BAZI GIDA MADDELERĠNDE AMBALAJ MALZEMESĠNDEN KAYNAKLANAN ESER METAL KĠRLĠLĠĞĠNĠN ARAġTIRILMASI Demet ÖZGAT Y.Lisans Tezi Kimya Anabilim Dalı Doç. Dr.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BAZI GIDA MADDELERĠNDE AMBALAJ MALZEMESĠNDEN KAYNAKLANAN ESER METAL KĠRLĠLĠĞĠNĠN ARAġTIRILMASI Demet ÖZGAT Y.Lisans Tezi Kimya Anabilim Dalı Doç. Dr."

Transkript

1 BAZI GIDA MADDELERĠNDE AMBALAJ MALZEMESĠNDEN KAYNAKLANAN ESER METAL KĠRLĠLĠĞĠNĠN ARAġTIRILMASI Demet ÖZGAT Y.Lisans Tezi Kimya Anabilim Dalı Doç. Dr. Mustafa TÜZEN 2009 Her hakkı saklıdır

2 1 T.C. GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ KĠMYA ANA BĠLĠM DALI YÜKSEK LĠSANS TEZĠ BAZI GIDA MADDELERĠNDE AMBALAJ MALZEMESĠNDEN KAYNAKLANAN ESER METAL KĠRLĠLĠĞĠNĠN ARAġTIRILMASI Demet ÖZGAT TOKAT 2009

3 2 Doç. Dr. Mustafa TÜZEN danıģmanlığında Demet ÖZGAT tarafından hazırlanan bu çalıģma 25/11/2009 tarihinde aģağıdaki jüri tarafından oy birliği/oy çokluğu Kimya Anabilim Dalı nda yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiģtir. BaĢkan: Doç. Dr. Mustafa TÜZEN Ġmza: Üye : Doç. Dr. Durali MENDĠL Ġmza : Üye : Yard. Doç. Dr. Bedrettin SELVĠ Ġmza : Yukarıdaki sonucu onaylarım (imza) Enstitü Müdürü /.. / 2009

4 3 TEZ BEYANI Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, baģkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların baģka bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya baģka bir üniversitedeki baģka bir tez çalıģması olarak sunulmadığını beyan ederim. Demet ÖZGAT

5 4 i ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI GIDA MADDELERĠNDE AMBALAJ MALZEMESĠNDEN KAYNAKLANAN ESER METAL KĠRLĠLĠĞĠNĠN ARAġTIRILMASI Demet ÖZGAT GaziosmanpaĢa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kimya Anabilim Dalı DanıĢman: Doç. Dr. Mustafa TÜZEN Bu çalıģmada bazı gıda maddelerinde ambalaj malzemesinden kaynaklanan eser metal kirliliği araģtırıldı. Örneklerde eser metaller (Fe, Cu, Zn, Mn, Ni, Co, Cd) mikrodalga ve yaģ yakma metotlarından sonra atomik absorpsiyon spektrometresi ile tayin edildi. Yöntemin doğruluğu NIST SRM 1515 Apple Leaves standart referans materyali ile sağlandı. Sonuçlar standartlarla karģılaģtırıldı. 2009, 38 sayfa Anahtar kelimeler: Ambalaj malzemesi, gıda, atomik absorpsiyon spektrometresi, eser metal

6 5 ii ABSTRACT Master Thesis INVESTIGATION OF TRACE METAL POLLUTION SOURCED FROM PACKING MATERIAL IN SOME FOOD SAMPLES Demet ÖZGAT GaziosmanpaĢa University Graduate School of Natural and Applied Science Department of Chemistry Supervisor : Assoc. Prof. Dr. Mustafa TÜZEN Trace metal pollution sourced from packing materials have been investigated in some food samples in this study. Trace metals (Fe, Cu, Zn, Mn, Ni, Co, Cd, ) in samples were determinated by atomic absorption spectrometry after microwave and wet ashing methods. The accuracy of method was confirmed by NIST SRM 1515 Apple Leaves. The results were compared with standards , 38 page Key words: Packing materials, food, atomic absorption spectrometry, trace metal

7 iii 6 TEġEKKÜR ÇalıĢmalarım sırasında bana her türlü desteği veren danıģman hocam Doç. Dr. Mustafa TÜZEN e, arkadaģlarıma ve aileme teģekkürlerimi sunarım. Demet ÖZGAT Ekim

8 7 iv ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa ÖZET i ABSTACT... ii TEġEKKÜR iii ĠÇĠNDEKĠLER... iv SĠMGELER ve KISALTMALAR LĠSTESĠ. vi ġekġller LĠSTESĠ viii TABLOLAR ĠSTESĠ... ix 1.GĠRĠġ GENEL BĠLGĠLER Eser Element Eser Element Tayininin Önemi Ağır Metal Ağır Metal BulaĢma Kaynakları Ağır Metlerin Ġnsan Sağlığı Üzerine Etkileri Alüminyum Arsenik KurĢun Çinko Civa Kadmiyum Bakır Krom Kobalt Demir Nikel Mangan..12

9 v Atomik Absorpsiyon Spektrometresi IĢık Kaynakları Oyuk Katot Lambaları Elektrotsuz BoĢalım Lambaları AtomlaĢtırıcı Alev AtomlaĢtırma Elektrotermal AtomlaĢtırma Monokromatör Prizmalı Monokromatörler Dedektör Sinyal ĠĢlemci ve Gösterge (Alıcı) AAS nin Analitik Performansı Ġle Ġlgili Terimler Gözlenebilme Sınırı (LOD) Tayin Sınırı (LOQ) Doğruluk Kesinlik Standart Sapma Duyarlılık Sinyal/Gürültü Oranı Seçicilik AAS ile Elementlerin Kantitatif Tayini Kalibrasyon Grafiği Yöntemi Standart Ekleme Metodu Örnek Hazırlama YaĢ Yakma Yöntemi Mikrodalga ÇözünürleĢtirme MATERYAL ve YÖNTEM Kullanılan Cihazlar Numuneler Yöntem Mikrodalga ile Çözme YaĢ Yakma ile Çözme

10 9 vi 4. BULGULAR 29 5.TARTIġMA ve SONUÇ KAYNAKLAR.. 36 ÖZGEÇMĠġ.. 38

11 10 vii Simgeler Μg g kg μl ml L m m 3 o C V A Σ SĠMGELER ve KISALTMALAR LĠSTESĠ Açıklama Mikrogram Gram Kilogram Mikrolitre Mililitre Litre Metre Metreküp Santigrat derece Volt Amper Standart Sapma Kısaltmalar Ppm AAS FAAS WHO TGK UV VIS IR SRM BSS GSA OKL Açıklama Part Per Million (Milyonda bir) Atomik Absorpsiyon Spektrometresi Alevli Atomik Absorpsiyon Spektrometresi Dünya Sağlık Örgütü Türk Gıda Kodeksi Ultraviyole Görünür Ġnfrared Standart Referans Madde Bağıl Standart Sapma Gözlenebilme Sınırının Altında Oyuk Katot Lamba

12 11 viii ġekġller LĠSTESĠ ġekil Sayfa ġekil 2.1. AAS Blok Diyagramı ġekil 2.2. Bir oyuk katot lambasının Ģematik yan kesiti ġekil 2.3. Elektrotsuz BoĢalım Lambasının Kesiti ġekil 2.4 Alevin yapısı ġekil 2.5.a.Optik ağlı monokromatör ġekil 2.5.b. Bunsen prizmalı monokromatör Sekil 3.1. Analizi yapılan gıda örnekleri ġekil 4.1. Analizi yapılan örneklerin maksimum metal konsantrasyonları (Cd, Cu, Zn, Ni, Co, Mn).. 32 ġekil 4.2. Analizi yapılan gıda örneklerindeki maksimum Fe konsantrasyonları 33

13 12 ix TABLOLAR LĠSTESĠ Tablo Sayfa Tablo 2.1 Alevin Özellikleri 16 Tablo 3.1. AAS de ÇalıĢma ġartları Tablo 3.2. Analitiksel Karakteristikler Tablo 4.1. Eser Metallerin ÇözünürleĢtirme ġartlarının NIST SRM 1515 Apple Leaves Kullanılarak KarĢılaĢtırılması, N= Tablo 4.2. Gıda Örneklerinin Eser Element Ġçeriği(µg/g),N=

14 13 1.GĠRĠġ Günümüzün en önemli sorunlarından biri, sürekli artan dünya nüfusunun beslenmesi için gerekli kaynaklarının bulunması ve bu gıdaların insanlar için tehlikeli bileģenleri çevre kirlenmesine paralel olarak gıda kaynakları da kirlenmeye uğramakta ve insanlar için önemli sağlık sorunları oluģturabilmektedir. Ġnsan açısından ekolojik döngü kavramının önemli bir biyolojik birikim denilen olaydır. Kirletici maddelerin bir kısmı besin zincirinde birikirken, bir kısmı ise birikmez. Bazı kirleticiler besin zincirinin ilk halkalarında düģük düzeylerde bulunsalar bile, birbirini izleyen halkalarda artan yoğunluklarda bulunabilirler ki, bu olaya birikim metal iyonları da biyolojik olarak birikebilen maddelerdendir. Bitkiler; atmosferden, gübrelerden, atık su ve çamurlardan veya tarımda inorganik pestisitlerden toprağa bulaģmıģ olan ağır metalleri bağlı olarak biriktirme eğilimindedir. Bu nedenle, topraktaki ağır metallerin tolere edilip saptanmasına gerek vardır. Ġnsan ve hayvan beslenmesinde olumsuzluk oluģturacak düzeyde metal birikimi söz konusudur. Bu düzeye ulaģılmasa bile, bu demetler artan dozlarda solunum veya baģka kaynaklardan da bünyeye alındığında gıdalardaki düģük dozlar bile risk faktörü olarak görülür. Kimyasal bulaģmalar doğal, çevresel ve teknolojik kaynaklı olabilmektedir. Gıdaların kirlenmesinin önüne geçilmesi ve denetimi güç olduğundan, sonuçları uzun sürede ortaya çıkmakta ve sağlık açısından daha da etkili olabilmektedir (Otlu ve ark. 2008). Yapılan literatür çalıģmalarında yurtdıģı ve yurt içinde çeģitli gıda örneklerinin eser ve toksik metaller yönünden incelendiği görülmüģtür. Fernandez ve ark. (2002), ispanya çaylarında eser element tayini yapmıģlardır. Rodushkin ve ark. (2005), portakal suyunda ambalaj malzemesinden kaynaklanan eser metal analizi yapmıģlardır. Soylak ve ark. (2005), Kayseri den alınan mantar örnekleri üzerinde eser metal tayini yapmıģlardır. Demirel (2006), bazı gıda maddelerinde atomik absorpsiyon spektrometrik yöntemle eser metal tayini yapmıģtır. Tuzen ve ark. (2007), Türkiye deki bebek gıdalarında eser element tayini yapmıģlardır. Kim ve ark. (2008), çocuklar tarafından tüketilen Ģekerlemeler ve Ģeker ambalajlarında eser metal seviyeleri incelenmiģlerdir. Seenivasan ve ark. (2008), Güney Hindistan daki çaylarda eser metal seviyelerini incelemiģlerdir. Lemos ve ark. (2009), Bazı gıda örneklerinde mangan

15 14 konsantrasyonlarını belirlemiģlerdir. Estefania ve ark. (2009), plastik gıda ambalaj malzemelerinde kadmiyum tayini yapmıģlardır.

16 15 2. GENEL BĠLGĠLER 2.1. Eser Element Eser element büyük miktarlardaki bileģenlerden oluģan ortam içerisinde çok küçük miktarlardaki bileģenlerdir. Genel olarak sıvılarda mg/l veya μg/ml, katılarda mg/kg veya μg/g düzeyindeki element deriģimi olarak tanımlanırlar. Analiz yöntemine göre sinyal alınabilmesi için eser elementlerin ortam içindeki deriģimleri belli bir düzeyin üzerinde olmalıdır. Eser element analizinde kullanılan aletsel yönteme göre eser metal iyonlarının tayininde Ģu problemlerle karģılaģılır; 1. Çok düģük miktardaki baģlangıç örneğinde; ana bilesen, yan bilesen ve eser elementlerin analizi, 2. Eser element deriģiminin, doğrudan tayin yapılamayacak kadar küçük deriģimde olması, 3. Ortamdaki giriģimleri önlemek ve tayin kapasitesini artırmak için, analitin bulunduğu ortamdan kurtarılması ve küçük bir hacimde toplanması, 4. Çok büyük miktardaki bir örnekten tayini yapılacak eser elementin ayrılması (Kars, 2007) Eser Element Tayininin Önemi 1. Teknolojideki geliģmelerin yaģam koģullarını eskisine göre kolaylaģtırmasının yanı sıra, çevre kirliliğinde büyük bir artıģa sebep olması. 2. Hava, su ve toprakta oluģacak kirliliğin canlılara doğrudan yada gıda zinciri ile ulaģması 3. Belirli miktarlardan fazla alındıklarında sağlık üzerinde olumsuz etki yapmakta ve vücutta birikim yaparak zehirlenmelere yol açmaları eser element tayinini önemli hale getirmiģtir.

17 Ağır Metal Yoğunluğu 5 g/cm³ ten büyük olan veya atom ağırlığı 50 ve daha büyük olan metallere denir. Bu metaller yüksek dozda toksik etki gösterirler. Solunum beslenme ve deri emilimi yoluyla insan vücuduna girerek dokularda birikmeye baģlarlar. Bu metaller vücuttan uzaklaģtırılamaz ve zaman içinde toksik değere ulaģırlar Ağır Metal BulaĢma Kaynakları Üretim atıklarının kontrolsüzce çevreye atılması ve verim artısı için kullanılan katalizörler, kimyasal gübreler, bitki ve hayvan ilaçları ve hormonlar ile bunların atıkları Çarpık kentleģme, bilinçsiz tarım ilacı kullanma, arıtma tesisi olmayan endüstriyel kuruluģların atıklarını direk olarak akarsu, kanal ve atmosfere boģaltmaları ağır metallerin bulaģma kaynaklarındandır Ağır Metallerin Ġnsan Sağlığı Üzerine Etkileri Havada bulunan partiküllerin % ' ünü sağlık yönünden çok toksik etkiler gösteren eser elementler meydana getirir. Bunların sağlık yönünden önemi insan dokularında birikime uğramalarından ve muhtemel sinerjik etkilerinden kaynaklanmaktadır. Havadan solunum yolu ile alınan partiküllere ek olarak, yenilen yiyecekler, içilen su aracılığı ile de önemli miktarda metalik partiküller maddeler vücuda alınmaktadır. Atmosfer kirliliğinin bir bölümünü oluģturan metaller; fosil yakıtların yanması, endüstriyel iģlemler, metal içerikli ürünlerin insineratörlerde yakılması sonucunda ortama yayılırlar. Ġnsan sağlığını geniģ çapta olumsuz yönde etkileyen metaller arasında atmosferde yaygın olarak bulunan; Kursun, kadmiyum, nikel, civa metalleri ve asbest önem taģımaktadır. Diğer metallerin bir kısmı insan yaģamında temel yönden önem taģır, diğer bir kısmının konsantrasyonu ise insan sağlığını tehdit edecek boyutta olmadığından önem göstermez. Belirli limitlerin dıģında bulunabilecek her türlü metal, insan sağlığı üzerinde toksik etki gösterir (

18 Alüminyum Sinir sistemi bozukluklarına neden olan alüminyum mutfak kaplarından, içme suyundan, ilaçlardan ve alüminyum iģleyen tesislerden kaynaklanabilir. Alüminyum akciğere ve sinir sitemine etki etmektedir. Hemodiyaliz deneyimleri sonucunda alüminyumun beyinde zararlara yol açtığı ve Alzheimer hastalığına neden olduğu saptanmıģtır. Diyalize giren hastalara yüksek dozlara alüminyum hidroksit verilmektedir. Kronik maruz kalma ile akciğer kanseri, astım görülebilir Arsenik Ġnsan vücudunda çok düsük düzeyde bulunan, ama hem gerekli, hem de zehirli olan elementlerin durumu daha da ilginçtir. Arsenik tarih boyunca hep zehir olarak kullanılmıs olup, hemen hemen tüm bilesikleri zehirlidir. Ayrıca havadan alınan arseniğin kanserojen olduğu da kesin ispatlanmıstır. Arsenik, organizmada karaciğer, böbrekler, deri, tırnak ve saçta birikir, idrarla atılır. Sağlıklı insan idrarında 0,17 mg/l arsenik oksit bulunur ve bu değer zehirlenme görülmeden 0,8 mg/l ye kadar yükselebilir. Eksikliğinin zararı bilinmese de arsenik de diğer zehirli ve kanserojen olan kadmiyum ve kursun gibi "yasamsal öneme sahip" eser elementler arasına alınmıstır. Görüldüğü gibi insan vücudunda bir çok element var. Bunların hemen hepsi çok önemli görevler yapmakla beraber, fazlalığında ise toksik etki yaratmaktadır (Demirel, 2006) KurĢun KurĢun kan dolaģımına çok kolay olarak geçebilen bir elementtir. Ġnsan vücudu kurģunu diğer elementlerden ayıramaz ve hayati organlara gönderir. Organlarda biriken kurģun, bu organlarda, beyinde ve kemik iliğinde depolanır. Doğurma yaģına gelen kadınlar ve çocuklarda kurģun alınımı çok yüksek risk taģımaktadır. Hamile kadınlarda kurģunun depolanması bu kurģunun fetüse geçebilme ihtimalinden dolayı çok risklidir. Çocuklar ise, sürekli geliģen bir vücuda sahip olmaları, vücutlarının kurģunu asimile etme Ģekli ve

19 18 tüketilen kurģun miktarına oranla düģük ağırlıklı bir bedene sahip olmaları nedeniyle riskli gruplardandır. Kandaki kurģun konsantrasyonunun 0,2 μg/ml limitini aģması durumunda olumsuz sağlık etkileri (kan sentezinin inhibasyonu gibi) gözlenir. Bu değer 0,3-0,8 μg/ml limitlerinde duyu ve motor sinir iletiģim hızında azalma, 1,2 μg/ml limitinin aģılmasından sonra ise yetiģkinlerde geri dönüģü mümkün olmayan beyin hasarları meydana geldiği belirlenmiģtir. KurĢun zehirlenmesi semptomları arasında iģtah kaybı, uykusuzluk, bitkinlik, baģ ağrısı, kas ve eklem ağrıları, öğrenme güçlüğü, hiperaktivite en çok rastlananlardır. Bunun yanı sıra çocuklarda belirgin ve kalıcı zeka gerilemesine neden olduğu da yapılan araģtırmalarla kanıtlanmıģtır (Tokman, 2007) Çinko Ġnsan vücudunda toplam olarak gram çinko bulunur. Kemiklerde, diģlerde, saçta, deride, kaslarda, testislerde ve karaciğerde depolanmıģ haldedir. Çinko birçok enzim ve hormonun yapısında bulunduğu gibi çoğu enzim ve hormonun da etkinlik kazanmasını sağlayan çok önemli bir biyokatalizördür. Besinlerle yeterli alınmaması halinde kaģınma ve kaģınma sonucu cilt bozukluğu, lekeli tırnakla çinko eksikliği kolayca anlaģılır. Bu eksiklik özellikle çocuklarda büyüme ve geliģim bozukluğu, vücut zayıflığı, neģesiz ve durgunluk, tat alma bozukluğu, seksüel geliģmede durgunluk gibi oldukça önemli, ama karmaģık bozukluklara neden olur. Çinko besinlerle alınır. Bitkiler yüksek düzeyde çinko içerseler bile vücut, bitkisel çinkoyu değerlendirip kullanamaz, yine de eksikliği görülür. Tahıl ağırlıklı ve yalnız bitkisel beslenme rejiminde eksikliği yaygın olarak görülür. Hayvansal protein alınması ile bitkilerle alınan çinko da değerlendirilir. En azından ekmeği peynirle, mısır ve bakliyatı sütle veya etle yersek daha yararlı olur ve eksikliği görülmez. Özellikle hamile ve emzikli annelerin yeterli çinko alabilmek için hayvansal protein de yemeleri Ģarttır. Çinko metalürji sanayi basta olmak üzere metal kaplama, alaģımlarda, boya, lastik ve kozmetik sanayisinde kullanılmaktadır. Çinko atık yakma tesislerinden çok az miktarda atmosfere atılırken, otomobil lastiklerinin yıpranmaları sonucu fazla miktarda atmosfere salınmaktadırlar. Çinko atmosferden örneklenen aerosoller içerisinde oksitlenmis yapıda bulunmaktadır. Yine çinkonun da gerekenden fazla alınması organizma açısından sakıncalıdır. Günlük 50 mg alındığında HDL kolestterolde düģüģ gözlenmiģtir (Demirel, 2006; Öztürk, 2006).

20 Civa Termometrelerin, barometrelerin, difüzyon pompalarının ve daha birçok laboratuar gerecinin yapımında kullanılır. Civa buharlı lambaların ve reklâm ıģıklandırmalarının, cıvalı Ģalterlerin, diģ hekimliğinde kullanılan bazı karıģımların, koruyucu boyaların, böcek öldürücü ilaçların ve pillerin yapısında da civa bulunur. Civa doğada bozulmadığından civa ve civa bileģikleri halk ve çevre sağlığı bakımından çok tehlikeli ve toksiktir. Ġçme suyu veya gıda zinciri yolu ile insan vücuduna giren civa; Bazı nörolojik bozukluklara, merkezi sinir sisteminin tahribine ve kansere, böbrek, karaciğer, beyin dokularının tahribine, kromozomları tahrip edip sakat doğumlara neden olmaktadır Kadmiyum Kadmiyum elementi de çok toksik (zehirli ve organizmaya zarar verici) bir element olup, doku toksikolojisi açısından kurģun ve civadan ayrı bir aģırı toksik grupta incelenir. KurĢun ve civanın toksik özelliği yıllardır bilindiği ve genel olarak ayrıntılı Ģekilde araģtırıldığı halde kadmiyumun tehlikeli olduğu ancak son 50 yılda anlaģılmıģ ve önem kazanmaya baģlamıģtır. Kadmiyumun tehlikesi daha çok erime noktasının altında bile uçucu olmasından ve kolaylıkla oksitlenerek CdO dumanı oluģturmasından kaynaklanır. Kadmiyum oksit aynen fosgen gibi zehirlidir. Zehirlenme belirtisi gece terlemesi ve ateģ yükselmesidir. Kısa süre kadmiyum oksit etkisinde kalınmıģsa ateģ birkaç günde geçer. Etkisi yüksekse ateģ haftalarca düģmez ve hatta daha yüksek dozda 12 saat içinde nefes tıkanması ile öldürür. Kırmızı kahve renkli CdO dumanı solunursa metalik ve tatlı kokulu olup, kuru öksürük, susuzluk hissi, mide bulantısı ve kusmaya neden olur. Havada 1 mg/m 3 ü bile hayatı tehdit edici zehirlenmeye neden olur. Havadaki mg/m 3 dumanla 1 saat temas toplu ölüme neden olur. Yerden gelen kadmiyum metali tozunun yanan sigarayla geçiģiyle bile 23 ağır kadmiyum oksit zehirlenmesi olayı gözlenmiģtir. Özellikle kadmiyum kaplamanın metal tozu püskürtmesiyle yapılmasında toplu ölüm tehlikesine nedendir. Böyle bir iģlem kapalı bir mekanda insansız ve otomasyonla yapılmalıdır. Dikkat edilmesi gereken bir diğer

21 20 madde ve tehlike de gümüģ kaynak lehimlerinin % 18 kadar kadmiyum içerdiğidir. Bu tür kaynak yapımında mutlaka toz maskesi kullanılmalıdır. GümüĢ lehimi yapan kiģilerde kadmiyumun sebep olduğu 6 ölüm olayı görülmüģtür. Yapılan incelemede gümüģ kaynak-lehimi yapılan ortamın havasında 1-3 mg CdO/m 3 olduğu ve ölenlerin bu ortamda üç gün süreyle zehirlendiği açıklanmıģtır. Kadmiyum ile zehirlenme doktorlar tarafından güç anlaģılır. Çünkü bu zehirlenme belirtisi gribi andırır. Kadmiyum oksidin zehirleyici dumanı akciğerden alınır, ama karaciğer ve böbreklerde toplanır. Ġdrarla atılması yavaģtır. Duman halinde çok zehirli olan kadmiyum oksit toz halinde ve kadmiyum sülfüre dönüģünden sonra o kadar kuvvetli zehir etkisi göstermez. Hayvan deneyleriyle ve kadmiyum sanayide çalıģan 20 isçide yapılan bir araģtırma uzun süreli havasında 17 mg CdO tozu/m 3 ve 30 mg CdS tozu/m 3 olan iģyerlerinde zehirlenme saptandığını göstermiģtir. Diğer birçok kadmiyum bileģiğinin zehir etkisi de dumana göre daha az olup, asıl kaçınılması gereken gümüģ kaynak lehimi yapımında ve metal yüzeylerin kadmiyum kaplanmasında metal eritme ve ısıl iģlemlerde kadmiyum oksit dumanının oluģturulmamasıdır. Böyle bir olasılık varsa mutlaka havalandırma iyi yapılmalı ve çalıģanlar maske kullanmalıdır (Çandır, 2007) Bakır Bakır tüm canlılar için "yaģamsal önemli" eser elementlerin en baģında, demir ve çinko ile aynı düzeyde gerekli eser elementtir. Vücuttaki tüm oksidasyon olaylarında, enzimlerin kontrollü çalıģması için bakır gereklidir. Normal bir eriģkin insanda mg kadar bakır bulunur. Bunun %90 kadarı kas, kemik ve karaciğerde depolanmıģ haldedir. Ġleri derecede beslenme ve bağırsakta emilme bozukluğu olanlarda bakır eksikliği görülebilir. Bu durumda kansızlık, cilt ve kemik kusurları ve zeka geliģme bozuklukları görülür. Normal bir tarım toprağında bakir 1-50 ppm civarında bulunur fakat ppm civarında da bulunabildiği kayıtlara geçmiģtir. Genelde, güçlükle adsorbe olur ve en az mobiliteye sahip elementlerden biridir. Toprağın içinde dağınık bir Ģekilde bulunur.

22 21 Toprakta bakir farklı yapılarda bulunabilir. Bunlar, toprak solüsyonunda, iyonik ve kompleksleģmiģ olarak, belli baģlı adsorpsiyon bölgelerinde, organik kalıntılarında ve son olarak primer ve sekonder minerallerin kafes yapısında bulunmaktadır (Tokman, 2007) Krom Krom, glikoz tolerans faktöründe bulunur ve karbon hidrat çevriminde etkin rol alır. Ayrıca insülin etkisini de düzenler. Metabolizma için önemlidir. Her yerde krom bulunduğundan eksikliği çok ender söz konusu olabilir. Et, peynir, kepeği ayrılmamıģ un mamülleri ve bira krom kaynaklarıdır. Krom toksikolojik açıdan yalnız 6 değerli olursa önemlidir. Krom 3 değerli bileģikleri alüminyum bileģikleri gibidir. Farmakolojik açıdan ise bu üç değerliler daha önem kazanır. Altı değerli kromun oksidi (CrO3) çok aģındırıcıdır. Nefes yolları ve akciğer gibi zarsal ve ince derilere zarar verir. Normal deriye zarar vermez. Ancak derideki çatlak ve yaralardan içeri geçerse hücre zarlarına ve iç derilere aynı zararlı etkiyi yapar. Hassas ciltlerde alerjik etki yapar ve egzama oluģturur. Yüksek dozda krom alınırsa ya da yutulursa böbreklere zarar verir. Kromatlarla uzun süre temasta olanlarda akciğer kanserine yol açtığı görülmüģtür. Kromun bu kanserolojik etkisi sigara içenlerde riski daha da arttırır. Havadaki kromat 0,1 mg/m 3 ü aģtığı zaman akciğer kanseri riskinin 29 kat arttığı bulunmuģtur. ġimdiye kadar birçok ülkede toplam 200 ün üzerinde kromatın sebep olduğu akciğer kanseri görülmüģtür. Çözünür kromatlar için havadaki sınır değeri 0,5mg/m 3, çözünmeyenler için 1 mg/m 3 kabul edilmiģtir (Çandır, 2007) Kobalt Kimyasal simgesi Co olan Kobaltın atom numarası 27, atom ağırlığı 58,9, kaynama noktası C (3200K), özgül ağılığı 8,9 (20 C de) ve elektron yerleģimi olup periyodik tablonun VIII. grubunda yer alır. Ferro-mağnetik bir metal olan kobalt özellikle ısıya dayanıklı mağnetik alanlarda kullanılır. Kobalt metalini yaklaģık 1735 te Kimyacı Georg Brandt ayırmayı baģardı. Kobalt ĠÖ 3000 lere ait Mısır heykellerini

23 22 Pers kolye boncuklarında, Pompei kalıntılarında, Çin de tang hanedanı döneminden ( ) kalma camlarda ve daha sonraları Ming hanedanı döneminin mavi porseleninde rastlanmıģtır. Sobald adı ilk kez 16. yüzyılda, bakır cevheri olduğu sanılan ama sonraları zehirli arsenikli kobalt içerdiği anlaģılan cevherler için kullanıldı. Brandt, bu cevherlerin mavi renginin kobaltan geldiğini buldu. Kobalt günümüzde direnç ve dayanıklılığı arttırdığı için birçok alanda kullanılmaktadır. Bunlardan birkaç tanesi Ģu Ģekilde sıralanabilir: Mıknatıs çeliği ve paslanmaz çelik üretiminde, alaģımları türbinli uçak yapımında, petrol ve kimya endüstrisinde katalizör olarak, oksitlenmeye karģı galvanik kaplamacılıkta, yüksek hızlı tekerleklerde, tuzları, emaye, porselen ve cam boyamak amacıyla, bileģikleri ise boyacılıkta pigment olarak kullanılmaktadır. Kobalt doğada yaygın bulunmakla birlikte yer kabuğunun yalnızca %0,001 ini oluģturmaktadır. Yer ve gök taģı kökenli nikelli demirde, öbür elementlerle birleģmiģ halde doğal sularda, toprakta, bitkilerde ve hayvanlarda az miktarda rastlanır. Çoğu demir, nikel bakır, gümüģ, mangan, çinko arsenik cevherlerde eser miktarda bulunan kobalt bu cevherlerden bir yan ürün elde edilir. Kobalt, sığır ve koyun gibi geviģ getiren hayvanların beslenmesinde insandaki alyuvarların olgunlaģmasında gerekli olan B12 vitamininde yer alır. ParlatılmıĢ kobalt, maviye çalan gümüģ beyazı rengindedir (Özkan, 2007) Demir Kimyasal simgesi Fe olan demirin atom numarası 26, atom ağırlığı 55.9 g/mol, kaynama noktası 2861 C (3134K), yoğunluğu 7,874 g/ml ve elektron yerleģimi olup periyodik tablonun VIII. grubunda yer alır. Ġnsanlar tarafından ilk iģlenen metal olan demir, cevher olarak doğada oksitler Ģeklinde %5 düzeyinde bulunmaktadır. Eski çağlardan beri doğudan batıya tüm medeniyetler güç dolayısıyla bu metalle ilgilenmiģlerdir. Bugün de endüstride demir kullanımı oldukça yaygındır. Sert ve iletken olması kolaylıkla Ģekillendirilerek silah, araç, piģirme gereçleri haline getirilmesi onu cazip kılmıģtır. Demir, insan ve diğer pek çok canlı türü için temel bir elementtir eriģkin bir insan vücudunda 3-4 gram demir vardır ki, vücudun %0,004 ünü oluģturur. Tüm vücut tartısının % 7 sini oluģturan kan demirinin %70 ini içerir. Kanın %15 ini teģkil eden hemoglobinde % 0,335 demir vardır. Demir dokuya oksijen taģınması ve dokudaki

24 23 oksidasyon olaylarının sürdürülmesi için gereklidir. Vücutta ve besinler içerisinde büyük kısmı organik maddelerle birleģmiģ durumda bulunmaktadır. Vücutta demir, öncelikle ince bağırsaklarda kontrol edilir. Ġnce bağırsak demir için hem emilim hem de dıģlama iģlemini yapar. EriĢkin bir insanın günlük demir ihtiyacı 10 mg olarak hesaplanmaktadır. Kadın ve çocukların erkeklere göre demir ihtiyacı daha fazladır. Besinlerin çoğunda pek az demir vardır. Besin maddeleri arasında en fazla demir içerenler, kasaplık hayvanların karaciğer, böbrek, kalp ve dalak gibi iç organları, yumurta sarısı ve bira mayasıdır. Bitkisel besinlerden kuru baklagil tohumları da fazla demir içermektedir. Sayılan besinlerin 100 gramında bulunan demir miktarı 5 mg ın üstündedir. Daha az oranda olmak üzere tavuk, balık, ve deniz ürünleri dahil bütün et ürünlerinde, kabuğundan ayrılmıģ buğday tanesi ve ondan yapılan unda, yulafta, yeģil sebzelerde, incir, ceviz, fındıkta da bulunmaktadır. Buna karģılık sütte, sütten yapılan ürünlerde ve yeģil olmayan sebzelerin çoğunda demir miktarı düģüktür. Demir ayrıca hemoglobin Ģeklinde, kanın oksijeni akciğerden dokulara taģımasını sağlamaktadır ve elektron transferinde rol alır. Eksikliği küresel ölçüde yayılmıģ olan anemiye sebep olur. AĢırı tehlikelidir, hemokromatasis e sebep olur. Bağırsak çeperinde absorbe edilen demir yalnız (II) değerlikli demirdir. Demir (III) ün yalnız sindirim yoluyla indirgenen bölümünü emilir (Özkan, 2007) Nikel Nikel gümüģümsü beyaz renkli sert bir metaldir. Nikel bileģikleri pratik olarak suda çözünmez. Suda çözünebilir tuzları; klorür, sülfat ve nitrattır. Nikel biyolojik sistemlerde adenosin, trifosfat, aminoasit, peptit, protein ve deoksiribonükleik asitle kompleks oluģtururlar. Havadaki nikel bileģiklerinin solunması sonucunda, solunum savunma sistemi ile ilgili olarak; solunum borusu irritasyonu, tahribatı, immunolojik değiģim, alveoler makrofaj hücre sayısında artıģ, silia aktivitesi ve immünite baskısında azalma gibi anormal fonksiyonlar meydana gelir. Deri absorbsiyonu sonucunda allerjik deri hastalıkları ortaya çıkar. Havada bulunan nikele uzun süreli maruziyetin insan sağlığına etkileri hakkında güvenilir kanıtlar tesbit edilememiģsede; nikel iģinde

25 24 çalıģanlarda astım gibi olumsuz sağlık etkilerinin yanı sıra, burun ve gırtlak kanserlerine neden olduğu kanıtlanmıģtır. Kanserojen etkisi nedeni ile güvenilirlik limitinin belirtilmesi mümkün değildir ( Mangan Mangan da çinko gibi hem bazı enzimlerin yapısında bulunur hem de bazı enzimleri aktifler. Ayrıca bağ dokusu yapımında, üre oluģumu, protein ve yağ asitleri sentezine katılır. Kemiklerin ve birçok enzimin yapısına giren mangan, kepekli tahıllarda, yeģil yapraklı sebzelerde, fındık, fıstık, ceviz ve çayda bol miktarda bulunur. Deney amacıyla manganezden arıtılmıģ bir beslenmeye giren kiģide kilo kaybı, bulantı, kusma, deri tahriģi, saç uzamasında yavaģlama ve saç renginde beyazlaģma görülmüģtür. Manganez zehirlenmesi nadiren, manganez üretimde çalıģan kiģilerde ortaya çıkabilir ve Parkinson hastalığı benzeri sinir sistemi belirtileri ortaya çıkarır (Demirel, 2006) Atomik Absorpsiyon Spektrometresi Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi (AAS), ıģının gaz halindeki atomlar tarafından absorpsiyonunun ölçülmesine dayanır ve günümüzde 70 in üzerindeki elementin duyarlı olarak tayinini sağlar. Son yıllarda atomik spektroskopi alanında Ġndüktif EĢleĢmiĢ Plazma(ICP), lazer teknikleri ve elektrotermal atomlaģtırıcılı AAS çok popüler olmasına karģın alevli teknikler analitik uygulamalarda yaklaģık %90 a varan oranda kullanılmaktadır. Atomik Absorpsiyon Spektrometresi, ıģık kaynağı, örneğin parçalanarak atomik buhar haline geldiği absorpsiyon ortamı (atomlaģtırıcı), monokromatör ve alıcı (dedektör) kısımlardan oluģur (Kamalak, 2006). Atomik absorpsiyon spektroskopisinde element elementel hale dönüģtürüldükten sonra buharlaģtırılır ve kaynaktan gelen ıģın demetine maruz bırakılır. Aynı elementin ıģın kaynağından gelen ıģınları absorplar. Sulu Numune bir alev içine yükseltgen gaz

26 25 karıģımı ile püskürtülür. Bu Ģekilde 70 kadar element(metal/yarı metal) analiz edilir. Ametallerin absorpsiyon hattı vakum UV bölgeye düģtüğünden bu elementler bu metotla analiz edilemez. Metodun hassasiyeti yüksektir. Eser miktarda madde analizi yapılabilir. Kaynak lamba veya ısıtılmıģ katı Numune kabı Dalga boyu seçici Fotoelektrik transduser Sinyal iģlemci ve gösterge ġekil 2.1. AAS Blok Diyagramı IĢığı absorplayan atomlarda temel seviyedeki elektronlar, kararsız uyarılmıģ enerji düzeylerine geçerler ve absorpsiyon miktarı, temel düzeydeki atom sayısına bağlıdır AAS de ışık kaynakları AAS de ıģık kaynaklarının görevi numunedeki atomların absorplayacağı dalga boyundaki ıģınları yaymaktır. Dar çizgiler hem absorpsiyonda hem de emisyonda tercih edilir. Çünkü dar çizgiler spektrumların örtüģmesinden kaynaklanan giriģimi azaltır. Elementler çok dar dalga boyu aralığında (~0,002 nm) absorpsiyon yaparlar. Bu nedenle absorpsiyon hattından daha dar emisyon hattı veren bir kaynak kullanılmalıdır. Hidrojen ve tungsten lambası gibi sürekli ıģın kaynağı kullanılmasıyla ölçülen absorbans çok küçük olur. Çünkü sürekli ıģık kaynakları belli bir aralıkta her dalga boyunda ıģın yayarlar. Bu ıģınların çok azı dar absorpsiyon hatlı atom tarafından absorplanabilir. Oyuk Katot lambası Elektrotsuz boģalım lambası Oyuk Katot lambası AAS de en yaygın olarak kullanılan primer ıģık kaynağı, oyuk katot lambasıdır. Oyuk katot lambasının katodu, iç çapı 2-5 mm olacak Ģekilde analiz edilecek elementin çok saf metalinden veya o elementi içeren alıģımdan yapılır. Katot ve anot, cam silindir içine yerleģtirilmiģtir. Yüksek voltaj ve 30 ma e kadar akım, oyuk katotta tamamen boģalım sağlamak için kullanılır. Dolu gazı olarak 1-5 torr basınçla, Ar veya Ne gazı kullanılır.

27 26 Ne gazı, yüksek iyonlaģma potansiyelinden dolayı tercih edilmektedir. Elektrotlar arasına yeterli gerilim uygulanarak inert gazın anotta iyonlaģması sağlanır. Bu iyonlar, iki elektrot arasında bulunan elektriksel potansiyel ile katot yüzeyine doğru hızlandırılır. Pozitif yüklü iyonlar, negatif yüklü katot yüzeyine Ģiddetle çarpınca, hareket eden gaz iyonları ile çarpıģarak enerji absorplarlar. Böylece, uyarılmıģ elektronik enerji düzeyine çıkarlar. Tekrar temel enerji düzeyine dönerken, katot elementinin karakteristik spektrumunu yayarlar. Primer ıģın kaynağının yaydığı ıģının Ģiddeti, AAS tayinlerinde önemli bir parametredir. Belirli bir optimum değerin ötesinde lamba akımını arttırmak, pek çok elementin duyarlılığını azaltır. Yüksek akımda, self-absorpsiyon ve hat geniģlemesi artar. Doppler geniģlemesi, ıģın yayan atomların termal hareketi nedeniyle oluģur. Hat geniģlemesini önleyecek ve iyi bir lamba kararlılığı verebilecek optimum bir çalıģma akımı seçilmelidir. AAS nin en önemli dezavantajı, analiz edilebilecek her bir element için farklı oyuk katot lambasının kullanılmasıdır. Bu nedenle, çok elementi oyuk katot lambalarının yapılması düģünülmüģtür. Multi element içeren lambalar, birkaç elementin kombinasyonu Ģeklinde kullanılır. Katot, alaģımlardan, metaller arası bileģiklerden veya toz haline getirilmiģ metal karıģımlarından yapılabilir. Diğer bir sorun da, üç veya daha fazla element bir lambada birleģtirildiğinde, her bir elementin emisyon Ģiddetinin tek elementli lambaya göre zayıflamasıdır. Bunun sonucunda, sinyal/gürültü oranının azalması ile kesinlik ve gözlenebilme sınırı etkilenebilir (Özkan, 2007). ġekil 2.2. Bir oyuk katot lambasının Ģematik yan kesit

28 Elektrotsuz boģalım lambaları Elektrotsuz boģalım lambalarının ıģın Ģiddeti oyuk katot lambasınınkinden daha fazladır. Ayrıca çok ucuza mal edilebilirler. Elektrotsuz boģalım lambaları 8-10 cm uzunluğunda, 0,5-1 cm çapında, birkaç mg 10 tayin elementini içeren (saf metal veya metal bileģiği) ve birkaç mmhg basıncında argonla doldurulmuģ kapalı kuartz tüplerden oluģmuģlardır. Tüp yüksek frekanslı bir jenaratörün sarımları arasına yerleģtirilmiģtir ve birkaç wattan 200 watta kadar bir güçle uyarılır. Elektrotsuz boģalım lambaları özellikle vakum UV bölgede büyük avantaja sahiptir, çünkü bu bölgede tayin edilen elementler için uygun ıģın kaynağı yoktur. Ayrıca yine bu bölgede hava, alev ve merceklerin absorpsiyonu ve aynaların zayıf yansıtma özellikleri nedeniyle yüksek ıģıma Ģiddeti oldukça önemlidir. Bu tür lambaların en büyük dezavantajı ise ömürlerinin kısa olmasıdır (Tokman, 2007). ġekil 2.3. Elektrotsuz BoĢalım Lambasının Kesiti Atomlaştırıcı Atomik absorpsiyon spektroskopisinde karģılaģılan numune atomlaģtırma tekniklerinden en yaygın kullanılan: Alev atomlaģtırma ve elektrotermal atomlaģtırma teknikleridir.

29 Alev AtomlaĢtırma Alevde örneğin atomlaģtırılmasında ilk iģlem, örnek çözeltisinin aleve püskürtülmesidir. Örnek nebulizer yardımıyla aerosol haline dönüģtürülür. Aerosol halinde aleve örnek girdikten sonra çözücü buharlaģtırılır. Kuruyan küçük parçacıklar ayrılır, katı madde kalır ve daha sonra katı madde buharlaģtırılır. Bu moleküllerin bir kısmı nötr atomlar vermek üzere ayrılır. Bu atomlar AAS de absorpsiyon yapan türdendir. Alev sıcaklığı alev merkezinde en yüksek olup, yukarı doğru çıkıldıkça azalır. Alev sıcaklığı, alevi oluģturan gaz karıģımına bağlı olarak değiģir. Günümüzde en çok kullanılan gaz karıģımları hava/asetilen ve azot protoksit/asetilen dir. Hava/asetilen karıģımının alevi kararlı ve çalıģması kolaydır. Alevli AAS de hava/yakıt oranı ve alev yüksekliği, temel düzeyde serbest atomların sayısını maksimum yapacak, emisyon, iyonlaģma veya bileģik oluģumundan kaynaklanacak bozucu etkileri minimuma indirgeyecek Ģekilde seçilir (Kamalak, 2006). Tablo 2.1. Alevin özellikleri Yanıcı Yükseltgen Sıcaklık Maksimum yanma hızı (cm/s) Doğal gaz Hava Doğal gaz Oksijen Hidrojen Hava Hidrojen Oksijen Asetilen Hava Asetilen Oksijen Asetilen Nitröz Oksit Bir atomlaģtırıcıda uyarılmıģ ve uyarılmamıģ atomik taneciklerin sayıları arasındaki oran sıcaklığa bağlıdır. Bu oran Boltzman eģitliği ile verilir

30 29 ġekil 2.4 Alevin Yapısı Elektrotermal atomlaģtırıcı Ġlk defa 1970' lerde piyasada görülen elektrotermal atomlaģtırıcılar, genel olarak kısa sürede tüm numunenin atomlaģtırılması ve optik yolda atomların ortalama kalma sürelerinin bir saniye veya daha fazla olması nedeniyle, duyarlılıkta artıģ sağlar. Elektrotermal atomlaģtırıcılar, atomik absorpsiyon ölçümleri için kullanılır, fakat genel olarak emisyon spektrumlarının doğrudan oluģturulmasında uygulanmaz. Bununla beraber, bu atomlaģtırıcıların, indüktif eģleģmiģ plazma emisyon spektroskopide numune veriliģi için kullanımı baģlamıģtır. Elektrotermal atomlaģtırıcılarda, grafit bir kapsülde veya elektriksel olarak ısıtılmıģ grafit bir tüpte, önce numunenin birkaç mikrolitresi kurutulur ve sonra kül edilir. Kül edildikten sonra, yaklaģık 2000 C 3000 C' a yükselen sıcaklığa neden olan akım, hızla birkaç yüz ampere arttırılır; numunenin atomlaģması birkaç milisaniyeden saniyelere kadar değiģen periyotla oluģur. AtomlaĢan taneciklerin absorbansları ısıtılmıģ yüzeyin hemen üzerindeki bölgede ölçülür (Ġnce, 2005). Diğer bazı özel atomlaģtırma teknikleri Ģunlardır; Akkor BoĢalımlı AtomlaĢtırma Hidrür AtomlaĢtırma Soğuk Buhar AtomlaĢtırma.

31 Monokromatör Atomik absorbsiyonda, iki hattın birbirinden ayrılması, sadece oyuk katot lambasının emisyon hatlarının yarı geniģliği ile absorbsiyon hatlarının yarı geniģliğine bağlıdır AAS inde monokromatör, analitin rezonans hattını, alevden veya dağınık ıģıktan ayırmak amacıyla kullanılır. Yapılan çalıģmalar 0,2 nm lik bant geniģliğinin pratik olarak bütün elementler için yeterli olduğunu göstermiģtir (Özkan, 2007) Prizmalı Monokromatörler Ultraviyole, görünür ve infrared bölgedeki ıģınları ayırma amacıyla prizmalar kullanılabilirler. Prizma yapımında kullanılan malzemeler, dalga boyu aralığına göre farklılık gösterir. ġekil 2.5.a. Optik ağlı monokromatör

32 31 ġekil 2.5.b. Bunsen prizmalı monokromatör ġekil 2.5.a ve 2.5.b de prizma tasarımlarında en fazla kullanılan iki tipi gösterilmektedir. Birincisi, tek bir blok malzemeden yapılmıģ 60 dereceli prizmadır. Kristal kuvars (fakat eritilmiģ olanı değil) imalat malzemesi olarak kullanılırsa, prizma iki 30 dereceli prizmanın ġekil 2.5.a de gösterildiği gibi yapıģtırılması ile oluģturulur, birincisi sağ-elli kuvars olarak imal edilirken diğerleri sol-elli olarak hazırlanır. Bu yolla, optik olarak aktif olan kuvars yayınlanan ısının net bir polarizasyonuna sebep olmaz. Bu tür prizmalara Cornu prizmaları adı verilir. ġekil 2.5.b de, 60 derecelik ve genellikle kuvarstan yapılmıģ prizma içeren bir Bunsen monokromatörünü göstermektedir Dedektör Atomik absorbsiyon spektroskopisinde, ıģık sinyalinin elektrik sinyaline dönüģtürülmesinde fotoçoğaltıcılar kullanılır. Fotoçoğaltıcının kullanacağı spektral aralık, katot üzerindeki ıģığa duyarlı tabakaya ve tüpün pencere malzemesine bağlıdır. Fotoçoğaltıcılarda, çoğunlukla UV ve görünür bölgenin kısa dalga boylarında Cs-Sb, görünür bölge için ise selenyum katot kullanılır. Foto alıcılar yardımıyla elde edilen elektrik sinyalleri dijital, analog ya da bir yazıcıdan absorbans olarak kaydedilir. Gerekirse, bilgisayar bağlantısı ile doğrudan deriģim olarak okunabilir (Özkan, 2007).

33 Sinyal ĠĢlemci ve Gösterge (Alıcı) AAS de alıcı olarak ıģın Ģiddetini elektriksel sinyale çeviren fotoçoğaltıcılar kullanılır. Fotoçoğaltıcılar UV ve VIS bölge ile yakın IR bölgede duyarlıdırlar (Aydın, 2002) AAS nin Analitik Performansı Ġle Ġlgili Terimler Gözlenebilme Sınırı (DL) Bir analitik yöntemin performansı genellikle gözlenebilme sınırı ile ölçülür. Gözlenebilme sınırı teorik olarak analitin tayin edilebilen en küçük deriģimi olarak tanımlanır ve x = x kör + 3 s kör ile bulunan deriģimdir. x kör, kör çözeltinin ortalama sinyali ve s kör de standart sapmasıdır, bulunan x absorbans biriminde olup, kalibrasyon doğrusundan karģılık gelen deriģim bulunur. Bu gözlenebilme sınırıdır Tayin Sınırı (LOQ) Normal olarak gözlenebilme sınırı yakınında tayin yapılamaz. Tayinin yapılabildiği deriģim DL değerinin bazen 5 bazen de 10 katı olarak alınır. Bu değere tayin sınırı denir (ġahan, 2006) Doğruluk Ölçümlerin gerçek veya kabul edilen değere yakınlığını belirtir. Doğruluk ve kesinlik arasında farklılıklar vardır. Doğruluk bir sonuç ile gerçek değer arasındaki yakınlığı ölçer. Kesinlik ise aynı yolla ölçülen birçok sonuç arasındaki yakınlığı açıklar. Kesinlik, bir ölçmenin basit olarak tekrarlanmasıyla tayin edilir. Diğer taraftan, bir büyüklüğün gerçek değeri hiçbir zaman tam olarak bilinmediğinden, doğruluk tam olarak tayin

34 33 edilemez. Doğru değer yerine doğru kabul edilen değer kullanılmalıdır. Doğruluk, mutlak ya da bağıl hata terimleriyle ifade edilir. Mutlak hata: Bir Xi büyüklüğünün ölçümündeki mutlak hata E=Xi Xt (1) eģitliği ile verilir. Buradaki Xt, söz konusu büyüklüğün gerçek değer kabul edilen değeridir. Bağıl hata: Genellikle mutlak hatadan daha faydalı bir büyüklüktür. Yüzde bağıl hata Ģu eģitlikle ifade edilir. E=(( Xi- Xt)/ Xt).100 (2) Kesinlik Ölçümlerin tekrarlanabilirliğini, yani tamamen aynı yolla elde edilen sonuçların yakınlığını gösterir. Genellikle standart sapma ile verilir Standart Sapma Çok sayıda verinin kesinliğinin bir ölçüsü olan standart sapma (20 den az veri için) Ģu eģitlikle verilir Duyarlılık (3) Bir cihazın en düģük analit deriģimini algılayabilme kabiliyetidir.

35 Sinyal/Gürültü Oranı Yapılan ölçümlerin tekrarlanabilirliği sinyal/gürültü olarak (S/N) oranının yüksek olmasına bağlıdır. S/N oranı azalırsa % bağıl standart sapma artar ve tekrarlanabilirlik azalır. S/N oranı cihazın özelliklerine, kullanım ömrüne ve örneklemedeki baģarıya bağlıdır Seçicilik Bir analitik metodun ortamda (matrikste) bulunan türlerden (taneciklerden, yüklü, yüksüz) sadece birinin kantitatif tayini için kullanılabilme özelligine seçicilik (spesifiklik) denir (Yılmaz, 2006; Ġnce, 2005; ġahan, 2006) AAS ile Elementlerin Kantitatif Tayini AAS ile metalik özellik gösteren elementlerin tayini yapılır. Bütün element atomları kendilerine özgü dalda oyunda ıģını absorplayıp uyarıldıkları zaman elektronların bulunduğu daha yüksek enerji seviyelerine bağlı farklı Ģiddetlerde ve dalga boylarında absorpsiyon hatları oluģur. Spektroskopik analizlerde çalıģılacak dalda boyu seçilirken en Ģiddetli absorpsiyonun olduğu dalga boyu belirlenir. Böylece seçilen dalga boyunda küçük deriģimlerde bile absorbans değerleri okunabilir. AAS de elementlerin kantitatif tayini için kalibrasyon grafiği ve standart ekleme metodu kullanılır Kalibrasyon Grafiği Yöntemi Atomik absorpsiyon, absorbansın doğrudan deriģimle orantılı olduğu Beer yasasına dayanır. Gerçekte doğrusallıktan sapma ile sık sık karģılaģılır ve doğrusal iliģkinin olup olmadığını deneysel olarak belirlemeden atomik absorpsiyon analizlerini gerçekleģtirmek bir hayli zordur. Periyodik olarak numunede deriģim aralığını kapsayan bir kalibrasyon eğrisi oluģturulmalıdır. Ayrıca ölçümlerde kontrol edilemeyen birçok

36 35 değiģken bulunduğu için, bir analiz gerçekleģtirilirken, en az bir standart çözeltinin absorbansı ölçülmelidir. Orjinal eğriden standartın herhangi bir sapması, sonucu düzeltmede kullanılabilir Standart Ekleme Metodu Numunenin bulunduğu matriksten kaynaklanan fiziksel ve kimyasal giriģimler sonuçlara etki eder. Numunenin matriksinin tam olarak bilinmediği durumlarda sonuçlara etki eder. Numunenin matriksinin tam olarak bilinmediği durumlarda Standart ekleme yöntemi kullanılır. Bunun için numune en az üç kısma ayrılır. Birinci kısım belli bir hacme saf su ile tamamlanır. Ġkinci ve üçüncü kısımlara artan miktarlarda standart çözeltilerden eklenir ve hacmi ilk kısımla aynı değere kadar saf su ile tamamlanır. Her çözeltinin absorbansı ölçülür ve eklenen element deriģimlerine karģı okunan absorbans değerleri grafiğe geçirilir. Kalibrasyon doğrusunun yatay ekseni kestiği noktanın negatif iģaretlisi, çözeltideki bilinmeyenin deriģimlerini verir. Deneysel çalıģmalar sonucu elde edilen değerler, bu değerin doğruluğunu ve güvenilirliğini belirtecek Ģekilde verilir (Özkan, 2007) Örnek Hazırlama Örnek alma basamağından sonraki basamak örneğin analize uygun hale getirilmesidir. AAS ile element tayini çoğunlukla çözeltilerde yapılır. Bu nedenle örneğin inorganik asitler ile açıkta, yüksek basınçlı bombalarda, mikrodalga fırında veya eritip vb. gibi yöntemler uygulanarak çözülmesi gerekir. Çözücü ve çözünürleģtirme yöntemi analizin daha sonraki basamaklarına zarar vermeyecek Ģekilde seçilir ve örnek buna göre hazırlanır. Bu iģlemler sırasında maddelerden hiçbirinin kaybolmamasıdır ve kullanılan asit, baz ve tuzların ultra saf olmasıdır. Bunun yanında AAS ile kati örnekleme sistemi kullanılarak direkt kati analizi de yapılabilir. Örneklerin çözülmesinde için genellikle iki temel yöntem kullanılır: 1.YaĢ yakma 2. Mikrodalgada çözünürleģtirme

37 36 Bu yöntemlerden hangisinin seçileceği gıdanın tipine, kullanılacak ekipmana ve analizi yapılacak olan elemente bağlıdır Yaş Yakma Yöntemi Bu yöntemde, kati örnekler sabit tartıma gelinceye kadar kurutulur. Kurutulan örnekten belirli bir miktarda tartılarak üzerine çözünürleģtirmede kullanılacak olan reaktif ilave edilir. Kullanılabilecek reaktifler genellikle inorganik asit veya karıģımlarıdır. Reaktif ilavesinden sonra örneğin bulunduğu beher üzerine saat cami kapatılarak hot plate üzerinde örnek çözülür. Çözünme zamanı kullanılan reaktiflere (örneğin HNO 3 +H 2 O 2 için bu süre 10 dakika) göre değiģir. çeker ocak içersinde yavaģ yavaģ ısıtılır çözelti berraklaģıncaya çözünürleģtirme iģlemine devam edilir ve reaksiyon tamamlanır. Oda sıcaklığına kadar soğutulan çözelti deiyonize su ile seyreltildikten sonra filtre kağıdında süzülür ve AAS ile analiz edilir (Tokman, 2007) Mikrodalga Çözünürleştirme Mikrodalga, enerji spektrumunda Kızılötesi Isıma (IR) ile radyo dalgalarının arasında kalan bölgedir. Mikrodalga ısıtma mekanizması hedef kütledeki bütün molekülleri aynı anda etkileyerek klasik tekniklerin konveksiyon ısıtmasına göre çok daha kısa sürede iģlemi tamamlamaktadır. Çünkü klasik ısıtma teknikleri bir kütleyi dıģtan içe doğru tabaka tabaka ısıtırken, mikro dalga yöntemi bir kütlenin her yerini aynı anda ısıtır ve zamandan tasarruf sağlar (Köse, 2007). Ayrıca açık kaplarda ve yüksek miktarda reaktiflerle çalıģıldığından kirlenme riski yüksek olur. Bu çalıģmalar sırasında çıkan dumanlar aģındırıcı oldukları için, analizi yapan kiģiye ve çevreye zarar verir. Kapalı tüplerde mikrodalga ile çözünürleģtirme tekniklerinin baģarılı bir Ģekilde yapılması, tüpün içerisindeki numunenin asitle parçalanma reaksiyonunun ve reaksiyondan kaynaklanan sıcaklık ve basıncın da belirlenmesi ile olur. Numunenin parçalanması esnasında çözünürleģtirme kabındaki gerçek basınç, kabın cinsine, kullanılan asidin türüne, miktarına, asidin sıcaklığına, çözünürleģtirilen numunenin boyutuna ve bileģimine bağlıdır. Bu sistemde basınç ve sıcaklık programı yardımıyla çözünürleģtirme yapılır. ÇözünürleĢtirme için genellikle nitrik asit,

38 37 hidroklorik asit, hidroflorik asit, sülfürik asit, perklorik asit kullanılmaktadır. Hidrojen peroksit ve bunların değiģik kombinasyonları da kullanılabilir. Katı örneklerin çözülmesi için 10 ml gibi diğer yöntemlere göre oldukça az miktarda çözücüler kullanılır. Mikrodalga çözünülürleģtirme yöntemleri eser ve ultra eser elementlerin analizinde örneğin çözünürleģtirilmesinde gittikçe yaygınlaģarak kullanılmaktadır. Ancak laboratuarda mikrodalga fırınlar bulunmadığından dolayı hala geleneksel yöntemler kullanılmaktadır (Tokman, 2007).

39 38 3. MATERYAL ve YÖNTEM 3.1. Kullanılan Cihazlar Ölçümler için Perkin Elmer Analiz 700 model döteryum zemin düzeltmeli atomik absorpsiyon spektrometresi kullanıldı. Alevli atomlaģtırma iģlemi hava-asetilen ortamında yapıldı. Oyuk katot lambaları kullanıldı. AAS de çalıģma Ģartları Tablo 3.1 de ve analitiksel karakteristikler Tablo 3.2 de verilmiģtir. Standart referans maddeleri çözmek için Mileston Ethos D model kapalı sistem mikrodalga fırın (maksimum sıcaklık 300 o C, maksimum basınç 1450 psi) kullanıldı. Model çözeltiler için 100 ila 1000 mikrolitre arasında ayarlanabilen mikropipet kullanıldı Numuneler Bu çalıģmada Tokat çevresinden çeģitli marketlerden temin edilen gıda maddeleri kullanıldı.

40 39 ġekil 3.1. Analizi yapılan gıda örnekleri 3.3. Yöntem Mikrodalga ile Çözme Numunelerden 1gram NIST SRM 1515 Apple Leaves den 0,2 gram alındı ve mikrodalga kabına konuldu. Numunelerin üzerine 6 ml deriģik %65 lik HNO 3, 2 ml %30 luk H 2 O 2 eklendi Mikrodalgada çözme iģlemi yapıldı. AĢağıdaki program kullanıldı. 2 dak, 250W; 2 dak, 0W; 5 dak, 400W; 8 dak, 550W bekleme 8 dak. Mikrodalgada çözülen örnekler soğutuldu ve içinde katı partikül olanlar mavi banttan süzüldü. Sonra deiyonize saf suyla 10 ml ye tamamlandı. AAS de ölçümler yapıldı YaĢ Yakma ile Çözme Gıda numunelerinden 1 g, NIST SRM 1515 Apple Leaves den 0.2 g erlene alındı ve üzerine 6 ml % 65 lik HNO 3, 2 ml % 30 luk H 2 O 2 eklendi. ĠĢlem çeker ocakta gerçekleģtirildi. Kuruluğa kadar buharlaģtırıldı. Soğutulup süzüldü. Son hacim deiyonize saf suyla 10 ml ye tamamlandı. Tablo 3.1. AAS de ÇalıĢma ġartları Element Asetilen (L/dak) Hava (L/dak) Dalga boyu (nm) Slit aralığı (nm) Fe Cu Zn Mn

41 40 Cd Ni Co Tablo 3.2. Analitiksel Karakteristikler Analit Korelasyon katsayısı Lineer aralık Regrasyon eģitliği BSS (mg L -1) % Co A=0.0383C Ni A=0.0219C Cu A= C Fe A=0.0202C Cd A=0.1405C Mn A = 0.081C Zn A=0.2831C

42 41 4. BULGULAR Mikrodalga ve yaģ yakma yöntemleri NIST SRM 1515 Apple Leaves e uygulandı. Örneklerden birer tanesi karģılaģtırma amaçlı yaģ yakma ile çözünürleģtirildi. ÇözünürleĢtirme yöntemlerinin doğruluğunu test etmek için standart referans madde kullanıldı. YaĢ yakma ve mikrodalga çözünürleģtirme tekniklerinin ikisinin de standart referans maddeye uygulandığı analiz sonuçları Tablo 4.1 de verilmiģtir. NIST SRM 1515 Apple Leaves kullanılarak yaģ yakma ve mikrodalga çözünürleģtirme teknikleri ile eser metal tayininde analiz sonuçlarının birbirine yakın olduğu görülmüģtür. Her iki yöntemde de kantitatif geri kazanımlar sağlanmıģtır. Mikrodalgada geri kazanımlar daha yüksek, analiz süresi daha kısa ve kontaminasyon riski daha az olduğu için gerçek örneklerde bu yöntem uygulanmıģtır. Mikrodalga çözünürleģtirme yönteminin uygulandığı analiz sonuçları Tablo 4.2 de verilmiģtir.

43 42 Tablo 4.1. Eser Metallerin ÇözünürleĢtirme ġartlarının NIST SRM 1515 Apple Leaves Kullanılarak KarĢılaĢtırılması, N=4 Element Sertifika değeri (µg/g) Metot Bulunan değer (µg/g) Geri kazanım (%) Co (0.09) a Mikrodalga YaĢ yakma GSA GSA - - Ni 0.91 Mikrodalga YaĢ yakma Cu 5.64 Mikrodalga YaĢ yakma Fe (83) Mikrodalga YaĢ yakma Cd Mikrodalga YaĢ yakma Mn 54 Mikrodalga YaĢ yakma 0.89± ± ± ± ± ±7.1 GSA GSA 53.1± ±

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY GİRİŞ Esası: Temel düzeydeki element atomlarının UV-Görünür bölgedeki monokromatik ışınları Lambert-Beer yasasına göre

Detaylı

Atomik Absorpsiyon Spektrofotometresi

Atomik Absorpsiyon Spektrofotometresi Atomik Absorpsiyon Spektrofotometresi Özet AAS eser miktardaki metallerin (ppm ve ppb düzeyde) kantitatif analiz için kullanılmaktadır. Öncelikle analizi yapılacak örneğin çözeltisi hazırlanır. Hangi

Detaylı

METAL ANALİZ YÖNTEMİ (ALEVLİ ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROMETRE CİHAZI İLE )

METAL ANALİZ YÖNTEMİ (ALEVLİ ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROMETRE CİHAZI İLE ) METAL ANALİZ YÖNTEMİ (ALEVLİ ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROMETRE CİHAZI İLE ) YÖNTEM YÖNTEMĐN ESASI VE PRENSĐBĐ Atomik absorpsiyon spektrometresi cihazında numune alevin içerisine püskürtülür ve atomize edilir.

Detaylı

Analitik Kimya. (Metalurji ve Malzeme Mühendisliği)

Analitik Kimya. (Metalurji ve Malzeme Mühendisliği) Analitik Kimya (Metalurji ve Malzeme Mühendisliği) 1. Analitik Kimya Maddenin bileşenlerinin belirlenmesi (teşhisi), bileşenlerinin ayrılması veya bileşenlerinin bağıl miktarlarının tayiniyle ilgilenir.

Detaylı

İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü,

İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü, TOZ İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü, Termal Konfor gibi unsurlardan biriside Tozdur. Organik

Detaylı

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA ESER ELEMENTLER İnsan vücudunda en yüksek oranda bulunan element oksijendir. İkincisi ise karbondur. İnsan vücudunun kütlesinin %99 u sadece 6 elementten meydana gelir. Bunlar:

Detaylı

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ 1. SPEKTROSKOPİ Bir örnekteki atom, molekül veya iyonların bir enerji düzeyinden diğerine geçişleri sırasında absorplanan veya yayılan elektromanyetik ışımanın,

Detaylı

GIDA ve TARIM KİMYASI LABORATUVARI TEST VE ANALİZLERİ - 2015

GIDA ve TARIM KİMYASI LABORATUVARI TEST VE ANALİZLERİ - 2015 BİTKİSEL VE HAYVANSAL YAĞ ANALİZLERİ GT 1 KIRILMA İNDİSİ TS 4960 EN ISO 6320 50 GT 2 ÖZGÜL AĞIRLIK (YOĞUNLUK) TS 4959 40 GT 3 İYOT SAYISI (Katı ve Sıvı Yağlarda) EN ISO 3961 60 GT 4 İYOT SAYISI (Ekstre

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ UV-Görünür Bölge Moleküler Absorpsiyon Spektroskopisi Yrd. Doç.Dr. Gökçe MEREY GENEL BİLGİ Çözelti içindeki madde miktarını çözeltiden geçen veya çözeltinin tuttuğu ışık miktarından

Detaylı

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ 1 CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ Canlıların temel bileşenleri; inorganik ve organik bileşikler olmak üzere ikiye ayrılır. **İnorganik bileşikler: Canlılar tarafından sentezlenemezler. Dışarıdan hazır olarak

Detaylı

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar. Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar. Vücutta küçük miktarda bakır varlığı olmaz ise demirin intestinal yolaktan emilimi ve kc de depolanması mümkün değildir. Bakır hemoglobin yapımı için de

Detaylı

1- Aşağıdakilerden hangisi Aşındırıcı sembolüdür? a. b. c. d. CEVAP: D. 2- Aşağıdakilerden hangisi Yanıcı sembolüdür? a. b. c. d.

1- Aşağıdakilerden hangisi Aşındırıcı sembolüdür? a. b. c. d. CEVAP: D. 2- Aşağıdakilerden hangisi Yanıcı sembolüdür? a. b. c. d. 1- Aşağıdakilerden hangisi Aşındırıcı sembolüdür? 2- Aşağıdakilerden hangisi Yanıcı sembolüdür? 3- Aşağıdakilerden hangisi Zararlı Madde sembolüdür? 4- Aşağıdakilerden hangisi Oksitleyici (Yükseltgen)

Detaylı

Çevre İçin Tehlikeler

Çevre İçin Tehlikeler Çevre ve Çöp Çevre Bir kuruluşun faaliyetlerini içinde yürüttüğü hava, su, toprak, doğal kaynaklar, belirli bir ortamdaki bitki ve hayvan topluluğu, insan ve bunlar arasındaki faaliyetleri içine alan ortamdır.

Detaylı

STERİLİZASYON. Sterilizasyon Yöntemleri. Sterilizasyonu Etkileyen Faktörler

STERİLİZASYON. Sterilizasyon Yöntemleri. Sterilizasyonu Etkileyen Faktörler STERİLİZASYON Tüm canlı mikroorganizmaların tam olarak uzaklaştırılması veya öldürülmesi işlemidir. Türk Gıda Kodeksi Çiğ Süt ve Isıl İşlem Görmüş Sütleri Tebliği ne göre sterilizasyon; oda sıcaklığında

Detaylı

AA ile İnsan Tam Kan Örneklerinde Soğuk Buhar ile Atomlaştırma (HVG) Tekniği ile Civa Analizi

AA ile İnsan Tam Kan Örneklerinde Soğuk Buhar ile Atomlaştırma (HVG) Tekniği ile Civa Analizi UYGULAMA NOTU Atomik Absorpsiyon Spektrofotometre A001 AA ile İnsan Tam Kan Örneklerinde Soğuk Buhar ile Atomlaştırma (HVG) Tekniği ile Civa Analizi HAZIRLAYAN Yük. Kimyager Hakan AKTAŞ Ant Teknik Cihazlar

Detaylı

(ICP-OES) Atomlaştırmada artış. Daha fazla element tayini Çoklu türlerin eşzamanlı tayini Ve Geniş çalışma aralığı sağlanmış olur.

(ICP-OES) Atomlaştırmada artış. Daha fazla element tayini Çoklu türlerin eşzamanlı tayini Ve Geniş çalışma aralığı sağlanmış olur. Örneği atomlaştırmak ve uyarmak için enerji kaynağı olarak argon gazı ile oluşturulan plazma kullanılır. Bu yöntemle elementlerin tespit edilmesi sağlanır. Bu uyarılma ile; İndüktif Eşleşmiş Plazma Optik

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

ATIK RÖNTGEN ÇÖZELTİSİNDEN GÜMÜŞ METALİNİN ELDE EDİLMESİ

ATIK RÖNTGEN ÇÖZELTİSİNDEN GÜMÜŞ METALİNİN ELDE EDİLMESİ TÜBİTAK-BİDEB KĠMYA LĠSANS ÖĞRENCĠLERĠ-KĠMYAGERLĠK,KĠMYA ÖĞRETMENLĠĞĠ,KĠMYA MÜHENDĠSLĠĞĠ- BĠOMÜHENDĠSLĠK ARAġTIRMA PROJESĠ EĞĠTĠMĠ ÇALIġTAYI KĠMYA-3 (ÇALIġTAYI 2012) ATIK RÖNTGEN ÇÖZELTİSİNDEN GÜMÜŞ METALİNİN

Detaylı

3 )Peroksitlerle deney yapılırken aşağıdakilerden hangisi yapılmamalıdır?

3 )Peroksitlerle deney yapılırken aşağıdakilerden hangisi yapılmamalıdır? 1)Aşağıdakilerden hangisi kuvvetli patlayıcılar sınıfına girer? Dumansız barut Kibrit Roket yakıtı Havai fişek Dinamit** 2) Yanıcı sıvıları parlayıcı sıvılardan ayıran en önemli fark aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

KİMYA LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU

KİMYA LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU KİMYA LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU 1 Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü CİHAZLAR: Analitik Terazi(RADWAG AS220 C/2) 3 Analitik Terazi (Denver Instrument).4 Atomic Absorption Spectrometer

Detaylı

DENEY RAPORU. Atomik Absorbsiyon Spektroskopisiyle Bakır Tayini (1 No lu deney)

DENEY RAPORU. Atomik Absorbsiyon Spektroskopisiyle Bakır Tayini (1 No lu deney) M.Hilmi EREN 04-98 - 66 Enstrümantel Analiz II Lab. 9.Deney Grubu DENEY RAPORU DENEY ADI Atomik Absorbsiyon Spektroskopisiyle Bakır Tayini (1 No lu deney) DENEY TARH 14 Kasım 200 Cuma AMAÇ Atomik Absorbsiyon

Detaylı

BAZI ESER AĞIR METAL İYONLARININ MEMBRAN FİLTRELER ÜZERİNDE ZENGİNLEŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Mustafa SOYLAK Erciyes Üniversitesi Fen Ed.

BAZI ESER AĞIR METAL İYONLARININ MEMBRAN FİLTRELER ÜZERİNDE ZENGİNLEŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Mustafa SOYLAK Erciyes Üniversitesi Fen Ed. BAZI ESER AĞIR METAL İYONLARININ MEMBRAN FİLTRELER ÜZERİNDE ZENGİNLEŞTİRİLMESİ Prof. Dr. Mustafa SOYLAK Erciyes Üniversitesi Fen Ed. Fak Kimya Bölümü 24.Haziran 2009 YİBO Çalıştayı TUSSİDE-Gebze GİRİŞ

Detaylı

EK YAKIT OLARAK ÇİMENTO FABRİKALARINDA KULLANILABİLECEK ATIKLAR

EK YAKIT OLARAK ÇİMENTO FABRİKALARINDA KULLANILABİLECEK ATIKLAR EK YAKIT OLARAK ÇİMENTO FABRİKALARINDA KULLANILABİLECEK ATIKLAR 1) Kullanılmış lastikler 2) I ve II nci kategori atık yağlar 3) Boya çamurları 4) Solventler 5) Plastik atıklar 6) Çevre ve Orman Bakanlığı

Detaylı

Çevre Mühendisliğine GiriĢ Dersi Ders Notları HAVA KĠRLĠLĠĞĠ

Çevre Mühendisliğine GiriĢ Dersi Ders Notları HAVA KĠRLĠLĠĞĠ Çevre Mühendisliğine GiriĢ Dersi Ders Notları HAVA KĠRLĠLĠĞĠ Yrd. Doç Dr. Orhan CERİT Yükseklik (km) ATMOSFER KATMANLARI Basınç (mb) Atmosfer katmanlarının temel özellikleri En Sıcak Katman En Soğuk Katman

Detaylı

VIA GRUBU ELEMENTLERİ

VIA GRUBU ELEMENTLERİ Bölüm 8 VIA GRUBU ELEMENTLERİ Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler derste verilecektir. O, S, Se, Te, Po O ve S: Ametal Se ve Te: Yarı metal Po: Metal *Oksijen genellikle bileşiklerinde

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER İnsan vücudunun yaklaşık %4-5 i minareldir.bununda yarıya yakını Ca, ¼ ü fosfordur. Mg, Na, Cl, S diğer makro minerallerdir. Bunların dışında kalanlar

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ MADEN VE CEVHER HAZIRLAMA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KİMYASAL ANALİZ LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU

ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ MADEN VE CEVHER HAZIRLAMA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KİMYASAL ANALİZ LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ MADEN VE CEVHER HAZIRLAMA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KİMYASAL ANALİZ LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU 1 CİHAZLAR Laboratuvar Etüvü (Memmert)... 3 Desikatör... 3 Analitik Terazi

Detaylı

3) Oksijenin pek çok bileşiğindeki yükseltgenme sayısı -2 dir. Ancak, H 2. gibi peroksit bileşiklerinde oksijenin yükseltgenme sayısı -1 dir.

3) Oksijenin pek çok bileşiğindeki yükseltgenme sayısı -2 dir. Ancak, H 2. gibi peroksit bileşiklerinde oksijenin yükseltgenme sayısı -1 dir. 5.111 Ders Özeti #25 Yükseltgenme/İndirgenme Ders 2 Konular: Elektrokimyasal Piller, Faraday Yasaları, Gibbs Serbest Enerjisi ile Pil-Potansiyelleri Arasındaki İlişkiler Bölüm 12 YÜKSELTGENME/İNDİRGENME

Detaylı

HİDROJEN ÜRETİMİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT

HİDROJEN ÜRETİMİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT 1 HİDROJEN ÜRETİMİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT 16360018 2 HİDROJEN ÜRETİMİ HİDROJEN KAYNAĞI HİDROKARBONLARIN BUHARLA İYİLEŞTİRİMESİ KISMİ OKSİDASYON DOĞAL GAZ İÇİN TERMAL KRAKİNG KÖMÜR GAZLAŞTIRMA BİYOKÜTLE

Detaylı

HPLC (Yüksek Basınçlı Sıvı Kromotografisi)

HPLC (Yüksek Basınçlı Sıvı Kromotografisi) HPLC (Yüksek Basınçlı Sıvı Kromotografisi) HPLC yöntemi bir sıvıda çözünmüş bileşenlerin, bir kolon içerisinde bulunan genellikle katı bir destek üzerindeki sabit faz ile değişik etkileşimlere girmesi,

Detaylı

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları 1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları Sol üstte yüzey seftleştirme işlemi uygulanmış bir çelik

Detaylı

9- RADYASYONUN ETKİ MEKANİZMALARI 9.1- RADYASYONUN İNDİREKT (DOLAYLI) ETKİSİ

9- RADYASYONUN ETKİ MEKANİZMALARI 9.1- RADYASYONUN İNDİREKT (DOLAYLI) ETKİSİ 9- RADYASYONUN ETKİ MEKANİZMALARI 9.1- RADYASYONUN İNDİREKT (DOLAYLI) ETKİSİ Radyasyonun indirekt etkisi iyonlaştırdığı su moleküllerinin oluşturdukları serbest radikaller aracılığıyla olmaktadır. Çünkü

Detaylı

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04.

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04. Laboratuvar Tekniği Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04.2014) 1 9. Haftanın Ders İçeriği Beer-Lambert Kanunu Spektrofotometre 2 Beer-Lambert

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası ph Elektrometrik metot TS EN ISO 10523

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası ph Elektrometrik metot TS EN ISO 10523 Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/8 ph Elektrometrik metot TS EN ISO 10523 SU, ATIK SU 1,2 İletkenlik Elektrot Metodu TS 9748 EN 27888 Sıcaklık Laboratuvar ve Saha Metodu SM

Detaylı

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞĐMĐ 7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri Çalışma Yaprağı Konu Anlatımı-Değerlendirme çalışma Yaprağı- Çözümlü

Detaylı

1. BÖLÜM : ANALİTİK KİMYANIN TEMEL KAVRAMLARI

1. BÖLÜM : ANALİTİK KİMYANIN TEMEL KAVRAMLARI ANALİTİK KİMYA DERS NOTLARI Yrd.Doç.Dr.. Hüseyin ÇELİKKAN 1. BÖLÜM : ANALİTİK KİMYANIN TEMEL KAVRAMLARI Analitik kimya, bilimin her alanında faydalanılan, maddenin özellikleri hakkında bilgi veren yöntemlerin

Detaylı

6.WEEK BİYOMATERYALLER

6.WEEK BİYOMATERYALLER 6.WEEK BİYOMATERYALLER Biyomedikal Uygulamalar İçin Malzemeler Doç. Dr. Ayşe Karakeçili 3. BİYOMATERYAL TÜRLERİ METALİK BİYOMATERYALLER Hard Tissue Replacement Materials Metalik materyaller, biyomateryal

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

Genel Kimya. Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK. Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü

Genel Kimya. Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK. Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Genel Kimya Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü ÇÖZELTİ VE TÜRLERİ Eğer bir madde diğer bir madde içinde molekül, atom veya iyonları

Detaylı

R RAMAN SPEKTROSKOPİSİ CAN EROL

R RAMAN SPEKTROSKOPİSİ CAN EROL R RAMAN SPEKTROSKOPİSİ CAN EROL Spektroskopi nedir? x Spektroskopi, çeşitli tipte ışınların madde ile etkileşimini inceleyen bilim dalıdır. Lazer radyasyon ışını örnekten geçer örnekten radyasyon çıkarken

Detaylı

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI 9.Çözünmüş İnorganik ve Organik Katıların Giderimi Yrd. Doç. Dr. Kadir GEDİK İnorganiklerin Giderimi Çözünmüş maddelerin çapları

Detaylı

LOGO. Doç. Dr. Esin SUZER. Prof. Dr. Aynur KONTAŞ. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Kimyası Bölümü

LOGO. Doç. Dr. Esin SUZER. Prof. Dr. Aynur KONTAŞ. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Kimyası Bölümü LOGO Doç. Dr. Esin SUZER Prof. Dr. Aynur KONTAŞ Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Kimyası Bölümü Deniz Kirliliği İnsan kaynaklı ya da doğal etkiler sonucu ortaya çıkan,

Detaylı

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK Beslenme İle İlgili Temel Kavramlar Beslenme: İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması, Yaşam kalitesini artırması için

Detaylı

HALİÇ ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZ LABORATUVARI

HALİÇ ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZ LABORATUVARI HALİÇ ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZ LABORATUVARI Deneyi Yapılan Malzemeler / Ürünler Bacagazı/Emisyon (TS CEN/TS 15675 ve TS EN 15259 Şartlarına Uygun ) TS EN ISO/IEC 17025:2010 - Deney Laboratuvarı Deney Metodu

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

Vitaminlerin yararları nedendir?

Vitaminlerin yararları nedendir? Vitaminlerin yararları nedendir? Vitamin ve mineraller vücudun normal fonksiyonlarının yerine getirilmesinde, büyüme ve gelişiminde çok önemlidir. Az miktarlarda yeterlidirler. Gebelikte anne yanında bebeğin

Detaylı

MESS Entegre Geri Kazanım ve Enerji San. ve Tic. A.Ş.

MESS Entegre Geri Kazanım ve Enerji San. ve Tic. A.Ş. Sayfa : 1 / 12 1 ATIKLAR İÇİN NUMUNE SAKLAMA KOŞULLARI Parametre Numune Özelliği Numune Türü ICP ile Metal Tayinleri suları vb.), diğer her türlü sıvılar) Mikrodalgada (sıvı) yakılmış Minimum Numune Miktarı

Detaylı

KOROZYON. Teorik Bilgi

KOROZYON. Teorik Bilgi KOROZYON Korozyon, metalik malzemelerin içinde bulundukları ortamla reaksiyona girmeleri sonucu, dışardan enerji vermeye gerek olmadan, doğal olarak meydan gelen olaydır. Metallerin büyük bir kısmı su

Detaylı

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen ix xiii xv xvii xix xxi 1. Çevre Kimyasına Giriş 3 1.1. Çevre Kimyasına Genel Bakış ve Önemi

Detaylı

KANTİTATİF ANALİTİK KİMYA PRATİKLERİ

KANTİTATİF ANALİTİK KİMYA PRATİKLERİ KANTİTATİF ANALİTİK KİMYA PRATİKLERİ Kantitatif analiz yöntemleri, maddenin miktar tayinlerine dayalı analiz yöntemleridir. Günümüzde miktar tayinine yönelik birçok yöntem bilinmektedir. Pratik çalışmalarda

Detaylı

Elektrot Potansiyeli. (k) (k) (k) Tepkime vermez

Elektrot Potansiyeli. (k) (k) (k) Tepkime vermez Elektrot Potansiyeli Uzun metal parçası, M, elektrokimyasal çalışmalarda kullanıldığında elektrot adını alır. M n+ metal iyonları içeren bir çözeltiye daldırılan bir elektrot bir yarı-hücre oluşturur.

Detaylı

BİYOİNORGANİK KİMYA 9. HAFTA

BİYOİNORGANİK KİMYA 9. HAFTA BİYOİNORGANİK KİMYA 9. HAFTA Meslek Hastalıklarına Neden Olan Kimyasallar Meslek Hastalıkları meslekle-işle ilgili hastalıklardır. Meslek hastalıklarının Genel Özellikleri: Kendine özgü bir klinik tablo,

Detaylı

Hava kirleticilerinin çoğu havaya küçük miktarlarda katılır. Kirleticilerin yoğunluğu değişik biçimlerde ifade edilir.

Hava kirleticilerinin çoğu havaya küçük miktarlarda katılır. Kirleticilerin yoğunluğu değişik biçimlerde ifade edilir. HAVA KİRLETİCİLER Dünyayı saran atmosferin % 21 oksijen, % 78 azot, % 0.03 karbondioksit vardır. Bunlara ek olarak asal gazlar denen argon, neon, helyum gibi gazlar bulunur. Su buharı havada değişik oranlara

Detaylı

ALEV FOTOMETRESİ İLE SODYUM VE POTASYUM ANALİZİ. Alev fotometresinde kullanılan düzeneğin şematik gösterimi şekil 1 deki gibidir.

ALEV FOTOMETRESİ İLE SODYUM VE POTASYUM ANALİZİ. Alev fotometresinde kullanılan düzeneğin şematik gösterimi şekil 1 deki gibidir. ALEV FOTOMETRESİ İLE SODYUM VE POTASYUM ANALİZİ ALEV FOTOMETRESİ Alev fotometresinde kullanılan düzeneğin şematik gösterimi şekil 1 deki gibidir. Slit Slit Ayna Numune Filtre Dedektör Alev Galvanometre

Detaylı

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ KĐMYA ÖĞRETMENLĐĞĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME 8. SINIF FEN VE TEKNOLOJĐ DERSĐ 3. ÜNĐTE: MADDENĐN YAPISI VE ÖZELLĐKLERĐ KONU: BAZLAR ÇALIŞMA YAPRAĞI

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası EK LİSTE-1/8 SO 2 Elektrokimyasal Hücre Metodu TS ISO 7935 Emisyon (1) CO CO 2 Elektrokimyasal Hücre Metodu İnfrared Metodu Elektrokimyasal Hücre Metodu İnfrared Metodu TS ISO 12039 TS ISO 12039 O 2 Elektrokimyasal

Detaylı

Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları

Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları Serbest radikallerin yapısında, çoğunlukla oksijen yer almaktadır. (reaktif oksijen türleri=ros) ROS oksijen içeren, küçük ve oldukça reaktif moleküllerdir.

Detaylı

İnfrared spektroskopisi ENSTRÜMANTAL ANALİZ

İnfrared spektroskopisi ENSTRÜMANTAL ANALİZ İnfrared spektroskopisi Infrared veya biraz daha uzun dalga boylu ışınların kullanılmasıyla yapılan her türlü analize IR analizleri denir. ENSTRÜMANTAL ANALİZ IR ışınları dalga boylarına göre: 800-2500

Detaylı

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri : Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani

Detaylı

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU 9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

ATIKSULARDA FENOLLERİN ANALİZ YÖNTEMİ

ATIKSULARDA FENOLLERİN ANALİZ YÖNTEMİ ATIKSULARDA FENOLLERİN ANALİZ YÖNTEMİ YÖNTEM YÖNTEMİN ESASI VE PRENSİBİ Fenolik maddeler uçucu özellik göstermeyen safsızlıklardan distilasyon işlemiyle ayrılır ve ph 7.9 ± 0.1 de potasyum ferriksiyanür

Detaylı

TEMEL ECZACILIK BİLİMLERİ ANABİLİM DALI Temel Eczacılık Bilimleri Programı

TEMEL ECZACILIK BİLİMLERİ ANABİLİM DALI Temel Eczacılık Bilimleri Programı Programa Kabul Koşulları: TEMEL ECZACILIK BİLİMLERİ ANABİLİM DALI Temel Eczacılık Bilimleri Programı Yüksek Lisans: Eczacılık Fakültesi, Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, Kimya Bölümü, Mühendislik Fakültesi

Detaylı

ANKARA ATMOSFERİNDEKİ AEROSOLLERİN KİMYASAL KOMPOZİSYONLARININ BELİRLENMESİ

ANKARA ATMOSFERİNDEKİ AEROSOLLERİN KİMYASAL KOMPOZİSYONLARININ BELİRLENMESİ ANKARA ATMOSFERİNDEKİ AEROSOLLERİN KİMYASAL KOMPOZİSYONLARININ BELİRLENMESİ İlke ÇELİK 1, Seda Aslan KILAVUZ 2, İpek İMAMOĞLU 1, Gürdal TUNCEL 1 1 : Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

Ölçüm/Analiz Kapsamı Parametre Metot Metodun Adı

Ölçüm/Analiz Kapsamı Parametre Metot Metodun Adı Çevre Mevzuatı Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (devamı var) Her tür kapsam Gürültü Gürültü Kömür Çevre Mevzuatında

Detaylı

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı metallerin yeniden kazanımı 2016-2017 güz yy. Prof. Dr. Gökhan Orhan MF212 katot - + Cu + H 2+ SO 2-4 OH- Anot Reaksiyonu Cu - 2e - Cu 2+ E 0 = + 0,334 Anot Reaksiyonu 2H 2 O O 2 + 4H + + 4e - E 0 = 1,229-0,0591pH

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

PEYNİR ALTI SUYU VE YOĞURT SUYUNDA Zn Ve TOPLAM ANTİOKSİDAN KAPASİTESİ TAYİNİ DANIŞMANLAR. 29 Haziran-08 Temmuz MALATYA

PEYNİR ALTI SUYU VE YOĞURT SUYUNDA Zn Ve TOPLAM ANTİOKSİDAN KAPASİTESİ TAYİNİ DANIŞMANLAR. 29 Haziran-08 Temmuz MALATYA TÜBİTAK -BİDEB Kimya Lisans Öğrencileri Kimyagerlik, Kimya Öğretmenliği, Kimya Mühendisliği- Biyomühendislik Araştırma Projesi Eğitimi Çalıştayı KİMYA-3 (ÇALIŞTAY 2012) PEYNİR ALTI SUYU VE YOĞURT SUYUNDA

Detaylı

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar 5.111 Ders Özeti #12 Bugün için okuma: Bölüm 2.9 (3. Baskıda 2.10), Bölüm 2.10 (3. Baskıda 2.11), Bölüm 2.11 (3. Baskıda 2.12), Bölüm 2.3 (3. Baskıda 2.1), Bölüm 2.12 (3. Baskıda 2.13). Ders #13 için okuma:

Detaylı

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Işık Enerjisinin Kimyasal Enerjiye Dönüştürülmesi Fotosentez, karbon (C), oksijen (O) ve hidrojen (H) atomlarını

Detaylı

SU HALDEN HALE GĠRER

SU HALDEN HALE GĠRER SU HALDEN HALE GĠRER SU DÖNGÜSÜ Yeryüzündeki suyun buharlaģıp havaya karıģması, bulutları oluģturması ve yağıģ olarak yeryüzüne dönmesi sürecinde izlediği yola su döngüsü denir. Su buharı soğuduğunda ise

Detaylı

SPEKTROSKOPİ. Spektroskopi ile İlgili Terimler

SPEKTROSKOPİ. Spektroskopi ile İlgili Terimler SPEKTROSKOPİ Spektroskopi ile İlgili Terimler Bir örnekteki atom, molekül veya iyonlardaki elektronların bir enerji düzeyinden diğerine geçişleri sırasında absorplanan veya yayılan elektromanyetik ışımanın,

Detaylı

ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ

ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ ÇEVRE KİMYASI LABORATUVARI ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ 1. GENEL BİLGİLER Doğal sular ve atıksulardaki çözünmüş oksijen (ÇO) seviyeleri su ortamındaki fiziksel, kimyasal ve biyokimyasal aktivitelere bağımlıdır.

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Analiz Çeşitleri ve Temel Kavramlar Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY Analiz Nitel (Kalitatif) Analiz: Bir örnekte hangi bileşen ve/veya bileşenlerin (atom, iyon, molekül) olduğunun tayinine

Detaylı

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi LİSANS YERLEŞTİRME SINAVI-2 KİMYA TESTİ 25 HAZİRAN 2016 CUMARTESİ Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının

Detaylı

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ SU KALİTE ÖZELLİKLERİ Su kirliliği Su kaynağının kimyasal, fiziksel, bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin olumsuz yönde değişmesi şeklinde gözlenen ve doğrudan veya dolaylı yoldan biyolojik

Detaylı

Yıldız Teknik Üniversitesi Çağdaş, Öncü, Yenilikçi

Yıldız Teknik Üniversitesi Çağdaş, Öncü, Yenilikçi Hava Kirliliği Ölçüm Yöntemleri Emisyon Ölçümleri (Kaynakta) İmisyon Ölçümleri Sabit kaynaklar (Yakma tesisi, fabrika, termik santral bacaları) Hareketli kaynaklar (Motorlu araçlar) Ortam havasında yapılır

Detaylı

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir.

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir. Bir fuel cell in teorik açık devre gerilimi: Formülüne göre 100 oc altinda yaklaşık 1.2 V dur. Fakat gerçekte bu değere hiçbir zaman ulaşılamaz. Şekil 3.1 de normal hava basıncında ve yaklaşık 70 oc da

Detaylı

Atık pilleri ne yapmalı?

Atık pilleri ne yapmalı? Akdeniz Üniversitesi Atık Pil Toplama Kampanyası Atık pilleri ne yapmalı? Kapsam Pil bağımlılığı Atık pil Çevreye olan zararları Ne yapılabilir? Prof.Dr.Bülent Topkaya Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Deney Laboratuvarı Adresi : Üniversiteler Mahallesi, Dumluıpınar Bulvarı No:1 - Çankaya 06800 ANKARA/TÜRKİYE Tel : 0 312 210 28 97 Faks : 0 312 210 56 68 E-Posta

Detaylı

DENEYĐN ADI. Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması

DENEYĐN ADI. Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması DENEYĐN ADI Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması Deneyin amacı Organik bir bileşikte karbon ve hidrojen elementlerinin nitel olarak tayin etmek. Nicel ve nitel analiz

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Yavuz Sultan Selim Cad. 118. Sokak No: 29 Dilovası 41455 KOCAELİ/TÜRKİYE Tel : 0 262 754 17 81 Faks : 0 262 754 19 84 E-Posta : EHSTurkey@sgs.com

Detaylı

Malzeme Bilimi Ve Laboratuvarı KOROZYON. Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi

Malzeme Bilimi Ve Laboratuvarı KOROZYON. Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Malzeme Bilimi Ve Laboratuvarı KOROZYON Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Korozyon Tabiatta hemen hemen tamamı bileşik halde bulunan metallerin tabii hallerine dönüş çabasına korozyon denilebilir.

Detaylı

BİYOİNORGANİK KİMYA. Prof. Dr. Ahmet KARADAĞ

BİYOİNORGANİK KİMYA. Prof. Dr. Ahmet KARADAĞ BİYOİNORGANİK KİMYA Prof. Dr. Ahmet KARADAĞ 2018 Biyoinorganik Kimya 8.HAFTA İÇİNDEKİLER 1. Kalsiyum Biyokimyası 2. Oksijen Taşınımı ve Depolanması 1. Kalsiyum Biyokimyası Kalsiyum, toprak alkalileri grubundan

Detaylı

Çevremizdeki Kimyasal Maddeler

Çevremizdeki Kimyasal Maddeler Çevremizdeki Kimyasal Maddeler Ana Tema Önerilen Süre Kazanımlar Öğrenciye Kazandırılacak Beceriler Yöntem ve Teknikler Araç ve Gereçler Kimyasal maddeler, çevreyi ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir.

Detaylı

EK 1 TABLO 1 ZEHİRLİLİK SEYRELME FAKTÖRÜ (ZSF) TAYİNİ

EK 1 TABLO 1 ZEHİRLİLİK SEYRELME FAKTÖRÜ (ZSF) TAYİNİ EK 1 TABLO 1 ZEHİRLİLİK SEYRELME FAKTÖRÜ (ZSF) TAYİNİ Atıksu muhtevası, balığın yüzgeçlerine yapışarak solunum epitellerinin şişmesine ve parçalanmasına neden olur ve bu şekilde balıklara zarar verir.

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Deney Laboratuvarı Adresi : Üniversiteler Mahallesi, Dumluıpınar Bulvarı No:1 - Çankaya 06800 ANKARA/TÜRKİYE Tel : 0 312 210 28 97 Faks : 0 312 210 56 68 E-Posta

Detaylı

Çalışma Ortamında Kişisel Maruziyet ve Ortam Ölçümleri

Çalışma Ortamında Kişisel Maruziyet ve Ortam Ölçümleri T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Çalışma Ortamında Kişisel Maruziyet ve Ortam Ölçümleri ZEKİYE KARAKAYA İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme

Detaylı

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

gereksinimi kadar sağlamasıdır. Yeterli beslenme, vücudun yaşamı ve çalışmasını sürdürebilesi için gerekli olan enerjinin sağlanması anlamına gelir. Dengeli beslenme ise, alınan enerjinin yanında bütün besin öğelerini gereksinimi kadar

Detaylı

BÖLÜM 3 DİFÜZYON (YAYINIM)

BÖLÜM 3 DİFÜZYON (YAYINIM) BÖLÜM 3 DİFÜZYON (YAYINIM) 1 Mürekkebin suda yayılması veya kolonyanın havada yayılması difüzyona örnektir. En hızlı difüzyon gazlarda görülür. Katılarda atom hareketleri daha yavaş olduğu için katılarda

Detaylı

STOKİYOMETRİ. Kimyasal Tepkimelerde Kütle İlişkisi

STOKİYOMETRİ. Kimyasal Tepkimelerde Kütle İlişkisi STOKİYOMETRİ Kimyasal Tepkimelerde Kütle İlişkisi Sülfür oksijen içerisinde yanarak kükürt dioksit oluşturur. Modeller elementel sülfürü (S8), oksijeni ve kükürt dioksit moleküllerini göstermektedir. Her

Detaylı

X-IŞINLARI FLORESAN ve OPTİK EMİSYON SPEKTROSKOPİSİ

X-IŞINLARI FLORESAN ve OPTİK EMİSYON SPEKTROSKOPİSİ X-IŞINLARI FLORESAN ve OPTİK EMİSYON SPEKTROSKOPİSİ 1. EMİSYON (YAYINMA) SPEKTRUMU ve SPEKTROMETRELER Onyedinci yüzyılda Newton un güneş ışığının değişik renkteki bileşenlerden oluştuğunu ve bunların bir

Detaylı

YENĠ NESĠL ORTAM ve YÜZEY DEZENFEKSĠYONU (akacid plus )

YENĠ NESĠL ORTAM ve YÜZEY DEZENFEKSĠYONU (akacid plus ) YENĠ NESĠL ORTAM ve YÜZEY DEZENFEKSĠYONU (akacid plus ) MANTAR, VĠRÜS, KÜF VE BAKTERĠLERĠ YOK EDER, SAĞLIKLI YAġAM ALANLARI OLUġTURUR. % 100 EKOLOJĠK DEZENFEKSĠYONU SAĞLIYOR ve KÖTÜ KOKUKULARA SON VERĠYORUZ

Detaylı

KAFEİN. HAZIRLAYANLAR Harun ÇOBAN Murat ALTINKAYA Soner SARUHAN

KAFEİN. HAZIRLAYANLAR Harun ÇOBAN Murat ALTINKAYA Soner SARUHAN KAFEİN HAZIRLAYANLAR Harun ÇOBAN Murat ALTINKAYA Soner SARUHAN KAFEİN NEDİR? Önemli fizyolojik etkileri olan alkoloid grubunun azotlu organik bir bileşiğidir. Kimyasal ismi trimethylxanthine dir ve formülü

Detaylı

HPLC ile Elma Suyunda HMF Analizi

HPLC ile Elma Suyunda HMF Analizi UYGULAMA NOTU Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi L019 HPLC ile Elma Suyunda HMF Analizi HAZIRLAYANLAR Kim. Akın Osanmaz ve Uzm. Kim. Ozan Halisçelik Ant Teknik Cihazlar Ltd. Şti. KONU: Elma suyu numunelerinde,

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Spektroskopiye Giriş Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY SPEKTROSKOPİ Işın-madde etkileşmesini inceleyen bilim dalına spektroskopi denir. Spektroskopi, Bir örnekteki atom, molekül veya iyonların

Detaylı

ARES 1-ASİTLER. MADDENĠN YAPISI VE ÖZELLĠKLERĠ 4-ASĠTLER ve BAZLAR 8.SINIF FEN BĠLĠMLERĠ

ARES 1-ASİTLER. MADDENĠN YAPISI VE ÖZELLĠKLERĠ 4-ASĠTLER ve BAZLAR 8.SINIF FEN BĠLĠMLERĠ ARES EĞĠTĠM [Metni yazın] MADDENĠN YAPISI VE ÖZELLĠKLERĠ 4-ASĠTLER ve BAZLAR 8.SINIF FEN BĠLĠMLERĠ 1-ASİTLER Suda çözündüklerinde ortama H + iyonu verebilen bileşiklere asit denir. ASİTLERİN ÖZELLİKLERİ

Detaylı

MUCİZE KALKAN İLE SUYUMUZ ŞİMDİ PET ŞİŞELERDE DE SAĞLIKLI

MUCİZE KALKAN İLE SUYUMUZ ŞİMDİ PET ŞİŞELERDE DE SAĞLIKLI MUCİZE KALKAN İLE SUYUMUZ ŞİMDİ PET ŞİŞELERDE DE SAĞLIKLI HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER 7-D SELİN YAĞMUR ÇAKMAK DOĞA DAĞ DANIŞMAN ÖĞRETMEN NİLÜFER DEMİR İZMİR - 2013 İÇİNDEKİLER 1. PROJENİN AMACI.3 2. PET ŞİŞELER

Detaylı