HİSTAMİN VE ANTİHİSTAMİNİKLER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "HİSTAMİN VE ANTİHİSTAMİNİKLER"

Transkript

1 HİSTAMİN VE ANTİHİSTAMİNİKLER Otokoidler (lokal hormonlar): HİSTAMİN, SERATONİN, (peptit yapılı olanlar) ve PROSTOGLANDİNLER otokoidlere tipik örneklerdir. Hormonlar salgılandıkları yerden genel dolaşıma verilerek çok uzak noktalarda etki oluşturur. Nöroregülatörler ise çok çok kısa mesaede etki gösterir. Genellikle bir presinaptik membrandan salınır ve postsinaptik membranı etkilerler, yani etki mesafesi sinaptik boşluk kadardır. Otokoidler, salındıkları yerin hormonlara göre çok daha yakınındaki dokuları etkiler. Hücrenin yakın çevresindeki hücreleri hedef alır. Bunların vücutta kalış süreleri uzun değildir. Çok çabuk yıkılırlar. Hormon kadar uzağa gidememesinin nedenlerinden biri de budur. Prostoglandinler gibi otokoidler ise vücudun çok değişik yerlerinde yaygın etkilere neden olabilmektedirler. Bu durum prostoglandinlerin salınıp dolaşıma verilerek uzaklarda genel etki oluşturduğunu göstermez. Prostoglandinlerin salındıkları yerler, diğer otokoidlere göre çok yaygın olduğundan bunlarda durum farklıdır. Bu otokoidler genellikle klinikte ilaç olarak kullanılmaz. Kullanılan seratonerjik, antihistaminik vb. ilaçlar; bu otokoidlerini vücuttaki yazgılarını (sentez, depolanma, salınım) değiştirmek ya da hedefledikleri reseptörleri etkilemek suretiyle etkinlik gösterirler. HİSTAMİN VE ANTİHİSTAMİNİKLER Histamin: Histidin aminoasitinin dekarboksilasyonu ile oluşan biyojen amin. 3 temel yapıda bulunur: 1. Nöronal histamin: Periferde de bulunsa da genellikle SSS de yeralan nöronlarda bulunur. Histaminerjik bir yolak henüz bilinmemektedir. Periferdeki nöronal histaminin işlevi bilinmemektedir. t 1/2 : 1 saat. 2. Mast hücre: Asıl olarak kemik iliği kökenli olan Mast hücrelerinde bulunurlar. Histamini, heparinle kompleks olarak taşır. Bu hücrelerde oldukça yaygındır. Deride, mukozalarda yaygın bulunur. Mast hücrelerinde yapılan histaminin etkisi uzundur. t 1/2 : 4 gün. 3. Mide mukozasında: Burada mide asit salgısı üzerinde etkisi vardır.

2 A. HİSTAMİN RESEPTÖRLERİ: Histamin in H 1 ila H 4 adlarıyla bilinen 4 tip reseptörü vardır. En bilinenleri H 1 ve H 2. Klasik antihistaminiklerin histamin nedenli bazı olaylara (mide asit salgısı) etkili olmadığı görüldükten sonra, farklı tiplerde histamin reseptörleri olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu antihistaminiklerin etkilediği reseptörler için H 1 reseptörleri; buna etkili ilaçlara H 1 - Blokörler denmiştir. Mide asit salgılanmasında görevli ve bu H 1 blokörlerden etkilenmeyen reseptörlere de H 2 reseptörleri denmiştir. Daha sonra da benzer şekillerde H 3 ve H 4 reseptörleri bulunmuştur. H 1 reseptörleri: Damar düz kası, mide barsak düz kası ve solunum düz kasında vardır. Damar endotelinde, kalpte AV düğümde ve periferdeki afferent sinir uçlarında var H 2 reseptörleri: Mide mukozasının palyetal hücelerinde, kalpte myokard ve SA düğüm hücrelerinde ve solunum yollarının mukus salgılayan hücrelerinde bulunur. H 3 reseptörleri: Periferde bazı sinir uçlarında var. H 4 reseptörleri: Eozinofil hücrelerinde vardır. Bazı damarlarda hem H 1 hem H 2 reseptörler var. H 2 ler vazodilatasyon yönünde etki yaparken H 1 ler vazokonstrüksiyon yönünde çalışırlar. Ortaya çıkan net etki o dokuda hangi tip histaminik reseptörlerin egemen olduğuna göre değişir. Bu yaygınlık türler arası değişiklik gösterir. İnsan damar endotelinde H 2 ler yaygın olduğu için net etki vazodilatasyon yönündedir ancak başka bir memeli türünde bu durum tersi yönde olabilmektedir. Bazı durumlarda bir dokudaki histamin etkisi hem H 1 hem de H 2 reseptörler üzerinden aynı yönden olabilir. Yalnız H 1 üzerinden olan etkiler klasik antihistaminiklerce sonlandırılabilirken, H 2 lerin de devreye girdiği durumların sonuçların sonlandırılması için H 2 blokörler de gerekir. Örneğin: Damarlarda Vazodilatasyon. histamin in damarlardaki vazodilatör etkisi düşük dozlarda H 1 ler üzerindendir, yüksek dozlarında ise H 2 ler de devreye girer. Bu yüksek doz histaminin neden olduğu vazodilatasyon klasik antihistaminiklerce geri çevrilemez. Bronşlarda bronkokonstrüksiyon. H 1 reseptörlerinin aktivasyonu bronşlarda bronkokonstrüksiyona neden olurken H 2 ler ise bronkodilatasyon yönünde çalışırlar. İnsanda bronşlar ve solunum yolunda H 1 egemen olduğundan bronşlarda histaminin net etkisi bronkokonstrüksiyon ve bronkospazmdır. Barsaklarda Tonus ve motilite artışı. Barsaklarda ise yalnız H 1 ler vardır. Histamin bu reseptörler üzerinden barsaklarda motiliteyi ve tonusu artırıcı etki yapar. Midede asit salgılanması. Midede ise yalnız H 2 reseptörleri bulunur ve aktivasyonu asit salgısını artırır.

3 B. HİSTAMİN İN FARMAKOLOJİK ETKİLERİ: Histamin klinikte birkaç özel durum dışında ilaç olarak kullanılmaz ancak kimi besinler, antijenler vücutta histamin salınımını artırırlar. Artan histamin başlıca şu etkileri yapar: Temel etki damar düz kasını gevşetici etkisidir. Damar dışı düz kaslarda kasıcı ve tonusu artırıcı etki. Dış salgı bezlerinin uyarılması ile hipersalivasyon. Bunlar dışında sistemlere göre etkileri şu şekilde sıralanabilir: Kardiovasküler Sistem Rezistans damarlar histamin etkisine çok duyarlı dokulardır. Bunlarda hem H 1 ve hem de H 2 reseptörleri bulunur. Histamin KV sisteme etkileri nedeniyle Vazodilatasyon Flashing Başağrısı Ödem H 1 ler aracılığıyla histaminin yaptığı vazodilatasyonda damar endotelinden NO (nitrik oksit) ve Prostasiklin salınır. H 2 nin vazodilatör yöndeki etki mekanizması ise adenilat siklaz aktivasyonuyla camp düzeyinin artması şeklindedir. Damarlardaki bu vazodilatör etki özellikle yüzde, boyunda ve göğsün üst kısmında belirginleşen kızarıklık şeklinde kendini gösterir. Beyin damarlarındaki vazodilatasyon nedeniyle başağrısı na neden olabilir. Damar düz kasının gevşemesine bağlı olarak permeabilite artışı ve bunun sonucunda plazmanın ekstra vasküler kısma kaçması ile ödem görülür. Bu olayda H 1 ler asıl amildir. Histamin akson refleksine neden olur. (levisin üçlü yanıtında da bahsedilecek) Lewis in Üçlü Yanıtı: Histaminin deri içine enjeksiyonu sonucu tipik bir cevap ortaya çıkar. Enjeksiyon yerinde küçük damarların genişlemesiyle bir kızarıklık oluşur. Bunu kısa süre içinde enjeksiyon yerinde kabarıklık ve bu ödemi çevreleyen düzensiz kırmızı renkli bir alan izler. Bu olayda sırasıyla üç tipte hücre etkilenir: küçük damarların düz kası (kızarıklık), kapiller ve venöz endotel (ödem) ve duyusal sinir uçları (akson refleksi). Bu üçüncü olaya aracılık eden şey oluşan ödemdir. Bunun sonucunda afferent sinir uçları uyarılır. Bu uyarı merkeze doğru giderken uyarının bir kısmı efferent yollardan geri döner. Bu refleks, enjeksiyon yerinde P Maddesi salınımıyla kızarıklığa neden olurken, beyne ulaşan uyarı ise kaşıntı hissini doğurur. Bu olaylarda üç farklı hücre rol alsa da tüm olaylar yalnız H 1 reseptörleri üzerinden gerçekleşir ve H 1 blokörlerce ortadan kalkar. H 2 blokörlerin etkisi yoktur.

4 Solunum Düz Kası H 1 ler bronkokonstrüktör (BK), H 2 ler ise bronkodilatör (BD) etki yönünde çalışır. İnsanda bronşlarda da H 1 egemen olduğundan net etki bronkokonstrüksiyon yönünde. Histamin ayrıca insanda indirekt yoldan PG-F 2 α salımını artırarak da BK katkıda bulunur. Normal kişide bu etki pek sorun yaratmazken, KOAH ta ataklara neden olur. H 2 reseptörleri solunum yolu mukus salgısını artırıcı etkinlik gösterirler. Hatta bronşial astma patogenezinde bu H 2 reseptörlerin azaldığı görüşü de vardır ve BK/BD denge (H 1 / H 2 ) BK lehine daha da artmıştır. Bronşlarda bunlara ek olarak H 3 reseptörleri, bronşlara gelen kolinerjik sinir uçlarında tespit edilmiştir ve bunların asetilkolin salımını inhibe edici etkisi vardır. (Asetilkolin BK etki yapar). Ancak bu durum da histaminin net BK etkisini engellemez. Dış Salgı Bezleri İnsanda mide mukozasında asit salgılayan hücreler histamin etkisine en duyarlı hücrelerdir. Bunlar; histaminin en düşük dozlarından dahi etkilenir. Bu nedenlerle: Midedeki H 2 reseptörleri aktive ederek midenin asit ve pepsin salgısını artırır. Bunun dışında tükrük, gözyaşı, bronş mukoza salgısını da uyarıyor. C. HİSTAMİNİN KULLANILIŞI Histamin ilaç olarak kullanılmaz Oral yoldan verildiğinde derhal barsak florası bakterileri tarafından parçalanarak inaktive edilir. Ancak Histamin bazı hastalıkların teşhisinde kullanılabilir. Aklorhidri: Midenin asit salgılama yeteneğinin olmaması durumudur. Bu hastalığın teşhisi için 0,5-1 mg histamin cilt altına enjekte edilerek birkaç saat boyunca mide suyu numuneleri alınır. Bunlarda asit miktarları ölçülerek teşhise gidilir. Aklorhidri durumu; mide karsinomasında veya atrofik gastrit olgularında ortaya çıkar. Bu teşhis yönteminin esası mide mukozasındaki asit salgılayan hücrelerin histamin in etkisine en duyarlı doku olmaları ve buralarda H 2 ler aracılığıyla asit salgısının artırılmasıdır. Klinikte bu test yöntemi için histamin pek kullanılmıyor, selektif H 2 reseptör agonisti olan BETAZOL tercih edilebiliyor.

5 D. HİSTAMİN İN YAN TESİRLERİ Histaminin kendisi ya da histamin salımını uyaran maddeler ve durumlar başlıda aşağıdaki yan etkilere neden olurlar: Hipotansiyon Refleks taşikardi Bronkospazm ve dispne Başağrısı Bulantı-Kusma-Diyare Barsak peristaltizmi artışı Aşırı şekilde histamin salımına neden olan bir etkene maruz kalındığında bunun neden olduğu sonuçların tedavisi için şu ilaçlar kullanılır. 1- Klasik antihistaminikler H 1 blokörleri : histaminin reseptöre bağlanmasını önler. 2- Anrenalin: Histaminin fizyolojik antagonistidir. Vazokonstrüktör, bronkodilatör özellikleriyle histaminin etkilerini geri çevirir. E. ANTİHİSTAMİNİK İLAÇLAR I. H 1 Antagonistleri Mide asit salgısını engelleyici etkileri yoktur. Kimyasal yapı olarak antikolinerjiklerle benzerlik gösterirler. Yüksek dozlarda antikolinerjik etkileri vardır Düşük dozlarda ise selektif olarak H 1 blokajı yaparlar. Bu ilaçlar, histaminin H 1 reseptörleri aracılığıyla oluşturduğu tüm farmakolojik etkileri ortadan kaldırırlar. Hipotansiyonu ortadan kaldırırlar Kapiller permeabilite artışını geri çevirirler Bronkospazmı önlerler Barsak tonusunu azaltıp motilite artışını önlerler Yüksek doz histaminin H 2 reseptörleri üzerinden oluşturduğu vazodilatasyonla ortaya çıkan hipotansiyonda yetersizdirler, bu durumda H 1 ve H 2 antagonistler beraber kullanılmalı. Ortak Yan Tesirleri Bu ilaçların neredeyse tamamında sedatif etki potansiyeli vardır. Bunun mekanizması beyinde uyanık kalma halinin sürdürülebilmesinde önemli olan H 1 reseptörlerinin blokajı ile ilgilidir. Lipofilisitesi azaltılmış yeni nesil antihistaminiklerde bu etki minimuma indirilmiştir. Bu sedatif etki haricinde H 1 reseptör blokajı ile ilgisi olmayan tesirleri de vardır. Taşıt tutmasında: İç kulaktaki denge organlarının uyarılmasına bağlı ortaya çıkan taşıt tutmasında etkili üyeler vardır. Bahar alerjilerinde: Daha yüksek dozlarda antikolinerjik etkileriyle saman nezlesi gibi alerjilere karşı kullanılır. Bu antikolinerjik etki burun ve boğaz salgılarını baskılıyor. Antikolinerjik etkileri az olduğundan tercih edilirler.

6 Antiemetik: Bazı türevleri beyinde kusma merkezini baskılayarak antiemetik etki gösterir. Antiparkinson: Bazıları hafif antikolinerjik etkileri nedeniyle parkinsonda kullanılır. Antiaritmik: Birkaç ilaç antiaritmik etkisi nedeniyle kullanılır. Birinci kuşak H 1 antihistaminikler: Difenhidramin Dimenhidrinat Doksilamin Antazolin Mepiramin Klorfeniramin Lokal Anestezik Hareket hastalığında Belirgin sedasyon Lokal anestezik etkisi kuvvetli Sedatif + Lokal Anestezik Sedasyon İkinci kuşak (yeni nesil) H 1 antihistaminikler: Lipofilik özellikleri azaltıldığından KBB yi geçemezler ya da çok az geçerler. Sedatif etkileri oldukça azdır ya da yoktur. Feksofenadin Loratadin Akrivastatin Azolastin Antihistaminiklerin en belirgin kullanılış yerleri alerjik reaksiyonlardır. Özellikle Tip I Lokal alerjik reaksiyonlarda çok etkilidirler. Sistemik alerjik reaksiyonlarda, özellikle anjioödem gibi hayati reaksiyonlar ortaya çıkmış ise antihistaminikler çok yetersizdirler ve beraberinde glukokortikoialder de gerekir. II. H 2 reseptör blokörleri: Klinik bakımdan en önemli özellikleri mide asit sekresyonunu inhibe etmeleridir. Midede oluşan asit sekresyonu yemek yemek gibi bir lokal stimülasyonla gastrin salgılanması üzerinden olabileceği gibi, Koku ve tad algılanması ile oluşan Vagal stimülasyon sonucu tetiklenen mide asit salgısını da güçlü bir şekilde bloke eder. H 2 blokörleri; antiasitler ve antikolinerjiklere göre daha güçlü ilaçlardır. Bu amaçla kullanılan bir diğer ilaç grubu da H + pompası inhibitörleridir. H 2 antihistamniklerin bir diğer özelliği sadece artmış asit salgısını değil, bazal asit salgılanmasını da baskılamalarıdır. Bu amaçla bulunan ilk bileşik BRUNAMİT, daha sonra METİYOMİD dir. Bu ilaçlar şiddetli kemik iliği depresyonu yapmaları nedeniyle tedavideki değerlerini kaybetmişlerdir. Daha sonra bu tip yan etkilerden arındırılmış ilk H 2 antagonisti olan SİMETİDİN tedaviye girmiştir. İlk yeterli, başarılı ve etkin ilaç olarak SİMETİDİN sayılmaktadır. Ancak simetidinde de çok fazla sayıda ilaçla etkileşebilme riski ve erkeklerde antiandrojenik etkisi

7 nedeniyle değişikliklere gidilerek yeni ilaçlar aranmıştır ve bu etki ve sorunlarda arındırılmış daha yeni moleküller geliştirilmiştir. RANİTİDİN Asit salgısını inhibe edici etki simetidin in 5-10 katı kadar. Antiandrojenik etki YOK Mikrozomal enzim indüksiyonu YAPMAZ Santral yan tesir YOK Ülser tedavisinde değeri yüksek. Duedonum ve mide üslerinde 2 x 150 mg dozda 4-6 hafta kullanılır. Daha sonra yarı dozda idame ettirilir. FAMOTİDİN Ranitidinin simetidine göre olan üstünlüklerinin hepsi var Ek olarak uzun yarı ömrü nedeniyle ve gravimetrik gücüyle 1 x 40 mg kullanılır. Gece yatarken alınmasıyla en iyi sonucu verir. Bunda da duedonum ülserinde 4-6 hafta normal doz, ardından yarım dozla idame tedavisi uygulanır. NİZATİDİN Famotidine belirgin bir üstünlüğü yoktur. Dozu 300 mg dır ve famotidin gib kullanılır. (günde 1ve 4-6 hafta süreyle) Bu da gece yatarken alınmalıdır. Bu İlaçların Kullanıldığı yerler Duedonum Ülseri: H + pompası inhibitörleriyle birlikte en etkili ilaçlardır. Genellikle 4-6 haftalık tedavi süresi gerektirir. Bu tedavi süreci sonunda plasebo % 37 lik hasta kısmında iyileşme sağlarken H 2 blokörlerle % 70 lik iyileşme görülür. Ülser tedavisinde asıl risk hastalığın nüks etmesidir. Bu nükste mide dışı etkenlerin payı da önemlidir (stres vb.) - Nüks oranı bakımından plasebo ile farkı yoktur. - Yarım doz idame tedavisi nüksleri önlemek için yapılır. - Ayrıca 4-6 haftalık tedavi sonrasında hemen 2 haftalık helikobakter eradikasyonu yapılmasıyla (makrolit+ampisilin ya da metronidazol + H + inhibitörü) nüks olayı bir hayli azalır. Mide Ülseri: H 2 blokörler, mide ülserinde antasitlere karşı duedonumda olduğu kadar üstün etkili değildirler.

8 Asit Aspirasyon Sendromu: Bu durum genel anestezi sırasında ortaya çıkabilen, mide suyunun akciğere kaçmasıdır. Ölümcül olabilecek bir durumu önlemek için H 2 blokörleri operasyon öncesinde anesteziyle parenteral yoldan hastaya verilir. Gastroözefajial Reflü: Mide içeriğinin özefagus üst kısmına ve ağza kadar gelmesi olayıdır. Şiddeti değişebilir. Bu durum: - Kişinin yeme alışkanlıklarına ve kilosuna bağlıdır. - Şişmanlarda, uyku öncesi aşırı yemiş kişilerde yatışla beraber. - Aşırı yağlı ve baharatlı öğün sonrasında görülebilir. - Tedavi edilmez ise özofajite neden olur. - Tedavide 6-8 hafta süre ile duedonum ülseri tedavisi dozları uygulanır. - Daha sonra nüksü azaltmak için yarı dozda idame dozuna geçilir. - H 2 bloköre yeterli yanıt alınamazsa H + inhibitörü tedaviye eklenebilir ya da METOKLOPRAMİD tedavisine geçilir. - Metoklopramid, özefagusun alt sfinkter kasını kasarak reflüyü engellemeye yardımcı olur.

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

Otakoidler ve ergot alkaloidleri Otakoidler ve ergot alkaloidleri Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antihistaminikler 2 2 1 Serotonin agonistleri, antagonistleri, ergot alkaloidleri 3 3 Otakaidler Latince "autos" kendi, "akos"

Detaylı

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer Solunum sistemi farmakolojisi Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 3 Havayolu, damar ve salgı bezlerinin regülasyonu Hava yollarının aferent lifleri İrritan reseptörler ve C lifleri, eksojen kimyasallara,

Detaylı

Farmakoloji bilgileri kullanılarak farmakoloji dışında yanıtlanabilecek olan toplam soru sayısı: 8

Farmakoloji bilgileri kullanılarak farmakoloji dışında yanıtlanabilecek olan toplam soru sayısı: 8 Soruların konulara göre dağılımı: Otonom Sinir Sistemi : 5 Santral Sinir Sistemi : 5 Genel Farmakoloji: 2 Kardiyovaskuler sistem: 3 Otakoid: 2 Endokrin sistem: 2 Antiviral ilaçlar: 1 Konu dağılımı daha

Detaylı

Santral Sinir Sistemi Farmakolojisinin Temelleri. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Santral Sinir Sistemi Farmakolojisinin Temelleri. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Santral Sinir Sistemi Farmakolojisinin Temelleri Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Her nöron, dentritleri aracılığı ile diğer nöronlardan gelen uyarıları alır ve nöron gövdesine iletir. Bu uyarılar ya inhibitör

Detaylı

TOKSİDROMLAR. Dr. Hasan KILIÇ Malatya Devlet Hastanesi. 18. Acil Tıp Sempozyumu, Klinik Toksikoloji Kahramanmaraş, 2015

TOKSİDROMLAR. Dr. Hasan KILIÇ Malatya Devlet Hastanesi. 18. Acil Tıp Sempozyumu, Klinik Toksikoloji Kahramanmaraş, 2015 TOKSİDROMLAR Dr. Hasan KILIÇ Malatya Devlet Hastanesi 18. Acil Tıp Sempozyumu, Klinik Toksikoloji Kahramanmaraş, 2015 Toksidrom tanım Toksidrom (=toksik sendrom) kelimesi, zehirlenmelerde tanı ve ayırıcı

Detaylı

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Vücudun İlaçlara Etkisi (Farmakokinetik Etkiler) Farmakokinetik vücudun ilaca ne yaptığını inceler. İlaçlar etkilerini lokal veya sistematik

Detaylı

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ İçerik Dolaşım sisteminin kısa anatomi ve fizyolojisi Egzersizde periferal dolaşımın düzenlenmesi-etkili mekanizmalar Damar endotelinin ve Nitrik Oksitin (NO) periferal

Detaylı

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder. Çeşitli duyu organlarından milyonlarca

Detaylı

İlaç Allerjisi İle Oluşan Klinik Sendromlar

İlaç Allerjisi İle Oluşan Klinik Sendromlar İlaç Allerjisi İle Oluşan Klinik Sendromlar Hepatik reaksiyonlar Çoğu ilaç kolestatik ya da hepatoselüler karaciğer değişikliklerine neden olur. Paraaminosalisilik asit, sülfonamidler, fenotiazinler karaciğerin

Detaylı

OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi)

OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi) OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi) Otonom sinir sitemi iki alt kısma ayrılır: 1. Sempatik sinir sistemi 2. Parasempatik sinir sistemi Sempatik ve parasempatik sistemin terminal nöronları gangliyonlarda

Detaylı

Premedikasyon. Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI

Premedikasyon. Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Premedikasyon Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Premedikasyon Nedir? Premedikasyonun kelime anlamı, önceden yapılan ilaç uygulamasıdır. Ameliyat öncesinde hastalara belli grupta ilaçların, belli amaçlarla uygulanmasını

Detaylı

DİNLENİM MEMBRAN POTANSİYELİ. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

DİNLENİM MEMBRAN POTANSİYELİ. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. DİNLENİM MEMBRAN POTANSİYELİ Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. Hücre içi kompartıman ve hücre dışı kompartımanın büyük bölümü elektriksel açıdan nötrdür. Hücre içinde

Detaylı

Psikofarmakolojiye giriş

Psikofarmakolojiye giriş Psikofarmakolojiye giriş Genel bilgiler Beyin 100 milyar nöron (sinir hücresi) içerir. Beyin hücresinin i diğer beyin hücreleri ile 1,000 ile 50,000 bağlantısı. Beynin sağ tarafı solu, sol tarafı sağı

Detaylı

PREMEDİKASYON. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

PREMEDİKASYON. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN PREMEDİKASYON Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Anestezi uygulaması hastanın preoperatif devrede psikolojik olarak hazırlanması ve endüksiyon öncesi uygulanacak olan spesifik etkili ilaçların seçimi ile başlar.

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 ADIM ADIM YGS LYS 184. Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 2) Geri Emilim (Reabsorpsiyon) Bowman kapsülüne gelen süzüntü geri emilim olmadan dışarı atılsaydı zararlı maddelerle birlikte yararlı maddelerde kaybedilirdi.

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI 11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI Canlılar hayatsal faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için ATP ye ihtiyaç duyarlar. ATP yi ise besinlerden sağlarlar. Bu nedenle

Detaylı

KALSİYOTROPİK İLAÇLAR

KALSİYOTROPİK İLAÇLAR KALSİYOTROPİK İLAÇLAR Kalsiyumun vücut için önemi: Hücrede; membran, mitokondri, Endoplazmik retikulumda bağlı halde ve; stoplazmada serbest halde bulunur. Hücrenin canlılığı ve fonksiyonları için önemlidir.

Detaylı

1.2)) İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ

1.2)) İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 9.Hafta ( 10-14 / 11 / 2014 ) 1.)İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ 2.) İLAÇLARIN VERİLİŞ YOLLARI VE ETKİSİNİ DEĞİŞTİREN FAKTÖRLER Slayt No : 13 1.2)) İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ

Detaylı

Klinikte Analjeziklerin Kullanımı. Dr.Emine Nur TOZAN

Klinikte Analjeziklerin Kullanımı. Dr.Emine Nur TOZAN Klinikte Analjeziklerin Kullanımı Dr.Emine Nur TOZAN Analjezikler Hastaya uygulanacak ilk ağrı kontrol yöntemi analjeziklerin verilmesidir. İdeal bir analjezik Oral yoldan kullanıldığında etkili olabilmeli

Detaylı

KEMOTERAPİYE BAĞLI BULANTI VE KUSMA. Prof Dr Deniz Yamaç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji BD

KEMOTERAPİYE BAĞLI BULANTI VE KUSMA. Prof Dr Deniz Yamaç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji BD KEMOTERAPİYE BAĞLI BULANTI VE KUSMA Prof Dr Deniz Yamaç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji BD Giriş Kemoterapiye bağlı bulantı/kusma hastanın yaşam kalitesini etkilediği gibi, devam edecek

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI 11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI 4) Mide Tek gözlü torba şeklinde olan, kaburgaların ve diyaframın altında karın boşluğunun sol üst bölgesinde, yemek borusu ve ince

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Hücre iletişimi Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler Bakteriler glukoz ve amino asit gibi besinlerin

Detaylı

7. Yarıyıl Farmasötik Kimya Prof. Dr. İlkay YILDIZ

7. Yarıyıl Farmasötik Kimya Prof. Dr. İlkay YILDIZ 7. Yarıyıl Farmasötik Kimya Prof. Dr. İlkay YILDIZ 2017-2018 Güz Dönemi PERİFER SİNİR SİSTEMİNE ETKİLİ İLAÇLAR Periferdeki organlara yönelik sinirsel iletişimin sağlandığı sisteme, PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ,

Detaylı

Dr. Ecz. Murat Şüküroğlu

Dr. Ecz. Murat Şüküroğlu KAN ve HEMATOPOETİK SİSTEM ÜZERİNE ETKİLİ İLAÇLAR Dr. Ecz. Murat Şüküroğlu Hemostatik İlaçlar Antikoagülan İlaçlar Antiplatelet İlaçlar (Antitrombositik İlaçlar) Trombolitik İlaçlar (Fibrinolitik İlaçlar)

Detaylı

GASTRİN. Klinik Laboratuvar Testleri

GASTRİN. Klinik Laboratuvar Testleri GASTRİN Kullanım amacı: Pernisiyöz anemi, kronik atrofik gastrit, Zollinger Ellison sendromu ve gastrinoma gibi hastalık olasılıklarının değerlendirilmesi amacıyla kullanılır. Genel bilgiler: En önemli

Detaylı

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü Prof.Dr.Mitat KOZ DOLAŞIMIN SİNİRSEL KONTROLÜ Doku kan akımının her dokuda ayrı ayrı ayarlanmasında lokal doku kan akımı kontrol mekanizmaları

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 03 Ekim 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 03 Ekim 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 03 Ekim 2017 Salı Uzm. Dr. M. Tuba Çöğürlü Prof. Dr. Metin Aydoğan Kocaeli Üniversitesi Tıp

Detaylı

ÜNİTE 10 Sindirim Sistemi İlaçları

ÜNİTE 10 Sindirim Sistemi İlaçları ÜNİTE 10 Sindirim Sistemi İlaçları Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra, Sindirim sistemini etkileyen ilaçların sınıflandırılmalarını, Etki yerlerini ve etki şekillerini öğreneceksiniz. İçindekiler Giriş

Detaylı

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ADRENAL BEZ MEDULLA BÖLGESİ HORMONLARI Böbrek üstü bezinin öz bölgesi, embriyonik dönemde sinir dokusundan gelişir bu nedenle sinir sisteminin uzantısı şeklindedir. Sempatik

Detaylı

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II IV. KURUL 2009 2010

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II IV. KURUL 2009 2010 IV. Kurul Gastrointestinal Sistem ve Metabolizma IV. Kurul Süresi: 5 hafta IV. Kurul Başlangıç Tarihi: 17 Şubat 2010 IV. Kurul Bitiş ve Sınav Tarihi: 22 23 Mart 2010 Ders Kurulu Sorumlusu: Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

* Kemoreseptör *** KEMORESEPTÖR REFLEKS

* Kemoreseptör *** KEMORESEPTÖR REFLEKS KEMORESEPTÖR REFLEKS DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ VI Dr. Nevzat KAHVECİ Kemoreseptörler, kimyasal duyarlılığı olan hücrelerdir. Kan basıncı 80 mmhg nin altına düştüğünde uyarılırlar. 1- Oksijen yokluğu

Detaylı

Elektrokimyasal İleti II

Elektrokimyasal İleti II Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Elektrokimyasal İleti II Prof. Dr. Cem Şeref Bediz DEUTF Fizyoloji Anabilim Dalı Bu saate neler öğreneceğiz? İmpuls, uyartı, sinyal nedir Hücre zarının elektrokimyasal

Detaylı

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Size üç antikanser ajan or ilaç oluşan FEC tedavisi öneriliyor.: Fluracedyl, Epirubicin ve Cyklofosfamid Üç haftalık

Detaylı

1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler.

1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler. 1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler. Bunlar; absorbsiyon, dağılım; metabolizma (biotransformasyon) ve eliminasyondur. 2. Farmakodinamik faz:

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD KOMPLEMAN SİSTEMİ Kompleman sistem, (Compleman system) veya tamamlayıcı sistem, bir canlıdan patojenlerin temizlenmesine yardım eden biyokimyasal

Detaylı

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, DOCETAXEL TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, DOCETAXEL TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, DOCETAXEL TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Size bir antikanser ajan olan Docetaxel tedavisi önerildi. Tedavi yaklaşık 1,5 saat sürer ve üç hafta aralıklarla

Detaylı

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM 1) Aşağıdaki hormonlardan hangisi uterusun büyümesinde doğrudan etkilidir? A) LH B) Androjen C) Östrojen Progesteron D) FUH Büyüme hormonu E) Prolaktin - Testosteron 2)

Detaylı

Propiverin HCL Etki Mekanizması. Bedreddin Seçkin

Propiverin HCL Etki Mekanizması. Bedreddin Seçkin Propiverin HCL Etki Mekanizması Bedreddin Seçkin 24.10.2015 Propiverin Çift Yönlü Etki Mekanizmasına Sahiptir Propiverin nervus pelvicus un eferent nörotransmisyonunu baskılayarak antikolinerjik etki gösterir.

Detaylı

Otonom Sinir Sistemi - II. Dr. Ersin O. Koylu EÜTF Fizyoloji Ab. D.

Otonom Sinir Sistemi - II. Dr. Ersin O. Koylu EÜTF Fizyoloji Ab. D. Otonom Sinir Sistemi - II Dr. Ersin O. Koylu EÜTF Fizyoloji Ab. D. Nörotransmiter Nöropeptid - Nöromodülatör Sinir sisteminde her nöron bir tür nörotransmiter salgılar Asetil kolin: Kolinerjik nöron Adrenalin/Noradrenalin:

Detaylı

Merkezi Sinir Sistemi İlaçları

Merkezi Sinir Sistemi İlaçları Merkezi Sinir Sistemi İlaçları Prof.Dr. Ender YARSAN A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Kemoterapötiklerden sonra en fazla kullanılan ilaçlar Ağrı kesici, ateş

Detaylı

Farmasötik Toksikoloji

Farmasötik Toksikoloji Farmasötik Toksikoloji 2014 2015 2.Not Doç.Dr. Gül ÖZHAN Absorbsiyon Kan hücreleri Dağılım Dokularda depolanma Eliminasyon Kimyasal Serum proteinleri Kan veya plazma Etki bölgesi Metabolizma Eliminasyon

Detaylı

FARMAKOKİNETİK. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

FARMAKOKİNETİK. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN FARMAKOKİNETİK Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN 2 İlaç Vücuda giriş Oral Deri İnhalasyon Absorbsiyon ve Doku ve organlara Dağılım Toksisite İtrah Depolanma Metabolizma 3 4 İlaçların etkili olabilmesi için, uygulandıkları

Detaylı

Acil Serviste Sedasyon ve Analjezi

Acil Serviste Sedasyon ve Analjezi Acil Serviste Sedasyon ve Analjezi Journal of Clinical and Analytical Medicine Acil Tıp El Kitabı Güçlü Aydın, Ümit Kaldırım Opioidler Analjezi bilinç değişikliği yaratmadan ağrının azaltılmasıdır. Akut

Detaylı

EİKOZANOİDLER (Lipit Türevi Otokoidler)

EİKOZANOİDLER (Lipit Türevi Otokoidler) EİKOZANOİDLER (Lipit Türevi Otokoidler) Bunlar 20 Karbonlu (20C) doymamış yağ asitleri (YA) Araşidonik Asitten (AA) türeyen biyolojik etkinlik gösteren otokoidlerdir. AA nin SikloOksijenaz (COX) ile reaksiyona

Detaylı

Multipl Skleroz da semptomatik tedavi

Multipl Skleroz da semptomatik tedavi Multipl Skleroz da semptomatik tedavi Spastisite ve tremorun tedavisi Dr. Muammer KORKMAZ Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği 1 Multipl skleroz (MS) santral sinir

Detaylı

Allerjik Hastalıklara Yaklaşım (astım dışı)

Allerjik Hastalıklara Yaklaşım (astım dışı) Allerjik Hastalıklara Yaklaşım (astım dışı) Allerjik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar Doç.Dr.Öznur ABADOĞLU CÜTF Göğüs Hast. AD Allerjik Hast. BD. Sivas Astım Dışı Allerjik Hastalıkların Tedavisinde

Detaylı

E-TUS FARMAKOLOJİ KAMP SORULARI

E-TUS FARMAKOLOJİ KAMP SORULARI E-TUS FARMAKOLOJİ KAMP SORULARI 1. İstanbul a arabayla yola çikacak olan 42 yaşındaki bir kadın hasta kontrole geliyor. Hareket hastalığından bahseden hasta, bir arkadaşının dinmenhidrinat kullandigını

Detaylı

Kronik ürtikerde güncel tedaviler

Kronik ürtikerde güncel tedaviler Kronik ürtikerde güncel tedaviler Dr. Emek Kocatürk Göncü İstanbul Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi Sunum akışı EAACI/GALEN/EDF/WAO Ürtiker Kılavuzu Amerikan Allerji İmmunoloji Akademisi Ürtiker Kılavuzu

Detaylı

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Bölüm 25 Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Dr. Fevzi DEMİREL Nefesle Alınan Kortizonlu İlaçların Yan Etkileri Astım tedavisinde kullanılan

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. MUKORAL 30 mg / 5 ml şurup Ağızdan alınır.

KULLANMA TALİMATI. MUKORAL 30 mg / 5 ml şurup Ağızdan alınır. KULLANMA TALİMATI MUKORAL 30 mg / 5 ml şurup Ağızdan alınır. Etkin madde: 5 ml (1 ölçek) şurup solüsyonu, 30 mg ambroksol HCl içerir. Yardımcı maddeler: Sükroz, gliserin, metil parahidroksibenzoat (E218),

Detaylı

Öksürük. Pınar Çelik

Öksürük. Pınar Çelik Öksürük Pınar Çelik Öksürük Öksürük, akciğerleri aspirasyondan koruyan, sekresyonların atılmasını sağlayan, istemli veya istemsiz refleks yolla oluşan, ani patlayıcı ekspirasyon manevrasıdır. Öksürük refleksinin

Detaylı

SERATONİN VE ANTAGONİSTLERİ

SERATONİN VE ANTAGONİSTLERİ SERATONİN VE ANTAGONİSTLERİ Seratonin = 5-HidroksiTriptamin (5-HT) *Yerleşimi: GIS Mukozasında: Büyük kısmı burada Enterokromafin hücrelerde. Enterik Mast Hücrelerinde Az miktarda da ve Seratonerjik Nöronlarda

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI

11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI 11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI DOLAŞIM SİSTEMİ İki kulakçık ve iki karıncık olmak üzere kalpler dört odacıktır. Temiz kan ve kirli kan birbirine karışmaz. Vücuda temiz

Detaylı

MSS ni Uyaran İlaçlar

MSS ni Uyaran İlaçlar MSS ni Uyaran İlaçlar Prof.Dr. Ender YARSAN A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi MSS ve solunum uyarıcıları Baskı altına alınmış solunum merkezini uyarırlar Nefes

Detaylı

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014 Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014 Hipersensitivite Fizyopatolojisi İmmün sistem kemoterapötik ya da biyoterapötik

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. SEKROL 30 mg tablet Ağızdan alınır.

KULLANMA TALİMATI. SEKROL 30 mg tablet Ağızdan alınır. KULLANMA TALİMATI SEKROL 30 mg tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Her tablette bu tabletlerin etkin maddesi olan, 30 mg ambroksol HCl bulunur. Yardımcı maddeler: Laktoz monohidrat, mısır nişastası, jelatin

Detaylı

APRAZOL 30 mg Mikropellet Kapsül

APRAZOL 30 mg Mikropellet Kapsül APRAZOL 30 mg Mikropellet Kapsül FORMÜLÜ: Her kapsülde mide asidine dayanıklı enterik kaplı mikropelletler halinde; Lansoprazol 30 mg Boyar madde olarak: Kinolin sarısı (E 104), İndigokarmin (E 132), Titandioksit

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI MUKORAL 30 mg / 5 ml şurup Ağızdan alınır. Etkin madde: 5 ml (1 ölçek) şurup solüsyonu, 30 mg ambroksol HCl içerir. Yardımcı maddeler: Sükroz, gliserin, metil parahidroksibenzoat (E218),

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

KAN AKIMININ KONTROLÜ. 1- Otoregülasyon veya Miyojenik Regülasyon 2- Metabolik Regülasyon KAN AKIMININ LOKAL KONTROLÜ DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ IV

KAN AKIMININ KONTROLÜ. 1- Otoregülasyon veya Miyojenik Regülasyon 2- Metabolik Regülasyon KAN AKIMININ LOKAL KONTROLÜ DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ IV KAN AKIMININ KONTROLÜ Nöronal Humoral Lokal Otonom Sinir Sistemi Plazma Epinefrin, Anjiyotensin II, Vazopressin, İyonlar Akut Kontrol DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ IV Uzun Süreli Kontrol Dr. Nevzat KAHVECİ

Detaylı

Lokal Anestetikler ve Lokal Anestezi

Lokal Anestetikler ve Lokal Anestezi Plan Lokal Anestetikler ve Lokal Anestezi Dr. Cenker EKEN AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı Farmakoloji ve patofizyoloji Endikasyonlar Lokal anestezik ajanlar Lokal anestezi Giriş Halstead WS: Practical comments

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

İlaçların hedefleri. Hücreler

İlaçların hedefleri. Hücreler İlaçların hedefleri. Hücreler FARMAKOLOJİYE GİRİŞ 1 Yard. Doç. Dr. M. Kürşat Derici Tıbbi Farmakoloji Ab. Dalı mkursatderici@hitit.edu.tr 2 İlaç; bir hastalığı tedavi etmek için insan vücuduna uygulanan

Detaylı

KAS SİNİR KAVŞAĞI. Oğuz Gözen

KAS SİNİR KAVŞAĞI. Oğuz Gözen KAS SİNİR KAVŞAĞI Oğuz Gözen Kas sinir kavşağı İskelet kası hücresinde aksiyon potansiyeli oluşumunun fizyolojik tek mekanizması, kası innerve eden sinir hücresinde aksiyon potansiyeli oluşmasıdır. İskelet

Detaylı

Fibrinolytics

Fibrinolytics ANTİPLATELET İLAÇLAR Fibrinolytics Adezyon Aktivasyon (agonist bağlanma) Agregasyon Aktivasyon (şekil değişikliği) Antiplatelet İlaçlar Antiplatelet ilaçlar Asetilsalisilik asit (aspirin) P2Y12 antagonistleri

Detaylı

Vazoaktif peptitler ve ilaçlar

Vazoaktif peptitler ve ilaçlar Vazoaktif peptitler ve ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com osuzer@istanbul.edu.tr Son güncelleme: 10.03.2009 Konuşma planı Vazokonstriktör ve vazodilatör maddelerin toplu tanıtımı Bu konuda

Detaylı

PEPTİK ÜLSER Gastrit Peptik ülser Etiyopatogenezi: H. Pylori ve peptik ülser ile ilişkisi: Aspirin ve diğer NSAID lerin kullanımı:

PEPTİK ÜLSER Gastrit Peptik ülser Etiyopatogenezi: H. Pylori ve peptik ülser ile ilişkisi: Aspirin ve diğer NSAID lerin kullanımı: PEPTİK ÜLSER Gastrit midenin en iç tabakasını oluşturan mide mukozası iltihabıdır. Peptik ülser ise mide asidi ve mide özsuyu ile karşılaşan yerlerde meydana gelen submukozal veya daha derine inen doku

Detaylı

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri DOKU Dicle Aras Doku ve doku türleri Doku Bazı özel görevler üstlenmiş hücre topluluklarıdır. Bir doku aynı yönde özelleşmiş hücre ve hücreler arası maddelerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. İntrauterin

Detaylı

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı OTONOM SİNİR SİSTEMİ. Dr. Sinan CANAN scanan@baskent.edu.tr

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı OTONOM SİNİR SİSTEMİ. Dr. Sinan CANAN scanan@baskent.edu.tr Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı OTONOM SİNİR SİSTEMİ Dr. Sinan CANAN scanan@baskent.edu.tr Bu Bölümde: Eferent sinir sistemi ve görevleri Yollar, reseptörler ve kullanılan aracı

Detaylı

YGS ANAHTAR SORULAR #4

YGS ANAHTAR SORULAR #4 YGS ANAHTAR SORULAR #4 1) Düz ve çizgili kasları ayırt etmek için, I. Kasılıp gevşeme hızı II. Oksijensiz solunum yapma III. Çekirdeğin sayısı ve konumu IV. İstemli çalışma verilen özelliklerden hangileri

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI ADIM ADIM YGS LYS 177. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. SEKROL pediatrik şurup Ağızdan alınır.

KULLANMA TALİMATI. SEKROL pediatrik şurup Ağızdan alınır. KULLANMA TALİMATI SEKROL pediatrik şurup Ağızdan alınır. Etkin madde: 5 ml (1 ölçek) şurup solüsyonu, 15 mg ambroksol HCl içerir. Yardımcı maddeler: Sorbitol (E420), gliserol, sodyum metabisülfit (E223),

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. MUKORAL 30 mg tablet Ağızdan alınır.

KULLANMA TALİMATI. MUKORAL 30 mg tablet Ağızdan alınır. KULLANMA TALİMATI MUKORAL 30 mg tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Her tablette bu tabletlerin etkin maddesi olan, 30 mg ambroksol HCl bulunur. Yardımcı maddeler: Laktoz monohidrat, mikrokristalin selüloz,

Detaylı

ARI ZEHİRİ BİLEŞİMİ, ÖZELLİKLERİ, ETKİ MEKANİZMASI. Dr. Bioch.Cristina Mateescu APİTERAPİ KOMİSYONU

ARI ZEHİRİ BİLEŞİMİ, ÖZELLİKLERİ, ETKİ MEKANİZMASI. Dr. Bioch.Cristina Mateescu APİTERAPİ KOMİSYONU ARI ZEHİRİ BİLEŞİMİ, ÖZELLİKLERİ, ETKİ MEKANİZMASI Dr. Bioch.Cristina Mateescu APİTERAPİ KOMİSYONU Arı Zehiri - Tanım Arı zehiri, bal arıları tarafından öncelikle memelilere ve diğer iri omurgalılara karşı

Detaylı

Nöron uyarı gönderdiğinde nörotransmitterleri barındıran keseciklerin sinaptik terminale göçü başlar.

Nöron uyarı gönderdiğinde nörotransmitterleri barındıran keseciklerin sinaptik terminale göçü başlar. SİNAPS Bir nöronu diğerinden ayıran bir boşluk olduğu, Nöronların fiziksel olarak birleşmediği gözlenmiştir. Sinir uçlarında bulunan bu boşluklarda haberleşme vardır. Nöronlar arası bu iletişim noktasına

Detaylı

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik YB 205 Beslenme İkeleri Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr YAŞLANMA Amerika da yaşlı bireyler eskiye göre

Detaylı

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ Çok hücreli organizmaların kompleks omurgalılara evrimi, hücreler birbirleriyle iletişim kuramasalardı mümkün olmazdı. Hücre-hücre Hücre-matriks etkileşimini

Detaylı

NİTRİK OKSİT, DONÖRLERİ VE İNHİBİTÖRLERİ. Dr. A. Gökhan AKKAN

NİTRİK OKSİT, DONÖRLERİ VE İNHİBİTÖRLERİ. Dr. A. Gökhan AKKAN NİTRİK OKSİT, DONÖRLERİ VE İNHİBİTÖRLERİ Dr. A. Gökhan AKKAN 1976 Moncada 1980 Furchgott ve Zawadzki (1998 Nobel Tıp Ödülü) EDRF = Endothelium- derived relaxing factor 1987 EDRF = NO Sentezi NOS L- Arginin

Detaylı

DROGSAN ATROPİN SÜLFAT 1/2 mg / 1 ml Ampul FORMÜLÜ. Bir ampul, 1 ml de : Atropin sülfat 0.50 mg. Sülfürik asit 0.1 N FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ

DROGSAN ATROPİN SÜLFAT 1/2 mg / 1 ml Ampul FORMÜLÜ. Bir ampul, 1 ml de : Atropin sülfat 0.50 mg. Sülfürik asit 0.1 N FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ DROGSAN ATROPİN SÜLFAT 1/2 mg / 1 ml Ampul FORMÜLÜ Bir ampul, 1 ml de : Atropin sülfat 0.50 mg Sodyum klorür Sülfürik asit 0.1 N Enjeksiyonluk su y.m. 8.753 mg 0.001 ml 1.000 ml içerir. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ

Detaylı

ANESTEZĠ VE REANĠMASYON

ANESTEZĠ VE REANĠMASYON T.C. MĠLLÎ EĞĠTĠM BAKANLIĞI ANESTEZĠ VE REANĠMASYON PREMEDĠKASYON ĠLAÇLARI 723H00097 Ankara, 2010 Bu modül, mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarında uygulanan Çerçeve Öğretim Programlarında yer alan

Detaylı

İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ. Amaç. Hastalık, yaralanma ya da cerrahi girişim sonrası ortaya çıkan ağrı ve diğer belirtileri ortadan kaldırmak

İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ. Amaç. Hastalık, yaralanma ya da cerrahi girişim sonrası ortaya çıkan ağrı ve diğer belirtileri ortadan kaldırmak İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ İLAÇ İlaç, canlı hücrelerde oluşturduğu etki ile bir hastalığın teşhisini, iyileştirilmesi veya belirtilerinin azaltılması amacıyla tedavisini veya bu hastalıktan korunmayı mümkün kılan,

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. MUKORAL 30 mg tablet Ağızdan alınır.

KULLANMA TALİMATI. MUKORAL 30 mg tablet Ağızdan alınır. KULLANMA TALİMATI MUKORAL 30 mg tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Her tablette bu tabletlerin etkin maddesi olan, 30 mg ambroksol HCl bulunur. Yardımcı maddeler: Laktoz monohidrat (sığır sütünden elde

Detaylı

İNHALASYON ANESTEZİKLERİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

İNHALASYON ANESTEZİKLERİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN İNHALASYON ANESTEZİKLERİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN ANESTEZİ DERİNLİĞİ VE MİNİMUM ALVEOLAR KONSANTRASYON Minimum alveoler konsantrasyon (MAC) : 1 atmosfer basınç altında ağrılı bir stimulusa karşı oluşan

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU 11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU DUYU ORGANLARI Canlının kendi iç bünyesinde meydana gelen değişiklikleri ve yaşadığı ortamda mevcut fiziksel, kimyasal ve mekanik uyarıları alan

Detaylı

FTR 231 Fonksiyonel Nöroanatomi. Otonom Sinir Sistemi. emin ulaş erdem

FTR 231 Fonksiyonel Nöroanatomi. Otonom Sinir Sistemi. emin ulaş erdem FTR 231 Fonksiyonel Nöroanatomi Otonom Sinir Sistemi emin ulaş erdem Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi -Beyin -Omurilik Periferik Sinir Sistemi Somatik somatik duyu, özel duyular iskelet kaslarının istemli

Detaylı

DİGİTOKSİN Folia Digitalis denilen, Avrupada orman altlarında yetişen Digitalis purpurea

DİGİTOKSİN Folia Digitalis denilen, Avrupada orman altlarında yetişen Digitalis purpurea DİGİTOKSİN Folia Digitalis denilen, Avrupada orman altlarında yetişen Digitalis purpurea (Scrophulariaceae) bitkisinin yapraklarından elde edilen sekonder heterozite Digitoksin adı verilir. D.purpurea

Detaylı

Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği

Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği İlaçlar hamilelik esnasında rutin olarak kullanılmaktadır. Kronik hastalığı olan (astım, diyabet, hipertansiyon, epilepsi, depresyon ve

Detaylı

İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri

İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri Prof. Dr. Öner Süzer Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı www.onersuzer.com Son güncelleme: 10.03.2009

Detaylı

Renksiz, Kokusuz ve Tatsız Kimyasal Tehlike: Sarin

Renksiz, Kokusuz ve Tatsız Kimyasal Tehlike: Sarin Renksiz, Kokusuz ve Tatsız Kimyasal Tehlike: Sarin Öğr. Gör. Ezgi ATALAY MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ, HATAY SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU Kimyasal silahlar; Katı, sıvı ve gaz (buhar, aerosol) halde

Detaylı

Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor.

Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor. Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor. 1- Hiçbir şey susuz yaşayamaz. 2- Göreceli su yetersizliği vücudun bazı fonksiyonlarını

Detaylı

2013 NİSAN TUS FARMAKOLOJİ

2013 NİSAN TUS FARMAKOLOJİ 2013 NİSAN TUS FARMAKOLOJİ Doğru Yanıt : E Referans: e-tus İpucu Serisi Farmakoloji Ders Notları Sayfa: 43 Doğru Yanıt :E Doğru Yanıt : B Referans: e-tus İpucu Serisi Farmakoloji Ders Notları Sayfa: 197

Detaylı

Nedenleri tablo halinde sıralayacak olursak: 1. Eksojen şişmanlık (mutad şişmanlık) (Bütün şişmanların %90'ı) - Kalıtsal faktörler:

Nedenleri tablo halinde sıralayacak olursak: 1. Eksojen şişmanlık (mutad şişmanlık) (Bütün şişmanların %90'ı) - Kalıtsal faktörler: Obezite alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olmasıyla oluşur. Bunu genetik faktörler, metabolizma hızı, iştah, gıdaya ulaşabilme, davranışsal faktörler, fiziksel aktivite durumu, kültürel faktörler

Detaylı

100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi, bipolar (manik depresif) bozukluğun tedavisinde öncelikli bir seçenek değildir?

100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi, bipolar (manik depresif) bozukluğun tedavisinde öncelikli bir seçenek değildir? 100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi, bipolar (manik depresif) bozukluğun tedavisinde öncelikli bir seçenek değildir? A) Karbamazepin B) Lamotrijin C) Lityum karbonat D) Valproik asit E) Duloksetin Referans:

Detaylı

Toksisiteye Etki Eden Faktörler

Toksisiteye Etki Eden Faktörler Toksisiteye Etki Eden Faktörler Toksik etki (toksisite) Tüm ksenobiyotiklerin biyolojik sistemlerde oluşturdukları zararlı etki. 2 Kimyasal Madde ile İlgili Faktörler Bir kimyasal maddenin metabolizmasında

Detaylı

Ülser Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Ülser Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Ülser Tedavisinde Kullanılan İlaçlar 1-Mide ph sı üzerine etkili bileşikler A-Asiditeyi yükselten bileşikler B-Antiülser, antiasidik bileşikler 2-Laksatif ve pürgatifler 3-Antidiyareikler 4-Emetik ve antiemetikler

Detaylı

AKUT BATIN da ANALJEZİ. Dr Mustafa ÇALIK GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi

AKUT BATIN da ANALJEZİ. Dr Mustafa ÇALIK GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi AKUT BATIN da ANALJEZİ Dr Mustafa ÇALIK GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi KARIN AĞRISI Karın bölgesinde bölgesel olarak hissedilen ağrıların tamamına karın ağrısı diyoruz. Bu ağrılar; bazen karın

Detaylı

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ ANAFLAKSİ Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ Hayatı tehdit eden birçok hastalığın ilk tanı ve tedavisi Acil Servis te yapılıyor Anafilaksi gibi, bu hastalıkları içeren kılavuzlar diğer kliniklerce

Detaylı

Travmatik Beyin Hasarı ve Ketamin Kullanımı. Doç. Dr. Tarık Ocak Kanuni Sultan Süleyman EAH Acil Tıp Eğitim Kliniği

Travmatik Beyin Hasarı ve Ketamin Kullanımı. Doç. Dr. Tarık Ocak Kanuni Sultan Süleyman EAH Acil Tıp Eğitim Kliniği Travmatik Beyin Hasarı ve Ketamin Kullanımı Doç. Dr. Tarık Ocak Kanuni Sultan Süleyman EAH Acil Tıp Eğitim Kliniği 1962 yılında Stevens tarafından bulunmuş olup insanlarda ilk kullanımı 1965 yılındadır.

Detaylı

Lokal anestetik preparatları

Lokal anestetik preparatları Lokal anestetikler Prof. Dr. Öner Süzer Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı www.onersuzer.com Son güncelleme: 21.10.2010 Lokal anestetik preparatları 2 2/30 1 3 3/30

Detaylı

Hücre reseptörleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

Hücre reseptörleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Hücre reseptörleri Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler. Bakteriler, glukoz ve amino asit gibi besinlerin varlığını algılarlar. Yüksek yapılı

Detaylı