TG 3 ÖABT REHBERLİK KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ REHBER ÖĞRETMEN

Transkript

1 KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ REHBER ÖĞRETMEN TG 3 ÖABT REHBERLİK Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının İhtiyaç Yayıncılık ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar, gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.

2 AÇIKLAMA DİKKAT! ÇÖZÜMLERLE İLGİLİ AŞAĞIDA VERİLEN UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ. 1. Sınavınız bittiğinde her sorunun çözümünü tek tek okuyunuz. 2. Kendi cevaplarınız ile doğru cevapları karşılaştırınız. 3. Yanlış cevapladığınız soruların çözümlerini dikkatle okuyunuz.

3 2015 ÖABT / RHBR REHBER ÖĞRETMEN TG 3 1. Oruç Aruoba nın ile kitabında anlattığı bu mitolojik hikâyenin kuramsal uyarlamalarından birini Jung yapmıştır. Jungçu terapinin önemli ögelerinden biri de anima ve animus tur. Anima arketipi erkek psişesinin kadın yönü, animus ise kadın psişesinin erkek yönüdür. Jung a göre her kadın ve erkek kendi anima ve animusuna uyan biriyle evlenmek ister. Bu arketipler aynı zamanda karşı cinsi anlamamızı sağlayan önemli unsurlardır. 4. Soru öncülünde tanımı yapılan ayrıca hormonal ve sinir sistemlerinin uyumlu çalışmasını sağlayan ana merkez olan ve pek çok hormona kaynaklık eden beyin yapısı hipotalamustur. 7. Davranışçı perspektif, pekiştirilmeyen tüm davranışların zaman içinde azalarak ortadan kalktığını belirtir. Bu ise sönme olarak tanımlanır. Mustafa Bey in, taraftarı olduğu takımın üst üste mağlubiyetler alması üzerine maçlara gitmekten vazgeçmesi sönme olarak açıklanabilir. 2. Psikolojik yaklaşımlar belli metotlar izleyerek verilere ulaşırlar. Verilere ulaşırken de ilk olarak bir hipotez ileri sürer, sonra deneysel araştırma sürecinin gereklilikleri doğrultusunda bu hipotezlerini sınarlar. Soru öncülünde verilen ve değerleri eninde sonunda bağımsız değişkenin değerlerine dayanan ve hipoteze dökülmüş etkiyi temsil eden değişken bağımlı değişkendir. 5. İşlem öncesi dönem aynı zamanda mantık öncesi dönemdir. Dolayısıyla mantık dışı düşünme biçimleri de bu dönemde yaygın görülür. Bu dönemde yaygın görülen bilişsel özelliklerden biri de canlandırmacılıktır. İşlem öncesi dönemdeki çocuklar, cansız nesnelerin canlı olduğunu düşünürler ve bu doğrultuda davranırlar. 8. Wolpe tarafından bulunan sistematik duyarsızlaştırma davranışçı yaklaşımın kullandığı tekniklerin başında gelir. Korku ya da fobiye neden olan unsurla kişinin aşamalı şekilde karşılaştırılması bu sistemin temelini oluşturur. Oryantasyon çalışmaları önce sınıf öğretmenlerinin, ardından sınıf arkadaşlarının sonra diğer öğretmenler ve idarenin tanıtımı şeklinde başlar. Bunlarla birlikte rehberlik servisi ve yerleşkenin tanıtımının ardından sınıf ortamında yapılan etkinlikler, olan ya da oluşması muhtemel korku ve fobilerle sistematik bir şekilde çalışıldığının göstergesidir. 3. Deneysel yöntem kullanarak çalışmanın mümkün olmadığı durumlarda korelasyon yöntemini kullanırız. Korelasyon yöntemi ile kontrolümüz altında olmayan bir değişkenin, ilgilendiğimiz başka bir değişkenle bağlantılı ya da ilişkili olup olmadığını tespit ederiz. Soru öncülünde verilen ve iki veri arasında nedensel bir ilişkinin bulunmadığı durumlar için sahte korelasyon tanımlaması kullanılır. 6. Nitelikli ve doyurucu bir yaşam geçirip geçirmediğimizi esas olarak yaşlılık döneminde değerlendirme eğiliminde oluyoruz. Eğer psikolojik açıdan doyurucu bir yaşam sürmüşsek yaşlılık sürecimizde sorunla karşılaşma olasılığımız düşük olur. Fakat pişmanlıkların merkezde olduğu bir geçmiş değerlendirmesi beraberinde umutsuzluk duygusu getirir. Bu duygunun egemen olduğu bireyler huysuz, sinirli ve memnuniyetsiz davranışlar sergileme eğiliminde olur. 9. Adler e göre çevresine bağımlı çocukların, içlerinde var olan aşağılık duygusunu keşfetmeleriyle içten gelen bir dürtü ile üstünlük için çabalamaya başlarlar. Üstünlük çabasının nihai hedefi ise başka insanlarla olma, bir arada yaşama ve topluma hizmet etmektir. 3

4 10. Diğer adı fenomenolojik yaklaşım olan öznelci perspektif, bireylerin algılama biçimlerine odaklanan ve bu yaklaşımı merkezine alan bir bakış açısına sahiptir. Bu yaklaşım açısından önemli olan gerçekleşen olayın içeriğinden çok kişinin bu olay ve ya olguyu nasıl algıladığı ve yorumladığıdır. Bu yaklaşım bireysel ve kültürel faktörlerin belirleyiciliğine oldukça fazla dikkat çekmiştir. 13. Psikolojik danışma süreci belirli aşamalardan oluşur. Bu aşamaların dikkatli şekilde ele alınması danışma sürecinin başarıyla sürdürülmesi ve sonlandırılması için önemlidir. Öncelikler danışanla kaynaşma ve ilişki kurulur (rapport), sonrasında danışan tarafından sunulan problemin tanımlaması yapılır. Ardından hedef tanılama ve oluşturma sürecine geçilir. Müdahale, seçme ve uygulama aşamasını, sonlandırma ve izleme basamağı izler. 16. A, B ve C seçeneklerinde verilenler terapötik becerilerdir. D seçeneğinde verilen ise bir terapötik koşul olmakla birlikte danışmanın bir insan olarak danışanın karşısında durma hâline atıf yapar. E seçeneğinde verilen ise psikolojik danışma sürecinde oluşabilecek muhtemel karışıklıkları önleme işlevi gören somutluk koşuludur. Bu koşul genelgeçer kavramlar yerine, belirgin ve danışanı kendine has nitelikleriyle anlatımı teşvik eder. 11. Büyümek isteyen güçler ile büyümeye direnen güçlerin mücadele ettiği alan kördüğüm noktasıdır. Kördüğümdeki kişi tam olarak ortadır. Ne değişmek isteyen tarafa ne de direnen tarafa yönelir. Kelimenin tam anlamıyla takılıp kalmıştır, harekete geçemez. 14. Uygun terapötik koşulların oluşturulması uygun terapötik beceriler sayesinde mümkün olabilir. Danışma oturumunun başlangıcında psikolojik danışmanın, danışma sürecine dair herhangi bir bilgisi olmayan danışana ilk oturumda verdiği ve sürece dair bir içeriğe sahip olan bilgiler yapılanma becerileri kapsamında sunulan bilgilerdir. 17. Psikolojik danışma süreci aynı zamanda danışanların gelecek tahayyüllerini de geliştirmeyi içerir. Bütün olasılıklara dair bir farkındalık kazanarak hayatın içindeki yön belirleme edimleri de böylelikle güçlenir. Soru öncülünde verilen diyalogda psikolojik danışman tarafından kullanılan ve danışmanın olası sonuçlara dair düşünceleri netleştirmesi için kullanılan teknik gözünde canlandırmadır. 12. Danışma sürecinde danışanın aktif olduğu terapi yaklaşımlarından biri de davranışçı terapidir. Terapi sürecinde danışanın, öğrendiği bütün unsurları günlük yaşamına uyarlaması önemlidir. Bu süreçte ev ödevleri verme ya da kendini kontrol çizelgelerinin kullanımı sıkça başvurulan bir yöntemdir. Davranışçı terapi özellikle alkol sorunlarının çözümünde ilk başvurulan terapi yaklaşımlarının başında gelir. 15. Danışma sürecindeki önemli unsurlardan biri de özetleme becerisidir. Bu beceri temelde danışma oturumunu daha ileriye götürmek ve hedeflere ulaşma sürecinin tamamlanması açısından önemlidir. Danışma içeriğini daha anlaşılır kıldığı gibi danışanın geliş nedenlerinin de daha somut olarak ortaya çıkmasına yardımcı olur. Fakat psikolojik danışma oturumlarında özetleme işini yalnızca psikolojik danışman yaparsa danışanın süreci sahiplenmesi zorlaşacağı gibi sorunu kendi yerine bir başkasının(danışman) tespit etme riskini de ortaya çıkarır. Danışma oturumlarında danışanlara özetleme yapmaları için destek olunmalı ve böylelikle onların süreci sahiplenmeleri sağlanmalıdır. 18. Oldukça özgün ve kültürel faktörler tarafından belirlenen unsurlar dışında kalan bir çerçevenin oluşturulması davranış ve uyum problemleri alanında çalışanlar için önemlidir. DSM in ortaya çıkışı ve yerine getirdiği işlevin dayandığı temel ilke de aslında burasıdır. Elbette herkesin hemfikir olduğu bir normal ya da anormal tanımı pek mümkün gözükmese de belli standartlar belirlenebilir ve belirlenmiştir. Soru da B, C, D ve E seçenekleri anormal tanımlamasına giren insanlarda görülen genel davranış örüntülerdir. Fakat A seçeneğinde verilen madde yanlıştır. Çünkü anormallik belirtilerinden biri de psikolojik anlamda acı çekmektir. 4

5 19. Soruda tanımlanan ve B kümesi kişilik bozuklukları içinde yer alan histriyonik kişilik bozukluğudur. Kadınlardan görülme sıklığı erkeklere oranla fazla olan bu bozulmanın temel ayırıcı niteliği dikkat çekmeye yönelik aşırı bir çabadır. Kendilerine olan ilgiyi canlı tutmak için çevrelerine karşı kışkırtıcı ve baştan çıkarıcı davranışlar sergilerler. 22. Yunanca saçma konuşmak anlamına gelen leros ve izin dışına çıkmak anlamına gelen delirare kelimesinden türeyen deliryum; aniden başlayan ve hastanın dikkatinde ciddi dalgalanmaların görüldüğü bir bozukluğudur. Deliryumun üç alt tipi bulunmaktadır: hiperaktif, hipoaktif ve karma tip. 25. Grupla psikolojik danışma süreci her zaman planlandığı şekilde yürümez. Bazen, bazı üyelerin tavırları grup sürecini sekteye uğratabilir. Soru öncülünde genel özelliklerinden bahsedilen ve grup sürecinde en fazla kendilerine zarar veren yani fayda sağlama noktasında bir anlamda herkesten daha sınırlı olanaklara sahip danışan tipi sessiz danışanlardır. Etkileşimlere katılmayan ve katılım noktasında liderin bütün çabalarını boşa düşüren bir eğilim gösteren bu tip, danışanlar açısından grup süreci yarar sağlama noktasında yetersiz kalmaktadır. 20. Soruda verilen özelliklere ek olarak bu çocuklarda kaba ve ince motor becerileri kazanmada gecikme görülebilir. Oturma, emekleme, yürüme becerilerde gecikme yine sıkça rastlanılan bir durumdur.. Vücut kontrolünü ve ritim gerektiren atlama, sıçrama, atma, tekmeleme ve eşyaları kaldırma gibi hareketleri yapamayabilirler. Yürürken sık sık düşebilir, sendeleyip eşyalara çarpabilir, eşyaları düşürebilirler. Küçük eşyaları ele almada ve parmaklarıyla kavramada güçlük çekerler. Bütün bunlar orta düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği olan çocuklara has özelliklerdir. 23. Grupla psikolojik danışma süresinde üyelerin kendisiyle benzer sorunlar yaşayanların verdiği geri bildirimler sayesinde farkındalık düzeyleri artar. Etkileşimin merkezde olduğu grup süreci yeni davranışların öğrenilmesini kolaylaştırır. Kendisiyle benzer sorunlar yaşayan insanlarla beraber olan üye odak olamayacağını bildiği grup sürecinde güven duygusu kazanır. Grupla psikolojik danışma oturumları aynı anda birden fazla insanın yardım aldığı oturumlardır. Fakat grupla psikolojik danışmada sorunlar derinlemesine ele alınamaz. 26. JOHARİ penceresinde yer alan ve başkaları tarafından bilinen ancak birey tarafından bilinmeyen özelliklerin yer aldığı alan kör alandır. Bu alanın daralması ancak geri bildirim alarak ve farkındalık kazanarak mümkün olur. Soru öncülünde verilen bilgiler ışığında üyenin kör alanında bir daralma olduğu rahatlıkla söylenebilir. 21. Çocuklarda görülen yaygın bozuklukların başında yer alan DEHB e ilişkin verilen A, B, D ve E seçenekleri DEHB şüphesi bulunan bir çocukta bakılması gereken temel kriterlerdir. Fakat C seçeneğinde yapılan açıklama yetersiz ve yanlış bir açıklamadır. Çünkü DEHB şüphesi için en az altı ay süreyle, uyumsuzluk doğuracak ve gelişim düzeyine uymayacak şekilde davranış örüntüleri görülmelidir. 24. Eş düzeyde psikolojik danışmanların fikir alışverişinde bulunması ve oturumlara dair yaptıkları bilgi paylaşımları konsültasyon kavramı ile tanımlanır. 27. Danışan açısından danışma hizmeti almaya gitmek ve başkalarının önünde sorunlarından bahsetmek oldukça güçtür. Bu süreçte ambivalans duygular yoğun yaşanır. Liderin bu duyguları fark etmesi ve danışana yansıtması önemlidir. Bunu yaptığı takdirde direnci oluşmadan engelleme şansı yakalar. Lider uygun önlemler almazsa dirençle birlikte kendi duygularında da bozulma ortaya çıkar. Bu duygular psikolojik danışmanda suçluluk duygusunun oluşmasına yol açar. Suçluluk duygusu liderin kendisini sorgulamasına yol açar. Deneyimli bir lider bu duyguyu uzak tutmak için kendi duygularını keşfetmeye çalışır, direnci kabul eder ve dirençle baş etmenin yollarını arar. Yani dirençle karşılaşan lider de oluşan temel duygu suçluluk duygusudur, öfke değil. 5

6 28. Psikolojik testlerin işlevleri dört temel fonksiyon üzerinden tanımlanır. Bunlar kişilerin seçimi, seçilen kişilerin sıralanması ya da sınıflanması, uygulanan yöntemlerin fonksiyonel olup olmadıklarının değerlendirilmesi ve bilimsel denencelerin kontrol edilmesidir. 31. Otobiyografi bireyin şimdiki ve geçmiş yaşamını yazılı olarak anlatmasıdır. Otobiyografi iki şekilde yazdırılabilir. İlki, hiçbir sınır koymadan kendinizi tanıtan, hayatınızı anlatan bir kompozisyon olan serbest otobiyografidir. Diğeri ise belli bir konu başlığı verilerek yalnızca o konu başlığı hakkında yazmaları istenilen yapılandırılmış(planlı) otobiyografidir. Soru öncülünde verilen bilgiler kullanılan tekniğin yapılandırılmış otobiyografi olduğuna işaret etmektedir. 34. Mesleki seçiminin bir benlik ifadesi olduğu vurgusu Super tarafından dile getirilmiştir. Soru öncülüne bakıldığında birey benlik kavramına uygun bir tercihte bulunarak konservatuvara yönelmiştir. Dolayısıyla gencin durumu Super in kuramıyla açıklanabilir. 29. Bireyi tanıma teknikleri mümkün olduğunca çok özelliği yordamalıdır. Bu tekniklerin kullanımında süreklilik ve iş birliği esastır. Tekniklerin temel amacı bireyin kendini tanımasını sağlamaya çalışmaktır ve kullanılan tekniklerin tamamının geçerlilik ve güvenilirlikleri yüksek olmalıdır. Fakat kullanılan teknikler yalnızca psikolojik danışman tarafından değil, sınıf rehber öğretmeni tarafından da uygulanabilmektedir. 32. Hayatın içinde olup da kitaplarda yer almayan herhangi bir bilgi yoktur. Bibliyoterapi sürecinde ana amaç kişinin kendini tanıması ve sorunlarının kaynağını fark ederek sorunlarıyla nasıl baş edeceğini öğrenmesidir. Soru öncülünde Burak a ilişkin matematik öğretmeni tarafından önerilen teknik bibliyoterapidir sınıfta okul psikolojik danışmanına bilgi veren Gizay araştırma evresinin deneme basamağındadır. Bu dönemde bireyin kendini tanıması, rol denemelerinde bulunması, meslek seçimi ve deneme gibi etkinlikler içinde bulunur yaş aralığında yer alan deneme basamağı aynı zamanda geçici denemeler dönemidir. Bu dönemde ilgi, gereksinim, yetenek ve değerler dikkate alınarak çeşitli geçici kararlara varılır ve hayalî olarak bu kararlar tartışılır. 30. Bir grup içindeki bireylerin birbirleriyle olan iletişim ve etkileşimlerini yordama, dolayısıyla o derse ilişkin öğrenme ve öğretmene süreçlerinde performansları arttırma çabasını için kullanılan teknik sosyometridir. Kişinin kendine ilişkin algısı ve içinde bulunduğu grubun ona dair algısını yordamak için uygulanan test ise Kimdir bu? tekniğidir. Ekinliklere ilişkin oluşabilecek muhtemel eksiklikler ve ihtiyaçları tespite ilişkin uygulanan teknik ise problem tarama listesidir. 33. Mesleki tercihlerde bulunurken birtakım kalıp yargıların ve toplumsal imajların devreye girdiğini söyleyen ve meslek eleme sürecinde erkeksi ya da kadınsı meslekler- mesleklerin saygınlığı(prestij) düzeyi ve çalışma alanı olarak bir sınıflandırma yapan kuramcı Gottfredson dur. Gottfredson bireyin meslek tercihlerini uzlaştırırken bireyler ilgi alanlarından, mesleğin saygınlığından ve cinsiyet tipinden fedakârlıklar yaparlar. 36. İlgi bir kimsenin bir kişiye, nesneye ya da faaliyete karşı gösterdiği hoşlanma, hoşlanmama ya da kayıtsız kalma tepkisidir. Ayrıca bir faaliyete yakınlaşma ya da ondan uzaklaşma da yine ilgi kapsamı içerisinde değerlendirilir. İlgi zevk alınarak gerçekleştirilen faaliyetler için de kullanılan bir kavramdır. Soru öncülünde Tı oyununu oynamaktan zevk alan ve herhangi bir ödül beklentisi içinde olmayan Elif in açık bir şekilde Tı oyununa ilgi duyduğu söylenebilir. 6

7 37. Uyuşturucu kullanım problemi özellikle liselerde sıkça karşılaşılabilen problemler arasında yer alır. Bu tip durumlarda öğrenci ve ailesiyle yapılacak görüşmeye ayrı bir hassasiyet gösterilmeli ve öğrenci hastahane ya da AMATEM e refere edilerek gerekli desteği alması sağlanmalıdır. 40. PDR programı hazırlanırken öğrencilerin gelişimsel ihtiyaçları programın merkezinde yer alır. Dolayısıyla ilkokulda ve ortaokulda okuyan ve farklı gelişimsel ihtiyaçlara sahip öğrencilere aynı plan üzerinden hizmet sunmak hem mümkün değildir hem de doğru değildir. 43. Doğru empatik tepki danışanın bilişsel ve duygusal alanına dönük bir içeriğe sahip olmalıdır. Soru öncülüne ve cevap seçeneklerine bakıldığında D seçeneğinde verilen tepkinin en uygun empatik tepki olabileceği söylenebilir. 38. Kapsamlı psikolojik danışma ve rehberlik programı hazırlanırken öncelikle programın bir tanımı yapılır, ardından rehberlik komisyonu oluşturulur, ihtiyaçlar ve görevler belirlenir, görev ve zaman çizelgesi hazırlanır ve son olarak uygulama takvimi oluşturulur. 41. Atandığınız okulda sene başında hazırlamanız gereken ilk program okul rehberlik ve psikolojik danışmanlık programıdır. Bu programı alırken referans alacağınız ilk şey, ilçe rehberlik ve araştırma müdürlüğünün hazırladığı çerçeve rehberlik programıdır. Bu program doğrultusunda okulunuza uygun düzenlemeler yapılır ve plan son hâlini alır. 44. Malatya nın Darende ilçesinde okuyan bir ortaokul öğrencisi ile Tunceli de okuyan bir ortaokul öğrencisi açısından rehberliğin amaçlarında bir değişim olması beklenemez. 39. Psikolojik danışmanların psikolojik danışma, müşavirlik ve koordinasyon görevlerini üstlendikleri model süreç modelidir. Süreç modeli ile danışma hizmetlerinin klinik ve terapötik yönüne yoğun bir vurgu vardır. 42. Kişisel-sosyal rehberlik denince bireyin hem kendisiyle hem de sosyal çevreyle ilgili gelişim ihtiyaçları ve problemleri akla gelmelidir. Bireylere çocukluktan yetişkinliğe dek eğitimin çeşitli kademelerinde kendilerini ve başkalarını anlama, kabul etme, günlük yaşam becerilerini kazanma, aile ve toplum olgusunu kavrayarak bu ortamlarda sağlıklı ilişkiler geliştirmeye yönelik sunulan hizmetlerin hepsi kişisel sosyal rehberliğe işaret eder. 45. Kaynaştırma öğrencilerinin yaşadığı yetersizliklerin genel olarak başka yansımaları da olmaktadır. Bu öğrencilerde, örneğin işitme engelli bir kaynaştırma öğrencisi gerek sözel gerekse sözel olmayan iletişim becerilerine yönelik yetersizlik yaşamakta dolayısıyla kendini ifade ederken zorlanmaktadırlar. Bu öğrenciler fiziksel temas ya da özel alan konusunda akranlarının gerisinde olduğundan sınıf öğretmeni ve öğrencilere bilgi verilmelidir. Fakat Erol un yanına alarak yaşadığı sorunun bütün unsurlarını fark edemeyen ya da dile getiremeyen bir çocuğu sınıf önünde kendi sorunu üzerine konuşmaya zorlamak yapılabilecek en kötü uygulamalardan biridir. 7

8 46. Öğrencilere ilişkin en detaylı bilgiler daima sınıf öğretmeninde bulunur. Öğrenciyle her gün vakit geçiren; akademik, sosyal ve kişisel anlamda onunla sürekli temas hâlinde olan ve öğrencileri en iyi tanıyan kişidir sınıf öğretmeni. Dolayısıyla eğitsel kulüplere öğrencileri yönlendirme konusunda en doğru kişi, aynı zamanda bu işten sorumlu olan kişidir. 48. Psikolojik danışma sürecinde her kavramsallaştırma sürecinin esas amacı, danışanın daha iyi anlaşılmasını sağlamaya çalışmaktır. Danışanı daha iyi anlamak için vaka kavramsallaştırma becerilerine danışmanın sahip olması gerekir. A, B, C ve D seçenekleri vaka kavramsallaştırma becerileri içindedir. Fakat E seçeneği kavramsallaştırma sürecinde önemli olmayan bir unsurdur. 50. Psikolojik danışma oturumlarında odak daima danışan olmalıdır. Bütün oturum süreçleri danışanın yarar sağlaması üzerine oturtulmalıdır. Fakat soru öncülünde ortaya atılan sav kendi içinde tutarlıdır. Yalnızca psikolojik danışmanın ihtiyaçlarının karşılanmadığı, danışanın istismar edilemediği, gereksiz güç gösterisi ile danışanın zarar görmediği ve belirli bir bakış açısıyla sınırlı bu perspektif, etik açıdan sorun oluşturmaz. Psikolojik danışmanın danışma sürecinde etkili olduğunu, sorun çözebildiği ve insanlara yardım edebildiğine dair yaşadığı bir tatmin duygusu bireysel gereksinim olarak aslında iki tarafı da besleyen ve destekleyen bir unsurdur. 47. Sınıf rehber öğretmenleri soru öncülünde belirtilen benzer vakalar söz konusu olduğunda yapacakları ilk şey rehberlik servisi ile temasa geçmektir. Bu ve benzer sorunlar konusunda deneyimli ve bilgili olan okul psikolojik danışmanı gerekli müdahale sürecini başlatacaktır. 49. Gizliliğin ihlal edilebileceği durumlar(ihmal, istismar, intihar, uyuşturucu satışı, fiziksel zarar, yaşamsal tehdit vb.) üç aşağı beş yukarı belli iken bazı durumlarda tereddütler yaşanmaya devam etmektedir. Bunlardan biri de uyuşturucu kullanımına ilişkin danışman tepkileridir. Uyuşturucu satan ile kullanan arasında yasal yaptırım anlamında bir fark varken, bu vakaları ele alınışında bir fark olmaması eşyanın tabiatına aykırıdır. Yalnızca kullanan, başkasını kullanması için teşvik etmeyen bir öğrencinin tedaviye ihtiyacı vardır. Bu konuda gerek ailesi gerekse de danışanın kendisi yönlendirilmelidir. Fakat polise bilgi vermek olayı, vakayı kriminalize etmek anlamına geleceğinden büyük tahribatlara yol açma riskini içinde barındırır. 8