Konya , , ,18 Kütahya , , ,49 Malatya z -21, , ,51 Manisa , , ,02 Mardin , , ,63 Muğla , , ,95 Muş , , ,81 Nevşehir , , ,36 Niğde , , ,44 Ordu , , ,60 Osmaniye , , ,64 Rize , , ,01 Sakarya , , ,40 Samsun , , ,61 Siirt , , ,66 Sinop , , ,85 Sivas , , ,49 Şanlıurfa , , ,31 Şırnak , , ,21 Tekirdağ , , ,58 Tokat , , ,06 Trabzon , , ,78 Tunceli , , ,72 Uşak , , ,36 Van , , ,67 Yalova 514 3, , ,35 Yozgat , , ,75 Zonguldak , , ,71 Kaynak: Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS), li ve 1990 lı yıllarda ise, iletici nedenlerle açıklanabilen iç göç olgusu öne çıkmıştır. Bu zaman diliminde haberleşme, iletişim ve ulaşım olanak ve teknolojileri

115 101 geçmişe göre yaygınlık kazanmış, bu teknolojilerdeki hızlı gelişmelere paralel olarak mal ve hizmet piyasaları belli odaklarda toplanmış, bu da nüfusun belli merkezlerde toplanmasına ve yoğunlaşmasına yol açmıştır (Kahraman, vd., 2002). Cumhuriyet in kuruluş yıllarında nüfusun önemli bir kısmı köylerde yaşamaktaydı. Bu oran, yıllar itibari ile kentler lehinde bir gelişme göstermiştir. Nüfusun yerleşim yerleri arasındaki değişiminin en önemli nedeni, köyden kente olan göçlerdir yılında yerleşim yerleri arasında göç eden nüfus oranı % 9,34 iken, bu oran 1985 te % 8,67, 1990 da % 10,81 ve 2000 yılında ise %11,02 olarak tespit edilmiştir. Bu dönemlerde yaklaşık 15 milyon insan, çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları yerlerden ayrılmıştır (Güreşçi, 2010: 79) li yıllardan itibaren ülkenin doğusundan batısına olan yoğun göç, günümüzde azalma eğilimine girmiştir döneminde her yüz kişiden 10.7 si iller arası göç ederken zaman içerisinde göç hızlarında azalma görülmüştür döneminde % 6.5 e kadar gerilemiş, döneminde ise tekrar 1970 li yıllar seviyesine yükselmiştir döneminde önceki yıllara göre net göç hızında bir azalma olmuş, bölgelerin iller itibarıyla aldığı ve verdiği göçler arasındaki farkın azalma eğilimi günümüzde de devam etmektedir. Tablo-3. 3: Dönemi Net Göç Hızına Göre En Fazla Göç Alan, Göç Veren İller Toplam Nüfus Aldığı Göç Verdiği Göç Net Göç Hızı Net Göç Hızına Göre En Fazla Göç Alan İller Çankırı ,5 Ordu ,6 Karabük ,8 Çanakkale ,1 Tekirdağ ,7 Net Göç Hızına Göre En Fazla Göç Veren İller Ağrı ,0 Muş ,6 Yozgat ,6 Kars ,0 Siirt ,5 Kaynak: Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS), döneminde Türkiye de en çok verme hızı sırasıyla Ağrı, Muş, Yozgat, Kars ve Siirt illeri iken; net göç alan iller sıralaması da Çankırı, Ordu, Karabük, Çanakkale ve Tekirdağ dır TÜRKİYE DE İÇ GÖÇ SONUÇLARI Göçle birlikte, bir yerdeki nüfusun aktif kesimi gitmekte, daha az girişimci, daha az dinamik kesimi kalmaktadır ve bu da net göç veren yerlerin gelişme hızlarını düşürmektedir. Kişinin yer değiştirmesinin sadece bir üretim faktörü olarak değil aynı zamanda da bir tüketici olduğu dikkate alınırsa, göç veren yerler bir pazar olarak göreli avantajlarını kaybetmekte oldukları ve bunun da gelişmeyi bir başka yoldan etkilediği görülmektedir. Başka bir ifadeyle, gidenler geride kalanları kaderleriyle baş başa bırakmaktadırlar. Kırsal kesimden göçlerin yeni başladığı dönemlerde iç göç kentteki işgücü talebini karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Kırsal kesimden göçler hızlanarak kentleşmede belli bir yol aldıktan sonra reaksiyon hızlı olmakta, aşırı kentleşme

116 102 yargısıyla ifade edilen olgu başlamaktadır. Kırsal kesimlerdeki nüfusun kentlere gelmesi ve emeğini arz etmesi ve hatta is bulması, bireyin kente uyum sağlaması için yeterli olmamaktadır. Kültürel bir değişim geçirmesi, kentli yasam kalıplarını benimsemesi, kentin fırsatlarını değerlendirebilmesi ve kentin imkânlarından yararlanabilmesi gerekmektedir. Bu, kısa sürede meydana gelen bir olgu değildir, birkaç nesil içinde gerçekleşmektedir. Bu sorunların yanına kentlileşememek, ikili kent yapısı, bütünleşmemiş kentler vb. kavramları da ekleyebiliriz. Bu konu, özellikle kent sosyolojisinin önemli konularında birini oluşturmaktadır (Tekeli, 2008: ) Hızlı ve Çarpık Kentleşme Hızlı ve çarpık kentleşme, Türkiye toplumunda bir dizi sosyal ve kültürel sorunlara neden olmaktadır. Kentleşmenin kültürel boyutunun ihmal edilmesi ve sosyal anlamda kentleşmenin oluşturulamaması kültürel çarpıklığa, boşluğa ve bunalıma yol açmaktadır. Kırsal alanlardan büyük kentlere göçen insanlar için kırsal kültür işlevini yitirmektedir. Ancak bu kişiler kentsel kültürü de yeterince benimseyememektedirler. Meydana gelen bu kültür boşluğu, hızla oluşan bir kuralsızlık doğurmakta, toplumsal, ekonomik ve siyasal yaşamımızda ortaya çıkan anarşinin temeli olabilmektedir. Özellikle aile kurumunda gerçeklesen değişim, kuşaklar arası çatışmayı meydana getirmekte ve ciddi sorunlara yol açmaktadır (Kaya, 2007:37-38) Konut Sorunu ve Gecekondulaşma Gecekondu, Türk Dil Kurumu sözlüklerinde belediyeden izin almadan, hemen bir gecede çatılı veren bir yapı olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre gecekondu, imar yasalarına tamamen aykırı olarak ilkel yapıda, sağlık ve konfor yönünden tamamıyla yoksun, derme çatma bir yapı olarak belirtilmektedir yılında çıkarılan Gecekondu Yasası ise gecekonduyu; imar ve yapı mevzuatına aykırı olarak, başkalarına ait arazi ve arsalar üzerinde, arsa sahibinin rızası olmaksızın yapılmış yapılar olarak ifade etmektedir yılında çıkarılan 775 sayılı Gecekondu Yasası, gecekonduların ıslahı, tasfiyesi ve önlenmesi seklinde üç hedefte toplamıştır. Gecekondulaşma yönünden önem taşıyan önleme politikaları ise; - Gecekondu yapılırken, ya da yapıldıktan hemen sonra, kolluk kuvvetlerince yıktırılması, - Kamu yardımları ya da toplu konut yapımına ayrılan fonların artırılması ile ailelerin konut ihtiyaçlarını karşılayacak yöntemlere başvurulması, seklindedir. Alınan bu tedbirlere rağmen, gecekondulaşmanın önüne geçilemezken, gecekonduların sık sık çıkarılan gecekondu affı ile yasal güvence kazanması, kişileri ailelerini barındırmak için değil, kiralamak ve satmak amacıyla gecekondu yapımına yöneltmiş ve gecekondu ticareti büyük kentlerde hızlı bir şekilde yaygınlaşmaya başlamıştır (Serter, 1994: 93-95) İşgücü ve İstihdam Yapısındaki Değişim Türkiye de yaşanan iç göçlerin işgücü piyasalarına ve istihdam yapısına da etkileri olmuştur. İşgücü piyasasına etkileri açısından üç farklı döneme ayrılmaktadır. Birinci dönem; 1940 ların ikinci yarısından 1960 lara kadar uzanan bir dönemdir ve temel özelliği ise tek bir işgücü piyasasının olmasıdır. Bu dönemde göç edenler doğrudan piyasaya bütünleşmiş olurken, diğer önemli nokta da kentleşme ve sanayileşmenin temel devlet politikası haline gelmesidir. İkinci dönem ise, 1960 ve 1980 arası dönemdir. Bu dönemde işgücü piyasasında çifte pazar oluşmuştur. Bu dönem, gecekondulaşmanın arttığı ve kentlerdeki istihdam olanaklarının yeni göç edenleri istihdam edemeyeceği bir dönemdir. Bu durum, marjinal

117 103 ve enformel sektörlerin kurumsallaşmasını sağlamıştır. Sanayileşmeyi takip etmeyen kentleşme ve göç ikincil pazarı meydana getirmiş; ikincil pazar göç edenlere istihdam olanağı sağlarken, birincil pazara da isçi sevk etmiştir. Bu dönemde ikincil pazarı besleyen göç edenlerin varlığı tüm sektörlere ucuz işgücü sağlamak, taklit üretim vb. yoluyla arz açığını kapatmak, seyyar satıcılık, kapıdan kapıya satış yoluyla ucuz dağıtım imkânları yaratmak, iç talebin sürekli arttırılması ve kırda yapmış olduğu birikimi kente aktarma gibi etkilerdir. Üçüncü dönem ise 1980 li yıllarda başlamıştır. Bu dönemde işgücü piyasası göçler yoluyla parçalanmaya başlamıştır. Kentler arası göçlerin, kırsal alanlardan kentlere olan göçlerden daha fazla olduğu bir dönemdir. Bu yeni göç dalgası içindekiler ilk dönemlerde göç edenlere göre daha niteliklidir ve pazarlık gücüne de sahiptirler ve doğrudan birincil piyasalara yönelmişlerdir. Ayrıca bu durum, daha önceden çalışanlar üzerinde, göç edenleri yedek işgücü deposu olarak bir baskı unsuru oluşturmuştur (İçduygu ve diğerleri,1998: ) Kentlileşme Sorunu Kentlileşmenin gerçekleşmesi için gereken belli aşamalar vardır. Bu aşamaların ilki; kente gelen bireyin, geldiği yerde kalıcı olmasıdır. Bireyin, geleceğinin köyünde değil de, geldiği kentte olduğuna inanması kendilerini kent ile bütünleştirme ihtiyacını hissetmeye başlamasına neden olur. Kentleşmenin bir diğer aşaması da ekonomiktir. Kişinin kentte yasamasını anlamlı kılacak bir ise sahip olması ve bu isin kentli tarafından kabul edilebilir olması ya da olumlu görülmesi yani işportacılık, değnekçilik ve benzeri isler yapmaması gerekmektedir. Kentlileşmenin bir başka aşaması da eğitim ve kültür düzeyi ile ilişkilidir. Eğitim ve kültür uzun süreler sonunda elde edilebilen özelliklerdir. Bu nedenle ilk nesillerde kentlileşmeyi beklemek gerçekçi bir yaklaşım olmamaktadır. Kentlileşmenin son aşaması ise, bireyin kente özgü davranış kalıplarını benimsemesidir. Bu aşamada bir nesilde gerçekleşemeyecek kadar uzun bir süre gerektirmektedir (Kaya,2007:120) Sosyal Yapıdaki Değişimler Türkiye de yaşanan iç göçlerin önemli bir sonucu da bireysel değişmelerin yanında bireyin yasadığı sosyal çevreninde değişmesi ve yeni sosyal ilişkiler içinde yer almasıdır. Bu sosyal etkiler daha çok aileler üzerinde etki yaratmaktadır. Yapılan bütün alan araştırmaları, göçle birlikte geleneksel köy toplumunun yapısı olarak kabul edilen geniş ailenin çekirdek aileye ve sosyal dayanışma kalıplarının ise kentsel organizasyonlara dönüştüğünü belirtmektedir. Kaynaklar AKGÜR, Z. (1997) Türkiye de Kırsal Kesimden Kente Göç ve Bölgeler Arası Dengesizlik ( ), 1.bs., Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları. AKŞİT, B. (1998) İç göçlerin nesnel ve öznel toplumsal tarihi üzerine gözlemler: köy tarafından bir bakış, Türkiye de İç Göç, Sorunsal Alanları ve Araştırma Yöntemleri Konferansı (6 8 Haziran 1998, Bolu-Gerede) Bildiriler Kitabı içinde. İstanbul: Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, ss BÜLBÜL, S., A. Köse / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) CERİTLİ, İ., Sunar B., Demirci M., Ülkemizin İç Göç Yapısındaki Değişim ve Bu Sürecin Nüfus Yapısına Etkileri, 14. İstatistik Araştırma Sempozyumu (2005).

118 104 ÇELİK Fatih, (2007), Türkiye de İç Göçler: , Yozgat Bozöyük Üniv. Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı:22, Yıl.2007/1, ss ÇELİK Fatih, Türkiye de İç Göçler: , Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 22: , DEMİR, Yusuf (2012).Türkiye de Göç Hareketliliği: Sivas Örneği, Yayınlanmamış Çalışma. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Türkiye de İç Göçler ve Göç Edenlerin Nitelikleri ( ), DİE (1998), Türkiye de Tarımsal Yapı ve İstihdam ( Ed.: T. Bulutay ), 582 s. DURA Cihan, Atik Hayriye, ve Türker O., Beşeri Sermaye Açısından Türkiye nin Avrupa Birliği Karşısındaki Kalkınma Seviyesi, 3. Bilgi Ekonomi ve Yönetim Kongresi, Osmangazi Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (2004). ERKAL, Mustafa, Sosyoloji (Toplum Bilimi), Der Yayınları, 11. Basım, İstanbul 2000, ss ERKAN, Hüsnü (1994), Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme, İş Bank.Yay.251 s. FİLİZ Z., Çemrek, F., Avrupa Birliğine Üye Ülkeler ile Türkiye nin Karşılaştırılması, İstanbul Üniversitesi VII. Ulusal Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu (2005). Fichter, Joseph, (1994). Sosyoloji Nedir?, Attila Kitabevi, 2. Baskı, çeviren: Nilgün Çelebi, Ankara. GÜREŞÇİ, E. (2010).Türkiye de Kentten - Köye Göç Olgusu, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 11 (1), 77-86, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Merkezi, Türkiye Göç ve Yerinden Olmuş Nüfus Araştırması. Yayın No. NEE-HÜ.06.01, Ankara, Haziran HÜNEE (2006), TGYONA-Türkiye Göç ve Yerinden Olmuş Nüfus Araştırması, Ankara ( İÇDUYGU, A ve Sirkeci, İ. (1999). Cumhuriyet Dönemi Türkiye sinde Göç Hareketleri, Oya Baydar (Ed.), 75 Yılda Köylerden Şehirlere, ( ), İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları. İÇDUYGU, A. ve T. ÜNALAN (1998) Türkiye de iç göç: Sorunsal alanları ve araştırma yöntemleri, Türkiye de İç Göç, Sorunsal Alanları ve Araştırma Yöntemleri Konferansı (6 8 Haziran 1998, Bolu-Gerede) Bildiriler Kitabı içinde. İstanbul: Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, ss JOHNSON, Jean M. annd/ REGETS,Mark C., (1998), International Mobility of Scientists and Engineers to the United States: Brain Drain or Brain Circulatinon?, National Science Foundation, Issue Brief , June KAHRAMAN, B., COŞKUN Ö, ve TUNÇ G., (2002) Göç olgusunun değerlendirilmesi, M. Ersoy ve H. Tarık Şengül, der. Kente Göç ve Yoksulluk: Diyarbakır Örneği içinde. Ankara: Orta Doğu Teknik Üniversitesi, ss KARABULUT K., D. Polat, Türkiye de Yaşanan Göç Olgusu Üzerine Bir Alt Bölge Uygulaması, Çukurova Üniversitesi 5. Ulusal Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu, Mayıs 2007, KAYA, E., (2007).Kentleşme ve Kentlileşme, 2.Baskı, İstanbul: Okutan Yayıncılık. KAYA, Muammer, Beyin Göçü, TEKAM, SILSHANIC, Study of Concepts and Causes of Brain Drain-Aun Report, Inter-Disciplinar Studies, 156. Seminers, KIRDAR, Murat, SARAÇOĞLU, G. Şirin D., İç Göç, Bölgesel Yakınsama Sorunu ve EkonomikBüyüme: Türkiye Örneği Working Paper, Discussion Paper, Turkish

119 105 Economic Association, No. 2012/75, Provided in Cooperation with: Turkish Economic Association, Ankara. KOÇAK, Yüksel, Elvan Terzi.Türkiye de Göç Olgusu, Göç Edenlerin Kentlere Olan Etkileri ve Çözüm Önerileri, Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Cilt 3, Sayı 3, Erişim: Ocak LOWELL, Lindsay B., (2001), Some Developmental Effects of the International Migration of Higly Skilled Presons, International Migration Branch, International Labour Office, GENEVA, ss.56. MAHROUM,Sami Europe and the Challange of the Brain Drain, Institute for Prospective Technological Studies, Sevilla, Spain. MAZUMDAR, D. (1987) Rural-urban migration in developing countries, E.S. Mills der. Handbook of Regional and Urban Economics Volume II içinde. NY: Elsevier Science Publishers. MUNRO, J. (1974), Migration in Turkey, Economic Development and Cultural Change, 22, pp MURAT, S. (1996) Gelişmekte Olan Ülkelerde Gençlerin Sosyo-Demografik, İstihdam ve Eğitim Özellikleri, İ.Ü. İktisat Fakültesi Mecmuası, 46 (38), MUTLU, Servet (1990), Bölgesel İç Ticaret Hadleri, Kırsal Refah ve İç Göçler, Ekonomi ve İdari Bilimler Dergisi, C. 4, S. 1, ss ÖZCAN, Y.Z. İçgöçün Tanımı ve Verileri İle İlgili Bazı Sorunlar, Türkiye de İçgöç, İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları, 78-91,1998. ÖZDAĞ, Ümit (1995), Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu dan Batı ya Göç Edenlerde Kültürel Yapı ve Kültürel Kimlik Sorunu, Türk Metal Sendikası Yayını, Ankara. PAZARLIOĞLU M. Vedat, Döneminde Türkiye de İç Göç Üzerine Ekonometrik Model Çalışması, Çukurova Üniversitesi 5. Ulusal Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu, Eylül SARAÇLI, S, V. Yılmaz, Z. Kaygısız, Türkiye de Beşeri Kalkınmışlığın Coğrafi Dağılımının Çok Değişkenli İstatistiksel Tekniklerle İncelenmesi, 3. Bilgi Ekonomi ve Yönetim Kongresi, Osmangazi Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (2004). SAĞLAM, Serdar, Türkiye de İç Göç Olgusu ve Kentleşme, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Erişim: Ocak SERTER, N,. (1994).Türkiye nin Sosyal Yapısı, İstanbul: Filiz Kitabevi. SHILSHANIC, Study of Concepts and Causes of Brain Drain-Aun Report, Inter- Disciplinar Studies, 156. Seminers, SIĞIRLI D. vd., Türkiye ve Avrupa Birliği ne Üye Ülkelerin Sağlık Düzeyi Ölçütlerinin Çok Boyutlu Ölçekleme Analizi İle İncelenmesi, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi. 13(2), (2006). SOLTYSZEWSKİ I. Vd. Analysis of Forensically Used Autosomal Short Tandem Repeat Markers in Polish and Neighboring Populations, Forensic Science International: Genetics. 2, ŞAHİN A., ATIŞ E, MİRAN B:, Daha Etkin Tarım-Çevre Politikaları İçin Homojen Alanların Belirlenmesi: Ege Bölgesi Örneği, Ekoloji. 17, 67, (2006).

120 106 TAŞÇI, F. (2009) Bir Sosyal Politika Sorunu Olarak Göç, Kamu-İş: İş Hukuku ve İktisat Dergisi, 10 (4), TEKELİ, İ (2008).Göç ve Ötesi, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları. TESEV, Müzik Beyin Fırtınası, 4 Şubat TÜİK, Nüfus Projeksiyonları, TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları, TÜİK Türkiye İstatistik Yıllığı 2012, ( KitapDetay&KT _ID=0&KITAP_ID=1). TÜMERTEKİN, E. N. Özgüç, Beşeri Coğrafya. Çantay Kitabevi, İstanbul, 1998, ss ÜNALAN T. (1998) Türkiye de iç göçe ilişkin veri kaynaklarının değerlendirilmesi, Türkiye de İç Göç, Sorunsal Alanları ve Araştırma Yöntemleri Konferansı (6 8 Haziran 1998, Bolu-Gerede) Bildiriler Kitabı içinde. İstanbul: Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, ss YALÇIN, C.,(2004) Göç Sosyolojisi, Anı, Ankara. YAMAK, R. ve N. YAMAK (1999), Türkiye de Gelir Dağılımı ve İç Göç, Dokuz Eylül Ün. Sosyal Bilimler Enstitü Dergisi, 1(1), ss

121 TOKAT İLİ İÇ GÖÇ ANALİZİ Tokat ili son yıllarda hızlı bir şekilde göç kaybıyla birlikte nüfus kaybetmektedir. Tokat ili genelinde nüfus kaybederken aynı zamanda il merkezinde ve pek çok ilçe merkezinde de nüfus kaybetmektedir. Nüfus kaybıyla birlikte ilimiz Türkiye geneline göre pek çok yönden güç kaybetmektedir. Tokat ilinin bu nüfus kaybının neden olduğu olumsuzluklara açıklık getirebilmek amacıyla Tokat ilinin iç göçünün araştırılması gerektiği düşünülmektedir. Tokat ilindeki nüfusun göç düşüncesi sadece vatandaşlar açısından değil, işadamlarımız açısından da değerlendirilmesi gerektiği düşünülmüştür. Bu düşünceden hareketle Tokat ili nüfusuna dağılımına göre il-ilçe merkezleri, köy ve kasabaları esas alan anket yapılmıştır. İl-ilçe merkezleri kent, kasaba ve köylerimiz kırsal kesim olarak ayırıma tabii tutularak anket ve analiz yapılmıştır TOKAT İLİNDE NÜFUS Türkiye nüfusun Cumhuriyet tarihinden itibaren azalan oranlarda artışını devam ettirmesine rağmen, son yıllarda Tokat ilinin nüfusunda düşüşler yaşanmaktadır. Tokat ilinin nüfusunun azalması, Türkiye nin gelişimi ve bu gelişmeye paralel olan kentleşme olgusunun bir sonucudur. Türkiye de bazı bölgeler ve illerimizin avantajlı konumları ekonomik gelişmeleriyle birlikte nüfus çekim merkezleri olmuştur. Tokat gibi nispi avantajı düşük olan iller ile nüfus kaybeden konumdadırlar. Bu bağlamda Tokat ilinin nüfus yapısının hakkında bilgi verme amacıyla aşağıdaki tablo verilmiştir. Tablo-4.1: Tokat İli Nüfus Yapısı Kaynak: TUİK; ADNF, İl/İlçe merkezleri Belde/Köyler Toplam 2012 Tokat Toplam 2012 Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Almus Artova Erbaa Niksar Reşadiye Merkez Turhal Zile Pazar Yeşilyurt Başçiftlik Sulusaray Toplam TUİK verilerine göre yılı ilimiz nüfus istatistikleri verilmiştir. Her iki yıl karşılaştırmalarından anlaşılacağı gibi Tokat ili nüfusu iki yıl içerisinde den na düşmüş olup, 3812 kişilik nüfus kaybı yaşanmıştır. İl ve ilçe merkezlerinin son iki yıllık karşılaştırmasında Tokat il merkezi toplamının nüfusu iken e düşmüştür. Artova, Erbaa, Niksar, Turhal, Zile, Sulusaray ilçe toplamlarında nüfusta azalma yaşanırken; Almus, Reşadiye, Pazar, Yeşilyurt ve Başçiftlik ilçe toplamlarında artış yaşanmıştır. Nüfus yapısında en dikkati çeken şehir merkezlerinde yaşanan değişimlerdir.

122 108 Tablo-4.2: Tokat İli Nüfusunun Eğitim Durumunun Cinsiyete Göre Dağılımı (2010) İLÇE Okul Çağında Değil Okur-Yazar Değil Okur-Yazar İlkokul Ortaokul Lise Üniversite Cinsiyet Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde Toplam MERKEZ ALMUS ARTOVA BAŞÇİFTL İK ERBAA NİKSAR PAZAR REŞADİY E SULUSAR AY TURHAL YEŞİLYU RT Erkek , , , , , , , Kadın , , , , , , , Toplam , , , , , , , Erkek 923 8, , , , , , , Kadın 936 8, , , , , , , Toplam , , , , , , , Erkek , , , , , , , Kadın , , , , , ,2 70 1, Toplam , , , , , , , Erkek 106 6, , , , , ,7 85 5, Kadın 123 7, , , , ,2 68 3,9 39 2, Toplam 229 6, , , , , , , Erkek , , , , , , , Kadın , , , , , , , Toplam , , , , , , , Erkek , , , , , , , Kadın , , , , , , , Toplam , , , , , , , Erkek , , , , , , , Kadın , , , , , , , Toplam , , , , , , , Erkek , , , , , , , Kadın , , , , , , , Toplam , , , , , , , Erkek , , , , , , , Kadın , , , , ,0 95 2,2 41 0, Toplam , , , , , , , Erkek , , , , , , , Kadın , , , , , , , Toplam , , , , , , , Erkek , , , , , , , Kadın , , , , , ,3 64 1, Toplam , , , , , , , Erkek , , , , , , , ZİLE Kadın , , , , , , , Toplam , , , , , , , İL TOPLAMI Erkek , , , , , , , Kadın , , , , , , , Toplam , , , , , , , Kaynak: TUİK. Almus, Artova, Erbaa, Reşadiye, Başçiftlik ilçe merkezinde sınırlı sayıda nüfus artışı yaşanırken, Niksar da 798. Turhal da 539, Zile de 1275, Yeşilyurt ta 289, Sulusaray da 34

123 109 ve Tokat ta 4158 nüfus azalması yaşanmıştır. Buradan çıkan en önemli gösterge Tokat il ve büyük ilçe merkezlerinin de nüfus tutamama sorunu bulunmaktadır. Türkiye kırsalında yaşanan göçün önemli bir kısmı kendi ili şehir merkezlerine yaşanmakta iken, Tokat ili şehir merkezlerinin göçü tutamadığı, çekim merkezleri olamadığı ayrı bir sorun olmaktadır. Nüfus bilgilerine ilaveten Tokat ilinin göç etmesinde etkin olduğu düşünülen bilgiler verebilmek amacıyla TÜİK in yayımlamış 2013 yılı Türkiye Yaşam Memnuniyeti Araştırması istatistiklerinden yararlanılarak Tablo-4.3 oluşturulmuştur. Tablo-4.3: Tokat İli Mutluluk Haritası İllere Göre Mutluluk Düzeyi % Türkiye Tokat Mutlu Orta Mutsuz Mutlu Orta Mutsuz 59,1 30,2 10,8 59,3 31,5 9,2 Yaş Gruplarına Göre Mutluluk Düzeyi % Mutlu Mutsuz Türkiye 65,1 60,3 55,1 54,5 58,2 62,4 8,1 8,8 11,1 12,4 13,0 13,0 Tokat 60,8 63,5 52,9 55,9 64,2 59,8 5,5 6,5 13,3 7,7 7,9 13,6 Mutluluk Kaynağı Aile Kriteri Aile Çocuk Eş Ana-Baba Kendisi Torunlar Diğer Türkiye 73 12,9 5,2 2,9 2,5 1,7 1,9 Tokat 66,8 16,7 8,5 2,1 1,7 2,7 1,4 Bireysel Kriter Sağlık Sevgi Başarı Para İş Diğer Türkiye 68 15,2 8,6 4,1 2,3 1,8 Tokat 71,4 14,7 5,9 3,9 2 2,1 İllere Göre Umut Düzeyi Umutlu Umutlu Değil Umutlu Umutlu Değil Türkiye Tokat 77,9 22,1 Kamu Hizmetlerinden Memnuniyet Düzeyi % M:Memnun MD: Memnun Değil HY: Hizmet Yok SGK Sağlık Eğitim Adli Asayiş Ulaştırma M MD M MD M MD M MD M MD M MD Türkiye 69,6 9,6 74,1 14,7 69,7 16,9 52,8 9,5 79,4 11,1 76,4 12,6 Tokat 77,5 7,3 82,1 10,6 78,6 12,5 63,8 5,8 88,1 6,1 81,6 7,9 Çöp ve Çevresel Atık Kanalizasyon Şebeke Suyu Toplu Taşıma M MD HY M MD HY M MD HY M MD HY Türkiye 73,9 17,4 1 70,3 16,1 3, ,6 0,9 63,9 18,8 4,9 Tokat 59,7 30,1 0,7 64,5 24,7 0, ,9 0,9 65,1 17,2 4,2 Yeşil Alan Miktarı Engellilere Yönelik Düzenleme Hasta ve Yoksullara Yardım Yol ve Kaldırım Hizmeti M MD HY M MD HY M MD HY M MD HY Türkiye 57,1 28,3 2,2 48,9 18,5 5,6 53,3 15,6 2,4 59,7 27,6 0,9 Tokat 60,2 27,1 1,1 46,2 20 7,8 56,1 14,2 5,0 55,6 35,7 0,4 Kaynak: TUİK; Yaşam Memnuniyeti Araştırması, Tokat ilinin mutluluk Türkiye ortalaması ile paralellik göstermektedir. Türkiye nin %59,1 i mutlu, %10,8 si mutsuz iken, Tokat halkının %59,3 mutlu, %9,2 si mutsuzdur. Yaş gruplarına göre baktığımızda Türkiye de en mutlu kesim yaş grubunu (%65,1) iken,

124 110 en düşük mutluluk düzeyi yaş (%54,5) grubudur. Türkiye de en mutsuz 55-65yaş grubu (%13) iken Tokat ilinde en mutsuz 65 üstü yaş (13,6) grubudur. Aile kriterini esas alan mutluluk kaynağı verilerinde Türkiye ve Tokat halkının en büyük mutluluk kaynağı aile iken, Tokat halkının çocuk ve eşleri mutluluk kaynağı görme oranı Türkiye ortalamasının üzerindedir. Mutlu kriterini esas alan mutluluk kaynağı verilerinde en büyük mutluluk kaynağı hem Türkiye hem de Tokat için sıralama sağlık, sevgi, başarı ve para olarak sıralanmaktadır. Tokat ili haklının sağlık kaynaklı mutluluk düzeyi Türkiye ortalamasından yüksektir. Umut düzeyi verilerinde ise Türkiye halkı ile Tokat halkının umut düzeyleri %77 ile birbiri ile benzerlik göstermektedir. Kamu hizmetlerini esas alan memnuniyet istatistiklerinde Tokat ili haklının sosyal güvenlik kuru, sağlık, eğitim, adli, asayiş ve ulaştırma hizmetlerinden memnuniyet düzeyi Türkiye rakamlarından daha yüksektir. Yerel hizmetleri esas alan memnuniyet düzeylerin Tokat halkının çöp ve çevresel atık, kanalizasyon, şebeke düzeyi, engellilere yönelik düzenleme, yol ve kaldırım hizmetlerinde Türkiye rakamlarından daha düşüktür. Toplu taşıma, yeşil alan miktarı, hasta ve yoksullara yardım hizmetlerinden memnuniyet düzeyi Türkiye rakamlarından daha yüksektir. Bu rakamlardan yola çıkarak Tokat halkının kamu hizmetlerinden memnuniyeti düzeyi Türkiye rakamları ile karşılaştırıldığında pozitif karşılanırken, yerel hizmetlerden memnuniyet düzeyi Türkiye rakamları karşılaştırıldığında negatif karşılanabilir TOKAT İLİNDE İÇ GÖÇ Tokat ilinde göç rakamları hakkında bilgi komşusunu oluşturan ve TR83 bölgesinde birlikte yer alan iller karşılaştırması yapılarak verilmiştir. TR83 bölgesine bakıldığında her dört ilinde tüm dönemlerde net göç veren bir konumda olduğu gözlenmektedir. Tokat ilinin göç rakamları incelendiğinde Tokat ili dönemi dışında ne göç veren bir konumdadır. Özellik son on yılda göç Türkiye sıralamasında oldukça yüksek rakamları görülmektedir. Tokat ili yılında Türkiye de üçüncü iken, yılında Türkiye birincisi olmuştur. Bu birincilik bu çalışmanın yapılmasına etken olmuştur. Bu amaçla Tokat halkını iç göç analizini esas alan çalışma için kent ve kırsal kesim ayırımı yapan 1466 anket yapılmıştır.

125 111 Tablo-4.4: TR83 Bölgesi Göç Rakamları DÖNEM İL TOPLAM NÜFUS ALDIĞI GÖÇ VERDİĞİ GÖÇ NET GÖÇ NET GÖÇ HIZI ( ) TÜRKİYE SIRALAMASI , , , , , , , , , , , , , ,644-45, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,1 21 Kaynak: TÜİK; Seçilmiş Göstergelerle Tokat, ÇORUM SAMSUN TOKAT AMASYA

126 112 Tablo-4.5: Anket Sayılarını Dağılımı Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Tokat Merkez , , ,7 Turhal , , ,1 Zile 83 9, , ,8 Pazar 40 4,7 12 1,9 52 3,5 Sulusaray 25 2,9 10 1,6 35 2,4 Niksar , , ,7 Artova 30 3,5 8 1,3 38 2,6 Almus 55 6,5 15 2,4 70 4,8 Reşadiye 78 9,2 20 3,2 98 6,7 Başçiftlik 20 2, ,4 Erbaa , , ,6 Yeşilyurt 25 2,9 15 2,4 40 2,7 Total , , ,0 Tokat ili göç analizi il genel nüfusunu temsil edecek şekilde istatistiki yöntem ile anket sayısı belirlenmiş olup, il geneli için 1400 ve üstü anket yapılması uygun görülmüştür. Nüfus dağılımlarına göre ilçeler bazında anket sayıları belirlenmiş ve aynı şekilde nüfusa göre kırsal ve kent ayırımı yapılmıştır. Toplam adet anketin 849 adedi kırsal kesimde 617 adedi şehir merkezlerinde yapılmıştır. Nüfus büyüklüğüne göre kent ve kırsal kesime en fazla anket Tokat merkez ve Tokat merkez kırsalında yapılmıştır. Tablo-4.6: Anket Yapılan Hanehalkı Bireyinin Yaş Durumu Yaş Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Yaş 64 7, , , Yaş , , , Yaş , , , Yaş , , , Yaş ,1 44 7, ,7 Toplam , , ,0 Araştırmaya katılanların yaş durumlarına göre ayırımına bakıldığında en yüksek yaş grubunun yaş grubu olduğu gözlenmektedir. Kır ve kent arasındaki en büyük yaş grubu farklılığının yaş ile 61 yaş üstünde olduğu gözlenmektedir. 61 yaş üstü grubun toplamdaki payı %14,7 iken kentte %7,1 gibi düşük seviyede iken kırsal kesimde %20,1 gibi yüksek paya sahiptir yaş arası ise kırsal kesimde %7,5 iken kente bu oran %15,1 ile tersi bir özellikte olup, kırsal kesimin daha yaşlı bir nüfusa sahip olduğu gözlenmektedir. Bu yüzdelerin anket yapılanları kapsamasına rağmen nüfusun genellemesine yorumlanmasında bir aksaklık olmayacağı düşünülmektedir. Katılımcıların %82,4 gibi büyük bir çoğunluğunun erkek nüfusa sahip olması, bu tür anketlerde erkeklerle iletişim kurulmasının genel bir eğilim olduğu ve çalışmanın doğruluğu ve güvenirliliği açısından bir aksaklık belirtmeyeceği içindir. Özellikle kırsal alanda hanedeki kararların alınmasında erkeklerin daha egemen olduğu söylenebilir.

127 113 Tablo-4.7: Anket Yapılan Hanehalkı Bireyinin Cinsiyet Durumu Cinsiyet Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Erkek , , ,4 Kadın , , ,6 Toplam , , ,0 Tablo-4.8: Anket Yapılan Hanehalkı Bireyinin Medeni Durum Medeni Durum Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Evli , , ,6 Bekâr 39 4,6 58 9,4 97 6,6 Dul 63 7,4 37 6, ,8 Toplam , , ,0 Çalışmaya katılanların %86,6 sının evli, %6,6 sının bekâr, %6,8 sının ise dul olduğu gözlenmektedir. Veri toplama işlemi hanehalkı bazında yapıldığı için deneklerin büyük bir çoğunluğunun evli olması doğal sonucu ortaya çıkmaktadır. Tablo-4.9:Anket Yapılan Hanehalkı Bireyinin Eğitim Durumu Eğitim Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Okur Yazar Değil 53 6,2 14 2,3 67 4,6 Okur Yazar 91 10,7 15 2, ,2 İlkokul , , ,2 Ortaokul , , ,2 Lise 80 9, , ,6 Lisans 21 2, , ,1 Lisansüstü 0 0,0 16 2,6 16 1,1 Toplam , , ,0 Katılımcıların eğitim düzeyleri açısından il geneli incelendiğinde en büyük payın ilkokul mezunlarından oluşması il geneli eğitim durumunda ilkokul mezuniyetinin hâkim olduğu gözlenmektedir. Tablo-4.10: Anket Yapılan Hanehalkı Bireyinin Hane Halkı Sayısı Hane Halkı Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde 3 den az , , ,8 3-4 Kişi , , ,9 5 ve üstü , , ,3 Toplam , , ,0 Kırsal kesimde %53,9 ile ilkokul mezuniyeti ilk sırada iken kent kesiminde %31.3

128 114 ile lise mezuniyeti hâkimdir. Kırsal kesimde okuryazar olmayan %6,2 nüfusa karşın, kente bu oran %2,3, kırsal kesimde okuryazar %10,7 iken, kentte bu oran %2,4 olup, ilde kır ve kent eğitim düzeyleri arasında büyük bir farklılık dikkati çekmektedir. Çalışmaya katılan hanehalkı büyüklüklerine bakıldığında il genelinde 3-4 kişiden oluşan hanehalkı büyüklüğü birinci sırada iken, kısal kesimde 5 ve üstü kişiden oluşan hanehalkı %41,1 ile birinci sıradadır. Kente ise 3-4 kişilik aile yapısı %49,9 ile oldukça yüksek bir oranda olup, üç kişiden oluşan aile yüzdesi 16,2 ile %22,5 olan kırsal kesimden daha düşüktür. Kırsal kesimde 3 den az kişiden oluşan hanehalkı sayısının fazla olması köylerde özellikle yaşlı nüfusun çocuklarının köyde olmamalarından kaynaklanmaktadır. Tablo-4.11: Anket Yapılan Hanehalkı Bireyinin Mesleki Durumu Meslek Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde İşçi 74 8, , ,9 Memur 30 3, , ,3 Irgat 18 2,1 6 1,0 24 1,6 Serbest Meslek 80 9, , ,9 Çiftçi ,8 42 6, ,7 Ev Hanımı 89 10, , ,3 Emekli ,0 53 8, ,7 Esnaf 16 1,9 34 5,5 50 3,4 Toplam , , ,0 Katılımcıların il genelinde %31,7 si çiftçilerden oluşmaktadır. En düşük yüzde %1,6 ile ırgat sınıfından oluşurken, %3,4 ü ise esnaflık yapmaktadır. Kırsal kesimde çiftçi yüzdesi %49,8 oranına yükselirken esnaf sayısı %1,9 a düşmektedir. Kente %24,8 ile serbest meslek birinci sırada iken işçilik %23,5, memurluk %17,3 lük bir değer almaktadır. Bu yüzde farklılıklarının kır ve kent arasında doğal karşılanırken emekli yüzdenin kırsal kesimde %14 gibi yüksek bir değerde olması son dönemlerde tarım sektöründen emeklilik olanaklarının artırılması ve kırsal kesimde daha yaşlı kesiminin yüzdesinin fazla olmasına bağlanabilir. Tablo-4.12: Anket Yapılan Hanehalkı Bireyinin Aylık Gelir Durumu Aylık Gelir Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde 1000 TL'den az TL'den az TL'den az TL'den fazla Toplam Göç etme düşüncesinde en büyük etkenlerden biri olduğu düşünülen hanehalkı gelirinde çalışmaya katılanların beyanlarından oluşan yüzdelerde il genelinde en büyük gelir gurubunun %42,8 ile 1000 TL den az olduğu gözlenmektedir. Bu yüzdeler beyan usulüne göre yapıldığından ve gelir konusunda beyanlarda sapmalar olabileceğinden dolayı resmi rakamlarla birebir örtüşmeyebilir. Kırsal kesimde 1000 TL den da az geliri olanların oranı %60,1 e yükselirsen, 3000 den fazla geliri olanların oranı ise %1 in altında

129 115 kalmaktadır. Kente ise 1000 TL den daha az geliri olanların oranı %19,1 ve 3000 TL den fazla gelire sahip olan ailelerinin oranı %15,6 olarak tespit edilmiştir. Bu değerler kırsal ile kentsel alan arasındaki gelir farklılığının olduğu açıkça ortaya koymaktadır. Tablo-4.13: Anket Yapılan Hanehalkı Bireyinin Ev Sahipliği Durumu Ev Sahipliği Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Hayır 79 9, , ,7 Evet , , ,3 Toplam , , ,0 İl genelinde ailelerin ev sahipliği oranı %83,3 olarak tespit edilmiştir. Bu oran kentsel alanda %73,1, kırsal alanda ise %90,7 oranındadır. Kırsal kesimde konut mülkiyetinin yüksekliği doğal karşılanabilir. Tablo-4.14: Anket Yapılan Hanehalkı Bireyinin Sosyal Güvence Durumu Sosyal Güvence Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Hayır ,4 61 9, ,3 Evet , , ,7 Toplam , , ,0 Ülke genelinde uygulanan sigorta kapsamının genişlemesine yönelik uygulamalara paralel olarak il genelinde sigortalılık oranının %81,7 olduğu görülmektedir. Söz konusu bu oran kırsal kesimde %75,6 ve kentlerde %90,1 olarak tespit edilmiştir. Kentlerde sosyal güvence kapsamının daha gelişmiş olması doğal karşılanabilir. Kentsel alanda yaşayan ailelerin eğitim, gelir ve bilinç düzeylerinin daha yüksek olması bunun nedeni olarak ifade edilebilir. Tablo-4.15:Anket Yapılan Hanehalkı Bireyinin Sosyal Güvenlik Türü Kır-Kent Durumu Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Sosyal Sigortalar Kurumu ,3 30,8 BAĞ-KUR ,9 42,2 Emekli Sandığı 55 6,5 8,6 Genel Sağlık Sigortası 7,8 1,1 Kır Tarım Sigortası 48 5,7 7,5 İsteğe Bağlı 11 1,3 1,7 Yeşil Kart 52 6,1 8,1 Ara Toplam ,6 100,0 Sosyal Güvencesi Olmayan ,4 Genel Toplam ,0 Sosyal Sigortalar Kurumu ,5 50,5 Kent BAĞ-KUR ,9 24,3 Emekli Sandığı ,2 19,1 Genel Sağlık Sigortası 6 1,0 1,1

130 116 Toplam Tarım Sigortası 10 1,6 1,8 İsteğe Bağlı 9 1,5 1,6 Yeşil Kart 9 1,5 1,6 Ara Toplam ,1 100,0 Sosyal Güvencesi Olmayan 61 9,9 Genel Toplam ,0 Sosyal Sigortalar Kurumu ,7 40,0 BAĞ-KUR ,7 33,9 Emekli Sandığı ,0 13,4 Genel Sağlık Sigortası 13,9 1,1 Tarım Sigortası 58 4,0 4,8 İsteğe Bağlı 20 1,4 1,7 Yeşil Kart 61 4,2 5,1 Ara Toplam ,7 100,0 Sosyal Güvencesi Olmayan ,3 Genel Toplam Tablo-4.16: Anket Yapılan Hanehalkı Bireyinin Sosyal Güvence Olmama Nedeni Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Düzenli Bir İşin Olmaması ,0 Bilgisizlik 29 3,4 14,0 İhtiyaç Duymama 5 0,6 2,4 Düzenli Bir iş Olmaması ve Bilgisizlik 26 3,1 12,6 Ara Toplam ,4 100,0 Sosyal Güvencesi Olan ,6 Genel Toplam ,0 Düzenli Bir İşin Olmaması 44 7,1 72,1 Bilgisizlik 6 1,0 9,8 İhtiyaç Duymama 6 1,0 9,8 Düzenli Bir iş Olmaması ve Bilgisizlik 5 0,8 8,2 Ara Toplam 61 9,9 100,0 Sosyal Güvencesi Olan ,1 Genel Toplam ,0 Düzenli Bir İşin Olmaması ,0 71,3 Bilgisizlik 35 2,4 13,1 İhtiyaç Duymama 11 0,8 4,1 Düzenli Bir iş Olmaması ve Bilgisizlik 31 2,1 11,6 Ara Toplam ,3 100,0 Sosyal Güvencesi Olan ,7 Genel Toplam ,0

131 117 İl genelinde sosyal güvencesi olan aileler içerisinde en yüksek sigorta kapsamı %40 ile Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) iken, bu oran kırsal kesimde %42,2 ile BAĞ-KUR, kentlerde ise %50,5 ile yine ile SSK dır. En düşük sigortalılık Türkiye nin ve sigorta sisteminin gelişmişlik düzeyine paralel olarak isteğe bağlı sigortalılıkta görünmesi doğal karşılanmaktadır. Tarım sigortasının düşüklüğü beklentilerin altında kalmıştır. İl genelinde ailelerin %18,3 ünün hiçbir sosyal güvencesi bulunmamaktadır. Bu rakam kırsalda %24,4 ve kentte ise %9,9 olarak bulunmuştur. Sosyal güvencesi olmayan aileler en önemli neden olarak düzensiz iş hayatını göstermektedirler. Sosyal güvencesi olmayan aileler içerisinde sosyal güvence olmama nedeni il genelinde %71,3 ile düzenli bir işin olmaması ilk sırayı alırken, ikinci sırada %13,1 ile bilgisizlik yer almaktadır. Söz konusu aynı neden kırsal ve kentsel alan için de büyük bir önem arz etmektedir. Sonuçlar kırsal ve kent arasında da farklılık göstermemektedir. Tablo-4.17: Anket Yapılan Hanehalkı Bireyinin İsteğe Bağlı Sigorta Primini Düzenli Ödeme Durumu Kır-Kent Durumu Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır 23 2,7 65,7 Evet 12 1,4 34,3 Kır Ara Toplam 35 4,1 100,0 İsteğe Bağlı Sigortalı Olmayan ,9 Genel Toplam ,0 Hayır 30 4,9 38,0 Evet 49 7,9 62,0 Kent Ara Toplam 79 12,8 100,0 İsteğe Bağlı Sigortalı Olmayan ,2 Genel Toplam ,0 Hayır 53 3,6 46,5 Evet 61 4,2 53,5 Toplam Ara Toplam 114 7,8 100,0 İsteğe Bağlı Sigortalı Olmayan ,2 Genel Toplam ,0 İl genelinde ailelerin ancak %7,8 i isteğe bağlı sigorta yaptırırken, bu oran kırsalda %4,1 ve kentselde ise %12,8 dir. Görüldüğü üzere isteğe bağlı sigortalılığın Tokat il genelinde gelişmediği söylenebilir. İsteğe bağlı sigorta yaptıran ailelerin il genelinde %53,5 i düzenli ödeme yapabilirken, bu oran kırsal kesimde %34,3 e düşmekte, kentlerde ise %62 ye yükselmektedir. Tablo-4.18: Sigorta Primini Düzenli Ödeyememe Nedeni Kır-Kent Durumu Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Primlerin Yüksekliği 1 0,1 1,8 Gelirin Düşüklüğü 13 1,5 23,2 Kır Gelir Düzensizliği 10 1,2 17,9 Gelir Düşüklüğü ve Düzensizliği 5 0,6 8,9 Hepsi 27 3,2 48,2

132 118 Kent Toplam Ara Toplam 56 6,6 100,0 Sigorta Primini Düzenli Ödeyen ,4 Genel Toplam ,0 Primlerin Yüksekliği 4 0,6 13,3 Gelirin Düşüklüğü 9 1,5 30,0 Gelir Düzensizliği 11 1,8 36,7 Sigortanın Faydalanma Düzeyinin Yetersizliği 4 0,6 13,3 Bilgisizlik 1 0,2 3,3 Diğer 1 0,2 3,3 Ara Toplam 30 4,9 100,0 Sigorta Primini Düzenli Ödeyen ,1 Genel Toplam ,0 Primlerin Yüksekliği 5 0,3 5,8 Gelirin Düşüklüğü 22 1,5 25,6 Gelir Düzensizliği 21 1,4 24,4 Sigortanın Faydalanma Düzeyinin Yetersizliği 4 0,3 4,7 Bilgisizlik 1 0,1 1,2 Diğer 1 0,1 1,2 Gelir Düşüklüğü ve Düzensizliği 5 0,3 5,8 Prim yüksekliği, gelir düşüklüğü ve yetersizliği 27 1,8 31,4 Ara Toplam 86 5,9 100,0 Sigorta Primini Düzenli Ödeyen ,1 Genel Toplam ,0 Tokat ilinde yaşayan ailelerin %5,9 u sosyal güvence primlerini düzenli bir şekilde ödeyememektedirler. Sigorta primini düzenli ödeyememe nedenleri arasında en önemli sırayı gerek kırsal alanda gerekse kentsel alanda gelir düşüklüğünün ve düzensizliğinin aldığı tablodan görülmektedir. Tablo-4.19: Yaşanılan Yerdeki Sağlık Kurumu Kır-Kent Durumu Frekans Yüzde Sağlık Evi 28 3,3 Sağlık Ocağı ,2 Aile Hekimliği ,7 Kır Hastane 5 0,6 Sağlık Evi, Sağlık Ocağı, Aile Hekimliği ve Hastane ,5 Sağlık Ocağı + Aile Hekimliği 31 3,7 Toplam ,0 Hastane 15 2,4 Kent Sağlık Evi, Sağlık Ocağı, Aile Hekimliği ve Hastane ,8 Sağlık Ocağı, Aile Hekimliği ve Hastane 23 3,7 Toplam ,0 Toplam Sağlık Evi 28 1,9

133 119 Sağlık Ocağı ,6 Aile Hekimliği ,8 Hastane 20 1,4 Sağlık Evi, Sağlık Ocağı, Aile Hekimliği ve Hastane ,6 Sağlık Ocağı+Aile Hekimliği 31 2,1 Sağlık Ocağı, Aile Hekimliği ve Hastane 23 1,6 Toplam ,0 Tokat il genelinde ailelerin sağlık kurumlarına ulaşılabilirliği analizinde il genelinde yeni bir düzenleme ile sağlık sisteminin birleştirilmesine paralel olarak sağlık evi, sağlık ocağı ve aile hekimliğinden yararlanmanın (%60,6) en yüksek olduğu görülmektedir. Kentlerde sağlık ocağı ve aile hekimliğinden yararlanma oranı (%93,8) daha yüksek görünmektedir. Tablo-4.20:Alınan Sağlık Hizmetinden Memnuniyet Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Hayır , , ,2 Evet , , ,8 Toplam , , ,0 Anket yapılan kişilerin il genelinde aldığı sağlık hizmetinden memnuniyet oranı %76,8 oranında iken, kırsal kesimin sağlık hizmetinden memnuniyet düzeyi (%83,1) kentsel kesimden daha düşüktür. Memnuniyet oranları yüksek olmasına rağmen kırsal kesimde daha düşük olması sağlık hizmetlerine ulaşım mesafesi ve nitelikli sağlık olanaklarına kavuşmanın ancak şehir merkezinde olmasına bağlanabilir. Tablo-4.21:Ailede Göç Etmek İsteyen Çocuk Kır-Kent Durumu Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,3 54,0 Evet ,4 46,0 Kır Ara Toplam ,7 100,0 Çocuk Yok ,3 Genel Toplam ,0 Hayır ,3 73,8 Evet ,2 26,2 Kent Ara Toplam ,5 100,0 Çocuk Yok ,5 Genel Toplam ,0 Hayır ,6 62,6 Evet ,7 37,4 Toplam Ara Toplam ,3 100,0 Çocuk Yok ,7 Genel Toplam ,0

134 120 Çalışma kapsamında il genelinde ailede göç etmek isteyen çocuk bulunan hanehalkı oranı %23,7 iken, bu oran kırsal kesimde %28,4, kentlerde ise %17,2 tespit edilmiştir. Kırsal kesimde göç etmek isteyen çocukların fazla olmasının temel nedeni kırsalda imkânların azlığı, işsizlik ve gelir düşüklüğü olarak düşünülebilir. Tablo-4.22: Göç Edecek Çocuk Sayısı Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Bir Çocuk ,8 45,2 İki Çocuk ,5 Üç Çocuk 40 4,7 16,6 Dört Çocuk ve Üstü 16 1,9 6,6 Ara Toplam ,4 100,0 Diğer* ,6 Genel Toplam ,0 Bir Çocuk 50 8,1 47,2 İki Çocuk ,9 Üç Çocuk 14 2,3 13,2 Dört Çocuk ve Üstü 5 0,8 4,7 Ara Toplam ,2 100 Diğer* ,8 Genel Toplam Bir Çocuk ,8 45,8 İki Çocuk 113 7,7 32,6 Üç Çocuk 54 3,7 15,6 Dört Çocuk ve Üstü 21 1,4 6,1 Ara Toplam ,7 100,0 Diğer* ,3 Genel Toplam ,0 * Göç etmek istemeyen ile çocuğu olmayan İl genelinde çocuğu göç etmek isteyen ailelerin oranı %23,7 olup, bu oran kırsal alanda %28,4 iken kentsel alanda %17,2 bulunmuştur. Kırsal alandaki çocukların göç etme isteğinin fazla oluşunun nedeni yine ekonomik sıkıntılardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Tablo-4.23:Göç Etmek İsteyen Çocukların Yaş Aralığı Kır-Kent Durumu Kır Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Yaş ,7 83, Yaş 26 3,1 10,8 35 ve Üstü 9 1,1 3, ve Yaş 5 0,6 2,1 Ara Toplam ,4 100,0

135 121 Kent Toplam Diğer* ,6 Genel Toplam , Yaş 98 15,9 92, Yaş 6 1,0 5, ve Yaş 2 0,3 1,9 Ara Toplam ,2 100,0 Diğer* ,8 Genel Toplam , Yaş ,4 86, Yaş 32 2,2 9,2 35 ve Üstü 9,6 2, ve Yaş 7,5 2,0 Ara Toplam ,7 100,0 Diğer* ,3 Genel Toplam ,0 * Göç etmek istemeyen ile çocuğu olmayan Göç etmek isteyen çocukların yaş aralıkları incelendiğinde, il genelinde çocukların göç etmek isteyen çocukların çok önemli bir kısmının (%86,2) genç nüfustan oluştuğu dikkat çekicidir. Göç etmek isteyen genç nüfusun diğer yaş grupları içerisindeki oranı, kırsalda %83,4 ve kentsel alanda ise %92,5 dir. Dolayısıyla Tokat il genelinde çoğunlukla genç kuşağın göç etme düşüncesi daha fazladır. İnsanların yaşam kalitesini etkileyen faktörlerden biri olan eğitim, eğitim kurumlarının ulaşılabilirliğine bağlıdır. Türkiye de okullaşma oranında artışlar devam ederken, anket yapılan kişilerde il genelinde üniversite dâhil eğitim kurumlarına ulaşılabilirlik %97,5 iken, yükseköğretim kurumlarına ulaşamama yalnızca %2,5 tir. Ayrımlar yetersiz. Tablo-4.24: Yaşanılan Yer Dışında Eğitim Kurumuna Devam Eden Çocuk Kır-Kent Durumu Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,3 48,5 Evet ,6 51,5 Kır Ara Toplam ,9 100,0 Okula Gitmeyen ,1 Genel Toplam ,0 Hayır ,5 72,3 Evet ,3 27,7 Kent Ara Toplam ,8 100,0 Okula Gitmeyen 75 12,2 Genel Toplam ,0 Hayır ,2 59,6 Evet ,0 40,4 Toplam Ara Toplam ,2 100,0 Okula Gitmeyen ,8 Genel Toplam ,0

136 122 Çalışma kapsamında çocukların il genelinde önemli bir kısmı (%40,4) eğitimlerini yaşanılan yer dışında sürdürmektedir. Eğitimine yaşanılan yer dışında devam eden çocuklu ailelerin oranı kentsel alana (%27,7) göre kırsal alanda (%51,5) daha yüksek gerçekleşmektedir. Bunun nedeni kırsal alandaki küçük yerleşim yerlerindeki ilköğretim okullarının kapatılarak taşımacı eğitim politikasından kaynaklandığı söylenebilir. Başka bir sebep ise kırsal kesimde yaşayan ailelerde çocuk sayısının fazla olmasıdır. Tablo-4.25: Yaşanılan Yer Dışında Okula Giden Çocuğun Devam Ettiği Eğitim Kurumu Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde İlköğretim 55 6,5 17,2 Lise ,3 43,3 Yükseköğretim 74 8,7 23,2 İlk + Lise 24 2,8 7,5 Lise + Yükseköğretim 28 3,3 8,8 Ara Toplam ,6 100,0 Yaşanılan Yer Dışında Okula Gitmeyen ,4 Genel Toplam ,0 İlköğretim 9 1,5 6,0 Lise 28 4,5 18,7 Yükseköğretim ,5 72,0 İlk + Lise 3 0,5 2,0 İlk + Yükseköğretim 1 0,2 0,7 Lise + Yükseköğretim 1 0,2 0,7 Ara Toplam ,3 100,0 Yaşanılan Yer Dışında Okula Gitmeyen ,7 Genel Toplam ,0 İlköğretim 64 4,4 13,6 Lise ,3 35,4 Yükseköğretim ,4 38,8 İlk + Lise 27 1,8 5,8 İlk + Yükseköğretim 1 0,1 0,2 Lise + Yükseköğretim 29 2,0 6,2 Ara Toplam ,0 100,0 Yaşanılan Yer Dışında Okula Gitmeyen ,0 Genel Toplam ,0 Çalışma kapsamında il genelinde yaşanılan yer dışında eğitime devam eden ailelerin %38,8 inin çocuğu yükseköğretime, %35,4 ünün çocuğu liseye ve %13,6 sının ki de ilköğretime devam ettiği belirlenmiştir. Kentlerde yaşayan ailelerin %72 sinin çocuğu yaşanılan yer dışında bir yükseköğretim kurumuna devam ederken, bu oran ilköğretimde %6 gibi düşük bir düzeydedir. Kırsal kesimde yaşanılan yer dışında ilköğretime devam eden öğrenci oranı %17,2 düzeyindedir. Kentli ailelerde küçük yaş grubu çocukların

137 123 azlığının yanı sıra yükseköğrenimden yararlanma düzeyi daha yüksektir. Tablo-4.26: Çocukların Aldığı Eğitimden Memnuniyet Durumu Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,1 30,0 Evet ,4 67,6 Fikrim Yok 11 1,3 2,4 Toplam ,8 100,0 Okula Gitmeyen ,2 Genel Toplam ,0 Hayır 98 15,9 22,1 Evet ,9 77,9 Toplam ,8 100,0 Okula Gitmeyen ,2 Genel Toplam ,0 Hayır ,0 26,1 Evet ,6 72,7 Fikrim Yok 11 0,8 1,2 Toplam ,4 100,0 Okula Gitmeyen ,6 Genel Toplam ,0 Katılımcılar çocukların eğitimi hakkında fikirlerini beyan etmiş olup il genelinde %72,7 si eğitimden memnun olduğu belirtmiştir. Kırsal kesimde çocukların aldığı eğitimden memnun olmama oranı %22,1 iken, kırsal kesimde bu oran %30 olarak gerçekleşmiştir. Kırsal kesimde eğitim düzeyinden memnun olmamanın daha yüksek olması, eğitim kurumlarının şehir merkezlerinde toplanması ve kırsalda yeterli düzeyde eğitimcinin olmamasının kaçınılmaz sonucudur. Tablo-4.27: Çocukların Aldığı Eğitimden Memnun Olmama Nedeni Kır-Kent Durumu Kır Kent Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Verilen Eğitim Düzeyi Düşük 54 6,4 39,4 Ulaşım Güç 27 3,2 19,7 Sosyal Çevre Yetersiz 16 1,9 11,7 Hepsi 40 4,7 29,2 Ara Toplam ,1 100,0 Diğer* ,9 Genel Toplam ,0 Verilen Eğitim Düzeyi Düşük 41 6,6 41,8 Ulaşım Güç 8 1,3 8,2 Sosyal Çevre Yetersiz 8 1,3 8,2 Hepsi 19 3,1 19,4 Eğitim Düzeyi Düşük ve Ulaşım Güç 2 0,3 2,0 Eğitim Düzeyi Düşük ve 20 3,2 20,4

138 124 Sosyal Çevre Yetersiz Ara Toplam 98 15,9 100,0 Diğer* ,1 Genel Toplam ,0 Verilen Eğitim Düzeyi Düşük 95 6,5 40,4 Ulaşım Güç 35 2,4 14,9 Sosyal Çevre Yetersiz 24 1,6 10,2 Hepsi 59 4,0 25,1 Genel Eğitim Düzeyi Düşük ve Ulaşım Güç 2 0,1 0,9 Eğitim Düzeyi Düşük ve Sosyal Çevre Yetersiz 20 1,4 8,5 Ara Toplam ,0 100,0 Diğer* ,0 Genel Toplam ,0 * Çocuğun aldığı eğitimden memnun olanları ve okula gitmeyenleri kapsar. Çalışma kapsamında ailelerin il genelinde %40,4 ü verilen eğitimin yetersizliğinden memnun değil iken, %25,1 i hepsi (verilen eğitim yetersiz, ulaşım güçlüğü ve sosyal çevre yetersizliği) ve %14,9 u ise yalnızca ulaşım güçlüğünden şikâyet etmektedir. Kentsel kesimde verilen eğitimden memnun olmama %41,8 ile kırsal kesiminden (%39,4) birazcık daha yüksektir. Kırsal kesimde ulaşım güçlüğü oranı %19,7 gibi bir oran ile kentlinin %8,2 oranından oldukça yüksektir. Kırsal kesimde sosyal çevre yetersizliği memnuniyetsizliği (%11,7) kırsal kesimden (%8,2) daha yüksektir. Tablo-4.28: Düzenli İçme Suyu Durumu Seçenekler Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Hayır 67 7,9 21 3,4 88 6,0 Kısmen ,0 27 4, ,3 Evet , , ,7 Toplam , , ,0 Tokat il genelinde yaşayan ailelerin %84,7 si düzenli içme suyuna sahiptir. Düzenli içme suyuna sahip olma oranı kırsal kesimde %79,2 iken, kentlerde bu oran %92,2 oranına yükselmektedir. Kırsal kesimde düzenli içme suyuna sahip olamama sorunu varlığını devam ettirmektedir. Tablo-4. 29: Köy/Kasabaya Düzenli Ulaşım Aracı Durumu Seçenekler Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Hayır 98 11,5 22 3, ,2 Kısmen ,8 35 5, ,3 Evet , , ,5 Toplam , , ,0 Katılımcıların yaşadığı yerden kasaba, şehir yâda şehrin bir bölgesinden başka bir

139 125 bölgesine düzenli ulaşım aracının varlığına %74,5 oranında evet yönünde görüş belirtirken %17,3 oranında kısmen, %8,2 i hayır yönünde görüş belirtmektedir. Kentlerde yeterli sayıda ulaşım aracı varlığı %90,8 oranına çıkarken, kırsal kesimde bu oran %62,7 oranına düşmektedir. Kısmen varlığı kırsal kesimde %25,8 gibi yüksek oranda varlığını sürdürmektedir. Bu rakamlar kırsal kesimde ulaşım sorunun varlığının devam ettiği anlamına gelmektedir. Tablo-4.30: Televizyon Yayınlarına Ulaşabilme Durumu Seçenekler Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Hayır 9 1,1 1 0,2 10 0,7 Kısmen 66 7,8 21 3,4 87 5,9 Evet , , ,4 Toplam , , ,0 Tokat il genelinde yaşayan ailelerin %93,4 ü televizyon yayınlarına ulaşılabilirken, bu oran kırsal kesimde nispeten düşük iken (%91,2) kentlerde nispeten daha yüksek (%96,4) olmasına karşın arada çok fazla bir farklılık bulunmamaktadır. Tablo-4.31: Telefon Durumu Seçenekler Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Hayır 97 11,4 8 1, ,2 Evet , , ,8 Toplam , , ,0 İl genelinde ailelerin %92,8 i telefon ile yeterli düzeyde iletişim karabilirken, kentlerde telefonla yeterli düzeyde iletişimi olmayan hanehalkı oranı %1,3 gibi düşük bir oranda iken, kırsal kesimde bu oran %11,4 e yükselirken, kırsal kesimde %11,4 gibi bir oranda telefon iletişiminin olmaması yüksek kabul edilebilir. Tablo-4.32: İnternete Erişim Durumu Seçenekler Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Hayır , , ,1 Evet , , ,9 Toplam , , ,0 Ailelerin il genelinde %31,9 u internet erişimine sahip iken, kırsal kesimde internet erişimine sahip olma oranı %13,8, kentlerde bu oran %56,9 oranını sahiptir. İnternet aboneliği sayısının Türkiye ye paralel olarak Tokat ilinde de artmasına rağmen, internet erişimine sahip olmanın özellikle kırsal kesimde oldukça düşük olması bir olumsuzluk olarak yorumlanabilir ve özellikle kırsal kesimde yaşanılan yerden mutsuzluğu artırabilmektedir.

140 126 Tablo-4.33: Cep Telefonuyla Yeterli İletişim Durumu Seçenekler Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Hayır 86 10,1 15 2, ,9 Kısmen , , ,0 Evet , , ,1 Toplam , , ,0 Tokat ilinde yaşayan ailelerin %72,1 i cep telefonu ile yeterli iletişime sahip iken, bu oran kentlerde %86,9 a yükselirken, kırsal kesimde %61,4 e düşmektedir. Kırsal kesimde yaşayan ailelerin %10,1 i cep telefonu iletişimine sahip bulunmamaktadır. Tüm dünyaya paralel olarak Tokat ilinde de cep telefonu iletişim oranı artmıştır. Tablo-4.34: Kanalizasyon Altyapı Yeterliliği Durumu Seçenekler Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Hayır ,4 48 7, ,9 Kısmen , , ,8 Evet , , ,4 Toplam , , ,0 İl genelinde ailelerin %20,9 u kanalizasyon altyapısının yetersiz olduğunu belirtmektedirler. Kanalizasyondan memnuniyet il genelinde %51,4 oranındadır. Kırsal kesimde kanalizasyon memnuniyet yüzdesi %38,5 e düşerken, kent kesiminde %69 oranına yükselmektedir. Kırsal kesimde kısmen ve memnuniyetsizlik oranı %61,5 gibi yüksek düzeyde seyretmektedir. Kırsal kesimde kanalizasyon sorununun yüksek olduğu şeklinde yorumlanabilir. Tablo-4.35: Kesintisiz Elektrik Durumu Seçenekler Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Hayır 90 10,6 0,0 0,0 90 6,1 Kısmen , , ,9 Evet , , ,0 Toplam , , ,0 İl genelinde yaşayan ailelerin %68 i kesintisiz elektriğe sahip olduğunu belirtirken, %6,1 ikesintili elektrik olduğunu belirmektedirler. Kırsal kesimde kesintili elektriğe sahip olma durumu %10,6 iken, kentlerde böyle bir sorun olmadığı görülmektedir. Kırsal kesimde %59,1 oranında kesintisiz elektrik mevcudiyeti söz konusu iken, kentsel kesimde bu oran %80,2 oranına yükselmektedir. İl genelinde ailelerin önemli bir kısmının (%25,5) geçimlerini sürdürebilmeleri için diğer aile bireylerinden maddi destek aldıklarını belirtmektedirler. Aile bireylerinin iş bulamalarının göç etme düşüncesinin temel etmenlerinden olduğundan hareketle, böyle bir göç düşüncesinin azalmasında diğer aile bireylerinden gelir desteği dikkate alınmalıdır. Kırsal kesimden daha çok kentsel kesimde diğer aile bireylerinden gelir desteği alınması

141 127 dikkat çekmektedir. Tablo-4.36: Diğer Aile Bireylerinden Gelir Desteği Durumu Seçenekler Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Hayır , , ,5 Evet , , ,5 Toplam , , ,0 Kırsal kesimden diğer aile bireylerinin gelir desteğinin daha yüksek olmasında ailelerin kentte yaşayan diğer bireylerin kırsal kesime göre kentsel kesimde yükselen yaşam maliyetlerini karşılayabilmesi, şehirlerde tutunabilmesi amacıyla olduğu şeklinde yorumlanabilir. Tablo-4.37: Yaşanılan Yer Dışında Uzun Süre Kalma Durumu Seçenekler Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Hayır , , ,6 Evet , , ,4 Toplam , , ,0 Kişilerin göç etmesini kolaylaştırıcı bir etmen olarak, yaşanılan yer dışında başka bir bölgede yaşamış olma veya yaşanılan çevreyi değiştirebilmede uyum kabiliyetinin artmış olmasının dikkate alınması gerektiği düşünülmüştür. Bu çerçevede katılımcıların %31,4 ünün başka bir yerde uzun süre kaldığı, bu oranın kırsal kesimde %29, kentlerde ise %34,7 olduğu gözlenmekte olup, göç etmeyi kolaylaştırıcı bir etmen olduğu söylenebilir. Tablo-4.38: Göç Etmeyi Düşünme Durumu Seçenekler Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Hayır , , ,2 Evet , , ,8 Toplam , , ,0 Tokat il genelinde yaşayan aile fertlerinden en az birinin göç etme isteğinin olup olmadığı araştırılmıştır. Buna göre il genelinde katılımcıların %41,8 inin göç etme düşüncesinde olduğu tespit edilmiştir. Göç etme düşüncesi kırsal kesimde %44,6 iken kentlerde bu oran %37,9 dur. Tokat ili açısından göç etme düşüncesinin hem kırsalda hem de kentsel alanda yüksek bir oranda olduğu söylenebilir. Tablo-4.39: Göç Etme Düşüncesinde Çocukların Eğitimi Kır-Kent Durumu Kır Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,4 43,5 Kısmen 29 3,4 7,7 Evet ,8 48,8

142 128 Kent Toplam Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır ,8 47,0 Kısmen 23 3,7 9,8 Evet ,4 43,2 Ara Toplam ,9 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,1 Genel Toplam ,0 Hayır ,8 44,9 Kısmen 52 3,5 8,5 Evet ,5 46,7 Ara Toplam ,8 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,2 Genel Toplam ,0 Tokat ilinde göç etmeyi düşünene ailelerin çocukların eğitimlerini (%46,7) önemli bir neden olarak göstermeleri dikkate çekicidir. Kırsal kesimde bu oran %48,8 e yükselirken, kentlerde %43,2 ye düşmektedir. Kırsal kesimde çocuklarının eğitiminin daha etkili olması beklenen gelişme olarak karşılanabilir. Tablo-4.40: Göç Etme Düşüncesinde Gelir Yetersizliği Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır 41 4,8 10,8 Kısmen 41 4,8 10,8 Evet ,0 78,4 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır 66 10,7 28,2 Kısmen 38 6,2 16,2 Evet ,1 55,6 Ara Toplam ,9 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,1 Genel Toplam ,0 Hayır 107 7,3 17,5 Kısmen 79 5,4 12,9 Evet ,1 69,7 Ara Toplam ,8 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,2 Genel Toplam ,0 İl genelinde göç etme düşüncesine sahip ailelerin %69,7 si gelir yetersizliğinin etkili olduğu belirtirken, bu oran kırsal kesimde %78,4 e yükselirken, kentlerde %55,6 ya

143 129 düşmektedir. Kırsal kesimde gelir kentlere göre düşük olması nedeniyle gelir yetersizliğinin kırsal kesimde daha yüksek bir oranda çıkması normaldir. Bunun yanı sıra göç etmede en yüksek yüzdeye sahip nedenin gelir yetersizliği çıkması normal ve beklenen bir sonuçtur. Tablo-4.41: Göç Etme Düşüncesinde Sosyal Güvence Yetersizliği Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,6 41,7 Kısmen 41 4,8 10,8 Evet ,2 47,5 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır ,2 56,0 Kısmen 34 5,5 14,5 Evet 69 11,2 29,5 Ara Toplam ,9 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,1 Genel Toplam ,0 Hayır ,7 47,1 Kısmen 75 5,1 12,2 Evet ,0 40,6 Ara Toplam ,8 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,2 Genel Toplam ,0 İl genelinde göç etme düşüncesinde olan hanehalkının göç etme düşüncesinde sosyal güvence yetersizliğinin oranı %40,6 dır. Göç etme düşüncesinde sosyal güvece yetersizliğinin etkisi kırsal kesimde %47,6 oranına yükselirken, kentlerde bu oran %29,5 e düşmektedir. Sosyal güvence sisteminin kırsal kesimde kentlerden daha düşük olması kırsal kesimde bu oranın yüksek çıkması doğal karşılanabilir. Tablo-4.42: Göç Etme Düşüncesinde Sosyal Olanakların Yetersizliği Kır-Kent Durumu Kır Kent Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,8 39,8 Kısmen 45 5,3 11,9 Evet ,6 48,3 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır 67 10,9 28,6 Kısmen 44 7,1 18,8 Evet ,9 52,6

144 130 Toplam Ara Toplam ,9 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,1 Genel Toplam ,0 Hayır ,9 35,6 Kısmen 89 6,1 14,5 Evet ,9 49,9 Ara Toplam ,8 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,2 Genel Toplam ,0 Göç etme düşüncesine sahip hanehalkının göç düşüncesinde sosyal olanakların yokluğu il genelinde %49,9 oranında etkili olmaktadır. Sosyal olanakların yokluğunun etkisi kırsal kesimde %48,4 iken, kentlerde %52,6 yükselmektedir. Kentlerde sosyal olanakların yokluğunun daha yüksek çıkması kentlerde sosyal olanakların daha az olabileceğinden değil, kentlerde sosyal olanaklara olan farkındalığın yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. Tablo-4.43: Göç Etme Düşüncesinde Sağlık Olanaklarının Yetersizliği Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,1 49,6 Kısmen 40 4,7 10,6 Evet ,8 39,8 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır ,9 55,1 Kısmen 50 8,1 21,4 Evet 55 8,9 23,5 Ara Toplam ,9 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,1 Genel Toplam ,0 Hayır ,6 51,7 Kısmen 90 6,1 14,7 Evet ,1 33,6 Ara Toplam ,8 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,2 Genel Toplam ,0 Göç etme düşüncesine sahip hanehalkının göç etme düşüncesinde sağlık olanaklarının yetersizliği il genelinde %33,6 oranında etkili olmaktadır Bu oran kırsal kesimde %39,8 e yükselirken kentlerde %23,5 oranına düşmektedir. Kırsal kesimde sağlık olanaklarının etkisinin daha yüksek olması doğal karşılanırken sağlık olanakları yüzdesinin nispeten düşük çıkması, Türkiye geneline paralel olarak Tokat ilinde de sağlık hizmetlerinin kapsamının ve ulaşılabilirliğini artırmanın bir sonucudur şeklinde yorumlanabilir.

145 131 Tablo-4.44: Göç Etme Düşüncesinde Ulaşım Yetersizliği Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,6 52,8 Kısmen 44 5,2 11,6 Evet ,9 35,6 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır ,6 72,6 Kısmen 32 5,2 13,7 Evet 32 5,2 13,7 Ara Toplam ,9 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,1 Genel Toplam ,0 Hayır ,2 60,4 Kısmen 76 5,2 12,4 Evet ,4 27,2 Ara Toplam ,8 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,2 Genel Toplam ,0 Göç etme düşüncesine sahip ailelerin il genelinde %27,2 si ulaşımda sıkıntı yaşarken, bu oran kırsalda %35,6 ve kentsel alanda ise %13,7 olarak gerçekleşmiştir. İl genelinde göç etme düşüncesinde ulaşım yetersizliğinin etkisinin nispeten düşük olmasına rağmen, kentlerde hala var olması ve kırsal kesimde %35,6 gibi yüksek oranda varlığını sürdürmesi düşündürücüdür. Tablo-4.45:Göç Etme Düşüncesinde Tarımsal Uğraşın Ağırlığı ve Gelir Düzensizliği Kır-Kent Durumu Kır Kent Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,0 44,9 Kısmen 37 4,4 9,8 Evet ,3 45,4 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır ,3 69,2 Kısmen 19 3,1 8,1 Evet 53 8,6 22,6 Ara Toplam ,9 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,1

146 132 Toplam Genel Toplam ,0 Hayır ,6 54,2 Kısmen 56 3,8 9,1 Evet ,3 36,7 Ara Toplam ,8 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,2 Genel Toplam ,0 Tokat ili genelinde tarımsal üretim yaygın ve temel ekonomik aktivite olması ve Tokat ili yaşamının vazgeçilmez bir parçası olması nedeniyle tarımsal uğrasının göç etme düşüncesinde olan ailelere %36,8 i tarımsal uğraşın zorluğundan dolayı göç etmeyi düşünmektedir. Doğal olarak kırsal kesimin temel aktivitesi olan tarımsal uğraşının zorluğunun etkisi kırsal kesimde %45,5 kentlerde ise bu oran %22,6 dır. Tablo-4.46: Göç Etme Düşüncesinde İçme Suyu Yetersizliği Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,7 77,8 Kısmen 33 3,9 8,7 Evet 51 6,0 13,5 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır ,7 78,2 Kısmen 22 3,6 9,4 Evet 29 4,7 12,4 Ara Toplam ,9 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,1 Genel Toplam ,0 Hayır ,6 78,0 Kısmen 55 3,8 9,0 Evet 80 5,5 13,1 Ara Toplam ,8 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,2 Genel Toplam ,0 İçme suyu gibi yaşamın temel vazgeçilmezi olan bir etmendir. Çalışma kapsamasında Tokat il genelinde göç etme düşüncesinde olan ailelerin %13,1 i içme suyu yetersizliği yüzünden göç etmek istedikleri tespit edilmiştir. Söz konusu bu oranlar kırsak kesimde %13,5 iken kentsel kesimde %12,4 olarak bulunmuştur. İçme suyu etkisinin göç etme düşüncesinde etkisinin düşük olmasına rağmen, varlığı da kaygı vericidir. Türkiye bu konuda iyi gelişme yaşanmasına karşın, tamamen ortadan kaldırılamaması bir eksiklik olarak görülmelidir.

147 133 Tablo-4.47: Göç Etme Düşüncesinde Altyapı Yetersizliği Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,9 67,0 Kısmen 63 7,4 16,6 Evet 62 7,3 16,4 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır ,0 63,2 Kısmen 43 7,0 18,4 Evet 43 7,0 18,4 Ara Toplam ,9 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,1 Genel Toplam ,0 Hayır ,4 65,6 Kısmen 106 7,2 17,3 Evet 105 7,2 17,1 Ara Toplam ,8 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,2 Genel Toplam ,0 Göç etme düşüncesine sahip ailelerin %17,1 i göç etme düşüncesinde altyapı yetersizliğinin varlığını ileri sürdükleri belirlenmiştir. Kırsal kesimde bu oran %16,4 iken kentlerde bu oran %18,4 olup, kır ve kent arasında önemli bir farklılık gözükmemektedir. Bu farklılığın oluşmaması kentlerin çok gelişmiş bir altyapı sahip olmadığı şeklinde yorumlanabilir. Tablo-4.48: Göç Etme Düşüncesinde Tayin Durumu Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,2 94,5 Kısmen 3 0,4 0,8 Evet 18 2,1 4,7 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır ,9 89,3 Kısmen 9 1,5 3,8 Evet 16 2,6 6,8 Ara Toplam ,9 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,1 Genel Toplam ,0 Hayır ,7 92,5 Kısmen 12,8 2,0

148 134 Evet 34 2,3 5,5 Ara Toplam ,8 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,2 Genel Toplam ,0 Göç etme düşüncesine sahip hahehalkınınil genelinde göç etme düşüncesinde tayin durumunun etkisi %5,6 gibi düşük orandadır. Bu oran kırsal kesimde %4,8 oranında iken, kentlerde %6,8 oranındadır. Oranların düşüklüğü anketin il genelinde meslek ayırımı yapılmaksızın yapıldığı için ücretli çalışan sayısının azlığından kaynaklanmaktadır. Tablo-4.49: Göç Etme Düşüncesinde Erkek Çocuğu Evlendirmek İçin Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,6 95,5 Kısmen 3 0,4 0,8 Evet 14 1,6 3,7 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır ,3 93,2 Kısmen 6 1,0 2,6 Evet 10 1,6 4,3 Ara Toplam ,9 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,1 Genel Toplam ,0 Hayır ,6 94,6 Kısmen 9 0,6 1,5 Evet 24 1,6 3,9 Ara Toplam ,8 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,2 Genel Toplam ,0 Türkiye de yaşanan sosyal bir gerçeklik, ailelerin özellikle kız çocuklarını evlendirirken kırsal kesimden çıkarak şehirlerde yaşamalarını şart koşma ile karşı karşıya kalabilmektedirler. Göç etme düşüncesine sahip hanehalkının göç etme düşüncesinde çocuğu evlendirme düşüncesinin il genelinde etkisi %3,9 oranında olup, kırsal kesimde bu oran %3,7 iken kentlerde bu oran %4,3 tür.

149 135 Tablo-4.50: Göç Etmek İstenilen Yer Seçenekler Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Tokat ve İlçe Merkezleri 74 19,5 16 6, ,7 Ankara 36 9, , ,1 İstanbul , , ,0 İzmir 24 6, ,7 56 9,1 Diğer 46 12, , ,1 Toplam , , ,0 Göç etme düşüncesine sahip hanehalkının göç etmek isteği yerdeki ilk tercihi %46 oranı ile İstanbul dur. İkinci sırayı %14,7 ile Tokat ve ilçe merkezleri alırken %13,1 ile üçüncü sırayı Ankara İli almaktadır. Kırsal kesimde İstanbul seçeneği oranı %52,5 e yükselirken, Tokat ve ilçe merkezleri oranı %19,5 e yükselmektedir. Kentlerde ise İstanbul yine birinci sırada iken oran %35,5 e yükselmekte, Ankara ili seçeneği %18,8 oranına yükselirken, diğer seçenekler %25,2 ile önemli bir pay almaktadır. Gerek kırsal, gerekse kentlerde göç etme düşüncesinde İstanbul ilinin birinci tercih olması, İstanbul da Tokatlı nüfususun ilk üçe girmesinde etkili olduğu ve göçü tetiklediği şeklinde yorumlanabilir. Tablo-4.51: Göç Etme Düşüncesinde Şehir Küçük Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,3 49,9 Kısmen 31 3,7 8,2 Evet ,7 42,0 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır 65 10,5 29,8 Kısmen 26 4,2 11,9 Evet ,6 58,3 Ara Toplam ,3 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,7 Genel Toplam ,0 Hayır ,3 42,5 Kısmen 57 3,9 9,5 Evet ,5 47,9 Ara Toplam ,7 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,3 Genel Toplam ,0 Araştırma kapsamında il genelinde katılımcıların önemli bir kısmı (%47,9) yaşanılan şehrin (ilinin) küçük olduğunu belirtmektedir. Kırsal kesimde bu oran %42 ye yükselirken, kentlerde bu oran %58,3 e yükselmektedir. Tokat genelinde şehirlerin küçük ölçekli olduğu yönünde gerçeklik bulunmaktadır.

150 136 Tablo-4.52: Göç Etme Düşüncesinde İş Olanakları Yetersiz Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır 79 9,3 20,8 Kısmen 16 1,9 4,2 Evet ,5 74,9 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır 34 5,5 15,6 Kısmen 24 3,9 11,0 Evet ,9 73,4 Ara Toplam ,3 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,7 Genel Toplam ,0 Hayır 113 7,7 18,9 Kısmen 40 2,7 6,7 Evet ,3 74,4 Ara Toplam ,7 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,3 Genel Toplam ,0 Göç etme düşüncesine sahip ailelerin göç etme düşüncesinde iş olanaklarının yetersizliğinin etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Göç etmek isteyen aileler içerisinden il genelinde %74,4 ü iş olanaklarının yetersizliği yüzünde göç etmek istedikleri belirlenmiştir. Kırsal kesimde bu oran %74,9, kırsal kesimde %73,4 olarak gerçekleşmiştir. Gerek kırsal kesim, gerek kentlerde göç etmede en büyük faktör iş olanaklarının yetersizliği olarak çıkmaktadır. Tokat ilinin göç etmede en temel belirleyicisinin iş olanakları yetersizliği, çözmesi gereken en temel sorununun iş imkânlarını artırmak olduğu söylenebilir. Bu çerçevede Tokat ili tarımdan sanayiye geçiş sürecini tamamlayamadığı şeklinde sonuç çıkarılabilir. Tablo-4.53: Göç Etme Düşüncesinde Şehrin Sosyal Olanakları Yetersiz Kır-Kent Durumu Kır Kent Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,1 54,1 Kısmen 40 4,7 10,6 Evet ,8 35,4 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır 52 8,4 23,9 Kısmen 45 7,3 20,6 Evet ,6 55,5 Ara Toplam ,3 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,7

151 137 Toplam Genel Toplam ,0 Hayır ,5 43,0 Kısmen 85 5,8 14,2 Evet ,4 42,7 Ara Toplam ,7 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,3 Genel Toplam ,0 Nispeten küçük ölçekte bir il merkezi, nispeten orta büyüklükte ilçe merkezlerine sahip olan şehir merkezlerinin sunduğu sosyal olanakların yetersizliği konusunda ailelerin göç etme düşüncelerinin olduğu belirlenmiştir. Göç etmede şehrin sosyal çevresinin yetersizliğinin il genelindeki etkisi %47,8 oranında iken, kırsal kesimde bu oran %42,4 düşerken, kentlerde %55,5 yükselmektedir. Her iki kesim içinde oranlar yüksek olmasının yanı sıra kentlerdeki yetersizlik yüzdesi kentlerdeki insanların sosyal olanaklar farkındalığının yüksek olmasına bağlanabilir. Tablo-4.54: Göç Etme Düşüncesinde Tanıdık Baskısından Uzaklaşmak Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,2 83,4 Kısmen 22 2,6 5,8 Evet 41 4,8 10,8 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır ,1 71,1 Kısmen 29 4,7 13,3 Evet 34 5,5 15,6 Ara Toplam ,3 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,7 Genel Toplam ,0 Hayır ,1 78,9 Kısmen 51 3,5 8,5 Evet 75 5,1 12,6 Ara Toplam ,7 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,3 Genel Toplam ,0 Sosyal bir etken olarak göç etme düşüncesinde tanıdın baskısından uzaklaşmak (mahalle baskısı) hissinin de dikkate alınması gerektiği düşünülmüştür. Kırsal kesimde bu oran %12,9 oranında iken, kentlerde bu oran %15,6 ya yükselmektedir. Bu oranlar, Tokat ili genelinde sosyal açından pek sorunlu bir düşünce yapısının olmadığı şeklinde yorumlanabilir.

152 138 Tablo-4.55: Göç Etmeyi Düşünülen Yerde Akraba Olması Durumu Kır-Kent Durumu Kır Kent Toplam Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Hayır ,1 27,2 Evet ,5 72,8 Ara Toplam ,6 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,4 Genel Toplam ,0 Hayır 94 15,2 40,2 Evet ,7 59,8 Ara Toplam ,9 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,1 Genel Toplam ,0 Hayır ,4 32,1 Evet ,4 67,9 Ara Toplam ,8 100,0 Göç Etmeyi Düşünmeyen ,2 Genel Toplam ,0 Göç etme düşüncesinde teşvik edici bur unsur olarak göç edilmek istenen yerde akrabanın olup-olmamasının değerlendirmeye katılması gerektiği düşünülmektedir. Çalışma kapsamında göç edilmek istenen yerdeki akraba etkisinin il genelinde %67,9 oranında etkili olduğu görüşü belirtilmiştir. Bu oran kırsal kesimde %72,8 ye yükselirken, kentlerde %59,8 oranında gerçekleşmektedir. Böyle yüksek oranda akraba etkinliği en yüksek miktarda Tokat lının bulunduğu İstanbul u Tokat lı için göçün cazibe merkezi yapmaya devam edecektir TOKAT İLİNDE İŞADAMI GÖÇ Çalışmanın hanehalkına yönelik anket sonuçlarından Tokat halkında göç etme isteğinin yüksek olduğu ve bunda temel etkenin ekonomik olduğu görüşü ortaya çıkmıştır. Tokat ili hanehalkının göçünün temel belirleyicisinin ilin ekonomik gücünün olduğu farkındalığı ile işadamlarımızın durumlarının analizi ve göç düşüncesine başvurulması gerektiği düşünülmüştür. Bu amaçla internet ortamında ve yüz yüze görüşme yoluyla istatistiki anlamda yeterli sayıda olduğu hesap edilen 84 anket ve 6 adet mülakat ile işadamlarının göç çalışması yapılmıştır.

153 139 Grafik 4.1: Yaşınız kaçtır? 46 yaş ve üstü 17% Yaş 49% Yaş 34% Seksen yedi anketten 80 adedi yaş sınıflamasına cevap vermiştir. Katılımcılarımızın %49 unun yaş arasında olması nispeten genç bir işadamı yapısına sahip olduğunu göstermektedir. Grafik 4.2: Cinsiyetiniz nedir? Kadın 4% Erkek 96% Ankette cinsiyet sorusuna cevap veren 79 işletme sahibinin %96 sı erkeklerden oluşmakta olup, işadamlarımızda erkek hâkimiyetinin olduğu görülmektedir.

154 140 Grafik 4.3: Eğitim durumunuz nedir? Yüksek Lisans 10% Lise 29% Doktora 1% Üniversite 60% Eğitim durumuna cevap veren seksen işadamımızın %29 u lise mezunu, %60 ı üniversite, %10 yüksek lisans ve %1 i doktora diplomasına sahiptir. İşadamlarımızın yarıdan fazlasının üniversite mezunu olması ve en az lise mezunu olmaları dikkat çekicidir. Grafik 4.4: İşletmenizin faaliyette bulunduğu sektör hangisidir? Diğer İnşaat Eğitim Turizm Sağlık Madencilik İmalat Sektörü Hizmetler Sektörü Tarım Sektörü 1% 1% 4% 5% 5% 14% 19% 24% 27% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% İşletme Sayısı Ankete cevap veren 79 işadamlarımızın %27 si inşaat sektörü ile meşgul iken %19 u hizmetler sektörü, %14 ü imalat sektörü ile meşgul olmaktadır. Tarım sektörünün ve imalat sanayinin düşüklüğü dikkati çekerken, inşaat sektörünün payının yüksek olması şehir ekonomisinin inşaat sektörüne yönelimini göstermektedir.

155 141 Grafik 4.5: İşletmenizin hukuki şeklini işaretleyiniz. Diğer 3% Anonim Şirket 8% Limited Şirket 53% Şahış Şirketi 36% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% İşletme Sayısı Ankette bu soruya cevap veren 77 işletmemize göre işletmelerimizin %53 ü limited şirket, %36 ı şahıs şirketi ve %8 i anonim şirket modeline sahiptir. Şahıs şirketi oranının yaklaşık üçte bir olması işadamlarının ortaklıklar arayışlarında olduğunu göstermektedir. Grafik 4.6: Firmanız kaç yıldır faaliyet gösteriyor? 20 Yıldan fazla 42% Yıl 22% 5-10 Yıl 5% 0-4 Yıl 17% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% 40% 45% İşletme Sayısı Firmanın faaliyet süresi ile ilgili soruya 77 işadamı cevap vermiş olup, işletmelerimizin %42 sinin 20 yıldan fazla süredir faaliyette bulunduğu, %22 sinin yıldır faaliyette olduğu, %17 sinin 4 yıldan az tecrübesinin olduğu dikkati çekmektedir. Grafik 4. 7: Mevcut çalışan sayınız kaç kişidir? 250 ve üstü 1% Çalışan 6% Çalışan 36% 1-9 Çalışan 50% Tek başıma çalışıyorum 6% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60%

156 142 Firmalarda mevcut çalışan sayısı ile ilgili soruya 78 adet firma cevap vermiş olup, işletmelerimizin %50 isin 1-9 kişilik bir istihdama sahip olması Tokat ili işletmelerinin küçük ölçekli yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Bu duruma daha geniş bir yorum yapmak gerekirse Tokat ili üretim kapasitesinin düşük olduğunu görüşü yansıtılabilir. Grafik 4. 8: İşletmenizin ürün/hizmet pazar alanlarını belirtiniz. İşletmelerin hangi pazarı amaç edindiğine yönelik soruya verilin 78 cevaba göre işletmelerin Tokat merkezi ve Tokat ili geneli pazar hedefi olanların oranı %60 dur. Ulusal pazarı hedefi olan işletme oranı %31 iken, uluslararası Pazar hedefi olan işletme oranı %8 dir. Tokat ili işletmelerinin böyle bir hedef pazarı görüntüsü yeterince büyük işletme olunamadığı, özellikle uluslararası pazarın rekabetine katlanacak mallar üretilemediği gözlenmektedir. Grafik 4.9: 1- İşletmenizin kuruluş yeri seçiminde hammaddeye yakınlık faktörlerin etkisini değerlendiriniz. Kesinlikle Katılıyorum 4% Katılıyorum 24% Kararsızım 4% Katılmıyorum 31% Kesinlikle Katılmıyorum 38% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% 40% 45% İşletme Sayısı Kuruluş yerinin seçiminde hammaddeyi yakınlık faktörüne verilen 55 cevaba göre Tokat ili işletmelerin kuruluş yeri seçimini hammaddeye yakınlığa göre yapanların oranı yalnızca %25 düzeyindedir. Diğer taraftan bakıldığında kuruluş yeri seçiminde hammaddenin çok etkin olmadığı, Tokat ili tarımsal potansiyeli dikkate alındığında, bu potansiyeli değerlendiremediğimiz sonucu çıkarılabilir.

157 143 Grafik 4.9: 2-İşletmenizin kuruluş yeri seçiminde yerel pazarın talebini karşılamak faktörlerin etkisini değerlendiriniz. Kesinlikle Katılıyorum Katılıyorum 36% 39% Kararsızım 2% Katılmıyorum 14% Kesinlikle Katılmıyorum 9% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% 40% 45% İşletme Sayısı Kuruluş yerinin seçiminde yerel pazarın talebini karşılama faktörüne verilen 55 cevaba göre Tokat ili işletmelerinin %75 inin yerel pazar hedefleyerek kurulduğu ve buna göre faaliyetin devam ettirdiği görülmektedir. Tokat ili genel nüfusunun yaklaşık 600 bin olmasın dikkate alındığında işletmelerin çoğunluğunun ülke nüfusunun % 1 lik diliminin altındaki bir hedefinin olduğu ve küçük ölçekli oldukları sonucuna varılabilir. Grafik 4.9: 3- İşletmenizin kuruluş yeri seçiminde bölgesel pazarlara kolay ulaşım faktörünün etkisini değerlendiriniz. Kesinlikle Katılıyorum 13% Katılıyorum 20% Kararsızım 10% Katılmıyorum 31% Kesinlikle Katılmıyorum 26% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% İşletme Sayısı Kuruluş yerinin seçiminde bölgesel pazarlara kolay ulaşım faktörüne verilen 61 cevaba göre işletmelerimizin %57 inin bölgesel pazar düşüncesine hedefleyerek kurulmadığı, faaliyetini bölgesel pazarları hedefleyerek yapmadığı ve Tokat ili pazarını hedeflediklerini göstermektedir.

158 144 Grafik 4.9: 4-İşletmenizin kuruluş yeri seçiminde ucuz taşıma olanakları faktörlerin etkisini değerlendiriniz. Kesinlikle Katılıyorum Katılıyorum Kararsızım 10% 12% 13% Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum 32% 33% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% İşletme Sayısı Kuruluş yerinin seçiminde bölgesel pazarlara kolay ulaşım faktörüne verilen 60 cevaba göre işletmelerimizin %65 inin taşıma faktörü dikkate alarak kuruluş yeri seçmediği gözlenmektedir. Buradan işletmelerimiz için üretilen ürünlerin taşıma maliyetinin ağırlığının düşük olduğu ya da yerel pazar ötesinin düşünülmediği şeklinde yorumlanabilir. Grafik 4.9: 5-İşletmenizin kuruluş yeri seçiminde teşvik olanaklarından yararlanma faktörlerin etkisini değerlendiriniz Kesinlikle Katılıyorum 5% Katılıyorum 14% Kararsızım 7% Katılmıyorum 22% Kesinlikle Katılmıyorum 52% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% İşletme Sayısı Kuruluş yerinin seçiminde teşvik olanaklarından yararlanma faktörüne verilen 58 cevaba göre işletmelerimizin %74 ünün teşvik sistemine göre hareket etmediği ya da teşvik sistemini yeterince tanımadığı ve teşvik, işletme kuruluşu için yeterli olmadığı şeklinde yorumlanabilir.

159 145 Grafik 4.9: 6-İşletmenizin kuruluş yeri seçiminde ilgili sanayinin bölgede yoğunluğu faktörlerin etkisini değerlendiriniz. Kesinlikle Katılıyorum 4% Katılıyorum Kararsızım 7% 9% Katılmıyorum 27% Kesinlikle Katılmıyorum 53% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% İşletme Sayısı Kuruluş yerinin seçiminde ilgili sanayinin bölgede yaygınlığı faktörüne verilen 58 cevaba göre işletmelerimizin %80 inin bölgede yaygın olan sektörü dikkate alınarak kurulmadığı veya Tokat ilinde sektörel kümeleşmenin oluşamadığı sonucuna varılabilir. Grafik 4.9: 7-İşletmenizin kuruluş yeri seçiminde Tokat doğumlu olma faktörünün etkisini değerlendiriniz. Kesinlikle Katılıyorum 46% Katılıyorum 23% Kararsızım 1% Katılmıyorum 7% Kesinlikle Katılmıyorum 22% 0% 10% 20% 30% 40% 50% İşletme Sayısı Kuruluş yerinin seçiminde Tokat doğumlu olma faktörüne verilen 69 cevaba göre işletmelerimizin %70 inin Tokat ili doğumlu olduğu, işadamlarımızın ilimizden yetiştiği, nüfus göçüyle birlikte işadamı göçü de alamadığı şeklinde yorumlanabilir.

160 146 Grafik 4.9: 8-İşletmenizin kuruluş yeri seçiminde bölgenin yerleşik insanı olma faktörünün etkisini değerlendiriniz Kesinlikle Katılıyorum 46% Katılıyorum 34% Kararsızım 3% Katılmıyorum 6% Kesinlikle Katılmıyorum 10% 0% 10% 20% 30% 40% 50% İşletme Sayısı Kuruluş yerinin seçiminde bölgenin yerleşik insanı olma faktörüne verilen 67 cevaba göre Tokat ili işletme sahiplerin %70 oranında bölge insanı olduğu gözlenmektedir. Burada Tokat ilinin bölge dışından işadamı göçü alma oranının düşük olduğu gözlenmektedir. Grafik 4.9: 9-İşletmenizin kuruluş yeri seçiminde ucuz işgücü faktörünün etkisini değerlendiriniz Kesinlikle Katılıyorum 0% Katılıyorum Kararsızım 12% 14% Katılmıyorum 34% Kesinlikle Katılmıyorum 40% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% 40% 45% İşletme Sayısı Kuruluş yerinin seçiminde ucuz işgücü bulabilme faktörüne verilen 58 cevaba göre Tokat ili işletme sahiplerinin %74 ünde ucuz işgücünün Tokat ilinde işletme açmada etkili olmadığı gözlenmektedir. Grafik 4 9

161 147 Grafik 4.10: İşletmenizin Tokat ilinde bulunmasından memnun musunuz? Hayır 62% Evet 38% İşletmenizin Tokat ilinde bulunmasından memnun musunuz sorusuna cevap veren 78 işletmemizin %62 sinin Tokat ilinde faaliyet göstermekten memnun olmadığı gözlenmektedir. Grafik 4. 11: İşletmenizin kapasite kullanım oranı nedir? Bilinmiyor 7% % 76 ve üzeri kapasiteyle çalışıyor 18% % arası kapasiteyle çalışıyor 39% % 0-50 arası kapasiteyle çalışıyor 36% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% 40% 45% İşletme Sayısı İşletmenizin kapasite kullanım oranı nedir sorusuna cevap veren 76 işletmemizin cevaplarına göre işletmelerimizin ancak %18 inin %75 kapasite üzerinde çalıştığı, %39 unun %51-75 kapasite ile çalıştığı görülmektedir. İşletmelerin %36 sının %50 nin altında bir kapasite çalışması kapasite konusunda çok büyük sorunlar olmadığını göstermektedir.

162 148 Grafik 4. 12: İşletmenizin çalışma kapasitesinden memnun musunuz? Hayır 64% Evet 36% İşletmenizin çalışma kapasitesinden memnun musunuz sorusuna cevap 77 işletmeye göre işletmelerimizin %64 ünün işletme kapasitesi durumlarından memnun olmadığı görülmektedir. Grafik 4. 13: İşletmenizi (İşinizi) büyütmeyi düşünüyor musunuz? Hayır 28% Evet 72% İşletmenizi büyütmeyi düşünüyor musunuz sorusuna cevap veren 78 işletmemizin %72 sinin işletmelerini büyütmek istedikleri görüşü çıkmaktadır. Böyle bir sonuç il ekonomisinin geleceğini planlama açısından olumlu bir katkıdır.

163 149 Grafik 4. 14:İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istiyor musunuz? Hayır 48% Evet 52% İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istiyor musunuz sorusuna cevap veren 77 işletmemizden alınacak cevap bu çalışmanın aradığı temel bilgilerden bir tanesi idi. İşletmelerimizden %48 inden evet cevabı alınması büyük bir olumsuzluk olarak değerlendirmektedir. Tokat ili hanehalkından göç etmek isteyenlerin oranının yüksek bulunmasına ilave olarak işadamlarımızdan yüksek oranlı bir işyerini taşıma düşüncesi Tokat ili ekonomisinin geleceği açısından büyük bir karamsarlık yaratmaktadır. Grafik 4. 14: 1- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde yerel pazar kıtlığı faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum Katılıyorum 29% 29% Kararsızım 13% Katılmıyorum 6% Kesinlikle Katılmıyorum 23% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde yerel pazar kıtlığı faktörünü etkisine cevap veren 31 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %58 inde yerel pazar kıtlığı sorunu yaşanmaktadır. Bu durum Tokat ili pazarını işletmeler için yetersiz olduğu şeklinde yorumlanabilir.

164 150 Grafik 4. 14: 2 - İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde global pazarlara ulaşamama faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 7% Katılıyorum 44% Kararsızım Katılmıyorum 11% 11% Kesinlikle Katılmıyorum 26% 0% 10% 20% 30% 40% 50% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde global pazarlara ulaşamama faktörünün etkisi cevap veren 27 işletmeye göre Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin yaklaşık %50 sinde global pazara ulaşamama etkisinin olduğu gözlenmektedir. Grafik 4. 14: 3- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde niteliksiz eleman bulamama faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 8% Katılıyorum 27% Kararsızım 15% Katılmıyorum 27% Kesinlikle Katılmıyorum 23% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde niteliksiz elaman bulamama faktörünün etkisi cevap veren 26 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %35 inde niteliksiz eleman bulamama sorununun olduğu gözlenmektedir.

165 151 Grafik 4. 14: 4- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde nitelikli eleman bulamama faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 27% Katılıyorum 37% Kararsızım 13% Katılmıyorum 7% Kesinlikle Katılmıyorum 17% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% 40% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde nitelikli elaman bulamama faktörünün etkisi cevap veren 30 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %60 ında nitelikli eleman bulamama sorununun olduğu gözlenmektedir. Tokat ilinde nitelikle elaman bulma sorununa sahip işletme sayısı niteliksiz eleman bulma sorunu yaşayanlardan daha yüksektir. Grafik 4. 14: 5- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde hammadde bulamama faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 13% Katılıyorum 25% Kararsızım 13% Katılmıyorum 29% Kesinlikle Katılmıyorum 21% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde hammadde bulamama faktörünün etkisine cevap veren 24 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerde hammadde bulma sorununa sahip olanların oranı %38 iken, hammadde sorunu olmayanların oranı %50 ile daha yüksektir. Hammadde bulma Tokat ili işletmelerin için çok büyük öncelikli sorun olmadığı gözlenmektedir.

166 152 Grafik 4. 14: 6- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde kuruluş yeri bulamama faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 17% Katılıyorum 21% Kararsızım 8% Katılmıyorum 33% Kesinlikle Katılmıyorum 21% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde kuruluş yeri bulamama faktörünün etkisine cevap veren 24 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %38 i böyle bir sorun ile karşılaşmış iken %54 ünün böyle bir sorunla karşılaşmadığı görülmektedir. Grafik 4. 14: 7- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde altyapı sıkıntısı faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 12% Katılıyorum 24% Kararsızım 4% Katılmıyorum 28% Kesinlikle Katılmıyorum 32% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde altyapı sıkıntısı faktörünün etkisine cevap veren 25 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerde altyapı sıkıntısı yaşayanların oranı %36 iken, alt yapı sorunu yaşamayanların oranı %60 tır. Böyle bir sonuç işletmelerin altyapı sorunu yaşama oranlarının düşük olduğu şeklinde yorumlanabilir.

167 153 Grafik 4. 14: 8- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde enerji maliyetleri yüksekliği faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 16% Katılıyorum 32% Kararsızım 4% Katılmıyorum 28% Kesinlikle Katılmıyorum 20% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde enerji maliyetleri yüksekliği faktörünün etkisine cevap veren 25 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %48 inde enerji maliyetinin etkili olduğu veya %48 inde etkili olmadığı sonucu çıkmaktadır. Grafik 4. 14: 9- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde pazarlama faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 24% Katılıyorum 20% Kararsızım 16% Katılmıyorum 28% Kesinlikle Katılmıyorum 12% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde pazarlama faktörünün etkisine cevap veren 25 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %44 ünde pazarlama sorunu var iken, %40 ında sorun olmadığı sonucu ortaya çıkmıştır. Bu sonuçtan pazarlamanın çok öncelikli bir sorun olmadığı şeklinde yorumlanabilir.

168 154 Grafik 4. 14: 10- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde teşvik yetersizliği faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 48% Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum 16% 16% 16% Kesinlikle Katılmıyorum 4% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde teşvik yetersizliği faktörünün etkisine cevap veren 25 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %64 ünde teşvik yetersizliği memnuniyetsizliğinin olduğu gözlenmektedir. Grafik 4. 14: 11- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde teşviklerden yararlanma güçlüğü faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 50% Katılıyorum 19% Kararsızım 8% Katılmıyorum 19% Kesinlikle Katılmıyorum 4% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde teşviklerden yaralanma güçlüğü faktörünün etkisine cevap veren 26 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %69 unda teşviklerden yararlanma güçlüğünün varlığı ifade edilmektedir. Bu sonuç, Tokat ili işletmelerinin teşviklerden yararlanmada güçlükler yaşadığı şeklinde yorumlanabilir.

169 155 Grafik 4. 14: 12- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde teknik bilgi yetersizliği faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum Katılıyorum 24% 24% Kararsızım Katılmıyorum 12% 12% Kesinlikle Katılmıyorum 28% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde teknik bilgi yetersizliği faktörünün etkisine cevap veren 26 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin teknik bilgiye sahip olan ya da olmayanların yüzdesi arasında çok büyük farlılık bulunmamaktadır. Grafik 4. 14: 13- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde bürokratik işlem çokluğu faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 55% Katılıyorum 17% Kararsızım Katılmıyorum 7% 7% Kesinlikle Katılmıyorum 14% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde bürokratik işlem çokluğu faktörünün etkisine cevap veren 29 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %72 si gibi çok yüksek oranında bürokratik işlemlerden memnuniyetsizlik olduğu gözlenmektedir.

170 156 Grafik 4. 14: 14- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde bürokratik işlem maliyetleri faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 54% Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum 12% 12% 12% 12% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde bürokratik işlem çokluğu faktörünün etkisine cevap veren 26 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %76 ı gibi oldukça yüksek oranında bürokratik işlem maliyetlerinden memnuniyetsizlik bulunmaktadır. Grafik 4. 14: 15- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde ulaşım ağı yetersizliği faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 39% Katılıyorum 21% Kararsızım 14% Katılmıyorum 7% Kesinlikle Katılmıyorum 18% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% 40% 45% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde ulaşım ağı yetersizliği faktörünün etkisine cevap veren 28 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %60 ında ulaşım ağının yetersizliği sorunu mevcut iken, %25 inde ulaşım ağı sorununun olmadığı belirtilmektedir. Bu sonuçlar Tokat ilinde ulaşım ağının önemli bir sorun olduğunu yansıtmaktadır.

171 157 Grafik 4. 14: 16- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde sermaye yetersizliği faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 15% Katılıyorum 23% Kararsızım 12% Katılmıyorum 23% Kesinlikle Katılmıyorum 27% 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde sermaye yetersizliği faktörünün etkisine cevap 26 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %50 sinde sermaye yetersizliği sorunu mevcut iken, %38 inde sermaye yetersizliği sorunu bulunmadığı gözlenmektedir. Grafik 4. 14: 17- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde ortaklık kültürünün zayıflığı faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 59% Katılıyorum 14% Kararsızım Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum 7% 10% 10% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde ortaklık kültürünün zayıflığı faktörünün etkisine cevap veren 29 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %74 ünde ortaklık kültürünün zayıflığı sorunu mevcut iken, %20 gibi düşük oranında ortaklık kültürünün zayıflığı olmadığı belirtilmiştir. Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerde ortaklık kültürünün zayıflığına kesinlikle katılanların oranının %59 olması oldukça dikkat çekicidir ve göç etmek isteğini belirlemeye yönelik sorular arasında en yüksek yüzdeye sahip cevap ortaklık kültürünün zayıflığı konusudur.

172 158 Grafik 4. 14: 18- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde sigorta primlerinin yüksekliği faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 48% Katılıyorum 27% Kararsızım Katılmıyorum 0% 3% Kesinlikle Katılmıyorum 21% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde sigorta primlerinin yüksekliği faktörünün etkisine cevap veren 33 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %75 inde sigorta primlerinin yüksekliği sorunu mevcut iken, %24 gibi düşük oranında sigorta primlerinden şikayetçi olunmadığı görülmüştür. Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerde sigorta primlerinin yüksekliği sorununa kesinlikle katılanların %48, katılanların oranının %27 olması oldukça yüksektir. Göç etmek isteğini belirlemeye yönelik sorular arasında en yüksek ikinci yüzdeye sahip cevap sigorta primlerinin yüksekliği konusudur. Grafik 4. 14: 19- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde vergilerin ağırlığı faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 57% Katılıyorum 11% Kararsızım 4% Katılmıyorum 11% Kesinlikle Katılmıyorum 18% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde vergilerin ağırlığı faktörünün etkisine cevap veren 28 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %68 inde vergilerin yüksekliğinden memnuniyetsizlik sorunu mevcut iken, %29 gibi düşük orannıda vergilerden şikâyetçi olunmadığı görülmüştür. Göç etme ile ilgili sorunlar içerisinde vergilerin ağırlığı faktörüne kesinlikle katılma oranı en yüksek ikinci yüzdeye sahiptir.

173 159 Grafik 4. 14: 20- İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde haksız rekabet faktörünün etkisi Kesinlikle Katılıyorum 47% Katılıyorum 23% Kararsızım 10% Katılmıyorum 3% Kesinlikle Katılmıyorum 17% 0% 10% 20% 30% 40% 50% İşletme Sayısı İşletmenizi başka bir şehre taşımak (göç etmek), kapatmak ya da devretmek istemenizde haksız rekabet faktörünün etkisine cevap veren 30 işletmeye göre, Tokat ilinden göç etmek isteyen işletmelerin %70 inde haksız rekabetten mutsuzluk yaşanmaktadır. Ancak %20 gibi düşük bir oranında haksız rekabetten şikâyet bulunmamaktadır. Bu rahatsızlıkta her isteyen müteşebbisin sektöre rahatlıkla girebilmesinden, kalitesiz ürün satmalarından, kamunun da dâhil olmak üzere TSE belgesiz ürünler almasıyla belgeli ürünler satanlar için pazar kaybının oluştuğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Grafik 4.15: 1-İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımama veya büyütme konusunda Valilik işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır Çok Yüksek Düzeyde Katkısı Var Yüksek Düzeyde Katkısı Var Orta Düzeyde Katkısı Var 3% 5% 8% Düşük Düzeyde Katkısı Var 17% Hiç Katkısı Yok 67% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% İşletme Sayısı İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımamama veya işletmenizi büyütme konusunda valilik işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır sorusuna cevap veren 64 işletmeye göre, valilik makamının hiçbir katkısı yok ifadesini kullananların oranı %67 iken, düşük düzeyde ifadesini kullananların oranı %17 oranındadır. Bu sonuçlara göre işletmelerimizin valilik makamından beklentilerini büyük oranda alamadıkları ortaya çıkmaktadır.

174 160 Grafik 4.15: 2-İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımama veya büyütme konusunda Belediye işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır. Çok Yüksek Düzeyde Katkısı Var 3% Yüksek Düzeyde Katkısı Var Orta Düzeyde Katkısı Var 5% 8% Düşük Düzeyde Katkısı Var 18% Hiç Katkısı Yok 66% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% İşletme Sayısı İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımamama veya işletmenizi büyütme konusunda belediye işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır sorusuna cevap veren 65 işletmeye göre, belediyelerin hiçbir katkısı yok ifadesini kullananların oranı %66 iken, düşük düzeyde ifadesini kullananların oranı %18 oranındadır. Bu sonuçlara göre işletmelerimizin belediyelerden beklentilerini büyük oranda alamadıkları ortaya çıkmaktadır. Grafik 4.15: 3-İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımama veya büyütme konusunda Ticaret ve Sanayi Odası işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır Çok Yüksek Düzeyde Katkısı Var Yüksek Düzeyde Katkısı Var Orta Düzeyde Katkısı Var Düşük Düzeyde Katkısı Var 9% 6% 9% 12% Hiç Katkısı Yok 63% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% İşletme Sayısı İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımamama veya işletmenizi büyütme konusunda Ticaret ve Sanayi Odası işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır sorusuna cevap veren 65 işletmeye göre, Ticaret ve Sanayi Odasının hiçbir katkısı yok ifadesini kullananların oranı %63 iken, düşük düzeyde ifadesini kullananların oranı %12 seviyesindedir. Bu sonuçlara göre işletmelerimizin bağlı bulunduğu Ticaret ve Sanayi Odasından beklentilerini büyük oranda alamadıkları ortaya çıkmaktadır.

175 161 Grafik 4.15: 4-İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımama veya büyütme konusunda İŞKUR işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır Çok Yüksek Düzeyde Katkısı Var 8% Yüksek Düzeyde Katkısı Var 3% Orta Düzeyde Katkısı Var 23% Düşük Düzeyde Katkısı Var 17% Hiç Katkısı Yok 50% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% İşletme Sayısı İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımamama veya işletmenizi büyütme konusunda İŞKUR işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır sorusuna cevap veren 66 işletmeye göre, İŞKUR hiç katkısı yok ifadesini kullananların oranı %50 iken, düşük düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %17 ve orta düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %23 düzeyindedir. Bu sonuçlara göre, İŞKUR dan orta düzeyde bir beklenti gerçekleştirme memnuniyetinin olduğu gözlenmektedir. Grafik 4.15: 5- İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımama veya büyütme konusunda Organize Sanayi Bölgesi işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır Çok Yüksek Düzeyde Katkısı Var 13% Yüksek Düzeyde Katkısı Var 5% Orta Düzeyde Katkısı Var Düşük Düzeyde Katkısı Var 10% 13% Hiç Katkısı Yok 59% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% İşletme Sayısı İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımamama veya işletmenizi büyütme konusunda Organize Sanayi Bölgesi işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır sorusuna cevap veren 61 işletmeye göre, Organize Sanayi Bölgesi yönetiminin hiç katkısı yok ifadesini kullananların oranı %59 iken, düşük düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %10 ve orta düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %13 düzeyindedir. İşletmelerin, Organize Sanayi Bölgesi yönetiminin beklentilerini karşılayamadığı düşüncesi yüksektir.

176 162 Grafik 4.15: 6-İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımama veya büyütme konusunda Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır Çok Yüksek Düzeyde Katkısı Var Yüksek Düzeyde Katkısı Var 2% 7% Orta Düzeyde Katkısı Var 15% Düşük Düzeyde Katkısı Var 7% Hiç Katkısı Yok 70% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% İşletme Sayısı İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımamama veya işletmenizi büyütme konusunda Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır sorusuna cevap veren 61 işletmeye göre, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansının hiç katkısı yok ifadesini kullananların oranı %70 iken, düşük düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %7 ve orta düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %15 düzeyindedir. İşletmelerin, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansının beklentilerini karşılayamadığı düşüncesi yüksektir. Grafik 4.15: 7-İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımama veya büyütme konusunda KOSGEB işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır Çok Yüksek Düzeyde Katkısı Var Yüksek Düzeyde Katkısı Var Orta Düzeyde Katkısı Var Düşük Düzeyde Katkısı Var 7% 10% 10% 8% Hiç Katkısı Yok 66% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% İşletme Sayısı İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımamama veya işletmenizi büyütme konusunda KOSGEB işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır sorusuna cevap veren 61 işletmeye göre, KOSGEB in hiç katkısı yok ifadesini kullananların oranı %66 iken, düşük düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %8 ve orta düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %10 düzeyindedir. İşletmelerin, KOSGEB in beklentilerini karşılayamadığı düşüncesi yüksektir.

177 163 Grafik 4.15: 8-İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımama veya büyütme konusunda Üniversite işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır Çok Yüksek Düzeyde Katkısı Var 14% Yüksek Düzeyde Katkısı Var Orta Düzeyde Katkısı Var 6% 8% Düşük Düzeyde Katkısı Var 13% Hiç Katkısı Yok 59% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% İşletme Sayısı İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımamama veya işletmenizi büyütme konusunda Üniversite işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır sorusuna cevap veren 61 işletmeye göre, Üniversitenin hiç katkısı yok ifadesini kullananların oranı %59 iken, düşük düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %13 ve orta düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %8 düzeyindedir. İşletmelerin, Üniversite Ajansının beklentilerini karşılayamadığı düşüncesi yüksektir. Grafik 4.15: 9-İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımama veya büyütme konusunda Esnaf ve Sanatkârlar Odası işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır Çok Yüksek Düzeyde Katkısı Var Yüksek Düzeyde Katkısı Var Orta Düzeyde Katkısı Var Düşük Düzeyde Katkısı Var 2% 6% 8% 3% Hiç Katkısı Yok 81% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% İşletme Sayısı İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımamama veya işletmenizi büyütme konusunda Esnaf ve Sanatkarlar Odası işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır sorusuna cevap veren 63 işletmeye göre, Esnaf ve Sanatkarlar Odasının hiç katkısı yok ifadesini kullananların oranı %81 iken, düşük düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %3 ve orta düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %8 düzeyindedir. İşletmelerin, Esnaf ve Sanatkarlar Odasının beklentilerini karşılayamadığı düşüncesi çok yüksektir ve bunda anket yapılan işletmelerinde esnaf sayısının varlığının düşük olması etkili olabilir.

178 164 Grafik 4.15: 10-İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımama veya büyütme konusunda Çevre Kurulu işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır. Çok Yüksek Düzeyde Katkısı Var Yüksek Düzeyde Katkısı Var Orta Düzeyde Katkısı Var Düşük Düzeyde Katkısı Var 2% 5% 3% 9% Hiç Katkısı Yok 81% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% İşletme Sayısı İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımamama veya işletmenizi büyütme konusunda Çevre Kurulu işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır sorusuna cevap veren 64 işletmeye göre, Çevre Kurulunun hiç katkısı yok ifadesini kullananların oranı %81 iken, düşük düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %9 ve orta düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %3 düzeyindedir. İşletmelerin, Çevre Kurulunun beklentilerini karşılayamadığı düşüncesi çok yüksektir ve bunda anket yapılan işletmelerinde çevre kurulu ilgili bir işlemin olmaması etkili olabilir. Grafik 4.15: 11-İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımama veya büyütme konusunda Sivil Toplum Kuruluşlarının işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır. Çok Yüksek Düzeyde Katkısı Var Yüksek Düzeyde Katkısı Var Orta Düzeyde Katkısı Var Düşük Düzeyde Katkısı Var 5% 6% 10% 10% Hiç Katkısı Yok 69% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% İşletme Sayısı İşletmenizi devam ettirme, başka bir şehre taşımamama veya işletmenizi büyütme konusunda Sivil Toplum Kuruluşlarının işletmenizin beklentilerine ne ölçüde katkı yapmıştır sorusuna cevap veren 62 işletmeye göre, Sivil Toplum Kuruluşlarının hiç katkısı yok ifadesini kullananların oranı %69 iken, düşük düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %10 ve orta düzeyde katkısı var ifadesini kullananların oranı %10 düzeyindedir. İşletmelerin, Sivil Toplum Kuruluşlarının beklentilerini karşılayamadığı

SANAT TARİHİ SANAT TARİHİ NEDİR? Sanat Tarihi, geçmişte varlık göstermiş uygarlıkların ortaya koyduğu her tür taşınır ve taşınmaz maddi kültür varlıklarını inceleyen bir bilim dalıdır. Güzel Sanatlar ve

Detaylı

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir. Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki

Detaylı

Zile Ticaret ve Sanayi Odası

Zile Ticaret ve Sanayi Odası YÖREMİZ 1.Genel Bilgiler Yüzölçümü Toplam Nüfusu 9.958 km² 598 708 kişi (2014 Yılı Ocak Ayı itibari ile) İlçe sayısı 11 Beldeye sayısı 77 Köy sayısı 609 İlçeler Almus, Artova, Başçiftlik, Erbaa, Niksar,

Detaylı

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN EDİRNE UZUNKÖPRÜ MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI Yunanistan sınırına 6 kilometre uzaklıkta yer alan Edirne nin Uzunköprü ilçesi, Osmanlı İmparatorluğu nun Trakya daki ilk yerleşimlerinden biri. Ergene

Detaylı

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin ne zaman ve kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu kesin bilinmemekle beraber, bölgedeki yerleşimin Van Bölgesinde olduğu gibi tarih öncesi dönemlere uzandığı

Detaylı

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş Özalp Tarihçesi: Özalp ilçesi 1869 yılında Mahmudiye adıyla bu günkü Saray ilçe merkezinde kurulmuştur. 1948 yılında bu günkü Özalp merkezine taşınmış ve burası ilçe merkezi haline dönüştürülmüştür. Bölgede

Detaylı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL

Detaylı

Neden Malatya ya yatırım yapmalı

Neden Malatya ya yatırım yapmalı Neden Malatya ya yatırım yapmalı 11 2011 Temel Bilgiler Malatya, Doğu Anadolu Bölgesinin ekonomik açıdan en gelişmiş ilidir. 2010 ADNKS verilerine göre il nüfusu 740.643, merkez nüfusu 500 bin civarında,

Detaylı

OSMANCIK OSB. Osmancık OSB

OSMANCIK OSB. Osmancık OSB OSMANCIK OSB 2 OSMANCIK Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerini batıya bağlayan ana yol üzerinde bulunan Osmancık, Çorum il merkezine 56 km, Samsun limanına 168 km, Ankara ya 268 km uzaklıkta olduğundan

Detaylı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA YI GEZELİM ŞANLIURFA YI GEZELİM 3. Gün: URFA NIN KALBİNDEN GÜNEŞİN BATIŞINA GEZİ TÜRKİYE NİN GURURU ATATÜRK BARAJI Türkiye de ki elektrik üretimini artırmak ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki 9 ili kapsayan tarım

Detaylı

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS 31. 32. Televizyonda hava durumunu aktaran sunucu, Türkiye kıyılarında rüzgârın karayel ve poyrazdan saatte 50-60 kilometre hızla estiğini söylemiştir. Buna göre, haritada numaralanmış rüzgârlardan hangisinin

Detaylı

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA III.BÖLÜM Bu bölümde ağırlıklı olarak Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanan ve Kastamonu yu içine alan Batı Karadeniz Bölümü, Kastamonu ili, Araç

Detaylı

ORTA KARADENiZ BÖLGESi YATIRIM. REHBERi.

ORTA KARADENiZ BÖLGESi YATIRIM. REHBERi. ORTA KARADENiZ BÖLGESi YATIRIM REHBERi www.oka.org.tr ORTA KARADENiZ BÖLGESi YATIRIM REHBERi İÇİNDEKİLER Fırsatlar Ülkesi TÜRKİYE Orta Karadeniz Bölgesi Türkiye nin Karadeniz e Açılan Kapısı Öne Çıkan

Detaylı

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik Muradiye Tarihi: Muradiye, cumhuriyet ilanına kadar Kandahar ve Bargıri adıyla iki yerleşim birimi olarak anılırken cumhuriyet sonrası birleşerek Muradiye ismini almıştır. Tarihi ile ilgili fazla bilgi

Detaylı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı SURUÇ İLÇEMİZ Suruç Meydanı Şanlıurfa merkez ilçesine 43 km uzaklıkta olan ilçenin 2011 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 100.912 kişidir. İlçe batısında Birecik, doğusunda Akçakale, kuzeyinde Bozova İlçesi,

Detaylı

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Çekerek ırmağı üzerinde Roma dönemine ait köprüde şehrin bu adı ile ilgili kitabe bulunmaktadır. Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Antik Sebastopolis

Detaylı

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU Doç.Dr.Tufan BAL GİRİŞ Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulan, o tarihten bu güne kadar ekonomik ve sosyal yapısını değiştirme anlayışı içinde gelişmesini sürdüren ve gelişmekte

Detaylı

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 Türkiye de Arazi Kullanımı Türkiye yüzey şekilleri bakımından çok farklı özelliklere sahiptir. Ülkemizde oluşum özellikleri birbirinden farklı

Detaylı

İlgi Grupları ve Yerel Organizasyon. Samsun İli Doğa Turizmi Değerleri

İlgi Grupları ve Yerel Organizasyon. Samsun İli Doğa Turizmi Değerleri 1 Sürdürülebilir Doğa Turizmi İlgi Grupları ve Yerel Organizasyon Samsun İli Genel Özellikleri Samsun İli Doğa Turizmi Değerleri Doğa Turizmi Stratejileri Sonuç ve Öneriler 2 Nispeten bozulmamış, dokunulmamış

Detaylı

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU AKÇAKALE KÖYÜ (MERKEZ/GÜMÜŞHANE) 128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU 2016 AKÇAKALE KÖYÜ-MERKEZ/GÜMÜŞHANE 128 ADA 27 VE 32 NUMARALI PARSELLERE

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R 1 A- BİRİNCİ BÖLÜM: İLÇENİN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI...

İ Ç İ N D E K İ L E R 1 A- BİRİNCİ BÖLÜM: İLÇENİN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI... İ Ç İ NDEKİ LER Önsöz... v Tablolar Dizini... xv Grafikler Dizini... xix Giriş... 1 A- BİRİNCİ BÖLÜM: İLÇENİN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI... 7 A.1. Kağızman İlçesinin Tarihçesi... 7 A.1.1. Tarih Öncesi Dönem...

Detaylı

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi TARİH Tarihi kaynaklar bize, Adapazarı yerleşim bölgesinde önceleri Bitinya'lıların, ardından Bizanslıların yaşadıklarını bildirmektedir. Öte yandan, ilim adamlarının yaptıkları araştırmalara göre; Sakarya

Detaylı

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı Konya'nın 90 km kuzeybatısında yer alan ve 349 km2 yüzölçüme sahip olan Ilgın, günümüzden 3500 yıl önce şimdiki iskan yerinin 25 km kuzeydoğusunda Hititler tarafından "Yalburt"

Detaylı

T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Düzce Yatırım Destek Ofisi Yatırıma Uygun Turizm Alanları Raporu Sektörel Raporlar Serisi IX

T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Düzce Yatırım Destek Ofisi Yatırıma Uygun Turizm Alanları Raporu Sektörel Raporlar Serisi IX T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Düzce Yatırım Destek Ofisi Yatırıma Uygun Turizm Alanları Raporu Sektörel Raporlar Serisi IX AĞUSTOS 2014 DÜZCE TURİZM YATIRIM ALANLARI T.C. DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI

Detaylı

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011 Birecik Turizm Envanteri Projesi Bu kitabın içeriğinden sadece Birecik İlçesi ve Köylerine Hizmet Götürme Birliği sorumludur ve bu içeriğin herhangi bir şekilde DPT'nin veya Karacadağ kalkınma Ajansı'nın

Detaylı

Cumhuriyet Dönemi nde ;

Cumhuriyet Dönemi nde ; O Orta Asya Türklerinin bahçe düzenlemeleri hakkındaki bilgilerimiz oldukça kısıtlıdır. Bunun en büyük nedeni belki de Türklerin mekan olusturmada toprak, kerpic gibi cabuk dağılan malzeme kullanmalarının

Detaylı

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ 4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ Ekonomi: İnsanların geçimlerini sürdürmek için yaptıkları her türlü üretim, dağıtım, pazarlama ve tüketim faaliyetlerinin ilke ve yöntemlerini inceleyen bilim dalına ekonomi denir.

Detaylı

11. -9, KENTLEŞME HIZLANIRKEN EĞITIMLI, GENÇ NÜFUS GÖÇ EDIYOR ORTA KARADENIZ DE KIRSAL KALKINMANIN ROLÜ VE TARIM TOPRAKLARININ KORUNMASI

11. -9, KENTLEŞME HIZLANIRKEN EĞITIMLI, GENÇ NÜFUS GÖÇ EDIYOR ORTA KARADENIZ DE KIRSAL KALKINMANIN ROLÜ VE TARIM TOPRAKLARININ KORUNMASI ORTA KARADENIZ DE KIRSAL KALKINMANIN ROLÜ VE TARIM TOPRAKLARININ KORUNMASI TR83 BÖLGESİ Samsun un da içinde yer aldığı TR83 bölgesi, toplam yüzölçümü 37.523 kilometrekare ile Türkiye nin yaklaşık yüzde

Detaylı

SUSURLUK. TiCARET BORSASI. Ekonomik İstatistik Raporu SAYI : 2

SUSURLUK. TiCARET BORSASI. Ekonomik İstatistik Raporu SAYI : 2 SUSURLUK TiCARET BORSASI 2014 Ekonomik İstatistik Raporu SAYI : 2 Tüccar, milletin emeği ve üretimi kıymetlendirmek için eline zekasına emniyet edilen ve bu emniyete liyakat göstermesi gereken adamdır.

Detaylı

Çankırı da 2012 yılı verilerine göre 366 köy bulunmaktadır ve bunların 258 i orman köyüdür.

Çankırı da 2012 yılı verilerine göre 366 köy bulunmaktadır ve bunların 258 i orman köyüdür. Çankırı İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırılmasına (İBBS) göre Türkiye, 26 düzey-2 bölgesine ayrılmıştır. TR82 Bölgesi Kastamonu, Çankırı ve Sinop tan oluşmaktadır. Harita 1: Düzey 2 Bölgeleri İdari

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? 1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? a. Ova b. Vadi c. Plato d. Delta 2- Coğrafi bölgelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a. Coğrafi özellikleri

Detaylı

TR62 ADANA-MERSİN BÖLGESİ TEMEL SOSYAL VE EKONOMİK GÖSTERGELER BÜLTENİ-2

TR62 ADANA-MERSİN BÖLGESİ TEMEL SOSYAL VE EKONOMİK GÖSTERGELER BÜLTENİ-2 TR62 ADANA-MERSİN Sİ TEMEL SOSYAL VE EKONOMİK GÖSTERGELER BÜLTENİ-2 BÜLTEN NO 2 TR62 ADANA-MERSİN Sİ TEMEL SOSYAL VE EKONOMİK GÖSTERGELER Çukurova Kalkınma Ajansı sorumluluk alanı olan TR62 Düzey 2 Bölgesi

Detaylı

TOKAT DOĞAL SİT ALANLARI

TOKAT DOĞAL SİT ALANLARI TOKAT DOĞAL SİT ALANLARI SIRA NO İLÇESİ ADI SİT TÜRÜ 1 NİKSAR EFKERİT VADİSİ DOĞAL VE ARKEOLOJİK SİT ALANI 2 ZİLE EVRENKÖY MAĞARASI 2. DERECE DOĞAL SİT ALANI 3 PAZAR BALLICA MAĞARASI 2. DERECE DOĞAL SİT

Detaylı

2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları 2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Menderes İlçesi: Menderes ilçesine bağlı Oğlananası Köyü ne yakın, köyün 3-4 km kuzeydoğusunda, Kısık mobilyacılar sitesinin arkasında yer alan büyük

Detaylı

İlçe Sayısı

İlçe Sayısı Sayfa1/7 İDARİ İlçe Sayısı 19 --- --- --- --- --- --- 19 19 19 19 19 19 20 20 20 2015 970 20 5 Yüzölçüm (km 2 ) (göl dahil) --- --- 14 473 --- --- --- --- --- --- --- --- --- 14 272 14 272 14 583 14 583

Detaylı

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir. 2012 LYS4 / COĞ-2 COĞRAFYA-2 TESTİ 2. M 1. Yukarıdaki Dünya haritasında K, L, M ve N merkezleriyle bu merkezlerden geçen meridyen değerleri verilmiştir. Yukarıda volkanik bir alana ait topoğrafya haritası

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım İTALYA FİZİKİ ÖZELLİKLERİ Coğrafi konum Yer şekilleri İklimi BEŞERİ ÖZELLİKLERİ Nüfusu Tarım ve hayvancılık Madencilik Sanayi,Turizm,Ulaşım İTALYANIN KİMLİK KARTI BAŞKENTİ:Roma DİLİ:İtalyanca DİNİ:Hıristiyanlık

Detaylı

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ Erzurum, 2015 Proje adı Şenkaya ilçe merkezinin mekan olarak değiştirilmesi

Detaylı

AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi "Şehr-i Süleha"

AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi Şehr-i Süleha AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi Kültür ve Medeniyetler beşiği Anadolu daki en eski yerleşim yerlerinden birisi de Aksaray dır. İlimiz coğrafi konumu ve stratejik önemi nedeniyle tarih boyunca misyon yüklenen

Detaylı

TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ

TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ Editör Doç.Dr.Asım Çoban TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ Yazarlar Doç.Dr.Asım Çoban Doç.Dr.İbrahim Aydın Doç.Dr.Yüksel Güçlü Yrd.Doç.Dr.Esin Özcan Yrd.Doç.Dr.İsmail Taşlı Editör Doç.Dr.Asım Çoban Türkiye

Detaylı

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan 2012 17:25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs 2012 14:22

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan 2012 17:25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs 2012 14:22 Batman'ın tarihi hakkında en eski bilgiler halk hikayeleri, mitler ve Heredot tarihinde verilmektedir. Ortak verilere göre MED kralı Abtyagestin'in torunu Kyros karsıtı Erpagazso M.Ö. 550 yilinda yenilince

Detaylı

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI Avusturya da un üretimi sağlayan 180 civarında değirmen olduğu tahmin edilmektedir. Yüzde 80 kapasiteyle çalışan bu değirmenlerin ürettiği un miktarı 500 bin

Detaylı

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Özel Konum 1. Türkiye nin Matematik (Mutlak) Konumu Türkiye nin Ekvatora ve başlangıç

Detaylı

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür.

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür. Akarsularla boşaltılmış ovalar daha çok Kütahya'nın güneyinde ve güneybatısında, başka bir tarifle Murat Dağı'nın kuzey ve kuzeydoğusunda yer almaktadırlar. Bunlar: Adırnaz Çayı ve Kocaçay'ın yukarı çığırlarındaki

Detaylı

amasya çorum samsun tokat TEMEL GÖSTERGELERLE TR83 BÖLGESİ

amasya çorum samsun tokat TEMEL GÖSTERGELERLE TR83 BÖLGESİ amasya çorum samsun tokat TEMEL GÖSTERGELERLE TR83 BÖLGESİ sunuş Türkiye de kurulan 26 kalkınma ajansı, bölgesel gelişme dinamiklerini bütün aktörlerin katılımını sağlayan bir anlayışla harekete geçirmek

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247 KAHRAMANMARAŞ İLİNİN GENEL MEYVECİLİK DURUMU Mehmet SÜTYEMEZ*- M. Ali GÜNDEŞLİ" Meyvecilik kültürü oldukça eski tarihlere uzanan Anadolu'muz birçok meyve türünün anavatanı

Detaylı

MİLAS TAKİ KENTLEŞME SÜRECİNİN TÜRKİYE GENELİNDEN FARKLILAŞMASI VE NEDENLERİ

MİLAS TAKİ KENTLEŞME SÜRECİNİN TÜRKİYE GENELİNDEN FARKLILAŞMASI VE NEDENLERİ ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARASI ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI T.C. MİLAS KAYMAKAMLIĞI MİLAS ANADOLU LİSESİ MİLAS TAKİ KENTLEŞME SÜRECİNİN TÜRKİYE GENELİNDEN FARKLILAŞMASI VE NEDENLERİ Özlem TURAN Simge ÖZTUNA

Detaylı

KÜTAHYA ADININ KÖKENİ VE TARİHİ

KÜTAHYA ADININ KÖKENİ VE TARİHİ 1/6 KÜTAHYA ADININ KÖKENİ VE TARİHİ Kütahya nın eski çağlara kadar uzanan engin bir tarihi vardır. Tarih öncesi çağlara ait bu gün için elimizde ciddi ve tarihi belge yoktur. Çok eski bir efsaneye göre,

Detaylı

Finlandiya nın Tarihçesi

Finlandiya nın Tarihçesi Finlandiya Yüzölçümü :338.145 km 2 Nüfusu :5.175.783 İdare şekli :Cumhuriyet Başkenti :Helsinki Önemli şehirleri :Tampere, Espoo, Turku Dili :Fince Dini :Hristiyanlık Para birimi :Euro, Fin Markası Finlandiya

Detaylı

GAZİANTEP GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRME VE ÖNGÖRÜLER 2015 EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ GAZİANTEP, 24 KASIM 2011

GAZİANTEP GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRME VE ÖNGÖRÜLER 2015 EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ GAZİANTEP, 24 KASIM 2011 GAZİANTEP GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRME VE ÖNGÖRÜLER 2015 EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ GAZİANTEP, 24 KASIM 2011 KONUT SEKTÖRÜ İÇİN DEMOGRAFİK ÖNGÖRÜLER YILLAR NÜFUS ARTIŞ HIZI % TOPLAM

Detaylı

B-) Aşağıda verilen sözcüklerden uygun olanları ilgili cümlelere uygun biçimde yerleştiriniz.

B-) Aşağıda verilen sözcüklerden uygun olanları ilgili cümlelere uygun biçimde yerleştiriniz. A-) Aşağıdaki bilgilerden doğru olanın yanına (D), yanlış olanın yanına (Y) yazınız. 1-( ) Ege Bölgesi nde dağlar kıyıya paralel uzanır. 2-( ) Çarşamba ve Bafra Karadeniz kıyısındaki delta ovalarımızdır.

Detaylı

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti HALFETİ İLÇEMİZ Halfeti Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km mesafede olan ilçenin yüzölçümü 646 km² dir. İlçe; 3 belediye, 1 bucak, 36 köy ve 23 mezradan oluşmaktadır. Batısında Gaziantep iline bağlı Araban,

Detaylı

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı. 10.04.2013 Anadolu Üniversitesi

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı. 10.04.2013 Anadolu Üniversitesi 2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı 10.04.2013 Anadolu Üniversitesi Küresel Turizm Sektörü Dünya daki turist sayısı 2011 yılında bir önceki yıla göre % 4,6 ve 2012

Detaylı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Antik Yerleşimler......................... 4 0.2 Roma - Bizans Dönemi Kalıntıları...............

Detaylı

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK Dünyada kültüre alınıp yetiştirilmekte olan 138 meyve türünden, yaklaşık 16'sı subtropik meyve türü olan 75'e yakın tür ülkemizde

Detaylı

Tokat 29 Tesisin Açılış ve 7 Tesisin Temel Atma Merasimi 4 Ekim 2013, Cuma 15:00

Tokat 29 Tesisin Açılış ve 7 Tesisin Temel Atma Merasimi 4 Ekim 2013, Cuma 15:00 Tokat 29 Tesisin Açılış ve 7 Tesisin Temel Atma Merasimi 4 Ekim 2013, Cuma 15:00 Sayın Bakanım, Sayın Valim, Sayın Milletvekillerim, Sayın Belediye Başkanım, Genel Müdürlerim, değerli konuklar, hanımefendiler,

Detaylı

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU ÖLÇEK:1/1000 Pafta No: K19-d-01-b-3b / K19-d-02-a-4a PİM PLANLAMA BÜROSU Yılmaz Şevket KOCATUĞ / Şehir Plancısı Yarhasanlar

Detaylı

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara Batı Menteşe Dağları denir. Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir. yukarıda adı geçen dağlardan oluşan "Doğu Menteşe Dağları" arasında arasında Çine Çayı Vadisi uzanır. Aydın iline

Detaylı

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü lisans programında yer alan Arch 471 - Analysis of Historic Buildings dersi kapsamında Düzce nin Konuralp Belediyesi ne 8-14 Ekim 2012 tarihleri

Detaylı

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı Birecik ilçesi Şanlıurfa Merkez ilçesine 80 km uzaklıkta olup, yüzölçümü 852 km2 dir. İlçe merkez belediye ile birlikte 3 belediye ve bunlara bağlı 70 köy ve 75 mezradan

Detaylı

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma Demografi (nüfus bilimi), sınırları belli olan bir coğrafyanın nüfus yapısını, özelliklerini ve değişimlerini incelemektedir. Doğum, ölümün yanı sıra göç gibi dinamikleri

Detaylı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya da 400-450 un değirmeni olduğu biliniyor. Bu değirmenlerin yıllık toplam kapasiteleri 6 milyon tonun üzerine. Günde 100 tonun üzerinde üretim gerçekleştirebilen

Detaylı

EKONOMİK VE SOSYAL GÖSTERGELER 2014

EKONOMİK VE SOSYAL GÖSTERGELER 2014 EKONOMİK VE SOSYAL GÖSTERGELER 214 SOSYAL YAPI EĞİTİM İŞGÜCÜ EKONOMİK DIŞ TİCARET BANKACILIK TURİZM SOSYAL YAPI GÖSTERGELERİ YILLAR VAN TÜRKİYE 199 637.433 56.473.35 2 877.524 67.83.524 21 1.35.418 73.722.988

Detaylı

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor?

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? ADIYAMAN Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? Rivayete göre; Adıyaman şehrini doğu, batı ve güney yönlerinde derin vadiler çevirmiştir. Bu vadilerin yamaçları zengin meyve ağaçları ile kaplı olduğu gibi,

Detaylı

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Doç.Dr.Tufan BAL I.Bölüm Tarım Ekonomisi ve Politikası Not: Bu sunuların hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.İ.Hakkı İnan ın Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Kitabından

Detaylı

TOKAT İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

TOKAT İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI TOKAT İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Tokat ili, Karadeniz Bölgesinde Orta Karadeniz bölümünün iç kısımlarında yer alır. Tokat ili Devecidağ ile Köroğlu Dağı arasında uzanan tektonik hattın kuzey ve güneyinde

Detaylı

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi KİMLİK KARTI Başkent: Roma Yüz Ölçümü: 301.225 km 2 Nüfusu: 60.300.000 (2010) Resmi Dili: İtalyanca Dini: Hristiyanlık Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 29.500 $ Şehir Nüfus Oranı: %79 Ekonomik Faal Nüfus

Detaylı

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ SELMA KISA PLANLAMA MANİSA İLİ, AKHİSAR İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ 2304 ADA 1 PARSEL VE 2305 ADA 1 PARSELİN DOĞUSUNDAKİ 30 METRELİK YOLA İLİŞKİN 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin güney doğusunda yer alan bölge nüfus ve yüzölçümü en küçük bölgemizdir. Akdeniz, Doğu Anadolu Bölgeleriyle, Suriye ve Irak Devletleriyle

Detaylı

Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin

Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin 80 81 de taçlandırmaktadır. Nitekim Mersin Serbest Bölgesi; 9 bine yakın istihdamı ve Türkiye de faaliyet gösteren 19 Serbest Bölge içerisinde

Detaylı

ILISU KASABASI. Ramazan ÖZDEMİR TC AHİLER KALKINMA AJANSI AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ

ILISU KASABASI. Ramazan ÖZDEMİR TC AHİLER KALKINMA AJANSI AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ ILISU KASABASI Ramazan ÖZDEMİR TC AHİLER KALKINMA AJANSI AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ ILISU KASABASI GÜZELYURT, AKSARAY 1. GENEL TANITIM Ilısu kasabasının kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir ancak

Detaylı

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı İspanya da 120 un değirmeni olduğu bilinmektedir. Bu değirmenlerin çok büyük bir çoğunluğu yılda 2000 tonun üzerinde kapasiteyle çalışmaktadır. Pazarın yüzde 75

Detaylı

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ 1-) PLANLAMA ALANININ TANIMI a.) COĞRAFİ KONUM, NÜFUS ve İDARİ YAPI Kırkağaç, Manisa nın kuzey batısında, İzmir-Bandırma demiryolu üzerindedir. Manisa ya uzaklığı 79 km. dir. Denizden yüksekliği 100 m

Detaylı

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU ÖLÇEK:1/1000 Pafta No: K19-d-02-a-3a / K19-d-02-a-4b PİM PLANLAMA BÜROSU Yılmaz Şevket KOCATUĞ / Şehir Plancısı Yarhasanlar

Detaylı

Şekil 1: Planlama Alanının Bölgedeki Konumu

Şekil 1: Planlama Alanının Bölgedeki Konumu EDİRNE İLİ 1/25 000 ÖLÇEKLİ 1. PLANLAMA ALANININ GENEL TANIMI Planlama alanı, Edirne İli, Merkez İlçe, Tayakadın Köyü, Karakoltepe Mevkii, 34 Pafta, 164 Ada, 27 Parselin bulunduğu alanı kapsamaktadır.

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

Bölüm 7. Tarımsal Üretim Faktörleri. Üretim Faktörleri Toprak Sermaye Emek (iş) Girişimcilik (yönetim yeteneği)

Bölüm 7. Tarımsal Üretim Faktörleri. Üretim Faktörleri Toprak Sermaye Emek (iş) Girişimcilik (yönetim yeteneği) Bölüm 7. Tarımsal Üretim Faktörleri Üretim Faktörleri Toprak Sermaye Emek (iş) Girişimcilik (yönetim yeteneği) Tarımsal yapı, toprak (doğa), sermaye, emek ve girişimcilik gibi temel üretim araçlarının

Detaylı

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154. 2. Çevre Sorunları... 156. Konu Değerlendirme Testi... 158

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154. 2. Çevre Sorunları... 156. Konu Değerlendirme Testi... 158 412 5. Ünite ÇEVRE ve TOPLUM 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154 2. Çevre Sorunları... 156 Konu Değerlendirme Testi... 158 153 Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz? 413 414 İNSANLARIN DOĞAL ÇEVREYİ KULLANMA

Detaylı

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi Erkek nüfus için, doğuşta beklenen yaşam süreleri 2000-2009 yılları arasında incelendiğinde 2000 yılında 68,1 yıl olan beklenen yaşam süresi 2001-2007

Detaylı

Tarım Sayımı Sonuçları

Tarım Sayımı Sonuçları Tarım Sayımı Sonuçları 2011 DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ İstatistik ve Araştırma Dairesi Ocak 2015 TARIM SAYIMININ AMACI Tarım Sayımı ile işletmenin yasal durumu, arazi kullanımı, ürün bazında ekili alan, sulama

Detaylı

GAZİANTEP İN TARİHÇESİ Gaziantep tarihinin oluşumunda ve niteliğinde yer unsurunun önemi büyüktür. Bölgenin, ilk uygarlıklarının doğduğu, Mezopotomva

GAZİANTEP İN TARİHÇESİ Gaziantep tarihinin oluşumunda ve niteliğinde yer unsurunun önemi büyüktür. Bölgenin, ilk uygarlıklarının doğduğu, Mezopotomva GAZİANTEP İN TARİHÇESİ Gaziantep tarihinin oluşumunda ve niteliğinde yer unsurunun önemi büyüktür. Bölgenin, ilk uygarlıklarının doğduğu, Mezopotomva ve Akdeniz arasında bulunuşu güneyden ve Akdeniz`den

Detaylı

MEMNUNE BAHÇIVAN PLANLAMA BÜROSU

MEMNUNE BAHÇIVAN PLANLAMA BÜROSU 1.PLAN ÖNERİSİNİN KONUSU Manisa İli, Gördes İlçesi, Adnan Menderes (Kurtuluş) Mahallesi, mevcut-onaylı imar planlarında Açık Pazar Alanı olarak planlanmış alan ve çevresinde 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı

Detaylı

Test. Beşeri Yapı BÖLÜM 7

Test. Beşeri Yapı BÖLÜM 7 BÖLÜM 7 Beşeri Yapı 1. Yeryüzünde sıcaklık ve yağış gibi iklim özellikleriyle birlikte denizler, buzullar ve yüksek alanlar gibi etkenler nüfus ve yerleşmenin dağılışında önemli rol oynar. Doğal şartlar

Detaylı

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69. İÇİNDEKİLER TARİHÇE 5 SULTANAHMET CAMİ YAPI TOPLULUĞU 8 SULTAN I. AHMET 12 SULTAN I. AHMET İN CAMİYİ YAPTIRMAYA KARAR VERMESİ 15 SEDEFKAR MEHMET AĞA 20 SULTANAHMET CAMİİ NİN YAPILMAYA BAŞLANMASI 24 SULTANAHMET

Detaylı

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik TARIM VE EKONOMİ Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlıdır. Bazı ülkelerde tarım tekniği

Detaylı

TR62 ADANA-MERSİN BÖLGESİ TEMEL SOSYAL VE EKONOMİK GÖSTERGELER

TR62 ADANA-MERSİN BÖLGESİ TEMEL SOSYAL VE EKONOMİK GÖSTERGELER TR62 ADANA-MERSİN Sİ TEMEL SOSYAL VE EKONOMİK GÖSTERGELER TR62 Bölgesi İstihdam Göstergeleri TR62 Sİ Tarım Sektörü İstihdam Oranı (Yüzde) 26,1 27,3 Sanayi Sektörü İstihdam Oranı (Yüzde) 21,5 25,4 Hizmet

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER ÜRETTİKLERİMİZ HAYVANCILIK TİCARET

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER ÜRETTİKLERİMİZ HAYVANCILIK TİCARET 1- EKONOMİK FAALİYET SANAYİ HAYVANCILIK TİCARET - Doğu Anadolu bölgesinde çayırlık alanların bol olması halkın İle uğraşmasına neden olmuştur. - Kâr elde etmek amacıyla yapılan alışverişe Denir. - İnsanların

Detaylı

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir Kısrak sütünden üretilen kımız, darıdan yapılan begni bekni ve boza Türklerin bilinen içecekleriydi Bozkır hayatının başlıca Bu Türklerin kültürün bilinen önemli en eski gıda ekonomik faaliyetleri neler

Detaylı

1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır.

1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır. 1. Yeryüzünde Yaşam 1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır. 1.2 MATEMATİK KONUM Dünya üzerindeki bir

Detaylı

Güzelbahçe İlçe Raporu

Güzelbahçe İlçe Raporu 2014-2023 İzmir Bölge Planı İlçe Toplantıları Mayıs, 2013 Nüfus Yapısı Genel Bilgiler Yüzölçümü, 2002: 116,91 km 2 Nüfus, ADNKS, 2012: 28.469 kişi Nüfus Yoğunluğu, 2012: 243 kişi Şehirleşme Oranı, 2012:

Detaylı

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / 307

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /  307 2.9 Bölgesel Düzeyde Seçilmiş Özet Göstergeler Bu bölümde gerek İBBS Düzey-2, gerekse İBBS Düzey-3 e göre seçilmiş olan özet göstergeleri çok daha yalın bir şekilde yorumlayabilmek üzere, sınıf sayısı

Detaylı

Güzelbahçe İlçe Raporu

Güzelbahçe İlçe Raporu 2014-2023 İzmir Bölge Planı İlçe Toplantıları Mayıs, 2013 Nüfus Yapısı Genel Bilgiler Yüzölçümü, 2002: 116,91 km 2 Nüfus, ADNKS, 2012: 28.469 kişi Nüfus Yoğunluğu, 2012: 243 kişi Şehirleşme Oranı, 2012:

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TURİZM BÖLÜMÜ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TURİZM BÖLÜMÜ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TURİZM BÖLÜMÜ Özgür ZEYDAN Öğr. Gör. Dr. Kasım 2014 Ankara Sunum Planı Önceki bildirimlerde Turizm bölümleri İklim Değişikliği

Detaylı

İŞ GÜCÜ PİYASASI İHTİYAÇ ANALİZİ RAPORU

İŞ GÜCÜ PİYASASI İHTİYAÇ ANALİZİ RAPORU İŞ GÜCÜ PİYASASI İHTİYAÇ ANALİZİ RAPORU Aşağıda 30.12.2014 tarihinde Yozgat Ticaret Ve Sanayi Odası ve Boğazlıyan Ticaret ve Sanayi Odası tarafından yapılan Boğazlıyan Ve Çevresindeki İşgücü İhtiyaç Analizi

Detaylı