|
|
- Aylin Çalık
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 1 1. GİRİŞ: Periodonsiyum dört ana bölümden oluşur: gingiva, alveoler kemik, periodontal ligament ve sement. Periodontal dokuların temel görevi, fonksiyonel gereksinimleri karşılayarak dişleri ağızda tutmaktadır (Ainamo A.,1978;Ainamo ve Ainamo,1978). Periodontal hastalıklar, bu dokularda bazıları geri dönüşü olmayan patolojik değişikliklere neden olurlar (Mc Fall, 1982). Periodontal dokuların sağlıklı halinin bilinmesi bu dokuları etkileyen hastalıkların anlaşılması açısından önemlidir. Sağlık, statik bir durum değildir; yaşayan ve fonksiyon halinde olan bir organizma ya da doku değişen çevre ile devamlı denge halindedir. Çevresel değişiklikler gerçekleştiğinde normal fonksiyonuna devam edebilmesi için doku aktivitesindeki değişiklikler de uyarılır. Bu durum; normal doku aktivitesinin, normal fonksiyonu ve yaşamın devamlılığı için gerekli olup homeostaz olarak bilinir. Eğer çevresel değişiklik çok büyükse homeostaz idame edilemez; anormal doku aktivitesi izlenir. Normal fonksiyon devam ettirilemez ve doku değişiklik aktiviteleri hastalık olarak tanımlanır (Eley ve Manson, 2004). Bakteriler, çevremizin önemli bir parçasıdır ve bakterisiz bir yaşam mümkün değildir. Yaşayan dokuları içeren doğadai tüm yüzeylerin üzeri bakteriyle kaplıdır. Oral mukoza da sindirim sisteminin bir parçası olduğundan, oral flora olarak bilinen çok sayıda bakteriyle örtülüdür. Bakteriler, bu yüzeylere çeşitli mekanizmalarla tutunurlar: mikroskobik pürüzlü yüzeyler, saç benzeri mikroskobik uzantılar ve
2 2 protein ve polisakkarit yapıdaki doğal yapıştırıcılar (Eley ve Manson, 2004). Farklı yaşam formları, zaman zaman birinin diğerine yardım etmesiyle yüzyıllardır denge halinde yaşamlarını sürdürebilmektedirler. Simbiyoz yaşam olarak bilinen bu sistem, bizim vücudumuzda da bakterilerle bir denge halinde sürmektedir ve yalnızca ani değişiklikler olduğunda bu durum değişir. Örnek olarak; diş çürüğü ve periodontal hastalık normalde ağzımızda bulunan mikroorganizmalarca oluşturulur. Primitif insanlarda, dental hastalık prevalansı günümüze göre oldukça düşüktü; bakteriyel plak oldukça az miktarda ve nadiren diş-kontak yüzeylerinin apikalinde gözleniyordu. Aksine bugün bakteriyel plak, tüm diş yüzeylerinde gözlenir ve dental hastalık yaygındır. Bunun nedeni; diyetteki değişiklikler ve kolay fermente olabilen karbonhidrat alımıyla diş ve dişeti marjini çevresindeki bakteriyel yapının ve dolayısıyla oral çevrenin değişmesi; sonuçta da bakteri-doku ilişkisinde dengesizlik olmasıyla bakterilerin doku yıkım kapasitesi olan ürünler üretmesidir (Eley ve Manson, 2004). 1.1.Mikrobiyal Dental Plak: Mikrobiyal dental plak; periodontal hastalığın başlama ve ilerlemesinde ana etyolojik ajan olarak kabul edilmektedir ( Löe ve ark.,1965).
3 3 Dental plak; tek bir yapı içinde birbirleriyle kompleks ilişkili, çok sayıda farklı bakteriyel tür içeren biyofilm tabakasıdır (Costerton ve ark.,1987). Plak yapısı başlangıçta dişler ve bakteriyel yapı arasında ilişkilidir; ardından bakteriyel topluluk içindeki farklı türlerle fiziksel ve fizyolojik çevre arasında ilişki başlar. Plak içindeki bakteriler, konakla ilişkili çevresel faktörlerden etkilenirler. Bu durumda, periodontal sağlık bakteriyel populasyon ve konak arasındaki dengeden etkilenmektedir. Dengenin bozulması konak ve biyofilm içindeki bakterilerde değişikliğe neden olabilir ve ardından periodontal doku yıkımı gözlenir. Pelikıl oluşumunun ardından, ilk birkaç dakika içinde bakteriler popule olmaya başlarlar. İlk birkaç saat içinde gözlenen streptokok türleri ve daha az oranda Actinomycesler başlangıç kolonizasyonu oluştururlar (Doyle ve ark.,1982). Dental plak; çok sayıda mikroorganizma içerir ve plağın 1 gr. ında yaklaşık 2x10 11 bakteri bulunmaktadır (Gibbons ve ark.,1963; Socransky ve ark.,1963). Oral örneklerde tespit edilen 500 den fazla türün (Wittaker ve ark.,1996) 325 den fazlasının plak içindeki bakteriyel tür olduğu tespit edilmiştir (Moore ve ark.,1987). Plak içinde, ayrıca bakteriyel olmayan türler olarak mycoplazma türleri, protozoa ve virüsler de izlenmektedir. Supragingival plak formasyonunda sıklıkla gözlenen bakteriler ekstrasellüler polisakkarit üretme yeteneği olan; bu sayede diş ve diğer bölgelere tutunabilen St. mitior, St.sanguis, A.viscosus ve A. naeslundii dir.
4 4 Birincil plak formasyonunun ardından, plağa yerleşen ikincil kolonizerler; plak büyümesi ve metabolizmasını etkileyerek çevresel değişiklikler yaparlar. Bu mekanizmada ilk olarak; Neisseria ve Veillonella türleri, gr.(-) bakteriler devreye girerek bakteriler arası ilişkiyi sağlayan interstisyel aralıkları oluştururlar. Ardından, 4-7 gün sonra gingival enflamasyon gelişir. Bu mekanizma boyunca, çevresel durumda bazı değişiklikler meydana gelir. Bakteriyel büyüme için bir alan olarak gingival sulkusun açılması ve gingival sulkuler sıvı akışının başlaması gözlenir. Bu arada Provetella, Porphyromonas, Capnocytophaga, Fusobacterium ve Bacteroides gibi gr.(-) rodları içeren farklı bakteriyel türler de plağa yerleşirler gün içinde plağın yapısı spiroket ve vibrios gibi motil bakterilerin de gözlenmesiyle kompleks bir hal alır (Kölenbrander ve London,1993; Kölenbrander ve ark.,1989) Periodontal Hastalık: Periodontal hastalık, primer olarak anaerobik, gr (-) bakterilerden kaynaklı periodontal dokuların miks bir enfeksiyonudur (Haffajee ve Socransky, 1994). Bu enfeksiyonun prevalansı, populasyonda önemli bir sıklıkta gözlenir. Bu enfeksiyonun ilerleyişi boyunca gözlenen periodontal sulkus derinliğinde; tek bir patolojik periodontal cep içinde 10 9 ya da oranında gözlenen bakteriyel hücre seviyesiyle sonuçlanan bir bakteriyel proliferasyon gözlenir. Periodontal cebin epitelyal hattındaki ülserasyon bölgesi; lokal ve sistemik konak cevabına, bakteriyel orijinli lipopolisakkarit ve diğer antijenik yapılarla immün sistem değişikliklerine neden olan cep boyunca bir geçit oluşturur (Ebersole& Taubman 1994). Önemli olarak, periodontal enfeksiyonda gözlenen çeşitli patojenik türler dokuya
5 5 invazyon özelliği gösterir ( Meyer ve ark.,1991, Sandros ve ark.,1977, Lindhe,2003). Periodontal dokular, enflamatuar, dejeneratif ve neoplastik patolojik değişiklikler gösterebilir. Bunların dışında otoimmün hastalıklar gözlenebilir. Enflamasyon, periodontal patolojilerin en yaygın gözlenen formudur. Sadece gingivayı etkilediği zaman gingivitis; daha derin periodontal dokulara ilerlediği zaman periodontitis adını alır. Enflamasyon; akut veya kronik olabilir. Kronik gingivitis ve kronik periodontitis, kronik enflamatuar periodontal hastalığın farklı aşamalarıdır (Papapanou, 1994) Periodontal Hastalık Sınıflaması: Hastalık sınıflaması, klinik ve laboratuar tanı ve spesifik tedavilerin ayırt edilmesi ya da durumlarının belirlenmesi açısından gerekli bir olaydır. Bu amaçla hastalıkların ayırım kriterleri son sınıflamada, hastalığın başlama yaşı ve ilerleme oranındansa genetik faktörler, etyoloji ve histopatoloji ile idealize edilmiştir. Son sınıflamadaki ana değişiklikler; 1. Gingival hastalıklarla ilgili kapsamlı bir bölüm eklenmiştir. 2. Erişkin periodontitis tanımı, kronik periodontitis olarak değiştirilmiştir (Papapanau;1996).
6 6 3. Ayrı kategorilerde incelenen, hızlı ilerleyen ve inatçı periodontitis tanımları elimine edilmiştir. 4. Çoğu vakada başlama yaşının tespitindeki klinik zorluklar nedeniyle erken başlayan periodontitis tanımı agresif periodontitis olarak değiştirilmiştir. 5. Sistemik hastalıklar sonucu oluşan prepubertal periodontitis grubunu da içeren sistemik hastalıklarla ilişkili periodontitis adı altında yeni bir grup oluşturulmuştur. 6. Periodontal apseler, periodontal-endodontal lezyonları ve kazanılmış ya da gelişimsel deformiteleri içeren yeni bir kategori oluşturulmuştur ( Eley ve Manson ; 2004). Buna göre düzenlenen son sınıflama şu şekildedir: Tip I: Gingival hastalıklar A. Dental plak bağımlı gingival hastalıklar 1. Yalnız plakla ilişkili givgivitis 2. Sistemik faktörlerle modifiye olan gingival hastalıklar 3. İlaç kullanımıyla ilişkili gingival hastalıklar 4. Kötü beslenme ile ilişkili gingival hastalıklar B. Dental plakla bağımlı olmayan gingival lezyonlar Tip II: Kronik periodontitis A. Lokalize B. Generalize Tip III: Agresif periodontitis Tip IV: Sistemik hastalıklarla ilişkili periodontitis
7 7 Tip V: Nekrotize periodontal hastalıklar Tip VI: Periodontal apseler TipVII: Endodontik lezyonlarla ilişkili periodontitis Tip VIII: Gelişimsel veya kazanılmış durumlar (Wolf ve ark.,2004) Gingival Hastalıklar: Sağlıklı dişeti pembe renkli, dantela tarzında izlenen, sıkı yapıda ve bıçak sırtı şeklinde dişler üzerinde sonlanan bir formdadır. Sağlıklı dişeti ile gingivitis arasındaki ayırımın tespiti oldukça zordur. Çünkü dişeti, klinik olarak sağlıklı izlense bile histolojik olarak orta düzeyde bir enflamatuar içerik daima mevcuttur. Eğer klinik ve histolojik enflamasyon artarsa, junctional epitelde lateral proliferasyon gözlenir. Gingival dokulardaki patolojik değişiklikler, gingival sulkustaki mikrorganizma varlığı ile ilişkilidir. Bu mikroorganizmalar, sentezledikleri ürünlerle epitelyal ve bağ dokunun yıkımına neden olurlar. Mikrobiyal ürünler, prostogalandin E2, interferon, tümör nekrozis faktör ve interlökin 1 gibi vazoaktif içerikleri üreten monosit ve makrofajları aktive ederler. Tüm bu olayların varlığı histopatolojik aşamada gingivitis oluşumuyla beraber gözlenir (Carranza,2002 ).
8 8 Plak bağımlı gingivitisin karakteristik yapısı şu şekildedir: 1. Gingival marjinde plak mevcuttur. 2. Hastalık gingival marjinden başlar. 3. Dişeti renginde değişiklik gözlenir. 4. Dişeti konturunda değişiklik izlenir. 5. Sulkular ısı değişikliği vardır. 6. Dişeti sıvısında artış vardır. 7. Müdahale ile kanama gözlenir. 8. Ataşman kaybı izlenmez. 9. Kemik kaybı yoktur. 10.Enflamatuar lezyonda gözlenen histolojik değişiklikler mevcuttur. 11.Plak ortamdan uzaklaştırıldığında olay geri döner (Mariotti,1999). İleri gingivitis vakalarında dokudaki ödem ve hiperplaziye bağlı olarak, sıklıkla klinik gözlemde yalancı cep formasyonu izlenir. Dişeti cebi ve yalancı cep, bağ dokuda ataşman kaybı izlenmediğinden dolayı gerçek periodontal cep değildir. Bununla beraber, yalancı cep de oksijenden fakir bir ortam oluşturacağından dolayı, periodontopatik anaerobik mikroorganizmaların gelişmesine izin verebilir. Plak birikiminin en yoğun olduğu ve temizliğinin genellikle ihmal edildiği bir alan olan interdental bölge aynı zamanda histolojik yapısı da müsait olduğundan dolayı, dişeti enflamasyonu sıklıkla bu bölgeden başlar. Kan damarlarındaki genişleme sebebiyle doku kırmızıdır. Ayrıca enflamatuar eksudadan dolayı da ödem mevcuttur. Bunların dışında klinik olarak hastalarda dişetinde kanama,
9 9 konforsuzluk, ağrı, hoş olmayan tat duyusu ağız kokusu da gözlenir ( Eley ve Manson ; 2004). Gingivitisin periodontitise gelişebileceği doğrudur. Bununla beraber, tedavi edilmediğinde bile, yıllarca yalnızca küçük varyasyonlar göstererek sabit pozisyonda kalabilir. Tedavi edildiği taktirde, kesinlikle geri dönüşümlüdür Kronik Periodontitis: Kronik periodontitisin klinik bulguları gingival enflamasyon( renk ve yapı değişiklikleri), gingival cep bölgesinden, sondalamada kanama(bop), periodontal cep oluşumu, klinik ataşman kaybı ve alveoler kemik kaybıdır. Dişetlerinde çekilme ya da büyümeler, kök furkasyon bölgesinde açıklık, diş mobilitesinde artış, yer değiştirme ve sonunda diş kaybı diğer bulgulardandır (Kinane ve Lindhe,2003). Bunların dışında rahatsızlık, ağız kokusu ve hoş olmayan tat duyusu da diğer bulgulara eşlik eder (Eley ve Manson ; 2004). Kronik periodontitis, puberteden sonra gingivitis olarak başlar; fakat kemik kaybı ve ataşman kaybı gibi semptomlar hemen gözlenmez. Kronik periodontitis genellikle, herhangi bir aşamada ataşman kaybıyla ilişkili akut eksaserbasyon gösterebilirken; periodontitisin yavaş ilerleyen bir formudur. Prevalans çalışmalarında kronik periodontitis, periodontitisin en sık gözlenen formudur. Kronik periodontitisin ileri formları yalnızca populasyonun bir kısmında gözlenir.
10 10 Socransky ve arkadaşları(1984), periodontitisin eksaserbasyon ve remisyon epizodları şeklinde ilerlediğini göstermiştir ve bu olay burst hipotezi olarak adlandırılır. İleri çalışmalarda ise; akut eksaserbasyon periyodu altındayken devam eden bir mekanizma olduğudur. Özet olarak; kronik periodontitis: 1- Bazı bireylerin deneyimleriyle ilişkili ileri bir lezyondur. 2- Spesifik dişler etkilenir. 3- Bu enflamatuar hastalığın ilerleyişi lokalize eksaserbasyon ve ara sıra remisyonla karakterize epizod çizen devamlı bir ilerlemedir. Lokal ve sistemik risk faktörleri, hastalığın ilerleyişini etkiler. Lokal risk faktörleri, bir bölgedeki plak akümülasyonunu ya da retansiyonunu arttıran faktörler (taşkın restorasyonlar), travmatik okluzyon, lokal sigara etkileri vb. dir. Klinik ataşman kaybı, yetişkin populasyonda yaklaşık 1-2 mm. olarak bulunmuştur. Klinik ataşman kaybı bir ya da daha fazla alanda 3 mm. ve üstü olan bireylerin sıklığı yaşla birlikte artar. Bununla beraber, genetik ve çevresel risk faktörleri de etkilemektedir (Fleming,1999). Çizelge 1.1.de kronik periodontitisin klinik ve karakteristik özellikleri izlenmektedir (Lindhe,2003).
11 11 ÇİZELGE 1.1.Kronik Periodontitisin Karakteristiği ve Kliniği Kronik periodontitisin karakteristiği ve klinik bulguların özeti: 1- Kronik periodontitis yetişkinlerde sık görülür; fakat çocuk ve adolesan döneminde de gözlenebilir. 2- Periodontal yıkım miktarı oral hijyen ya da plak seviyeleri gibi lokal predispozan faktörlerle ve sigara kullanımı, stres, diabet, HIV ve konak defans faktörlerini içeren sistemik risk faktörleriyle orantılıdır. 3- Mikrobiyolojik plak kompozisyonu komplekstir ve hastalarla subgingival kalkulus arasındaki ilişki yaygın bir bulgudur. 4- Kronik periodontitis; 30 dan daha az bölge etkilendiğinde lokalize, daha fazla bölge etkilendiğinde generalize periodontitis olarak adlandırılır. 5- Hastalığın ileri klasifikasyonu, varolan klinik yıkımın şiddeti ve yaygınlığından temel alır. 6- Kronik periodontitiste hastalığın ilerlemesi ve patogenezi konak faktörleri, mikrobiyal plak tarafından başlatılır ve desteklenir. 7- ilerleme yalnızca ileri klinik çalışmalarla saptanabilir ve tedavi edilmemiş olan hastalıklı alanlarda rastlanır.
12 Periodontal Hastalığın Histopatolojisi ve Patogenezi: Periodontal hastalık patogenezi, sağlıklıdan periodontal cep formasyonu, periodontal ataşman kaybı ve alveoler kemik kaybı gibi lezyonların oluşumuna kadar ilerleyen bir seri olaylar dizisidir. Periodontal hastalığın enfeksiyöz doğasının bilinmesi hastalığın anlaşılması açısından önem taşımaktadır. Bakteriler, gingivitis ve periodontitisin çeşitli formlarının primer etyolojik ajanıdır. Dişeti kenarında çoğalarak enflamasyona yol açan plak mikroorganizmaları sağlıklı bireylerde oral mikrofloranın parçası olarak nadiren gözlenirler. Periodontal hastalıkla ilişkili spesifik mikroorganizmaların çoğunluğu gram(-) anaeroblardır ve vücuda girdiklerinde virulandırlar. Bu mikroorganizmaları periodontal bölgede tutmak ve yayılmasını önlemek açısından konak cevabı çok önemlidir. Periodontal bakterilere bağlı ciddi, ölümcül reaksiyonlar nadir olduğundan konak savunma mekanizmasının iyi çalıştığı düşünülebilir. Ancak periodontal bakterilerce oluşturulan periodontitis dişi destekleyen bağ doku ve kemiğin lokal olarak yıkılmasıdır ve konak cevabının etkisinin doku yıkımını periodonsiyumda lokalize etmek ve bu patojenlerce ileri derecede lokal ve sistemik enfeksiyonlardan korumaktır Periodontal Hastalıkların Histopatolojisi: Sağlıklı periodontal dokuların gingivitis ve periodontitis sırasında birtakım hücresel ve yapısal değişikliklere uğradığı yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.
13 13 Normal periodontal dokular; dentogingival birleşim alanında plak birikimi engellendiğinde dişeti aralığında, birleşim epitelinde ve dişeti bağ dokusunda çok az miktarda lökosit izlenir. Sağlıklı bireylerde, birleşim epitelinde rete-peg yapısı gözlenmez ve oldukça iyi yapılanmış kollajen fibril demetleriyle desteklenmiştir. Histolojik olarak sağlıklı dişeti yalnızca plak birikiminin olmadığı dişeti aralığına komşu alanlarda gözlenir. Bu tablo insanlarda oldukça nadir olarak izlenir; çünkü dişeti aralığında değişen miktarlarda plak varlığı ve cevap olarak da subklinik değişiklikler mevcuttur. Buna rağmen klinikte sağlıklı dişeti olarak kabul edilir(page ve Schroeder,1976). Başlangıç lezyonu; dişeti sulkusunda plak birikimi başladıktan 2-4 gün sonra bu tablo gelişmeye başlar. Birleşim epiteline komşu damar duvarında vaskülit söz konusudur. Dişeti sulkusunda eksüdasyon izlenir. Birleşim epiteli ve gingival sulkusa lökosit göçünde artış vardır. Perivasküler bölgede kollajen kaybı gözlenir(page ve Schroeder,1976).. Erken lezyon; plak birikiminin başlangıcından 4-7 gün sonra bu tablo gelişir. Başlangıç lezyonundaki bulgularda artış vardır. Birleşim epitelinin hemen altında lenfosit yoğunlaşması izlenir. Yerleşmiş lezyon; erken lezyon tablosu uzun süre değişmeden kalabilir. Yerleşmiş lezyonun en belirgin özelliği enflamatuar hücre infiltrasyonunun kompozisyonundaki değişikliktir. Artık b lenfositler ve plazma hücreleri infiltre bağ dokuda izlenmektedir. Kemik kaybı
14 14 gözlenmezken akut enflamasyon bulgularına rastlanır. Bağ doku fibrillerindeki kayıp devam etmektedir. Yıkılan fibrillerden kalan boşluğu enflamatuar infiltrasyon doldurmaktadır. Birleşim epitelinin apikale proliferasyonu, apikal yönde göçü ve lateral gelişiminin yanı sıra cep formasyonunun erken bulguları gözlenebilir. Birleşim epiteli incelmiş, hatta kimi alanlarda devamlılığını kaybetmiştir. İlerlemiş lezyon; yerleşmiş lezyonda gözlenen tüm bulgular mevcuttur. Lezyonun alveoler kemik ve periodontal ligamente uzandığı ve alveoler kemiğin belirgin şekilde rezorbe olduğu görülür. Cep epiteline komşu alanlarda kollajen kaybı devam etmektedir ve uzak alanlarda fibrozis gözlenir. Periodontal cep formasyonu vardır; birleşim epiteli apikal yönde göç etmiştir. Cep epitelinin lezyondan etkilenen bağ dokusunun derinliklerine uzantılar yaptığı gözlenir ve yer yer ülseredir. Hastalığın remisyon ve eksaserbasyon dönemlerine bağlı olarak tablo değişiklikler gösterebilir (Page ve Schroeder,1976) Periodontal Çevreye Bakteriyel Tutunma: Gingival sulkus ve periodontal cep, cep tabanında gözlenen gingival sulkuler sıvı akışıyla devamlı yıkanır. Bakteriyel türler; bu bölgede kolonize olurken cep sıvısı akışının uzaklaştırma çabasına rağmen yüzeylere tutunabilmek zorundadır. Bu yüzden periodontal patojenler için tutunma özelliği önemli bir virulans faktördür.
15 15 Tutunması gereken yüzeyler plak yapısı, dokular, kök ve diş yüzeyidir. Periodontal ortama bakterilerin başlangıç kolonizasyonu diş yüzeyini tükürüğün kaplamasına veya diş yüzeyine pelikılın tutunmasına oldukça benzer. Uygun bir örnek olarak Actinomyces viscosusun tükürüğün örttüğü diş yüzeyine; prolinden zengin proteinlere sahip bakteriyel yüzeyindeki fimbrialarla tutunması gösterilebilir (Mergenhagen ve ark.,1987). Tutunmada en iyi karakterize edilmiş ilişki A.viscosusun yüzey boyunca sahip olduğu fimbrialarla S.sanguisin polisakkarit reseptörlerine tutunmasıdır (Mcintire ve ark.,1987). Bu tip ilişkiler periodontal çevreye kolonizasyonda primer önem taşımaktadır. Ek olarak, bakteriyel tutunma konak dokuya kolonizasyonda önemli rol oynadığı kadar bakteriyal invazyon işleminin de önemli bir parçasıdır. Benzer şekilde; P.gingivalisin diğer bakterilere (Kinder ve Holt,1989; Kolenbrander ve Andersen,1989), epitelyal hücrelere (Dickinson ve ark;1988) ve fibrinojen ve fibronektin (Lantz ve ark.,1991) içerikli bağ dokuya tutunması mikroorganizmanın virulansında önemli bir etkendir Periodontal Hastalık Patogenezi: Periodontal hastalıklardaki doku değişiklikleri ve konak ile bakteri arasındaki etkileşimler patogenezin dört aşamasıyla açıklanabilir. Bunlar; 1. kolonizasyon, 2. invazyon, 3. doku yıkımı, 4. iyileşme ve fibrozistir.
16 Kolonizasyon: Başlangıçta dişin minesi veya sement yüzeyinde pelikıl birikir. Kısa süre sonra pelikıl kaplı yüzey spesifik ve nospesifik olarak bağlanan St.mutans ve Acrinomyces türlerince kolonize edilir. Sonrasında diğer türler plağa eklenir. Diş yüzeyine tutunduktan sonra mikroorganizmalar çoğalır ve plak kütlesi büyür. Plak aynı zamanda bakteriyal çoğalmanın yanı sıra hareketli bakterilerin etkisiyle apikal yönde de gelişir. Dişeti cebi sıvısı ve kemotaktik faktörler spiroketleri gingival sulkusa veya periodontal cebe yönlendirir. Benzer şekilde diğer hareketli mikroorganizmalar da cep içine yönlenirler. Subgingival alanda kolonize olan mikroorganizmalar diş veya epitel yüzeyine tutunabilen ya da hareketli olanlardır. Aksi takdirde, dişeti cebi sıvısının akışına karşı koyamazlar İnvazyon: Bu aşamada mikroorganizmanın kendisi veya yan ürünleri cep epiteli yoluyla dişeti bağ dokusu derinliklerine hatta alveoler kemik yüzeyine kadar ulaşabilirler. Bakteriyel penetrasyonun, çoğu periodontal hastalık formunda sınırlı olduğu görülmektedir. Ancak agresif periodontitiste bağ doku derinliklerinde canlı A.actinomycetamcomitans hemen hemen her zaman izlenebilmektedir. Benzer şekilde nekrotizan ülseratif gingivitiste spiroketlerin dokuya invazyonu da bilinmektedir. Kronik periodontitiste de P.gingivalis cep epiteli hücreleri arasında, epitelin hemen altındaki bağ dokuda
17 17 gözlenmekte ancak doku derinliklerine ilerlememektedir (Carranza,1990). Periodontal dokularda kok,rod, filament ve spiroketleri içeren gram(-) ve gram(+) bakteriler alveoler kemiğe komşu bölgelerde ve gingival bağ doku içinde gözlenmişlerdir. Bakteriler gingival sulkus ya da cep epitelindeki ülserasyon boyunca giriş yolu bulabilirler ve gingival dokunun hücreler arası boşluklarında gözlenmişlerdir (Carranza,2003) Doku Yıkımı: Mikroorganizmalar veya onların ürünleri dokuya invaze olduğu zaman doku yıkımı gözlenebilir. Doku yıkımından sorumlu tutulan iki mekanizma vardır: 1. Direk etkiler: mikroorganizmaların kendisi ya da onların enzimleri doku yıkımına yol açarlar. Kollajeni parçalayabilir veya bağ doku ataşmanının yıkımına neden olabilirler. Endotoksin, lipoteikoik asit gibi bakteriyel ürünler kemik rezorbsiyonunun potansiyel stimülatörleridir. 2. İndirek etkiler: A. actinomycetemcomitans ve P.gingivalis gibi çeşitli periodontopatojenlerin doğrudan ileri derecede doku yıkımına neden oldukları bilinmektedir. Fakat, aynı zamanda konağın doku yıkıcı mekanizmalarını da başlatarak doku yıkımını arttırırlar. İndirek veya konağa bağlı doku yıkım etkisi, lokal doku yıkımına yol açan konak hücrelerinin veya humoral faktörlerin indüksiyonu, stimülasyonu veya aktivasyonunun sonucudur.
18 İyileşme ve Fibrozis: Bu safhada enflamasyonun çözülmesi ve periodontal dokularda iyileşme görülmektedir. Bu aşama hakkında çok az şey bilinmektedir; ancak histopatolojik ve klinik çalışmalardan periodontal hastalığın episodik olduğu, eksaserbasyon(aktif) ve remisyon(pasif) dönemlerinin bulunduğu saptanmıştır. Remisyon periyotları; enflamasyonun azalması, dişeti kollajenöz dokunun restorasyonu ve sıklıkla gingival fibrozisle karakterizedir. Alveoler kemik konturlarındaki remodelasyon ve radyografik olarak belirgin olan kemik içi ceplerde sklerotik değişiklikler remisyon döneminde iyileşmenin olduğunu göstermektedir (Carranza,1990). 1.3.Bakteri Hücrelerinin Yapısı ve Genel Özellikleri: Bakteri hücre Yapısı: Hücre yapıları ve örgütlenmenin karmaşıklığı temelinde birbirinden ayırt edilen ökaryotik ve prokaryotik olarak iki temel ve birbirinden farklı tipe evrimleşmiştir (Levinson ve Jawetz,.2001).
19 19 Şekil 1.1. prokaryot ve ökaryot hücre yapısı Hayvan hücreleri, bitkiler ve mantarlar ökaryotik iken bakteri ve mavi-yeşil algler prokaryotiktir. Çekirdek ve diğer organellerin yokluğuna ek olarak, prokaryotlar daha küçük ribozomlar içerirler. Çoğu bakteri çevreye karşı onları koruması için membranları etrafında peptidoglukan yapıda ağ benzeri hücre duvarına sahiptir. Şekil 1.1. de prokaryot ve ökaryot hücre yapısı izlenmektedir(murray ve ark.,2005). Bakteriler şekillerine göre kok, basil ve spiroket olarak üç temel gruba ayrılırlar. Koklar yuvarlak, basiller çubuk, spiroketler zemberek şeklindedir. Bazı bakterilerin şekilleri değişkenlik gösterir; bunlara pleomorfik yani çok şekilli adı verilir. Bakterinin şeklini katı hücre duvarı belirler. Bir bakterinin mikroskoptaki görünümü bunun tanınmasında kullanılan en önemli göstergelerden bir tanesidir (Şekil 1.2.) (Levinson ve Jawetz,.2001).
20 20 Şekil 1.2. bakteri hücre şekilleri Özgün şekillerine ek olarak, bakterilerin diziliş biçimi de önemlidir. Bazı koklar çiftler (diplokok), bazıları zincirler ( streptokok), diğerleri ise üzüm salkımı gibi kümelenmiş (stafilokok) haldedir. Bu düzenlenme bakterilerin hücre bölünmesi sırasında konum ve birbirlerine tutunma dereceleri tarafından belirlenir. Bakterilerin boyu yaklaşık 0.2-5µm. Arasında değişir. En küçük bakteri aşağı yukarı en büyük virus kadar olup konakçı dışında yaşayabilen en küçük mikroorganizmadır. Hücre duvarı, bütün bakterilerde ortak olan, en dışta yer alan hücre yapıtaşıdır. Bazı bakteriler, daha az ortak rastlanan kapsül, kamçı ve pilum gibi hücre duvarı dışında yer alan bazı yüzey yapıları içerir. Hücre duvarı çok katmanlı bir yapı olup zar peptidoglikan dan oluşan bir iç katman ve kalınlığı ile kimyasal bileşimi bakteri tipine bağlı olarak değişen bir dış katmandan oluşur. Peptidoglikan çatıya destek verir ve hücrenin tipik şeklinin sürdürülmesini sağlar (Levinson ve Jawetz,.2001).
21 Gram-pozitif ve Gram-negatif Bakterilerin Hücre Duvarı: Hücre duvarının yapısı, kimyasal bileşimi ve kalınlığı gram-pozitif ve gram-negatif bakterilerde farklıdır. Peptidoglikan katman gramnegatif bakterilere oranla gram-pozitif bakterilerde çok daha kalındır. Bazı gram-pozitif bakterilerde peptidoglikandan dışarı taşan teikoik asit lifleri de bulunurken gram-negatif bakterilerde buna rastlanmaz. Bunun aksine, gram-negatif organizmalar lipopolisakkarit, lipoprotein ve fosfolipidden oluşan karmaşık bir dış katmana sahiptir. Gram-negatif bakterilerde dış zar katmanı ile sitoplazmik zar arasında yer alan boşluğa periplazmik aralık denmekte olup burası bazı türlerde penisilin ve diğer β-laktam ilaçları yıkan ve betalaktamaz adı verilen enzimlerin bulunduğu yerdir (Levinson ve Jawetz,.2001)(Şekil 1.3.). Kapsül Peptidoglik an tabaka Mezozom Pili Dış membran Kapsül Sitoplazmik membran İnklüzyon cisimciği İnklüzyon cisimciği Sitoplazmik membran Kamçı Yüzey proteini Ribozom Kromozom Ribozom Peptidoglikan tabaka Periplazmik yüzey Kamçı Şekil 1.3. gram(+) ve gram(-) hücre özelikleri
22 Gram Boyama: Gram boyama, tedaviye başlamadan önce bakterilerin iki ana sınıfı arasındaki farklılığı klinisyene tanımlayan güvenilir ve kolay bir testtir (Murray ve ark.,2005) de Danimarka lı hekim Christian Gram tarafından geliştirilen bu boyama işlemi mikrobiyolojideki en önemli işlemdir. Bu yöntemle bakterilerin çoğu iki gruba ayrılır: 1- mavi boyanan gram-pozitif bakteriler; 2- kırmızı boyanan gram-negatif bakteriler, Gram boyama 4 basamaklı bir yol izler: 1- kristal viyole boya tüm hücreleri maviye boyar. 2- Bir kristal menekşe-iyot karması yapmak üzere iyot çözeltisi eklenir; bütün hücreler mavi görünmeye devam eder. 3- Aseton veya etanol gibi organik bir çözücü; mavi boya karmasını, lipidden yoksul, kalın duvarlı gram-pozitif bakterilere göre lipidden zengin, ince duvarlı gram-negatif bakterilerden daha büyük ölçüde söker. Gram-negatif organizmalar renksiz görünürken gram-pozitif bakteriler mavi kalmaya devam eder. 4- Kırmızı safranin boyası rengi kaybolmuş olan gram-negatif hücreleri kırmızıya boyarken gram-pozitif hücreler mavi kalmaya devam eder. Bakterilerin tümü gram boyama ile görülemez. Bu mikroorganizmalar mikobakteriler, treponema pallidum, mycoplasma pneumoniae,
23 23 leigonella pneumoniae, klamidyalar ve riketsiyalardır (Levinson ve Jawetz,.2001) Aerobik veanaerobik Üreme: Bakteriyel büyüme her zaman bir enerji kaynağına ihtiyaç duyar ve hücrenin yapı ve biyokimyasal makinesini oluşturan proteinler, yapıtaşları ve membran için gerekli hammadde üretiminde önem taşır. Bakteriler hücrenin blok üretimleri için lipidleri, karbonhidrat ve aminoasitleri sentezlemek zorundadır. Büyüme için minimum ihtiyaç, bir karbon ve nitrojen kaynağı, bir enerji kaynağı, su ve çeşitli iyonlardır. Oksijen, konak olan insan için önemli olduğu kadar, birçok bakteri türü için de özellikle önemlidir. Bazı mikroorganizmalar, gaz gangreni sebebiyle oksijen varlığında üreyemezler. Bu bakteriler zorunlu anaerobdur. Diğer mikroorganizmalar, üreme için oksijen varlığına ihtiyaç duyarlar ve zorunlu aerob olarak tanımlanırlar. Bununla beraber, bazı mikroorganizmalar da oksijenin varlığında da yokluğunda da üreyebilirler. Bu bakterilerse fakültatif anaeroblar olarak tanımlanır (Murray ve ark.,2005).
24 Oral Bakteriler: Doğumdan sonra ağız sterildir; fakat saatler içinde mikroorganizmalar, özellikle de Streptococcus salivarius gözlenmeye başlar. Diş sürmesinin ardından zamanla kompleks bir flora izlenir. Bakteriler; tükürük, dil ve yanaklar üzerinde, diş yüzeyleri özellikle fissürlerinde ve gingival sulkus içinde gözlenir. Tükürükteki bakteri miktarı mililitrede binlercedir; fakat bakteri populasyonunun çoğunluğu dil dorsumunda bulunur. Sağlıklı gingival sulkusta bile tükürüktekinden daha fazla bakteri vardır ve periodontal hastalıkta sulkuler populasyon çoğalır. Dil, yanak, diş fissurları, tükürük, gingival sıvı, gibi ağzın çeşitli bölümlerine bakıldığında farklı ekosistemde farklı bakteri türleri gözlenmektedir ki bunlar diğer dokularla ve birbirleriyle denge halinde bulunurlar. Baskın mikroorganizmalar streptokoklardır. Bireyden bireye, ağzın farklı bölümlerinde, aynı dişin farklı yüzeylerinde fırçalama ve yemek yeme öncesi ve sonrası miktar ve tipi varyasyon gösterir. Yaş, diyet, tükürük kompozisyonu ve akış hızı gibi sistemik faktörler oral florayı etkiler Subgingival Flora: Subgingival bakteri kolonizasyonu sadece supragingival plak ve gingivitis varlığında gözlenir. Plağın basit olarak apikale doğru büyümesi olarak gözlenmez. Fakat öncü bakterilerin basit bir apikale hareketindense besin ve oksijen tansiyon gradientlerine bağlıdır
PLAK KAYNAKLI PERİODONTAL HASTALIĞIN ETYOLOJİSİ MİKROBİYAL DENTAL PLAK
PLAK KAYNAKLI PERİODONTAL HASTALIĞIN ETYOLOJİSİ MİKROBİYAL DENTAL PLAK Oral kavitede mikrobiyolojik dengenin bozulması ile ekoloji değişir. Yararlı türler (S.salivarius, S.mitis..vb) azalır, patojen türler
DetaylıGıda artıkları, Ölü epitel hücreleri, Bakteriler, Nötrofil gibi hücrelerden oluşan yumuşak eklenti
DENTAL PLAK Materia alba Gıda artıkları, Ölü epitel hücreleri, Bakteriler, Nötrofil gibi hücrelerden oluşan yumuşak eklenti Hava-su spreyi ile, hastanın ağzını çalkalamasıyla kolayca uzaklaşır. Pellikül
DetaylıPERİODONTİTİSLER I- KRONİK PERİODONTİTİS
PERİODONTİTİSLER Periodontitis, spesifik mikroorganizmalar veya spesifik mikroorganizma gruplarının neden olduğu, periodontal ligaman ve alveolar kemiğin cep oluşumu, dişeti çekilmesi veya her ikisiyle
DetaylıÇÜRÜK AKTİVİTE TESTİ (ÇAT):
ÇÜRÜK AKTİVİTE TESTİ (ÇAT): Çürük risk değerlendirmesinin bir parçası olarak 1- Her yaş için ağız diş bakımını öğretmek için; 2- Hamilelerde; 3- Ortodonti hastalarında; 4- Yaygın restorasyon çalışmalarında;
Detaylıİstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Mikrobiyolojisi Laboratuvarı
YURT GENELİNDE SERBEST DİŞHEKİMLERİ / DİŞ KLİNİKLERİ / DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTELERİNE SUNULAN HİZMETLER Çürük Aktivite Testi (ÇAT) Tükürük akış hızı ve tükürük tamponlama kapasitesi tayini Mutans streptokoklarının
DetaylıNormal Mikrop Florası. Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu
Normal Mikrop Florası Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu Vücudun Normal Florası İnsan vücudunun çeşitli bölgelerinde bulunan, insana zarar vermeksizin hatta bazı yararlar sağlayan mikroorganizma topluluklarına vücudun
DetaylıMİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015
Canlıların prokaryot ve ökoaryot olma özelliğini hücre komponentlerinden hangisi belirler? MİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015 B. Stoplazmik membran C. Golgi membranı D. Nükleer membran E. Endoplazmik retikulum
DetaylıFLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ. Prof.Dr.Yaşar Aykaç
FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ Prof.Dr.Yaşar Aykaç PERİODONTAL CERRAHİ TEDAVİNİN AMAÇLARI Tam bir profesyonel temizlik için kök yüzeyini görünür ve ulaşılabilir hale getirmek Patolojik olarak derinleşmiş
DetaylıPeriodontoloji nedir?
Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği
DetaylıSİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI
SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI Diş Eti Hastalıkları Dişeti hastalıkları (Periodontal hastalıklar) dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70
DetaylıGram (+)Bakterilerde Duvar Yapısı Gram (-) Bakterilerde Duvar Yapısı Lipopolisakkaritin Önemi
Gram (+)Bakterilerde Duvar Yapısı Çoğunluğu peptidoglikan yapıdır. Bunun yanında teikoik asitte içerirler. Bu yapı gliserol veya Ribitolün PO4 gruplarına bağlanmasıyla oluşur. Teikoik asitler peptidoglikan
DetaylıGram boyama Mikrobiyolojinin vazgeçilmezi
Gram boyama Mikrobiyolojinin vazgeçilmezi Prof. Dr. Pınar Zarakolu-Köşker Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı II. Ulusal Klinik Mikrobiyoloji
DetaylıİMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?
İMMUNİZASYON Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? Canlıya antijen verdikten belli bir süre sonra, o canlıda
DetaylıADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI
ADIM ADIM YGS LYS 177. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık
DetaylıMikroorganizmalar gözle görülmezler, bu yüzden mikroskopla incelenirler.
10. Sınıf Enfeksiyondan Korunma 2.Hafta ( 22-26 / 09 / 2014 ) ENFEKSİYON ETKENLERİNİN SINIFLANDIRILMASI 1.) BAKTERİLER 2.) VİRÜSLER Slayt No : 2 Mikroorganizmaların Sınıflandırılması ; a.) Sayısal Yöntem,
DetaylıCİLT MİKROBİYOTASI PROF.DR. NİLGÜN SOLAK BÜLENT ECEVİT Ü. TIP FAK. DERMATOLOJİ AD
CİLT MİKROBİYOTASI PROF.DR. NİLGÜN SOLAK BÜLENT ECEVİT Ü. TIP FAK. DERMATOLOJİ AD CİLT MİKROBİYOTASI CİLT MİKROFLORASI DERİ MİKROBİYOTASI DERİ MİKROFLORASI DERİ Deri en büyük organımız 2 m² alan Vücudu
DetaylıProkaryotik ve Ökaryotik Hücre Yapısı ve İşlevi
Prokaryotik ve Ökaryotik Hücre Yapısı ve İşlevi PROKARYOTİK HÜCRE YAPISI ve İŞLEVİ Prokaryot tamamen bakterilere ait bir kavramdır. Prokaryot hücrelerde hücre zarının çevrelediği hücre içi kompartımanlaşma
Detaylıİntestinal Mikrobiyota Nedir? Ne yapar? Dr. Taylan Kav Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD
İntestinal Mikrobiyota Nedir? Ne yapar? Dr. Taylan Kav Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD En iyi mikrop ölü mikrop (mu)? Vücudumuzdaki Mikroplar Bakteriler Mantarlar Virüsler Bakterilerle
DetaylıYaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011
Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını
Detaylı-Kloroplast ve mitokondri bulunmaz fakat bu organellerde bulunan aynı bulunur.
BAKTERİLER GENEL ÖZELLİKLERİ: -Prokaryot hücre yapılı, tek hücreli canlılardır. -Halkasal DNA ya sahiptirler. Bazı bakterilerde plazmit bulunur. Plazmit: Küçük ve halka şeklinde DNA parçacıklarıdır. Bakterilerin
DetaylıLABORATUVAR 4: ÖKARYOTİK HÜCRELER
LABORATUVAR 4: ÖKARYOTİK HÜCRELER Ökaryotik hücreler, sahip oldukları hücre iskeleti, nüklear membran ve organelleri içeren bölümleri ile prokaryot hücrelerden ayırt edilebilmektedir. Kimyasal analizler
DetaylıYARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger
YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük
Detaylıİ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın
İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Canlının en küçük birimi Hücre 1665 yılında ilk olarak İngiliz bilim adamı Robert Hooke şişe mantarından kesit alıp mikroskopta
DetaylıTakım: Bacillales Familya: Staphylococcaceae Genus: Staphylococcus
Staphylococcus Takım: Bacillales Familya: Staphylococcaceae Genus: Staphylococcus Gram pozi:f kok Düzensiz yığınlar oluşturmaya eğilimli Kokların çapı yaklaşık 1 µm Fakülta:f anaerob (fermenta:f) Katalaz
DetaylıStaphylococcus Gram pozitif koklardır.
Staphylococcus Gram pozitif koklardır. 0.8-1µm çapında küçük, yuvarlak veya oval bakterilerdir. Hareketsizdirler. Spor oluşturmazlar ve katalaz enzimi üretirler. Gram boyama Koagülaz, alfatoksin, lökosidin,
DetaylıPeriodontal hastalığın başlıca nedeni mikrobiyal dental plaktır. Mikrobiyal dental plak zamanla matris oluşturarak diştaşını meydana getirmektedir.
Prof.Dr.Yaşar Aykaç Periodontal hastalığın başlıca nedeni mikrobiyal dental plaktır. Mikrobiyal dental plak zamanla matris oluşturarak diştaşını meydana getirmektedir. Periodontal tedavinin en önemli amaçlarından
Detaylı*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.
* *Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir. *Bu hipotez, memelilerin evrimsel geçmişlerinin bir parçası
DetaylıEtkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir.
KULLANIM KILAVUZU KLORHEX ORAL JEL Birim Formülü Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir. Tıbbi Özellikleri Klorheksidin
DetaylıBAKTERĠLERĠN YAPISI, ÜREME ÖZELLĠKLERĠ VE GENETĠĞĠ. Doç.Dr. Hikmet Eda Alışkan Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji ABD
BAKTERĠLERĠN YAPISI, ÜREME ÖZELLĠKLERĠ VE GENETĠĞĠ Doç.Dr. Hikmet Eda Alışkan Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji ABD Hücre nedir? Hücre, yaşayan organizmaların temel yapıtaşıdır. Hücre yapısı Hücreler,
DetaylıIşın Akyar 1,2, Meltem Kaya 2, Onur Karatuna 1,2, Yeşim Beşli 2. Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji AD, İstanbul 2
Anaerop Bakterilerin Üretilmelerinde Askorbik Asit Katkılı Besiyeri ve Mineral Yağ ile Kaplanmış Besiyeri Kullanılmasının Araştırılması ve Sonuçların Standart Anaerop Kültür Yöntemi ile Kıyaslanması Işın
DetaylıProbiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı
Probiyotik suşları Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı İnsan ve bakteri ilişkisi İnsan vücudundaki bakterilerin yüzey alanı = 400 m 2 (Tenis kortu kadar) İnsandaki gen
DetaylıHücre çeperi (Hücre duvarı)
Hücre çeperi (Hücre duvarı) Mycoplasmalar dışındaki tüm prokaryotlarda vardır. Görevleri: Bakteriyi kendi iç basıncına karşı korur(hücre içi ozmotik basıncı % 10-20 sakkaroz çözeltisi yoğunluğuna eşittir).
DetaylıORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI
ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen
DetaylıCANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ
1 CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1.Hücresel yapıdan oluşur 2.Beslenir 3.Solunum yapar 4.Boşaltım yapar 5.Canlılar hareket eder 6.Çevresel uyarılara tepki gösterir 7.Büyür ve gelişir (Organizasyon) 8.Üreme
DetaylıProf.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD
Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD Kronik enflamatuar hastalıklar, konak doku ve immun hücreleri arasındaki karmaşık etkileşimlerinden
DetaylıT.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ GENERALĠZE AGRESĠF PERĠODONTĠTĠS HASTALARINDA CERRAHĠSĠZ PERĠODONTAL TEDAVĠ ve SĠSTEMĠK ANTĠBĠYOTĠK UYGULAMASININ SEÇĠLMĠġ PERĠODONTOPATOJENLER ÜZERĠNE
Detaylı25.03.2015. Mikroorganizmalar; nükleus özelliklerine göre prokaryot ve ökaryot olmak üzere iki grupta incelenir.
BAKTERİLERİN DİĞER MİKROORGANİZMALARLA KARŞILAŞTIRILMASI BAKTERİLERİN DİĞER MİKROORGANİZMALARLA KARŞILAŞTIRILMASI Mikroorganizmalar; nükleus özelliklerine göre prokaryot ve ökaryot olmak üzere iki grupta
DetaylıORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ
ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ Dr. Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enf. Hast. ve Klin. Mikr. AD 17 Mayıs 2016 Prostetik eklem ameliyatları yaşlı popülasyonun artışına
DetaylıKARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA. Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi
KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi TEMEL SLAYTLAR Kardiyovasküler Hastalıkların Epidemiyolojisi
DetaylıFİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ
FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ İNFLAMASYON VE ONARIM İNFLAMASYON Yaralanmaya karşı dokunun vaskülarizasyonu yolu ile oluşturulan bir seri reaksiyondur. İltihabi reaksiyon.? İnflamatuar
DetaylıENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Prof. Dr. Feridun ŞAKLAR ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ BAŞARI ORANLARI Kök kanal tedavisindeki başarı oranlarının belirlenmesi için bu güne kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır.
DetaylıKRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;
KRİYOGLOBÜLİN Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; Kriyoglobülin kanda bulunan anormal proteinlerdir ve 37 derecede kristalleşirler. Birçok hastalık sırasında ortaya çıkabilirler ancak vakaların %90ı Hepatit
DetaylıBAKTERİLER ALEMİ SELİN HOCA
BAKTERİLER ALEMİ SELİN HOCA Prokaryot hücre yapısına sahip olan tek hücreli canlılardır. Gözle göremediğimiz için keşfedilmeleri ancak mikroskobun icadı ile olmuştur. Keşfedilmemiş bakteri çeşidi sayısının
DetaylıDoç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fak. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EABD
BİYOUYUMLULUK (BIO-COMPATIBILITY) 10993-1 Bir materyalin biyo-uyumluluğunun test edilmesi için gerekli testlerin tümünü içerir. (Toksisite, Hemoliz, sitotoksisite, sistemik toksisite,...vs.) Hammaddelerin
Detaylıİskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ
İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki
DetaylıOLGULARLA PERİTONİTLER
OLGULARLA PERİTONİTLER Stafilacocus Epidermidis Sevgi AKTAŞ Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Periton Diyaliz Hemşiresi Peritonit Perietal ve visseral periton membranının enflamasyonudur. Tanı
DetaylıHücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin
Hücre Zedelenmesi Dr. Yasemin Sezgin yasemin sezgin Hastalık bilimi anlamına gelen patoloji hastalıkların altında yatan hücre, doku ve organlarda meydana gelen yapısal ve fonksiyonel değişiklikleri inceler
DetaylıDİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER
DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER 1. Vankomisin Vankomisin, Nocardia Orientalis in (eskiden Streptomyces orientalis olarak bilinen) belli suşlarından elde edilen amfoterik
Detaylı*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir.
* *Aşılama öncesinde ve beraberinde probiyotik kullanma veya aşının içine serokonversiyon oranını arttıracağına inanılan suşların eklenmesi ilgili çalışmalar son birkaç yılda hızla artmıştır. *Şimdiye
DetaylıNormal Mikrobiyal Flora
Normal Mikrobiyal Flora Dr. Kaya Süer YDÜ Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Normal Mikrobiyal Flora Deri Konjonktiva Oral Cavite Üst solunum yolu Intestinal tract Genitouriner
DetaylıSİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI
SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI Yardım edin sinüslerim beni öldürüyor! Bunu daha önce hiç söylediniz mi?. Eğer cevabınız hayır ise siz çok şanslısınız demektir. Çünkü her yıl milyonlarca lira sinüs problemleri
DetaylıAmiloidozis Patolojisi. Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı
Amiloidozis Patolojisi Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı Tanım Amiloid = Latince amylum (nişasta, amiloz) benzeri Anormal ekstrasellüler protein depozisyonu Fizyolojik eliminasyon mekanizmaları
DetaylıNocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Nocardia Enfeksiyonları Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Nocardia Enfeksiyonları Nocardia insanlarda ve hayvanlarda lokalize veya dissemine enfeksiyonlardan sorumlu olabilen
DetaylıSalmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri
Enterobacteriaceae İnsan sağlığı açısından en önemli bakteri ailesidir. Doğal ortamları insan ve hayvan bağırsaklarıdır. Tipik klinik semptomlarla seyreden hastalığın (tifo, basilli dizanteri, veba) etkeni
DetaylıTekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım. Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD
Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD ÜSE Tüm yaş grubu hastalarda en çok rastlanılan bakteriyel enfeksiyonlar İnsidans 1.000 kadının
DetaylıPROKARYOT VE ÖKARYOT HÜCRELER
PROKARYOT VE ÖKARYOT HÜCRELER HÜCRE Hücre ya da göze, bir canlının yapısal ve işlevsel özellikleri gösterebilen en küçük birimidir. Hücre, (İng. Cell); Latince küçük odacık anlamına gelen "cellula" kelimesinden
DetaylıLİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel
LİPOPROTEİNLER LİPOPROTEİNLER Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı olarak çözündüklerinden, taşınmaları için stabilize edilmeleri gerekir. Lipoproteinler; komplekslerdir. kanda lipidleri taşıyan
DetaylıSİGARA KULLANAN VE KULLANMAYAN BİREYLERİN PERİODONTAL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI
SİGARA KULLANAN VE KULLANMAYAN BİREYLERİN PERİODONTAL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI ÖZET: Birçok araştırma periodontal sağlıkla sigara kullanımı arasında önemli bir ilişki olduğunu göstermiştir. Bu gerçeği
Detaylımm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3
24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte
Detaylı2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI
2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. Bir hücrede oksijenli solunum, protein sentezi, fotosentez olaylarının tümünün gerçekleşebilmesi için, bu hücrede; I. ribozom, II. kloroplast, III. mitokondri,
DetaylıDÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ
DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın
DetaylıKEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM
DOKU YENİLENMESİNDE OTOLOG ÇÖZÜM TÜRKİYEDE TEK DENTAL PRP KİTİ KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM YENİLENMEK KENDİ İÇİMİZDE ONARICI DOKU YENİLENMESİNİ HIZLANDIRAN YENİLİKÇİ
DetaylıHÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı
Hücrenin fiziksel yapısı HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücreyi oluşturan yapılar Hücre membranı yapısı ve özellikleri Hücre içi ve dışı bileşenler Hücre membranından madde iletimi Vücut sıvılar Ozmoz-ozmmotik basınç
DetaylıKemik ve Eklem Enfeksiyonları. Dr Fahri Erdoğan
Kemik ve Eklem Enfeksiyonları Dr Fahri Erdoğan KEMİK VE EKLEM ENFEKSİYONLARI Erken tanı ve tedavi Sintigrafi, MRI Artroskopik cerrahi Antibiyotik direnci Spesifik M.Tuberculosis M. Lepra T.Pallidumun Nonspesifik?
DetaylıHAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111
HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 asli.memisoglu@deu.edu.tr KONULAR HAYVAN HÜCRESİ HAYVAN, BİTKİ, MANTAR, BAKTERİ HÜCRE FARKLARI HÜCRE ORGANELLERİ
DetaylıÇÜRÜK DİŞLERDE DİŞ PLAKLARINDAKİ MİKROORGANİZMALARIN ANALİZİ
T.C İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇÜRÜK DİŞLERDE DİŞ PLAKLARINDAKİ MİKROORGANİZMALARIN ANALİZİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Ayfer SERİNDAĞ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI TEZ DANIŞMANI Doç. Dr.
DetaylıAşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.
TYBD SEPSİS ÇALIŞMASI ENFEKSİYON TANIMLARI Derin Cerrahi Alan Enfeksiyonu(DCAE) Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. 1.Cerrahi girişimden sonraki
DetaylıENTERİK BAKTERİLER. Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir
12.Hafta:Enterik Bakteriler ENTERİK BAKTERİLER Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir Barsakta yaşayan enterik bakterilerin en klasiği E- coli dir ve non-patojendir.yine barsakta yaşayan
DetaylıPERİTON DİYALİZİNDE ENFEKSİYÖZ KOMPLİKASYONLAR
PERİTON DİYALİZİNDE ENFEKSİYÖZ KOMPLİKASYONLAR Peritonit (en sık) PD-ilişkili enfeksiyonlar Çıkış yeri enfeksiyonu Tünel enfeksiyonu PERİTONİT TANISI Diyalizat sıvısında hücre sayısı > 100/mm³ ( > %50
DetaylıPeriodontoloji nedir?
Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği dalıdır. Periodontoloji,
DetaylıEpidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm
BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm Nadiren met. yapar fakat tedavisiz bırakıldığında invazif davranış göstermesi,lokal invazyon,
DetaylıGünümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.
Ağız ve Diş Sağlığı Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız sağlığı: Dişler ve onları
DetaylıErişkinde Mikrobiyota. Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı
Erişkinde Mikrobiyota Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı İnsan ve bakteri ilişkisi İnsan vücudundaki bakterilerin yüzey alanı = 400 m 2 (Tenis kortu kadar) İnsandaki gen sayısı:
DetaylıKRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) TANIMI SINIFLAMASI RİSK FAKTÖRLERİ PATOFİZYOLOJİSİ EPİDEMİYOLOJİSİ
KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) TANIMI SINIFLAMASI RİSK FAKTÖRLERİ PATOFİZYOLOJİSİ EPİDEMİYOLOJİSİ ÖĞRENİM HEDEFLERİ KOAH tanımını söyleyebilmeli, KOAH risk faktörlerini sayabilmeli, KOAH patofizyolojisinin
DetaylıBiyofilm nedir? Biyofilmler, mikroorganizmaların canlı/cansız yüzeye yapışmaları sonucu oluşan uzaklaştırılması güç tabakalardır.
Biyofilm nedir? Biyofilmler, mikroorganizmaların canlı/cansız yüzeye yapışmaları sonucu oluşan uzaklaştırılması güç tabakalardır. Birbirine bağlı bu hücreler genellikle kendilerince üretilen hücre dışı
DetaylıPROF. DR. ERDAL ZORBA
PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler, kemik mineral yoğunluğundaki artış, beden suyundaki değişimler,
DetaylıTürk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi
Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi Willy Brandt Sokak No: 9 Çankaya/ANKARA Tel : 0.312.409 81 00 Fax : 0.312.409 81 32 e-mail: eczakademi@teb.org.tr Web Adresi: www.recete.org www.eczak3demi.org
DetaylıKAN DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN
KAN DOKUSU Prof. Dr. Levent ERGÜN 1 Kan Dokusu Plazma (sıvı) ve şekilli elemanlarından oluşur Plazma fundememtal substans olarak kabul edilir. Kanın fonksiyonları Transport Gaz, besin, hormon, atık maddeler,
DetaylıHücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!
HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücre Hücre: Tüm canlıların en küçük yapısal ve fonksiyonel ünitesi İnsan vücudunda trilyonlarca hücre bulunur Fare, insan veya filin hücreleri yaklaşık aynı büyüklükte Vücudun büyüklüğü
DetaylıChapter 10. Summary (Turkish)-Özet
Chapter 10 Summary (Turkish)-Özet Özet Vücuda alınan enerjinin harcanandan fazla olması durumunda ortaya çıkan obezite, günümüzde tüm dünyada araştırılan sağlık sorunlarından birisidir. Obezitenin görülme
DetaylıİÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: MİKROBİYOLOJİYE GİRİŞ...1 BÖLÜM 2: MİKROORGANİZMALARIN MORFOLOJİLERİ.13 BÖLÜM 3: MİKROORGANİZMALARIN HÜCRE YAPILARI...
İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: MİKROBİYOLOJİYE GİRİŞ...1 1.1. Tanım ve Kapsam...1 1.2. Mikrobiyoloji Biliminin Gelişmesi...2 1.3. Mikroorganizmaların Hayatımızdaki Önemi...5 1.3.1. Mikroorganizmaların Yararları...5
DetaylıPERİODONTAL-ENDODONTAL SORUNLU DİŞLERİN PCR ANALİZ YÖNTEMİ KULLANILARAK MİKROBİYOLOJİK VE KLİNİK DEĞERLENDİRİLMESİ
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PERİODONTAL-ENDODONTAL SORUNLU DİŞLERİN PCR ANALİZ YÖNTEMİ KULLANILARAK MİKROBİYOLOJİK VE KLİNİK DEĞERLENDİRİLMESİ Ata Devrim ÇAĞLAYAN
DetaylıÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA
ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler; kemik
DetaylıBacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis
Bacillus anthracis Gram pozitif, obligat aerop sporlu, çomak şeklinde bakterilerdir. 1µm eninde, 2-4 µm uzunluğunda, konkav sonlanan, kirpiksiz bakterilerdir. Bacillus anthracis in doğal yaşam ortamı topraktır.
Detaylı2005 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI
2005 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. Aşağıdaki tabloda I, II, III, IV olarak numaralandırılan bakteri, mantar, bitki ve hayvan hücrelerinin bazı yapısal özellikleriyle ilgili bilgiler verilmiştir.
DetaylıSOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire
SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire ÜST SOLUNUM YOLU Farenjit :Farenks mukozasının iltihabi bir hastalığıdır. Akut ve kronik olarak seyreder. Larenjit :Üst solunum yolunun bir parçası
Detaylı15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ
15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden
DetaylıSİNOVİTLER. Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015
SİNOVİTLER Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015 Sinovyal Dokunun Non-tümöral ve Tümör-benzeri Lezyonları Non-tümöral Lezyonlar Reaktif Tümör-benzeri Lezyonlar
DetaylıTip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü
Tip 1 diyabete giriş Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü ENTERNASYONAL EKSPER KOMİTE TARAFINDAN HAZIRLANAN DİABETİN YENİ SINIFLAMASI 1 - Tip 1 Diabetes
DetaylıİMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI
İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI Prof. Dr. HALDUN İPLİKÇİOĞLU İmplant vakaları neden sınıflandırılmalıdır? İmplantoloji yüksek düzeyde bilgi ve deneyim gerektiren bir alandır. Bu konuda çalışmalar
DetaylıÖzel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!
Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!
DetaylıHücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın
Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları Doç. Dr. Ahmet Özaydın Nükleus (çekirdek) ökaryotlar ile prokaryotları ayıran temel özelliktir. Çekirdek hem genetik bilginin deposu hem de kontrol merkezidir.
DetaylıToprak organizmaları arasında birkaç üretici olmasına rağmen ana. bileşenleri tüketiciler, ayrıştırıcılar ve cansız maddelerdir.
EKOSİSTEM OLARAK TOPRAK Toprak organizmaları arasında birkaç üretici olmasına rağmen ana bileşenleri tüketiciler, ayrıştırıcılar ve cansız maddelerdir. Toprağın mineral ve organik madde parçaları karasal
DetaylıKanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler
EGZERSİZ VE KAN Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler Akciğerden dokulara O2 taşınımı, Dokudan akciğere CO2 taşınımı, Sindirim organlarından hücrelere besin maddeleri taşınımı, Hücreden atık maddelerin
DetaylıDÖNEM 1- A, 3. DERS KURULU (2015-2016)
DÖNEM 1- A, 3. DERS KURULU (2015-2016) DERS SAATİ DERS ADI DERS KONUSU DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYESİ 4. DK 1. Hafta 07 Aralık Pazartesi Mikrobiyoloji Mikrobiyolojinin tarihçesi ve mikroorganizmalara genel
DetaylıADIM ADIM YGS-LYS 43. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-3 BAKTERİLER ALEMİ
ADIM ADIM YGS-LYS 43. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-3 BAKTERİLER ALEMİ BAKTERİLER ALEMİ Prokaryot hücre yapısına sahip olan tek hücreli canlıların oluşturduğu alemdir. Mikroskobun icadından sonra keşfedilmişlerdir.
DetaylıAĞIZ MİKROBİYOLOJİSİ VE ANAEROPLAR. Prof Dr Güven Külekçi İ Ü Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Mikrobiyolojisi Bilim Dalı
iü1 12-16 Kasım 2011 WOW Otelleri Antalya 15 Kasım 2011 Salon A : 11.15-12.45 Rutinde Anaerop Bakteriyoloji: Ne Zaman, Ne Kadar? AĞIZ MİKROBİYOLOJİSİ VE ANAEROPLAR Prof Dr Güven Külekçi İ Ü Diş Hekimliği
DetaylıGıda Zehirlenmeleri. 10,Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri
10,Sınıf Enfeksiyondan Korunma 17. Hafta ( 05 09 / 01 / 2015 ) BAKTERİLERİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR GIDA ZEHİRLENMELERİ Slayt No : 37 Etken ve Bulaşma Yolları Stafilokoklarla oluşan gıda zehirlenmelerinde
DetaylıHİDROJEN PEROKSİT, SAÇ BOYALARI ve KANSER
HİDROJEN PEROKSİT, SAÇ BOYALARI ve KANSER A)HİDROJEN PEROKSİT Hidrojen peroksit; ısı, kontaminasyon ve sürtünme ile yanıcı özellik gösteren, renksiz ve hafif keskin kokuya sahip olan bir kimyasaldır ve
DetaylıGenel Mikrobiyoloji. Buders notunun hazırlanmasında aşağıda belirtilen kaynaktan bire bir yararlanılmıştır.
Genel Mikrobiyoloji Buders notunun hazırlanmasında aşağıda belirtilen kaynaktan bire bir yararlanılmıştır. KAYNAK: Brock Mikroorganizmaların Biyolojisi, (Ed: Madigan, M. T., Martinko, J. M.), Çeviri Editörü:
Detaylı