T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ (SOSYAL PSİKOLOJİ) ANABİLİM DALI
|
|
- Gözde Zengin
- 7 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ (SOSYAL PSİKOLOJİ) ANABİLİM DALI DENKLİK DUYARLILIĞI AÇISINDAN ALGILANAN ÖRGÜTSEL ADALET - ÖRGÜTSEL BAĞLANMA İLİŞKİSİ Doktora Tezi Dilek Dürdane Atalay Ankara-2007
2 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ (SOSYAL PSİKOLOJİ) ANABİLİM DALI DENKLİK DUYARLILIĞI AÇISINDAN ALGILANAN ÖRGÜTSEL ADALET - ÖRGÜTSEL BAĞLANMA İLİŞKİSİ Doktora Tezi Dilek Dürdane Atalay Tez Danışmanı Prof. Dr. Selim Hovardaoğlu Ankara-2007
3 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ (SOSYAL PSİKOLOJİ) ANABİLİM DALI DENKLİK DUYARLILIĞI AÇISINDAN ALGILANAN ÖRGÜTSEL ADALET ÖRGÜTSEL BAĞLANMA İLİŞKİSİ Doktora Tezi Tez Danışmanı: Prof. Dr. Selim Hovardaoğlu Tez Jürisi Üyeleri Adı ve Soyadı İmzası Prof. Dr. Selim Hovardaoğlu... Prof. Dr. Ali Dönmez... Doç. Dr. Bengi Öner Özkan... Doç. Dr. Zehra Dökmen... Yrd. Doç. Dr. Müge Kart... Tez Sınavı Tarihi...
4 TEŞEKKÜR Doktora çalışmasına başlamam için beni teşvik eden, çalışmanın tüm aşamalarında kendisinden çok şey öğrendiğim ve tez çalışmam boyunca bilgisi, deneyimi ve hoşgörüsünü esirgemeyen sevgili danışmanım, Prof. Dr. Selim Hovardaoğlu na; tez izleme komitesinde yer alan ve tüm doktora çalışmam boyunca bana her konuda destek olan Psikoloji Bölüm Başkanı değerli hocam Prof. Dr. Ali Dönmez e; yapıcı eleştirileri ve önerileri ile katkıda bulunan tez izleme komitesi üyesi Doç. Dr. Bengi Öner Özkan a, tezimi sabırla okuyup eleştiri ve düşüncelerini paylaşan tez jürisi üyeleri Doç. Dr. Zehra Dökmen ve Yrd. Doç. Dr. Müge Kart a Banka yöneticilerinden araştırma iznini almama ve verilerin toplanmasına yardımcı olarak çok önemli katkılarda bulunan sevgili Yaşar Sencer e ve Dr. Nihal Kale ye, Doktora çalışması boyunca çok şey paylaştığım, yardımlarını ve desteğini unutamayacağım arkadaşım Dr. Ayda Büyükşahin e, Tezimi yazarken verdiği destek için arkadaşım Prof.Dr. Aydın Ünsal a, Araştırmaya katılan tüm banka yönetici ve çalışanlarına, Son olarak sadece sabır ve hoşgörü göstererek değil, aynı zamanda tüm doktora çalışmam boyunca yazma ve veri girişi gibi işleri üstlenerek gerçek anlamda maddi ve manevi destek veren eşim Çetin Atalay a ve kızım Ekin Atalay a sonsuz teşekkürler.
5 İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ I.1. Algılanan Örgütsel Adalet 1 I.1.1.Adalet Nedir.2 I.1.2. Algılanan Örgütsel Adaletin Tanımı..5 I Dağıtımsal Adalet...8 I İşlemsel Adalet I Etkileşimsel Adalet...17 I.1.3. Algılanan Örgütsel Adaleti Etkileyen Özellikler..20 I Kişisel Özellikler...20 I Örgütsel Özellikler 23 I.1.4. Algılanan Örgütsel Adaletin Sonuçları.25 I.1.5. Algılanan Örgütsel Adalet Tartışmalarının Uygulamaya Etkisi...29 I.1.6. Algılanan Örgütsel Adalet ve Örgütsel Değişim...31 I.2. Örgütsel Bağlanma..34 I.2.1.Örgütsel Bağlanmaya İlişkin Yaklaşımlar 35 I Tutumsal Yaklaşım.36
6 I Davranışsal Yaklaşım I Allen-Meyer Modeli I.2.2. Örgütsel Bağlanmayı Etkileyen Özellikler...43 I Kişisel Özellikler...43 I Örgütsel Özellikler...47 I İşin/Görevin Özellikleri I Toplumsal ve Kültürel Özellikler 50 I.2.3. Örgütsel Bağlanmanın Sonuçları.52 I Bireyler Açısından Sonuçları I Çalışma Grubu Açısından Sonuçları...53 I Örgüt Açısından Sonuçları.. 54 I.3. Algılanan Örgütsel Adalet ile Örgütsel Bağlanma İlişkisi.56 I.4. Denklik Duyarlılığı 61 I.4.1. Araştırmalar I.4.2. Kültürün Etkisi I.5. ARAŞTIRMANIN AMACI..73
7 BÖLÜM II YÖNTEM II.1. Örneklem II.2. Veri Toplama Aracı II.2.1. Örgütsel Bağlılık Ölçeği.82 II.2.2. Algılanan Örgütsel Adalet Ölçeği. 83 II.2.3. Denklik Duyarlılığı Ölçeği..84 II.2.4. Minnesota Doyum Ölçeği- Kısa Formu..85 II.2.5.Ölçekler Arasındaki Korelasyonlar...86 II.3. İşlem BÖLÜM III BULGULAR III.1 Algılanan Örgütsel Adalet Ölçeğinden Alınan Puanlara Uygulanan Varyans Analizi Sonuçları...89 III.2 Örgütsel Bağlanma Ölçeğinden Alınan Puanlara Uygulanan Analizlerin Sonuçları...94 III.2.1. Varyans Analizi Sonuçları...94 III.2.2. Regresyon Analizi Sonuçları...98 III Duygusal Bağlılık Alt Ölçeğinden Alınan Puanların Yordanması İçin Yapılan Regresyon Analizi Sonuçları.99
8 III Devam Bağlılığı Alt Ölçeğinden Alınan Puanların Yordanması İçin Yapılan Regresyon Analizi Sonuçları III Normatif Bağlılık Alt Ölçeğinden Alınan Puanların Yordanması İçin Yapılan Regresyon Analizi Sonuçları III.3. Duyarlılık Grupları Temel Alınarak Yapılan Diskriminant Analizi Sonuçları..106 BÖLÜM IV TARTIŞMA IV.1. Algılanan Örgütsel Adaletle İlgili Bulguların Tartışılması 111 IV.2. Örgütsel Bağlanmaya İlişkin Bulguların Tartışılması IV.3. Algılanan Örgütsel Adalet - Örgütsel Bağlanma İlişkisiyle İlgili Bulguların Tartışılması..115 IV.4. Denklik Duyarlılığıyla İlgili Bulguların Tartışılması 121 SONUÇ VE ÖNERİLER 124 ÖZET ABSTRACT. 131 KAYNAKLAR..133 EKLER..161
9 ÇİZELGELER Çizelge1: Kurum, Cinsiyet ve Yaşa Göre Dağılım..80 Çizelge 2: Kurum, Unvan ve Eğitim Durumuna Göre Dağılım 81 Çizelge 3: Duyarlılık Gruplarına ve Unvana Göre Örgütsel Adalet Ölçeğinin Tümü ile Dağıtımsal, İşlemsel ve Etkileşimsel Adalet Alt Ölçeklerinden Alınan Puanların Ortalama ve Standart Sapmaları.90 Çizelge 4: Duyarlılık Gruplarına ve Unvana Göre Örgütsel Adalet Ölçeğinin Tümü ile Dağıtımsal, İşlemsel ve Etkileşimsel Adalet Alt Ölçeklerinden Alınan Puanlara Uygulanan Varyans Analizi Sonuçları...91 Çizelge 5: Duyarlılık Gruplarına ve Unvana Göre Örgütsel Bağlanma Ölçeğinin Tümü ile Duygusal Bağlılık, Devam Bağlılığı, Normatif Bağlılık Alt Ölçeklerinden Alınan Puanların Ortalama ve Standart Sapmaları..95 Çizelge 6: Duyarlılık Gruplarına ve Unvana Göre Örgütsel Bağlanma Ölçeğinin Tümü ile Duygusal Bağlılık, Devam Bağlılığı, Normatif Bağlılık Alt Ölçeklerinden Alınan Puanlara Uygulanan Varyans Analizi Sonuçları...96 Çizelge 7: Duygusal Bağlılık Alt Ölçeğinden Alınan Puanların Yordanması İçin Aşamalı Regresyon Analizinin Sonuçları.99
10 Çizelge 8: Duygusal Bağlılık Alt Ölçeğinden Alınan Puanların Duyarlılık Grupları Açısından Yordanması İçin Aşamalı Regresyon Analizinin Sonuçları Çizelge 9: Devam Bağlılığı Alt Ölçeğinden Alınan Puanların Yordanması İçin Aşamalı Regresyon Analizinin Sonuçları Çizelge 10: Devam Bağlılığı Alt Ölçeğinden Alınan Puanların Duyarlılık Grupları Açısından Yordanması İçin Aşamalı Regresyon Analizinin Sonuçları.102 Çizelge 11: Normatif Bağlılık Alt Ölçeğinden Alınan Puanların Yordanması İçin Aşamalı Regresyon Analizinin Sonuçları Çizelge 12: Normatif Bağlılık Alt Ölçeğinden Alınan Puanların Duyarlılık Grupları Açısından Yordanması İçin Aşamalı Regresyon Analizinin Sonuçları.104 Çizelge 13: Denklik Duyarlılıklarına Göre Oluşturulan Grupların Yordayıcı Değişkenlerden Aldıkları Ortalamalar..108 Çizelge 14: Katılımcıların Gruplara Doğru Olarak Sınıflandırılma Oranları 110
11 ŞEKİLLER Şekil 1: Duyarlılık Gruplarının İki Diskriminant Fonksiyon Üzerinde Dağılımı 107
12 BÖLÜM I GİRİŞ I.1. Algılanan Örgütsel Adalet Örgütsel adalet, hem sosyal psikologların hem de örgütsel davranış alanında çalışan akademisyenlerin çok yoğun olarak ilgilendiği yaşamın tüm alanlarını kapsayan sosyal bir olgudur. Algılanan örgütsel adaleti örgütler açısından önemli kılan en azından iki neden vardır. Bunların ilki, insanların eğitim ve beceri düzeyi arttıkça sadece iyi bir iş sahibi olmanın yetersiz kalmaya başlamasıdır. İnsanlar aynı zamanda kendilerine saygı duyulması ve değer verilmesini de istemektedirler. İkincisi ise, aşırı rekabetçi ortamın örgütlerden mükemmelliği talep etmesidir. Böylesi bir mükemmelliğe ulaşma çabası ile odaklanılan öğrenme, takım çalışması ve yeniden yapılanma gibi süreçler nedeniyle örgütlerin çalışma tarzları ve insana nasıl yaklaştıkları önem kazanmıştır. Bu nedenle modern örgütlerde adaletle ilgili sorunları anlamak önemlidir (Beugre, 1998).
13 I Adalet nedir? Adaletin anlamı sadece bireyden bireye değil, toplumlara, kültürlere, çağlara, uygarlıklara göre de değişmektedir. Sosyal bilimciler gruplar halinde yaşamanın insanın doğasında yer aldığı görüşünü savunmaktadır (Cropanzona ve Folger, 1998) İnsanların sosyal gruplar içinde yaşamaları aynı zamanda gereksinimlerini karşılamanın bir yoludur. Bu alanda yapılmış çalışmalar gereksinimleri iki genel kategoride toplamaktadır. Birinci grupta insanın yaşamını devam ettirmesi için olan temel gereksinimler yer almaktadır. Bunlar beslenme, barınma, korunma gibi somut maddi yönleri olan gereksinimlerdir. Çağımızda bu gereksinimlerin içine bir değişim aracı olarak para da eklenmiştir. Bunlar Maslow un fizyolojik gereksinimler grubu içinde tanımladığı gereksinimlerdir. İkinci grupta ise insanın sosyal doğası ile ilişkili gereksinimler yer almaktadır. İnsanlar diğer insanlar tarafından sevilmek, değer verilmek ve onaylanmak isterler. Bu gereksinimler ise sosyal-duygusal gereksinimler olarak adlandırılmaktadır (Cropanzona ve Folger, 1998). Grup dayanışması hem insanların ekonomik gereksinimlerini karşılama yeteneğini güçlendirir hem de sosyal- duygusal gereksinimlerinin karşılanmasını sağlar. Bu karşılıklı bir ilişkidir. Aynı grupta yer alan bireylerin karşılıklı olarak birbirlerinin gereksinimleri karşılıyor olması gerekir. Eğer grup üyeleri gereksinimlerinin karşılanmadığını düşünüyorlarsa, o zaman bu ilişki gözden geçirilir. Bu gözden geçirme adaletle ilgili kurallar çerçevesinde yapılır. Adaletle ilgili kurallar grup üyeleri arasındaki etkileşim ve değiş-tokuşun adil olması için 2
14 geliştirilmişlerdir. Bu kurallar çerçevesinde sosyal gruplar doğru ve adil kararını verirler. Bu kurallar hem insanların kendi davranışlarını yönlendirmeleri hem de diğer insanların davranışlarını değerlendirmeleri için gerekli olan ölçütleri sağlar. Kısaca adalet gereksinimlerimizin hakça bir şekilde sağlanması için gerekli olan sistemi sağlar (Mischo, 2002; Montada, 1998). Eşitlik veya adalet kavramı açısından insan ilişkileri psikolojik gelişim ve sosyal psikoloji kuramlarının uzun yıllardır ilgi odağı olmuştur (Mischo, 2002). Bu konuda yapılan sosyal psikolojik çalışmaların amacı adil olan veya eşit olanın ne olduğu konusunda nesnel ölçütler geliştirmek değil, bireylerin var olan durumları algılama ve tepki verme süreçlerini incelemektir. Ancak yine de insanların doğruluk, adil olma ve eşitlikle ilgili ölçütleri vardır ve bu ölçütler, doğaları gereği ideolojiktir (Montada, 1998). Adalet konusundaki sosyal psikolojik araştırmaların temelinde Adams tarafından geliştirilmiş olan Hakçalık Kuramı (Equity Theory), Homans ın Dağıtımsal Adalet Kuramı (Distributive Justice Theory) ve Stouffer ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş olan Göreli Yoksunluk Kuramı (Relative Deprivation Theory) yer almaktadır (Greenberg, 1990). Adams ın Hakçalık Kuramı, Sosyal Mübadele Kuramının (Social Exchange Theory) bir uzantısıdır. Sosyal Mübadele Kuramına göre bireyler gereksinimlerini karşılamak amacıyla bir etkileşim ve değiş-tokuş ilişkisi içindedirler. Bu ilişki çerçevesinde yatırımlar ile sonuçların adil olması ilişkiyi 3
15 belirleyici bir etkiye sahiptir. Yatırımlar yaş, eğitim, yetenek, çaba gibi kişinin ilişkiye getirdikleri veya verdikleridir. Sonuçlar ise ilişkinin bir üyesi olarak ilişkiden elde ettikleridir. İlişkinin devamı için kişinin yatırımlarını sonuçlardan çıkardığı zaman ulaştığı sonucun pozitif olması gerekir, çünkü insanlar bireysel çıkarlarını en yüksek düzeye çıkarma eğilimindedirler. İlişkinin sonuçları eğer bu çıkarlardan yana ise ilişki adil olarak değerlendirilir (Koper Van Knippenberg ve arkadaşları, 1993). Eğer kişinin verdikleri ile aldıkları arasında bir eşitsizlik varsa, kişi bu eşitsizliği ortadan kaldırmaya yönelik bazı davranışlar gösterecektir. Bu davranışlar yatırımların azaltılması, ortamdan uzaklaşılması veya duruma ilişkin bilişsel düzeyde değişiklik yapılmasını içerir. Yani eşitliği yeniden oluşturmak için durumu rasyonalize edici açıklamalar geliştirir. Adams tarafından geliştirilmiş olan Hakçalık kuramı pek çok açıdan eleştirilmiştir. Eleştiriler kuramın ilişkideki tarafları sadece güdüsel ve bilişsel varsayımlar çerçevesinde tanımlamış olması nedeniyle eksik olduğu üzerinde yoğunlaşmıştır. Ancak yine de Adams ın sonradan, eşitsizlik durumunda ortaya çıkan gerilimi azaltmak amacıyla kullanılan yolları açıklamak için Festinger in Bilişsel Çelişki Kuramı nından (Cognitive Dissonance Theory) yararlanması önemli bir katkı olarak değerlendirilmiştir (Beugre, 1998). Kişisel değişkenlerin göz ardı edilmiş olması kurama yöneltilen diğer bir eleştiridir. Miles ve diğerleri (1994) Hakçalık kuramı ile ilgili araştırmalarda kişisel farklılıkların dikkate alınmamasının önemli bir eksiklik olduğunu belirtmişlerdir. Bu eksikliği gidermek amacıyla denklik duyarlılığı kavramını geliştirmişlerdir. Bu yaklaşıma göre insanlar eşitsizlik durumuna gösterdikleri duyarlılık açısından üç gruba ayrılırlar. 4
16 Birinci tip insanlar için hakkaniyet kendi sonuçları ile karşılaştırma yaptığı kişilerin sonuçlarının aynı olmasıdır. Bunlar denkliğe duyarlı tiplerdir. İkincisi, kendi sonuçlarının daha fazla olmasını tercih eden alıcı tiplerdir. Sonuncusu ise, sonuçları diğerlerinden daha az olduğunda mutlu olan verici tiplerdir. İlişkinin değerlendirilmesinde kullanılan diğer bir ölçüt ise süreç ile ilgilidir. Kısaca özetlenecek olursa insanlar sosyal ilişkileri iki temel ölçüt çerçevesinde değerlendirirler. Bunlardan birincisi sürecin, diğeri ise sonucun ne kadar adil olduğu ile ilgilidir. Birincisi dağıtımsal adalet, ikincisi ise işlemsel adalet olarak adlandırılmaktadır (Greenberg, 1990). Bazı araştırmacılar üçüncü bir ölçüt olarak etkileşimsel adalet sürecinin olduğu görüşünü öne sürerken, diğerleri bunu işlemsel adaletin bir alt boyutu olarak ele almaktadır. I Algılanan Örgütsel Adaletin Tanımı Örgütsel adalet kavramı ilk kez 1987 yılında Greenberg tarafından örgüt içinde hakçalığın algılanması anlamında kullanılmıştır. Bu kapsamda yapılan araştırmalar örgütsel adaleti sosyal bir yapı olarak ele almışlardır (Colquitt ve arkadaşları, 2001). İlk kez kullanılmasından bu yana kavram için çok farklı tanımlar yapılmıştır. Shephard ve diğerleri (1992; aktaran Beugre, 1998) örgütsel oluşumlara uygun bir adalet tanımı yapmışlardır. Bu tanıma göre adalet iki ilkeye dayanmaktadır. Adaletin birinci ilkesi denge yargısıdır. Bu yargı aynı ortamda gerçekleşen benzer eylemlerin karşılaştırılmasına dayanır. İkinci ilke 5
17 kararın haklı görünmesini sağlayan bir niteliğe karşılık gelen doğruluktur. Kişi belirli bir eylemin hem dengeli hem de doğru olduğuna karar verdiğinde, bunun hakça olduğuna karar vermiş olur. Bu açıdan bakıldığında örgütsel adalet sonuçların dağıtımı ve bu dağıtımın yapılmasında kullanılan süreçlerin hakçalığına ilişkin algıdır. Buradaki denge ilkesi ile Adams ın hakçalık kavramı benzerlikler içermektedir. Algılanan örgütsel adaletle ilgili yapılan ilk çalışmalar dağıtımsal adalet üzerinde yoğunlaşmıştır. Daha sonra ise kimi araştırmacılar adaleti insanlara yapılan muameleler açısından tanımlamıştır. İlk yıllarda yapılan tanımlamaların çoğu adaletin bir veya iki boyutuyla sınırlı kalmıştır. Ancak son yıllarda işlemsel veya etkileşimsel adaletle ilgili çalışmalar da ağırlık kazanmıştır (Stephens ve Cobb, 1999). Beugre (1998) farklı araştırmacılar tarafından adaletin farklı boyutlarını içeren tanımlamaları kapsayan geniş bir örgütsel adalet tanımı yapmıştır. Ona göre algılanan örgütsel adalet, bir örgütte bireylerin arkadaşlarıyla, yöneticileriyle, çalışma arkadaşlarıyla, sosyal bir sistem olarak örgütle aralarında gerçekleşen ekonomik ve sosyal mübadelenin algılanan hakçalığıdır. Bu tanım adaleti, diğer insanlarla ilişkiler (etkileşimsel), bir sosyal sistem olarak örgütle ilişkiler (sistemik), elde edilen ödüllerin hakçalığı (dağıtımsal) ve resmi işlemler ve yöntemler (işlemsel) çerçevesinde tanımlamaktadır. Bu tanımların tümünün ortak noktası adaletin, nesnel bir durum değil esas olarak algısal bir olgu, bir karar olmasıdır. Adalet, kişinin yazgısı veya diğer 6
18 insanlardan gördüğü muamelenin doğruluğuyla ilgili yaptığı değerlendirmeye dayanan bir karardır. Önemli olan gerçeğin kendisi değil nasıl algılandığıdır. Herhangi bir durumda neyin hakça olduğunu belirleyecek mutlak bir ölçüt yoktur. Hakçalık kararı daima görelidir. Adaletin algılamaya dayalı öznel bir yargı olması örgütler açısından onun neden ve nasıl araştırılması gerektiğinin sorulmasına neden olabilir. Belirli bir eylemin hakça olduğuna kim ve nasıl karar verecek? İnsanlar neden adalet arıyor? Neden örgütsel adaletle ilgili araştırma yapmalıyız? Bu soruların yanıtı adaletin sadece sosyal bir olgu olarak değil aynı zamanda insani bir erdem olarak önemli oluşunda yatmaktadır (Beugre, 1998). Adalet algısının oluşması ve ölçütlerin gelişmesinde toplumsallaşma önemli bir rol oynar. Adalete ulaşmak hem kendi içinde bir sondur hem de gelecekteki eylemler için bir anlamdır. Hakçalık arzu edilen sosyal bir durumdur ve insanlar kendilerini diğer insanlara ve kendilerine hakça göstermek arayışındadır (Greenberg, 1990). Örgütler açısından bakıldığında adalet arayışının üç önemli amacı vardır: 1)Hakçalıkla ilgili düşünceler çalışanların tutumlarını olumlu etkileyerek performanslarını arttıracaktır. 2) Hakçalıkla ilgili düşünceler birlik duygusunu güçlendirecektir. 3) Hakçalıkla ilgili düşünceler çalışanların insan olarak kabul edildikleri ve kendilerine saygı duyulduğu yönündeki duygularını güçlendirecektir. Adalet arayışının bu amaçları, örgütün üyeleri arasındaki kişisel ilişkileri güçlendirmeye ve örgüte karşı olumlu tutum geliştirmeyede yardım etmekredir (Beugre, 1998). 7
19 Daha öncede belirtildiği gibi sosyal mübadele kuramı bireylerin sosyal ilişkilerini akılcı kişisel çıkarlar çerçevesinde düzenledikleri görüşünü savunmaktadır (Witt ve Kacmar, 2001). Örgütsel adaletle ilgili çalışmaların başlangıç noktası da bu kuram olmuştur. Adalet kavramının tartışılmasında kullanılan dağıtımsal, işlemsel ve etkileşimsel adalet boyutları örgütsel adalet kavramı için de geçerlidir. Bu bölümde bu üç boyut açısından algılanan örgütsel adalet konusu ele alınmaktadır. I Dağıtımsal Adalet Konuyla ilgili olarak yapılan 1975 yılından önceki çalışmalarda adalet kavramı yalnızca dağıtımsal adalet açısından ele alınmıştır. Bu konudaki birçok çalışmanın başlangıç noktası Adams ın Hakçalık kuramı olmuştur. Bu kuram daha önce de değinildiği gibi adalet kavramını ilişkilerdeki yatırım-sonuç oranının değerlendirilmesi temelinde ele almaktadır. Dağıtımsal adalet sonuçlar veya dağıtılanlara ilişkin algılanan adalettir. Hak ettiğimi aldım mı? sorusu adalet ile ilgili tartışmaların temel direğini oluşturur. İnsanlar dağıtımsal adaletle ilgili bir karar verdiklerinde, sonucun veya çıktının uygun ve ahlaki olup olmadığına karar vermektedirler. Bu konuda geliştirilmiş olan nesnel ölçütler yoktur. İnsanlar bu kararı alırken bir çerçeve oluşturur ve olumlu buldukları örnekler ışığında bir değerlendirme yaparlar. Çok çeşitli karşılaştırma ölçütleri 8
20 söz konusudur, ancak en yaygın olarak yapılanı sosyal karşılaştırmalardır. Yani kişinin kendisi ile benzer koşullarda olan bir başkası veya başkaları ile kendi durumunu karşılaştırmasıdır (Kulik ve Ambrose,1992). Araştırmalarda incelenen en eski dağıtımsal adalet ölçütü hakçalıktır. Bu ölçüt sosyal etkileşimin birçok biçiminde kullanılmaktadır. Hakçalık ilkesi girdi ile çıktı arasındaki oranla ilgilidir (Wendorf ve arkadaşları, 2002). Bazı araştırmacılar ise belirli koşullar altında bireylerin kaynakların gereksinimler temelinde dağıtılmasına önem verdiklerini belirtmektedirler. Bu açıdan bakıldığında dağıtımsal adaletle ilgili diğer bir ölçüt ise gereksinim olmaktadır (Colquitt ve arkadaşları, 2001; Linkey ve Alexander,1998). Dağıtımsal adaletle ilgili çalışmalarda temel olarak iki sorunun yanıtı aranmaktadır. Bunlardan ilki, bazı mübadelelerin ne zaman ve niçin çalışanlar tarafından adil veya değil olarak algılandığıdır. İkincisi ise, kendilerine adil davranılmadığını düşünen çalışanların nasıl davrandığıdır. Birinci soruyla ilgili tartışmalar algılanan adaletsizliğin nedenleri olarak ele alınmaktadır. Bu nedenlerden en önemlisi yatırımlar ve sonuçların belirlenmesi veya tanımlanmasındaki öznelliktir. Çalışanlar açısından yatırımlar; eğitim, zeka, deneyim, yaş, cinsiyet, ırk, sosyal konum, çaba, kıdem v.b dir. Yatırımlar, bireyin, bu mübadeleye kendi katkısının ne olduğu konusundaki algısıdır. Sonuçların öznelliği, adaletin öznelliğinin en önemli nedenidir. Sonuçlar ücret, sosyal yardımlar, unvan, sosyal statü sembolleri v.b ödüllerdir. Sonuçların olumlu olması çalışanın yatırımlarının karşılığını aldığını düşünmesi açısından 9
21 önemlidir (Cropanzano ve Folger, 1998). Adams Hakçalık Kuramında sosyal değiş tokuş için bir eşitlik önermektedir. Adams a göre eşitliğin bir tarafında kişinin kendisi diğer tarafında ise diğerleri yer almaktadır. Diğerleri kişinin kendisi ile değiş tokuş ilişkisi içinde olanlar veya kişinin karşılaştırma yaptığı kişiler olabilir. Eğer bir değiş tokuş ilişkisinden söz ediyorsak o zaman bir sınırlamadan söz ediyoruz demektir. Çünkü ulaşılabilir kaynaklar sınırlıdır. Bu nedenle değiş tokuş ilişkisindeki taraflardan birisinin karı diğerinin zararı olmaktadır. İkinci sorunun yanıtı ise algılanan adaletsizliğin sonuçları ile ilgilidir. Kişi hak ettiğinden daha az fayda sağladığını düşündüğünde bunun olası sonucu öfke, hak ettiğinden fazla fayda sağladığını düşünmesinin olası sonucu ise suçluluk duygusudur. Her durumda algılanan adaletsizlik kişinin rahatsızlık duymasına neden olur ve kişiyi bu rahatsızlığı azaltmak için güdüler. Rahatsızlığı azaltmanın çeşitli yolları vardır. Bunlar; karşılaştırmanın nesnesini (sonuç veya yatırım) nesnel olarak değiştirerek yatırım sonuç oranını değiştirmek ve yatırım sonuç oranını bilişsel süreçlerle çarpıtmaktır (Cropanzano ve Folger, 1998). Adams ın Hakçalık kuramının örgütsel davranış alanında çalışan akademisyenlerce benimsenmiş olmasının en önemli nedeni yatırımlarla sonuçların iş yaşamı ile ilgili kavramlarla ve ölçülebilir olarak tanımlanmış olmasıdır. 10
22 Leventhal (1980) tarafından geliştirilen Adalet Yargısı Modeli (Justice Judgment Model) ise insanların hangi koşullarda adalet ilkelerini bilinçli bir şekilde uygulamaya koydukları ile ilgilenmiştir. İnsanlar neyin hakça olduğuna karar verirken farklı kurallar uygularlar. Bu kurallar şunlardır: 1) Yatırımlarla sonuçlar arasında belirli bir oranın olması gerekliliğine dayanan katkı kuralı, 2)Yüksek gereksinimin daha fazla pay alması gerekliliğine dayanan gereksinim kuralı, 3) Gereksinim veya katkıdan bağımsız olarak herkesin benzer pay alması gerekliliğine dayanan eşitlik kuralı. İnsanlar hakça olanın ne olduğuna karar verirken amaçları çerçevesinde bu kurallara belirli ağırlıklar verirler ve bu ağırlıklar farklı koşullarda değişiklik gösterir. Bu yaklaşım bölüşüm sistemini, ilişki içindeki katılımcıların amaçlarının bir işlevi olarak görmektedir. Bu açıdan bakıldığında amaçlanan sosyal uyum ve bütünlüğün korunması olduğunda ödüllerin eşit dağıtımı önem kazanırken, amaç performans artışı olduğunda sonuçların adil paylaşımına olanak veren sistemler (performansa dayalı ücret sistemi gibi) önem kazanmaktadır. Yani belirli amaçların gerçekleştirilmesi belirli adalet ilkeleri çerçevesinde olmaktadır (Beugre, 1998; Greenberg,1990). Leventhal e (1980) göre bir sürecin adil olup olmadığına karar vermek için kullanılan ilkeler şunlardır; tutarlılık (farklı zamanlarda farklı kişilere aynı şekilde uygulanıyor olması), önyargılardan bağımsızlık, yeterli ve doğru bilgiye dayanma, düzeltilebilirlik, dağıtımdan etkilenen tüm tarafların değer ve düşüncelerini temsil etme ve temel ahlaki değer ve standartlara uygunluk. 11
23 Dağıtımsal adaletle ilgili Deutsch (1985; aktaran Beugre, 1998) geliştirilen diğer bir yaklaşıma göre ise olumlu (ödül) ve olumsuz (ceza) sonuçların bölüşümünü belirleyen 7 ilke vardır. Bunlar; ödülün veya cezanın yapısı, bölüşüm sürecinde sergilenen davranışlar, bölüşümün tarzı ve zamanı, bölüşümün altında yatan değer, değerin temsilinde kullanılan ölçütler, ölçütlerin uygulanması ve kararların alınış tarzıdır. Algılanan örgütsel adaletle ilgili bu yaklaşımlara yöneltilen eleştirilerin en önemlisi dağıtım üzerinde odaklanmış olmalarıdır. Adalet açısından bakıldığında dağıtımın nasıl olduğu kadar, dağıtım kararlarının nasıl verildiği de önemlidir. Bu noktada işlemsel adalet kavramı önem kazanmaktadır (Greenberg ve arkadaşları,1997; Folger, 1986). I İşlemsel Adalet İlk ortaya çıktığı yıllarda sosyal adalet kuramı insanların elde ettikleri çıktılar üzerinde yoğunlaşmıştır li yılların ortalarına doğru çıktıların oluşma sürecinin de hakkaniyet kararları üzerinde önemli bir rol oynadığı görüşü tartışılmaya başlanmıştır. Bunun sonucu olarak, sosyal adalet tartışmaları, sürecin etkisinin anlaşılması konusuna odaklanmıştır (Brockner ve Wiesenfeld, 1996) li yıllarda Thibaut ve Walker (Aktaran Greenberg, 1990) tarafından uyuşmazlıkların çözümüne verilen tepkilerle ilgili araştırmalarda çalışanların, uyuşmazlıkların çözümüyle ilgili işlemlere iki denetim tipi çerçevesinde tepki 12
24 verdikleri gözlenmiştir. Yani işlemsel adaletle ilgili iki ölçüt tanımlamaktadır. Birincisi, kararın denetimi, diğeri ise sürecin denetimidir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda ise sadece bu iki ölçüte bağlı kalmanın çalışmaları sınırlandırdığı görüşü ileri sürülmüştür. Leventhal tarafından ortaya konmuş olan tutarlılık, düzeltilebilirlik, yeterlilik, temsil edilebilirlik ve genel ahlaki değerlere uygunluk ölçütlerinin işlemsel adaletin değerlendirilmesinde de kullanıldığı savunulmaktadır (Wendor ve arkadaşları, 2002). Thibaut ve Walker süreç üzerindeki denetimin önemi vurgularken Leventhal (1980; aktaran Greenberg, 1990) işlemsel adaletin karar alma sürecinin tanımlanması, bilgi toplama yöntemleri, yöneticilerin seçimi gibi diğer bazı boyutları üzerinde yoğunlaşmıştır. Ona göre işlemlerin hakçalığının değerlendirilmesinde kullanılan bazı ölçütler vardır. Bir işlemin adil olarak değerlendirilebilmesi için yanlılıktan uzak olması, doğru ve yeterli bilgiye dayanıyor olması, tüm tarafların düşüncelerini dikkate alıyor olması, tutarlı bir paylaşım sağlaması ve ahlaki ilkelere dayanması gerekmektedir. İşlemsel adaletin etkilerini açıklamak amacıyla Kişisel Çıkarlar, Değer- Dışavurum ve Grup Değerleri yaklaşımları geliştirilmiştir. Kişisel çıkarlar modeline göre insanlar kendi çıkarlarını düşündükleri için işlemler üzerinde denetim sağlamak isterler. İşlemler üzerinde denetim sahibi olmak daha hakça veya istenen sonuçlar elde edilmesini sağlayacağı için işlemsel adalet algısını güçlendirir. Bazen daha fazla çıkar sağlanması için başkaları ile etkileşimde bulunmak gerekir. Bu etkileşim içinde insanlar her zaman sonuçlar üzerinde tam 13
25 bir denetim sağlayamayabilirler ancak buna rağmen grupta kalmaya devam ederler çünkü uzun dönemde bu etkileşim ve işbirliğinin kendilerine daha fazla kazanç getireceğine inanırlar (Lind ve Tyler, 1988). Kişisel çıkarlar modeli işlemsel adaletin bireysel yönünü, grup değerleri modeli ise grupla özdeşleşmenin etkisini anlamak amacıyla geliştirilmiştir. Grup değerleri modeline göre insanlar gruplar içinde uzun dönemli ilişkilere değer verirler, çünkü grup üyeliği insanların sosyal yaşamının önemli kısmıdır ve insanlar doğaları gereği bir grup içinde olmaya gereksinim duyarlar. Aynı gereksinimi örgütler ve kurumlarla olan uzun süreli birliktelik içinde gösterirler. İçinde yer aldıkları örgütün değer verdikleri yöneticilerinin aldıkları kararların hakça olması ve kendilerine bir grup üyesi olarak değer vermeleri, saygılı ve nazik davranmaları beklentisi içindedirler. Bu durum, onların grup dayanışmasını güçlendiren işlemlere değer vermesine neden olur. Değer-Dışavurum modelinde ise işlemlerin denetiminin, işlemsel adalet algısını güçlendirmesinin nedeni, insanların düşüncelerinin dikkate alınmasıyla ilgili gereksinimlerini doyurmasıdır. Kişiler, kararları etkilemesinden bağımsız olarak sadece düşüncelerini dile getirmiş olmayı isterler, çünkü seslerini duyurmanın diğer insanların kararlarını etkilemek için bir fırsat olduğunu düşünürler. Diğer bir deyişle değer verilen, denetimin kendisi değil grup içinde düşüncelerin ifade edilmesine olanak sağlanmasıdır (Greenberg, 1990). Sonuçlarla süreçler arasındaki etkileşimi vurgulayan ilk kişi Folger olmuştur. Folger (1986) hakçalık kuramının adil olmayan sonuçlara gösterilen 14
26 tepkilerle ilgili açıklamalarını geliştirmek amacıyla Karşılaştırmalı Biliş (Referent Cognition) kuramını geliştirmiştir. Bu kurama göre insanlar adil olmayan süreçlere iki farklı tepki gösterirler. Bunlardan birincisi sonuçlara ulaşmada kullanılan işlemlere ilişkin inançlara dayanan gücenme tepkisidir. İkincisi ise göreli sonuçlara dayanan doyum veya doyumsuzluk tepkisidir. Kişinin başka koşullarda aynı sonucu mu alırdım? sorusuna verdiği yanıt karşılaştırmalı bilişi oluşturur. Bu biliş tarafından oluşturulan alternatif koşullar var olandan farklı ve daha fazla istenir olduğunda gücenme ve doyumsuzluk duygusu ortaya çıkar. Örneğin, çalışanın, yöneticinin başka işlemler uygulaması durumunda kendi kazanımlarının daha yüksek olacağına inanması, güçlü bir gücenme duygusu yaratacaktır. Kısaca, insanlar karşılaştıkları durumlara zihinlerindeki olay, durum ve sonuçları yansıtırlar. Böylece bir karşılaştırmalı biliş yaratmış olurlar. İnsanların karşılaştırmalı biliş üretmiş olmaları, gerçekte olan yerine ne olabilirdi konusunda düşünmeleri demektir. Bu alternatif zihinsel yeniden yapılanmaya karşılaştırmalı biliş denmesinin nedeni gerçek olaylar ve sonuçlar için bir karşılaştırma çerçevesi oluşturmasıdır. Gerçek işlemlerle karşılaştırmalı bilişin yarattığı alternatifin karşılaştırılması hangisinin daha adil sonuçlar ürettiği sorusunu gündeme getirir. Eğer gerçek işlemlerin ahlaki açıdan daha yetersiz olduğuna karar verilirse gerçek sonuçların da hakça olmadığına karar verilir ve doyumsuzluk oluşur. Bazı durumlarda insanlar varolan durumun geçiçi olduğunu ve gelecekte düzeleceğini düşünürler. Bu durum düzelme olasılığı olarak tanımlanır ve 15
27 insanların doyumsuzlukları azalır. Eğer gelecekte olumlu anlamda bir değişiklik olacağına inançları yoksa o zaman devamsızlık, düşük performans gibi bazı olumsuz davranışlar sergilenir. Sonuçlar ne kadar kötü olursa olsun eğer işlemlerin hakça olduğuna karar verilirse öfke ve küskünlük en alt düzeyde olacaktır ve çalışanların daha iyi sonuçlar elde etmek amacıyla alternatif işlemler kullanma olasılığı azalacaktır (Folger ve arkadaşları, 1983). Bu kuramın yanıtladığı sorulardan biri de insanların var olan durumla ilgili diğer seçeneklerin farkına nasıl vardıkları ile ilgilidir. Bu çerçevede değerlendirmelere temel olan karşılaştırma noktaları; önceki deneyimler, spekülasyonlar ve sosyal karşılaştırmalardır. Diğer yandan, karşılaştırma süreci mutlak standartlar çerçevesinde yapılır. Burada önemli olan nokta süreçlerle çıktıların etkileşim içinde olmasıdır. Bazı araştırmacılar sosyal karşılaştırmanın çok yaygın olarak kullanılıyor olmasına rağmen Karşılaştırmalı Biliş kuramında yeterince önem verilmemiş olduğu görüşündedirler (Greenberg ve arkadaşları, 1997) İşlemsel adalet kavramı sonucu belirleyen yöntemler, mekanizmalar ve süreçlerle ilgilidir. Bu süreçler karar verme, çatışmaların çözümü veya kaynakların dağıtımı ile ilgili olabilir. Örgütsel yapılar işlemsel adalet üzerinde sınırlayıcı bir etkiye sahiptir. Bu nedenle işlemsel adalet tartışmalarında yapısal süreçler odak noktası oluşturmaktadır. Yapısal süreçler çeşitli şekillerde işlemsel adaleti belirlerler. 16
28 I Etkileşimsel Adalet İşlemsel adalet kavramıyla ilgili araştırmalar, algılanan işlemsel adaletin çatışmaların çözümü veya ödüllerin dağıtımıyla ilgili resmi işlemler dışındaki bazı etmenlerden de etkilendiğini göstermiştir. Yöneticilerin çalışanlara olan tutum ve davranışları ile resmi karar alma süreçleri ile ilgili yapılan açıklamaların yeterliği işlemsel adalet yargısını etkileyen iki önemli faktördür. Bu iki faktör algılan örgütsel adalet kavramının etkileşimsel yönü ile ilgilidir (Greenberg, 1990). Etkileşimsel adalet kavramı ilk kez 1986 yılında Bies ve Moag tarafından kullanılmıştır. Bu kavram kişinin diğer insanlarla olan etkileşiminden sağladığı duygusal ve sosyal desteğin kalitesi ile ilgilidir (Colquit ve diğerleri, 2001). Bu kavram, bazı araştırmacılar tarafından adaleti değerlendirmede bağımsız bir ölçüt olarak ele alınırken, diğerleri tarafından işlemsel adaletin bir alt boyutu olarak görülmektedir. Kavrama bu şekilde yaklaşanlar işlemsel adaletin yapısal (resmi) ve sosyal (etkileşimsel) olarak tanımlanabilecek iki boyutu olduğunu savunmaktadır (Cropanzano ve Folger, 1998). Bazı araştırmacılar tarafından bağımsız bir kavram olarak tartışılan diğerleri tarafından ise işlemsel adaletin bir alt boyutu olarak ele alınan etkileşimsel adalet resmi olarak oluşturulmuş yapıların aksine etkileşimde bulunan taraflar arasındaki resmi olan rol, statü ve kuralların dışında gelişen ilişkileri kapsar. Örgütsel adalet algısı sadece işlemler ve sonuçlardan değil aynı 17
29 zamanda yöneticilerin çalışanlarla olan ilişki ve etkileşimlerinden ve resmi işlemlerle ilgili yapılan açıklamaların yeterli ve doğru olmasından da etkilenmektedir. Bu etkileşim biçimi aynı zamanda eşitliğin algılanması sürecini etkilediği için önemlidir (Greenberg, 1990). Greenberg e (1993) göre örgütsel adaletin yapısal boyutu etkileşimin içinde gerçekleştiği çevresel koşullarla, sosyal boyutu ise bireylere nasıl davranıldığıyla ilişkilidir. Bu durumda örgüt içinde ödüllerin dağıtımı yapısal olarak adilken, bu ödüllerin dağıtımı sürecinde yöneticilerin çalışanlara karşı davranışları kaba olduğu ve yeterli açıklama yapmadıkları için adil olmayabilir. Adaletin etkileşimsel boyutu yalnızca işlemsel adaletle değil aynı zamanda dağıtımsal adaletle de ilgilidir. Her ne şekilde ele alınırsa alınsın etkileşimsel adaletin iki alt boyutu vardır. Bunlar, kişilerarası ilişkilerde duyarlılık ve resmi kararlara ilişkin olarak yapılan açıklamaların yeterliğidir. Birincisi ilişkilerdeki saygı ve nezaket ile ilgili ölçütleri içerir. Açıklamalar ise kişiye olayların neden o şekilde geliştiği ile ilgili bilgi ve gerekçeleri sağlar (Cropanzano ve Folger, 1998). Greenberg (1993) etkileşimsel adaletin işlemlerle ilgili alt boyutunu bilgisel, sonuçlarla ilgili alt boyutunu ise kişilerarası adalet olarak tanımlamaktadır. Kişilerarası adalet sonuçlara gösterilen tepkileri, bilgisel adalet ise işlemlere verilen tepkileri etkilemektedir. Bir işlemle ilgili yapılan açıklamalar, kişilerin işleme ilişkin duydukları endişelere değer verildiğini gösterir ve sürecin yapısal yönleri ile ilgili bilgi aktararak işlemin farklı bir açıdan görülmesini sağlayabilir. 18
30 Araştırmacılar arasında adaletin ölçümü amacıyla oluşturulan yapıların kaç boyutlu olduğuna ilişkin çok yoğun tartışmalar söz konusudur. Kimi araştırmacılar sadece işlemsel ve dağıtımsal boyutlara ilişkin yapılarla ilgilenirken, diğerleri etkileşim boyutuyla da ilgilenmektedir. Bazı araştırmacılar kişilerarası ilişkiler ve bilgilendirmenin etkileşim adaletinin iki alt boyutu olduğunu savunurken diğerleri bunların da ayrı birer yapı olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünmektedir. (Colquitt ve arkadaşları, 2001). Kuramsal olarak adalet kavramı işlemsel ve dağıtımsal veya etkileşimsel olarak ayrılarak inceleniyor olsa da, uygulamada bu süreçleri bağımsız yapılar olarak görmek olası değildir (Witt ve Kacmar, 2001). Bu araştırmada algılanan örgütsel adalet, dağıtımsal, işlemsel ve etkileşimsel adalet olarak ele alınmaktadır. 19
31 I Algılanan Örgütsel Adaleti Etkileyen Özellikler Algılanan örgütsel adaletle ilişkisi araştırılan pek çok kişisel ve örgütsel değişken bulunmaktadır. Cinsiyet, eğitim, çalışma süresi, unvan gibi kişisel özellikler ve örgüt kültürü, örgütsel değişim, performans değerlendirme ve yönetici davranışları gibi örgütsel özellikler algılanan örgütsel adalete etkisi en çok araştırılan özelliklerdendir. Bu kısımda, bu geğişkenler kapsamında yapılan çalışmalar ele alınmıştır. I Kişisel Özellikler Örgütsel davranış araştırmalarında kişisel değişkenlerin etkilerine çok fazla önem verilmekle birlikte, hakçalık algısında kişisel özelliklerin etkisi yeterince incelenmemiştir. Algılanan örgütsel adaletle ilgili geliştirilen kuramlarda adalet davranışında bireysel farklılıklar konusu çok fazla ele alınmamıştır. Kişisel faktörler sonuçlara atfedilen değer veya karşılaştırma düzeyine ilişkin hakçalık algısını etkilemekten ziyade, kişilerin farkında oldukları tüm bilgisel ipuçlarının bütünleştirilmesinden oluşan yapıyı değiştirdiği için önemlidir. Kişilik özellikleri, bilişsel süreçler ve cinsiyet, eğitim, unvan, kıdem gibi demografik özelliklerin adalet algısını nasıl etkilediği önemlidir (Beugre, 1998). Örgütsel davranış alanında yapılan çalışmalar cinsiyetin pek çok tutum ve davranış üzerinde önemli etkileri olduğunu göstermektedir (Harrison ve Hubbert 20
32 ,1998; Mathieu ve Zajac, 1990; Steaward ve diğerleri, 2007). Saal ve Moore un (1993) cinsiyetin adaletle ilgili değerlendirmelere etkisi ile ilgili yaptıkları bir araştırma kadınların, kadın çalışanların terfi kararlarında erkeklerden daha çok haksızlığa uğradıklarını düşündüklerini göstermiştir. Araştırmalar, kadınların örgüt içinde daha az yetkiye sahip olduklarını, örgütler ve uluslarası hareketliliklerinin daha az olduğunu, aynı işlerde daha az ücretle çalıştırıldıklarını kısaca örgütsel adalet açısından bakıldığında erkeklerle eşit muamele görmediklerini göstermektedir. Cinsiyet, adaletle ilgili kuralları da etkilemektedir. Kadınlar eşitliğe daha eğilimli ve hatta ödül dağıtımı ile ilgili kurallarda özveriye daha yatkındırlar. Kadınlar eşitsizlik durumuna daha az olumsuz tepki vermektedir ve ilişkinin etkileşimsel boyutuna yönelerek arkadaşça bir ilişkiyi sürdürmeye odaklanmaktadır. Erkekler ise konumlarından kaynaklanan gücü kullanmaya, sorunun çözüm yollarını araştırmaya ve azami çıkar sağlamaya yönelmektedir (Major ve Deaux, 1982; aktaran Beugre 1998). Cinsiyetlerin sosyalleşme süreçleri bu faklılıkların açıklanmasında kullanılmaktadır. Kadınlar daha yardımsever ve merhametli; erkeklerse rekabetçi yetiştirilmektedir. Mc Farlin ve Sweaney (1992) tarafından, dağıtımsal ve işlemsel adaletle diğer örgütsel sonuçlar arasındaki ilişkiye cinsiyetin etkisini belirlemek amacıyla yapılan araştırmada işlemsel ve dağıtımsal adalet algılarının kadınların örgütte kalma davranışını erkeklerden daha fazla etkilediği bulunmuştur. Ayrıca işlemsel adalet algısı kadınların örgütsel bağlılığını erkeklerden daha fazla etkilemektedir. Dağıtımsal adalet algısı ise erkeklerin bağlılığını kadınlardan daha fazla etkilemektedir. Bu durum, kadınların 21
33 sosyalleşmesinin daha çok etkileşimlerden doyum sağlamaya yönelmiş olmasıyla açıklanmaktadır. Unvan çalışanın örgüt hiyerarşisindeki konumu anlamına gelmektedir. Adalet ilkeleri, algıları ve eylemleri unvan ve gücün örgüt içindeki dağılımı ile çok yakından ilişkilidir. Çünkü yöneticiler örgüt içinde karar alma mekanizmasını ellerinde bulunduran kişilerdir ve aldıkları kararların hakça olduğunu düşünme eğilimindedirler. Araştırmalar örgütlerde yönetim kademesinde olanlarla gücü olmayan çalışanlar arasında hakçalığın algılanması açısından faklılıklar bulunduğunu göstermektedir (Beugre, 1998). Örgütte geçirilen süre ile algılan örgütsel adalet arasındaki ilişkiyle ilgili araştırmaların sonuçları birbiriyle çelişmektedir. Bazı araştırmacılar örgütte geçirilen süre arttıkça çalışanların örgütsel bölüşüm ve süreçlerle ilgili adalet algısının daha olumlu olduğunu, çünkü süreyle birlikte süreçlere alışıldığını ve bu alışkanlığın bu süreçleri destekleme eğilimi yarattığını düşünmektedirler (Eker, 2006). Diğer yandan, bazı araştırmacılara göre çalışanın örgüt içinde geçirdiği süreyle birlikte tanık olduğu iyi ve kötü olaylar artmaktadır. İnsanlar kötü olayları daha çok hatırlama eğilimindedir ve yıllarca biriktirilen kötü anılar olumsuz bir adalet algısına yol açmaktadır (Beugre, 1998). Algılanan örgütsel adaletle ilişkisi araştırılan bir diğer kişisel özellik eğitimdir. Eğitimli çalışanların adaletle ilgili konulara daha duyarlı oldukları, kendi haklarını korumaya daha çok eğilimli oldukları ve işleriyle ilgili alınan kararlara 22
34 katılmaya daha çok istekli oldukları ve beklentilerinin daha fazla olduğu gözlenmektedir. Bu beklentilerin karşılanmamasının yarattığı düş kırıklığı adil davranılmadığı duygusuna yol açmaktadır. Eğitim aynı zamanda yeterlikle de ilişkilidir. Yeterlilik duygusu yüksek olan kişilerin adil olmayan durumlara gösterdikleri tepkinin daha olumsuz olduğu gözlenmiştir (Dailey ve Delaney, 1992). I Örgütsel Özellikler Örgütsel değişim, örgüt kültürü, performans değerleme, ücret sistemi gibi pek çok örgütsel değişkenin algılanan örgütsel adaletle ilişkisini inceleyen araştırmalar yapılmıştır. Küçülme ve yeniden yapılanma gibi örgütsel değişikliklerin algılanan örgütsel adalete etkisini araştıran çalışmalar özellikle küçülme yönünde yeni düzenleme yapılan örgütlerde işten eleman çıkarılması üzerinde yoğunlaşmıştır. Araştırmalar yoğun olarak işten eleman çıkarılan örgütlerde çalışmaya devam edenlerin örgüte bağlılıklarının arttığını göstermektedir. Ancak işten çıkarılmaların sıklığı ve çıkarılanlarla çalışmaya devam edenler arasındaki psikolojik mesafe bu sonucu olumsuz etkilemektedir. İşten çıkarılmanın sıklığı arttıkça algılanan etkileşimsel adalet daha olumsuz olmaktadır. Küçülmenin sonuçları ne kadar olumsuzsa dağıtımsal ve işlemsel adaletle ilgili endişeler o kadar fazla olmaktadır (Greenberg, 1990). Sadece sonuçları olumsuz olan 23
35 örgütsel değişiklerin değil, çalışma yaşamındaki cinsiyet, ırk gibi farklılıkların giderilmesi amacıyla gerçekleştirilen bazı yapısal değişikliklerin de algılan örgütsel adaleti olumsuz etkilediği gözlenmiştir. Kişi veya gruplar farklılıkların ortadan kaldırılması ile kendilerinden daha yetersiz olduğunu düşündükleri gruplarla eşit muamele edilmenin hakça olmadığını düşünmektedirler (Leck ve diğerleri, 1996). Yönetici/liderin davranışlarının algılanan örgütsel adalet üzerine etkileri ile ilgili araştırmalar, örgütte ödüllerin dağıtımını ve işlemleri hakça bulmayan çalışanların yöneticilerinin davranışlarını da aynı şekilde değerlendirdiklerini göstermektedir (Mc farlin ve Sweaney, 1992). Liderlik tarzı ile algılanan adalet arasında olumlu bir ilişki vardır. Yöneticinin çalışanın yatırımlarına odaklandığı durumlarda süreç daha adil algılanmakta, kararlara katılım ve lidere güven artmaktadır (Tyler, 1994). Performans değerleme, algılanan örgütsel adaletle ilişkisi en çok incelenen değişkenlerden birisidir. Çalışanın performansının tüm durumlarda ve kişiler için geçerli tutarlı standart uygulamalar tarafından belirlendiği koşullarda, çalışanların bu işlemi hakça değerlendirmesi eğilimi artmaktadır. Performansın değerlendirilme sıklığı, yöneticinin çalışanın performansını yakından gözlemesi, yönetici ve çalışanın görev ve sorumluluklar üzerinde anlaşmış olması değerlendirmenin hakça olduğuna ilişkin yargıyı güçlendirmektedir (Beugre, 1998). 24
36 Hakçalığı en çok tartışılan örgütsel özellik ücret sistemidir. Ücret sistemi yalnızca dağıtımsal değil aynı zamanda işlemsel adalet algısını da etkilemektedir. Çalışan kendi yatırım ve sonuçlarını diğerlerininki ile karşılaştırarak gelirin ne kadar adil bölüşüldüğüne ilişkin bir yargıya varır. Özellikle ücret sisteminin şeffaf olması işlemsel adalet algısını olumlu etkilemektedir. Çünkü çalışanlar ücretlendirmenin hangi ölçütler çerçevesinde yapıldığı ve kimin ne kadar ücret aldığına ilişkin bilgilere ulaşabilmektedir. Bu açıklık işlemlerin kötüye kullanılmayacağı konusunda güven uyandırmaktadır (Folger, 1986; Greenberg, 1988). Örgüt kültürünün, örgüt içinde çalışanlara davranılış tarzı üzerinde çok fazla etkisi vardır. Kültür dağıtımla ilgili kuralları belirlediği için dağıtımsal ve işlemsel adalet algısını etkiler. I Algılanan Örgütsel Adaletin Sonuçları Çalışanların hakçalık algısının örgüt açısından yarattığı sonuçlara ilişkin pek çok araştırma yapılmıştır. İş doyumu, örgütsel güven, işyeri saldırganlığı, örgütsel vatandaşlık davranışı, işi bırakma ve örgütsel bağlanma algılanan örgütsel adaletin davranışsal ve tutumsal sonuçları olarak tartışılmaktadır. İş doyumu çalışanların işlerine karşı hissettikleri duygusal tepkilerin toplamı olarak tanımlanmaktadır. Hakçalık algısı işin pek çok yönünü etkilediği 25
37 için iş doyumu üzerinde etkili olmaktadır. Araştırmalar hem dağıtımsal hem de işlemsel adalet algısının iş doyumu üzerinde etkisi olduğunu göstermektedir (Beugre, 1998, Mc Farlin ve Sweaney, 1992; Wasti,2001). Eker (2006) tarafından yapılan araştırmada iş doyumu ile dağıtımsal ve etkileşimsel adalet arasında olumlu bir ilişki bulunmuştur. Şenyüz (2003) ise yaptığı araştırmada adalet algısı ile iş doyumu arasında bir ilişkinin olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Şenyüz e göre bunun nedeni, adalet algısının, beklentilerin karşılanması gibi daha önemli bir faktöre etki ederek iş doyumu üzerinde dolaylı bir etkisinin olması ile açıklanabilir. Güven duygusu tüm sosyal ilişkilerin temelini oluşturmaktadır. Bu durum örgütler için de geçerlidir ve özel bir önem taşımaktadır. Çünkü örgütler, farklı geçmişleri, özellikleri, beklentileri olan insanların bir araya gelerek ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere çaba gösterdiği oluşumlardır. Çalışanın yöneticisine duyduğu güvenle işlemsel ve dağıtımsal adalet arasında olumlu bir ilişki vardır. (Konovsky ve Pugh, 1993). İşten ayrılma eğilimi ile algılan örgütsel adalet arasında bir ilişki vardır. Çalışanlar kendilerine adil davranılmadığını düşündüklerinde açık bir işten ayrılma eğilimi sergilemektedirler (Wasti, 2001; Gürpınar, 2006). İş ortamının olumlu nitelikleri veya çalışanların işlerine olan olumlu tutumları bu eğilimin sergilenmesini engellememektedir. Araştırmalar İşten ayrılma eğiliminin daha çok dağıtımsal adaletle ilgili olduğunu göstermektedir (Dailey ve Delaney, 1992) 26
38 Örgütsel adalet ile örgütsel vatandaşlık davranışı arasında olumlu bir ilişki vardır. Örgütsel vatandaşlık davranışı, çalışanın resmi olarak belirlenmiş görev ve sorumlulukların dışında gönüllü olarak gösterdiği ve örgütün genel etkinliğini olumlu etkileyen fazladan çaba ve davranışlar olarak tanımlanmaktadır. Bu çerçevede uygun iş tutumları ve işlemsel hakçalık kararlarının dağıtımsal adalet algısı ve bu yolla örgütsel vatandaşlık davranışını güçlendiren bir etkisi vardır. Yönetimsel adaletin çalışanların tutumları ve davranışsal tepkileri üzerindeki etkilerine ilişkin giderek artan sayıda araştırma yapılmaktadır. Bu araştırmalar, yaratıcılık, eşgüdüm ve katkıya yol açan davranışların harekete geçirilmesi, güdülenmesi ve hayallerinin gerçekleştirilmesine izin vererek örgütün sistem içindeki bireylerin tüm kapasitelerinden yararlanmasına olanak sağlar. Ödül sisteminin çalışanlar tarafından hakça algılanması çok önemlidir (Konovsky, 2000) Türkiye de yapılan araştırmalar yönetimsel adalet (dağıtımsal ve işlemsel) algısının örgütsel vatandaşlık davranışı üzerinde olumlu bir etkisinin olduğunu göstermiştir (Ertürk, 2003; Wasti, 2001). İnsanlar hakça olarak algıladıkları sonuçlardan daha fazla doyum sağlama eğilimindedir. Ertürk ve diğerleri (2004) yaptıkları bir araştırmada örgütsel bağlanma, işlemsel ve dağıtımsal adalet ve iş doyumunun örgütsel vatandaşlık davranışı üzerinde olumlu bir etkisinin olduğunu gözlemişlerdir. İşyeri saldırganlığı, kişilerin birlikte çalıştığı insanlara veya örgüte zarar vermek amacıyla gösterdikleri açık veya örtülü saldırgan tutum ve davranışları tanımlamak amacıyla kullanılmaktadır. Örtülü davranışlar sözlü, dolaylı ve 27
39 pasiftir. Nefretin sembolik ve sözel olarak dışa vurumu, performansın engellenmesi gibi değişik biçimlerde olabilir. Araştırmalar adil muamele ile işyeri saldırganlığı arasında olumsuz bir ilişkinin olduğunu göstermektedir (Beugre, 1998). Özdevecioğlu (2003) tarafından Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren işletmelerin çalışanları ile, algılanan adalet türlerinin saldırgan davranışlar üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen bir araştırmada, algılanan örgütsel adaletin saldırgan davranış kategorilerinden en fazla düşmanca davranışlar (kızgın bakışlar, sessiz kalma, dedikodu çıkarma, söylenti yayma, sözlü cinsel tacizde bulunma gibi) üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir. Algılanan örgütsel adaletin ikinci olarak açık saldırgan (vurma, itme, çekme, hırsızlık, ısırma, tükürme gibi) davranışlar üzerinde etkili olduğu görülmektedir. Saldırgan davranışlara ise en fazla işlemsel adaletsizliklerin neden olduğu görülmektedir. Saldırgan davranışlara neden olan ikinci adalet türü dağıtım adaletidir. Kendilerine adaletsiz davranıldığını hisseden örgüt çalışanları, durumlarını dengelemek için düşmanca veya açık saldırgan davranışlar sergilemektedirler. Araştırmalar performansla işlemsel ve dağıtımsal adalet arasında olumlu bir ilişki olduğunu göstermektedir. İş kazanımlarının adil olduğu düşüncesi çalışanların performansları üzerinde olumlu bir etki yapmaktadır (Greenberg,1982; Konovsky ve Cropanzano, 1991). Mastersen ve arkadaşları da (2000) etkileşimsel adaletle performans arasında güçlü bir ilişkinin olduğunu gözlemişlerdir. 28
40 Örgütsel adalet araştırmalarının son yıllarda yoğunlaştığı alanlardan biride çalışanların sağlığıdır. Bunun iki önemli nedeni vardır. Bunlardan birincisi, adaletle ilgili değerlendirmelerin çalışanların sağlığının önemli bir psikososyal göstergesi olmasıdır. İkincisi ise, çalışanların yaşamları ile ilgili önemli kararları almalarında dayanak olan güven duygusunun oluşumunu etkiliyor olmasıdır. Karar alma süreçleri üzerindeki denetim işlemsel adalet algısıyla ilgili değerlendirmelerin önemli bir göstergesidir. Araştırmalara göre insanlar karar alma sürecini denetleyebildikleri ölçüde bu süreci adil olarak değerlendirmektedir. İnsanların, süreç üzerindeki denetimleri olumlu duygulara yol açar. İş denetiminin, sağlık sorunlarına karşı koruyucu bir etkisi olduğu bilinmektedir (Elovainio ve arkadaşları, 2001). İşlemsel ve etkileşimsel adalet algısı iş talepleri ile çalışanın sağlığı arasındaki ilişkiyi etkilemektedir. Çalışanın işlemsel süreçler üzerindeki denetimi arttıkça iş doyumu ve bağlılık artmakta ve iş stresinden kaynaklanan yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları gibi hastalıklara yakalanma oranı azalmaktadır (Dollard ve Winefield, 1998). I.1.5. Algılanan Örgütsel Adalet Tartışmalarının Uygulamaya Etkisi Daha öncede tartışıldığı gibi çalışanların örgütsel bölüşüm ve işlemlerin adil olup olmadığına ilişkin algılarının örgüte olan bağlılıklarını, işe katılımı, iş doyumunu, performansı, üretkenliği ve verimliliği etkilediği araştırmalarla saptanmıştır. Bu çalışmalar çerçevesinde, algılanan eşitsizliği enaza indirerek 29
kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler
1 Örgüt Kültürü Örgüt Kültürü kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler bütünüdür. 2 Örgüt kültürü, temel grupsal
DetaylıMBA 507 (3) TUTUMLAR VE İŞ TATMİNİ
MBA 507 (3) TUTUMLAR VE İŞ TATMİNİ Tutum Tutum bir kişinin diğer bir kişi, bir olay veya çevresi ile ilgili olarak negatif veya pozitif tavırdır. Tutum Tutumlar değerler gibi sosyal ve duygusal inşalardır
DetaylıÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5
ÜNİTE:1 Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2 Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3 Sosyal Biliş ÜNİTE:4 Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5 1 Tutum ve Tutum Değişimi ÜNİTE:6 Kişilerarası Çekicilik ve Yakın İlişkiler
DetaylıBireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler
Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler 1 KİŞİLİK Tutarlı davranışlar ortaya çıkmasına neden olan özellikler Doğuştan mı, sonradan mı? Çevresel etmenler.. (aile, okul, arkadaş, sosyal
DetaylıBilimsel Araştırma Yöntemleri I
İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı Tezli Yüksek Lisans Programları Bilimsel Yöntemleri I Dr. M. Volkan TÜRKER 8 Bilimsel Süreci* 1. Gözlem alanının belirlenmesi 2. Ön Bilgi Toplama Yazın Taraması 3.
DetaylıÇalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ
Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar Doç. Dr. Ersin KAVİ Davranış Nedir? İnsan hem içten,hem dıştan gelen uyarıcıların karmaşık etkisi (güdü) ile faaliyete geçer ve birtakım hareketlerde (tepki) bulunur.
DetaylıÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: LİDERLİK Doç. Dr. Cevat ELMA
Ünite 9 ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: LİDERLİK Doç. Dr. Cevat ELMA LİDERLİK Liderlik, geçmişten günümüze üzerinde çalışılan ve birçok araştırmacının da ilgisini çeken bir alan olmuştur. Gösterilen bunca
DetaylıÖğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ
Öğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ Doç. Dr. Cevat ELMA İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı E-posta: cevat.elma@omu.edu.tr Öğretmen liderliğini etkileyen faktörler: Bilgi kaynaklarının
DetaylıDAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI
1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin
DetaylıUYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK
UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) Sosyal Psikoloji Uygulamaları HUKUK SAĞLIK DAVRANIŞI KLİNİK PSİKOLOJİ TÜKETİCİ DAVRANIŞI VE PAZARLAMA POLİTİKA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ SOSYAL
DetaylıÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON ELİF SANDAL ÖNAL
ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON ELİF SANDAL ÖNAL ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON Bireylerin günlük hayatlarının yaklaşık üçte birini geçirdikleri işyerleri, kişi için önemli bir ortamdır. İşyerlerinde
DetaylıMODELLERDEN ÖĞRENME Enver CANER
MODELLERDEN ÖĞRENME Enver CANER 224-235 Kaynak II; Eğitim Psikolojisi Yazar;B.YEŞİLYAPRAK Hazırlayan;Enver CANER 2005-2006 Ders Sor.; Doç. Dr. Nasip DEMİRKUŞ, 1-Önce Soruları Tıklayın Yanıtlamaya Çalışın.
DetaylıBilimsel Araştırma Yöntemleri I
İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı Tezli Yüksek Lisans Programları Bilimsel Araştırma Yöntemleri I Dr. M. Volkan TÜRKER 7 Bilimsel Araştırma Süreci* 1. Gözlem Araştırma alanının belirlenmesi 2. Ön Bilgi
DetaylıÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE. Sağlıklı örgüt için gerekenler: Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan. Örgüt Sağlığı. Örgüt Sağlığı.
ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE KÜLTÜR Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan Örgütün amaçlarına uygun olarak görevlerini yerine getirebilmesi, yaşamını sürdürmesi, karşılaştığı sorunları çözmesi ve gelişimini
DetaylıANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ
A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve
DetaylıMAVİ YAKALILARIN ÇALIŞMAYA YÖNELİK TUTUMLARI
MAVİ YAKALILARIN ÇALIŞMAYA YÖNELİK TUTUMLARI ÇALIŞMA PSİKOLOJİSİ VERİ BANKASI ÖRNEĞİ www.calismapsikolojisi.net Yrd. Doç. Dr. Burcu KÜMBÜL GÜLER Kocaeli Üniversitesi Gündem İnsan Kaynakları ve Çalışma
DetaylıAVRASYA ÜNİVERSİTESİ
Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili Sosyal Psikoloji-II Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans () Lisans (X) Yüksek Lisans ( ) Doktora ( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim (X) Uzaktan Öğretim(
DetaylıEĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ
EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Bu ders kapsamında Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Alanında kullanılan nicel ve nitel araştırma
DetaylıYÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.
YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. Ortak yönetim- birlikte yönetmek anlamına gelir ve içinde yönetimden
DetaylıDEMİRYOLU YAPIM VE İŞLETİM PERSONELİNİN KURUMA YÖNELİK AİDİYET VE İŞ MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRME RAPORU
DEMİRYOLU YAPIM VE İŞLETİM PERSONELİNİN KURUMA YÖNELİK AİDİYET VE İŞ MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRME RAPORU Hazırlayanlar: Yrd. Doç. Dr. M. Deniz Giray Yrd. Doç. Dr. Duygu Güngör İzmir Üniversitesi Fen-Edebiyat
DetaylıBilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi
Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi Tuna USLU Gedik Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Programı Özel Gebze Doğa Hastanesi Sağlık Hizmetleri A.Ş.
Detaylı1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik
1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik ilkeleridir. Hakkaniyet, bütün kararların tutarlı, tarafsız ve
DetaylıLiderlik Yaklaşımları ve Spor Yönetimi İlişkisi. Spor Bilimleri Anabilim Dalı
Liderlik Yaklaşımları ve Spor Yönetimi İlişkisi Spor Bilimleri Anabilim Dalı Liderlik ve Spor Yönetimi Spor Yönetim Prensipleri Tarafsızlık Yeterlik (Bireylerin neyi en iyi yapabileceklerini bilmek ve
DetaylıSOSYAL PSİKOLOJİ II KISA ÖZET KOLAYAOF
DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SOSYAL PSİKOLOJİ II KISA ÖZET KOLAYAOF
DetaylıİŞ TATMİNİ VE MOTİVASYON MİLLİ PRODÜKTİVİTE MERKEZİ
İŞ TATMİNİ VE MOTİVASYON Elif SANDAL ÖNAL Şirin Müge KAVUNCU MİLLİ PRODÜKTİVİTE MERKEZİ İŞ TATMİNİ (İş Doyumu) Elif SANDAL ÖNAL Sosyal Psikolog Milli Prodüktivite Merkezi Araştırma Bölüm Başkanlığı Uzmanı
DetaylıBölüm 1. İletişimin ve Psikolojinin Gelişimi... 19
5 İÇİNDEKİLER Önsöz... 13 Giriş... 17 Bölüm 1. İletişimin ve Psikolojinin Gelişimi... 19 İletişimin gelişimi... 21 Psikolojinin Gelişimi... 23 Yapısalcılık ve işlevselcilik... 25 Psikodinamik bakış açısı...
DetaylıPSİKOLOJİK YILDIRMANIN ÖNCÜLLERİ VE SONUÇLARI: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ. Hacettepe Üniversitesi Psikometri Araştırma ve Uygulama Merkezi HÜPAM
PSİKOLOJİK YILDIRMANIN ÖNCÜLLERİ VE SONUÇLARI: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Hacettepe Üniversitesi Psikometri Araştırma ve Uygulama Merkezi HÜPAM PROJENİN AMACI Bu projenin temel amacı Hacettepe Üniversitesi
DetaylıTüketici Satın Alma Davranışı Tüketici Davranışı Modeli
Bölüm 6 Pazarları ve Satın alma Davranışı Bölüm Amaçları davranış modelinin unsurlarını öğrenmek davranışını etkileyen başlıca özellikleri belirtmek Alıcı karar sürecini açıklamak Satın Alma Davranışı
DetaylıKIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ
KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Öğr. Gör. Gülbin KIYICI Arş.Gör.Dr. Nurcan KAHRAMAN Prof.
DetaylıDoç. Dr. Demet ÜNALAN Doç. Dr. Mehmet S. İLKAY Uzman Tülin FİLİK ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK HİZMETLERİ ÇALIŞANLARININ ÖRGÜTSEL BAĞLILIK DÜZEYLERİNİN ÖLÇÜLMESİ: ERCİYES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇALIŞANLARI ÜZERİNDE BİR UYGULAMA Doç. Dr. Demet ÜNALAN Doç. Dr. Mehmet
DetaylıÖğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2
Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan
DetaylıÜNİTE 1: Pazarlamanın Konusu, Kapsamı, Gelişimi ve. Değer Kavramı. ÜNİTE 2: Pazarlama Çevresi ve Bilgi Sistem ÜNİTE 3: Pazarlar ve Davranışlar
ÜNİTE 1: Pazarlamanın Konusu, Kapsamı, Gelişimi ve Değer Kavramı ÜNİTE 2: Pazarlama Çevresi ve Bilgi Sistem ÜNİTE 3: Pazarlar ve Davranışlar ÜNİTE 4: Pazarlama Yönetimi ÜNİTE 5: 1 Ürün Yönetimi ÜNİTE 6:
DetaylıMAĞAZA İMAJI, MAĞAZA MEMNUNİYETİ VE MAĞAZA SADAKATİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN TÜKETİCİLER AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ÖZET
D.E.Ü.İ.İ.B.F. Dergisi Cilt:22 Sayı:1, Yıl:2007, ss:105-121 MAĞAZA İMAJI, MAĞAZA MEMNUNİYETİ VE MAĞAZA SADAKATİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN TÜKETİCİLER AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Murat Selim SELVİ * Hatice ÖZKOÇ
DetaylıDUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ
DAVRANIŞ BİLİMLERİ ve İLETİŞİM DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ Duygu ile ilgili alanyazında araştırmacıların, biyolojik temelli olan, diğer hayvanlarla paylaşılan, tüm kültürlerde görülen ve evrensel
DetaylıYönetim ve Yöneticilik
Yönetim ve Yöneticilik Dersin Amaçları Öğrencinin Yönetim kavramını ve sürecini kavramasını Yönetim biliminin özelliklerini anlamasını Yöneticiliğin fonksiyonlarını ve gereklerini anlayıp gerekli bilgi
DetaylıT.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İ LETME ANABİLİM DALI YÖNETİM ORGANİZASYON BİLİM DALI İ LETMELERDE ÖRGÜTSEL ADALET VE ÖRGÜTSEL ÖZDE LE ME: ESENBOĞA HAVALİMANI NDA BİR UYGULAMA YÜKSEK LİSANS
DetaylıÖğrenme, Örgütsel Öğrenme
Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme: Kişide istediği sonuca ulaşmak amacıyla hareket etmesini engelleyecek çeşitli eksiklikleri tamamlamasını sağlayacak bir süreç Hayatın her sürecinde öğrenme İşyerinde
DetaylıÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA
Ünite 7 ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA TAKIM ÇALIŞMASI Takım çalışması, belirli sayıda işgörenin, belirli amaçlarla ve belirli sürelerle bir araya gelip sorunların
DetaylıİÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III BÖLÜM 1 SOSYAL PSİKOLOJİNİN KONUSU VE GELİŞİMİ 1.1.Sosyal Psikolojinin Konusu ve Alanı 1.2.Sosyal Psikolojinin Bilim Olarak Ortaya Çıkışı 1.3.Sosyal Psikolojinin Gelişimi BÖLÜM 2
DetaylıTürkiye de Gazetecilik Mesleği
ÖN SÖZ Gazetecilik, siyasal gelişmelere bağlı olarak özgürlük ve sorumluluklar bakımından mesleki bir sorunla karşı karşıyadır. Türkiye de gazetecilik alanında, hem bu işi yapanlar açısından hem de görev
DetaylıÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. İş ve Yaşam Tatmini - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ
ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ İş ve Yaşam Tatmini - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ İnsan işinden doyum elde ettiği ölçüde mutlu, edemediği ölçüde mutsuz olur. Kişinin işindeki mutluluğuna iş tatmini, mutsuzluğuna iş tatminsizliği
DetaylıCinsiyet ve Toplumsal cinsiyet
Toplumsal Cinsiyet Cinsiyet ve Toplumsal cinsiyet Cinsiyet (sex): kadın ya da erkek olmanın biyolojik yönünü ifade eder ve biyolojik bir yapıya karşılık gelir. Cinsiyet demografik bir kategoridir. Cins?
Detaylıyukarıda olduğu psikolojik bir durumdur.
Stress Yönetimi STRES NEDİR? Bireylerin, fiziksel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi veya zorlanması ile ortaya çıkan psikolojik bir durumdur. Kişilerde meydana gelen ve onları normal faaliyetlerinden
DetaylıNitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik
Nitel Araştırmada Geçerlik ve Bilimsel araştırmanın en önemli ölçütlerinden biri olarak kabul edilen geçerlik ve güvenirlik araştırmalarda en yaygın olarak kullanılan iki en önemli ölçüttür. Araştırmalarda
DetaylıMeslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD
Meslekte Ruh Sağlığı A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Çalışan Sağlığı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlık, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal bakımdan tam
DetaylıSINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI
SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI Prof. Dr. Serap NAZLI Tam Öğrenme Modeli Tam öğrenme modeli, bütün öğrencilerin okullarda öğretileni öğrenebilecekleri varsayımına dayanır. Bloom işin başından beri olumlu öğrenme
DetaylıT.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ
T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ Kodu: KİT201 Adı: Kişilerarası İletişim Teorik + Uygulama: 2+0 AKTS:
DetaylıÇALIŞANLARIN ÖRGÜTSEL ADALET ALGILARININ İŞ TATMİNİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI ÇALIŞANLARIN ÖRGÜTSEL ADALET ALGILARININ İŞ TATMİNİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA Yüksek Lisans Tezi Aynura ALİYEVA
DetaylıEğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması
Eğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması Meryem Fulya GÖRHAN Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim
DetaylıSosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş
Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Canlılar hayatta kalmak için güdülenmişlerdir İnsan hayatta kalabilmek
DetaylıProf.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü
Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü İyi ve kötü, yanlış ve doğru kavramlarını tanımlar, Etik bilincini geliştirmeye ve insanları aydınlatmaya
Detaylıkavramının inşa edilmesi
B E N L İ K kavramının inşa edilmesi Ben kimim? Doç.Dr. Hacer HARLAK - Sosyal Psikoloji I sorular sorular - sorular Siz diğerlerinden farklı mısınız, yoksa benzer mi? Herkes için aynı kişi misiniz? (Eğer
DetaylıGüncel Liderlik Yaklaşımları: Hizmetkar ve Vizyoner Liderlik. Spor Bilimleri Anabilim Dalı
Güncel Liderlik Yaklaşımları: Hizmetkar ve Vizyoner Liderlik Spor Bilimleri Anabilim Dalı Hizmetkar Liderlik Hizmetkâr liderlik, ekip üyelerine hizmet etmeyi, ihtiyaçlarını karşılamayı, gelişmelerini ve
DetaylıÖğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-4
Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-4 Öğretmenlik Meslek Etiği İlkeleri-1 Öğretmenlik mesleğinin ulusal ve uluslararası alanda belirlenmiş etik ilkeleri şu başlıklar altında toplanılabilir (Aydın; 2003, 60)
DetaylıALGILANAN ÖRGÜTSEL ADALETİN ÖRGÜTSEL VATANDAŞLIK DAVRANIŞI ÜZERİNE ETKİSİ: HEMŞİRELERE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA
T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI YÖNETİM VE ORGANİZASY ALGILANAN ÖRGÜTSEL ADALETİN ÖRGÜTSEL VATANDAŞLIK DAVRANIŞI ÜZERİNE ETKİSİ: HEMŞİRELERE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA
DetaylıYayın No. : 3249 İşletme-Ekonomi Dizisi : 722. 1. Baskı Ağustos 2015 İSTANBUL ISBN 978-605 - 333-372 - 2
I Yayın No. : 3249 İşletme-Ekonomi Dizisi : 722 1. Baskı Ağustos 2015 İSTANBUL ISBN 978-605 - 333-372 - 2 Copyright Bu kitabın bu basısı için Türkiye deki yayın hakları BETA Basım Yayım Dağıtım A.Ş. ye
DetaylıAVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER
AVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER Özgül ÜNLÜ HBÖ- HAREKETE GEÇME ZAMANI BU KONU NİÇİN ÇOK ACİLDİR? Bilgi tabanlı toplumlar ve ekonomiler bireylerin hızla yeni beceriler edinmelerini
Detaylı9. HAFTA PFS102 SINIF YÖNETİMİ. Yrd. Doç. Dr. Ali Çağatay KILINÇ. cagataykilinc@karabuk.edu.tr
9. HAFTA PFS102 Yrd. Doç. Dr. Ali Çağatay KILINÇ cagataykilinc@karabuk.edu.tr Karabük Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi 2 İÇİNDEKİLER MOTİVASYON Motivasyon Teorileri Kapsam Teorileri
DetaylıEĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI
EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR 2017 Doç. Dr. Adnan BOYACI Neden Eğitimin Sosyal Temelleri Eklektik bir alan olarak Eğitim Yönetimi Büyük sosyal bilimler teorisi Eğitim yönetiminin beslendiği
DetaylıYAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ DOÇ.DR. ZEHRA ALTINAY SINIF YONETIMI Bu derste, Sınıf ortamı ve grup etkileşimi Grup türleri Grup ve lider Liderlik türleri Grup içi etkileşimin hedefleri
DetaylıHedef Davranışlar. Eğitim Programının birinci boyutudur. Öğrencilere kazandırılması planlanan niteliklerdir (davranışlar).
Hedef Davranışlar Eğitim Programının birinci boyutudur. Öğrencilere kazandırılması planlanan niteliklerdir (davranışlar). Bu nitelikler bilişsel, duyuşsal ve psikomotordur. 2 aşamada ele alınmaktadır.
Detaylıİnsan-Merkezli Hizmet Tasarımı. 21. yüzyılda mükemmel hizmet deneyimleri yaratmak
İnsan-Merkezli Hizmet Tasarımı 21. yüzyılda mükemmel hizmet deneyimleri yaratmak Bana göre insani merkezli olmak, davranış ve anlayışın işbirliği içinde olduğu, insan yapımı her şeyin kullanıcıların kavradığı
DetaylıİÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN
İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I Doç. Dr. Günseli GİRGİN ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMLERİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK... 1 Giriş... 2 Çağdaş Eğitimde Öğrenci Kişilik Hizmetlerinin Yeri... 2 Psikolojik Danışma
DetaylıDARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI
OCAK ARALIK KASIM EKİM EYLÜL AY HAFTA DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI ETKİNLİKLER YETERLİK ALANLARI KAZANIM NUMARASI VE KAZANIMLAR UYGULAMA Öğrencilerle tanışılması, okulun tanıtılması,
DetaylıAKTİF EĞİTİMDE BİLGİ BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAMA:
AKTİF EĞİTİMDE BİLGİ BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAMA: MÖDÜL SENARYOSU BÜTÜNLÜĞÜ 1. AKTİF EĞİTİM KURULTAYI ( 29-30 MAYIS 2004) Yrd. Doç. Dr. Şükrü KEYİFLİ- Doç. Dr. Osman BİLEN TEORİK ÇERÇEVE Üniversite eğitim ve öğretimi
DetaylıÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. Motivasyon Motivasyon Teorileri - 3 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ
ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ Motivasyon Motivasyon Teorileri - 3 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ Motivasyon Kuramları Alfender in ERG Teorisi Clayton Alfender e göre, Maslow un kuramı gerçek hayata uygun değildir. Ona göre,
DetaylıSAĞLIK KURUMLARINDA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞA GİRİŞ
SAĞLIK KURUMLARINDA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞA GİRİŞ Örgütsel yapının oluşumu, devamlılığı ve güçlendirme çalışmaları, örgütsel verimlilik açısından oldukça önemlidir. Bireysel olarak davranış, çevreden gelen
DetaylıNEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları)
Ünite 6 NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları) Doç. Dr. Cevat ELMA Bu ünitede gücün (erkin) yöneticiler tarafından bir etkileme aracı olarak nasıl kullanıldığına
DetaylıİŞLETME YÖNETİMİ. Yönetim İşlevleri. Yürütme Süreci. Yürütme Süreci. Yönetim İşlevleri. Yürütme. Yöneticilerin Yürütme Süreci ile İlgili Sahaları
İşlevleri İŞLETME ÖNETİMİ İşlevleri ürütme Girdiler Kontrol Planlama Organize etme ürütme Çıktılar Prof.r.Hayri ÜLGEN ürütme Süreci Çalışanları etkileyerek harekete geçirerek işletme amaçlarını sağlamaya
Detaylı6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Bu bölümde araştırma bulgularının değerlendirilmesine yer verilecektir. Yerleşik yabancılara yönelik demografik verilerin ve ev sahibi ülkeye uyum aşamasında gereksinim
DetaylıÖRGÜTSEL ADALET ALGISI BOYUTLARI VE İŞ DOYUMU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI YÖNETİM VE ORGANİZASYON PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ ÖRGÜTSEL ADALET ALGISI BOYUTLARI VE İŞ DOYUMU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Gülden
DetaylıÖRGÜTSEL DAVRANIŞA GİRİŞ İLK DERS
ÖRGÜTSEL DAVRANIŞA GİRİŞ İLK DERS GIRIŞ Örgüt, birey yaşantısının önemli kısmının geçtiği yerdir. Bireyler yaşamları boyunca sayısız örgütte çeşitli statülere ve buna bağlı olarak rollere sahip olur. Tiyatronun
DetaylıTOPLUMSALLIK. Başkalarıyla Birlikte Olma Eğilimi
TOPLUMSALLIK Başkalarıyla Birlikte Olma Eğilimi Toplumsallık Toplumsallık, başkalarıyla birlikte olmayı yalnız olmaya tercih etme eğilimini ifade eder. İnsanlar grup içinde birlikte yaşarlar. Bunu iyi,
Detaylı225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar
225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar Bilgi Nedir? Bilme edimi, bilinen şey, bilme edimi sonunda ulaşılan şey (Akarsu, 1988). Yeterince doğrulanmış olgusal bir önermenin dile getirdiği
DetaylıBuse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan
Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan Psikososyal Güvenlik İklimi Psikososyal güvenlik iklimi, örgütsel iklimin spesifik bir boyutu olup, çalışanların psikolojik
DetaylıTOPLAM KALİTE YÖNETİMİ
TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ 4.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER Kalite Planlaması Kalite Felsefesi KALİTE PLANLAMASI Planlama, bireylerin sınırsız isteklerini en üst düzeyde karşılamak amacıyla kaynakların en uygun
DetaylıÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. MOBBING ve ÖRGÜTSEL DIŞLANMA - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ
ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ MOBBING ve ÖRGÜTSEL DIŞLANMA - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ «Mobbing», yıldırma, bastırma, sindirme, yok sayma, psiko-şiddet uygulama. «Mobbing», örgütlerde işgörene yapılan psikoloji saldır
DetaylıPSİ3541 - PSİ362 Doç.Dr. Hacer HARLAK. UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999)
UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) Sosyal psikologların iki şapkası Emprik araştırmalara dayanan kuramlar inşa eden bilimci Laboratuvar dışındaki pratik sorunları çözmek
Detaylı14. HAFTA YÖNETİMİN FONKSİYONLARI DENETİM. SKY108 Yönetim Bilimi-Yasemin AKBULUT
14. HAFTA YÖNETİMİN FONKSİYONLARI DENETİM 1 2 DERS İÇERİĞİ Denetimin tanımı ve özellikleri Denetimin diğer yönetim fonksiyonları ile ilişkisi Denetim kaynakları ve özellikleri 3 YÖNETİM NEDİR? Kaynaklar
DetaylıDANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ
DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Ramazan YİRCİ Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Uğur ÖZALP Millî
DetaylıProf. Dr. Serap NAZLI. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler
Prof. Dr. Serap NAZLI BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler PDR de bireyi tanımanın amacı öğrencinin kendisini tanımasına yardımcı olmaktır. NEDEN???? Bireyin hangi yönleri???? Bireylerin Tanınması Gereken
DetaylıPATOLOJİ UZMANININ ETİK SORUMLULUKLARI ve YÜKÜMLÜLÜKLERİ
XXVI. Ulusal Patoloji Kongresi ve VII. Ulusal Sitopatoloji Kongresi PATOLOJİ UZMANININ ETİK SORUMLULUKLARI ve YÜKÜMLÜLÜKLERİ Selim Kadıoğlu Antalya 3 Kasım 2016 Etik insanların davranışları, eylemleri,
DetaylıPerformans ve Kariyer Yönetimi
Performans ve Kariyer Yönetimi Doç.Dr. İbrahim Sani MERT (13üncü Hafta) (Kariyer Planlama) KARİYER PLANLAMA Kariyer planlama, bir kişinin bireysel yetenekleri ilgileri, bilgisi ve motivasyon ve diğer özelliklerinin
DetaylıÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4
ÜNİTE:1 Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2 Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3 Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 Aile ve Toplumsal Gruplar ÜNİTE:5 1 Küreselleşme ve Ekonomi
DetaylıAKTIF (ETKİN) ÖĞRENME
AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME 2 AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME Aktif öğrenme, bireyin öğrenme sürecine aktif olarak katılımını sağlama yaklaşımıdır. Bu yöntemle öğrenciler pasif alıcı konumundan çıkıp yaparak yaşayarak
DetaylıYapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası
Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası Bu politika, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. nin (Banka) faaliyetlerinin kapsamı ve yapısı ile stratejileri, uzun vadeli hedefleri ve risk yönetim yapısına
DetaylıBİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ
BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ Ercan AYDOĞDU Akdeniz Üniversitesi Hastanesi İşyeri Sağlık Birimi
DetaylıDAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ
DAVRANIŞ BİLİMLERİ ve İLETİŞİM DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ Davranış Bilimleri üzerine Davranış Bilimleri insan davranışını, davranışa etki eden toplumsal, psikolojik, grupsal ve
DetaylıPERFORMANS DEĞERLEME VE KARİYER YÖNETİMİ
PERFORMANS DEĞERLEME VE KARİYER YÖNETİMİ «Hiçbir müşteri ürünü satın almaz, ürünün kendisi için yapabileceklerini satın alır.» P.F. Drucker 2 Hayat adeta bir ölçüm ve değerleme sürecidir. Performans Değerleme;
DetaylıG İ R İ Ş. SBÖ115 SOS. PSİ. - Prof.Dr. H. HARLAK
G İ R İ Ş 1 İnsanın duygu düşünce ve davranışları başka insanlardan nasıl etkilenir, onları nasıl etkiler? İnsanlar birbirlerini nasıl algılar? İnsanlar birbirlerine karşı niçin dostluk veya düşmanlık
DetaylıDSK nın Ortaya Çıkışı ve Gelişimi
Balanced Scorecard DSK nın Ortaya Çıkışı ve Gelişimi Bu yöntemin ortaya çıkışı 1990 yılında Nolan Norton Enstitüsü sponsorluğunda gerçekleştirilen, bir yıl süren ve birçok şirketi kapsayan Measuring performance
DetaylıBenjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989.
Ç. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 2, Sayı 2, Temmuz-Aralık 2002 KİTAP TANITIMI Yrd. Doç. Dr. Hasan KAYIKLIK Çukurova Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological
DetaylıİÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İLE İLGİLİ GENEL AÇIKLAMALAR...1
İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İLE İLGİLİ GENEL AÇIKLAMALAR...1 KISIM 1 PERSONEL YÖNETİMİNDEN YETKİNLİĞE DAYALI İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNE GEÇİŞ SÜRECİ VE KAVRAMSAL AÇIKLAMALAR...3 I. İNSAN
DetaylıDavranışı başlatma Davranışların şiddet ve enerji düzeyini saptama Davranışlara yön verme Devamlılık sağlama
1 İnsan organizması güdüler ile harekete geçer İnsan davranışlarını yönlendiren dürtü ya da itici güç Davranış çeşitli gereksinimler sonucu oluşabilir Güdülerin işlevleri: Davranışı başlatma Davranışların
DetaylıFARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN
FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN Kuramsal Çerçeve GİRİŞ Psikolojik dayanıklılık üzerine yapılan
DetaylıEbeveyne Duyulan Güvenin Psikolojik Kontrol ve Zorbalık / Zorbalığa Maruz Kalma Arasındaki Aracı Rolünün İncelenmesi*
Ebeveyne Duyulan Güvenin Psikolojik Kontrol ve Zorbalık / Zorbalığa Maruz Kalma Arasındaki Aracı Rolünün İncelenmesi* Fatih BAYRAKTAR, Ankara Üniversitesi DTCF Psikoloji Bölümü Gözde ÖZDİKMENLİ DEMİR,
Detaylı